apamah r)'mahmtap,n;h . . ' mhcth'fy'fyhyh hjihmhİİ )l...

23
KhiPrhi3 PECI1YE.Jll1KACbl Oill MAMJIEKETTMK YHHBEPCHTETH ApamaH r)'MaHMTap,n;h_.__._'" MHCTH'fY'fYHYH )l{YPHAJibl { Sosyal Bilimler Enstitüsü DERGiSi 8 liHIDKEK 1 2008

Upload: tranphuc

Post on 18-Apr-2018

217 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

KhiPrhi3 PECI1YE.Jll1KACbl Oill MAMJIEKETTMK YHHBEPCHTETH

ApamaH r)'MaHMTap,n;h_.__._'"

MHCTH'fY'fYHYH

HJIHMHİİ )l{YPHAJibl

{

Ara_şan Sosyal Bilimler Enstitüsü

İLMİ DERGiSi

8

liHIDKEK 1 BİŞKEK- 2008

Page 2: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

Özet

A_sr-E Saadet Döneminden Gün~jmüze Kad1nlar ve Cami

Eğitimi

Doç. Dr. Hüseyin YILMAZ*

Hz. Peygamber ile başlayan asr-ı saadet döneminde cami eğitiminin hedefkitle­si, çocuk, genç, yaşlı, kadın ve erkek ayrımı gözetilmeksizin, bütün Müslümanlardan oluşuyordu. Günümüzde ise, erkek cemaatin camilerde sunulan hutbe ve vaaz yoluyla önemli ölçüde yaygın din eğitimi hizmeti aldığı, ancak kadınların cami eğitiminden genellikle yararlanamadığı görülmektedir. Din hizmetleri alanındaki bu eksikliğin gi­derilerek cami eğitimini kadın-erkek, genç-yaşlı ayrımı yapılmaksızın toplumun ta­mamını kapsayacak bir özelliğe kavuşturmak son derece önemlidir. İşte asr-ı saadet döneminden itibaren kadınları!1 camilerle ilgisinin incelendiği bu makaleılİn amacı, günümüzde Müslüman kadınların cami eğitin1inden yeterince yararlanamamalarının önündeki fikr! engellerin yeıi.iden değerlendirilmesine mütevazı bir katkı sağlamaktır.

Anahtar Kelime/er: Asr-/ .ı;aadet, kadınlar, camiler, cami eğitimi.

Abstract:

"From the Happiness Age to Present, Women and Mosque Education".

The target group of the happiness age education (asr-ı saadet) which was begin­ning wiJh The Prophcl Muhaınmad was all Muslim people (women, men, children). J;he present, men are learning with khutba and sennon much things in mosques in­fonnal religious educatiön bu ı: women are not. It is very im portant that generalize ·of informal relig~""~ ed'll~::!t!on jr, qJJ community (men, women, young, children, ete .. ). The aim of this article is to evaluate ofhandicaps that why theMuslim women don't benefit enough the mosques education at present.

Key Words: The Happiness Age, Women, Mosques, Mosque Education.

B rrepno.ı::ı. acpı:,ı-caa.rı.aT (T.e 6naro.rı.aTHoro rrepno.ı::ı.a), KOTopı:,rn HarnmaeTC5I c ITpopoKa, o6pa30BaHHe B ıvre'-IeTH 6ı:,mo HarrpaBneHo a6comoTHO Ha Bce cnon Hacene­HH5! 6e3 orpmEF!eHHH, !m ,u;::Tcn, !OHOIIIeli, cTaprı:eB, )KCHII(HH H MY)KqHH. Ha cero.ı::ı.­II5Inn-rn:tl: )J:CHI:ı MQ)KHO CKa3aTL, LJTO peJIHrH03HI:ıie 3Hamuı:, KOTOpi:ıTC .IJ.aiOTC5I B Mel:[CTH

rro.cpe.rı.cTBOM nporroBe.rı.eü H Y'-ıcrnr:H, 6oJII:ırıİe ncrroniı3yıüTC5I M)')KLIHHaMH, a )KeHII(H­HI:ıi B CBOTO OIJepe,rı:r, UC MoryT ll I!Oni-IOH Mepe BOCIIOlli:ı30BaTI:ıC5I 3THMH 3Halr!I51};IH. C TO'-IKil 3pCHH5I j)CJIHri-Io:moro llpOCBCII(eHIDI, HC06XO.IJ.HMO rrpifltiı:Tb Mepi:ıi, )J:llil TOfO,

* Cumhuriyet Üniversitesi ilahiyat Fakiilıesi Din Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi (Kırgızistan Oş Devlet Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Geçici Sür-:li Öğretim Üyesi). E-mail: hyilı[email protected]

131

Page 3: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

"l!T06nı 3HaH::ruı:, Ko:ro~ı.ıe ,ı:ı;aıoTc.sı: B Me"tJem, .cTa.n:ır .,z:ı;ocT)'IIHiıiMH ,ı:ı;lliı Bcex crroeB Hace­rreHIDI, MJ)I(Tllffi - )l(emı:ı;HH, CTapnıX.- MOJIO,ı:ı;'bı;X; TaK BOT, D;eJI'b 3T0H pa6oTe HCCJie,ı:ı;o­BaTh cB.sı:3'b )l(emı:ı;:mı c Me"tleThiO co BpeMe;s: acpnı-caa,ı:ı;aT no HaliTH .rı;HH, H3yıiiiT.b, -qro .sı:BIDieTc.sı: npen.sı:TCTBHeM ,ı:ı;mı MJCYJI'bMaHCKHX )l(emı:ı;:mı B norry-qemm pe.ım:rn:o3HLIX 3HaHHH. •

KJIIO'ICBLie _cJio;sa: Erraronp~ nepno,ı:ı;, )l(eHİı:ı;ım:bı, Me"tJeTII, pe.ım:rn:o3me 3HaHH.sı:.

,\-:.·

Giriş

İslam'm başlangıcından günümüze Müslümaiıların hayatında önemli bir yere sa­hip olan camiler, toplumun her kesiminden, 'her yaş ve seviyeden insaruarı bir araya getiren, onları Allah'a kulluk bilinci ile kaynaştıran, ibadetlerin usulüıle uygun olarak öğretilmesini kolaylaştıran, bireylere batıl inanç. ve hurafelerden arındırılmış dogru dini bilgilerin kazandınlmasını s~ğlayan öı:emli bir kurumdur.

Kurulduğu dönemden itibaren Müslüman tÖplumlarda dini, 'siyası, idari, sosyal ve eğitsel nitelikli pek çok hizmetin yÜrütülılıesine zemin teşkil eden camiler, İslam kültür ·ve medeniyetinin oluşup gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Hz. Peygamber İslam' ın kuruıiis~llaşı:i:iasına· cariıiden başlanliş, _hicretten hemen sonra inŞa ettiği caıpi­yi, bireysel ve sosyal pek çok ihtiyacın karŞılandığı·bir inerkez haline getirmiştir.

. . . -- .... . • . - ı • . . ~ - . . ...

Müslüman toplumlarda: eğitini-öğretim önce camide başlamıştır. Tarih boyunca onemini yitirmeyen· cami eğitiminin etkinliği· günümüzde de devam etmektedir. V aaz, hiıtbe, sohbet; Kur'an öğretimi, çocuklar ve yetişkinler için .dini bilgiler kursu gibi etk.inlikleriyle camii er, yaygın din eğitimi k::ur{uularının başında getinektedir. Camilerde verilen eğitimle bireylere hayatı yorumlama ~ecerisi kazandırılmakta, dinin kardeşlik, sevgi, saygı, özveri, yardımlaşma ve hoşgörü gibi değerleri tanıtılmaktadır.

Hz. Peygari:ıber'le başlayan ast-ı saadet döneminde cami eğitiminin hedef kitlesi, çocuk, genç, yaşlı, kadın ve erkek ayrıını olmaksızın, bütüıi Müslümaruardan oİuşuyordiı. Ancak günÜmÜzde· erkek· cemaatin ibadet ve eğitime yönelik olarak camiyl~ ilgisi bir şekilde devam e4Uekle birlikte, kadınların genelıikle camiye devam .etmedikleif ye_ cami eğitiminde.n yeterince yararlanamadıkları görülmektedir. Bunu -n~depİ~# 'ü#~rin4_e duimak gerekiT. .. . · . ·

. .. : , .. ·. . '

. Kadıniarırt camiye gitmelerini h~ş karşılam~yan geleneksel anlayış, dinihükümlere . l11/>,_.., •• , •. ,

değil, dinle ilgili yorumlara dayanmaktadır. ÇUnkü dinintemel kaynaklarında ibadet ve ibadetmekanlarına devam etme konusunda cinsiyet ayrıını gözetilmemektedir. Nitekim Hz. Peygamber zamanında kadınlar camiye devam etmişler, orada gerç~kleştirilen ibadet ve eğitim-öğretim etkinliklerinden önemli ölçüde yararlanıDJşlardır. Dolayısıyla günümüzde kadınların fıtne ihtimali nedeniyle camiden uzak 'kalmaları, . cinsiyet

-- eşitliği ve İslam'ın adalet anlayışı ile bağdaşpıamaktadır. Hayatın değişik alanlarında kadınların etkinı!ğinormal görülürken, oı:iıarın:Üim ve ibadet mekanları olan camilere gelmelerini fıtlle sebebi olarak nitel~ndirmek, her şeyden önce kadın On~ıı ineitici bir yaklaşımdır. Eğer fıtne iki cinsin birl;J4jyle yakınlaşması şeklinde oluyorsa, bunun

132 .,

! !

1

1

ı ı 1 i

ı

Page 4: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

bedelini sadece kadınlm:a ödetmek adalete aykırıdır. Kaldı ki, ister kadın isterse erkek olsun, Müslüman bir kimsenin camilerde fitne olarak nitelendirilebilecek davranışlara kalkışması zaten bcklenemez. Öyleyse bu konuda · Hz. Peygamber dönemindeki uygulamayı tekrar başlatıp, toplumun yansını oluşturan bu kitleyi cami eğitimine kazandınnak gerekir. Bunun için, kadın erkek bütün Müslüman toplumu bilinçtendirecek bilimsel çalışmalara ve anlayış değişimine ihtiyaç vardır.

Bu makalede, Kuı·'an, sünnet ve temel kaynaklardan yapılan alıntılada asr-ı saadet döneminden günümüze kadınların camilerle ilgisi irdelenmiştir. Amacımız, toplumun yarısını oluşturan bir kitle ile cami eğitimi arasındaki 1ikr1 engelleri yeniden değerlendirmek ve Hz. Peygamber döneminde olduğu gibi, günümüzde de caminin kadın erkek her tvfüsllinıanıı ı ibadet edip ilim öğrendiği mekan olma özelliğinin korunınasma katkıda bulunmakur.

1. İsHim, Kadın ve Cami -Eğitimi

a. İsHim ve Kadın ·

İslam dininin kadınla ilgili görüşlerini do_ğru olarak değerlendirebilmek ıçın, kadının ts Him öncesi döncmdeki konumuna kısaca değinmede yarar vardır.

