18 mart 2020 Çarşamba sayı: 20046 yil: 66 fiyatı: 25 kuruş ... · bu cennet vatanı bizlere...

8
www.burduryenigun.com Fiyatı: 25 kuruş 18 Mart 2020 Çarşamba Sayı: 20046 YIL: 66 TEKE YÖRESİ’NİN MERKEZİ BURDUR’DA www.burduryenigun.com www.facebook.com/burduryenigun @burduryenigungazetesi @burduryenigun ÇANAKKALE GEÇİLMEZ! Türk Tarihi‘nde çok özel bir yeri olan, Milli Müca- dele’den Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan sürecin en önemli kilometre taşlarından biri olan; ÇANAKKALE ZAFERİ’nin 105’inci yıl dönümünü kut- luyor, bu vatan uğuruna canlarını feda eden ŞEHİTLE- RİMİZİ de bir kez daha minnet ve şükranla anıyoruz!.. 3 KASIM 1914 - 18 MART 1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı’nda cereyan eden bir seri deniz sa- vaşlarıyla GELİBOLU Yarımadasında 25 NİSAN 1915- 8 - 9 OCAK 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşla- rı Türk Tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır... Çanakkale Savaşları; savunan orduların taarruz edenleri yenilgiye uğratmış olduğu, tek örnek olarak kabul ediliyor. Dünya harp tarihlerine geçen, Türk tarihine de altın harflerle yazılarak, Türk’ün kahra- manlık ve şeref abidesi olan ÇANAKKALE SAVAŞLA- RI, Türk Milletine, Atatürk gibi dahi bir Lideri kazandır- mış, hediye etmiştir. Mustafa Kemal’in Anafartalar’da parlayan yıldızını 18 Mart’ın şafağı aydınlatmış, bu zafer, Türk’e, öz benliğini ulusal kimliğini bulma yolunu göstermiş, Türk bağımsızlık savaşının temelleri, ÇA- NAKKALE’nin sularında ve Conk Bayırı’nda atılmıştır. Çanakkale Savaşları ve kazanılan zaferler; Türk kurtuluş ve bağımsızlık savaşına maya çalmış; ulusal bilinci ve milli ruhu yeniden ateşlemiştir... 18 Mart 1915 ÇANAKKALE ZAFERİ’NİN 105. yıl dönümü Çanakkale Zaferi ile ilgili özel sayfalar 4 ve 5’te “Koronavirüs’e” karşı şehrimizde alı- nan tedbirleri, Burdur Belediye Baş- kanı Ali Orkun Ercengiz ile görüştük. Aynı zamanda kendisi de sağlık sek- töründen gelen, Eczacı olan Başkan Ercengiz, Koronavirüs konusunu dünya gündemine düştüğünden beri başta Çin ve İtalya olmak üzere ge- lişmeleri yakından takip eden biri... Koronavirüs tehdidini başından beri ciddiye alan, özellikle ilk vakanın geç- tiğimiz hafta Türkiye’de de görülmesi ile birlikte Burdur’daki tedbirleri yo- ğunlaştıran Başkan Ercengiz, gazete- miz muhabiri M. Fatih Başcı’ya koro- navirüs hakkında değerlendirmelerde bulundu. “Biz riskin farkındayız ne çok boş vererek hastalığı önemsiz hale geti- receğiz, ne de hastalığın sosyal para- noyaya yol açmasına ve toplum içe- risindeki infiale neden olmasına mü- saade etmeyeceğiz” diyen Başkan Er- cengiz, “Türkiye'ye ilk vaka tespit edi- lip girdiği andan itibaren Burdur Bele- diyesi olarak bize düşen görevleri ma- saya yatırdık ve bu görevler içerisinde yapmamız gerekenleri de önem sıra- sına göre sıralayarak bu çalışmayı başlattık. Geçtiğimiz haftadan itibaren de- zenfeksiyon çalışmalarını, insan yo- ğunluğunun fazla olduğu yerlerden başlamak üzere çocuk parklarına va- rıncaya kadar belli bir planlama içeri- sinde yürütüyoruz. Dezenfeksiyon önemli temizlik ve hijyen çok önemli, vatandaşımızın bireysel temizliği, sos- yal mesafe korunması ve mümkün olduğu kadar da kapalı mekanlarda buluşmaları azaltmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı uyarılar çok değerli.” diye konuştu. Belediye Başkanı Ercengiz, gazetemize konuştu: “Riskin farkındayız” Burdur Belediyesi; Koronavirüs salgınına karşı kentteki önlemlerini arttırıyor! Fotoğraf: bld.basın Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, haftanın ilk günü başkan yardımcıları ve birim müdürleri ile virüs salgı- nına karşı mevcut durum ve alınması gereken önlemlerle ilgili toplantı gerçekleştirdi. Diş Hekiminin Burdur siyasetinin duayen, tecrübeli, bilge isimlerin- den herkesin “Ekrem Amca’sı” Ekrem Kabay vefat etti. Burdur’unu ulu çınarlarından biri olan, eğitim dünyasında ve siyaset’te iz bırakan Ekrem Kabay, örnek bir insan, rol model bir kişilik’ti... Türkiye öğretmen hareketinin önderlerinden, Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın (TÖS) genel sekreterlerinden, ilköğretim müfettişi, CHP eski Burdur Senatörü Ekrem Kabay vefat etti. 1973-1979 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi Eski Burdur Senatörü olan Ekrem Kabay Ankara’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Eski Burdur Senatörü Ekrem Kabay’ın cenaze- si, dün ikindi namazını müteakiben Ulu Camii’nden kaldılarak, Asri Mezarlık’ta son yolculuğuna uğurlandı, toprağa verildi. Burdur, bir ulu çınarını daha kaybetti! EKREM AMCA vefat etti ‘mekanik saat’ merakı Günhan ÖZİLHAN Fotoğraf: Mesut MADAN 8’DE 7’DE 7’DE infografik: Ali SARAÇAYDIN

Upload: others

Post on 07-Jun-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 18 Mart 2020 Çarşamba Sayı: 20046 YIL: 66 Fiyatı: 25 kuruş ... · Bu cennet vatanı bizlere bırakan, vatanımız ve milleti-miz uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda

www.burduryenigun.com Fiyatı: 25 kuruş18 Mart 2020 Çarşamba Sayı: 20046 YIL: 66

TEKE YÖRESİ’NİN MERKEZİ BURDUR’DA

www.burduryenigun.com www.facebook.com/burduryenigun @burduryenigungazetesi @burduryenigun

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!Türk Tarihi‘nde çok özel bir yeri olan, Milli Müca-

dele’den Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan sürecin en önemli kilometre taşlarından biri olan; ÇANAKKALE ZAFERİ’nin 105’inci yıl dönümünü kut- luyor, bu vatan uğuruna canlarını feda eden ŞEHİTLE-RİMİZİ de bir kez daha minnet ve şükranla anıyoruz!..

3 KASIM 1914 - 18 MART 1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı’nda cereyan eden bir seri deniz sa- vaşlarıyla GELİBOLU Yarımadasında 25 NİSAN 1915- 8 - 9 OCAK 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşla-rı Türk Tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır... Çanakkale Savaşları; savunan orduların taarruz edenleri yenilgiye uğratmış olduğu, tek örnek olarak kabul ediliyor. Dünya harp tarihlerine geçen, Türk tarihine de altın harflerle yazılarak, Türk’ün kahra-manlık ve şeref abidesi olan ÇANAKKALE SAVAŞLA-RI, Türk Milletine, Atatürk gibi dahi bir Lideri kazandır-mış, hediye etmiştir. Mustafa Kemal’in Anafartalar’da parlayan yıldızını 18 Mart’ın şafağı aydınlatmış, bu zafer, Türk’e, öz benliğini ulusal kimliğini bulma yolunu göstermiş, Türk bağımsızlık savaşının temelleri, ÇA- NAKKALE’nin sularında ve Conk Bayırı’nda atılmıştır. Çanakkale Savaşları ve kazanılan zaferler; Türk kurtuluş ve bağımsızlık savaşına maya çalmış; ulusal bilinci ve milli ruhu yeniden ateşlemiştir...

18 Mart 1915 ÇANAKKALE ZAFERİ’NİN

105. yıl dönümü

Çanakkale Zaferi ile ilgili özel sayfalar 4 ve 5’te

“Koronavirüs’e” karşı şehrimizde alı- nan tedbirleri, Burdur Belediye Baş- kanı Ali Orkun Ercengiz ile görüştük. Aynı zamanda kendisi de sağlık sek- töründen gelen, Eczacı olan Başkan Ercengiz, Koronavirüs konusunu dünya gündemine düştüğünden beri başta Çin ve İtalya olmak üzere ge- lişmeleri yakından takip eden biri... Koronavirüs tehdidini başından beri ciddiye alan, özellikle ilk vakanın geç- tiğimiz hafta Türkiye’de de görülmesi ile birlikte Burdur’daki tedbirleri yo- ğunlaştıran Başkan Ercengiz, gazete-miz muhabiri M. Fatih Başcı’ya koro- navirüs hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“Biz riskin farkındayız ne çok boş vererek hastalığı önemsiz hale geti- receğiz, ne de hastalığın sosyal para- noyaya yol açmasına ve toplum içe- risindeki infiale neden olmasına mü-

saade etmeyeceğiz” diyen Başkan Er- cengiz, “Türkiye'ye ilk vaka tespit edi- lip girdiği andan itibaren Burdur Bele- diyesi olarak bize düşen görevleri ma- saya yatırdık ve bu görevler içerisinde yapmamız gerekenleri de önem sıra- sına göre sıralayarak bu çalışmayı başlattık.

Geçtiğimiz haftadan itibaren de- zenfeksiyon çalışmalarını, insan yo- ğunluğunun fazla olduğu yerlerden başlamak üzere çocuk parklarına va- rıncaya kadar belli bir planlama içeri- sinde yürütüyoruz. Dezenfeksiyon önemli temizlik ve hijyen çok önemli, vatandaşımızın bireysel temizliği, sos- yal mesafe korunması ve mümkün olduğu kadar da kapalı mekanlarda buluşmaları azaltmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı uyarılar çok değerli.” diye konuştu.

