1 edebiyat tanimı

23
EDEBİYAT, İNSAN VE TOPLUM

Upload: umut-acikgoez

Post on 21-Aug-2015

434 views

Category:

Education


3 download

TRANSCRIPT

EDEBİYAT, İNSAN VE TOPLUM

EDEBİYATIN TANIMI Edebiyat, olay, gözlem, duygu,

düşünce ve hayallerin, sözlü veya yazılı olarak, insanda güzellik duygusu uyandıracak şekilde ele alınıp çeşitli ifade şekilleri ile işlenmesidir.

Edebiyatta kullanılan dil, günlük hayatta kullanılan dilden ayrı, daha işlenmiş ve daha güzeldir.

Dilin bu şekilde kullanılması,yazar ve şairlere göre değişiklikler gösterir. Bu anlatış şekli ile okuyucu üzerinde etkili olur. İnsanın yaratılışında bulunan daha güzeli, daha iyiyi arama duygusu, ifadenin gelişmesini, olgunlaşmasını, zenginleşmesini sağlamıştır.

 

İnsan başta olmak üzere, hayat ve tabiattaki her şey, edebiyatın konusudur. Günlük hayatın pek çok ayrıntısından tabiatta bulunan çeşitli varlıklara,tarihte geçmiş olaylara kadar her şey sanatkarın ilgi alanına girer. Sanatkar, hayal gücü ile canlandırdığı olayları da edebiyatta konu olarak ele alır. Bunlar çeşitli edebiyat türleri ile anlatılır. edebiyatın konusu olur.

EDEBİYATIN KONUSU

Bu anlatımda genellikle insan ön plandadır. Çünkü hayatta her şey insan için ve insana göre düzenlenir. Herkesin bu düzen içinde kendine özgü davranışları vardır. Bunlar insanın kendisi ile ve diğer insanlarla, insanın çevre ve eşyayla, insanın toplumla ve tabiatla olan ilişkileridir. Bu ilişkilerin hemen hepsi, sanatkarın duygu, düşünce ve hayallerinde şekillenir ve

Edebiyata konu olan şeyler, bu alana yalın şekilde giremezler. Sanatkar, ele aldığı konuyu zenginleştirir. Şair ve yazarlar,insanı soyut olarak anlatmaz. Onu, konuya uygun şekilde, her çeşit fizik ve ruh özellikleri ve davranışlarıyla anlatır.

EDEBİYATIN MUHTEVASI

Tabiat veya daha dar anlamda mekan söz konusu olunca, anlatılanı, okuyucunun gözü önünde canlandırabilmek için her çeşit ayrıntıya yer verir. Bu ayrıntı edebiyatın muhtevası ile ilgilidir. Sanatkârlar, ele aldıkları konuları tek bir tür içinde anlatmazlar. Şiir, roman, hikaye, tiyatro, deneme, makale, sohbet, fıkra, hatırat ve benzeri edebiyat türlerini kullanır.

EDEBİYATIN METODUEdebiyat, güzel sanatların bir

koludur. Anacak bir çok yönüyle de artık bilim olarak kabul edilen bir alandır.

Her edebi eserde, hedef kitleye ulaştırılması istene bir mesaj vardır. Sanatçı, bu mesajı, ferdin iç dünyası, toplumun kabulleri, kültürel seviye gibi unsurların göz önünde bulundurarak düzenler. Burada edebiyatın metodu, güzel olanı dil aracılığı ile ifade etme olarak karşımıza çıkmaktadır.

EDEBÎ ESER (Tanımı ve Özellikleri)

İnsanı etkileyen, duygu, düşünce ve hayalleri harekete geçiren her türlü sözlü ve yazılı esere edebî eser denir. Edebî eserin ana malzemesi dildir. Ancak bu malzemenin kullanımı edebî eserde en önemli eserdir.

EDEBÎ ESERİN ÖZELLİKLERİ

Eser, insanda derin duygu ve düşünceler uyandırmadır.

Yazar, dili büyük bir titizlik ve ustalıkla kullanmalıdır.

Eser, belli bir biçim içerisinde yazılmış olmalıdır.

Eserde yer alan olay ve durumlar edebî bir anlatımla verilmiş olmalıdır.

EDEBİYAT TARİHİ VE ÖNEMİ

Bir milletin meydana getirmiş olduğu edebî eserleri ve bu edebî eserlerin yazarlarını kronolojik olarak inceleyen eserlere edebiyat tarihi denir.