Tarihsel srıreç içerisinde topluıniara genellik).e.erkek egemen kühür hakim olrnuştm. Geçmişte kurulan hemen her toplun1 erkek cinsi taraf~ndan yönetilmiş 1 ye kadın sosyal hayatta .erkekler kadar. etkin olanıwnıştır. Bugün kadın haklarınırı, yeterince korunduğu iddia edilen bazı ülkelerde 18. Yüzyıldan önce 'kadlllJİi ruhu var pıı:yok ı~}~ı; kad}n,~nsin sayılır mı sayılmaz ını' tartışmalarının yapıldığı bir gerçektir. Örneğin, esld milletierin en uygarı olarak kabul edilen Atinaiiiarda kadın basit bir eşya seviyesinde tutulmuş ve onların sokaklarda bir cşycı gibi ahnıp-satılmasında sakınca görülmemiştir. Yine onlar tarafından kadın şeytan! yönü ağır basan bir varlık olarak nitelendirilıniş, çocuk tetbiyesi ve. ev işlerinden başka her şey kadına yasaklanmıştır.2 Roma'da toplanan bir kongrede ,kadının murdar ve ruhsuz bir varlık olduğu karara bağlarımiş, .omui iliret hayatına sahip olamayacağı iddia ,_:dilıııiştir. 1850'11 yıllarda kadınlar İngiliz kanunianna göre vatandaş sayılmadıldarı için orılarm kişisel haklara ve kazandL"<larının mülkiyetine sahip olamayacakları belirtilm iştir. 8 u gt'1ri.işten etldlenen la-al 8. Hengri; kadınların Mukaddes I<.itabı okumalarını yasaklamışnr:3 Aynı şekilele tarihteYahudi ve Hıristiyan toplumlarda kadın kötülüklerin kapısı, insa.nın ceımetten kovulmasına: sebep olan şeytamn··arkadaşı ve insan olup olmadığı bile taıtışnı.alı bulunan bir yaratık olarak tleğerlendiriJıniştir. Bu anlayışa göre, Ad em' in ceımetten ·çıkartilmasindan Havva ve onı:ın: Şahsııida tüm dünya kadınlan sorumludur. A.dem'in yasak ağacın-meyvesinden yeiııesineHn\rva'nın sebep olduğu iddiasıyla Adem maslım sayılmış, Havva iseogünalikar kabul'edilmiştir.4 ·

İslam öncesi cahiliye dönem i nde de durum aynıydı. Aralarında ticaı;et ve edcbiyatla uğraşanlar olmakla birlikte;5 genellikle kadınlar, sadece erkeklerin yararlaı1acağı ve

1 Bayraktar Bayraklı, ··Kur'aıı'da insan llaJ.:Iarı'", Din Eğitimi Araştarınaları Dergisi, Sayı: 5, İstanbul, 1998, s. 16. 2 Bkz: Hayreddin K;:mınıaıı. lsı:ıııı·u:, L:.HJ:n v~ Aiİe, Eıısar Yay.ıııları,İstanbul,· 1995; s. ı I; Yunus Vehbi Yavuz, Kur'an'da Kadın I i ak· V( ()L.2Ürln,~··ı. B:ı:. rak Yayınları. istanbi.d, .1999, s: 3.3. . 3 Afıf A. Tablxır:L İl nı in ı,:ığında i~ifrırıiyL·L '!'c-re: tv!i~stafa Öz, 2. !.las!o, lÇalcnı Yayıııları, istaııbul, 198), s;377 ... 4 Bkz: Kanımaıı, isliinı'da Kadın 1e Aik,~, i i: ·Yavuz, Kur'an'da Kadın Hak ve Ö?gErlüğü, s. 4IA3 5 Rıza Sava~, Hz. f\·luhammecl (>.<ı.v. ı n·,~vriııık: Kadın: 3.' B~skı, H.avza Yayinları,.istanbu( ı99l, s.'2:L .

. .. :-

133 . . ~ ..

Page 5: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

hayatta herhangi bir hakkı bulunmayan varlıklar olarak kabul edilirdi.1 Kız çocuğu doğurmak zül sayılır, hatta doğan kız çocuklan utanılacak varlıklar kabul edildikleri için, diri diri toprağa gömülürdü.2 İslam öncesi Mekke toplumunda ölenin mirasından kadınlar ve çocuklar değil, sadece eli silah tutan erkekler faydalanabilirdP

İslam dini, aralarmda fızyolojik ve psik<jlojik bazı farklılıklar bulanan kadın ile erkeği insan olmalan bakımından eşit,4 değişik rolleri yönüyle de birbirini tamamlayan varlıklarSolarak kabul eder. Akıl melekesiyle donatılan her iki cins de Allah'ın emir ve yasaklarına uyup kulluk görevini yerine getirmekten soruinlu tutulmaktadır.6

Yani sosyal hayat, kadın ile erkeğin birliJct~Uğiyledevam eden bir süreçtir. Cinsiyet farklılığının Allah'ın bir hikmeti olduğu ve herkesin bu süreçte yaptığı eylemlerle değerlendirileceği şu ayetlerden anlaşılmaktadır:

. 1

"Göklerin ve yerin sahibi Allah 'tır. O, dilediğini yaratır, dilediğine kızlar, dilediğine de erkekler bahşeder. Veya onlara erkek ve dişi olarak her ikisinden de verir, dilediğini de !asır bıralar. Muhakkak ki O çok iyi bilen ve her şeye gücü yetendir. "7

"O'nun (Allah'ın) varlığının delillerinden b'iri de, kendileriyle kaynaşacağınız eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koymasıdır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum ·için ibretler vardır. "8 "Erkek olsun kadın olsun, iÇinizden hiçbir çalışanın emeğini boşa çıkarmayacağım. "9 "Kim yararlı bir iş yaparsa kendi lehine; kil1l de kötülük işlerse kendi aleyhinedir. "10

/i 1

Temel insan hakları konusunda önemli düzenlemeler getiren İslam dini, öncelikle kadını hor gören yanlış anlayışı düzelterek, kız çocuklannın da erkek çocuğu gibi Allah'ın bir lüt:fü olduğuna dikkat çekmiştir. İslam dininde k~dının kişilik hakkı korunmuş, onun özgür bir birey olmasının __ önündeki engeller kaldınlınıştır. Hz. Peygamber, kadının toplumda ezilmemesi, haklarının ihlal edilmemesi ve psikolojik yönden de olsa hiçbir şekilde baskı altında tumlmaması için gayret göstermiştir.

. ··' \

Hak ve özgürlükler açısından erkekle kadın arasmda J;ıerhangi bir ayrım söz konusu olmamakla birlikte, İslam, sadece fıziksel ve ruhsal özelliklerden kaynaklanan farklılıklara dayalı bazı hükümler getirmiştir. Tabi! olan bu durum, kadına karşı bir haksızlık olarak değerlendiril em ez. Çünkü' görev ve sorumluluklarda cinsiyet ve fıziksel uygunluk faktörünün gözetilmesi, iki tarafın da çıkarmadır. Sahip olunan

ı Bkz: Seyit Kutup, Kur'an'ın Gölgesinde Kadın, Terc: Mustafa Nuhoğlu, Ravza Yayınlan, İstanbul. 1995, s. 55-64; Beyza Bilgin, "İslam' da ve Türkiye'de Kadınlar", A. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XXXVI, Ankara, 1997, s. 31-41; Hüseyin Yılmaz, Din Eğitimi ve Sosyal Banş, İnsan Yjlyınlan, İstanbul, 2003, s. 192-202. 2 Bkz: En'am 6/137, 140, 151; Nahl 16/58-59; İsra 17/31; Mümtehine 60112; Tekvir 81/8-9. 3 Tabbara, İlınin Işığında İslamiyet, s. 379. 4 Bkz: Hacc 22/ 5; Secde 32/ 9. Konuyla ilgili geniş bilgi için ayrıca bkz: Mustafa Sıbal, İsliim'a ve Garplılara Göre Kadın, Çev: İhsan Toksan, Nida Yay., İstanbul, 1969; Kutup, Kur'an'ın Gölgesinde Kadın, s. 26-351; Mehmet S. Hatiboğlu, "İslfun'ın Kadına Bakışı"; İsliimi Araştırmalar, Cilt: 5, Sayı: 4, Ankara, 1991, 's~ 231-235; Mustafa Çelik, Uydurma Hadislerle Kadın Aleyhtarlığı, Ölçü Yay:, istaılbul, '1'995; Talip Özdeş, Kur'an ve Cinsiyet Aynmcılığı, Fecr · Yay., Ankara, 2005. , 5 Bkz: Bakara 2/178. 6 Bkz: iariyat 51156; Tevbe 9/7l-72. 7 Şfuı142/49-50. 8 Rum 30/21. 9 Ai İmran 3/195, 10 Fussilet41/46.

1

134

Page 6: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

-~ 1

yetenekierin iyi bir şekilde gerçekleştirilebilmesi-'için böyle bir hukuki statüye ihtiyaç bulunduğundan, dünyadaki bütün dinlerde ve hukuk sistemlerinde cinsiyede ilgili tabii özellikler dikkate alınmıştır. Cinsiyet farklılıkları, erkek ve kadınin sosyal hayatta birbirlerinin eksik yönlerini gidermelerine, sağlam bir bütün oluşturarak kendilerinden beklenen sorumlulukları yerine getirebilmelerine yöneliktir.

İslam dininde, kadın ile erkeğin hak ve yükümlülükleri adalet ilkesine göre. düzenlenmekle birlikte, zamanla bu ilkeden sa)Jmalar görülmüş, bazı rivayetler, önyargıya dayalı bir anlayışla kadınlar aleyhine yorumlanmıştır. 1 İslam'ın özüyle çelişen bazı rivay~tlerde kadın huysuz, uğursuz, potansiyel fıtne unsuru, akıl ve din açısından eksik, erkekleri ayartıp baştan çıkartıcı bir varlık olarak tanımlanmış ve bu tanımlar Hz. Peygamber' e atfedilen bazı ~öz~~~!,e i~i§~lendiril.miştir. Günümüzde de dini nitelikli pek çok kitapta kadınlarla ilgili olumsuz hükümler içeren rivayet

ı·· ve değerlendirmelere rastlamak mümkündür. Kur'an-ı Kerim'in içeriğine ve Hz. Peygamberin sünnetine uygun düşmeyen bu yonim · ve değerlendirmeler, sözlü anlatım ve pratik uygulamalarla da korunduğu için, İslam'da kadın .hakları, sürekli sorgulanan bir konu olmaya devam etmektedir. Dolayısıyla Kur'an'ın ana ilkeleri ve Hz. Peygamber'in genel tavrı esas alındığında, cinsiyet aynıncılığını çağrıştıran ve kadını cinsiyetinden dolayı cami eğitiminden yoksun bırakan değerlendirmelerin İslam'ın ruhuyla bağdaşmadığı kolaylıkla anlaşılacaktır.

İslam dini, Hz. Peygamber döneminden itibaren sahip olduğu prensipleriyle kadının. sosyal statüsünü geliştirici düzenlemelerde bulunml!ş, hatta bu düZenl~melerin önünü açık bırakarak Müslümanlar tarafından daha da gJliştirilmesini teŞvik etmiştir. Ancak kadının konumunu düzeltmeyi öngören dini mesajiara rağmen, önceki kültürlere dayalı kadın aleyhtarı düŞünceler zaman içerisinde dini biİ kisveye bürünerek yeniden ortaya çıkmıştır. Müslüman toplumlarda İslam' 11.?- çizqiği çerçeven.ffi.: giderek genişletilmesi bir

. . yana, bu çerçeve, hem de Müslümanlık görüntüsÜ 'altırida daha da daraltılmıştır. Eski l· inanç ve kültürlerin Müslümanlara. etkisi, yerleşik kültür vq geleneklerin dine baskın

çıkması, dini metinlerin yanlış aniaşılıp yorumlanması ve Müslüman toplumlardaki ahiili zaaflar, söz konusu kadın aleyhtarı anlayış ve uygulamalara zemin teşkil ~~· ~ 1

Müslüman toplumlarda kadın aleyhtarı görüşlerin egemen olmasında, namus kavramına yüklenen anlamın da etkili olduğu görülmektedir. Günümüz namus anlayışında erkekle kadın aynı ölçüde değerlendirilmemektedir. Bu anlayışta erkeklerle ilgili hissedilir derecede bir müsamaha göze çarpmakta, namus sadece kadınlara has bir erdem gibi algılanmaktadır. 2 Oysa şeref ve haysiyetine önem veren her kadın ve· her erkek, Müslümanlığın şiarindan olan namusuri.·t~~asına azami aerecede dikkat etmek durumundadır.3

Namusla ilgili kadın ile erkek arasında herhangi bir farkın olmadığı ve bu konuda eşitliğin esas alındığı şu ayetlerden de aıiJaşılrp~acJır: ' . .. '

.:r ,-. . .. .,.. •·

ı .. 1 Bkz: Savaş, Hz. Peygamber (s.av.) Devrinde Kadın, s. 46; Karen Annstrong, Tann'nın Tarihi, Çev: O. Özel, H.

