ayŞe ataÇblog.erkanyesiltas.com/wp-content/uploads/2016/12/4-b.docx · web viewselim ile bülent...
TRANSCRIPT
T.C.
CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM FAKÜLTESİ
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
EĞİTİM FAKÜLTESİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ
Danışman
Doç. Dr. ERKAN YEŞİLTAŞ
Hazırlayan
HATİCE TUNCER
2017
SİVAS
ÖRNEK OLAY İNCELEME
Yaşamın İçinden Gelen ve Yaşama Yönelecek Deneyimlerin Sınıfta Buluşması
Örnek Olay İncelemesi Nedir ?
‘’Örnek olay,sınıf duvarlarının yıkılıp yaşamın sınıfa dolmasıdır.’’
Bir öğretmen adayının tanımı
Hayat Bilgisi Ve Sosyal Bilgilerin Okul Programında Yer Alma Gerekçeleri;
• Öğrencilerin yaşamda karşılaşabilecekleri sosyal durumlar ve sorunların nasıl çözümleneceğine ilişkin farkındalık kazandırılması
• Sosyal problemleri çözmeye ilişkin becerilerin kazandırılması
• 21.yüzyılın değişen ve gelişen çok boyutlu toplum yapısına genç kuşakların uyum sağlayabilmesi
Örnek Olayın Hazırlanması Ve Uygulanması Sürecinde Dikkat Edilecek Noktalar
• Hazırlanacak örnek olay ile işlenecek konu arasında uyum olmalıdır.
• Hayat Bilgisi,Sosyal Bilgiler gibi derslerde işlenecek örnek olayların gerçek ya da gerçeğe yakın şekilde hazırlanmalı.
• Örnek olaylar öğrencinin bilişsel ve duyuşsal gelişimine katkıda bulunmalı.
• Örnek olaylar öğrencinin psikolojik ve pedagojik gelişimine uygun olmalı suça yöneltecek dolaylı mesajları içermemeli.
• Öğrencinin yaş kuşağı dikkat edilmeli tecavüz,cinayet,ölümlü trafik kazaları sınıfa getirilmemeli.
• Öğrenciler sınıf ortamında özgür olmalı,’öğretmen benden ne bekliyor kaygısına kapılmamalı’ en önemli maddesi
Örnek Olay İnceleme Yönteminin Faydaları
• Bilgi ve beceri çerçevesinde,öğrencinin merkezde olduğu öğrenme ortamı oluşturulabilir.
• Öğrencilerin yaşantıları boyu karşılaşabilecekleri problemleri önceden düşünebilme,sorunlara nitelikli,barışçıl çözümler bulabilme.
• Öğrencilerin zihin yeteneklerini geliştirmede katkıda bulunmakta.
• Empati kurma becerisi
• Sorunları şiddete başvurmadan çözebilme
• Bireysel değer yargıları ve inançlarını başkalarınki ile karşılaştırması
• Sosyal olaylarda doğru yanlışı fark edebilme
• Çekingen öğrencilerin derse katılmasına olanak sağlama
• Öğrencilerin konuşma yeteneğine ve ifade gücünü geliştirir.
Örnek Olay Yönteminin Sınırlılıkları
• Her konuyla ilgili örnek olay bulmak zor olabilir.
• Öğretmen önceden hazırlık yapıp etkili soru sormalı.
• Sınıf düzeyine uygun değilse,gerçek yaşanmışlık duygusu yoksa istenilen sonuca ulaşılmaz.
• Kalabalık sınıflarda uygulanması sıkıntılar yaşatabilir.
Örnek Olayı Çözümleme
• Ahlaki (Etik) Çözümleme
• Düşünsel Çözümleme
• Empatik Çözümleme
Örnek Olayı Çözümleme
• Ahlaki (etik) çözümleme
• Öğretmenin çocukların doğru,yanlışı fark etmesini sağlaması
• Sizce olayda geçen kahramanın o şekilde davranması doğru mudur,yanlış mıdır? Neden?
• Düşünsel Çözümleme
• Soyut olan kavramları örnek olaylarla somutlaştırıyor ‘arkadaşlık,sır tutmak…’
• Yaşamla öğrencinin deneyim dünyası ilişkilendiriliyor.
• Arkadaş sahibi olmak neden önemlidir? Gerçek arkadaşlık nedir?
• Empati Çözümleme
• Örnek soru
• Siz olaydaki çocuğun yerinde olsaydınız ve size böyle davranılsaydı neler düşünür neler hissederdiniz?
Örnek Olay Çeşitleri
1. Yazılı örnek olaylar
2. Görsel örnek olaylar
3. Diyalog temelli örnek olaylar
4. Gazete temelli örnek olaylar
Yazılı örnek olaylar
Bireysel ya da sosyal bir sorunu yazılı olarak ortaya koyan en sık kullanılan örnek olay
Uzun olmamasına dikkat edilmeli
Yazılı örnek olay
Selim ile Bülent 2 kardeş anneleri alışverişe çıkarken bunlarda eğlenmek için itfaiyeyi arayıp evlerinde yangın çıktığını söyleyip komşu apartmanın adresini veriyor itfaiye geliyor ama yangın olmadığını görünce şaşırıyor Selim ile Bülent kendi arasında çok eğleniyordu akşam haberlerde bir evde yangın çıktığının anne ve çocukların itfaiye beklerken çok acı çektiğini söyleyen haberi izlerken ağlayarak odalarına koşmaları.
• Görsel örnek olay
Diyalog temelli örnek olay
En az 2 kişi arasındaki konuşma
Yazılı örnek olaylardan farklı olarak giriş, gelişme bölümlerine pek yer verilmemekte
• Gazete temelli örnek olay
1998 yılı öğretim programı ve ders kitaplarında değişime neden gereksinim duyuldu ?
• Sunulan ortamlar problemsiz,her şey yerli yerinde
• Kitaptaki hayat ile çocuğun hayatı arasında uyum yok
• Tüm aktörler dişlerini fırçalar,yalan söylemez,çiçekleri koparmaz
• Didaktik özellikte ve nasihat verir gibi olması
• Kitaptaki parçayı aynen defterimize geçirmek
• Ezbere dayalı olması
2004 Yılı Hayat Bilgisi Ve Sosyal Bilgiler Öğretim Programı Ve Sosyal Olayların Sunumu
• Sosyal olay ve değerlerin sunumunda en çok ‘‘önek olay incelemesi’’yer verilmiş.
• Öğrencilerin önceki düşüncelerini belirleyerek tartışma ortamı zemini oluşturmak.
• Doğru yanlışı verip çoklu perspektif düşünmesini sağlama
SORULAR
SORU-1 Örnek olay incelemesinin iyi uygulanabilmesi için dikkat edilecek hususlardan biri değildir?
A) Olaylar günlük hayattan seçilmeli
B) Zamandan tasarruf sağlamak için olayları öğrenciler tamamlamalı
C) Seçilen olaylar öğrencinin yaşına uygun olmalı
D) Olaylar film,resim olarak derse getirilmeli
SORU-2 Erkan hoca Özel Öğretim dersinde harita becerilerin aşamalarını anlatmış sonra bu aşamaları kendi yaptıktan sonra öğrencilerin yapmasını istemiştir.
Erkan hocanın uygulamış olduğu öğretim yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bireysel çalışma
B) Problem çözme
C) Gösterip yaptırma
D) Örnek olay incelemesi
I. Hayatın mükemmelleştirilip kitaba aktarılması
II. Ezbere dayalı olması
III. Sınıf içi etkinliklerin oluşturulması
SORU-3 1998 yılı öğretim programında neden değişikliği gidilmiştir?
A. 1 ve 2
B. Yalnız 1
C. 2 ve 3
D. Hepsi
SORU-4 Aşağıdakilerden hangisi örnek olay çeşitlerinden değildir?
A. Güncel örnek olay
B. Görsel örnek olay
C. Diyalog temelli örnek olay
D. Yazılı örnek olay
SORU-5 Örnek olay incelemeleri hangi yıllarda öğretim programında sıkça yer almıştır?
A. 1998
B. 1968
C. 2000
D. 2004
CEVAPLAR
1)B
2)C
3)A
4)A
5)D
SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİNDE SOSYAL SORUMLULUK
İÇİNDEKİLER:
SOSYAL SORUMLULUK :TANIM VE KAPSAMI
SOSYAL SORUMLULUĞUN KURAMSAL TEMELLERİ
SOSYAL BİLGİLER VE SOSYAL SORUMLULUK
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİM PROGRAMINDA SOSYAL SORUMLULUK
ÖĞRENCİNİN:
ADI:HÜSEYİN
SOYADI:AVAR
NO:2014234030
SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİNDE SOSYAL SORUMLULUK
Sosyal sorumluluk: Tanımı ve Kapsamı
Sosyal sorumluluk kavramı, modern toplumlarda kendini tüm beşeri faaliyetlerin olduğu alanlarda göstermektedir.
Sosyal sorumluluk kavramı farklı alanlarda kullanıldığı için kavramın üzerinde fikir birliğine varılmış bir tanım yapmak oldukça güçtür.
Bu kavram bireyden bireye, toplumdan topluma farklılık gösterir. Bireyin sosyal sorumlu olabilmesi için özellikle kişisel olarak sorumluluk duygusu taşıması önem taşır.
Sorumluluk kişinin kendi davranışlarını ya da kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesidir.
Sosyal sorumluluk da başkalarının haklarına saygı gösterme, sorumlu bir vatandaş olma ve şiddet içeren davranışlardan kaçınma olarak tanımlanmaktadır.
HOPKİNS: Sosyal sorumluluğu bireyin kişisel ve toplumsal değerler tarafından motive edilen ve herhangi bir çıkar ilişkisinin bulunmadığı toplumun her kesimindeki insanların refahı için endişelenen ve bu yönde gerçekleştirdiği bir davranış birimi olarak tanımlamıştır.
Sorumluluk ve sosyal sorumluluk kavramlarına ilişkin yapılan tanımlara göre sorumluluk; duygu, yetenek ve değer olarak ele alınırken sosyal sorumluluk daha çok bilinç ve davranış biçimi olarak ele alınmıştır.
RİDENOUR’ a göre sosyal sorumluluğu etkileyen üç temel etmen vardır. Bunlar: kişilik, kalıtım, sosyal çevre’ dir.
BERMAN’ a göre sosyal sorumluluk kavramı vatandaşlık eğitiminin biraz daha genişletilmiş ve eğitim alanının dışına çıkılarak yeniden yorumlanmış biçimi olup birçok boyutu içermektedir.
SOSYAL SORUMLULUĞUN KURAMSAL TEMELLERİ
Sosyal sorumluluk kavramının felsefi temelleri Aristo’ya kadar uzanmaktadır.
Aristoteles’in görüşlerine dayalı olan Aristocu yaklaşım, sosyal sorumluluk kavramını etik bağlamında değerlendirmiştir.
Aristo'ya göre etik Erdem ve dürüstlük gibi değerlere dayanır. Etik değerleri bireye içinde yaşadığı sosyal dünyanın bir parçası olmasına ve kendileri ile yaşadığı toplum için doğru yada yanlış olanı anlamasına yardımcı olur.
Sadece aristocu yaklaşım değil diğer felsefi görüşler de sosyal sorumluluğu etik bağlamında değerlendirilmiştir.
Karl Marks da altyapı üstyapı kuramında etikle ilgili birtakım bilgiler vermektedir. Karmaks kapitalist ekonominin hüküm sürdüğü toplumlardaki ahlak anlayışını eleştirmektedir.
Etik en genel anlamıyla ahlak felsefesi bir etik bir davranışın neden doğru neden yanlış olduğunu karar vermeye yarayan teorik bilgilerden oluşur. Ahlak ettiğin teoriden pratiğe dönüşmüş halidir.
Piaget'in ahlak gelişim kuramı en temel ahlak gelişim kuramlarından biridir . Piaget çocuğun ahlak gelişimini dışsal kurallara bağlılık ve ahlaki özerklik olmak üzere iki dönemi ayırmıştır. Ahlak gelişim kuramları arasında en çok ilgi gören kuramların başında Kohlberg’ in Ahlak Gelişim Kuramı gelir.
Kohlberg ahlak gelişimini üç düzey ve altı evreye ayırmıştır.
Bu kurama göre birey sosyal sorumluluğu geleneksel düzeyi ve gelenek sonrası düzeyde kendisine göre yorumlar ve anlamlandırır.
Geleneksel düzeyde bireyin kendinden ziyade ailesinin ait hissettiği grupların ve ulusunun beklentisi daha önemlidir. Bu dönemde sosyal düzeni destekleme ve sadakat önemlidir.
Gelenek sonrası düzeyde ise birey çevresinden bağımsız olarak ahlaki ilkeleri düşünmeye yorumlamaya ve kendisine göre anlamlandırmaya başlar. Bu dönemde birey kendisine özgü değer sistemini örgütler.
SOSYAL BİLGİLER VE SOSYAL SORUMLULUK
Sosyal bilgiler öğrencilere sosyal gruplarla kuracakları ilişkiler konusunda rehber olarak bu gruplara karşı görev ve sosyal sorumluluk bilinci kazandırmlıdır. BARR, BARTH ve SHERMİS’İN ‘Sosyal Bilgilerin Doğası’ isimli eserinde sosyal bilgiler öğretiminde ortaya attığı üç gelenek sosyal sorumluluk göz önünde bulunarak incelendiğinde sosyal sorumluluğun yansıtıcı araştırma olarak sosyal bilgiler geleneğinde yer aldığı görülmektedir.
John dewey'in görüşlerine dayanan yansıtıcı araştırma olarak sosyal bilgiler okulun yaşamın kendisi olması gerektiğini savunarak Öğretim programlarının gerçek yaşamdaki problemleri içermesi gerektiği ve öğrencilerin gerçek yaşamdaki problemlerle karşılaştırılarak deneyim yoluyla öğrenmesi gerektiği görüşünü benimser.
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİM PROGRAMINDA SOSYAL SORUMLULUK
Sosyal Bilgiler öğretim programı bireylere sosyal sorumluluk kazandırma bakımından incelendiğinde, programının genel amaçları, vizyonu ele aldığı beceriler, değerler, kazanım ve öğrenme alanları bakımından sosyal sorumluluk kazandırmaya yönelik içeriğin olduğu görülmektedir.,
Eğitim sisteminin çeşitli basamaklarında uygulanan Öğretim programlarında yer alan amaçlar bir toplumda yetiştirilmek istenen insan tipi ile ilgili veriler ortaya koyar. Sosyal bilgiler Öğretim programının genel amaçları içinde yer alan amaçlarda doğrudan yada dolaylı olarak sorumluluk ile ilgilidir.
Örneğin ‘kalıtımın önemini İnanır, kişisel ve toplumsal Sorunların çözümü için kendine özgü görüşleri ileri sürer’ kazanımı ile sosyal sorumluluk becerisi kazandırılmaya çalışılır.
Sosyal bilgiler dersi kapsamında kazandırılması beklenen beceriler arasında sosyal katılım becerisi de yer almaktadır. Bu beceri ile öğrenciler Toplumsal olaylara ilgi duymalı sorunların farkında olmalı gerektiğinde hem kendi hem de başkalarının iyiliği için harekete geçe bilmelidir.
Diğer bir beceri ise empati becerisi bir bu beceri ile öğrencilere kendisini karşısındakinin yerine koyma, olaylara karşıdakilerin bakış açısıyla bakma, kendisini yerine koyduğu kişinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlama, hissetme ve karşındakine iletme davranışları kazandırılmaya çalışılmaktadır.
SORULAR
Soru-1) Aşağıdaki düşünürlerden hangisi sosyal sorumluluk kavramını tanımlamıştır?
A-) John Dewey
B-) Karl Marx
C-) Berman
D-) Kohlberg
E-) Aristo
Soru-2) Aşağıdaki düşünürlerden hangisi sosyal sorumluluğu etkileyen etmenleri üç gruba ayırmıştır?
A-) Berman
B-) Ridenour
C-) Kohlberg
D-) Aristo
E-) John Dewey
Soru-3) Kohlberg ‘in ahlak gelişim kuramına göre aşagıdakilerden hangisi Gelenek Sonrası Düzeyin özellikleri arasında gösterilemez?
A-) Birey çevreden bağımsızdır.
B-) Birey ahlak ilkelerini kendine göre yorumlar.
C-) Birey kendisine özgü değer sistemini oluşturur.
D-) Sosyal Sorumluluk bireyden bireye farklılık gösterir.
E-) Bu dönemde sadakat önemlidir.
Soru-4) Yansıtıcı Araştırma olarak sosyal bilgiler okulunun; yaşamın kendisi olmalı, öğretim programlarının gerçek yaşamdaki problemleri içermesi gerektiğini savunan düşünür aşağıdakilerden hangisisdir?
A-) Berman
B-) John Dewey
C-) Ridenour
D-) Hopkins
E-) Kohlberg
Soru-5) Sosyal Sorumluluk kavramını Etik bağlamında değerlendiren düşünür aşagıdakilerden hangisidir?
A-) Kohlberg
B-) Hopkins
C-) Ridenour
D-) Aristo
E-) John Dewey
CEVAPLAR
1-) C
2-) B
3-) E
4-) B
5-) D
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLERİNİN YETERLİKLERİ
Bilgi çağı olarak da adlandırılan günümüzde çoklu nitelik ve becerilere sahip bireylere ihtiyaç duyulmaktadır. Nitelikli insan yetiştirmede en önemli görev öğretmene düşmektedir. Öğretmenler çocukları hayata hazırlamanın yanında, öğretim programını uygulayan, öğrenciyle sürekli etkileşim içinde olan toplumsal değerlerin aktarıcısı ve süreci değerlendiren kişi olması bakımından önemlidir.
Bilimsel ve teknolojik gelişmeler eğitim reformlarını tetiklemiş ve öğretim ortamları öğrenci merkezli bir yapıya dönüşmüştür. Artık öğretmenler bilgi taşıyıcısı ve aktarıcısında çok daha farklı olarak öğrenmeyi kolaylaştıran, bilgiyi yöneten öğrencinin yaşam boyu öğrenme becerilerini kazanmalarına rehberlik eden profesyonel yöneticiler olduğu görülmektedir.
Sosyal bilgiler öğretmenlerinin sahip olması gereken yeterlilikleri;
1. Mesleki Yeterlilikler2. Kişisel Yeterlilikler3. Okur yazarlık yetkileri olmak üzere 3 genel başlık altında toplanmıştır.
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLERİNİN MESLEKİ YETERLİKLERİ
Yeterlilik kavramı bir görevi icra etmek ve görevin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmek için ihtiyaç duyulan yetenek, bilgi ve becerileri ifade eden bir kavramdır. Öğretmenlerin sahip olması gereken bilgi çeşitlerini ilk ortaya koyan Shulman’dır. Shulman, öğretmenin mesleki yeterlilikleri ile ilgili araştırmaların azlığından bahsetmiş ve bir durumu kayıp paradigma olarak adlandırılmıştır. Bu kayıp paradigmaya ışık tutmak içinde öğretmenlerinin sahip olması gereken meslek bilgilerini; konu alanı bilgisi alan öğretimi bilgisi ve müfredat bilgisi olarak sınıflandırılmıştır.Dünya’da sosyal bilgiler öğretmenlerinin yetiştirilmesi ve nitelikleri ile ilgili araştırmalar 1990’lı yıllarda başlamıştır.Sosyal bilgiler ulusal konseyi (NCSS) tarafından 1994’te müfredat standartları oluşturuldu. 1997’de sosyal bilgiler öğretmenleri için konu alanı ve pedagojik alanı kapsayan ulusal standartlar geliştirildi ve bu çalışma 2002’de revize edildi.Ülkemizde özel olan standartlarına yönelik çalışmalar alınacak olan dönütler sonucunda geliştirilmek ve güncellemek üzere 2008 yılında yürürlüğe konulmuştur.
KONU ALANI BİLGİSİ
Shulman’a göre alan bilgisi; öğretmenlerin sahip oldukları bilginin miktarı ve düzenini ifade eder. Özel olarak konu alanı bilgisi konunun ve yapının bilgisidir. Öğretmenler öğrencilere konuyu anlaşılır kılabilmek için kendiside konuyu mükemmel bilen öğretmenler öğrencilerin motivasyonunu sağlamada ve onlarla iletişim kurmada yeteneklidirler. Öğretmen ne kadar az belirsiz ifade kullanırsa öğrenci de buna bağlı olarak başarılı olacaktır.
NCSS’nin Sosyal Bilgiler’in 5 konu alanına yönelik belirlediği standartlar özet olarak şöyledir:Tarih disiplinine yönelik yeterlilikler : Öğretmenler öğrencilerin kronolojik düşünebilme becerilerini geliştirmede yardımcıdır. Böylece öğrenciler, geçmiş, günümüz ve geleceği ayırt ederek, kronoloji cetveli üzerinde tarihi olayları doğru bir şekilde yerleştirebilir.
Coğrafya disiplinine yönelik yeterlilikler: öğrencilerinin, mekansal bağlamda insanlar, yerler ve çevreyle ilgili bilgilerini organize etmeleri için zihin haritalarını sağlamalıdır.Vatandaşlık ve siyaset ;
Öğrencilerin vatandaşlık hak ve görevlerini kullanmalarına ve daha aktif bir şekilde demogratik katılım haklarını kullanmalarına ve bu becerileri geliştirmelerine yardım eder.
Ekonomi
Öğretmenlerin öğrencilerine doğal kaynakların, ürünlerin sınırlı olduğunu ve insanların her ürettiği mal ve hizmet e sahip olmayacaklarını ve bunun sonucu olarak malları değişimini kavratır.
Psikoloji
Öğrencilerin insanın bilişsel, duyusal sosyal ve kişisel gelişimleriyle ilgili olan kuram ilke ve kavramları anlamlarına ve öğrenimlerine yardım eder.Sosyal bilgiler öğretiminde konu alanıyla ilgili güncel olaylara yer vermenin ayrı bir önemi vardır. Bu nedenle sosyal bilgiler öğretmenleri öğrencilerin ilgisini çekebilmek ve günlük yaşamla bağlantı kurmak için konu anlama dair bilgilerini güncellemek durumundadırlar. Bunu sağlamak içinde düzenli olarak olayla ilgili konferans, panel, seminer ve etkinliklere katılmalı, gazete ,dergi, kitap okumalı ve öğrencilerini doğru yönlendirebilmelidir.
ALAN ÖĞRETİMİ BİLGİSİ
Öğretmenler müfredatı uygulayan kişilerdir. Bu nedenle ayrıntılı olan bilgileri anlamlı öğrenmelere dönüştürme becerilerini sahip olmalıdır. İdeal ya da etkili bir sosyal bilgiler öğretmenlerinin öğrenme-öğretme sürecinde yapacaklarını planlaması öncelikli görevidir. Etkili öğretmenler öğrencide mevcut olan bilgi ve becerilerin neler olduğunun farkında olmalıdırlar. Etkili öğretmenler derste yalnızca bir öğretim stratejilerini kullanmazlar. Sosyal bilgiler dersinin amaçlarından biri de öğrencilere eleştirel düşüme becerileri kazandırmaktadır. Eleştirel düşünme, sosyal bilgiler dersinin amaçlarından biri de öğrencilere eleştirel düşünme becerileri kazandırmaktadır. Eleştirel düşünme, sosyal bilgiler dersinin amaçlarından olan demokratik bir toplumda bilgili ve etkili vatandaşlar yetiştirmek için gerekli görülmektedir. Öğretmenler öğrencilerin nasıl öğrencilerinin nasıl öğrendiklerini anlamak ve onları desteklemek için gelişim seviyelerini dikkate almalıdır. Ayrıca öğretmenler öğrencilerin hatalarını yanlış kavramlarını fark ederek bunları ortada kardırıcı etkinlikler düzenleyebilirler.
MÜFREDAT BİLGİSİ
Formal eğitimde öğretmenler bir öğretim programına bağlı olarak görevlerini yerine getirirler. Bu nedenle her öğretmenin müfredatla sunulan bilgi ve becerileri öğrencilerine kazandırma yükümlülüğü vardır bu da öğretmenlerin müfredatta sunulan kazanımları analiz etme içerik hakkında çıkarımlarda bulunma, disiplinler arası ilişki kurma gibi becerilere sahip olmasını gerektirir. 2005 ilköğretim sosyal bilgiler müfredatı öncekilerden farklı olarak disiplinler arası, sarmal bütüncül bir sisteme sahip olup beceriler, kavramlar, değerler ve öğrenme alanları olmak üzere 4 temel öge üzerinde yapılandırmaktadır. Sosyal bilgiler öğretmenlerinin öğretmenlerinin öğretim programına yönelik doğru ve yerinde değerlendirmeler yapabilme becerisine sahip olması gereklidir.
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Değerlendirme öğretmenlere müfredatın kazanımlarını yerine getirme konusunda yardımcı olur. Öğretmenlere geri dönüş sağlayarak öğrenme için bir kaynak teşkil eder. Sosyal bilgiler öğretmenleri öğrencilerin seviyelerine uygun formal ve informal değerlendirme stratejilerini kullanma bilgilerine ve yeteneğine sahip olmalıdır. Bununla birlikte performans değerlendirme, açık uçlu soru sorma, portfolyo değerlendirme stratejilerini öğrencilerinin öğrenmelerini değerlendirmek için kullanabilmelidirler. İdeal bir öğretmenin ölçme ve değerlendirme yaparken sınıftaki öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alması beklenen bir davranıştır.
SINIF YÖNETİMİ
Öğretmenlerinin sınıf yönetimini gerçekleştirebilmeleri için ilk önce öğrenmenin gerçekleştiği sınıf ortamında öğrencileri motive eden , öğrenme ortamına katılımını sağlayan , öğrencilerin birbirlerine akademik ve sorumluluk alabilecekleri gruplar oluşturarak öğrenmelerini sağlayan etkin bir öğretim planı oluşturabilmelidir.Öğretmenler rahat güvenli bir sınıf atmosferi oluşturma,öğrencileri rahatsız edebilecek koşulları değiştirebilme becerisine sahip olmalıdırlar.Öğretmenler öğrencilerin yıkıcı yada saygısız davranışlarını nasıl düzeltebileceklerini bilmelidirler.
İLETİŞİM
Etkili bir sınıf ortamında öğrenci-öğrenci ve öğretmen-öğrenci iletişiminin kurulmasına özen gösterip interaktif ortamlar oluşturmalıdır.Etkili öğretmen açık ve tutarlı bir iletişim ve yönetim becerisine sahip olmalıdır.Öğretmenler sözsüz iletişiminin gerekleri olan göz teması kurma ,ses tonunu öğrenciye göre ayarlama,sınıf içerisinde beden dilini etkili kullanma jest ve mimikleri yerinde kullanma ve öğrencilerin dikkatini dağıtıcı hareketlerden kaçınma gibi davranışlarda etkili bir şekilde kullanabilmelidirler.
ÖĞRETMENİN KİŞİSEL YETERLİLİKLERİ
Getzels&Jackson ; yaptıkları araştırmalarında öğretmenin kişiliğinin sınıfta en önemli değişken olduğunu ortaya koyarken bazı araştırmalarda öğretmenin kişilik özelliklerinin öğrencilerin kişiliğinin şekillenmesinde etkili olduğunu göstermektedir.Öğretmen her şeyden önce sevgi dolu olmalı,mesleğini ve öğrencilerini sevmelidir.Öğretmen kendini sürekli yenileyen,öğrenme durumu hiç bitmeyen çalışkan kişidir.Öğretme için istekli ve coşku doludur.Öğrencilerinin gelişim özelliklerine uygun espriler yaparak onları eğlendirir.Öğrencilerin ders dışı ilgi ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek kadar fedakar ve yardımseverdir.Örnek bir insan olarak ,giyim kuşamında özenli,kişisel ilişkilerinde nazik,terbiyeli ve güler yüzlüdür.Kültürel değerlerimizi koruyan ,sosyal duyarlılığa sahip ,yeniliklere gelişmeye açık ve idealisttir.
ÖĞRETMENİN OKURYAZARLIK YETERLİLİKLERİ
Okuryazarlık,belli bir amaç için yazmak ve yazılan bilgiyi kullanma ve okuma yeteneğidir.Snavely ve Cooper araştırmalarında aralarında ‘’Bilgi Okurayazarlığı,Teknoloji Okuryazarlığı,Tarih Okuryazarlığı’nında olduğu farklı okuryazarlık türü olduğunu ortaya koymuşlardır.Sosyal bilgiler öğretmenleri ve adaylarının Sosyal Bilgiler’in temel alanlarına yönelik okuryazarlık becerileriyle donatılması gereklidir.
BİLGİ OKURYAZARLIĞI
Bilgi Okuryazarlığı,bilgiye ihtiyaç duyulduğunda bilginin aranması ihtiyaç duyulan bilgiye ulaşılması,ulaşılan bilgini analiz edilmesi ve iletilmesi becerilerini kapsayan bir kavram olarak tanımlanmaktadır.Günümüzde öğretmenlerinin artık çok bilgi ile donatılmış olması değil,ihtiyaç olduğunda istediği bilgiye ulaşabilmesi,bilgiyi uygun ve yerinde kullanabilmesi yeni bilgi be okuryazar olmaları önemli hale gelmiştir.Bu da öğretmen eğitim programlarında okuryazarlık becerilerine yer verilmesini gerekli kılmaktadır.
TEKNOLOJİ OKURYAZARLIĞI
Öğretmenler için teknoloji okuryazarlığı,Bilgi-iletişim teknolojilerini kullanarak öğretme faaliyetlerini düzeltme,interaktif öğrenme ortamları hazırlama,bilgiye ulaşmada bu kaynaklardan etkin bir şekilde yararlanma becerileri olarak değerlendirilebilir.Bilgi-iletişim teknolojilerinden olan internet,Sosyal bilgiler öğretmenleri ve öğrencileri için birçok öğrenme materyalleri sağlanmaktadır.
VATANDAŞLIK OKURYAZARLIĞISosyal bilgiler dersinin genel amaçlarından birisi de etkili vatandaşlar yetiştirmektedir.Vatandaşlık aktarımı daha iyiye doğru toplumsal dönüşünü sağlamak için aktif olarak katılımın nasıl olacağını bilme olarak tanımlanmaktadır.Vatandaşlık aktarımı toplumsal sorunlar ve vatandaşlık halkasıyla ilgili olarak farkındalık oluşturmak , öğrenciler arasında ırksal,ekonomik,bölgesel ,dinsel dayanışma ve iletişimin gelişmesine de katkı sağlar.
MEDYA OKURYAZARLIĞIEtkili vatandaşlık eğitimi için gereken okuryazarlık alanlarından biri de elektronik ve yazılı medya kaynaklarındaki mesajları çözebilme,analiz edebilme,ve değerlendirebilme olarak tanımlanan medya okuryazarlığıdır.İlköğretim programlarında yerini alan dersin amaçlarından biri de ‘’ medyayı doğru okuyarak yaşadığı çevreye duyarlı , ülkenin problemlerini bilen ‘’ bireyler yetiştirmektedir.Ayrıca ders kapsamında öğrencilere ‘’ özel yaşamın gizliliğine saygı,dürüstlük,sorumluluk,kültürel mirasa duyarlılık ‘’ gibi ve dünyayı anlamamızı sağlayan coğrafi becerileri ve onların kullanımını içeren bir yetenek olarak tanımlanır.Öğrencilerin mekansal bağlamda haritaları yorumlayabilecek yetenekte
olması gerekir.Sosyal bilgiler öğretmenlerinin her öğretim seviyesinde öğrencilerin bu becerilerini geliştirmelerini sağlaması gerekir.
TARİH OKURYAZARLIĞI
Tarih okuryazarlığının ilk adımı tarihin ne olduğunu anlama,tarihi olayların önemini fark etmekten geçer.Sosyal bilgiler dersi kapsamında Tarih konuları öğrencilerin geçmişi değerlendirerek geleceği şekillendirmeye yönelik daha isabetli kararlar almalarına yardımcı olması açısından oldukça önemlidir.Sosyal bilgiler öğretmenlerinin çoklu becerilerle donanımlı olması gerekmektedir.
SORULAR
1.)Aşağıdaki yeterlik alanlarından hangisi kişisel ve mesleki değerler konusuyla ilgilidir ?
A)Sosyal bilgiler öğretiminde güncel olaylara yer verme
B)Öğrencileri motive etme,ders etkinlikleri planlama ve geri bildirim sağlama
C)Farklı ölçme teknikleri kullanarak öğrencinin öğrenmesini ölçme
D)Öğretim programına bağlı olarak görevlerini yerine getirme
E)Alanı ile ilgili kişisel gelişimine önem verir.
2.)Sosyal bilgiler müfredatı 4 temel öge üzerine yapılandırılmıştır.Aşağıdakilerden hangisi bu ögelerden değildir ?
A)Kavramlar
B)Değerler
C)Ölçme ve değerlendirme
D)Beceriler
E)Öğrenme alanları
3)Sosyal bilgiler dersinde Fatma öğretmen aynı haberi 3 farklı gazete küpüründen örneklerle öğrencilerin incelemesini sağlamıştır.Öğrencilerin bu haberi yorumlamasına ve değerlendirmesine imkan vermiştir.Fatma öğretmen dersinde neye vurgu yapmıştır
A.)Bilgi Okuryazarlığı
B)Teknoloji Okuryazarlığı
C)Medya Okuryazarlığı
D)Görsel Okuryazarlık
E)Eleştirel Okuryazarlık
4)Sosyal bilgiler öğretmenlerinin sahip olması gereken yeterliklerden hangisi aşağıda yanlış verilmiştir ?
A)Meskleki Yeterlilikler
B)Medya Okuryazarlığı
C)Kişisel Yeterlilikler
D)Genel Kültür Yeterliliği
E)Okuryazarlık Yeterliliği
I. Demokratik sınıf ortamı oluşturulmalıII. Açık ve tutarlı bir iletişim becerisine sahip olmalı
III. Yüksek başarı beklentisiIV. Amaç ve hedef öğrenciye söylenmeyip kendisinin ulaşması beklenmeli
Yukarıdaki öncüllerden hangisi etkili öğretmenlerde bulunması gereken özelliklerden değildir ?
A) 1 ve 4B) Yalnızca 4C) 1,2 ve 3D) Yalnızca 3E) 3 ve 4
CEVAPLAR1) A’da verilen seçenek konu alan bilgisi , B,C ve D’ de verilenler ise alan öğretimi
yeterlikleri hakkındaki özelliklerdir.Eseçeneğinde ise bize istenilen cevap verilmiştir.CEVAP E
2) C şıkkında verileb ölçme değerlendirme temel ögeler arasında olmayıp Müfredatta belirtilenlerin ne derece uygulanıp uygulanmadığını göstermesi için kullanılır. CEVAP C
3) Soruda açıklaması yapılan okuryazarlık türü Medya Okuryazarlığıdır.Öğrencinin burada gözlemlemesi ve düşünmesine ,olaya çok boyutlu bakmasına fırsat vermiştir.Cevap C
4) 1973 yılında yapılan çalışmalarda Milli Eğitim Şurası’nda öğretmen olacak kişinin ‘’Öğretmenlik Meslek Bilgisi’’ ‘’ Alan Bilgisi’’ ’’Genel Kültür ‘’ olmak üzere 3 yeterliliğe sahip olması gerektiği vurgulanmıştır.D seçeneğindeki ‘’Genel Kültür ‘’şıkkı günümüz yeterlikleri içerisinde değildir.CEVAP D
5) Etkili öğretmen öncelikle öğrencilerini amaç ve hedeflerden haberdar ederek öğrencilerini güdüler,hazır bulunuşluğu sağlar ve öğretme sürecine öyle başlar.CEVAP B
FADİME GÖTÜRLER
2014234008
SOSYAL BİL. ÖĞRT. B ŞUBESİ
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ VE FİLMLER
İLKNUR SUBAŞI
2014234036
Filmler Sosyal Bilgiler öğretiminde; öğretimi verimli ve ilginç yapmaya yarayan görsel ve işitsel eğitim araçlarından biridir.Filmler görme ve işitme duyularına hitap etmeleri açısından öğrenmede çok etkilidir.Biliyorsunuz ki bireyler öğrendiklerinin %75 ini görerek, %13 ünü işiterek, %6 sını dokunarak, %3 ünü koklayarak, %3 ünüde tat alarak öğrenirler.Görüldüğü gibi görme ve işitme toplam %88 oranında eğitim ve öğretim üzerinde etkilidir.Bu nedenle filmler hem görme hemde işitme duyusuna hitap ettiği için eğitimde daha etkili ve kalıcıdır.Bu yüzden filmlerin eğitim ve öğretimde bilinçli bir şekilde kullanılması önemlidir.
Gardner’in çoklu zeka kuramına göre insanlar farklı zeka türlerine sahiptirler.Gardner zeka türlerini 8 e ayırmıştır.Bunlar:
● Sözel-Dilsel Zeka
● Mantıksal-Matematiksel Zeka
● Görsem-Uzamsal Zeka
● Müziksel-Ritmik Zeka
● Bedensel-Kinestetik Zeka
● Doğa Zekası
● Kişilerarası Zeka
● İçsel Zeka
Gardner’in çoklu zeka türlerinden görsel zekaya bakacak olursak filmler Sosyal Bilgiler öğretiminde çok önemli bir yere sahiptir.Görsel zekaya sahip öğrenciler film gibi görselliğe hitap eden şeylerden hoşlanır ve dikkatini çeker.Bu nedenlede filmler öğrencilerin görsel zekalarının gelişmesini sağlar.Günümüz çağı teknoloji çağı olduğu için öğrenciler daha çok televizyon, bilgisayar, video gibi görsel araçlara daha yatkın olmaktadır ama diğer taraftan okula bakıldığında öğrenciler daha çok işitsel araçlarla karşılaşmaktadır.Durum böyle oluncada öğrenciler benzer uyarıcılar bekliyor ama beklediği uyarıcıları alamıyor.Böyle oluncada problem davranışlar ortaya çıkmaktadır.Öğrenciler ilköğretim 4.5. sınıftan başlayarak 6.7. sınıflara doğru somut işlem döneminden soyut işlem dönemine geçmektedir.Bu dönemde ise öğrencilere soyut kavramların öğretiminde somutlaştırmaya özen gösterilmelidir.Sosyal Bilgiler derside çoğu zaman sınıfa getirilip gözlenilebilecek ya da öğrencileri alıp göstermeye götürülecek şeylerden oluşmadığı için video ve filmler önemli bir rol oynamaktadır.Öğrenciler video ve filmler yardımıyla gözlemlenmesi tehlikeli olabilecek olayları gözlemleme fırsatına sahip olurlar ve böylelikle düz anlatımla anlatılanlardan daha etkili olacaktır ve öğrencilerin öğrenmeleri kolaylaşacaktır.Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış ve Sosyal Bilgiler dersinde kullanılabilecek bir çok film bulunmaktadır. Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü internet sitesinin ‘Eğitim Medyası’ bölümünde Sosyal Bilgiler dersi konularıyla ilgili birçok film şeridi, video kasedi, ses kasetleri ve daha birçok şey bulunmaktadır.İlköğretim yaşındaki çocukların dikkatini daha çok çizgifilmler çekmektedir.Bu yüzden Sosyal Bilgiler derslerinde çizgi filmleri kullanmak etkilidir.Yapılan bir araştırmada izlenen
çizgi filmlerin nitelikleri, içerikler ve algılanması yaş gruplarına göre değişmesine rağmen genelde çizgi filmlerin her yaşta seyredildiğine ulaşılmıştır.Çizgi filmler bilgilendirme işlevine sahiptir.Çizgi filmlerde soyut olan kavramlar çocukların öğrenebilmesi için somut bir şekilde verilmektedir.Çizgi filmlerin eğitim ve öğretimi dahada kolaylaştırdığı yapılan araştırmalarda görülmüştür.
FİLMLERİ TEMİN ETME:Sosyal Bilgiler dersinde kullanılabilecek filmlerin nereden ve nasıl temin edileceği daha çok öğretmenin gayretine bağlı bir durumdur.Filmleri temin edebileceğimiz kurum ve kuruluşlara baktığımızda;
● Film satan mağazalardan satın alarak
● Film kiralayan mağazalardan kiralayarak
● Film ödünç alabilme imkanı olan kütüphanelerden ödünç alarak
● Eğitim Teknoloji Genel Müdürlüğü satış bürosundan satın alarak
● TRT satış bürolarından satın alarak
● Eğitim Teknoloji Genel Müdürlüğünün hhtp://internettv.meb.gov.tr sitesinden
ulaşabiliriz.FİLMLERİN SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR:
Sosyal Bilgiler dersinde her film kullanılamaz.Çünkü öğrenciye bazı şeyleri vermeye çalışırken öğrencinin almaması gereken şeyleri yani zararlı unsurlarıda içerebilirler.Böyle bir durumla karşılaşmamak içinde öğretmenlerin bir film kontrol listesi hazırlaması gerekmektedir.
Film kontrol listesi:Filmle ilgili sorulardan oluşan bir listedir.Böylelikle öğretmen film seçerken bu listeden yararlanır.
SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE FİLMLERİN KULLANIMI:
Derste kullanılacak filmlerin süresi uzun tutulmamalıdır ve öğretmen öğrencilere izlettireceği filmi daha önceden tamamını izlemelidir ve öğrencilere hangi kısmı izlettireceğine karar vermelidir.Fimleri sınıf ortamında yararlı bir şekilde kullanabilmek için planlı bir çalışma yapmak gerekir.Planlı bir film izleme etkinliği 3 bölümden oluşur.Bunlar;
● Gösterim Öncesi
● Gösterim Sırası
● Gösterim Sonrası
Gösterim Öncesi:Seçilen film öğretmen tarafından daha önceden izlenilmelidir.Tamamının mı yoksa bir kısmının mı izletileceğine karar verilmelidir.Film sırasında ve sonrasında yapılacak etkinlikler planlanmalıdır.Ders öncesi gösterim araçları kontrol edilmelidir.Öğrenciler film ile ilgili bilgilendirilmelidir.Bazı filmlerin tarihi gerçeklikle kurgunun birleştiği bir ürün olduğu
hatırlatılmalı ve filmde karşılaşılan her durumun doğru olmama ihtimali söylenmelidir.İzlettirilecek filmle ilgili öğrencilere okuma parçası ödev verilmeli ve film izlettirmeden önce öğrencilerin edindikleri bilgileri arkadaşlarıyla paylaşmaları istenmelidir.Film gösterim süresi ve etkinlikler önceden belirlenmeli ve öğrencilere önemli gördükleri yerleri not tutmaları söylenmelidir.
Gösterim Sırası:Film CD lerden oluşuyorsa CD yi değitirirken hızlı olunmalıdır.Öğrencilerin dikkatinin çekilmek istenilen sahnelerde lazer kullanılmalıdır veya o sahne tekrarlanmalıdır.Öğrencilerin dikkatinin dağılmaması ve ders süresini aşmamak için film uzun tutulmamalıdır.Filmin herhangi bir bölümünde ses kapatılarak öğrencilerden diyalogları tahmin etmeleri istenilebilir.
Gösterim Sonrası:Filmlerin sadece seyredilmesi etkili olmayabilir.Bu yüzden filmden sonra etkinlikler yapılabilir ve filmde görülenlerle ilgili konuşulup yorum yapılmalıdır.Etkinlikler yapılırken öğrencilere eşit düzeyde konuşma süresi verilmelidir ve öğrencilerin birbirlerinin cevaplarını saygıyla dinlemeleri sağlanmalıdır.Bu etkinliklerle ilgili önceden hazırlanmış çalışma kağıdı dağıtılmalı ve doldurmaları söylenmelidir.Daha sonra bu çalışma kağıtları değerlendirilmelidir.Sınıfta filmle ilgili tartışma yaptırılabilir.Öğrencilere film metinleri dağıtılarak filmde yer alan propaganda örnekleri, objektif olmayan bölümleri tespit etmeleri istenebilir.Anlaşılmayan konular hakkında açıklama yapılmalıdır.Filmdeki kişilerle ilgili karakter tahlili yaptırılabilir.
FİLMLERİN YARARLILIKLARI:
● Öğretilecek konuya güdülemesini sağlar.
● İlgi çekicidir.
● Heyecan vericidir.
● Sürükleyicidir.
● Öğreticidir.
● Öğrencilerin kelime hazinesinin gelişmesini sağlar.
● Kalıcı ve uzun süreli öğrenme sağlar.
● Tarihi olayları somutlaştırır.
FİLMLERİN SINIRLILIKLARI:
● İlgili filmlerin elde edilmesi bazen zordur.
● Öğretmenin ders dışında zaman ayırması gereken bir etkinliktir.
● Öğretmenin önceden filmi izlemesi ve planlama yapması gerekir.
● Film sırasında ortam karanlık olduğu için öğrencilerin not tutması bazen zordur.
● İyi planlamaması zaman problemi doğurmaktadır.
SORULAR1)Görsel zekaya sahip insanlar derste filmlerin yardımıyla daha etkili bir şekilde öğrenmektedirler.Aşağıdakilerden hangisi zeka türlerini sekize ayırarak, görsel zekayıda içinde barındırmaktadır?A)SkinnerB)GardnerC)PlatonD)GalileoE)Aristoteles
2)Aşağıdakilerden hangisi filmleri temin etme yollarından biri değildir?A) Film ödünç alabilme imkanı olan kütüphanelerden ödünç alarakB) Filme sahip olan herhangi birindenC) TRT satış bürolarından satın alarakD) Eğitim Teknoloji Genel Müdürlüğünün hhtp://internettv.meb.gov.tr sitesindenE) Film kiralayan mağazalardan kiralayarak
3)Aşağıdakilerden hangisi planlı bir film izleme etkinliğinin bölümlerinden birisidir?A)Film ÖncesiB)Film SırasıC)Gösterim SırasıD)Gösterim FilmiE)Film Sonrası
4)Aşağıdakilerden hangisi filmlerin yararlarından biridir?A)İlgi çekicidir.B) İlgili filmlerin elde edilmesi bazen zordur.C) Öğretmenin ders dışında zaman ayırması gereken bir etkinliktir.D) Film sırasında ortam karanlık olduğu için öğrencilerin not tutması bazen zordur.E) İyi planlamaması zaman problemi doğurmaktadır.5)………………. tarafından hazırlanmış ve Sosyal Bilgiler dersinde kullanılabilecek bir çok film bulunmaktadır.Yukarıdaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?A)AAB)AGİTC)TRTD) Eğitim Teknolojileri Genel MüdürlüğüE)UNESCO
CEVAPLAR1)B2)B3)C4)A5)D
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
ALİ TOLUNAY ULUHAN
2014234068
İLKÖĞRETİM SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİNDE VATANDAŞLIK
VE
İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ
Devletler/toplumlar bugünü veya yarını garanti altına almak için vatandaşlarını eğitmek durumundadır.
İlköğretim eğitim sisteminin en önemli basamağıdır. Bütün vatandaşlara ulaşma imkanı bulunan planlı eğitim kurumu ilköğretimdir. Bunun yanında lisenin de zorunlu hale gelmesiyle kısmen ortaöğretimi de katmak mümkündür.
Vatandaşlık eğitimi her bir birey için doğumdan ölene kadar süren vatandaş olarak ait olduğu toplumda anayasal bir hak ve yükümlülüktür. Nihai hedef bireyin kendini dünyanın ve vatanının şerefli bir yurttaşı olarak kabul etmesi ve yurdunu muasır medeniyetler seviyesine çıkartmaya azmetmesidir.
VATANDAŞLIK EĞİTİMİNDE AMACIMIZ:21.YY çağdaş, Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsemiş, Türk tarihini ve kültürünü kavramış, temel demokratik düşüncelerle donanmış ve insan haklarına saygılı , çevreye duyarlı, bilgiyi deneyimlerine göre yorumlama yeteneğine sahip Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını yetiştirmektir.(Sosyal Bilgiler 2005 ,s.123)
İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ
İnsan hakları Evrensel Bildirisi 1.maddesi, bütün insanların doğuştan eşit haklara sahip olduğunu ifade etmektedir.
İnsan hakları eğitimi her insanın doğuştan hak öznesi ve özünde onur taşıyan bir varlık olduğunu yürekten anlaşılması, kabul edilip onaylanması, saygı, dostluk gibi değerlere uygun davranış kazandırılmasıdır.
İNSAN HAKLARI EĞİTİMİNDE METOD
İnsan hakları yalnızca hukuksal boyutu olan bir alan değildir. Aynı zamanda disiplinler arası bir alandır
İnsan hakları eğitiminde, bilgi boyutu önemli olmakla birlikte, tutum ve davranış boyutu daha önceliklidir. Çünkü bilmenin yaşantıya aktarılmadığı sürece çok fazla anlamı yoktur.
İnsan hakları eğitiminde izlenmesi gereken en iyi yöntem budur denilemez ancak yöntemin etkinlik merkezli, öğrenciyi edilgenlikten kurtarıp etkin kılan yöntemler olması gerektiği söylenebilir.
METODLAR
1-Beyin fırtınası 2-Tartışma 3-Soru-yanıt
4-Sorun çözme 5-Araştırma yapma 6-Yaşantı inceleme
7-Drama 8-Konuşma grupları oluşturma 9-Dinleme
TARTIŞMA: Etik gibi normatif disiplinlerin öğretilmesinde çok yararlı ve gerekli bir yöntemdir. Öğrenciler tartışma yoluyla değerler ve inançların arkasındaki ilkeleri kavrayabilir, onları içselleştirebilir ve değerlendirme, örgütleme gibi amaçları gerçekleştirebilirler.
ÖĞRETMEN DAVRANIŞI
Öğretmen, öğretimin hareket ettiricisi ve düzenleyicisidir. Bu anlamda öğretmen gerekli öğrenme ortamı hazırlamakta, öğrenciyi öğrenme yollarına yöneltmekte, onun aktif olarak öğrenmesine rehberli etmektedir.
Sınıftaki otoriter veya demokratik davranan bir öğretmenin ne tür sonuçlar doğuracağı konusunda net bir uzlaşma yoktur. Ancak araştırmalar öğrencilerin demokratik öğretmeni daha çok sevdikleri ve davranışlarından etkilendiklerini ortaya çıkarmıştır.
Sınıfta adalet ve eşitliği sağlamak, fırsat eşitliğini sağlamak görevlerinden birkaçıdır.
İDEAL ÖĞRETMEN MODELİ
1-Öğretmen,önyargıdan uzak ,eleştiriye açık ve karşıt düşüncelere saygılıdır. 2-Öğretmen, kendisi, toplumu ve dünya ile barışık insandır. 3-İnsanı, doğayı ve yaşamı sever 4-Duygusal ve düşünsel açıdan tutarlıdır. 5-Düşünce ve gözlemlerinde nesneldir. Yargılarında yanılabileceğini kabul ederek esnek ve akılcı davranır. 6-Siyasal örgütler ve baskı guruplarının etkilerinden uzaktır 7-Demokratik yaşamın ilkelerine ve insan haklarına saygılıdır
SORULAR
1) Etik gibi normatif disiplinlerin öğretilmesinde çok yararlı ve gerekli bir yöntemdir. Öğrenciler bu metod yoluyla değerler ve inançların arkasındaki ilkeleri kavrayabilir, onları içselleştirebilir ve değerlendirme, örgütleme gibi amaçları gerçekleştirebilirler.
Yukarıdaki metinde bahsedilen metod aşağıdakilerden hangisidir?
A)Tartışma B)Beyin fırtınası C)Sorun çözme D)Drama E)Soru-yanıt
2) Aşağıdakilerden hangisi ideal bir öğretmen modeli değildir?
A)Öğretmen, önyargıdan uzak ,eleştiriye açık ve karşıt düşüncelere saygılıdır. B)Öğretmen, kendisi, toplumu ve dünya ile barışık insandır. C)İnsanı, doğayı ve yaşamı sever D)Duygusal ve düşünsel açıdan tutarlıdır. E)Düşünce ve gözlemlerinde özneldir. Yargılarında yanılabileceğini kabul ederek esnek ve akılcı davranır.
3) Aşağıdakilerden hangisi eğitim sisteminin en önemli basamağıdır?
A)Aile B)Anaokulu C)İlköğretim D)Lise E)Üniversite
4) Aşağıdaki seçeneklerden hangisi 2005 yılı Sosyal Bilgiler Programında yetiştirmeyi amaçladığımız vatandaş modelinin özelliklerinden biri değildir?
