ali mÜnsi · ali münşi İpecacuanha risalesi'nin ilk bölümünde, güney amerika'dan...

2
!ür (Süleyman Nazif, Hüner- veran", SF, nr. 1564-90, 5 1926, s. 178-179: Ali Canib, "Mühim Eserlerden : Hünerveran'a Dair", HM, nr. 28, 9 Haziran 1927, s. 24-25: Köprülüza- de Mehmed Fuad, "Müverrih Ali'nin Bir Eseri", HM, nr. 45, 6 1927, s. 364-365; a.mlf., "Müverrih Ali", Cumhu- riyet, 18 Mart 1928: bunlardan daha önce de: Ahmed Refik, "Türk Hizmet Edenler: Gelibolulu Ali" , Teuhfd-i Efkar, nr. 1042, 19 1924) Edebiyat tarihi yer almayari Ali, Fuad Köprülü'nün Süleyman ile Ye- ni Tarih-i (1914) da olsa tarihçiler ilk defa yer büyük mukad- dimesinden sonra Sadeddin Nüzhet'in Tanzimat'a Kadar Muhtasar Türk Ede- Tarihi ( 1931) ile Agah Le - vend'in Tiirk Tarihi'nde bi- raz daha yer Sadeddin Nüz- het'in Türk sonra da bib- liyografyada ismi görülen edebiyat tari - hi daha büyüyen bir alaka- konusu Nusretname'den minyatürlü bir sayfa (TSMK. Hazi ne, nr. 1365, vr. 93b) Ahdi, Ktp., nr. 3111, vr. 57'-58 '; a.e.,"Mi ll et Ktp ., Ali Emiri, Tarih, nr. 774, vr. 44'-46b; Ali, f'lushatü ' s-se- latfn A. Tietze, 'AJ(s Counsel for Sultans of 15811. Wien 1982, ll, 174-224; Tezk ire, ll, 591-595; Beyani, Tezkire, Ktp., TV, nr. 2586, vr. 52 ; Riyazi. Tezkire, leymaniye Ktp ., Lala nr. 3 14, vr. 90'- 91 '; Katzade Faizi. Süleymani· ye Ktp ., Al i nr. 1877, vr. 61"-62'; Seyyid Mehmed Tezkire, 1316, s. 66-67; Hammer. GOD 837). lll, 115-123; Os- manli Müelli{leri (1342), lll, 86-94; Menak1b·1 Hünerueran [Alil. Mukaddime 1926, s. 3-133; Babinger, GOW s. 126·134 (tre. s. 141 -148); Ergun, Türk 11936), 1, 38-43; TYDK 94 7), 1, 185-189; Agah Le- vend, Türk Edebiyatmda · Engizler ve 1958, s. 51- 53; a.mlf., Türk Edebiyati Tarihi 1 973). 1, 390- 393 (burada ver il en Künhü'J-ahbar'da!d ler listes i, atlamalar çok eksiktir; msi. ll. Selim devri elli iki ol- halde, sadece yed isinin ismi kaydedil- Karatay, Türkçe Yazmalar 1 I 96 ll , 126; Alessio Bombaci, Storia della Letteratura Turca, Milana 1962, s. 362; a.e. IFr tre. 1. Me- likof), Histoire de la litterature Turque, Paris 1968, s. 333-334; Alf Bibliyogra{yas1, tanbul 1968; Kocatürk, Türk Edebiyati 1 I 970). s. 374-375, 407-409; RTET, s. 611·613; E. Birnbaum, "The Date of 'Ali's Turkish nevi Mihr ü Mah", BSOAS, XXIII ( 1960), s. 138-139; A. Tietze, "Mustafa 'Ali of Gallipoli's Prose Style", Ar.Ott., V s. 297-319; a.ml f.. "The Poet as Critique of Society a 16- Century Otlarnan Poem", · Turcica, IX/ 1, Paris 1977, s. 120-160 ("Hülasatü'l-ahval der Jeta- fet-i meva 'iz-i sahihü '/-ha !"in transkripsiyonlu metni ve tercümes i) ; a.mlf., "Postcript to Turcica IX/ 1, p. 120 f." , a.e., Xl (I 979), s. 205-209 metnin Layihatü'/-hakfka ' da!d göre nüsha Mustafa isen, "Edebiyat Tarihi Künhü'l-Ahbar", TDEAr., ll (1983), s. 49-57; a.mlf., "Künhü'l- Kaynak - a.e., lll (1984). s. 87-120; C. H. 