1 kasým 2008 sayý:156 - ttb.org.tr · risinde babalarýnýn ellerine tutuþturulan minik bebek...

8
Son dönemde basýnda “hekim hatalarýna” iliþkin haberlere sýkça rastlanmaya baþladý. Saðlýk Bakanlýðý kaynaklý olarak verilen bu haberlerde, týbbi uygulama hatalarý sonucu hekimlere verilen cezalarýn yetersiz olduðu vurgulanýyor. C M Y K C M Y K 1 Kasým 2008 Sayý:156 Prof. Dr. Gençay Gürsoy S on Genel Kuruldan bu yana gerek ülkemizde, gerekse yakýn ve uzak çevremizde olup bitenleri düþü- nünce aradan hayli uzun bir za- man geçmiþ devamý sayfa 3’te gündem ... ABÝS Tanýtým ve Eðitim Toplantýsý Karaburun Bilim Kongresi Dünya Saðlýk Örgütü’nün birkaç yýldýr yürüttüðü “hasta güvenliði” kavramýnýn “güvenli ameliyat” ayaðýndaki çalýþmalara Türkiye adýna Prof. Dr. Ýskender Sayek katýldý. Týpta Uzmanlýk Kurulu çalýþmalarý TTB, týp fakültesi dekanlarýný buluþturdu 2. Sayfada 2. Sayfada 4. Sayfada 4. Sayfada 6. Sayfada 6. Sayfada 6. Sayfada 8. Sayfada Týbbi Uygulama Hatalarý TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Hakan Giritlioðlu Hukuk Köþesi’nde yazdý Yeniden merhaba Týp Dünyasý – ANKARA – Kriz çalý- þanlar için iþsizlik, iþ bulabildiði ya da iþin- de kalabildiði koþullarda ücretlerde düþme, maaþ alamama ve buna razý olma, daha kö- tü koþullarda çalýþma ve yaþama, nihayetin- de yoksullaþmadýr. Elbette ayný kriz kimile- ri için daha da zenginleþme, karýný arttýr- mak için fýrsattýr. Baþbakan’ýn “Hamdol- sun bize bir þey olmaz” açýklamalarý yeri- ni krizin etkilerini azaltmak için sermayeyi koruyacak önlemler almaya dönüþtü bile. Oysaki biliniyor bu krizin (de) sebebi, týpký daha öncekiler gibi çalýþanlar deðil: Bu kriz kapitalizmin krizi. Ve çalýþanlardan yana önlemler alýnmaz, emeði/emekçileri koru- yan bir program olmazsa önümüzdeki gün- ler, aylar büyük çoðunluk için daha da beter olmaya aday. AKP Hükümeti’nin son 6 yýldýr uygula- dýðý Saðlýkta Dönüþüm Programý ile saðlýk alaný önemli ölçüde piyasalaþtý. Þimdi de kriz, piyasanýn koþullarýna göre “yönetil- meye” çalýþýlýyor. Daha þimdiden Ýstan- bul’da bazý büyük özel hastanelerde hekim- lerin maaþlarýnýn yüzde 10’u Bize düþen 2009 bütçesinin gö- rüþüldüðü bu süreçte emekçilerden yana bir bütçe için sesimizi yükselt- mek. Sermayeyi deðil bizi koruyan önlemler istemek, bunun için müca- dele etmek. Ýþten çýkarmalar durdu- rulmalý, saðlýktaki katký paylarý der- hal kaldýrýlmalý.. Týp Dünyasý – ANKARA – 2008 yýlý Sos- yal Güvenlik Kurumu (SGK) Saðlýk Uygula- ma Tebliði (SUT), 29 Eylül 2008 tarihli Res- mi Gazete’nin mükerrer sayýsýnda yayýmlandý. Tebliðin ilki 2006, ikincisi 2007 yýlýnda ya- yýmlanmýþtý. Bu yýl bayram arifesinin telaþýna denk getirilen SUT, vatandaþlar için de, saðlýk çalýþanlarý için de ciddi sýkýntýlar getiriyor. Yeni SUT; saðlýk hizmetinin piyasalaþtýrýl- masý ile ilgili olarak “vatandaþýn saðlýk hiz- meti almak için cepten yapacaðý harcama- lar artacak, saðlýk hizmetinin kapsamý da- ralacak” saptamasýna SUT yayýmlandý: Paralý, sýnýrlý, ayrýmcý Hükümet, bayram arifesini fýrsat bilip, yeni SUT’u yayýmladý. Saðlýk hiz- metlerinin kapsamý bütünüyle daraltý- lýrken, alt gelir grubu saðlýk hizmetinin dýþýna itiliyor. Týp Dünyasý – ANKARA – Sosyal Sigortalar ve Genel Saðlýk Sigortasý Ya- sasý (SSGSS) 1 Ekim 2008 tarihinde yü- rürlüðe girdi. Emeklilik yaþý yükseltildi, prim gün sayýsý Emeklilik yaþý yükseltildi, prim gün sayýsý artýrýldý. Aylýk baðlama oranlarý ve güncelleme katsayýsý a- zaltýldý. Emekli aylýklarýnda yüzde 23-yüzde 33 oranýnda azalma ka- demeli olarak baþladý. Saðlýk hiz- meti alabilmek prim ödeme zorun- luluðuna baðlandý. 60 günü geçen prim borcu olan için hizmete ulaþ- mak istisnai durumlar dýþýnda zor. Türk Tabipleri Birliði Genel Yönetim Kurulu (GYK), 28-29 Haziran 2008 tarihlerinde ger- çekleþtirilen seçimli genel ku- rul ve Eylül-Ekim aylarý içinde gerçekleþtirilen bölge tabip o- dalarý toplantýlarýnýn ardýndan, 25 Ekim 2008 Cumartesi gü- nü Ankara’da toplanýyor. GYK, önümüzdeki dönemin çalýþ- malarýný ve etkinlik takvimini belirleyecek. TTB Genel Yönetim Kurulu toplanýyor Bölge toplantýlarý tamamlandý Sayfa 7’de devamý sayfa 5’te devamý sayfa 4’te devamý sayfa 5’te Karikatür: Esma Sereli Malpraktisi önlemenin yolu hekime ceza deðil Mecburi hizmetin sonu: Mecburi istifa! Ýstanbul’da, özelde çalýþan hekim sayýsý kamuda çalýþan hekim sayýsýný geçti. ÝTO’nun kayýtlarýna göre, Eylül 2008 itibarýyla sadece kamuda çalýþan hekim sayýsý 6 bin 600 civarýn- dayken, sadece özelde çalýþan hekim sayýsý neredeyse 10 bine yükseldi. Sayfa 4’te Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi gündemindeki konularý Saðlýk Bakaný Recep Akdað ile gö- rüþtü. Akdað, görüþmede “artýk kamu görevlisi hekim istemediðini” söyledi. Sayfa 3’te Týp Dünyasý – ANKARA - Son dönemde basýnda “hekim hatalarýna” iliþkin haberlere sýkça rastlanmaya baþladý. Saðlýk Bakanlýðý kaynaklý ola- rak verilen bu haberlerde, týbbi uygula- ma hatalarý sonucu hekimlere verilen cezalarýn yetersiz olduðu vurgulanýyor. Malpraktis Yasa Tasarýsý Taslaðý’nýn hazýrlýklarýnýn gündemde olduðu bir döneme denk gelen bu haberlerle ilgili olarak Türk Tabipleri Birliði Hukuk Bürosu’nun yaptýðý deðerlendirmede, týbbi uygulama hatalarýnýn önlenme- sinde en önemli önlemin hekimlerin cezalandýrýlmasý olmadýðý vurgulandý. Son olarak basýnda yer alan bir ha- berde, “ölüme bile neden olsa heki- min yaptýðýnýn yanýna kar kaldýðý” savunuldu ve hekimlere verilen ceza- larýn son derece yetersiz olduðu vurgu- landý. Oysa, TTB Yüksek Onur Kuru- lu tarafýndan son iki yýl içerisinde 482 hekim hakkýnda çeþitli nedenlerle veri- len tabip odasý onur kurulu kararý ince- lendi, 304 hekim hakkýndaki dosya ke- sin olarak karara baðlandý. Bu dosya- larda 45 hekim kusursuz bulunurken, toplam 259 hekim uyarý cezasý, para cezasý ve geçici süreyle meslekten men cezasýyla devamý sayfa 3’te Bebek ölümlerinin sonu gelmiyor Ýþçi Saðlýðý ve Ýþ Güvenliði Taslaðý’na tepki “Engin Ceber elbirliðiyle öldürüldü” Son bir yýl içinde güvenlik güçlerinin sorumluluðunda 170 ölüm olayý gerçekleþti. Sorumlularýn eleþtiriye tahammülsüzlükleri, son 1 Mayýs’ta olduðu gibi toplumun ve medyanýn gözü önünde doruða ulaþtý. Bütün bunlar kapalý kapýlar arkasýnda þiddet ve kötü muamelenin yaygýnlaþmasýna zemin hazýrladý. Sayfa 5’te “1996-2006 TTB Merkez Konseyi Baþkaný Dr. Füsun Sayek, ancak üretim ve paylaþma varsa bir anmanýn konusu olabilir. Füsun Sayek üretimle anýlabilir. Her yýl O’nu yitirdiðimiz 16 Ekim’e denk düþen tarihte kamuoyu ile payla- þacaðýmýz bir rapor Füsun Sa- yek’le birlikte olmanýn aracý ola- caktýr.” Sayfa 8’de Hasta güvenliði ekip çalýþmasýndan geçer Dr. Füsun Sayek anýldý dýþarýdan göz ... “...Gelinen noktada 1 Ekim 2008 günü yürür- lüðe giren SS ve GSS ile çeþitli gecekondu- larda yaþayan iþçi, memur, esnaf, amele, çiftçi 5502 Sayýlý Kanun ile ayný (eve) ÇATI al- týna alýndý ama kamu görevlilerinin salonda, iþçilerin koridorda, amelenin kömürlükte, çiftçinin bahçede yaþayacaðý bir hale getiril- miþtir...” Ali Tezel yazdý Sayfa 7’de Saðlýk ortamýný, hekimleri ve saðlýk çalýþanlarýný nasýl etkileyecek? Emeði/emekçileri savunan bir program gerekiyor Genel Saðlýk Sigortasý yürürlüðe girdi Akdað: Kamu görevlisi hekim istemiyorum

Upload: trancong

Post on 05-Aug-2019

238 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Son dönemde basýnda “hekim hatalarýna” iliþkin haberlere sýkça rastlanmaya baþladý. Saðlýk Bakanlýðý kaynaklý olarak verilen bu haberlerde, týbbi uygulama hatalarý sonucu

hekimlere verilen cezalarýn yetersiz olduðu vurgulanýyor.

C M Y KC M Y K

1 Kasým 2008 Sayý:156

Prof. Dr. Gençay Gürsoy

Son Genel Kuruldan buyana gerek ülkemizde,gerekse yakýn ve uzak

çevremizde olup bitenleri düþü-nünce aradan hayli uzun bir za-man geçmiþ devamý sayfa 3’te

gündem ...

AABBÝÝSS TTaannýýttýýmm vvee EEððiittiimm TTooppllaannttýýssýý

KKaarraabbuurruunn BBiilliimm KKoonnggrreessii

Dünya SaðlýkÖrgütü’nün birkaçyýldýr yürüttüðü “hasta güvenliði”kavramýnýn “güvenli ameliyat”ayaðýndaki çalýþmalara Türkiye adýna Prof. Dr. Ýskender Sayek katýldý.

TTýýppttaa UUzzmmaannllýýkk KKuurruulluu ççaallýýþþmmaallaarrýý

TTTTBB,, ttýýpp ffaakküülltteessii ddeekkaannllaarrýýnnýý bbuulluuþþttuurrdduu

2. S a y f a d a

2. S a y f a d a

4. S a y f a d a

4. S a y f a d a

6. S a y f a d a

6. S a y f a d a

6. S a y f a d a

8. S a y f a d a

TTýýbbbbii UUyygguullaammaa HHaattaallaarrýýTTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi

Dr. Hakan Giritlioðlu Hukuk Köþesi’nde yazdý

Yeniden merhaba

Týp Dünyasý – ANKARA – Kriz çalý-þanlar için iþsizlik, iþ bulabildiði ya da iþin-de kalabildiði koþullarda ücretlerde düþme,maaþ alamama ve buna razý olma, daha kö-tü koþullarda çalýþma ve yaþama, nihayetin-de yoksullaþmadýr. Elbette ayný kriz kimile-ri için daha da zenginleþme, karýný arttýr-mak için fýrsattýr. Baþbakan’ýn “Hamdol-sun bize bir þey olmaz” açýklamalarý yeri-

ni krizin etkilerini azaltmak için sermayeyikoruyacak önlemler almaya dönüþtü bile.Oysaki biliniyor bu krizin (de) sebebi, týpkýdaha öncekiler gibi çalýþanlar deðil: Bu krizkapitalizmin krizi. Ve çalýþanlardan yanaönlemler alýnmaz, emeði/emekçileri koru-yan bir program olmazsa önümüzdeki gün-ler, aylar büyük çoðunluk için daha da beterolmaya aday.

AKP Hükümeti’nin son 6 yýldýr uygula-dýðý Saðlýkta Dönüþüm Programý ile saðlýkalaný önemli ölçüde piyasalaþtý. Þimdi dekriz, piyasanýn koþullarýna göre “yönetil-meye” çalýþýlýyor. Daha þimdiden Ýstan-bul’da bazý büyük özel hastanelerde hekim-lerin maaþlarýnýnyüzde 10’u

Bize düþen 2009 bütçesinin gö-rüþüldüðü bu süreçte emekçilerdenyana bir bütçe için sesimizi yükselt-mek. Sermayeyi deðil bizi koruyanönlemler istemek, bunun için müca-dele etmek. Ýþten çýkarmalar durdu-rulmalý, saðlýktaki katký paylarý der-hal kaldýrýlmalý..

Týp Dünyasý – ANKARA – 2008 yýlý Sos-yal Güvenlik Kurumu (SGK) Saðlýk Uygula-ma Tebliði (SUT), 29 Eylül 2008 tarihli Res-mi Gazete’nin mükerrer sayýsýnda yayýmlandý.Tebliðin ilki 2006, ikincisi 2007 yýlýnda ya-yýmlanmýþtý. Bu yýl bayram arifesinin telaþýnadenk getirilen SUT, vatandaþlar için de, saðlýkçalýþanlarý için de ciddi sýkýntýlar getiriyor.

Yeni SUT; saðlýk hizmetinin piyasalaþtýrýl-masý ile ilgili olarak “vatandaþýn saðlýk hiz-meti almak için cepten yapacaðý harcama-lar artacak, saðlýk hizmetinin kapsamý da-ralacak” saptamasýna

SUT yayýmlandý:

Paralý,sýnýrlý,ayrýmcý

Hükümet, bayram arifesini fýrsatbilip, yeni SUT’u yayýmladý. Saðlýk hiz-metlerinin kapsamý bütünüyle daraltý-lýrken, alt gelir grubu saðlýk hizmetinindýþýna itiliyor.

Týp Dünyasý – ANKARA – SosyalSigortalar ve Genel Saðlýk Sigortasý Ya-sasý (SSGSS) 1 Ekim 2008 tarihinde yü-rürlüðe girdi. Emeklilik yaþý yükseltildi,prim gün sayýsý

Emeklilik yaþý yükseltildi, primgün sayýsý artýrýldý. Aylýk baðlamaoranlarý ve güncelleme katsayýsý a-zaltýldý. Emekli aylýklarýnda yüzde23-yüzde 33 oranýnda azalma ka-demeli olarak baþladý. Saðlýk hiz-meti alabilmek prim ödeme zorun-luluðuna baðlandý. 60 günü geçenprim borcu olan için hizmete ulaþ-mak istisnai durumlar dýþýnda zor.

Türk Tabipleri Birliði GenelYönetim Kurulu (GYK), 28-29Haziran 2008 tarihlerinde ger-çekleþtirilen seçimli genel ku-rul ve Eylül-Ekim aylarý içindegerçekleþtirilen bölge tabip o-dalarý toplantýlarýnýn ardýndan,25 Ekim 2008 Cumartesi gü-nü Ankara’da toplanýyor. GYK,önümüzdeki dönemin çalýþ-malarýný ve etkinlik takviminibelirleyecek.

TTB GenelYönetim Kurulu

toplanýyor

Bölge toplantýlarýtamamlandý Sayfa 7’de

devamý sayfa 5’te

devamý sayfa 4’te

devamý sayfa 5’te

Kar

ikat

ür: E

sma

Ser

eli

Malpraktisi önlemenin yolu hekime ceza deðil

Mecburi hizmetin sonu:

Mecburi istifa!Ýstanbul’da, özelde çalýþan hekim

sayýsý kamuda çalýþan hekim sayýsýnýgeçti. ÝTO’nun kayýtlarýna göre, Eylül2008 itibarýyla sadece kamudaçalýþan hekim sayýsý 6 bin 600 civarýn-dayken, sadece özelde çalýþan hekimsayýsý neredeyse 10 bine yükseldi.

Sayfa 4’te

Türk Tabipleri Birliði MerkezKonseyi gündemindeki konularýSaðlýk Bakaný Recep Akdað ile gö-rüþtü. Akdað, görüþmede “artýkkamu görevlisi hekim istemediðini”söyledi. Sayfa 3’te

Týp Dünyasý – ANKARA - Sondönemde basýnda “hekim hatalarýna”iliþkin haberlere sýkça rastlanmayabaþladý. Saðlýk Bakanlýðý kaynaklý ola-rak verilen bu haberlerde, týbbi uygula-ma hatalarý sonucu hekimlere verilencezalarýn yetersiz olduðu vurgulanýyor.Malpraktis Yasa Tasarýsý Taslaðý’nýnhazýrlýklarýnýn gündemde olduðu birdöneme denk gelen bu haberlerle ilgili

olarak Türk Tabipleri Birliði HukukBürosu’nun yaptýðý deðerlendirmede,týbbi uygulama hatalarýnýn önlenme-sinde en önemli önlemin hekimlerincezalandýrýlmasý olmadýðý vurgulandý.

Son olarak basýnda yer alan bir ha-berde, “ölüme bile neden olsa heki-min yaptýðýnýn yanýna kar kaldýðý”savunuldu ve hekimlere verilen ceza-larýn son derece yetersiz olduðu vurgu-

landý. Oysa, TTB Yüksek Onur Kuru-lu tarafýndan son iki yýl içerisinde 482hekim hakkýnda çeþitli nedenlerle veri-len tabip odasý onur kurulu kararý ince-lendi, 304 hekim hakkýndaki dosya ke-sin olarak karara baðlandý. Bu dosya-larda 45 hekim kusursuz bulunurken,toplam 259 hekim uyarý cezasý, paracezasý ve geçici süreyle meslekten mencezasýyla devamý sayfa 3’te

BBeebbeekk ööllüümmlleerriinniinn ssoonnuu ggeellmmiiyyoorr

ÝÝþþççii SSaaððllýýððýý vvee ÝÝþþ GGüüvveennlliiððii TTaassllaaððýý’’nnaa tteeppkkii

“Engin Ceber elbirliðiyle öldürüldü”

Son bir yýl içinde güvenlik güçlerinin sorumluluðunda 170 ölüm olayý gerçekleþti.Sorumlularýn eleþtiriye tahammülsüzlükleri, son 1Mayýs’ta olduðu gibi toplumun ve medyanýn gözüönünde doruða ulaþtý. Bütün bunlar kapalý kapýlararkasýnda þiddet ve kötü muamelenin yaygýnlaþmasýna zemin hazýrladý. Sayfa 5’te

“1996-2006 TTB Merkez Konseyi Baþkaný Dr.Füsun Sayek, ancak üretim ve paylaþma varsabir anmanýn konusu olabilir. FüsunSayek üretimle anýlabilir. Her yýlO’nu yitirdiðimiz 16 Ekim’e denkdüþen tarihte kamuoyu ile payla-þacaðýmýz bir rapor Füsun Sa-yek’le birlikte olmanýn aracý ola-caktýr.” Sayfa 8’de

HHaassttaa ggüüvveennlliiððii eekkiipp ççaallýýþþmmaassýýnnddaann ggeeççeerr

Dr. Füsun Sayek anýldý

dýþarýdan göz ...

“...Gelinen noktada 1 Ekim 2008 günü yürür-lüðe giren SS ve GSS ile çeþitli gecekondu-larda yaþayan iþçi, memur, esnaf, amele,çiftçi 5502 Sayýlý Kanun ile ayný (eve) ÇATI al-týna alýndý ama kamu görevlilerinin salonda,iþçilerin koridorda, amelenin kömürlükte,çiftçinin bahçede yaþayacaðý bir hale getiril-miþtir...”

Ali Tezel yazdý Sayfa 7’de

Saðlýk ortamýný, hekimlerive saðlýk çalýþanlarýný nasýl etkileyecek?

Emeði/emekçileri savunan bir program gerekiyor

Genel Saðlýk Sigortasý yürürlüðe girdi

Akdað: Kamugörevlisi hekim

istemiyorum

Týp Dünyasý – ANKARA - DünyaSaðlýk Örgütü (DSÖ), birkaç yýldýr týbbisüreçlerdeki basit hatalarýn hasta ve sað-lýk çalýþanlarýna zarar verecek þekilde or-taya çýkmasýný önlemek amacýyla çalýþ-malar yürütüyor. “Hasta güvenliði” ola-rak ifade edilen bu kavramýn “güvenli a-meliyat” ayaðýndaki çalýþmalara Türkiyeadýna Türk Tabipleri Birliði Merkez Kon-seyi üyesi, Hacettepe Üniversitesi TýpFakültesi Genel Cerrahi Anabilim DalýÖðretim Üyesi Prof. Dr. Ýskender Sayekkatýldý.

