1908-1918 mİllÎ İktİsat dÖnemİ Üzerİne notlar.pdf

Upload: anonymous-fjp826g7nr

Post on 07-Jul-2018

243 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    1/13

    1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİÜZERİNE BAZI NOTLAR 

    Dr. Yener COŞKUN *

    1. GİRİŞ

    Türklere bir millet karakteri kazandıracak ve bir Türk kültürünün oluşmasınakatkıda bulunacak etkenlerden biri millî ekonomidir.

    Ziya Gökalp

    Osmanlı Devleti’nin yıkılışı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, tarihsel süreklilik içindeetkilerini bugün hala devam ettiren çeşitli sosyo-ekonomik/politik gelişmelerin ürünüdür.

    Nitekim Osmanlı döneminde başlayan ekonomik gelişme ve yaklaşımlar Cumhuriyet dönemindeortaya çıkan birçok fikir ve uygulamanın da temelini oluşturmuştur. Bu gelişmelerin başında,İttihat Terakki Cemiyeti’nin öncülüğünde gelişen millî iktisat ve millî bankacılık uygulamalarıgelmektedir. Bu çalışmada, diğer önemli finansal gelişmelerle birlikte, millî iktisat kavramınındüşünsel temelleri ve uygulamasının 2. Meşrutiyet’in başlangıcından 1. Dünya Savaşı sonunakadar geçirdiği serüveni yazında öne çıkan kaynakları derleyerek aktarmayı amaçladık.

    2. 19’UNCU YÜZYILDA OSMANLI EKONOMİSİ

    İttihat ve Terakki’nin bazı çevrelerde “İttihatçı” kafası diye küçümsenen politikalarını,dönemin ve millî devlet inşası sürecinin koşulları içinde değerlendirmek gereklidir. Bunedenle, 2. Meşrutiyet’in ilanı sonrasında ortaya çıkan ekonomik gelişmeleri, en azından19’uncu yüzyıldan itibaren değerlendirmekte yarar vardır.

    Geniş bir coğrafyaya yayılan İmparatorlukta Osmanlıların güçlerinin sınırlarını çoğunluklagerçekçi biçimde değerlendirdikleri ve var olan mali, askerî ve siyasal güçlerini ve kaynaklarınıhesaplı biçimde harcadıkları söylenebilir (Pamuk, 2007: 5).Ancak, tarım toplumu olmasınakarşın, Osmanlı tarımının 19. yüzyıl ortasındaki genel durumunu yansıtan belgeler, geniş ve

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    2/13

    128

    verimli toprakların ancak çok sınırlı bir bölümünde tarım yapılabildiğini göstermektedir. 1907yılındaki ekili arazi istatistiklerine bakıldığında, ekili toprakların oranı Anadolu’da % 6,7 ve

    Rumeli’de ise % 8,3’dür (Güran, 2014: 73).19. yüzyıl boyunca ve 20. yüzyılın başında katıldığı savaşlar sonucunda çok zayıflayan

    Osmanlı Devleti, son günlerinde ekonomik yönden çökmüş bir ülke görünümünde idi.Savaşların finansmanında iç kaynaklar yetersiz kalmış, büyük ve yüksek faizli borçlanmayagirilmişti. Onlarca yıldır süren savaşlar sonrası, birçok işyeri kapanmış, üretken erkek nüfusuazalmış, çocuk ve yetişkin ölümlerinde artışlar olmuş, aileler parçalanmış, göçler nedeniyleişsizlik had safhaya varmıştı. Mevcut kaynaklar önemli ölçüde ordunun emrine verilmiş vesavaşlar sonucunda bu kaynaklar da tükenmişti. Birinci Dünya Savaşı sonlarında Anadolu’dasanayi adına sadece iki tane askerî amaçlı fabrika ve 282 adet küçük çaplı atölye bulunmaktaidi (Coşkun, 2003: 72).1820-1914 döneminde İmparatorluğun dış ticareti 10 katından fazla

    büyümüştür. Ancak, Birinci Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı ekonomisi büyük ölçüde tarımadayanıyordu ve toplam üretimin % 12’si ihraç ediliyordu. 1913 yılında yapılan sanayi sayımınagöre, bugünkü Türkiye sınırları içinde, on ya da daha fazla işçi çalıştıran sanayi işletmelerininsayısı sadece 600 kadardı. Yine Birinci Dünya Savaşı öncesinde kişi başına gelir Mısır veİran’dan yüksekken, Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan gibi Doğu ve Güney Doğu Avrupaülkelerindeki kişi başına gelirin biraz altındaydı. Satın alma gücü paritesine göre Birinci DünyaSavaşı öncesinde toplam millî gelir Fransa’nın dörtte birinden, Almanya ve İngiltere’nin isealtıda birinden azdı (Pamuk, 2008: 140-141, 143).