'Ali's Curious Bits of Wisdom", WZKM, LXXVI (1986). s. 103-109; a.mlf., Bu- re uacrat and lntellectual in the Ottoman Em- pire, The Histarian Mustafa Ali (1541-1600), Pr inceton. 1986; Klaus Röhrborn, "Mustafa Ali und die osmanische Promemorien - Li teratur bis zur Mitte des 17. Jahrhunderts", ZDMG, XIII / I (I 987), s. 34 -43; Mehmed "Ali'de Tenkid" , Osm.Ar ., VII-Yili 1 988). s. 177-180. L (ö. 1146/ 733) XVIII. saray hekimlerinden. _j istanbul'da Daha çok Bursa' da Ali Efendi Kaynaklarda sine rastlanmaya n Ali Salim, Tezkiresi'nde bir bilgi ver- ALi MÜNSi mektedir. Burada onun. ilim ailele- rinden mensup ve medrese tahsilinden sonra Bursa'da- ki Bayezid Mev- levi hekimlerden ömer Dede'den tahsil bildirilmektedir. medreselerde müderrislik tan sonra istanbul'da hekimlikteki ma- haretiyle zamanda kazana- rak saray hekimi oldu ve Galata Hastal ar Dairesi getirildi. ve dillerini de bilen Ali Mün- genç vefat etti. F. N. Uzluk 1954 bir Müstakimzade Üsküdar'da Himmet Dede Tekkesi kaydedilen Ali ait bulup tamir zikretmektedir. Zeynep Kamil Hastanesi küçük kab- ristanda bulunan bu mezar ve kitabeli mezar daha sonra hastanenin önün- deki yolun Ka - racaahmet Me- zar kitabesinden. ölüm tarihi ve sa - ray hekimi filozof mi- ve da Bursa'da ve Hekim nin kabri gömülü na dair kaynaklardaki 1 TA, 85 bil- giler Ali istanbul kütüphanele- rinde telif ve tercüme birçok eseri var- Darüssaade it- hafen dokuz bölüm halinde kaleme al- Cerrahname eserin Nuruosmaniye (nr 3545) ve Süleymani- ye (Halet Efendi, nr 751) kütüphanele- rindediL Bu eserin bahsedilen bölümünde Paracelsus'un da geç- mektedir. ilaçlara ait Bidaatü' l- mübtedi eserini 1731 kale- me alan Ali Efend i. bu eserinde alfabetik göre terkip ve tariflerini de vermektedir (Sü leymaniye Ktp., Ha- midiye, nr. 1006; Nuruosmaniye, nr 3465; Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr . 2469) Eserin tarihi önem- li bir de maden hassalanndan bahsetmesidir. Ali Alman hekimf Adrian von Mynsicht'in bir eserini Münsiht Tercümesi la Türkçe'ye Fakültesi Tarihi ve Deontoloji Kürsüsü Y, 47; i Ü K tp, TY, nr . 7055: TSMK, Hazine nr 548). bir Alman hekimi olan Michael Ettmüller'in ilaçla- ra dair Chemia experimentulis atque ratianulis curiosa (Aussfeld 1684) eserini de Kuradatü'l -kimya ter- cüme (iü Ktp., TY, nr. 4133) Ali 421

