~..a..l.k.ev-ler.İ. :o:er.gİsİ--isamveri.org/pdfdrg/d00558/1938_68/1938_68_akurgale.pdf ·...
TRANSCRIPT
Sayı : 68 · İLKTEŞRİN 1938 · Cüt: XII
· ~-- --· '-JLı~V
~..A..L.K.Ev-LER.İ . :o:ER.GİSİ--
Direktör. M. FUAD KÖPRÜLÜ.
s A N A T T A R t H
İSLAMiYET DEVRi'NDE TÜRK SANATI
EKREM AKURGAL
Mısır'da .Türk Sanatı - Bagı 67 in·:i sayıda -
İbni Tulun ismindeki Türık generalr Mısır'da ilk Türk- İslam hükfunetini kur.du (868-905) [21] . Ana vatandan gelen ve Samarra'da bulunmuş olan bu Türk kumantio.n Samarra'da: gör·düğümüz stiHn tamamen aynının Mrsıır'ua doğmasını ·temin etti. İ!bni Tu! un mimari noktai nazarından çok müh.im olan camiinin d.ı.varlarınr, kemerlerini ve pencerelerini y·U:karrda da bahsettiğimiz tahtadan dr:var kaplamalarıyola süsledi. Bu drvarı kaplamak için kullamlan tahtaların dekorasyonu mey.illi makta tekniğinde o~up Samarra'da gördüğümüz motiflerin aynı ku11amlry.oi'du [22]. Aradaki benzerliık okadar yakındır ki bu hususta fazla söz etme ği zait görüyoruz. Arap tarihçile.ri İbni Tulun~un sarayının .drvarlarını figürlü- :kabar.tma taıhtalarla kaplarlığını yazarlar, herhalde oradaki tezyinat da bu sti.l nevindendi. Bu s.tiliın 9 unc,u asrın ikinci bölümünde ve ondan sonra bir iki yüz-sene, Mısır'da husus! evlerde nekadar moda olduğunu o zamandan bu•güne kadar elimizde kalmış mebzul mik.tar,da kahartmalı tahtalar göstermektedir [22].
AbbasHer'e bağlı olan Ağle.bi:ler'iın .de sarayın muhiti ci.varında:ki sanat hareketinin Keıiruan'da da ( şimall Afrika) kendisini göstereceği düşünülebilir. Elabbasiye ismindeki eski saray bunu .gösterir [23].
Türk olan Akşitler devleti zamanında ( 935-969 ) aynı sanat stil ve tek-
niği Mısır'da devam etti.
969 senesinde Fa tımHer Mısır'a hakim oldular. Onlar Berber1 ;kavmine mensuptular, ve Emevi-Marok zevk·teki sanat duyuşiarını beraber getirdiler~ Fakat İbni Tulun'un Samarra'dan getirdiği sanat zevkı memlekette okadar y~rleşmişti ki Fatimi devri (969-1171) sırasında :ı'ulun sanatının yeni Fatimi motifler yanında. şaşmadan ileri gittiğini görüyoruz. Yani Fatımi devri
[21] Türk tarihi c T . . T. A. IL • s. 191-93, z. M. H as s an, les Tuluni des, Paris 1933.
[22] Gösterilen kaynakları ele geçireıueyenler Ülkü Nr. 49 şek ı- 3
135
veya G. M i ge o n, les arts mıtsul
mans, Paris 1926 pl. 36 ortada; veya Berlin Paris müzelerinin herhangi küçük bir rehberinde.
[23] Kühnel-Springer Bd, 6 s. 394.
:136 Ü L K Ü, İ L K T E Ş R i N 1 9 S 8
ısırasında islam sanıatı Mrsn·'da Emevi tradisiy~nunuın izinde gidiy.orduyH ··da, Tuluoğulları'hm bıraıktığı m·kas kendini hemen bütünn zaman uzunlu -: ğunca hissettirdi. MeseJa tahtalar üzerindeki meyilli ma kıta tekniği terk edil-diyse. de, T.ulunit motifler ılıala yaşamakta idi. Kahire'deki Arap müzesinde . ( EHihzar, Scyda Rukiıyya, Seyd.a Nefisa) ta:ransportabl m~hra:plaırı bu nevi· dendir.
FatımHeır şit olduklarmdan İran ile münasebet ve temas çok olmuş -·tur. Bundan dolayı bu devirdeki bronz vesair maden işlerinin Türk zev.kın. dan fazla .Acem lk:ülitürünün tesiri altmda kalması tabii olduğundan bir hu:susta hüküm verirken çok di.kkat etmek •lazımdır. Onun için Fatımı dinastisi zamanındaki T.ürk tesirini şimdilik bu kadarla göstermiş olalım. Bilalıara
:mimari üzerinde görüşür.ken Tulunit tesirierin bu sahada daha kuvvetle yü
. rüdüğünü göreceğiz.