Koyukan ve K. Emiroğlu, Ayraç Yayınlan, Ankiıra 1998, s. 211-212 .. 2 Bkz: Doğu Ergi!, Türkiye'de Terör ve Şiddet, Turhan Kitabevi, Ankara; 1980, s. 77-78; 83. '· 3 Bkz. Musa Carullah, Hatun, Haz: Mehmet Görmez, 3. Baskı, Kitabiyat Yayınlan, Ankalfl, 2001, s. 50.

·' :

135

Page 7: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

· "İman eden erkeklere söyle ·gözlerini hara~a bakmaktan sakındırsınlar, namuslarını korusunlar ... İnanan kadınlara da söyle, onlar da gözlerini harama bakmaktan sakındırsınlar ve na~itslarznı korusunlar ... "1 "Onlar sizin için elbise, siz de onlar için elbisesiniz. "2

1'

Ahzab suresinde, Hz. Peygamber'in eşleri nezdinde tüm Müslüman ·kadınların dikkat etmeleri gereken bazı hususlara değinilerek şöyle buyrulmaktadır: ·

. . - . ~

"Ey Peygamber hanımları! Sizler ,her, hangi. bir kadın gibi değilsiniz. Eğer

sakınıyorsanız, artık sözü çekiciltkle söylemeyin ki kalbinde maraz bulunanla~ kötü ümide kapzlmasınlar. Sözü ciddive güzel söyleyin. Vakar ve haşmetinizle evlerinizde oturun. Cahiliye dönemi kadınlarının kırıla döküZe iiynetlerini göstererek yürüdük/eri gibi süslenip yürümeyin. Namaz kılın, zekat verin, Allah ve Rctsüliine itaat edin.;. "3

Kur' an hükümlerinin ve Hz. Peygamber'in siinnetinin açıkiiğına rağmen, kültürümüz içerisinde kadınlarla ilgili diğer kültürlerdekine ·benzer yanlış duygu ve düşünceler de yok değildir. Ancak günümüzde aile, içi şiddetin önemli nedenleri arasında bulunan ve toplum yapıs:ıpı olumsuz yönde etkileyencinsiyet aynıncılığına dayalı duygu ve düşünceler, kül~ürüınüze önemli .katkıları . olan Jslam. dininden değil; . daha ziyade bu hakları .·.· işleterneyen Müslüman toplUilf.ların İslam öncesi geleneklerinden kaynaklanmaktadır. Çünkü tarih içerisinde İslam' ı kabul eden milletler;, önceki geleneklerin etkisinden kurtulamadıkları için, İslam 'ın kadınlara tanıdığı bazı hakları bilerek ya da bilmeyerek geri alma yanlışlığıria düşmüşlerdir. Bu sürecin, Hz. Peygamber' in vefatından sonra başladığı ve art~ak devam. ettiği söylenebilir. Abdtillah b. Ömer'den nakledilen şu rivayet'de bu tespiti doğiUlainaktadır: . ;. · · ·

"Rasulüllah devrinde hakkımızda ayet iner korkusuyla 'kadınlarımzza elimizi ve dilimizi uzatmaktan sakınırdık. Allah 'ın Rasufü. vefat. edince, dilimizi ve ellerimiii onlara uzatmaya başladık. "4 · ··

Görüldüğü gibi cinsiyet ayrınicılığı,.tarihten günümüze .. devam eden bit ~orun ol~ak insanlığın gündemindedir. İlalll kaynaklı dinler ve peygamberlertarafindan bu sorunuadalet ölçüsüne göre çözmeye yönelik önemli düzenlemeler getirilmiştir.rÖzeılikıe İslam dini, toplumun kadırila ilgili anlayışını düzelterek onun erkekle aynı sev!yeye yükseltilmesine çalışmıştır. Ancak kadının konumunu düzeltmeyi öngören İslfunl mesajlararcığmen, önceki kültürlere dayalı kadın aleyhtarı düşüncelerin dini bir kisveye bürüpnıüş .olarak etkisini

. .- • 1

sürdürdüğü de bir gerçektir. Bu diırum, Islam dinİ:ı1İn kadına. gereken önemi vermediği şeklinde değerlendirmelere nedep. . olmaktadır. Öyleyse kadırilarla ilgili kültürümüz içerisinde yer edinmiş bazı düşüncelerin gözden geçirilip. yeniden değedendirilnıesi. ve bu konuda kadın erkek bütün topluml'!fl. aydınl~tİlıJ:?.aşı gerekir. ' · · · · · ·· ·

b. Cami Eğitimi

Cami eğitimi, yaygın din eğitimi içerisinde değerlendirilen· bir etkinliktir. Yaygın din eğitimi; örgün eğitim ~arında verilen cfuı eğitimi ve öğre~ dışında, ·halkı din

I Nur24/30, 2 Bakara2/187. 3 Ahzab, 32/34. 4 Buhari, Nikillı 80.

136

1

ı ı ı 1 ! !

i 1 1

1 ·ı !

1 !

1

1

ı

1 ı

,ı ı

1

Page 8: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

konusunda aydınlatmak üzere değişik mekfuıi.arda değişik kişilerce yapılan etkinliklecin tümüdür. Daha geniş bir if~1dcylc yaygın din eğitinıi, toplumun her kesiminden istekli insanlara dini bilgi veren, bireylere hayatı yorumlama becerisi kazandıran~ ortak dini ve milli değerleıi aşılayan, elinin kardeşlik, özvcri, hoşgöıü gibi meziyetlerini tanıtan, dini pratiklecin usulüne uygun bir şekilele yerine getirilmesine yardımcı olan bir eğitim şeklidir. 1

Yaygın din eğitiminin en kapsamlı bir şekilde uygulandığı yer eamidir. Cami, her yaşta ve her düzeydeki vatandaşların lıiçbir şarta bağlı kalmaksızın hayat boyu bilgilendikleri bir eğitim-öğretim kurumudur. İslam toplumlarında eğitim-öğretim, kurumsal düzeyde ilk öüce camide başlamıştır. İslam'ın başlangıcından beri önemini ve etkinliğini yitirmeyen cami eğitimi, günümüzde de oldukça forıl<:siyoneldir. Cami eğitiminin hedef kitlesi, yaş, akıl seviyesi, eğitim düzeyi, öğrenme isteği, cinsiyet ve diğer özellikleri itibariyle birbirinden farklı kişi ve gruplardan oluşmaktadır. Söz konusu hedef kitle,- camilerde gerçekleştirilen vaaz, hutbe, yaz kursları, sohbet ve akşam kursları gibi etkinliklerle çeşitli din! ve sosyal konularda bilgilendirilrnektedir.

Cami eğitimi, yetişkinler için olduğu kadar çocuklar, gençler ve kadınlar için de gerekli ve önemlidir. Canıide gerçekleştirilen eğitim çalışmalarının temel amacı, genç­yaşlı, kadın-erkek bütün ilisanlara doğruları anlatarak maddi ve manevi yönden huzurlu bir toplum oluşturmak olmalıdır. Nitekim Hz. Peygamber, yeni biı·toplum inşa etme amacını, her hangi bir ayrım gözetihneksizin, bütün Müslümarıların rahatlılda katılabildiği cami merkezli eğitiın üı.aliyetleriyle gerçekleştirebilıniştir. Onun yirmi üç yıllıl<: peygamberliği döneminde puta tapıcılığın yerine tevhid iı1ancını, zıılmün yerine adaleti, düşmanlığın yerine kardeşliği, bencilliğin yerine dayanışmayı, tembelliğin yeıine çalışmayı ve cehaletin yerine bilgiyi prensip edinen bir nesil yetiştirmesinde cami eğitiminin rolü büyük olmuştur.

Toplwn bireylerinin ilgi, istek ve ilitiyaçları göz önünde bulundurularak cami eğitiminin kapsam mm genişletilmesi gerekir. Yani, camiierin daha ziyade ibadet amaçlı standaı1 yapısının aşılarak, genç-yaşlı, kadın-erkek bütün Müslümanların bir çeşit halk eğitimi alabildikleri bir özclliğ,c sahip olması önemlidir. Yaş, cinsiyet ve daha başka ne~enlerle cami eğitiminin dı~ında kalan insanlar, din! bilgi ihtiyaçlarını ister istemez sağlıklı olup olmadığı tartışmalı değişik yollardan karşılamaya çalışacaklardır.

2. Kadınlar ve Cami .Eğitimi

a. Asr-ı Saadet Döneminde Kadınların Cami Eğitimi

Asr-ı saadet,2 Hz. Peygamber'in rehberliğinele sahabe nesli tarafından İslam dininin orijinal şekli yle yaşandığı örnek alınabilecek bir dönemdir. Tarihten günümüze

1 Bkz: Milli Eğitim ve Din Hayatı, Bogaziçi Yay .. İstanbul, 1981, s. 1 14; Abdullah Nişancı, ·'Milli Eğitim Sistemi İçerisinde Yaygın Din Eğitimi", Milli Eğitim ve Din Eğitimi, Ankara, 1981, s. 128; Cemal Tosun, Din ve Kimlik, Diyanet Yay., Ankara. 1993, s: 56; Recai Doğan, "Cumhuriyet Öncesi Dönemde Yaygın Din Eğitimi Açısından Hutbeler", Dini Araştırmalar, Cil(: 1, Sayı: 2. Ankara, 1998, s. 8; Ahmet Koç, "Diyanet İşleri Başkanlığı ve Yaygın Din Eğitmi", Din Eğitimi Araştırmaları"Dergisi. Sayı: 8, İstanbul, 2001, s. 149 .. 2 Kelime olarak 'mutluluk dönemi', 'insanlar!ıı bahtiyar oldukları çağ' anlamına gelen ıısr-ı saadet, insanlık için mutluluk ve hidayct bynağı olan Kur'an-ı Keriıiı"iıı nilzil olduğu, bütün insanlığa rahmet ve örnek olarak gönderilen Hz. Muhammed'in yaşadı);ı, O'nun ashabını eğitip yetiştirdiği, İslfun dininin insanlara tebliğ edilip tanı anlamıyla uygulandığı zaman diliıııiııi ifade eden lıir ka,Tamdır. Genellikle Hz. Peygamber dönemi için söylenen bu kavram, dört büyük Jıalite ve tübiür: hatta ıcbcu't-tübiln dönemleri için de kullanılmak'tadır. Bkz: Diyanet İslam Ansiklopedisi, Asr-ı Saadet mad .. ll 1. 50 1.

