4 mevsim bahçeşehir sayı 13

68
YIL: 2 MART 2011 AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ SOMUN EKMEK PASTA CAFE İNDİRİM TÜM TEZGAH ÜRÜNLERİNDE %30 CAĞ MENÜ: CAĞ KEBABI GÜNÜN ÇORBASI AYRAN-TATLI 15TL. HER PAZARTESİ GEL AL SERVİSTE

Upload: dort-mevsim-bahcesehir

Post on 18-Mar-2016

254 views

Category:

Documents


10 download

DESCRIPTION

4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

TRANSCRIPT

Page 1: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

YIL: 2 MART 2011 AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ

SOMUN EKMEKPASTA CAFE

İNDİRİMTÜM TEZGAH

ÜRÜNLERİNDE%30CAĞ MENÜ:

CAĞ KEBABI

GÜNÜN ÇORBASI

AYRAN-TATLI15TL.HER PAZARTESİ GEL AL SERVİSTE

Page 2: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 3: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 4: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

BAHÇEŞEHİRSOMUN EKMEK

SİZİN İÇİN YENİLENDİ

Page 5: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 6: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 7: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 8: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Bahar geldi...

‘DE NELER VAR?

8 � MART 2011

EDİ TÖR ,ün Notu

İmtiyaz sahibi:HAZAN YAPIMEVİ

Genel YayınYönetmeni:

Hasan Güntürk

Yayın Koordinatörü(Sorumlu Müdür):

Melike Güntürk

Tasarım ve Uygulama:Hazan Yapımevi

Yayın Danışmanı:Ali Polat

Reklam Müdürü:Nurcan Ercan

Yayın Kurulu:Hatice Gülçür İnanç

Hülya Meral

Kapak Tasarım:Naci Koç

Hukuk Danışmanı:Av. Şahin Zenginal

Teknik Müdür:Aziz Serdar Taştan

Dağıtım:4 MevsimBahçeşehir

Dergisi

Baskı:Veritas

Printing CenterLtd. Co.

Seyrantepe/İst.

Katkıda bulunanlar: Ece Sevinç, Ertan Dağhan, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Yasemin Sevinç, Yücel Akkoyunlu, Z. Hazan GüntürkDağıtım ekibi: Devran Öztürk, Sergen Demirtaş, Can Çataltaş, Sadık Can Düzgün, Egemen Akalın, Gürkan Özbulak

İLETİŞİM:Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst.

Tel: 0212 607 10 28e-mail:

[email protected]@hazanyapimevi.com

Facebook:Dort Mevsim Bahcesehir

web: www.hazanyapimevi.com

4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda biryayınlanır. Bahçeşehir’de evler ve

işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Uphill, Banu Evleri,

Manolya Evleri, Ardıçlı Evler, Spradon, Mesa Nurol, City Court,

Hill Park, Boğazköy, Esenkent, Eston,Alkent, (Avc›lar-Beylikdüzü işyerleri)

bölgelerine ücretsiz dağıtılır.Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı

sahibine, reklamların sorumluluğureklam verenlere aittir.

10. Bölgeden

14. SİZİN SOKAK

Kadına Şiddet

18. Kısa

20. Kadınlara hizmet eden erkekler

26. Kapak Konusu

Kadının adı var mı?

28. Röportaj

Hürriyet Gazetesi

‘Aile İçi Şiddete Son’

kampanyasının koordinatörü

Neşe Hacısalihoğlu

34. 50 kadın, 50 şiddet

36. 4 Mevsim Engelsiz Yaşam

Hem kadın, hem engelli olmak

56. DEKORASYON

Baharın renklerini evinize taşıyın

HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ

BİZE ULAŞIN212 607 10 28532 371 76 93

HER AY SİZLERLE

12. BAHÇEŞEHİR FİLİZLENİYOR-

Filiz Süzer

16. EKONOMİ- Kayhan Öztürk

22. HAVADAN SUDAN-

Müjde Köseoğlu

33. KARİKATÜR-

Cenk Karlıtepe

40. EĞİTİM- Nilgün Uluser İnan

46. SPOR- Savaş Kahraman

48. YAŞAM KOÇU-

Aşkım Kapışmak

50. SAĞLIK- Prof. Dr. İsmail Çepni

51. ÇOCUK SAĞLIK- Tahsin AKBAŞ

52. GEZİ- Hülya Meral

54. YEMEK

58. GÜZEL FİKİRLER-

Yasemin Yurtman Candemir

60. ASTROLOJİ- Nisa

62. POLİTİKA- Cemal Subaşı

63. KÜLTÜR SANAT-

Hatice Gülçür İnanç

64. ONLARA SORDUK

65. BULMACA

66. REHBER

Her zamanki gibi yine en sonakalan editör yazısını yazmak içinbilgisayarın karşısınaoturduğumda farkettim ki, bu ay kikonumuz ‘Kadına şiddet’yüzünden içim kararmış. Ne

yazabilirim diye düşünürken, birden eşiminlalelerin filizlendiğini söylediği geldi aklıma... Bune demek biliyor musunuz? Bahar, İlkbahar, bahargeldi bahar!!! İnsanın içini ısıtan, heyecanlandıran,mutluluk ve umut veren ilkbahar ayına girdik.Cemreler düşmeye başladı. Baharın habercisi olan,önce havaya, sonra suya ve en son da toprağadüşen cemrelerin mutluluğunu yaşarken en çokzorlandığım şey ise bunu kızıma anlatmak oldu...Heyecanla ‘Cemre düşmüş’ diye kurduğum bircümlenin arkasından gelen “Birşey olmuş mu?Cemre kim anne” sorusuyla kendi çocukluğumaklıma geldi, sadece güldüm ve basitleştirerekanlattım... Hatta anlatırken heyecanıma kızım bileanlam veremedi. Bahar ayıyla ilgili daha o kadarçok cümle kurabilirim ki ama burada bitirmek veaşağıdaki fotoğraftan da bahsetmek istiyorum.

Geçen ay dergimizin dağıtımı sırasında farkettik ki ekibimizden 3 kişinin doğum günü...Eee pastasız doğum günü olmayacağına göre biz dedağıtım arasında toplanabildiğimiz kadarıyla ufakbir doğum günü kutlaması yaptık... Nice yıllaraarkadaşlar. Bahar heyecanınızın hiç eksilmemesidileğiyle... Melike Güntürk

34

54

Page 9: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 10: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

BOLGEDEN

10 � MART 2011

TEM Otoyolu üzerinde bulunan Bahçeşe-hirʼe giriş köprüsünün yanına yapılacak ilaveköprü ile giriş ve çıkışlar tek yönlü hale gele-cek ve yaşanılan trafik çilesi sona erdirilecek.

Bahçeşehir-Esenyurt ve TEM bağlantı yo-lunda yaşanan sıkıntıları ve gelen şikayetleriİstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte de-ğerlendiren Başakşehir Belediyesi, yaşanansıkıntıların çözümüne yönelik projelendirilen“İlave Köprü ve Alt Geçit Projesiʼ son şeklinialdı. Proje, Şubat Ayıʼnda yapılacak olanihale ile uygulamaya konulacak.

Bu ilave köprü ile vatandaşlar hem Bahçe-şehirʼe doğrudan girişi ve hem de köprü so-nundan başlayacak alt geçit ile de mevcutBahçeşehir- Esenkent ana arter yoluylaEsenkent ve diğer yerleşimlere ulaşımı, sıkıntısız sağlayabilecekler.

Tek köprü üzerinden giriş ve çıkışlı olantrafik, ayrı giriş ve çıkış yollarına kavuşarakBahçeşehir ve Esenkent yolunda yaşanantrafik sıkıntısına son vermiş; akşam ve sabah trafiğinde yaşanan sıkıntılı durumu gidermiş ve vatandaşlara rahat bir soluk aldırmış olacak.

Bahçeşehir’e giriş çıkıştrafiği rahatlayacakBahçeşehir’e giriş çıkışlarda yaşanan trafik çilesi,projelendirilen ilave köprü ile sona erecek.

Başbakan Başakşehir’deydiBaşbakan Recep Tayyip Erdo-

ğan, bir alışveriş merkezi açılışınıyapmak üzere Başakşehir’deydi.

İstanbul Valisi Hüseyin AvniMutlu, İstanbul Büyükşehir Bele-diye Başkanı Kadir Topbaş, İstan-bul Milletvekili Mehmet Domaç,İstanbul İl Emniyet Müdürü Hüse-yin Çapkın, AKP İstanbul İl Baş-

kanı Aziz Babuşçu, BaşakşehirKaymakamı Cevdet Can, Başakşe-hir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal,Mahalle Muhtarları, Sivil ToplumKuruluş Temsilcileri ve binlerce va-tandaşın katıldığı açılışta BaşbakanErdoğan, Başakşehir’i, hızlı geli-şen, nüfusu hızla artan İstanbul’unmodern yüzü olduğunu ifade etti.

Page 11: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Başakşehir Belediyesi Temizlik İşleriMüdürlüğü tarafından sürdürülen titizçalışmalar her ay farklı bir kategoridebirinciliğe koşuyor.

2009 yılının Tem-muz ayından 2010yılının Aralık ayınakadar süren kağıt,karton, plastik, metal,cam vb. ambalaj atığıtoplama konusundaİSTAÇ verilerine göresadece Aralık ayındatopladığı 737 bin 330kg ambalaj atığı ile

Başakşehir Belediyesi 26 Belediye arasında birincioldu. Her yıl düzenli olarak verilen eğitimler, oluşturulanpilot bölgelerde ve mahallelerde ev ev, kurum kurumyapılan çalışmaların sonucu ve duyarlı vatandaşlarınkatkılarıyla toplanan ambalaj atıkları Başakşehir Beledi-yesiʼnin protokol imzaladığı lisanslı firma olan, HalkalıKağıt Karton Sanayi A.Ş. tesislerinde değerlendirilerekekonomiye katkıda bulunuluyor.

Göletin etrafında ve içinde bulunan Populus Alba(Ak-kavak) ağaçları bahar aylarında tohumlarının taşınmasısırasında etrafa yaydığı pamukçuklar ile insan sağlığınıve yaşam kalitesini olumsuz yönte etkilemektedir. Ay-rıca bu ağaçların hafif bir rüzgar ve kar yağışı sonucudevrilme tehlikesinden dolayı can ve mal kaybı riski bu-lunmaktadır. Tüm bu olumsuzların önüne geçmek içinPark ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından bölge özellikle-rine uygun bitki türleri ile yeniden projelendirildi.

Çevre bilincinerekor katkı

Gölet daha dagüzelleştiriliyor

Page 12: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

12 � MART 2011

“Kadına yönelik şiddetin temelinde kadının ekonomik özgürlüğünekavuşmamış olması ve tabiî ki cehalet yatıyor. Şiddet, ne biçimde olursaolsun hayatımıza korku ve güvensizliği sokuyor. Temel hak veözgürlüklerimizi kullanmamızı engelliyor.”

Erkeklerin biz kadınlardan ne üstün-lüğü var?

Hiçbir üstünlüğü yok!O halde bize neden üstünlük taslıyor-

lar?Bizim hatalarımızdan, bizim onlara üs-

tünlük taslama fırsatı vermemizden.Özellikle de geri bırakılmış eğitim alma-larına olanak sağlanmamış, hatta izin ve-rilmemiş kadınlarımızın davranışlarından.Hata mı? Hayır tabiî ki de değil sadecedavranış! Çünkü onlar erkeklerin astığıastık, kestiği kestik bir ortamda nefes bilealamamışlar. Erkek ne derse o olmuş. Öz-gürlük yok, fikir söylemek yok, eleştir-mek yok, ekonomik özgürlük hiç ama hiçyok. Ne var? Bol çocuk, bol dayak, bolşiddet.

Kadına yönelik şiddetin temelinde ka-dının ekonomik özgürlüğüne kavuşmamışolması ve tabiî ki cehalet yatıyor. Şiddet,ne biçimde olursa olsun hayatımıza korkuve güvensizliği sokuyor. Temel hak veözgürlüklerimizi kullanmamızı engelli-yor. Aile içi şiddet yaygınlığını ise tamolarak bilemiyoruz. Çünkü şiddet, ailemahremiyetinin bir unsuru olarak görülü-yor. Bu nedenle aile içi şiddetle mücadelede zor oluyor. Aile içi şiddetle mücadeleetmek zorundayız. Bu konuda kollukkuvvetlerine de büyük iş düşüyor. Şika-yetçi kadınları tekrar evlerine göndermek,olayı çözücü bir davranış olmuyor. Tamtersine yaşadığımız olaylar bunun çokkötü sonuçlar verdiğini gösteriyor. Kandökülüyor çocuklarımız annesiz kalıyor.

Ben şunu diliyorum:Her kadın anne adayıdır. Ve cennet an-

nelerin ayakları altındadır. Erkekler debunu bir bilse, bir inansa……

ÜÇ İĞRENÇ OLAYŞimdi size kadınlara bakış açılarını

göstermek istediğim 3 kişinin yazı ve ko-nuşmalarından örnekler sunacağım. Bu 3kişi de toplumu etkileyici görevler yapaninsanlar. Yorumu siz yapın.

HINCAL ULUÇ VAKASIYok böyle dans yarışması ile hepimi-

zin kalbinde unutulmaz bir yer sahibiolan Defne Joy Foster’in ölümü büyüküzüntü yarattı. Defne’yi tabiî ki öncedende tanırdık. Ama bu yarışmada onu çokdaha yakından tanıma fırsatı bulduk. Okadar cana yakın ve samimiydi ki herdansını ve her sohbetini büyük bir keyifleizledim. Hem çok güzel bir anne hemişini çok başarılı yapan bir kadın ve se-vimli sempatik iyi bir eş. Evet Defne hak-kında bir yorum yapmam istense onuniçin bu yorumu yapardım. Heyecanı ile,sevecenliği, neşesi ile, açık yürekliliği veaçık sözlülüğü ile bir anda herkesin kal-binde taht kurdu Defne.

Defne’nin ölümünü duyduğum anöyle bir üzüntü yaşadım ki. Allah ailesineve tüm sevdiklerine sabırlar versin.Ölümü herkes için büyük bir şoktu. Amahemen arkasından ikinci büyük şoku ya-şadık. Hıncal Uluç beyefendi öyle bir ko-nuşma yaptı ki bence kendini sevenlerinbile gözünden düştü bir anda.

Herkesin büyük üzüntü yaşadığı Def-ne’nin ölümüne üzülmeyen bir kişi düşü-nebiliyor musunuz? Evet üzülereksöylüyorum ama var. Ölüme üzülmeyenşuursuzca bir yaklaşımla ‘Su testisi suyolunda kırıldı’ diyebilen tek kişi var.Hıncal Uluç. Bir insan, nasıl böyle biryazı yazabilir? Nasıl böyle düşünebilir,aklım almıyor. İğrenç bir yazı. Olayın neolduğunu bilmeden Defne’yi tanımadan

bakın nasıl vermiş veriştirmiş. Bir sanat-çının dediği gibi ben de Hıncal Uluç’aşöyle hitap edeceğim. ‘Su testisi su yo-lunda değil, kafanda kırılsın!’

ORHAN ÇEKER VAKASIVe Konya Selçuk Üniversitesi’nden bir

öğretim üyesi çıktı. İlahiyat bölüm baş-kanı Prof Orhan Çeker.

Bu ne biçim bir kafadır nasıl bir beyin-dir? Adam taciz ve tecavüz vakalarınıbakın nasıl yorumluyor: ‘Sorunun oda-ğında kadın var. Sen dekolte giyinirsenbu tür çirkinliklerle karşılaşman sürprizolmaz. Tahrikten sonra sonucundan şika-yet etmen makul değil.’

Bu sözleri söyleyen Türkiye Cumhuri-yeti üniversitelerinden birinde hoca. Ço-cuklarımızı onlara emanet etmişiz. Onlaryetiştiriyorlar ve çocuklarımız maalesefbu kafayla yetişiyorlar. Adamın beyni bukadar çalışıyor. Adam bırakın dekolteyikadın gördümü tahrik oluyor. Vay zavallı-lar vay…

MEHMET AVCI VAKASIBir iğrenç yazı da Erzurumlu kadınları

ayağa kaldırdı. Yalnız onlar mı bizler deöfkeyle dolduk. Ulaştırma bakanlığınınçıkardığı aylık TCDD demiryolu dergisi-nin Şubat sayısında TCDD Basın yayınve halkla ilişkiler müşaviri

Mehmet Aycı imzasıyla bir yazı çıktı. Yazıya bakın Allah Aşkına:‘Tren Erzurum’a geldikten sonra Yeşil-

çam’da artist olma heveslisi Erzurum kız-ları, trenle İstanbul’a kaçarlar, türlümaceralar yaşadıktan hatta çam dibineyatırıldıktan sonra, tabii artist olmadanancak ‘kız gittim kadın geldim’ havasındatekrar memlekete dönerler. Bu tam biryandı gülüm keten helva hikayesidir.’

Bu adam istifa etmek zorunda kaldı.Aslında bunların kadınlara bakışları hepaynı. Kadın özgürlüğü sadece ağızla-rında. Ne yazık ki Türkiye’de hala böylebeyinler söz sahibi…

BAHÇEŞEHİR

FİLİZLENİYOR

FİLİZ SÜZER

Kadınlara uygulanan şiddet

Page 13: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

3. Cadde Şehr-i Bazaar AVM G Blok 2. Kat No: 24 Bahçeşehir Tel: 669 10 19

Önemli ve özel günlerin değişmeyen markası Magic Form 2011 ürünleri, çok özellikli sütyenleri, fonksiyonel korseleri ve iç dünyanıza ait tüm ürünleri ile Bahçeşehir’de.

İç Giyim

SEZONSONU

Page 14: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

SİZİN SOKAK

14

Kadına ŞİDDETTürkiye’de yaşayan kadınla-rın %36’sı yaşamlarının her-

hangi bir döneminde yakınilişkide olduğu erkeklerin fi-

ziksel şiddetine maruz kalıyor.Sizin bu konuda düşünceleri-

niz nedir?

Bengü Saltık (36)Aile içi şiddetin engellenebilece-ğini zanetmiyorum ancak azaltılabilir. Başta eğitim

şart! Özellikle bayanların meslek sahibi olması,kendi geçimlerini sağlayabilmeleri için büyük avan-

taj. Şiddet gören birinin iki şansı vardır bence. Birin-cisi şiddet uygulayan eşi tedavi olmaya ikna etmek,

eğer tedaviyi kabul etmiyorsa, ayrılıp kendi ayakları-nın üstünde durmak. İkincisi eğer meslek sahibi de-

ğilse herşeyi göze alarak ya ailesinin yanına gidecekveya sığınma evine sığınacak (malesef ülkemizde

yeterli sığınma evi yok). Ama ne yazık ki ülkemizdebirçok kadın hiçbir şey yapmadan şiddete rağmen

birlikteliklerini devam ettiriyor. Bu yüzden de devleti-mize çok iş düşüyor, üllkemizde daha çok sığınmaevleri açılmalı ve bu konuda yasalar da değişmeli.

Araştırma en az bir kez şiddetyaşamış kadınların %37’sinin an-nesinin de şiddete maruz kaldı-ğını ortaya koyuyor. Anneninşiddete maruz kalmış olması (Ko-cadır, döver de söver de) kadınınşiddeti kabulünde etken midir?

Semra Öztürk (38)Annesi şiddete maruz kalmış kadın-

lar eğer annesi şiddete karşı sessiz kalmış ve ço-cuklarına babalarını savunarak yetiştirmiş,çocuklar böyle bir anne baba ile büyümüş ise ya-şadıklarının zihninde yer etmesi doğaldır.Bu da ile-ride kadının başına gelen şiddeti kabulünde etkiliolacaktır.Tabii ki bunda eğitim seviyesi ve sosyalçevrenin de çok önemi vardır.Fakat her ne olursaolsun kadın ya da erkek kimseye şiddet uygulan-ması kabul edilir birşey değildir.

15 yaşından sonra eş veya birlikte olunan kişi dışında kadınlara şiddet uygulayanla-rın başında %41 ile babalar, %32 ile anneler, %16 ile ağabeyler, %8 ile de öğretmen-ler geliyor. Babaların şiddet uygulamada en başta olmasının sizce nedeni nedir?

Ayşe Acar (44)Babanın ailesinde yetişirken sevgisiz, şefkatsiz ve ilgisiz büyümesi sonucu ileriki yaş-larda davranışları şiddete, öfkeye, nefrete dönüşüyor. Kendi ailesinde bulamadığı sıcakaile ortamını ve huzuru çocuklarına da yaşatamıyor. Bir de bunlara babanın eğitim du-rumu, alkol, kumar vs gibi alışkanlıklar eklenirse şiddet kaçınılmaz oluyor.

Gelirinin olmadığını veya 250 TL al-tında olduğunu söyle-

yen kadınların yaklaşık%43’ünün eşi tarafın-

dan en az bir kere şid-det uygulandığı

belirlenmiştir. Gelirdüzeyi daha yüksek

olsaydı sizce bu orannasıl değişirdi?

Zuhal Barış (45)Kadın Erkek Çocuk Büyük Zengin Fakir

hiç kimse şiddeti haketmiyor. Gelir düze-yinin yüksek olması bence bu oranı de-

ğiştirmeyecek. Günümüzde üniversitemezunu, kendi ayakları üzerinde duran

kadınlar da şiddet görüyor. Erkeklerin bukonuda eğitilmesi şart.

Şiddet gören kadın-ların neredeyse ya-rısı bu araştırmalaryapılmadan önceyaşadıklarını kim-seye anlatmamış.Siz olsaydınız neyapardınız?

İpek Akan (37)Ne yazık ki ülkemiz hala aile içi şiddet olay-larını henüz aşamadı. Kadınlarımız istereğitimli olsun, ister cahil, ister güzel olsun,ister bakımsız her ne koşulda olursa olsunya psiklojik ya da fizyolojik şiddete maruzkalıyor. Kadınların yarısından fazlasınınsessiz kalmasının altında pek çok nedensayabiliriz. Burada asıl yapılması gerekenlerbence hakların iyice okunması ve bilinmesi,şiddet gören kadın ne yapmalı ve nereye sı-ğınmalı, kanuni hakları nelerdir iyice öğren-meliler. Bundan sonra bence kadınöncelikle ne istediğine karar vermeli, sonrada bilinçli bir şekilde harekete geçmelidir.

� MART 2011

Türkiye’de çeşitli dönemlerde binlerce kadınla yüz yüze görüşmelerlegerçekleştirilen “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet” araştırmalarından çıkan

ilginç sonuçların yorumlarını biz de bölgemiz kadınlarından aldık

Page 15: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

2. Kısım Mah. Avni Akyol Cad. D/10 LOCA - BAHÇEŞEHİR/İSTANBUL

Tel: (0212) 608 00 88 - Fax: (0212) 608 08 89

150 kişilik kapalı,

200 kişilik açık terası ilehizmetinizde.

Page 16: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Tunus'da başlayan ve Mısır'a sıçrayan,şimdi bütün Ortadoğu ve Kuzey Afrika'yıetkisi altına olan olaylar, siyasi sonuçları-nın yanısıra önemli ekonomik gelişmelerede yol açıyor. Son günlerde Libya'ya yan-sıyan olayların diğer ülkelere göre dahakanlı olması piyasaları olumsuz etkiliyor.Emtia fiyatlarında ciddi hareketlilik yaşa-nırken, petrol fiyatları deyim yerindeysealdı başını gitti. Bu satırların yazıldığı sı-ralarda (22 Şubat 2011) petrol fiyatları110 dolara yaklaştı. Umarım gerçekleş-mez ama 120, 130 hatta 150 dolarları te-lafuz eden uzman ve analistler bile var.

Emtia piyasalarındaki doruğa çıkanhareketliliğin altında Ortadoğu'daki ayak-lanmaların yattığı bir gerçek. Ancak fiyat-lara ilişkin oldukça iddialı tahmin veanalizlerin altında açıkça telafuz edilmesede kabus senaryoları yatıyor. Bu senaryo-lara göre Libya’da dozajı gittikçe artankanlı olaylar, sürecin Tunus ve Mısır'agöre daha kanlı ve sert geçeceği anlamınageliyor. Ama asıl korkulan, açıkça söy-lenmese de fiyatlanan konu, olaylarınSuudi Arabistan’a sıçraması. Suudi Ara-bistan ile ilgili olarak ufak bir gerginlikhaberi petrol fiyatlarını 120 dolara taşıya-bilir. Ayrıca olayların Suudi Arabistan'asıçraması halinde, dalganınOrtadoğu ve Kuzey Afrikaile sınırlı kalmayacağı dü-şünülüyor. Olayların bütünİslam coğrafyasına yayıl-ması demek Uzakdo-ğu'dan, Avrupa'ya kadarbütün dünyada Ortado-ğu'daki kadar hareketli ol-masa da rahatsızlıkyaratabilir.