Memlüıkler devrinde ( 1250-1517 ) Nil memleketi tamamiyle Türk çerçe·vesirie giı:ıdi. -T:tıılunitler'den:beri yerleşen Türk zeV'kı ve Türk sanatı yeni ·T.ür·k ıkuvveti ile ve ·bu defa Selçuklu kardeşler.inin yardım ve tesiriyle ken·disini Mısır'da daha kuv.vetıle iddiaya başladı. Şüphesiz Mısır'da bu devirdeki ~sanat yalnız ve yalnız Türk çehresi göstermiyor, Kühnel'in [24] de göster··diği gibi maıures.k ve garp tesirinde rol oynuıyor. Fakat muhterem profesörün ·da kabul ettiği .gibi asıl istikametin T-ür.k zevki ile çizildiğini müşahede edi~yoruz. Mimari kısmını tetkik ettiğimizde bilhassa gar·bi Türkistan'dan a·lın
:ma Kubbeli büyük mezarlar ( Kümbetler ) ve emsali eserler bize bu tesiri · tebarüz ettirecektir.
Memlükler devrinde küçük sanatlar inki§af buldu. Selçuk·lar arasında :M·ezopotamya'da 12 inci asır.da meydana çıkan -cui'vres inerustes ve bu me:yanda Mussul- Brronz.ları ismi ile mar.uf bronz işleri yeni ırk ve ·kültür bir: 1iği münasebetiyle buraya Mısır'a da gelmiştir. Ve burada da ev ve cami eş~ yası ince bir sanat zevki ile işlenrneğe başlanmıştır. Şar.ktan gelen bu yeni ·Türkler ipeği de getirdiler ve bu suıretle Iı!Iısır'da texti! sanatı ile de yeni · bir .stil aç·tılar . . Burada T ürkler'in esıki komşulan olan Çin'Jn .tesiri bulun -.. ması gayet tabildir. Bu kumaşlarda eski Tür.k halılarını kuvvetle andıran ve · Samarra'dan beri islam ale~inde .tantlan geometrik ornamente bilhassa dik. ka.t etme;k kaf-idir samyorum [25] .
Bizi şimdili.k islam sanatının ilk .devirleri alakadar et·tiğinden Mısır'da
' bundan· sonraki Tüı:ık .tesirini (Osmanlı dev.ri-nde ) araştırınayı burada bıra~alrm, ve ·islam dünyasının diğer ha valisini tetkike koyulalm.
[24] Aynı eser s. 458.
[2i] IC ü h n el - S p ring er Ab b, -431. Eski halıların geometrik motif-
lerine de pek ya1.•ndır: Evkaf müze· sindeki eski halilara bak. Ortasya ile münasebet için : Tü1·kiyat mecm. S, :res. 21, 22, 25.
İSLAM DEVRİ'NDE TÜRK S ANATI 137
Ön Asya'da /Türk ..Sanatı
Mezopotamya'da Türk ırkını ve sami:tını Samarra· şehrinde 9 ·uncu asrın ikinci bölümü boyunca bulmuş ve tespit etmişti:k. Orada Türk tesiri altında bir umumi imparatorluk sti·linin teşekkül ettiğini ve bunun islam memleketleri için müşterek bir stil olarak yer~eştiğini ve bunun Tür.kler tarafından meyd~na. getiriıldiği·ni yukarıda kısaca işaret ettik.
Şimdi Mezopotamya'nın bunu takip eden asırlar içindeki sanatını ve onun yolunu ıtak.ip edeceğiz.
Tarihi ~aziyet en kısa şekli ile §Udur :
Asya~da 1) Samanoğulları ( 874-999 ) 2) Gaznelfler devleti ( 962-1183) 3) Kaı·ahanlrlar devleti ( 932-1212)
Bu Türk A sya devletleri yariında ( 1055-1256) arasında ise Selçuklu Impcıratorluğu hüküm sürmܧtÜr [26].
Bu Selçuklu imparatorluğu Şarki türkelinden Marmara ve A kdeniz kryılarına, Kafkas dağlarından hüyiik Hintdenizi'ne kadar uzanıyordu. Yani bütün ibu saha ,Türk !kuvvetlerinin elinde ~di. Bütün \fıu yerlerin :daha 8 inci asırda na~ıl Türkler'le dolmağa başladığını, yukarıda görmܧtük [27]. De -mek ki bu kocaman ülkede ~Türk irade ve idaresi, !Türk siyaset ıve ordusu hüküm sürüyor, ı;ıhalinin \mümtaz tve .yüksek tabakası.nııTürk!er teşkil ediyordu.
