1.dünya savaşı öncesi

64
A.BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYANIN GENEL DURUMU: 19.Yüzyılda dünyayı sarsan iki önemli olay Fransız İhtilali ve Sanayi İnkılabı’dır. Fransız İhtilali önce Avrupa’yı etkilemiş daha sonra da etkileri tüm dünyaya yayılmıştır. Fransız İhtilali sonucunda önem kazanan milliyetçilik düşüncesi her milletin bağımsız yaşama duygusunu öngörüyordu.Bu anlayış bir çok milleti içinde barındıran imparatorlukların aleyhineydi.Milliyetçilik akımının tesiri ile bir çok ayaklanmalar oldu.Bu ayaklanmalar sonucu yeni devletler kuruldu.Ayrıca Fransız İhtilali ile eşitlik, hürriyet ve adalet,bağımsızlık,milliyet gibi kavramlar ortaya çıktı. Sanayi İnkılabı, basit aletlerden büyük makinelerin ve fabrikaların kurulması olayıdır. İlk önce İngiltere’de ortaya çıkan Sanayi İnkılâbı 19.yüzyılın ikinci yarısından sonra tüm Avrupa’da etkili olmaya başladı. Sanayi İnkılâbı sonucunda, üretim arttı. Hammadde kaynağı ve ürünleri satacak Pazar bulma önemli bir sorun haline geldi. Aynı zaman da Sanayi İnkılabı sömürgeciliğin doğmasına da neden oldu. Devletler ekonomik alanda bir-birleriyle rekabete başladılar İngiltere geniş bir sömürge İmparatorluğu kurdu. (Sömürgecilik: Bir devletin, kendi sınırları dışındaki topraklarda egemenlik kurması, o toprakların yeraltı ve yer üstü kaynaklarına sahip olarak ekonomik ve siyasi çıkarlar elde etmesidir.) İngiltere’den sonra Avrupa’nın çeşitli devletleri de dünyanın çeşitli yerlerinde sömürge imparatorlukları kurdular. Böylece devletlerarası sömürgecilik yarışı başladı. Devletlerarasındaki çıkar çatışmaları bloklaşmaya neden oldu. Bu Birinci Dünya Savaşının başlamasına neden oldu. B.BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ’NİN GENEL DURUMU: Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren hızla büyüyerek bir dünya devleti haline geldi fakat bu durumu sonuna kadar koruyamadı. 18.yüzyıldan itibaren gerilemeye başladı. 19.yüzyıldan itibaren de topraklarının büyük bir bölümünü kaybetti. Özellikle Fransız İhtilali sonucunda dünyaya yayılan milliyetçilik akımı en çok Osmanlı Devleti’ni etkiledi. Özellikle Balkanlarda birçok devlet Osmanlı Devleti’nden ayrılmak için isyan ettiler. Osmanlı devlet adamları bu kötü gidişatı engellemek için ıslahatlar yaptılar. II. Mahmut köklü ve kalıcı yenilikler yapılmadan devletin güçlenemeyeceğine inanmıştı. Bu amaçla tüm devlet kademelerinde Avrupai tarzda yenilikler yaptı. II. Mahmut döneminde yapılan bu yenilikler Tanzimat ve Islahat Fermanlarıyla da desteklendi. Tanzimat fermanıyla hukuk, yönetim, maliye, eğitim alanlarında yenilikler yapıldı. Islahat Fermanıyla da azınlıklara geniş haklar verildi. Osmanlı devlet adamları Avrupa’nın baskısını azaltmak ve azınlıklara geniş haklar vermekle bu kötü gidişatın durdurulabileceğini düşündüler. Bu amaçla II. Abdülhamit zamanında(1876) I.Meşrutiyet ilan edildi. Kanun-i Esasi hazırlandı. Mebusan Meclisi toplandı. Fakat Osmanlı-Rus Savaşı nedeniyle I.Meşrutiyete son verildi. İttihat ve Terakki Cemiyetinin çalışmalarıyla 1908 yılında II. Meşrutiyet ilan edildi. Mebusan Meclisi ikinci kez toplandı. II. Meşrutiyet’in ilanı sırasındaki karışıklıktan Avrupalı devletler istifade ettiler. Avusturya- Bosna Hersek’i Yunanistan Girit’i, İtalya da Trablusgarp’ı işgal etti. Henüz Osmanlı Devleti’nden kopmamış olan Bulgaristan da bağımsızlığını ilan etti. Not Defteri:

Upload: mustafa-pinar

Post on 25-Jul-2016

306 views

Category:

Documents


11 download

DESCRIPTION

 

TRANSCRIPT

Page 1: 1.Dünya Savaşı öncesi

A.BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ

DÜNYANIN GENEL DURUMU:19.Yüzyılda dünyayı sarsan iki önemli olay Fransız İhtilali ve Sanayi İnkılabı’dır.Fransız İhtilali önce Avrupa’yı etkilemiş daha sonra da etkileri tüm dünyaya yayılmıştır.Fransız İhtilali sonucunda önem kazanan milliyetçilik düşüncesi her milletin bağımsız yaşamaduygusunu öngörüyordu.Bu anlayış bir çok milleti içinde barındıran imparatorluklarınaleyhineydi.Milliyetçilik akımının tesiri ile bir çok ayaklanmalar oldu.Bu ayaklanmalar sonucu yenidevletler kuruldu.Ayrıca Fransız İhtilali ile eşitlik, hürriyet ve adalet,bağımsızlık,milliyet gibikavramlar ortaya çıktı.

Sanayi İnkılabı, basit aletlerden büyük makinelerin ve fabrikaların kurulması olayıdır.İlk önce İngiltere’de ortaya çıkan Sanayi İnkılâbı 19.yüzyılın ikinci yarısından sonra tüm Avrupa’daetkili olmaya başladı.

Sanayi İnkılâbı sonucunda, üretim arttı. Hammadde kaynağı ve ürünleri satacak Pazarbulma önemli bir sorun haline geldi. Aynı zaman da Sanayi İnkılabı sömürgeciliğin doğmasına daneden oldu. Devletler ekonomik alanda bir-birleriyle rekabete başladılar İngiltere geniş birsömürge İmparatorluğu kurdu.(Sömürgecilik: Bir devletin, kendi sınırları dışındaki topraklarda egemenlik kurması, o topraklarınyeraltı ve yer üstü kaynaklarına sahip olarak ekonomik ve siyasi çıkarlar elde etmesidir.)

İngiltere’den sonra Avrupa’nın çeşitli devletleri de dünyanın çeşitli yerlerinde sömürgeimparatorlukları kurdular. Böylece devletlerarası sömürgecilik yarışı başladı. Devletlerarasındakiçıkar çatışmaları bloklaşmaya neden oldu. Bu Birinci Dünya Savaşının başlamasına neden oldu.

B.BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ’NİN GENEL DURUMU:Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren hızla büyüyerek bir dünya devleti haline geldi fakat

bu durumu sonuna kadar koruyamadı. 18.yüzyıldan itibaren gerilemeye başladı.19.yüzyıldan itibaren de topraklarının büyük bir bölümünü kaybetti. Özellikle Fransız

İhtilali sonucunda dünyaya yayılan milliyetçilik akımı en çok Osmanlı Devleti’ni etkiledi. ÖzellikleBalkanlarda birçok devlet Osmanlı Devleti’nden ayrılmak için isyan ettiler. Osmanlı devletadamları bu kötü gidişatı engellemek için ıslahatlar yaptılar.

II. Mahmut köklü ve kalıcı yenilikler yapılmadan devletin güçlenemeyeceğine inanmıştı. Buamaçla tüm devlet kademelerinde Avrupai tarzda yenilikler yaptı.

II. Mahmut döneminde yapılan bu yenilikler Tanzimat ve Islahat Fermanlarıyla dadesteklendi. Tanzimat fermanıyla hukuk, yönetim, maliye, eğitim alanlarında yenilikler yapıldı.Islahat Fermanıyla da azınlıklara geniş haklar verildi.

Osmanlı devlet adamları Avrupa’nın baskısını azaltmak ve azınlıklara geniş haklar vermeklebu kötü gidişatın durdurulabileceğini düşündüler. Bu amaçla II. Abdülhamit zamanında(1876)I.Meşrutiyet ilan edildi. Kanun-i Esasi hazırlandı. Mebusan Meclisi toplandı. Fakat Osmanlı-RusSavaşı nedeniyle I.Meşrutiyete son verildi.

İttihat ve Terakki Cemiyetinin çalışmalarıyla 1908 yılında II. Meşrutiyet ilan edildi.Mebusan Meclisi ikinci kez toplandı.II. Meşrutiyet’in ilanı sırasındaki karışıklıktan Avrupalı devletler istifade ettiler. Avusturya-Bosna Hersek’i Yunanistan Girit’i, İtalya da Trablusgarp’ı işgal etti. Henüz Osmanlı Devleti’ndenkopmamış olan Bulgaristan da bağımsızlığını ilan etti.

Not Defteri:

Page 2: 1.Dünya Savaşı öncesi

TRABLUSGARP SAVAŞI(1911) UşiOsmanlı Devleti ile İtalya arasında gerçekleşmiştir. Antlaşmasıİtalya’nın Trablusgarb’ı işgal etmesinin nedenleri: 1911 Siyasi birliğini geç tamamlayan İtalya’nın ham madde ve Pazar arayışına girmesi(Savaşın

temel sebebini oluşturur)) Osmanlı Devleti’nin Trablusgarb’ı savunacak gücünün olmaması. Trablusgarb’ın İtalya’ya yakın olması ve ,Akdeniz’de yeni üs konumunu oluşturması(Coğrafi

konum)Savaşın gelişimi; İtalya Avrupa Devletlerinin de onayını alıp Osmanlı Devletine bir nota

vererek (1911 ),Trablusgarb ve Bingazi’nin kendilerine ait olduğunu bildirerek buralara askerçıkartmıştır.Bu gelişmeler yaşanırken Osmanlı Devleti, Trablusgarp’a karadan ve denizden yardımgönderemedi. Bunun üzerine bazı gönüllü Subaylar (Mustafa Kemal, Enver Paşa) Trablusgarp’agiderek yerli halkı İtalyanlara karşı teşkilatlandırdılar.Not:İngiltere’nin Mısır’ı işgal etmesi sonucunda karadan asker gönderilemediği gibi,Donanmanında yetersiz olması düzenli birliklerin gönderilmesini engellemiştir.

Mustafa Kemal ve diğer Gönüllü subayların buradaki başarılı savunmaları karşısındaİtalyanlar,Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamak amacıyla On İki Ada’yı işgal etti.Tam da bu esnadaBalkanlar’da savaş patlak verince Osmanlı Devleti, İtalyanlarla Uşi Antlaşmasını imzalamakzorunda kaldı.(1912)Bu anlaşmaya göre; Trablusgarp ve Bingazi İtalya’ya bırakıldı On iki Ada geçici olarak İtalya’ya bırakıldı.Not: Balkan savaşlarından sonran Oniki adayı terketmeyen İtalyanlar, II.Dünya Savaşınıyitirdikleri için bu adaları Yunanistan’a verdiler. (1947)

BALKAN SAVAŞLARI(1912-1913)

Yunanistan, Sırbistan, Karadağ ve Bulgaristan Osmanlı Devletinin Balkanlarda varlığınason vermek amacıyla aralarında anlaştılar. Osmanlı Devletinin Trablusgarp ile uğraşmasındanfaydalanan Balkan Devletleri, Osmanlı Devletine karşı saldırıya geçtiler. Karadağ’ın OsmanlıDevletine saldırması üzerine Balkan Savaşları başladı.(1912)

Savaşın Nedenleri:

Rusya’nın Balkanlarda takip ettiği Panislavist politika .

Fransız ihtilalinin etkisiyle yayılan Milliyetçilik ve bağımsızlık akımları.

Trablusgarp Savaşı esnasında, Osmanlı Devleti’nin güçsüz olduğunun anlaşılması.

Balkan devletlerinin Osmanlı’ya karşı ittifak kurmaları. İngiltere’nin Reval görüşmelerinde Rusları,Balkanlarda Serbest bırakması.

Bulgarlar Yunanlar

Uşi Antlaşmasının önemi:Bu anlaşmayla Osmanlıların Kuzey Afrika’daki son toprakları da elden çıktı.Ayrıca Trablusgarp Savaşından cesaret alan Balkan Devletleri Osmanlı Devletine karşı savaş açtılar.

İtalya Osmanlı

Panislavizm:Karadenizin Kuzeyinde ve Balkanlarda bulunan tüm Slav ırkından olan milletleri tek bir çatıaltında toplama fikrine denir.Bu tarihi politikanın görünen sahibi Rusya’dır.

TRABLUSGARP SAVAŞI(1911) UşiOsmanlı Devleti ile İtalya arasında gerçekleşmiştir. Antlaşmasıİtalya’nın Trablusgarb’ı işgal etmesinin nedenleri: 1911 Siyasi birliğini geç tamamlayan İtalya’nın ham madde ve Pazar arayışına girmesi(Savaşın

temel sebebini oluşturur)) Osmanlı Devleti’nin Trablusgarb’ı savunacak gücünün olmaması. Trablusgarb’ın İtalya’ya yakın olması ve ,Akdeniz’de yeni üs konumunu oluşturması(Coğrafi

konum)Savaşın gelişimi; İtalya Avrupa Devletlerinin de onayını alıp Osmanlı Devletine bir nota

vererek (1911 ),Trablusgarb ve Bingazi’nin kendilerine ait olduğunu bildirerek buralara askerçıkartmıştır.Bu gelişmeler yaşanırken Osmanlı Devleti, Trablusgarp’a karadan ve denizden yardımgönderemedi. Bunun üzerine bazı gönüllü Subaylar (Mustafa Kemal, Enver Paşa) Trablusgarp’agiderek yerli halkı İtalyanlara karşı teşkilatlandırdılar.Not:İngiltere’nin Mısır’ı işgal etmesi sonucunda karadan asker gönderilemediği gibi,Donanmanında yetersiz olması düzenli birliklerin gönderilmesini engellemiştir.

Mustafa Kemal ve diğer Gönüllü subayların buradaki başarılı savunmaları karşısındaİtalyanlar,Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamak amacıyla On İki Ada’yı işgal etti.Tam da bu esnadaBalkanlar’da savaş patlak verince Osmanlı Devleti, İtalyanlarla Uşi Antlaşmasını imzalamakzorunda kaldı.(1912)Bu anlaşmaya göre; Trablusgarp ve Bingazi İtalya’ya bırakıldı On iki Ada geçici olarak İtalya’ya bırakıldı.Not: Balkan savaşlarından sonran Oniki adayı terketmeyen İtalyanlar, II.Dünya Savaşınıyitirdikleri için bu adaları Yunanistan’a verdiler. (1947)

BALKAN SAVAŞLARI(1912-1913)

Yunanistan, Sırbistan, Karadağ ve Bulgaristan Osmanlı Devletinin Balkanlarda varlığınason vermek amacıyla aralarında anlaştılar. Osmanlı Devletinin Trablusgarp ile uğraşmasındanfaydalanan Balkan Devletleri, Osmanlı Devletine karşı saldırıya geçtiler. Karadağ’ın OsmanlıDevletine saldırması üzerine Balkan Savaşları başladı.(1912)

Savaşın Nedenleri:

Rusya’nın Balkanlarda takip ettiği Panislavist politika .

Fransız ihtilalinin etkisiyle yayılan Milliyetçilik ve bağımsızlık akımları.

Trablusgarp Savaşı esnasında, Osmanlı Devleti’nin güçsüz olduğunun anlaşılması.

Balkan devletlerinin Osmanlı’ya karşı ittifak kurmaları. İngiltere’nin Reval görüşmelerinde Rusları,Balkanlarda Serbest bırakması.

Yunanlar Sırplar OsmanlıKaradağ

Uşi Antlaşmasının önemi:Bu anlaşmayla Osmanlıların Kuzey Afrika’daki son toprakları da elden çıktı.Ayrıca Trablusgarp Savaşından cesaret alan Balkan Devletleri Osmanlı Devletine karşı savaş açtılar.

İtalya Osmanlı

Panislavizm:Karadenizin Kuzeyinde ve Balkanlarda bulunan tüm Slav ırkından olan milletleri tek bir çatıaltında toplama fikrine denir.Bu tarihi politikanın görünen sahibi Rusya’dır.

TRABLUSGARP SAVAŞI(1911) UşiOsmanlı Devleti ile İtalya arasında gerçekleşmiştir. Antlaşmasıİtalya’nın Trablusgarb’ı işgal etmesinin nedenleri: 1911 Siyasi birliğini geç tamamlayan İtalya’nın ham madde ve Pazar arayışına girmesi(Savaşın

temel sebebini oluşturur)) Osmanlı Devleti’nin Trablusgarb’ı savunacak gücünün olmaması. Trablusgarb’ın İtalya’ya yakın olması ve ,Akdeniz’de yeni üs konumunu oluşturması(Coğrafi

konum)Savaşın gelişimi; İtalya Avrupa Devletlerinin de onayını alıp Osmanlı Devletine bir nota

vererek (1911 ),Trablusgarb ve Bingazi’nin kendilerine ait olduğunu bildirerek buralara askerçıkartmıştır.Bu gelişmeler yaşanırken Osmanlı Devleti, Trablusgarp’a karadan ve denizden yardımgönderemedi. Bunun üzerine bazı gönüllü Subaylar (Mustafa Kemal, Enver Paşa) Trablusgarp’agiderek yerli halkı İtalyanlara karşı teşkilatlandırdılar.Not:İngiltere’nin Mısır’ı işgal etmesi sonucunda karadan asker gönderilemediği gibi,Donanmanında yetersiz olması düzenli birliklerin gönderilmesini engellemiştir.

Mustafa Kemal ve diğer Gönüllü subayların buradaki başarılı savunmaları karşısındaİtalyanlar,Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamak amacıyla On İki Ada’yı işgal etti.Tam da bu esnadaBalkanlar’da savaş patlak verince Osmanlı Devleti, İtalyanlarla Uşi Antlaşmasını imzalamakzorunda kaldı.(1912)Bu anlaşmaya göre; Trablusgarp ve Bingazi İtalya’ya bırakıldı On iki Ada geçici olarak İtalya’ya bırakıldı.Not: Balkan savaşlarından sonran Oniki adayı terketmeyen İtalyanlar, II.Dünya Savaşınıyitirdikleri için bu adaları Yunanistan’a verdiler. (1947)

BALKAN SAVAŞLARI(1912-1913)

Yunanistan, Sırbistan, Karadağ ve Bulgaristan Osmanlı Devletinin Balkanlarda varlığınason vermek amacıyla aralarında anlaştılar. Osmanlı Devletinin Trablusgarp ile uğraşmasındanfaydalanan Balkan Devletleri, Osmanlı Devletine karşı saldırıya geçtiler. Karadağ’ın OsmanlıDevletine saldırması üzerine Balkan Savaşları başladı.(1912)

Savaşın Nedenleri:

Rusya’nın Balkanlarda takip ettiği Panislavist politika .

Fransız ihtilalinin etkisiyle yayılan Milliyetçilik ve bağımsızlık akımları.

Trablusgarp Savaşı esnasında, Osmanlı Devleti’nin güçsüz olduğunun anlaşılması.

Balkan devletlerinin Osmanlı’ya karşı ittifak kurmaları. İngiltere’nin Reval görüşmelerinde Rusları,Balkanlarda Serbest bırakması.

Uşi Antlaşmasının önemi:Bu anlaşmayla Osmanlıların Kuzey Afrika’daki son toprakları da elden çıktı.Ayrıca Trablusgarp Savaşından cesaret alan Balkan Devletleri Osmanlı Devletine karşı savaş açtılar.

İtalya Osmanlı

Panislavizm:Karadenizin Kuzeyinde ve Balkanlarda bulunan tüm Slav ırkından olan milletleri tek bir çatıaltında toplama fikrine denir.Bu tarihi politikanın görünen sahibi Rusya’dır.

Page 3: 1.Dünya Savaşı öncesi

Bulgarlar Çatalca’ya kadar gelerek İstanbul’u tehdit etmeye başladılar.Yunanlılar tüm Egeadalarını işgal etti. Savaş devam ederken Arnavutluk da bağımsızlığını ilan etti.(OsmanlıDevletinden ayrılan en son Balkan Devletidir.)Bu kötü durum karşısında Osmanlı Devleti barışistemek zorunda kaldı. Avrupalı Devletlerin arabuluculuğuyla Londra Anlaşmasıİmzalandı.(1912)Bu anlaşmaya göre;

Not: Londra konferansı sürerken İstanbul’da İttihat ve Terakki Partisi yöneticileritarafından bir hükümet darbesi düzenlendi. Bab-ı Ali Baskını verilen bu olayda Kamil Paşahükümeti düşürülerek Mahmut Şevket Paşanın hükümet kurması sağlandı.

I.Balkan Savaşının sonuçları: Osmanlı Devleti Midye-Enez çizgisinin batısında kalan tüm topraklarını kaybetti. Edirne ve Kırklareli Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmıştır. Bab-ı Ali Baskınıyla İttihat ve Terakki iktidarı başlamış oldu(1918’e kadar) II.Balkan Savaşının ortaya çıkmasına neden oldu. Osmanlıcılık fikri yerini Milliyetçilik(Ulusçuluk) düşüncesine sevketmiştir. I.Balkan Savaşı Avrupa ve Ege’deki Osmanlı varlığını tamamen sona erdirmiştir. Arnavutluk Bağımsızlığını kazanmıştır.

II.Balkan Savaşı:Bulgaristan’ın daha fazla toprak almasını kabul etmeyen Yunanistan, Karadağ, Sırbistan veI.Balkan Savaşına katılmayan Romanya birleşerek Bulgaristan’a karşı savaş açtılar. Bulgarların üstüste yenilmesi üzerine Avrupalı devletlerin araya girmesiyle de 1913 Bükreş Antlaşmasıimzalandı.

Not:Balkan Devletleri Bükreş Antlaşması (1913) ile Bulgaristan’dan aldıkları topraklarıpaylaşmışlardır.

II.Balkan Savaşında Bulgarların üst üste yenilmesi, Doğu Trakyadaki birliklerini batıyakaydırmasından faydalanan Osmanlı Ordusu Midye-Enez çizgisini aşarak Edirne ve Kırklareli’nigeri aldı. Bulgarların barış istemesi üzerine 1913’te İstanbul Antlaşması yapıldı. Bu anlaşmayagöre;

Romanya Yunanlar Sırplar

Osmanlı Devleti Midye-Enez çizgisininbatısında kalan tüm topraklarını kaybetti.

Edirne ve Kırklareli Osmanlı Devleti’nin elindençıkmıştır.

Bâb-ı Aline demektir?

Meriç Nehri her iki ülke arasında sınır kabul edildi.(Edirne Osmanlı Devletine kaldı.)

Batı Trakya Bulgaristan’a bırakıldı.

Yunanistan’la da AtinaAnlaşması(1913)imzalandı. Bu anlaşmaya göre; Bozcaada ve Gökçeada dışındaki tüm Ege

adaları Yunanistan’a verildi. Selanik ve Girit adası da Yunanistan’a

bırakıldı.

Sırbıstan’la da İstanbulAntlaşması(1914)imzalandı.Ancak iki ülkearasında sınır olmadığındansadece azınlık hakları korunmaaltına alınmıştır.

Bulgarlar Çatalca’ya kadar gelerek İstanbul’u tehdit etmeye başladılar.Yunanlılar tüm Egeadalarını işgal etti. Savaş devam ederken Arnavutluk da bağımsızlığını ilan etti.(OsmanlıDevletinden ayrılan en son Balkan Devletidir.)Bu kötü durum karşısında Osmanlı Devleti barışistemek zorunda kaldı. Avrupalı Devletlerin arabuluculuğuyla Londra Anlaşmasıİmzalandı.(1912)Bu anlaşmaya göre;

Not: Londra konferansı sürerken İstanbul’da İttihat ve Terakki Partisi yöneticileritarafından bir hükümet darbesi düzenlendi. Bab-ı Ali Baskını verilen bu olayda Kamil Paşahükümeti düşürülerek Mahmut Şevket Paşanın hükümet kurması sağlandı.

I.Balkan Savaşının sonuçları: Osmanlı Devleti Midye-Enez çizgisinin batısında kalan tüm topraklarını kaybetti. Edirne ve Kırklareli Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmıştır. Bab-ı Ali Baskınıyla İttihat ve Terakki iktidarı başlamış oldu(1918’e kadar) II.Balkan Savaşının ortaya çıkmasına neden oldu. Osmanlıcılık fikri yerini Milliyetçilik(Ulusçuluk) düşüncesine sevketmiştir. I.Balkan Savaşı Avrupa ve Ege’deki Osmanlı varlığını tamamen sona erdirmiştir. Arnavutluk Bağımsızlığını kazanmıştır.

II.Balkan Savaşı:Bulgaristan’ın daha fazla toprak almasını kabul etmeyen Yunanistan, Karadağ, Sırbistan veI.Balkan Savaşına katılmayan Romanya birleşerek Bulgaristan’a karşı savaş açtılar. Bulgarların üstüste yenilmesi üzerine Avrupalı devletlerin araya girmesiyle de 1913 Bükreş Antlaşmasıimzalandı.

Not:Balkan Devletleri Bükreş Antlaşması (1913) ile Bulgaristan’dan aldıkları topraklarıpaylaşmışlardır.

II.Balkan Savaşında Bulgarların üst üste yenilmesi, Doğu Trakyadaki birliklerini batıyakaydırmasından faydalanan Osmanlı Ordusu Midye-Enez çizgisini aşarak Edirne ve Kırklareli’nigeri aldı. Bulgarların barış istemesi üzerine 1913’te İstanbul Antlaşması yapıldı. Bu anlaşmayagöre;

Sırplar BulgaristanKaradağ

Osmanlı Devleti Midye-Enez çizgisininbatısında kalan tüm topraklarını kaybetti.

Edirne ve Kırklareli Osmanlı Devleti’nin elindençıkmıştır.

Bâb-ı Aline demektir?

Meriç Nehri her iki ülke arasında sınır kabul edildi.(Edirne Osmanlı Devletine kaldı.)

Batı Trakya Bulgaristan’a bırakıldı.

Yunanistan’la da AtinaAnlaşması(1913)imzalandı. Bu anlaşmaya göre; Bozcaada ve Gökçeada dışındaki tüm Ege

adaları Yunanistan’a verildi. Selanik ve Girit adası da Yunanistan’a

bırakıldı.

Sırbıstan’la da İstanbulAntlaşması(1914)imzalandı.Ancak iki ülkearasında sınır olmadığındansadece azınlık hakları korunmaaltına alınmıştır.

Bulgarlar Çatalca’ya kadar gelerek İstanbul’u tehdit etmeye başladılar.Yunanlılar tüm Egeadalarını işgal etti. Savaş devam ederken Arnavutluk da bağımsızlığını ilan etti.(OsmanlıDevletinden ayrılan en son Balkan Devletidir.)Bu kötü durum karşısında Osmanlı Devleti barışistemek zorunda kaldı. Avrupalı Devletlerin arabuluculuğuyla Londra Anlaşmasıİmzalandı.(1912)Bu anlaşmaya göre;

Not: Londra konferansı sürerken İstanbul’da İttihat ve Terakki Partisi yöneticileritarafından bir hükümet darbesi düzenlendi. Bab-ı Ali Baskını verilen bu olayda Kamil Paşahükümeti düşürülerek Mahmut Şevket Paşanın hükümet kurması sağlandı.

I.Balkan Savaşının sonuçları: Osmanlı Devleti Midye-Enez çizgisinin batısında kalan tüm topraklarını kaybetti. Edirne ve Kırklareli Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmıştır. Bab-ı Ali Baskınıyla İttihat ve Terakki iktidarı başlamış oldu(1918’e kadar) II.Balkan Savaşının ortaya çıkmasına neden oldu. Osmanlıcılık fikri yerini Milliyetçilik(Ulusçuluk) düşüncesine sevketmiştir. I.Balkan Savaşı Avrupa ve Ege’deki Osmanlı varlığını tamamen sona erdirmiştir. Arnavutluk Bağımsızlığını kazanmıştır.

