ahi divanı

188
ÂHÎ Beñli Hasan [1476 Tirsinik - 1517 Kara-ferye] DÎVÂN Hazırlayanlar Mehmet Ali TANYERİ Mustafa S. KAÇALİN İSTANBUL - 1994

Upload: sinan-ataseven

Post on 06-Aug-2015

225 views

Category:

Documents


8 download

TRANSCRIPT

Page 1: Ahi Divanı

 H Î

Beñli Hasan

[1476 Tirsinik - 1517 Kara-ferye]

D Î V Â N

Hazırlayanlar

Mehmet Ali TANYERİ

Mustafa S. KAÇALİN

İSTANBUL - 1994

Page 2: Ahi Divanı

2

Mevlânâ Âhî rahmetu ’llâhi ‘aley-hi

Beñlü Hasan démek-ile meşhûrdur. Mevlidi Tuna yalısında olan Nigebolı nâm kal‘adur. ‘Ulûm-ı

mütedâvileye tetebbu‘ édüp görmiş édi. Kara-vireye [Verroria] ’de müderris iken fevt oldı. [98b] Mezârı

andadur. Hôş-âyende garrâ gazelleri, mestâne ra‘nâ matla‘ları var. Ve cümle eş‘ârından bu matla‘ anuñdur.

Matla‘.

Uçmasun yañlış haberler ol humanuñ üstine

Âşiyân-ı zâğa varmak düşmez anuñ üstine

[=O devlet kuşunun üstüne yanlış haberler gitmesin.

Ona, karga yuvasına gitmek yakışmaz.

Mesnevîye [=manzum roman] haylî gûşiş étmişdür. Husrev u Şîrîn üslûbında Gül ü Husrev adlu bir

kitâbı var. Mevlânâ Şeyhî [ö. 1431]’ye peyrev olmış. Mesnevîsi güzel ve matbû‘ ve nazmı latîf ve masnû‘.

Müsveddesin beyâz étmege ihmal ü iğmâz eylemegin kem-yâm ve nâ-yâbdur. Ve inşâ tarzında Hüsn ü Dil

adlu bir kitâbı dahı var gâyeti güzel ve bî-bedel yazmışdur. Ve bu kıt‘a ol kitabındandur ki zikr olundı.

Kıt‘a.

Bu fülk-i şeş cihetde göñül çâr-mîh olup

Saldı muhît-i hayrete mellâh-i emr-i kün

Mevc-i havâdis-ile helâk oldı ‘âkıbet

Bu bahr-ı pür-hatarda ki yok aña ka‘r u bün

Deryâ-dil ol cihânda ki bu rûzigârdur

Cerâ ’r-riyâhu leyse ke-mâ teştehâ ’s-süfün

[=Bu altı yönlü gemide gönül dört çiviye çakıldı.

Kaptanın ol buyruğu şaşkınlık denizine attı.

Bu ibi dibi belirsiz tehlike dolu denizde

Sonunda hadiselerin dalgasıyla battı.

Cihanda geniş gönüllü ol, bu devirde

Yel bile geminin istediği gibi esmemekte.]

SEHÎ [ö. 1548]: Heşt Behişt [=Sekiz Cennet]: Yzl. 1538 Yay. Günay KUT, Harvard 1978 [Süleymaniye

Ktp. Ayasofya Kit. O. 3544. sy. 98a/11-98b yr.]; [Çev.] Mustafa İSEN, İstanbul 1980, 188-189. sf.

*

ZÂTÎ [ö. 1546]: Letâyif-nâme: ÇAVUŞOĞLU, Mehmed [ö. 1987]: “Zâtî’nin Letâyifi [I]”, İstanbul

Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi: İstanbul 1970, XVIII. c. 28. sf.

Hakkında: YÜKSEL, Sedit: “Gün Işığına Kavuşturulan İki Eser (M. Çavuşoğlu: “Taşlıcalı

Dukakinzâde Yahya Bey’in İstanbul Şehr-engîzi; Letaif name)”, Türk Dili: Ankara 1971 (Haziran),

XXIV. c. 237. sy. 207-212. sf.

Page 3: Ahi Divanı

3

Latîfe: Bir zamânda Leglek Seyyid dirler bir emîr var édi, mansıbına Kâdî ‘arz vérmiş. Bir kimse

dahı var édi, Ahı Hasan dérlerdi, anuñ mansıbına dahı ‘arz vérmişler. ‘Arz getürenler Kâdî-‘askere

sunmışlar. Kâdî-‘asker efendi fakîre adam göndermiş, vardum, du‘â eyledüm. Eyitdi: Bir kaç

kimsenüñ mansıbına kâdîları ‘arz virmiş, birini sen al. Ben dahı mezkûr Hasanla Leglegin mansıbın

taleb étdüm. Efendi eyitdi: Yâ Hasan ne yésün? Bey eyitdüm: Hasan ağu yésün. Güldi, eyitdi: Anı

koy a. Ben eyitdüm: Leglegüñ yérin vérüñ. Efendi eyitdi: Yâ leglek ne yisün? Ben eyitdüm: Leglek

yılan yisün. Efendi eyitdi: Éki suâle éki cevâb vérdüñ, mansıb degül dünyâ deger. Leglegüñ yéri éki

karye édi, on biñ biñ béş yüz altmış akça yazardı. Efendi Sultân Selîm Hazretlerine ‘arz itdi; bu

latîfeyi bile. Hôş gelmiş, ol köyleri baña sadaka eyledi. 36. sf.

Latîfe: Bir şâ‘ir var édi, Beñli Hasan dérlerdi, mahlası Âhî édi. Hüsrev ü Şîrîne nazîre kasd étmiş.

Bir gün bir nâzük ol didügi kitâbdan bir haber getürdi, gördüm, ben eyitdüm: Söz yok. Ol yâr varup

Âhî’ye eyitmiş: Senüñ dédügüñ kitâbı Zâtî begenmedi. Âhî dahı bize selâm vérmez oldı. Bu kıt‘ayı

dédüm, gönderdüm. Kıt‘a:

Bize éller sözi ile şîve vü nâz eyleme Âhî

Götürme sözlerinden anlaruñ ‘âlemde nâzük çok

Baña bir cüz getürdiler kitâbuñdan anı gördüm

Dédiler nice şu bi ’llâhi Zâtî ben dédüm söz yok 42. sf.

*

‘ÂŞIK ÇELEBÎ [ö. 1571]: Meşâ‘irü 'ş-Şu‘arâ [=Şairlerin Duyuları]: Yzl. 1566. Yay. G. M. MEREDITH-

OWENS London 1971, 53a/9. yr.

*

İlâhî ve Sonsuz Hazinelerin Hazinecisi

Mevlânâ Âhî

-Allah rahmet eylesin-

Rumeli’ndeki Niğbolu’dan ve çağımız şairlerindendir. Benli Hasan sanıyla tanınan, şiir alanında

beğenilip övülen biridir. Şiir ve inşası ile büyük ün kazanmıştır. Rumeli’deki Kara-ferye [Verroria] ’de

müderris iken ölmüştür. Osmanlı şairlerinin seçkin ve müstesnâlarından, son dönem gazel şairlerinin en

iyilerindendir. Şiirlerinde güzel bir üslup, Husrev’in şiirindeki yakıcılık, Selman’ın sanatları ve Kemal’in

hayalleri onda sayılamayacak kadar çoktur. Doğrusunu söylemek gerekirse şiiri, inşası ve mutluluk veren

gazelleri renk, laf, söz ve mânâ bakımından bütün dünya söz ustaları tarafından makbul, matlâ söylemedeki

başarısı ise herkesçe kabul edilmektedir. Bu birkaç matlâ ve beyit onun gazellerindendir.

Matlâ: Oklaruñ cân almağa tîğüñle yoldaş oldılar

Sînelerde kan yalaşdılar karındaş oldılar

[=Okların can almak için kılıçlarınla yoldaş oldular

Sinelerden kan yaladılar ve kardeş oldular.]

Page 4: Ahi Divanı

4

Matlâ: Saçların çözsün bulutlar ra‘d kılsun nâleler

Kabrüm üzre haşra dek yansun göyünsün lâleler1

[=Butular saçlarını çözsün, iniltiler gök gibi gürlesin

Haşre dek kabrimin üzerinde lâleler yansın, yakılsın.]

Matlâ: Döndüren fânûs-ı çarhı dûd-ı âhumdur benüm

Yanduran hurşîdi âh-ı subhgâhımdır benüm

[=Şu güneşi yandıran, sabah vaktinde çıkan ahımdır

Küre biçimindeki dünyayı döndüren de âhımın dumanıdır.]

Şairlerin öncüsü Mevlânâ Şeyhî’nin Husrev ü Şirîn’ine nazîre olarak, “Şirîn ile Pervîz ve rivayet-i

Gülgûn u Şebdîz” hikâ’esini şiirleştirmiştir. Bu manzumede güzel dikkatler ve yeni tasarruflarla kapalı ve

sanatlı beyitler söylemiştir. Özellikle bölüm başlarındaki matlâlar ile sabah ile akşamın anlatıldığı gönül

alan beyitlerin her biri şaşılacak nitelikte, sıhr-ı halal örneği sayılacak güzelliktedir. Sabahı anlatan ve

Husrev’in doğumunu dile getiren bu nükteli birkaç beyit o büyüleyici kitaptandır.

Mesnevî: Meger bir subh-dem bu zâl-i gerdûn

Sipihrüñ dâmenin kılmışdı pür-hûn

Meger kim vaz‘-ı haml étmişdi Nâhîd

Anuñ’çün kan içinde toğdı hôr-şîd

Toğurdı subh-dem bânû-yi devrân

Bir altun başlu sırma saçlu oğlan

Çü devlet matla‘ından toğdı ol mâh

Melekler dédi gökden zâde-hâ ’llâh

On on béş günde Husrev bedre döndi

Saçı bir yılda leyl-i kadre döndi

Ayağın durmağa başladı servi

Terennüm kıldı bâğınuñ tezrevi

Dehân-ı goncasına düşdi jâle

Ruhınuñ dâğ-dârı oldı lâle

[=Bir sabah vakti bu yaşlı felek

Sanki gökyüzünün eteğini kana bulamıştı.

Meğer Nâhîd onu doğuruyordu,

Bu yüzden güneş kanlar içinde doğdu.

1 Yüce dağlaruñ başında salqım salqım olan bulutSaçuñ çözüp benüm içün yaşın yaşın ağlar mısın Yûnus Emre [ö. 1320]

Page 5: Ahi Divanı

5

Sabah vakti dünya kadını altın başlı,

Sırma saçlı bir oğlan doğurdu.

Çünkü o ay yüzlü güzel mutluluğun doğuş yerinden doğdu

Melekler gökten Allah arttırsın dediler.

On on beş günde Husrev dolunaya döndü

Saçı bir yılda kadir gecesi kesildi.

Servi gibi ayakta durmaya başladı

Bahçesinin sülünü şakımaya başladı.

Goncanın ağzına çiy düştü

Ve yanağının yarası lâle gibi oldu.]

Ama şiirin inceliklerini bilenlerin hepsi, bu büyülü şiiri kendi tarzında makbul ve seçkin ama

hikâyenin tahriri içinde hikâye tekniğine uygun olmadığı, hayal benzetme ve sanatların tekellüfü ile

hadiselerin akışının hikâyenin konusundan uzaklaşığı kanaatindedirler. Bu kitabını bitirmeye fırsat el

vermemesi, çeşitli bağların eserin tamamlanmasına mani olması yüzünden buradaki beyitlerin çoğunu

uygun fırsatlar düşürüp Hüsn ü Dil adlı kitabına dahil etmiştir. Doğrusunu söylemek gerekirse Hüsn ü Dil

adlı kitabı inşa üslubunda yeni bir tarza sahip, seçkin kişilerin beğendiği bir eserdir. İnşa tarzında eski

münşilerin yolundan gitmemiştir. İbare ve istiarelerde uygun olmayan sözlerle kısır tezhipleri seçmemiştir.

Üslûbu açık seçik, akıcı ve gönül çeken anlatımı, tatlı ve güzeldir. Nesrinde güzel ifadeler ve akıcılık, şiir

ve mesnevide güzellik ve zarafet bundan fazla ne kimseye nasip olur ne de tasavvur edilir. Kısacası gazeli,

nesri ve gönül çeken şiiri birbirinden üstün ve baştan sona kusursudur. Ama vefasız ömrü vefa gösterip

yeterli süreyi tanımadığı için, hiçbir eserini dikkatle gözden geçirip tamamlayamadı. “Her parti kendi

yanındakiyle sevcinmektedir.” (30. Rûm 32) ayeti gereği bu birkaç beyit, Hüsn ü Dil adlı kitabındandır.

Câhilüñ fahri cem‘-i mâl-iledür

‘Ârifüñ ‘izzeti kemâl-iledür

‘Işk u şevk ehli vecd ü hâl ister

Ne kemâl ister ü ne mâl ister

Bizi gör kim ne hâlümüz vardur

Ne kemâl ve ne mâlumuz vardur

[=Cahil insanların övünç kaynağı makam vemaldır

Âriflerin büyüklüğü de olgunluk iledir.

Aşık olanlar vecd ve hâl isterler

Ne olgunluk ne de mal isterler.

Bizim ne olgunluğumuz ne de malımız var

Fakat nasıl bir hayatımız var gel bir gör.]

Aynı anlamda bir başka beyit:

Page 6: Ahi Divanı

6

Mansıb ile iftihâr étmek ögünmek câh ile

Ehl-i fazla ‘ârdur gerçi şerefdür câh ile

[=Bir görev ile gururlanmak, makamla övünmek

Erdemli insanlara ardır, fakat cahillere şereftir.]

Başka: Budur ‘âdet ezelden ehl-i mâle

Ki mâla meyl eder bakmaz kemâle

[=Mal düşkünleri mala eğilim gösterir, olgunluğa bakmazlar

Bu eskiden beri görenektir.]

LATÎFÎ [ö. 1582]: Tezkiretü 's-Şu‘arâ ve Tabsıra-i Nuzamâ [=Şiirciler Anımlığı ve Dizimciler Tanımlığı]:

İstanbul Yzl. 1546, Haz. Mustafa İSEN, Latîfî Tezkiresi, Ankara 1990, 89-93. sf.

*

BEYÂNÎ [ö. 1597]: Tezkire: Yzl. 1592 İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp. Türkçe Yazmalar Kit. 2568. sy.

Millet Ktp. Tarih Kit. 757. sy.

*

GELİBOLULU Mustafâ ‘Âlî b. Ahmed [ö. 1599]: Kunhu 'l-Ahbâr va Lavâkihu 'l-Afkâr [=Bildirme

Kaynakları Düşünce Aşıları]: Yzl. 1591-1599. 1597’ye değin. İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp.

Türkçe Yazmalar Kit. 5959. sy. 20a-b, 241b. yr. [Ayrıca bkz. Arkeoloji Müzesi Ktp. 361. sy.;

Beyazıt Devlet Ktp. Beyazıt Kit. 14024. sy.; Hacı Selim Ağa Ktp. 765. sy.; Nuruosmaniye Ktp.

3406. sy.; 3407. sy.; Süleymaniye Ktp. Esad Efendi Kit. 2162. sy.; Süleymaniye Ktp. Fatih Kit.

4225. sy.; 4465. sy.; Süleymaniye Ktp. Hekimoğlu Ali Paşa Kit. 795. sy.; Topkapı Sarayı Müzesi

Ktp. Emanet Hazinesi Kit. 1392. sy.; Topkapı Sarayı Müzesi Ktp. Hazine Kit. 1359. sy.; Topkapı

Sarayı Müzesi Ktp. Revan Köşkü Kit. 1117. sy.; 1118. sy.; 1120/2. sy.; 1122. sy.]

*

Âhî

Rûméli’nden Nigbolı’ndan babasına Seydî Hvâce dérler mâlik-i dirhem ve dînâr bir mâldâr tâcir édi.

Nâmı Hasan’dur. Babası vefât étdükde cânib-i medîne-i ‘ilm ü kemâle şedd-i rihâl édüp İstanbul’a gelüp

tahsîli ma‘ârif ve kemâlâta müdâvim ve tarîk-i pür-tevfîk-i ‘ilme sülûk étmekle mülâzım olmışdur. Hakkâ

ki şu‘arâ-i Rûm’uñ a‘lâlarından ve bu tâifenüñ mümtâz ve müstesnâlarındandur. Eş‘âr-ı dil-küşâ ve ebyât-ı

cân-ferâsı makbûl ve müsellem ve memdûh-i cümle suhan-verân-ı ‘âlemdür. «Husrev ü Şîrîn» démişdür. Fî

’l-vâki‘ kitâb-ı mezbûr bir nazm-ı metîn ve kitâb-ı rasîndür ki ebyât-ı şîrîn ve kemâlât-ı rengîn Nizâmî

görse tahsîn édüp Husrev hezâr âferîn dér édi. Merhûm ol kitâb-ı belâğat-şi‘âra çûn cevâhir-i âbdâr harac ve

ol nazm-ı fesâhat-âyînde ol deñlü dürr-i semîn derc étmişdür ki aklâm-ı müşgîn-erkâm ile kâbil-i takrîr ü

i‘lâm degüldür. Bu bir éki ebyât ol kitâb-ı belâğat simâtdandur.

Page 7: Ahi Divanı

7

Der Vasf-ı Subh

Meger bir subh-dem bu zâl-i gerdûn

Sipihrüñ dâmenin kılmışdı pür-hûn

Meger kim vaz‘-ı haml étmişdi Nâhîd

Anuñ’çün kan içinde toğdı hôr-şîd

Toğurdı subh-dem bânû-yi devrân

Bir altun başlu sırma saçlu oğlan

Çü devlet matla‘ından toğdı ol mâh

Melekler dédi gökden zâde-hâ ’llâh

On on béş günde Husrev berde döndi

Saçı bir yılda leyl-i kadre döndi

Der Gamgîn

Nedendür ey meh-i âyîne-ruhsâr

Ruhuñ jengâr-ı gam tutmış kamer-vâr

Mubârek hâtıruñ ey çeşme-i cân

Karanulukdadur çün Âb-ı Hayvân

Göñül âyînedür sevmez gubârı

Götürmez câm-ı Cemşîd inkisârı

Der Âmeden-i Yâr

Göründi bir gubâr-ı tûtiyâ-vâr

Güzeller hattı gibi ‘anberîn-bâr

Tozup tozup gelür gül-zâr içinde

Hatt-ı dilber gibi ruhsâr içinde

Şikâr ardınca uçmış bâz gibi

Kanat bükmüş gelür şeh-bâz gibi

Der Tasavvuf

Nedendür dilde nâyuñ sûz u sâzı

Delüklü sîneler añlar bu râzı

Ne fehm étsün defüñ derd-i dilinden

Tapança yémeyen üstâd elinden

Ne bilsün şol ki oldı dârdan dûr

Ki çemberde hallâc-idi Mansûr

Page 8: Ahi Divanı

8

Rivâyet olunur ki merhûm Selîm bin Bâyezîd Han -‘aley-hi ’r-rahmeti ve ’l-ğufrân- kitâb-ı

mezbûrdan bir éki varak gördükde ol zamânda kâdî-‘askerler olan Zeyrek-zâde [ö. ] ve Kemâl-pâşâ-zâde [ö.

1534] ’ye Âhî’nüñ sinn ü sâl ve vasf-ı hâlinden suâl étdükde «dahı mansıba duhûl étmemiş silk-i

mülâzimînde ve sâli hudûd-ı erba‘înde» dérler. Merhûm-ı merkûm ehl-i hüner ve ahâlî-i perver ü me‘âlî-

güster olmağın buyurur ki «mebâde bu gonca-i nev-şükûfte henûz açılmadın girîbânî dâmen-i gül gibi hâr-i

noksân elinde sad-çâk ve dahı bûy-i dil-cû-yı müşgîn-demi meşâm-i ‘âlemi mu‘attar étmedin hazân-i zevâl

ile me‘âk-i ihtifâda âlûde-i hâk olan mezbûre ri‘âyet édüñ ki intizâm-ı hâl cevdet-i tab‘a bahâne ve himmet-

i pâdişâh-i deryâ-nevâl semend-i zihne tâziyânedür» dédükde anatolı kâzî-‘askeri olan merhûm Kemâl-

pâşâ-zâde hemân ol ân yégirmi akça ile Brusa’da Zeyrek-zâde [ö. ] mezbûrı yârdan uçurup «pâdişâh-ı pür-

re’fet ve ‘inâyetüñ saña küllî ri‘âyet olunmağa fermân-ı kadr-i kudretleri cilveger-i minassa-i zuhûr

olmışdur. Bu mertebe ile kanâ‘at-i mahz-ı denâet belki ‘âlî-himmet olanlar yanında ‘ayn-i şenâ‘atdür» déyü

mezbûra kabûl-i medreseden nefret vérüp bi ’l-âhere ‘adem-i kabûl-i ihsânı ma‘rûz-ı südde-i sultânî

oldukda sebeb-i tekeddür-i hâtır-ı ‘âlî-şânî olup mezbûr dahı zillet-i mülâzemetden ferâğat étmemiş

«şimden gérü anı min ba‘d baña ‘arz eylemeñ». déyü buyurur. Ba‘dehu Ahmed Pâşâ [ö. 1497] ve Necâtî

[ö. 1509] ’nüñ egri redîf gazeline nazîresinde bu beyti déyüp:

O kadd bâlâ ve zülf egri diyâr-ı hüsn pür-âşûb

Memâlik-i fitne şe zâlim ‘alem serkeş sipâh egri

Sem‘-i pâdişâha vâsıl oldukda gadabı dahı ziyâde ve müştedd olup ebvâb-ı lutf u ihsânı bi ’l-külliyye

münsedd olur. Âhiru ’l-emr nice mülâzemet ve hezâr zillet ve felâketden soñra Kara-Ferye medresesin

vérirler. Ol takrîb-ile Manastır’da teehhül édüp Hâverî’nüñ hemşîresini alup Manastır’da vefât étmişdür ve

merhûmuñ bir te’lîfi dahı «Hüsn ü Dil» dür. Hakkâ ki bir inşâdur ki hüsn gibi vasf-ı hüsni hâric-i hîta-i

dâire-i imkâna ve dil gibi makbûl ve memdûh-ı dil ü cân-ı ins ü cândur. Manzûmât-ı dil-âvîzi cemâl-i

dilberân gibi tarab-efzâ ve mensûrât-ı lutf-âmîzi hâl-i ‘âşıkân gibi engüşt-nümâ dekâik-i ‘ibârâtında i‘câz-ı

suhan-ârâyı peydâ ve hakâik-i kinâyâtında esâr-ı mu‘ciz-nümâyı vâzıh ve hüveydâdur. Lâkin ol kitâb-ı

belâğat-nizâm itmâm ve encâm bulmadın sipihr-i nâfiz-câm mezbûrı mahmûr-i câm-ı himâm étmişdür.

Kitâb-ı mezkûr ‘illet-i sevâd-ı kamer ve mahs-i kazâ ve kader gibi beyâza çıkmağın irtibâtı haylî

müşkilterdür. Kitâb-ı mesfûrda olan ebyâtdandur:

Âb-ı hayvân cihânda bir sudur

Ki anuñ ötesi karañudur

Nice İskender’i o çeşme-i cân

Suya éltüp susuz getürdi revân

Câhilüñ fahri cem‘-i mâl-iledür

‘Ârifüñ ‘izzeti kemâl-iledür

‘Işk u şevk ehli vecd ü hâl ister

Ne kemâl ister ü ne mâl ister

Bizi gör kim ne hâlümüz vardur

Ne kemâl ve ne mâlumuz vardur

Bu bir éki eş‘âr anuñ netâic-i güftâr ve âsâr-ı kilk-i sehârındandur:

Page 9: Ahi Divanı

9

Bir hasîrüm yoğ-iken külbe-i ahzânumda

Bûriyâ nakşı görinür ten-i ‘üryânumda

Ne musâhib bulunur derd ü gam-ı yâr gibi

Ne ferâğat yéri var gûşe-i hammâr gibi

Bir bölük başına gün toğmaduk üftâdeleri

Yérlere çalma igen sâye-i dîvâr gibi

Getürüp nokta gibi ortaya atdı beni çarh

Başladı kendi kıyı çizmege pergâr gibi

Ol kıyâmet beni ferdâya salup Âhî yine

Yarına kıldı işüm va‘de-i dîdâr gibi

Seg-i kûyuñ ne ceng eyler bu cism-i nâ-tuvân-içün

Ne lâzım bunca gavğâlar bir éki üstühân içün

Hey ne fitne başıdur turre-i tarf-ı külehüñ

Zâlimüñ öte ucıdur ser-i zülfi siyehüñ

Tâlib-i iksîr-i ‘aşkım rûy-i zerdüm var benüm

İşüm altun eyledüm kimden ne derdüm var benüm

Bir elif çekdi yine sîneme cânân bu géce

Sañ sarıldı baña bir serv-i hırâmân bu géce

Ayuñ on dördi gibi dün géce meclisde édüñ

Kanda ahşamlayasın ey meh-i tâbân bu géce

Seni dün géce rakîb-ile görüp sohbetde

Düşdi yaluñ kılıca şem‘-i şebistân bu géce

Zâhidâ içseñ eger sen de bizim-i şerbetümüz

Gün gibi zâhir olurdı saña keyfiyyetümüz

Devr-i la‘lüñde senüñ şöyle yasağ oldı meye

Ki şarâb-ile harâm oldı bizüm sohbetümüz

Hey ‘azîzüm nice bir ‘âleme dellâl olalum

Yûsuf-i Mısr bizüm bilmeyecek kıymetümüz

KINALI-ZÂDE Hasan Çelebî [ö. 1604]: Tezkiretü 'ş-Şu‘arâ [=Şiircileri Andırma]: Yzl. 1586 Haz. İbrahim

KUTLUK [ö. 1976]: I. c. Ankara 1978, 191-196. sf.

*

Page 10: Ahi Divanı

10

KÂF-ZÂDE Fâizî [ö. 1622]: Zübdetü 'l-Eş‘âr [=Şiirlerin Özü]: İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp. Türkçe

Yazmalar Kit. 1646. sy.

*

RİYÂZÎ Mehmed b. Mustafâ [ö. 1644]: Riyâzu 'ş-Şu‘arâ [=Şiirciler Bahçesi]: Yzl. 1609 İstanbul

Üniversitesi Merkez Ktp. Türkçe Yazmalar Kit. 3250, 4098. sy. Millet Ktp. Tarih Kit. 765. sy.

*

HAMMER-PURGSTALL, Joseph Freiherr von [ö. 1856]: Geschichte des Osmanischen Dichtkunst

[=Osmanlı Şiir Sanatı Tarihi]: 1836, I. c. 209. sf.

*

GIBB, E[lias] J. W. [ö. 1901]: A History of Ottoman Poetry [=Osmanlı Şiiri Târihi]: London 1902 2. c.

196. sf.; 6. c. sf.

*

KÖPRÜLÜZÂDE, [Mehmed] Fuad [ö. 1966]: “Harâbât Erenleri: Âhî”, Yeñi Mecmû‘a: İstanbul 1918, III.

c. 25-26. sf.

*

ERGUN, Sadeddin Nüzhet [ö. 1946]: Türk Şairleri: [İstanbul] [1936] 1. c. 20. sf.

*

ERGUN, Sadeddin Nüzhet [ö. 1946]: Türk Musikisi Antolojisi: İstanbul 1943 1. c. 121, 181. sf.

Bir elif çekti sineme cânân bu géce 92. gazel bestelenmiştir.

*

ÜLKÜTAŞIR, M[ehmet] Şakir [ö. 1981]: “Âhî”, İslâm-Türk [Muhitülmaarif(i)] Ansiklopedisi Mecmuası:

İstanbul 1360 / 1941-1943, 157-158. sf.

*

Âhî Niğboluludur. Babası Seyyid Hoca (Seydî Hvâce) adında varlıklı bir tüccar imiş. Babasının

ölümünden sonra onun yolunda gidip dükkân açmış fakat annesinin evlendiğini duyunca herşeyi yüz

üstüne bırakıp İstanbul’a gelmiş2. Burada bilim yolunu ticarete tercih ederek öğrenime başlamış ve kırk

yaşlarında iken “Kara Balı„ dan mülâzım olmuştur.

Anlatıldığına göre I. Selim Han [1512-1520] “Âhî„nin “Husrev ve Şirin„inden bir kaç parça görüp

onu Kazasker Kemal-paşa-zâde [ö. 1534] ile Zeyrek-zâade [ö. ] ’den sormuş onlar da,

2 ‘ÂŞIK ÇELEBÎ [ö. 1571]: Meşâ‘irü 'ş-Şu‘arâ: Yzl. 1566. Yay. G. M. MEREDITH-OWENS London 1971, 53a/9. yr.

Page 11: Ahi Divanı

11

Revân yél gibi éndi bâd-pâdan

Gül-i ra‘nâ gibi bâd-ı sabâdan

Buyurdı kondılar ol dağa karşu

Sanavberler gibi yaylağa karşu

TARLAN, Ali Nihad [ö. 1978]: Şiir Mecmualarında XVI ve XVII. asır Divan Şiiri Revanî-Hayretî-Haverî-

Ahî-Peyamî-Sani Fasikül: 4: İstanbul 1949.

*

GÖLPINARLI, Abdülbâki [ö. 1982]: Divan Şiiri XV. - XVI. Yüzyıllar: İstanbul 1954, 18-19, 80-89. sf.

*

TİMURTAŞ, Faruk K[adri] [ö. 1982]: “Türk Edebiyatında Hüsrev ü Şirin ve Ferhad ü Şirin Hikâyeleri”,

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi: İstanbul 1959, IX. c. 65-88.

sf.

*

XV. yüzyıl şâirlerinden olan Âhî, Niğbolu dolayında Tirsinik’lidir; Benli Hasan lakabıyla ünlüdür.

Tüccar olan babasının ölümünden ve annesinin başkasıyla evlenmesinden sonra gurbete çıktı ve İstanbul’a

gelerek öğrenimini sürdürdü. Medresedeyken şiire heves etmişti. Öğrenimini bitirdikten sonra bilim yoluna

girdi. Bir yandan şiirle uğraşıyordu. Şeyhî [ö. 1431] ’nin Husrev ü Şîrin’i o zamana değin benzersiz

kalmıştı. Âhî, buna bir nazîre yapmak istedi. Fakat, Hikâye-i Şîri ü Pervîz ve Rivâyet-i Gülgûn u Şebdîz

adını verdiği3 eserini, Nakşibendî şeyhi Mahmûd Çelebi [ö. ] ’nin etkisiyle bitiremedi. Şeyhin «böyle

ateşperest hikâyelerini diriltmenin ve Peygamberimizin nâmesini yırtan Husrev’in mâcerâsını nazm

etmenin beğenilen ve geçerli olan bir davranış olmadığı» hakkındaki sözleri üzerine mesneviyi yarıda

bıraktı.4

Bu arada Âhî’nin eserinin ünü I. Selim Han [1512-1520]’a dek gitmişti. Pâdişah onu terfi ettirmek

istedi. Fakat Âhî, Rumeli kadıaskeri Zeyrek Çelebi [ö. ] ’nin iğfali ile, verilen memurluğa kanaat

etmeyerek kabul etmedi5. Bu hâdise ve «egri» redifli gazel6 dolayısıyla Yavuz ona kızdı ve «bana bir daha

ondan söz etmeyin» dedi.