İşte bu noktaları gözönünde tutarak buradaki sanat eser.leiini ve onların Jıususiyetlerini araştıralam :
Bu büyük saha dahilinde teşekkül eden sanatın karakteri müşterektir. K endisine mahsus zevki hertarafta göstermektedir. Kocaman .imparatorluk içindeıki bu sanat beraberliği.ni bilhassa mimari eserlerde müşahede ederiz. İddiamızı bilalıara mimari eserleri tetkikte daha .iyi ispat edebileceğiz. Çün-. kü mimari eserler hem yaşları hem de onları yaptıran kimseler itibariyle bize malumdur. Şimdilik şukadarını ıSöyleyelim : Türkler islam memleketlerinde :hüküm sürmeğe başladıkları gündenberi her göründükler.i yerde kendiler.ine bas bir mimari gösterdiler. Selçuklu Türkler sanat tarihine T ürbe ve Med -rese gibi iıki mimari tipini monumental bir şekilde hediye e.t-tiler. Bu eser -lere Afganistan, İran, Mezopotamya, ve Anadolu'da tesadüf olunur. Hepsi .ayni karakteri taşırJar.[28].
(26] Bu hususta tarihi ınalfıınat için: herhangi ecnebi veya türk tari
. bine bakınız. T. T. A. K. nun Tarih n. s. 212 - 238 bilhassa tavsiye olu· nur . 33 numaralı haritada bütün Sel· çuklu devletlerin yayılışı gösteri!· miştir.
[27] Köprü I ü pass. , T. T. II. pass.
[281 Bak. 1 ) S ar re P•rs. Ba· udenknıl. 2) Diez Olıorassn. D e n • k m ı. ve yine onun Per&ien. 3( Gabriel, monum. turcs d'Anad. II. vol 4 ) Ar s islamica 35, 37.
138 Ü L K Ü, İ L K T E Ş R İ N 1 9 s 8
Şayanı dikkattir ki Selçuklu ismini vereceğimiz sanat birçok hususlarda Gaznelller'de meydana gelmiştir. Bilhassa bu mimari burada doğmuştur.
Monumental yazı ve ileride göreceğimiz .gibi .birçok ba§langıç noktaları burada mü§ahede edilmiştir. Teşekkül eden sanatın bu hal.is Türk muhiıt:inde doğ.uşu bilhassa mühirndir. Bu noktaya Prof. Kühnel de temas etmekte ~ dk [29].
Bu mimari tipi i,tibar.iyle nekadar rnühim ise dekorasyonu ve onun motifleri noktai nazarından daha ehemmi.ye.tli'd'ir. Çünıkü buradaki ornament tam ve haki,ki bi-r Tü·rk karakte-rini haizdir. Bu nevi türıbe.den bk tanesi Radkan'da olup onbiri-nci asrın başına aittir. Oradaki ld1fl yazı türkçe yazı o1up bilhassa monument:al oluşu ve bir ( örgü ) şeklinde yazrumış olması şayant
dikkattir [.30].
Dekorasyanda düğümlü ornament ve örıgülü yazı Asya'da tesadüf edileri bir tarzdır. Buradaıki Ör·gü ve düğümleşmiş kfifi yazı şe·kli diğer kuleli türbelerinde de bulunur [31]. B.illıassa Anadolu selçukları tarafından pe·k sev·ilen bir motif .olmuştur. Konya'da ince minare de olduğu gibi [32] . Örgü halindeki kOfi yazıyt Gazneli Ma:hmud'.urı kapısı üzerinde de btıiluruz. Diez bunun Türk bronzlarında ve paralarında da bulunduğunu kaydeder. Orada bu ör-gülü ve düğümlü yazının nasıl ve niçin bir Tüıık eseri olduğu mufassalan izah edilmiştir f33].
Bu çeşit yazıya Anado1u halılarının bordürlerinde de tesadüf olunur. Yazıyı monumeıntal i·fa!de etmek duıyuşu !Mırısı•r'daılci Türkmenler'de de ·g.örülür. Böylece yazıya güzellik ;ve büyüklük ver.en Tür.kıler olmuştur. Ve şa -yanı dikkattir ki dünyada hiçbir ırk bu husustaki inceliğe ve büyüklüğe, duYU§ yükseniık ve asiUiğine varamamı§tır.
Bu mimaride kuUanrılan dekorasy.onu tetkiık edersek 'ayni neticeye varırız. Evvela biitün dekorasyon geometr.iktir. Yani hendesi şekiUer.den ibarettir, saniyen Samarra'da ve Tulurr camiindeki moti.flere ya çok benzer veya onların aynidir. Samarra'da bulduğumuz yatık "S, ( tN:ı ) şeklinCieki çifte üzüm yaprağı Ohargir.d te ( Şaı:ıki Horasan) aynen vardır [34]. Diğer bir misali Diez verme.kted-ir [35]. B.u motifin nasıl ve niçin Türk eseri olduğunu orada akuyabi·liriz.