137

Page 9: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

1.

dibi konularla ilgili yapılan pek çokyorumdagenellikle o döneme atıfta bulunulmakta, karşılaşılan yeni durumlar, o dönemdeki benzer konularla mukayese edilerek açıklığa kavuşturulınaktadır. Doİayısıyla asr-ı saa~~t ~ön~111i, üzerindeı: asırlar geçmesine rağmen günümüz Müslümanları için önem~ıkorumaktadır. · 1

Asr-ı s"aadetten sonra Müslüman topllımHırda Kur'an-ı Kerim ve hadislerin anlaşılmasında, dini düşünce ve yaşantı konusunda bir yorum zenginliği yaşanmıştır. j İslfun dininin temel değerlerinden sapma olm~dığı sürec~ içtihat sayılan bu durum, dini değerlerin güncelleştirilmesi ve pek ç~kko~ud~insantarakolaylık sağlanması açısından 1

111:

önemli sayılmıştır. Ancak fıkir. özgürlüğü çerçevesinde yapılan değerlendirmelerin bir kısmı, zamanla o dönemdeki yaşantıyla tezat teşkil ·eden uygulamalara dönüşmüştür. GünüiniiZde kadınların camilere devam e~emeleri, bu tür a.D)ayış ve uygulama - 1

değişikliğinin açık örneklerinden biri olarak görülebllir. · · · ~

Bilindiği gibi İslfun dini, bütün Müslümanları ibadet ve eğitim ile yükümlü tutmuştur. 11.

Hemen her konuda olduğu gibi, bu konuda da kadın ile erkek arasında herhangi bir ayrım gözetilmeıniştir. Çünkü erkeğin olduğu kadar kadının da ibadet etmeye, kendisi için gerekli 1

olan bilgileri öğrenmeye _ihtiyacı vardır. Erkek Allah'a karşı ne kadar sonirnlu ise kadın da 1

aynı ölçüde sorumludur. Ancak cainilerde cem~t h~linôekılıninazonırlluluğu bulunan clıma 1

ve bayram namazları konu8unda kadınlara kolıı)llık tanınmış ve öİıla.rrh. cemaate katılmaları 1

farz veya vacip cinsinden bir emir olarak kabul edilmemiştir. Çocuk bakımı, ev işleri ve özel ll

haller gibi maieretler nedeniyle kadınlar, caıniye gelip cemaate katılma konusunda serbest bıralalmışlardır. Bu serbestliğe rağmen asr-ı.saadet dönemi kadınları caıniye devam etmeyi bir gelenek haline getinİıişlerdir. Canılye g~lenlere her·tüilü kolaylık tanınmış ve böylece · onların cami eğitiminden yeterin~ yararlanrrialaruia özen g?sterilıniştir.

Kur'an-i Kerim'de kadınlaİm caİniye gidip· ibadet etmeleri~ ve oradaki eğitim etkinliklerinden yararlanmaları ile ilgili herlıa,rıgi bir kısıtlama··bulı:ınmamak:tadır. Hatta Hz. Peygamber, kadınların camiye gitmelerini teşvik etmiştir. O'nun zamanında Mescid-i Nebevi'de kadınlar vakit, cuma ve bayram 1 namazlarına katılmışlat, camide yapılan vaaz ve sohbetlerle din ve sosyal hayatla ilgili konularda bilgi ediıln:ıişlerdir .. Ancak IIz. Peygamber'in vefatından sonra Hz. Aişe'nin söylediği ileri süİiilen; ''Eğer Allah Rasulü kadınların kendisinden sonra mescitlerde neler ilidas edecekleriİıi bilseydi, onların mescitlere girmelerini yasaklardı" gibi bir varsayımdan yola çıkılarak, bir takım kaygılar dile getirilmiş ve toplumun yarısını oluştura:tı·lDüyükbir kitlenin caihi eğitiminden Uzak kalmasına neden olunmuştur. Oysa bu konuclıi bir yasaklama gerekecek olsaydı, bunun işaretlerini HZ; Peygamber sağlığında verebilirdi. Dolayısıyla sünn~te dayanan ve asr-ı saadet boyuncakorunan bir uygulamanın, dahasonr~ dönemlerde bii; takımkaygılarla terk edilmesinin isabetli bir karar olmadığını düşüni:iypıuZ . .Bunida göz önünde bulundurulması · gereken en önemli husus, Hz. Peygamber'in sağlığında başlattığı uygulamaları vefatından sonra da devam ettirmektir. Nitekim Ku' an-ı Kerim'de şöyle buyrulmak:tadır:

• • • • ., ._, ı,. .

"Kim Peygamber'e itaat ederse, Allah'ci itaat etmiş olur., "1 "Peygamber size ne ~erdiyse onu alın ve size neyi yasakladı ise ondan da sakının. "2

I Nisa4/80. 2 Haşr 59/7.·

138

Page 10: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

İslam dini, eğitimde cinsiyet eşitliği prensibini öngörmektedir. Hz. Peygamber ilim öğremne konusunda kadın ile erkek arasında herhangi bir ayrım gözetmemiş, ilim öğremnenin herkese farz olduğunu ifade etmiştir. 1 N azil olan ayetler, herhangi bir ayrım gözetilmeksiiin hem erkeklere hem de kadmlara bildirilmiştir.2 İslam alimleri de, erkek için gerekli görülen pek çok bilginin kadınlar için de gerekli olduğu görüşündedirler. 3

İslam'ın ilk yıllarında sosyal hayatta aktif olarak yer alan kadınlar, vakit, cuma ve bayram namazianna katılıp Hz. Peygamber'in hutbe ve vaazlarını dinlemişlerdir. Mahalle mescitlerinde veya bazi ev lerde kılınan namazlarda cemaate katılan kadınlar, oralarda yapılan eğitim etkinliklerinden önemli ölçüde yararlanmışlardır. Onlar, kadınların özel durumları ile ilgili pek çok konuyu hiç çekinmeden Rasulüllah' a sorarak öğrenmişlerdir. Onların bu özelliği, Hz. Aişe'nin şu sözüyle ifade edilmektedir:

"Ensar kadmlarz ne (vi kaclınlm:dzr; çünkü hayaları dinlerini öğrenmelerine engel olmadı. "·'

Asr-ı saadet döneminde kadınların ve kızlarm aynen erkekler gibi camiye devam edip vakit, cuma ve bayram namaziarına katılmaları5 yanında, günün erken saatlerinde kılınan sabah namazına-dahi gittikleri, Hz. Ayşe'den nakledilen şu rivayetten de anlaşılmaktadır:

"Rasülüllah (S.cl.ı) .;·ubah namuzzm kıldırdığı zaman mümin kadınlar örtülerini örterek orada haztr bulunurlar, daha sonra da evlerine dönerierdi ki (hava karanlık olduğu için) onları kimse lamyamo:::dz. "ri

Kadınlar cuma ve bayran-i namazlarının topluca kılındığı namazgaha7 da gelip cemaate katılırlardı. Konuyla ilgili Ümmü Atıyye'deiı şu rivayetler nakledilmektedir:

"Rasülüllah (.'l.a. v.), evlenmemiş genç kızlara, örtülü ve hayzz halindeki kadınlara ı:arzncaya kadar, bi:derin bayramları namazgaha gelmemizi isterdi. Kadınlar

erkeklerin arka tarqfinda durur, onların tekbir getirmelerine uyup tekbir getirir, onlarla birlikte dua edip bayrum gününün bereketini ve o günde günahlardan arınmayı ımızıt eder/erdi. ""

··JJayzz halindeki kadmlar nômazgahtan uzak durur, ancak Müslümanlar tarafindan yapılan duc(va kattlzrlardz. Kadınlardan biri 'Ya Rasulellah! Onun cilbabz (örtüsü} yoksa ne yapsın?' dediğinde, 'Arkadaşzndan ödünç alsın' buyurdu. "9

Kadınların bayramnamazlarııia katılınaları ile ilgili İbn Abbas' ın şunları söylediği rivayet edilmektedir:

1 İbn !Vliice, I. 81. 2 Bkz: Muhammed b. ishak, es-Sire. Talık: i\·lulıammed Haınidullalı, Konya, 1981, s. 128. 3 Mehmet Dikmen, islôm 'da Kadın Hak/an, Cihan Yayınları, İstanbul, 1996, s. 52-53. 4 İbn HanbeL Aiüsned, VI, 148. 5 Buhar!. Sal:it 2, İdeyıı 7: Ebü Abdiilah Muhammed b. Sa'd, Tabaka/u '1:-Kiibra, Beyrut, 1968, VIII, 491. 6 Bu!ıari, Salat 13. · 7 Bayram ve cuma namazlarının wplu:::a kılındıg; geniş alana naınazgiilı denmektedir. 8 Buhari, ldcyn 12. 9 Buhar!. lucyn ı 5: Tirmizi. Cuım 3~.

139

Page 11: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

"Bir Ramazan yd da Kurban bayramı /i-ünü Ne bi (s.a. v.) ile .. birlikte namazgaha çıktım. O namaz kıldı ve sonra da hutbe sundp.. Daha sonra kadınların yanına giderek onlara öğüt verdi, uyarıda bulundu ve sadaka vermelerini emretti. "1

Ri vayete göre Hafza binti Sirin konuyla ·ilgili şunları söylemiştir: . ;.• .

''Biz genç kızlanmızr bayram gününde namaz yerine gelmekten alıkoyardık Basra'ya bir kadın geldi ve Halef Oğullan köşküne indi., O kadının yanına vardığımda, kadın, kız kardeşinin kocasının Rasillüllah ile birlikte o~' iki gazveye katıldığını, kız kardeşinin bu gazvelerden altısında kocasıyla beraber bulunduğunu, onun; 'Biz hastalara bakıyor ve yaralılam ilaç yapıyorduk' dediğini söyledi.-Daha sonra da kız kardeŞinin; 'Ya Rasülell~ bizden herhangi birimizin dış elbisesi alınadığı ~an .~az yerine geİ.memizde bir sakınca · var ını?' diye sorduğunu, Rasillüllah'mda; ]3ir kadına arkadaşı kendi örtüsünü giydirirse, bu kadın hayır meclisinde ve müminlerin duasında hazır bulunsun' buyurduğunu belirtti."2

. ' ' .. , -.r \

Bu rivayetlerden, Hz. Peygamber'in namazg§ha giden kadınİara ve genç kızlara ilgi gösterip onlara özel nasihatte bulunduğu, inazereti bulunariİarui bile cemaate katılıp tekbir ve dualara iştirak ettikleri, Müslümanların huzur ve neşe içerisinde coşkulu bir bayram yaşadıkları anlaşılmaktadır. 1

Hz.- Peygamber döneminde kadınların· camiye gelip namaz kılmaları,. sadece cuma, bayram ve vakit namazlar la sınırlı değildir. Onlar bazen kocalarından izin alıp gece ibadet etmek için de camiye gelirlerdi. Gece namazlarını camide kılmak isteyen kadınlara izin verilmesini ve onlara bu kon4da herhangi bir engel çıkartılmamasını isteyen Hz. Peygamber, hanımiara izin verm~k istemeyenleri şu sözleriyle uyarmıştır:

"Geceleyirı inescide.gidip ibadet"eimek için kadınlarznzz sizden izin istediklerinde kendilerine izin verin. "3

· .-: ~-" . ~~~·~-::..~ .. · ~~ '. ~ .. '

Hz. Peygamber döneminde kadınlar cariliye Kur'an-ı Kerim dinlemek için de giderlerdi. Bu konuda Hz. Ayşe'den şu rivay~t nakledilmektedir: .

• , •• r \

"Yatsı namazını mescitte !aldığım bir gece eve Rasulüllah (s.a.v.) 'dan sonra geldim. Bana; 'Neredeydin? 'diye sordu. Ben; 'Mescitte ashab~ndem birisinin okuduğu Kur' an 'ı dinliyorduk. Doğrusu ashabın arasında onun gibz güzel sesli ve güzel okuyanı hiç duymamıştım ' diye cevap verdim. Bunun üzerine tekrar Rasulüllah ile beraber gidip onu dinledik. Sonra bana dönerek; 'Bu, Ebu Huzeyfe 'nin azatlısı Salim 'dir. Ümmetim arasında böyle birisini var eden Allah' a hamdolsun' buyurdu. "4

. .

