4 kasım 2016, cumatkdcd2016.naklenkongre.com/pdfs/4kasim.pdf · 2017. 1. 9. · basınçla...

8
4 Kasım 2016, Cuma ÇALIŞMA GRUPLARINDA ADAYLAR YARIŞTI Doğumsal Kalp Hastalıkları Çalışma Grubu Başkan : Dr.Ersin Erek Başkan Yardımcısı : Dr. Numan Ali Aydemir Sekreter : Dr.Ali Can Hatemi Periferik Arter Hastalıkları Çalışma Grubu Başkan : Dr.Şahin Bozok Başkan Yardımcısı :Dr.Özgür Dağ Sekreter: Dr.Ömer Tanyeli Kardiyovasküler Temel Bilimler Çalışma Grubu Başkan : Dr.Mustafa Tok Başkan Yardımcısı :Dr. Selim Erentürk Sekreter: Dr.Serdar Günaydın Koroner Damar Hastalıkları Çalışma Grubu Başkan : Dr. Hakan Vural Başkan Yardımcısı :Dr.Baran Şimşek Sekreter: Dr.Atilla Orhan Venöz ve Lenfatik Hastalıkları Çalışma Grubu Başkan : Dr. Kanat Özışık Başkan Yardımcısı : Dr. Aslıhan Küçüker Sekreter : Dr. Hamit Serdar Başbuğ Aort Cerrahisi ve Endovasküler Tedaviler Çalışma Grubu Başkan : Dr.Fuat Bilgen Başkan Yardımcısı : Dr. M. Altuğ Tuncer Sekreter: Dr. Deniz Göksedef Minimal İnvaziv ve Robotik Girişimler Çalışma Grubu Başkan : Dr. Bahadır İnan Başkan Yardımcısı :Dr.Yüksel Beşir Sekreter: Dr. Burak Onan Renal Yetmezlik Damar Erişimi Çalışma Grubu Başkan : Dr.Mehmet Ali Kaygın Başkan Yardımcısı :Dr. Zerrin Pulathan Sekreter: Dr.Elif Güneysu Kapak Hastalıkları Çalışma Grubu Başkan : Dr.Batuhan Özay Başkan Yardımcısı :Dr. Ferit Çiçekçioğlu Sekreter: Dr.Adem İlkay Diken Kalp Yetmezliği Cerrahisi ve Transplantasyon Çalışma Grubu Başkan : Dr. Çağatay Engin Başkan Yardımcısı : Dr. Murat Sargın Sekreter : Dr. Serkan Durdu Pulmoner Hipertansiyon ve Pulmoner Tromboemboli Tedavileri Başkan : Gökçen Orhan Başkan Yardımcısı : Ümit Kervan Sekreter: Mert Dumantepe Çalışma Grupları tüzüğünce kongremizde Çalışma Grupları yönetimleri için dün ger- çekleşen seçim sonucunda yönetim kadro- ları belirlendi. 11 farklı çalışma grubuna ilişkin seçim sonuçlarına göre oluşan liste sağ sütunda yer almaktadır. TKDCD Yöne- tim Kurulu olarak, yeni çalışma grubu yö- netimlerine başarılar dileriz. Camia olarak kendilerinden beklentimiz eğitime yönelik projeler, ortak görüş kılavuzları ve hastalara yönelik bilgilendirme sayfalarını önümüz- deki 2 yıllık dönemde hayata geçirmeleridir Genel Sekreterimiz Dr. Ahmet Rüçhan Akar’ın Derneğimiz 2015-2016 faaliyet raporundan mesajlar; Derneğimizin 14. Ulusal Kongresi’ne hoşgeldiniz. Sizlerle tekrar buluşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. 1988 yılında 14 kurucu üye ile faaliyete geçen derneğimiz bugün 1767 üye- ye ulaşmış durumda. Çok güçlü bir dernek... Önümüzdeki iki yıl için oluşturduğumuz programda ilerlerken derneğimizin bugünkü haline gelmesinde özveri ile çalışarak emeği geçen tüm eski Yönetim Kurulu Başkanları ve Üyeleri- ne şükran ve teşekkürü borç biliriz. Dernek Yönetim Kurulumuzun iki yıllık hedeflerini oluşturur- ken eğitim, toplum sağlığı için çağdaş hasta hizmet kalitesine ulaşılması, mesleki hak ve sorunlarımız üzerine yoğunlaştık. Asistan ve uzman eğitiminin ülkemiz sathında standardizas- yonu, güncel teknolojilerin tüm merkezlerde uygulanması ve innovatif fikirlerin önünün açılması için gayret edilmesine ön- celik veriyoruz. Kalp ve Damar Cerrahisinde görev alan per- füzyonist ve hemşirelerin eğitimi de son derece önemli. Bu meslek gruplarında yoğun bakım, ECMO, yara bakımı gibi konularda özelleşmiş yüksek lisans programlarının hazırlan- ması çabası içindeyiz. Dört yıllık sağlık eğitimi almış geniş kadroların mesleğimizde yardımcı sağlık personeli olarak ka- zandırılması için ilgili kurumlara gerekli başvuruları yapmış bulunmaktayız. Derneğimizin son derece aktif çalışmakta olan Yeterlik Kurulu öncülüğünde uzman hekimlerimizin mesleki hayatları boyunca eğitiminin devamını hedefliyoruz. Toplum sağlığı ve çağdaş hasta hizmetleri için ilgili kurum ve derneklerle yoğun bir işbirliği içindeyiz. Sosyal sorumluluk projelerine imza atarak, Sağlık Bakanlığı, SGK ve diğer der- nekler ile birlikte çalışarak topluma verilen sağlık hizmetini ve toplum sağlığının kalitesini artırmayı amaçlıyoruz. Mesleki sorunlarımızın çözümü için geçmiş yönetimlerce sü- rekli yoğun bir çaba ve çalışma içinde olan derneğimiz çalışma koşullarının iyileştirilmesi, adaletli bir geri ödemeler planının yaşama geçirilmesi, işlem puanlarında haksız rekabetin önlen- mesi için yoğun olarak çaba sarfetmektedir. Uzmanlarımızın bağımsız olarak non-invaziv işlem ve girişimleri merkezlerin- de yapabilmesi bu yoğun gayretler sonucudur. Derneğimiz, hekimleri- mizin olası hukuksal sorunlarında, haklarını savunmaya ve yanlarında olmaya devem edecektir Saygılarımla, Dr. Rüçhan Akar TKDCD Genel Sekreteri TKDCD 14. KONGRSİ’NDEN MERHABA

Upload: others

Post on 04-Sep-2021

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 4 Kasım 2016, Cumatkdcd2016.naklenkongre.com/pdfs/4kasim.pdf · 2017. 1. 9. · basınçla oluşturduğu Bernoulli etkisiyle parçala-nan trombüsün aspirasyonu marifetiyle trombotik

