· 2016-12-10 · aslanin dÝÞÝsÝ de aslandir hacý bektaþ veli sesleniyor: erkek diþi...

120
ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda, kadýn erkek farký yok / Noksanlýkla eksiklik, senin zihniyetinde. Alevi yolunun ayýrt edici bir temel özelliði de kadýna bakýþ açýsýdýr. Kadýný erkeðin hizmetine sunana, ona ikincil bir rol veren, hatta cariye sýfatýyla insan olmaktan çýkaran inançlara karþý yolumuz kadýný kadim tarihine uygun olarak pir- lik makamýnda görüyor. Doðuran ve yaþatan kadýn olduðuna göre bunda hayret edecek bir durum da yok. Harabi Baba kadýný 'eksik' olarak niteleyen anlayýþlara karþý Zehra mahlasýyla söylediði deyiþinde asýl eksikliðin o sözü söyleyenin zihniyetinde olduðunun altýný çiziyor: Abes bir þey halk etmemiþtir Huda Nakýshðý kabul etmeyiz asla Bacýlar büyüttü iþte essela Bu dünyaya gelen evliyalarý Sanmayýn ki ersiz komaz dünyayý Düþünün bir kerre Meryem Ana'yý Pedersiz doðurdu koca Ýsa'yý Bacýlarýn yoktur müdaralarý Ey erler biz sizden ziyade eriz Çünki size hizmet hürmet eyleriz Gittiðiniz yolda hep beraberiz Etmeyiniz böyle boþ davalarý Gerçi kýyafetçe size uymayýz Hakikatte sizden geri kalmayýz Malumunuz olsun erden saymayýz Bize nakýs diyen budalalarý Nakýstan mý geldi Ahmed-i Muhtar Nakýszade midir Hayder-i Kerrar Ananýza nakýs demeyin zinhar Te'sir eder size beddualarý 1 SUNUÞ

Upload: others

Post on 14-Feb-2020

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR

Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli

yerinde / Bizim nazarýmýzda, kadýn erkek farký yok / Noksanlýkla eksiklik, seninzihniyetinde.

Alevi yolunun ayýrt edici bir temel özelliði de kadýna bakýþ açýsýdýr. Kadýnýerkeðin hizmetine sunana, ona ikincil bir rol veren, hatta cariye sýfatýyla insanolmaktan çýkaran inançlara karþý yolumuz kadýný kadim tarihine uygun olarak pir-lik makamýnda görüyor. Doðuran ve yaþatan kadýn olduðuna göre bunda hayretedecek bir durum da yok.

Harabi Baba kadýný 'eksik' olarak niteleyen anlayýþlara karþý Zehra mahlasýylasöylediði deyiþinde asýl eksikliðin o sözü söyleyenin zihniyetinde olduðunun altýnýçiziyor:

Abes bir þey halk etmemiþtir HudaNakýshðý kabul etmeyiz aslaBacýlar büyüttü iþte esselaBu dünyaya gelen evliyalarý

Sanmayýn ki ersiz komaz dünyayýDüþünün bir kerre Meryem Ana'yýPedersiz doðurdu koca Ýsa'yýBacýlarýn yoktur müdaralarý

Ey erler biz sizden ziyade erizÇünki size hizmet hürmet eylerizGittiðiniz yolda hep beraberizEtmeyiniz böyle boþ davalarý

Gerçi kýyafetçe size uymayýzHakikatte sizden geri kalmayýzMalumunuz olsun erden saymayýzBize nakýs diyen budalalarý

Nakýstan mý geldi Ahmed-i MuhtarNakýszade midir Hayder-i KerrarAnanýza nakýs demeyin zinharTe'sir eder size beddualarý

1

SUNUÞ

Page 2:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

Zehra'nýn nutkunu güzel dinleyinEy erenler, erler doðru söyleyinBiz doðurmadýk mý beyan eyleyinSizi irþad eden bu babalarýYine Harabi Babamýz bu kez Lütfiya mahlasýyla söylediði bir baþka deyiþinde

'alanýn diþisinin de aslan' olduðunu söyledikten sonra Havva Ana, Meryem Ana,Fatma Ana'nýn varlýklarýnýn nelere kadir olduðuna vurgu yapýyor.

Ey erenler erler nasýl ersinizSöyleyin sizinle davamýz vardýrBacýlara niçin nakýs dersinizBizim de Hazret-i Havva'rnýz vardýr

Bizi de halk eden Sultan deðil miArslanýn diþisi arslan deðil miSöyleyin makbul-i Rahman deðil miÜmýn-i Gülsüm, Zeyneb, Leyla'mýz vardýr

Lütfiya fakire kemter bacýdýrMuhammed Ali'ye kuldur nacidirCümle erenlerin baþý tacýdýrÝþte Fatýma-tüz-Zehra'mýz vardýrYolumuz özünde kadýný erkeðin bir adým önüne koyuyor. Doksan bin Rum ereni toplanmýþken Hacý Bektaþ Veli'yi Kadýcýk Anaya

karþýlatýyor. Onun kerametiyle Hünkar mekan buluyor. Yol, soy-sop KadýncýkAna'dan yürüyor.

Coðrafyamýzýn adý Ana-dolu, Baba-dolu deðil.Erkeðin kendisinin varedenin önünde secde etmesi gerekmiyor mu!Allah eyvallah…Bozatlý Hýzýr yardýmcýmýz olsun…

Ali YILDIRIMGenel Yayýn Yönetmeni

2

YOL 44

Page 3:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

3

YOL 44

Alevi-Bektaþi inanç sistemi, Türkdili ve kültürünün önemli zen-

ginliklerindendir. Alevi-Bektaþi inancý-na sahip bireyler ibadetlerini (ritüel)Türkçe yapmaktadýrlar. Orta As-ya'dan, Balkanlara, Mýsýr'a kadar uza-nan geniþ bir coðrafyada yaþayaninanç zümresi farklý ocaklara baðlýdýr.Her ocaðýn, kendi dinamikleri ile yü-rüttüðü inanç ritüelleri ve pratiklerivardýr. Bu durum Alevi toplumunca"Yol bir, sürek bin bir." tabiri ile ifadeedilir. Ocaklarýn, farklý kültürel ve ye-rel unsurlarla zenginleþtirdiði ritüellerefarklý adlar verilmiþtir. Bazen ayný ritü-el yöresel adlandýrmalarla farklý adlaralmakta bazen ise ayný adlý ritüeliniçeriði deðiþmektedir. Maalesef Alevi-Bektaþi inanç zümresinin ritüelleri vebu ritüeller için oluþmuþ özel termi-nolojinin büyük bir kýsmý henüz kayýtaltýna alýnamamýþtýr. Bu sebeple inançsistemine dair yazmalarda veya þiir-lerde geçen terminolojik adlandýrma-lar anlaþýlamamakta veya yanlýþ an-lamlandýrýlmaktadýr.

Bu durumun farklý nedenleri vardýr.Bunlardan en önemlisi sýr olarak kabuledilen ritüellerin içeriði hakkýnda gör-sel verilerin olmayýþýdýr. Son yirmi yýlagelinceye kadar Alevi zümre üzerineyapýlan yayýnlarda görsel unsurlarýgörmek mümkün olmuyordu. Ýnançsisteminden kaynaklanan kurallar se-bebiyle ritüelleri icra ortamýnda kay-detmek mümkün deðildi. Elde edinenverileri de bir genelleme ile bütün Ale-vi toplumunun tümüne genellendirmegeleneði hakimdi. Halbuki giriþte debahsettiðimiz üzere inanç zümresininritüel ve terminolojik adlandýrmalarýdeðiþim göstermektedir. Bazen aynýilçe sýnýrlarý içerisinde farklý adlandýr-malar görülmektedir. Kapalý toplum-

ALEVÝ ÝNANÇSÝSTEMÝNDEKÝ

RÝTÜELÝK ÖZEL TERÝMLER:

MUSAHÝPLÝK*

Mehmet ERSAL

* Bu makale, Turkish Studies Dergisi'nin6/1 Sayýlý Bahar 2011 yýlýnda yayýnlan-mýþtýr. YOL dergisinin okuyucu kitlesineulaþtýrma talebi sebebiyle yenidenyayýnlanmaktadýr.

Page 4:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

larda görülen gizli dil kullanma gele-neði Alevi zümre içerisinde sýkça rast-lanan bir durumdur1. Bu gibi durum-lar terminolojik tanýmlamalarda fikrikargaþaya neden olmaktadýr.

Ritüelik adlandýrmalarda dikkatedilmesi gereken bir durum da kulla-nýlan terminoloji ile ritüelde geçeninanç pratiklerinin tutarsýzlýðýdýr. Herritüelde olduðu gibi Alevi inanç siste-minin ritüellerinde de bir sýra ve dü-zen mevcuttur. Bir ritüeli ve inançpratiðini karþýlayan bir terimi anlatýr-ken icra ortamýný ve icra sýrasýný dagözetmek terimin anlamýnýn anlaþýl-masýnda önemli bir etkendir. Ritüel-lerde her inanç pratiðine ve hareketeayrý anlamlar yüklenmektedir. Sözgelimi okuduðu bir metinde "parmakçatma" terimini gören bir kiþi, Alevi

inanç sistemindeki musahip cemin-deki bir inanç pratiði olduðunu bile-mez ve farklý anlamlar yükleyebilir.Diyelim ki yayýn doðrudan Aleviliküzerine ve okuyan kiþi bunun birinanç pratiði olduðunun farkýnda olsada yine de ortaya çýkan sýkýntýlý birdurum vardýr. Bu pratik ne için ve na-sýl icra ediliyor? Bu durumda görsellikve tasvir ortaya çýkmaktadýr. Ritüelinyapýlýþ amacý ve görsel tasviri ile teri-min tam karþýlýðýný bulmak kolaylaþ-maktadýr. Bir diðer anlam bulanýklýðýda bu inanç pratiðinin baþka bir böl-gede farklý adlandýrma ile karþýmýzaçýkmasýdýr. Bazen ayný inanç pratiði-ne farklý isim verilirken bazen de fark-lý inanç pratikleri için ayný ismin kulla-nýldýðý görülmektedir. Çalýþmamýzdayukarýdaki sorulara cevap bulacak þe-

4

YOL 44

Mürebbi ve musahip olacak talipler

Page 5:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

kilde Alevi cem ritüellerinden biri olan"Musahip Kurbaný Cemi"ndeki musa-hip olma ritüeli ve inanç pratiklerigörsel öðeler ve tespit edilebilen fark-lý adlandýrmalar ile sunulacaktýr.2

Alevi inanç zümresindeki ibadetle-rin temeli cem ritüeline dayanýr.Cemler içeriklerine göre farklý isimleralmaktadýr.3 Her cem ritüelinde uygu-lanan bir genel hizmet sýrasý mevcut-tur. Bir cem en az on iki hizmet yapýl-dýktan sonra tamamlanmaktadýr. Ba-zý bölgelerde hizmet sayýsý yirmi dör-de kadar çýkmaktadýr. Cemlerin yapý-lýþ nedenine baðlý olarak ritüellerdeuygulanan inanç pratiklerinde defarklýlýklar olmaktadýr. Bu da ritüelikve terminolojik bir zenginlik saðla-maktadýr. Bu çalýþmada MusahipKurbaný Cemi'nin merkezindeki ritüelolan musahip olma hizmeti inançpratikleri sýrasýna uygun bir þekilde ri-tüelik terimleri merkeze alarak incele-necektir.4

Alevi anne ve babadan doðan herbireyin evlendikten sonra inanç züm-resine dahil olmasý için bir diðer evliçift ile musahip olmasý gerekmekte-dir.5 Geleneksel Alevi inanç sistemin-de "sýrr"a vakýf olmak, ceme girmekbu ritüel ile gerçekleþmektedir. Birnevî bir ritüelle, zümre tarafýndaninanç halkasýna kabul edinilmektedir.

Mürebbi: Kelimeye sözlüklerde"terbiye eden; çoçuk terbiye eden"(Devellioðlu 2000, 732) "eðitici er-kek" (TDK 2005, 657) anlamlarý yük-lenmiþtir. Ritüelik terim anlamý dasözlük anlamýna yakýndýr. Mürebbi,musahip olacak iki çifte yolun kuralla-rýný öðretecek ve ritüel boyunca ön-derlik yapacak kiþiye denir. Bu kiþininbelirli vasýflara sahip olmasý gerek-

mektedir. Mürebbi olacak kiþi önce-likli olarak yolun bütün kurallarýný bile-rek bunlarý hayatýna yansýtmýþ talip-lerden seçilir. Musahip kurbanýný kes-tiði günden mürebbi olduðu güne ka-dar düþkün olmamýþ olmasý gerek-mektedir. Toplumca saygý gören birþahsiyet olmalýdýr. Musahip olacakkiþiler dede soylu bir aileden geliyor-sa mürebbinin de dede soylu olmasý-na dikkat edilir. Musahip kurbaný ke-secekler talip ise taliplerden seçilir.Mürebbi, adlandýrmasý yerine Ankara,Çankýrý, Eskiþehir, Çorum bölgesinde-ki Alevilerce "Rehber", "Kýlavuz" Ispar-ta'da ise "Saat Rehberi" adlandýrmala-rý kullanýlmaktadýr. Alevi zümresindeiki rehber vardýr. Bunlardan birincisi"Yaðlýk rehberi"dir. Alevilerde ilk ikrar,gerdek gecesi öncesinde "Dede nika-hý" olarak bilinen nikahtan önce dedehuzurunda alýnan ikrardýr. Bu bir nevî"Bel ikrarý"dýr. Yeni evlenen çiftin ev-lendikleri zaman dilimine kadar yap-týklarý hatalardan tövbe ederek evlen-dikten sonra tekrar yapmayacaklarýnave ileride musahip olacak bir eþ bu-lunca musahip kurbaný keseceklerinedair söz verme ritüelidir.6 Bu ritüeldeevlenen çifte yol gösteren kiþiye "Yað-lýk rehberi" denir.

Musahip kurbaný kesenler kendile-rine mürebbi olan kiþiyi "tarikat baba-sý" olarak görürler. Ona ömür boyukendi anne ve babalarýna davrandýk-larý gibi davranmak zorundadýrlar.

Hacý: Musahip kurbaný kesecek ki-þiler için "hacý" tabiri kullanýlýr. Ritüelbittiðinde her biri manevi anlamda birmakam alarak hacý olmuþ kabul edi-lirler.

Tarikat Abdesti: Musahip olacakkiþilere mürebbi huzurunda aldýrýlan

5

YOL 44

Page 6:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

abdeste verilen isimdir. Uygulamaaçýsýndan Sünni akaitteki abdesttenfarký yoktur. Tarikat abdesti sembolikolarak bir iç arýnmayý da ifade eder.Yeni hayata atýlan ilk adýmdýr. Bu se-beple dede huzuruna ilk çýkýþta alýnanbu abdeste "tarikat abdesti" denir.Musahip olan kiþiler her sene dedehuzurunda görgüden geçer. Her yýlalýnan bu abdeste ise "yýl abdesti" de-nir.

Eþik Yoklama: Eþik kelimesi Türk-çede anlam kaymasýna veya deðiþi-mine uðrayan kelimelerdendir. EskiTürklerde eþik ile kast edilen kapýsözcüðüdür (Ögel 2000, 47; Gülen-soy 2007, 344). Günümüzde ise"eþik" anlam daralmasýna uðrayarakkapýnýn giriþine verilen isim halinegelmiþtir. (TDK 2005, 657) Alevilerceeþik kutsal kabul edilir (Bozkurt 2005,

179). Bu durum eski Türk inançlarý ileÝslamiyet'in bir araya getirdiði birinanç senkretizimidir. Tasavvufi ma-nada eþik, zahirden bâtýna, mecaz-dan hakikate geçilmesini saðlayan birkapýdýr (Uludað 2005, 128). Alevizümrelerde Eþiðe yüklenen bu iki an-lamýyla da yaþamaktadýr. Ýki farklý an-lamýna yönelik inanç pratikleri mev-cuttur. Eþik kutsaldýr. Basýlmaz, üzeri-ne oturulmaz. Evin kapýsýna yüklenenbu anlamlar yanýnda asýl kutsal kabuledilen kapý, cem evinin kapýsýdýr.Çünkü bu kapýdan ancak sýrra vakýfolanlar girebilir. Ýnanca göre kapý Hz.Ali'dir. Bu kapý bâtýn kapýsýdýr. "Babul-lah" olarak görülür. Kapýyý Hz. Ali'ninkapýsý olarak görmenin yanýnda ce-mevinin kapýsýnda "beþ esma"nýn te-zahür ettiðine inanýlýr.7 Beþ esma ileHz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Fatýma,

6

YOL 44

Eþik yoklayan talipler

Page 7:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin kastedil-mektedir. Bu sebeple eþikten medetalmadan hizmetlere baþlanmaz. "Eþikyoklama ritüeli", musahip olacak çift-lerin rehberin önderliðinde dedeninhuzuruna gelmeden önce cem evininkapýsýna dizüstü yürüyüp giderek ka-pýnýn dört köþesine ve ortasýna niyazetmesidir. Kapýya niyaz eden rehberve çiftler yine dizüstü dedenin huzu-runa gelirler. Buradaki eþik Eski Türk-çedeki kullanýmýna uygundur.

Bu ritüelin farklý bir adlandýrmasýIsparta bölgesi Alevilerinde "eþik ter-cümaný" þeklinde görülmektedir. Bubölgede kapýya bir niyaz olmayýpdoðrudan cem evinin giriþinde her ta-lip eðilip eþiðe üç kez niyaz eder (Er-sal 2009, 230-234).

Bend Baðlama: Bendin sözlük an-lamý "bað, yular, rabýta, baðlama"dýr(Devellioðlu 2000, 83). Bu ritüele"kemerbest baðlama" da denir. Mu-sahip olacak talipler, eþik yokladýktan

sonra dedenin huzuruna gelirler. De-de sýra ile bellerine kuþak baðlar.Ýnanca göre Hz. Ali saðlýðýnda on ye-di kiþiye kemerbest baðlamýþtýr. Bukiþilere "on yedi kemerbest" denir.Hz. Ali'nin saðlýðýnda, bâtýn sýrrýna va-kýf olan kiþilere kemerbest baðlamýþ-týr. Kemerbest takabilmek için musa-hip olma þartý vardýr. Alevi inanç sis-temine göre musahip olmayan, beli-ne bend baðlanmayan bir talip cemegiremez. Cemde hizmet görecek hertalibin kemerbestli olma þartý vardýr.Bu hizmet bâtýna baðlanarak dünya-daki günahlý iþlerden el etek çektiðinedair talibin bir niþanýdýr.

Tarikat Namazý: Eþik yoklayýp hu-zura gelen taliplerin rehberleri ile bir-likte kýldýklarý namaza verilen addýr.8

Dizüstü meydana gelen talipler yereniyaz edip ayaða kalkýp "dara dur"ur-lar. Bu iki secdeli bir namazdýr. Ýlk da-ra durulduðunda dede bir gülbengokur. Talipler tekrar yere niyaz ede-rek "tecellâ" dolanýrlar. Tecellâ dolan-

7

YOL 44

Eþik yoklayýp dizüstü meydana gelen talipler

Page 8:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

mak dededen baþlanýp meydandakibütün taliplere niyaz ederek dolaþ-maktýr. Tecellâyý tamamlayan taliptekrar yere niyaz eder, ayaða kalkýpdara durur. Dede bir gülbeng daha

okuyunca yere niyaz edip meydandadizüstü oturup bütün ayin-i cemi se-falar. Bu inanç pratiðine "sefalama"denir. Ýnanç pratiði ile dededen baþ-layarak bütün cem halkýna "Ceme hoþ

8

YOL 44

Dede musahiplilere bend baðlarken

Meydanda tecella dolanan talipler

Page 9:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

geldiniz." denilmiþ olur. Tarikat na-mazý bitince talipler huzurdan çekilir-ler.

Car: Musahip olacaklar meydan-dan kalkýnca manevi temizliði temsi-

len "carcý" elinde süpürgesi ile mey-dana üç kez süpürge çalar. Bu hiz-mete "süpürgeci" hizmeti de denir.

Cebrail: Cebrail dört büyük melek-ten vahiy getirmekle görevli olarak bi-

9

YOL 44

Seccade üstüne niyazlarla çýkan musahipliler

Musahipliler ayin-i cemi sefalarken

Page 10:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

linen meleðe verilen isimdir. Aleviinanç sisteminde Cebrail kelimesinefarklý anlamlar yüklenmiþtir. Cebrail,iki ayaklý kurbana (horoz veya tavuk)verilen bir isim olmuþtur. Musahip

kurbaný müminin miracý olarak kabuledilir. Miraç hadisesinde Hz. Mu-hammed'e rehberlik eden Cebrail'dir.Bu sebeple Alevi ritüellerinde Cebrailadýna da bir kurban sunulur.

10

YOL 44

Carcý

Musahipliler hep birlikte kurban olacak Cebrail ile dualanýrken

Page 11:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

Erkân Çýkarma: Cem riteülinde ikikurban vardýr. Bunlardan esas kabuledilen kurban cemin yapýlabilmesiiçin kesilen koçtur. Cem ritüelinde ikikez Cebrail meydana gelir. Ýlkindekurban tekbirlenmek için meydanagelmeden önce bir Cebrail kesilir.Ýkincisi ise "erkân çubuðu" , "tarik çu-buðu"9 kýnýndan çýkarýlacaðý zamanCebrail'in kesilmesidir. Birinci kurban,Cebrail melek için kesilen kurbandýr.Ýkinci ise kutsal kabul edilen "erkânçubuðu"nun kýnýndan çýkarýlmasý içinkesilen kurbandýr. Musahipliler elleri-ne bir horoz alarak meydana gelirler.Dede duasýný verdikten sonra dede-nin huzurunda bir leðen içerisindehorozu keserler. Kanýndan bir damlaerkân çubuðuna sürerler. Bu inançpratiðinden sonra erkân kýnýndan çýk-mýþ olur. Ankara Beypazarý Karaþarbeldesinde hem erkân çubuðu hemde "kýlýç" kullanýlmaktadýr. Bu kýlýç Hz.Ali'nin kýlýcý olarak bilinen Zülfikar'abenzetilir.

Seccade Serme: Dedenin huzuru-na serilen battaniye, örtü vb.ne veri-len addýr. Bu hizmete genel olarakseccade hizmeti denir. Hizmeti ya-pan kiþiye de "seccadeci" denir. Trab-zon ve Düzce bölgesindeki GüvençAbdal Ocaðý'na baðlý Çepni Alevilerbunun için, "elik postu" terimini kul-lanmaktadýr. Bu post kutsal kabuledilir. Özel bir odada muhafaza edi-lir. Ankara Beypazarý Karaþar belde-sindeki Aleviler seccade yerine "kilim"terimini kullanarak ritüel için "kilimserme", "kilim açma", "kilimden geç-me" terimlerini kullanýrlar. Bursa yö-resindeki Aleviler ise "çarþaf" teriminikullanarak ritüele "çarþafa yatma","çarþaftan geçme" ritüeli derler. An-kara ve Çankýrý bölgesindeki Alevilergenel olarak seccade kelimesini kul-lanmakla birlikte seccade için "Nuh'unGemisi" terimini de kullanýrlar. Secca-de üzerine çýkma pir önüne çýkmak-týr. Dede postu, peygamber postu

11

YOL 44

Erkân çubuðu için meydanda kesilen horoz

Page 12:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

olarak kabul edilir. Seccade üstüneçýkanlar Nuh'un gemisine binenlerebenzetilmektedir. Burada kul hakkýn-dan kurtulan talip Nuh'a talip olanlargibi kurtuluþa erecektir. Musahip ol-mayanlar seccade üzerine çýkamaz-lar. Seccade üzerine çýkacak talip eþikyoklarken yaptýðý gibi seccadenindört köþesine bir de ortasýna niyazeder. Genel olarak seccadenin dörtköþesine niyaz edilir. Çünkü bu hiz-met "dört kapýlý olma" hizmetidir.Musahip olan kiþiler ritüel sonundaþeriat, tarikat, marifet ve hakikat ka-pýlarýný açacaktýr. Bu sebeple secca-deye dört kapýya göndermede bulu-nularak dörtlü niyaz edilir.

Aþk Ola: Niyazlarý tamamlayýprehber ile birlikte dizüstü seccade üs-tünde oturan taliplere dede "aþk ola"deyince hepsi birden seccade üzeri-ne yüzüstü secde ederler."Aþk ola"tabiri taliplere Hakk huzurunda ol-duklarýný hatýrlatmak amaçlý bir söy-

lemdir. "Hakk için, Hakla bir olmakiçin meydana geldiniz." telkinidir. Yo-la girecek talip ilahi aþka talip olupmeydana gelmiþtir. "Aþk ola" tabiri as-lýnda bir imtihanýn baþlangýcýna iþa-rettir. Dedenin birazdan sorguya ge-çeceðine iþaret eder. Bu inanç pratiðisadece cemlerde seccade üstündeuygulanmaz. Dede talibini gördüðüherhangi bir ortamda "aþk ola" dediðitakdirde talip hemen yere secdeeder. Bu dedeye bir teslimiyettir.Secdeye kapanan talibin "dilsiz, baþ-sýz" ve sorguya hazýr olduðunu anla-týr. Dede "dilli baþlý olun" deyince ta-lipler "baþ kaldýrýr". Dede, sorguyabaþlar. Cemde bulunan kiþiler ile mu-sahip olacak kiþilerin varsa alacak,borç gibi hususlarýnýn sulhunu saðlar.Bütün halka sorar halk musahipliler-den razý ise dede taliplerine girdikleriiþin çok zor bir yol olduðunu izaheder. Musahip olacaklar ve ayin-i ce-min her konuda razýlýðý alýnýnca diðerbir inanç pratiðine geçilir.

12

YOL 44

Erkân çubuðu post dedesine niyazlarla teslim edilirken

Page 13:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

Parmak Çatma: Seccade üzerin-de sorgudan geçen taliplerin rehber"bacý-kardeþ"10 sað omuzlarý birbirinedeðecek þekilde yan yana dizüstüotururlar. Sað ellerini birleþtirerek saðbaþparmaklarýný çatarlar. "Parmakçatma" inanç pratiðinin farklý uygulan-ma þekilleri de vardýr. Ýkili parmakçatmanýn yanýnda dörtlü ve parçalarhalinde on altý kiþinin parmak çattýðýuygulamalar da mevcuttur. Her ikiçift de bu pozisyonda iken dede "mu-sahip hutbesi"ni11 okur. Ankara Bey-pazarý Karaþar beldesindeki Alevile-rinde, hutbe okunurken musahiplile-rin parmaðýný üstten bir baþka rehbertutar. Bu kiþiye "parmak babasý" de-nir. Hutbe son bulunca parmaklar sa-lýnýr.

Erkâna Yatma-Ýhrama Girme:Parmak çatma inanç pratiði son bu-lunca rehber talipleri "erkâna yatýrýr".Yaþa göre ilk erkek talip sað omzununüzerine seccade üzerine yatar. Onun

arkasýna diðer musahip olacak çiftineþi ilk yatan talibin ayaðýna beline vebaþýna niyaz ettikten sonra ayný po-zisyonda yatar. Ayný inanç pratiklerinitekrar ederek diðer talipler de yatar.Rehber de seccadenin dýþýna ayný þe-kilde ayrý yatar. Erkâna yatan taliple-rin üstlerine beyaz kumaþ serilir. Bukumaþa "ihram" veya "kefen"denir.Yatýþ pozisyonu da ölünün kabre ya-týrýlýþ pozisyonuna benzer. Kefen veyatýþ pozisyonunda ölüme bir gön-derme vardýr. Bu iki adlandýrmadainanç pratiðine yüklenen anlamlardankaynaklanmaktadýr. Birinci anlammusahiplilere "hacý" denmesindenkaynaklanmaktadýr. Bu hizmet mane-vi bir hacdýr. Ýkincisi ise bu ritüeldeölüp yeniden dirilmektir. Asýl hayatabir geçiþtir. Yaþlý taliplere kaç yaþýn-dasýn sorusunu yönelttiðinizde ikrar-musahip yaþýný söylerler. Ýnanca göremusahip olduktan sonra kýrk defa de-de huzurunda görülen talip bu dün-

13

YOL 44

Seccade üstünde 'Aþk ola' pozisyonu

Page 14:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

yada cenneti bulmuþtur. Bu sebeplemusahip olmadan önceki hayatlarýnýsaymazlar. Sýrra vakýf olduktan sonra-ki yaþ esas yaþtýr. Asýl hayat "sýr-ý ba-bullah"tan sonraki hayattýr.

Bu ritüele eklenen bir diðer anlam-da "miraca çýkma" tabiridir. Erkânayatma-ihrama girme, müminin gönülmiracý olarak kabul edilir. Bu sebepleritüel bitince "Miracýnýz kutlu olsun.",

14

YOL 44

Parmak çatmýþ talipler

Farklý bir parmak çatma pozisyonu

Page 15:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

"Hacýlýðýnýz kabul olsun.", "Yaþýnýz kut-lu olsun." tabirleri ile tebrik edilirler.Bir diðer erkâna yatma þekli ise þöy-ledir: Erkekler seccade üstünde bir-birlerine sarýlarak yatarlar. Üstlerine

beyaz örtü örtülür. Eþleri de ayakuç-larýnda darda dururlar. Bu inanç pra-tiðini uygulayan ocaklarýn taliplerinegöre ayakta duran eþleri, onlarýn"kabirtaþlarý"dýr. Burada da ölüme bir gön-

15

YOL 44

Farklý bir parmak çatma pozisyonu yakýn görünüm

Ýhrama girmiþ musahipliler

Page 16:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

derme vardýr. Bu ölüp yeniden diril-mektir.

Erkân - Kýlýç Vurma: Dede, eline"erkân çubuðu" nu alarak üstlerineçarþaf örtülen taliplerin baþuçlarýna

gelir. Erkân çubuðunu üç kez etrafla-rýnda dolandýrdýktan sonra her birininbaþýna on iki kere On iki Ýmam'ýn is-mini söyleyerek dokundurur. SonraNad-ý Ali duasýný, Yedullah Ayetini

16

YOL 44

Ýhrama girmiþ musahipliler

Bacýlarýn darda durduðu ihrama girme ve erkân vurma pozisyonu

Page 17:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

okur. Erkân deðneði ile çarþafýn ucu-nu tutarak "Uyuyanlar uyana, Hakk'ýnrahmetine bulana" diyerek çarþafý kal-dýrýr. Uyanan taliplere "Miracýnýz kut-lu olsun.", Hacýlýðýnýz kabul olsun."der. Bu deðneðin Cennetteki Tuðba

aðacýnýn bir dalý olduðuna inanýlýr. Yi-ne Ankara Beypazarý Karaþar'da ritü-ele "kýlýç vurma" da denir. Hz. Ali'ninkýlýcýnýn ehlini kesmeyeceðine inanýlýr.Zülfikar, zalimi keser.

17

YOL 44

Erkân çubuðunun altýndan geçen musahipliler

Erkân suyundan alan musahipliler

Page 18:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

Erkândan - Kýlýçtan geçme: Çar-þaftan çýkan talipler önde rehber sýraile dedenin elinde tuttuðu deðnek ve-ya kýlýca üç kez niyaz edip altýndansýrtlarýný sürterek geçerler. Hz. Mu-

hammed, Biât-ý Rýdvan'da biat alýrkenTuðba aðacýnýn dalý olduðuna inanýlanbir dalý biat edenlerin sýrtlarýna sürt-müþtür. Ýnanç zümresinin bazý fertle-ri bu dalýn Tuðba aðacýndan kopup

18

YOL 44

Erkân suyunun farklý bir veriliþ pozisyonu

Bir tepside meydana gelen yürek hizmeti lokmalarý

Page 19:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

geldiðini ifade ederler. Bu sebepleerkân çubuðu, bir aðaç dalý olarak ka-bul edilmez.

Erkân - Tarik Suyu: Musahip ola-cak kiþiler ve rehber erkândan geçtik-ten sonra darda beklerler. Meydanaelinde su tasý ile bir hizmetçi gelir.Dede elindeki deðneðin bir ucunu ta-sýn içine sokarak eliyle tastan su alýpüç kez ýslatýr. Sonra bir avuç su dahaalýp havaya "Gökten hayýrlý rahmet,yerden feyz-i bereket." diyerek saçar.Daha sonra rehberden baþlayarak sý-ra ile deðneði tasa sokup taliplereuzatýr. Talipler deðneðin ucundaki su-dan alýp yüzlerine sürerler. Bu ritüeleerkân suyundan alma ritüeli denir.Rehber ve talipler sudan aldýktansonra dede ritüel baþlarken uyguladý-ðý inanç pratiklerini tekrar eder. Son-ra talipler birlikte darda durur vepostta oturan dede varsa onun du-asýný alýp erkâný kýnýna sokmak üzerehizmetçiye verir.

Yürek Yeme: Erkândan geçip su-yundan da alan talipler, tekrar secca-de üzerinde dizüstü otururlar. Dedede karþýlarýna gelerek dizüstü oturur.Bir hizmetçi tepsi içerisinde "yürek,bal ve süt" getirir. Meydana gelen yü-rek, cem için kesilen kurbanýn kalbi-dir. Bu kalp ayrý bir kap içerisindehaþlanýr veya közde piþirilir. Dede,meydana bütün halde gelen yüreðidört parçaya böler ve musahip ola-cak her talibe birer parça verir. Talip-ler ellerine aldýklarý yürek parçalarýn-dan birer parça ýsýrýp diðer musahipolacak talibe verir. Her talip elindekiyüreði deðiþerek diðer üç kardeþi ilepaylaþýp yer. Dede, sonra hepsine bi-rer bardak süt verir. Sütleri de deðiþe-rek içerler. En son olarak dede her bi-rinin aðzýna bir kaþýk ile bal verir.

Asýl hizmet "yürek yeme" ritüeli-dir. Alevi inanç sisteminde bir ceminmeydana gelmesi için kurban olacakbir hayvana ihtiyaç vardýr. Cemde ke-

19

YOL 44

Dede meydanda yüreði dörde bölerken

Page 20:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

silen hayvanýn lokmasý yenir. Lokmave kurban Alevi inanç sisteminde kut-siyet atfedilen önemli hususlardan-dýr. Yürek ise hayvanýn en kutsal yeri-dir. Bunu ancak musahip olanlar yiye-

bilir. Bu sebeple musahiplerin ilk ye-diði ve paylaþtýðý lokma yürektir. Kalpdört bölümden oluþur. Her bölümünayrý bir iþlevi vardýr. Musahip olan ki-þiler de artýk dörtten bire düþmüþler-

20

YOL 44

Meydanda yüreði paylaþarak yiyen musahipliler

Meydanda yüreði paylaþarak yiyen musahipliler

Page 21:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

dir. Bir yüreði paylaþýp bir olmuþlar-dýr. Gönül, Allah'ýn tecelligâhýdýr. As-lýnda ritüel gönülleri bir etmeyi kendiiçlerindeki Hakký paylaþmayý ifadeeder. Hem kendi içlerinde bir olmuþ-lardýr. Hem de Hakk katýnda bir ol-maya ikrar vermiþlerdir. Musahip ce-mi, bir tevhit cemi olarak kabul edilir.Bütün inanç pratiklerinde de bunagöndermeler vardýr. Hatta resimlerdegörüleceði üzere musahip olacaklarayný kýyafetleri giyerler.

Süt içilmesi ile Hz. Muhammed'inMiraç hadisesine bir gönderme mev-cuttur. Hz. Muhammed, miraç dönü-þü sunulan ikramlardan sütü kabulederek içmiþtir. Musahip hizmeti demüminin miracý olarak kabul edildiðiiçin süt içirme inanç pratiði ritüele ek-lenmiþtir. Ayrýca süt, temizliði detemsil eder. Musahip kurbaný kesen-ler yeniden doðmuþlardýr. Bütün kulhaklarýndan arýnmýþlardýr. Süt gibi le-kesiz olmuþlardýr. Bir daha kötülük iþ-

lememeye de söz vermiþlerdir. Bunutemsilen süt içilir.

Bal, aðýz tatlýðý için verilir. Musahipolduktan sonra ilk yedikleri lokma gi-bi tatlý, kavgasýz musahiplik sürmele-ri için birer kaþýk bal yedirilir.

Seccade silkeleme: Musahip ritü-eli seccadenin silkelenmesi ile sonbulur. Musahip kesen dört kiþi verehber üstüne çýktýklarý seccadeyi birköþesinden tutarak yerden kesip üçkez silkelerler. Sonra seccade ellerin-de darda beklerler. Dede dua ettiktensonra seccadeyi hizmetçiye vererekhuzurdan çekilirler. Bu inanç pratiði-nin yapýlma nedeni seccade üzerineçýkan canlar, üzerlerindeki kul hakkýve günahlarý pir huzurunda seccadeüstünde dökmüþlerdir. Sembolik ola-rak bu dökülen günahlar silkelenerekmeydanda yanan ocaða atýlmak üze-re dökülür. Bu hizmetin hemen ardýn-dan carcý gelerek dökülen sembolikgünahlarý meydanda yanan ocaða

21

YOL 44

Seccade silkeleyen mürebbi ve musahipliler

Page 22:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

doðru süpürür. Ocaktaki ateþte gü-nahlar yanar. Bu inanç pratiði manevitemizliðin sembolik bir gösterimidir.

Artýk musahip olmuþlardýr. Musa-hip kelimesi yerine ayný anlamý barýn-dýran farklý terimler de kullanýlmakta-dýr. Çorum Alaca bölgesindeki Alevizümre musahip yerine "gaham"12 teri-mini kullanmaktadýr. Bir kiþiye musa-hibi olup olmadýðýný öðrenmek için"Gahamýn var mý?" sorusunu yönelt-mektedirler. Musahip terimini ve ritü-eli düþündüðümüz zaman Alevi züm-renin genelini kapsayacak bir termi-nolojik kullaným da "Kardeþlik, kar-daþlýk" terimidir. Kardeþlik hitabý mu-sahiplik için en yoðun kullanýlan te-rimdir. Özellikle musahip olan kiþilerbirbirine kardeþlik diye hitap ederler.Çepni Alevilerinde musahip terimi ya-nýnda kullanýlan bir diðer terim de "hý-sým" terimidir. Kardeþlik terimi gibimusahip kardeþinden bahseden biri"Benim hýsmým" diye hitap eder.

Sonuç Alevi inanç sisteminin cem ritüel-

lerinin küçük bir bölümünü ele aldý-ðýmýz bu çalýþmamýzda bile onlarcaritüelik terim ile karþýlaþmaktayýz.Alevi-Bektaþi inanç zümresi Türk di-li, kültürü üzerine çalýþan akademikzümre için hala bakirliðini koruyanzengin bir alandýr. Bu saha üzerineyapýlan çalýþmalarda alandan derle-nen malzemenin önemi her geçengün artmaktadýr. Sosyal deðiþimlerve modern hayat geleneksel hayatýnda deðiþmesine sebep olmaktadýr.Birçok Alevi yerleþim biriminde ritü-eller kaybolmaktadýr. Bu sebeplebirçok ritüelik terim anlam dünyasýn-dan uzaklaþmaktadýr. Ortaya çýkantablo ilerleyen yýllarda saha üzerinedil yönü ile olsun ya da farklý disip-linler açýsýndan olsun yapýlan çalýþ-malarda bir boþluðun oluþmasýnaneden olacaktýr.

22

YOL 44

Musahip olmuþ dört kiþi

Page 23:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

Ritüelik terimleri izahta görsel ve-rilerin önemi her geçen gün artmak-tadýr. Bu terimleri izahta inanç pratiðisýrasýnýn takip edilmesi de çalýþanlariçin farklý bakýþ açýlarýnýn oluþmasýnýsaðlamaktadýr. Ortaya koymaya ça-lýþtýðýmýz bakýþ açýsýyla yapýlan çalýþ-malarýn farklý disiplinlerde yayýn ya-pan bilim insanlarýna da kaynak teþkiledeceðini düþünüyoruz. Alevi zümrefarklý mikro gruplardan oluþmaktadýr.Siyasi ve sosyal hadiselerden güçlübir þekilde etkilenen zümre Balkan-lar'dan Orta Asya'ya kadar geniþ bircoðrafyaya daðýlmýþtýr. Bu daðýnýkzümreyi birleþtiren unsur inanç siste-midir. Ýnanç sistemi üzerine saðlýklýyorumlar yapabilmek için ritüellerinve terminolojinin ortaya konulmasýgerekmektedir. Söz gelimi Alevi züm-renin bir parçasý olan "Abdal" zümresiüzerine saðlýklý yorumlar yapabilmekiçin gizli dillerini, ritüellerini tespitþarttýr. Bu unsurlarý tarihsel verilerlebirleþtirdiðimiz zaman Orta Asya'da,Balkanlar'da ve Türkiye coðrafyasýndaizleri tespit edilen grup üzerine tasnifve tespitlerin kabul edilebilir bir nok-taya geleceði aþikârdýr.

KAYNAKÇABOZKURT Fuat, Toplumsal Boyutla-

rýyla Alevilik, Ýstanbul 2005. DEVELLÝOÐLU Ferit, Osmanlýca Türk-

çe Ansiklopedik Lûgat, Ankara 2000.ERSAL Mehmet, Alevi Ýnanç-Dede

Ocaklarýna Bir Örneklem Veli Baba SultanOcaðý, Köln 2009.

GAYGUSUZ ÝSMAÝL, Aleviliðin Ýnanç-sal ve Toplumsal Yol Kardeþliði Musahip-lik, Ýstanbul 2004.

GÜLENSOY Tuncer, Türkiye Türkçe-sindeki Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlü-ðü, C.I, Ankara 2007.

GÜNÞEN Ahmet, "Kýrþehir, Hacýbek-taþ, Kaman ve Keskin Yöresi AbdallarýnýnGizli Dilleri: Teberce" V. Uluslar arasý TürkDili Kurultayý Bildiriler I, 20-26 Eylül2004, Ankara 2004, s. 1315-1343

GÜNÞEN Ahmet, "Türkiye TürkçesiAðýzlarýnda 'Alevi-Bektaþi' Anlamlý SözVarlýðý Üzerine", Türk Kültürü ve HacýBektaþ Veli Araþtýrma Dergisi, Ankara2009, S. 52, s. 101-124.

GÜNÞEN Ahmet, "Gizli Dil AçýsýndanAlevîlik-Bektaþilik Erkân ve DeyimlerineBir Bakýþ", Turkýsh Studies-Türkoloji Araþ-týmalarý, S. 2/2, s. 328-350.

KAYMAZ Zeki, Türkiye'deki Gizli DillerÜzerine Bir Araþtýrma, Ýzmir 2003.

KORKMAZ ESAT, Alevilik ve BektaþilikTerimleri Sözlüðü, Ýstanbul 2005.

NOYAN BEDRÝ, Bütün Yönleriyle Bek-taþilik ve Alevilik, C. 1-8, Ýstanbul 1998-2010.

ÖGEL Bahaeddin, Türk Kültür TarihineGiriþ, C.3, Ankara 2000.

TÜRK DÝL KURUMU, Büyük TürkçeSözlük, Ankara 2005.

TÜRK DÝL KURUMU, Derleme Sözlü-ðü, C. 8, Ankara 1993.

ULUDAÐ Süleyman, Tasavvuf Terim-leri Sözlüðü, Ýstanbul, 2005.

YILDIRIM Faruk, "Teber Dili", KültürTarihimizde Gizli Diller ve Þifreler, Ýstan-bul 2008.

