bahçe haber bülteni, cilt 3, sayı 1, 2014
TRANSCRIPT
Dernekten Haberler
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Erkenci Karpuz Yetiştiriciliği Ve Türkiye
Açısından Önemi
İncir
Bahçe Bitkileri Derneği’nin Haber Bültenidir.
www.bahceder.org.tr
Cilt: 3 Sayı: 1 2014
Bahçe Bitkileri Derneği’nin yılda iki kez
yayınlanan haber bültenidir.
Bahçe Bitkileri Derneği adına sahibi:
Yönetim Kurulu Başkanı
Ayşe GÜL
Sayfa Düzeni: Özlem TUNCAY
Bahçe Bitkileri Derneği Yönetim Kurulu
Ayşe GÜL
Gülay BEŞİRLİ
Fatih ŞEN
Özlem TUNCAY
Emrah ZEYBEKOĞLU
Bahçe Bitkileri Derneği
Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü
35100 Bornova-İZMİR
Tel: +232 388 18 65
Fax: +232 388 18 65
E-mail: [email protected]
İÇİNDEKİLER
Dernekten Haberler
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Erkenci
Karpuz Yetiştiriciliği Ve Türkiye Açısından
Önemi
İncir
Türkiye’deki Ziraat Fakülteleri
Yeni Açılan Bahçe Bitkileri Bölümleri
Zeytin Ve Çocuk Projesi
Bahçe Bitkileri Derneği Üye Listesi
Vı. Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Top-
lantısı
2014 Yılında Yapılacak Olan Ulusal Toplan-
tılar
2014 Yılında Yapılacak Olan Uluslararası
Toplantılar
Üzümsü Meyveler Kitabı Çıktı
Bültende yayınlanan yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
Kapak resmi: Faklı olgunlaşma aşamalarında Sarılop incir meyveleri. Prof. Dr. Uygun AKSOY
Dernekten Haber ler . . .
B ahçe Haber dergimizin 6. sayısında 2014 yılında yine birlikteyiz.
Hepinizin yeni yılını kutlar, yeni yılı gönlünüzce yaşamanızı dileriz.
Bugünlerde Dernek web sayfasını yenilemeye çalışıyoruz. Web
sayfamızı ziyaret ederek önerilerinizi lütfen iletiniz. Web sayfamızda artık “BAHÇE
HABER” bültenleri PDF formatında yer alacak. Ayrıca düzenlenen bilimsel
toplantıların özetlerine de yer vermek istiyoruz, bu nedenle şimdiye kadar organize
ettiğiniz toplantıların özet kitaplarını PDF formatında göndermenizi rica ederiz.
Etkinliklere ilişkin fotoğraflara da yer vermek istiyoruz, web sayfasında olmasını
istediğiniz fotoğrafları açıklama (Etkinlik adı, yer ve tarih, ekleyen kişinin adı ve
soyadı) ile göndermenizi bekliyoruz.
Bu sayımızda “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Erkenci Karpuz
Yetiştiriciliği ve Türkiye Açısından Önemi” ile “İncir ” başlıklı iki makaleye yer verdik,
yazarlarımıza teşekkür ediyoruz. Sizleri de derleme ve inceleme niteliğindeki
makaleleriniz ile dergimize katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Ayrıca bizlerle
paylaşmak istediğiniz haberleri de bekliyoruz.
Esen kalın…
Yönetim Kurulu
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
3
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014 4
T ürkiye’de 27.7 milyon ton sebze
üretimi yapılmakta ve bu üretimin %
14.5’ini (4 milyon ton) karpuz karşı-
lamaktadır. Karpuz yetiştiriciliğinin % 11.3’ü
(661 bin ton) örtüaltında gerçek-leştirilmekte
olup, bu üretimin % 87.5’i (578 bin ton) Çuku-
rova Bölgesinde Adana veMersin illerinde ger-
çekleştirilmektedir (TÜİK, 2012). Adana ve
Mersin illerinde karpuz üretiminin % 99’u al-
çak plastik tüneller altında yapıl-maktadır. Çu-
kurova Bölgesinde erkencilik baz alınarak,
ocak ayında dikimler alçak tünellere yapılır ve
Mayıs ayının ilk haftasından itibaren hasat edi-
lir. Seralardaki erkenci karpuz yetiştiriciliği ise
Antalya ilinde gerçek-leştirilmektedir.
