ttez.sdu.edu.tr/tezler/tf01873.pdffen bilimleri enstitüsü biyoloji anabilim dalı danıúman:...
Post on 20-Jan-2021
8 Views
Preview:
TRANSCRIPT
1
T.C
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
SUSURLUK ÇAYI (BURSA- BALIKESİR)'NDAKİ TATLISU
KEFALİ (Leuciscus Cephalus L.)'NİN PARAZİTLERİNİN
BELİRLENMESİ
ÜMİT GÜRKAN
Danışman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN
YÜKSEK LİSANS TEZİ
BİYOLOJİ ANABİLİM DALI
ISPARTA - 2011
2
TEZ ONAYI
Ümit GÜRKAN tarafından hazırlanan “Susurluk Çayı (Bursa-Balıkesir)’ndaki
Tatlısu Kefali (Leuciscus cephalus L.)’nin Parazitlerinin Belirlenmesi” adlı tez
çalıĢması aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Süleyman Demirel
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı‟nda YÜKSEK LİSANS
TEZİ olarak kabul edilmiĢtir.
Danışman : Doç. Dr. Selda TEKĠN ÖZAN
Süleyman Demirel Üniversitesi Biyoloji A.B.D.
Jüri Üyeleri : Doç.Dr. Seyhan AHISKA
Ankara Üniversitesi, Biyoloji ABD
Doç.Dr. Hasan KALYONCU
Süleyman Demirel Üniversitesi Biyoloji A.B.D.
Prof. Dr. Mehmet Cengiz KAYACAN
Enstitü Müdürü
Not: Bu tezde kullanılan özgün ve baĢka kaynaktan yapılan bildiriĢlerin, çizelge, Ģekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
3
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ĠÇĠNDEKĠLER ………………………...…………………………………….... i
ÖZET ………………………………...………………………………………... ii
ABSTRACT ………………………...………………………………………… iii
TEġEKKÜR ……………………...…………………………………………… iv
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ …………………………………………………………… v
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ ……...………………………………………………… vi
SĠMGELER VE KISALTMALAR DĠZĠNĠ ...………………………………… vii
1. GĠRĠġ ...……………………………………………………………………... 1
2. KAYNAK ÖZETLERĠ ...…………………………………………………… 3
3. MATERYAL VE YÖNTEM ……………………………………………….. 10
3.1. AraĢtırma Bölgesinin Tanımı...…………………………………………… 10
3.2. Tatlısu Kefali (Leuciscus cephalus L., 1758)‟nin Genel Özellikleri……… 11
3.3. Materyal Temini.....……………………………………………………….. 12
3.4. Parazitlerin Aranması…………………….……………………………….. 13
3.5. Parazitlerin Tespiti ve Boyanması….……………………………………... 13
3.6. Parazitlerin TeĢhisi ve Değerlendirilmesi.………………………………… 14
3.7. Tespit Edilen Parazitlerin Ölçümü ve Çizimi..……………………………. 14
4. ARAġTIRMA BULGULARI…………………………………......……….. 15
4.1. Tespit Edilen Parazitlerin Biyo-Taksonomik Özellikleri…………...…….. 15
4.1.1.Dactylogyrus vistulae Prost, 1957…..………………………………….... 15
4.1.2.Dactylogyrus folkmanovae Ergens, 1956………………………………... 18
4.1.3.Paradiplozoon megan (Bychowsky ve Nagibina, 1959)..……………...... 21
4.1.4. Eustrongylides sp. Larvası……………………………………………….
4.2. Parazitizim…………………………………………………………………
5. TARTIġMA VE SONUÇ …………………………………………………...
24
27
30
6. KAYNAKLAR …………………………………………………………… 34
ÖZGEÇMĠġ…………………………………………………………………..... 40
4
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
SUSURLUK ÇAYI (BURSA- BALIKESİR)'NDAKİ TATLISU KEFALİ
(Leuciscus Cephalus L.)'NİN PARAZİTLERİNİN BELİRLENMESİ
ÜMİT GÜRKAN
Süleyman Demirel Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Biyoloji Anabilim Dalı
Danışman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN
Mart 2010-ġubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıĢmada Susurluk Çayı‟nda
yaĢayan Leuciscus cephalus‟un helminth faunasının belirlenmesi amaçlanmıĢtır.
ÇalıĢma süresince toplam 140 adet tatlısu kefali aylık periyotlarla yakalanarak
parazitolojik yönden incelenmiĢtir. ÇalıĢma sonucunda tatlısu kefalinde ektoparazit
olarak Monogenea‟dan Dactylogyrus folkmonovae, Dactylogyrus vistulae,
Paradiplozoon megan ve endoparazit olarak Nematoda‟dan Eustrongylides sp.
türlerine rastlanılmıĢtır. Enfekte tatlısu kefali‟nde en fazla rastlanan parazit türü
Dactylogyrus vistulae (43 balıkta, %30.7) olmuĢtur. Bunu sırasıyla Dactylogyrus
folkmanovae (39 balıkta, %27.8), Paradiplozoon megan ( 32 balıkta, %22.8) ve
Eustrongylides sp. larvası (6 balıkta, %4.28) takip etmiĢtir. Bu türlerden
Eustrongylides sp.‟ye Türkiye tatlısu kefalinde ilk defa rastlanılmıĢtır.
Anahtar Kelimeler: Susurluk çayı, Leuciscus cephalus, endoparazit, ektoparazit,
helmint.
2011, 43 sayfa
5
ABSTRACT
M.Sc. Thesis
DETERMINATION OF PARASITES OF CHUB (Leuciscus Cephalus L.) IN
SUSURLUK STREAM (BURSA-BALIKESİR)
Ümit GÜRKAN
Süleyman Demirel University
Graduate School of Applied and Natural Sciences
Biology Department
Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Selda TEKİN ÖZAN
This study which was carried out between March 2010-April 2011 aimed to
investigate the helmint fauna of Leuciscus cephalus. During the study period, totally
140 chubs had been caught monthly and investigated parasitologically. End of the
study, in chubs, Dactylogyrus folkmonovae, Dactylogyrus vistulae and
Paradiplozoon megan from Monogenea as ectoparasite, and Eustrongylides sp. from
Nematoda as endoparasite had been determined. The most common parasite species
is Dactylogyrus vistulae (43 specimens, %30.7). Respectively, this was follwed by
Dactylogyrus folkmanovae (39 specimens, %27.8), Paradiplozoon megan (32
specimens, %22.8) ve Eustrongylides sp. larvae (6 specimens, %4.28). From these
parasites, Eustrongylides sp. was recorded for the first time in chub of Turkey.
Key words: Susurluk Stream, Leuciscus cephalus, endoparasite, ectoparasite,
helmintht fauna.
2011, 43 pages.
6
TEŞEKKÜR
Bu araĢtırma için beni yönlendiren, karĢılaĢtığım zorlukları bilgi ve tecrübesi ile
aĢmamda yardımcı olan değerli danıĢman hocam Doç. Dr. Selda TEKĠN ÖZAN‟a
teĢekkürlerimi sunarım.
ÇalıĢmalarımı destekleyen ilgi ve yakınlığını esirgemeyen hocam, Süleyman Demirel
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm BaĢkanı Prof. Dr. Yusuf
AYVAZ‟a, arazi ve laboratuar çalıĢmaları ile literatür temininde yardımcı olan
Uludağ Üniversitesi Öğretim Elemanı Doç. Dr. Ali AYDOĞDU‟ya teĢekkür ederim.
Balık temini sırasında yardımlarını esirgemeyen Ġsmail GÖNÜL „e ve ġenol
GÖLLÜ‟ ye teĢekkür ederim
2098 YL 10 No`lu Proje ile tezimi maddi olarak destekleyen Süleyman Demirel
Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Yönetim Birimi BaĢkanlığı‟na teĢekkür
ederim.
Tezimin her aĢamasında beni yalnız bırakmayan aileme sonsuz sevgi ve saygılarımı
sunarım.
Ümit GÜRKAN
ISPARTA, 2011
7
ŞEKİLLER LİSTESİ
ġekil 3. 1. AraĢtırma bölgesinin haritası (Anonim, 2006)........................................................ 11
ġekil 4.1. Dactylogyrus vistulae‟ nin tutkaç kısmı organı x 40 (Orijinal)................................. 16
ġekil 4.2. Dactylogyrus vistulae‟ nin kopulatör organı x 40 (Orijinal)...................................... 17
ġekil 4.3. Dactylogyrus vistulae‟ nin vajinal tüpü x 40 (Orijinal)............................................. 18
ġekil 4.4. Dactylogyrus folkmanovae‟ nin tutkaç kısmı x 40 (Orijinal)..................................... 20
ġekil 4.5. Dactylogyrus folkmanovae‟ nin a) kopulatör organı, b) vajinal tüpü x 40 (Orijinal).. 21
ġekil 4.6. Paradiplozoon megan‟ ın posterior kısmı x 40 (Orijinal).......................................... 24
ġekil 4.7. Eustrongylides sp. larvasının anterior kısmı x 40 (Orijinal)........................................ 25
ġekil 4.8. Eustrongylides sp. larvasının posterior kısmı x 40 (Orijinal)...................................... 26
8
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 1.1. Leuciscus cephalus ta‟ mevsimlere göre kaydedilen parazit
türleri, yakalanan ve parazitli balık sayıları, enfeksiyon
oranları parazitlerin minimum, maksimum, ortalama ve
toplam sayıları…………………………………………….......
32
9
SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ
mm Milimetre
% Yüzde
µm Mikrometre
10
1.GİRİŞ
Helmint; eski yunanca helmins veya helminthos kelimelerinden türetilmiĢ bir
isimdir. Solucan, kurt veya kurtçuk anlamına gelir. Helmintleri inceleyen bilim
dalına helmintoloji denir. Helmintler çok hücreli canlılar olup, Metazoa grubunda yer
alırlar. Bu grupta yer alan canlılar ise Platyhelminthes, Nemathelminthes,
Acanthocephala ve Annelida olmak üzere 4 farklı filumda değerlendirilirler.
Platyhelminthes filumu 6 sınıf altında incelenir, bunların 4‟ü parazit (Monogenea,
Digenea, Cestoda ve Cetodaria), 1‟i kommensal (Temnocephala), bir diğeri ise
serbest yaĢar (Turbellaria). Platyhelminthes, Nemahelminthes ve Acanthocephala
gibi helmintler konak canlı olarak balıkları kullanırlar. Bu grupların balıklarda ne
zaman, niçin ve nasıl bulunduğu bilim dünyasında ilgi uyandıran konulardandır. Bu
alanda yapılan helmintolojik çalıĢmalarla sadece denizlerde 30.000 civarında helmint
türünün kaydı yapılmıĢtır (Williams and Jones, 1994).
Sucul ekosistemlerde besin zincirinin son basamaklarında yer alan ve insanlar için
önemli bir protein kaynağı olan balıklar farklı parazit türlerine konaklık ederler. Bu
parazitler ise balıklarda ciddi hastalıklara ve ekonomik kayıplara neden olurlar. Tür
sayıları 20.000-30.000 arasında değiĢen tatlısu balıklarının yoğun olarak birkaç
helmint türü ile enfekte olabildiği göz önüne alındığında tatlı su balıklarında
kaydedilen helmint türlerinin sayısının 30.000 den fazla olduğu tahmin edilmektedir.