Kaynak Kiþi Dizini

Ahmet Sargýn, (1938), Kurþunlu, Ýne-göl, Bursa, Ýlkokul, Baba

Abdülkadir Kuvvet, (1948), Sarýkoz,Çubuk, Ankara, Ýlkokul, Talip

Akkýz Toprak, (1930), Mahmutoðlan,Çubuk, Ankara, Okuma yazma bilmiyor,Talip

23

YOL 44

Page 24:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

Ali Ay, (1947), Kurþunlu, Ýnegöl, Bur-sa, Ýlkokul, Baba

Ali Ay, (1960), Kurþunlu, Ýnegöl, Bur-sa, Ýlkokul, Rehber

Ali Berber, (1939), Uluðbey, Senir-kent, Isparta, Ýlkokul, Aþýk

Ali Dedeoðlu, (1941), Mart, Þabanö-zü, Çankýrý, Ýlkokul, Dede

Ali Haydar Sýr, (1951), Muhundu,Mazgirt, Tunceli, Lise, Dede

Ali Kök, (1933), Sarayköy, Karaþar,Beypazarý, Ankara, Ýlkokul, Talip

Ali Rýza Yavuz, (1946), Üçsaray, Seyit-gazi, Eskiþehir, Ýlkokul, Rehber

Ali Tan, (1939), Sarayköy, Karaþar,Beypazarý, Ankara, Ýlkokul, Talip

Ali Türkân, (1938), Kurþunlu, Ýnegöl,Bursa, Ýlkokul, Rehber

Arap Ali Gazioðlu, (1932), Büyük Ca-mili, Alaca, Çorum, Ýlkokul, Dede

Arif Dalkýlýç, (1937), Susuz, Çubuk,Ankara, Ýlkokul, Dede

Aslan Filiz, (1946), Hamzalý, Sulak-yurt, Kýrýkkale, Ýlkokul, Talip

Atiye Bingöl, (1938), Kýrýklý, Gölbaþý,Ankara, Okur Yazar, Talip

Baki Özdemiroðlu, (1963), Mart, Þa-banözü, Çankýrý, Ýlkokul, Dede

Battal Dalkýlýç, (1948), Susuz, Çubuk,Ankara, Ýlkokul, Dede

Battal Yýldýz, (1948), Hamzalý, Sulak-yurt, Kýrýkkale, Ýlkokul, Talip

Bekir Kuran, (1941), Sarayköy, Kara-þar, Beypazarý, Ankara, Ýlkokul, De-de(dikme)

Cafer Dedeoðlu, (1949), Göldað, Þa-banözü, Ankara, Lise, Talip

Cafer Ocak, (1940), Harhar, Alaca,Çorum, Öðretmen Okulu, Dede

Daðýstan Demirhan, (1938), HasanDede, Kýrýkkale, Ýlkokul, Dede

Dede Karakaþ, (1931), Sarayköy, Ka-raþar, Beypazarý, Ankara, Ýlkokul, De-de(dikme)

Elverdi Pak, (1968), Hamzalý, Sulak-yurt, Kýrýkkale, Ýlkokul, Talip

Ercan Sargýn, (1971), Kurþunlu, Ýne-göl, Bursa, Ortaokul, Talip

Fidan Özdemir, (1937), Kýrýklý, Gölba-þý, Ankara, ilkokul, Talip

Gülsüm Sargýn, (1969), Kurþunlu, Ýne-göl, Bursa, Ýlkokul, Talip

Hacer Dedeoðlu, (1956), Mahmutoð-lan, Çubuk, Ankara, Okuryazar, Talip

Halil Dedeoðlu, (1937), Mart, Þaba-nözü, Çankýrý, Ýlkokul, Dede

Halil Ýbrahim Eroðlu, (1930), Senir-kent Isparta, Ýlkokul, Dede

Halil Özdamar, (1916), Uluðbey, Se-nirkent, Isparta, Ýlkokul, Mürþid

Halil Özdemiroðlu, (1931), Mart, Þa-banözü, Çankýrý, Ýlkokul, Dede

Hamdi Þanlý, (1927), Sarýkoz, Çubuk,Ankara, Ýlkokul, Talip

Hanife Þenol, (1945), Þehitler, Ýnegöl,Bursa, Ýlkokul, Talip

Hasan Ali Duran, (1943), Sarayköy,Karaþar, Beypazarý, Ankara, Ýlkokul, Dede

Hasan Dedeoðlu, (1929), Mart, Þaba-nözü, Çankýrý, Ýlkokul, Dede

Hasan Dedeoðlu, (1934), Göldað, Þa-banözü, Çankýrý, Ýlkokul, Talip

Hasan Öztürk, (1968), Hamzalý, Su-lakyurt, Kýrýkkale, Lise, Dede

Hatice Bircan, (1917), Sarayköy, Ka-raþar, Beypazarý, Ankara, Okuma yazmabilmiyor, Talip

Hatice Sargýn, (1944), Kurþunlu, Ýne-göl, Bursa, Okuma yazma bilmiyor, Talip

Haydar Ali Keleþoðlu, (1947), Dalya-san, Çubuk, Ankara, Lise, talip

24

YOL 44

Page 25:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

Haydar Bakkal, (1950), Hamzalý, Su-lakyurt, Kýrýkkale, Ýlkokul, Talip

Haydar Filiz, (1974), Hamzalý, Sulak-yurt, Kýrýkkale, Ýlkokul, Talip

Haydar Özkan, (1951), KurtsivrisiMh. Özbek, Þabanözü, Çankýrý, Ýlkokul,Talip

Hayrettin Demirtaþ, (1941), Arslan-beyli, Seyitgazi, Eskiþehir, Ortaokul, De-de

Hüseyin Engör, (1952), Mahmutoð-lan, Çubuk, Ankara, Ortaokul, Dede

Hüseyin Özkan, (1960), KurtsivrisiMh. Özbek, Þabanözü, Çankýrý, Lise,Talip

Hüseyin Sargýn, (1964), Kurþunlu,Ýnegöl, Bursa, Ýlkokul, Zakir

Hüseyin Yörük, (1934), Sarayköy, Ka-raþar, Beypazarý, Ankara, Ýlkokul, Baba

Ýbrahim Özdemir, (1934), Kýrýklý, Göl-baþý, Ankara, Ýlkokul Talip

Ýsmail Kaymak, (1939), KurtsivrisiMh. Özbek, Þabanözü, Çankýrý, Ýlkokul,Talip

Ýzzet Çamur, (1940), Ömercik, Çu-buk, Ankara, Ýlkokul, Talip

Kadir Kaderoðlu, (1335), Meþeli, Çu-buk, Ankara, Okur Yazar, Talip

Kaya Gökçe, (1958), Yellice, Kangal,Sivas, Üniversite, Talip

Kazým Baytemir, (1950), Kýrýklý, Göl-baþý, Ankara, Ýlkokul, Talip

Kerime Demirtaþ, (1943), Arslanbeyli,Seyitgazi, Eskiþehir, Ýlkokul, Anabacý

Mehmet Akgül, (1939), Senirkent, Is-parta, Üniversite, Talip

Mehmet Demirtaþ, (1958), Arslan-beyli, Seyitgazi, Eskiþehir, Yüksek Okul,Dede

Mehmet Er, (1949), Uluðbey, Senir-kent, Isparta, Ýlkokul, Dede

Muharrem Öcal, (1953), Hamzalý,Sulakyurt, Kýrýkkale, Ýlkokul, Talip

Murat Üstün, (1928), Hamzalý, Sulak-yurt, Kýrýkkale, Ýlkokul, Âþýk

Mustafa Sayýlýr, (1954), Sarýzlý, Sulak-yurt, Kýrýkkale,

Mustafa Karatürk, (1922), Uluðbey,Senirkent, Isparta, Eðitim Enstitüsü, Talip

Mustafa Yanýk, (1952), Mahmutoð-lan, Çubuk, Ankara, Ýlkokul, Talip

Mustafa Nuri Özden, (1952), Senir-kent, Isparta, Üniversite, Dede

Mustafa Tan, (1938), Sarayköy, Kara-þar, Beypazarý, Ankara, Ýlkokul, Talip

Mustafa Tuncel, Dereli, Karaþar, Bey-pazarý, Ankara, Okuryazar, Baba

Muzaffer Çolakoðlu, (1942), Kutluþar,Þabanözü, Çankýrý, Ýlkokul, Âþýk

Nazik Hatice Koca, Þehitler, Ýnegöl,Bursa, Okuma yazma bilmiyor, Anabacý

Necati Dedeoðlu, (1937), Göldað,Þabanözü, Çankýrý, Ýlkokul, Talip

Neslihan Ergin, (1952), Þehitler, Ýne-göl, Bursa, Ýlkokul, Talip

Necibe Dilek, (1932), Þehitler, Ýnegöl,Bursa, Okuma yazma bilmiyor, Talip

Nezir Erdil, (1931), Þehitler, Ýnegöl,Bursa, Ýlkokul, Âþýk

Nilüfer Türkân, (1941), Kurþunlu, Ýne-göl, Bursa, Okuma yazma bilmiyor, Talip

Niyazi Öcal, (1956), Hamzalý, Sulak-yurt, Kýrýkkale, Ýlkokul, Talip

Pembe(Þerife) Hazer, (1944), Þehit-ler, Ýnegöl, Bursa, Ýlkokul, Talip

Rýza Gülþen, (1950), Hamzalý, Sulak-yurt, Kýrýkkale, Ýlkokul, Talip

Rýza Gültaþ, (1971), Hamzalý, Sulak-yurt, Kýrýkkale, Lise, Talip

Satýlmýþ Dedeoðlu, (1930), Göldað,Þabanözü, Çankýrý, Ýlkokul, Âþýk

25

YOL 44

Page 26:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

Süleyman Ertuðrul, (1944), Uluðbey,Senirkent, Isparta, Ýlkokul, Dede

Þemsi Ertuðrul, (1947), Uluðbey, Se-nirkent, Isparta, Okur yazar, Anabacý

Þükrü Doðan, (1942), Yukarý Emirler,Çubuk, Ankara, Ýlkokul, Aþýk

Turan Deðirmenci, (1956), KurtsivrisiMh. Özbek, Þabanözü, Çankýrý, Ortaokul,Talip

Ünal Þimþek, (1963), Sarýkoz, Çubuk,Ankara, Ýlkokul, Talip

Veli Bektaþoðlu, (1949), Bulgurcu, Þa-banözü, Çankýrý, Ýlkokul, Dede

Veli Dedeoðlu, (1932), Göldað, Þaba-nözü, Çankýrý, Ýlkokul, Talip

Veli Yurdakadim, (1953), Sele, Çubuk,Ankara, Ýlkokul, Dede

Veysel Özden, (1926), Senirkent, Is-parta, Ýlkokul, Dede

Zehra Demirtaþ, (1964), Arslanbeyli,Seyitgazi, Eskiþehir, Lise, Anabacý

Zeki Dedeoðlu, (1927), Göldað, Þa-banözü, Çankýrý, Üniversite, Talip

Dipnotlar1 Alevi-Bektaþi inanç sisteminin termi-

nolojisi ve kullanýlan gizli diller üzerineönemli yayýnlar yapýlmýþtýr: Zeki Kaymaz,Türkiye'deki Gizli Diller Üzerine Bir Araþ-týrma, Ýzmir, 2003; Ahmet Günþen; "Kýr-þehir, Hacýbektaþ, Kaman ve Keskin Yö-resi Abdallarýnýn Gizli Dilleri: Teberce" V.Uluslararasý Türk Dili Kurultayý Bildiriler I,20-26 Eylül 2004, Ankara 2004, s. 1315-1343;"Türkiye Türkçesi Aðýzlarýnda 'Alevi-Bektaþi' Anlamlý Söz Varlýðý Üzerine", TürkKültürü ve Hacý Bektaþ Veli AraþtýrmaDergisi, Ankara 2009, S. 52, s. 101-124;"Gizli Dil Açýsýndan Alevîlik-BektaþilikErkân ve Deyimlerine Bir Bakýþ", TurkýshStudies-Türkoloji Araþtýmalarý, S. 2/2, s.

328-350; Faruk Yýldýrým, "Teber Dili", Kül-tür Tarihimizde Gizli Diller ve Þifreler, Ýs-tanbul 2008, s. 52-74. Yukarýda künyesiverilen eserlerin sayýsýný çoðaltmakmümkündür. Kaymaz'ýn kitabýnda önem-li Alevi zümreler olan "Geygel, Abdal,Çepni, Tahtacý"larýn dilleri üzerine önem-li bilgiler verilmiþtir. Eserde terminolojikanlamlandýrmanýn üzerinde durulmaklabirlikte dil incelemelerine önem verilmiþ-tir. Yýldýrým'ýn çalýþmasý da Abdal dili ola-rak bilinen Teber dili üzerinedir. Çalýþma-da dil hususiyetleri yanýnda terminolojikadlandýrma ve Abdallar üzerine dil husu-siyetlerinden yola çýkarak bilgiler aktarýl-mýþtýr. Günþen'in, birinci yayýný da Teber-ce üzerinedir. Ýkinci ve üçüncü yayýnlarýise Alevi-Bektaþi terminolojisi üzerinedir.Terimlerin anlamlandýrýlmasýnda mevcutyayýnlardan ve derlemelerden yararlanýl-dýðý görülmektedir. Saha üzerine yapýlanyayýnlardan bir kýsmýný özetlemeye çalýþ-týðýmýzda mevcut yayýnlarýn ritüelik te-rimleri barýndýrmakla birlikte görsel öðe-lerden uzak olduðu görülmüþtür. Ritüelve pratiðe dayalý terimlerin izahýnda gör-sel unsurlarýn ve ritüelik uygulama sýrasý-nýn terimlerin anlaþýlmasýnda önemli birfaktör olduðu söz konusu yayýnlardan daanlaþýlmaktadýr. Bu yayýnlar dýþýnda aka-demik zümreler ve alaylý yazarlar tarafýn-dan doðrudan terminoloji üzerine yayýn-lar da ortaya konulmuþtur. Örnek olarakEsat Korkmaz, Alevilik ve Bektaþilik Te-rimleri Sözlüðü, Ýstanbul 2005 vb. Sözlükboyutunda yayýnlar olmuþtur. Yine doð-rudan terminolojik bir araþtýrma olmayýpda ritüel ve inanç sistemi baðlaýmýndaiçerisinde terminolojik bilgiler barýndýraneserler de ortaya konulmuþtur. Makale-nin giriþ ve amaçlarýnda da belirttildiðiüzere bu yayýn farklý bir persfektiften veuzun alan araþtýrmalarýndan elde edinilenverilerin mukayeseli olarak ritüelik sýra ile

26

YOL 44

Page 27:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

analiz edilerek ortaya konulmasýný amaç-lamaktadýr. Kaynak kiþi dizini gözden ge-çirildiðinde de bu durum anlaþýlacaktýr.Þimdiye kadar yapýlmýþ çalýþmalarýn kritikedilmesi bir makale boyutunda mümkünolmadýðý için yayýnýmýzda konu bütünlü-ðünün bozulmamasý baðlamýnda amaç-lara odaklanýlmýþtýr.

2 Bu çalýþmada Ankara, Çankýrý, Bursa,Eskiþehir, Çorum, Tokat, Ordu, Isparta,Afyon illerinde yapýlan alan araþtýrmala-rýnda elde edilen veriler kullanýlacaktýr.Veriler kulanýlýrken anlatýlan terminolojimerkezli adlandýrmalar hem ritüelik hemde adlandýrma merkezli farklýlýklarý ile su-nulmaya çalýþýlacaktýr. Terimler, ritüelde-ki inanç pratiði sýrasýna göre verilecektir.Bu sebeple çok alt baþlýða girmedeninanç pratiði merkezli bir terim verildik-ten sonra inanç pratiðinin açýklanmasýn-da geçen diðer terimler veya inanç prati-ði için kullanýlan farklý adlandýrmalar me-tin içerisinde italik yazý ile verilecektir.

3 Bunlar; Musahip Kurbaný Cemi, ÝkrarKurbaný Cemi, Görgü Kurbaný Cemi, Ab-dal Musa Kurbaný Cemi, Dar Kurbaný Ce-mi, Nevruz Kurbaný Cemi, Muhar-rem(Aþure) Kurbaný Cemi, Kýzýldeli Kur-baný Cemi, Gençler Kurbaný Cemi, KýzlarKurbaný Cemi, Dikir Kurbaný Cemi, Düþ-kün Kurbaný Cemi, vb. adlarla yapýlmak-tadýr.

4 Tasvirde temel alýnan ritüel zümresiÇubuk Havzasý Alevi Ocaklarý olarak bili-nen beþ ocaðýn (Þah Kalender Veli Ocaðý,Seyyid Hacý Ali Turabî Ocaðý, Seyyid Ci-bali Sultan Ocaðý, Hacý Muradý Veli Oaðý,Hacý Mehemmed Abdal Ocaðýdýr.) Mu-sahip Kurbaný Cemidir. Bu beþ ocaðýn 9 il60 yerleþim birimine daðýlmýþ bir taliptopluluðu mevcuttur. Terimlerin ritüelizahý yapýlýrken bu ocaklarýn kendi içlerin-

deki ve farklý ocaklarla olan ritüelik ve ter-minolojik farklýlýklarý da verilecektir.

5 Babagan Bektaþilerinde, DedeganBektaþilerin bir kýsmýnda Musahiplik yok-tur. Onlar ikrar üzerine hizmetlerini ya-parlar. Babagan Bektaþileri, inanç zümre-sine dahil olmak için soy ve evlilik þartýaramazlar. "Mücerred Ýkrarý" da alýrlar.Babagan Bektaþilerinde musahip terimi,bir babaya ayný anda ikrar veren iki derviþiçin kullanýlýr. Ayný anda ikrar veren ikiBektaþi derviþi birbirini musahip kardeþolarak görür.

6 Bu ritüelde bir makaleye konu olabi-lecek kadar inanç pratikleri içermektedir.Bu sebeple ayrýntýya girmeden "mürebbi"kelimesi merkezli deðerlendirmeyi uygungördük.

7 Ankara Çubuk, Çankýrý Þabanözübölgesinde "beþ esma" adýna niyazlar ya-pýlýr. Bazý bölgelerde beþ esma yerine "üçesma" niyazý yapýlmaktadýr.

8 Bu namaz sadece musahip kurbaný-na has bir namaz olmayýp bütün cemler-de taliplerin cem evine ilk geldiklerindeyerlerine oturmadan dede huzurunda kýl-dýklarý namazdýr. Dede bir talibin evineziyarete gittiðinde de talip namaz kýlabi-lir.

9 Erkân Çubuðu: 80 ile 120 cm boyla-rýnda bir aðaç dalýdýr. Erkân çubuðu içinbölgelere göre deðiþen aðaç dallarý kulla-nýlýr. Kesilen dalýn kabuðu soyulur veateþle daðlanýr. Ýnanç sistemine göredeðnekte kýrk boðum, budak olmasý ge-rekir. Bunda inanç sistemindeki "dört ka-pý, kýrk makama" ve "kýrklara" göndermevardýr. Günümüzde erkân çubuklarýndakýrk boðum, budak þartý aranmamaktadýr.Ýnanç pratiðinde aðaç kültüne dair izlervardýr. Bu deðnek kutsaldýr. Özel bir ku-tuda veya bezde saklanýr. Hizmet olaca-ðý zaman kurban ve dua ile çýkarýlýr. Hiz-

27

YOL 44

Page 28:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

metler bitince yine ayný þekilde temiz biryerde muhafaza edilir.

10 "Bacý-kardeþ" terimi ile anlatýlmakistenilen iki ailenin erkek ve bayanlarýnýnbirbirini kardeþ olarak görmesidir. Ýki ailebir olmaktadýr. Artýk sen ben yoktur. Bir-lik vardýr. Bu sebeple çiftlerden birbirleri-nin eþleri ile parmak çatarlar. Onun eþi,diðerinin eþine kardeþ olmuþtur. Çocuk-larý birbiri ile evlenemez. Musahipliler ar-týk dünyevî iþlerde olsun, bâtýnî iþlerdeolsun bir olmuþlardýr. Birinin bir suçu var-sa diðeri de onunla o suçu çeker. Borcuvarsa öder.

11 Musahip Hutbesi, Musahip olacaktaliplere okunan birkaç sayfadan oluþanbir hutbedir. Konumuz doðrudan bu ol-madýðý için hutbenin orjinalini vermedik.Hutbeler ocaklara göre deðiþmektedir.Ayný ocaðýn farklý talip köylerinde okunanhutbelerde bile farklýlýklar bulunmaktadýr.Bu sebeple musahip hutbeleri üzerineayrý bir yayýnda içerik ve ritüelik analiz ya-pýlacaktýr.

12 "Gaham" teriminin kullanýmý ve an-lamlandýrmasý ile ilgili derleme sözlüðün-de bir tarama yaptýðýmýzda AzerbaycanTürkçesinde akraba hýsým anlamýnda kul-lanýlan "kaam, gohum" kelimesine ulaþ-mak mümkün olmaktadýr. Türkiye coð-rafyasýnda tespit edildiði yerleþim birim-lerine baktýðýmýzda bu kelimenin kullanýl-dýðý coðrafyada Azeri Türkleri (Iðdýr) veyaAlevi nüfusun yaþadýðý (Isparta- Senir-kent, Ankara-Kalecik, Eskiþehir-Merkez)yerleþim birimlerini tespit etmek müm-kün görülmektedir (TDK Derleme Sözlü-ðü 1993, 2577).Derleme sözlüðünde ke-limenin tespit edildiði yerleþim birimle-rinde bizimde alan araþtýrmasý yapmaþansýmýz olan Isparta Senirkent ve Anka-ra Kalecik'te Alevi zümre tarafýndan keli-menin kullanýlmaya devam etmediðinigördük. Yaþlý kaynak kiþiler ile görüþtüðü-müzde terimi hiç duymadýklarýný belirtti-ler. Derleme sözlüðünde kelimeyi bizimtespit ettiðimiz Çorum Alaca'da kullaný-mýna dair bir bilgiye rastlanýlmamýþtýr.

28

YOL 44

Page 29:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

29

YOL 44

Hollandalý bilim adamý Huizin-ga'ya göre bilim, sanat, zena-

at, kazanç, kayýp bilgeliðin kaynaðýn-da, daha da ötesinde mitoslarýn, di-nin, ritüelin kökeninde oyun vardýr.Gerçekte dini, mitolýji ve oyundanayýrmak da olanaksýzdýr. Bütün dinleroyun ve mitoloji ile iç içe örülürler. Gi-derek kuramlaþan dinler bir yandaneski dinlerin ritüellerine karþý çýkarken,bir yandan da onlarý kendi yapýlarýiçinde iþleyip özümseme yoluna gi-derler. Batýda ayrýntýlý biçimde ele alý-nan dinsel oyun ve ritüel çözümleme-leri üzerine ülkenizde yeterince üze-rinde durulmuþ deðildir. Biz bu yazý-mýzda ülkemiz ve ulusal kültürümüzaçýsýnda önem taþýyan Aleviliði, oyunkuramý, simge ve göstergeler açýsýn-dan çözümlemek istiyoruz.

1. SöylencelerAlevilik söylenceler bakýmýndan

Sünnilikten daha zengin bir yapý gös-terir. Ýç Asya'dan Ön Asya'ya uzananyolda deðiþik katmanlardan söylence-leri yapýsýnda barýndýrýr. Bunlarý Ýslammotifleri ile bezemiþ, inanç dizgesinebuna göre bir içerik kazandýrmýþtýr.Bunlarýn bir bölümü gizemci bakýþlaiþlenmiþtir. Söz gelimi, var oluþ söy-lencesi bunlarýn baþýnda gelir. Alevili-ðin yol kýlavuzu sayýlan Buyruk'ta da-ðýnýk olarak anlatýlan Yaratýlýþ ya dasöylencesi göstergebilim açýsýndanþöyle çözümlenebilir:

I. Kesit:Güzelliði, göksel derinlikte ve bo-

yutlardaydý. Bu güzelliði görecek nebir göz, ne de bu güzelliðe vurulacakbir gönül vardý. Sonsuz güzelliktekiTanrý, kendini görecek gözler, seve-cek gönüller istedi. Bu özlemle evreniyaratma gereðini duydu. Kendi gör-

ALEVÝ ÝNANÇLARINDA

SÝMGE VE

GÖSTERGELER

Fuat BOZKURT

Page 30:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

30

YOL 44

kem ve güzelliðini yansýtacak bir aynadüþledi.

Öznenin anlamlandýrma sürecindeiki "an" dý bu.

Ayna "ben"i biçimlendirdi. "Ben"önceden yoktu, sonradan oluþtu. Ay-nadaki imgesiyle büyülendi. Kendinibir imgeyle tanýdýðý an öznede ortayaçýkan bir dönüþüm

Yokluk denen uçsuz bucaksýz boþ-lukta, saydamlaþma baþladý. Sonsuzbüyüklükte uçsuz bucaksýz bir denizoluþtu. Yer yer deðildi; gök, gök de-ðildi. Tüm evren su ile doluydu. Bir suki, yýlan içse ölümsüzleþir, bir su ki,çayan içse dirilirdi. Suda çýngý çýngýýþýk pýrýldar, birim birim yaþam kýpýr-dardý. Bir derin sessizlik içinde, ulubilinmezlik egemendi. Büyülü kay-naþmalar, ürpertiler arasýnda sonsuzgüç, oluþan aynaya baktý. Sudan olu-þan aynaya tanýmlanmaz güzelliðiyansýmýþtý.

Zaman yoktu, yalnýzca Tanrý vardý.Tanrý varlýðý, kendi gizemli evreninde,bir gömü gibi gizliydi. Ayný varlýk son-suz bir güzellikte bezeliydi. Yalnýz gü-zellikleri seven ilahi erdemle doluydu.

Tanrý güzeldi, ne ki bu güzelliði ku-þatan bitimsiz yoklukta bu güzelliðigörecek ne bir göz, ne sevecek gönülvardý.

II. KesitOysa güzellik sevme ve sevilme

duygusuydu. Güzelliðin doðasýnda buözlem gizliydi. Onun doðasý, anlamý,gizemi buydu. Görecek göz, sevecekgönül arýyordu.

Sözcükler olmaksýzýn anlamlarvardý. Soyut göstergeler evreninde,ruhlar belli belirsiz titreþiyorlardý. Tit-reþimlerin somutlaþmasý gerekiyor-

du. Ruh giysisini bulmalý, can tenesinmeliydi. Anlar, eklenip zamanoluþmalýydý.

Tanrý, yaratýcý ruhu ile yokluk vehiçlik deryasýna baktý. Orada yansý-masýný gördü.

O anda uçsuz bucaksýz deniz co-þa gelip dalgalandý. Ayrý birer nesne-ler gibi gözüken dalgalar, gerçektedenizden ayrý deðildi. Evren, dalgala-rýn gücüyle çalkalandý. Bitimsiz su, bircevahir fýrlattý. Ulu tanrý o cevahiri al-dý, ortadan ikiye böldü.

Ve kavramlar sözcüðe dönüþtü.Devingen titreþimler, nesneleri oluþ-turdu. Doðada nesnelerin biçimleniþsüreci baþladý.

III. KesitUlu Tanrý, o cevheri alýp ikiye böl-

dü. Cevahirlerin biri yeþil, öbürü aknura dönüþtü.

Karmaþýktan yalýna, soyuttan so-muta, tikelden tümele uzanan dünyabiçimlenir oldu. Yatay, dikey boyutlaroluþtu Alçak-yüksek, sað sol, doðubatý eðri-doðru gibi karþýtlýklar belirdi.

Tanrý ikiye böldüðü cevahiri, oradayeþil kubbe biçiminde bulunan ikikandile koydu.

Kandillerden birinin ýþýðý güneþe,öbürünün ýþýðý aya yansýdý.

Bu nurlardan yeþil olan, Hz. Mu-hammet'in, ak olan Hz. Ali'nin nuruy-du.

Ulu Tanrý "Bu iki kandil kýyametedeðin yanacak. Birinin ýþýðý söndü-ðünde o biri aydýnlatacak" dedi.

Yer-gök, ay yýldýz ortaya çýktý. Bütün yaratýlmýþlar canlanýr oldu.

Yaratýlmýþlar içinde kendine ruh üfle-nen insandý. Ulu yaratan kendi özel-

Page 31:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

31

YOL 44

liklerini insanda bir araya getirdi: Var-lýk, iyilik, görecek göz, sezecek duyu,duyacak kulak.

Böylece Tanrý kendi donanýmýnýinsana yansýttý, varlýðýný ve duygularý-ný onda derledi. Görecek gözler, se-vecek gönüller oluþtu. Tanrýsal ruh in-sanda belirdi.

Tanrý kendi özelliklerinin algýlan-masý için karþýtlarýný yarattý. Bir þeyiniyi anlaþýlmasý için karþýtý gerekiyordu.Bu nedenle kavramlar, ölçütler karþýt-larý ile var oldu. Karanlýk olmaksýzýnaydýnlýk, sayrýlýk olmaksýzýn saðlýk bi-linmezdi. Bu nedenle güzelliði, iyiliðianlamak için varlýk karþýsýnda hiçliði,iyilik karþýsýnda kötülüðü, güzellik kar-þýsýnda çirkinlik gibi kavramlarý nesne-leri karþýtlarý ile oluþturdu. Yaþamýnanlamýnýn bilinmesi için ölüm gerekir-di. Evreni ölümlü yarattý.

Ve kandil yanýyordu…Perde kapanmýþtý.Eðer herhangi bir varlýðý ya da ya-

ratýðý, ondaki güzellik için seversen,Tanrý'yý sevmiþ olursun. Çünkü Tanrýgüzelliðin doðrudan kendisidir. Tümyönü ile Tanrý demek, sevgi demektir.Bundan dolayýdýr ki, yeryüzü Tanrýbakýmýndan bir ayna demektir veTanrý kendi öz görüntüsünü bu ayna-da görür. Ve yine bundan dolayýdýr ki,Tanrý sevgiden söz ettiði her defasýn-da sizleri de sevmek istediðini anlat-mýþ olur. Ve sana þöyle seslenir:

"Bana bakarken sen aslýnda kendikendini görmektesin. Fakat sen benikendin görmüþ deðilsin. Eðer senkendini ve beni kendi benim gözle-rimle görüyorsan, kendi gözlerindebeni görmüþ olamazsýn. Benim sanasaðladýðým zevk ve mutluluk, diðertüm zevklerin ve mutluluklarýn üstün-

dedir. Senin için ben öncelik taþýrým.Çünkü ben güzelliðin kendisiyim. Be-ni sev; sadece beni sev. Kendini ben-de bul ve sev. Kendini bana ver. Ben-den baþka hiç bir þey senin kendi içdünyan olamaz. Ey sevgili varlýk, gelbirleþelim ve eðer bizi ayýran yollarvarsa, bu ayrýlýðý giderelim, el ele yü-rüyelim ve gerçeðin, ta kendisi yerinegeçelim. Hem de sonsuza deðin."

Artýk yaratýcý güç yalnýz yansýyansimgelerde görülecekti. Gizem gözüile gören için, var olan her þey, Tanrý-sal ýþýðýn yansýmasý olacaktý. Tanrýkendinden balkýyan yansýmalarda ge-zinecekti. Oluþmamýþ, yansýmamýþTanrý bilinmezdi, soyut kalacaktý.

Bu nedenle Ulu Tanrý gönül gözüaçýk eren, ermiþ, bilge kiþilere yedigörüntüde gözüktü. Birinci kendi gö-rünümünde yansýdý. Ýkinci benimse-diði bilge kiþi görünümünde göründü.Üçüncü pir suretinde göründü. Dör-düncü kendinin sevdiði kiþi göründü.Beþinci, on dört yaþýnda masum-upâk suretinde göründü. Altýncý, mu-habbeti suretinde göründü. Yedinci,otuz üç yaþýnda cennetlik kiþi suretin-de göründü.1

Geçmiþte inançlarda da zanaatlar-da da bütün iþler törenlerle baþlar,törenlerle yürüdü.

Ýnsan yaþamý simgelerle doludur.Simgeler ve alegoriler insanlar için dýþdünyayla kurduklarý iliþkinin ýþ dünya-yý kavrayabilmenin önemli bir ögesinioluþturur. Bütün örgütlenmiþ insantopluluklarýnda iletiþimin temelindeduru. Dolayýsý ile kapalý örgütlerde deörgütün bireylerine ilettiði motivasyo-nun çekirdeði sayýlabilir.

Simge, bir nesne, söz, kavram yada düþüncenin bir kiþi ya da bir top-

Page 32:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

32

YOL 44

luluk için genel olarak bilinen anla-mýndan daha farklý bir anlamý karþýla-mak için kullanýlýþý demektir. Hemenher nesne ve kavram, her bireyin zih-ninde genelden farklý bir kavram daçaðrýþtýrýr. Ve bu çaðrýþtýrdýðý olgu ne-deniyle olumlu ya da olumsuz arý birdeðer sahiptir. Konuþulan her söz-cük, yazýlan her harf, tarih boyuncasürüp gelen birçok olgularýn herkesçeortak kabul edilmiþ biçimleridir. Ayrý-ca topluluk ve bireyler için daha öz-gün anlamlar da ifade edebilirler.Araþtýrma konumuz açýsýndan baka-cak olursak, söz gelimi Arslan Þiilikteve Alevilikte ayrý bir anlam kazanmýþ-týr. Hz. Ali'yi temsil eder. Tarihte Hitit,Asur ve Babil devletleri, arslaný güçlüolduðu için devletlerinin simgesi ola-rak benimsemiþlerdir.2

Ýnancýn kökeninde herkesçe bilinipanlaþýlmayan, öðrenebilmesi için özelbir çaba ve eðitim gerektiren inançlardinler mistik ya da Batýni düþünceler,dinleri derinden etkilemiþtir. Türkçe-de "gizem" sözcüðü ile karþýlanan bukavram Bu dillerinde Mister, Mysterysözleriyle anlatýlýr.

Aleviliði ise yalýn bir halk mistiðiolarak tanýmlamak mümkündür. Da-ha derin bir öðretiye sahip Hurufilik-ten geçme ögelere ve Bektaþiliðe kar-þýn Alevilikte derin bir mistik anlayýþbulunduðunu söylemek zordur. Tümbu konumu yanýnda Alevilik bir dýþakapalý topluluk kurallarý içinde kendi-ne özgü simge ve göstergeleri koru-ru. Bu simge ve göstergeler bir yan-dan dýþtan gelecek saldýrý ve nüfuzetmelere karþý savunma duvarý örer-ken, bir yandan da inancýn kendi içdinamiðini oluþturur. Söz gelimi Ale-vilerin kendi aralarýnda gizli bir paro-lalarý olduðu, böylece birbirlerini taný-

dýklarý Sünni toplum arasýnda yaygýnbir inançtýr. Oysa böyle bir parola bu-lunmaz. Fakat onlarý kendi komþula-rýndan ayýran kimi özellikleri vardýr.Bu kiþi adlarý ile baþlar. Aleviler arsýn-da yaygýn olarak kullanýlan Ali, Hasan,Hüseyin, Haydar adlarý yanýnda he-men hiç kullanýlmayan Ömer, Os-man, Bekir adlarý onlarý ilk ayýrt ediciözelliði olmalýdýr.

Bunun sonrasýnda yolun ve inan-cýn kendine özgü terimleri ve deyim-leri gelir. "Gönül gözü ile görmek","þaha havale etmek" türünden deyim-ler, "erenler", "dost", terimleri bu türsözlere örnek gösterilebilir.

Bir de tarikat içinde kullanýlan te-rimler vardýr ki, bunlar ancak yoluniçine girmiþ kiþilerin anlayabileceklerisözcüklerdir. Bunlar üzerinde ayrýcadurmak gerekir. Çünkü çoðu, genelanlam dýþýnda kullanýlan sözcüklerdir.

Dipnotlar1 Fuat Bozkurt, Hakerenler (Buyruk)

Kaynak yayýnlarý, Ýstanbul, 2015, s.18-20. Bu söylence özgün Buyruk'ta çok bo-zuk anlatýlmýþtýr. Deðiþik bölümlerde söy-lencenin kýrýk dökük kesitleri vardýr.Enuzun kesit Mücerret bölümünde yer alýr(Buyruk, Kapý yayýnlarý , s. 68.) Biz dahasonra yazdýðýmýz Buyruk'un çaðdaþ yoru-mu olan Hakerenler "Buyruk" adlý çalýþ-mamýzda bu söylenceyi baþka kaynaklar-dan bütünledik. Yukarýdaki bölüm bizimbütünleyip iþlediðimiz anlatýdýr.

2 Ali Nahit Babaoðlu, Gizler Gizemler,Mitra y., Ýstanbul 2011, s. 54.

Page 33:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

33

YOL 44

Kaf u nun hitabý izhar olmadanBiz bu kainatýn ibtidasýyýz

Kimseler vasýl-ý didar olmadanBiz kabe kavseynin ev ednasýyýz

Yoð iken Adem'le Havva alemdeHak ile hakk idik sýrr-ý müphemdeBir gece misafir kaldýk Meryern'de

Hazreti Ýsa'nýn öz babasýyýz

Bize "peder" dedi týf1-i Mesiha"Rabbi ernu" diye çaðýrdý Musa"Len terani" diyen biz idik sanaBiz Tur-ý Sina'nýn tecellasýyýz

"Küntü kenz" sýrrýnýn olduk agahýAyn'el yakin bildik cemalullahý

Ey hoca bizdedir sýrr-ý ilahiBiz, Hacý Bektaþ'ýn fukarasýyýz

Zahida þanýmýz "inna fetehna"Harabi kernter'i serseri sanmaBir kýlý kýrk yaran kamiliz ammaPir Balým Sultan'ýn budalasýyýz

BÝZ BU KAÝNATIN ÝPTÝDASIYIZ…!

EDÝP HARABÝ(1853- 1917)

Page 34:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,
Page 35:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

35

YOL 44

Anadolu Aleviliði her ne kadarAli'yi seven, Ali'ye baðlanan,

Ali'nin yoluna mensup anlamlarýndanhareketle oluþturulmuþ bir tanýmlamaolarak algýlansa ve bu algýlamalar ilegenel anlamdaki Alevilik tanýmý içeri-sinde deðerlendirilse de, AnadoluAleviliðini beslendiði kaynaklar, olu-þum süreci, mevcut kültürel alt yapýsý,açýlarýndan ele aldýðýmýzda, bu genelAlevilik tanýmý içerisinde farklý bir yereyerleþtirme gereði ortaya çýkmaktadýr.

Bir çok kaynaklardan beslenmiþ ol-makla beraber, Anadolu coðrafyasýnýnbir ürünü olarak ortaya çýktýðýný dü-þündüðümüz için biz onu AnadoluAleviliði olarak isimlendirmeyi dahadoðru buluyoruz, Þiilik, Caferilik, Nu-sayrilik vs gibi Alevilik genel tanýmýiçerisinde deðerlendirilen inançlarlatarihsel süreçte yaþanan kimi iliþkilerve bunlardan kaynaklý algýlamalar (Ýs-lam tarihinde yaþanan kimi olaylarýnayný þekilde yorumlanmasý, OnikiÝmam kültü vs ) dýþýndaki ortaklýklarýnyok denecek kadar az olmasý, inançve ibadet boyutundaki pratiklerin ta-ban tabana zýtlýðý, bizim bu düþünce-mizin geçerliliðinin kanýtlanmasý açý-sýndan önemli veriler olarak deðerlen-dirilebilir.

Anadolu Aleviliðini genel anlamda-ki Alevilik tanýmlamasýndan farklý ký-lan, ona özgü algýlamalardan biri deAli kavramýný yorumlayýþýndaki farklý-lýktýr.

Hz Muhammed'in amcasý Ebu Ta-lib'in oðlu olan ( annesi Fatýma ), Ka-be'de 29. VII. 599 da doðan ve 9. II.661' de Abdurrahman b. Mülcem ta-rafýndan zehirli kýlýçla vurulmak suretiile öldürülen, ayný zamanda Hz. Mu-

ANADOLU ALEVÝLÝÐÝNDE

HZ. ALÝ ALGILAYIÞI

Piri ER

Page 36:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

36

YOL 44

hammed'in kýzý Fatma ile evli olan Ýs-lam savaþlarýndaki kahramanlýklarý ilede bilinen, Alevilere göre Hz. Mu-hammed'in kendinden sonra ümme-tine halife ve imam tayin ettiði yolun-da, tarihi kiþiliðine iliþkin bilgilerimizbulunan Hz. Ali'nin, Anadolu Alevileriiçin bu saydýklarýmýz yanýnda pek çoküstün nitelikleri vardýr.

Anadolu Alevisinin Ali'ci olmasýnýsaðlayan Ali'nin, yukarýda bahsettiði-miz tarihi þahsiyet olan Ali'den çokdaha farklý bir kimlikte karþýmýza çýk-týðý görünmektedir. Bu noktada daAnadolu Aleviliði açýsýndan bir deðilde sanki iki farklý Ali'nin var olduðunusöylemek mümkündür. Bunlardan bi-risi tarihi þahsiyet olan Ali iken diðerimitolojik Ali diyebileceðimiz kültleþ-miþ bir niteliðe sahip, gerçekte varlý-ðýný tespit edemediðimiz, AnadoluAlevisinin düþünce dünyasýnda yara-týlmýþ ve yüceltilmiþ bir Ali. Bu Ali'kikadýnýyla birlikte ibadet eden, Kýrklarmeclisinde ezilen engür suyundaniçen, semah dönen, Kýrklar'ýn baþý veHz. Muhammed'in dahi sýrrýna ere-mediði bir Ali. Ýþte Anadolu Aleviliðiaçýsýndan belirleyici olan Ali'de bu. Birbaþka söyleyiþle Hz. Ali düþüncesiAnadolu Aleviliðini deðil, AnadoluAleviliði'nin altyapýsýnda mevcut kül-tür ögeleri Hz. Ali kültü ve düþüncesi-ni yaratýyor.

Tarihi bir kiþilik olarak karþýmýza çý-kan Ali Anadolu Alevisi açýsýndan birsembol. Hz. Ali hiçbir zaman Anado-lu Alevisinin düþüncesindeki gibi birAli olmamýþ, hiçbir zaman AnadoluAlevisi gibi düþünüp Anadolu Alevisigibi yaþamamýþ, Hz Ali'nin gerçekleþ-tirdiði düþünülen davranýþlar onun

üzerine yüklenen birer fonksiyon ol-makla beraber mitolojik Ali'nin kiþili-ðinde gerçek temsilini buluyor.

Anadolu Aleviliðini anlamak içinmitolojik Ali'yi tanýmak ve algýlamakgerekiyor, Anadolu Alevisi iþte buAli'yi Allah ve Muhammed 'le birlikteanýyor, özdeþleþtiriyor kimi noktalar-da bir ve ayný görüyor. Ali'nin neyi ifa-de ettiði anlamak için de bu üçleme-nin bir bütünlük içinde ele alýnmasýgerekiyor.

Anadolu Aleviliðinde üçü bir aradaanýlan, biri söylendiðinde diðeri desöylenen, söyleniþte ayýrt edilmedik-leri gibi taþýdýklarý anlam yönündende ayýrt edilmeyen bu üçlünün ifadeettikleri anlamlarýn sýnýrlarýný tayin et-mek de oldukça güçtür.

Ýslam inancýnda ; evreni yaratanve kendisinden korkulmasý gerekenbir güç olarak algýlanan, yargýlayýcý, öçalýcý ve esirgeyici olma özelliðine sa-hip Allah ; Allah'ýn buyruklarýný Ýnsan-lara iletmek için insanlar arasýndanseçmiþ olduðu kiþi olan Peygamberile Peygamberin vekili ve bütün Müs-lümanlarýn baþkaný olarak kabul edi-len Halife kavramlarýnýn aralarýndakisýnýrlar kesin olarak belirlenmiþtir, bukonularda bir kavram kargaþasýnýnyaþanmasý da mümkün deðildir.

Anadolu Aleviliðinde ise bu üç kav-ram söyleniþteki birliktelik yanýndaiçerik olarak da birbirlerini tamamlarniteliðe büründürüldüðünden, hangikavramla neyin ifade edildiði ve kav-ramlarýn sýnýrlarý konusunda bir kar-gaþa yaþanmaktadýr. Bunun nedeniniise Hz. Ali'ye iliþkin tanýmlamalardaaramak gerekiyor.

Page 37:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

37

YOL 44

Anadolu Alevilerinin bir çoðu Allah,Muhammed, Ali derken ; Allah'la ya-rataný, Muhammed'le Peygamberi,Ali ile ise Oniki Ýmam'larýn baþý ve Hz.Muhammed'den sonra halife olmasýgereken kiþiyi ifade ettiklerini söyler-ler ; bu düz söylemin arkasýndan so-rulan, yer su gök duman iken Hz. Alinerde idi, þeklindeki soruya verilencevaplarla, ifadelerin ilk söylemdekiamaçtan farklýlaþtýðý, Allah'ýn Hz. Mu-hammed ve Hz. Ali'yi kendi nurundanyarattýðý, dolayýsý ile üçünün bir nurolduðu görüþünün aðýrlýklý olarak ifa-de edildiði görülür.

Manisa / Salihli / Kabazlý köyündenVeysel GÜNAYDIN : "benim inancýmagöre, Allah'ýn 99 ismi varsa bir ismiAli'dir" diyor.

Bundan sonra ortaya koyacaðýmbilgilerin þahsi deðerlendirmem ola-rak algýlanmamasý açýsýndan, alanaraþtýrmalarýmda elde ettiðim bilgilerkaynak kiþilerin ifadeleri ile aktarýlma-ya çalýþýlarak, sözlü kültür ürünlerinindeðerlendirilmesi ýþýðýnda belli so-nuçlara ulaþmaya çalýþýlacaktýr, buyöntemi kullanmamdaki amaç ise,Anadolu Aleviliðine ait inanç ve kültüröðelerinin yazýlý olmaktan çok sözlüaktarýmlarla günümüze kadar ulaþmýþolmasý yanýnda bu niteliðini günü-müzde de ayný içerikte sürdürüyor ol-masýndan kaynaklýdýr.

Allah, Muhammed, Ali üçünün birnurdan olduðuna iliþkin görüþleriniÇorum / Merkez / Eþençay köyündenVeli GÜRLEK þu sözleri ile ifade edi-yordu :

"Hz. Muhammed ve Hz. Ali aynýnurdan yaratýlmýþlardýr, birbirlerinden

enginlikleri üstünlükleri yoktur, herikisinin alnýnda da ayný nur vardýr, Hz.Ali Ademden beri her donda gelip git-miþ en son Hz. Muhammed'le zuhuretmiþtir"

Hz. Ali'nin Dünyaya bin bir dondagelip gittiðine iliþkin Aydýn / Bozdo-ðan / Alamut köyünden Mehmet BU-RUK þu ifadeleri kullanýyor ve arkasýn-dan da bir dörtlükle görüþlerini pekiþ-tiriyordu :

" Hz. Ali Dünyaya Hz. Ýsa, Hz. Mu-sa, Kýzýl Deli ve bin bir donda gelipgitmiþtir"

Yanyatýr oðlu der ki Hü ya AliSefana cefana demiþim veli Ben bilirim Allah sensin ya AliBin abdal donunda dolandý geldi

Dörtlükte ifade edilen görüþle pa-ralel bir söylemi Amasya / Merzifon /Kayadüzü köyünden Hüseyin CEY-LAN þu cümlelerle ifade ediyordu :

" Hz. Muhammed ve Hz. Ali aynýsýrdan yaratýlmýþtýr, yedi kat gök Mu-hammed'in yedi kat yer Ali'nin sýrrýn-dan yaratýlmýþtýr, Ali turaptýr, ben as-lýný bildiðim, bulduðum, iman edipinandýðým için Ali Allah derim, Allah,Muhammed, Ali üçü bir noktadýr" de-dikten sonra þu dörtlüðü okuyordu :

Allah Muhammed Ali üçü bir nurdur Birini anarsan üçü de birdir Bunlarý bir birinden ayýran kördür Söyleten Muhammed söyleyen Ali

Hz. Ali kimi Alevi ozanlarca da KulHimmet'in dörtlüðünde yer aldýðý gibibir yaratýcý olarak tasvir edilmektedir :

Gafil kaldýr gönlündeki gümaný Bu mülkün sahibi Ali deðil mi Yaratmýþtýr on sekiz bin alemiIrýzkýný veren Ali deðil mi

Page 38:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

38

YOL 44

Anadolu Aleviliðinde Hz. Ali'ninHz. Muhammed'den öncelikli olaraksýralandýðý kimi örneklerle de karþý-laþmak mümkündür, Denizli / Çal /Çalçakýrlar köyü Dümülcüne SultanTürbesi kapý üstü kitabesi bu konu-daki ilginç bir örneði teþkil eder, ki-tabe aynen þu þekilde yazýlýdýr : " YaAllah, Ya Ali, Ya Muhammed, YaHünkar Hacý Bektaþ Veli"

Hz. Ali'nin Hz. Muhammed'denöncelikli olarak deðerlendirildiði il-ginç bir söylenceyi Muðla /Ula /Çö-rüþ köyünden Ali TOZAK þöyle anla-týyordu ;

" Cenabý Allah Hz. Muhammed'iCebrail Vasýtasýyla Miraç'a çaðýrdý,Cebrail belli bir noktadan sonra ken-disinin geçemeyeceðini Hz. Mu-hammed'e tek baþýna Tanrý'nýn hu-zuruna çýkmasý gerektiðini söyledi.Hz. Muhammed Cenabý Hak'ýn hu-zuruna vardýðýnda Hak ona Hz.Ali'nin lisanýnda seslendi. Hz. Mu-hammed Allah'ým lisanýn Ali'nin Lisa-nýna benziyor yoksa sen o musundediðinde, hayýr sen Ali'yi çok sevi-yorsun diye sana onun lisanýndaseslendim diyerek kendini gizledi"

Hz. Ali'nin Hz. Muhammed'denöncelikli olarak sýralanmasý ile ilgilibir baþka örnek de Anadolu Alevile-rinin Yedi Ulu Ozan arasýnda adýnýzikrettikleri Pir Sultan Abdal'a ait birdörtlükte geçmektedir :

Bin bir adý vardýr bir adý Hýzýr Her nerde çaðýrsam orada hazýr Ali padiþahtýr Muhammed vezirBu fermaný yazan Ali deðil mi

Hz. Muhammed Mirac'a çýkarkenaslan donunda yolunu kesen Hz. Ali

söylencesi de Hz. Ali'nin Hz. Mu-hammed'den öncelikli sýralanmasýkonusundaki bir baþka örneði oluþ-turur. Amasya / Merzifon'dan AhmetTuran SALTIK söylenceyi þu þekildeanlatýyordu.

"Hz. Muhammed Miraca çýkarkenHz. Ali aslan donunda önüne çýkar veyüzüðünü aldýktan sonra geçmesineizin verir, Miraç dönüþü Kýrklar Mec-lisine giren Hz. Muhammed Sel-man'ýn getirdiði üzüm tanesini ezenHz Ali'nin yeþil elinde kendi yüzüðünügörünce þaþkýnlýða düþer ve ya Alieðer anadan gelmiþ olmasan belki sa-na Tanrý diyecektim der"

Ayný içerikli ve farklý motiflerdekibir çok söylenceyi Anadolu'nun farklýyörelerindeki Alevi guruplarda tespitetmek mümkündür.