Bu ve· diğer rivayetlerden de anlaşıldığı· gibi, asr-ı saadet döneminde kadınlar cami etkinliklerine bizzat katılmışlardır. Günijmüzde kadınların ibadetlerini camilerde değil de evlerde yapmalarının daha hayırlı qlduğu şekliıideki düşünce, şu ve benzeri

·. rivayetlerin yorumundan kaynaklanmış olabilir:

Ri vayete gör~ Ümmü Huıneyd aduidaki kadın sahabe Hz., Peygamber' e;· "Ey __ Allah 'ın Rasulü, kocalarımız sizinle "'bercib'er'1·:namaz 'kılinamıia engel oluyorlar. ·Oysa ·

ı Buhar!, Ideyn 16. 2 Buhar!, Ideyn 20. · - · 3 Buhar!, Ezan ı 62. 4 Hakim, Müstedrek, III, 326.

140

Page 12: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

ı

ı 1

ı· 1 1 1

~ 1

ı

biz sizinle namaz kzlmayz çok istiyoruz" diye şikayette bulunmuştur. Bunun üzerine Hz. Peygamber, Ümmü Humeyd'e namazları evinde kılmasını tavsiye etmiştir. 1

Daha önceki rivayetlerde belirtildiği gibi, camiye gelmek isteyen kadınlara izin verilmesini isteyen Hz. Peygamber'in Ümmü Humeyd'e evde ibadet etmeyi tavsiye etmesi, aslında bir çelişki değildir. Hz. Peygamber, kendisine gelerek kocasını şikayet eden bu kadının aile içerisindeki konumunu dikkate. alarak ve ailede huzursuzluk çıkabileceği ihtimalini göz önünde bulundurarak böylesi bir tavsiyede bulunmuş olabilir.

Kadınların camiye· devam etmelerinin doğru olmadığı yönündeki düşüncelere delil gösterilen bir diğer ri vayetin de Hz. Aişe' den nakledildiği ifade edilmektedir. Bu rivayetten anlaşıldığına göre, Hz. Peygamber'in vefatından sonra toplumun ahlak anlayışında bazı değişiklikler olmuş, özellikle kadınlar giyim kuşamda günün modasına uymaya başlamışlardı. Bu durumdan hoşlanmayan Hz. Aişe şöyle demiştir: "Eğer Rasülüllah (s.a. v.) kadınların bugün moda haline getirdiklerini görseydi, İs1:ailoğullarz gibi O da onları mescide girmekten men ederdi. "2

Bu rivayette, Hz. Aişe'nin yadırgadığı bir durum karşısında yaptığı kişisel

bir değerlendirmeden ve Hz. Peygamber'in uygulayabileceği bir ihtimalden bahsedilmektedir. Son inen ayetlerde İslam dininin tamamlandığı ifade edilmişken ve Hz. Peygamber dönemindeki fiili uygulamalar ortadayken, Hz. Aişe'nin gördüğü bir durum karşısında muhtemelen duygusal olarak söylediği bir ifadeye dayanarak çok önemli bir konuda yeni bir hüküm koymanın isabetli olmadığı ortadadır. Her ne kadar kaynaklarda sahabe kavlinin delil olabileceği hükmü yer alsa da, sahabenin veya daha sonraki alimierin hüküm koyma yetkisi, Kur' an ve sünnette açıkça belirtilmeyen konularla ilgilidir. Kaldı ki, karşılaşılan her yeni durumla ilgili bazı yorumlara dayanarak dini hükümlerde değişildiğe gitme yolu aralanırsa~ zamanla İslami değerlerde yozlaşma kaçınılmaz olacaktır.

Camide yapılan ibadetlerin aynı zamanda bir eğitinı boyutu olduğu daha önce de_ ifade edilmişti. Ancak asr-ı saadet döneminde kadınların camiyle ilgileri sadece ibadetle sınırlı değildi. Onlar camideki eğitim faaliyetlerinden de yararlanıyorlardı. Çünkü isianı dininde ilim öğremneye büyük önem verilmekte,3 kadni ile erkek, ibadette olduğu gibi, eğitinı konusunda da eşit kabul edilmektedir.4 Kur'an'da ve hadislerde ilmin öğrenilmesi ve öğretilmesi konusunda hem erkeğe hem de kadına hitap eden genel ifadeler kullanılmaktadır. Hz. Peygamber, kendisine vahyedilen Kur' an ayetlerini, kadın erke~ ayrımı gözetmeksizin, herkese ulaştırmakla görevli bir peygamberdir.

Hz. Peygamber, kendisine· gelen ayetleri camide toplanan erkeklere ve kadınlara okuyordu. 5 Kadınlar, Hz. Peygamber'in cuma ve bayram hutbelerini, 6 değişik konularla

1 Ebu '!-Hasan Ali b. Muhammed b. Esir, Üsdu '1-Gabe fi Ma' riftti 's-Saha be, K ahi re, 1970, VII, 323. 2 Buhar!, Ezan 163. 3 Bkz: Ankebut 29/ 43; Fiitır 35/ 28; Kalem 68/ 1-3; Aliik 96/ 1-5. 4 İbn Miice, Mukaddi me 8 I. 5 Bkz: Muhammed b. İshak, Sirelü 'n-Nebeviyye, Tah: Muhammed Hamidullah, Konya, 1981, s. 128. 6 ~üslim, iman 34; Tirmizi, lman 6.

141

Page 13: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

ilgili açıklamalarını dinliyor, merak ettikleri pek çok konuyu sorarak bizzat O'nun dilinden öğreniyorlardı. 1 · ·

Medine Mescidi'nde haftanın bir günü Hı;. Peygambertarafınd~ sadece kadınların eğitimine tahsis ediliyordu.2 Bu durum, Ebu Said el-Hudri'den gelen şu rivayetten de anlaşılmaktadır: ··

"(Bir gün) Kadınlar 'Ey Allah 'zn Rasulü, erkeklerden bize meydan kalmıyor, bize özel bir gün ayırır mısınız?' dediler. Rasulüllah onlara bir gün belirledi. Kadınlar o günde Rasftlüllah 'zn huzuruna gelir, O da onlara sohbet ederdi. "3

Konuyla ilgili Abdullah b. Mesud'un; · '.'f?.asUlüllah (s.a. v.) m'escide girdi; orada Ensar kadınlarından bir grup vardı ve onlara. 'vaaz etti ... " dediği rivayet edilmektedir .

. Bu konuda Cabir b. Abdillah' dan da şu sözler nakledilmektedir:

"Ben RasUlüllr;ıh i(e birlikte bayramJ1a'l}g_1ınci.,q__ bu]und~m. ifutbeden önce ezan ve karnet okunmadan namaza başladı. Sonra· Bilal'a dayanarak ayakta durdu ve Allah 'tan korkmayı, O 'na itaat etmeyi emretti. Ardından cemaate vaaz ve nasihat etti. Daha sonra da yürüyüp kadınların yanlctr'zndgitti ve onlara vaaz 'etti. "4

·_ ._ + • .f . . . -·· ·: '. •'

Hz. Peygamber'in burada zikredilen eğitim uyg1,1laması, cema.ate katılankadınlar içindir. Bunun dışında kadınlar münferit olarak da Rasülüllah (s.a.v.)'e gelir, O'na sorular sorup bilgi alırlardı. 5 1

. .. Kadınların erkekler gibi camiye devam etıneleri şeklindeki uygulama, R.aşit

halifeler döneminde de devam etmiştir. Nitekim Hz. Ömer ile bir yaşlı kadın arasında yaşanan ve asırlardır dilden dile anlatılanmeşhiır diyalogdan bunuanlamakmümkündür. Ri vayete göre Hz. Ömer'in evlenilecek kadın4 verilecek mihrin miktarını konu alan bir hutbeyi sunması sırasında, bir kadın, cami iç~risinde oturduğu yerden Nisa Suresi'nin 20~ ayetini okuyarak Hz. Ömer' e itiraz etıniştir. Bu itirazdan sonra Hz. Ömer aldığı karardan dönerek; 'Kadın, Ömer' den daha iyi bildi, Ömer ise yan~ldı "6 demiştir.

. : .

Asr-ı saadet döneminde kadınlarla erkekl~t·canrlde karma bir şekilde değil, ayrı ayrı · oturuyorlardı. Kadınlara caminin hariminin· arka kısmında özel bir bölüm ayrılmıştı. Bu uygulama, Enes b. Malik tarafiİıdan rivayet edilen şu ~öilerden de $.1laşılmaktadır: -

"Biz mescidin suffa kısmında _Rasulü1fah 'zn yanındaydık. ,.Muhacirlerden bir kadınla buluğa ermiş oğlu geldi. Kadın bayanlara ayrılan kısma geçti, çocuk da bizim yanımıza geldi. "7

· 1

Mescid-i Nebevi'nin kadınlara tahsis edilen kısmının8 günümüzdeki bazı

camilerde olduğu gibi, erkeklerin namaz kıldıkları · y~rden duvar ya da perdeyle

1 Bkz: Ali Özek, Hadis Rica/i, İstanbul, 1967, s. 113-115; Rıza Savaş, "Asr-ı SaadetteKadın ve Aile Hayatı", ' Asr-ı Saadette İslam~ Beyan Yay., İstanbul, 1994, IV, 272 ..

2 Bulıaı;i, İl im I 5, 35., · ' 'f . ,~

3 Buhari, ilim 36. 4 Bkz: Müslim, İdeyri, 4. 5 Okiç, İslam 'da Kqdzn Eğitimi, s. 40. 6 Muhammed Reşid Riia, Vahyu'l-Muhammedi, Mısır, 1935, s. 283 .. 7 İbnKesir,el-Bidayeve'n-Nihaye, VI, 154. ., ·, '!~";:~ ··"··· 8 Bkz: İbn Hanbel, Müsned, VII, 523; Taberaııi, Mu 'cem11 'l-~ebir, XXIV, 204.

142

Page 14: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

ayi-ıldığı konusllilda herhangi bir rivayete rastlanılmamıştır. Dolayısıyla kadınların, kendilerine ayrılan ancak arada herhangi bir engel bulunmayan bölümde namaz kıldıkları, hutbe, vaaz v~ sohbetleri rahatlıkla dinleyip eğitim öğretim etkinliklerine katıldıkları anlaşılmaktadır.