(Williams and Jones, 1994).
Doğada 3 çeĢit besin zinciri vardır. Parazitler, besin zincirin en üst basamağında
bulunduklarından ekosistem içinde oldukça önemli bir yere sahiptirler. Parazitler
çevresel stres, besin ağı yapısı, iĢleyiĢi ve biyolojik çeĢitlilik hakkında (Marcogliese,
2003; 2004) ayrıca kendi konaklarının göç, üreme ve filogenisi gibi biyolojik
özellikleri hakkında da önemli bilgiler verirler (Williams et al., 1992). Ayrıca,
parazitler sucul ortamın kirlilik düzeyinin belirlenmesinde iyi bir biyoindikatör
olabilmekte (Khan and Thulin, 1991; Sures et al., 1994; Mac Kenzie et al., 1995;
Marcogliese and Cone, 1997) ve yine kirlilik düzeyinin belirlenmesinde yaygın
olarak kullanılan kimyasal analiz, bakteri sayımı ya da omurgasızların
11
değerlendirilmesi Ģeklinde yapılan biyolojik analizlerin tamamlayıcısı olarak da iĢ
görmektedirler (Sasal et al., 2007).
Parazitlerin ortamda bulunup bulunmaması çevresel koĢullar hakkında önemli
bilgiler vermektedir. Konağın savunma mekanizmasının kirlilikten olumsuz Ģekilde
etkilenmesi sonucu parazitizm artabilir. Ayrıca, enfekte olmuĢ konağın, enfekte
olmamıĢ konağa göre çevresel kirlilikten daha çok zarar görmesi ara konak
canlılarının da kirlilikte yok olması parazitizmi azaltabilir. Bunlara ek olarak
kirliliğin parazit türlerine, larval ve olgun parazitlere etki düzeyi değiĢmektedir
(Sures, 2004).
Parazitlerin balıklarda bulunma oranları parazitin hayat döngüsüne, hayat
döngüsünde ara konak bulunup bulunmamasına, balığın beslenme alıĢkanlığına,
yaĢına, uzunluğuna, balıkta endo yada ektoparazit olarak yaĢayan baĢka bir parazitin
var olup olmamasına ve yaĢadığı ortamın ekolojik koĢullarına göre değiĢiklik
göstermektedir (Saygı, 1999).
Balıkların helmint faunasının tespitine yönelik yapılan çalıĢmalarda özellikle her
coğrafik bölgenin hatta onun alt birimlerinin kendine ait parazit faunasına sahip
olduğu aĢikârdır. Bu tür faunanın oluĢmasında birçok faktör etkin rol oynamaktadır.
Özellikle zoocoğrafik bölgeler ve alt birimleri farklı ekolojik özelliklere sahip
olduklarından faunanın bölgesel olarak farklı olması beklenen bir durumdur.
Bilindiği kadarıyla balıklarda parazit olarak yaĢayan birkaç helmint türü yaygın bir
zoocoğrafik dağılıma sahip iken diğer türlerde ise bu dağılımda bölgesel olarak
farklılıklar görülmektedir. Parazit grupları arasında helmint parazitler önemli bir
yere sahiptir. Platyhelminthes, Nemahelminthes ve Acanthocephala gibi helmintler
balıkların farklı organlarına ve vücut boĢluklarına yerleĢirler (Aydoğdu vd., 2001;
Aydoğdu vd., 2002a). Ülkemizde özellikle 2000‟li yıllarda yoğunluk kazanan
helmintolojik çalıĢmalar zoocoğrafik olarak bir homojenlik göstermemektedir.
Ayrıca bu çalıĢmaların çoğu belirli ekonomik değeri olan, kolay ve bol temin
edilebilen balık türleri üzerinde yoğunlaĢmıĢtır. Farklı coğrafik bölgelerde bu tür
çalıĢmalar oldukça azdır.
12
2. KAYNAK ÖZETLERİ
Ülkemizde yapılan parazitolojik araĢtırmalar genellikle tıp, veteriner, su ürünleri ve
fen fakültelerinde, insanlar ve ekonomik değere sahip hayvanlar üzerinde
gerçekleĢtirilmektedir.
Ülkemizde ve yurtdıĢında farklı balık türlerinin parazit faunasını belirlemeye yönelik
çeĢitli çalıĢmalar yapılmıĢtır.
Koyun (2001), Enne Baraj Gölü‟nde yaĢayan Leuciscus cephalus‟ta Allocreadium
isoporum, Philometra ovata ve Pomphorhynchus laevis olmak üzere 3 tür parazite
rastlamıĢtır.
Aydoğdu vd. (2001), Doğancı Baraj Gölü‟nden yakaladıkları 77 adet Leuciscus
cephalus‟ta Dactylogyrus folkmanovae, Dactylogyrus vistulae, Paradiplozoon
megan, Bothriocephalus acheilognathi, Rhabdochona denudata olmak üzere 5 tür
parazite rastlamıĢlardır. Parazit yoğunluğunun mayıs ayında maksimum düzeye
ulaĢtığını ve Dactylogyrus sp.‟nin yoğunluğu ile su sıcaklığı arasında pozitif bir iliĢki
olduğunu belirtmiĢlerdir.
Yapılan baĢka bir çalıĢmada Keban Baraj Gölü‟nde yaĢayan Leuciscus cephalus
bireylerinde Diplostomum sp. parazitine rastlanmıĢtır (Dörücü ve Ġspir, 2005).
Ġnnal ve Keskin (2006), Ağustos 2002-Ağustos 2003 tarihleri arasında Çamkoru
Gölü‟nde yaptıkları çalıĢmada 368 adet Leuciscus cephalus örneğinde Ligula
intestinalis pleroserkoidinin varlığını tespit etmeye çalıĢmıĢlardır. 26 adet örnekte
Ligula intestinalis pleroserkoidine rastlamıĢlar, en yüksek enfeksiyon oranını Eylül-
2002 tarihinde belirlemiĢler.
Temmuz 2007-Mayıs 2008 tarihleri arasında yapılan ve Örenler Baraj Gölü‟nde
yaĢayan Leuciscus cephalus örneklerinin parazit faunası tespit etmeye yönelik
çalıĢmada ise 103 adet balık örneğinde Dactylogyrus vistuale, Diplostomum sp.
13
Bothriocephalus acheilognathi, Ligula intestinalis ve Pomphorhynchus laevis olmak
üzere 5 tür parazit bulunmuĢtur. Parazit bolluğunun erkek bireylerde daha yüksek
olduğu ve parazit sayısının boy uzunluğu ile negatif bir iliĢkiye sahip olduğu
saptanmıĢtır (Kurupınar ve Öztürk, 2009).
Özbek ve Öztürk (2010), yaptıkları çalıĢmada Kunduzlar Baraj Gölü‟nde yaĢayan
Leuciscus cephalus bireylerinde Ligula intestinalis pleroserkoidlerine rastlamıĢlardır.
Oğuz (1991), Kocadere, Ekinli Lagünü ve Uluabat Gölü‟nde yaĢayan sazanların
parazit faunasını belirlemek amacıyla 14 tane sazan bireyini incelemiĢ ve
Dactylogyrus sp., Ergasilus sp. ve Argulus foliaceus olmak üzere 3 farklı parazit türü
tespit etmiĢtir.
Sağlam (1992), Keban Baraj Gölü'nden yakaladığı 11 farklı türe ait 407 adet balığın
parazitlerini incelemiĢ ve bu türlerden Capoeta trutta'da 8, Barbus rajanorum
mystaceus'da 4, Barbus esocinus'da 4, Chondrostoma regium'da 4, Cyprinus
carpio'da 3, Barbus capito pectoralis'de 3, Capoeta capoeta umbla'da 1 ve
Chalcalburnus mossilensis 'de 1 parazit tespit ederken, Achanthobrama marmid,
Carassius carassius ve Leuciscus cephalus orientalis türlerinde ise herhangi bir
parazite rastlayamamıĢtır.
Türkmen ve Tüzer (1992), Ġznik Gölü‟nde yaĢayan sazanlarda 478 adet
Bothriocephalus acheilognathi, 29 adet Caryophyllaeus laticeps ve 5 adet
Neoechinorhyncus rutili saptamıĢlardır.
Aydoğdu vd. (1996), Ġznik Gölü‟nde yaĢayan kadife balığını parazitolojik yönden
incelemiĢlerdir. ÇalıĢma süresince çok miktarda Myxobolus sp‟ye, 2859 adet
Asymphylodora tincae‟ye ve 475 adet Eustrongylides sp.‟ye rastlamıĢlardır.
Aydoğdu vd. (2000), Ġznik Gölü‟nde yaĢayan 65 adet Rutilus rubilio‟yu parazitolojik
yönden incelemiĢlerdir. 65 adet balığın 57 tanesinde, 168 adet Dactylogyrus
14
sphyrna‟ya, 73 adet Neoechinorhynchus rutili‟ye ve 9 adet Eustrongylides sp.‟ye
rastlamıĢlardır.
Koyun (2001), Kütahya‟daki Enne Baraj Gölündeki bazı balık türlerinin helminth
faunasına yönelik çalıĢmasında Alburnus alburnus, Carassius carassius, Carassius
auratus, Barbus plebejus escherichi, Leuciscus cephalus ve Nemacheilus sp. türlerine
ait balıkları incelemiĢ, bunlardan C. carassius, C. auratus’ta Dactylogyrus
anchoratus, Gyrodactylus katharineri (Monogenea), Contracaecum sp. (Nematoda)
ve Pomphorhynchus laevis (Acanthocephala) türlerini tespit etmiĢtir.
Aydoğdu vd. (2002a), Doğancı Baraj Gölü‟nde yaĢayan Barbus plebejus
escherichi‟yi parazitolojik yönden incelemiĢler ve Monogenea‟ya ait 1, Cestoda‟ya
ait 2, Digenea‟ya ait 1 ve Nematoda‟ya ait 1 türe rastlamıĢlardır. Balıklardaki
helmint faunasının konak balığın besin seçimi ve yaĢadığı ortamın ekolojik Ģartlarına
göre farklılık gösterdiğini bildirmiĢlerdir.
Aydoğdu vd. (2002b), Ġznik Gölü‟nde yaĢayan yayın balıklarının parazitlerini
araĢtırmıĢlar ve Monogenea‟ya ait 1 tür ( Ancylodiscoides siluri ), Nematoda‟ya ait 1
tür (Eustrongyloides sp.) ve Cestoda‟ya ait 1 tür (Ligula sp.) tespit etmiĢlerdir. Bu
parazitlerden Eustrongyloides sp. ve Ligula sp. Türkiye‟de yayın balığı ile ilgili
yapılan çalıĢmalarda ilk defa bildirilmiĢtir.
Aydoğdu ve Altunel (2002), Doğancı Baraj Gölünde yaĢayan turna (Esox lucius),
sazan (Cyprinus carpio) ve siraz (Capoeta tinca)‟ın parazit faunasını tespit
etmiĢlerdir. Turna balıklarının Tetraonchus mononteron, sazanların Dactylogyrus
extensus ve sirazın Contracaceum sp. ile parazitlendiğini belirlemiĢlerdir.
Yıldız (2003), Kapulukaya Baraj Gölü‟nde yaĢayan kadife balıklarında
Asymphylodora tincae, Pomphorhynchus laevis ve Ligula sp.‟yi saptamıĢtır.