Olaylar devam eder vepetrol fiyatları da yüksel-meye devam ederse globalpiyasalar ve ekonomiyi deolumsuz etkileyeceği

kesin. Örneğin Uluslararası Enerji Ajansı(IEA) Başkanı Nobuo Tanaka, petrolün100 doların üstünde kalması haline krizçıkacağını söyledi. Tanaka, “Çok endişe-liyiz, bu durum petrol arzı için risk oluş-turuyor. 2011 yılı boyunca petrol fiyatları100 dolar civarında devam ederse,2008’deki krizin benzeri yaşanır” dedi.IEA Başekonomisti Fatih Birol ise yaptığıaçıklamada Ortadoğu ve Kuzey Afri-ka’daki olaylar nedeniyle yükselen petrolfiyatlarının ekonomik büyüme için teh-like oluşturduğunu ve sanayileşmiş ülke-lerin bir miktar stoku devreye sokmayahazır olduklarını hatırlattı. Birol, petrolünartan maliyetinin sanayileşmiş ülkelerinticaret dengelerini alt üst edebileceğini,enflasyonu yükseltebileceğini ve bununda büyük merkez bankalarının faizleri ar-tırmasına yol açabileceğini söyledi.

Dünya petrol piyasasında arz ve taleparasında dengesizlikler arttığında IEA’inOECD üyesi ülkelerden stoklarını kulla-nıma açmalarını isteme yetkisi bulunuyor.Söz konusu stoklar 1.6 milyar varil sevi-yesinde. IEA bu yetkisini en son 2005’teKatrina Kasırgası Meksika Körfezi’ndepetrol üretimini vurduğunda kullanmıştı.

Emtia ve petrol fiyatlarındaki bu hare-

ketlilik yatırımcıların da pozisyonlarınıgözden geçirmesine neden oluyor. Örne-ğin Amerikalı ünlü yatırımcı Marc Faber,emtia ve petrol fiyatlarının daha da yük-seleceğini, hisse senetlerinde zorlu biryıla hazırlanılması gerektiğini söyledi.Özellikle petrol fiyatlarının bu seviyeler-den önemli oranda yukarı gideceğini dü-şünen Faber, şunları söyledi:

“Diğer emtialarla veya dünyadakidiğer mallarla karşılaştırıldığında petro-lün pahalı olduğunu düşünmüyorum. Pet-rol fiyatlarında daha fazla yükselişkesinlikle bazı politik problemlere, petrolarzında aksamaya veya global ekonomidebüyük bir büyümeye, bağlı."

Petrol fiyatlarındaki bu hızlı artış, Tür-kiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın(TCMB) bir taraftan faizi indirirken diğertaraftan zorunlu karşılıkları artırma strate-jisinde de değişikliğe yol açabileceği ko-nuşulmaya başlandı.

TCMB ocak ayı Enflasyon Rapo-ru’nda 2011 için öngördüğü ortalama pet-rol fiyatını 85 dolardan 95 dolarayükseltmişti. 22 Şubat'ta yayımlanan sonPara Politikası Kurulu (PPK) toplantısıtutanaklarında petrol ve diğer emtia fiyat-larındaki hızlı artış eğilimi kalıcı olur ve

orta vadeli enflasyon he-deflerine ulaşılmasınıtehdit ederse, baz senar-yoda öngörülene kıyasladaha güçlü bir parasal sı-kılaştırmaya gidilebile-ceği belirtildi. Bu ifadede TCMB'nin senaryo-sunda değişiklik olabile-ceği sinyali olarakalgılandı. Ekonomistler,bundan sonra zorunlukarşılıklarla birlikte faiz-lerin de artırılabileceğiihtimalini tamamen dış-lamıyor.

EKONOMİ

16 � MART 2011

“Emtia piyasalarındaki doruğa çıkan hareketliliğin altında Ortadoğu'dakiayaklanmaların yattığı bir gerçek. Ancak fiyatlara ilişkin oldukça iddialıtahmin ve analizlerin altında açıkça telafuz edilmese de kabus senaryoları yatıyor. “

KAYHAN ÖZTÜRK

FİNANSGÜNDEM.COM

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Ortadoğu'daki gelişmeler ve

petrol fiyatları

Page 17: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 18: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

KISA

18 � MART 2011

Geçtiğimiz yıllara göre daha ılıman birkış geçiren İstanbulʼda bahar mevsimiylebirlikte yeşil örtüde de kıpırmadalar baş-ladı. Bu sene ilkbahar vejetasyon dönemiİstanbul için daha erken başladı. Ağaçlar-daki tomurcuklanmalar, çim ve mera ötü-sünde büyüme hızındaki artış vetopraktaki canlıların uyanması, İstan-bulʼdaki bitki dokusuna dikkatli gözlerlebakan bizlere baharın erken gelişini gös-termektedir.

Peki kapımızı çalan, renkleri ve koku-suyla bizlere misafir olan 2011 Baharınabiz ve bahçemiz hazırmı?

Gardens of Bosphorus peyzaj firması

sahip olduğunuz yeşil bahçe dokunuzubahar için, size hazırlamayı öneriyor. De-neyimli peyzaj tasarım ekibiyle, karakteri-nize uygun farklı konseptlerde tasarımlargeliştirip siz doğa severlerin zevklerinesunuyor ve onayladığınız tasarımları çokkısa bir süre içerisinde deneyimli peyzajmimarlarımızın gözetiminde bahçeleri-nize tatbik ediyor. Garden of Bospho-rusʼun size ait olan sorumluluğu bununlabitmiyor; dilerseniz periyodik olarakbahçe bakımılarınızı da memnuniyetleüstleniyor, tasarım, alt yapı-sulama, çim-lendirme, bitkilendirme ve bakım olaraksiz peyzaj kullanıcılarına hizmet sunuyor.

Gardens of Bosphorus peyzaj ile bahçelerde bahar havası

Gardens of Bosphorus peyzaj firması sahip olduğunuz yeşilbahçe dokunuzu bahar için, size hazırlamayı öneriyor.

Bahçeşehir’de başarınınanahtarı; Arda Hoca

Bahçeşehir’de pek çok öğrenciyeyıllardır hayallerindeki okulları ka-zandıran Arda Çankaya’nın öğrenci-lerinden Melisa Tokmak, ‘StanfordUniversity EPGY Summer Institutesde Investigations in Engineering’

programına tam burslu kabul edildi.Arda Hoca’nın diğer bir öğrencisi

Ecem Bıyık ise Alman Lisesi'nde 700öğrenci arasında her dönem bir öğ-renciye verilen ‘örnek ögrenci okulonur belgesi’ aldı.

Çamlık Et &Gurme’debayanlar matinesi

Bahçeşehir Locaʼda hizmetegiren Çamlık Et & Gurme, 150kişilik kapalı salonu ve 200 kişi-lik açık terası ile Bahçeşehirʼliyegünün her saati kahvaltı keyfiyaşatıyor. Bunun yanında Bah-çeşehirʼli bayanları her haftaçarşamba ve cuma günleri bir-birinden leziz tatlarla süslediğizengin açık büfesiyle saat14:00 ile 17:00 arası canlımüzik eşliğinde bayanlar mati-nesine bekliyor.

Page 19: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Yerel basın mensupları, CHPmilletvekili aday adayı MehmetKabanʼın verdiği kahvaltı toplantısındabir araya geldi… Basın mensupları ileCHP ilçe teşkilatını bir araya getirentoplantıya CHP İlçeBaşkanı Özgür Karabat,CHP İlçe Kadın KoluBaşkanı Ayfer Dikbaş,Atatürkçü DüşünceDerneği MYK üyesi veMarmara Bölgesorumlusu Ümit Ülgen,çok sayıda teşkilat üyesive basın mensubu katıldı.

Davete katılan basınmensuplarına seslenenMehmet Kaban,

konuşmasına emekçi basınmensuplarına teşekkür ederek başladı.Konuşmasında ʻSiyaseti toplum içinyaptıklarınaʼ vurgu yapan Kaban,“Siyaseti kendimiz için değil toplum için

yapıyoruz. Sizlerin sorunu hepimizinsorunu, Türkiyeʼnin sorunu bizimsorunumuz. El ele vererek Türkiyeʼninen iyi şekilde yönetilmesinisağlamalıyız. İnsanların yaşam

kalitesini yükseltmekbizim görevimizdir.Siyasetin amacı datoplumun yaşamkalitesini yükseltmektir.Benim de siyasete katkıvermemin sebebi budur.Türkiye içinde bulunduğudurumu hak etmiyor. Bubenim içime sinmiyor. Bizbirilerinin rant eldeetmesi için siyasetyapmıyoruz” dedi.

CHP’li Mehmet Kabanyerel basın ile buluştuMehmet Kaban’ın yerel basın mensupları ile önümüzdeki genel seçimlereilişkin öngörülerini paylaştığı kahvaltı daveti samimi bir hava içerisinde gerçekleştirildi.

Page 20: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

20 � MART 2011

Kadınlara hizmeteden erkeklerKadınlar zordur, seçicidir ve ayrıntıcıdır... Yani kadınahizmet etmek en zor mesleklerin başında gelir. Hele de bu hizmeti yapan erkekler ise... Bizde kadınlara hizmet eden sektörlerin en başında gelen kuaförlere kadınları sorduk...

1 Sizce müşterilerinizin özellikle sizi tercih etmesinin sebebi nedir? 2 Sizce kadınlar bunalımda olduklarında neden size gelirler?3 Biliriz ki kadınlar kuaförleriyle pek çok şey paylaşırlar.

Bununla ilgili ilginç bir anınızı bize anlatabilir misiniz? SO

RU

LAR

1 Meslekte 31 senelik tecrübe ve yenilikleri yerinde takip edip salonumdauygulamam bir de hem sanatımda hem de salon temizliğinde aşırı titizolmam tercih sebepleri olabilir.

2 Bayarlarda bu gibi durumlarda ani kararlar alırlar. Bu alınan kararlar özgüvenlerini yeniler. En kestirme ve etkili olan saç değişikliğidir.

3 Bir bayan ağlayarak içeri girdi. Kaşını aldırıp, saçının kesileceğini söy-ledi. Bu işlemler boyunca ağlamaya devam etti. Sonunda sorularıma cevapverdi. İşinden erken çıkıp evine geldiğinde eşini başka bir bayanla yakala-dığını söyledi. Elimden geldiğince sakinleştirmeye çalıştım. Burada ilginçolan o anda kapıyı vurup direk kuaföre gelmesi. Bu bizide çok şaşırtmıştı.

1Elimden geldiği kadar en iyi hizmeti sun-maya çalıştığım, hizmette, kalite ve temiz-liğe dikkat ettiğim ve her müşteriye aynıönemi gösterdiğim için.

2 Tek bir cümleyle, kendisini daha mutluhissetmek istediği için.

1 Her kadının kendini huzurlu ve güvendehissettiği belli yerler vardır. Bunların ba-şında da kuaförler gelir. Bizleri sevdikleri vegüven duydukları için her türlü problemlerinive mutluluklarını bizimle paylaşırlar. Amabunlar müşterimle benim aramda olan şey-lerdir. Anlatmak prensiplerime aykırı...

Birkan Kavuklu (31 yıll)

Coşkun Azaklı (22 yıll)

Page 21: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

21MART 2011 �

1 Müşterimin beni tercih etmesinin en önemli sebebi onlara dürst olmamdır.Ben hiçbir zaman günümü kurtarmayı düşünmedim. Müşteriye her zamanuzun vadeli baktım. O güveni veremezsen o müşteriyi sonunda kaybedersin.Üzülerek söylüyorum bizim sektörde müşteriyi çok yanıltanlar var. O yüzdenmüşteri sabit aynı yere gidemiyor. Kendime ve mesleğime saygı duymalıyımkiişimi dürüst yapabileyim.

2 Müşteri, bunalımda ya da mutsuz ise direk kuaföre gider. Çünkü huzurlubir ortam arar. Hemen bir kahve ikram ederiz. Eline ayağına bir bakım yapılır.Saçınada bir model ya da renk değişikliği yapıldığında bambaşka bir insanolarak çıkar ve mutlu olur. Bence kuaför iyi bir psikolog ve iyi bir sırdaş olmalı-dır. Çünkü bayanlar özelini bile kuaförleriyle paylaşabilir. Kendine yakın hisse-der. Siz onu başkasına anlatırsanız tehlike o zaman başlar ve o müşteriyikaybedersiniz. O yüzden çok hassas ve dikkatli olmalısınız.

3 Marka bir salonda yetiştiğim için çok fazla ünlü sanatçıyla ve mankenlerleçalışma imkanı yakaladım. Bülent Ersoy, Muazzez Abacı, Muazzez Ersoy,Hülya Avşar, Gülben Ergen, Hande Ataizi, Ajda Pekkan bunlardan bazıları.Aklıma gelen bir anımı paylaşmak istiyorum. O zaman gazinolar açıktı. BebekPark Gazinosuʼnda Bülent Ersoyʼun saçını tarıyordum. Bülent hanıma hep zoryetişirdim. Bir gün yine geç kaldım, baktım kostümünü giyinmiş sahneye çıkı-yor. Benide sahneye aldı. O şarkı söylüyor, ben topuz tarıyorum. Çok kızmıştıama o günü hiç unutamam.

1 Kaliteli hizmet 2 Mutlu olmak için

3 Müşterilerimizin özellerine girmeyiz. Prensibimiz değil.

1 Öncelikle kendime has bir tarzım olması ve bu tarzı müş-terilerimi yansıtmam. Müşterilerimle olan samimi ve dürüstdialoğum sonucunda, gönül rahatlığıyla yönlendirebildikleriiçin tercih ediliyorum. Her yaş grubundaki kadın müşterile-rimle karşılıklı empati kurmayı profesyonelliğin de getirdiğirahatlıkla çok iyi başardığımı düşünüyorum. İşimde eğitimliolmam, yenilikleri yılın trendlerini takip ediyor olmamda ta-biiki ayrıca farklı bir güven veriyor.

2 Kadınlar bunalıma girdiklerinde psikoloğa değilde kua-före giderler. Bayanlar bunalımda oldukları dönemlerde dışgörünümleriyle oynamayı tercih ederler. Tabii ki bu tercihlerkötü sonuçlar doğurabilir. Biz kuaförlerede düşen onları buzor dönemlerinde doğru yönlerdirme yaparak yanlış ve piş-manlık duyacakları sonuçlarla başbaşa bırakmamaktır.

3 Uzun zamandır tanıdığım, saçlarının rengini sarı olarakkullanan bir müşterim, morali bozuk olarak salona geldi vebenden saçlarını koyultmamı isted. Ben bir problemi oldu-ğunu anladım. Onu bir anlık ve daha sonra pişman olacağıbu fikrinden caydırdım. Daha doğrusu caydırdığımı düşün-düm. Takii 2 gün sonra saçları koyu bir şekilde tekrar salonagirene kadar. Ve benden saçlarını eski haline getirmemi ricaetti. Ama artık iş işten geçmişti. Bu yüzden burdan müşteri-lerimize söylemek istediğim bu gibi durumlarda kuaförü-nüzü mutlaka dikkate alın.

Tamer Zencilek (30 yıll)

Reşat Er (26 yıll)

Emrah Çabkur (12 yıll)

Page 22: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

HAVADAN SUDAN

MÜJDE KÖSEOĞLU

Sevginizle cennet yaratın kiçevreniz meleklerle dolsunSevginizle cennet yaratın kiçevreniz meleklerle dolsun

Her mevsim içinde ayrı bir güzellikve özellik barındırsa da ilkbahar mevsi-minin yeri bende bir başkadır. İlkba-harda doğanın uyanışını bir çocuğundoğumuna benzetirim hep. Bu nedenleilkbaharda daha bir umut dolu olurumhayata karşı. Her bir duygumu dahayoğun yaşarım, yaşama sevincim ile bir-likte; dedim ya severim ben ilkbaharı.Mart ayı her ne kadar kapıdan baktırsada ilkbaharın ilk ayı olması nedeniylebu ayki yazımın konusunun çiçek,böcek, kelebek, hayat güzel kıvamındaolması kaçınılmazdı. Fakat dergimizinbu ay ele aldığı konunun kadına şiddetolduğunu öğrenene kadar. Yaşamın; içacıtan, insan olmayı sorgulatan, modern-gelişmiş toplumlarda bile çözülmemişolan insanlık dışı davranış biçimini esgeçemedim. İçimin acısı, içimdeki se-vinci fena halde yok etti. Şiddet konu-sundaki duygularımı, düşüncelerimisizlerle paylaşmak istedim.

Evrensel olarak varlığı kabul edileninsanın en güçlü dürtülerinden biri olansaldırganlık şiddeti doğuruyor. Bununsonucunda da güç ve baskı uygulayarakkarşımızdaki insana ruhsal ve bedenselzarar veriyoruz... Bu zarar ne boyut-

larda, çeşitleri ne, en çok şiddete kimlermaruz kalıyor, önlenebilir mi, nasıl?

Bu sorularıma cevap bulma adına şid-detle ilgili bir araştırma yaptım.

Rakamlar ürkütücü....Şiddet; aile içi şiddet, kadına şiddet,

çocuğa şiddet, yaşlılara şiddet ve ken-dine şiddet gibi türlerde karşımıza çıkı-yor. Maalesef günlük yaşantımızda okadar çok şiddet var ki kanıksanma bo-yutuna varmış şiddetin bazı türleri. Ka-nıksanma boyutuna gelmesi ise çoktehlikeli; çünkü kanıksanan davranış bi-çimi kabul görmüş ve dolayısı ile çö-zümü aranmıyor demek.

Şiddetin uygulanışı ise çeşitlilik gös-teriyor. Güç gösterek uygulanan şiddetfiziksel zarar veriyor ve güçlü zayıfa uy-guluyor. Fiziksel olarak güçlü olan uy-gulayıcı olduğu için de bu grupta en çokşiddeti kadın, çocuk ve yaşlılar görüyor.

Ayrıca şiddet karşımıza sözel, ekono-mik, duygusal olarakta çıkıyor.

Aşağılama, karşındakine kayıtsızkalma, yok sayma sözel ve duygusal şid-det kapsamında.

Erkeğin kadını çalıştırmaması veyakadının kazandığı parayı elinden almasıise ekonomik şiddet.

Çözümler elbette yaratılmış. Hemdevlet hem de sivil toplum örgütleri ça-lışmalar yapıyor. Kadın sığınma evleri,şiddet görenin kanuni haklarının öğretil-mesi, şiddet gören çocukların ailedenalınması gibi çözümler üretilmiş.

Ben ise şiddetin ortadan kalkması içingerekenin sevgi olduğuna inanıyorum.Sevebilmeyi öğrenmek, sevgiyle yak-laşmak her şeyin çözümü.

Bu noktada da görev kadınlara düşü-yor. Analık görevini üstlenen kadınlar,şiddet uygulayan bu canavarları kim ye-tiştirdi, siz. Sevgiyle mi yetiştirdiniz?Sanmıyorum. Sevgiyle büyüyen birisevmeyi öğrenir. Yüreğinde sevgi barın-dıranlar dünyayı yaşanabilir hale geti-renlerdir.

Kadın olarak şiddet konusunda her nekadar en çok mağdur olanlar olsak daaynı zamanda suçluyuz da; uygulayıcı-ları bizler yetiştirdiğimiz için.

Unutmayalım “Rüzgar eken, fırtınabiçer.”

Sevginizle yetiştirdiğiniz çocuğa cen-net yaratın ki o da melek olsun.

Yürekleri sevgiyle dolup taşan çocuk-ların yetiştirildiği bir toplum olabilme-miz dileği ile sevgiyle kalın.

22 � MART 2011

Page 23: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Polikliniğimiz sağlıktadönüşüm çerçevesinde:7/24 saat acil hekimlik vehemşirelik hizmetlerini,Evde bakım hizmetleri vebuna bağlı evinde veyamerkezde sözleşmeliailenizin hekimliğini,Toplu işçi çalıştıran işkollarında hıfzıssıhha ve AB direktörlüğünün isteğidoğrultusunda sağlıktaramaları ve portör analizhizmetlerini,Konsultan uzman hekimmuayene ve tedavihizmetlerini,Biorezonans yöntemi ile tekseansta sigarayı bıraktırmaeğitim ve tedavi hizmetini,Mobil araçla seyyar röntgen,ultrason, kan sayımı ve acilset donanımıyla mobil sağlıkhizmetini,Röntgen, ultrason, EKG,görüntüleme ve tıbbi tahlilanaliz laboratuarları ile tanıhizmetleriniSahasında deneyimlihekim ve yardımcı sağlıkpersoneli ile 28.02.2011tarihinden itibaren yeniadresinde hastakabulüne başlamıştır

Sağlıkta dönüşüm!

SAĞLIKLI KONUT PROJEMİZ’LE

ÖZEL SAĞLIKTA LOKMAN

POLİKLİNİĞİMİZ 7/24 HİZMETİNİZDE

TEL.: 672 60 36-37www. lokmansag l i k . com

LOKMAN ÖZEL SAĞLIKHİZMETLERİ

Bahçeşehir Esenkent Cad. Boğazköy yolu No: 68 (Esbil Spor Tesisi Karşısı)

Page 24: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

ADVERTORİAL

24 � MART 2011

Alışverişten eğlenceye aradığınız herşey

PELİCAN MALL’de

Pelican Mall Yaşam ve Alışveriş Merkezi Genel Müdürü Berna Yüksel:

Pelican Mall AVM’nin açılışındanbahsedebilir misiniz?

Pelican Mall Alışveriş ve Yaşam Mer-kezi 17 Aralık 2010 tarihinde kapılarınıziyaretçilerine açtı. Pelican Mall, açıl-dığı ilk günlerde her yeni alışveriş mer-kezi gibi bir takım zorluklar yaşadı amabunları kısa sürede atlatmayı başardı. 2 ay gibi kısa bir zamanda geldiğimiznoktayı görünce Ben ve ekip arkadaşla-rım çok mutlu oluyoruz.

Bahçehir’den ilgi görüyor musu-nuz?

Bahçeşehir bölgesinden gelen yoğunistek üzerine ücretsiz müşteri servisimizibaşlattık. Servislerimiz hiç boş gelmiyor,tabii çok daha yoğun bir talep olsun isti-yoruz. Bunun için yakın zamanda Bah-çeşehirʼde kapsamlı bir çalışmanıniçerisine gireceğiz. Şu an detaylara gir-mek istemiyorum ama Bahçeşehir deyaşayıp Pelican Mallʼden haberdar ol-mayan kimse kalmayacak.

Servis Güzergahınız nedir?Güzergahımız aşagıdaki gibidir; Süleyman Demirel Bulvarı - Funda

Otobüs Durağı - Rıfat Ilgaz Otobüs Du-rağı - Okyanus Caddesi - Sağlık Ocağı- Düden 8 - Tortum Otobüs Durağı -Manolya Evleri - Şelale Evleri - GülOtobüs Durağı - Testili Kızlar Meydan -Bahçeşehir Merkez Durağı - CenkKoray Caddesi - Pelican Avm

Mağaza karmanızda hangi marka-lar bulunuyor? Ziyaretçiler aradıkla-rını bulabiliyor mu?

Avcılar E-5 üzerinde yer alan PelicanMall, bölgesel satış kimliğiyle tüm gelirgruplarına hitap edebilen mağaza kar-masıyla kurgulanmıştır. Pelican MallAlışveriş ve Yaşam Merkezi, Carrefour,Darty, 9 salonlu Cinema Pink, BuzPisti, Bowling ve Lazer Game ile Avcı-lar ve çevre bölgelerde yaşayanlar veçalışanlar için tartışmasız bir çekimgücü oluşturmaktadır. Marka karmamızçok güçlü; Mango, Koton, Sevil Parfü-meri, Kigılı, Damat, U.S. Polo, U.S.Polo Home, Batik, Herry, Kemal Tanca,Deichmann, English Home, Pronail,Yves Rocher, Ekol Pırlanta, LC Wai-kiki, Edirne Kırkpınar Lokantası çok de-

ğerli markalarımızdan sadece bir kaçı. AVM’nin “yaşam” bölümünde ne

gibi etkinliklere ve alanlara yer veri-yorsunuz?