Bu içerikteki Alevi söylencelerindeMiraç Hz. Muhammed'in Hz. Ali'yeait sýrra ermesi þeklinde yorumlan-maktadýr ve Hatai'nin bir dörtlüðündeolay þu þekilde iþlenmektedir:

Götür ahret azýðýný Aþýk çeker yazýðýný Muhammed'in yüzüðünü Yudan Murtaza Ali'dir

Hz Muhammed'in Kýrklar Meyda-nýna girmesi ile ilgili Abdal Musa'ya aitbir dörtlük de þöyledir :

Muhammed Ali'nin kýldýðý dava Yok meydaný deðil var meydanýdýrMuhammed Kýrklara niyaz eylediAr meydaný deðil er meydanýdýr

Hz. Ali'nin Hz. Muhammed'denöncelikli olarak sýralanmasý, Hz. Ali'yeyüklenen olaðan üstü fonksiyonlar vehatta bir noktadan sonra Tanrýsal ni-telikler bunlarla da sýnýrlý deðildir.

Page 39:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

39

YOL 44

Hz. Ali'nin kendi cenazesini ken-disinin kaldýrmýþtýr bu onun ölüm-süzlüðünün ve Dünyaya bir çok don-da gelip gittiðinin de bir kanýtý olarakdüþünülmelidir. Hz. Ali'nin cenazesi-ni kendisinin kaldýrmasýna iliþkin Ay-dýn /Bozdoðan /Alamut köyündenMehmet BURUK þu söylenceyi anla-týyordu ;

"Mülcem Hz. Ali'nin beslemesidir,bir gün Hz. Ali'ye sorar ya Ali buncasavaþa katýlýp bunca kaleler fet edi-yorsun nasýl oluyor da hiç yara almý-yorsun.

Hz. Ali Mülcem'e der ki, ben sa-vaþlara giderken Ýsmi Azam duasýnýokuyup Zülfükar'ý kuþandým mý bü-tün vücudum demir gibi olur o za-man bana hiçbir kýlýç, hiçbir ok iþle-mez, bir tek Allah'ýn huzurunda na-maza durduðum zaman küçük birçerez parçasý dahi beni öldürür.

Kýskançlýk hýrslarý taþýyan ve Hz.Ali'nin düþmanlarý tarafýndan kandýrý-lan Mülcem bir gün Hz. Ali'yi Cumanamazýna giderken önce okla vurupdaha sonra zehirli kýlýçla yaralar.

Olayý Hasan'la Hüseyin duyupkoþarak babalarýnýn yanýna gelirler.Hz. Ali Mülcem'e Hasan'la Hüseyingeliyorlar ellerinden kurtulamazsýnsýçan ol da yere gir der, yer yarýlýrMülcem sýçan olup yere girer. Hz.Ali'nin elinde kanýný sildiði mendilvardýr Hz. Ali bu mendil de seninhasmýn olsun der ve mendilin gölge-sinden kedi oluþur. o günden berikedi sýçanýn hasmýdýr.

Hz. Ali yaralandýktan üç gün son-ra þehit olur. Ölmeden önce vasiyeteder. Ben öldüm mü bir Arap gelip

beni devesinin üstündeki tabuta ko-yup götürecek, sakýn ona karýþma-yasýnýz.

Hz. Ali Öldüðü zaman bir Arap ge-lir cenazeyi bir tabuta koyup devesi-ne yükler ve götürür.

Hz. Hasan vasiyeti tutmayýp Hz.Hüseyin'in ýsrarlarýna raðmen Arap'ýnpeþinden gidip yüzündeki peçeyiaçar. Açtýðýnda Hz. Ali olduðunu gö-rür, tabuta baktýðýnda tabutta yatanda Hz. Ali'dir, o sýra deve dile gelir veben size deveyi takip etmeyin deme-dim mi diye sorunca, devenin de Hz.Ali olduðunu anlarlar.

Hz. Ali oðlu Hasan'a vasiyetini tut-madýðý için "cemde senin ismin geç-mesin" diye beddua eder, onun içincemde Hz. Hasan'ýn ismi geçmez,bütün kurbanlarýn þefaati Hz. Hüse-yin'e verilmiþtir, ser çeþme baþý Hz.Hüseyin'dir"

Ali'dir cesedin kendisi yuyan Yuyup kefeniyle tabuta koyan Ali'dir devesin kendisi yeden Hak ile Hak olan aslan Ali'dir

(Hatai)

Aslan olup yol üstünde oturan Selman'a destinde nergiz yetiren Kendi cenazesin kendin götürenAllah bir Muhammed Ali'dir Ali

(Pir Sultan Abdal)

Hz. Ali'nin zaman ve mekanda yol-culuk edebildiðine dair inançlarýnmevcut olduðu Anadolu Aleviliði'nde,yukarýdaki dörtlükte konu edilen Sal-man-ý Farisi'nin yolunu aslan donun-da kesen Hz. Ali'nin yine boz atlý ola-rak Salman'ý kurtarmasý söylencesini

Page 40:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

40

YOL 44

Manisa / Akhisar / Beyoba kasabasýn-dan Adil GÖKÞÝN þöyle anlatýyordu :

"Salman-ý Farisi bir Firavun'un oð-luydu 12 yaþýndayken rüyasýnda Hz.Muhammed'i gördü, olay Hz. Mu-hammed Peygamber olmadan 300sene evvel olmuþtu. Bu olayý Firavunbabasýna anlattýðýnda Firavun çok kýz-dý ve oðlunu bir daðda öldürmelerinive kanlý gömleðini kendine getirmele-rini istedi.

Firavun'un adamlarý Salman'ý daðagötürdüler ama onun güzelliðine ký-yamadýklarý için öldürmeyip gömleði-ni bir hayvanýn kanýna bulayýp babasý-na getirdiler. Salman'ý serbest býraktý-lar.

Salman daðlarýn içinde bir göl bul-du yýkanýp temizlendi, sudan çýkaca-ðý zaman elbiselerinin üstüne bir as-lan oturdu.

Salman Cenabý Hak'a kendisinikurtarmasý için yalvardý, iki dað ara-sýndan bir boz atlý geldi ve Salman'ýkurtardý.

Salman ; ya yiðit daðlarýn arasýndasana ne versem dedi ve dað nergizitoplayýp ona verdi, boz atlý kaybolupgitti.

Cenabý Hak Salman'a uzun ömürverdi ve Salman 320 yýl yaþadý. Çokyaþlanmýþtý, bir gün aðacýn altýndaoturuyor yýrtýk elbiselerini dikiyordu,o zaman 6 yaþýnda olan Hz. Ali hur-manýn dalýnda hurma yiyip çekirdek-lerini de Salman-ý Farisi'ye atýyordu.

Caný yanan Salman kýzýp yapmaçocuk dediðinde Hz. Ali Salman'a ço-cuk sen misin yoksa ben miyim de-dikten sonra sordu.

-Kaç yaþýndasýn ?

-320 -Kimden oldun ?-Bir Firavun'un oðluyum-Baban seni azad ettiðinde daðlar-

da bir göle girdin mi ?-Girdim -Elbiselerinin üstüne bir aslan yat-

mýþtý bir boz atlý gelip seni kurtardýsen o boz atlýya ne verdin ?

-Nergiz toplamýþtým onu verdimHz. Ali koynundan nergisi çýkardý

nergis hala solmamýþtý"Hz. Ali ile ilgili bu inanmalar yanýn-

da, Allah'ýn kendinden ruh üfleyerekyarattýðý insanda tecelli ettiði düþün-cesi ki buna tasavvuf düþüncesinde "sudur" denmekte, Anadolu Aleviinancý içerisinde önemli bir yer tut-makta ve bu anlayýþa paralel olarak,aslýnda bütün insanlarda Tanrýsal özbulunduðu ancak seçilmiþ nitelikleriile bu özün Hz. Ali'de daha da belir-ginleþtiði söylenmektedir, Ahmet Tu-ran SALTIK :

"Hak kendi nurundan Adem'e nurverdiði için Hak herkeste mevcuttur"diyor"

Ýhlas ile gelen bu yoldan dönmez Dost olan dostuna ikilik sanmaz Eri Hak görmeyen Hak'ý da görmezGözü bakar ama körden sayýlýr

Çorum / Alaca / Eskiyapar köyün-den Hasan TAÞDEMÝR :

"Allah Adem'e kendi sýfatýndan birsýfat verdi, güzellik verdi, içine ruh üf-ledi. Adem'in sýfatý Allah'a benzer.Eðer insanoðlu olmasaydý Allah ol-mazdý, Allah da olmasaydý insanoðluolmazdý"

Page 41:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

41

YOL 44

Diyerek insan ve Allah arasýndakiyaratma ve yaratýlma iliþkisine ilginçve farklý bir yorum getiriyor ve þudörtlüklerle görüþünü destekliyordu.

Hak sana senden yakýndýr Cümle eþya sendedir Bir nazar et vücuduna Seyri temaþa sendedir

Eðri olanlarý sözde düzlerim Vallahi ayettir benim sözlerim Her türlü ahvali görür gözlerimÝþte gözüm Hak'ýn gözü gibidir

Allah gözlerine çekmiþ bir perde Yok dersen Allah gökte ve yerde Gel de göstereyim gör Allah nerdeSecde eyleyesin didara karþýTasavvuf düþüncesinde "hulül" de-

nen ve sudur anlayýþý ile parelel bir al-gýlayýþ biçimi olarak karþýmýza çýkan,Tanrýnýn yarattýklarý içerisinde ortayaçýkmasý düþüncesinin de AnadoluAlevileri arasýnda kabul gören bir gö-rüþ olduðu bu noktada gözden kaçý-rýlmamalýdýr.

Buraya kadar ortaya koyduðumuzalgýlama ve tanýmlamalara raðmenAnadolu Aleviliðinde Hz. Ali'ye tekbaþýna Allah sýfatý yüklenmemekte,kimi bireysel kabuller olmakla birliktebu görüþ genel anlamda geçerlilik ta-þýmamakta, ancak Allah, Muham-med, Ali üçlemesi içerisinde Hz.Ali'ye üçlünün bir parçasý olarak Tan-rýsal nitelikler atfedilmektedir.

Burada dikkati çeken bir diðer hu-sus da, Anadolu Alevilerinin anlatým-larýnda Hz. Ali ile birlikte Hz. Muham-med de Ýslam inancý algýlayýþ biçimin-den ve tarihi kiþiliðinden uzaklaþtýrýl-maktadýr.

Dünya üzerindeki kimi inançlardaüçlemenin ( teslis ) bulunduðu bilin-mektedir. Ancak Anadolu Aleviliðin-de mevcut üçlemenin hangi kaynak-tan beslendiðini ya da kendine hasbir yaratým olup olmadýðýný þu ankibilgilerimizle söylemek mümkün gö-rünmemektedir, biz yine de bilinenteslis örneklerinden hareketle konu-yu tartýþmaya açalým.

Hindu mitolojisine göre, Brahma-nizm'deki ; Brahma, Viþnu, Þiva üç-lüsü bilebildiðimiz ilk teslis = üçlüyüoluþturur.

Brahma : En büyük ilahtýr, mad-denin baþlangýcýdýr. Akýl ve hikmetinrehberliði ile tüm canlý ve cansýz var-lýklarý yaratarak yaradýlýþý tamamla-mýþtýr.

Viþnu : Brahma'nýn yarattýðý evre-ni ve yaratýklarý korumak, esirgemek,üçlüyü sürdürmek ve yaratýklarýnrýzklarýný saðlamakla görevlidir.

Þýva ya da Sýva : Yakýcý ve yýkýcý birTanrýdýr. Zaman zaman ; Ýfrit, Cin veÞeytan biçiminde ortaya çýkar. Viþ-nu'nun düþmanýdýr.

Ýnanca göre bu üç Brahma Tanrý-sý bir Tanrýçanýn yumurtasýndan çý-karlar.

Anadolu Alevilerinin inanýþýna gö-re de Allah Hz. Muhammed ve Hz.Ali'yi kendi nurundan yaratmýþtýr veonlarýn söyleyiþine göre Allah, Mu-hammed, Ali üçü bir nurdur.

Bu ifade benzerliðine raðmenBrahmanizm'deki Tanrý Þiva ile Ana-dolu Aleviliðinde buna karþýlýk gel-mesi gereken Hz. Ali'nin ifade ettiðianlam arasýnda bir zýtlýk göze çap-maktadýr.

Page 42:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

42

YOL 44

Bir baþka üçleme örneði ise Türk-lerin Ýslamiyet öncesi içinde bulun-duklarý inanç sistemlerinden olan Þa-manizm'de karþýmýza çýkmaktadýr.

Þamanist inançta tapýnýlan GökTanrýnýn timsali ; Güneþ, Ay ve Yýl-dýz'dýr.

Anadolu Aleviliðindeki Hz. Mu-hammed = Güneþ ; Hz. Ali = Ay ;Hz. Fatma = Zühre Yýldýzý'dýr þeklin-deki algýlayýþýn da Þamanist kaynakbaðlantýsý açýsýndan dikkate alýnmasýgerekir.

Hýristiyan inancýnda ise teslis un-surlarý olan ; Baba, Oðul, Kutsal Ruh,kavramlarýnýn inancýn temel öðeleriolarak karþýmýza çýktýðý görülmekte-dir.

Hýristiyan teslisinde;Allah; Baba olarak nitelenir. Ýsa Mesih; Oðul. Kutsal Ruh ise ; Babayla ayný cev-

herden fakat farklý mahiyette ve Ba-banýn bütün iradesini kendinde taþý-yan güç olarak deðerlendirilmektedir.

Hýristiyanlarýn teslis anlayýþýna gö-re ; Baba, Oðul, ve Kutsal Ruh, bir tekcevherde toplanmýþ üç ayrý varlýktýr,hepsi de ebedidir.

Hýristiyan teslisinin Anadolu Alevi-liðindeki Allah, Muhammed, Ali üçle-mesi ile içerik olarak yakýnlýklar taþýdý-ðý görülmekte, Kutsal Ruh kavramý ileAnadolu Aleviliðinde Hz. Ali'ye yükle-nen fonksiyonlar arasýndaki benzer-likler dikkat çekmektedir

Tabi ki bu içerik benzerliðini Ana-dolu Aleviliðindeki üçleme ve baðlýolarak Hz. Ali'nin konumu açýsýndantek baþýna Hýristiyan teslisi baðlantýsý

olarak deðerlendirmemiz mümkündeðildir.

Anadolu Aleviliðindeki Allah, Mu-hammed, Ali üçlemesinin inanç üye-lerinin algýlamalarý içerisinde çoðudurumda, söyleniþte ayýrt edilmedik-leri gibi özde de ayýrt edilmeden, Ýs-lam inancý içerisindeki konumlarýn-dan çok farklý içeriklerde deðerlendi-rildikleri, bu algýlama biçimine baðlýolarak da tarihi kiþiliði ile bildiðimizHz. Ali dýþýnda bir Ali yaratýmýna gidi-lerek bu Ali'nin kimliðinde Ýslam He-torodoksisi içerisinde ortaya çýkanAleviliklerden farlý çizgide bir Alevili-ðin ortaya çýkýþýna zemin hazýrlandýðýgörülmektedir.

YARARLANILAN KAYNAKLAR :

1- BENEKAY, Yahya ; Yaþayan Alevilik,Ýstanbul 1967, 59 s.

2- BÝRDOÐAN, Nejat ; Anadolu Alevi-liðinde Yol Ayrýmý, Ýstanbul 1995,53,106,121,224,229 s.

3- BÝRDOÐAN, Nejat ; Alevilerin Bü-yük Hükümdarý Þah Ýsmail, Hatai, Ýstan-bul 1991, 91,93 s.

4- BOZKURT Prof. Dr Fuat ; Alevilik,01.02.1990 tarihli Sabah Gazetesi.

5- EYUBOÐLU, Ýsmet Zeki ; AlevilikSünnilik Ýslam Düþüncesi, Ýstanbul1997.91s.

6- EYUBOÐLU, Ýsmet Zeki ;BütünYönleri Ýle Tasavvuf, Tarikatlar MezheplerTarihi, Ýstanbul 1990, 97,101,389 s.

7- HANÇERLÝOÐLU Orhan ; ÝslamÝnançlarý Sözlüðü

8- NOYAN. Doç. Dr Bedri ; BektaþilikAlevilik Nedir, Ankara 1987, 13,98 s.

9- OÐUZ Burhan ; "Anadolu Aleviliði-

Page 43:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

43

YOL 44

nin Kökenleri" Folklor ve Etnografya Araþ-týrmalarý 1984, Ýstanbul 1984.

10- ÖZTELLÝ Cahit ; Pir Sultan AbdalYaþamý Bütün Eserleri, Ýstanbul 1985,93,94 s

11- ÞAPOLYO Enver Behnan ; Mez-hepler Tarikatlar Tarihi ; Ýstanbul 1964,52 s.

12- TÜMER. Prof. Dr. Günay, KÜÇÜK.Doç. Dr. Abdurrahman ; Dinler Tarihi,Ankara 1998 151,152 s.

KÜLTÜR BAKANLIÐI Hakl KültürleriniAraþtýrma ve Geliþtirme Genel Müdürlü-ðü Halk Kültürü Arþivi

BANTLAR

Arþiv Yer No Ýl Ýlçe Köy Kaynak Kiþi Ta-rih

B.94.0242 Çorum Mecitözü Hisarka-vak Selman ÖZBEK 06.09.1994

B.94.0246 Çorum Merkez EþençayVeli GÜRLEK 08.09.1994

B.94.0259 Çorum Alaca EskiyaparHasan TAÞDEMÝR 12.09.1994

B.94.0260 Çorum Osmancýk Çampý-nar Davut BAYRAL 13.09.1994

B.95.0162 Amasya Merzifon Kayadü-zü Hüseyin CEYLAN 09.10.1995

B.95.0167 Amasya Merzifon MerkezA.Turan SALTIK 10.10.1995

B.96.0026 Aydýn Bozdoðan AlamutMehmet BURUK 29.02.1996

B.97.0153 Kahramanmaraþ PazarcýkÇýnarlý(Terolar) Mustafa ENHAS21.06.1997

B.97.0156 Kahramanmaraþ PazarcýkMerkez Oruç FESLÝ 24.06.1997

B.97.0257 Manisa Salihli Kabazlý Vey-sel GÜNAYDIN 27.10.1997

B.97.0253 Manisa Akhisar BeyobaKasabasý Adil GÖKÞÝN 23.11.1997

Page 44:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,
Page 45:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

45

YOL 44

Seyyid Hüseyin Gâzi’nin Dini veTarihi Kiþiliði

Geçmiþten günümüze Anado-lu’nun Türkleþmesini ve Müslüman-laþmasýný saðlamak için canlarýný hi-çe sayan yalnýzca milletin menfaatle-rini göz önünde tutan ve düþmankarþýsýnda dimdik durup yiðitçe çar-pýþan birçok seyyid, Gâzi, velî ve al-peren bulunmaktadýr. Bu kiþiler ha-yatlarýnýn tamamýný yalnýzca halk veHakk için adamýþ, birliði ve dirliðisaðlamaya çalýþan, doðruluk, adalet,dürüstlük, mertlik ve yiðitlik timsaliHakk dostu insanlardýr. Halk nezdin-de bu kadar önemli olan kiþilerin ha-yatlarý da destan ve menkýbelere ko-nu olmuþ, bu þekilde dilden dile ak-tarýlarak günümüzde de varlýklarýnýdevam ettirmiþ, gönüllerde yer et-miþlerdir. Anadolu’ya Türk-Ýslammührünün vurulmasýnda her zamanön saflarda yer alan ve Anadolu insa-nýnýn hayatýnda, zihninde önemli biriz býrakan kiþi de Hüseyin Gâzi’dir.Onun tarihi kiþiliði ile menkýbevi kiþi-liði kaynaklarda ve hafýzalarda birbiri-ne karýþmýþ vaziyettedir.1

Hüseyin Gâzi’nin doðumu ve ye-tiþtiði muhit hakkýnda “Ravzatü’l Ah-bab” adlý menkýbevi eser þu bilgilerivermektedir: “Hüseyin Gâzi’nin ba-basý Seyyid Ali Efendi ilim ve faziletsahibi bir zat olduðundan Malatyakadýlýðýna tayin edilmiþ, ailesiyle bir-likte oraya gitmiþ, görevine baþla-mýþtýr. Seyyid Ali Efendi’nin Malat-ya’da bir erkek çocuðu dünyaya gel-miþ ve adýný “Hüseyin” koymuþtur.Onu tam bir bahadýr olarak yetiþtir-miþ, delikanlýlýk çaðýna gelince Rum-larla yapýlan muharebelerde yiðitlik

SEYYÝD HÜSEYÝN

GÂZÝ

Ceyhun SOLMAZ

Page 46:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

46

YOL 44

ve kahramanlýk gösterdiði için ona,Hüseyin Gâzi unvaný verilmiþtir. Ozaman Malatya valisi ve komutanýolan Emir Ömer’in vefatý üzerineMalatya ve civar halkýnýn istekleridoðrultusunda vali ve komutan tayinedilmiþtir. Hüseyin Gâzi’nin bir er-kek çocuðu dünyaya gelmiþ ve adýný“Cafer” koymuþtur. Kendisi de evla-dýný bahadýr olarak yetiþtirmiþtir.” 2Menkýbede, Hüseyin Gâzi’nin baba-sý Seyyit Ali Efendi ve oðlu Cafer ya-ni, Battal Gâzi olduðu anlatýlmakta-dýr.

Anadolu’nun muhtelif bölgelerin-de makamlarý bulunan HüseyinGâzi’nin tarihi kaynaklarda, menký-belerde hayatý ve yaþadýðý dönemhakkýnda çeliþkili bilgiler bulunsa dabu kaynaklarda kesin olarak vurgula-

nan Hüseyin Gâzi’nin, BattalGâzi’nin babasý olduðudur. Kaynak-larýn ortak noktada buluþtuðu bir di-ðer bilgi ise, onlarýn mücahitliði veevliyalýðýyla neþredilmeleridir.

Muhtelif kaynaklar HüseyinGâzi’yi bir Arap komutaný olarak an-latmaktadýr. Ancak O’nu doðrudandoðruya bir Türk komutaný biçimin-de yansýtan kaynaklar da mevcuttur.Bu kaynaklarda; Hüseyin Gâzi, Ab-dül Melik Gâzi, Battal Gâzi’nin Türkolduklarý Anadolu’ya bir uç beyi ola-rak geldikleri kaydedilmektedir. Hü-seyin Gâzi ile ilgili mevcut bilgilerhem yeterli deðil, hem de HüseyinGâzi’nin kimliðini yansýtacak düzey-de deðildir. O’nunla ilgili bilgiler da-ha çok efsanelere dayanmaktadýr.Bu nedenle Hüseyin Gâzi’nin tarih-

Page 47:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

47

YOL 44

sel kimliðini ortaya koymak oldukçagüçtür. Hüseyin Gâzi hakkýnda mev-cut bilgiler genel olarak Battalname,Evliya Çelebi Seyahatname’si ve Da-niþmendname’ye dayanmaktadýr.3

Tarihi kaynaklara bakýldýðýnda Bat-talGâzi’nin babasý hakkýnda Hüseyin,Ömer veya Amr, Abdülmelik ve Mu-hammed gibi farklý isimler kaydedil-mektedir.4

Battalnamelerde ise, Seyyid BattalGâzi’nin babasýnýn Hüseyin Gâzi ol-duðu yönündedir. Battal Gâzi’nin ba-basýnýn adý, Hüseyin b. Cafer b. Mün-zer b. Ömer b. Ali b. Hüseyin b. Ali b.Ebi Talib, olarak geçmektedir. GeorgeJacob þu bilgiyi vererek HüseyinGâzi’nin yerini ve kimliðini kesin ola-rak belirlemektedir. “Battal Gâzi’ninbabasý Hüseyin Gâzi’dir. HüseyinGâzi’nin mezarý ise Angora (Ankara)Hüseyin Gâzi Köyü’ndedir.”5

Evliya Çelebi’ye göre de BattalGâzi’nin babasýnýn adý HüseyinGâzi’dir. Ankara Hüseyin Gâzi köyün-de yatar.6Yine bir batýlý yazar Hasluckefsanelerden þu bilgileri aktarmakta-dýr: “Malatya seraskerinin kardeþiolan Hüseyin Gâzi’nin Angora’ya birsaldýrý sýrasýnda baþý kesilmiþ, Hüse-yin Gâzi kesik baþýný kentten 1,5 saatuzaklýktaki daða koltuðunun altýndataþýmýþtýr.” Ankara Vakýflar Genel Mü-dürlüðü Arþivi’nin 581/2 numaralýMücedded Anadolu Defteri (1255-1267), s.348-349’da bulunan gurre-iZilhicce 560/Ekim 1165 tarihli Daniþ-mendli Vakfiyesinde Melik Daniþ-mendGâzi’nin soyu BattalGâzi’ye da-yandýrýlmakta ve BattalGâzi’nin baba-sýnýn adý, Hüseyin Gâzi olarak geç-mektedir.7

Nezihe Araz’da “Anadolu Erenle-ri” adlý eserinde Battalname’den pa-sajlar verip Hüseyin Gâzi’nin Bat-talGâzi’nin babasý olduðu görüþünekatýlmaktadýr.8

Gâzilik sýfatý, Anadolu’nun Ýslam-laþmasý için gösterdiði üstün baþarý-larýna, kahramanlýðýna ve yiðitliðinebinaen verilmiþtir. Seyyidliði ise, ne-sebine binaen söylenmektedir. Bat-talname’de hem Battal’ýn babasý ol-duðunu hem de nesebce seyit oldu-ðunu ve güçlü bir serdar olduðunugörmekteyiz. Seyyidlik bilindiði gibiHz. Muhammed’in hem amcaoðluhem de damadý Hz. Ali’nin ikinci oð-lu Hz. Hüseyin’in soyundan gelenle-re verilen unvandýr. Ehlibeyt ise Hz.Muhammed ile birlikte, Hz. Mu-hammed’in damadý Hz. Ali, kýzý Hz.Fatýma, torunlarý Hz. Hasan ve Hz.Hüseyin’e yani Hz. Muhammed’inen yakýnlarýna verilen bir addýr. Bubilgiler de gösteriyor ki Seyyid Hüse-yin Gâzi, Ehl-i Beyt bendesidir. Araþ-týrmacýlar Hüseyin Gâzi’nin “Seyyid-liðini” Peygamber soyundan oluþu-na, “Gâziliðini” savaþ meydanlarýndagösterdiði kahramanlýðýna dayandýr-maktadýr.

Seyyid Hüseyin Gâzi’nin Battal-name’de soyunun þu þecere ile Hz.Muhammed’e ulaþtýrýldýðý görülmek-tedir:

Hz. Muhammed MustafaHz. FatýmaHz. Ýmam AliHz. Ýmam HüseyinHz. Ýmam Zeynel AbidinZeyd’ül Envar

Page 48:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

48

YOL 44

Hüseyin’ül-EkberYahya el-ErdeþirMuhammed-ül ErdeþirAli’yyül MedeniSeyyid RebiSeyyid AliSeyyid Hüseyin Gâzi9

Tarihi kaynaklara, Daniþmendna-melere, Battalnamelere ve EvliyaÇelebi’nin Seyahatnamelerine bakýl-dýðýnda Battal Gâzi’nin babasýnýnSeyyid Hüseyin Gâzi olduðu, “Gâzi”unvanýný Anadolu’nun Ýslamlaþmasýiçin yaptýðý sayýsýz kahramanlýklar-dan, “seyyidliðini” ise, nesebindenyani, Evlad-ý Resul olmasýndan kay-naklandýðý kanaatine varýlmýþtýr. Tümbu bilgiler ýþýðýnda Hüseyin Gâzi binyýldýr Türk topraklarýnda ve Türk kül-türü içinde benimsenmiþ ve Türkhalkýnýn gönlünde, hafýzasýnda ayrýbir yere ve öneme sahip olmuþtur.

HüseyinGâzi’nin AlevîBektaþîGeleneðindeki Yeri

Hüseyin Gâzi’nin Anadolu top-raklarýnda Türklüðü ve Müslümanlýðýyaymak için gösterdiði yiðitlik, cen-gaverlik, mücahitlikten mütevellit“Gâzi” unvanýný almasý ve Ýslam Pey-gamberi Hz. Muhammed’in neslin-den yani, Evlad-ý Resul olmasýndanmütevellit de “Seyyid” olmasý halknezdinde kahraman olmasýný, dahafazla saygýnlýk kazanmasýný saðla-mýþ, yüreklerde yer etmiþtir. Bu daonu neseb olarak Hz. Muhammedve Hz. Ali’ye kadar götürmektedir.Kaynaklarda Evlad-ý Resul olarak an-latýlýyor olmasý da Alevî ve Bektaþîleriçin ayrýca önem arz etmiþ ve onla-

rýn dillerinden düþmeyen bir destankahramaný olmasýný saðlamýþtýr. Sa-vaþlarda gösterdiði üstün baþarýsý,korkusuzluðu, adaleti ve Ýslam içinsavaþmadan önce karþýsýndakini di-ne çaðýrmasýndan mütevellit, Alevîve Bektaþîlerin dillerine pelesenk ol-muþ Hz. Hamza ve Hz. Ali’ye ben-zetilmektedir. Bu benzetilmenin asýlsebebi de Hz. Ali fütüvvet aðacýnýnkökü olmasýndan kaynaklanmakta-dýr.

Hüseyin Gâzi Anadolu’da Bek-taþîler ve Alevîler tarafýndan benim-senmiþ Bektaþî ozanlarýnýn þiirlerin-de de sýkça bahsi geçen bir kiþidir.Genel olarak kaynaklarda oðlu Cafer(Battal Gâzi) ile birlikte adý anýlmak-tadýr. Bu da onu fazla tanýmamaktanve araþtýrmamaktan kaynaklanmak-tadýr. Bektaþîliðin temel kaynaðý Ha-cý Bektaþ Veli Velayetnamesi açýk birþekilde Battal Gâzi zaviyesinin ken-dilerince kullanýldýðýný, kutsandýðýnýkutsal yer olarak anýldýðýný belirt-mektedir. Hacý Bektaþ’a baðlý bulu-nan Anadolu Alevîlerinden çeþitligruplarýn burada cem törenleri yap-týklarý, cemin ardýndan diðer tekke-lere bilgi ulaþtýrýlýp birlik saðlanmasý-nýn buradan yapýldýðý sanýlmaktadýr.Belirtildiðine göre Hacý Bektaþ Velî,Haydarisiyle, Torlaðý’yla, Iþýðý’yla bü-tün Kalenderi zümreleri gibi SeyyidBattal Gâzi’yi pir tanýmakta ve her yýlkurban (hacýlar) bayramýný müritle-riyle birlikte onun zaviyesinde kutla-maktadýr.10

Hacý Bektaþ Velî’nin Hüseyin Gâzive Battal Gâzi’yi ziyareti Velâyetna-me’de bütün ayrýntýlarýyla yer almak-tadýr. Buna göre Hacý Bektaþ Velî,

Page 49:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

49

YOL 44

Seyyid Battal Gâzi’yi ilk ziyarete gel-diðinde sandukasýna yaklaþarak onuselamlamýþ, Battal Gâzi de onun se-lamýný “Aleyküm selam ey ilim þehri”diyerek mukabelede bulunmuþtur.Olayýn Velâyetname’de yer alan þek-li þöyledir:

“Hacý Bektaþ, Seyyid Gâzi’ninmezarýný ziyarete niyet etti. SeyyidGâzi’nin mezarý, bir vakitler belirsiz-di. Sonradan Sultan Alâeddin’in ana-sý, rüyasýnda gördü. Gördüðü yerebüyük bir türbe yaptýrdý, bu suretlemamur oldu. Hünkâr, Sulucakarahü-yük’ten yola çýktý. Yapýlan türbeninSeyyid Gâzi’nin mezarý üstüne yapý-lýp yapýlmadýðý hakkýnda þüpheedenlerin artýk þüphesi kalmadý.

Hünkâr, Seyyid Gâzi’nin mezarý-na yaklaþtý. Orada bir pýnar vardý,adýna Ak Pýnar derlerdi. Orda batýnerenleri, Hünkâr’ý karþýladýlar, hoþgeldin, kadem getirdin, geliþin kutluolsun, dediler. Mezarý bekleyen za-hir erenleri de karþý çýktýlar, merha-balaþtýlar, Hünkâr’ý aðýrladýlar.

Hünkâr, mezara gelince, ordaolan erenlerin rivayeti þöyledir ki“Es-selâm aleyküm soyum baþý” de-di. Seyyid’in kutlu mezarýndan ““Aleyküm selam ilim þehrim” diyecevap geldi. Derken Hünkâr, kýyýsý,ucu olmayan bir deniz oldu. Sey-yid’in mezarý, o denizin içinde birkabak gibi yüzmeye baþladý. Sonragene Hünkâr da, Seyyid’in mezarýda eski haline geldi.

Derken bu sefer Seyyid Gâzi’ninmezarý, ucu bucaðý görünmeyen birdeniz oldu. Hünkâr, o denizde birgemi haline geldi, yüzdü, yürüdü.

Biraz sonra Hünkâr da, Seyyid’inmezarý da gene gerisin geriye eskihaline döndü. Hünkâr Seyyid’in me-zarýnýn kapýsýnda bir taþý ýsýrdý. Otaþ, hâlâ orda durur. Bir müddetHünkâr, oradan kalkýp Sulucakara-hüyük’e geldi. Devletle karar etti.Fakat tacý, paþmaklarý, kemerleri or-da kaldý. Hala oradadýr.”11

Bir baþka menkýbede ise, HacýBektaþ Velî’nin Seyyid Battal Gâzi’yiziyaretinde bir rüya olayýndan sözedilir. Bu durum, Battal Gâzi’nin bil-hassa Bektaþîlerce neden bir “eren”olarak görüldüðünün de bir sebebinioluþturmaktadýr. Menkýbe þöyledir:

“Ahmet Yesevi, bir rüya görür.Peygamber Efendi’miz ona HacýBektaþ’ýn Anadolu’ya gönderilmesiniemreder. Ve orada velîlerin bir þahýolan Seyyid Battal’a fevkalade birminber kapýsý götürmesini de buyru-ðuna ekler. Hacý Bektaþ Velî, çok gü-zel bir minber kapýsý yaptýrdýktansonra Horasan Erenleri’nden bazýla-rýyla Anadolu’ya yollanýr. Saygý ile ta-þýnan, beyaz mermer taþýndan veyeþil renkli mermer karýþýmý da bulu-nan bu minber kapýsý Hacý Bektaþtarafýndan, Kýrþehir’e kendisi yerleþ-meden önce, getirilip Battal’ýn tür-besine konulur.”12

Alevî-Bektaþîlerce tarikatýn pirikabul edilen Hacý Bektaþ Velî’nin, Vi-layetname’de anlatýlan menkýbeleriHüseyin Gâzi’nin oðlu BattalGâzi’nin, Bektaþîler için ne kadarönemli olduðunu ve türbesinin mut-laka ziyaret edilmesi gerektiðini açýkbir þekilde göstermektedir. Ayný þe-kilde Alevî zümreler için de hem Hü-seyin Gâzi’yi hem de oðlu Battal

Page 50:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

50

YOL 44

Gâzi’yi büyük bir evliya kabul etme-lerinden mütevellit þahýs olarak dadini bir merkez olarak da toplumungönlünde önemli bir yer etmiþtir.

Anadolu’nun muhtelif yerlerindeHüseyin Gâzi adýna türbe ve ma-kamlar bulunmaktadýr. Bunlardanbazýlarý: Ankara, Sivas ve Tokat’ta-dýr. Diðer büyük makam ise Ço-rum’un Alaca ilçesindedir. Bu dinimimarilerin her birinin halk nezdindeayrý bir yeri ve önemi vardýr.

Batýlý araþtýrmacýlardan Hasluck,Hüseyin Gâzi’nin Bektaþî büyüklerin-den olduðunu þu sözlerle aktarmak-tadýr “Ankara’nýn doðusunda Hüse-yin Gâzi Daðý üzerinde Bektaþîler ta-rafýndan savaþçý bir velî olarak kabuledilen ve Arap soyundan gelen birvelî vardýr.”13 Ankara’daki HüseyinGâzi Türbesi, Bektaþî derviþlerininkalabalýk olduðu mekanlardan birisiidi. Burada kalabalýk gruplar halindeayinler yaparlardý.14

Alaca’daki Hüseyin Gâzi Türbeside Alevî ve Bektaþîlerin ilgi gösterdi-ði dini merkezlerdendir. Alaca’dakimakamla ilgili halkýn ortaya koyduðubir söylence vardýr. “Hüseyin Gâziþehit düþünce oðlu Battal Gâzi Ma-latya’da bulunuyormuþ. Baðdat hali-fesi Abdülselam’dan babasýnýn yeriniister, o da daha babanýn kaný kuru-madý. Onun öcünü al da öyle gel,der. Bunun üzerine Seyyid CaferBattal Gâzi yola çýkar. Çorum’a birsaatlik yerde Alaca kazasýna “BalýklarHavuzu” denilen þimdiki HüseyinGâzi Tekkesi’ne misafir olur, o vakit-ler burasý manastýrmýþ. Burada bulu-nan Keþiþ’in adý da Þahmaz Baba-imiþ. Keþiþ ben seni birine benzeti-

yorum der, sen Hüseyin Gâzi’ninoð-lusun. Seyit Battal’ý içeri almýþ, ye-mek yemiþler. Sonra keþiþ latasýnýçýkartýp bir kapý açar, orada yeþilcübbe, yeþil sarýk ile yeþil örtülüKur’an’dan bir aþir okurlar. Bununüzerine Þahmaz, Battal’ý babasýnýnkanýný almak üzere Ankara’ya gön-derir. Battal dört kiþinin baþýný kese-rek getirir. Þahmaz birisini tanýr. Ýþtebabanýn katili bu idi diye gösterir. Bubaþý tekkenin eþiðinin önüne gömerki, dünya durdukça çiðnensin. Butekkeye Hüseyin Gâzi kolu yahut ku-lu denir.15 Buna binaen AbdulbakiGölpýnarlý da, “Kýzýlbaþlarýn ziyaretyerleri Hz. Ali’nin yattýðý Necef,Ýmam Hüseyin’in yattðý Kerbela,Musa Kazým, Muhammed Taki’ninyattýklarý Kazýmýye, bunlardan baþkaHacý Bektaþ, Abdal Musa, HüseyinGâzi, Battal Gâzi vb. azizleri de ziya-ret ederler.”16diyerekAlevî-Bektaþîmürþitlerinin ziyaretgahlarýný saymýþve bu önemli velîlerin içerisine Hü-seyin Gâzi’yi eklemeyi de unutma-mýþtýr.

Seyyid Hüseyin Gâzi ve BattalGâzi’nin menkýbeleri fütuhat devriTürkleri ve erken dönemlerden itiba-ren Osmanlý Gâzileri arasýnda da bü-yük bir saygýya mazhar olmuþtur. Ýçiçe geçmiþ durumdaki menkýbe vekaynaklar, onlarýn, XV. yüzyýldan be-ri savaþa giden Gâziler tarafýndan“Gâzilerin Ulusu” olarak kabul edil-diðini göstermektedir. Askerler yolaçýkmadan önce onun türbesini ziya-ret etmiþler ve ruhaniyetinden yar-dým dilemiþlerdir.17 Hz. Ali cesaretve þecaatin kaynaðý ve HüseyinGâzi’nin de Hz. Ali’ye benzetilme-

Page 51:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

51

YOL 44

sinden mütevellit askerler yola çýk-madan önce bu mekanlarý ziyaretetmiþlerdir.

Osmanlý Döneminde; XVI. Yüzyý-lýn baþlarýnda Kalenderiliðin içindengeliþip baðýmsýz bir tarikat halini alanBektaþîlik, pek çok þey gibi BattalGâzi ve Hüseyin Gâzi kültünü dedevraldý. Bundan sonra Battal Gâzive Hüseyin Gâzi’yi hürmetle yadeden nefesler söylediler. Alevî züm-reler her iki þahsiyeti büyük evliya-dan saydýlar. Her ikisinin kahraman-lýklarýný anlatan uzun manzum eser-ler yazdýlar. Bu dönemde Anado-lu’da ki Battal Gâzi ve Hüseyin GâziTürbeleri, Kalenderi derviþlerin me-kaný haline geldi. Özellikle EskiþehirSeyitGâzi’de bulunan Battal GâziTürbesi Kalenderilerin merkez tekke-si konumunda idi.18

Tüm bu bilgiler neticesinde, Hü-seyin Gâzi’nin, Peygamber soyun-dan geldiði; yani “Seyyid” olduðudesteklenmektedir. Seyyid kelimesi-ni biraz daha açarsak, Hz. Muham-med’in torunu Hz. Hüseyin’in so-yundan gelenlere verilen bir sýfattýr.F. Köprülü, Battal Gâzi için “Ebu Mu-hammed Cafer bin Sultan Hüseyinbin Rebi bin Abbas El- Haþimi” adýnýkullanarak onun Peygamber soyuylailiþkisini de vurgulamýþ olur. Bu ka-naat, baþka bilim adamlarýnca dadesteklenir. Mesela, Hasan Köksalonun tarihi bir þahsiyet, “Ehl-i Beytsoyundan bir þahsiyet, kahraman,Alperen, Gâzi ve Seyyid olduðu-nu”19 söylemektedir.

Alevî ve Bektaþîlerin geçmiþinebakýldýðýnda da Pirlerinin, mürþitleri-nin Seyyid olduðu aþikârdýr. Alevî-

Bektaþî inancýnýn temelini Ehl-i Beytaþký, Peygamber neslini devam etti-ren On Ýki Ýmam sevdasý ve onlarýnevlatlarýna baðlýlýk, Ehl-i Beyt bende-si olmak gibi spesifik düsturlar oluþ-turmaktadýr. Öyle temiz soydan ge-len bir velînin de sevilmesi ve Alevîve Bektaþî geleneðinde çok önemlibir yer tutmasý da bu yüzdendir.Tüm bu sebeplerden mütevellitAlevî-Bektaþîler ayin-i cemlerinde,Hakk Âþýklarý da deyiþlerinde SeyyidHüseyin Gâzi’yi ve oðlunu terennümetmiþler, onlarý kendilerinden gör-dükleri için de destanlarýný, menký-belerini dilden dile aktararak günü-müze kadar gelmelerini saðlamýþlar-dýr.

Âþýklarýn Dilinden Hüseyin GâziÂþýklar; genellikle yaratýcý, kalbin-

den geçeni doðaçlayarak söyleyen,yetenekli, kývrak zekalý kiþilerdir.Elindeki baðlamasýný yüreðinden ko-pan özgün deyiþlerle bütünleþtiripyüzlerce yýldýr içlerinden geldiði gibisöyleyen Hakk yolunun yolcularýdýr.Âþýklar; halk için, Hakk için, barýþ vekardeþlik için hizmet eden birçok ki-þiye nefes, deyiþ ve dörtlükler yaz-mýþtýr. Âþýklarýn tellerine ve dillerinegeçmiþten günümüze kadar pele-senk olmuþ önemli bir zat da SeyyidHüseyin Gâzi’dir. Hüseyin Gâzi; on-larý kahramanlýðý, yiðitliði, mertliði,mücahitliði ve korkusuzluðuyla de-rinden etkilemiþtir. Âþýklar da nefesve deyiþlerinde onu her fýrsatta te-rennüm etmiþ bunun neticesinde deyankýlarý yüzyýllar boyu süregelmiþ-tir.

Page 52:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

52

YOL 44

Seyyid Hüseyin Gâzi ile ilgili hemyerel halk ozanlarý, þairleri kalplerin-den geçenleri dile getirmiþ, yazýyadökmüþ hem de bu yolun ulu kiþile-ri, Türklük-Müslümanlýk adýna budenli önemli iþler yapan bu zata kal-ben teþekkür etmek, sevgi ve saygýbesledikleri kiþileri hürmetle yad et-mek, methetmek için nefesler, de-yiþler, dörtlükler yazmýþlar ve bunla-rý aþk ile terennüm etmiþlerdir. Bun-lardan bazý örnekler ise þöyledir:

Alevî-Bektaþî meþrebinde yetiþenDeli Boran, Alevî ve Bektaþî yolununbüyüklerini sayarken Hüseyin Gâzi’yide unutmamýþtýr:

Hüseyin Gâzi’nin doðrudur yoluAlemin umudu Pir Bektaþ VelîGünahkar Deli Boran kapýyýn kuluBaðýþla günahým Mürvet Ya Ali.20

Anadolu’da Hakk Âþýklarý genel-likle, Hüseyin Gâzi’nin “seyyid” ol-masýndan mütevellit duygu ve dü-þüncelerini Hz. Muhammed, Hz. Ali,Ehl-i Beyt ve Hacý Bektaþ Velîdört-geni içerisinde dile getirmektedirler.Böylece deyiþlerinde hem samimiduygularýný ifa etmekte hem de ik-rarlarýnda sadýk olduklarýný göster-mektedirler.

“Çukurova’da Folklor Derlemele-ri”nde, Seyyit Battal HüseyinGâzi’den müþkül bir durumdan kur-tulmak için medet beklenildiði birdörtlükle þöyle anlatýlmaktadýr:

Ankara’dan çýktým sabah namazýBize yol vermiyor aþmaða daðlarYetiþ Seyit Battal Hüseyin GâziBize yol vermiyor aþmaða daðlar.21

Çorumlu halk ozanlarýndan Meh-met Bektaþ, Alaca’da medfun Hü-seyin Gâzi’yi bir þiirle þöyle anlat-mýþtýr:

Yolum düþtü vardým Söðütözü’neHüseyin Gâzi görünüyor gözümeBir kolun koymuþ çölün yüzüneCennete benziyor Hüseyin Gâzi.

Birçok muhiplerin gelip geçerdi Ceddin dertlerinden derman yazardý Baðýn bahçen cennet gibi güzeldi Niçin harap oldun Hüseyin Gâzi.

Havuzunda balýklarýn yüzerdi Etrafýnda bülbüllerin gezerdi Aþkýn dertlere derman yazardý Niçin harap oldun Hüseyin Gâzi.

Baktým ki baðýnda kimse kalmamýþ Muhiplerin sana sahip olmamýþ Evladýnýn biri satýn almamýþ Niçin harap oldun Hüseyin Gâzi.22

Çorum ili için ayrý bir öneme sa-hip ve halkýn gönlünde yer etmiþHüseyin Gâzi, bulunduðu ilçenin debir zamanlar “Hüseyinabad” olarakanýlmasýný saðlamýþtýr. Mehmet Bek-taþ bu sözlerinde Hüseyin Gâzi’yeolan sevgisini, baðlýlýðýný, HüseyinGâzi Külliyesi’nin bulunduðu yeri,balýklý havuzunu da kýsaca anlatmak-tadýr. Ayrýca geçmiþ dönemlerdemuhiplerinin geldiðini, yakýn zaman-larda ise kimsenin uðramadýðýný,þimdi ise nasýl bir durumda olduðu-nu kafiyeli bir dille biraz da serzeniþ-le anlatmaktadýr.