    19. yüzyıldan itibaren indirilen vergiler, hükümetin azalan denetimi ve uluslararası korumave yargı sisteminin etki alanının genişlemesi; Batı Anadolu’yu yabancı tüccarlar için Osmanlıimparatorluğunun en çekici ve kâr vaat edici bölgelerinden biri durumuna getirdi. Yüzyılınilk yarısında Batı Anadolu’daki ve özellikle İzmir’deki yabancı sayısını olağanüstü artıran birakım oldu. 1847’de aileleri dahil yabancıların sayısı 17.500 kadardı. O sırada İzmir’in nüfusu100 bin civarında tahmin ediliyordu. 1880’lerin sonlarında yabancıların sayısı 50 bine ulaştı.I. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde İzmir’deki yabancı nüfus 44.176 olarak verilmektedir.Ancak bu rakamın dahi gerçekleri yansıtmadığını ileri süren Hüseyin Rıfat, bu sayının en az70 bin olması gerektiğini belirtmektedir (Rıfat, 1997: 24; Aktaran: Serçe ve Yetkin, 1998).

    Dolayısıyla, Osmanlı ekonomisini karakterize eden olgular arasında; tarım temelliolması, sanayi devriminin gerçekleştirilememesi nedeniyle üretim altyapısının zayıf olması ve

    yabancılara tanınan ayrıcalıkların millî iktisat politikası uygulamasına olanak vermemesi dikkatçekicidir. Osmanlı Devleti’nin ekonomik ve finansal bağımlılıkları 2. Meşrutiyet öncesindeki/ sonrasındaki ekonomik çerçeveyi belirlemiştir. Bu resmi, ticari hayatta gayrimüslimlerinetkili olması tamamlamaktadır. Demirağ, (2003: 22) Galata bankerleri ya da sarraflarınınOsmanlı halkının ekonomik hayatı ve hatta günlük yaşam koşullarını etkilediğinive 1912yılında İstanbul›da kayıtlı 40 özel bankerin (12’si Rum, 12’si Ermeni ve 8’i Yahudi ve Levantenolmak üzere) hepsinin de gayrimüslim olduğunu belirtmektedir. Azınlık imtiyazlarının

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    3/13

    ve kapitülasyonların kaldırılması öncesinde, bu ekonomik yapıya karşı bir tepki olarak 2.Meşrutiyet sonrasında milli iktisat hareketi ortaya çıkmıştır.

    3. İKİNCİ MEŞRUTİYET ÖNCESİ TEMEL FİNANSAL SEKTÖRLER 

    Osmanlı ekonomisi 1838 Balta Limanı ve diğer serbest ticaret anlaşmaları, 1839 TanzimatFermanı ve 1856 Islahat Fermanı’nın getirdiği çerçeve ile dışa açık ve giderek daha bağımlıhale gelen bir yapıya dönüşmüştür. Bu kapsamda, milli iktisat kavramına yönelik incelenmeleröncesinde, temel finansal sektörlerin 2. Meşrutiyet öncesindeki durumunu kısaca gözdengeçirmekte yarar vardır.

     Türkiye’de 1860 öncesi sigorta faaliyetleri hakkında bilgi mevcut değildir. Bu dönemdesigortacılık az bilinen bir faaliyetti ve sigortacılık mevzuatı da yoktu. Deniz nakliyat sigortaları

    bir yana bırakıldığında, sigorta fikrini getiren ve kısa sürede oldukça hızlı bir gelişme gösterenasıl sigortacılık dalı 1870’teki büyük Beyoğlu yangını sonrasında gelişen yangın sigortasıydı(Baskıcı, 2002: 5-6). 1893 yılında Osmanlı Umum Sigorta Şirketi ilk yerli sigorta şirketi olarakçalışmaya başladı.2

    Diğer temel bir finansal sektör olan, borsanın mazisi 19. yüzyıla kadar gitmektedir. 1853-1856 Kırım savaşının finansmanı ile ilk dış borcun 4 Ağustos 1854 tarihinde alınmasını takibenOsmanlı İmparatorluğu’nun hızla büyüyen bütçe açıklarını finanse etmek amacıyla yoğun iç vedış borçlanmaya gidilmiştir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, kamu kâğıtlarının alım satımıönce Havyar Han’da, daha sonra Komisyon Han’da tezgâh üstü piyasada alım satım konusuolmuştur. Hatta Galata Borsası kapandıktan sonra borsa oyunları Beyoğlu birahanelerindedevam etmekteydi. 19 Kasım 1871 tarihinde yürürlüğe giren “Dersaadet Tahvilat BorsasıNizamnamesi” Türkiye’nin ilk esham ve tahvilat borsasını düzenleyen hükümleri içeriyordu.Borsa 1873 yılında Dersaadet Tahvilat Borsası adıyla resmî olarak teşkil edilmiştir. 1906yılında ise Esham ve Tahvilat Borsası nizamnamesi ilan edilmiştir. 1850’lerde kurulan ve1929 sonuna kadar faaliyette bulunan Galata Borsası önce azınlıkların sonra da giderekyabancıların egemenliğinde kolay para kazanılan bir kumarhane izlenimi yaratmıştır (Kazgan,2005: 27, 64, 188, 148).