Edebiyat tarihi , hem edebî eser ve şahsiyetlerin bir bütün olarak incelenmesi, hem de milletin uygarlık tarihine yapacağı katkı bakımından büyük önem taşımaktadır.

Tarih bir milletin hafızasıdır. Hafızasını kaybeden bir insan nasıl geçmişini hatırlamazsa, tarihini bilmeyen bir millette kimliğini bilemez. Onun ders alacak tecrübelerden yararlanacak bir dünü yoktur.

Edebiyat tarihide tarih biliminin geniş kapsamlı bir koludur. Bir milletin tarihi seyrinin eksiksiz takip edebilmesi için edebî eserlerinde incelenmesi gerekir.

Bu bakımdan tarih bilimini ve edebiyat tarihini bir birinden tamamen ayrı iki kol olarak düşünemeyiz. Edebiyat tarihçisi, tarih bilmeden araştırma yapamaz; tarihçide doğruları ararken edebiyat tarihçisinin tespitlerini dikkate almak zorundadır.

EDEBİYAT TARİHÇİLERİMİZ

1-) Prof.Dr.Nihad Sami BANARLI,

Resimli Türk Edebiyatı Tarihi

2-) Ord.Prof.Dr.Mehmet Fuat KÖPRÜLÜ,Türk Edebiyatı Tarihi

3-) Prof.Dr. Ahmet Hamdi TANPINAR

19.Yüzyıl Türk Edebiyatı Tarihi

EDEBİYAT TARİHÇİLERİMİZ

4-) Ahmet KABAKLI,

Türk Edebiyatı Tarihi

5-) Prof.Dr. Faruk Kadri TİMURTAŞ,

Tarih İçinde Türk Edebiyatı

6-) Cevdet Kudret AKSAL,

Örneklerle Türk Edebiyatı Tarihi

EDEBİYAT TARİHÇİLERİMİZ

7-)Prof.Dr. Mine MENGÜ,

Eski Türk Edebiyatı Tarihi

8-)Prof.Dr. Kenan AKYÜZ,

Modern Türk Edebiyatının Ana Çizgileri

DİL KÜLTÜR EDEBİYAT İLİŞKİSİ

‘Musikide ses,resimde boya

mimaride taş ne ise edebiyatta da kelime odur.’ Şu halde edebiyatın ana malzemesi dildir. Yazarlar ve şairler herkesin gördüğü veya bildiği bir olayı, ustalıkla kullandıkları dil aracılığıyla daha canlı ve etkileyici bir biçimde anlatırlar.

Dil,kişiliği ve kültürü yansıtan bir aynadır. Aynı toplumda yaşayan kişiler,dil aracılığıyla ortak birtakım değerlere sahip olurlar. Bir toplumda ortak değerlerin oluşmasında dilin rolü büyüktür. Ortak sevinçler, acılar, umutlar hep dil aracılığıyla yansıtılır.

Kültür ise,bir milletin din, dil, ortak düşünce, duygu ve kabullerin terkibidir.Bu kabuller, dil aracılığıyla toplumun her ferdine ulaşır.Böylece toplumdaki bütün fertler, konuştukları dil sayesinde ‘ortak duygu ve düşüncelere’ sahip olurlar.

Edebi eserler, işte bu ortak duygu ve düşünceleri işleyerek kültürün ifadesi olurlar.Bu bakımdan her edebi eser, kendi döneminin kültürel durumunu da yansıtır.

Bir milletin dili, sanat adamlar, yazar ve şairler tarafından geliştirilir ve zenginleştirilir.

EDEBİYAT ARAŞTIRMALARININ DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ Edebiyat araştırmalarında

özellikle tarih, sosyoloji, psikoloji ve felsefe gibi bazı bilim dallarının metotlarından faydalanılmaktadır. Edebiyat araştırmacısı, eserin yazıldığı dönemin sosyal ve siyasi şartlarını, kültürel değişmeleri ortaya çıkarır.

Bu bilgiler ışığında eserin, edebi akımların edebi şahsiyetlerin birçok yönden incelenmesi sağlanabilir.

Edebiyat araştırmaları sonucunda ortaya çıkan bilgiler de özellikle tarih, sosyoloji ve felsefe bilim dallarına malzeme niteliği taşımaktadır.