Pelican Mallʼ de dünya ve Türkiyeʼninseçkin markalarını barındırmanın yanısıra gün ışığından yüksek derecedefaydalanılabilen atriumu, özel peyzajçalışmaları, süs havuzları, eğlencealanları, cafeleri ile alışveriş merkezle-rinde yaşam öğesini de ön plana çıkart-mayı amaçladık. Gün ışığındanfaydalanan geniş atriumu, havuz ve bit-kilerin yer aldığı iç mimari ile de buferah ortam şık bir hale getirildi. Sadecealışveriş yapmanın ötesinde tüm yaşgrubundaki ziyaretçilerimizin keyifli vakitgeçirmesini ve eğlenmesini amaçladık.

PELİCAN MALL Bahçeşehir servis saatleri ve duraklarıBAHÇEŞEHİR Parkway Sağlık Ocağı Tortum Otobüs Dur. Gül Otobüs Dur. Bankalar Cad. PELICAN AVM10:00 10:02 10:05 10:07 10:10 10:15 10:3012:00 12:02 12:05 12:07 12:10 12:15 12:3014:00 14:02 14:05 14:07 14:10 14:15 14:3016:00 16:02 16:05 16:07 16:10 16:15 16:30

Page 25: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 26: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

KAPAK KONUSU

26 � MART 2011

Türkiye’de kadın olmak zor. Güngeçmiyor ki kadınlarla ilgili tartışmalıbir konu gündeme gelmesin. En sonsunucu- oyuncu Defne Jof Foster’ınvefatının ardından ‘Su testisi su yo-lunda kırılır’ gibi ağır bir ithamla çalka-landık. Ardından ‘Dekolte giyentecavüze uğrar’ diyebilecek kadar ‘ba-yağı’ düşünen bir ilahiyat profesörünübile duydu kulaklarımız. Daha dün 12yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden28 adamın cezası ‘kızın rızası olduğuiçin’ mahkeme tarafından hafifletildihaberlerini okuduk. Böylesine vahimhallerdeyiz anlayacağınız..

Doğduğu andan itibaren kendisinegörev gibi sunulmuş evişlerini hallet-menin yanısıra çalışma hayatında yeralan, eve maddi gelir sağlayan, mar-ket, alışveriş, kuru temizleme gibi de-tayları koordine eden, ailenin sosyalhayatını düzenleyen, çocukların bakımıve eğitimleriyle ilgili ayrıntıları planlayankadın, varoluşunu yeniden sorgulamak,kendisine uygulanan şiddetle müca-dele etmek, aynı zamanda bu tarz it-hamlara ve haksız kararlara karşı dikdurmak için yoğun bir çaba sarf etmekzorunda. Tüm bu çaba daha adil veyaşanabilir bir dünya yaratmak için..

Hepimiz dünyaya birtakım özelliklertaşıyarak geliyoruz. Gözlerimizin, saçı-mızın rengi, cinsel organlarımız, hor-mon dengelerimiz, zihinsel, duygusaleğilimlerimiz, yeteneklerimiz farklı.Ama bu özelliklerin, eğilimlerin ve yete-neklerin biçimlendirilmesi ve onlaradeğer biçilmesi tamamen toplumsal vetarihsel koşulların ürünü, asla genetikdeğil. Yani sanılanın aksine şiddet,genlerimizden gelmiyor, tamamen ya-şanılan toplumda kazanılmış karakterve öğretilerle oluşan eylemlerden kay-naklanıyor.

Dolayısıyla kadın veya erkek olarakdoğmuş olmak, genel ahlak ve namusanlayışı, gelenek- görenekler, toplum-

sal ve ekonomik yapı, eğitimin düzeyive niteliği, ataerkil erkek egemen top-lum anlayışı gibi faktörlerle birleşincekadının ‘öteki’ konumuna indirgendiği,nesne olarak değer biçildiği bir top-lumla karşı karşıya kalıyoruz.

Kadına şiddet oranı yüzde 50Kadının Statüsü Genel Müdürlü-

ğü’nün yaptığı araştırmaya göre 36milyon kadın nüfusun yaşadığı ülke-mizde 18 milyon kadın şiddet görüyor.‘İkinci’ ve ‘öteki’ konumuna indirgenen,ekonomik özgürlüğünü kazanma ola-nağı bulamayan, sürekli baskı altındatutulan ve ‘hayatının öznesi olma’hakkı ve şansı elinden alınan kadın, birsüre sonra aile içindeki şiddetten do-layı sürekli kendini suçlayan bir davra-nış içine giriyor, pasif, pesimistdavranışlar sergiliyor. Bir kısmında kişi-lik bozuklukları, depresyon veya şizof-renik eğilimler gözleniyor. Bu durumtoplumsal yapının sağlıklı işlememe-siyle, yıkımlarla sonuçlanarak inşa et-meye çalıştığımız ideal toplumyapısından uzaklaşmamıza ve çöküşü-müze sebep oluyor.

Tüm bunlara rağmen iyi haberler devar diyebiliriz. Uzun yıllardır kadın ileşiddet kelimesinin yanyana kullanıl-ması bir tabu iken son 10 yılda kadınaşiddetle mücadelede, kadının ekono-mik anlamda güçlendirilmesinde, sos-yal hayata ve eğitim hayatınakatılımında muazzam bir değişim vedönüşüm olduğunu görüyoruz. Çö-züme yönelik çalışmaların hız kazan-masında mücadele eden kadınlarınyanısıra yurtdışından fon sağlanması,özel sektörün ve finans sektörünündesteği, sivil toplum örgütlerinin bilinçliçalışmaları büyük önem taşıyor el-bette. Buna rağmen şiddet bitmiyorama azalma sağlanıyor veya çözümeyönelik reflekslerde ciddi bir ilerlemekaydediyoruz.

KADININ ADI Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün yaptığıaraştırmaya göre 36 milyon kadın nüfusun yaşadığıülkemizde 18 milyon kadın şiddet görüyor

Page 27: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Kadınlara uygulanan şiddetin, ka-nunlarımızdaki haksızlıkların, tacizin, te-cavüzün, zorla evlendirilmelerin, namuscinayetlerinin, ahlâk konusundaki çiftestandartların, kız çocukların okutulma-masının, kocaya satılmasının, bekâretkontrollerinin, kumanın, berdelin, başlıkparasının, çağı geçmiş geleneklerin, ka-dının zorla ev içine mahkûm edilmesi-nin, kendi bedenine sahipçıkamamasının, çok çocuk doğurtulma-sının, evin reisinin erkek olmasının sor-gulandığı bir dönemden geçiyoruz.

Üniversiteyi bitiren her iki erkeğe karşı üç kadın mezun

Hangi nedenle olursa olsun, baskıaltına alınan, hırpalanan, canı acıtılanher tür canlı, bir an gelir uyanır, ayakla-nır ve hakkını ister. Kadını erkeğin bo-yunduruğundan kurtaracak olan şeyseçalışma yoluyla gelen hak ve özgürlük-tür. Kadınlar bu düşünceden hareketlegitgide bilinçleniyorlar, hızla uyanıyor-lar ve bunun yolunun eğitimden geçti-ğinin farkındalar. Şu anda dünyagenelinde inanılmaz ve daha önce kar-şılaşmadığımız bir süreç yaşanıyor.Bugün üniversiteyi bitiren her iki erkeğekarşı üç kadın mezun oluyor. Kadınlarve erkekler arasındaki güç dinamikleriçok hızlı bir değişim evresinde. Enönemli yerlerde kadınlar herşeyi kontrolaltın alıyor, pek çok meslekte sayıcabaskın hale geliyorlar. Yöneticilerin%50’den fazlası kadın.

Yapılan araştırmalar bundan sonraki10 yıl içinde büyüyeceği tahmin edilen15 sektörün ikisi hariç diğerlerinde ka-dınların baskın olacağını ve global eko-nominin el değiştirip kadınlarınerkeklerden daha başarılı olabildiği biryer haline geleceğinin sinyallerini veri-yor.

Kadınlar dünyayı değiştiriyorBu ekonomik değişiklikler kültürü-

müzü, alışkanlıklarımızı, yaşam koşulla-rımızı, harcamalarımızı hızla etkiliyor.Elbette dizilerimizi, evliliğimizi, flört sü-recimizi ve Kanuni, Behlül, Ezel, Hür-rem, Bihter, Evşen’li yeni süperkahramanlarımızı da.

Yıllardır bilincimize işleyen ‘ilk doğanerkek çocuk’ fikri ise şimdilerde ol-dukça demode. Erkeğin her zamanegemen olduğu 200.000 yıllık bir süreçartık gerçekten de sona eriyor. Kezaistatistikler ve nüfus sayımları Hindis-tan, Çin, Güney Kore gibi ataerkil top-lumlarda bile ailelerin artık eskisi gibierkek çocuk istemediğini, Amerikanüreme merkezlerinde çiftlerin %75’ininkız çocuk talep ettiğini gösteriyor.

İçinde bulunduğumuz ekonomik ge-lişmeler aile ve evlilik yapısında da son10 yıldır değişimi zorunlu kılıyor. Kadın-lar işgücünün büyük bölümünü oluştu-ruyorlar. ABD’de yapılan kamuoyuaraştırmaları genç kadınların genç er-keklerden daha çok kazandığını ortayakoyuyor. Bu kadınların ortak noktasıkendilerini çevrelerindeki erkeklerdendaha çok para kazanır şekilde düşüne-rek yetiştirilmeleri.

Omega erkek sayısı artıyorŞimdiye kadar üretim ve tüketime

dayalı bir ekonomimiz vardı, şimdiysehizmet sektörüne, bilgi sektörüne veyaratıcılığa dayalı bir ekonomimiz var.Kadınlar bu becerileri edinmede erkek-lerden çok daha ilerideler. Çünkü günü-müzdeki ekonomi artık bambaşkabeceriler gerektiriyor. Akıllı olmanız,konsantre olmanız, insanları dinleme-niz, açık olarak iletişim kurmanız ve es-kisinden farklı çok daha değişken olanbir işyerinde çalışmanız lazım. Bunlarkadınların çok iyi yaptığı şeyler. Dolayı-sıyla genellikle iş bulamayan, ebediergen, sevimsiz yabani, mutlu bir koltukmüptelası olarak karşımıza çıkan‘omega erkek’ sayısı gittikçe artıyor.

Hindistan’da fakir kadınlar erkekler-den daha hızlı İngilizce öğreniyor veHindistan’da büyük endüstri olan çağrımerkezlerinin ihtiyacını karşılıyor.Çin’de özel girişimlerin sayısı artıyor,kadınlar yatırıma daha çok önem veri-yor. Güney Kore gibi 1970’ler ve80’lerde kadının sosyal yerinin yasalarlaikinci sınıf olarak düzenlendiği ataerkiltoplumda, kadınlar erkek çocuk doğu-ramazlarsa cariye/kuma muamelesigörüyorlardı. Aileler kızlarının canını al-

ması için Tanrı’ya yalvarıyorlardı ki ye-rine bir erkek çocuk gelebilsin. Şim-diyse tüm dünyada tersine birdönüşüm yaşanıyor. Kadınlar nesne ol-mayı reddedip, onları nesne olarak gö-renleri özne olarak görmeyezorlayacaklarının sinyallerini veriyor.

Tüm bunların ışığında söylemek ge-rekir ki bilgi ve bilim çağının gelecekgünlerinde kimse kimseye istemediğibir şeyi zorla yaptıramayacak. Dolayı-sıyla erkekler artık ‘nerede yanlış yapı-yorum, ne yaparsam daha adil, dahasürdürülebilir, daha barış dolu biryaşam varolabilir önümde’ diye şapkayıönüne koyup düşünmek, gerekiyorsadestek almak zorunda.

Artık herkes için değişim zamanıTürkiye’de bu değişimin öncülerin-

den aile içi şiddeti, özellikle kadına yö-nelik şiddeti önemseyen, kendilerinikadın sorunlarına vakfeden, kadının eli-nin güçlenmesi ve bilinçlendirilmesi içinyollar, şehirler kateden, yüzlerce ka-dına yardım eli uzatan, kadınların sesinikamuoyunda duyurmak için yıllardıremek sarf eden bir ekip ve proje var kison 7 yıldır kadınların hayatına dokun-mayı başarıyor. 'Aile İçi Şiddete Son'Proje Kooordinatörü Neşe Hacısali-hoğlu ile gerçekleştirdiğim söyleşi herbireyin ve kurumun yapacak birşeyi ol-duğu fikrini yeşertiyor içimde.

HÜLYA MERALVAR MI?

56 ilde toplam 1800 evlikadınla yapılan Türkiyedekadına yönelik şiddetaraştırmasından alınanverilere göre;

1Aileye daha çok gelir getiren kadınların şiddet görme olasılığının 2 misli arttığı,EN AZ ŞİDDET YAŞAYAN KADINLARIN EŞLERİYLE EŞİT GELİRGETİREN KADINLAR OLDUĞU SONUCUNA VARILMIŞ.

27MART 2011 �

Page 28: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

KAPAK KONUSU - RÖPORTAJ

“Toplum şiddetiHürriyet Gazetesi ‘Aile İçi Şiddete Son’ kampanyasının Hürriyet Gazetesi ‘Aile İçi Şiddete Son’ kampanyasının

Hürriyet Gazetesi’ninsosyal sorumlulukprojesi olarak 7 yıldırbaşarıyla yürüttüğü ‘Aile İçi Şiddete SonKampanyası’nı, Aile İçiŞiddet Acil YardımHattı’nı ve gelişmeleri,proje Koordinatörü Neşe Hacısalihoğlu ile konuştuk

ŞİDDETİN TÜRLERİ

Fiziksel şiddet: Dövme,tokatlama, tekmeleme, yakma gibieylemlerin yer aldığı şiddet türüdür.Kadının eşi ya da partneri tarafındanfiziksel saldırıya maruz kalması şeklindegerçekleşir. Bazı olgularda psikolojikistismar, cinsel şiddet ya da evlilik içi ırzageçme (Tüm dünyada yaygın olarak kabul edilen ama henüz Türk CezaKanunu’nda yer almayan bir terim)ve/veya öldürme tehditleri ile birlikte degörülebilmektedir. Fiziksel şiddetin enağır biçimlerinden biri töre/namuscinayetleri bahanesiyle uygulananşiddettir. Kadının giydiği kıyafet, gittiği

yer, yabancı kişilerle konuşması, evlilikdışı ilişkisinin olması, bakire olmaması,aile ya da akrabaların uygun gördüğü kişiile evlenmek istememesi, boşanması gibibahanelerle kadına eşi ya da akrabalarıtarafından şiddet uygulanması ya daöldürülmesi töre/namus bahanesiylekadına uygulanan şiddettir. Bu suçunişlenmesine eş ya da akrabalar kararverebilmektedir.

Duygusal/psikolojik şiddet: Çoğunluklaaşağılama, bağırma, sürekli eleştirme,yetersiz olduğunu söyleme, hiçbirşeyi

beceremediğini, çocuklara bakamadığınısöyleme, sevgi göstermeme, patolojikdüzeyde kıskançlık, korkutma, reddetme,paranoya düzeyinde inanmama ve neyaptığını araştırma şeklinde görülebilir.Eşle doğrudan iletişimi reddetmek, onunlakonuşmamak, surat asmak, eşin,kendisini ifade etmesini, görüş vedüşüncelerini açıklamasını engellemek,zaaflarıyla alay etmek, duygusalsömürüde bulunmak, imalı konuşarakyanlış anlamalara meydan vermek, eşinkendisine olan güvenini ve saygısınıyitirmesini sağlamak, eşin karar vermesürecinde şüphe etmesini sağlamak, eşin

Röportaj: Hülya Meral

Page 29: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Aile içinde şiddet uygulayanlara daşiddet mağdurlarına da toplumun herkesiminde rastlanabiliyor. Birçok kadınbirlikte yaşadığı erkek veya kocası tara-fından şiddete maruz kalıyor ve bu şid-det sınıf, etnik köken ve sosyo-ekono-mik düzey gözetilmeksizin uygulan-maya devam ediyor.

Kadının nitelikli bir yaşam sürmesininönünde engel oluşturan ve çözüme ka-vuşması gereken pek çok konu daönemli bir sosyal sorun olarak karşımızaçıkıyor. ‘Kadının adı yok’ söylemlerininüzerinden henüz çok geçmemişkensessiz kalmayı reddedip kadınların ya-şadığı bu kısır döngüyü değiştirmeyegönüllü bir proje ise son yıllarda sık sıkgündeme geliyor.

Hürriyet Gazetesi’nin sosyal sorum-luluk projesi olarak 7 yıldır başarıyla yü-rüttüğü Aile İçi Şiddete SonKampanyası’nı, kampanyadan hareketle2007’den bu yana kadınlara destek ol-mayı amaçlayan Aile İçi Şiddet Acil Yar-dım Hattı’nı ve gelişmeleri projeKoordinatörü Neşe Hacısalihoğlu ko-nuştuk.� Kadın neden şiddet görür?

Kadın birçok nedenle şiddet görür.Temelde 10 kadından 4’ü şiddet görü-yor, dünyada da durum çok farklı değil,ortalama 3-4 kadından biri şiddet görü-yor. Projeye başlarken şiddetin normalaile yapısı içinde görülen bir davranışolduğu bilgisinden yola çıktık. En çok

üzerinde durduğumuz ‘öğretilerimiz’.Ayrıca daha önceki yıllarda yapılan

istatistiklerde eş ve birlite olunan kişi dı-şında kadınlara şiddet uygulayanlarınbaşında % 41 ile babalar, %32 ile anne-ler, %16 ile ağabeyler, % 8 ile de öğret-menlerin geldiği görülmektedir. Yanitoplumun da şiddeti beslediği, şiddetiçocuk yetiştirme biçimi olarak kullandığıve bu nedenle şiddet gören ya da göz-leyen çocukların yetişkin olduğunda%30’unun ailesine şiddet gösterdiğinisöyleyebiliriz. Bu çok büyük bir oran.Şiddet, ailenin içinde öğrenilen birsorun çözme davranışı olarak öğretili-yor. Çocukken ailede, yetişkin oldu-ğunda kendi ailesinde ve kendiçevresinde yaygın bir şekilde şiddet uy-gulayan erkeklerin çoğu başka bir yolöğrenemiyor.

SESSİZLİK ŞİDDETİ BESLİYOR� Şiddet aile içi bir mesele midir?

Hala aile içi meseledir diyen oran çokyüksek, komşumuzda ses duyduğu-muzda müdahele etmiyoruz, belkiölümle sonuçlanıyor. O nedenle şiddetibesliyoruz, onaylıyoruz. Sokakta anneçocuğuna ‘edepsizlik ‘gibi ifade edilentavırlar gösterdiğinde haksız değil,çocuk hak etti diye onaylıyoruz. Budaha ilerde ergen çocukları da dur-durma biçimi olarak uygulanıyor, ona dases çıkarmıyoruz, eti senin kemiğibenim deyip öğretmene veriyoruz. Kızını

dövmeyen dizini döver deyip kendi ev-ladımızı döverek terbiye etmeye çalışı-yoruz. Değişmekte olan ülkelerde şiddetdaha beslenen bir şey, adına töre diyo-ruz, namus diyoruz, bir şekilde bunlarıhaklı çıkaracak, normalleştirecek yollarbulmaya çalışıyoruz.

HER 2 KADINDAN BİRİ FİZİKSEL ŞİDDET GÖRÜYOR� Kadınlar daha çok hangi şekildeşiddet görüyorlar? Fiziksel şiddet miruhsal şiddet mi, ihmal mi?

Kadın farkındaysa paylaşıyor. Bizi her2 kadından biri fiziksel şiddet nedeniylearıyor ama fiziksel şiddet hiçbir zamantek başına değil. Duygusal şiddet ya dacinsel şiddet, ekonomik, sosyal şiddetde buna eşlik ediyor mutlaka. Sadeceduygusal şiddet nedeniyle arayan davar, arayan 4 kadından biri duygusalşiddet gördüğünü iletiyor.

Cinsel şiddet zaten en zor ifade edi-len şiddet türü ancak kadın fiziksel şid-det nedeniyle aradığındakonuşmalarından çıkarabiliyoruz. Sos-yal şiddet hiç ifade edilmiyor. Kadın, ailesiyle görüştürülmemesini kıskançlığabağlıyor ama aslında bu sosyal şiddet.Zorla evlendirilme, arkadaşlarıyla, kom-şularıyla görüşmesini yasaklama biçi-minde karşımıza çıkıyor sosyal şiddet.Şiddet gösteren bir şekilde mağdurun

besliyor”Koordinatörü Neşe Hacısalihoğlu:

mantık sürecinden şüphe etmesinisağlamak, katı kurallar ve sınırlar koyarakbaskı kurmak, eşin çevresiyle bağlarınıkoparmak ve eşinin hareket özgürlüğünükısıtlamak şeklinde de tezahür edebilir.

Ekonomik şiddet: Evinmasraflarını karşılamamak, hep sorunçıkarmak, gerekli olan harçlığı vermemek,çalışmasına izin vermemek, çalışanınelinden parasını veya banka kartını alıpgeri vermemek, işten atılmasına yolaçacak olaylar yaratmak, paranın vemal/mülkün kontrolünü elindebulundurmak, kadının para istemesini

24 bin 48 hane ziyareti ve 12 binden fazlakadınla yapılan Türkiyede Kadına yönelik aile içi şiddet araştırması verilere göre;

2 Boşanmış veya ayrıyaşayan kadınlarınhayatlarının herhangi birdöneminde gördüğü şiddetoranının yüzde 73 olması, başkabir deyişle, TÜRKİYE'DEBOŞANMIŞ VEYA AYRI YAŞAYAN10 KADINDAN 7'SİYAŞAMLARININ HERHANGİ BİRDÖNEMİNDE ŞİDDET GÖRÜYOR.

29MART 2011 �

Page 30: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

KAPAK KONUSU - RÖPORTAJ

Başlıkçevresini daraltıyor. Çünkü ne kadar azinsan bilirse o şiddet o kadar devamedecek ve rahat uygulayacaktır. Kadıngenelde ihmal edildiğinin çok farkındaolmuyor. Ekonomik şiddet ise hiçbirzaman tek başına olmuyor, hakaret,aşağılama ya da fiziksel şiddetle des-tekleniyor. Ülkemizde birçok kadın eko-nomik şiddeti gönüllü olarak kabulediyor. Birçok kadının bankamatik kartıkocasındadır. Bütçe ortak yapılıyorsabankamatik kimde olursa olsun farketmez ama bizim ülkemizde geneldebütçeyi erkek kendi istediği biçimdeyapar, kadın ne kadar maaş aldığınınbile farkında değildir. Üniversite mezunupek çok kadın var, evlendikten sonraçalıştırılmıyor. Çalışmaya gücü, yetisivar ama bir insanın baskısıyla çalışamı-yorsa bu da ekonomik şiddettir. � Şiddetin bir nedeni de bi-yolojiktir diyebilir miyiz?

Doğuştan gelen bir şeyyok. Bizim doğuştan getirdiği-miz şey ‘kızgınlık duygusu’dur.Bu duygu aslında bizi iki şe-kilde korur. Biri bizim hakları-mıza tecavüz ettiğinde,sınırımıza girdiğinde kızarız yada kendi hayat hedefimizdensaptığımızda kızarız ama saldır-ganlık, şiddet bu kızgınlık kontroledilemediğinde ortaya çıkan bir davra-nış biçimi. Şiddet kontrol edilebilir, do-ğuştan gelen bir şey değil. � Şiddet uyguladığını söyleyen/kabuleden ve sizden yardım isteyen erkek-ler var mı?

Aile İçi Şiddet Yardım Hattı’nı %3oranında erkekler de arıyor. Çok az birkısmı ‘ben şiddet gösteriyorum amagöstermek istemiyorum, bana yol gös-terin’ diye arıyor. Bizi aradıklarında hattıözel eğitim almış psikologlar açıyor, ara-yanın durumuna göre konuşuyor ve

yönlendiriyorlar. Genellikle daha profes-yonel desteğe ihtiyaçları oluyor. Erkek-lerin ‘öfke kontrolü’nü öğrenmelerigerekiyor. Erkek bizi aradıysa birşeyleripaylaşma ihtiyacında oluyor ve tabii kikonuşuyorlar. Çünkü şiddet gösteren demutlu değildir. � Kadınlar için yapılmış sığınma evle-rinin durumu nasıl?