Belediye Başkanı Ercengiz, gazetemize konuştu:

“Riskin farkındayız”

Burdur Belediyesi;

Koronavirüssalgınına karşı

kentteki önlemleriniarttırıyor!

Fotoğraf: bld.basın

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, haftanın ilk günü başkan yardımcıları ve birim müdürleri ile virüs salgı- nına karşı mevcut durum ve alınması gereken önlemlerle ilgili toplantı gerçekleştirdi.

Diş Hekiminin

Burdur siyasetinin duayen, tecrübeli, bilge isimlerin-den herkesin “Ekrem Amca’sı” Ekrem Kabay vefat etti.

Burdur’unu ulu çınarlarından biri olan, eğitim dünyasında ve siyaset’te iz bırakan Ekrem Kabay, örnek bir insan, rol model bir kişilik’ti...

Türkiye öğretmen hareketinin önderlerinden, Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın (TÖS) genel sekreterlerinden, ilköğretim müfettişi, CHP eski Burdur Senatörü Ekrem Kabay vefat etti.

1973-1979 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi Eski Burdur Senatörü olan Ekrem Kabay Ankara’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Eski Burdur Senatörü Ekrem Kabay’ın cenaze-si, dün ikindi namazını müteakiben Ulu Camii’nden kaldılarak, Asri Mezarlık’ta son yolculuğuna uğurlandı, toprağa verildi.

Burdur, bir ulu çınarınıdaha kaybetti!

EKREM AMCAvefat etti

‘mekanik saat’merakı Günhan

ÖZİLHAN

Fot

oğra

f: M

esut

MAD

AN

8’DE

7’DE 7’DE

info

graf

ik: A

li SA

RAÇ

AYD

IN

Page 2: 18 Mart 2020 Çarşamba Sayı: 20046 YIL: 66 Fiyatı: 25 kuruş ... · Bu cennet vatanı bizlere bırakan, vatanımız ve milleti-miz uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda

Sayfa / 2 18 Mart 2020 Çarşamba

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayâtî Ak- yol “Çocuğu (öğrenciyi) o kadar özgürleştirdik ki, okula gelmesine gerek yok. O kadar özgürleştirdik ki, öğret-menini öğrencisinin ayağının altına verdik. Özgür edelim ama terbiyesiz etmeyelim. Özgür edelim ama sorumsuz etmeyelim!” demiş. Saygı değer Hoca ne de güzel söy- lemiş.

Hayâtî Hocanın bu konuşmasının önü ve arkası da vardır muhakkak. Yani, Hoca bu sözlerinin altını da üs- tünü de ‘gerçeklerle’ doldurmuştur kesin! O nedenle, ben bu ve buna benzer gerçekleri haykıran tüm hocala-rımızı kutluyor, benden ister küçük olsunlar ister büyük tamamının ellerinden öpüyorum. Çünkü bırakın gerisini, Allah’ın (c.c) Arslanı, Hz. Muhammed (sav)’in en büyük koruyucusu, biricik Damadı, Hz. Fatıma Annemizin sev- gili eşi, 4 büyük Halifenin sonuncusu ve müminlerin Hz. Ali’si (r.a) bile, “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diyerek öğretmenin-öğretmenliğin önemini vur- gulamıştır.

Bizler de 1’i kız 4 kardeş idik ve hepimiz öğrenci olduk ki, en az okuyanımız ilkokulu bitirdi... Rahmetli Babamız bizleri okullara kaydettirirken okul idarecileri-ne, “Eti sizin, kemiği bizim..!” diyerek kayıt ettirirdi. Ama şimdiye kadar bizim hiç birimizin etine de kemiğine de herhangi bir şey olmadı elhamdûlillâh...

Bana gelince, Cenab-ı Hakk bize de biri ikiz üç oğlan çocuğu verdi ve bunların üçü de önce İHL’yi, daha sonra biri ön lisansı, biri de lisansı bitirdi ki; ben bu oğul-larımın yüksek okullarına ya da üniversitelerine karışma-sam da, ilkokul, orta okul ve lise kayıtlarında hep yanla-rında oldum ve okul idarecilerine veya öğretmenlerine “Hocam! Benim oğlanların eti de, kemiği de sizin olsun! Onlar önce Allah’a (c.c.), sonra size emânet…” demi-şimdir. Ve okul aile birliği toplantılarına veya okullarının benzer toplantılarına hep katıldığım gibi, oğullarımın derslerinden çok ahlâkî durumlarıyla ilgilenmişimdir. Ki, bir ara Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yapan ve şu anda da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başdanış-manı olan Prof. Dr. Ayşen Gürcan’ın da mezun olduğu ve dönemin en gözde ve en başarılı okulu olan Sakarya İlkokulu’nun Okul Aile Birliği ve Dernek Başkanlığını yü- rüttüğüm sırada bile evlatlarım ile öğretmenleri arasına hiç girmemişimdir! Ayrıca, kendi ilk okul öğretmenim olan Hasan Hüseyin Karabulut (ki, O’da hâlâ hayatta-ya-şıyor…) dahil, oğullarımın okul öğretmenlerine dahî say- gı ve sevgide kusur etmemişimdir. Ve 6 torunumdan 4’ü İstanbul’da, 1’i Ankara da okumakta oldukları için onlar hakkında bir şey diyemiyorum. Ama Burdur Merkez Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu’nda ve geçen yıl hazırlık, bu yılda birinci sınıfta okuyan torunumun iki öğretmenine de hem sevgi ve saygı göstermişimdir.

Her neyse, bu kadar mukaddimeden sonra sözü şimdide Prof. Dr. Hayâtî Akyol’un söylediği ve yüzde yüz de haklı olduğu sözlerine getirmek istiyorum:

TALEBELER ÖĞRENCİ OLUNCA, ÖĞRETLENLERÖRENCİLERİN ‘EĞLENCESİ’ OLMAYA BAŞLADI!Bir kere öğrenci öğrenciliğini bilmeli, öğretmen öğ-

retmenliğini bilir zaten, bilmeyen öğretmen varsa eğer onu yetkililer önce uyarır, olmazsa gereğini yapar. Ama bence öğretmenliğini bilmeyen öğretmen sayısı hesaba bile gelmez! Yani öğretmenlerin (birkaç istisnâsı hâriç) tamamı saygı değerdir… Ancak, gördüğüm, duyduğum ve bildiğim kadarıyla istisnaları hariç öğrencilerin birço-ğu zıvanadan çıkmış durumda maalesef.

Ve talebe, yani talep eden olmayıp öğrenci olan çocuklar öğretmenlerine karşı hem sorumsuz hem de saygısız davranıyorlar…

BİR HALÎFE VE DEVLET REİSİ BİLE KENDİSİNEBİR HARF ÖĞRETEN KİŞİNİN KIRK YIL KÖLESİOLURSA BİR ÖĞRENCİ, ÖĞRETMENİNİN KAÇ

YIL KÖLESİ VEYA TALEBESİ OLMASI GEREKİR?Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; öğretmen öğret-

menliğini, talebe talebeliğini ya da öğrenci öğrenciliğini bilmeli!’ diyor, herkese ‘lâyık’ saygılar sunuyorum.

Tâceddin DergâhıTaceddin AKBAŞ

[email protected]

Süreli Yerel YayınKurucular:

Osman ŞANMuharrem TUNCEL

Kuruluş Tarihi: 1.09.1954

Yıl: 66Sahibi:

Hüsniye TUNCELSorumlu Yazı İşleri

Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni:

Kürşat TUNCELSayfa Sekreteri veİnternet Editörü:Şadiye ÜNAL

Sayfa Sekreteri Ali SARAÇAYDIN

Muhabirler:E. Selcan TUNCEL

M. Fatih BAŞCIBaskı:

Özer ÖZGÜN

İdare Yeri: Konak Mah.Oğuz Sok. No: 23/A - BURDURTel: 232 64 59 Fax: 233 38 93

E-mail: [email protected]ı: Yeni Gün TesisleriKonak Mah. Oğuz Sok. No: 23/A

BURDURFiyatı: 25 KuruşAbone Tarifesi:

1 Yıllık: 300 TL - Altı Aylık: 150 TL.İlan Tarifesi:

Resmi İlanların Tek SütunSantimi: 15 TL.

Özel İlanlar Pazarlığa Tabidirİlanlardan Sorumluluk Kabul

EdilmezGazetemiz, Basın Ahlak

Kurallarına UyarDağıtım: Burdur Turkuvaz

Başbayii

18 Mart 2020 Çarşamba - Sayı: 20046

ÖĞRETMENİN YERİ “AYAKALTI DEĞİL!”BAŞIMIZIN ÜZERİ, ELİMİZİN ÜSTÜDÜR

DÜNYADA HERŞEYE DEĞER BİÇİLEBİLİRAMA ÖĞRETMENİN ESERİNE DEĞER BİÇİLEMEZ

Socrates

Vali Hasan Şıldak’ın 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 105. Yıl Dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Vali Şıldak mesajında;“Çanakkale Zaferi’nin 105. yıl dönümünde, vatanımız için

canlarını feda eden Aziz Şehitlerimizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum.

Devletimizi yok etmek, Milletimizi esaret altına almak isteyenlere karşı Çanakkale’de vermiş olduğumuz eşsiz mü- cadele; şanlı tarihimizin dönüm noktalarından, en anlamlı övünç kaynaklarından biri olarak, Anadolu toraklarına göz di- ken tüm dünya devletlerine karşı "Çanakkale Geçilmez" is- mini tarihe altın harflerle yazdırdığımız en büyük destanın adıdır.

Hiç şüphesiz ki, Anadoluyu yurt edindiğimiz günden bu günlere kadar, tarihimizin her döneminde Milletimiz, Vatanı-mız ve Bayrağımız için canını feda etmekten kaçınmayan Aziz Şehitlerimiz bugünlerimizin asıl sahipleridir.

Bu topraklarda varlığını sürdüren bize düşen en büyük görev, kahraman ecdadımızdan, aziz şehitlerimizden bize mi- ras olan vatanımıza birlik beraberlik içerisinde sahip çıkmak-tır.