Mümine Hatun türbesi ile Tulun camiindeki ( Sultan Lacin ) ağaç minberinin ornamentiği birbirine pek yakındır. Guşan civarındaki Radkan kule-
[29] K ü h n(' I - Sp1'inger s. 415.
30 B ık • Türkiyat mec. III. şkl. 4, S tr z y go w s k orada Tahrandaki Radkan kulesi ile karıştırmıştır. Bu ikincisi ( Kühnel Abb. 417 ) on üçüncü asra aittir. Türk. mecm. ndaki 4 numaralı resim onun dediği gibi on
üçüncü a~ır olmayıp on birinci asıra aittir.
[31] Mesela Kasımabad (Sistan da 1156 yaşlı.
f32l T. T. II. şkl. 77. 33]Persien S. 117 ve arkası.
[34] Tü1·kiyat mecm.cilt 3 şkl; 24. [85] D i e z, Pe?·sien S. 124.
İSLAM DEVRİ'NDE TÜRK SANATI 139>
sindeki .saçak motifi aynen ·Samarra'da bulunmaıktadır. Bu yöndeki örnek -leri bu yazıda derinleştiremeyeceğimiz için şimdilik bunca işareti yeter görüyoruz. Albe.rt Ga:briel, İsf.ehan'daki Mesddi Cuma'da Samar.ra'yı hatırlatan dekorlar ·görmüştür. Yine ayni camide Türkistan halılarını andıran motifler kaydetmektedir [36].
Ondan başka bu ( Keremit- Tuğla) yapısı ve ornamentiği bir Türk buluşu ve Tıürk işidir [21].
Gazneli Mahmud zamanından •kaıhna ıSengbest'te.ki: kuıbbel~ türbenin çinili dekorasyonu prens.i.p itibariyle Samarra'nıri aynidir ve Turfan'daki tradisyonuırı bir devamıdır .[38].
Dekorasy.on yönünde vardığımız netice şudur : Selçuklu m~mad eserlerdeki deıkorasyon bütün imparatorluk sahasında birbirine benzer. Bu dekorasyon Abbasller devrindeki Türk sanatının bir devamıdır ve Şark! Türkeli-
. nin islamdan evvelki sanatı ile sıkı alakadardır. Toptan bir şekilde SelçukLu ismini ver·diğimiz bu !kocaman ülkelerin üç dört asır devamınca meydana getirildikleri sanat; .islam sanatının asıl manasını ve en · kudretli ifadesini vermiştir.
Bunlara i:laveten; islam sanatı en karaktedstik vasfrnı veren v.e onu diğer sanatlardan ayıran hususiyetlerini, bu Selçuklu dev.ir.de kazall!.r."llıştır. Bu meyanda bilhassa halı, çini, minyatür gibi sanat şubeleri islam sanatmda olarak görünrneğe :başlamıştır. Bunlar ondan evvel yoktu ve işlenmiyordu. Halı sanatı ilk de.fa ve yalnız T.ür.kler tarafından .işlenegelmiştir. ünüçüncü asrın ·sonunda bütün .Selçuk di yarını dolaşan Markopolo, o zamanda en iyi ve en güzel halıların orada yapıldığını kay.deder. Esasen halı tezyinati yani ornamentiği baıkı:mmdan tamamİyle Türk karakterini ıhaizdh·. En e.sıki Türk halı örnekleri Konya'.daki Alaettin camiine ai-t şimdi Evkaf Müzesi'nde bulunan ha.Jılardır. Bumeyanda Berlin Müzesi'nde bulunup daha yeni ·devre ait olan ( stilize ejderler v. s. ) fi-gürleri gösteren halı Tü:r:k dekorasyon sanatı için birer klasik misallerdir .[39]. Gerek bu dekorasyanun ve gerekse halr işçi.ı.iğiniırı yalnız v.e yalnız Türk eseri olduğu bütün Avrupalılar'ca da kabul ol unduğundan bu hususta fazla söz sarfetmeyeceğiz [ 40].
Minyatüre gelince : Qnikinci a-sırda minyatürün birdenbire çıktığını müşahede ediyoruz. Ondan evvel islam sanatı böyle bir güzel-iş tanxma:yordu. HalbuJ.d bunun Şark! T.ürkistan'da, ası.rlardanberi teşe.kkül etmiş ve çok daha evvel fevıkalade örneklerini vermiş Türk eserlerini tanınz. Türk T. A.