    Dış borçların artışı ve ülkenin sürekli artan finansal kaybı devleti birçok politik kararalmaya sevk etmiştir. Böylelikle ilk olarak, 1840 yılında ilk kâğıt para çıkarılmıştır. Böylelikle,

    kâğıt paranın yabancı para karşısında değerlenmesi ve ekonomik açıkların biraz olsun hızkesmesi beklenmiştir. Kâğıt paranın değerinde kısa sürede artış yaşanmış ancak bu uzunömürlü olmamıştır. Kaime adı verilen kâğıt para kısa bir süre sonra yabancı paralar karşısındaciddi oranda değer kaybı yaşamıştır. Politikanın beklenilenin aksine neticelenmesi hükümetibaşka politika arayışlarına sürüklemiştir. Dönemin önde gelen varlıklı ve mali işlerle uğraşankesimi yani Galata Bankerleri hükümetle bir anlaşma yapmıştır. Bu anlaşma kapsamında devletve Galata Bankerleri tarafından ortak çözüm olarak 1847 yılında Bank-ı Dersaadet (Banque

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    4/13

    130

    Constantinople) ismi altında İstanbul Bankası kurulmuştur. İstanbul Bankası’nın kuruluşgerekçesi, borçlanmayı özellikle de yabancılara borçlanmayı, en aza indirmek olmuştur.318

    Şubat 1856 tarihinde ilan edilen Islahat Fermanı’nda, banka benzeri kurumların oluşturulacağıifade edilmiş (Bayraktar, 2002: 71) ve 1856 yılında Osmanlı Bankası kurulmuştur.

    Etkileri günümüze kadar gelen, Osmanlı dönemine ait bir başka finansal girişim deZiraat Bankası’dır. Niş kentinin valisi olan Mithat Paşa, çeşitli alanlarda başarılı çalışmalardabulunmasının yanı sıra; çiftçilerin içinde bulundukları zor koşullara da yakından tanık olmuştur.

     Yaptığı araştırmalarla bu alanda teşkilatlanmanın zorunlu olduğu, çiftçilerin tefecilerin elindenkurtarılması için devlet yardımının gerektiği ve bu yardımın halk tarafından desteklenmesininönem taşıdığı sonucuna varmıştır. Böylece 1863 yılında Mithat Paşa öncülüğünde kurulan“Memleket Sandıkları” millî bankacılığın ilk örneği olarak tarihe geçmiştir. Mithat Paşa, 1863yılında Pirot Kasabası’nda kurduğu ilk Memleket Sandığı’nı oluştururken Türk gelenekleri

    arasında zaten var olan ve karşılıklı yardımlaşma esasına dayanan imece geleneğindenesinlenmiştir.4

    4. LİST, GÖKALP, AKÇURA   VE MİLLİ EKONOMİNİN GELİŞTİRİLMESİ DÜŞÜNCELERİ

    Ekonomik milliyetçilik ve ekonomik bağımsızlıkgibi kavramlar çerçevesinde de gündeme

    getirilen ekonomik güvenlik kavramı,diğer ülkelerle birlikte ülkemizde de

    halen tartışma konusu edilmektedir.Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihsahnesinden çekilmesinde, diğeretkenlerin yanı sıra, ekonomikbağımsızlığın yitirilmesinin deönemli bir payının bulunması;ekonomik güvenliğin tarihselolarak önemini anlatan başlıcaolgular arasında yer almaktadır(Coşkun, 2013: 212). Ekonomikgüvenliğin yakın tarihimizdeki çıkış

    noktalarının başında, 2. Meşrutiyetve İttihat ve Terakki’nin milliyetçiuygulamaları ile gündeme gelen millî

    iktisat hareketi gelmektedir.

    Millî iktisat hareketinindüşünsel temellerini biçimlendiren

    Yener Coşkun Arşivi Ziya Gökalp

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    5/13

    tarihsel gelişmelerin başında; millî birliği ekonomikbirlikle kurma/geliştirme düşüncesi gelmektedir.