4 Kasım 2016, Cuma

ÇALIŞMA GRUPLARINDAADAYLAR YARIŞTI

Doğumsal Kalp Hastalıkları Çalışma GrubuBaşkan : Dr.Ersin ErekBaşkan Yardımcısı : Dr. Numan Ali AydemirSekreter : Dr.Ali Can Hatemi

Periferik Arter Hastalıkları Çalışma GrubuBaşkan : Dr.Şahin BozokBaşkan Yardımcısı :Dr.Özgür DağSekreter: Dr.Ömer Tanyeli

Kardiyovasküler Temel Bilimler Çalışma Grubu Başkan : Dr.Mustafa TokBaşkan Yardımcısı :Dr. Selim ErentürkSekreter: Dr.Serdar Günaydın

Koroner Damar Hastalıkları Çalışma Grubu Başkan : Dr. Hakan VuralBaşkan Yardımcısı :Dr.Baran ŞimşekSekreter: Dr.Atilla Orhan

Venöz ve Lenfatik Hastalıkları Çalışma Grubu Başkan : Dr. Kanat ÖzışıkBaşkan Yardımcısı : Dr. Aslıhan KüçükerSekreter : Dr. Hamit Serdar Başbuğ

Aort Cerrahisi ve Endovasküler Tedaviler Çalışma Grubu Başkan : Dr.Fuat BilgenBaşkan Yardımcısı : Dr. M. Altuğ TuncerSekreter: Dr. Deniz Göksedef

Minimal İnvaziv ve Robotik Girişimler Çalışma Grubu Başkan : Dr. Bahadır İnanBaşkan Yardımcısı :Dr.Yüksel Beşir Sekreter: Dr. Burak Onan

Renal Yetmezlik Damar Erişimi Çalışma Grubu Başkan : Dr.Mehmet Ali KaygınBaşkan Yardımcısı :Dr. Zerrin PulathanSekreter: Dr.Elif Güneysu

Kapak Hastalıkları Çalışma Grubu Başkan : Dr.Batuhan ÖzayBaşkan Yardımcısı :Dr. Ferit ÇiçekçioğluSekreter: Dr.Adem İlkay Diken

Kalp Yetmezliği Cerrahisi ve Transplantasyon Çalışma Grubu Başkan : Dr. Çağatay EnginBaşkan Yardımcısı : Dr. Murat SargınSekreter : Dr. Serkan Durdu

Pulmoner Hipertansiyon ve Pulmoner Tromboemboli TedavileriBaşkan : Gökçen OrhanBaşkan Yardımcısı : Ümit KervanSekreter: Mert Dumantepe

Çalışma Grupları tüzüğünce kongremizde Çalışma Grupları yönetimleri için dün ger-çekleşen seçim sonucunda yönetim kadro-ları belirlendi. 11 farklı çalışma grubuna ilişkin seçim sonuçlarına göre oluşan liste sağ sütunda yer almaktadır. TKDCD Yöne-

tim Kurulu olarak, yeni çalışma grubu yö-netimlerine başarılar dileriz. Camia olarak kendilerinden beklentimiz eğitime yönelik projeler, ortak görüş kılavuzları ve hastalara yönelik bilgilendirme sayfalarını önümüz-deki 2 yıllık dönemde hayata geçirmeleridir

Genel Sekreterimiz Dr. Ahmet Rüçhan Akar’ın Derneğimiz 2015-2016 faaliyet raporundan mesajlar;

Derneğimizin 14. Ulusal Kongresi’ne hoşgeldiniz. Sizlerle tekrar buluşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. 1988 yılında 14 kurucu üye ile faaliyete geçen derneğimiz bugün 1767 üye-ye ulaşmış durumda. Çok güçlü bir dernek...

Önümüzdeki iki yıl için oluşturduğumuz programda ilerlerken derneğimizin bugünkü haline gelmesinde özveri ile çalışarak emeği geçen tüm eski Yönetim Kurulu Başkanları ve Üyeleri-ne şükran ve teşekkürü borç biliriz.

Dernek Yönetim Kurulumuzun iki yıllık hedeflerini oluşturur-ken eğitim, toplum sağlığı için çağdaş hasta hizmet kalitesine ulaşılması, mesleki hak ve sorunlarımız üzerine yoğunlaştık.

Asistan ve uzman eğitiminin ülkemiz sathında standardizas-yonu, güncel teknolojilerin tüm merkezlerde uygulanması ve innovatif fikirlerin önünün açılması için gayret edilmesine ön-celik veriyoruz. Kalp ve Damar Cerrahisinde görev alan per-füzyonist ve hemşirelerin eğitimi de son derece önemli. Bu meslek gruplarında yoğun bakım, ECMO, yara bakımı gibi konularda özelleşmiş yüksek lisans programlarının hazırlan-ması çabası içindeyiz. Dört yıllık sağlık eğitimi almış geniş kadroların mesleğimizde yardımcı sağlık personeli olarak ka-zandırılması için ilgili kurumlara gerekli başvuruları yapmış bulunmaktayız. Derneğimizin son derece aktif çalışmakta olan Yeterlik Kurulu öncülüğünde uzman hekimlerimizin mesleki hayatları boyunca eğitiminin devamını hedefliyoruz.Toplum sağlığı ve çağdaş hasta hizmetleri için ilgili kurum ve derneklerle yoğun bir işbirliği içindeyiz. Sosyal sorumluluk projelerine imza atarak, Sağlık Bakanlığı, SGK ve diğer der-nekler ile birlikte çalışarak topluma verilen sağlık hizmetini ve toplum sağlığının kalitesini artırmayı amaçlıyoruz.

Mesleki sorunlarımızın çözümü için geçmiş yönetimlerce sü-rekli yoğun bir çaba ve çalışma içinde olan derneğimiz çalışma koşullarının iyileştirilmesi, adaletli bir geri ödemeler planının yaşama geçirilmesi, işlem puanlarında haksız rekabetin önlen-mesi için yoğun olarak çaba sarfetmektedir. Uzmanlarımızın bağımsız olarak non-invaziv işlem ve girişimleri merkezlerin-

de yapabilmesi bu yoğun gayretler sonucudur. Derneğimiz, hekimleri-mizin olası hukuksal sorunlarında, haklarını savunmaya ve yanlarında olmaya devem edecektir

Saygılarımla,

Dr. Rüçhan AkarTKDCD Genel Sekreteri

TKDCD 14. KONGRSİ’NDEN MERHABA

Page 2: 4 Kasım 2016, Cumatkdcd2016.naklenkongre.com/pdfs/4kasim.pdf · 2017. 1. 9. · basınçla oluşturduğu Bernoulli etkisiyle parçala-nan trombüsün aspirasyonu marifetiyle trombotik

Bugün 18:00 -19:00 saatleri arasında Salon 1’de gerçekleşecektir. Konuyla ilgilenen ve katılmak isteyen üyelerimizin bilgisine sunulur.

