bakara sûresi: 6 - 7

Post on 12-Jan-2016

124 Views

Category:

Documents

0 Downloads

Preview:

Click to see full reader

DESCRIPTION

Kur’ân Buluşmaları: 7. Bakara Sûresi: 6 - 7. ÜMİT ŞİMŞEK. Bakara: 6. إن الذين كفروا سواء عليهم ءأنذرتهم أم لم تنذرهم لا يؤمنون İnkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir; onlar iman etmezler. Bakara: 6. Küfür: örtme (çiftçi ve gece hakkında da kullanılır) - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

Bakara Sûresi: 6 - 7Kur’ân Buluşmaları: 7

ÜMİT ŞİMŞEK

Bakara: 6

إن الذين كفروا سواء عليهم ءأنذرتهم أم لم تنذرهم ال

يؤمنون

İnkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir;

onlar iman etmezler.

Bakara: 6

Küfür: örtme (çiftçi ve gece hakkında da kullanılır)

Kâfir: nimeti örten, hakkı inkâr eden

Mü’min: inanılması gereken herşeye iman eden

Kâfir: inanılması gereken herşeyi inkâr etmesi şart değil

Bakara: 6

İnzar: korkulacak birşeyden sakındırmak, uyarmak

Peygamberler: hem müjdeleyici (beşîr, mübeşşir), hem uyarıcı (nezîr, münzir)

Bakara: 6

Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar. Müddessir, 74:1-2

Biz peygamberleri müjdeleyici ve uyarıcı gönderdik — tâ ki, kendilerine peygamberler geldikten sonra, insanların artık Allah’a karşı öne sürecekleri bir bahaneleri kalmasın. Allah Azizdir, Hakîmdir.

Nisâ, 4:165

Bakara: 6

Biz peygamberleri ancak müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Kim iman eder ve durumunu düzeltirse, artık ne bir korku vardır onlara, ne de mahzun olurlar.

Âyetlerimizi yalanlamış olanlara ise, yoldan çıkmaktaki ısrarları yüzünden azap dokunacaktır.

De ki: Ben size “Allah’ın hazineleri benim yanımda” veya “Ben gaybı bilirim” demiyorum. “Ben bir meleğim” de demiyorum. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. “Kör ile gören bir olur mu?” de. Hiç düşünmüyor musunuz?

Rablerinin huzuruna çıkarılmaktan korkan ve Ondan başka bir dostu yahut şefaatçisi olmayan kimseleri sen bu Kur’ân ile uyar; olur ki sakınırlar.

En’âm, 6:48-51

Bakara: 6

Kâfirler içlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesine şaştılar da “Bu ne acaip şey!” dediler.

“Ölüp de toprak olduktan sonra mı dirilecekmişiz? Ne uzak bir dönüş bu?”

Kaf, 50:2-3

Bakara: 6

Biz bu Kur’ân’ı senin dilinle indirdik ve kolaylaştırdık — tâ ki takvâ sahiplerini onunla müjdeleyesin, inatçı bir topluluğu da onunla uyarasın.

Meryem, 19:97

De ki: Ben sizi vahye dayanarak uyarıyorum. Fakat sağırlar, bir uyarıya muhatap olduklarında çağrıyı işitmiyorlar.

Enbiyâ, 21:45

Bakara: 6

Uyarılıp uyarılmamak “onlar için” birdir, yoksa onları uyaranlar için değil.

Ey Peygamber, sana Rabbinden indirileni tebliğ et. Bunu yapmazsan, elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz ki Allah kâfirler güruhuna yol göstermez.

Mâide, 5:67

Bakara: 6

Allah’tan korkun ve bana itaat edin. “O Allah’tan korkun ki, size bildiğiniz bunca

nimetleri verdi. “Size davarlar verdi, oğullar verdi. “Bahçeler, pınarlar verdi. “Doğrusu, sizin için büyük bir günün azabından

korkuyorum.” Dediler ki: “Bize öğüt versen de bizim için birdir,

vermesen de. “Bu yaptıklarımız, öncekilerin âdetinden başka

birşey değildir. “Bu yüzden azaba uğratılacak değiliz.”

Şuarâ, 26:131-138

Bakara: 6

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları âyetlerimden uzaklaştıracağım. Zaten onlar her türlü delili görseler de iman etmezler. Doğru yolu gördüklerinde o yolu tutmaz, azgınlık yolunu gördüklerinde ise o yola giriverirler. Bu, âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan habersiz davranmaları yüzündendir.

A’râf, 7:146

Bakara: 6

Onlara her türlü âyet gelecek olsa bile, o acı azabı görmedikçe sana inanmazlar.

Yunus, 10:97

Ne zaman bir mucize görseler sırtlarını dönerler ve “Bu sürüp giden bir büyü” derler.