Çiftçilerin karpuz yetiştiriciliği konusunda
yeterince bilinçli olmaması konusu önemli bir
problemdir. Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemiz-
de de yaygınlaşmış olan kabak anaçları, toprak
kökenli hastalıkları (özellikle karpuzun en bü-
yük problemi Fusarium solgunluğu) engelleme-
lerinin yanı sıra, su ve besin maddelerinin alı-
mını teşvik eder, bitkileri güçlendirir ve buna
bağlı olarak da verimde artışa ve kalitede iyi-
leşmeye neden olabilir. Bu gibi avantajlarının
yanı sıra kabak anaçlarının kökleri karpuzlara
göre çok daha fazla ve güçlü olması nedeniyle,
normal karpuz yetiş-tiriciliğinde kullanılan fide
sayısı, aşılı karpuz üretiminde 1/3’e düşmekte-
dir. Bu gibi avantajlarından dolayı karpuz üreti-
cisi aşılı fide ile üretim yapmaya yönelmiş ve
üretimde kullanılan aşılı fide sayısı her yıl kat-
lanarak artmıştır. Son yıllarda erkenci karpuz
yetiştiriciliğinde % 90’lara varan kabak üzerine
aşılı karpuzların yetiştirme alanlarına girmesi
üreticiyi daha da bilinçli hale getirmeyi zorunlu
kılmıştır. Aşılı yetiştiricilikte, kullanılacak anaç-
ların üzerine aşılanacak olan kalem (karpuz çe-
şitlerinin) kombinasyonunun iyi araştırılması,
oluşturulan bu kombinasyonların kültürel ba-
kımlarının nasıl yapılacağı araştırılmalı ve ha-
sat zamanlarının iyi araştırılıp uygun zamanda
hasadın yapılması gereklidir. Uygun anaç/
kalem kombi-nasyonunun seçilmemesi duru-
munda karpuz bitkisinde farklı tepkiler oluş-
maktadır. Güçlü anaç kullanılması, gübreleme
(aşırı azotla besleme vb.) ve sulamanın karpuz-
da yapıldığı şekliyle yapılması durumunda za-
ten güçlü olan kabak anaçları bu besin madde-
lerini ve suyu daha fazla iletecek ve sonuç ola-
rak kabak üzerine aşılı olan karpuz meyvesin-
de liflenmenin artması, kabuğun kalınlaşması
gibi olumsuz sonuçlar yaratabilecektir. Aşısız
fide ile karpuz yetiştiriciliğine göre, aşılı karpuz-
da SÇKM (Suda Çözünebilir Kuru Madde) oranı
daha fazla olmaktadır. Bu nedenle aşılı karpuz-
larda daha hızlı ve fazla kuru madde birikmek-
te ve karpuz meyveleri daha hızlı irileşmekte-
dir, ama karpuz meyveleri bazen olgunlaşma-
mış olabilmektedir, bu olumsuzluğu oluşturan
anaç/kalem kombi-nasyonlarında olgunlaşma
tamamlanmadığın-dan, olgunlaşmamış bir tat
oluşmakta ve halk arasında “kabak tadı” şek-
linde ifade edilmektedir. Bu konuda bilimsel
olarak hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Tabi ki
bu araştırma-ları çiftçilerimiz kendileri değil, bi-
lim adamları veya araştırmacı kuruluş belgesi
olan firmalar, en iyi kabak anacı-karpuz çeşidi
kombinas-yonunu tespit edeceklerdir. Ayrıca
en iyi uyum sağlayan anaç-kalem kombinas-
yonlarının, en iyi hangi aralık ve mesafelerde
Veysel ARAS1 Nihat YILMAZ2
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NDE ERKENCİ KARPUZ
YETİŞTİRİCİLİĞİ VE TÜRKİYE AÇISINDAN ÖNEMİ
1 Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü, Erdemli, Mersin, TÜRKİYE 2 Erciyes Üniversitesi, Safiye Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu, Kayseri, TÜRKİYE
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
5
dikileceğini ve de bu aralık mesafelere göre en
iyi gübreleme programlarını da belirleyecek ve
sonuçlarını da çiftçilere aktaracaklardır. Çiftçi-
lerimiz bu bilgilere açık olmalı ve hemen uygu-
lamaya aktarmalıdırlar.
Genel olarak erkenci karpuz yetiştiriciliğin-
de artık olmazsa olmaz olarak kullanılan kabak
üzerine aşılı karpuzlarda çiftçilerin dikkat ede-
bilecekleri bazı hususlar vardır. Kabak anacı,
karpuza göre zaten çok güçlü bir anaçtır ve
karpuzu çok hızlı büyütecektir, bu durumda
üreticinin azotlu gübre kullanırken, normal kar-
puza göre azot dozunu azaltması gerekmekte-
dir. Ayrıca çiftçilerin kullandıkları potasyumlu
gübrelerin dozlarını arttırmaları gerekmektedir.
Bu iki faktör çok önemli olup, meyve kalitesinin
iyileşmesine neden olacaktır. Son olarak mey-
ve tam olgunlaştıktan sonra (özellikle meyve
sapındaki sülük ve kulakçığın tam kuruması ve
de meyveye vurulduğunda tok bir ses gelmesi)
hasadın yapılması ile kabak üzerine aşılı kar-
puzlarda rastlanılan olumsuzlukların büyük öl-
çüde önüne geçilmiş olacaktır. Ülkemizdeki ka-
bak anaçları üzerine aşılı karpuzların en büyük
sorunu da budur, yani meyvelerin olgunlaşma-
dan önce erken hasat edilmesi sonucu kelek
tadı vermesi ve de buna halk arasında kabak
tadı veriyor denmesidir. Yukarıda belirtilen
araştırmaların yapılması ile de yetiştiriciliğin
nasıl yapılacağının sınırları tam olarak belirlen-
miş olacaktır.