Bu duygularla, başta Devletimizin Kurucusu Gazi Musta-fa Kemal Atatürk olmak üzere, Aziz Şehitlerimizi, bütün kahra-manlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum.

Ruhları şad olsun...” dedi.

AK Parti Burdur Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Üyesi Yasin Uğur, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 105’inci yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Milletvekili Yasin Uğur yayımladığı mesajında şu ifadele-re yer verdi:

“Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'yaKaç donanmayla sarılmış ufacık bir karayaMilli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri-

ne adlı eserinde de ifade ettiği gibi Çanakkale Savaşı büyük mücadeleler sonucunda kazanılmış bir zaferdir.

Ecdadımızın bin bir zorluk ve yoklukla vermiş olduğu mücadele ile bizleri dağıtmak, yok etmek isteyenlere “Ça- nakkale geçilmez” sözünü kafalarına nakşettirmiştir. Bu zafer Türklerin diriliş ateşini yeniden yakmış ve bu ateş Milli Müca- delede ‘ya istiklâl ya ölüm’ nidalarıyla her yeri titretmiştir.

Dünyaya karşı nasıl bir millet olduğunu kazandığı zaferlerle gösteren Türk Milleti, adını tarihe altın harflerle yazdırmayı başarmıştır. Çanakkale’de destanlaşan bağım-sızlık, beraberlik duygusunu hiçbir zaman kaybetmeyen Türk Milleti, geçmişte olduğu gibi bugün de karakterinde olan bağımsızlık, vatan, millet duygusu ile mücadele etmektedir. İçte ve dışta yer alan mihraklara, bu duyguyla geçmişte olduğu gibi bundan sonrada fırsat vermeyecektir. Şehitlerimi-ze ve gazilerimize hepimiz minnet, şükran borçluyuz.

Bu cennet vatanı bizlere bırakan, vatanımız ve milleti-miz uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, 18 Mart Şehitleri Anma Günü münasebetiyle saygı ve rahmetle anıyorum.” dedi.

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, ‘18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 105'inci yıl dönümünü dolayısıyla mesaj yayınladı.

Başkan Ercengiz mesajında şu ifadelere yer verdi:“Türk ve dünya tarihine damga vurmuş en önemli olay-

lar arasında yer alan 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, bir milletin birlik ve beraberlik içinde verdiği şanlı mücadelenin unutulmaz hatırası olarak insanlık tarihinde eşine az rastla-nır bir kahramanlık destanıdır.

Çanakkale Zaferi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderli-ğinde en önemli kazanılan savaşlardan birisidir. Bugün bu topraklarda Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak yaşayabi-liyorsak, biz 18 Mart’a çok şey borçluyuz. Bu topraklarda yatan binlerce atamıza minnettarız. Her Türk insanı bilmeli ki, orada omuz omuza her ilden, her ilçeden, her köyden dedelerimiz yatmakta. Neredeyse bir neslini kaybetmiş Türk insanı, küllerinden doğmuştur. Bu zafer, Türk’ün gücünü dünyaya ispatlayan kahramanlık mücadelesidir. Çanakkale Savaşları’nın 105.'inci yıl dönümünü büyük bir gurur kutlu-yor, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk başta olmak üzere, yaşamını ülkesine adayan tüm kahra-manlarımızı, vatanını canından üstün bilen şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha saygı ve minnetle anıyorum.”

CHP Burdur Milletvekili Dr. Meh- met Göker, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 105’inci yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Göker mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Milli birlik ve beraberliğimizin en şanlı örneklerinden birinin yaşandığı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine zaferle adını yazdırdığı ilk sa- vaş olan Çanakkale Zaferinin, Cumhuri-yetimizin kurulmasına olan katkısı çok büyüktür.

Şanlı tarihimizin en önemli zaferle-rinden biri olan Çanakkale’de düşmanı durduran askerlerimiz, sayısal gücün ve teknolojik donanımın savaş kazanmaya yetmeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Tüm dünya ulusları Çanakkale’de bir ülkenin direnme gücünü, azmini, cesaretini ve şefkatini görmüş ve takdir etmiştir.

Bağımsız yaşama arzusunun göstergesi olan Türk milletinin bu önemli savaşı tüm dünya medeniyetlerine örnek olmuştur. Bize düşen görev şehitlerimizin bize emanet ettiği bu toprakları ve cumhuriyetimizi sonsuza kadar korumak ve kollamaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehitlerimizi saygı, minnet ve şükranla anıyorum.”

Vali Hasan Şıldak:

BurdurBelediyeBaşkanı

Ali OrkunErcengiz:

“18 Mart’a çok şey

borçluyuz”“Bugünlerimizin

asıl sahipleriŞehitlerimizdir”

CHP Burdur Milletvekili Dr. Mehmet Göker:

“Şehitlerimize ve gazilerimize

hepimiz minnet, şükran

borçluyuz”

AK Parti BurdurMilletvekili Yasin Uğur:

“Çanakkale Zaferinin, Cumhuriyetimizinkurulmasına olan katkısı çok büyüktür”

Page 3: 18 Mart 2020 Çarşamba Sayı: 20046 YIL: 66 Fiyatı: 25 kuruş ... · Bu cennet vatanı bizlere bırakan, vatanımız ve milleti-miz uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda

Sayfa / 3 18 Mart 2020 Çarşamba

üm dünyayı etkisi altına alan korona-virüsten (COVID-19) korunmak için hijyene önem vermek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek gerekiyor.

Hijyen için elleri sık sık sabunla yıkamak (en az 20-30 saniye), el sıkışmamak, ellerimizle yüze ve göze dokunmamak şart. Peki bağışıklığımızı güçlendirmek için neler yapmalı, ne yemeli, ne içmeliyiz? Sabri Ülker Vakfı, sağlıklı yaşam ve dengeli beslenmenin ışığında bağışıklığı güçlendirmek için şu hayati tavsiyelerde bulunuyor:1-Yeterli ve dengeli beslenin

Sağlığın korunmasında ve hasta-lıkların önlenmesinde yeterli ve dengeli beslenme temeldir. Yeterli ve dengeli beslenme, bağışıklığınızı güçlendire-cek vitamin ve mineralleri sağlayaca-ğından hastalıklara karşı korunmada etkili olacaktır. Hiçbir besin yeterli ve dengeli beslenme için gerekli değişik türdeki besin ögelerinin hepsini içermez. Her gıda farklı besin ögesi yönünden zengindir. Bu nedenle 5 temel besin grubunda yer alan besinle-rin yeterli düzeyde alımına özen gösterilmeli. Beslenmede çeşitlilik sebze, meyve, ekmek ve diğer tahıllar, et, süt, yoğurt, yumurta, kuru baklagil-ler gibi besinlerden belirli miktarlarda ve belirli sıklıkta tüketmekle gerçekle-şir. Günlük su/sıvı tüketiminin yeterli olması da çok önemlidir. 2-Taze meyve ve sebze tüketin

Taze meyve ve sebze tüketiminin bağışıklık sistemini desteklediği, böylelikle hastalıklara karşı bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi olduğu biliniyor. Bu yüzden çocukları taze meyve ve sebze yemeye teşvik etmek önem taşıyor. Yetişkinler de gün içinde ara öğünlerde taze sebze ve meyveleri tüketerek günlük beslenmede vitamin içeriğini artırılabilir. C vitamininden zengin beslenme boğaz ağrısı, burun akıntısı gibi bazı belirtileri azaltmakta destek olabilir. Portakal, greyfurt, mandalina gibi turunçgiller yanında; ıspanak, pazı, tere, roka, marul, maydanoz, dereotu gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerle lahana, brokoli, kereviz, pancar gibi besinlerde hem C vitamini hem de diğer önemli olabile-cek vitamin ve diğer ögeler vardır. 3- Ellerinizi sık sık yıkayın

Hastalıklardan korunma yollarının başında bireysel hijyen geliyor. Gün

içinde insanlarla çok fazla temas etmek, toza ve kire maruz kalmak enfeksiyon riskini artıyor. Bunun önüne geçmek için öncelikle hijyen kurallarını doğru uygulamak gerekiyor. Elleri gün içinde sık sık en az 20 saniye boyunca terchinen sabunla, tercihen el dayanır sıcaklıktaki su altında yıkamak, toka-laşmadan olabildiğince kaçınmak en etkin korunma yolları arasında yer alıyor. Ayrıca hapşıran-tıksıran bireyler varsa bunların mutlaka maske kullan-ması ve hatta mümkünse bu kişilerin evlerinde dinlenmelerinin sağlanması gerekiyor. 4- Yeterli uykudayanıklılığı artırıyor

Yeterli ve kaliteli uyku, bağışıklık sistemini olumlu yönde etkileyerek virüslerden korunmada ve hastalık varsa iyileşme aşamasında etkili olabiliyor. Yetersiz ve kalitesiz uyku bağışıklık sistemini zayıf düşürüp, vücudu hastalıklara karşı daha daya-nıksız hale getirebiliyor.5- Mineraller, vitaminler ve yağlar…

Özellikle çinko, magnezyum ve selenyum bağışıklık sisteminin güçlen-mesinde önemli rol oynar. Kabuklu deniz ürünleri, kırmızı et, tam tahıllı ekmekler veya sert kabuklu kuru yemişler çinko bakımından zengindir. Selenyum ise ay çekirdeği, pekmez, balıklar, tavuk, hindi, yumurta, süt ve ürünleri gibi besinlerde bulunur.

Ceviz, balık, avokado, fındık, badem gibi besinlerin içinde bulunan Omega-3 ve benzeri yağların vücut direncini artırdığı ve bağışıklığı güçlen-dirdiği biliniyor. Ana öğünlerinizde balık ve aralarda da yeterli miktarda fındık, antep fıstığı, badem, ceviz gibi besinle-ri tüketerek veya salatalarınıza ekleye-rek yeterli yağ alımı sağlayabilirsiniz.

Yapılan çalışmalar yeterince güneş ışınlarından yararlanmış kişile-rin, grip/nezle gibi enfeksiyonlara yakalanma oranının daha düşük olduğunu gösteriyor. Güneş ışınından yeterli yararlanmayan, vücutlarında D vitamini düzeyleri düşük olanların solunum yolları enfeksiyonlarına da yakalanma risklerinin olabileceği öngörülüyor. En önemli kaynağı güneş ışığı olmasının yanında hamsi, istavrit, somon ve ton balığı da D vitamini içeren önemli besin kaynaklarıdır.