Onlar kendi heveslerine uyup Peygamberi yalanladılar.

Kamer, 54:2-3

Bakara: 6

Sen ölülere söz dinletemezsin; arkasını dönüp giden sağırlara da çağrını duyuramazsın.

Körleri de şaşkınlıklarından kurtarıp yola getiremezsin. Sen ancak iman edip hakka teslim olmuş kimselere söz dinletebilirsin.

Neml, 27:80-81; Rum, 30:52-53

Bakara: 6

Yalanlayacak olursanız, bilin ki sizden önceki ümmetler de peygamberlerini yalanlamıştı. Peygambere düşen ise, açıkça tebliğ etmekten ibarettir.

Ankebut, 29:18

Eğer arkalarını dönerlerse, Biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen, tebliğ etmekten ibarettir.

Şûrâ, 42:48

Bakara: 6

Onların söylediklerine senin üzüldüğünü Biz biliyoruz. Gerçekte onlar seni yalanlamış olmuyorlar; o zalimler, Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar.

En’âm, 6:33

Biz Kur’ân’ı sana güçlük çekmen için indirmedik.

Tâhâ, 20:2

Bakara: 6

Onların söyledikleri yüzünden göğsünün daraldığını biliyoruz.

Sen Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol.

Sana yakîn ulaşıncaya kadar da Rabbine ibadet et.

Hicr, 15:97-99

Bakara: 6

Şimdi olduğu gibi, onlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber gelse ya büyücü demişlerdi, ya deli.

Yoksa birbirlerine akıl mı verdiler? Hayır, onlar bir azgınlar topluluğu da ondan.

Sen onlardan yüz çevir; artık kınanmazsın.

Öğüt vermeye devam et; çünkü öğüt mü’minlere fayda verir.

Zâriyât, 51:52-55

Bakara: 7

ختم الله على قلوبهم وعلى سمعهم وعلى أبصارهم غشاوة

ولهم عذاب عظيم

Allah onların kalplerini de mühürlemiştir, kulaklarını da.

Gözlerinde ise bir perde vardır. Onların hakkı büyük bir azaptır.

Bakara: 7

Gördün mü heveslerini tanrılaştıranı? Allah onu bilgiyle saptırmış, kulağını ve kalbini mühürlemiş, gözlerini de perdelemiştir. Allah’tan sonra artık ona kim yol gösterebilir? Hiç düşünmüyor musunuz?

Câsiye, 45:23

Bakara: 7

Onların başlarına gelen ceza, ahitlerini bozmaları, Allah’ın âyetlerini inkâr etmeleri, peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve “Kalplerimiz örtülüdür” demeleri yüzündendir — ki, onların kalplerini inkârları sebebiyle Allah mühürlemiştir de onun için pek azı iman eder.

Ve inkârları ve Meryem’e pek büyük bir iftira atmaları yüzündendir.

Bir de “Allah’ın Resulü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük” demeleri yüzündendir.

Nisâ, 4:155-157

Bakara: 7

Onlar hesap gününü yalanlıyorlar.Onu sadece haddini aşan ve günaha

dalan kimse yalanlar.Kendisine âyetlerimiz okunduğunda

“Eskilerin efsaneleri” der.Hâşâ! Aslında kazandıkları günahlar

onların kalplerini paslandırmıştır. Mutaffifîn, 83:11-14

Bakara: 7

Kul bir günah işlediği zaman, kalbinde siyah bir iz belirir.

Eğer kul günahtan elini çeker, tevbe edip af dilerse, kalbi cilâlanır ve iz silinir.

Günahı işlemeye devam ettiği takdirde ise leke büyür, nihayet kalbi tamamen kaplayacak hale gelir.

Allah’ın ‘Kazandıkları günahlar kalplerini paslandırmıştır’ sözüyle kastettiği pas budur.

Tirmizî, Tefsir 83:1

Bakara: 7

Onlar, halkı Allah yolundan alıkoymak için yeminlerini kalkan yaptılar. Bu yaptıkları, gerçekten pek kötü birşeydir.

Çünkü önce iman etmiş, sonra kâfir olmuşlar, ondan sonra da kalpleri mühürlenmiştir; artık birşey anlayacak durumda değillerdir.

Münafikun, 63:2-3

Bakara: 7

Hani Musa kavmine “Ey kavmim,” demişti. “Benim size Allah tarafından gönderilmiş peygamber olduğumu bile bile niçin bana eziyet ediyorsunuz?” Onlar haktan sapınca Allah da kalplerini haktan ayırdı. Çünkü yoldan çıkmış bir topluluğu Allah hidayete eriştirmez.