3 Bursalı M. Tahir, bu ibareyi iki eserin adı sanmıştır. (bk. BURSALI Mehmed Tâhir [ö. 1925]: ‘Osmânlı Müellifleri: İstanbul 2. 1333 [=1917], 60. sf. Ahmed Remzi [AKYÜREK] [ö. 1944]: Miftâhu 'l-Kulûb va Asâmî-i Muallifîn: İstanbul 1346 / 1928.)

4 GELİBOLULU Mustafâ ‘Âlî b. Ahmed [ö. 1599]: Kunhu 'l-Ahbâr va Lavâkihu 'l-Afkâr [=Bildirme Kaynakları Düşünce Aşıları]: Yzl. 1591-1599. 1597’ye değin. İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp. Türkçe Yazmalar Kit. 5959. sy. 241b. yr.

5 KINALI-ZÂDE Hasan Çelebî [ö. 1604]: Tezkiretü 'ş-Şu‘arâ [=Şiircileri Andırma]: Yzl. 1586 Haz. İbrahim KUTLUK [ö. 1976]: I. c. Ankara 1978, 193. sf.

6 Bu gazel, O kad bâlâ vü zülf eğri diyâr-ı hüsn pür-âşûbMemâlik fitne şeh zâlim ‘alem serkeş sipâh eğri

beytini içeriyordu. (bk. KINALI-ZÂDE, 193. sf.).

Page 12: Ahi Divanı

12

Sonunda şâir, uzun süre mülâzemette kaldı. Ancak çok sonraları Kara-ferye [Verroria]

müderrisliğine tâyin edildi. Şâir Hâverî [ö. 1565]’nin bacısıyla evlenen Âhî, 1517 yılında Kara-ferye

[Verroria] ’de ölmüştür7.

Âhî’nin Hüsn ü Dil adlı tamamlanmamış bir eseri daha vardır8. Bu eser, İran şâirlerinden Nişâbûrlu

Fettâhî [ö. 1449]9 ’nin, Lâmi‘î [ö. 1532] tarafından da tanzir edilen, aynı addaki mensur eserine nazîredir.

Âhî’nin divanı da mevcuttur10. Hikâyet-i Şîrîn ü Pervîz’in İstanbul kütüphanelerinde yazması

buunmuyor. Esasında yazıldığı devirde bile az; hattâ hiç rastlanmadığını bildiğimiz 11 eserin, çoğu beyitleri

ilgi ve yer gözetilerek Hüsn ü Dil içine alınmıştır12. Hüsn ü Dil 1277 [=1860-1861] yılında İstanbul’da

Çaylak Tevfîk tarafından bastırılmıştır.

1976 yılında Yugoslavya Priştine Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Nimetullah HÂFIZ’ın

babasından kalan yazmalardan bir dergi içinde rastlanılan Hikâyet-i Şîrîn ü Pervîz hakkında III.

Milletlerarası Türkoloji Kongresi’ne bir bildiri sunulmuştur13.

Hilâlî [ö. 1543] gazel tarzında kendisini izlemiştir.14

ŞEYHÎ [ö. 1431]: Husrev ü Şîrin: Yay. Faruk K[adri] TİMURTAŞ: Şeyhî'nin Husrev ü Şîrin'i İnceleme -

Metin: İstanbul 1963; Şeyhî ve Husrev ü Şîrin'i İnceleme - Metin: 2. bs. İstanbul 1980, 40-41. sf.

*

İZ, Fahir: Eski Türk Edebiyatında Nazım XIII. yüzyıldan XIX. yüzyıl ortasına kadar yazmalardan seçilmiş

metinler: I. Cild I. Bölüm İstanbul 1966, 219-222. sf.

*

7 MEHMED SÜREYYÂ [ö. 1908] ölüm yılını 910 [=1504] olarak göstermiştir ki, yanlıştır. (bk. Sicill-i ‘Osmânî yâxûd Tezkire-i Meşâhir-i ‘Osmâniyye [=Osmanlı Kütüğü yada Osmanlı Ünlüleri Tezkiresi]: İstanbul 1311 [=1893] 2. c. 119. sf.)). Sûz-ı âhı ile tutuşdı cihân kanadı, ebced hesabiyle, ölümünün 923 [=1517] yılında olduğunu gösterir. (bk. KÂF-ZÂDE Fâizî [ö. 1622]: Zübdetü 'l-Eş‘âr [=Şiirlerin Özü]: İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp. Türkçe Yazmalar Kit. 1646. sy. 8b yr.). Âhî’nin ölüm yeri tartışmalıdır. KINALI-ZÂDE Manastır’ı gösteriyor. 193. sf.

8 Mevzuun hülâsası için bk. GIBB, E[lias] J. W. [ö. 1901]: A History of Ottoman Poetry [=Osmanlı Şiiri Târihi]: London 1902 2. c. 296-310. sf.

9 HUART, Cl[ément] [Imbault] [ö. 1926]: “Fettahî”, İslâm Ansiklopedisi: İstanbul 1947 IV, 37. cz. s. 582.

10 İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp. Türkçe Yazmalar Kit. 1942/2, yr. 75-98 yr.; Topkapı Sarayı Mütesi Ktp. Revan Kit. 1669. sy. 164-182. yr. İslâm Ansiklopedisi’nde «Âhî’nin bir divanı olsa gerektir» biçiminde kapalı bir ifade kullanılmıştır. (bk. İstanbul 1941 I. c., 3. cz. 157. sf.).

11 SEHÎ [ö. 1548]: Heşt Behişt [=Sekiz Cennet]: Yzl. 1538 Yay. Günay KUT, Harvard 1978 [Süleymaniye Ktp. Ayasofya Kit. O. 3544. sy. 98b yr.]; [Çev.] Mustafa İSEN, İstanbul 1980, 188. sf.

12 Latifi Tzk, basma, s. 98. LATÎFÎ [ö. 1582]: Tezkiretü 's-Şu‘arâ ve Tabsıra-i Nuzamâ [=Şiirciler Anımlığı ve Dizimciler Tanımlığı]: İstanbul Yzl. 1546, Haz. Mustafa İSEN, Latîfî Tezkiresi, Ankara 1990,

13 TİMURTAŞ, Faruk K.: “Ahî’nin Husrev ü Şirin’i ve dili üzerine notlar”, III. Milletler Arası Türkoloji Kongresi (24-29 Eylül 1979) Program: İstanbul 1979, 22. sf. 27 Eylül 1979 Perşembe Saat: 9.30.

14 LATÎFÎ [ö. 1582]: Tezkiretü 's-Şu‘arâ ve Tabsıra-i Nuzamâ [=Şiirciler Anımlığı ve Dizimciler Tanımlığı]: İstanbul Yzl. 1546, Haz. Mustafa İSEN, Latîfî Tezkiresi, Ankara 1990, 241. sf.

Page 13: Ahi Divanı

HACITAHİROĞLU, Abdullah Öztemiz: “Ahî Benli Hasan”, Diriliş: İstanbul 1976, 42. sy.; 1977 (Mart

10) 43. sy. 2. sf.; (Mart 17) 44. sy. 2. sf.; (Mart 24) 45. sy. 2. sf.; (Mart 31) 46. sy. 2. sf.; (Nisan 7) 47. sy.

2. sf.

*

ÇAVUŞOĞLU, Mehmed [ö. 1987]: “Âhî”, Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi: İstanbul 1977 1. c. 50-51.

sf.

*

TOLASA, Harun [ö. 1983]: Sehî, Latîfî, Âşık Çelebi Tezkirelerine göre 16. y.y.’da Edebiyat Araştırma ve

Eleştirisi I: 1983 İzmir.

*

Niğbolu’da Seydi Hoca ile Melek Kadın’ın oğlu olarak dünyaya geldi. Benli Hasan sanıyla tanındı.

Ticaretle uğraştı. İleri bir yaşta öğrenime başladı. Yazdığı şiirlerle devrin padişahı I. Selim Han [1512-

1520]’ın dikkatini çekti ve kendisiyle ilgilenilmesini istedi. Bunun üzerine Kazasker Kemal-paşa-zâde [ö.

1534] ’nin teklif ettiği medreseyi, çevrenin: “Sen daha büyüğüne lâyıksın” yollu telkinlerine kanarak kabul

etmedi. Böylece kendisine kızan padişah ona yeni bir görev verilmesini engelledi. Bir süre Kara-ferye

[Verroria] medresesine müderris olarak atandı. Manastırlı şair Hâverî [ö. 1565]’nin bacısıyla evlendi. Çok

geçmeden Kara-ferye [Verroria] ’de öldü.

Kaynaklar, Âhî’nin büyük bir şair olduğunu belirtmektedirler. Arkadaşı Bursalı Celîlî [ö. 1564] gibi

“Hüsrev ü Şîrîn” yazmaya başladıysa da nakşî şeyhi Mahmûd Efendi [ö. ] ’nin engellemesi üzerine bu

eserini yarım bıraktı. Daha sonra Fenârî-zâde [ö. ] ’nin teşvikiyle Anadolu alanında türünün en güzeli

olduğu belirtilen “Hüsn ü Dil” e başladı. Bunu da tamamlayamadan öldü. Bu eser Hâverî [ö. 1565]

tarafından tamamlandı.

Kaynaklar, mesnevisinin gazellerinden üstün olduğunu belirtirler.

Latîfî [ö. 1582], ilk eserinin Şeyhî [ö. 1431] ’ye nazire olduğunu ve bunun bazı bölümlerinin şairce,

daha sonra yazdığı “Hüsn ü Dil’de kullanıldığını söyler.

İPEKTEN, Halûk [ö. 1992] - İSEN, Mustafa - TOPARLI, Recep - OKÇU, Naci - KARABEY, Turgut:

Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü: 1988 Ankara. Eleştirisi: Ali YILMAZ, Ankara

Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi XXXI: Ankara 1989 14-15. sf. 108. sf. ? ö. 1592 ?.

*

İSEN, Mustafa: “Âhî”,Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi: İstanbul 1988 1. c. 527. sf.

*

SUNGUR, Necati: Âhî Divânı (İnceleme-Metin): Ankara, Kütlür Bakanlığı Yayınları / 1617, Yayımlar

Dairesi Başkanlığı Türk Klasikleri Dizisi / 32, 1994 XIV+223 s.

Page 14: Ahi Divanı

*

Yazmalar

T 1. Topkapı Sarayı Müzesi Ktp. Revan Kit. 1969. sy.

T 2. Topkapı Sarayı Müzesi Ktp. Hazine Kit. 1067. sy.

Ü1. İstanbul Üniversitesi Merkez Kit. Türkçe Yazmalar Kit. 1942. sy.

Mecmû‘a-i Eş‘ârlar

A1. Millet Ktp. Manzum Kit. 674. sy. [17 Gazel]

A2. Millet Ktp. Manzum Kit. 563. sy. [?? Gazel]

A3. Millet Ktp. Manzum Kit. 636. sy. [2 Gazel]

A4. Millet Ktp. Manzum Kit. 681. sy. [1 Gazel]

A5. Millet Ktp. Manzum Kit. 635. sy. [1 Gazel]

N. Nuruosmaniye Ktp. 4915. sy. Edirneli Nazmî, Mecmû‘atü ’n-Nezâir, [37 Gazel]

S1. Süleymaniye Ktp. Halet Efendi Eki Kit. 244. sy. [34 Gazel]

S2. Süleymaniye Ktp. Tahir Ağa Kit. 285. sy. [26 Gazel]

S3. Süleymaniye Ktp. Hasan Hüsnü Paşa Kit. 1031. sy. [14 Gazel]

S4. Süleymaniye Ktp. Ali Nihat Tarlan Kit. 62. sy. [13 Gazel]

S5. Süleymaniye Ktp. Hamidiye Kit. 1186. sy. [11 Gazel]

S6. Süleymaniye Ktp. Fatih Kit. 4078. sy. [7 Gazel]

S7. Süleymaniye Ktp. Fatih Kit. 4077. sy. [4 Gazel]

S8. Süleymaniye Ktp. Esad Efendi Kit. 3343. sy. [2 Gazel]

S9. Süleymaniye Ktp. Ali Nihat Tarlan Kit. 76. sy. [2 Gazel]

S10. Süleymaniye Ktp. Ali Nihat Tarlan Kit. 68. sy. [1 Gazel]

S11. Süleymaniye Ktp. Ali Nihat Tarlan Kit. 59. sy. [1 Gazel]

S12. Süleymaniye Ktp. Esad Efendi Kit. 3398. sy. [1 Gazel]

T 3. Topkapı Sarayı Müzesi Ktp. Kit. Bağdat Köşkü Kit. sy. Pervane Beg Mecmû‘ası 406. sy. [50 Gazel]

T 4. Topkapı Sarayı Müzesi Ktp. Revan Kit. 1972. sy. Mecmû‘atü ’n-Nezâir [30 Gazel]

Ü2. İstanbul Üniversitesi Merkez Kit. Türkçe Yazmalar Kit. 4025. sy. [7 Gazel]

Ü3. İstanbul Üniversitesi Merkez Kit. Türkçe Yazmalar Kit. 1724. sy. [7 Gazel]

Ü4. İstanbul Üniversitesi Merkez Kit. Türkçe Yazmalar Kit. 1547. sy. Mecmû‘atü ’n-Nezâir [6 Gazel]

Ü5. İstanbul Üniversitesi Merkez Kit. Türkçe Yazmalar Kit. 2955. sy. [5 Gazel]

Ü6. İstanbul Üniversitesi Merkez Kit. Türkçe Yazmalar Kit. 3563. sy. [3 Gazel]

Ü7. İstanbul Üniversitesi Merkez Kit. Türkçe Yazmalar Kit. 752. sy. [1 Gazel]

Ü8. İstanbul Üniversitesi Merkez Kit. Türkçe Yazmalar Kit. 3552. sy. [1 Gazel]

Ü9. İstanbul Üniversitesi Merkez Kit. Türkçe Yazmalar Kit. 105. sy. [1 Gazel]

Ü10. İstanbul Üniversitesi Merkez Kit. Türkçe Yazmalar Kit. 5758. sy. Muhibbî, Dîvân, [1 Gazel]

Page 15: Ahi Divanı

T E V H Î D

1.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

01. Ey nesîm-i kudretüñ nefhinde âdem bir nefes

V’ey harîm-i gülşen-i lutfuñda ‘âlem hâr ü has

02. Zikr-i hamdüñdür ki her milletden oldı âşikâr

Ka‘be’den âvâz-ı hû büthâneden bâng-i ceres

03. Sensin ol bî-çün ki birdür saña nisbet her mekân

Kurb u bu‘d u taht u fevk ü sağ u sol u pîş ü pes

04. Nâr-ı Mûsî’dür celâlüñ şemmesinden bir eser

Nûr-ı Ahmed’dür cemâlüñ pertevinden bir kabes

05. Tâlib-i dîdâr olan dil-teşne vü nem-dîdeler

Cûy-i hûn akıtdılar gözden çü Ceyhûn u Aras

06. Zâlim ü bî-dâd içün dergâh-ı ‘adlüñdür penâh

Zulm-i bî-feryâd içün yâduñ durur feryâd-res

07. Bulmasa tañ mı cihân zindânı bendinden halâs

Aña kim bu şeb-rev-i İblîs-i nefs oldı ‘ases

08. Dâne içün dâm-ı hırsa düşse tañ mı murğ-ı cân

Anda Âdem gözleye gendüm Halîlu ’llâh ‘ades

0 1 Ey kudret esintisinin soluğunda âdem bir soluk olanVe ey senin lutfunun gülşeninin harîminde âlem çör çöp olan.gülşen-i: Ü. R. gülşeni.

0 2 Her milletten sana hamd sesleri yükseldiKabe’den hu ünü put evinden çan sesi geldi.

0 3 Sana göre yakın uzak, alt üst, sağ sol, ön arkaYani her mekân bir olan eşsiz mutlak sensin.

0 4 Musa’nın ateşi ise senin celâlinin kıvılcımından bir çıtırtı,Ahmed’in nuru ise senin cemâlinin ışıltısından bir parlak ateş közüdür.bir qabes: Ü. muqtebes.

0 5 Sevgiliyi özleyen yanık bağırlar ve gözyaşları,Ceyhun ve Aras gibi gözlerinden kan ırmağı akıttılar.5 ~ 6: R. H. yer değiştiriyor.

0 6 Zalim ve adaletsiz için senin adalet eşiğin bir sığınaktır.Ses kesen zulüm için adının anılması bir yardıma koşmadır.

0 7 Cihan, zindanı ve bağından kurtulmasa şaşılmaz.Zira bu gece gezen nefs iblisi, cihana gece bekçisi oldu.İblîs ü: Ü. İblîs. zindân: Ü. R. H. zindânı.

0 8 Âdem’in buğday, İbrâhîm’in mercimek gözlediği bir yerde.Can kuşunun bir göz tane için hırs tuzağına düşmesine şaşılır mı?murğ-ı cân: R. H. murğ-ı dil.

Page 16: Ahi Divanı

209. Kankı nâkesdür kese senden ümîdin kahr ile

Ni‘met-i lutfuñla çün mahrûm kalmaz hîç kes

10. Ravza-i ‘ışkuñda cân murğını ta‘lîm étmege

Bu dokuz çarhı aña kılduñ müşebbek bir kafes

11. Ko senâ vü medhi gel Âhî du‘â-yı Hazret ét

Kim bu varlıkdan kamu ol bir du‘âdur saña bes

12. Dâyim el üstinde tut devlet du‘âsın Âhi’yâ

Şükr ü minnet Râzık’a el yüze sürmekdür meges

Ü. 74b, R. 37a, H. 78b.

0 9 Senin lutuf nimetinle hiç kimse mahrum kalmadığı haldeKahredip senden umudunu kesen hangi cimri ola ki?

1 0 Aşk bahçende can kuşunu eğitmek içinBu dokuz gezegeni ona bir kafes ağı ördün.

1 1 Âhî, övgüyü bir yana bırak da gel Allah’a yalvar,Zira bu varlıktan sana kalacak olan topu topu bir duadır.

1 2 Âhî, kutluluk duasını daima el üstünde tut.Nimeti verene verdiği nimeti açığa vurmanın şekli, sinek gibi eli yüze sürmektir (sen de öyle yap).

Page 17: Ahi Divanı

3

M U R A B B A ‘

2.

Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ûlün

- - + / + - - + / + - - + / + - -

I.

Sevdüm yine bir ruhları gül gonca-dehânı

Bülbüllerini iñledici şûh-ı cihânı

Yolına revân eyleyeyin cism ile cânı

Şol âfet-i devrân dénür adına Sânî

II.

Bir gözleri nergis yüzi gül saçları reyhân

Bir lâle-ruh u gonca-dehen serv-i hırâmân

Étdi dil ü cân murğını bülbül gibi giryân

Şol âfet-i devrân ki dénür adına Sânî

III.

Dil düşdi yine bir sanemüñ ‘ışkına nâ-gâh

Bend oldı saçı dâmına dîvâne olup âh

Kıldum bu göñül tahtına ol hüsn iyesin şâh

Şol âfet-i devrân ki dénür adına Sânî

IV.

Duş olalıdan çeşmüme ol hûb-ı dilârâm

Bir lahza dahı eylemez ansuz bu dil ârâm

Rüsvâ-yı cihân eyleyüp étdi beni bed-nâm

Şol âfet-i devrân ki dénür adına Sânî

I Yine al yanaklı tomukcuk dudaklıBülbüllerini inleten bir cihân şahını sevdim.Adına Sâni [=İkinci] denen o zamane güzelininYoluna canımı tenimi bile veririm.

I I Nergis gözlü, gül yanaklı, reyhan saçlıLale beniz, tomurcuk dudak, servi boyCan ve gönül kuşunu bülbül gibi inlettiAdına Sâni [=İkinci] denen o zamane güzeli.

I II Ah, gönül yine bir resim gibi bir güzelin aşkına yandı.Deli olup saçının teline kapıldı.Adına Sâni [=İkinci] denen o zamane güzelinin.

I V Gönülmün huzuru güzel gözüme çarpalıdan beriBu gönül bir an bile onsuz rahat edemez.Beni cihana rüsvây edip adımı kötüye çıkardı.Adına Sâni [=İkinci] denen o zamane güzeli.

Page 18: Ahi Divanı

4V.

Oldı göñül Âhî yine bir dilbere meftûn

Görse saçı zencîrini Leylî ola Mecnûn

Ahvâlümi derdâ ki benüm étdi digergûn

Şol âfet-i devrân ki dénür adına Sânî

Ü. ? R. 44b, Halet Efendi Eki Kit. 244/353a.

V Âhî, gönül yine bir gönül gönül hırsızına tutkunSaçının zincirini Leylâ görse Mecnûn [=deli] olurdu.Yazık ki benim hâllerimi değiştirdiAdına Sâni [=İkinci] denen o zamane güzeli.

Page 19: Ahi Divanı

5

T A H M Î S - İ G A Z E L - İ N E C ÂT Î

3.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

I.

Hüsnüñ şu‘âı ‘âleme nûr u ziyâ yiter

La‘lüñ dil-i şikesteye bir dem devâ yiter

Cân gülşeninde sidre-kadüñ müntehâ yiter

Dil kişverine zülf-i siyâhuñ belâ yiter

Yıkmağa bu vilâyeti ol ejdehâ yiter

II.

Meydân-ı ‘ışk içinde ayakları kemân

Gamzeñ okına eylemişem sînemi nişân

Cevrüñden özge cevr ideli çarh-ı bî-amân

Geh yaş gelür gözümden ü geh yaş yirine kan

Derd-i derûnı bilmege bu mâ-cerâ yiter

III.

İzüñ tozını eyleyeli başum üzre tâc

Oldum şehâ bu vechile halk ortasında aç

Derdüñ olalı dilde devâ-yı sitem-mizâc

Bîmâr-ı ‘ışka şerbet ile eyleme ‘ilâc

Var ey tabîb ko beni derdüm baña yiter

I Güzelliğinin parıltısı âleme aydınlık ve ışık olarak yeter.Dudağın kırık gönüle bir solukluk ilaç yeter.Can güllüğüne sedir gibi boyun uç nokta olarak yeter.Gönül ülkesine kara saçın belâ olarak yeter.Bu ili yıkmak için o ejderha (saçın) yeter.

I I Aşk alanı içinde ayakları yayBakışının okuna göğsümü nişan eylemişim.Acımasız felek cevrinden başka cevr edeliden beriGözümden kimi zaman yaş kimi zaman yaş yerine kan gelir.İç acımı bilmeğe bu macera yeter.

I II A şah, izinin tozunu başım üzre tac eyledim deböylece halk ortasında aç kaldım.Derdin gönülde sitem mizaçlı ilaç olalıAşk sayrısına şerbet ile ilaç eylemeEy tabip, bırak git beni benim derdim bana yeter.

Page 20: Ahi Divanı

6IV.

Şol deñlü eyledüñ sanemâ cânuma cefâ

Mu‘tâd oldı dil dilemez kim süre safâ

Dil-ber yolında yitmedi çekdügüm belâ

Ey çarh sen de yâr gibi olma bî-vefâ

Zîrâ bu deñlü ‘âleme bir bî-vefâ yiter

V.

‘Âlemde Âhî olmaz ise vuslat olmasun

Tek ara yirde dil-ber ile fetret olmasun

Aç ol cihânda minnetle ni‘met olmasun

Tek yérde gökde zerre kadar minnet olmasun

Örti döşek Necâtî’ye bir bûriyâ yiter

P. 94b, R. 44b, Halet Efendi Eki Kit. 244/353a. Necâtî’nin 108. gazeline nazîre yazmıştır.

I V A resim gibi güzel, öylesine canıma cefâ eyledin kiAlıştı gönül, sefa sürmek istemez.Çektiğim belâ dilber yolunda yitmediEy felek, sen de yâr gibi vefâsız olmaZira bu denli âleme bir vefâsız yeter.

V Âlemde Âhî olmaz ise kavuşma olmasın.Tek ara yerde dilber ile açıklık olmasın.Aç ol da cihânda yük altında kalmakla varlık olmasın.Tek yerde gökte zerre denli yük altında kalmak olmasın.Örtü döşek olarak Necâtî’ye bir hasır yeter.

Page 21: Ahi Divanı

7

G A Z E L İ Y ÂT

ELİF

4.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Şol melek-hû kim kılur şimdi felek ikbâl aña

Rahm éde şâyed göñül var eyle ‘arz-ı hâl aña

2. Çihre-i zerdüm benüm fâş étmesün déyü gamuñ

Çekdi hûn-ı dîdeden eşküm nikâb-ı al aña

3. Lâleler sanmañ görinen dâmen-i kühsârda

Çeşm-i pür-hûnum geyürmişdür kabâ-yı al aña

4. Pâymâl olalı zülfüñ gibi cânâ dér gören

Olmasun bir kâfire vaki‘ olan ahvâl aña

5. Gark olur deryâ-yı gamda Âhî-yi âşüfte-hâl

Hızr gibi yetişüp rahm étmeseñ fî ’l-hâl aña

Ü. 75a, R. 34a, H. 79a, P. 45b, Tahir Ağa Kit. 285/51b, TARLAN 62/108, TARLAN 70/I.

1 Gönül, şimdi feleğin ağırladığı melek huylu sevgiliyeGit halini arz et belki sana acır.

2 Gamın sarı benzimi açığa vurmasın diyeGöz yaşım göz kanından ona kızıl şal örttü.

3 Dağın eteklerinde görüneni lâleler sanmayınKanla dolu gözlerim ona kırmızı giysi giydirmiştir.

4 A sevgili, sgönlümün saçın gibi ayaklar altına düştüğünü görenler,bu hal kâfirin başına bile gelmesin der.

5 Hemen Hızır gibi anında yetişip kurtarmasanDerbeder Âhî gam denizinde boğulur.

Page 22: Ahi Divanı

8

5.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Gözlerüm yaşı şarâb-ı erğavân oldı baña

Senden ayru içdügüm ey dôst kan oldı baña

2. ‘Akl u sabrum kârbânın urdı bir kâfir benüm

Hey müselmânlar meded kim çok ziyân oldı baña

3. Seyre çıkdum yâr ile ağyârı gördüm nâgehân

Vay bu kâfir hôş belâ-yı nâgehân oldı baña

4. Câm-ı meyden añladum ‘aks-i lebüñ esrârını

‘Âlem-i ervâhdan bir sır ‘ayân oldı baña

5. Dutmayınca ‘âlemi âhum ben Âhî olmadum

Kendü âhum ‘âkıbet nâm ü nişân oldı baña

Ü. 75a, R. 33b, H. 79a, P. 50a, Halet Efendi Eki Kit. 244/115a, Revan Kit. 1972/115b, Tahir Ağa Kit.

285/51b, İZ 219.

Çavuşoğlu 232. sf.

1 Gözlerimin yaşı bana kızıl şarap oldu.A sevgili, senden ayrı içtiğim bana kan oldu.

2 Akıl ve sabrımın kervanımı bir kafir yağmaladıA müslümanlar, bu yolda bana çok ziyan oldu.

3 Sevgiliyle gezmeye çıktım o anda sevgilinin tayasınıgördüm.Aman bu kafir bana zamansız şimdi ansızın gelen bela oldu.

4 Dudağının yansımasının sırlarını içki kadehinden bildim.Böylece ruhlar âleminden bir sır açılmış oldu.

5 Âhım gökleri tutmayınca Âhî [=ah eden] olmadım.Sonunda kendi ahım bana ad san oldu.

Page 23: Ahi Divanı

9

6.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Kim geyürdi gül gibi bu câme-i alı saña

Kimler öğretdi bu alı hey Hasan Balı saña

2. Vasluñuñ ‘îdine kurbân étdügüñ’çün ‘âlemi

Şol kemân-ebrûñ içün kurbânlar olmalı saña

3. Şem‘ gibi başuma ‘ışkuñ ne odlar yakduğın

Bir géce tenhâ bulup yansam birez hâli saña

4. Ol güzeller şâhına Âhî kuluñdan déyesin

‘Işk meşk étmiş durur kim Rûm abdâlı saña

Ü. 75a, R. 33b.

1 Gül gibi bu al şalı sana kim giydirdi?A Hasan Balı [=Deli Hasan], bu hileyi sana kimler öğretti?

2 Sana kavuşma bayramında âlemi kurban ettiğinden dolayıO yay kaşların için sana kurbanlar olmalı.

3 Aşıkının mum gibi başıma ne ateşler yaktığını,Bir gece seni yalnız bulup biraz sana yanabilsem.

4 Ben Âhî kulundan o güzeller şahına diyesinBir Anadolu dervişi sana aşkı geçmiştir.diyesin: R. eydesin.

Page 24: Ahi Divanı

10

7.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Hâ çeker yaşum beni durmaz bu deryâdan yana

Seyre çıkmışdur meger dilber Kalata’dan yana

2. Kandasın ey serv kim bâğuñ gül ü nergisleri

Göz kulağ olmış durur sen serv-i bâlâdan yana

3. Her harâmî gamze âhû-çeşm olan dilberlere

Yüz çevirmek mi gerekdür böyle sahrâdan yana

4. Ka‘be hakkı ol Firenk oğlanı kıblem olmasa

Kâfirem ger bir kadem bassam kilîsâdan yaña

5. İrmedin şâm-ı ecel Âhî nasîbüñ var iken

Vaktidür şimden gérü ‘azm eyle Me’vâ’dan yana

Ü. 75b, R. 34a, H. 79a, (1031 H. H. 33a) 5b, Halet Efendi Eki Kit. 244/172a, Revan Kit. 1972/114a/5,

Millet Ktp. 674/33b/5, Millet Ktp. 681/16b.

Hacı Kemâl’de olacak bakıla. Millet Ktp. 681/16b.

1 Göz yaşım beni denizden yana durmadan çeker.Öyle sanıyorum ki sevgili, Galata’dan yana seyre çıkmış olmalı.

2 Ey servi boylu sevgili, bağın gül ve nergislerisenin gelmeni beklemekteler, nerede kaldın.Biçim yönünden nergis göze gül kulağa benzetiliyor.olmış: H. H. tutmış. 244.