II.Balkan Savaşı:Bulgaristan’ın daha fazla toprak almasını kabul etmeyen Yunanistan, Karadağ, Sırbistan veI.Balkan Savaşına katılmayan Romanya birleşerek Bulgaristan’a karşı savaş açtılar. Bulgarların üstüste yenilmesi üzerine Avrupalı devletlerin araya girmesiyle de 1913 Bükreş Antlaşmasıimzalandı.

Not:Balkan Devletleri Bükreş Antlaşması (1913) ile Bulgaristan’dan aldıkları topraklarıpaylaşmışlardır.

II.Balkan Savaşında Bulgarların üst üste yenilmesi, Doğu Trakyadaki birliklerini batıyakaydırmasından faydalanan Osmanlı Ordusu Midye-Enez çizgisini aşarak Edirne ve Kırklareli’nigeri aldı. Bulgarların barış istemesi üzerine 1913’te İstanbul Antlaşması yapıldı. Bu anlaşmayagöre;

Osmanlı Devleti Midye-Enez çizgisininbatısında kalan tüm topraklarını kaybetti.

Edirne ve Kırklareli Osmanlı Devleti’nin elindençıkmıştır.

Bâb-ı Aline demektir?

Meriç Nehri her iki ülke arasında sınır kabul edildi.(Edirne Osmanlı Devletine kaldı.)

Batı Trakya Bulgaristan’a bırakıldı.

Yunanistan’la da AtinaAnlaşması(1913)imzalandı. Bu anlaşmaya göre; Bozcaada ve Gökçeada dışındaki tüm Ege

adaları Yunanistan’a verildi. Selanik ve Girit adası da Yunanistan’a

bırakıldı.

Sırbıstan’la da İstanbulAntlaşması(1914)imzalandı.Ancak iki ülkearasında sınır olmadığındansadece azınlık hakları korunmaaltına alınmıştır.

Page 4: 1.Dünya Savaşı öncesi

Balkan Savaşları ve sonrasında imzalanan antlaşmalar sonunda;

Batı Trakya, tüm Makedonya, Arnavutluk, Ege adaları kaybedilmiş Osmanlı DevletininAvrupa’daki varlığı Doğu Trakya ile sınırlandırılmıştır.

Savaş sonrasında Azınlık konumuna düşen Türklerin hakları antlaşmalarla korunmayaçalışılmıştır.

Savaşlarda kaybedilen yerlerin geri alınma düşüncesi I.Dünya savaşına girmesinde etkiliolmuştur.

Osmanlıcılık akımı önem kaybederken , Türkçülük Akımı ön plana çıktı. SİZCE NEDEN?

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI (1914-1918)Savaşın Nedenleri:1. Genel Nedenler:

Fransız İhtilali’nin dünya Devletleri üzerindeki etkileri:XX. Yüzyılda da devam edenmilliyetçilik fikri I. Dünya savaşı’nın çıkmasında etkili olmuştur.

Sanayi İnkılâbı: Sanayi inkılâbı sonucunda devletlerarasında Pazar ve hammaddearayışından doğan sömürgecilik yarışı ve ekonomik rekabet .

Almanya ile İngiltere arasında hammadde ve pazar rekabeti2. Özel Nedenler Fransa’nın 1871 Sedan Savaşı’nda Almanya’ya kaptırdığı Alsace-Loraine kömür havzasını

Almanya’dan almak istemesi. Balkanlar’da Avusturya ve Rusya’nın başını çektiği Slav - Germen çekişmesi. (Avusturya ile

Rusya arasında Balkanlara hâkim olma yarışı ). Almanya ile İngiltere arasında hammadde ve Pazar rekabeti sonucunda silahlanmanın ve

kutuplaşmanın had safhaya ulaşması Avusturya-Macaristan prensinin Saraybosna’da bir Sırp milliyetçi tarafından öldürülmesi

(28 Haziran 1914).(Savaşın görünen nedeni -savaşı başlatan olay)

Not 3: ÖZETLE Savaşın Nedenlerinin Kronolojik Sıralanışı: Fransız İhtilali- Siyasi birlik kurma- Sanayi Devrimi- Pazar ve Hammadde arayışı – Sömürgecilik- Devletlerarası rekabet- Silahlanma yarışı- Bloklaşma- l. Dünya Savaşı

Savaşın Başlaması:Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahdı Saray Bosna’yı ziyarete gelmişti. Burada

Sırplı bir öğrenci tarafından öldürülmesi üzerine Avusturya Macaristan, bu suikastı bahaneederek Sırbistan’a savaş açtı. Rusya Sırbistan’ın yanında yer aldı. Fransızlar Rusya’yı destekledi.Almanya’da Avusturya-Macaristan imparatorluğu ile aynı grupta olduğundan Avusturya’nın yanındasavaşa katıldı.Böylece savaş kısa zamanda Avrupa’ya ve tüm dünyaya yayıldı.

İttifak (Bağlaşma) Bloğu(1883)

İtilaf (Anlaşma) Bloğu(1907)

SavaşÖncesi

AlmanyaAvusturya-Macaristanİtalya

İngiltereFransaRusya

SavaşSırası

Osmanlı DevletiBulgaristan

İtalyaABDRomanyaJaponyaYunanistan.

TEMEL NEDEN

Not Defteri:

Page 5: 1.Dünya Savaşı öncesi

Osmanlı Devletinin Savaşa Katılması:Osmanlı Devleti ise savaş başladığında bu savaşı oldukça soğukkanlı karşıladı ve tarafsız kalmayakarar verdi. Seferberlik ilan etti. Kapitülasyonları kaldırdı.İtilaf Devletleri de bu tutumlarındanoldukça memnundu.Ancak Almanya,Osmanlı Devleti’nin kendi saflarında savaşması isteklerinidefalarca dile getiriyorlardı.

İktidarda bulunan İttihat ve Terakki partisinin ileri gelenlerinden Enver Paşa Alman taraftarıidi. Almanya savaşı kazanacak Osmanlı Devleti de son zamanlarda kaybettiği toprakları gerialabilecekti. Enver Paşa ve arkadaşları bu düşüncelerle Almanya ile bir antlaşma yaptılar.Akdeniz’de İngiliz donanmasından kaçan Goben ve Breslav isimli Alman savaş gemileri OsmanlıDevletine sığındılar. Osmanlı Devleti tarafından savaş gemilerine Yavuz ve Midilli adı verildi.Gemiler Karadeniz’e çıkıp Rus limanlarını topa tuttular. Bunun üzerine İtilaf devletleri OsmanlıDevletine savaş açtı. Osmanlı Devleti, I.Dünya savaşına girmiş oldu. (1914)

İtilaf Devletlerinin Osmanlı İmparatorluğunun Tarafsızlığınıİstemelerinin ve İttifak Yapmamalarının Nedenleri Osmanlı Devleti’nin askeri ve ekonomik yönden iyice

zayıf olması Osmanlı topraklarının paylaşılmak istenmesi Rusya’nın Osmanlı topraklarında emellerinin olması ve

İngiltere’nin Rusya’yı kaybetmek istememesi. Boğazları kullanmak, yeni cephelerin açılmasını önlemek

istemeleri ve İngiltere’nin Uzak Doğu’daki sömürgelerinigüvenlik altına almak istemesi..

Osmanlı Devleti’nin I.Dünya Savaşı’na Girme ve İttifakDevletlerini Tercih Nedenleri Osmanlı Devleti'nin kaybettiği toprakları geri almak

istemesi Osmanlı Devleti’nin siyasi yalnızlıktan kurtulmak

istemesi. İttihat Terakki fırkası’nın Alman hayranlığı ve askeri

ıslahatlarda Almanya’dan faydalanılması İngiltere, Fransa ve Rusya'nın Osmanlı Devleti'ni askerî

bir güç olarak görmemeleri ve sorumluluğunu yüklenmekistememeleri, dolayısıyla Osmanlı Devleti için alternatifolarak İttifak Devletleri Bloğunun kalması.

.

Almanya’nın Osmanlı Devleti’ni yanına çekmekistemesinin nedenleri:

Yeni cepheler açarak İtilaf devletlerinin kendiüzerindeki baskısını hafifletmek istemesi.

Almanya’nın halifelik makamını kullanarak İngiliz veFransız sömürgeleriyle Rusya’da Müslümanlarıayaklandırmak istemesi.

Almanların, İngilizlerin Osmanlı toprakları üzerindengeçen Uzak Doğu sömürge yollarını ele geçirmekistemesi.

Almanya’nın, İtilaf devletlerinin Boğazlar yoluylaRusya’ya yardım göndermesini önlemek istemesi.

Osmanlı Devleti’nin mevcut asker potansiyelindenyararlanmak istemesi.

Page 6: 1.Dünya Savaşı öncesi

Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesinin sonuçları: Yeni cepheler açılmıştır.Savaş daha geniş alana yayılmış ve uzamıştır. Osmanlı devleti tek taraflı Kapitilasyonları kaldırdığını ilan etmiştir. İngiltere Kıbrıs’ı topraklarına kattığını açıklamıştır. Osmanlı toprakları antlaşma Devletleri arasında yapılan gizli antlaşmalarla paylaşmıştır.

OSMANLI DEVLETİ’NİN I.DÜNYA SAVAŞI’NDA SAVAŞTIĞI CEPHELER

A)Topraklarımız DışındaSavaştığımız Cepheler

B)Topraklarımızda SavaştığımızCepheler

1. Makedonya

2. Galiçya

3. Romanya

1) Taarruz Cepheleri

a)Kafkas

b)Kanal

2) Savunma Cepheleria)Filistin-Suriyeb)Irak Cephesic)Çanakkaled)Hicaz-Yemen

1-KAFKASYA CEPHESİCephenin Açılış Nedenleri:Almanya’nın Bakü Petrollerini ele geçirme isteği,Enver Paşanın Kafkasları geçerek,Orta Asya’daki Türkleri birleştirme ,(Turancılık)Ruslarakarşı harekete geçme 22 Aralık 1914'te Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın çetin kış şartlarını rağmen

Sarıkamış civarında Ruslara karşı yaptığı harekâtta 3. Ordu'ya mensup 150 bin kişiden90bin kişi donarak şehit oldu. Tarihimizde Sarıkamış Faciası olarak tabilinmektedir.Doğu Anadolu’nun savunmasız kalması üzerine Ermeniler isyan çıkardılar.Osmanlı Devleti; isyanı bastırmak amacıyla Mayıs 1915 yılında Tehcir (Göç) Kanununuçıkartarak Ermenileri mecburi göçe zorladılar.

Ruslar, Erzurum, Muş, Bitlis, Trabzon ve Erzincan illerini ele geçirdiler. Çanakkalesavaşlarından sonra bu cephe komutanlığına atanan Mustafa Kemal, Muş ve Bitlis’iRuslardan geri almıştır.

Not: Birinci Dünya Savaşı sonlarında Çarlık rejiminin yıkılması sonucu Rusya, OsmanlıDevleti ile Brest Litowsk Barışı’nı imzalayarak 1878 Berlin Antlaşmasıyla almış olduğuKars, Ardahan, Batum’u geri vermiştir. Kafkas cephesi savaşları sırasında ele geçirdiğitoprakları da geri vermiştir.

SARIKAMIŞ FACİASI

I.Dünya Savaşında,OsmanlıDevleti’nin mücadele ettiğiKafkasya cephesinde yaşanan birtrajedir.Bu faciada 90 bin Türkaskeri,tek bir kurşun dahisıkmadan şehit olmuşlardır.

TEHCİR(GÖÇ)KANUNUI.Dünya Savaşında,ErmenilerinOsmanlı Devletitarafından,Kafkas CephesindeRuslarla birlikte hareket ettiğigerekçesiyle Anadolu’danSuriye’ye tabi tuttuğu zorunlugöçtür.1915 olayları olarak tabilinmektedir.

BREST LİTOWSK3 Mart 1918’de Rusya BrestLitowsk antlaşmasıimzalayarak,IDünya Savaşındançekildiğini beyan etmiştir.Buantlaşmayla Rusya,OsmanlıDevleti’nden aldığı yerleri geriiade etmiştir.

Page 7: 1.Dünya Savaşı öncesi

ÇANAKKALE CEPHESİ:Cephenin Açılış Nedenleri:İtilaf devletleri tarafından;

İstanbul ve boğazları ele geçirerek Osmanlı Devletini savaş dışı bırakmak, Sosyal ve ekonomik bunalıma düşen Avrupa’nın doğusunda Almanlara karşı zor anlar

yaşayan Ruslara yardım ederek savaşı en kısa sürede tamamlamak.Savaş: İngiliz ve Fransız donanmaları Çanakkale Boğazı’na saldırmış, savaş başlamıştır (19 Şubat

1915). Mayınlı(Nusret Mayın Gemisi) boğazlardan İtilaf Devletleri geçememiştir. İtilaf Devletleri Gelibolu Yarımadası’na ve boğazın iki yakasına asker çıkarmıştır. Türk askeri Gelibolu, Conkbayırı, Anafartalar’da başarı elde etmiştir M.Kemal bu cephede

başarılar kazanmıştır. Düşman askerleri sekiz ay sonra savaştan çekilmek zorundakalmıştır .

KANAL CEPHESİ( MISIR - SİNA- SÜVEYŞ)

Cephenin Açılış Nedenleri: Bu cephe, Almanya’nın planlaması ve desteği ile İngiltere’ye karşı Osmanlı Devleti

tarafından açılmıştır. Osmanlı Devleti’nin Mısır’ı İngilizlerden geri alma düşüncesi. Osmanlı Devleti’nin, İngilizlerin Uzak Doğu sömürgeleriyle olan bağlantısını kesmek ve

Süveyş Kanalı’nı ele geçirmek istemesi.Savaş: Cephede mücadele 3 Şubat 1915’te başlamıştır. Almanya’nın desteği ile iki kez harekâtdüzenlenmiştir. Osmanlı Devleti başarılı olamamıştır (1916).

FİLİSTİN VE SURİYE CEPHESİCephenin Açılış Nedenleri:

İngilizler, Süveyş ve Irak cephelerinde yenilerek, Suriye’ye geri çekilen OsmanlıOrdularını tamamen bu bölgeden çıkarmak, Arapları kışkırtarak onların çoğunluktaoldukları bölgeleri nüfuzları altına almak için saldırıya geçtiler.Sonucu:

Mustafa Kemal komutasındaki Osmanlı Ordusu (7.Ordu) büyük başarılar elde etti.Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanması ve Mustafa Kemal’in İstanbul’a geriçağrılması sonucunda İngilizler Suriye’yi ele geçirmişlerdir.

Osmanlı en büyük ve kesin yenilgisini Suriye Filistin Cephesi'nde alarak ArabistanYarımadası'ndan çekilmiş, elinde sadece Anadolu kalmıştır.

Çanakkale Savaşı’nın Sonuçları: I.Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin kazandığı tek cephedir. I.Dünya Savaşının süresinin uzamasına, Bulgaristan’ın İttifak Devletleri grubunda yer almasıyla Savaşın alanının

genişlemesine, Yardım alamayan Rusya’da ekonomik krize,ardından da Bolşevik İhtilaline, M.Kemal’in içte ve dışta tanınmasına,Milli Mücadelenin lideri olmasında etkili

olmuştur

Page 8: 1.Dünya Savaşı öncesi

HİCAZ-YEMEN CEPHESİCephenin Açılış Nedenleri:

Osmanlı Devleti’nin kutsal yerleri İngilizlerden korumak istemesi Arapların Osmanlı devletinden ayrılmalarını ve bağımsız olmalarını sağlamak. İngilizler

Arapları Osmanlı aleyhine kışkırtmıştır.Sonuçları: Hicaz’daki egemenliği son buldu. (Mekke-Medine bölgesi) Arapların bu bölgelerde İngilizleri desteklemesi artık İslamcılık (Ümmetçilik)

düşüncesinin geçerliliğini yitirdi. Yerine bölgede Milliyetçilik düşüncesi egemen oldu.GALİÇYA, ROMANYA VE MAKEDONYA CEPHESİ

Cephenin Açılma Nedeni: Osmanlı Devleti’nin; müttefiklerine (özellikle Almanlara) yardımetmek ve Almanya'dan gelen yardım akışını sağlamak istemesinden kaynaklanmıştır.Ancakbaşarılı olunamamıştır.

3 Mart 19182de Rusya Brest-Litowsk antlaşmasını imzalayarak savaştan çekildi. Kafkascephesi kapandı. Rusya’nın savaştan çekilmesiyle İttifak devletleri İtilaf devletlerine üstünlüksağladı. ABD’nin savaşa girmesi bu üstünlüğü sona erdirdi. Savaşın sonucu belirlendi.

I.DÜNYA SAVAŞININ GENEL SONUÇLARI:

Antlaşma devletleri 1919’da Paris Barış Konferansını düzenleyerek burada I.DünyaSavaşını bitiren antlaşmaların taslağını hazırlamışlardır.

Almanya VersaillesMacaristan TrianonAvusturya Saint Germen

Bulgaristan NöyyiOsmanlı Sevr

Dünya barışını korumak amacıyla Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) kuruldu. Rus, Alman, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı imparatorlukları yıkılmış yeni milli devletler

kurulmuştur. Litvanya, Letonya, Estonya, Finlandiya, Yugoslavya, Çekoslovakya, Polonya,Macaristan, SSCB ve Türkiye kurulan yeni devletlerdir.

Sömürgeciliğin yerini manda ve himayecilik almıştır. . Yenilen devletlerde rejim değişikliği olmuştur.

Almanya, Türkiye, Bulgaristan ve Avusturya’da Cumhuriyet Rusya’da ise sosyalistyönetimler kurulmuştur.Rusya’da kominizim, İtalya’da faşizm, Almanya’da Nazizim,Türkiye’de Cumhuriyet)

Sınırlar çizilirken “milliyetçilik” ilkesi dikkate alınmadığından “azınlıklar”meselesi çıkmıştır.

İkinci Dünya Savaşı’na neden olmuştur. Yeni teknolojik silahlar kullanılmıştır (Uçak, tank, denizaltı, kimyasal

silahlar). Kimyasal silahların ve uçakların kullanılması sivil savunmateşkilatının kurulmasında etkili olmuştur.

Dünya barışını korumakamacıyla Cemiyet-iAkvam (MilletlerCemiyeti) kuruldu.

Page 9: 1.Dünya Savaşı öncesi

WİLSON İLKELERİ (8 OCAK 1918)

ABD Cumhurbaşkanı Wilson I.Dünya Savaşı sonrasında yapılacak barışın esaslarını yayınladığı on

dört ilke ile açıklamış, İtilaf devletleri de ABD’yi yanlarında tutmak istediklerinden dolayı bu

ilkeleri kabul ettiklerini bildirmişlerdir.

1-Galip devletler yenilen devletlerden toprak ve savaş tazminatı almayacak.

YORUM:Yenilen devletlerin Antlaşma imzalamalarını hızlandırmasına rağmen;savaştan sonra uyulmamıştır.

2-Devletlerarası anlaşmazlıkları barış yoluyla çözecek uluslararası bir örgüt kurulacak.

YORUM:Milletler Cemiyetinin kurulması istenmiştir. Bu cemiyet Paris Konferansında kurulmuştur. Bu maddeWilson Prensiplerinin uyulan tek maddesidir.(Cemiyet-i Âkvam)

3-Boğazlar bütün ulusların ticaret gemilerine açık olacak.

YORUM:Osmanlı Devleti’nin egemenlik hakları kısıtlanmıştır.

4-Osmanlı İmparatorluğu’nda Türklerin oturduğu bölgelerin egemenliği sağlanacak; diğerbölgelerdeki uluslara da kendilerini geliştirme hakkı verilecektir.

YORUM:Osmanlı Devletinin devam edeceği, fakat, parçalanacağı vurgulanmıştır. Bu madde Mondros müta-rekesinden sonra Anadolu’da başlayan işgallerin hukuk dışı; bu durum karşısında Türk Kurtuluş Savaşının isehukuka uygun olduğunu gösterir. Bu madde azınlıklar için ilham kaynağı olmuştur.

5-Devletlerarası antlaşmalarda açık diplomasi esası uygulanacak.

Wilson Prensiplerinin Önemi:

Kurtuluş Savaşı ve II. Dünya Savaşının çıkması Wilson Prensiplerininamacına ulaşmadığını gösterir

İttifak grubu mütareke imzalama konusunda cesaretlendi(Savaşın bitişi hızlandı)

Çok uluslu imparatorlukların parçalanması ön görüldü.

Wilson ilkeleri itilaf devletlerinin çıkarlarına ters düşmüştür. Bu nedenle kabullenmiş

gibi göründükleri bu ilkeleri kendi çıkarları doğrultusunda yorumlamışlardır. İttifak

devletleri ise bu ilkeleri barışın anahtarı olarak görüp benimsemişlerdir.

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONUNDA OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN DURUMU

MONDROS ATEŞKES ANLAŞMASI(30 EKİM 1918)

Almanya’nın I.Dünya Savaşı’nda yenilgiye uğramasıyla ittifak Devletleri savaşı kaybetti.OsmanlıDevletini temsilen Bahriye Nazırı Rauf Orbay ateşkes şartlarını görüşmek üzere Limni adasınınMondros Limanına gitti.İtilaf Devletleri daha önceden Osmanlı Devletinin topraklarını gizlianlaşmalarla paylaşmışlardı. Osmanlı Devleti heyeti bu plana itiraz etti ise de sonuçta bir şeydeğişmedi.Bunun sonucunda Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı.(30 Ekim 1918)Buna göre;

Page 10: 1.Dünya Savaşı öncesi

1-Çanakkale ve İstanbul Boğazı İtilaf Devletlerinin denetimine geçecek.YORUM: Bu madde Osmanlı’nın boğazlar üzerindeki egemenliğini sona erdirdiği gibi; İstanbul’ugüvenliksiz hale getirdi ve Anadolu ile Rumeli’nin bağlantısını kesti.

2-Osmanlı ordusu terhis edilecek, donanmasına ve silahlarına el konacak.

YORUM:Böylece Osmanlı Devleti yapılacak işgaller karşısında savunmasız hale getirilmeyeçalışılmıştır. Bu madde Anadolu’nun işgal edileceğini gösterir.3-Toros tünelleri İtilaf Devletlerinin denetimine verilecek.4-Bütün haberleşme ve ulaşım araç ve gereçleri İtilaf Devletlerine bırakılacak.

YORUM: Haberleşme hatları ve tüneller kontrol altına alınarak,işgallere karşı halkınörgütlenmesini ve bilinçlenmesinin önüne geçilmesi düşünülmüştür.5-İtilaf Devletleri bütün Osmanlı liman ve tersaneleri ile demiryollarından

yararlanacak. Anlaşma devletleri akaryakıt ve kömür ihtiyaçlarını Osmanlı devletindenkarşılayacak ve bu maddeler ihraç edilmeyecektir.

YORUM: İtilaf Devletleri bu ağır ekonomik hükümleri kabul ettirerek Osmanlı Devleti’ni ayaktaduramayacak ve kendilerine bağımlı olacak hale düşürmüşlerdir.

6-Doğuda yani vilayeti Sitte’de(altı ilde) karışıklık çıkarsa İtilaf Devletleri buralarıişgal edecek(24.Madde) (Sivas, Erzurum,Van,Bitlis,Elazığ,Diyarbakır)

YORUM:Bu madde anlaşma devletlerinin Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni Devleti kurmaprojelerinin en önemli göstergesidir.

7-İtilaf Devletleri kendi güvenliklerini tehdit eden bir durum ortaya çıkarsa herhangibir stratejik noktayı işgal edebilecekler. (7.madde)

YORUM:Mütarekenin en önemli maddesi 7. maddedir.Bu madde itilaf devletlerinin Anadolu’da yaptıkları işgallerin hukuki dayanağı olmuştur.İtilaf Devletleri bu maddeyi ateşkese koyarak, Wilson ilkelerine ters düşmekten kurtulmuşlardır.Bu madde Osmanlı ülkesini işgale açık hale getirip, ülke bütünlüğünü bozmuştur.

Mondros Ateşkes Antlaşmasının önemi: Osmanlı Devleti,I Dünya Savaşını kaybettiğini kabul ederek,itilaf devletlerine teslim olmuştur.

Osmanlı Devleti Fiilen sona ermiştir.

Bu antlaşmadan hemen sonra Anadolu,İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmiştir.Bu güçleritopraklarından atmak isteyen Anadolu halkı Kuvay-ı Milliye ve Milli Cemiyetler gibi Kurum veDerneklerin açılmasına ön ayak olmuştur.

Mondros Ateşkes Antlaşmasının Uygulanması

İngilizler: Musul, Antep,

Urfa, Maraş, Batum, Kars’ı

işgal etmişler, Samsun ve

Merzifon’a asker

göndermişlerdir.

Fransızlar: Dörtyol, Mersin

ve Adana yöreleri ile Afyon’u

işgal ettiler.

İtalyanlar: Antalya, Bodrum,

Kuşadası, Marmaris, Konya

çevresine asker çıkarmışlardır.

13 Kasım 1918’de İtilaf devletleri

gemileri İstanbul limanına demir

attı. İstanbul fiilen işgal edildi.

Osmanlıtopraklarındakiilk işgalMusul’dur.

Anadolu’da ilkişgal Hatay,Dörtyol’dur.

Page 11: 1.Dünya Savaşı öncesi

Not: İşgaller karşısında padişah VI.Mehmet Vahdettin Kanun-i Esasiye’nin maddesinedayanarak “zorunlu siyası sebeplerden dolayı” Meclis-i Mebusan’ı feshetmiş, böylece meşrutiidare süresiz olarak kaldırılmıştır.(21 Aralık 1918)

Paris Konferansı(18 Ocak 1919)İtilaf Devletleri yenilen devletlerle imzalanacak barış antlaşmalarının şartlarını tespitetmek ve bozulan dengeleri kendi lehlerine kurmak için Paris’te bir barış konferansıtoplamıştır. Bu konferansta Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan’la imzalanacak barışantlaşmaları hazırlanmıştır.

İtilaf Devletleri Osmanlı Devletinin paylaşımını yeniden gözden geçirmek ve bazıdeğişiklikler yapmak amacıyla konferans tertiplediler.Bunların en önemlisi İngilizlerin isteğiyleBatı Anadolu, İzmir ve çevresi Yunanlılara verildi.Çünkü İngiltere Ege bölgesinde güçlü bir İtalyayerine zayıf bir Yunanistan istiyordu.Bu olay İtalya’nın İtilaf Devletleriyle arasını açtı.

PARİS BARIŞ KONFERANSININ ÖNEMİ:

Manda Ve himaye Kavramı ilk kez ortaya atılmıştır. Wilson prensiplerinde kurulması istenen Milletler Cemiyeti ( Cemiyet-i Akvam ) kurulmuştur.

Görevi uluslararası anlaşmazlıkları çözümleyerek dünya barışının devamını sağlamak olan bucemiyet İngiliz çıkarlarına hizmet etmekten başka bir işe yaramamıştır. Kurtuluş Savaşı veII. Dünya Savaşının çıkması bu durumu açıkça göstermektedir.

İtilaf devletleri arasında ilk kez görüş ayrılıklarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.

MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASINDAN SONRA KURULAN CEMİYETLER

A ) ZARARLI CEMİYETLER B ) YARARLI CEMİYETLERa) Azınlıkların Kurduğu Cemiyetler 1-Doğu Anadolu(Şark Vilayetleri)Müdafa-i Hukuk Cmyt1-Mavri Mira 2-Trakya – Paşaeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti2-Yunan Komitesi-Trakya Komitesi 3-Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti3-Etnik-i Eterya 4-İzmir Müdafa-i Hukuk-i Osmaniye Cemiyeti4-Pontus Rum Cemiyeti 5-Reddi İlhak Cemiyeti5-Kardos(Rum Göçmenler Derneği) 6-Kilikyalılar Cemiyeti6-Rum Ermeni Birliği Komitesi 7-Gizli Karakol Derneği7-Ermeni Taşnak – Hınçak Cemiyeti 8-Milli Müdafaa Grubu8-Alyans İsrailit – Macabi Cemiyeti 9-Milli Kongre Cemiyetib) Milli Varlığa Düşman Cemiyetler(Türklerin Kurduğu Zararlı Cemiyetler )1-Kürt Teali Cemiyeti2-İngiliz Muhipler Cemiyeti3-Wilson Prensipleri Cemiyeti4-İslam Teali Cemiyeti5-Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası6-Hilafet-i İslamiye Cemiyeti 7-Hürriyet ve İtilaf Fırkası

Konferansın amacı:I.Dünya savaşındayenilen devletlerle yapılacak barışantlaşması şartlarını belirlemek.Osmanlı topraklarını kendi aralarındapaylaştırmak.

Milletler Cemiyeti kuruldu.Toprak ve Savaş tazminatı yerine,Manda ve HimayeKavramı ortaya atılmıştır.İtilaf devletleri arasında ilk kez görüşayrılıklarının ortaya çıkmıştır.(İzmir veçevresinin,İtalya’ya vermek yerine,Yunanistan’averilmiştir.

Page 12: 1.Dünya Savaşı öncesi

A.ZARARLI CEMİYETLER

1.Azınlıkların kurduğu cemiyetlerOsmanlı Devletinde yaşayan azınlıklar(Ermeni ve Rumlar)tarafından kurulan cemiyetlerdir.

Azınlıkların kurduğu bu cemiyetlerin ortak amacı güvenliği bozmak,Mondros AteşkesAnlaşmasının 7.maddesine ortam hazırlamaktı. Ayrıca bağımsız devletler kurmaktı.

a-Mavi Mira Derneği:Rum kilisesinin desteğindeki bu derneğin amacı İstanbul, Bursa, Bandırma, Tekirdağ, Kırklareliyörelerindeki Rum azınlığı, örgütlemek, silahlandırmak, çeteler kurmak, Yunanistan yararınakamuoyu yaratmak ve Türk halkına karşı çete savaşını sürdürmektir. Göçmenler komisyonu,Rum okullarının izcilik kolları, Yunan Kızılhaç örgütü, bazı yabancı okullar Anadolu’daki Rumkiliseleri bu derneğin direktifleri ile çalışmaktadır.

b-Pontus Rum Derneği:Yeniden canlandırılan Etnik-i Eterya derneği ile birlikte, Doğu Karadeniz illerindekiçalışmalarını yoğunlaştırıyordu. Bu bölgede ayrı bir Rum devleti kurmak istemiştir.

c-Ermenilerin Kurduğu CemiyetlerErmeni patriği Zevan efendi Rum dernekleri ile beraber çalışarak bir Rum-Ermeni birliğikomitesi oluşturmuştur. Ermeni örgütleri Doğu Anadolu’da geniş bir bölgeyi içine alacak birErmeni devleti amaçlıyordu. Özellikle ABD ve Fransa’dan destek görüyordu. (Hınçak ve TaşnakCemiyetleri)

2-TÜRKLERİN KURDUĞU ZARARLI CEMİYETLERİşgalci devletlere yardım etmek ve desteklemek amacıyla Türkler tarafından kurulanOsmanlıcı,Hilafetçi cemiyetlerdir.

a-Sulh ve Selameti Osmaniye Fırkası:Vatanın kurtuluşunun, padişahın ve halifenin buyruklarına sıkı sıkıya uymakla mümkün olacağınainanan bir cemiyettir. İngilizlerden maddi destek görmüştür.

b-Kürt Teali Cemiyeti:Amacı Wilson ilkelerinden faydalanarak bağımsız Kürdistan devletini kurmaktır. Dernek ulusalkurtuluş hareketine karşı çıkmıştır.

c-Teali İslam Cemiyeti:Halifenin buyruklarına ve şeriat kurallarına uymakla Osmanlı Devletinin kurtulacağını savunur.İstanbul’da medrese öğrencileri tarafından kurulmuştur. Konya’da da şubeler açmıştır.

d-Wilson İlkeleri Cemiyeti:Bu cemiyetin kurucuları Amerikan mandasına taraftardırlar.

e-Hürriyet ve İtilaf Fırkası:1911 yılında İttihat ve Terakki Cemiyetine karşı kurulan bu parti, Mondros Ateşkesantlaşmasından sonra ulusal mücadeleye karşı olan cemiyetleri bünyesinde toplamıştır.

Page 13: 1.Dünya Savaşı öncesi

f-İngiliz Muhipler (Sevenler) Cemiyeti:İngiliz gizli servisince yönlendirilen dernek, İngiltere’nin doğu siyasetini destekler. Merkeziİstanbul’du. İngiltere ile Osmanlı saltanatı arasındaki ilişkileri kuvvetlendirmek amacıylakuruldu. Çalışmaları Hürriyet ve İtilaf fırkasınca desteklendi. Asıl amacı, ulusal direnişgirişimlerini yok etmektir.

B.YARARLI CEMİYETLER(Mili Cemiyetler)

Ortak özellikleri1-Bölgesel amaçlarla kurulmuşlardırTürk halkının Mondros Mütarekesine ilk tepkisidir. -Milli mücadeleye örgütsel zeminhazırladılar.Programları bölgesel kurtuluşa yöneliktir. Bütünü kapsayan plan ve programlarıyoktur..2-Yayın yoluyla bulundukları bölgelerde, Türklerin çoğunlukta olduklarını dünya kamuoyunaduyurarak işgallerin haksızlığını savunmuşlardır.3-İşgalleri ve azınlık faaliyetleri engellemek amacıyla kurulmuşlardır.4-Birbirlerinden kopuk ve bağımsız hareket etmişlerdir.5-Gerekirse silahlı mücadele başvurma kararı almışlardır.6-Ulusal bilincin gelişmesine, yayılmasına, canlı tutulmasına kaynak olmuşlardır.7-Sivas kongresinde (7 Eylül 1919) Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altındabirleşerek ulusal nitelik kazanmışlardır.

a-Trakya Paşaeli Cemiyeti:Edirne merkezidir. Trakya ve Marmara’nın Yunanistan’a verilmesini önlemeye ve bölgedekiazınlıkların yıkıcı faaliyetlerini engellemeye çalışmışlardır. Silahlı direniş hazırlıkları yapmıştır.

b-İzmir Müdafaa-i Hukuk-i Osmaniye Cemiyeti:İşgalden önce İzmir’de kurulan bu cemiyet, İzmir’in ve Batı Anadolu’nun Yunanistan’averilmesini engellemeye çalışmış, düşman işgaline silahla karşı koymayı ilke olarak kabuletmiştir. Bölgesel direnme kuruluşlarına silah, cephane sağlamakta yardımcı olmuştur.Cemiyet ismini İzmir’in işgal edileceği haberinin alınması üzerine “İzmir Reddi İlhak Cemiyeti”olarak değiştirmiştir.

c-Kilikyalılar Cemiyeti:İstanbul’da kuruldu. Amacı, Adana ve çevresindeki düşman işgallerine karşı, direnişhareketlerini teşkilatlandırmaktır.

d-Trabzon Muhafaza-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti:Trabzon ve çevresinin Rumlara verilmesini ve Pontus Rum devletinin kurulmasını önlemek içinkuruldu.

e-Şark İlleri Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti:Genel merkezi İstanbul’da olan bu cemiyet Erzurum ve Elazığ’da şubeler açmıştır.Doğu illerimizin Ermenilere verilmesini engellemek amacıyla kuruldu.Ermeniler lehine yapılan propagandaları engellemek için çalışmıştır.Hiçbir şekilde göç edilmemesini, Doğu Anadolu’nun tarihi ve kültürü ile Türk yurdunun ayrılmazbir parçası olduğunu savunuyordu.Daha sonra Erzurum Kongresinin toplanmasını sağlamıştır.

Page 14: 1.Dünya Savaşı öncesi

f-Milli Kongre Cemiyeti:İstanbul’da kuruldu.Diğer cemiyetlerden farkı Türk Milletinin haklarını basın yayın yoluyladünyaya duyurmaktı.(Diğer cemiyetler silahlı saldırıyı öngörürken Milli Kongre Cemiyeti sadecebasın yayın yolunu öngörmüştür.Diğer cemiyetler bölgesel kurulurken bu cemiyet ulusaldır. İlkdefa Kuvay-ı Milliye tabirini kullandı.

İZMİRİN İŞGALİ (15 MAYIS 1919)Paris Barış Konferansında İzmir ve çevresi Yunanlılara bırakılmıştı.Yunanlılar İngilizlerin dedesteğiyle 15 Mayıs 1919’da İzmir’e asker çıkardılar.Padişah ve İstanbul Hükümetinin işgaller karşısında kayıtsız kalmaları üzerine tüm yurttaişgalleri kınayan miting ve gösteriler yapılmıştır. Yunan ordusunun işgali iç bölgelere kaydırmasısonucunda Kuvay-i Milliye oluşmaya başlamıştır.

AMİRAL BRİSTOL RAPORU(13 EKİM 1919)

İzmir’in işgali dünya kamuoyunda büyük bir yankı ve kınamaya sebep olunca; olayın sorumlusudurumunda olan İtilaf devletleri kamuoyunu yatıştırmak ve İzmir bölgesindeki durumu

öğrenebilmek için bölgeye Amiral Bristol önderliğinde bir rapor heyeti göndermişlerdir.Amiral Bristol hazırladığı araştırma raporunda Yunan işgalinin haksız olduğunu, iddiaların

asılsız olduğunu belirtti. Ayrıca Türklerin mağdur olduğunu ve Batı Anadolu’nun Türklere aitolduğunu da bildirdi.

1-KUVAY-İ MİLLİYE HAREKETİ

Kuvay-ı milliye ne demektir?“Milli Kuvvetler” anlamına gelmektedir. Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında,İtilaf

devletlerinin Anadolu’daki işgallerine karşı halk tarafından oluşturulan silahlı direnişbirlikleridir.Bir başka anlatımla Kuvay-ı Milliye, Mondros Ateşkes Anlaşmasından sonra Türkhalkının işgalci devletlere karşı vatanı kurtarma hareketidir.

İzmir’in işgali; Türkler arasında birleştirici bir etki yapmış, ulusal bilincin uyanmasına ve hızlayayılmasına neden olmuştur.

Amiral Bristol Raporunun önem

i:A

miral Bristol raporu Türk M

illiM

ücadelesini destekleyen uluslararası ilk belgedir.

Kuva-i Milliye’nin oluşma nedenleri nelerdir? İtilaf Devletlerinin Anadolu’yu işgal etmesi, Osmanlı ordusunun dağıtılmış olması, silahlarının itilaf

devletlerine bırakılması İşgaller karşısında İstanbul Hükümetinin yetersizliği

Ermeni ve Rumların devlet kurmak istemeleri.

Kuva-i Milliye ilk olarak nerede kurulmuştur?İlk olarak Batı Anadolu’da Yunanlılara karşı (Yunan

ordusunun 15 Mayıs 1919’ da İzmir’i işgaline tepki

olarak) kurulmuştur.

Kuvay-i Milliye birliklerinin özellikleri nelerdir?Mondros ateşkes antlaşması sonrasında ortaya çıkmıştır.İhtiyaçları halk tarafından karşılanan,Milliyetçi düşünceye sahip,vatanperver,Belli bir düzeni ya da emir komuta zincirinin bulunmadığı,Merkezi olmayan birbirinden bağımsız birliklerdir.Önceleri Bölgesel olarak kurulan bu birlikler Sivas Kongresindensonra bütün vatanı savunmak amacıyla mücadele etmişlerdir.ettiler.

Halkta milli bilincin oluşmasında,Düşmankuvvetlerinin ilerleyişiniyavaşlatmada,Düzenli ordu kurulmasındazaman kazanılmasına,Halkı ermeni veRum çetelerine karşıkorumaya,TBMM’ye karşı çıkanayaklanmaların bastırlmasındaYARARLARI görülmüştür.

Page 15: 1.Dünya Savaşı öncesi

KURTULUŞ SAVAŞININ HAZIRLIK DÖNEMİ

A-MUSTAFA KEMAL’İN SAMSUN’A ÇIKIŞ (19 MAYIS 1919)

Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışından TBMM’nin açılışına kadar geçen süre ulusal mücadeleninhazırlık dönemini oluşturur ve kongreler dönemi olarak adlandırılır.

Orta ve Doğu Kara Deniz Bölgesinde Pontus Rum Cemiyetinin çalışmalarısonucunda bölgedeki Rum halkı karışıklıklar çıkarıyor ve olayın sorumlusuolarak da Türk halkı gösteriliyordu. Bu durum karşısında İngilizler, Osmanlıhükümetine bölgede güvenliğin sağlanmasını; aksi takdirde, bölgeyi işgaledeceklerini bildirdiler. Rumların da zaten beklentisi, bölgenin İngilizlertarafından işgal edilerek Rumların işlerinin kolaylaştırılmasıydı.Bölgede güvenliğin sağlanması için İstanbul yönetimi IX. Ordu Müfettişliğinegetirerek Mustafa Kemal’i görevlendirdi. Mustafa Kemal bölgede hareketedebilmek için IX. Ordu Bölgesindeki sivil makamlara da emir verme yetkisini aldı.

Mustafa Kemal’in Gerçekleştirmek İstediği Temel Amaç:Türk halkını, tehlikelere karşı uyarıp halkı örgütlemek ve bağımsızlık mücadelesini başlatarakkayıtsız şartsız ulus egemenliğine dayanan bağımsız bir Türk devleti kurmaktır.

Karadeniz’e geçip burada incelemelerde bulunan ve rapor halinde İstanbul’a gönderen M.Kemal buraporda;Bölgedeki asayişi bozan Rumlar’dır.Türklere karşı yoğun bir faaliyetiçerisindeler.Yunanlılar’ın İzmir’i işgal etmesi haksızlıktır.İşgaller kabul edilemez.(Samsun Raporuiçerdiği bu ifadelerden dolayı,M.Kemal’in Samsun’a çıkışını,Kurtuluş Savaşının Başlangıcı olarakta kabul edilmektedir.

Havza Genelgesi (25 Mayıs 1919)

19 Mayıs-25 Mayıs 1919 tarihleri arasında Samsun’da kalan Mustafa Kemal, İngilizlerindenetimindeki bir şehirde istediklerini yapamayacağı için 25 Mayıs’ta Havza’ya geçti. Burada;

Anadolu’daki komutanlarla da irtibat kurarak orduların terhis edilmemesinisağlamaya çalışan Mustafa Kemal; Havza’da, milli bilincin uyanması veİtilaf devletlerinin Türk halkının tepkisini görmesi için İzmir’in işgaliniprotesto eden bir miting düzenledi. Bu tür mitinglerin tüm yurtta da yapılmasınıisterken ayrıca yabancı azınlıklara da zarar verilmemesi gerektiğini vurgulamıştır.

Mustafa Kemal Paşa, hemordunun hem de ulusunsavaşa hazır halegetirilebilmesi amacıylaçeşitli komutanlarla(Erzurum-Kazım Karabekir,Sivas-Rıfat Bele, Ankara-AliFuat Cebesoy) görüş birliğinevarmıştır.

Mustafa Kemal’in Görevi:1‐Görev bölgesindeki orduları terhis etmek2‐Asayiş ve güvenliği sağlamak3‐Halkın elindeki silah ve cephaneyi toplama4‐Halka silah ve cephane dağıtan kuruluşları ortadankaldırmak.

HAVZA GENELGESİ(25 Mayıs 1919)

SEBEBİ:İtilaf Devletlerininhaksız işgalleri veİstanbul hükümetinintutumu

ALINAN KARARLAR:İşgallerhaksızdır.Protesto vemitinglerle tüm kamuoyubilgilendirilmelidir.

ÖNEMİ:Mondros’a karşı ilk açıktavırdır.Milli Mücadelenin ilk belgesiolması,halkıbilinçlendirmesi,örgütlemesibakımından önemlidir.

Page 16: 1.Dünya Savaşı öncesi

AMASYA GENELGESİ (22 HAZİRAN 1919)12 Haziran 1919’da Amasya’ya geçen Mustafa Kemal, burada hazırladığı genelgeyi tümvaliliklere ve ordu komutanlıklarına göndermiştir. Genelgenin halk üzerindeki etkisiniartırmak amacıyla Rauf Orbay, Refet Bele ve Ali Fuat Cebesoy’a da imzalatmıştır.

Genelgenin Maddeleri:1-Vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı tehlikededir. Kurtuluş Savaşının bölgesel değil; bütünsel olduğu vurgulanmıştır. Kurtuluş Savaşının gerekçesini ortaya koymaktadır.

2-İstanbul’daki hükümet üstlendiği sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Budurum ulusumuzu yok olmuş gibi göstermektedir. İlk defa İstanbul hükümetine tepki gösterilmiştir. İstanbul hükümetinin bu tutumu da, durumun bir parçası olarak, belirtilmiştir.

3-Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Milli egemenlik fikri ilk defa üstü kapalı bir şekilde vurgulandı. İleride milli egemenliğe dayalı devletin kurulacağına dair ilk işaretler verilmiştir. Kurtuluş savaşının amacı ve Yöntemi belirtilmiştir. Bu hüküm genelgeye evrensel bir nitelikte kazandırmıştır.

4-Ulusun durumunu gözden geçirmek ve hak isteyen sesini dünyaya duyurmak için hertürlü etki ve denetimden uzak bir ulusal kurulun varlığı gereklidir. İlk defa Heyet‐i Temsiliye’nin kurulması istenmektedir. Kurtuluş savaşına, kişisellikten çıkarılarak, ulusal karakter kazandırılmaya çalışılmaktadır. Genelgenin ihtilalci yönü görülmektedir. Milli Mücadelenin padişahın denetiminden uzak olarak yürütülmesi ve kurumsallaştırılması

amaçlanmıştır.5-Anadolu’nun her yönden en güvenli yeri olan Sivas’ta ulusal bir kongrenin toplanması

kararlaştırılmıştır. Mücadelenin bu genelgeyle son bulmayacağını, devam edeceğini yani kararlılığı gösterilmek

istenmiştir. Ulusal güçlerin birleştirilmesi için,Sivas’ta milli bir kongrenin toplanmasına karar verilmiştir. Ulusal bir kongrenin toplanması istenmiştir.

6-Bunun için tüm illerin her bölgesinden ulusun güvenini kazanmış üç delegenin seçilerekolabildiğince hızla yetişmek üzere, hemen yola çıkarılması gerekmektedir. Her olasılığakarşı, durumun ulusal bir sır olarak saklanması gereklidir. Kararların ulusal olması amaçlanmıştır. Delegelerin milletin güvenini kazanmış kişilerden olmasının istenmesin sebebi, kongrede alınacak

kararların bütün millet tarafından kabul edilebilmesi içindir.8-Askeri ve ulusal birlikler hiçbir biçimde dağıtılmıyacaklardır. Mondros Ateşkes antlaşmasına açıkça karşı çıkılmıştır.

9-Doğu ileri adına 10 Temmuz 1919’da Erzurum’da bir kongre toplanacaktır.

Uyarı:Mustafa Kemal Milli Mücadele esnasında milli güçte bölünme yaşanmaması için padişaha karşıdoğrudan tepki göstermeyip; tepkilerinde İstanbul hükümetini hedef almıştır.

Not Defteri:

Page 17: 1.Dünya Savaşı öncesi

Amasya Genelgesinin Önemi:

1‐Kurtuluş Savaşının gereği Ülkenin bütünlüğü ve milletin bağımsızlığıtehlikededir.; amacı Vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlık veegemenliğinin sağlanması ve yöntemi Mücadeleyi halk yapacaktır.2-Milli egemenlikten ve ulusal Bağımsızlık kavramlarından ilk kez bahsedilmesi,,3-Kurtuluş Savaşının ilk Siyasi belgesi olması,4- Kurtuluş Savaşının ihtilal(mücadele)safhası başlamıştır.5-Yeni Türk Devletinin kurulmasında atılan ilk adım olması,6-Mustafa Kemal bu genelgeyi yayınlayarak ilk defa İstanbul’un verdiği

yetkileri aşmış,onu yok saymıştır.

ERZURUM KONGRESİ (23 Temmuz-7 Ağustos 1919)

Erzurum Kongresi Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile TrabzonMuhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti tarafından Rum ve Ermenilere karşıDoğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesinin bütünlüğünün korunması için toplanmıştır.23 Temmuz 1919’da toplanan kongre Mustafa Kemal’i Kongre başkanlığına seçti.

Kongrede Alınan Kararlar:1-Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür bölünemez.

Bu madde Sivas Kongresi ve Misak‐ı Milli kararlarının da ilk maddesidir. Bölgesel amaçlı olarak toplanan kongre bütünü ilgilendiren karar almıştır.

2-Her türlü yabancı müdahalesine karşı millet, birlik olarak kendisiniMüdafaa edecektir.

3-Vatanın ve istiklalin muhafaza ve teminine İstanbul Hükümeti muktedirOlamadığı takdirde; gayeyi temin için Anadolu’da geçici bir hükümet kurulacaktır.

Amasya Genelgesi sonrasıİtilaf Devletleri’ninİstanbul Hükümeti’nebaskısıyla Mustafa Kemalİstanbul’a geriçağrıldı.Mustafa Kemalçağrıya uymadı vegörevinden alındı.MustafaKemal bu haberi alıncaaskerlik görevinden deistifa etti. (8Temmuz 1919)

Böylece ErzurumKongresine sivil, rütbesizbir kişi olarak katıldı.

Açıklamalar:1-Amasya Genelgesinin yayınlanmasından sonra içişleri bakanı Ali Kemal,Mustafa Kemal’e görevinden alındığını ve İstanbul’a geri dönmesi gerektiğinibildirdi.Gerekçe olarak ise yetkilerini aştığı bildirildi. Vakit kazanmakisteyen Mustafa Kemal ise “ Ben sadece padişahtan emir alırım” diyerekkarşılık vermiştir. 7‐8 Temmuz 1919 günü İstanbul’dan Mustafa Kemal’ingörevden alındığına dair telgraf geldi. Mustafa Kemal ise 8‐9 Temmuz1919 günü askerlik mesleğinden ayrılarak sine‐i millete döndüğünübildirdi.2-Amasya Genelgesinin esasları ilk defa Erzurum Kongresinde kararadönüştü.3-Genelgeden sonra, İstanbul’un Anadolu’ya egemen değil tabi olmasıgerektiği bildirildi.4‐Genelgenin uygulanması ile ordu mensuplarının görevlendirilmesi Türkordusunu da ihtilalini içine çekmiştir.

Page 18: 1.Dünya Savaşı öncesi

Hükümeti milli kongre Hükümeti milli kongre seçecektir. Kongre toplantı halinde değilse;bu işi temsil heyeti yapacaktır. İlk defa geçici hükümet kurma fikrinden bahsedilmiştir.Bu hükümeti Milli Kongre seçecektir kararı

ise ulusal iradeye önem verildiğini göstermektedir. İlk defa açıkça yeni bir devletten bahsedildi.

4-Kuvay-ı Milliyeyi amil, irade-i milliyeyi hâkim kılmak esastır.

İlk defa millet iradesinden açıkça bahsedildi. Ulus egemenliğine dayalı bir yönetimden bahsedilmiştir. Milli mücadele hem işgalcilere hem de saltanata karşı yapılmış bir hareket olduğunu göstermektedir.

5-Hıristiyan azınlığa siyasi hâkimiyetimizi zedeleyici ve sosyal dengemizi bozucu ayrıcalıklarverilemez.

6-Manda ve himaye kabul edilemez. Manda ve himaye fikri ilk kez reddedilmiş,bağımsızlık fikri iyiden iyiye güçlenmiştir.

7-Milli meclisin derhal toplanmasına ve hükümet işlerinin meclisin denetimi altındayürütülmesine çalışılacaktır. İstanbul Hükümetinin çalışmalarının denetim altına alınmasını, Ulusal iradenin yönetimde etkili olması amaçlanmıştır. İlk defa Meclis‐i Mebusan’ın toplanması istenmiştir.

8-Ulusal irade padişah ve halifeyi de kurtaracaktır. Mustafa Kemal birlik ve beraberliğin devamı için böyle bir kararı da kongrede almıştır.

NOT: İstanbul hükümeti Mustafa Kemal, Rauf Orbay ve Refet Bele için tutuklamakararı çıkardı-30 Temmuz 1919-. 9 Ağustos 1919’da ise Mustafa Kemalaskerlikten ihraç edildi.

Erzurum Kongresinin Önemi:1-Ulusal sınırlar içinde vatanın bir bütün olduğu ve milli güçlerle ulusal egemenliğin sağlanmasıgerektiği ilk defa Erzurum kongresinde kararlaştırılmıştır.2-Amacı, toplanış şekli, niteliği bakımından bölgesel olmakla beraber işgallere karşı, yurdunher yanında mücadele edilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Bu nedenle, ulusal nitelikli, ulusalegemenliğin gerçekleştirilmesini esas alan ilk kongredir.3-İlk kez manda ve himaye fikri reddedilmiş, ilk kez yabancı ve azınlıklara ayrıcalıklarverilmeyeceği açıklanmıştır.4-İlk kez yeni bir devletin kurulması düşüncesi belirtilmiştir.5-İlk defa ulusal sınırlardan bahsedildi6-Kongre;alınan kararları uygulamak üzere temsilciler Kurulu seçmiştir.Başkanlığına da

M.Kemal getirilerek Mustafa Kemal’in yetki problemini ortadan kaldırdı.7-Doğu Anadolu’daki cemiyetler ve Trabzon Muhafaza‐i Hukuk‐ı Milliye

Cemiyeti, Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyetinin çatısı altında birleştirildi8-Sivas kongresine ışık tutmuş, ana ilkeleri saptayarak yaygınlaştırmış, Misak-ı millikararlarına öncülük etmiştir.

ERZURUM KONGRESİ(23 Temmuz-7 Ağustos 1919)

Kongreyi toplayanlar: DoğuAnadolu Müdafaa-i HukukCemiyeti ile TrabzonMuhafaza-i Hukuk-ı MilliyeCemiyeti

Toplanma amacı:Mondros AteşkesAntlaşmasının 24.Maddesi gereği DoğuAnadolu’da kurulması öngörülen ErmeniDevleti’ne engel olmak.

İlk kez milli sınırlardan bahsedilmişManda ve Himaye ilk kez reddedilmişTemsil heyeti oluşturulmuşilk kez yabancı ve azınlıklaraayrıcalıklar verilemeyeceği.,açaçıklanmıştır.

Page 19: 1.Dünya Savaşı öncesi

BALIKESİR KONGRESİ (26-30 Temmuz)

Balıkesir Kongresi Yunanlılara karşı Batı Anadolu’nun bütünlüğü için; Redd‐i İlhak Cemiyetininçalışmaları sonucunda toplanmıştır.

Bu kongrede;Batı Anadolu’daki güçlerin birleştirileceği,Herkesin askerlik göreviyle yükümlüolduğunu,Yunanlılara karşı ortak bir cephe oluşturulması gerektiğine dair kararlar alınmıştır.Aynı şekilde padişaha bağlılık bildirilmiştir. Amasya genelgesini onaylamıştır.ALAŞEHİR KONGRESİ (15-25 Ağustos 1919)

Balıkesir ve Erzurum kongresi sonuçlarını görüşmek için toplanmıştır.Bölgesel nitelikte bir kongredir.

1-Amasya Genelgesi kararlarına uyulması onaylanmıştır.2-Batı Anadolu’da Yunanlılara karşı direnilecek, silahlanma, askere alınma gibi her türlü işlemyapılacaktı.Saltanat ve Halifeye bağlıdır.3-Yunanlılarla mücadele de Gerekirse anlaşma devletlerinden de yardım istenecekti.