A)Atatürk ilke ve inkılaplarını benimseme B)Türk tarihini ve kültürünü kavrama C)Temel demokratik düşüncelerle donanma D)İnsan haklarını benimseme E)Çevreye duyarlı
5) Aşağıdakilerden hangisi insan hakları eğitiminde kullanılan metotlardan biri değildir?
A)Soru-yanıt B)Sorun Çözme C)Beyin fırtınası D)Drama E)Araştırma İnceleme
1-A 2-E 3-C 4-D 5-E
AYŞE YAYLI-2014234074
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE KİMLİK ALGISI
İnsanoğlu var oluşu ile birlikte kendini ve kim olduğunu keşfetmeye çalışmıştır.Bu keşfi çevresinde yer alan varlıkların benzerlik ve farklılıklarını ele alarak gerçekleştirmiş.böylece kendi kimliklerini ortaya koymuş.bu bağlamda kimlik kavramının insanın kendini tanıma arzusu ile ve hayatta kalabilme mücadelesi ile ortaya çıktığı söylenebilir.
Kimlik toplumsal yapının bir parçası olmuştur ve hayatta faklı biçimlerde yer almış.kimi zaman çocuk,anne yada baba; kimi zaman öğretmen doktor mühendis;kimi zaman kadın yada erkek ;kimi zaman türk yada İngiliz kimi zaman Müslüman yada hristiyan olunması kimlik kavramının toplumsal alanın her yerinde olduğunu kanıtlıyor.
Kimlik algısı bireylerde ortak bir kimliği oluşturması yönüyle sosyal bilgiler dersiyle ilişkilidir.bu durum kimlik algısı ile sosyal bilgiler ilişkinin ele alınmasını gerekli kılar.
KİMLİK NEDİR?
Kimlik kavramı Latince (idendity) kavramından gelir.Özdeşlik ve kimlik anlamını içerir.kimlik kavramı 20. Yüzyıllarda çokça konuşulmuş ve tartışılmış.psikanalistler,sosyologlar,sosyal psikologlar ,edebiyatçılar tarafından çeşitli açıklamalar yapılmış.dolayısıyla kimlik kavramı yüklenen anlam bu bakış açılarına göre şekillenmiş.
Kimlik kavramına yönelik yapılan en genel tanım ‘ben kimim’ sorusuna verilen yanıttır.her birey yaşamının bir döneminde kendisine ‘ben kimim’ sorusunu sormaktadır.bu kavramda kimlik algısı kişin kendisini nasıl gördüğüyle ilgilidir.bir başkası kimlik kavramının kendilik kavramı olduğunu ve insanın kendini diğerlerine karşı algılayışı olarak belirtmiş. Bir diğeri insanın yaşam mücadelesi için gerekli olan ilgi ve enerjiyi bulması için kendisine başkalarına olandan daha fazla önem vermesi olarak açıklamış.diğeri kimliği sizi başkalarından ayıran aidiyetler olarak tanımlamış.
Bireyin kimlik kazanma süreci sadece kendisi ile gerçekleştirilmesi mümkün değildir.yukarıda değindiğimiz gibi kimlik kendini tanımanın ötesinde başkalarıyla karşılaştırma sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.birey bu süreçte toplumsal sembolleri görerek içselleştirir.dolayısıyla kimlik bireysel ve toplumsal yapının ortak etkileşimleri sonucu oluştuğu görülmektedir’.Bakıroğlu’ kimliğin toplumsal,ekonomik,politik baskılara göre şekillenen akışkan bir yapıya sahip olduğunu belirtmektedir.bir başka tanımda kimliğin kimlerden olduğumuz tanındığımız durumu ile ilişkilendirir.
KİMLİĞİN OLUŞUMU
Kimlik insanlık tarihi kadar eskiye dayanır.ilk insandan başlayarak bireylerde oluşan toplumsal grup için kimlik kavramının varlığının tartışılmaz bir gerçek olduğu bilinir.kimlik kavramının sosyal bilimler alanının nesnesi haline gelmesi coğrafi keşifle farklı kültürlerin farkına varılmasıyla başlar.
Birey doğumundan itibaren içinde bulunduğu sosyalleşme sürecinde diğer sosyal gruplarla etkileşimde bulunmaktadır.her gün evde işte çeşitli ortamlarda toplumsal ilişkiler kurmak zorunda kalırız.sosyal bir varlık olan birey içinde yaşadığı sosyal ortamlarla birlikte şekillenmektedir.
İnsanoğlu aidiyet duygusunu taşıyan bir varlık olduğu için kendisini bir topluma ait hissetmektedir.cüceloğlu*diğer insanlarla ilişkisi olmayan bireyin düşünülemeyeceğini söyler.bir diğeri kimliğin sadece bireysel olarak değil aynı zamanda güçlü bir sosyal çevreyle şekillendiğini söyler
Dünyanın farklı yerlerinde yaşayan insanlar kendilerine ait birtakım özellikler geliştirmiş.bu insanların yaşadıkları bölgenin özelliklerine göre yaşam tarzları,iletişim şekilleri ve dilleri ortaya çıkmış.aynı yerde ve aynı zaman diliminde yaşayanlar ortak hatıralar oluşturarak ortak bir geçmiş ve ortak bir yaşam tarzı meydana getirmişlerdir.bir toplumun bireylerinin aynı kanun,eğitim,dil,aile,akrabalık düzeni gibi aynı kurumların ve aynı ekolojik çevrenin etkisi altında olduklarından birbirlerine benzer özellik gösterdiklerini söylemiş.
KİMLİK ÇEŞİTLERİ
MİLLİ KİMLİK
Milli kimlikte farklı bakış açıları görülmektedir.milli kimlik, toplumdaki tüm kimliklerin üzerinde bir kimlik olarak açıklanabilir.bir ulusun aidiyet duygusu olarak,milli kimlik devlet,toprak,vatandaş olgularını bir arada tutan iskelet olarak da tanımlanabilir.günümüzde vatandaşların birbirine psikolojik olarak bağları ile ilişkilendirilebilir.milli kimliğin oluşumu ulus devletlerin milliyetçilik ideolojisi olarak tanımlanır.hukuk,askerlik,eğitim alanında uluslaştırma çalışmaları olarak görülmektedir.ortak duygular,kolektif ilişkiler,dayanışma,aidiyet duygusu ulusal kimliğin önemli kavramlarıdır.milli kimlikler birbirinden farklılık gösterir(İngiliz,Fransız,İspanyol,TÜRK)
KÜLTÜREL KİMLİK
Ortak değerler,ahlaki anlayış,dil,örf-adet,semboller,din ve tarih unsurlarının oluşturduğu kimlik türü,kültürel kimliktir.kültür insanoğlunun dini,sanatları,bilimleri,yaşayışı,yetenekleri gibi değişik alanlardaki birikimlerini içine alan geniş kapsamlı bir anlamı ifade eder.kültürel kimlik toplumsal birliğin oluşumu ve devamı için vazgeçilmezdir.kültürel kimlikler milletlere ait kimliklerdir.
BİREYSEL KİMLİK
Bireyi diğerlerinden ayırmak için kullanılan kimliktir.insanın yalnız kendine ait özellikleri bireysel kimliği oluşturur.bireyin ilgi ve ihtiyaçları buna örnek olarak gösterilebilir.bir kimsenin kim olduğuna dair toplumsal-duygusal algılara tekabül eder.
EVRENSEL KİMLİK
Evrensel kimlik,bütün insanların paylaştığı ve onları insan olmayan varlıklardan ayıran özelliklerdir.insanlık evrensel bir kimliktir.evrensel kimlik tüm insanlar için doğru olanı ifade eder.bu nedenle kültürden kültüre faklılıklar taşımamaktadır.globalleşen dünyada evrensel kimlikten kaçmak imkansızdır.gelişmiş ülkelerin kendi ülkelerinin kültürünü gelişmekte olan ülkelere medya yoluyla benimsetmeye çalışması evrensel bir kimlik oluşturmaya çalıştığının göstergesi olarak kabul edilebilir.
KİMLİĞİN ÖNEMİ
Birey toplumsal hayatta kimliği olmadan varlığını devam ettiremez.devletin ekonomisinin,teknolojisinin,refah düzeyinin ve sosyal hayatının iyi olması kimlik bilincinin varlığıyla ilgilidir.farklı bireylerin bir arada yaşayabilmeleri için buna ihtiyaç vardır.toplumsal yaşamın en önemli unsurlarından biri olan güvenliğin sağlanmasında kimlik kavramının varlığının göz ardı edilmemesi gerekmektedir.toplumların gelişmesi ve ilerlemesi için bireylerin ortak hareket etmeleri gereği düşünüldüğünde güvenlik ihtiyacının ilk ve önemli ihtiyaçlardan birisi olduğu anlaşılmaktadır.ortak hareket edebilmek için ortak bir kültürel yapıya ihtiyaç vardır.
*toplumsal aidiyet bilincini oluşturur.
*toplumların devamlılığı ve sürekliliğini sağlar.
*toplumların gelişmesi için güvencedir.
*toplumların güvenliğinin sağlanmasında önemlidir
*diğer toplumları tanımayı ve değerlendirmeyi sağlar.
DÜNYADA SOSYAL BİLGİLERÖĞRETİMİNDE KİMLİK
Sosyal bilgiler eğitiminin iyi bir vatandaş yetiştirmek üzerine odaklanan bir eğitim olduğu düşünüldüğünde kimlik oluşumunda bu ders için önemli olduğu anlaşılır.sosyal bilgiler eğitiminin insanlığın var oluşuyla başladığı söylenebilir.eski çağ eğitim sistemlerinde okutulan tarih(çin,İsrail,roma) derslerinin doğrudan sosyal bilgilerle ilgili olduğu söylenebilir.ortaçağ da dinin etkisiyle dini bir nitelik kazanmıştır.rönesans ve reform dönemlerinde ise bu durumdan kurtulmaya çalışılmış.ilk kez sosyal bilgiler dersinin ilk ve orta dereceli okullarda okutulma fikrini Fransız condercet ortaya atmıştır.
Sosyal bilgiler kavramına bir eğitim programı olarak ilk ABD de rastlanır.amerikanın çok kültürlü yapısı olduğunu biliyoruz bunun için Amerikan toplum liderleri kültürü homojenleştirmek ve bir arada tutabilmek yaşama bilincini geliştirmek için eğitimi araç olarak görmüşler.sosyal bilgiler programı hazırlamışlar bu program Amerikan topraklarında vatandaşlık bilincini geliştirecek şekilde oluşmuş.
Bir devletin hayatiyetini devam ettirebilmesi açısından sosyal bilgiler dersinin katkısını abd deki örneğe bakarak anlayabiliriz.çok kültürlü yapıya sahip olan abd de vatandaşlık bunalımının aşılmasında sosyal bilgiler dersinin başarısı göz ardı edilemez.buna bakıldığında sosyal bilgiler dersinin bireyler için vatandaşlık normları oluşturarak ortak bir kimlik oluşturmaya çalıştığı görülmektedir.
TÜRKİYE’DE SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE KİMLİK
Türkiye de de sosyal bilgiler dersinin amacının abd olduğu gibi vatandaşlık üzerine kurulu olduğu görülmektedir.yeni kurulan bir devletin vatandaşa yeni ideolojiler yüklemesi için eğitimin rolünü artmıştı. Eğitim sistemi bu rolünü çeşitli derslere yükleyerek yerine getirmekteydi.içeri itibariyle sosyal bilgilere ait dersler bu işlevi yerine getirmekte daha uygundu.bu anlamda sosyal bilgiler dersinin devletin ideolojik beklentilerini yerine getirecek amaçlara ve içeriğe sahip olması büyük önem taşır.devletin vatandaşlarında oluşturmak istediği özellikler aslında bireylerin belirli bir kimliği
kazanmaları ile açıklanabilir.kimlik oluşumu sürecinde Türkiye de sosyal bilgilerin tarihçesine bakmak gerekir.
1926-30-32-48 programlarında tek disiplinli program anlayışına sahipti (tarih,coğrafya,yurt bilgisi)
1962 ilkokul programında tarih coğrafya yurt bilgisi derslerinin toplum ve ülke incelemeleri adında
1974 - 4,5,6,7. Sınıflarda sosyal bilgiler dersinin okutulmasına karar verilmiş
1985 de milli tarih milli coğrafya vatandaşlık bilgisi olarak verilmeye başlanmış.
Yapılan çalışmalar sonucunda 2005-2006 eğitim öğretim yılından itibaren 4,5,6,7. Sınıflarda yeni sosyal bilgiler programı uygulamaya konulmuş.
Sağlıklı,güçlü,sorumluluğunun bilincinde bir toplum yetiştirilmesinde ortak bir kimliğe sahip olan bireylerin varlığı önemlidir.sürekli olarak belirli bir toplumda yaşamak o toplumun tüm bireylerine özgü ortak bir dinamik örgütlenmeyi gerekli kılmaktadır.bu ortak dinamik örgütlenme ise kimlikten başka birşey değildir.toplumu oluşturan bireylerin o toplumun kalkınması ve ilerlemesi için güvence olduğu düşünüldüğünde bir devletin ekonomisinin,teknolojisinin,refah düzeyinin ve sosyal hayatının iyi olmasının buna bağlı olduğu görülmektedir.toplum kendi kimliğine sahip çıkmazsa sağlıklı bir ekonomi oluşturamaz.ve toplumun bireyleri arasında yabancılaşma yaşanır.
Sosyal bilgiler iyi vatandaş yetiştirmeye yönelik vizyonu ve misyonuyla ülkemizin ve milletimizin geleceğine bir yatırımdır.
SORULAR
1)Aşağıdakilerden hangisi kimliğin tanımlarından biri değildir? (d)
a)ben kimim? Sorusuna verilen yanıttır.
b)insanın kendini diğer insanlara göre algılayışıdır.
c)toplumsal,ekonomik,politik baskılara göre şekillenen bir olgudur
d)toplumun tarihsel süreç içerisinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı değerler tümüdür.
2)Toplumların gelişmesi ve ilerlemesi için bireylerin ortak hareket etmeleri gereği düşünüldüğünde ……… ihtiyacının ilk ve en önemli ihtiyaçlardan biri olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? (a)
a)güvenlik b)kültür c)kimlik d)tarih
3)Gelişmiş ülkelerin kendi ülkelerinin kültürünü gelişmekte olan ülkelere medya yoluyla benimsetmeye çalışması hangi kimlik çeşidinin oluşturulmaya çalışıldığının göstergesidir?(b)
a)milli kimlik
b)evrensel kimlik
c)kültürel kimlik
d)bireysel kimlik
4)Kimlik kavramının sosyal bilimler alanının nesnesi haline gelmesi hangi olayla başlamıştır?(c)
a)Rönesans b)reform c)coğrafi keşifler d)kavimler göçü
5)Kimlik algısı en çok hangi yönüyle sosyal bilgiler dersiyle ilişkilendirilebilir?(b)
a)bireyleri tanıma yönüyle
b)ortak bir kimlik oluşturma yönüyle
c)bir devletin hayatiyetini devam ettirebilmesi yönüyle
d)iyi bir vatandaş yetiştirmesi yönüyle
SADIK ALTUNER
2014234084
SOSYAL BİLGİLERDE ÖĞRENME ALANLARI
DÜNYA ÜLKELERİNDE ÖRNEKLER
Bu çalışmada dünyanın çeşitli ülkelerinde ki sosyal bilgiler öğretim programlarının öğrenme alanları incelenmiştir. Uluslararası alanda uygulanan sosyal bilgiler öğretim programı ile ilgili Türkiye’de bir çok araştırma yapılmıştır.
Kanada (Ontario), Singapur, yeni Zelanda gibi ülkeler incelenerek Türkiye’deki program ile karşılaştırılmıştır.
Bu ülkeler belirlenirken bağımsız kuruluşlarca yapılan sıralamalara ve coğrafi ve kültürel olarak farlı ülkelerin seçilmesine gayret edilmiştir.
TÜRKİYE SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİM PROGRAMINDA
ÖĞRENME ALANLARI
2005’te yer alan öğrenme alanları
Birey ve Toplum
Kültür ve Miras
İnsanlar, yerler ve çevreler
Zaman, Süreklilik ve Değişim
Bilim, teknoloji ve Toplum
Gruplar, Kurumlar ve Sosyal Örgütler
Güç, Yönetim ve Toplum
Küresel Bağlantılar
Daha sonra 2015’te sosyal bilgiler öğretim programının yenilenmesi amacıyla çalışmalar yapılmış ve bir taslak programı ilan edilmiştir
2015 Taslak programının Öğrenme alanları
Birey ve Toplum
Etkin Vatandaş
İnsan ve Mekan
Ekonomi ve Sürdürebilirlik
Kültürel Miras
Küresel Bağlantılar
Bilim Teknoloji ve Toplum
2015 taslak programı bazı değişiklere cevap vermek adına geri çekilmiş ve 2017 ‘de yeni bir öğretim programı taslağı ilan edilmiştir.
2017 Taslak program Öğrenme Alanları
Birey ve Toplum
Kültür ve Miras
İnsanlar, Yerler ve Çevreler
Üretim, Dağıtım ve Tüketim
Bilim, Teknoloji ve Toplum
Etkin Vatandaşlık
Küresel Bağlantılar
2005 PROGRAMI 2015 TASLAK PROGRAMI 2017 TASLAK PROGRAMI
Birey ve Toplum Birey ve Toplum Birey ve Toplum
Kültür ve Miras Kültürel Miras Kültür ve Miras
İnsanlar, yerler ve Çevreler
İnsan ve Mekan İnsanlar, Yerler ve Çevre
Üretim, Dağıtım ve Tüketim
Ekonomi ve Sürdürebilirlik Üretim Dağıtım ve Tüketim
Zaman, Süreklilik ve Dağıtım
Bilim, Teknoloji ve Toplum
Bilim, Teknoloji ve Toplum Bilim Teknoloji ve Toplum
Gruplar, Kurumlar Sosyal Örgütler
Güç, Yönetim ve Toplum Etkin Vatandaşlık Etkin Vatandaşlık
Küresel Bağlantılar Küresel Bağlantılar Küresel Bağlantılar
Program öğrenme alanları açısından incelendiği zaman dikkat çekici herhangi bir yenilik taşımamaktadır.
Etkin Vatandaşlık adı altında yeni bir öğrenme alanı dışında herhangi bir yenilik öngörmediği anlaşılmaktadır.
‘’O halde neden yeni bir program hazırlama ihtiyacı duyulmuştur’’ sorusu bu durumda kaçınılmaz olmaktadır.
Ülkemizdeki program NCSS’nin domine etmiş olması ve yeni program tasarlayıcılarının da NCSS’nin bu otoritesini sorgulamaktan kaçınmaları, böylesi saygın bir kuruluşun önerdiği çerçevede kalarak güvenli sulardan ayrılmak istememeleridir.
Aynı zamanda öğretim programlarının değişen koşullara uygun hale getirilmesinin zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
NCSS tarafından önerilen temalar Türkiye’de sosyal bilgiler öğrenme alanı olarak hemen hemen hiçbir değişikliğe uğramadan yer almaktadır.
NCSS TEMALARI 2005 PROGRAMI 2017 TASLAK PROGRAM
Bireysel Gelişim ve Kimlik Birey ve Toplum Birey ve Toplum
İnsanlar, Yerler ve Çevreler İnsanlar, Yerler ve Çevreler İnsanlar, Yerler ve Çevreler
Üretim, Dağıtım ve Tüketim Üretim, Dağıtım ve Tüketim Üretim, Dağıtım ve Tüketim
Zaman, Süreklilik ve Değişim Zaman, Süreklilik ve Değişim
Bilim, Teknoloji ve Toplum Bilim, Teknoloji ve Toplum Bilim, Teknoloji ve toplum
Bireyler, Gruplar ve Kurumlar Gruplar, Kurumlar ve Sosyal Örgütler
Güç, Otorite yönetim Güç, Yönetim ve Toplum
Küresel Bağlantılar Küresel Bağlantılar Küresel Bağlantılar
Kültür Kültür ve Miras Kültür ve Miras
Vatandaşlık İdealleri ve Uygulamaları
Etkin Vatandaşlık
NCSS temaları ile mevcut sosyal bilgiler programı ve 2017 taslak programının karşılaştırılması
NCSS tarafından önerilen temaların dünyanın çeşitli ülkelerindeki sosyal bilgiler programlarından öğrenme alanı örnekleri
YUNANİSTAN
Tarihte iyi yurttaş yetiştirme anlayış ve ihtiyacının ilk ortaya çıktığı ülkelerden birisi olan Yunanistan’da sosyal bilgiler dersi bulunmamaktadır.
Ancak tarih, coğrafya, sosyal ve siyasal eğitim adıyla bir ders bulunmaktadır.
Sosyal ve siyasal eğitim Türkiye’de sosyal bilgilerin yerini tuttuğu anlaşılmaktadır aynı zamanda bu dersin ilk dört yıldaki içeriği itibariyle Türkiye’deki hayat bilgisi dersine tekabül ettiği görülmektedir
AZERBAYCAN
Azerbaycan eğitim sisteminde sosyal bilgiler adıyla bir ders bulunmamaktadır ancak 1-9. sınıflarda verilen hayat bilgisi dersi yer almaktadır.
Bu derse paralel olarak 5-11. sınıflarda ‘ Azerbaycan tarihi’ ve ‘coğrafya’ dersleri verilmektedir.
KOSTA RİKA
Kosta Rika’da Türkiye’deki sosyal bilgiler dersinin karşılığı olarak ‘sosyal bilgiler ve vatandaşlık eğitimi’ adlı bir ders bulunmaktadır.
Costa Rica ministerio de educacion publica (2013) tarafından hazırlanan öğretim programına göre bu ders ilköğretimin ilk altı yılında verilmektedir
MALDİVLER
Sosyal bilgiler adıyla bir ders bulunmakta ve bu ders üçer yıllık iki dönem halinde ilk altı sınıfa verilmektedir. Her iki aşamada da 6 tema vardır.
Temalar incelendiğinde Türkiye örneğinde olduğu gibi büyük ölçüde NCSS temalarından etkilenildiği anlaşılmaktadır. Bu temalar şöyledir:
Kültür ve kimlik
İnsanlar, Yerler ve çevre
Ekonomik Dünya
Zaman, Süreklilik ve Değişim
Etkin vatandaşlık
Araştırma , iletişim ve katılım
SİNGAPUR
Singapur eğitim sisteminde ilköğretim altı yıl olarak yer almaktadır.
Sosyal bilgilerin ilk 6 yılda ikişer yıllık üç öğrenme alanı halinde verilmesi öngörülmüştür.
TEKSAS(ABD)
Teksas sosyal bilgiler öğretim programı hem ilkokullar hem de orta okullar için 8 tema belirlenmiştir.
Tarih
Coğrafya
Ekonomi
Yönetim
Vatandaşlık
Kültür
Bilim, Teknoloji ve Toplum
Sosyal bilgiler Becerileri
Lisede ise sosyal bilgiler dersi öğretim programında yer almaktadır ancak bütünleşik bir sosyal bilgiler dersi yerine ayrı ayrı sosyal bilgiler derslerinin verilmesi öngörülmüştür.
ONTARİO(KANADA)
Kanada’nın Ontario eyaletinde sosyal bilgiler birinci sınıftan altıncı sınıfa kadar okutulmaktadır.
Bu öğretim programı iki ana tema üzerine yapılandırılmış her tema için altı konu belirlenmiştir.
1) Tarihsel Miras ve Kimlik
2) İnsanlar ve çevreler
Yedinci ve sekizinci sınıflarda ise tarih ve coğrafya dersleri verilmektedir.
AVUSTRALYA
Türkiye’deki sosyal bilgilere karşılık olarak insani ve sosyal bilimler adlı bir ders bulunmaktadır ve bu ders ana sınıfından yedinci sınıf sonuns kadar verilmektedir.
GÜNEY AFRİKA
Eğitim sisteminde hazırlık 3.sınıflar temel aşama
4-6 sınıflar orta aşama
7-9 üst aşama
10-12 ise sınıflarda lise eğitimi aşamasına karşılık gelir
Sosyal bilgiler dersi yerine sosyal bilimler dersi bulunmakta ve orta (4-6) üst aşamalarda (7-9) öğretilmektedir ancak herhangi bir tema ya da öğrenme alanı içermemektedir.
FİNLANDİYA
Temel eğitim-öğretim programında hem sosyal bilimler derslerine hem de sosyal bilgiler dersine yer verilmektedir.
5-6. sınıflarda okutulan tarih ve coğrafya adlı bir ders bulunmakta daha sonra ikiye ayrılmaktadır.
7-8-9 ayrı ayrı okutulmaktadır
Sosyal bilgiler de 7.8.9. sınıflarda okutulmaktadır
GÜNEY KORE
Sosyal bilgiler öğretim programı iki bölümden oluşmakta bunlar: sosyal bilgiler ve tarih bölümleridir.
Programa göre 3.sınıfta başlamakta 10.sınıf sonunda bitmektedir. Sosyal bilgiler öğretim programı temalar etrafında değil disiplinler etrafında şekillenmiştir.
Programı oluşturan disiplinler ise tarih, coğrafya, sosyal bilimler başlığı altında ki diğer disiplinlerdir.
JAMAİKA
Sosyal bilgiler öğretim programı 4.5.6. sınıfları bir arada 7.8.9. sınıfları bir arada ele almaktadır.
İNGİLTERE
İngiltere’de ne sosyal bilgiler ne de sosyal bilimler adıyla bir ders bulunmamaktadır.
Bunun yerine ayrı ayrı tarih, coğrafya, vatandaşlık dersleri bulunmaktadır.
Vatandaşlık dersleri 1.2. aşamalarda zorunlu tutulmuştur.
HONG KONG
Sosyal bilgiler ortaokul 1-3 sınıflarda okutulmakta aynı sınıflarda tarih, coğrafya, ve vatandaşlık dersleri de verilmektedir.
Sosyal bilgiler öğretim programı ‘’genç yetişkin ve onun dünyası’ merkezi teması etrafında oluşturulmuştur.
Sonuç olarak : Sosyal bilgiler öğretim programlarının tematik/öğrenme alanlarına göre hazırlanmasının bütün dünya ülkeleri tarafından benimsenmiş olmadığı anlaşılmaktadır.
Türkiye , Kosta Rika, Maldivler, Singapur, Jamaika, Hong Kong sosyal bilgiler öğretim programları temalar ve öğrenme alanları etrafında yapılandırılmıştır.
Yunanistan’da sosyal bilgiler adıyla bir ders bulunmamaktadır ancak sosyal ve siyasal eğitim dersinin içeriği itibariyle sosyal bilgiler dersinin yerini tuttuğu düşünülmektedir
Texas, Ontario, Avustralya, Finlandiya, Azerbaycan tematik/ öğrenme alanı temeli ve disiplin temeli yaklaşımları bir arada eğitim programlarında kullanmışlardır.
Çalışmada ortaya çıkan bir başka sonuç ise incelenen programlardan anlaşıldığı kadarıyla sosyal bilgiler öğrenme alanlarının belirlenmesinde NCSS standartlarının beklenildiği kadar etkili olmadığıdır.
İncelenen programlar arasında öğrenme alanlarının NCSS standartlarına göre belirleyen iki ülke var: Türkiye ve Maldivler ‘ dir.
1- Aşağıdakilerden hangisi 2017 Taslak programındaki Öğrenme Alanlarından biri değildir?
A)Birey ve toplum
B)Kültür ve miras
C)İnsanlar, yerler ve çevreler
D)Üretim, dağıtım ve tüketim
E)Gruplar, kurumlar ve sosyal örgütler
2-Bazı ülkelerde sosyal bilgiler dersi yerine tek disiplinli anlayış benimsenerek tarih, coğrafya ve vatandaşlık dersleri ayrı ayrı okutulmaktadır.
Aşağıdakilerden ülkelerden hangisi tek disiplin anlayışını benimsemiştir?
A) Maldivler
B) Güney Kore
C) Kanada
D) Avustralya
E) İngiltere
3- 2017 Sosyal bilgiler taslak öğretim programında yer alan Etkin vatandaşlık öğrenme alanı 2005’te yer alan hangi öğrenme alanı yerine oluşturulmuştur?
A) Gruplar, Kurumlar ve Sosyal Örgütler
B) Zaman, Süreklilik ve Değişim
C) İnsanlar, Yerler ve Çevreler
D) Güç, Yönetim ve Toplum
E) Bilim, Teknoloji ve Toplum
4) Aşağıdaki ülkelerden hangisi öğrenme alanlarını NCSS standartlarına göre belirleyen iki ülke bir arada verilmiştir?
A) Azerbaycan- Yunanistan
B) Türkiye- Maldivler
C) Maldivler- Güney Kore
D) Texas- Kosta Rika
E) Singapur- Türkiye
5) Aşağıdaki ülkelerden hangisi sosyal bilgiler öğretim programlarını tematik/ öğrenme alanı temelli ve disiplin temelli yaklaşımları bir araya getiren bir anlayışla hazırlamıştır?
A) Türkiye
B) Maldivler
C) Texas
D) Singapur
E) Jamaika
1-E 2-E 3-D 4-B 5-C
SOSYAL BİLGİLER TANIMI, DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE GELİŞİMİ VE ÖNEMİ
SOSYAL BİLGİLER NEDİR?
Sosyal Bilgiler insanları ve yaşamlarını konu alır. Kendi kendimizi ve diğerlerini daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Sosyal Bilgileri tanımlamak coğrafya ya da tarih gibi bir disiplini tanımlamaktan daha zordur çünkü sosyal bilgiler disiplinler arası ve çok disiplinli bir alandır. Sosyal Bilgiler ile ilgili birçok tanım yapılmıştır. Bunlardan bazıları;
Sosyal Bilgiler eğitimi ile ilgili bilgi üreten ve bu alanda uluslararası en büyük kuruluşlardan biri olan ABD Sosyal Bilgiler Ulusal Konseyi(NCSS) Sosyal Bilgileri şu şekilde tanımlamaktadır; Sosyal Bilgiler ,vatandaşlık yeterlilikleri kazandırmak için, sanat, edebiyat ve sosyal bilimlerin disiplinler arası bir yaklaşımla birleştirilmesinden oluşan bir çalışma alanıdır.
Ülkemizde, Sosyal Bilgilerin en kapsamlı tanımını 2005 Sosyal Bilgiler programın hazırlayan komisyon yapmıştır .Bu tanıma göre;
“sosyal Bilgiler, bireyin toplumsal varoluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olmak amacıyla tarih,coğrafya,ekonomi,sosyoloji,antropoloji,psikoloji,felsefe,siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaşlık bilgilerini konularına yansıtan, öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleşmesini içeren , insanın sosyal ve fiziki çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelece bağlamında incelendiği, toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersidir.”
SOSYAL BİLGİLERİN ÖNEMİ
Eğitim kurumlarının temel işlevi 21. Yüzyıl dünyasında etkili ve etkin vatandaş olabilmek için gerekli olan bilgi,beceri ve değerlerin öğrenciye kazandırılmasıdır.Bu bilgi,beceri ve değerlerin önemli bir bölümü ilköğretim kurumlarında özellikle Sosyal Bigiler derslerinde kazandırılmaya çalışılır.
Günümüzde özellikle yoksulluk, açlık, savaş, işsizlik, işçi ve tüketici sorunları önemli sosyal sorunları oluşturmaktadır. Sosyal Bilgiler dersi çocukların bu tür problemlerin farkında olmalarını, bu sorunlara çözümler üretirken hesaba katılması gereken değerler ve çözümlerin farkında olmalarını sağlar.
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE TEMEL YAKLAŞIMLAR
Sosyal Bilgiler programı Barr, Barth ve Shermis’in ortaya koyduğu üç yaklaşımı benimsemektedir. Bunlar:
1.Vatandaşlık Aktarımı Olarak Sosyal Bilgiler Öğretimi
Sosyal Bilgiler öğretimi ile ilgili en eski yaklaşımdır. Bu yaklaşımda Sosyal Bilgilerin temel amacı öğrencilere kültürel mirası aktararak, onların iyi bir vatandaş olmalarını sağlamaktır. Geçmişi
öğrenme, geçmiş ve geleneklerle gurur duyma, sorumluluk alma, uygun davranışlar sergileme ve otoriteye bağlılık vatandaşlık aktarımı programının en önemli içeriğidir. Yöntem olarak, vatandaşlıkla ilgili değer ve inanışların öğretmen merkezli bir yaklaşımla aktarılması esastır. Öğretmen ideal vatandaşı örnek olarak gösterir ve bu vatandaşın sahip olduğu özelliklerin sorgulanmadan kazanılması gerektiğini anlatır. Kısaca bu yöntem, bir telkin yöntemidir.
2.Sosyal Bilim Olarak Sosyal Bilgiler Öğretimi
Sosyal Bilim olarak Sosyal Bilgiler öğretimi, sosyal bilimlere ait bilgi, beceri ve değerlerin kazanılmasının etkili vatandaşlık için en iyi hazırlık olduğu varsayımına dayanır. Bu yaklaşıma göre öğrenciler, sosyal bilimlerin yapısı ile bilgi toplama ve yorumlama süreçlerini öğrenmelidir. Bu nedenle sosyal bilimciler tarafından tanımlanan önemli bulgular, bakış açıları ve sorunlar sosyal bilgiler programlarının içeriğini oluşturur. Sosyal bilim olarak sosyal bilgiler öğretiminde yöntem araştırma incelemedir.
3.Yansıtıcı İnceleme Olarak Sosyal Bilgiler Öğretimi
Yansıtıcı inceleme olarak Sosyal Bilgiler öğretiminin amacı, öğrencilerin toplumsal ve bireysel problemler karşısında, makul, mantıklı ve düşünülerek alınmış kararlara varmalarını sağlamaktır.
Öğrenciler problemleri çözerken, karar alırken bilgiyi kullanırlar: ancak odak noktasını bilgi değil problem çözme ve bilimsel akıl yürütmeye dayalı karar verme becerisidir. Araştırma inceleme yöntemi bu yaklaşımın temel yöntemidir. Çocuklar karşılaştıkları gerçek problemleri inceleyerek araştırma becerileri kazanırlar. Bu yaklaşımda bazı beceriler ön plana çıkar. Bunlar:
Okuma yazma Farklı kaynaktan bilgiyi kullanma Problemleri belirleme ve çözme Bilgiyi yorumlama Değerlerle ilgili durumları belirleme ve çözüme ulaştırabilmedir.
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ
DÜNYADA SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNİN GELİŞİMİ
Sosyal Bilgilerin kapsamına giren konular, Antik Yunan ve Roma gibi büyük medeniyetler kuran batı toplumlarında ilk çağlardan itibaren okullarda okutulmuştur. Heredotes, Thukydides, Aristo, Eflatun, aynı zamanda birer öğretmen olarak öğrencilere dersler vermişlerdir. Köklü bir medeniyet olan Çin’de Sima Qian ile Du-Yu tarih dersleri okutmuştur. Selçuklu Nizamiye Medreseleri ile başlayan gelenekle ondan sonra Türk ve İslam devletleri ve Osmanlı medreselerinde Sosyal Bilgiler konularına yer verilmiştir. Avrupa da 13. Asırdan itibaren kurulmaya başlanan Paris, Bologna, Oxford gibi okullarda da bu derslere rastlanmaktadır.
Sosyal Bilgiler terimi resmen 1916 yılında Sosyal Bilgiler Komitesi tarafından kabul edilmiştir. Sosyal Bilgiler, eğitim kurumlarına bir konu alanı ya da ders olarak ABD’de 20. Yüzyıl başında, sosyal
yaşantıların karmaşıklaşması, toplumsal değişmenin ve çatışmaların artmasıyla birlikte girmiştir. Sosyal Bilgilerin konu alanı olarak eğitim programına girmesi, ilerlemecilik akımının “demokratik toplum için vatandaş yetiştirme” görüşünün etkisiyle gerçekleşmiştir.
1930- 1940 yıllarda yeniden kurmacılık ve çocuk merkezli yaklaşımı benimseyen eğitimcilerde Sosyal Bilgiler programının gerçekleşmesi için çaba göstermişlerdir. Ancak 1940-1950 yıllar da Sosyal Bilgiler programı büyük ölçüde tarih ve coğrafya olarak uygulanmıştır.
1960 lı yılların başında ve 1970lerin ortalarına kadar Sosyal Bilgiler dersine eleştiriler yöneltildi ve bunların sonucunda “Yeni Sosyal Bilgiler” adı altında reform hareketi başlatıldı. Bu hareketin sonucunda Sosyal Bilgiler dersinde tarih ve coğrafya bilgilerin ağırlığı azaltıldı. Buna karşılık sosyoloji, antropoloji, ekonomi, siyaset bilimi ve sosyal psikolojiye ağırlık verildi. Tümdengelim yaklaşımı ile anlatı yönteminin yerini tümevarım ve araştırma yöntemi aldı. Aktif öğrenme ilkesi benimsendi ve eleştirel düşünme becerisini geliştirmeye önem verildi.
NCSS, 20.yüzyıla girerken ABD’de Sosyal Bilgiler programının sosyal yapılandırılmacılık kuramına bağlı disiplinler arası, bütünleşmiş, tematik v.b. bir karakter taşıdığı problem çözme yöntemi ve işbirlikçi öğrenmeyi gördüğü gözlenmektedir.
TÜRKİYE’DE SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNİN GELİŞİMİ
Türk eğitim tarihinde, Türklerin islamiyeti kabul etmeden önce, toplumsal yaşamla ilgili bir takım bilgi ve kurallar gelenek görenekler çocuk ve gençlere öğretilmeye çalışılmıştır. İslamiyetin kabul edilişinden sonra da daha çok islam dinini temel alan konuların kazandırılması yoluna gidilmiştir. Osmanlılar da özellikle subyan mektepleri ve medreselerde din temeline dayalı bilgiler programalarda ağırlık taşırken Sosyal Bilimler içinde yer alan kimi dersler kurumların öğretim düzeylerine uygun biçimde belirli saat ve süreler de okutulmuştur.
Sosyal Bilgilerin kapsamına giren dersler ilk kez 2.Abdulhamit zamanında, Maarif Nezaretine bağlı ilköğretim kurumu olan iptidailerin programlarında yer almıştır.
Cumhuriyetin ilanından sonra, yeni Türk devletinin ideolojisinin genç nesillere benimsetmek, milli, manevi ve ahlaki değerlerle donatılmış, fikri vicdanı hür nesiller yetiştirmek amacıyla 1926 yılından itibaren hazırlanan programlarda tarih, coğrafya ve yurt bilgisi derslerine yer verilmiştir. Bu dersler 1926,1930, 1932, 1936 ve 1948 yıllarında tek disiplinli öğretim anlayışına göre okutulmuştur.
Disiplinler arası bir program yaklaşımı ve bir ders olarak Sosyal Bilgiler Türkiiye’de ilk kez 1960lı yıllarda benimsenmiştir. 1962 yılında programa Toplum ve Ülke incelemeleri dersi konulmuştur. 1968 yılında bu ders Sosyal Bilgiler adını almıştır. Sosyal Bilgiler dersi 1985 yılında Milli Tarih, Milli Coğrafya, Vatandaşlık Bilgisi dersleri olarak verilmiştir. 1997-1998 öğretim yılından itibaren ise 4,5,6,7. Sınıflarda tekrar Sosyal Bilgiler dersi olarak okutulmaya başlamıştır.
1998 yılından itibaren dünyadaki gelişmeler göz önünde bulundurularak yoğun program geliştirme çabaları başlamıştır. 2005 yılında yeni program oluşturulmuş ve bu programın geliştirilmesinde tematik öğrenme, problem çözme ve işbirlikli öğrenmeye vurgu yapan sosyal yapılandırmacılık esas alınmıştır.
SOSYAL BİLGİLER VE SOSYAL BİLİMLER
Günümüzde ve geçmişte yaşam içinde insanın, insanla, çevresiyle ve kurumlarla ilişkilerini inceleyen birçok disiplin bulunmaktadır. Bu disiplinler Sosyal Bilimler adı altında toplanmaktadır. Sosyal Bilimler bilimsel bir tutumla toplumların incelendiği disiplinlerdir.
Sosyal Bilgiler öğretimin planlanmasında temel olarak Sosyal Bilimler alınır. Sosyal Bilgilerde ele alınan sözcükler, kavramlar ve genellemeler Sosyal Bilimlerden alınır. Sosyal Bilimler kendi bilgisini üreten bir bilimdir. Oysa Sosyal Bilgiler temel eğitim kurumlarında bir müfredat çalışma alanıdır. Sosyal Bilgiler kendi bilgisini üretmez. Etkili vatandaş yetiştirme amacı doğrultusunda kullanacağı bilgileri Sosyal Bilimlerden alır.
SOSYAL BİLGİLERDEKİ BELLİ BAŞLI DİSİPLİNLER
Sosyal Bilgiler programının içeriği tarih, coğrafya,sosyoloji, felsefe, psikoloji, antropoloji ve benzeri disiplinlerin ürettikleri bilgilerden yapılan seçkilerle oluşturmaktadır. Bu disiplinlerin bazıları:
Sosyoloji
Sosyoloji insanın toplum yaşamının insan grupları ile toplumların bilimsel incelenmesidir. Sosyologlar aile, hükümet, din, iş ve okul gibi insanların oluşturmuş olduğu grup ve sosyal kurumları inceleyerek toplum ve toplumun davranışları üzerinde araştırma yaparlar.
Sosyolojinin Sosyal Bilgiler öğretimine çok önemli katkıları vardır. Aile, okul, komşuluk, devlet gibi temel toplumsal kurumlar içindeki “statü ve roller” ilköğretimde öğrencilere kazandırılır. Çocuğun yakın toplumsal çevresini ve önemli kurumları tanıması amacıyla sosyal bilgiler derslerinde sosyoloji ile ilgili temel kavramlar kazandırılmaya çalışılır.
Tarih
Tarih, geçmişteki olayları; yer, zaman kişileri göstererek kaynaklara dayalı olarak sebep sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen bir bilim dalıdır.
Sosyal Bilgiler programlarında ki tarih konularının öğretimi öğrencilerde tarihsel sorgulama becerisini geliştirmeye odaklanmalıdır. Bu beceri ile öğrencilerin kanıt ve bilgileri kullanarak bu olayların niçin meydana geldiğini keşfetmelerini sağlar. Ayrıca, Sosyal Bilgiler derslerinde tarih konularından faydalanılarak öğrencilerin günümüzde dünyada meydana gelen olayları geçmişte yaşanan olayların ışığı altında değerlendirmeleri sağlanır.
Antropoloji
Antropoloji, iskelet kalıntıları, fosiller, kalıntılar, aletler, heykeller ve eski insan kültüründen kalan diğer şeylerin ortaya çıkarılıp incelenmesiyle tarihin, geleneklerin yaşam alışkanlıklarının belirlenmesi için daha önceki uygarlıklar üzerinden yapılan bilimsel çalışmadır.
Antropologlar kültürleri incelerler. Genç insanların kendi kültürlerini nasıl öğrendiklerini ve bir kültürün farklı kültürler üzerine olan etkilerini araştırırlar.
Sosyal Bilgiler programında antropolojinin birçok kavramına yer verilmektedir. Bunların en önemlisi kültürdür. Kültür kavramı ilkokul Sosyal Bilgiler dersi için gerekli bir kavramdır. Çocukların dış dünyaya kayıtsızlığının azaltılması ve diğer kültürler hakkında daha fazla bilgiye sahip olmaları gerekmektedir ki bu özellikle antropolojinin yardımıyla gerçekleşebilir.
Ekonomi
İnsanların istek ve gereksinimlerini karşılamak için kaynakları dengeli bir şekilde kullanmak üzere bireyler ve gruplar tarafından alınması gereken kararlarla ilgilidir yani karar verme sürecedir.
İlköğretim çağındaki çocuklar için ekonomi, gelecekte işçi, tüketici ve vatandaş rollerini üstlenecekleri için önemlidir. Bu yüzden, çocukların birçok ekonomik tüketici becerilerini bilmeleri ve Sosyal Bilgilere iyice yerleştirilebilir ekonomik değerler geliştirmeleri gerekmektedir. Bunlar; paranın yönetimi, bankaya para yatırma, malların ve hizmetlerin alım ve satımı, bir hayat tarzının seçimi gibi hayatlarının değişik alanlarıyla ilgilidir.
Siyaset Bilimi
Siyaset bilimi, insanların kendilerini nasıl yönettiğini araştırır. Devlet yapısı, atanmış ve seçilmiş kamu görevlilerinin sorumluluk ve ödevleri siyaset biliminin kapsamını oluşturur.
Sosyal Bilgiler öğretiminin temel amacı, öğrencinin günlük hayatta karşılaşabileceği problemlere çözüm üretebilecek yeterliliğe ulaşmasını sağlamaktadır. Sosyal Bilgiler bu amacına ulaşabilmek için siyaset bilimine büyük oranda ihtiyaç duyar. Çünkü siyaset bilimi öğrencilerin yaşam boyu kullanacağı bir kısım temel bilgileri konu almaktadır. Sosyal Bilgiler derslerinin etkin ve duyarlı vatandaşlar yetiştirme amacını gerçekleştirmede siyaset biliminin katkısı büyüktür.
Psikoloji
Psikoloji, davranış bilimlerini oluşturan temel bilim dallarından biridir. İnsan davranışını bilimsel olarak inceleyerek açıklamaya ve bazı kişisel davranışları önceden tahmin etmeye çalışan bir araştırma uygulama alanıdır. Psikoloji yaşamın hemen hemen her yönüyle ilişkilidir.
Psikologlar bireysellik, kişisel görüş, motivasyon, insan kişilikleri ve gruplar içindeki bireylerin hareketlerini içeren Sosyal Bilgilerle ilgili birçok faktörle ilgilenirler. Sosyal Bilgiler öğretiminde psikolojinin veri ve araçları kullanılarak yapılan öğrenme ve öğretme etkinlikleri, öğrencilerin, kendilerine ve başkalarına ait kişilik özelliklerini, anlayışları, duyguları ve davranışları keşfetmelerini ve açıklamalarını sağlar.
SORULAR
1. Aşağıdakilerden hangisi vatandaşlık aktarımı olarak Sosyal Bilgiler öğretim programının içeriğini oluştumaz ?
A) Geçmişi öğrenme
B) Sorumluluk alma
C) Değerlerle ilgili durumları belirleme
D) Uygun davranışlar sergilime
E)Otoriteye bağlılık
2. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi ‘Yeni Sosyal Bilgiler’ reform hareketiyle birlikte yapılan değişikliklerden değildir ?
A) Aktif öğrenme ilkesi benimsendi
B) Anlatı yönetiminin yerini araştırma yöntemi aldı
C) Eleştirel düşünme becerisini geliştirmeye önem verildi
D) Sosyal Bilgiler dersinde tarih ve coğrafya bilgilerinin ağırlığı arttırıldı
E) Tümdengelim yaklaşımının yerini tümevarım yaklaşımı aldı
3. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır ?
A) Disiplinler arası bir program yaklaşımı ve bir ders olarak
Sosyal Bilgiler Türkiye’ de ilk kez 1960’lı yıllarda benimsenmiştir.
B) 1926 yılında programda tarih, coğrafya ve yurt bilgisi derslerine yer verilmiştir.
C) Tarih, coğrafya ve yurt bilgisi 1926, 1930, 1932, 1936 ve 1948
yıllarında tek disiplinli öğretim anlayışına göre okutulmuştur.
D) 1975 yılında Sosyal Bilgiler, Milli Tarih, Milli Coğrafya ve
Vatandaşlık Bilgisi dersleri olarak verilmiştir.
E) 1968 yılında Toplum ve Ülke İncelemeleri Sosyal Bilgiler adını almıştır.
4. ABD’de Sosyal Bilgilerin konu alanı olarak eğitim programına girmesi hangi akımın görüşü etkisiyle gerçekleşmiştir.
A) Esasicilik
B) Yeniden kurmacılık
C) Daimicilik
D) İlerlemecilik ve Yeniden kurmacılık
E) İlerlemecilik
5. I. Öğrencilerin yakın toplumsal çevresini ve önemli kurumları tanıması amacıyla bu disiplinden faydalanılır.
II. Bilinçli üretici ve tüketici bireyleri yetiştirmek amacıyla bu disiplinden faydalanılır.
III. Öğrencilerin, kendilerine ve başkalarına ait kişilik özelliklerini, duyguları ve davranışları keşfetmelerini ve açıklamalarını sağlamak için veri ve araçlarından faydalanılır.
Yukarıda verilen bilgilerden hareketle Sosyal Bilgiler ile ilişkili disiplinler sırasıyla aşağıdakilerden hangisidir ?
A) Sosyoloji, Psikoloji, Antropoloji
B) Antropoloji, Ekonomi, Psikoloji
C) Sosyoloji, Ekonomi, Psikoloji
D) Psikoloji, Sosyoloji, Ekonomi
E) Sosyoloji, Ekonomi, Antropoloji
CEVAP ANAHTARI:
1.C
2.D
3.D
4.E
5.C
T.C
CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM FAKÜLTESİ
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
ADI-SOYADI: Gülsüm YOLDAŞ
FAKÜLTE NO: 2014234004
DERS: Özel Öğretim Yöntemler II – Erkan YEŞİLTAŞ
KONU: Sosyal Bilgiler Tanımı, Dünyada ve Ülkemizde Gelişimi ve Önemi
ADI:Muhammed Hüseyin
SOYADI:Çoşkun
Numara:2014234032
Konu:Sosyal Bilgilerde Görsel Materyal Kullanımı
SOSYAL BİLGİLERDE GÖRSEL MATERYALLERİN KULLANIMI
Sosyal Bilimlerin doğası gereği sözel ve soyut sembollerin kullanılması, öğretim etkinliğinin azalmasında ve hatırlanma düzeyinin düşük olmasında önemli bir faktördür. Bu sebeple sosyal bilimler öğretiminde dersin araç-gereçler vasıtasıyla somutlaştırılması gerekir.
Sosyal Bilgilerin içeriği birçok öğretim yöntemini kullanmaya fırsat verirken uygulamada genel kavramların ve temel bilgilerin öğrenciye aktarılmasıyla sınırlı kalınmakta ve bu maksatla da geleneksel olarak öğretmen ve ders kitabına bağımlı sözlü anlatım yönteminin kullanıldığı görülmektedir. Yapılan araştırmalarda öğrencilerin sözel anlatımdan daha çok görsel anlatımda öğrenmenin daha iyi geliştiği kanıtlanmıştır.
Reader’e göre insan zihni metinleri okumaktan çok görsel bilgileri zihninde canlandırıp onlar arasında ilişkiyi daha rahat kurmaktadır.
Öğrenciler okul dışında sürekli görsel uyarıcılarla muhatap oldukları için artık sözel anlatımlarla bir şeyler öğrenemiyorlar.
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE GÖRSEL MATERYAL KULLANIMIN AVANTAJLARI
-Öğrencinin dikkatini canlı tutar
-Kavramları somutlaştırır
-Şekiller yoluyla bilgilerin alınmasını kolaylaştırır
-Sözel olarak anlatılması çok zor bir kavram, görsel yollarla öğrenciye çok kolay bir şekilde anlatılır
-Sınıf ortamına taşınması kolaydır
-Öğretmen ve Öğrenci tarafından kolaylıkla üretilebilir
RESİM
En yaygın kullanılan görsel materyal türlerinden biridir.Resimler sözel yollarla ifade edilen kavramların öğrencilerin zihinlerinde canlanmasında etkili olur
Öğretmenler resimlerden 3 şekilde yararlanabilir
1-Resimleri Öğrencilere okutmak
2-Resimden hareketle bilgi vermek
3-Resimlerle konuyu zenginleştirmek
Nolen ve Goetz ders kitaplarında yer alabilecek resimleri 3 biçimde sınıflamıştır
1-Süsleyici Resimler:Okuma metni veya şiirlerden sonra verilir Çocuğun hayal gücünü harekete geçirmek amaçlanır. Abartılı,mizahi,fantastik resimler olabilir
2-Açıklayıcı Resimler:Resimler herhangi bir metni değişik biçimde açıklayabilir. Bu resimlere anlam çözücü resimlerde denir.