3 Her yol kesen bakış, ceylan gözlü güzellere doğruBöyle kırdan yana yüz mü çevirmelidir.

4 Ka‘be üzerine ant içerim ki, o Firenk oğlanı kıblem olmasaydı,kiliseden yana bir adım atarsam kâfir olayım.Gözlerüm yaşı deñizler gibi oldı qandadurOl sanem seyr étmege gelmez mi deryâdan yana[=Göz yaşlarım denizler gibi oldu, kan içindedirO put gibi güzel nerededir, denizden yana gezmeye çıkmaz mı?]

5 Âhî, ölüm akşamı gelmeden, daha fırsat var ikenAslıl yurduna doğru yola çıkmanın şimdi tam zamanıdır.

Page 25: Ahi Divanı

11

8.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Gamzeñ okına nişân olmağa cân ü ten baña

Halka halka dâğlar geydürdi bir cevşen baña

2. Lâle gibi çünki ben sahrâ-nişînler şâhıyam

Kırmızı eyvân yeter bu kanlu pîrâhen baña

3. Gözlerüm berg-i semen gibi ağardı kandasın

Pîrlik vaktinde gel ey serv-i sîmîn-ten baña

4. Hasteyem ma‘zûr tut bi ’llâh eglendümse gel

Ey ecel kûy-ı ‘ademde bir nefes eglen baña

5. Hançerinden çekdüğüm şerh olmaz Âhî ol şehüñ

Diller olsa haşra dek kabrümde her sûsen baña

Ü. 75b, R. 33b, H. 78b, HACITAHİROĞLU 3b.

1 Bedenime yaktığım halka halka dağlar,Canla gönlün, bakışının oklarına hedef olması için bana zırh giydirdi.

2 Ben, lâle gibi, ovada oturanların padişahıyımOnun için bu kanlı gömlek kemerli bir bina, bir saray olarak yeter bana.

3 Neredesin? Gözlerim, yasemin yaprağı gibi ağardıEy gümüş tenli servi boylu sevgili, hiç olmazsa yaşlılık çağında gel bana.

4 Hastayım, eğlendim, gelemediysem mâzur tut beni,Ey ölüm, gel yokluk çevresinde bir solukçuk da eğlen, bana biraz süre ver.

5 Ey Âhî, o padişahın hançerinden çektiğim anlatılamaz:Kabrimde biten her susam yaprağı bir gül olsa da kıyamete dek söylese yine bitmez.

Page 26: Ahi Divanı

12

9.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Saña yanmağa yeter hâlümi geh gâh baña

Elif-i sîne ile dâğ-ı dilüm âh baña

2. Kimler ile géceler kimler ile ahşamlar

Kim éki hafta durur gelmedi ol mâh baña

3. Tîr-i gamzeñ yine sînemde éki zahm urdı

Éki göz ile nazar eyledi ol şâh baña

4. ‘Işkı terk eyle baña ‘akluñ ile ol yüri dér

Gör ne ağular éder bu dil-i güm-râh baña

5. Rûz-ı fürkat nicedür gösterem Âhî’ye démiş

Baña ol günleri göstermesün Allâh baña

Ü. 76a, H. 79b, P. 43b, Tahir Ağa Kit. 285/52a.

1 Ah, zaman zaman halimi sana anlatmak için banaGöğsüm elif biçimindeki yara ile gönlüm yuvarlak biçimdeki yara yeterlidir.

2 İki hafta geçti o ay gibi güzel bana gelmedi.Kimler ile geceler, kimler ile akşamlar acaba?

3 O şah bana iki gözüyle bakıncaOka benzeyen süzgün yan bakışı, yine bağrımda iki yara açtı..

4 O bana derki aşkı aklın ile bırak var gitBu yolunu şaşırmış gönül bana ne zehirler eder.

bu dil-i: P. zâhid-i. Bk. Tahir Ağa Kit. 285/52a.5 Sevgili, Âhî’ye ayrılık günü nasıldır bir göstereyim demiş.

Aman, Allah bana o günleri göstermesin.

Page 27: Ahi Divanı

13

10.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Rûz-ı mahşerde a‘yân olmağa ol hâl baña

Bir levendüm ki refîk oldı bir abdâl baña

2. Dil-i tecrîd ki baş koşdı ben âvâre ile

Bir levend-nâme yeter nâme-i a‘mâl baña

3. Matla‘-ı subh-ı safâdur saña ol surh kabâ

Zulmet-i şâm-ı belâdur bu kara şâl baña

4. Sen varup hâne-i ağyâra kadem basduğuña

Başmağuñ na‘lçesi nakşı yeter dâl baña

5. Haşra dek pîr-i muğân ayağın elden komayam

Âhi’yâ el vére ger devlet-i ikbâl baña

R. 34a, Halet Efendi Eki Kit. 244/62b.

1 Mahşer gününde yüzündeki o ben, bana göründüğünden beri,Bir levende gezginci dervişe benzeyen o ben, yol arkadaşı oldu.

2 Aylak gezen benimle yarışa giren bu donyadan arınmış, soyunmuş gönüle bir serserilik, tembellik kitabı; bana da amellerimin kitabı yeter.

3 O kızıl aba sana safa sabahının doğduğu yerdir.Bu kara şal da bana bela akşamının karanlığıdır.

4 Senin, sevgilinin tayasının evine gittiğine ayakkabının yerdeki izi, işaret olarak bana yeter.Başmağuñ na‘lçesi naqşı: Riyâzî Kevkeb ü na‘lçenüñ naqşı Tarlan 82 s. Tez.

5 Ey Âhî, baht açıklığı bana yardım edersemahşere değin meyhanecinin kadehini elden bırakmam.devlet-i: Ü. 244 devlet ü.

Page 28: Ahi Divanı

14

11.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Ol büt-i kâfir kim oldum zâr ü ser-gerdân aña

Nakş-i deyrem gûyiyâ kim olmışam hayrân aña

2. Dil sarâyın halvet-i hâs eyledüm ol mâh içün

Tâze tâze dâğum oldı şemse-i eyvân aña

3. Ol bu hüsn ile cihâna sığmaz iken bilmezem

Kim ne vech ile mekân oldı dil-i vîrân aña

4. ‘Âşık-ı bî-dillere cevr ü cefâ kılmaklığı

Yâ o çarha ögredür yâ çarh-ı ser-gerdân aña

5. Nâme-i a‘mâlüm oldı rûz-ı mahşerde benüm

Şol mahabbet-nâme kim nâmuñ durur ‘unvân aña

6. Ey ecel öldürme lutf ét Âhî-yi bî-çâreye

Ola kim bir çâre éde ol tabîb-i cân aña

P. 4a.

1 O kâfir puttur ben de onun için ağlamada kendimden geçmedeyim.Ben sanki kilise ikonuyum (gözleri dört açılmış) ona şaşkın şaşkın bakmadayım.

2 O ay için gönül sarayını özel buluşma yeri eyledim.Eyvan güneşi ona taze taze dağım oldu.

3 O bu güzellik ile cihana sığmaz iken bilmemki yıkık gönül ona neyüzle mekân oldu.

4 Gönüllüz âşığa cevir ve cefa kılmayıya o feleğe ya da başı dönmüş çarh ona öğretiyor.

5 Başlığı adın olan sevgi mektubumahşer gününde benim amel defterim oldu.

6 A ölüm, çaresiz Âhî’ye acı, öldürmebelki o can tabibi ona bir ilaç bulabilir.

Page 29: Ahi Divanı

15

12.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Sâkiyâ fasl-ı bahâr oldı getür câm-ı şarâb

Mutribâ sâza el ur sen de kanı çeng ü rebâb

2. Yine nergis gibi gülşende gözüñ fikriyle

İçelüm bâde-i gül-reng olalum mest ü harâb

3. Bezm-i gamda sanemâ câm-ı lebüñ hasretine

Cigerüm âteş-i hicrânuñ ile oldı kebâb

4. Görüben yüzüñi ussum da gédüben düşdük

Acıyup merdüm-i çeşmüm saçar üstüme gül-âb

5. Haste-dil derdine em sordı lebinden nice kim

Ol tabîb-i dil ü cân vérmedi bir kerre cevâb

6. Ger gör e lü’lü’-i lâlâ sanemâ dişlerüñi

Hacletinden sadef içinde eriyüp ola âb

7. Âferîn tab‘-ı güher-bâruña Âhî ki senüñ

Silk-i nazm içre dizer söz yérine dürr-i hôş-âb

Ü. 76a, 79b.

1 A suvarıcı, ilkyaz geldi şarap kadehini getirA çalgıcı sen de çalgıya el vur, hani çeng ve rebap nerde.

2 Yine nergis gibi gül bahçesinde gözünü düşüne düşünegül renkli şarap içelim geçelim yıkılalım.

3 A güzel, gam meclisinde dudağının kadehi özlemineciğerim ayrılık ateşin ile yanıp kavruldu.

4 Yüzünü görünce aklım da gidince düştükgöz bebeğim acıyıp üstüne gül suyu saçar.

5 Yaralı gönül derdinde, ilaç emdi dudağından öyle kio gönül ve can tabibi bir kez olsun yanıt vermedi.

6 A güzel parlak inci dişlerini görseutancından sedef içinde eriyip su olur.

7 Âhî, senin inci saçan huyun yaşasınNazım dizisi içinde söz yerine tatlı su incisi dizer.

Page 30: Ahi Divanı

16

13.

Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ilün

- - + / + - - + / + - - + / + + -

1. ‘Uşşâkuñı öldürmek ise sende mürüvvet

Ahsent senüñ bâzûña kollaruña kuvvet

2. Rahm eyleyüben dâr-ı şifâsında habîbüm

Nâfi‘ déyüp içürdi bu sevdâyîye şerbet

3. Dâyim baña cevr ile cefâdur işüñ ammâ

Şimden gérü ét mihr ü vefâ kâr be-nevbet

4. Hışm ile nazar eyleyüp âşüfteñe her dem

Öldürmege kasd étme behey gözleri âfet

5. Cânına cefâlar édeyüm dér imiş ol yâr

Andan ne gelürse görürüm cânuma minnet

6. Kaddüm bükülüp çenge döner sînem olur def‘

Ağyâr ile ol mâh kaçan kim éde sohbet

7. Ger hâr u hakîr étse be Âhî seni ol yâr

Éncinme ki ‘uşşâka odur ‘izzet ü hürmet

Ü. 76b, H. 79b, P. 79a, TARLAN 70/II. 1031 H. H. 70a. 62 A. N. T. 117.

1 Sendeki erlik âşıklarını öldürmek iseaferin pazına kuvvet kollarına.‘Uşşâquñı öldürmek ise sende: ‘Âşıqlaruñ öldürmege var sende H. H. 62.

2 Sevgiler hastahanesinde acıyıpyarar diye bu sevda hastasına şerbet içirdi.dîvâneye H. H. 62.

3 İşin bana hep cevr ü cefadır amaşimdiden sonra sırayla sevgi ve dostluk kazan.

4 Ey gözleri ölüm saçan, yosmana her an öfke ile bakıpöldürmeyi kurma.

5 O sevgili, canına cefalar edeyim dermişcanıma minnet sayarım.

6 O ay eler ile görüştükçebelim bükülüp çenge döner göğsüm def olur.kim ide: eylese. H. H. 62.

7 Âhî, o sevgili kimi hor hakir etse deincinme âşıklara ululayıp ağırlama odur.itse be Âhî seni ol yâr: eylese Âhî seni - yâruñ H. H. 62. ‘izzet ü hörmet: hörmet ü ‘izzet: H. H. 62. odur: budur 62. itse be: eylese. 62.

Page 31: Ahi Divanı

17

DAL

14.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + - -

1. Güle ta‘n étse ruhuñ vechi var ey serv-i bülend

Yaraşur la‘l-i lebüñ eyler ise goncaya hand

2. Öykünür zülfine yâruñ varur elden ele misk

Görmedüm ancılayın dahı yüzi kara levend

3. Lebi vasfın éşidenler ısırup barmağını

Dédiler kanda bulunur ola bunuñ gibi kand

4. Gördüm eydür baña düş var anuñ hançerine

Beni başdan çıkarur bu dil-i düşvâr-pesend

5. Âhî’nüñ irmez eli zülfüñe ey yâr senüñ

Atdı evc-i felege himmet ile gerçi kemend

P. 109a, 1547 ÜTY 81a, 1972 R. 159a, Tahir Ağa Kit. 285/79a, ÜTY 4025/158a.

1 A servi boylu, beninin güle dil uzatmasına bir sebep olsa gerekLa’l dudağın da tomurcuğa gülse hani yakışır da.

2 Misk elden ele gezer yarin zülfüne benzemek dileröylesine yüzü kara levend görmedim.Levend sözcüğünün bugün kullanılan‘denizci yeniçeri’ anlamına ek olarak ‘tembel, ayyaş, içkici, zampara, kabadayı, hizmetçi, gündelikçi, çırak, ibne’ gibi bir çok anlamı yanında ‘namussuz kadın’ anlamı burada kasdedilen olmalıdır. misk özellikle anber’in rengi karadır, kötülerin de yüzü karadır.varur: varup.

3 Dudağının vasfını işitenler parmağını ısırıpbunun gibi şeker nerde bulunabilir ki dediler.

4 Gördüm bana düş anlatır, onun hançerine gitbu müşkülpesent gönül beni baştan çıkarır.Gördüm: Göñlüm.

5 Ey yar senin zülfüne Âhî’nin eli ermezGöğün ucuna kement attı, himet ile geçti.Atdı: Atar.

Page 32: Ahi Divanı

18

15.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Dérler ki ‘âşık olana yâ sabr u yâ sefer

Sabrum dükendi lâzım olupdur baña sefer

2. ‘Işkuñ müsâfirini igen yakma gün gibi

 kıble-gâh-ı Ka‘be-i maksûdum â sefer

3. Dil bir yaña çeker saña cân bir yana beni

El-kıssa vâcib oldı baña bir yana sefer

4. Görsem yüzüñi göñlüme ölmek gelür hemân

Zîrâ begüm mübârek olur gün toğa sefer

5. Dilber mahallesinden ırağ étme Âhî’yi

Yazuk degül mi eyleye bir mübtelâ sefer

Ü. 76b, R. 35b, H. 80a, P. 200b, ÜTY 1724/59a, Tahir Ağa 285/52a.

1 Âşık oldana ya katlanmak ya yola koyulmak gerektir.Sabrım tükendi bana yola koyulmak gerekti.

2 Aşk konuğunu güneş gibi çok yakmaA maksad Kabe’min kıblesi a sefer.müsâfirini igen: ÜTY. müsâfirim gel.

3 Gönül bir yana çeker, sana can bir yana beniUzun sözün kısası bana bir yana yolculuk vacip oldu.

4 Yüzünü görsem hemen ölmek hatırıma gelirzira beğim gün doğusuna sefer kutlu olur.olur: ola.

5 Sevgilinin mahallesinden Âhî’yi ırak etmeBir tutkunun yollara düşmesi kötü değil mi?étmeñ.

Page 33: Ahi Divanı

19

16.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

+ - - - / + - - - / + - - - / + - - -

1. Nigârâ hâsılum zülf-i semen-bûyuñda bir bûdur

Ki ‘ömr-i dırâzumda benüm varum da bir budur

2. Benüm ebrûlarum sanmañ bu éki hattı alnumda

Başumda ey kemân-ebrû yazılmış kara yazudur

3. İzüñ tozını tutarsam n’ola gözümle yollarda

Efendüm cevherüñ kadrin bilene göz terâzûdur

4. Akıtduñ kara yérlere su gibi kanlu yaşumı

Saña bu göz yaşı neyler dahı ey durudur

5. Yazardum hatunuñ vasfın devât-ı çeşm-i Âhî’den

Velî bu kan olacağuñ içi igen kara sudur

Ü. 76b, R. 35b, H. 80a, P. 181b.

1 A güzel, kazancım yasemin kokulu saçının zülfünde bir kokudur.Ki uzun ömrümde beni varım da bir tek budur.dırâzum da: Ö. dırâzumda. varum da: Ö. varumda. benüm: Ö. hemîn.

2 Alnımdaki bu iki çizgiyi benim kaşlarım sanmayınA yay kaşlı başıma yazılmış kara yazıdır.

3 Yollarda gözümle izinin tozunu tutarsam ne olur kibeğim, cevherin değerini bilene göz terazidir.tutarsam: Ö. dürtersem.

4 Kara yerlere su gibi kanlı yaşımı akıttınsana bu gözyaşı neyler artık ey durudur.Aqıtduñ: Ö. Efendüm. serv-i dil-cûdur. göz yaşı neyler: Ö. göz neler eyler.

5 Ayva tüylerinin vasfını Âhî’nin gözü divitinden yazardımgelgelelim bu kan olacağın içi pek (mürekkep değil) kara sudur.xatunuñ: Ö. xatt-ı leb.

Page 34: Ahi Divanı

20

17.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Bağrına taşlar basup ben haste içün ağlar

Kabrüm üzre saçların çözmiş bulutlar ağlar

2. Şol kerem étmiş ki cûy-i nev-bahâr-ı hüsn-i dôst

Deşt ü sahrâlarda zencîrin sürer ırmağlar

3. Nice bir kucsun seni altun beñeklü câmeler

Nice bir yaksun beni bu kanlu kanlu dâğlar

4. Ben bu gurbethâne-i fürkatde eylerdüm sefer

Yaşlarum kanlı sular gibi yolumı bağlar

5. Su gibi çağlar geçer ‘ömrüm güzellik çağı da

Sanma Âhî sen benüm eşk-i revânum çağlar

Ü. 77a, R. 35b, H. 80a, P. 223b, 1031 H. H., Millet Ktp. 674/71a, Revan Kit. 1972/172b, Tahir Ağa Kit.

285/52a, ÜTY Kit. 1724/149b. GÖLPINARLI II, İZ 220, HACITAHİROĞLU.

1 Bulutlar kabrimin üstünde saçlarını çözmüş deben hasta için bağırlarına taşlar basıp ağlamaktadır.ağlar: H. H. tağlar. bulutlar ağlar: H. H. meger ırmağlar.

2 Dost güzelliğinin ilkbaharı ırmağı kerem etmiş de,ırmaklar kırlarda yazılarda zincirini sürer.Şol kerem itmiş ki çûy-i nev-bahâr-ı: H. H. Şöyle germ itmiş cünûn-ı nev-bahârı.

3 Altın benekli entariler, ne vakte dek kucaklayacak senibu kanlı kanlı dağlar, ne zamana kadar beni yakıp dursun.

4 Ben, bu ayrılığın gurbet yurdundan giderdim ammane yapayım ki yaşlarım, kanlı sular gibi yolarımı bağlamada.ğurbetxâne-i fürqatde: H. H. ğurbetxânede fürqatden. yolumı: H. H. bu yolı.

5 Güzellik çağı da ömrüm, su gibi çağlar (zamanlar) geçerÂhî, sen, benim akan gözyaşlarım çağlıyor sanma, çalayan o.H. H. çağıdur.

Page 35: Ahi Divanı

21

18.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Gâh âhum ile yéri gögi bir duhân tutar

Geh nâlem ile éki cihânı fiğân tutar

2. Bir şîvekâra müşterî oldı göñül yine

Bâzâr-ı şîvede gözi kaşı kemân tutar

3. Hâl-i siyâh gûşe-i gülzâr-ı hüsnde

Bir Hindûdur ki sünbülini sâyebân tutar

4. Bezm-i çemende la‘l-i lebüñ şevkına şehâ

Lâle elinde câm-ı mey-i erğavân tutar

5. Nice harâmî démeyeyin gözlerüñe kim

Sahn-ı haremde murğ-ı dile âşiyân tutar

6. Dédüm rakîbüñ ağzı ‘aceb neyle tutulur

Dilber gülüp dér ağzın anuñ üstühân tutar

7. Bir şehriyâra göñlini bağladı Âhî kim

Atup kemend-i zülfini iklîm-i cân tutar

Ü. 77a, R. 36a, H. 80b.

1 Zaman olur ahım ile yeri göğü duman kaplar.Zaman olur inlemem ile iki cihânı figan kaplar.

2 Gönül yine bir şivekara alıcı oldu.Şive pazarında gözü, kaşı keman tutar.

3 Kara ben güzellik bahçesinin köşesinde(Saç) sünbülünü gölgelik eden bir Hindû’dur.

4 A şeh çemen bezminde dudak lalinin parlaklığınaLale elinde erguvan renkli şarap kadehini tutar.

5 Gözlerine nasıl harami demeyeyim kiharem sahnında gönül kuşunu yuva edinir.

6 Rakibin ağzı acba neyle tutulur dedimgönül hırsızı onun ağzını kemik tutar dedi.

7 Âhî bir ülkenin başbuğuna gönlünü bağladı kiO saç kemendini atıp can ülkesini avlar.

Page 36: Ahi Divanı

22

19.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Él yapar göñlüm evini benüm ol şâh yıkar

Kimse yapmaz ebedî anı ki Allâh yıkar

2. Yalıñuz çarha tokunmaz benüm âh-ı seherüm

Nice zâlimler evin âh-ı seher-gâh yıkar

3. Dergeh-i hüsnüñe yasdanma gurûr ile igen

Ki seher âh-ı garîbüñ der-i dergâh yıkar

4. Âh-ı ‘âşık irişür hüsnüñüñ âyinesine

Sakın ey şâh sakın memleketüñ âh yıkar

5. Saña ne ortada Âhî göñül ol şâhuñdur

Kendü mâlik o ne gâh yapar u gâh yıkar

Ü. 77a, R. 36a, H. 80b, Tahir Ağa Kit. 285/52b.

1 El gönül evini yapar o şah yıkarAllah’ın yaktığını ise ekledi kimse yapmaz.

2 Benim seher ahım yalnız feleğe dokunmaznice zalimlerin evini seher vakti yapılan duvarlar yıkar.

3 Güzellik dergahına pek gamla yaslanmaki seher garbın ahıdır dergahın eşiğini yıkar.

4 Aşkın ahı güzelliğinin güzelliğinin gölgesine erişirsakın ey şah sakın mülkünü ah yıkar.

5 Âhî, sana ne ne, şu ortada ki, gönül şahındır.Kendisi sahip ona kimi yapar kimi yıkar.o ne: H. evini.

Page 37: Ahi Divanı

23

20.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Cânı kurbân étdüren ‘uşşâka kaşuñ yayıdur

Ey güneş yüzli kaşuñ beñzer ki kurbân ayıdur

2. Gamzeñ okından kaşuñ yayı ne gücler çekdüm

Dôstum benden beter anuñ da başı kayıdur

3. Çeşm-i mestüñ gerçi kim cenge göz açdurmaz şehâ

Kalbe evvel kend’özin uran müjeñ alayıdur

4. Kaşlaruñ cânâ hilâl-i ‘îde teşbîh eylemeñ

Kim bilür anı nice kej-tab‘uñ egri râyıdur

5. Âhî’yi gûşe-be-gûşe zâr éden bülbül gibi

Yüriyen sohbet-be-sohbet bir gül-i hercâyîdür

Ü. 77b, R. 36a, H. 80b.

1 Âşıklara canı kurban ettiren kaşının yayıdır. [Kansız kurban]A güneş yüzlü kaşın öyle andırıyor ki galiba kurban ayıdır. [Zilhicee]

2 Bakış okundan kaşının yayı ne güçlükler çektim.Dostum onun başı benden beter kayıdır.

3 A şeh, her ne denli mestane güzelsin savaşa göz açtırmazsa daKalbe (askerin ortasına) ilişkin kendisini vuran kirpik alayıdır.

4 A can, kaşlarını bayram ayına benzetmekim bilsin onu nasıl yamuk birinin eğri bakışıdır.

5 Âhî’yi köşe bucak ağlatan bülbül gibisohbetten sohbete yürüyen yerli her yerli bir güldür.

Page 38: Ahi Divanı

24

21.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Saçların çözsün bulutlar ra‘d kılsun nâleler

Kabrüm üzre haşra dek yansun göyünsün lâleler

2. Şâh-ı gül devrânıdur yelsün yöpürsün bâd-ı subh

Gonca vü servüñ ayağına su döksün jâleler

3. Hastelikten şöyle tenhâyam bu gurbethânede

Penbe ile ağzuma su damzırur tebhâneler

4. Kan yudup ölenerüñ derd-i derûnın yazmağa

Bir varakdur lâlenüñ ağzında her pergâleler

5. Şol kadar od yakdı âhum başlarına Âhî kim

Göklere ağdı geçüp benden fiğân u nâleler

Ü. 78a, R. 34b, H. 127b, ÜTY. 1724/59a, Revan Kit. 1972/195b, Millet Ktp. 674/74b, Tahir Ağa Kit.

285/52b, GÖLPINARLI 80/I, İZ 220, HACITAHİROĞLU.

1 Bulutlar, saçlarını çöszün, gök gürültüsü, feryatlar etsin,kabrimin üstünde, lâleler, mahşere dek yansınlar, yüreklerini dağlasınlar.göyünsün: ÜTY. yaqılsun.

2 Gül padişahının zamanı; seher yeli, yelsin, koşup dursun.Çi taneleri, goncanın, selvinin ayağına sular döksün.b şâhid-i servün.

3 Bu gurbet yurdunda hastalıktan öyle bir hale gelmişim, o kadar yalnızım, kimsesizim ki ancak dudağımdaki uçuklar, ağzıma, pamukla su damlatmada.ağzında: bağrında. damzırur: tamzırur.

4 Kan yutarak ölenlerin içelrindeki derdi yazmak için lâlenin ağzındaki parçaların her biri bir yapraktır.

5 Ey Âhî, ahım, başlarına o kadar ateşler yaktı ki feryatar, figanlar, artık benden geçtiler de göklere yükseldiler.başlarında: Ö. yaşlarında.

Page 39: Ahi Divanı

25

22.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Oklaruñ cân almağa tîğüñle yoldaş oldılar

Sînelerde kan yalaşdılar karındaş oldılar

2. La‘l ü yâkût ol lebi mercâna nisbet étdiler

Kimisi deryâya düşdi kimisi taş oldılar

3. Bir ayakda seyr éder éki cihânuñ mülkini

Sâğar u bâdeyle şunlar kim ayakdaş oldılar

4. Şol kadar tasvîr éderler dilde yâruñ

Şimdi şâ‘irler kodılar şi‘ri nakkâş oldılar

5. Başlar çıkmış durur bağrumda Âhî şöyle kim

Niceler ol derd ile varup kızılbaş oldılar

Ü. 78a, R. 34b, H. 186a, F. 4077/14a, HACITAHİROĞLU, Riyâzî, ÜTY 2955/21b, Tahir Ağa Kit.

285/52b.

1

Oqlaruñ: F. Gözlerüñ.2

nisbet: F. teşbîh.3

Bir ayaqda seyr ider iki cihânuñ mülkini: F. Ayağında iki ‘âlem mülkini seyrân ider. || Seyr ider iki cihânuñ mülkini: İki ‘âlem mülkini seyr itdiler. Riyâzî.

4

F. naqş-ı yârı kim.5

Başlar: F. Dağlar. F. Âhî bağrumda.

Page 40: Ahi Divanı

26

23.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Dillerin kessün benüm derd ü dilümden hâmeler

Ben kara yazulıya harf étmesünler nâmeler

2. Derd ile yaksun beni bu kanlı kanlu dâğlar

Karşuma kucsun seni altun beñeklü câmeler

3. Nâme gibi ben kara yazulı bağrı yufkadur

Durmayup yaşlar döküp hâlüme ağlar hâmeler

4. Ben kara yazulıya harf étmek içün dem-be-dem

Ey perî-peyker selâm eyer saña ser-nâmeler

5. Kıssa-i hüsnin okur Âhî meger kim Hamza’nuñ

Kıssa-hân gibi üşüpdür başına hengâmeler

Ü. 78a, R. 34b, P. 130b, Halet Efendi Eki Kit. 174b, ÜTY 1724/59a, Revan Kit. 1972/196a, Millet Ktp.

674/74a, Tahir Ağa Kit. 285/53a.

1

atmasunlar ÜTY.2

3

yufqadur: yufqaya 244. Tutmadın. Turmadın ağlar gözi yaşın döküben xâmeler 244.4

Ben müşevveş-dil ğarîbüñ xâtırın yazmağ içün ÜTY.5

Page 41: Ahi Divanı

27

24.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Haddüñüñ mâh-ı felek mihr ile ser-gerdânıdur

Kaddüñüñ serv-i sehî âşüfte vü hayrânıdur

2. Gizleme zülf-i arak-rîzüñ külâhuñdan çıkar

Dilberâ çün yüzüñüñ ebr gül-âb-efşânıdur

3. ‘Aks-i la‘lüñle gören dér çeşm-i pür-eşküm benüm

Dürr-i mercânla müzeyyen sayrefî dükkânıdur

4. Gülistânda berg-i gül sanmañ dağılmış bâddan

Küşte-i hâr-ı gam olan ‘andelîbüñ kanıdur

5. Hüzn-i Ya‘kûb ile Âhî mübtelâ kıldı beni

Mısr-ı hüsnüñ ol şeker-leb Yûsuf-ı Ken‘ânıdur

R. 35a, P. 217a, ÜTY 1724/58b, ÜTY 1547/109a, Revan Kit. 1972/183a, 217b, Tahir Ağa Kit. 285/53a.

1

2

3

4

5

Hüzn-i ÜTY. qılan.

Page 42: Ahi Divanı

28

25.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Ruhlaruñ cân bâğınuñ berg-i gül-i handânıdur

Saçlaruñ dil bezminüñ bûy-i ‘abîr-efşânıdur

2. Dilde mihrüñ cân vérüp sakladuğum ey meh bu kim

Mü’minüñ kalbinde cândan sevgülü îmânıdur

3. Göñlümüñ tahtında şimdi ey kemân-ebrû senüñ

Hükm éden cân yérine tîr-i gamuñ peykânıdur

4. Bir güle baksañ yüzine n’ola çün ey gonca-leb

Midhatüñ bâğınuñ Âhî murğ-i hôş-elhânıdur

Ü. 78b, R. 35a, ÜTY 1547/109b.

1

‘abîr: ‘anber.2

3

4

Midhatüñ 1547.

Page 43: Ahi Divanı

29

26.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Bülbül-i şeydâ n’ola étse fiğân u nâleler

Dişlemişdür goncanuñ gülşende la‘lin jâleler

2. Sûzen-i müjgânlaruñ biñ al ile cân rîştesin

Sîne-i sad-pâreden göz dikdiler kim alalar

3. Eşk-i hûn-feşânıdur Ferhâd’uñ ey Şîrîn-suhan

Açılanlar yér yérin deşt-i belâda lâleler

4. Ben zebûnuñ şehlere lâyık mı ey kebk-i hırâm

Murğ-ı cânın sayd içün şehbâz-ı zülfin salalar

5. Dâğlardur gûyiyâ ben bülbülüñ cânında âh

Âhi’yâ ol goncanuñ la‘lindeki tebhâleler

Ü. 78a, R. 35a, P. 129a, ÜTY 1724/149b. Millet Ktp. 635/14a, 50a tekrar, Tahir Ağa Kit. 285/53b,

TARLAN 71/IV.