Türkiye genelinde 60 sığınma evi var.50.000’i aşan belediyelerde sığınma eviaçma zorunluluğu var ama 50.000’in al-tındaki yerlerde zaten yok, üstündekile-rin çoğunda yok. Şu an koskocaİstanbul’da 10 tane sığınma evi var,kapasiteleri 300’ü bulmuyor. 15 milyo-nun yarısının kadın ve çocuk olduğu birnüfusta bu sayı çok yetersiz, acil du-rumda olanlar alınıyor ama bu sefer öte-

kiler acil duruma gelmişoluyor. Acil duruma geldik-lerinde zaten bir travmayaşadıkları için üzerlerindedaha fazla çalışmak gere-kiyor, daha fazla kalması

gerekiyor ama 3-6 ayda ortalama ba-rınma süresi var. Mor Çatı’da genellikleayakları üzerinde duruncaya kadar kalı-yorlar. Bu şiddet yaşamış ve evini terkedecek duruma gelmiş kadın için hiçyeterli değil.

EĞİTİMLİ KESİM DAHA ZOR PAYLAŞIYOR� Boğaziçi Üniversitesi ‘Türkiye’deKadına Yönelik Şiddet’ araştırmasıyaptı. Araştırmanın bir sonucundagelir seviyesi erkekten yüksek olankadının %42 oranında daha çok şid-dete maruz kaldığı sonucu çıktı. Katı-lır mısınız?

Eğitim ve gelir düzeyi arasındakiorantısızlıklar şiddetin nedeni değil arttı-rıcı etkenidir. Normalde o insan şiddetgöstermeye eğilimli değilse böyle birbahaneye sığınmaz ama zaten şiddetgöstermeye eğilimliyse o zaman buonun için bir bahane. Hattı arayıp dakocam ilkokul mezunu ben üniversitemezunuyum onu için bana fiziksel şid-

beklemek, paranın nereye harcandığınıkontrol etmek, para yönetimi konusundakadını eleştirmek ve etiketlemek. (Müsrif,aptal, doğru dürüst parayı harcamayı bilebilmezsin v.s gibi ithamlarda bulunmak)

Cinsel şiddet: Bu tip olaylargenellikle kadının rızası olmadanistemediği yer ve zamanda cinsel ilişkiyezorlamak, başka insanlarla cinsel ilişkiyezorlamak, çocuk doğurmaya ya dadoğurmamaya zorlamak, kürtaja zorlamak,namus gerekçesiyle öldürmek veyaöldürmeye zorlamak şeklinde gerçekleşir.Fiziksel istismarla birlikte görülür.

Kadınların %27’sinin çocukluğunda cinselistismara uğradığı tahmin edilmektedir.Cinsel istismara uğrayan kişilerdedepresyon, suçluluk, azalmış özbenlikkaygısı, başkalarına güvenememe, intihardüşünceleri, öfke nöbetleri, kendindenutanma, anksiyete, kendi bedeninireddetme gibi semptomlar görülebilir.

Sosyal şiddet: Eşi başkalarıönünde sürekli küçük düşürmek, başkalarıönünde kadının zaaflarıyla alay etmek,başkalarının önünde, kıskançlıkgösterilerinde bulunmak suretiyle eşindavranışlarını kontrol etmek, eşin evden

çıkmasına izin vermemek, sosyalilişkilerini kısıtlayarak yalnız/ desteksizbırakmak, aşırı kontrol etmek, katı kurallarve sınırlar koyarak baskı kurmak vs.şeklide özetlenebilir.

Sözel şiddet: Söz ve hareketlerin düzenli bir şekilde korkutma,sindirme, cezalandırma ve kontrol aracıolarak kullanılmasıdır. Sözel şiddeteilişkin davranışlardan en belirgini, kişinindeğer verdiği konulara yönelik güvensarsmak ve kadını yaralamak amacıylabelirli aralıklarla çok ağır hakaret ve sözler söylemektir. Kadını küçük düşürücü

ŞİDDETİN TÜRLERİ

Page 31: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Başlıkdet uyguluyor ya da ben kocamdandaha çok kazanıyorum, mümkün ol-duğu kadar bunu hissettirmemeye çalı-şıyorum ama yine de şiddet görüyorumdiyen oluyor. Evin gelirini erkek sağlar,evde otorite erkektir düşüncesi var te-melde. Erkekler otoriteyi parayla da bir-leştiriyorlar. Karısı ondan daha fazlakazandığında bu bir eziklik duygusunao da kızgınlığa, kızgınlık da şiddete yön-lendiriyor.

KILIBIK ÇOK İDEAL BİR ERKEK MODELİ� Kişinin karakteri şiddeti etkiler mi?

Karakter doğuştan gelen bazı şeyler.Karakterin oluşumunda ailenin çocuğuyetiştirme dönemindeki öğretileriyseevet o zaman karakterler arasında fark-lılık oluyor ya da işte genç kızlarımızanasıl birini istersin diye sorduğumuzdagüçlü, vurdumu ses getiren..vs. diyorlar.Maço tipi yüceltip ona yöneldiklerindeyarın hakkaten o vuruş onlara yöneliyor.Biz bazı şeyleri kendimiz destekleyipidealmiş gibi sunuyoruz. Kadın olarakbunları besliyoruz. Oğlumuza güçlü ol,ağlama diye öğretirken kızmıza daadam gibi birini seç, karı gibi gülüyor,kılıbık diye öğretiyoruz. ‘Kılıbık’ çokideal bir erkek modelidir, kılıbık diye yaf-talanır bizim ülkemizde. Karısına işinde,herşeyinde yardım eder, oturur konuşur,paylaşır. Bu aslında idealde istediğimiz-dir ama toplum tarafından yadırganır.İnsan olarak kadından birşey görmek is-tiyorsa biraz yükünü paylaşmalı erkek.Bazen eğitimlerde rastlıyoruz erkek ka-rımı seviyorum, evimiz yüksek, camaçıkmaya korkuyor, silebilirim ama 1-2sildim, çevreden bir sürü şey söylendi,şimdi gece siliyorum diyor. Mahallebaskısıyla olacak olan da engelleniyor.� Fiziksel istismara maruz kalmış ka-dınlar genellikle ciddi bir sorun olma-dığı sürece doktora başvurmuyor.

Sizin bu konuda kadınlara önerileri-niz ne olur?

Sığınmak istiyorum diye arayanlarınbüyük çoğunluğu ekonomik yönden ko-casına bağımlı yaşayan, kalifiye bir eği-timi, işi olmayan, çaresiz kadınlar. Geneltablo bu. Bizden bir şey istemeleri ge-rekmiyor sadece paylaşmak iyi gele-cekse arasınlar. Bazen paylaşmak verahatlamak da etkili oluyor. Anlatmak,haklarını ya da nereye başvurması ge-rektiğini öğrenmek istiyorsa mutlakadestek oluyoruz. Yeter ki arasınlar.

ŞİDDET GÖREN KADIN UTANIYOR

Ters işleyen bir çark var. Şiddetgören kadın fark edildiğinde ‘seni sıkın-tılı görüyorum, paylaşmak istersen bu-radayım’ mesajı verilmeli. Kadınutanıyor ama birgün yardım istemeyekarar verirse onu görmezden gelenler-den istemesi çok daha zor. Görüp ihbar

etmemek bir suç. Ona hiçbirşey söyle-meden arayabilirsiniz. İhbarda bulunabi-lirsiniz. Kadın çaresiz değil,kabullenmek zorunda değil.� Kadınlar ‘yardım hattı’ haricindenerelere başvurabilirler?

İlk etapta acil durumsa 155 Polis,156 Jandarma. Bir de sosyal problemiolan çocuk, kadın ve yaşlılar için 183Sosyal Hizmetler Hattı aranabilir. Bizeulaşmak isterlerse 7 gün 24 saat 0 (212)656 96 96 ve 0 (549) 656 96 96 numa-ralı Acil Yardım Hattı’nı arayabilirler.

7 SENE ÖNCE AİLE İÇİ ŞİDDETDİYE BİR KAVRAM YOKTU� Son 10 yılda oldukça önemli bir yolkat edildi..

Bizim kampanyanın çok etkisi oldu-ğunu düşünüyorum. Basının bu işiniçinde olması kurumları da daha hare-

kete geçirdi. Polis ve sosyal

adlar takmak ve sık sık olumsuzbirşekilde eleştirmek ve alay etmek de sözelşiddet kapsamındadeğerlendirilmektedir.

İhmal: Kadın ihmalinin önemligöstergelerinden biri onun adeta evehapsedilmiş olması gerçeğidir. Zamanınhemen hemen tümünü evde geçiren çoğukadın açık havanın, ışığın ve aydınlığınnimetlerinden büyük ölçüdeyararlanamamakta, kocası daralan buyaşam alanını biraz daha yaşanılır halegetirme adına eşine yardımcıolmamaktadır.

24 bin 48 hane ziyareti ve 12 binden fazlakadınla yapılan Türkiyede Kadına yönelik aile içi şiddet araştırması verilere göre;

3 Şiddet yaşamışkadınlardan yüzde33'ünün hayatına sonvermeyi düşündüğünü dilegetirdiği ARAŞTIRMASONUÇLARI, KADINLARIN YÜZDE11.9'UNUN BUNU DENEDİĞİNİORTAYA KOYUYOR.

31MART 2011 �

“Erkek zihniyetini değiştirmeye yönelik bir eğitim programı hazırlı-yoruz. 11 Mart’ta nöropsikolog Michael Koffman’ı ağırlayacağız”

Page 32: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

32 � MART 2011

hizmetlerin birer hattı vardı ama ikisininarasında bir boşluk vardı. Aile İçi ŞiddetHattı bu boşluğu doldurup, kopukluklarıengelleyip kurumlararası entegrasyonusağlıyor ve hızla hareket edilmesinedestek oluyor. Kurumların arasındakikopuklukları tespit edip sunduğumuzraporu, emniyet çok iyi kullanıyor. Valilikkanalıyla bütün vak’alardaki hatalı tu-tumları günüyle, saatiyle, karakolunadıyla gönderiyoruz ve derhal onları iş-leme sokuyorlar, muazzam bir değişimvar. %62 polisten geliyor vak’alar bize.� Mor Çatı’nın Türkiye için rol modelolarak alınabilir diye önerdiği İspan-

ya’da uygulanmaya başlanan şiddetmahkemeleri, elektronik pranga, si-yatte kota uygulaması, kadına özeldaire gibi önlemlerden bahsediliyor.Türkiye’de çok mu zor bunları uygu-lamak? Çok farklı toplumlar değiliz.

Bir filmden yola çıkarak söylemek is-tersem ‘Gözlerimi de Al’ diye bir İspan-yol filmi vardı. Galasını Aile İçi ŞiddetKampanyası yaptık. Orada en çarpıcışeylerden biri hiç fiziksel şiddet gösteril-meden şiddetin çok iyi hissettirilmesiydi.Bazı tedbirler uygulanıyordu filmde.Öfke kontrolü için kurslara gidilmesi, te-davi süreci vs. Tablo aynen Türk erkek-

leri gibi, inanılmazdı. Aynı şekilde dirençve tepki gösteriyorlar, aşağılıyorlar.

Biz daha polise bile gidemezkenpranga kullanılabilir mi bilmiyorum,4320 sayılı Ailenin Korunmasına DairKanun var ama o kanun uygulandığındabunu polisin takip etmesi lazım amaedilmiyor, yeterince takip edilmeyinceölüyor kadınlar.� Özel sektörden de kadının ekono-mik yönden güçlendirilmesi için şim-diye kadar hiç görülmedik bir destekvar değil mi?

Evet, güzel bir destek var. Kadın giri-şimci dernekleri, iş alanında söz sahibiolan insanların bu konuya bir kota ayır-ması lazım. Bu kadınların çoğu ayakları-nın üzerinde duramadıkları için şiddetgörüyor. İşveren işyerinde şiddet gören1 kadın mağdura kota ayırsa eve geridönme olayı daha da düşecek. � ‘Şiddete Son’ demek için GüldünyaŞarkıları adlı bir albüm çıktı. Bu al-büme Sezen Aksu’dan Ajda Pek-kan’a kadar 13 kadın destek oldu. 2.yılda erkek sanatçılarla bu çalışmayıgenişlettiniz. Şimdiyse Nilüfer ‘12Duet’ albümüyle projeye katkıda bu-lunuyor...

Sanatçıların çoğu bu soruna katkıdabulunmak istiyor. Çok güzel geridönüş-ler alıyoruz. Bilet satış gelirinin tamamıAile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na akta-rılacak konser, 9 Mart 2011 saat21.00’de İstanbul Kongre Merkezi Har-biye Salonu’nda gerçekleşecek.�

EN VAHİM DURUMDA OLANYERLER BÜYÜK ŞEHİRLER� 2008 ve 2009’da Hürriyet Gazetesi işbirliğiyle ‘HürriyetHakkımızdır Treni’ projesi kapsamında tüm Anadolu’yugezip kadınlarla bire bir görüşmeler yaptınız, oradaki du-rumu büyükşehirle karşılaştırdığınızda kırsal kesim dahamı fazla şiddet görüyor, Paylaşabildiler mi sizinle?

İlk sene ‘farkındalık yaratmak’ için halka eğitim verdik.Orada da gittiğimiz her ilde ya da ilçede gönüllü katılanhalka farkındalık eğitimi sunduk. Güneydoğu’ya doğru gidil-dikçe, eğitime katılan kadınların sayısı çoksa ve kadın kadı-naysak daha çok paylaştıklarını gördük. Erkeklerin olduğuortamda seslerini çıkarmıyorlar. Ege’de, Akdeniz’de, Karade-niz’de öyle değil. Daha rahat ifade ediyorlardı.

Her yerde şiddet var. Batı’nın doğudan hiçbir farkı yok. Envahim durumda olan yerler büyük şehirler. İstanbul mesela.Varoş dediğimiz bölgelerde kendi köy ortamındaki özgür ala-nından kopup buradaki dört duvar arasına sıkıştırılmış birçokkadın var. Köydeki güvenli alanından da sıyrıldığı için erkektarafından da baskı artıyor, daha çok geçimsizlik var. Şiddetiarttırıcı etken büyük şehirde daha çok. Öte yandan kırsalalanda kadınlar henüz şehirdeki kadar haklarının far-kında değiller. Yaşamı olduğu gibi görüyorlar, erkeksever de döver de mantığı var.

İç Anadolu’da şiddeti kabullenme var. Şiddet gö-rüyorlar ama hak ettiklerini düşünüyorlar. Güneydo-ğu’daki kadınlar kabul etmiyorlar, karşı çıkıyorlar.Birçoğu yasal haklarını bilmiyordu, şiddetin bir suçolduğunun bile farkında değillerdi.

2. yıl şunu fark ettik. Henüz Türkiye’de birsistemleşme yok. Görünürde var gibi. Ya-salar, polis, sığınma evleri var ama kadınyasaların gerektirdiği gibi işlem görüpsığınma evine hemen geçemiyor, osüreç çok kolay değil.

Temelde konunun ilköğretim müfre-datına girmesi lazım. Kişinin öfkesininasıl yöneteceği, çatışmaları nasıl çö-zümleyeceği öğretilse şiddet belki ya-rıya düşer, tamamen ortadan yokolması mümkün değil. Çünkü kızgınlıkgüçlü bir duygu, şiddetle sonuçlanıyor.

“Aldığımız duyumlara göreemniyet içersinde aile içişiddete yönelik birimleroluşturmak üzere çalışmalar var.Bu çok önemli bir gelişme.”

KAPAK KONUSU - RÖPORTAJ

Page 33: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

KARİKATÜR

33MART 2010 �

CENK KARLITEPE

Page 34: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

34 � MART 2011

Ümit Karalar çok genç bir kadın fotoğrafsanatçısı. Kadın yüzlerinden oluşan, 'Kadına

Yönelik Şiddete Hayır' başlıklı projesi için 50'yeyakın ünlü kadınla çalıştı. Bir çok ünlü isim projesiiçin objektif karşısına geçip şiddete hayır dedi.

2004 yılında yeteneksınavına girerek tek tercihiolan Marmara ÜniversitesiGüzel Sanatlar FakültesiFotoğraf Bölümünükazanarak fotoğraf eğitiminebaşlayan ve sonundaʻKadına yönelik şiddetehayır projesi için 50ʼye yakınünlüyü objektif karşısınageçiren Ümit Karalar,Türkiye'nin hatta dünyanınher yerinde profesyonelfotoğraf çalışmaları yapıyor. Karalar, ʻ50 Kadın 50Şiddetʼ projesini ise şöyleanlatıyor:“Stüdyoda gerçekleştirdiğimçalışmada, makyöz MeryemYılmaz ile kadın modeleprofesyonel plastik makyajuygulayıp, onları şiddetgörmüş bir hale getirerek(yüzde morluklar, sigara izi,derin yaralar) fotoğrafladım.Plastik makyajın dışında,mimiklerle, şiddetin kadındayarattığı duygusalçöküntüyü ve çaresizliğiobjektifimden toplumaaktararak, kadının fiziksel,duygusal, cinsel veekonomik açıdan zarargörmesine yol açan, kadının

temel hak ve özgürlüklerinikısıtlayan derin toplumsalyaraya değindim.Kadına uygulanan şiddetolaylarına ayrımyapılmaksızın her ortam vekoşulda rastlanmakta.Ancak ne yazık ki,kadınların en korunduğu yerolarak düşünülen aile içinde,şiddet, daha yaygıngözlenmektedir. Hakaret,tehdit, dayak, aşağılama,taciz,tecavüz,yaralama vehatta öldürmeye varan bueylemler, erkeklerin kadınlarüzerinde egemenliksağlamak amacıyla fiiledönüştürdükleri güçgösterileridir. Aile içerisindeuygulanan gizli şiddet,topluma yansıtılmasıaçısından daha önem arzettiğinden, şiddete maruzkalmayı, şiddetin kadındayarattığı duygusal ve fizikselçöküntüyü, toplum bilinciniuyandırmada benim dekatkımın olmasınıistediğimden proje konumolarak belirleyip kenditarzım ve fotoğraflarımlabetimlemeye çalıştım.”diyor.

50 kadın

AyçeAbana

Ümit Karalar

SevinçErbulak

Page 35: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

YASEMİN YURTMAN

“Ne yazık ki,kadınların enkorunduğu yerolarak düşünülenaile içinde, şiddet daha yaygıngözlenmektedir.”

50 şiddet

ŞennurCanpolat

Deniz Çakır

GözdeKansu

FüsunErbulak

DoğaRutkay

ZeynepLeventoğlu

Page 36: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

4 MEVSİM ENGELSİZ YAŞAM

36 � MART 2011

“Engelli kadınınengelin yarattığıgerekçelerle dışarıdangelecek tehlikelereaçık olduğu, bağımsızhareket edemeyeceğidüşünülür. Bu yüzdenEngelli kadının ailedenkopup kendibireyselliğini edinmesiiçin zorlu birmücadele vermesigerekmektedir. “

Kadınlar, yaşamlarının her aşa-masında türlü zorluklarla karşılaş-makta, toplumsal yaşamda ikincisınıf olarak görülmektedir. Kadın,çoğu kez evde oturan, ev işleriyapan, çocuk doğurup bakan bireyolarak kabul edilmektedir. Erkek ege-men bakış açısıyla kadına kimi rollerbiçilmekte, kadınların bu roller içindeyaşantısını sürdürmesi beklenmekte-dir. Bu sınırlar içinde kalan kadın,olumsuz anlamda ayrımcılığa uğra-maktadır. Erkek egemen bir toplumdayaşamak sorun iken, buna engelliolmak eklenince sorunlar ikiye katlan-maktadır. Hem kadın hem de engelliolunca, insan olarak var olmak,

yaşamda kalma mücadelesinedönüşmektedir. Fiziksel-zihinsel-ruh-sal yapılarında bir eksiklik ya dabozukluk olanlar, sakat, özürlü, en-gelli kavramlarıyla tanımlanmaktadır.Devlet, hizmetler yapıp çözümler üre-tirken “normal insanlara” göre hareketetmekte, toplumun bir kesiminindışlanmasından dolayı engellenmişlikdurumu ortaya çıkmaktadır. Sakat yada özürlü kavramları, bireyin üstündeoluşan toplumsal ya da çevreselsonuçlarını tam olarak kapsamadığın-dan bu konuda “engelli” kavramınıkullanmayı yeğledim.

Türkiye İstatistik Kurumu (T.İ.K.)ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nca(Ö.İ.B.) yapılan 2002 yılı engellileraraştırması sonuçlarına göre, toplamnüfusun %12,29’unu engelliler oluş-turmaktadır.(1) Engelli nüfusunyarısının kadın olduğunu varsa-yarsak, “engelli kadın” kimliğini nasılsorgulayabiliriz? Önce özne olarakengelliyi irdeleyip daha sonra kadınolmanın güçlüklerine gelecek olursak,şunları söyleyebiliriz.

Toplumsal önyargılar Engelliler, bedenindeki bir organ

çalışmıyor ya da yok diye farklı al-gılanmakta ve kategorize edilmektedir. Engelliler hakkında son derece basitleştirilmiş olumsuzbakış açıları vardır. “Sen engellisin,işe yaramazsın, bir iş yapamazsın”önermesi bunun en bilinen örneğidir. Peki bu bakış açısı neden

kaynaklanmaktadır? Gündelik yaşamda bireyleri, iş-

lerinde, eylemlerinde, büründüklerirollerde ve konumlarında görüyoruz;bu yüzden de onları ilk önce toplum-sal bir kimlikle algılıyoruz: yan komşu-muz ilkokul öğretmeni, yolunortasındaki polis memuru gibi. Bütünbunlar kişiyi ilk anda, herhangi bireylemine ilişkin toplumsal tanımıylaoluşturduğumuz belirli bir kategoriiçerisinde algılamamıza yol açıyor.Kişileri bir kez toplumsal ilişkiler için-deki kategorilere koyduktan sonra(meslek, toplumsal konum, giyim-kuşam, fizik görüntü), artık o kişilerhakkında bazı düşünceler edinmeyebaşlıyoruz. Böylece çeşitli gönder-melerle kişileri “tektipleştiriyor”, onları

HEM KADIN HEM

www.haberengelsiz.comweb portalı, 2008 yılında engellilerinyaşam kalitelerine katkı sağlamak

amacıyla engelliler tarafından kurulmuşbağımsız haber sitesidir.

Sitede; engelliler ile ilgili faaliyetgösteren derneklerin etkinlikleri,güncelmevzuat bilgileri,sağlık yazılarının yanı

sıra güncel haberler yer almaktadır.

Page 37: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

37MART 2011 �

belirli algı kategorileri içinde görmeyebaşlıyoruz.(2) Tektipleştirme, önyargılıdeğerlendirme yoluyla kişileri belirli bazıkümeler içine yerleştirerek görmektedir.Genellikle toplumsal açıdan “olumsuz”değerlendirmeleri içerir. Sosyal psikolojikavramı olarak da, bireysel değerlendir-menin ve toplumsal ilişkilerin zenginliğive çeşitliliği yerine, tek yanlılığını, ben-merkezciliğini ve zayıflığını belirten birnitelemedir.(3) Aynı durum toplum için-deki farklı kümelere de uygulanabilmek-tedir. Burada da, farklı olduğuvurgulanan “öteki” topluluklarayöneltilmiş tek yanlı ve önyargılı tutum-lar sözkonusudur.(4)

Demek ki, toplumsal ölçekler ön-yargılara dönüşmekte, bu ölçekler, tek-tipleştirmeler yoluyla pekiştirilmektedir.Buradan engellilere gelecek olursak,sorunun temelinde bedenin engelli ol-masının değil, engelin yarattığıgerekçelerle toplumun ya da devletinengellilere karşı geliştirdiği olumsuz tu-tumların var olduğu görülür.

Engelliliğin psikolojik ve toplumsalyönleri nelerdir?