Upload: others

Post on 15-Aug-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ALi MÜNSi · Ali Münşi İpecacuanha Risalesi'nin ilk bölümünde, Güney Amerika'dan gelen ipecacuanhanın 1690'1ı yıllarda hekim Helvetius tarafından Fransa'da hasta nelerde

!ür (Süleyman Nazif, "Menakıb-ı Hüner­veran", SF, nr. 1564-90, 5 ağustos 1926, s. 178-179: Ali Canib, "Mühim Eserlerden : Menilinb-ı Hünerveran'a Dair" , HM, nr. 28, 9 Haziran 1927, s. 24-25: Köprülüza­de Mehmed Fuad, "Müverrih Ali'nin Bir Eseri", HM, nr. 45, 6 Teşrfniewel 1927, s. 364-365; a.mlf., "Müverrih Ali", Cumhu­

riyet, 18 Mart 1928: bunlardan daha önce de: Ahmed Refik, "Türk İrfanına Hizmet Edenler: Gelibolulu Ali" , Teuhfd-i Efkar,

nr. 1042, 19 Mayıs 1924)

Edebiyat tarihi kitaplarında başlan­

gıçta yer almayari Ali, Fuad Köprülü'nün Şehabeddin Süleyman ile hazırladığı Ye­ni Osmanlı Tarih-i Edebiyatı'nda (1914)

kısa da olsa tarihçiler arasında ilk defa yer alabilmiş, İbnülemin'in büyük mukad­dimesinden sonra Sadeddin Nüzhet'in Tanzimat'a Kadar Muhtasar Türk Ede­biyatı Tarihi ( 1931) ile Agah Sırrı Le­vend'in Tiirk Edebiyatı Tarihi'nde bi­raz daha yer kazanmış, Sadeddin Nüz­het'in Türk Şairleri'nden sonra da bib­liyografyada ismi görülen edebiyat tari­hi kitaplarında daha büyüyen bir alaka­nın konusu olmuştur.

Nusretname'den minyatürlü bir sayfa (TSMK. Hazine, nr. 1365, vr. 93b)

BİBLİYOGRAFYA:

Ahdi, Gülşen-i Şuara, İÜ Ktp., İbnüıemin , nr. 3111, vr. 57'-58'; a.e.,"Mi llet Ktp ., Ali Emiri, Tarih, nr. 774, vr. 44'-46b; Ali, f'lushatü 's-se­latfn (nşr. A. Tietze, Muştafa 'AJ(s Counsel for Sultans of 15811. Wien 1982, ll, 174-224; Kı ­nalızade, Tezk ire, ll, 591-595; Beyani, Tezkire, İ Ü Ktp., TV, nr. 2586, vr. 52 ; Riyazi. Tezkire, Süleymaniye Ktp ., Lala İsmail, nr. 314, vr. 90'-91 '; Katzade Faizi. Zübdetü 'l-eş 'ar, Süleymani· ye Ktp., Şehid Al i Paşa, nr. 1877, vr. 61"-62'; Seyyid Mehmed Rıza . Tezkire, İstanbul 1316, s. 66-67; Hammer. GOD (ı 837). lll, 115-123; Os­manli Müelli{leri (1342), lll, 86-94; İbnülemin, Menak1b·1 Hünerueran [Alil. Mukaddime 1926, s . 3-133; Babinger, GOW (ı927), s. 126·134 (tre. s. 141 -148); Ergun, Türk Şairleri 11936), 1, 38-43; TYDK (ı 94 7), 1, 185-189; Agah Sı rrı Le­vend, Türk Edebiyatmda Şehr · Engizler ve Şehr-Engizlerde İstanbul, İstanbul 1958, s. 51-53; a.mlf., Türk Edebiyati Tarihi 1 ı 973). 1, 390-393 (burada veril en Künhü'J-ahbar'da!d şair­

ler listesi, atlamalar olduğundan çok eksiktir; msi. ll. Selim devri şairlerinin sayısı elli iki ol­duğu halde, sadece yed is inin ismi kaydedil­miştir); Karatay, Türkçe Yazmalar 1 I 96 ı ), ll , 126; Alessio Bombaci, Storia della Letteratura Turca, Milana 1962, s. 362; a.e. IFr tre. 1. Me­likof), Histoire de la litterature Turque, Paris 1968, s. 333-334; Atsız, Alf Bibliyogra{yas1, İs­tanbul 1968; Kocatürk, Türk Edebiyati 1 I 970). s. 374-375, 407-409; Banarlı. RTET, s. 611·613; E. Birnbaum, "The Date of 'Ali's Turkish Meş­nevi Mihr ü Mah", BSOAS, XXIII ( 1960), s. 138-139; A. Tietze, "Mustafa 'Ali of Gallipoli's Prose Style", Ar.Ott., V (ı973). s. 297-319; a.mlf.. "The Poet as Critique of Society a 16-Century Otlarnan Poem", · Turcica, IX/ 1, Paris 1977, s. 120-160 ("Hülasatü'l-ahval der Jeta­fet-i meva 'iz-i sahihü '/-ha !"in transkripsiyonlu metni ve İngilizce tercümesi) ; a.mlf., "Postcript to Turcica IX/ 1, p. 120 f." , a.e., Xl (I 979), s. 205-209 (aynı metnin Layihatü'/-hakfka 'da!d şekline göre nüsha farkları): Mustafa isen, "Edebiyat Tarihi Açısından Künhü'l-Ahbar", TDEAr., ll (1983), s. 49-57; a .mlf., "Künhü'l­ahbar'ın Şairlerle İlgili Kısırnlarının Kaynak­ları", a.e., lll (1984). s. 87-120; C. H. Fıe ischer,