Yine Çorumlu halk ozanlarýndanGâzi Barýþcan bir deyiþinde HüseyinGâzi’ye þöyle seslenmektedir:

Serdarlar serdarý gerçekler eri Hüseyin ovada Hüseyin GâziSeven gönüllerin muhibbi, yariHüseyin ovada Hüseyin Gâzi

Page 53:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

53

YOL 44

Özümün nuru da kalbim duraðý Aþkar atý bend eylemiþ ýraðý Ozan Barýþcan’ým o pirden baðý Almýþým ismimi Hüseyin Gâzi.23

Halk ozanlarýndan Kul Hüseyin’in,Alaca’nýn Hüseyinova olarak anýlma-sýný saðlayan, o bölgeyi gözleyen,bekleyen ve koruduðuna inandýðýHüseyin Gâzi’ye yazdýðý bir deyiþiise þöyledir:

Hüseyin Gâzi Sultan bellidir cansýnRicam kabul eyle müþkülüm kansýnHüseyin ovanýn gözcüsü sensinAyýrma koyunu sürüden medet.24

Alevî-Bektaþîlikte “7 Ulu Ozanveya 7 Ulular”25 diye adlandýrýlanozanlarýn deyiþleri, nefesleri Alevîle-re yol gösterici olmuþ ve cem ayin-lerinde zakirler tarafýndan söylenile-rek günümüze kadar ulaþmýþtýr. Buozanlardan Pir Sultan Abdal da birþiirinde Hüseyin Gâzi’yi þöyle an-maktadýr:

Hüseyin Gâzi Sultan binsin atýna Dayanýlmaz çark-ý felek zatýna Bizden selam söylen ev külfetine Çýkýp ele karþý aðlamasýnlar.

Yedi Ulu Ozan`ýn deyiþleri ve þiir-leri Alevîlere yol gösterici nitelikte-dir. Öncelikle Þah Hatayi, Pir SultanAbdal ve Kul Himmet`in eserleriayin-i cem ibadetlerinde çokça yeralmaktadýr. Bunlarýn dýþýnda bir çokdeðerli ozan ve âþýklar da Alevîlercesaygý görmektedirler. Bu “HakkÂþýklarý”nýn deyiþlerinde öne çýkantemalar Allah, Hz. Muhammed veHz. Ali sevgisi baþta olmak üze-re,Ehl-i Beyt, On Ýki Ýmam, HacýBektaþ Velî, dini kiþi ve kavramlaraduyulan sevgidir. Ayrýca toplumsal

sorunlar, bozuk düzen, dünya haya-týnýn boþluðu, tarikatýn da düsturla-rýndan olan eline, diline, beline, eþi-ne, iþine, aþýna, yurduna, milletinesahip olmanýn önemi deyiþlerde sýk-ça anlatýlan konulardandýr.

AlevîBektaþîÂþýklarýndan Er Mus-tafa da Alevî-Bektaþî büyüklerindenþöyle bahsetmektedir:

Bayram-ý Velî’ye kýldýk niyazý Gözcü Kar’acahmet dünyanýn özü Eren evliyalar Hüseyin GâziCümlenin muradýn ver diye geldim.

Battal Gâzi’nin babasýSeyyid Hüseyin Gâzi’dirResulün al-i abasýSeyyid Hüseyin Gâzi’dir

Malatya’dan Ankara’yaNamý yayýldý dünyayaÞehiden göçen ukbayaSeyyid Hüseyin Gâzi’dir.Âþýklarýn sazlarýnda ve sözlerinde

her zaman Kur’an, iman, insan,Hakk, Muhammed, Ali, Ehl-i Beyt’ebaðlýlýk bariz olarak görülmektedir.Ayrýca Hz. Hüseyin’in soyundan ge-len “seyyid”lere de deyiþlerinde sýk-ça yer vermiþ, onlarla övünmüþ,duygu ve düþüncelerini de deyiþle-rinde açýða vurarak terennüm etmiþ,onlara olan baðlýlýklarýný hürmetleyad etmiþlerdir.

Ulusal þairlerimizden B. KemalÇaðlar, Battal Gâzi Destaný’nda Sey-yid Hüseyin Gâzi’nin þahadetini birþiiriyle þöyle anlatýlmaktadýr:

Gözü açýk gitmez sýrat gününeErdi ya Hüseyin murat gününeAz gider uz gide, dað taþ düz giderEski geyik çýkýverir önüne.

Page 54:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

54

YOL 44

Bir ok atýmýna inerken araAt yavaþlar geyik sýçrar daðlaraNiþan almaya da gem kasmaya daNe fýrsat elverir ne gelir sýra.

Tepeye týrmanýr daðdan inerlerGide gide bir düzlüðe konarlarÇam ardýnda mum mu, dalda yemiþ miParlar çeþit çeþit renk renk fenerler.

Yapýlar donanmýþ geline benzerHer ýþýk bir yaban gülüne benzerAraplarý Ma’muriye dediðiBizans uçbeyinin oturduðu yer.

At kiþner iþ iþten geçmiþçesineGeyik girer beyin has bahçesineKöþede uyuyan nöbetçi sýçrarYirmi koruyucu koþar sesine.

Hüseyin geyiðin düþer peþineSormadan hiç biri burada iþi neKement atýp düþürürler atýndanKýlýç çeker üþüþürler baþýna.

Hükmü yok ne kralýn ne beyinYezit tuzaðýna düþer Hüseyin,Kudretini kullanmaya vakti yokBozkurt çatmýþ sürüsüne köpeðin.

Aþkar bir çiftede serer beþiniBirin birine çarpar leþiniÇeriler, korkudan koruyucularBýrakýrlar çýlgýn atýn peþini.

Aþkar sudan çýkýp daðdan aþarak Hýçkýrarak, çýrpýnarak, koþarak,Gelir kapýsýna efendisininKana batmýþ iki gözü bir ýrmak.

Yalan dünya þafak geçer, tan geçerHizmet kalýr, þeref geçer, þan geçer,Baþsýz düþen ordu kalýr seferdenAt avunur oðlan büyür gün geçer.26

Destandaki bu þiirle þair, SeyyidHüseyin Gâzi’nin ölüm anýný en ufukdetayýna kadar anlatmýþ ve ölümün-den sonra da oðlunun yani, BattalGâzi’nin büyüdüðünü duygu dolusözlerle anlatmýþtýr.

Âþýklar, hemen her devirde Hüse-yin Gâzi ve Battal Gâzi’nin hayatýný,maceralarýný, bilgeliðini anlatan þiir-ler söylemiþler veya fedakârlýðýn,kahramanlýðýn, gücün telmihi olarakkullanmýþlar.27 Dahasý Türk saz þair-lerinin büyük bir kýsmý onu kendileriiçin bir “pir” kabul ederek onun hak-kýnda manzumeler yazmýþlardýr. Bugeliþim içinde Alevî-Bektaþî ozanla-rýn aðýrlýklý bir yeri vardýr.28

Alevî-Bektaþî Hakk Âþýklarýndan;Abdal Musa, Karacaoðlan, Kul Hüse-yin, Pir Sultan Abdal, Burhani, Er-ciþli Âþýk Ahmet Poyrazoðlu, KarslýRüstem Alyansoðlu, ÂþýkSefili, FeyziHalýcý, Ali Sarar, Muharrem Kubat,Musa Tektaþ gibi isimler de bu ko-nuda þiir, deyiþ, nefes yazmýþlar veonlarý hürmetle yad etmiþlerdir. Mü-zik ve þiirin birlikteliði özellikle iba-det halindeki taliplerin vecde gelme-si için hazýrlayýcý etkenlerdir

Bu yol önderlerinin medfun ola-rak bulunduklarý külliyelerde deönemli Âþýklar yetiþmiþtir. Külliyeler,Ýslam mimarisinde dini sembol, iba-det ve inanç merkezleri olmalarýylabirlikte ayný zamanda eðitim, öðre-tim yerleridir de ve bu mimari birim-lerde önemli din alimleri, mutasav-výflar yetiþtiði gibi muhtelif HakkÂþýklarý, halk ozanlarý da yetiþmekte-dir. Bununla ilgili en önemli örnekise, Eskiþehir’deki Seyyid Battal Gâzi

Page 55:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

55

YOL 44

Külliyesi’dir. Bu külliyede birçok halkozaný yetiþmiþtir. Bunlardan bazýlarý;Þeyh Þücaattin Velî, Pir Mehmet, Ýl-hami Dede, Genç Abdal, Þeyh Nus-rettin Özer, Hadi, Ali Yýlmaz, Þüca-attinli Sakine Bacý ve Þeyh Musta-fa’dýr.29

Dipnotlar:1 Ahmet Yaþar Ocak, “Battal Gâzi”,

TDÝA, Ýstanbul 1992, C. V., ss. 204-205.2 Muhiddin Aslanbay, Seyyid Battal

Gâzi’nin Hayatý ve Bazý Menkýbeleri, Es-kiþehir 1953, s. 42.

3 Evliya Çelebi, Tam Metin Seyahat-name, C.II, s. 710.

4 Ocak, a.g.e.,ss. 204-205. 5 Yaðmur Say,Seyyid BattalGâzi ve

Külliyesi, Su Yay.,2006, ss.71-72.6 Evliya Çelebi, a.g.e., C. II, s. 710 7 Ahmet Akgündüz vd.,Darende Ta-

rihi, Es-Seyyid Osman Hulusi Vakfý So-muncu Baba Araþtýrma ve Kültür Merke-zi Yay. Ýstanbul 2002, ss.72-73.

8 Nezihe Araz,Anadolu Erenleri, Öz-gür Yay., 2000, ss. 54-64.

9 Mustafa Özçelik, Seyyid BattalGâzi, Eskiþehir Valiliði, 2009, s.27.

10 Ocak, Kalenderiler, 2. Basým,s.207.

11 Abdülbaki Gölpýnarlý, Vilayetna-me, Menakýb-ý Hünkar Hacý Bektâþ-ýVelî, Ýstanbul 1995, s.71.

12 Abdülkadir Karahan, “Menkýbe-lerde ve Edebiyatta Seyyid Battal Gâzi”,Eskiþehir II. Seyyid Battal Gâzi BilimselSemineri Bildirileri, Eskiþehir 1978,s.19.

13 F.W.Hasluck, Bektaþîlik Tedkikle-ri, Anadolu’nun Dîni Tarih ve Etnograf-yasýna Dair, Tetkikat Merkezi NeþriyatýI, Çev. Ragýp Hulusi, Ýstanbul 2006,s.96.

14 Hasluck, a.g.e.,s. 82. 15 Hikmet Tanyu, Ankara ve Çevre-

sinde Adak ve Adak Yerleri, Ankara1967, s. 180.

16 Gölpýnarlý, “Kýzýlbaþ Maddesi”, Ýs-lam Ansiklopedisi, VI, s.789.

17 Ocak, “Battal Gâzi”, ss.204-205.18 Ocak, a.g.e., s.204.19 Hasan Köksal, Battalnamelerde

Tip ve Motif Yapýsý, Ankara 1984, s.47.20 Halil Çimen (Âþýk BORANÝ), Ço-

rumlu Efsane Ozan Deli Boran, Çorum2005, s. 48.

21 P. Naili Boratava, “Çukurova’daFolklor Derlemeleri”,A.Ü. D. T. C. F.Dergisi F. 18.

22 Mehmet Bektaþ, Yeþilyurt(Ço-mar) Köyü’nden.

23 Geçmiþten Geleceðe Etonya, Hü-seyinabad, Alaca Kaymakamlýðý, Alaca2002,s.181.

24 Ýsmail Özmen, AlevîBektaþî Þiir-leri Antolojisi, Kültür Bakanlýðý Yay. An-kara 1998 s.327.

25 7 Ulu Ozan, Alevî-Bektaþîleringönüllerinde yer etmiþ ozanlardýr. Bun-lar: Seyyid Nesimi (1369-1417), ÞahHatayi (1487-1524), Fuzuli (1504-1556), Yemini (15. yy sonu-16. yy baþý),Virani (16. yy), Pir Sultan Abdal (16. yy),Kul Himmet (16. yy)dýr. Daha geniþ bil-gi için; Ýsmail Özmen’in, 5 ciltten oluþanAlevî-Bektaþî Þiirleri Antolojisi’ne baký-

Page 56:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

56

YOL 44

nýz. Ýsmail Özmen, AlevîBektaþî ÞiirleriAntolojisi, Ankara, 1998.

26 Behçet Kemal Çaðlar, Battal GâziDestaný, Ak Yayýnlarý, Ýstanbul 1968.

27 Köksal, a.g.e., s. 31.28 Ýlyas Küçükcan, Nacolea’dan Se-

yitGâzi’ye Seyyid Battal Gâzi Külliyesi veVakfý, Malatya 1986, s. 65.

29 Ýsmail Ali Sarar, “EdebiyatýmýzdaSeyyit Battal Gâzi”, Seyyit Battal GâziBildirileri, Eskiþehir 1997,s. 10.

Page 57:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,
Page 58:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,
Page 59:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

59

YOL 44

Hacý Bektaþ Veli’nin efsanevihayatýnýn anlatýldýðý Velâyet-

namenin orijinalinde, Mevlana’danhep, “Mevlana Celalettin Belh’li1”diye söz edilir, çünkü Mevlana Hora-san ülkesinin Belh þehrinden burayagelmiþtir. Mevlana gibi, Hacý BektaþVeli’de hem tarih kitaplarýnda hemde Velâyetname’de Horasanlý HacýBektaþ yani “Hacý Bektaþ Horasan’i”diye anýlýr2. Biz Ýran’a, yaptýðýmýzgezide, eski Niþabur bölgesini gezer-ken, bize Hacý Bektaþ’ýn doðduðu evigöstermeye FÝÞENCAN köyüne gö-türmüþlerdi. O zaman, bizi gezdirenrehbere, “Hacý Bektaþ’ýn buradadoðdu inancý ne zamandan beri var-dýr” diye sormuþtum, o da kadim ta-rihten beri, asýrlardýr, buralarda bunaböyle inanýlýr diye cevap vermiþti. Ozamanlar, bizi gezdiren rehberimizinhacý Bektaþ’dan söz ederken hep“HACI BEKDEJ” dediði dikkatimi çek-miþti; “Dej” Farsçada kale anlamýnageliyor. Sonradan, bu konu üzerindeyoðunlaþýnca, acaba Ýranlýlar “Bek-dej” derken “TEMEL KALE” mi de-mek istiyorlar diye düþündüm. O za-manlar, Ýsmaililiðin, Hasan Sabbahekoli olan Nizarilerin, Kele Devletlerioluþturduðunu düþünürsek; temelkale anlamýnda “Bekdej” sözü an-lamlýydý. Acaba biz “Bekdej” sözünüBektaþ diye mi algýlayýp söyledik di-ye düþünmüþtüm.

Buradan varmak istediðim birincikonu þu, Hacý Bektaþ’ iyice anlama-mýz için, bugünkü Ýran ile Afganistanarasýnda var olmuþ olan, Horasan ül-kesinin bilmesi, incelemesi gereki-yor. Bunun için, Rus araþtýrmacýlarý-nýn bir tesadüf eseri olarak bulduðu,

ÇELEBÝLERZAMANI

- II -

Rýza AYDIN

Page 60:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

60

YOL 44

yazarý belli olmayan, Milattan sonra950 yýllarýnda yazýlan “Hudüdü’l–Âlem” adlý kitabýn okumasýný öneri-yorum. Hudü’l –Âlem kitabý, ünlüRus tarihçisi, V. Minorsky’in önsözüile yayýmlanmýþ. Bu kitap, o zaman-ki tarihlerde ki Horasan ülkesinindurumunu anlatýyor.

Hacý Bektaþ’ýn, doðup, büyüdüðüo çaðda, Hacý Bektaþ’ý etkileyeceksosyal hareketler ile siyasal (dini)akýmlarý gözümüzün önünden birgeçirmeliyiz. 1240 yýllarýnda BabaÝsak önderliðindeki Babalýlar hareke-ti ile tarih sahnesinde görülmeyebaþlayan Hacý Bektaþ’ýn yetiþtiði dö-nemde onu etkileyecek, sosyal orta-mý, o coðrafyayý gözümüzün önün-den geçirelim.

O dönemde bu derviþlerin hepsi“Baba, Babayi” diye anýlýyor. Rey-nold Aleyne Nicholson’un “ÝslamSufileri” adlý kitabýnda, Baba Kuhi elÞirazi’nin (934 – 1050) bir þiirinigördüm, bu þiir Alevi- Bektaþi edebi-yatýnýn özünü yansýtýyor. Baba Ku-hi’nin bu þiirini incelediðimiz de, gö-receðiz ki, Alevi edebiyatýnýn düþün-sel yanlarýnýn çoðu bu þiirde var. Bu-nun için Hacý Bektaþ yolunun, dü-þünsel yanýný anlamak isteyenlerin,Babayiliði iyi incelemesi gerekir diyedüþünüyorum.

Baba Kuhi El Þirazi’nin þiiri þöyle:Çarþýda, manastýrda yalnýz Allah’ý

gördüm.Düzde, daðda yalnýz Allah’ý gördüm.O’nu gördüm mihnetle hep yanýmdaSevinç de, keder de yalnýz Allah’ý

gördüm.Namazda, oruçta, zikirde, senâ ve

temâþâda

Peygamberin dilinde yalnýz Allah’ýgördüm.

Ne ruh ne beden, ne araz, ne cevher,

Ne keyfiyet, ne sebep, yanlýn Allah’ýgörümdüm

Gözlerimi açtým; beni kuþatan yüzü-nün nuru ile

Gözün gördüðü her þeyde yalnýz Al-lah’ý gördüm.

Bir mum gibi eridim ateþinde,

Parlayan alevlerde yalnýz Allah’ý gör-düm

Açýkça kendimi gördüm kendimigördüm

Allah’ýn gözleriyle bakýnca yalnýz Al-lah’ý gördüm

Yoklukta fenâ buldum, kayboldum

Hey! Ben ebediyete erdim yalnýz Al-lah’ý, Allah’ý gördüm.

Hacý Bektaþ’tan tam 200 yýl önceyaþayýp 1050 öldüðü sanýlan BabaKuhi’nin þiiri Ýngilizceden, Türkçeyeçevrilmiþ. Bu yüzden þiirin orijinalin-de, þiirin nasýl olduðuna bakmak ge-rekir, örneðin þiirin orijinalinde Allahyerine Tanrý denmiþ olabilir. EðerHacý Bektaþ dönemindeki “Babailerianlamak istiyorsan, sadece BabaKuhi’yi deðil, bütün olarak Babayýhareketini özümsememiz gerekir.

Hacý Bektaþ’ýn yaþadýðý dönem-de, kendilerine Babalýlar denen buhareketi etkileyecek bir akýmda Ha-san Babbah’la doruk noktasýna çýk-mýþ olan, Ýsmaililiðin Nizari koludur.Ben en azýndan bir dönem, HacýBektaþ döneminin Babayi hareketi-nin, Nizarilerin etkisinde kalýp, onla-rýn kavramlarýný kullandýklarýný görü-yorum, düþünüyorum.

Page 61:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

61

YOL 44

Örneðin Yunus Emre bir deyiþin-de þöyle diyor:

“Benim bunda kararým yok, benbunda gitmeðe geldim

Bezirganem metaým çok, alanasatmaða geldim

Ben gelmedim dava için, benimiþim sevi için

Dost’un evi gönüllerdir, gönülleryapmaða geldim”

Bugün Yunus Emre’nin bu deyiþi-ni okuyan bir adam, eðer HasanSabbah ekolünü bilmiyorsa “Bengelmedim dava için, benim iþimsevi için” sözünden fazla bir þey an-lamaz. Çünkü onun için, “Ben gel-medim dava için” sözü bir anlamifade etmeye bilir. Ama Hasan Sab-bah’gilin Nizari ekolünde, onlarýngüttükleri yola, dini anlayýþa “DAVA”dendiðini bilirse, buradaki anlam de-ðiþir. Hasan Sabbah’gilin Nizari aký-mý, bugün Alevilerin “YOL” kavramýile ifade ettikleri olguya “DAVA” di-yorlardý. Ben, Yunus Emre’nin, þiirle-rinde geçen “Dava” sözü ile bunukastettiðini düþünüyorum.

Alevi Bektaþi yolunda kullanýlan“hüccet ” kavramý da, Hasan Sab-bah gilinin Nizari hareketinde var;onlarda görevlendirdikleri temsilcile-rine verdikleri belgeye “Hüççet” di-yorlar3. Bunun için Hacý Bektaþ’laifadesini bulan Alevi Bektaþi yolu-nun, iyice kavranmasý için, Babayihareketi ile beraber Nizariliðin de iyibilinmesi gerektiðini düþünüyorum.

Bana göre Alevilikteki YOL kavra-mýnýn ifade ettiði olgu, Hasan Sab-bahgilin “Dava” dedikleri olgunundaha geliþmiþ bir türevidir. Bunlarý

böylece belirledikten sonra Alevilik-teki yol kavramýnýn anlatýmýna geçebiliriz.

Din sözcüðü, aslýnda yol demek-tir, tarikat sözü de özünde yol anla-mýna gelir. Nesimi “Sorma be bira-der mezhebimizi, biz mezhep bil-meyiz yolumuz vardýr” derken, yolsözcüðünü din anlamýnda kullanmýþ-týr. Çünkü yol sözü Alevilerini dinianlayýþýný anlatýr.

Alevi yolunun diðer dini anlayýþ-lardan temeldeki en önemli farký,Aleviler doðuþtan Alevi doðmazlar,Aleviler kendi iradeleriyle, Alevi yo-luna girmek isterler, Alevi yol erenle-ri de onlarýn ikrarýný alýp, onlarý yolakabul eder; yani kiþi yola kabul edi-lir, yola alýnýr. Bu yüzden Alevi yo-lunda ikrar vermek çok önemlidir.

Aleviliðe meyleden bir genç, akýlbalik olunca yani kiþi kendi iradesiy-le, gideceði yola karar verecek halegelince (buna yol dilinde akýl balikolmak deniyor), o kiþinin yola gir-mek için ikrarý alýnýr. Þeyh Safininyazdýrdýðý, “BUYRUK” adýyla bilinen,“Menekýb-ül Esrar Behcet –ül Ahrar”adlý kitapta, “Oðlan Ýhtarý almak4”,“Kýz Ýkrarý almak5” ayrý baþlýklar (bö-lümler) halinde anlatýlýyor. Ýkrarý alý-nan gençlere yol dilinde “Muhip”denir. Muhip seven, meyleden,sempati duyan anlamýna gelir. Mu-hip olmak, talip olmanýn bir ön aþa-masýdýr.

Muhip olan gençler, her hangi birhizmet yapýp, dededen gülbenk is-tediklerinde, dede onlara verdiðigülbente “Baþýnýz iki ayaðýnýz dörtolsun” der. “Baþýn iki ayaðýn dört ol-

Page 62:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

62

YOL 44

sun” demek, yol dilinde evlenesindemektir. Çünkü Alevilikte asýl olanevli olup, yola talip olmaktýr.

Muhipler evlenince, yola girmekiçin, kendileriyle yola girecek olan,kendileri gibi evli bir çift bulurlar. Ýkievli çift, birbirleri ile müsahip olup,yola girecekleri, kendileri gibi evli birçift bulup yola girmek istediklerinde,dört caný bir edip, kendilerini eðite-cek bir rehber bulurlar. Bu rehber,daha önceden yola girmiþ, yolun ku-ralarýný bilen, insaný kâmil bir kiþidir.Bu rehberin kýlavuzluðunda, bu dörtcan, bir hazýrlýktan geçer. Rehberolan kiþi, bu dört canýn yola girmekiçin hazýr olduðunu düþündüðünde,masraflarýný bu dört canýn karþýlaya-caðý bir ikrar cemi hazýrlanýr (yapýlýr).Müsahip cemi, Görgü cemi ya da ik-rar cemi denilen bu ceme, müsahibiolan yani daha önceden yola girmiþolan canlar katýlýrlar.

Cem erenleri toplandýðýnda, reh-ber önde, yola girmek isteyen iki ev-li çiftten oluþan dört can arkada,gözleri baðlý olarak, cem evine girip,beþi bir yerde, meydana gelip, de-denin karþýsýna otururlar. Aslýnda ce-min asýl adý meydandýr. Meydan, ay-ný zamanda cemde, 12 hizmet baþ-ta olmak üzere, hizmetlerin yapýldýðýyerin de adýdýr. Alevilikte “yol bir,sürek binbir” derler. Benim bildiðimkadarýyla, yola girip nasip almak is-teyen dört can, meydana gelirkengözleri baðlý olarak gelirler. Bundada iki amaç varýr, birincisi, bu canlaryola girdiklerinde, onlar için yeni birhayat baþlayýp, gönül gözleri açýla-caktýr, ikincisi ise yola alýnana kadardaha öncede yola girip, yol eri olan-larý tanýmalarý gerekmiyordur.

Cemde toplanan, cem erenlerintemsilcisi olarak cemi yöneten de-de, yola girmek isteyen dört cana,girmek istedikleri bu yolun incelikle-rini, zorluklarýný anlatarak bir dahadüþünüp, birbirlerine danýþýp, fikiretmeleri için, onlarý dýþarý gönderir.Yola girmek isteyen “o dört can”,tekrar meydana gelince, dede yolagirmeye hala niyet edip etmedikleri-ni sorar; bu dört can da, “canýmýzla,malýmýzla, özümüzle, sözümüzleyola yoldaþ olmak istiyoruz” deyin-ce, bu defa dede, cem erenlerinedönüp onlara sorar. Ey cem erenle-ri, bu canlar yolumuza yoldaþ olmakistiyorlar, bu canlarý nasýl bilirsiniz,bunlar yolumuza yoldaþ olabilirlermi, bu canlar yolumuzun yükünü çe-kebilirler mi, bu canlar yolumuza uy-gun mudurlar diye sorar? Eðer cemerenlerinden bir itiraz gelmezse, “Al-lah eyvallah” diye bir onay gelirse,dede onlarýn yola girmelerini ka-bul edip, göz baðlarýný çözer. Aleviyolunda buna, “ölmeden önce öl-mek” denir. Ölmeden önce ölüp,yola girenler için yeni bir hayat baþ-lamýþtýr artýk. Bundan sonraki yapa-caklarý her iþten dolayý yola karþý so-rumlu olacaklardýr, yola hesap vere-ceklerdir. Dede onlara “sizi, sizdenalýp, size emanet ediyoruz, birbirini-ze mukayyet olun” der.

Ölmeden önce ölüp, yola giren-ler, bundan sonra onlarý yola kabuleden dedenin þahsýnda, o dedeocaðýný talibi olurlar, o ocaðýn postdedesi her yýl (en az iki yýlda bir) ge-lip, o taliplerini görgüden, sorgudangeçirir. Talip sözü, talebe sözündentüretilmiþtir.

Page 63:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

63

YOL 44

Görgü cemi, ikrar cemi ya da mu-sahip cemi denilen bu cemden baþ-ka cemlerde olur. Bunlar: yapýldýðýyörede isteyen herkesin katýlabilece-ði birlik cemleri ile muhabbet cemle-ridir; bir de bizim yörede adak cem-leri olurdu. Abdal Musa Cemi, HýzýrCemi, Sultan Navruz cemi gibi cem-ler birlik cemi idi. Muhabbet cemi,daha çok bir dede, bir âþýk, yoldabilgeliðine kani olunan biri köye ge-lince, onun etrafýnda toplanýp, mu-habbet etmek þeklinde yapýlýrdý.

Aslýnda Cem bulunduðu bölgede,yapýldýðý köyde, en üst karar merci-idir. Bir nevi “devlet olmayan dev-let” gibi çalýþýr. Alevilerin yazýlý olma-yan “Anayasasý olan” eline, beline,diline, sahip olma kuralýný çiðne-yenleri, cemde alýnan kararlara uy-mayanlarý, cem olan canlar dara çe-kip yargýlarlar. Ayrýca cem de hemcemin hem de köyün ortak giderle-rin karþýlanmasý için, köylüye, salmasalmak ya da döküm dökmek adý al-týnda belirlenen bir parayý toplayýp,bunun harcanmasýný denetler. Bu birnevi vergidir. Bu toplanan paraya“Hakkullah da” denir. Bu toplananparadan “Karakazan hakký” adý altýn-da, Serçeþmeye gönderilecek birpayda ayrýlýr. Karakazan hakký içintoplanan paralarý daha çok Cemi yü-rüten dedeler Serçeþmeye götürür-ler, cemi yürüten dedeler yöredenedindikler bilgileri, sorunlarý Serçeþ-mede paylaþýp, görüþ alýþveriþindebulunurlar. “Cem evlerinin tarihseltoplumsal iþlevleri” adlý yazýmda,konunun bu yanlarýný inceledim, bukonu için bu yazýmýn okunmasýnýöneririm.

Bu anlamda, Alevi toplumunu yö-neten cemler, federal devletler gibi-dir, merkezi olan Hacý BektaþDergâhýna baðlýdýrlar. Cemleri yöne-ten dedeler, en az iki yýlda birDergâha gelip durumu görüþürler.Alevi toplumunun bu yanýný Abdül-baki Gölpýnarlý, Ýslam Ansiklopedisi-nin Kýzýlbaþ maddesinde, CemalBardakçý ise “Kýzýlbaþlýk nedir” adlýkitabýnda anlatýr. Üzerinde çokçadurulmadýðý için gözden kaçan buönemli konuyu, “Cem evlerinin ta-rihsel toplumsal iþlevleri” baþlýklý ya-zýmda anlatmaya çalýþmýþtým. Þimdio yazýmdan bir bölümü buraya ala-rak, konuyu anlatmak istiyorum:

“Cem evlerinin Kýzýlbaþ –Aleviköylerindeki tarihsel iþlevinin anlaþýl-masý için, Cemal Bardakçi’nýn çokyerinde bir þekilde tespit ettiðini dü-þündüðüm, Alevi köylerinin konumuile ilgili þu tahlillerini anmak istiyo-rum.

Cemal Bardakçý, 1921 yýlýnda,Hacý Bektaþ Çelebilerinden6, döne-min Hacýbektaþ Postniþini Cemalet-tin Efendiyi ziyaret etmesi vesilesiy-le yazdýðý, “Kýzýlbaþlýk Nedir” adlýkitabýnýn, “Ýl Devletleri DevrindeTürkler, Tabii Kuvvetlere Taparlar-dý” baþlýklý bölümünde, Alevi köyleri-nin yapýsý ile ilgili, ilginç tespitlerdebulunur. Bu kitap birçok açýdanönemlidir, ilerde kitabý baþka açýlar-dan inceleyen baþka yazýlar da yaz-mayý düþünüyorum ama burada Ale-vi köylerinin yapýsý hakkýnda yazdýk-larýný, çok önemli bulduðum için bu-raya alýp, eskilerin tabiriyle üzerindefikir teatisinde bulunmak (düþünce-lerimi yazmak) istiyorum. Þöyle di-

Page 64:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

64

YOL 44

yor Cemal Bardakçý: “Her Alevi kö-yü müstakil bir hükümet halindeidi. Yani Osmanlý hükümeti içindebinlerce hükümet bulunuyordu.Bu hükümetin tek maddelik biranayasasý vardý: Eline, diline, beli-ne hakim olmak.”

Baþlýca yasaklarý da þunlardý:Birden fazla kadýnla evlenmek,

Bir Kýzýlbaþ karýsý ölmedikçe veyameydan7 karar ile boþ sayýlmadýkçabaþka bir kadýnla evlenemezdi. (Bubölümün önceki paragrafýnda mey-dan sözcüðünü þöyle tanýtýyor: “Ký-zýlbaþ meydanlarý8 da o aþiretlerinhalk meclisleridir9.”

Cemal Bardakçý’nýn Kýzýlbaþ Aleviköylerinin yapýsýyla ilgili söyledikleriyani Alevi köylerinin bir hükümet -bir devlet yönetilir gibi yönetildiðiþeklindeki görüþleri son dereceönemlidir. Buralar incelenince, bir“devlet” gibi yönetilen bu köylerin,bir yönetim merkezinin de olduðugörülecektir, bu yönetim merkezinebizler bu gün Cem, o toplantýnýn ya-pýldýðý yere de Cem evi diyoruz. ÝþteAlevi köylerinin bu yapýsýný inceleyin-ce, Cem evlerinin tarihsel iþlevlerinidaha iyi anlamýþ olacaðýz.

Her köyün, daha çok düðünlerdekullanýlan, kendilerine ait bir bayraðýda vardý.

Alevi köylerinin en üst yönetimyeri, onlarýn “meydan” dediklericemdi. Cem, toplanmak anlamýnageliyordu, toplantýda (cemde) hiz-metlerin yürütüldüðü yerin adý isemeydandý. Bu yüzden Hacý BektaþDergâhýnda, cem yapýlan yere,“meydan evi” denmektedir. Köyler-

de, Cem yapýlan yerde, dedenin et-rafýnda halaka þeklinde oturulup,hizmetlerin yapýldýðý yere de “mey-dan” derlerdi. Bu yüzden “meydan”sözcüðü ile “cem” sözcüðü çoðu za-man birlikte kullanýlýr, hemen hemende ayný anlamlara gelir. Bunun içinHarabi, Allah kavramýný sorguladýðýbir deyiþinde, “Niçin bizden böylesaklanýyorsun / Göster cemalini geliþte meydan” der; burada kastedilenmeydan, Cem birlenilen mekânýn or-tasýnda hizmetlerin görüldüðü alan-dýr. Birçok ozanýmýzýn deyiþinde,“meydan” sözcüðü bu anlamda“cem” yerine kullanýlmýþtýr10.

Özüne bakarsanýz Cemler, doð-rudan demokrasinin uygulandýðýyerlerdir, çünkü köyde yaþayan her-kes ceme katýlýr, her birey oradakendi kendini temsil edip, kendiduygularýný kendi ifade eder; herhangi bir aracý kullanýlmaz. Cemdeeþikten içeriye giren her can – her ki-þi eþittir. Cemde, halaka þeklinde,herkesin birbirinin yüzünü göreceðibir þekilde oturulur; böylece cemalcemale ya da didar didara oturmak-la, her can karsýsýndaki canýn cema-line secde etmiþ olur11. Bu yüzdenburada mutlak bir demokrasi vardýr.Dede, birlik olup, bir araya gelen otoplantýnýn yöneticisidir sadece. De-de, cem baþlayýnca, dedelik postuna(dedelik makamýna) oturup, cemiyönetmek için, önce ceme katýlanla-rýn “Ýrizalýðýný –razýlýðýný” (olurunu)alýr; bu dünyada her þey razýlýkladýr(rýzalýkladýr).

Köyün yönetim merkezi olancemlerde, köydeki bütün sorunlarkonuþulur, köydeki genel iþleyiþe uy-

Page 65:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

65

YOL 44

mayýp, kurallara aykýrý hareket eden-ler, cem meydanýnda “dara çeki-lip12” yargýlanýrlar. Ceme katýlanher can13 – her kiþi, meydana gelip,dileðini söylemek için niyette bulu-nabilir. Dede cem meydanýna gelenkiþiye, “Dilli baþlýsýn, destur” de-yince kiþi oraya gelmesinin amacýný,dileðini söyler. O kiþi isterse, istedi-ði candan “dilekte bunup” yaný o ca-ný da meydana davet edip, o kiþidenþikâyetçi olabilir. Cemde dara durankiþi, ya da kiþilerin yargýlanmasýnda,dede cemi yönetir, bir anlamda jüridiyeceðimiz ceme katýlan herkes,konuyu görüþüp kanaatlerini söyler,sonunda ceme katýlan bütün canla-rýn kararýna göre, dede kiþilerin hük-münü belirler. Burada önemle vur-gulamalýyým ki, Alevilikte cana kýy-mak olmadýðý için, bu yargýlamalar-da kiþiyi yok etme kararý asla verile-mez, en büyük ceza, o kiþiyi düþkünedip, kendi toplumlarýndan tecrit et-mektir. Bu yargýlamaya herkes katýl-dýðý için çýkan karara herkes uyar.

Cem köyün gidiþatý ile ilgili kural-larý belirleyip bunu denetler; bu an-lamda cemler bir nevi yasama orga-nýdýrlar.

Cem, hem genel olarak köyün,hem de cemin ihtiyaçlarýnýn karþý-lanmasý için, köylüye “döküm” yada “salma” denilen bir miktar para-yý vermelerini belirler; bu bir nevivergidir. Köyün ortak hizmetlerininyerine getirilmesi için, örneðin, sete-ninin, yolunun, okulunun yapýlmasýiçin her haneye, o hanenin durumu-na göre bir döküm dökülür ya dasalma salýnýr; bu toplanan para ilede o hizmetlerinin masrafý karþýlanýr.

Kýzýlbaþ alevi köylerinin bu yapýsý,toplumdan soyutlanmýþ bir bürokra-si ile toplumdan ayrý bir silahlý gücün(ordunun) olmadýðý bir “devlet” tü-rüdür; buna bu yüzden yani toplum-dan soyutlanmýþ bir bürokrasi ileözel silahlý bir teþkilatýnýn olmadýðýiçin “devlet olmayan devlet14” di-yebiliriz. Buradaki iþleyiþ aslýnda ba-sit anlamda bir devlet iþleyiþidir; ya-salarý belirler, vergi - salma salar, ya-saya uymayanlarý yargýlar, bunlarýdenetler. Bu “devlet” iþleyiþinin, yö-netim merkezindeki yapý cemdir,cemin toplandýðý yerde cem evidir,yani halkýn bir araya gelmesindenoluþan meydandýr. Meydan tabiri,birçok deyiþimizde cem yerine kulla-nýlýr. Cem evi yerine Azerbaycan’da,Ýran’daki kendilerine Kýrklar diyenKýzýlbaþ toplumlarýnda “Cem hane”dendiðini de belirteyim.

Cem’e, Kýzýlbaþ Alevi süreðinde“cem olmak” ya da “Cem birle-mek” denir. Yani ceme gelen her ca-nýn, önce ceme katýlanlarla, sonradaHakk ile Hakk olup birlik

Olmasýdýr, asýl amaç. Bunun içinel ele, el Hakka denir. Aleviler, bir-den geldikleri için, yani ayný vardanvar olduklarý için, birliði, bir olmayýsavunurlar15; “Tevhid” denilen, de-yiþler bunu anlatýr. Bir ozanýmýz,“Þimdi Hakký birlemiþim özümde,evvel iki bildiðime aðlarým” diyor.

Kýzýlbaþ Alevi süreðinde “üç canbir cem” tabirinde olduðu gibi, hertoplantýya cem olmak denir. Bu yüz-den bir alevi deyiþinde: “Akdeniz di-binde bir Cem uðradým / Oturmuþüç kiþi bir mana söyler / Muret Allahdedim darýna durdum / Ali’nin kur-

Page 66:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

66

YOL 44

duðu erkâný söyler” denmektedir;yani Akdeniz dibinde bir ceme uðra-dým, oturmuþ üç kiþi cem ediyorlar-dý, bende yanlarýna uðradým diyor.

Cemler geçmiþte, net olarak ka-tegorilere ayrýlýp adlandýrýlmasa da,biz cemleri dört kategoriye ayýrarakanlata biliriz. Bunlarý þöyle anlatýrsak(anlatýrsam) sanýrým yanlýþ olmaz.

Köyde kýþ aylarýnda mutlaka yapý-lan “Birlik cemleri”; örneðin, AbdalMusa cemini, Hýzýr Cemini, “SultanNavruz” cemini, bu kategoride sayabiliriz. Muharremde yapýlan, Muhar-rem - AÞURA cemini de bu kategoriiçinde saymalýyýz. Birlik cemlerineköyde yaþayan her can, yedidenyetmiþe her kiþi katýlýr, bu cemlerde12 Hizmet yürütülür.

Görgü cemleri ya da Müsahipcemleri: Her dede, taliplerini her yýlbir defa görgüden - sorgudan geçir-mekle yükümlüdür (mükelleftir).Görgü cemleri, yýlda bir defa yapýl-manýn dýþýnda, ihtiyaç hâsýl oldu-ðunda ya da yola alýnýp musahipolacak kiþiler istediðinde de musa-hip cemi yapýlýr. Görgü cemlerine,musahibi olmayan, yani görgüdengeçmemiþ kiþiler (canlar) alýnmazlar.Bazý yerlerde ceme müsahibi olma-yan alýnmaz dendiðine tanýk oluyo-rum ki, bu külliyet yanlýþtýr, sadecegörgü cemleri için bu kural geçerli-dir; birlik cemleri ile muhabbet cem-lerine herkes gelir.

Muhabbet cemi: Muhabbet cem-leri ihtiyaç hâsýl olduðu zaman, ör-neðin bir dede, bir âþýk, bir kâmil in-san o yerleþim yerine geldiðinde,onun etrafýnda toplanýlmak suretiyle

de yapýlýr. Bu cemler daha çok, Cu-ma akþamlarý yani perþembeyi Cu-maya baðlayan gecelerde olur. De-de, âþýk ya da kâmil bir insan köydekaldýðý sürede, her hafta, Cuma ak-þamlarý o kiþinin etrafýnda toplanýl-mak suretiyle, muhabbet cemleriolur. Muhabbet cemlerinde asýlamaç daha çok muhabbettir, 12 hiz-metin bütününün yerine gelmesi zo-runluluðu yoktur. Muhabbet cemle-rinde kurban kesilmediði için, bucemlere kýsýr cemi de denilirdi. Bukültürün kuþaktan kuþaða taþýnma-sýnda, muhabbet cemlerinin çokönemli bir rolü vardýr. Muharrem ayýiçinde, her gün yapýlan Muharremsohbetleri de bu kategorinin içindesayýlmalýdýr.

Adak cemleri. Adaðý olan kiþilerinisteðiyle yapýlýr.

Hacý Bektaþ süreðinde, Cemleriyöneten dedeler, yýlda en az bir kez,Hacý Bektaþ Dergâhýna uðrayýp, Ha-cý Bektaþ postniþini görürler. Dedelikgörevine gidecek kiþiye, Hacý Bektaþpostniþini Höccet16 denilen, bir ne-vi dedelik belgesi, dedelik yetkisi an-lamýna gelen belge verir(miþ). Buanlamda, bu “devletler”, federe“devletler” þeklide bir birlerine baðlý-larmýþ; bu yapý Nazarilerin kale dev-letlerinin, Alamutla iliþkisine benzer-ler. Hem Adulbaki Gölpýnarlý, ÝslamAnsiklopedisine yazdýðý Kýzýlbaþmaddesinde, hem de Cemal Bar-dakçý yukarda andýðým “Kýzýlbaþlýknedir” adlý kitabýnda, Cemde topla-nan paradan Hacý Bektaþ Çelebileriadýna Dergâhýn payýnýn ayrýldýðýnýyazýyorlar, Karakazan hakký denilenbu olgu inkâr edilemez bir olgu-dur17”.

Page 67:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

67

YOL 44

Hacý Bektaþ Dergâhýný yönetenPostniþin, bu dünyadan göçünce,onun yerine gelecek kiþiyi, dünya-dan göçen postniþinin vasiyeti degöz önüne alýnarak, Çelebi ailesi ileDergâh ulularý seçermiþ. Posta otu-ran dede ya da post niþin saðlýðýndayerine geçmesini istediði kiþiyi iþaretedermiþ, buna yol dilinde “El ver-mek” deniyor.

Velâyetname de “Kadýncýk ana”baþlýklý bölümde anlatýldýðýna göre,Hacý Bektaþ’ýn “senden iki oðlumuzgelecek adýmýzla, onlar, yurdumu-zun oðlu olacak, halkýn yetmiþ yaþýn-dakileri, onlarýn yedi yaþýnda olanýneli öpsünler18” dediði Kadýncýktanüç oðlu oluyor, biri Hünkâr’ýn saðlý-ðýnda göçüyor ikisi kalýyor. Bu oðul-larýnýn adýný sýrayla anarsak, Habib,Mahmut, Hýr Lale Cüvan, Mahmut,Hünkâr’ýn saðlýðýnda bu dünyadangöçüyor, Habib ile Hýzýr Lale Cüvankalýyor19. Hacý Bektaþ vasiyetinde “Benden sonra Fâtýma Ana oðlu (Ka-dýncýk oðlu) Hýzýr Lâle Cüvan, yerimegeçsin20” diye küçük oðlunu iþaretediyor. Dede ocaklarýnda da sürek(iþleyiþ) böyledir. Davut Sularýn ba-basýnýn beþ oðlu varmýþ, Davut Sula-rýnýn babasý, bir muhabbet cemindearkadaþlarýna, kendisinde sonraposta oturmasý için kime el vermemiuygun görürsünüz diye danýþmýþ.Onlarda “bu iþe küçük oðlunuz uy-gundur” diye Davut Sulari’yi iþaretetmiþler. Alevilikte yol, sürek böyle-dir.

1550 Hacý Bektaþ Dergâhýnýn ba-þýna, Osmanlý Padiþahýnýn bir adamý-ný atamasýyla yol, yoldaki bu iþlek(sürek) bozuluyor. Osmanlý devleti-nin atadýðý devþirmeler, evlenmemiþolduklarý için, evli olmama yolu (Mü-

cerretlik erkaný) diye yeni bir þey icatediyorlar. Alevi yolundaki bu ayrýlýk,bütün Alevileri derinden etkiliyor,hiçbir þeyin eski tadý kalmýyor. Ýþte,Pir Sultan Abdal, böylesi bir dönem-de yaþýyor, þiirleriyle bu döneme ta-nýklýk edip, bu dönemde bir saf tutu-yor. Bu dönemi iyice anlayýp, anlat-madan, onu anlamak mümkün de-ðildir. Pir Sultan’ýn “Bozuk düzendedüzgün çark olmaz” demesi,Dergâhýn baþýna Osmanlý devletininatama yapmasýyla ilgilidir. Pir Sulta-nýn, “Elim varmaz güllerini dermeye/Dilim varmaz hasta halin sormaya/Dört kitabýnýn manasýný vermeye /Vereceðim ama yol bozuk bozuk”demesi, bu sosyal koþullarýn ruhuye-tini yansýtýr. Bunun için, o döneminsosyal psikolojisini anlamadan, odönem de yaratýlan Alevi edebiyatý-nýn ruhiyatýný anlamak mümkün de-ðildir.

PÝR SULTANI ANLAMAKHer insan çaðýnýn tanýðýdýr. Bir ki-

þiyi anlamanýn yolu, onun yetiþtiðiortamý, yetiþtiði çaðý bilmekten ge-çer. Bunun için Fuat Köprülü YunusEmre’yi anlatýrken þöyle der: “… herþahsiyet, hattâ Yunus Emre gibi ib-tidâi ve iþlenmemiþ bir lisâna rûhunhis inceliklerini samimiyetle yaþata-cak ilâhi bir mâhiyet veren dahîlerbile, mutlakâ sosyal çevrelerininmahsûlüdürler21.” Pir Sultaný anla-mak da, onun yaþadýðý bu koþullar-da, onun nasýl bir tavýr alýp, bize na-sýl bir mesaj verdiðini anlamaktangeçer.

Pir Sultan’ýn deyiþlerinde, yol, yo-la baðlý olmak, yola yoldaþ olmak,yolun bozulmasý, ikrar verip, ikrarýn-da durmak, Þah, Çelebi, Þaha git-

Page 68:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

68

YOL 44

mek, sözlerinin sýkça geçiyor olmasý,yaþadýðý bu çaðýn bir sonucudur.