(36] A1·s islamica 1935 p. 14, 19. [37] D i e z, Persien s. 125 ve ar
kası .. [38] D 1 e z , Clıo1·assn . Denkml.
Taf. 14, 17, 18.
[39] Her iki halı bak: B o d e -K ü h n e ı, şkl. 55 - 58.
[40} Aynı essr K. Leinasiat. Knüpf Tepp. S. 105 va arkası.
140 ÜLKÜ, L KTEŞRİN 1 938
Kurumu onları, ikinci kurultayının ser.gis~nde gözönüne koydu .[ 41]. Ara • daki münasebeti görmek i:ç.in yanyana ıkoymak kafidir. Esasen islamlıkta· minyatür kolunun doğuşunda Şarkt Türkistan'daki ıkitap tasvirlerinin rol oynadığını Avr-upah müıtehassıslar ıkaytdeıdede:r [ 42].
Demek ki minyatür, bir Türk devletinde, Tür.k unsu.rlar tarafmdan, Türk · menbalardan almarak ortaya ç:ııkmıştır.
Türkler'in serami:kte nekadar büyük bir rol oynadığını daıha Sarnaroradaki sanat eserlerini tetk~k ederken te·spit edebilmi§itik. Denebilir ki islam sanatma ( in~e seramik) sanatını Çinli komşuılan tesiriyle Asya'dan Türk-1er buraya getirmiştir. Bu ·nevi sanatm Tür-kler tarafından işlendiği ve Türk zevk ve gayretiyle ileriye .götürülQüğü, Selçuklu devirde de bu sanatm bir-· denbire büsbütün ince ve yü:kse·k bir inkişaf görmesi ve muhtelif nev.ile.r kazanmış olması itibariyle, bir .daha ispat edilmiş bulunur.
Bu meyanda Ray da ( Tahran ) meŞhur serarniık işleri yapıldı, lüks eşyalar imal edil-di. Samarra'da gör-düğümüz " lustre , tarzı burada kendisini zev.k ve teknik bakrmmdan in.kişaf ettirdi. Yine bu oniıldnc.i asır or.tasmda ( minai ) teknik denilen o güzel işler meydana çıktı. Email da bu meyanda te§ekkül etti [ 43].
Yine Selçuklu .İmparatorluğÜ .devrinde faience mozaiıklerinin en e.sıki ve en güzel misaller-ini buluruz. Anadolu bu ince sanatm be§iğidi-r. Tamir edileceğinin sevinçl'e duyduğumuz Konya'daki Karatt:ay Medresesi (1251) gü -zel bir misa1d:ir.
Yukanda kısaca bahsettiğimiz Musul bronzlan bu imparatorlukta meydana ge.Idi. Eski memleketlerinde işieyegeld-ikleri maden br.onz işleri ile Türkler islam sanatma yeni bir ·kuvvet ve saha aç.tılar. ·samarora'da maden iş-1erini ıtaklit eden seramik kaplara rast •gel'mi.ştiık. Bu defa serarniğin kaldıramadığı o vazifeyi tekrar madene iade ettiler. Altın ile iş-lemeğe ötedenberi ( eski memleketlerinde olan boHuk·tan .dolayı ) adet edinen Tür.kler burada yine islam dininin .fanatik zihniyeti ile karşı kar.şıya geldi-ler. İslam dini altından glimüşten kapl'arı menetmişti. Bu zevklerinden vaz geçemeyen Türkler ( ineru-station ) tekniğine baş vurdular [ 44]. Evvelce de zikrettiğimiz Mussul bronzları bu meyan-dadır. Şurasını hatırlatalım ki bu bronz kaplar Mısır, Mezopotarnya ve Anadolu'da Türk dinasti-ler zamanmda işlenmiştir.
[41] Külınel İsim. Miniat. S. u. Abb. 19, 21.
[!2] Kü h n e 1- Springer. S. 435 [43] P 'e z ar d, ciramiqe a1'Ca·
ique de l'islam. pass.
[44] Bronz veya bakır kaplar üzerine ornament kazılır, boş olan
yerlere altın ve gümüş levlıalar kalır. "Almancas ı: Tauschierung,.. Bu işlerin şaheserleri: Louvre'daki, Saint Louis nin (Baptiste) i ol~rak ınaruf olan kap, şkl,: B o s s er t- Gliick, s. 391 Ab b. 2. Leningrad ~ve Berlin m üzel e· rindekini yukarıda saya geldiğimiz kitaplarda bulursunuz. ·
İSLAM DEVRİ'NDE TÜRK SANATI 141
·Bjr çokları yukarıda göster.diğimiz gibi Tu·rfan eserlerinde·ki (Y) motif·ini taşnnaktadırlar.
