açık toplum ve düşmanları 1

29
8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1 http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 1/29 www.altinicizdiklerim.com 1  A  Açk To p  plum ve Dü    manla  r   Cil t 1 - Platon  Karl Popper Sir Karl Popper (doumu: Viyana, 28 Temmuz 1902, ölümü 1994), çam z n en büyük filozoflardan saylmaktad r. Aslen Avusturya Yahudisi olup, Viyana Üniversitesi'nde Matematik, Fizik ve Felsefe okumu, ayr  ca Müzik Tarihi ve (eletirel olarak) Psikolojiyle de ilgilenmitir. 1937- 45 yllar  n , Nazilerden kaçarak, Yeni Zelanda'daki Canterbury Üniversitesi'nde hocalk etmekle geçiren Popper, daha 1934'te Viyana Çevresi'nce yay mlanan ve o çevrenin bilim felsefesi anlayna kar  ç kan "Bilimsel Bulgu Mant " (Logik der Forschung) kitab yla ün kazanmt . 1945'te baslan "Aç k Toplum ve Dümanlar  " (Open Society and lts Enemies), Popper'in hem Hitler Nazizmine sald s , hem de kendi demokrasi anlayn savunmas niteliindedir. Bunu izleyen yllarda kari  yerinde üstün bir geliim gösterdi ve tüm Avrupa ülkeleri, Avustralya, Hindistan, Japonya ve ABD'nin birçok yerinde konferans verdi. Çok say da kitap, makale ve deneme yazd ve eserleri toplam 29 dile çevrildi. 1957'de ç kan "Tarihsicili in Yoksulluu" (Poverty of Historicism) ise, iki bin be yüz yll k Felsefe Tarihinden örneklerle dokunmu bu yap tn kuramsal çerçevesini oluturmaktad r. Popper'in felsefe denemeleri, 1960'larda "Kestirimler ve Çürütmeler" (Conjectures and Refutations),  "Bilgi ve Bilgisizliin Kaynaklar   Üstüne" (On the Sources of Knowledge and Ignorance) adl kitaplar nda toplanmt r. Uzun yllar London School of Economics'te profesörlük yapan Popper 'e, 1965de Kraliçe tarafndan Sir unvan verilmi , 1982de yine Kraliçe taraf ndan Onur Dostu Ni an ile ödüllendirilmi tir. Karl Popper, yar  m yüzyl an bir süredir, özgürlüklerin savunucusu ve bütün totaliter rejim türlerinin tarafs z eletirmeni olarak tannmaktad r. Bütün entelektüel alanlarda - din, milliyetçilik, ideoloji   modaya uymay yeleyenlerin ve gericilerin yorulmak bilmeyen muhalifi olan Karl Popper, Aç k Toplum ve Dümanlar  adl kitab nda, Marksizm'in kapsaml ve etkili bir eletirisini yapmt r. *** Bu, güçlü ve önemli bir kitapt  r. En nüfuzlu siyasal teorilerin ard nda yatan ve böylelikle insanl k i   lerinin yürüyü  ünü kuvvetle etkileyen bir dogmalar dizisini ele  tirmektedir. Bu dogmalardan biri, benim tarihin «kurbanl k teorisi» denebileceini sand m görü  tür. Öteki dogma da, ideal toplumlar  n (tpk ilkel toplumlar  n yönetildi i gibi) ele  tiriden uzak tutulan kurallara göre yönetilece ini buyuran, toplumun tabu teorisidir. Birinci dogmaya, yazar «Tarihsicilik» ad n vermektedir, ikincisine de «Kapal Toplum» dogmas . Tarihsicilik, kabaca, insanlar n kendi kaderlerini biçimlendirmeye kalkmalar  nn faydas  z olduunu söyler. Tabu teorisi ise, kötü olduunu. Prof. Gilbert RYLE. Demokrasinin eski ve 'eni dü  manlar  n ustalkla ele  tirmesinden ötürü, çokça okunmas gereken birinci s n önemde bir eser. Bertrand RUSSELL.  Aç k Toplum ve Dü  manlar   , partizanca bir polemiktir, ama ustal kl bir polemiktir. Popper'in partizanl da, bugün ekonomide (özellikle geri kalm ülkeler için) faydas  zl anla   lm olmakla birlikte, siyasetteki erefini hala koruyan bir görü   ün, liberalizmin partizanl d  r. Marksçlar, Hegel'in metodunu tutarlar, ama felsefesinin,  dealist olu  unu beenmezler. Popper ise Hegel dealizmini tutmamakla birlikte, asl onun metoduna dü  mand  r. O kadar ki, Marx'a ba   l ca kar   çk da, bu metot ortakl na dayan  r. Çeviren Mete TUNÇAY 

Upload: mgorgulu273516

Post on 09-Apr-2018

314 views

Category:

Documents


4 download

TRANSCRIPT

Page 1: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 1/29

www.altinicizdiklerim.com  1

 A Aççkk T T oo p plluumm vvee DDüü  mmaannllaa r  r  CCi i llt t 11 -- PPllaat t oonn 

Karl Popper 

Sir Karl Popper (doumu: Viyana, 28 Temmuz 1902, ölümü 1994), çamzn en büyük filozoflardan saylmaktadr. Aslen Avusturya Yahudisi olup, Viyana Üniversitesi'nde Matematik,Fizik ve Felsefe okumu, ayr ca Müzik Tarihi ve (eletirel olarak) Psikolojiyle de ilgilenmitir. 1937-45 yllar n, Nazilerden kaçarak, Yeni Zelanda'daki Canterbury Üniversitesi'nde hocalk etmeklegeçiren Popper, daha 1934'te Viyana Çevresi'nce yaymlanan ve o çevrenin bilim felsefesianlayna kar  çkan "Bilimsel Bulgu Mant" (Logik der Forschung) kitabyla ün kazanmt.1945'te baslan "Açk Toplum ve Dümanlar " (Open Society and lts Enemies), Popper'in hemHitler Nazizmine saldr s, hem de kendi demokrasi anlayn savunmas niteliindedir. Bunuizleyen yllarda kari yerinde üstün bir geliim gösterdi ve tüm Avrupa ülkeleri, Avustralya,

Hindistan, Japonya ve ABD'nin birçok yerinde konferans verdi. Çok sayda kitap, makale vedeneme yazd ve eserleri toplam 29 dile çevrildi. 1957'de çkan "Tarihsiciliin Yoksulluu"(Poverty of Historicism) ise, iki bin be yüz yllk Felsefe Tarihinden örneklerle dokunmu buyaptn kuramsal çerçevesini oluturmaktadr. Popper'in felsefe denemeleri, 1960'larda"Kestirimler ve Çürütmeler" (Conjectures and Refutations), "Bilgi ve Bilgisizliin Kaynaklar  Üstüne" (On the Sources of Knowledge and Ignorance) adl kitaplar nda toplanmtr.

Uzun yllar London School of Economics'te profesörlük yapan Popper 'e, 1965de Kraliçetarafndan Sir unvan verilmi, 1982de yine Kraliçe tarafndan Onur Dostu Nian ileödüllendirilmitir.

Karl Popper, yar m yüzyl ak n bir süredir, özgürlüklerin savunucusu ve bütün totaliter rejimtürlerinin tarafsz eletirmeni olarak tannmaktadr. Bütün entelektüel alanlarda - din,milliyetçilik, ideoloji  modaya uymay yeleyenlerin ve gericilerin yorulmak bilmeyen muhalifiolan Karl Popper, Açk Toplum ve Dümanlar  adl kitabnda, Marksizm'in kapsaml ve etkili bir eletirisini yapmtr.

***

Bu, güçlü ve önemli bir kitapt r. En nüfuzlu siyasal teorilerin ard nda yatan ve böylelikle insanlk i lerininyürüyü ünü kuvvetle etkileyen bir dogmalar dizisini ele tirmektedir. Bu dogmalardan biri, benim tarihin «kurbanlk

teorisi» denebileceini sandm görü tür. Öteki dogma da, ideal toplumlar n (tpk ilkel toplumlar n yönetildiigibi) ele tiriden uzak tutulan kurallara göre yönetileceini buyuran, toplumun tabu teorisidir. Birinci dogmaya,yazar «Tarihsicilik» adn vermektedir, ikincisine de «Kapal Toplum» dogmas. Tarihsicilik, kabaca, insanlar n kendikaderlerini biçimlendirmeye kalkmalar nn faydas z olduunu söyler. Tabu teorisi ise, kötü olduunu. Prof.Gilbert RYLE.

Demokrasinin eski ve 'eni dü manlar n ustalkla ele tirmesinden ötürü, çokça okunmas gereken birinci snf önemde bir eser. Bertrand RUSSELL.

 Açk Toplum ve Dü manlar  , partizanca bir polemiktir, ama ustalkl bir polemiktir. Popper'in partizanl da,bugün ekonomide (özellikle geri kalm ülkeler için) faydas zl anla lm olmakla birlikte, siyasetteki erefini halakoruyan bir görü ün, liberalizmin partizanld r. Marksçlar, Hegel'in metodunu tutarlar, ama felsefesinin, dealist olu unu beenmezler. Popper ise Hegel dealizmini tutmamakla birlikte, asl onun metoduna dü mand r.O kadar ki, Marx'a ba lca kar   çk da, bu metot ortaklna dayan r. Çeviren Mete TUNÇAY 

Page 2: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 2/29

www.altinicizdiklerim.com  2

GGRR Önce u metot sorusunu düünmeden, bu kandr c savlar  tartmaya girmemelidir: Herhangibir toplum bilimi, ortaya bu gibi geni tarihsel kehanetler koymak gücünde midir?

Bu, toplum bilimlerinin metoduyla ilgili soru, besbelli ki, bir tarihsel kehaneti desteklemek için

öne sürülen hangi savn olursa olsun eletirilmesinde en temel ilkedir.

Gelecek bize dayanr ve biz herhangi bir tarihsel zorunlulua dayanmayz.

Tarihsiciliin sistematik olarak çözümlenmesinin bilimsel statülü olmak gibi bir hedefi vardr. Bukitabn yoktur. Burada dile getirilen görülerden çou kiiseldir. Bilimsel metottan ald balcaey, kendi snrlln bilmesidir: Hiçbir eyin kantlanamayaca yerde kantlamalara kalk mazve kiisel bir görü sunmaktan ileri gidemeyecei yerde de, bilimselmi gibi gösteri yapmaz.

Srr  bilenlerin iç çevresinden olmak ve tarihin ak n önceden kestirmek gibi olaanüstü bir 

güce sahip bulunmak, her zaman gururu ok ayc bir eydir.

Eer olaylar n, siz ne yaparsanz yapn, mutlaka olacan bilirseniz, onlara kar  dövümektenvazgeçmekte kendinizi serbest hissedebilirsiniz. Daha açk söylemek gerekirse, çou insanlar ntoplumsal kötülükler olduunda anlat, sava gibi - yahut daha ufak, ama yine de önemlibir ey - küçük bir memurun despotluu gibi sorunlar  denetim altna almak için çalmay bir yana brakabilirsiniz.

Öte yandan, tarihsici olsun olmasn öyle toplum felsefeleri vardr ki, toplum hayatnda aklniktidarszln savunurlar ve anti-rasyonalizmle, ya önderinin, Büyük Devlet Adamnn

ardndan git ya da kendin bir Önder ol tavr n yayarlar; bu, çou kimseler için toplumuyöneten kiisel veya isimsiz güçlere kar  pasif bir boyun eme anlamna gelen bir tutumdur.

Öyle anlalyor ki, bu sorunlar  yorumlamann ne kadar zorunlu olduunu hissedebilmek için,önce bir kez, Platoncu adalet teorisiyle modern totaliterliin teori ve uygulamasnnbenzerliinden rahatsz olunmaldr.

CCLLTT 11 PPLLAATTOONNUUNN BBÜÜYYÜÜSSÜÜ 

 Açk Toplumdan Yana (Yakla k Olarak .Ö.430)Bir politikay ancak birkaç ki i ortaya koyabilir, ama hepimiz onu yarglayacak yetenekteyiz.  Atinal Perikles 

 Açk Topluma Kar   (Yakla k 80 Y l Sonra)'lkelerin en büyüü, erkek-kadn hiç kimsenin öndersiz kalmamasd r. Kimsenin akl kendi giri kenliiyle i  becermeye almamald r:  ster  gayretke likten gelsin, ister oyun olsun diye. Sava ta da bar ta da herkes gözünüönderine dikmeli ve sadakatle onun ardndan gitmelidir. En küçük i lerde bile herkes önderini izlemelidir.Örnein, ancak böyle yapmas buyurulunca kalkmal , yürümeli, ykanmal , yemelidir. Bir kelimeyle, herkes kendi ruhunu, bams z hareket etmeyi hayal edemeyecek ve böyle hareket etmek yeteneini büsbütün yitirecekbiçimde alt rarak eitmelidir.  Atinal PIaton 

Page 3: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 3/29

Page 4: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 4/29

www.altinicizdiklerim.com  4

doal yaklam, Herakleitas'un dehas amtr. Onun getirdii görüe göre, böyle bir yap,böyle bir istikrarl kurulu, böyle bir kozmos yoktur. Herakleitos, Kozmos,  olsa olsa rasgeledatlm bir çöp yndr  der. Dünyay bir yap olarak deil, daha çok devasa bir süreçolarak görmütür. Her ey ak tadr ve hiçbir ey duruta deildir  onun felsefesinin ba sözüdür.

Toplumsal yaay, sosyal ve dinsel tabularla belirlenir; herkese toplumsal yapnn bütünüiçinde belli bir yer verilmitir; herkes kendi yerinin, dünyay yöneten güçlerin ona verdii doalyerin uygun olduunu hisseder; herkes «kendi yerini bilir».

Herakleitos'un tutucu ve anti-demokratik anlaynn bir baka anlatm, herhalde niyetçeolmamakla birlikte, lafça demokratlara da pekala uygun gelebilecek u sözdür: Halk,  ehrinyasalar  u runa, surlar  için dövü üyormu  gibi dövü melidir . 