İklim faktörleri de erkenci karpuz yetiştirici-
liğini çok fazla etkiler. Hasat zamanına doğru
esen rüzgârlar (poyraz) hasat süresini kısalta-
rak bir an önce pazara arzını gerektirir. Poyraz
ardından aşırı sıcakların bastırması ve güneş-
lenme, meyveler üzerinde güneş yanıklığına ve
de fizyolojik zararlanmalara sebebiyet verecek-
tir. Hasat zamanında esen poyrazlardan dolayı
çoğu zaman çiftçi ürününü erken hasat edip
pazara sunmakta, bu da olgunlaşmamış karpu-
zun piyasaya sunulması anlamına gelmektedir.
Bu durumlarda çeşit seçimi ön plana çıkmakta,
eğer çeşidin gövde (tevek) yapısı kuvvetli ise
bitki karpuzu çabuk örtmekte, zararlanma mi-
nimuma inmekte ve de erken hasadın önüne
geçilmiş olunmaktadır.
Erkenci karpuz yetiştiriciliğinde çiftçilerin en
büyük sorunlarından birisi de tarla ürünlerine
göre üretim maliyetlerinin yüksek olması ve pa-
zarlama sorunudur. Çiftçinin maliyetlerini yük-
selten en büyük girdiler; işçilik ve mazota bağlı
olarak nakliye fiyatlarının yüksek olmasıdır.
Karpuz, ülkemizde soğuk hava kamyonlarında
büyük kasalarda taşınmayıp, istifleme usulü el-
den ele atılarak kamyonlara doldurulup, diğer
bölgelere gönderilmektedir. Bunun sonucu
kamyon kasasında en alttaki ve yan taraflarda-
ki karpuzlar ezilmekte veya çatlamaktadır.
Nakliyenin yapıldığı yere varıldığında bunlar
ayıklanarak atılmakta, bu durum direkt olarak
fiyatların artmasına sebep olmaktadır. Karpu-
zun hasadından, nakliyesine ve ulaştığı bölge-
de satıldığı yere kadar farklı birçok kişi görev
almaktadır. Çiftçiden alınan karpuzlar, aracılar
sonucunda çok yüksek fiyatlara çıkıp tüketiciye
ulaşmaktadır. Ülkemizde karpuz fiyatları ser-
best piyasada oluşmakta ve üreticiler piyasada
oluşan fiyatlar karşısında kimi yıllar zor duru-
ma düşmektedir. Bu açıdan üreticilerin birlik
oluşturması, uzmanlaşmaya gidilmesi ve koo-
pera-tifleşmenin bir an önce geliştirilmesi ge-
rek-mektedir.
Karpuz genellikle iç tüketime konu olan bir
üründür. Dış ticaret verileri incelendiğinde de
en çok 2008 yılında 44.612 ton ihracat ger-
çekleşmiştir. Daha önceki yıllarda (1999 ile
2007 yılları arasında) ihracat ortalama 10.000
-20.000 ton arasında gerçekleşmiştir. Türkiye
karpuz ihracatı yıllara göre değişmekle bera-
ber, ortalama ülke toplam üretiminin % 0.30 -
% 1.00’i arasında değişmektedir. En fazla ihra-
cat İngiltere, Almanya, Rusya, Hollanda, Belçi-
ka ve Ukrayna gibi ülkelere yapılmaktadır
(TÜİK, 2012).
2000–2008 yıllarını kapsayan döneme ba-
kıldığında arz açısından karpuz arzının 3.6 ile
4.2 milyon ton arasında değiştiği görülmekte-
dir. Bu dönemlerde de her yıl hemen hemen
aynı miktarlarda karpuz arzı gerçekleşmiştir.
En yüksek ve en düşük arz miktarı arasındaki
oransal fark ancak % 10 düzeylerinde meyda-
na gelmiştir. Tüketim ve yeterlilik açısından in-
celendiğinde de, yine aynı dönem, ortalama ki-
şi başına tüketimin ortalama 50 kg seviyelerin-
de olduğu ve yıldan yıla çok büyük farklılıklar
olmadığı görülmüştür (TÜİK, 2012).
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Erkenci
Karpuz Üretimi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin
coğrafik konumundan dolayı daha erken sebze
yetiştiriciliği yapılabilmektedir. Adanın Türk ta-
rafında ve kuzey kıyılarına paralel olarak bir uç-
tan bir uca uzanan Beşparmak Dağları ve Rum
kesiminde yer alan Trodos Dağları yer alır. Bu
iki dağ silsilesini birleştiren ise geniş, genellikle
düzgün ve kurak olan Mesarya ovasıdır. Adanın
doğusunda en uç kısmı oluşturan Karpaz yarı-
madasıdır (Şekil 1). Ayrıca farklı iklim ve bitki
örtüsü yapısına sahip olan ve sulu tarımın yo-
ğun olarak yapıldığı çeşitli türlerden kurulmuş
bahçelere sahip olan Lefke Bölgesi bulunmak-
tadır (Yılmaz, 2007).