DSÖ’nün hasta güvenliði çalýþmalarý-nýn geçen yýlki gündeminde kan ve kan ü-rünleri, enfeksiyon, baðýþýklama, klinikgiriþimler, el temizliðinin önemi gibi ko-nular vardý. Bu yýl ise güvenli ameliyatkonusunda çalýþmalar yapýlýyor. Bütünbu çalýþmalarda öne çýkan ise, saðlýk hiz-metlerinde hasta güvenliðini korumanýnyolunun “ekip çalýþmasý”ndan geçtiði.

Bu kapsamda, DSÖ “Cerrahi Gü-venlik Denetim Listesi”ni yayýnladý.Denetim listesi, anestezi verilmeden ön-ce, ameliyat kesisinden önce ve hasta a-meliyattan çýkmadan önce olmak üzere 3aþamayý kapsýyor.

Anestezi verilmeden önce• Hastanýn kimlik bilgileri, ameliyat

yeri, gerçekleþtirilecek giriþim ve hasta-nýn giriþim ile ilgili onamý alýnýr.

• Ameliyat yeri iþaretlenir. • Anestezi güvenlik kontrolü yapýlýr.• Nabýz ve oksimetrenin hasta üzerin-

de ve iþler durumda olup olmadýðýnýnkontrolü yapýlýr.

• Hastaya ait risk faktörleri deðerlen-dirilir. Bilinen bir alerjisinin olup olmadý-ðý, zor entübasyon/aspirasyon riskinin o-lup olmadýðý, 500 ml (çocuklarda 7ml/kg) ya da üzerinde kan kaybý riski o-lup olmadýðý gibi…

Ameliyat kesisinden önce• Ameliyata girecek olan ekip üyeleri

ad ve görevlerini belirterek kendilerinitanýtýrlar.

• Cerrah, anestezi görevlisi ve hemþirehastanýn doðru hasta olduðunu, ameliyatyerinin ya da tarafýnýn doðruluðunu vegerçekleþtirilecek giriþimin ne olduðunusözlü olarak teyit ederler.

• Cerrah, anestezi ekibi ve hemþire e-kibi tarafýndan gerçekleþebilecek kritikolaylar gözden geçirilir. Ameliyatta kritikveya beklenmedik adýmlar neler olabilir,ameliyat süresi tahminen ne kadardýr,beklenen kan kaybý nedir? Hastaya özgüanestezi riskleri var mýdýr? Sterilite teyitedildi mi? gibi…

• Profilaktik antibiyotiðin kesiden ön-

ceki son 60 dk içinde verilip verilmediðikontrol edilir.

• Gerekli görüntülemenin olup olma-dýðý kontrol edilir.

Hasta ameliyathaneden çýkmadanönce

• Hemþire tarafýndan hangi ameliyatýnkime yapýldýðý sözlü olarak teyit edilir.

• Alet, spanç/kompres ve iðne sayým-larý yapýlýr.

• Numunelerin hasta adý ve alýnan böl-ge belirtilecek þekilde etiketlendiði kont-rol edilir.

• Ele alýnmasý gereken ekipman soru-nu olup olmadýðýna bakýlýr.

• Cerrah, anestezi görevlisi ve hemþirehastanýn ameliyat sonrasý iyileþmesi vetedavisinin yönetimine yönelik kilit ge-reksinimleri gözden geçirir.

Türkiye’de yaygýnlaþtýrýlýyorProf. Dr. Ýskender Sayek, hasta güven-

liði kavramý ve güvenli ameliyat kuralla-rýyla ilgili çalýþmalarýn Türkiye’de deyaygýnlaþtýrýlmasýna çalýþýldýðýný söyledi.

Güvenli cerrahi denetim lis-tesinin dünyada 8 bölgedeuygulandýðýný belirten Sa-yek, bu listenin ameliyatrisklerini yüzde 50’yevaran oranlarda azalttý-ðýnýn gözlendiðini kay-detti. Sayek, listeninstandartlara uyma o-ranýný da yüzde36’dan yüzde 68’e çý-kardýðýný, bazý hasta-nelerde bu oranýn yüz-de

100’e kadar ulaþtýðý-ný, komplikasyon ve ö-lümlerin büyük ölçüde azal-dýðýný bildirdi. Ýskender Sayek,Saðlýk Bakanlýðý Performans Yö-netimi ve Kalite Geliþtirme DaireBaþkanlýðý’nýn güvenli ameliyatlistesinin Türkiye’de yaygýnlaþtý-rýlmasýna çalýþtýðýný da sözlerineekledi. Konuyla ilgili ayrýntýlar,Performans Yönetimi ve KaliteGeliþtirme Daire Baþkanlýðý’nýnsitesinden edinilebilir.

2 1 Kasým 2008

Bu yaz ortalarýnda önce Ankara’nýn bir büyük has-tanesinde, geçtiðimiz günlerde de Ýzmir’de bir büyükhastanede peþisýra çok sayýdaki bebek ölümleri, birdevrim olduðu öne sürülen “Saðlýkta Dönüþüm”programý ile hazin ve acý bir çeliþki yaparak, hala dö-nüþmekte olan saðlýk sisteminin son görüntülerini ser-giliyordu. Daha önce Ankara’da deterjan kutularý içe-risinde babalarýnýn ellerine tutuþturulan minik bebekölüleri henüz unutulmamýþ iken, bu kez Ýzmir’de biryaþlý adam, bir gün önce topraða verdiði torununun ki-loyu bulmamýþ küçük cesetini, otopsiden sonra topra-ðý henüz soðumamýþ mezar çukuruna gözleri yaþlý ye-niden verirken, acýsýný da yeniden yaþýyodu. Aðlýyor-du; onunla ilgili ne çok hayaller kurmuþtum, derken. Obir dede idi…

Ayný saatlerde olayý soruþturmakla görevli SaðlýkBakanlýðý tarafýndan oluþturulan bilimsel kuruldan “obebekler yüksek risk grubundan, zaten ölmesi bek-lenen bebeklerdi. Bu bir araba kazasý gibidir” yo-lundaki bilimsel açýklama, televizyonlarýn haber bül-tenlerinden, sunucularýn hayret vurgulayan ses tonlarýve mimikleri ile izleyenlere duyuruluyordu.Ve bebek-lerini yitirmiþ, çoðu asgari ücretin yoksul kokusununsindiði kenar mahalle gecekondularýnda, ana ve baba-larýn “Allah verdi, Allah aldý” tevekkülüne sýðýnanbir acý, baþlayan akþama karýþýyordu.

Þimdi günler geçer, bilimsel açýklama gelir, suçluve suçlular bulunur. Unutulur sonra her þey. Dönüþümolanca hýzý ile devam eder sorgusuz sualsiz. Altyapýyetersizliði, bir küvözde dört küçük beden, sayýlarý1500’ü bile bulmayan yeni doðan uzmaný, hastane en-feksiyonu, hatalý serumlar… Bir de hatalý bir iki he-kim ve saðlýk çalýþaný bulunursa kapanýr her þey. Hemcaným, bu kadar hýzlý bir dönüþümde bazý kazalarý daolaðan saymak gerekmez mi?

Yeryüzünde, ilk insanýn acýsýnýn neden olduðu ilkçýðlýðýn, ayný zamanda hekimi çaðýran ilk ses olduðuunutulur. Her gün hastane kordorlarýnda sergilenen, ül-kenin tüm alt yapýsýný, insan kesitlerini, yoksulluðuntekdüze rengini ve ýslak eski elbise gibi kekremsi ko-kusunu, gelir daðýlýmý dengesizliðinin acýmasýz görün-tülerini yansýtan hazin manzarasý unutulur!.. Baþbaka-nýn “her kadýn üç çocuk doðurmalý” açýklamasýna“bir ailenin iki veya daha az çocuðu olursa nüfusu-muz yaþlanýr, o zaman bizi baþka problemler bek-ler” ifadeleri ile katýlan, kendisi de bir çocuk hekimiolan Saðlýk Bakaný’nýn deyiþleri de unutulur mu?

Hiçbir alt yapý çalýþmasý yapýlmadan Soysal Gü-venlik Kurumu’nun (SGK) tüp bebek uygulamasýnadestek vermesi ile ülkemizde son üç yýlda erken veçoklu doðum oranlarýnda büyük artýþ yaþandýðý, tüpbebek merkezlerinin hýzla çoðaldýðý ve bunlarýn çoðu-nun özel sektör tarafýndan açýldýðý unutulur. 2005 yý-lýnda baþlayan uygulama ile tüp bebek yöntemi yoluy-la bebek sahibi olmaya çalýþan çiftlerin tedavi giderle-rinin yarýsýnýn, ilaç giderlerinin yüzde 80’inin devlettarafýndan karþýlandýðý,ayrýca her çifte üç kez söz ko-nusu yöntemi deneme hakký verildiði unutulur mu?

Saðlýðýn belirleyenleri olan faktörlerdeki bozukluk-larýn ve gelir daðýlamýndaki dengesizliklerin neden ol-duðu riskli saðlýk grubundaki ana ve babalardan, risk-li bebek grubundaki çocuklarýn dünyaya geleceði ger-çeði unutulur mu?

2005-6 döneminde ayný þekilde 23 bebeðin ölmesi-ne karþýlýk, son üç yýlda 85 bebeðin yitirilmesinin,Dünya Saðlýk Örgütü(WHO) nün 2008 Avrupa SaðlýkAtlasý’nda ülkemizin Türki Cumhuriyetler ve Gürcis-tan’nýn ardýndan sekizinci sýrada olduðu gerçeði unu-tulur mu? Yeni doðan ve erken bebek ölümlerinde ko-þullarý bizden daha kötü durumda olan ülkelerden bileönde oluþ nedenlerini ortadan kaldýrmadýktan, bu yön-de akýlcý çaba göstermedikten sonra “hafýzanýn nis-yan ile malul” oluþu vicdanlarý rahatlatmaya yetermi?

Görünen o ki; sorun olsa olsa bir çaðdaþlýk sorunu-dur. Ve saðlýk hizmetlerini bir yük olarak görüp, özelsektöre devretmeye çalýþmak sorunu çözmek için çareolmamaktadýr. Rakamlar bilinenlerin kamu oyuna vemedyaya yansýyanlarýdýr. Göreceli olarak en geliþmiþillerimizde bunlar yaþanýrken, bölgeler arasý dengesiz-liklerden yitirilenlerden ve sesiz kayýplardan çoðukimsenin haberi bile olmamaktadýr. Süregelen Rama-zan günlerinde, kimlerin parasýyla kimlere verildiðigözler önündeki þatafatlý iftar yemekleri sürüp gider-ken, giderek artan sayýda çoðalan iftar çadýrlarýnýnyoksul ve suskun kalabalýðý, buralarda yemekten son-ra kalanlarý evlerine götürmek üzere toplayan küçükçocuklarýn utangaç çaresizliði ya da bir güney doðu i-limizde daðýtýlan on kiloluk bulgur paketlerini alabil-mek için birbirlerini ezen kadýnlarýn yaralayýcý görün-tüleri bir yönüyle resmin bütüne yakýnýný ortaya koy-muyor mu?

Daha yaþamlarýnýn baþýnda, hayata sancýlý bir þekil-de baþlayan bu küçük bebeklerin ne denli yanýnda ola-bildiðimiz ortada iken, hayata tutunabilmeyi baþarmýþolanlarýn gelecekleri için yapmakta olduklarýmýzýn ay-rýca sorgulanma zamanýnýn geçmekte olduðunu artýkgörmemiz gerekmiyor mu?

Dönüþmekten baþý dönmüþ olan “Saðlýkta Dönü-þüm” bir devrim, öyle mi? Yoksa devrim çocuklarýnýmý yemeye baþladý?...

*Kocaeli Tabip Odasý26 Eylul 2008

aradabir...“Bir çocuk öldüðünde dünyaya geliþ biletimi Tanrý’ya geri vermek istiyorum” Dostoyevski

Sizin hiç bebeðiniz öldü mü?Dr. Akýn Yazýcý*

Dünya Saðlýk Örgütü’nün birkaç yýldýr yürüttüðü “hasta güvenliði” kavramýnýn “güvenli ameliyat”

ayaðýndaki çalýþmalara Türkiye adýna Prof. Dr. Ýskender Sayek katýldý. Sayek, Týp

Dünyasý’na “hasta güvenliði” ve “güvenli ameliyat”konularýný deðerlendirdi.

Hasta güvenliði ekip çalýþmasýndan geçer

Prof. Dr. Ýskender Sayek

Dünya Saðlýk ÖrgütüCerrahi Güvenlik KontrolListesi

Hastaya ait su unsurlar kendisineonaylatýlýr:• Kimlik Bilgileri• Ameliyat Yeri• Gerçeklestirilecek Girisim• Hastanýn girisim ile ilgili onamý

Ameliyat yerinin isaretlenmesi /saretlenme uygulanamaz.

Anestezi güvenlik kontrolü tamamlanýr

Nabýz ve oksimetrenin hasta üzerinde ve islerdurumda oldugu kontrol edilir.

Hastaya ait risk faktörlerinin degerlendirilmesi:Bilinen bir alerjisi var mý?Hayýr Evet

Zor entübasyon/ aspirasyon riski var mý?HayýrEvet, ayrýca gerekebilecek ekipman/destek var

500 ml ya da daha fazla kan kaybý riskivar mý (çocuklarda 7ml/kg ) ?HayýrEvet, ayrýca uygun intravenöz erisim vesývýlar planlandý.

Bütün ekip üyeleri ad ve görevlerinibelirterek kendilerini tanýtýrlar.

Cerrah, anestezi görevlisi ve hemsire hastanýn dogruhasta oldugunu, ameliyat yerinin veya tarafýnýndogrulugunu ve gerçeklestirilecek girisimi sözlü olarak teyit eder

Gerçeklesebilecek kritik olaylar gözdengeçirilirCerrahýn gözden geçirdikleri: Ameliyattakritik veya beklenmedik adýmlar nelerolabilir? Ameliyat süresi tahminen ne kadarolacak?, Beklenen kan kaybý nedir?

Anestezi ekibinin gözden geçirdikleri:Hastaya özgü anestezi riskleri var mý?

Hemsire ekibinin gözden geçirdikleri:Sterilite teyit edildi mi (Endikatör sonuç kontrolleridahil olmak üzere)? Ameliyat ekipmaný ile ilgiliolarak, o anda veya ameliyat boyunca, sorun çýkmariski var mý?

Profilaktik antibiyotik kesiden önceki son 60 dakikaiçerisinde verilmis midir?Evet Uygulanmaz

Gerekli görüntüleme mevcut mu?Evet Geçersiz

Hemsire ekiple sözlü olarak sunlarý teyiteder:

Gerçeklestirilecek girisimin teyit edilmesi

Alet, spanç/kompres ve igne sayýmlarýnýndogrulugu/Sayým uygulanmaz,

Numunelerin uygun sekilde etiketlendigi(hasta adý, alýnan bölge dahil),

Ele alýnmasý gereken ekipman sorunlarý olupolmadýgý,

Cerrah, anestezi görevlisi ve hemsire bu hastanýn ameliyat sonrasý iyilesmesi vetedavisinin yönetimine yönelik kilit gereksinimleri gözden geçirir.

Anestezi Verilmeden Önce Yerine GetirilmesiGerekenler (Giris Kontrolü):

Cilt veya Ameliyat Kesisinden ÖnceYerine Getirilmesi Gerekenler (Son Kontrol Mola Aný):

Hasta Ameliyathaneden Çýkmadan Önce YerineGetirilmesi Gerekenler (Çýkýs Kontrolü):

Týp Dünyasý – ANKARA –Türk Tabipleri Birliði’nin yazýþ-malarýnýn/gelen gider evraklarý-nýn bilgisayar ortamýnda tüm ta-bip odalarýnca takip edilebilme-sini amaçlayan Açýk Bilgi Siste-

mi (ABÝS) tabip odalarý çalýþan-larýna tanýtýldý.

Türk Tabipleri Birliði Mer-kez Konseyi ile tabip odalarý a-rasýndaki yazýþma yoðunluðugözetilerek 16 Ekim 2008 tari-

hinde bir grup tabip odamýz ça-lýþanlarý TTB ABÝS programý-nýn tanýtým ve eðitim toplantýsý-na katýldý. 12 Kasým 2008 tari-hinde yapýlacak ikinci toplantý i-le ilk toplantýya katýlmayan ta-

bip odalarýmýzý kapsayacak bi-çimde ABÝS tanýtým ve eðitimprogramý tamamlanacak.

TTB Biliþim KoordinatörüDr. Orhan Odabaþý’nýn düzenle-diði ve son derece verimli geçen

toplantýda tabip odalarýmýzdaçalýþan arkadaþlarýmýzýn deðer-lendirme ve önerileri doðrultu-sunda hem ABÝS Programý hemde Merkezi Üye Kayýt Programý(MERKAP) geliþtirilecek.

ABÝS Tanýtým ve Eðitim Toplantýsý

gibi geliyor. Oysa TTB yeni dönem MerkezKonseyi’nin ilk toplantýsýnýn üzerinden topu topu üç ay kadarbir süre geçti. Gezegenimiz biraz daha kirlendi. Yýllardýr sürüpgidenler yetmezmiþ gibi kuzey- doðumuzda binlerce masuminsanýn canýna mal olan acýmasýz bir bölgesel savaþ yaþandý.Ama herhalde zamaný asýl yavaþlatan, çok uzun bir süredir yu-karýlarda bir yerden kapitalizmin maceralarýný seyredenMarks’ýn sabýrlý ruhunun bunca yýl sonra yeniden aramýzda do-laþmaya baþlamasý.

Bütün haþmetiyle yaþanmakta olan krizin, Marks’ýn öngö-rüleri doðrultusunda, kapitalizmin dönemsel krizlerinin en cid-dilerinden biri olduðu hemen bütün önde gelen iktisatçýlar ta-rafýndan kabul edilirken, kimileri olayýn sadece “finans sektö-rünün yönetiþim krizinden ibaret” olduðu görüþünü yineleyipduruyorlar. Bu arada daha þimdiden birbiri arkasýna bankalar,sigorta þirketleri devletleþtiriliyor, yüz binlerce insan iþini kay-bediyor.

Çeþitli vesilelerle birçok kez sözünü ettiðimiz gibi, bugünyaþamakta olduðumuz krizden baðýmsýz olarak, kapitalist pi-yasa mekanizmalarýnýn en azýndan saðlýk alanýnda týkanacaðý-na dair öngörüler ciddi saðlýk iktisatçýlarý tarafýndan uzun za-mandýr ileri sürülüyor, sistemin ürettiði eþitsizliklerin kabul e-dilebilir boyutlarý aþtýðý vurgulanýyor, finansman sýkýntýsý çek-meyen ülkelerde bile kamusal aðýrlýklý önlemler alýnýyordu.1990’lý yýllardan beri saðlýk sistemleriyle ilgili tartýþmalardasuya sabuna dokunmayan bildirilerle yetinmeyi tercih edenDünya Saðlýk Örgütü (WHO), 1978 de yapýlan Alma Ata Kon-feransý’nýn 30. yýl dönümü vesilesiye geçtiðimiz günlerde ya-yýmladýðý “Temel Saðlýk Hizmetleri” raporunda, saðlýk hizme-tine ulaþýlabilmesi ve hizmetin sürdürülebilmesi bakýmýndan e-þitsizliklerin katlanarak artmakta olduðunu, saðlýk harcamalarýnedeniyle her yýl 100 milyon kiþinin yoksulluk sýnýrýnýn altýnaitildiðini ileri sürüyor, bu olumsuz gidiþin nedenini hiçbir te-reddüte yer býrakmayacak þekilde saðlýðýn piyasalaþtýrýlmasýnabaðlýyor.

Gelin görün ki dünya bu çýplak gerçeklerle dürüstçe yüzle-þirken, Eylül ortalarýnda TTB Merkez Konseyi olarak yaptýðý-mýz görüþmede Saðlýk Bakaný gök kubbe altýnda hiçbir þey de-ðiþmemiþçesine bizleri yine “ideolojik” olmakla suçlamayý sür-dürdü. Hekimlerin özlük haklarý ile ilgili açtýðýmýz tartýþma sý-rasýnda, emekliliðe yansýyan maaþ artýþý taleplerimize karþý bü-yük bir özgüven içinde “ … Ben artýk kamu görevlisi hekimistemiyorum!” deyiverdi. Böylece bugüne kadar, “saðlýktadönüþüm”ün bir özelleþtirme programý olduðu yolundaki tes-pitlerimizi çeþitli gerekçeler ileri sürerek bir biçimde reddedenSaðlýk Bakaný, bu kez “kamu görevlisi hekim” statüsünü hep-ten ortadan kaldýracaðýný itiraf ederek kendi “ideolojik” tutu-munun gereðini yerine getirmiþ oldu. Kuþkusuz görüþme sýra-sýnda bu son tespitimiz de tarafýmýzdan açýkça dile getirildi.