Herakleitos, Her  ey akar... demektedir; ve  Ayn nehre iki kere giremezsiniz Hayal

k r klna uram olarak, varolan toplumsal düzenin ilelebet sürecei inancna kar  koymutur: Dar bir -bize böylesi verildi- görü üyle yeti tirilmi  çocuklar gibidavranmamaly z. 

Deiim ve özellikle toplumsal yaamn deiimi üstündeki bu srar, yalnzca Herakleitos'undeil, fakat genellikle tarihsiciliin önemli bir niteliidir.

Bu felsefeden, bütün deiimin gerisindeki bir itici kuvvet teorisi çkmtr; bu sosyal statik e kar   sosyal dinamik in önemi üstünde srarla durarak tarihsici niteliini ortaya koyan bir teoridir.

Herakleitos'un düünüünden bu kadar çounu benimseyen ve bütün modern tarihsiciak mlara geçiren Hegel'in, Fransz Devrimi'ne kar  ba gösteren gerici tepkinin sözcüsü oluu,yalnzca bir rastlantdan fazla bir ey gibi görünmektedir.

PPLLAATTOONN''UUNN FFOORRMMLLAARR YYAAHHUUTT DDEEAALLAARR TTEEOORRSS Platon, diyaloglar nda (Kharmides ve Timaios'ta) belirttii gibi, Atina'nn kanun-koyucusuSolon'a balanan anasnn ailesiyle pek övünürdü. Otuz Tiranlar'n önderleri olan Kritias veKharmides de, anasnn ailesindendi (daylar ).

Platon, bu temel tarih yasasn, bütün yaratlm ya da türetilmi eyler için geçerli kozmik bir 

yasann bir bölümü olarak görmektedir. Ak  halindeki bütün eylerin, bütün türetilmi eylerinçürümesi kaçnlmazdr.

Platon, tarihsel kader yasasnn, çürüme yasasnn, insani ak l gücünün desteiyle insannmanevi iradesi tarafndan çinenebileceine inanmaktadr. Platon'un bu görüü, kader yasasna inanyla nasl badatrd açk deildir.

O, her çeit adi veya çürüyen eye kar lk, çürümeyen yetkin bir ey bulunduunainanmaktadr. Çoucas, Formlar ya da dealar Teorisi diye anlan, bu yetkin ve deimeyeneylere inanç, Platon felsefesinin merkezi doktrini olmutur.

Page 5: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 5/29

www.altinicizdiklerim.com  5

Platon'un, deiimi durdurarak, kaderin demir kanununu çineyebileceimize ve çürümektenkurtulabileceimize inanmas, onun tarihsici yönelimlerinin kesin snrllklar  olduunugöstermektedir.

Toplumsal yapc, tarihsel yönelimler yahut insann kaderi hakk nda sorular sormaz. nsann

kendi kaderinin hakimi olduuna inanr ve amaçlar mza uygun olarak, tpk  yerin yüzünüdeitirdiimiz gibi, insann tarihini de etkileyebileceimizi veya deitirebileceimizi söyler.

Bir çocuk, babasna nasl onu bir ideal, tek bir model, kendi özleminin tanr sal bir kiiletirilmiidiye görerek; yetkinliin, bilgeliin, durulmuluun, yüce ünlülüün ve erdemin bir toplam;dünyas balamadan önce kendisini yaratm olan, imdi de onu koruyan ve esirgeyenkuvvet ve önce kendisini yaratm olan, imdi de onu koruyan ve esirgeyen kuvvet ve kendivaroluunun hikmeti olarak bakarsa; Platon da, Formlar ya da dealara öyle bakmaktadr.Platon'un deas, eyin asl ve kaynadr; eyin varoluunun nedeni - varln hikmetine borçluolduu, durulmu, koruyucu ilkedir. eyin hikmeti, ideali, yetkinliidir.

lkin, yaratlmam ve yok edilemez olan dei meyen Form vard r. Hiçbir  duyumla görünmezve alglanmaz ve ancak salt bir dü ünü le kavranabilir. 

Platon'un Formlar ya da dealar Teorisini, Yunan'daki belli birtak m dinsel inançlarlakar latrmak, onu anlamamza yardm edebilir. Çou ilkel dinlerde olduu gibi, hiç deilseYunan tanr lar nn bazlar , kabilenin büyük atalar nn ve kahramanlar nnidealletirilmelerinden - kabilenin «erdem» ve «yetkinlik»inin kiiletirilmesinden - baka bir eydeildir. Buna uygun olarak, belirli kabile ve aileler kendi atalar n tanr lardan birine ya daötekine balarlar. Yunanllar n çeitli kabile ve ailelerin atas diye birçok tanr ya

tapmalar na kar lk, dealar Teorisi, insann tek bir Form ya da deas olmasn gerektirir; çünküeylerin her «rk» ya da «cins»i için yalnz bir Form bulunduu, Formlar Teorisinin merkeziöretilerinden biridir. Büyük atann bir tanelikliine kar lk olan Formun biriciklii, bu teorinin enönemli görevlerinden birini yerine getirmesi (yani, duyumlanabilir eylerin birbirinebenzemelerini, benzer eylerin bir Formun kopyalar  yahut basmalar  olduunu söyleyerek açklamas için zorunlu bir öedir.

Bütün eyler sürekli bir ak  içindeyseler, onlar n üstüne kesin hiçbir  ey söylemek mümkündeildir. Onlar hakk nda gerçek bir bilgimiz olamaz, olsa olsa bulank ve aldatc «kanlar »mzolur.

Platon'un arad kan deil, bilgiydi. Platon'un hedefi, krallk siyaset bilgisinin, insanlarahükmetme sanatnn srr n kefetmekti.

Sokrates ahlak sorunlar yla ilgileniyordu; bir ahlak slahatçs, her çeit halk  düünmeye vehareketlerinin dayand ilkelerin hesabn vermeye ve açklamaya zorlayarak onlara musallat olan bir ahlakçyd. Sokrates, insanlar  sorguya çeker ve onlar n cevaplar yla kolay kolaytatmin olmazd. Baka kelimelerle söylemek gerekirse, Sokrates bir eyin hikmetini aratrmaya kalkard. Aristoteles'e göre, Sokrates'in özü aramas doald yani bir eyinhikmetini ya da varlk nedenini ve terimlerin gerçek, deimeyen ya da öz anlamlar n 

aramas. Bu suretle, evrensel tanmlar sorununu ilk ortaya koyan o oldu. 

Page 6: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 6/29

www.altinicizdiklerim.com  6

O, baya kan deil, salt ak l bilgisi edinmek istiyordu; ve duyumlanabilir eylerin salt bilgisisalanamayacana göre, yukar da da belirtildii gibi, hiç deilse u yahut bu yoldanduyumlanabilir eylerle ilikili ve onlara uygulanabilir olan salt bilgiyi edinmek üzerinde srar ediyordu. Formlar n ya da dealar n bilgisi bu istemi kar lyordu, çünkü Form duyumlanabilir eylerle (bir babann ergin olmayan çocuklar yla olduu gibi) bantlyd. Form,

duyumlanabilir eylerin sorumlu temsilcisiydi ve dolaysyla, ak  dünyas üstüne önemlisorularda ona danlabilirdi.

Metodolojik özcülük, yani bilimin amacn özleri açklamak ve tanmlarla anlatmak diye görenteori, kar t olan metodolojik adçlkla (nominalism) kar latr lrsa daha iyi anlalabilir. Bir eyinaslnda ne olduunu bulmay ve gerçek yapsn tanmlamay hedef almak yerine,metodolojik adçlk, çeitli koullarda bir eyin nasl davrandn ve özellikle, davranndadüzenlilikler olup olmadn betimleme amacn güder. Baka kelimelerle söylemek gerekirse,metodolojik adçlk, bilimin ereini, bizim deneme alanmza giren olaylar  ve eyleribetimlemek, bu olaylar üstüne bir «açklama» vermek, yani onlar  evrensel yasalar n

yardmyla betimlemek diye görür.

DDEEMM VVEE DDUURRUULLMMAA Platon, ilk toplum bilimcilerinden biri ve üphesiz en çok etkilisiydi. «Sosyoloji» terimini Comte,Mill ve Spencer'in anlad anlamda, bir sosyologdu; yani, insann toplumsal yaaynn veistikrar nn yasa ve koullar nn olduu kadar, geliiminin yasalar nn da çözümlenmesine kendiidealist metodunu baar yla uygulamt. Platon'un büyük etkisine kar n, öretisinin bu yannapek dikkat edilmemitir. Onun düüncelerinden bir çou öylesine kabullenilmitir ki, bunlar nbilinçsizce düpedüz ve dolaysyla, eletirisiz olarak benimseniverdii besbellidir.

Platon'un sosyolojisi, olgular n keskin gözlemiyle kurgunun dahice bir karmasdr.

Formlar ya da dealar yalnzca deimez, yk lmaz ve bozulmaz olmakla kalmazlar, ayn zamanda yetkin, doru, gerçek ve iyi olma niteliklerini de tarlar; nitekim, bir keresinde «iyi»Devlet'te «koruyan her ey» diye açklanmtr; «kötü» de «ykan ya da bozan her ey» diye.

Platon, «mutlak ve ebedi deimezlik, eylerin ancak en tanr lklar na verilmitir ve cisimler budizide bulunmazlar» demektedir. Ne kadar küçük olursa olsun, her deiiklik onubakalatracak ve kendi Formuyla benzediini azaltarak onu daha az yetkin k lacaktr.Böylelikle, o ey her deimeyle daha çok deiebilir ve daha çok bozulabilir olacaktr.  

Platon, Kanunlar'da, daha önce, deiim doktrinini öyle özetlemektedir: «Kötü bir eyindeimesi bir yana brak lrsa, her nasl olursa olsun deiiklik, bir eyin urayabilecei en kötübütün tehlikelerin banda gelir  Platon deiimin kötü ve durulmann tanr lk olduunuöretmitir.

Platon'un Timaios'taki türlerin kayna üstüne hikayesi, bu genel teoriyle tam bir uyumaiçindedir. Bu hikayeye göre, hayvanlar n en yüksei olan erkek insan, tanr lar tarafndantüretilmitir; öteki türler, bir bozulma ve soysuzlama süreciyle ondan inerler. Önce, baz erkekler -korkak ve rezil olanlar - soysuzlap kadn olmutur. Bilgelii olmayanlar , adm admdaha aa hayvanlara doru soysuzlamtr. Kular, deniyor, zararsz, ama duyumlar na çok 

güvenen fazla yumuak insanlar n dönüümüyle varolmutur; «kara hayvanlar , felsefeyle hiçilgilenmeyen insanlardan gelmitir»; balklar, -midye ve istiridye gibi kabuklu deniz hayvanlar  

Page 7: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 7/29

Page 8: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 8/29

www.altinicizdiklerim.com  8

Birliksizlii tutku getirir. Platon, «Timokrasiden oligar iye nasl geçildiini betimleyelim» der.«Körler bile bu geçii görebilmelidir ... Bu ana-kuruluu ykan hazinedir. Onlar (timokratlar),gösteri yapacak, para harcayacak yerler bulmakla ie balarlar ve bu amaçla yasalar  eipbükerler, sonunda kendileri de, kar lar  da yasalar  saymaz olur ... ; yar arak birbirlerinigeçmeye çalrlar.» Bu yoldan ilk snf çatmas ortaya çkar: Erdemle para, ya da derebeylik 

sadeliinin eskiden beri yerlemi yollar yla yeni zenginlik yollar  arasndaki çatma. Zenginler,«belirli bir gelir ölçüsüne ulaamayanlar , kamusal görev alma yeteneinden yoksun k lan» bir yasa koydurunca, oligar iye geçi tamamlanm olur. «Bu deiiklik, tehdit ve antajyetmezse, silah gücüyle kabul ettirilir ... »

«Oligar inin kurulmasyla, oligarkhlar ve yoksul snflar arasnda patlamas olas bir iç sava durumuna girilir. Bu iç sava, demokrasiyi dourur: «Yoksullar dümanlar n yenerek ...zenginlerin bazlar n öldürüp, bazlar n da yurt dna sürünce ... ve vatandalk haklar ylakamu görevlerini, eitlik uyar nca aralar nda paylanca, demokrasi kurulur.»

Adam'a göre «Demokratn insan toplumunun bukalemunu olarak betimlenmesi, onunbütün zamanlar için geçerli bir resmini ortaya koyar. »

Platon rasyonel kantlar kullanmak yerine, özgürlüü yasaszlk, serbestiyi baboluk, yasaönünde eitlii düzensizlikle özdeletirerek küçük düürme yoluna sapar. Kölelerineinsanca davranm olmas ve Platon'un kendisinin ve Aristoteles'in gayr  insanipropagandalar na ramen, onun tanklk ettii üzere, kölelii büsbütün kaldrmaya pek yaklam bulunmas, ebediyen Atina demokrasisinin en büyük baar lar ndan biri olarak kalacaktr.

Demokrasiden tiranla geçi, Platon'a göre, en kolay, demokrat devletteki zenginliklerleyoksullar arasndaki snf kar tln sömürmesini bilen ve kendisine özel bir ordu ya dakoruyucu kuvvet kurmay baaran bir halk önderi tarafndan yaplabilir. Onu, önce bir özgürlük kahraman diye yücelten halk, çok geçmeden köle olur; sonra da, «birbiri ardndanaçt, savalarda» onun için dövümek zorunda kalr, « ... çünkü, halka pir babu ihtiyac duyurmas gerekir.» Tiranlkla, en berbat devlete gelinmi olur.