Bu yüzden, Pir Sultan’ý iki ayrý ko-numun insaný olarak düþünebiliriz.

1- Pir Sultan’ý, Banaz çevresindeyaþayýp, Alevi deyiþleri söyleyen, sa-de, sýran bir âþýk olarak düþünürsekeðer, o zaman Tuna Nehri kenarla-rýnda, Pir Sultan mahlasýyla deyiþler(þiirler) söyleyen kiþiyi, baþka biridirdiyebiliriz.

Pir Sultan’ý, bir dava adamý, ken-dini yola vermiþ bir yol eri olarak dü-þünürsek eðer, o zaman durum de-ðiþir. Pir Sultan bir deyiþinde zatenbuna iþaret ederken þöyle diyor:

“Dost elinden dolu içmiþ deliyimÜstü kan köpüklü meþe seliyimBen bir yol oðluyum yol sefiliyimBende bu yayladan Þah’a giderim.”Pir Sultan’ý bir dava adamý, bir yol

eri olarak düþünürsek eðer, o zamanPir Sulta’nýn, bu Yolun gerektirdiði,üzerine düþen hizmetleri yerine ge-tirip, bu yolda yaþanan sorunlarý, buyolun taraftarlarýnýn olduðu yere gi-dip, bunlarý anlattýðýný düþünebiliriz.“Ben bir yol oðluyum, yol sefiliyim”diyen Pir Sultaný da böyle düþünme-miz gerekir. Pir Sultan’ý bir davaadamý, bir yol eri olarak düþünürsek,Pir Sultan’ýn, Alevilerin yaþadýðý heryeri gezip, oradan deyiþler söyledi-ðini anlarýz. Ben Pir Sultaný böylesi,bir dava adamý, böylesi bir yol eriolarak düþünmenin çok daha doðruolacaðýna inanýyorum.

Pir Sulan, yaþadýðý o çaðýnýn ada-mýdýr. O dönemde, Alevi dünyasýn-da yaþanýlan geliþmelerin içinde varolmuþ, bunlara tanýklýk edip, bunlarkonusunda tavýr almýþtýr.

Alevi dünyasýnda, bu dönemdeyaþanýlan en temel olaylar nedir, di-ye kendi kendimize sorup, önceliklebunlarý gözümüzün önünden geçire-lim.

Bu dönemde (1501’de), öncelik-le belirtmeliyiz ki, Þah Ýsmail’in ön-derliðinde Safevi devleti kuruluyor.Kýzýlbaþlar çitlerini bozup, “Þaha gi-diyoruz” diyerek, bir eðilim baþlatýp,her bölgeden, akýn akýn Þaha gitme-ler baþlýyor. Bunlarýn en ünlüsü, ÞahKulu ile Nur Halifenin önderliðindeyürüyen kervandýr. Pir Sultan’ýn, de-yiþlerinde görülen, Þaha giderim ko-nulu deyiþler, iþte bu dönemde ya-þadýðýný gösterir. Pir Sultan’ýn, Þah,Þaha gitmek temasýný iþlendiði de-yiþler çok fazladýr, birçoðu türkü ola-rak söylendiði için, bunlarý buradaanmaya gerek bile görmüyorum.

Hiç kuþkusuz bu dönemin enönemli olaylarýndan biri de, 1527 deyenilgi ile sonuçlanan Þah KalenderÇelebinin hurucudur. Kalender Çele-bi ile Dulkadiroðlu Veli Dündar’ýnönderliðinde yürütülen, Huruç eyle-mi, Kayserinin Kurþunlu bel deni-len mevkiinde baþlayýp, buradan To-kat Kaza ovasýna, oradan da, Yýldýzdaðýnýn altýndan akan Sultan suyunutakip ederek, bugün Banaz ile Sivasarasýnda bulunan, Karaçayýr bölge-sinde Osmanlý Ordusu ile çarpýþýp,Osmanlý ordusunu bozguna uðrat-mýþlardýr. Pir Sultan’ýn böylesi bir ge-liþmenin içinde olmamasý beklene-mez.

Pir Sultanýn Þu deyiþleri ile bunatanýklýk ettiðini düþünüyorum:

Page 69:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

69

YOL 44

Kýrk yýlýn baþýnda bir nur doðuyorOn iki imam Mehdi ile geliyorDüldül eyerlenmiþ Ali biniyorOn iki imam Mehdi ile geliyor

Ýstanbul’da aþkýn kazaný kaynarOnu içer cümle yoksullar baylarAl yeþil giyinmiþ yükünü taylarOn iki imam Mehdi ile geliyor

Sorarsanýz bir elmadan çýkýptýrKâfirlerin karasýný yýkýptýrSancaklarý Kazova’ya dikiptirOn iki imam Mehdi ile geliyor

Ali bir taç giymiþ nurdan baþýnaKim karýþýr ol Ali’nin iþineOn iki Ýmam berk yapýþmýþ peþineOn iki imam Mehdi ile geliyor

Rumeli’nde devlet hanlar tutulduÞad oluben top tüfekler atýldýZahir oldu kurt koyuna katýldýOn iki imam Mehdi ile geliyor

Pir Sultan’ým Haydar söyler özündenKâfir kýrar topuðundan dizinden.Ahdim kaldý ol Mehdi’nin yüzünden On iki imam Mehdi ile geliyor22

***

Horasan’dan kalktý sökün eylediElesti deminin yeli geliyorUrum abdallarý akýn eylediBoþandý, Kevser’in seli geliyor

Geldi cebrail’e buyruldu namaYazdýlar yayýldý Urum’a Þam’aYanýnda pir geldi Bektaþ Urum’aÞu kevn-i mekâna dolu geliyor

Urum erenleri indirdi baþýnYürüttü Urum’un kayasýn taþýnDediler Ali’dir bildiler neslinTanrýnýn aslaný Ali geliyor.

Urum erlerinin arttý fýrgatý Dikildi arþ-ý âlânýn direði Yayýldý sofrasý, yandý çeraðýHakk’ýn da bir kudret eli geliyor

Buna þahit yerin göðün meleðiKabul oldu müminlerin dileðiKadýncýk Ananýn duydu kulaðýPirim Hacý Bektaþ Veli geliyor.

Pir Sultan’ým hile katmaz iþineYol ehlinin karýþýlmaz iþine23

Cihaný cem’eyledi kendi baþýna24

Tanrý’nýn arslaný Ali geliyor.25

***

Hacý Bektaþ tekkesinin dýþýndanDediler bir suna eþti yalýnýzAyýrmýþlar yareninden eþindenDediler bir suna eþti yalýnýz.

Eþinden ayrýldý Beþtaþa vardýKuru göllerde çok savaþ kýldýAyrýlýk haberin Mucurdan aldýDediler bir suna eþti yalýnýz

Geçti mola Kýzýlýrmak boyuncaÇeken bilir ayrýlýðý doyuncaAyrýlmýþtýr on iki imam soyuncaDediler bir suna eþti yalýnýz

Aþtý m’ola Kýrlangiç’ýn Belini26

Avcý rast gelirse yolar teliniArzulamýþ gider dostun ilini27

Dediler bir suna eþti yalýnýz

Page 70:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

70

YOL 44

Pir Sultan Abdalim gönlümüz paslýTutu kumru gibi kafeste belsiHünkâr Hacý Bektaþ Veli’dir nesli28

Dediler bir suna aþtý yalýnýz.

***Þimdi sunacaðým deyiþ, Þah Tah-

mas’ýn Urum üstüne yürüyüþünü an-latýþýna da benziyor ama dönem odönem, anlatýyor. Bunun için burayaalýyorum.

Yürüyüþ eyledi Urum üstüneAli nesli güzel imam geliyorÝnip temana eyledim destine Ali nesli güzel imam geliyor

Dolularý adým adým daðýtýrTavlasýnda küheylanlar baðlýdýrAslýný sorarsan þahýn oðludurAli nesli güzel imam geliyor

Tarlalarý adým adým çiziliRakibin elinden çiðer sýzýlýAl yeþil giyinmiþ köçek gaziliAli nesli güzel imam geliyor

Meydana çýkar görünü görünüKimse bilmez evliyanýn haliniKaca Haydar Þah-ý Cihan torunuAli nesli güzel imam geliyor

Pir Sultan Abdal’ým görsem þunlarýYüzüm sürsem boyun eðip yalvarýEvvel baþtan on iki imam serveriAli nesli güzel imam geliyor29

Hem Osmanlý tarihini hem deAlevi tarihini inceleyen herkesin bil-diði gibi, Kalender Çelebinin1527’de yenilgiye uðramasýndansonra, önemli bir halk hareketi, baþ-kaldýrý yani huruç eylemi olmaz.Bundan sonra yaþanýlan en önemli

olay, Hacý Bektaþ Dergâhýnýn,1550’de, Osmanlý Devletince iþgaledilip, Çelebiler dönemine son veril-mesidir. Dergâhýn Osmanlý devleti-nin atadýðý adamlarca ele geçirilme-si, Alevi dünyasýndaki Bababaðan yada Dedebabalar denilen kesim ileÇelebilerin baþýný çektiði kesimin ay-rýlýðý ile sonuçlanýr. Bu dönemde,Alevi dünyasýnda yaþanýlan enönemli sorun bu olmuþtur. Pir Sultanbu ayrýlýkta, safýný belirleyip, Çelebi-lerden yana tavrýný koymuþ, bu uður-da çalýþmýþtýr. Ben Pir Sultanýn asýl-masýnýn, asýl nedeninin de bu döne-me iliþkin tavrý ile çalýþmalarý oldu-ðunu düþünüyorum.

Pir Sulan’ýn bu ayrýlýktaki tavrýnýþu deyiþlerden anlayabiliriz.

Hacýbektaþ tekkesinin dýþýndanDediler bir suna esti yalýnýzAyýrdýlar yareninden eþindenDediler bir suna esti yalýnýz

Eþinden ayrýldý Beþtaþa vardýKuru göllerde çok savaþlar kýldýAyrýlýk haberin Mucurdan aldýDediler bir suna esti yalýnýz

Aþtýmola kýrlangýcýn BeliniAvcý rasgelirse yolar teliniArzulamýþ gider dostun iliniDediler bir suna esti yalýnýz

Pir Sultan Abdalým gözlerim paslýTutu kumru gibi kafeste belsiHünkar Hacý Bektaþ Velidir nesliDediler bir suna esti yalýnýz.

****

Page 71:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

71

YOL 44

MÜCCERREDÝM DEYÜ

DAVA KILANLAR

Mücerredim deyu dava kýlanlar30

Murtaza Kýrklarýn baþý deðil mi?Ýmamlar anasý Kýrklar aynasýFatýma Ali’nin eþi deðil mi?

Bilmem küstah mýdýr Âdem’e tapanAdem’in baþýnda gülleri kokanDiþi kuþ deðil mi yuvayý yapanErkek aslan ise diþi deðil mi?

Anamýz Havva’dýr atamýz AdemOnlardan ayrýlmaz yüzümüz bir demHavva anamýza hor bakan adamTanrýnýn hýþmýndan þaþý deðil mi?

Havaya hor bakýp kendini yakmaLanet halkasýný boynuna takmaMuhammet Ali’nin yediði lokmaAný sunanlarýn iþi deðil mi?

Pir Sultan Abdal’ým cümlesi ekberMurtaz’Ali deðil mi onlara rehberÞah Ýmam Hüseyin Zülfikar KanberPençe-i Al’aba baþý deðil mi?

Bence bu nefesler Pir Sultanýn1550 de ki ayrýlýkta, hangi safta ol-duðunu gösterir. Baþka söze gerekyok ama musahiplik konusunu an-lattýðý iki dize daha yazayým. Anlaya-na saz olsun.

Ýptida tâlip olunca31

Düþmana galip oluncaDört can bir kalýp oluncaMenzili bi-nihayettir***Dört kardeþiz bir kalýpta yatarýz32

Gömlek birdirbir vücuda çatarýzKendimizi ateþlere atarýz / Ateþ nedir duman nedir kül nedir.

Bu ayrýlýkta babaðanlar denilenDedebabalarýn safýný tutanlar, HacýBektaþ’ýn mücerret olduðunu söyle-dikleri için, evli çiftlerin bir araya gel-mesiyle yola girme geleneðine daya-nan musahipliði kaldýrýrlar. Pir Sultanbirçok deyiþinde musahipliði, musa-hipliðin önemini anlatýr. Bu deyiþle-rin hepsi de o kadar güzel ki hangi-sini buraya alayým bilmiyorum:

Mescidim mihrabým üstad iþidirYola secde kýlmak farz oldu bize Bir musahip gerek yola gitmeðeEvliya buyruðu araz oldu bize33

***Musahipten özün seçen musahipOn iki imam dergahýna varamazMusahibin sýrrýn açan musahipOn iki imam dergahýna varamaz

Musahip musahibin sýrrýný açarEvliyalar anýn hýþmýndan kaçarDünyadan ahrete imansýz göçerOn iki imam dergahýna varamaz.

Musahip var musahibin varisiÝkisi de bir elmanýn yarýsýÖzü çürük kalleþ olsa birisiOn iki imam dergahýna varamaz

Musahip musahibine bulsa bahaneAný da sürerler bir ulu hanaÂhiri cehennem oduna yanaOn iki imam dergahýna varamazMusahip musahibine etse bir gümanAnda ne din kalýr ne de bir imanÞefaatçi olmaz on iki imamOn iki imam dergahýna varamaz.

Pir Sultan’ým bed huylardan beziliYerden gökten umutcuðu üzülüMusahip musahiple gezse küsülüOn iki imam dergâhýna varamaz.

Page 72:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

72

YOL 44

TARÝH KÝTAPLARINDA PÝR SULTANHacý Bektaþ Dergâhý, Osmanlý

padiþahýnýn görevlendirdiði, dede-babalarca iþgal edilip, ÇelebilerinDergâhtan çýkarýlmasýyla baþ göste-ren ayrýlýðýn yaþandýðý dönemde, PirSulan’ýn Safevi Devletinde olduðunudüþünüyorum. Bu dönemde zayýfdüþen Çelebileri ile eski Dergâh yö-netimin, Pir Sultaný yardýma çaðýrdý-ðýný düþünüyor. Bence Pir Sultan“Dost haber salmýþ ki durma gel di-ye / Gideceðim amma yol bozuk bo-zuk” diye deyiþ söylemesi bu döne-min ruhunu yansýtýr. Çünkü yolunbozulmasý, her þeyi bozup dadýnýkaçýrmýþtýr. Bu deyiþin tümü þöyle-dir:

Bu yýl bu daðlarýn karý erimezEser badý sabâ yel bozuk bozukTürkmen kalkýp yaylasýna yürümezBozulmuþ aþiret el bozuk bozuk

Kýzýlýrmak gibi çaðladým aktýmEl vurdum sinemin bendini yýktýmGül yüzlü Cerenin baðýna çýktýmGirdim bahçesine gül bozuk bozuk

Elim varmaz güllerini dermeyeDilim tutmaz hasta halin sormayaDört kitabýn manasýný vermeyeSazým düzen tutmaz tel bozuk bozuk

Pir Sultan’ým yaratýldým kul diyeZalimlerin elinde mi öl diyeDostum beni ýsmarlamýþ gel diyeGideceðim amma yol bozuk bozuk.

Yukarda, Pir Sultan’ý, anlatmayabaþladýðýmda söylediðim gibi, PirSultan’ý, bir dava adamý, bir yol eri,

olarak düþünmeliyiz. Bu yüzden PirSultan’ý, sadece Osmanlý devlet ya-zýcýsý, kâtiplerinin belgelerinde deðil,Sefevi Devletinin kayýtlarýnda, o dö-nemde Safevi devletini içinde olantarihçilerin yazdýðý kitaplarda da ara-mamýz gerekir.

Ýran’a gittiðimizde, Kültür Baban-lýðýnda görüþtüðümüz heyet içinde,Þah Ýsmail Hatayi’nin kitabýný hazýr-layan, bir zatta vardý; ona Þah Ýsma-il Safevi döneminden kalma kaç ta-ne eser olduðunu sormuþtum, o da43 tane belge var demiþti. Bu belge-lerin tümü kitap deðilmiþ ama iriliufaklý belgelermiþ. Bu kitaplardanTürkçeye çevrilenlerin sayýsý, bir elinparmaklarýnýn sayýsýný geçmez.

Safeviler Devleti döneminde ya-zýlmýþ olan en önemli kaynaklardanbiri, Rumlu Hasan ya da baþka birsöyleniþle Hasan-ý Rumlu’nun yaz-dýðý, “Tarihlerin en güzeli” anlamý-na gelen “Ahsenü’t Tevârih” adlý ki-tabýdýr34.

Bu kitabýn birinci cildi diyebilece-ðimiz, 1404 yýlý ile 1493 yýlarý ara-sýndaki tarihi olaylarýn anlatýldýðý kýs-mýný, Türk Tarih Kurumu Mürsel Öz-türk’ün çevirisiyle orijinal adý olan,“Ahsenü’t Tevârîh”35 adýyla yayýn-ladý.

Bu kitabýn ikinci cildi diye bilece-ðimiz kýsmýný ise, “Þah Ýsmail Tari-hi”36 adýyla Ardýç yayýnlarý, yayým-ladý. Bu kitabýn Ardýç yayýnlarýncayayýnlanan, baskýsýnda her nedensekitabýn tümünü deðil, sadece 1494yýlýndan 1525 yýlýna kadarki olayla-rýnýn anlatýmýný kapsayan kýsmýný ya-yýnlamýþ. Bu sonuca nerden vardýðý-

Page 73:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

73

YOL 44

mý þöyle izah edeyim, Ahsenü’tTevârîh’in, Farsçasýný yayýna hazýrla-yan, Dr. Abdü’l - Hüseyn-i Nevai’inyazdýðý önsözden kitabýn, 1577 yýlý-na kadar gelen bir zaman diliminde-ki olaylarý anlatmýþ olduðunu anlýyo-ruz37. Buradan þu sonuca varabilirizki, demek ki bu kitabýn yaklaþýk ola-rak 50 yýllýklý bir dönemini anlatankýsmý hala çevrilmeyi bekliyor.

Rumlu Hasan, önemli Safevi ko-mutanlarýndan biri olan, bir dönemKazvin valiliði de yapan Emir SultanRumlu’nun torunu, kendini böyle ta-nýtmayý yeðliyor; 1541 ile 1578 yýlla-rý arasýnda bizzat Safevi sarayýndayaþamýþ, hem oradaki geliþmeleretanýk olmuþ hem de bilgileri oradanalmýþ. Yani anlatýlan tarihi olaylarýnmen baðýndan gelen, ilk elden bilgi-ler bunlar.

Rumlu Hasan’ýn kitabýn üç yerin-de “Rumlu Pir’i Sultan” diye birin-den bahsediyor, þimdi bunlarý yazýpüzerine düþünelim.

Hasan’ý Rumlu’nun Türk Tarih Ku-rumunca yayýmlanan kitabýnda, kita-bý Ýran’da yayýna hazýrlayan Dr. Ab-dü’l -Hüseyn- Nevai’nin, Hasan’ýRumluyu tanýtan uzunca bir önsözüvar. Bu önsözde, Hasan’ý Rumluyuanlatýrken, Hasan-ý Rumlu’nun,Türkçede yayýnlanmayan 1539 tarihiolaylarýný bahsederken þöyle diyor:“Bu yýlda Kazvin ve Savuh Bulag va-lisi Emir Sultan-Rumlu, Tebriz’de ve-faat etti. Onun torunu olan bu satýr-larýn yazarý deðersiz zerre, koruculukhizmetine getirildi. Birliðini, iç te-mizliðinde akranlarýndan üstün olanPir Sultan Halife’ye verdiler38.”

Rumlu Hasan’ýn, Ardýç Yayýnlarýn-ca çýkarýlan, “Þah Ýsmail Tarihi”adýyla yayýmlanan kitabýn iki yerindede Rumlu Piri Sultandan söz edili-yor.

Örneðin: 1513/1514 yýllarýndaolaylarý anlatýlýrken þöyle deniyor:

“... Çatýþma sýrasýnda üstünlükbayraðý taþýyan ordunun öncü güçle-ri Rumlu Piri Sultân, düþman yakangazilerin tamamýyla birlikte SerafrazBaðý’nda çatýþmaya katýldýlar ve okötü talihlinin adamlarýndan yaklaþýküç yüz kiþiyi öldürdüler. …39.”

1521/1522 yýlýnýn olaylarý anlatý-lýrken de þöyle deniyor:

“... Gaziler kaleyi saðlamlaþtýrma-ya uðraþtýlar. Rûmlu Piri Sultân,Rumlu Halifesi Sûfileriyle Irak kapý-sýn, Emir Yusuf oðlu Emir Muham-med de Melik kapýsýný korumaya al-dýlar40.”

Þimdi hepimizin, sormasý gerek-tiðini düþündüðüm soru þu: Acababurada “ Rûmlu Piri Sultan” diyeadý geçen kiþi, bizim Pir Sul-tan(ýmýz) olabilir mi? Ben bu kaný-dayým.

Ali Haydar Avcý, Pir Sultan ile ilgi-li “Bize de Banaz’da Pir Sultan Der-ler” adlý kitabýnýn 132 numaralý dip-notunda þöyle bir bilgi veriyor:“1459 yýlýnda Þah Tahmas’ýn Ana-dolu’ya yürüyüþü ve gerginliklerinarttýðý dönemde halifeler arasýndaRumlu (Sivaslý) Pir Sultan Halifeadýnda bir halifenin adý geçmektedir.Adý geçen bu halife Banazlý Pir Sul-tan Abdal olabilir mi?41.”

Þimdi burada, “Rumlu” tabiri üze-rinde de durmamýz gerekiyor. Konu-

Page 74:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

74

YOL 44

nun iyice anlaþýlmasý için bu þart.Rum, Rumlu ne anlamlarda kullanýlý-yor onu iyice bilince çýkarmamýzþart.

Bütün Anadolu’ya Urumeli (Ru-meli) dendiði gibi, özel olarak Si-vas’a da Urum diyarý ya da kýsacaUrum diyorlar; bu yüzden Rumlu yada Urumlu tabiri birçok yerde Si-vaslý anlamýnda kullanýlýyor. Os-manlý belgelerinde ise bu heptenböyle, örneðin Padiþah fermanlarýn-da “Rum Beylerbeyliðine” diye ya-zýlan fermanlarda, Sivas eyaleti kas-tediliyor. Bu yüzden Rumlu Ha-san’ýn, kitabýnda geçen “Rumlu piriSultan” denen kiþinin, Sivaslý Pir sul-tan anlamýnda, bizim Pir Sultanýmýzolduðunu düþünüyorum.

Burada öz olarak söylemek iste-diðim þu: Bence Pir Sultan Abdal,Safevi devletinde, Safevi dünyasýndatanýnan, önemli görevler üslenmiþbir kiþidir. Bundan dolayý da, Pir Sul-tan’ý Safevi tarihi kaynaklarý içindede aramak gerekir. Bilindiði gibi,“Buyruk” ya da “Þey Safi Buyruðu”adýyla bilinen, “Menâkýb ül-EsrârBehçet ül-Ahrâr” adlý kitapta da PirSulta’ýn þiirleri vardýr. Buda Pir Sulta-nýn o dünyada çok tanýnan ünlü birzat olduðunu gösterir.

PÝR SULTAN’A MAHLASINI KÝM VERDÝBilindiði gibi mahlas, Alevi âþýkla-

rýnýn deyiþlerinde kullandýklarý adlarý-dýr. Buna lakabý demek daha doðruolabilir. Bu lakaplarý, âþýklara çoðun-lukla ya üstadý, ya da yolun ulusu birkiþi verir, bazý âþýklarýn mahlaslarýný

kendi kendine taktýðý da olur. PirSultan altta sunduðum deyiþinde,“Pirim beni Haydar dost diye çaðýr-dý, ismimi baðýþladý” diyor. Burada“Pirim bana baðýþladý ismimi” der-ken, kendisine “Haydar dost” diyenkiþinin, Pir Sultan adýnýn verildiðinianlýyoruz. Peki öyleyse, burada bi-zim de sormamýz gerekir ki, Pir Sul-tan’a, Pir Sultan adýný veren bu pirikim olabilir?

Bu konuyu kendi kedime çok dü-þünüp, üzerinde tefekkür ettim. Yýl-larýný Pir Sultan’ý araþtýrmaya ayýran,bu konunun en bilge kiþisi olan, dos-tum Ali Haydar Avcý ile bu konuyukonuþtum. Ali Haydar, Pir Sultana,Pir Sultan adýný veren pirinin Kalen-der Çelebi olmuþ olabileceðini düþü-nüyor, bense Þah Ýsmail Hatayi ol-duðunu düþünüyorum. Pir Sultanýnsözünü ettiðim deyiþi þöyle:

Pirim bana baðýþladý ismimiDeftere yazýldým bir han içinde On iki kapýlý þehre uðradým Yedi derya geçtim bir gün içinde.

Bir saatte yedi iklim dolandýmSaat geçti karar kýldým uyandýmHikmeti görünce yine bulandýmBiraz çalkalandým cihan içinde

Ol ruh girdi bana Haydar dost dediYaradan’dan nasibini istediErenler ceminde iþte post dediAy olup oturdum bir can içinde

Alnýma yazýldý ak ile karaEl defterin býrak defterin araKudret ýssý hikmetin göstereBu gün mihman kaldýk mihman içinde

Page 75:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

75

YOL 44

Pir sultan’ým eydur menzil ýraktýrGülüp oynamanýn sonu fýraktýrÞimdi geldik ama gitsek gerektirBir eyyam gezindik canan içinde 42

Pir Sultan’ýn deyiþleri, yaþadýðýçaðýn aynasý gibidir. Ona bakarak, oçaðý, o çaðda Alevi dünyasýnda ya-þanýlan o önemli olaylarý, o çaðdakicoðrafyanýn adlarýný göre biliriz. Da-ha da önemlisi yaþadýðý o çaðlarýn,toplumsal psikolojisini yakalaya bili-riz. Toplumsal Psikoloji sözünü Pla-kanov’un kullandýðý anlamda kulla-nýyorum. Genel anlamda sanat, özelolarak da bu konuyu inceleyecek ar-kadaþlarýmýn Plakanov’un sanat üze-rine yazýlarýný okumalarýný öneriyo-rum.

Plakanov diyor ki, toplumsal psi-koloji deðiþince, her sanatçýyý, res-samý da, müzisyeni de þairi vb de et-kiler, bunlar bilerek ya da bilmeyereko dönemin ruhunu yansýtýrlar.

Bu söylediklerimin iyice anlaþýl-masý için, Dadaloðlu’nun þiirlerindeniki örnek vermek istiyorum. Dada-loðlu, Kozanoðlu isyanýnýn þairidir.Ýsyan baþlayýp, Osmanlýya karþý baþkaldýrdýklarýnda Dadaloðlu:

Kalktý göç eyledi Avþar elleri.Aðýr aðýr giden eller bizimdir.Arap atlar yakýn eder ýraðýYüce daðdan aþan yollar bizimdir.

Belimizde kýlýcýmýz kirmaniTaþý deler mýzraðýmýn temreniHakkýmýzda devlet etmiþ fermanýFerman padiþahýn daðlar bizimdir.

Dadaloðlu’m birgün kavga kurulurÖter tüfek davlumbazlar vurulurNice koç yiðitler yere serilirÖlen ölür, kalan saðlar bizimdir.

Der Dadaloðlu.Sonra ayaklanma bastýrýlýr, Avþar

elleri perperiþan bir halde daðýtýlýr. Ozamanda Dadaloðlu þu türküyü söy-ler; ben bu türküyü ne zaman RuhuSU’dan dinlesem, sesimi onun sesi-ne katýp onunla söylemeye kalkýþ-sam, gözlerim yaþarýr, aðlarým.

Gine tuttu Gavurdaðý boranýHançer vurup acarladý yaramýSana derim Mýstýk Paþa öreniÝçindeki bunca beyler nic’oldu

Çýnar sana arka verip oturanPöhrenk ile sularýný getirenYoksullarýn iþlerini bitirenSamur kürklü koca beyler nic’oldu

Sabahaca kandilleri yanardýSoytarýlar fýrýl fýrýl dönerdi,Ha deyince beþ yüz atlý binerdiSana inip konan beyler nicoldu

Derviþ paþa yaktý yýktý illeriSoldu bütün yurdumuzun gülleriKaralar giydik de attýk allarýAltýnýmýz geçmez akçe tunç oldu

Aðlayý aðlayý Dadalým söylerBu fani dünyayý þu insan neylerBir yiðidi bir kötüye kul eylerBundan sonra yaþamasý güç oldu.

Pir Sultan da uzun bir ömür sü-rüp, böylesi keskin dönemler yaþa-mýþtýr. Bunlardan dolayý da farklý ruhhallerinde deyiþleri vardýr. ÖrneðinO, bir döneminde þöyle der:

Page 76:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

76

YOL 44

Hani bizim ile lokma yiyenlerCaný baþý dost yoluna koyanlarSen ölmede ben öleyim diyenlerDostlarda geriye kaçtý bulunmaz

Bir deðiþinde de þöyle yakýnýyor:“Felek kýrdý benim kolum kanadýmBaykuþ gibi viranlarda tünedimBu gün üç dostumun aðzýn sýnadýmCan feda yoluna der bulamadým.”

Baþka bir deyiþinde de þöyle di-yor:

Pir Sultan Abdal’ým bu dünya faniBaþtanbaþa süren var mý devranýYârin bir çift sözü üþüttü beniYüce dað baþýnda buymuþa döndüm.

Sonra Pir Sulan’ýn deyiþlerindenanlýyorum ki, O’da kalabalýklar için-de yalnýzlýk çekmiþ. Devrimci müca-dele içinde militanca bir hayat sü-renler bilirler, öyle anlar yaþanýr ki,sizi bilip tanýyan, etrafýnýzda âde-moðlu çoktur ama siz, size haldaþ,size yoldaþ olacak birini bulamadýðý-nýz için yalnýzlýk çekersiniz. Ýþte buduygusunu Pir Sultan dile getirirken,kendini balýða benzetip, “göl içindeçarhý döner sususluktan baðýrý ya-nar” diyor. Bir düþünün siz, balýk gi-bi, göl içinde çarhý döneceksinizama sususluktan da baðrýnýz yana-cak. Bakýn O, bu duygularýný þöyledile getirmiþ:

Ay Ali’dir, gün Muhammed Okunan seksen bin ayetBalýk da suya hasretÇarhý döner göl içinde

Göl içinde çarhý dönerSusuzluktan baðrý yanar Müminler seyrana inerSeyir var seyir içinde

Bütün bunlardan dolayý, inanýyo-rum ki, bana göre Pir Sultan adýndabir tane adam var, bu deðiþik dö-nemlerde yaþamýþ, kendini bir yolaverip, o davanýn savunucusu olarakilden ile elden ele gezmiþ. Baþýndantürlü uhubetler geçmiþ, bunlarý þiirle-rinde (deyiþlerinde) bize anlatmýþ.

Vakti zamanýnda, birgün Edre-mit’te Ýlhan Baþgöz hocamýn evinegitmiþtik, bahçede bir masa etrafýn-da oturduk, Van’dan gelen iki kiþinide olduðu bir ortamda muhabbetediyorduk. O kiþilerden biri, benimPir Sultan Derneðinin yönetim kuru-lunda olduðumu öðrenince, þöyleyukardan bakan bir eda ile “söylebakalým” dedi, “sence kaç tane PirSultan var?” Bende hiç tereddüt et-meden “bir tane Pir Sultan var” de-dim. “Bilemedin” dedi, “ben tam se-kiz tane Pir Sultan tespit ettim” de-yip, baþladý bunlarý saymaya. Sekiztane Pir Sultan sayan bu adam söz-lerini bitirince dedik ki, sen Pir Sul-tan’ýn çeþitli dönemlerde, deðiþikruh halleriyle yaþadýðýný düþünme-den, onu her döneminde dondurup,her dönemde ayrý bir Pir Sultan gö-rüyorsun. Bak dedim, benim adýmAli Rýza, ben 12 Eylül öncesi devrim-ci hareketin yükseldiði dönemde,Dev - Genç militanýydým, Mahir Ça-yan’ýn görüþlerini savunurdum, yaký-þýklý herkesin takdir ettiði biriydim, odönemde de aðzým laf yapardý, dev-rimci hareketin sorunlarý üzerine ko-nuþmalar yapardým. Sonra ellerimkoptu, hapishaneye atýldým, darbeoldu, devrimci hareketler yenildi,devrimci örgütler daðýldý, iþkenceler-den geçtim, bir dolu kitap okudum,

Page 77:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

77

YOL 44

beþ yýl sonra hapisten çýktýðýmdagördüm ki, cezaevine girdiðimdekidönemin toplumsal psikolojisi de-ðiþmiþ, bambaþka bir toplumsal psi-koloji oluþmuþ, bizim eski deðerleri-mizin deðerleri artýk para etmiyor. Oeski deðerlerimiz içinde ben mü-kemmel bir kiþiydim belki ama 12Eylül sonrasý yükselen deðerler için-de, hiçbir deðerimin olmadýðýný gör-düm. Bir defa elim yoktu, görüntümbozulmuþtu, param yoktu, iþ yapa-cak bir mesleðim yoktu, tutunaca-ðým devrimci bir çevre kalmamýþtý,polis beni gözetliyordu. Þimdi sen,12 Eylül öncesinde, yani devrimcihareketin yükseliþte olduðu, o gün-lerdeki Ali Rýza’nýn konuþmalarý ileyazdýklarýný, bugünkü Ali Rýza’nýn ko-nuþmalarý ile karþýlaþtýrsan, bu iki ki-þinin ayný adam olduðunu düþüne-mezdin. Bundan yirmi, yirmi beþ yýlöncede, konuþmalar yapardým, ya-zýlar yazardý ama eðer sen, o günle-rimi bilseydin bu gün gördüðün AliRýza ile o gün gördüðün Ali Rýzanýnayný kiþi olacaðýna tövbe inanmaz-dýn. Deðiþen toplumsal psikoloji ileberaber, insan da deðiþiyor, sencanlý bir varlýk olan insaný donduru-yorsun, ortaya ayný insanýn farký gö-rünümleri çýkýyor, sen bunlarý ayrýayrý insanlar sanýyorsun, hatan bura-da dedim. Bence Pir Sultan ile ilgiliyapýlan en büyük yanlýþlýk buradankaynaklanýyor.

Þimdi, þöyle düþünün: KalenderÇelebinin huruç eylemi baþlamýþ,Osmanlý Ordusunu bir iki yerde boz-guna uðratmýþlar, “Sancak kalkýp Ka-zovaya dikilmiþ”. Pir Sultan’ýn butoplum Pisikolojisi içinde yazdýðý de-

yiþlerle, Kalender Çelebi hareketi ye-nilip, Osmanlýnýn gelip Hacý BektaþDergâhýný iþgal ederek, Dergâhý yö-netmeye baþladýðý dönemim top-lumsal psikolojisi için deyiþler söyle-yen Pir Sultan ayný olabilir mi? El in-saf yani.

Yukarda Pir Sulan’ýn Kalender Çe-lebinin hurucunu anlattýðý deyiþleriyazmýþtým. Þu dört deyiþi de hare-ketin baþladýðý dönemlerde yazdýðý-ný sanýyorum, bunlarý yenilgi sonrasý“yol bozuk bozuk” diye dertlendiðideyiþlerle karþýlaþtýrýn, farký fark ede-ceksiniz.

**Sefasýna cefasýna dayandýmBu cefaya dayanmayan gelmesinRengine hem boyasýna boyandýmBu boyaya boyanmayan gelmesin

Rengine boyandým meyinden içtimNice canlar ile didar görüþtümMuhabbet eyleyip candan seviþtimMuhabbeti küfür sayan gelmesin

Muhabbet eyleyip yokla piriniYusun senin namus ile arýnýVar bir gerçek ile kýl pazarýnýKýldýðýn pazardan ziyan gelmesin

Kýrklar bu meydanda gezer dedilerEvliyayý yola dizer dedilerDestini destinden üzer dedilerNefsâniyesine uyan gelmesin

Pir Sulan’ým eydür dünya fanidirKýrklarýn makamý aþk mekânýdýrKusura kalmayan kerem kanidirGönülde karasý olan gelmesin*

Page 78:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

78

YOL 44

Þimdi bizim aramýza Yola boyun veren gelsinÞeriatý – tarikatý Hakikatý bilen gelsin

Kiþi haleden anlayýncaHakikatý dinleyinceÜstüne yol uðrayýncaAyrýlmayýp duran gelsin

Talip olunca bir talipÝþini mevlaya salýpÝzzetile selam alýpGönüllere giren gelsin

Koyup dünya davasýnýHalka verip sevdasýnýDoðrulayýp öz nefsiniÞeytaný öldüren gelsin

Pir Sultan’ýn ÇelebiyeEyvallahým var veliyeYoldaþýna yol diliyleYolun sýrrýn soran gelsin

*Muhammed Mehdi’nin hak sancaðýnýÇekelim bakalým nic’olursa olsunTeber çekip münkirlerin kanýnýDökelim bakalým nic’ olursa olsun

Mahlûk deccal oldu insan haþarýAsla bilen yoktur hayýrý þerriTeber çekip þu maðradan dýþarýÇýkalým bakalým nic’ olursa olsun

Müminleri bir katara dizelimGüruh güruh þu âlemi gezelimZalimlerin sarayýný bozalýmYýkalým bakalým nic’ olursa olsun

Pir Sultan’a Huda yardým etmez mi?Müminler baðýnda bülbül ötmez mi?Bunca yattýðýmýz garyrý yetmez mi?Kalkalým bakalým nic’ olursa olsun. *Gelin canlar bir olalýmMünkire kýlýç çalalýmHüseynin kanýn alalýmTevekkeltü taâlâllah

Özü öze baðlayalýmSular gibi çaðlayalýmBir yürüyüþ eyleyelimTevekkeltü taâlâllah

Açalým Kýzýl sancaðýGeçsin Yezidlerin çaðýElimizde aþk býçaðýTevekkeltü taâlâllah

Mervan soyunu vuralýmHüseynin kanýn alalýmPadiþahýn öldürelimTevekkeltü taâlâllah

Pir Sultan’ým geldi cûþaMünkirlerin aklý þaþaTaktir olan gelir baþa Tevekkeltü taâlâllah

Þimdi Pir Sultan’ýn bu deyiþleriniþu deyiþleri ile kýyaslayýn:

Yükseklerden enginlere endim benFelek þol kanadým kýraldan beriAklým aldý divaneye döndüm benKudret oku elim uraldan beri

Þu dünyaya gelen bir bir gitmedeHiç eksilmez derdim her gün artmadaTur-Daðý tutuþmuþ yanýp tütmede Hakkýn didarýný göreleden beri

Page 79:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

79

YOL 44

Musa söyler idi bin bir kelamýKudret eli ile çaldý kalemiÖküze yükletti cümle âlemiDünyanýn temelin kuraldan beri

Pir Sultan’ým ah ettide gülmediAradý derdine derman bulmadýHak uðruna serin verdi dönmediFerhat þu daðlarý delenden beri

**

Çevrilip çevrilip üst ü yanýmdaÖtme turnam ötme gönlüm þen deðilBenim derdim yeter bir de sen katmaÖtme turnam ötme gönlüm þen deðil

Bir saðlýk yeð imiþ dünya malýndanNice vaz geleyim zülfün telindenAyrý düþtüm ol Þahýmýn ilindenÖtme turnam ötme gönlüm þen deðil

Bakmaz mýsýn þu ýrmaðýn çuþunaÝn havada otur gönlüm köþküneSeni beni yaradanýn aþkýnaÖtme turnam ötme gönlüm þen deðil

Pir Sultan’ým eydür kesme âmaným Erenlere baðlamýþým gumanýmSeversen Ali’yi Þah’ý ÝmanýÖtme turnam ötme gönlüm þen deðil**Þu yalan dünyaya geldim giderimGönül senden özge yâr bulamadýmYaralandým al kanlara belendimElimin kanýný yur bulamadým

Güzel olan neyler altýn akçeyiÂrif olan düzer türlü bohçayýVucudumda seyreyledim bahçeyiDosta el deðmedik nar bulamadým

Güzellerin zülfü destedir desteErenler Hak için orurmuþ postaBir zaman sað gezdim bir zaman hastaHasta halin nedir der bulamadým

Felek kýrdý benim kolum kanadýmBaykuþ gibi viranlarda tünedim.Buðun üç güzelin nabzýn sýnadým43

Can feda yoluna der bulamadým

Felek benim kurulu yayýmý yastýHer köþe baþýnda yolumu kestiKeskin kadeh ile dolumdan içtiYandý yüreciðim kar bulamadým

Pir Sultan Abdal’ým daðlar ben olsamÜstü mor sümbüllü baðlar ben olsamAlem çiçek olsa arý ben olsamDost dilinden tatlý bal bulamadým 44

**Pir Sultan’ýn yaþanýlan tarihsel sü-

reç içinde, kendini yola vermiþ, buyolun sorumluluðunun üzerine yük-lediði görevleri yerine getirmeye ça-lýþmýþ bir militan eren olarak düþü-nürsek, onu daha doðru kavrarýz. Oda zaten “üstüne yol uðrayýnca ayrýl-mayýp duran gelsin” diyor. Bu ya-zýmda Pir Sultanla ilgili bölümü, Ab-dülbaki Gölpýnarlý’nýn, Varlýk yayýnla-rýndan, kendi adýna çýkardýðý, Pir Sul-tan Abdal kitabýna yazdýðý, þu deðer-lendirmesiyle bitiriyorum:

“Alevi-Bektaþi Edebiyatýnýn kay-naðý Yunus Emredir, kurucusu Kay-gusuz Abdal. Bu edebiyatý sýnýrlayanve bu sýnýr içinde en orijinal didaktikeserlerini sunan Hatayi’dir. Fakat buedebiyatýn en yüksek þairi, hiç tered-dütsüz söyleyebiliriz ki Pir Sultan’dýr.

Page 80:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

80

YOL 44

Hatta o, yalnýz Alevi-Bektaþi Edebi-yatýnýn deðil, Türk Halk Edebiyatý’nýnen büyük þairlerinden biridir.”

**

HACI BEKTAÞ’IN VELAYET NAMEDEKÝ LAKAPLAR.Kiþiye lakap takýp, kiþiyi o lakapla

anmak, bu kültürün önemli özellikle-rinden biridir. Âþýklarýn mahlas alma-sýný da bu geleneðin bir parçasý ola-rak görebiliriz. Bu yazýda bu gelene-ðin kökenleri sorununa girip, böylesibir tartýþa açmadan, þu saptamayýyapmak istiyorum. Hacý Bektaþ Ve-li’nin de, Velâyetnâme de böylesiözel sýfatlarla, böylesi lakaplarla anýl-dýðýna dikkatinizi çekip, kýsaca bun-larý belirtmek istiyorum.

Elli yedi bir Urum eri, sohbetmeclisindeyken, Fatma Bacý’nýn aya-ða kalýp, birinin selamýný almasýyla,Urum diyarýna Türkistan’dan bir ergeldiði anlaþýlýyor. Elli yedi bin Urumeri, Urumun gözcü olan, Gözcü Ka-raca Ahmet’e, “sen Rum ülkesiningözcüsün, bir bak bakalým, ülkeyegirmiþ mi?45.” diyorlar. Gözcü Kara-ca Ahmet’te araþtýrýyor ki, bu er gü-vercin donunda ülkeye girmiþ, bugünkü Hacýbektaþ ilçesinin, o gün-lerdeki adý olan Sulucakaröyük’te,tek baþýna oturuyor. “Rum erenleri,içimizden biri doðan þekline girse degidip onu avlasaydý” diye düþünü-yorlar, bu anda Hacý Doðrul adýnda-ki bir er, ayaða kalkýp, izninizle gide-yim deyip, hemen doðan þekline gi-rerek uçuyor46. Hacý Doðrul, doðanþeklinde, Hacý Bektaþýn üzerineolanca heybetiyle süzülüp inerken,

Hacý Bektaþ, insan þekline girip, eliy-le üzerine saldýran doðaný öylesinebir sýkýyor ki, Hacý doðrulun aklý ba-þýndan gidip, bayýlýyor. Ayýkýncadoðrulup, peymançeye girerek özürdiliyor. Hünkâr o zaman “ey Doðruldedi, er erin üzerine böyle gelmezsiz, bizim üzerimize zalim kýlýðýndageldiniz, biz size mazlum kýlýðýnda,eðer güvercinden daha mazlum birmahluk bulsaydýk onun þeklinde ge-lirdik” diyor47.

Duðrul, Hacý Bektaþ’ý, geldiði Elliyedi bin Rum ereninin bulunduðumeclise davet ediyor, Hacý Bek-taþ’ta, hayýr onlar buraya gelsinlerdiyor. Elli yedi bin Rum eri, biz niyeonun ayaðýna girecekmiþiz diye ön-ce bu daveti kabul etmiyorlar. HacýBektaþ’ýn bir iþaretiyle, bu elli yedibin Urum erinin “çýraðlarý diniyor”,“altlarýndaki seccadeleri de kaybo-lup” Hünkâr’ýn etrafýnda toplanýyor-lar. Bunun üzerine Urum erleri biryerde toplanýp Hünkâr’ýn yanýna git-meye karar veriyorlar. Hünkâr’ýn hu-zuruna geldiklerinde görüyorlar ki,“seccadeleri, kendi topluluklarýndanasýl serilmiþse ayný tertibe göreHünkâr’ýn huzurunda serilmiþ. Ýþteburada Urum erenleri, “Hünkâr’ýnadýný IHTÝRIMCI koyuyorlar48.”

Gazi Üniversitesinin yayýmladýðýVelâyetnamenin bu bölümünde,Urum erenlerin, Hünkâr’ýn adýný“AHTER –MECDÜR” koyduklarýnýsöylüyor49. Sözlüðe baktým, “Ahteryýldýz, mecdür sözü de büyük anla-mýna geliyormuþ.

Hacý Bektaþ’ýn Velâyetnamedegeçen diðer bir lakabý da “Ece”. “ÞeyNecmeddin’i Kübra – Kavas Han

Page 81:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

81

YOL 44

ve Karadonlu Can Baba” adlý bö-lümde, Sarý Ýsmail Hünkâra “Ecem”diyor. “O civar halký, Hünkâr’ý, “ece”diye anarlardý, bu söz, Oðuz dilinceeren evliya demektir50” diye de bu-na açýklýk getiriyor.

Velâyetnamede, Sarý Ýsmai ile ki-mi erenler, örneðin Akpýnardan akansu, Hacý Bektaþ’a “Erenler Þahý” di-ye hitap ediyorlar.51

Benim gözümden kaçmýþ, böyle-si baþka sýfatlarla anýldýðý da olabilir.Bu konuyu gündeme getirip dikkatçekmemin nedeni þu: Yunus Em-re’nin, deyiþlerini incelerken, bu sý-fatlara, bu lakaplara dikkat etmekgerekir. Yunus Emre bu sýfatlarýndanbiriyle, Hacý Bektaþ’tan söz etmiþolabilir. Bunun için bu bölümü bura-ya yazýyorum.