T

5 YOLU

oronavirüs gündemi endişe ve korku yüzünden birçok kişinin psikolojisini de etkiliyor. Birçok kişi gerekenden fazla önlem almaya çalışırken, sürekli virüsün etkilerini gündeme getirip zihnini hastalığın riskleriyle meşgul ediyor. Böyle bir ortamda psikolojik olarak sağlıklı kalmanın yolunu DoktorTakvimi.com uzmanlarından Psikolog Dilek Saltık anlatıyor.

Son günlerde gündemi meşgul eden koronavirüs ile ilgili haberleri birçoğumuz takip ediyoruz. Bu virüsün ölüm riski ise tedirginlik yaratıyor. Peki, gerekenden fazla önlem almak, zihnimizi sürekli bu riskle meşgul etmek, hayatımızda sürekli bu virüsün panik yaratan etkilerini gündeme getirmek psikolojimizi nasıl etkiler? Bu sorunun yanıtını DoktorTakvimi.com uzmanlarından Psikolog Dilek Saltık veriyor.

İnsan beyni korkuya sadıktırÖncelikle virüsü tanımanın, doğru

bilgiye ulaşmanın ve bu bilgiler ışığın-da gerekli önlemleri almanın kişiyi güvende hissettireceğinin altını çizen Saltık, “11 Mart itibarıyla vaka sayıları-nı araştırdığımızda 119 bin 233 vakanın olduğunu, bunların 4 bin 299’unun ölümle sonuçlanmasına rağmen 66 bin 577’sinin ise iyileştiği bilgisine ulaşabiliyoruz. Bu nedenle virüsten korunmanın yanı sıra bağışık-lık sistemimizi ve psikolojik sağlamlılı-ğımızı geliştirmeye odaklanmak daha yararlı olacaktır. Ölümler, kayıplar maalesef hepimize acı veriyor. Ancak yaşamın tüm belirsizliğine rağmen hayata devam ediyoruz. Ölümden daha acı veren durum ise ölüm korku-su... İnsan beyni korkuya sadıktır. En çok neden korkarsanız kendinizi onun içinde bulmanız ise tesadüf değildir. Her an ölüm korkusunu yaşamak kimilerimiz için gerçek bir ölümden daha acı vericidir” diyor.

Zihin korkuyla uğraşır“Koronavirüsünden bedeninizi

korunmaya çalışırken, zihninizin psikolojik sağlamlılığını da önemseme-nizde fayda var” diyen Psikolog Dilek Saltık, insan beyninin bir olaydan veya durumdan korku duyduğunda, tüm dikkatini o korku ile ilgili sinyallere açık hale getirdiğinin ve zihnin o korkuyla uğraştığının altını çiziyor. Saltık, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Böyle bir durumda kişi felaketleşme senaryosu

ile karşı karşıya gelir. Olayları olduğu gibi değil, olduğundan daha şiddetli yorumlamaya başlar. Bu durum da kaygı bozukluklarının habercisi haline gelebiliyor. Koronavirüsünü de medya-da çokça yer almasının kaygıyı arttırı-yor. Ayrıca çok sık yapılan uyarılar, kaygıyı odak noktası haline getiriyor ve kaygı düzeyini yükseltiyor. Burada virüs hakkında doğru bilgiye ulaşmanın ve gerekli önlemlerin alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum.”

Çocuğunuz için evdekigündemi değiştirin

Çocukların ebeveynlerini örnek aldığını hatırlatan Saltık, çocuklu ailelere de önemli önerilerde bulunu-yor: “Çocuklar ebeveynlerinin kaygıyla nasıl baş ettiklerini izler ve ebeveynleri örnek alırlar. Evde koronavirüs sıkça konuşuluyorsa gündemi değiştirmeleri-ni öneririm. Kaygısı yüksek olan çocuklara ‘Evet, böyle bir virüs var. Koronavirüsünü biliyor ve tanıyoruz ama hayatımızın merkezine de almıyo-ruz. Daha önce de buna benzer olaylar yaşandı; kuş gribi, domuz gribi gibi. Bunlar sonsuza dek sürmedi, geldi ve geçti. Biz gerekli önemleri alıyoruz, sağlıklı besleniyoruz, kendimizi koruyo-ruz ve güvendeyiz’ şeklinde bir konuş-ma yapılabilir.”

Basit ama etkili yöntemleries geçmeyin

Psikolog Dilek Saltık koronavirüs-ten korunmak için Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen basit ama etkili yöntemleri şöyle hatırlatıyor:

• El hijyenine dikkat edin ve sık aralıklarla elleri en az 20 saniye sabun ve suyla yıkayın. Sabun ve su olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanın.

• Çiftlik veya vahşi hayvanlarla korunmasız temastan kaçının.

• Enfekte olduysanız eğer, mesa-feyi koruyun, öksürürken, hapşırırken tek kullanımlık kağıt mendil ile ağız ve burnunuzu kapatın. Kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içini kullanın. Ardından ellerinizi mutlaka yıkayın, gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmaktan kaçının.

• Enfekte olmuş kişilerle yakın temastan kaçının.

• Enfekte olan kişilerin dokunduğu yüzeyleri dezenfekte edin.

• Et, yumurta gibi hayvansal gıdaları iyice pişirin.

UNUTMAYINK

Page 4: 18 Mart 2020 Çarşamba Sayı: 20046 YIL: 66 Fiyatı: 25 kuruş ... · Bu cennet vatanı bizlere bırakan, vatanımız ve milleti-miz uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda

18 Mart 2020 ÇarşambaSayfa / 4

18 Mart Çanakkale Zaferi Tarihi, Zafer ve Şehitlerimizi Anma Günü

Çanakkale Savaşı, yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biri olarak kabul görüyor. Çanakkale Boğazı'nı savaş gemileriyle zorlayarak aşma, böylece İstanbul'a kavuşma isteği Avrupa büyük devletlerinin öteden beri özlemiydi...

1914 yılında I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla İtilaf Dev- letleri bu isteklerini gerçekleştirme fırsatının doğduğuna inandı-lar. Bu inançla İngiltere ve Fransa işbirliği yaparak 3 Kasım 1914 günü alacakaranlıkta Bozcaada'dan Boğaz'ın ağzına doğru yaklaştılar. Buradan istihkamlarımıza doğru ateş açtılar, İngiliz-ler Seddülbahir ve Ertuğrul tabyalarını, Fransızlar da Anadolu yakasında Kumkale ve Orhaniye tabyalarını havantopu ile döv- düler. Cephaneliğimize isabet eden top mermisiyle on bir ton barut havaya uçtu, subay ve erlerimiz şehit düştü, İngiliz Donanma Komutanı Amiral Carden Çanakkale önle- rinde gösteriler yaptı, düşman denizaltıları boğazı geç- meye kalktılar.

24 Kasım 1914 günü bir Fransız denizaltısı Boğaz sularında görüldü. Bu denizaltıyı gören topçula-rımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladı. 2 Aralık günü İngiliz denizaltısı da bir deneme yaptı. Derinden en- gelleri aşarak Boğaz'a girdi. Yedi yüz elli metre ilerde bulunan Mesudiye zırhlısına torpil atarak bu gemimizi batırdı. Zırhlımızda bulunan subaylardan on'u ve erle- rimizden yirmi dördü şehit düştü.

19 Şubat 1915 günü düşman savaş gemileri öğleye kadar uzun menzilli bir bombardımana girişti. Boğaz'a iyice sokuldular. Tabyalarımız akşama doğru düşman savaş gemilerine karşılık verdi. Ertuğrul ve Orhaniye tabyalarından atılan ateş karşısında düşman oldukça bocaladı.

İtilaf Devletleri gemileri diledikleri gibi ilerleye-miyor, amaçlarına ulaşamıyordu. Lodos fırtınasını başarısızlıklarının nedeni olarak görüyorlardı. Havalar düzelince yeni saldırılar düzenlendi. Yine sonuç alına- mayınca düşman gemilerine komuta eden Amiral Carden görevden alındı. Yerine 17 Mart 1915 günü Robeck atandı.

Yeni komutan 18 Mart 1915 günü donanmayla Boğaz'a saldıracağını, yakında İstanbul'da olacağını Londra'ya bildirdi.

Bu arada Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Çobanlı 17/18 Mart gecesi boğaz'a mayın hattı döşenmesi emrini verdi. Aldığı emir gereği Binbaşı Nazmi Bey Nusret Ma- yın gemisi ile o gece yirmi altı mayın, Boğaz'a on birinci hat olarak döşendi. Boğaz'daki mayın sayısı on bir hat olarak 400'ü aşmıştı. 18 Mart 1915: İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan, o dönemin en büyük deniz gücü, üç filo olarak sabahleyin Çanak-kale Boğazı'na girdi. Bu donanmanın ilk grubunu oluşturan fi- loda, İngilizlerin Queen Elizabeth zırhlısı ile İnflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş gemileri bulunuyordu. İkinci grupta İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, İrresistible, Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı. Üçüncü filo ise Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden olu- şuyordu.

İngilizler ve Fransızlar zayıf Türk savunmasını kolayca susturarak Boğaz'ı kolayca geçebileceklerim umuyorlardı. Bu umut ve güvenle 18 Mart 1915 günü düşman savaş gemileri şid- detli bir ateşe başladılar. Rumeli Mecidiyesiyle merkez batarya-ları şiddetli bir ateşe tutuldu. Boğazdaki düşman gemileri Hami- diye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören Dardanos bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm gemiler, Darda-nos'a saldırdı. Dardanos tabyamız saldırılara şiddetle karşı koy-

du. Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe baş- lamıştı. Mesudiye üzerine ateş açılınca Hami- diye onun yardımına koştu. Bu arada kıyı bataryalarımız düşman üstüne ateş yağdırma-ya başladılar. Bunalan düşman kaçmak ister- ken topçu atışlarıyla karşılaşıyordu. Düşman gemilerine göz açtırılmıyordu. Karşılıklı bu korkunç bombardıman bir saat kadar sürdü. Bu karşılıklı bombardımanı bir yabancı yazar şöyle anlatıyor:

«İnsan manzarayı gözlerinin önünde canlandırabilir. Kaleler, toz duman bulutları içinde kaybolmuşlarda Yıkıntıların arasından arada bir alevler yükseliyordu. Gemiler, çev-

relerinde fışkıran sayısız su sütunları arasında yavaş yavaş ha- reket ediyorlar, bazen duman ve serpintiler arasında iyice görün- mez oluyorlardı. Tepelerden ateş eden havan toplarının alevleri görülüyor, ağır toplar yer sarsıntıları gibi gümbürdüyordu.»