Platon iç birliksizliin, ekonomik snf çkarlar nn körükledii snf savann bütün siyasaldevrimlerin itici gücü olduu hakk ndaki sosyoloji yasasn kefetmitir. Ancak yönetici snfnkendisindeki bir iç ayaklanmann, o yönetimi devrilmeye yetecek kadar zayflatabilecei

üstünde srar etmektedir. Platon'un Devlet'teki formülüne göre, «herhangi bir toplum düzeninindeimesi, mutlaka yönetici snfn içinden kaynaklanr ve ancak bu snf birliksizlie düünceolur. »

Platon, snf savandan kurtulma sorununu nasl çözer? lerici biri olsayd, herhalde snfsz,eitlikçi bir toplum düüncesine ulaabilirdi; çünkü, örnein, onun Atina demokrasisinebakarak yapt karikatürden anlyoruz ki Atina, gelebilecek bir devleti deil, evvelce gelmi bir devleti, besbelli snfsz bir toplum olmayan Sparta devletinin babasn kurmak peindeydi.Bu, bir köle devletiydi, dolaysyla Platonun en iyi devleti de en kat snf ayr mlar na dayanr.Bir kast devletidir. Bu devlette snf savandan kurtulma sorunu, snflar  kaldrarak deil,

yönetici snfa, kar  çk lamayacak bir üstünlük vererek çözülür. Sparta'da olduu gibi, yalnzyönetici snfa silah tama izni verilmitir, yalnz bu snfn siyasal ya, da baka türlü haklar  vardr 

Page 9: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 9/29

www.altinicizdiklerim.com  9

ve yalnz bu snfn üyeleri eitim görür, yani özel olarak insan koyunlar n ya da insan srlar n bask  altnda tutmak sanatnda eitilir. Yönetici snf birlik içinde oldukça, onlar notoritelerine kar  ba kaldracak kimse çkamaz ve dolaysyla, snf sava olamaz.

Platon, en iyi devletinde üç snf ayr mlamaktadr: Bekçiler, silahl yardmclar  ya da savaçlar 

ve içi snf. Ama aslnda, yalnz iki kast vardr: Bir askerlik kast -silahl ve örenim görmü yöneticiler-, bir de silahsz ve örenim görmemi, yönetilen insan koyunlar ; bekçiler ayr  bir kast deildir, yardmclar n sralar ndan yükseltilmi yal ve bilge savaçlardr. Platon'un eniyi devletindeki köleliin kaldr lacana veya hafifletileceine dair hiçbir yerde en ufak bir ima yoktur. o günlerin uygulamasnda, Yunanllar n Yunanllar  köle etmelerine kar  çkarak,barbarlar n köle edilmelerini açkça onaylayan ve hatta «hem erilerimiz»e -yani, en iyidevletin yurttalar na- imdi Yunanllar n Yunanllara yaptklar n barbarlara yapmalar n salk veren Devlet'teki bir parça da, tamamyla tutmaktadr. Ayr ca, bu görüü, Kanunlar 'n içeriive orada kölelere kar  tak nlan son derece gayr  insani tavr da desteklemektedir.

nsan srlar nn saysn, bir tehlike olmalar n önleyecek snrlar içinde tutma yetkisi de dahilolmak üzere, siyasal iktidar yalnz yönetici snfn elinde bulunduuna göre, bütün sorun, üstünsnfn iç birliini korumaktr. Yöneticilerin bu iç birlii nasl korunabilir? Eitimle ve bakapsikolojik etkilerden yararlanarak; ama en çok da, birliksizlie yol açabilecek ekonomik çkarlar n yok edilmesiyle. Bu ekonomik perhizi salamak ve denetlemek için, komünizme(ortaklamacla) bavurulur, yani özel mülkiyet -bilhassa, deerli madenler üstündeki özelmülkiyet- kaldr lr. (Deerli madenlere sahip olmak, Sparta'da yasaklanmt.) Bu komünizm,yalnz, birliksizlikten sak nlmas gereken yönetici snf içindir; yönetilenler arasndaki kavgalar düünülmeye demez. Her çeit mülkiyet ortak mülkiyet olduu için, kadn ve çocuklara daortaklaa sahip olunur. Yönetici snfn hiçbir üyesi, kendi çocuklar n ya da ana-babasn 

tanyamamaldr. Aile yok edilmeli ya da daha dorusu, bütün savaç snf kapsayacak biçimde geniletilmelidir. Yoksa aile sadakatleri, mümkün bir birliksizlik kayna olabilir; onuniçin, «herkes birbirine tek bir ailedenmi gibi bakmaldr.» Yoksulluk kadar zengin olmaktanda sak nmak önemlidir. Bunlar n her ikisi de birlii tehlikeye sokar; yoksulluk, insanlar  ihtiyaçlar n doyurmak için en umutsuz araçlara bavurmaya iteceinden, zenginlik de, çoudeiikliklerin bolluktan ileri gelmesi yüzünden, bir servet birikiminin tehlikeli denemelerimümkün k laca için. Ancak, ne büyük yoksunluklara ne de büyük zenginliklere yer vermeyen bir komünist sistem ekonomik çkarlar  en aza indirerek yönetici snfn birliini güvenaltna alabilir.

Yönetici snf ta gerçekten birlik duygusu olmas için, kendisini bir kabile, yani bir büyük ailegibi hissetmesi için, snf üyelerinin arasndaki balar için, snfn dndan bir bask  da gereklidir.Bu bask , yöneticilerle yönetilenler arasndaki uzakl belirgin hale getirmekle ve arttrmaklasalanabilir. Yönetilenlerin farkl ve büsbütün aalk bir rk olduklar  duygusu ne kadar güçlüolursa, yöneticiler arasndaki birlik duygusu da o kadar güçlü olacaktr. Platon, «bir snftanötekine geçmek yada kar mak» demektedir, «ehre kar  ilenmi en büyük bir suçtur vekötülüklerin en bayas diye hakl olarak bir yana itilebilir.» Fakat, böyle kat bir snfbölümünün, birtak m nedenlerle hakl gösterilmesi gerekir; bu nedenler de, ancak yöneticilerin yönetilenlerden daha üstün olduklar  savna, dayatlabilir.

Platon'un en iyi devletindeki yardmclar n ve oradan da, yönetici snf üyelerinin yetitirilmelerive eitilmeleri, tpk  silah tamalar  gibi, bir snf sembolü ve dolaysyla bir snf ayr caldr.

Page 10: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 10/29

www.altinicizdiklerim.com  10

Yetitirilme ve eitilme, bo semboller de deildir; bunlar, tpk  silahlar gibi, snf yönetimininaraçlar  olup, yönetimin istikrar n salamak bak mndan zorunludurlar. Platon, onlar  salt bubak mdan, yani güçlü siyaset silahlar  di· . .:" ye, l.-insan srlar m gütmek ve yönetici snf birletirmek için yararl araçlar diye ele alr.

Platon (bebek-öldürmeyi savunma açsndan), hayvanlar  büyük bir dikkatle üretmemizekar lk, kendi rk mz ihmal etmekte olduumuz yolundaki rkç savn gelitirirken -ki, bu sav, ozamandan beri tekrarlana gelmitir- «bekçilerin  rk saf tutulmald r » der. Platon, tecrübeli bir yetitiricinin köpekleri, atlar  ya da kular  üretmekte kulland ilkelerin aynnn, egemen rk nyetitirilmesine uygulanmasn ister. Bir bekçiden ya da bir yardmcdan istenecek rk nitelikleri, özellikle bir çoban köpeinin nitelikleridir. Platon'a göte, «Bizim savaç-yar çlar mz,bekçi-köpekleri gibi canl olmaldr.

Platon'un çektii balca güçlük, bekçilerle yardmclara ayn zamanda hem yrtc, hemyumuak bir karakter verilmesi gereidir.

Yukar  snftan Yunanl çocuklara öretilen iki disiplin, jimnastik ve (kelimenin geni anlamyla,bütün ses ve söz sanatlar n kapsamak üzere) müzik, Platon tarafndan karakterin iki öesiyle,yrtclk ve yumuaklkla üst üste getirilir.

Platon'un sanat eitimi üstüne siyasal ilkeleri, basit bir kar latrmaya dayanmaktadr. Platongörmütü ki, Sparta, insan srlar na biraz fazla sert davranyordu; bu, bir zayflk duygusunungöstergesi, hatta itiraf edilmesiydi; dolaysyla egemen snfn soysuzlamaya baladnn bir belirtisiydi. Atina, öte yandan, kölelerine muamelesinde fazlasyla liberal ve gevekti.  Yalnzca iir deil, kelimenin dar anlamyla müzik de kat bir sansürle denetlenecek ve ikisi

birden, tamamyla, gençlere, snf disiplini vererek ve böylelikle onlar  snf çkarlar  urundaçalmaya daha hazr bir duruma getirerek devletin istikrar n güçlendirmek amacnayönlendirilecektir. Platon, müziin ödevinin gençleri daha yumuak yapmak olduunu bileunutarak, onlar  daha cesur, yani daha yrtc yapacak müzik biçimleri ister.

Platon, yönetici snfn, devletin iç ve d dümanlar n vurmaya hazr bir profesyonel savaç snf olarak eitilmesini istemektedir. Kz-erkek tüm çocuklar için; iki kere öyle denir: «Savaaat üstünde götürülmeliler ki, olan biteni görsünler; tehlike olmadkça, savaanlar n yan bana kadar sokulup, yetitirilen genç tazlara yapld gibi, kan tatsnlar.»

Platon, varolan devletleri deimeyen bir form ya da deann çürüyen kopyalar  olarak görmütür. Bu devlet, Form ya da deasn toparlayp yeniden kurmak ya da hiç deilse, onaolabildiince çok benzeyen bir toplumu betimlemek istemitir. O zaman varolankurumlardaki iyi ya da özgün, yahut eski yanlarla, çürüme belirtilerini ayracak bir ilkeyegereksinim duymutur. Bu ilkeyi de, kendisinin siyasal devrimler yasasnda bulmutur; bunagöre, yönetici snfta iç birliksizlik ve bu snf üyelerinin ekonomik ilerle çok uramalar , her türlü toplumsal deiimin kaynadr. Onun için, Platon'un en iyi devleti, kökten olabildiikadar bütün birliksizlik ve çürüme mikrop ve öelerinden syr lm bir biçimde toparlanmak gerekmitir.

Page 11: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 11/29

www.altinicizdiklerim.com  11

Platon, toplumsal deiimin nedenini, Herakleitos'un birliksizliinde ve tarihin hem sürücü hemde bozucu güçleri olarak gördüü snflar n çatmasnda bulan, hayli realist bir tarihsicilik teorisi gelitirmitir.

Platon, bu çöken toplumlar  bir çeit organizma ve çöküü de yalanmaya benzeyen bir 

süreç diye görmütür.

DDOOAA VVEE UUYYLLAAIIMM a) -bir doa yasas- anlamnda bir yasa, deimez, kesin bir düzenlilii ya doa ile tutarl olarak betimlemektedir (bu takdirde, yasa doru bir önermedir) ya da doayla tutarl olmayarak (bu takdirde yanltr). Bir doa yasasnn doru ya da yanl olup olmadn bilmiyorsak ve güvensizliimize dikkati çekmek istiyorsak, çoucas ona bir «hipotez» deriz.

(b) çeidinden yasalara, yani normatif yasalara gelince, bunlar ötekilerden çok farkldr.Normatif bir yasa, ister hukuksal bir karar, ister ahlaksal bir emir olsun, insan tarafndan zorla

yürürlüe konabilir. Deiebilir de. Önemli bir normatif yasaya uyuluyorsa, bu her zamaninsan denetiminden - insann hareket ve kararlar ndan ileri gelmektedir. Çoucas, bu durum,yaptr mlar koymak- yasay çineyenleri cezalandrmak ya da çinemekten alkoymak-yolunda alnm karardan ileri gelmektedir.

a)anlamndaki yasalar, yani doann düzenliliklerini betimleyen önermeler ve (b) anlamndakiyasalar, yani yasaklama ya da buyruk gibi normlar arasndaki ayr m, temel bir ayr mdr ve buiki çeit yasa arasnda ad ortaklndan fazla pek bir ey yoktur.

Platon'un sosyolojisini anlamak için, doal ve normatif yasalar ayr mnn nasl gelimi 

olabileceine bakmak gerektiini sanyorum. Çk  noktas saf bir tekçilik diyebetimlenebilir. Bunun, «kapal toplum»un nitelii olduunu söylemek mümkündür. Benimeletirmeli bir ikicilik (ya da eletirmeli bir uylamcl) diye betimlediim son basamak ise, «açktoplum»un niteliidir.

Saf tekçilik dediim çk  noktas, doal ve normatif yasalar arasnda henüz bir ayr myaplmad aamadr.

Sihirli kabileciliin çöküü, çeitli kabilelerdeki tabular n baka baka ,olduunun, bunlar ninsan tarafndan konulup yürütüldüünün ve bir insann hemcinslerinin koyduu

yaptr mlardan kaçnabilirse, bunlar  bo olmayan sonuçlara uramadan çineyebileceininanlalmasyla yak ndan ilgilidir. Yasalar n, insan yasa-koyucular tarafndan deitirilip yapld gözlemlenince, bu kavray çabuklamtr.

Eletirmeli ikicilik, yalnzca, normlar n ve normatif yasalar n insan tarafndan, daha özel olarak,onlar  tutmak ya da deitirmek için alnm bir karar ya da yaplm bir anlama ile konulupdeitirilebileceini savunur; dolaysyla, buna göre normlardan manen sorumlu olan insandr. Normlar, onlardan ötürü ne doay, ne Tanr 'y, hiç kimseyi, hiçbir eyi deil, yalnzcakendimizi suçlayabileceimiz anlamnda insan-yapsdrlar. Onlar  sak ncal buluyorsak,elimizden geldiince düzeltmek, bizim görevimizdir. Ölçüler, doada bulunmaz. Doa,

olgulardan ve düzenliliklerden meydana gelir ve kendi içinde ne ahlaki ne de gayr  ahlakidir.

Page 12: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 12/29

www.altinicizdiklerim.com  12

Bu, dünyann bir parças olmamza ramen, ölçülerini doaya uygulayan ve bu yoldandoal dünyaya ahlak  getiren biziz.

Kararlar mzn, uygulanabilmelerini istiyorsak, (insan fizyoloji ve psikolojisininkiler de dahil olmak üzere) doa yasalar na uygun olmalar  gerektii çok dorudur; çünkü bu gibi yasalarla

çatrlarsa düpedüz uygulanamazlar.