Soylu (2005), Durusu (Terkos) Gölü‟nde yaĢayan yayın balığının metazoon
parazitlerini incelemiĢ ve çalıĢma sonucunda Ancylodiscoides siluri, Ancylodiscoides
15
vistulensis, Siluritaenia siluri, Diplostomum sp., Eustrongylides excisus’a
rastlamıĢtır.
Kır ve Tekin-Özan (2005), Kovada Gölü‟nde yaĢayan kadife balığı (Tinca tinca L.,
1758)‟nın parazitlerini ve bu parazitlerin mevsimsel dağılımlarını belirlemek
amacıyla 105 adet balık örneği almıĢlardır. Parazitolojik yönden muayenesi yapılan
kadife balıklarında ektoparazit olarak Gyrodactylus medius’ a endoparazit olarak
Asymphylodora tincae, Caryophyllaeus laticeps, Ligula intestinalis pleroserkoidi,
Proteocephalus torulosus ve Bothriocephalus acheilognathi „ye rastlamıĢlardır.
Kovada Gölü‟nden yakalanan havuz balığı (Carassius carassius)‟nın parazitleri
incelenmiĢ, ektoparazit olarak Dactylogyrus anchoratus, Dactlogyrus minutus,
Argulus foliaceus ve Trachelobdella torquata, endoparazit olarak ise Contracaecum
sp. tespit edilmiĢtir. Dactylogyrus minutus ve Contracaecum sp.‟nin Türkiye havuz
balıklarında ilk kez kaydedildiği bildirilmiĢtir (Tekin-Özan ve Kır, 2005).
Öztürk (2005), Uluabat Gölü‟nde yaĢayan tatlısu kolyozu (Chalcalburnus
chalcoides) ve kadife balıkları (Tinca tinca) üzerinde yaptığı araĢtırmada 6 parazit
türü tespit etmiĢtir. Kadife balıklarının Dactylogyrus crucifer, Dactylogyrus sphyrna,
Paradiplozoon homoion ve Caryophyllaeus laticeps, tatlısu kolyozunun ise
Dactylogyrus chalcalburni, Dactylogyrus sphyrna, Paradiplozoon homoion,
Caryophyllaeus laticeps ve Asymphylodora markewitschi türleri ile parazitlendiği
tespit edilmiĢtir.
Tekin-Özan vd. (2006), BeyĢehir Gölü‟nden yakalanan kadife balığının parazitlerini
incelemiĢler ve toplam 6 tür (Ligula intestinalis, Caryophyllaeus laticeps,
Bothriocephalus acheilognathi, Proteocephalus torulosus, Asymphylodora tincae ve
Acanthocephalus anguillae) parazit tespit etmiĢlerdir. Acanthocephalus anguillae‟nin
Türkiye kadife balıklarında ilk kez belirlendiğini belirtmiĢlerdir.
BeyĢehir Gölü‟nde yapılan bir çalıĢmada gölde yaĢayan sazanların parazit faunası
incelenmiĢ, çalıĢma sonucunda 3 farklı parazit türüne (Dactlogyrus minutus,
16
Caryophyllaues laticeps ve Bothriocephalus acheilognathi) rastlanmıĢtır.
Dactylogyrus minutus enfeksiyonu nisan ayı hariç tüm aylarda görülmüĢtür (Tekin-
Özan vd., 2008).
Markevic (1951), Rusya‟daki bazı akarsularda yaĢayan Carassius carassius, Abramis
brama, Blicca bjoerkna, Rutilus rutilus, Alburnus alburnus, Scardinius
erytrophtalmus, Leuciscus cephalus, Gobio gobio ve Barbus barbus türü balıklardaki
Ligula‟ların pleroserkoid safhalarını tespit etmiĢ ve bu parazit için son konağın
ihtiyofaj su kuĢları olduğunu belirtmiĢtir.
Hine and Kennedy (1974), Avon Nehri (Ġngiltere)‟nde yaĢayan Leuciscus
cephalus‟larda Pomphorhynchus laevis‟i gözlemlemiĢtir.
Kawatsu (1978), balık anemisi üzerine yapmıĢ olduğu çalıĢmada, Carassius
carassius‟un bir trematod olan Diplozoon nipponicum tarafından istila edilmesi
sonucunda Hypocromic microcytic anemia‟nın meydana geldiğini, küçük balıklarda
%60-80, büyük balıklarda ise %100 oranında ortaya çıktığını, parazit sayısının
artması karĢısında konaklardaki hemoglobin seviyesinin düĢüĢü arasında doğrusal bir
iliĢkinin bulunduğunu gözlemlemiĢtir.
Brown (1987), Ġngiltere‟de yaptığı bir çalıĢmada Gammarus pulex‟in
Pomphorhynchus laevis için ara konak olduğunu ve genelde bu amfipod türleriyle
beslenen Barbus barbus ve Leuciscus cephalus‟larda Pomphorhynchus laevis
görüldüğünü kaydetmiĢlerdir.
Gaten (1987), Ġngiltere‟de yaptıkları çalıĢmada tatlısu kefali (Leuciscus
cephalus)‟nde Diplostomum spathaceum türünü belirlemiĢtir.
Taraschewski (1988), Almanya‟da gerçekleĢtirdiği çalıĢmasında Leuciscus
cephalus‟ların %84‟ünün ve Alburnus alburnus‟ların %15‟ inin Acanthocephalus
anguillae tarafından enfekte edildiğini bildirmiĢtir.
17
Sutherland (1989), ABD‟de yaptığı bir çalıĢma sonucunda Carassius auratus ve
Leuciscus cephalus‟un Pomphorhynchus laevis ile parazitlendiğini bildirmiĢtir.
Brown (1989) ve Bates ve Kennedy (1990) Leuciscus cephalus‟ta Acanthocephalus
anguillae ve Pomphorhynchus laevis türlerini tespit etmiĢlerdir.
Moravec (1994), Leuciscus cephalus‟ lardaki Allecreadium isoporum‟ un mevsimsel
dinamiği ile ilgili çalıĢmasında parazitin yıl boyunca yumurtalı halde
görülebilmesine rağmen sadece ilkbaharda yumurtalarını bırakarak geçici olarak
konaktan ayrıldıklarını gözlemlemiĢtir.
Jamno Gölü (Polonya)‟nde yapılan ve Abramis brama‟nın parazit faunasını
belirlemeyi amaçlayan bir çalıĢmada ise 15 tür parazit tespit edilmiĢtir. Bunlardan
7‟sinin Monogenea‟ya, 4‟ünün Digenea‟ya, 1‟inin Cestoda‟ya, 2‟sinin Crustacea‟ya
ve 1‟inin ise Hirudinae‟ye ait olduğu bildirilmiĢtir (Dzika et al., 2007).
Sobecka and Słomińska (2007), Odra Nehri (Polonya)‟nde yaĢayan Abramis
brama’nın parazitlerini araĢtırmıĢlar ve 13 farklı tür parazitin bu balıkta yaĢadığını
belirlemiĢlerdir.
Haná Nehri (Çek Cumhuriyeti) „nde yaĢayan Gobio gobio bireylerinde parazit olarak
yaĢayan türlerin mevsimsel değiĢimini belirlemek amacıyla yapılan çalıĢmada 2 yıl
süreyle toplam 212 balık örneği incelenmiĢ ve 8 farklı Monogenea türüne ait 6456
birey saptanmıĢtır. Monogenea‟ların mevsimsel değiĢimlerinin suyun sıcaklığı ile
olan pozitif iliĢkisi ortaya konmuĢtur (Blažek et al., 2008).
Shukerova et al. (2010), Srebarna Gölü (Bulgaristan)‟nde yaĢayan Perca fluviatilis‟in
parazit faunasının mevsimsel değiĢimini belirlemek amacıyla 2005-2006 yıllarında
yaptıkları çalıĢmada 13 farklı tür belirlemiĢlerdir. Parazit türüne bağlı olmak üzere
her mevsimde yüksek oranda parazite rastlamıĢlardır. Bu farklılığın gölün farklı
ekolojik koĢullarından ve her parazitin ara konak olarak kullandığı canlı türünün
farklı olmasından kaynaklanabileceğini bildirmiĢlerdir.
18
Ülkemizde farklı balık türlerinin helmint faunasını belirlemeye yönelik çeĢitli
çalıĢmalar bulunsa da, Susurluk Çayı‟nda yaĢayan balıkların helmint faunasını tespit
etmek amacıyla yapılmıĢ herhangi bir çalıĢmaya rastlanılmamıĢtır. Söz konusu bu
çalıĢmada Susurluk Çayı‟nda yaĢayan Leuciscus cephalus’daki helmintlerin tespit
edilmesi amaçlanmıĢtır. Bu anlamda bu çalıĢma Türkiye için bir ilk olma özelliği
taĢımaktadır. Elde edilen veriler konu ile ilgili araĢtırmacıların kullanımına
sunularak, hem Türkiye faunasına hem de ilgili alandaki bilgi birikimine katkı
sağlayacaktır. Ayrıca gerçekleĢtirilen bu çalıĢma sonraki yıllarda yapılması beklenen
ekolojik çalıĢmalar için de bir veri tabanı oluĢturacaktır.
19
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Araştırma Bölgesinin Tanımı
Kuzeybatı Anadolu‟ da bulunan Susurluk Havzası 27o 01` D-39
o 01` K ve 29
o 50` D-
40o 23` koordinatları arasında yer almaktadır (ġekil 3.1.). Havzanın en önemli su
kaynaklarını, Nilüfer Çayı, Orhaneli Çayı, Emet Çayı, MustafakemalpaĢa Çayı,
Simav Çayı, Karadere ile Manyas ve Apolyont Gölleri oluĢturmaktadır. Simav Çayı,
Simav ilçesinin kuzey, güney ve doğusunda bulunan Simav, ġaphane ve Gölcük
Dağları‟ndan doğarak, Sındırgı Ovası‟ndan Marmara Denizi‟ne kadar güney-kuzey
yönünde akar. Marmara Denizi‟ne akıĢ yönü boyunca, Cüneyt Deresi, Eğri Dere,
Atnos Çayı, Kille Dere ve daha pek çok dere Simav Çayı‟na katılmaktadır. Simav
Çayı geçtiği ilçelerde farklı isimler almaktadır. Yan kollar birleĢerek büyür ve
Susurluk ilçesinde Susurluk Çayı ismini alır. Havzadaki en büyük yerleĢim merkezi
Bursa, Balıkesir ve Kütahya ili ile bu illere bağlı ilçelerdir. Havzada çok sayıda
sanayi tesisi ve iĢletmesi bulunmaktadır. Nitekim dünyada sanayisi geliĢmiĢ
ülkelerde farklı sanayi ve endüstri iĢletmelerinin atık maddelerini akarsulara, göllere
ve denizlere boĢalttığı, dolayısıyla birçok akarsuyun kirlenme sonucu artık sadece
taĢıma amaçlı kullanılabilir hale geldiği bilinmektedir. Buna benzer sorunların
Türkiye'de de görüldüğü belirtilmekte ve Gediz, Büyük Menderes, Ergene ve
Sakarya gibi nehirlerde kirliliğin ciddi boyutlara ulaĢtığı vurgulanmaktadır (Tüfekçi
vd., 2004). Susurluk Çayı; Bigadiç Boraks iĢletmelerinden, Erdek'e bağlı KarĢıyaka
Beldesi ve Düzler Mevkii'nde bulunan tavukhanelerden, deri fabrikalarından,
Susurluk Ģeker fabrikasından ve Bandırma sanayisinden gelen endüstri ve sanayi
atıkları ile kirlenmekte ve kirliliği ciddi boyutlara ulaĢmaktadır (Tüfekçi vd., 2004).