2. bin -Ü.

2. al ile cân: cânla dil P.

4. cânı P.

62 A.N.T. 72.

2. Sînede A.E.

4. Kebki A.E.

1. dişlemişler la‘lin

4. zebûnın

5. cânında: bağrında

1

2

3

4

5

Page 44: Ahi Divanı

30

27.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Gerçi Yûsuf bigi mümtâz güzel nâdir olur

Éki ‘âlemde nazîrüñ dahı yok söz bir olur

2. Mûcib-i mihr ü vefâ ola mı hattuñ gelicek

Bir éki gün hele sabr eyleyelüm zâhir olur

3. Her güzelle salınan kesb-i zarâfet édemez

Her Gülistân okuyan sanma ki hep şâ‘ir olur

4. Mutribe uymağ ile kâmil olur ‘ûd u rebâb

Her ki gûş eyleye üstâd sözin mâhir olur

5. Yalıñuz cân ile cânân ele girmez Âhî

Devlet ol kişiye kim sîm ü zere kâdir olur

R. 46a.

1

2

bin -Ü.3

4

5

Page 45: Ahi Divanı

31

28.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Sâkî lebüñ çü hemdem-i câm-ı şarâb olur

‘Aks-i ruhuñla sâğar-ı mey âfitâb olur

2. Bûy-i bahâr şöyle pür étdi cihânı kim

Yére énince katre-i şebnem gülâb olur

3. İrmez revâk-ı tâkına hergiz kemend-i âh

Ol pâdişâh-ı hüsn ne ‘âlî-cenâb olur

4. Çün dûd-ı âhumuñ eseri yokdur ey humâ

Tûtî-i çarh her géce niçün gurâb olur

5. Gülzâr-ı kûyuñ içre bu sihri éder Âhî

Bülbül sakınsun uğramasun kim kebâb olur

R. 46a.

1

2

3

4

5

Page 46: Ahi Divanı

32

29.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Tûtiyâ-yı hâk-i pâyuñdur kılan kat‘-ı nazar

Éki gözümse gerekmez çıksun ey nûr-ı basar

2. Kiştzâr-ı sîneme ekdüñ mahabbet tohmını

Hây ‘ömrüm hâsılı bi ’llâh bundan ne biter

3. Bir kadeh meyle göz açdurmaz yıkar bezm ehlini

Sâkî-i gül-çihrenüñ bulunmaz ayağın çeker

4. Hemdemüm âhum durur şâm-ı gam-ı dildârda

Gamdan ölürdüm baña olmasa hemdem âh eger

5. Ney gibi ben her nefes meclisde efğân édicek

Âhi’yâ bilimezem mutrib arada ne çeker

R. 46a, Tahir Ağa Kit. 285/53a bakıla.

1

2

3

4

5

Page 47: Ahi Divanı

33

30.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Dér imiş cümle murâd ölmeyicek hâsıl olur

Dôstum bu nice sözdür buña kim kâil olur

2. Bir nefes her kime kim hem-dem ola göñlin alur

Hey kimüñ cânıdur ol şûh ne ehl-i dil olur

3. Göñlümüñ kâfilesi kûy-ı vefâ ‘azmin éder

Hak ‘aceb irgüre mi ki ne uzak menzil olur

4. Yârı görmek nicesin men‘ éde élden ‘âşık

Zerre hurşîd ziyâsına kaçan hâil olur

5. Yüri var çok sözü ko nice ötersin bülbül

Şi‘r-i Âhî’ye nazîre démecük müşkil olur

R. 46b.

1

2

3

4

5

Page 48: Ahi Divanı

34

31.

Fe‘ilâtün Mefâ‘ilün Fe‘ilün

- + - - / - + - - / - + - -

1. Olmadıysa bize visâl-i nigâr

N’ola çeşmümdedür hayâl-i nigâr

2. Lâle-veş yüregüme dağ urdı

Âteş-i haddi üzre hâl-i nigâr

3. ‘Aceb olmaz tıfıl durur dahı

Ey göñül bilmez ise hâli nigâr

4. ‘Âşıkına kemâli cevr étmek

Bize eksilmesün kemâl-i nigâr

5. Saña Âhî hemîn müyesser olan

Gözlerüñde kalan hayâl-i nigâr

R. 47b.

1

2

3

4

5

Page 49: Ahi Divanı

35

32.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Lutf ile bürc-i sipihr-i hüsne şol kim mâhdur

Şöhre-i şehr-i melâhat şimdi ‘Abdu ’llâh’dur

2. Şem‘-i ruhsâruñ gibi rûşen delîlüm var iken

Dil şeb-i zülf-i siyâhuñda niçün güm-râhdur

3. Gel ziyâretden safâ ehlini mahrûm étme kim

Mustafâ nûrı hakı ol çihre Beytu ’llâh’dur

4. N’éts’iderdüm çıkışurdum gözlerüm yaşıyla lîk

Âh kim fâş eyleyen râz-ı derûnum âhdur

5. Âhi’yâ âh étme kim yéle vérürsin gendümi

Hırmen-i ‘ışk içre cism-i nâ-tüvânum kâhdur

R. 48a.

kâh: saman çöpü.

1

2

3

4

5

Page 50: Ahi Divanı

36

33.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Kadd-i nigâra öykünür imiş utanmadın

Serve tabanca urur ise yéridür çenâr

2. Pîr-i muğânla ‘ahdi bütün eyleyenlere

Sır-ise kâsesin felegüñ irmez inkisâr

3. Müjgân éki saf oluban tîğler tutar

Dâmıyla gözi kâfiri mü’min éder şikâr

4. Öp câmın ayağını surâhî gibi müdâm

Meclisde olmağ ister iseñ şâh-ı tâcdâr

5. Kucsam bélüñ olur mı dédüm dédi hôş ola

Öpsem lebüñi dédüm édi dédi kim ne var

6. Mihrüñ yanında görüne Pervîn dédükleri

Gark-ı ‘arak olınca kaça yâr-ı gül-‘izâr

7. Tîğüñ öñince gonca bigi açılur göñül

Dil hurrem olur olıcağız sözler âbdâr

8. Devrân selef …………………………

Yokdur piyâle bigi dahı yâr-ı nâ-pâydâr

R. 48b.

1

2

3

4

5

6

7

8

Page 51: Ahi Divanı

37

34.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Gün toğmaduk başuma vatan gam diyârıdur

Merdümlerini gör gözümüñ yâr bâğıdur

2. Bir sûr çekdi kim bedenümde bu tâk-ı yâr

Başdan ayağa mülk-i melâhat hisârıdur

3. Mecnûn ki yapdı başına murğ âşiyânını

Görenler anı dédi ki Leylî ‘imârıdur

4. Zencîr-i ‘ışkı boynuña kim takdı dér iseñ

Dâr-ı cihânda bir güzelüñ zülfi mârıdur

5. Beytüñ ocağını sulayup süpürüp silen

Âhî’yle bir kişinüñ gazel-i âbdârıdur

R. 49b.

Bu gazel, Âhî’yle Vasfî’nin birlikte yazdıkları bir ortaklaşa gazeldir. Vasfî, kendi şiirinde mahlas beytinde

Âhî’nin adını da vermektedir. (Bkz. Vasfî: Dîvân: Haz. M. Çavuşoğlu, İstanbul 1980, 72. sf. G. 13.).

1

2

3

4

5

Page 52: Ahi Divanı

38

35.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Kâse-i zehr-i felâket başuma efser yeter

Egnüme zillet libâsı câme-i zîver yeter

2. Şâh-ı ‘ışkam kûs-ı rihletle fenâdan göçmişem

Baña hicrân leşkeri mülk-i ‘adem kişver yeter

3. Sen kuşan zerrîn kamer sevdâ-yı zülfüñle baña

Hayderî-veş bélüme zencîr-i ejder-ser yeter

4. Saña gül-gûn bâliş ü zer-beft pister ‘âşıka

Seng-i hûn-âlûd bâlîn bûriyâ pister yeter

5. ‘Âr u nâmûsı n’édem ben göz yaşı besdür baña

‘Âşıka yüz suyı ‘âlem içre rûy-i ter yeter

6. Baña Âhî yaraşur altun beñeklü câme-hâb

Külhan içre pister-i sincâbî hâkister yeter

P. 124b, N. 4915/104b7 kıyıda.

1

2

3

4

5

6

Page 53: Ahi Divanı

39

36.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Vaktidür eflâke çıkarsa fiğân u nâleler

Dâğ-ı mihnetden açıldı sînem üzre lâleler

2. Şol kadar câna teb-i hecrüñ harâret vérdi kim

Penbe ile tamzırur su ağzına tebhâleler

3. Dér gören âyîne-i hüsninde yâruñ hattını

Çevre almış mâh u mihr-efrûza gûyâ hâleler

4. Humret-i la‘l-i nigâra gonca öykündügi’çün

Sıçrayup yüzine yapışmağa durur jâleler

5. Âhi’yâ yâruñ ‘arûsı hüsni şevkine bu gün

Âl vâlâyı gelincik-veş tonandı lâleler

P. 128b, H. H. 1031/152a.

1

2

3

4

5

Page 54: Ahi Divanı

40

37.

Fe‘ilâtün Mefâ‘ilün Fe‘ilün

+ + - - / + - + - / + + -

1. Saña duşmanluk eylemiş ağyâr

Gör e şol Tañrı düşmanın ey yâr

2. Bezdüm usandum ol sanemden dér

Gör neler dér şu Tañrıdan bîzâr

3. Seni hâzır görürken üstinde

Démemiş üstümüzde Tañrı mı var

4. Étmiş ol Tañrısın âzârlamış

Tañrıdan korkmayup seni âzâr

5. Âhî’nüñ yérde gökde va ’llâhi

Bir efendisi bir de Tañrısı var

A.N.T. 62/97, Halet Efendi Eki Kit. 244/317a.

1

2

3

4

5

Page 55: Ahi Divanı

41

38.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Zâhidâ içseñ eger sen de bizüm şerbetümüz

Gün gibi zâhir olurdı saña keyfiyyetümüz

2. Ey ‘azîzüm nice bir ‘âleme dellâl olalum

Yûsuf-ı Mısr bizüm bilmeyicek kıymetümüz

3. Sîne tablın dögüben âh livâsın çekerüz

Hem livâmuz çekilür hem dögülür nevbetümüz

4. Der-i meyhâne durur devlet-i sermed bize lîk

Tâli‘i gör ki bu gün işlemedi devletümüz

5. Okuduk da‘vet édüp uğramadı dâireye

Ol perî-çihre kabûl eylemedi da‘vetümüz

6. İçerüz biz ayağı sâkiye biñ minnet ile

Elümüze vérür ol ékide bir hürmetümüz

7. Devr-i la‘lüñde senüñ şöyle yasağ oldı meyve

Ki şarâb ile harâm oldı bizüm sohbetümüz

8. Gözümüz şîşeleri izi tozından pür olup

‘Aceb ol günlere Âhî ire mi sâ‘atümüz

F. 4078/100a, Halet Efendi Eki Kit. 244/172b, Ü. 79a, P. 236a, H. H. 1031/186b, Revan Kit. 1972/220a/5,

1, 7, 3, 5, 8, HACITAHİROĞLU 1b, 2b, 7b, Nuruosmaniye Ktp. 4915/151a, Millet Ktp. 674/102a/5.

8. b. Yerine: Muhtesib tuymadın Âhî kadehi nûş édegör

Götürelüm ayağı elde iken hürmetümüz H.H.

R. sayfa.

1

2

3

4

5

6

7

8

Page 56: Ahi Divanı

42

39.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / + - -

1. Dâğ oldı lâle gibi dil-i bî-karârumuz

Himmetle gör neler bitürür hâksârumuz

2. Şehbâzıyuz bu mîşe-i ‘ışkuñ ki her zamân

Şâhin bakışlı bir balabandur şikârumuz

3. Deryâlaruz ki gözler irişmez karamuza

Her hâr u hasla dolsa ‘aceb mi kenârumuz

4. Abdâllaruz ki her tarafa yâ ‘Alî déyü

Diller uzatdı sînemdeki Zû ’l-fikârumuz

5. Bir vakt ola ki ‘ibret içün halka Âhi’yâ

Târîh ola éllere seng-i mezârumuz

Ü. 79b, P. 243b, R. sayfa, F. 4078/99b, Halet Efendi Eki Kit. 244/172a, Millet Ktp. 674/105a, Ü. 752/12a,

Tahir Ağa Kit. 285/53b, GÖLPINARLI IX, İZ 221, HACITAHİROĞLU.

1b bitürür yetürür Ü. 244.

3 tolansa F.

1 Kararsız gönlümüz, lâle gibi yandı, dağlandı. Bak da gör, tozumuz, himmetle neler bitirmede.

2 Bu sevgi ormanının iri ve alıcı doğanıyız ve her an şahin bakışlı bir doğan, avımızdır mizim.

3 Öylesine denizleriz ki kıyımıza gözler erişmez. Artık kıyımız her çeşit çer - çöple dolarsa şaşılır mı?

4 Abdallarız ve gönüldeki Zülfekarımız, ya Ali diye her yana, diller uzatmıştır.Abdallar, toplu gezen ve kaş, saç, bıyık ve sakallarını usturayla tıraş ettiren bir derviş zümresidtir. Ali, Muhammed Peygamberin amcasının oğlu, kardeşliği ve güveğisidir. Zülfekar, ucu iki çatal olduğu rivayet edilen ve Ali’ye aid olan bir kılıçtır.

5 Ey Âhî, öyle bir zaman gelir ki mezar taşımaz, halka tarih için illere ibret olur.

Page 57: Ahi Divanı

43

40.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Ol elif-kâmete biz serv-i dilârâ démezüz

Serv-kaddür ol elif-kad aña biz lâ démezüz

2. Tûbî-i cennet ise kucmağa el vérmeyicek

Dilber-i serkeşe biz serv-i dilârâ démezüz

3. Rûm’a sultân u vezîr olur ise dahı eger

Baş egüp biz çelebî kimseye paşa démezüz

4. Yazaruz la‘l-i lebin yâdına rengîn gazeli

Déyicek şi‘r dérüz biz begüm inşâ démezüz

5. İçerüz Âhî mey-i nâbı çü her hûb ile biz

Biz kul oğullarına vakt olur ağa démezüz

Ü. 79b, R. sayfa, Halet Efendi Eki Kit. 349a, Tahir Ağa Kit. 285/54a, GÖLPINARLI 82/III,

HACITAHİROĞLU.

1a. Şâh-ı: Tûbâyı anuñ kaddine hemtâ démezüz Riyâzî Tezkiresi. Fark olacak.

1 O elif boya biz, gönlü bezeyen selvi demeyiz. O elif boylu, selvi gibi usul boyludur, ona da hayır, öyle değil demeyiz.Arap abecesinin ilk harfi olup aebcemizde bazı kere a, bazı kere e ve i yerine geçen «elif» harfinin biçimi, yukarıdan aşağıya çekilen düz bir çizgidir ve bu yüzden şâirler, sevgilinin boynunu, bu harfe benzetmişlerdir.

2 Kucaklamaya el vermedikten sonra cennetin tubâsı bile olsa baş çeken güzele, gönül bezeyen selvi demeyiz biz.Tubâ, kökü yukarıda, dalları aşağıda olup bütün cenneti, dallarıyla kaplayan bir ağaçtır. Sûfîlerin bir kısmı, tubâ’yı, insan olarak kabul eder.

3 Rum ülkesine sultan veya vezir bile olsa, ey çelebi, biz kimseye paşa demeyiz.Rum ülkesi, Anadolu’ya, eskiden verilen addır. Çelebi, Allah adamı anlamına gelirse de nazik, kibar, okumuş, kişizade anlamlarına kullanılmış ve bilhassa Mevlânâ soyundan gelenlerin soy adı olmuştur.

4 La‘l dudaklarını anarak renkli, güzel gazeli yazarız ve deyince de şiir deriz beyim, nesir değil.

5 Ey Âhî, her güzelle sâf şarabı içeriz ve vakit olur ki kul oğullarına ağa bile demeyiz biz.Kul oğlu, yeniçeri askerlerine, paşa kula da, illerdeki askerlere denir. Burada zengin, eşraf, ulu anlamına geliyor.

Page 58: Ahi Divanı

44

41.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

+ - - - / + - - - / + - - - / + - - -

1. Cemâlüñ şem‘-i tâbıyla yanan dillerde dağ olmaz

Gözüñ bîmârı olan dil ölür derd ile sağ olmaz

2. Yüzüñ mehtâb-ı şevkından ne tañ olsa géce gündüz

Cemâlüñ şem‘-i rûşendür aña beñzer çerâğ olmaz

3. Dédüm cânâ ‘izâruñda neden yok zülf-i hüsn-ârâ

Dédi gülzâr-ı Cennetdür cemâlüm anda zâğ olmaz

4. Görüp ârâyiş-i hüsnün al-i la‘lüñe sögmeye

Kaçan kim şehr donansa mey içmege yasağ olmaz

5. Be Âhî üstine bir gün doğar gün gibi ol meh-rû

Yigitsin çünki başuñdan senüñ devlet ırağ olmaz

Ü. 80a.

1

2

3

4

5

Page 59: Ahi Divanı

45

42.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Duşman söziyle küsdi bize yâr-ı cânumuz

Kalmadı tende bu gam ile yarı canumuz

2. Hâr-ı cefâlar ile neler çekdügüm benüm

Söyler çemende bülbül olup kıssa-hânumuz

3. Bâr-ı cefâñı çekdügüme kaşlaruñ misâl

Bu ‘ayn-ı dâldur ki dü-tâdur miyânumuz

4. Tûl-i emel vérür dile sevdâ-yı zülf-i dôst

Sâkî getür e câm-ı mey-i erğavânumuz

5. Âhî vefâda bize eyü añlamaz nigâr

Bizi özi gibi sanur ol bed-gümânumuz

R. 46b.

1

2

3

4

5

Page 60: Ahi Divanı

46

43.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

+ - - - / + - - - / + - - - / + - - -

1. Éşitdüm bir cefâ-kâra o meh-rû mübtelâ olmış

Bi-hamdi ’llâh benüm gibi o dahı mübtelâ olmış

2. Démişler kim vefâsuzdur ‘adûlar yâr içün yâra

Meded hey ol semen-sâya yazuklar iftirâ olmış

3. Gezerken nâz ile gördüm efendiyle efendisin

Birisi Sidre-kad olmış birisi Müntehâ olmış

4. ‘Aceb mi ol güneş tal‘at kamerle iktirân olsa

Perîdür kendü cinsinden biriyle âşinâ olmış

5. Nigâruñ çeşmini Âhî münevver étmiş ol gül-ruh

Çerâğ-ı çeşm-i maksûdı o mihrüñ rûşenâ olmış

Ü. 80a, Tahir Ağa Kit. 285/54a. Bak.

2. efter: ebter.

1

2

3

4

5

Page 61: Ahi Divanı

47

FE

44.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Sen kemân-ebrû içün olalı kaddüm yâ Latîf

Rûz u şeb vird-i zebân édinmişümdür yâ Latîf

2. Levh-i zerde gör ki sîm-âb ile ne nakş étmişem

Sanma zer-gerlikde sen üstâdsın tenhâ Latîf

3. Nâr-ı hecr ile erit ey pûte-i gam cismümi

Hâlis altundur déyü meyl eyleye ola Latîf

4. Ahker-i nâr-ı firâk étdi çü nûr-ı ‘ârızuñ

Yéridür karşuñda yanmak eylesem sevdâ Latîf

5. Dest-i cevrüñle büküp Âhî kadiñ zülfüñ bigi

Eyle bir engüşterî cân al bahâ aña Latîf

R. 47b.

1

2

3

4

5

Page 62: Ahi Divanı

48

KÂF

45.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

+ - - - / + - - - / + - - - / + - - -

1. Nigârâ çeşm-i fettânuñ be-ğâyet gamzekâr ancak

Cigerden tîr-i müjgânuñ geçüp câna kıyar ancak

2. Güzellik câme-hâbında yatup mağrûr-ı hüsn olma

Nazar kıl hâl-i ‘uşşâka ki ‘âlem bî-karâr ancak

3. Gubâr-ı hâk-i pâyuñuñ nesîm-i subh-dem her dem

Koyup bu merdüm-i çeşme dédi hôş-bâd kâr ancak

4. Rakîb-i bed-likâ cânâ cihânda bulmamışken yér

Neden aña bu ‘izzet kim seg-i kûyuñla yâr ancak

5. Cihânuñ mâl ü mülkini vérürseñ Âhî’ye almaz

Nigârâ senden umduğı hemân bûse kinâr ancak

Ü. 80a, R. 39b, P. 322a, 1031 H. H., Ü. 2955/72a, Tahir Ağa Kit. 285/54a bak.

2. ile: olma HH.

3. Gubârın hâkipâyuñuñ HH. merdüm-i HH. hôş: yâ yâdigâr HH.

4. ‘izzetler HH.

5. bûse: bûs u Tahir Ağa Kit. bak.

1

2

3

4

5

Page 63: Ahi Divanı

49

46.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Fe‘ûlün

+ - - - / + - - - / + - -

1. Bu dem bôstân bu dem bôstân budacık

Bize bî-gâne gibi âşinâcık

2. Kamer devrindeki gül yüzlilerden

Güzeller şâhı dilber Mustafâcık

3. Sögermiş ağzumuza tatlu tatlu

İgen nâzükdür ol şîrîn tudacık

4. Gözüm yaşı gibi kanlu şarâbı

Senüñle içelüm éki kabacık

5. Belâ âşüftesi olmışsın Âhî

Behey şûrîde miskîn mübtelâcık

Ü. 80b, R. 39a.

1

2

3

4

5

Page 64: Ahi Divanı

50

47.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Bir güzel sevdüm yine kim hüsnüñüñ pâyânı yok

Cânuma cevr ü cefâsınuñ dahı oranı yok

2. Sidre gibi Müntehâ-kaddi salaldan sâyesin

Ravzada salınmağa serv-i sehînüñ cânı yok

3. Hâr-ı cevrüñden yüzüñe karşu iñlersem ne tañ

Var mı bir gül kim anuñ bir bülbül-i nâlânı yok

4. Küfr-i zülfüñden perîşân göñlümüñ hâlin bilür

Éder ol miskîne rahm étmeyenüñ îmânı yok

5. Hatt-ı müşkînüñle Rûm u Şâm teshîr étmege

Hutbe-i hüsnüñ tapuñdan özge bir sultânı yok

6. Kâmet ü ruhsâr u hattuñ gibi ey hûr-ı-Behişt

Bôstânı Cennetüñ serv ü gül ü reyhânı yok

7. Nâ-tüvân oldı bu Âhî derdüñ ile şöyle kim

Yârını andukça bir âh étmege dermânı yok

Ü. 80b, P. 319a, R. 1972/270a/5.

1

2

3

4

5

6

7

Page 65: Ahi Divanı

51

48.

Fe‘ilâtün Mefâ‘îlün Fe‘ilün

- + - - / + - - - / + + -

1. Âh kim cevrüñüñ nihâyeti yok

N’édeyin ‘ışkumuñ da gâyeti yok

2. Beni zulm ile öldürür âhır

Nice kâfir durur ‘inâyeti yok

3. Nice teşbîh édem saña güneşi

Kim anuñ serv gibi kâmeti yok

4. Haylî cem‘ étdi meblağ-ı hüsni

Bu ‘acebdür velî sahâveti yok

5. Seni gördükçe gayr ile Âhî

Biñ kez ölür velî şikâyeti yok

R. 47b.

1

2

3

4

5

Page 66: Ahi Divanı

52

KEF

49.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtün Mef‘ûlü Fâ‘ilâtün

- - - + / - + - - / - - - + / - + - -

1. Cânâ götür yüzüñden lutf eyleyüp nikâbuñ

Étme nihân cemâlin ebriyle âfitâbuñ

2. Bezm-i şerefde toğdı yılduzı ‘âlî şem‘üñ

Olursa müşterîsi sen şem‘-i mâhitâbuñ

3. Ey dil firâk u hecre sakın mukârin olma

Zîrâ gamuñla âteş kanın içer kebâbuñ

4. Ben öksüz ağladukça kand u lebüñden ayru

Şem‘üñ özi göyinür içi acır şarâbuñ

5. Meyhânede dutıya kor édi hırkasını

Ger bilse édi zâhid hâsıyyetin şarâbuñ

6. Âhî göñül göziyle bak bezm-i hüsn-i yâra

Cân kulağıyla diñle âvâzını rebâbuñ

Ü. 81a, R. 38b, Halet Efendi Eki Kit. 244/299b.

3. gamuñla: nemekle Ü. 81a bak.

4 göyinür: göyindi 244

5 tutuya 244

bilse: bile 244

5 hâsıyyetin?: keyfiyyet-i 244

1

2

3

4

5

6

Page 67: Ahi Divanı

53

50.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Kabrüme dökülen gözi yaşı nigârumuñ

Nergis bitürdi dâiresinde mezârumuñ

2. Sûsenler olmasun mı benüm ravzam üsti kim

Hancerlerinden ölmişem ol gül-‘izârumuñ

3. Hâküm ziyâret eyleyenüñ kaşları yéri

San nakş-ı na‘l-i esbi durur şehsüvârumuñ

4. Mihrüñ şehîdi olalı sînemde dilberâ

Bir zerresini yérde komazlar gubârumuñ

5. Kûyında Âhi’yâ gören âhum şu‘âını

Nûr éndi sanur üstine hâk-i mezârumuñ

Ü. 81a, R. 38b, P. 358a, H.H. 1031.

1

2

3

4

5

Page 68: Ahi Divanı

54

51.

Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ûlün

- - + / + - - - / + - - - / + - -

1. Sôfî ne sorayın saña ol şâhı severseñ

Mescidde bu gâvğâ nedür Allâh’ı severseñ

2. Hâk-i kadem-i yârı hemân başuña görme

Ey bâd-ı sabâ yürüdügüñ râhı severseñ

3. Zulmetde koma kullaruñ ey necm-i sa‘âdet

Devlet güneşi nûr-ı seher-gâhı severseñ

4. Derd ü gam içün çarhda ‘Îsâ’ya devâ sor

Ey nâle var eflâke çık ol mâhı severseñ

5. Cânân éşigin cennete ben vérmezem Âhî

Firdevsi baña añma o dergâhı severseñ

Ü. 81a, R. 38b.

1

2

3

4

5

Page 69: Ahi Divanı

55

52.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Hükm-i takdîrüñe çün irmedi tedbîr senüñ

Fikr-i tedbîr benüm kısmet-i takdîr senüñ

2. Bir başum bir kılıcuñ bir sen ü bir ben berü gel

Bu cihân böyle olur bir benüm ü bir senüñ

3. Tîrüñe karşu senüñ sîne siper eylemişem

Berü gel ceng édelüm sîne benüm tîr senüñ

4. Birisi câna tanıkdur birisi ‘ışka güvâh

Şâhid-i eşk benüm ol hat-ı tezvîr senüñ

5. Kûyınuñ dâr-ı şifâsına varup Âhî dédi

Uşta dîvâne benem bend ile zencîr senüñ

R. 38a, ÜTY 1724/93a, Ü. ?.

1

2

3

4

5

Page 70: Ahi Divanı

56

53.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Nâlişümden géceler yummaz gözini nüh-felek

Âh ki ol meh ‘âlemi éncitdi yérden göge dek

2. Bilmezem ne tâli‘-i ferhunde-fâlüñ var ki hîç

Her kişi ögse seni göge çıkarur ey melek

3. Éncinüp ol gonca-leb dil bülbülinüñ âhına

Dédi lutf eyle yüri bi ’llâh bizden öterek

4. Ol sanem her seng-dilden eylemez tîğin dirîğ

Sen gerek kan ol gerek derd ile taş ol ey yürek

5. Alnuña meh yüzüñe mihr-i cihân-ârâ démiş

Dôstum Âhî seni göge çıkarur géderek

Ü. 81b, R. 39a, P. 344b, Millet Ktp. 674/139b, Revan Kit. 1972/303b, Tahir Ağa Kit. 285/54b, N.

4915/199a, HACITAHİROĞLU.

1

2

3

4

5

Page 71: Ahi Divanı

57

54.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + - -

1. Hey ne fitne başıdur turre-i tarf-ı külehüñ

Zâlimüñ öte ucıdur seri zülf-i siyehüñ

2. Tûtiyâ gibi kaparlar ser-i kûyuñda şehâ

Degme gözler mi görür ‘aceb gerd-i rehüñ

3. Kaşlaruña meh-i nev gösterüp eksükligini

Alnuñ işini tamâm étdi meh-i çâr-dehüñ

4. Gözüñ üstinde kaşuñ yoğ édi ‘âlemde eger

Olmasa na‘lçesi nakşı eger secde-gehüñ

5. Âsitânuñdan ırağ étme igen Âhî kim

Ehl-i dil kulları yanında gerek pâdişehüñ

Ü. 82a, R. 37b, P. 347b, Tahir Ağa Kit. 285/54b, N. 4915/223a, HACITAHİROĞLU.

1

2

3

4

5

Page 72: Ahi Divanı

58

55.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Goncayı dem-beste kılan la‘l-i nâbuñdur senüñ

Lâl éden bülbülleri hüsn-i hitâbuñdur senüñ

2. Cevher-i ‘ışkuñla rûyın tâlibüñ altun éden

Hâk-i iksîr-i der-i devleti meâbuñdur senüñ

3. Dem-be-dem bağrum surâhî gibi pür-hûn eyleyen

Hasret-i câm-ı şarâb-ı la‘l-i nâbuñdur senüñ

4. Bir nefesde mürdeler ihyâ éden ‘Îsâ gibi

Nâz ü işveyle hitâb-ı müstetâbuñdur senüñ

5. Bezm-i gamda şevk-i la‘lüñle ciger pür-hûn olup

Câm-ı ‘ışkuñla göñül mest ü harâbuñdur senüñ

6. Yile véren ‘anber-i sâra gibi ‘ömrüm benüm

Ârzû-yı bûy-i lutf-ı müşg-bâruñdur senüñ

7. Yıllar ile egleyen Âhî’yi şehr-i Brusa’da

Âsitân-ı dergeh-i ‘âlî-cenâbuñdur senüñ

Ü. 82a, R. 37b.