    Alman iktisatçı Frederich List’in korumacı millîekonomi düşünceleri, İttihat ve Terakki önderleriarasında itibar görmüş ve himayeci yaklaşımla millîburjuvazinin geliştirilmesi tezi gündeme gelmiştir.Bu kapsamda, yabancı burjuvazinin yerini Türk veMüslüman burjuvazinin alması, İttihat ve Terakki’ninönemli hedeflerinden birisi idi. İttihat ve Terakki millîburjuvazi oluşturulmadan ekonomik kalkınmanınolamayacağını biliyordu. İttihat ve Terakki’nin ünlüMaliye Nazırı Cavit Bey ekonomik bağımsızlığın en azsiyasi bağımsızlık kadar önemli olduğunu söylemekte

    idi (Şıvgın, 2012: 4). Cemiyetin bu düşüncesininaltında, İmparatorluktaki gayrimüslim unsurların19’uncu yüzyıldan itibaren devletten kopması ve 1.Dünya Savaşı sırasında Anadolu coğrafyası dışındakison Müslüman unsur olan Arapların başkaldırmasıetkili olmuştur. 2. Meşrutiyet’ten 1. Dünya Savaşısonuna kadar olan çalkantılı dönemde, devletin ayaktakalma mücadelesi, iktisat alanına da yansıyarak çokönemli gelişmelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

    İttihat ve Terakki Cemiyeti siyasi bakımdanbağımsız olunsa da, ülkeyi ve hâkim unsuruekonomik açıdan bağımlı kılan ekonomik tabloya,millî bir ekonomi politikasının uygulanması ve gelişmiş bir millî burjuvazisinin yaratılmasıylakarşı konulacağını düşünmüşlerdir. İttihat ve Terakki kadroları, ekonominin millî bir karakterkazanmasını Türklüğün varlığı için zorunluluk olarak görmüştür. Ayrıca millî sermayeninoluşmasına yönelik adımlar Türk milliyetçiliğine ivme kazandırmıştır.Ziya Gökalp “Türklere birmillet karakteri kazandıracak ve bir Türk kültürünün oluşmasına katkıda bulunacak etkenlerdenbiri, millî ekonomidir” diyerek bu karşılıklı ilişkiyi açıkça ifade etmiştir. Millî iktisat politikasıçerçevesinde Müslüman-Türk girişimci sınıfının yaratılması öncelikli bir sorundu. İttihatçılaragöre, ancak böyle bir burjuvazinin gelişmesinden sonra millî devlet kurulabilirdi (Yiğit, 2012:

    146). Gökalp’e göre millette kan işlevini gören krediydi ve kalbin kan dolaşımını düzenleyişigibi, millette de tüm kredileri banka denen kuruluş toplayıp dağıtmaktaydı (Toprak, 2012:259). Dönemin önemli düşünürlerinden Yusuf Akçura da;“Türklerin, Avrupa kapitalizmindenyararlanarak, kendi aralarından bir burjuva sınıfı çıkartması gerektiğine” işaret etmekteydi.Milli ekonominin nasıl güçlendirilebileceğini gündeme getiren bu tartışmalar, aynı zamandaOsmanlı İmparatorluğu’nun kendine özgü koşullarında yaygın biçimde süregelen kredi-faizuygulamaları (bkz. Pamuk, 2007: 6) hakkında da fikir vericidir.

    Nurhan Erkan ArşiviYusuf Akçura

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    6/13

    132

    Nurhan Erkan ArşiviBoykot Edilen Avusturya Fes Fabrikası Etiketi

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    7/13

    İttihat ve Terakki’nin 1908 Kongresi kararları arasında kalkınma işi ‘terakki’ adı altındaele alınmıştı. Terakkiyet’i memleketin sağlanması için teşvik ve ödüllerle şahsi girişimleri

    canlandırmak sanayi, ticaret ve tarımı geliştirmek, şirketleşmeyi sağlamak, ticaret ve sanayimektepleri açmak, işçi ve işveren arasında hukuki ilişkileri düzenlemek, çiftçiyi topraklandırmak,aşar oranını azaltmak gibi önemli yeni yaklaşımlar gündemdeydi (Semiz, 2014: 236).

    5. BOYKOTLAR, YERLİ MALI KAMPANYALARI VE MİLLÎ İKTİSAT 

    Millî iktisadın yükselişinde çeşitli gelişmeler de destekleyici olmuştur. Özellikle millîbanka görüşü Balkan Savaşı ertesinde daha da güçlenmiştir (Toprak, 2012: 256). Sürecebakıldığında, 1911 yılında Avusturya’nın Bosna-Hersek’i ilhak etmesi sonrasında ortaya çıkanboykotların etkisi önemlidir. İtalya’nın aynı yıl Trablusgarp’ı işgal etmesi ve Balkan savaşlarınınyarattığı koşullar, milliyetçi tepkilerin artmasına neden olmuştur. Milliyetçilik akımının