20
ġekil 3.1. AraĢtırma bölgesinin haritası (Anonim, 2006)
3.2. Tatlısu Kefali (Leuciscus cephalus L., 1758)’nin Genel Özellikleri
Domain: Eukarya
Alem: Animalia (Hayvanlar)
Şube: Chordata (Kordalılar)
Sınıf: Actinopterygii (IĢınsal yüzgeçliler)
Takım: Cypriniformes
Familya: Cyprinidae
Cins: Leuciscus
Tür: Leuciscus cephalus
Tatlısu kefalinin vücudu kalın yapılı ve yanlardan çok hafif basıktır. BaĢı büyük,
geniĢ ve üstten bakıldığında yuvarlağımsı görünüĢtedir. Genellikle baĢ boyu vücut
21
yüksekliğine eĢit veya daha küçüktür. Ağzı geniĢ ve eğik yapıda olup arka köĢeleri
gözlerin anterior kenarına kadar uzanmaz, çeneler birbirine eĢit uzaklıktadır. Dorsal
yüzgecinin serbest kenarı düz veya hafif yuvarlaktır ve daima 8 dallanmıĢ ıĢın taĢır.
Anal yüzgeci kuyruğa kadar uzanmaz özellikle ergin fertlerde serbest kenarı daima
yuvarlaktır. Kuyruk yüzgeci hafif girintili ve lopların ucu kısmen yuvarlaktır. Boyları
en fazla 80 cm, ağırlığı ise 4 kg olabilir (Geldiay ve Balık, 2002).
Rengi vücudun sırt kısmında koyu olup, mavi-yeĢil renkte metalik yansımalar
gösterir. Bu koyu renk yan taraflara doğru gidildikçe açılır ve karın kısmında sarı
beyaz bir görünüĢ kazanır. Dorsal, kaudal ve pektoral yüzgeçleri renksiz; ventralleri
ve analı ise portakal sarı rengindedir. Vücudunu örten her bir pulun özellikle
posterior kısımlarında küçük ve siyah renkli pigment taneleri bulunur. Bütün Avrupa,
Karadeniz, Hazar Denizi ve Azak Denizi havzaları ile Kafkasya da geniĢ bir yayılıĢ
gösteren bu tür Anadolu‟ daki bütün iç sulara dağılmıĢtır (Geldiay ve Balık, 2002).
Tatlısu kefali genellikle hızlı akan ırmaklarda suyun üst bölümlerinde yaĢar. Ama bu
ırmakların yavaĢ akan bölümlerinde, yani kayaların arkasında durmayı tercih ederler.
Böcekler, yosunlar, midyeler, sülükler, su bitkileri ile beslenirler. Belli bir
büyüklüğe eriĢenleri küçük balıkları ve kurbağaları da yerler. Üreme zamanları nisan
ile haziran ayları arasındadır. DiĢileri bu zamanda 100.000 yumurtayı çakıl taĢlarının
ve su bitkilerinin üzerine bırakır (Anonim, 2011).
3.3. Materyal Temini
Bu çalıĢma Mart 2010-ġubat 2011 tarihleri arasında aylık periyotlarla
gerçekleĢtirilmiĢtir. ÇalıĢma için gerekli balık örnekleri, Susurluk Çayı„ndan avlanan
balıkçılardan canlı olarak temin edilmiĢtir. Balıklar merkeze bağlı Buzağlık
mevkii‟nden alınmıĢtır. Balıklar diseksiyon iĢlemine kadar içerisinde dere suyunun
bulunduğu plastik tanklarda canlı halde tutulmuĢlardır. Diseksiyonlar 24 saat
içerisinde gerçekleĢtirilmiĢtir.
22
3.4. Parazitlerin Aranması
Diseksiyon iĢlemine geçilmeden önce balıkların standard boy ve ağırlıkları
ölçülmüĢtür. Her bir balık örneğinin deri ve yüzgeçleri binoküler mikroskop altında
incelenerek ektoparazit taraması yapılmıĢtır. Bu iĢlem tamamlandıktan sonra
diseksiyon iĢlemine geçilmiĢtir. Diseksiyon iĢleminde önce balığın solungaçları
çıkarılmıĢ, her bir solungaç içerisinde fizyolojik su bulunan petri kabına konularak
binoküler mikroskop altında parazitlerin aranmasına baĢlanmıĢtır. Endoparazitlerin
aranması amacıyla balıkların karın kısmı anüs-ağız yönünde açılmıĢtır. Ayrıca kalp,
karaciğer ve böbrekler küçük parçalar haline getirilip iki lam arasında ezildikten
sonra mikroskop altında incelemeye tabii tutulmuĢlardır (Fernando vd. 1972).
Sindirim borusu baĢtanbaĢa açılmak suretiyle bu kısımlarda parazit bulunup
bulunmadığı araĢtırılmıĢtır. Bulunan parazitlerin; tür, yerleĢim ve sayıları
kaydedilmiĢ, türlere göre petri kaplarına konulmuĢlardır. Parazitlerden bir kısmı
hemen ve canlı olarak incelemeye tabii tutulmuĢlar. Diğerleri ise daha sonraki
çalıĢmalar için % 70‟ lik etil alkolde (Monogenea) ve % 5 gliserin içeren % 70‟lik
etil alkolde (Nematoda) saklanmıĢlardır. Parazitlerin tespit iĢleminde özellikle
Monogenetik trematodlar için pikrik asit kullanılmıĢtır. Dissekte edilen balık
örnekleri “müze materyali” olarak orijinal Ģekilleri ile muhafaza edilmiĢ,
etiketlenerek % 70‟lik alkol içeren cam kavanozlara konulmuĢlardır (Fernando vd.
1972).
3.5. Parazitlerin Tespiti ve Boyanması
Pikrik asit ile tespit edilen Monogenetik trematodlar, doygun lityum karbonat
solüsyonuna alınarak pikrik asit giderilmiĢtir. Eski renklerine dönen parazitler saf su
ile yıkandıktan sonra boraks–karmin boyası ile boyanmıĢlardır. Helmintler, boya
içerisinde 2–20 saat bekletilip, yeniden saf suya alınmıĢlar. Bunu takiben parazitler
organları belli oluncaya kadar asit-alkol içerisine alınıp daha sonra %40, %70, %80,
%95, %100‟ lük alkol serilerinden geçirilmiĢlerdir. Son olarak sedir yağı ya da ksilol
de saydamlaĢtırılarak entellan ile kapatılmıĢlardır. Nematoda örnekleri ise, boyama
23
iĢlemine tabi tutulmadan gliserin-jelatinile kapatılarak daimi preparat haline
getirilmiĢlerdir (Fernando et al., 1972).
3.6. Parazitlerin Teşhisi ve Değerlendirilmesi
Parazitlerin teĢhisinde değiĢik bilim adamlarının (Markevic, 1951; Bychovskaya-
Pavlovskaya et al.,1964; Moravec, 1994) düzenlediği anahtarlardan yararlanılmıĢ,
parazitlerin boyama ve tespit iĢlemlerinde ise Fernando et al., (1972)‟nin geliĢtirdiği
yöntemden faydalanılmıĢtır.
3.7. Tespit Edilen Parazitlerin Ölçümü ve Çizimi
Tespit edilen parazitlerin ortalama vücut uzunluğu, vajinal tüp geniĢliği, tutkaç
geniĢliği, orta kancaların iç ve dıĢ uzantıları, yakalık ve hançer büyüklükleri
mikroskop altında mikron olarak ölçülmüĢtür. Canlı bireyler tam gergin oldukları
zaman lam-lamel arasında ve filtre kağıtları aracılığıyla ile ortam suları çekilerek
ölçüme tabi tutulmuĢtur. Total boyamalar içinde aynı yöntem uygulanıp, ayrıca
lameller üzerine küçük ağırlıklar konarak tespit iĢlemleri sırasında parazitin
büzülmemesi sağlanmıĢtır. Monopistocotylea altordosuna ait olan bireylerin kanca,
kenar kancacıkları ile transversal çubuk elemanlarının ölçümleri bazı araĢtırmacıların
uyguladıkları metotlara (Bychovskaya-Pavlovskaya et al.,1964) göre yapılmıĢtır.
Fotoğraf çekiminde Olympus marka digital fotoğraf makinesi kullanılmıĢtır.
24
4. ARAŞTIRMA BULGULARI
Mart 2010-ġubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıĢmada Susurluk Çayı‟nda
yaĢayan Leuciscus cephalus‟un helminth faunasının belirlenmesi amaçlanmıĢtır.
ÇalıĢma süresince toplam 140 adet balık örneği parazitolojik yönden incelenmiĢtir.
ÇalıĢma sonucunda Monogenea‟dan Dactylogyrus folkmonovae, Dactylogyrus
vistulae, Paradiplozoon megan ve Nematoda‟dan Eustrongylides sp. türlerine
rastlanılmıĢtır.
4.1. Tespit Edilen Parazitlerin Biyo-Taksonomik Özellikleri
AraĢtırma süresince saptanan parazit türlerin biyo-taksonomik özellikleri Ģöyledir:
4.1.1. Dactylogyrus vistulae Prost, 1957
Syn: Dactylogyrus similis Wagener, 1909
Bulunduğu konak : Leuciscus cephalus
YerleĢim yeri : Solungaçlar
Ġncelenen parazit sayısı : 15
Vücut yassılaĢmıĢ olup, vücut uzunluğu ortalama 720-1100 (960) m vajinal tüp
seviyesindeki geniĢliği 80-160 (150) m‟ dur.
Tutkaç 110-130 (120) x 130-200 (165) m geniĢliğinde olup, vücudun devamı
Ģeklindedir (ġekil 4.1.). Orta kancaların (ġekil 4.1.) iç uzantıları dıĢ uzantılarına
oranla daha uzundur. Kancanın bıçak kısmı gövdeden 900‟ye yakın bir açıyla
uzaklaĢıp uç kısımda kartal gagası Ģekline benzer bir kıvrımla sivrilerek son bulur.
Bu kancalardan alınan ölçümler; a: 41-45 (43) m, b: 42-52 (47) m, c: 11-17 (14)
m, d: 15-21 (18) m, e: 7-13 (10) m‟ dur. Orta kancalar arasındaki transversal
25
dorsal çubuk , uç kısımları boğumlu kalın bir yaya benzer. Bu çubuğun uzunluğu 21-
25 (23) m, orta kısmındaki 2-4 (3) m‟ dur. Yan kancacıklar bir önceki türün
kancacıklarına benzer, fakat bu kancacıklardan ikisi median kancalara göre medio-
anterior konumda yer alıp ortalama uzunlukları 41-46 (44) m, bunların bazal
kısımları 27-33 (30) x 7-11 (9) m, yakalık 8-12 (10) m, uç kısımları 3-5 (4) m‟
dur (ġekil 4.2.) Diğer kancacıklarda total boy 21-27 (24) m, olup bu kancacıklar
bazal kısımlarda 7-13 (10) x 1-3 (2) m, yakalık kısımlarında 7-11 (9) m, hançer
kısımlarında ise 2-6 (4) m. büyüklüktedir (ġekil 4.1.). Vücudun ¼ anteriöründe yer
alan kopulatör organ (ġekil 4.2.) birbirine sarılmıĢ geniĢ “ S” Ģeklinde iki yapıdan
oluĢmaktadır. Bunlardan destek kısmını oluĢturan parça düzensiz bir ilerleme
gösterip son kısım etrafı yakalık Ģeklinde bir geniĢleme gösterir.