"Muştafa 'Ali's Curious Bits of Wisdom", WZKM, LXXVI (1986). s. 103-109; a.mlf., Bu­reuacrat and lntellectual in the Ottoman Em­pire, The Histarian Mustafa Ali (1541-1600), Princeton. 1986; Klaus Röhrborn, "Mustafa Ali und die osmanische Promemorien -Li teratur bis zur Mitte des 17. Jahrhunderts", ZDMG, XIII / I (I 987), s. 34-43; Mehmed Çavuşoğlu, "Ali'de Tenkid" , Osm.Ar., VII-Yili 1 ı 988). s. 177-180.

L

ALİMÜNŞI

(ö. 1146/ ı 733)

XVIII. yüzyılın tanınmış Osmanlı saray hekimlerinden.

_j

istanbul'da doğdu. Daha çok Bursa'da oturduğundan Sursalı Ali Efendi adıyla

tanınmaktadır. Kaynaklarda biyografı­

sine rastlanmayan Ali Münşi hakkında Salim, Tezkiresi'nde kısa bir bilgi ver-

ALi MÜNSi

mektedir. Burada onun. Bursa'nın ilim adamları yetiştirmekle tanınan ailele­rinden Menteşzadeler'e mensup olduğu ve medrese tahsilinden sonra Bursa'da­ki Yıldırım Bayezid Darüşşifası'nda Mev­levi hekimlerden ömer Şifaf Dede'den tıp tahsil ettiği bildirilmektedir.

Bazı medreselerde müderrislik yaptık­tan sonra istanbul'da hekimlikteki ma­haretiyle kısa zamanda şöhret kazana­rak saray hekimi oldu ve Galata Sarayı Hastalar Dairesi başhekimliğine getirildi. Doğu ve Batı dillerini de bilen Ali Mün­şi genç yaşta vefat etti.

F. N. Uzluk 1954 yılındaki bir yayınında ,

Müstakimzade tarafından Üsküdar'da Himmet Dede Tekkesi civarında olduğu kaydedilen Ali Münşfye ait mezarı bulup tamir ettirdiğini zikretmektedir. Zeynep Kamil Hastanesi karşısındaki küçük kab­ristanda bulunan bu mezar ve kitabeli mezar taşı daha sonra hastanenin önün­deki yolun genişletilmesi sırasında Ka­racaahmet Mezarlığı'na taşınmıştır. Me­zar taşı kitabesinden. ölüm tarihi ve sa­ray hekimi oluşundan başka, filozof mi­zaçlı ve şair olduğu da anlaşılmaktadır .

Bursa'da öldüğü ve üstadı Hekim Şitaf­nin kabri civarında gömülü bulunduğu­

na dair bazı kaynaklardaki 1 TA, ı ı. 85 ı bil­giler yanlış olmalıdır.

Ali Münşfnin istanbul kütüphanele­rinde telif ve tercüme birçok eseri var­dır. Darüssaade ağası Beşir Ağa'ya it­hafen dokuz bölüm halinde kaleme al­dığı Cerrahname adlı eserin yazmaları Nuruosmaniye (nr 3545) ve Süleymani­ye (Halet Efendi, nr 751) kütüphanele­rindediL Bu eserin şişlerden bahsedilen bölümünde Paracelsus'un adı da geç­mektedir. Birleşik ilaçlara ait Bidaatü'l ­mübtedi adlı eserini 1731 yılında kale­me alan Ali Efendi. bu eserinde alfabetik sıraya göre ilaçların terkip ve tariflerini de vermektedir (Süleymaniye Ktp., Ha­midiye, nr. 1006; Nuruosmaniye, nr 3465;

Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 2469) Eserin tıp tarihi bakımından önem­li bir özelliği de maden sularının şifalı

hassalanndan bahsetmesidir. Ali Münşi, Alman hekimf Adrian von Mynsicht'in bir eserini Kitab-ı Münsiht Tercümesi adıy­la Türkçe'ye çevirmiştir (Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Deontoloji Kürsüsü Kitaplığı, Y, 47; i Ü K tp, TY, nr. 7055: TSMK, Hazine nr 548). Ayrıca diğer bir Alman hekimi olan Michael Ettmüller'in ilaçla­ra dair Chemia experimentulis atque ratianulis curiosa (Aussfeld 1684) adlı

eserini de Kuradatü'l-kimya adıyla ter­cüme etmiştir (iü Ktp., TY, nr. 4133) Ali

421

Page 2: ALi MÜNSi · Ali Münşi İpecacuanha Risalesi'nin ilk bölümünde, Güney Amerika'dan gelen ipecacuanhanın 1690'1ı yıllarda hekim Helvetius tarafından Fransa'da hasta nelerde