Normlar n insan-yaps olduklar  görüüne, garip olmakla birlikte, bazlar  bu tavrda dine kar  bir saldr  görerek itiraz etmilerdir. Tabii, bu görüün dinin baz biçimlerine, balca körü körüneotorite dinine, sihir ve tabuculua kar  bir saldr  olduu teslim edilmelidir.

Her çeit normun Tanr  tarafndan verildii iddia edilmitir. Eer, eitlik, hogörü ve vicdanözgürlüü üstüne kurulan «Hristiyan» ahlak n, srf tanr sal bir otoriteye dayand için kabulediyorsanz, yapnn zayf bir temele oturtuyorsunuz demektir; çünkü, eitsizliin Tanr 'nniradesi olduu ve inançszlar  ho görmememiz gerektii sk sk iddia edilmitir. Ama, Hristiyan

ahlak n, böyle yapmamz buyurulduu için deil de, alnmas gereken doru karar n buolduuna inandmz için kabul ederseniz, o zaman karar  veren siz olursunuz.  lk eletirmeliikici olan Protagoras, doann norm tanmadn ve normlar n getirilmesinin insana bal veinsan baar lar nn en büyüü olduunu öretmitir. Sokrates, dinsel inançlar yla olduukadar vicdanyla da her çeit otoriteden üphe etmeye zorlanm ve adil olduunagüvenebilecei normlar  aramtr. Ahlak n özerklii (otonomluu) öretisi din sorunundanbamszdr, fakat bireysel vicdana sayg gösteren her dinle uyuabilir ve belki hatta, bu gibiher din için zorunludur.

Saf ya da sihirli bir tekçilikten, normlar-doal yasalar ayr mn açklkla kavrayan eletirmeli bir 

ikicilie doru geliimin birçok ara basamaklar  vardr. Platon'un içinde hepsinden unsurlar tayan tutumunu anlamak için, önce bu arada durumlardan en önemli üçünü görmek lazmdr. Bunlar da, (1) biyolojik natüralizm, (2) ahlakç yahut hukukçu pozitivizm, ve (3)psikolojik veya ruhçu natüralizmdir. Bu tutumlardan her birinin, güce tapmay savunmak vezayflar n haklar n korumak gibi, birbirine kökünden kar  ahlak görülerini desteklemek içinkullanlm olmas ilginçtir.

(1) Biyolojik natüralizm, ya da daha pekinlikle, ahlakç natüralizmin, biyolojik türü, ahlak yasalar  ve devlet yasalar  keyfi olmakla birlikte, bu gibi normlar  çkarabileceimizdeimeyen ebedi doa yasalar  bulunduu teorisidir. Örnein, bir kimse yetersiz gda

alrsa ya da gereinden çok fazla yerse ölür.

Biyolojik natüralizm yalnzca eitlikçilii savunmakta deil, eitlik düman güçlünün yönetimidoktrinini savunmakta da kullanlmtr. Bu natüralizmi ilk öne sürenlerden biri, onu güçlüler yönetmelidir, teorisini desteklemek için kullanan ozan Pindaros olmutur. Ona göre, güçlünün zayfa dilediini yapmas, bütün doada geçerli olan bir yasadr.  Kanunlar 'da Platon,Pindaros'a daha az çatar, yine de onun görüüne kar  hem daha iyi bir ilke hem de onunkadar doaya uygun olduunu söyledii, en bilgenin yönetimini öne sürer.

Biyolojik natüralizmin ilk insaniyetçi ve eitlikçi biçimini ortaya atan Sofist Antiphon'dur. Ona,

göre, normlar dar dan uygulanrlar, oysa doann kurallar ndan kaçnlamaz. nsanlar nkoyduu normlar  çinemek, onlar  koyanlar tarafndan görülecek olursa sak ncal ve hatta

Page 13: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 13/29

www.altinicizdiklerim.com  13

tehlikelidir; ama onlara bal bir iç zorunluluk yoktur ve onlar  çinemekten utanmak gerekmez; ayplama ve cezalandrma, sadece dar dan, keyfi olarak zorlanan yaptr mlardr. «Soylu doana sayg ve hayranlk gösteririz, ama aa snftan doana deil. Bunlar,barbarca alkanlklardr. Çünkü, doann nimetleri bak mndan, ister Yunanl, ister Barbar olalm, hepimiz her hususta eit durumdayz... Hepimiz havay azmzla, burnumuzla soluruz.»

Euripides öyle der: nsann doal yasas e itliktir . Platonun çada olan Alkidamas'a göre,Tanr  bütün insanlar  özgür yaratmt r, kimse doadan köle deildir . 

Platon ve örencisi Aristoteles, ileride «Büyük Ku ak» ak m diyeceim bu büyük insaniyetçiharekete kar  tepki göstererek, insann biyolojik ve manevi eitsizlii teorisini öne sürmülerdir. nsanlar n doal eitsizlii, bir arada yaamalar nn nedenlerinden biridir; çünkü doannonlara verdii nitelikler birbirlerini tamamlar. Toplumsal yaay doal eitsizlikle balar ve butemel üzerinde devam etmesi gerekir.

«Doa»ya uygunluun üstün bir ölçü olarak seçilmesi, sonunda pek az kimsenin raz olabilecei sonuçlara var r, insan daha doal bir uygarlk biçimine deil, hayvanla götürür.

(2) Ahlakç pozitivizmi ahlakç natüralizmin biyolojik biçimiyle, normlar  olgulara indirgememizgerektii inancn paylar. Ama Pozitivizm, gerçekten konulmu olan, onun için de pozitifbir varl bulunan yasalardan baka hiçbir norm olmadn savunur. Varolan yasalar,iyiliin yegane mümkün ölçüleridir: (Varolan iyidir. Güç haktr.)

Tarihsel bir olgu olarak, ikilikçi (ya da maneviyatç veya hukukçu) pozitivizm, çoucas tutucu,hatta otoriteci olmu ve sk sk Tanr 'nn otoritesini ie kar trmtr. Ahlakç pozitivizm, varolan

normlara inanmamz gerektiini söyler, çünkü kendimize bulabileceimiz daha iyi bakanormlar yoktur.

Doal haklar teorisinin tarih boyunca çoucas eitlikçi ve insaniyetçi düünceleridesteklemek için öne sürülmü olmasna kar lk, pozitivist okul genellikle kar t kampta yer almtr. Öte yandan, insaniyetçi ve ilerici pozitivistler de vardr. Çünkü, bütün normlar keyfiise, neden hogörülü olunmasn? te, pozitivist çizgi içinde insaniyetçi bir tavr  hakl göstermeye çalmann tipik bir yolu budur.

(3) Psikoloji ya da ruhçu natüralizm, bir bak ma, önceki iki görüün bir bileimidir ve en iyi

olarak, bu görülerin tek yanllklar na kar  bir itiraz diye açklanabilir. Bu sava göre, ahlakç pozitivist, bütün normlar n anlamaya dayandklar n, yani, insann ve insan toplumunun bir ürünü olduklar n söylüyorsa hakldr; ama bundan ötürü, onlar n insann psikolojik yahut ruhsaltabiatnn insan toplumunun doal yapsnn anlatmlar  olduu gerçeini görmezlikten gelir.Biyolojik natüralist ise, doal normlar  çkarabileceimiz birtak m doal amaç veya hedefler olduunu varsaymakta hakldr, fakat o da bizim doal hedeflerimizin mutlaka, salk, haz yada yemek, bar nmak yahut üremek gibi hedefler olmas gerekmediini görmezlikten gelir.nsan doas öyledir ki, insanlar ya da hiç deilse baz insanlar, yalnz ekmekle yaamak istemezler, daha yüksek hedeflerin, ruhsal hedeflerin ardndan giderler. Böylelikle, biz insanngerçek doal hedeflerini kendi gerçek doasndan çkarabiliriz, - bu doa da ruhsal ve

toplumsaldr. Ve bunun ötesinde, hayatn doal normlar n da insann doal hedeflerindençkarabiliriz.

Page 14: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 14/29

www.altinicizdiklerim.com  14

Bu makul görülü tutumu ilkin Platon formülletirmitir. Platon, buradan Sokratik ruh doktrininin,yani Sokrates'in ruhun bedenden daha deerli olduu yolundaki öretisinin etkisi altndayd. Ruhçu natüralizm, soylunun ya da seçkinin yahut bilgenin veya doal önder indoal ayr calklar n hakl göstermek yolunda  özellikle Platon tarafndan- çok kullanlmtr.

Platon Bu terime (doa) verdii en önemli anlamn öz sözüne verdii anlamla hemenhemen özde olduunu sanyorum. «Doa» terimini bu yolda kullanma alkanl,günümüzde bile özcüler arasnda sürüp gitmektedir; onlar, örnein, matematiin doasndan[mahiyetinden] ya da tümevar mc çkarsamann doasndan yahut saadet ve sefaletindoasndan söz ederler. Platon, «doa»y bu yolda kullanrken, bu söz hemen neredeyseForm ya da deayla ayn ey demeye gelir; çünkü bir eyin Form ya da deas, ayn zamanda onun özüdür de. Doalarla Form ya da dealar arasndaki balca ayr lk, öyle gibigörünmektedir: Duyumlanabilir bir eyin Form ya da deas, gördüümüz gibi, o eyin içindedeildir, ondan ayr dr; onun büyükbabas, atasdr fakat bu Form ya baba kendisindentüreyenleri veya kendi rk n meydana getiren duyumlanabilir eylere bir tak m unsurlar verir ki,

ite bu unsurlar, onun doasdr. Doa bir eyin doutan ya da özgün nitelii ve buaçdan, iç özüdür.

Buna uygun olarak, «doal» olan, bir eyde doutan yahut özgün ya da kutsal olandr;«yapma» [suni] olan ise, insan tarafndan sonradan deitirilmi ya da dtan zorlamaylaeklenmi veya konulmu olandr.  nsan «yapma»snn (sanatnn) bütün ürünlerinin, olsa olsaancak duyumlanabilir «doal» eylerin kopyalar  olduklar n Platon sk sk söyler. Fakat, bunlar da zaten tanr lk Form ya da dealar n kopyalar  olduklar  için, sanat ürünleri ancak kopyalar nkopyalar dr. Platon, içten deerini belirginletirmek istedii, her eyin, yapma [suni]olandan ayrmak üzere, doal olduunu savunur. "Doa" sözü kullanlrken ilk yaratlan

eyler anlatlmak istenir; fakat bütün baka eylerden önce gelen eyin (belki, ate yahuthava deil de) ruh olduu ortaya çktna göre ... ruhun bütün baka eylerin ötesinde,kelimenin gerçek anlamyla doadan varolduunu söylemek gerekir.» (Platon burada, ruhun,Form ya da dealara bedenden daha yak n olduu yolundaki eski teorisini yenidenonaylamaktadr; bu teori, ayn zamanda Platon'un ölümsüzlük öretisinin de temelinioluturur.)

Doa bir kimsenin Form ya da deasndan, rk nn tanr sal atasndan, pay almasn salayantanr sal ilkedir. Ve yine, «rk» terimi de sk sk pek benzer bir anlamda kullanlr. Irk  ayn atadantüremekle bir birlik meydana getiriyorsa, ortak bir doayla da birleiyor demektir.

Genel olarak bilimin görevi, ele ald konular n gerçek doasn incelemek olarak anlaldna göre, insan toplumunun ve devletin doasn incelemek de bir toplum ya dasiyaset biliminin görevidir. Fakat, Platon'a göre, bir eyin doas o eyin kaynadr.  Dolaysyla herhangi bir bilimin metodu, eylerin kaynaklar nn (ya da «neden»lerinin)aratr lmas olacaktr.

Toplumun kayna, bir uylam, bir toplum anlamasdr. Ama yalnz bu deildir; daha çok doal bir uylamdr, yani insan doasna, -daha pekinlikle söylemek gerekirse- insanntoplumsal doasna dayanan bir uylam.

Page 15: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 15/29

www.altinicizdiklerim.com  15

nsann bu toplumsal doas, insan bireyinin yetkinsizliinden kaynak alr. Sokrates'e kar  olarak Platon, insan doasnda sakl snrllklardan ötürü insan bireyinin kendi kendine yeterliolamayacan öretmitir. Saylar  pek az olan görece yetkin insanlar bile, önündesonunda (kendilerinden daha az yetkin olan) bakalar na dayanmak zorunda kalmaktadrlar;baka bir ey için deilse bile, hiç olmazsa kirli ilerin, beden ilerinin onlar tarafndan

görülmesi için. Böylelikle yetkinlie yaklaan «ender ve seçkin doalar» bile topluma vedevlete dayanrlar. Bu gibi kimseler, yetkinlie ancak devletin araclyla ve devletin içindeulaabilirler; yetkin devlet, onlara gerekli «toplumsal ortam» hazrlar, bu. olmazsa bozulupsoysuzlamak zorundadrlar. Onun içindir ki, devleti bireyden üstün tutmak gerekir, çünküancak devlet kendi kendine yeterli (autark), yetkin ve bireyin zorunlu yetkinsizliinidüzeltmeye yetenekli olabilir.

Bunun için de, toplum ve birey arasnda kar lkl bir bamllk vardr. Biri varln ötekineborçludur. Toplum varln insan doasna ve özellikle onun kendi kendine yeterli olmaynaborçludur; birey de, kendi kendine yeterli olmad için varln topluma borçludur.

Gerçekten önemli tek ibölümünün, yönetenlerle yönetilenler arasndaki ibölümü olduuanlalyor - bunun ise, efendilerle köleler, bilgelerle bilisizler arasndaki doal eitsizliedayand söylenmektedir.

Platon der ki: «nsanlar en yüce ve en güzel eylerin doal, aalar nnsa yapay olduklar n söyler. Bu kadar na katlmaktadr; ama sonra, «ate ve su, toprak ve hava, hep doadanvardr ve bütün normatif yasalar gayr  tabii ve yapaydrlar, doru olmayan batl inançlaradayanrlar» diyen materyalistlere saldr r. Bu görüe kar , önce, ne cisimlerin ne de unsurlar ndeil, yalnz ruhun gerçekten «doadan var» olduuna iaret eder  ve buradan da, ruhtan

çktklar na göre, düzeninde, hukukun da doadan gelmekte olmas gerektii sonucunuçkar r.