Bombardıman sırasında Türk tabya ve bataryaları büyük zarar görmüştü. Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini ileri sürdü. Tam bu sırada müthiş pat- lamalar oldu. Bouvet ve Suffren savaş gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler.

Bir gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı. Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi yatan Bouvet ve Suffren'e tarihi Hamidiye bataryamızın kes- kin nişancıları ateş açtılar. ‘Çanakkale Geçilmez’ kitabının yazarı Alan Moorehead olayı şöyle anlatıyor.

«Saat 13.45'de Suffren'in az gerisindeki Bouvet müthiş bir patlamayla sarsıldı. Güverteden göğe kesif bir duman yükseldi. Gittikçe hızlanarak yana yattı, devrilip gözden kayboldu. Olayı görenlerden birinin ifadesine göre «Bir tabak, suda nasıl kayıp giderse o da öylece kayıp gitti.»

Türk tabyaları, Boğaz'ı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş ettiler. Bu arada düşman Boğazdaki mayınları te- mizlemek için mayın tarayıcılarını boğaza soktu. Tabyalarımız mayın tarayıcılarına ateş açtılar. Açılan ateş yağmur gibi yağ- maya başlayınca düşmanlar panik içinde kaçtılar. Bu arada düş- man savaş gemilerinden İnflexible, İrressitible büyük hasar gör- dü. Batanlar oldu. Daha sonra Queen Elisabeth ve Agamemnon yaralandı.

Denizden geçemeyince, kara savaşları başladıİtilaf Devletleri Çanakkale Boğazı'nı denizden aşamadılar.

Büyük kayıplar vererek: Çanakkale Boğazı'nın geçilemeyeceğini öğrendiler. İtilaf Devletleri Çanakkale Boğazı'nın savaş gemileri ile aşamayınca bu kez çıkarma yapmayı planladılar.

Artık; Çanakkale kara savaşları başlıyordu. Kara savaşında düşmanın nereden çıkarma yapabileceği tartışıldı. Mustafa Ke- mal, Kabatepe ve Seddülbahir'den, Alman komutan Von Sanders ise Bolayır ve Anadolu yakasından çıkarma yapılabileceği görü- şündeydi. Alman komutanı Von Sanders'in görüşü ağır bastı, ve askerler o yöreye yerleştirildi. Düşman güçleri 25 Nisan 1918 sabahı Mustafa Kemal'in düşündüğü noktadan saldırdı. 19. Tü- men Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimen'de Conkbayır'da, savaştı. Cephanesi biten askerlere: - ‘Süngü tak’ emrini verdi. Daha sonra ; - «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir» dedi.

Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler arası uzaklık sekiz on metre kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Her adım başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Düşman dalgalar halinde Conkbayır'a doğru ilerliyordu. Bu arada Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına atandı. Anafartalar Savaşı'nda düşmanın attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal'in göğsüne isabet etti. Ancak cebindeki saate çarptığından bir şey olmadı.

Kısa sürede Türk Ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Düşman şaşkına döndü, bozguna uğradı. Çanakkale kara savaş- larının en önemli cepheleri; Kumkale, Beyasak, Bolayır, Sed- dülbahir, Anbumu, Kabatepe, Conkbayırı ve Anafartalar'dır.

19 - 20 Aralıkta Anafartalar ve Arıburnu cephesi, 8 - 9 Ocak'ta Seddülbahir düşmanlar tarafından boşaltıldı.

Böylece 1915 baharında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında boz- guna uğrayarak çekip gitti.

Çanakkale Savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir.

Çanakkale Savaşlarının unutulmaz kahramanı, Ana- fartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal'in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın kaynağı oldu. Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan savaşlar kutsaldır. Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız, kutsal destan savaşlarına birer örnektir...

SAVUNMA DESTANIÇANAKKALE

BAĞIMSIZLIĞIMIZIN temeliÇANAKKALE’de atıldı

Türk Tarihi’nde çok özel bir yeri olan, Milli Mücadele’den Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulu-şuna uzanan sürecin en önemli kilometre taşlarından biri olan ÇANAKKALE ZAFERİ’nin 105’inci yıl dönümünü kutluyor, bu vatan uğuruna canlarını feda ŞEHİTLERİMİZİ de bir kez daha minnet ve şükranla anıyoruz!..

3 KASIM 1914 – 18 MART 1915 tarihleri arasında Çanak-kale Boğazı’nda cereyan eden bir seri deniz savaşlarıyla GELİBOLU Yarımadasında 25 NİSAN 1915-8/9 OCAK 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşları, Türk Tarihinin en şe- refli sayfalarını dolduran birer zafer destanı... Çanakkale Sa-

vaşları, savunan orduların taar- ruz edenleri yenilgiye uğratmış olduğu, tek örnek olarak kabul ediliyor. Dünya harp tarihlerine geçen, Türk tarihine de altın harf- lerle yazılarak, Türk’ün kahra-manlık ve şeref abidesi olan ÇANAKKALE SAVAŞLARI, Türk Milletine, Atatürk gibi dahi bir Lideri kazandırmış, hediye et-

miştir. Mustafa Kemal’in Ana-fartalarda parlayan yıldızı, bu Zafer, Türk’e, öz benliğini ulusal kimliğini bulma yolunu göster-miş, Türk Bağımsızlık Savaşının temelleri ÇANAKKALE’nin sula- rında ve Conk Bayırı’nda atılmış- tır. Çanakkale Savaşlarında ka- zanılan zaferler; Türk kurtuluş ve bağımsızlık savaşına maya

çalmış; ulusal bilinci, ruhu ye- niden ateşlemiştir. Çanakkale Savaşları; Balkan Harbi’nin bü- tün Türk Ulusu’nun ruhunda ve benliğinde açtığı derin yaranın ve utanç duygusunun kesin şe- kilde tedavisini sağlamış, Ata- türk’ün Türk Ulusu ile birlikte bütün bir cihan tarafından tanın- masını sağlamıştır...

105. yıl dönümünde Çanakkale Zaferi

Muhteşem bir gerdanlık gibi iki kıtayı birleştiren Çanakkale Boğazı

Mustafa Kemal, Conkbayırı’nda, Anafartalar’da destan yazdı...

Page 5: 18 Mart 2020 Çarşamba Sayı: 20046 YIL: 66 Fiyatı: 25 kuruş ... · Bu cennet vatanı bizlere bırakan, vatanımız ve milleti-miz uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda

Sayfa / 5 18 Mart 2020 Çarşamba

28 Haziran 1914Saraybosna suikasti.Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcı.

28 Temmuz 1914Avusturya-Macaristan, Sırbistan'a

savaş ilan eder.1 Ağustos 1914

Almanya Rusya'ya harp ilan eder.Türkiye genel seferberlik ilan etti.

2 Ağustos 1914Türk-Alman gizli ittifak anlaşmasının

yapılması.3 Ağustos 1914

Harbin öncesinde, donanmanın güçlendirilmesi maksadıyla İngiltere’ye sipariş edilerek yapımı tamamlanmış ve son kuruşuna kadar parası ödenmiş olan Sultan Osman ve Reşadiye isimli gemileri-mize İngiltere tarafından el konulmuştu.16 Ağustos 1914

16 Ağustos'ta İstanbul'a ulaşan Goeben ve Breslau gemileri Osmanlı Donanmasına katılarak Yavuz Sultan Selim ve Midilli isimlerini aldılar.27 Eylül 1914

Çanakkale Boğazı'ndan bütün gemi geçişlerini yasaklaması.29 Ekim 1914

Alman subaylar yönetimindeki Osmanlı donanmasının Rus limanlarına ve Rus donanmasına ateş açması.1 Kasım 1914

Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na katılması.

Fransa ve İngiltere, Türkiye'ye savaş açtı.

Rusya, Türkiye'ye savaş açtı.3 Kasım 1914

İngiliz-Fransız donanması'nın Çanak-kale'nin dış tabyaları bombalaması.

Bu ilk deniz taarruzu, ilerki aylarda da tekrarlanacaktır.2 Aralık 1914

Sarıkamış Harekâtınınbaşlaması. 

13 Aralık 1914Mesudiye Zırhlısı, İngiliz B-11 Deni-

zaltısı'ndan atılan torpidoyla batırıldı.3 Ocak 1915

Churchill, Çanakkale'yi abluka altında bulunduran Amiral Garden'den Boğazın yalnız denizden zorlanmasını mümkün görüp görmediğini sorar.5 Ocak 1915

Amiral Garden'in cevabı gelir.13 Ocak 1915

Çanakkale'yi geçme planı Amiral Garden tarafından hazırlanmış ve 13 Ocak'ta Savaş komitesi tarafından onay-lanmıştı.20 Ocak 1915

Mustafa Kemal’in (Atatürk) Kuruluş halinde bulunan 19. Tümen Komutanlığına (Tekirdağ) atanması. 2 Şubat 1915

Atatürk'ün Tekirdağ'a gelişi ve 19. Tümeni kurma çalışmalarına başlaması.19 Şubat 1915

Müttefik Donanması'nın Boğaz'ın dış tabyalarını bombalamaya başlaması.25 Şubat 1915

Tekirdağ'daki 19. Tümen Komutanlı-ğı'nın Maydos (Eceabat)'a nakli ve Atatürk'ün 19. Tümen Komutanlığı üzerin-de olmak üzere Maydos Bölgesi Komutanı olarak görevini sürdürmesi.7 - 8 Mart 1915

7 Mart'ı 8 Mart'a bağlayan gece Nusrat mayın gemisi düşman gemilerinin projektörlerine aldırmadan Anadolu yakasındaki Akyarlar'a mayınlarını bıraktı.12 Mart 1915

Hamilton Fransız ve İngiliz Kara Kuvvetleri başkumandanlığına tayin edildi.16 Mart 1915

Amiral Carden sinirleri bozulduğu için görevden ayrıldı yerine Amiral de Robeck atandı.18 Mart 1915

Çanakkale Deniz Zaferlerinin kazanıl-

dığı o özel, tarihi gün...Fransız ve İngilizler'in Çanakkale'ye

yaptıkları deniz saldırısının başarısızlığı.23 Mart 1915

Gelibolu/Çanakkale'de 5. Ordu'nun kurulması.24-26 Mart 1915

Alman General Liman von Sanders Çanakkale’de V. Ordu komutanı oldu.