VÝLAYET NAMEDE HER NESNECANLI

Abdülbaki Gölpýnarlý, Ýslam Ansik-lopedisinin Kýzýlbaþlýk maddesinde,Aleviler topraðý canlý olarak düþün-dükleri için onun caný acýmasýn diyeona basarken yavaþ basarlar der.Aleviler, canlý cansýz ayrýmý yapma-dan, “sana âlem görüne, hakikatteAllah týr” dedikleri için, her þeyi can-lý görürler. Bunun Velâyetnâme’de il-ginç örnekleri var. Bunlardan birkaçý-ný anmak istiyorum.

Velâyetnâme’de, “Hacý Bektaþ–Beþtaþýn tanýklýðý” bölümünde, Ale-vi dünyasýnda “Ýnkar Saru” diye bili-nen, Ýdris Hocanýn kardeþi, Saru’nunöküzlerini, kurtlar yiyince, Hacý Bek-taþ oradaki “Beþtaþý” tanýk gösteri-yor, taþlar dile gelip tanýklýk ediyor.Bu orada þöyle anlatýlýyor: “ Saru,

Hünkâr’ýn sözünü inkâr edinceHünkâr, benim tanýklarým var dedive topluluða, haydin dedi, tanýklarý-mýn yana gidelim, sizlerde dinleyin.

Köy halkýnýn bir nicesi kalktýlar,Hünkâr’la beraber Beþtaþ’ýn yanýnageldiler. Hünkâr, taþlarý göstererektanýklarým dedi, bunlar. Köylüler,bunlar taþ dediler, nasýl tanýklýkeder? Hünkâr, o Beþtaþa döndü,Beþtaþ dedi, Tanrý izniyle olayý, doð-ruca söyleyin, tanýklýk edin bana.Hünkâr’ýn bu sözü üzerine taþlarýnbeþi de, Tanrý izniyle dile geldi, Sarudediler, öküzlerini sýðýra katmak is-tedikleri vakit sen, ben senin öküzle-rini gütmem, kurt yerse, yahut birzarar gelirse benden deðil dedin. Odinlemedi, kattý, sen de bizi tanýktuttun.

Halk, taþlarýn tanýklýðýný duyunca,Saru’ya lanet etti, hepsi deHünkâr’ýn ayaðýna baþ koydu. Sarusokranarak vardý gitti 52.”

Velâyetnâme’nin, Saru Saltuk bö-lümünde buna güzel bir örnek ola-rak, þöyle bir öykü anlatýlýyor.

“Hünkâr’ýn tekkesindeki çiftlikteiki öküz vardý. Eçek ismindeki çiftçi,bu iki öküze öylesine hizmet ederdiki dille tarif edilmez. Yerlerini o ka-dar yumuþak bir hale getirirdi ki ken-disi soyunur, çýrýlçýplak yuvarlanýr,bir yanýna bir þey batarsa onu bulur,arardý. Yemlerini fazla verirdi. Gününbirinde, çift sürerken kýzdý, öküzünbirini övendereyle dürttü, gövdesinikanattý. Öküz, Tanrý kudretiyle dilegelip Eçek dedi, evvelce hizmetimdekusur bulmazdýn, beni hoþ tutardýn,bana hizmet ederdin. Þimdi koçal-

Page 82:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

82

YOL 44

dým, gücüm kuvvetim kalmadý, beniövendereyle dürttün, kanattýn. Yarýnsabah Saru Saltuk, kýrk abdalla gelir,beni kurban eder. Eçek, bu sözleriduyunca geldi, çelebilere anlattý53.”

Velayet Namenin Þey Necmed-din’i Kübra – Kavas Han ve Kara-donlu Can Baba bölümünde, KavasHan, Karadonlu Can Babayý kazanaattýrýp kaynatacaðý zaman, Saru Ýs-mail, köyün dýþýnda bir yerde HacýBektaþ’ýn saçýný kesmekteymiþ. Ka-radonlu Can Babanýn bu halde oldu-ðu Hünkâr’a malum olmuþ, bu halikitap þöyle anlatýyor: “Sarý,Hünkâr’ýn saçýný týraþ etmeye baþla-dý. Tam baþýnýn yarýsýný týraþ etmiþtiki Hünkâr, yeter dedi, Sarý Ýsmail tý-raþtan el çekti. Hünkâr kalktý, bir ye-re vardý, eliyle yeri kazdý, ak pýnarým,ak pýnarým ak pýnarým dedi. Üçüncüdefasýnda, Hünkâr’ýn vilâyetiyle yer-den, arýduru bir su çýktý, öyüðe doð-ru akmaya baþladý. Hünkâr, Ak pýna-rým diye neden üç kere söylettin, birkere söylediðimiz yetmez miydi, nediye gelip yetiþmedin dedi. Sarý derki; Kulaðýmla iþittim, Hünkâr, bu so-ruyu sorunca, sudan bir ses geldi, sudiyordu ki: Erenler Þahý, ilk defa söy-lediðiniz zaman, Horasan’dan, Niþa-bur þehrinden aktým. Erciyes’e gel-dim; ikinci emrinizde Erciyes’i yedikere tavaf ettim, üçüncü buyruðu-nuzda eþtiðiniz yerden çýktým.Hünkâr, pýnarýn bu cevabýndan son-ra Sarý buyurdu, bu pýnar, Hora-san’da bizimle beraberdi. Nerede nevakit ihtiyacýmýz olsa gel derdik ge-lirdi. Þimdi de gel dedik, geldi, nefe-simizi kýrmadý. Kim bu pýnardan yý-kanýrsa cehennem ateþine yanma-sýn54.”

Saru Ýsmail adlý bölümde, Saru Ýs-mail’e, bir öküzün derdini anlatmasý,Saru Ýsmail’in lakabýnýn “Öküz söy-leten” kalmasý þöyle anlatýlýyor: “Sa-ru Ýsmail, orda yerleþti. Birçok kiþi-ler, gelip derviþ oldular. Bir gün ge-zerken bir çiftçiye rastladý. Ýki öküzüvardý, çift sürmedeydi. Saru ÝsmailPadiþah dedi. Saru Ýsmail, öküzünyanýna geldi, nedir halin diye sordu.Öküz kocaldým, gücüm – kuvvetimkalmadý, beni boðazlamaya götüre-cekler, er hak aþkýna kurtar beni de-di. Saru Ýsmail, öküzü sahibindensatýn aldý, azâd etti. Bu yüzden o il-de Saru Ýsmai’in adý, “Öküz söyle-ten” kaldý55.

Aleviler de bir söz vardýr, gözlüyegizli yok derler. Eðer siz o mertebe-ye gelip, gönül gözünüz açýlmýþsa,sizin için her nesne canlýdýr, size giz-li bir þey kalmaz. Bütün bu yüzdenAleviler, bütün mahlûkun vebalini ta-þýyarak yaþarlar, doðadaki her þeye,canlý bir nesneye yaklaþýr gibi mu-habbetle yaklaþýrlar. Belki bu yüzdenNesimi:”Ey Nesimi, can Nesimi, Haksenin aynýndadýr. Bunca mahlûkunvebalý ulama boynundadýr” diyor.Alevilerde doða sevgisi buralardangelir.

KISSADAN HÝSSE Velayetname, dilden dile geçip,

iyice olgunlaþtýktan sonra, kýssadanhisse tarzýyla yazýya geçirilmiþ biryapýt. Bundan dolayý da Velâyetna-me’nin bütün metinleri özenle ince-lenip, her anlatýmýnýn üzerinde dur-mak gerekiyor. Örneðin Saru Ýsmail,Hünkâr dünyadan göçünce, onun

Page 83:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

83

YOL 44

cenaze hizmetini yürüten, yüzü ni-kaplý kiþinin, önüne geçip, kimsin di-ye ýsrarla sorunca, Boz atlý o er, Sa-ru Ýsmail’in ýsrarýna dayanamayýpyüzündeki nikabý açýyor. Saru Ýsmailgörüyor ki o da Hünkâr Hacý BektaþýVeli. Saru Ýsmail, orada atýn ayaklarý-na sarýlýp, “lütfen Erenler Þahý diyor,otuz üç yýldýr hizmetindeyim amaseni bilememiþim, kusurluyum kusu-rumu baðýþla56 diyor. Burada SaruÝsmail niye “utuz üç yýl hizmetinde-yim” diyor da baþka bir sayýyý söyle-miyor? Saru Ýsmail’in Babalýlarýn Hu-ruç eylemi sýrasýndan buyanaHünkâr ile beraber olduðunu var sa-yarsak, Babailerin huruç eylemi olan1239 yýlýnýn üzerine 33 rakamýný ko-yarsak Hünkâr’ýn bu dünyadan göç-tü varsayýlan 1272 yýlýný buluruz57.Bunun için kitaptaki bütün metinleriözenle okuyup, tahlil etmemiz gere-kir. Bunu bu yazý içinde yaparsamsöz çok uzar, yazýnýn kapsamýnýn dý-þýna çýkarým, bunun için bazý sapta-malara yapmakla yetineceðim.

Velâyetname’de anladýðýmýz ka-darýyla, Hacý Bektaþ daha Urum di-yarýna gelmeden önce bu yola gir-miþ olan elli yedi bin Rum eri var.Bunlarýn kitapta adý geçen en ünlüle-ri, Seyit Nurattin, Seyin NureddininKýzý Fatma bacý, Gözcü Karacaah-met, Hacý Doðrul, daha sonra Tap-tuk Emre diye anýlacak olan EmreSultan.

Elli yedim Urum erini, sonundaHünkâr Hacý Bektaþ Velinin huzuru-na gelip, ona “Beli deyip” baðlanýp,Hünkâr’ýn adýný, “Ihtýrýmcý koyunca,Hünkâr onlara bir nasip vererek,baþlarýndaki taçlarýný tekrar tekbirle-

yip, tekrar giydirerek, onlarý eskidenberi bulunduklarý bölgelere gönderi-yor; bunun için kitabýn 19-20- 21sayfalarý özenle okunmalýdýr.

Kitapta birde Hünkâr Hacý BektaþVeli’nin irþad etti yani gözlerinde kiperdeleri kaldýrarak onlarý irþad ede-rek yola yoldaþ ettiði kiþiler var. Buerenlerin bazýlarýn adlarýný sýrayla sa-yayým: Ýbrahim Hacý, Bahaddin Bos-tancý, Saru Saltuk, Kadý Þeyh oðulla-rý, Bostancý baba, Çoban, Molla Sad-reddin vb.

Hacý Bektaþ’ýn, Ýrþad ettiði buerenlerden Bostancý Baba ile MollaSadreddin bölümlerinde anlatýlankýssalarýn üzerinde durup, onlardanalacaðýmýz hisseleri düþünüp, oradaverilen mesajý bilince çýkarmak isti-yorum.

Sonradan Bostancý Baba olarakanýlacak olan er, önceleri bir harami.“Yýllarca yol kesmiþ, can yakmýþ,kanlar dökmüþ58” bir harami. Buadam günün birinde, tövbe edip, buyanlýþ yoldan dönüp düzgün bir kiþiolmak düþüncesiyle Hünkâr’ýn yaný-na gelip halini arz ediyor.

Hünkâr, bu haramiye, “bir bostanek, yetiþen mahsulü gelene, geçeneyedir dedi, eline bir de kuru deðnekverdi, bunu da dedi, bostana dik, budeðnek ne zaman yeþerir, yaprakla-nýrsa bil ki o vakit Tanrý, tövbeni ka-bul etmiþtir. Haramý, Hünkâr’ýn eliniöptü, memleketine gitti.

Bir bað satýn aldý, oraya kavun,karpuz, hasýlý her çeþit yemiþ ekti.Suladý, budadý, hepsini yetiþtirdi.Kuru deðneði de, bahçeye dikti. Ge-leni gideni, mutlaka bir þey verir, bir

Page 84:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

84

YOL 44

þey yedirir, sonra gider, kuru deðne-ðe bakar, olduðu gibi durduðunu gö-rür, üzülürdü. Mevsimler geçer, baðbozumu olur, yýl biter, fakat deðnek,bir türlü yeþermezdi. Böylece yýllargeçti, harami, bir türlü muradýnaeremedi.

Günlerden bir gün, bahçeninönünden koþa koþa birisi geçiyordu.Harami hemen yolunu kesti, dur de-di, bir þey yemeden buradan geçe-mezsin. Adam, acelem var dedi, du-ramam. Haramý ýsrar ettikçe o inatetti, nihayet, birisini gammazlama-ya, bu ilin beyine gidiyorum dedi,imkâný yok duramam.

Zaten hiddetlenmiþ olan harami,bu söze büsbütün kýzdý. Kuru deðne-ðin yeþermesinden de ümidi kesil-miþti. Oldu olacak dedi, aðaç yeþer-medi, tövbem kabul olmadý, bari þukötü kiþiyi de yok edeyim de bahçe-yi bozup gene haramiliðe baþlayým.Hemen herifin üstüne atýldý, bir vu-ruþta canýný aldý, leþini serdi yere.Bahçeyi sürüp bozmadan aklýnadeðneðe bakmak geldi. Gitti, baktý.Bir de ne görsün, deðnek yeþermiþ,dal budak salmýþ, yem yeþil yaprak-larla bezenmiþ59.”

Düþünüyorum da, dünyanýn hiç-bir yerinde, hiçbir zaman, ihbarcýlý-ða, gammazcýlýða karþý böylesi biröykü üretilip, anlatýlamaz. BuVelâyetname’nin önemli bir devrim-ci damara sahip olduðunu gösterir.

Hacý Bektaþ’ýn irþad ettiði insan-larýn biri hariç hepsi, bir eðitim alma-mýþ sade insanlardýr. Örneðin SaruSaltuk bir çobandýr, Velâye nâme’deHacý Bektaþýn Saru Saltuk ile karþýla-

þýp irþad etmesi þöyle anlatýlýyor: “hacý Bektaþ, birgün Arafat daðýndakiÇile-haneden çýkýp þimdi “ZemzemPýnarý” denen pýnarýn yanýna geldi.Gördü ki bir çoban, bir bölük koyu-nu, pýnar yanýndaki alana yaymýþ,gütmede. Hünkâr, çobanýn yanýnagitti, arkasýný sýðadý, adýnýn nedir ço-ban dedi. Çoban, adým Saru Sal-tuk’dur, ne emrederseniz, elimdengeldiði kadar hizmette olayým deyin-ce Hünkâr, haydi dedi seni Rum ül-kesine saldýk.

Saru Saltuk’un gözünden, bir aniçin perde kalktý, erlik erenlik merte-besine erdi60.” Hacý Bektaþ’ýn, irþadettiði eðitimsiz sade bu insanlar daher hangi bir sorun yaþanmýyor. Ha-cý Bektaþ’ýn, irþad edip kendine bað-lananlardan biride Molla Saddeddin.Molla Saddeddin, bir hoca, dört yüzmolla ondan ders okuyor. Bu MollaSaddeddin’de Hacý Bektaþ’ýn kera-metlerini görüp, ona baðlanýyor amaiçindeki o mollalýk duygusu da birtürlü kaybolmuyor, birgün Hünkâr’ýöldürmeye teþebbüs ediyor. Vela-yetname bunu þöyle anlatýyor:

“Molla Sadeddin, Hacý Bektaþ’aon sekiz yýl hizmet etti. Sulucakara-öyük’ün eski mescidinin önünde birkara taþ vardý. Hünkâr, daima o ta-þýn üstünde oturur, bâzý kerede ya-tardý. Bir gün yaðmur yaðmýþ, sonrahava açmýþtý. Hünkâr, oraya geldi, otaþýn üstüne çýkýp yattý. Molla Sa-deddin’i çaðýrýp yaðmur yaðdý, þumescidin üstüne çýk da damý loðta-þýyla düzelt dedi. Sadedin, damaçýktý, taþý yuvarlamaya baþladý. O sý-rada, þeytan kalbine vesvese verdi.Bunca kerametlerini gördüðü halde,

Page 85:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

85

YOL 44

kendi kendine bu kadar bilgim, hür-metim vardý, bir derviþ, hepsini bý-raktýrdý, kendine kul etti beni. Hiçbirsuretle elinden kurtulamýyorum, bariþu taþý, kafasýna atayým da ölsün,ben de kurtulayým dedi, loðtaþýný,damdan Hünkâr’ýn üstüne yuvarladý.

Hünkâr, bir kere ya Allah deyipelini uzattý, taþý tuttu, parmaklarý,hamura gömülür gibi taþa gömüldü,taþý yere býraktý. Yukarý baktý, Saded-dini gördü. Said dedi, yüzün kara ol-sun, gönlümdekini dilime getirdin;senin, ziyaret topraðýn kefaret olma-sýn. Seni, yetmiþ kere rahmet suyuile yudum, diþinin kavuðundan mü-rekkep karasýný çýkaramadým; ingit, aslâ ýslah olmazsýn sen heyadamcýk hey61.”

“Seni, yetmiþ kere rahmet suyuile yudum, diþinin kovuðundan mü-rekkep karasýný çýkaramadým” sözüilginç bir söz.

Bu kýssadan çýkarýlmasý gerekençok hisse var.

Bence birincisi þu: açýkçaHünkâr’ýn canana kasteden bu kiþiyehiç bir þey yapmadan onu bir nevidüþkün edip yanlarýndan kovuyorlar.Çünkü Alevilikte cana kýymak yok,suçlu olaný gönül Kabenizden çýkarý-yorsunuz.

Bence ikinci ders de þu: bilgisiz,olmakla yanlýþ bilinç ayrý. Eðer bir ki-þi, hiçbir þey bilmiyorsa onu eðitmekkolay, ama eðer bir kiþi yanlýþ bilgi-lerle þartlandýrýlmýþla, ona bildikleri-nin yanlýþ olduðunu anlatýp, doðrula-rý kavratmak çok daha zor oluyor; busanatta, müzikte, bilimde de, sosyalhayatta da böyle.

Molla Saddeddin’in, çher –darpdenilen, yola giren kiþilerin saçlarýnýnbýyýklarýnýn, kaþlarýnýn yülünmesi ileilgili, þöyle bir açýklamasý var ki bu-nun bilinmesinde yarar var. Derviþle-rin neden saclarý, býyýklarý, kaþlarýnýyülünür diye zaman zaman soruldu-ðu olmuþtur, bu konu burada þöyleaçýklanýyor. “Ýnsan, yalýn ayak, baþý-kabak dünyaya gelir; iþte biz de hu-zura öyle gidelim, umarýz ki halimizýslah olur62.”

GAYÝP ERENLERVelâyetname’de iki yerde geçtiði

halde üzerinde hiç durulmayan ol-gulardan biri de Gayip erenlerdir.Peki kimlerdir bu gayip erenler, ne-den bu adý almýþlar bunlar her ne-dense hiç konuþulmaz.

Velâyet Nâme de, “Hacý Bektaþ,Gaip erenler Hýrkadaðýnda” baþlýðýaltýnda bu þöyle anlatýlýyor:

“Birgün, Saru Ýsmail, Hünkâr’ýnhuzuruna varýp, el kavuþturdu.Hünkâr, nedir Ýsmail’im dedi, gön-lündekini dile getir, iþitelim. Ýsmail,Erenler Þahý dedi, Hýrkadaðý’nýn üs-tünde, ,iki çeraðýn yanmakta oldu-ðunu gördüler. Hünkâr, Gaip eren-lerdir, bizi görmeye geldiler. Onlar,makamlarýndan kalkýp burayadekgeldiler, bizi görmeye geldiler, bizde varalým dedi. Kalktý, Saru Ýsma-il’le beraber Hýrkadaðý’na çýktý. Eren-lerle oturup, üç gece sohbet ettiler,sonra dönüp Karaöyük’e geldi-ler63.”

Burada “onlar makamlarýndankalkýp buraya dek geldiler” sözüönemli; demek ki bunlarýn hepsininbir makamý var. Acaba bunlar nasýl

Page 86:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

86

YOL 44

makamlar? Bu sorunun cevabýný, “Hacý Bektaþ – Ahi Evren” baþlýklý bö-lümde buluyoruz. Ahi Evren anlatýlýr-ken kýssadan hisse þöyle deniyor:

“O zamanlar, Kýrþehri’nin adý,Gülþehri’ydi. Camileri, mescitleri,medreseleri çoktu, memurdu. Þehir-de müderrisler, bilginler, olgunlarvardý. Bunlarýn içinde, Ahi Evren adlýbir er vardý ki Denizli’den Konya’yaoradan Kayseri’ye gelmiþ, Kayse-ri’den de kalkýp Gülþehri’ne gelerekyerleþmiþti. Fütüvvet ehlinin ulusuy-du, fakat aslýný, soyunu, nereli oldu-ðunu kimse bilmez, çünkü gayberenlerdendir. Onu, Sadreddin-Ko-nevi, âleme bildirdi. Bu erenin birçokkerameti vardýr, gün gibi meþhur-dur64.”

Yukarda Hacý Bektaþ’ýn Gaiperenler için, “bunlar makamlarýndankalkýp burayadek geldiler” dediðiniyazmýþtým, bu Gaip erenlerin ma-kamlarý, Ahi Evren’ýn makamý gibimakamlardý demek ki. Ahi Evren’inFütüvvet ehlinin, Ahi ocaklarýnýn baþ-kaný olduðunu unutmayalým. BizlerGaip erenler teþkilatýnýn ya da guru-bunun nasýl olduðunu, bunun Alevi-likte ki yerinin ne olduðunu düþü-nüp, araþtýrýp, bilince çýkarmaya ça-lýþmalýyýz.

Âþýk paþazade Tarihinde “veRum’da dört taife vardý kim müþa-virler içinde anýlýr. Biri Gaziyân-ýRum, biri Ahiyân-ý Rum ve biri Ab-dalân-ý Rum ve biri Bacýyân-ýRum”65 diye anlatýlan olgu benceeksiktir. Âþýk Paþazade, Rum diya-rýnda dört taife vardý derken doðalolarak yanýlmýþ, ya da görünmedik-leri için Gaip erenleri gözünden ka-

çýrmýþ. Bir defa biz bu eksikliði dü-zeltip, bugünkü adýyla Anadolu’dabeþ taife olduðunu söyleyip, bunuaraþtýrýp, anlayarak bilince çýkarma-ya çalýþmamýz gerekir. Demek kiRum’da beþ taife varmýþ: Gaziyân’ýRum, Ahiyan’ý Rum, Abdalan’ý Rum,Bacýyan’ý Rum, birde Gaip Erenler.

VELÂYET NÂME NE ZAMAN YAZILDI.Abdülbaki Gölpýnarlý, Velâyetnâ-

me’yi 1958’de yayýmlýyor. Kitabayazdýðý önsözde, Velâyetnâme’ninyazýldýðý tarihle ilgili þöyle bir akýl yü-rütmesinde bulunuyor:

“Vilâyet –Nâme’de Balým Sul-tan’ýn adý hiç geçmiyor. Sað olsaydý,yahut þöhretini yapýp zamanýný sür-dürerek ölmüþ bulunsaydý adýnýnanýlmamasýna imkân yoktu. BalýmSultan diye anýlan Hýzýr Bali, rivayetegöre 907 de (1501-1502) post’ageçmiþ, 922 de (1515-1517) öl-müþtür. Türbesinin kapýsýndakikitâbe, 925 (1519) tarihini taþýmak-tadýr.

Bu üç karineyle Vilâyet –Na-me’nin, Balým Sultan’ýn doðumun-dan, hiç olmazsa post’a geçiþindenönce, þu halde 1481’le 1501 arasýn-da yazýldýðý kesin olarak söylenebi-lir66” deniyor.

Gördüðünüz gibi, Abülbaki Gölpý-narlý, kitapta, Balým Sultandan sözedilmediðine dayanarak, böyle birdüþünce ileri sürüyor. Bense, Vela-yetname’de söylenen bir sözdendolayý, bu görüþe katýlmýyorum, ba-na göre Velâyetnâme Abdülbaki Göl-pýnarlý’nýn söylediði tarihlerden enaz 50 bilemedin 60 yýl sonra yazýl-mýþtýr.

Page 87:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

87

YOL 44

Böyle bir kanýya varmamýn nede-ni þu: Velâyetnâme’de “Saru Saltuk”anlatýlýrken bir yerde þöyle deniyor:“Saru Saltuk, o kavme birçok kera-metler gösterdi. O il halkýný muhipetti. Rum ülkesinde nice kerametlerigöründü. Yýllar sonra Hünkâr’ý ziya-rete geldi. Fakat doðru rivayet þu-dur: Hünkâr’ýn ölümünden sonra yýl-lar geçti, çelebiler zamanýnda HacýBektaþ tekkesine geldi, ziyaret etti,söyleyen öküzü kurban eyledi67.”

Bu anlatýmda Saru Saltuk’un “ÇE-LEBÝLER ZAMANINDA” Hacý BektaþDergâhýný ziyaret ettiði söyleniyor.Burada Çelebiler zamaný dendiðinegöre, kitabý yazan kiþinin, kitabýDergâhta Çelebiler devrinin bitmiþolduðunu görmüþ, bilmiþ olduðu an-laþýlýyor. Dergâhta Çelebiler devrinin1550’de bittiðine göre, Velâyetna-me’nin de 1550 yýlýndan sonra yazýl-mýþ olmasý gerekir. Yol dilinde “Çe-lebiler zamaný” bu olguyu ifadeeder.

Türkçede, Atatürk zamaný, Ýnönüzamaný gibi kavramlarýn kullanýlmasý,bu kiþilerin, tarih sahnesinden çekil-diðini gösterir. Bugün bir kiþi, Ata-türk zamanýnda þu olmuþ diyorsa,bu apaçýk ki Atatürk’ten sonraki birzamanda yazýlmýþ demektir. Bundandolayý bu kýssadan çýkardýðým hisseþu: Velâyetnâme’de “Çelebiler za-maný” tabirinin kullanýldýðýna göre,bu kitabýn Çelebilerin, Dergâhtan elçektirildiði dönem olan 1550’densonra yazýldýðýný kanýtý olarak anlaþýl-malýdýr. Bu görüþümü kamuoyunundikkatine sunmak istiyorum.

BU YAZININ SON SÖZÜBu yazýyý, Alevilere hitap eden bir

internet sitesinde gördüðüm, biryanlýþlýða karþý görüþümü söylemekiçim baþlamýþtým. Baþlangýçta ama-cým kýsa bir cevap yazmaktý. Ancakbilgisayarý açýp, yazýyý yazmaya baþ-layýnca, konu beni aldý ta buralaragetirdi. Bunda, yaþýmýn altmýþý geç-miþ, doktorlarýmýn da artýk yarým ka-lan ya da aklýndaki iþlerini tamamla,görmeyi düþündüðün eþi dostu gördiye uyarmýþ olmasýnýn da etkisi var-dýr sanýrým. Bende, Velâyetnâme’yiokumalarýmdan çýkardýðým, bendeoluþan düþüncelerimi, bir biçimdeyazayým diyordum. Bu vesile ile ya-zýp bu yükten kurtuldum.

Aþk ile.02 Eylül 2016 Kaymak Köyü.

Dipnotlar1 Hacý Bektaþýn efsanevi hayatýnýn

anlatýldýðý Velayet namenin orijinalindeMevlana’dan hep “Mevlana CelalettinBelhl’i diye söz edilir. Dileyen Gazi Üni-versitesinin yayýmladýðý Velayet Nameyebaka bilir. Ayrýca bakýnýz, Vilayet–Nâme, yayýna hazýrlayan AbdülbakiGölpýnarlý, 2. Baský, s, 69

2 Vilayet –Nâme, yayýna hazýrlayanAbdülbâki Gölpýnarlý, 2. Baský, say, 1

3 Ýsmaililer de Hücce kavramý için,bakýnýz Farhad Daftaey, Ýsmaililer, Ta-rih ve Kurum, Ýstanbul 2001, sayfa442, Rastlantý yayýnlarý

4 BUYRUK; yayýna hazýrlayan FuatBozkurt, 4. Baský 2009, sayfa 97

5 BUYRUK; yayýna hazýrlayan FuatBozkurt, 4. Baský 2009, sayfa 100.

Page 88:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

88

YOL 44

6 Çelebi sözcüðünün Alevi dünyasýn-daki anlamýný, “Kadýncýk üzerine tefek-kür” adlý kitapçýðýmda inceledim, konu-yu merak edenler buraya bakabilirler.Burada Hilmi Ziya Ülken’in, Çelebi söz-cüðünün etimolojik geliþimi ile ilgili þudüþüncelerini hatýrlatmak istiyorum:“Haç kelimesinin kökü Ermenicedir.Ýsâ’nýn asýldýðý belirli þekilde tahta anla-mýna gelmek üzere “asýlmak” fiilindenArapça Salib denir. Fakat bu kelime þekildeðiþtirerek “celipa” þeklinde kullanýldý-ðý gibi, Ýsa’nýn Tanrý sayýlmasýndan dola-yý “celep” veya “Çalap” þeklinde Allahanlamýný almýþtýr. Nitekim Allaha men-sup (Allahlýk) insan, derviþ anlamýnda“çelebi” kelimesi doðmuþtur. Alevilerinbaþkanýna Çelebi dendiði gibi, Mevlevi-ler de bu kelimeyi benimsemiþlerdir.Osmanlý devletinin baþýnda derviþliðinbüyük rolu olduðu için Yýldýrým’ýn oðulla-rý Çelebi mahlasýný benimsemiþlerdi.”Hilmi Ziya Ülken, Anadolu’da Örf VeAdetlerde Eski Kültürlerin Ýzleri” adýnýtaþýyan bu yazý 1970 yýlýnda StrasbourgÜniversitesi Türkoloji kongresindeokunmuþ tebliðin Türkçe çevirisi. NejatBirdoðan’ýn Anadolu Aleviliðinde Yol Ay-rýmý, sayfa 630-631. Kitapta bu yazýnýntamamý vardýr.

7 Eskiden Cem yapýlan yerin ortasýn-daki hizmetlerin yapýldýðý alana, bu adverilirdi, yani meydan denilirdi. HacýBektaþ Dergâhýnda cem birlenen salona“Meydan Evi” denmesi bundan dolayý-dýr. Kitapta cem olmak yerine meydandenmiþ.

8 Yukarýdaki dip notta söylediðim gi-bi siz bugün bunu Kýzýlbaþ cemlerindediye okuyabilirsiniz.

9 Cemal Bardakçý, Kýzýlbaþlýk Nedir,Ýstanbul 1945, sayfa 86.

10 Yunus Emre’nin meydaný anlatanbir deyiþini yazýnýn sonuna ekeyeceðim.

11 Çepnili Ýzzet bir deyiþinde: “Bensecdemi nuri cemale ettim / Münkir de-ðilim boþa dönmem duvara” der.

12 Cemlerde yargýlanýlan kiþi için da-ra durdu, dara çekildi denir.

13 Alevi literatüründe (dilinde –söy-leminde) “Kiþi”, “Can”, “Erenler” sözcü-ðü cinsiyetsizdir, kadýnlarý da erkekleride kapsar. Bunun için cemde dede her-kese “canlar” diye hitap eder. Canlardediði kadýn erkek herkestir.

14 Bu kavramý, Lenin’in “Devlet veÝhtilal” kitabýnda, Komünist toplumunüst aþamasýnda devletin yok oluþununanlatýldýðý bölümde görmüþtüm, kavra-mý oraya borçluyum. Devlet konusunuinceleyen Marksist yetkeler devletinin,bir sýnýfýn baþka bir sýnýfý ezmek için,oluþturulmuþ özel bir silahlý güçle oluþ-tuðunu söylerler. Alevi köylerinde böylebir þey söz konusu deðildir, bu yüzdenben “devlet olmayan devlet” diyorum,bu kavramý da onlara borçluyum.

15 Hacýbektaþ Çelebilerinden, Þîri birdeyiþinde:

“Cihan var olmadan ketm-i ademdenHak ile birlikte yekdaþ idim benYarattýk bu mülkü çünkü o demdeYaptým tasvirini nakkaþ idim ben” der16 Hacý Bektaþ Postniþinlerinin, de-

delere verdiði bir nevi yetki belgesi nite-liðindeki belge Hüccet ya da Höccet de-nir. Bunlarý, Osmanlý Devletinin, Nakîb-ül-eþrâflýk makamýnca verilen “icazet-name” ile karýþtýrýlmamalýdýr.

Page 89:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

89

YOL 44

17 Cemal Bardakçý’nýn 1945 yýlýnda,“KIZILBAÞLIK NEDÝR” adýyla basýlan ki-tabý, 1970 yýlý ile 2012 yýlýnda “ALEVÝ-LÝK – AHÝLÝK BEKTAÞILIK” adýyla yeni-den basýldý (yani yayýnlandý). Kitabýn buson baskýsýnýn ilgili bölümünden “ Buparanýn bir miktarý Hacý Bektaþ Çele-bilerine göndertilir” cümlesi çýkarýlmýþ.Ýkinci ile üçüncü baskýdaki da deðiþtiri-len o bölüm aynen þöyle : “ Her Kýzýlbaþyýlda bir defa vergi vermek zorunda idi.Bu paranýn bir miktarý dedeye ve gözcüdedeye verilir, geri kalan orta masrafla-rýna, karþýlýk tutulurdu.” 1970 baskýsýSayfa 74, 2012 baskýsý için sayfa 91. Budeðiþikliði kim niye yapmýþ bilmiyorumama ilk baskýdaki anlatým doðru olduðu-nu düþünüyorum. Kitabýn 1945 yýlýnda“KIZILBAÞLIK” adýyla yayýmlanan ilkbaskýsýnda ise o bölüm aynen þöyle :“Pir ve ocak hakkýný ödemek. Her Kýzýl-baþ yýlda bir defa vergi vermek zorundaidi. Bu paranýn bir miktarý Hacý Bektaþçelebilerine gönderilir. Bir miktarý dede-ye ve gözcü dedeye verilir, geri kalanýortak masraflarýna, karþýlýk tutulurdu”Sayfa 87. Yani Kýzýlbaþ köylerinden,“Salma” ya da “döküm” adýyla topla-nan Hakkullahýn bir kýsmý “Karagazanhakký” olarak, Hacý Bektaþ Dergâhýnagönderilirdi. Dergâh bir kurumdu, bura-sý Alamut kalesi benzeri, Alevilerin enüstteki hem yönetim hem de eðitimmerkeziydi. Konuyla ilgili Ýslam Ansik-lopedisinin KIZILBAÞLIK maddesindeise Abdülbaki Gölpýnarlý þöyle diyor:“…Bu zümre her yýl Çelebinin mühürlüicâzeti ile gelen vekiller tarafýndan görü-lürler. Vekillerin seyyid olmasý þart deðil-dir. Bunlarda da âyîn kýþýn icrâ edilir. Ve-kil gelince önce, toplulukta evvelâ Çele-

binin icâzeti okunur, çelebinin mührü zi-yaret edilir, yüze göze sürülür. Ondansonra çýraðcý delîli uyandýrýr”. Ýslam An-siklopedisi, MEB yayýný 1997, cilt 6 Ký-zýlbaþlýk maddesi, Sayfa 795. Hacý Bek-taþ Dergâhý’ný, 1550 yýlýnda, OsmanlýHanedanlýðýnca atanan, Sersem Ali Ba-ba gelip, Dede Baba sýfatýyla denetimialtýna alýp, Dergâhý yönetmeye baþlýyor.Bundan sonra Çelebiler, kendilerinebaðlý olan Alevileri el altýndan kendileryönetmeye baþlýyor. Alevi dünyasýndabu çok önemlidir.

18 Vilayet –Nâme, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, 2. Baský, s, 63- 64.

19 Vilayet –Nâme, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, 2. Baský, s, 64

20 Vilayet –Nâme, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, 2. Baský, s, 88

21 Fuad Köprülü. Türk EdebiyatýndaÝlk Mutasavvýflar. S.217

22 Abdülbaki Gölpýnarlý, Pertev NailiBaratav, Pir Sultan Abdal, 113 nolu þiir.

23 Bu mýsra kitapta “Yol ehlini karýþ-týrmaz iþine” denmiþ ama ben beöyleolacaðýný düþündüm.

24 Bu mýsra kitapta “Cýhaný cem’ey-ledi hep baþýna” deniyor, böyle olmasý-nýn doðru olacaðýný düþündüm.

25 Abdülbâki Gölpýnarlý, Pertev NiliBoratav, Pir Sultan Abdal, 114 nolu þiir.

26 Kalender Çelebi hareketinin baþ-ladýðý Kayseri yakýnlarýndaki bölge

27 Kalender Çelebinin Erdebile Safe-vilere gitmeyi düþündüðü biliniyor, bubeyit ona gönderme yapýyor.

28 Pir Sultan’ýn bu deyiþi, KalenderÇelebinin, Hacý Bektaþ Veli neslinden ol-duðuna yürekten inandýðýný da gösteri-yor.

Page 90:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

90

YOL 44

29 Abdülbaki Gölpýnarlý, Pertev NailiBoratav, Pir Sultan Abdal, 27 nolu þiir.

30 “Bu deyiþ 1552’den sonra HacýBektaþ Dergahýna Sersem Ali Babanýnpostiþin /Dedebaba olarak atanmasýn-dan sonra Bektaþiler arasýnda ortaya çý-kan “mücerretlik” tartýþmasý ve bölün-mesiyle ilgilidir. Bu baðlamda bu tartýþ-mada duyarsýz kalmadýðý anlaþýlan PirSultan’ýn yaþadýðý dönem açýsýndan daayrýca tarihsel bir önemi vardýr.” AliHaydar Avcýnýn Pir Sultan’ýn bu deyiþineyazdýðý dipnot. Ali Haydar Avcý, Pir Sul-tan Abdal, Nokta kitaplarý 2008 Ankara,Sayfa576-577

31 Abdülbaki Gölpýnarlý – Pertev Na-ili Boratav, Pir Sultan Abdal, Der yayýn-larý 1991 Ýstanbul, 47. Þiir, Sayfa 133 -135

32 Abdülbâki Gölpýnarlý – Pertev Na-ili Boratav, Pir Sultan Abdal, Der yayýn-larý 1991 Ýstanbul, 29. Þiir, Sayfa 167

33 Abdülbaki Gölpýnarlý – Pertev Na-ili Boratav, Pir Sultan Abdal, 21. Ek Þi-irler .

34 Rumlu Hasanýn Ahsenü’t – Teva-rih’i 12 ciltmiþ, ancak buðun bu ciltler-den sadece son 11.cilt ile 12. Ciltlerininbulunabilindiðini biliyoruz. Farsça baský-yý yayýna hazýrlayan Dr. Abdü’l-Hüseyn-i Nevâi yazdýðý önsözde þöyle diyor:“Kaynaklara göre Hasan-ý Rumlu, ayrýn-týlý tarihini 12 cilt olarak yazmýþ, fakatbunlardan sadece son iki cildi yaný 11.Ve 12. Bulunabilmiþtir.”sayfa 16

35 Hasan-ý Rumlu, “Ahsenü’tTevârîh” Türk Tarih Kurumu yayýnlarý2006.

36 Rumlu Hasan (Ahsenü’t Tevârih)Þah Ýsmail Tarihi, Ardýç Yayýnlarý 2004

37 Bakýnýz Hasan-ý Rumlu’nun, TürkTarih Kurumunca yayýnlanan, Ahsenü’t–Tevârîh, adlý kitabýn, önsözünde þöyledeniyor: “Hasan-ý Rumlu’nun, kitabýnýnbir yerinde kitabýn yazýlýþýnýn 980 (1572)yýlýnda tamamlandýðý belirtilmiþ olmasý-na raðmen kitap 985 (1577) yýlý olaylarýanlatýlýrken son bulmaktadýr.” Sayfa 9.

38 Hasan-ý Rumlu, “Ahsenü’tTevârîh” Türk Tarih Kurumu yayýnlarý2006. Önsöz sayfa, 4

39 Rumlu Hasan, Þah Ýsmail Tarihi,sayfa, 170

40 Rumlu Hasan, Þah Ýsmail Tarihi,sayfa, 213

41 Ali Haydar Avcý, “Bize de Ba-naz’da Pir Sultan Derler”. Cumhuriyetyayýnlarý birinci baský Mart 2004. sayfa108, 132. dipnot.

42 Ali Haydar Avcý, Pir Sultan AbdalNokta kitap Ýstanbul 2008, sayfa 356-357

43 Bu deyiþin baþka bir versiyonunda. “Bugün üç dostumun aðzýnýn sýna-dým” deniyor

44 Abdülbaki Gölpýnarlý, Perteb NailiBoratav, Pir Sultan Abdal, no, 30. þiir

45 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 18

46 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 19.

47 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa19

48 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa20

49 Velayetname, Gazi Üniversitesi-nin yayýmý, sayfa, 219

50 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 41.

Page 91:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

91

YOL 44

51 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa, 40, 44, 51,64, 70, 75, 76,

52 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa31-32

53 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 46-47.

54 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 40-41

55 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 80-81

56 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 89

57 Abdülbaki Gölpýnarlý, Hacý Bek-taþ’ýn, 1270 – 1271 yýllarýnda öldüðünüyazýyor. Bakýnýz Velayet Nâmenin önsö-zü, sayfa XXIX.

58 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 54.

59 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 54.

60 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 44

61 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 60.

62 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 59

63 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 64.

64 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, sayfa 49

65 Abdülbaki Gölpýnarlý, Pertev NailiBoratav, Pir Sultan Abdal, sayfa 162.

66 Velayet Name, yayýna hazýrlayanAbdülbaki Gölpýnarlý, önsöz sayfa XXIX

Page 92:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,
Page 93:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

93

YOL 44

Anadolu da aleviler nerde olursaolsunlar, ya dað baþlarýný, ya orman-larý, yâda dere içlerini yurt edinmekzorunda kalmýþ, hep gizli herkestenuzak yerleri bulup adeta yerin dibinegirmiþler, bu neyin, kimin korkusuacep. Nasýl korkmasýnlar ki, Osman-lý onlarý katli vacip saymýþ, SünniMüslümanlar beþ alevi öldüren cen-nete gider diye Allah adýna fetvalarvermiþler, bununla da kalmamýþlar,Kýzýlbaþýn, caný, malý Müslüman ahelal, kadýnlarýna kötülük etmek se-vaptýr diye nice fetvalar verilmiþAnadoluda.

Buülkede, bir ozaný anlatmak nezor, hele helede alevi birozaný, he-pacý, içkarartýcý, mide bulandýrýcýþeyler yazmak zorunda kalmak, neyaman çeliþki böyle. Hâlbuki ozanlarbu toplumun aynasý, toplumun çe-liþkilerini, dertlerini, aþkýný en güzelanlatan, zora, zorbalýða hep karþýolan insancýl, barýþtan, birlikten, bir-liktelikten yana, aydýnlýk yüzlü insan-lar. Neylersin böyle büyük, tarihselve dinsel bir suç içinde doðmuþsan,birileri nezdinde zanlý isen, ne kadariyi doðru olursan ol, o alýn yazýsý gi-bi peþinden gelir ve hiç beklemedi-ðin günde seni bulur, Sivas ta, Maraþta, Çorumda olduðu gibi.

Ali Ýzzet Þarkýþla köylerini sayar-ken bir þiirinde , çekem köyü bir de-reye kýsýlmýþ,,,tembellerin içme suyukesilmiþ diye anlatýr çekem köyünü,Karacaoðlan da þiirin sözleri tam ak-lýma gelmiyor, ,,,,keklik yayarlar,,,çekemde koyun saðarlar, diye birþiirinde bahsediyor, nede olsa gez-ginci bir ozan. Çekem köyü SivasÞarkýþla ilçesine 20 km kadar uzak-lýkta Sivas yolu üzerinde, yola 1 kmuzaklýkta, ne daðda ne derede, ova-

ÇEKEMLÝ ÂÞIK

MEHMET ALÝ ÖZKAN

Yusuf AYDIN

Page 94:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

94

YOL 44

da, aðaçlar olmasa köye girene ka-dar köy kesinlikle gözükmez ,köyturna daðýnýn adeta içine oyul-muþ,daðýn dibine girmiþ. Eskidenaleviler, köyler belli olmasýn diyeaðaç bile dikmezlermiþ, yerleþim ye-ri belli olmasýn diye her belliliði ken-di kendilerine yasaklamýþlar, o belli-lik kendilerinin katline sebep olur-muþ, Osmanlý görürse defterleri dü-rülürmüþ.

Mehmet Ali Özkan 1942 de çe-kem köyünde doðmuþ, askerde âliokulunda okumayý, yazmayý öðren-miþ, daha sonra Þarkýþla da dýþarý-dan ilkokul diplomasý almýþ, tabi ta-vuk, horoz, hindi var bu iþin içinde.Çevre komþu köylerinin hepsi Sünniköyleri, nasýl olmuþsa Çekem köyübir daðýn dibin tek baþýna kalmýþ, gü-cük, baltalar, sultan, ozan bu köyler-le iliþkilerimiz her zaman iyi oldu hiçsorun yaþamadýk diyor, devlet, siya-set iþin içine girmese halkýn birbirinepek zararý olmaz, iþin içine þeytangirince durum deðiþiyor.

ÂþýkMehmet Ali, köylerine gelendedelerden, âþýklardan saza, sözemerak sarar, usta bir âþýk yanýnda çý-raklýðým yok diyor ama babasý Ýbra-him aðada saz çalar ve çevre köyler-de sevilen sayýlan birisidir. Dýþarýdangelen âþýklar, Ýbrahim aðaya misafirolur, memet âli onarýn yanýndan ay-rýlmaz. Mehmet âli sazý, sözü baba-sý ve gelen misafirlerden öðrenir,onlara çýraklýk eder. Memetâli sazçalmakla yetinmez kendi sazýný dakendisi yapar, eskiden bu geneldeböyledir, sazý nerede bulup da ala-caksýn, saz satan dükkân da olmaz,saza da iyi gözle bakýlmaz, âþýklarsazlarýný saklayarak gezmek zorundakalýrlar. Âþýk Veysel in sazýnýn elin-

den alýnýp kýrdýklarýný çok duydum.Mehmet âli beþ kýz üç erkek karde-þin en büyüðüdür. Ýbrahim aða fakirbiridir, Ýbrahim aða oðlunun saz çal-masýný istemez, iþe güce bakmýyor-sun günün saz çalmakla geçiyor,ben çaldýmda ne oldu, bu adamý açkoyar, iþi gücü boþlarsýn, ele günemuhtaç olursun diye oðlunun sazçalmasýný istemez, hatta sazlarýmýbile kýrdý ama bendeki aþký söndüre-medi diyor âþýk.

Yirmi yaþlarýnda askere gider ikibuçuk yýl sürer, askerden geldiktensonra, cemlerde, düðünlerde heryerde saz çalýp türkü söylemeyebaþlar. 1968 yýlýnda Sivas ta bir kül-tür festivali düzenlenir, Þarkýþla halkeðitim müdürü aþaðýda sývasa götü-rür, bütün ilin el sanatlarý, sa-natkârlarý, ozanlarý, halk oyunlarý buþenlikte tanýtýlýp halkla bütünleþir. Buþenliðe dönemin ünlü ozanlarý dadavetlidir, Þah turna, Mahmut Erdal,Feyzullah çýnar, Sefil selimi, Ali izzetve ÂþýkVeysel de vardýr. Âþýk ozan-larla tanýþýr ve dost olur, artýk bu ker-vana âþýk Mehmet âli de katýlýr, saz,söz, muhabbetler, haftalarca sürer,çok meraklýdýr, onlarý dikkatlice izler,onlardan öðreneceði çok þey vardýr.