3- Metni Tamamlayıcı Resimler:Çocuk için yabancı olan herhangi bir isim,olgu ya da kavramın açıklanmasında kullanılır
Konsantrasyon Resimleri
Durumsal Resimler
Problem Resimleri
Yaratıcı Resimler
Hareketli Resimler
Eleştirici Resimler
Önce-Sonra Resimleri
Resimlerin sosyal bilgiler öğretimine katkıları:
-Hayal Gücünü Kullanmayı sağlama
-Zor kavramların öğrenilmesine yardımcı olma
-Soyutu Somutlaştırma
-Motivasyonu artırma
-Kalıcı Öğrenme sağlama
Öğretmenin Resim kullanırken dikkat etmesi gereken özellikler
-Resmin konuya uygun olması
-Konunun hedef ve davranışlarının hangi düzeyde olacağı belirtilmelidir
-Öğrencinin gösterilen resmi anlayıp anlamayacağı tespit edilmelidir
FOTOĞRAF
Fotoğraf somut geçmiş ile bilinmeyen gelecek arasında köprü görevi görür.1839 yılında icat edilen fotoğraf diğer görsel materyallerden daha etkili bir biçimde gerçekliğin tıpkı basımı olarak görülür.
Bir olayın ya da insanın görünümünü saklakayıp koruduğu için fotoğraf tarihsel bir nitelik taşır.
Tarihsel belge olarak ilk defa 1853-1856 yılları arasında meydana gelen Kırım Savaş’ında kullanılmıştır. O günden günümüze tarihsel bilgi kaynaklarımız arasında önemli bir yer tutar.
Fotoğraf yoluyla geçmişte kullanılan giysilerin eşyaların örf ve adetlerin tarihini öğrenmiş oluruz.
Tarihsel araştırmalarda fotoğraf kullanımı
1-Fotoğrafların kendilerini anlatabilmelerini sağlayan belirli sınırlar olması nedeniyle dışşal verilerin kullanılması(doğrulanması gerekir)
2-Fotoğrafların yalnızca hoş ya da güzel olduğu için öyküye katılmamaları gerekir.Fotoğraflar anlatılan konuyla ilgili olmalıdır
3-Bir olayı anlatan fotoğrafların başlık ya da açıklama yazısı olmalıdır
Stradling tarih öğretimnde fotoğraflardan yararlanmaya yönelik olarak;
-Toplumdaki sosyal yönelimlere paralel olarak farklı dönemlere ait fotoğraflar kullanmak
-Teknoloji,mimari,eğitim,sanat gibi dallarda gerçekleşen gelişimleri görmek için fotoğraf kullanmak
- Öğrencilere aynı olgunun farklı dönemlerde çekilmiş fotoğraflarını kullananak karşılaştırma yapmalarını sağlamak
KARİKATÜR
Mizahın resimle ifade ediliş biçimidir.Karikatür toplumdan aldığı olayları,konuları,durumları vb. yeniden üreterek onlara dinamizm katar.Karikatürler daha ilk bakışta o dönemin sosyal ve politik yaşamının görüntüsünü gözümüzde canlandırır.
Karikatürde bulunması gereken 3 öğe vardır;
Çizgi
Güldürme
Düşündürme
Karikatürde öğretmen konunun çabuk kavranmasını istiyorsa güdülemeyi uzatmadan, yazılı karikatürün yardımıyla verebilir. Konu üzerinde tartışma yaratmak istiyorsa yazısız karikatür verebilir. Yazılı karikatür için beynin tek lobu yeterli iken yazısız da iki lob da gereklidir.
MİNYATÜRLER
İlköğretim 6.-7.sınıf sosyal bilgiler programındaki tarih konularının temaları ve kronolojik içeriği itibari ile minyatülerin kullanımı gerekmektedir.
Minyatürde resmetme sanatının birçok ilkesi göz ardı edilmiştir fakat bunların yerine incelik,renklerin ahengi,mevzuunun sarihliği,boyaların dayanıklılığı gibi güzel şeyler konmuştur
Minyatürün genel özellikleri:
-Perspektif yoktur
-Figürler uzakta da olsa yakında da olsa aynı boyutta çizilir
-Hiçbir figür diğerini kapatmayacak şekilde çizilir
-Nakkaş mekana ve kişilere aynı sayfa düzeni içinde farklı açılardan bakabilir
-En ince ayrıntılar dahi atlamadan çizilir
Osmanlı Minyatüründe konular
-Portreler
-Tarih konuları ve Padişah yaşamları
-Topkapı Sarayı
-Genel Şenlikler
-Edebi Eserler
-Dinsel Konular
-Doğa ve Kent görünümleri
-Günlük Yaşam Sahneleri
-Kadınlar Erkekler
GAZETE
Gazeteler içerdikleri farklı konulardaki haberler,zengin görsel unsurlar ve her düzeyde içerdikleri bilgilerle her derste kullanılabilecek bir araçtır.
Gazeteler Sosyal Bilgiler dersinde tarih,coğrafya ve vatandaşlık derslerinin öğreniminde gerek yazılı gerekse görsel içerikleriyle önemli bir yer tutar.
Öğretmenin Gazete Küpürlerinden Yararlanırken Dikkat Etmesi Gereken Noktalar;
-Öğretmenler zümre öğretmenleri ve diğer ders hocalarıyla ortak bir karara varmalıdır.
-Gazetenin nasıl kullanılacağı hakkında öğrencilere bilgi verilir.
-Gazete küpürleri sınıf panosunda kullanılabilir.
Sosyal Bilgiler Dersinde Gazete kullanımının yararları;
-Canlı ya da cansız varlıkların gerçek görünümlerinin sınıf ortamında görülmesi sağlanır.
-Öğrencilerin öğrenmeye karşı güdülenmeleri sağlanır
-Taşınması çok kolaydır.
-Öğretim faaliyetleri canlı ve görsel hale getirilebilir.
TARİH ŞERİTLERİ
İlköğretim de ilk 5 sınıf öğrencileri için bir tarihin ne kadar eski olduğunu kavramak oldukça güçtür işte burada tarih şeritleri devreye girer.
Tarih şeritlerini etkili bir biçimde kullanmak için öğrencilerden kendi hayatlarının önemli olaylarını tarih şeridine dökmeleri istenebilir.
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ (2) DERSİ
BAĞLAM TEMELLİ ÖĞRETİM YAKLAŞIMI VE REACT MODELİ KONUSU
SEZER ÖZTÜRK
2014234078
Bağlam Temelli Öğretim Yaklaşımı: REACT Modeli
Konu İçeriği:
Bağlam Temelli Öğretim Yaklaşımı
React Modeli
Sosyal Bilgiler Dersinde React Modelinin Kullanımının Önemi
React Modelinin 5E Modelinden Farkı
Sosyal Bilgilerde React Modeline Uygun Bir Ders Planı Hazırlama Tekniği
Bağlam Temelli Öğretim Yaklaşımı:Bağlam: Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsüdür. Bağlam temelli öğretim yaklaşımı, öğrencinin öğrendiği bilgilerden yola çıkarak günlük yaşamında karşılaşma ihtimali içinde bulunduğu sorunlara içinde yaşadığı ve çevreden aldığı bağlamlarla çözüm önerileri getirilmesini sağlayan bir öğrenme yaklaşımıdır. Bu öğrenme yaklaşımına göre; öğrenilen konular gerçek yaşam deneyimlerine uygun olduğunda öğrenenler için anlamlı hale gelir.
Piaget ve Dewey eğitimin uygun yaşantılarla desteklenmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Piaget’e göre eğitim bireyin yeteneklerini olabildiğince geliştirerek başarılı bir biçimde sosyal yaşama uyumunu sağlamalı ve okul yaşamının bir kesiti olmalıdır.
Bağlam temelli öğretim yaklaşımının geçmişi 1600’lere Jon Amos Comennius’a kadar dayanır.
1980’lerin sonunda büyük ilgi görmeye başlayan ve Salters yaklaşımı olarak bilinen bu yaklaşım; feni seçen öğrenci sayısının düşük olması, fen konularının öğrencilere zor gelmesi, öğrencilerin bu konuları günlük yaşamla ilişkilendirememeleri ve çalışılması en zor konulardan olduğu kanısı öğrenciler arasında yaygın olması gibi nedenlerden ortaya çıkmıştır.
Salters müfredatının tasarlanmasında 2 temel ölçüt ele alınmıştır. Bu ölçütlerden birincisi: öğrencilerin çevrelerindeki yaşamla kimyayı ilişkilendirmeleri, ikincisi ise: çevreyi daha iyi anlayabilmeleri için kimyanın katkı sağlamasıdır.
Bağlam temelli yaklaşımın dikkate alınarak oluşturulduğu projelerden bazıları şunlardır;
Fizik Öğretimi Programı Geliştirme Projesi Salters İleri Kimya Projesi Salter’ın Fen Dersi Bağlamda Kimya Bağlamda Fizik Pratikte Kimya Fen Eğitiminin Gerçekliği Çağdaş Toplumda Fen, Teknoloji, Çevre
Ülkemizde Bağlam Temelli Öğretim Yaklaşımı Gazi Üniversitesi’nde 2006 yılında yapılan 7. Ulusal Fen Bilimleri ve Matemetik Eğitimi Kongresin’nde Gilbert tarafından sunulan bildiri ile yoğun bir çalışma alanı bulmuştur.
Benckret’e göre bağlam temelli problemler daha fazla okumayı ve düşünmeyi gerektiren problemlerdir.
Bu nedenle Whitelegg ve Parry (1999) bağlam temelli öğretim yaklaşımının tek bir uygulaması olmadığını ve dört ayrı bağlam temelli öğretim yaklaşımının olduğunu belirtmektedirler.
Bağlam Temelli Öğretim Yaklaşımları:
1.) Kavramların Doğrudan Uygulanması olarak Bağlam Temelli Öğretim Yaklaşımı
Bu yaklaşımda ilk önce kavramlar öğretilir. Sonra bu kavramlarla nerede karşılaşacağımız hakkında bilgi verilir.
2.) Kavram ve Karşılığı Uygulama Karşılığı Olan Bağlam Temelli Öğretim Yaklaşımı
Kavramları daha anlaşılır kılmak için kavramların uygulamalarına odaklanılır.
3.) Kişisel Zihinsel Aktivite ile Sağlanan Bağlam Temelli Öğretim Yaklaşımı
Öğrencilerin geçmişteki deneyimleri göz önüne alınarak geçmiş yaşam ve yaşantıların (anı) ilgili bağlamlar kullanılır.
4.) Sosyal Durumlar Olarak Bağlam Temelli Öğretim Yaklaşımı
Kavramların öğretilmesinden önce öğrenciler bağlamlar hakkında bilgiler alır. Öğrenciler anlamlarını oluşturmak için bağlamın geçtiği sosyal çevrenin içerisine girerler.
Jong’a göre bağlamlar öğretim esnasında ilişkili kavramların sırasının değişebileceğini ve bu nedenle fonksiyonunun da değişebileceğini belirtmiştir.
Bu nedenle bağlamların kullanıldığı öğretim yaklaşımları; geleneksel yaklaşım, modern öğretim yaklaşımı ve güncel öğretim yaklaşımı olarak 3’e ayrılır.
1.) Geleneksel Bağlam Temelli Öğretim Yaklaşımı
Bağlamlar kavramlardan sonra sunulur. Bu yaklaşımda bağlamların genellikle iki türlü işlevi vardır. Birincisi: bağlamlar yeni öğretilmiş kavramlara örnek teşkil eder, İkincisi ise: bağlamlar öğrencilerin kavram bilgisini uygulamalarını mümkün kılmak için sunulur.
2.) Modern Bağlam Temelli Öğretim Yaklaşımı
Bağlamlar, kavramlar öğretilmeden önce sunulur. Bağlamların amacı kavramları öğretmede bir başlangıç noktası ya da mantıklı bir geekçe oluşturmaktır.
3.) Güncel Bağlam Temelli Öğretim Yaklaşımı
En güncel olanıdır. Bu yaklaşımda bağlamlar kavramlardan önce gelmez aynı zamanda bu kavramlar da başka bağlamlardan önce gelebilir.
Bağlam temelli öğretim yaklaşımının derslerde kullanılmasında sağladığı birçok yarar vardır. Bu yararlar;
Güncel olduğundan bilimdeki gelişmelerin takibinin yapılmasını Konu ile ilgili kavram ve ilkelerin anlaşılmasının sağlanması Öğrencilerin kendilerini idare ettirebilecek bacerilerin artmasını Derste öğrenilen bilgiler ile gerçek yaşam arasında ilişki kurulmasını
sağlar. Aynı zamanda öğretmen ve öğrenciler için ilgi çekici ve heyecan vericidir.
Bağlam Temelli öğretim yaklaşımının öne çıkan modellerinden biride React modelidir.
REACT Modeli:
Bu model öğrencilerin kavramsal değişim süreçlerini dikkate almaktedır. React modeli 5 temel aşamadan oluşmaktadır. Bu temel aşamalar şunlardır;
1.) İlişkilendirme (Relation) Aşaması: Anlamlı öğrenmenin gerçekleşmesi için öğretmenin, öğrencilerin ön bilgilerini ve hayat tecrübeleri arasında ilişkiler kurmalarını sağlayacak düzenlemeleri yaptığı aşamadır. Öğretmenler gerçek durumlarla paralellik gösteren durumları belirleyerek bu süreci öğrenciler için dikkatli planlamalı ve örneklendirilen olayları gerçek yaşam kesitinden almalıdır.
2.) Tecrübe Etme (Experiencing) Aşaması: Bu aşamada öğrencilerin soyut kavramları somut hale getirmesi amaçlanır. Yaparak yaşayarak öğrenme etkinliklerinin yer aldığı bu aşamada öğrencinin ön bilgi ve tecrübe açısından yeterli olması gerekir.
3.) Uygulama (Applying) Aşaması: Uygulama aşaması kullanılacak kavramları ortaya koyarak öğrenme olarak tanımlanmaktadır. Öğrenciler bu aşamada günlük hayattan örnekler bulurlar.
4.) İşbirliği (Cooperating) Aşaması: Günlük hayattan verilen gerçekçi problemleri öğrenciler bireysel olarak çözmekte zorlanabilir. Öğrencilerin bazı durumlarda gruplar halinde haraket etmeleri onlar için daha faydalı olacaktır. Öğrenciler grup olarak bir projeye yöneldiklerinde kendilerini daha güvenli ve daha motivasyonlu bularak rahat çalışabilecektir. Gruptaki herkesin bir rolü olacağı için herkes görevini en iyi şekilde yapmaya çalışacaktır.
5.) Transfer Etme (Transfering) Aşaması: Öğrenciler hiç önceden karşılaşmadıkları gerçek hayattan problemlere öğrendikleri bilgileri kullanarak bir çözüm önerisi getirmeye çalıştıkları aşamadır.
REACT Modelinin 5E Modelinden Farkı:
React modeli, en çok kullanılan 5E modeline benzerlik gösterse de 5E modelinden farklı özellikleri vardır. Bu farklı özelliklere değinirsek;
5E modeli her öğrenme alanına uygulanabilirken, React modeli sadece gerçek yaşamla ilişkilendirilebilecek öğrenme alanlarına uygulanabilmektedir.
React modelinde 2. aşaması olan tecrübe aşamasında öğrenciler projeler ve deneyler yaparak aktif bir öğrenme gerçekleştirirken 5E’nin açıklama aşamasında ise öğretmen konu ile ilgili açıklamalarda bulunduğundan dolayı öğrenciler bu aşamada pasif kalmaktadırlar.
React’ın 4. aşaması olan işbirliği aşamasında bağlamın dışına çıkılmadan grupça ortaya bir ürün konulması önemli iken 5E modelinin 4. aşaması olan derinleştirme aşamasında amaç, konuyu farklı disiplinlerle ilişkilendirerek bir adım daha öteye gidebilmektir.
React modelinin 5. aşaması olan transfer etme aşaması ile 5E’nin beşinci aşaması olan değerlendirme aşaması da birbirinden farklı amaçlara sahiptir. React modelinin transfer etme aşamasında öğrenciler öğrendiklerini günlük hayattan karşılaştıkları problemlere transfer etmeye çalışırken, 5E’nin son aşaması olan değerlendirme aşamasında öğrencilerin tüm aşama boyunca öğrendikleri bilgiler sıralanır.
React modelinde kullanılan materyaller günlük yaşamla ilişkili olmak zorundayken, 5E modelinde böyle bir zorunluluk yoktur.
Sosyal Bilgilerde React Modelinin Kullanımı:
Türkiye’de 2005-2006 eğitim öğretim yılından itibaren tüm programlarda bağlam temelli öğretim yaklaşımı uygulanmaya başlanmıştır. Öğretim programlarında genel olarak öğrencinin öğrenme sürecine aktif katılım sağladığı, araştırma-sorgulamaya dayalı öğrenme stratejisi benimsenmiştir. Sosyal Bilgiler öğretim programı incelendiğinde, birçok kazanımın günlük yaşamla ilişkili olduğu görülür. Bu nedenle öğrencilere sunulacak rehber materyallerin öğrencilerin günlük yaşamda karşılaştıkları örnekleri içermesi önem kazanmıştır.
Sosyal Bilgiler öğretim programı herhangi bir öğretim modelini benimsememiş olup öğretim modeli tercihini öğretmenlere bırakmıştır. Ancak öğretim modelinin seçimine yönelik öğretmenler için herhangi bir kılavuz geliştirilmemiştir. Tasarlanan öğretimlerin günlük hayattan seçilen bağlamlarla zenginleştirilmesi ve bu bağlam üzerinde öğretimin yapılması sosyal bilgiler öğretimi için çok önemlidir. Çünkü: Öğrenciler okul dışı deneyimlerini sosyal bilgiler konularının kavramlarıyla ilişkilendirmesi, öğretim programının öngördüğü kazanımlara ulaşılmasını kolaylaştırır.
React modeli, öğretilen konuların aslında gerçek yaşamdan soyut olmadığını aynı zaman da bireylerin kavram, değer ve beceri geliştirerek zihinlerinde oluşturdukları bilgileri sorgulamalarını, elde ettikleri bilgileri sosyal yaşamda karşılaştıkları problemlere çözüm önerileri getirmelerini hedefler.
Sonuç olarak React modeli ile sosyal bilgiler dersi öğretim programının amaçları birbiriyle paralellik göstermektedir. Sosyal Bilgiler dersinde öğrenme alanlarının öğretimi gerçekleştirilirken React modelinden yararlanılmalıdır. Çünkü sosyal bilgiler dersinin içeriğinde ki öğrenme alanları yaşamdan örnekler içerir. Bu da öğrencilere sosyal bilgiler konularının soyut bilgi birikiminden oluşmadığını göstermektedir.
Sosyal bilgiler dersinin öğrenme alanları incelendiğinde yaşamla iç içe bir ders olduğunu ve toplumun üyesi olan bireyi hayata hazırladığını görürüz.
Sosyal Bilgiler dersi uygulamalarında konuların gerçek yaşamla bağlantılı olduğunu gösteren, üst düzey düşünme becerilerinin kullanımını aktifleştiren yaklaşımlar tercih edilmeli ve React gibi çeşitli öğretim modellerinden destek alınmalıdır.
Sosyal Bilgiler dersinde öğretim programında React modelinden yararlanılırken dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlar;
Konulara gerçek yaşamdan verilen örneklerle başlanmalıdır. Konuların veya kavramların öğretilmesinin bir ihtiyaç duyulduğu
öğrencilere hissettirilmelidir. Etkinlikler öğrencilerin günlük yaşamla karşılaştıkları olaylara derste
edindikleri bilgileri kullanarak yorum getirilmesine olanak sağlamalıdır.
Kavramlar gerçek yaşamla ilişkilendirilecek öğrencilere verilmelidir. Öğrencilerle toplumsal önemin farkına varmaları sağlanmalıdır. Konuların ilişkilendirildiği bağlamlar öğrencilerin sosyo-kültürel
çevrelerinden seçilmelidir. Kullanılan bağlamlar öğrencilerin ilgi ve motivasyonunu artırıcı
nitelikte olmalıdır.
SORULAR:
1.) Aşağıdakilarden hangisi bağlam temelli öğretim yaklaşımının tek bir
uygulama olmadığını ve 4 ayrı bağlam temelli yaklaşımın olduğunu söylemiştir ?
A.) Piaget ve DeweyB.) Whitelegg ve ParryC.) Jon Amos ComenniusD.) JongE.) Gilbert
2.) Aşağıdakilerden hangisi bağlam temelli öğretim yaklaşımının derslerde kullanılmasında sağladığı yararlardan birisi değildir ?
A.) Derste öğrenilen bilgiler ile gerçek yaşam arasındaki ilişkinin kurulmasını sağlar.
B.) Konu ile ilgili anlam ve ilkelerin anlaşılmasının sağlanması C.) Öğrencilerin kendilerini idare edebilecek becerilerin arttırılmasıD.) Güncel olduğundan bilimdeki gelişmelerin takibinin yapılmasıE.) Somut olayları soyut olarak zihinlerinde kavramsal oluşturabilirler
3.) Aşağıdakilerden hangisi React Modelinin Aşamaları arasında yer almaz ?
A.) İlişkilendirme AşamasıB.) İşbirliği AşamasıC.) Transfer Etme AşamasıD.) Değerlendirme AşamasıE.) Uygulama Aşaması
4.) Aşağıdakilerden hangisi React Modelinden yararlanılırken dikkat edilmesi gereken hususlardan değildir ?
A.) Kullanılan bağlamlar öğrencilerin ilgi ve motivasyonunu artırıcı nitelikte olmalıdır
B.) Etkinlikler öğrencilerin günlük yaşamda karşılaştıkları olaylara yorum getirmelerini sağlamalıdır
C.) Konuların ilişkilendirildiği bağlamlar öğrencilerin sosyokültürel çevresinden seçilmelidir
D.) Konular metafizik fen ve kimya ağırlıklı olmalıdır
E.) Konulara gerçek yaşamdan verilen örneklerle başlanmalıdır
5.) Aşağıdakilerden hangisi 4 temel bağlam temelli öğretim yaklaşımlarından birisi değildir ?
A.) Sosyal durumlar olarak bağlam temelli öğretim yaklaşımı
B.) Kişisel zihinsel aktivite ile sağlanan bağlam temelli öğretim yaklaşımı
C.) Kavram ve karşılığı uygulama karşılığı olan bağlam temelli öğretim yaklaşımı
D.) Kavramların Doğrudan uygulanması olarak bağlam temelli öğretim yaklaşımı
E.) Yaşanmışlık olarak bağlam temelli öğretim yaklaşımı
CEVAPLAR: 1-B 2-E 3-D 4-D 5-E
AD – SOYADI: Mehmet ÇİFTÇİ
DERS: Özel Öğretim Yöntemleri-2
KONU: Sosyal Bilgiler Derslerinde Kullanılabilecek Düşünme Becerilerinin Öğretimine Yönelik Farklı Yaklaşım Ve Modeller
KONU BAŞLIKLARI
Düşünmeyi öğretmek Düşünme becerileri
Problem çözme becerisi Karar verme becerisi Yaratıcı düşünme becerisi
Bilgi işleme göre düşünme becerileri Vygotsky Bilişsel gelişim modeli Vygotsky Modelinin¸ Piagetin yapısalcı ve Watsonun davranışçı modelleri ile benzerlik ve
farklılıkları Düşünme becerilerinin öğretim programları SOI( Zihnin yapısı programı ) Çocuklar için felsefe programı THINK ( Strategic reasoning program ) Stratejik muhakeme programı TIEP (The ınstrumental enrıchment program) aracılı zenginleştirme programı Somerset yaklaşım
DÜŞÜNMEYİ ÖĞRETMEK
Düşünme, en genel anlamıyla bir insanın meydana gelen her şeyin etkisinin farkında olmasıdır. Yani aklın özgür ve kendine özgü eylemidir.
Düşünme bir boşlukta yapılmaz, biz düşünme becerilerini eyleme döktüğümüzde bir şey hakkında düşünmüş oluruz.
19.Yüzyılın ortalarına kadar Darwin, Rowe, Spencer gibi bilim adamları insan zihninin bir Çalışan Mekanizma olduğu konusunda hemfikirdiler. Bu bilgilerini hayvan davranışları üzerine yapmış oldukları gözlemlere ve hayvanların beyinleri üzerine yapmış oldukları deneylere dayandırıyorlardı.
DÜŞÜNME BECERİLERİ
Düşünme becerileri dünyanın düzenini keşfetmek ve problemleri çözmek için bilgiyi kullanma yeteneğidir ve okul programlarının en önemli parçasıdır. Düşünme becerileri;
1. POBLEM ÇÖZME BECERİSİ
Problem, karmaşık ya da sonucu belirsiz bir sorudur. Araştırma, tartışma ya da düşünme meselesidir.
Gagne’ye göre problem çözme en karmaşık zihinsel süreçtir. Süreç olarak problem çözme sınama-yanılma, içgörü kazanmaya ve neden-sonuç ilişkilerini bulmaya kadar uzanan işlemleri içerir.
Bir problem çözme stratejisinin geliştirilmesi 4 bölümden oluşur.
1. Problemi anlama 2. Bir plan tasarlanma 3. Planın uygulanması4. Geçmişe bakılması
Problem çözme bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor etkinlikleri içeren bir süreç olduğundan her araçla bu sürecin uygulanması ve bireylere bu becerilerin kazandırılması olasıdır.
Problem çözme becerisinin yararları;
1. Bireylerin içinde yaşadığı çevreye etkin bir şekilde uyum sağlamasına yardım eder.2. Çok yönlü düşünmeyi sağlar3. Kalıcı izli öğrenmeler oluşur 4. Öğrenmeye karşı istek ve ilgi uyandırır.
2.KARAR VERME BECERİSİ
Karar verme, temel düşünme sürecini kullanarak, birçok seçenek arasından en iyi olanı seçmek ve en etkili cevaba hüküm vermek ve onu doğrulamaktır.
Hayatımız boyunca kesin cevabı olmayan pek çok soru ile karşılaşırız. Bir sorunun pek çok cevabı olabilir. Karar verme becerisi, alternatifler arasında seçim yapmamızda etkili olur. Biz bunu; kişisel değerlerimizi düşünme, kanıtların güçlülüğü ve seçenekler hakkında düşünerek yaparız. Düşünmenin bu çeşidi, karar verme olarak bilinir. Karar verme derslerinde basamaklar;
1. Problemin tanımlanması 2. Alternatif cevapların ortaya konulması3. Her bir alternatifi destekleyen kanıtların, tanımlanması ya da açıklanması4. Her bir alternatifin uyguladığı değerin açıklanması5. Seçilen her bir alternatife uygun sonuçların açıklanması6. Çeşitli alternatifler arasında uygun bir seçim yapmak 7. Bir seçimin yapılmasında düşünülen değerlerin ve kanıtların tanımlanması
Sonunda ise tüm karar verme sürecinin değerlendirilmesi, ilgili davranışın, seçilmiş olan en iyi alternatifler ile gerçekleştirilmesi sağlanır.
3. YARATICI DÜŞÜNME BECERİSİ
Farklı düşün, özgün ol Başkası gibi olma, orjinal ol Cesur ol, düşünülmeyeni düşün
Yaratıcı düşünme becerisi, olaylar, olgular ve problemler karşısında ilerleyebilmek ve onları aşabilmek için özgün fikirler üretebilme becerisi olarak tanımlayabiliriz.
Yaratıcı bir eğitim oluşturabilmek için öğretmenin öğrencilerde şu koşulları yerine gelmesini sağlaması gerekir;
a) Yaratıcılığı gereksinim olarak uyandırmasıb) Ortaya çıkan farklı durumlara uyma becerisi geliştirmesi c) Riskleri göze alabilmeyi öğretmesi d) Var olan olayları gözlemleyip değerlendirilmesi sağlanır.
Yaratıcı düşünme becerisine sahip kişilerin özellikleri;
Başarılıdırlar Meraklıdırlar Özgürdürler Yüksek üretim gücüne sahiptirler Kuşkuludurlar İlgi alanları çok yönlüdürler Önsezleri gelişmiştir İçe dönük bir yapıları oluşurlar
Yaratıcı düşünmeyi engelleyen faktörler;
1. Duygusal faktörler 2. Kültürel faktörler 3. Öğrenilen faktörler 4. Algılama faktörler 5. Yüklü program faktörler
4. ELEŞTİREL DÜŞÜNME BECERİSİ
Bireyin ne yapacağına ve neye inanacağına karar vermesi için çözümleyici ve değerlendirmeye yönelik bilinçli olarak yargıda bulunması, bu yargıları ifade etmesidir.
Düşünmenin öğrenilmesinde, bireyin kendisine sunulan uyarıcıları bütün yönleriyle irdelemesi, eleştirmesi önemli bir noktadır. Çünkü birey eleştiri yaparak uyarıcıları daha kolay algılayabilir, yorumlayabilir ve değerlendirebilir.
Eleştirel düşünen bireyin özellikleri;
Sürekli araştırır Sürekli neden arar Açık fikirlidir Ön yargısızdır Yargılarında dürüsttür Alçak gönüllüdür Mantıklı düşünür
Henderson’a göre, eleştirel düşünme bir süreçtir. Eleştirel düşünme süreci aşağıdaki becerileri içerir;
1. Tanımlama: Problem sayılan durum tanımlanır2. Hipotez kurma : Probleme yönelik denenceler kurulur3. Bilgi toplama: İhtiyaç duyulan bilgiler saptanır, toplanır ve uygun olarak ayıklanır4. Yorumlama: Eldeki bilgiler karşılaştırılarak yorumlayıp, genellemeler yapılmaya çalışılır5. Akıl yürütme : Mantıksal hayatlar, sebep sonuç çerçevesinde araştırılır; ihtiyaç duyulan
noktalarda ek bilgiler sunulur 6. Değerlendirme : Ölçütler belirlenir, verilerin uygunluğu değerlendirilir ve hükümlere ulaşılır 7. Uygulama: Tümevarım yolu ile elde edilen hükümler uygulanır.
BİLGİ İŞLEME YAKLAŞIMINA GÖRE DÜŞÜNME BECERİLERİ
Bilgi işleme yaklaşımı yeni bilginin dışarıdan nasıl alındığını, alınan yeni bilginin nasıl işlendiğini, uzun süreli olarak nasıl saklandığını ve saklanan bilginin nasıl geriye getirilip hatırlandığını açıklamaya çalışmaktadır.
1. Tümevarım : özelden genele ya da olaylardan yasalara geçiş sürecidir, akıl yürütmedir.2. Tümdengelim : genelden özele ya da yasalardan olaya geçiş şeklinde akıl yürütmedir.3. Sorgulama modeli : olayları sorgulayarak akıl yürütmedir.
VYGOTSKY’NİN BİLİŞSEL GELİŞİM MODELİ
Vygotsky, bilişsel gelişimle ilgili sosyal bir kuram oluşturarak, Piaget’in “bilişsel gelişim çocuğun neredeyse tek başına gerçekleştirdiği süreçtir.” düşüncesine karşı çıkar.
Vygotsky, bilişsel gelişimi açıklamada içselleştirme, yakınsal gelişim alanı ve destekleyici kavramlarını kullanır. Ona göre yaklaşık 2 yaşına kadar çocukların bilişsel gelişiminde “doğal çizgi” hakimdir; ancak bu çizgi daha sonra yerini “kültürel çizgiye” bırakmaktadır. Yani bilişsel gelişim sadece çocuğun kendi keşiflerinin değil, aynı zamanda çevreden edindiği yaşantıların da bir eseridir.
Piaget’in olgunlaşma ve kalıtım vurgusunun aksine; sosyal öğrenme ve işbirliğine vurgu yapar.
Bilişsel gelişimin kaynağı kişisel psikolojik süreç değil, sosyal çevredir. Öğrenciler birbiriyle işbirliği içerisinde çalışmalı ve bu şekilde çalışmaya özendirilmelidirler.
Vygotsky piaget’e göre daha etkilenebilir bir zihin gelişimi düşüncesine sahiptir. Ona göre çocuğun zihni dış etkilere daha açıktır.
Vygotsky’nin modelinde kullandığı kavramlar;
1. Yakınsal gelişim alanı: Her çocuğun herhangi bir yetişkin olmaksızın, bağımsız bir şekilde kendi kendine elde edebileceği bilişsel gelişim düzeyi ve çocuğun bir yetişkin rehberliğinde çalıştığında ortaya koyabileceği potansiyel. Bu iki durum arasındaki fark Vygotsky’e göre çocuğun yakınsal gelişim alanıdır.
2. İçselleştirme : Bireyin kendine başına yapabilir duruma gelmesi3. Destekleme (Yapı İskelesi Kurma): Bir yetişkin yada akranın, çocuğu yakın gelişim alanına
çekerken kullandığı örnekler, benzetmeler, sorulardır. Başka deyişle, çocuğu yakın gelişim alanına geçerken kullanılan öğretim ve tekniklerdir.
Vygotsky Kuramında Çıkan Sonuçlar
Yetişkin veya akran klavuzluğu İşbirlikçi öğrenme (Kubaşık). Çocukları bir araya getirip, birlikte çalıştırarak öğretme. Blişsel çıraklık. Öğretmen olmayıp, öğretmen olan herkes bilişsel çıraktır. Staj gören
öğretmen adayları gibi. Dil düşünceyi geliştirir
PİAGET’İN YAPISALCI YAKLAŞIMI VE VYGOTSKY’NİN MODELİ
BENZERLİKLER
Her ikisi de çocuğun gelişimindeki bir seri niteliksel değişikliğin sadece becerilerin ve fikirlerin dağarcığının genişlemesi olarak görülmemesi gerektiğini belirtmektedirler.
Her ikisinde de çocuklar bilgiyi kazanmada aktiftir. Her ikisinde de çocuklar kendi anlamalarını kendileri yapılandırır ve yaş ve tecrübeye dayalı
olarak anlamaları zihinde tekrar yapılanır. Her ikisi de bilginin kültürle iletimine inanmaktadır. Sadece buna verilen önem boyutunda
ufak bir farklılık vardır. Her ikisi de yetişkilerin çocukların düşüncelerinin gelişiminde önemli rolü olduğuna
inanmaktadır.
FARKLILIKLAR
Piaget’e göre kültürel çevrenin durumu ne olursa olsun tüm çocuklar 14 yaşına geldiklerinde uygun bilişsel duruma ulaşırlar. Vygotsky ise kültürel çevrenin çok çeşitli etmenlerden oluştuğunu ve bu yüzden bilişsel süreci de değişikliklere uğrattığını belirtmektedir.
Piaget çocukların düşünmelerini geliştiren ve değiştiren etkileşimin fiziksel objelerle olduğunu belirtirken, Vygotsky ise bu etkileşimin insanlarla olduğunu vurgulamaktadır. Piaget’de insanlar ikinci plandadır.
Piaget, dilin bilişsel gelişimindeki etkisi olmadığını belirtir, vygotsky ise dilin bilişsel gelişiminde rolünün çok büyük olduğunu vurgular.
Piaget çocukları bağımsız araştırmacılar olarak görürken, Vygotsky, çocukların aşırı bağımsız bırakmalarının bilişsel gelişimi sekteye uğratacağını savunmuştur.
Piaget gelişimi evrelere ayırırken, Vygotsky bilişsel gelişimi evrelere ayırmamıştır. Piaget’e göre bilişsel gelişim içten dışadır, Vygotsky’e göre ise gelişim dıştan içe doğrudur.
WATSON’UN DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM VE VYGOTSKY MODELİ
BENZERLİKLERİ
Davranışçılarda olduğu gibi Vygotsky de psikolojide objektif metotlar kullanmıştır. Vygotsky, tıpkı davranışçılar gibi içgözleminin bir deneysel metot olarak kullanılmasını
eleştirmiştir. Davranışçılar da Vygotsky de insanlarla hayvanların devam eden aynı evrimsel sürecin
parçaları olduğunu ve şeklen tamamıyla birbirlerinden farklılık göstermediklerine inanmaktadır.
Hem davranışçılar hem de Vygotsky, öğrenme sürecine odaklandıkları gibi bu sürece farklı yönlerden bakmayı da başarmışlardır.
FARKLILIKLAR
Davranışçıların aksine Vygotsky, sadece görünen davranışların ölçülmesinde yana değildir. Ayrıca davranışçılar, görünen davranışçılardan ortaya çıkan kavramları kullanıp asla gözlem
yapamazlarken Vygotsky, sadece gözlemin de yetmeyeceğini belirterek davranışları geniş teorik kategorileri kullanarak açıklamaya çalışmıştır.
Davranışçılar, uyarıcı ile davranış arasındaki ilişkinin tüm organizmalarda aynı olduğunu vurgularken, Vygotsky, insanların kendi kendilerine yarattıkları uyarıcılara da tepki gösterebileceklerini vurgulamıştır. Bu yaratılan uyarıcılarla yani “araçlar”la, insanlar kendi davranışları üzerinde kontrolü sağlayabilirler.
Davranışçılarda çocuk pasif bir şekilde bilgiyi alılar. Vygotsky’e göre ise çocuk bilgiyi aktif bir şekilde alır ve onu alırken de yapılandırır.
Davranışçılara göre düşünme “sessiz konuşma” dır. Vygotsky’e göre ise konuşma zihinsel gelişim sürecinde eşsiz bir rol oynamaktadır. Ayrıca düşünme içerik ve işlev açısından konumadan tamamen farklıdır.
Davranışçılara göre öğrenme gelişmedir. Burada zihinsel yapıda niteliksel bir değişiklik olmamıştır. Öğrenme sadece basit bir birkimdir. Vygotsky’e göre ise niteliksel değişikliklerin bir çocuğun bildiği şeylerin sayısının artmasıyla açıklanamayacağını vurgulayarak kesin öğrenmeler düşüncenin yapısındaki tekrar organize edilebilen ve niteliksel olarak değişebilen öğrenmelerdir.
DÜŞÜNME BECERİLERİNİN ÖĞRETİM PROGRAMLARI
ÜST DÜZEY BECERİ
PROBLEM ÇÖZME KARAR VERME ELEŞTİREL DÜŞÜNME
YARATICI DÜŞÜNME
AMAÇ Bilinen bir zorluğun çözümü
En iyi alterna- tifleri seçme
Diğerlerinden farklı anlamlar kavrama
Daha özgün ve estetik fikirler
TEMEL BECERİ Neden – sonuç ilişkisi dönüşümler
Sınıflandırmalar ilişkiler
İlişkiler dönüşümler neden- sonuç ilişkisi
Nitelendirme İlişkilerDönüşümler
ÇIKTILAR Çözüm genelleştirme Cevap vermek Güvenilir sebepler, kanıt, teori
Yeni anlamlar Memnun edici ürünler
SOI (STRUCTURE OF INTELLECT PROGRAM) ZİHNİN YAPISI PROGRAM
Joy Guılford özellikle yaratıcı düşünme konusundaki çalışmaları ile tanınan bu konuda öncü bir araştırmacıdır. İnsan aklının prensiplerini yaratıcılıkla ilişkilendirerek bir teori geliştirmiştir. Guilford’un modeli daha çok yaratıcı düşünme becerisi ile ilgilidir.
Guılford daha çok diverjant düşünme ile ilgilenmiştir.
Diverjant Düşünme: Fikirleri üretme süreçlerle ilgilidir. Başkaları ile çalışmamızı sağlayan ve kafamızdaki fikirler ne olursa olsun çekinmeden belirtmemiz için bizi cesaretlendiren diverjant düşünmedir. Aynı zamanda farklı yönlerden düşünmedir. Birçok doğru cevapı olabilecek bir soruya değişik cevaplar aramaktır.
BLOOM’UN TAKSONOMİSİ GUİLFORD’UN ZİHİNSEL YAPISI
Bilgi Üniteler
Anlama Sınıflar
Uygulama İlişkiler
Analiz Sistemler
Sentez Dönüşümler
Değerlendirme Saklı Anlamlar
ÇOCUKLAR İÇİN FELSEFE PROGRAMI
(PHİLOSOPHY FOR CHİLDREN)
Düşünme ve muhakame becerilerinin, sınıfta felsefi konuların tartışılması yoluyla geliştirilmesini amaçlamaktadır.
Mathew Lipman tarafından geliştirilmiştir.
Amaçı : Çocukları düşünme hakkında düşünmeye ve kavramların önemini tartışmaya yönelterek, onların düşünme becerilerini geliştirmek.
Hedef Kitle: okul öncesinden orta öğretime kadar çocuklar
Varsayımlar: Çocuklar, doğruluk, hakkaniyet ve şahsi kimlik gibi felsefi konularla doğal olarak ilgilenirler.
THINK (STRATEGIC REASONİNG PROGRAM) STRATEJİK MUHAKEME PROGRAMI
Glade tarafından geliştirilmiştir. 4. Sınıf ve üzeri seviyeleri kapsamaktadır. Program konu alanına dahil edilerek uygulanmaktadır.
AMAÇ: Öğrencilere, düşünme becerilerini okulda ve gerçek haytta kullanabilmeleri için bilinçli bir şekilde öğretmektir.
VARSAYIMLAR: Düşünme programı, düzenli sınıf öğrenilmeden ayrılmadan onunla bütünleştirilmelidir.
HEDEF KİTLE: 4. Sınıf ve üzeri tüm öğrenciler
TIEP ( THE INSTUMENTAL ENRICHMENT PROGRAM ) ARACILI ZENGİNLEŞTİRME PROGRAM
Feurest tarafından geliştirilmiştir. Altı temel amacı vardır ;
Bilişsel işlevlerdeki zafiyet ve eksikliklerini düzeltmek Öğrencilerinin temel kavramları, bağlantıları, kelimeleri ve etkili düşünmeleri için son derece
önemli olan işlemlerini öğrenmeleri ve uygulamalarına yardım etmek. Anlık düşünme alışkanlıklarını ve çıkan sesleri yöneterek daha büyük merak, özgüven ve
motivasyonu sağlamak. Öğrencilerde yansıtıcı ve anlamlı düşünme sürecini arttırarak geliştirmek. Öğrencileri düşüncesizce yapılan nesnel davranışlardansa ödev temelli soyut amaçlara yönelik
motive etme Öğrencileri, eski bilgiyi tekrarlayan ve edilgen bir şekilde alan zayıf öğrenmelerden, aktif bir
şekilde yeni bilgiyi yaratanlar haline dönüştürme.
SOMERSET YAKLAŞIMI
Bu yaklaşım ya da düşünme becerileri öğretme dersi Feursetein’in programanının, Birleşik krallık, okullarında uygulanması üzerine tasarlanmış, yerel ve ülkeden kaynaklı farklılıkların göz önüne alınmasının ardından, uygulayıcılar tarafından “ Aracılı Zenginleştirme Programı” nın kullanılan
öğretim araçlarının daha ilgi çekici hale getirilmesi ve “ Aracılı Zengilleştirme Programı” ile diğer müfredat konularının “ Köprülünmesi “nin gerçekleştirilmesi denenmiştir.
SORULAR
Soru 1-) Aşağıdakilerden hangisi yaratıcı birey özelliklerinden biri değildir ?
A-) Problem çözmekten ve araştırmaktan hoşlanırlar.B-) Güçlü sezgilere sahiptirler .C-) Tek başına çalışmaktan hoşlanırlar. D-) Mizah anlayışına sahiptirler.E-) Ön yargıları vardır ve eleştiriye kapalıdırlar.
Soru 2-) Aşağıdakilerden hangisi eleştirel düşünme becerisi gelişmiş bireyler için söylenemez ?
A-) Konuları yüzeysel incelemeyi tercih eder.
B-) Sorgulayıcı ve şüphecidir.
C-) Çok yönlü düşünceye sahiptirler.
D-) Tarafsız düşünürler.
E-) Fikirleri analiz eder ve değerlendirir.
Soru 3-) Aşağıdakilerden hangisi Vygotsky”nin bilişsel kuramına göre yanlış bir ifadedir ?
A-) Bilişsel gelişimi evrim, bireysel özellikler ve kültür etkiler.
B-) Öğretmenin asıl görevi içsel denetimin ööğrencilerde oluşmasını sağlamaktır.
C-) Bilişsel gelişimi besleyen bireysel psikolojik süreçlerdir.
D-) Birey tek başına öğrendiğinden çok daha fazlasını sosyal çevreden öğrenir.
E-) Yakınsal gelişim önemlidir.
Soru 4-) Bir yetişkin ya da akranın, çocuğu yakın gelişim alanına çekerken kullandığı örnekler, benzetmeler, sorulardır. Başka deyişle, çocuğu yakın gelişim alanına geçerken kullanılan öğretim ve tekniklerdir.
Yukarıdaki kavram Vygotsky”nin modelinde kullandığı kavramdır ?
A-) İçselleştirme
B-) Destekleme
C-) Yakınsal Gelişim Alanı
D-) Kavramlaştırma
E-) Analiz
Soru 5-) Bireyin yeni, farklı, orijinal ve özgün ürünleri ortaya koyması hangi düşünme becerisiyle ilgilidir?
A-) Eleştirel düşünme
B-) Karar verme becerisi
C-) Yansıtıcı düşünme
D-) Yaratıcı düşünme
E-) İkonik düşünme
CEVAPLAR
1-E 2-A 3-C 4-B 5-D
ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNDE TARİHSEL ZAMAN VE KRONOLOJİ BECERİLERİ
2014234012 KÜBRA ERÇOBAN
Çocuklar okulda olduğu gibi sosyal bilgiler dersinde de zihinsel açıdan boş bir levha olarak gelmezler. Bebeklikten itibaren edindikleri bilgi, deneyim, beceri, değer ve tutumlarını ilköğretimin her basamağında biraz daha geliştirerek sağlamlaştırırlar.
Türkiye’de yeni sosyal bilgiler programının beceri temelli olduğu görülür.sosyal bilgiler dersiyle kazandırılması amaçlanan bu beceriler;eleştirel düşünme,yaratıcı düşünme, teknolojilerini kullanma, gözlem, mekanı algılama,zaman ve kronolojiyi algılama, değişim ve sürekliliği algılama, sosyal katılım ve empatidir.Bu becerilerden “zaman ve kronolojiyi algılama” ile “değişim ve sürekliliği algılama”nın çocuklarda sağlıklı bir zaman algısının oluşması için amaçlandığı söylenebilir.
Yeni sosyal bilgiler öğretimi programında çocuklarda bir zaman algısının oluşturulması ve geliştirilmesi için “zaman ve kronolojiyi algılama”,”değişim ve sürekliliği algılama” becerilerinin yanında bir de “zaman,süreklilik ve değişim” adlı öğrenme alanının varlığından da bahsetmek mümkündür.
Zaman ve kronolojiyi algılama;
1)Takvim bilgisi edinmeyi,
2)Zamanın boyutlarını(geçmiş-şimdiki zaman-gelecek),
3)Zaman ifadelerini doğru kullanmayı,
4)Kronolojik sıralama yapmayı,
5)Zaman şeridindeki veriyi yorumlama,
6)Zaman şeridi oluşturmayı kapsar.
Değişim ve sürekliliği algılama becerisinde ise;
1)Benzerlik ve farklılıkları bulma,
2)Zamanla oluşan süreklilik ve değişimi algılama,
3)Geçmişteki problemleri neden-sonuç ilişkisi içinde tanıma,
4)Bugünkü çağdaş medeniyetin uzun bir zaman diliminin birikimiyle oluştuğunun farkında olma amaçlanmıştır.
Çocuklarda Zaman Algısının Ortaya Çıkışı ve Gelişimi
Zaman algısı zihinsel bir olgudur ve oluşması uzun bir süreci gerektirir. Bunun için bireyin zaman algısını geliştirmesi erken yaşlardan itibaren eğitimle derslerle desteklenmelidir.
Yapılan araştırmalara göre çocuklarda zaman kavramına ilişkin gelişimler 5-12 yaş arasında meydana gelmektedir.
Çocukta zaman gelişiminin ilk basamağı saate ilişkin olanıdır. Çocuk zamanı öğrenirken onu somut temsil eden saatle başlamakta, takvimle devam etmekte ve kronoloji ile tamamlanmalıdır.
Çocukta Geçmiş Zaman Algısı
Çocukların kendilerini ve çevrelerini fark etmeleri yavaş bir süreçtir. Fakat çocuklar anne-babalarının “çocukluk resmini görme” örneğinde olduğu gibi geçmiş kavramıyla erken yaşlarda karşılaşmaktadırlar.
Muir’e göre çocuklar geçmiş zaman kavramını kişisel hafızalarıyla bir dönem olarak sınırlandırdıkları ve kendilerinden önce olayların meydana gelmiş olabileceğine inanmadıkları için anlayamamaktadırlar.
Tarihsel Zaman Kavramı ve Öğrenimi
Daha karmaşık bir yapıda olmasından ki birçok araştırmacı kişide zamanı anlama sisteminin en üst basamağının “tarihsel zaman” olduğunu ortaya koymuşlardır.Tarihsel zaman kavramı yaşa bağlı gelişimin yanında çocuklara uygun yöntem ve tekniklerle özel öğretim sonucunda kazandırılabileceğini söyleyenler olmuştur. Zaman kavramı ve kronoloji becerisinin derslerde özel yöntem ve tekniklerle desteklenmesi zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.
Kronoloji öğretiminde öğretmenlerin karşılaştıkları önemli sorunları ve bunlara yönelik öneriler;
*Çocuklar erken yaşta “şimdi” ile karşılaştıklarında uzak geçmişi yakın geçmişten daha iyi ayırt edebilirler.
*Zamanın görsel sunumları, ilkokul yıllarında artan bir karışıklıkla sürekli olarak verilmelidir.
*Tarih hakkında öğretim sistematik olması gerektiği kadar sürekli de olmalıdır.
Tarihsel zaman kavramının öğretimi için 4 temel etkinlik kategorisi belirlemek mümkündür. Bunlar ;zaman şeritleri,zaman kapsülleri,hikayeler,tarihi niteliği olan görsel kanıtlardır.
a) Zaman Şeritleri
Zaman içinde olayların ardışıklığının kronolojik algısı için tarihsel zaman şeritleri en önemli araçtır. Zaman şeritlerinin pek çok avantajı vardır.Bunlar;
*Tarihsel olayların hafızada karışmasını önler.
*Birçok farklı tarihsel döneme uyarlanabilir.
*Bir bakışta farklı ülkelerin tarihlerini gösterebilir.
*Özet olarak biçimlendirildiği için kolaylıkla hatırlanabilir.
*Çocuğun zaman dönemlerini hayalinde canlandırmasına imkan verir.
Bir Tarih Şeridi Nasıl Oluşturulabilir?
Önce zaman şeridi üzerinde kaç yıl gösterileceğine karar verilir. Çizilecek alan ölçülür,hesaplanır,aralık birimi seçilir. Şerit üzerine M.Ö-M.S işaretleri eklenir. Düzenli aralıklarla yıllar yerleştirilir.
Tarih şeritleri ünite ya da konu başında fikir vermesi için bir giriş olarak veya ünite sonunda özet olarak verilebilir.
b)Zaman Kapsülleri
Zaman kapsülleri belirli bir zaman periyodu için nesnelerin ve kanıtların toplanmasıyla oluşur. Çocukların tarihsel çağ ile ilgili anlayışları anlamalarını sağlar ve konuya yönelik ilgilerini artırır.
Çocuk zaman kapsüllerini altı farklı konuda oluşturulabilir.
*Kişisel zaman kapsülü
*Kişisel değişim zaman kapsülü
*Aile zaman kapsülü
*Ünlü kişi zaman kapsülü
*Kültür zaman kapsülü
*Saat kültür kapsülü
c) Hikayeler
Tarihsel hikayeler ve tartışmalı edebiyatın öğretimde kullanılmasına dayanan son araştırma bulgularına göre 3 ve 7 yaş arası çocuklar,zaman birimlerine ait terimleri kullanmayı denemekte ve değişim ve süreklilik tarihsel kavramlarının anahtarını kavramaktadırlar.
Çocuklar, aile ve toplum hikayeleri gibi geçmişten hatırlanmaya değer şeyleri topladıkça kendi yaşamlarıyla ilgili olan tarih algısını kazanmaya başlarlar. Böylelikle “sonra, şimdi” kavramları kadar değişim ve süreklilik kavramları da gelişir.
d)Tarihsel Niteliği Olan 3 Boyutlu Kanıtlar
Bazı araştırmacılar görsel malzemelerin çocukların ardışıklığı anlama ve kronoloji algılarının gelişmesinde çok yönlü bir uyarıcı olduğunu söylemişlerdir. Müzeler ve tarihi yerlere yapılacak geziler ve çevreden toplanacak resim ve eşyalar tarihsel niteliği olan 3 boyutlu kanıtlardır.