MESLEKİ SORUNLARIMIZ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ FORUMU

KONGRE’DEBUGÜN

ARTERYEL TROMBEKTOMİ VE ATEREKTOMİ UYGULAMALARI

Aterektomi, lümeni daraltan aterom plağının değişik yöntemlerle kesilmek suretiyle çıkarıl-ması suretiyle darlığın açılması tekniğidir. Başlıca iki yöntem mevcuttur. İlki yönlendirilmiş (directional) aterektomi diğeri ise rotasyonel aterektomidir. Yönlendirilmiş aterektomi uygu-lamasına başlıca örnekler Medtronic tarafından üretilen TurboHawk ve Avinger tarafından üretilen Pantheris sayılabilir. Bu yöntemlerde, görüntüleme teknikleriyle tespit edilen ate-rom plağın hedef alınan damar içi kadranlardan kesilerek çıkarılması ve kateterin haznesin-de toplanması sağlanmaktadır. Genellikle işlem yapılacak damar segmenti distalinde filtre kullanılması önerilir. Rotasyonel sistemler arasında ise Boston Scientific tarafından üretilen Jetstream, Volcano tarafından üretilen Phoenix sayılabilir. Bu yöntemlerde ise yüksek hızla dönen kesici başlık marifetiyle kesilen aterom plağının vakumla aspirasyonu yapılmaktadır. Ülkemizde yakın zaman içerisinde gelmesi beklenen Boston Scientific tarafından üretilen Jetstream rotasyonel aterektomi ve aspirasyon cihazına tipik bir örnek oluşturur. Jetstream kullanımı sırasında doğru tel kullanımı, ölçeklendirme, floroskopi cihazına hâkimiyet ile

işitme ve dokunma duyularının doğru kullanımına ihtiyaç duyar [1]. Bu işlemlerin kateterlerine göre farklı incelikleri olsa da temel prensipleri aterom plağının kontrollü olarak çıkarılmasıdır. Bu nedenle embolizasyon riski standart balon anjiyoplasti işlemlerine göre daha fazladır.

Son yıllarda derin ven trombozu üzerine yapılan çalışmalarla gündeme gelen ancak bununla sınırlı kalmayan geniş bir farmakomekanik trombolitik tedavi cihaz grubu kullanılmaya başlanmıştır. Far-makomekanik trombolitik tedavide ülkemizde en sık kullanılan cihazlardan biri Boston Scientific tarafından üretilen Angiojet kateteridir. Reolitik trombektomi, power pulse ve hızlı trombolitik tedavi seçenekleri olan Angiojet kateteri yüksek basınçla oluşturduğu Bernoulli etkisiyle parçala-nan trombüsün aspirasyonu marifetiyle trombotik segmentin açılmasını sağlamaktadır. Angiojet, farklı kateter tipleriyle ven, arter, diyaliz amaçlı arteriyovenöz fistül ve pulmoner arterde kullanıl-ma imkânına sahiptir.

Referans1. Polat A. Bölüm 14. İleri Teknik Uygulamalar ve Malzemeler. In En-dovasküler Cerrahiye Giriş: Temel Tel ve Kateter Teknikleri. Polat A Ed.

pp: 147-53, 2016, Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği, İstanbul, Türkiye

Türkiye Ulusal Aort Dissek-siyonu Veritabanı (TUAD) Ülkemizde akut aort dissek-siyonu hastalarının takibi, verilerin paylaşılması, gi-rişim ve sonuçların analiz edilmesi için dizayn edilen veritabanı kurulum işlemleri tamamlandı. İnternet üzerin-de çalışacak veritabanı için gerekli olan orijinal yazılım,

websitesi, kurulum ve işletme, veritabanı yönetimi ve resmi kurulum işlemlerininin tamamlandığını kongre-mizde duyurmaktan onur duyarız.

Veritabanı şikayetin başladığı andan itibaren, hastaneye başvuru anı, tanı konması, organ tutulumu, preoperatif risk faktörleri, uygulanılan tedavi modaliteleri, posto-peratif hasta verileri ve kısa, orta ve uzun dönem takip değişkenlerini içeren verilerin kayıt edilmesini sağla-yacaktır. Ülkemizdeki tüm merkezler kendi istekleri doğrultusunda doğal olarak bu veritabanına üyedirler. Verilerin gönüllülük prensibi ve hasta haklarına uygun şekilde bu veritabanına girilmesi ile geniş bir katılım sağlanması amaçlanmıştır. Elde edilen veriler tüm üye merkezlerin kullanımına açık olarak saklanacak ve ül-kemizde aort disseksiyonu hastalarına uygulanılan te-davilerin güncel durumu ortaya konmak suretiyle bu veriler üzerinden birçok anlık ve uzun dönemli analiz yapılabilecektir.

Veritabanı derneğimize yasal ve ücretsiz olarak sağla-nan RedCap yazılımı ile gerçekleştirilmiştir. Beta test-leri tamamlanan yazılım, bu proje için satın alınmış olunan websitesi üzerinden tüm üye olmak isteyen mer-kezlerin daveti sonrası aktive edilecektir. Veritabanı ile ilgili sunum için 4 Kasım 2016 tarihinde saat 16:30-17:40 arası salon 3’de sizleri bekliyoruz.Saygılarımızla. TKDCD-Aort Cerrahisi ve Endovasküler Çalışma Gru-bu

Dr. Deniz Göksedefİstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

TKDCD-AORT CERRAHİSİ VE ENDOVASKÜLER TEDAVİLER ÇALIŞMA GRUBU GURURLA SUNAR

Dr. Adil Polatİstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Page 3: 4 Kasım 2016, Cumatkdcd2016.naklenkongre.com/pdfs/4kasim.pdf · 2017. 1. 9. · basınçla oluşturduğu Bernoulli etkisiyle parçala-nan trombüsün aspirasyonu marifetiyle trombotik

Kalp cerrahisinin son yıllardaki önem-li tartışma konularından biri olan bu önemli başlıkta, bu alanda yayınlan-mış çalışmaların değerlendirilmesi-ne ek olarak, karar mekanizmasında yer alması gereken ana prensipler de irdelenmektedir. Çok da geride kal-mayan yakın geçmişte, iskemik mitral yetmezliği tedavisinde kapak onarı-mı neredeyse altın standard iken, son yıllarda yayınlanan çok merkezli ve randomize çalışmalar ışığında, kapak replasmanının da makul bir seçenek olarak ortaya çıktığı görülmektedir.