Her fiziksel hastalık, arıza ve (organ)kaybı, kişide krize neden olur. Fizikselarıza, kaybedilen organa, kişiye, kişininiçinde bulunduğu aile ve toplumun tutu-muna göre çeşitli ruhsal zorlanmalaraneden olur. Engelli kişi, (başlangıçta)kimlik ve varoluş krizi yaşar. Güvenzedelenir. Gelecek endişesi, bağımsı-zlığını kaybedebileceği, çevreyebağımlı olduğu, gizlilik ve mahremiyet

özgürlüğünün, yeterliliğinin, kısıt-lanacağı endişesi gelişir. Pişmanlık,suçluluk, öfke, çaresizlik, çökkünlük,matem, kızgınlık inkar gibi tepkilergelişebilir. Böylece bedensel engellilik,ruhsal, sosyal, çevresel, ailesel,psikoseksüel gerçek ya da endişeedilen krizlere ve zorlanmalara nedenolur. İnsanlarda, engelliliğin şiddet veniteliği, kişilik yapısı ve yaşanılan or-tama göre değişmekle birlikte, bedenselengellilik karşısında çeşitli ruhsaldavranışlar, savunmalar içine girerler.Bu ruhsal tepkileri genel olarak şöyletanımlayabiliriz. Matem tepkisi, kaygı,inkar ve red, kızgınlık, yansıtıcı,suçlayıcı tutum, aşırı bağımlılık, suçlu-luk, çökkünlük, çözülme. Bu süreçte,

inkar, kayıp tepkisi ilegerçekçi kabulleniş uyumve yeniden üreten, seve-bilen duruma geçişarasında çeşitli evreler vesüreçler vardır. (5)

Engelliler, engelliliği kabullenmektegüçlük çektikleri gibi bu durum engelliçocuğu olan aileler için desözkonusudur. Engelli çocuğu olanebeveynler, çocuğunun engelli olmasın-dan utanmakta, engelli çocuğuntoplumsal yaşama girmesi yerine sak-ladıklarına tanık olunmaktadır.

Engelli kadın ve eğitimEngelli nüfusun okuryazarlık durumu

incelendiğinde, altı ve daha yukarı yaş-taki kişilerden okuma yazma bilmeyen-lerin oranı ortopedik, görme, işitme, dilve konuşma ile zihinsel engellilerde%33.33 iken süreğen hastalığı olan-larda %24.81 olduğu görülmektedir.Toplam nüfus içinde bu oran%12.94’tür. Okuma yazma bilmeyen-lerin oranı cinsiyet bakımından elealındığında, engelli erkeklerde okumayazma bilmeyenlerin oranı, % 28.14,engelli kadınlarda %48.01’dir.(6)

Görüldüğü gibi, okuma yazmabilmeyen kadınların oranı erkeklerin ikikatına çıkmaktadır. Engelli çocuklarıngenel eğitimi, özel eğitim okullarıaracılığıyla gerçekleştirilmektedir.Ancak, okul sayısı yetersiz olup en-gellilerin çoğunluğu genel ve meslekieğitimden yararlanamamaktadır. Orto-pedik engelli kümesine giren engelliler,

karma eğitim sistemi içinde kabuledilmektedir. Ancak, binalar ve mekan-lar, ortopedik engelliler düşünülmedenyapıldığı için, gerek toplu taşımacılıkta,gerek yaya yolları ve geçitlerde gereksebinaların giriş ve çıkışlarında ulaşımızorlaştıran engeller, engellinin eğitim al-masını güçleştirmektedir. Konuşma veişitme, görme, zihinsel engelliler içinözel eğitim veren okulların sayısı azdır.Donanım eksiktir. Zihinsel engelliçocukların eğitimi için yetişmişöğretmene gereksinme vardır. Sonuçolarak, engelli erkek ve engelli kadınıneğitim olanakları sınırlıdır.

Ancak, engelli kadın eğitim ala-madığında, otomatik olarak erkek ege-men toplumun baskısını üstünde

duyumsamaktadır. Kadının evi yeridir,kadının görevi ev işleri yapmaktır gibiataerkil düzenin bakış açısıyla, engellikadın, dört duvar arasına kapatılmak-tadır. Engelli kadının meslek edinebile-ceği engelinden dolayı düşünülmez.Çünkü, toplum erkeklerden katkı, en-gelli kadından kimi kez sunu, kimi kezise, hiç birşey beklememektedir. Erkekegemen bakış açısına göre, engellikadın, kendi kendine yaşamını sürdüre-mez. Hem kadın hem de engellidir. Okorunmaya muhtaç “aciz” birisidir. En-gelli kadını korumak, baba/erkekkardeş/kocanın sorumluluğudur. Engellikadının engelin yarattığı gerekçelerle

dışarıdan gelecek tehlikelere açıkolduğu, bağımsız hareket edemeyeceğidüşünülür. Bu yüzden, kimi aileler, en-gelli kadının sokağa yalnız başına çıkıpdolaşmasına izin vermez. Kimi aileleriçin engelli kadın bir yüktür. Kısacası,engelli kadının aileden kopup kendibireyselliğini edinmesi için zorlu bir mü-cadele vermesi gerekmektedir.

Satı MERDAN

Dipnotlar:1) http://www.ozida.gov.tr. 2)Doç.Dr.Barlas Tolan, Ben ve Toplum, Teori

Yayınları, Ankara, 1985, s.195 3)age.,s.197 4) age.,s.198 5) Prof. Dr. SedatÖzkan, Bedensel Özürlülüğün Psikososyal

Yönleri, Sevgi Çemberi, 1994, Yıl:2,Sayı:16-17, s.19 6) http:/www./ozida.gov.tr.

SATI MERDAN1966 yılında Ankara’da doğdu. 1984yılında Erenköy Kız Lisesi’ni bitirdi.1988 yılında Marmara Üniversitesiİletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla

İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Özelsektörde bankacılık yaptı. Çeşitli kamu

kurumlarında memur olarak çalıştı. Buarada Sevgi Çemberi, Beyaz Ay dergilerindeengellilerle ilgili makaleler yazdı. 2004yılında İnsancıl Atölyesi yazarlık seminerler-ine katıldı. Öykü yazmaya başladı. Öykü,kitap tanıtımı, engelli sorunlarıyla ilgili

araştırmaları İnsancılDergisi’nde yayımlandı.2010 yılında “DenizeŞiir Okumak” adlı bir öykü kitabı çıkardı.Halen yazma çalış-malarını sürdür-mektedir.

ENGELLİ OLMAK

Page 38: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 39: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 40: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Üstün yetenekli bir çocuğu yetiştirmeve büyütme, heyecan verici ancak yıldı-rıcı bir sorun olabilir. Ne yazık ki, bu kar-maşık küçük insanlar, kullanmakılavuzları ile gelmiyor. Üstün yetenekli-lik, ileri bilişsel yeteneklerle bunlarınartan yoğunluğunun, alışılmışın oldukçadışında içsel deneyimler ve farkındalıkyaratmak için bir araya gelmesini sağla-yan asenkron bir gelişmedir. Üstün yete-nekliliğin getirdiği teklik (yalnızlık),onları özellikle savunmasız yapar ve on-ları en iyi şekilde geliştirmek için ebe-veynlik, öğretmenlik ve danışmanlıkanlayışlarında değişiklik yapılmasını ge-

rektirir. Bu da üstün yetenekli çocuklarınyetiştirilmesinin karmaşıklığını sanırımyeterince vurgulamaktadır.

Asenkroni içten ve dıştan, senkronizas-yon dışında olmak demektir. Daha açıkbir anlatımla asenkron gelişme; yetenekliçocukların bilişsel alanda, fiziksel ve duy-gusal açıdan çok daha hızlı bir oranda ge-lişmesi anlamına gelir ki, bu da bazıilginç sorunlara yol açar. Örneğin, 8 ya-şındaki bir beyin tarafından ortaya konanfikirleri, 5 yaşındaki ellerle üretmek zor-dur. Dahası, gelişmiş bilişsel kapasite,üstün yetenekli çocukları henüz duygusalolarak kaldırmaya hazır olmadığı bilgile-

rin farkında yapar. Bu çocuklar hayatıntümünü duygusal yönden karmaşık olarakyorumlama eğilimindedir. Genelliklekendi yaş gruplarının gelişimsel normla-rına uymaz, daha gelişmiş oyunlara ilgiduyarlar ve yaşıtlarının çok ilerisinde birakademik gelişim sergilerler. Yeteneklilikdüzeyi arttıkça, bu çocuklar daha büyükbir asenkroni ve potansiyel kırılganlığasahip olurlar. Bu nedenle, çocuklarındoğal gelişimsel farklılıklarının farkındaolan ebeveynlerin, onlara daha iyi bir eği-tim şansı verebilmek amacıyla oldukçafazla zaman, efor ve bilgiye ihtiyaçları ol-duğuna kendilerini hazırlamaları gerekir.

EĞİTİM

EĞİTİM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER - 13

Üstün yeteneklilik“Üstün yetenekliliğin getirdiği teklik (yalnızlık), onları özellikle savunmasızyapar ve onları en iyi şekilde geliştirmek için ebeveynlik, öğretmenlik vedanışmanlık anlayışlarında değişiklik yapılmasını gerektirir.”

İLKÖĞRETİM 6, 7, 8. SINIF, LİSE VE ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İLE

YETİŞKİNLERE,

ANKARA ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ İLE HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ

İNGİLİZCE ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ MEZUNU

CELTA (CERTIFICATE IN ENGLISH LANGUAGE TEACHING TO ADULTS,

UNIVERSITY OF CAMBRIDGE) SERTİFİKASINA SAHİP

TECRÜBELİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENİNDENHER SEVİYEYE VE GRUPLARA,

İNGİLİZCE DERSİ VERİLİR

483 26 70(532) BERNA ÖZERDEM

YARD. DOÇ. DR.

NİLGÜN ULUSER İNAN

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI

OKULLARI GENEL MÜDÜRÜ

Page 41: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 42: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

42 � MART 2011

Üstün yetenekliliğin erken belirtilerinden bazıları şunlardır:

� Bebeklik döneminde olağandışıuyanıklık,

� Bebeklik döneminde daha az uykuihtiyacı

� Uzun dikkat süresi,

� Yüksek aktivite düzeyi,

� Bakıcılarını hemen tanıma ve onlaragülümseme,

� Gürültü, acı ve düş kırıklıklarınayoğun tepki,

� Gelişimsel dönemleri hızlatamamlama,

� Olağanüstü hafıza,

� Öğrenmeden zevk alma ve hızlıöğrenme,

� Erken ve kapsamlı dil gelişimi,

� Kitaplara olan yoğun ilgi,

� Meraklılık,

� Güçlü mizah duygusu,

� Soyut düşünme ve problem çözmebecerileri,

� Canlı hayal gücü (örneğin, hayaliarkadaşları),

� Duyarlılık ve şefkat,Yukarıda saydığımız ve erken çocuk-

lukta gözlenip yaşı ilerledikçe de sergile-meye devam ettiği birçok düşünsel vekişiliksel özelliğin, üstün yetenekli ço-cukları karakterize ettiği unutulmamalı-dır. Eğer bu özelliklerin çoğunluğunusergiliyorsa, anne-babalar çocuklarınındeneyimli bir uzman tarafından değer-lendirilmesini sağlamalıdırlar. Bu özel-likler, onların güçlü yanlarıdır ancak bu

çocukların yaşadığı kimi so-runlar bu güçlü yanlarla

ilişkili olabilir.

“Bu çocuklar hayatın tümünü duygusalyönden karmaşık olarak yorumlama

eğilimindedir. Genellikle kendi yaş gruplarınıngelişimsel normlarına uymaz, daha gelişmiş

oyunlara ilgi duyarlar ve yaşıtlarının çokilerisinde bir akademik gelişim sergilerler.”

EĞİTİM

Üstün Yetenekli Çocukların Güçlü KarakteristikYapılarına Bağlı Olarak Yaşanabilecek Sorunlar

[Clark (1992) ve Seagoe (1974)’dan uyarlanmıştır]Güçlü Yanları

Bilgiyi çok çabuk alır, uzun süre saklar.

Sürekli olarak anlamlılık araştırır. İçsel motivasyona sahiptir.

Problem çözmekten hoşlanır,kavramsallaştırabilir, öğretim süreçlerinisorgulayabilir, soyutlama yapabilir,sentezleme yetisine sahiptir. Neden sonuç ilişkisi arar.

Gerçeklik, eşitlik ve dürüstlük peşindedir. Çevresini organize etme amacındadır.

Büyük bir kelime haznesi ile geniş ve ileribilgilere sahiptir.

Kendisinden ve başkalarından yüksekbeklentisi vardır. Yaratıcı/icat edicidir, bir şeyleri yapmanınyeni yollarını keşfetmekten hoşlanır. Yoğun bir konsantrasyon, uzun dikkat süresive ilgi alanlarında sebatlılık gösterir.

Duyarlılık, empati ve başkaları tarafındankabul görmeyi istemek gibi nitelikleri vardır. Yüksek enerji ve heveslilik sahibidir, atiktir.

Bağımsızdır, bireysel çalışmayı tercih eder,kendine güvenir, başkalarına uymaktazorlanır.Farklı ilgi ve yetenekleri vardır, çok yönlüdür.

Güçlü bir espri anlayışı vardır.

Olası Sorunlar

Temel rutinlerden hoşlanmaz, başkalarına karşısabırsızdır. Utandırıcı sorular sorabilir, aşırı ilgilidir. İradesi kuvvetli ve inatçıdır. Talimat almaya karşıkoyar. Rutin uygulamalara karşı çıkar.

Net olmayan ve mantık dışı alanlardanhoşlanmaz (Örneğin gelenekler veya duygular) İnsani konular hakkında kaygılanır. Karmaşık kurallar koyar, çoğunlukla patronvaridavranır. Kelimeleri çevresini manipüle etmek içinkullanabilir, okuldan ve akranlarından kolaycasıkılır.Mükemmeliyetçi ve hoşgörüsüz olabilir, bununsonucu olarak da depresyona girebilir. Birliği bozan ve karışıklık çıkarıcı olarakalgılanabilir.Odaklandığı zaman işlerini ya da insanlarıgörmezlikten gelebilir, duraklatılmalara vekesintilere karşı çıkar, inatçılık yapar.Eleştiri ve akranları tarafından reddedilmeye karşıduyarlılık sergiler. Hareketsizlik durumunda sinirlenir, hiperaktifolarak algılanabilir. Akran ve ebeveynlerinin kendisini yönlendirmegirişimlerini reddebilir.

Dağınık ya da düzensiz görünebilir, zamanyoksunluklarında hayal kırıklığı yaşar. Akranları esprilerini yanlış anlayabilir, dikkatçekmek için çabalayan “sınıf palyaçosu”durumuna düşebilirler.

Page 43: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 44: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

EĞİTİM

Ý N G Ý L Ý Z C E6. 7. 8. Sýnýf

Lise ve Üniversite öðrencilerineUniversity of Florida'da dil eðitimi alan, CELTA

(Cambridge Üniversitesi Ýngilizce Öðretmenlik Sertifikasý)Sertifikasý'na sahip, Ýngiliz Dili ve Edebiyatý mezunu,

Ýngilizce Öðretmeni'nden

her seviyede ÝNGÝLÝZCE dersi verilir.

Selin Gürsoy0 535 622 23 71 - 0 212 669 84 83

“İlk yıllarda anne-babaların sanat, doğa, müzik,müzeler ve spor gibi geniş bir yelpazedeki konularhakkında bilgi edinmeleri gerekir ki, belirli bir alanailgi duyan çocukların bu alanı derinlemesinekeşfetmeleri için fırsatlar yaratabilsinler.”

Çocuklar ilk olarak anne-babalarından öğrenirler. Onların yete-nekli çocukları ile vakit geçirmesi, çocuklarının ilgi alanlarını belir-lemeleri ve onlara uygun zenginleştirilmiş eğitim olanaklarısunabilmelerini sağlar. Bu ebeveynlerin çocukları okuma yeteneğinesahip olsa bile, sık sık çocuklarına kitap okuması çok önemlidir. İlkyıllarda anne-babaların sanat, doğa, müzik, müzeler ve spor gibigeniş bir yelpazedeki konular hakkında bilgi edinmeleri gerekir ki,belirli bir alana ilgi duyan çocukların bu alanı derinlemesine keşfet-meleri için fırsatlar yaratabil-sinler. Evin uygun uyarıcılarve destekleme ortamlarıylazenginleştirilmesi, yetenekle-rin gelişimi için hayatiöneme sahiptir. �

KAYNAKLAR: � Silverman, Linda Kreger. How Parents Can Support GiftedChildren. ERIC EC Digest #E515, 1992.

� Webb, James T. Nurturing Social-Emotional Development Of Gifted Children,Council for Exceptional Children, Reston, Va.; ERIC Clearinghouse on

Handicapped and Gifted Children, Reston, Va.

İLKÖĞRETİM 6,7,8. SINIFLAR İÇİNMatematik, Türkçe, Fen-Teknoloji, Sosyal Bilgiler ve İngilizce

LİSE 9,10,11,12 ve MEZUNLARAGeometri, Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Dil Anlatım,

Türk Dili ve Edebiyatı,

İngilizce, Almanca, Tarih, Coğrafya ve Felsefe Grubu

KPSSTürkçe, Matematik, Tarih, Coğrafya, Anayasa

DERS TAKVİYESİ SBS, YGS VE LYS HAZIRLIK PROGRAMLARI BİREYSEL TAKİP VE REHBERLİK HİZMETİ

(532) 215 72 37 SEYHAN KOPUZ

ALANLARINDA UZMAN DERSHANE VE ANADOLU LİSESİ ÖĞRETMENLERİNDEN ÖZEL VEYA GRUP DERSLERİ

Tecrübeli emekli hanımdanAlmanca öğrenebilir veya

ilerletebilirsiniz. İkinci lisanı Almanca olan,çocuk gelişiminde yurtdışı

tecrübeli emekli hanım, belligünlerde çocuğunuzla ilgilenir.

Tel: 0536 947 01 03M. GÖHL

Bahçeşehir Gül 10 D-5

ALMANCA

Page 45: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Özel Nar Tanelerim Anaokulu 15 yıllık tecrübesi ve uzman kadrosu ile

2010-2011 yılında Aşık Mahsuni Şerif Cadde Sığırcık Sokak

Badem 5 Villa 13’de hizmetinizde.

İletişimTel: 0212 669 44 56www.nartanelerimanaokulu.comFacebook: Nar Tanelerim Anaokulu

Tam gün 07:30-19:30 (Kahvaltı, öğle yemeği, ikindi kahvaltısı)

Yarım gün 08:00-13:30 (Kahvaltı, öğle yemeği)Yarım gün öğlen 11:00-17:00 (Öğle yemeği,

ikindi kahvaltısı)Oyun grubu 10:00-13:00 (Kuşluk, öğle yemeği)

Nar Tanelerim Anaokulu ingilizce, müzik, drama,yogalin, modern dans, folklor, binicilik branş dersleri

özel aktivitelerle zenginleştirilmiş proje tabanlı eğitimveren, kendini özgürce ifade eden, Atatürk ilkelerine

saygılı, çevresini sorgulayan, düşünen, mutlu vepaylaşmayı bilen, arkadaşlarının haklarına saygılı,uygar çocuklar yetiştirmeyi hedefleyen, bunu amaç

edinmiş bir kurumdur.

SERVİSİMİZ VARDIR

YENİ YERİMİZDE HİZMETİNİZDEYİZ

Page 46: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

SPOR

46 � MART 2011

SAVAŞ KAHRAMANBAHÇEŞEHİR

VOLEYBOL SPOR KULÜBÜ

KOORDİNATÖRÜ

Ve kadınlarBizim kadınlarımızKorkunç ve mübarek elleriİnce küçük çeneleri, kocaman gözleriyleAnamız, avradımız, yarimizVe sanki hiç yaşanmamış gibi ölen Ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen Ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımızKadınlar, bizim kadınlarımız…

NAZIM HİKMETDeğerli okurlarımız yeni sayımızdan hepi-

nize merhaba.Köşemizi Nazım HİKMET’in kadınları-

mız adlı şiirinden bir alıntıyla açmak istedimve bu ay sizlerle kadın ve spor ilişkisini, ül-kemizde kadınlarımızın sporumuzdaki yerinive Türk toplumunun çocukluktan başlayarakyetişkinlik evresine kadar olan süreçte kız ço-cuklarıyla spora bakış açısını paylaşacağım.

Yukarıdaki dizeleri okuduğumuz zamantoplumumuzun kadınlarımıza yüklediği de-ğerler hakkında bir fikir sahibi olunacağı ka-naatindeyim. Toplumumuzda kadınlarçocukluklarından itibaren kendilerine biçilenroller dahilinde hayatlarını şekillendirmiş vebu rollerin dışına çıkamamıştır. Geçmiştengünümüze erkek egemen toplumlarda kız ço-cuklarının yeri annesinin dizinin dibi ol-muştur. Erkek çocuklarına tanınananlayış ve özgürlükler düşünül-düğünde kızlarımız oyuncak be-bekleriyle oynamayayönlendirilmektedir. Bu durumkentsel nüfusun yaygın olduğu şe-hirlerde farklı lokasyonlara göredeğişiklik gösterse de resmin bütü-nüne baktığımız zaman bu farklı-lıkların çok küçük oranlardaolduğunu görmekteyiz. Sadece ülke-mizde değil dünya genelinde de aynıtablo karşımıza çıkmaktadır, kız ço-cuklarının ve kadınların spora katılımoranı endüstrileşmiş ve gelişmelerinitamamlamış ülkelerde gelişmemiş yada gelişmekte olan, özellikle doğu top-lumlarından daha fazladır. Ülkemize dö-necek olursak kızlarımız ve kadınlarımıziçin sporu algılama ve spora bakış açısı gü-nümüzde bile maalesef yeterince gelişme-miştir. Ülkemizdeki lisanslı bayan

sporcuların erkeklere oranının 4/1 olduğunusöylersek ne demek istediğim daha net anla-şılacaktır.

Değerli okurlarımız kadın ve spor denkle-mine bakacak olursak, kadınların fizyolojik-anatomik ve ruhsal bakımından erkeklerdençok büyük farklılıklar gösterdiğini görmekte-yiz. Örnek olarak kadınlardaki kas kitlesi er-keklerden daha azdır bununla birlikte yağyüzdeleri ve esneklik oranları daha fazladır.

Kadın kalbinin bir defada vücuda pompa-ladığı kan miktarı daha azdır dolayısı ile ka-dınların oksijen alım kapasiteleri ve kandadolaşan oksijen miktarı erkeklerden dahaazdır. Tüm bu sebeplerden dolayı kadınlar

cinsiyetin getirdiği zorunluluklardan dolayıgenel anlamda içinde fiziksel mücadele bu-lunmayan daha çok estetik yönden göze hoşgelen branşlara yönelmektedirler. Belirttiğimbu farklılıklar ergenlik evresinden sonra ken-disini göstermektedir. Bu evreye kadar kız veerkek çocuklarda büyüme ve gelişim paralelseyreder.

Kız ve erkek çocuklarının spora katılımoranı o toplumun sosyo-kültürel yapısınabağlıdır. Erkek egemen doğu toplumlarındakız ve erkek çocuklarının ergenliğe kadarolan süreçte gelişimleri paralel olmasına kar-şın spora katılım oranında büyük farklar göz-lenmektedir. ‘Erkeğim, aslanım, koçumbenim’ gibi ifadelerle yetiştirilen erkek ço-cukları günümüzde enerjisini atsın, güçlen-sin, dayanıklı olsun, sosyalleşsin gibisebeplerle çok küçük yaşlardan itibaren sporayönlendirilirken, kız çocuklarını pamuklarasarıp sarmalayarak ‘prensesim, bebeğim, birtanem’ yorulmasın, kibar olsun, terbiyeliolsun gibi gerekçelerle spordan uzak tutmak-tayız. Spor yapmayan, en azından erkeklerkadar hareket etmeyen kız çocuklarında vebunun bir sonucu olarak kadınlarımızdakisağlık sorunları da madalyonun diğer tarafıtabii ki. Sosyo kültürel seviyenin yüksek ol-

duğu bölgemizde bile kız çocuklarında vekadınlardaki şişmanlık oranının fazlalığıgözlerden kaçmamaktadır.

Değerli okurlarımız sağlıklı bir toplu-mun temel direği, fiziksel-sosyal ve ruhsalolarak gelişmiş ve sağlıklı olan kadınları-mızdır. Belirttiğim nedenlerden ya da başkasebeplerden dolayı hareket etme özgürlüğüelinden alınmış olan kadınlarımızın oranı art-tıkça toplumun temel direği yerinden sallana-caktır. Bu bağlamda spor yapmak, hareketetmek kadınlar için bir lüks değil, sağlıklı birtoplum ve sağlıklı gelecek nesiller için zo-runlu bir gerekliliktir.

Daha çok kızımızın ve kadınımızın sporyapabildiği sağlıklı yarınlarda buluşmaküzere...