SORULAR
1)Aşağıdakilerden hangisi çocuğun oluşturduğu zaman kapsüllerinden biri değildir?
a)Kişisel zaman kapsülü
b)Toplumsal zaman kapsülü
c)Aile zaman kapsülü
d)Kültür zaman kapsülü
e)Ünlü kişi zaman kapsülü
2)Aşağıdaki becerilerden hangisi sosyal bilgiler dersinde çocuklarda sağlıklı bir zaman algısının oluşmasını amaçlar?
a)Mekanı algılama
b)Bilgi teknolojilerini kullanma
c)Değişim ve sürekliliği algılama
d)Sosyal katılım
e)Problem çözme
3)Aşağıdakilerden hangisi zaman şeritlerinin avantajlarından değildir?
a)Tarihsel olayların hafızada karışmasını önler.
b)Birçok farklı tarihsel döneme uyarlanabilir.
c)Bir bakışta farklı ülkelerin tarihlerini gösterebilir.
d)Sadece ünite ya da konu başında fikir vermesi için giriş olarak verilebilir.
e)Çocuğun zaman dönemlerini hayalinde canlandırmasına imkan verir.
4)”Zaman, süreklilik,değişim” öğrenme alanına ilişkin hangisi söylenemez?
a)Öğrencilerin kendi köklerini ve zamanda bulunduğu yeri anlama ihtiyacını karşılar.
b)Geçmiş-bugün-gelecek bağlantısını kurabilmelerine yardımcı olur.
c)Geçmiş ile bağlantı kurmayı, dünyanın değişimini ve gelecekteki durumunu anlarlar.
d)İnsanların tarih boyunca bulundukları yerleri kronoloji, değişim ve süreklilik perspektifi ile açıklamaya çalışır.
e)Öğrenciler geçmişi dikkate almadan geleceğe odaklanmaları amaçlanır.
5)Zaman ve kronolojiyi algılama hangisini kapsamaz?
a)Benzerlik ve farklılıkları bulma
b)Takvim bilgisi edinmeyi
c)Zamanın boyutlarını ayırt etmeyi
d)Zaman şeridindeki veriyi yorumlama
e)Kronolojik sıralama yapmayı
Cevaplar
1-b 2-c 3-d 4-e 5-a
KANIT TEMELLİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ
PARÇADAN BÜTÜNE BİREYSEL ANLAM OLUŞTURMA
Örnek: Bir cinayet yerine polis geldiğinde ilk iş olarak şerit çekecektir. Bunun sebebi kanıt toplamak. İşte bu kanıtlar bir parmak izi, bir bez parçası vs. olabilir. Yine aynı şekilde bir doktor bir hasta için nasıl tetkikler istiyorsa bunun sebebi sonuçlar doğrultusunda teşhisi koyabilmektir. İşte doktorun da kanıtlara ihtiyacı vardır. İşte biz de bu tekniği kullanırken kanıtları öğrencilere sunarak, kanıtları öğrenci boyutuna indiririz.
KANIT TEMELLİ ÖĞRETİM: TARİH ÖĞRETİMİ DENEYİMİNDEN SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNE
1970’LERE DEK TÜM DÜNYADA TARİH ÖĞRETİMİ
Tüm kronolojik süreç öğrenciye sunulur. Siyasal Tarih/Savaş Tarihi baskındır. Sultanın, kralın vb. tarihi vardır. Sıradan insan figürü siliktir. Olayın öyküsü yer, vb. ezberlenmesi ön plandadır. Öğretmen otoriter, öğrenciye ders anlatır. Hep biz haklı öteki suçludur. İstendik yönde insan, vatandaş yetiştirmeyi amaçlar.
Tüm sıkıntılara karşı 1972’de İngiltere’de yeni bir yaklaşım doğmaya başladı. İşte bu akım Kanıt Temelli Öğretim’e gelmiştir.
Temel Amacı: Aynı kanıtları kullansalar bile sosyal bilimlerin farklı bakış açıları ve yorumları üretebilecekleri.
TARİH KONULARIYLA ALAKALI KANITLAR
Tarihsel Birinci Elden Kaynaklar
Siyasi anlaşma metinleri Anayasa metinleri Günlükler Anılar Veciz sözler Tapular Fermanlar Heykeller Pullar
Tarihsel İkinci Elden Kaynaklar
Akademik tarihsel kitaplar Dergi
Ders kitapları Tarihi haritalar Ansiklopedi Belgeseller
Sosyal Bilgiler Konularıyla İlgili Kanıtlar
Akademik kitap Uzman görüşleri Parti programları Mahkeme kararları Meteoroloji verileri Haritalar Karikatür
Öğrencilerin Altı Temel Alanda Kanıtları Kullanmak Yoluyla İşlem Yapabilirler:
Kanıt anlama ve amaca yönelik bilgi elde etme Kanıtı çevirip Kanıtı karşılaştırma Kanıttan özgün bir ürün yaratma Kanıtlardaki yanlılığı ortaya koyabilme Kanıtların nedenselliğini anlama
SORULAR
1)Aşağıdakilerden hangisi birinci elden kaynaklara örnek olarak verilemez?
A) Siyasi anlaşma metinleriB) Anayasa metinleriC) HeykellerD) YıllıklarE) Akademik, Tarihsel kitaplar
2) Aşağıdakilerden hangisi öğrencilerin altı temel alanda kanıtları kullanmak yoluyla işlem yapabilmelerinin yollarından değildir?
A) Kanıtla ilgili bilgi edinme
B) Kanıtı çeviri
C) Kanıtı karşılaştırma
D) Kanıtların nedenselliğini anlama
E) Yeni bir kanıt oluşturma
3) Kanıt Temelli Sosyal Bilgiler Öğretimi’nin temel amacı nedir?
A) Öğrenciyi ezbere zorlama
B) Farklı ve kişisel bakış açısı kazandırma
C) Öteki haksız biz haklı düşüncesi yerleştirme
D) Olay öyküsü, yer vb. ezberleme
E) Öğrenciyi sürece katma
4) Kanıt Temelli Sosyal Bilgiler Öğretimi yaklaşımı ilk hangi ülkede çıkmıştır?
A) Türkiye
B) Almanya
C) İngiltere
D) Fransa
E) Hollanda
5) Aşağıdakilerden hangisi Sosyal Bilgiler konularıyla ilgili kanıtlara örnek gösterilemez?
A) Akademik kitap
B) Uzman görüşleri
C) Parti programları
D) Fermanlar
E) Meteoroloji verileri
CEVAP ANAHTARI
1) E2) E3) B4) C5) D
B ŞUBESİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE SOKRATİK YÖNTEM/SORGULAYICI ÖĞRENME
2014234070
BAHATTİN KAYICI
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
İnsanlar konuşmaya başladıkları andan itibaren soru sormaya başlar. İnsanlar etraflarındaki nesneleri anlamlandırabilmek için, merak duygularını giderebilmek için
soru sorarlar. Soru sorma eylemi "düşünmeyi ateşleyen bir metottur". Yani soru sormak beraberinde
düşünmeyi de getirir.
SOKRATİK YÖNTEM
Sokrates’in, bilgiyi soru sorarak öğretme yöntemi olarak tanımlanmaktadır. Sokrates kendi yönteminin "önceden özenle düzenlenmiş sorularla karşısındakinin zihninde
saklı doğruları açığa çıkarma ve böylelikle ona gerçeği buldurma yöntemi" olduğunu belirtmiştir.
Sokratik Sorgulamanın Felsefi Temelleri
Felsefi temeli Sokrates’e kadar uzanmaktadır. “Hakikat öğrenilebilir mi?” sorusu Sokrates’in temel felsefi sorgulamasıdır. Hakikatin araştırılması sorunsalında Sokrates’in önüne "Menon Paradoksu" çıkmıştır.
Sokratik Öğretimin Ana Öğeleri
1) Yanlış Savları Ayıklamak Diyalektik diye nitelenen karşılıklı konuşmayla yanlışı ayıklama, Sokratik yöntemin ilk
öğesini "soru sorma ve yanıt alma" biçiminde tanımlamaktadır. Sorgulanan konu ile ilgili örnekler koleksiyonu sunma ve örnekler koleksiyonunda dile gelen
savları tek tek çürütme temeline dayanır.2) Doğurtma ya da Ebelik
Bu öğe insan zihninde her şeyin bilgisinin önceden var olduğu fikrine dayanır. Sokrates kendisini bir ebeye benzetir. Nasıl ki bir ebe çocuğun doğmasına yardımcı oluyorsa
kendisinin de bilginin doğmasına soru sormak yoluyla yardımcı olduğunu düşünür.3) Daimonion’un Yönlendirmesi ya da Esini
Daimonion, İlkçağ Yunan felsefesinde insanın yazgısını etkileme gücüne sahip olduğu düşünülen ruhsal bir varlığı, tanrısal bir gücü ifade etmektedir.
Daimonion’un, Sokrates’i ne yapmaması gerektiği konusunda uyarırken, ne yapması gerektiğini kesinlikle söylemediği dile getirilmektedir.
Sokratik Sorgulama ve Eğitim
Eğitim faaliyetlerini öğrenci merkezli bir eksene oturtabilmek için öğrenme-öğretme ortamlarında sık sık sorulara başvurmak yaygın bir uygulamadır.
Sadece hatırlatmayı gerektiren, bilgi düzeyinde sorular ezberci yaklaşımı devam ettirmekten öteye geçemez.("Sokratik Yöntem Nedir?" sorusu gibi…)
Öğrencilere üst düzey düşünmeyi sağlayıcı sorular sorulmalıdır.
Sokratik Sorgulamada Öğretmen ve Öğrencinin Rolü
Öğretmenlerin öğrenme yaşantılarını gerçekleştirebilmesi için öğreneni yönlendirmesi gerekmektedir.
Öğretmenler soru sorma etkinliğine başlamadan önce yeni bir soru havuzuna sahip olmak için ciddi bir hazırlık yapmalıdır.(Soru sorma becerisini geliştirmelidir.)
Öğretmenler, öğrencilerin eleştirel düşünme becerisi kazanması noktasında en önemli faktördür.
Tabii ki ilk önce öğretmenin bu beceriye sahip olması gerekir. Soru sormak öğrencide merak uyandırmak için de kullanılmalıdır. Öğrenciler ise sorgulayarak farklı fikirleri karşılaştırabilmelidir.
Sokratik Süreçte Kullanılan Soru Tipleri ve İşlevleri
1) Bilgi Edinmeye Dönük Sorular Sorunu tanımlamaya yönelik sorulardır. (Ne, nerede, ne zaman, kiminle, nasıl) Örnekler: Bunun sorun olan yanı ne? Geçmişte ne yaptınız?
2) Çeviri Soruları Olayın anlamını sorgulayan sorulardır. Örnekler: Bundan ne sonuç çıkardınız? Bu ne anlama geliyor?
3) Yorum Soruları Olay veya durumlar arasındaki ilişkileri açığa çıkarmak için sorulan sorulardır. Örnek: Bu düşünceler ne zamanlar daha fazlalaşıyor?
4) Geçmişteki Benzer Durumlara İlişkin Uygulama Soruları Gözden kaçan veya unutulan ve ele alınan konuyla ilgili önemli bilgilere dikkat çekmek için
kullanılan sorulardır. Örnek: Daha önce böyle bir durum yaşadınız mı?
5) Analiz Soruları Kişilerin; sorunu, düşünceleri ve başa çıkma stratejileriyle ilgili inançlarına dönük sorulardır. Örnekler: Bunun kanıtı ne? Bu soruna başka bir biçimde nasıl bakabilirsiniz?
SORULAR
1) Aşağıdakilerden hangisi çeviri sorularına örnek olarak verilebilir?A) Size göre neden oldu?B) Bu durumun bir örneğini anlatır mısınız?C) Bu düşünceler ne zamanlar daha fazlalaşıyor?
D) Aynı durumu yaşayan diğer insanlar ne yaparlar?E) Bunun olmadığı oldu mu hiç?
2) Aşağıdakilerden hangisi Sokratik Öğretim’in üç ana öğesinden biridir?A) Öğrencide merak uyandırmakB) Yanlış savları ayıklamakC) Hakikate ulaşma arzusuD) Eleştirel düşünme becerisiE) Öğrencilere soru yöneltmek
3) Sorgulanan konu ile ilgili örnekler koleksiyonu sunma, örnekler koleksiyonunda dile gelen ve öne sürülerek savunulan düşünceleri tek tek çürütmektir.
Yukarıda verilmiş olan tanım aşağıdakilerden hangisinin tanımıdır?A) Sokratik SorgulamaB) Doğurtma ya da ebelikC) Daimonion’un yönlendirmesi ya da esiniD) Yanlış savları ayıklamakE) Menon Paradoksu
4) Aşağıdakilerden hangisi Sokratik Yöntem anlayışıyla sorulan sorulardan biri olamaz?A) Bunun sorun olan yanı ne?B) Geçmişte ne yaptınız?C) Bu ne anlama geliyor?D) Bu düşünceler ne zamanlar daha fazlalaşıyor?E) Osmanlı Devleti’ni kim kurmuştur?
5) "Bunun sorun olan yanı ne?" sorusu ne tür bir soruya örnektir?A) Analiz sorusuB) Çeviri sorusuC) Yorum sorusuD) Geçmişteki benzer durumlara ilişkin uygulama sorusuE) Bilgi edinmeye dönük soru
CEVAP ANAHTARI
1) A2) B3) D4) E5) E
ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
WEB 2.O TEKNOLOJİLERİ VE SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE KULLANIMI
2015234002 ASUMAN YASAK
WEB 2.0 TEKNOLOJİLERİ VE SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE KULLANIMI
Web 1.0 ve Web 2.0 Nedir? Farklılıkları Nelerdir?
Web 1.0 ve web 2.0 internette yer alan uygulamaların belirli özelliklere göre bir araya getirilmesi sonucu yapılan bir tür sınıflandırma, gruplandırmadır. Günümüzde kullanılan internet uygulaması olan facebook ya da twitter birer web 2.0 uygulaması örneğidir ve internet tarayıcıları üzerinden kontrol edilmektedirler. Web 1.0 uygulamasına örnek ise bir öğretmenin Frontpage ve Dreamveawer gibi bir programda hazırladığı web sayfalarıdır. Bunlar internet tarayıcıları üzerinden kontrol edilmektedir. Web 2.0 kavramı ilk kez Tim O’relly ortaya atmıştır. Web 2.0’ın en önemli özelliği internet ağında etkileşimi arttırabilmek ve kullanıcıların bilgi yönetiminde söz sahibi olabilmelerini sağlamaktır. Web 2.0 uygulamaları dünya çapında kabul görmüş ve her yıl bu konuda kongreler düzenlenmektedir.
Web 1.0 ve Web 2.0 Arasındaki Farklılıklar
Web 1.0 Web 2.0
1-Durağan içerik vardır. Odak noktası içeriktir. 1-Dinamik içerik vardır. Odak noktası etkileşimdir.
2-E- posta yoluyla mesaj iletilir. Eşzamansız etkileşim vardır.
2-Bilgi RSS yoluyla bağlantılandırılır. Eşzamanlı ve eş zamansızdır.
3- İçerik üretilir. İlkelere uygun düzenlenir. 3-Günlük wikiler ve diğer katılımlı sitelerden ilişkilendirilen içerik kullanılır.
4-Teknoloji kontrolünde bilgi teknolojileri kontrol edilir.
4-Yeni teknolojilerin bireysel kullanımı ve içeriğin oluşturulması söz konusudur.
5-Bilginin aranması ve göz atılması söz konusudur.
5-Bilgi yayınlanır ve yapılandırılır.
6-Akışın takip edildiği bir etkileşim söz konusudur.
6-Karşılıklı ilişkilerin bulunduğu etkileşimler mevcuttur.
7-Örgütsel taksonomi vardır. 7-Folksonomi yer almaktadır.
8-Herkes için tek bir uygulama söz konusudur. 8-Bireysel ve sohbet odaları vardır.
Web 2.0 Araçları
-Sosyal ağ siteleri -Sanal müzeler ve google earth -Açık site paylaşımları -Postcast -Anlık mesajlaşma programları -Wikiler -Bloglar -RSS
Günümüzde Web 2.0 teknolojileri eğitim başta olmak üzere iş yaşamında kullanılabilecek öneme sahiptir. Web 2.0 teknolojileri sosyal bilgiler öğretiminde de etkili bir şekilde kullanılabilir. Web 2.0 teknolojileri yapılandırmacı eğitim kuramını desteklemektedir. Öğrenciler web 2.0 ile bizzat bilginin oluşumu ve paylaşımı sürecine dahil olurlar.
Web 2.0 Teknolojilerinde Teknik Bilgi Gereksinimi Web 2.0 teknolojileri web 1.0 teknolojilerindeki gibi teknik bilgi gerektirmemektedir. Sıradan bir internet kullanıcısı web 2.0 teknolojilerini kontrol edebilir. Web 1.0 hem teknik
bilgi hem ücret gerektirmektedir. Web 2.0 teknolojileri hem kullanımı kolay hem de ücretsizdir.
Önemli Web 2.0 Araçları Ve Bu Araçların Sosyal Bilgiler Öğretiminde Kullanımı Sosyal Bilgiler Ağ Paylaşım Siteleri Sosyal ağ paylaşım siteleri resim, video, yorum, görüş, etkinlik paylaşımının yapılabildiği sohbet etme fırsatını da sunan en çok kullanılan web 2.0 araçlarından biridir. En çok sosyal ağ sitelerinden biri twitter olmasına karşın en çok kullanıcı sayısına sahip olan sosyal ağ paylaşım sitesi ise facebooktur. Bu nedenle eğitim amaçlı kullanım konusunda facebook ele alınmıştır. Facebook eğlence, iletişim dışında eğitim amaçlı da kullanılır. Sosyal Bilgiler öğretiminde facebook bir öğretim ortamına dönüştürülebilir. Öncelikle grup kurulur ve öğrenciler bu guruba davet edilir. Kabul eden öğrenciler paylaşımlardan haberdar olma, video, resim, belge ve etkinlik daveti ekleme gibi bilgileri alabileceklerdir. Facebook sosyal etkileşimin önemli olduğu felsefesine dayanan sosyal yapılandırmacı kuramın işlevselliği adına önemli bir web 2.0 ortamıdır.
Bloglar(Günlükler) Web ve log kelimelerinden üretilen bir kelimelerdir. Türkçe günlük şeklinde ifade edilir. Web 1.0 ‘da kullanılan kişisel Web sayfaları olarak düşünülebilir. Öğretmenler 2.0 ortamında kişisel web sitelerini blog hizmeti veren farklı sitelere üye olarak basit şekilde yapılabilir. Sosyal Bilgiler öğretiminde öğretmenlerin kişisel web sitesi ihtiyacını bloglar aracılığıyla çözebilir. Ücretsiz ve Türkçe hizmet veren bloglar bulunmaktadır. Öğretmenler bloglar içinde başlıklar açabilir, öğrenciler ise açılan bu başlıklara kolaylıkla yorum yaparak katkıda bulunabilirler. Dikkat edilmesi gereken önemli nokta, öğretmen her konuya farklı bir başlık atmakta her başlık için ayrı bir paylaşım ortamı oluşturabilmektedir.
Wikiler (Dijital Ansiklopediler) Wikiler bilgisayar ortamında yayınlanan dijital ansiklopedilerdir. Sitede bilgi- içerik girişini kullanıcı yapar. Sınıf, okul ve il çapında büyük ölçekli etkileşim sağlar. Wikiler bloglardan farklı olarak içeriğin oluşumunda kullanıcının daha fazla söz hakkı olabilmektedir. Arama kutusuna istenilen belge yazılarak dünyanın çok farklı yerlerindeki bilgiye ulaşılır. Sayfalar arasındaki bağlantıların kolaylıkla yapılabilmesi önemli özelliklerdendir. Wikiler için getirilen önemli eleştiri kullanıcı tarafından girilebilen içeriğin doğruluğudur. Ancak yerel bir öğretmen içeriği denetleyerek doğru olmayan bilgileri wiki ortamından kaldırabilir. Wikiler ile ilgili genel bir sorun bloglsrds bulunan Türkçe dil kullanım sorunudur. Wiki kullanımının sağlanacağı bir diğer avantaj ise konu anlatımına öğrenciler arası etkileşime en üst düzeyde fırsat sunmasıdır. Bir öğretmen aynı konuyu mantıklı parçalara ayırarak bir gurup çalışması yapabilir. Wikinin denetimi ve kontrolü öğretmenin kontrolündedir.
Açık Video Paylaşımları
Küresel çapta videoların paylaşılabileceği uygulamaları ifade eder. Eğitim amaçlı paylaşımlar için öğretmen tarafından kullanılabilir. Çok sayıda video paylaşılmakta öğretmen kaynak bulmakta sıkıntı yaşamamaktadır. Arama yapmak için üyelik şart değil fakat video paylaşımı için üyelik şarttır. Sosyal Bilgiler öğretiminde özellikle tarihi yerlerin gezisinde önemli eksiklikler bu site ile kapatılmaktadır.
Anlık Mesajlaşma Programları Msn, Yahoo, Messenger, Skype gibi anlık mesajlaşma programları Sosyal Bilgiler öğretmenleri tarafından kullanılabilecek ve aslında çok yaygın olarak kullanılan web2.0 teknolojileridir. Sosyal Bilgiler öğretmenleri öğrencilerini belirli gün ve saatte internet ortamında buluşturarak tartışma ortamı oluşturabilir. Öğretmen bir gurup kurarak bütün öğrencileri bu gurupta toplayabilir. Öğretmen sadece bir öğrenciye de dönüt verebilir.
RSS (Yer İmi İçerik Besleme) Yeni yayınlanmakta olan web 2.0 teknolojisi arasındadır. Veri alış verişi yapılmasını sağlayan bir sistem üzerinden yapılmaktadır. RSS’nin görevi bir site içerisinde başlıklar şeklinde yapılan son güncellemeleri kullanıcılara haber vermektedir. Kullanıcı tüm siteyi tekrar incelemek yerine RSS duyuruları içerisinden tıklayarak kolaylıkla erişebilir. Bloğu ve Wikisi olan öğretmen için RSS hizmeti otomatik olarak sunulmaktadır. Örneğin,’’Türkiye’nin yeraltı zenginlikleri’’ şeklindeki bir konuyu iki türlü öğrenir; RSS desteğini kullanarak değişikliklerden anında haberdar olur veya siteye girip kendileri bu bilgiye ulaşabilir. RSS takipçileri için önemli kolaylık RSS reader (okuyucu) adı verilen programlardır. Bu program bilgisayara indirilerek kullanılabilir.
Podcasting (İnternet Radyoculuğu)Bu kavram teknik olarak internet ortamında dinlenebilen veya internet ortamına indirilerek ipod, mp3 çalar veya mp4 oynatıcı gibi araçlarla dinlenip izlenebilen ses veya görüntüyü ifade eder. Podcast yayınları Sosyal Bilgiler öğretiminde belirli konuların anlatımı, önemli kişilerle yapılan raporlar sunulması, hikayeler yoluyla öğrencinin bilinçlenmesi gibi işlemlerde kullanışlılık sağlar. Sosyal Bilgiler eğitimini etkili hale getirecek bir web 2.0 aracıdır.
Google Earth ve Sanal Müzeler Google earth uydu fotoğrafları sayesinde coğrafi anlamda dünya hakkında bilgi alma olanağı sunmaktadır. Lisanslıdır ve internetten ücretsiz indirilebilir. İnternet olan her yerde kullanılır. Daha güncel ve pratik bilgi içerir. Google Earth Sosyal Bilgiler öğretmenleri tarafından tarihsel olayların geçtiği yerlerin tanıtılarak anlatımında coğrafi yerlerin, coğrafi özelliklerin tanıtımında etkili bir şekilde kullanılabilir. Sosyal Bilgiler alanında kullanılabilecek diğer bir web 2.0 sayfası ise sanal müzelerdir. Öğrencilerin götürülemediği yerlerin bilgisayar ortamında tanıtılmasını sağlayacak uygulamalardır. Özellikle tarihi yerlerin gezisinde panoramik görüntüler kullanılabilir.
SORULAR
1-Aşağıdakilerden hangisi web 2.0 araçlarından değildir? A)Sosyal ağ siteleri B) Wikiler C)Bloglar
D)Anlık mesajlaşma programları E)Html Programlama
2- Bir öğrenci yapılan değişikliklerden anında haberdar olmak için hangi web 2.0 aracını kullanır? A)Bloglar B)Wikiler C)RSS D)Anlık mesajlaşma 3-‘’Bilgisayar ortamında yayınlanan dijital ansiklopedilerdir.’’şeklinde ifade edilen web 2.0 aracı hangisidir?
A)Bloglar B)Wikiler C)RSS D)Anlık mesajlaşma
4-Wikilerle ilgili temel sorun aşağıdakilerden
T.C CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ
ÖĞRENCİNİN;
ADI SOYADI : Seda Arık
FAKÜLTE NO : 2014234046
BÖLÜMÜ / ANA BİLİM DALI : İlköğretim/Sosyal Bilgiler Öğretmenliği
ÖĞRETİM YILI VE DÖNEMİ : 2017-2018 Güz Dönemi
ÖĞRETMENİ : Doç. Dr. Erkan Yeşiltaş
BİYOGRAFİ
BİYOGRAFİ
Biyografi bilim, sanat, siyaset, spor gibi alanlarda toplum nazarında ün kazanmış önemli kişiler hakkında yazılan edebi türdür. Belgelere dayalıdır ve tarafsız bir gözle yazılır.
BİYOGRAFİ İLE İLİŞKİLİ EDEBİ TÜRLER
Biyografi ile yakından ilişkisi olan türler olarak otobiyografi, monografi, portre ile karşılaşılır
1) OTOBİYOGRAFİ: Kişinin kendi yaşam öyküsünü yine kişinin kendisinin yazdığı edebi türdür.
2) MONOGRAFİ: Ünlü kişinin hayatını, kişiliğini veya başarılarını ayrıntılarıyla, geniş bir biçimde inceleyen edebi türdür. Monografi bir yazı olabileceği gibi, bir eleştirme, bir tarihsel olay veya herhangi bir konu üzerinde yapılan ayrıntılı ve derinlemesine bir araştırmada olabilir.
3) PORTRE: Bir kişiyi karakteristik özellikleriyle okuyucuya tanıtmak amacıyla yazılır. Bireyin sadece dış görünüşün (boy, yüz, giyim...) anlatıldığı portreye fiziksel portre denir. İç dünyasının (duygu ve düşünceleri, güçlü ve zayıf yönleri) anlatıldığı portreye de ruhsal portre denir. Roman içinde de bulunabilir.
BİYOGRAFİ TÜRLERİ
Biyografiler yazım tekniğine göre üç bölümde incelenir.
1) BİLİMSEL BİYOGRAFİ: Biyografik bilgileri kronolojik bir sıra içerisinde, alt başlıklar halinde, konum, yenilik, başarı, eser ve eser özellikleri çerçevesinde eleştirel bir bakış açısıyla belgelere, araştırma ve incelemelere dayalı olarak inceleyen biyografi türüdür.
2) BİYOGRAFİK ROMAN: Ünlü kişilerin hayatlarını konu alıp roman tarzında işleyen biyografi türüdür. Biyografik romanlarda sanatsal kaygı ön plandadır. Yazar olayları kendi cümleleri ile ifade eder.
3)NEKROLOJİ: ünlü kişinin ölümünden hemen sonra günlerde genellikle gazete ve dergilerde yakın çevresinde yer alan kişiler tarafından onun üstün nitelikleri, başarı, ahlakı, eserleri gibi özelliklerinin anı üslubu ile anlatıldığı biyografik türdür. Bu yazılar bir anlamda ölenin yakını veya yakınları tarafından ona karşı duyulan sevgi ve saygıyı yansıtan duygusal, öznel açıklamalarından oluşmaktadır.
Biyografiler kapsamına göre üçe ayrılır;
1)TAM BİYOGRAFİ: Bireyin beşikten mezara kadar tüm hayatını ele alır.
2) KISMI BİYOGRAFİ: Bireyin hayatıyla ilgili özel bir tema veya konuyu ele almaktadır.
3) GENEL BİYOGRAFİ: Sanat, spor ve siyaset gibi alanlarda toplum hayatında öne çıkmış kişilerin hayatlarını konu edinmektedir.
Çocuk edebiyatında ise biyografi; otantik biyografi, kurgulanmış biyografi ve biyografik roman olmak üzere üç bölümde incelenir.
1) OTONTİK BİYOGRAFİ: Bireyin hayatıyla ilgili doğru ve gerçek bilgilere dayalı olarak yazılır.
2) KURGULANMIŞ BİYOGRAFİ: Canlı diyaloglar oluşturmak ve etkileyici mizansenler ortaya koyarak bilinen olayları daha ilginç bir hale getirmek amacıyla yazılan biyografi türüdür.
3) BİYOGRAFİK ROMAN: Bir karakterin etrafında oluşan, anlatılacak olaya göre gerçeklerin değiştirilerek kurgulandığı biyografi türüdür. Diğer bir anlatımla hikâyelerin gerçeklerin önüne geçtiği biyografi türüdür.
BİYOGRAFİ HAZIRLANIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSULAR
Biyografi yazılırken öncelikle biyografisi yazılacak kişinin kim olacağına ve eserin hangi yaş ve bilgi düzeyine hitap edeceğine karar verilmelidir.
Biyografisi hazırlanacak kişiyle ilgili geniş ve derinlemesine bir araştırma yapılmalıdır. Biyografisi hazırlanan kişi şayet sağ ise kendisiyle mutlaka görüşülmeli; sağ değil ise yakın
çevresi ve çalışma arkadaşlarından bilgi alınmalıdır. Biyografi hazırlanırken kütüphaneden, konuyla ilgili anı, mektup, kitap, gazete ve dergilerden
mutlaka yararlanılmalıdır. Biyografisi yazılan kişinin yaşadığı dönem ve hayat koşulları dikkate alınmalıdır. Biyografi gerçek bir yaşam öyküsüne dayanmalı ve belgelerle desteklenmedir. Belgeler doğru ve eksiksiz olmalıdır. Tarafsız bir bakış açısıyla yazılmalıdır. Söylenti ve yorumlara yer verilmemelidir. Dili sade, akıcı, anlaşılır olmalıdır. Kişinin yaşamı olduğu gibi verilmelidir. Olay ve tarihlerde herhangi bir değişiklik
yapılmamalıdır. Biyografisi yazılan kişinin gelecek kuşaklara hangi yönden örnek olduğu belirtilmelidir. Çocuk biyografisinde dikkat edilecekler Konu olacak kişi çocukların kavrayabileceği ünde olmalıdır. Biyografilerin öğrencilerin bilişsel, duyuşsal, ve devinişsel gelişimi olumlu yönde etkileyecek
bir konusu olmalıdır. Biyografi öğrencilerin yaş, ilgi, istek, ihtiyaç ve zekâ seviyelerine uygun tarzda
hazırlanmalıdır. Kısa ve anlaşılır bir dilde olmalıdır. -Anlatım çocukların alışageldikleri üslupta olması gerekir. Yazı görselleştirilmeli, fotoğraf ve resimlerle zenginleştirilmelidir. İstenildiği takdirde kaynak
ve dipnot gösterilmelidir.
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ VE BİYOGRAFİ
Sosyal bilgiler eğitimcilerinin, sosyal bilgiler dersinde kesinlikle kullanılmasını istediği edebi türlerden biri olarak biyografi gösterilebilir. Biyografiler kişisel anılara ya da araştırma sonucu elde edilmiş yazılı ve sözlü malzemenin düzenlenmesine ve yorumlanmasına dayandığı için, tarihin bir dalı olarak görülebilir. Bu özelliklerden dolayı biyografiler sosyal bilgiler öğretimi için çok işlevsel birer materyal olarak kabul edilebilir. Sosyal bilgiler dersinde biyografi öğretimiyle milletin kaderini değiştirmiş, önemli buluşlara imza atmış, liderlik özelliği taşıyan toplumlara yön veren büyük kişilerin hayat hikâyelerinden yararlanmak amaçlanmaktadır.
SOSYAL BİLGİLERDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ YARARLARI
Öğrencilerin toplumda ün yapmış kişilere saygı duymalarını ve onların hayatlarını örnek olmalarının önü açılmış olur.
Öğrencilerin büyük insanlara karşı hayranlık ve saygı oluşmaya başlamasını sağlar.
Vatanseverlik, milletine ve devletine bağlı olmak gibi olumlu duyguların güçlendirilmesine aracılık eder.
Biyografiye konu olan kişinin yaşamını dönemiyle aynı anda izlemeye fırsat verir. Öğrencilerin geçmişi içinde bulunulan zaman dilimiyle karşılaştırılmasına yardımcı olur. Öğrencilerin tarihsel değişimin nasıl meydana geldiğini anlamalarını sağlar. Tarihi olayları kişi, zaman, yer, detay vb. bağlamında analiz etmeyi öğrenir. Bir insanın hayatı maceraları, yaptığı hareketler öğrencilerin ilgisini çekecek konunun daha iyi
öğretilmesine zemin hazırlar. Motivasyonu ve başarısını artırır.
SOSYAL BİLGİLERDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ SINIRLILIKLARI
Sosyal bilgiler derslerinde biyografi konunun yapısına göre kullanılmalıdır. Aksi takdirde konular öğrencilerin çocukların zihninde birbirlerine bağlı olmayan bir takım izlenimler olmaktan öteye gidemez.
Herhangi bir dönem açıklanırken tip olarak alınan birey, öğrencilerin ilgisini çekmeyebilir. Bir kişinin hayatı bazen bütün olayları yorumlamak için yeterli olmaz. Bir kişinin biyografisinin birçok noktaları güncelliğini yitirdiğinden zamanın canlı olayları ile
bağlantı kurulması zor olabilir. Olayları bireylerin etrafında toplamak çok defa bireyleri, olayların etrafında toplamaktan daha
kolaydır.
SORULAR
1) Aşağıdakilerden hangisi yazım tekniğine göre biyografidir?
A) Kısmı biyografi
B) Otobiyografi
C) Monografi
D) Bilimsel biyografi
E) Tam biyografi
2) Aşağıdakilerden hangisinde biyografinin esaslarında karakter kısmında yazar karakterin ne düşündüğünü bilir?
A) Otobiyografi
B) Bilimsel biyografi
C) Kurgulanmış biyografi
D) Genel biyografi
E) Biyografik roman
3) Aşağıdakilerden hangisi sosyal bilgilerde biyografi kullanımının yararlarından biri değildir?
A) Öğrencilerin büyük insanlara karşı hayranlık duymasını sağlar
B) Vatanseverlik duygusunun güçlendirilmesine aracılık eder
C) Öğrencilerin geçmiş ve günümüzü karşılaştırmasına yardımcı olur
D) Tarihi olayları kişi-zaman vb. bağlamında analiz etmeyi öğretir
E) Sosyal bilgilerde her kazanıma faydalı olan bir materyal olması
4) Bireyin hayatıyla ilgili özel bir tema veya konuyu ele almaktadır. Bu konuyu ele alan biyografi türü hangisidir?
A) Tam biyografi
B) Genel biyografi
C) Kısmı biyografi
D) Kurgulanmış biyografi
E) Portre biyografi
5) Hangisi biyografi hazırlanırken dikkat edilmesi gereken hususlardan biri değildir?
A) Dil sade, akıcı ve anlaşılır olmalıdır.
B) Biyografi gerçek bir yaşam öyküsüne dayanmalıdır
C) Biyografi hazırlanırken yararlanılan belgeler doğru ve eksiksiz olmalıdır
D) Kişinin yaşamında gerektiğinde olay ve tarihlerde değişiklik yapılabilir
E) Biyografisi yazılacak kişinin gelecek kuşaklara hangi yönden örnek olduğu belirtilmelidir
CEVAP ANAHTARI
1) D
2) A
3) E
4) C
5) D
SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİNDE TEKNOLOJİ
ARAÇLARININ KULLANIMIÖZGE ALATLİ
2014234028
Sosyal Bilgiler Eğitiminde Teknoloji Araçlarının KullanımıTeknolojik gelişmelerin toplumsal yaşamın her alanında önemli bir etkisi olduğu açıkça görülmektedir. Bu gelişmeler ekonomide yeni iş bölümleri ve uzmanlaşmalara neden olurken sosyal alanda ise özgür ve eşitlikçi bireylerin ortaya çıkmasına ve böylece demokrasinin gelişmesine imkan sağlamaktadır. Toplumların gelişmişlik düzeleri de bireylerin eğitim sağlık gibi temel sosyal haklarını elde etmelerinde teknolojiyi kullanmaları ile paraleldir. Eğitim sistemi içerisinde yer alan teknolojiler yeni bir öğrenme ortamı meydana getirmektedir. Teknolojiyle yapılandırılan bu öğrenme ortamlarında öğrencilerin zihinsel becerilerini üst düzeyde kullanabilecekleri öğretim materyalleri ve çalışma yöntemleri yer almaktadır. Öğretim programının teknoloji ile bütünleştirilmesi oldukça karmaşık bir süreçtir. Öğretmenlerin teknoloji bilgi ve deneyimleri öğrenme ortamı ve öğretim programında gerçekleştirilmesi planlanan hedeflerin teknolojiyle uygulanabilirliği öğrencilerin öğrenme kazanımlarını gerçekleştirmelerinde önemli noktalardan sadece birkaçıdır. Buna karşın teknoloji araçlarının öğretim ortamında kullanılması öğrencilerin bilgiyi tanımlayabilmelerini, bilgiyi üretebilmelerini bilgi akışını ve paylaşımını sağlayabilmelerini ve işbirlikli ya da grup çalışması yaparak sosyal beceriler kazanmalarını sağladığı iççin önemi sık sık vurgulanan bir konu haline gelmiştir.
TEKNOLOJİ ARAÇLARININ SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİNDEKİ YERİ
Tek başına etkili bir sosyal bilgiler eğitimini sağlamada yeterli olmamakla birlikte teknoloji araçlarının öğretim programına etkili bir şekilde entegrasyonu öğrencilere sosyal bilgiler öğretiminin temel hedefi olan iyi bir vatandaş olmak için gerekli bilgi beceri ve değerleri kazandırmada ve öğrencilerin sosyal bilgiler eğitimine motivasyonunu artırmada etkilidir. Teknoloji günümüzde yenilikçi bir anlayışa sahip sosyal bilgiler öğretiminde yapılandırmacı yaklaşımın
uygulanması için de gereklidir. Ancak sosyal bilgiler dersinde teknoloji araçlarının bu öğrenme ortamını ve etkililiği sağlaması için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır:
1. Sosyal bilgiler eğitimini daha anlamlı bir hale getirebilmeli.2. Sosyal bilgiler öğretimi ve öğrenimini bütünleştirebilmeli.3. Değere dayalı sosyal bilgiler öğretimini ilerletebilmeli.4. Sosyal bilgiler öğretiminin hedeflerinin gerçekleştirilmesine yönelik
planlamaya yardımcı olmalı.5. Öğrenci aktifliğini artırabilmelidir.
SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİNDE KULLANILABİLECEK TEKNOLOJİ ARAÇLARI
1. İnternet: Eğitim alanında kullanılan teknoloji araçlarından en yaygın olanlardan birinin internet olduğu belirtilmektedir. Günümüzde telekomünikasyon teknolojisindeki gelişmeler internete erişimi herkes için mümkün kılmaktadır. Bunun yanında internetin diğer yazılım programlarıyla karşılaştırıldığında kullanımının kolaylığı ve aynı bilginin internet teknolojisiyle elde edilmesinin klasik yollarla edinilmesinden daha basit ve düşük maliyette olması bu teknolojinin eğitim alanında daha çok tercih edilmesinin önemli nedenlerindendir. Sosyal bilgiler öğretiminde internet kullanımı farklı açılardan etkili olabilmektedir. İnternet erişimiyle birincil kaynaklara ulaşmanın kolaylığıdır. Özellikle tarih konularının öğretiminde birincil kaynaklar olarak nitelendirilen tarih dönemlerinin arşiv vesikaları günlük gazeteleri yönetici ve askerlerinin anıları ile o döneme ait fotoğraf ve filmler önemli bir yere sahiptir. Sosyal bilgiler öğretmenleri internetten elde ettikleri birincil kaynakları kullanarak öğretim ortamında gerçek tarih bilgilerini vurgularlar ve çoklu bir bakış açısı getirirler. Öğrenciler de dijital ortama aktarılmış bu kaynakları kullanarak farklı tarihsel yorum ve yaklaşımlara ulaşabilirler. İnternet kullanarak sanal gezilerin yapılabilmesi bir diğer öğretimsel yol olarak düşünülebilir. Özellikle mekansal becerilerin kazanılmasının vurgulandığı coğrafya konularında internet erişimi sayesinde öğretmenlerin gezi düzenleyemediği tarihi ve coğrafi alanlara sanal alan gezileri düzenlenebilir. Öğrencilerin internet üzerinden farklı bölgelerde
yaşayan öğrencilerle iletişim kurmaları onların farklı kültürleri tanımalarını sağlar.
2. Hipermedya: Sosyal bilgiler eğitiminde kullanılabilecek bir diğer önemli teknoloji aracı hipermedyadır. Hipermedya web ortamındaki bilginin metin, ses, video, fotoğraf, grafik ve bu bilgi parçacıklarının bileşenleri arasındaki ilişkileri gösteren bir sunumudur. Bu sistemin en önemli özelliği edinilecek bilgilerin sıraları olmayan bir şekilde taranabilmesi ve farklı medyaları birbirine bağladığından değişik sanal ortamlara geçiş sağlamasıdır. Hipermedyayı öğrenme ortamına adapte eden tasarımcı öğrenme ortamında bilgiye ulaşım yollarını belirlerken öğrencinin bilgiye ulaşmak için hangi yolu seçeceğine kendisinin karar vermesine fırsat tanır. Bu sayede öğrenciler pasif değil aktif araştırmacı özelliği kazanırlar.Hipermedya öğrenme ortamı sosyal bilgiler eğitiminin temel aldığı yapılandırmacı yaklaşımı destekler. Hipermedya öğrenme ortamı ile yapılandırılmış bir öğrenme ortamından öğrencilerin eleştirel düşünme, problem çözme ve işbirlikçi öğrenme becerilerinin üst düzey gelişmesine yardımcı olur.
3. Yazılım Araçları: Öğretim ortamında kullanılabilecek başlıca yazılım türleri benzetişim yazılımları, problem çözme yazılımları ve eğitsel oyun yazılımlarıdır. Ancak sosyal bilgiler öğretiminde alıştırma ve uygulama simülasyon ve eğitsel oyun yazılımları yerine kelime işlemci, elektronik çizelge yazılımı ve veri tabanı yazılımı gibi genel yazılım türleri daha çok tercih edilmektedir. Sosyal bilgiler eğitiminde kelime işlemci programlar öğrencilerin eleştirel düşüncelerini yazılı olarak yansıtmalarında etkili bir şekilde kullanırken elektronik çizelgeler rakamlarla ifade edilen bilgilerin sözel veriler şeklinde yorumlanmasına yardımcı olur. Sosyal bilgiler eğitiminde kullanılabilecek bir diğer yazılım türü ise veri tabanı yazılımlarıdır. Veri tabanları öğrencilerin problemlerin çözümü için araştırma yapmaları ve verileri işlemelerinde etkilidir. Öğrencilerin zihinsel gelişimi desteklenir.
4. Sosyal Bilgiler Eğitiminde Teknoloji Araçlarının Kullanımının Öğretim Programının Farklı Boyutları Açısından Değerlendirilmesi: Sosyal bilgiler dersi farklı disiplin alanlarını bütünleştiren böylece disiplinler arası öğretimi ön plana çıkaran bir yapıdadır. Bir öğrenme alanında konular farklı disiplinler açısından anlamlı bir bütün olarak sunulmak istenirken öğrencilerin aynı konuları farklı disiplinler açısından ayrıntılı birşekilde incelemelerine de fırsat verir. Teknoloji araçlarının bilgiyi toplamada, işlemede, depolamada ve iletiminde fonksiyonel bir araç olması sosyal bilgiler dersinin belli başlı disiplin alanlarında etkili bir araç olarak kullanılmasına imkan tanımaktadır.
5. Sosyal Bilgiler Eğitiminin Küreselleşme Boyutunda Teknoloji Kullanımı: Küreselleşme sosyal, kültürel, ekonomik ve teknolojik değişme ile gelişmelerin yaşandığı toplumların eğitim alanına yansıttıkları önemli kavramlardan biridir. Sosyal bilgiler öğretim programı farklı öğrenme alanlarında demokratikleşme, vatandaşlık, insan hakları, çevre ve bilimsellik gibi evrensel değerler vurgulanırken küresel bağlantılar başlıklı öğrenme alanı doğrudan bu kavramla ilgili kazanımları içermektedir. Sosyal bilgiler eğitimcileri küreselleşme boyutunda teknoloji araçlarını bölgesel engellerin ortadan kaldırılması öğrencilerin bölgesel, ulusal ve küresel alanda işbirliklerini desteklemek için kullanırlar.
6. Sosyal Bilgiler Eğitiminin Demokrasi Ve Vatandaşlık Eğitimi Boyutunda Teknoloji Kullanımı: Teknoloji araçları demokratik toplumun bir vatandaşı olarak öğrencilerin sınıflarında ve gelecekteki yaşamlarında güçlenmelerini sağlar. Bu güçlülük demokratik toplumda kendine güvenen bağımsız rekabetçi ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen bireyler olarak yetişmelerini ifade eder.
7. Sosyal Bilgiler Eğitiminin Çevre Boyutunda Teknoloji Kullanımı: Son yıllarda çevre eğitimi daha kapsamlı ve farklı disiplinlerin bir parçası haline gelmiştir. Fen bilgisi, coğrafya, biyoloji, kimya bu disiplinlerden birkaçıdır. Çevre eğitiminin öğrenme alanı olarak yer aldığı bir başka disiplin de sosyal bilgilerdir. Sorumlu ve bilinçli vatandaşlar yetiştirmeyi
hedefleyen bu disiplin alanının çevre eğitimi ile çevre bilinci kazanmış ve çevresel duyarlılığa sahip vatandaşlar yetiştirmeyi amaçladığı açıktır. Çevre eğitimi teknolojiyle bütünleştirilebilen disiplin alanlarından biridir. Çevre eğitimcileri yeni teknolojilerin kullanımının öğrencilerin motivasyonlarının artırmada ve böylece onların toplumlarındaki çevre problemlerinin çözümünde daha aktif ve katılımcı bireyler olarak söz sahibi olduklarını ifade etmektedirler.
Sonuç: Sosyal bilgiler öğretim programında vurgulandığı üzere bu programların asıl hedefi toplumsal yaşamda etkin vatandaşlar yetiştirmek için demokratik değerleri benimsemiş bölgesel ve küresel çaptaki sosyal, siyasi ve ekolojik olaylara karşı duyarlı bir bilinç oluşturmaktır. Teknoloji araçlarının bu amaca hizmet ettiği görülmektedir. Bilgi teknolojisi araçlarının öğrencilerin bilimsel bilgiye ulaşmada kullandıkları yöntemleri geliştirmelerine iletişim teknoloji araçlarının ise sosyal ve katılımcı bir özellik kazanmalarındaki etkisi bu araçların öğrenme ortamlarında kullanımını gerekli kılmaktadır. Bu sayede yüzyılımızın çağdaş düşünce yapısına sahip bir neslin yetiştirilmesi öngörülmektedir.
SORULAR
Soru-1-) Teknoloji günümüzde yenilikçi bir anlayışa sahip sosyal bilgiler öğretiminde yapılandırmacı yaklaşımın uygulanması için de gereklidir. Aşağıdakilerden hangisi bu amaca uygun değildir?
a) Sosyal Bilgiler eğitimini daha anlamlı bir hale getirebilmeli
b) Sosyal Bilgiler öğretimi ve öğrenimini bütünleştirebilmeli
c) Değere dayalı sosyal bilgiler öğretimini ilerletebilmeli
d) Sosyal Bilgiler öğretiminin hedeflerinin gerçekleştirilmesine yönelik planlamaya yardımcı olmalı
e) Öğrenci aktifliğini azaltmalı
Cevap: E
Soru-2-) Aşağıdakilerden hangisi Sosyal Bilgiler öğretiminde daha çok tercih edilen yazılım araçlarından biridir?
a) Benzetişim yazılımları
b) Eğitsel oyun yazılımları
c) Problem çözme yazılımları
d)Veri tabanı yazılımları
e) Araştırma ve uygulama yazılımları
Cevap: D
Soru-3-) Sosyal Bilgiler öğretim programının farklı öğrenme alanlarında demokratikleşme, vatandaşlık, çevre ve bilimsellik gibi evrensel değerler uygulanırken “……………………………..” başlıklı öğrenme alanı doğrudan bu kavramla ilgili kazanımları içerir. Yukarıda boş bırakılan yere hangisi getirilebilir?
a) Küresel bağlantılar
b) Birey ve toplum
c)Bilim teknoloji ve toplum
d) Üretim dağıtım ve tüketim
e) Kültür ve miras
Cevap: A
Soru-4-) Aşağıdakilerden hangisi Hipermedya’nın tanımıdır?
a) Bilgiye ulaşmadaki klasik yolun kendisidir.b) Web ortamında ki bilginin metin, ses, video, fotoğraf, grafik ve
bilgi parçacıklarının bileşenleri arasındaki ilişkiyi gösteren bir sunumdur.
c) Öğrencileri, problemlerin çözümünde araştırma yapmalarını destekleyen yapıdır.
d) Farklı disiplin alanlarını bütünleştiren bir kuramdır.e) Öğrencilerin eleştirel düşüncelerini yazılı olarak yansıtmalarını
sağlayan bir organizasyondur. Cevap: B
Soru-5-) Aşağıdakilerden hangisi eğitim alanında internet teknolojisinin sağladığı faydalardan değildir?
a) İnternet kullanımının kolaylığı
b) Tarih konularının öğretiminde birincil kaynaklara ulaşmanın kolaylığı
c) Daha basit ve düşük maliyette olması
d) İnternet erişiminin herkes için mümkün olması
e) Öğrencilerin zararlı içeriklere de çok kolay bir şekilde ulaşabilmeleri
Cevap: E
ADI: MELTEM
SOYADI: KÜÇÜK
NO: 2014234082
KONU: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE ARGÜMANTASYON YÖNTEMİNİN KULLANIMI
MELTEM KÜÇÜK 2014234082
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE ARGÜMANTASYON YÖNTEMİNİN KULLANIMI
Her toplum hak ve sorumluluklarını bilen, üst düzey düşünme becerilerine ve tartışma kültürüne sahip, problem çözme becerisi yüksek, özellikle toplumsal konularda hızlı ve etkili kararlar verebilen bireyler yetiştirmek ister.
Bu belirtilen becerilerin öğrencilere kazandırılması günümüzde büyük önem taşımaktadır. Etkin vatandaşın en önemli özellikleri arasında yer almaktadır. Bu amaçla öğretim programları günümüz şartlarına güncellenmektedir. Bu programın amacına ulaşmasını sağlayacak kişiler öğretmenlerdir. Öğretmenler öğrencinin öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak için uygun koşulları sağlayan bir rehber konumundadır. Son yıllarda öğrencilerin belirtilen becerilere sahip olma düzeyleri veya bu becerilerin geliştirilmesi için kullanılan yöntem ve teknikler incelendiğinde argümantasyon temeli öğretimin bu amaç için kullanılan yöntemler arasında yer aldığı belirlenmiştir. Bu yöntemin kullanıldığı sınıflarda öğrencilerin akademik başarılanının arttığı, eleştirel düşünme, problem çözme, karar verme becerilerinin geliştiği ortaya çıkmıştır. Ama bu faydalarına rağmen ülkemizde argümantasyon yöntemi Sosyal Bilgiler derslerinde öğretmenlerin kullanımında tercih ettikleri yöntem arasında yer almamaktadır. Nedenleri arasında; argümantasyon yönteminin içeriği, bu yönteme uygun sınıf ortamlarının oluşturulamaması, değerlendirme teknikleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları gösterilebilir.
ARGÜMAN VE ARGÜMANTASYON NEDİR?