Hz. Peygamber, camide kadınlara mahsus bir bölüm ayırmakla birlikte, onların camide rahat edebilmeleri için bazı tedbirler almıştır. Öncelikle kadınların camiye rahat girip çıkmaları için gerekli kolaylığın sağlanmasını istemiştir. O dönemde Medine Mescidi'nin üç kapısı vardı. :Başlangıçta kapılardan herhangi biri kadınlara tahsis edilmemişti. Ancak camiye devam eden kadınların sayısında artış görülmesi üzerine Hz. Peygamber; "Keşke şu kapıyı kadınlara ayırsaydık" buyurarak, kapılardan birinin onlara tahsis edilmesinin daha uygun olacağını belirtmiştir. Nitekim O'nun bu isteği daha sonra yeıine getirilmiş ve Hz. Ömer döneminde kapılardan biri kadınlara tahsis edilmiştir. 1

Namazdan sonra kadınların camiden ayrılmaları bir düzen ve intizam dahilinde olurdu. ibadet bittiğinde camiden önce kadınlar, sonra Hz. Peygamber ve daha sonra da erkek cemaat aynlırdı.2 Konuyla ilgili Ümmü Selerne'nin şu açıldamayı yaptığı rivayet edilmektedir:

"Rasitlüllah (s.a. v.) selam verip namazı bitirir bitirmez kadınlar hemen kalkar lar, Rasülüllah ise yerinde oturarak onların dışarz çıkmalarını beklerdi. "3

Hz. Peygamber, camiye gelen kadınların durumunu dikkate alırdı. Namaz sırasında bir çocuğun ağladığım duyduğunda, anneyi düşünerek namazı kısaltırdı.4 Cami adabıyla ilgili bazı ahiald öğütlerde bulunan Hz. Peygamber, camiye gelen kadın ve erkeklerin davranışiarına dikkat etmelerini; karşı cinsin dikkatini çekecek tutum ve davranışlardan kaçınınalarını,5 giyim kuşamda ölçülü olmalarını,6 yatsı narnazına gelen kadınların güzel koku sürünmemelerini söylerdi? Yine camide kadınlar erkeklerin arkasında namaza durduldan için, erkeklerin avret yerlerinin gözükme ihtimaline karşı, onlaiın secdeden kalkıp doğrulmadan kadınların kalkamamalarımn daha uygun olacağını belirtirdi.8

Camide kız çocuklarının ve kadınların eğitimiyle Hz. Peygamber sadece kendisi ilgilenmez, özel kadın öğretmenler de görevlendirirdi. Özellikle kendi hammları, kız çocuklarının ve kadınların eğitim öğretimiyle yakından ilgilenir, evlerine gelenlere bildilderini öğretirlerdi. 9

Camide yapılan sohbetlerde kadınlar sadece dinleyici konumunda değillerdi; onlar bazen soru sorarak, iyice anlayamadıkları konunun açıklığa kavuşturulınasını ister ve böylece cami sohbetlerine aktif olarak katılırlardı. Bu gayretierin sonucu

I Ebfı Davfıd, Saliit 17. 2 Buhar!, Ezan 152. 3 Buhar!, Ezaıi 164. 4 Tirmizi, Salat 267. 5 Bkz: Ebu'I-Hasan Ali b. Ahmet el-Vahid1, Esbabu'n-Niizül, Kahire, 1968, s. 186. 6 Buhar!, Meğazi 537. 7 İbn Hanbel, Mı7sned, IV, 363. 8 Bkz: Buhar!, Salat 6; Ebfı Davfıd, Salat 54. 9 Bkz: Özele, Hadis Rica li, s. 1 1 3; Chich Bouaınrane, "İslam Tarihinde Eğitim Öğretim Kurum/an", A. (}.i.F. Dergisi, Cilt: 30, Ankara, 1995, s. 279; Savaş, Hz. Peygamber (s.a.vJ Devrinde Kadın, s. 124; Sançam, Hz. Mu[zammed ve Evrensel Mesajı. s. 282.

143

Page 15: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

'1

olarak, o dönemde topluında erkeklerle tartışabilen, ·onların hata ve yanlışlıklarını çekinıneden eleştirebilen, kendilerine danişılıp istişare edilen ve insanlara yol gösteren kadın bilginler yetişmiştir. Bunlar drasırlda ·ıH:Z. Aişe, llz. Peygamberden öğrendiği pek çok hadisi diğer sahabelere rivayet ederek, önemli bir hadis ravisi olmuştur. Hz. Ömer, Ebu Hureyre, Abdullah b. Ömer,. Ebu Musa el-E.ş'ari,gibi pek çok erkek saha be Hz. Aişe' den hadis rivayet etmiş, 1 bazı fıkhl konularda onun görüşlerinden yararlanılmıştır.2 Hz. Ayşe İslfun dünyasında·'ilml tenkitçiliğin başlamasına da öncü1ük etmiştir. O, özellikle kadın hakları ile ilgili İslfun 'ın anlayışının nesillere doğrU. olarak anlatılmasında büyük gayret göstermiştir. Başka pek çok kadın sahabe halifelerin, valilerin ve ilim adamlarının görüşlerine başvurduğu danışmanlar olarak uzun yıllar hizmet vermiştir.3 Hz. Peygamber'in eşlerinin ve diğer bazı kadınların bu yöndeki ilgi ve gayretlerinin bir sonucu olarak, o dönemde İs Him, kadınlar arasında hızlı bir şekilde yayılmıştır.4 Sahabe arasında yirmi kadar kçı~mfıkıh bilgininin y~jişmesi, asr-ı saadet kadınlarının cami eğitiminden ne ölçüde yar~ landıkları konusunda önemli bir ipucu vermektedir.5 · ·

Kadınlarui eğitim-öğretiriıleri sadece dinl. bilgiler edinm~kle sınırlı değildi; onlar, hayatla ilgili pek çok konuyu da.. capıide .oğrelın:ıe imkarn elde etmişlerdir. Bazı ka,dınlar şiir, tıp ve hayvancılık konularında bilgi ve tecrübe sahibi oliıiuşlar, bu konuda herhangi bir engelleineyle karşılaşmamışlardır. 6 Özeilikle Hz. Ayşe'nin tefsir, hadis ve fıkıh gibi ilimierin yanında neseb, 'tarih, siyer, tıp~·'astronomi, şiir, hitabet, eğitim ve siyaset alanlarında da önemli bir ilmi bir~e sahip olduğu bilinmektedir.7

Şüphesiz o dönem kadınlarının bu düzeye ulaşmalarında en bÜYük etkenin cami eğitimi olduğu söylenebilir. Çünkü onlar genellikle camide bir araya gelip birbirlerinlıı ~ilgi ve tecrübelerini paylaşıyorlardı. . · · ·

Kadınların cami eğitimi ve ilim öğrenme konusundaki etkinliği, Raşit halifeler döneminde de devam etmiştir. Ancak Bıneviler döneminden itibaren. İslam'in öngördüğü clıisiyet eşitliği prensibinden . ıp;aklaşılarak kaqı.nlapn sosyal, siyasal, ekonomik ve dinl hayattaki yeri tekrar. sorun' haline gelmiş, 8 bazı rivayetler, fetvalar ve içtihatlar~ onlarla ilgili olumsuz hÜküıİıler içerecek Şekilde yorumlanniıştir.9 ·Yine zamaıiın bozulmasıyla fıtıieninzuhur etti~i, dolayısıylakadınların camiye gelip cemaate

' • • -: · ':r ~~~/• "~;: .· •v ı.

ı Bkz: Mustafa Fayda, "Aişe", T.D. V. LA., Istanbul, Tsz, II, 20 ı -205. 2 Bkz: Abdulhayy el-Kettani, et-Teratibu 'l-İdariyje, Lübnan, Tsz, s. 432-433. 3 Savaş, "Asr~ıSaadette Kadın ve Aile Hayatı", s. 367. · 4 Bkz: Savaş, "Asr-ıSaadette Kadın ve Aile Hayatı", s. 235-26 I. 5 Bkz: Hamidullah, İslam Peygamberi, IT, 79; Tayyip Okiç~ İsliim 'da Kadın Eğitimi, Diyanet Yayınları, Ankara, ı 978, s, 26. ·'· .. 6 Bkz: Sibiii, İsliim 'a ve Garplılara Göre Kadın, s. 80; Savaş, "Asr-ı Saadet/e Kadın ve Aile Hayatı", s. 279~280. . 1 .

7 Kettani, et-Teratibu'l-İdariyye, s. 433; Savaş, Hz. Peygamber (s.a.v.) Devrinde Kadın, s. 136; "Asr-ı Saa­detteKadın ve Aile Hayatı", s. 287. 8 Bkz: Mehmet Erdoğan, İsliim Hukukunda Alı/dirnın Değişniesi, M. Ü. İl§hiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1990, s. 182· Sabrl Hizmetli, Cuma Namazı Kadınlara da Farzdır, Yeni Çizgi Yay., Ankara, ı996, s. 7.

-· 9 Kadınlar konusunda asılsız rivayetler ve bu rivayetİerle ilgili değerlendirmeler için bkz: Cihan Aktaş, ''Kadı­nın Toplumsaliaşması ve Fitne", İsliimf Araştırmalar, Cilt: 5, Sı;ıyı: 4, Ankara, ı991, s. 255-258; Salih Akdemir, "Tarih Boyunca ve Kur'an-ı Kerim'de Kadın", İsliimf Araştı'rmflliİr, Cilt: 5, Sayı: 4, Ankara!;' ı99ı, s. 260-270; Çelik, Uydurma Hadisler/e Kadın Aleylıtarlığı, s. 32-181; Hidayet Şefkatli Tuksal, Kadın Karşıtı Söylemin İsliim Geleneğindeki İzdüşümleri, Kitabiyiit Yay., Ankara, 2000; Özdeş, Kur'an ve Cinsiyet Ayrımcılığı, s. 15-129.

144 ~... . .. ~_ ....

j

ı ı 1

ı ı

1

1

Page 16: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

katılmalarının m eleruh o lacağı, ancak yaşlı ve çirkin kadınların camiye gelmelerinde bir salanca olmadığı gibi yanlı değerlendirmeler' din! kitaplarda yer almıştır.

Dinintemel kaynağı olan Kur'an-ı Kerim'e ve Hz. Peygamber'in sahih sünnetine uymayan ve İslam öncesi geleneğin izlerini taşıyan rivayet ve yorumların sözlü ve pratik uygulamalara da yansıması, İslam dünyasında kadınların eğitiminin asırlarca iliınal edilmesine neden olmüştur. İslam dininde ilim öğrenmek kadın erkek herkese farz olduğu halde, kadınların eğitim öğretim görmeleri asr-ı saadet döneminden sonra hoş karşılanmamaya başlamış, onlar sosyal ve kültürel hayatın dışında tutulmuşlardır. Okullara gönderilmeyen kadınların camiye gidip oradaki ibadet ve eğitim etkinliklerine katılmaları da düşünülmemiş ve onlar giderek cehalete terk edilmişlerdir.

Göıiildüğü gibi, asr-ı saadet döneminde kadınlar geceleri bile mescide gitmişler, orada Kur' an-ı Kerim dinleyip namaz kılmışlar ve gerçekleştirilen eğitsel etkinliklerden yararlanımşlardır. Ancak Hz. Peygamber'in Medine'de başlattığı bu gelenek, hızla genişleyen İslam coğrafyasına aynı ölçüde yansımamış, daha sonraki dönemlerde pek çok ülkede kadınlar giderek camiden uzaklaşmışlardır.

b. Günümüzde Kadınların Cami Eğitimi

Günümüz kadınları, cami eğitimine en azından erkekler kadar muhtaçtırlar. Kaldı ki, kadmların din! bilgileri öğrenıııe ortamları erkeklere nazaran smırlıdır. Ayrıca, dinin çarpıtılması sonucu yaygmlaşan bidat ve hurafelerin özellikle kadmlar arasında yaygm olduğu görülmektedir. Bu durumda kadınları cami eğitimirıin dışında tutmak, toplumun sayı itibariyle yaklaşık yarısını din! bilgilerden yoksun bırakıp cehalete terk etmek anlarnma gelmektedir.

İslam dünyasmda Arap_ yanınadası başta olmak üzere, Malezya, S. Arabistan, Filistin, Türkmenistan gibi Asya ülkelerinde, Tunus ve Cezayir gibi Afrika ülkelerinde bazı kadınların camiye devam edip vakit, cuma ve bayram namazlarma katıldığı,

· Amerika' da ve Avrupa ülkelerinde yaşayan pek çok Müslümanın eşi ve çocuklan ile biı:likte camide ibadetlerini yerine getiı~diği ifade edilmektedir.3 Ancak Türkiye'de camiye devam eden kadınlarm sayasının çok düşük olduğu görülmekte, onların daha ziyade teravih namazlarında, kandil gecelerinde ve mevlit programlarında camiye gittikleri; vakit, cuma ve bayram namazianna ise neredeyse hiç katılmadıkları

biliıunektedir. Gündüzleri çarşıya ve pazara çıkan bazı kadınların vakit namazlarını cemaate katılınarnakla birlikte camide kıldıkları veya cemaat dağıldıktan sonra camiye geldikleri yapılan gözlemlerden anlaşılmaktadır.