Bakanlýkla yaptýðýmýz son görüþme, ekonomik kriz kapýla-rýmýzý zorlarken, AKP iktidarýnýn neoliberal sistemin en zayýfhalkasý olan saðlýk alanýnda bile þimdilik sýký durduðu izleni-mini veriyor. Bu kararlýlýk ne güne kadar sürer bilmiyoruz. E-sasen Hükümetin ekonomik krizi bütün olasý boyutlarýyla yete-rice kavrayýp kavramadýðýný, birbiri ardýsýra açýlan ve tamamýSosyal Güvenlik Kurumu’ndan beslenmeyi bekleyen özel sað-lýk iþletmelerinin, hangi yöntemle toplanacaðý bile hala “riva-yet muhtelif” olan primlerle nasýl ayakta kalacaðýnýn soðuk-kanlýlýkla hesap edilip edilmediðini de bilmiyoruz.

TTB gibi bir meslek örgütünün, bu nitelikteki bir iktidarlasistem tartýþmasýna girmesinin anlamlý bir sonuç vermediðiniçoktan beri biliyoruz. Bu yüzdendir ki Saðlýk Bakaný ile görüþ-memizi elden geldiði kadar somut taleplerle sýnýrlamaya çalýþ-týk. Ne var ki, yukarýda belirttiðim gibi hekimlerin istihdam bi-çimleri, ekonomik sorunlarý vb. özlük haklarýyla ilgili taleplergündeme geldiði anda, ister istemez sistem tartýþmasý açýlýyor.Bu tartýþmalarýn büsbütün yararsýz olduðunu da söyleyemeyiz.Sosyal Güvenlik ve Genel Saðlýk Sigortasý yasa taslaklarýnýnilk versiyonlarý ile yasalaþtýktan sonraki halini karþýlaþtýrdýðý-nýz zaman, özellikle prim ödeyeceklerin asgari gelir düzeyi,temel teminat kapsamý vb. konularda yok sayamayacaðýmýzminimal bazý iyileþtirmeler de oldu.

Yeni dönemin belki de en yoðun çalýþma alaný odalarýmýzlailiþkileri geliþtirme, karþýlýklý bilgi akýþýný hýzlandýrma, bürok-rasiden kaynaklanan sorunlara zamanýnda merkezden müdaha-le etme vb. konular oldu. Kýsa bir süre içinde 6 bölge toplantý-sý yapýldý. Bu toplantýlara 30 dolayýnda oda katýldý. Baþta ailehekimliði olmak üzere, “saðlýkta dönüþüm” programýnýn bütünunsurlarý gözden geçirildi. Mülki idare ve saðlýk bürokrasininoda yöneticilerine karþý engelleyici, kimi zaman gözdaðý ver-meyi amaçlayan tutumlarý önemli yakýnmalar arasýnda yer alý-yordu. Bu konuyu da Saðlýk Bakaný ile enine boyuna tartýþtýk.Ancak ne yazýk ki demokrasiyi içine sinirmiþ yönetimlerdenbeklenmeyecek bir tutumla karþýlaþtýk

Emek kesimini temsil eden sendika ve meslek odalarýyla i-liþkilerimiz hýz kesmeden sürdürüldü. Barýþ, demokrasi insanhak ve özgürlükleri her zamanki gibi ortak çalýþma alanlarýmý-zýn ilk sýralarýndaydý. Bu dönem “iþçi saðlýðý ve güvenliði” ko-nusu, Tuzla baþta olmak üzere birçok üretim alanýndaki sorun-lar ve iþyeri hekimliðini de içine alan yeni yasa hazýrlýklarý a-ciliyeti nedeniyle gündemin en ön sýralarýnda yer aldý. Birkaçkez sosyal taraflar olarak yasa tartýþmalarýna katýlmama aþa-masýna geldik. Minimal iyileþtirme olasýlýklarýnýn bile insanhayatýnýn ucuza harcandýðý bu alanda dikkate alýnmasý gerekti-ði düþüncesiyle son ana kadar temasý kesmemeye karar verdik.

Önümüzde (yine) zor bir dönem var. Ekonomik krizin önün-de sonunda Türkiye’yi de vuracaðýný, darbenin en az zararla at-latýlacaðýný varsaysak bile, bu zararýn emekçi sýnýflarýn ve dargelirlilerin sýrtýna yükleneceðini, bugüne kadar kazanýlmýþ sý-nýrlý haklarýn bile kaybedilebileceðini, saðlýk sektöründe amaözellikle özel saðlýk iþletmelerinde hekim emeðini ucuza ka-patma eðilimlerinin hýz kazanacaðýný hesaba katmak zorunda-yýz. Bu durumda ayný saftaki örgütlerle birlikte hýzla “ekono-mik krize karþý emeðin savunma programý” üzerine çalýþ-malara baþlamalý, bu programýn uygulamaya konmasý için va-kit geçirmeden etkili ve kapsamlý bir ortak eylem takvimi ha-zýrlýklarýný gündeme getirmeliyiz.

31 Kasým 2008

gündem...Prof. Dr. Gençay Gürsoy

baþ tarafý sayfa 1’deTýp Dünyasý – ANKARA - Türk

Tabipleri Birliði Merkez Konseyi gün-demindeki konularý Saðlýk Bakaný Re-cep Akdað ile görüþtü. Akdað,görüþmede “artýk kamu görevlisihekim istemediðini” söyledi.

Haziran ayý sonunda yapýlan TürkTabipleri Birliði 57.Büyük Kongre-si’nde seçilen Merkez Konseyi SaðlýkBakaný Recep Akdað’ý ziyaret etti. Zi-yarette TTB Merkez Konseyi heyeti 3baþlýkta görüþlerini dile getirdi.

1-Türk Tabipleri Birliði ve SaðlýkBakanlýðý’nýn Türkiye saðlýk ve he-kimlik ortamýnýn iki önemli kurumsalyapýsý olduðunu, sorunlarýn çözümünefarklý deðerler ve yorumlarla yaklaþýl-dýðýnýn bilindiðini ancak bu durumunolmasý gereken kurumsal iliþkinin yü-rütülmesine engel olmamasý gerektiðiifade edildi. Bu çerçevede Tabip Odasýyöneticilerinin çalýþmalarýna merkezive yerel otoritenin kolaylaþtýrýcý yakla-

þýmýnýn, odalarýn hekimler-le buluþmak ve gö-

rüþlerini almakamacýyla hasta-

ne ve saðlýkkuruluþlarýn-da düzenleye-cekleri top-lantý vb. et-

kinliklerde yardýmcý olunmasýný, sonörneðini 57.Büyük Kongre’de karar o-larak kabul edilen Tabela Yönetmeli-ði’nin Resmi Gazete’de yayýnlanmasý-nýn Bakanlýkça engellenmesi gibi yetkiaþýmý uygulamalarý ile örneklendi.

2-Saðlýkta Dönüþüm Programý’nýnbir bütün olarak temel dinamiðininTürk Tabipleri Birliði açýsýndan uygungörülmediði hatýrlatýldý. Yenidoðan ü-nitelerindeki bebek ölümlerine deðinil-di. Akdað, genelde Türkiye’de kendidöneminde koruyucu hizmetlerde ve ö-zel olarak da bebek ölümleri ve yeni-doðan alanýnda önemli geliþmeler kay-dedildiðini söyleyerek, Saðlýk Bakanlý-ðý’nýn izlediði genel politikalarýn mes-lek örgütü, hekimler tarafýndan eleþti-rilmesinin uygun olmadýðý deðerlen-dirmesini yaptý.

3- Merkez Konseyi olarak aþaðýda-ki baþlýklarda Saðlýk Bakanlýðý ilemevcut durumu iyileþtirici müzakere-lere bayramdan sonra/Ekim ayý içeri-sinde baþlanýp hýzla olumlu bir þekildesonlandýrma ümidi taþýdýðýmýz ifade e-dildi.

-Hekimlerin/Saðlýk ÇalýþanlarýnýnSaðlýðý: Saðlýk kuruluþlarýnda iþyerisaðlýk birimleri kurulmasý, bu amaçlabir yönetmelik yayýnlanmasý.

-Ücretlendirme: Hekimlerin artma-

yarak neredeyse sabit hale gelen emek-liliðe yansýyan maaþlarýnýn iyileþtiril-mesi amacýyla hýzla bir çalýþma yürüt-mek ve yürürlüðe konulmasýný saðla-mak.

-Fazla Çalýþma/Nöbet Sürele-ri/Mecburi Hizmet/Geçici Görevlen-dirmeler: Hem hekim hem hasta hakkýyani bir saðlýk hakký olarak fazla çalýþ-manýn engellenmesi ve nöbet ücretleri-nin makul þekilde karþýlýklandýrýlmasýiçin bir düzenleme yapýlmasý.

-Hekime/Saðlýkçýlara Yönelik Þid-det: Sorunun azaltýlmasý mümkünseengellenmesi için yapýlacaklarýn belir-lenerek yürürlüðe konmasý.

-Eðitim: Geçtiðimiz yýl yandal sý-navlarýnda olduðu gibi þef/þef yardým-cýlýðý alanýnda da sýnavla atama yapýl-masý, TTB Kredilendirme Kurulu’nave Pratisyen Hekimlik Enstitüsü’neBakanlýk adýna katýlýnmasý.

Saðlýk Bakaný, saðlýk insangücübaþlýðýnda da çalý-þýlmasý isteði-ni belirterek,Ekim ayý i-çe r i s indemüzakereiçin talimatvereceðiniifade etti.

Yeniden merhaba

Akdað: Kamu görevlisihekim istemiyorum

Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi gündemindeki konularý

Saðlýk Bakaný Recep Akdað ile görüþtü.Haziran ayý sonunda yapýlan

Türk Tabipleri Birliði 57.Büyük Kongresi’nde seçilen Merkez Konseyi

Saðlýk Bakaný Recep Akdað’ý ziyaret etti.

18 Eylül – 18 Ekim tarihleri a-rasýndaki TTB faaliyetlerindenbazýlarý þöyle:

Kartal Devlet Hastanesi’ne ziya-ret – TTB Merkez Konseyi üyesi Dr.Ali Çerkezoðlu ve Ýstanbul TabipOdasý Baþkaný Dr. Hüseyin Demir-dizen Kartal Devlet Hastanesi AcilServisi’nin eli sopalý 50 kiþi tarafýn-dan basýlmasý olayýyla ilgili olarak19 Eylül günü Kartal Eðitim ve A-raþtýrma Hastanesi’ni ziyaret etti-ler.

Halk Saðlýðý Kolu Eðitim Çalýþ-masý – “Kapitalizm ve Saðlýk” ko-nulu TTB Halk Saðlýðý Kolu EðitimÇalýþmasý 20-21 Eylül 2008 tarih-lerinde Ankara’da gerçekleþtirildi.Nail Satlýgan, Ahmet Yýlmaz ve Tü-lin Öngen konuþmacý olarak katýl-dýlar.

Nusret Fiþek Ödülleri – NusretFiþek etkinlikleri kapsamýnda veri-lecek olan Nusret Fiþek Saðlýk O-caðý ve Nusret Fiþek Hizmet Ödülüiçin Seçici Kurul toplantýlarý 20 Ey-lül 2008 günü Ankara’da gerçek-leþtirildi.

Adalet Bakaný ile görüþme –TTB Merkez Konseyi Baþkaný Prof.Dr. Gençay Gürsoy, 22 Eylül 2008günü Ýstanbul Protokolü ve gün-demdeki çeþitli konulara iliþkin o-larak Adalet Bakaný Cemil Çiçek i-le bir görüþme yaptý.

Denizli’de geçici görevlendir-meler – Denizli’de geçici görevlen-dirmeler ve aile hekimliði geçiþ sü-reci ile ilgili olarak 23 Eylül’de birtoplantý düzenlendi. ToplantýyaTTB Ýkinci Baþkaný Prof. Dr. FerideAksu ve TTB Merkez Konseyi üyesiDr. Zeki Gül katýldýlar.

KESK ile görüþme – Kamu E-mekçileri Sendikalarý Konfederas-yonu yöneticileri ile TTB yöneticile-ri Ýstanbul’da bir araya geldiler.

DSÖ temsilcileriyle görüþme - 9Ekim 2008’de Dünya Saðlýk Örgü-tü’nün (DSÖ) Türkiye temsilcileriTTB’yi ziyaret ederek, TTB MerkezKonseyi Ýkinci Baþkaný Prof. Dr. Fe-ride Aksu ile görüþtüler.

Çalýþma Bakanlýðý ile toplantý –Türk Tabipleri Birliði 10 Ekim 2008günü Çalýþma ve Sosyal GüvenlikBakanlýðý Ýþ Saðlýðý ve GüvenliðiGenel Müdürlüðü’nde gerçekleþti-rilen Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði KanunTasarýsý görüþmelerine katýldý. Top-lantýya TTB adýna Genel SekreterDr. Eriþ Bilaloðlu ile TTB Hukuk Bü-rosu’ndan Avukat Ziynet Özçelikkatýldýlar.

TTB UDEK ile FTR dernekleri uz-laþý kurulu – Türk Tabipleri BirliðiUzmanlýk Dernekleri Eþgüdüm Ku-rulu ile (TTB-UDEK) Fizik Tedavi veRehabilitasyon (FTR) DernekleriUzlaþý Kurulu 10 Ekim’de Anka-ra’da bir toplantý yaptý.

Güz Okulu – 11-14 Ekim 2008tarihlerinde XIV. Halk Saðlýðý GüzOkulu Ýzmir’de gerçekleþtirildi.

Ýþyeri Hekimliði Kol YürütmeKurulu – TTB Ýþyeri Hekimliði KoluYürütme Kurulu 11 Ekim 2008 gü-nü Ankara’da toplandý.

Kadýna Yönelik Þiddet – Baþba-kanlýk Kadýnýn Statüsü Genel Mü-dürlüðü’nce Ankara’da düzenle-nen “Kadýna Yönelik Þiddetle Mü-cadelede Erkek Katýlýmý Konferan-sý’na TTB adýna Merkez Konseyi Ü-yesi Dr. Hülya Biriken ile Dr. SerapÞahinoðlu katýldýlar.

Toplum ve Hekim Yayýn Kurulu– TTB Toplum ve Hekim Dergisi Ya-yýn Kurulu 18 Ekim 2008 Cumar-tesi günü Ankara’da toplandý.

Yüksek Onur Kurulu – TTB Yük-sek Onur Kurulu, 18-19 Ekim2008 Cumartesi ve Pazar günleriAnkara’da toplandý.

TÖK Genel Kurulu – TTB TýpÖðrencileri Kolu’nun Seçimli Ge-nel Kurulu 18 Ekim 2008 Cumar-tesi günü, Ankara’da TTB MerkezKonseyi Binasý’nda yapýldý.

Týpta Uzmanlýk Kurulu – SaðlýkBakanlýðý Týpta Uzmanlýk Kuru-lu’nun 19-20 Ekim 2008 tarihlitoplantýlarýna TTB Merkez Konseyiüyesi Prof. Dr. Ýskender Sayek katýl-dý. TTB toplantýda, Týpta UzmanlýkEðitimi Yönetmelik Taslaðý’na iliþ-kin görüþlerini sundu

cezalandýrýldý. Buhekimler içinden týbbi hata nedeniyleçeþitli sürelerde meslekten men cezasýalan hekim sayýsý 12, ayný nedenle paracezasý alan hekim sayýsý ise 11 oldu.

TTB Hukuk Bürosu’nun bu konuy-la ilgili deðerlendirmesine göre, týbbiuygulama hatasýndan dolayý þikayet e-dilen hekim hakkýnda Türkiye’de aynýanda dört hukuki süreç yürütülebiliyor.Hekim kusurlu bulunursa ceza mahke-mesi tarafýndan hapis cezasý veriliyor,hukuk mahkemesi tarafýndan maddi-manevi tazminat ödemesine karar veri-liyor, TTB Yüksek Onur Kurulu tara-fýndan da süreli meslekten men cezasý,hekim kamu görevlisi ise ayrýca disip-lin cezasý veriliyor. Bir hastanýn haya-týný kaybetmesi veya saðlýðýnýn bozul-masý sonucunu doðuracak þekildetýbbi hata yapan hekim, Türk Ce-za Kanunu uyarýnca 3 aydan 6 yý-la kadar hürriyeti baðlayýcý cezaile cezalandýrýlmasýnýn yaný sýra,kamu görevinin yürütülmesindenve serbest olarak hekimlik mesle-ðinin icrasýndan yoksun býrakýlý-yor. Ayrýca mesleðin gerektirdiðidikkat ve özen yükümlülüðüneaykýrýlýk dolayýsýyla iþlenen tak-sirli suçtan mahkumiyet halinde,cezanýn infazýndan itibaren 3 ay i-le 3 yýl arasýnda meslek veya sa-natýn icrasýnýn yasaklanmasýna dakarar verilebiliyor.

Diðer taraftan meslekte bilgive beceri yetersizliði, özen eksik-liði, dikkatsizlik ve benzeri ku-surlardan dolayý eksik ya da yan-lýþ taný ve tedavide bulunarakhastaya zarar verilmesi, týbbi de-

ontoloji ve hekimlik meslek etiði ku-rallarýna da aykýrýlýk oluþturuyor. Böy-le bir durumdan haberdar olan tabip o-dasý, bölgesinde yaþanan olayla ilgiliolarak ilgililer hakkýnda soruþturmabaþlatabiliyor ve gerektiðinde 6 ayakadar geçici süreyle meslekten men ce-zasý verebiliyor.

Saðlýk Bakanlýðý TTB’nin verdiðicezalarý uygulamýyor

TTB Hukuk Bürosu’nun deðerlen-dirmesine göre, bu konuda sorun dahaçok TTB tarafýndan verilen meslektenmen cezalarýnýn uygulanmasý aþama-sýnda yaþanýyor. Çünkü Saðlýk Bakan-lýðý, kuruluþ yasasýndan kaynaklý ola-rak kamu görevlisi olan hekimlere di-

siplin cezasý vermeye yetkili olanTTB’nin verdiði cezalarý uygulamýyor.

TTB Hukuk Bürosu, hekimlerin ce-zalandýrýlmasýnýn týbbi hatalarýn önlen-mesinde en önemli tedbir olmadýðýnadikkat çekerek, dünyadaki uygulamaörnekleri ve sonuçlarýndan yola çýka-rak, týbbi uygulama hatalarý ile ilgili o-larak yapýlacak düzenlemelerin þu yak-laþýmlarý içermesi gerektiðini aktardý:

- Kötü saðlýk hizmetinden dolayý o-luþacak zararlarda, hastalarýn zararlarý-nýn kýsa sürede tespit edip karþýlayacakbir kamusal fon vb. yapýnýn oluþturul-masý, hasta ile saðlýk personelinin karþýkarþýya getirilmeksizin ve kusur karþý-lýðý olmaksýzýn zararýn karþýlanmasý.

- Saðlýk hizmetinin kötü iþlemesin-den dolayý doðacak bütün zararlarýn bu

kamusal fon tarafýndan karþý-lanmasý, kamu hizmetlerindekesinlikle özel sigorta kuruluþ-larý aracýlýðý ile sigortacýlýðýnsöz konusu edilmemesi.

- Hekimlerin ve diðer sað-lýk personelinin yetiþtirilme-sinde ihtiyaca yönelik niteliklimezuniyet öncesi ve sonrasý e-ðitim sisteminde bulunan so-runlarýn hýzla çözülmesi, sü-rekli mesleki geliþim/eðitim o-lanaklarýnýn kamusal bir fon ü-zerinden, meslek örgütünündüzenlemesinde güvence altý-na alýnmasý ve geliþtirilmesi.

- Hekimlerin ve diðer sað-lýk personelinin fazla çalýþmave dinlenme koþullarýnýn sað-lýk hizmetinde hataya sevk et-meyecek bir biçimde yenidendüzenlenmesi.

Malpraktisi önlemenin yolu hekime ceza deðil

Son dönemde basýnda “hekim hatalarýna” iliþkin haberlere sýkça rastlanmaya baþladý.Saðlýk Bakanlýðý kaynaklý olarak verilen bu haberlerde, týbbi uygulama hatalarý sonucu

hekimlere verilen cezalarýn yetersiz olduðu vurgulanýyor.

baþ tarafý sayfa 1’de

TTB Ajandasý’ndan

1 Kasým 20074

C M Y K

Týp Dünyasý – ANKARA - Týpta Uzman-lýk Kurulu 29-30-31 Aðustos 2008 tarihlerin-de toplandý. Geçen yýl yasayla kurulan kuru-lun üçüncü toplantýsýydý. Bu toplantýlarýn iki-sinde Týpta Uzmanlýk Eðitimi Yönetmeliðitaslaðý görüþüldü. Türk Tabipleri Birliði’ninbir temsilciyle yer aldýðý Týpta Uzmanlýk Ku-rulu toplantýsýna Türk Tabipleri Birliði Uz-manlýk Dernekleri Eþgüdüm Kurulu ve der-neklerin geniþ katýlýmý ile oluþturduðu görüþ-leri ile katýldý. Önce yönetmeliðin geneli ile il-gili daha sonra da maddelerin özelinde görüþ-ler yazýlý ve sözlü olarak iletildi.

Bu süreçte Türk Tabipleri Birliði Týpta Uz-manlýk Eðitimi ile ilgili yasal düzenlemeleriönemsediðini belirterek, týpta uzmanlýk eðiti-mi alanýnda temel ilkelerin ayrýntýlý bir þekil-de yönetmelik yerine bir yasa veya tüzük iledüzenlenmesinin daha uygun olacaðýný vurgu-ladý. Yönetmelik ile yapýlacak düzenlemelerdesýk sýk deðiþtirilebilme olanaðý nedeniyle is-tikrarýn saðlanamayacaðýný ve yönetmeliðintýpta uzmanlýk eðitiminin tüm yönlerini ayrýn-týlý bir biçimde kapsamasý gerektiðini ifade et-ti. Mevcut yönetmelik taslaðýnda oldukça sý-nýrlý kalýndýðý ve birçok konuda eksikler bu-lunduðu aktarýldý.