Ovada yazın sıcaklık 40 oC’nin üstüne çıka-
bilmektedir. Tarım alanlarını sulayabilecek
akarsular da mevcut değildir. Tarım alanlarının
sulanması için gerekli olan su, yeraltı suyun-
dan sağlanmaktadır. Mesarya ovasında yıllık
yağış miktarı düşük olduğu için yeraltı suyu ye-
terince beslenememektedir (Şekil 2). Bu yüz-
den yeraltı suyu zengin değildir. Tarımın yapıla-
bilmesi için gerekli olan düz alanlar ülkede ge-
niş yer tutar. Bu düzlüklerin başında Mesarya
ve Güzelyurt ovaları gelmektedir. Girne-
Beşparmak ve Trodos dağlarından aşınarak
gelen malzeme ovada alüviyal toprakların oluş-
masını sağlamıştır. Bu verimli ovalarda kuru ta-
rım yapılmaktadır. Kuraklık şartlarının yoğun
olduğu Mesarya ovasında kuru tarım, su kay-
nakları daha zengin olan Güzelyurt ovası ve kıyı
ovalarında sulu tarım yapılmaktadır. Girne-
Beşparmak dağlarında bitki örtüsünün fakir ol-
ması ve topografyadaki eğim toprak erozyonu-
nu artırmış, Girne-Beşparmak dağlarını çıplak
kayalıklar durumuna getirmiştir. Bu alanlarda
tarım pek yapılmaz. Ancak bu dağların ovaya
yakın az eğimli eteklerinde tarım nispeten yapıl-
maktadır. Arazi şekilleri tarım için uygun ortam-
lar sunsa bile, kuraklık faktörü tarımı önemli öl-
çüde engellemektedir (Mor ve Çitci, 2006).
Yarı kurak iklim koşullarına sahip olan
KKTC’de su kaynakları, tarımsal arazi varlığı ve
elverişliliği gibi önemli faktörlerin sınırlılığı tarım
sektörünün gelişmesini olumsuz yönde etkile-
mektedir. KKTC'de ihtiyaç duyulan suyun büyük
bir kısmının karşılandığı yeraltı su rezervlerinin
tek beslenme kaynağı olan yıllık yağışların 350-
400 mm gibi düşük bir düzeyde olmasının yanı
sıra, yeraltı suyu-
nun aşırı ve kont-
rolsüz kullanımı,
akiferlerdeki su se-
viyelerinin devamlı
azalmasına, bazı
bölgelerde bu azal-
manın tehlikeli bo-
yutlara ulaşmasına
ve tuzlanmaya ne-
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014 6
(
den olmaktadır. KKTC'de mevcut doğal su kay-
naklarının sınırlılığı, su sorununu her geçen
gün ağırlaştırırken; su kıtlığı, ülke tarımının sü-
rekli olarak karşı karşıya bulunduğu önemli bir
sorun olarak karşımıza çıkmaktadır (KKTCDPÖ,
2013).
Bu sorunu ortadan kaldırmak ve içme suyu
temini için Türkiye Devlet Su İşleri tarafından
“KKTC İçmesuyu Temini Projesi” hayata geçiril-
miştir. Türkiye kara sınırları içerinde kalan kıs-
mı; Mersin ilinin Anamur ilçesindeki Dragon
Çayı üzerinde inşa edilecek Alaköprü Baraj re-
zervuarından sabit debi esasına göre yıllık 75
milyon m3 suyun Akdeniz kıyısındaki dengele-
me deposuna basınçlı boru ile isale edilmesini
kapsamaktadır. KKTC’ye isale edilen yılda 75
milyon m3 suyun 37.76 hm3′ü içme-kullanma
suyuna (% 50.3) ve 37.24 hm3′ü de (%49.7)
sulama suyuna tahsis edilmiştir. Dünyada ilk
kez uygulanacak deniz geçişi için ise, 80.151
km uzunluğunda, deniz yüzeyinden 250 m de-
rinlikte ve askıda geçecek olan, 1 600 mm ça-
pında yüksek yoğunluklu polietilen boru hattı
döşenecektir. İş programına göre kara yapıla-
rından ilk önce yapılması gereken Alaköprü Ba-
rajı’nın inşaatına 2011 yılında başlanmıştır.
Baraj inşaatı 4 yıl süreceğinden, projenin diğer
kısımları da bu süre zarfında tamamlanacaktır.
Böylece işlerin bütünü dördüncü yılın sonunda
tamamlanacak olup, KKTC’ye su isale edilme-
ye başlanacaktır. Proje tamamlandığında Türki-
ye tarafı 23 km, deniz geçişi 81 km ve KKTC
tarafı 3.2 km olmak üzere toplam 107.2 km
hat ile yılda 75 milyon m3 su KKTC’ye iletile-
cektir. Projenin gerçekleşmesiyle halen yeraltı
ve yüzeysel su kaynaklarının kısıtlı olması se-
bebiyle su sıkıntısı çekilen KKTC’ye içme, kul-
lanma ve sanayi suyu ve tarım için sulama su-
yu temin edilerek 50 yıllık bir perspektifte su
ihtiyacı karşılanacaktır. Ayrıca, 4.824 hektarlık
bir alanda yapılacak sulu tarım ile yüksek gelir
artışları sağlanmış olacaktır (DSİ, 2013).