1969 yýlýnda Konya ya Mevlanaâþýklar bayramýna davet edilir, bubayrama Ali Ýzzetle birlikte gider, AliÝzzeti âþýk çocukken tanýr, AliÝzzet,Ýzzetsavaþ ve Devrani Çekem köyü-ne, Cemlere, düðünlere gelir, Ali Ýz-zeti kendine örnek alýr ondan çokþey öðrendim deyip onu ustasý ola-rak kabul eder. Yine bir Konya Mev-lana âþýklar bayramýnda, imam hatipokulunun yurdu sanatçýlara tahsisedilir. Âþýk ve Ali Ýzzet ayný odadayatarken, gecenin bir yarýsýnda bir

Page 95:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

95

YOL 44

görevli, paldýr, küldür, büyük bir te-laþla onlarý kaldýrýr, þaþýrýrlar, adamonlarý azarlayarak, siz ne biçim Müs-lümansýnýz, nasýl adamsýnýz, ayakla-rýnýz kýbleye gelmiþ yatýyorsunuz di-ye, takýr tukur karyolalarý düzeltir. AliÝzzet bu þekilciliðe çok bozulur veadama ulan bizim baþka iþimiz gü-cümüz yok mu, yellenirken, tuvaleteotururken onu mu hesaplýyacaðýz di-ye verir, veriþtirir.

Âþýk Veysel ile ilk karþýlaþmasýnýþöyle anlatýyor. Askeregitmeden ön-ce daha çok gençtim, Þarkýþla da ge-ziyordum, bir dükkânýn önünde kýlý-fýyla bir saz gördüm, kimseye bir þeysormadan meraklanýp elime alýp se-verek incelemeye baþladým, Ýçerdenbiri âþýk baba dýþarýda bir genç sazý-ný aldý der, yeðen teklifsiz baða girenhesapsýz çapa sapý yermiþ diye içer-den biri seslenir, içeriye baktým fötrþapkalý eli yüzü çopur, paltolu biradam, Aþýk Veysel in ününü çokduymuþtum ama hiç görmemiþtim,ilk kez orada karþýlaþýr. Âþýk Veyselbilmeden saza bir zarar verir diyeönce biraz sert çýksa da, yeðen bu-raya gel diye yanýna çaðýrýr nerelisinkimsin diye sorar Çekemliyim deyin-ce iþ aydýnlanýr, tatlý bir sohbetle ay-rýlýrlar, bundan sonra halk eðitimde,konserlerde karþýlaþýrlar.

Sivas'ta bir kültür þenliðinde, su-nucu âþýk Veysel i kürsüye daveteder, Veysel sazýný eline alýr iskemle-ye oturur, tam türkü söylemeye baþ-ladýðý an, sunucu birden bir folklorekibini sahneye anons eder,Davul,zurna ekip sahnede yerlerini alýr,Veysel ortada kalýr, oradaki ozanlarve halk tepki gösterir, Vali ve Kay-makam da orada bulunmaktadýr. Âliizzet çok yiðit biriydi, yerine zamaný-

na göre hareket eden, taþý gediðinekoyan biriydi diyor Aþýk , Ali Ýzzethemen koþarak sahneye geldi sunu-cunun elinden mikrofonu alarak izle-yicilere hitaben baþlar konuþmaya,olayýprotestoederek, eðer bu ülke-nin ozanýna deðer verilmiyorsa ya-zýklar olsun, bu anlayýþ, bu zihniyetdeðilmiki Pir Sultanýastýrdý, Pir Sulta-nýn kýymetini bilmeyen, Veyselin de-ðerini ne bilsin diyerek oradakiozanlarla sazlarýný kýlýfýna koyarakberaberce salonu terk ederler.

Âþýk Veysel ölünce Mehmet AliVeysel e bir þiir yazar. Dayan dertliozan sen bu yaraya,,, nice ozan ge-lir gider buraya,,, Ali Ýzzeti hazýrladýksýraya,,, anýyoruz seni duy koca Vey-sel, bu þiiri ustasý kabul ettiði Ali Ýz-zete de okur. Ali Ýzzet aþýða yeðe-nim ben ölünce ilk önce sen aðlarsýnder.

Âþýklýk dönemi yýllarýnda kaymakköyünden Hüseyin acýrlý oðlu dede-nin yanýnda âþýklýk yapar, Acýrlý oðlu-nun âþýklýðý yoktur. Kayseri den baþ-ladýk, Pozantý, toroslardakitahtacýla-ra, kadirli, adana da karþý yaka ab-dallarýna, conolara dedeliðe giderdikdiyor, Aþýðýn köydeki iþlerinin yo-ðunluðundan dolayý artýk dedeylebirlikte gidemez olur, dede oðulâþýksýz dede kelek siz davara benzi-yor bu iþ olmuyor der.

Davut Sulari ile Adana da Hacý-bektaþ gecesinde tanýþýrlar. Mersin,Ýskenderun, Antep, Kadirliyi berabergezerler, DavutSular iden çok etki-lenmiþ çok farklý bir ozandý, o dö-nemde ondan daha büyüðü yoktudiyor.

Âþýk her yýl, Aþýk Veysel in anmatörenlerine katýlýp ona olan borcu-

Page 96:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

96

YOL 44

muzu ödüyoruz, onlarý yaþatmamýzlazým, artýk böyle ozanlar yetiþmi-yor. Âþýklýk geleneði köylerde bitti,köylerde eli iþ tutmayan yaþlýlarkald,ý yani ölümü bekleyen gidicilerdiyor. Âþýk da köyünü terk edemi-yor, çocuklarýn hepsi yaban elleredaðýlýp kendilerine yeni bir yurt edin-miþler oralarda yaþýyor. Kaderin cil-vesine bak, bu yalnýzlýðýn üzerine2003 de eþini de kaybeder þimdi ya-payalnýz kaldým, ne yaparým tek ba-þýma bilemiyorum, Bu kýþ Adanandabaldýzýmýn, kayýnlarýmýn yanýnda ka-lýrým diyor belki.

Mehmet âli þiirlerini doðaçlama,güncel, etkilendiði her konuyu kendianlayýþýmla yazmaya çalýþýyorum di-yor. Gördüðüm acýya, sevince, geç-miþe, geleceðe, Hacýbektaþ a,daða,taþa, kurda kuþa yazýyorum. Geçmiþdeðerlerin kaybolmasýna, o deðerle-rin kabul görmemesine, her þeyin ti-carete dökülmesine, geçmiþin o gü-zel deðerlerinin deðersizleþmesineiçerliyor, zoruma gidiyor diye kabul-lenemiyor. Yunustan, Kaygusuza, PirSultandan bugüne dilden dile, gö-nülden gönüle akarak, halkýn dilin-den süzülerek gelen bu geleneðinson örnekleri yerlerini çaðýn gerekli-liðine uygun yeni bir sürümebýrakýpgörevlerini tamamlamýþ oluyor.

SAZIM

Her sazýn bir çalýþý varBizim sazlar deli çalarAðustosta töreni varHacý Bektaþ Veli çalar

Akýllýmýz delimiz varÞerbetimiz dolumuz varHünkar Bektaþ Velimiz varÞahý Merdan Ali çalar

Dostluk kardeþlik adýmýzMedet mürvet feryadýmýzGelin kýzýmýz yarimizAbdal Musa Veli çalar

BELLÝ OLUYORÝstersen inkar et istersen söyleHerþey yüzlerinden belli oluyorSitemkar sözünden tatlý dilindenBakýþýn gözünden belli oluyor

Ah çekiþin ta yürekten geliyorBildirmeden gizli gizli gülüyorÝsteyince oran oron geliyorGeliþin izinden belli oluyor

Biraz isteklisin biraz karamsarHerþey söylenmiyor yerimiz pek darEðer sen istersen hepisi kolaySeviþin nazýndan belli oluyor

Biraz delidolu birazda nazlýHem dili tatlýda hem acý sözlüSenin bu sözlerin Özkanda gizliBakýþýn pozundan belli oluyor

BAKIÞIN

Doðan ayý doðan günü durdururDost senin bu deli deli bakýþýnÖlmüþ ölüleri bile güldürürDost senin bu deli deli bakýþýn

Biraz eda eder biraz naz ederKirpiklerin konuþurken göz eder

Tatlý dilin Muhammetten söz ederDost senin bu deli deli bakýþýn

Merihle kardeþsin yýldýzla bacýBütün dertlilerin sensin ilacýHak muhammed benim baþýmýn tacýDost senin bu deli deli bakýþýn

Page 97:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

97

YOL 44

Günün þavkýsýný sana vermiþlerBir parçaný ta necefte görmüþlerBana niçin dertli Özkan demiþlerDost senin bu deli deli bakýþýn.

ALÝSÝZ DÜNYA

Bizim bu dünyada gözümüz yokturAlisiz dünyanýn tadýmý olurCahile, yobaza sözümüz çokturAlisiz dünyanýn tadýmý olur

Horasandan kalkýp yürüyen PirlerSen gelince niye açmasýn güllerEhli- Beyt diye çaðýran dillerAlisiz dünyanýn tadýmý olur

Yaradan yaratmýþ hep ayný kandanCahilin yüzünden usandým candanBu yalan dünyada ulu divandaAlisiz dünyanýn tadýmý olur.

KOCA VEYSEL

Kara topraðýnda sadýk yarindeAnýyorlar seni duy koca veyselSivralan köyünde öz diyarýndaAnýyorlar seni duy koca Veysel

Bir çekirdeðinle dört bostanýnlaAtatürke yazdýðýn o destanýnlaHer yýl söz edilir Veysel adýnlaAnýyorlar seni duy koca Veysel

Halký kaymakamý ile ValisiTelevizyonu, gazetesi, dergisiYurduna yükselen Atatürk sesiAnýyorlar seni duy koca Veysel

Dayan Mehmet Ali sen bu yarayaNice ozan geldi gitti burayaAli Ýzzeti hazýrladýk sýrayAnýyorlar seni duy koca Veysel.

BENÝM ÖMRÜM

Ayrý düþtüm vatanýmdan elimdenGurbet benim ömrüm yedi bitirdiBir çift fidanýmdan gonca gülümdenGurbet benim ömrüm yedi bitirdi

Bir selam gelirde bir kara haberVay iþç, kardeþim bu nasýl kaderKimi sýlasýna hasiret giderGurbet benim ömrüm yedi bitirdi

Üç çitilim vardý ikisi kaldýYokluk onlarýda gurbete saldýFelek nazlý yari elimden aldýGurbet benim ömrüm elimden aldý

Özkanýn çilesi derdi bitermiIssýz viranede bülbül ötermiÇaðýrýrsam gelir elden tutarmýGurbet benim ömrüm yedi bitirdi.

Page 98:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,
Page 99:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

99

YOL 44

A. ÝMRANLI'NIN TARÝHÝ GELÝÞÝMÝ VE ÝNANÇ COÐRAFYASIÝmranlý, Sivas'ýn kuzeydoðusunda

olup il merkezine 106 km uzaklýkta-dýr. Doðusunda Erzincan iline baðlýRefahiye ve Ýliç ilçeleri, batýsýnda Za-ra, kuzeyinde Suþehri, güneyinde iseDivriði ilçesi bulunur. Ýlçenin yüzöl-çümü 1229 km2 olup,denizden yük-sekliði 1600 metredir.1

Ýlçeye tarih açýsýndan baktýðýmýzzaman, yapýlan araþtýrmalar bize,Ýmranlý ve çevresinin tarihi süreç içe-risinde Hitit, Pers, Ýskender, Romave Bizans Ýmparatorluklarýnýn haki-miyeti altýnda kaldýðýný göstermekte-dir.2 Yine tarihi

kaynaklarda, Bölgenin zaman za-man Müslüman Araplarýn da elinegeçtiði ve Malazgirt savaþý sonrasýn-da Bizanslýlar ile yapýlan bir anlaþmagereðince, Kýzýlýrmak yayýnýn dýþýndakalan yerlerin, adý geçen ýrmaðýn do-ðusu ile beraber bu bölgenin Türkidaresi altýna girdiði kaydedilmekte-dir.3 Ýmranlý ve çevresinde, 1075 yý-lýnda Daniþmentli, 1174 yýlýnda Sel-çuklular, 1243 Kösedað savaþýndansonra Moðollar, 1340'lý yýllarda Erat-na Beyliði, 1381-1398 yýllarý arasýn-da Kadý Burhaneddin ve daha sonrada Osmanlýlar hüküm sürmüþtür.41877'de yapýlan Osmanlý-Rus sava-þýna kadar küçük bir köy hüviyetindeolan bölgede, az sayýda insanýn ya-þadýðý anlaþýlmaktadýr. Bu savaþsonrasý, doðu illerimizin Rus ve Er-meniler tarafýndan iþgal edilmesiyle,Kars'tan ve Sarýkamýþ'tan göç edenvatandaþlarý, devlet belirli bölgeler-

ÝMRANLI'NINÝNANÇ

COÐRAFYASI VEÝLÇEDEKÝ

ZÝYARET YERLERÝÝLE ÝLGÝLÝ ÝNANÇ

VE UYGULAMALAR

Ahmet GÖKBEL

Page 100:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

100

YOL 44

de iskan ettiðinden, göç eden insan-larýn bir kýsmýnýn da toplu olarakÝm-ranlý'ya yerleþtirildikleri belirtilmekte-dir.5 O zaman Çit Bucaðý diye bili-nen bölgeye, II. Abdulhamit döne-minde gelip yerleþildiði için, Ha-midâbad denmeye baþlanmýþtýr. Bu-rasý daha önce Zara'ya baðlý bir köykonumunda iken, 1900 yýlýnda bu-cak olmuþtur. 1911 yýlýnda Zara ka-zasýna baðlý bir nahiye haline getiri-len "Hamidâbad"ýn ismi, Ümraniyeolarak deðiþtirilmiþ, 1948 yýlýnda iseZara ilçesinden ayrýlarak Ýmranlý is-miyle Sivas'a baðlý bir ilçe haline ge-tirilmiþtir.6

Ýlçe, 1 belediye, 1 bucak, 8 ma-halle, ve 102 köyden oluþmaktaolup toplam nüfusu 13.961'dir. Bu-nun 7.396'sý ilçe merkezinde,6.565'i köylerde yaþamaktadýr.

Ýlçeye inanç Coðrafyasý itibariylebaktýðýmýzda, nüfusunun tamamýnýnMüslüman olduðunu söylemekmümkündür. Ýlçede Þafi mezhebinemensup kimsenin olmadýðý tespitedilmiþtir. Sünni olanlarýn hepsi Ha-nefi'dir.

Ýlçeye baðlý 102 köyden 90'ýndaAleviler, 10'unda Sünniler, 2'indeAleviler ile Sünniler birlikte yaþamak-tadýrlar.

Ýlçe merkezinde nüfusun çoðun-luðunu Sünniler oluþturmaktadýr.Alevilerin ilçe merkezindeki nüfusuise yaklaþýk 1700 ile 2000 kiþi ara-sýnda tahmin edilmektedir. Bunlarda aðýrlýklý olarak Karþýyaka, Yenimahalle, Kýzýlýrmak ve Karatekin ma-hallelerinde yaþamaktadýrlar. Bunla-rýn dýþýnda az da olsa diðer mahalle-lerde de yaþayanlar vardýr.7

Alevi köylerini ve nüfuslarýný þuþekilde sýralayabiliriz:

Karacaören Nahiyesi (178), Akça-kale (19), Akkaya (30), Aksu (Halil-ler) (57), Alacahacý (40), Altýnca(Cefolar) (45), Arýk (108), Aþaðýbo-ðaz (Aþaðýgirik) (109), Aþaðýçulha(159), Aþaðýþeyhli (Türkþýhlý) (0), At-lýca (Aðýzgir) (35), Avþar (40), Aydýn(Kürtyenice) (38), Aydoðan (Örenik)(62), Bahadun (Sarýçubuk) (75),Baðyazý (Bandýra) (47), Bardaklý(Harami) (16), Baþlýca (Perikan)(60), Becek (55), Beðendik (Yazýha-cey) (34), Boðanak (53), Boðazören(Boðazveran) (95), Borular (220),Bulgurluk (Karlaþ) (36), Celaldamý(14), Cerit (136), Çalýyurt (100),Çandýr (2), Daðyurdu (Mýstolar)(280), Darýseki (23), Delice (336),Demirtaþ (Hasköy) (100), Dereköy(32), Doðançal (Yazýfatey) (36),Ekincik (Kaðnut) (20), Erdemþah(14), Eskikapýmahmut (155), Eski-keþlik (72), S.Gelenli (15), Gökdere(49), Gökçebel (165), Görünmezka-le (28)

Kabaktepe (3), Kapýkaya (90),Kapýmahmut (79), Karacahisar (46),Karaçayýr (70), Karahüseyin (13),Karapýnar (20), Karlýk (65, Karataþ(130), Kasaplar (46), Kavalcýk (Kön-dül) (4), Kemerli (Kemreli) (14), Ke-rimoðlu (28), Kevenli (48), Kýlýçköy(68), Kýzýlmezra (21), Kýzýltepe (74),Koçgediði (Gilicek) (27), Koruköy(Gencolar) (58),

Koyunkaya (77), Körabbas (0),Kuzköy (30), Maden (273), MerkezKýlýçlar (29), Ortakdaracýk (22), Or-taköy (105), Sandal (21), Sinek (22),Söðütlü (22), Süvariler (58), Taþde-

Page 101:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

101

YOL 44

len (Kusura) (14), Taþlýca (Tarbasa-raplar) (31), Toklucak (paççi) (36),

Topallar (8), Toptaþ (Kürtþýhlý)(110), Tuzözü (21), Türkyenice(Akoluk) (14), Uzuntemür (63), Ya-kayeri (Hindolar) (10), Yapraklýpýnar(Balolar) (5), Yaylacýk (Yazýfidey)(46), Yazýkavak (Kucurlar) (62), Yazý-lý (Kürt Kömüþlük) (21), Yenikent

Köyü (15), Yukarýboðaz (Yukarýgi-rik) (28), Yukarýçulha (186), Yünören(Kaþlý-Cogi) (30), Yoncabayýr(101).8

Alevilerin yaþadýðý Aþaðýþeyhli, veKörabbas köyleri göç nedeniyle ta-mamen boþalmýþ, Yapraklýpýnar, Ya-kayeri, Topallar, Kabaktepe ve Çan-dýr köylerinin her birindeki nüfus10'un altýna inmiþ olup boþalmaküzeredir..

Sünni köyleri ve nüfuslarýný da þuþekilde sýralayabiliriz: Ardýçalan (Gö-leris) (81), Bahtiyar (Yaðmuralan)(89), Çukuryurt (121), Gelintarla(Hoymeyik) (77), Güven (Matý) (23),Karaboðaz (157), Refik (15), Türk-keþlik (516), Uyanýk (Bapsu-ÇayKöy) (250), Yeniköy (92).

Ýlçeye baðlý Pirdede (51) ve Eski-dere (20) köylerinde Aleviler ile Sün-niler birlikte yaþamaktadýrlar. "Eski-dere" köyü, bir Alevi köyüdür, ancakbu köye baðlý "Alanyurt" mezrasýSünnidir.

Bu verilere göre, ilçede yaþayantoplam 13.961 kiþinin yaklaþýk ola-rak 7.300'nü (% 52.2) Aleviler,6.650 kadarýný da (% 47.8) Sünnileroluþturmaktadýr.

B- ZÝYARET YERLERÝAnadolu'nun Türkleþmesi ve Ýs-

lamlaþmasýnda büyük öneme sahip

olan Alperenler ve gazi-veliler, bubölgeleri sadece fethetmekle kalma-mýþlar, ayný zamanda vatanlaþtýrarakyurt haline getirmiþlerdir. Ýmranlý to-ponimisi incelendiði zaman, bununen çarpýcý örneklerini görmek müm-kündür.

Anadolu insaný, bu bölgeyi kendi-lerine vatan yapan insanlarýebedîleþtirmek ve yaþadýklarý hayatýonlarla paylaþmak istemiþ, böylecebir yandan bölgedeki aðaç, kaya,maðara...vb unsurlara bir takým kut-sallýklar atfederek taþý ve topraðý ilevataný kutsallaþtýrma yoluna gider-ken, diðer yandan bu vatanýn asýl sa-hipleri olarak düþünülen ve bir çoðuyüce dað baþýnda mekan tutmuþ ki-þiler olarak tahayyül edilen bu Alpe-renlere birer makam tahsis etmiþ, buyerleri de ziyaret ederek onlara kar-þý olan vefa borçlarýný yerine getir-meye çalýþmýþlardýr. Ýþte makalemi-zin asýl konusunu ziyaret yeri olaraknitelediðimiz bu kutsallýk atfedilenmekanlar oluþturmaktadýr.

Bu kýsa giriþten sonra, ziyaret,adak, dede, baba, þeyh, eren, evliya,yatýr ve türbe...vb adlarla anýlan buziyaret yerleri ile onlara belli inanç,efsane ve kerametlerin atfedilmesive çeþitli dilek ve isteklerle onlarýnziyaret edilmesi olayýný, incelemealanýmýz olan Ýmranlý ve çevresindeyaygýn olarak görmek mümkündür.

1- Ali BabaBurasý, Ýlçeye baðlý Karacaören

nahiyesinin güneydoðusunda yeralan bir

tepenin üzerinde yer almakta-dýr.9 Ziyaret yeri olarak kabul edilenbu yerde ulu bir çýnar ve 8-10 metre

Page 102:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

102

YOL 44

kadar aþaðýsýnda da bir mezar bu-lunmaktadýr. Günümüzde Ali Babadeyince bu aðaç akla gelmektedir.Kimilerine göre kutsal olan aðaç, ki-milerine göre de kutsiyet aðaçta de-ðil, aðacýn yakýnýnda yatan ermiþ ki-þide yani Ali Baba'dadýr. Ancak AliBaba aðacýn ismi olmuþtur. Anlatýl-dýðýna göre buraya yakýn çevre köy-lerden birinde görev yapan bir öð-retmen, insanlarýn Ali Baba ile ilgilianlattýklarýný ciddiye almayýp gülerekalay eder ve köylülerin bu kutsal çý-narýn dibinde Ali Babanýn yattýðýnýsöylemelerine inanmaz.

Hatta bir gün o çevrede yaþayaninsanlarý bu düþüncelerinden vazge-çirmek için adý geçen ziyaret yerinegider ve ulu aðacýn dibine büyük ab-destini yapar. Bunun üzerine kýsa birsüre sonra öðretmenin aðzý eðilir.Öðretmen yanlýþ yaptýðýný anlar.Aðacýn bulunduðu yere gider ve AliBaba'nýn maneviyatýndan af dileye-rek tövbe edince aðzý düzelir.10Köylüler arasýnda anlatýlan bu tip ef-sanelerin zamanla buranýn kutsiyeti-ni artýrdýðý belirtilmektedir.

Ali Baba'nýn ziyaret edilme ne-denlerini þu þekilde sýralayabiliriz:

-Burasý, genel olarak daha önce-den adanan kurbanlarýn kesildiði biryer olarak bilinmektedir. Kesilenadak kurbanýnýn eti, buraya gelenler-le birlikte yenir ya da kurbaný kesenþahýs, kendi köylerinde bulunan ya-kýnlarýna daðýtmak üzere yanýndaköye götürür.

-Burayý ziyarete gelenler, ziyaretesnasýnda dualar okuyup dilek tutar-lar.

Ziyaretçilerin, dileklerinin gerçek-leþmesi için Ali Baba aðacýnýn dalla-rýna ip ve çaput baðladýklarý, bollukve bereket getirmesi için aðacýn ka-vuðuna para attýklarý görülür.

-Buraya gelen ziyaretçilerin, birþükür ifadesi olarak adý geçen aða-cýn dibinden toprak alýp yedikleri,ayrýca bunu þifa, bereket, baþarý vemutluluk getirmesi için de yapanla-rýn bulunduðu belirtilmektedir.

-Evlenecek çaða gelen kýz ve oð-lanlar tarafýndan ziyaret edilir. Ziya-retçiler, burada bulunan dilek taþýna,ellerindeki taþlarý tutturmaya çalýþýr-lar. Taþý tutturanlarýn kýsmetinin açýkolduðuna, tutturamayanlarýn da ev-lenme zamanýnýn hala gelmediðineinanýlýr.

2- Ahmet Dede SuyuAhmet Dede suyu, Boðanak köyü

giriþinde sol tarafta yer alýr. Anlatýl-dýðýna göre, þu anda suyun aktýðýyer, Ahmet Dede diye bilinen zatýnmezarýnýn bulunduðu yerdir. Meza-rýn, defineciler tarafýndan altýn ara-mak amacýyla söküldüðü belirtil-mektedir. Þu anda bahsedilen yerdesadece Ahmet Dedenin Suyu vardýr.

Köylüler Ahmet Dede'nin kimliðikonusunda detaylý bilgiye sahip de-ðiller. Bilinen bu þahsýn ermiþ birisiolduðudur. Edindiðimiz bilgiye göre,eskiden buranýn ziyaretçisi daha faz-la imiþ. Eskiler, Ahmet Dede suyunuþifa niyetiyle içerlermiþ. Havalar ku-rak gittiði ve yaðmur yaðmadýðý za-man, halk buraya gelir, Ahmet De-de'nin mezarýnýn baþýnda yaðmurduasý yaparlar ve bereket getirmesiiçin suya para atarlarmýþ. Günümüz-

Page 103:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

103

YOL 44

de suya para atma adetinin dýþýndadiðerleri uygulanmamaktadýr.

Anlatýldýðýna göre, bugün bu ziya-ret yerine çocuk sahibi olmak iste-yen kadýnlar giderek suya bir yumur-ta atýp o sudan içerler ve bu þekildeçocuklarýnýn olacaðýna inanýrlar. Ay-rýca sýk sýk düþük yapan kadýnlarýnda buraya gelerek þifa amacýyla busudan içtiklerinden bahsedilmekte-dir.

3- At AyaðýBahtiyar köyü sýnýrlarý içindedir.

Bahtiyar köyünden Erdemþah'a gi-derken köyün kuzey batýsýndaki te-penin eteðindeki kayadýr. Kayanýnüzerinde bulunan izlerin Hýzýr'ýn atý-na ait olduðuna inanýlmaktadýr. Bu-rasýnýn baþta düþük yapan kadýnlarolmak üzere çeþitli istek ve arzularýolanlar tarafýndan da ziyaret edildiðianlatýlmaktadýr. Burayý ziyarete ge-lenlerin dua ettikleri, dilek tuttuklarýve ziyaret kayasýnýn yanýnda bulunankaramuk çalýsýna ip ve çaput baðla-dýklarý anlatýlmaktadýr.

Ziyaretçiler arasýnda burada ta-vuk ve horoz kesenlere de rastlandý-ðý nakledilmektedir.

4- Cogi BabaAvþar Köyü sýnýrlarý içinde yer

alan Cogi Baba Türbesi, konum iti-bariyle köyün güney batýsýnda bulu-nur. Türbe içinde Cogi Baba'ya aitolduðu belirtilen bir mezar vardýr.Ayrýca türbe içerisinde duvarda asýl-mýþ bir Kuran-ý Kerim, On Ýki Ýmamave Hz. Ali'ye ait olduðu söylenen re-simler bulunmaktadýr.11

Edindiðimiz bilgiler ve gözlemleri-miz, türbenin çevrede herkes tara-

fýndan bilindiði ve yoðun bir ziyaret-çi akýnýna uðradýðýný göstermektedir.Cogi Baba'nm hayatý hakkýnda oçevredeki insanlarýn anlattýklarýndanbaþka kesin bir bilgiye ulaþmamýzmümkün olmadý. Bölgedeki insanla-rýn anlattýklarýna göre, Coð Baba yada Cuva Baba12 diye de bilinen Co-gi Baba, Horasan erenlerinden aynýzamanda Battal Gazi'nin askerlerin-den olan kahraman bir erdir. BuradaErmenilerle yapýlan bir savaþta þehitolduðuna ve bugünkü türbenin bu-lunduðu yere gömüldüðüne inanýl-maktadýr.13 Ayrýca Cogi Baba'nýn,Abbasiler zamanýnda yaþanan fetihhareketleri sebebiyle bu bölgeye ge-lip burada þehit olduðunu söyleyen-ler de vardýr.

Cogi Baba'nýn, Zara'nýn manevimimarý ve koruyucusu olarak kabuledilen Þeyh Merzubân Veli hazretle-ri gibi Sülâle-i Resul'den olduðu þek-linde de rivayetler vardýr. Zira Os-manlýlar döneminde Seyyid olanlara,sancak verilmesi âdettendi. Bu ne-denle Osmanlý Devleti, Cogi Ba-ba'nýn torunlarýna, ellerindeki þece-reye binaen sancak verdiði ancaksöz konusu sancaðýn daha sonraÞarkýþla'nýn Aðcakýþla bucaðýna baðlýAlaman köyüne götürüldüðü ve þuanda elde mevcut olmadýðý anlaþýl-maktadýr.14

Anlatýldýðýna göre önceleri burasýsadece bir mezar halinde imiþ. Dahasonra mezarýn üzeri inþa edilerektürbe haline getirilmiþ. Türbeninçevresi temiz ve düzenlidir. Burayagelen ziyaretçilerin kurban kesebile-ceði bir alan, onun yanýnda da otu-rup yemek yenebilecek þekilde dü-

Page 104:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

104

YOL 44

zenlenmiþ üstü kapalý bir oturma ye-ri vardýr.

Cogi Baba'ya baðlýlýðý ile bilinenbir kadýnýn türbe ile ilgili hizmetleriyürüttüðü verilen bilgiler arasýndadýr.

Cogi Baba'yý, Ýmranlý'ya baðlý köy-lerin yaný sýra Zara'ya baðlý olup da obölgeye yakýn olan köylerin de ziya-ret ettiði anlaþýlmaktadýr. Buraya ge-len ziyaretçilerin ziyaret nedenleriniþu þekilde sýralamamýz mümkündür:

-Çocuðu olmayan ya da düþükyapan kadýnlar, Cogi Baba'yý ziyaretederek Allah'tan bir çocuk vermesinidilerler. Bu dileklerinin kabul olmasýiçin de türbenin duvarýna, pencere-sine veya orada bulunan aðaca yan-larýnda getirdikleri (bir çocuðun elbi-sesinden alýnan) bir parça çaputubaðlarlar. Ayrýca ziyaretin duvarýnataþ yapýþtýrmaya çalýþanlar da olur.Þayet taþ duvara yapýþýrsa kadýnýnçocuðu olacaðýna inanýlýr. Çevreköylerde þöyle yaygýn bir inancýnvarlýðý göze çarpmaktadýr: Çocuðuolmayan ya da düþük yapan herhangi bir kadýn, bu türbeyi ziyareteder, adak adar ve sonra çocuðuolur da adaðýný yerine getirmezse,doðan çocuðu ölür. Bu nedenle budurumlarda adak hemen yerine geti-rilir ve fakirlere daðýtýlýr.

-Sara hastalýðý olanlar ile felçlihastalar þifa niyetiyle buraya getirilir-ler.15

Köylülerin söylediðine göre, buþekilde getirilen hastalarýn çoðu, Al-lah'ýn izni, Cogi Baba'nýn himmetiyleþifa bulurlar.

-Evlenemeyenler ve kýsmetinin

kapalý olduðuna inananlar, Cogi Ba-ba'ya gelerek dua edip adakta bulu-nurlar.

Türbenin demirden yapýlmýþ pen-ceresinin parmaklýklarý, farklý amaç-larla buraya gelen ziyaretçiler tara-fýndan baðlanan ip ve çaputlarla do-ludur.

5- Cogi Baba ÇeþmesiYünören ile Avþar köyleri arasýnda

bulunan yol üzerindedir. O bölgedeyaþayan insanlarýn inancýna göre Co-gi Baba bu sudan abdest almýþtýr.Bundan dolayý bu su, Cogi Baba'nýnismiyle anýlýr. Cogi Baba'nýn türbesi-ni ziyaret edenler çoðunlukla buçeþmeye de uðrayýp þifa amacýylabu sudan içtikleri ve yanlarýnda ge-tirdikleri kaplarý doldurup evlerinegötürdükleri ve hastalara içirdiklerianlatýlmaktadýr. Ayrýca bu çeþmeninsuyundan büyük þehirlerde yaþayanakraba ve yakýnlarýna da gönderen-lerin de varlýðýndan söz edilmekte-dir.

Bazý köylülere göre, her yýl hacmevsimi geldiði zaman hacý adaylarýniyet edip yola çýktýklarýnda bu çeþ-menin suyu çekilir. Hacýlar, hac iba-detlerini tamamlayarak memleketle-rine dönmeye baþladýðý zaman tek-rar akmaya baþlar.

Onlar, Cogi Baba Suyu'nun hacý-larla beraber Kabe'ye giderek oradazemzem suyuna karýþtýðýna, haccýntamamlanmasýyla da yine hacýlarlaberaber asýl yerine döndüðüne inan-maktadýrlar. Baþka bir söylentiye gö-re ise Cogi Baba Suyunun, üç aylarýngirmesiyle kýzýla dönüp kan renginialdýðý þeklindedir.16

Page 105:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

105

YOL 44

Genellikle çocuðu olmayan ya dadüþük yapan kadýnlar, Cogi Baba'yýziyaret eder ve Allah'tan bir çocuðu-nun olmasýný ister. Bu dileðinin kabulolmasý için de ziyaretin duvarýna,penceresine veya oradaki aðaca ya-nýnda getirdiði, bir çocuðun elbise-sinden alýnan bir parça çaputu bað-lar. Daha sonra Yünören'e gidip, Co-gi Baba çeþmesinden su doldurur.Bu suyun birazýný içer, kalan kýsmýnýda banyo yapacaðý suya katar. Bu suile de banyo yaparak varsa hastalýk-lardan þifa bulacaðýna, günahlardantemizleneceðine inanýr. Ayrýca vücu-dunun her hangi bir yerinde aðrý his-seden bir kiþinin Cogi Baba çeþme-sinden alýnan suyu aðrýyan yerinesürdüðünde þifa bulacaðý þeklindesöylentiler vardýr.

6- Dur Ali BabaBulunduðu çevrede Kara Ali Baba

diye de bilinen Dur Ali Baba Türbesi,Aþaðý Þeyhli köyünün kuzey tarafýn-da bir tepe üzerindedir. Türbeniniçerisinde Dur Ali Baba'nýn mezarýnýndýþýnda hiç bir þey yoktur.

Ali Baba'nýn kimliði konusundaköylülerin anlattýklarýnýn dýþýnda ya-zýlý her hangi bir belge yoktur. Oçevrede bulunan köylüler, Ali Baba'yýkeramet ehli ermiþ birisi olarak bilir-ler. Onun hakkýnda anlatýlan çeþitliefsaneler vardýr.

Anlatýldýðýna göre, bir tarihte Os-manlý ordusu sefere giderken bubölgede konaklar. Ali Baba, kendiarazisinde konaklayan orduyu elin-den geldiði ölçüde aðýrlayýp yedirir,içirir. Bu durumdan haberdar olanordunun kumandaný, bu misafirper-ver ve bir o kadar da cömert olan bu

þahýsla tanýþmak ister ve yanýna ça-ðýrtýr. Konuþurlarken komutan AliBaba'dan bir keramet göstermesiniister. Hâl ehli olarak bilinen Ali Baba,komutanýn bu arzusunu yerine getir-mek üzere huzurdan ayrýlýr. Herke-sin gözleri önünde, bir aðacý köküy-le beraber söküp havaya kaldýracaðýsýrada paþa "Dur! Ali Baba! "diye ba-ðýrýr. O günden sonra çevrede AliBaba'ya, Dur Ali Baba demeye baþ-larlar.

Anlatýlan baþka bir rivayete görede Dur Ali Baba, bir kumandandýr.

Öldükten sonra eþyalarýyla bera-ber kýlýcý ocakzadelerin evinde sakla-nýr. Bunu öðrenen Hamo adlý bir eþ-kýya, Dur Ali Baba'nýn kýlýcýna sahipolmak ister. Bir gece gizlice kýlýcýnsaklandýðý eve girer ve kýlýcý bulupalýr. Evden çýkmak istediði zamankapýyý bir türlü bulamaz. Kýlýcý aldýðýyere koyar ve kapýyý bulur. Kýlýcý al-mayý ikinci defa dener ve evden çýk-mak ister. Kapýyý yine bulamaz. Bu-nu üçüncü defa tekrarladýðýnda aynýþeylerle karþýlaþýnca, kýlýcýn Dur AliBaba tarafýndan korunduðunu, dola-yýsýyla kýlýcý alarak evden çýkamaya-caðýný anlar. Kýlýcý almadan evden çý-kýp gider. Yaptýðý yanlýþtan dönenHamo, eþkýyalýðý býrakarak tövbeeder.17

Elde ettiðimiz bilgilere göre,1974 yýlýnda Kýbrýs Barýþ Harekatýnýnbaþlamasýyla, Dur Ali Baba'nýn kýlýcýkaybolur. Köylülerin inancýna göre,Dur Ali Baba manen gelip kýlýcýný ala-rak Kýbrýs'ta savaþa katýlýr. Kaybolankýlýç, savaþýn bitmesiyle tekrar eskiolduðu yere döner. Döndüðünde ký-lýçta çatlak olduðu görülür. Dur Ali

Page 106:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

106

YOL 44

Baba'ya ait olduðu söylenen kýlýcýnAþaðý Þeyhli Köyünde olduðu söy-lenmektedir.

Kýlýcýn bulunduðu evin eskidenocak olduðu ve þu anda bu evdeocak aileden kimsenin yaþamadýðýbelirtiliyor.

Cogi Baba gibi Dur Ali Baba tür-besi de o çevrede herkes tarafýndanbilinmekte ve ziyaret edilmektedir.Ziyaretçilerin çoðunluðunu; felçlihastalar, sarasý olanlar, göz aðrýsýçekenler teþkil ederler. Bunlarýn ha-ricinde Dur Ali Baba'nýn maneviya-týndan istifade etmek isteyen ziya-retçiler de vardýr. Gelen ziyaretçilermaddi durumlarýna göre, ziyareteelleri boþ gelmemeye çalýþýrlar. Bu-rada koç, keçi, tavuk ve horoz gibikurbanlarýn kesildiði nakledilmekte-dir. Bütün bunlarýn dýþýnda Dur AliBaba'yý ziyaret edenler arasýnda psi-kolojik rahatsýzlýðý bulunanlar, geçkonuþan çocuklar, çocuðu olmayan-lar kadýnlar ve kýz çocuðu olup daoðlan çocuðu olmasýný isteyenlerinolduðunu söyleyenler de vardýr.

7- Evliya PýnarýTürkkeþlik köyünün kuzey doðu-

sunda olup köyden yaklaþýk olarak 3km. uzakta bulunan tepenin üzerin-deki su, çevredeki köylüler tarafýn-dan Evliya Pýnarý diye isimlendiril-mektedir. Pýnarýn aktýðý yerde birmezar vardýr. Köylüler bu mezarýnbir þehide ait olduðuna inanmakta-dýrlar. Ýnsanlar arasýnda suyun aktýðýyerde baþka yatýrlarýnda olabileceði-ne dair söylentiler vardýr. Han Köyüsakinlerinden aldýðýmýz bilgilere gö-re, 93 harbi diye bilinen 1877-78

Osmanlý-Rus Harbi sýrasýnda, EvliyaPýnarý'nýn olduðu tepeden rahmettoplarýnýn ateþlendiði görülmüþtür.

Evliya Pýnarý'nýn genellikle Türk-keþlik, Han Köyü ve Karaboðaz köy-lüleri tarafýndan ziyaret edildiði vebu pýnardan alýnan suyun kaþýntý,egzama ve mantar gibi çeþitli cilthastalýklarýna iyi geldiði bize verilenbilgiler arasýndadýr.

8- Geley Tepesi ve Gürlan BabaKele Tepesi Ziyareti olarak da bi-

linen Geley Tepesi Ziyareti, Karaca-ören ile Cerit arasýnda yer almakta-dýr. Konum olarak Karacaören'e gi-riþte sað tarafta ve Gürlan Baba zi-yaretinin karþýsýndadýr Bir tepe üze-rinde olan bu ziyaret, bir aðaçtanibarettir. Þu anda kurumuþ vaziyettebulunan aðaç, önceki yýllarda yýkýl-mýþ ve daha sonra gelen ziyaretçilertarafýndan tekrar olduðu yere dikil-miþtir. Buranýn özellikle yaz aylarýn-da ziyaretçisinin olduðu belirtilmek-tedir. Buraya gelen ziyaretçiler, dilektutup ip baðlarlar ve bu þekilde iste-dikleri þeye kavuþacaklarýna inanýr-lar. Karacaören'nin güneydoðusun-daki bir tepenin üzerinde (Geley Te-pe'sinin karþý tarafýnda) yer alan veHýrcibil diye de bilinen Gürlan Babaziyareti de vardýr. Gürlan Baba'nýnmezarýnýn da çok sýk olmamakla be-raber ziyaret edildiði belirtilmekte-dir.

Karacaören nahiyesinde bulunanbir baþka ziyaret de Karacaören'denbakýldýðý zaman Ali Baba Ziyareti'ninbulunduðu daðýn sað tarafýnda kalantepeninüzerindeki Tek Mezar Ziya-reti dir. Buradaki mezarýn bir askereait olduðu söylenmektedir. Bir riva-

Page 107:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

107

YOL 44

yete göre de bu tepede, burada sa-vaþýrken þehit olan yedi kahramanasker yatmaktadýr. Ali Baba ve Gür-lan baba'yý ziyaret edenlerin TekMezar ziyareti'ne de uðradýklarý veri-len bilgiler arasýndadýr.

Anlatýldýðýna göre, Gürlan Babave Tek Mezar Ziyaretini genellikleeklem aðrýsýna yakalananlar ile evle-necek yaþa gelmiþ kýz ve erkeklerinya evlenmeden önce ya da evlendik-ten sonra burayý ziyaret ederek dilektutup adak adadýklarý ve dilekleriningerçekleþmesi halinde tekrar burayýziyaret ederek adak kurbaný kestikle-ri anlatýlmaktadýr.

9- Hýzýr'ýn Taþý ve Hýzýr'ýn ÇeþmesiAltýnca köyü sýnýrlarý içinde yer

alýp köyün kuzeydoðusunda bulunanÞah Tepesi üzerinde köylülerin Hýzýrile irtibatlandýrdýklarý iki tane ziyaretyeri bulunmaktadýr.

Hýzýr Taþý: Hýzýr'ýn taþý diye bilinir.Hýzýr'ýn çeþmesinin yanýndadýr. Bu-rasý, Þah Tepesi'nin kuzeydoðusun-da zirveye yakýn bir yerdedir. Köylü-lerden aldýðýmýz bilgilere göre, Hýzýr(as) burada konakladýðýnda, þahakalkan atý nallarýný kayaya vurunca,atýn ayak izleri kayaya çýkar. Hýzýr'ýnatýnýn ayak izlerini üzerinde taþýdý-ðýndan dolayý, köylüler bu taþý kutsalkabul etmiþler ve ondan medet um-maya baþlamýþlardýr.

Bu taþý dilek taþý olarak gören buinsanlar, burayý ziyaretleri esnasýndaellerine aldýklarý taþlarý Hýzýr'ýn Ta-þý'na tutturduklarý zaman istedikleriþeye kavuþacaklarýna inanmaktadýr-

lar. Ayrýca bu çevrede çocuðu olma-yan veya düþük yapan kadýnlarýn daburayý ziyaret ettikleri belirtilmekte-dir.

Hýzýr Çeþmesi: Hýzýr'ýn Çeþmesidiye bilinen bu ziyaret yeri, ayný yer-de yani þah tepesinin kuzeydoðu-sunda, Hýzýr Taþý'nýn yanýndadýr.Köylülerden aldýðýmýz bilgilere göre,Hýzýr, atýný sulamak için burada ko-naklamýþ ve atýný suladýktan sonrayoluna devam edip gitmiþtir. Buradayaþayan insanlar,bu sudan içmenininsanlara þifa ve mutluluk getirdiðineinanmaktadýrlar. Onlara göre bu su,dermansýz dertlere devadýr. O ne-denle insanlar, sevdikleri kiþilerleburaya gelip adý geçen çeþmenin su-yundan içerler. Ýçilen suyun insanasaðlýk ve mutluluk getireceðine ina-nýrlar.

Bu çeþmenin ziyaret edilme ne-denleri arasýnda, Ýnsanlarýn çeþitli sý-kýntý ve ihtiyaçlarý esnasýnda bu çeþ-meye gelip burayý ziyaret ederekkurbanlar kesmelerini, sonrasýndada dua ve niyazda bulunmalarýný be-lirtebiliriz. Buraya gelenler, dilek vearzularýný bildirerek Hýzýr (a.s)'ýn ma-nevi þahsiyetiyle Allah'tan yardým is-terler. Burada dilek tutup Hýzýr'ýn ta-þýna çaput baðlarlar. Köylüler, eski-den buraya yaðmur duasý için de gi-dildiðini belirtmektedirler.

10- Hýzýr SuyuRivayete göre, Ardýçalan köyüne

baðlý olan Yeþilova (eski adý: Birestik)mezrasýnda ÞehsüvaroðullarýndanMahmut Beyin bir konaðý varmýþ.Konak, Ardýçalan köyünün kuzeyin-deki tepenin eteðinde imiþ.

Page 108:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

108

YOL 44

Anlatýldýðýna göre, MahmutBey'in beyliði zamanýnda, Birestik'te-ki konaðýnda misafirleriyle yemekyerken kapýya bir atlý gelir. MahmutBey, atlýyý sofraya buyur eder ve hiz-metçisine de atý yemlemesini söyler.Hizmetçi kendisine söyleneni yap-týktan bir süre sonra atýn önüne koy-duðu yemin at yedikçe arttýðýný farkeder. Diðer taraftan, misafirlerle bir-likte yemek yiyen atlý, aniden yerin-den kalkýp 'Þehsüvaroðlu HüseyinBey þu anda çok darda ona yardýmetmem gerekir' diyerek izin ister veatýna atlayýp oradan ayrýlýr. Çevrede-kiler bu þahsýn Hýzýr olduðuna inanýr-lar. O andan itibaren onun suyundaniçtiði çeþmenin önemi artar ve kutsalgörülmeye baþlanýr.18

Bölge insaný tarafýndan Çorakde-re Suyu diye de bilinen Hýzýr Su-yu'ndan içilme nedenlerini þu þekildesýralamamýz mümkündür:

-Onlara göre bu su, çeþitli hasta-lýklar için þifadýr.

-Hamile bir bayan doðumununkolay olmasý için banyo yaptýðý suyabu sudan katarak yýkanýr.

-Yeni doðan çocuklar, iyi huyluolsun diye buradan getirilen su ile yý-kanýr.

-Ardýçalan ve Gelintarla köylüle-rinden cilt hastalýklarý, özellikle deegzama için bu suya gidildiði, bu su-da banyo yapýldýðý, suyun kaynadýðýyerde yetiþen iðde aðacýna çaputbaðlandýðý, dilek tutulduðu ve bura-dan alýnan çamurun yaranýn olduðuyere sürüldüðü anlatýlmaktadýr. Bü-tün bunlar, þifa niyetiyle yapýlmakta-dýr.