    ürünü olan dernekler ekonomik alana da el atmışlardır. Yabancı malını boykot ve yerli malıkampanyaları, Türk Ocaklarından taşarak halka heyecan kazandırmış ve bu yönde 1912’deİstihlaki Millî Cemiyeti, 1917’de de Halka Doğru Cemiyetleri kurulmuştur (Kuzu, 1985: 129-130, Aktaran: Aslan ve Gül, 2004: 88). Ayrıca, Çanakkale Zaferi etkisini ekonomik alanda dagöstermiştir. Siyasi iktidar kısa sürede millî duyguların yükselişine tepki vererek ‘Ticaret veZiraat Nezareti’nin adını ‘Millî İktisat Nezareti’ olarak değiştirmiştir (Semiz, 2014: 238).Budönemde ortaya çıkan diğer önemli bir olay da, daha önce engellerle bir türlü kaldırılamayankapitülasyonların 1. Dünya Savaşı’nın ilk günlerinde 9 Eylül 1914 tarihinde kaldırılmasıdır.Ekonomik bağımsızlığa giden yolda kapitülasyonların kaldırılması Osmanlı halkında büyüksevinç yaratmıştır. Buna karşılık “müttefikimiz” Almanya’nın İstanbul’daki büyükelçisi olanWangenheim’ın öncülüğünde,savaş halinde olan Almanya, Avusturya-Macaristan, İtalya,İngiltere, Fransa ve Rusya büyükelçileri ortak bir metin üzerinde anlaşarak 10 Eylül 1914tarihinde kapitülasyonların kaldırılmasını protesto etmiştir (bkz. Bayur, 1983: 170).5

    Bu koşullar çerçevesinde, gayrimüslim unsurların yerine Müslüman-Türk öğenin ikameedilmesine dayalı iktisadi milliyetçilik politikası, “millî iktisat” adı altında uygulamayakonulmuştur. Millî iktisat kavramı; İttihat ve Terakki’nin Türk milliyetçiliğine dayanan politikyaklaşımının iktisadi düzlemdeki yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Ağırlıklı olarak dünyasavaşının yarattığı zemin üzerinde hayata geçirilen millî iktisat politikaları, başta İstanbulolmak üzere Anadolu coğrafyasındaki pek çok kentteki toplumsal yapılanmayı etkilemiş vesöz konusu yapılar savaşın sonunda yeniden şekillenmiştir (Akkuş, 2008: 120). İttihat ve

     Terakki Cemiyetinin millî iktisat politikalarından hareketle, 1920’lerde iktisadi kalkınmanınve modernleşmenin temel mekanizması olarak yerli ve millî burjuvazi yetiştirilmesi ön planaçıkmıştır (Varlı ve Koraltürk, 2010: 131). Bu gelişmelerin etkisiyle İzmir İktisat Kongresi de1923 yılında düzenlenmiştir.

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    8/13

    134

    Nurhan Erkan ArşiviOsmanlı İmparatorluğunda Merkez Bankası Görevini Yapan, Fransız Osmanlı Bankası

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    9/13

    6. BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ VE SIRASINDA   MİLLÎ İKTİSAT UYGULAMALARI

    23 Ocak 1913’de Bâb-ı Âli baskınıyla tek başına iktidar olan İttihat ve Terakki Cemiyeti,bu durumun verdiği güçle liberal iktisadî sistemi terk ederek, millî bir iktisat sisteminedoğru yönelimlerde bulunmaya başlamıştır (Çam, 2012: 46).Birinci Dünya Savaşı, İttihatçıyönetime iktisadi bağımlılıklardan kurtulma, milli bir burjuvazi ve sanayi yaratma gibi amaçlarıiçeren, millî iktisat politikalarını hayata geçirme fırsatını vermişti.6 Bu bağlamda 10Eylül1914tarihinde kapitülasyonlar tek yanlı olarak kaldırıldığı gibi, Düyûn-u Umûmiyye’nin faaliyetleride askıya alınmıştı. Ülkede bulunan ve önemli ayrıcalıklara sahip olan yabancı sermayelişirketler de denetim altına alınmıştı. 1915 Aralık ayında Meclise sunulan yeni gümrük tarifeleri,23Mart1916’da kabul edildi ve 14Eylül1916’da uygulamaya konuldu.7 1916 Şubat’ında ticari

    işlemlerde Türkçenin kullanılmasını zorunlu kılan bir yasa meclisten geçirildi. Bu gelişmelerdaha çok dışa dönük olarak gerçekleştirilmiş uygulamalardı (Akkuş, 2008: 123). Müslüman- Türk girişimci sınıfı yaratma çabaları, savaş yılları olmasına rağmen 1914-1918 dönemindeanonim şirketçilik bağlamında büyük bir hareketliliğin yaşanmasını sağlamıştır (Toprak, 1995:113). Millî iktisat alanında ortaya çıkan diğer gelişmeler arasında;devlet bankacılığı-millî kredikurumlarının oluşturulması, sanayinin özendirilmesi ve üreticinin/tüketicinin örgütlenmesi debulunmaktadır.(Akşin, 1998: 394) Öte yandan, 11 Eylül 1914 Tarihli “Ecnebilerden Alınacak

     Temettü Vergisi Hakkında Muvakkat Kanun” ile aynı yılın Ekim ayı başından itibaren OsmanlıDevleti’nde ticaretle uğraşanlar ve zanaatkârlar ile o zamana kadar vergiden muaf olantüm yabancılar, Temettü Vergisi’ne tabi tutulmaya başlanmıştır. 1914 yılından itibaren ise,gayrimüslimlerin de Temettü Vergisi ödemeye başlamaları ile, Osmanlı Devleti’nin gelirleri de

    artış gösterir hale gelmiştir (Gökbunar, 2004: 237).