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, makro iklim
sınıflandırılmasına göre ‘yarı kurak’ olarak ad-
landırılan iklim kuşağı arasında yer alır. Aynı
zamanda bir Akdeniz havzasında yer almasın-
dan dolayı, yaz mevsiminin sıcak ve kuru; kış
mevsiminin ılık ve az yağışlı geçtiği Akdeniz ikli-
mi görülür. Kuzey Kıbrıs’ın yıllık ortalama hava
sıcaklığı 19.0°C’ dir. Yıl boyunca en sıcak ay
genellikle Temmuz ayıdır. Bu ayda hava sıcaklı-
ğı gündüz saatleri (gölgede) 37.0°C – 40.0°C
arasında seyreder. Yılın en soğuk ayı genellikle
Ocak ayı olup gündüz saatleri hava sıcaklığı
9.0°C – 12.0°C arasında seyreder ve yılın en
soğuk geceleri çoğunlukla bu ayda yaşanır.
Böyle gecelerde hava sıcaklığının düşmesi ile
birlikte toprak yüzeyi sıcaklığı da özellikle iç ke-
simlerde 0.0°C ’nin altına düşerek yer yer don
olaylarına neden olur. KKTC’de yağışlar genel-
likle Ekim – Mart döneminde görülmekle birlik-
te, yılın toplam yağış miktarı 402.8 mm’dir. En
yağışlı ay Aralık, en kurak aylar ise Temmuz ve
Ağustos aylarıdır. Bir ada ülkesi olan Kuzey
Kıbrıs’ta genel olarak rüzgar, yörelerin topoğra-
fik özelliğine göre farklı yönlerden eser. Bunun-
la birlikte Kuzey Kıbrıs genelinde hakim yön
Batı (W)’dır. Yıllık ortalama rüzgar şiddeti ise
2.8 m/sn’dir. Bulunduğu enlem derecesinden
dolayı güneşlenmenin fazla, güneş enerjisinin
bol olduğu Kuzey Kıbrıs’ta yaz aylarında ortala-
ma günün 12 saati güneşlidir. Kış aylarında bu
değer ortalama 5 saat dolayındadır. Yıl genelin-
de günlük ortalama güneş enerjisi miktarı
417.3 cal/cm2’dir. En fazla güneş enerjisi Tem-
muz ayında günlük ortalama 622.2 cal/
cm2’dir. En az güneş enerjisi ise Aralık ayında
günlük ortalama 214.5 cal/cm2 değerindedir
(MDB, 2013).
Kıbrıs, Sicilya ve Sardunya’dan sonra Akde-
niz’in üçüncü büyük adasıdır. Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti (KKTC), 32-34o doğu meridyenleri
ile 34-35o Kuzey paralelleri arasında Akde-
niz’in kuzey doğusunda yer almaktadır (İPŞ, İs-
tatistik ve Planlama Şubesi 2010). Toplam ola-
rak adanın yaklaşık yüzölçümü 9251 km2’dir.
K.K.T.C.’nin yüzölçümü ise 3.298 km2’dir. Bu
alanın % 56.7 (1.870.689 da)’si tarım arazisi-
dir (Çizelge 1). Ancak mevcut koşullarda top-
lam tarım arazisinin % 66.3'u ekonomik olarak
ekilip değerlendirilebilmektedir. Ekonomik ola-
rak değerlendirilen tarım arazisinin ise yaklaşık
% 7.7’si sulu ziraatta kullanılmaktadır. Bitkisel
üretim ekim alanları; tahıl, baklagiller, yumrulu
bitkiler, yem bitkileri, sebzeler, meyveler, bağ-
lar ve turunçgillerden oluşmaktadır. Ekilen ara-
zinin ürün çeşidine göre dağılımında tahıl arazi-
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
7
si % 45.0'lik payla birinci sırada yer alırken,
sebzeciliğin payı ise sadece % 0.73’tür. Sebze-
ciliğin % 98’i sulu tarım şeklinde yapılmaktadır
(Çizelge 2) (İPŞ, 2010).
Açıkta sebze üretimi incelendiği zaman; en
fazla enginar yetiştiriciliği yapılmakta (Şekil 3),
bunu domates ve marulun takip ettiği izlen-
mektedir (Çizelge 3).
Örtüaltında sebze yetiştiriciliğinde; en fazla
domates, hıyar ve karpuz yetiştiriciliğinin yapıl-
dığı görülmektedir. Domates ve hıyar yetiştirici-
liği cam serada daha fazla yapılırken, karpuz
yetiştiriciliğinin daha çok tünellerde yapıldığı
belirtilmektedir (Çizelge 4).
Karpuz üretimi incelendiğinde, çok fazla bir
üretimin olmadığı, düzenli bir şekilde yıllar ba-
zında en fazla karpuz yetiştiren bölgenin ise
Güzelyurt olduğu görülmektedir (Şekil 4).