ġekil 4.1. Dactylogyrus vistulae‟ nin tutkaç kısmı organı x 40 (Orijinal)
26
Cirrus kısmı armut Ģeklinde geniĢleme gösteren bazal bir kısımla baĢlamakta, daha
ince fakat düzgün bir boru Ģeklindeki tüple devam etmektedir. Cirrus destek parçanın
yakalık Ģeklindeki geniĢleme gösteren kısmındaki bir delikten dıĢarı açılır. Organ
uzunluğu 63-71 (67) m‟ dur. Vajinal tüp (ġekil 4.3.) 1/3 anteriöründe yer alır.
Terminal kısmı tokmak gibi ĢiĢkin olan vajinal tüpün boyu 25-55 (40) m, çapı ise 6-
10 (8) m‟ dur.
ġekil 4.2. Dactylogyrus vistulae‟ nin kopulatör organı x 40 (Orijinal)
27
ġekil 4.3. Dactylogyrus vistulae‟ nin vajinal tüpü x 40 (Orijinal)
4.1.2. Dactylogyrus folkmanovae Ergens, 1956
Bulunduğu konak : Leuciscus cephalus
YerleĢim yeri : Solungaçlar
Ġncelenen parazit sayısı : 15
Vücut uzunluğu 220-620 (440) m., vajinal tüp seviyesindeki geniĢliği ise 142-178
(160) m‟ dur. 75-95 (85) x 44-54 (49) m‟ lik tutkaçla vücuttan boğumla
ayrılmıĢtır.
28
Orta kancaların (ġekil 4.4.) gövde kısmı geniĢ olup, dıĢ uzantıları bodur, iç uzantıları
iyi geliĢmiĢtir. Kancaların bıçak kısımları gövde kısmından düz bir yay Ģeklinde
kıvrılarak gittikçe daralıp sivri bir uçla son bulur. Dolayısıyla hançer kısmı, bıçak
kısmından fark edilmeyecek Ģekilde kıvrılmıĢ bulunmaktadır. Bu kancalardan alınan
ölçümler Ģu Ģekildedir: a: 27-33 (30) m, b: 20-28 (24) m, c: 2-6 (4) m, d: 9-13
(11) m, e: 6-12 (9) m‟ dur.
Uç kısımları hafifçe geriye doğru kıvrık, orta kısmı az çukur olan transversal dorsal
olan çubuğun uzunluğu 22-26 (24) m, geniĢliği 2-4 (3) m‟ dur.
Transversal ventral bar ortası girintili ters “ T “ harfi Ģeklinde uzunluğu 23-25 (24)
m, geniĢliği 21-25 (23) m‟ dur .
Yan kancacıkların (ġekil 4.4.) ortalama boyları 22-26 (24) m, bazal tarafları bıçak
sapı gibi olup 11-17 (14) x 1-3 (2) m boyutlarında, yakalık kısmı 5-11 (8) m,
hançer kısmı ise 4-8 (6) m‟ dur.
Kopulatör organ (ġekil 4.5.) vücudun 1/3 anteriöründe yer almaktadır. Cirrusun
posterior kısmı ovalimsi bir Ģekilde geniĢlemiĢ bu kısmı kanca Ģeklinde anteriöre
doğru gittikçe daralan tüp izlemektedir. Bu organın uzunluğu 25-35 (30) m‟ dir.
Vajinal tüp (ġekil 4.5.) vücudun hemen hemen ½ anteriöründe yer alıp, dairesele
yakın uçları baloncuk Ģeklindeki “C” harfini hatırlatır. Bu organın boyu 3-5 (4)
m‟dur.
29
ġekil 4.4. Dactylogyrus folkmanovae‟ nin tutkaç kısmı x40 (Orijinal)
30
ġekil 4. 5. Dactylogyrus folkmanovae‟ nin a) kopulatör organı, b) vajinal tüpü x 40
(Orijinal)
4.1.3. Paradiplozoon megan (Bychowsky ve Nagibina, 1959)
Syn: Diplozoon megan Bychowsky ve Nagibina, 1959
Bulunduğu konak : Leuciscus cephalus
YerleĢim yeri : Solungaçlar
Ġncelenen parazit sayısı : 15
31
Ġki diporpanın (postlarva) birleĢmesiyle X Ģeklinde kaynaĢması sonucu geliĢen ergin
bireylerde vücudun anteriör kısmı yaprak, posterior kısmı ise kol Ģeklindedir. (ġekil
4.6.)
Vücut boyu 3470-3900 (3685) m ve maksimum geniĢlik ise 1240-2520 (1880) m
olarak tespit edilmiĢtir. Vücudun anterior kısmının posteriör kısmına oranı
2.14/3.3:1.5‟ dir.
Vücudun anterior ucunda subterminal konumlu olup, ağzı kısa bir prefarinks, onu 64
(62-66 ) m x 68 (63-73) m çaplarında farinks izler. Ağız boĢluğu ile farinks
arasında ve lateral kısımlarda bulunan 48-62 (55) x 45-57 (51) m çaplarında iki adet
vantuz bulunur. Bağırsak lateralde yer alan iki çekumla devam etmekte, bu çekumlar
arasında anastomozlaĢma yapan çok sayıda divertiküller vardır. Bu bağırsak
çekumlarında sindirimden kaynaklanan bol miktarda siyaha çalan pigmentli yapılar
görülür.
Çiftlerin her birisi hermafrodit olup bir diğerini döllemektedir. Bu türün genital
yapıları posteriorde toplanır. Testis küresele yakın olup, tutkacın hemen anteriorunda
yer almakta, spermler direkt olarak defferent kanal aracılığıyla karĢı eĢin vajinasına
geçmektedir.
Ovaryum dorsal konumlu olup baĢlangıcından itibaren „‟U„‟ Ģeklinde bir kıvrılma
yapar. Ovaryumu oviduktus takip etmekte, oviduktusa önce genito-intestinal kanal
daha sonrada vitelloduktus açılır. Ovovitelloduktus sonra geniĢleyerek etrafı bezlerle
çevrili ootipi verir. Ootipi uterusu takip ederek iki bireyin kaynaĢtığı kısımdan ve
ventralden konumlu olarak dıĢa açılır .
Vitellojen bezleri vücudun anterior tarafında ve sindirim borusunun dalları arasında
yer alır. Vitellojen hücreleri vitelloduktus aracılığı ile taĢınır. Vitelloduktus
oviduktusa bağlanmadan önce bir depo oluĢturacak Ģekilde geniĢleme yapar. Aynı
yapı karĢı bireyde de bulunup, bu tür genital kanallar iki bireyin kaynaĢma
bölgesinde birbirine çapraz Ģekilde olmak üzere karĢı bireye geçerler.
32
Her bir bireyin tutkaç bölgelerinde kıskaçlar yer almaktadır. (ġekil 4.6.). Kıskaçlar
tutkaçın yan kenarlarında birbirine paralel iki düzlemde sıralanmıĢ Ģekilde 8 (4+4)
adet olarak bulunmaktadır (ġekil 4.6.)
Kıskaçların yer aldığı tutkacın posterior kısmı üç loblu bir yapı arzetmekte kıskaçlar
yan loblar boyunca sıralanmaktadır. Ayrıca kıskaçların arasındaki orta alanda iki adet
larval kanca ( orta kanca) bulunmaktadır.
Orta kancaların hançer kısmı 23-27 (25) m, sap kısmı ise 61-69 (65) m‟ dur.
Kıskaçların posterior uçtaki ilk bir çifti diğer üç çiftine göre daha küçük olup,
geniĢlikleri 80-90 (85) m, yükseklikleri 43-53 (48) m‟ dur. Diğer üç çifti geniĢlik
ve yükseklikleri hemen hemen eĢit olup, geniĢlikleri 142-158 (150) m, yükseklikleri
70- 80 (75) m‟ dur. (ġekil 4.6.)
Yumurtalar oval olup, 100-130 (115) x 250-270 (260) m çapında, bir ucunda spiral
Ģekilde uzunca ipliksi filament bulunur.
Solungaç lamelerini menteĢe gibi sıkmada rol oynayan kıskaçlar bir takım sertleĢmiĢ
iskelet parçalarından oluĢmaktadır.
33
ġekil 4. 6. Paradiplozoon megan‟ ın posterior kısmı x 40 (orijinal)
4.1.4. Eustrongylides sp. larvası
Bulunduğu konak : Leuciscus cephalus
YerleĢim yeri : Vücut boĢluğu
Ġncelenen parazit sayısı : 8
Larval safhadaki bu nematodların vücudu, üzerinde enine çizgiler bulunan kalın bir
kütikula ile örtülü olup kırmızı renkli ve ipliksi yapıdadırlar. Bu larvalar, balıkların
kasları ile vücut boĢluklarında kistleĢmektedirler. Larvaların vücut uzunluğu 20.8
mm, geniĢliği ise 0.3 mm‟ dir.
34
Anteriorda yer alan oral açıklığın etrafında iki ya da üç halka içerisinde 12 ya da 18
papil ile çevrilidir. Özofagus çok uzun ve posteriorunda ĢiĢme özelliği yoktur.
Erkeklerde posterior kısım aĢırı derecede küt durumdadır. DiĢi larvaların posterior
kısmı ise kupa Ģeklinde olup, vulva anüsün hemen yanında yer almaktadır. (ġekil 4.7;
4.8.).
ġekil 4.7. Eustrongylides sp. larvasının anteriör kısmı x 40 (Orijinal)
35
ġekil 4.8. Eustrongylides sp. larvasının posterior kısmı x 40 (Orijinal)
36
4.2. Parazitizim
ÇalıĢmada yakalanan tatlısu kefalinin sayıları, infekte balık miktarları, enfeksiyon
oranı (%), tespit edilen parazitlerin minimum ve maksimum miktarları, ortalamaları
ve toplam sayıları Çizelge 4.1.‟de verilmiĢtir.
Çizelge 4.1.‟den görüldüğü üzere tatlısu kefalinde çalıĢma süresince toplam 4 parazit
türü belirlenmiĢtir. Bunlar; Dactylogyrus vistulae, Dactylogyrus folkmanovae,
Paradiplozoon megan ve Eustrongylides sp. larvası’dır.
Enfekte tatlısu kefali‟nde en fazla rastlanan parazit türü Dactylogyrus vistulae (43
balıkta, %30.7) olmuĢtur. Bunu sırasıyla Dactylogyrus folkmanovae (39 balıkta,
%27.8), Paradiplozoon megan ( 32 balıkta, %22.8) ve Eustrongylides sp. larvası (6
balıkta, %4.28) takip etmiĢtir (Çizelge 4.1.).