1

2

3

4

5

6

7

Page 73: Ahi Divanı

59

56.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Âfitâb-ı subh-ı devletdür cemâli Ahmed’üñ

Gülsitân-ı bâğ-ı Cennetdür visâli Ahmed’üñ

2. Cân ü dil rahşını târâc étmege ey dôstlar

Tutdı cismümde vatan haylî hayâli Ahmed’üñ

3. Bir nefes gétmez hayâli gözlerümden hâlüñüñ

Merdüm-i çeşmümdedür gûyâ ki hâli Ahmed’üñ

4. Bülbül-i gûyâ gibi bir dem ser-âğâz eylese

Nağme-i Dâvûd’a ta‘n eyler makâli Ahmed’üñ

5. Künc-i fürkatde yaturken hamdü li ’llâh Âhi’yâ

Oldı ben dil-hasteye mûnis hayâli Ahmed’üñ

Ü. 82b, R. 38a.

636 Millet Ktp. 18b.

5. dil-hastenüñ A.E.

1

2

3

4

5

Page 74: Ahi Divanı

60

57.

Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ûlün

- - + / + - - - / + - - - / + - -

1. Başum çevürüp zülf-i semen-sâsı Memî’nüñ

Sihr étdi baña nergis-i şehlâsı Memî’nüñ

2. Misk ile çeküpdür éki ‘unvân-ı melâhat

‘Unvân-ı cemâle karşu tuğrası Memî’nüñ

3. Bir bend ile aldı dil-i dîvânemi benden

Bend étdi baña zülf-i semen-sâsı Memî’nüñ

4. Sünbülleri reyhânın añup sahn-ı çemende

Dik geldi çınâra kad-i bâlâsı Memî’nüñ

5. Vasf étmek içün gül yüzini olmaya hergiz

Âhî gibi bir bülbül-i şeydâsı Memî’nüñ

Ü. 82b, R. 38a.

4-R

Memî’nin yüksek boyu, yeşilliğin ortasına fesleğenin saçlarını anması çınara kafa tuttu.

Dik gel-: Muhalefet etmek, itiraz etmek, kafa tutmak.

Latîfe: Bir zamânda eyü mürekkeb işler Memi Nâm bir harîf var édi. Dükkânına mürekkeb almağa

vardum, Kîr-i Har dérler bir kâtib var édi, ol da geldi. Hemân Memi kalkup Kîr-i Har’a koyu mürekkeb

vérdi. İhtiyârum kalmadı bu beyti dédüm Beyit:

Mürekkebci Memi bilsem senüñ ol Kîr-i Har neñdür

Aña turduñ koyı vérdüñ baña döñdüñ durı vérdüñ 31. sf.

Latîfe: Bir zamânda bir kaç ‘azîz yârân cem‘ olup ‘ayş u ‘işret éderdük. Bunlaruñ biri Memi Çelebî

dirler bir merdüm-zâde; müdâm elinde bâde, halk-ı cihân aña üftâde, kâmeti serv-i âzâde, göñli gül gibi

güşâde édi. Ve ol meclisde bir bî-dil yolında ölmege mahal, garrâ güzel var édi, adı Pîrî; cümle ‘âlem esîri,

cihâna gelmemiş nazîri. Aña Memi Çelebi ziyâde üleşdi, be-ğâyet bî-huzûr eyledi. Ben eyitdüm: Memi

Çelebi sen ziyâde yinisin, senüñ götüñe bir ağır taş aşayduk, ammâ aşacağumuz taş ak olaydı. Çün bunı

Memi Çelebi işitdi, incinmek sûretin gösterdi. Ben eyitdüm: Memi Çelebi incinme, hatâ étmişin, igen yini

edgülsin, bir ağırca ağac asmak da olurmış. Çün bu latîfeyi işitdi, gül gibi gülmege başladı. 39. sf.

1

2

3

4

5

Page 75: Ahi Divanı

61

58.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Nice tahrîr édeyin vasfını derd ü elemüñ

Bağrı yufka kâğıduñ gözleri yaşlu kalemüñ

2. Nâmenüñ barmağına rîşte-i cân bağladı dil

Ki varup benden elin öpe o şâh-ı keremüñ

3. Nâmede nâm-ı humâyûnuñı tahrîr édeli

Yéri baş üzredür ol nâme-i müşgîn-rakamuñ

4. Gam-ı hecrüñle neler çekdügümi yazdum édi

Nâmenüñ kaddini bükdi sanemâ bâr-ı gamuñ

5. Ne bilür hâme ki şerh eyleye hâlüm Âhî

Kar’ elif çıkmaya karnını yararsañ kalemüñ

Ü. 82a, R. 38a, P. 353b, TARLAN, 72/V, GÖLPINARLI IV/83, İZ 222, 62 A.N.T. 92, 674 A.E. 142a,

1972 R. 286a, Tahir Ağa 285/54b.

2. 4. y.d. Ü.

5. Karalık: Kara elif Ü. R. P.

1 Senin yüzünden çektiğim derdi, elemi, mektupta nasıl yazayım? Kâğıdın bağrı yufka, kalemin gözleri yaşlı.

2 Gönül, mektubun parmağına can ipini bağladı; benim tarafımdan gitsin de o kerem şahının elini öpsün diye yaptı bunu.Parmağa ip bağlamak: Eskiden, bir şeyi unutmamak için, parmağa iplik bağlamak âdeti vardı.

3 Mektupta, yüce adını yazalı, miskler gibi yazılar yazan o kalemin yeri, baş üstündedir.4 Ayrılığın gamıyla neler çektiğimi yazmıştım; sevgili, gamının yükü, mektubun belini

büktü.5 Âhî, mektup ne bilir ki hâlimi anlatabilsin; çünkü kalemin karnını yarsan içinden bir harf

bile çıkmaz.

Page 76: Ahi Divanı

62

59.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Olmadı vasluñ müyesser cidd ile cân ey melek

N’édelüm takdîrüñ iş bu râya sığmazmış dilek

2. Alnuñ ile ruhlaruña zerrece beñzetmeyem

Âfitâbum döne dursun mihr ü mâh ile felek

3. Gerçi göz uğrulayup düzdi hayâlüñ göñlüme

N’édeyin ol gamze ucından delinüpdür yürek

4. Sûz-ı âhumdan géce yandum yakıldum ‘âleme

Yér yérin dutışdı yandı ol harâretden yürek

5. Dest dırâz étdüm géce hayrânla reyhân zülfine

Ol humâ-sâye dédi Âhî elüñi éne çek

Ü. 83a.

1 cân: çûn. bak.

2. ene: ine: öte? bak.

1

2

3

4

5

Page 77: Ahi Divanı

63

60.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Sâkî toldur kadehi iç içelüm n’olsa gerek

Koma yarını bu gün hôş geçelüm n’olsa gerek

2. Varalum meygedede hâlis ü muhlis olalum

Sohbet-i ehl-i riyâdan kaçalum n’olsa gerek

3. Vakt ola rahm éde dilber düşelüm ayağına

Yüz sürüp yalvaralum baş açalum n’olsa gerek

4. Cânuma geçdi senüñ tîr-i kemân-ebrûlaruñ

Ey göñül di e geçenden geçelüm n’olsa gerek

5. Âhi’yâ ehli degülseñ bu fenâ dünyânuñ

Geçelüm varlığın elden saçalum n’olsa gerek

Ü. 83a.

1

2

3

4

5

Page 78: Ahi Divanı

64

61.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Âh kim derd ile oldum mübtelâsı Hurrem’üñ

Düşdi nâgeh göñlüme zülfi hevâsı Hurrem’üñ

2. ‘Îd-i vaslı şevkı içün rûze-i gam çekmişem

Tâ nasîb ola déyü bir merhabâsı Hurrem’üñ

3. Sarmaşup her şeb kucar ol serv-kaddi al ile

Nice nâzükdür görüñ gül-gûn kabâsı Hurrem’üñ

4. Ne sorarsın kandadur déyü göñül Âb-ı Hayât

Mürdeye yetmez mi la‘l-i cân-fezâsı Hurrem’üñ

5. Olmağ isterseñ cihân içinde Âhî pâdişâh

Sa‘y édüp var ol éşiginde gedâsı Hurrem’üñ

Ü. 83b, R. 46b.

1

2

3

4

5

Page 79: Ahi Divanı

65

62.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + - -

1. Hâr-ı müjgândan hezârân pâre olursa yürek

Gonca-veş ey ‘âşık-ı şeydâ dilüñ tutmak gerek

2. Sînesini çâk éder seyl-âb-ı eşkümden zemîn

Başına odlar yakar her subh âhumdan felek

3. Tağ u taş fürkatde kan ağlamağa feryâd içün

Lâle hûnîn-çeşm olur dâğ-ı siyâhı merdümek

4. Hânesini göñlümüñ yapdukda mi‘mâr-ı ezel

Revzeni zahm oldı vü tîr-i gamuñ yér yér direk

5. Gerçi ‘âlemde perî yüzlü melekler çok velî

Gözüme sensüz görünmez ne perî vü ne melek

6. Nokta-veş ayırsa tenden başumı tîğ-i ecel

Harf-i ‘ışkuñ mümteni‘dür levh-i dilden k’ola hak

7. Tîğ-i cân-bahşuña karşu vérse Âhî tañ mı kim

Cân vérür âb-ı revâna irmege tîğüñ yürek

R. 47a.

7. tîğüñ: yanğın.?

1

2

3

4

5

6

7

Page 80: Ahi Divanı

66

63.

Fe‘ilâtün Mefâ‘îlün Fe‘ilün

+ + - - / - + - - / + + -

1. Allâh Allâh ne nâzenîn olduñ

Âfet-i sabr u ‘akl u dîn olduñ

2. Bûstân-ı letâfet içinde

Gül-i nesrîn ü yâsemîn olduñ

3. ‘Âlemi odlara mı yakarsın

Ne içün böyle meh-cebîn olduñ

4. Dil ü câna ‘aceb mi möhr ursañ

Hâtem-i hüsne çün nigîn olduñ

5. Âhi’yâ mû-miyânı fikrinde

Cân ü dilden dakîka-bîn olduñ

R. 47a.

1

2

3

4

5

Page 81: Ahi Divanı

67

64.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Gel e gel bir tarafa nâz ile seyrân éderek

Gülerek ‘arz-ı ‘izâr-ı gül-i handân éderek

2. Ol tabîb-i dil ü cân âh ki ben hastesini

Öldüriser bigi bir gün yine dermân éderek

3. Ol kim sebz-i tarî ola gülistân-ı visâl

Hele ey dil gözüñüñ yaşını bârân éderek

4. Ol perî bezmine var hâlüñi ‘arz eyle göñül

Yan yakıl ‘ûd-sıfat ney gibi efğân éderek

5. Geyicek câme-i zer-beftüñi tâvûs-sıfat

N’ola gelseñ bize de nâz ile cevlân éderek

6. Bâde nûş étmez isek göñlümüz açılmağ içün

Gédelüm kûy-ı muğâna hele seyrân éderek

7. Âhi’yâ şöhre-i âfâk olursun âhır

Sen bu üslûb-ı Hasen şîve-i Selmân éderek

R. 48a.

1

2

3

4

5

6

7

Page 82: Ahi Divanı

68

MÎM

65.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Dün gün artar eksük olmaz rûy-i zerdüm var benüm

Hîç etibbâ-yı cihân bilmez ne derdüm var benüm

2. Dutmasun mı âh-ı zârum ‘âlemi bülbül gibi

Reşk-i gülzâr-ı İrem bir tâze vérdüm var benüm

3. Şerh-i dûzah étdügüñden sanma vâ‘iz giryemi

Kendü başum ağlarum bir gayr derdüm var benüm

4. Câm-ı mey sun tâ ki nukl-ı gam içilsün sâkiyâ

Göñlümüñ âyînesinde yine gerdüm var benüm

5. Hâk-pây-ı yâra sürdüm bu mezellet çihresin

Yüzüm ağ alnum açuk Âhî’den ne derdüm var benüm

Ü. 83b, R. 39b, H. 81a.

4. ki nukl-ı gam içilsün: donkluğum açılsun.

5. Âhî: Kimden R, Ü.

1

2

3

4

5

Page 83: Ahi Divanı

69

66.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Câme-i sebz ile bir serv-i bülendüm var benüm

Serv gibi sebze-pûş olmış efendüm var benüm

2. Bu dil-i âvâre bir yérden ékisini sever

Çifte öksüzler dakınmış bir levendüm var benüm

3. Zülfi ile kaşları tâkında cân asılmağa

Dûd-ı dilden kara ibrîşim kemendüm var benüm

4. Kıl kalemlerle yazarlar safha-i defterlere

Kâkül-i dilberde bir kaç dürlü bendüm var benüm

5. Nakş olup sînem nişân-ı zahmı seng-i yârda

Levh-i zerrîn üzre hatt-ı lâciverdüm var benüm

6. Gülşen-i tab‘ından Âhî’nüñ saña ey gonca-leb

Gül gibi bir tâze şi‘r-i dil-pesendüm var benüm

Ü. 83b, R. 40a, H. 81a, GÖLPINARLI 83/V, Halet Efendi Eki Kit. 244/62b, HACITAHİROĞLU.

2. ékisini: éki mahbûb R / éki dilber 244

1 Yeşil elbise giymiş yüce boylu bir selvim var benim. Benim, selvi gibi yeşiller giyinmiş bir efendim var.

2 Bu avare gönül, birden, ikisini de sever; levent bir güzelim var ki çifte öksüzler takınmış.Çifte öksüzler, memelerdir.

3 Saçlarıyla kaşlarının kamerinde, asılmak için gönül dumanından, kara, ibrişim bir kemendim var.

4 Sevgilinin saçları öven bir kaç bendim var ki defter sahifelerine kıl kalemlerle yazarlar onları.Eskiden, gayet küçük ve ince yazıları, sert kıllarla yazarlardı. Bunlara da kıl kalem denirdi. Bu hususta çok defa kirpi kılı kullanılırdı.

5

6 Ey gonca dudaklı, Âhî’nin şairlik gül bahçesinden, sana, gül gibi taze ve gönüllerin takdirini kazanan bir şiirim var.

Page 84: Ahi Divanı

70

67.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Yérde kalmaz âteş-i âh-ı seher-gâhum benüm

Tokunur çarhuña bir gün ey felek âhum benüm

2. Sâye-veş üftâde kullardan yanuñca kimse yok

Gün gün tenhâ yürürsin ey yüzi mâhum benüm

3. Kandasın ey meh ki her gün mihr rûyuñ şevkına

Çarhı tokuz tolanur âh-ı sehergâhum benüm

4. Tûr-ı Mûsâ döymedi envâr-ı hüsnüñ tâbına

Hey ne taşdan yüregüm var imiş Allâh’um benüm

5. Odlara yan Âhî kim odlara yakduñ ‘âlemi

Odlara yansun göreyin nâle vü âhum benüm

Ü. 84a, R. 40a, H. 81a, P. 416a, HACITAHİROĞLU 1b, 4b.

Ü.’de 64’ten önce.

2. Gün gün: Gün gibi? bak. Gün-be-gün.?!!! Günden güne. Her geçen gün.

1

2

3

4

5

Page 85: Ahi Divanı

71

68.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Şol kadar lâle gibi kanlara gark oldı tenüm

Kabrüm üzre açılan lâleye döndi kefenüm

2. Vaslalardur ki ciger zahmını bend étmek içün

Yaralu sînemüñ üstinde benüm pîrehenüm

3. Çekeyin hârını ol gülşen-i ‘ömrüm gülinüñ

Kendü bâğum çemenidür yine kendü dikenüm

4. Hançerüñde dikilen kanlu yürekler gibidür

Her sögütde duran elma ser-i kabrümde benüm

5. Yérde pehlûlarumuñ nakşı ile Âhî hemân

Bir hasîra sarılu mürdeye döndi bedenüm

Ü. 84a, R. 40b, H. 81b, P. 399a, F. 4078/30a TARLAN 72/VI, HACITAHİROĞLU, N. 4915/254a, R.

1972/333b, A.E. 674/158b, Ü. 4025/168a.

62 A.N.T. 68?

5. döndi: beñzer Ü.

1

2

3

4

5

Page 86: Ahi Divanı

72

69.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Sîne-i sad-pârede dâğ-ı nihânum var benüm

Öksüzem koynumda bir göynükli nânum var benüm

2. Ben dédüm la‘l-i leb-i yâra sözüñ varsa eyit

Dédi söz söylemege aña ne cânum var benüm

3. Kimse görmesün déyü düşde hayâlüñi senüñ

Halkı uyutmamağa âh u fiğânum var benüm

4. N’ola bâğ-ı ‘ışkda hurrem olursam gül gibi

Bir saçı sünbül boyı serv-i revânum var benüm

5. Âhi’yâ añma baña bâğ-ı cinân u Kevser’i

Kim lebi Kevser yüzi bâğ-ı cinânum var benüm

Ü. 84b, R. 40b, H. 81b, P. 385b, HACITAHİROĞLU.

1

2

3

4

5

Page 87: Ahi Divanı

73

70.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Tâlib-i iksîr-i ‘ışkam rûy-i zerdüm var benüm

İşüm altun eyledüm kimden ne derdüm var benüm

2. Zahm-ı tîrüñdür zırıhlar dağlar cevşenlerüm

Şâh-ı ‘ışkam gam sipâhıyla neberdüm var benüm

3. Yaralu kolumda éki tâze dâğ urdum yine

Bir nihâl üstinde éki tâze verdüm var benüm

4. Pehlevânlık satmasun gamzeñ kılıç yüzinde kim

Bir kılıç ile dérilür şîr-i mürdüm var benüm

5. Hatt-ı dilberden gubâr irmiş durur mir’âtuma

Ol sebebdendür ki âyînemde gerdüm var benüm

6. Derd-i dil hâlî degül şi‘rümde Âhî şerh olan

Kendü hâlüm söylerem ben kendü derdüm var benüm

Ü. 84b, R. 40b, H. 81b, HACITAHİROĞLU 1b.

1

2

3

4

5

6

Page 88: Ahi Divanı

74

71.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Âteş-i ‘ışkuñla başda dûd-ı âhum var benüm

Bir kızıl börk ile bir perr-i siyâhum var benüm

2. Kirpügüñ ebrûlaruñ göñlüm kemân u tîr édüp

Çifte yaylu çifte oklu bir sipâhum var benüm

3. Âteş-i âhumla oddan tâs urupdur başuma

Bir levendüm kırmızı bir şeb-külâhum var benüm

4. Gün toğusı kıblei dérlerse vechi var baña

Kim éki mihrâblu bir secdegâhum var benüm

5. Kanğı hâr üstinde korsam sâyebânumdur nemed

Her diken dibinde Âhî bârgâhum var benüm

Ü. 85a, R. 41a, H. 82a, R. 1972/329b.

1. siyâhum: külâhum Ü1.

3. tâs: taş H. bak. R. 1972/?.

1

2

3

4

5

Page 89: Ahi Divanı

75

72.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Döndüren fânûs-ı çarhı dûd-ı âhumdur benüm

Yanduran hurşîdi âh-ı subhgâhumdur benüm

2. Mülk-i gam sultânıyam kim dûd-ı âhum âteşi

Çarh-ı atlas üzre zerrîn bârgâhumdur benüm

3. Bir siyeh perçemlü sîmîn-ber sanemden yâdigâr

Şem‘-i meclis dilber-i zerrîn-külâhumdur benüm

4. Zülf-i şeb-rengi degüldür hüsnine olan hicâb

Baña gün göstermeyen dûd-ı siyâhumdur benüm

5. Yanar oddur kim sürer tîğ ile zulmet ‘askerin

Şem‘ler altun ışık geymiş sipâhumdur benüm

6. Na‘lçeñ nakşı degül ebrûlarumda yér yérin

Hâkde kalmış nişân-ı secde-gâhumdur benüm

7. Çarh elinden kanlar ağladan şafak gibi baña

Câme-i surh ile ol gün yüzlü mâhumdur benüm

8. Ol meh-i nâ-mihr elinden şem‘ gibi Âhi’yâ

Başuma odlar yakan baht-ı siyâhumdur benüm

Ü. 85a, R. 41a, H. 82a, P. 384a, Ü. 1547/341b/8 beyit, Halet Efendi Eki Kit. 244/63a. Bakılacak A.E.

674/157a/5, HACITAHİROĞLU 1b.

7. Halet Efendi Eki Kit. 244/1547 Ü. var.

1

2

3

4

5

6

7

8

Page 90: Ahi Divanı

76

73.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Gözi âhûları gel ‘azm-i kinâr eyleyelüm

Biz de begler gibi bir sayd u şikâr eyleyelüm

2. Başumuz alup ayak götürelüm ‘âlemden

Gel kalender olalum terk-i diyâr eyleyelüm

3. Yakalum lâle gibi dâğlar eteginde buhûr

Bir beñi fülfül ile ‘ayş-ı bahâr eyleyelüm

4. Zülf-i dilber gibi vardı Karaman mülki yéle

Varalum Rûméli’ni biz de hisâr eyleyelüm

5. Cigerüm mey gibi hûn étdi benüm za‘f-ı humâr

Kalata’ya varalum def‘-i humâr eyleyelüm

6. İçelüm bir güzelüñ zülf ü ruhı şevki ile

Çünki ‘işret günidür leyl ü nehâr eyleyüm

7. Ol gül-i tâze kulağ urmaya bülbüllerine

Âh ü efğânları biz Âhî hezâr eyleyelüm

Ü. 85a, H. 82a.

R. sayfa.

1 Gel, gözleri ahuları kucaklamaya gidelim; biz de beyler gibi bir avlanalım.2 Başımızı alıp âlemden ayak çekelim; gel, kalender olalım, diyarımızı terkedelim.

Kalenderler, XIII-XVII. yüzyıllarda, Anadolu ve Rumeliye yayılmış olan bir derviş zümresiydi. Kaşlarını, saçlarını, sakallarını ve bıyıklarını usturayla tıraş ettirirler, başlarına, on iki dilimli keçe külâh giyerler, toplu bir halde gezerlerdi.

3 Lâle gibi dağ eteklerinde buhur yakalım; bir beni biber güzelle bahar mevsiminde yaşayalım, içelim, eğlenelim.

4 Karaman ülkesi, sevgilinin saçları gibi yele gitti; biz de Rumeli’ni kale edinelim, oraya sığınalım.

5 Mahmurluğun verdiği zayıflık, ciğerimi kan etti; Galata’ya gidelim de şu mahmurluğu sökelim.

6 Bir güzelin saçlarının, yanaklarının şevkiyle içelim, mademki işret günüdür, gece gündüz içelim.

7 O taze gül, bülbüllerine kulak bile vermiyor; el Âhî, biz de binlerce defa ah çekelim, feryed edelim.Farsçada bin anlamına gelen «hezâr» sözü, aynı zamanda bülbül de demektir. Şair kelimenin iki anlamıyla oynamadadır.

Page 91: Ahi Divanı

77

74.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Ayru düşdüm dôstlar ol serv-i nâzumdan benüm

Rûzgâr ayırdı serv-i ser-firâzumdan benüm

2. Milket-i hüsnüñ metâ‘ın baña ‘arz étmeñ ki hîç

Yûsuf-ı Mısrî dahı ağmaz terâzûmdan benüm

3. Nice kim tûl-i emeller geçdüm ol kâkülde ben

Kılca hâsıl bulmadum ‘ömr-i dırâzumdan benüm

4. Tûtiyâ ile izüñ tozını bir görmek şehâ

Hâşe li ’llâh işbu çeşm-i pâk-bâzumdan benüm

5. Kıssa-i Ferhâd u Mecnûn kim okurlar Âhi’yâ

Bir varakdur defter-i ‘ışk-ı mecâzumdan benüm

Ü. 85a, R. 41b, H. 82a.

3 geçdüm: çekdüm R.

1

2

3

4

5

Page 92: Ahi Divanı

78

75.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Devr içinde bir meh-i nâ-mihr ser-gerdânıyam

Bir kemân-ebrû nigâruñ kuluyam kurbânıyam

2. Halk hayrândur benüm keyfiyyet-i esrâruma

Ben şu ma‘cuncı güzel esrârınuñ hayrânıyam

3. Bu ala gözlerle sen bâğ-ı İrem âhûsısın

Bu ala göñlekle ben kûh-ı belâ kaplanıyam

4. Al kemhâdan yaka étmiş suâl étdüm dédi

Ehl-i ‘ışkuñ ol şehüñ boynına düşmiş kanıyam

5. Ey dil-i âşüfte ben de Âhî-yi âvâreyem

Sen levend iseñ n’ola ben de levend oğlanıyam

Ü. 85b, R. 39b, P. 402a, Tahir Ağa Kit. 285/55a, Ü. 2955/90a, Ü. 1942?.

1

2

3

4

5

Page 93: Ahi Divanı

79

76.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Tîğ-i gamzeyle n’ola başumı yâr étse dü-nîm

Kullu fi‘lin sâdirun minhu ‘alâ ’r-ra’si samîm

2. Ditreme tutsa n’ola şemşîr-i müjgânuñ görüp

Kullu şey’in bi ’z-zarûri hâfin ‘an sayfin harîm

3. Kaşlaruñ yayın kurup pertâb it tîrin berü

İnna sadrî hâzirî li ’s-sahmi va ’llâhi ’l-‘azîm

4. Zâhidâ korkar sanup añma cahîmi sen baña

La yahâfu ‘âşikun siddîkun ‘an nâri ’l-cahîm

5. Çeşm-i bîmârına kurbân olurum démiş rakîb

İnna hâzâ ’l-kâdra ka ta‘n laysa yucrâ min bahîm

6. Giderüp göñli karasın merhem urdı zahmuma

Mustafâ badru ’d-ducâ hal lâ ‘alâ hulkin ‘azîm

Ü.

1. Ondan sâdır olan (gelen) her iş başımızın üzerindedir.

2. Her şeyin zarûrisi, keskin kılıçtan korkar.

3. Allah’a ant olsun ki, benim göğsüm senin oklarına açıktır (hedef olmaya hazırdır).

4. Gerçek âşık olan, Cehennem ateşinden korkmaz.

5. Böylesi değer bilirlik, başka bir yaratıktan da asla beklenemez.

6. Yâni, karanlıkların nuru olan Muhammed Mustafa s.m., en yüce ahlâk üzerine değil midir?

1

2

3

4

5

6

Page 94: Ahi Divanı

80

77.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Bir vefâsuz yâra dil vérdüm yañıldum bilmedüm

Eşk-veş yolında döküldüm saçıldum bilmedüm

2. Şehr-i vasluñ kal‘asın top yıkmış édi dôstum

Leşker-i hicrâna döymezmiş yañıldum bilmedüm

3. Kâmet ü ebrûñ ögüme düşdi mescidde bu gün

Hey kıyâmet nice toğruldum egildüm bilmedüm

4. Dest-i gam birkaç içürdi kim safâ geldüñ déyü

Bezm-i ‘ışkuñdan turup kanda yıkıldum bilmedüm

5. Tîğ-i hicrân ile öldürmek diler dilber beni

Hâzır ol vaktüñe Âhî déme bildüm bilmedüm

Ü. 86a, Halet Efendi Eki Kit. 244/66a.

2a bilmedüm: dôstum yüz vérdüm: döymezmiş leşkeri kâmeti

1

2

3

4

5

Page 95: Ahi Divanı

81

78.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

+ - - - / + - - - / + - - - / + - - -

1. Ne bilsün halk-ı ‘âlem ben nice hem-demden ayrıldum

Gözüm yaşıyla bir ben bilürem kim nemden ayrıldum

2. Nice sıhhat bulam şimden gérü ben haste ey yârân

Tabîb-i cân ü dil olan Mesîhâ-demden ayrıldum

3. ‘Aceb mi dôstlar dîvâne olsam kûh-ı fürkatde

Şunuñ gibi perî yüzlü güzel âdemden ayrıldum

4. Yakamı çâk édüp gamdan hayâl olsam ‘aceb midür

Şunuñ gibi béli ince lebi goncamdan ayrıldum

5. Varursañ kûy-ı dildâra sabâ sor hâl-i Âhî’den

‘Adem mülkine ‘azm étdüm diyâr-ı gamdan ayrıldum

Ü. 86b, H. 82b.

1

2

3

4

5

Page 96: Ahi Divanı

82

79.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Bu dil-i evrâkda hattuñ âh-ı şâhumdur benüm

Servi-i sebz-i kabâ-pûş ol efendümdür benüm

2. Ben Hüseynîyem şehâ kim Kerbelâ abdâlıyam

Tîr-i müjgân ile sînem bir nişânumdur benüm

3. Çarh elinden kanlar ağladan şafak gibi baña

Câme-i surh ile ol gün yüzlü mâhumdur benüm

4. Zâhidâ gılmân gerekmez Cennet-i Me’vâ saña

Bu fenâ dünyâda yârum gérü yârumdur benüm

5. Âh kim dildâruma ma‘lûm olupdur hâcetüm

Mûm olup yanmak ezelden Âhî fikrümdür benüm

Ü. 86b.

1

2

3

4

5

Page 97: Ahi Divanı

83

80.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. N’ola hâlüm ki esîr-i gam-ı hicrân oldum

Bilmezem n’eyleyeyüm vâlih ü hayrân oldum

2. Kendümi dâne-i hâlüñ gibi cem‘ étmiş iken

Zülfüñi yâd édicek bâd-ı perîşân oldum

3. Baña kâr eylemez ey kaşı kemân tîr-i cefâ

Devletinde müjenüñ toptolı peykân oldum

4. Ey mu‘abbir o mehüñ kulluğın eyle ta‘bîr

Dün géce ‘âlem-i rü’yâda <çü> sultân oldum

5. Kanı bir şâh-ı kemâl issi k’ola saña zahîr

Âhi’yâ dutalum eş‘ârda Selmân oldum

Ü. 86b, H. 83a, Halet Efendi Eki Kit. 244/315a, H. 1067.

2b. -H 6

3b. Ben ki pejmürde édüm dâr-i şifâ-yı gamda H.

Şerbet-i la‘l-i revân-bahşuñ içün cân oldum H.

1

2

3

4

5

Page 98: Ahi Divanı

84

NÛN

81.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Doğruluğ étdüm ol şeh-i ebrû-kemâna ben

Ok gibi anuñ içün atıldum yabana ben

2. Baña seni gerek n’éderüm pes cihânı kim

Bir dahı gelsem éki olur bu cihâna ben

3. Bir yana sen helâk édesin bir yana zamân

Bilmem ki n’éyledüm saña n’étdüm zamâna ben

4. Bend-i cünûn-ı ‘ışka dolaşduñ delü göñül

Uslu déyemezem hele saña uyana ben

5. Dün doğdı dünle büyüdi bedr-i münîr kim

Teşbîh édem mi sen güneşi dün toğana ben

6. Va ’llâhi korkarın adını añmağa saña

Bir şi‘r-i ter dédüm yine Âhî fülâna ben

A.N.T. 62/72, Hasan Hüsnü Paşa Kit. 1031/301b 6, Millet Kit. 599/20a 6, Halet Efendi Eki Kit. 244/64a,

Tahir Ağa Kit. 285/55a, Esad Efendi Kit. 3398/84a, HACITAHİROĞLU, Revan 1972/345a.