Sonuç olarak, yukarıdaki bahsi geçen sula-
ma projesinin de tamamlanmasıyla, zaten er-
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
kenci karpuz yetiştiriciliğine çok uygun olan
KKTC için her türlü zemin hazırlanmış olacak-
tır. Ayrıca en uygun anaç-kalem kombinasyon-
larının da kullanılmasıyla hem her yıl aynı yer-
de yetiştiricilik yapılabilecek, hem de daha faz-
la ürün alınması mümkün olacaktır. KKTC’de
Aralık-Ocak ayında fide dikimi yapılarak, mart-
nisan ayında çok rahatlıkla ürünün hasat edile-
bileceği iklim verilerinden görülmektedir. Bu
dönemde yapılacak hasat, en yakın pazar Tür-
kiye’ye gönderilebilecektir. Mart-Nisan ayların-
8
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
9
da Türkiye’ye gönderilecek karpuz ülkemizde
bu dönemdeki karpuz pazarındaki açığı da gi-
dermiş olacak; üreticinin de karpuzu erken
kırmasına gerek kalmayacaktır. Özellikle
KKTC’de yapılacak karpuz yetiştiriciliğinin mi-
ni ya da orta irilikte karpuzlarla yapılması da-
ha uygun olacaktır. Çünkü bu dönemdeki kar-
puz fiyatlarının yüksek olması sebebi ile tüke-
tici mini karpuzları alabilecek ve rahatlıkla tü-
ketebilecektir.
KAYNAKLAR
DSİ, 2013. Devlet Su İşleri web sayfası.
http://
www.dsi.gov.tr/
projeler/kktc-su-
temin-projesi
İPŞ, 2010. İstatis-
tik ve Planlama
Şubesi. Tarımsal
Yapı ve Üretim
2010. KKTC Ta-
rım ve Orman Ba-
kanlığı. Lefkoşa.
KKTCDPÖ, 2013.
Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti Dev-
let Planlama Ör-
gütü web sayfası,
2008 Yılı Sektörel
Gelişmeler.
www.devplan.org/Macro-eco/Bolum-
2.pdf
MDB, 2013. KKTC Meteoroloji Dairesi Müdür-
lüğü web sayfası. http://kktcmeteor.org/
meteorolojikbilgi/kibris-iklimi.aspx
Mor, A., Çitci, M.,D., 2006. Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’nde Ekonomik Etkinlikler. Fı-
rat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,
Cilt: 16, Sayı: 1 Sayfa: 33-61, Elazığ.
TÜİK, 2012. Türkiye İstatistik Kurumu Web
sayfası. http://www.tuik.gov.tr.
Yılmaz, N., Baktır, İ., Tozlu, İ., 2007. Kuzey
Kıbrıs Mutfağının Önemli Üç Sebzesi: Ya-
bani Kuşkonmaz, Molehiya ve Kolakas.
V.Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, Erzu-
rum, 105-109.
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014 10
İ ncir (Ficus carica L.), Akdeniz ülkelerin-
de ve Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü
ülkelerde doğada yaygın bir türdür. Arap
yarımadasında ve Ortadoğu’da kültüre alındığı
bilinmektedir. Hatta kültüre ilk alınan tür oldu-
ğu yönündeki arkeolojik bulgulara dayalı hipo-
tez, diğer araştırıcıların yoğun tartışmalarına
yol açmıştır. İncir, tüm dinlerce kutsal kabul
edilmiş bir meyvedir. Muhtemelen kolayca ço-
ğalabilmesi, doğada yaygın olarak bulunması,
yüksek besin değeri, kurutularak uzak mesafe-
lere taşınımı, benimsenmesinde önemli rol
oynamıştır. Ortadoğu’dan doğuya doğru yayılı-
mı; özellikle yoğun Muson yağmurlarının yarat-
tığı olumsuz koşullar nedeniyle yavaş olmasına
rağmen, batıya doğru Akdeniz kıyılarında hızla
yayılmıştır. Amerika kıtasındaki yayılımı ise çok
daha sonraları gerçekleşmiştir. Ülkemizde ise;
Güneydoğu Anadolu’da farklı tür ve çeşitlere
rastlanmakla birlikte, batıya yayılımında özellik-
le üstün tiplerin seçilerek çoğaltılması sonucu
yer yer belli çeşitlerin baskın hale geçtiği görül-
mektedir. İncir, erkek ve dişi ağaçlara sahip
dioik bir türdür. Erkek ve dişi ağaçlarda birbiri-
ni takip eden 3 meyve oluşur. Erkek ağaçlarda,
boğa (kış), ilek (ilkbahar) ve ebe (yaz); dişi
ağaçlarda ise ilk ürün (meyve olgunlaşması
haziran-temmuz), yaz ürünü (ağustos-eylül) ve
son ürün (ekim-kasım) meyveleri meydana
gelir ve olgunlaşır. Erkek incir meyveleri irileşip
yumuşadığı halde genelde tatlanmaz; reçel
yapımı haricinde sadece ilek meyveleri dişi
ağaçların yaz ürünü meyvelerinin tozlanıp döl-
lenmesi amacıyla kullanılır. Dişi incir çeşitleri
meyvelerin tutum özelliklerine göre birkaç
grupta yer alır:
1. İzmir tipi incir çeşitleri: Asıl olarak 2.
ürün olan yaz meyveleri meyve bağlaya-
bilmek için döllenme gerektirir ve döllen-
miş olan meyveler irileşip olgunlaşır.