Sanders'in Gelibolu'ya gelmesi, yeni savunma planı yapması, Atatürk'ün ko- mutanı olduğu 19. Tümeni ordu ihtiyat kuvveti olarak kendine bağlaması.18 Nisan 1915

Mustafa Kemal, Çamyayla (Bigali) köyüne gelerek köy evini Karargah yapmıştı.22 Nisan 1915

Müttefikler'in Gelibolu'ya çıkarma yapmaları.25 Nisan 1915

Arıburnu Zaferi kazanıldı. İtilaf Devletleri'nin, Arıburnu'na asker

çıkarmaları üzerine Mustafa Kemal'in, Tümeniyle düşmanı önleyerek durdurması. İngiliz ve Fransızların Seddülbahir, Arıbur-nu ve Kumkale'ye asker çıkarmaları, 9 ay sürecek Çanakkale kara savaşlarının baş- laması.28 Nisan 1915

Seddülbahir'de "1. Kirte Savaşı" olarak bilinen muharebe.1 Mayıs 1915

Fransız Joule denizaltısı mayına çarparak battı.2 Mayıs 1915

Van'ın Rus ve Ermeniler tarafından işgali. 6 - 8 Mayıs 1915

İkinci Kirte muharebesi.12 Mayıs 1915

Muavenet-i Milliye torpidobotunun İngiliz Goliath zırhlısını torpilleyerek batırması, Çanakkale Muharebeleri tarihinde önemli bir yer tutar. 

19 Mayıs 1915Liman Von Sanders’in 42 bin kişilik bir

kuvvetle Arıburnu çıkarma noktasındaki Anzaklar’a yönelik başarısız saldırısı. 19 Mayıs 1915 günü Çanakkale Savaşı’nın en kanlı günlerinden biri yaşanmıştır.1 Haziran 1915

Atatürk'ün Albaylığa yükselmesi.4 Haziran 1915

Seddülbahir'de 3. Kirte Savaşı.6 Ağustos 1915

Arıburnu'nda Anzak'ların cephenin ortasından büyük taarruzu. 8 Ağustos 1915

Atatürk'ün Anafartalar Grubu Komu-tanlığına getirilmesi.9 Ağustos 1915

Birinci Anafartalar Zaferi.10 Ağustos 1915

Conkbayırı Zaferi.15 Ağustos 1915

Kireçtepe Muharebeleri.21-22 Ağustos 1915

İkinci Anafartalar Zaferi.1 Eylül 1915

Atatürk'e, Anafartalar Grubu Komu-tanlığı'ndaki üstün başarılan sebebiyle "Muharebe Gümüş Liyakat Madalyası" verilişi.8 Ocak 1916

Fransız-İngiliz birliklerinin Gelibo-lu'dan çekilmeleri.9 Ocak 1916

Mustafa Kemal önderliğindeki Türk Ordusu tüm cephelerde savaşı kazanmış, ve 9 Ocak 1916 tarihinde İttifak Devletleri Gelibolu Yarımadası'ndan tamamen çıkartılmıştır.14 Ocak 1916

Mustafa Kemal'in Edirne'de XVI. Kolordu Komutanlığına başlaması.17 Ocak 1916

Atatürk'e, "Anafartalar Grubu Komu-tanlığı"ndaki üstün başarıları sebebiyle "Mu- harebe Altın Liyakat Madalyası" verilişi...

Page 6: 18 Mart 2020 Çarşamba Sayı: 20046 YIL: 66 Fiyatı: 25 kuruş ... · Bu cennet vatanı bizlere bırakan, vatanımız ve milleti-miz uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda

urdur Merkeze bağlı İlyas Köyü’nde ya- şayan ailesinin 6 Mart’tan bu yana haber alamadığı Süleyman Gül (29) bulundu.

Süleyman Gül’ü dün Antalya Kemer

Otogarı’nda gören bir kişi Polise ihbarda etti.

Kemer’den Antalya’ya gitmekte olan Süleyman Gül Kemer Polisi tarafın-dan otobüsten indirilerek polis merkezine götürüldü. Süleyman Gül’ün bulunduğu haberi

ailesinden sevinç yarattı.

Gül, 6 Mart Cuma günü Burdur Merkez İlyas Köyü'ndeki evinden Burdur Devlet Hastanesi'ne göz tedavisi için gideceğim diyerek ayrılmıştı.

mlakçılık işi yapan ve emlakçılık yapacakların Mesleki Yeterlilik Belgesi almaları için 26 Mart 2020 tarihine kadar gerekli evrakları BUTSO’ya teslim etmeleri gerekiyor.

Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, emlakçılık işi yapan ve yapacakların MYK Mesleki Yeterlilik Belgesini almaları hakkında açıklamada bulundu.

Emlak danışmanlığı yapan veya yapmak isteyenler için gerekli evrakların son teslim tarihinin 26 Mart 2020 Perşembe günü olduğuna dikkat çeken Başkan Yusuf Keyik: “Odamız üyesi olsun veya olmasın MYK emlak danışmanlığı yapanlar ya da emlak danışmanlığı yapmak isteyenlerin evraklarını teslim etmeleri için iki haftadan az bir süre kaldı.

Bu süre sonunda Mesleki Yeterlilik Belgesi alamayan-lar emlak faaliyeti yapamayacak, yeni işletme açamaya-cak” şeklinde konuştu.

Emlakçılar için Mesleki Yeterlilik Belgesi ve son başvuru tarihi hakkında detaylar veren Başkan Yusuf Keyik: “Bilindiği üzere; Mesleki Yeterlilik Belgesi, bireylerin herhangi bir meslekte, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından oluşturulmuş ulusal yeterliliklerde belirtilen şartları karşılamaları halinde sahip olabilecekleri bir belgedir. Mesleki Yeterlilik Belgesi sayesinde kişiler, kendi mesleklerinde yeterli bilgi ve beceriye sahip olduklarını belgelemektedir.

Bunu sağlayabilmek için, MYK tarafından yetkilendi-rilmiş belgelendirme kuruluşları görevlendirilmiştir. Bir meslekte mesleki yeterlilik belgesi almak isteyen kişiler, o meslekte yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşuna başvuru yaparlar.

Yetkili belgelendirme kuruluşu kişinin başvurusunu uygun bulursa o kişiyi değerlendirmeye tabi tutar. Değer-lendirme sonucunda başarılı bulunanlar mesleki yeterlilik belgesine sahip olurlar.

Yürürlükte olan ‘Taşınmaz Ticareti Hak- kında Yönetmelik’ gereği; Tapu Kütüğüne kayıtlı olsun ya- da olmasın taşınmaz alım-sa tımı ve kiralanması ile tapu işlemlerine aracılık eden, taşın mazla ilgili danışmanlık ve yönetim hizmeti veren gerçek ve tüzel tacirler bu yılın Ağustos ayı sonuna kadar Emlak Danışmanları MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi almak zo- rundadır. Bu belgeyi almayanların emlak faaliyeti yapma-ları ve yeni işletme açmaları mümkün olmayacaktır.

Burdur Ticaret ve Sanayi Odası; Odamız üyesi olsun veya olmasın ‘Emlak Danışmanı Seviye 5 Mesleki Yeterlilik Belgesi’ alınmasına aracılık etmektedir. Bu sebeple, Mesleki Yeterlilik Belgesi almak isteyen kişi veya işletmelerin 26 Mart 2020 Perşembe günü saat 16.00’a kadar gerekli evrakları odamıza teslim etmeleri gerekmektedir. Bu evrakların neler olduğu Odamızın web sayfasında yayınlanmaktadır” dedi.

18 Mart 2020 ÇarşambaSayfa / 6

Burdur İli Salda Gölü Tabiat Parkında 45 Hektar Alana Ait 1/5000 Ölçekli, 1/1000 Ölçekli Eşyükselti Eğrili Halihazır Haritalar ve 1/500 Ölçekli Ağaç Rölöveli Halihazır Haritanın Hazırlanması Hizmet Alım İşi hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2020/1473191- İdarenin:a) Adresi : Bahçelievler Mah. Stad Cad. No:1 15100 Merkez BURDUR MERKEZ/BURDURb) Telefon ve faks numarası : 2482333143 - 2482331979c) Elektronik Posta Adresi : [email protected]ç) İhale dokümanın görülebileceği internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/2- İhale konusu hizmetin:a) Niteliği, türü ve miktarı : 1/5000 Ölçekli, 1/1000 Ölçekli Eşyükselti Eğrili Halihazır Harita Hazırlanması ve 1/500 Ölçekli Ağaç Rölöveli Halihazır Haritanın Hazırlanması işi Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir.b) Yapılacağı Yer : Burdurc) Süresi : İşe başlama tarihinden itibaren 30 (otuz) gündür3- İhalenin:a) Yapılacağı yer : Tarım ve Orman Bakanlığı 6.Bölge Müdürlüğü Bahçelievler Mah. Stad. Cad. No:1 adresindeki Hizmet Binası Toplantı Salonub) Tarihi ve saati : 25.03.2020 - 11:004- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi.4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Ticaret ve Sanayi Odası/Ticaret Odası bünyesinde bulunan Ticaret Sicil Memurlukları veya Yeminli Mali Müşavir ya da Serbest Muhasebeci Mali Müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyimini gösteren belgeler:Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi.4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:4.4.1.Ağaç Rölöve Planları, Korunan Alan Yönetim ve Gelişme Planları ile hızlı alan değerlendirmeleri, Halihazır Harita yapım-ları veya Ağaç Rölöveli Halihazır Harita Yapılması İşleri birlikte veya ayrı ayrı benzer iş olarak kabul edilecektir.5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.7- İhale dokümanının görülmesi: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir.7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Tarım ve Orman Bakanlığı 6.Bölge Müdürlüğü Hizmet Binası adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, götürü bedel üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, ihale üzerine bırakılan istekliyle toplam bedel üzerin-den götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 45 (kırk beş) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.13. Bu ihalede elektronik eksiltme yapılmayacaktır.14. Diğer hususlar:Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksi-zin reddedilecektir.