Mevcut tabloda her iki seçeneğin de birbirine üstün yanları kadar, zayıf tarafları da nesnel biçimde değerlendirilmelidir. Bu nedenle tartışmada, iskemik mitral yetmezliğinin kendine has özellikleri, epidemiyolojik ve prognostik önemi, tanı ve derecelendirme yaklaşımları, olası tedavi seçenekleri de karşılaştırmalı olarak gözden geçirilmektedir. Başlangıçta sade-ce küçültme ring annuloplasti olarak uygulanan onarım tekniklerinin, iskemik mitral yetmezliğinde sıklıkla ortaya çıkan rezidüel veya rekürren yetmezlik tablosu nedeni ile istenen noktaya henüz ulaşmamış olduğu ve geliştirilmesi gerektiği, kapak replasmanında ise erken sonuçların nasıl daha iyi hale getirilebileceği sorgulanmaktadır. Bu nedenle yakın zaman-da ileri sürülmüş çeşitli yeni onarım tekniklerinden de örnekler verilmekte, onarım başarısının öngörülmesini hedefleyen kriterler gözden geçirilmektedir. Mevcut çalışmaların ve kılavuzların bu iki önemli tedavi seçeneği arasında kesin hüküm verdirecek sonuçları sağlamaktan henüz uzak olduğu düşünüldüğünde, eldeki verilerin en verimli şekilde değerlendiril-mesi günlük pratikte karşılaşılacak karar süreçlerinde vazgeçilmezdir. Tartışmada bu konudaki çalışmaların irdelenmesi yanında, bu önemli değerlendirmeye dayanak oluşturacak bir temel sağlanması hedeflenmektedir.

Dr. Kerem VuralHacettepe Üniverditesi Tıp Fakültesi

KALP DAMAR CERRAHİSİ VE KÖK HÜCRE UYGULAMALARIKalp yetmezliği (KY) tedavisin-deki çarpıcı gelişmelere rağmen, KY hastalarının prognozu hala memnuniyet verici olmaktan uzaktır. Kabul edilen bir gerçek, günümüzdeki tedavi yaklaşımla-rının kalp dokusu kaybına daya-nan asıl sorunu tedavi etmekten çok palyatif tedaviler oldukları-dır. Kök hücre kaynaklı tedavi-lerin, birkaç yıl öncesine kadar hayal edilemeyecek bir kavram olan miyokardiyal rejenerasyon

ile KY tedavisini temelden değiştirebilme potansiyeli vardır. Kalp naklinden beri ilk defa bir tedavi yöntemi, KY’de altta yatan nedeni ortadan kaldırmak için geliştiriliyor ve böylece sadece hasar boyutlarının azaltılması dışında bir tedavi yön-temi ufukta belirmektedir. KY alanında ilk hücre tedavisi (is-kelet kası myoblastı kökenli) 1998 yılında bildirildiğinden beri, araştırmalar ışık hızında ilerledi. Çok sayıda preklinik ve klinik çalışma gerçekleştirildi. Çeşitli kök hücre popülas-yonlarının iskemik ve iskemik olmayan kardiyomiyopatide kalp fonksiyonlarını artırma ve infarktüs alanını azaltmada gösterdikleri yetenekler gösterildi. Ancak, hala bir tedavi dev-riminin şafağında olduğumuzu da kabul etmemiz gerekir. Kök hücrelerin etki mekanizmaları, kök hücre greftlemesinin uzun dönem sonuçları, optimal hücre tipi, hücre uygulamalarının sıklığı, hangi yolla uygulanacağı, hangi dozda verilecekleri gibi çok sayıda sorunun açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Diğer belirtilmesi gereken önemli bir durumda, şimdiye ka-dar hiçbir hücre tedavisinin kesin etkinliğinin gösterilememiş olmasıdır. Bu konuşmanın amacı, KY tedavisinde kök hücre çalışmalarının ile ilgili günümüzdeki gelişmeleri gözden ge-çirmektir.

Şekil 1. Kök hücrelerin potansiyel etki mekanizmaları: Mi-yokard onarımı için hasarlı kalp dokusuna implante edilen kök hücreler: endojen prekürsor hücreleri aktive eder, kardi-yak ve vasküler hücrelere farklılaşır, neovaskülarizasyonu artırır, ekstraselüler matriks modülasyonunu düzenler ve ap-optozu inhibe eder. Tüm bu etkileşimler sonucu perfüzyon artar, kalp fonksiyonlarında düzelme izlenir, klinik durumda düzelme gözlenir(Sanganalmath SK, Bolli R. Cell Therapy for Heart Failure A Comprehensive Overview of Experimen-tal and Clinical Studies, Current Challenges, and Future Di-rections. Circ Res. 2013;113:810-834).

Dr. Evren ÖzçınarAnkara Üniversitesi Tıp Fakültesi

İSKEMİK MİTRAL YETERSİZLİĞİ-TAMİR Mİ, REPLASMAN MI?

“Online” Çeyrek Final Etabı Şubat 2017“Online” Yarı Final Etabı Mart 2017Büyük Final 7. TKDCD Okulu’nda

Başvurular İçin WEB Sitemizi Takip edin

Konaklama otellerinize giriş yaptıktan sonra sizleri toplantıları-mıza katılmak üzere Titanic Hotel Kongre Merkezine bekliyoruz.

Kurslarımızdaki boş kontenjanlardan

faydalanabilmek için, Kurs salonlarına ve eğitim merkezlerine mutlaka uğrayınız.

Page 4: 4 Kasım 2016, Cumatkdcd2016.naklenkongre.com/pdfs/4kasim.pdf · 2017. 1. 9. · basınçla oluşturduğu Bernoulli etkisiyle parçala-nan trombüsün aspirasyonu marifetiyle trombotik

Damar cerrahisinin hızlı ilerleme göster-me dönemi köprüleme (bypass) işlemi ve damar protezlerinin kullanıma girme-si ile ivme almıştır. Vasküler greft üretim ve biyomalzeme teknolojisindeki hızlı ilerlemelerden sonra en başarılı dönemi-ne girmiştir. Vasküler greft üretiminde en çok kullanılan biyomalzemeler Polietilen Teraftalat (PET-Dacron) ve Politetraflo-roetilen (PTFE-Teflon) dir. Ayrıca biyo-bozunur polimerlerde üreticilerde yoğun ilgi uyandırmaktadır. Biyobozunur poli-