Uygun AKSOY1 Fatih ŞEN1 K. Betül ÖZER 1 H. Zafer CAN 1
İNCİR
1 Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü İZMİR
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
11
Sarılop ve Bursa Siyahı bu grupta yer alır.
2. Adi tip incir çeşitleri: Birinci ve ikinci ürün
döllenme olmaksızın meyve bağlayabilir
ve olgunlaşabilir.
3. San Pedro tipi çeşitler: Birinci ürün parte-
nokarpik olarak meyve bağlar, ikinci
ürün ise meyve bağlayabilmek için mut-
laka döllenme ister.
Erkek incir meyvelerinin sadece ilek meyve-
lerinde çiçek tozu meydana gelir. Diğer erkek
incir meyveleri ise incirle simbiyotik yaşam
süren ilek arıcığına (Blastophaga psenes) ev
sahipliği yaparak yaşam döngüsünü tamamla-
masına yardımcı olur. Bu nedenle özellikle adi
tip incirler, iklim koşullarının sürgün uzaması
ve meyve olgunlaşmasına uygun olması duru-
munda farklı budama şekilleri ile farklı zaman-
larda pazara meyve sunma olanağı yaratmak-
tadır.
İncirin kullanım alanları
İncir, taze olarak sofralık değerlen-
dirilebildiği gibi kurutularak veya farklı biçimde
işlenerek çok farklı ürünlere dönüş-
türülmektedir. Taze incirler ayrıca derin dondu-
rularak gıda sanayiinde dondurma veya benze-
ri ürünlerde katkı olarak değerlen -
dirilmektedir. Gerek erkek ve gerekse dişi incir
meyveleri, reçel veya marmelat olarak da işlen-
mektedir. Erkek incir ağaçlarının ilkbahar mey-
vesi olan ilek meyveleri, “ilek arıcığı” kış (boğa)
meyvelerinden ilek meyvelerine geçmeden
toplanarak kabukları soyulur, haşlanır, kirece
yatırılarak hatta çok az miktarda göztaşı ekle-
nerek reçel haline getirilir. Erkek incir meyvele-
rinden şekerleme yapılarak pasta ve dondur-
ma sanayiinde yaygın olarak yararlanılır. Kurut-
ma, ülkemizde ve diğer önemli kuru incir üreti-
cisi ülkelerde güneşte kurutma şeklinde yapıl-
maktadır. Genelde araştırma amaçlı veya bazı
özel durumlarda yapay kurutucularda kurutul-
duğu da görülmektedir. Kurutulan incirler doğ-
rudan veya “lerida, pulled, garland, layer” gibi
elle farklı şekiller verilerek tüketiciye sunul-
maktadır. Çekirdekleri kırılarak veya kırılma-
dan ezme haline getirilen kuru incirler ise ço-
ğunlukla bisküvi ve pasta sanayi için hammad-
de olarak dış pazarlara gönderilmektedir. Orta-
sı incir ezmesi kaplı bisküviler yani “fig bar” dış
pazarda yoğun talep görmektedir. Kuru incir
ezmeleri aynı zamanda küçük drajeler halinde
veya çikolata kaplanarak işlenmiş ürünler şek-
linde hazırlanmaktadır. Ülkemizde de kuru
incir ezmesinin fındık, ceviz veya antepfıstığı
ile karıştırılması ve küçük parçalar halinde ke-
silmesi ile “incir lokumu” yapılmaktadır.
İncirin besin değeri
Kuru incirin, besin içeriğinin yüksek olma-
sından dolayı sağlıklı beslenme açısından öne-
mi giderek artmaktadır. Kuru incir meyveleri
hemen hemen her özel diyetin bir parçası ola-
bilecek besin bileşimine sahiptirler. Pektik
maddelerce zengin olan kuru incir meyveleri,
bağırsaklardan toksik maddelerin atılması,
kandaki kolesterol düzeyinin düşürülmesi, şe-
ker hastalarında kan şekerinin hızla yükselme-
sinin önlenmesi gibi birçok yararlar sağlamak-
tadır.
Kilo vermeye çalışan kişiler için kuru incir,
yüksek lif içeriği ve lif/şeker oranı açısından
uygun bir besin kaynağıdır. Kuru incir tüm mey-
ve ve sebzeler içinde en yüksek lif içeriğine
sahip türlerden biridir. Sadece tüketilen 1 adet
kuru incir 2 g lif sağlamaktadır ki bu tavsiye
edilen günlük ihtiyacın %20’sine karşılamakta-
dır. İncir, içerdiği yüksek orandaki liflerle sindi-
rim sistemini hızlandırır; laksatif etki yaratır ve
bedene giren kolesterolün kana karışmadan
atılmasını sağlar. Besin olarak alınan lifler bazı
kanser türleri riskini azaltmada etkili olurlar.
Ayrıca, incirin, tümör gelişimini durdurucu özel-
liğe sahip olan ‘benzaldehit’ içeriğince de zen-
gin olduğu bildirilmektedir.