1

2

3

4

5

6

Page 99: Ahi Divanı

85

82.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Ol güzeller şâhına medh ü senâ olsun dérin

Pâdişâhuma efendüme du‘â olsun dérin

2. Bir selâm içün yoluñ ögmekde ‘ışk olsun baña

Merhabâsuzlarda saña merhabâ olsun dérin

3. Haste göñlüm bir yana zârî kılur ben bir yana

Yâ beni öldür yâ hâlüm bir yana olsun dérin

4. Nemden éncindüñ benüm éki gözüm nemden ki ben

Haste çeşmüñ her ne dérse hôş ola olsun dérin

5. Kulları hâlin yazup ol pâdişâh-ı hüsne ben

Hem du‘â vü hem senâ hem merhabâ olsun dérin

6. Sayru olan Âhî çün sağ istemezmiş kimseyi

Anuñ içün cümle ‘âlem mübtelâ olsun dérin

Ü. 87a, H. 83a, Hamidiye Kit. 1186/26~8b.

1

2

3

4

5

6

Page 100: Ahi Divanı

86

83.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Âşık oldum bir cemâl-i cân-fezâya görmedin

‘Işk ile îmân getürdüm Mustafâ’ya görmedin

2. Göklere ağar duhânum âteş-i âhum gibi

Yanaram yérden göge bir meh-likâya görmedin

3. Cân deger dédüm hatâ étdüm ırakdan la‘lüñe

Müşkil olur cevheri dutmak bahâya görmedin

4. Göklere uçurdılar dün bir humâ-yı tal‘ati

Uçdı göñlüm şâhbâzı bir humâyı görmedin

5. Âşinâlık étmedin bî-gânelik eyler bize

Gör ne lutf eyler ırakdan âşinâya görmedin

6. Her ne cevr étse yéridür Âhî ol dilber saña

Böyle dil vérmek neden bir bî-vefâya görmedin

Ü. 87a, H. 83a, R. 1972/357b bak, Halet Efendi Eki Kit. 244/66a, HACITAHİROĞLU.

2. Duhânum: duhân-ı Ü., 244.

4. Ü, H.

5. 244, HACITAHİROĞLU.

1

2

3

4

5

6

Page 101: Ahi Divanı

87

84.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Sînede her şu‘leler bu âh-ı âteşnâkden

Gûyiyâ bir lâledür kim baş çıkarmış hâkden

2. Kametüm gamdan kemân olursa tañ mı kim baña

Çarh okı gibi yağar tîr-i kazâ eflâkden

3. Çâk çâk oldı ciger yandı derûnum lâle-vâr

Çıkdı sûsenler gibi dûd-ı dilüm her çâkden

4. Pîrlikde sâil olmış şol ağarmış gözlerüm

Ayağuñ altında unutma bir avuç hâkden

5. Sorma Âhî ‘ışk hâlinden fakîh-i şehre kim

Ma‘rifet gelmez bilürsin degme bî-idrâkden

Ü. 87b, R. 50a, P. 456a, H. 83b, Halet Efendi Eki Kit. 244/159a, A.E. 674/164a. -5. N. 4915/287b.

1. Sînde her: Sînem üzre 244.

4. beyit yerine P’de bu beyit var:

İtlerümle eşigümde hem-nişîn olsun démiş

Şükr kim ben bendeyi şâhum götürmiş hâkden

1

2

3

4

5

Page 102: Ahi Divanı

88

85.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Kime feryâd édeyin nâle vü efğânumdan

Kime kan ağlayayın dîde-i giryânumdan

2. Dil tenûrında ciger yanduğı yetmez midi kim

Yédi derd ile beni gam dahı biryânumdan

3. Beslesem hûn-ı cigerle n’ola göz yaşlarını

Çü ciger-gûşelerümdür ki gelür cânumdan

4. Sîneye çekdi déyü tîrüñi ey kaşı kemân

Yaralar ağız üşürdi baña her yanumdan

5. Saña mahlâs yeter Âhî éder aduñı yâd

Her gazel kim okına defter ü dîvânumdan

Ü. 87b, H. 83b, P. 417b, A.E. 674/166b, Ü. 105/124a, Tahir Ağa Kit. 285/55b, N. 4915/298a, Ü.

3563/74b.

1

2

3

4

5

Page 103: Ahi Divanı

89

86.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

+ - - - / + - - - / + - - - / + - - -

1. Şarâb-ı erğavân içsem lebüñsüz baña kan olsun

İçerseñ sen benüm kanum efendi nûş-i cân olsun

2. Elüm ol kan olasıdan yuyuban tevbe étmişdüm

Nasûhuñ la‘l-i şîrîni gözüm kan étdi kan olsun

3. Benüm rûhumdur ol lebler revânumdur benüm ol kad

Hey ol serv-i revân içün benüm rûhum revân olsun

4. Uzasun devr-i hüsnüñde benüm ‘ömrüm durur ol kad

İlâhî isterem senden ki ‘ömrüm câvidân olsun

5. Hüseynüñ ağzın añmağa dilüm varmaz benüm ammâ

Hasan Balı’nuñ ağzından zebânum tercemân olsun

6. İtümdür démiş ol dilber ululamış beni Âhî

Kemâl-i devleti artsun ‘azîz-i kâmrân olsun

Ü. 87b, R. 41b, H. 83b, N. 4915/307a, HACITAHİROĞLU 1b.

3. lebler: dilber N. bak.

4. -H.

4. durur ol kad: dırâz olup. N. bak.

4. uzasun: N. uzansun?

6. beni: seni N. bak.

1

2

3

4

5

6

Page 104: Ahi Divanı

90

87.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Döne döne üstüme peymâneler kan ağlasun

Yana yana hâlüme şem‘-i şebistân ağlasun

2. Destmâlin gözleri yaşıyla gömgök su édüp

Ol bahâr-ı hüsne karşu ebr-i bârân ağlasun

3. Bunca demlerdür anı hûn-ı cigerle beslerüm

Kanlar ağlarsa benüm’çün çeşm-i giryân ağlasun

4. Ben yetîmüñ acıyup ağlarsa kanlu yaşuma

Bahr-ı Kulzüm acısun deryâ-yı ‘ummân ağlasun

5. İtlerüñle âsitânuñda tuz etmek kadrini

Anıcak nân u nemek hakkını yârân ağlasun

6. Ağlamakla çıkdı gözden Âhî ey pîr-i hıred

Demdür ağlarsa yetîm oldı ol oğlan ağlasun

Ü. 88a, R. 42a, H. 84a, P. 532a, GÖLPINARLI X, A. N. T. 76/81, Ü. 4025/146a, 6b.

5 Ağlamakla Âhî gözden çıkdı … HACITAHİROĞLU.

1 Kadehler, çevremde döne döne kan ağlasınlar bana. Geceleyin yanan mum, yana yana halime ağlasın.

2 Yağmur bulutu, o güzellik baharına karşı mendilini gözyaşlarıyla gömgök ederek ağlasın dursun.

3 Bunca zamandır onu, ciğer kanıyla beslemekteyiz, benim için kanlar ağlayacaksa ağlayan gözlerim ağlasın.

4 Öylesine bir yetimim ki kanlı gözlaşlarıma acıyıp ağlayacakas engin deniz acısın halime, uçsuz bucaksız umman ağlasın bana.

5 Ey ihtiyar akıl, Âhî, ağlamakla gözden çıktı, yetim oldu, zamanıdır, o oğlan ağlasın dursun.

6

Page 105: Ahi Divanı

91

88.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Gerçi kim bülbül sever her dem gülüñ bir tâzesin

Sen baña ey gonca-leb her berg-i gülden tâzesin

2. Bülbül-i şûrîdenüñ gûş eylemezsin nâlesin

Ey gül-i ter diñlemezsin bülbülüñ âvâzesin

3. Bir büt-i sengîn-dilüñ ‘ışkında cân vérdi déyü

Kabrümüñ üstindeki mermerde ‘ömrüm yazasın

4. Her gedânuñ kaddine geydürme ‘ışkuñ câmesin

Kim bu zîbâ hil‘atüñ bozduñ hemân endâzesin

5. İrmez ol mâhuñ kulağına fiğânum Âhî’ya

Gerçi âhum iñledür çarhuñ der ü dervâzesin

Ü. 88a, R. 42a, H. 84a, P. 430a, Ü. 1547/394b-4, Tahir Ağa Kit. 285/55b, N. 4915/291b, F. 4077/14b,

1031 H.H.

1

2

3

4

5

Page 106: Ahi Divanı

92

89.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

+ - - - / + - - - / + - - - / + - - -

1. Seg-i kûyuñ ne ceng eyler bu cism-i nâ-tüvân içün

Ne lâzım bunca gavğâlar bir éki üstühân içün

2. N’ola ‘âlemde bir târîh éde ol yâr-ı sengîn-dil

Éşigüñ taşını dikseñ mezârumda nişân içün

3. Benüm menşûr-ı a‘mâlüm yeterdi rûz-ı mahşerde

Seg-i kûyuñ izi olsa berâtumda nişân içün

4. Bélini çeng éki bükmiş elinden zâr édüp ağlar

Hevâ-yı ‘ışk pîr étdi beni bir nev-cüvân içün

5. Geçürdüm ‘ömr devrânın hevâ-yı zülf-i yâr ile

Nasîb olmadı çok yeldüm bu ‘ömr-i câvidân içün

6. Kudûmından benüm olurdı Âhî gözlerüm aydın

İzi tozını gönderse habîbüm armağan içün

Ü. 88b, R. 42a, H. 84a, Halet Efendi Eki Kit. 244/316a, A. N. T. 62/105, TARLAN IX,

HACITAHİROĞLU.

5b. -H.

1

2

3

4

5

6

Page 107: Ahi Divanı

93

90.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Terk édüp sen şâhı yüz döndürsem ol dergâhdan

Kıbleden dönsün yüzüm nevmîd olam Allâh’dan

2. Şol kadar çekdüm elif şol deñlü yakdum dâğlar

Kim ser-â-ser cismüme bir hil‘at étdüm âhdan

3. Leblerüñle goncalar bilsem ne nisbet étdiler

Yakası açılmaduk sözler çıkar efvâhdan

4. Kâmet eylerken namâza sen kıyâm étdüñ meger

Kim müezzin kend’özinden geçdi ilk Allâh’dan

5. Kûyuña ‘azm eyledi Âhî nasîb olmadı âh

Gerçi gétdi Ka‘be’ye ammâ ki döndi râhdan

Ü. 88b, R. 42b, H. 84b, P. 435a, R. 1972/356b/6, N. 4915/289a, HACITAHİROĞLU.

Önce Allâh’tan sonra kendisinden geçti.

1

2

3

4

5

Page 108: Ahi Divanı

94

91.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Her kim ayırmak diler ben kuluñı sen şâhdan

Göreyin merdûd olup sürülsün ol dergâhdan

2. Hecrüñ odından nice bir cân u dil biryân ola

Bi ’llâh insâf eyle ey dilber üşen Allâh’dan

3. Nûr-ı hüsnin ‘arz édüp her dem gelürse âfitâb

Bir gün aña bakmayam yüz döndürüp sen mâhdan

4. Eşk ü âhum ‘âleme fâş étdi râz-ı ‘ışkumı

Çok mahalde töhmet irer kişiye hem-râhdan

5. Fürkatüñde hâlin ey dilber bu Âhî hastenüñ

Tâkatüm yok kim déyem bârî éşit efhvâdan

Ü. 88b, R. 42b, H. 84b, P. 435a, R. 1972/340b, A.E. 674/164b, Ü. 1547/392a, A.E. 636/17a.

4. 5. arasında:

Ol zenah üstindeki hâlüñ kemend-i zülf ile

Sanki teşne Hindû durur çekmek ister çâhdan Ü. 1547’de bu beyit var.

1

2

3

4

5

Page 109: Ahi Divanı

95

92.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Bâğuñ egerçi gül gibi serv-i bülendisin

Meh-rûlaruñ efendi bu gün şeh-levendisin

2. Benden olup da kapuñda n’ola kulluk eylesem

Hîç sen bilür misin seni nasıl efendisin

3. Nâleñ érişdi göklere yérlerdedür yüzüñ

Beñzer dilâ ki bir güzelüñ derdmendisin

4. Kullâb-ı zülf egerçi bir zencîr-i dil geçer

Ey nâle sen de haste göñüller kemendisin

5. Şi‘rüñ tutarsa ‘âlemi Âhî ‘aceb degül

Şâ‘irler içre şimdi Kemâl-i Hocendî’sin

Fatih 4077/64a, A.N.T. 62/57, HACITAHİROĞLU.

2. olup: olup da A.N.T. eyleyeyim: eylesem A.N.T.

3. Nâlen irişdi: İniltün irdi HACITAHİROĞLU.

4. çeker: geçer A.N.T. HACITAHİROĞLU. zülf: dil HACITAHİROĞLU.

1

2

3

4

5

Page 110: Ahi Divanı

96

93.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Fe‘ûlün

+ - - - / + - - - / + - -

1. Şehâ bir dilber-i nâ-mirhibânsın

İgen şîvelüce şâh-ı cihânsın

2. Kıyâmetsin kıyâmet koparursın

Meger kim fitne-i âhır zamânsın

3. Koyup bülbüllerüñ zâğ ile olma

Revâ mıdur çü bir hôş gülsitânsın

4. İgende almağıl ‘uşşâkuñ âhın

Eyâ pîr olası tâze cuvânsın

5. Bu gün hûbân-ı ‘âlem çâkerüñdür

Göñül tahtında şâh-ı kâmrânsın

6. Bu Âhî derd ile Ferhâd’uñ oldı

Ki sen ol Husrev-i şîrîn-zebânsın

Ü. 89a, H. 84b, P. sayfa.

1

2

3

4

5

6

Page 111: Ahi Divanı

97

94.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Âh kim kûyuñdan âhumdur beni mehcûr éden

Bâddur zîrâ mekânından gubârı dûr éden

2. Leşker-i hûbâna sen şâhı muzaffer eyledi

Kalb-i ‘uşşâka sipâh-ı gussayı mansûr éden

3. Ben Ferahşâdum gam u gussañla ‘ışkumdur benüm

Hüsnüñi Hurşîd gibi ‘âleme meşhûr éden

4. İşidüp c∠vérdügüm dildâr sögmiş sînüme

Ol du‘âdur dôstlar kabrüm benüm pür-nûr éden

5. Begligüñ var Âhi’yâ hîç kimseyi görmez gözüñ

‘Işk câmıdur seni hôdbîn ü hem mağrûr éden

A.N.T. 62/76, HACITAHİROĞLU.

1. kûyumdan HACITAHİROĞLU.

2. mansûr: mahsûr HACITAHİROĞLU.

1

2

3

4

5

Page 112: Ahi Divanı

98

95.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Âh kim hâlî degül bir lahza göñlüm âhdan

N’eyleyem bî-çâre dil kurtulmadı eyvâhdan

2. Sîneme çekdüm ‘Alî’nüñ Zû ’l-fikârı şeklini

Hem anuñ etrâfını zeyn eyledüm yâ Şâh’dan

3. Sernigûn gördüm bu gün ağyâr-ı merdûdı yine

Beñzer ol şeytânı sürdüñ ey melek dergâhdan

4. Dilberâ seni rakîbüñden sakınsa dil n’ola

‘Âşık olan kişi saklar sevdügüm bed-hâhdan

5. Âhî fürkatde fiğândan ölse cânâ ta‘n mıdur

Niceler öldi bilürsin derd ile bu âhdan

Ü. 89b, H. 85a 7, TARLAN VII.

1

2

3

4

5

Page 113: Ahi Divanı

99

HE

96.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Bir hasîrüm yoğ iken külbe-i ahzânumda

Bûriyâ nakşı görinür ten-i ‘uryânumda

2. Sâye mi ben başuma ben gün doğacağın bilürin

Başa ol gün mi doğar sâye görem yanumda

3. Merdüm-i dîde ciger gûşelerini nice bir

Götürem kendü yetîmüm gibi dâmânumda

4. Yidügüm ayru géderken seg-i kûyuñla benüm

Görmedüm nân ü nemek hakkını yârânumda

5. Baña ol nâme-i a‘mâl yeter Âhî kim

Yâr hattıyla gazeller ola dîvânumda

Ü. 89b, R. 43a, P. 526a, H. 85a, Halet Efendi Eki Kit. 244/316a, N. 4915/352a, Ü. 4025/167b, F.

4078/39b.

1

2

3

4

5

Page 114: Ahi Divanı

100

97.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

+ - - - / + - - - / + - - - / + - - -

1. Güzellik nevbahârında cihân bâğı bahâr olsa

Baña ol yüzi gülşensüz gerekmez ger hezâr olsa

2. Süvâr-ı esb-i nâz olmış güzeller pâdişehler çok

Atı öñince seyr étsem baña bir şehsüvâr olsa

3. Lebi gonca béli ince güzeller çok durur ammâ

Kuculsa dermiyân olsa öpülse derkinâr olsa

4. Ne zîbâ kasr édi el-hak zümürrîd-reng eflâküñ

Binâsı pâyidâr olsa esâsı üstüvâr olsa

5. Kamer yüzlü kara beñlü güzeller pâdişâhıdur

Benüm mâh-ı siyeh-çerdem ‘aceb mi hâldâr olsa

6. Başum alup géderdüm ben ‘adem mülkine dek Âhî

Öte yanında dünyânuñ eger bir reh-güzâr olsa

Ü. 89b, P. 530a, H. 85a, R. 1972/382a 5, N. 4915/374a, Ü. 3563/80a, Ü. 4025/146a, GÖLPINARLI XI.

5. beñlü Ü. H.

1 Güzellik ilkbaharında dünya bezense, her taraf bağ bahçe haline gelse, binlerce bağlar, bahçeler yeşerse (bülbül feryada başlasa) o yüzü gül bahçesine benzeyen güzel olmadıkça bana lüzümu yok.

2 Naz atına binmiş güzeller, padişahlar çok amma bana bir süvari dilber olsa, benim, naz atına binmiş bir padişahım bulunsa da atının önünde koşup gitsem.

3 Dudaklar gonca, belleri ince güzeller çoktur amma benim bir güzelim olsa da öpülse, kucaklansa, kuçulsa.

4 Şu zümrüt renkli göklerin yapısı, daima dursa, temeli sağlam olsa ne de güzel bir köşk olurdu.

5 benim esmer güzelim, ay yüzlü dilberim, benliyse şaşılacak ne var? Ay gibi yüzü benli güzellerin padişahıdır o.

6 Ey Âhî, dünyanın öte yanında bir yol uğrağı, bir geçit bulunsaydı başımı alır, yokluk yurduna dek giderdim.

Page 115: Ahi Divanı

101

98.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Tîğ-i hecr ile benüm şimdi dilüm yar hele

Dem ola buluşavuz senüñ ile yâr hele

2. Ey cefâ-hû geleli dünyeye ben şimdiye dek

Görmedüm sencileyin dahı sitemkâr hele

3. Bunca yoluñda fedâ étmiş iken cân u dili

Bir selâmuña dahı degmedük ey yâr hele

4. Hele sen cevr ü cefâ étmede eksük komaduñ

Bu dahı böyle ola ey yüzi gülzâr hele

5. Âhi’yâ rahm éde şâyed éşidüp ol gül-i ter

Kalayın derd ile bülbül gibi ben zâr hele

Ü. 90b, R. 43a, P. 43a, H. 85b, Halet Efendi Eki Kit. 244/262a, Hamidiye Kit. 1186/27b.

1

2

3

4

5

Page 116: Ahi Divanı

102

99.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Uçmasun yañlış haberler ol humânuñ üstine

Âşiyân-ı zâğa varmak düşmez anuñ üstine

2. Toğrudur çün kim elif gibi nihâl-i kadd-i dôst

Nokta koyan kim durur ‘âlemde anuñ üstine

3. Âh-ı serd irişmesün bârid nefesler çok velî

Esmesün yavuz yél ol serv-i revânuñ üstine

4. Kaşları yayı gibi biñ dürlü sözler söyler halk

Kimse toz kondurmaz ol ebrû-kemânuñ üstine

5. Eydüñüz yârâna kim sohbet-be-sohbet déyeler

Bir gazel dédi bugün Âhî fülânuñ üstine

Ü. 90a, H. 85b, R. 1972/377b, 1306 g. ZÂTÎ’de.

4. yayı gibi biñ dürlü sözler söyler: yayına yüz biñ egri söz söylerse H.

1 aynı

R. sayfa.

1

2

3

4

5

Page 117: Ahi Divanı

103

100.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Bir elif çekdi yine sîneme cânân bu géce

San sarıldı baña bir serv-i hırâmân bu géce

2. Ayuñ on dördi gibi dün géce meclisde édüñ

Kanda ahşamlayasın ey meh-i tâbân bu géce

3. Yine bilsek ki ‘aceb kimlere hem-kâse édüñ

Ki cihân dolmış édi na‘ra-i mestân bu géce

4. Seni dün géce rakîb ile görüp sohbetde

Düşdi yalıñ kılıca şem‘-i şebistân bu géce

5. Rindler sohbetine tâlib olan ‘ârife diñ

Âhî’nüñ hücresine cem‘ ola yârân bu géce

Ü. 90b, P. 512a, H. 86a, A.N.T. 68/86, N. 4915/369a, Halet Efendi Eki Kit. 244/172b, Hamidiye Kit.

1186/25a, TARLAN 75/XII.

5 diñ: dek Ü., H., A.N.T.

1

2

3

4

5

Page 118: Ahi Divanı

104

101.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. N’ola kûyuñda itüñ lutf ile bir kerrelige

Dése yapuşup etegüme bizüm gölgelige

2. Ger güzer eyler ise sîneme tîr-i gam-ı dôst

Sîne lutfından anuñ muhkem utanup elike

3. Câna cevr édeli âh éderem sabr édemem

Nice sabr eyleyeyin irdi bıçağ uş elige

4. Ruhlaruñ ay u güni kodı beni tıkdı eve

Yine bî-çâreleri sokdı delükden delüge

5. Âhî’nüñ eylemesün kimsene beytin tashîh

Beyt kim mermer ile yapıla yér yok helike

Ü. 90b, P. 527a, H. 86a, Ü. 1547/476b, N. 4915/359a bakıla.

helik: ufak taş parçası.

3. eyleyeyüm P.

4. ay ü günü kodı beni tıkdı eve P. 1547 Ü. H.

5. kimsene şi‘rin P.

5. ile: ola Ü. N. bak.

1

2

3

4

5

Page 119: Ahi Divanı

105

102.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtün Mef‘ûlü Fâ‘ilâtün

- - + / - + - - / - - + / - + - -

1. Baş koşdı nergis ü gül cem‘ oldı bir araya

Bir éki oñmaduklar bir kaç yeñi yakaya

2. Ol lebler içün içmedük peymânesini yâruñ

Bir tolıyı kim içmez şol éki merhabâya

3. Hemdem olursa nâlem nâya ‘aceb midür kim

Feryâdı eksük olmaz baş koşanuñ hevâya

4. Ebrûlaruñ hilâle beñzer dédük biz ammâ

Eksük nazarla bakduk ola serv-i meh-likâya

5. Dil rûşen olmaz Âhî câm-ı mey olmayınca

Câm olmayınca hâne muhtâc olur ziyâya

Ü. 90b, P. 491b, N. 4915/394a, A.E. 674/195a. N. 2. beyit.

hevâya baş koş-: boyun eğmek. Tarama Hayâlî’de tek örnek.

2. içdük: içmeñ Ü.

5. olmayınca0 olmayıcak? N. bak.

1

2

3

4

5

Page 120: Ahi Divanı

106

103.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Kim kemân-ebrûlaruñ beñzetdi kurbân ayına

Âferîn olsun anuñ kurbân olayın râyına

2. Cânumı kurbân édüp pay étdiler meh-pâreler

Ol ala gözlüm benüm gelmez mi kurbân payına

3. Cân kuzusını benüm boynuma kurbân eylemeñ

Sen hemân bir kerre kurbân iste kaşuñ yayına

4. Ya çeker ebrûlaruñ kaşı kemânlar kılana

Tîr atar gamzeñ gözi âhûlaruñ alayına

5. Hûblar bayramlık in‘âm édüp ‘âşıklara

Her güzelden Âhî’nüñ bir bûse düşdi payına

Ü. 91a, H. 86b, Halet Efendi Eki Kit. 244/118b, Ü. 4025/163b.

? 3. Sen: Tek 244.

? 4. kılana: kalbine 244.

? 5a. Hûblar ‘âşıklara bayramlık ihsân étdiler 244.

Ü. 4025 2. payına: ayına ?

Ü. 4025 3. Sen: Tek.

5a 4025 Ü.

1

2

3

4

5

Page 121: Ahi Divanı

107

104.

Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ûlün

- - + / + - - + / + - - + / + - -

1. Andan berü kim basduñ ayağuñ yüzüm üzre

Nakş oldı na‘alçeñ yéri éki gözüm üzre

2. Tâ haşra degin sebz-i mahabbet vére hâküm

Saçın çözüp ağlarsa bulutlar tozum üzre

3. ‘Aynumda degül kühl-i Safâhân benüm ammâ

İzüñ tozınuñ minneti éki gözüm üzre

4. Kanlu yaşumı deftere yazmak diledükçe

Kanlar saçılur şevk-i kalemden cüzüm üzre

5. Ben bir baş açuk Rûmili abdâlıyam Âhî

Yokdur dönüşüm cân vérürem bu sözüm üzre

Ü. 91a, H. 86b, Esad Efendi Kit. 3343/35a, F. 4078/32b.

1. basduñ ayağuñ F. H.

3. İzi H.

4. şevk-i …: şakk-ı kalemden cüzüm/cüzem

kalemden cüzüm: dilümden sözüm

5. baş F. H. vérürem F. H.

F. 4078/32b, Esad Efendi Kit. bak.

1

2

3

4

5

Page 122: Ahi Divanı

108

105.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Evvel cihânda la‘net aña kim güzel seve

Koca sakallu cilf kekez mübtezel seve

2. Lâyık mıdur ki sen sevesin el kuca müdâm

Dilber odur ki sen kucasın dâyim el seve

3. Sevmek hatâ imiş sevicek bârî bir kişi

Dünyâda seve bir sanem-i bî-bedel seve

4. Şol nâzenîni sev ki niyâz ehlin isteye

Âvâz ‘âşıkı ola şi‘r ü gazel seve

5. Kat‘-ı ‘alâka eyle cihândan sen Âhi’yâ

Şol hîz-i bî-temîzi ko mekr ü hiyel seve

A.N.T 62/66.

Bu 2. beyitin farkı olacak!

M2 2-3 arasında bir beyit var.

cilf: kaba, hoyrat; ayak takımından.

hîz: ibne, oğlan, puşt

1

2

3

4

5

Page 123: Ahi Divanı

109

106.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Niçün öykündüñ déyü la‘l-i lebi cânâneye

Sâkîyi gör kim ne kanlar yutdurur peymâneye

2. Şem‘-i serkeş kellesi kızdukça bezm-i yârda

Germ olup her dem yalıñ hançer çeker pervâneye

3. Gördi ‘uşşâkuñ başında devleti yok rahm édüp

El salar da‘vet kılur çağırup devlet-hâneye

4. Yâr elinden ölmege cân vérürin ben haste âh

Nice ‘âşıkdur şu kim cân vérmeye cânâneye

5. Bâdeden başını kaldurmaz habâb-ı mey gibi

La‘l-i nâbuñ şevkına Âhî düşüp meyhâneye

Ü. 91b, H. 86b, R. 1972/364b, N. 4915/342a, A.N.T. 62/79, TARLAN 75/XIII.

1. öykündi Ü. H. bak.

3. éder: kılur Ü. H. N. 4915, R. 1972 bak.

4. yolında: elinden Ü. H. P. bak.

5. düşüpdür bâdeye F.

P. sayfa.

1

2

3

4

5

Page 124: Ahi Divanı

110

107.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Sarılupdur bedenüm penbe-i dâğ-ı tenüme

Geymege zerrece yér kalmadı pîrâhenüme

2. Soyunup ‘ışk-ile Mecnûn gibi ‘üryân oluram

Yañılup kimse yapışmaya benüm dâmenüme

3. Kanda bir bâr-ı girân u gam u mihnet var ise

Yâr-ı cânum gibi muhkem tolanur gerdenüme

4. ‘Âlemüñ halkını ko hâlüme hayrân étme

Gel gülünc étme beni dôstuma duşmanuma

5. Sabrumuñ hirmenidür sînede cânum Âhî

Âh kim sûz-ı dil âteş bırağur hirmenüme

Ü. 91b, H. 87a, R. 45b.

1

2

3

4

5

Page 125: Ahi Divanı

111

108.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Nevbahâr oldı gelüñ ‘ayş édelüm güller ile

Salalum ‘âleme âvâzeyi bülbüller ile

2. Bir yüzi gül lebi mül servi kinâr eyleyigör

‘İşret isterseñ eger güller ile müller ile

3. Görmek isterseñüz ol mâhı ser-tâ-pâ karîn vezin bozuk

Yâr dülbendini gör ak karanfüller ile

4. Âhi’yâ n’olsa gerek ‘arsa-i nazm içre bu gün

Koşalum tab‘ semendin gel e öñdüller ile

R. sayfa.

1

2

3

4

Page 126: Ahi Divanı

112

109.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Tîr-i gamzeñ çok iş éder fitne kaşuñ adına

Kimden ögrendi bu sihri âferîn üstâdına

2. Biz kemîne kulları hıdmetde taksîr étmezüz

İşlemesün ol dilberüm her ne sığarsa adına

3. Turma ey mutrib elüñden koma bir dem sâzuñı

İçelüm sâkî meyi gül yüzlilerüñ yâdına

4. Bakmadı benden yana vü kılmadı nâlem eser

Nitekim gül bülbülüñ kılmaz nazar feryâdına

5. Cennet-i Me’vâ’dan uçmak isteseydi hûrîler

Ger geleydi gülşenüñ bir kez behişt-âbâdına

R. 48a.

1

2

3

4

5

Page 127: Ahi Divanı

113

110.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Kend’özin has bigi salmayan yaşı ırmağına

Râstî yüz sürmez ol serv-kadüñ ayağına

2. Ak bulutdur sanma karşu mihr yüzin kaplayan

Kim bu abdâl-ı felek penbe urunur dâğına

3. Beni giryân étmeden hâlî degül bir dem rakîb

‘Âkıbet eşkümdür anuñ su kuyan ocağına

4. Câm-ı meclis la‘l-i mey-gûnuñla öpüşdüg’içün

Meskenet édüp surâhî baş kor ayağına

5. Âhi’yâ çün kim bilürsin katı ağındur rakîb

Geç sen ol yüzi karadan uyma bi ’llâh ağına

R. 48b.

ağın: zorba, haydut. gibi bigi.