merler matriks yapılarını kaplamada kullanılmaktadır. Vücüda yaban-cı olan malzemenin görevini tamamladıktan sonra yok olması tercih edilen bir özelliktir. Etkileşimsiz (İnert) biyomalzemelerden üretilen vasküler greftler tıkanma olasılığı yüksek olan küçük çaplı damarlar-da tercih edilmektedir. Mevcut inert malzemeler klinikte istenen sürede açık kalamamakta zaman içerisinde tekrar tıkanmaktadırlar. Bu biyo-malzemelerde açık kalma süresini uzatmak için yüzey modifikasyon-ları uygulanmaktadır. Yüzey modifikasyonunda heparin ile kaplama en çok tercih edilen yöntemdir. Heparin ile kaplamada kullanılan yöntem ve heparinin yüzeydeki konumu, etkinliği ve kalıcılığı önemli bir tek-nolojik problemdir.Vasküler greft yüzeyine endotel hücre ekimi araş-tırılmakta ve klinik kullanıma hazırlanmaktadır. Biyolojik hücre dışı matriks malzemelerinin kullanımı, kök hücreler ve farklılaşma ajanları kullanılarak yapılan çalışmalar bulunmaktadır. Hedef canlı damar do-kusuna en yakın vasküler grefti üretmek ve uzun süre damar açıklığını yakalamaktır. Yüzey modifikasyonları ile dolaşımdaki kök hücreleri yakalayan ve farklılaşarak endotel oluşumunu sağlayan teknolojiler ile yerinde iyileşme sağlamakta mümkündür.Damarların mekanik özel-liklerini taşıyacak araştırmalara ve teknolojilere ilgi düşüktür. Mevcut teknolojilerin yeterli olduğu düşünülmektedir. Geniş çaplı damarlarda büyük oranda mevcut teknoloji ile klinik gereksinim karşılanmıştır. Bu tip uygulamalarda enfeksiyonu önleyici ve iyileşme sürecini hızlandırı-cı biyomalzeme teknolojileri kullanılmaktadır.

Dr. Mustafa KocakulakBaşkent Üniversitesi, Biyomedikal Müh. Bölümü

VASKÜLER GREFT TEKNOLOJİLERİNDE NEREDEYİZ?

Derneğimizindestek ve burs programını ve sizlere sunduğu olanakları biliyor musunuz?

Bilimsel Destek Programımızı incelemek 13 ayrı burs ve destek imkanını

öğrenmek için

www.tkdcd.org

Değerli Meslektaşlarımız, Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği’nin 14. Ulusal Kong-resi Hemşirelik Programı’nda sizlerle birlikte olmaktan gurur ve mutluluk duyuyoruz.

Görevlerine başladıkları zamandan itibaren sürekli olarak kuramsal bilgilerini ve mesleki becerilerini geliştiren, 7/24 kesintisiz hizmet veren meslektaşlarımızın güncel bilgilere ulaşabileceği, deneyimlerini interaktif olarak paylaşılabile-ceği bir program olmasını hedefledik.

Güncel literatür, sizlerden gelen öneriler ve klinik uygula-malarda karşılaştığımız sorunlar ve fırsatları göz önünde bu-lundurarak, multidisipliner ekip çalışması altında yoğun ve titiz bir çalışma döneminin ardından ortaya çıkan bilimsel programda iki kurs, bir konferans, yedi panel ve biri ödüllü olmak üzere iki sözel bildiri oturumu planladık. Hemşirelik mesleğinin en dinamik ve en hızlı gelişen alanlarından biri olan kalp ve damar cerrahisi hemşireliğinin bilimsel progra-mını iki günlük programa sığdıramadığımız gerçeği ile karşı karşıya kaldık. Bu amaçla iki günlük bilimsel programın yanı sıra iki ayrı kurs düzenledik. Morbidite, mortalite, hastanede kalış gün süresi ve maliyeti arttıran cerrahi alan enfeksiyon-larının irdelendiği “Kalp ve Damar Cerrahisinde Enfeksiyon Kontrolü” başlıklı kursumuzda ameliyat öncesi, ameliyat dönemi ve ameliyat sonrası uygulamalarımızı kanıta dayalı yaklaşımlar açısından tartışmaya karar verdik. Yine hemşi-relik bakımının önemli bir parçası olan zor yaraların tedavisi ve bakımını, arteriyel, venöz ve diyabetik ayak yaraları alt başlığında ele almayı uygun gördük.

Ülkemizde 2010 yılında hemşirelik kanununun değişmesi farklı disiplinlerde çalışan meslektaşlarımızın görev yetki ve sorumluluklarını yeniden gözden geçirmeyi gerekli hale getirmiştir. Bu amaçla kalp damar cerrahisi hemşiresinin gö-rev, yetki, sorumlulukları konusunun uygulamadan örnekler sunularak ele alınacağı bir konferans planladık.

Günlük uygulamalarda karşılaştığımız ameliyat öncesi, ame-liyat dönemi ve ameliyat sonrası hasta bakımının ele alındığı “Kalp Damar Cerrahisinde Hasta Yönetimi” ve ağrı, enteral beslenme ve antikoagülan kullanımı konularının ele alındığı “Kalp Damar Cerrahisi Hemşireliğinde Klinik Uygulamalar” başlıklı oturumlarda hemşirelik bakım uygulamalarımızı tar-tışma ve güncel bilgileri gözden geçirme fırsatı bulacağımızı ümit ediyoruz.

Ayrıca son yıllarda çok hızlı gelişen, gelişmeleri takip etmek-te zorlandığımız, hızına zor yetiştiğimiz “Kardiyovasküler Destek Cihazları, Kalp Nakli ve Hemşirelik Bakımı” ala-

nında ayrı bir oturum planladık. Hemşirelik programımızda “Konjenital Kalp Cerrahisi ve Hemşirelik Bakımı” konusunu ameliyat tekniği, ameliyat dönemi, yoğun bakım ünitesinde mekanik ventilasyon yönetimi ve aileye yaklaşım alt başlık-larında ele almayı uygun gördük.

“Kalp Damar Cerrahisi Hemşireliğinde Güncel Yaklaşımlar” başlıklı oturumda ise kalp damar cerrahisi hemşireliğinin bağımsız rollerini ön plana çıkarmayı ve bakımın hasta so-nuçlarına yansımasını ortaya koymak amacıyla; yetkinlik, kriz yönetimi, hasta bakım göstergeleri, klinik karar verme konularını ele aldık.

Hemşirelik programının son oturumu olan “Kardiyopulmo-ner Resüsitasyonda ve Acil Kardiyak Bakımda Yenilikler” oturumunda, ileri kardiyovasküler yaşam desteği, kardiyak cerrahi sonrası resüsitasyon algoritması, kardiyak arrest son-rası hasta bakımı ve terapotik hipotermi konuları ele alına-caktır. Geniş bir yelpazede hazırladığımız hemşirelik bilim-sel programının yararlı ve keyifli olmasını dileriz. Kongremize değerli araştırmaları ve bilimsel paylaşımları ile destek veren konuşmacılara, katılımlarından dolayı meslek-taşlarımıza teşekkür ederiz. Hemşirelik programı konusunda desteğini bizden esirgemeyen Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği’ne ve Kongre Başkanı sayın Prof.Dr. Anıl Z. APAY-DIN başkanlığında düzenleme kurulu üyelerine ve emeği ge-çenlere teşekkür eder saygılar sunarız.

Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği’nin 14. Ulusal Kong-resi Hemşirelik Programı Düzenleme Kurulu Üyeleri

TÜRK KALP VE DAMAR CERRAHİSİ DERNEĞİ 14. ULUSAL KONGRESİ HEMŞİRELİK PROGRAMI

Page 5: 4 Kasım 2016, Cumatkdcd2016.naklenkongre.com/pdfs/4kasim.pdf · 2017. 1. 9. · basınçla oluşturduğu Bernoulli etkisiyle parçala-nan trombüsün aspirasyonu marifetiyle trombotik

Kalp ve damar cerrahisi yoğun bakım ünitesinde arrest olan hastaya yaklaşım nasıl olmalıdır?’a cevap arayacağız. Kalp cerrahisi geçirmiş hastaların %0.7-%2.9 postoperatif dönemde arrest olabilmektedir. Birçoğu tamponat yada ka-nama gibi erken müdahale ile tedavi edilebilir nedenlerden ötürü arrest olduğu için survi yaklaşık %80 civarıdır. Kardiyak arreste müdahalenin temelini aresti tanıyıp ahenk ile çalışan bir ekip tarafından müdahale edilmesi oluşturmakta-dır. Postoperatif hastalarda erken resternotomi muhakkak akılda tutulmalı ve gecikmemelidir.

Dr. Onur HanedanTrabzon Ahi Evran Eğitim Araştırma Hastanesi

KARDİYAK CERRAHİ SONRASI RESUSİTASYON ALGORİTMASI

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

277x370.pdf 1 02/11/16 10:37

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

277x370.pdf 1 02/11/16 10:37

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

277x370.pdf 1 02/11/16 10:37

Page 6: 4 Kasım 2016, Cumatkdcd2016.naklenkongre.com/pdfs/4kasim.pdf · 2017. 1. 9. · basınçla oluşturduğu Bernoulli etkisiyle parçala-nan trombüsün aspirasyonu marifetiyle trombotik

HAVA İLE MÜCADELE: Yeni teknoloji kardiyo-pulmoner bypass (KPB) devreleriyle masif hava embolisi gibi ölümcül komplikasyonlar artık çok nadir görülür hale gelse de, hassas görüntüleme ve ölçüm tekniklerinin kullanılmaya başlamasıy-la “mikroembolizasyon” kavramı ön plana çıktı. Güncel literatür bilgisiyle açık kalp cerrahisini izle-

yen bir hafta içinde %70’lere varan oranda görülen geçici kognitif disfonksiyonların veya %30 oranda karşımıza çıkan kalıcı nöropsikolojik bozuklukların temelinde mikroembolilerin yattığı ortaya kondu.

Açık kalp cerrahisi sırasında hava embolisi kaynak-ları tahmin edilebilir. İlaç uygulamaları, aortic kanül tipi ve yerleştirilmesi, oksijenatör ve filtrenin internal özellikleri, vakum seviyeleri (<40 mmHg), yüksek akım oranları (6 L/min), ısı gradiyenti ve uzun süreli KPB en önemli nedenler olarak kabul görmektedir.

Geniş aralıklı ultrason sistemleri mikroemboli tanısın-da giderek ağırlık kazanan en hassas ve kullanışlı yön-temler olarak öne geçmektedir. Devrelere bağlanan problar yardımıyla saniyede 1000 emboliye kadar tes-

pit etmek mümkün olmaktadır. Emboli çapı ve akustik dalga boyu ölçümleriyle 10-1000 mikrometre aralı-ğında boyut da belirlenebilmektedir. Böylece istenen bölgede emboli sayısı, hacmi ve boyutları dokümante edilebilmektedir. Yaptığımız çalışmalarda açık kalp cerrahisi geçire-cek değişik risk gruplarına ait 102 hasta değerlendi-rildiğinde ultrasonik tespit yöntemlerinin nörokogni-tif testlerle ileri derecede korele olduğu ve önlemler alınması halinde erken post-operatif sonuçların daha başarılı olduğunu gösterdik (1). Yine 50 pediatrik kalp cerrahisi hastasının izleminde de monitörizasyonun klinik sonuçlar açısından son drece önemli ve strateji belirlemede gereklilik olduğunu ortaya koyduk (2).

Yeni ultrasonik yöntemlerle mikroembolizasyon kav-ramıyla mücadele ileri bir boyut kazanmış ve ameliyat sonrası nörokognitif bozuklukların önlenmesi, belir-lenmesi ve tedavisinde çağ atlatmıştır.

Kaynaklar:1. S Doganci, S Gunaydin, O Murat Kocak et al. Impact of the intensity of microem-boli on neurocognitive outcome following cardiopulmonary bypass. Perfusion 2013; 28(3):256-2622. Yusuf Kenan Yalçınbaş, Serdar Günaydın, Murat Boz et al. Use of Spectrum Me-dical M3 monitor in pediatric cardiac surgery: Gaseous emboli monitoring in Capiox RX05 and Capiox FX05 oxygenators. Turk Gogus Kalp Dama 2014;22(4):723-728

Dr. Serdar GünaydınAnkara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

HAVAYA HAKİM OLMAK AÇIK KALP CERRAHİSİNİN EN KORKULAN KOMPLİKASYONU

Yüzeyel tromboflebit derin ven trombozundan çok daha sık gö-rülmesine rağmen son yıllara kadar önemsiz ve masum bir tablo gibi değerlendirildi.

Oysa Yüzeyel tromboflebit sa-nıldığının aksine masum bir tab-lo değildir.

Varizköz venlerle ilişkili olma-dığında, yani “Sekonder yüzeyel

trombofilebit” altta yatan trombofilinin, otoimmün hastalığın ve malignensinin ilk belirtisi olabilir. Diğer yandan variköz venlerle beraber olan “Primer yüzeyel trombofilebit” oldukça sık rastladığımız, ciddi problemlerden biridir. Hem Primer hem de sekonder yüzeyel tromboflebit;

• % 6-44 Derin Ven Trombozu ile• % 20-33 Asemptomatik Pulmoner Emboli ile• % 2-13 Semptomatik Pulmoner Emboli ile görülebilir.• Tekrarlayan venöztromboembolinin de ilk sebebidir.

Hem akut dönemde tutulum yeri değişkenliği, uzanım farklılı-ğı, sebep olduğu komplikasyonlar ve altta yatan sorunlar düşü-nüldüğünde tedavi protokolleri açısından tam bir konsensusa varılamamış, protokoller tam bir netlik kazanmamıştır. Hatta bir çok Venöz Tromboemboli Klavuzu bu konuyu bir başlık olarak ele almamıştır.