Yönetmelik taslaðýnýn maddelerinin öze-linde de Türk Tabipleri Birliði birçok konudaörgütsel görüþünü ortaya koydu. Görüþmelerkýsmýnda Türk Tabipleri Birliði’nin önerileri-nin önemli bir kýsmý dikkate alýndý. Ancak ne-deni anlaþýlmayan bir biçimde ikinci toplantý-da Saðlýk Bakanlýðý Hukuk Müþavirinin öneri-si ile yönetmeliðin 10. ve 13. maddeleri ile ku-rulmasý öngörülen Eðitim Kurumlarý Deðer-lendirme Komisyonu ve Uzmanlýk Dallarý E-ðitim ve Müfredat Komisyonlarýnýn kuruluþuve görevleri ile ilgili maddeler çýkartýlarak ko-misyon kurma yetkisi Týpta Uzmanlýk Kuru-

lu’na býrakýldý. Bu komisyonlarýn, yönetmeli-ðin iþlevsel kýlýnmasýnda önemli yeri olmasýve kurumsal temsiliyet açýsýndan önemi nede-niyle mutlaka yer almalarý gerektiði savunul-masýna raðmen yönetmelikten çýkarýldý. Bu ö-nerinin kabul edilmemesi üzerine Türk Tabip-leri Birliði olarak buna þerh konuldu.

Taslaðýn 18. maddesinde Saðlýk BakanlýðýEðitim ve Araþtýrma Hastanelerinde kurulma-sý öngörülen akademik kurullar ile ilgili mad-de de yönetmelik taslaðýndan çýkartýldý. Bu-nun için ayrý bir yönetmelik düzenlenmesi ge-rektiði belirtildi.

Türk Tabipleri Birliði 54. maddede yer a-lan Uzmanlýk Sýnavý ile ilgili alternatif bir ö-neri getirerek yazýlý sýnavýn ÖSYM tarafýndanhazýrlanan merkezi bir sýnav olarak planlan-masýný ve klinik beceri ve tutum deðerlendi-ren ikinci basamak sýnavýn da umanlýk dernek-lerince yapýlan Yeterlik (Board) sýnavlarýnadönüþtürülmesini önerdi. Merkezi sýnav öneri-si kabul edildi. Ýkinci basamak sýnavýn ise kar-ma jürilerce yapýlmasý benimsendi.

Türk Tabipleri Birliði olarak uzmanlýk eði-timi gören hekimlerin temel hak ve sorumlu-luklarýnýn, eðitim kurumlarý ve eðitici nitelik-leri, atama kriterleri, eðitim yetkisinin geri a-lýnmasýna iliþkin hükümlerin yer almasý ge-rektiði belirtildi. Bunun yaný sýra, yönetmeli-ðin ekli çizelgesinin Saðlýk Bakanlýðý, YüksekÖðretim Kurulu ve Türk Tabipleri Birliði’ninortak çalýþmasý sonrasý Týpta Uzmanlýk Kuru-lunda görüþülmesini önerdi. Henüz ekli çizel-ge ile herhangi bir çalýþma yapýlmadý. Ekli çi-zelge ile ilgili görüþmeler gelecek toplantýdatartýþýlacaktýr. Bu tartýþmalara ýþý tutacak kri-terlerin belirlenmesi büyük yarar saðlayacak-týr. Bunun yaný sýra Türk Tabipleri Birliði ola-rak yönetmelikte eksik alanlarýn tamamlanma-sý yönünde çalýþma önerimizi Saðlýk Bakanlý-ðý Müsteþarý ve Saðlýk Eðitimi Genel Müdürüolumlu karþýladý.

Týpta Uzmanlýk Kurulu Ekim 2008’in ikin-ci yarýsýnda tekrar toplanacaktýr. Türk Tabip-leri Birliði ve TTB-Uzmanlýk Dernekleri buçalýþmalarý yaparak yönetmeliðin eksik yönle-rinin ortadan kaldýrýlmasý yönünde katký suna-caktýr.

Týp Dünyasý – ÝSTANBUL – Ýstanbul’daözel sektörde çalýþan hekim sayýsý ilk kez ka-muda çalýþan hekim sayýsýný geçti. ÝstanbulTabip Odasý’nýn kayýtlarýna göre, Eylül 2008itibarýyla sadece kamuda çalýþan hekim sayýsý6 bin 661, sadece özelde çalýþan hekim sayýsý9 bin 721 olarak belirlendi. Ýstanbul Tabip O-dasý Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdi-zen, bu artýþýn büyük oranda, mecburi hizme-tini tamamlayan hekimlerin, içinde bulunduk-larý koþullar nedeniyle yine “mecburi” olarakistifa etmelerinden ve kamudan ayrýlarak öze-le geçmelerinden kaynaklandýðýný söyledi.

Mecburi hizmete gidemeyecek durumda olanpek çok hekim de kamudan istifa etmek zo-runda kalýyor.

Ýstanbul’da son 3-4 yýl içinde özelde çalý-þan hekim sayýsý 3 bin civarýndan yaklaþýk 10bine yükseldi. Bu rakam esasen özelde çalýþantüm hekimlerin sayýsýný da yansýtmýyor. Özelhekimlik kavramý Saðlýkta Dönüþüm Progra-mý’nýn getirdiði düzenlemelerle birlikte, “mu-ayenecilik”ten, “özel hastane hekimliði”nedönüþürken, “kayýt dýþý çalýþma”yý da bera-berinde getirdi. Muayenehane hekimleri içingeçerli olan tabip odasýna üye olma zorunlulu-ðu, özel hastanelerde çalýþan hekimler için zo-runlu görülmez oldu. Dolayýsýyla, Sosyal Gü-venlik Kurumu’na, Saðlýk Bakanlýðý’na bildi-rilmeyen ya da tabip odasýna da kayýt olmayanhekimlerle birlikte bu sayýnýn çok daha yük-sek olduðu belirtiliyor.

ÝTO Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdi-zen bu artýþý Týp Dünyasý’na deðerlendirdi. Ö-zel saðlýk kuruluþlarýnda çalýþan hekim sayýsý-nýn yüzde 400 oranýnda arttýðýný belirten De-

mirdizen, bu artýþýn büyük oranda mecburihizmetini tamamlayan hekimlerin istifa ede-rek özele geçmelerinden kaynaklandýðýný söy-ledi. Özel saðlýk kuruluþlarýnýn yeni kadro ala-mamasý nedeniyle son zamanlarda bu artýþýnbiraz kesildiðini kaydeden Demirdizen, bu is-tifalarý ve özele geçiþi 5 nedenle açýkladý:

1- Son birkaç yýldýr Saðlýkta DönüþümProgramý nedeniyle özel sektörün teþvik edil-mesi

2- Mecburi hizmet dýþýnda kamuda istih-dam olanaðýnýn kalmamasý

3- Kötü yönetim ve baskýnýn hekimleri ka-mudan kaçýrmasý

4- Görece yüksek ücret5- Mecburi hizmetin yapýldýðý yerlerden Ýs-

tanbul’a ya da büyük kentlere gelme arayýþýÝTO’nun kayýtlarýna göre, Eylül 2008 itiba-

rýyla sadece kamuda çalýþan hekim sayýsý 6bin 661, sadece özelde çalýþan hekim sayýsý 9bin 721, kamu ve özelde birlikte çalýþan he-kim sayýsý ise 2 bin 743 olarak belirlendi.

artýrýldý. Aylýk baðlama oran-larý ve güncelleme katsayýsý azaltýldý. Emekliaylýklarýnda yüzde 23-33 oranýnda azalma kade-meli olarak baþladý. Saðlýk hizmeti alabilmekprim ödeme zorunluluðuna baðlandý. 60 günügeçen prim borcu olanlar için saðlýk hizmetineulaþmak istisnai durumlar dýþýnda çok zor. Þuanda Türkiye’de Bað-Kur’a baðlý çalýþanlarýnsadece yüzde 15’inin prim borcunun olmadýðýdikkate alýnýrsa, bu kesimin neredeyse tümüylesaðlýk hizmetinin kapsamýnýn dýþýnda kalacaðýnýöngörmek zor deðil.

Prim ödemek yetmiyorÞimdilik, aylýk geliri 212 YTL ile 638.7

YTL arasýnda olanlardan 25.5 YTL, 638.7 ile1.277 YTL arasýnda olanlardan 76.6 YTL,1.277 YTL’den fazla olanlardan ise 153.2 YTLalýnýyor. Ancak, saðlýk hizmetine ulaþmak içinprim ödemek yeterli olmuyor. Ayrýca katýlýmpayý da ödenecek. Ayaktan tedavilerde 2 YTLmuayene baþýna, ilaç ve kurumca karþýlanacaktüm ortez-protez gibi iyileþtirme araç ve gereç-leri içinse yüzde 10-20 arasý katýlým payý alýn-masý zorunlu tutuluyor. Ortez ve protez için alý-nacak katýlým payýnýn miktarý asgari ücretinyüzde yetmiþ beþini geçemeyecek. Buna karþýnyardýmcý üreme yöntemi tedavilerinde ilk dene-mede yüzde 30, ikincide yüzde 25 katýlým payýalýnmasý öngörülüyor.

Prim üzerine katýlým payý ödenmesi deyetmiyor

Saðlýk hizmeti alýrken primi düzenli olaraködemek, üzerine katký payý vermek de yetmiyor.Tüm bunlarýn üzerine ayrýca hizmetin Sosyal

Güvenlik Kurumu’nca (SGK) belirlenen bedeli-nin bir katýna kadar, Bakanlar Kurulu’nca belir-lenen oranda fark ücreti alýnýyor. Þu anda yüzde30 olan bu oran, istendiðinde yüzde 100’e kadarartýrýlabilecek.

Prim, üzerine katýlým payý, üzerine farködenmesi de yetmiyor

Ýstenilen nitelikte saðlýk hizmetine ulaþmakiçin prim, katýlým payý, fark ücreti ödüyor olmakda yetmiyor. Tamamlayýcý sigorta ile özel saðlýksigortalarýna da prim ödemek gerekiyor. Sunu-lacak saðlýk hizmetlerinin kapsamýný, miktarýný,ne kadar süreyle sunulacaðýný, ücretini SGK be-lirleyecek. SGK gelir gider durumuna göre su-nulan saðlýk hizmetlerinde kýsýtlamalara gidebi-lecek. Halkýn doðuþtan kazanýlmýþ hakký olansaðlýðý parasý olana satýlacak, olmayana sadakaolarak daðýtýlacak.

Devlet hastaneleri zora sokuluyorSosyal Güvenlik Kurumu, özel hastaneye

hizmet baþý ödeme yapmayý sürdürürken, kamuhastaneleri için “götürü bedel” karþýlýðý sözleþ-me yapmaya yetkili kýlýnýyor. Aile hekimlerisözleþmelerini Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)ile yapmak durumunda býrakýlýyor. Olacaklarbunlarla da sýnýrlý deðil; daha 17 milyon yeþilkartlýnýn primsiz hizmet almasý engellenecek, 2milyon kamu emekçisinden yüzde 5 saðlýk ver-gisi kesilecek, daha bedeli ödenmeyen hastalýk-lar açýklanacak, sadece parasý olan “müstesna-i” kiþilerin hakký görülen, “istisnai” saðlýk hiz-metleri açýklanacak. Bunlar için “yüzde 300katký payý” ödemek gerekecek. Sanki hastane-ye keyfinden yatýlýrmýþ gibi hastanede yatanlara“otelcilik” farký ödeme zorunluluðu gelecek.

Týp Dünyasý- ANKARA – Türk Ta-bipleri Birliði Merkez Konseyi, Ýstanbul,Ankara ve Ýzmir’de týp fakültelerinin de-kanlarýný buluþturdu. TTB Merkez Kon-seyi’nin çaðrýsýyla 9 Ekim 2008 günü Ýs-tanbul’da, 10 Ekim 2008 günü Ankara’da,15 Ekim 2008 günü de Ýzmir’de bir arayagelen bölge týp fakültelerinin dekanlarý,týp eðitiminin güncel sorunlarýný ve çö-züm önerilerini tartýþtýlar. Ýstanbul ve An-kara’daki toplantýlara TTB Merkez Kon-seyi adýna TTB Merkez Konseyi üyesiProf Dr. Ýskender Sayek, Ýzmir’deki top-lantýya TTB Ýkinci Baþkaný Prof. Dr. Fe-ride Aksu katýldýlar.

Ýstanbul’daki toplantýya CerrahpaþaTýp Fakültesi, Ýstanbul Týp Fakültesi, Ko-caeli Týp Fakültesi, Namýk Kemal Üniver-sitesi Týp Fakültesi ve Maltepe Týp Fakül-tesi yöneticileri ile TTB ve Ýstanbul TabipOdasý temsilcileri; Ankara’daki toplantýyaBaþkent Üniversitesi Týp Fakültesi, Yü-züncü Yýl Üniversitesi Týp Fakültesi, Fa-

tih Üniversitesi Týp Fakültesi ile TTB veAnkara Tabip Odasý temsilcileri; Ýz-mir’deki toplantýya da Celal Bayar Üni-versitesi Týp Fakültesi, Ege ÜniversitesiTýp Fakültesi, Dokuz Eylül ÜniversitesiTýp Fakültesi, Adnan Menderes Üniversi-tesi Týp Fakültesi yöneticileri ile TTB veÝzmir Tabip Odasý temsilcileri katýldýlar.

Toplantýlarda, týp fakültelerinin güncelsorunlarý olan öðrenci kontenjanlarýnýnartýrýlmasý, üniversitedeki hekimlerin öz-lük haklarý ve norm kadro ile tam gün baþ-lýklarý ele alýndý, çözüm önerileri tartýþýla-rak, ortak bir tutum geliþtirmek üzerindeduruldu. Toplantýlarda, TTB’nin týp fakül-telerindeki eðitimin niteliliðinin bozulma-sýna yol açan tüm bu konularda raporlar o-luþturmasý, tüm týp fakültesi dekanlarýnkatýldýðý bir günlük bir çalýþtay düzenlen-mesi ve basýnýn konuya ilgisinin çekilme-si için çalýþmalar yürütülmesi gibi öneri-lerde bulunuldu.

Týpta Uzmanlýk Kurulu çalýþmalarýGeçen yýl yasayla kurulan Týpta Uzmanlýk Kurulu, Aðustos ayýnda üçüncü toplantýsýný yaptý. Toplantýda Týpta Uzmanlýk Eðitimi Yönetmeliði Taslaðý görüþüldü.

Mecburi hizmetin sonu: Mecburi istifa!Ýstanbul’da, özelde çalýþan hekimsayýsý ilk kez kamuda çalýþan hekimsayýsýný geçti. ÝTO’nun kayýtlarýna göre, Eylül 2008 itibarýyla sadece kamuda çalýþan hekim sayýsý 6 bin 600 civarýndayken, sadece özelde çalýþan hekim sayýsýneredeyse 10 bine yükseldi.

Ýstanbul Tabip Odasý Genel SekreteriDr. Hüseyin Demirdizen, bu artýþýnbüyük oranda, mecburi hizmetini tamamlayan hekimlerin, içinde bulunduklarý koþullar nedeniyle yine “mecburi” olarak istifa etmelerinden ve kamudan ayrýlarak özele geçmelerinden kaynaklandýðýný söyledi.

baþ tarafý sayfa 1’de

Ankara dekanlar toplantýsý

Genel Saðlýk Sigortasý yürürlüðe girdi

TTB, týp fakültesi dekanlarýný buluþturdu

TTB-UDEK 29. AraGenel Kurulu yapýldýTýp Dünyasý – ANKARA - TTB-Uz-manlýk Dernekleri Eþgüdüm Kurulu(TTB-UDEK) 29. Ara Genel Kurulu11 Ekim 2008 Cumartesi günü Ha-cettepe Üniversitesi Týp Fakültesi 1No’lu Amfi’de yapýldý.Genel Kurula, TTB-UDEK GenelKurul üyesi uzmanlýk derneklerin-den 50 delege katýldý. Divan Baþ-kanlýðýný Dr. Ali Kocabaþ’ýn yaptýðýgenel kurulda, TTB MK Üyesi Dr. Al-tan Ayaz’ýn açýlýþ konuþmasýndansonra UDEK baþkaný Dr. Raþit Tükelson dönem çalýþmalarý hakkýndagenel kurul üyelerine bilgi verdi. Daha sonra gündem doðrultusun-da çalýþma raporu sunumu, Çalýþ-ma Gruplarý çalýþmalarý hakkýndabilgilendirme, TTB-UDEK/UlusalYeterlik Eþgüdüm Kurulu 3. ve 4.Çalýþtaylarý sonuç bildirgelerinin ö-zetlenmesi, UDEK yönetmelik deði-þikliði, UYEK yönerge deðiþikliði, zi-yaret programlarýnýn esaslarý metnigenel kurula sunularak oylandý.17-19 Nisan 2008 tarihinde yapý-lan Avrupa Týp Uzmanlarý Birliði (A-TUB [UEMS]) 50. yýl genel kuruluhakkýnda bilgiler verildi.

14. Týpta UzmanlýkEðitimi KurultayýTýp Dünyasý – ANKARA – Ýlki 24Þubat 1994’te gerçekleþtirilen Týp-ta Uzmanlýk Eðitimi Kurultayý’nýnon dördüncüsü, TTB-UzmanlýkDernekleri Eþgüdüm Kurulu tara-fýndan, Ankara Tabip Odasý’nýn evsahipliðinde, Ankara ÜniversitesiTýp Fakültesi Morfoloji Binasý’nda28-30 Kasým 2008 tarihleri ara-sýnda yapýlacak. Ýstanbul, Ankara ve Ýzmir’de dö-nüþümlü olarak yapýlan kurultay-larda saðlýk sistemi, uzmanlýk eði-timi, dernekler ve yeterlik kurullarýile ilgili sorunlar tartýþýlýyor ve çö-züm önerileri geliþtiriliyor. Kurul-taylar, uzmanlýk eðitiminin bile-þenleri olan Saðlýk Bakanlýðý, týpfakülteleri, eðitim hastaneleri, ta-bip odalarý ve uzmanlýk dernekleriile saðlýkla ilgili diðer kurumlarýntemsilcilerinin bir araya gelerekgörüþ alýþveriþinde bulunmalarýnaaracý oluyor. Bu yýlki kurultayýn ilk gününde, uz-manlýk derneklerinin temsilcileri-nin katýlýmýyla insangücü planla-masý, toplum saðlýðýný geliþtirme,etik, sürekli týp eðitimi/süreklimesleki geliþim, bilimsel araþtýrmave saðlýk hizmetlerinin iyileþtirilme-si baþlýklarýný içeren VI. ÇalýþmaGruplarý Genel Kurulu yapýlacak.Ayný gün derneklerin ATUB temsil-cileriyle ortak bir toplantý düzenle-necek. Kurultayýn ikinci ve üçüncügünlerinde ise Týpta Uzmanlýk Eði-timi Yönetmeliði, e-saðlýk, Uzak-tan Eðitim, Hekim Saðlýðý, YeterlikKurullarýnýn Etkinlikleri, Akreditas-yon ve Uzmanlýk Alanlarýnda Kesi-þen Alanlar ve Çokdisiplinli Yakla-þým konularý ele alýnacak.

Nusret Fiþek AnmaEtkinlikleri 3 Kasým’da Týp Dünyasý – ANKARA – TTB Mer-kez Konseyi eski baþkanlarýndanProf. Dr. Nusret Fiþek, aramýzdanayrýlýþýnýn 18. yýlýnda Ankara’daTürk Tabipleri Birliði ve HacettepeÜniversitesi Týp Fakültesi Halk Sað-lýðý Anabilim Dalý tarafýndan dü-zenlenen etkinliklerle anýlacak.Prof. Dr. Nusret Fiþek Etkinlikleri, 3Kasým 2008 Pazartesi günü saat11.00’de mezarý baþýnda yapýla-cak anma ile baþlayacak. CebeciAsri Mezarlýðý’ndaki anma için sa-at 10.30’da TTB Merkez Konseyibinasý önünden servis hareket ede-cek. Saat 12.30’da Hacettepe Üni-versitesi Kültür Merkezi R Salo-nu’nda Nusret Fiþek Ödülleri daðý-tým töreni yapýlacak. Saat17.00’den itibaren de, ÇankayaBelediyesi Çaðdaþ Sanatlar Merke-zi’nde 10. Saðlýkçý Ressamlar Ser-gisi Açýlýþ ve Kokteyli, AraþtýrmacýGaye Yýlmaz ile Ankara Tabip O-dasý Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr.Dilek Aslan’ýn konuþmacý olduðu“Suyun Metalaþtýrýlmasý ve KarþýMücadeleler” konferansý ile SevdaCenap And Müzik Vakfý, ÇankayaBelediyesi ve NÜSED tarafýndandüzenlenen Nusret Fiþek AnýsýnaBarýþ Dinletisi gerçekleþtirilecek.

5

C M Y K

SUT’ta deðiþiklik…ANKARA (A.A) - Sosyal Güven-

lik Kurumu Saðlýk Uygulama Tebli-ði’nde Deðiþiklik Yapýlmasýna DairTeblið, Resmi Gazete’de yayýmlan-dý.