11- Haydar Baba ZiyaretiKöylülerden aldýðýmýz bilgilere

göre, Haydar Baba Karataþ köyününkurucusudur. Dedelerinin Türkme-nistan'dan gelerek Tunceli'nin Ova-cýk Ýlçesine yerleþtiði, bir müddetkaldýktan sonra oradan ayrýlarak Er-zincan'ýn Refahiye ilçesinde ikâmetettiði ve en sonunda ailesiyle birlikteyaklaþýk üç asýr önce Karataþ'a gelipyerleþtiði anlatýlmaktadýr. Ýnanca gö-re, Haydar Baba, Horasan erenlerin-den birisi olup bu bölgede irþat gö-revini yerine getirirken þehit düþ-müþtür.

Haydar Baba ziyareti, Karataþ kö-yü sýnýrlarý içinde yer almaktadýr. Kö-yün mezarlýðýndan kuzeybatý istika-metine doðru yaklaþýk 2 km. uzaklýk-taki tepenin üzerindedir. Köydenkonuþtuðumuz bazý yaþlýlar, bu tepeüzerinde daha önceleri bir yatýrýnvarlýðýndan ve insanlarýn Perþembegünleri burayý ziyaret edip kurbankestiklerinden bahsetseler de þu an-da mezar bulunmamaktadýr. SadeceDüldülün Ayaðý adlý bir taþ ile birkaçtane ardýç aðacý vardýr.19 Ancak bu-rayý ziyaret etme ve zaman zamanziyaretçilerin burada kurban kesmeadeti devam etmektedir.

Burayý ziyarete gelenler, DüldülünAyaðý adlý taþa üzerindeki izden do-layý hürmet gösterirler. Burasý dahaçok çocuðu olmayan kadýnlar, felçlihastalar, uyku problemi olanlar veyolculuða çýkacak kiþiler tarafýndanziyaret edilir. Anlatýldýðýna göre, birdefasýnda burada bulunan ardýçaðaçlarýndan birine yýldýrým düþer veaðaç belinden kýrýlarak eðilip köprüvaziyetini alýr. Günümüzde ise, bura-

Page 109:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

109

YOL 44

ya gelen ziyaretçiler köprü vaziyetinialan bu aðacýn altýndan dilek tutupgeçmeye çalýþýrlar.

Geçebilenler dileklerinin kabulolacaðýna inanýrlar. Ayrýca adý geçenaðaca çaput baðlayanlar ile düldülünayaðýndaki at ayaðý izini öpenlerinde olduðundan bahsedenler vardýr.

12- Hacý Necmeddin EfendiHacý Necmeddin Efendi'nin kabri,

ilçenin kuzeyinde yer alan Ýlçe me-zarlýðýndadýr. O, Ýmranlýlar içinkerâmet ehli ve manevî deðeri yük-sek olan bir zattýr. Hacý NecmeddinEfendi, Sait Baba'nýn son zamanla-rýnda yaþamýþ ve ondan feyiz almýþbirisi olarak bilinir.

Onun velî ve kerâmet sahibi birisiolduðuna dair çeþitli olaylardan bah-sedilmektedir. Onunla ilgili anlatý-lanlardan bir tanesini aktaralým: "Ým-ranlý Ýlçesi Kýzýlýrmaðýn iki yakasýndakalýr. Halkýn iki yaka arasýnda ulaþýmgüçlüðü çektiðini gören Hacý Nec-meddin Efendi, çevresindekilerin degörüþlerini alarak bir köprü inþa et-tirmek üzere çalýþmaya baþlar. Bukonuda kendilerine yardýmcý olmasýiçin, Ýsmail Efendinin dedesine giderve köprü yapýmýnda kullanýlmaküzere, ondan kendisinde bulunantomruklarýný ister. Ýsmail Efendinindedesi tomruklarýný köprü için ver-meye yanaþmaz. Bunun üzerine Ha-cý Necmeddin Efendi, bir þey söyle-meden oradanayrýlýr. O gece Ýsmailefendinin dedesi rüyasýnda babasýnýgörür. Babasý, 'Oðlum! Hacý Nec-meddin Efendi'min istediði tomruk-larý neden vermiyorsun' diye oðlunuazarlar, hatta döver. O telaþla yata-ðýndan fýrlayan Ýsmail Efendinin de-desi, vakit kaybetmeksizin öküzleri

koþup tomruklarý kaðnýya yükleyerekköprünün yapýlacaðý yere býrakýr.Daha sonra da sabah namazýný kýl-mak için camiye gider. Hacý Nec-meddin Efendi de camidedir. Na-maz sonrasý, Ýsmail efendinin dede-si, Hacý Necmeddin Efendiye yakla-þarak, 'Ýstediðiniz tomruklarý, köprü-nün yapýlacaðý yere býraktým' der. Oda 'Gece ben de senin gibi babam-dan sopa yeseydim, o tomruklarýgetirirdim" diyerek keramet göste-rir.20 Ýmranlý halkýnýn, onu daha çokilçe adýna yaptýðý hizmetlerle tanýyýpsevdiðini görüyoruz. Halka göreonun en önemli hizmeti, çarþambagünleri kurulan Ýmranlý Pazarý'na ön-derlik etmiþ olmasýdýr. Onun bu hiz-meti ile ilçede ticaretin canlanmasý-na katkýda bulunduðuna inanýlmak-tadýr.

Bu zatýn kabrini genellikle onunmaneviyatýndan hisse almak iste-yenler ziyaret etmektedirler. Ýmranlýmerkezde konuþtuðumuz Sünnilerarasýnda kabirleri ziyaret edip kabirehlinden medet ummanýn yanlýþ ol-duðunu söyleyenlerin yaygýn oldu-ðunu görmemize raðmen, HacýNecmeddin Efendi gibi zatlarýn ka-birlerini þifa ve kurtuluþ kapýsý olarakgörenlerin olduðuna þahit olduk. Buziyaret yerine farklý sýkýntýlarý olanlar-dan, evlenmek isteyip de evleneme-yenlere kadar çok deðiþik isteklerlegelinmektedir. Ziyaretçiler, kabirdeyatan kiþiyi de aracý yaparak Al-lah'tan dualarýný kabul etmesini vedertlerine derman olmasýný isterler.

13- Karaboðaz YatýrýKaraboðaz Köyü giriþinde sol ta-

rafta, köyün güney istikametindesivri bir tepe vardýr. Bu tepenin üze-

Page 110:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

110

YOL 44

rinde bir mezar kalýntýsý bulunmakta-dýr. Bu mezarýn kime ait olduðu ko-nusunda kesin bir bilgi bulunma-maktadýr. Bu konuda soylenen tekrivayet, birinci dünya savaþý sýrasýn-da bölgenin savunmasýnda kahra-manca mücadele ederken þehidolan bir askerin mezarý olduðudur.Bu mezarý da içine alan bölge, Ziya-ret Tepesi Höyüðü diye anýlmakta-dýr.

Bu yatýr, genellikle çocuðu olma-yan veya durmayan kadýnlar ile çe-þitli sýkýntýlarý olanlar tarafýndan ziya-ret edilir. Ayrýca iþinin rast gitmesiniisteyen kiþiler de burayý ziyaret eder.Yatan þehit askerin de himmetiyle,Allah'tan kendilerine yardýmcý olma-sýný ve iþlerini kolaylaþtýrmasýný diler-ler.

14- Kelo'nun MezarýBölge halký tarafýndan Kelo laka-

býyla bilinen bu þahsýn, bir dönemSöðütlü ile Gelenli Köylerini yönetenbir Bey olduðu nakledilmektedir. Ya-þadýðý dönem, kesin olarak tespitedilememektedir. Adý geçen köyle-rin kuruluþ tarihlerini de gözönündebulundurarak yaptýðýmýz araþtýrma-lara göre, Kelo Aða'nýn 1900'lü yýlla-rýn baþlarýnda yaþamýþ olabileceðinisöylemek mümkündür.

Rivayete göre, bir gün Kelo ve ta-raftarlarý köye dönerken, Alahacý veAkçakale köylerinin sýnýrlarýnýn bir-leþtiði bir yerde (Þu anda Kelo'nunmezarýnýn bulunduðu yerde) baskýnauðrayýnca kendileri savunmak ister-ler. Çýkan çatýþma esnasýnda Kelo,aðýr bir þekilde yaralanýr. Ölüm dö-þeðindeyken, yanýndakilere Eðer budertten ölür gidersem, kanýmýn düþ-

tüðü yere, benim için bir mezar ya-pýn ve beni oraya gömün þeklindebir vasiyette bulunur. Çok geçme-den ölür. Köylüler, Kelo'nun vasiyeti-ni yerine getirmek için, köylerindenmezar yerine kadar olan ormanlýkalanda, kendilerine yol açarak Ke-lo'nun cenazesini, vasiyet ettiði yeredefnederler. Þu anda Kelo'nun me-zarý Karacaören, Akçakale, Cerit yolkavþaðýndadýr.21

Kelo'nun mezarýný onun vasiyeti-ne binaen Söðütlü ve Gelenli köylü-leri ziyaret etmektedirler. Onunölüm yýldönümünde kurban kesereketini ihtiyaç sahiplerine daðýtmayýkendilerine adet edinmiþlerdir. Ayrý-ca buraya gelen ziyaretçilerden bazý-larýnýn dilek tuttuklarý ve mezar taþ-larý ile parmaklýklara çaput ve ipbaðladýklarý belirtilmektedir.

15- Kýzýldað ZiyaretiOrtaköy, Kýzýldað eteklerinde ku-

rulmuþ bir köydür. Köy sakinlerindenaldýðým bilgilere göre, burada yaþa-yan insanlar, yýlýn belli aylarýnda Ký-zýldað'a çýkarlar.

Köylülerin, Kýzýldaðý, sýkýntý anýn-da kendilerine sýðýnacak güvenilir biryer olarak görmeleri, bu daðý kutsa-yýp onda manevî bir gücün var oldu-ðuna inandýklarýnýn iþaretini vermek-tedir. Bu köyde yaþayanlar, özellikleilkbahar ve yaz mevsimleri arasýndave Hýzýr orucunu tuttuktan sonra,Perþembe (Cuma akþamý) günü ak-þamý orada olurlar. Kýzýldaðý ziyaretederek kurbanlarýný keserler. Bu sýra-da oruçlu olan köylüler, kesilen kur-banlarýn etiyle oruçlarýný açýp dua veniyazdan sonra evlerine dönerler.

Page 111:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

111

YOL 44

16- Kýrklar Gediði (Kýzlar Sinisi)Kýzýlýrmaðýn doðduðu Kýzýldað'da

'Beþ gözeler' adý verilen su kaynaðý-nýn yakýnlarýnda, peri bacalarýnabenzeyen kayalýklar vardýr. Halk bu-raya kýzlar sinisi demektedir.22 Ayrý-ca burasý halk tarafýndan Kýrklar Ge-diði olarak da bilinir. Bu ziyaret yeri-nin temelinde önce burada görülüpdaha sonra kaybolan kýrk kýzýn efsa-nesi yer almaktadýr. Bölgede yaygýnolan inanca göre, kýzlar sinisi ziyare-tinde taþ kesilen, kýrk kýzýn ruhlarýdýr.Bunlar darda kalan insanlara yardýmederler. Anlatýldýðýna göre, yapýlanbir savaþ esnasýnda düþmanlarýnbaskýnýna uðrayan Karataþ köyününkýzlarý, izlerini kaybettirmek için, Ký-zýldað'a sýðýnýrlar. Bunlarý takip edendüþman askerleri, burada izlerini bu-lurlar. Düþman eline geçmektenseölmeyi tercih ederler. Allah'a yalva-rýp el kaldýran kýrk kýz, dua ederekTaþ kesilelim de düþman eline geç-meyelim derler. Allah, bunlarýn du-alarýný kabul ederek kýrk kýzý taþ ke-ser.23

Anlatýlan baþka bir rivayete görede, "gelin alayý, Kýzýldað'ýn yamaçla-rýndan geçerken eþkiyalarýn hücu-muna uðrar. Eþkiyalar yolu keserler.Düðün alayý Kýzýldað'a doðru týrman-maya baþlar. Gelin eþkiyalarýn elin-den kurtulamayacaðýný anlayýnca Al-lah'a yalvarýr.

-Ya onu taþ kes, ya beni taþ kes...Düðüncüler Kýzýldað'ýn yamaçla-

rýnda taþ kesilirler...Uzaktan bakýldýðý zaman daðýn

yamaçlarýna yayýlmýþ ve insana ben-zeyen irili ufaklý kayalar görülür. Hat-ta gelinin sandýðý bile bellidir."24

Ýþte bu sebeple, buraya gelen zi-yaretçiler, kýzlar sinisinde yapýlandualarýn, dilek ve isteklerin Allah ta-rafýndan kabul edileceðine inanmak-tadýrlar.

17- Kirik BabaMezarý, Ekincik (Kaðnut) köyüne

giderken Molla Kasým çiftliðini geç-tikten sonra yol üzerinde bir tepedebulunmaktadýr. Burada yatan þahsýnKirik Baba olduðu söylenmektedir.Kendisinin zamanýnda bir Alevî de-desi olduðu belirtilmektedir.

Aldýðýmýz bilgilere göre Kirik Ba-ba, yaþadýðý bölgede sevilen, sözünegüvenilen âlim birisidir. Asýl ismi Ve-li'dir. XIX. yüzyýlýn sonlarý ile XX. yüz-yýlýn baþlarýnda yaþadýðý ve fakir ol-masýna raðmen elindeki ekmeðinipaylaþacak kadar cömert olduðunakledilmektedir. Köylüler arasýndaanlatýlan bir rivayete göre, bir defa-sýnda Atlýca köyünde yaþayan eþký-yalar Kirik Baba'nýn evini soymak is-terler. Fakat evde ateþ yandýðýný gö-rüp kaçarlar. Kirik Babanýn mezarýnýnçevre köylüler tarafýndan ziyaretedildiði ve gelen ziyaretçilerin ço-ðunluðunun sara ve cilt hastalarýnýnoluþturduðu belirtilmektedir.

Ayrýca yolculuða çýkanlar ile kýs-metinin kapalý olduðuna inananlarýnda burayý ziyaret ettikleri ve imkânýolanlarýn kurban kestikleri verilen bil-giler arasýndadýr.

18- Koruköy ZiyaretiZiyaret yeri, Ýmranlý'ya 17 km.

uzaklýkta bulunup eskiden Gencolardiye bilinen Koruköy'dedir. Köyüniçerisinde bulunan ve kime ait oldu-ðu bilinmeyen bu ziyaret, köylüler

Page 112:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

112

YOL 44

tarafýndan türbe haline getirilmiþtir.Türbede yatan kiþinin kimliði ve nezaman yaþadýðý konusunda yeterlibilgi bulunmamaktadýr. Türbede ailefertlerine ait baþka mezarlar da var-dýr. Köylüler, söz konusu þahsýn birocakzâde olduðunu belirtmektedir-ler.

Adý geçen ziyaret yeri, baþta bu-lunduðu köy olmak üzere Eski KapýMahmut, Eskiköy ve Borular gibiçevre köyler tarafýndan ziyaret edilir.Ziyaret için gelenlerin çoðunluðunuçocuðu olmayan ya da durmayankadýnlar, çocuðu olup da sütü gel-meyenler, eklem aðrýsý bulunanlar vesara hastalarý oluþturur. Burasý çev-rede özellikle eklem aðrýlarýna iyi ge-len bir ziyaret yeri olarak da tanýn-maktadýr.

19- Osman ÇavuþMezarý, Türkkeþlik köyünün batý

tarafýnda bulunan mezardadýr. Bura-sýnýn bu köy sakinleri için önemli birziyaret yeri olduðu anlaþýlmaktadýr.

Edindiðimiz bilgilere göre ve ça-vuþ rütbesinden de anlaþýlacaðý üze-re o bir askerdir. 93 harbinde sava-þýn kýzýþtýðý bir zamanda, savunmaamacýyla köyde kalýr. Köye baskýnyapan düþman askerleri (Rus asker-leri), Kuran okurken Osman Çavuþ'uþehit ederler. Bu insanýn mezarý ogünden beri köylüler tarafýndan ziya-ret edilmektedir.

Köylülere göre Osman Çavuþ'uziyaret etmek her türlü derde deva-dýr.

Genellikle uyuyamayanlar ile psi-kolojik rahatsýzlýðý olanlar tarafýndanziyaret edildiði nakledilmektedir. Ay-rýca herhangi bir sýkýntýsý olanlarýn da

bu ziyaret yerine giderek dua etti-ðinden bahsedilmektedir.

20- Öksürük TaþýÖksürük taþý diye bilinen bu taþ,

Ardýçalan (Göleris) köyündedir. Sözkonusu taþ, yuvarlak olup ortasýndabir insanýn geçeceði büyüklükte birdelik bulunmaktadýr. Taþýn üzeri birkemer þeklini andýrmaktadýr. Bu ta-þa, öksürük ve hapþýrýk gibi rahatsýz-lýklarý olan hastalar getirilir. Taþýn et-rafýnda üç, beþ, yedi defa döndürü-lür. Her dönüþte hasta olan þahýs ta-þýn ortasýndan geçirilir. Bu þekildehastanýn þifa bulacaðýna inanýlýr.

21- Pir DedeMezarý, Sivas - Erzincan karayolu

üzerinde, Pir Dede köyü yol ayýrýmý-na yakýn, Erzincan tarafýna giderkensol taraftadýr. Pir Dede'nin mezarýdefine avcýlarý tarafýndan kazýlaraktahrip edilmiþtir. Ancak ziyaretlerinyine devam ettiði nakledilmektedir.

Pir Baba diye de bilinen Pir De-de'nin, O çevredeki Alevi köyleri içinönemli bir ziyaret yeri olduðu belir-tilmektedir. Muhipleri (sevenleri) ta-rafýndan Pir Baba'nýn mezarýnýn çev-resi taþlarla çevrilerek belirli hale ge-tirilmiþtir. Görüþtüðümüz insanlar,buranýn türbe haline getirileceðindenbahsettiler.

Adý geçen þahsýn, bir dede olupPir Dede köyünün kurucusu olduðukabul edilmektedir. Bu ziyaret yerinibaþta aðzý eðilenler olmak üzere çe-þitli sýkýntýsý olanlarýn ziyaret ettikleribelirtilmektedir.

Pir Dede'yi ziyaret edenlerin çe-þitli uygulamalar yaptýklarý, bazýlarý-nýn ziyaretleri sýrasýnda mezarýn yaný

Page 113:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

113

YOL 44

baþýna küçük bir çukur açarak içinisu ile doldurup daha sonra dilek tut-tuklarý ve konulan suyun kaynamasýhalinde, tutulan dileðin kabul olduðuanlamýna geldiði nakledilmektedir.Ayrýca ziyaretçilerin, dileklerinin ka-bul edilmesi için mezarýn yanýndabulunan oyuðun içine para attýklarý,mezarýn yakýnýnda kaynayan sudanþifa niyetiyle içtikleri ve mezarýnçevresindeki aðaçlara ip baðladýklarýbelirtilmektedir. Köylülere göre bu-rada gönülden yapýlan dualar kabulolunur.

22- Said BabaKabri, Ýmranlý mezarlýðýnýn içinde-

dir. Mezarýn etrafý çevrili olup ba-kýmsýz bir durumdadýr. Mezar taþý-nýn üzerindeki yazýdan 1970 yýlýndaöldüðü anlaþýlmaktadýr.

Hayatý hakkýnda herhangi yazýlýbir bilgi ve belge olmamasýna rað-men, Said Baba ile ilgili anlatýlan çe-þitli kerâmetler vardýr. Ýmranlý mer-kezde konuþtuðumuz bazý insanlar,Said Baba'nýn herkes tarafýndan çoksevilen ve her haliyle insanlara örnekolan büyük bir zât olduðunu belirtti-ler.

Ýnsanlar arasýnda ona atfen anla-týlan bazý olaylarý aktarmaya çalýþa-lým:

-Babasýyla beraber hayvancýlýklauðraþan Said, 18 yaþýna geldiði za-man bir gün Zara Pertelli'de yaþayanÞeyh Yemenî Baba'nýn yanýna gider.Amacý orada hýzarcýlýk yapmaktýr.Birinci günün akþamý yatma vaktigeldiðinde, Yemeni Baba hanýmýnaseslenerek : Haným! Þu hayvanlarýnyataklarýný ser de yatsýnlar der. Bunu

duyan Said, o gece Yemeni Baba bi-ze niçin böyle söyledi diye düþüne-rek sabaha kadar uyuyamaz. Günaðardýðý zaman hemen Yemeni Ba-ba'nýn yanýna giderek Dün yatmadanönce bize niçin böyle söyledin? diyesorar. Yemeni Baba þöyle cevap ve-rir:

Öðle vakti ezan okundu namazkýlmadýnýz, ikindi oldu yine namazkýlmadýnýz, akþam oldu eve gelip ye-mek yediniz ama yine namaz kýlma-dýnýz. Sonra da hiçbir þey olmamýþgibi kalkýp yatmak istediniz. Peki so-rarým size gününüzü Allah'ý anmaksý-zýn, ibadet etmeksizin ve hayatý sa-dece yemek, içmek ve uyumaktanibaret görmeniz, hayvanlýk deðil denedir?!... Bu sözler karþýsýnda Saiddüþünmeye baþlar ve nasýl bir yanlýþiçerisinde olduðunu anlar. Tövbeeder, Allah'tan affýný ister ve ÞeyhYemeni Baba'nýn hizmetine girer. Birmüddet sonra Yemeni Baba'dan izinalarak Ýmranlý'ya döner. Burada geç-miþte kýlamadýðý namazlarý da kazayaparak bir nefis mücadelesine baþ-lar. Kendisini Allah için hizmeteadar. Ýkinci defa Þeyh Yemeni Ba-ba'yý ziyarete gittiðinde ondan iltifatgörür, hatta Yemeni Baba, Said içinSaid güzel bir çalýþma içinde Ýnþallahkýsa sürede bizi geçer diye dua eder.

-Said Baba'nýn Celal isimli torunu,Kore savaþýna katýlýr. Savaþýn kýzýþýpkurþunlarýn výzýr výzýr uçuþtuðu biranda, ihtilam olur. Fakat savaþ esna-sýnda boy abdesti almaya imkan bu-lamaz. O halde savaþa devam eder.Bu sýrada, üzerine gelen top güllesi,kendi ifadesiyle beþ parmakla savru-lur. Ýnanýþa göre, Said Baba ýslanma-dan geçmesi, onu hayretler içine bý-

Page 114:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

114

YOL 44

rakýr. Kendisi de ayný þekilde ýrmaðýgeçmek ister, fakat ýslanýr.25

Said Baba'nýn Ýmranlý mezarlýðýn-da bulunan kabri, baþta yakýnlarý ol-mak üzere onu tanýyan insanlar tara-fýndan belli zamanlarda ziyaret edi-lir. Özellikle Ramazan ve kurbanbayramý arifesinde Said Baba'nýnkabrini ziyaret edip baþýnda Kur'anokuyan bir çok insan olduðundanbahsedilmektedir.

23- Seyit Ali DedeBahadun (Sarýçubuk) köyünün

mezarlýðý içinde yer alan Seyit AliDede'nin mezarý, Þeyh Bahattin Bay-ram Dede türbesinin yakýnýndadýr.Bayram Dede'yi ziyarete gelenler,Seyit Ali Dede'yi de ziyaret ederler.

Seyit Ali Dede, Þir-î Þirvan ocaðý-na mensup bir ocak-zade ve dede-dir. Kendisi Ekrekçimen doðumlu-dur. Hayatý çobanlýkla geçmiþ ve birvesileyle geldiði Bahadun köyünde1943 yýlýnda vefat etmiþtir. Onunvefatýndan buyana mezarý yöre halkýtarafýndan ziyaret edilmekte ve di-lekler dilenip adaklar adanmakta-dýr.26

Yörede Seyit Ali Dede'ye atfenGeyiklerden süt saðmasý, kaynayankazanýn içerisindeki etleri eliyle ka-rýþtýrmasý, ocakta yanan odunu aðzý-na alýp söndürmesi ve delikli bir se-pete saðdýðý sütün yere dökülme-mesi gibi bir çok kerametlerdenbahsedilmektedir.

Bir rivayete göre, "Seyit Ali De-de'nin geyikleri varmýþ. Her gün sa-bahleyin ormana gider, geyikleri sa-ðar, evine helkelerle süt getirirmiþ.Hanýmý da sütlerin nereden geldiðini

hiç merak etmezmiþ. Köylüler ise,koyunu ve ineði olmayan Seyit AliDede'nin evine süt getirmesini iyikarþýlamazmýþ. Bir gün Dede'nin ha-nýmýna bu sütlerin nereden geldiðinisormuþlar. Demek ki bizim koyunla-rýmýzý saðýyor, demiþler.

Kadýn akþam olunca suçlamalarýSeyit Ali Dede'ye söylemiþ. Dede dehanýmýna:

-Daðdaki geyikleri saðýyorum.Onlarýn sütünü getiriyorum, demiþ.

Fakat hanýmý buna inanmamýþ.Akþam yataða yatýnca Dede'ningömleðini kendi gömleðine düðme-lemiþ. Sabaha doðru Dede yataðýn-dan kalkmýþ, bir kuþ gibi demir par-maklý pencereden süzülerek gitmiþ.Kadýn, Dedenin pencereden çýkýpgitmesine hayret etmiþ...

Seyit Ali Dede, sýrrýný öðrenen ha-nýmýna kýzmýþ:

-Gözün kör olsun demiþ.Kadýnýn gözleri anýnda kör olmuþ.Seyit Ali Dede, ertesi gün saðdýðý

geyikleri köye getirmiþ. Koyunlarýnsaðým yerinde, geyiklerini saðýp sað-dýðý sütleri helkelere doldurmayabaþlamýþ. Köylüler, dedenin kerame-tini görünce, yaptýklarýna piþman ol-muþlar ve dededen özür dilemiþler.

Dede, yedi yýl daha geyiklerinisaðmýþ. Ölümüne yakýn bir zamandaeþini yanýna çaðýrmýþ, tekrar gözleri-ni açmýþ. Köylülerden helallik alýpHakk'a yürümüþ. Ýnanýþa göre o gün-den sonra her Cuma akþamý daðdanüç geyik iner. Dedenin mezarýndakikurumuþ otlarý ayaklarýyla temizleyipziyaret yerini terk ederlermiþ. Geyik-ler diz çöküp dedenin mezarýna ni-yaz ederlermiþ.27

Page 115:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

115

YOL 44

Köy sakinleri, bu ziyaret yerininbulunduðu tepeyi ve Seyit Ali De-de'nin mezarlýðýný, genellikle köyhalkýnýn ziyaret ettiðini, burada duaettiklerini, dilekler dilediklerinin, ka-bul olmasý için de mezarýn parmak-lýklarýna çaput baðlayýp adak adadýk-larýný ve bu þekilde yaptýklarýnda ka-bir ehli kiþilerin istediklerini gerçek-leþtirme konusunda kendilerine yar-dýmcý olacaðýna inandýklarýný aktar-maktadýrlar.

24- SemertepeKoruköy sýnýrlarý içerisinde ve kö-

yün doðusunda bulunan bir tepedir.Belli mevsimlerde burasýnýn yemye-þil olmasý nedeniyle, ziyaret edenleriçin bu ziyaret yeri, hayatý, canlýlýðý,insanýn içindeki yaþama sevinciniifade etmektedir.

Rivayete göre, Allah dostlarýndanbir ermiþin yolu bu bölgeye düþer.Ziyaret tepesi denilen bölgede otla-rýn içerisinde hayvanýnýn semerinikaybeder. Sonra semersiz olarak yo-luna devam eder. O gece köyden bi-risi rüyasýnda, semerini kaybeden ki-þinin aksakallý birisi olduðunu görür.O þahýs kendisini, tepede semerinikaybeden kiþi olarak tanýtýr. Bu ci-varda yaþayanlar, semerini kaybe-den ve rüyaya giren kiþinin SeyyitBattal Gazi Hazretleri olduðuna ina-nýrlar ve bu inanç günümüze kadarda devam eder. Bu nedenle bu ziya-ret yerine semertepe ziyareti adý ve-rilmiþtir.

Ziyaret olarak bilinen bu tepedebir aðaç, aðacýn yanýnda da bir çeþ-me bulunmaktadýr.

Söz konusu ziyaret yerinin, o böl-gedeki Borular, Koruköy, Altýnca, Ký-lýçlar ve Delice köyleri tarafýndan zi-yaret edildiði belirtilmektedir. Ziya-retçiler, Hýdrellez ve Nevruz bay-ramlarýnda ailecek bu tepeye gelir-ler. Gelirken imkanlarý ölçüsündeyanlarýnda kurbanlarýný, yiyecek veiçeceklerini getirirler. Herkes getirdi-ði kurbanýný kesip onun etiyle bera-ber getirdikleri yiyecekleri yiyerek þi-falý olduðuna inandýklarý çeþmedensu içerler. Bolluk ve bereket getirsindüþüncesiyle ziyaret edilen yere pa-ra atarlar. Saðlýk ve mutluluk getiririnancýyla, ziyaretin topraðýndan yer-ler. Genç kýzlar, kýsmetlerinin açýl-masý, iþsizler de iþ sahibi olabilmele-ri için aðacýn dallarýna çaput (ip)baðlarlar. Ayrýca özellikle Haziranayýnda olmak üzere Hýzýr-Ýlyas orucututanlarýn tuttuklarý oruçlarý bu tepe-de açmayý makbul saydýklarý verilenbilgiler arasýndadýr.

25- Þeyh Bahattin Bayram DedeTürbesi

Söz konusu türbe, Bahadun (SarýÇubuk) köyünün kuzeydoðu tarafýn-da bulunan mezarlýðýn içindedir.Türbede yatan Bayram Dede'nin,köyün kurucusu ve ayný zamandaköyün adýný veren kiþi olduðu kabuledilmektedir. Hakkýnda yeterli bilgielde edilemeyen Þeyh Bahattin Bay-ram Dedenin, Horasan erenlerindenolduðu söyleniyor. Bayram Dedeninmezarý, ölümünden yaklaþýk bir yýlsonra mezar kaldýrma töreni yapýl-dýktan sonra demir parmaklýklarlaçevrilmiþ ve üzeri kubbe þeklinde ka-patýlarak türbe haline getirilmiþtir.

Page 116:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

116

YOL 44

Burasýnýn, genellikle Bahadun kö-yü sakinleri tarafýndan ziyaret edildi-ði, köylülerin her türlü dilek ve istek-lerinde buraya gelerek Þeyh BahattinBayram Dede'nin maneviyatýndanhimmet bekledikleri, özellikle gurbe-te gidenlerin yolculuklarýnýn kazasýz-belasýz geçmesi için mutlaka burayýziyaret ettikleri, yolculuk dönüþündede köye sað-salim ulaþmalarýndandolayý, bir þükür ifadesi olarak tekrarburaya uðradýklarý verilen bilgilerarasýndadýr. Ayrýca bunlara ilavetenderdine derman arayan hastalarýn,çocuk sahibi olmak isteyenlerin vedaha önceden adadýklarý kurbanlarý-ný burada keserek dilek tutup türbe-nin demir parmaklýklarýna ip ve ça-put baðlayanlarýn da varlýðýndanbahsedilmektedir.

26- Taþ Kesilen ÇobanKöylülerden aldýðýmýz bilgilere

göre, çatma yaylasý'na yakýn bir köy-de yaþayan bir çoban her sene sürü-süyle yaylaya çýkarmýþ. Ayný þekildebir sene yaylaya çýkarken geceleyin -halk tarafýndan ziyaret olduðu söyle-nen- bir yerde konaklayýp ateþ yak-mýþ ve kendi kendine: "Eðer burasýgerçekten ziyaretse yaktýðým bu ateþben yayladan ininceye kadar sön-mez. Þayet yayladan inerken bu ate-þi görürsem yedi tane kurban kese-ceðim." demiþ. Günler geçip yayla-dan inme zamaný gelmiþ. Çobanyaktýðý ateþi unutmamýþ, ancak ken-dince ateþin söndüðünden eminmiþ.Söz konusu yere geldiði zaman ate-þin hala yanmakta olduðunu gör-müþ.

Verdiði sözü hatýrlamýþ, fakat ye-rine getirmek istememiþ. Bununüzerine olduðu yerde taþ kesil-miþ.28 Bu olaydan sonra çevre köy-lüler tarafýndan buraya taþ kesilençoban adý verilmiþ ve burasý insanlartarafýndan ziyaret edilir hale gelmiþ-tir.

27- Üçler TepesiKaracaören nahiyesinin güneyin-

de bulunan bir tepedir. O çevredeburasý,

Ahr-i Cibril tepesi adýyla da bilin-mektedir. Bu tepenin, bölgede yaþa-yanlar tarafýndan, sýkça ziyaret edil-diði, özel gün ve gecelerde oruç tu-tanlarýn, oruçlarýný bu tepede açma-yý tercih ettikleri belirtilmektedir. Bubaðlamda, adý geçen ziyaret yerinegitmek isteyenler, evden bir þeylerhazýrlayýp ziyaret tepesine çýkarlar.Oruçlarýný orada açarak yerler, içer-ler ve tekrar evlerine dönerler. Ayrý-ca adakta bulunanlarýn, istekleri ye-rine geldiði zaman, bu ziyaret tepe-sine çýkarak orada kurban kestiklerive orada bulunan ziyaretçilerle bera-ber yedikleri nakledilmektedir.

28- Üç Çam ZiyaretiUzuntemür köyünün güneyindeki

bir tepede üç tane çam vardýr. Bura-sý, o çevrede üç çam ziyareti olarakbilinmektedir. Üç Çam, çevredekiköylülerce kutsal kabul edilir. Dahaçok Uzuntemür köylüleri olmak üze-re Üç çam ziyareti Maden ve Boru-lar köyleri tarafýndan da ziyaret edi-lir. Ziyaretçiler buraya genellikle ha-ziran ayýnda baharýn geliþini kutla-mak için gelirler. Yanlarýnda getirdik-leri kurbanlarý kesip þenlikler düzen-leyerek eðlenirler.

Page 117:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

117

YOL 44

29- Yeþil Söðüt ZiyaretiAltýnca köyü sýnýrlarý içinde bulu-

nan Þah tepesinin kuzey yakasýndave Hýzýrýn çeþmesinin alt tarafýndabir söðüt aðacý vardýr. Halk tarafýn-dan Hýzýr (as) ýn bu söðüt aðacýnýnaltýnda oturup dinlendiðine inanýl-maktadýr. Bu nedenle de insanlarburasýný yeþil söðüt ziyareti þeklindeisimlendirmiþlerdir. Söz konusu zi-yaret yeri, o bölgedeki insanlar tara-fýndan çeþitli amaçlar için ziyaretedilmektedir. Buraya gelen ziyaret-çiler, her ne amaçla gelirlerse gelsin-ler bu aðacýn dibinde oturup duaederler.

Bazýlarýnýn kurban kesip adakadayarak dilek tuttuklarý, dilekleriningerçekleþmesi için de yeþil söðüdündallarýna ip, çaput, ve çocuk elbisesiparçasý gibi þeyler baðladýklarý ve buþekilde istedikleri þeye ulaþacaklarý-na inandýklarý belirtilmektedir.

30- Ziyaret Tepesi ve Çeþme Zi-yareti (Kuzköy)

Ýlçenin doðusunda yer alan Kuz-köy köyü sýnýrlarý içerisinde ziyarettepesi ve çeþme ziyareti adý verileniki tane ziyaret yeri bulunmaktadýr.

Birincisine ziyaret tepesi adý veril-mektedir ki, eteklerinde Kuzköy'ünkurulduðu daðýn tepesindedir. Bura-da bir yatýrýn olduðuna inanýlmakta-dýr. Tepede yattýðýna inanýlan kiþininkimliði konusunda köylülerin verdiðibilgilerin dýþýnda bilgiye rastlanma-mýþtýr. Onlara göre bu þahýs, bölge-nin manevî büyüklerinden biri olaca-ðý gibi bir aile büyüðü olmasý damuhtemeldir. Köylüler tarafýndanburasý Ziyaret Tepesi olarak bilin-

mektedir. Burada bulunan mezarýnyakýnýnda bulunan sudan buraya ge-lenler þifa niyetiyle içerler. O çevre-de hakim olan inanca göre, bu ziya-reti rüyasýnda gören kiþi hemen bu-rayý ziyaret etmelidir. Zira kabirdeyatan kiþinin, bu þekilde insanlarýnrüyasýnda görünmekle o kiþiyi yaný-na çaðýrdýðýna inanýlýr.

Rüyasýnda görüp de burayý ziya-ret etmeyenin baþýnýn beladan kur-tulmayacaðý inancý yaygýndýr. Ayrýcaköylülerin, gurbete giderken ve gur-betten döndüklerinde de burayý zi-yaret ettikleri belirtilmektedir.

Ýkincisi ise, köyün içinde bulunanve çeþme ziyareti adýyla bilinen su-dur. Söz konusu çeþmeden akan su-yun kutsal olduðuna inanýlýr. Köy sa-kinlerinin verdiði bilgilerden, buradayaþayan insanlarýn ulu olarak kabulettikleri bazý taþlara, aðaçlara, sularave daðlara deðer verip onlarý kutsa-dýklarý, yýlýn belli zamanlarýnda daçoluk çocuk bu kutsal yerleri ziyaretederek oralarda dua edip geri dön-dükleri, bazen de ihtiyaca binaenburalara gidenlerin olduðu, örneðinkuraklýk olduðu zaman yaðmur du-asýna çýkýldýðý anlaþýlmaktadýr.

29 Ayrýca her yýl düzenli olarakmart ayýnýn 7'si ile 17'si arasýndakibir günde köy meydanýndaki çeþme-ye gidilip evden getirilen börek veçörek cinsinden lokmalarýn hep bir-likte yendiði ve 17 mart sabahýndaise, erkenden kalkýlarak çeþme baþý-na varýlýp çeþmeden alýnan sularýnsaðlýk, mutluluk, bereket getirmesive kýsmet açmasý niyetiyle herkesinve her þeyin üzerine serpildiði veri-len bilgiler arasýndadýr. Bazý köy sa-

Page 118:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

118

YOL 44

kinleri, bu ziyaretlere 7-17 Mart ta-rihleri arasýnda gidilmesinin sebebi-ni, peygamberlerin çoðunun bu ta-rihlerde doðmasýna baðlamakta vebu nedenle bu günlerde ziyaret et-tiklerini belirtmiþlerdir. Onlara görebu ziyaretlerin bu zamanda yapýlma-sý ayný zamanda baharýn geliþini kar-þýlama amacý da gütmektedir.

Köylüler, eskiden bu iki ziyaretindaha çok ziyaret edildiðini, fakat gü-nümüzde bu gibi kutsal yerleri ziya-ret etme inancýnýn eskiye nazaranzayýfladýðýný da belirtmektedirler.

NOTLAR

1 Sivas Turizm Envanteri, Sivas,1996, 129; Sivas Ýl Yýllýðý, 1996, s. 138.

2 Recep Demir, Ýmranlý'nýn Sosyo-Kültürel ve Dini Yapýsý Üzerine Bir Ýnce-leme, (Cumhuriyet Üniversitesi Sos. Bil.Enst.-Basýlmamýþ Yüksek Lisans Tezi),Sivas, 2002, s. 5.

3 Osman Turan, Selçuklular ve Ýsla-miyet, Ýstanbul, 1993, s. 117 vd; TürkAnsiklopedisi, "Ýmranlý", IV, Ýstanbul,1985, s. 1437..

4 Turan, Selçuklular ve Ýslamiyet, s.118,119; Yurt Ansiklopedisi (Türkiye ÝlÝl: Dünü Bugünü Yarýný), "Sivas", IX, Ýs-tanbul, 1982-83, s. 6856.

5 Hikmet Denizli, Sivas Tarihi veAnýtlarý, Sivas, 1998, s. 335; ÝbrahimYasak, Sivas Ýli, Sivas, 1994, s. 141; Si-vas Ýl Yýllýðý, 1996, s. 138.

6 Ýbrahim Aslanoðlu, Her Yönden Si-vas, Sivas, 1979, s. 44; Yurt Ansiklope-disi, IX, s. 6874;.Demir, s. 6,7.

7 Metin Bozkuþ, Sivas YöresindeAlevilik, Sivas, 2000, s. 104; Demir, s.10.

8 Sýddýk Ünalan, XX. Yüzyýl Sivas Ta-rihi Ve Günümüz Ýnanç Coðrafyasý, (Ýnö-nü Ünv. Sos. Bil. Ens.- Basýlmamýþ Dok-tora Tezi), Malatya, 1997, s. 239-241;Demir, s. 11: Bozkuþ, s. 105,106..

9 Kutlu Özen,Sivas ve Divriði Yöre-sinde Eski Türk Ýnançlarýna Baðlý AdakYerleri, Sivas, 1996, s. 58.

10 Demir, s. 95.

11 Bkz: Doðan Kaya, Halk BilimAraþtýrmalarý, (Kitabevi), Ýstanbul, 2002,s.265,266.

12 Adnan Mahiroðullarý, Dünden Bu-güne Zara, Sivas, 1996, s.156.

13 Demir, s. 89,90.

14 Mahiroðullarý, s. 156; BurhanAlýç, Ýmranlý Folkloru, (Lisans BitirmeTezi - Atatürk Ünv. Kazým Kara BekirEðt.Fak. Türk Dili ve Edebiyatý, EðitimAnabilim Dalý),Erzurum, 2001, s.23

15 Özen, Sivas ve Divriði Yöresin-de..., s. 58.

16 Demir, s. 115.

17 Demir, s. 91,92.

18 Demir, s.109.

19 Kaya, s.266.

20 Demir, s. 97,98.

21 Demir, s. 94.

22 Kutlu Özen, Sivas Efsaneleri, Si-vas, 2001, s.147.

23 Demir, s.117.

24 Özen, Sivas Efsaneleri, s.147.

25 Bkz: Demir, s. 98-99.

26 Alýç, Ýmranlý Folkloru, s.23.

27 Özen, Sivas Efsaneleri,s.147,148.

28 Alýç, Ýmranlý Folkloru, s.27

29 Demir, s. 107.

Page 119:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

119

YOL 44

Daha Allah ile cihan yoð ikenBiz aný var edip ilan eyledikHakk'a hiç bir layýk mekan yoð ikenHanemize aldýk, mihman eyledik

Kendisinin henüz ismi yok idiÝsmi þöyle dursun cismi yok idiHiç bir kýyafeti, resmi yok idiÞekil verip týpký insan eyledik

Allah ile iþte hurda birleþtikNokta-i amaya girdik, yerleþtikSýrr-ý küntü kenzi orda söyleþtikÝsm-i þerifini Rahman eyledik

Aþikar olunca zat-ü sýfatýKün, dedik, var ettik bu semavatýBirlikte yarattýk hep kainatýNam-u niþanýný cihan eyledik

Yerleri, gökleri yaptýk yedi katAltý günde tamam oldu kainatYarattýk içinde bunca mahlukatEzkarýný verdik, ihsan eyledik

Asýlsýz fasýlsýz yaptýk cennetiHuri, gýlmanlara verdik zinetiTürlü vaitlerle her bir milletiSevindirip þad-ü handan eyledik

Bir cehennem kazdýk gayetle derinLaf ateþi ile eyledik tezyinKýldan gayet ince, kýlýçtan keskinÜstüne bir köprü mizan eyledik

Gerçi kün emriyle var oldu cihanArþü, kürsü gezdik durduk bir zamanBoþ kalmasýn diye bu kevn-ü mekanAdem'in halkýna ferman eyledik

Arif olan bilir sýrr-ý müphemiÝzhar etmek için Ýsm-i AzamýÇamurdan yoðurduk, yaptýk AdemiRuhumuzdan bir ruh revan eyledik

Adem ile Havva birlik idilerNe güzel bir mekan bulduk, dedilerCennetin içinde buðday yedilerSürdük, bir tarafa, puyan eyledik

VAHDETNAME

EDÝP HARABÝ(1853- 1917)

Page 120:  · 2016-12-10 · ASLANIN DÝÞÝSÝ DE ASLANDIR Hacý Bektaþ Veli sesleniyor: Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde / Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde / Bizim nazarýmýzda,

120

YOL 44

Adem'le Havva'dan geldi çok insanNebi'ler, veliler oldu nümayanYüz bin kerre doldu, boþaldý cihanNuh Nebiyullah'a Tufan eyledik

Salih'e bir deve eyledik ihsanKayanýn içinden çýktý nagehanPek çoklarý buna etmedi imanAnlarý hak ile yeksan eyledik

Bir zaman Eshab-ý Kehfi uyuttukHazret-i Musa'yý Tur'da okuttukÞit'i çulha yaptýk, bezler dokuttukÝdris'e biçtirip kaftan eyledik

Süleyman'ý dehre sultan eyledikEyyub'a acýdýk, derman eyledikYakup'u aðlattýk, nalan eyledikMusa'yý Þuayb'a çoban eyledik

Yusufu kuyuya attýrmýþ idikMýsýr'da kul diye sattýrmýþ idikZeliha'yý ona çattýrmýþ idikZellesinden bend-i zindan eyledik

Davut peygambere çaldýrdýk uduKazadan kurtardýk Lut ile Hud'uBak ne hale koyduk nar-ý Nemrud'uÝbrahim'e bað-u bostan eyledik

Ýsmail'e bedel cennetten kurbanGönderdik þad oldu Halil-ürrahmanBalýðýn karnýný bir hayli zamanYunus peygambere mekan eyledik

Bir mescide soktuk Meryem Ana'yýPedersiz doðurttuk orda Ýsa'yýBir aðaç içinde Zekeriyya'yýBiçtirip kanýný rizan eyledik

Beyt-ül Mukaddes'te Kudüs þehrindeNehr-i Þeria'da, Erden nehrindeTathir etmek için günün birindeYahya'yý, Ýsa'yý uryan eyledik

Böyle cilvelerle vakýt geçirdikBu enbiya ile çok iþ bitirdikBaþka bir Nebi-i ziþan getirdikAnýn her nutkunu Kur'an eyledik

Küffarý, Kureyþ'i ettik bahaneMuhammed Mustafa geldi cihanaHalký davet etmek için imanaMurtaza'yý ana ihvan eyledik

Ona kýyas olmaz asla bir nebiNebiler þahýdýr, Hakk'ýn habibiDünyanýn, ukbanýn odur sebebiBiz onu nebi-i ziþan eyledik

Hak, Muhammed, Ali ile birleþtikHep beraber Kabe kavseyin e gittikO makamda pek çok muhabbet ettikLeyletel-esrayý seyran eyledik

Bu sözleri sanma her insan anlarKuþdilidir, bunu Süleyman anlarBu sýrr-ý müphemi arifan anlarÇünkü cahillerden pinhan eyledik

Hak ile Hak idik biz ezelideTa ruz-ý Elest'te, Kalubeli'deMekan-ý Hüda'da, bizm-i celideCemalini gördük, iman eyledik

Vahdet alemini bilmeyen insanÝnsan suretinde kaldý bir hayvanBizden ayrý deðil, Hazret-i SuphanBunu Kur'an ile ayan eyledik

Sözlerimiz bizim pek muhakkaktýrDoðan, ölen, yapan, bozan hep Hak'týrHer nereye haksan Hakk'ý mutlaktýrAhval-i vahdeti beyan eyledik

Vahdet sarayýna girenler içinHakk'ý bakkal-yakýn görenler içinBu sýrrý Harabi, bilenler içinBirlik meydanýnda cevlan eyledik