    Savaş sırasında İstanbul’un iaşesinin temini için Heyet-i Mahsusa-i Ticariyye isimli birticarî kuruluş oluşturulmuştur. İstanbul’da sıkıntısı çekilen şeker, gaz, bulgur, yağ, sabun gibiihtiyaç maddelerinin temini için çalışan bu kuruluşun denetimini,İttihat ve Terakki Cemiyeti’ninİstanbul murahhası Kemal Bey yürütmekteydi. Bu heyet bir sene süresince elinde tuttuğuİstanbul’un iaşesinden büyük kârlar sağlamıştır (Akyıldız, 2005: 149; Sunar, 2011: 67).

    1908-1923 yılları arasında 11’i İstanbul’da, 13’ü de Anadolu’nun çeşitli kentlerindeolmak üzere toplam 24 banka kurulmuştur. İstanbul dışında Batı Anadolu’dan başlayarak

    yaygınlaşan millî bankacılık hareketi Konya, Kayseri, Niğde, Bor, Karaman gibi bölgelerdedevam etmiştir (Toprak, 1982: 153-164).2. Meşrutiyet yıllarında İttihatçıların ulusalbankacılığı benimsemelerinde, devlet bankası görevini üstlenmiş olan Osmanlı Bankası’nınülke çıkarlarıyla bağdaşmayan tutumunun payı büyüktür. 1. Dünya Savaşı ile birlikte olaylarbambaşka bir yönde gelişmiş ve savaş ortamında vurgulanan millî iktisat görüşleri ulusalbankacılığı ön plana çıkarmıştır. Osmanlı Bankası’nın yerini alacak millî sermayeli bir devletbankası ülkenin iktisadi bağımsızlığı açısından zorunlu görülmekteydi. 1917 başında 4 milyon

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    10/13

    136

    lira sermaye ile kurulan Osmanlı İtibar-ı Millî Bankası bu tür bir anlayışın ürünüydü. İttihat ve Terakki Cemiyeti bankanın kuruluşu ile yakından ilgileniyor ve millî banka girişimi kapsamında

    yurttaşları “iktisadi cihad”a çağırıyordu. Banka’nın ana sözleşmesinde pay senetlerinin ismeyazılacağı, sermayenin yabancılara kapalı tutulacağı ve ancak Osmanlı uyruklularının bankayahissedar olabilecekleri belirtiliyordu. Öte yandan, Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk kez Türkçepay senedi düzenleniyor, bankanın her türlü işlemlerinde ve kayıtlarında Türkçe kullanılmasızorunluluğu getiriliyordu (Toprak, 2012: 244, 257, 259, 264). 1. Dünya Savaşı sırasındaZiraat Bankası’nın faaliyetlerinde de gelişmeler yaşanmıştır. Ziraat Bankası’nın kuruluşundakigörevleri arasında ziraata ilişkin sarraflık ve aracılık işleri yapmak da yer almaktaydı. 12 Mart1916 tarihli yasa ile, ziraî kredilerle ilgili alınacak teminat türleri genişletilmiş ve alacaklarındaha hızlı tahsil edilmesine imkân veren hükümler getirilmişti. Böylece Ziraat Bankası yasaylakurulmuş özel bir devlet kuruluşu özelliğini almıştı.8

     Tıpkı günümüz Türkiye’sinde olduğu Osmanlı’da da önde gelen finans kurumu bankalarolmakla birlikte, sigorta ve borsa faaliyetlerinin de incelediğimiz dönemdeki durumuna kısacadeğinmekte yarar vardır. Sigortacılık faaliyetlerindeki gelişmelere bakıldığında,1908-1914döneminde kanunlarda yapılan değişiklerle yabancı sigorta şirketlerinin kontrol altına alınmayaçalışıldığı görülmektedir. 1914 yılındaki kanunla yabancı şirketler teminat göstermeye, vergivermeye zorunlu tutulmuş bu yenilikler sonrasında yabancı şirketler Türkler ile ortaklık kurmayoluna gitmiştir.9İkinci Meşrutiyet’e kadar, İstanbul borsasına devlet tahvilleri, Düyûn-ıUmumiye senetleri, konsolitler vs. ile İstanbul, Selanik ve Beyrut’ta kurulu yabancı şirketlerinmenkul kıymetleri, Panama ve Süveyş kanalları tahvil ve hisse senetleri gibi tümüyle yabancıkıymetler kayıtlı iken, daha sonra yerli şirketlerin menkul kıymetleri de işlem görmeyebaşlamıştır. Ancak bunların çoğu da yabancı sermayeli şirketlerdi. Borsa, I. Dünya Savaşı’nınçıkması ile birlikte büyük bir yara aldı. Hıristiyan Osmanlı vatandaşlarının askere alınmasıylabirlikte borsa mübayaacıları, simsar ve hizmetlilerin büyük kısmı da askere gittiler. Bununüzerine devlet, borsa meclisi üyesi Bogos Mumcıyan Efendi’nin talebi üzerine borsayı kapattı.Birinci Dünya Savaşı içinde birçok spekülatif kambiyo işlemleri oldu(Beşirli, 2009:193).