Saf, 61:5

Bakara: 7

Onlara şu kimsenin haberini de oku: Biz ona âyetlerimizi vermiştik. Ama o bundan sıyrılıp çıktı. Sonra şeytan onu peşine taktı; böylece azgının biri olup çıktı.

Dileseydik, onu âyetlerimizle yüceltirdik. Lâkin o yere saplandı ve heveslerinin peşine düştü. Onun hali köpeğinki gibidir: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, kendi haline bıraksan da yine dilini çıkarıp solur. Âyetlerimizi yalanlayan topluluğun hali işte budur. Bu kıssaları onlara anlat ki üzerinde düşünsünler.

. / . .

Bakara: 7

Âyetlerimizi yalanlayanların misali ne kötüdür! Onlar ancak kendilerine yazık ediyorlar.

Allah kime hidayet verirse, işte o doğru yoldadır. Kimi saptırırsa, onlar da hüsrana düşmüş olanlardır.

Cinlerden de, insanlardan da Biz pek çok Cehennemlikler yarattık. Onların kalpleri vardır, anlamazlar; gözleri vardır, görmezler; kulakları vardır, işitmezler. Onlar hayvan gibi, hattâ daha da şaşkındırlar. Onlar gafillerin tâ kendileridir.

A’râf, 7:175-179

Bakara: 7

Kalbi imanla huzura ermiş olduğu halde inkâra zorlanan kimse hariç, kim iman ettikten sonra kâfir olur ve gönül rızasıyla inkârı benimserse, öyleleri Allah’ın gazabına uğrar; onların hakkı büyük bir azaptır.

Buna sebep, onların dünya hayatını seve seve âhirete tercih etmeleridir. Çünkü Allah kâfirler güruhuna yol göstermez.

Onlar, kalplerini, kulak ve gözlerini Allah’ın mühürlediği kimselerdir. Onlar, gafillerin tâ kendileridir.

Nahl, 16:106-108

Bakara: 7

And olsun, size vermediğimiz imkânları Biz onlara vermiştik. Onlara kulaklar, gözler ve kalpler de vermiştik. Fakat ne kulakları, ne gözleri, ne de kalpleri bir işe yaramadı; çünkü Allah’ın âyetlerini bile bile inkâr ediyorlardı. Sonunda, alay edip durdukları şey onları çepeçevre kuşatıverdi.

Ahkaf, 46:26

Bakara: 7

Onlar, kendilerine ulaşmış hiçbir delil olmadığı halde Allah’ın âyetleri hakkında tartışanlardır. Bu ise Allah katında da, iman edenler yanında da büyük bir gazap nedenidir. Büyüklük taslayan herbir zorbanın kalbini Allah işte böyle mühürler.

Mü’min, 40:35

Bakara: 7

Sen Kur’ân okuduğun zaman, âhirete inanmayanlarla senin arana görünmez bir perde çekeriz.

Kalplerine, onu anlamalarını önleyen bir örtü geçirir, kulaklarına da bir ağırlık veririz. Sen Kur’ân’da Rabbini tek olarak andığın zaman da onlar arkalarını döner, nefretle kaçar giderler.

İsrâ, 17:45-46

Bakara: 7

Bilmediğin şeyin peşine takılma. Çünkü kulak olsun, göz olsun, kalp olsun, hepsi bundan sorumlu tutulmuştur.

İsrâ, 17:36

Bakara: 7

Firavuna gidin ve deyin ki: Biz Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarına artık eziyet etme; onları bizimle gönder. Biz sana Rabbinden bir âyet getirmiş bulunuyoruz. Selâm, doğru yolu tutanların üzerine olsun.

Bize şu da vahyedildi ki, azap yalanlayanların ve yüz çevirenlerin üzerinedir.

Tâhâ, 20:47-48

Bakara: 7

Öğüt ver; çünkü sen öğüt vericisin.Yoksa onları zorlayacak değilsin.Ancak kim yüz çevirir ve inkâr

ederse,Allah onu azabın en büyüğüyle

cezalandırır.Onların dönüşü Bizedir.Hesaplarını görmek de Bize düşer. Gaşiye, 88:21-26

Bakara: 7

Bir vakit de onlar “Ey Allah, eğer bu Kur’ân Senin katından gelen hak kitap ise, üzerimize gökten taş yağdır veya bize acı bir azap ver” demişlerdi.

Oysa sen aralarında olduğun müddetçe Allah onları cezalandıracak değildi. Onlar bağışlanma isterken de Allah onları cezalandıracak değildi.

Enfâl, 8:32-33

Bakara: 7

Siz iman edip şükrederseniz Allah size niçin azap etsin? Allah şükredenleri ödüllendiren ve herşeyi bilendir.

Nisâ, 4:147

İnternet adresleri

 iman_ilmihali@googlegroups.com

utesav.org.tr

erdemlihayat.com

facebook.com/yazarumitsimsek

top related