SİVAS KONGRESİ ( 4 – 11 Eylül 1919 )Sivas Kongresi Mustafa Kemal’in çağrısı üzerine toplandı.Bu çağrı Amasya Genelgesinde

yayımlanmıştı. İstanbul Hükümeti Sivas Kongresi’ni engellemek amacıyla Elazığ Valisi Ali GALİP ’egörev verdi.Ayrıca İtilaf Devletleri kongre toplandığı takdirde Sivas’ın işgal edileceği tehdidindebulundular.Bütün bunlara rağmen M.Kemal aldırış etmeyerek, Anadolu’dan gelen delegelerle,Erzurum’da seçilen temsil kurulunun katılımıyla 4 Eylül 1919’da açıldı ve çalışmalarına başladı.Öncebaşkanlık seçimi yapıldı.Büyük bir çoğunluğun oyu ile Mustafa Kemal kongre başkanı seçildi.

Kongrenin ToplanmasıTartışılan Konular

1- Kongreye kimin başkan seçileceği meselesi2- Kurtuluşa ulaşılacak yol konusunda anlaşmazlık, (ABD) manda taraftarlarının olması

Açıklama: İlk anda Mustafa Kemal kongreye başkan seçilmek istenmediyse de; uzun

tartışmalar sonucunda Mustafa Kemal kongreye başkan seçildi. Delegelerin büyük bir çoğunluğu ABD mandasını savundu. Fakat Mustafa

Kemal, ABD mandasının Türk milleti için uygun olmadığını delegelereanlatıp kabul ettirince; ABD mandası da kesin olarak reddedildi. ABD DoğuAnadolu’da bir Ermeni devletinin kurulmasını istiyor; Osmanlı ülkesininparçalanmasını öngörüyor; Türkiye’nin mandaterliğini ise istemiyordu.

Balıkesir Ve Alaşehir kongrelerinin ortak Özellikleri: Her iki kongrede bölgesel niteliklidir. Batı cephesinin oluşmasında etkili olup,Kongrelerin toplanmasında Redd-i İlhak Cemiyeti

rol oynamıştır. Saltanat ve Halifeye bağlı olup,Amasya Genelgesinin kararlarını onaylamıştır.

NOT: Balıkesir ve Alaşehir kongreleri toparlayıcı ve bütünleştirici etkilere sahip değildi. Bölgeselkararlar alan delegeler daha sonra Temsil Heyeti’ne bağladılar.

Page 20: 1.Dünya Savaşı öncesi

Sivas kongresinde;1-Vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığının sağlanması konusunda, Erzurum kongresinde alınmışolan kararlar aynen kabul edildi. Alınan kararlar bütün vatanı kapsayacak şekilde genişletilmiştir.

2-Türk vatanının parçalanmasını önlemek için Anadolu ve Rumeli’de etkin olan direnişörgütleri “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirilmiştir. Kurtuluş Savaşının tek elden yönetilmesi ko‐laylaşmıştır. Cemiyetler bölgesel olmaktan çıkarak ulusallaşmıştır. Kuva‐yı milliye için komuta birliği sağlanmıştır. Bölgesel direniş düşüncesi yerine, ulusal bir örgütlenme düşüncesi kabul edilmiştir. Milli Mücadele liderini (M. Kemal) bulmuştur

3-Kongre Mustafa Kemal’in başkanlığında bir Temsil Heyeti seçerek çalışmalarını tamamladı.Temsil Heyeti’ne, kongre adına görev yapma yetkisi verildi. Batı Anadolu’da Kuvayi Milliyekomutanlığına Ali Fuat Paşa getirilmiştir. Heyet‐i Temsiliye ilk defa hükümet gibi yürütme yetkisi kullandı. Batı cephesinin oluşturulması için ilk adım atıldı Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adına söz söyleme yetkisi, Temsil Heyeti'ne verilmiş,

böylece Anadolu adına tek karar verme organının Temsil Heyeti olduğu belirtilmiştir. Milli Mücadelenin yönetimi bu heyetin eline verildi. Temsil Heyeti, İstanbul Hükümeti'ne karşı

alternatif bir hükümet gibi hareket etmeye başlamıştır.

4-Yayın yoluyla propaganda için İrade-i Milliye Gazetesinin çıkarılması kararlaştırılmıştır.

5-Padişah tarafından kapatılan Osmanlı Mebuslar Meclisinin toplanmasınaçalışılacağı belirtilmiştir.

6-Manda ve Himaye düşüncesi kesin olarak reddedilmiştir. Tam bağımsızlık düşüncesi bir kez daha açıkça ifade edilmiştir.

Amasya Genelgesi Erzurum Kongresi Sivas Kongresi Amasya Görüşmeleri

Kurtuluş Savaşının amacı,gerekçesi, yöntemiaçıklandı.-İlk defa ulusalegemenliktenbahsedildi.- İlk defa milli kurulunkurulmasından bahsetti.- Sivas’ta kongre toplanmasıistendi.

- Bölgesel olmakla beraber,kararları ulusaldır.- İlk kez manda ve himayereddedildi.- Doğudaki cemiyetlerbirleştirildi.- İlk defa temsil heyetioluşturuldu.- Milli sınırlar içinde vatanbütündür, bölünmezdir.

- Ulusal kongredir.- Erzurum Kongresi kararlarıaynen benimsendi.- Manda ve himaye kesin olarakreddedildi.- Yurttaki tüm cemiyetlerbirleştirildi.- İrade-i Milliye gazetesiyayınlandı- Temsil heyeti yürütme yetkisinikulandı. (Ali Fuat Paşayı batıcephesine atayarak.)

- * ** İstanbul Hükümetiresmen temsil heyetinitanıdı.- Mebuslar meclisinin tekraraçılması sağlandı.- Sivas kongresi kararlarıkabul edilecekti.- Azınlıklara fazla hakverilmeyeceği belirtildi.- Bağımsızlığın korunmasıistendi.** Sadece Mebuslar meclisiaçılma fikri kabul edildi.

Özetle Güçleri birleştirerekUlusal bağımsızlık,ulusalegemenliğe dayalı,yeni birdevlet kurulmak istenmiştir.

Page 21: 1.Dünya Savaşı öncesi

OSMANLI HÜKÜMETLERİ VE TEMSİL HEYETİ

Mustafa Kemal İstanbul’da yasal bir hükümet kuruluncaya kadar Anadolu ile İstanbul’un resmihaberleşmesinin kesilmesini emretti. Hükümetle ilgili yazışmaların Sivas’taki Temsil Heyeti ileyapılmasını ilgililere bildirdi. Bunun üzerine fazla direnemeyen Damat Ferit Paşa, istifa etmekzorunda kaldı. 4 Ekim 1919’da yerine Ali Rıza Paşa atandı. Böylece Sivas Kongresinde öngörülenhedeflerden biri gerçekleşmiş oluyordu.

Sivas kongresinin sonuçları: Sivas Kongresi, toplanış amacı ve aldığı kararlar yönüyle ulusal ilk ve tek kongredir. Ulusal egemenlik ilkesinin saltanat ve hilafeti kurtaracağı görüşü ortaya çıktı. Böylece

saltanatın üstünde milli egemenliğin varlığı kabul edildi. Anadolu'daki direnişin görmezlikten gelinemeyeceği gerçeği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle,

İstanbul Hükümeti ile Temsil Heyeti arasındaki Amasya Görüşmeleri'nin yapılmasındaSivas Kongresi etkili olmuştur.

Kongre'den hemen sonra, milleti Temsilciler Kurulu ve Milli Mücadele etrafında toplamakamacıyla Temsil Heyeti'nin yayın organı olarak "İrade-i Milliye" adlı bir gazeteyayınlanmaya başlanmıştır.

AMASYA GÖRÜŞMESİ (20-22 Ekim 1919)

Damat Ferit Paşa 2 Ekim 1919’da istifa edince, hükümeti Ali Rıza Paşa kurmuştur. Ali Rıza PaşaAnadolu hareketini milli mücadelecilerle iyi geçinerek kontrol altına almaya çalışan bir kişiydi.Bundan dolayı da Mustafa Kemal ile iyi geçinmeyi ilke edindi.Mustafa Kemal ile Ali Rıza Paşanınkarşılıklı görüşmeleri sonucunda Amasya’da, her iki tarafın uzlaşması amacıyla bir mülakatyapılmasına karar verildi. Amasya Görüşmelerine İstanbul hükümeti adına bahriye nazırı SalihPaşa, Milli mücadele adına Mustafa Kemal ve arkadaşları katıldı.

I. Dünya Savaşı’ndan sonra

İngiltere ve Fransa Orta Doğu’yu

yağmalayınca, ABD de Ermeni Sorunu

ve Türkiye mandası ile ilgilendi. Bu

nedenle ABD başkanı Wilson, General

James G. Harbord bu konuları

incelemekle görevlendirildi. General

Harbord yaptığı incelemelerden sonra

bir rapor hazırladı. Bu rapora göre:

a) Ermeniler konusunda ileri sürülenlerinasılsız olduğu ileri sürüldü.

b) Türkiye mandası konusundamilliyetçilerin kararlı olduğu bunun içinde 400 – 450 bin kişilik bir orduyaihtiyaç olduğu açıklandı.

c) Anadolu’nun kaynak yönüyle fakirolduğu, mandanın kabulü halindeTürkiye’nin ABD için büyük bir yükolacağı belirtildi. Bu nedenlerden ötürüABD manda konusunu reddetti.

Page 22: 1.Dünya Savaşı öncesi

1-Türk vatanının bağımsızlığı ve bütünlüğü korunacaktır.2-Müslüman olmayan topluluklara siyasi egemenlik ve sosyal dengemizi bozacak niteliktekihaklar verilmeyecektir.3-Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin hukuki varlığını İstanbul hükümetitanıyacaktır.4-Mebuslar Meclisi, Anadolu’da İstanbul hükümetinin uygun göreceği güvenilir bir yerdetoplanacaktır. Milletvekili seçimi serbest ve müdahalesiz yapılacaktır.

Görüşmelerde egemenlikten değil; bağımsızlıktan bahsedilmiştir. Meclisin İstanbul dışında toplanması meselesinde anlaşmaya varılamadı

Salih Paşa kararların tamamını kendisinin kabul etmesinin bir anlamifade etmediğini; kararların hükümet tarafından kabul edilmesinin önemliolduğunu; kararların hükümet tarafından kabul edilmesi için elinden geleniyapacağını; bu konuda başarılı olamadığı takdirde istifa edeceğini açıkladı.Hükümet sadece Meclis‐i Mebusa’nın açılması kararını tam olarak onayladı.Salih Paşa ise istifa etmedi..

TEMSİL KURULUNUN ANKARA’YA GELMESİ (27 ARALIK 1919)

Anadolu’nun heryeriyle

haberleşme veulaşımın yeterli

olması

AMASYA PROTOKOLÜ

M.KemalR.OrbayB.Sami

BahriyeNazırı SalihPaşa

Amasya Protokolü

Temsil Kurulununamacı,Sivas Kongresindealınan kararları,İstanbulhükümetine kabulettirmektir.

Ali Rıza Paşa’nın amacı, Anadoluhareketini milli mücadelecilerleiyi geçinerek kontrol altınaalmaktır.

Önemi:İstanbul hükümeti MilliMücadelenin,Temsilkurulunun,Anadolu ve RumeliMüdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ninhukuksal varlığını kabuletmiştir.

Ankara’nın

merkez

seçilme

nedenleri:

Not Defteri:

1-Türk vatanının bağımsızlığı ve bütünlüğü korunacaktır.2-Müslüman olmayan topluluklara siyasi egemenlik ve sosyal dengemizi bozacak niteliktekihaklar verilmeyecektir.3-Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin hukuki varlığını İstanbul hükümetitanıyacaktır.4-Mebuslar Meclisi, Anadolu’da İstanbul hükümetinin uygun göreceği güvenilir bir yerdetoplanacaktır. Milletvekili seçimi serbest ve müdahalesiz yapılacaktır.

Görüşmelerde egemenlikten değil; bağımsızlıktan bahsedilmiştir. Meclisin İstanbul dışında toplanması meselesinde anlaşmaya varılamadı

Salih Paşa kararların tamamını kendisinin kabul etmesinin bir anlamifade etmediğini; kararların hükümet tarafından kabul edilmesinin önemliolduğunu; kararların hükümet tarafından kabul edilmesi için elinden geleniyapacağını; bu konuda başarılı olamadığı takdirde istifa edeceğini açıkladı.Hükümet sadece Meclis‐i Mebusa’nın açılması kararını tam olarak onayladı.Salih Paşa ise istifa etmedi..

TEMSİL KURULUNUN ANKARA’YA GELMESİ (27 ARALIK 1919)

İstanbul’a yakınolması, hükümetçalışmalarının

kolaycaizlenebileceği

Cephelere yakınolması, Kuvayi

Milliye ile iletişimsağlayabilecekkonumda olması

Ankara henüzişgale uğramamış

güvenli birkonumdaydı.

AMASYA PROTOKOLÜ

M.KemalR.OrbayB.Sami

BahriyeNazırı SalihPaşa

Amasya Protokolü

Temsil Kurulununamacı,Sivas Kongresindealınan kararları,İstanbulhükümetine kabulettirmektir.

Ali Rıza Paşa’nın amacı, Anadoluhareketini milli mücadelecilerleiyi geçinerek kontrol altınaalmaktır.

Önemi:İstanbul hükümeti MilliMücadelenin,Temsilkurulunun,Anadolu ve RumeliMüdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ninhukuksal varlığını kabuletmiştir.

Ankara’nın

merkez

seçilme

nedenleri:

Not Defteri:

1-Türk vatanının bağımsızlığı ve bütünlüğü korunacaktır.2-Müslüman olmayan topluluklara siyasi egemenlik ve sosyal dengemizi bozacak niteliktekihaklar verilmeyecektir.3-Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin hukuki varlığını İstanbul hükümetitanıyacaktır.4-Mebuslar Meclisi, Anadolu’da İstanbul hükümetinin uygun göreceği güvenilir bir yerdetoplanacaktır. Milletvekili seçimi serbest ve müdahalesiz yapılacaktır.

Görüşmelerde egemenlikten değil; bağımsızlıktan bahsedilmiştir. Meclisin İstanbul dışında toplanması meselesinde anlaşmaya varılamadı

Salih Paşa kararların tamamını kendisinin kabul etmesinin bir anlamifade etmediğini; kararların hükümet tarafından kabul edilmesinin önemliolduğunu; kararların hükümet tarafından kabul edilmesi için elinden geleniyapacağını; bu konuda başarılı olamadığı takdirde istifa edeceğini açıkladı.Hükümet sadece Meclis‐i Mebusa’nın açılması kararını tam olarak onayladı.Salih Paşa ise istifa etmedi..

TEMSİL KURULUNUN ANKARA’YA GELMESİ (27 ARALIK 1919)

Ankara henüzişgale uğramamış

güvenli birkonumdaydı.

AMASYA PROTOKOLÜ

M.KemalR.OrbayB.Sami

BahriyeNazırı SalihPaşa

Amasya Protokolü

Temsil Kurulununamacı,Sivas Kongresindealınan kararları,İstanbulhükümetine kabulettirmektir.

Ali Rıza Paşa’nın amacı, Anadoluhareketini milli mücadelecilerleiyi geçinerek kontrol altınaalmaktır.

Önemi:İstanbul hükümeti MilliMücadelenin,Temsilkurulunun,Anadolu ve RumeliMüdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ninhukuksal varlığını kabuletmiştir.

Ankara’nın

merkez

seçilme

nedenleri:

Not Defteri:

Page 23: 1.Dünya Savaşı öncesi

MECLİSİ-İ MEBUSAN’IN AÇILMASI İÇİN SEÇİMLERİN YAPILMASI

İşgal güçleri seçimlerden saltanat yanlılarının çoğunluk olarak çıkacağınıZannettiğinden dolayı seçimlere pek müdahale etmediler. Fakat Kasım1919’da yapılan seçimlerden milli mücadele taraftarlarının çoğunluk olarakçıkması işgalcilerin Anadolu hareketini hâlâ anlayamadığını gösterdi.

Mustafa Kemal, Meclis-i Mebusan’dan Müdafaa-i Hukuk grubunun oluşmasını ve İstanbul’agitmemesine rağmen kendisinin meclis başkanı seçilmesini istemiştir. Böylece Anadolu’daki ulusalhareketin Meclisi Mebusana egemen olduğu anlatılmış olacak ve Müdafaa-i Hukuk grubununöncülüğünde yurdun kurtarılması için kararlar alınacaktı.

Meclis 12 Ocak 1920’de toplandı. Mustafa Kemal başına getirilmemiş, Müdafaa-i Hukuk grubu yerine “Felah-ı Vatan”

(Vatanın Kurtuluşu) grubu oluşmuştur. Reşat Hikmet Bey de meclis başkanlığınaseçildi. 28 Ocak 1920’de “Misak-ı Milli” (Ulusal And) kabul edildi.

MİSAK-I MİLLİ’NİN KAPSAMI: Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür bölünemez.

Bu madde Erzurum ve Sivas Kongresinin de ilk maddesidir.Kurtarılacak vatanın sınırları belli olmuştur. 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi imzalandığı andaki sınırlar esas alınarak kabul

edilecektir. Düşman kuvvetlerinin işgali altında bulunan, çoğunluğu Arap olan yerlerinkaderi, ora halkının serbestçe vereceği karara bağlı kalacaktır.

Halkın oyu ile Anavatana katılan Kars, Ardahan, Artvin için gerekirse tekrar oylamayapılacaktır.

Batı Trakya’nın hukuki durumu, ora halkının serbestlikle beyan edeceği oya uygunolacaktır.İstanbul ve Marmara her türlü tehlikeden uzak tutulursa, boğazların dünyaticaretine açılması mümkün olacaktır.

Azınlıkların hakları, komşu ülkelerdeki müslüman halkın haklarının korunması koşuluylakabul edilecektir.

Milli ve ekonomik gelişmemizi sağlamak amacıyla, tam bir bağımsızlık sağlanması gerekir.Kapitülasyonlar kaldırılmalıdır. Bunlar kabul edilmezse barış yapmak imkansızdır.

Seçimleryapılmış,Müdafaa-iHukuk Cemiyeti’ninadayları her yerdekazanmıştı.AyrıcaMustafa KemalErzurum’dan milletvekiliseçilmiştir.

Not: Misak-ı Milli, Amasya Genelgesinden beri yapılan hazırlıkların, oluşan bilincin son OsmanlıParlamentosu’nda benimsenmesidir.

Misak-ı Millinin Önemi:1-Milli ve bölünmez bir Türk ülkesinin sınırları belirlenmiştir.2-Kongrelerde belirlenen ulusal isteklerin Osmanlı Parlamentosuna yansımasıdır. Bu bakımdanAnadolu hareketinin ilk büyük siyasal zaferidir.3- Halk oylamasının yapılması önerilerek, tartışma konusu olan topraklarda, sorunların barışçıyollarla çözümünden yana olunduğu gösterilmiştir.

4-Dış borçlar,Kapitilasyonlar,Boğazlar ve azınlıklar konusunda eşitlik ve Bağımsızlık ilkelerindenTaviz verilemeyeceği tekrar edilmiştir

Page 24: 1.Dünya Savaşı öncesi

MİSAK-I MİLLİ’NİN SONUÇLARI:1-Alınan kararlar, Anlaşma Devletlerini kızdırdı. İstanbul hükümetine karşıbaskılarını artırdılar.2-Ali Rıza Paşa hükümeti görevden ayrıldı, yerine Salih Paşa hükümet kurdu.3-Kararın geri alınması için milletvekillerine baskı yaptılar. Milletvekillerini tutukladılar.4-16 Mart 1920’de İstanbul resmen işgal ettiler.

İSTANBUL’UN İŞGALİ (16 MART 1920)

Meclis‐i Mebusan’ın Misak‐ı Milliyi ilan etmesi,Anadolu Hareketinin giderek otoritesi vesaygınlığını artırması üzerine M.Kemal ve arkadaşlarının bu hareketlerine son vermek amacıylaİstanbul hükümetini işgal etmişlerdir.

İSTANBUL’UN İŞGALİ (16 MART 1920)

SONUÇLARI:1-İstanbul’dan kaçan milletvekilleri, asker, yazar ve memur Ankara’ya gelerek ulusalmücadeleye güç kattılar. TBMM’nin toplanması için haklı bir neden ve ortam hazırlandı.2-Salih Paşa görevinden çekildi, yerine Damat Ferit Paşa tekrar atandı.3-Osmanlı Mebuslar Meclisi padişah tarafından 11 Nisan 1920’de kapatıldı.4-Kuvay-i Milliye hareketine karşı Kuvayi İnzibatiye (Halifelik Ordusu) oluşturuldu.5-Saltanat ve halifelik yanlıları bu kurumları kurtarabilmek için ulusal mücadeleyidesteklemeye başladılar.6-Ulusal mücadeleye karşı bir fetva yayınlandı. (4 Mayıs 1920)Buna karşılık Mustafa Kemal’deAnkara müftüsü Rıfat Börekçi’ye karşı bir fetva hazırlatarak,haklılığını farklı zeminlerde degöstermek istemiştir.7-Bu işgalle beraber Osmanlı Devleti tarihe karıştı. Bu durum Lozan’da tüm devletlercekabul edildi.Not: Mustafa Kemal, İstanbul’un işgali üzerine ilk önlem olarak, bütün illere ve komutanlaragönderdiği telgraflarla, Hıristiyan halka karşı bir tepki olmamasını sağladı. İşgali İstanbul’dakielçilikler nezdinde protesto etti. İşgalci güçlerin yayınladığı bildirilerin de telgrafhanelerdengeri çevrilmesini sağladı.

Özetle,TBMM’nin açılmasına katkı sağladı.Osmanlı devleti fiilen sona erdi.M.Kemal’inMeclisin İstanbul’da neden toplanmaması gerektiğine dair düşüncelerinin haklılığını ortayakoymuş,Milli Mücadeleyi padişah ve saltanat adına yürüttüğünü söyleme fırsatınıvermiştir.

Misak-ı Milli’nin Önem ve Sonuçları(Özet) Milli mücadelenin Programıdır. Anadolu Hareketinin ilk siyasi başarısıdır. Bir yemin metnidir.Yani Milli Anttır. Sınırlar çizilirken Wilson ilkeleri temel

alınmıştır. Misak-ı Milli’nin kabul edilmesiyle; Meclis-i Mebusan kapatılmış, İstanbul işgal edilmiş,Damat Ferit Paşa

yenidenHükümeti kurmuştur.

Mustafa Kemal’in İşgale Tepkisi:

1-İşgalciler kınandı

2-İstanbul ile ilişkiler kesildi

3-Anadolu’daki bazı işgalci subaylar, Malta’ya

sürgün edilen Türk mebuslarına karşılık

tutuklandı

4-Osmanlı’nın Anadolu’daki gelir kaynaklarına el

kondu.İşgalcilerin sevkıyat yaptıkları Ulukışla-

Geyve Demiryolu işlemez hale getirildi.

NOT: İstanbul’un işgal edildiğini Anadolu’ya

Tel-grafçı Hamdi Bey haber vermiştir.

Page 25: 1.Dünya Savaşı öncesi

TBMM’NİN AÇILMASI (23 Nisan 1920) Meclisin açılmasıyla Temsil Kurulunun görevi sona ermiştir. Kapatılan Meclis-i Mebusan’ın üyelerinden bir kısmı da yeni meclise üye olarak kabuledilmişlerdir. Meclis başkanlığına Mustafa Kemal seçilmiş, onun teklifiyle Meclis aşağıdaki kararlarıalmıştır.

KARARLARIN ÖNEMİ:1-“Hükümet kurmak gereklidir.” maddesi ile Meclis kuruculuk niteliğinin bulunduğunugöstermiştir.2-İkinci madde ile devamlılığını belirtmiştir.*Bu madde açılan meclisin daimi olduğunuvurgulamaktadır3-“TBMM üstünde bir kuvvet yoktur.” maddesi ile İstanbul hükümetinin hukuken yok saymış,millet iradesi hakim kılınmıştır.4-TBMM önce yasama ve yürütme sonra da “gaflet, hıyanet” içinde bulunanlara karşı çıkarılan

Hıyaneti-i Vataniye Kanunu ile yargı gücünü aldı. Buna “Güçler Birliği” ilkesi denir. 18 Eylül1920’de kurulan İstiklal Mahkemelerinin üyeleri de milletvekillerindenoluştuğundan dolayı yargı da meclisin eline geçmiştir.

5-Yasam, yürütme ve yargının mecliste toplanmasına güçler birliği ilkesidenilir.

6-Güçler birliği ilkesi olağan üstü durumdan dolayı kabul edilmiştir. Hızlıkarar alınıp; alınan kararların hızlı uygulanması amaçlanmıştır.7-Bir ihtilal meclisidir. Millet iradesine dayandığı ve milli egemenlik ilkesini esas aldığı için

demokratik karakterde ve yapıdadır.8-İlk zamanlarda, ulusal birliğin bozulmasını önlemek, padişah ve halife yanlılarını damücadeleye çekmek amacıyla TBMM bu kurumların durumlarını askıya almış ve her türlütartışmanın dışında tutmuştur.

- Hükümet kurmak zorunludur

- Geçici olarak bir hükümet başkanı tanımak ve birpadişah vekili atamak doğru değildir.

- Meclis başkanı aynı zamanda hükümetin debaşkanıdır.

-TBMM'nin üstünde bir güç yoktur.

- Yasama ve yürütme yetkileri TBMM'detoplanmıştır.- Meclisten seçilecek bir kurul hükümet işlerinebakar, meclis başkanı bu kurulun da başkanıdır.

Kavram bilgisi:

Güçler Birliği:Yasama,yürütme ve yargı yetkilerinintek bir kurumda toplanmasına Güçler Birliği denir.Bu ilkenin benimsenmesinde Kurtuluş Savaşısırasında,kararların çabuk alınmasına veuygulanmasına ihtiyaç duyulması etkili olmuştur.TBMM,Kanunları yaparak YASAMA,Kanunları uygulayarak,YÜRÜTME,İstiklal Mahkemelerine meclisten üye atayarakYARGI yetkisini kullanmıştır.

Meclis Hükümeti ilkesi:Meclisin üstünlüğünedayanır.Yasama ve yürütme yetkisi Meclis’tetoplanmıştır.Meclisin başkanı,hükümetin debaşkanıdır. Meclis hükümeti sistemi cumhuriyet ilanedilene kadar devam etmiştir.

Page 26: 1.Dünya Savaşı öncesi

7-23 Nisan 1920’de açılıp, 1 Nisan 1923’te seçimlerin yenilenmesine kadar görev yapan mecliseI.TBMM denir.Hem millet egemenliğini geliştirmiş hem de Kurtuluş savaşını yönetmiştir. I.Meclis inkılap olarak sadece saltanatı kaldırmıştır. İlk TBMM'nin ilk çıkartığı yasa Ağnam Kanunu 'dur.(Hayvan vergisi dört katına

çıkarılıyor.)

İLK TBMM'NİN ÖZELLİKLERİ Gücünü milletten alan ve Türk adını taşıyan ilk meclistir. Milli egemenlik ilkesi benimsenmiştir. Güçler birliği ilkesinin kabul edilmesiyle kararların ve uygulamaların çabuk olmasını sağlamıştır.

Olağanüstü şartlarda toplanmış bir meclistir. Bu meclis kurucu meclis özelliğini taşır. TBMM'nin açılmasıyla Temsil heyetinin görevi sona ermiştir. Meclis başkanı aynı zamanda hükümet başkanı da olduğu için meclis hükümeti sistemi benimsenmiştir. Bu meclisin görevi 16 Nisan 1923'e kadar devam etmiştir.

Bir süre sonra 11 bakanda meydana gelen ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti kuruldu. (3 Mayıs 1920)

İhtilalcidir: İstanbul’dakiotoriteye rağmen meclis açılmış,yeni bir devlet oluşturulup;Hıyanet-i vataniye gibi kanunlarçıkarılmıştır.

Kurucudur: Yeni bir hükümet veyeni bir devlet ortaya çıkarılmış;bir devlet için gerekli olan kanunlarve anayasa hazırlanmıştır.