Kronik dönemde İnkompetan Postflebitik Safen Venlerde te-davi protokolleri ise ciddi ilgiyi hakkediyor, yeni tedavi yön-temlerinin burada kullanımının olup olmaması ve nelere dikkat edilmesi konusunda cevaplanmamış bir çok soruyu beraberin-de getiriyor.

Dr. Aybanu GÖKÇEN TUYGUNYedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi

YÜZEYEL TROMBOFLEBİT“Venöz tromboembolinin üvey evladı ilgi bekliyor”

KONGRE GAZETESİ EKİBİDr. Murat SargınDr. Ümit Kervan

Dr. Serdar AkanselDr. Fatih Avni Bayraktar

Dr. Murat Baştopçu

Kurslarımızdaki boş kontenjanlardan

faydalanabilmek için, kurs salonlarına ve eğitim

merkezlerine mutlaka uğrayınız.

Page 7: 4 Kasım 2016, Cumatkdcd2016.naklenkongre.com/pdfs/4kasim.pdf · 2017. 1. 9. · basınçla oluşturduğu Bernoulli etkisiyle parçala-nan trombüsün aspirasyonu marifetiyle trombotik

Post-trombotik sendrom (PTS), venöz tromboembolizmin (VTE) sık ve ciddi bir sonucudur. Derin bacak venlerinin trombozisinin (DVT) akut fazını taki-ben, - yıllar hatta onlarca yıl içinde-, hastaların %20 ile %50’sinde gelişen PTS, adult popülasyonda kronik sakatlığın önemli bir nedenidir. PTS, yal-nızca kozmetik ya da “baş belası” bir sorun olmanın ötesinde, yaşam kalitesi ve üretkenliği etkileyen masraflı ve külfetli bir durumdur. PTS prevalansı obez, altta yatan trombofilili DVT’nin ipsilateral rekürrensi olan ve yetersiz antikoagülasyon alan hastalarda artar.

Obstrüksiyon, baldır pompa disfonksiyonu ve reflüyle sonuçlanan ambulatuar venöz hipertansiyon, -venöz ödemden ülsere giden-, PTS kliniğinin oluşmasındaki patofizyolojik süreci oluşturur (Şekil 1 ve 2). Derin venöz sistemin oklüzyonundan sonar alt ekstremite venöz drenajını sağlamak için, pi-votta, -valfleri fonksiyonel-, safenöz venler (VSM ve VSP) olan ü. grup “kollateral sistem” oluşturu-lur. Profilaktik ve çoğunlukla konservatif olarak tedavi edilen PTS’lu hastalarda cerrahi/ endovenöz yöntemler, (1) venöz backflowu iyileştirmek için yapılmış kimi tarihsel cerrahi işlemler, (2) iliyofe-morokaval obstrüksiyon için girişimler, (3) derin, yüzeyel ve/veya perforan venöz reflüyü düzeltmek için girişimler ve (4) bacak ülserlerinin tedavisi olarak gruplanırlar. Derin venlerin yıkımı belirgin ve rekanalizasyon olmamışsa veya rekanalizasyon yetersizse sekonder variköz venler giderek ve-nöz geri-akımın ana taşıyıcısı olabilirler. Bu durumda varikozitelerin rezeksiyonu, ödemde artış ve tedaviyedirençli bacak ülserleriyle sonuçlanır. Üstelik, korunan safenöz ven, - venöz backflowu iyi-leştirmek için yapılabilecek-, “femoral bypass” için ideal bir in situ kondüit olabilir. Endovenöz tekniklerin kullanıldığı yeni çalışmalardaki safen ablasyonlarında PTS hala bir “kontraendikasyon” olarak kabul edilir.

Sonuç olarak, haliyle 4-5 dekat boyunca tartışılan bu konuda yanıt bellidir: Posttrombotik sendrom-da, inkompetan safenöz venler korunmalıdır... Çünkü DVT tekrarlar!

Dr. Yiğit AkçalıErciyes Üniversitesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü

Sizler için hazırlanan kitaplarınızı almak için,

dernek standımıza bekliyoruz.

HEDEFE YÖNE-LİK PERFÜZYONHedefe yönelik Perfüzyon kavramı Hastalara gecik-meden daha etkili bir tedavi verme kavramının(hedef odaklı terapi) per-füzyon alanına uy-

gulanmasıdır.

Dr.William C.Shoemaker hedef odaklı te-rapinin etkilerini ilk çalışan hekimdir.1988 yılındaki bu konudaki ilk yayının-da hastanın tedavisi boyunca bazı kritik değerlere odaklanıldığında yüksek risk-

li cerrahiyi takiben mortalitenin azalma trendinde olduğunu rapor etmiştir.Hayatta kalan hastalarda gözlemlediği kardiyak in-dexde,oksijen dağıtımında artan seviye ve maksimal oksijen tüketimini terim olarak supranormal değerler olarak tanımlamıştır.Dr.Shoemaker’in bu gözlemlerini takiben tıbbın diğer alanlarında da hedef odaklı te-rapi uygulanmıştır.

Acil Tıp alanında hedef odaklı terapi uy-gulandığında septik şokun tedavisinin daha az komplikasyonla daha iyi tedavi edildiği gözlemlenmiştir.Bunun nasıl sağlandığına bakılınca intravenöz sıvı ve inotrop kombi-nasyonu ile dokulara oksijen taşınmasının arttırılması ile başarıldığı görülmüştür.Hedefe yönelik perfüzyonun amacı pos-toperatif komplikasyonları ve mortaliteyi azaltmak için kardiyopulmoner bypass’da yoğun bir şekilde monitörizasyonu kullan-maktır.Son zamanlarda kardiyak cerrahiye giden hastaların mortalite ve morbiditesini azaltmak için perfüzyon alanında birçok ilerlemeler olmuştur ve bu gelişmelerin he-defe yönelik perfüzyonun bir parçası ola-rak kullanılması gerekmektedir.2013 yılında Amerikan Perfüzyonistler Derneğinin Dergisinde(JECT) perfüzyo-nistler için yeni yönerge ve standartlar yayınlanmıştır.Buna göre prime volümün azaltılması, gaz değişiminin ayarlanması ve optimize edilmesi ve her hasta için oksi-jen sunumu ve tüketiminin hesaplanmasını içermektedir.