Tüm kadınlarımızın Dünya KadınlarGünü kutlu olsun...

Diğer sayımızda buluşuncaya dek sev-giyle ve 4 MEVSİM sporla kalın...

Kadın ve spor denklemi

Page 47: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 48: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Hepimizin kabul ettiği ve tüm renkleri içinde barındıran renk beyazdır. Beyaz birsonsuzluktur. Her şey beyazdan doğar. Tüm duyguların sevgiden doğduğunu söylersek ve bunu beyaz renk olarak adlandırırsak bir kadın evliliğe beyaz olarakgelir. Beyaz rengin özelliği, içinde farklı duyguları da barındırmasıdır.

YAŞAM KOÇU

48 � MART 2011

Renkler insanların bir iletişim aracı-dır. Bu iletişim aracını kullanırken duy-guları da katarız. Renksiz bir hayatdüşünülemez. Öyle ki genetik kodları-mızda bile maviyi erkeğe, pembeyi ka-dına yakıştırmışızdır. Doğaya baktığımızzaman birçok rengi bir arada görebiliriz.İnsana da baktığımızda bir çok duyguyuiçinde barındıran bir canlı görürüz.Şimdi renkleri duygularla ilişkilendiripkadına ve erkeğe özdeşleştirelim.

Hepimizin kabul ettiği ve tüm renk-leri içinde barındıran renk beyazdır.Beyaz bir sonsuzluktur. Her şey beyaz-dan doğar. Tüm duyguların sevgidendoğduğunu söylersek ve bunu beyazrenk olarak adlandırırsak bir kadın evli-liğe beyaz olarak gelir. Beyaz renginözelliği içinde farklı duyguları da barın-dırmasıdır.

Beyaz: Sevgi + Güven + Umut Yani kadın erkeğiyle evlenmek istedi-

ğinde yukarıdaki üçlüyü tamamlamakiçin yola çıkar. Büyük bir sevgi taşırama bu sevgi başlı başına yetmez. Haya-tını devam ettireceği erkek ona yeni biryaşam verecektir. Bu kadın için büyükbir anlam taşır. Kadının, erkeğiyle ilgiliumutları olacak ki her güne sevgiylebaşlasın. Umut kadını yaşatır, güzelleşti-rir...

Her kadın der ya: -Çok büyük umut-larım vardı, ne güzel şeyler hayal etmiş-tim evlenirken diye.

Sevgi ve umut tek başına evlilik içinyetmez. Çünkü doğa kadına bir erkeğingücünü vermemiştir. Bu yüzden kadın,kendisini sevgiyle umutlarına götürecekgüçlü bir erkek bulup ona güvenmekister. Kadın, erkeğine güven duyarsa,yuvasını işler, çocuğunu büyütür, yaşam-dan zevk alır.

Her kadın bu üç duyguyla evlenir.Bir erkeğin, karısının bu duygularını

taze tutması gerekir. Eğer ki ilişkinizdebu üç duygu sağlam işlenmemişse dikkatetmeniz gerekiyor. Ya da zamanla buduyguların gücü azalmaya başlamışsatehlike sinyal veriyor demektir. Bu duy-

guları canlandırmanız gerekir.Eğer bir erkek karısının güven duygu-

suna zarar verirse: Bu kadın depresyonagirer, içine kapanışlar gösterir.

Umut duygusuna zarar verirse: Bukadın çabuk yaşlanır, sık sık hastalanır,enerjisi düşer

Sevgi duygusuna zarar verirse: Bukadın, erken menopoza girebilir, başka-sına ilgi duyabilir, en önemlisi ise birsüre sonra kocasından tiksinmeye başla-yabilir.

Karınızın size sadece evarkadaşı ama başkasınakadın olmasını istemiyor-sanız bu duygularını an-layın ve yaşatın.

� ‘Kadınlar Sağdan ErkeklerSoldan’ adlı kitabımdan alıntıdır.

Türk halkının ‘Kadınlar Günü’nü kut-larım. Ayrıca Tüm Türkiye’ye teşekküretmek istiyorum. Son kitabım ‘KadınlarSağdan Erkekler Soldan’ ülkede en çoksatanlar listesinde ilk 5’e girmeyi ba-şardı.

Sevgilerimle...

AŞKIM KAPIŞMAK

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve

İLETİŞİM UZMANI

www.askimkapismak.com

Beyaz gelinlik ve kadın

Page 49: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 50: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Kadınların ekonomik ve sosyal yaşamadaha çok katılmasıyla birlikte çalışan kadın-ların sayısı eski yıllara oranla artmayadevam ediyor. İş hayatındaki var olma sa-vaşı, geçim derdi, kariyer hedefiyle birle-şince kadınlar daha geç yaşlarda anneolmaya başladılar. Son 30 yılda birçok ül-kede olduğu gibi Türkiye’de de ilk doğumyaşının 20’li yaşlardan 30’lara yükseldiğinetanık oluyoruz. Eskiden 35 yaşındaki gebe-likler yaşlı gebelik olarak tanımlanırken,insan yaşamının uzaması ve yaşam kalitesi-nin artmasıyla birlikte bu tanımlama artık 40 yaş üzeri gebelikler için kullanılıyor. 40 yaşın üzerindeki gebelerin sayısı arttıkça konuya ilişkin sorular da çoğalmayabaşladı. Yaşla birlikte doğal yollarla gebelikşansının azalmasıyla 20’li yaşlarda düzenliilişkiye giren ve çocuk isteyenlerin başarıoranı yüzde 20 iken bu oran 40 yaşındayüzde 5’e iniyor. Üremeye yardımcı (tüpbebek gibi) tedaviler ve özellikle yumurtabağışı ile başkasının yumurtası kullanılarakgebe kalabilme sayesinde menopoza yakın,menopoz sonrası hatta yaşlılıkta gebelikmümkün hale geliyor.

40 yaş ve üstündeki gebeler, bebek sahibiolmanın heyecanıyla birlikte, yaşlarına bağlıolarak bazı riskleri de beraberinde yaşıyor-lar. Kalp damar sistemi, solunum, böbrek, is-kelet, meme, cilt ve jinekolojik organlarözellikle de rahim olmak üzere her organsistemi etkileniyor ve yükü artıyor. Sağlıksorunu olmayan ve organ rezervleri iyi olan-lar ise sorun yaşamıyor. Geç yaşta hamilelikdiğer hastalıkları da tetikliyor; Örneğin kalphastalığı olan kişi günlük yaşamını sürdüre-bilirken gebeliğinin özellikle 2. üç

ayı ile 3. üç ayı arasında çok ağır şekildehastalanabiliyor. Akciğer, karaciğer, böbrekhastalıklarında da aynı durum söz konusu.

Yaşlı gebeliğindeki riskler bunlarla sınırlıdeğil; önceden var olan diyabet ya da hiper-tansiyon gibi hastalıklar ağırlaşırken, hiper-tansiyon, preeklampsi (gebelik zehirlenmesi), kalp-damar hastalıkları, diyabet gibisorunlar gençlere kıyasla daha fazla görülü-yor. Gebelikte anne ölüm riski 20–24 yaşlaragöre 35 yaşın üzerinde yaklaşık 5-14 katfazla. Geçirilmiş infeksiyon, ameliyat tüpbebek uygulamaları ile dünyada halen anneölüm nedenlerinde en ön sıralarda yer alandış gebelik riski gençlere kıyasla artıyor. Ha-mileliğin özellikle 3. evresinde plasentanınerken ayrılması ve plasentanın önde olmasısıklığı da kanamalarda artışa yol açıyor.

Düşük riskinin yüzde 30’lara kadar çık-tığı yaşlı gebelikte, bebeği besleyen eşin(plasenta) kanlanma problemlerine bağlı ola-rak besleme sorunları bebeğe yansıyor.Erken doğum ya da gebelik haftasına göregelişme geriliği olan bebeklerin oranınınyanı sıra, ölü doğum da oldukça artıyor.Anne yaşı ile birlikte bebek açısından enönemli risk artışı bebeğin mongol olmasındagörülüyor. Bu risk, anne 20 yaşında iken 10binde 1, anne 35 yaşındayken binde 3, anne

40 yaşındayken ise yüzde 1’e yükseliyor.Annenin yumurtalarının yaşlanması vezaman içinde zararlı madde, kimyasal, rönt-gen ve enfeksiyonlara daha çok maruz kal-ması; mongolizm ve başka kromozomsalanormalliklerin yaşlı annelerde daha sık ol-masının nedenleri olarak sıralanıyor.

Hamilelik süresince pek çok risk taşıyananne adayları, bebeklerini dünyaya getirir-ken de yeni risklerle karşı karşıya kalıyorlar.İleri yaş hamileliklerinde annenin kronikhastalıkları, rahim içi gelişme geriliği, preek-lampsi gibi durumlar ortaya çıkıyor. Plasentafonksiyonunun bozulmasına bağlı olarakfetüs strese girebiliyor. Yeni doğan oksijeneksikliği nörolojik işlev bozukluklarına veyabebeğin ölümüne kadar gidebilen sonuçlardoğurabiliyor. İleri yaşta ilk hamileliğini ya-şayan anne adaylarının, doğum eyleminintüm aşamaları daha genç hamilelere göredaha uzun sürüyor. Ayrıca hamilelerde iribebek sıklığı ve doğumda omuz takılmasıriski artıyor. İleri yaş hamileliklerinin nere-deyse tamamı sezaryen ile sonlandırılıyor kibu da günümüzde sezaryen oranı artışındaönemli rol oynuyor. İleri yaş annenin doğumyükü, doğum sonrası hızlı bedensel değişik-liklere uyum zorluğu yaratabiliyor. Sistemikek hastalıklar ve anestezik problemlerin ar-tışı doğuma bağlı komplikasyonlar da yinegenç anne adayına kıyasla artıyor. Normaldoğum açısından ileri yaş annenin doğum

yolu yapıları gençlere kıyasla daha azesnek olduğu için yırtık, kanama, ile-ride idrar kaçırma gibi problemler daha

fazla oluşuyor. Sağlıklı günler dilerim.

SAĞLIK

50 � MART 2011

40 yaş ve üstündeki gebeler, bebek sahibi olmanın heyecanıyla birlikte,yaşlarına bağlı olarak bazı riskleri de beraberinde yaşıyorlar.

PROF. DR.

İSMAİL ÇEPNİ

INTERNATIONAL HOSPITAL

KADIN HASTALIKLARI VE

DOĞUM UZMANI

40 yaşından sonraki gebelikler riskli!

Page 51: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

ÇOCUK SAĞLIK

Öncelikle suçiçeği hastalığınedir?

Suçiçeği hastalığı çocuklukçağında sıklıkla görülen ve VaricellaZoster virüsünün neden olduğu çokbulaşıcı bir hastalıktır. Özelliklebebeklerde ve yetişkinlerde ciddiproblemlere sebep olur. Su çiçeğihastalığı kişiden kişiye, diret temasyada öksürme, hapşırma gibi havayoluyla bulaşır. Su çiçeği hastalığıdöküntülerin ortaya çıkmasından 1-2 gün öncesinden başlayarak,döküntüler kayboluncaya kadar (6-8 gün)çok bulaşıcıdır.

Suçiçeği hastalığının belirtilerihalsizlik, ateş, baş ve karın ağrısı,hafif kaşıntı şeklinde ortaya çıkar.Öncelikle kafa derisinde, yüz vegövdenin üst kısımlarında daha sonrakol ve bacaklarda içi sıvı dolu kaşıntılıdöküntüler ortaya çıkar. Döküntülergözde, ağızda ve soluk borusunda da

görülebilir. Çocukluk çağınınbulaşıcı ve tehlikeli hastalığı olan suçiçeğinde ciddi deri iltihapları, kalıcıyara izleri, zatürre, beyin hasarı veölümler görülebilir. Çocuklarımızı suçiçeğine karşı korumak için mutlakasuçiçeği aşısını zamanındayaptırmalıyız. Ayrıca su çiçeğindenkorunmak için, hastalığı geçirmekteolan kişilerle temastan kaçınmalıyız.Bağışıklık sistemini güçlendiricidoğal olan ilaçları kullanabiliriz. Ayrıca çocuklarımızı düzenli olarakçocuk hekiminin kontrolündetutmalıyız.

Kızamık hastalığı nedir? Nasılbulaşır?

Kızamık hastalığı çocukluk yaşgrubunda daha sık olmak üzere heryaşta görülebilen bulaşıcı birhastalıktır. Hastalıktan korunmanıntek yolu ise aşılanmaktır.

Hastalık, solunum ve temas yoluylabulaşmakta ateş, döküntü ileseyretmektedir. Beraberinde öksürük,burun akıntısı, halsizlik ve gözdekızarıklık gibi belirtiler bulunabilir.Kızamık vakalarının yaklaşık yüzdeotuzunda bir yada daha fazlakomplikasyon gelişmektedir. Bir yaşaltı çocuklarda ve erişkinlerde bu riskdaha yüksektir.

Kızamık Hastalığınınkomplikasyonları Pnömoni (zatürre),diyare (ishal), orta kulak iltihabı,körlük, ensafalit (beyni tutan ölümcüliltihabi hastalık).

Kızamık Hastalığı içinBulaştırıcılık dönemi nedir?

Kızamık hastalığı olan kişilerdöküntülerin başlamasından 4 günöncesine, döküntülerin sonaermesinden ise 4 gün sonrasınakadar bulaştırıcı kabul edilmektedir.

Belirtileri Nelerdir?38 dereceden yüksek ateş,vücutta

kızarıklıla seyreden döküntü, öksürük,burun akıntısı ve gözlerde kızarıklıkve sulanma ile kendini belli eder.Laboratuvar tetkikleri ile kesin teşhiskonulur. Yukarıda belirtiğimiz gibi enönemli olan konu aşılanmaktır.Kızamık hastalığında da su çiçeğindeolduğu gibi hasta kişilerle hastakişilerle temastan kaçınmak gerekir.Bağışıklık sistemini güçlendirmeyönünde bir takım önlemler alınabilir.Çocuklarınızın sağlık kontrollerinimutlaka bir çocuk hekimine düzenli birşekilde yaptırınız.

Tüm 4 Mevsim Bahçeşehir dergisiokuyucularına sağlıklı günler dilerim.

Dr. TAHSİN AKBAŞ

Çocuk HekimiBulunduğumuz mevsimitibariyle suçiçeği vekızamık vakalarında artışgörülmektedir. Her ikiside bulaşıcı hastalıklargrubunda olduğu için önlem alınmazsaağır sorunlaroluşturabileceği içinsizleri bu konuda kısacabilgilendirmek istiyorum.

Su çiçeği ve kızamığaDİKKAT!

Dr. TAHSİN AKBAŞDefne 01 B-7 Blok D:1

Akbank-Mavi Çarşı karşısı0212 669 23 180532 342 94 42

TÜM ÖZEL SAĞLIK SİGORTALARIİLE ANLAŞMASI VARDIR

Dr. Tahsin AKBAŞ’ın muayenehanesinde 0-12 ay arası bebeklerinizin aylık

periyodik büyüme, gelişme takipleri yapılıyor. Ayrıca ithal aşılarla aşı takibi

ve uygulaması da yapılıyor.

Page 52: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Haftasonları evde oturmak istemem.Haftanın beş günü çalışan pekçok kişigibi şehrin denizinin, havasının, yeşilinin,güzelliğinin keyfini çıkarmaya hakkım ol-duğunu düşünüp kendime kaçacak biryer ararım. İlk aklıma gelen de evimeyarım saat uzaklıktaki İstanbulʼun arkabahçesi Polonezköy olur. Yeşillikler içer-sinde, doğayla başbaşa, evyapımı kahv-altılıkları tadarken bir yandan daPolonyaʼya özgü yemeklerle yapacağımdamak yolculuğu haftaya taptaze başla-mamı sağlar.

Bir vadi ve ormanlık yol içinden iler-leyen köy, Anadolu yakasının en büyükoksijen depolarından. Ormanların için-den geçen yürüyüş patikası hemenköyün girişinden başlıyor ve beş kilo-

metre boyunca kestane ağaçları arasın-dan ilerliyor. Köyde faytonla dolaşmak, atbinmek, otel ve restoranların havuzla-rında yüzmek, bisiklet sürmek, barbeküyapmak, Polonya tatlılarını tatmak ister-seniz köyün Polonyalı sakinleri tüm ko-nukseverlikleriyle sizleri bekliyor.

165 yıllık köyÖzellikle bahar gibi geçirdiğimiz ılık

kış günlerinde güneşin göz kırptığı birhaftasonuna denk getirip baharın gelişiniçok uzaklara gitmeden yaşamak isteyen-lere bu 165 yıllık köyde hoşça vakit geçi-rilebileceğini söyleyebilirim.

Şayet Haziranʼı beklerim derseniz heryıl Polonyaʼdan Geleneksel PolonezköyKiraz Festivali için gelen folklor ekibinin

yöresel kıyafetleriyle sunacağı halkdanslarını izleyip bol bol kiraz yiyebilirsi-niz. Polonya gelenekleriyle de tanışabile-ceğiniz festival, her yıl renkli gösterileresahne oluyor.

Polonezköy'de oteller ve restoranla-rın çoğunun ismi yıllar önce bu köye yer-leşmiş eski Polonyalıların isimlerindenesinlenilerek konmuş. Yol üzerindekiLudwik Dohoda, Zozista, Rizi, Stella,Lora, Lara Roza, Hera, Defne, Kriha,Club Adampol, Alindaʼda vakit geçirebilir-siniz.

Tüm bu restoranların yanısıra Polo-nezköyʼün en çok bilinen restoranı Leo-nardo, umduğunuzun fazlasını verebilir.Aile büyüklerinden Leonardo Dohodaʼnın80 yıllık evinin restore edilmesiyle ortaya

GEZİ

52 � MART 2011

İstanbul’un arka bahçesi

POLONEZKÖY

Page 53: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

çıkan restoran oldukça şık. Dünya mut-faklarından da leziz yemekler sunabili-yorlar. Açık büfe brunch istiyorsanıziçeceklerin fiyata dahil olmadığını gözönünde bulundurmanızı öneririm, sürprizbir hesapla karşılaşabilirsiniz. Şirket or-ganizasyonları ve kır düğünleri içinyoğun talep gösterilen restoranın spesi-yaliteleri arasında, Leonardo börek,Steak a la Polonez ve böğürtlenli krepvar. Sebzeli ve etli ʻʻnoodleʼʼ ile flambeedilmiş muz da deneyebilirsiniz. Resto-ran aynı zamanda Ponçki tatlısı ve bir türlahanalı mantarlı börek olan Piroşki gibigeleneksel tatlar ile evyapımı meyve li-körlerini de beğeninize sunuyor. Restora-nın biri yarı olimpik diğeri çocuklar için ikiyüzme havuzu olduğunu hatırlatmalıyım.

Bir diğer restoran ise Hera. İstanbulluRum, Keleşoğlu ailesinin aynı zamandapansiyon hizmeti de verdiği evin iki tarafıormana bakıyor. Özel soslu Hera kabakve yedi çeşit peynirin karışımından olu-şan bir ara sıcak olan peynir köftesi, şa-raplı biftek, krepler, Rus pastaları, Rummezeleri, Rus baharatlı havuç mezesidamağınızda güzel bir iz bırakacaktır.

Club Adampol de hem konaklayabi-leceğiniz hem brunch veya yemek içintercih edebileceğiniz bir mekan. 68odası, yüzme havuzu, çocuklar için kay-dıraklı yüzme havuzu mevcut. Çocukparkı, çocuk eğlence odası, tenis kortu,basketbol, voleybol, spor salonu, saunave jakuzisi de bulunan tesiste doğaylabaş başa bir haftasonu geçirebilirsiniz.

Polonezköyʼdeki bir diğer tesis isePolka Country Hotel. Otelin köy kahval-tısında iki çeşit peynir, hakiki bal, ev ya-pımı bahçe reçelleri, omlet ceşitlleriorganik domates, salatalık ve özel polkapohçası bulunuyor. Alacarte menü desunan otel dünya mutfağından seçenek-lerin yanı sıra Polka usulü sarma bon-file, kestane suflesi ve kestaneli pastakonusunda iddialı.

Köyün en sempatik konaklama yerle-rinden biri Polina Pansiyon. Evyapımıreçellerin, tereyağının, yabani böğürtlenve kaymağın, kabak çiçeğinden yapılanomlet ve menemenin ikram edildiği gele-neksel Polonezköy kahvaltısını ve çok

meşhur Karpatkaʼyı tatmak gerek. Poli-naʼnın altında Gizli Bahçe veya HamakTarlası diye adlandırılan yerde sessizsakin bir haftasonu geçirebilirsiniz.

Stella Pansiyon köyün en ünlü ʻken-din pişir, kendin yeʼlerinden biri. Vadiyebakan kocaman bir bahçede aynı anda1500 kişiye hizmet verilebiliyor. Kahvaltıdışında herşey self-servis. Saat 12.30'akadar devam eden kahvaltıyı masanızagetiriyorlar. Sınırsız çay servisi kahvaltı-dan sonra bir yarım saat daha sürüyor.Türk kahvesi bile içmek isteseniz man-galla cezveyi getiriyorlar. Pansiyonunbeş odası kaloriferli, beş odası da odunsobalı. Çoğu dağ manzaralı.

Ludwik Dohodaʼnın yemyeşil bir ara-ziye yayılmış, vadi manzaralı LudwikPansiyon & Restaurant'ı da barbekükeyfi yapabileceğiniz mekanlardan.

Tüm bu pansiyon ve restoranların ya-nısıra Polonezköy meydanından dümdüzdevam ettiğinizde, Cumhuriyet Köyüʼnedoğru geniş arazilere kurulmuş 200- 300kişi kapasiteli mesire alanlarını görebilir-siniz. Şirket, dernek, okul piknikleri içinhazırlanmış bu alanlarda dilerseniz bi-reysel olarak barbekü yapıp ata binebilir,5 km.lik yürüyüş parkurunda ter atabilir,mevsimiyse ağaçlardan kiraz tadabilirsi-niz.

Haftasonları tüm mekanlar için rezer-vasyon şart. Dönüş saatinde yoğunluknedeniyle trafik olacağını hesaba katın.

53MART 2011 �

HÜLYA MERAL

NASIL GİDİLİR?1. Seçenek: Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü geçtikten hemen

sonra Beykoz/ Kavacık sapağından çıkın. Polonezköy- Riva tabelasınıizleyin. Yol çatallaşınca, sağdan Acarlar İş Merkezi’nin önünden devamedin. Acarlar Sitesi’nin A Kapısı’nı geçtikten sonra Çavuşbaşı yönündedevam ederek Polonezköy’e ulaşabilirsiniz.

2. Seçenek: Beykoz üzerinden Toygar’a, oradan Mahmut ŞevketPaşa’ya, oradan da Üçpınar mevkiinde güneye yönelerek ulaşabilirsiniz.

3. Seçenek: TEM’in Ümraniye/Sarıgazi çıkışından çıkın.Carrefour’un önünden geçtikten sonra, Kocatepe Mezarlığı’nı geçergeçmez sağdaki üst geçitten Çavuşbaşı istikametine girin. Tabelalarıtakip ederek 15 dakika içinde ulaşabilirsiniz.

“Evyapımı reçellerin, tereyağının, yabani böğürtlen ve kaymağın,kabak çiçeğinden yapılan omlet ve menemenin ikram edildiği geleneksel Polonezköy kahvaltısını tatmak gerek.”

Page 54: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

YEMEK

HÜNERLİ ÜÇÜZLERHÜNERLİ ÜÇÜZLERile Sebze Püreli Ton Balığıile Sebze Püreli Ton Balığı

0800 261 21 37 www.tupperware.com.tr

� 200 gr. ton balığı veya somon

� 4 dilim tost ekmeği� 100 gr. kornişon turşu� 2 ad. haşlanmış patates� 150 gr. bezelye

� 2 ad. havuç� 1-2 dal dereotu� 100 gr. mayonez� 2-3 yaprak kıvırcık � İsteğe göre karides,

maydonoz

� 300 ml. yasemin pirinci� 375 ml. su� 200 gr. kemiksiz tavuk eti� 100 gr.bezelye� 2 ad. patates� 2 ad. iri havuç� 2 yemek kaşığı badem

� 2 yemek kaşığı kuru üzüm� 2 diş sarmısak� 50 ml. sıvı yağ� 1 tatlı kaşığı karabiber,

tarçın, kakule, karanfil, kimyon, safran karışımı

� Yeteri kadar tuz

HAZIRLANIŞI:Havucu ve patatesi soyup ufak parçalar

halinde doğrayın. Havuç, bezelye ve patatesiayrı haşlayın. Sebzeleri ve turşuyu ayrıcadoğrayıp mayonez ile karıştırın. Tost ekmeklerini,kıvırcık yapraklarını hünerli üçüzlerin istediğinizölçüsü ile kesin. Servis tabağına, kesmede kul-landığınız hünerli üçüzü koyun ve içine önce ek-meği, üzerine 2 yemek kaşığı ton balığını koyupbastırın. Üzerine sırası ile bezelye, havuç veturşulu karışımdan koyup tekrar bastırın.