İlk meclisteki vekiller arasında fikir birliğiyoktur. Misak-ı Milli bağımsızlıkbirleştikleri tek fikirdir. Meclisin bu

özelliğinden dolayı da bu meclisinkılapları yapmaya uygun değildir. Saltanatıkaldırması, bu meclisin inkılapçıolduğunu göstermez. Çünkü saltanatınkaldırılması Lozan öncesinin olağan üstüdurumundan kaynaklanmıştır.

TBMM’ni Açılmasının Önemi:1‐Milli egemenlik ilkesi kurumlaştı2‐Halkçı, ulusçu ve demokratik bir Türkdevleti oluştu3‐Temsil heyetinin görevi sona erdi4‐Ulusal örgütlenme tamamlandı

İLK ANAYASA (TEŞKİLAT-I ESASİYE): 20 OCAK 19211921 ANAYASASININ ÖZELLİKLERİ :• Yeni Türk Devletinin ilk anayasasıdır.• Birinci İnönü zaferinin kazanılması Anayasanın ilanını kolaylaştıran etken olmuştur.• Bu Anayasa olağanüstü bir durumda ülkenin bağımsızlığını sağlamakla uğraştığından kısa ve özet olarak hazırlanmıştır.• M. Kemal 13 Eylül 1920 de Meclise önerge verir.Bu önerge 20 Ocak 1921 tarihinde “Teşkilatı Esasiye Kanunu” adıyla yeniTürk Devletinin ilk Anayasası olarak kabul edilmiştir.

1921 ANAYASASININ ÖNEMİ VE YORUMU :• Bu Anayasa ile Türk tarihinde ilk kez Egemenlik Ulusa verilmiştir.• Yeni Türk Devletinin kuruluşunun hukuki ve siyasi bir belgesidir.• Kurtuluş Savaşı sırasında hızlı ve çabuk kararlar alabilmek amacıyla;-Kısa ve öz olarak hazırlanmıştır-Güçler Birliği ilkesi geçici olarak benimsenmiştir.• Vatandaşların temel hak ve özgürlükleri gibi konulara değinilmemiştir.Bunun nedeni,o günün şartlarından dolayı vatanınkurtuluşu ile ilgili hükümlere öncelik verilmesi olmuştur.• TBMM nin başkanının hükümetinde başkanı olmasıyla Meclis Hükümeti sistemi benimsenmiştir.

Page 27: 1.Dünya Savaşı öncesi

TBMM HÜKÜMETİNE KARŞI AYAKLANMALAR

Sebepleri: İstanbul hükümetinin kışkırtmaları. İtilaf devletlerinin propagandaları ve isyancılara yardım etmeleri. (para ve silah) Halkın uzun yıllar devam eden savaşlardan bıkmış olması ve ilk zamanlar Milli

Mücadelenin yanında yer almak istememesi. Şeyhülislam tarafından verilen bir fetva ile M.Kemal ve arkadaşlarının asi sayılması. Aşırı dindarların ve padişah taraftarlarının halkı M. Kemal ve arkadaşlarına karşı

kışkırtmaları.Düzenli ordunun kurulması

T.B.M.M.’nin Aldığı Önlemler: Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı. İstiklal Mahkemeleri kuruldu. İstanbul ile resmi ilişkiler kesildi. Ankara Müftüsünden karşı fetva alındı. Ayaklanmalar Kuvay-i Millye tarafından bastırıldı.

Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe İsyanları düzenli ordu tarafından bastırıldı.

TBMM'NİN İSYANLARA KARŞI ALDIĞI TEDBİRLER

İstanbul hükümetiyle tüm ilişkiler kesildi, her türlü işlem yok sayıldı. Ayaklanmalara karşı "Hıyanet-i Vataniye Kanunu" çıkarıldı. (29 Nisan 1920) Ayaklanma

çıkaranlar bu kanuna göre vatan haini sayıldı. İsyancıları sert bir şekilde cezalandırmak amacıyla İstiklal mahkemeleri kuruldu.

(11 Eylül 1920) İstanbul hükümetinin fetvasına karşı Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi tarafından fetva

yayınlandı. Bu fetva ile milli mücadelenin haklılığı tüm yurda ilan edildi.Ayaklanmalar sonucu boş yere kardeş kanı döküldü, TBMM'si kuvvetlerinin büyük bir kısmı

ayaklanmalar üzerine göndererek kurtuluş savaşının kazanılması gecikti.İsyanlardan yararlananYunanlılar,ilerleme imkanı elde etmiştir.

TBMM HÜKÜMETİNE KARŞI AYAKLANMALAR

1- İstanbul HükümetininÇıkarttığı Ayaklanmalara) Ahmet AnzavurAyaklanmasıb) Kuva-yi inzibatiye(Halife Ordusu)

2- İstanbul Hükümeti İleİşgalci Güçlerin BirlikteÇıkarttığı Ayaklanmalara) Bolu, Düzce, Hendek,Adapazarı ayaklanmasıb) Konya ayaklanması(Delibaş)c) Afyon ayaklanması (Çopur Musa)d) Millî aşireti ayaklanması(Urfa)e) Yozgat ayaklanması

3- Azınlıkların ÇıkarttığıAyaklanmalara) Pontus Rum Ayaklanmasıb) Ermeni intikamcıları4- Kuva-yi Milliye YanlısıOlup, SonradanAyaklananlara) Çerkez Ethemayaklanması ( Yunanlılarasığındı. I. İnönü Savaşındaisyan bastırıldı.)b) Demirci Mehmet Efeayaklanması

İsyan Çıkaranların Amacı:Ulusal mücadeleyiyıpratarak TBMM'yi yetkisiz bir organ durumunadüşürmek ve işgalleri haklı çıkartacak bir ortamhazırlamaktı.

Kuva-yi inzibatiye(Halife Ordusu): Kuva-yi Milliye’yidağımak için Damat Ferit Paşa kurdu. Bu ordu, Kuva-yi Milliyebirliklerine saldırdı ise de

püskürtüldü.

Page 28: 1.Dünya Savaşı öncesi

SEVR ANTLAŞMASI (10 Ağustos 1920)

I.Dünya Savaşından sonra Osmanlı Devleti ile itilaf Devletleri arasında imzalanan barışantlaşmasıdır.Bu barış antlaşmalarının esasları Paris Barış Konferansında belirlenmiş iken,Osmanlıyla yapılacak antlaşma esasları belirlenememişti.Bunun başlıca sebepleri; Osmanlı topraklarını paylaşma konusunda anlaşamamaları, İngiltere ve İtalya’nın arasının açılması(İzmir’in Yunanlara verilmesinden ötürü) Anadolu halkının var gücüyle direnişi.

Sevr Anlaşmasının Önemli Maddeleri:

Boğazlar tüm devletlerin ticaret gemilerine açık olacak ve yönetimi ise Türklerin hiç etkisibulunmayan Boğazlar Komisyonu tarafından yürütülecek, Doğu Anadolu'da Kürdistan ve Ermenistan adında iki yeni devlet kurulacak,

İzmir dahil Ege bölgesinin büyük bir bölümü ve Trakya, Yunanlılara verilecektir.

Antalya ve Konya yöresi İtalyanlara verilecek ,

Adana-Sivas, Malatya dolayları Fransızlara verilecektir.

Osmanlı devletinin tüm gelirlerine el konulacak, kapitülasyonlar aynen devam edecek

Arabistan ve Irak toprakları İngilizlere verilecek,

Osmanlı ordusu en fazla 50 bin asker bulundurabilecek, ağır silahlar ve uçak bulunmayacak Anlaşma hükümlerine uyulmazsa İstanbul da işgal edilecektir.

İtilâf Devletleri, l. Dünya Savaşı sonunda, Osmanlı Devletine kabul ettirmeyi düşündükleri esaslarıİtalya'nın San-Remo kentinde belirlemişlerdi. Bu esaslar meclis kapatıldığı için “Osmanlı SaltanatŞurası'nda” incelendi ve onaylandı. Rıza Paşa'dan başka hepsi de antlaşma şartlarını kabul etti.Sonra da Paris'in Sevr mahallesinde Damat Ferit Paşa tarafından antlaşma metni imzalandı.

Sevr Antlaşmasının önemi ve sonucu: Osmanlı Devleti fiilen sona ermiştir. Osmanlı Devleti’nin imzalamış olduğu son antlaşmadır. Osmanlı Mebusan Meclis-i tarafından onaylanmadığı için

ölü doğan bir antlaşmadır.Ve hukukende geçersizdir. Osmanlı Devletinin topraklarını parçalamayı,Avrupalı

Devletlerin güdümüne bırakmayı amaçlamıştır. I.Dünya Savaşının galip devletleri tarafından Osmanlı

topraklarının paylaşılmasıdır kısaca Sevr… Sevr Antlaşmasının imzalanması,Türk halkının Milli

Mücadele azmini artırmıştır.

Osmanlı ile İtilafdevletleri arasındaimzalanmıştır.I.Dünya Savaşı

sonrasında,Osmanlıtopraklarının paylaşımısöz konusudur.

İtalya’nın San Remokentinde ,DamatFerit tarafındanimzalanmıştır.

Osmanlı Mebusan Meclis-itarafından onaylanmadığı içinölü doğan bir antlaşmadır.Vehukukende geçersizdir.

Not Defteri:

Page 29: 1.Dünya Savaşı öncesi

DÜZENLİ ORDUNUN KURULMASIDüzenli ordu kurulmasının sebepleri

1-Kuvayi Milliye birliklerinin askerlik yeteneğinden yoksun olması otorite altına alınamaması, 2-Olumsuz çalışmaları sonucunda halkın, Kuvay-i Milliye birliklerine güven duygusunun azalması, 3-Yunan ilerleyişini durdurulamaması Batı Anadolu’nun büyük bir kısmının Yunanlıların eline

geçmesi, 3-Kuvayı Milliyenin merkezi otoriteden yoksun oluşu, 4-Kuvayı Milliyenin bölgesel amaçlı olması,

İşte bütün bu nedenlerden dolayı düzenli ordunun kurulmasına ihtiyaç duyuldu.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen Kuva-yı Milliyenin tarihimizde önemi büyüktür. BatıdaYunanlılar, Güneyde Fransızlara karşı başarılı savaşlar yaptılar. Onlara kayıplar verdirerekilerlemelerini yavaşlattılar. Ayrıca TBMM'ye karşı çıkan ayaklanmaların bastırılmasında da görevaldılar.

Düzenli ordu kurulunca Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe katılmayarak isyan ettiler.

KURTULUŞ SAVAŞI-MUHAREBELER DÖNEMİ

TBMM Kurtuluş Savaşı’nda,

Önce Ermenilere taarruz ederek Doğu Cephesini kapatmayı,

Güney Cephesinde Fransızlar’a karşı gerilla savaşı yapmayı,

Ordunun savunma gücü kazanmasına kadar savunma muharebelerini sürdürmeyi ve işgal

hareketlerini durdurmayı,

Taarruza geçerek işgalleri sona erdirmeyi amaçlamıştır.

MondrosAteşkes

GenelgelerveKongreler

İşgaller Lozanantlaşması

Cepheler-SilahlıMücadele

TBMM’ninaçılmasıKurtuluş

savaşı

Kurtuluş Savaşının Temelleri

Milli Bağımsızlık Milli Egemenlik

Fiilen sona erme:Bir devletin topraklarınınişgal edilmesi,kendi topraklarında egemenliğinikaybetmesi,askeri,siyasi ve ekonomik güçlerinikullanamama fiilen sona erdiğinigöstermektedir.Örneğin,Mondros AteşkesAntlaşması gibi.

Hukuken sona erme:Bir devletin uluslararası alanda varlığının tanınmaması anlamınagelmektedir.Örneğin,Mudanya Mütarekesigibi.

Page 30: 1.Dünya Savaşı öncesi

A. DOĞU CEPHESİ

Osmanlı Devleti'ni parçalamak isteyen devletler, kendilerine çıkar sağlamak için Osmanlı,ülkesinde yaşayan Müslüman olmayanların haklarını savunma rolü oynamışlardır.Ermeniler'i de bupolitikalarına alet ettiler. Ermeniler, önce Rusya'nın, sonra da İngiltere’nin desteği ile, DoğuAnadolu'da bir Ermeni devleti kurmak için harekete geçtiler. Pek çok katliam yaptılar. Ruslarlasavaşan Türk ordusunu arkadan vurdular. Bunun üzerine, savaş bölgesinde yaşayan insanların canve mal güvenliğini sağlamak için TBMM, Tehcir (göç) yasasını çıkardı. Bu yasayla Ermeniler,Suriye'ye göç ettirildiler (1915). I. Dünya Savaşından sonra Kafkasya'nın güneyinde birErmenistan Devleti kuruldu. İtilâf Devletleri, Doğu Anadolu'yu Ermenilere vermeyi planladılar.Bundan cesaret alan Ermeniler, 1920 Haziranında Türkiye'ye karşı saldırıya geçtiler. Fakat DoğuCephesi Komutan'ı Kâzım Karabekir Paşa komutasındaki düzenli ordunun ilk başarısı Doğu’daErmenilere karşı alınmış,GÜMRÜ ANTLAŞMASI imzalanmıştır.Bu anlaşmaya göre;

Ermeniler işgal ettikleri yerlerden çekilecekler ve Doğu Anadolu üzerindeki hak veiddialarından vazgeçecekler

Doğu sınırı Araş nehrine kadar uzayacak, Kars Türkiye'de kalacak Ermeniler Misak-ı Milli’yi tanıyacaklardır. Olay çıkarmayan Ermeniler isterlerse 6 ay içersinde geri dönebilecektir.

Bunun sonunda:1. Ermeniler işgal ettikleri yerleri boşalttılar. Kars ve çevresi Türkiye'ye bırakıldı. Ermenisorunu çözülmüş oldu.2. Doğudaki Türk kuvvetleri, Batı ve Güney Cephelerine kaydırılarak buralar güçlendirildi.3-TBMM’nin otoritesi ve saygınlığı artmıştır.

Gümrü Antlaşması’nın Önemi: T.B.M.M'nin imzaladığı ilk antlaşmadır. (Uluslararası alanda kazanılmış ilk siyasi başarı) Misak-ı Milli’nin bir kısmı gerçekleşmiştir. (Misak-ı Milliyi tanıyan ilk ülke Ermenistan) TBMM’nin ilk askeri başarısıdır. Mondros Mütarekesi ile belirlenen sınırlar ilk defa aşılmıştır Ermenistan TBMM’yi antlaşma imzalayarak tanıyan ilk devlet oldu Sevr Antlaşmasına ilk darbe vuruldu TBMM’nin imzaladığı,yeni bir devletin kurulduğunun göstergesidir. Çünkü Anlaşma

metninde “Osmanlı Devleti” adı hiç geçmemekte TBMM’nin kurduğu devlet “Türkiye”adıyla belirtilmektedir.

Not: İlk kez Gümrü antlaşmasıyla belirlenen doğu sınırımız , Moskova ve Kars antlaşmalarıyla sonşeklini almıştır.

KURTULUŞ SAVAŞI-MUHAREBELER DÖNEMİ

Doğu Cephesi

Ermeni(GÜMRÜ)

Güney Cephesi Batı Cephesi

Fransızlar(ANKARA)

I.İnönü II.İnönü KütahyaEskişehir

Sakarya

BaşkomutanlıkMeydanMuharebesi

Gümrü Barışından sonra

Gürcistan ileBA

TUM

antlaşması

yapıldı. Gürcistan’ın Mondros’tan sonra işgal ettiği

Ardahan ve A

rtvingeri alındı. (23 Şubat 1921) Birkaç

hafta sonra Batum’da bize geçti

Page 31: 1.Dünya Savaşı öncesi

B. GÜNEY CEPHESİ

Mondros ateşkes anlaşmasından sonra Musul, Adana, Antep ve Maraş İngilizlertarafından işgal edilmişti, İngilizlerle Fransızlar arasında yapılan anlaşma gereği bu bölgeler dahasonra Fransızlara devredildi. (15 Ağustos 1920)Bu değişiklikle Antep, Urfa ve Maraş Fransızlartarafından işgal edildi.Fransızlar işgal ettikleri bu yerlerde Ermenilerle iş birliği içine girdiler.Suriye'den getirdikleri Ermenileri buraya yerleştiler. Ayrıca Ermenileri silahlandırarak Türklerekatliam ve saldırılar başlattılar.Bütün bu yapılanlar karşısında yöre halkı tepkilerini gösterdiler.Ardından da Kuva-yı milliye birlikleri teşkilatlanarak mücadelelere başladılar.Temsil Kurulu bölgedeki direnişi arttırmak ve halkı örgütlemek amacıyla bölgeye subaylargöndererek güneyde direniş cephesinin oluşmasını sağlamıştır.Not: Düzenli ordu güneyde görev almamıştır. Yöre halkı bölgesel güçleriyle Fransız veErmenilere karşı koymuşlardır. Maraş’ta Kuvay-i Milliye’nin oluşmasında Sütçü İmamın Antep’teise, Şahin Bey’in rolü olmuştur.

NOT: Sakarya Zaferi'nin kazanılmasından sonra Türk topraklarının işgal edilemeyeceğinianlayan Fransa Ankara Antlaşması ile (20 Ekim 1921)çekilmek zorunda kaldı.

Anadolu'da daha fazla tutunamayacaklarını anlayan Fransızlar Sakarya zaferinden sonraTBMM hükümeti ile Ankara Anlaşmasını imzaladılar. (20 Ekim 1921) Bu anlaşmaya göre;

Hatay hariç Türkiye Suriye sınırı günümüzdeki gibi çizildi. Hatay'da da özel bir yönetimkuruldu.

Ankara anlaşmasıyla Fransa yeni Türk devletini resmen tanımış oldu. Güney cephemizdegüvenlik sağlanınca buradaki birliklerimiz batıya kaydırıldı. Batı cephemizdeki gücümüzdaha da arttı.Kurtuluş savaşında İtalyanlara karşı cephe açılmadı, İtalyanlar işgal ettikleri bölgeleri

(Antalya ve çevresini) II. İnönü muharebesinden sonra kısmen, Sakarya zaferinden sonratamamen boşalttılar.

Önemi ve Sonuçları: Misak-ı Milli’yi tanıyan ilk itilaf devleti Fransa’dır. Bu antlaşma sonrasında itilaf devletleri arasındaki görüş ayrılıkları su yüzüne

çıkmış,TBMM’nin içte ve dışta saygınlığının artmasını sağlamıştır.DoğuCephesinden sonra Güney Cephesininde kapanması,Kurtuluş savaşınınmücadelesinin verileceği Batı cephesine dikkatleri çekmişti.

Not:İşgallere karşı gösterdiği dirençten ve başarıdan dolayı TBMM tarafından Maraş’a“Kahraman”, Urfa’ya “Şanlı”, Antep’e de “Gazi” unvanları verildi.

Not Defteri:

Page 32: 1.Dünya Savaşı öncesi

C) BATI CEPHESİ

Doğuda kazanılan başarılar, Güneyde Fransız ilerleyişinin yavaşlatılması ve pek çokkesimlerde durdurulması üzerine Kurtuluş Savaşı mücadelesi Batı cephesinde Türk-Yunansavaşına dönüştü. Kurtuluş savaşında en büyük mücadeleler batı cephesinde Yunanlılara karşıyapılmıştır.

Yunanlıların Anadolu’da İlerleme Sebepleri:1‐Osmanlı ordusunun terhis edilmiş olması2‐Cephede ilk dönemde disiplin olmaması3‐İsyanlardan dolayı Anadolu’da birliğin geç sağlanması4‐İngilizlerin Yunanlılara yardım etmesi5‐Mondros Mütarekesinin taşıdığı ağır maddelerden dolayı OsmanlıDevletinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirememesi

Kuvay-ı Milliye’nin Kaldırılması:Gediz Muharebelerinde Kuvay-ı Milliye başarısız olunca, Ali Fuat Paşa Batı Cephesikomutanlığından alınıp Moskova’ya atandı. Yerine İsmet Paşa atandı. Kuvay-ı Milliye’nindetasfiyesine başlandı. Batı Anadolu’daki Kuvay-i Milliye birlikleri birleştirildi. Buna tepki gösterenÇerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe’nin isyanları bastırılarak Düzenli Orduya geçiş hızkazanmıştır.

I. İNÖNÜ SAVAŞI (6–10 Ocak 1921)Nedeni: İtilâf Devletleri desteğinde, Sevr antlaşmasını Türklere kabul ettirmek. Çerkez Ethem ayaklanmasından faydalanmak, 1921 Demiryollarının kavşak noktası olan Eskişehir'i ele geçirmek. TBMM ordularını yok edip Ankara'ya kadar olan Türk topraklarını ele geçirmek ve

TBMM'ni kapatmak.

Batı Cephesi I.İnönü II.İnönü KütahyaEskişehir

Sakarya

BaşkomutanlıkMeydanMuharebesi

TBMM YUNAN

l. İnönü Savaşından sonraki gelişmelerLondra Konferansı21 Şubat–12 Mart 192

İstiklal marşımız kabul edildi. (12 Mart 1921)1921 anayasası hazırlanarak kabul edildi. (20 Ocak1921)Türk-Afgan dostluk anlaşması imzalandı.(1 Mart1921)

İnönü Savaşının SonuçlarıTBMM düzenli ordularının ilk zaferidir.TBMM ve Düzenli ordu saygınlığını veitibarını arttırmıştır.Bu zaferle birlikte Çerkez Ethem isyanıdabastırılmıştır.İsmet İnönü’ye Generallik rütbesiverilmiştir.

Not Defteri:

Page 33: 1.Dünya Savaşı öncesi

LONDRA KONFERANSI (21 Şubat 12 Haziran 1921)

Toplanma nedeni: I.İnönü Savaşından sonra aralarında anlaşmazlıklar başlayan İtilafdevletlerinin Fransa ve İtalya’nın baskısıyla Londra’da bir araya gelerek Sevr Barışınınkoşullarını biraz hafifleterek Türk halkına kabul ettirebilmektir.

Londra'da toplanacak konferansa Osmanlı Devleti’ ni davet ettiler. İstanbul hükümetindenberaberlerinde Ankara Hükümeti adına temsilci getirmelerini istediler.Bunun üzerine MustafaKemal doğrudan bir davet olmazsa konferansa katılmayacaklarını açıkladı.

M. Kemal’in Konferansa Katılma Kararı Alma Sebepleri: Türklerin barıştan yana olduklarını tüm dünyaya duyurmak. Misak-ı Milliyi tanıtmak. İtilaf devletleri tarafından resmen tanınmak. Görüş ayrılıklarından yararlanmak.

Osmanlı temsilcisi Tevfik Paşa söz sırası kendine geldiğinde "Ben sözü Türk milletinin gerçektemsilcisi olan TBMM' nin baş temsilcisine bırakıyorum" dedi. Bekir Sami Bey Misak–ı Milli ilebelirlenen hakları belirtti. Konferansta Sevr'i esas alan değişiklikler TBMM heyeti tarafındankabul edilmedi.

Londra Konferansı’nın Önemi:1. İtilaf devletleri TBMM’yi resmen tanımış oldu.2. Türkler barışa yanaşmıyor savaşı uzatıyor propagandası etkisiz hale getirildi.3. Misak-ı Milli İtilaf devletlerine açıklandı.4. İtilaf devletlerinin Sevr’den taviz vermeyecekleri ortaya çıktı.5. Bekir Sami Bey’in yaptığı bir takım ikili antlaşmalar Misak-ı Milli’nin özüne aykırıolduğu için TBMM tarafından onaylanmadı.

Londra Konferansı’nın Sonuçları: Türk ulusunun haklı davası dünya kamuoyuna duyurulmuş, İtilaf devletleri TBMM’nin

varlığını ilk kez tanımışlardır. Misak-ı Milli’nin dünya kamuoyuna duyurulması sağlandı. İtilaf devletleri arasındaki görüş ayrılıkları belirginlik kazandı. II.İnönü Muharebesine sebep olmuş, TBMM’nin barışçıl olduğu ortaya çıkmıştır.

Açıklama:İtilaf Devletlerinin bu şekilde davranmalarının nedeni her iki hükümet arasındakiçatışmalardan yararlanıp Sevr'e yönelik kararları TBMM hükümetine kabul ettirmekti.İtalya'nınçağrısı üzerine TBMM hükümeti konferansa katıldı.

TBMM’NİNAMACI

Not Defteri:

İtilaf devletleriTBMM’yi resmentanımış oldu.

Page 34: 1.Dünya Savaşı öncesi

MOSKOVA ANTLAŞMASI (16 Mart 1921)I. Dünya Savaşı sırasında Rusya’da meydana gelen Bolşevik ihtilali ile ülkede sosyalist bir yönetimkuruldu. Bu rejimi istemeyen Avrupa devletleri Rusya’ya cephe alınca dünya siyasetinde yalnızkalan Rusya yandaş bulmak ve güney sınırını güvence altına almak için TBMM’ye yanaştı. I. İnönüSavaşı’nın kazanılması ve TBMM’nin Londra Konferansı’na çağrılması durumu hızlandırdı. İtilafdevletleri ile savaşan TBMM’ninde müttefike ihtiyacı vardı. Böylece Moskova Antlaşmasıimzalandı. Maddeleri;

1. Her 2 taraftan birinin tanımadığı antlaşmayı diğeri de tanımayacak2. Boğazlar bütün devletlere açık olacak3. Türkiye terimi Misak-ı Milli ile çizilen sınırları kapsamaktadır.4. Osmanlı ile Çarlık Rusya’sı arasında yapılan antlaşmalar geçersiz sayılacak5. Sovyet Rusya kapitülasyonların kaldırıldığını kabul etti.6. Her iki taraf birbirine maddi yardımda bulunacak.7. Batum’da egemenlik hakkı Gürcistan’a aittir.8. Her iki taraf savaş esirlerini iade edecek.Önemi: Rusya TBMM’yi tanıyan ilk büyük devlettir. Rusya Misak-ı Milli’yi kabul eden ilk büyük devlettir. (Avrupalı) Rusya Sevr’in geçersizliğini kabul eden ilk büyük devlettir. Rusya kapitülasyonları kaldıran ilk devlettir. Bu antlaşma ile Misak-ı Milli’den ilk taviz verilmiştir. (Batum) Kurtuluş Savaşı’na maddi destek sağlanmıştır.

Türk-Afgan Antlaşması (1 Mart 1921)Moskova Antlaşması için Moskova'ya giden Türk heyeti ile Afgan heyeti arasında imzalan-ıştır.Antlaşmanın Hükümleri1. TBMM hükümeti Afganistan’ın tam bağımsızlığını tanıyacak2. Taraflardan birine yapılacak bir saldırıyı diğer taraf kendisine yapılmış sayarak savaşmayıkabul edecek.3. Türkiye hükümeti kültürel yardım amacıyla Afganistan'a öğretmenler ve subaylar gönderecekNot: Afganistan, TBMM hükümetini tanıyan ilk Müslüman devlettir.

İstiklal Marşı’nın Kabulü (12 Mart 1921)Milletlerin ortak düşüncesini,duygusunu,heyacanını ve tarihe gelen hür ve bağımsız yaşama azminidile getiren bir marşın yazılması ihtiyaç haline geldi.

TBMM’de üç defa okunan ve ayakta dinlenen bu şiir,İstiklal Marşı olarak kabul edildi. Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmıştır. Zeki Üngör tarafından bestelenmiş,ilk kez II.İnönü savaşıyla okunmuştur.

TBMM SOVYETRUSYA

MOSKOVA ANTLAŞMASI 1921

Bu anlaşma ile ilk defa bir Avrupa devleti Misak-ı Milliyi tanıdı. Doğu sınırımız güvenlik altınaalındı. Sovyet Rusya, yeni Türk devletini resmen tanıdı.

Rusya Misak-ı Milli’yikabul eden ilk büyükdevlettir.

Afganistan, TBMMhükümetini tanıyan ilkMüslüman devlettir.

İstiklal Marşı,I.İnönüzaferindensonra,Mehmet AkifErsoy tarafındanyazılmıştır.