Argümantasyon kavramının temeli Latince’de “argumentum” kelimesine dayanmaktadır. “Argua” fiilinden türetilen bir isimdir. Kavramın sonuna Latince’de genellikle bir eylemi temsil eden fiillerin sonuna eklenen “mentum” eki eklenerek “argumentum” kavramı oluşturulmuştur. Günümüzde kavram; işaret etme, muhatap olduğu kişiye doğrudan veya dolaylı olarak bir tezi haklı çıkarma çabası şeklinde de düşünülmektedir. Argüman ve argümantasyon kavramları iki farklı anlamda kullanılmaktadır. Argüman, bir iddiayı desteklemek için yapılan tartışma sonucunda ortaya çıkan ürünü ifade ederken; argümantasyon, bu ürünün ortaya çıkma sürecini ifade etmektedir. Argümantasyon süreci bünyesinde tartışma yöntemini barındırmaktadır. Ancak argümantasyon süreci tartışmayı bünyesinde barındırmasına rağmen tartışmalar aynı anlamda kullanılması doğru olmaz. Argümantasyon, insanlar arasındaki davranışların, inanışların, tutumların ve değerlerin haklı çıkarılması konusunda yapılan yapılandırılmış şekli de denebilir.
STEPHEN TOULMİN VE ARGÜMANTASYON MODELİ
1950’ lerde popülaritesi artan argümantasyon yönteminin yaygın kullanımını sağlayan ünlü filozof Stephen Toulmin’dir. Argümantasyon modelini geliştirmiştir. Toulmin argüman kavramını; davranışlarını, inanışlarını, tutumlarını ve değerlerini haklı çıkarmaya çalışan insanlar tarafından iletişim sürecinde kullanılan neden veya gerekçe şeklinde ifade etmektedir. Bireylerin aynı durum, problem ile oluşturdukları argümanların birbirinden farklı olabileceğini ifade etmiştir. Toulmin geliştirmiş olduğu argüman modelinde argümanların altı bileşeni olduğunu ifade etmiştir. Bunlar;
a)İddia
b)Dayanak/Veri-Kaynak
c)Gerekçe
d)Destekleyici
e)Çürütücü
f)Sınırlayıcı
Bu bileşenler Toulmin tarafından şu şekilde açıklanmıştır:
İddia: Üzerinde tartışılan ifade, savunulan tez veya görüş.
Veri: Argümanı kanıtlamak için kullanılan gerekçeler veya kanıtlardır.
Destekleyici: Gerekçeyi desteklemek ve güçlendirmek için kullanılan ifadelerdir.
Çürütücü: Oluşturulan argümanın geçerli olup olmayacağı durumları belirten ifadelerdir.
Sınırlayıcı: Argümanın geçerli olabileceği durumları belirten ve aynı zamanda argümanı sınırlayan ifadelerdir.
Bu bileşenlere örnek olarak;
İddia: Harry bir İngiliz vatandaşıdır.
Veri: Harry Bermuda’ da doğdu.
Gerekçe: Çünkü Bermuda da doğan biri genellikle İngiliz vatandaşı olacaktır.
Destekleyici: Bermuda’da İngiltere’nin en az göç almış yeridir.
Sınırlayıcılar: Büyük olasılıkla
Çürütme: Fakat onun ailesi yabancı veya o vatandaşlığa kabul edilen bir Amerikalı ise bu kural geçersiz olur.
Gerekçe bileşeni veri ile idea arasında köprü görevi görmekte, çürütücü argümanın geçersiz olabileceği, sınırlayıcı ise geçerli olabileceği durumları ifade etmektedir. Toulmin, mantıksal tartışma yöntemlerinin günlük hayattaki tartışmaları yeterince açıklayamadığını fark etmiş ve informal mantık alanında 1958’de Tartışmanın Kullanılması kitabını yayınlamıştır. Klasik mantık düşünürlerinin o güne kadar tartışma ile ilgili sormadıkları soruları sormuştur. Bu açıdan Toulmin informal mantığın öcüsü olarak görülmektedir.
ARGÜMANTASYON YÖNTEMİNİN SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİNDE KULLANIMI
Günlük hayatımızda çatışmaların yer aldığı durumlarla karşılaşır ve tutarsızlıklarla uğraşmak zorunda kalırız. Bu sorunlara hızlı ve akıllıca çözümler üretmek isteriz. Argümantasyon bu sorunları çözmede en etkili yöntemdir. Bu yöntem son yıllarda başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünyanın hemen her yerinde eğitim alanında kullanılmaktadır. Araştırmalar, argümantasyon yönteminin Fen bilimlerinde ve Matematik de uzun yıllar kullanıldığını, Sosyal ve Beşeri bilimlerde ise son yıllarda kullanılmaya başlandığını göstermektedir. Özellikle Tarih konularında öğrencilerin geçmişi sorgulama becerisini geliştirmek için argümantasyon süreci kullanılarak yapılmış çalışmalar son yıllarda Sosyal Bilimler de yapılmış çalışmalara örnektir. Argümantasyon yönteminin derslerde kullanılması sadece konuların ilginç bir şekilde öğrenilmesini sağlamaz aynı zamanda bilginin daha kalıcı öğrenilmesini, öğrenilen bilginin hatırlanmasını, uygulanmasını ve sentez yapılmasını sağlar. Ayrıca eğitimde kalıcı öğrenmeyi sağlama, üst düzey becerilerini geliştirme, işbirlikçi problem çözme anlayışının oluşturulmasında etkili bir yöntemdir. Amerika’nın pek çok eyaletinde kaliteli argüman üretme becerisi, resmi müfredatlarda kazandırılması gereken beceriler arasında yer almaktadır. Argümantasyon ile ilgili yüksek profil standartlar ve göstergeler, argümantasyon becerisinin 21. yüzyılda insanların sahip olması gereken önemli beceriler arasında yer alacağını göstermektedir. Sorumlu, duyarlı, katılımcı, bilimsel düşünen ve karar veren bireyler yetiştirmeyi amaçlayan Sosyal Bilgiler dersinde argümantasyon yönteminin kullanılması oldukça önemlidir. Sosyal bilgiler öğretim programı içeriğinde toplumsal konulara sıkça yer verilmiştir, dolayısıyla öğrencilere bu ortamı sağlayabilecek uygun örnekler barındırmaktadır. Toplumsal sorunların eğitim ortamlarına taşınması gerektiğini savunan
Sadler ve Fowler, okullarda verilen eğitimin, bilim ve toplum arasındaki dinamik ilişkiyi yansıtması gerektiğini belirtmiştir. Belirtilen özellikleri incelendiğinde argümantasyonun Sosyal Bilgiler dersinde kullanılabilecek etkin bir yöntem olduğu açıktır.
ARGÜMANTASYON ÜRETİRKEN YAPILAN HATALAR
-Öğrenciler iddia ve veri arasındaki ayrımı yapmakta başarısız olmaktadırlar.
-İddiaların kişisel inançlara göre değerlendirilmesi veya kişisel tercihleri destek kullanılan kanıtlardan daha önemli görmek
-Bazen kişisel inançları desteklemek için verileri çarpıtarak kullanmak
-Altarnatif durumları veya çürütücüleri düşünmekte yaşanan başarısızlıklar
-Öğrenciler tarafından üretilen argümanların ayrıntılı olmaması
-İki taraflı argüman yapılarının oluşturulmasının pek mümkün olmaması
-Kanıt/veri kullanmadan iddiasını haklı çıkarmaya çalışmak
ARGÜMANTASYON YÖNTEMİNE UYGUN DERS TASARIMIN OLUŞTURULMASI
Argümantasyon yönteminin eğitimde beklenen faydayı sağlaması için derslerin bu yönteme uygun şekilde tasarlanması ve uygun ortamların oluşturulması gerekmektedir. Öğretmenlerin öğrencileri bu sürece katmak için daha fazla etkinlik yapmalıdırlar. Derste öğrenciler arasında kurulan etkili iletişim ve işbirliği üretmelerini etkilemektedir. Bunun için sınıflarda işbirlikli öğrenmeyi sağlayacak tartışma ortamları oluşturulmalıdır. Bu süreçte öğrencilerden savundukları tezler ile ilgili iddialar üretmeleri, iddialarını verilerle desteklemelerini, iddiaların haklı gerekçelerini sunmaları beklenir. Argümantasyon sürecinde öğrencilere tartışabilecekleri bir ortam sunarken onların bu ortamda rahat davranabilecekleri bir sınıf ortamı oluşturulmalıdır. Öğrenciler için bu yönteme dayalı etkinlikler tasarlanırken öğrencilerin ön bilgileri dikkate alınmalıdır. Çünkü öğrencilerin ön bilgileri tartışmayı etkilemektedir. Öğrenciler tartışmanın içeriği ile ilgili bilgi eksikliği yaşadıklarında argümantasyon sürecine ilişkin inançları ve istekleri azalmaktadır. Öğrenciler argümantasyon sürecinde akranları ile tartışırken yeni bilgilerini eski bilgilerinin üzerine inşa ederler. Öğrenciler zor fikirlerle karşılaştığında güven yerine hayal kırıklığı ve teslim olma duygusunu yaşarlar. Bu süreçte bunu engellemek için öğretmenler devreye girmektedir. Argümantasyon yönteminin derslerde daha etkili kullanılmasını sağlayacak başka bir yolda öğrencilerin ilgisini çekecek konular tartışma ortamları oluşturarak öğrencilerin argüman oluşturmalarını sağlamaktır. Argümantasyon basamaklarına uygun formlar oluşturmak argümantasyon sürecini desteklemenin ve öğrencileri daha kaliteli argüman üretmeye teşvik etmenin başka bir yolu olabilir. Soruların, önermelerin, farklı çözüm yollarının ve öğrencileri bilişsel
etkinliklere sürükleyecek diğer entelektüel ürünlerin yer aldığı formlar hazırlanarak öğrencilere sunulabilir. Bu sayede öğrenciler bilgi boşluklarının ve konu ile ilgili ne bilip ne bilmediklerinin farkına varabilirler.
ARGÜMANLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Argümantasyon yönteminin eğitimde kullanılmasının temel amacının öğrencilerin üst düzey düşünme, bilimsel düşünme, kara verme becerilerinin ve tartışma kültürünün geliştirilmesi olduğu, sosyal bilgiler eğitimi özelinde ise bu becerilere sahip etkin vatandaş yetiştirmek amacı ile kullanabileceğini daha önce belirtmiştik.
Peki bu yöntemi dersinde kullanan bir öğretmen öğrencilerin oluşturdukları argümanların kalitesini nasıl belirleyebilir?
Bu konuda farklı araştırmacıların geliştirdikleri farlı değerlendirme yöntemleri olmakla birlikte bu çalışmada Erduran, Simon ve Osborne tarafından geliştirilen “Analitik Değerlendirme Ölçeği” ele alınacaktır. Bu değerlendirme modelinde öğrenci argümanları içerdikleri argüman bileşenlerine göre Düzey 1 , Düzey 2, Düzey 3, Düzey 4 ve Düzey 5 şeklinde sınıflandırmışlardır. Her düzey kendi içinde sahip olduğu argüman bileşenlerine göre sınıflandırılmış ve argüman kaliteleri belirlenmiştir. Düzey 1 seviyesinde oluşturulan bir argüman basit bir iddiaya sunulan karşı bir iddianın bulunduğu veya sadece basit bir iddianın bulunduğu en zayıf argüman olarak kabul edilirken, Düzey 5 seviyesinde oluşturulan bir argüman tüm bileşenler ile birlikte birden fazla çürütücünün yer aldığı en kaliteli argüman olarak kabul edilmektedir. Araştırmacılar tarafından geliştirilen rubrik, ölçek veya standart formlar ile yapılan argüman değerlendirmesi öğrenci argümanlarının kalitesini belirlemek için ideal bir yoldur. Çünkü argümantasyon sürecinde öğrenciler pek çok söylemde bulunur ve argüman üretirler. Bu söylemlerin argüman düzeylerine uygun analiz edilmesi ve üretilen sözel ve yazılı argümanların kalitesinin belirlenmesi öğrenciyi sürece dahil olma konusunda daha fazla motive etmektedir. Araştırmaları değerlendirmek için rubrik kullanan öğrencilerin daha güvenilir ve tutarlı argüman üretme becerisi kazandıklarını ve daha iyi argüman yapıları oluşturduklarını ifade etmişlerdir.
SORULAR
1.)Argümantasyon yöntemi ile ilgili verilen bilgilerden aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A)Tarih konularında öğrencilerin geçmişi sorgulama becerisini geliştirir.
B)Bilginin daha kalıcı öğrenilmesini sağlar.
C)Üst düzey düşünme becerisini geliştirir.
D) Sınıflarda çokça kullanılan bir yöntemdir.
D)Argümantasyon yönteminde öğrencinin ön bilgisi dikkate alınır.
2)Argümantasyon yönteminin yaygın kullanımını sağlayan ünlü filozof aşağıdakilerden hangisidir?
A)Kuhn
B)Rigotti
C)Morasso
D)Toulmin
E)Simon
3)Toulmin argümanların altı bileşeni olduğunu ifade etmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bu altı bileşen arasında yer almaz?
A)İdea
B)Sınıflayıcı
C)Gerekçe
D)Destekleyici
E)Çürütücü
4) I)Öğrenciler iddia ve veri arsındaki ayrımı yapmakta başarısız olmaktadırlar.
II)Bazen kişisel inançları desteklemek için verileri çarpıtarak kullanmak.
III)Altarnatif durumları veya çürütücüleri düşünmekte yaşanan başarısızlıklar.
IV)Öğrenciler tarafından üretilen argümanların ayrıntılı olmaması.
Yukarıda verilenlerden hangisi yada hangileri argüman üretirken yapılan hatalar arasında yer alır?
A)I veII
B)I VE III
C)II ve IV
D)I, II, III
E)I, II , III ,IV
5)Argümantasyon yönteminin eğitimde beklenen faydayı sağlaması için aşağıdakilerden hangisi yapılması gerekenler arasında yer almaz?
A)Derslerin bu yönteme uygun bir şekilde tasarlanması ve uygun ortamların oluşturulması gerekir.
B)Öğrencileri bu sürece katmak için daha fazla etkinlikler yapılmalıdır.
C)Öğrencilerin argümantasyon sürecinde zor fikirlerle karşılaştığında hayal kırıklığı ve teslim olma duygusunu engellemek için öğretmenler devreye girmelidir.
D)Derse çoklu katılımı sağlamak için öğrencilerin ilgisini çekecek konular hazırlanmalıdır.
E)Öğrenciler arsında rekabet duygusu oluşturulmalıdır.
Cevap anahtarı: 1)D, 2)D, 3)B, 4)E, 5)E
ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Hazırlayan
Adı: Muhsin
Soyadı: GÜLER
No: 2014234100
Sınıf/Şube: 4/B
SÖZLÜ VE YEREL TARİH: Küçük Tarihçiler Olarak Öğrenciler Tarih Yazıyor
Sözlü Tarih:
Sözlü tarih başta sadece ekonomik alanda tarih bilgisi oluşturmanın yollarından biri olarak görülse de son dönemler de bir öğretim yaklaşımı olarak okullardaki tarih öğretiminde kullanılmaya başlamıştır. Sözlü tarih tarihsel konunun yaşayan tarih aktörlerinin dile getirdikleri verilerin işlenmesi ile ortaya çıkan üründür. Geçmişteki yaşam biçimleri, ev içindeki yaşam, çocukların yaşamı, kadınların yaşamı, yeme içme, eğlenme biçimleri, bayram kutlamaları, gelenek ve görenekler, kıtlık, hastalık, doğal afetler, çalışma hayatı gibi konular sözlü tarihin konu kapsamının önde gelenlerindendir. Okul düzeyinde sözlü tarih kullanımının olumlu yanı öğrencilerin bir tarihçinin tarih bilgisi oluştururken izlediği basamaklara ilişkin deneyimler geçirmesi ve metedolojik bir bakış çerçevesinde bazı kavramlara ilişkin farkındalık kazanmasıdır. Sözlü tarihin bir avantajı ise öğrencilerde tarihsel empatiyi geliştirmesidir. Sözlü tarih süreç olarak öğretmenin öğrenci gruplarına danışmanlık yapmasını gerektirmektedir. Sözlü Tarih Süreçleri Dört Basamağa Ayrılır:
1-Hazırlık Aşaması: Konu belirlenir.
Görüşme soruları belirlenir.
2-Uygulama Aşaması: Belirlenen sorular sorulur.
3-Rapor Edinme Aşaması: Rapor yazılır.
4-Sınıfta Sunum Aşaması: Hazırlanan çalışma öğrencilere sunulur.
Sözlü tarih rekabete dayanan bir çalışma olmaktan öte grup dayanışmasını geliştirir ve pekiştirir.
Sözlü tarih kavramına ilk kez sosyal bilgiler 4.sınıf öğretim programında geçmişimi öğreniyorum adlı ikinci ünitenin kazanımında rastlanmaktadır. Dördüncü sınıf programında sözlü tarih kavramı kullanılırken beşinci sınıf programında yerel tarih kavramı kullanılmıştır.
Yerel Tarih
İlköğretim çocuklarına ilişkin öğretimi belirlerken en çok dile getirilen ve doğru olan bakış açılarından biride öğretimde basitten karmaşığa, somuttan soyuta, yakından uzağa ilkesinin gözetilmesidir.
Yerel tarih öğretimi yaklaşımı öğrencinin yaşam alanı içerisinde yer alan tarihsel bir eserin ve şahsiyetin araştırılması ve sınıf arkadaşlarına veya öğrenci velilerine sunulması etkinlikleri bütünüdür.
Yerel tarih çalışmasının en önemli avantajlarından biri sözlü tarih çalışmalarında olduğu gibi öğrenciye küçük bir tarihçi sorumluluğu kazandırmasıdır.
Bu noktada öğrenci ders kitabı yazarının oluşturduğu tarihsel bilinci değil kendi keşfettiği bir bilince yönelmekte ve araştırmanın yönünü ve yöntemini kendisi anlamaktadır. Tüm bunlara paralel olarak öğrencinin araştırma becerisinin geliştiği sorun çözme iletişim kurma ve yaratıcılığa ilişkin becerileri de ön plana çıkar.
SORULAR:
1-)Aşağıdakilerden hangisi sözlü tarih süreçlerinin basamaklarından biri değildir?
A-) Hazırlık aşaması
B-) Uygulama aşaması
C-) Değerlendirme aşaması
D-) Rapor edinme aşaması
E-) Sınıfta sunum aşaması
2-) Sosyal bilgilerde sözlü tarih kavramına ilk kez hangi sınıfta hangi ünitede değinilmiştir?
A-)5.Birey ve toplum
B-)6.Güç yönetim toplum
C-)5.Kültür ve miras
D-)4.Geçmişimi öğreniyorum
E-)5.İnsanlar yerler ve çevreler
3-)İlköğretim çocuklarına ilişkin öğretimi belirlerken en çok dile getirilen ve doğru olan bakış açılarından hangisi gözetilebilir?
A-)Basitten karmaşığa
B-)Bilinenden bilinmeyene
C-)Bütünlük ilkesi
D-)Sosyallik ilkesi
E-)Öğrenciye görelik ilkesi
4-)Sözlü tarih sürecinde uygulama aşamasında aşağıdakilerden hangisi yapılır?
A-)Konunun belirlenmesi
B-)Belirlenen soruların sorulması ve yanıtların kaydedilmesi
C-)Rapor yazılması
D-)Görüşme sorularının belirlenmesi
E-)Hazırlanan çalışmanın öğrencilere sunulması
5-)Aşağıdakilerden hangisi sözlü tarihin konu kapsama alanına girmez?
A-)Gelenek ve görenek
B-)Hastalık
C-)Bayram kutlamalar
D-)Teknoloji
E-)Eğlence biçimleri
CEVAPLAR
1-)C 2-)D 3-)A 4-)B 5-)D
T.C
CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİEĞİTİM FAKÜLTESİ
DERS:
ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ-II
KONU:
DRAMA: EĞLENEREK ÖĞRENMENİN ANAHTARI
AD SOYAD:
SÜLEYMAN CEBECİ
NUMARA:
2014234098
1-GİRİŞ
Sosyal bilgiler derslerinin varoluş gerekçelerinin en önemlilerinden biri hayatın kendisi öğrenciye tanıtmak, yaşam içerisinde karşılaşacağı olay ve durumlara ilişkin farkındalıklar kazandırmaktır.
Yaparak yaşayarak öğrenme, öğrenilenlerin kalıcılığını artırır, dersin amaçlarının yerine getirilmesi noktasında önem kazanmaktadır.
Sosyal olay ve sorunların irdelenmesi, öğretim ortamında yaparak yaşayarak öğrenilmesi sosyal bilgiler dersinde çok zor olabilmektedir. Yani ‘yaparak yaşayarak’ öğrenme için gerekli olabilecek şarları oluşturmak her zaman kolay olamaya bilir.
Bu çerçevede drama, irdelenen olay yada durumu sanal ortamda öğrencinin zihninde ve sınıfta yeniden canlandırmaya olanak tanıması yoluyla ‘yaparak yaşayarak’ öğrenmeyi gerçekleştire bilmektedir.
Drama sözcüğü eski yunan da ‘yaşamak’ anlamında kullanılmıştır.
Drama öğrencinin önceki deneyimleri ve gözlemlerine dayanan bir süreç içermesi ve drama sonrasında da kendi anlamını kurmasında sorumluluğu eline almasından dolayı drama yapılandırmacı öğrenme anlayışına uygun bir yöntemdir.
Amaç ve içerikleri açısından drama ikiye ayrılmaktadır.
1-Doğaçlama(informal) drama
2-Yapılandırılmış(formal) drama
2-DOĞAÇLAMA(İNFORMAL) DRAMA
Öğrencilerin önceden belirlenmiş bir metne ya da senaryoya bağlı olmaksızın, çok kısa bir süre içerisinde konu ile ilgili oluşturdukları bireysel anlamlandırmaları ile yaratıcılıklarını sergiledikleri bir drama türüdür.
Öğrencilerin katılmaktan zevk duydukları bir drama çeşididir.
Konu ya da durum öğrencinin önceki deneyim ve yaşantılarına uygun olmalıdır. Uygun belirlenmeyen durumlarda drama amaç ve değerlerine ulaşamaz.
Aile ve aile içi ilişkiler, arkadaş ilişkileri, komşuluk akrabalık ilişkileri, vb. konular sınıflarda uygulana bilecek doğaçlama drama konularıdır.
3-YAPILANDIRILMIŞ(FORMAL) DRAMA
Bu drama türü daha çok yetişkin öğrencilere uygun olup bir takım sözel bilgilerin kazandırılmasında ya da yazılı bilgilerin daha kalıcı olarak zihinlerde yer etmesi gereken durumlarda kullanılmaktadır.
Etkinlik gerçekleştirilmeden önce öğrencilerin durum ya da olay ile ilgili araştırma yapması gerekmektedir.
Senaryonun genel çerçevesi çizilmelidir.
Dramanın genel yapısının öğrenciler tarafından belirlenmesi zorunlu kılınması nedeniyle daha uzun bir zaman alır ve katılanların araştırmaya yönelik becerilerini de geliştiren bir drama türüdür.
Genellikle Tarih ve Coğrafya ile ilgili konularda bu drama türü kullanılır.
4-DRAMANIN UYGULANMASI SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
1- İşlenecek konunun drama uygulaması için uygun olup olmadığı incelenmelidir.2- Dramanın sınıf içinde nasıl uygulanacağı ayrıntıları ile planlanmalıdır.3- Öğrenciler kendilerini rahat hissetmelidirler.4- Rol alacak öğrencilerin belirlenmesinde dikkatli olunmalıdır.5- Yapılandırılmış drama da öğrencilerin belirlenmesi, yapılacak araştırma için
belirli bir zaman tanınması, öğrencilerim karşılaşabileceği sorunların giderilmesi gerekmektedir.
6- Doğaçlama drama da ise, konu ve roller verildikten sora hem öğrencinin bireysel olarak, hem de grup olarak konu ile ilgili bir anlam ve bütünlük oluştura bilmeleri için birkaç dakika bir hazırlık zamanı verilmelidir.
7- Sınıf ortamı drama etkinliği için uygun olmalıdır.8- Dramanın sergilenmesi sırasında öğretmen müdahale etmemelidir.9- Sergilenen drama ile ilgili öğrencilerin görüşleri alınmalıdır.10-Sınıfça draması gerçekleştirilen konu üzerinde tartışılmalıdır.11-Ulaşılan sonuçlar tahtaya yazılmalıdır.
Değerlendirme süreci unutulmalıdır.
5-DRAMANIN YARARLARI
1- Drama pek çok boyutta öğrenciye katkı sağlayan bir öğretim yöntemidir.2- Öğrencinin aktif olmasını sağlar.3- Öğrenme sürecinde sorumluluk aldığı, ürete bildiğini, gördüğü ve
duyumsadığını başarma duygusunu tattığı bir sınıf ortamı yaratır.4- Öğrencinin özgüveninin oluşmasını sağlar.5- Bireysel ve grupsal karar alma becerisi geliştirir.6- Yaparak ve yaşayarak öğrenmenin gerçekleştirilmesini sağlar.7- Empati becerisin gelişmesine katkıda bulunur.8- Sözel ifade becerisinin gelişmesine katkıda bulunur.9- Jest, mimik ve kendini ifade ediş becerilerine de katkıda bulunur.10-Eğlenerek öğrenmeyi gerçekleştirir, dersin zevkli geçmesini sağlar.11-Öğrencinin derse güdülenmesini sağlar.12-Öğrencini sanatsal duyarlılığını geliştirir.
6-DRAMANIN SINIRLILIKLARI
Drama iyi bir hazırlık yapılmadığı, süreç iyi planlanmadığı takdirde öğrenciler tarafından zaman geçirilecek boş bir etkinlik olarak görülebilir.
Yapılandırılmış drama, öğretmen desteği verilmediği takdir de başarılı olamaya bilir.
Öğrenci beceri sınırlarının öğretmen tarafından dikkatlice belirlenmediği durumlarda, bağzı öğrenciler rollerinin hakkını veremediğini düşünebilir. Buda kendilerine olan güvenlerinin kaybına neden olabilir.
Roller nedeniyle, öğrencilerin bir bölümü arkadaşlarına lakap takabilir ya da kızdırabilir. Bunun içi önlemler alınması önerilir
SORU-1
Drama sözcüğü eski yunanda …….anlamında kullanılır.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere hangi kelime gelmelidir?
A- YaşatmakB- DiriltmekC- OynamakD- YaşamakE- Düşünmek
SORU-2
Drama amaç ve içerikleri açısından ikiye ayrılmaktadır. Bu ifadeye göre aşağıdaki şıklardan hangisinde drama türleri doğru olarak verilmiştir?
A- İnformal drama – Formal dramaB- Doğaçlama drama – Formal dramaC- İnformal drama – yapılandırılmış dramaD- Yapılandırılmış drama – lirik drama E- Formal drama – kurgulanmış drama
SORU-3
Aşağıdaki cümlelerden hangisi dramanın uygulanması sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalardan biri değildir?
A- İşlenecek konunun dramaya uygun olması.
B- Rol alacak öğrencilerin belirlenmesinde dikkat edilmeli.
C- Ulaşılan sonuçlar tahtaya yazılmalı.
D- Sergilenen drama ile ilgili öğrencilerin görüşleri alınmalı.E- Drama sergilenmesi sırasında öğretmen öğrencilere müdahale etmelidir
SORU-4
Erkan öğretmen bir konuşmasında şöyle demektedir: öğrencilerime geçen yıl sınıfta drama yaptırmıştım ve dersimiz çok eğlenceli geçmişti. Bu senenin başında dramayı yaptığımız iki öğrencimle karşılaştım ve bana dedikleri ilk şey ‘geçen sene ne güzel drama yapmıştık, hatta dramamızın konusu çevre kirliliği idi’. Ben bile unutmuşken öğrencilerimin drama konusunu hatırlamaları geçen yıl dersin verimli geçtiğinin göstergesiydi.
Yukarıdaki metinde drama ile ilgili hangi konuya değinilmek istenilmiştir?A- Yaparak ve yaşayarak öğrenmenin, öğrenilenlerin kalıcılığını artırdığıB- Dramanın öğrenciler üzerinde kötü bir iz bıraktığıC- Drama yapılan sınıftaki bütün öğrencilerin konuyu hatırladığıD- Dramanın bütün kazanımlarda uygulanması gerektiğiE- Çevre kirliliği konusunun hatırlanabilir bir konu olduğu
SORU-5
Genellikle Tarih ve Coğrafya ile ilgili konularda bu drama türü kullanılır
Daha çok yetişkin öğrencilere uygundur
Yukarıda bahsedilen drama türü hangisidir?
A- Doğaçlama dramaB- Yapılandırılmış dramaC- İnformal dramaD- Sosyal dramaE- Etkileyici drama
Cevaplar: 1-D 2-A 3-E 4-A 5-B
AYŞE ATAÇ
DELAL YILDIZ2014234066
[TARİH]NouS/TncTR
[Şirket adresi]
SOSYAL BİLGİLER’DE ATATÜRKÇÜLÜK KONULARININ ÖĞRETİMİ
Konuya giriş yapmadan önce Atatürkçülüğün ne olduğunu bilmemiz gerekiyor.
Atatürkçülük: Atatürk’ün düşüncelerini uygulamak, ülkülerini ve amaçlarını gerçekleştirmek, Türk toplumunun düzenini onun gösterdiği yönde biçimlendirmek, Türk yurttaşına ve ulusuna insanlık evreninde onun istediği değeri ve yüksekliği sağlamak ve bu inancı güçlendirmek çabaları olarak ifade edilmektedir.
Atatürkçülük bir ideoloji midir? İdeoloji nedir peki? Düşünceler bütünü.
Bu konuda Mustafa Kemal Atatürk’e hangi ideoljiye yakın olduğu sorulduğu zaman hiçbir ideolojinin izleyicisi olmadığını, taklitçilikten bilinçli bir şekilde kaçındıklarını, eğer bir benzetme yapmak gerekirse buna “ Biz bize benzeriz“ biçiminde yanıt vereceğini açıkça dile getirmiştir.
Bu durum Atatürkçülük ile ilgili konular başlığı altında öğretim programına “ Atatürkçü düşünce sisteminin şekillenmesine etkide bulunan konuların öğretimi“ ile gerçekleştirmeye çalışılmaktadır.
SOSYAL BİLGİLER VE ATATÜRKÇÜLÜK KONULARININ ARASINDAKİ İLİŞKİ:
Tanım olarak Sosyal Bilgiler: Sosyal ve insanla ilgili diğer bilimlerin içerik ve yöntemlerinden yararlanarak, insanın fiziksel ve sosyal çevresiyle etkileşimini zaman boyutu içinde disiplinler arası bir yaklaşımla ele alan ve küreselleşen bir dünyada yaşamla ilgili temel demokratik değerlerle donatılmış ,düşünen ve becerili vatandaşlar yetiştirmeyi amaçlayan bir çalışma alanıdır.
Yapılandırmacı yaklaşımın temel ilkeleri esas alınarak oluşturulmuştur. Yapılandırma aşamada Sosyal Bilgilerin üç geleneğinden yararlanılmıştır. Bu gelenekler:
1) Vatandaşlık Aktarımı olarak Sosyal Bilgiler
2) Sosyal Bilimler olarak Sosyal Bilgiler
3)Yansıtıcı sorgulama olarak Sosyal Bilgiler
Bu üç gelenekte ilköğretimin 1. Ve 2. Kademe sosyal bilgiler dersinde Atatürkçülük konularının öğretimini de zorunlu kılmaktadır.
Vatandaşlık olarak sosyal bilgiler en eski ve en yaygın yaklaşımdır. Bu yaklaşımın temel amacı ise toplumun temel kurum, değer ve inançlarının öğretilerini telkin ederek mevcut durumun devamını sağlamaktır.
TARİH ÖĞRETİMİNİN GENEL AMAÇLARI:
1)Öğrencilerin geçmişle alakasını çekmek
2)Öğrencilerin diğer ülkeleri ve kültürleri bilmesine ve anlamasına katkıda bulunmak
3)Geçişin ışığında günümüzü anlamak
4)Müfredatın diğer alanlarını zenginleştirmek
5)Disiplinli Çalışma ile zihni eğitmek
6)Öğrencileri yetişkin hayata hazırlamak
TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE ATATÜRKÇÜLÜK KONULARI:
Atatürk ilke ve inkılaplarının ilköğretim programlarına eklenmesi 1936 yılında görülen uygulamadır. Bu programda belirtilen amaçlardan birisi ise ilkokula devam eden çocuklar kuvvetli cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik, inkılapçı yurtaşlar yetiştirmektir ifade edimiştir.
4.ve 5. Sosyal bilgiler dersi mihver dersleridir.
Çocuğa bu dönemde kavramların, becerilerin öğretilmesine yoğunlaştırılmalıdır.
Sosyal Bilgiler yeni öğretim programında (2004) yer alan Atatürkçülük konuları: 2004 yılında kademeli olarak sosyal bilgiler öğretim programında yaşanan dönüşüm, Atatürkçülük konularında öğretimin de yeniden bir yapılanma sürecinin yaşanmasına sebep olmuştur.
SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE ATATÜRKÇÜLÜK KONULARININ ÖĞRETİMİNDE ÖĞRETMENİN ROLÜ:
- Bir eğitim sisteminin en önemli unsuru öğretmendir.- Öğretmenler, Atatürkçülükle ilgili konuları Atatürk ilke ve devrimlerini gerekçesiyle birlikte iyi
bilmeli; bu esaslara uyarak Atatürk’ün izinde yürüdüğünü göstermelidir.- Atatürkçülüğü bilmeyen hatta Atatürk karşıtı olduğu halde programında yer aldığı için
Atatürkçülüğü öğretmeye çalışan bu konuda başarısız olmaları kaçınılmazdır. Çünkü hiç kimse inanmadığı bir şeyi ikna edici biçimde öğretemez. Ne kadar rol yaparsa yapsın öğrenciler jest ve mimiklerden öğretmenin ciddiyetini ve konuya verdiği önemi onlar ve onun verdiğinden fazla önem veremez. ATATÜRKÇÜLÜK KONULARININ ÖĞRETİMİNDE KULLANILABİLECEK BAZI ARAÇVE GEREÇLER:
1)HATIRALAR: Hem siyasi hem ekonomik hem de toplumsal boyutunun ele alınması bakımından kayda değer tarihsel başvuru kaynakları arasında yer gösterilir.2)RESİMLER: Resimler, başta olmak üzere geçmişten günümüze kalan her türlü görsel malzeme tarihsel bilgiyi bünyesinde barındırır.
3)GAZETELER: Son yıllarda her sınıf düzeyinde bir öğretim aracı olarak kitle iletişim araçlarının kullanımında önemli bir araç görülmüştür. En yaygın olanıdır. Nedeni hem ucuz hem kolayca elde edilebilir.
1.SORU:
Atatürk ilke ve inkılaplarının ilköğretim programlarına kaç yılında eklendi?
A)1990
B)1946
C)1930
D)1936
E)1938
2.SORU:
Aşağıdakilerden hangisi tarih öğretiminin genel amaçlarından değildir?
A)Geçmişin ışığında günümüzü anlamak.
B)Müfredatın diğer alanlarını zenginleştirmek.
C)Disiplinli çalışma ile zihni eğitmek.
D)Öğrencilerin geçmişle alakasını en aza indirmek.
E)Öğrencileri yetişkin hayata hazırlamak.
3.SORU:
Sosyal bilgiler öğretiminde yaygın bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımın temel amacı toplumun kurum, değer ve inançlarının öğelerini telkin ederek mevcut durumun devamını sağlamaktır.
Yukarıda belirtilen açıklamaya göre Sosyal Bilgilerin hangi geleneğinden yararlanılmıştır?
A)Sosyal Bilimler olarak Sosyal Bilgiler
B)Yansıtıcı sorgulama olarak Sosyal Bilgiler
C)Vatandaşlık aktarımı olarak Sosyal Bilgiler
D)Problem çözme eğitimi olarak Sosyal Bilgiler
E)Tarih ve sosyal bilimlerin enteklektüel bakış açısı olarak sosyal bilimler.
4.SORU:
1986 yılında Sosyal Bilgiler dersi içinde yer alması gereken Atatürkçülükle ilgili konulardan hangisi 4. sınıfta öğretilmez?
A)Atatürk’ün Hayatı
B)Atatürkçü düşünce sistemi
C)Tehdit
D)Atatürkçü düşüncede özellik taşıyan önemli yaklaşımlar
E)Atatürk’ün özellikleri ve çeşitli yönleri
5.SORU:
Yaşanmış olaylardan ve görsel materyallerden yola çıkarak milli mücadele sürecinde yakın çevresini ve Türkiye’yi betimler.
Yukarıdaki kazanım hangi öğrenme alanı ve ünite ile ilişkilidir?
A)Gruplar, kurumlar ve sosyal örgütler/hep birlikte
B)Birey ve Toplum/Kendimi tanıyorum
C)Kültür ve Miras/Geçmişimi öğreniyorum
D)kültür ve miras/Adım Adım Türkiye
E)Küresel bağlantılar/Hepimizin dünyası
CEVAPLAR:
1)D 2) D 3) C 4) B 5) C
AYŞE ATAÇ
YILDIZ KAYA
2014234076
[TARİH]NouS/TncTR
[Şirket adresi]
SORULAR
1.Ders Kitapları, Talim ve Terbiye Kurulu tarafından belirlenen kriterler doğrultusunda hazırlanmıştır?
Aşağıdakilerden hangisi ders kitaplarının hazırlanma sürecinde dikkat edilmesi gereken kriterlerden biri değildir?
A) Bilginin nasıl üretileceğine ilişin vurgu yapar
B) Bilişim teknolojisinin etkin ve verimli kullanımını teşvik eder
C) Kişi, kurum ve kuruluşları yıpratıcı unsurları taşır.
D) Öğretmenin rehberliğiyle öğrenciyi merkeze alır.
E) Demokrasi ve insan hakları ile kültürel ve evrensel değerlere katkı sağlar.
2. Aşağıdakilerden hangisi sosyal bilgiler kitaplarının değerlendirme ölçütlerinden biridir?
A) Kitaplarda sözlük kısmına yer verilmeli
B) İçerikte güncellik ilkesi dikkate alınmamalı
C) Dil bilgisi kurallarına ters olmalı
D) Bireysel farklılıklar dikkate alınmamalı
E) Ders sürelerini öğretmen ayarlamalı
3) Yapılandırmacı yaklaşıma göre işlenen konuların hazırlanmasındaki aşağıda yer alan kurgulardan hangisi yoktur?
A) Kişiler arası diyalog
B) Çizgi roman karakterlerinin kullanılması
C) Karikatür
D) Günlük tutmak
E) Proje ödevİ
4) Sosyal bilgiler programı kaç yılında yenilenmiştir?
A) 2002
B)2010
C)2000
D)2004
E)2015
5) Aşağıdakilerden hangisi öğretmen kılavuz kitabının hazırlanmasındaki aşamalardan değildir?
A) Öğrencilerin gelişim farklılıkları dikkate alınır.
B) Diğer derslerle bağlantı kurulur
C) Örnek ve uygulamalara yer verilmez
D) Günlük hayatla bağlantılı işlenir
E) Konuların Çoğunluğunda verilen kavramlarla ilgili sözlük bulunur.
CEVAPLAR
1-C
2-A
3-C
4-E
5-D
GİRİŞ
• 2004 yılından itibaren yayınlanmaya başlayan yeni sosyal bilgiler ders kitapları önceki dönemde hazırlanmış olan ders kitapları ile hemen hemen her açıdan farklılık göstermektedir.
• Kitapların içeriği, görsel unsurları, hazırlık ve değerlendirme soruları tamamen değişmiştir.
• Ders kitaplarının içerik açısından değişmesinin en önemli yönü konuların sunum şekilleridir.
Yapılandırmacı yaklaşıma göre doğrudan bilgi aktarımı yapılmayıp konular çeşitli kurgular dahilinde verilmesi gerekmektedir.
• Sosyal bilgiler yapısından dolayı sürekli bir değişim söz konusudur çünkü sosyal bilgiler bireyi ve toplumu ilgilendirir, birey ve toplum değişmekte ve gelişmektedir.
• Sosyal bilgilerin değişimi özellikle ders programı ve ders kitapları ile alakalıdır.
• Talim ve terbiye kurulu tarafından bütün derslere yönelik 2004 ve 2006 yılında program değişikliği yapıldı.
• Eski ders programı davranışçı yaklaşıma göre uygun hazırlanmıştı. Son değişiklikle Yapılandırmacı yaklaşıma uygun hazırlanmıştır.
• Bu durum ders kitaplarının yapı ve içeriğini değiştirmiştir.
• Öğretmenlerin dersi yürütmelerinde ilk ve temel kaynak ders kitaplarıdır. Ders kitabı etkili ve verimli bir dersin işlenmesi için yardımcıdır.
Ders kitapları öğrenme ve öğretme sürecinde özellikle planlı eğitim uygulamalarında öğrencilerin neler öğreneceğini ve öğretmenlerin neler öğreteceğini önemli ölçüde etkileyen bir kaynaktır
DERS KİTAPLARININ HAZIRLANMA SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN KRİTERLER
1. Öğrencileri: milli,ahlaki ,insani,manevi ve kültürel değerler bakımından besleyen; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmede yol gösteren ve bu değerlerle ilgili ders konularını sevdiren okuma metinlerini içerir.
2. Türk milli eğitiminin genel amaçları ve temel ilkeleri ile kitabın hitap ettiği eğitim kurumunun amaçlarına uygun olur.
3. Atatürk ilke ve inkılapları ile ilgili konulara, öğretim programlarına ve kurulca alınan kararlara uygun olur.
4. Demokrasi ve insan hakları ile kültürel ve evrensel değerlere katkı sağlarlar.
5. Bilginin nasıl üretileceğine ilişkin vurgu yapar.
6. Türk toplumunun sosyal, ahlaki, kültürel, ve tarihi değerlerini geliştirerek yaşatır.
7. Kişi, kurum ve kuruluşları yıpratıcı unsurları taşımaz
DERS KİTABI
• Öğrencilerin kullandığı üçlü takımın en temel kitabıdır.
• Yeni sosyal bilgiler programı öğrenme alanları ve bu alanlar içerisinde ünitelerden oluştuğu için ders kitabı da ünitelerden oluşmaktadır.
• Her ünitenin ilk iki sayfası oryantrasyon yani uyum sayfası olarak belirlenmiş ve üniteye bir giriş niteliğinde sunulmuştur.
• Daha önceki ders kitaplarında sadece açık uçlu sorulara yer verilirken yeni kitaplarda
• Doğru yanlış
• Çoktan seçmeli
• Eşleştirmeli
• Açık uçlu sorulara yer verilmiştir.
Ayrıca performans değerlendirme, portfolyo, öz değerlendirme, akran değerlendirme, öğrenci değerlendirme vs. ölçme değerlendirme formlarıyla da ölçme değerlendirme yapılmaktadır
KURGULAR
1. Bir kanıt ve gerçek belge niteliğinde gazete haberleri çıkış noktası kabul edilerek kullanılması
2. İnternet sayfalarının düzenlenerek kopyalanması
3. Kişilerarası diyalog
4. Çizgi roman karakterlerinin kullanılması
5. Karikatür fıkra bilmece gibi mizah ürünlerinin işlendiği bir köşenin oluşturulması
6. Günlük tutmak
7. Görsel materyal sorgulaması
8. Tarihi şahsiyetlerin konuşturulması
İÇERİK
Dersin öğretim programını kapsayacak şekilde düzenlenir. Dersin kazanımlarının tümünün işe koşulup koşulmadığına dikkat edilir. Kazanımların ve yeterliklerinin aynı ifadeyle kitapta yer alması beklenilmez. Kazanımlara dolaylı olarak yer verilmesi, tüm kitapların homojen bir yapıya bürünmemesi açısından önemlidir.
İÇERİĞİN AŞAMALARI
• Güncel olaylardan esinlenmeli
• Konular sınıf seviyesine uygun olmalı
• Konular ve üniteler bilimsel düşünme yöntemini güçlendirecek şekilde işlenmeli
• Dersin özelliğine göre ünite ve konular arasında uygun bir denge kurulmalı
• Kazandırılacak bilgi, beceri, tavır ve tutumlar ile değerler sınıf seviyesine uygun kavram ve örneklerden hareket edilerek verilmeli
• Diğer dersler ile bağlantı kurulmalı
• Konular öğretim ve yardımcı unsurlarla desteklenerek anlaşılır hale getirilmeli
• Yeri geldiğinde deyimler, atasözleri, destanlar vb. kaynaklar kültürümüzün gelişmesini ve devamlılığını sağlayacak şekilde olmalı
• Konuların işlenişinde gereksiz bilgi ve ayrıntıya yer verilmez.
DİL, ANLATIM ÜSLUP
1. Yaşayan Türkçe doğru, güzel ve etkili kullanılır.
2. Türkçeleşmiş kelimeler, yaşayan Türkçe’nin bir parçası olarak değerlendirir.
3. Öğrencilerin seviyelerine uygun yeni kelimeleri öğrenmelerine fırsat veren zengin ve akıcı Türkçe’nin kullanılmasına özen gösterilir.
4. Cümleler öğrencinin zihnindeki bilgilerin yapılandırılmasına yönelik olarak kurulur.
5. Paragraf düzenleme kurallarına uyulur ve paragraflar arasında anlam ve mantık ilişkisine dikkat edilir.
6. İlköğretimin ilk üç sınıfında soyut kavramların kullanılmasından kaçınılır.
ÖĞRENCİ ÇALIŞMA KİTABI
Öğrenci çalışma kitabı öğrencilerin kazanımları tam anlamıyla elde etmelerine yönelik ekstra etkinliklerin yer aldığı, araştırma ve ödevleri ile ilgili çalışmaların bulunduğu ders kitabı tamamlayıcısı niteliğindedir
ÖĞRENCİ ÇALIŞMA KİTABININ HAZIRLANMASI
• Öğretim programlarında yer alan amaçlar doğrultusunda öğrencilere bilgi ve beceri kazandırılmasında yardımcı olacak ve öğrenmeyi pekiştirecek unsurlara yer verilir.
• Konular öğrencinin öğrenmesini kolaylaştıracak ve ilgisini çekecek grafik şekil resim fotoğraf vb. görsel ögelerle destekleme
• Öğrencilerin yeteneklerini geliştirmede yardımcı olacak çeşitli örnek,alıştırma, işlenen konular ve ünitelerle ilgili internet adresleri ve okuma kaynaklarına yer verilir.
ÖĞRETMEN KILAVUZ KİTABININ HAZIRLANMASI
• DÖRT BÖLÜMDEN OLUŞUR BUNLAR:
1. Sosyal bilgiler programının ve öğretmen kılavuz kitabının tanıtımına yönelik bilgiler.
2. Söz konusu üniteye ilişkin açıklayıcı bilgiler: Öğrenme alanı bilgisi, ünite hakkında genel bilgi, kazanım tablosu, Atatürkçülük kazanımları, değer de beceri açıklaması, ünitede kullanılabilecek kaynakların listesi vs.
3. Ders kitabı sayfalarının ve ilgili açıklamaların yer aldığı bölüm
4. Ünite sonlarında öğretmene ek bilgi sunmak amacıyla bilgi notları ve öğrenciyi değerlendirmede kolaylıklar sağlayacak ölçme-değerlendirme ölçütleri ve tabloları.
ÖĞRETMEN KILAVUZ KİTAPLARININ HAZIRLANMASI
Öğretmen kılavuz kitabında:
a) Konuların işlenişinde ulaşılmak istenen hedefler belirtilir.
b) Öğretim programlarında yer alan amaç ve açıklamalar doğrultusunda öğrencilere bilgi, beceri, tavır ve tutumların kazandırılmasında öğretmene yardımcı olacak ve öğretmeyi kolaylaştıracak açıklayıcı bilgiler yer alır.
c) Öğretmeyi ve öğrenmeyi kolaylaştırmak amacı ile ilgi çekici değişik örnek ve uygulamalar yer alır.
d) Bilgi, beceri, tavır ve tutumlar ile değerlerin öğrencilere kazandırılabilmesi için kullanılabilecek araç-gereçle birlikte öğretim yöntem tekniklerine yer verilir.
• DERS KİTAPLARININ İNCELEME USUL VE ESASLARI
• İnceleme komisyonları baskıya hazır nüshaları; ilgili dersin öğretim programları ile bu yönergenin ders kitaplarının nitelikleri, ders kitaplarının hazırlanmasına ilişkin hükümler doğrultusunda içerik; dil, anlatım ve üslup; öğrenme, öğretme ve ölçme-değerlendirme; teknik, tasarım ve düzenleme yönlerinden inceler ve ilgili dersin Kurul tarafından belirlenen puanlamaya esas olan kriterleri doğrultusunda değerlendirir.
• SOSYAL BİLGİLER DERS KİTAPLARINI İNCELEME VE DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ
• Öğrencilerin kitaptan verimli bir şekilde yararlanmasını sağlayacak unsurları ve organizasyon şemasına yer verilmeli
• Öğretim programı kazanımlarına ve kazanımlarla ilişkilendirilmiş beceri ve değerlere yer verilmeli
• Bilimsel hata ve bilgi hatası olmamalı
• Sınıf düzeyine uygun olmalı
• Ders kitabı, öğretmen kitabı ve çalışma kitabı ile ilişkilendirme yapılmalı
• Hacim bakımından programdaki dağılımın ve ünitelere ayrılan ders sürelerinin önerilen oranlara uygun olmalı.
TARİH KONULARININ ÖRETİMİNDE ÖĞRENCİLERİN YAZMA BECERİLERİNİN
GELİSTİRİLMESİNDE KULLANILABİLECEK ETKİNLİKLER
Öğrencilerin yazma becerilerinin kullanmanda yasadıkları zorlukları aşılması için öğretmenler çeşitli etkinlikler hazırlayarak onlara yardım edebilir öğrencilerin kompozisyon yazma becerilerini geliştirmek için etkinlik geliştiren Scota göre öğretmen öğrencileri desteklerse bu beceri gelişir .Yazma aktivitelerinin konu alanında kullanılması öğrencilerin analiz etme ,olguları karşılaştırma ve ilgi materyalleri sentezlemede ,öğrenmede oldukları bilgiler ile daha önceden bildikleri arasında bağlantı kurmasında yardımcı olur.
Yazma etkinliklerinin tamamının bir arada değil konu ya da ünite içerisinde uygun zaman diliminde dağılarak gerçekleşmesi öğrencilerin sıkılmasını önleyecektir .
Yazma Öncesi Etkinlikler
Öğretmenler ,öğrencileri yazmaya motive etmek ilgi, bilgi ve psikoloji vs.bakımindan hazır hale getirmek amacıyla yazma öncesinde bir takım etkinlikler gerektirebilir. Yazma öncesi etkinlikler öğrencileri yazma konusunda cesaretlenir.
Bunlar;
a) Beyin Fırtınası Yaratıcı düşünmeye teşvik etmek için dersin ya da konunun başlangıcında önemli rol oynar. En önemli kuralı akıllarına ilk gelen fikirlerin söylenmesidir .Sınıf içerisin de birkaç öğrenci
seçilerek verilen konu ile ilgili zihinlerin de gelenleri tahtaya yazmaları istenir. ,diğer öğrencilerden bu cevaplara yeni örnekler getirmeleri sağlanır
b)Okuyarak Yazma Etkinlikleri
Tarih eğitiminde kullanılan standart yaklaşım öğrencilere bir tarihsel olay ya da dönem hakkında okuma yaptırmak ve daha sonra onları okudukları yazdırmaktır .
c)Resim ve Fotoğraf izletme
Çeşitli resim ve fotoğraf verilerek öğrencilerden bu dokümanlardan yola çıkarak tarihsel metinlerini oluşturmaları istenir.
d)Film ve Video izletme
Tarih derslerin de görsel araçlardan yararlanılarak ,öğrencilerin ileride bir film yada belgelerden hareketle tarihsel metin yazmaları sağlanabilir.
Bunlar dışında öğretmen ,öğrencilerin yazma çalışmalarına alışmaları için öğretime kolaylaştırıcı ve destekleyici tekniklerde kullanılabilir .Bunlar; sınıflama kartları ,nedensellik kartları, yardımcı kağıtlar, paragraf ve cümle başlangıçlarının verilmesi paragraf oluşturma teknikleri gibi, destekleme teknikleri kullanılarak öğrencileri yazma konusunda cesaretlendirebilir .
Counselle göre ,öğrencilerin metin yazma konusunda karşılaştıkları güçlüklerin üstesinden gelmeleri için birtakım stratejiler geliştirmesidir.Öreneğin,çok sayıda farklı sınıflandırma etkinlikleri yapmak ,öğrencilerin tarihi bilgiye seçme ,sınıflandırma ve kategoriye ayırmasına yardım eder.