    7. Sonuç

    2. Meşrutiyet’in ilanından 1. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar olan dönemde (1908-1918)ortaya çıkan siyasal, ekonomik ve toplumsal gelişmeler bugün hala etkilerini sürdürmektedir.Bu dönemde Osmanlı aydınlarının düşünsel önderliğinde gerçekleştirilen millî iktisat

    hamleleri, Cumhuriyet dönemindeki ekonomik atılımların da temelini oluşturmuştur.Kapitülasyonların kaldırılması, millî bankacılığın kurulması, ticari yazışma dilinin Türkçeleşmesive yabancı yatırımcıların imtiyazlarının kaldırılması gibi birçok atılımın yapıldığı bu dönem;ulusal bağımsızlığın “ekonomik bağımsızlık” yoluyla kazanılması sürecinde bir miladı temsiletmektedir.

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    11/13

    Cengiz Aslantepe Arşivi L’Helvatia Sigorta Şirketi Poliçesi

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    12/13

    138

    KAYNAKÇA 

    Akkuş, Turgay. (2008). Bir İktisadi Siyasa Projesi: Millî İktisat ve Bursa.ÇTTAD,VII/16-17,(Bahar-Güz): 119-141.Akşin, Sina. (1998). Jön Türkler ve İttihat Terakki. İmge Yayınevi. Ankara.Akyıldız, Ali. (2005). Anka’nın Sonbaharı: Osmanlı’da İktisadî Modernleşme ve UluslararasıSermaye. İletişim Yayınları, İstanbul.Aslan, Seyfettin ve Gül, Cengiz. (2004) Geçmişten Günümüze Türkiye’de Baskı Grupları.Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 5 (1): 85-100.Baskıcı, Murat. (2002). Osmanlı Anadolu’sunda Sigorta Piyasası: 1860-1918. AnkaraÜniversitesi SBF Dergisi, 57(4): 1-33.Bayraktar, Kaya. (2002). Osmanlı Bankası’nın Kuruluşu. C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi,3 (2): 71-88.

    Bayur, Yusuf Hikmet. (1983). Türk İnkılap Tarihi C. III, K. I, TTK Yay., Ankara.Beşirli, Mehmet. (2009). Osmanlı’da Borsa: Dersaadet Tahvilât Borsası’ndan Eshâm ve

     Tahvilât Borsası’na Yeni Düzenleme Girişimleri.Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 19(1): 72-77.Coşkun, Ali. (2003).Cumhuriyetin İlk Yıllarında Türkiye Ekonomisi. Atatürkçü DüşünceDergisi.4: 72-77.Coşkun, Yener. (2013). Türk Finansal Sistemine Yönelik Tehdit Algıları ve Ekonomik GüvenlikKavramı) (içinde, Prof. Dr. İsmail Türk’e Armağan , Mülkiyeliler Birliği, Ed. Bulutay, T.,Soydemir, S. ve Çubukçu, D.Ö.): 211-245.Çam, İrfan D. (2012).Bir Milli İktisat Projesi: İzmir İhracat ve İthalat Türk Anonim Şirketi.International Journal of Social Science 5 (5): 45-56.Demirağ, Yelda. (2003).Osmanlı İmparatorluğu’nda Yaşayan Azınlıkların Sosyal ve EkonomikDurumları. Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarih ve Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi,13: 15-33.Gökbunar, Ali Rıza. (2004). 19. ve 20. Yüzyıllarda Yaşanan Göçlerin Türk Maliye TarihiAçısından Analizi”. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 6(3): 231-252.Güran, Tevfik. (2014). Osmanlı Tarım Ekonomisi, 1840-1910 (içinde, 19. Yüzyılda OsmanlıEkonomisi Üzerine Araştırmalar, İş Bankası Yayınları, 1. Baskı, Kasım, İstanbul): 69-154.Kazgan, Haydar. (2005). Galata Bankerleri (1. Cilt). 2. Basım. Orion Yayınevi, Ankara.Kuzu, Burhan. (1985) Kamu Yönetiminde Baskı Gruplarının Rolü ve MemleketimizdekiDuruma Genel Bir Bakış. I.Ü. Hukuk Fakültesi Mecmuası, C. LI, No.1-4.