. · Yine bu büyük Selçuk Türk İmparatorluğu devrinde ipek kuma§lar sanayiinin ve sanatının rolünü bilhassa hatırlatmak isteriz. Lyon Müzesi'ndeki Keykubat ismini taşıyan parça, Konya'da böyle bir endüstrinin bize onüçüncü asırdaki mevcudiyetini gösterir [45].
Samarra'd~, Mısır'da ( Tulunoğullan ve Memlüklerzamanında) okadar ileriye giden ağaç · oymaları ve tezyinatı sanatının Anadolu'da nekadar re -vaçta olduğunu bize Konya'daki AHiettin camii gösterir. Selçukolu devrinin ağaç üzerindeki tezyİnatı ·bilhassa büyük bir sanat zevkinin mahsulüdür. Sanat tarihinde arabesk ismini taşıyan tezyinat burada klasik misallerini bulmu§tur. Bu ince ve asli sanat eserlerini koynunda taşıyan öz yurdumuz ·Anadolu toprağıdır.
Bu kısma nihayet vermeden bilhassa mühim bir noktaya temas etmiş olalım : Semit·ik zihniyet neticesinde islami.yet her şekildeki tas.viri menetmişti. Bu hususta İran milleti hiçbir zaman kendi .bildiğinden şaşmadı. Selçuklu Türkler de ayni şekilde böyle saçma telakkilere kulak asmadtlar, ve anava -tandan getirdikler-i zevk ve ade·t sayesinde, hür bir düşünce ile, kısa bir devir için de olsun islam sanatının en mükemmel plastik eserlerini verdilar [ 46]. Esasen Türkler tezyini sanatları i§leyi§ler-iyle, monumental yazılı icatları ile dekorasyanda dahi bir (plast-ik ) kabiliyet gösterdiler. Bu plastik kabiliyederi bazan kübik şekilde tecelli etmiş ve bu kendilerine has bir mana ol -muştur (47]. T.ürk'ün bu i~tidadı ayrıca tetkike bilhassa şa.yan.dır. Şimdi
Selçuklu Türkler'in anJ.atage1diğimiz sanatını hülasa edelim :
Sanat tarihine yeni tipler verildiği gibi onların en monumental şekle sokulduğıU görü•l.dü. Halı, minyatlir, ince seramik ( bu meyanıda : minai, email, lustre ) g.ibi -yeni sanat şubeleri icat, inkişaf ve iıkmal ettiler. Ağaç ve bronz üzerindeki -işleri mükemmeıliyetine var-dm:li!lar. Monumental bir yazı icat ettiler. Hiçbir islam milletinin yapamadığı plasti:k eserler meydana getirdiler. Ve bütün sanatlarında şöyle bir karakter var:dır : Tezyini sanat bütün diğer Türk olmayan islam unsurlarından ay.rı olarak jeometr.iıktir. Ve arabesk denilen motifin klasik misallerini haizdir. Ve bütün stilize etmek istidadı·na rağmen plast-ik bir ifadeyi ·taşımaıktadır. Diğer islam eserleri ekser.iya lirne·aire bir şekildedir. Mimaride ileride baıhsedeceğ.imiz gibi yeni tipjer icat etmişler eskileri ve yenileri Raumgestaltung bakımından en monumental manasma vardırmı~lardır.
45]8 a r r a, der Kiosk von Konya 1936, şekil 10.
[46] İstanbul müzesindeiri Sel-
çuk arslan v. s. ııeykelleri, Sar re Der Kiosk von Konya 1936.
[47] G I ü c k, die beidtm sas • Drach rel.İstanbul Müz.neşriyatından.
].42 Ü L K Ü, i L K T E Ş R i N 1 9 3 8
Osmanlı tarihinin ve Osmanlı külitürünün Selçuk devrine nekadar, ve
o0nun temelleri üzerinde nasıl kuruılduğunu kıymet!li .üstad KöprüLü, Sor.bon
'<ia verdiği konferanslarla, bu meslekten olmayanların dahi anlayacağı bir
-şekilde ispat etti. Ayni pro~essus'un kendisini sanatta gösterdiğini ispat et
mek, tari-hteki ve diğer kültür saf.halarında olduğu kadar güç değildir. Çünkü bu yazıdan da öğrenileceği gibi, bütün .inkarlara, tarihin bütün fena tesadüfler.ine rağmen, Türk unsuru kendi sanatını her bulunduğu yerde bariz bir su-rette göSitermiştir. Osmanlı sanatını, Selçuk sanatının bir devamı olarak, ayrıca bir yazı ile araştırınağa çalı§acağız.