(V.İ.No: 98) Yeni Gün: 37

BURDUR İLİ SALDA GÖLÜ TABİAT PARKINDA 45 HEKTAR ALANA AİT 1/5000 ÖLÇEKLİ,1/1000 ÖLÇEKLİ EŞYÜKSELTİ EĞRİLİ HALİHAZIR HARİTALAR VE 1/500 ÖLÇEKLİ

AĞAÇ RÖLÖVELİ HALİHAZIR HARİTANIN HAZIRLANMASI HİZMET ALIM İŞİTARIM VE ORMAN BAKANLIĞI 6.BÖLGE

MÜDÜRLÜĞÜ BURDUR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

Resmi İlanlar www.burduryenigun.com

E

6 Mart’tan bu yana kayıp olanSüleyman Gül

Antalya Kemer’de bulundu

B

Fot

oğra

flar:

Mes

ut M

ADAN

Yusuf KEYİK

Page 7: 18 Mart 2020 Çarşamba Sayı: 20046 YIL: 66 Fiyatı: 25 kuruş ... · Bu cennet vatanı bizlere bırakan, vatanımız ve milleti-miz uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda

Sayfa / 7 18 Mart 2020 Çarşamba

Burdur Belediyesi; Koronavirüs salgınına karşı

kentteki önlemleriniarttırıyor!

urdur Belediye Başkanı Ali Orkun Er- cengiz, haftanın ilk günü başkan yar- dımcıları ve birim müdürleri ile virüs salgınına karşı mevcut durum ve alın- ması gereken önlemlerle ilgili toplantı gerçekleştirdi.

Dünya ülkelerini etkileyen ve gide- rek artan ölümlerle yaşamsal tehdit hali- ne gelen korona virüs salgınına karşı, ülkemizde alınan önlemlere ilaveten Burdur’da da Burdur Belediyesi kap- samlı önlemler almaya devam ediyor. Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun

Ercengiz başkanlığında yapılan müdür-ler toplantısında, virüs salgınına karşı Burdur Valiliği ve Burdur İl Sağlık Mü- dürlüğü ile koordinasyonlu olarak ted- birlerin arttırılması kararını alındı.

Öncelikli olarak camilerde, Otogar ve Halk Otobüsleri’nde gerçekleştirilen dezenfeksiyon işlemlerinin ardından hastalığın yayılmasına karşı toplu yaşa- mın en çok etkilenebileceği mekanlar, alanlar, günlük kullanılan araç ve ge- reçler belirlenerek çalışmaların hızlandı-rılacağı belirtildi.

B

Buna göre; Servis araçları ve taksiler, Salı Pazarı ve hâl tesisi, hizmet binaları, Hayvan Pazarı, Burdur Belediyesi Se- renler Oteli, restoran ve tesisleri, çöp konteynırları , gasil hane, Belediye Hu- zurevi, cami ve kuran kursları, kurs mekanları, parklar, oyun bahçeleri, banklar, belediye araç ve makineleri, otobüs durakları öncelikli olarak be- lirlenerek, dezenfekte çalışmaları baş- latıldı.

Bunun dışında Kamu Kurum ve kuruluşları ile koordineli olarak; askeri birlik, güvenlik kurumları, yetiştirme

yurtları, öğrenci yurtları, tüm eğitim ku- rumları, kreş ve ana okulları, diğer kuru- luşlar ile talepte bulunulması halinde ban- kalar, noterler, kahvehane ve kıraathane-ler, kafeler, restoran ve benzeri gibi birçok kullanılan ortamlarda gerekli dezenfeksi-yon çalışması yapılacaktır.

Bu amaçla 20 ilaçlama personeli, do- nanımlı olarak hazır bulunacak ve günlük programlara göre 20 aktif 4 yedek 16 araç ve ya el tipi toplam 40 ilaç pompası alımı yapılarak aktif hale getirilecektir. Bu ça- lışmalar Valilik ve Sağlık Müdürlüğü ekip- leri ile koordineli olarak yürütülecektir.

urdur'da Salı günleri kurulan Halk Pazarı koronavirüs etkisi nedeniyle boş kaldı.

Burdur'da Uzay Çatı altında kurulan Halk Pazarı’nda 45 yıldır esnaflık yaptığını söyle-yen Mehmet Yılmaz; "bu hafta Pazar zayıf. Halkta bir tedirginlik var. Gelmedi. Bazı esnaflarda sergi açmadı. Ben bu kadar yıldır pazarcılık yapıyorum böyle bir şeyle karşılaşmadım. Bir de haftaya pazarında kapanacağı dedikodusu var. Öyle birşey olursa işimiz kötü" dedi.

Pazarcı esnafı Çağdaş Öney'de sattığı limonlar için 'Virüssavar' dedi. Öney; "geçen haftaya nazaran bu hafta pazar yarı yarıya düştü. Halk tedirgin.

Kimse evinden çıkmıyor" diye konuştu.Esnaf Erol Akdemir ise; "geçen

haftaya göre pazarda müşteri çok az. Hastalıktan vatandaş baya etkilendi"

diye konuştu.Pazar yerindeki ser- gisinde müşterilerini

kolonya vererek karşılayan Mus- tafa Gür- can'da; "Ko- rona'ya karşı bütün önelme-

lerimiz aldık. Müşterilerimize

kolonya veriyoruz. Hastalık olayı pazarı çok

etkiledi. Fiyatlar düşük ama halk te- dirgin. Durgunluk var. 10 yıldır pazarcı-lık yapıyorum. En boş pazar bugün" dedi.

Züleyha Örnek isimli satıcıda; "bu hafta pazar hastalık çok durgun. Kimse almıyor" diye konuştu.

Salı Pazarı’nda;‘koranavirüs etkisi’

B

Fot

oğra

flar:

Mes

ut M

ADAN

Fot

oğra

f: bl

d.ba

sın

urdur'da serbest diş hekimliği yapan Günhan Özilhan (37) boş vakitlerini mezatlardan satın aldığı mekanik saatlerin bakım ve tamiratı ile değerlendiriyor.

Burdur Merkezde serbest diş hekimi olarak çalışan Günhan Özilhan Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakülte-si'nden 2008 yılında mezun oldu. 2009 yılından itibaren Burdur merkezde muayenehanesinde hasta kabul eden Özilhan geçen yıl Şubat ayında katıldığı bir mezatta satın aldığı mekanik saat ile saat tamirine merak saldı.

Özilhan; "eskiden bu yana antika eşyalara merakım hep vardı. Daktilo, fotoğraf makinası biriktirmeye çalış-tım. Burdur'daki, çevre illerdeki ve internetteki mezatlar-dan bunları edindim ama bunların üzerinde fazla yoğun-laşamadım. Geçen sene Şubat ayında Burdur'daki bir mezattan saat alarak başladım bu işe.

Aldığımda çalışıyordu. 2-3 gün sonra saat arıza yaptı. Burdur'daki bir saatçi ye götürdüm arızayı tespit ederek tamir etti.

Bende o tamir ederken neler yaptığına baktım. Anladım ki bu yapılamayacak bir şey değil. Sonra bende bunu açarım, yaparım diye saati açtım, bozdum ve

toparlayamadım. Daha sonra İnternet üzerinden bozuk saat ve parçaları alarak bunları tamir etmeye başladım. Şu anda yapılmış saat almıyorum" dedi.

Bir yıl içerisinde her şeyiyle faal olarak çalışan 100'e yakın mekanik kol saatine sahip olduğunu anlatan Özilhan "tamirin yanı sıra, kozmetiğe de önem veriyo-rum. Ben bu saatleri koleksiyon olarak değerlendiriyo-rum. Kasasını, parlatmasını, cam değişimini, kordon değişimini özellikle yapıyorum. Bazı arkadaşlarım cep saati tamiratına da girmem gerektiğini söylediler. Kulla-namayacağım için cep saatini hiç düşünmedim. Sadece bir tane dededen kalma cep saatim var" diye konuştu.

Bazen bir saati toplamanın 6 ayı bulduğunu anlatan Özilhan; "bazen saatin bir parçası eksik oluyor ve ben bunu bir şekilde temin etmeye çalışmıyorum. Bir gün karşıma bir yerden çıkacak ve ben onu yerine yerleştire-ceğim. Bu şekilde toplanmayı bekleyen 100'e yakın saatim vardır." dedi.

Evde, 2 yaşındaki kızını uyuttuktan sonra çalışmaya başladığını söyleyen Özilhan; "çünkü parçalar çok küçük. Kızımda iki yaşında o parçaları yutma riski var.

Kızımı uyuttuktan sonra 12'de başlayıp gece 2-3'e kadar çalıştığım oluyor. Muayenehanemde de çeşitli tamir aletlerim var. Gün içinde hasta aralarında muayeneha-nemde çalışıyorum. Bir çok kişi yoruluyorsun, zaten çok yoğunsun buna nasıl zaman ayırıyorsun diyor.

Evet buna zaman ayırıyorum gece 3'e kadar çalıştığım zamanlar oluyor ama o gün ben bir veya iki tane saat toplayabildiysem sabahleyin onun mutluluğu içerisinde uyanıyorum. Bu beni ciddi anlamda motive ediyor. Ayrıca çok ciddi bir deşarj sebebi. Günün yorgun-luğunu, stresi her şeyi unutuyorsun.

O üç saatlik sürede hiç bir şey hatırlamıyorsunuz ve o saatin mekanizmalarının, dişlilerin oynadığına, çarkla-rın döndüğüne odaklanıyorsunuz, nerede ne hata var bunu bulmaya çalışıyorsunuz ve bu üç saatte gerçekten deşarj oluyorum."