Devleti bir çeit üstün organizma ya da Leviathan [Dev] yapan bu görü, Bat düüncesinedevletin organik yahut biyolojik teorisi denilen kuram getirmitir.

Platon, kabile yaaynn yitirilmi birliine özlem duyuyordu.

Bu bütüncüllükte duygusal bir estetikçilik, bir güzellik özlemi olduu, örnein, Kanunlar 'daki usözden anlalabilir: «Her sanatç ... parçay bütün için yapar, bütünü parça için deil.» Ayn 

yerde, siyasal bütüncüllüün de gerçekten klasik bir formülü bulunmaktadr: «Sizler bütün içinyaratldnz - bütün sizler için deil.» Bu bütünün içinde farkl bireyler ve birey gruplar , doaleitsizlikleriyle kendi belirli ve pek eitsiz görevlerini yapmaldrlar.

Platon devleti genel bir yoldan u ya da bu organizmaya benziyor diye deil, insan bireyine,daha pekinlikle söylemek gerekirse, insan ruhuna benziyor diye betimlemektedir.

Platon, tarihsici teorisini, deien görünür dünyann, deimeyen görünmez bir dünyannçürümekte olan bir kopyasndan ibaret bulunduu yolundaki fantastik felsefe doktrinindençkarmtr.

Page 16: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 16/29

www.altinicizdiklerim.com  16

Büyük bir mimar tarafndan tasarlanm olan bu yer-plan, Platon'un düünüündeki metafizik bir ikicilii göstermektedir. Bu ikicilik, mantk alannda, tümelle tikel arasndaki kar tlktakendisini ortaya koyar. Matematik kurgu alannda, Tek ile Çok arasndaki kar tlkta kendisinibelli eder. Epistemoloji (bilgi teorisi) alannda ise, bu ikicilik, salt düünceye dayanan ak lbilgisi ile belirli deneylere dayanan kanaat arasndaki kar tlktr. Ontoloji (varlk teorisi)

alannda, bir özgün, deimez ve doru olan gerçeklik ile çok, deien ve aldatc olangörünüler arasndaki saf varlk ile olu, yahut daha pekinlikle söylemek gerekirse, deimearasndaki kar tlktr. Kozmoloji alannda, türeten ile türeyen ve çürümesi gereken arasndakikar tlktr. Ahlakta, iyi, yani koruyan ile kötü, yani bozan arasndaki kar tlktr. Siyasette,yetkinlie ve kendi kendine yeterlie ulaabilecek olan bir kolektif ile, devlet ile büyük halk kütlesi -yetkinsiz ve baml kalacak ve özel nitelikleri devletin birlii uruna bastr lmak gereken birçok bireyler ve belirli kiiler arasndaki kar tlktr.

TTOOTTAALLTTEERR AADDAALLEETT 

Platon'un temel istemleri, biri deiim ve durulma üstüne idealist teorisi, ikincisi denatüralizmiyle ilgili olan iki formülünden ya biri ya da ötekiyle anlatlabilir. dealist, formül udur:Her türlü siyasal deiimi durdur! Deiim kötü, durulma tanr lktr. Devlet kendi orijinalinin yaniehir Form ya da deasnn tam bir kopyas yaplabilirse, her türlü deiim durdurulabilir. Bununnasl uygulanabilecei sorulursa, natüralist formülle cevap verebiliriz: Doaya dön!Atalar mzn devletine, insan doasna uygunlukla kurulmu, dolaysyla istikrarl olan ilkeldevlete dönü.

Platon'un felsefesi liberal düüncelere kar  tarihin gösterebilecei en vahi ve en köktensaldr dr  deyiine bakarak anlalabilecek olan Crossman, yine de Platon'un plannn, «çinde

her vatandan gerçekten mutlu olaca yetkin bir devlet kurmak» olduuna inanmaktadr.

Bu gibi savlara kar n, ben Platon'un siyaset programnn, totaliterlie ahlakça üstün olmak öyle dursun, temelinde onunla özde olduuna inanyorum.

Adaletle öyle bir eyler demek isteriz: (a) yurttalk yükü, yani toplum yaaynda zorunluözgürlük k stlamalar  eit datlacak (b) yurttalar yasa önünde eit muamele görecek - tabii,u artlarla ki; (c) yasalar belirli yurttalara yahut gruplara veya snflara kar  lehte veyaaleyhte bir ayr m gözetmeyecek  (d) mahkemeler tarafsz olacak; ve (e) devlet üyeliininyurttalara verecei (yalnz yüklerden deil) nimetlerden de eit pay alnacak. Platon

«adalet» sözüyle büsbütün baka bir ey demek istemitir.

Devlet'te «adil» sözünü «en iyi devletin çkar na uygun» anlamnda kullanmtr. Peki, ya bu eniyi devletin çkar  nedir? Kat bir snf bölünmesi ve snf yönetimi olmasn salayarak bütündeiimi durdurmak.

Her snfn kendi iine bakmas gerektii ilkesi, k saca ve kabaca söylenince, yönetici yönetir,içi çalr ve köle köleliini yaparsa devlet adildir demektir.

Platon, snf ayr calna «adil» demektedir; oysa biz çoucas, adaletten, öyle bir ayr caln

yokluunu anlyoruz. Fakat fark, bundan da ileridir. Biz adaletle bireylere yaplan muameledebir çeit eitlik gözetilmesini istiyoruz, oysa Platon, adaleti bireyler arasndaki bir bant olarak 

Page 17: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 17/29

www.altinicizdiklerim.com  17

deil, bütün devletin snflar  arasndaki bantya dayanan bir nitelii olarak düünmektedir.Devlet salkl, kuvvetli, birlikli, istikrarl ise adildir.

Eitlikçilik onun ba dümanyd, o da eitlikçilii ykmaya kalk mt -üphe yok ki eitlikçiliinbüyük bir kötülük ve büyük bir tehlike olduuna yürekten inand için. Fakat eitlikçilie

saldr s dürüst bir saldr  deildi. Platon, dümanna açkça kar  koymaya cesaretedememitir.

nsaniyetçi adalet teorisinin balca üç istem ya da önerisi vardr: (a) tam eitlikçilik ilkesi, yanidoal ayr calklar  temizlemek önerisi, (b) genel bireycilik ilkesi ve (c) devletin görev veamacnn yurttalar nn özgürlüklerini korumak olmas gerektii ilkesi. Bu siyasal istem yahutönerilerden her birine, Platon'un tam kar t bir ilkesi denk düer: (a) doal ayr calk ilkesi, (b)genel bütünlük ya da ortaklamaclk ilkesi ve (c) bireyin görev ve amacnn devletin istikrar n salamak ve güçlendirmek olmas gerektii ilkesi.

Tam anlamyla eitlikçilik, devletin, yurttalar na yansz davranmasn istemektir. Yurttalara hak datanlar n, doum, aile ba, ya da servetle etkilenmemelerini istemektir. Baka bir ekildesöylemek gerekirse, eitlikçilik «doal», ayr calklar tanmaz; ama yurttalar, güvendiklerikimselere belirli ayr calklar verebilirler.

Platon'un adalet ilkesi, besbelli, bütün bunlara tamamyla kar dr. O, doal önderler içindoal ayr calklar istiyordu.

Platon, Kanunlar 'da eitlikçilie cevabn u formülle özetlemektedir: «Eit olmayanlara eitdavranmak hakszlk dourur». Aristoteles de bunu gelitirerek, «Eitlere eitlik, eit olmayanlara

eitsizlik» formülünü ortaya atmtr.  nsanlar eit olsaydlar, eitlik yetkin bir ilke olurdu, amaeit olmadklar  ve eit k lnamayacaklar  için, bu besbelli olanakszdr. Görünüte pek gerçekçiolan bu itiraz, aslnda gerçeklie son derece ayk r dr; çünkü siyasal ayr calklar hiçbir zamandoal karakter farklar na dayandr lmamtr.

te, gelmi geçmi filozoflar n en büyüü adaletin gerçek doasn kefettiine, bizi böyleinandrmaya çalr.

Platon'un adaletinin lmllkndan ayr mlanp ayr mlanamayaca  Adalet bir kimsenin kendiyerini korumas demektir; lmlk ise, bir kimsenin kendi yerini bilmesi, yani daha açk söylemek 

gerekirse, onunla yetinmesi demektir.

Bireycilik (individualism) ve ortaklaaclk (collectivism) sorunu, eitlik ve eitsizlik sorunuylayak ndan ilgilidir.

Bireycilik (individualism) terimi, (Oxford sözlüüne göre) iki ayr  anlamda kullanlabilir: (a)ortaklaacln kar t ve (b) özgeciliin [altruism = diergamlk] kar t olarak.

Parça bütün için varolmu tur bütün parça için deil. Sizler bütün için yaratldn z, bütün siziniçin deil. Bu sözler, yalnzca bütüncüllük ve ortaklaacl anlatmakla kalmaz, ayn 

zamanda Platon'un bilincinde olduu çok güçlü bir duygusal çekicilii de anlatr. Bu çekicilik,çeitli duygulara seslenmektedir; örnein, bir grup ya da kabileden olmak özlemine.  

Page 18: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 18/29

www.altinicizdiklerim.com  18

Platon, eer kendi çkarlar nz bütünün uruna feda edemiyorsanz, sizin bencil olduunuzuanlatmak ister.

Platon'a göre, ya ortaklaac olunur ya da bencil; bu düünüte, her türlü özgecilik ortaklaaclkla ve her türlü bireycilik de bencillikle özdeletirilmitir. Bu, yalnzca sözlerle ilgili

bir terminoloji sorunu deildir; çünkü, Platon dört yerine ancak iki bileim olana tanmaktadr. Bu durum, ahlak sorunlar  üstüne kurgusal tasar mlamalarda -günümüzde bilesüregelen- hayli kar klk yaratmtr.

Platonun bireycilii bencillikle birletirmesi, bireycilie saldrmasnda olduu kadar,ortaklaacl savunmasnda da ona güçlü bir silah salamtr.

Bireyin kurtuluu, gerçekten de, kabileciliin çöküüne ve demokrasinin douuna yol açanbüyük ruh devrimi olmutu.

Perikles, bu bireyciliin özgecilikle de balanmasnda srar etmektedir: «Bize... hakszlaurayanlar  korumay asla unutmamamz gerektii öretildi».

Özgecilikle birletirilen bu bireycilik, bizim Bat uygarlmzn temeli olmutur. Hristiyanln anaöretisi budur (Kutsal Yazlar, «komunu sev» der, «kabileni sev» demez); bizim uygarlmzdankaynak alan ve ona canllk veren bütün ahlak öretilerinin tam ortasnda duran düünce debudur. Bu, ayn zamanda Kant'n esas uygulamal öretisidir de (insan bireylerini her zamanamaç olarak tan ve onlar  kendi amaçlar n için salt araç diye kullanma). nsann ahlakçagelimesinde böylesine güçlü olmu baka hiçbir düünce yoktur.

Platon  Devlet'in anayasasn «en yüce devlet biçimi» diye betimler. Sonra da bize der ki: Buen yüce devlette, "kadnlar, çocuklar ve bütün eyalar ortaktr. Ve yaamnzdaki bütün özelve bireysel olanlar  her yerde ve her yoldan silmek için mümkün olan her ey yaplmtr. Vebütün yasalar ehri sonuna kadar birliklendirmek için yetkinletirilmitir. Platon, hiç kimse, bir devletin en yüksek yetkinlii üstüne, imdi sraladmz ilkelerden daha iyi bir ayraç bulamaz diye sözüne devam eder; ve böyle bir devleti «tanr lk» olarak, devletin modeli, kalp veyaorijinali, yani Form ya da deas diye betimler.

Platon, «lkelerin en büyüü,» der «erkek-kadn hiç kimsenin öndersiz kalmamasdr. Kimseninakl kendi girikenliiyle, i becermeye almamaldr: ster gayretkelikten gelsin, ister oyun

olsun diye. Savata da, bar ta da herkes gözünü önderine dikmeli ve sadakatle onunardndan gitmelidir. En küçük ilerde bile herkes önderini izlemelidir. Herkes kendi ruhunu,bamsz hareket etmeyi hayal edemeyecek ve böyle hareket etmek yeteneini büsbütünyitirecek biçimde altrarak eitmelidir. Savata zaferi ve kurtuluu salamak için bundanüstün ya da daha iyi ve daha etkili bir yasa, ne vardr, ne de ileride olabilir. Ve bu bakalar n yönetmek ve bakalar nca yönetilmek alkanl, bar  zamannda ve ilk çocukluktanbalayarak yerletirilmelidir. Ve bütün insanlar n ve hatta insanlara uyruk vahi hayvanlar nbütün yaamndan anar inin en küçük bir izi bile tamamiyle silinmelidir.

Bunlar güçlü sözlerdir. Bireye kar lnda, Platon'dan ileri gitmi hiç kimseyi tanmyoruz.  

Siyaset alannda, Platon için birey, Kötü Olan'n ta kendisidir.

Page 19: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 19/29

www.altinicizdiklerim.com  19

Platon'un bir tek sonul ölçüt tandn görüyoruz: Devletin çkar . Bunu çoaltan her ey iyi,erdemli ve adildir; azaltan her ey ise kötü, haksz ve adalete ayk r . Buna yarayan hareketler ahlaki, bunu tehlikeye sokanlar ise gayr  ahlakidir. Baka kelimelerle, Platon'un ahlak kuralnnkesinlikle faydac olduu söylenebilir; bu, ortaklaac ya da siyasal bir faydaclktr. Ahlakllnayrac devletin çkar dr. Ahlak, siyasal hijyenden (salk koruma biliminden) baka bir ey

deildir.

Ortaklaac, kabileci, totaliter ahlak teorisi öyle der: yi, benim grubumun, ya da kabileminyahut devletimin çkar na oland r . Bu ahlak n uluslararas ilikiler bak mndan ne demeyegeldiini anlamak kolaydr: Devletin kendisi, güçlü oldukça, hareketlerinin hiçbirinde yanlm olamaz; devletin yalnzca böyle yapmas gücünü arttracaksa, kendi yurttalar na kar  iddetkullanmaya deil, zayflamasna yol açmayaca takdirde, baka devletlere saldrmaya dahakk  vardr.