Avrupalılar'ın ( Mogol- Iran ) tarzı dedi·kleri ve Timur devrini yaşamLŞ ol_an· sanat da her cilietçe Türk karakterini haizdir. Bu hususta mimari, onun -dekoru ve ıhalr, sonra minyatürdeki Türk hususiyetler buna kafi birer misald ir.
Gidilen Yol :ve Varrlan $onuç
Son söru söylemeden, me:to.dumu•zu, -yaptığ:ımı;zı v.e neye va-r.dığımızr
kısaca işaret edelim : İslam sanatında Türkler'-in bulundukları yerdeki sanat eserlerini tetkik ettik. Ve her nerede Türık varsa orada islam sanatında o zamana -kadar malfun olmayan yepyeni bir sanat zev.k,i, yeni stil, yeni mevzu, yeni tekni:k ve tamamİyle yeni mo_tifler bulduk. İslam dünyasının muhtelif yerlerindeki bu Türk sanatlarının birbirine çok benzer olduğunu, bu yakınlığın soy-sop birliğinden · ileri geldiğini gözönüne serdik. Bu yönde islam ·dünyasında en esk.i Türık elemanını 850 den sonra Samarra'da bulduk. Bunun devammı : Tu1unoğu1ları, Aık§itle-r, ve Türk olmaıyan Fatrmloler dev • z-inde dahi, müşahede ett~k. 'Tür.kmenler idaresinde bu sanat duyuşunun yeni gelen Türk kuıvvetleri ile daha türJcle§'tiğ.inıi tespit edebildik. Bu tezyİnatın 'Ornamentiğ.i kökü İskit-ler' e kadar dayanan bir tı;adisyonun mirası olduğunu göster-dik. ispat içiın de Tur.fan'daki- ( 6-10) uncu asırlar.daki Ort~ Türk eserleri ile -mukayese ettik. Ve bu -kar.şılaştırma bize gayet sıkı bir alakanın mevcudiyetini anlattı. Ondan sonra 9 uncu asır ortasından itibaren '15 inci asra kadar Hindistan, Af.ganiSitan·, İran, IMiezopotamya, Suriye ve Anadolu'da hüküm süren muhtelif Türk dinastiler.ini ve onların sanatım
araştırdık. Ve gördük ki : Evvela bu Türık beylikleri ve kırallıkları arala --rında sanatları ile bir.birlerine en yakın derecede akrarbadırlar. Aynı motif, ayni tip, ayni zevk, ayni sanat duyuşu. Bu yapış ve dury-uştaki birlik bize bü-1:Ün bu kıtalar-da o zaman yalnız ve yalnız Türk kanının hüküm sürdüğunü ispat etti. Siyaset sahasındaki bariz hakimiyet, kültür ve sanat sahasında da ayni kuvvetle idi. İslam sanatının hususiyetini teşkil eden nekadar şube ~e kısım varsa hepsi Tüııkler .islamiyete girdikten sonra doğdu. Bütün eserler e_kseriya Türk beyleri, :!'ürk kıralları adına ve onların zevki ve emri He yap-
IsLAM DEVRi'NDE TÜRK SANATI lt3
1:ırılıyordu. Ve bütün ibu 'Türk eserlerinin yapılışında ibir muayyen plan, birbirine akrabalrk, .bir inki§af ve bir .tekamül •görülmektedir. Dokuzuncu asrın :sanatında dahi izlerini ·sak.Jaınış, arada çok harmonik bir tekamül teessüs etmiştir. Yeni mimari ile islam sanatma yeni ıbir mana ve yeni bir ıkuvvet ver-diler. Daha doğr.usuı islam sanatı bu devirler·de nihayet bir Türk sanatı idi. Sanatı yaptıran Türk, sanatın geldiği yer öz Türk vatanı, sanatın motifi, 1:ipi Türk, fakat adı Ti,irk sanatı değil, Arap veya islam sanaıtıdır. Dediğıimiz gibi; asırlarca devam eden ve türklüğü adım adım takip olunabilen bir sanaıt. Sonra birde Türkler için : " Onlar hiçbir zaman kültür sahibi değillerdi , -diyorlar.