Ülkemizde cuma, bayram ve valdt namazlarını camide kılmayan kadınların Ramazan ayında teravih namazı için camiye gittikleri görülmektedir. Onların bu kararlarında-dinden ziyade geleneğin etkili olduğu söylenebilir. Teravih namazında

1 Bkz: Ebu Muhammed Ali b. Ahmed b. Hazm, el-lvlulıallii, Tah: Ahmet Muhammed Şakir, Kahire 1969, V, 55; Şemseddin es-Serahsi, el-Mebsud, Çağrı Yay., İstanbul, 1982, II, 20-25; Abdulkerim Zeydan, el-Mufassalfi Alıkilmi '1-Mer'e, Beyrut, 1993, s. 268-269. Müctehid imamların ve fıkhi mezheplerin kadınların camiye gelip ibadet etmelerini hoş görmeyen görüş ve değerlendirmeleri hakkında geniş bilgi için bkz: Aktaş, "Kadının Toplumsaliaşması ve Fitne", s. 251-259; Hizmetli, Cuma Namazı Kadm!ara da Farzdır, s.1 10-178. 2 Bkz: İbn Hanbel, Müsned, lll, 93. 3 Bkz: 1-lizmetli, Cuma Namazı Kadmlara da Farzdır, s. 13.

145

Page 17: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

cemaate katılmayı gelenekhaline getirenkadJ.IUapnc:uma, bayram v9vakitnamazlarİnda da camiye gelmeleri doğal karşılanmalı, hatta'kadınlar bu yönde t~şvik edilmelidir.

Kur'an'da ve Hz. Peygamber'in uygulaİnalarında kadınların camiye gelmelerini engellem~ye yönelik herhangi bir hüküm bulunmadığına göre, :onların camiden ve cemaatten uzak durmalarına dini hiçbir hüküm dayanak gösterilemez. Kaldı ki kadınları

• & ~~ı'' y'.; .• ..... •. . .

camiden uzak tutmak, kadın erkek herkesimuhatap alan Kur'an'ın ve sünnetinruhuna da aykırıdır. Öyleyse, "Kadınlarınızı mescitlerden menetmeyiniz"1 huyuran Hz. Peygamber ve O'nu takip eden raşit halifeler dönemindeki kadınla'rm cemaate katılma geleneğini tekrar canlandırmak, Müslüman t~plumun faydasına o~.acaktır.

Günümüzde kadınların cami eğitiminin ihmal edilmesinde, İslam'ın başlangıcında olmayıp da sonraları ortaya 'çıkan bazı anlayış ve. yorumların etkili olduğu söylenebilir. Bazı alimler, ilim öğrenmenin farz~ ı kifaye · olduğunu, yani bir toplumda bazı insanların ilim öğrenmesiyle diğerlerinden bu sorumluluğun kalktığını, dolayısıyla kadınların ilim öğrenme yüküiıilülüklerinin bulunmadığını belirtmişlerdir~2 Kadınların cami eğitimindenyoksun ·bmilçıılnalarinda son derece etkili olan bu ve benzeii anlayışlar, dinı '6lmaktan öte kÜltfu~ldir. Çünk1fcliriin kadınlarla ilgili diğer hükümleri göz önünde bulundlırulduğunda, bü tür görüşleri dinen uygun kabul etmeninmantıklı olmadığı kolaylıkla anlaşılmaktadır.3 Öyleyse, bazı islam bilginlerinin geçmişte fitneye sebep olacağı endişesiyle. ileri sÜrdÜkleri ve kadınların camiden uzaklaşmafarıni z8irihı 6luşhıran 'göıilşlen artık yeniden değerlendirilmelidir. Çünkü günümüzde kadınlar e~itim· kurumlarında, çarşıda,

pazarda, iş yerinde, fabrikada, kısacası sosyal hayatın her .. kesitinde erkeklerle bir arada bulunabilmektedir ler.· D inin koyduğu ölçü ve mahremiyet ilkelerine uyulduğu sürece bunda dinen bir sakınca görülmemektedirler. Kısıtlaminın sadece camiye devam etme ve cemaate katılma konusunda sürdürülmesi, kadınların dini konularda bilgisizliğini artırmaktan başka bir anlam taŞımamaktadır.

. .

Kız çocuklarının yaz aylarında düzenlenen cami kurslarına katılmalarını,

kadınlara yönelik bir caıiıi eğitimi hizmeti olarak değerlendirinek ıriümkündüi: Kız çocukları, aynen erkek çoclİk:ları gibi, okullarİn tatil edildiğiyaz aylaİmda düzenlenen yaz Kur'an kurslarına katılmaktadırlar. Onlw, ilnam~hatip, rriüe:&in ve Kur'an kursu görevlilerinin öğfeticiliğinde Kur' an okuyup .namaz surelerini ezberlemekte, ibadetleri ve temel din1 bilgileri öğrenmektedir ler. ·· · · ·

Son yıllarda özellikle genç ~ ve. ka~ın,J.ar 'tar#.ından ilgi gören . merkez ve mahalle camilerinin bünyesindeki Kur' ankut~Iarına'değinmede de konumuz açısından yarar vardır. Camilere yakın yerde veya cami bünyesİ.ıfde bulunmaları nedeniyle, bu kurslarda verilen eğitim, cami eğitimi kapsamında. değerlendirilebilir. Önceleri beş yıllık ilkokulu bitiren çocuklara hizmet veren bu kurs lar~ kesintisiz sekiz. yıllık zorunlu eğitim yasasından sonra daha ziyade 'genç kız V~ kadınlarm Kur' an-ı Keriıiı ve dini bilgiler öğre~ek amacıyla geldikleri görülmektedir. · · · ·. . ·

1

1 Buhari, Nikah 116 .. -· 2 Hizınetli, Cuma Namazı Kadınlara da Farzdır, s. 14-16. 3 Bkz: Iguaz Goldziher, '·'İslfun'da Eğitim", İslami Araştırmalar Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 7, Ankara, 1988, s. 90. . !

146, ıt

Page 18: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

. Cami bünyesinde hizmet veren Kur'an kurslarındaki eğitimin niteliği ve kalitesi konusunda bilimsel araştınnalara ihtiyaç vardır. Daha önceleri çocuklara yönelik din eğitimi ven11ek amacıyla açılan bu kursların yetişkin kadınlara yönelmesi sonucunda karşılaşılan sorunların :rieler olduğu, progranıın içeriği ve uygulanacak yöntemler, öncelikle çocuklara ve gençlere öğreticilik yapmak üzere yetiştirilen Kur'an kursu görevlilerinin yetişkin eğitimi konusunda ne derece bilgi ve formasyon sahibi olduklan gibi konuları incelemeye yönelik yeni araştırmalar yapılmalıdır.

Kadınların cami eğitimi ile ilgili ihmal, Müslüman toplumların geri kalmalarına sebep olan etkenlerden biri olarak da görülebilir. Çünkü yaklaşık nüfusun yarısım oluşturan bir kesimin ve en önemlisi bir toplumun maddi ve manevi mimarları olan annelerin eğitimsiz kalınası durumunda yeni yetişen bireylerin kişilikli, bilinçli, donanın1lı, cesaretli ve girişimci olarak yetişmeleri şansa bırakılmış demektir. Çünkü bireyin hayatına yön veren kişiliğinin gelişmesinde ailenin ve özellikle de annenin rolü büyüktür. Çocuk sevgiyi, bağışlamayı, şefkati, yardım etmeyi, adaleti, doğruluğu, ce~aı·eti, güveni ve daha pek çok ahiald meziyeti öncelikle annesinden öğrenmektedir. Çocuğuna bu tür meziyetleri öğretmek durumunda olan annenin her şeyden önce eğitimli olması gerekir. Bu konuda camiierin rolü küçümsenmemelidir.

Sonuç ve Öneriler.

Çok geniş bir kitleyi bünyesinde toplayaı1 canıiler, Müslüman halkın din! yönden bilinçlendiği, bireylere ibadetleri usulüne uygun olarak yerine getirme alışkanlığının ve hayatı yorumlama anlayışimn kazandmidığı önemli bir kurumudur. Hutbe, vaaz, sohbet, cami dersleri ve yaz . kursları gibi etkinliklerle milyonlarca insanın başta din olmak üzere pek çok sosyo-kültürel konuda bilgilendiği canıilerin, günümüzde topluma yaygın din eğitimi hizmeti veren kurumlarının başında geldiğini söylemek mümkündür.

Hz. Peygamber döneminde cami eğitiminin hedef kitlesi, çocuk, genç, yaşlı, kadın ve erkek ayrımı gözetilmeksizin, bütün Müslümanlardan oluşuyordu. Ancak günümüzde erkek ccnıaatin ibadet ve eğitime yönelik olarak camiyle ilgisi bir şekilde devaı11 etmekle birlikte, kadınlaı·ın canıi eğitiminden yeterince yararlanmadıkları görülmektedir. Bayram, cuma ve vakit nanıazlarında canıiye devam eden erkek cemaat, orada sunulan yaygın din eğitimi hizmetlerinden faydalamrken, kadınlar böyle bir hizmetin dışında kalmaktadırlar. Bu durumun toplumumuz için önemli bir eksiklik olduğunu düşünüyoruz. Yaygın din eğitimi alanındaki bu eksikliğin giderilerek canıi eğitimini, kadın-erkek, genç-yaşlı ayrımı yapılı:İıaksızın, toplumun tamamını kapsayacak bir özelliğe kavuştunnak gerekir.

Günüm:i.iz kadınlarının camilere erkekler gibi devanı etmemelerinin birçok nedeni olabilir. Ancak dini hükümleri bu nedenler arasında göstermenin isabetli olmadığı açıktır. Çünkü asr-ı saadet döneminde Hz. Peygamber canıiye devam edebilmeleri için kadınlaı·a her türlü kolaylığın sağlanınasıllı istemiş ve bizzat kendisi onlara camide ders vermiştir. Dolayısıyla, kadınların canıiye erkekler kadar devam etmeyip oradaki etkiniiidere katıimamalan dinden değil, dinle ilgili yapılan yorumlardan ya da gelenekten kaynaklami1aktadır. Öyleyse, din1 temelden yoksun bu aynıncı anl;:ı.yış

147

Page 19: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

düzeltilmelidir. Öncelikle bazı dinl kaynaklarda yer alan kadın aleyhtarı rivayetler yeniden değerlendirilmeli, ilahiyat fakültesi öğretim üyeleri ve diyanet yetkilileri tarafından halkı bilgilendirmeye yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.

KadınJ.arın camide . rahatlıkla bulunabjlmelerini kolaylaşttracak bazı fızikl

düzenlemelere ihtiyaç vard.ır. Yeni yap1lacal(cıiı.ni projelerinde sayıları her geçen gün artan bayan cemaat de göz önünde bulundurulmalıdır. En azından camiierin üst veya alt katları kadınlara tahsis edilip, onlar için camiye giriş çıkış kolaylığı sağlamak üzere ayrı kapılar açılabilir. Böylece, asr-ı saadet d<:?,n.emind.~ki gibi, .günümüzde de camiierin genç-yaşlı, kadın-erkek ayrımı yapılmaksızın, toplumun tamamının içerisinde ibadet edip yaygın din eğitimi aldığı bir mekan olma özelliği korunmuş olacaktır.