Zaman zaman Burdur merkezdeki saatçi esnafı İsmail Can'dan teknik destek aldığını ve öğrenmesi gereken çok şey olduğunu kaydeden Özilhan, Burdur'da elinde bu miktarda mekanik saat bulunan tek kişi olduğu-nu belirtti.

B

Diş Hekiminin ‘mekanik saat’ merakı F

otoğ

rafla

r: M

esut

MAD

AN

Page 8: 18 Mart 2020 Çarşamba Sayı: 20046 YIL: 66 Fiyatı: 25 kuruş ... · Bu cennet vatanı bizlere bırakan, vatanımız ve milleti-miz uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda

18 Mart Çanakkale Zaferi Türk insanının, Atatürk önderli-ğinde kazandığı en önemli savaşlardan birisidir. Bugün bu topraklarda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, eğer yaşaya-biliyorsak biz 18 Mart'ta çok şey borçluyuz. Orada yatan binlerce Ata'mıza minnettarız. Tabii her Türk insanı bilmeli ki; orada koyun koyuna her ilden, her ilçeden, her köyden dedeleri-miz yatmakta. Neredeyse bir neslini kaybetmiş Türk insanı küllerinden doğmuştur. Çanakkale geçilmez! demiştir.

Çanakkale'nin geçilmemesi için de siper mesafesi neredey-se bir el uzatma mesafesine gelecek kadar yakın olan Çanakka-le'de oluk oluk kan dökmüş ve bu vatanı bize hediye etmişlerdir. O günden bugüne ne iç tehdit ne de dış tehdit bu ülkede bitme-miştir. Bu coğrafya bu kadar kıymetli olduğu sürece de üzeri-mizdeki bu baskı ve bize uyguladıkları düşmanlık hiç bitmeye-cektir. Onun için biz gözümüzü açmak zorundayız.

Bu toprakların kolay kazanılmadığını bilmek zorundayız. Kardeş kardeşe kol kola girmek zorundayız. Ayrılıklarımızı bir zenginlik olarak görüp her birimizi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak tanımlamalıyız ve bu uğurda canlarını feda eden atalarımızı başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaş-ları olmak üzere rahmet minnet ve şükranla her dakika anmak

zorundayız. Bizler yurduna, vatanına, milletine, eğer hizmet etmek istiyorsak, bu vatanı sevdiğimizi iddia ediyorsak, kimin daha çok sevdiğini değil kimin daha çok hizmet ettiğini konuş-malıyız. Çünkü; vatanına, vatanını en çok seven, vatanına en çok hizmet edendir. Bu şiarla, bu düsturla çalışmak zorundayız...

“İdlib Şehitlerimizin isimleri fidanlarla yaşayacak”

Ülkemizi seviyoruz, bizim gidecek başka bir yerimiz yok. Onun için de bu ülke, bizim için çok kıymetli. Bu ülke için canlarını feda eden İdlib'de şehit olan kahraman Mehmetçiğimi-ze de Burdur’da bir ‘hatıra ormanı’ oluşturmaya karar verdik. 18 Mart'ta tabi koronavirüs ile ilgili bazı tedbirler ve önlemler alıyoruz.

Birçok etkinliğimizi iptal etmek durumunda kaldık, şartlar ne olur bilmiyorum, ama onlar adına birer ağaç dikmeyi, İdlib'de kaybettiğimiz Mehmetçiğimizin isimlerini her bir fidana vererek her bir fidanı

isimleri ile yaşatma adına bir hatıra koruluğu planlamıştık. O ağaçları dikeriz, ama etkinliğini belki başka bir zaman yapabili-

riz. Bu virüs salgınından koruma adına.Ama şu kesin ki;

biz İdlib'de düşen her bir fidan için bir fidan dikeceğiz.

Biz riskin farkındayız ne çok boş vererek hastalığı önemsiz hale getireceğiz, ne de hastalığın sosyal paranoyaya yol açmasına ve toplum içerisindeki infiale neden olmasına müsaade etmeyeceğiz

Ben her şeyden önce bir Eczacı Belediye Başkanı olarak hastalığın riskinin farkındayım. Bu konuda da henüz Türkiye'ye ilk vaka tespit edilip girdiği andan itibaren Burdur Belediyesi olarak bize düşen görevleri masaya yatırdık ve bu görevler içerisinde yapmamız gerekenleri de önem sırasına göre sıralayarak bu çalışmayı başlattık. Geçtiğimiz haftadan itibaren dezenfeksiyon çalışmalarını, insan yoğunluğunun fazla olduğu yerlerden başlamak üzere çocuk parklarına varıncaya kadar belli bir planlama içerisinde yürütüyo-ruz.

Önceki gün Müdürler ve Başkan Yardımcılarımız ile birlikte yaptığımız toplantıda iş bölümünü de planladık. Daha öncesinde alan ilaç alması için hizmet satın aldığınız firma yetkilileri ile görüşüp bu konuda öncelikle onlardan destek istedik. Onların eğiteceği personeli-mizle birlikte, başta kendi tesislerimiz ve alanlarımız olmak üzere iş makinalarımıza varıncaya kadar bir dezenfeksiyon planlaması yaptık. Bu konuda kamu ve özel sektörden gelecek talepleri de kamu’dan gelen talepleri mümkün olduğunca, gücümüz yettiği ölçüde Belediye tarafından özel sektörden gelecek talepleri de özel sektör aracılığıyla çözeceğiz.

Dezenfeksiyon önemli, temizlik ve hijyen çok önemli. Vatandaşımızın bireysel temizliği, sosyal mesafe korunması ve mümkün olduğu kadar da kapalı mekanlarda buluşmaları azaltmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı uyarılar çok değerlidir. Vatandaşı-mızın kendisini iyi hissetmemesi durumunda en yakın sağlık birimine en azından en kısa sürede ulaşması hem hastalığı kendisinde seyrini hafifletme açısından hem de enfeksiyonu yayma riski açısından çok önemlidir, bu hususu da çok önemli buluyoruz.

Vatandaşımız 112 başta olmak üzere kamu’ya ulaşabildiği her noktada 153’de dahil olmak üzere bizlere ulaşabilir. Bizler gerekli yönlendirmeyi yaparak vatandaşımızın hem evinden alınmasını, hem enfeksiyonun bulaşıp bulaşmadığını, kısacası bu virüsün kendisine temas edip etmediğini tespit edilmesi noktasında hızlı hareket etmesini sağlayabiliriz.

Biz riskin farkındayız ne çok boş vermiş olup hastalığı önemsiz hale getireceğiz, ne de hastalığı çok ciddiye alıp bir sosyal paranoyaya ve toplum içerisinde infial meydana getirme-yeceğiz. Gerekli tedbirler alınacak. Tedbirler bireyselden başlayıp toplumsal şekilde dönecek. “Vatandaşımız, Umre'den gelen yakınlarımızıgöreceğiz diye ısrarcı olmasın”

Bu konuda Bilim Kurulu her gün durum değerlendirmesini yapıyor. Ve Umre’ den gelmiş vatandaşlarımıza da gerekli çağrı yapıldı. Onların 14 gün süreyle en azından daha öncesinde karantinaya alınmamış, öncesinde yurda giriş yapmış Umre'den

gelen vatandaşlarımız 14 gün süreyle kendi evlerinde karantinada kalacaklar. Vatandaşımız illa Umre'den gelen yakınlarımızı göreceğiz diye ısrarcı olmasın.

14 gün sonra inşallah hasta enfekte değilse rahatlıkla sosyal yaşamlarına geri dönecekler. Bu konuda gereken tedbir çalışmaları yapılıyor, önümüz-de bir Çin bir de İtalya örnekleri var.

Çin çok radikal kararlar uyguladı. İtalya ise bu kararları uygulamada biraz geç kaldı. Maalesef logaritmik olarak çok hızlı bir ölüm sayısında artış var. Bildiğim kadarıyla İtalya’da şu anda sokağa çıkma yasağı ilan edildi belli bölgelerde.

Olayı inşallah bu boyuta getirmeden ülkemizde özel tedbir ve önlemlerle çözeceğiz. Vatandaşımız da bu konuda bize destek verirse yani her bir kişi kendi üzerine düşen sorumluluğu yaparsa, en kısa sürede bu salgından ülkemiz kurtulacaktır.“Virüse karşı alacağımız önlemler”

Öncelikle alacağımız önlemlerden birincisi “sosyal mesafe”; ellerimizin, yüzümüzün veya vücut hijyenimi-zin sağlanması için ellerimizin sıkça yıkanılması ve 20 saniye-den az olmamak şartıyla iyi bir hijyen sağlanmasını öneriyor özellikle bilim adamları.

Tokalaşmadan kucaklaşmadan ve mümkün olduğu kadar kalabalık mekanlarda bulunmamak en önemli etkin korunma yöntemlerinden bir tanesi. Dengeli beslenmeli, düzenli uyumalı, spor yapmalı ve vatandaşımız yeteri kadar vitamin ve mineral alabilmek için doğal ürünlerden beslenmeli, bunları sağlayaca-ğız.

Eğer; öksürme ve hapşırma gibi şikâyetleriniz varsa olası bir koronavirüse, karşılık diğer insanları korumak için de bu aksırma, tıksırmadan diğer insanların etkilenmemesi için ağzımızı burnumuzu kapatarak önlemlerimizi almaya çalışaca-ğız. Kapalı mekanlar, yoğun kalabalık insan etkileşimleri, iletişimleri bunları azaltmak en önemli korunma yöntemlerinden bir tanesi.

18 Mart 2020 ÇarşambaSayfa / 8

“Riskin farkındayız, bireyselden başlayıp,toplumsal yaşama uzanan önlemler çok önemli”

Burdur Belediye Başkanı Ercengiz’den gazetemize özel açıklamalar;

18 Mar� Çanakkale Zaferi’nin105. Yıl Dönümü

“ATALARIMIZA MİNNETTARIZ ! 18 Mart ruhuna çok şeyler borçluyuz”

Haber: M.Fatih BAŞCIGrafik Tasarım: Ali SARAÇAYDIN