Yapılabilecek aktiviteleri şöyle örneklendirmiştir;
1-Sınıflandırılmış kriterleri sınıflandırmak
Roma Hukuku altında insanlar mutlu muydu? Sorusuna cevap vermeleri istenir .Buna cevap vermek için öğrenciler sayfayı ikiye bölerek insanlar mutluydu çünkü ...., insanlar mutlu değillerdi deyip nedenlerini sıralayabilir .
2-Zor kavramların ve terimlerin anlaşılmasında sınıflandırma
Counselle göre ,nedensellik ve sonuçları gösterilmesinde diyagramlardan yararlanılabilir.
Sosyal ,politik ve ekonomik nedenler arasındaki etkileşimi anlamak için en iyi fikir veren diyagramını kullanmalarını sağlamaktır.
Venn diyagramı özellikle belli başlı kategoriler arasındaki ilişkiyi, benzerlik ve farklılıkları gösterir.
Flow diyagramı ve Ripple diyagramı, da neden ve sonuç ilişkilerinin göstermesin de kullanılır .
3-Kendi sınıflandırma kriterlerini seçme
Öğrenciler ,bilgi seçmek için kendi kriterlerini kullanmaları konusunda cesaretlendirmelidir Örneğin; Hastings Savaşını niçin William kazandı? Sorusuna öğrenciler «William «Horold» başlıkları altında ya da «Şans “Askeri beceri» ve «Zamanlama «gibi kendi kesitlerine göre sınıflandırma yapabilir.
TARİH KONULARININ ÖĞRETİMİNDE ÖĞRENCİLERİN YAZMA BECERİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİNDE KULLANILABİLECEK METİN TÜRLERİ
Bazıları;
Bir ölü hakkında yazılan kısa anma yazısı (Obituary)
Fielding’e göre ,bir ölü hakkında yazılan bir yazı bir kişinin yaşamının bir yorumlaması ve özetidir .
Bu tür yazılarda ünlü kişilerle ilgili birinci elden bilgi bulmak mümkündür
İkincil elden kaynaklardan yararlanmak da yazılan anma yazısı öğrencilerin araştırma yapma ,yaratıcılık ,hikaye anlatma becerilerini ve yazma becerilerini geliştirir.
Mektup yazma
Eleştirel düşünmeyi ,tartışmayı yazmayı ve yaratıcılığı artıracak olan bu etkinlik mutlaka tarih dersin de kullanılmalıdır.
Mektup yazma etkinliği ,öğrencinin geçmişi görebilmesi için önemli bir güdü oluşturur.
Belirli bir zaman ait mektuplar sınıf ortamına getirilerek ,öğrencilerden sanki bu mektuplar kendilerine yazılmış gibi bir cevap yazmaları istenilebilir .Bu yolla öğrenci geçici olarak tarihin içine girerek ,kendini başka bir yerde ,başka bir zamanda hissederek çalışı.
İki çeşit mektup vardır resmi mektup ve kişisel mektup.
Resmi mektup tam ve açık olmalödır.Dilbilgisi kurallarına dikkat edilmelidir .Kişisel mektupta buna gerek yoktur.
Şiir
Geçmişte yaşamış insanların tarihsel olayın akışı içeresinde duygu ve düşüncelerinin anlaşılması çabasına girilmesi tarihsel empati etkinlikleri aracılığıyla sağlamaya çalışmaktır.
Broşür
Müze , tarihi mekan veya herhangi bir şehir kurum vs. tanıtılacak bir broşür hazırlamak görevi öğrencilerin edindikleri bilgileri hem yazılı hem de görsel boyutlu bir ürüne dönüştürmüş olmalarını sağlayacaktır.
Senaryo
Öğrencilere belirli bir isim listesi verilerek (Wilson, İsmet İnönü),bu kişilerle bir görüşme senaryosu yazmaları istenebilir .
Bu senaryo hem görüşmeyi yapanın hem de adayın soru ve cevaplarını içermelidir.
Gazete sayfası hazırlama
Tarih derslerin de öğrencilerden tarihsel bir aktörü seçerek seçtikleri kişinin yaşamının önemli olaylarını gösteren bir gazetenin ön sayfasını hazırlamaları istenebilir.
Günlük yazma
Günlük yazma resmi olmayan doğal tepkiler olduğu için öğrencilerin düşünme ve yazmalarını sağlar.
Öğrencilerin sentez oluşturmaları için iyi bir ayraçtır.
Günlük yazı yazma öğrencilerin yüksek eleştirel düşünme becerilerini kullanımını sağlar.
Günlük yazma çeşitleri şu şekildedir
Öğrenme günlüğü;
Öğrencilerin defterlerini iki sütuna ayırarak okumalarından öğrendiklerini yapılandırdıkları okuma günlüklerinin özel bir çeşitlidir .
Okuyucu günlüğü;
Bu çalışma öğrencilerin her okuma ödevine resmi olmayan bir okuyucu yanıtı yazmalarını içermektedir .
Öğrenme günlüğü
Öğrencilerin defterlerini iki sütuna ayırarak okumalarından öğrendiklerini yapılandırdıkları okuma günlüklerinin özel bir çeşitidir .
Okuyucu günlüğü
Bu çalışma öğrencilerin her okuma ödevine resmi olmayan bir okuyucu yanıtı yazmalarını içermektedir
Kelime günlüğü;
Öğrenciler metleri ile ilgili anahtar kelimelerin tanımını kendi kelimeleri ile yazarlar
Beyin fırtınası ya da serbest yazma günlüğü;
Öğrencilerin bir probleme oldukça hızlı bir şekilde cevap vermesi için fikirlerini not almasıdır.
Rol oynama günlüğü;
Herhangi bir zaman da yaşamış bir kişiymiş gibi yazmayı gerektirir.
Özet günlüğü;
Öğrenme öncesi ,öğrenme boyunca ve öğrenme sonrası kullanılan KWK günlükleri öğrencinin öğrenme yeteneklerini artırmaktadır. Özet günlükleri ise öğrenmenin sonunda kullanılırsa daha etkili olmaktadır.
Günlük yazmanın dört biçimi vardır
1-Zihin haritası
Kısa sürede yapılan özel bir noktalama tekniği olarak matematikçi psikolog ve beyin araştırmacısı olan Tony Buzan tarafından geliştirildi.
Zihin hatırlama süreci ile düşünceleri organize etme ve beyin fırtınası ile kişinin bütün beynini kullanmasına izin verir
Bilgiyi organize etmeye yarar yaratıcılığı geliştirir ve akılda gücünü artırır.
2-Sanatsal yazma
Öğrencilerin araştırmanın istediği bilgiyi yazar
3-Yaratıcı yazma
Bu etkinlik yazarak bir ürünün yaratılmasını sağlayan yüksek düşünme becerilerini içerir
Öğrencilere tarihsel bir olayın sonucu yeniden yazdırabilir ,ünlü lidermiş gibi davranabilirler
4-Yansıtıcı günlük yazma
Öğrencilere sosyal bilimler içeresindeki bir konu hakkında değerlendirme yapmaları konusunda bir soru verilir.
Günlük yazmada kullanılabilecek stratejiler
a)Serbest yazma
Öğrencilerin konu hakkında kendi başlarına düşünmelerini gerektirir.
Daha önemlisi bu çalışmalar var olan fikirleri, tutumları ,soruları ve değerleri tanımlar
b)Hikaye yazma aralığıyla anlatı oluşturma
Hikaye yazma ,öğrencilerin çalışan bir ünitede ki olgular ve olaylardan bir anlatı yaratmalarını sağlar .
c)Okuyarak yazmak
Günlük yazmak öğrencileri okudukları hakkında düşünmeye ,okuduklarından ne anladıklarını keşfetmeye ve önemlerini belirlemeye teşvik eder.
d)İnteraktif yazı aralığıyla diyalog geliştirme
Öğrencilere gayrı resmi olarak tarihsel bir problem çerçevesinde diğerleri ile yazılı görüşme yapmamalarını sağlar
e)Üst bilişsel (meta-cognitive)yazma aralığıyla kendini yansıtma
Yazma öğrencilerin kendi düşünceleri hakkında düşünmelerine de yardımcı olur.Örneğin;Öğretmen öğrencilerden benzer sorularla ilgili olarak düzenli aralıkla cevaplamalarını ister onlara fikirlerindeki derişiklikleri gösterir. f )Genel okuma aralığıyla toplumsal yapı
Günlük yazma etkin olarak bütün öğrencilerin çalışma materyallerinin anlamlarını içerir. Bu sürecin en önemli basamağı öğrencilerin sınıfta günlük yazılarının sesli bir şekilde okumasını istemektedir.
Tarih metinlerinde paragraf oluşturma teknikleri
Bir metin içerisin de yazılan her paragrafın ilk cümlesi genel tartışma içeresinde o paragrafın rolünü göstermektedir.
Öğretmen ,öğrencilere bilgilerini organize etmede yardımcı olarak ve her bir paragrafın ilk cümlesinde kullanabilecekleri giriş cümlesi örnekleri vardır.
Hamburger’Metoforunu kullanma
Hamburger benzetimi ,öğrencilere nasıl kısa makaleler, ya da paragraf oluşturacaklarını ,öğreten bir kanada kavramıdır .
Susamlı tohumlu en üst Kısım; Bir duruma başlama ,tartışmayı özetleme
Etli yassı köfte; Tartışmayı destekleyecek kanıtlar
Hamur gibi alt kısım ;Sonuç
AÖA(Anafikir,Örnek,Açıklama)
Harris tarafından geliştirilmiştir
Her bir paragrafın başına ana fikir cümlesi yazılır ,bu ana fikri açıklayacak bir örnek verilir ve daha sonra da önemi açıklanır.
Araba yarışı metaforu(Grand Priks)
Banham tarafından kullanıldı.
Basamak1.Yarışma öncesi kontrol
Soru anlaşıldı mı?
Basamak2.İlk kıvrım-Giriş yazma
Farkı yorumları özetledin mi
Basamak3.İyi kral doğrulaması
John iyidir ’in kanıtları
Basamak4.Kanıt hileleri (iyi kral)
Güvenilmez kanıtların örnekleri
Basamak5.Kötü kral doğrulması
John’un zalim olduğunun örnekleri
Basamak6.Kanıt hileleri (Kötü kral)
Güvenile kanıtların örnekleri
Basamak7.Yüksek hızda keskin viraj karşılaştırma
Johun diğer mozaklardan daha iyi olduğunu gösteren örnekler
Basamak8.Final Bendi-Sonuç
Bir yargıya ulaşma
Robkg (Rafts) tekniği
RAFTS açılımı-Rol(Role);
Okuyucu kitlesi (Audience);Biçim(Format),Konu((Topic);Güçlü filler (strong)verb(s)dir.
Kanadalı eğitimlerin eleştirel düşünme üzerine yazılmış kitap serilerinde savundukları ve öğrencilerin yazma becerilerinin gelişmesi üzerine odaklı bir araçtır.
Kısa süreli / Dakik yazma
Dersin başlangıcında dersin anlaşılmasını sağlamak amacıyla öğrencilere 5 dakikalık bir süre içerisinde işlenecek konu ile ilgili bir soruya cevap yazmalarının istenmesinin öğrencinin o gün ki konuya odaklanmasını sağlamaktadır. Ders sonunda da özet amaçlı istenebilir
Okuyucu Yanıtı
Bu etkinlikte öğrenciler kağıda iki Kısıma ayrılır .İlk kısım olan ‘okuyucu yanıtı biçimi ‘kısmında direk okudukları ve tepkileri ile ilgili sorular yazmalar tavsiye edilir ve çalışma basamakları önerilir ikinci kısımda ‘Okuyucu yanıtı birimi ’öğrenciler okuduktan sonra metinlerini tamamlar.
YKBT(Yazılan kısa ve basit tut)
Tarih dersinde öğrenciler yazmaktan hoşlanırlar araştırmalara göre
Microthemes(spesifik konular ile ilgili yazma çalışmaları)
Bu etkinlikler ile öğrenciler özetleme ve as sözle çok şey anlatmayı öğreneceklerdir. Önemli olan öğrencilerin kendi kişisel düşüncelerini yazmalarıdır. Aynı zamanda bu öğrencilerin ders süresini takip etmelerini sağlamış ve sınavlara hazırlanırken kullanışlı olmuştur.
Sınav öncesi yazma çalışmaları
Sınav öncesinde sınavda gelebilecek sınav sorusuna benzer bir soru ile yapılan bir çalışmadır. Bu etkinlikler öğrenciler notları kullanmaları konusunda serbest bırakılamıdır.Yazma süreleri bittikten sonra ikili ya da üçlü grup halinde yazılanları gözden geçirmektedir.
Sınıf içerisinde Anti-Plagiarism çalışmalarını pratik yapma stratejisi Sınıf içerisin de 2 yada 3 dk. ‘lık süre içerisinde ders kitabından bir sayfa seçilerek öğrencilere okuma yaptırılır. Daha sonra ders kitabı kapattırılır hatırlayabildiklerini yazmaları için 5 dk. süre verilir. Sonra tekrar açılarak yazdıklarının doğruluğunu kontrol etmeleri istenir
Şöhret (Fame) Stratejisini kullanımı
İyi öğrencilerin yazıları boşa değildir .Onlar yüksek puan alırlar. Bu çalışmalar örnek olması amacıyla fotokopi yoluyla çoğaltılarak saklanabilir. Okul kütüphanesinde rafa konulabilir.
Tarihsel Metin Yazmada Grafik Düzenleyicilerin Yeri
Öğrencilerin bilgileri sadeleştirmelerini önemli bilgileri ayırt etmelerini ,bağlantıları ve çıkarımlarını kolaylaştırır.
Grafik düzenleyiciler yazma sürecine en önemli etkisi öğrencilerin küçük kümelemeler ya da şekiller vasıtasıyla
bilgileri ve anahtar kavramlar etkili bir şekilde hatırlamasını sağlamasıdır
B-B-Ö (Bildiklerim- Bilmek İstediklerim- Öğrendiklerim)
Yazarak öğrenme stratejisinden birisi K-W-L dir.
Okuduğunu anlama becerilerinin geliştirilmesinde kullanılan bu strateji öğrencilerin yazma becerilerinin geliştirilmesinde önemli bir yer tutar
K-W-L Kartları öğrencilerin ne bildiklerini (what students know)ne bilmek istediklerini ve ne öğrendiklerini (what they learn)gösterir. Kelime Ağı Oluşturma
Kümeleme olarakta nitelendirilir.
Özellikle kompozisyon derslerinde öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmede kullanılması önerilir.
Bu metod,kişinin bilgi birikimini önce kağıda döküp sınıflandırmasına dayanan bir yazma etkinliğidir.
Kelime ve Kavram Öğretiminde Frayer Modeli
Kelime haritası olarak bilinen bu strateji kavramlar arasındaki benzerlikleri ve ilişkileri anlatmakta öğrencilere yardım etmesi için düzenlenmiştir.
Sosyal bilgilerde kavram öğretilmesin de ve güçlendirmesinde de kullanılır.
Anahtar Kelimeler ile Metin Yazma Diyagramı
Öğrencilere tarihsel bir kaynaktan yada ders kitabında yer alan bir metin ile ilgili anahtar kelimeler verilerek kısa metinler yazması istenebilir.
Problem Çözüm Haritaları
İlk kısma tarihsel bir problem yazılır, sonra problemin tanımı yapılır nedenleri ve sonuçları üzerinde durulur ve son olarak bir çözüm sunulur. Latince kökenli bir kelime olan ‘imaginari ‘yani hayal etme sözcüğü zihinsel olarak resmetme anlamına gelir .
Tarih öğretiminde hayal gücü ve empati tarihin anlamın en önemli enstrümanlarıdır.
Hayal ,tarihte belirsizlikleri kaldırmak için bir takım boşlukları doldurmaktır.
1 ‘’Öğretmenler öğrencileri yazmaya motive etmek için ilgi , bilgi, psikoloji, bakımından hazır hale getirmek amacıyla yama öncesinde bir takım etkinlikler gerçekleştirir.’’
Aşağıdakilerden hangisi bu etkinliklerden biri değildir?
A) Beyin fırtınası
B) Okuyarak yazma
C) Resim ve fotoğraf kullanma
D) Mektup yazma E) Film ve video izletme
2) ‘Günlük yazmanın dört biçimi vardır.’
Aşağıdakilerden hangisi bu biçimlerden değildir?
A) Zihinsel yazma
B) Serbest yazma
C) Hikaye yazma
D) Okuyarak yazma E) İnteraktif yazma
3) Tarih konuları ile ilgili paragraf yazma etkinliklerini kolaylaştırmak için kullanılabilecek diğer etkinlikler vardır.
Aşağıdakilerden hangisi bunlar içerisinde yer alan Hamburger Metaforunun özelliklerinden değildi?
A) Harris tarafından geliştirilmiştir
B) Öğrencilere nasıl kısa makaleler yada paragraf oluşturacaklarını öğretir
C) Üç kısımdan oluşur bunlar; susamlı tohumlu en üst kısım, etli yassı köfte, hamburger alt kısımdır
D)Bir kanada kavramıdır E) Bir benzetimden yola çıkarak hazırlanmıştır
4)Tarihsel metin yazmada grafik düzenleyicilerden olan KWL nin açılımı aşağıdakilerden hangisidir?
a)Tahminlerin-Bilmek istediklerim –Öğrendiklerim
b)Bildiklerin-Bilmek istediklerim-Öğrendiklerim
c)Bilmek istediklerim-Bildiklerim-Öğrendiklerim
d)Bildiklerim-Bilmediklerim-Öğrendiklerim
e)Tahminlerim-Bildiklerim-Bilmek istediklerim
5) İki çeşit mektup vardır. Bunlar kişisel ve resmi mektuplardır.
Aşağıdakilerden hangisi resmi mektupların özelliklerinden değildir?
A) Açık anlaşılır olmalı
B) Dilbilgisi kurallarına uymalı
C) Sayfa düzen olmalı
D) Samimi bir dille yazılmalı
E) İfadeler mesafeli seçilmeli
1-D 2-A 3-A 4-B 5-D Dilek BİRBAŞLI 2014234086
Sosyal Bilgiler dersinin en büyü malzemesi birey ve toplumdur. Bu bağlamda bireyin topluma uyum sağlamasında toplum çok önemlidir. Sosyal Bilgiler de bireyi hayata hazırlar. Eğitim sisteminde bireyden beklenilen yönde davranış oluşturma yani kültürleme, toplumun ilerlemesi için bireyin ihtiyaç duyacağı bilgi, beceri, tutum ve değerleri kazandırmak amaçtır.
Globalleşen dünyada internet teknolojisi bir örümcek ağı gibi dünyamızı sarmış, iletişim hiç olmadığı kadar hızlanmış ve bu hız insanoğlunun alışılagelmiş bütün alışkanlıklarını baştan sona değiştirmiştir. Günümüz bilgisayar çağı olarak adlandırılmaktadır. Çağı yakalamak isteyen Türk eğitim sistemi, özellikle Sosyal Bilgiler ile bu amaca hizmet etmeye çalışmaktadır. Bu anlamda e-okuryazarlık da bilgisayar, internet ve bununla ilgili teknolojiler kullanma becerisi olarak tanımlanmaktadır. Bu anlamda bireyin eleştirel düşünme, yenilemeyi destekleme için bilim ve teknolojiyi kullanabilme becerilerine sahip olması gerekmektedir.
Sosyal Bilgiler öğretim programına 2005 yılında giren becerilerde olan araştırma ve bilgi teknolojilerini kullanma becerisi e-okuryazarlık açısından önemlidir. E-okuryazarlık da bu anlamda veri tabanları, bilgi ağları ve elektronik bilgi ağlarının kullanımıyla ilgili becerileri kapsamaktadır. Bu kavram ilk olarak 1974 yılında ABD de dönemin Bilgi Endüstrisi Derneği başkanı olan Paul G. Zurkowski tarafından ortaya atılmıştır. Ayrıca e-okuryazarlık önce etkin vatandaş sona etkin veli ve etkin öğretmen olmak için önemli bir beceridir. Örneğin, etkin öğrenci; arkadaşlarıyla e-posta yoluyla iletişim kuran öğrenci, etkin veli, çocuğun devamsızlık durumunu e-okuldan öğrenen veli, etkin öğretmen; yılsonunda öğrencinin notunu internet ortamına aktaran öğretmendir. Bunlar e-okuryazarlık modelinin eğitime yansımasını göstermektedir.
Sosyal bilgiler hayat boyu öğrenmede her bireyin kazanması beklenilen tanımlanmış sekiz anahtar yetkinlik bulunmaktadır. Bunlar arasında dijital yetkinlik bilgiyi araştırma, toplama ve işleme yeteneğini, sanalı gerçekten ayırmayı, eleştirel ve sistematik yolda kullanmayı içerir. Programda yer alan öğrenme alanlarında da e-okuryazarlığın içeriğini yansıtacak kazanım ifadelerinin ve taslak programda bu meselenin nedenli önemli olduğunu ortaya çıkarması bakımından önemlidir. Sosyal Bilgiler 5.sınıf ‘Bilim Teknoloji ve Toplum’ öğrenme alanı işlenirken kazanımların ele alınması sırasında dürüstlük, öz kontrol ve bilim etiği gibi değerlerle dijital okuryazarlık becerilerinde öğrenciler tarafından edinilmesi sağlanmalıdır.
21. yy tolum düzeni içerisinde toplumsal açılımlar olarak kavramların önüne bazen enformasyon, bazen de e ön eki getirilerek e-devlet, e-hukuk, e-ticaret ve e-toplum gibi birçok yeni kavram oluşmuştur. Bu kavramların etkili olabilmesi ve anlam kazanabilmesi için geleneksel okuryazarlığın yanı sıra elektronik okuryazarlık da toplumun tabanına yayılmalıdır. Toplumun e-okuryazarlığı iyi kavraması gerekmektedir.
SORULAR
1.Bilgi okuryazarlığı ilk kim tarafından ortaya atılmıştır?
A)John Deere
B)Howard Gardner
C)Ivan Pavlov
D)Paul G. Zurkowski
E)Francis Bacon
2.E-okuryazarlıkta kazanımların ele alınması sırasında var olan öğrenme alanı hangisidir?
A)İnsanlar Yerler ve Çevreler
B)Birey ve Toplum
C)Bilim Teknoloji ve Toplum
D)Üretim Dağıtım ve Tüketim
E)Ürerim Dağıtım ve Tüketim
3.Sosyal Bilgiler hayat boyu öğrenmede her bireyin kazanılması beklenilen bilgiyi araştırma, toplama ve işleme yeteneğine ne ad verilir?
A)Girişimcilik
B)Sosyal ve yurttaşlık yeterliliği
C)Ana dilde iletişim
D)Dijital yetkinlik
E)Öğrenmeyi öğrenmek
4.Sosyal Bilgiler öğretim programında yer alan becerilerden olan araştırma ve bilgi teknolojisini kullanma becerisi bireylere hangi konuda yetkinlik kazandırmayı amaçlamaz?
A)Bilgi teknolojilerinin kullanımı
B)Bilgiye ulaşma
C)Katalog tasarımının yapılması
D)Bilgi kaynaklarının değerlendirilmesi
E)Ders içi ve ders dışı etkinliklerin belirlenmesi
5. Dijital okuryazarlık ve e-okuryazarlık arasındaki fark nedir?
A)Farklı öğrenme alanlarına hitap ederler
B)Birinde toplum diğerinde birey önemlidir
C)Dijital okuryazarlık bilgiyi işleme, e- okuryazarlık değerlendirmesini yapar
D)Dijital okuryazarlık bilginin anlaşılması, e- okuryazarlık bilginin etkili kullanılmasıdır
E)Dijital okuryazarlık genel bir kavramken e- okuryazarlık özel bir kavramdır
CEVAPLAR
1-D 2-C 3-D 4-E 5-D
Hazırlayan: Nabiye GÜRİÇİN
No:2014234090
SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE VATANDAŞLIK EĞİTİMİ VE VATANDAŞLIK EĞİTİMİNDE MODELLER
Vatandaşlık nedir?
Eskiden ulusal devlete bağlılığı sağlamak için sadakat , itaat ve vatanseverlik olarak anılmıştır. Ancak 20. yüzyıldan itibaren vatandaşlığa olan ilgi artmıştır. Vatandaşlık , devletin bireye verdiği haklarla , yüklediği sorumluluklarla hukuki bir statüye sahip olmanın yanında yaşadığı toplumun temel geleneklerini , değerlerini ve kültürünü benimseme , toplumda farklı rollere sahip olma , sosyal ilişkiler içinde bulunma şeklidir. Vatandaşlığın bu kadar gündeme taşınmasında siyasal ,sosyal ve ekonomik nedenler etkili olmuş .
Vatandaşlık Eğitimi Nedir?
Tarih boyunca eğitimin amacı kültürün tüm nesillere aktarımını sağlamaktır. Genel anlamda eğitim, bireyde davranış değiştirme süreci olarak tanımlanmıştır. Eğitimin ilk basamağını ilköğretim eğitimi oluşturur ve tüm eğitim kademeleri üzerine inşaat edilir. İlköğretimin amacı ; her Türk çocuğunun iyi birer yurttaş olabilmesi için ; gerekli temel bilgi , beceri davranış ve alışkanlık kazanmasını , milli ahlak anlayışına uygun olarak yetişmesini ,ilgi ,yeti ve yetenekleri doğrultusunda hayata ve bir üst öğrenime hazırlanmasını sağlamaktır.(MEB,2008)
İlköğretim, vatandaşlık eğitiminin gerçekleştirildiği en önemli kurumdur . Bu süreçte edinilen her türlü kazanım iyi vatandaş bilincinin oluşmasında oldukça önemlidir. Vatandaşlık eğitimi ,demokrasinin kalıcılığını sağlamanın yolu kabul edilir. İlköğretim eğitiminin amacı siyasal rejimin istediği vatandaşları yetiştirmektir.Aristo’ya göre iyi ve etkili vatandaşın temel özellikleri: özdenetim , adalet , yurtseverlik ve sağgörü erdemleridir. Öğretmenler ise etkili vatandaşı ; haklarını bilen ve kullanan ,sorumluluklarını bilen ve yerine getiren, başkalarının haklarına saygılı olan kişi olarak tanımlanmıştır. Hazırlanan eğitim programında ders kitapları , istenilen vatandaşın temel özelliğini yansıtan en önemli araçtır. Eğitimde iyi vatandaş olmanın yanı sıra etkili ve katılımcı vatandaş anlayışı hakimdir.
Etkin vatandaştan beklenen özellikler :Demokratik değerleri benimsemiş , yerel düzeyde düşünmenin ve hareket etmenin yanında evrensel konulara duyarlı , karar veren ve problem çözme becerisi gelişmiş olduğu görülmektedir. (NCSS) Vatandaşlık eğitiminin öğretim programlarına yer almasında ulus-devletin ortaya çıkışı toplumsal ve siyasal alanda laikleşme ve çocuk eğitimine bakış açısının değişimi gibi faktörler etkili olmuştur. Vatandaşlık eğitimine yönelik ciddi çalışmalar yapan ülke Fransa olmuştur. Ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında ve yirminci yüzyıl boyunca vatandaşlık eğitimi programları iki ana gruba ayrılmıştır ; öğrencilerin siyasal ve sosyal amaçlar için düşüncelerini şekillendirmek için tasarlananlar ve öğrencilerin kendi başlarına düşünmeye teşvik etmek için
tasarlananlar şeklinde olmuştur. Bu yaklaşımların birinde geleneksel anlayışta yurtsever ve itaatkar vatandaş yetiştirmek amaçlanırken diğer yaklaşımda eleştiren katılımcı vatandaşlar yetiştirme anlayışı benimsenmiştir.
Kerr ve diğerleri (2004) vatandaşlık eğitiminde dört okul modeli olduğunu vurgular.
1-İlerlemeci okullar
2-Odaklanmış okullar
3-Asgarici okullar
4-Aleni olmayan okullar
Heath ve diğerleri (2008) vatandaşlık eğitimi okullarının özelliklerini şu şekilde sıralamışlardır:
• Vatandaşlık eğitimi , müfredat, zaman çizelgesi , değerlendirme,okul iyileştirme ve geliştirme planlarında açık ve net bir şekilde tanımlanır.
• Beceri temelli ve öğrenci merkezli
• Vatandaşlık eğitimi , belirli zaman ve mekanın içine sıkıştırılamaz , öğrenciler okul dışı etkinlikler gerçekleştirmesine fırsat verir.
• Öğrencilerin , aktif katılımını teşvik eder.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda Türk Milli Eğitiminin genel amaçları şunlardır: Türk okul sisteminin temel amacının iyi vatandaş yetiştirmek olduğunu , özellikle ilköğretim kademesinde ailesine, ulusuna ve tüm insanlığına yararlı bireylerin yetiştirilmesi ana görev olarak kabul edilmiştir. 1926 , 1930 , 1934 , 1948 , 1962 , 1968 , 1998 ve 2005 ilköğretim eğitim programlarında vatandaşlık her zaman öncelikli olarak yer almıştır. Türkiye’de 2005-2006 eğitim öğretim yılından itibaren yapılandırmacı eğitim değişikliğine gidilmiştir. Malumat-i Vataniye dersi ile başlayan vatandaşlık eğitimde 2005 programına kadar ders olarak okutulmuş ancak 2005 programında vatandaşlık eğitimi disiplinler arası bir yaklaşım olarak verilmiştir. Bu programda başta Sosyal Bilgiler dersi olmak üzere tüm derslerde verilmiştir. Vatandaşlık eğitiminde Sosyal Bilgiler dersinin önemli bir yeri vardır. Hem vatandaşlık bilgisini aktarmak hem de iyi ve etkin vatandaşın karakteristik özelliklerini kazandırmak etkili bir Sosyal Bilgiler dersi eğitimi ile mümkündür.
• Sosyal Bilgiler dersinin vizyonunda nasıl bir vatandaş yetiştirileceği şu şekilde ifade edilmiştir: 21. yüzyılın çağdaş, Atatürk ilkeleri ve inkılâplarını benimsemiş, Türk tarihini ve kültürünü kavramış, temel demokratik değerlerle donanmış ve insan haklarına saygılı, yaşadığı çevreye duyarlı, bilgiyi deneyimlerine göre yorumlayıp sosyal ve kültürel bağlam içinde oluşturan, kullanan ve düzenleyen , sosyal katılım becerileri gelişmiş, sosyal bilimcilerin bilimsel bilgiyi üretirken kullandıkları yöntemleri kazanmış, sosyal yaşamda etkin, üretken, haklarını ve sorumluluklarını bilen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını yetiştirmektir.Vatandaşlık eğitimi çok boyutlu bir şekilde ele alınmalıdır. Çünkü dünya inanılmaz bir değişim geçirmektedir.(teknoloji,göçler,savaşlar,değişen sınırlar,küresel organizasyonlar)
Vatandaşlık eğitiminin içeriğini Faulk (2000) güçlü ve zayıf vatandaşlık eğitimi olarak tanımlamıştır. Zayıf vatandaşlık eğitiminde geleneksel, resmi Aristo vatandaşlık anlayışının yansıması görülürken güçlü vatandaşlık eğitiminde ulusal ve evrensel değerleri bünyesinde eritmiş , aktif ,etkin bir yaklaşım görülmektedir.
Vatandaşlık Eğitimi Modelleri
ZAMAN(2006) bu modelleri iki başlık altında toplamaktadır.
1-Sosyal paradigma merkezli boyut
2-Ulusal - küresel boyut
1-SOSYAL PARADİGMA BOYUTLU
a- Politik sosyalizasyon modeli: Okulların, iyi vatandaşın yetiştirmesi için temel bilgi , beceri ,inanç ve değerlerin kurulması ile öğrencileri telkin ederek geleceğin vatandaşının hazırlanmasındaki temel sorumluluğu olduğu kabul edilir.
b- Yansıtıcı sorgulayıcı model: Bu modelde öğrencilerin bazı politik beceri ve pratikleri kazanmasına ağırlık verilir. Tartışma ve inceleme yoluyla karar verme ve değer analizi tekniği becerilerini geliştirmek temel yaklaşımıdır. Amacı aktif sorgulayıcı vatandaş yetiştirmektir.
c- Eleştirel vatandaşlık eğitimi: Öğrencilerin hırslarını hayallerini teşvik ederek onların yaşamlarındaki ağırlıklı olan sosyal, politik ve ekonomik güçlüklere karşı çözüm araması için harekete geçmesini sağlamaktır.
2-Ulusal-Global Boyut
Coğrafi odaklanmayla ilgilidir.
a- Milliyetçi vatandaşlık eğitimi: Ulus-devletin politik bağımsızlığı , meşruluk , vatandaşın hak ve sorumluluğu yer alır.
b- Ulus ötesi vatandaşlık eğitimi: Küresel gelişmelerin neticesinde küresel alandaki gelişmeler konusunda öğrenciyi bilgilendirmektir.
Her iki boyut birbirinden keskin hatlarla ayrılamaz.
Mclouglin(2000) iki vatandaşlık eğitim modeli tanımlamıştır.
1-Minamalist; bireyin yaşadığı toplumda sosyalleşmesi ve toplumla ilgili bilgi sahibi üzerine kurgulanmıştır.
2-Maksimalist; bireyi yetkili kılma ile ilgilidir. Yani öğrencilerin yeteneklerini kontrol etmesi ve sorumluluklarını üzerine alabilmesi amaçlanır.
En çok konuşulan kavramlardan biride aktif vatandaşlıktır. Özellikle Avrupa Birliği aktif vatandaşlık anlayışını benimsemiştir ve 2005 yılı Avrupa’nın Vatandaşlık Eğitimi Yılı olarak nitelendirilmiştir. AB üyesi devletler aktif vatandaşlık yaklaşımını benimsemişler.(Hollanda,Yunanistan)
SORULAR
1-Demokratik değerleri benimseyerek yaşama geçirme , yerel düzeyde düşünmenin ve hareket etmenin yanında evrensel konulara duyarlı , karar veren ve problem çözme becerisi gelişmiş ve toplumsal yaşama etkin katılmayı kapsayan vatandaşlık anlayışı aşağıdakilerden hangisidir?
A- Küresel vatandaşlık
B- Dünya vatandaşlığı
C- Etkin vatandaşlık
D- Ulus vatandaşlığı
E- Katılımcı vatandaşlık
2-Heath’ e göre vatandaşlık eğitimi okullarının özellikleri hakkında aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
A- Öğrenci merkezlidir.
B- Beceri temellidir.
C- Doğrudan bilgi aktarır.
D- Okul dışı etkinlik gerçekleştirilir.
E- Aktif katılımı teşvik eder.
3-Aşağıdakilerden hangisi Sosyal Bilgiler dersinin vizyonunda yer alan vatandaşlık özelliklerinden değildir?
A- Atatürk ilkeleri ve inkılâplarını benimsemiş
B- İnsan haklarına saygılı
C- Yaşadığı çevreye duyarlı
D- Sosyal katılım becerileri gelişmiş
E- Ülke ihtiyaçlarına göre bilgi birikimi sağlar
4- I- Vatandaşlık eğitimine yönelik ciddi çalışmalar yapan ülke Fransa olmuştur.
II- Hazırlanan eğitim programında ders kitapları , istenilen vatandaşın temel özelliğini yansıtan en önemli araçtır.
III- İlköğretim, vatandaşlık eğitiminin gerçekleştirildiği en önemli kurumdur
Yukarıdaki vatandaşlık eğitimi özelliklerinden hangileri doğrudur?
A-Yalnız I B-I ve II C-I ve III
D-II ve III E-I,II ve III
5-Amacı öğrencilerin hırslarını hayallerini teşvik ederek onların yaşamlarındaki ağırlıklı olan sosyal, politik ve ekonomik güçlüklere karşı çözüm araması için harekete geçmesini sağlamaktır.
Yukarıda özelliği verilen modelin tanımı oluşturan kişi ve modelin türü hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
I II
A-Kerr Milliyetçi
B-Healt Ulus ötesi
C-Faulk Yansıtıcı
D-Zaman Eleştirel
E-Mclouglin Politik sosyalizasyon 1-C 2-C 3-E 4-E 5-D GİZEM AKBAŞ
ADI: EBRU
SOYADI: AKSU
NUMARA: 2014234058
KONU: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE PROJE YAKLAŞIMI
SOSYAL BILGILER ÖĞRETIMINDE PROJE YAKLAŞIMI
2003 yılında yenilenen İlköğretim Sosyal Bilgiler Programı o zamana kadar Sosyal Bilgiler için yabancı olan proje yaklaşımını uygulamaya taşımıştır. Fakat uygulamalar incelendiğinde proje çalışmalarının , performans ödevleriyle karıştırıldığı ve sorunlar yaşandığı gözlenmiştir. Projeler, performans görevleriyle karşılaştırıldığında içeriğin daha uzun ve geniş öğrenci çalışmalarıdır.
PROJE NEDIR?
- Birbiriyle ilişkili amaç ve hedefleri olan, uygulanması sonucunda çeşitli ürünlerin elde edildiği bir çalışmadır.
- Projeler, öğrencilere bireysel ya da grup içinde önemli görevde bulunmalarına fırsat sunar.
- Proje, öğrencilerin gerçek yaşama benzer işler üzerinde, özgün bir ürün ortaya koymak amacıyla yaptıkları bağımsız konu araştırmaları ve etkinliklerdir.
- Öğrenci merkezlidir. Bu yöntemde öğretmen etkin değildir sadece rehberlik etme ve değerlendirme görevini üstlenir.
- En önemli özelliği ise bütün öğrencilerin aktif ve öğrenmeye güdülenmiş olmasıdır.
PROJE YAKLAŞIMININ TARIHSEL GELIŞIMI
Proje yöntemi Amerika’da toplu öğretimin gelişmesiyle ortaya çıkmıştır.
- Bu yöntem asıl gelişimini John Dewey’in eğitimsel fikirleriyle başlamıştır.
- John Dewey’den sonra H.W.Killpatrick ve E.Collings adlı bilim adamlarıda proje yönteminde daha sistemli şekilde çalışmalar yapmıştır.
- Eğitimde proje çalışmaları 1920’li yıllarda İngiltere’de çok yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
- 1960’lı ve 70’li yıllarda birçok Amerikalı bu yöntemi ‘açık eğitim’ başlığı altında ele aldı.
- Proje yaklaşımının ülkemiz eğitimiyle tanışması da Killpatrict tarafından yayımlanan ‘Project method’ adlı makalenin İhsan Sungu tarafından ‘proje usulü’ adıyla 1918 yılında Türkçe ye çevrilmesiyle gerçekleşmiştir.
PROJE YAKLAŞIMININ AMAÇLARI
- Genel amaç çocukların zihinsel yaşantılarını geliştirmektir.
Katz ve Chard’a göre proje çalışmalarında beş özel amaç bulunmaktadır.Bunlar;
- Zihinsel gelişimi desteklemek- Etkinlikler içinde denge oluşturmak- Okul ile yaşamı birleştirmek - Sınıfta topluluk ruhunu geliştirmek - Eğitimde zorluklarla mücadele edebilmek
PROJE TÜRLERI
Kısa Süreli Projeler: Birkaç saatlik ya da bir iki haftalık projelerdir.
Uzun Süreli Projeler:Birkaç aylık ya da uzun dönemli projelerdir.
Eylem Projeleri:Toplumdaki sorunların çözümüne yönelik projelerdir.
Araştırma-İnceleme:Belli bir konuda bilgi toplamayı ve toplanan bilgileri çözümleyerek sunmaya yönelik projelerdir.
Açık Uçlu Projeler:Bu proje türünde öğrencinin keşfetmesi ve araştırması istendiği için öğrencilerin yaratıcılık becerileri daha çok ön plana çıkar ve öğrenci veya öğrencilerin seçeceği konunun temel kısımlarına fazla bakılmaz.
Konu İlişkili Projeler:Tipik okul projelerinden farksızdır. Öğretmenlerin daha önceki programlarda ‘yıllık ödev’ adı altında öğrencilere verdikleri ve öğrencilerin kendi seçtiği konular hakkında araştırma yaparak hazırladığı projelerdir.
Kalıplaşmış(şablon) Projeler:Öğretmenin, yapılacak çalışmanın ölçütlerini önceden öğrencilere verdiği ve sınırlarını çizdiği projelerdir.
PROJE YAKLAŞIMINDA ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCININ ROLÜ
Öğretmenin bazı sorumlulukları vardır bunlar;
- Öğrencilerin çalışmalarını, iş bölümüne uyup uymadıklarını denetlemek- Öğrencilere karşılaştıkları zorluklarda yardım etmek- Varsa öğrenciler arasındaki anlaşmazlığı gidermek- Öğrencileri kendi başlarına çalışabilir hale getirmek- Öğrencilere başarı duygusunu aşılamak ve kendilerine olan güveni
artırmak
Öğrencilerin bazı görev ve sorumlulukları vardır bunlar;
- Proje konusunu kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda seçmek ve öğretmeni bilgilendirmek
- Projenin çözümü için bir plan hazırlamak ve bu planı uygulamak- Yapılaması gerekenleri zamanında ve kuralına göre yapmak
PROJE ÇALIŞMASININ AŞAMALARI
1.Amacının Belirlenmesi: İncelenecek konular ve cevaplanması gereken sorular belirlenir.
Projeye başlarken öğrencilere verilecek bir tasarı formu faydalı olabilir.
SORULAR CEVAPLAR
Neyi bulmak istiyoruz?
-Araştırmamızın/projemizin başlığı-
……………………………………………….
………………………………………...
Ne olacağını düşünüyoruz?
-Tahmininiz,yorumumuz-
……………………………………………..
…………………………………………..
Bunun niçin olacağını düşünüyoruz? ………………………………………….
Araştırmada hangi maddeleri veya özellikleri aynen koruyacağız?
…………………………………………………….
Ne kadar örnek/madde vb. alacağız? …………………………………………
Bu araştırmada nelere ulaşabiliriz/ulaşamayabiliriz?
……………………………………….
Sonuç olumlu /olumsuz / kararsız olabilir? Bu durumda yapabileceklerimiz nelerdir?
……………………………………..
………………………………….
2. Proje konusunun seçimi: Projeler mutlaka bir problem temelinden yola çıkılarak hazırlanmalıdır.
Projenin seçiminde bölgesel problemlerin çözümüne yönelik olması, ekonomik olması, uygulanabilir olması ve öğrencilerin konuyu sevip benimsemesi gerekir.
En önemliside öğrencilerin ilgilerini çekecek ve çözmeyi amaçladıkları herhangi bir problem, proje konusu olabilir.
Aşağıda Sosyal Bilgiler dersi için proje geliştirebilecek problemlere örnekler verilmiştir.
- Okul dergisi çıkarma projesi- Okulda çalışacak yeni eğitsel kollar projesi.- Kuşak çatışmasının ortadan kaldırılması projesi- Su, hava, ses ve görüntü kirliliği nasıl giderilebilir?- Ekmek israfı nasıl önlenebilir?
3.Puanlama: Bir projenin planlanması gerekli malzemenin belirlenmesi, izlenecek yolun belirlenmesi ve zamanlama alt başlıklarıyla incelenebilir.
4.Araştırma ve Eylem: Bu aşamada iststistiksel veri toplanması, okuma, uzmanlarla görüşme, fotoğraf çekme elde edilen bilgilerin analizi bu aşamada gerçekleşecektir.
5. Projenin Sunumu ve Ürün
Bu aşamada proje çalışmasının farklı biçimlerde diğer öğrenciler, müdür, aileler ve diğer öğretmenlerle paylaşılması ve onlara sunulması şeklinde sonuca ulaşılmaktadır.Hazırlanan proje raporu dosya halinde öğretmene teslim edilmelidir. Ve sonucun şu aşamalardan oluşması beklenir.
a.Projenin adı
b.Projenin konusu
c.Proje çalışması içinde belirlenen sorunun, konunun ayrıntılı açıklaması
d.Geliştirme süreci
e.Sonuçlar ve öneriler
f. Kaynakça
6.Değerlendirme: Sadece öğretmenlerin öğrencileri değil, öğrencilerinde kendilerini ve birbirlerini değerlendirmellerini içerir. Bunlar; Öğrenci özdeğerlendirme formları, akran değerlendirme formlarıı ve öğretmen değerlendirme formlarıdır.
Öğretmenin kullanacaklarından biride proje değerlendirme ölçekleridir. Aşağıda verilmiştir.
2014234060 Hüseyin Özbek
Sosyal Bilgiler Dersinde Sınıf Dışı Eğitim Etkinlikleri(Müze ve Arazi Çalışmaları)
Sınıf Dışı Eğitim Nedir ?
Günümüz eğitim anlayışını etkileyen yaklaşımlar artık, öğrencileri sınıf dışına çıkmayı zorlamaktadır.Sosyal bilgiler 2005 yılından beri uygulanan yapılandırmacı öğrenme yaklaşımını temele almaktadır.Yapılandırmacı yaklaşıma göre öğrenen kendi öğrenmelerini yapılandırması temel alınmaktadır.Yapılandırmacı yaklaşımda öğretmen öğretme-öğrenme sürecini etkili bir şekil de planlamalıdır.Etkili bir öğretim isteyen öğretmenler sınıf dışı etkinlikleri göz ardı etmemelidirler.Sınıf dışı eğitim, eğitim programını zenginleştiren kaynakların kullanılmasına yönelik bir metottur.Daha geniş ve anlamlı öğrenmeler için sınıf içinde teorik olarak öğrenilen konuların yaşantılar yoluyla öğrenilmesi zorunludur.Öğrenme sürecinde beş duyu organını kullanması öğrenmenin kalıcılığı açısından önemlidir, sınıf dışı eğitim öğrenmede tüm duyu organlarını kullanabilme konusunda olanaklar sunmaktadır.Sınıf dışı öğretim öğrencilerin kendi çevrelerini araştırmasını araştırmalarını keşfetmeleri ve anlamaları için birçok konu alanı ile bütnleştirilebilen bir araçtır.Sınıf dışı eğitim farklı tanımlarla anılabilmektedir (Çevre eğitimi,Deneysel eğitim,Macera eğitimi,Vahşi doğa eğitimi) gibi.Sınıf dışı eğitimin içinde disiplinler arası yaklaşımlar mevcuttur (güzel sanatlar,matematik,tarih,coğrafya) gibi disiplinleri içinde barındırdığı için öğrenmenin de kalıcılığı artar.
Sınıf Dışı Eğitimin Amaçları
Bireyin zihinsel, fiziksel ve duygusal tüm potansiyelini kullanmasına yardım etmek.Doğal çevreyi ve insanın onunla olan ilişkisini tanımak ve kavramak.Öğrenciyi sınıf duvarları dışında kendine güvenen bir birey haline getirmek.Sınıf dışı öğrenme ve grup yaşantıları yoluyla demokratik insan ilişkilerini geliştirmek.Bireye, toplumun ulusun ve dünyanın kaynaklarını kullanarak vatandaşlık bilincini kazandırmak.Bireye estetik gelişimi için olumlu atmosfer oluşturmak.
Sınıf Duvarları Dışına Çıkmak Niçin Gereklidir? ve ÖğreneneNeler Kazandırmaktadır?
Sınıf dışına çıkıldığında temel olarak iki farklı çevre vardır.Doğal çevre ve sosyal çevre sosyal bilgiler dersinde her iki çevre ile ilgili kazanımlar mevcuttur.Çocukluk döneminde doğaya çıkmak önemlidir çünkü çocuklar keşfetmeye eğilimlidirler. Piaget’eye göre 6-12 yaş çocuğun doğayla bağ kurabilmesi için en kritik yaştır.Araştırmalar çocuğun doğa ile ilişkisi fiziksel,bilişsel ve duygusal aralarında yüksek bağ olduğunu göstermektedir.Bu yüzden çocuğun doğayla ilişkisi ona yaşam boyu süren değerler kazandırmaktadır. Bilişsel gelişim ve doğal çevre: Çocuk doğal çevreyle etkileşimi sonucu anlamayı oluşturur.Doğa ile etkileşim 3 şekilde gerçekleşir:Dolaysız etkileşim:İnsan kontrolü olmadan dolaysız fiziksel etkileşim.Dolaylı etkileşim:Hayvanat bahçesi,müze gibi yerlerde gerçekleşen etkileşim.Sembolik etkileşim:Doğa ile gerçek etkileşim olmadan gerçekleşir Ör:Televizyonda bir doğa belgeseli izlemek. Fiziksel gelişim ve Doğal çevre: Günümüzde doğa nın fiziksel gelişim üzerine etkisi azalmıştır bunun sebebi çocukların evde hareketsiz yaşamalarından dolayıdır.Duyuşsal gelişim ve Doğal çevre:Doğa duygusal doyum yoluyla duyuşsal gelişimi destekler.Araştırmalar çocukları farklı yaş dönemlerinde farklı özellikler ortaya koyduğunu göstremektedir:4-7 yaş:Araştırmaya başlar. Evleri dünyanın merkezidir.8-11 yaş:Doğadaki nesneleri merak eder.12-16yaş:Alışveriş ve sosyal
çevreilgilerini çeker.17+ yaş:Artık benzin dönemi başlamış arabaları dünyanın merkezine oturmaya başlar.
SINIF DIŞI ETKİNLİKLERİN AMAÇLARI
Etkin öğrenmeyi sağlamak.Araştırma becerilerini geliştirmek.Sosyal becerileri geliştirmek.Çalışmaya ilgiyi artırmak.Bireysel ilgilerle uğraşmaya olanak sağlamak.Çevre ile ilgili olumlu duygu ve düşüncelerin oluşmasını sağlamak.Vatandaşlık eğitimine destek sağlamak.Gözlem raporlaştırma ve analiz ile ilgili anahtar becerinin gelişimlerine destek sağlamak.
Sınıf Duvarları Dışına Çıkmak Niçin Gereklidir? ve ÖğreneneNeler Kazandırmaktadır?
Sınıf dışı etkinlikler:Sosyal gelişim:Çocuklar sınıf dışında çalışırken işbirliği içinde çalışmayı daha iyi öğrenirler.Kültürel gelişim:Müze,sanat galerileri,konser vb. alanlara yapılan ziyaretler öğrencilerin kültürel gelişimini olumlu yönde desteklemektedir.Ahlaki gelişim:Neyin doğru neyin yanlış olduğu sorusunun cevabının bulunmasında sınıf dışı etkinliklerin olumlu etkileri vardır.Ruhsal gelişim:Sınıf dışı etkinlikler çocuğun dışarıda bağımsız çalışmasına olanak sağladığı için çocuğun kendisi hakkında olumlu düşüncelere sahip olmsını sağlar.
Sınıf Dışı Eğitim Sosyal Bilgiler Öğretiminde Neden Önemlidir?
Sosyal bilgiler dersi çok disiplinli bir yapıya sahiptir ve amacı bireyi ileride içinde bulunacağı topluma hazırlamaktır.Toplum yapısını sadece sınıf içinde öğrenilemeyeceği açıktır bundan dolayı sınıf dışı eğitim ön plana çıkarSosyal bilgiler dersinde öğrenilen tarihi veya coğrafi bir konunun sınıf dışına çıkılıp gözlemlenmez ise sadece soyut bir düzeyde kalacağı açıktır.Bu nedenle sosyal bilgiler dersi içeriğinde her fırsatta sınıf dışına çıkılmalı ve öğrenciye gerçek ortamlarda öğrenme olanakları sağlanmalıdır.
Sınıf Dışı Eğitim Programlarının Hazırlanmasında NelereDikkat Edilmelidir ?