Dactylogyrus vistulae‟ye Mart-2010, Nisan-2010, Eylül-2010, Ekim-2010, Kasım-
2010, Aralık-2010, Ocak-2011 ve ġubat-2011 olmak üzere toplam 8 ayda
rastlanılmıĢtır. En yüksek enfeksiyon oranına %50‟lik oran ile Nisan-2010 ve Aralık-
2010‟da ulaĢmıĢtır. ÇalıĢma süresince toplam 222 adet tespit edilmiĢtir.
Ġkinci en çok rastlanan parazit türü 195 birey ile Dactylogyrus folkmanovae
olmuĢtur. ÇalıĢma süresince toplam 6 (Mart-2010, Nisan-2010, Eylül-2010, Kasım-
2010, Aralık-2010 ve Ocak-2011) ayda tespit edilmiĢ, Nisan-2010‟da %100‟lük
enfeksiyon oranına ulaĢmıĢtır. %16.6 ile Kasım-2010‟da en düĢük düzeyde
belirlenmiĢtir.
Paradiplozoon megan toplam 94 birey ile üçüncü sırayı almıĢtır. Mayıs-2010,
Haziran-2010 ve ġubat-2011 olmak üzere üç ayda bu türe rastlanılmamıĢtır. En
yüksek enfeksiyon oranına % 61.1 ile Kasım-2010‟da, en düĢük orana ise Aralık-
2010‟da rastlanılmıĢtır.
37
Eustrongylides sp. larvası en az rastlanan parazit türü olmuĢtur. Toplam 8 birey tespit
edilmiĢtir. Mart-2010, Nisan-2010 ve Aralık-2010‟da belirlenmiĢtir.
38
Çizelge 4.1. Leuciscus cephalus ta‟ mevsimlere göre kaydedilen parazit türleri, yakalanan ve parazitli balık sayıları, enfeksiyon
oranları parazitlerin minimum, maksimum, ortalama ve toplam sayıları
Aylar Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak ġubat Toplam
Ġncelenen Balık Sayısı 10 12 10 10 9 14 10 17 18 10 10 10 140
Dactylogyrus vistulae
Parazitli Balık Sayısı 4 6 - - - - 4 8 8 5 4 4 43
Enfeksiyon Oranı (%) 40 50 - - - - 40 47,05 44,4 50 40 40 30,7
Ortalama Parazit Sayısı 7 20 - - - - 1,75 2,2 3,37 2,4 2,75 2 5,1
Min–Max Parazit Sayıları 2 – 13 6 - 17 - - - - 1 – 4 1- 4 1 - 7 1 - 6 1 - 5 1 - 3 1-17
Toplam Parazit Sayısı 28 120 - - - - 7 17 27 12 13 8 222
Dactylogyrus folkmanovae
Parazitli Balık Sayısı 5 12 - - - - 4 10 3 3 2 - 39
Enfeksiyon Oranı (%) 50 100 - - - - 40 58,8 16,6 30 20 - 27,8
Ortalama Parazit Sayısı 3,4 7,83 - - - - 3 5,1 1,66 3,33 3 - 5
Min–Max Parazit Sayıları 1 – 9 2 - 43 - - - - 1 – 7 1 - 22 1 - 2 2 - 4 2 - 4 - 1-43
Toplam Parazit Sayısı 17 94 - - - - 12 51 5 10 6 - 195
Paradiplozoon megan
Parazitli Balık Sayısı 3 2 - - 3 4 4 3 11 1 2 - 32
Enfeksiyon Oranı (%) 30 16,6 - - 33,3 28,5 40 17,6 61,1 10 20 - 22,8
Ortalama Parazit Sayısı 1,6 1,5 - - 2 5 4,5 2,33 2,36 6 1,5 - 2,9
Min–Max Parazit Sayıları 1 – 3 1- 2 - - 1-3 1 - 15
1 –
12 1 - 4 1 - 6 6 1 - 2 - 1-15
Toplam Parazit Sayısı 5 3 - - 6 20 18 7 26 6 3 - 94
Eustrongylides sp. larvası
Parazitli Balık Sayısı 2 2 - - 1 - - - - 1 - - 6
Enfeksiyon Oranı (%) 20 16,6 - - - - - - - 10 - - 4,28
Ortalama Parazit Sayısı 1,5 1 - - - - - - - 2 - - 1,33
Min–Max Parazit Sayıları 1 – 2 1 - - 1 - - - - 1 - - 1-2
Toplam Parazit Sayısı 3 2 - - 1 - - - - 2 - - 8
39
5. TARTIŞMA VE SONUÇ
Mart 2010-ġubat 2011 tarihleri arasında gerçekleĢtirilen bu çalıĢmada Susurluk
Çayı‟nda yaĢayan tatlısu kefali (Leuciscus cephalus)‟nin helmint faunasını
belirlenmesi amaçlanmıĢtır. Toplam 140 adet tatlısu kefali yakalanarak
parazitolojik yönden incelenmiĢtir. AraĢtırma sonucunda ektoparazit olarak
Monogenea‟dan Dactylogyrus folkmanovae’ye, Dactylogyrus vistulae’ye ve
Paradiplozoon megan’a, endoparazit olarak Nematoda‟dan Eustrongylides sp.
larvasına rastlanmıĢtır.
Ülkemizde tatlısu balık parazitleri üzerine pek çok çalıĢma yapılmıĢtır. Tatlısu
kefalinin parazitlerini tespit etmeye yönelik çalıĢmalarda ise farklı parazit
türlerine rastlanmıĢtır. Yapılan bu çalıĢmalar sonucunda Koyun (2001), Enne
Baraj Gölü‟nde yaĢayan tatlısu kefalinde Allocreadium isoporum, Philometra
ovata ve Pomphorhynchus laevis, Aydoğdu vd. (2001), Doğancı Baraj Gölü‟nde
yaĢayan tatlısu kefalinde Dactylogyrus folkmanovae, Dactylogyrus vistulae,
Paradiplozoon megan, Bothriocephalus acheilognathi, Rhabdochona denudata,
Dörücü ve Ġspir (2005), Keban Baraj Gölü‟nde yaĢayan tatlısu kefalinde
Diplostomum sp., Ġnnal ve Keskin (2006) tatlısu kefalinde Ligula intestinalis
pleroserkoidini, Kurupınar ve Öztürk (2009), Örenler Baraj Gölü‟nde yaĢayan
tatlısu kefalinde Dactylogyrus vistuale, Diplostomum sp. Bothriocephalus
acheilognathi, Ligula intestinalis pleroserkoidi ve Pomphorhynchus laevis, Özbek
ve Öztürk (2010), Kunduzlar Baraj Gölü‟nde yaĢayan tatlısu kefalinde Ligula
intestinalis plerocercoidlerini tespit etmiĢlerdir.
Ülkemizdeki tatlısu kefali üzerine yapılan bu çalıĢmalarda tespit edilen
Allocreadium isoporum, Philometra ovata, Pomphorhynchus laevis, Diplostomum
sp., Rhabdochona denudata ve Bothriocephalus acheilognathi‟ye bu çalıĢmada
rastlanılmamıĢtır.
Farklı sucul sistemlerde yaĢayan tatlısu kefali parazit faunası ile bu çalıĢmada
belirlenen parazit faunası arasındaki farklılığın en önemli sebebi konağın yaĢadığı
suyun fiziko-kimyasal özellikleri arasındaki farklılıklardır. Balıklardaki parazit
40
faunası ortam suyunun sıcaklığından, konakların beslenme rejiminden, konağın
vücut uzunluğu ile ağırlığından etkilenir. Ortamda ara konakların bulunup
bulunmaması da parazitlerin dağılımında önemli rol oynamaktadır (Granath and
Esch, 1983).
ÇalıĢma süresince tatlısu kefalinde en çok rastlanan parazit türü Dactylogyrus
vistulae olmuĢtur. Bu türü biyo-sistematik açıdan diğer Dactylogyrus türlerinden
ayıran en önemli özellik vajinal açıklığın etrafının yakalık Ģeklinde bir yapıya
sahip olmasıdır. Bu tür Mart-2010, Nisan-2010, Eylül-2010, Ekim-2010, Kasım-
2010, Aralık-2010, Ocak-2011 ve ġubat-2011 olmak üzere toplam 8 ayda tespit
edilmiĢtir. Yaz aylarında tespit edilemeyen bu türün enfeksiyon oranı diğer
aylarda birbirine benzerlik göstermiĢtir. Aydoğdu vd. (2001) Doğancı Baraj
Gölü‟ndeki tatlı kefalinde Dactylogyrus vistulae enfeksiyonunun mayıs ayında
maksimum düzeye ulaĢtığını ve Dactylogyrus spp.‟nin yoğunluğu ile su sıcaklığı
arasında pozitif bir iliĢki olduğunu belirtmiĢlerdir. Bu çalıĢmada ise bu türe yaz
aylarında rastlanılmamıĢtır. Bu durum farklı sucul sistemlerdeki ekolojik
faktörlerin değiĢik olmasından kaynaklanmıĢ olabilir.
Ġkinci en çok rastlanan parazit türü Dactylogyrus folkmanovae‟dir. Bu tür tatlısu
kefali için spesifik bir helmint türüdür ve Norveç, Çek Cumhuriyeti, Ġngiltere,
Yunanistan ve Rusya olmak üzere farklı ülkelerdeki tatlısu kefallerinde de tespit
edilmiĢtir (Markevich, 1951; Bychovskaya-Pavlovskaya et al.,1964; Chubb, 1970;
Kennedy, 1974; Dupont and Lambert, 1986; Gelnar et al., 1994; Sterud and
Appleby, 1997; Dušek et al., 1998). Dactylogyrus folkmanovae‟de transversal
ventral barının ortası girintili ters “T” harfi Ģeklindedir. Ayrıca kopulatör organın
uç kısmının kanca Ģeklinde kıvrık olması bu türün diğer türlerden farklılık arz
etmesinin baĢlıca nedenidir. ÇalıĢma süresince toplam 6 (Mart-2010, Nisan-2010,
Eylül-2010, Kasım-2010, Aralık-2010 ve Ocak-2011) ayda tespit edilmiĢ, Nisan-
2010‟da %100‟lük enfeksiyon oranına ulaĢmıĢtır. %16.6 ile Kasım-2010‟da en
düĢük düzeyde belirlenmiĢtir. Bu tür de yaz aylarında tespit edilememiĢtir.
Monogen parazitlerin balıkta bulunuĢu ve yoğunluğunu etkileyen en önemli
faktörün su sıcaklığı olduğu belirtilmiĢtir (Scott and Nokes, 1984; Hanzelova and
Zitnan, 1985; Gelnar, 1987). Bu çalıĢmada Dactylogyrus folkmanovae çay
41
suyunun sıcak olduğu yaz aylarında tespit edilememiĢtir. Yine bu durumun suyun
bazı fiziko-kimyasal parametrelerindeki ve balığın beslenme rejimindeki
farklılıktan ileri geldiği düĢünülmektedir.