Buna göre, Saðlýk UygulamaTebliði (SUT) yürürlüðe girmedenönce düzenlenen saðlýk raporlarý,raporun düzenlendiði tarihte yü-rürlükte bulunan SUT hükümlerineuygun olmasý kaydýyla 31 Aralýk2008’e kadar geçerli olacak. SUThükümlerine uygun olan saðlýk ra-porlarý ise SUT’ta belirtilen sürele-ri boyunca geçerli sayýlacak. Ön-ceki tebliðde, SUT’un yürürlüðegirmesinden önce düzenlenensaðlýk raporlarý, reçetenin düzen-lendiði tarihte yürürlükte bulunanSUT hükümlerine uygun olmasýkaydýyla rapor bitim tarihine kadargeçerliliðini koruyacaktý.

Daha önce yayýmlanan 2008SUT’a göre ‘’ayný dozda birdenfazla formu olan’’ ilaçlarda 4 haf-talýk tedavi dozunu geçen ambalajformlarý için saðlýk raporu düzen-lenmesi zorunluydu. Deðiþikliklebu uygulamaya eþdeðer ilaçlar daeklendi.

Yapýlan deðiþikliðe göre, ME-DULA takip numarasý ya da proto-kol numarasýndan birinin yer al-masý yeterli olacak. (22 Ekim2008)

Saðlýk çalýþanlarýndandöner sermaye eylemi

ÝSTANBUL (A.A) - Ýstanbul Üni-versitesi (ÝÜ) Ýstanbul Týp FakültesiHastanesi’nde görevli bir gruppersonel, döner sermayeden hak-larýna düþen payýn verilmediði ge-rekçesiyle eylem yaptý.

Hastanenin Cerrahi Týp Bilimle-ri bölümü önünde toplanan yakla-þýk 400 kiþilik grup, ÝÜ Ýstanbul TýpFakültesi yerleþkesinde yürüyüþyaptý.

Dekanlýk önüne kadar yürüyengrup adýna basýn açýklamasý ya-pan Saðlýk ve Sosyal Hizmet E-mekçileri Sendikasý (SES) Ýstanbul-Aksaray Þubesi Baþkaný SongülBeydilli, saðlýkla ilgili öðretim ele-manlarýnýn döner sermayeden ya-saya göre üst sýnýr olan yüzde 200oranýnda pay aldýðýný, buna kar-þýn, ÝÜ týp fakülteleri ve baðlý ens-titülerde görev yapan 657 sayýlýKanun’a tabi personele ise yüzde150 olan üst sýnýrdan deðil yüzde50-60 oranýnda pay verildiðinibelirtti.

Saðlýk hizmetinin ekip hizmetiolduðunu vurgulayan Beydilli, be-lirlenen oranlar, maaþlar üzerin-den hesaplandýðýnda ayný oranuygulansa bile her iki gruptakimaaþ farklarý nedeniyle döner ser-maye ödemelerinin de farklý ola-caðýna iþaret etti.

Beydilli, diðer kamu kuruluþla-rýnda hizmetli olarak çalýþanlara250 YTL ek ödeme verildiðini, dö-ner sermaye aldýðý için ek ödeme-den yararlanamayan hizmetlilereise 120 YTL döner sermaye payýverildiðini dile getirerek, SES’in, buuygulamanýn hukuka aykýrýlýðý ne-deniyle açtýðý davanýn sürdüðünü,ÝÜ Rektörü ile görüþme taleplerineise halen bir cevap alamadýklarýnýbildirdi. Songül Beydilli, haklarýnýalmak için iþ býrakma da dahil ey-lemlerini sürdüreceklerini ifade et-ti. (14.10.2008)

Hekim Emeði ÇalýþtayýTýp Dünyasý – ÝSTANBUL – Ýstan-bul Tabip Odasý’nca düzenlenen“Hekim Emeði Çalýþtayý”, 8-9 Ka-sým 2008 tarihlerinde Ýstanbul Ü-niversitesi Cerrahpaþa Týp Fakül-tesi Cem’i Demiroðlu Oditoryu-mu’nda gerçekleþtirilecek. Türki-ye’de toplum ve bireyin saðlýðýnýkorumayý temel ilke edinerek,saðlýk alanýnda daha nitelikli he-kimlik hizmeti verilebilmesi, heki-min emeðinin karþýlýðýný alabilme-si açýsýndan hekim emeðini ta-nýmlama ve karþýlýðýný belirlemey-le ilgili ilke ve ölçütleri saptamayýamaçlayan çalýþtayda, “Hekim E-meðinin Belirlenmesinde TarihselSüreç”, “Hekimlerin Emekler Ýle Ýl-gili Yaklaþýmlarý”, “GünümüzdekiYasal Düzenlemelerin Hekim E-meðine Yansýmalarý”, “Hekim E-meðine Yaklaþým”, “Dünyada veTürkiye’de Neoliberal PolitikalarýnHekim Emeðine Yansýmalarý” gibikonular ele alýnacak.

somut bir örnek teþkil edi-yor. 2008 SUT’u önceki tebliðlerle karþýllaþtý-rýldýðýnda saðlýk hizmetlerine ulaþma, kapsamve saðlýk hizmetlerinin kullanýmý anlamýndaoldukça ciddi kýsýtlýlýklar içeriyor. Pek çoksaðlýk hizmetinin hak olmaktan çýktýðý, gittik-çe daralan bir sigorta modelinin ve piyasa an-layýþýnýn yerleþtiði SUT, özetle þu deðiþiklik-leri tanýmlýyor:

- Saðlýk Kurumlarý; Birinci, Ýkinci, Üçüncübasamak olmak üzere ve her bir basamak daresmi ve özel olmak üzere sýnýflandýrýlýyor.Önceki tebliðden farklý olarak belediyelere a-it hastaneler ile kamu kurumlarýna ait týp mer-kezi ve dal merkezleri ikinci basamak resmisaðlýk kurumlarý olarak tanýmlanýyor. Ýlk kezbu tebliðde Diyaliz Merkezleri ve Saðlýk Ba-kanlýðý’ndan ruhsatlý diðer özelleþmiþ tedavimerkezleri, Refik Saydam Hýfzýsýhha Labora-tuarlarý, taný, tetkik ve görüntüleme merkezle-ri ile laboratuarlar, muayenehaneler ve kurum-ca yetkilendirilen iþyeri hekimleri, saðlýk hiz-met sunumu bakýmýndan basamaklandýrýla-mayan saðlýk kurumlarý/kuruluþlarý olarak sý-nýflandýrýlýyor.

- Aile Hekimliðine geçilmiþ olan 29 ildenDenizli, Bayburt, Isparta ve Gümüþhane ille-rinde 01 Kasým 2008 tarihinde, diðer illerde i-se 01 Ocak 2009 tarihinden itibaren “SevkZinciri Uygulamasý”na geçileceði, bu uygu-lamaya geçilmiþ illerde acil haller dýþýnda ailehekimliðinden sevk alýnmaksýzýn ikinci ve ü-çüncü basamak saðlýk kurumlarýna yapýlanbaþvuru, muayene ve iþlemlerin bedellerininSGK tarafýndan ödenmeyeceði belirtiliyor. A-cil hal nedeniyle aile hekimliðinden sevk alýn-maksýzýn ikinci ve üçüncü basamak saðlýk ku-rumlarýna yapýlan müracaatlara iliþkin gider-lerin ödenebilmesi için acil týbbi müdahaleyapýlmasýný zorunlu kýlan durumun müdaha-

leyi yapan hekim tarafýndan imzalanmýþ birbelge ile belgelendirilmesi ve Kurumca ka-bul edilmesi þartý getiriliyor.

- Tüm kamu ve özel saðlýk kuruluþlarýnýSaðlýk Hizmet Sunucularý olarak adlandýrantebliðde ilk kez, Saðlýk Hizmetleri Fiyatlan-dýrma Komisyonu’nun tüm hizmetlere yöne-lik ödenecek bedelleri belirleyeceði ifade edi-liyor.

- Saðlýk kuruluþlarýna baþvuran kiþininsaðlýk yardýmlarýndan yararlanýp yararlana-mayacaðýna iliþkin tespitin MEDULA üzerin-den yapýlmasý ve GSS takip numarasý/proviz-yon alýnan kiþilere verilen saðlýk yardýmlarý-nýn kurumca karþýlanacaðý belirtiliyor. Ayrýcadüzenlenen reçetelere GSS takip numarasýnýnyazýlmasýný öngörüyor. Eðer prim borcu var-sa, prim ödeme gün sayýsý doldurulmamýþsaya da primler düzenli ödenmemiþse, acil hal-ler, iþ kazasý ve meslek hastalýðý gibi durumlardýþýnda saðlýk hizmetlerinden yararlanýlamý-yor.

- Birinci basamak saðlýk kuruluþlarýndakiayaktan tedavilerde, her baþvuru için 11 YTL,hastanýn diðer bir saðlýk kurumuna sevk edil-mesi halinde 5 YTL ödeme yapýlacaðý, hasta-nýn, ikinci veya üçüncü basamak saðlýk kuru-mundan baþka bir saðlýk kurumuna sevk edil-mesi halinde sevk eden saðlýk kurumuna öde-necek tutarýn yüzde 75’inin ödenmesi öngörü-lüyor.

- Birinci basamak resmi saðlýk kuruluþla-rýnda yapýlan muayene ile aile hekimliði uy-gulamasýna geçilen illerde aile hekimi muaye-nelerinden katýlým payý alýnmýyor. Ýkinci basa-mak resmi saðlýk kurumlarýnda 3 YTL, eðitimve araþtýrma hastanelerinde 4 YTL, üniversitehastanelerinde 6 YTL, özel saðlýk kurum vekuruluþlarýnda ise10 YTL katýlým payý alýný-yor. Daha öncesinde pek çok kesimden alýn-

mayan bu katýlým payý SGK’nin kamu ve özelkuruluþlara ödemiþ olduðu muayene ücret-lerinin devlet hastanelerinde yüzde 20, üni-versite hastanelerinde yüzde 30 ve özel saðlýkkuruluþlarýnda yüzde 40-50 oranýnda vatan-daþýn “cepten ödeme” yapmasýanlamýnageliyor. Yani SGK saðlýk kuruluþlarýna öde-miþ olduðu ayaktan tedavi ücretinin yüzde 20ile yüzde 50’sini vatandaþtan alýyor. Bu katý-lým paylarý emeklilerin bir sonraki emekli ay-lýklarýndan mahsup ediliyor, çalýþanlar ise re-çete almak için baþvurduklarý eczanelere nakitolarak katýlým ücretini ödüyorlar.

- Katýlým paylarýnýn üst sýnýrý ile ilgili dü-zenlemede “týbbi malzeme için ödenecekkatýlým paylarý tutarý, týbbi malzemenin a-lýndýðý tarihteki brüt asgari ücretin yüzde75’ini geçemez” denilmekte ve bir öncekitebliðe göre azaltýlmýþ gibi görünmekle birlik-te, her bir malzeme ayrý ayrý olarak hesap-landýðý için, toplamda asgari ücretin yüzde75’ini çok çok aþabilecek oranlarda ödemeyapma zorunluluðu ile karþý karþýya býrakýlýy-or.

- Yeni SUT ile birlikte pek çok týbbi malze-menin saðlanmasýnda da kýsýtlamalarýn artýrýl-dýðý görülmektedir. Örneðin, daha önce myoe-lektrik kontrollü kol protezlerinin yenilenme-si ile ilgili bir süre þartý yok iken, yeni SUT,bu protezlerin 10 yýldan önce yenilenmesi du-rumunda bedellerinin kurumca ödemeyeceðibelirtilmektedir.

- Ýþitme cihazlarýyla ilgili düzenlemedeprogramlanabilir cihazlarýn ödemesi durdu-rulmuþ sadece analog ve dijital cihazlar öde-me kapsamýnda kalmýþtýr. 2007 SUT’ta bu ci-hazlar için ödeme üst limiti 800 YTL iken ye-ni SUT’ta ödenecek üst limit analog cihazlar-da 175 YTL, dijital cihazlara 350YTL ile sý-nýrlandýrýlmýþ, iþitme cihazlarýnýn kalýp ve pil

bedelleri ödeme kapsamýndan çýkarýlmýþ ve i-þitme cihazlarýnýn yenilenmesi için en az 5yýllýk bir süre þartý eklenmiþtir.

- Yine 2008 SUT ile birlikte gözlük camýve çerçevelerin yenilenme süresi 3 yýla çýka-rýlmýþ ve daha önceden ödenmekte olan kon-takt lens bedelleri ödeme kapsamýndan çýka-rýlmýþtýr. Ayrýca “gözlük camlarýna iliþkinher çerçeve için 40 YTL ödenir” ibaresi butebliðde yer almamaktadýr.

- Ayrýca tekerlekli sandalyelerin yenilenmesüresi 5, akülü tekerlekli sandalyenin yenilen-me süresi 10 yýlda bir olarak sýnýrlandýrýlmýþ-týr.

- Hastanýn, ayný gün içinde ayný saðlýk ku-rumunda ilk muayenesini takip eden diðerbranþlardaki ayaktan tedavi kapsamýnda baþ-vurularý, “ayaktan tedavide ödeme uygula-masý” kapsamýnda deðerlendirilmemekte vefarklý bölümlerde yapýlan muayeneye karþýlýk15.50 YTL muayene ücreti ödenmesi öngörül-mektedir.

- Kurumla sözleþmeli; vakýf üniversiteleriile özel saðlýk kurum ve kuruluþlarý tarafýndanSaðlýk Hizmetleri Fiyatlandýrma Komisyo-nunca belirlenen saðlýk hizmetleri bedelininen fazla % 30’una kadar, kiþilerden ilave üc-ret alýnabileceði hükmü getirilmiþtir. Bu mad-de ile vakýf üniversiteleri ile özel saðlýk ku-rum ve kuruluþlarýnda fark alýnmasý yasalmevzuata baðlanmýþ, alýncak fark ücretlerinebir üst sýnýr getirilmiþtir.

- Aktif sigortalýlar daha önce sadece T.Ckimlik numaralarý ile saðlýk kuruluþlarýna baþ-vurabilirlerken yeni SUT ile “ayakta ve yata-rak tedavi hizmeti saðlayan Kurumla söz-leþmeli saðlýk hizmeti sunucularýna, iþverentarafýndan düzenlenen vizite kaðýdý ile mü-racaat etmeleri” zorunluluðu getirilmiþtir.

baþ tarafý sayfa 1’de

Týp Dünyasý – ÝSTANBUL – Metris Ce-zaevi’nde tutuklu bulunan Engin Ceber’in ö-lümüyle birlikte, gözler bir kez daha cezae-vinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin içindebulunduðu koþullara yöneldi. TTB MerkezKonseyi, Ceber’in ölümüyle ilgili olarak dü-zenlenen basýn toplantýsýnda, önceki bir çokolguda olduðu gibi, ne yazýk ki Ceber’in de“elbirliði ile öldürüldüðünü” bildirdi.

TTB Merkez Konseyi ve Ýstanbul Tabip O-dasý tarafýndan düzenlenen basýn toplantýsýn-da, iþkencenin insanlýk suçu olduðu anýmsatýl-dý ve iþkenceyi yapanlar kadar, iþkenceye gözyumanlarýn da sorumlu olduðu vurgulandý.Basýn toplantýsýnda konuþan TTB MerkezKonseyi Baþkaný Prof. Dr. Gençay Gürsoy,Ceber’in gözaltýna alýnýþ anýndan baþlayarak,sorgulanmasý ve gözetim altýnda bulunduðutüm süreç ve ortamlarda kötü muamele, hu-kuksuzluk ve ilgisizliðin bir arada olduðunungörüldüðünü belirtti. Son bir yýlda güvenlikgüçlerinin sorumluluðunda 170 ölüm olayýgerçekleþtiðin anýmsatan Gürsoy, bunlarýn ya-ný sýra Sakarya, Trabzon, Mersin, Altýnova veAdana’da yaþanan olaylar da dikkate alýndý-ðýnda, sorunun boyutunun ve niteliðinin ol-dukça düþündürücü olduðunu kaydetti.

Siyasi ve askeri sorumlularýn eleþtiriye ta-hammülsüzlüklerinin, öfke duygularýný kont-rol edememelerinin son 1 Mayýs olaylarýndaolduðu gibi tüm toplumun ve medyanýn gözüönünde doruða ulaþtýðýný belirten Gürsoy, bu-nun da kapalý kapýlar arkasýnda þiddet ve kötümuamelenin yaygýnlaþmasýna zemin hazýrla-dýðýný ifade etti.

Gençay, Gürsoy, Engin Ceber’in ölümü ilesonuçlanan olayda da güvenlik güçlerinin tu-tumlarý, sorgulama ve yargýlama süreçleri vebunlarýn bir parçasý olan adli muayene ve ra-porlama süreçlerinde hukuki düzenlemelere,insan haklarýna ve mesleki etik deðerlere ay-kýrý sorunlar yaþandýðýný bildirdi.

Adli muayene ve raporlama süreçleri“Adli muayene ve raporlama ile saðlýk

bakým hizmetlerinin zamanýnda ve yeterlinitelikte verilememesinde zaman zamanmeslektaþlarýmýzýn özensizlik, korku veprosedürlere iliþkin bilgi eksikliklerinin et-kili olduðunu görmekteyiz” diyen Gürsoy,burada da mesleki özerkliðin saðlanamamasý-nýn, çalýþma koþullarýndaki yetersizliklerin ve

olumsuzluklarýn da rolü olduðunu kaydetti. Ceber’in ailesinin ve avukatlarýnýn baþvu-

rusu sonucu Ýstanbul Tabip Odasý’ndan ba-ðýmsýz bir bilirkiþi istendiðini, saptanan bilir-kiþinin ölü muayenesi ve otopsi sürecinde ha-zýr bulunmasýnýn saðlandýðýný anlatan Gürsoy,“Ölen kiþinin týbbi kayýtlarý, iþkenceye ta-nýklýk edenlerin ifadeleri ve ölü muayenesive ön otopsi bulgularý birlikte deðerlendi-rildiðinde ölüm olayýnýn vücudun birçokyerine uygulanmýþ olan travmaya baðlý be-yin kanamasý sonucu olduðu anlaþýlmakta-dýr” dedi

Gençay Gürsoy, bu olayda da TTB ve ÝTOolarak adli muayene ve týbbi hizmetlerle ilgiliinceleme baþlatýldýðýný ve süreci takip edecekbir komisyon oluþturulduðunu, kamuoyunayansýyan ve adli muayene ve raporlamada ku-suru olduðu iddia edilen hekimlerle ilgili so-ruþturmanýn da baþlatýldýðýný kaydetti.

Adli muayenelerin hangi koþullarda yapýla-caðýnýn ve nasýl raporlandýrýlacaðýnýn AdaletBakanlýðý, Ýçiþleri Bakanlýðý, Saðlýk Bakanlýðýve Türk Tabipleri Birliði’nin taraf olduðu Ýs-tanbul Protokolü ile tanýmlanarak uygulama-ya sokulduðunu bildiren Gürsoy, ancak uygu-lamada sorunlar olduðu söyledi. Gürsoy, iþ-

kence sonucu ölen Engin Ceber ve arkadaþla-rýnýn kendilerine kötü muamele yapýldýðý veþiddet uygulandýðý yönündeki baþvurularýnaraðmen bundan önceki pek çok olayda olduðugibi yetkililerin ve sorumlularýn görevleriningereðini yerine getirmedikleri izleniminin ol-duðunu bildirdi.

Gürsoy sözlerini þöyle sürdürdü: “TTB olarak yýllardýr iþkenceye karþý

verdiðimiz mücadele bilinmektedir. Ýnaný-yoruz ki ülkemizde iþkence ile etkin müca-

delenin yollarýndan biri de iþkence olgularýile karþýlaþan hâkim, savcý ve doktorlarýneðitiminden geçmektedir. Bu amaçla Ada-let Bakanlýðý, Adli Týp Kurumu ve SaðlýkBakanlýðý ile birlikte 5500 hâkim savcý vedoktora iþkencenin önlenmesinde ÝstanbulProtokolünün etkin kullanýmýna dair eði-tim çalýþmasýný karþýmýza çýkan birçok zor-luða raðmen sürdürmeye çalýþýyoruz. An-cak bu eðitimin organizasyon sürecinde A-dalet Bakanlýðý’ný çalýþmalarýmýzý kolay-laþtýrmaya davet ediyoruz.”

TTB Merkez Konseyi ve ÝstanbulTabip Odasý, Metris Cezaevi’nde tutuklu bulunan Engin Ceber’inölümüyle ilgili olarak basýn toplantýsý düzenlendi.

direkt olarak kesintiyeuðradý. Gerekçe olarak ise ekonomik kriz vehastane masraflarýnýn artmasý gösterildi. Ta-bii ki hekimler buna karþý çýkýyorlar ama iþgüvencesinden yoksun olduklarý için tepki-lerini gösteremiyorlar. Yine, baþta Ýstanbulolmak üzere saðlýk alanýnda da iþten çýkar-malar gündemde. Sosyal Güvenlik Kuru-mu’ndan gelen iadelerin yansýmasý da yinedoðrudan hekimlere ve saðlýk çalýþanlarýnaoluyor.

Krizin yükü, iþsiz, parasýz, alým gü-cü son derece düþmüþ ve geleceðindenendiþeli vatandaþýn saðlýðýna da olum-suz etki ediyor, edecek. Türk TabipleriBirliði, 2001 Þubat krizinin saðlýk ala-nýna etkileri üzerine bir rapor hazýrla-mýþtý. TTB Halk Saðlýðý Kolu’nun ha-zýrladýðý raporda yer alan tespitler halahepimiz için çok taze:

- Polikliniklere gelen hasta sayýsýn-da ciddi bir azalma oldu.

- Ücretlere zam yapýlmadý. Özellik-

le sözleþmeli personelden kesinlikle zam is-tememeleri istendi. Kriz dolayýsýyla ücret-lerde döviz bazýnda yüzde 50 dolayýnda birkayýp oldu.