Aynı işlemi diğer ekmek dilimleri içinde uygu-layın. Hünerli üçüzü dikkatli bir şekilde çıkarın,üzerini isteğe göre karides ve maydonoz ile süs-leyip servis edin.

HAZIRLANIŞI:Tavuk etini kuşbaşı doğrayın ve tavada kavurarak

pişirin. Pirinci yıkayın ve süzün. Pilavcıʼya koyarak ölçülüsu ile 10-12 dk mikrodalga fırında pişirin.

Havucu ve patatesi haşlayın, yuvarlaklar çıkarın.Bezelyeyi haşlayın. Bademi kaynar suda bekletin.Kabuk-larını soyun. Üzümü yıkayın, suda bekletin. Bademlerisıvı yağda kavurun, üzümü ve baharat karışımını ek-leyin. Kavrulmuş karışıma sebzeleri ekleyin ve 1-2 dk.karıştırıp ocaktan alın. Bütün malzemeleri harmanlayın,kapağını kapatın. 5 dk. bekletin servis yapın.

GURME PİRİNÇile Baharatlı ve Sebzeli Pilav

Hazırlayan: Hatice Koç- Tupperware Eğitim Müdürü ve Ev Ekonomisti

Page 55: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 56: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

DEKORASYON

56 � MART 2011

Bahar geldi, karanlık günlerden kurtuluyoruz.Evinizin dekorasyonunda bahar esintisi estirmeye ne dersiniz? Birkaç küçük değişiklikle evinizde baharı yaşatabilirsiniz.

Işık daha fazla ışıkKışa özgü ağır mobilyalardan, koyu

renkli kumaşlardan kurtulmanın artıktam zamanı. İşe, rahatlamak içinzamanımızın yaklaşık üçte birinigeçirdiğimiz yatak odalarındanbaşlamaya ne dersiniz? Perdelerisonuna kadar açın ve huzur verenrenklere sahip bir yatak örtüsü ileiçinizi ferahlatın.

Eski döşemeliklerinizden uzunsüredir kurtulmak istiyordunuz ve birbahane arıyordunuz. Bahar buyeniliğin bahanesi olsun.Sandalyelerinizi baharın renklerinebürüyebilir, çiçekli duvar kağıtları ileevinizi şenlendirebilirsiniz.

Maliyeti azaltmak için evin tümünüyenilemek yerine yalnız bir odayıbahar havasına dönüştürebilir ya dabir köşe belirleyerek burada bir odaknoktası oluşturabilirsiniz.

Kumaşlar cıvıl cıvılİnce ve tiril tiril kumaşlarla ruhunuzu

da hafifletebilirsiniz. Canlı renktekimasa örtüleri, nevresim takımları ileyaşam alanlarınızı renklendiripferahlatabilirsiniz. Mobilyalarınızlauyumlu olabilecek türden parlak düz,çiçek desenli ya da çizgili kumaşlarmevsime göre yenilik yaparken sonderece pratik olabilir.

Baharın renklerinievinize taşıyın

Page 57: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Özellikle çiçekli kumaşlar kullanarakodalarınıza baharın en güzel renklerinitaşıyabilirsiniz.

Mobilyaların yerini değiştirinArtık pencereden dışarıya bakma

zamanı geldi. Mobilyalarınızşöminenizin etrafındaysa yerlerinideğiştirin. Berjerlerinizi ve fiskosmasanızı gökyüzünü, güneşigörebileceğiniz şekilde pencerenizinönüne yerleştirin ya da eğer birbahçeniz varsa bahçeye doğru bakacakbiçimde pencere önlerine doğru

kaydırın. Baharın enerjisin hissedin.

Parlak renkler ön planda Evinizde parlak renkleri kullanarak

canlı bir yaşam alanı yaratabilirsiniz.Örneğin antrenizde kullanacağınızparlak renkler misafirlerinizi karşılarkende hoş bir ortam sağlayacaktır.

Aksesuarlar önemli Evinizi bahara hazırlarken

mobilyalarınızın yanı sıraaksesuarlarınızı da elden geçirin.Sofralarınız için rengarenk tabak, kase

ve bardaklarınızı ortaya çıkarın. Eğeryoksa da satın alın. Güzel bir baharsofrası hazırlamak için uygun fiyatlıürünler bulabilirsiniz. Çiçek desenlivazolar, renkli çerçeveler, desenliyastıklar bahar havasını evinizdeestirmenin en kolay yolları…

Kışı unutun bahar geldi Kışı simgeleyen renklerdeki mobilyalarasahipseniz onları renkli ve çiçeklikılıflarla giydirebilirsiniz. Ayrıca yeresereceğiniz renkli bir kilim de odanızınhavasını değiştirecektir.

Page 58: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

GÜZELLİK

58 � MART 2011

Saçlarınızhazır mı?

Mevsim geçişleri saçlarımız açısındanen kritik dönemler. Parlak,dökülmeyen, ışıltısı hissedilen saçlariçin yeter ki saçlarınızın ihtiyaç duyduğubakımı doğru zamanda uygulayın.

Değişen mevsimlerle birlikte vücu-dumuzu korumak için giysilerimizi, cildi-mizi korumak için cilt bakımürünlerimizi değiştiririz. İşte tıpkı bu ör-neklerde olduğu gibi saçlarımızın da il-giye ve korunmaya ihtiyaçları vardır.Her saç, farklı mevsimlerde farklı bir

bakıma ihtiyaç duyar. Baharın göz kırp-tığı şu günlerde sizler için mevsimleregöre saç bakım rehberi hazırladık…

Bütün bir kış boyunca eğer saçları-nıza özel bir itina göstermediyseniz,şimdi onların kurumuş ve yıpranmış ol-duklarını eminiz fark etmişsinizdir. Bunedenle bahar ayları saçlarınız için

bayram havasında geçmeli.Zira eğer onları güçlen-

direcek ve canlandı-

racak formülleri bulamazsanız, yazınkavurucu güneşi saçlarınızı daha daiçinden çıkılmaz sorunlara itecektir.Ekstra bakımlarla saçlarınızı kurtarmakiçin önünüzde 3 aylık bir bahar dönemivar. Peki, öncelikle ne yapmalısınız?Unutmayın ki saçlarınızın da cildinizgibi yeniden yapılanmaya ihtiyacı var-dır. Saçlarınızın iç yapılarında, geçir-dikleri işlemler karşısında zayıflamalarmeydana gelir, saç boyları ve uçlarındaçatallaşmalar olur. Artık saçlarınız kırıl-maya daha da fazla müsaittirler. Bununsonucunda ise esneklik ve güzelliklerinikaybederler.

Saçlar uzadıkça yıpranma oranlarıartar. Çatallaşmalar saçların uçlarındanbaşlayarak üst noktalarına doğru tırma-nır. Bu türden sorunlarla karşılaştığı-

nızda ilk iş olarak bir kuaföre gidip,saçlarınızdaki kırıkları aldırmalı ve

hatta saç boyunuzu sağlıklı kısım-

� Saçlarınızı daima az şampuan kullanarak yıkayın, çok fazla şampuankullanıldığında saçlarınız daha temiz veya bakımlı olmuyor. Buna kar-şın fazla miktarda kullanılan şampuan iyi durulanamadığı takdirdekepek sorunuyla karşı karşıya kalıyorsunuz: Avucunuza aldığınız şam-puanı bir miktar ılık suyla sulandırıp, saçlarınıza güzelce yayın.� Saçınızı yıkadıktan sonra mutlaka bakım yapan bir saç kremi uygu-layın. Kremi henüz nemli saçlarınıza yaydıktan sonra, yumuşak birhavlu yardımıyla tampon yapın. Etkisini göstermesi için en az 2 dakikakadar bekleyin.� Nemini kaybetmiş her boyda saça, özellikle uç kısımlara özen göste-rerek maske uygulayabilirsiniz.� Maskenin etkisini artırmak için, saçınızda beklettiğiniz süre içindeneler yapabilirsiniz? Başınıza bir bone giyin. Sıcak bir ortamda, örne-ğin kalorifer yanında oturarak bekleme süresini doldurun.� Konsantre ürünler veya ampul kullanıyorsanız, kutu üzerinde belirti-len doza mutlaka uyun. Saç derisine parmak uçlarınızla uzun uzunmasaj yaparak iyice nüfuz etmesini sağlayın. Böylece saçınız kısasüre içinde yaz aylarında kaybettiği eski güç ve yumuşaklığına kavu-şacaktır.

SAÇLARINIZ İÇİN PRATİK ÖNERİLER

Page 59: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

larına kadar kısaltmalısınız. Daha de-taylı ve profesyonel bir yardım için saçbakım merkezlerine başvurabilirsiniz.Saç boyunuz kısaldıktan sonra onlarıbir süre için aşırı fön ısısından koru-maya çalışın. En azından kendilerinibiraz olsun toparlayıncaya kadar. Buarada saç türünüze uygun bakım ürün-leri kullanmayı da ihmal etmemelisiniz.

Güneş için özel koruma!Yaz aylarında saçlarınızın en büyük

düşmanları; güneş ışınları ile deniz vehavuz suları… Bütün bu zararlı etken-ler saçlarınızın kurumasına, renklerininaçılmasına ve uçlarının kırılmasınaneden oluyorlar. Dolayısıyla saç uz-manları deniz ve havuza girerken bonekullanımını öneriyorlar. Böylelikle saç-larınız deniz suyunun tuzundan ya dahavuzun klorundan etkilenmiyor, saçrenginiz düzensiz bir biçimde açılmıyor.Yaz mevsiminde özellikle boyalı saç-lara sahipseniz bone kullanımını ihmaletmemelisiniz. Zira boyalı saçlar, havuzsuyuyla temas ettiklerinde ortaya hiçde iç açıcı görüntüler çıkmıyor. Güneşışınlarının zararlı etkilerinden koruyanUV filtreli, koruyucu özellikli şampuan-lar ve bakım ürünleri de saçların doğalyapısını korumada etkili oluyorlar.

Deniz, klor ve güneşin saçlar üzerin-deki yıpratıcı etkilerinden bahsetmiştik.Dolayısıyla yaz mevsiminde korumasızbırakılan saçları sonbaharda, kötü bir

görünümle birlikte sağlık sorunları bek-liyor. Zira mevsim değişikliği zaten saç-ların dökülmelerine yol açıyor. Kuru vecansız saçlar ise mevsim değişikliğininetkilerinden fazlasıyla nasiplerini alıyor-lar. Saçlar matlaşıyor, saç boylarındaise çatallaşma ve kırılmalar göze çarpı-yor. Bütün bunları engellemek için yazaylarında saçları korumak gerekiyordu.Peki, şimdi ne yapılabilir? Önceliklesaçlarınızın durumu çok kötüyse birsaç uzmanına görünmenizi tavsiyeederiz. Büyük bir ihtimalle saç boyları-nızı mümkün olduğu kadar kısaltmanızgerekecek. İkinci aşamada ise yoğunnemlendiricili bakım maskeleri saçları-nızın imdadına yetişecek. Düzenli ola-rak saç dökülmesine karşı güvenilir birürünün kullanılması da kaçınılmaz.Böylelikle hem saçlarınızı yazın bırak-

tığı kötü izlerdenkurtaracak, hemde kış aylarınakarşı güçlendirmişolacaksınız. Soğukkış aylarında saçla-rınızı bekleyen ko-şulların mükemmelolduğu söylenemez. İsli ve ağır hava-dan yalnızca cildiniz değil, saçlarınızda etkilenir. Soğuğun ne derece büyükbir düşman olduğunu anlamak için ay-naya bakmanız yeter. Hele de saçları-nız sağlıklı değilse, o zaman işiniz vardemektir. Sonbaharda başlayan saçsorunları, kışın gelmesi ile birlikte gide-rek artar. Örneğin; yağlı saçlardaki yağoranı yükselir, kuru saçlar ise daha dakurur. Mevsim değişikliğinin saç dökül-mesini hızlandırdığı yine unutulmamalı.

GÜZEL FİKİRLER

YASEMİN YURTMAN

CANDEMİR

Mevsim değişikliği zaten saçlarındökülmelerine yolaçıyor. Kuru ve cansızsaçlar ise mevsim değişikliğininetkilerinden fazlasıylanasiplerini alıyorlar.

Page 60: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Özel hayatınız mutlu gidiyor. Ancakaynı anda birçok işle uğraştığınıziçin sevdiğiniz kişiyi ihmal etme-

meye dikkat edin. Üzerinizdeki işstresi yüzünden kırıcı ve suçlayıcı

bir yaklaşım içinde, karşınızdaki in-sanı üzebilirsiniz. İşle alakası ol-

mayan kafa karmaşaları, işyaşamınızı da karartıyor. İş ilişkilerinizde sizde isteksizlik

yaratacak sorunlar yok. Sorunlarınızın kaynağını dışa-rıda aramanız gerekiyor. Maddi desteğe ihtiyacınız var.

ASTROLOJİ

60 � MART 2011

Bahçeşehir Somun Ekmek Cafe’nin müdavimlerinin vazgeçilmez tarotçusu Nisa, her burca özel aylık burç yorumunuzu yaptı...

KOÇ

İlişkinizde fazla alınganlık yapma-nız, gereksiz endişelere kapılma-

nıza neden olabilir. Aşk konusundacesur davranabilirseniz, hayattabaşka heyecanlar da olduğunu

fark edeceksiniz. Özgürlüğünüzükısıtlayabilecek gelişmelere karşı

tetikte olun. Uzun zamandır bekle-diğiniz iş fırsatı karşınıza çıkabilir. İsteklerinizi sakin ve

anlaşılır biçimde ortaya koymaya çalışın. Olabileceklerinüzerinde beklenti içine girmekten kaçının.

Sevdiğiniz kişiye karşı daha seve-cen bir tutum takınmalısınız. Onunlabazı konularda uzlaşmakta zorlukçekiyorsunuz. Gergin haliniz ve si-nirli tavırlarınız iş arkadaşlarınızlaaranızda gerginlik yaratıyor. Özel-likle bugün daha sakin olmaya çalı-şın. Düşüncelerinizi sakin bir dille

ifade etmelisiniz. Alacaklarınızı zamanında tahsil edeme-yebilirsiniz. Ödemelerinizi dengelemeye çalışın. Sağlığınıziyi durumda. Siz yine de egzersiz yapmayı ihmal etmeyin.

Duygusal bağlamda biraz dahadikkatli olmanız gereken bir gün.İkili ilişkilerde hislerinizi ikinci planaatıp, mantığınızın sesini dinlemenizgerekiyor. İşyerinizdeki bir çalışmaarkadaşınıza duyduğunuz güven-sizlik, önümüzdeki günlerde iyicepekişebilir. Çok kararlı durduğunuz

bir konuda birtakım çekinceleriniz var. Bunları açığa vur-manızda yarar olacak. Kuruntu yaptığınız bir harcamaylailgili kısa vadede hiçbir sorun görünmüyor.

YENGEÇ

Sevgilinizin ilişkinizle ilgili rahatsız-lıkları var. Uzun süren suskunlu-

ğunu bugün bozabilir. Duya-caklarınız keyfinizi kaçıracağından,

görüşmeye hazırlıklı gidin. İşinizemüdahale eden biri var var, özgür-lüğünüzü kısıtlanmış gibi hissedi-yorsunuz. İş ortamınızda güven-

sizlik kaynağınız olarak gördüğünüz bu kişiyi dikkatle iz-lemeniz yararlı olabilir. Harcamalarınızda yapacağınız

küçük bazı fedakarlıklar olumlu sonuçlar doğuracak.

Sevgilinizi eleştirmek yerine onunlabirlikte ilişkinizin bilmediğiniz yönle-

rini keşfetmeye çalışın. Şansınızızorlamak yerine sevgilinizle birliktesorunlarınıza dair çözüm arayışla-

rına gitmelisiniz. İşinizle ilgili yenikararlar almamaya çalışın. Çalışma

arkadaşlarınızla yanlış anlamalarnedeniyle bazı anlaşmazlıklar çıkabilir, sorunları büyüt-

meyin. Parasal harcamalarınızda sürpriz gelişmelerinolacağı bir gün. Üzüldüğünüz bir sağlık sorunu var.

TERAZİ

Yeni bir ilişki için pek çok aday varama siz karar vermek için acele et-miyorsunuz. Bugün yeni birini dahafark etmeniz mümkün. Bir arkada-şınızın arkadaşı size olan duygula-rından söz edebilir. İşteki başarı-sızlıklarınızdan ders çıkarmayı bili-yorsunuz. Ama bu hataların altında

ezilmeyin, herkes yapabilir. Olayları akışına bırakmak eniyisi. Beklediğiniz para ferahlık getirecek. Havadaki nemve soğuk nedeniyle eklem ağrılarınız artabilir.

Aşkı çok ciddiye alıyorsunuz. Birazdaha az önem vermeniz, sevmedi-ğiniz anlamına gelmez ki. Sevdiği-niz insanlarla birlikte olabilir,sadece eğlenmek için bir şeyler ya-pabilirsiniz. İş hayatınızda karşıla-şacağınız negatif görevlerde kendiilkelerinizden vazgeçmeyin. Kafa-

nızı meşgul eden konuları çözmek için yavaş davranırsa-nız, zarar görebilirsiniz. Savurganlığınız paradurumunuzla orantılı olarak büyüyüp küçülüyor.

AKREP

İKİZLER

BOĞA

ASLAN

BAŞAK

Page 61: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

Hayatınıza yeni giren birisizi etkiliyor ama buna rağmensizi rahatsız eden bir yanı var.

Onu tanımak için kendinizebiraz daha zaman tanıyın. Ça-lışma hayatındaki titiz karakte-riniz sizi bazen itici yapabiliyor.Bundan şikayetçi arkadaşları-

nız var. Bugün bazı uyarılar almanız mümkün.Önemsemediğiniz bazı küçük harcamalar bütçe-

nizdeki deliği bir hayli büyüttü! Biraz daha sakına-rak harcamalısınız. Stresten arınmak için varsa

hobilerinize ve eğlencenize zaman ayırın.

YAY

Birlikte olduğunuz insa-nın, sizden sakladığı bazısorunları var. Bu sorunlarmaddi veya ailesiyle ilgili

olabilir. Onunla bu konuyugündeme getirmek için ko-nuşmanız gerekli. İş yaşa-

mınızda iddialı sayılabilecekbeklentileriniz var. Temponuz ve verimli çalışma-

nız, bu beklentilerinizin kısa bir süre sonra ger-çekleşmesine yardımcı olacak. Para

konularındaki mutsuzluğunuz veriminizi etkileye-bilir. Yemek için yaşayanlardansınız.

Aşk hayatınızdaki bulutlarbugün dağılmaya başlıyor.Anlaşmalar, hayırlı gelişmeleriçin çok müsait bir gün. İnsan-lardan hep ilgi, yakınlık veyardım göreceksiniz. Kararlılı-ğınızı bazen inatçılığa döndü-rüyorsunuz. Bu da iş

yaşamınızda gereksiz sürtüşmelerin nedeni olabili-yor. Yeteneğiniz, hedeflerinize adım, adım yaklaştı-rıyor. Uzun süredir istediğiniz bir eşya size umdu-ğunuzdan pahalıya gelebilir. Televizyon karşısındaatıştırarak zaman geçirmek yerine egzersiz yapın.

Yıldızlar bugün sizi bugünkıskanç, kuşkucu ve kararsızbir insan yapacak. Bu kritikgünü bir kırgınlık yaratma-dan geçirirseniz sevinmelisi-niz. Özel hayatınıza olanilgisizliğiniz yüzünden sevgili-nizden eleştiri alabilirsiniz.

Tepki vermeden önce düşünmeniz gerekiyor. Mes-leğinizde gösterdiğiniz yükselme hırsı tepki toplu-yor. Hırsınızda haklı olabilirsiniz, fakat bunuyaparken çevrenizdekileri kırdığınızı fark edin. Ha-yatın gerginliği sağlığınızı etkiliyor.

OĞLAK

BALIK

KOVA

Page 62: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

POLİTİKA

62 � MART 2011

“AKP, PKK muhaliflerine ve eski ülkücülere oynuyor. MHP, küskünlerekapısını açıyor. Hem MHP hem de BDP, milliyetçi söylemlerini sertleştiriyor. Bakalım CHP ne yapacak? Milliyetçi söylemlerin sert estiği günlere hazırlıklı olun.”

12 Haziran’da yapılacak genel seçimçalışmaları start aldı. Şimdiden kıyasıyabir mücadele var. 12 Haziranseçimlerinin ‘sert’ geçeceğibekleniyordu. Ama gözler asıl MHP veBDP’de. Çünkü milliyetçi oylarözellikle AKP’nin kaç milletvekilisayısında belirleyici olacak. Taraflar bukonuda önemli adımlar atıyor; stratejikkararlar alıyorlar.

AKP, hem BDP, hem de MHPoylarına talip. BDP’nin oylarınıbünyesinde toplamaya yönelik ilginç biryöntem deniyor. Özellikle, PKK karşıtıolan önemli Kürt siyasileri, BDP’ninkarşısına çıkarmaya hazırlanıyor.Bunların başında Rizgari ve Ala Rizgariörgütlerinin önde gelen isimleri geliyor.

Rizgari ve Ala Rizgari, başta silahlımücadele konusu olmak üzere, birçokkonuda cephe alan ve siyasi mücadeleyisavunan örgütler. Yurtiçindeki üyelerisiyasi mücadeleyi çeşitli yayınorganlarında sürdürürken, daha büyükçoğunluğu yurtdışında, özellikle İsveçve Almanya’da yaşıyor. Rizgari ve AlaRizgari’nin en büyük özelliği, PKK’nınaksine, sosyalizmi ve silahsız siyasimücadeleyi savunmaları. Rizgari’nininternet sitesinde yazıları yayınlananKemal Burkay, Başbakan Recep TayyipErdoğan’ın çağrısı üzerine Türkiye’yedöneceğini açıkladı. Üstelik, kendisi gibibirçok ismin Türkiye’ye dönmek istediğimesajı verdi.

Kemal Burkay, Kürdistan SosyalistPartisi’nin (PSK) kurucusu, yazar veşair. TRT 6’ya konuşan ve İsveç’teyaşayan Burkay, İçişleri Bakanı BeşirAtalay’ın kendisini aradığını veTürkiye’ye dönmesinde herhangi birsakıncanın olmadığını söylediğini ifadeetti.

PKK ile ters düşen ve AKP’ye yakın

duran diğer bir isim ise Kürt ozan ŞiwanPerver. Yıllarca kasetleri, türküleriyasaklanan, tutuklanma endişesiyleülkesine dönemeyen Perver, kısa süreönce Kültür ve Turizm Bakanı ErtuğrulGünay, sonra da Başbakan YardımcısıBülent Arınç ile görüştü. Samimi pozlarverdi. TRT Şeş’de konser vereceğiniaçıkladı. Bunun üzerine PKK tarafındanhain ilan edildi. Perver bunun üzerine,PKK’ya “Kendilerini sultan ilan edip‘bize sormadan bir şey yapamazsınız’diyorlar, onlar kendi insanlarınıöldürüyor, hainlik varsa kendilerindearasınlar” dedi.

Önümüzdeki dönem Burkay vePerver’e benzer başka isimlerin deözellikle PKK’ya karşı benzer çıkışlaryapması bekleniyor. Zira AKP’nin bazıisimlerle görüştüğü biliniyor. Bakalım,PKK karşıtı Kürtlerin söylemleri,sandığa nasıl yansıyacak. BDP oylarınınbir kısmını AKP’ye taşıyabilecek mi?