Page 35: 1.Dünya Savaşı öncesi

II. İnönü Muharebesi (23 Mart-1 Nisan 1921)

II. İNÖNÜ SAVAŞI (23 Mart-1 Nisan)

Sebepleri:1. Londra Konferansı’nda İngiltere’nin beklediği kararın çıkmaması üzerine Yunanlılarıkışkırtması.2. Ankara’yı alarak TBMM’yi, hükümeti ve orduyu dağıtmak istemeleri.3. Sevr’in maddelerini Türk halkına zorla kabul ettirmek istemeleri.4. I.İnönü mağlubiyetini unutmak istemesi.

Önemi:

II. İnönü muharebesiyle TBMM'nin otoritesi ve ona duyulan güven arttı.

İtalyanlar Anadolu'dan çekilmeye başladılar.

KÜTAHYA-ESKİŞEHİR MUHAREBELERİ (10-24 TEMMUZ 1921)

Yunanlılar İnönü Savaşları’nın intikamını almak ve TBMM’ye Sevr’i zorla kabul ettirmek için tümkaynakları ile taarruza geçti. Türk ordusu zaman kazanmak, ordunun eksiklerini gidermek veYunanlıları bilmediği bir araziye çekmek için Sakarya’nın doğusuna çekildi. Bu durum;

Asker kaçaklarının artmasına, Mecliste M. Kemal’in ağır bir şekilde eleştirilmesine, Meclisin Kayseri’ye taşınması tartışmalarının başlamasına sebep oldu.

Önemi: Türk ordusu Kurtuluş Savaşı esnasında ilk ve tek mağlubiyetini almıştır. Afyon, Kütahya ve Eskişehir Yunanlıların eline geçmiştir. Mecliste tartışmalar başlamıştır. Kuvay-ı Milliyenin yeniden kurulması gündeme gelmiştir. M.Kemal’e TBMM tarafından Başkomutanlık yetkisi verildi.(Ulus egemenliğine uygun

olmayan bu durum sonrası ayrıldığı askerlik mesleğine yeniden dönmüştür.) M.Kemal Tekâlif-i Milliye Emirlerini yayınlamış.

Sonuçları: II. İnönü muharebesiyle TBMM'nin otoritesi ve ona duyulan güven arttı. İtalyanlar Anadolu'dan çekilmeye başladılar. İtilaf devletlerinin Yunanlılara güveni azaldı. M. Kemal İsmet Paşa’ya “Siz orada yalnız düşmanı değil milletin makus talihini de yendiniz”

mesajını gönderdi.

Türk ordusu KurtuluşSavaşı esnasında ilk vetek mağlubiyeti Kütahya-Eskişehir muharebesidir.

Kütahya-Eskişehir Muharebelerinden sonra;M.Kemal’e TBMM tarafından Başkomutanlık yetkisiverildi.M.Kemal Tekâlif-i Milliye Emirlerini yayınlamış.

Page 36: 1.Dünya Savaşı öncesi

BAŞKOMUTANLIK KANUNU( 5 ağustos )

Kütahya-Eskişehir Muharebelerindeki başarısızlıktan sonra M. Kemal 3 aylığına Başkomutanseçildi. (Yasama, Yürütme, Yargı gücünü tek başına kullanacaktır.)Önemi:1‐Meclis ilk defa bütün yetkilerini bir kişiye vermiştir.2‐Mustafa Kemal tekrar askerlik mesleğine dönmüştür.3‐Mustafa Kemal Kurtuluş Savaşını daha rahat idare etme imkânına kavuşmuştur.

Başkomutanlık Kanunu’nun çıkarılmasıyla M.Kemal Paşa;TBMM’ye ait olan yasama ve yürütme yetkilerini doğrudan kullanmaya başlamıştır.İstiklal mahkemelerinin de kendisine bağlanmasıyla yargı yetkisini de sahip olmuştur.

Bu kanuna,çok çabuk kararlar alınması ve bu kararların uygulanması amacıyla ihtiyaç duyulmuştur.

TEKÂLİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ(7–8 AĞUSTOS 1921)

Tekalif-i Milliye,yani Milli Vergi M.Kemal tarafından,Kütahya-Eskişehir muharebelerindensonra,Başkomutanlık yetkisine dayanarak yayımlamış olduğu emirlerdir.

Maddeleri:

1-Her ilçede bir Tekalif-i milliye komisyonu kurulacaktır.

2-Kanunun uygulanması için İstiklal Mahkemeleri çalışacaktır

3-Her aile bir giyimlik elbise; bir çift çorap; bir çift çarık verecektir.

4-Bedeli sonradan ödenmek üzere; halk ve esnafın elinde bulunan yiyecek, giyecek gibi her türlütemel gereksinim maddeleri ve teknik araç gereçlerle ulaşım araç gereçlerinin %40’ına elkonulacaktır.

5-Halk elinde bulunan ulaşım araçları ile her ay Milli Mücadele adına 100 kilometre taşıma yapa-caktır.

6-Gerekirse sahipsiz mallara el konulacaktır.

7-Halk elinde bulunan silah ve cephanenin tümünü teslim edecektir.

8-Gerektiğinde, zanaat erbabı orduya katılacaktır.

Açıklamalar:

1- Bu emirler Sakarya için çıkarılmış ama asıl faydası Büyük Taarruzda görülmüştür.

2-Bu vergiler Osmanlı zamanında toplanan avarız vergisi ile benzerlik gösterir.

Kanunun Çıkarılış Sebebi:Türk ordusunun taarruz gücüne ulaşabilmesi için Türk milleti topyekun seferber edilmek istenmiştir.

Eskişehir-Kütahya savaşındansonra,Başkomutanlık yetkisinedayanarak yayınlamış olduğuMilli Vergilerdir.

Emirleri yerine getirmek içinİstiklal Mahkemeleri tekrarkurulmuştur.

Page 37: 1.Dünya Savaşı öncesi

SAKARYA MEYDAN SAVAŞI (23 AĞUSTOS -13 EYLÜL 1921)

Yunanlılar Ankara’ya kadar ilerleyerek savaşı kesin olarak sonuçlandırmak için hareketegeçmiştir. Yüz kilometrelik bir alana yayılmış olan Türk ordusu düşman karşısında dağılmaemareleri gösterdiyse de; Mustafa Kemal’in “Hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır. Osatıh tüm vatandır. Vatanın her karış toprağı yurttaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz”sözü Türk askerinin savunma azmini artırmıştır. 10 Eylülden itibaren kendisini toparlayan Türkordusu, Yunanlıları, durdurduğu gibi; Sakarya Nehri’nin batısına atmayı da başarmıştır. Ordununtaarruz gücü olmadığı için savaşa devam etmemiştir.

İngilizler Yunanlılara Zaman Kazandırmak İçin Ateşkes Teklifinde Bulundular:

1-Savaş durdurulacak

2-İki tarafın kuvvetleri denetlenecek

3-Kuvvetler artırılmayacak

4-Askersiz ara bölge oluşturulacak

5-İtilaflar her iki tarafın askeri gücünü denetleyebilecek

Bağımsızlık olgusu ile bağdaşmayan bu ateşkes önerisi ilke olarak kabul edildiyse de; TBMM buateşkesin şartlarını bütün olarak kabul etmedi.

TBMM ateşkesin tam olarak kabul edilebilmesi için Yunanlıların Anadolu’yu terk etmesini iste-miştir. Fakat asıl amaçları Yunanlılara zaman kazandırmak olan işgal devletleri bu öneriyi kabuletmemiştir.

Açıklamalar:

1-Türk ordusu, Kurtuluş Savaşında, en fazla Sakarya Savaşında şehit vermiştir.

2-Türkler ve Yunanlılar Sakarya Savaşında uçak kullanmıştır.

Sakarya Zaferinin Önemi:

1-Türk ordusunun II. Viyana Bozgunundan beri devam eden geri çekilişi ve savunması sona erip;taarruz dönemi başladı.

2-İtilaf bloğu dağıldı.

3-İtalyanlar Anadolu’yu terk etti.

4-Fransa ile TBMM arasında Ankara Antlaşması imzalandı

5-İngiltere ile 22 Ekim 1921’de TBMM esir mübadelesi antlaşması imzaladı

6-Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ile TBMM arasında Kars Antlaşması imzalandı.

7-2 Ocak 1922’de TBMM ile Ukrayna arasında dostluk antlaşması imzalandı

8-İngilizler TBMM’ye ateşkes teklifinde bulundu.

9-Yunanlıların taarruz gücü kırıldı.

10-Mustafa Kemal’e gazilik unvanı ve mareşallik rütbesi verildi. (19 Eylül 1921)

11-Yunanlılar Doğu Trakya üzerinden İstanbul’a yapmak istedikleri saldırıdan vazgeçtiler.

Kurtuluş savaşının sonsavunma savaşıdır.

TBMM, M.Kemal’e Gazilik veMareşallik unvanı verdi

Ankara(Fransa) Kars(Azerbaycan,Gürcistan,Ermenistan)

Page 38: 1.Dünya Savaşı öncesi

Not: Kurtuluş Savaşı içinde son savunma savaşıdır. Anadolu’nun Türk yurdu olduğu bir kez dahabelgelenmiştir. İngilizler Yunanlılardan desteğini çekmişlerdir. Kurtuluş savaşı artık salt bir Türk-Yunan mücadelesi durumunu almıştır.

KARS ANLAŞMASI (13 EKİM 1921)

Sovyetler Birliğinin aracılığıyla Kafkaslarda yeni kurulan Ermenistan, Gürcistan veAzerbaycan ile TBMM arasında Kars anlaşması imzalandı.Bu anlaşma bir süre önce imzalananMoskova anlaşmasının bir tekrarı niteliğindedir. Bu anlaşmayla doğu sınırımız kesinlikkazanmıştır.

Doğu sınırları kronolojik sıralamaya göre Gümrü,Moskova ve Karsantlaşmalarıyla son şeklini almıştır.

KARS

ANKARA ANTLAŞMASI ( 20 EKİM 1921 )

Sebepleri:1‐TBMM’ni Sakarya Zaferi2‐Fransızların Yunan zaferinden ümidini kesmesi3‐İngiltere’nin Almanya’ya yaklaşmaya başlaması4‐Türklerin her türlü bölücü harekete karşı olması ve bu tür pürüzleri gidermek için mücadeleyigöze alması

Açıklama: Fransa ile TBMM arasında Eskişehir‐Kütahya Savaşlarındanönce barış görüşmeleri başlamış; fakat Türk ordusunun bu savaştakibaşarısızlığı Fransızları ümitlendirmiş ve Fransızlar Yunanistan ile Türklerarasındaki mücadelenin kesin sonucunu beklemeye başlamıştır. ANKARA ANTLAŞMASI

Antlaşmanın İçeriği: Fransa işgali altında bulunan Adana ve Antep’i terk edecektir. Hatay ve İskenderun Fransa’nın mandaterliği altında bulunan Suriye’de

kalacaktır. Fransa Hatay’ın nüfusuna ve kültürüne müdahale etmeyecektir. Fransa bölgeden çekilmek zorunda kalırsa; Hatay ve civarını Suriye’ye

bırakmayacaktır.Açıklama: Bu madde Mustafa Kemal’in ileri görüşlülüğünü gösterir.Çünkü Fransa 1936’da bölgeyi terk edecek ve bölgedeki statünün yenidenbelirlenmesi gerekecektir.

Ermenistan Gürcistan Azerbaycan TBMM Doğu sınırı kesinlikkazanmıştır.

FRANSA TBMM

TBMM’yi tanıyan ilk itilaf devletidir.

Önemi: İlk defa bir Antlaşma Devleti,TBMM ile antlaşma yapmış ve yeni Türk Devleti’ni

tanımıştır. Doğu Cephesinden sonra, Güney Cepheside resmen kapanmıştır. Antlaşma Devletleri bloğu parçalanmıştır. Dış politikada başarılı ve sözü geçer olmanın şartının iç politikada da başarılı olmaktan

geçtiği görülmüştür. Misak-ı milliden taviz verilmiştir.( Hatay misak‐ı milli sınırlarının dışında kaldı.) Türk ve Dünya kamuoyu,Türk kurtuluş Savaşının kazanılma yolunda olduğunu görmüştür.

Page 39: 1.Dünya Savaşı öncesi

Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi (26 Ağustos)Sakarya zaferinden sora, Türk ordusu kesin sonuca ulaşmak için hazırlıklara başladı. Bunlar;

İstanbul ve Anadolu'dan çok miktarda silah ve cephane cepheye taşındı. Ordunun taarruz eğitimine büyük önem verildi Büyük Ülkenin tüm kaynakları ordu için seferber edildi Taarruz’a Mustafa Kemal’in başkomutanlık süresi uzatıldı Hazırlık Tekalif-i milliye emirleri uygulandı. Kamuoyu oluşturmak için Avrupa’ya diplomatlar gönderildi. Doğu ve güney cephesinde tam güvenlik sağlandı.

Türk ordusu 26 Ağustos 1922’de taarruza geçti. 30 Ağustos 1922’de ise Dumlupınar’da Yunanordusu ile Türk ordusu arasında Başkomutan Meydan Muharebesi oldu. Başkomutan MeydanMuharebesinde Türk ordusu karşısında mağlup olan Yunan ordusu batı yönünde kaçmaya başladı.Mustafa Kemal Türk ordusunun bu zaferi üzerine Yunanlıların ülkeden tamamen atılması içinorduya “Ordular ilk hedefiniz Ak Denizdir İleri!” emrini verdi.

30 Ağustos günü doğrudan doğruya başkomutan tarafından yönetilen bir meydan savaşısonucunda, Yunan başkomutanı General Trikopis esir edildiği gibi,Batı Anadolu düşmankuvvetlerinden tamamen temizlenmiştir.

Türk ordusu, 18 Eylülden itibaren Marmara’ya yönelince; İngilizler ile karşı karşıya geldi.İngilizler bu durum karşısında TBMM’ye ateşkes teklifinde bulundular. İngilizler Türkordusu Marmara’ya girdiği takdirde Türk ordusuna karşı savaşabileceklerini bildirdiler.SSCB kozunu İngilizlere karşı çok iyi kullanan Mustafa Kemal ise Doğu Rumeli Yunanlılartarafından boşaltılmadığı takdirde Türk ordusunun savaşa devam edeceğini bildirdi. İngi-lizler Yunanlıların Doğu Rumeli’yi boşaltması şartını kabul ederek mütareke yapılmasınistediler.

Büyük Taarruzun Önem ve sonuçları:

Kurtuluş savaşının askeri safhası tamamlandı. Kurtuluş savaşı başarı ile sonuçlandı. Mudanya ateşkes Antlaşmasının hazırlanmasına zemin oluşturdu. İngilizler ile Türk ordusunun savaşma ihtimali oluştu.

Yunanlılar Anadolu’dan atıldı.

TBMM eşit devletler konumuna geldi.

NOT: Muharebeyi Mustafa Kemal yönettiği için başkomutanlık savaşı denmiştir.

Not Defteri:

Page 40: 1.Dünya Savaşı öncesi

KURTULUŞ SAVAŞINDA CEPHELER

DOĞUCEPHESİ

Ermeniler/Gümrü

T.B.M.M'nin imzaladığıilk antlaşmadır.

Misak-ı Milliyi tanıyanilk ülke Ermenistan

Ermenistan TBMM’yiantlaşma imzalayaraktanıyan ilk devlet oldu

Doğu sınırımız ,Moskovave Kars antlaşmalarıylason şeklini almıştır.

GÜNEYCEPHESİ

Fransız/Ankara

Kuvay-ı Milliye’nin enetkili olduğu cephedir.

Misak-ı Milli’yi tanıyanilk itilaf devletiFransa’dır.

Antlaşma Devletleribloğu parçalanmıştır.

Doğu Cephesindensonra,Güney Cephesideresmen kapanmıştır.

BATICEPHESİ

Yunan/I.İnönü,II.İnönüKütahya-

Esk,Sakarya,B.Taarruz

Kurtuluş Savaşının EnYoğun Yaşandığı

Cephedir.

.Bu cepheninkapanmasıyla Kurtuluşsavaşının askerisafhası sona ermiştir.

11 Ekim 1922 MudanyaAteşkes Antlaşması ile

kapandı

Kurtuluş savaşısonrasında Mudanyaateşkesi;Lozan Barış

görüşmeleri yapılmıştır.

Page 41: 1.Dünya Savaşı öncesi

MUDANYA ATEŞKES ANLAŞMASI

(11 EKiM 1922)Sebepleri:

1-Yunanlıların kesin olarak mağlup olması

2-İngiltere’nin politik yalnızlığa düşmesi. Kurtuluş savaşı

3-İngiliz dominyonlarının bıkkınlık göstermesi. Sonrasında imzalanan

4-Lloyd George hükümetinin sert eleştirilere maruz kalması ateşkes antlaşmasıdır.

5-Mustafa Kemal’in SSCB ile yardımlaşma manevralarına girmesi.

TBMM, İngiltere, Fransa, İtalya‘nın doğrudan katıldığı ve Yunanlıların Mudanyaaçıklarından bir gemiden dolaylı olarak takip ettiği Mudanya Mütarekesi görüşmeleri 3Ekim 1922’de başladı.

Mütarekenin Maddeleri:

1-Yunanlılar Doğu Trakya’yı 15 gün içinde Meriç’e kadar boşaltacak; bölgede Türk yönetimi 30 günsonra başlayacaktır.

2-İstanbul ve çevresinin yönetimi TBMM’ye bırakılacaktır.

3-Türk ordusu barış imzalanana kadar; Çanakkale ve Kocaeli Yarımadası’nda belirlenen çizgideduracaktır.

4-Türkiye barış imzalanana kadar Doğu Trakya’da 8000 jandarmadan daha fazla güçbulundurmayacaktır.

5-Boğazların durumu yapılacak olan antlaşma ile belirlenecektir.

Mütarekenin Önemi:

Savaşın silahlı mücadele dönemi sona erip; diplomatik mücadele dönemi başladı. Doğu Trakya ve İstanbul savaş yapılmadan kurtarıldı.

Mondros ve Sevr geçerliliğini resmen kaybetti Osmanlı yönetimi mütarekeye çağrılmamakla ve İstanbul ve çevresinin yönetimi TBMM’ye bırakılmakla

Osmanlı Devletinin hukuken sona erdiği kabul edildi. İngiltere TBMM’nin meşruluğunu tanıdı. TBMM resmen tanınmıştır. İngiltere’yle yapılan ilk resmi antlaşmadır.

ANTLAŞMAYA KATILAN DEVLETLER

TBMM

İSMET PAŞA

İNGİLTERE

(YUNANLARI TEMSİLÇIKMIŞ)

FRANSA İTALYA

Page 42: 1.Dünya Savaşı öncesi

LOZAN BARIŞ ANLAŞMASI

(24 TEMMUZ 1923)

Mudanya Ateşkes Antlaşmasından sonra barış esaslarını görüşmek üzere LozanKonferansı toplandı (20 Kasım 1922). Konferansa İstanbul Hükümeti de çağrılınca M.Kemal ikiliği önlemek ve Lozan’a tek katılmak için Saltanatı Lozan Antlaşması öncesikaldırdı.

NOT: TBMM adına baş delege olarak İsmet İnönü, Rıza Nur ve Hasan Saka katılmıştır.Konferansa Türkiye'nin başka İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Yugoslavya,Romanya katıldı. Boğazlarla ilgili görüşmeler yapılırken Rusya ve Bulgaristan da hazır bulundu.Amerika Birleşik Devletleri de gözlemci gönderdi.

Lozan görüşmeleri, Osmanlı borçları, Türk-Yunan sınırı, boğazlar, kapitülasyonlar, azınlıklar vesavaş tazminatı konularında anlaşma sağlanamadığı için kesilmiş, 4 Şubat 1923’de Türk heyetiAnkara’ya dönmüştür. Savaşı sürdürme ihtimaline karşılık hazırlık yapıldı. İtilaf devletlerininisteği üzerine, 23 Nisan 1923’te görüşmelere yeniden başlandı. 24 Temmuz 1923’te Lozan Barışantlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre;

1) Sınırlar

Türk-Yunan sınırı Mudanya ateşkes anlaşmasına göre çizildi. (Meriç ırmağı iki ülkearasında sınır kabul edildi)

Suriye sınırı Ankara anlaşmasına göre belirlendi.

Irak sınırı konusunda anlaşma sağlanamadı. Bu konu İngiltere ve Türkiye arasında ilerikibir tarihe ertelendi.

Doğu sınırımız Kars anlaşmasına göre çizildi.

Adalar, Gökçeada (İmroz) ve Bozcaada dışındaki tüm Ege adaları Yunanistan'a verildi.Oniki ada İtalya'da kaldı. (Yunanlılar Türkiye sınırına yakın adaları silahlandırmayacak)

2) Boğazlar;Boğazlar: Boğazlar başkanlığını Türk delegenin yapacağı şekilde bir komisyon tarafından yöne-tilecektir. Bu komisyon milletler cemiyeti tarafından denetlenecek ve statü milletler cemiyetiningarantisinde olacaktır. Boğazlardan serbest geçiş olacaktır. Ticaret gemilerinin geçişi serbestolacak; fakat savaş gemileri tonaja tabi tutulacaktır. Türk askeri olağanüstü durumlar hariçboğazlar bölgesinin 20 taviz verilmemesini istemiştir.km gerisinde duracaktır.

İsmet Paşa başkanlığındaki Türk heyetinin amacı; Misak-ı Milli sınırları içinde bağımsız bir Türkdevletinin kurulacağını göstermek ve ulusal egemenliğimizi sınırlayıcı koşulları ortadan kaldırmaktır.

ERMENİMESELESİ

KAPİTİLASYONLAR

ASKERİSINIRLAMALAR

Mustafa Kemal TBMM delegelerinden; tavizverilmemesini istemiştir.

Page 43: 1.Dünya Savaşı öncesi

Açıklama: Türkiye açısından Lozan antlaşmasının en sakat maddesi boğazlarla ilgili maddesiolmuştur. Bu madde adeta Türkiye’yi mağlup durumuna düşürerek, Türkiye’nin egemenlik haklarınıkısıtlamıştır.

3) Borçlar;Devlet borçları, Osmanlı Devletinden ayrılan diğer devletlerle Türkiye arasında paylaştırılmış,Türkiye’ye düşen bölümü kağıt para esasına göre düzenli taksitlere bağlanmıştır.

Osmanlı’nın en fazla Fransa’ya borcu olduğundan dolayı, borçlar en fazla Fransa ile tartışıldı.Borçların I. Dünya Savaşı sonucunda Osmanlı’dan ayrılan devletlerle TBMM arasında pay-laştırılarak ödenmesine ve TBMM’nin üzerine düşen borcu taksitler halinde ödemesine karar ve-rildi.

4) Savaş Tazminatı ve Kapitülasyonlar Yunanistan savaş tazminatı olarak Karaağaç'ı Türkiye'ye verecek Kapitülasyonlar tamamen kaldırılacaktır.

5)Azınlıklar Bütün azınlıklar Türk vatandaşı kabul edilecek Patrikhane İstanbul'da kalacak fakat siyasi faaliyetlerde bulunamayacak Yabancı okullar Türkiye'nin koyacağı kurallara uyacak ve faaliyetlerini sürdürecek

6)Patrikhane: Patrikhane İstanbul’da kalacaktır. Patrik seçimini, başka devletleri iç işlerinekarıştırmak istemeyen Türkiye yapacaktır. Türkiye Ortodoks din adamlarının belirlediği üçadaydan birini patrik olarak tayin edecektir. Patriğin siyasal yetkileri olmayacaktır.TBMM, azınlıklar bahane edilerek iç işlerine karışılmaması için bütün azınlıklarıTürk vatandaşı kabul etti. İstanbul’daki Rumlar ile Batı Trakya’daki Türkler hariç; diğerazınlıkların ve dışarıdaki Türklerin ülkelerine dönebileceği kabul edildi.

7)Yabancı Okullar: Yabancı okulları iç meselesi sayan TBMM Lozan Görüşmelerinde yabancıokulları tartışma konusu yaptırmadı.

8)Savaş Tazminatı: Yunanistan, Karaağaç bölgesini savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verecektir.

Açıklama: Bu madde Trakya’nın I. Dünya Savaşı öncesindeki sınırını değiştirmiştir.

9)Patrikhane: Patrikhane İstanbul’da kalacaktır. Patrik seçimini, başka devletleri iç işlerinekarıştırmak istemeyen Türkiye yapacaktır. Türkiye Ortodoks din adamlarının belirlediği üçadaydan birini patrik olarak tayin edecektir. Patriğin siyasal yetkileri olmayacaktır.10)Ermenistan Sorunu:Sevr Antlaşması ile doğu Anadolu kurulması planlanan Ermeni Devletindenvazgeçilmiş ve bölgenin Türk toprağı olduğu kabul edilmiştir.

Lozan’da Çözülüp Günümüzde Ortaya Çıkan Sorunlar:

Not: Osmanlı’nın en fazla Fransa’ya borcu olduğundan dolayı, borçlar en fazla Fransa ile tartışıldı.

Batı TrakyaTürklerininsorunları.

Yunanistan’ınEge Adalarınısilahlandırması

BoğazlardakiGemi geçişleri.

Page 44: 1.Dünya Savaşı öncesi

Konferansta Misak-ı Milli’ye aykırı çözülen konular:

Konferansta çözülemeyen ya da çözümlendiği halde tekrar sorun olarak ortaya çıkan konular:

Musul

Boğazlar

Yabancı okullar

Dış borçlar

Nüfus Mübadelesi

Patrikhane

Lozan Antlaşmasının Önemi: Lozan barışı ile Osmanlı devletinin hukuken sona erdiği resmen kabul edilerek, yeni Türk

Devletinin varlığını bütün dünyaya kabul ettirmiştir. Osmanlı devletinin sona erdiği kabul edildi. Türk devletinin tam bağımsızlığı kabul edildi. Osmanlı’nın bıraktığı asırlık sorunlar kapandı. Yeni Türk Devleti gerçekleştirmeyi düşündüğü düzenleme ve inkılaplar için barış ortamına

kavuşmuştur. Sevr Antlaşması yürürlükten kalktı. Sömürge altında yaşayan milletlere örnek oldu.

Türk ekonomisini uzun yıllar olumsuz etkileyen kapitülasyonlar kaldırıldı.

İKİNCİ TBMM'NİN AÇILMASI;23 Nisan 1920'de açılan l. Meclis, Türk kurtuluş savaşının kazanılmasında önemli rol

oynamıştı. TBMM zor şartlarda çalıştığı için yıpranmıştı. Ayrıca farklı görüşte milletvekilleri devardı. Hatta bunların arasında saltanat ve hilafeti şiddetle savunanlar bile bulunuyordu. Bu durumise hükümet işlerinin yürütülmesini zorlaştırıyordu. Ayrıca bu meclis ile çağdaş inkılâplarınyapılması da zordu. Bu sebeplerle meclisin yenilenmesi gerekiyordu.

Mustafa Kemal planladığı İnkılapları gerçekleştirecek bir siyasal örgüt kurma gereğiduyuyordu. 9 Ağustos 1923’te ilk siyasal parti Halk Fırkası adı altında kuruldu. PartiCumhuriyetin ilanından sonra Cumhuriyet Halk Partisi adını aldı. Halk partinin kurulmasıylaMustafa Kemal seçimlere yeni bir kadro ile girdi. 11 Ağustos 1923’te II.TBMM açıldı.

1 Nisan 1923'te seçimlerin yapılmasına karar verildi ve l.Meclis feshedildi. Seçimlerden sonra 11Ağustos 1923'te II. TBMM açıldı.Bu meclisi oluşturan milletvekillerinin çoğu barışçı ve uzlaşmacıidi. Bu meclis daha çok inkılapların yapılmasını gerçekleştirdi.

Lozan Antlaşmasının Özellikleri:

1-I. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan antlaşmalar arasındagünümüze kadar geçerliliğini koruyan tek antlaşmadır.

2-I. Dünya Savaşı sonucunda imzalanan en son antlaşmadır.

3-Yeni bir devletin kurulduğunu belgelemiştir.