- Kimi yerlerde maaþ ödemelerinde sý-kýntý yaþandý ve iþten çýkarmalar oldu. Öz-lük haklarý olumsuz etkilendi.

- Hekimlerin alým gücü krizle birliktehýzla eridi. Ekonomik koþullarý daha da kö-tüleþti.

- Kamuda çalýþan saðlýk personeli en çokgeçim sýkýntýsý çeken kesim durumuna düþ-tü.

- Özel muayenehanelerin büyük bölümükapanma noktasýna geldi, serbest çalýþan he-kimlerin ekonomik durumu çok olumsuz et-

kilendi.- Hastalýklarý sebebiyle hekime baþvuran

hastalar ekonomik kriz nedeniyle tedavileri-ni uygulayamaz hale geldiler. Bu da krizinhekimler üzerindeki psikolojik aðýrlýðýný ar-týrdý

Sermaye tarih boyunca krizleri kendi le-hine çözmek için savaþ dahil her yola baþ-vurmuþtur, baþvurur; çalýþanlarý, halký birbi-rine düþürmek ve krizi çýkarlarýna göre yö-netmek için yapmayacaðý yoktur. Bize düþen2009 bütçesinin görüþüldüðü bu süreçte e-mekçilerden yana bir bütçe için sesimiziyükseltmek. Sermayeyi deðil bizi koruyanönlemler istemek, bunun için mücadele et-mek. Ýþten çýkarmalar durdurulmalý, saðlýk-

taki katký paylarý derhal kaldýrýlma-lý.. diye baþlayan önlemlerimizi altalta yazmalý ve taleplerimizi yükseksesle dile getirmeliyiz. Bilmeliyiz kitaleplerimizi görünür kýl(a)mazsakbaþkalarýnýn ekmeðine yað sürmüþolacaðýz. Her zamankinden daha ör-gütlü olmak, örgütlü davranmak du-rumundayýz. Kriz sermayeye deðilbize “fýrsat” olmalý: haklarýmýzýkorumak, savunmak ve geliþtirmekiçin.

Krizbaþ tarafý sayfa 1’de

Paralý, sýnýrlý, ayrýmcýSosyal Güvenlik Kurumu Saðlýk Uygulama Tebliði yayýmlandý:

Karikatür: Esma Sereli

“Engin Ceber elbirliðiyle öldürüldü”

1 Kasým 2008

1 Kasým 20086

C M Y K

Soldan Saða1- Son yýllarda moda olan bir tür jim-

nastik – “Hiç þaþmayan ……. gibi iþlerdurur kader” (Yahya Kemal). 2- Arap a-becesinde bir harf – Ýzmir’in Selçuk il-çesine baðlý turistik bir köy. 3- Yasal –Eski kültür ve sanat yapýtlarýný yakýp yý-kan kimse. 4- Bir gýda maddesi - Savaþ-ta tutsak edilen ya da parayla satýn alý-nan ve sahibinin her türlü isteðine boyuneðmek zorunda olan kadýn – Radyum e-lementinin simgesi. 5- Ayný adlý bitkidenelde edilerek müshil olarak kullanýlanbir madde – Kekeme ya da dilsiz kimse.

6- Kedi ya da köpek yavrusu –Kurnaz ve cin fikirli kimse. 7-Þöhret – Pilotlar ve havacýlariçin yayýmlanan bülten – Ka-lay elementinin simgesi. 8-Kýrgýzistan’ýn plaka imi – Baðbudamaya ya da aðaç kesme-ye yarayan bir tür eðri býçak –Ceylan. 9- Jimnastikte eller ü-zerinde yukarýya kalkmayaverilen ad – Gümüþhane’ninÞiran ilçesinde bir þelale. 10-Mahkeme sonucunu gösterenbir resmi belge – Osmanlý sa-ray ve konaklarýnda haremleselamlýk daireleri arasýndakibölüm. 11- Peynir, et, balýk,turþu, asma yapraðý gibi yiye-

ceklerin bozulmamasý için içinde tutul-duklarý tuzlu su – Bir hayvan. 12- Par-kinson hastalýðýnýn baþlýca belirtisi olan,otomatik hareket yeteneðinin kaybolma-sý – Dað, tepe gibi yamaçlý þeylerin altbölümü.

Yukarýdan Aþaðýya 1- Türlü bitkilerden çýkarýlan kokulu

bir reçine – Bir peygamber. 2- Bildirmeyazýsý; mesaj – Baþkalarýnýn sýrtýndangeçinen kimse. 3- Takýmlar grubu, küme– Havadaki su buharý – Afrika’da bir ül-ke. 4- Zeki ve yaramaz çocuk – Don,

þalvar. 5- Mobilyacýlýkta dýþ yüzeylerinkaplanmasýnda kullanýlan plastik birmalzeme – Kuzu sesi. 6- “Kader kedere…… oldu / Aðladým gözüm yaþ oldu”(Aþýk Veysel) – Bir spor dalýnda eriþil-miþ derecelerin en üstünü – Bir meyve.7- Dam saçaðý – Az piþmiþ et. 8- Güzelkoku – Doðu Karadeniz daðlarýnýn yük-sek kesimlerinde yaygýn geçici kýrsalyerleþme tipi. 9- Göðüs – Tespihlerinbaþ tarafýna geçirilen uzunca parça. Gü-ney Amerika’daki dað sýrasý – Tunus’unplaka imi – Geleneksel Türk evlerindeüstü kapalý, önü avluya bakan, bir ya dabirkaç yaný açýk sofa. 11- Kadýn erkekbirlikte oynanan bir halk oyunu – As-ya’da bir ülke. 12- Bir tür saðlam ve yu-muþak dana ya da öküz derisi – Hazýr,mevcut.

Hazýrlayan: Sedat YaþayanBulmaca...Bulmaca...Bulmaca...Bulmaca...

Dr. Hakan GiritlioðluTTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi

TTB Hukuk Bürosu Koordinatörü

hukukköþesi k

Týp Dünyasý – ÝSTANBUL -TTB Olaðandýþý Durumlarda SaðlýkHizmetleri (ODSH) Kolu YürütmeKurulu 14 Eylül 2008 tarihinde Ýs-tanbul’da toplandý. Toplantýda aðýr-lýklý olarak olaðandýþý durumlarda e-ðitim ve yayýn faaliyetleri, son dö-nemde yaþanan olaðandýþý durumla-ra iliþkin deðerlendirmeler, ilki 8-9Aralýk 2007 tarihinde Ankara’da ge-çekleþtirilen “TTB Hýzlý Deðerlen-dirme ve Müdahale Ekipleri Eði-tim Programý”nýn ikincisinin plan-lanmasý, 17 Aðustos Depremi’nin

10. yýlýnda yapýlabilecek etkinliklergörüþüldü.

Kol toplantýsýnda 17 AðustosDepremi’nin 10. yýlý olan 2009 yýlýiçerisinde yürütülecek etkinlikler a-ðýrlýklý olarak gündemi oluþturdu.Bu amaçla Ýstanbul öncelikli olmaküzere saðlýk kuruluþlarýnýn depremehazýrlýklýlýðý çerçevesinde bir çalýþ-ma yürütülmesi kararlaþtýrýldý. Bu a-rada TTB ODSH Kolu bir bülten çý-karma ile ilgili çalýþmalarýnda son a-þamaya geldi. Elektronik ortamdahazýrlanan bültenin yýlda dört sayý

çýkmasý hedefleniyor.Bilindiði gibi, Türk Tabipleri

Birliði 1990’lý yýllarýn baþýndan buyana olaðandýþý durumlarda saðlýkhizmetleri alanýnda çeþitli faaliyetleryürütüyor. 1999 Marmara Depremisonrasýnda alan deneyimi ile zengin-leþen bu çalýþmalar, 18 Aralýk 1999tarihinde “TTB Olaðandýþý Du-rumlarda Saðlýk Hizmetleri Ko-lu”nun kurulmasý ile merkezi dü-zeyde, komisyonlar aracýlýðý ile detabip odalarý düzeyinde sürdürülme-ye çalýþýyor.

TTB ODSH Kolu Yürütme Kurulu toplandý

TTB Olaðandýþý Durumlarda Saðlýk

Hizmetleri Kolu Yürütme Kurulu

Ýstanbul’da toplandý.

Basýn yayýn organlarýnda hekim hatalarýna iliþkin haberle-re sýkça rastlanmaktadýr. Son olarak basýnda yer alan bir ha-berde “ölüme bile neden olsa hekimin yaptýðý hatanýn yanýnakâr kaldýðý” belirtilmekte ve Saðlýk Bakanlýðý tarafýndan he-kimlere kýnama ve aylýktan kesme cezalarý gibi son dereceyetersiz cezalarýn verildiði duyurulmaktadýr.

Oysa týbbi uygulama hatasýndan dolayý þikayet edilen he-kim hakkýnda ülkemizde ayný anda dört hukuki süreç yürütü-lebilmektedir. Hekim kusurlu bulunursa, ceza mahkemesi ta-rafýndan hapis cezasý verilmekte, hukuk mahkemesi tarafýn-dan maddi manevi tazminat ödemesine karar verilmekte, TürkTabipleri Birliði Yüksek Onur Kurulu tarafýndan geçici süremeslekten men cezasý ve hekim kamu görevlisi ise ayrýca di-siplin cezasý da verilmektedir.

Bir hastanýn hayatýný kaybetmesi veya saðlýðýnýn bozulma-sý sonucunu doðuracak þekilde týbbi hata yapan hekim, TürkCeza Kanunu uyarýnca 3 aydan 6 yýla kadar hürriyeti baðlayý-cý ceza ile cezalandýrýlmasýnýn yaný sýra, kamu görevinin yü-rütümünden ve serbest olarak hekimlik mesleðinin icrasýndanyoksun býrakýlmasý ile de cezalandýrýlmaktadýr. Ayrýca mesle-ðin gerektirdiði dikkat ve özen yükümlülüðüne aykýrýlýk dola-yýsýyla iþlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, cezanýninfazýndan itibaren 3 ay ile 3 yýl arasýnda meslek veya sana-týn icrasýnýn yasaklanmasýna da karar verilebilmektedir.

Diðer taraftan Tabip Odalarý, bölgesinde yaþanan olayabaðlý olarak ilgililer hakkýnda soruþturma baþlatmakta ve ge-rektiðinde 6 aya kadar geçici süreyle meslekten men cezasýverebilmektedir.

Bu çerçevede son beþ yýlda Tabip Odalarý aracýlýðýyla 924adet soruþturma açýlmýþ olup, Tabip Odasý Onur Kurullarý ta-rafýndan 522 dosyada kesinleþmiþ uyarý ve para cezalarý ve-rilmiþtir. Geçici süreli meslekten men cezasý verilen dosyalarile Oda Onur Kurulu kararlarýna itiraz edilen tüm dosyalarTürk Tabileri Birliði Yüksek Onur Kurulu tarafýndan kesinkarara baðlanmaktadýr. TTB Yüksek Onur Kurulunda son beþyýl içerisinde 1343 hekim hakkýnda çeþitli nedenlerle verilentabip odasý onur kurulu kararý incelenmiþ ve karara baðlan-mýþtýr. Bu kararlarda 105 hekim uyarý cezasý, 434 hekim paracezasý ve 235 hekim de geçici süreyle meslekten men cezala-rýyla cezalandýrýlmýþtýr.

Hekim hakkýnda Saðlýk Bakanlýðý tarafýndan verilen disip-lin cezalarý ise bu süreçlerden yalnýzca birisini oluþturmakta-dýr. Bakanlýk kusurlu olduðu belirtilen hekimin kamu görev-lisi olmasý durumunda, o hekim hakkýnda idari yönden bir so-ruþturma baþlatmakta ve bunun sonucuna göre disiplin ceza-sý verebilmektedir. Burada verilebilecek ceza, eylemin niteli-ðine göre 657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu’nda sayýlan u-yarma, kýnama, aylýktan kesme ve kademe ilerlemesinin dur-durulmasý cezalarýndan birisi olabilir. Cezanýn sicilden silin-me süresi içinde benzer suçun tekrarý halinde bir üst ceza ve-rilmektedir.

Ancak hekimlerin cezalandýrýlmasý, týbbi hatalarýn önlen-mesinde en önemli tedbir deðildir. Türk Tabipleri Birliði sað-lýk hizmeti sunumu nedeniyle ortaya çýkan týbbi uygulama ha-talarýný bir halk saðlýðý sorunu olarak görmektedir. Bu alan-da yapýlacak düzenlemelerde, týbbi uygulama hatalarýnýn or-tadan kaldýrýlmasý öncelikli amaç olarak belirlenmelidir. Bukapsamda týbbi uygulama hatalarýndan zarar gören hastalarýnzararlarýnýn kýsa sürede ve bütünüyle karþýlanmasý, hata ne-denlerinin araþtýrýlmasý ve bu nedenlere yönelik önleyici ça-lýþmalarýn sistemli bir biçimde düzenlenip uygulamaya geçi-rilmesi çözüm için temel unsurlardýr. Çok sayýda ülkede bu a-landa yapýlan uygulamalar ve sonuçlarý da gözden geçirilmiþolup, bu konudaki yaklaþýmlarýmýz ve çözüm önerilerimizSaðlýk Bakanlýðý’na da bildirilmiþtir.

Týp Dünyasý – ANKARA - TTBMerkez Konseyi, Ýzmir Tepecik Eðitimve Araþtýrma Hastanesi’ndeki bebek ö-lümlerinin ardýndan bir basýn toplantýsýdüzenleyerek, ölümlerin siyasi sorum-lusunun Saðlýk Bakanlýðý olduðunu be-lirtti.

Türk Tabipleri Birliði Merkez Kon-seyi, Ýzmir Tepecik Eðitim ve Araþtýr-ma Hastanesi’nde bir günde 13 bebeðinyaþamýný yitirmesinin ardýndan bir ba-sýn toplantýsý düzenledi. TTB MerkezKonseyi Baþkaný Prof. Dr. GençayGürsoy, tekrarlayan bebek ölümleri-nin, bu görevi yüklenen bakanlýklarýnsiyasi sorumluluðunu gerektirdiðinisöyledi.

Gürsoy, geçen ay Ankara’da ZekaiTahir Burak Hastanesi’nde yaþanan be-bek ölümlerinin ardýndan, Ýzmir’de Te-pecik Eðitim ve Araþtýrma Hastane-si’nde bir günde 13 bebeðin yaþamýnýyitirmesinin “trajik bir tablo” olduðu-nu söyledi.

Geçmiþ örneklerden yola çýkarak buolayýn “çok nedenli” olduðunu söyle-

yebileceklerini belirten Gürsoy, üniver-site hastanelerinde kadronun yeterli ol-madýðýný, hemþire ve yenidoðan yoðunbakým uzmaný hekim sayýsý açýsýndanyetersizlikler bulunduðunu söyledi.Saðlýkta Dönüþüm Programý ile birliktehemþire dýþý yardýmcý saðlýk personeli-nin de taþeron olarak çalýþtýrýldýðýný be-lirten Gürsoy, taþeron personelin eðitimyetersizliðinin de sýkýntýlara yol açtýðý-ný kaydetti.

Ýstifa müessesesi iþlemiyorGençay Gürsoy, týpký Tuzla olayýn-

da ve Deniz Feneri davasýnýn Türki-ye’ye kadar uzanmasýnda olduðu gibi,kimsenin siyasi sorumluluðu kabul et-mediðini belirterek, “Ýstifa diye birmüessese siyasi iktidarýn gündemin-de yok. Bu ölümler, bu görevi yükle-nen bakanlýklarýn siyasi sorumlulu-ðunu gerektiriyor” diye konuþtu.

Bebek ölümlerinin sonu gelmiyorAnkara’da Aðustos ayýndaZekai Tahir Burak Eðitimve Araþtýrma Hastanesi’nde42 bebeðin ölümününardýndan, Eylül ayýndaÝzmir Tepecik Eðitim veAraþtýrma Hastanesi’nde 13bebek yaþamýný yitirdi. TTB Saðlýk Bakanlýðý’nýsiyasi sorumlu tuttu.

Türk Tabipleri Birliði ve AnkaraTabip Odasý, Dr. Zekai Tahir BurakEðitim ve Araþtýrma Hastnesi’ndekibebek ölümlerini inceledi.

6 Aðustos 2008 tarihinde oluþturu-lan Bilimsel Kurul tarafýndan hazýrla-nan rapor, 8 Eylül 2008 günü TTB’dedüzenlenen basýn toplantýsýyla kamu-oyuna duyuruldu.

Yenidoðan yatýþ oraný çokyüksek

Rapora göre, Dr. Zekai Tahir Bu-rak Eðitim ve Araþtýrma Hastane-si’nde yenidoðan yoðun bakým ünite-sine yatýþ oraný yüzde 27.4 ve bu ka-bul edilemez bir oran. Bu orandakiyüksekliðin; zamanýnda doðan ve do-ðum aðýrlýðý 2 bin 500 gram olan be-

bekler lehine olmasý da ayrýca dikkatçekici. Raporda, hastanede 120 olanyenidoðan yatak kapasitesinin çokçok üzerinde hasta yatýrýldýðýnýn göz-lendiðine de yer veriliyor.

Yan dal eðitimi verilemezYenidoðan ünitesinin hizmet aðýr-

lýklý çalýþtýðýna ve yoðun bir hizmetsunulduðuna dikkat çekilen raporda,hastanenin yenidoðan ünitesinin þuandaki konumuyla yan dal uzmanlýkeðitimi vermesinin olanaksýz olduðubelirtiliyor.

Performans kaldýrýlmalýRaporda, dikkat çekici bir unsur

da saðlýk alanýndaki ücretlendirmesistemi “performans” ile ilgili ola-

rak karþýmýza çýkýyor. “Kamuhastanelerinde uygulananperformansa dayalý hekimücretlendirme sistemi, ku-ramsal olarak, yatýþ endikas-yonlarý konulurken, taný vetedavi giriþimlerine iliþkinkararlar verilirken hasta ya-rarýna odaklanamama po-tansiyel riskini taþýmakta-dýr” denilen raporda, perfor-mans sisteminin kaldýrýlmasý-nýn gereksiz giriþimleri sýnýr-layarak hastane endikasyonla-rýný azaltacaðý ifade ediliyor.

TTB ve ATO’nun hazýrladýðý rapordan...

Týp Dünyasý – ÝSTANBUL - TürkTabipleri Birliði (TTB) Baþkaný Prof.Dr. Gençay Gürsoy, Ýþ Güvenliði veÝþçi Saðlýðý Yasa Tasarýsý Taslaðý’ný ka-bul etmediklerini belirterek, “Eðer iþçive insan temelli bir yasa tasarýsý tas-laðýnýn hazýrlanmasý konusundakitalebimizi Bakanlýk ve Hükümet ka-bul etmezse buradaki örgütler ola-rak, sosyal taraf olarak bu çalýþma-dan çekiliyoruz” dedi.

TTB, DÝSK, KESK ve TMMOB Ýþ-çi Saðlýðý ve Ýþ Güvenliði Yasa Taslaðýile ilgili olarak Ýstanbul Tabip oda-sý’nda ortak bir basýn toplantýsý düzen-lediler. KESK Genel Baþkaný Sami Ev-

ren, DÝSK Genel Baþkaný SüleymanÇelebi ve TMMOB Baþkaný MehmetSoðancý’nýn katýldýðý basýn toplantýsýn-da sendikalar ve meslek örgütleri adýnakonuþmayý TTB Merkez Konseyi Baþ-kaný Prof. Dr. Gençay Gürsoy yaptý.

Gürsoy, iþ güvenliði sorununun,Tuzla Tersaneleri’ndeki iþ kazalarý veDavutpaþa’daki patlamayla tartýþýlma-ya baþladýðýný ve Avrupa Birliði (AB)uyum yasalarý çerçevesinde yenidengündeme geldiðini anlattý.

Gürsoy, “Çalýþma ve Sosyal Gü-venlik Bakanlýðý’na, örgütler veTürk Tabipleri Birliði olarak dünyastandartlarý ve Uluslararasý ÇalýþmaÖrgütü (ILO) ölçüsünde yasa tasarý-

sý taslaðýyla ilgili neler beklediðimizi,insan saðlýðýný temel alacak þekildetaslaðýn yeniden düzenlenmesi ge-rektiðini defalarca ilettik” diye ko-nuþtu.

Bakanlýðýn iþçi saðlýðý ve iþ güvenli-ði ile ilgili hazýrladýðý yasa tasarýsý tas-laðýnýn iþ güvenliði ve iþçi saðlýðýný te-mel alan bir felsefeyle ele alýnmadýðýnýileri süren Gürsoy, “Taslak, sermaye-nin daha kolay, daha pürüzsüz birþekilde taleplerini yerine getirilmesi-ni saðlayan bir anlayýþý içeriyor. Ýþçisaðlýðýný temel alan düzenlemeden u-zak bir yasa tasarýsý taslaðý karþýmý-za gelmiþ durumda” görüþünü ifadeetti.