    Pamuk, Şevket. (2007). Seçici Kurumsal Değişim ve Osmanlı’nın Uzun Ömürlülüğü (içinde,Şevket Pamuk Seçme Eserler I: Osmanlı Ekonomisi ve Kurumları, İş Bankası Yayınları, 1.Baskı, Kasım, İstanbul): 1-16.Pamuk, Şevket. (2008). Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ekonomisi (içinde, Şevket PamukSeçme Eserleri II: Osmanlı’dan Cumhuriyete Küreselleşme, İktisat Politikaları ve Büyüme, İşBankası Yayınları, 1. Baskı, Kasım, İstanbul): 139-164.Rıfat, Hüseyin. (1997) , İzmir 1914, (Yay. Haz. Erkan Serçe), İzmir.

  • 8/18/2019 1908-1918 MİLLÎ İKTİSAT DÖNEMİ ÜZERİNE NOTLAR.pdf

    13/13

    Semiz, Yaşar. (2014). İttihat ve Terakki Cemiyeti ve Türkçülük Politikası. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi 35: 217-244.

    Serçe, Erkan ve Sabri Yetkin. (1998). Ticari Hayatın Millileştirilmesi Sürecinde Ticaret Borsaları:İzmir Örneği (1891-1930). Toplum ve Bilim 79: 162-188.Sunar, Lütfi. (2011). Türkiye’de İş Ortaklıkları: Durum, Çözüm, Öneriler. No: 11. İGİAD

     Yayınları. İstanbul.Şıvgın, Hale. (2012). İttihat ve Terakki Politikalarının Balkan İttifaklarını HızlandırmadakiRolü. Akademik Bakış 6 (11): 1-15.

     Toprak, Zafer. (1995). Türkiye›de Ekonomi ve Toplum [1908-1950] Millî İktisat-Millî Burjuvazi. Tarih Vakfı Yurt Yayınları. İstanbul. Toprak, Zafer. (1982). Türkiye’de Millî İktisat (1908-1918), İstanbul: Yurt Yayınları. Toprak, Zafer. (2012). Türkiye’de Millî İktisat 1908-1918. Doğan Kitap. İstanbul.Varlı, Arzu ve Koraltürk, Murat. (2010). II. Meşrutiyet›ten Erken Cumhuriyet›e Millî İktisadın

    Sürekliliği ve İzmir İktisat Kongresi. ÇTTAD 19 (20-21): 127. Yıldırım, İsmail. (2001). On dokuzuncu Yüzyıl Osmanlı Ekonomisi Üzerine Bir Değerlendirme.Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 11(2): 313-326.

     Yiğit, Tarık Tansu. (2012). Osmanlı Resmi İdeolojisinde Dönüşüm. Yüksek Lisans Tezi. AÜSosyal Bilimler Enstitüsü.

    DİPNOT 1. Sermaye Piyasası Kurulu Başuzmanı.

     2. İnternet: http://tsb.org.tr/turkiyede-sigortacilik.aspx?pageID=439 (Erişim Tarihi: 15.2.2015).

    3. İnternet: http://www.iktisadi.org/osmanli-imparatorlugu-doneminde-bankaciligin-gelisimi.html (Erişim Tarihi: 15.2.2015).

    4. İnternet: http://www.ziraat.com.tr/tr/Bankamiz/Hakkimizda/Pages/BankamizTarihcesi.aspx (Erişim Tarihi: 15.2.2015).

    5. Aktaran: http://www.tarihtarih.com/?Syf=26&Syz=351704

    6. 1. Dünya Savaşı orduların çarpışmasından öteye ekonomilerin de kıyasıya savaşı olarak cereyan ediyordu.Bu noktada, İttihat ve Terakki Cemiyeti, ithalat ve ihracatı kontrol altına alarak, dokuz cephede savaşan millete veorduya ekonomik bir altyapı oluşturmaya çalışmıştır.

    7. 14 Eylül 1916 tarihinde yürürlüğe giren yeni gümrük tarifeleri, kapitülasyonların kaldırılmasından sonra

    iktisadi bağımsızlık yolunda atılmış önemli bir adımdı (Yıldırım, 2001: 324). Gümrük tarifeleri bu tarihte, kapitülasyonayrıcalıklarına sahip olan devletlerin itirazlarına rağmen, % 30’a çıkarılmıştı (Semiz, 2014: 238).

    8. İnternet: http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-55/ataturk-doneminde-bankacilik-sistemine-ve-gelisimine-genel-bir-bakis (Erişim Tarihi: 22.2.2015)

    9. İnternet: http://tsb.org.tr/turkiyede-sigortacilik.aspx?pageID=439 (Erişim Tarihi: 7.1.2015)