En çok rastlanan üçüncü parazit türü Paradiplozoon megan‟dır. Bu tür tutkaç
kısmındaki kanca çiftinin uzunluklarının diğer üç çiftinin uzunluklarının
yarısından oldukça fazla olmasıyla diğer Paradiplozoon türlerinden farklılık
gösterir. ÇalıĢma süresince birey olarak az oranda tespit edilse de ay bazında en
fazla yayılım gösteren tür olmuĢtur. Mayıs-2010, Haziran-2010 ve ġubat-2011
olmak üzere üç ayda bu türe rastlanılmamıĢtır. En yüksek enfeksiyon oranına %
61.1 ile Kasım-2010‟da, en düĢük orana ise Aralık-2010‟da rastlanılmıĢtır. Bu tür,
bu çalıĢma tespit edilen diğer monogen türlerinden farklı olarak yaz aylarında da
tespit edilmiĢtir.
En az rastlanan parazit türü ise Eustrongylides sp. olmuĢtur. Bu çalıĢmada
Eustrongylides sp. larvasına Türkiye„deki tatlısu kefalinde ilk defa rastlanmıĢ olup
ülkemizde ve Dünya‟da yapılan çalıĢmalarda kaydı bildirilmiĢtir ( Polard, 1974;
Cooper et al., 1977; Asanji, 1990; Becerra et al., 1993; Aydoğdu et al., 1996;
Öztürk, 2000; Aydoğdu vd., 2002a; Öztürk vd., 2002 ; Maldonado et al., 2004).
Nematoda grubuna ait örneklerimizin ağız kısmında her birinde 6 adet papil
bulunan 1, 2 veya 3 halka Ģeklinde yapı bulunması ile Dioctophymidae
familyasında yer aldıkları anlaĢılmıĢ, ağız etrafında 12 ile 18 adet papil ile çevrili
olması ve vulvanın vücudunun posteriorunda yer alması bu örneklerin
Eustrongylides genusuna ait olduklarını göstermektedir. BulmuĢ olduğumuz
örneklerin tamamının larval formda olması nedeni ile bunların tür seviyesinde
teĢhisi yapılamamıĢtır.
Bu çalıĢmada Eustrongylides sp. larvası konak balıkta % 4,2 enfeksiyon oranında
ve her bireyde 1 veya 2 tane tespit edilmiĢtir. ÇalıĢmamızda bu parazit sadece
Mart-2010, Nisan-2010, Temmuz-2010 ve Kasım-2010 aylarında kaydedilmiĢ, ve
en yüksek enfeksiyon oranına % 20 ile Mart-2010‟da ulaĢmıĢtır. Eustrongylides
sp. larvasının enfeksiyon oranı ve yoğunluğunun mevsimsel iliĢkisinin
değerlendirildiği bir araĢtırmada (Öztürk vd., 2001) bu larvalar Manyas
42
Gölü‟ndeki Gobius fluviatilis „te ġubat, Nisan, Mayıs ve Haziran ayları dıĢındaki
aylarda tespit edilmiĢtir.
Selver vd. (2009), Kocaderesi (Bursa)‟ndeki Rutilus rutilus‟da Eylül, Ekim ve
Kasım aylarında kaydetmiĢlerdir. Bu parazit aynı lokalitede bulunan Rutilus
rutilus‟da Ekim, Kasım ve Aralık‟ta, Scardinius erythrophthalmus„ta ise Aralık,
Ocak, Eylül ve Ekim‟de tespit edilmiĢtir (Selver ve Aydoğdu, 2006). Bu Ģekilde
Eustrongylides sp. larvalarının bu Ģekilde farklı aylarda balıklarda parazit olarak
bulunması bu larvalarla oluĢan enfeksiyonun biyolojik döngüsüyle, son konak
olan su kuĢlarının araĢtırmanın yapıldığı bölgedeki varlığıyla, larvaların beĢ ay
geliĢim gösterdiği akuatik oligoketlerin sudaki yoğunluğu ve aktifliğiyle, aynı
Ģekilde 2-2,5 ay geliĢim gösterdiği ikinci ara konak balıkların yanı sıra sudaki
paratenik konak olabilen yırtıcı balık, kurbağa ve yılanların varlığıyla da
değiĢebildiği varsayılmaktadır. (Selver vd., 2008).
Sonuç olarak değiĢik coğrafik ortamlardaki Leuciscus cephalus‟ların parazit
faunası çeĢitlilik göstermektedir. Bu çalıĢmayla Anadolu‟da geniĢ yayılıĢ gösteren
söz konusu balığın parazit faunasına yeni bir parazit türü eklenmiĢtir
(Eustrongylides sp.). Diğer parazit türleri ise yeni coğrafik kayıt olarak
literatürlere geçecektir. Konak balığın ülkemizde ve dünya‟da yapılan helmint
faunasına ait kayıtlardaki benzer parazit türleri konak-parazit özgüllüğü ile
açıklanırken farklılıklar ise lokalitelerin kendine has biyotik ve abiyotik
özelliklerine bağlanabilir.
43
6. KAYNAKLAR
Anonim, 2006. DSĠ, Bursa Bölge Müdürlüğü.
Anonim, 2011. http://tr.wikipedia.org/wiki/Ak_bal%C4%B1k. EriĢim tarihi:
01.10.2011
Asanji, M.F.,1990. First record of the prevalence and intensity of Eustrongylides spp.
(Nematoda:Dioctophymatoides) in African catfish, Clarias gariepinus
(Family: Clarridae ) in Mezam Division, Cameroon. Bulletin of Animal
Health and Production in Africa, 38 (2),143-150.
Aydogdu, A., Altunel, F.N., Yıldırımhan, H.S., 2002a. The occurrence of helminths
parasites in Barbel (Barbus plebejus escherichi Steindacher, 1897) of the
Dogancı (Bursa) Dam Lake, Turkey. Acta Vet- Beograd, 52 (5-6), 369-380.
Aydoğdu, A., Yıldırmhan, H.S., Altunel, F.N., 1996. Ġznik Gölü kadife balıkları
(Tinca tinca L. 1758)‟nın parazitleri üzerine bir çalıĢma. Türkiye Parazitoloji
Dergisi, 20 (2), 261-270.
Aydoğdu, A., Yıldırmhan, H.S., Altunel, F.N., 2002b. Ġznik Gölü (Bursa)‟nde
yaĢayan yayın balığı (Silurus glanis L.)‟nın helminth faunası üzerine bir
araĢtırma. Türkiye Parazitoloji Dergisi, 26(2), 216-220.
Aydoğdu, A., Altunel, F.N., 2002. Doğancı Baraj Gölü‟nden (Bursa) yakalanan bazı
balıklarda kaydedilen helmintler. Türkiye Parazitoloji Dergisi, 26 (1), 1- 4.
Aydoğdu, A., Yıldırımdan, H.S., Altunel, F.N., 2000. The helminth fauna of adriatic
roach (Rutilus rubilio) in Ġznik Lake. Bulletin of the European Association of
Fish Pathologists, 20 (3), 170.
Aydoğdu, A., Yıldırımdan, H.S., Altunel, F.N., 2001. Occurrence of helminth in
chub, Leuciscus cephalus of the Dogancı Dam Lake, Turkey. Bulletin of the
European Association of Fish Pathologists, 21(6), 246-251.
Bates, R.M., Kennedy, C.R., 1990. Potential interactions between Acanthocephalus
anguilla and Pomphorhynchus laevis in their natural hosts chub, L. cephalus
and the European eel A. anguilla. Parasitology, 102, 280-297.
Becerra, V.T.L., Samudio, R.J., Cesar, T.M.A., 1993. Parasitic nematodes of
„„Peacock bass‟‟ Cichla ocellaris (Bloch and Scheider) from Gatun Lake,
Panama. Notas Veterinarias, 3 (1-2), 15-18.
Blažek, R., Jarkovsky, J., Koubkovà, B., Gelnar, M., 2008. Seasonal variation in
parasite occurrence and microhabitat distribution of monogenean parasites of
gudgeon Gobio gobio (L.). Helminthologia, 45 (4), 185-191.
44
Brown, A.F., 1989. Seasonal dynamics of the Acanthocephalan Pomphorhynchus
laevis (Müller, 1776) in its intermediate and prefered definitive hosts. Journal
of Fish Biology, 34, 183-194.
Brown, F., 1987. Anatomical variability and secondary sexual charecteristics in
Pomphorynchus laevis (Müller, 1776) (Acanthocephala). Systematic
Parasitology, 9, 213-219.
Bykhovskaya - Pavlovskaya, I, E., et. al., 1964. Key to Parasites of Freshwater
Fishes of the U.S.S.R. Israel Program for Scientific Translations, Jerusalem.
Chubb, J.C., 1970. The parasite fauna of British freshwater fish. Symp. Br.
SOC. Parasit, 8, 119-144.
Cooper, C.L., Ashmead, R.R., Crites, J.L.,1977. Prevalance of certain endoparasitic
helmints of the yellow perch from Western Lake Erie. Proceedings of the
Helminthological Society of Washington, 44 (1), 96.
Dörücü, M., Ġspir, Ü., 2005. Keban Baraj Gölü‟nden avlanabilen balık türlerinde iç
paraziter hastalıkların incelenmesi. F.Ü. Fen ve Mühendislik Bilimleri
Dergisi, 17 (2), 400-404.
Dupont, F., Lambert, A., 1986. Study of parasitic communities of Monogenea
Dactylogyridae from Cyprinidae in lake Mikri prespa (Northern Greece)
description of three species from an endemic Barbus: Barbus cyclolepis
prespensis Karaman, 1924. Ann parasitol Hum. Carp, 61 (6), 597-616.
Dušek, L., Gelnar, M., Šebelova, Š., 1998. Biodiversity of parasites in a freshwater
environment with respect to pollution: metazoan parasites of chub (Leuciscus
cephalus L.) as a model for statistical evaluation, International Journal of
Parasitology, 28 (1998), 1555-1571
Dzika, E., Kuształa, A., Kuształa, M., 2007. Parasites of carp bream, Abramis
brama, from Lake Jamno, Poland. Helminthologia, 44 (4), 222-225.
Fernando, C.H., Furtado, J.I., Gussev, A.V., Hanek, G., Kakonge, S.A., 1972.
Methods for the study of freshwater fish parasites. Department of Biology,
University of Waterloo, Waterloo, Ontario, Canada. pp.76
Gaten, E., 1987. Aggregation of the eye fluke Diplostomum spathaceum (Digenea:
Diplostomatidae) in the lenses of various species of fish. Journal of Fish
Diseases, 10 (1), 69-74.
Geldiay, R., Balık S., 2002. Türkiye Tatlısu Balıkları. Ege Üniversitesi Su Ürünleri
Fakültesi Yayınları, No: 46, 533s, Ġzmir.
Gelnar, M., Kaubkova, B., Plankova, H., Jurajda P., 1994. Report on metazoan
parasities of fishes of the river Morava with remarks on the effects of water
pollution. Helminthologia, 31, 47-56.
45
Gelnar, M., 1987. Experimental verification of the effect of physical condition of
Gyrodactlylus gobiensis Glaser, 1974 (Monogenea). Folia Parasitologica, 34,
211-217.
Granath, W.O., Esch, G.W., 1983. The temperature and other factors in regulating
the intrapopulation densities and comportion of Bothriocephalus
acheilognathi in Gambusia affinis. Journal of Parasitology, 69(1), 116-124.
Hanzelova, V., Zitnan, R., 1985. Epizootiologic Importance of the Concurrent
Monogenean Invasions in Carp. Helminthologia, 22, 277-283.