“Ýþ güvenliði alaný taþeronabýrakýlamaz”

Bugüne kadar iþ yerlerinde “iþyerihekimi” adý altýnda iþçi saðlýðýný ve iþyeri güvenliðini saðlayan hekim bulun-durulduðunu anlatan Gürsoy, þöyle de-vam etti:

“Bu özel bir uzmanlýk alanýdýr. Ü-niversiteler ve TTB tarafýndan uygu-lanan bu eðitim programý, yeni ya-sayla Çalýþma ve Sosyal GüvenlikBakanlýðý tarafýndan TTB ve üniver-sitelerin elinden alýnýyor, taþeron hiz-met haline getiriliyor. Bu, endiþe ve-rici bir durumdur. Ýþ Güvenliði ve Ýþ-çi Saðlýðý Yasa Tasarýsý Taslaðý’ný ka-bul etmiyoruz. Sosyal taraflar olarakböyle bir taslaðýn yanýnda yer alma-mýz mümkün deðildir. Eðer iþçi veinsan temelli bir yasa tasarýsý taslaðý-nýn hazýrlanmasý konusundaki tale-bimizi bakanlýk ve hükümet kabuletmezse, buradaki örgütler olarak,sosyal taraf olarak bu çalýþmadan çe-kiliyoruz.”

Çalýþma ve Sosyal Bakanlýðýna ye-niden bir çaðrýda bulunduklarýný dilegetiren Gürsoy, taslakla ilgili yenidençalýþmak üzere iþ birliðine hazýr olduk-larýný kaydetti.

Ýþçi Saðlýðý ve Ýþ Güvenliði Taslaðý’na tepkiTTB Merkez Konseyi BaþkanýProf. Dr. Gençay Gürsoy, iþçi saðlýðý ve iþ güvenliðitaslaðýnda, alanýn taþerona býrakýlmasýna tepki göstererek, “Eðer bukonudaki taleplerimizibakanlýk kabul etmezse biz sosyal taraflar olarak bu çalýþmada yokuz” dedi.

Fotoðraf: Alaattin Timur

Týbbi uygulama hatalarý

C M Y K

1 Kasým 2008 7

Güney Ýlleri Güney Ýlleri Tabip Odalarý (GÝTO)

Bölge toplantýsý, 20 Eylül 2008 günü, A-dana, Mersin, Hatay, Adýyaman ve Kah-ramanmaraþ Tabip Odalarýnýn katýlýmýy-la, Gaziantep-Kilis Tabip Odasý’nýn evsahipliðinde gerçekleþtirildi. Toplantýya,TTB Merkez Konseyi adýna TTB GenelSekreteri Dr. Eriþ Bilaloðlu ve TTBMerkez Konseyi üyesi Prof. Dr. Ýsken-der Sayek katýldý.

Toplantýda alýnan kararlar þöyle:- Tüzük deðiþikliði yapýlmasý ve de-

ðiþiklik için tüm odalarýn katýlýmýyla ko-misyon oluþturulmasý,

- Aile hekimliði sonrasý Adana’dason durum ve 6. ayýnda aile hekimliði i-le ilgili olarak Adana Tabip Odasý’ncarapor oluþturulmasý,

- Ýþçi Saðlýðý ve Ýþ Güvenliði YasaTasarýsý ile ilgili eylem planý, bölgemilletvekillerinin aydýnlatýlmasý,

- Genel Saðlýk Sigortasý (GSS) içinortak tutum oluþturulmasý, GSS’nintekrar incelenmesi ve çalýþmalarýnrapor olarak bir sonraki toplantýdasunulmasý,

- Özel hekimlik sözleþme tasla-ðýnýn özel hekimlik yapan hekim-lerle tartýþýlmasý ve incelenmesi,

- Tabip odalarý web sayfalarýnaGÝTO sekmesi konmasý veya GÝ-TO web sayfasý oluþturulmasý,

- GÝTO mail grubu oluþturul-masý,

- GSS öncesi acil servislerde durumsaptamasý,

- 25-26 Eylül 2008 tarihine kadar iþ-yeri hekimlerini bilgilendirme,

- Üç ay sonraki toplantý için HatayTabip Odasý’nýn ev sahipliði yapmasý.

Ýç AnadoluTabip Odalarý Ýç Anadolu Bölge Top-

lantýsý Ankara’da yapýldý. Ankara TabipOdasý’nýn (ATO) ev sahipliðinde 12 E-kim 2008 tarihinde ATO’da gerçekleþti-rilen toplantýda, tabip odalarýnýn faali-yetleri ve önümüzdeki dönem TTB Ça-lýþma Programý’na iliþkin deðerlendir-melerde bulunuldu. Afyon, Aksaray,Bartýn, Bolu, Çorum, Eskiþehir, Kara-bük, Kastamonu, Kayseri, Kýrýkka-le, Kýrþehir, Konya, Nevþehir, Nið-de ve Yozgat Tabip Odalarý’nýndavet edildiði Ýç Anadolu BölgeToplantýsý’na ATO ve Bolu, Kay-seri, Kýrýkkale, Konya, KýrþehirTabip Odalarý’nýn yöneticileri ka-týldý. Türk Tabipleri Birliði(TTB) Genel Sekreteri Eriþ Bila-loðlu’nun da bulunduðu toplantý-da güncel saðlýk sorunlarý ele a-lýndý.

Doðu ve Güneydoðu Ýlleri Doðu ve Güneydoðu Ýlleri Tabip O-

dalarý Bölge Toplantýsý, 21 Eylül Pazargünü, TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr.Ýlhan Diken ve Dr. Hülya Biriken’inkatýlýmlarý ile Diyarbakýr’da gerçekleþti-rildi. Diyarbakýr, Batman, Þýrnak, Mar-din, Bitlis ve Muþ Tabip Odalarý yönetimkurulu üyeleri ve oda aktivisti hekimle-rin katýldýðý toplantýda, gelecek dönemdeTTB politikalarý ve bölge sorunlarý ileçözümleri tartýþýldý. Toplantýnýn sonuçbildirgesinde yer verilenler þöyle:

-Ülkemiz; “Ergenekon” soruþturma-sýnýn bir kýsmýný su yüzüne çýkardýðý, an-cak köklerinin daha derinde olduðunudüþündüðümüz bazý karanlýk güçlerinhalen tehdidi altýndadýr. Demokrasi vebarýþ bizler için vazgeçilmezdir. Demok-ratik Kitle Örgütü olarak tüm bu güçlerehayýr diyoruz.

-Birçok faili meçhul cinayetin Erge-nekon ve benzeri çeteler tarafýndan iþlen-diði bilgisi ile öldürülen saðlýk emekçile-rinin ve diðer tüm cinayetlerin araþtýrýl-masýnda takipçi olacaðýz.

-Bölgemizdeki savaþ hukukunun biran önce kalkmasýný ve toplumsal barýþýnivedilikle saðlanmasýný istiyoruz. Kürtsorununun çözümünde demokrasi vehaklar dýþýnda bir yöntemin olamayaca-ðýný hatýrlatýyoruz.

-Son günlerde Baþbakanýn talihsiz a-çýklamalarý ile yeni bir boyut kazananbasýn özgürlüðüne karþý giriþimleri kýný-yoruz.

-Bölgemizde yaþanan kuraklýk nede-niyle temiz içme suyu kaynaklarýnýn daazaldýðý bir gerçek. Bu durumda ortayaçýkacak halk saðlýðý problemleri biz he-

kimleri tedirgin etmektedir. Konuyla il-gili kurumlarý sorumlu davranmaya ça-ðýrýyor, çözüm için üzerimize düþen gö-revlere hazýr olduðumuzun bilinmesiniistiyoruz.

-Bozulan ekolojik dengenin, çýkarýlanve söndürülmeyen orman yangýnlarý ileiyice çivisinin çýktýðýný düþünüyor, gü-venlik söylemleri ile bu durumun meþru-laþmadýðýnýn bilinmesini istiyoruz.

-Doðal enerji kaynaklarýnýn etkili kul-lanýlmadýðý ülkemizde nükleer santralprojesi ile çevre ve insan saðlýðý tehlike-ye atýlmaktadýr. Bölgemiz için ise dik-katten kaçan termik santral projesi, özel-likle Þýrnak ili ve civarýnda önemli havakirliliði ile insan saðlýðý problemlerini de

yanýnda getirecektir.

Bu proje-nin bir an önce durdu-

rulmasý ve yürütülen kampanyalar içinkamuoyunu desteðe çaðýrýyoruz.

-Kara mayýnlarý halen can almaklabirlikte birçok insanýn sakat kalmasýnada neden olmaktadýr. Devletin ilgili ku-rumlarýnýn bir an önce mayýnlarý temiz-lenmesini ve bu durumdan maðdur olaninsanlarýmýza gereken desteðin verilme-sini istiyoruz.

-Kadrolaþmanýn bir devlet yönetimihalini almasýnýn artýk terk edilmesi vesaðlýk gibi iyi eðitimli insanlara ihtiyaçolunan alanlardan hükümetin elini çek-mesini istiyoruz.

-Biz hekimler için uygulanan devlethizmet yükümlülüðünün “doðu hizme-ti” gibi algýlanmasý ve algýlatýlmasýnýnhizmette sürekliliði zedelediðini düþünü-yoruz. Bölgemizin gidip de dönülmesigereken yer deðil, yaþanýlmasý güzel biryer olmasý ile beraber hekim istihdamsorununun mecburiyetler deðil de, özen-dirmelerle giderilmesinin daha insani o-lacaðý düþüncesindeyiz.

-Kamuda çalýþan hekimler için per-

formans sistemi ile yapýlan ücretlendir-menin örgütümüzün öngördüðü biçimdeçalýþma barýþýný zedelediði artýk yaþananbir gerçek. Ancak çýkarýlan malpraktisyasasý ile birlikte performans sistemi ge-reksiz bazý iþlemlerin yapýlmasýna vasatoluþturmaktadýr. Son günlerde saðlýk ba-kanýnýn sezaryen oranlarýndaki artýþa i-liþkin yaptýðý açýklamadaki gibi bu birbeceri problemi deðil, mesleki alanýmýz-da yaratýlan tahribatýn sonucudur. Dahaadil, insani bir ücret politikasý ve hukuk-sal güvencelerle sorunun aþýlacaðýný dü-þünüyoruz.

-Aile hekimliði uygulamasý büyük birkandýrmaca olarak devam etmektedir.Bölgemizde ise sürekli uygulamanýnbaþlama zamaný ertelenmektedir. Kýrsalnüfusun ve yerleþik alanýn geniþliði ile

birlikte

s o s y a lgüvencesi olmayan nüfu-

sun çokluðu bölgemizi aile hekimliðisisteminden daha da uzaklaþtýrmaktadýr.Mevcut olan saðlýkta sosyalizasyon ya-sasýnýn gereklerinin yerine getirilmesi ileproblemlerin daha doðru çözüleceði aþi-kardýr. Bir an önce aile hekimliði içinharcanan emek ve zamanýn doðru çö-zümler için harcanmasýný istiyoruz.

-1 Ekimde uygulamaya girecek genelsaðlýk sigortasý (GSS) ile beraber parankadar saðlýk döneminin baþlayacaðý birzamanda, yeþil kart kullanýmýnýn yoðunolduðu bölgemizin daha da maðdur ola-caðýný biliyor, GSS uygulamasýnýn bir anönce durdurulmasýný istiyoruz.

-Özelleþtirme politikalarýnýn uzantýsýolarak hýzla açýlan özel hastanelerin ihti-yaçlar ve standartlar üzerinden kontrolü-nün saðlanmasý gerekmektedir. Kesilenkatký paylarý ile halkýn ihtiyaçlarý, yapýl-mayan ödemelerle özel hastane çalýþanýhekimlerimizin maðduriyetlerinin gide-rilmesini istiyoruz.

-Muþ Valisi olarak atanan ErdoðanBektaþ’ýn mesleðimize dönük edep sý-nýrlarýný zorlayan açýklamasýný kýnýyor,cümlelerini hukukçu özeni ile kurmasýnýöneriyoruz.

Marmara BölgesiMarmara Bölge Tabip Odalarý Top-

lantýsý, 21 Eylül 2008 tarihinde BursaTabip Odasý’nýn ev sahipliðinde toplan-dý. Toplantý, bölgedeki 9 il ve Türk Ta-bipleri Birliði Merkez Konseyi üyelerin-den katýlýmla gerçekleþti. Odalarýn tama-mýna yakýnýnýn baþkan ve genel sekreterdüzeyinde temsil edildiði toplantýnýn he-men öncesinde, bir toplantý nedeniyleBursa’da Bulunan CHP Bursa Milletve-killeri Onur Öymen ve Abdullah Özer,heyeti ziyaret ederek kýsa süreli görüþ a-lýþveriþinde bulundular.

TTB Heyeti çok yakýnda meclis gün-demine gelmesi beklenen saðlýk ve he-kimlik ortamýný ilgilendiren yasa önerile-rinin sakýncalarýna deðinirken, milletve-killeri de hükümetin saðlýk ortamýnda

yarattýðý tahribatýn neden ol-duðu somut durum ve olaylar-dan örnekler verdiler. Görüþ-menin ardýndan süren BölgeTabip Odalarý Toplantýsý’nda,oda temsilcilerinin yerel gün-demlerini paylaþmalarýnýn ar-dýndan TTB MK Genel Sekre-teri Dr. Eriþ Bilaloðlu tarafýn-dan sunulan taslak çalýþmaprogramýna yönelik düþüncelerifade edildi. Saat 16.30’a kadarsüren toplantýnýn ardýndan heyetBursa’dan ayrýldý.

Ege Bölgesi Ege Bölge Tabip Odalarý Top-

lantýsý; Ýzmir, Manisa, Muðla, Afyon, Is-parta-Burdur, Denizli, Aydýn Tabip Oda-larý, Balýkesir, Edremit, Burhaniye, Ay-valýk ilçe temsilcileri ve Merkez Konse-yi katýlýmýyla 11 Ekim 2008 tarihindeBalýkesir’de gerçekleþtirildi.

Toplantýnýn ilk bölümünde oda se-çimlerinden bu yana yürütülen çalýþ-malar paylaþýldý. Daha sonraki bölüm-de; TTB tabip odalarý ve üyelerimiz a-dýna daha iyi anlaþýlabilir olmak, üs-

lubu yakalayabilmek, günde-mi oluþturup kamuoyuyaratabilecek önceliklertespit edebilmek adýna ya-rarlý olabileceði düþünü-len “SWOT/ZÜFT Ana-lizi” (zayýflýklarýmýz, üs-tünlüklerimiz, fýrsatlar,tehditler) uygulandý.

Toplantýnýn öðledensonraki oturumunda 2008-2010 dönemine aitTTB’den beklentiler ve ya-pýlabilecekler; “tam gün”,“aile hekimliði”, “iþyerihekimliði”, “özel çalýþanhekimler” baþlýklarý, Türki-ye saðlýk ortamýnda yaþananolumsuzluklarýn üstesindengelebilme çerçevesinde tar-týþýldý.

Denizli’deki geçici gö-revlendirmelere 48 oda veMerkez Konseyi tarafýndanverilen desteðin umut veri-ci olarak deðerlendirildiðitoplantýda, Tepecik Hasta-nesi’nde yaþanan ve büyük

üzüntüyle karþýlanan bebekölümleri sonrasý Ýzmir Tabip Odasý’nýnsergilediði ve kamuoyuna aktardýðý etikçizgi taktirle karþýlandý. Bir aidiyet duy-gusu ve toplantýlara katýlým sürekliliðiçerçevesinde Antalya Tabip Odasý’nýnEge Bölgesi Tabip Odalarý toplantýlarýnakatýlým kararýnýn da alýndýðý toplantý; E-kim ayý Ankara GYK ve Ocak ayý Mani-sa Ege Bölgesi tabip odalarý toplantýsýn-da buluþma dilekleri ile son buldu.

Orta ve Doðu KaradenizÝlleri

Orta ve Doðu Karadeniz Tabip Oda-larý toplantýsý Samsun Tabip Odasý’nýnev sahipliðinde gerçekleþtirildi. Sinop,Tokat, Samsun, Ordu, Giresun ve RizeTabip odalarý yönetim kurulu üyelerininkatýldýðý toplantýda Saðlýkta DönüþümProgramý’nýn yanýnda bölgesel saðlýk so-runlarý gündeme alýndý. Saðlýk çalýþanla-rýnýn saðlýðý, ücretlendirme-performans,çalýþma saatleri-nöbetler, saðlýk çalýþan-larýna yönelik þiddet, hekim sayýsý baþ-lýklarýnda kararlarýn alýndýðý toplantýya,TTB Merkez Konseyi adýna Dr. ZekiGül ve Dr. Altan Ayaz katýldýlar.

Tabip Odalarý Bölge Toplantýlarý gerçekleþtirildi

25milyar YTL sosyal güvenlik açýðý var diyeyola çýkýlan ve adýna reform denilen amaaslýnda çalýþanlarýn haklarýnda geriye gi-

diþler öngören “Deform” 1 Ekim 2008 günü yürürlüðegirdi. Artýk hayatýmýz da epey deðiþikliler olacak.

1-SGK 2006 yýlýnda kuruldu2006 yýlý mayýs ayýnda kanunlaþan, 2007 yýlýnda yü-

rürlüðe girecek olan 5510 Sayýlý (SS ve GSS) Sosyal Si-gortalar ve Genel Saðlýk Sigortasý Kanunu’nun içindekikamu görevlileriyle ilgili maddelerin Anayasa Mahke-mesi tarafýndan iptal edilmesinden sonra yürürlüðe gire-meyen, uygulamalar 1 Ekim 2008 günü yürürlüðe girdi.

Sosyal güvenlik sisteminin KANUNSAL ayaðý olan,sosyal güvenlik sisteminin BÜROKRATÝK-KURUM-SAL yapýsýný deðiþtiren, 5502 sayýlý “Sosyal GüvenlikKurumu Kanunu” 16.05.2006 günü TBMM tarafýndankabul edildi ve 20.05.2006 günlü Resmi Gazetede yayýn-lanarak yürürlüðe girdi. Bu Kanuna uygun olarak da25.11.2006 günü gerçekleþtirdiði ilk genel kurulu ileSSK, Bað-Kur ve T.C. Emekli Sandýðý tüzel kiþilik ola-rak TARÝH oldu. Tarih olan bu kurumlarýn mal varlýkla-rý ile memurlarýnýn SGK’ya devri ise 3 yýl içinde tamam-lanacak. Banka ve borsalara ait sandýklarýn devri ise30.04.2011 gününe kadar tamamlanacak.

“Sosyal Güvenlik Kurumu Baþkanlýðý” merkezi ör-gütü ile taþra teþkilatýný tam olarak kurduðunda ise her il-de,

-SSK Sigorta Ýl Müdürlüðü-Bað-Kur Ýl Müdürlüðü-T.C. Emekli Sandýðý Bölge Müdürlüðü kalmayacak

ve üç müdürlük ve müdür yerine bir tane Sosyal Güven-lik Ýl Müdürü olacak…

Ayrýca, hemen her ilçede hizmet üretecek olan 1700kadar “Sosyal Güvenlik Merkezleri” kurulacak.

2-Reformun asýl ayaðý ekim 2008 de geldiSosyal güvenlik reformunun asýl ayaðý olan 5510 Sa-

yýlý Kanun 31.05.2006 günü TBMM’de kabul edilmiþ ve16.06.2006 günlü Resmi Gazetede yayýnlanmýþtý. Kanu-nun yürürlük tarihi olan 01.01.2007 günü;

-SSK’nýn iþçileri için uyguladýðý 506 Sayýlý,-Bað-Kur’un esnaf-tüccarlar için uyguladýðý 1479 Sa-

yýlý-T.C. Emekli Sandýðý’nýn kamu görevlileri için uygu-

ladýðý 5434 Sayýlý,-Tarým iþi yapanlar çiftçilerin (Bað-Kur’un) 2926 Sa-

yýlý,-Tarýmda amele olarak çalýþanlarýn (SSK’nýn) 2925

Sayýlý kanunlarý ile, -Banka ve Borsalarýn Özel Sandýklarýnýn uygulama

senetleri, ortadan kaldýrýlýyor ve hepsini kapsayan Sosyal Si-

gortalar ile Genel Saðlýk Sigortasý (SS ve GSS) Kanunugeliyordu.

2007 yýlýndan itibaren 5510 Sayýlý SS ve GSS Kanu-nuyla birlikte,

-Memur, Esnaf, Ýþçi, Bankacý, Çiftçi, Amele ayrý sos-yal güvenlik kanunlarýna tabi olmayacak aralarýndakifarklýlýk ve ayrýmlar giderilecek,

-Memurun, iþçinin, esnafýn eþ ve çocuklarýna yapýlanayrým ortadan kalkacak, dul ve yetim aylýðý alacaksahepsi alacak, alamayacaksa hiç biri alamayacak,

-Çalýþanlar arasýnda gidilecek hastane, saðlýk tesisi, i-laç alýnacak eczane ayrýmý kaldýrýlacak herkes eþit þart-larla, eþit miktarda saðlýk hizmeti ve yardýmý alacak,

-Hizmet almak için Müdürlüklere gitmek devri bite-cek, hizmet yerleri mahallelere kadar giderek vatandaþaayaðýnda hizmet verecek,

-Bilgisayar sistemi aðý ile saðlýk karnesi, vizite kaðýdýdevri bitecek sadece vatandaþlýk numaranýzý söyleyerek,muayene olacak ve ilaçlarýnýzý alacak,

-Ýstirahat aldýðýnýzda, istirahat parasý almak için mü-dürlüklere gitmeyeceksiniz, mahallenizde en yakýn ban-kaya istirahat paranýz gönderilecek,

Sonuç olarak,-Söylenen adýyla NORM ve STANDART farklýlýklarý

ortadan kaldýrýlacak, her türlü ayrým yok edilecek, insa-na, insan olduðu hatýrlatýlarak hizmet verilecekti.