Sınıf dışı eğitim ile ilgili 3 farklı sınıflamala mevcuttur.1.Macera eğitimi:Sınıf dışı macera eğitimi olarak planlanmış katılımcılar tarafından tehlikeli olarak algılanan etkinlikleri ifade eder.Çoğu zaman küçük gruplarla yapılır ve sürecin kontrolü doğanın elindedir.Katılımcıların bazı zihinsel ve fiziksel güçlüklerle baş edebilmesi için bazı becerilerini oldukça gelişimiş olması gerekir.Çoğunlukla etkinlik yöneticisi kılavuzluk yapmaz liderlik yapmak zorundadır. 2.Kültürel habercilik ve katılımcı araştırma: Bu yaklaşım öğrenciye içinde yaşadığı çevreyi tanıma ve toplumun diğer üyeleri ile olan ilişkileri anlam olanağı sunar.Bu yaklaşım da öğrenci içinde yaşadığı toplumun değerlerini, geleneklerini araştırmaya yönlendirilir.Bu süreçte; grupla tartışılarak bir konu balirlenir,araştırmaya alınacak bireylerle toplantı düzenlenir,görev dağılımı yapılır,açık uçlu anketlerle veri toplanır,toplumun farklı kesimlerine ziyaretler düzenlenir,toplanan veri raporlaştırılır. 3.Servis öğrenme: Bu yaklaşım öğrencinin günlük olarak toplumsal hizmet servisinde çalışmasına dayanmaktadır.Bu çalışma hem topluma yarar sağlar hem de öğrenciye toplumsal sorumluluğu aşılamaktadır.Servis öğrenme öğeleri;amaçlar açık olarak belirlenmeli,topluma gerçek faydası olacak projeler seçilmeli,toplumsal destek sağlanmalıdır,öğrenciye projede çalışma sürekliliği sağlanmalıdır,proje öğrencinin gelişim düzeyine uygun olmalıdır,somut sonuçlar elde edilmelidir. Sınıf dışı eğitimde etkin olarak kullanılabilecek diğer alan müzelerdir.Müzeler, okullar, üniversiteler ve kütüphanelerle karşılaştırıldığında öğrenciye farklı
öğrenme alanları sunmaktadır.Müzeler kimliğin oluşması için fırsatlar sunarlar.Müzede yer alan nesneler ve bilgi ile ilgilenirken,ziyaretçiler kendilerini ve kendi kültürlerinin yansımalarını keşfederler.Müze eğitiminin tam olarak gerçekleşebilmesi için müzelerimizde köklü değişiklik ve yeniliklerin yapılması gerektir. Sınıf dışı etkinlik yapılmadan önce öğretmenin etkinlik alanını en az bir kere görmüş olması gerekir.Öğretmen etkinlik gününden önce izin almalı,yemek ve su gibi ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını belirlemelidir.Etkinlik günü öğrencilere gerekli olacak materyallerin önceden hazırlanması gerekir.Öğretmen etkinliğin amaçlarını açık ve net olarak tanımlamalıdır.Etkinliği planlama aşamasına öğrencilerin de katılaması öğrencileri daha fazla motive edecektir.
Sosyal Bilgiler Dersinde Örnek Sınıf Dışı Eğitim Etkinlikleri
Etkinlik(Arazi çalışması):Amaç:Ülkemizin çeşitli yerlerindeki tarihi özellikleri tanıma.Yöntem:Eğitimde yaratıcı drama,gezi gözlemSüre: 1günAraç-gereçler:Kartonlar,pastel boyalar,büyüteç,dürbünGrup:İlköğretim 4-8 sınıf öğrencileriYer: Mersin Kız kalesi Cennet ve cehennem Obrukları.Ön hazırlık:Etkinlik yapılacak yerin önceden görülmesi ve gerekli izinler alınıp etkinlik planın yapılması. Gezi esnasında yapılacaklar:Gezinin yapılacağı saat 8:00 en geç 8:30 da yola çıkılmsı.Araç içerisinde öğrencilere gezi hakkında bilgilendirmek.İlk olarak kız kalesine gidilir burada öğrencilere kız kalesi hakkında bilgi verilir.Hatta kız kalesinin efsanesi anlatılır.Daha sonra öğrencilere bu efsaneye yeni bir son bulmaları istenir.Daha sonra öğrencilere sahil gösterilir ve sahilde yaşayan canlıları not edilmesi istenir.Yemek molası verilir. Daha sonra Cennet-Cehennem obruklarına gidilir.Bu obrukların nasıl oluştuğu hakkında öğrenciler bilgilendirilir.Daha sonra obruklarda karşılaştıkları canlıları not etmeleri istenir.2.yemek molası verilir ve yemek molasından sonra öğrencilere pastel boya ve karton verilerek bir turizm şirketi çalışanı oldukları ve gün içinde gezdikleri yerleri tanıtan bir reklam afişi hazırlamaları istenir.
SORULAR
1. Sınıf dışı eğitim farklı tanımlarla anılabilmektedir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi sınıf dışı etkinlik tanımlarından değildir ?
A)Çevre eğitimi
B)Deneysel eğitim
C)Macera eğitimi
D)Yaşam eğitimi
E)Vahşi doğa Eğitimi
2. Piaget’eye göre ……. yaş çocuğun doğayla bağ kurabilmesi için en kritik yaştır. İfdesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir ?
A) 0-2
B) 6-12
C) 2-6
D) 11-16
E) 7-14
3. I. Etkin öğrenmeyi sağlamak.
II. Bireye estetik gelişimi için olumlu atmosfer oluşturmak.
III. Çalışmaya ilgiyi artırmak.
IV. Araştırma becerilerini geliştirmek.
V. Harita Okuma becerisini kazandırmak.
Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri sınıf dışı etkinliklerin amaçlarındandır ?
A) I ve II B)I,II ve III C)I,III ve IV
D)Yalnız V E) I ve V
4.Aşağıdakilerden hangisi Servis Öğrenmenin öğelerinden değildir ?
A) Amaçlar açık olarak belirlenmeli.
B) Topluma gerçek faydası olacak projeler seçilmeli.
C) Proje öğrencinin gelişim düzeyine uygun olmalıdır.
D) Proje tarama kaynakları bulunmalıdır.
E) Somut sonuçlar elde edilmelidir.
5.Servis öğrenme öğrencilere aşağıdaki değerlerden temel olarak hangisini aşılamayı amaçlar ?
A) Çalışkanlık
B) Dayanışma
C) Özgüven
D) Yardımseverlik
E) Toplumsal sorumluluğu
CEVAPLAR
1.D
2.B
3.C
4.D 5.E
Canan SOYLU 2014234038
1)Sembolleri Anlama ve Yorumlama Becerisi:
Gerçek dünyada var olan olay, olgu ve objeler sembolleştirilerek, haritanın lejant kısmına yerleştirilir. Semboller haritaları okumamızı sağlayan iletişim araçlarıdır. Kartograflar semboller yardımıyla olay, olgu ve özelikleri haritalara kodlarlar. Harita kullanıcıları bu sembollerden yararlanarak kodlanılmış olay, olgu ve özellikleri okur ve yorumlar. Semboller, çocukların sınıf seviyeleri ilerledikçe artan zorluk derecesine göre somuttan soyuta doğru diğer becerilerdeki gibi öğretilmelidir. Bu beceri basit ve karmaşık biçimli şekillerin ve renklerin öğretimini içermektedir.
→Bu sıralama 6 zorluk derecesine dayanmaktadır;
1) Gerçek objeler
2) Üç boyutlu objeler
3) Ayrıntılı krokiler
4) Basitleştirilmiş piktogramlar
5) Çocuklar için üretilmiş araç gereçler
6) Harita sembolleri
Sembolleri kullanma yolu;
1)Ne gösterilecek ?
2)Harita kimlere hitap edecek ?
3)Hangi metaryaller ve teknik imkanlar mevcut ?
Faktörlerine bağlıdır.
2)Harita Okuma Ve Yorumlama Becerisi;
Harita okumada ilk önce haritanın lejantında yer alan renk şekil ve sembollerle vb. şekilde kodlanmış şekillerin neyi ifade ettiğine bakılır. Harita okuyucuların harita üzerine aktarılan olay ,olgu ve bilgileri hemen fark
etmesi ve gruplandırılabilmesi için kartografların en önemli harita unsur arasında mutlak surette zıtlık oluşturması gerekecektir. Harita üzerindeki doğal ve beşeri unsurları gösterebilmek için kullanılan şekil, semboller ve bunların benzerleri; yakınlık , benzerlik ,tamamlama ve basitlik ilkesine göre gruplandırılır. Oluşturulan bu gruplar bir sıra ölçüsünde değerlendirilir. Benzerlik ve farklılık teşkil eden harita alanındaki ilginç olgu , olay ve özellikler üzerine odaklanılır ve kodlanmış bilgiler dahilinde bilgiler yorumlanır.
3) Yön Bulma Becerisi;
Yön belirtme (yön saptama, yön bulma ) bir dağa , tepeye, bir yapıya ya da bir yeri belli her hangi bir nesneye göre yer ve yönün saptanmasıdır. Astronomi kullanılarak , başka bir deyimle belirli gök cisimleri (Güneş , Kutup yıldızı vb.) gözlemlenerek yapılır.
4)Profil çıkarma becerisi;
Profil, perspektif nesnelerin görünümünü ve üç boyutlu olarak düz bir düzeyde yani iki boyuta indirgeyerek göndermeye yarayan izdüşümdür. Eş yükselti eğrileri ile yapılmış bir topografya haritası yardımı ile yer şekillerinin yandan yani profilden nasıl göründüklerini öğrenebiliriz.
Profil çıkarma işleminde şu basamaklar takip edilir;
●Hangi noktalar arasında profil çıkarmak isteniyorsa ,ilk iş olarak o noktalar bir doğru ile birleştirilir.
●Bir doğrunun muhtelif yükseltilerdeki izohipsleri kestiği kağıt şerit üzerine işaretlenir.
●Milimetrik kağıda yatay bir doğru çizilir ve bu çizginin iki ucundan birer dikme çıkarılır ve bu dikmeler üzerinde yükseltiyi gösteren birer ölçek yapılır. Sonra kağıt şeritte yeri ve yükseltisi işaretlenmiş olan kesişme noktaları milimetrik kağıda aktarılır.
●Bu noktalar milimetrik kağıtta birleştirilince profil çıkmış olur.
5)Konum Ve Koordinat Bulma Becerisi;
Coğrafi koordinat sistematik konum bulmada ve yer belirtmede kullanılır. Yer küre üzerinde bulunmayan ancak insanların konum ve koordinat belirlemek, uzaklık ve saat ölçümlerini yapabilmek için paralel ve meridyen yardımıyla oluşturduğu coğrafi koordinat sistemiyle dünya üzerindeki bir yerin konumunu daha kesin olarak belirlemek mümkündür.
6)Ölçek Kullanma Becerisi;
Bu beceri aynı alana ait büyük ve küçük ölçekli haritalar arasındaki farkları görebilme veya ölçek değiştikçe değişen özellikleri anlayabilme ve bir takım matematiksel işlemleri yapabilme yeteneğidir. Haritalardan dünyanın tamamı veya belli bir bölümündeki olay ve olguları gösteren görsel materyallerdir. Haritanın boyutları ölçeğe göre değişir.
Bu beceri, hesaplama üzerine temellendirilmiş olup, ölçüm yapmayı ve sonuç ya da oranlamayı gerektirir.
Becerinin gelişim süreci üç aşamada gerçekleşir:
1.) Göreli mesafe bilgisi ve uygulamaları
2. )Uzunluk (uzaklık) korunumunun anlaşılması
3. )Ölçme şekillerini anında kullanabilme yeteneği kabiliyeti olarak karşımıza çıkar.
BİLİŞSEL GELİŞİM SÜRECİ VE 11-14 YAŞ GRUBUNDA Kİ ÖĞRENCİLERİN YAPABİLECEKLERİ HARİTA BECERİLERİ
Harita becerileri sekiz alt beceriden oluşur. Bu becerileri tam anlamıyla çocukların yapabilmesi çocukların bilişsel gelişim sürecine ve örgün eğitim durumlarında aldığı öğretime bağlıdır. Bu amaçla bilişsel gelişim basamaklarının özellikleri ve 11-14 yaş grubunun yapabilecekleri harita becerileri ile bu yaş grubuna yönelik sosyal bilgiler ders kitaplarının harita becerilerini kazandırmaya yönelik işleyişleri ilişkilendirmiştir.
Wiegand’ ın Liben ve Down’s dan aktardığına göre ,çocuklarda harita anlayışının gelişimi ;
1)Aşamalıdır.
2)Karışık ve çok yönlüdür.
3)Bilişsel seviyeye ve tecrübeye bağlı ayrıca temel bireysel farklılıklara sahiptir
4)Harita anlayışındaki ilişkiler ve trendler tahmin edilebilir, kartografik bakışla yorumlanabilir.
5)Önemli çıkarımlar yapılabilir.
6)Sembolik canlandırmaların gelişimiyle bağlantılıdır.
Wiegand ‘ a göre ,Piaget ‘ in çalışmasının özellikle coğrafya eğitiminde ve çocukların haritayla etkileşiminde önemli bir yeri vardır. Piaget’i n öğrenme görüşünde anlam bireylerin bilişsel yapı ya da şemalarına bağlıdır. Öğrenme bu şemaların bilişsel çatışmalarla değişmesiyle gerçekleşir. Bu çelişkinin çözülmesinde zihinsel aktiviteler gereklidir.Bilişsel gelişim birbirini izleyen dört dönemden oluşur. Dönemler ilerledikçe , çocukların kavrama ve problem çözme yeteneklerinde niteliksel gelişmeler görülür. Dönemlerin her biri yaşla alakalıdıır ve düşünme basamakları ayrı dönemleri ifade etmektedir. Fakat bu dönemler kesin olarak yaşlarla sınırlı değildir. Çocukların zihinsel farklılıklarına bağlı olarak değişmektedir.
Piaget’in zihinsel gelişim dönemleri farklı evreleri içerir.
● DUYU - MOTOR DÖNEM (0 -2 YAŞ )
●İŞLEM ÖNCESİ DÖNEM (2 - 7 YAŞ )
● SOMUT İŞLEMLER DÖNEMİ ( 7 - 11 YAŞ )
● SOYUT İŞLEMLER DÖNEMİ (11 YAŞ VE ÜSTÜ )
11- 14 yaşındaki çocuklar , bilişsel gelişim sürecinde soyut işlemler döneminde yer almaktadır. Bu dönemdeki çocuklarda düşünce esnektir ve çocuk karmaşık durumların üstesinden gelebilir.
→Bu yaş grubundaki çocukların bilişsel gelişim sürecine bağlı olarak yapabilecekleri harita becerileri şunlardır;
●Yüz ölçümü ve nüfus bakımından ülke ve kıtaları aynı zamanda paralelleri , meridyenleri ,kutup noktalarını tanımlayabilirler.
●Model küre kullanarak haritalar üzerindeki paralel ve meridyenleri kullanarak ülkelerin konumlarını öğrenebilirler.
●Ülkeleri alansal bakımdan karşılaştırabilirler.
→Haritaların lejantından ve daha önceki yaş dönemlerinde edindiği coğrafi bilgi ve becerilerden yararlanarak;
●Haritalar yapar.
●Olay olgu olgu ve özellikleri harita üzerine kodlamada sembolleri kullanır.
●Harita üzerinde uzaklık ile gerçek uzaklığı ilişkilendirir.
●Ölçeğe dayalı olarak gerçek uzaklık hesaplaması yapabilir.
●Ölçek değiştikçe harita üzerindeki değişen özellikleri açıklar.
●Lejantta yer alan sembolleri kullanarak harita üzerinde gösterilen olay , olgu ve özelliklerin dağılımını tanımlar.
Sosyal bilgiler dersi öğretmenleri , bu yaş grubundaki çocuklara Türkiye fiziki ve idari bölünüş haritalarından yararlanarak aşağıda belirtilen aktiviteleri yaptırmaları ve çocukların cevaplarının doğruluk derecelerini kontrol etmelidirler. Bu aktiviteler, çocukların harita beceri düzeylerini geliştirmelerinde büyük katkı sağlayacaktır.
●Haritanın başlığı nedir?
●Türkiye hangi yarım kürede yer almaktadır?
●Türkiye fiziki haritasında renkler neyi ifade etmektedi?
●Türkiye’nin koordinatını belirtiniz.
●Komşularımızı yüz ölçümü bakımından diğer ülkelerle karşılaştırınız.
●Türkiye ile komşularımızın başkentlerini söyleyiniz.
SORULAR1)Bir harita yapımı için ilk önce aşağıdakilerden hangisi belirlenmelidir?
A)Ölçek
B)lejant
C)Çizim yöntemi
D)Kullanım amacı
E)Coğrafi koordinat
2)Aşağıdaki harita ile ilgili verilen bilgilerden hangisi doğrudur?
A)Ölçek büyüdükçe ayrıntı azalır.
B)Planlar ayrıntılı harita değillerdir.
C)Bir haritanın ölçeğinin değişmesi durumunda coğrafi koordinatları değişmez.
D)Eğim hesaplaması yapılırken haritalardan yararlanılabilir.
E)Dünya’nın şekline bağlı olarak harita yapımı sırasında bozulmalar olabilir.
1)Haritadaki hata oranı
2)Ölçeğin paydası
3)Yerşekillerinin yükselti değerleri
3) Bir haritanın ölçeği küçültürse yukarıdakilerden hangileri artar?
A)1 ve3
B)2 ve 3
C)1 -2-3
D)1 ve 2
E)Yalnız
4)Haritalarda verilen sembol türlerinde nitel farklılığı belirtmek için aşağıdaki sembollerden hangisi kullanılır?
A)Boyut
B)Biçim ve renk tonu
C)Boyut ve renk
D)Boyut ve doku
E)Doku
5) Haritalar yer şekillerinin biçimini gerçeğe tam uygun olarak göstermemesinin temel nedeni aşağıdakiler den hangisidir?
A) A) Yer şekillerinin karmaşık olması
B) ) Yerkürenin kutuplardan basık olması
C) ) Küresel yüzeyin düzleme aktarılmış olması
D) Kuşbakışı bakış sağlanmaması
E) ) Ölçeğin küçük tutulması
1)D
2)E
3)D
4)B
5)C
SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE VATANDAŞLIK EĞİTİMİ VE VATANDAŞLIK EĞİTİMİNDE MODELLER
İÇİNDEKİLER:
VATANDAŞLIK NEDİR?
VATANDAŞLIK EĞİTİMİ NEDİR?
VATANDAŞLIK EĞİTİMİ MODELLERİ
SOSYAL PARADİGMA-MERKEZLİ BOYUT
ULUSAL-GLOBAL BOYUT
AKTİF VATANDAŞLIK
ÖĞRENCİNİN:
ADI: HAMDİ
SOYADI: KARATAŞ
NO: 2017234088
VATANDAŞLIK NEDİR ?
Vatandaşlık ulusal devlete bağlılığı sağlamak için sadakat , itaat ve vatanseverlik olarak anılmışır .
Vatandaşlığın ne olduğu konusuna yönelik çeşitli tanımlar yapılmışır.
Aristoteles’e göre vatandaşlığın doğası , tıpkı devletinki gibi sık sık tartışılan bir konudur .Tek bir tanımı üzerinde genel mutabakat yoktur .
Tol- Gökürk ‘e göre vatandaşlık kavramına , salt hukuksal açıdan bakıldığında ‘’ devlet ile kişi arasındakı karışılıklı hak , görev ve yükümlülükler ilişkisi olarak tanımlar .
Roy ‘a göre vatandaşlık genel olarak devlet ile birey arasındaki ilişkiyi tanımladığını ancak vatandaşlık kavramının artık yalnızca arabuuculuk anlamına gelen legal bir kavram olmaktan çıktığını ve toplumsal gerçekleri anlamlandırmada kavramsal bir araç ve analititk bir kategori olarak önem kazandığını ifade etmiştir .
Bu tanımlardan yola çıkarak , vatandaşlık devletin bireye verdiği haklarla yüklediği görevler ve sorumluluklar hukuki bir statüye sahip olmanın yanıda
VATANDAŞLIK EĞİTİMİ MODELLERİ
Eğitimin insanın tarihsel anlamda ortaya çıkışıyla başlamıştır.
İlkel toplumlarda avlanma ve toplamayı öğrenmeyle başlayan eğitim gittikçe daha komplike hale gelip kurumsallaşmış ve devlet eliyle parasız olarak gerçekleştirmeye başlanmıştır.
ZAYIF VATANDAŞLIK EĞİTİMİ
Vatandaşlık eğitimi devlet tarafından tanımlanır. Vatandaşlık eğitimi devlet tarafından okulun bir fonksiyonu olarak tanımlanır. Pasif vatandaşlık teşisi. Politik bilgilendirme güçlü bir şekilde vurgulanır .
GÜÇLÜ VATANDAŞLIK EĞİTİMİ
Vatandaşlık eğitimi vatandaş tarafından tanımlanır . Aktif vatandaşlığın teşisisi. Vatandaşlık vatandaş tarafından ahlaki bir kavram olarak kabul edilir . Kendi içinde vatandaşlık eğitiminin şartlarını tanımlaması için okulu
cesaretlendirilir.
Kişisel sorumluluk duyan vatandaş : Topluma karşı sorumluluklarını bilen ve yerine getiren vatandaş tipidir .
Katılımcı vatandaş : Ulusal veya bölgesel düzeyde sosyal yaşamla ve kentle ilgili aktivitelere katılan vatandaşlardır .
SOSYAL PARADİGMA - MERKEZLİ BOYUT
a) Politik sosyolizasyon :
Bu görüşün temel presipleri freudun çocukların politik otoriteye karşı davranışlarının temel alındığı politik yaşam analizinden etkilenmiştir .
b) Yansıtıcı sorgulayıcı model :
Vatandaşlık eğitiminin bu modelinde öğrencilere bazı politik beceri ve pratikleri kazanmasında ağırlık veilir .
c) Eleştiren vatandaşlık eğitimi modeli :
Bu modelin temel amacı öğrencilerin hırslarını , hayallerini ve idraklerini
ULUSAL - GLOBAL BOYUT
Bu boyut vatandaşlık eğitim modeli içerisinde coğrafi odaklanmayla ilgilidir .
a) Milliyetçi vatandaşlık eğitimi :
Bu model , sosyal uyumun temelde devletin politik üyesi olarak tanımlandığı ulusal projenın bir parçası olmayı göz önünde bulundurur.
b) Küresel vatandşlık eğitimi :
Küreselleşme tüm tartışmalı konu ve anlamları ile ulus devlet ve milliyetçilik kavramlarına meydan okumakta ve bunun sonucu olarak
Küresel Vatandaşlık Milliyetçi vatandaşlık
AKTİF VATANDAŞLIK
Aktif vatandaşlık doğrudan toplumu anlama ile ilgilidir ve birlikte yaşamayı ve birbirlerinin refah ve ilerlemesini düşünmeyi amaçlayan bir topluluk külürünü üzerine kuruludur.
Özellikle Avrupa birliği aktif vatandaşlık anlayışını birlik politikası olarak benimsemiştir .
KATILIM
( okul kültürü )
VATANDAŞLIK
( EĞİTİM KÜLTÜRÜ )
GÖNÜLLÜLÜK
( GENİŞ TOPLUM )
AKTİF VATANDAŞLIK
1) Aşağıdakilerden hangisi zayıf vatandaşlık eğitimi ögelerinden biri değildir?
A) Vatandaşlık eğitimi devlet tarafından tanımlanır.
B) Vatandaşlık eğitimi devlet tarafından ulusal çıkarllar olarak tanımlanır.
C) Zorunlu vatandaşlık eğitimi dersi okulda şarttır.
D) Aktif vatandaşlığın teşhisi
2)Sosyal, ekonomik ve politik güç arasındaki etkileşimi anlamlandıran ve analiz eden………………tır. Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Kişisel sorumluluk duyan vatandaş
B) Katılımcı vatandaş
C) Adalet merkezli vatandaş
D) Güçlü vatandaş
3)Aşağıdakilerden hangisi Aristo’nun vatandaşlık hakkındaki düşüncelerini yansıtır?
A) Salt hukuksal açıdan bakıldığında devlet ile kişi arasındaki karşılıklı hak görev ve hükümlülükler ilişkisi olarak tanımlar.
B) Vatandaşlık genel olarak devlet ile birey arasındaki ilişkiyi tanımladığını ancak vatandaşlık kavramını artık yanlızca arabuluculuk anlamına gelen legal bir kavram olmaktan çıktığını vurgular.
C) Öz denetim, adalet , yurt severlik ve hoşgörü erdemlerini iyi vatandaşın özellikleri olarak tanımlar.
D) Vatandaşlık eğitiminin amacı bir demokrasideki toplum hayatına sorumlu ve etkin
4)Aşağıdakilerden hangisi vatandaşlık eğitimi modellerinden biri değildir?
A) Politik sosyolizasyon modeli
B) Toplumsal katılım modeli
C) Yansıtıcı sorgulayıcı model
D) Eleştiren vatandaşlık modeli
5)Aşağıdakilerden hangisi vatandaşlık kavramlarından biri değildir?
A) Yönetim
B) Sadakat
C) İtaat
D) Vatanseverlik
Cevap Anahtarı
1) D
2) D
3) C
4) B
5) A
Kavram Nedir? Kavramlar, somut eşya, olaylar veya varlıklar değil, belli gruplar altında toplanıldığında
ulaşılan soyut düşünce birimleridir. Kavramlar gerçek dünyada değil, düşüncelerde vardır. Gerçek dünyada kavramların ancak örneklerini bulabilmek mümkündür. Kavramın ortak ve kesin bir tanımı yoktur. En çok kabul gören tanım, tanımlayıcı ve ayırt edici
özellikleri olan bir nesne, olgu veya süreç olduğudur. Karşılaştığımız bir terim ya da sözcüğün kavram olup olmadığını anlamak
için Ericson beş maddelik bir kavram tanımlama testi önermektedir. Eğer bir terim ya da sözcük; Genel ve soyutsa Bir ya da iki sözcükle ifade ediliyorsa Uygulamada evrenselse Belli bir zamana bağlı değilse Ortak özelliklere sahip farklı özellikleri temsil ediyorsa kavramdır.
Kavramların Sınıflandırılması Kavramlar sınıflamada dikkate alınan özelliğe göre çeşitli şekillerde
gruplandırılabilmektedir Gagne, kavramları somut kavramlar ve soyut(tanımlanmış) olarak iki
gruba ayırmıştır Vygotsky, kavramları bilimsel ve günlük olmak üzere ikiye ayırmıştır Graves, kavramları zorluk derecelerine göre hiyerarşik bir şekilde
gruplandırmıştır Martorella, kavramları dört boyutta sınıflamıştır.
Martorella’ya Göre Kavram Sınıflandırması
SINIFLAMA TEMELLİ KAVRAM ÇEŞİTLERİ
Somutluk derecesine göre1) Somut (masa, göl)2) Soyut(sevgi, özgürlük)
Öğrenildiği bağlara göre1) Formal(okul, öğretim programı)2) İnformal(toplumsallaştırma)
Ayırt edici özelliklere göre1) Tek boyutlu(sandalye)2) Çok boyutlu(demokrasi)
Öğrenilme bakımına göre
1) Eylemsel( tenis oynama)2) Simgesel(tenis maçı izleme)3) Sembolik(tenis hakkında olma)
SOSYAL BİLGİLERDE KAVRAM ÖĞRETİMİ
Kavram Öğretimi Kavram öğrenme birey dünyaya geldiğinde başlar ve yaş ilerledikçe daha karmaşık kavramlar
öğrenilir. Ausubel, kavram öğrenmeye tümdengelim yöntemiyle başlamayı önermektedir. Kavramın ilk
önce öğretmen tarafından tanımlanması, sonra öğrencilerin çeşitli örneklere uygulaması ve kavramı belli ölçülerde analiz etmesi gerektiği görüşündedir.
Bruner ise, öğrencinin öğretmenin sunduğu çeşitli örneklerden, sezgi yoluyla genellemeler yaparak ve kurallar geliştirerek kavram öğrenmesinin daha etkili olabileceğine işaret etmektedir.
Bazı eğitim bilimcilerin, ‘’sunuş yoluyla kavram öğretimi’’ adını verdikleri tümdengelimsel model özellikle öğrencilerin kavram hakkında ön bilgilerinin olmadığı durumlarda öğrenmeyi kolaylaştırır ve zaman açısından da ekonomik olduğu için öğretmenler tarafından tercih edilir
Bu yöntem, kavram öğretimindeki geleneksel yöntemdir. Tümevarımsal modelde ise var olan olgulardan hareket ederek, önce kavramın örnekleri
öğrencilere verilir. Öğrenciler örneklerin ortak ve kritik özelliklerini tespit ederek genellemelere giderler. ’’Buluş yoluyla kavram öğretimi’’ adı verilen örnek-kural yöntemiyle oluşturulan bu model öğrencileri aktif hale getirerek, bilgi üretmesini sağlar
Kavramlar hangi öğrenme yöntemiyle öğrenilirse öğrenilsin, iki aşamada gerçekleştirilir. İlk aşama kavram oluşturma, ikinci aşama ise kavram kazanmadır. Öğrencilere öğretilmesi planlanan kavramlar mutlaka onların gelişim özelliklerine uygun
olarak seçilmelidir Öğrenene görelik, somuttan soyuta, basitten karmaşığa, yakından uzağa gibi ilkeler kavram
öğretiminde de dikkate alınmalıdır Kavram öğretimini etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır; Kavramların yapısı(somut/soyut, basit/karmaşık) Öğrencilerin gelişim özellikleri(zekâ yaşı, bilişsel kapasitesi) Öğrencinin sosyo-ekonomik özellikleri Okul ortamının özellikleri ve imkânları Öğretmen özellikleri Öğrencinin sahip olduğu sözcük dağarcığı.
KAVRAM YANILGILARI Bilindiği gibi öğrenme, genellikle önceden bilinen şeyler ile yeni karşılaşılan uyarıcılar arasında
ilişki kurma yoluyla gerçekleşmektedir. Bu anlamda, öğrencilerin herhangi bir konu hakkında önceden ne bildikleri büyük önem
taşımaktadır Her öğrencinin geçmiş deneyimleri ve eğitim yaşantıları birbirinden farklı olduğu için önbilgi
düzeyleri de değişmektedir. Bu nedenle, yeni bir konuyu öğrenmeye başlamadan önce, o konunun altyapısı niteliğindeki
bilgilerin, öğrenmeyi destekleyici duruma getirilmesi bir zorunluluk olarak görünmektedir. Unutmamak gerekir ki, anlamlı öğrenme, öğrencilerin önceki bilgileri ile yeni öğrendikleri
bilgiler arasında tutarlı ve mantıklı bir bağ oluşturması sayesinde gerçekleşir. Fakat öğrencilerin önceki bilgilerinde kavram yanılgıları varsa bu bağ kurulamayacaktır
Genel olarak bakıldığında; öğrenci herhangi bir kavramı bilimsel olarak kabul edilenden farklı olarak algılamış ise buna ‘’kavram yanılgısı’’ adı verilmektedir.
Kavram yanılgıları, sadece bilgi eksikliği ya da doğru olmayan tanımlamalar değildir. Aslında kavram yanılgıları, öğrencilerin önbilgi ve deneyimlerine dayanarak oluşturdukları
fenomen açıklamalarını temsil eder. Kavram kargaşası ise kavram yanılgısından farklıdır.
Kavram kargaşası daha çok yazım ve telaffuz bakımından birbirlerine yakın kavramlarda yaşanmaktadır
Hataların bir bölümü öğretmenlerden geçebilir çünkü onlar da bazen yanlış bilgilere sahip olmaktadır.
Eğitimcilerin kavramları doğru tanımlamaları ve önemini doğru algılamaları öğrencilerine konu ve kavramları doğru öğretebilmesinde en temel etkendir.
Sosyal Bilgiler Derslerinde Kavram Öğretimi Neden Önemlidir?
Sosyal bilgiler dersi içeriği, sosyal bilimler temel alınarak oluşturulduğundan kavramlar açısından oldukça zengindir
Sosyal bilgiler derslerinde öğrenciler tarih, coğrafya, antropoloji, sosyoloji, siyaset bilimi, ekonomi, vb. ile ilgili birçok kavramla karşılaşmaktadır
Sosyal bilimlerin her birinin de kendine özgü temel kavramları vardır. Sosyal bilgiler dersinin amaçlarının gerçekleşebilmesi için, programda yer alan çok sayıdaki
kavramın, her öğrencinin zihninde aynı anlam oluşturabilecek şekilde geliştirilmesi gerekir. Karşılarına çıkabilecek sosyal problemleri çözebilmeleri için temel kavramları çok iyi
anlamaları gerekmektedir. Sosyal bilgiler derslerinin ezberden kurtarılıp, yaşamı anlamlı bir bütün olarak algılamaya
dayalı bir ders olarak görülebilmesi için öğretiminin kavram ve genelleme odaklı olması gerektiğini vurgulamaktadır
Genellemeler iki ya da daha fazla kavramın aralarındaki ilişkinin ifadesidir Sosyal bilgiler öğretiminde kavram temelli öğretimin öğrencilerin akademik başarıları
üzerinde olumlu etkilerinin olduğu saptanmıştır. Kavram öğretimi temelli öğrenmelerin, ezbere ve hatırlamaya dayalı öğrenmelerden çok, üst
düzey düşünmeye dayalı öğrenmeler gerçekleştirmeleridir. Kavramların en önemli işlevlerinden birisi de, insanlar arasındaki iletişimi basitleştirmesi ve
kolaylaştırmasıdır Sosyal bilgiler programında (MEB 2005) psikoloji, antropoloji, coğrafya, sosyoloji, siyaset
bilimi, ekonomi ve tarihle ilgili olarak toplam 61 kavramın yer aldığı belirtilmektedir.
Sosyal Bilgiler Programında Yer alan Kavramlar
Kavram Öğretiminde Yöntemler Anlam Çözümleme Tablosu Kavram Haritaları Kavram Bulmacaları Kavramsal Değişim metinleri Kavram Karikatürleri Kavram Ağları
Kavram öğretiminde kavram kartları, analojiler, çalışma yaprakları da kullanılabilmektedir. Uyarı; Özellikle kavram haritası oluşturma, sosyal bilgiler derslerinde etkinliklerimize temel
oluşturan uygulamalar arasındadır.
1)Anlam Çözümleme Tablosu(AÇT) Kavram öğretiminde kullanılan grafik materyallerden biridir İki boyutlu tablodur Bir boyutunda özellikleri çözümlenecek varlıklar/kavramlar diğer boyutunda özellikler
sıralanır Kavramları pekiştirme amaçlıdır Öğrencilerin katılımı sağlanır Genellikle ders sonu yapılan bir çalışmadır Konunun toparlanması ve özetlenmesi niteliğindedir.
Yağış Çeşitleriyle İlgili Anlam Çözümleme Tablosu Örneği
2)Kavram Haritaları(KH) Şema üzerinde kavramlar arasındaki ilişkiyi gösteren bir tekniktir 1972’de Novak ve öğrencileri tarafından geliştirilen kavram haritaları, anlamlı
öğrenmeyi kolaylaştırıcı bir eğitim aracıdır Kavramlar arasındaki ilişkileri ve hiyerarşiyi görselleştiren en önemli eğitim
araçlarıdır. Kavram haritasını oluşturmanın dört ana bileşeni vardır. Bunlar kavramlar, ilişkiler,
aşamalı düzen ve çapraz bağlantılardır. Çapraz bağlantılar, kavram ve alt kavramlar arasındaki ilişkileri gösterir. Kavram haritaları sadece genelden özele doğru oluşturulur. Kavram haritası hem kavram öğretim yöntemi hem de ölçme değerlendirme
aracıdır. Güçler Ayrılığı İlkesi Kavram Haritası
Kavram Haritalarının Faydaları Öğrencilerin birbiriyle ilişkili kavramları, bir sıra halinde öğrenmesini sağlar Öğrenciler sınava hazırlanırken, konuyu tüm boyutlarıyla görmesini ve konuyu özetlemesini
sağlar Kavramların konu içerisindeki tam yerini göstererek, konuda geçen diğer kavramlardan niçin
ayrıldığını öğrencinin görmesini sağlar Kavram haritaları dinamik olup, öğrencinin edindiği bilgiler arttıkça, haritaya yeni kavramlar
eklenir. Böylece kavram haritaları öğrenmede sürekliliği sağlar Öğretmenin konu öncesinde hazırlık yapmasında özellikle konunun çerçevesini ve planını
çizmesine olanak sağlar.
3)Kavram Bulmacaları Sosyal bilgiler derslerinde etkili bir kavram öğretiminin sağlanması için kavram
bulmacalarından da faydalanmak mümkündür Bulmacalar, birçok öğrenci için okulla bağlantısı olmayan bir dinlenme etkinliği ve eğlenceli
öğrenme deneyimi sağlar Öğrencilerde kavram gelişimi sağlar Grup olarak çözüldüğünde öğrenciler arasında işbirliği gelişir. Dersi anlaşılır ve zevkli hale getirir Konuyu basitçe özetler ve değerlendirme aracı olarak kullanılır Öğrencilerin aktif olmasını sağlayan öğrenme şeklidir Öğrenciler için en yararlı hale getirmek için sınıfta birlikte çalışarak cevaplandırılması gerekir Çengel bulmaca olarak da adlandırılır.
Örnek Kavram Bulmacası
4)Kavramsal Değişim Metinleri Öğrencilerin sahip oldukları hatalı ön bilgilerin doğru bilgilerle değiştirilmesi
kavramsal değişim olarak adlandırılır Öğrencilerin sahip oldukları kavram yanılgılarını keşfetmelerini sağlayan ve onlara
bilimsel olarak kabul edilen doğru kavram veya fikri sunan yazılı dökümanlardır Öğrencilerin kavram yanılgılarının ve sebeplerinin neler olduğunu belirten ve bu
yanlış kavramların yetersiz olduğunu örneklerle açıklayan metinlerdir. Öğretilecek konuyla ilgili öğrencilerin sahip oldukları kavram yanılgıları belirtilir,
bunların yetersiz veya yanlış oldukları açıklamalar veya örneklerle ispat edilir Öğrencinin kendi bilgisinin yetersizliğinin veya yanlışlığının farkına varması
sağlanarak, öğrencide kavramsal değişim meydana getirilmeye çalışılır.
5)Kavram Karikatürleri Günlük yaşamdan bilimsel bir olayı karikatür biçimindeki karakterler yardımıyla
tartışma biçiminde ifade eden ve olaya ilişkin farklı bakış açıları sunan görsel araçlardır.
Bu araçlar öğrencilerin düşüncelerini ortaya çıkarmak ve öğrencileri tartışmaya teşvik etmek için bir başlangıç noktası olarak kullanılabilmektedir.
Kavram karikatürleriyle, yanlış fikri savunan öğrencilerin hata yapmalarına ilişkin endişeleri de ortadan kalkmaktadır.
Kavram karikatürleri; Öğrencilerin fikirlerini sorgulamalarına yardımcı olur, düşüncelerini genişletir ve olaylara
farklı bakış açılarını gösterir. Tartışma ortamının oluşması için uyarıcı görevi yapar ve öğrencilerin derse katılımını
sağlar. Öğrencilerin günlük hayatta karşılaştıkları sorunları çözmelerinde onlara yol gösterir Öğrencilerin zihnindeki belirsizlikleri ve yanlış kavramaları ortaya çıkarır. Konuları birleştirme ve konuyu genişletme etkinliklerinde kullanılabilir.
Örnek Kavram Karikatürü
6) Kavram Ağı(KA) Kavram ağı öğrencilerin izlenimlerini, düşüncelerini yazılı öğretim
araçlarındaki(ders kitabı vb.) kavram ve ilkelerle uyumlu bir biçimde sergileyen bir grafik araçtır
Kavram ağına, semantik ağ da denir Kavram ağı denilen bu araç öğrencilerin; önceki bilgilerini harekete geçirmek yeni kavramları geliştirmek kavramlar arası yeni ilişkiler bulmak kavramları yeniden düzenlemek, sınıflandırmak
gibi zihin etkinlikleriyle yazılı metinleri daha iyi anlamalarına yardım eder.Kavram ağları bir üniteye hazırlık basamağında kullanılacağı gibi, ünite işlenirken ve ünite sonunda kullanılabilir.Bu araç özellikle kavramları gruplamada ve bu yolla çocuğun zihin yapılanmasını düzenleyerek daha üst kavrama ve düşünme düzeyine erişmesine yardım eder.
Türkiye’deki İklimler Kavram Ağı Örneği
SORULAR 1)Aşağıdakilerden hangisi kavram öğretim yöntemlerinin ortak amaçlarından biridir?
A) Tartışma yaratmakB) İlişki-bağ kurmakC) Pekiştirmek D) Gruplandırmak E) Kavram yanılgısını değiştirmek
2)Aşağıdakilerden hangisi kavram haritasının öğrencilere sağladığı faydalardan değildir?
A)İlişkilendirme-görselleştirme
B)Anlamlandırma- sınıflandırma
C)Somutlaştırma –anlamlandırma
D)Bilgiyi analiz etme- görselleştirme
E)Soyutlaştırma-ilişkilendirme
1) grup
2)kültür
3)sosyal örgüt
4)sosyal etkileşim
5)kurum
3)Yukarıdaki kavramlardan hangisi ya da hangileri sosyoloji bilimine ait kavramlardan değildir?
A)Yalnız -1 B)Yalnız-2 C)1-5 D)3-4 E) 1-4
4)Kavram öğretimini etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi kavram öğretimini etkileyen faktörlerden biri değildir?
A)Öğrencilerin gelişim özellikleri B)Kavramların yapısı C)Öğrencilerin kavram dağarcığı D)Öğretmenlerin özellikleri E)Öğrencilerin sosyal çevresi
5)Kavram temelli öğretimin gerçekleşebilmesi için aşağıdaki basamaklardan hangisi bu durumu desteklemez? A)Ezbere dayalı olması B)Kavram odaklı olması C)Üst düzey düşünmeye dayalı olması D)Genelleme odaklı olması E)İletişimi basitleştirmesi
CEVAP ANAHTARI 1)C 2)E 3)B 4)E
5)A AYTEN ŞEDALSOSYAL BİLGİLERDE KARAKTER EĞİTİMİ
-Karakter Eğitiminin Tarihsel Gelişimi
-Karakter Kavramı
-Karakter Eğitimi
-Karakter Eğitimi ve Aile
-Karakter Eğitimi ve Okul
-Sosyal Bilgiler Karakter Eğitimi
TARİHSEL GELİŞİMİ
Karakter ve Değer Eğitimi: Platon ve Aristo’nun öncüllüğünü yaptığı erdemler etiğine dayanmaktadır.
Platon’a göre ise tek kişinin değil toplumun mutluluğu daha büyük erktir.
Platon’a göre vatandaşların mutlu ve erdemli olmasını sağlamak devletin görevidir.(Devlet bir Eğitim Kurumudur)
Aristo erdemleri ikiye ayırır
Karakter Erdemleri
Cesur
Adil
Dürüst
Gururlu
Adil Başarılı
Alçak Gönüllü
Akla Uygun Düşünme Erdemleri
Anlayışlı
Zeki
Kararlı
Pratik Akıllı
KARAKTER KAVRAMI
Karakter; Ahlaki bilgi , ahlaki duygu ve ahlaki davranıştan oluşur. İyi karakter ‘ iyi olanı bilme, iyi olanı isteme ve iyi olanı yapma yani zihnen, kalben ve davranışlarla iyi alışkanlıklar’ kazanmadır (Lickona, 1991 s.51).
KARAKTER ÖĞELERİ
AHLAKİ BİLGİ
-Ahlaki Farkındalık
-Ahlaki Değerleri Bilme
-Ahlaki Düşünce
-Karar Verme
-Kendi Bilgisi
-Bakış Açısı Edinme
AHLAKİ DUYGU
-Bilinç
-Özgüven
-Empati
-İyiyi Sevme
-Oto Kontrol
-Alçak Gönüllülük
AHLAKİ DAVRANIŞ
-Yeterlilik
-İrade
-Alışkanlık
KARAKTER EĞİTİMİ NEDİR?
Karakter eğitimi; en genel anlamıyla örtük veya acık program aracılığıyla yetişen yeni nesle temel insani değerleri kazandırma, değerlere karşı duyarlılık oluşturma ve onları davranışa dönüştürme konusunda yardımcı olma gayretinin ortak adı olarak tanımlanır (Ekşi, 2003, s.79)
KARAKTER EĞİTİMİ VE AİLE
Ailelerin çocuklarının sağlığı, mutluluğu, öz-saygısı ve karakterleri üzerinde önemli rolleri vardır.
Aileler için karakterli çocuklar yetiştirmenin yolları şunlardır:
Anne baba olmayı öncelikli tutun.
İyi örnek olun.
Çocuğunuzun çevresinden haberdar olun.
Çocuğunuzun okul yaşantısı ile yakından ilgilenin.
Çocuklarınızın duygularını ve düşüncelerini nelerin nasıl etkilediğini takip etmelisiniz.
Karakter dilini kullanın.
Temel değerleri öğretin.
Karakter eğitimini sadece kelimelerle sınırlamayın.
KARAKTER EĞİTİMİ VE OKUL
Eğitimin önemli işlevlerinden biri bireyin kişiliğini ve karakterlerini olumlu yönde etkilemektedir.
Bireyin kişiliğinin gelişmesinde aileden sonra okul gelir.
Okulda edinilen yaşantılar çocuğun bilgi, beceri ve değer kazanması yoluyla topluma etkili uyum sağlayabilecek bir kişilik geliştirmesine yardım eder.
Öğretmenin sahip olması gereken nitelikler:
Model olmalıdır.
Öğrencilerin ahlaki yaşam ve karakterlerini geliştirmeli ve bunu meslek edinmelidir.
Neyin doğru neyin yanlış olduğunu konusunda konuşmalıdır.
Öğrencilerin duygu ve düşüncelerini yargılamamalıdır.
Öğrencilerin empati kurmasını sağlamalıdır.
Öğrencilere başka bakış acısıyla bakmalarını sağlamalıdır.
Ahlaki bir sınıf ortamı oluşturmalıdır.
Okulda ve toplumda aktiviteler yaparak öğrencilerin deneyim ve uygulamada ahlaki davranmalarını sağlamalıdır.
SOSYAL BİLGİLERDE KARAKTER EĞİTİMİ
Sosyal Bilgiler Öğretimi; öğrencilere kavram, beceri ve değerleri kazandırmayı hedeflemektedir.
Sosyal bilgiler öğretiminde, öğrencilere sosyal yaşamla ilgili tutumlar ve değerler kazandırmak, öğrencinin toplumsallaşması ve iyi bir vatandaş olmasında çok önemli rol oynar
2005 ve 2017 Yıllarındaki Programlarda Değerler
2005
-Aile birliğine önem verme
-Adil olma
-Bağımsızlık
-Özgürlük
-Bilimsellik
-Çalışkanlık
-Dayanışma
-Duyarlılık
-Dürüstlük
-Sevgi
-Hoşgörü
-Misafirperverlik
-Sağlıklı olmaya önem verme
-Sorumluluk
-Temizlik
-Vatanseverlik
-Yardımseverlik
2017
-Aile birliğine önem verme
---
-Bağımsızlık
-Özgürlük
-Bilimsellik
-Çalışkanlık
-Dayanışma
---
-Dürüstlük
---
-Hoşgörü
---
---
-Sorumluluk
---
-Vatanseverlik
-Yardımseverlik
2017
-Demokratik tutumu benimseme
-Doğa sevgisi
-doğal çevreye duyarlılık
-Eşitlik
-Etik
-Farklılıklara saygı
-İşbirliği
Kültürel mirasa duyarlılık
-Öz kontrol
-Özgüven
-Özsaygı
-Tarih bilinci
Tasarruf
2005 Sosyal Bilgiler dersi öğretim programında 20 değerin yer aldığı değerlerden 14’ ünün olduğu gibi 2017 yılı taslak öğretim programında da olduğu, 6’sının ise kaldırıldığı ,yine 2017 yılı taslak öğretim programında toplam 27 değerin yer aldığı ve 13 yeni değerin taslak öğretim programına eklendiği tespit edilmiştir.
İlköğretim Sosyal bilgiler programında yer alan değerler Karakter Eğitimi programında yer alan değerlerle bütünleşmektedir.
Okuldaki eğitmenler idareciler sorumlu personellerin yanı sıra sosyal bilgiler öğretmeni de sınıflarında iyi bir karakter geliştirmelidirler.
İyi karakterlerin doğasını açık bir şekilde belirtilmesini, uygulandığında ödüllendirilmesini yansıtılan karakterin farkında olmalarına okul ortamı ve sınıf yoluyla karakteri geliştirme fırsatlarınım farkında olmasını gerektirecektir.
Willams , sınıflarda ahlaki değerlerin ve karakter eğitiminin nasıl gerçekleştiğini incelediği çalışmasında saygı konusunda formal derslerin istenilen sonuçlar vermediğini saygının en iyi ahlaki bir ortam ifade eden örtük program arayıcılığı ile gerçekleştiğini ifade etmiştir.
Etkinlikler yoluyla değer öğretimi gerçekleştirilir.
Sonuç olarak karakter eğitimi vatandaşlık erdemini kapsayacak sosyal bilgiler öğretiminde önemli bir yere sahiptir . Ayrıca karakter eğitiminde örtük programın etkisi önemli olmakla birlikte sosyal bilgiler öğretmenine ve tüm okul personeline önemli sorumluluklar düşmektedir.
HAZIRLAYAN: MUHAMMED OKUR
2014234020
SOSYAL BİLGİLERDE KARAKTER EĞİTİMİ SORULARI
SORU-1) Karakter ve değer eğitimi kimin öncüllüğünü yaptığı ‘erdemler etiğine’ dayanmaktadır?
A) Kohlberg
B) Platon-Aristo
C) Piaget
D) Sidney Simon
E) Gazali
ÇÖZÜM: Karakter ve değer eğitimi; Platon ve Aristo’nun öncüllüğünü yaptığı ‘erdemler etiğine’ dayanmaktadır.
CEVAP:B
SORU-2) Aristo karakter ve erdemleri aşağıdakilerden hangisi ile tanımlanmıştır?
A) Adil olma
B) Dürüst olmak
C) Gönüllü olmak
D) Ölçülü olmak
E) Eleştirel olmak
ÇÖZÜM: Aristo karakter erdemlerini cesur, adil, dürüst, gururlu, ölçülü olmak diye tanımlar.
CEVAP:E
SORU-3) 2005 Programında hiç olmayıpta 2017 programında var olan ve sosyal bilgiler karakter eğitimine uygun olan değer hangisidir?
A) Adil olma
B) Sevgi
C) Estetik
D) Hoşgörü
E) Eşitlik
ÇÖZÜM:
A) Adil olma 2005’te vardı 2017’de kaldırıldı.
B) Sevgi 2005’te vardı 2017’de kaldırıldı.
C) Estetik 2005’te var 2017’de de var.
D) Hoşgörü 2005’te var 2017’ de de var.
E) Eşitlik 2005’te yok 2017’de var.
CEVAP:E
SORU-4) Sosyal Bilgiler karakter eğitiminde 2017 yılında hangi değerler kalkmıştır?
A) Saygı
B) Sevgi
C) Sorumluluk
D) Estetik
E) Dürüstlük
ÇÖZÜM: Saygı, sorumluluk, estetik, dürüstlük 2005 ve 2017 programlarında yer alırken fakat sevgi 2017 programından kaldırıldı.
CEVAP:B
SORU-5) ‘Gençlerin ve çocukların ahlaki erdemler ve öğretmen otoritesine itaati ile ilişkilendirilir.’ diye tanım yapacak olsak bu hangi değer eğitimi akımıdır?
A) Ahlak eğitimi akımı
B) Karakter eğitimi
C) Vatandaşlık eğitimi akımı
D) Değer gerçekleştirme akımı
E) Vatandaşlık aktarımı olarak sosyal bilgiler
ÇÖZÜM: ‘ Gençlerin ve çocukların ahlaki erdemler ve öğretmen otoritesine itaati ile ilişkilendirilir’ diye tanım yapan tanım karakter eğitiminin tanımıdır.
CEVAP:B
Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Sosyal Bilgiler Öğretmenliği
MÜZELER, ÖREN YERLERİ ve SANAL MÜZELER
Aysun DİKİCİ
2014234106
Özel Öğretim Yöntemleri
Erkan YEŞİLTAŞ
Sivas, 2017
MÜZELER, ÖREN YERLERİ ve SANAL MÜZELER
Neden Müze Eğitimi?
Müzeler eğitime önemli katkılarda bulunmuş, Sosyal Bilgiler ve Tarih derslerine yarar sağlamıştır. Çocuklar müzelerde nesneleri görüp dokunmaları gerekmektedir. Böylece bu süreç onlar için daha eğlenceli ve faydalı olacaktır. Tarih bilinci aşılama, tarihsel miraslara duyarlılık ve ilgi, bu değerleri koruma müze eğitimi sayesinde çocuklara kazandırılır. Sosyal Bilgiler ve Tarih kitaplarına bağımlı kalmadan öğrencilerin daha somut nesneleri görmesi faydalı olacaktır. Ayrıca düş gücünü arttırıcı bir rolde oynayabilmektedir.