ALi MÜNŞ[

Münşfnin Risdle-i Padzehir adlı eserin­den başka, Madagaskar ve Kunuri ada­ları halkının "Taverkaze", Fransızlar'ın

"Coco-de-mer" dedikleri, Latince ismi "Lodoicea seychellarum • olan "narell-i bahri" (deniz hindistancevizi) hakkında Ri­sale-i Pevaid-i Narcil-i Bahri adında küçük bir eseri daha vardır. Bu risalenin yazma bir nüshası, Ali Münşfnin, kına­kınanın (quinaquina) özelliklerine dair ka­leme aldığı ve Sadrazam Hekimoğlu Ali Paşa'ya ithaf ettiği Tuhfe-i Aliyye ad­lı eseri ve ipecacuanha (özellikle amipli dizanteri tedavisinde kullanılan bir bitkil üzerine yazdığı diğer monografisi ile bir­likte istanbul'da Millet Kütüphanesi'nde kayıtlıdır (nr . 278). Tuhfe-i Aliyye'nin başka bir yazma nüshası ise Süleymani­ye Kütüphanesi'nde bulunmaktadır (Esad Efendi, nr. 2483 / I) .

Ali Münşi İpecacuanha Risalesi'nin ilk bölümünde, Güney Amerika'dan gelen ipecacuanhanın 1690'1ı yıllarda hekim Helvetius tarafından Fransa'da hasta­nelerde tecrübe ediliptanıtılırken daha 1686'da istanbul'da bilindiğinden bah­setmekte ve bu eserini 1733'te kaleme aldığını belirtmektedir. Buna göre risa­lesini ölümünden kısa bir süre önce ta­mamlamış olmalıdır.

BİBLİYOGRAFYA:

Salim, Tezkire, İstanbu l 1315, s. 626-627; Müstakimzade. Mecel/etü 'n-Nisab, Süleymani · ye Ktp., Hiilet Efendi, nr. 628; Osman lı Müellif­/eri, lll, 228; Feridun Nafız Uzluk, XVIII. Yüz­yı l Türk Hekimlerinden Bursa/ı Ali Münşi'nin ipecacuanha Monogra{isi, Ankara 1954, s. 3, 7-8; a.mlf .. Über das Heilmittel lpecacuanha von Ali Münschi aus Bursa, Estratto da "Atti" del XN. Congresso lnternazionale di Storia della Medicina, Roma·Selerno 1954, ll ; Bedi N. Şeh­suvaroğlu, Eczacı/ık Tarihi Dersleri, İstanbul 1970, s. 303; Adıvar. Osmanlı Türiclerinde ilim, s. 165-1 66, 189-190, 195; Arslan Terzioğlu. Die Hospittiler und andere Gesundheitseinrichtun· gen der osmanisehen Palastbauten. .. , München 1979, s. 193; TA, ll, 85.

L

liJ ARSLAN TERzioiiLu

ALİ b. MÜSHİR

( -*"" ~ ~ ) Ebü'l-Hasen Aif b. Müshir

ei-Kureşf ei-Kuff (ö. 189/805)

'Musul kadısı ve hadis alimi. _j

120 (738) yılı dolaylarında doğdu. Yah­ya b. Said e\-Ensari, Hişam b. Urve, Asım el-Ahvel. A'meş ve Ebü Malik el-Eşcai gi­bi birçok üstattan hadis dinledi. Kendi­sinden de Halid b. Mahled, Seri es-Saka-

422

ti, Ebü Bekir b. Ebü Şeybe, Ali b. Hucr, Osman b. Ebü Şeybe gibi meşhur alimler hadis rivayet ettiler. Rivayet ettiği ha­disler Kütüb-i Sitte'de mevcuttur. 166 (783) yılında tayin edilip 174'te (790) az­Iedildiği Musul kadılığı göreviyle meşhur oldu. Tarihi belli olmamakla beraber bir ara irminiye kadılığı da yaptı. Bu görev­de iken gözlerinden rahatsıziandı; ken­disinden önceki kadının teşvikiyle onu tedavi eden tabip gözlerini kör etti. Da­ha sonra Küfe'ye döndü.