Optimal perfüzyonu sağlamak için klinik kanıtlar, kardiyopulmoner bypass para-metrelerine kılavuz olarak kullanılabilir.Optimal perfüzyon, her bir hasta için cok dar bir terapötik sınır içinde arzulanan pa-rametrelerin sağlanması ve devamı için yoğun ve odaklanmış bir monitörizasyonu gerektirir.Bu amaca odaklı hasta takibi, optimal oksijen sunumu(DO2) ve azalmış inflamatuar yanıtlı doku perfüzyonu, ko-agülasyon kaskadının korunması, kolloid onkotik basıncın takibi ve sıvı dengesinin sağlanması ile ilgili olmalıdır.

REFERENCEJameel S, Colah S, Klein AA. Recent ad-vances in cardiopulmonary bypass tech-niques. Contin Educ Anaesth Crit Care Pain. 2009;10:20–3. 2- Murphy GS, Hes-sel EA 2nd, Groom RC. Optimal perfusi-on during cardiopulmonary bypass: An evidence-based approach. Anesth Analg. 2009;108:1394–417. 20. 3-Shoemaker WC, Appel PL, Kram HB, Waxman K, Lee TS. Prospective trial of supranormal valu-es of sRivers E, Nguyen B, Havstad S, et al. Early goal-directed therapy in the treat-ment of severe sepsis and septic shock. N Engl J Med. 2001;345:1368–77. de Somer F, Mulholland JW, Bryan MR, Aloisio T, Van Nooten GJ, Ranucci M. O2 delivery and CO2 production during cardiopulmonary bypass as determinants of acute kidney injury: Time for a goaldi-rected perfusion management? Crit Care. 2011;15:R192.

Tamer SarıMS,BS, PerfüzyonistBayındır Hastanesi Söğütözü Ankara

HEDEFE YÖNELİK PERFÜZYONPERİFERİK ARTER VE VEN HASTALIKLARI 2016 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU

TTB STE/SMG Akreditasyon-Kredilendirme Kurulu bu etkinliği 17 TTB STE/SMG Kredisi ile akredite etmiştir.

Bu etkinlikle ilgili bireysel kredilerinizi, etkinlik sırasında ya da daha sonra 7/24 evden, işyerinizden en geç 2 Aralık 2016 tarihine kadar https://kredilendirme.ttb.dr.tr

internet adresindeki TC Kimlik numaranıza bağlı kişisel STE/SMG kredilendirme dosyanızda katıldığınız toplantıları belirterek alabilirsiniz.

POSTTROMBOTİK SENDROMDA, İNKOMPETAN SAFEN VENLER (GSV/SSV) KORUNMALIDIR

TKDCD 14. Kongresinde bu sene hazırlanan Periferik Arter ve Ven Hastalıkları 2016 Ulusal Tedavi Kılavuzu dağıtımı başladı. Bu kılavuzun hazırlanmasında bü-yük emeği olan Dr. Kürşat Bozkurt’un görüşlerini aldık.

Bu kılavuza niçin ihtiyaç duydunuz?Biz ilk kılavuzu 2008 yılında hazırlamıştık. O zamanki koşul-larda en yeni bilgileri o kılavuza koymuştuk. Aradan geçen süre içinde 4 yıl sonra bu kılavuzu yenilememiz gerekiyordu. TASC-II üzerinden 2008 kılavuzunu hazırlamıştık. TASC-III kılavuzunu bekledik fakat bir türlü çıkmadı. Bundan sonra da çıkması beklenmiyor. Bunun nedeni de TASC organizasyonu içinde bulunan cerrahi grupların bu önerileri kabul etmemesi. Fakat aradan 8 yıl geçtikten sonra bizim kılavuzumuz eski ve bilgiler eksik hale gelmişti. Yeni bazı yöntemler ortaya çıktı. Örneğin Zamk (Glue) ile varis tedavisi ön plana çıktı. Bunun dışında yeni ilaçlar çıktı. Bunların başında yeni oral antikoa-gülanlar geliyor. O yüzden bir hazırlık gerekiyordu.

Bu kılavuz nasıl bir süreç ile hazırlandı?Öncelikle üç dernek aramızda anlaştık: Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği, Ulusal Endovasküler Cerrahi Derneği ve Fleboloji Derneği. Benim editörlüğüm ile yazarlar komitesi seçildi. Yazarlar komitesi kılavuzun 11 bölümünü hazırladı.

Bu bölümlerin hepsini ben editör olarak tekrar gözden geçirdim. Son haline getirdim. Bu hazır ol-duktan sonra her konuyu bağımsız bir danışmana gönderdik. Bu konuda Türkiye’de en etkin isimleri danışman olarak seçtik. Eleştirilerini de değerlendirerek bir metin hazırladık. İki gün İstanbul’da bir otele kapandık. Cumartesi sabahından ertesi gün akşama kadar çalışarak kılavuzdaki tüm bilgileri tek tek gözden geçirdik. Bu şekilde ulusal kılavuzu hazırladık.

Şu anda hazır olan ve bu kongrede dağıtılan Ulusal Kılavuz Periferik Arter Hastalıkları ve Venöz Has-talıklar konusunda bütün bilgileri içeren geniş kapsamlı bir çalışma. Son derece titizlik ile hazırlandı. Bilgilerin en doğrusunu içeriyor. Önemli olan bir nokta da hiç bir firma desteği olmadan iki derneğin finansal desteği ile hazırlanması. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği ve Ulusal Vasküler Cerrahi Derneğinin finansal destekleri ile hazırlandı. Umarım asistan ve uzman arkadaşlarımızın eğitiminde çok büyük faydası olacaktır.

Son sekiz sene içerisinde tedavide yeni ve farklı olan neler var?Öncelikli olarak tedaviler ağırlıklı olarak endovasküler hale geldi. Önceden Tasc-C, Tasc-D lezyonlar-da, yani tam tıkanık lezyonlarda da, cerrahi önerilir iken artık değişik katater teknikleri ile bu lezyonlar rekanalize edilebiliyor. Tüm lezyonlar aslında uygun vakalarda endovasküler olarak tedavi edilebilir. Cerrahi yok olmadı, hala rolu var. Ama Kalp Damar Cerrahları olarak bu tedavileri ihmal etmemeliyiz. Yeni nesil altikoagulanlar çıktı ve belli durumlarda avantaj sağlıyorlar. Etkinlikleri aynı fakat kanama riskleri daha az. Üçüncü önemli yenilik endovasküler tekniklerde. Eskiden Radyofrekans ve Lazer var iken Glue da potaya girdi.

Dr. A. Kürşat BozkurtTKDCD Başkan Yardımcısı

Page 8: 4 Kasım 2016, Cumatkdcd2016.naklenkongre.com/pdfs/4kasim.pdf · 2017. 1. 9. · basınçla oluşturduğu Bernoulli etkisiyle parçala-nan trombüsün aspirasyonu marifetiyle trombotik

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

14ncu_TKDC_Kongre_277x370mm.pdf 1 3.11.2016 13:54