Ancak, SS ve GSS’nin 22 maddesi Anayasa Mahke-mesi tarafýnda kamu görevlilerinin diðer çalýþanlarla eþitolamayacaðý hatta ayný yasada bile birlikte isimleriningeçemeyeceði görüþü ile iptal edildikten sonra bu kerenorm ve standart olmadan yola devam edildi.

Bugün gelinen noktada 1 Ekim 2008 günü yürürlüðegiren SS ve GSS ile çeþitli gecekondularda yaþayan iþçi,memur, esnaf, amele, çiftçi 5502 Sayýlý Kanun ile ayný(eve) ÇATI altýna alýndý ama kamu görevlilerinin salon-da, iþçilerin koridorda, amelenin kömürlükte, çiftçininbahçede yaþayacaðý bir hale getirilmiþtir.

Sonuç olarak, artýk SGK çatýsý altýnda herkese ayrýuygulamalara aynen devam edilecek, hakimler, askerler,memurlar 1 koyup 3 alacaklar, iþçiler 2 koyup 2 alacak-lar, esnaf 3 koyup 2 almaya devam edecek. Memurun ký-zý SSK’lý olarak çalýþsa da, þirket kurup iþletse de, ken-disi buralardan emekli olsa da bu arada kamu görevlisibabasýndan yetim aylýðý almaya devam edebilecek. Ýþçi-nin ve Bað-Kur’lunun çocuklarý ise yeni bir sosyal gü-venlik reformuna kadar havaya bakmaya devam edecek-ler…

*Sosyal Güvenlik MüþaviriSosyal Güvenlik Müþavirleri Derneði (SGMD) Baþkaný

[email protected]

dýþarýdan göz ...

Sosyal Güvenlik (Reform) uygulamalarýnda son durum

Ali Tezel*

Orta ve Doðu Karadeniz Ýlleri

Ýç Anadolu

Doðu ve Güney Doðu

Marmara Bölgesi

Gün

ey Ýl

leri

Ege

Böl

gesi

C M Y K

Týp Dünyasý Dergisi Sahibi ve Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü:Türk Tabipleri Birliði adýna Prof. Dr. Gençay GürsoyGenel Yayýn Yönetmeni: Mutlu SereliKatkýda bulunanlar: Dr. Selçuk Atalay, Dr. Harun Balcýoðlu, Dr. Eriþ Bilaloðlu, Dr. Seyfi Durmaz, Dr. Melih Elçin, Dr. Arzu Erbilici, Dr. Tufan Kaan, Dr. Orhan Odabaþý, Dr. Ýskender Sayek, Dr. Cavit Iþýk Yavuz

Yayýnýn Türü: Yerel, süreliYýl:16 Sayý: 156 Tarih: 23 Ekim 2008Yayýmlayan: Türk Tabipleri BirliðiYayýn Ýdare Merkezi:GMK Bulvarý, Þehit Daniþ Tunalýgil Sok. No: 2 Kat: 4 Maltepe/Ankara Tel: (0312) 231 31 79 (pbx) Faks: (0312) 231 19 52- 53 [email protected]://www.ttb.org.tr

Týp Dünyasý Dergisi, Türk Tabipleri Birliði tarafýndan 15 günde bir yayýnlanýr. Ücretsizdir. 20.000 adet basýlmýþtýr.Hesap Numarasý: Türkiye Vakýflar Bankasý Maltepe Þubesi Hesap No: 00158007281178784

Baský Öncesi Hazýrlýk: GEO Tanýtým ve Reklam Hizmetleri Kubilay Sokak 23/8 Tandoðan Ankara Tel: (0312) 229 09 85 Faks:(0312) 229 09 86 [email protected]

Basým yeri ve tarihi: Ýhlas Gazetecilik AÞ. Turgut Özal Bulvarý Demirciler Sitesi 1. Cadde No: 68 Siteler Ankara 353 29 61 / 23 Ekim 2008

Týp Dünyasý Gazetesi’ne www.ttb.org.tr adresinden ulaþabilirsiniz

Týp Dünyasý – ÝZMÝR – Karaburun, bu yýl ü-çüncü kez Bilim Kongresi’ne ev sahipliði yaptý. A-dorno’nun “Bilim itaatsiz olana ihtiyaç duyar”sözünden yola çýkýlan kongrede, bu yýl “BugünüAnlamak” temasý iþlendi.

4-7 Eylül tarihleri arasýnda gerçekleþtirilen III.Karaburun Bilim Kongresi, geçen yýllardan farklý o-larak 3 çalýþma grubu, Latin Amerika deneyimleri-nin aktarýldýðý bir uluslararasý oturum ve sosyalprogram etkinlikleri ile zenginleþtirildi. Yaklaþýk600 kiþinin izlediði kongrede, 4 gün boyunca 21 o-turum gerçekleþtirildi, toplam 66 bildiri sunuldu, 31davetli konuþmacý yer aldý. Ýlk iki yýlda bilimsel ü-retim süreçlerini ve bilimin iktidarlarla iliþkisinisorgulamaya ve tartýþmaya çalýþan kongrenin hede-fi bu yýl, 1970’lerden bugüne dünyadaki deðiþimianlamak ve anlamlandýrmak üzere kuruldu.

Kongre, 4 Eylül günü “Kapitalizmi Anlamak”oturumuyla açýldý. Kongre boyunca “Emek”, “Ka-dýn Emeðinin Deðiþen Yüzü”, “Küreselleþme”,“Ulus, Ulus-Ötesi ve Mücadele”, “Yeni Metalaþ-ma Süreçleri”, “Saðlýkta Piyasa Metaforu”,“Bugünün (Yeniden) Yapýlanmasýnda EðitiminÝþlevi”, Utah Üniversitesi’nden AlCampbell ve Küba CumhuriyetiBüyükelçisi Ernesto Gomez Abas-cal’ýn konuþmacý olarak katýldýðý“Farklý Bir Dün: Latin Amerikave Sosyalizm”, “Sokaðýn Bilgi-si/Sýnýf Mücadelesi”, “Üniversite-de Örgütlenme ve Mücadele” otu-rumlarý gerçekleþtirildi. Kongre sü-resince kýsa film gösterimleri ve 2fotoðraf sergisi de oturumlara eþliketti. Bilgesu Erenus, “Pandora’nýnKutusu” adlý tek kiþilik oyununusergiledi.

‘Beþ yýldýzsýz’ kongreÜç yýldýr Karaburun Bilim Kongresi’nin düzen-

lenmesinde emeði geçen Prof. Dr. Zuhal Okuyan,hedefleri ve vardýðý nokta açýsýndan kongreyi TýpDünyasý’na deðerlendirdi:

“Sponsorsuz, katýlýmý ücretsiz ve ‘beþ yýldýz-sýz’ da bilimsel konularýn tartýþýlabileceði birkongre düzenleme fikri yaklaþýk 4 yýl önce oluþ-tu ve bu yýl bu fikrin hayata geçtiði kongrenin ü-çüncüsünü gerçekleþtirdik. Farklý disiplinler-den, farklý üniversitelerden ve üniversite dýþý a-lanlardan pek çok öðrenci, akademisyen ve aydý-nýn katýlýmýyla gerçekleþti. Hayata soldan bakanve öyle kavrayan bir kongre bu. Bu yýl 600 civa-rýnda kiþi katýldý. Diðer yýllara oranla öðrencile-rin katýlýmý da bu sene hayli fazla idi. Ayrýca sos-

yal bilimciler, hekimler, mühendisler, eðitimciler,kýsaca her alandan akademisyen ve öðrencilerinbirbirlerini tanýyýp tartýþtýklarý bir platform ol-du burasý üç yýldýr. Önümüzdeki yýl kongreninkýsmen uluslararasý olmasý ve kongre boyuncaçok sayýda kurs ve workshop düzenlenmesi dü-þünülüyor. Ayrýca bu kongrenin giderek enstitü-leþmesi için gerekli giriþim ve çabalar sürüyor.”

TTB’nin desteðiTürk Tabipleri Birliði, iki yýldýr kongreyi destek-

leyen kuruluþlar arasýnda yer alýyor. TTB ÝkinciBaþkaný Prof. Dr. Feride Aksu da, kongre veTTB’nin desteði hakkýnda þu bilgileri verdi:

“Bilgi üretimi süreç içinde çok farklýlaþtý vedeðiþim gösterdi. Bilgi bir yandan ‘akademi’ninduvarlarý arkasýnda iktidar iliþkilerinin bir ara-cý haline geldi, öte yandan hýzla ticarileþti ve hembilginin üretim süreci hem de paylaþýmý piyasadinamiklerine terk edildi. Bu nedenle bilimselçalýþmalar da sermaye tarafýndan desteklenme-ye, piyasanýn gereksinimlerine yanýt vermeye,hatta piyasa tarafýndan yönlendirilmeye baþladý.

Artýk bazý bilim insanlarý bilimseletkinlikler sonucu kar etmeyi de,bilgiyi bir iktidar aracý olarakkullanmayý da içlerine sindirebili-yorlar. O nedenle Türk TabipleriBirliði olarak bilgi üretiminin vepaylaþýmýnýn sermayeden ve ikti-dar iliþkilerinden baðýmsýz amahalktan yana olmasýný çok önem-siyoruz. Bu gerekçeyle bilgiye eri-þimin yüksek kayýt paralarý öden-meksizin, mütevazý koþullardagerçekleþebileceðinin bir kanýtý o-lan bu etkinliði destekledik.”

Týp Dünyasý – ÝSTANBUL – Uluslarara-sý Nükleer Savaþa Karþý Hekimler Birli-ði’nden (IPPNW) Dr. Alfred Körblein, Al-manya’da yürütülen bir çalýþmada mevcutnükleer santrallerin yakýn çevresinde (5 kilo-metre çapýndaki alanda) lösemi hýzýnýn 2.2kat fazla bulunduðunu bildirdi.

Dr. Alfred Körblein, Türk Tabipleri Birli-ði ve Çevre Ýçin Hekimler Derneði’nin dave-tiyle geldiði Ýstanbul’da, “Nükleer Santral-ler ve Çocukluk Çaðý Kanserleri” konulubilimsel çalýþmanýn sonuçlarýný paylaþtý.Nükleer santraller yakýnýndaki çocukluk kan-serleriyle (KÝKK) ilgili olarak yapýlan bu ça-lýþmanýn, konu hakkýnda bugüne dek yapýlanaraþtýrmalarýn en geliþmiþi olduðunu belirtenKörblein, bu çalýþmada elde edilen baþlýcasonucun, Almanya’da mevcut nükleer sant-rallerin yakýn çevresinde lösemi hýzýnýn 2.2kat fazla bulunmasý olduðunu bildirdi.Körblein, çalýþmaya mevcut bütün nükleersantrallerin dahil edildiðini ve 24 yýlýk birsürecin ürünü olduðunu ve Alman Çocuk-luk Çaðý Kanserleri Kayýt Dairesi tarafýn-dan yürütüldüðünü söyledi.

Çalýþmayý tetikleyen uyarýcý sonuç-larýn, 1998 yýlýnda kendisinin yürüttü-ðü bir baþka çalýþmadan elde edildiði-ni belirten Körblein, kendi çalýþma-sýnda da nükleer santrallerin yakýnçevresinde yaþayanlar arasýnda er-ken çocukluk kanserlerinde yüzde54. lösemide ise yüzde 76’lýk birartýþ saptadýðýný aktardý. “Ancakben çevreci bir grup için çalýþtý-ðýmdan, benim çalýþmamdakisonuçlar uzun süre inkar edil-di” diyen Körblein, 2000 yýlýndabir Yeþiller Partisi üyesinin ÇevreBakaný olmasýnýn ardýndan, kendiçalýþmasýnýn sonuçlarýný kontroledecek yeni bir çalýþma baþlatýl-masýna karar verildiðini anlattý.

Körblein, bunun ardýndan Al-manya’da nükleer santrallerinbulunduðu 16 yerde görülen tüm5 yaþ altý çocuk kanserlerinin ka-yýt altýna alýndýðýný, Her bir kan-ser vakasý için ayný bölgede ya-þayan 3 kontrol üyesinin (kanser

olmayan çocuk) yaþ, cinsiyet ve nükleersantral yeri eþleþtirilerek rastgele seçildiðinisöyledi. Yaþanan yer ile nükleer santral ara-sýndaki mesafenin vakalar ve kontroller içintam olarak saptandýðýný belirten Körblein,çalýþmanýn sonuçlarýnýn 2007 yýlý sonunda a-çýklandýðýný bildirdi. Körblein, bu sonuçlaragöre, tüm kanserlerde (1592 vaka ve 4735kontrol) ve lösemilerde (593 vaka, 1766kontrol) anlamlý bir negatif mesafe trendisaptandýðýný kaydetti.

Çalýþmanýn ikinci kýsmýnda, bilinen kan-ser yapýcý faktörlerin sonuçlara olan olasý et-kisinin araþtýrýldýðýný belirten Körblein, hiç-bir faktörün mesafe trendini anlamlý bir þe-kilde etkilemediðini gördüklerini ve sonuç o-larak lösemi sayýsýndaki artýþa tek neden olanfaktörün radyasyona maruz kalmak olduðu-nun ortaya çýktýðýný bildirdi.

Körblein sözlerini, Almanya’da nükleersantral yakýnlarýnda görülen artmýþ lösemivakalarýnda radyasyonun etken olduðununhiçbir zaman gözardý edilemeyeceðini vurgu-layarak tamamladý.

“Bugünü Anlamak” baþlýðýyla düzenlenen III. Karaburun Bilim Kongresi, 4-7 Eylül tarihlerinde Karaburun’da gerçekleþtirildi.

Nükleer santral çevresinde lösemi oraný 2.2 kat fazla

Almanya’da 1980-2003 yýllarýarasýnda yürütülen bir çalýþmada,mevcut nükleer santrallerin yakýnçevresinde yaþayan 10 yaþ altý çocuklarda lösemi hýzý 2.2 kat fazlatespit edildi.

Týp Dünyasý – ANKARA – 1996-2006TTB Merkez Konseyi Baþkaný Dr. FüsunSayek, aramýzdan ayrýlýþýnýn ikinci yýlýnda,Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi bi-nasýnda düzenlenen bir toplantýyla anýldý.Toplantýda, bundan böyle her yýl özel ola-rak hazýrlanan bir çalýþmanýn Sayek’in ya-þamýný yitirdiði 16 Ekim’e denk düþen ta-rihte kamuoyu ile paylaþýlacaðý bildirildi.

Füsun Sayek’in ailesinin yaný sýra se-venleri, dostlarý, hekimler ve saðlýk çalý-þanlarý ile Ankara Tabip Odasý üyeleri veTürk Tabipleri Birliði temsilcilerinin hazýrbulunduðu toplantý, TTB Ýkinci BaþkanýProf. Dr. Feride Aksu’nun Füsun Sayek’ehitaben yazdýðý mektubu okumasýyla baþla-dý. Ardýndan TTB Genel Sekreteri Dr. EriþBilaloðlu, “Füsun Abla’ya Rapor” adlýsunusunu yaptý. Bilaloðlu’nun ardýndanFüsun Sayek’in anýsýna hazýrlanan “FüsunSayek TTB Raporlarý – 2008 / Saðlýk E-mek-Gücü: Sayýlar ve Gerçekler” rapo-runun sunusuna geçildi. Raporu, KocaeliÜniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý A-nabilim Dalý Baþkaný Prof. Dr. Onur Ham-zaoðlu sundu.

“Hekim sayýsý” konusunun mevcut hü-kümetin, özel olarak da Saðlýk Bakanlý-ðý’nýn sürekli gündeme getirdiði baþlýklararasýnda olduðunu belirten Hamzaoðlu, sü-rekli olarak Türkiye’de hekim sayýsýnýn azolduðunu dile getiren Saðlýk Bakanlýðý’na

gerçekleri, sayýlarý, bilimsel yöntemi, Tür-kiye’nin saðlýk durumunu ve verileri aným-satma görevinin de TTB’ye düþtüðünü be-lirtti. Bu amaçla, Füsun Sayek’in anýsýnahazýrlanan bu ilk raporda “hekim istihdamýve saðlýk emek gücü konusunun ele alýndý-ðýný belirten Hamzaoðlu, rapordaki bazýtespitleri þöyle aktardý:

Türkiye’de de, dünyada da saðlýk emek-gücü/hekim sayýsý ülkenin saðlýk düzeyininbelirleyicisi deðildir. Kiþi baþýna düþen he-kim sayýsý Türkiye’den daha az olan pekçok ülkede toplumsal saðlýk göstergelerininçok daha iyi durumda olduðu görülmüþtür.Þili, Libya, Umman, Malezya, Bosna-Her-sek, Arnavutluk, Brezilya ve Çin’de 100bin kiþi baþýna düþen hekim sayýsý Türki-ye’den daha düþük olmasýna karþýn, do-ðumda beklenen yaþam yýlý, bebek ölüm hý-zý, 5 yaþ altý bebek ölüm hýzý, doðumdabeklenen 65 yaþ üstü yaþam olasýlýðý gibigöstergeler açýsýndan Türkiye’den daha iyidurumdadýrlar.

- 198 ülke ve 256 baðýmsýz deðiþkengöz önüne alýnarak yapýlan hesaplamalaragöre, bugün için Türkiye’de 109 bin 446hekim bulunmasý yeterli olacaktýr. SaðlýkBakanlýðý ve YÖK Mart 2008 itibarýylaTürkiye’de aktif olarak çalýþan hekim sayý-sýný 103 bin 177 olarak açýklamýþtýr. Bunagöre aradaki fark, Saðlýk Bakaný’nýn iddiaettiði gibi büyük bir eksiklik deðildir. 7

binden daha az sayýda hekim, Türkiye’dekiaçýðý kapatacaktýr.

- Türkiye’de saðlýk emek-gücü konu-sunda sorun sayý deðil, istihdam ve daðý-lýmdýr. Özellikle hekim dýþý saðlýk emekçi-lerinde iþsizlik yýllar içinde giderek art-maktadýr. Hekimler ve diðer saðlýk emekçi-leri açýsýndan birlikte yaþanan toplumsalsorun, yýllar içerisinde giderek arttýðý dasaptanan, coðrafi ve demografik daðýlým-daki eþitsizliklerdir.

- Türkiye’de saðlýk hizmetlerinin sunu-mu, toplumun saðlýðýnýn gözetilip insanla-rýn yaþadýklarý yerlere göre saðlanmamak-tadýr. Türkiye’de týbbi teknolojinin daðýlý-mýnda da eþitsizlik yaþanmaktadýr. Týbbiteknolojide özel sektör yatýrýmlarýnýn daðý-lýmýndaki eþitsizlik hemen her zaman ka-munun yarattýðýndan daha büyük boyutlar-dadýr. Özel sektör para/kar ile ilgili geneltutumunu saðlýk sektöründe de deðiþtirme-mektedir. Doðasý gereði deðiþtiremez.Böyle bir beklenti gerçek dýþýdýr. Özel sek-tör hizmetini satabileceði paralý illeri tercihetmektedir. Özel sektörün ilgi göstermediðiiller sosyoekonomik geliþmiþlik endeksi sý-ralamalarýnda en altlardadýr. Özel sektörünkamunun saðlýk hizmeti sunumunu yaygýn-laþtýrmasýna katký sunmasý beklenemez.Aksine özel sektör saðlýk hizmeti sunu-munda daðýlýmýn bozulmasýna, eþitsizlik-lerde artýþa neden olmaktadýr.

Füsun Sayek TTB Raporlarý – 2008 / Saðlýk Emek-Gücü: Sayýlar ve Gerçekler

24 Eylül’de yapýlan Akkuyu Nükleer Santralihalesi, aralarýnda TTB’nin de bulunduðumeslek örgütleri ve sendikalar tarafýndanprotesto edildi.

Karaburun Bilim Kongresi

Týp Dünyasý – ANKARA - 24 Ocak kararlarý ile baþlayan 12Eylül darbesi ile ivme kazanan ve devletin sosyal boyutunun tasfi-yesine dek ilerleyen süreç hayatýn tüm alanlarýnda olduðu gibi sað-lýk alanýnda da doðrudan ve dolaylý olarak çok yýkýcý sonuçlara yolaçtý. 24 Ocak kararlarý ile baþlayan 12 Eylül darbesi ile ivme kaza-nan ve devletin sosyal boyutunun tasfiyesine dek ilerleyen süreç ha-yatýn tüm alanlarýnda olduðu gibi saðlýk alanýnda da doðrudan vedolaylý olarak çok yýkýcý sonuçlara yol açtý. 1982 Anayasasý ile dev-letin saðlýk alanýndaki sorumluluðu düzenleyici bir role indirgendi.TTB Merkez Konseyi, 12 Eylül’ün 28. yýlýnda darbenin saðlýða et-kilerini “Saðlýða Darbe” adý verilen çalýþmayla inceledi. 13 Eylülcumartesi günü ise Ankara’da gerçekleþtirilen “12 Eylül Darbeci-leri Yargýlansýn” mitingi yukarýdaki görüntülerle protesto edildi.

12 Eylül’ün saðlýða etkileri

Dr. Füsun Sayek anýldý“1996-2006 TTB Merkez Konseyi Baþkaný Dr. Füsun Sayek, ancak üretim ve paylaþma varsa bir

anmanýn konusu olabilir. Füsun Sayek üretimle anýlabilir. Her yýl O’nu yitirdiðimiz 16 Ekim’e denkdüþen tarihte kamuoyu ile paylaþacaðýmýz bir rapor Füsun Sayek’le birlikte olmanýn aracý olacaktýr.”

Soldan saða: Prof. Dr. Onur Hamzaoðlu, Prof. Dr. Feride Aksu, Prof. Dr. Cem Terzi