Gelişmiş ülkelerde müze sadece yapı olmaktan biraz uzaklaşarak öğrencilerin eğitim alabilecekleri bir ortama dönüştürülmüştür. Müzelerde etkinlik yapılarak öğrendiklerinin daha kalıcı olmasına imkân sağlanmaktadır. Müze pedagojisi denen şey tamda bunu açıklar. Her yaş için bir öğrenme ortamı sunmaktadır. Bu müzeler insanları ı bilgilendirmek amaçlı konferans ve seminer düzenlemektedir. Bu konuda Türkiye’de verilebilecek en güzel örnek Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesidir. Müzeler, Arkeoloji Müzeleri, Etnografya Müzeleri,Tarih Müzeleri,Güzel Sanatlar Müzeleri,Tarih Müzeleri,Askeri Müzeler, Açık Hava Müzeleri,Bilim Müzeleri ve Özel Müzeler olarak sınıflandırabiliriz.
Müze Eğitimi Uygulama Süreci
Üç basamaktan oluşmaktadır.
Müze öncesi etkinlikler(Ön hazırlık):Bu aşama hazırlama ve bilgilendirme aşamasıdır. Müzeye gidilecek gün, saat belirlenir. Müzeden izin, belge alınır. Yemek nerede yenecek, otobüs nereye park edilecek gibi detaylarda bu aşamada göz ardı edilmemelidir. Öğrenci müzeyle ilgili bilgi edinir. Geziye ilişkin merak uyandırılır. Temel motifler: Bilgilendirme ve Merak Uyandırma.
Müzedeki Etkinlikler: Çalışmalar; planlı olmalı, farklı algılara ve duyulara hitap eden eğitici, yaratıcı düşünmeyi sağlayacak nitelikte olmalıdır. Yaratıcı drama ve atölye çalışmalarını içerir. El becerisine yönelik çalışmalara, yaratıcı drama çalışmaları, tarihsel empati çalışmaları yaptırılır.Temel motifler: Bakmak,Görmek,Hissetmek,Anlamak.
Müze Sonrası Etkinlikler: Değerlendirme aşamasıdır. Müze gezisi ne kadar nitelikli olursa olsun sınıfta tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu düşünsel sonuçlar kompozisyon, tartışma, mektup gibi uygulamalarla ortaya konulur. Temel motifler: Değerlendirme, Duyarlılık, Geliştirme.
Müzeler ortamında öğrencilere yaptırılacak yararlı etkinlikler vardır.
Rol Kartı Hazırlama Çalışması: Canlandırılacak karakterler ve kullanılacak içerik hakkında bilgi verilir.
Seramik Çalışması Tekniği: Müzedeki nesneler kilden şekillendirilerek yapılan çalışmalardır.
Pastel Boya Tekniği: Müzede boyalar kullanılarak resim yapma çalışmasıdır.
Kolâj Tekniği: Müzedeki nesnelerin, fotoğrafların değişik materyaller üzerine yapıştırılmasıyla yapılan bir etkinlik çalışmasıdır.
Ara-Bul Tarih Şeridi Çalışması: Ara-bul kâğıtları öğrencilere dağıtılarak resimleri bulunan nesneleri bulmaları istenir. Bu işlem tamamlandıktan sonra öğrenciler kâğıtlarını tarih şeridine kronolojik sıraya göre yerleştirir ve bulundukları yerleri haritaya işaretler.
Ara-Bul İpucu Kâğıdı: Nesne hakkında ipuçları yazılı kağıtlar verilerek öğrenciden bulunması istenir.
Tarih Şeridi: Müzeyi gezerken kendilerini en çok etkileyen 3 eseri belirleyerek hangi tarihsel süreçte oluşturulduğunu öğrenirler.
Dilsiz Harita: Müzedeki nesnelerin nerede bulunduğunu dilsiz harita üzerinde gösterme çalışmasıdır.
Öykü Çalışması: Nesnelerin ait oldukları dönem ve uygarlıklara ilişkin tarihi belge ve efsaneler belirlenerek bunlar içerisinden iki karakter seçmeleri istenir. Belli yönergeler doğrultusunda öğrencilerden bir canlandırma yapmaları istenir.
Müzede Afiş Çalışması: Bir müzeyi ya da müze nesnesini tanıtmak ve ya duyurmak için hazırlanan yazılı ve görsel duvar ilanlarıdır.
Müze Broşürü Hazırlama Çalışması: Müze hakkında daha ayrıntılı bilgi vermek amacıyla hazırlanan elde taşınabilir görsel ve yazılı bir yayındır.
Müze Envanter Fişi: Müzedeki objelerin fotoğraflarının ve ayrıntılı bilgilerinin bulunduğu bir formdur.
Kostümler ve Aksesuarlar: Dönemin şartlarına uygun kadın ve erkeklerin giymiş oldukları kostümler ve kullandıkları aksesuarlar ( peruklar, ahşap boncuklar, ip ya da misina ) gösterilebilir.
Zaman Kapsülü Çalışması: Katılımcılardan 3 nesne seçmeleri istenir ve bu nesnelerin geçmişte, günümüzde ve gelecekte nasıl kullanıldığını ve kullanılacağı üzerine çalışmaları istenir.
Müze Kuralları Hakkında Beyin Fırtınası: Katılımcıların müzede uyulması gereken kurallar üzerine tartışması ve öneride bulunmasıdır.
Arkeolojik Kazı Havuzu: Müze içerisinde ve ya bahçede kazı havuzu oluşturularak katılımcılardan bu nesneleri çıkarılması istenir. Bir nevi katılımcılara kazı deneyimi kazandırmak amaçlanmıştır.
Keşif Tutanağı Çalışması
Takı Tasarımı
Şehir Tanıtım Kaynakları: Bir şehrin tanıtımı için hazırlanmış İl Müdürlüklerinden alınan görsel ya da yazılı kaynaklardır.
Arkeolojik Sit Alanı Haritası:
Empati Çalışmaları: Müze öncesi edinilen bilgiler ve müze ziyareti sonrası kazanılan düşünce ve duygular çerçevesinde o tarihsel dönemde yaşayan insanların gözünden öykü, çizim, dramatize edilmesi istenir.
Grupla Çalışalım Birlikte Öğrenelim: Grup çalışması yapılarak öğrencilerin işbirlikli öğrenmesine katkı sağlar.
SANAL MÜZELER
Günümüzde internetin yeri oldukça önem arz etmektedir. Bilgiyi ulaşmada, alışveriş yapmakta internet bize yeterince imkan sağlamaktadır. Fakat internette doğru bilgiye ulaşma şansımız yoktur.
Sanal müzelerde internetin bize sunduğu avantajlardan biridir. Müzeyi gidip görecek imkanımız ve ya vaktimiz yok ise bu ihtiyacımızı internet üzerinden karşılayabiliriz. Ayasofya Müzesini, Topkapı Sarayını sanal müzeler sayesinde dilediğimiz gibi gezebiliriz. Dünyada ise Tac Mahal, Notre Dame Katedrali, Pisa Kulesini sanal müzelerden ziyaret edebiliriz.
Sanal müzeler içerik bakımından broşür sanal müzeler, içeriksel sanal müzeler, eğitsel sanal müzeler ve sanal müzeler olmak üzere dört başlıkta toplayabiliriz. Broşür sanal müzelerde, müzeye ait genel bilgilerin verildiği internet uygulamasıdır. İçeriksel sanal müzeler, nesneleri çevrim içi sunan ve keşfedilmesine olanak sağlayan uygulamadır. Eğitsel sanal müzelerin amacı eğitimdir. Bu müzeler ayrıntılı bilgi verir.
Sanal müzelerin tasarlanırken belli ölçütler dahilinde olması gerektiği savunulmuştur.
1. Ana Bölümler2. Koleksiyon ile Başlıklar3. Sanal Dolaşımın Sunum Özellikleri
En temel sanal müzeler Kültür Bakanlığı tarafından oluşturulmuştur.
Camiiler, Kiliseler ve ManastırlarDivriği Ulu Camii ve Darüşşifahanesi ( 360 derece panoramik görüntüler )Mardin Süryani Kadim KilisesiSümela Manastırı
İllerBursa Şehir Turu ( 360 derece panoramik görüntüler )Gaziantep- Kilis- Halep
Diğer Yerli Sanal MüzelerAnıtkabir Müzesi: http://www.ankarasanalgezinti.com/anıtkabir/Kapadokya Açık Hava Müzesi: http://www.360tr.com/50_nevsehir/kapadokyaKars Müzesi: http://www.kars.gov.tr/360kars/sehirici /karsmuzesi/index.html Yabancı Sanal MüzelerLouvre Müzesi: Paris’te yer alır. http://www.louvre.fr/llv/musee/visite_virtuelle.jsp?bmLocale=enToyota’nın Sanal Otomobil Müzesi: http://www.toyota.co.jp/museum/data-e/a03_ol.htm/Belçika’daki hayvan iskeletleri bulunan 3d Zooloji müzesi: http://www.3dgozluk.com/belcikadan-3d.zooloji-muzesi
SORULAR
1.Aşağıdakilerden hangisi sanal müzelerin faydaları arasında yer almaz?
A) Yaşam boyu eğitim sağlar.
B)Dünya çapında bir erişim sağlar.
C)Bireyi internete bağımlı hale getirir.
D)Sosyal Bilgiler ve Tarih öğretmenlerine kolaylık sunar.
E)Ekonomiktir, ulaşılması kolaydır.
2. Müze Uyguluma süreçlerinden hangisi hazırlık ve bilgilenme aşamasıdır?
A)Müze Öncesi Etkinlikler
B) Müze Sonrası Etkinlikler
C) Müze Araştırma
D)Müzedeki Etkinlikler
3) Aşağıdakilerden hangisi müze türlerinden biri değildir?
A) Etnografya Müzesi
B) Askeri Müzeler
C) Denizaltı Müzesi
D) Güzel Sanatlar Müzesi
E) Bilim Müzeleri
4) Aşağıdakilerden hangisi müzedeki nesnelerin fotoğraflarının değişik materyaller üzerine yapıştırılmasıyla yapılan bir etkinlik çalışmasıdır ?
A) Fotoğraf Hazırlama Etkinliği
B) Ara-Bul İpucu Kağıdı
C) Müzede Afiş Çalışması
D) Kolaj Tekniği
5) Müzelerin eğitime katkılarından değildir?
A) Öğrencilere tarih bilgisi aşılama
B) Tarihsel miraslara duyarlılık
C) Eğlenirken öğrenme
D) Etkinlikler sayesinde daha kalıcı bir öğrenme
E) Soyut öğrenme
CEVAPLAR
1)C 2)A 3)C 4)D 5)E
SOSYAL BİLGİLERDE DEĞERLERİN ÖĞRETİMİ
Bir toplum geleceğini ancak her yönüyle iyi bir şekilde yetişmiş birtakım değerlere sahip donanımlı bireyler tarafından inşa eder. Değer öğretiminin başlangıç noktası ailedir. Aile bir takım değerleri çocuğa bilinçli veya bilinçsiz olarak aktarmaya çalışır. Bu süreç daha sonra okulda devam etmeye çalışır. Burada eğitime önemli bir iş düşmektedir. Eğitim genel olarak belirlenen amaçlar doğrultusunda bireyi yetiştirme süreci olarak tanımlanmaktadır. Eğitim sürecinde kazanılan bilgi, beceri, tutum ve değerler bireyin karakterini farklılaştırır. Değer eğitimi okular da doğru ve etkili bir şekilde yapıldığı zaman bireyin gelişimine önemli katkıları olmaktadır. Ama yanlış ve sistemsiz bir şekilde yapıldığında ise bireylerde mutsuzluk ve sorun kaynağı olabilmektedir.
DEĞER KAVRAMI
Değer bir toplum, bir inanç bir ideoloji içinde veya insanlar arasında kabul edilmiş benimsenmiş ve yaşatılmakta olan toplumsal, insani, ideolojik veya ilahi kaynaklı her türlü duyuş, düşünüş, davranış, kural ya da kıymetler olarak tanımlamaktadır. Değerlerin temel olarak dört özelliğinden söz edilebilir.
Bu özellikler:
1. Değerler toplum ya da bireyler tarafından benimsenen birleştirici olgulardır.2. Toplumun sosyal ihtiyaçlarını karşıladığına ve bireylerin iyiliği için olduğuna inanılan
ölçütlerdir.3. Sadece bilinç değil, duygu ve heyecanları da ilgilendiren yargılardır.4. Bireyin bilincinde yer alan ve davranışı yönlendiren güdülerdir.
DEĞERLERİN SINIFLANDIRILMASI
Değerlerin sınıflandırılması ile ilgili en çok kabul edilen ve bilinenleri Spranger, Rokeach ve Schwartz ın yapmış olduğu sınıflandırmalardır.
Spranger değerleri altı temel gruba ayırmıştır. Bu değer grupları; estetik, kuramsal, ekonomik, siyasi, sosyal ve dini değer gruplarıdır. Daha sonra Allport ve arkadaşları tarafından ölçeğe dökülmüştür.
Bilimsel Değer: Gerçeğe, eleştirel düşünceye önem verir. Bilimsel değerlere sahip olan insanlar deneysel, eleştirici, akılcı, ve entelektüeldir.
Ekonomik Değer: Yararlı ve pratik olana önem verir.
Estetik Değer: Simetri, uyum ve forma önem verir.
Sosyal Değer: Başkalarını sevme, yardım ve bencil olmama esastır. En yüksek değer insan sevgisidir.
Politik Değer: Her şeyin üstünde kişisel güç, etki ve şöhret vardır.
Dini Değer: Dini uğuruna dünyevi hazları feda eder.
Rokeach ise değerleri ikiye ayırır. Bu değerler, amaç değerler ve araç değerlerdir.
Schwartz ise değer sınıflandırılmasında değerleri, güdüsel yönden 10 farklı değer türünde gruplandırmış ve bu tüm gruplarda 56 tane değer belirlemiştir. 10 farklı değer şu şekildedir: Güç, başarı, hazcılık, uyarılım, özyönelim, evrenselcilik, iyilikseverlik, geleneksellik, uyma, güvenlik.
Nelson değerleri; bireysel değerler, grup değerleri ve sosyal değerler olarak sınıflandırmaktadır.
Yani değerlerin sınıflandırılması ile ilgili pek çok kişi sınıflama yapmıştır. Bunlar; Spranger, Rokeach, Schwartz, Nelson, Güngör(1998), Ercan(2001). Günümüzde en çok kullanılan değer sınıflandırılması Schwartz yapmış olduğu sınıflamadır.
DEĞERLER EĞİTİMİ
Günümüzde her şey hızla ve sürekli değişim içindeyken, bu durumdan Türk toplumunun değerleri de payını almakta ve hatta bunun çok ciddi boyutta olduğu görülmektedir. Bu değişmeler daha çok çocuklar ve gençler üzerinde etkisini göstermektedir. Bu durum ailelerin işlerini zorlaştırmaktadır. Durumun daha da kötüleşmemesi için gençlere sevgi, saygı sorumluluk, hoşgörü, duyarlılık, çalışkanlık gibi değerlerin kazandırılmasında değer öğretimi bir zorunluluk olarak görülmektedir. Bu yüzdendir ki değer öğretimi konusunda eğitim sistemimize ve uygulayıcı konumda olan okullara çok görev düşmektedir. Okullarda bir değer öğretimi olmasa bile okulun atmosferi değer öğretiminin en yoğun olarak verildiği yerdir. Özellikle ilkokul kademesinde değer eğitimi çok önemlidir. Sağlıklı bir şekilde süreç işlerse çocuk iler ki yaşamında dengeli bir kişilik oluşturması bakımından önemlidir. Pek çok ülkede ahlaki değer öğretimi daha önceden başlamışken bizim ülkemizde bu öğretim çok geç başlamış ve boşluklara neden olmuştur. Günümüzdeki gençler neyin doğru neyin yanlış olduğu hakkında doğru kararlar verememektedirler. Bu durum da gelecekteki toplumun çok sağlıklı olmayacağının göstergesidir.
Değer eğitimi öğrencilere değer seçimi yapmalarında yardım etmeyi içermektedir. Ayını zamanda önceki değerlerin geliştirilmesinde öğrencilere fikirler verir.
Değer öğretiminin üç seviyesi:
Olgular
Kavramlar
Değerler
Olgular piramidin temel görevini üstlenir. Olgulardan çok kavramlar vardır. Kavramlar seviyesi daha az yapı ve çok bilgi ile bir araya getirebilmesidir.
Değerler algıladığımız anlamlarla, sahip olduğumuz kavramlarla ve kendimiz ve dünyamızla ilgili yaptığımız genellemeler ile şekillenir ve kalır.
Değer eğitimi çeşitli şekillerde yapılmaktadır. Bunlardan biri taklittir. Yetişmekte olan çocuklar anne ve babalarını taklit ederek büyürler. Kız çocukları annelerini erkek çocukları babalarını taklit ederler. Freud buna “ özdeşleşme” der. İkinci olan ise değerlerin sistemdeki yeridir. Siyasi sosyal sistemimiz, hangi değer üzerine kurulmuş ve neleri benimseyip yüceltmişse, öğretilen olanlardır.
Değer öğretiminde en çok öğretmenlere görev düşmektedir. Ve öğretmenlerin dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlar:
a) Öğretmen model olmalıdır.b) Sınıf içinde ortak bir doku oluşturmalıdır.c) Her öğrenciye sorumluluk verip onların ahlaki gelişimlerine katkıda bulunmalı.d) Öğrencileri cesaretlendirmelidir.e) Öğrencilere karar verme olanağı tanımalıdır.f) Paylaşım fırsatı vermelidir.g) Ortaklaşa çalışmayı teşvik etmelidir.
Bunların dışında öğretmen pek çok yaklaşım, strateji, yöntemler ve materyal kullanabilir. Özellikle gerçek kanıt kullanmak ve güncel olayların derste kullanılması değer öğretiminde daha çok kalıcılık sağlar. Sosyal bilgilerin amacı etkin ve iyi vatandaş yetiştirmekse öğrencilerin tartışabileceği üzerinde konuşabileceği değerlerin sınıf ortamında sunulması çok önemlidir.
DEĞERLER EĞİTİMİNDE YAKLAŞIMLAR
Değer öğretimi ile ilgili pek çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalarda bir kısım değerlerin doğrudan öğretimine, bir kısmı da akıl yürütme, sorgulama ve yansıtıcı düşünme süreçlerine ağırlık vererek değer öğretimi yapılmasını gerektiğini söylemiştir. Superka ise, 1973 hazırladığı tezinde değer eğitimi ile ilgili telkin etme, ahlaki gelişim, analiz, belirginleşme, davranış öğrenme yaklaşımı olmak üzere beş yaklaşım ortaya koymuştur. Şimdi bunlardan basedelim.
DEĞER ÖĞRETİMİ YAKLAŞIMLARI:
1. TELKİN ETME YAKLAŞIMI(DEĞERLERİN DOĞRUDAN ÖĞRETİMİ)2. AHLAKİ GELİŞİM YAKLAŞIMI( AHLAKİ İKİLEM)3. DEĞER ANALİZİ4. DEĞERLERİ BELİRGİNLEŞTİRME( DEĞER AÇIKLAMASI)5. DAVRANIŞ ÖĞRENME YAKLAŞIMI
1.TELKİN ETME YAKLAŞIMI( DEĞERLERİN DOĞRUDAN ÖĞRETİMİ)
Bilinen en eski yaklaşımlardan biridir. Doğrudan istendik yönde değer empoze etmeye dayanır. Öğrencilere neyin iyi neyin kötü olduğunu söylenmektedir. Bu yaklaşımın etkili olabilmesi için davranış değiştirme yöntemi de uygulanabilir. Öğrenci kazandırılmak istenen
değere uygun davranırsa ödüllendirilmektedir. Daha çok aileler tarafından kullanılmaktadır. Ergenlik öncesi çocuklarda daha etkili olabilmektedir. Çünkü ergenlik döneminde birey, yetişkinler olmadan ayakta durabileceğini kanıtlamak durumundadır. Telkin yöntemini kullanırken olumlu ve olumsuz pekiştirmeler çok önemli yer tutmaktadır. Jest ve mimikler de pekiştirmelerin kullanılmasında çok önemlidir.“Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma.” anlayışı vardır. Genellikle davranışçı yaklaşımın yansımaları vardır. Öğretmen sunuş yolu stratejisini benimser. Öğretmen anlatır öğrenci dinler. Yeri geldiğinde öğüt verir yeri geldiğinde yermekten çekinmez.
2. AHLAKİ GELİŞİM YAKLAŞIMI( AHLAKİ İKİLEM, AHLAKİ MUHAKEME)
Kohlberg tarafından geliştirilen yaklaşımda amaç, öğrencilere verilen ahlaki ikilem içeren hikayeler ile ahlaki yargılarını geliştirmek ve değerlerini ortaya çıkarmaktır. Kohlberg 58 çocuk üzerinde ahlaki gelişim konusunda çalışma yapmıştır. Kohlberg, çalışmasında aynı hikayeleri farklı yaş grubunda bulunan çocuklara anlatmıştır. Çocukların hikayelere farklı yargılar ile yaklaşmıştır. Bunu gözlemleyen Kohlberg calışması sonucunda çocukların gelişim dönemlerinin üç düzey her bir düzeyi iki evreden oluşturmuştur.
Kohlberg İn Ahlak Gelişim Evreleri
Gelenek Öncesi Düzey: Kişi olayları sonuçlarına göre değerlendirir.
1. Ceza- İtaat(4-5): Cezadan kaçındığı için kurallara uyar.
2. Çıkara Dayalı Alış-Veriş(6-9): Ödüle ulaşmak için kurallara uyar.
Geleneksel Düzey: Toplumsal düzen dikkate alınmaktadır.
3. Kişiler Arası Uyum(10-15): İyi çocuk evresinde olup başkalarının onayını almak için kurallara uyar.
4. kanun ve düzen(15-18): Otoriteye, sosyal kurallara ve kanunlara suçluluk ve dışlanma kaygısından dolayı uyar.
Gelenek Ötesi Düzey: Bu düzeyde kişi toplumu aşmış daha büyük değerleri dikkate almaya başlamıştır.
5. Sosyal Anlaşma(18-20): davranışlarına insanlığın ortak mutluğu için gerekli olan ahlaki ilkeler yön verir.
6. Evrensel ahlaki ilkeler(20+): davranışlarına insan hakları, eşitlik, demokrasi, özgürlük gibi evrensel ilkeler yön verir.
Ahlaki ikilemde öğretmenin rolü, ahlaki ikilemlerin bulunduğu örnekler vererek öğrencilerin kendi çıkmazlarını çözmelerine yardım etmektir. İkilem iki farklı değer ilkesinin çalıştğı gerçek yaşam problemleridir. İkilemler Oluşturulurken Dikkat Edilmesi Gerekenler:
İkilem derste ele alınan konuyla ilişkili olmalıdır. İkilem mümkün olduğunca asit olmalıdır. Tek bir cevabı olmamalıdır. Açık uçlu olmalıdır.
Olgusal bilgiler üzerine değil, çalışmamın akıl yürütme boyutuna odaklanılmasına yardımcı olmalıdır.
Öğrenci düzeyine uygun olmalıdır.
Ahlaki ikilemlere örnek verilecek gerekirse: Zeynebin İkilemi, Heinzin İkilemi
Unutmamak gerekir verilecek ikilemler dersin konusu ile ilişkili olmalıdır.
3.DEĞER ANALİZİ YAKLAŞIMI
Bir diğer yaklaşımda değer analizi yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, Oliver ve Newmann, Shaver ve Larkins ile Metcalf tarafından geliştirilmiştir. Değer analizinde öğrencilerin sorunu tanımlaması, sorun hakkında çeşitli kaynakları kullanarak bilgi toplaması, olası çözüm yollarını belirlemesi gibi bilimsel araştırma ve düşünce süreçlerinin değerler alanına uygulandığı görülür. Sorular üzerinde duygusal olmadan, akılcı bir şekilde düşünme söz konusudur. Çoğunlukla sosyal bilimciler tarafından kabul gören değer analizi yaklaşımının amacı, değer konularıyla ilgili eleştirel düşünme ve bilimsel araştırma yöntemlerini kullanmada öğrencilere yardımcı olmaktadır. Daha çok kanıtlanabilir gerçeklerin öğretiminde önemlidir. Daha çok nedensellik ve mantıklı olmayı vurgular. Bu yaklaşımın değer açıklama yaklaşımından farkı öğrencilerden kendi değer yargılarını savunmalarını istemeleridir. Önceliği sosyal konuları içermesidir. Sosyal bilgiler öğretimi için oldukça kullanışlı bir yöntemdir. Değer analizi yaklaşımı öğrencilerin mantıksal ve objektif araştırmalara ve tartışmalara cesaretlendirir. Bu yaklaşımın uygulanması için öğrencilere farklı görüşlere saygı duymasını fark edecek bir örnek durum verilmelidir.
Welton ve Mallan değer analizi yaklaşımını 8 aşamada belirtmiştir.
1. Değer sorununu belirleme.2. Karşılaşılan değer sorununu açıklığa kavuşturma.3. Sorun hakkında bilgi ve kanıtlar toplama.4. Bilgi ve kanıtların uygunluğunu ve doğruluğunu değerlendirme.5. Olası çözüm yollarını belirleme.6. Çözüm yollarının her birinin olası doğurgularının belirleme ve değerlendirme.7. Seçenekler arasında birini seçme.8. Seçilen öneri doğrultusunda davranımda bulunmadır.
4.DEĞER BELİRGİNLEŞTİRME YAKLAŞIMI( DEĞER AÇIKLAMASI)
Bireyin kendi duygu, inanç öncelik ve değerlerinin farkında olmasını, güçlü ve zayıf yönlerini bilmesini ve yaşam onuruna sahip olmasını kapsar. Bu yaklaşımda birey yaşam değerlerini fark etmesine, karar almasına, kararın uygulanmasına ve başarmasına yardım eder. Değer açıklamada model çok önemlidir. Modeli velisi, öğretmeni olabileceği gibi bir şarkıcı, oyuncu vb. de olabilir. Genç insanlar yetişkinler tarafından yönlendirildiklerin de değerleri çok fark edemezler. Bireyin neye değer verip vermeyeceğine başkalarının telkiniyle değil, alternatifleri ve muhtemel doğurgularını inceledikten sonra, özgürce kendisinin değer hakkında karar vermesi esasına dayanmaktadır. Bu yaklaşımda öğretmenler grupla çalışmaya önem verirler. Uygulama sırasında her düşünceye saygı gösterir ve belli değerleri empoze etmeden öğrencilerin değerlerini açığa vurmalarını teşvik ederler. Değer açıklama yansız bir yaklaşımdır.
4 tane anahtar maddeye sahiptir:
1.Yaşam Üzerine Bir Odak: İnsanların dikkatini kendi yaşam yönlerine çeker. Bu da onların değerlerini belirtir.
2.Ne Olduğunun Kabulü: Değerleri açıklamak başkalarının kararsızlık durumlarının kabul etmektir.
3.Daha Uzağı Yansıtmaya Bir Davet: Hem başkalarının durumlarını kabul etmiş olmalı, hem de onların durumları üzerine bazı şüpheleri teşvik etmiş olmalıdır.
4. Kişisel Güçlerin Bir Gıdası: Kendine hakim olma duygusunu besler.
Bu yaklaşım üç temel adım ve bu adımlara bağlı yedi basamağı vardır.
ADIM BASAMAK
Seçme
1.Özgürce seçim ya da bağımsız seçim yapmalarını özendirme.2.Seçme durumuyla karşılaşıldığında, alternatif seçenekler oluşturmaya yardımcı olma.3.Her alternatifin olası sonuçlarını düşünülerek alternatifleri değerlendirme de çocuklara yardımcı olma.
Ödüllendirme4.En önemli ve değerli olduğu düşünülen şeyi ödüllendirme.5.Seçeneklerini başkalarının onaylaması için fırsatlar sunma.
Davranma(harekete geçme)6.Çocukları seçimleriyle tutarlı yaşama ve davranmaya özendirme.7.Yaşamın daha sonraki anlarında bu davranışın tekrarlanması için çocuklara yardımcı olmak.
5.DAVRANIŞÇI ÖĞRENME YAKLAŞIMI
Bu yaklaşım; öğrencilere, değerlerine dayanan kişisel ve sosyal davranışlar için fırsatlar sağlamaktadır. Ayırt edici özelliği, öğrenciyi kendi değerlerini üzerinde hareket etme imkanı vermesidir. Şu şekildedir ki, değer eğitimini sınıfla veya grupla sınırlandırmaz, aksine, seçim ve hareketlerin devamlı olduğu ve sürekli ilgilenilmek zorunda olduğu toplumdaki tecrübesel öğrenmeyi de içine alır. Değerler kaynaklarını ne toplumdan ne kişiden, kişiler ve toplum arasındaki etkileşimden alır.
Genel olarak değer eğitiminde kullanılabilecek birçok yaklaşım vardır. Eğer bu değer eğitimi yaklaşımları birlikte kullanılabilirse daha verimli olur.
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE DEĞERLER
NCSS ye göre, Sosyal Bilgiler, sosyal bilim alanlarını, insan şeref ve haysiyetini korumak amacıyla oluşturulan demokratik bir toplumda bireyin rolünü inceleyen, sosyal olayları ve insan ilişkilerin irdeleyen faaliyet alanlarını kapsamaktadır.
İlköğretim kurumlarında, öğrencilerin sosyal yaşama hazırlanması ve istenen değerlerin öğrencilere kazandırılması görevini diğer derslerin yanı sıra önce HAYAT BİLGİSİ dersi daha sonra SOSYAL BİLGİLER dersi üstlenmiştir. Sosyal bilgiler dersinin temel görevi, bireyin içinde yaşadığı topluma uyumunu ve sosyalleşmesini sağlayarak onu yaşama hazırlamaktır. 2005 yılında uygulamaya konulan Sosyal Bilgiler programı değerlerin öğretilmesi üzerinde çok durmuştur.
Programda değerlerin özellikleri 5 madde de toplanmıştır. Bu maddeler şu şekildedir:
1. Değerler toplum ya da bireyler tarafından benimsenen birleştirici olgulardır.2. Toplumun sosyal ihtiyaçlarını karşıladığına ve bireylerin iyiliği için olduğuna inanılan
ölçütlerdir.3. Sadece bilinç değil, duygu ve heyecanları da ilgilendiren yargılardır.4. Bireyin bilincinde yer alan ve davranışı yönlendiren güdülerdir.5. Değerlerin normlardan farkı daha genel ve soyut olmasıdır. Değer normu da içerir.
2005 ve 2017 Yıllarındaki Programlarda Değerler
2005 2017
Aile birliğine önem verme Aile birliğine önem verme
Adil olma -----
Bağımsızlık Bağımsızlık
Barış Barış
Özgürlük Özgürlük
Bilimselik Bilimsellik
Çalışkanlık Çalışkanlık
Dayanışma Dayanışma
Duyarlılık -----
Dürüstlük Dürüstlük
Estetik Estetik
Hoşgörü Hoşgörü
Misafirperverlik ------
Sağlıklı olmaya önem verme ------
Saygı Saygı
Sevgi -----
Sorumluluk Sorumluluk
Temizlik -----
Vatanseverlik Vatanseverlik
Yardımseverlik Yardım severlik
----- Demokratik tutumu benimseme
----- Doğa sevgisi
----- Doğal çevreye duyarlılık
----- Eşitlik
----- Etik
----- Farklılıklara saygı
----- İşbirliği
----- Kültürel mirasa duyarlılık
----- Öz kontrol
----- Özgüven
----- Özsaygı
----- Tarih bilinci
----- Tasarruf
2005 sosyal bilgiler dersi öğretim programında 20 değerin yer aldığı; bu değerlerden 14 ü olduğu gibi 2017 yılı taslak öğretim programında da olduğu, 6 tanesinin kaldırıldığı, yine 2017 taslak öğretim programında toplam 27 değerin yer aldığı ve 13 yeni değerin taslak öğretim programına eklendiği tespit edilmiştir.
Kaldırılanlar: Adil Olma, Duyarlılık, Misafirperverlik, Sağlıklı Olmaya Önem Verme, Sevgi, Temizlik.
Yeni Eklenenler: Demokratik Tutumu Benimseme, Doğa Sevgisi, Doğal Çevreye Duyarlılık, Eşitlik, Etik, Farklılıklara Saygı, İşbirliği, Kültürel Mirasa Duyarlılık, Öz Kontrol, Özgüven, Özsaygı, Tarih Bilinci, Tasarruf.
Programda sınıflara göre verilmek istenen temel değerler ve ünitelere göre dağılımı tablolarda gösterilmektedir.
SOSYAL BİLGİLERDE DEĞER ÖĞRETİMİ SORULARI
1.soru
Sosyal Bilgiler Programına göre hangisi değerlerin özelliklerinden biri değildir?
A) Değerler toplum ya da bireyler tarafından benimsenen birleştirici olgulardır.B) Toplumun sosyal ihtiyaçlarını karşıladığına ve bireylerin iyiliği için olduğuna inanılan
ölçütlerdir.C) Norm ve değerin farkı; normların daha genel ve soyut olmasıdır. Norm değeri de
içerir.D) Sadece bilinç değil, duygu ve heyecanları da ilgilendiren yargılardır.E) Bireyin bilincinde yer alan ve davranışı yönlendiren güdülerdir.
2.Soru
2005 sosyal bilgiler dersi öğretim programında 20 değer yer alırken 2017 öğretim programında 27 değer yer almaktadır. Yeni programda bazı eski değerlerin çıkarıldığını bazı yeni değerlerin eklendiği gözlemlenmiştir.
Aşağıdakilerden hangisinde çıkarılan ve yeni eklenen değerler bir arada verilmiştir?
A) Estetik/ hoşgörüB) Barış/ bilimsellikC) Misafirperverlik/ Tasarruf D) Saygı/ sorumlulukE) Çalışkanlık/ dayanışma
3. Soru
Öğrencilerin duygu ve düşüncelerinin farkına varmalarını, değerleri belirleme ve öğrenme süreçlerinde öğrenciyi merkez almayı amaçlayan değer öğretimi yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Telkin etme yaklaşımı
B Ahlaki gelişim yaklaşımı
C) Değer analizi
D) Davranış öğrenme yaklaşımı
E) Değer belirginleştirme
4.soru
Değer sınıflandırılmasında değerleri, güdüsel yönden 10 farklı değer türünde gruplandırmış ve bu tüm gruplarda 56 tane değer belirlemiştir.
Yukarıda verilen resme ve bilgilere bakılarak bu değer sınıflandırma yöntemi kime aittir?
A) NelsonB) GüngörC) ÖzgüvenD) SprangerE) Schwartz,5.Soru
“Değer eğitimi çeşitli şekillerde yapılmaktadır. Bunlardan biri taklittir. Yetişmekte olan çocuklar anne ve babalarını taklit ederek büyürler. Kız çocukları annelerini erkek çocukları babalarını taklit ederler.”
Freud bu teorisini aşağıdaki kavramlardan hangisi ile açıklamaktadır?
A) AlışmaB) TaklitC) DuyarlılıkD) ÖzdeşleşmeE) Takas
CEVAPLAR: 1)C 2)C 3)E 4)E 5)D Şengül şakır
AYŞE ATAÇ
[Belge alt başlığını yazın]
ÇOKLU ZEKÂ KURAMI: “Tembel/Çalışkan” Nitelemelerinden “Daha Az/Daha Çok Yetenekli” ye Geçişin Anahtarı
1)Teorinin Genel Çerçevesi: Çoklu Zeka Kuramı, nöropsikiloji ve gelişim uzmanı Howard Gardner tarafından 1983 yılında yayımlanan “Zihnin Çerçeveleri” adlı kitabı ile ortaya konulmuştur. Bu yaklaşım ile zekâ;
Sözel/ Dilsel Zekâ Matematiksel/Mantıksal Zekâ Görsel/Uzamsal Zekâ Özedönük/Bireysel Zekâ Bedensel Zekâ Müzikal/Ritmik Zekâ Sosyal/Bireylerarası Zekâ Doğa Zekâsı
olmak üzere sekiz farklı alan içerinde değerlendirilmektedir. Bu kurama göre, her insanda bu temel sekiz zekâ alanı bulunmakla birlikte, biyolojik, psikolojik ve çevre gibi faktörlerin etkisiyle bunların bir bölümünün daha yoğunluklu bir şekilde ön plana çıktığı bir bölümünün ise diğerlerine göre daha zayıf kalabildiği belirtilmektedir. Kuramın ana vurgusu insanların çok geniş ve çok sayıda kapasitelerle dolu olduğu ve zekânın ölçülemeyecek kadar çok boyutlu olduğudur. Bu zekâ alanları birbirinden bağımsız değil aksine birbirleriyle birleşerek ve ilişkilenerek işlev görür.
Önemi:
Bireysel farklılıkların merkeze alındığı öğretim etkinliklerinde her zaman güncelliğini korur.
Farklı yeteneklerin ortaya konulması açısından önemli bir rehber işlevi görmektedir.
Öğretmen klasik öğreten/bilen rolünden uzaklaşmakta, rehber rolüne girmektedir.
Öğrenci kendi öğrenme sürecine etkin olarak katılmaktadır.
Bu kuram, öğrencilerin ‘’tembel’’ ya da ‘’çalışkan’’ sıfatları ile etiketlendirilmesinin ötesinde ‘’daha az/daha çok yetenekli’’ değerlendirilmesi gerektiğine yönelik ipuçları da vermektedir.
.1. Sözel/Dilsel Zekâ
Dilin okuma, yazma, dinleme ve konuşma gibi temel işlemlerini kullanabilme yeteneği ile ilintili olan zekâ alanıdır.
Bu zekâ alanının sosyal bilgiler öğretimi aracılığıyla gelişmesine yönelik etkinliklerde, öğrencilerin yazılı ya da sözlü etkileşimini arttıracak, kararlara katılıp kendi tercih ve görüşlerini belirlemesine ve dile getirmesine yönelik çalışmalar planlanmalıdır.
Gazete sayfası oluşturma, şiir okuma, slogan bulma, dilekçe yazma vb. etkinlikler sürece dahil edilebilir.
Bu derste öğrencinin sosyalleşmesine, toplumsal ve kültürel duyarlılıklarının kazandırılmasına, kendi beğeni, değer yargısı, bakış açısı belirlemesine katkı sağlar.
.2. Matematiksel/Mantıksal Zekâ
Bu zekâ türünde öğrenciler; sayılar, problem çözme, hesaplamalar ve ölçümler yapma, verileri toplama ve sınıflama, benzerlik ve farklılık noktalarını belirleme ve yorumlama, olaylardaki iç ilişkileri ve neden-sonuç ilişkilerini görebilme, varsayımlar oluşturma, soyut ilişkiler kurma tümdengelim ve tümevarım ile akıl yürütme gibi eğitsel etkinliklerle tanıştırılmalıdır.
Not: Matematiksel zekâ etkinlikleri her zaman sayı ya da işlem merkezli olmak zorunda değildir.
.3. Görsel/Uzamsal Zekâ
Kendimizin dışında yer alan dünyanın algılanması ve bu algılamaların şekiller, çizimler ya da üç boyutlu çalışmalar ile sergilenmesidir. Bu alanın gelişmesi için öğrenciden karikatür yapması, karikatürleri yorumlaması, poster ve
resim çizmesi, maket hazırlaması gibi etkinlikler istenebilir. Nitelikli bir karikatür, sayfalarca okunması gereken bir konuyu bir çırpıda karşısındakine
iletebilme gücüne sahiptir.
.4. Öze Dönük/Bireysel Zekâ
Öğrencinin yaşamdan ne istediğine ve duygu, düşünce ve değer yargıları boyutlarıyla insani ilişkileri anlamlandırmasına ilişkin bilinçli bir bakış açısı geliştirmesidir.
Bu öğrencilere kendilerini ifade edebilecekleri sosyal olay ya da konularla ilgili bireysel projeler, ödevler verilmeli ve empati kurma becerisinin kazandırılması için gerekli ortamı hazırlamak gerekir.
.5. Bedensel/Kinestetik/Duyudevinimsel Zekâ
Bir model inşa etmek veya bir ürün meydana getirmek için vücudunun belli organlarını kullanabilmesi kapasitesidir. Öğrenciler etkinlikler çerçevesinde ‘’yapma ve üretme’’ konusunda fotoğraf, resim, proje,
poster, şarkı sözü, powerpoint sunusu, maket gibi ürünler yapabilmeli ve bunlar çevresindekilerle paylaşmak üzere sergilenmelidir.
Ayrıca öğrencilere ‘’mekanı algılama, çevresinde gördüğü somut ve üç boyutlu olgu ve olayları kağıda çizmeyi veya çizimi gerçek şekli ile canlandırabilme becerilerini’’ kazandırır.
.6. Müzikal/Ritmik Zekâ
Müziği sınıf ortamını rahatlatıcı hem de yaratıcılıkları kışkırtıcı bir araç olarak görmek mümkündür.
Bu zekâ alanı güçlü olan öğrenciler, müzik ile düşünme ve bir olayın oluş ve gelişim biçimini müziksel olarak algılayıp, yorumlayabilmektedir.
Konu ile ilgili şarkı söyleme, bilinen bir şarkının sözlerini konuya uyarlama, yeni beste yapma, ritim tutma, bir müzik aleti çalma vb etkinlikler mümkündür.
1.7.Sosyal/Bireylerarası Zekâ
Etkinlikler öğrencinin hem bireysel hem de sosyal gelişimine katkıda bulunması için planlanmakta ve uygulanmaktadır.
Her türlü ikili ve grup çalışmaları, işbirliğine dayalı öğrenme etkinlikleri, tartışma, münazara, beyin fırtınası ve drama etkinlikleri öğrencinin ve sınıfın sosyalleşmesine katkıda bulunur.
Farklı yaşam, inanç, düşünce ve bakış açılarına saygı göstermesi, bireysel değer yargı ve inançlarını başkaları ile karşılaştırması konusunda Sosyal Bilgiler dersi önemli işlevlere sahiptir.
1.8. Doğa Zekâsı
Gardner tarafından, ilk yedi zekâ alanına ek olarak sekizinci zekâ alanı olarak gündeme getirmiştir.
Doğa olaylarının izlenmesi ve gözlenmesi, bitkilerin gelişimi, hayvanların özellikleri ve bakımı gibi etkinlikler ile doğa gezileri, doğadaki seslerin duyumsanması gibi etkinlikler bu zekâ alanının gelişimine katkı sağlar.
Öğrencilerde çevre bilinci ve çevrenin korunması duyarlılığı gelişir.
SORULAR
1. Aşağıdakilerden hangi zekâ alanı Çoklu Zekâ Kuramı’na sonradan ilave edilmiştir?
A. Müzikal/Ritmik Zekâ
B. Bedensel Zekâ
C. Doğa Zekâsı
D. Sözel/Dilsel Zekâ
E. Görsel/Uzamsal Zekâ
2. Aşağıdakilerden hangisi Çoklu Zekâ Kuramı’nın taşıdığı önemli niteliklerden biri değildir?
A. Öğrencilerin bireysel farklılıklarını merkeze alır.
B. Her zaman günceldir.
C. Öğrenci etkindir.
D. Öğretmen klasik öğreten rolündedir.
E. Öğretmen yapıcı katkılar ortaya koyar.
3. Bedensel/Kinestetik zekâsı gelişmiş bir öğrencinin aşağıdaki sosyal bilgiler temelli becerilerden hangisi daha çok gelişmiştir ?
A. Empati kurma
B. Mekanı algılama
C. Tarihsel empati
D. Bilimsellik
E. Dijital yetkinlik
4. Aşağıdakilerden hangisi öğrencilerin Matematiksel/Mantıksal Zekâ alanını geliştirmek için kullanılacak etkinliklerden biri değildir ?
A. Problem çözme
B. Ölçümler yapma
C. Varsayımlar oluşturma
D. Verileri toplama ve sınıflama
E. Doğa gezisi
Farklı yaşam, inanç, düşünce ve bakış açılarına saygı göstermesi, bireysel değer yargı ve inançlarını başkaları ile karşılaştırması konusunda Sosyal Bilgiler dersi önemli işlevlere sahiptir.
5. Yukarıda verilen özellik aşağıdaki zekâ alanlarından hangisine aittir ?
A. Özedönük/Bireysel Zekâ
B. Bedensel Zekâ
C. Müzikal/Ritmik Zekâ
D. Sosyal/Bireylerarası Zekâ
E. Doğa Zekâsı
CEVAPLAR
1. C
2. D
3. B
4. E
5. D
Sosyal Bilgiler Öğretimi Programı Ve Değerlendirilmesi
Proğramın Vizyonu = Öğretim proğramının temel felsefesi
2005 (Vizyon) 2017 (Öğretim proğramının Temel Felsefe)
(a) 21. yüzyılın çağdaş,
(b) Atatürk ilkeleri ve inkılâplarını benimsemiş,
(c) Türk tarihini ve kültürünü kavramış,
(ç) Temel demokratik değerlerle donanmış ve insan haklarına saygılı,
(d) Yaşadığı çevreye duyarlı,
(e) Bilgiyi deneyimlerine göre yorumlayıp sosyal ve kültürel bağlam içinde oluşturan, kullanan ve düzenleyen (eleştirel düşünen, yaratıcı, doğru karar vere
(f) Sosyal katılım becerileri gelişmiş,
(g) Sosyal bilimcilerin bilimsel bilgiyi üretirken kullandıkları yöntemleri kazanmış,
(h) Sosyal yaşamda etkin, üretken, haklarını ve sorumluluklarını bilen,
(ı) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını yetiştirmektir.
2017 taslak öğretim proğramının temel felsefesinde yer alan bazı maddeler önceki proğramdan farklı olarak hazırlanmıştır. Bazı ifadeler 2017 taslak öğretim proğramında ilk kez yer almıştır. Bunlar;
--Tartışma kültürü
--Dijital vatandaşlık
--Disiplenler arası bakış
--Meslek seçimi
Temel yaklaşım
Öğrenci merkezli (etkinlik merkezli)
Toplu öğretim yaklaşımı
Tematik yaklaşım
2005 ve 2017 yıllarındaki programların yaklaşım olarak benzer olduğu söylenebilir
Proğramın Yapısı
1 = Hedefler
2005
Değişenler;
1. Özgür bir birey olarak fiziksel, duygusal özelliklerinin; ilgi, istek ve yeteneklerinin farkına varır.
7. Bilgiyi uygun ve çeşitli biçimlerde (harita, grafik, tablo, küre, diyagram, zaman şeridi vb.) kullanır, düzenler ve geliştirir.
16. Farklı dönem ve mekânlardaki toplumlararası siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik etkileşimi analiz eder.
küçük değişiklikle
13. Birey, toplum ve devlet arasındaki ilişkileri açıklarken, sosyal bilimlerin temel kavramlarından yararlanır.
2017
Yerine gelenler;
6. Doğal çevrenin ve kaynakların sınırlılığının farkına varıp çevre duyarlılığı içerisinde kaynakları korumaya çalışmaları ve sürdürülebilir bir çevre anlayışına sahip olmaları,
7. Doğru ve güvenilir bilgiye ulaşma yollarını bilen bireyler olarak eleştirel düşünme becerisine sahip olmaları,
16. Milli, manevi değerleri temel alarak ve evrensel değerleri benimseyerek erdemli insan olmanın önemini ve yol
13. Toplumsal ilişkileri düzenlemek ve karşılaştığı sorunları çözmek için temel iletişim becerileri ile sosyal bilimlerin temel kavram ve yöntemlerini kullanabilmeleri,
2 = Beceriler;
Eleştirel Düşünme
Yaratıcı düşünme becerisi
Problem çözme
Karar Verme
İletişim Becerisi
Bilgi Teknolojilerini Kullanma Becerisi
Girişimcilik
Türkçeyi Doğru, Güzel ve Etkili Kullanma
Gözlem
Mekânı algılama
Zaman ve Kronolojiyi Algılama
Değişim ve Sürekliliği Algılama
Sosyal Katılım
Empati
YENİ EKLENENLER
-- Yenilikçi Düşünme
-- Dijital okuryazarlık
-- Finansal okuryazarlık
-- Harita kullanma
-- Kalıp yargı ve önyargıyı fark etme
-- Kanıt kullanma
-- Konum analizi
-- Medya okuryazarlığı
--Tablo, grafik ve diyagram çizme ve yorumlama
3 = Kavramlar
2017 yılı taslak öğretim programında ise kavramlar ile ilgili olarak kavram öğretiminin önemli olduğu “….ilgili temel kavramları öğrenir” şeklinde açıklamaların verildiği tespit edilmiştir.
4= Değerler
Aile birliğine önem verme
Adil olma
Bağımsızlık
Barış
Özgürlük
Bilimsellik
Çalışkanlık
Dayanışma
Duyarlılık
Dürüstlük
Estetik
Hoşgörü
Misafirperverlik
Sağlıklı olmaya önem verme
Saygı
Sevgi
Sorumluluk
Temizlik
Vatanseverlik
Yardımseverlik
Demokratik tutumu benimseme
Doğa sevgisi
Doğal çevreye duyarlılık
Eşitlik
Etik
Farklılıklara saygı
İş birliği
Kültürel mirasa duyarlılık
Öz kontrol
Öz güven
Öz saygı
Tarih Bilinci
Tasarruf
5= Ara disiplinler
ARTIK YOK J
Öğrenme Alanları
2005
--Birey ve Toplum
--İnsanlar, Yerler ve Çevre
--Kültür ve Miras
--Üretim, Dağıtım ve Tüketim
--Küresel Bağlantılar
--Bilim, Teknoloji ve Toplum
--Güç, Yönetim ve Toplum
--Gruplar, Kurumlar ve SosyalÖrgütler (Sadece 4 ve 5. sınıf)
--Zaman, Süreklilik ve Değişim(tüm öğrenme alanlarını kapsayan
2017
--Birey ve Toplum
--İnsanlar, Yerler ve Çevreler
--Kültür ve Miras
--Üretim, Dağıtım ve Tüketim
--Küresel Bağlantılar
--Bilim, Teknoloji ve Toplum
--Etkin Vatandaşlık
6= Kazanımlar
SINIF 2017 den önce 2017 den sonrası
4. SINIF 46 34
5. SINIF 46 34
6.SINIF 43 35
7.SINIF 39 33
GENEL TOPLAM 174 136
Değerlendirme
2017 den önceki programda değerlendirme ile ilgili olarak program kitabında 4 ve 5. sınıflar için toplam 18,
6 ve 7. sınıflar için toplam 37 sayfa açıklama yer alırken
2017 programında ise 2 sayfaya yakın açıklama yer almıştır.
1.Aşağıdakilerden hangisi yeni sosyal bilgiler öğretim proğramına eklenen son becerilerden biri degildir?
A. Kanıt kullanma
B. Harita kullanma
C. Kalıp yargı ve önyargıyı fark etme
D. Yaratıcı düşünme becerisi
E. Medya okuryazarlığı
2. 2017 yılında yapılan değişiklikle Yeni sosyal bilgiler öğretim proğramına en son eklenen öğrenme alanı aşağıdakilerden hangisidir?
A. Aktif vatandaşlıkB. Küresel bağlantılarC. Etkin vatandaşlıkD. Birey ve toplumE. Kültür ve miras
3.Aşağıdakilerden hangisi sosyal bilgiler öğretim proğramı yaklaşımının temel özelliklerinden biri değildir?
A. Toplu öğretim yaklaşımı
B. Tematik yaklaşım
C. Geniş alan tasarımı
D. Disiplinlerarası yaklaşım
E. Kavramsal yaklaşım
4.Sosyal bilgiler öğretim proğramında kazanımları gerçekleştirmek için yapılan ancak son değişiklikle kaldırılan bölüm hangisidir?
A. Ara disiplinler
B. Ünite
C. Etkinlik
D. Öğrenme alanı
E. Kazanım
5.Aşağıdakilerden hangisi 2017 yılında yapılan değişiklikle oluşturulan ve sosyal bilgiler öğretim proğramında yer alan değerlerden biri değildir?
A. Eşitlilik
B. Duyarlılık
C. İş birliği
D. Dürüstlük
E. Estetik DEMET KARTAL