ÜLKÜCÜLER NEREYE?12 Eylül 1980 darbesi sonrası ‘MHP

ve ülkücü kuruluşlar davasında’ idamlayargılanan Mustafa Seyrek, halkoylamasında, MHP’nin aksine, Anayasadeğişikliğine “Evet” diyeceğini açıkladı.Seyrek’i Ülkü Ocakları’nın KurucuGenel Başkanı Ramiz Ongun,Kahramanmaraş’ta ülkücü camianınönde gelen isimlerinden ve 19. dönemmilletvekili Ökkeş Şendiler, ülkücücamianın bilinen isimlerinden MusaSerdar Çelebi de destek verdi.

Referandum öncesi, özellikle‘yandaş’ basında, anayasa değişikliğine‘evet’ diyeceğini açıklayan eskiülkücülerin isim listeleri yayınlandı.Halk oylamasının sonuçlarıaçıklandığında, MHP’nin önemli bir oypotansiyelinin AKP’nin ‘evet’ine ‘evet’dedikleri anlaşıldı. MHP büyük yara

aldı. Şimdi 12 Haziran seçimleriöncesinde, AKP ve MHP arasında, ‘eskiülkücüler pastasından pay kapmakavgası’ yaşanıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ınRamiz Ongun’a eski ülkücülerikapsayan 10 milletvekilliği kontenjanıverdiği ileri sürülüyor. Listenin başındaeski Ülkü Ocakları Genel BaşkanlığıMithat Evci’nin bulunduğu söyleniyor.Bu arada Ramiz Ongun, AKP’denmilletvekilliği teklifi aldığını açıkladı.

Devlet Bahçeli, AKP’nin bu atağınakarşı, eski ülkücüleri MHP’ye davet etti.Bunun üzerine devlet eski bakanlarındanMurat Başesgioğlu ve Bahattin Şeker ilebir dönem parti başkanlıağı için yarışanProf. Dr. Ümit Özdağ MHP’ye katıldı.Bahçeli, Türk Tarih Kurumu eskiBaşkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu,Emekli Korgeneral Engin Alan veDemokrat Parti eski Genel BaşkanYardımcısı Prof. Dr. Cem Kılıç’a darozet taktı.

Şubat ayı içinde yapılan anketleregöre AKP yüzde 45, CHP yüzde 25,MHP yüzde 11 bandında geziniyor. BDPise yüzde 6’larda. Her parti için yüzde1’in bile çok büyük önemi var.Seçimlerde bu partilerden çok ilginçisimler aday olarak karşımıza çıkacak.

Bu arada PKK’nın ilan ettiği sözdeateşkes büyük olasılıkla mart ayındasona erecek. Eylemlerin başlaması hemKürt nem de Türk milliyetçiliğini iyideniyiye keskinleştireceğine kuşku yok.Elbette bu süreçte CHP’nin bir Kürtaçılımı yapıp yapamayacağı da önemli.

Sonuç olarak, seçimlere kadar şiddetlibir ‘milliyetçi oy pastasından pay almaçatışması’ yaşayacağız. Bakalım hangisiyasi parti kazanacak. Ama buçatışmanın Türkiye’nin birlik vebütünlüğüne katkı sağlamayacağı aşikâr.

Milliyetçi ‘pasta’nasıl bölünecek? CEMAL SUBAŞI

TEMPO DERGİSİ

POLİTİKA EDİTÖRÜ

Page 63: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

KÜLTÜR - SANAT

63MART 2011 �

Mart ayındaki etkinlikler;

Kapak konumuz “Kadın ve ka-dına uygulanan şiddet” olunca bukonuda ilginizi çekebilecek birkaçkitap tavsiye edelim dedik.� Yasemin İnceoğlu: Kadın ve

Bedeni & Dişilik, Güzellik veŞiddet Sarmalında

� Ayşe Gül Altınay: Türkiye’deKadına Yönelik Şiddet

� Nedime Köşgeroğlu: ŞiddetÇıkmazında Kadın

� Ayşe Ezilen Kıran: Reklam-larda Kadına Yönelik Şiddet

� Louise L. Hay: Güçlü Kadınlar� Aslı Sancar: Osmanlı Kadını

Efsane ve Gerçek� Virginia Wolf: Kendine Ait Bir

Oda / Toplu Eserleri 7� Clarissa P. Estes: Kurtlarla

Koşan Kadınlar � Rauda Jamis: Aşk ve Acı:

Frida Kahlo� Nilüfer Göle: Modern Mahrem

Derleyen: Hatice Gülçür İnanç

� Anadolu AteşiLütfi Kırdar Anadolu

Auditorium - Istanbul, 12, 19, 27 Mart

� Ata DemirerBeşiktaş Kültür Mer-

kezi, 10-11 Mart

� CM101MMXI/CemYılmaz’dan Gösteri

TİM Shov Center,Maslak. 7-9, 13-18, 21-23, 28-30 Mart

� Our Soul Of The Rat Pack ShowGrand Hyatt Istanbul – Istanbul, 11-12, 18-19 Mart

� Fındıkkıran ve Dalian Akrobasi TopluluğuÇaykovskiʼnin ölümsüz eseri “Fındıkkıran” akrobatik görsel bir

şölenle Çinʼin Dalian Akrobasi Topluluğuʼyla yeniden yorumlanıpizleyiciye sunuluyor.

TİM Shov Center, Maslak. 25-27 Mart-1-3 Nisan

� Komedi Dükkanı Bostancı Gösteri Merkezi – Istanbul, 24-25 Mart

Mart ayında vizyona girecek filmler şöyle:Çadır, Step Up 3-D,

Rango, Kader Ajanları:The Adjustment Bureau,Gerçeğin Parçaları: Win-terʼs Bone, 72. Koğuş,Kir: Qirej, Yürügari İbram,The Kids Are All Right, BirAvuç Deniz, KolpaçinoBomba, Marslılar, Annemve Ben, İstila: Monsters,Gölgeler ve Suretler, SaklıHayatlar, Battle: Los An-geles, Bağlanmak yok:No Strings Attached, Hall Pass, Limit Yok: Limit-less, Animal United, Çınar Ağacı, Atlıkarınca,Press, I Am Number Four, Just Go With it, DriveAngry 3D, Vay Anam Vay 3, Four Lions, Kan Ko-kusu: Somos Lo Que Hay

‘Aile içi şiddete son” konseriHürriyet Gazetesi’nin Aile İçi Şiddete Son Kampanyası’nın gelenekselleşen

konserlerinde bu yıl pop müziğin güçlü seslerinden Nilüfer konser verecek.9 Mart 2011 Çarşamba günü

İstanbul Kongre Merkeziʼnde ger-çekleştirilecek olan konserde Nilü-fer, “Aile içi şiddete son” demekiçin hit şarkılarını ünlü rock grupve sanatçıları; Şebnem Ferah,Yüksek Sadakat, Malt, Gece Yol-cuları, Ogün Sanlısoy, Badem,Hayko Cepkin, Candaş/Cingi/ Ruacan, Rashit,TNK ve 4×4 ile birlikteseslendirecek. Kon-serin tüm geliri, Aileİçi Şiddet Acil Yar-dım Hattıʼna akta-rılmak üzereAralık Derneğiʼnebağışlanacak.

Yer : İstan-bul KongreMerkezi, İstan-bul Avrupa,9 Mart 2011,Saat 21:00

Page 64: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

ONLARA SORDUK

ÇOCUĞUNUZUNDERGİMİZDE YER ALMASINI İSTİYORSANIZ BİR DAHAKİ AYINSORUSU OLAN “Okumak niçin önemlidir?” SORUSUNAVERDİĞİ CEVAP İLE BİR FOTOĞRAFINI [email protected] ADRESİNE YOLLAYINSİZİN ÇOCUĞUNUZDASAYFALARIMIZISÜSLESİN...

Yapraklar neden yeşildir?Sence hangi renk olmalıydı?

Tan

Bozdoğan (4)

“Laplaklar yeşil olur.

Ağaçlarda yeşil,

salatalıkta yeşil. Çünkü

biz onları yiyelim diye

hiç kırmızı laplak

yenir mi?”

BenanÖzkor (6)

“Allah öyle

istediği için.

Yeşil olmasa

mor olsunisterdim.”

Ali EfeKaragöz (5)“Çünkü onlar ağacınyapraklarıdır diye yeşildir.Ağacın yaprakları yeşilolmalıdır. Ağacın altıkahverengidir üstüyeşil olmalıdır”

Özgür

Öztürk (6)

“Çünkü ağaçlarda

yeşildir. Bir de

şundan yeşildir. Yazın

ağaçlarda yeşillenir.

2 renkli olmalıdır.

Rengarenk olsun

isterdim.”

Page 65: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

BULMACA

65MART 2011 �

İzlenenyöntemler

bütünü

Konsantre

Yasalölçü

modeli

Alfabenin15. harfinin

adı

Ekili İkiyüzlülükMetal

sukabı

Gazla doldurulan oyuncak

Hörgüçlühayvan

Hokkayakonan ham

ipekMobilyacılıktakullanılan bir

ağaç

Yönetim altındaki

halk

Yetişkin

Çinakopunbiraz

büyüğülüfer

TBMMgenelkurulu

İptidal

Üzerindekırmızı

bulunan

Billurlaşmışsilis türü

Uygunluk

Alamet

İstençsizkas

hareketi

RusçaʻEvetʼ

Sağlam

Fotoğraftakioyuncu

Akışkanlık

Hayatıboyuncaüzüntüçekmiş

Eğmeç

Gönül eri

Bir nota

Kalıtımsalöge

Yararlar

Küçükyokuş

Memnunetme

Operasyon

Birkaç katlı yapı

Esasen

Nisan

Yürüyerekgiden

Ağaçta kadehbiçimindeoluşum

Küçük çevikbir yaban atı

Mercek

İslamhukuku

Her birineelli

Ani birhareketlesarsma

Müthiş

Yüzkalıbı

Anılar

Değersiz

Kuzen

Fiyatı yüksek

Birdenbiresallamak

Sunucu

Aşuredağıtılan kap

Başa dert olan

Mezbaha

Asal

Sakin

Amirce

Omurganınuzantısı

olan organ

Yapıştırıcımadde

İlginç

Renyumunsimgesi

Sebep

Dördüncüay

Bir tür Afrikazebrası

Yapraklarıyenen

baharlı bitki

Bir soru eki

Uyma

Tehlikelidurum

Piston

Kabuğu çatlayıpsoyulan

Belediye

İnancılık

Metalolmayan

İbadetetme

Binme işi

Tarihi eser

Salağayakışan

Kırmızıbenekli yeşil

balık

Duyuruyoluyla

Kıta

Akıtma

Sanayi ile ilgili

İsim

Songünlerde

Ögeler

Benzer

Nakletmek

Öge

Bu süreiçinde

Olağandandaha hacimli

olma

Arka, geri

Harita derlemesi

Alakok

Alışveriş

Sabanlaaçılan çizi

Mideninarkasındaki

organ

Sahip

Futbolda bir

paslaşmaterimi

Evet

Page 66: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13

REHBER

66 � MART 2011

ÖNEMLİ TELEFONLAR

Başakşehir Belediyesi 212 444 06 69Jandarma 212 669 32 00İtfaiye 212 669 31 37Alo Ambulans 212 669 55 66Bahçeşehir Sağlık Ocağı 212 669 63 60Bahçeşehir Taksi Durağı 212 669 86 86Esenkent Taksi 212 672 09 46PTT 212 669 16 001. Kısım Muhtarlık 212 669 62 102. Kısım Muhtarlık 212 669 80 25

05:55 06:10 07:00 07:25 07:40 08:3006:10 06:25 07:20 07:45 07:55 08:5006:25 06:40 07:40 08:05 08:15 09:1006:35 06:55 08:00 08:25 08:30 09:3006:45 07:05 08:20 08:40 08:45 09:5006:55 07:15 08:40 08:55 09:00 10:1007:05 07:30 09:00 09:10 09:15 10:3007:15 07:45 09:15 09:25 09:30 10:5007:30 07:55 09:30 09:40 09:45 11:1007:45 08:10 09:45 09:55 10:00 11:3008:00 08:25 10:00 10:10 10:15 11:5008:15 08:40 10:15 10:25 10:30 12:0508:30 08:55 10:30 10:40 10:45 12:2008:45 09:10 10:45 10:55 11:00 12:3509:00 09:25 11:00 11:10 11:15 12:5009:20 09:40 11:15 11:30 11:30 13:1009:40 09:55 11:30 11:45 11:45 13:2510:00 10:10 11:45 12:00 12:05 13:4010:15 10:25 12:00 12:15 12:20 13:5510:30 10:40 12:15 12:30 12:35 14:1010:45 10:55 12:30 12:45 12:50 14:2511:00 11:10 12:45 13:00 13:05 14:4011:15 11:25 13:00 13:15 13:20 14:5511:30 11:40 13:15 13:30 13:35 15:1011:45 11:55 13:30 13:45 13:50 15:2512:00 12:10 13:45 14:00 14:05 15:4012:15 12:25 14:00 14:15 14:20 15:5512:30 12:40 14:15 14:30 14:35 16:1012:45 12:55 14:30 14:50 14:50 16:2513:05 13:10 14:45 15:10 15:05 16:4013:25 13:25 15:05 15:30 15:25 17:0013:45 13:45 15:20 15:50 15:45 17:1514:00 14:05 15:35 16:05 16:05 17:3014:20 14:20 15:50 16:20 16:20 17:4514:40 14:35 16:05 16:40 16:35 18:0014:55 14:50 16:20 16:55 16:50 18:1515:10 15:05 16:35 17:10 17:05 18:3015:25 15:20 16:50 17:25 17:20 18:4515:40 15:35 17:05 17:40 17:35 19:0015:55 15:50 17:20 17:55 17:50 19:1516:10 16:05 17:35 18:10 18:05 19:3016:25 16:20 17:50 18:25 18:20 19:4516:40 16:35 18:05 18:40 18:35 20:0016:55 16:50 18:20 18:55 18:50 20:1517:10 17:05 18:35 19:10 19:05 20:3017:30 17:25 18:55 19:30 19:20 20:5017:50 17:45 19:15 19:50 19:40 21:1018:05 18:05 19:35 20:10 20:00 21:3018:25 18:20 19:55 20:30 20:15 21:5018:45 18:35 20:15 20:50 20:30 22:1019:05 18:55 20:35 21:10 20:50 22:3019:25 19:10 20:55 21:30 21:10 22:5019:45 19:30 21:15 21:45 21:30 23:1020:05 19:50 21:40 22:00 21:50 23:3020:20 20:10 22:05 22:15 22:10 23:5020:35 20:30 22:30 22:3021:00 20:50 22:45 22:5021:20 21:10 23:00 23:1021:40 21:30 23:25 23:3022:00 21:55 23:50 23:50

Not: OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER.Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

BAHÇEŞEHİR Kalkış saati TAKSİM Kalkış saatiİş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

06:30 06:30 07:15 07:40 07:40 08:1506:45 06:55 07:45 08:05 08:10 08:45¦07:10¦ 07:15 08:15 08:20 08:50 09:2507:15 07:40 08:50 08:50 09:30 10:0007:30 08:00 09:30 09:15 10:00 10:5007:45 08:30 10:05 09:40 10:30 11:2508:00 09:00 10:40 10:05 11:10 11:5508:30 09:40 11:10 10:30 11:55 12:2509:00 10:20 11:40 11:00 12:40 13:0009:35 11:00 12:10 11:35 13:15 13:3010:10 11:35 12:40 12:05 13:50 14:0010:40 12:10 13:10 12:40 14:20 14:3011:05 12:50 13:45 13:45 14:50 15:0511:35 13:30 14:20 13:50 15:20 15:4012:10 14:10 14:50 14:20 15:45 16:1012:40 14:50 15:20 14:45 16:15 16:4013:10 15:20 15:50 15:05 16:50 17:1013:40 15:50 16:25 15:25 17:20 17:4514:15 16:20 17:00 15:45 17:50 18:2014:50 16:50 17:30 16:15 18:20 18:5015:20 17:20 18:00 16:50 18:50 19:2015:50 17:55 18:30 17:20 19:25 19:5016:10 18:30 19:15 17:50 20:00 20:3016:30 19:10 20:00 18:10 20:40 21:1017:10 20:00 20:35 18:45 21:25 21:4517:30 21:00 21:10 19:10 22:10 22:2017:55 19:3018:30 20:0019:00 20:3019:35 21:0020:10 21:3521:00 22:10Not:EKSPRES HATTIR, ÇİFT BİLETLE SEYAHAT EDİLİR. İŞ GÜNLERİ SAAT07:00’DE ESENKENT, 08:20 TAKSİM’DEN EK SEFER DÜZENLENİR. İŞ GÜNLERİ 07:10’DA ISPARTAKULE’DEN TAKSİM’E DEPAR SEFER YAPILIR. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

ESENKENT Kalkış saati TAKSİM Kalkış saatiİş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

146TBO�AZKÖY MH.-BAHÇE�EH�R-YEN�KAPI hattı

Gidi�-Dönü� sefer süresi: 155 dakika

05:55 05:50 06:00 ¦06:20¦ 06:35 07:0006:05 06:10 06:30 06:35 07:05 07:30¦06:05¦ 06:30 06:50 06:45 07:30 08:0006:20 06:45 07:15 07:05 07:50 08:20¦06:30¦ 07:00 07:30 ¦07:20¦ 08:10 08:3506:40 07:15 07:45 07:35 08:30 08:5507:00 07:30 08:00 08:10 08:50 09:1007:15 07:45 08:20 08:30 09:05 09:30¦07:30¦ 08:00 08:35 09:00 09:25 09:5007:30 08:15 08:50 09:15 09:45 10:1007:50 08:45 09:05 09:30 10:00 10:2508:10 09:00 09:20 09:45 10:20 10:40¦08:30¦ 09:20 09:35 10:00 10:40 10:5508:30 09:40 09:50 10:15 11:00 11:1008:50 10:00 10:10 10:30 11:20 11:3009:10 10:20 10:30 10:50 11:40 11:5009:35 10:40 10:50 11:10 12:00 12:1010:00 11:00 11:05 11:30 12:20 12:2510:20 11:20 11:20 11:50 12:40 12:4010:40 11:40 11:40 12:05 13:00 13:0011:00 12:00 11:55 12:25 13:20 13:1511:15 12:20 12:10 12:40 13:40 13:3011:30 12:35 12:30 13:00 14:00 13:5011:45 12:55 12:50 13:20 14:20 14:1012:00 13:10 13:10 13:40 14:40 14:3012:20 13:30 13:30 13:55 15:00 14:5012:40 13:50 13:45 14:15 15:20 15:1013:00 14:10 14:00 14:30 15:40 15:3013:20 14:35 14:20 14:55 16:00 15:5013:40 14:55 14:40 15:10 16:20 16:0514:00 15:15 15:00 15:30 16:40 16:2514:20 15:35 15:20 15:50 17:00 16:4014:40 15:55 15:40 16:10 17:25 16:5015:00 16:15 16:00 ¦16:30¦ 17:45 17:2015:20 16:35 16:20 16:30 18:00 17:4015:40 16:55 16:40 16:55 18:20 18:0016:00 17:15 17:00 ¦17:00¦ 18:40 18:2016:20 17:40 17:25 17:15 19:00 18:4016:40 18:00 17:40 ¦17:30¦ 19:20 19:0017:00 18:20 18:00 17:35 19:40 19:1517:20 18:40 18:15 17:55 20:00 19:3017:40 19:00 18:30 18:15 20:15 19:45¦17:50¦ 19:20 18:45 18:35 20:30 20:0018:00 19:40 19:05 ¦18:50¦ 20:45 20:2018:20 20:00 19:25 18:55 21:00 20:40¦18:30¦ 20:25 19:45 19:15 21:20 21:0018:40 20:50 20:05 ¦19:30¦ 21:40 21:2019:00 21:15 20:35 19:40 22:05 21:45¦19:00¦ 21:40 21:00 ¦19:50¦ 22:30 22:1019:20 19:55 22:5019:40 20:1520:00 20:3020:20 20:5020:45 21:0521:05 21:2521:30 21:40

22:0022:2022:45

Not:AKSARAY GÜZERGAHINDA ÇALIŞIR.GÜZERGAHINDA DEPAR SEFER YAPILIR. İŞ GÜNLERİ SAAT 06:25TEAKSARAY-F.ZADE-TOPKAPI-İNCİRLİ-AVCILAR-ESENYURTİŞ GÜNLERİ YEŞİL RENKLİ SEFERLERDE ESENYURT İNCİRTEPE-ES-ENKENT-ALTINŞEHİR-MASKO-E.6 YOLU-VATAN CD.-Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

BOĞAZKÖY Kalkış saati YENİKAPI Kalkış saatiİş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

76EESENKENT-BAHÇE�EH�R-TAKS�M

(EKSPRES KATLI) hattıGidi�-Dönü� sefer süresi: 150 dakika

06:15 07:15 07:10 08:2006:50 07:45 08:15 08:5007:15 09:30 08:45 16:3007:45 09:55 09:25 17:2008:15 17:40 11:45 18:4509:25 18:30 14:10 19:4010:30 15:0012:55 15:3515:00 16:1015:30 16:4516:10 17:4016:40 18:1517:20 18:4517:50 19:2018:50 20:2020:35 21:50

ESENKENT Kalkış saati MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış saatiİş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

E-58ESENKENT-BAHÇE�EH�R-MEC�D�YEKÖY

EKSPRES hattıGidi�-Dönü� sefer süresi: 100 dakika

06:30 06:30 07:10 07:30 07:30 08:0007:00 07:00 07:45 08:10 08:00 08:4007:20 07:20 08:20 08:40 08:30 09:2007:40 07:40 09:00 09:10 09:00 10:0508:10 08:05 09:45 09:45 09:30 10:4508:40 08:35 10:30 10:35 10:00 11:3509:20 09:10 11:10 11:10 10:30 12:2009:55 09:45 11:50 11:45 11:00 13:0510:35 10:20 12:35 12:25 11:30 13:5011:10 10:50 13:30 13:10 12:00 14:4511:55 11:15 14:15 13:45 12:30 15:3012:35 11:40 15:00 14:20 12:50 16:2013:15 12:10 15:55 14:55 13:25 17:1013:50 12:45 16:40 15:25 14:00 17:5514:30 13:10 17:25 15:55 14:25 18:4015:05 13:40 18:30 16:30 14:50 19:3515:40 14:10 19:20 17:05 15:30 20:2016:15 14:50 20:00 17:40 16:10 21:0016:45 15:20 20:45 18:10 16:40 21:4017:25 15:50 18:50 17:1017:55 16:20 19:20 17:4018:35 16:50 20:00 18:1019:10 17:30 20:35 18:4520:20 18:05 21:45 19:2520:50 18:35 22:10 19:5021:30 19:05 22:45 20:15

19:35 20:4520:15 21:1520:50 22:0021:45 22:45

Not:Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

ESENKENT Kalkış saati BAKIRKÖY Kalkış saatiİş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

E-57ESENKENT BAHÇE�EH�R-BAKIRKÖY hattı

Gidi�-Dönü� sefer süresi: 100 dakikaKITA �ND. hatt�r

76DBAHÇE�EH�R-TAKS�M (Ç�FT KATLI) hatt›Gidi�-Dönü� sefer süresi: 180 dakika

KITA �ND. hatt›r

NÖBETÇİ ECZANELER

3. CADDE ECZANESİ 608 00 261 MART � 20 MART

ARMAĞAN ECZANESİ 669 93 004 MART � 23 MART

BAHÇ. AYDIN ECZANESİ 608 00 3719 MART

BAHÇEŞEHİR ECZANESİ 669 34 347 MART � 26 MART

BOĞAZKÖY ECZANESİ 607 06 0611 MART � 30 MART

DEFNE ECZANESİ 669 96 5916 MART

DERMAN ECZANESİ 605 02 1415 MART

DİLEK ÖZ ECZANESİ 669 70 1017 MART

ECZANE FİLİZ 672 01 0312 MART � 31 MART

ELİT ECZANESİ 672 33 3218 MART

ESENKENT ECZANESİ 672 11 6014 MART

GÜNGÖR ECZANESİ 672 94 013 MART � 22 MART

MAVİ ECZANE 669 59 512 MART � 21 MART

MOLİNO ECZANESİ 607 32 1210 MART � 29 MART

OKSİJEN ECZANESİ 669 44 665 MART � 24 MART

SU ECZANESİ 669 97 979 MART � 28 MART

ŞEHİR ECZANESİ 608 17 2713 MART

ŞELALE ECZANESİ 669 09 116 MART � 25 MART

YILDIZ ECZANESİ 607 08 108 MART � 27 MART

SELİN ECZANESİ 669 30 40NÖBET DIŞI

Page 67: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13
Page 68: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 13