Hine, P.M., Kennedy, C.R., 1974. The population biology of the Acanthocephalan
Pomphorhynchus laevis (Müller) in the River Avon. Journal of Fish Biology,
6, 665-676.
Ġnnal, D., Keskin, N., 2006. The infection of european chub (Leuciscus cephalus L.,
1758) with Ligula intestinalis plerocercoids in Çamkoru Lake (Turkey),
Journal of Animal and Veterinary Advances, 5(2), 108-110.
Kawatsu, H., 1978. Studies on the anemia of fish - IX. Hypochromic microcytic
anemia of crucian carp caused by infestation with trematode, Diplozoon
nipponicum. Bull. Japan. Soc. Sci. Fish, 44 (12), 1315-1319.
Kennedy, C.R., 1974. A checklist of British and Irish freshwater fish parasites with
notes on their distribution. Journal of Fish Biology, 6(5), 613–644.
Khan, R.A., Thulin, J., 1991. Influence of pollution on parasites of aquatic animals.
Parasitology, 30, 201-238.
Kır, Ġ., Tekin-Özan, S., 2005. Occurrence of helminths in tench (Tinca tinca L.,
1758) of Kovada (Isparta) Lake, Turkey, Bulletin of the European
Association of Fish Pathologists, 25 (2), 75-81.
Koyun, M., 2001. Enne Baraj Gölündeki ( Kütahya) bazı balık türlerinin Helminth
Faunası . Uludağ Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim
Dalı, Doktora Tezi, 119s, Bursa.
Kurupınar, E., Öztürk, M.O., 2009. Mevsimsel değiĢime ve boy büyüklüğüne bağlı
olarak L. cephalus L.'un (Örenler Baraj Gölü, Afyonkarahisar) helmint
faunası üzerine bir araĢtırma. Türkiye Parazitoloji Dergisi, 33 (3), 248–253.
MacKenzie, K., Williams, H.H., Williams, B., McVicar A.H., Siddall, R., 1994.
Parasites as indicators of water quality and the potential use of helminth
transmission in marine pollution studies. Advance in Parasitology, 35, 85-
114.
Maldonado, G.S., Silva, N.M., Carranza, G.C., Mandujano, J.M.C., Aguilar, R.A.,
Davalos, L., 2004. Helmint parasites of freshwater fishes of the Ayuquila
46
River, Sierra de Manatlan Biosphere Reserve, West Central Mexico.
Comparative Parasitology, 71 (1), 67-72.
Marcogliese, D.J., 2003. Food webs and biodiversity: are parasites the missing link?.
Journal of Parasitology, 89, 106-113
Marcogliese, D.J., 2004. Parasites: small players with crucial roles in the ecological
theatre. Ecohealth, 1, 151-164.
Marcogliese, D.J., Cone, D.K., 1997. Parasite communities as indicators of
ecosystem stress. Parasitology, 39, 227–232.
Markevic, A.P., 1951. Parasitic fauna of freshwater of the fish of the Ukrainian S.S.
R., trans by Rofael, N.Kudus, 157, 213-224.
Moravec, F. 1994. Observations on the bionomy of Allecreadium isoorum
(Losum,1894) (Trematoda:Alloccreadiidae). Folia Parasitol (Praha), 39(2),
133-144.
Oğuz, M.C., 1991. Bursa Yöresindeki bazı tatlısulardan (Kocadere-Ekinli-Uluabat)
sazan balığı (Cyprinus carpio L., 1758) ekto parazitleri üzerine bir araĢtırma.
Türkiye Parazitoloji Dergisi, 15 (2), 103-110.
Özbek, M., Öztürk, M.O., 2010. Kunduzlar Baraj Gölü (Kırka EskiĢehir)‟nde
yaĢayan bazı balıkların Ligula İntestinalis Plerocercoid L. 1758 Enfeksiyonu
üzerine AaraĢtırmalar. Türkiye Parazitoloji Dergisi, 34 (2), 112-117.
Öztürk, M.O., Aydoğdu, A., Dogan, I., 2002. The occurrence of helminth fauna in
sand goby (Gobius fluviatilis Pallas, 1811) from Lake Uluabat, Turkey. Acta
Vet- Beograd, 52 (5-6), 381- 391.
Öztürk, M.O., 2000. Manyas (KuĢ) Gölü balıklarının helmintofaunası. Uludağ
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı, Doktora Tezi,
134 s, Bursa.
Öztürk, M.O., 2005. Helminth fauna of two cyprinid fish species (Chalcalburnus
chalcoides G.,1772, Rutilus rutilus L.) from Lake Uluabat, Turkey. Hacettepe
Journal of Biology and Chemistry. 34, 77–91.
Öztürk, M.O., Oğuz M.C., Altunel F.N., 2001. Manyas Gölü‟ndeki kaya balıkları
(Gobius fluviatilis L.) nın metazoon parazitleri üzerine bir araĢtırma ve
Türkiye‟nin helmint faunası için iki yeni kayıt. Türkiye Parazitoloji Dergisi,
25, 88-93.
Polard D.A., 1974. The biology of a landlocked form of the normally catadromous
salmoniform fish Galaxias maculatus (Jenyns). V. composition of the diet.
Australian Journal of Marine and Freshwater Research, 24(3), 281 - 296
47
Sağlam, N., 1992. Keban Baraj Gölü'nde yakalanan balıklarda görülen eksternal
parazitlerin incelenmesi. Fırat Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Su
Ürünleri Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 50s, Elazığ.
Sasal, P., Mouillot, D., Fichez, R., Chifflet, S., Kulbicki, M., 2007. The use of fish
parasites as biological indicators of anthropogenic influences in coral-reef
lagoons: A case study of Apogonidae parasites in New-Caledonia. Marine
Pollution Bulleting, 54, 1699-1706.
Saygı, G., 1999. Genel Parazitoloji. Esnaf Ofset Matbaacılık. 220 s, Sivas.
Scott, M.E., Nokes, U.S., 1984. Temperature-dependent reproduction and survival of
Gyrodactylus bullatarudıs (Monogenea) on guppies (Poecilia reticulate).
Parasitology. 89, 221-227.
Selver, M., Aydoğdu, A., 2006. Kocadere (Bursa)‟ndeki kızılkanat balıkları
(Scardinus erythrophthalmus L.1758)‟nda ilkbahar ve sonbaharda aylarında
görülen helmintler. Türkiye Parazitol Derg, 30 (2), 151 – 154.
Selver, M.S., Aydogdu, A., Cırak, V.Y., 2008. Kocadere Deresi (Bursa)‟ndeki tahta
balıkları (Blicca bjoerkna L. 1758)‟nın helmint parazitleri. Türkiye
Parazitoloji Dergisi, 34 (2), 118 – 121.
Selver, M., Aydoğdu, A., Çırak, V.Y., 2009. Helminth communities of the roach
(Rutilus rutilus) from Kocadere stream in Bursa, Turkey: occurrence,
intensity, seasonality and their infestations linked to hoast fish size. Bulletin
European Associations of Fish Pathologists, 29 (4), 131-138.
Shukerova, S., Kırın, D., Hanzelova, V., 2010. Endohelmint communities of the
perch, Perca fluviatilis (Perciformes, Percidae) from Srebarna Biosphere
Reserve, Bulgaria. Helminthologia, 47 (2), 99-104.
Sobecka, E., Słomińska, M., 2007. Species richness, diversity and specificity of the
parasites of bream Abramis brama (L.) and perch Perca fluviatilis L. in the
estuary of the Odra River, Poland. Helminthologia, 44(4), 188-192.
Soylu, E., 2005. Metazoan parasites of catfish (Silurus glanis, L.1758) from Durusu
(Terkos) Lake. J. Black Sea / Mediterranean Environment, 11, 225-237.
Sterud, E., Appleby, C., 1997. Parasites of dace (L. Leuciscus), ide (L. idus ) and
chub (L. cephalus), from South-Eastern Norway. Bull. Scand. Parasitol., 6(1),
18-24.
Sures, B., 2004. Environmental parasitology: relevancy of parasites in monitoring
environmental pollution. Trends in Parasitology, 20, 170-177.
Sures, B., Taraschewski, H., Jackwert, E., 1994. Comparative study of lead
accumulation in different organs of perch (Perca fluviatilis) and its intestinal
48
parasite Acanthocephalus lucii. Bulleting of Environmental Contamination
and Toxicology, 52, 269–273.
Sutherland, D.R., 1989. Seasonal ditribution and ecology of three helminth species
infecting carp (Cyprinus carpio) in Northwest lowa, U.S.A. Canadian Journal
of Zoology, 67, 692-698.
Taraschewski, H., 1988. Host-parasite interface of fish acanthocephalans. I.
Acanthocephalus anguillae (Palaeacanthocephala) in naturally infected
fishes: LM and TEM investigations. Diseases of Aquatic Organisms, 4, 109-
118.
Tekin-Özan, S., Kır, Ġ., 2005. Kovada Gölü havuz balığı (Carassius carassius L.,
1758)'nın parazitleri üzerine bir çalıĢma. Türkiye Parazitoloji Dergisi, 29(3),
200-203.
Tekin-Özan, S., Kır, Ġ., Barlas, M., 2008. Helminth parasites of common carp
(Cyprinus carpio L., 1758) in BeyĢehir Lake and population dynamics related
to month and host size. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 8,
201-205.
Tekin-Özan, S., Kır, Ġ., Ayvaz, Y., Barlas, M., 2006. BeyĢehir Gölü kadife balığı
(Tinca tinca L., 1758)'nın parazitleri üzerine bir araĢtırma. Türkiye
Parazitoloji Dergisi, 30 (4), 333-338.
Tüfekçi, H., KarakaĢ, D., Tüfekçi, V., Morkoç, E., Tolun, L.G., 2004. Endüstriyel ve
evsel atıksuların Simav Çayı su kalitesine etkisi. 9.Endüstriyel Kirlenme
Kontrolü Sempozyumu. 2-4 Haziran 2004, Ġstanbul.
Türkmen, H., Tüzer, E., 1992. Ġznik sazan ve akbalıklarda sindirim kanalı helmint
enfeksiyonlarının yaygınlığı. Ġstanbul Üniv. Veteriner Fakültesi Dergisi,
18(2), 109–119.
Williams H., Jones A.,1994. Parasitic Worms of Fish. Taylor and Francis, 593 p,
London.
Williams, H.H., MacKenzie, K., MacCarthy, A.M., 1992. Parasites as biological
indicators of the population biology, migration, diet and phylogenetics of fish.
Fish Biology, 2, 144-176.
Yıldız, K., 2003. Kapulukaya Baraj Gölü‟ndeki Kadife Balıklarında (Tinca tinca)
Helmint Enfeksiyonları. Turk J Vet Anim Sci. 27, 671-675.
49
ÖZGEÇMİŞ
Adı Soyadı: Ümit GÜRKAN
Doğum Yeri ve Yılı: Bursa, 02.06.1981
Medeni Hali: Bekar
Yabancı Dili: Ġngilizce
Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)
Lise : Bursa Cumhuriyet Lisesi, 1999
Lisans : Uludağ Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji
Bölümü 2007
ÇalıĢtığı Kurum/Kurumlar ve Yıl:
Yayınları (SCI ve diğer makaleler):
1-
2-
3-
top related