4–23 Ağustos 1923’de II. Meclis tarafından onaylandı.

5-Rusya ve Bulgaristan sadece Boğazlar rejimi için katıldı.

6-143 maddedir.

Hatay Boğazlar

Page 45: 1.Dünya Savaşı öncesi

II. Meclis çalışmalarına hızlı bir şekilde başladı. Lozan anlaşmasını onayladı. Ankara'nın başkent olmasını kabul etti. (13 Ekim 1923)Böylece İstanbul’un Anadolu’ya

bağlı olması düşüncesi bütünüyle gerçekleşmiştir. 1924 anayasasını yaparak kabul etti. Cumhuriyet’in ilanı, halifeliğin kaldırılması gibi önemli inkılâpları gerçekleştirmiştir.

NOT: İkinci dönem meclise İnkılâp Meclisi denir.

İNKILAPLAR Atatürk İnkılaplarının Amaçları

Siyasi Alandaİnkılâplar

Hukuk Alanındaİnkılâplar

Eğitim ve KültürAlanında İnkılâplar

Toplumsal Alandaİnkılâplar

Ekonomi Alanındaİnkılâplar

- Saltanatınkaldırılması (1922)- Cumhuriyet’inilanı (1923)- Halifeliğinkaldırılması (1924)- Çok partili rejimdenemeleri

- 1921 ve 1924Anayasası

- Türk Medeni Kanunu(1926)

- Türk Ceza Kanunu- Borçlar kanunu- İcra ve İflas kanunu

- Tevhit-i TedrisatKanunu (1924)- Harf İnkılabı (1928)-TTK’nın açılması 1931-TDK’nın açılması 1932- Üniversitelerinaçılması

- Tekke ve Zaviyelerinkapatılması (1925)- Şapka Kanunu (1925)-Miladi takvim ve ulusalsaatin kabulü (1925)- Ölçü ve tartılardadeğişiklik (1931)- Soyadı Kanunu (1934)- 1930 Kadılarabelediye seçimlerinekatılması-1934 kadınlarınmilletvekili seçilebilmesi

- İzmir İktisatKongresi (1923)- Aşar Vergisininkaldırılması 1925-Kabotaj Kanunu 1926- Teşvik-i SanayiKanunu 1926- 1933 BirinciKalkınma Planı- 1937 İkinci KalkınmaPlanı

Türkiye’yi muasır m

edeniyetseviyesinin üzerine çıkartm

ak.

. Modern A

vrupa devletleri ileTürkiye’yi bütünleştirm

ek.

Osm

anlı Devleti’nden kalm

ış vehalkın iht iyaçlarına cevapverm

eyenM

üesseselerin yerine çağdaşm

üesseseler kurmak.

Türkiye’de milli egem

enlikilkesini yerleştirm

e şeklindesıralanabilir.

Page 46: 1.Dünya Savaşı öncesi

A. SiYASAL ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR

Saltanatın kaldırılması nedenleri: Saltanatın ulusal egemenlik ilkesine ters düşmesi, Padişah ve İstanbul hükümetinin olumsuz çalışmaları, Bir ülkede iki idarenin bulunmasının yarattığı olumsuzluk, İtilaf Devletleri Lozan Barış Konferansı'na İstanbul Hükümeti'ni ve

Ankara Hükümeti'ni birlikte çağırdılar. Osmanlı Hükümeti'nin Lozan'atemsilci göndermek istemesi üzerine, TBMM saltanatın kaldırılmasınakarar verdi.

Saltanatın kaldırılmasının sonuçları:

Milli egemenlik ilkesinin gerçekleştirilmesinde ve laikliğe geçişte önemli adım atılmış oldu. 6 yy. Osmanlı saltanatı sona ermiş,son Osmanlı Padişahı Vahdettin,1922’de İngiltere’ye

sığınmıştır. TBMM,Abdulmecid Efediyi halifeye seçerek,halifeliğin devam ettirilmesi sağlanmıştır. Laikliğe geçişin ilk aşamasıdır. Lozan’da çıkarılmak istenen ikilik planları bozulmuştur. Cumhuriyetin ilanı için zemin hazırlandı.

Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)

Cumhuriyet:Halkın egemenliğine dayanan yönetim şeklidir.

1923 Ekim ayının sonlarına doğru Fethi (Okyar) beyin başkanlığındaki hükümet istifaetti. Yeni hükümet kurma işi bunalıma dönüştü.Devletin başkanı ve rejimi tartışmalarıbaşladı. Gelişmeleri yakından takip eden Mustafa Kemal yakın arkadaşlarını Çankayaköşküne davet etti. 28 Ekim akşamı yakın arkadaşlarının da görüşlerini aldıktan sonra"yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz" dedi. O gece Mustafa Kemal ile İsmet Paşahazırladıkları kanun tasarısını ertesi günü meclise sundular. Aynı gün meclis,cumhuriyetin ilanını resmen kabul etti ve ilk cumhurbaşkanı da oy birliğiyle MustafaKemal seçildi.

Saltanat:Ülke yönetiminin babadan oğla geçtiği veya devleti yönetme hakkının bir aileninelinde olduğu sistemdir. 1Kasım 1922’de TBMM’de yapılan oylama ile saltanat İstanbul’unişgalinden itibaren sona ermiş sayıldı.

Siyasal alanda yapılan ilk inkılaptır I.Meclisin gerçekleştirdiği tek inkılaptır.Osmanlı Devleti resmen sona erdi.

TBMM’nin açılması,1921’de anayasada egemenliğin ulusa aitolduğunun kabul edilmesi,Saltanat’ın kaldırılması cumhuriyet yönetiminibenimsediğini göstermektedir.

Page 47: 1.Dünya Savaşı öncesi

Sonuçları:

Cumhuriyetin ilanıyla yeni Türk devletinin adı belli oldu (konuldu) ve rejim konusundakitartışmalar da sona erdi.

Meclis hükümeti yerine kabine sistemine geçildi, (buna göre cumhurbaşkanı, başbakanıatayacak, başbakan da bakanları seçerek cumhurbaşkanının onayına sunacak)

Türkiye Cumhuriyetinin ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ilk başbakanı İsmet İnönü, ilkmeclis başkanı da Fethi Okyar oldu.

Devlet başkanlığı sorunu çözüldü. Çünkü devletin başkanı, cumhurbaşkanı Mustafa Kemaloldu.

Ulusal egemenlik ve cumhuriyetçilik ilkeleri uygulanmaya başladı.

3. Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924)

Halife, Hz. Muhammed' in ölümünden sonra Müslümanların dini, siyasi, askeri yönetiminiüstlenen kişilere verilen unvandır.

Halifeliğin Kaldırılmasının Nedenleri Halife Abdülmecid Efendinin kendini devlet başkanı olarak görmesi ve fırsat buldukça

Osmanlı hanedanından söz etmesi Halifeliğin laiklikle bağdaşmaması. Halifeliğin cumhuriyet rejimi ile çelişki içinde olması Halifelik makamının yapılacak inkılâplar için engel görülmesi. Saltanatın kaldırıldıktan sonra eski rejim yanlılarının halifenin etrafında toplanması Halifeliği bazı meclis üyeleri TBMM'nin üzerinde görmesi

Kurtuluş savaşından sonra saltanat kaldırıldığı halde halifelik bir süre daha devam etti.Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal'e muhalif olanlar, halifeye dini yetkilerinin yanındasiyasi yetkilerinin verilmesini istediler. Bu durum cumhuriyet için ciddi bir tehlike idi. Bu sebepleMustafa Kemal gelen devlet adamlarıyla görüştü. Bu konu TBMM'de görüşülerek çıkarılan birkanun ile halifelik kaldırıldı. (3 Mart 1924)

Devlet Başkanı tarafından atanan bir başbakanın hazırlayacağı Bakanlar Kurulu’nun, devlet başkanıtarafından onaylanmasından sonra meclisin güvenoyu sunulmasına KABİNE SİSTEMİ denir.

Halifeliğin Kaldırılmasının Sonuçları

Laikliğe geçişte ve Milli egemenliğin gerçekleştirilmesinde önemli bir adım atılmış oldu.

Türkiye Cumhuriyetinde inkılâpların önü açıldı inkılap süreci hızlandı

Ümmetçilik anlayışı yerini milliyetçilik fikri ön plana çıktı.

Halifeliğin kaldırıldığı gün aşağıdaki kanunlar da kabul edilmiştir

Tevhid-i tedrisat kanunu kabul edildi. (Eğitim ve öğretimin birleştirilmesi) Buna bağlı olarak medreseler dekapatıldı.

Seriye ve evkaf kanunu kaldırıldı. Yerine diyanet işleri başkanlığı kuruldu.

Erkan-ı Harbiye Vekaleti kaldırılarak,yerine Genel kurmay kurulmuştur.

Osmanlı hanedanına mensup kişilerin Türkiye cumhuriyeti dışına sürülmesi kabul edildi.

Page 48: 1.Dünya Savaşı öncesi

5. ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞ

Demokrasi: Halkın kendi iradesiyle kendi kendini yönettiği bir rejimdir.Seçme veSeçilme,Eşitlik,Ulus egemenliği,Siyasal Partiler Demokrasinin yerleşebilmesi için belli başlıkavramlardır.

Cumhuriyet Halk Fırkası (9 Eylül 1923)

23 Nisan 1920'de açılan Birinci TBMM'nin üyeleri, vatanın kurtuluşu ve bağımsızlığıkonusunda birleşmelerine rağmen, siyasi konularda birçok gruba ayrılıyorlardı. (TesanütGrubu, İstiklal Grubu, Müdafa-yi Hukuk Zümresi, Halk Zümresi ve Islahat Grubugibi).

Bu gruplar mecliste farklı siyasi düşüncelerin doğmasına, dolayısıyla Kurtuluş Savaşıyıllarında meclis çalışmaların yavaşlamasına neden oluyordu.Mustafa Kemal bu olumsuzdurumu ortadan kaldırmak için önce bu grupları birleştirmeyi denedi.Bunu başaramayıncakendisi gibi düşünenlerle birlikte “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubunu” kurdu.

9 Eylül 1923’te Atatürk’ün emriyle bu grup Halk Fırkası adını almıştır.Bu parti Atatürktarafından kurulan ilk partidir.

Cumhuriyetin ilanından sonra 10 Kasım 1924’te Cumhuriyet Halk Partisi adını almıştır. Böylece Cumhuriyet Döneminin ilk siyasi partisi kurulmuş oldu. CHP devletçilik ilkesini benimsemiş olmasından dolayı kendisinden sonra kurulan

partilerden ayrılır

c) Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası

Cumhuriyet döneminin ilk muhalefet partisidir.• 17 Kasım 1924 tarihinde Kazım Karabekir,Dr. Adnan Adıvar , Rauf Orbay ,Ali Fuat Cebesoy veRefet Bele tarafından kurulmuştur.• Bu Parti Cumhuriyet Halk Partisinden farklı olarak , ekonomide devletçilik yerine Liberalizmisavunuyordu.Parti kurulduktan kısa bir süre sonra , Cumhuriyet ve İnkılaplara karşı olanlar ile halifeliğin gerigetirilmesini isteyenler bu partide toplanmaya başladılar.• Parti kurucuları Parti üzerindeki otoritelerini kaybetmeye başlayınca , ülkede gerilim artmaya veCumhuriyet karşıtlarının cesaretlenmesine neden oldu.• Gerginliğin artması sonucu, bazı doğu illerinde İnkılaplara karşı olanlar tarafından Şeyh Saitönderliğinde bir ayaklanma çıkardılar.Partiye mensup bazı kişilerinde ayaklanmaların çıkmasındarolleri olduğu anlaşılınca parti 3Haziran 1925 tarihinde hükümet tarafından kapatılmıştır

Halk Fırkası ( 9 Ağustos 1923 ) Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ( 17Kasım 1924 )

Tesanüt Grubu, İstiklal Grubu,Müdafa-yi Hukuk Zümresi, HalkZümresi ve Islahat GrubuII.GRUP

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-iHukuk Grubu

I.GRUP

Page 49: 1.Dünya Savaşı öncesi

ŞEYH SAİT İSYANI :13 ŞUBAT 1925 T.C.F kapatılması, Hilafet ve Saltanat yanlılarının eski rejime,yani saltanata duydukları özlem, Cumhuriyet rejimi ve kazanımlarını benimseyememeleri İngilizlerin Musul ve Kerkük’teki petrolleri ellerinde tutabilmek amacıyla Şeyh Sait ve

taraftarlarını kışkırtmaları Bu isyanın belli başlı nedenlerini oluşturmaktadır.

13 Şubat 1925’de Diyarbakır, Elazığ, Bingöl yörelerinde ayaklanma başlamış ve kısasürede yayılmıştır. Fethi Okyar hükümeti ayaklanmayı bastıramayınca görevindenayılmıştır. İsmet Paşa (İnönü) yeni hükümeti kurarak önlemler almıştır.İsmet İnönü isyanı bastırabilmek için bir dizi önlemler almışlardır.Bu önlemler; Bölgede sıkıyönetim ilan edildi.

Hıyanet-i Vataniye Kanununu tamamlar nitelikte olan ve rejimin tartışılmasınıyasaklayan Takrir-i Sükun Kanunu ilan edildi. (4 Mart 1925’den 2 Mart 1927’yekadar yürürlükte kalan bu kanun inkılapların kabul edilmesini kolaylaştırdı.)

İstiklal Mahkemeleri yeniden kuruldu.Şeyh Sait isyanının Sonuçları

İsyanı bastırmak için Takrir-i Sükun kanunun (Huzuru sağlama) çıkarıldı. (4 Mart 1925) Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı. Çok partili hayata geçiş denemesi başarısızlıkla sonuçlandı. İstiklal mahkemeleri yeniden kuruldu. İngilizler bu isyan sırasında Musul sorununu kendi çıkarları doğrultusunda çözümlediler

e) Mustafa Kemal'e Suikast Girişimi (14 Haziran 1926)

Şeyh Sait ayaklanmasının bastırılması ve Terakkiperver Cumhuriyet fırkasının kapatılmasındansonra cumhuriyete karşı olanlar Mustafa Kemal'e bir suikast düzenlemeye karar verdiler. Suikastplanını Mustafa Kemal Paşanın İzmir'e geleceği gün gerçekleştireceklerdi.-Bu plan Mustafa Kemal'in İzmir'e yapacağı gezinin bir gün gecikmesi üzerine suikastçılarıkaçıracak kayıkçının itirafı ile ortaya çıktı. Suikastçılar silahlarıyla birlikte yakalandılar veistiklal mahkemesinde gerekli cezaya çarptırıldılar.-Mustafa Kemal suikast girişimi sonrasında: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacak,fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” demiştir.

Serbest Cumhuriyet Fırkası ve Menemen Olayı

Ülkede tek parti olarak Cumhuriyet Halk Partisi kalmıştı.Bu durum Hükümetindenetlenmesini ve eleştirilmesini engelliyordu.

Değişik kesimlerin görüşleri TBMM’ de temsil edilmeli ve Demokrasi tam olarak hayatageçirilmeli idi.

1929 da dünyada yaşanan ekonomik bunalımdan etkilenen Türkiye’yi kurtaracak yenikadroların iktidara gelmesini sağlamak gerekiyordu.

Bu gelişmeleri ve durumları iyi değerlendiren Mustafa Kemal yeni bir siyasi partininkurulması gerektiğini düşünüyordu. Ve Mustafa Kemal’in isteğiyle Fethi (Okyar ) Bey ,Serbest Cumhuriyet Fırkasını kurdu.

Takrir -i Sükun Kanunu: TCF

kapatılmasından hem

en sonraD

oğuA

nadolu’daŞey h

Sait isyanı ortayaçıkm

ıştır.Bu isyanı bastırabilmek ve

otoriteyi sağlamak adına Takrir -i Sükun adlı

kanun çıkarılmıştır.192 5

İsyanınsebepleri

Şeyh Sait ayaklanması cumhuriyete karşı yapılmış ilk isyandır.

Page 50: 1.Dünya Savaşı öncesi

Bu Parti ; -Ekonomide liberalizmi benimsemişti. -Seçimlerin tek dereceli olmasını istiyordu -Vergilerin çok yüksek olduğunu savunan,Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bir parti

idi.

Parti kurucuları Cumhuriyete ve Laikliğe bağlı olmalarına rağmen , kısa süredelaiklik ve cumhuriyet düşmanları partiye toplanmaya başladılar.Durumun kötüyegittiğini ve kontrolün yönetimin denetiminden çıktığını gören Fethi Bey ve partinindiğer kurucuları aldıkları bir kararla 17 Kasım 1930’ da partiyi kapattılar.

Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurulmasından cesaret alan bazı rejim düşmanlarıinkılaplara karşı tepki göstermeye başladı.Derviş Mehmet adında bir kişiMenemen'de ayaklandı. Halkı etrafına topladı. Bu ayaklanmayı askerleriyle bas-tırmaya çalışan Asteğmen Kubilay isyancılar tarafından öldürüldü, ilçedesıkıyönetim uygulanarak isyancılar yakalandı ve gerekli cezaya çarptırıldılar

Önemi:1‐Çok partili hayat için ortam oluşmadığı görüldü.2‐Rejimin yerleşmesi için daha dikkatli olunması gerektiğ3‐SCF’ nin kendi kendini kapatmasının haklılığı anlaşıldı.

NOT: İnkılapların yerleşmesi için 1945 yılına kadar bir daha çok partili hayat denenmedi

ÇOK PARTİLİ REJİM DENEMELERİ VE SONUÇLARI :• Şeyh Sait isyanı ve Menemen olayları Rejim Karşıtı ayaklanmalardır.• Türkiye’de henüz laik düzenin yerleşmesi için vaktin erken olduğu gerçeği ortaya çıkmıştır.• Türk Ulusunun çok partili siyasi hayata hazır olmadığı görülmüştür.

B. HUKUK ALANINDA İNKILAPLARHukuk İnkılâbının Nedenleri

Osmanlı’nın son dönemindehazırlanmış olan Mecellenin halkınmedeni hukuka dair ihtiyaçlarını tamkarşılayamaması.

Mecellenin sadece Hanefi mezhebiniölçü alması.

Bütün vatandaşlarını eşit kabul edenTürkiye Cumhuriyetinin yapısına

Osmanlı zamanından kalan hukukunuymaması.

Hazırlayanlar; Mecellenin, değişenşartlara göre değişebileceğinibelirttiysede; değişen şartlara göredeğiştirilmemesi.

UYARI : Serbest Cumhuriyet Fırkasının kapatılmasıyla birlikte Atatürk döneminde çok partili siyasihayata geçiş denemeleride sona ermiştir.

TCF SCF

ŞEYH

SAİT

AYA

KLAN

MA

SI

MEN

EMEN

OLA

YI

Page 51: 1.Dünya Savaşı öncesi

Milliyet, din, mezhep ve tarikatfarklılıklarından dolayı ülkede hukukbirliğinin sağlanamaması

Eski hukuk sisteminin cağıngelişmeleri karsısında yetersizkalması

Türkiye Cumhuriyeti’nin Batımedeniyetine katılmayı hedeflemesi

Türk Medeni Kanununun Kabulü(17 Şubat 1926)

Kişilerin hak ve görevleri, aile hukukunun kurulması, işleyişi, boşanma, miras, mülkiyet ilişkileri gibibütün meseleler medeni kanuna göre çözümlenir. Osmanlı devletinde bu sorunlar İslam hukukunagöre çözümleniyordu. XIX. Yüzyılın ikinci yarısında "Mecelle" adı verilen dinsel nitelikli medenikanun hazırlandı.

Neden İsviçre Medeni Kanunu Örnek Alınmıştır?Çünkü ;• Avrupa’daki Medeni Kanunlar içersinde enyenisi olması ve daha gelişmiş olması• Çeşitli sorunlara pratik ve akılcı çözümlerbulması

• Anlatımın sade ve anlaşılır olması• Türk Toplumunun sosyal yapısına uygunolması ve gereksinimlerine yanıt verecekdüzeyde bulunması.

Türk medeni kanunu ile;

Resmi nikâh kabul edilerek, tek kadınla evlenme esası getirildi. Kadın erkek eşitliği sağlandı, (mirasta, boşanmada, sosyal alanda vb.) Borçlar kanunu da 4 Ekim 1926'da yürürlüğe konuldu. Hukuk yapısı çağdaş, laik ve demokratik şekle dönüştürülmüştür.

Medeni Kanun Dışında Avrupa dan Alınan Diğer Kanunlar Şunlardır :BORÇLAR KANUNU: 8 Mayıs 1928 → İsviçre’denTİCARET KANUNU: 10 Mayıs 1928 → Almanya’danCEZA KANUNU: 1 Temmuz 1928 → İtalya’dan

Kadınlarımız :1926 Türk Medeni Kanunu İle :Sosyal ve Hukuksal Haklara1930 yılında :Belediye seçimlerine katılabilme1933 yılında: Muhtarlık seçimlerine katılabilme1934 yılında: Milletvekili seçme ve seçilme haklarına kavuşmuştur.NOT: Böylece, Türk Kadını siyasal alanda da erkeklerle eşit hale gelmiştir.

Page 52: 1.Dünya Savaşı öncesi

C-EĞİTİM ve KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN YENİLİKLERSebepleri:1‐Eğitimi çağdaşlaştırmak2‐Milli demokratik ve laik bir toplum oluşturmak3‐Eğitimi birleştirmek4‐Eğitimdeki ikilik ve karışıklığı önlemek5‐Cumhuriyet rejimini güçlendirecek eğitim sistemini oluşturmak.6‐Kültür ikiliği ve çatışmasını önlemek.

1. Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve medreselerin kaldırılması(3 MART 1924)Osmanlılarda en önemli eğitim kurumları medreselerdi. Osmanlı devletinin yenileme ve çöküşdönemlerinde diğer kurumlar gibi medreseler de bozulmuştu. Tanzimat'tan itibaren batı tarzındaeğitim veren okullar açılmıştı. Aynı zamanda azınlık ve yabancı ülkelerin okulları da bulunmaktaydı.

Tevhid-i TedrisatKanunu’yla; Bütün eğitim

kurumları MilliEğitim Bakanlığı’nabağlanmıştır.

Azınlık ve yabancıokulların dini vesiyasi amaçlarla

öğretim yapmaları önlenmiştir. Yabancı okulların ders programlarına Türkçe kültür

dersleri konmuş ve bu derslerin Türk öğretmenlertarafından okutulması sağlanmıştır.

Devlet eğitimin her çeşidiyle uğraşmaya başlamış, MilliEğitim Bakanlığı bütün eğitim ve öğretim islerinin teksorumlusu haline gelmiştir.

Medreseler kapanmıştır. Eğitimin laikleşmesi alanında önemli bir adım atılmıştır.

Tevhid-i Tedrisat:Eğitim ve öğretimin birleştirilmesi anlamlarına gelmektedir.Bu kanunla eğitimve öğretim milli,laik ve çağdaş bir karaktere bürünmüştür.Yine Medreselerin kapatılmasıylaeğitimde ve kütür ikiliğine son verilmiştir.

3. Yeni harflerin kabulü (1 Kasım 1928)Meclis, 1 Kasım 1928'de yeni harflere dair çıkardığı kanunla Arap harfleri

yerine Latin alfabesini kabul etmiştir. Latin harflerinin kabulüyle; Okuma yazma oranlarının arttırılması amaçlanmıştır. Doğu kültüründen Batı kültürüne geçişteki ilk adımdır. Basılan kitap sayısının artmasında neden olmuştur. M.Kemal’e başöğretmenlik unvanı verilmiştir.

Batı dünyası ile yakınlaşma yolunda önemli bir adım atılmıştır.Çağdaşlaşmada önemli bir engel oluşturan yazı meselesi çözümlenmiştir.

3. Türk Tarih Kurumunun açılması (12 Nisan 1931)Atatürk, Türk tarihinin sadece İslam ve Osmanlı tarihleriyle sınırlı olmasınıkabul etmiyordu. Bu nedenle tarih konusunda araştırmalar yapmak üzere Türk Tarih Kurumu’nukurdu (15 Nisan 1931). Türk Tarih Kurumu’nun kurulmasıyla milli tarih anlayışı yolunda önemli birgelişme kaydedildi.

Not: Yeni Türk alfabesini tanıtmak ve okuma yazmayı yaygınlaştırmak amacıyla millet mektepleri (1932)açıldı. 24 Mayıs 1925'de de uluslar arası rakamlar kabul edildi.

NOT: Türk tarihinin sadece İslam ve Osmanlı tarihleriyle sınırlı olması, Tarih anlayışının ümmetçi olduğunugöstermektedir. Ancak bu kananla tarih anlayışında ümmetçiliğin yerini milliyetçilik ilkesinin aldığını görüyoruz.

EĞİTİM ve KÜLTÜR ALANINDAYAPILAN YENİLİKLERİNAMAÇLARI…

Page 53: 1.Dünya Savaşı öncesi

4.Türk Dil Kurumu (12 Temmuz 1932) Türkçeyi yabancı dillerin etkisinden kurtarmak. Türkçenin kökenlerini araştırmak. Türkçeyi zenginleştirmek. Türkçeyi bilim dili haline getirmek. Türkçeyi halkın anlayacağı şekle getirmek. Türkçenin zenginliğini ortaya koymak amacıyla TDK kurulmuştur.

5- Üniversitelerin açılmasıAnkara Hukuk Fakültesinin açılması (1925)Türk Dil Tarih Coğrafya Fakültesinin açılması (1936)Yüksek Ziraat Enstitüsünün açılması (1933)

D-SOSYAL ALANDA YAPILAN İNKILÂPLAR

1. Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması (30 Kasım 1925)

30 Kasım 1925 tarihinde çıkarılan bir kanunla tekke, zaviye ve türbelerKapatılmıştır. Böylece Türk toplumunun çağdaşlaşması ve laikleşmesiyolunda önemli bir adım atılmıştır. Yine aynı kanunla “şeyhlik, dervişlik,dedelik, seyitlik, çelebilik, türbedarlık” gibi unvanlar kaldırılmıştır.

Önemi: Türk halkının bilime, akılcılığa ve laik düşünceye yönelmesi açısından

önemli bir adım atıldı. Laikliğe geçişte yer alan basamaklardan birisidir.

2. Kılık Kıyafet DevrimiSebepleri:1‐Türk halkının görünümünü çağdaşlaştırmak2‐Ayrılık ifade eden giysilerin giyiminidurdurmak.3‐Çağdaşlaşmayı ve birliği sağlamak.Kılık Kıyafet Devrimi münasebetiyle;*25 Kasım 1925'te de şapka kanunuçıkarıldı.

*3 Arlık 1934’de çıkarılan bir kanunla dinadamlarının ibadet yerlerinin dışında dinikıyafet giymeleri yasaklandı. Diyanet İşleriBaşkanı, Patrik ve Haham Başı bu kuralındışında tutuldu.

*Kadınlarla ilgili herhangi zorlama vekanun çıkarılmadan, Zamanla modernkıyafeti benimsediler.Not:Kıyafet değişikliği Türk milletinemodern görünüm kazandırdı.

TDK’ nın kurulmasıulusçuluk ile ilgilidir.

Okuma yazma oranını artırmak,halkı kültür ve sanat yönündeneğitmek maksadıyla Halk Evleriaçılmıştır.(1932)

İsmet İnönü döneminde, öğretmenyetiştirmek, günlük işlerde becerikazanmak için oluşan kurslardan KöyEnstitüleri kurulmuşlardır.(1940)

Not:Takrir-i Sükun Kanunuyla bu yasa çıkarılmıştır.

Page 54: 1.Dünya Savaşı öncesi

3. Takvim saat ve ölçülerde değişiklik

Çalışma hayatında ve günlük yaşayışta kargaşaya sebep olan eski ölçüler değiştirildi. Buna göre;

Uluslararası saat sistemi kabul edildi. 1931'de çıkarılan bir kanunla arşın yerine metre, okka yerine kilogram ve litre kabul

edildi.

Bu yeniliklerle iç piyasada alışveriş canlanırken, milletlerarası ticarette büyük kolaylık sağlandı.