Totaliter ahlak açsndan, ortaklaac fayda endiesi açsndan, Platon'un adalet teorisi son

derece dorudur. Bir kimsenin kendi yerini, korumas bir erdemdir. Askerlikteki disiplinerdemiyle tam tamna çak an sivil erdem budur. Platon, bu evrensel erdeme «adalet»adn vermektedir. Totaliter ahlak açsndan, bu çkarsama yetkinlikle tutarl ve tamamiylehakldr. Birey çarktan baka bir ey deilse, ahlak da onu bütüne nasl uydurmannincelenmesinden baka bir ey olamaz.

Ama onun ideali, yukar  snfn çalan snflar  olabildiince çok sömürmesi deildir, devletinistikrar dr. Platon, bekçilerin çok fazla eyler almaya kalkarlarsa, sonunda hiçbir eyalamayacaklar n öne sürer. Totaliterlik büsbütün ahlakd bir tutum deildir. Kapal toplumun - grubun ya da kabilenin ahlak dr; bireysel bencillik deil, fakat ortaklaa

bencilliktir.

Sorular mz öyle koymamz lazmdr: Biz devletten ne bekliyoruz? Devlet etkinliklerinin yasal(meru) amac olarak nelerin saylmasn istiyoruz? Temel siyasal istemlerimizi bulmak için deöyle diyebiliriz. yi düzenlenmi bir devlette yaamay, devletsiz, yani anar i içindeyaamaya neden yeliyoruz? Sorular  sormann akla uygun yolu budur. Bunlar, bir teknologun herhangi bir siyasal müesseseyi kurmaya ya da yeniden düzenlemeye girimedenönce mutlaka sormas gereken sorulardr. Çünkü ancak kendisinin ne istediini bilirse, belirli bir kurumun görevine uygun olup olmad hakk nda karar verebilir.

nsaniyetçinin cevab öyle olacaktr: Devletten korumasn istiyorum, yalnz beni deil,bakalar n da. Kendi özgürlüümün ve baka kimselerin özgürlüklerini korunmasn talepediyorum. Daha güçlü yumruklar  yahut, daha büyük silahlar  olan herhangi birinin lütfuylayaamak istemiyorum. Baka bir ekilde söylemek gerekirse, baka insanlar n saldr sna kar  korunmak istiyorum. Saldrma ve savunma arasndaki ayr mn tannmasn ve savunmann,örgütlenmi devlet gücüyle desteklenmesini arzuluyorum. Devletin temel amacnn, yaniöteki yurttalara zarar  dokunmayan özgürlüklerin korunmasnn hiç gözden kaçr lmamasn da isterim. Böylece, devletin yurttalar n özgürlüklerini olabildiince, eitlikle snrlamasn veeit bir özgürlük snrlamasn gerçekletirmek için zorunlu olan ötesine geçilmemesini isterim.

Korunmas devletin görevi olan özgürlüü tehlikeye atmadan, yurttalara brak labilecek özgürlüün tam derecesini saptamak besbelli pek güçtür. Fakat, bu dereceye aa yukar  

Page 20: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 20/29

www.altinicizdiklerim.com  20

yaklaan bir eyin saptanabileceini deney, yani demokrat devletlerin varoluugöstermektedir. Aslnda, bu yaklak saptama süreci, demokrasilerde yasamann balcagörevlerinden biridir. Bu, güç bir süreçtir, fakat güçlükleri bizi temel istemlerimizde bir deiiklik yapmaya zorlayacak kadar büyük deildir besbelli. Bu istemler, k saca, devletin suçu, yanisaldr y önleyecek bir topluluk saylmas gerektiine iaret ederler. Yumruklar n diledii

yönde sallayabileceini iddia eden bçk nn bu sözlerine kar  yargç bilgece öyle demiti:Senin yumruklar n özgürlüün, komular nn burunlar nn durduklar  yerle snrldr .

Benim burada ana çizgilerini verdiim devlet görüüne, «korumac» (himayeci) denebilir.«Korumaclk» terimi, çoucas, özgürlüe kar  yönelimleri betimlemekte kullanlmtr. ktisatç,korumaclktan, belli endüstriyel çkarlar n yar maya (rekabete) kar  korunmas politikas anlar; ahlakç ise, ayn sözle, devlet görevlerinin halk üstünde maneviyatç bir denetimkurmalar  istemini anlatr. Liberalizm ile devlet kar mas birbirinin kar t deildir. Tam tersine,özgürlüün hiçbir çeidi, devlet tarafndan güven altna alnmadkça olanakl olamaz.

Birçok anlamac da, devletin görevinin, özünde, üyelerini korumak olduunu yahutdevletin kar lkl koruma salamak için toplanm bir dernek diye tanmlanmas gerektiinisöylemektir.

Baka bir ekilde söylemek gerekirse, burada devletin ak lc amaçl demekten daha yüce yada daha soylu bir ey, bir tapnma konusu olduu söylenmektedir. Aristoteles, Erdemikollamak, gerçekten adna layk bir devletin iidir  der. Bu eletiriyi siyasal istemler dilineçevirirsek, söz konusu korumaclk kar tlar nn iki ey istediklerini görürüz. Bir kez, devleti bir tapnma konusu (put) yapmak isterler. Bizim açmzdan, bu istee kar  söylenecek bir eyyoktur. Bu bir din sorunudur; devlete tapanlar n bu tutkular yla öteki dinsel inançlar n, örnein

Birinci Buyruu nasl badatracaklar n çözmek kendilerine düer. kincisi, siyasal bir istemdir.Uygulamada, bu istek düpedüz u anlama gelir: Devlet görevlileri, yurttalar n ahlak ylailgilenmeli ve ellerindeki gücü, yurttalar n özgürlüklerini korumaktan çok, onlar n maneviyaaylar n denetlemek için kullanmaldr. Bu tutum, kiisel sorumluluun yerine, kabiletabular n ve totaliterce birey sorumsuzluunu getirecektir. Bütün bu tutuma kar , bireycidemelidir ki, devletlerin ahlak  (böyle bir eyden söz edilebilirse), ortalama yurttankinden bir hayli daha aa olmak yönelimindedir ve tersindense, devletin ahlak nn yurttalar tarafndan denetlenmesi çok daha fazla istenmeye deer (özenilecek) bir eydir. Bizimgereksindiimiz ve istediimiz ey, siyaseti ahlakiletirmektir, ahlak  siyasiletirmek deil.

Sorun açk ve seçik olarak ortaya konulunca, hem bölgesel düzeyde hem de bütün dünyaölçüsünde koruma kurulular nn zorunluluunu insanlara kabul ettirmek zor olmayacaktr.Brak n devleti putlatranlar ona tapadursunlar, yeter ki siz, kurum teknologlar na yalnzca içmekanizmalar  düzeltmeleri için deil, ayn zamanda uluslararas suçlar  önleyecek bir örgütkurmalar  için de izin verilmesini isteyiniz.

Korumac devlet teorisini ilk ortaya atann Sofist Lykophron, Gorgias'n bir örencisi olduunusöyleyebiliriz.

Aristoteles'e göre, Lykophron, devletin hukuk düzenini «insanlar n birbirlerine adalet güvencesi

vererek yaptklar  bir antlama» saymtr ... Aristoteles; ayr ca, Lykophron'un devletten «suç

Page 21: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 21/29

www.altinicizdiklerim.com  21

ilenmesini önlemek için bir ibirlii dernei» olmasn isteyerek, ona yurttalar n adaletsizliklerden koruyacak bir araç gözüyle baktn da söylemektedir.

Korumann kendini koruma demeye gelmesi gerekli deildir; birçok kimseler, kendilerini deil,bakalar n korumak için hayatlar n sigorta ettirirler; tpk  bunun gibi devlet korumasn da

daha çok bakalar  ve daha az kendileri için isteyebilirler (ya da hiç kendileri içinistemeyebilirler). Korumacln dayand temel düünce, zayf güçlünün ezmesindenkorumaktr.

Özetle diyebiliriz ki, Platon'un adalet teorisi, Devlet'te ve daha sonraki eserlerinde sunulduuhaliyle totaliterce bir ahlak teorisi gelitirerek zamannn eitlikçi, bireyci ve korumac yönelimlerine üste gelmek ve kabileciliin egemenlik dileklerini yerine getirmek için yaplm bilinçli bir giriimdir. Ve güçlerini çok iyi bildii insaniyetçi duygular , doadan üstün bir efendi rk n totaliter snf hükümranl lehinde baar yla harekete geçirmitir.

Platon, bu snf ayr calklar nn, devleti istikrarl tutmak için zorunlu olduklar n savunmutur.Onun içindir ki, bunlar adaletin özüdür. Temelinde, bu sav, adalet devletin gücü, sal veistikrar  için faydal olandr, kantna dayanr; bu kant ise, modern totaliter tanm çok andrmaktadr. Ulusumun yahut snfmn veya partimin gücü için yararl olan her ey haktr.

ÖÖNNDDEERRLLKK LLKKEESS Kim yönetmeli? sorusunun yerine u yeni soruyu koymaya zorlar: Siyasal kurumlar  naslörgütleyelim ki, kötü ya da yeteneksiz yöneticilerin çok fazla zarar vermeleri önlenebilsin?

Öteki sorunun temel olduuna inananlar, siyasal iktidar n «özünde» denetsiz olduunu üstüörtülü bir biçimde varsayarlar. Onlarca, iktidar birindedir: Ya bir bireyde ya da bir ortaklaakurulda, bir snfta örnein. Öyle sanrlar ki, iktidara sahip olan, hemen neredeyse cannn her istediini yapabilir ve özellikle kendi iktidar n güçlendirebilir, böylelikle snrsz ve denetsiz bir erk durumuna daha da yaklatrabilir. Onlara göre, siyasal iktidar özünde egemendir. Buvarsaym yaplnca, o zaman «egemen kim olacak?» sorusu, gerçekten de önümüzdeki tek önemli soru olarak kalr.

Ben bu varsayma (denetsiz) egemenlik teorisi diyeceim. Bu egemenlik teorisi, Platon'unyaklamnda kapal olarak varsaylmtr, ondan beri de rolünü oynamaktadr. Bu varsaym, örnein, «kim buyurmal? Kapitalistler mi, içiler mi?» sorununun asl dava olduuna inananmodern yazarlar n da kafalar nn gerisinde sakldr.

En güçlü tiran bile, gizli polisine, maiyetine ve cellatlar na dayanr. Bu dayanma da onuniktidar nn ne denli büyük olursa olsun, denetsiz kalmad ve onun ödünler vermek, bir grubuötekine kar  oynamak zorunda olduu anlamna gelir. Demek ki, onunkinden baka siyasalgüçler, iktidarlar vardr ve o, ancak bunlar  kullanmakla ve doyurmakla yönetimini yürütebilir.Bu durum, egemenliin en ar  örneklerinin bile hiç de salt egemenlik örnekleri olmadn gösterir.

Sokrates'in temel savlar ndan biri, ahlakç entelektüalizmiydi. Bu sözden ben unlar  anlyorum:(a) iyilikle bilgelii özdeletirmesi, hiç kimse iyi olduunu bildii bir eyden geri durmaz ve

Page 22: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 22/29

www.altinicizdiklerim.com  22

bütün ahlak hatalar ndan bilgisizlik sorumludur teorisi; (b) üstün ahlakllk öretilebilir veevrensel insan zekasndan baka herhangi bir belirli ahlak yetisi gerektirmez teorisi.

Sokrates'in entelektüalizmi temelinde eitlikçi ve bireycidir; yol açt otoritecilik öesi de,Sokratesin düünsel alçakgönüllülüü ve bilimsel tavr yla en az bir ölçüye indirilmitir.

Platon'un entelektüalizmi ise bundan pek bakadr. Sokrates'in bir köleyle anlamannmümkün olduuna ve insanla insan arasnda bir zihin ba, evrensel bir kavrama ortam, yaniak l diye bir ey bulunduu yolundaki, eitlikçi ve özgürletirici büyük düüncenin yerine de,hatta sözlü tartmalar için bile, en sk  bir sansür konulmasyla birlikte, eitimin, yönetici snftekelinde olmas istemi getirilmitir.

Fakat, kurumlara özellikle eitim kurumlar na, en iyileri seçmek gibi olmayacak bir ödevyükleme yönelimini eletirmektir. Bu, asla onlar n ödevi olmamaldr. Bu yönelim, eitimsistemimizi yar  alanna döndürür, okuldaki snflar mz da engelli kouya çevirir. Örenciyi,örenmek için örenmeye tevik etmek, onda konusuna ve aratrmaya kar  gerçek bir sevgi

uyandrmaya uramak yerine, bu gibi bir eitim anlay örenciyi kendine yüksek bir yer salamak için çalmaya her yalnz ilerlemek için gerekli engelleri amasna yarayacak bilgileri edinmeye zorlar.

Lord Acton'un dedii gibi, Her türlü iktidar bozar. Mutlak iktidar mutlak bozar .

FFLLOOZZOOFF KKRRAALL Tp sanat, Platon'a göre, kendine amaç olarak ömrün uzatlmasn deil, yalnzca devletinçkar n almaldr. «Gerei gibi yönetilen bütün topluluklarda, herkesin devlette görülecek 

belirli bir ii vardr. Bunu yapmaldr; kimsenin yaamnda hastalanp iyilemekle harcanacak vakti yoktur». Dolaysyla, hekimin «olaan görevlerini yapamayan birine bakmaya hakk  olamaz; çünkü, böyle birinden ne kendine hayr gelir, ne de devlete». Buna bir de udüünce eklenir: Böyle bir adamdan hasta olmas eit ölçüde olas çocuklar  da doabilir,onlar da devlete yük olurlar. (Kant, bir keresinde, çok baka bir ruhla demiti ki: Dürüstlüken iyi siyasettir sözünün doruluu gerçekten kukulu olabilir, ama «Dürüstlüün siyasettendaha iyi olduu» her türlü tartmann ötesindedir.)