' ' • '• •• r \

Cami eğitimini kadınlar açısından daha fonksiyon€il hale getirmek için, Diyanet İşleri Başkanlığı 'nın öncülüğünd6 ve ilahiyat fakültelerinin katkılarıyla yeni anlayış, proje ve uygulamalar geliştirilmelidir. Örneğin bazı merkezi ve büyük camilerde kadınlara yönelik hizmet veren bayan din hizmetleri uzmanı bulundurulabilir. Bu önerinin uygulanabilirliği tartışılabilir. Her ne kadar il . müftülüklerinde ilahiyat mezunu bayanların görev yaptığı böyle bir uzmanlık kadrosu bulunsa da, söz konusu kadroyhi kadi~ların eğitini ve dini danışinanlİk hizmeti" ihtiyacının yet~rince karşılandığ\ söylenemez. Çü~ü kaduilar, resmi bir kurum olan müftülüğe gidip oradaki· uzmana dini problemlerini sormada çekingen davranabilirler. Telefonla yapılan görüşmeler ise, problemin danışmana doğrudan iletildiği yüz yüze görüşmeler kadar etkili olmamaktadır. Öyleyse, resmiyetten uzak, adeta b,alk e,ği~j,$me!~ezi ko11:umunda olan camiierin . böylesi bir hizmet için daha uygun olabileceği düşüncesi değerlendirilebilir. Böylece cami eğitimi konusundan cinsiyet farklılığından doğan adaletsizlik giderilecek, kadınlar arasında görülen·batıl inanç ve hurafelere eğilim önemli ölçüde azalacaktır. .·.

ilahiyat fakültesi mezunları arasından afanabilecek bayan din hizmetleri uzmanına cami bünyesinde bir büro tahsis edilebilir. Bu büroda kltaplık, bilgisayar, internet ve telefon gibi iletişim imkanları bulundurulmalıdır. Söz konusu uzman burada mesai yaparak kendisine gelen kadınların dini sorularını cevaplayıp onlara rehberlik ve danışmanlık hizmeti sunup, haftanın belli gün ve saatlerinde camide vaaz ve sohbet prograı:nları düzenleyebilir. Hatta erkek cemaat

. . . . . ,. . . ,, .

için öngörülen cami derslerinin, kadınlara da bu bayan görevliler tarafından verilmesi düşünülebilir. Onların bu derslere katılımının sağlanması için cami bünyesinde cı;ızip mekanlar oluşturul~alıdır. Nitekim böylesi bir hizmet, Hz. Peygamber'in hanımları tarafından Mescid-i Nebevi'de yürütülmüştür. Hz .

. Peygamber'in hanımlarının oturduklarl oa'alhrııf'cami büriyesinde bulunmasının ' temel sebeplerinden biri, İsla~ dini ile yeni tanışan 1'1üslüman kadınların camiyle bütünleşmeleri, onların kendi hemcinslerinden daha rahat eğitim almaları olabilir.

-Özellikle kadınların öğretmeni konumunda bulunan Hz. Aişe'nin evinin camiye bitişik olması, p_u artlarnda günümüze ışik tutmakta ve yaphğımız öneriyi en azından tartışılabilir kılmaktadır.

148

ı

1

ı ı 1

Page 20: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

Vaize kadrosunun bulunmadığı ilçe ve köylere gezici vaizelerin görevlendirilip, düzenlenecek vaaz ve sohbet programlarıyla bmalarda yaşayan kadınların yaygın din eğitimi hizmeti almaları sağlanabilir.

Kadınların cami eğitimine özendirİlıneleri gerektiğini söylemek aslında yeni bir görüş ortaya koymak değil; daha önce Hz. Peygamber döneminde fiilen gerçeldeştirilen bir uygulamayı tekrar hatırlatmaktan ibarettir. Çü:nkü İslam'ın ilk yıllarında camilere gitmek erkekler için ne kadar önemli ise, kadınlar için de aynı derecede önemli ve gerekliydi. Öyleyse günümüzdeki Müslüman toplumların maddi ve manevi yönden kalkınmasının da, ancak kadın erkek herkesin bilgilenmesi ile mümkün olacağı gerçeği önemsenınelidir.

149

Page 21: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

'· KAYNAKÇA .f

Akdemir, Salih, "Tarih Boyunca ve Kur'an-ı Kerim'de Kadın", İsliimf Araştırmalar, Cilt: 5, Sayı: 4, Ankara, 1991. 1

Aktaş; Cihan, "Kadının ToplumsallaşmasLve Fitne", İsliimi Araştırmalar, Cilt: 5, Sayı: 4, Ankara, 1991.

Armstrong; Karen; Tanrı 'nın Tarihi, Çev: O. Ö:z;el, H. K9~an ve K: Emiroğlu, . ' ~

Ayraç Yayınları, ~ara,l998. . . . . 1. · .

Bayraklı, Bayraktar, "Kur'an'da İnsan Hakları", Din Eğitimi Araştarmalarz Dergisi, Sayı: 5, İstanbul, 1998. ·

Bilgin, Beyza, "İslam'da ve Türki:Ye'tle1Kadınliir", A. ü. İliihiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XXXVI, Ankara, 1997.

Bouamrane, Chich, "İslam Tarihinde 'Eğitim Öğretim Ktırumları", A. Ü.İF. Dergisi, Cilt: 30, Ankara, ı995. .·. ..

Carullah, Musa, Hatun, Haz: Mehmet Görmez, 3. Baskı, Ki tabiyat Yayınları, Ankara, 200 ı. · 1 ·

Çelik, Mustafa, Uydurma Hadisler/e KadınAleyhtarlzğı, Ölçü Yayınları, İstanbul, ı995.

Dikınen, Mehmet, İslam' da Kadın Hakları, Cihan Yayınları, İstanbul, ı 996.

Doğan, Recai, "Cumhuriyet Öncesi D~nem~e Yaygın. Dİnı, Eğitimi Açısından Hutbeler", Dini Araştırmalar, Cilt: ı, Sayı:~' Ankara, ı998.

Erdoğan, Mehmet, İsliim Hukukunda Ahkiimzn Değişmesi, M. ü. ilahiyat Fakültesi Yayınları, İstaılbul, ı990.

-::: ~r ı{fı:.:..': .. "''• - ·· · Ergil, Doğu, Türkiye'de Terör ve Şiddet,"TurhariK.itabevi, Ankara, ı980.

Fayda, Mustafa, "Aişe", T.b.V.İ.A., İstanbul, Tsz: . ' ' . .. \.

Goldziher, Ignaz, "İslam'da Eğitim", İsliimf Araştırmalqr Dergisi, Cilt 2, Sayı: 7, Ankara, ·1988. · ··. '

Hakini, Ebu Abdillah, el-Müstedrek ale 's-Sahiheyn, Tah: Mustafa Abdulkadir Ata, Beyrut, ı990. ·

İslam Ansiklopedisi, Diyanet Vakfi Yayın/arı, İstanbul, tsz.

Hamidullah, Muhanimed, İsliim Peygamberi, Çev: Salih Tuğ, Ankara, 2003. ·

Hatiboğlu, Mehmet S., "İslam'ın Kadrrla.Bahşı", İslii~f A:aştırmalar, Cilt: 5, Sayı: 4, Ankara, ı991.

Hizmetli, 'Sabri, Cuma Namazı Kadınlara da Farzdır, Y epi Çizgi Yayınları, --Ankara, ı996. r ·;:,.,.) ··"···

İbn Esir, Ebu'I-Hasan Ali b. Muhammed, Üsdu'l-Giibe fi Ma'rifeti's-Sahabe, Kahire,1970. · · '·

.f

ıso

Page 22: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

İbn Hanbel, Ahmed b. Muhammed, j\lfüsnecl Çağrı Yayınları, İstanbul, ı992.

İbn Hazm, Ebü Muhammed Ali b. Ahmed, el-Muhalla, Tah: ~et Muhammed Şakir, Kalıire, 1969.

İbn İshak, Muhammed, es-Sire, Tahk: Muhammed Hamidullah, Konya, ı981.

İbn Kesiı·, Ebu'l-Fida İsmail, el-Bidaye ve 'n-Nihaye, Beyrut, 1997.

İbn Sa' d, Ebü Abdiilah Muhammed, Tabakatu'l-Kübra, Beyrut, ı968.

Karaman, Hayreddin, İslam 'da Kadın ve Aile, Ensar Yayınları, İstanbul, 1995.

Kettan!, Abdulhayy, et-Teratibu'l-İdariyye, Lübnan, Tsz.

Koç, Ahmet, "Diy_anet İşleri Başkanlığı ve Yaygın Din Eğitmi", Din Eğitimi Araştırmalarz Dergisi, Sayı: 8, İstanbul, 200 ı.

Kutup, Seyit, Kur 'an 'zn Gölgesinde Kadın, Terc: Mustafa Nuhoğlu, Ravza Yayınları, İstanbul, 1995.

lviilli Eğitim ve Din Hayatı, Boğaziçi Yay., İstanbul, ı98ı.

Nişancı, Abdullah, "Milli Eğitim Sistemi İçerisinde Yaygın Din Eğitimi", Milli Eğitim ve Din Eğitimi, Ankara, 1981.

Okiç, Tayyip, İslam:da Kadın Eğitimi, Diyanet Yayınları, Ankara, ı978.

Özdeş, Talip, Kur'an ve Cinsiyet Ayrzmczlığz, Fecr Yay., Ankara, 2005.

Özek, Ali, Hadis Rica! i, İstanbul, ı 967.

Rıza, Muhammed Reşid, Vahyu'l-Muhammedi, Mısır, ı935.

Sarıçam, İbrahiın, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, Di yan et Yayınları, Ankara, 2004.

Savaş, Rıza, Hz. JV!uhammed (s.a.v.) Devrinde Kadın, 3. Baskı, Ravza Yayınları, İstanbul, ı 991.

____ , "Asr-ı Saadetie Kadın ve Aile Hayatı", Asr-ı Saadette İslam, Beyan Yay., İstanbul, ı994.

Serahs!, Şemseddiı1, el-Mebsucl Çağrı Yay., İstanbul, ı982, II, 20-25; Abdulkeriın Zeydan, el-Mufassal fi Ahkami'l-Mer'e, Beyrut, ı993.

Sıba!, Mustafa, İslam 'a ve Garplılara Göre Kadın, Çev: İhsan Toksarı, Nida Yay., İstanbul, ı969.

Tabbara, Afif A., İlmin Işzğznda İslamiyet, Terc: Mustafa Öz, 2. Baskı, Kalem Yayınları, İstanbul, 1981. ·

Taberan!, Süleyman b. Ahmed, lv/u 'cemu 'l-Kebir, Tah: Abdulmecid Silfi, Beyrut, ı985.

Tosun, Cemal, Din ve Kimlik, Diyanet Yayınları, Ankara, ı993.

ısı

Page 23: ApamaH r)'MaHMTap,n;h . . ' MHCTH'fY'fYHYH HJIHMHİİ )l ...isamveri.org/pdfdrg/D02918/2008_5-6/2008_5_6_YILMAZH.pdf · İLMİ DERGiSi 8 liHIDKEK 1 BİŞKEK-2008 . Özet A_sr-E Saadet

Tuksal, Hidayet Şefkatli, KadınKarş/lı s'ff);i~~tn 1sİam Geleneğindeki İzdüşümleri, Kitabiya.t Yay., Ankara, 2000 ..

, • , ' • , •. r \ •

Vahid!, Ebu'I-Hasan Ali b. Ahmed, Esbabu 'n-Nüzul, Kahire, ·ı968 . .. Yavuz, Yunus Vehbi, Kur'an'da Kadın Hak ve Özgürlüğü~ Bayrak Yayınlan,

İstanbul, 1999.

Yılmaz, Hüseyin, Din Eğitimi ve Sosyal Barış, İnsan Yayınlan, İstanbul, 2003.

___ , Camiierin Eğitim Fonksiyonu, DEM Yayınlan, İstanbul, 2005. ·

'1

·',

. ', .

··' \

..

,., jl

152