4. Soyadı Kanunu (21 Haziran 1934)Osmanlı toplumunda soyadı yoktu. Genellikle insanlar lakapları ve doğduğu yerlere göreçağrılırdı. Bu durum resmi işlerin yürütülmesinde büyük zorluklar doğuruyordu. Bu karı-şıklıkları önlemek amacıyla 21 Haziran 1934'de soyadı kanunu çıkarıldı. Mustafa Kemal'e deAtatürk soyadı verildi.

Molla, Hoca, Hacı, Hafız vb. gibi unvanlar yasaklandı. Soyadı kanunuyla sosyalhayat düzene ve rahatlığa kavuştu. 1927 yılında ilk nüfus sayımı yapıldı.

E. SAĞLIK ALANINDA YAPILAN YENİLİKLER

Osmanlı devletinde sürekli savaşlar ve göçlerin olması nedenleriyle sağlık hizmetleri yetersizdi.Bu sorunları çözümlemek amacıyla sağlık alanında bazı reformlar yapıldı. Bunlar; Sağlık ve sosyal yardım bakanlığı kuruldu. Hıfzıssıhha enstitüsü kuruldu. Pek çok hastane ve dispanser açıldı. Sağlık uzmanları yetiştirecek okullar açıldı. Salgın hastalıklarla mücadele yapıldı. Kızılay, Yeşilay, Verem Savaş dernekleri çocuk esirgeme kurumu gibi sosyal kuruluşlar

kuruldu.

EKONOMİK ALANDA YAPILAN YENİLİKLER1. İzmir iktisat Kongresi (17 Şubat 1923)Ekonomiyi güçlendirmek ve milli ekonominin kurulmasıyla ilgili esasları belirlemek amacıyla 17Şubat 1923'de İzmir iktisat kongresi toplandı bu kongreye çiftçi Tüccar, sanayici ve işçikesimlerinden temsilciler katıldı. Burada Misak-ı iktisadi (ekonomik ant) kabul edildi.Kongredealınan kararlar, Sanayinin her alanda geliştirilmesi Yabancı tekelden kaçınılması Milli sanayi kurulması ve ihracatın teşvik edilmesi Çiftçilere kredi sağlanması Bu kongrede devletçilik ilkesi benimsenmiştir.

27 Kasım 1934’te Ağa , Hacı , Hafız , Paşa , Molla gibi toplumda sınıf ve zümre oluşturabilecekunvanların kullanılmasını yasaklamıştır. Bu kanun Halkçılık ilkesi ile ilgili bir kanundur.

Page 55: 1.Dünya Savaşı öncesi

Kongrenin Sonuçları: • Ekonomide tam bağımsızlık hedeflenmiştir • Sanayinin oluşturulması hedeflenmiştir. • Kapitülasyonlara kesinlikle karşı olunduğu bir kez daha belirtilmiştir. • Sanayi teşvik edilmeli ve ulusal bankalar kurulmalıdır. • Demiryolu yapımı programa bağlanmalıdır. • El emeği ile çalışanlara amele değil işçi denilmelidir. • Sendika hakkı tanınmalıdır • İzmir’de Türkiye’de üretilen malların sergilendiği Fuar açılması kararlaştırılmıştır. İzmir

Fuarı bu kongrenin toplanmasını bir sonucudur

2. Tarım Alanında Yapılan YeniliklerTarım milli ekonominin temeli kabul ediliyordu. Bu alanda gelişme sağlamak için köylünün durumunuiyileştirmek gerekiyordu. Bu amaçla yeni kurulan devlet şu tedbirleri aldı.

Aşar vergisi kaldırılarak köylünün ekonomik bakımdan rahatlaması sağlandı. (1925)Açıklama: Vergi gelirlerinin %40’ını oluşturan aşarın kaldırılması ilk bütçe açığını oluşturdu.TBMM’nin bu kararı tarıma verilen önemi gösterir.

Köylüye ucuz kredi vermek amacıyla Ziraat Bankası kuruldu. Tarım Kredi Kooperatifleri kurularak kooperatifleşme sağlandı. Üretimi artırmak amacıyla tohum ıslah çalışmaları yapıldı.

Ziraat enstitüsü ve Ziraat fakülteleri açıldı.

AÇIKLAMA:1-İzmir İktisat Kongresinde Özel teşebbüsüngeliştirilmesi kararlaştırılmasına rağmen , özelteşebbüsün sermayeYetersizliğinden ve yetişmiş iş gücü azlığındandolayı bu karar uygulanamamıştır.2-Bu nedenle 1930 yılından itibaren “Devletçi”bir ekonomi politikası uygulanmaya başlanmıştır.3-1933 yılında İlk Beş Yıllık Kalkınma Planıhazırlandı ve planın başarıyla uygulanmasısonucunda ülkemize önemli sanayi tesislerikazandırılmıştır.

Önemi: İlk defa planlı ekonomi dönemi başladı. Ekonomi devletçi (Karma Ekonomi: Büyük

atılımları devlet yapsa da;özel teşebbüsede iş imkanı tanınır.) bir özellik kazandı.

İlk büyük atlımlar bu dönemde yapıldı. Toprak reformu tam olarak

gerçekleştirilemedi.1937’de II. Beş Yıllık Sanayi Planı hazırlandıysada; II. Dünya Savaşının Başlamasından dolayıuygulanamadı.

Not Defteri:

Page 56: 1.Dünya Savaşı öncesi

3. Ticaret alanındaki yenilikler

Cumhuriyet döneminden önce ticaret azınlıkların ve yabancıların elindeydi. Ticaretigeliştirmek amacıyla şu tedbirler alındı.

İş sahipleri ve yatırımcılara kredi sağlamak amacıyla İş Bankası kuruldu.

Deniz ticaretini geliştirmek amacıyla Türk limanları arasında yolcu ve yük taşıma işi Türkdenizcilerine verildi. (Kabotaj Kanunu 1 Temmuz 1926)

Sanayi ve ticaret odaları kuruldu.

Sanayii Alanındaki gelişmeler

Osmanlı devletinde kapitülasyonların etkisiyle sanayi iyice çökmüştü. Cumhuriyetin ilkyıllarından itibaren sanayiinin geliştirilmesine büyük önem verildi.

"Kalkınmak için sanayileşmek bir zorunluluktu"

Sanayi teşvik ve koruma amacıyla 1927 yılında Teşvik-i sanayi kanunu çıkarıldı. Özelsektör sanayi kurması için teşvik edildi. Ancak ülkemizde gerekli sermaye ve yetişmiş elamanolmadığı için, özel sektör sanayi alanında önemli varlık gösteremedi.

Sanayileşmenin özel sektörle yapılamayacağı anlaşılması üzerine 1933 yılından itibarendevletçilik ilkesi uygulanmaya başladı. Bu ilke gereği ağır sanayi yatırımlarını devlet eliylegerçekleştirilecekti. Ayrıca (1934-1939) yılları arasında beş yıllık kalkınma planı uygulamayakonuldu. Bu dönemde Karabük demir çelik fabrikasıyla cam, deri, kağıt ve şeker fabrikaları devleteliyle açıldı.

Yeraltı zenginliklerimizi araştırmak için (MTA) Maden Tetkik Arama Enstitüsükuruldu. Ayrıca madenlerimizin işletilmesi ve kredi ihtiyacının karşılanması içinEtibank kuruldu.

5. Bayındırlık alanında gelişmelerCumhuriyet döneminde halka daha iyi hizmet götürebilmek için demiryolları yabancı şirketlerdenalınarak devletleştirildi. Yeni demiryolları, karayolları ve köprüler yapıldı. Liman, iskele vehavaalanı yapımına önem verildi. Barajlar inşa edildi, imar çalışmaları yapılarak modern şehirlerkuruldu. Kamu binaları, hastaneler ve okullar açıldı.

İNKILAPLARIN GELİŞİMİ-DEVLET VE TOPLUM KURUMLARININ LAİKLEŞMESİ

1-Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922)2-Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924)3-Şer’iye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılması (3 Mart 1924)4-Tevhid-i Tedrisat kanununun kabulü (3 Mart 1924)5-Tekke ve zaviyelerin kapatılması (30 Kasım 1925)6-Kılık kıyafetin düzenlenmesi (25 Kasım 1925)7-Türk Medeni kanununun kabulü (1926)8-Kadınlara siyasal hakların verilmesi (1934)9-1928’de Anayasada laiklikle bağdaşmayan hükümler kaldırıldı.Medeni kanun 17 Şubat 1926’da kabul edilerek, 4 Ekim 1926’da yürürlüğe girdi.Türk kadınları 1930’da Belediye seçimlerine katılma, 1934’te milletvekili seçme ve seçilmehaklarını elde etti.

Laikliğe geçiş aşamaları

Page 57: 1.Dünya Savaşı öncesi

ATATÜRK DÖNEMİNDE DIŞ POLİTİKATÜRKİYE CUMHURİYETİNİN DIŞ SİYASETİNİN TEMEL İLKELERİ

Atatürk Türk Dış politikasını “Yurtta Sulh,Cihanda Sulh” vecizesiyle özetlemiştir.

Her türlü duygusallıktan uzak,gerçekçi ve akılcı olmak, Bağımsızlığımıza ve sınırlarımıza saygı duyan devletlerle iyi ilişkiler kurmak, Diğer devletlerin iç işlerine karışılmadığı gibi,Bir başka devletinde iç işlerimize

karışmasına fırsat vermemek, Ulusun hayatı tehlikede olmadıkça savaşa girmemek, Uluslar arası sorunları, hukuka dayalı olarak,barışçıl bir şekilde çözümlemek belli başlı

ilkelerdir.

ATATÜRK DÖNEMİNDE DIŞ İLİŞKİLERDE YAŞANAN BAŞLICA GELİŞMELER

1. Yabancı Okullar Sorunu2. Musul Sorunu ve Irak Sınırı: 5 Haziran 19263. Türk – Yunan Nüfus Mübadelesi: 10 Haziran 19304. Milletler Cemiyetine Giriş :18 Temmuz 19325. Balkan Antantı: 9 Şubat 19346. Montrö Boğazlar Sözleşmesi: 20 Temmuz 19367. Sadabat Paktı: 8 Temmuz 19378. Hatay’ın Türkiye’ye Katılması: 30 Haziran 1939

Yabancı Okullar Sorunu:- Lozan’da yabancı okullarla ilgili kararları Türk Hükümeti’nin alacağı kararlaştırılmıştır.-Türk Hükümeti bu okullarla ilgili olarak, Türk Dili , Tarih ve Coğrafya derlerinin TürkÖğretmenler tarafından okutulması ve bu okulların Türk Müfettişler tarafındandenetlenmesi,okullardaki dini ayin salonlarının kapatılmasıyla ilgili kararlar almıştır.-Bu kararlara uyan okullar öğrenimini sürdürürken diğerleri kapatıldı.-Bu gelişmelere Batılı Devletler ve özellikle Fransa çok sert tepki gösterdiyse de , Türkiye bunubir iç sorun olarak gördüğünü belirterek itiraz ve tepkileri reddetti.

Türkiye,1919-1923 yılları arasındadış politikada;

Misak-ı Milli’nin gerçekleştirilmesi veyurdun düşman işgallerindenkurtarılmasını,

Bağımsızlığın sağlanması ve bunundiğer devletlerce tanınmasını,

Vatanın parçalanmamasını esasalmıştır.

Türkiye,1923-1938 yılları arasındadış politikada;

Lozan’dan kalan sorunlarıçözümlemeyi,

Komşu devletlerle iyi geçinmeyi,meydana gelen pürüzleri barışçıl birşekilde çözümlemeyi,

Devletlerle ilişkileri normalleştirmeyiamaçlamıştır.

Yabancı okullar meselesi Fransa ile iyi ilişkilerin kurulmasını geciktirmiştir.

Page 58: 1.Dünya Savaşı öncesi

Musul Sorunu ve Irak Sınırı: 5 Haziran 1926

Mondros Ateşkes antlaşmasının 7. Maddesine dayanarak, İngilizler tarafından işgal edilmiştir.İngiltere zengin petrol yataklarına sahip olmasından dolayı Musul’u Türkiye’ye bırakmakistemiyor,kendi lehlerinde karar çıkarabilmek için türlü arayışlar içerisine giriyordu.Musul – Kerkük ve Süleymaniye bölgeleri Misak-ı Milli sınırları içersinde yer aldığından Türkiyeburaların kendisine verilmesini istiyordu.

Musul Meselesinin çözümü için Türkiye ile İngiltere arasında görüşmeler 19 Mayıs 1924’debaşladı. Fakat İngiltere Hakkâri’yi de tartışmalı bölgeden görmek isteyince görüşmelerkesildi. Bundan sonra mesele önce Milletler Cemiyetine, sonra Lahey Adalet Divanına gitti.Meselenin kendi konusu olmadığını ileri söyleyen Adalet Divanı meseleyi tekrar MilletlerCemiyetine havale etti. Meselenin bu şekilde uzatılması; İngiltere’nin zaman kazanarakMusul ve civarında olaylar çıkarıp meseleyi lehine çözümleyebilmek isteyişinin birsonucudur. Tüm bu gelişmeler sürerken Doğu Anadolu’da Şeyh Sait İsyanı patlak verinceTürk hükümeti tüm gücünü ve mesaisini buraya harcayarak,Musul konusunda eli güçsüzkalmıştır.

5 Haziran 1926’da imzalanan Ankara Antlaşması ile ;

1-Musul ve çevresi İngiliz mandaterliği altında bulunan Irak’a bırakıldı.

2-Irak hükümeti Musul petrol gelirlerinin vergisinin %10’unu 25 yıl süre ile Türkiye’ye vermeyikabul etti. (Türkiye bu gelirden bir defaya mahsus olmak üzere 500.000 sterlin aldı.)

Not: Musul’u İngiltere’ye bırakmamızdaki en önemli etmen Şeyh Sait İsyanı’dır.Bu antlaşmanın enönemli eksiği Musul ve çevresindeki Türklerin haklarının güvence altına alınmamış olmasıdır.

Türk – Yunan Nüfus Mübadelesi: 10 Haziran 1930

Nüfus sorunu Lozan Görüşmelerinde halledildiği halde uygulanma safhasında Yunanistan problemçıkarmıştır. Yunanistan İstanbul’da daha fazla Rum kalmasını istiyor; Türkiye ise yasalarçerçevesinde bu işi halletmek istiyordu. Nüfus mübadelesi sorunu Yunan başkanı ile MustafaKemal arasında 1930 yılında görüşülerek 10 Haziran 1930’da imzalanan Ankara Antlaşması ilehalledildi. Bu antlaşmadan sonra Türk-Yunan ilişkileri düzelmiştir. Türkiye ile Yunanistanarasındaki dostluk ilişkileri 1954 yılında meydana gelen Kıbrıs sorununa kadar devam etmiştir.

İstanbul’daki Rumlar ile Batı Trakya’daki Türkler hariç; diğer azınlıkların vedışarıdaki Türklerin ülkelerine dönebileceği kabul edildi.(LOZAN’DA)

Bu günküTürkiye-Iraksınırı çizildi.

Türk-İngilizilişkileridüzelmeyebaşladı.

Misak-ı Millidentaviz verildi.

Önemi:

Hatırlatma

Page 59: 1.Dünya Savaşı öncesi

Milletler Cemiyetine Giriş :18 Temmuz 1932

Milletler Cemiyeti 10 Ocak 1920’de Cenevre’de kurulmuştur. Musul Meselesindeİngiltere’nin çıkarlarına hizmet etmiş olduğundan dolayı; Türkiye Milletler Cemiyetineuzun bir süre güven duymadı. Türkiye’nin Avrupa’ya çok yakınlaşmak istemeyişinde SSCB’yiküstürmeme düşüncesi de vardır. Türkiye’nin Milletler Cemiyetine girmek gibi bir amacıyoktu. Lozan’dan sonra Türkiye’nin barış yolunda gösterdiği çabalar ve Musul’u Irak’abırakmasından dolayı Türkiye’ye karşı sıcak davranmaya başlayan İngiltere Türkiye’yiMilletler Cemiyeti üyeliğine davet edince; uluslararası barışa katkıda bulunmak istediğinigöstermek isteyen Türkiye Milletler Cemiyetine 18 Temmuz 1932’de üye oldu.

Balkan Antantı: 9 Şubat 1934

Almanya ve İtalya’nın bu politikaları karşısında yaklaşan tehlikeyi fark eden Balkanülkeleri güç birliği yapma kararı aldılar.

Türk – Yunan yakınlaşmasının da etkisiyle Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya veRomanya’nın da katılmasıyla Balkan Antantı imzalanmıştır.

Bu antant devletlerin toprak bütünlüğüne saygı gösterme ve iç işlerine karışmamaesasına dayanıyordu.

Yugoslavya’nın Alman yanlısı politika izlemesi ve II. Dünya savaşının çıkmasıyla BalkanAntantı dağılmıştır.

Bulgaristan komşularıyla anlaşmazlık içersinde olduğundan Balkan Antantı’na katılmamıştır.

Milletler Cemiyeti,I. Dünya Savaşından sonra,dünya barışını korumak amacıyla ABD başkanı Wilsonöncülüğünde kurulmuştur.Türkiye bu cemiyete üye olarak,uluslara arası barış girişimlerinidesteklediğini göstermek istemiştir.

Antantı İmzalan Devletler

Türkiye YunanistanRomanyaYugoslavya

1933’den sonra Almanya veİtalya’nın hızlı bir şekildesilahlanarak Balkanlar’a yönelikpolitikalar üretmesi Balkandevletlerini ve Türkiye’yiendişelendirmiştir.

Önemi:

1-Türkiye Yunan sınırını güvence altına aldı.

2-Türkiye bölgede lider konumunda olduğunu gösterdi.

3-Türkiye uluslararası barışa katkıda bulunmak istediğini gösterdi.

4-Montrö Antlaşması için Türkiye taraftar buldu.

Page 60: 1.Dünya Savaşı öncesi

Montrö Boğazlar Sözleşmesi: 20 Temmuz 1936

Türkiye Lozan’da Boğazlar ile ilgili hükümleri, güvenlik konusunda Milletler Cemiyetininetkili olacağı ve Avrupa’da silahsızlanmanın gerçekleşeceği ümidi ile, kabul etmiştir.

1933 yılından itibaren Almanya ve İtalya’nın hızlı bir şekilde silahlanması ve MC’ni buduruma bir çare bulamaması Türkiye’yi Boğazların güvenliği konusunda endişelendirdi.Lozan Antlaşmasının Türkiye’yi Boğazlar konusunda kısıtlayan hükümlerinin kaldırılmasıiçin Türkiye 10 Nisan 1936’da Lozan’ı imzalayan devletlere birer nota gönderdi.Antlaşmaların hiçe sayıldığı ve devletlerin dost arayışı içinde olduğu bir dönemdeTürkiye’nin istekleri olumlu karşılandı ve Boğazların Statüsü İsviçre’nin Montrö kentindetekrar görüşüldü.

Sadabat Paktı: 8 Temmuz 1937

Taraflar birbirine saldırmayacak, Taraflar birbirinin iç işlerine karışmayacaktır.UYARI :Üye ülkeler arasındaki mesafelerin uzaklığı ve kültürel farklılıklar nedeniyle SadabatPaktı , II . Dünya Savaşından sonra dağılmıştır.

Önemi : Türkiye Doğu ve Güneydoğu sınırlarını güvence altına almıştır.

Montrö Sözleşmesinin İçeriği:

1-Boğazlar komisyonu kaldırılarak görevleri Türk devletinedevredildi.

2-Boğazlara Türkiye’nin asker sokması kabul e-dildi.

3-Ticaret gemilerinin Boğazlardan serbest geçişi kabuledildi.

4-Savaş gemilerinin Boğazlardan geçişine sınırlamagetirildi.

5-Savaş zamanında Türkiye’ye Boğazları kapatma hakkıtanındı.

Montrö Sözleşmesinin Önemi:

• Boğazlar Komisyonunun kaldırılması , Türkiye’ninBoğazlar üzerindeki egemenlik haklarını güçlendirmiştir.• Misak-ı Milli’nin boğazlara yönelik kararıgerçekleşmiştir.• Türkiye , büyük bir siyasal zafer kazanmıştır.• Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki gücü ve uluslar arasıalandaki prestiji artmıştır.• 1823 Hünkar İskelesi Antlaşmasından itibaren süregelenBoğazlar sorunu kesin olarak çözümlenmiştir.

Türkiye Fransa Sovyet Rusya İtalyaİngiltere

Pakta Katılan Devletler

Türkiye AfganistanIrakİran

İtalya’nın Akdeniz Havzası veOrtadoğu’ya yönelik saldırgantutumu.

Page 61: 1.Dünya Savaşı öncesi

Hatay’ın Türkiye’ye Katılması: 30 Haziran 1939 Fransa ile TBMM arasında imzalanan 1921 Ankara Antlaşmasında Hatay’ın Fransa

himayesinde özerk bir yönetime sahip olması kararlaştırılmıştı. Ancak Fransa, 1936 yılındaHatay’dan çekilerek, bölgeyi Suriye’ye bırakmak isteyince; bu durumun AnkaraAntlaşmasına uymadığını ileri süren Türkiye Milletler Cemiyetine baş vurdu.

II. Dünya Savaşı’nın belirtileri oluştuğundan dolayı Fransa Hatay meselesinde Türkiye’yipek uğraştırmadı.

2 Eylül 1938’de Hatay Meclisi açıldı. Tayfur Sökmen devlet başkanı, Abdurrahman Melekbaşbakan oldu. Hatay Meclisi’nin verdiği kararla Hatay 29 Haziran 1939’da Türkiye’yekatıldı.

NOT: Hatay Türkiye’ye katılan son toprak parçasıdır.

ATATÜRK’ÜN İLKELERİ

Önemi:

1-Misak-ı Milli yönünde son adım atıldı.

2-Güney sınırı son halini aldı.

3-Mustafa Kemal II. Dünya Savaşı öncesi gelişmelerini Türkiye’nin lehine kullanarak dâhiyane bir siyasetizlediğini gösterdi.

Cumhuriyetçilik

Milliyetçilik

Laiklik

İnkılapçılık

Devletçilik

Halkçılık

1-Ulusal Egemenlik

2-Ulusal birlik ve beraberlik, ülke bütünlüğü

3-Yurtta sulh cihanda sulh

4-Özgürlük ve bağımsızlık

5-Akılcılık ve bilimsellik

6-Çağdaşlık ve batılılaşma

7-İnsan ve insanlık sevgisi

Bütünleyici İlkeler

Türk Milletinin ihtiyaçlarındandoğan,akıl ve mantığın ürünüolan,birbirleriyle çelişmeyen veiçersinde birbirini tamamlayanilkelerdir.

Page 62: 1.Dünya Savaşı öncesi

Cumhuriyetçilik: Doğrudan doğruya ulus egemenliğine dayanan, yöneticileri halkın oyu ile belli bir süre için seçilendevlet biçimine cumhuriyet denir. Cumhuriyetçilik ilkesi temel ilkelerin başında gelir. Atatürk’ün ödün vermediği temel iki ilkeden birisidir.(Cumhuriyetçilik-Laiklik) Devletimizin temel yapısını ve biçimini belirleyen ilkedir. Cumhuriyet, demokrasi içinde işleyen en ideal rejimdir.

Cumhuriyetçi DevrimlerTBMM’nin açılması.1921 anayasası,Saltanatın kaldırılması,Cumhuriyetin ilanı,Siyasi partilerin kurulması,Ordunun siyasetten ayrılması,Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması

MİLLİYETÇİLİK (ULUSÇULUK) Kurtuluş Savaşının yapılmasında ve Türk Devleti’nin kurulmasında temel ilke oldu. Irkçılık ve ümmetçiliği ret eder. Türkiye Cumhuriyeti’nin benimseyen ve “Türküm” diyen herkes Türk’tür. Milli birlik ve beraberlik esastır. Benimsediği eşitlik ilkesi ile Faşizm ve Nazizmden ayrılır.

Milletin varlığını sürdürmek ve yüceltmek için diğer bireylerle birlikte çalışmak ve bu bilinci diğer kuşaklara taşımaktırMilliyetçilik…Yeni Türk Devletinin kurulmasıTBMM açılması,İzmir İktisat Kanunu,Kapitülasyonların kaldırılması,Kabotaj Kanunu,Türk Dil Kurumunun açılmasıTürk Tarih Kurumunun açılmasıTevhid-i Tedrisat,Türk Harflerinin kabulu

HALKÇILIK: Halkçılık ilkesi cumhuriyetçilik ve milliyetçilik (ulusçuluk) ilkelerinin doğal ve zorunlu bir sonucudur. Bu ilkeyegöre, hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz. Ulusun bütün bireyleri kanun önünde eşittir.

Sınıf mücadelesi değil; sosyal dayanışma esastır. Ulus egemenliğini esas alır, demokrasiyi öngörür. Halkın eşitliği esastır. Devletin vatandaşa, vatandaşın da devlete karşı hak ve sorumluluklarını çağdaş bir şekilde düzenler.

İlgili İnkılâplar:

Aşarın kaldırılmasıSoyadı Kanunu,Medeni Kanun,Kılık-Kıyafet değişikliği,İlköğretimin kız ve erkek çocuklara zorunlu olması,Sağlık alanındaki çalışmalar,

DemokrasiSeçme veSeçilme

Ulus egemenliğiTBMM

Irk,Millet,

Vatan,Bağım

sızlık,Kültür veeğitim

,Türk,ulus,M

illi vbkavram

lar…

Eşitlik

Halk

Sınıfsız, ayrılıksız

Page 63: 1.Dünya Savaşı öncesi

DEVLETÇİLİK: Devletçilik; devletin ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda kalkınmayı desteklemesidir. Bu ilke halkçılığın tamamlayıcısıdır Ekonomide planlı kalkınma hedeflenmiştir. Karma ekonomiyi esas alan devletçilik ilkesinde özel mülkiyetin olması, devletçiliği komünizmden ayırır. Müdahalecidir; katı değildir Zamanın şartlarına göre değişmiştir.

Amaç: Türk toplumunun, çağdaş uygarlık ve refah düzeyine yükseltilmesidir.

İlgili İnkılâplar:

Teşvik-i Sanayii Kanunu,Kabotaj kanunu,Bankaların açılması,I ve II. Beş Yıllık kalkınma planının uygulanmasıdır.

Ekonomi, Kalkınma

Devletçi

İnkılapçılık

1-Çağın değişen şartlarına göre değişimi ve modernleşmeyi esas alır.2-TBMM’nin açılması ile başlayan Türk İnkılabının devam ettiğini gösterir.3-Durağan değildir.4- Bu ilke Atatürk inkılaplarını, Osmanlı Devleti yenileşme çabalarından ayıran temel farkı gösterir.5- Atatürk ilkelerine canlılık ve süreklilik kazandırır.

YenilikÇağdaş

Reform, MuasırMedeniyet

Kanun,Modernleşme

Laiklik: Devlet düzeninin, hukuk kurallarının dine değil, insan aklının ürünü olan bilime dayandırılmasıdır. Kişiler dinsel inançlarında özgürdür. Devlet dini inançlarından ötürü kişilere ayrıcalık tanımaz. Laiklik anlayışında din, devlet işlerine ve politikaya karıştırılmaz. Hoşgörü, inanç ve vicdan hürriyeti esastır.

1-Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922)2-Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924)3-Şer’i ye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılması (3 Mart 1924)4-Tevhidi-i Tedrisat kanununun kabulü (3 Mart 1924)5-Tekke ve zaviyelerin kapatılması (30 Kasım 1925)6-Kılık kıyafetin düzenlenmesi (25 Kasım 1925)7-Türk Medeni kanununun kabulü (1926)8-Kadınlara siyasal hakların verilmesi (1934)9-1928’de Anayasada laiklikle bağdaşmayan hükümler kaldırıldı.

Mustafa Kemal’in parti tartışmalarının dışında tuttuğu ve taviz vermediği bir ilkedir

Page 64: 1.Dünya Savaşı öncesi