Platon'un «esinlenmi yalan»nda görüldüü gibi, dine kar  tutumu, Peloponnesossavandan sonra Atina'da korkunç bir kan dökücü rejim kuran Otuz Tiranlar n parlak önderi,

sevgili days Kritias'nkiyle hemen hemen özdetir. Bu ozan Kritias, propaganda yalanlar n görkemlendirenlerin ilki olmutu; halk  «ikna etmek», yani korkutarak onlara boyun edirmek için dini uyduran bilge ve kurnaz kiiyi övgüyle anan msralar nda bu bulguyu anlatr:

Sonra; anlalan bilge ve kurnaz biri geldi,Tanr lardan korkmay ilk bulan ...Bir öykü düzdü, pek çekici bir öreti,Gerçei yalanc bilimle peçeleyen.Korkunç tanr lar n yerlerinden söz etti,Üstte dönen kubbelerde, göün gürledii,

Ve imein ürkütücü nn gözü körlettii...Böylece insanlar  çevreledi korkudan balarla;

Page 23: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 23/29

www.altinicizdiklerim.com  23

Sard güzel yerlerde yaayan tanr larla,Büyüledi onlar  kendi sihirleriyle, yldrd    Ve yasaszlk döndü yasaya, düzene.

Kritias'n gözünde din büyük ve ak ll bir devlet adamnn kralca yalanndan baka bir ey

deildir. Devlet'teki (Mitosun bir yalan olduunu açkça kabul ettii) Efsanenin giriinde de,dinsel törenlerin ve tanr lar n konulmas için «bir büyük düünürün ii» dedii Kanunlar 'da daPlaton'un görüleri, buna göze çarpacak kadar benzer. Platon, Kanunlar 'da, eer tanr lar hakk nda görüleri devletin tuttuklar ndan sapmal olursa, en dürüst ve en erefli kiiler için, bileen ar cezalar n verilmesini ister.

Bu istemlerin esinlenme kaynann, dorudan doruya dinsel inan gerei deil de, balcadevletin yarar  olduu, Platon'un esas din öretisinden anlalabilir.

Platon, «sürünüz en yüksek yetkinlie ulaacaksa» demektedir, yalanlar zorunludur; çünkü, bu

amaç, «bekçiler sürüsünü gerçekten birliksizlikten korumak istiyorsak, yöneticilerden bakasnakar  sr tutulmas gereken düzenlemeleri» icap ettirir. Platon yöneticilerin genç yardmclar neletirilmesi için, «öyle ak llca bir oy verme sistemi» yaratmalar n buyurur ki, «hayal k r klnaurayanlar ... kendi bahtszlklar n suçlasnlar», gizlice oylar  ayarlayacak olan «yöneticilerideil».  Glaukon'un Fetvas Bir sava süresince, cinsiyeti ne olursa olsun, herkese yiitlerinarzular na boyun eme ödevini yükleyen: hayvanca, yasay kastediyorum. Bundandevletin iki ayr  yarar salayacana dikkatle iaret edilir - bu yüreklendirmeden ötürü, dahaçok kahraman ve kahramanlardan doacak çocuklar n says artaca için yine daha çok kahraman. (Bu ikinci yarar; uzun vadeli bir  rkçlk politikas açsndan daha önemliolduundan, Sokrates'in azndan söyletilmektedir.)

Kant «Krallar n filozof ya da filozoflar n kral olmas pek beklenemez, çünkü iktidara sahipolmak, akln özgür yarglama yetisini kaçnlmaz bir biçimde azaltr. Bununla birlikte, bir kraln -ya da kralca, yani kendi kendini yöneten bir halk n- filozoflar n sesini k smamalar  ve onlarakamu önünde söz ve anlatm hakk n tanmalar  zorunludur.»

EESSTTEETTKKÇÇLLKK,, YYEETTKKNNCCLLKK,, ÜÜTTOOPPYYAACCIILLIIKK Benim, akla uygun tek toplumsal yapclk çeidi saydm ve bölük pörçük yapclk diyeadlandr labilecek bir yola kar lk, kafamdaki Platoncu yaklam ütopyac yapclk diye

anlatabiliriz.

Ütopyac yaklam öyle betimlenebilir: Akla uygun her eylemin belli bir amac olmaldr. Vebu eylem, o amacn bilinçli ve tutarl olarak izledii araçlar n da ereine göre belirlediiölçüde akla uygundur. Onun içindir ki, akla uygun eylemde bulunmak istiyorsak, yapmamzgereken ilk i, erei seçmektir; aslnda sonul eree götüren araçlar ya da bu yoldaki admlar olan ara veya parça ereklerden kesinlikle ayr mlamamz gereken gerçek ya da sonereklerimizi belirlemekte de dikkatli olmalyz. Bu ilkeler siyasal etkenlik alanna uygulannca,bizim herhangi bir pratik eyleme kalk madan önce son siyasal ereimizi, yani aklmzdakiideal Devleti belirlememizi gerektirir.

Page 24: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 24/29

www.altinicizdiklerim.com  24

Bölük pörçük yapc, toplumun en büyük son iyiliini aramak ve bunun uruna savamak yerine, en büyük ve en acil kötülüklerini arayp bulmak ve bunlara kar  savamak yönteminibenimseyecektir. Bu, insann kaderini düzeltecek akla uygun bir metotla, gerçektendenenirse, kolaylkla insann çektii aclarda dayanlmaz bir arta yol açabilecek bir metotarasndaki farktr. Bu, herhangi bir zaman uygulanabilecek bir metotla, savunulmas kolaylkla

durmadan eylemi koullar n daha elverili olaca daha ileri bir zamana brakma arac halinegelebilecek bir metot arasndaki farktr. Ve bu ayn zamanda, imdiye kadar her zaman(görülecei üzere, Rusya dahil) her yerde ileri düzeltmenin yegane baar l olmu yöntemiyle,nerede denenmise, ancak ak l yerine iddet kullanlmasna ve kendisinin deilse bile, batakiprojenin bir yana brak lmasna yol açm bir yöntem arasndaki farktr da.

deal bir toplum üstüne ak l yürütmek sonsuz kere daha zordur. Toplumsal yaay o denlikarmaktr ki, pek az kimse büyük çapta bir toplumsal yapclk projesini yarglayabilir ya dahiç kimse yarglayamaz: Uygulamada yürür mü? Duruma gerçek bir düzeltme getirir mi? Negibi aclara yol açabilir? Gerçekletirilmesinin araçlar  neler olabilir? Bö1ükpörçük yapcln

projeleri ise, buna oranla basittir. Bu projeler, teker teker kurumlara ait olurlar: Örnein salk ve isizlik sigortasna ya da hakemlik kurullar na veya bunalm önleyici bütçelemeye, yahuteitim reformuna. Bunlar yanl yürürlerse çok büyük bir hasar meydana gelmeyecei gibi,yeniden ayarlanmalar  da çok güç olmaz. Bu projeler daha az riskli ve bu yüzden de daha azçatmaldr. Fakat var olan kötülükler ve onlarla savamann yollar  üstünde makul bir anlamaya ulamak, ideal bir iyi ve onun gerçekleme yollar  üstünde makul bir anlamayavarmaktan daha kolaysa, bölük pörçük yöntemi kullanarak her çeit siyasal reformunönündeki en büyük pratik güçlüü amak, yani program uygulamada tutku ve iddet yerineak l kullanmay salamak bak mndan da daha çok umut var demektir. Bu takdirde makul bir anlamaya varmak ve dolaysyla, demokratik metotlarla slahat baarmak imkan olacaktr.

Uzla ma çirkin bir sözdür, ama onu doru kullanmay örenmek bizler için önemlidir. Kiiler olarak bu çeitten etkilere kar  direnmemiz gerekmekle birlikte, kurumlar zorunlu olarak koullarla, çkarlarla, vb bir uzlamann sonucudur.

Buna kar lk, bütün olarak bir toplum projesi kullanarak ideal bir devleti gerçekletirmek isteyen ütopyac giriim, bir aznln merkezilemi güçlü yönetimini gerektiren ve onun için dediktatörlüe yol açmas olas bir yöntemdir. Hayrhah [iyicil] bir diktatörün kar lat güçlüklerden biri de (Tocquevilie'in yüz yldan fazla bir zaman önce açklkla gördüü üzere),alaca önlemlerin ortaya çkard sonuçlar n kendi iyi niyetleriyle uyuup uyumayacan bulmaktr. Toplumun yeniden kurulmas, birçoklar na bir hayli zaman için bir hayli elverisiz

gelecek büyük bir giriimdir. Dolaysyla ütopyac yapc birçok yak nmaya kulaklar n tkamak zorunda kalacaktr; aslnda, makul olmayan itirazlar  bastrmak, yapt iin bir bölümünümeydana getirecektir. (O da Lenin gibi, «Yumurtalar  k rmadan omlet yapamazsnz»diyecektir.) Fakat bunun yan sra, makul eletirileri de ayrt etmeden bastrmak zorundakalacaktr.

Ben, hiç bir amacn her çeit arac yasallatramayacan söylüyorum, ama hayli somut vegerçekletirilebilir bir amacn da, - daha uzak bir idealin asla hakl k lamayaca - birtak mgeçici önlemleri yasal gösterebileceine inanyorum.

Page 25: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 25/29

www.altinicizdiklerim.com  25

Benim Ütopyac yapclk ad altnda eletirdiim yaklam, bir bütün olarak toplumun yenidenkurulmasn, yani bizim deneylerimiz snrl olduklar  için, pratik sonuçlar n hesaplamann güçolaca çok geni deiiklikler yaplmasn öngörür.

Denemeler yaygn deiiklikler yaratmadan yaplamaz. Büyük halk kütlelerinden kurulu

modern toplumun özelliinden ötürü, bunlar geni çapl olmak zorundadr. Örnein, bir fabrika ya da, bir köy, yahut hatta bir bölge ile snrl tutulacak bir sosyalizm denemesi, bizimiçin bunca acil gerei olan gerçekçi çeidinden bilgiyi salayamaz.

Marx'n eletirisiyle benim eletirimde ortak olan nokta, her ikisinde de daha çok gerçekçilik istenmesidir. Her ikimiz de, ütopyac planlar n hiçbir zaman bata düünüldüü gibigerçekletirilemeyeceine inanyoruz; çünkü hemen hiçbir toplumsal eylem tam umduusonucu dourmaz. Ütopyacla kar  kantlar önerirken, Marx aslnda her çeit toplumsalyapcl mahkum eder - bu nokta, pek ender olarak anlalmaktadr. Marx toplumsalkurumlar n ak lla planlanabilecei inancn gerçekçi deil diye yadsr, çünkü onca toplum

bizim ak lc planlar mza göre deil, tarihin yasalar na göre gelimek zorundadr. Bizimyapabileceimiz, tarih süreçlerinin doum sanclar n hafifletmektir. Bir baka deyile, Marx her türlü toplumsal yapcla kar , kökten tarihsici bir tavr tak nr. Marx'n cephe almad bir öe vardr. Bu da Ütopyacln toplumu bir bütün olarak ele almaya, hiçbir ta yerindenoynatlmam brakmamaya kalk mas dolaysyla geni kapsamdr. Bu, toplumsal kötülüünta köküne kadar inmek gerektii, (Du Gard'n dedii gibi) «bu dünyaya biraz olsun dorudürüstlük getirebilmek» istiyorsak, aksayan toplumsal sistemi toptan kazmak zorunluluuolduu inancdr. Ksacas bu, Ütopyacln uzlama bilme köktenciliidir. Platon da Marxda, bütün toplumsal dünyaya kökten biçim deitirtecek apokaliptik bir devrimin düüiçindedirler.

Platoncu yaklamn (Marxç olann da) bu geni kapsam, bu ar  köktencilii, öyle sanyorumki, estetikçiliiyle ilgilidir; yani, bizimkinden yalnzca biraz daha iyi ve daha ak lc bir dünyadeil, ama ayn zamanda bütün çirkinliklerinden ar nm bir dünya kurma tutkusuyla   yamal bir örtü, kabaca onar lm eski bir giysi yerine, büsbütün yeni bir elbise, gerçekten güzel bir yeni dünya istemesiyle.

Bu estetikçilik, Platon'da olduundan daha güçlü bir anlatmn hiçbir yerde bulmamtr.Platon bir sanatçyd; en iyi sanatçlar n birçou gibi, eserinin bir modelini, «tanr lk asl»n gözünün önünde canlandrmaya ve onu sadakatle «Kopya etme»ye çalmt.

Toplumun bir sanat eseri gibi güzel olmas gerektii görüü, iddet tedbirlerine pek büyük bir kolaylkla yol açar. Lenin, bunca insann ac çekmesi pahasna kaznan bir tablonun çouöelerini geri getirmekle ie balamtr. Para, piyasalar, gelir farkllamas ve özel mülkiyet -hatta bir süre için, üretimde özel giriim- geri getirilmi ve ancak bu temel tekrar kurulduktansonradr ki, yeni bir reform dönem balatlmtr.

AAÇÇIIKK TTOOPPLLUUMM VVEE DDÜÜMMAANNLLAARRII Platon, gerçek mutluluun ancak adaletle, yani kiinin kendi yerinde kalmasyla

salanabileceinde srar eder. Yönetici mutluluu yönetmede, savaç savamada ve -bizde bundan çkarabiliriz ki- köle kölelik etmede bulmaldr. Bu bir yana, Platon, amaç edindii

Page 26: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 26/29

www.altinicizdiklerim.com  26

eyin ne bireylerin ne de devletteki herhangi bir belirli snfn mutluluu deil, ancak bütününmutluluu olduunu sk sk söylemekte ve bunun -totaliter niteliini gösterdiim- adaletinhükümranlnn sonucundan baka bir ey olmadn savunmaktadr. Ancak bu adaletinherhangi bir gerçek mutlulua götürebilecei, Devlet'in ana tezlerinden biridir.

Bizim Bat uygarlmz Yunanllarla balamtr. Kabilecilikten insaniyetçilie doru ilk adm atan, anlalan, onlar olmutur.