1

2

3

4

5

Page 128: Ahi Divanı

114

111.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Fe‘ûlün

+ - - - / + - - - / + - -

1. Kan’ ol ruhsâr-ı dilber gibi lâle

Nice al ola kim yete bu ala

2. Çü mir’âta baka ol âfitâbum

Olur ruhsâruma âyîne hâle

3. Lebüñde dürr-i dendânın gören dér

Dizilmiş gûyiyâ la‘l üzre jâle

4. Eyü vardı seni mey tutdı sâkî

Niçün tolandurur perrüñ piyâle

5. İgende sokma çeşmüme rakîbi

Kapuma karşu yapmağıl havâle

6. Bulalı zerrece pertev o günden

Külâhum perri ta‘n éder hilâle

7. Gözüm nûş édicek hûn-ı cigerden

Lebüñüñ ‘aksidür aña piyâle

8. Miyânuñla dehânuñ fikri ‘aklum

Komaz bir lahza gayrı kîl ü kâle

R. 49a.

1

2

3

4

5

6

7

8

Page 129: Ahi Divanı

115

112.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Göklere çıkar édi hasret ile âteş-i âh

Mihr-i bürc-i şeref olmasa édi ‘Abdu ’llâh

2. Zülf-i ‘anber-şikenüñ hasreti ile ölsem

Kabrüm üzre yetişür kâh-sıfat mihr giyâh

3. Sıdkumuñ da‘vîsine ‘ışkuñ yolında dôstum

Eşk-i çeşmümle olupdur çihre-i zerdüm güvâh

4. Mihr ile mâhuñ yüzine bakmayam Tañrı hakı

Bir göz ucıyla éder iseñ baña gâh nigâh

5. Nice görünsin felek tâkında ey meh âfitâb

Âteş-i âhumla odlara yanupdur subhgâh

6. Mihr-i ruhsâruñdan ey meh-rû yanardum hecrden

Sâye-i zülf-i siyâhuñ olmasa <baña penâh>

7. Âhî hâk olur ise ger âteş-i hicrân ile

Ehl-i diller yazalar merkadine tâbe serâh

R. 49a.

1

2

3

4

5

6

7

Page 130: Ahi Divanı

116

113.

Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ûlün

- - + / + - - + / + - - - / + - -

1. Hemdem olalı âh-ı sehergâh benümle

Yâr olmadı bir lahzacık ol mâh benümle

2. Gétdüñ sanemâ mihr ü vefâ eylemez olduñ

Gam kaldı hemân yalıñuz eyvâh benümle

3. Nâlem éşidüp kimse benüm yanuma gelmez

Şimden gérü feryâd ola gümrâh benümle

4. ‘Ömrüm yalıñuzlıkla geçerdi dün ü gün âh

Kim derd ü gamuñ olmasa geh gâh benümle

5. Âhî nice hâlî olayın zâr u sitemden

Her kanda gédersem biledür âh benümle

R. 49b.

1

2

3

4

5

Page 131: Ahi Divanı

117

114.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Fe‘ûlün

+ - - - / + - - - / + - -

1. Elüm irmez meded öldüm nigâra

Ki döymez kimseler hîç intizâra

2. Édüpdür asmağa dil nîmesini

Gözi kassâbı müjgânın kanara

3. Gülünc étdi beni duşmanlaruma

Be zâlim böyle m’ider yâr yâra

4. Tolardı nûr ile kabrüm nigârâ

Eger bir kerre gelseydüñ kenâra

5. Elüñden yakamı çâk édüp irte

Şikâyetler édem Perverdigâra

6. Baña kan ağladur derd ile her dem

‘Aceb n’étdüm ki yâ Rab rûzgâra

7. Bulınur mı ‘aceb aransa Âhî

Senüñ gibi cihânda bî-sitâre

P. 533b, R. 1972/375a 7, N. 4915/379a, R. 1976 karşılaştır.

1

2

3

4

5

6

7

Page 132: Ahi Divanı

118

115.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Göster kaşuñı kaddi hilâlüñ dü-tâh ola

Çöz zülfüñi ki çihre-i ‘anber siyâh ola

2. Çokdan rakîbe seg dér édüm lîk korkaram

Kûyuñ itüñle ortada bir iştibâh ola

3. Cânânenüñ şarâb-ı leb-i la‘li var iken

Sâkî piyâleyi bize sunmak günâh ola

4. Tîğ-i cefâ ile ölicek sînem üstine

Sûsen diküñ nişâne-i şemşîr-i âh ola

5. Lutf eyle serv öykünemez saña ger aña

Gülden kabâ vü nergis-i zerden külâh ola

6. Göñli evi yapılmağa yok çâre Âhî’nüñ

Kıldı hemîn şöyle şu yér kim tebâh ola

Ü. 91b, H. 87a.

1

2

3

4

5

6

Page 133: Ahi Divanı

119

116.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

+ - - - / + - - - / + - - - / + - - -

1. Çıkarsa n’ola sînemden benüm dûd-ı siyâh egri

Dütüni toğrı çıksun tek olursa dûdgâh egri

2. O kad bâlâ vü zülf egri diyâr-ı hüsn pür-âşûb

Memâlik fitne şeh zâlim ‘alem serkeş sipâh egri

3. Benüm râh-ı mahabbetde günâhum n’oldı â zâlim

Günehlüler saña toğrı ola ben bî-günâh egri

4. İgende kej-rev olmasun bizümle beydak-ı hâlüñ

Ki şatranc-ı mahabbetde degüldür râh-ı şâh egri

5. Kamer gibi yüzi beñlü güzeller pâdişâhısın

Yaraşur mâh-ı nev gibi geyerseñ şeb-külâh egri

6. Gehî meyhâne yolında gehî mesciddedür Âhî

Harâb-ı mest-i ‘ışk olmış yürür geh toğrı gâh egri

Ü. 92a, P. 586b, H. 87a, N. 4915/448b, R. 1972/397b.

2. -H.

6. Harâb-ı: Harâb u R. 1972 bak.

1

2

3

4

5

6

Page 134: Ahi Divanı

120

117.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Câme-i sebz ile bir serv-i bülendüm var édi

Sâyesinde şâh édüm bir beg efendüm var édi

2. Uçdı elden altun üsküflü güzel şâhin gibi

Bir kebûter sînelü şehbâz efendüm var édi

3. Dâmenümde besledüm kendüm ciger gûşem gibi

Eşk dérler bir delükanlu levendüm var édi

4. N’édelüm irgürmedüñ canbâz-ı cânı zülfüñe

Kıl kalemle yazacak bir ince bendüm var édi

5. Ey baña Tañrı selâmın vérmeyen bir vakt ola

Déyesin Âhî gibi bir derdmendüm var édi

Ü. 92a, R. 45a, P. 284b. H. 528a, 87b, Hamidiye 1186/25b.

Nazîm bestelemiş.

1

2

3

4

5

Page 135: Ahi Divanı

121

118.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Nergisüñ degmemek içün güle yavuz nazarı

Bâzûbend atdı sabâ şâh-ı güle goncaları

2. N’ola eşkümle rûh-ı zerdüme meyl eylese yâr

Meyl éder çünki güzeller göricek sîm ü zeri

3. Dér édüm zülfine tolaşma göñül eslemedüñ

Yéridür şimdi saña her ne éderlerse yéri

4. Geldügince dile mihmân-ı gamuñ dîdelerüm

Çekdügi hûn-ı cigerdür öñine mâ-hazarı

5. Vasf-ı hüsnüñde ferîd olsa ‘aceb mi Âhî

Gün gibi şu‘le vérür çünki sözinüñ güheri

Ü. 92b, R. 45a, 1031 H.H. 355a, H. 87b, P. 572b, R. 1972/399a, Halet Efendi Eki Kit. 244/169a, Tahir

Ağa Kit. 285/55b, Ü. 3563/80a, N. 4915/426a,b?.

1 atdı: asdı P.

atdı: itdi 244.

R. 1972 bak. Tahir Ağa 285

N. 426a,b bak.

1

2

3

4

5

Page 136: Ahi Divanı

122

119.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Fe‘ûlün

+ - - - / + - - - / + - -

1. Seg-i kûyuñ beni âşüfte gördi

Du‘âlar eyleyüp üstüme ürdi

2. Düşelden sünbülüñ sevdâlarına

Sabâ bî-çâre çok yeldi yöpürdi

3. Lebüñ öpdügini gördi sâğar

Birez meclisde mey taşdı köpürdi

4. Gözüñ şâhid kaşuñ da‘vâcı oldı

Lebüñ kanuma vardı hat getürdi

5. Ayaklarda gubâr olmışdı Âhî

Ser-i zülfüñ anı yérden götürdi

Ü. 92b, H. 87b, Halet Efendi Eki Kit. 244/125a, Hamidiye Kit. 1186/37b, Ü. 4025/146a.

1. eyleyüp: okuyup 244. H. ü. 4025 bak.

1

2

3

4

5

Page 137: Ahi Divanı

123

120.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Sanemâ görmeyeli gûşe-i dükkânda seni

Étdi gözüm yaşı şermende ‘akîk-i Yemenî

2. Eyledi cevr ü cefâ tîrine göñlümi nişân

Vay ne hôş bilür imiş işbu göñülden geçeni

3. Dil-i Mecnûn ferah u hurrem olursa n’ola ger

Leylî’nüñ atınuñ eski çulıdur pîreheni

4. Veh ki cellâd-ı gam u hasret ü zülfüñle boyuñ

Beni dâra éledür boynuma dakup reseni

5. Âhî bir şûh-ı cefâkâra göñül düşdi yine

N’édeyin n’eyleyeyin vây beni vü vây beni

Ü. 93a, R. 45b, P. 566b, H. 88a, N. 4915/430b.

3. ger: kim P. N. bak. N. bak.

5. düşdi: vérdi Ü. N.?

5 vay beni vü vay beni N. bak.

1

2

3

4

5

Page 138: Ahi Divanı

124

121.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Ben serve nice beñzedeyin kadd-i dilberi

Tûbâ vü Sidre olmaya anuñ berâberi

2. Bir vech ile terâveti vardur yanağınuñ

Pejmürde gösterürse revâdur gül-i teri

3. Müşgîn saçuñı dâm düzüp murğ-ı cân içün

Bağlar ucına dâne-i hâl-i mu‘anberî

4. Hatt-ı siyâhı ‘aksini eşkümde dér gören

San kim geçer cihân suyını şâm leşkeri

5. Bir dilrübâya bağladı göñlini Âhî kim

‘Aynına gelmez işbu cihânuñ güzelleri

Ü. 93a, R. 45b, P. 573a, H. 88a, Halet Efendi Eki Kit. 244/170a, N. 4915/456b.

1

2

3

4

5

Page 139: Ahi Divanı

125

122.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Gördiler kim cânlar alur gamzeñüñ peykânını

Her kişi tende emânet saklar oldı cânını

2. Pehlevânlık adını ‘âlemde destân étmege

Kanlu yaşlarla pür étdüm sînemüñ meydânını

3. Şöyle cânum acıdur şîrîn lebüñ öpdükçe kim

Meclisüñde sâğaruñ bulsam içerdüm kanını

4. Geçdi çün devr-i kamer gün yüzliler devrânıdur

Sürsün ol gün yüzli sürsün geçmedin devrânını

5. Göñlegin Âhî göge boyadı dûd-ı âhdan

Gör nice reng ile avlar ol levend oğlanını

Ü. 93a, R. 43b, P. 589b, H. 88a, Halet Efendi Eki Kit. 244/172a, N. 4915/417b, A.E. 674/200b,

HACITAHİROĞLU 1.b.

1

2

3

4

5

Page 140: Ahi Divanı

126

123.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Dâğlar çün nâlemi gûş étdi feryâd eyledi

Dédiler kim dehr bir Ferhâd bünyâd eyledi

2. Bir perî-tasvîrdür dîvâne nakş éden beni

Baña nakşı o melek yüzlü perî-zâd eyledi

3. Çâh-ı gam mahbûsıyam ol şeh halâs édüp beni

Bir levendi san bu gün zindândan âzâd eyledi

4. Göñlümi yıkduñ bu gün yapsañ n’ola kim bir zamân

Yıkdı bir şeh Ka‘beyi tekrâr bünyâd eyledi

5. Adına düşmezdi gerçi kaddümüz dâl eylemek

Ol elif-kâmet bu gün Âhî ‘aceb ad eyledi

Ü. 93b, H. 88b, P. 615a, Halet Efendi Eki Kit. 244/316a, N. 4915/403b, R. 1972/395a bak, A.N.T. 76/100,

TARLAN 76/VI, İZ 221.

1

2

3

4

5

Page 141: Ahi Divanı

127

124.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Ne musâhib bulunur derd ü gam-ı yâr gibi

Ne ferâğat yéri var gûşe-i hammâr gibi

2. Bir bölük başına gün toğmaduk üftâdelerüz

Yérlere çalma igen sâye-i dîvâr gibi

3. Getürüp nokta gibi ortaya atdı beni çarh

Başladı kendü kıyı çizmege pergâr gibi

4. Yaralu kollarumı dâğ-ı gamuñdan nice bir

Destmâl ile asam boynuma tûmâr gibi

5. Ol kıyâmet beni ferdâya salup Âhî hemân

Yarına kaldı işüm va‘de-i dîdâr gibi

Ü. 93b, R. 43b, H. 88b, P. 632b, Halet Efendi Eki Kit. 244/315a, F. 4077/98a, Tahir Ağa Kit. 285/55b.

4b. H., F.’da şöyledir:

Zeyn édüp dâğ-ı firâkuñla hamâyil yérine

Asayum kollarumı boynuña tûmâr gibi Tahir Ağa 285 bak.

‘Âşık Çelebî. 4b,: -4b.

5. hemân: yine P. ‘Âşık Çelebî, F. Tahir Ağa 285 bak.

1

2

3

4

5

Page 142: Ahi Divanı

128

125.

Mefâ‘ilün Fe‘ilâtün Mefâ‘ilün Fe‘ilün

+ - + - / + + - - / + - + - / + + -

1. Ne nakş éder bizüm ile nigârı gördüñ mi

Ne fitneler koparur rûzgârı gördüñ mi

2. Bu kanlu kanlu yaşumdan revân olup göz göz

Bu çeşme çeşme akan cûybârı gördüñ mi

3. Direk direk dikilürken kapuñda dûd-ı dilüm

‘Alem ‘alem göge ağan şerârı gördüñ mi

4. Kaçup kaçup da ırakdan dönüp dönüp yüzüme

Kıya kıya bakan ol gamzekârı gördüñ mi

5. Bu pâre pâre ciger kanı ile sînemde

Bölük bölük açılan lâlezârı gördüñ mi

6. Kabâ-yı al geyüp gül gibi çemenlerde

Güzel güzel salınan kadd-i yârı gördüñ mi

7. Sorar érişdügine Âhî göz yaşın döküp

Kabâ-yı surh ile ol gül-‘izârı gördüñ mi

Ü. 94a, R. 115b ? 44-45 olabilir bak Dîvân’da yok, H. 88b, P. 612b, TARLAN 76/XVI, GÖLPINARLI VI,

İZ 221, HACITAHİROĞLU 5 4b.-, A.N.T 62/79, Halet Efendi Eki Kit. 244/176a, Ü. 3563/91b, Hamidiye

1186/26a,b, Ü. 2955/121b, Esad Efendi Kit. 3343/52a, R. 1972/401b5, F. 4078/77a,

6 4.-5. arasında yalnızca F’de var. H. 1186, Ü. 2955.

1 Sevgili güzeli gördün mü, bizimle ne düzenlere girişmede, zamanı gördün mü, ne fitneler koparmada

2 Bu kanlı kanlı yaşımdan göz göz akıp çeşme çeşme yürüyen şu dereyi gördün mü?3 Gönlümün dumanı, kapında direk direk dikilmiş. Bayrak bayrak göğe yükselen

kıvılcımları gördün mü?4

5 Bu parça parça ciğerin kanıyla göğsümde, bölük bölük açılan lâleliği gördün mü?6

7 Âhî, kime erişirse gözyaşını döküp, kırmızı kaftanla o gül yanaklıyı gördün mü diye sorar.

Page 143: Ahi Divanı

129

126.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Bir yürek yağı ciger vuslası cân pârecigi

Cigerüm paraladı gamze-i mekkârecigi

2. Bağrumı lâle gibi odlara yandurdı benüm

Bir siyeh-çerdecigüñ hâl-ı siyeh-kârecigi

3. O kadar kirpük okı pârelere atdı beni

Göreyin kim cigere uğraya her pârecigi

4. Yüzüm ağ alnum açukdur benüm ağyârı koma

Kendü kazancı durur kendü yüzi karacığı

5. Bezm-i gamda bu gün Âhî yine âvâre yürür

Eksük olmaz hele ol sohbetüñ âvârecigi

Ü. 94a, R. 44a, H. 89a.

P. sayfa.

1

2

3

4

5

Page 144: Ahi Divanı

130

127.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Ol ciger-vasla ki biñ câna deger vaslacığı

Hey ne cân pâresi olmış o ciger-vaslacığı

2. Dehenüñ hastelere ‘ayn-ı şifâhânesidür

Meded öldüm baña bir pâre şeker vaslacığı

3. Gam pelâsı var iken tâc u kabâ añma baña

Yüri sôfî yüri dervîşe yeter vaslacığı

4. Kıymetin bilmediler Yûsuf-ı gül-çihremüzüñ

Hayf nâ-dâna düşüpdür o güher vaslacığı

5. Vérmese Âhî n’ola pîrezen-i dehre murâd

Begüm er vaslacığıdur begüm er vaslacığı

Ü. 94a, R. 44a, H. 89a.

1

2

3

4

5

Page 145: Ahi Divanı

131

128.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Leblerin yâd édicek cismümüze cân geldi

Göñül abdâlı yetiş tekyeye kurbân geldi

2. Sevin ey dil ki saña derd ü gam-ı yâr gelür

Sohbet esbâbı gerek hücreye yârân geldi

3. Zâhidâ biz de yübûsetle helâk olmuşduk

Mey-i nâb ile birez beñzümüze kan geldi

4. Pîrlikde delükanluluğum añdurdı şarâb

Yine ol devr-i zamânlar bize oğlan geldi

5. ‘Işk râzını igen açma ki a‘dâ éşidür

Söyleme Âhî birez sohbete nâdân geldi

Ü. 94b, R. 44b, H. 89a, Halet Efendi Eki Kit. 244/122b.

2 gerek: görüñ 244.

4. yine ol: şimdi bu Ü. 244.

5. sohbete: meclise R., Ü. 244.

1

2

3

4

5

Page 146: Ahi Divanı

132

129.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Sînem içre ‘ışk bir gamhâneye bünyâd eyledi

Seng-i mihnetle der ü dîvârın âbâd eyledi

2. ‘Işkdur dürlü libâs ile tecellî eyleyen

Gâh özin Şîrîn kıldı gâh Ferhâd eyledi

3. Mest-i bî-hôş oldı sanmañ câm-ı sahbâdan beni

Kim benüm bî-hôdluğumı bir perî-zâd eyledi

4. Kodı derd ehline Âhî yine Şîrîn yâdigâr

Kûhken gétdi velî ‘âlemde bir ad eyledi

Ü. 95a, A.E. 674/202a 5.

3. bî-hôş: bî-hûş. bak. A.E. 5 beyit bk.

1

2

3

4

Page 147: Ahi Divanı

133

130.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Derd ü hesret bu degül kim ola fürkat bâkî

Derd odur kim ben ölem kala bu hasret bâkî

2. Cân çıkınca hele hıdmetde ben eksük komadum

Eger ölmezsem efendi yine hıdmet bâkî

3. Sîneden geçdi müjen zahmı turur dilde henûz

Çıkdı peykânı velî kaldı cerâhat bâkî

4. Bî-vefâdur bu felek ‘ışk u mahabbet çoğ olur

Ne hüsn sende ne hôd bende mahabbet bâkî

5. Sohbeti var mey-i nâb ile bu gün yârânuñ

Yüri ey Âhî senüñle yine sohbet bâkî

Ü. 95a, R. 45a, P. 639b, Halet Efendi Eki Kit. 244/78b, F. 4078/44b, Hamidiye 1186/27a, N. 4915/436b,

A.E. 674/203b.

5. beyit 674 A.E. bak.

1

2

3

4

5

Page 148: Ahi Divanı

134

131.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Güllere dönse ‘aceb mi yüregüm pâreleri

Gonca-veş ağız açar her yañadan yâreleri

2. Uşda vardum déyüben göñlümi âvâre kılur

Cânuma geçdi benüm gamzeñ okı yâreleri

3. Uyku bağı getürür gibi saçuñ ‘ukdeleri

Uykusuz kodı kamu bülbül-i bî-çâreleri

4. Sizüñ él âdeminüñ böyle mi olur resm şehâ

Görüben yüz çevirür ‘âşık-ı bî-çâreleri

5. Éşidüp gayra düşürdügümi zülf-i siyehi

Saña mı kaldı be Âhî dédi yüz karaları

Ü. 95b, H. 89b.

1

2

3

4

5

Page 149: Ahi Divanı

135

132.

Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün

+ - - - / + - - - / + - - - / + - - -

1. Kemânkeş kaşuñ atdukca bu câna tîr-i müjgânı

Hasedden duşmanuñ cânâ kurur cismindeki cânı

2. Nifâk édüp göz édermiş tapuña seg rakîb ammâ

Sakın iğvâsına uyma begüm kör eyle şeytânı

3. Kadeh nûş eyleyüp yâra durup ikrâm-ı tâm étdüm

Dédi bi ’llâh buyur hânum ki sohbetdür Süleymânî

4. Ruh-ı zîbâya meyl étmez dédiler zâhidi ammâ

Meger bir zerrece yokdur anuñ gögsinde îmânı

5. Cemâl-i ‘âlem-ârâsın temâşâ éderek yâruñ

Düşürdi nâgehân Âhî kemend-i zülfine cânı

Ü. 95b, H. 89b, Ü. 3563/73b.

1

2

3

4

5

Page 150: Ahi Divanı

136

133.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + -

1. Gel sevindür sanemâ lutf u vefâ ile beni

Ki cefâ odları hâk étdi yakup cân ü teni

2. Ne içün kılmayasın bendeñe lutfuñ nazarın

Bu meseldür ki bilürsin çü severler seveni

3. Sînemüñ üstine cânâ basar iseñ ayağuñ

Duruban şevkuñ ile çâk édem ol dem kefeni

4. Hatı geldügine yâruñ igen ağlama göñül

Çü bilürsin ki gülüñ olmamak olmaz dikeni

5. Âhi’yem âh éderem ‘ışkuñ ile şâm u seher

Kerem ét Tañrı’ya bak eyleme bî-cân beni

Ü. 95b, H. 89b, P. 556b.

3. cânâ: hânum Ü, cânum H.

4. Hatı geldügine yâruñ: Yârı ağyâr ile görüp P.

1

2

3

4

5

Page 151: Ahi Divanı

137

134.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Künc-i fürkatde ümîd-i vasl-ı yâr egler beni

Cân vérürdüm derd ile ol intizâr egler beni

2. Za‘f ucından tâkat-i sabrum dükendi kalmadı

Eşk-i hûnîn ile şimdi âh u zâr egler beni

3. Yalıñuzlıkda hayâl-i haddüñ ey mihr dökülüp

Şem‘ gibi her géce par par yanar egler beni

4. Hân-ı hüsnüñden geçüp mihmân olaydum ey gözüm

Hey bir éki gün bu çarh-ı bî-karâr egler beni

5. Zehrini dehrüñ ferâmûş étmek içün Âhi’yâ

Mest olup her gün şarâb-ı hôş-güvâr egler beni

Ü. 96a, H. 90a, N. 4915/420a.

2. hûnîn ile: hûnînümle H. N bak.

3. mihr dökülüp: meh-rû gelüp. N. bak.

1

2

3

4

5

Page 152: Ahi Divanı

138

135.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Zâhidâ içsem ‘aceb mi câm bayram irtesi

İrdi nevrûz ile gül eyyâm bayram irtesi

2. Rûzede halvâ-yı şîrîn ile olmayan şikâr

Bâde-i telh ile olur râm bayram irtesi

3. Rûzede bir bûse lutf eyle dédüm güldi dédi

Birine biñ eyleyem ni‘âm bayram irtesi

4. Sanuram bir deste güldür tâze şâh üzre turur

Sâkînüñ destinde şol bir câm bayram irtesi

5. Rûzede ey mâh-ı nev vasluña irmezdi elüm

Hâzır ol kim éderem ikdâm bayram irtesi

6. Âhi’yâ müşkil belâdur seg rakîbe âh kim

Ol gözi âhû olursa râm bayram irtesi

Ü. 96a, H. 90a, P. 614a.

2. -P.

3. -Ü, H.

1

2

3

4

5

6

Page 153: Ahi Divanı

139

136.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + - -

1. Ey lebi gonca yanuñda komağıl ağyârı

Çünki olmaz gül-i gülzâr-ı Cinânuñ hârı

2. Güzel oldur ki vefâ eyleye ‘âşıklarına

Hâce oldur ki ri‘âyet éde hıdmetkârı

3. Baña ol mâh gibi döne döne cevr eyler

Göreyin yérlere geçsün felek-i gaddârı

4. Deng éder bâr-ı firâk ile cefâkeşlerini

Mîve-i vaslını sunmasa rakîbe bârî

5. Gördügi dilbere Âhî nice meyl eylemesün

Şâ‘irüñ çünki güzel sevmek olurmış kârı

Ü. 96b, H. 90a.

4. bâr-ı: yâr H.

1

2

3

4

5

Page 154: Ahi Divanı

140

137.

Fe‘ilâtün Mefâ‘ilün Fe‘ilün

+ + - - / + - + - / + + -

1. Şîve vü nâza gâyet olmaz mı

Bu ‘itâba nihâyet olmaz mı

2. Tutalum kul günâh étse şehâ

Lutf-ı şehden himâyet olmaz mı

3. Tevbe suyı yumaz mı ‘isyânı

Feyz irişüp ‘inâyet olmaz mı

4. Kâdı oldukda irte Hazret-i Hak

Hûblardan şikâyet olmaz mı

5. Hâl-i Mecnûn’ı añup ağladuğum

Derd-i dilden hikâyet olmaz mı

6. Âhi’ye dahı şefkatüñ yok mı

Şîve vü nâza gâyet olmaz mı

Ü. 96b [son], Halet Efendi Eki Kit. 244/244b, HACITAHİROĞLU, Hamidiye 1186/25b6, Ü. 3552/20b.

2. étse: éde 244. ?

3: -244.

Hamidiye bk.

1

2

3

4

5

6

Page 155: Ahi Divanı

141

138.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Ancak kamer kucar yine ol ince bélleri

Hâtem öper meger yine ol ağ elleri

2. Boynına tolar irişenüñ hûblar kolın

Bir merhabâya bizüm éle degmez elleri

3. ‘Uşşâk hastelendi belürdi ise hatuñ

Beñzer yakın geldi bularuñ ecelleri

4. Hôş zevk éder cihânda girîbân ile kemer

Öper kucar toyınca bu ra‘nâ güzelleri

5. Mihr-i ma‘ânî ile yine rûşen eyledi

Etrâf-ı kâyinâtı bu Âhî gazelleri

R. 49b.

1

2

3

4

5

Page 156: Ahi Divanı

142

139.

Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ûlün

- - + / + - - + / + - - + / + - -

1. Ey subh-ı rûhuñ matla‘-ı envâr-ı İlâhî

Sen mihri bu matla‘ nice <rûşen éde mâhı>

2. Mâhî gibi dil ‘ârızuñ âbında yüzerken

Mâhiyyetin anuñ nice keşf éde kemâhî

3. Dil vechi var étse rûhı devrinde tevakkuf

Çün gördi saçı silsilesin nâ-mütenâhî

4. ‘Aks-i had ü zülfüñ durur ey cân-ı cihânum

Bu çeşm-i cihân-bînde sepîdî vü siyâhî

5. Bakup yukarı kasr-ı cemâlüñe degerken

Turmaz egilür mâh-ı nevüñ başda külâhı

6. Müşgîn saçını tarf-ı ‘izârında gören dér

Kim tutdı güneş üstine bu çetr-i siyâhı

7. Bu düzd-i dil ol kasr-ı cemâle çıkamazdı

Zülf-i siyehi gibi kemend olmasa Âhî

P. 608b.

1

2

3

4

5

6

7

Page 157: Ahi Divanı

143

KIT‘A

140.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Gel yeter rüsvâ-yı halk ol bir vefâsuz yâr içün

Diñle sözüm aç gözüñ bu ibtilâdan vâz gel

2. Yılduzuñ ol mâh ile alışmamışdur mâ-hasal

Âhi’yâ gel bî-sitâre bu hevâdan vâz gel

R. 49b.

1

2

Page 158: Ahi Divanı

144

MATLA‘LAR

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + - -

1. Kim démişler es-sahiyyu mâ-melek

Döneyüm yoluñda döndükçe felek

M2

1

Page 159: Ahi Divanı

145

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + - -

1. Sînede hâlî degül hicrân hicrân üstine

Tekyede eksük degül mihmân mihmân üstine

M6

1

Page 160: Ahi Divanı

146

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + - -

1. Safha-i ruhsâruña ol nokta-i hâl-i siyâh

Dest-i kilk-i sun‘ ile konmış nişân-ı bûsegâh

06 Mil Yaz C 20 yr. 25a.

1

Page 161: Ahi Divanı

147

MÜFRED

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fâ‘ilün

+ + - - / + + - - / + + - - / - + -

1. Ahşamlamağa başladı ellere şimdiden

On dördine irişmeden ol mâh-pâremüz

Riyâzî Tezkiresi yr. 25b (Âhî mad.)

1

Page 162: Ahi Divanı

148

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Gétdi göñül saña gel e ey bî-vefâ gel e

Şâyed ki isteyü seni göñlüm baña gele

2. Yâ ben harâmî-çeşmüñe kanum halâl édem

Yâ ol harâmî bir gün ola ki yola gele

‘Âşık Çelebî 52b, 9. sr. Eş‘âr-ı o ilk örnek.

1

2

Page 163: Ahi Divanı

149

001.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Her dem cigerde var ola bir kanlu dâğumuz

Eyleñ du‘â söyünmeye yanar çerâğumuz

2. Düşdük tarîk-i meykedeye câm-ı belâden

El çekmezüz ecel sımayınca ayağumuz

3. Her dilde olmalı [vü] dirilmekdür işimüz

Derd ehliyüz bizüm [de] bulunursa sağumuz

4. Biñ söyleseñ kelâmuñı nâsih éşitmezüz

Cennet sadâsı ‘ışkıla pürdür kulağumuz

5. Çekdük livâya Âhî édüp göz yaşın seylâb

İklîm-i ‘ışkı almağa gördük yarağumuz

Halet Efendi Eki Kit. 244/198b.