YazımiZI bitirmeden yersiz ve manas!ıZ olduğunu bu·rada ispata ça -1ıştığımız bu haksızlığ·n bir de sebebini araştıralım : Türkler'e killtürsüz .adını veren bu adamlar ·bu iddialarına nereden geldi.Jer ? İ ddianın sebebi şurqdadır : Türk tarihi Osmanlı tarihi ile başlatılıyor, onun kültür ve sanatının, ismi olup cismi bulurunayan bir Arap tesiriyle izah ediyorlar, ve diğer Türk ismi altmda tanılan milletler-i, kritiksiz ve ilmi olmayan bir mütalaa ile göçebe kabul ettiklerinden dolayı, Türkler'e her nimeti fazla buluyor~ lardı. Bu kimselerin nekadar kritiksiz muhaıkeme ettikler.ini, Selçuk - Osmanlı kültür ve sanatının okadar bariz münasebetini görememeleri kafi bir misaldir. Binlerce yıllar içinde süregelen önemli Türk akınları bu adamlar
tarafından yanlış anlaşıldı. Halbuki yalnız islam sanatı içinde yapılan bir araştirma, batıya akın eden bu Türk .kavimlerinin beraberlerinde nekadar b üyük nimetler getirdiklerini açıkça gösteriyor. Bu müna.sebeti aramadık -ları için göremeyen kimseler, Türkler'e her nimeti fazla gördüler. İslam san· a:tmda her yeni ,görülen bir tarz, yeni bi:r stil, ya tranlr'ya veya hiç.bi:r ;t:ra:dis~ yonu olmayan Arap'a ilisan edildi. Sarre, 1906 da, yukarıda tez.yinatını tet-1dk ettiğimiz Selçuk mezar ve türbeleri üzerine yazdığı kitabında : " İran mimari eserleri , ismini vermekte bir beis görmedi. Katoli.k kilisesinin ehli:salip zamanından kalma düşmanca fikirler.i içinde bu haksızirk asırlar bo -yunca devam etti. Osmanhlar'm yükseliş ve iniş günlerinde daha şümullü ve ·siyasi bir mana a1dı. İmpaıratorluğun son devklerin-deki Osmanlılık - İ&lam ·siyaseti ile ise onun daha had bir §eikle büründüğünü görüyoruz. 19 uncu asır.da qiTçok Av.rupalılar ~ fena günle•rimiz.de memleketimizi dolaşmağa
başladılar. Vatanlarmda okuduklarını kısmen bizzat görünce kanaatları katileşti. Ve Türkler'e hiçbir •kültür nimetini münasip görmemek bir moda ol·du. Bir adaının ismi çıkmasın deriz. Bütün kabahat kendimizde idi. Hakkını .araınayanm hakkını yerler.
Türkler'in sanaıttta bir mevki işgal etıne:diğ.ini ispa:t için Tüıık lisanınm -ve edebiyaıtınm, islam kültüründe esaslı bir rol oynamadığmı ileri sürenler de vardır. Evvela şunu kaydedelim ki haddizatinde biraz doğru olan bu iddia -çok defa .müb;>Jağa edilmiştir. Şüphe yok ki Türk lisanı islam medeniyeti
144 Ü L K Ü~ İ L K T E Ş R İ N 1 9 3 8
içinde layık olduğu rolü oynaıyamanuştı.r. B-unun sebebi ise şuradarlu : Şarktan garba hicrete başlayari ve İlkzamanlar'da az miktar asker ve mahdut ·
· miktarda Türk kuvvetler-i ile daha -kalabalık kitlelere emretmek, ve onları idaresi altına almak isteyen Türkler, siyaset icabı olarak geldikleri memlekette, oramn -lisanmı hatta örfü-adetini almak mecburi-yetinde kalıyorlardı. Yeni geldikleri, kafi derecede kalabalık olmadıkları iç-in .kendi lisanlarınr onlara kabul etÜremedikleri için, onlarmkini öğreniyorlardı. Bu biçim:le geldikleri yer.de d'aha ıkolay ve ıdaha çabuk halkim olmağa muvaıf.faık oluyorlardı. Bunun netkesinde Türk 1isanı ihmal edildi. Türk lisanı unutulurken, Arap ve Acem Iisanı Türkler'in de yardımı ile inkişafmı .bul~yordu,
Kültür ve sanat sahasında dünyadaki mevkiimizi Tüı:ık Tarihi Araştırma Kurumu teessü-s ettikten sonra, kendimiz tetkike ıba§ladLk. Artık haıkkımızın yenmesinde ıbir imkan kalmamıştır. T. T.' A. Kurumu'nun be§ sene içinde kazandığı . yüksek mevkiini, Avrupa alimlerinin ' onıi ~erdiği . büyük ehemmiyetten ve hakkında duyduğu hürıİ:ıetten anlayabiİiri~. Şunu ·unutmayahm ki biİ- ecnebi nekad.ar neutral olursa olsun, Türk .i§ini.bir TUrk gayret ve a§kİ ile takip edemez. Kendi tarihimizi kendimiz yazacağız. Bu, bizim eri büyüğümüzün bize gösterdiği en büyük hakikatlardan biridir.
Bu yazı ile Türkler'in islam sanatındaki büyük rolünü en kısa ve en muhtasar şekilde, tezyini sanatılar sahasında, yalmz !kay.detmiş olduk. İleride ayri-i araştırınayı bk de mimari üzerinde yapacağız.