Bilhassa Küfeliler' den çok hadis ri­vayet etmiştir. Ama iken ezberden ri­vayet ettiği hadisler bazı hadisçiler ta­rafından ihtiyatla karşılanmıştır. Abdul­lah b. Nümeyr onun bütün kitaplarını

toprağa gömdüğünü, daha sonra . za­man zaman kendisini ziyarete gelerek muhtelif raviler hakkında bilgi aldığını söylemektedir.

BİBLİYOGRAFY A :

Buhiiri, et-Tarfl]u'l-kebfr, VI, 297; İ bnü'I- Esir. el-Kamil, VI, 74, 121; İbn Hallikan. Vefeyat, VI, 387 ; Zehebi, Tezkiretü'l -hu{{az, ı , 290- 291 ; a.mlf., A'lamü'n:nübe la',· VIII , · 484 -486; İbn Hacer. Teh?fbü't·Teh?fb, VII, 383-384 ; İbnü ' I-İmad . Şe?erat, ı, 325. r:;ı;:ı .

1!'!1 ISMAİL L. ÇAKAN

L

ALİ b. MÜŞEYMEŞ

(~~> ı Beylikler döneminde

Anadolu'da eser veren bir mimar.

XIV. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış­tır: doğum ve ölüm tarihleri bilinme­mektedir. Adına, Selçuk'taki Aydınoğul­

ları dönemine ait fsa Bey Camii'nin 777 ( 1375) tarihli kitabesinde rastlanmak­tadır. Bu kitabede geçen Dımaşki nis­besinden Şamlı olduğu anlaşılan Ali b. Müşeymeş, ilk olarak Şam Emeviyye Ca­mii'nde ortaya çıkan ve daha sonra Di-

Ali b. Müsevmes tarafından

inşa edilen lsa sev camii­

Selçuk 1 İzmir

yarbakır Ulucamii ile Güneydoğu Ana­dolu'daki bazı Artuklu camilerinde de­vam eden plan şemasını, XIV. yüzyılın

sonlarına doğru Batı Anadolu'da yeni­den uygulama alanına çıkarmıştır. Bu çalışmasında, ayrıntılara girildiğinde da­ha da iyi görülebilen, çeşitli tesiriere ge­tirdiği ustaca yorumuyla orüinal bir eser ortaya koymuştur. Bu durum onun, Türk ve İslam mimarilerini iyi incelemesin­den gelen köklü bir mimarlık kültürüne sahip olduğunu göstermektedir.

K!tabe tarihi 820 ( 141 7) olan Merzi­fon'daki Çelebi Mehmed Medresesi ile Amasya'daki Bayezid Paşa Camii'ni (822/ 1419) yapan mimar Ebü Bekir b. Muham­med b. Hamza ei - Müşeymeş ve Anka­ra'daki Karacabey Külliyesi 'ni (848/ 1444) yapan Sinaneddin Ahmed b. Ebü Bekir el -Müşeymeş de aynı mimar ailesinden gelmektedirler. Ayrıca fsa Bey Camii'nde Ali b. Müşeymeş ile beraber çalışan ve onunla aynı nisbeyi taşıyan, mihrapta ismi kayıtlı Ali b. Davüd ed-Dımaşki'nin de Ali b. Müşeymeş'in akrabası olması kuwetle muhtemeldir. Usta-çırak düze­niyle kendi içinde mimar yetiştiren bu aileden, yapı kitabelerinde adiarına rast­lanmayan başka sanatkarların da çıkmış olması mümkündür.

BİBLİYOGRAFY A:

Ch. Texier. Asie Mineure, Paris 1862, s. 311; L. A. Mayer. lslamic Architects and The ir Works, Geneve 1956, s. 54; Zeki Sönmez. Başlan­

gıçtan XVI. Yüzy ıla Kadar Anadolu'daki islam ve Türk Devri Yapılannda Ça lışan Sanatkar­lar (doktora tezi, 1981). İÜ Ed. Fak., s. 239-243 ; K. Otto - Dorn. "Die İsa Bey Moschee in Ephesus" fstanbuler Forschungen, XVII , Ber-lin 1950, s. 115-132. r:;ı;:ı

~!!ıl ZEKi SöNMEZ

L

ALİ el-MÜTIAKİ

(bk. MÜTIAKİ ei-HİNDI).