1 Her an ciğerde bir kanlı yaramız var olsunYalvarın yanan çıramız sönmesin.

2 Belâ [=evet] kadehinden meyhane yoluna düştükÖlüm ayağımızı kırmadıkça el çekmeyiz.

3 İşimiz her gönülde olmaktır yaşamaktırbizim de sağımız bulunursa dert ehliyiz.

4 A öğüt veren, bir kere söylesen de sözünü duymayızCennet sedası olan aşk ile kulağımız tıka basadır.

5 Âhî, göz yaşını sel edip sancağa çektikAşk ülkesini almağa hazırlandık.

Page 164: Ahi Divanı

150

002.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. Ağlatsa ger bizi n’ola ol mâh-pâremüz

Çün kim bu göz yaşından açıldı sitâremüz

2. ‘Işk âteşi bizümle tutuşduğını görüp

Göklerde bir çakım kav olupdur şerâremüz

3. Ahşamlamağa başladı ellerle şimdiden

On dördine irişmedin ol mâh-pâremüz

4. Evvelden ağzı var dili yoğ édi kimseye

Tîğüñ fetîlini göreli azdı yaramuz

5. Çok istedüm vücûdını yérde bulunmadı

Var ise gök yüzindedür Âhî sitâremüz

Halet Efendi Eki Kit. 244/42b, Riyâzî irişmeden.

1 O ay parçamız bizi ağlatırsa ne olur kizira bu göz yaşından yıldızımız açıldı.

2 Aşk ateşinin bizimle tutuştuğunu görüncekıvılcımımız göklerde bir çakım kav oldu.

3 O ay parçamız on dördüne erişmedenşimdiden ellerde akşamlamağa başladı.

4 Herkese karşı önceden ağzı var dili yok idikılıcın fitilini göreliden beri yaramız azdı.

5 Vücûdunu yerde çok aradım bulunmadıÂhî, var ise yıldızımız göktedir.

Page 165: Ahi Divanı

151

003.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + - -

1. Bâğ-ı hüsn içre bulınmaz saña hemtâ güzelüm

Serv gibi salınursañ n’ola şâhâ güzelüm

2. Hil‘at-i hüsni géyüp şîve-i nâz ile yüri

Kılmağa kendüñi ‘uşşâka temâşâ güzelüm

3. Mîve-i vasluña iremedi vâ hayf dirîğ

Geçdi şeftâlü déyü ‘ömrümüz ayvâ güzelüm

4. Sa‘y ile Merve hakı n’ola tavâf eyler isem

İşigüñ kıblesidür Ka‘be-i ‘ulyâ güzelüm

5. N’ola lutfuñla bu vîrânemüz âbâd édesin

Gelesin hücremüze gün gibi tenhâ güzelüm

6. Ser-i kûyuñda fiğân ile gören Âhî’ye dér

Miskîn olmış yine âşüfte vü şeydâ güzelüm

A.N.T. 59/26b.

1 Güzellik bağı içinde sana bendeş bulunmaz güzelimServi gibi salınırsan nolur ki a padişâh güzelim.

2 Güzelim, kendini âşıklara göstermek içinGüzellik kaftanını geyip naz şivesi ile yürü.

3 Kavuşma yemişine eremedi ah yazık vah yazıkŞeftali diye diye ömrümüz geçti ayva güzelim.[Ayvâ güzel: Yeni yetme güzel, eyvâh güzel.]

4 Koşarak Kabe’yi dönsem Merve’nin hakkı ne oluryüce Kâbe eşiğinin kıblesidir güzelim.

5 Güneşin girdiği gibi odamıza yalnızca gelmelutfunla bu yıkıntımızı bayındır etsen ne olur güzelim.

6 Âhî’yi senin mahallenin başında ağlarken görenlero yerinden oynayamayan yine delilere dönmüş derler güzelim.

Page 166: Ahi Divanı

152

004.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün

- + - - / - + - - / - + - - / - + - -

1. Vérmesün Hak kimseye gurbetde yârân acısın

Yollarında öleyin ben baña yârân acısın

2. Tatlu tatlu o güler ben acı acı ağlaram

Ol yolında öldüğüm tatlı sanur cân acısın

3. Ölür ise üstine şol hastenüñ ağlar yok

Yâr u ağyâr ağlasun kâfir müselmân acısın

4. Bahr olursa ‘ilm ile terk édem olmaz dînde

Tatlu su katmak gidermez bahr-i ‘Ummân acısın

5. Kendüyi bilmezlerüñ gûş itme ta‘nın Âhi’yâ

Tab‘-ı pâke hayfdur çekdürme nâdân acısın

Fatih 4078/77b.

1 Allah kimseye gurbette dostlar acısı vermesin.Ben yollarında öleyim dostlar bana acısın.

2 O tatlı tatlı güler ben acı acı ağlarım.O yolunda öldüğüm can acısını tatlı sanır galiba.

3 Ölür ise o hastanın üstüne ağlar olmaz.Dost düşma nağlasın, kafir müslüman acısın.

4 Bilgi denizi bile olsa dinde terk etmek olmazTatlı su katmak olmak Umman denizi acısın.

5 Kendisini bilmezlerin sataşmasına kulak asma ey ÂhîTemiz huya yazıktır çektirme bilmez acısın.

Page 167: Ahi Divanı

153

005.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün

- + - - / - + - - / - + - - / - + - -

1. Dôstlar duşman dahı hercâyî dilber sevmesün

Hâne hâne seyr édici şâh-ı hâver sevmesün

2. Gonca göstermez yüzin zülf ile örter rûz u şeb

Mü’min olup bir kişi çâk başlu kâfir sevmesün

3. Yâdlar ile devr édici ‘ayş u ‘işretde müdâî

Âşinâ kanın içer bu dehre beñzer sevmesün

4. Gül gibi mahbûb olup hercâyîlık ‘âdetcigi

Bülbül-i bîçâreler hercâyî güller sevmesün

5. Taşlar ile dögünüp ırmağ-veş Âhî yine

Su gibi her yana akar kimse dilber sevmesün

Ü. 5758/22b Muhibbî Dîvân’ı

1 Dostlar, düman bile elden ele gezen güzel sevmesinevden eve dolaşan gün doğusu şahı (güneş) sevmesin.

2 Tomurcuk yüzün göstermez gece gündüz saçı ile örterMümin olup bir kişi yarık başlı kâfir sevmesin.

3 Eller ile dolaşan yemek içmekte Tanıdık kanını içen bu derhe benzeri sevmesin.

4 Gül gibi sevilip elden ele gezmek alışkanlığıÇaresiz bülbüller elden ele gezen güller sevmesin.

5 Âhî, ırmak gibi taşlar ile dövülüp yinekimse su gibi her yana akan bir sevgili sevmesin.

Page 168: Ahi Divanı

154

006.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün

- + - - / - + - - / - + - - / - + - -

1. Bir gül-i tersin seni Hak yad elinden saklasun

Gonca-i nevrestesin horyad elinden saklasun

2. Göñlümüñ ma‘mûresin zulm ile vîrân eyledüñ

Hak senüñ seng-i dilüñ Ferhâd elinden saklasun

3. Dâma salduñ bakmaduñ dil murğınuñ feryâdına

Saydına rahm eylemez sayyâd elinden saklasun

4. İtlerüñle hemdem olsam mâni‘ olma ki rakîb

Âşinâ çıkmayayın Hak yad elinden saklasun

5. Âhî’nüñ kılmaz mısın âh âteşinden sen hazer

Hak seni bu nâle vü feryâd elinden saklasun

Halet Efendi Eki Kit. 244/241b.

1 Bir taze gülsün seni Hak yad elinden saklasınYeni yetme tomurcuksun horyat elinden saklasın.

2 Gönlümün mamuresini zulm ile yerle bir eyledinHak senin gönül taşını Ferhâd elinden saklasın.

3 Gönül kuşunun feryadına bakmadın kapana kıstırdın.Avına acımayan avcı elinen saklasın.

4 İtlerinle arkadaş olursam mani olma ki rakiptanıdık çıkmayayım Allah yad elinden saklasın.

5 Ah, sen Âhî’nin ateşinden sakınmaz mısınAllah seni bu feryad ve figan elinden saklasın.

Page 169: Ahi Divanı

155

007.

Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün

+ + - - / + + - - / + + - - / + + - -

1. Beni başdan çıkaran sünbül-i gül-bûdur bu

Cigerüñ nâfelerin hûn édici budur bu

2. Dîde-i dilber iseñ de uyan ey baht-ı siyâh

Bunca yıllardur uyursın nice uyhudur bu

3. Dil ü cân nakdini sînemden uğrulardı müjeñ

Hûn édüpdür cigerüm âh bir uğrudur bu

4. Görse her bir güzeli yüz sürer ayağına dil

Hîç yenilmez n’ideyin kim bir akar sudur bu

5. Âhî’yi barmağ ile gösterüp ey serv-i revân

Serv-kadler dédiler birbirine odur bu

P. 473a, P. 533a, H.H. 1031/31ba.

1b nâfelerüñ: nâfelerin

2 Dîde-i dilber isen: Dédi dilber işiginde

3 Dil ü cân: Cân ü dil

4 yüz sürer ayağına dil: sürer ayağına yüzin

Vahşet étme gel gel ey dilber kenâra gâh gâh

Sen bir âhûsın n’ola düşsen şikâra gâh gâh

1 Beni baştan çıkaran bu gül kokulu sünbüldürCiğerin nafelerini kan edici budur bu.

2 Güzelin gözü isen de uyan eh kara bahtlıBunca yıllar uyursun bu nasıl bir uykudur.

3 Kirpiklerin gönül ve can akçasını göğsümden çaldıAh ciğerimi kan eyleyen bir hırsızdır bu.

4 Gönül hangi güzeli görse ayağına yüz sürerNe yapayım hiç yenilmez bir akar sudur bu.

5 Ey servi boylu Âhî’yi parmak ile gösteripservi boylular birbirine bu odur dediler.

Page 170: Ahi Divanı

156

008.

Mef‘ûlü Fâ‘ilâtü Mefâ‘îlü Fâ‘ilün

- - + / - + - + / + - - + / - + -

1. İzi tozına kühl senüñ müşterî ise

Kana boyansun éki gözümüñ biri ise

2. Gel beñzeriyle söyle eyâ hâce-i cemâl

Cân ile bûseñi alalum beñzeri ise

3. Yetmez mi egnüme bir éki kürk nâfe-vâr

Maksûd egerçi sarılacak bir deri ise

4. Meydân-ı ‘ışka kim kodı bu kanlu yaşları

İşbu <ki> ehl-i ‘ışk eger serserî ise

5. Éki gözüm’çün Âhî izüñ tozını senüñ

Vérmez éki cihâna eger cevherî ise

H. 86a, 92. Gazelden sonra.

1. İzüñ tozına olmasın.

1 Sürme senin izinin tozuna alıcı olmuşbari iki gözümün biri kana boyansın.

2 A güzellik satıcısı, gel benzeriyle söylecan ile öpücüğünü alalım benzeri ise.

3 Maksat sarılacak bir deri ise.Misk gibi bir iki tel saç omuzuma yetmez mi

4 Aşk ehli madem başı boş gezmekte pekibu kanlı göz yaşlarını aşk alanına kim koydu.

5 Âhî, iki gözüm çıksın senin izinin tozunumücevherci bile iki cihâna değişmez.

Page 171: Ahi Divanı

157

009.

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün

- + - - / - + - - / - + - - / - + -

1. Sayd olupdur murğ-ı dil bir gözleri şehbâz ile

Altun üsküfli kara gözli güzel şehbâz ile

2. Hemdemüm geh sûz u ‘ışk gâh sâz u nâledür

Hurrem ol dem kim geçer ‘âlemde sûz u sâz ile

3. Yâ asılur yâ basılur yâ keserler başını

Kimse çıkmaz başa ol zülf-i kemend-endâz ile

4. Nâme-i devletde Âhî yâd ola tâ haşra dek

Dôstluk mecmû‘asında adumuz ger yazıla

R. 43b, H. 85b.

2. Hurrem ol: ‘Ömrüm oldur H.

3. basılur: yakılur H. R.?

4. yâd ola tâ: yâd olasın R.

1 Bir doğan gözlü ile gönül kuşu avlandıAltın üsküflü kara gözlü güzel doğan ile.

2 Arkadaşım kimi yanmak ve aşık olmak, kimi çalmak ve ağlamaktır.Alemde yanmak ve çalmak ile geçen sevinç zamanıdır.

3 Ya asılır ya basılır ya da başını keserler.O saçı kement atan ile kimse başa çıkamaz.

4 Adımız dostluk dergisinde yazılırsaDevlet yazısında Âhî tâ haşra dek yad edilsin.

Page 172: Ahi Divanı

158

010.

1. Kime kan ağlayayın dîde-i giryânumdan

Kime yanam yakılam sîne-i sûzânumdan

‘Âşık Çelebî 52b, 14. sr. Sehî’de

1 Ağlayan gözlerimden kime kan ağlayayım.Yanan göğsümden kime yanıp yakılayım.

Page 173: Ahi Divanı

159

Sözlük

001. ad eyle- : 113/5, 119/4.

002. ağ : ak. 49a/1.

003. ağ- : 19/5, 71/2, 77/2, 115/3.

004. ağa : 37/5.

005. ağarmış göz : 78/4.

006. ağın : zorba, haydut. 100/5.

007. ağız üşür- : 79/4.

008. ağu : 7/4.

009. al : 72/4.

010. ala : 72/3.

011. alın- : 92b/2.

012. alnı açuh : 62/5, 116/4.

013. altuñ beñeklü : 3366, 15/3.

014. añ- : 44/7, 48/5, 54/4, 66/5, 117/3.

015. aña : 2/4, 37/1.

016. ancak : 42/4.

017. ancılayın : 12/2.

018. andan : 11/5, 95/1.

019. añdur- : hatırlatmak. 118/4.

020. añla- : 3/4.

021. arada : 27/5.

022. aran- : 104/7.

023. armağan : 83/6.

024. asıl- : 35/4, 63/3.

025. avla- : 112/5.

026. ahşamla- : 7/2, 92/2.

027. ayağına baş ko- : 100/4.

028. ayağına düş- : 57/3.

029. ayağına su dök- : 19/2.

030. ayağına yüz sür- : 100/1.

031. ayakdaş ol- : 20/3.

032. ayah götür- : 70/2.

033. ayır- : 71/1.

034. ayru : 3/1.

035. ayru düş- : 71/1.

036. ayuñ on dördi gibi : 92/2.

037. bağrı yufka : 21/3, 55/1.

038. bağrına taşlar bas- : 15/1.

039. bahâya dut- : değer biçmek. 77/3.

040. balaban : 36/2.

041. barmağını ısır- : 12/3.

Page 174: Ahi Divanı

160

042. barmak : 55/4.

043. baş : reis. 51/1.

044. baş açuk : 95/5.

045. baş çık- : çıkmak. 20/5, 78/1.

046. baş eg- : 37/3.

047. baş koş- : 8/2, 93/1, 3.

048. başdan çıkar- : 12/4.

049. başı kayı : 18/2.

050. başını alup gét- : 89/6.

051. başını çevir- : 54/1.

052. başını kaldurma- : 96/5.

053. başmak : 8/4.

054. bayramlık : 94/5.

055. be : 104/3.

056. beg : 13/4, 70/1 R.

057. belür- : R. 43b/3.

058. beñzer : R. 43b/3.

059. beñzeriyle, beñzeri : 93/2.

060. beñzine kan gel- : 118/3.

061. bırak- : 96/5.

062. bigi : 25/1, 41/5.

063. bile : 103/5.

064. bir avuç : 78/4.

065. birez : 109/3.

066. bit- : 27/2.

067. bitür- : 36/1, 47/1.

068. boşa çık- : R. 43b/3.

069. boynuna kol tola- : R. 43b/2.

070. boz- : 82/4.

071. bölük : 114/2, 115/5.

072. börk : 68/1.

073. bular : R. 43b/3.

074. bunca : 81/3, 83/1, 90/3.

075. bük- : 41/5, 55/3.

076. bükül- : 11/6.

077. cân al- : 112/1.

078. cân kulağıyla diñle- : 46/6.

079. cân vér- : 59/7, 82/3.

080. câna kıy- : 42/1.

081. cânı kuru- : 122/1.

082. cevâb vér- : 10/5.

083. çağ : 15/5.

084. çağla- : 15/5.

Page 175: Ahi Divanı

161

085. çek- : 6/5, 27/3/5, 35/3.

086. çevre al- : 34/2.

087. çık- : 48/4.

088. çıkış : 29/4.

089. çifte öksüzler : 63/2.

090. çöz- : 105/1.

091. dağ : yara. 24/5.

092. dağ ur- : 29/2.

093. dağ yak- : 84/2.

095. dâmenine yapış- : 97/2.

096. damzır- : 19/3, 34/2.

097. dak- : 110/4.

098. dahi : 12/2, 29/3, 90/4.

099. degin : 95/2.

100. degme : 51/2, 78/5.

101. degme- : 90/3.

102. degü : 67/6.

103. dek : 92/5.

104. delükanlu : 107/3.

105. delükanluluk : 118/4.

106. déñ : 54/4.

107. deri : 129/3.

108. dé e : 57/4.

109. dé- : 34/4.

110. déril- : 67/4.

111. déyü : 36/4.

112. dik- : 105/4.

113. dil vér- : 73/1, 77/5.

114. dile- : 73/5.

115. dilek : 56/1.

116. dilini tut- : 59/1.

117. direk : 115/3.

118. dişle- : 24/1.

119. diz- : 10/7.

120. dög- : 35/3.

121. dön- : benzemek. 11/6, 64/1/5, 84/5.

122. döy- : 65/4, 73/2.

123. dur- : 123/3.

124. duru : 14/4.

125. duş ol- : 129/1/4.

126. dut- : 1. var saymak. 75/5, tut-127/2. 2. kaplamak. 3/5, 39/3, 62/2.

127. dutıya ko- : 46/5.

128. dutuş- : 56/4.

Page 176: Ahi Divanı

162

129. düken- : 13/1.

130. dün gün : 62/1.

131. dürlü : 63/4.

132. düş : 66/3, 96/5.

133. düş- : 12/4.

134. dütün : 106/1.

135. düz- : kurmak. 111/3.

136. egil- : 73/3.

137. egin : 33/1, 92a/3.

138. egle- : 124/1.

139. eglen- : 6/4.

140. egri : 18/4.

141. ek- : 27/2.

142. ékide bir : 35/6.

143. eksil- : 29/4.

144. eksük : hazır. 93/4.

145. eksük koma- : 90/4, 120/2.

146. eksüklik : 51/3.

147. el sal- : 96/3

148. el ur- : 10/1.

149. el üstinde tut- : 1/12.

150. el vér- : 8/5, 37/2.

151. el yu- : 80/2.

152. ele gir- : 25/5.

153. eli degme- : R. 49b/2.

154. eli irme- : 12/5, 104/1, 125/4.

155. elif çek- : 84/2, 92/1.

156. él : (< é:l) ülke, halk. 129/2/3.

157. él : yabancı. 17/1, 36/5.

158. élet- : 83/6, 110/4.

159. em : 10/5.

160. éncin- : 11/7, 50/3.

161. éncit- : 50/1.

162. er : yiğit. 117/5.

163. eri- : 10/6.

164. erit- : 41/3.

165. es- : 91/3.

166. esle- : 108/3.

167. éşik : 48/5.

168. etek : 70/3.

169. eyit- : 66/2.

170. eyü añla- : 39/5.

171. géce : 26/4.

Page 177: Ahi Divanı

163

172. gécele- : 7/2.

173. geç- : işlemek. 57/4, 111/4.

174. géderek : 50/5.

175. gel e : 61/1.

176. gelincik : 34/5.

177. gerek : 5/3, 50/4, 118/2.

178. gerekmez : 27/1, 89/1.

179. getür- : 10/1.

180. gey- : 61/5.

181. geyür- : 2/3, 4/1, 6/1.

182. gez- : 40/3.

183. gizle- : 22/2.

184. göç : 33/2.

185. gömgök : 81/2.

186. göñlek : 72/3.

187. göñli açıl- : 61/6.

188. göñli yapıl- : 105/6.

189. göñline düş- : 58/1.

190. göñlini al- : 28/2.

191. göñül bağla- : 16/7, 111/5.

192. göñül vér- : 110/5.

193. göñülden geçen : 110/2.

194. gör e : 10/6.

195. götür- : 46/1.

196. göynükli : 66/1.

197. göyün- : 19/1.

198. göz : 115/2.

199. göz açdurma- : 18/3, 27/3.

200. göz ağar- : 6/3.

201. göz dik- : 24/2.

202. göz ét- : 122/2.

203. göz kulağ ol- : 5/2.

204. göz ucıyla : 102/4.

205. göz yumma- : 50/1.

206. gözden çık- : 81/5.

207. gözle- : 1/8.

208. güc : 18/2.

209. güc bak- : 23/4.

210. güline ét- : 97/4, 104/3.

211. gün : 13/2, 101/6.

212. gün toğa : 13/4.

213. gün toğusı : 68/4.

214. günâhlu : 106/3.

Page 178: Ahi Divanı

164

215. ha : 5/1.

216. harf ét- : 21/1.

217. hele : 25/2, 61/3/6, 116/5.

218. helik : 92b/5.

219. hey : 28/2, 80/3.

220. hoş geç- : 57/1.

221. ılduz : 46/2.

222. ırağ : 38/5.

223. ırağ ét- : 13/5.

224. ırak : 77/3/4.

225. ırmağ : 15/2.

226. ırmak : 100/3.

227. iç- : 10/2.

228. içi acı- : 46/4.

229. içre : 26/5.

230. igen : 13/2, 14/5, 86/1, 123/4.

231. igende : 86/4, 101/5, 106/4.

232. imân getür- : 77/1.

233. iñlet- : 82/5.

234. ir- : 5/5, 26/3, 35/8, 49/1, 67/5.

235. irgür- : 28/3, 107/4.

236. iriş- : 17/4.

237. irte : 104/5, 127/4.

238. is : 75/5.

239. iş : 11/3.

240. iş ét- : 99/1.

241. işbu : 71/4, 92a/4, 110/2.

242. işi yarına kal- : 114/5.

243. işini altun eyle- : 67/1.

244. işini tamâm ét- : 51/3.

245. işle- : 99/2.

246. kan yalaş- : 22/1. [A. İNAN Makaleler I/326]

247. kend’özinden geç- : 84/4.

248. kendü : 40/4.

249. kes- : 1/9.

250. kez : 99/5.

251. köpür- : 109/3.

252. küs- : 39/1.

253. n’ola : 29/1, 75/1.

254. nakş ét- : 115/1.

255. ne : 74/1.

256. ne tan : 38/2, 44/3.

257. nice : 16/5, 28/1, 45/2/3, 71/3.

Page 179: Ahi Divanı

165

258. nice bir : 15/3, 35/2, 114/4.

259. od : 123/1.

260. od yak- : 4/3.

261. oda yan- : 102/5.

262. oda yandur- : 116/2.

263. oda yak- : 60/3, 65/5.

264. oğlan : 72/5, 81/5.

265. ol : o. 86/6.

266. ola kim : 9/6.

267. ola mı : 25/2.

268. oñmaduk : 93/1.

269. oku- : 35/5.

270. oran : 44/1.

271. ortada : 17/5, 105/2.

272. öğ- : 50/2.

273. öğret- : 4/1, 9/4.

274. öksüz : 46/4.

275. öñüne çek- : ziyafet. 108/4.

276. öte yanında : 89/6.

277. öterek : [tevriyeli]. 50/3.

278. öykün- : 12/2, 105/5.

279. öz : kendi. 39/5.

280. özge : 44/5.

281. par par yan- : 124/3.

282. parala- : 116/1.

283. pehlevanluk sat- : 67/4.

284. kabacık : kabak. 43/4.

285. kaç- : 57/2.

286. kaçan : 28/4.

287. kan ağla- : 59/3, 79/1, 81/1.

288. kan ağlat- : 69/7, 104/6.

289. kan olası : şarap. 80/2.

290. kan yalaş- : 20/1.

291. kan yut- : 19/4.

292. kan yutdur- : 96/1.

293. kana boyan- : 93/1.

294. kanara : (< ar. kinnâra) 104/2.

295. kanda : 5/1.

296. kanı : 10/1.b

297. kanına hat getür- : 109/4.

298. kanını iç- : 46/3, 80/1, 118/3.

299. kanlu : kanlı. 6/2.

300. kankı : 1/9.

Page 180: Ahi Divanı

166

301. kap- : 51/2.

302. kara : siyah. 8/3.

303. kara : toprak. 36/3.

304. kara yazu : 14/2.

305. kara yazulı : 21/4.

306. kara yér : 14/4.

307. kazanc : 116/4.

308. kıya kıya bak- : 115/4.

309. kıyı çiz- : 114/3.

310. ko- : 20/4, 42/3, 48/3.

311. kopar- : ayağa kaldırmak. 86/2.

312. koyun : 66/1.

313. kuc- : 37/2, 58/3.

314. kucul- : 89/3.

315. kul oğlu : 37/5.

316. kulağ ur- : 70/7.

317. kurbân ol- : 94/1.

318. kurtul- : 87/1.

319. kuşan- : 33/3.

320. saçmak : 2/3, 22/4.

321. sağ : sıhhatli. 1/3, 38/1.

322. sal- : 24/4.

323. salın- : 25/3, 44/2, 115/6.

324. san- : 47/5, 125/3.

325. sañ : 47/3, 113/3.

326. sakın- : 26/5, 46/3, 87/4.

327. sakla- : 23/2, 87/4.

328. sarıl- : 92/1, 97/1.

329. sarmaş- : 58/3.

330. sayru : 76/6.

331. sencileyin : 90/2.

332. seyr ét- : gitmek. 88/4.

333. seyre çık- : 3/3.

334. sıçra- : 34/4.

335. sığ- : 9/3.

336. sol- : 1/3.

337. sun- : 105/3, 126/4.

338. sür- : 69/5, 87/3, 112/4.

339. sürül- : 85/1.

340. şerbet içür- : 11/2.

341. şimden gérü : 5/5, 74/2, 103/3.

342. şol : 2/1, 4/2.

343. şöyle : 26/2.

Page 181: Ahi Divanı

167

344. tanık : 49/4.

345. tañ mı : 1/7, 59/7, 78/2, 87/5.

346. tapu : 122/2.

347. taşdan yürek : 65/4.

348. tatlu ~ ağzına sög- : 43/3.

349. tık- : 92b/4.

350. toğrul- : 73/3.

351. tol- : 104/4.

352. tolan- : 97/3.

353. tolı : 93/2.

354. tonan- : 34/5.

355. toptolı : 75/3.

356. totuz tolan- : 65/3.

357. toz kondurma- : 91/4.

358. tudacık : 43/3.

359. tur- : 73/4.

360. tut : 16/R.

361. ucından : 124/2.

362. uğurla- : 56/3.

363. ur- : 3/2.

364. urun- : yapıştırmak. 100/2.

365. ussu gét- : 10/4.

366. uşda : 121/2.

367. utan : 92b/2.

368. uy- : 25/4.

369. üsküf : R. 43b/1, 107/2.

370. üstine nokta koy- : 91/2.

371. üş- : başına toplanmak. 21/5.

372. üşen- : çekinmek, ihtiraz etmek, korkmak. 85/2.

373. var : 14/1, 58/5.

374. var ise : 97/3.

375. var- : 57/2, 74/5.

376. varlık : 1/11, 57/5.

377. vatan tut- : 53/2.

378. vaz gel- : 130/1.

379. ya : yay. 94/4.

380. yağ- : 78/2.

381. yalıñ hançer çek- : 96/2.

382. yalıñ kılıca düş- : 92/4.

383. yalıñuz : 17/2, 103/2.

384. yalıñuzluk : 103/4.

385. yana : 5/4.

386. yanar od : 69/5.

Page 182: Ahi Divanı

168

387. yanınca : 64/2.

388. yanup yakıl- : 56/4, 61/4.

389. yakası açılmaduk söz : 84/3.

390. yar- : 55/5, 90/1.

391. yarağ eyle- : 119/1.

392. yaraş- : 12/1, 33/6, 106/5.

393. yarı : 39/1.

394. yasağ : 35/7.

395. yasdan- : güvenmek. 17/3.

396. yavuz : yel 91/3.

397. yavuz nazarı deg- : 108/1.

398. yazuk : 13/5, 40/2.

399. yel- : 83/4.

400. yéle var- : 70/4.

401. yéle vér- : 29/5.

402. yelüp yöpür- : 19/2, 109/2.

403. yére çal- : 114/2.

404. yérlere geç- : 126/3.

405. yér yér : 59/4.

406. yér yérin : yer yerin. 24/3, 56/4, 69/6.

407. yérden götür- : 109/5.

408. yéridür : 41/4.

409. yet- : 58/4, 83/5, 117/3.

410. yeter : 7/1, 8/2.

411. yetiş- : 2/5.

412. yılduzı alışma- : 130/2.

413. yigit : 38/5.

414. yine : 7/3.

415. yoğ : 88/1.

416. yol bağla- : 15/4.

417. yoldaş ol- : 20/1.

418. yu- : 127/3.

419. yürek : 50/4, 64/4.

420. yüri- : 18/5.

421. yüz çevir- : 5/3, 121/4.

422. yüz döndür- : 85/3.

423. yüz suyı : (< fa.) 33/5.

424. yüzi ağ : 62/5, 116/4.

425. yüzi kara : 12/2.

426. yüzi kıbleden dön- : 84/1.

427. zergerlik : 41/2.

Page 183: Ahi Divanı

bé:l : ‘gövdenin ortası’bé:r- : ‘vermek’é:keg : ‘eğe’ < é:ke- ‘eğelemek’é:l : ‘ülke, halk’ el: elé:n : ‘genişlik’é:n- : ‘inmek’é:nç : ‘huzur, dinlenme’é:r : ‘erken’ er: adam. e:r olmalı.é:ş : ‘eş, arkadaş’é:şik : ‘kapı’ < é:şi- ‘kıvırmak’é:t- : ‘yapmak, düzenlemek’ et: et, etmek: ekmek.éb- : ‘acele etmek’élt- : ‘iletmek’éşit- : ‘işitmek’ké:ç : ‘geç’ké:çe : ‘akşam’ < ké:ç+e, < *ké:ç-e ‘gece, akşam, geç vakit’ké:d : ‘arka’ké:ng : ‘geniş’ké:rü : ‘geri’ < ké:+rüké:ş : ‘sadak, okluk’ké:t- : ‘gitmek’kértü : ‘gerçek’séz- : ‘sezmek’té:- : ‘demek’té:r- : ‘dermek’yé:- : ‘yemek’yé:g : ‘yeğ