Bundan sonraki sözlerimizde, sihirci ya da kabileci yahut ortaklaac topluma kapal toplumda denecektir, bireylerin kiisel kararlarla kar  kar ya kaldklar  topluma da açk toplum.

Kapal bir toplum, üyelerinin hsmlk, bir arada yaay, ortak çabalar , ortak tehlikeleri, ortak sevinçleri ve ortak kaderleri paylama gibi yar -biyolojik balarla birbirlerine tutunmu yar -organik bir birim olduu içindir ki, bir sürüyü ya da bir kabileyi andr r. Kapal toplum, hala,birbirleriyle ba ibölümü ve mal dei tokuu gibi soyut toplumsal ilikilerden ibaret olmayp

da, dokunma, koklama ve görme gibi somut fizik ilikilerden meydana gelen somut bireylerinsomut bir grubudur.

Kapaldan açk topluma geçi, insanln geçirdii en derin devrimlerden biri, diyebetimlenebilir.

Kabile topluluu (ve sonra «ehir»), kabile üyesi için güvenlik yeridir. Çevresi dümanlarla vetehlikeli yahut hatta hasmca sihirli güçlerle sar l olan kabile adam, topluluunda, bir çocuun aile arasnda ve evinde duyduu yaanty bulur; belirli rolünü oynar, iyi bildii ve iyioynad rolünü. Kapal toplumun çöküü, snf ve öteki toplumsal statü sorunlar n ortaya

koymakla yurttalar üstünde, ciddi bir aile kavgasnn ve yuva dalmasnn çocuklar üstündeyaratabilecei etkinin aynn yapmtr.

Bu gelimeleri baar yla durduran Spartann ve balca demokrasi olan Atina'nn tarihini itebu k altnda kavramaya çalmalyz.

Kapal toplumun çöküünün belki de en güçlü nedeni, deniz ulatrmasyla ticaretin geliimiolmutur. Baka kabillerle yak n iliki, kabile kurumlar na yak tr lan zorunluluk duygusunu silmek yönelimindedir; tüccarlk, ticaret girikenlii de, hala kabileciliin egemen olduu bir toplumda bile bireysel girikenlik ve bamszln kendini ortaya koyabilecei ender yollardan

biri olarak görünmektedir. Bu ikisi, yani denizcilik ile ticaret, Atina emperyalizminin .Ö. beinciyüzylda gelimesi srasnda balca karakteristikleri olmutur.

Çok ilginç bir olgu, Atina'nn .Ö. 405'te müttefiki onia adalar ndan Samos'a yapt uöneridir: «Samoslular bundan böyle Atinal olsunlar; iki ehir tek bir devlet kursun veSamoslular iç ilerini diledikleri gibi düzenlesinler, kendi yasalar n da korusunlar.» Hiçdeilse, onda Romann kültür ürünlerini imparatorluktan hakim ehre aktarma yaniyamalama yöntemi gibi bir ey yoktu ve plütokrasiye (varlkllar egemenliine) kar  nedenirse densin, bu bir yamaclar yönetiminden yedir.

Emperyalizmin hogörücü bir evrenselcilik öesi yoktur ve modern totaliterliin dünyaçapndaki tutkular  onlara adeta kendi iradelerine ramen zorlanmtr. Bundan sorumlu olan

Page 27: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 27/29

www.altinicizdiklerim.com  27

iki etmendir. Birincisi, bütün tiranlklar n varolular n, devleti (ya da halk ) dümanlar ndankurtarmakla hakl gösterme yolundaki genel eilimleri, bu eski dümanlara baar yla boyunedirilince zorunlu olarak yenilerinin yaratlmasna ya da uydurulmasna yol açan bir eilimdir.kinci etmen de, totaliterlik programnn birbirlerine yak ndan bal olan (2) nci ve (5) incinoktalar n gerçekletirme giriimi. Nokta (2) ye göre dar da brak lmas gereken insaniyetçilik 

öylesine evrensellemitir ki, onu yurt içinde etkili bir yoldan bastrmak için bütün yeryüzündeykmak lazmdr. Fakat dünyamz o kadar küçülmütür ki, artk herkes komu olmutur; böylecenokta (5) i gerçekletirmek için herkese egemen olmak, herkesi köle yapmak gerekmektedir.

Buraya kadarki çözümlememizi özetleyerek diyebiliriz ki, Yunan kabileciliinin çökmesiylebalayan siyasal ve ruhsal devrim, Peloponnesos savann çk yla beinci yüzylda en yüksek noktasna ulamtr. Bu, iddetli bir snf sava, ayn zamanda da ileri gelen iki Yunan ehrininarasndaki bir sava olmutur.

Açk toplumun yeni inanc, olabilecek tek inanç, insaniyetçilik, kendini ortaya koymaya

balyordu, ama daha formülletirilmemiti. Sparta kral Lysandros, .Ö. 404'te Atinaya kar  zaferinden sonra, büyük yamayla döndüü zaman, Spartal «yurtseverler», yani «babaegemenlii devleti» ak mnn üyeleri, altnn ehre sokulmasn önlemeye çalmlard; sonundaalnmakla birlikte, altna sahip olma hakk  yalnz devlete tartnd ve kendisinde k ymetlimadenler bulunduran bütün yurttalar için ölüm cezas kondu. Platon'un Kanunlar nda bunapek benzeyen yöntemler savunulmaktadr.

nsanlk tarihinde bir dönüm noktasn belirleyen bu kuaa, ben Büyük Kuak demek istiyorum; bu, Peloponnesos savandan hemen önce ve sava srasnda Atina'da yaayankuaktr. Aralar nda Sophokles ya da Thukydides gibi büyük tutucular (muhafazakarlar) vard.

Aralar nda, geçi dönemini temsil eden, Euripides gibi sallananlar (müteredditler) ya daAristophanes gibi kukucular (skeptikler) vard. Fakat, yasa önünde eitlik ve siyasal bireycilik ilkelerini formülletiren, demokrasinin büyük önderi Perikles ve bu ilkeleri kutlayan bir eserinyazar  olarak Perikles'in ehrini sevinçle kar layp yücelten Herodotos da vard. Atina'da etkiliolan, aslnda Abdera'nn yerlisi Protagoras ve onun hemerisi Demokritos da Büyük Kuaniçinde saylmaldr. Bunlar, dil, görenek ve yasa gibi insan kurumlar nn büyülü tabular niteliinitamadklar , tam tersine insan tarafndan yapldklar , doal deil uylamsal olduklar  öretisini formülletirmiler ve ayn zamanda, onlardan bizim sorumlu olduumuzu da srarlabelirtmilerdir. Sonra, kölelik aleyhtarlnn, ak lc bir korumacln ve milliyetçiliindümanlnn temel düünce dayanaklar n, yani evrensel insanlk imparatorluu öretisini

gelitiren Gorgias - Alkidamas, Lykophron ve Antisthenes - okulu vard. Ve belki de hepsindenbüyüü, insan aklna inanmamz, ama ayn zamanda dogmatizmden kaçnmamzgerektiini; mitologyadan da, yani teoriye ve akla güvenmezlikten de, bilgeliiputlatranlar n büyücü tutumundan da uzak durmamz gerektiini, baka bir anlatmla, bilimruhunun eletirme olduunu öreten Sokrates vard.

Demokritos: Kötülük etmekten bizi, korku deil neyin doru olduu duygusu alkoymal...Erdem, en çok, bakalar na gösterilen saygya dayanr ... Her insan, kendinin küçük  bir dünyasdr ... Hakszla uram kimselere yardm edebilmek için elimizden geleni yapmalyz... yi olmak demek, kötülük yapmamak demektir, bir de kötülük yapmay istememek  

Önemli olan iyi söz deil, iyi davranlardr. 

Page 28: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 28/29

www.altinicizdiklerim.com  28

Toplumsal devrimin ve snflar çatmasnn bilincine ilk varan Herakleitos olmutur. Onun ilk anti-demokratik ideolojiyi ve ilk tarihsici deiim ve kader felsefesini gelitirerek sürüklenmeduygusunu nasl ak lclatrd, bu kitabn ikinci bölümünde anlatlmtr. Herakleitos, açk toplumun ilk bilinçli dümanyd.

Kapal toplum, kabile her ey - birey hiçbir ey inancyla birlikte çökmütür. Yaammzdabaka bireysel insanlardan daha önemli bir ey bulunmad inanc ile insanlar n birbirine vekendilerine sayg göstermeye çar lmas da, öyle anlalyor ki, Sokrates'ten gelmitir.

Ben yalnzca bir «vücut» deilsem, öyleyse neyim? Sokrates'in cevab, önce zekasn demek oluyordu. Seni insan k lan, düpedüz bir tutkular ynndan fazla bir ey yapan, seni kendikendine yeterli bir birey haline getiren ve sana kendi içinde bir amaç olduunu söylemek hakk n veren aklndr.

Büyük sava kaybedilince Sokrates, Atina'y çökertmek için demokrasiye ihanet eden ve

dümanla fesatç ibirlii yapan kimseleri yetitirmi olmakla suçland.

Kaybedilen savan esas sorumluluu, durmadan Sparta'yla ibirlii yapan ihanetçioligarkhlar n üstündedir. Bunlar n arasnda ön srada gelen üç kii, Alkibiades, Kritias veKharmides, hep Sokrates'in eski örencileriydiler. .Ö. 404'te Atina'nn dümesinden sonra,bunlar n son ikisi, Sparta korumasnda bir kukla hükümetten baka bir ey saylamayacak OtuzTiranlar n önderleri oldular.

Sokratesin ölümü, içtenliinin son kantdr.  Savunma'snda, «Ben Tanr 'nn bu ehreyaptrd bir at sineiyim» diyordu. «Bütün gün boyunca her yerde üstünüze konuyor, sizi

dürtüyorum, kandr yorum, ayplyorum. Benim gibisini kolay bulamazsnz; onun için size beniesirgeyin derim... Anytos'un dedii gibi, bana vurup öldürüverirseniz, ömrünüzün geri kalan boyunca yine uykuya dalacaksnz - meer ki, Tanr  acyp da size bir baka at sineigöndersin.»

Sokratesin kendisine layk bir tek ardl çkmtr: Büyük Kuan sonuncusu olan Antisthenes.Platon, en yetenekli örencisi, çok geçmeden örencilerinin en az sad olduunu ortayakoymutu. O da, tpk  daylar  gibi, Sokrates'e ihanet etmiti. Kritias ile Kharmides, Sokrates'eihanet ettikten baka, onu terörist hareketlerine de bulatrmak istemiler, ama direttii içinbaar l olamamlard. Platon ise, durdurulmu toplum teorisini kurma yolundaki devasa

giriimine Sokrates'i ortak etmeye kalkm ve öretmeni ölü olduu için, bunda baar yaulamakta güçlük çekmemiti.

nsanlara öretilmeliydi ki, adalet eitsizliktir ve kabile, ortaklaalk bireyden daha yüksektedir.Fakat, Sokrates'in inanc açkça cephe alnamayacak kadar güçlü olduu için, Platon onubir kapal toplum inanc diye yeniden yorumlamaya zorland.

Öyle sanyorum ki, Platon'un durmadan Sokrates'i kendi kendini yorumlatmaya çabalamas ayn zamanda Platon'un kendi rahatsz vicdann susturmaya gayret etmesidir. Kendiöretisinin gerçek Sokratesçi doktrinin yalnzca mantksal bir geliimi olduunu tekrar tekrar 

kantlamaya çalarak, kendi kendini bir hain olmadna inandrmaya uramtr.

Page 29: Açık Toplum Ve Düşmanları 1

8/8/2019 Açık Toplum Ve Düşmanları 1

http://slidepdf.com/reader/full/acik-toplum-ve-duesmanlari-1 29/29

Siyasal alanda Platon, Perikles'i vaktiyle kar  çkt eski oligar ik programa pek bir eykatmamt. Fakat, belki de bilinçsiz olarak, özgürlüe kar  ayaklanmann büyük srr n kefetmiti; yani, günümüzde Pareto'nun formülletirdii Duygular  yok etmek için bounaçabalarla enerji tüketmek yerine, onlardan yararlanmak  srr n. Akla kar  dümanln göstermektense, Platon k vrak zekasn kullanp, bilgililer yönetsin istemini öne sürmekle, bütün

aydnlar  koltuklayarak ve heyecanlandrarak büyülemitir. Adalete kar  savamakla birlikte,bütün doru insanlar  adaletin savunucusu olduuna inandrmtr. Sokrates'in urundaöldüü düünce özgürlüüyle dövütüünü kendi kendine bile tam kabul etmemi, Sokrates'igöstermelik kahraman yapmakla da, baka herkesi bu özgürlük için savatna kandrmtr.Platon, böylece, çoucas iyi niyetle, insaniyetçilie ve ahlaka kar t gayeler için, ahlakç veinsaniyetçi duygulara seslenmek tekniini gelitiren birçok propagandacnn bilmedenöncüsü olmutur. Bu birlik, güzellik ve yetkinlik düü, bu estetikçilik, bütüncüllük veortaklaaclk, yitirilmi kabileci grup ruhunun hem ürünü, hem de belirtisidir. Bu, uygarlnbunalm altnda ezilenlerin duygular nn hem bir anlatm, hem de o duygulara bir çar dr.

Platon'dan almamz gereken ders, onun bize öretmeye çaltnn tam kar t olmaldr.  Siyasal deiimi durdurmak çare deildir, bu mutluluk getiremez. Kapal toplumun sözdemasumluk ve güzelliine artk geri dönemeyiz. Cennet düümüz yeryüzündegerçekletirilemez. Bir kez i aklmza güvenmeye ve eletirme yetilerimizi kullanmayabalaynca, bir kez kiisel sorumluluklar mzn sesini ve onunla birlikte bilgiyi ilerletmeye yardmetmenin sorumluluunu duyunca, artk bir daha kabile sihrine kaytsz boyun eme durumunadümeyiz.  Uyumlu bir doa durumuna dönü  yoktur. Dönersek, yolun en ba na,hayvanla kadar dönmemiz gerekir.