Kuru incirin içerdiği omega-3, omega-6 yağ
asitleri ile fitosterol sayesinde kolesterolü dü-
şürücü olarak da önem taşıdığı anlaşılmıştır.
Sağladığı yüksek enerji sayesinde kuru in-
cir, uzun süreli hastalıklardan sonra hızlı şekil-
de iyileşmeye yardımcı olur, güç ve kuvvet ve-
rir. Çocukların gelişme çağında enerji kaynağı
olarak ta önerilmektedir. Kalamata veya bağla-
ma olarak adlandırılan ipe dizili kuru incir mey-
veleri eski çağlarda uzun çöl yolculuklarında
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
12
enerji kaynağı olarak vazgeçilmez bir besin
olarak kullanılmıştır.
İncir, içerdiği yüksek orandaki kalsiyum ve
fosfor ile kemik ve dişlerin sağlıklı oluşumunda
etkilidir. Sütün iki katına yakın kalsiyum mikta-
rı ile hamile ve çocuklarda kemik gelişimini
sağlayıcı, yaşlılarda ise kemik erimesine karşı
koruyucu özelliği bulunmaktadır. İncirde bulu-
nan kalsiyum, diğer besinlerdekine göre daha
kolay sindirilir. Süt alerjisi olan veya içemeyen
kişilerin kalsiyum ihtiyacının karşılanmasına
yardımcı olsun diye kuru incir yemeleri öğütle-
nir. İncirdeki mineral madde, özellikle demir
içeriğinin fazla olması nedeniyle, hamileler ve
küçük çocuklarda ortaya çıkan kansızlığa ve
yine vitamin eksikliğinin neden olduğu hasta-
lıklara iyi geldiği yapılan bilimsel çalışmalar ile
ortaya konmuştur. Kuru incirde sodyum mikta-
rının düşük olması özellikle yüksek tansiyon ve
böbrek sorunu olan kişilere daha rahatlıkla
önerilebilme olanağı sağlar. Sodyum/
potasyum oranı bakımından en sağlıklı ürünler
arasındadır.
Günde 100 g kuru incir (4-6 adet) tüketildi-
ğinde Avrupa Birliği 90/496 nolu direktifine
göre günlük enerji ihtiyacının %10’u, proteinin
%7’si, potasyumun % 18’i, kalsiyumun %17’si
ve demir ve magnezyumun %30’u, fosforun %
20’si, B1 vitamininin (Thiamin) %5.2’si ve B2
vitamininin (Riboflavin) % 4.5’i karşılanmakta-
dır.
İncir üretimi ve ticareti
Günümüz incir üretim ve ticaretinde Türkiye
lider konumdadır. Yaş olarak ülkemizde yıllık
300 000 ton dolayında incir üretilmektedir.
Üretimin yaklaşık % 65’i kurutularak, kalan %
35’i ise taze olarak değerlendirilmektedir. Taze
incir üretiminde “Bursa Siyahı” veya “Mut” inci-
ri gibi üretimi belirli bir ticari düzeye ulaşmış
birkaç çeşit dışında çoğu çeşit üretim bölgesin-
de yerel pazarlarda tüketilmektedir. Üstün ku-
rutmalık özelliklere sahip olan Sarılop çeşidi
ise hassas dokusu nedeniyle taze olarak çok
az miktarda pazara sunulmaktadır. Karadeniz,
Marmara, Güneydoğu Anadolu veya Ege Bölge-
si’nde ön plana çıkan incir çeşitleri olmakla
birlikte, üretimleri önemli pazarlara erişime
imkan tanımamaktadır. Bursa ve Balıkesir’in
bazı ilçelerinde yetiştirilen ancak son yıllarda
diğer bölgelerde yayılma eğiliminde olan
“Bursa Siyahı”, yola dayanımı ve lezzeti nede-
niyle tüm dünyada en üstün sofralık çeşit ola-
rak tanınmaktadır. Ülkemizden birçok ülkeye
yaş incir olarak ihraç edilmektedir. İzmir tipi
incir olması nedeniyle yaz ürünü değerlendiril-
mektedir. Diğer ülkeler ise Arjantin veya Brezil-
ya’da olduğu gibi ülkemizin pazarda olmadığı
dönemi doldurmaktadır. İsrail ise Akdeniz ülke-
si olmasına rağmen iklim özellikleri, “Brown
Turkey” gibi çeşidin meyve oluşturma ve olgun-
laştırma özelliği ile budama ve kimyasal uygu-
lamaları yardımı ile Türkiye’nin pazarda olma-
dığı erken ve geç dönemde incir pazarlamakta-
dır. Benzer şekilde İspanya veya İtalya gibi ül-
keler hem döllenme istemeyen çeşitlerle ilk
ürün ve örtü altında incir yetiştiriciliği ile paza-
rın boş olduğu dönemlerde fırsatları yakalama-
ya çalışmaktadır.
Kuru incir ise, Ege Bölgesi’nde özellikle
Aydın ve İzmir illerinde yetiştirilmekte olan Sarı-
lop incir çeşidi meyvelerinin güneşte kurutul-
ması ile elde edilmektedir. Üretim miktarı, yılla-
ra göre değişmekle birlikte yaklaşık 55-60 bin
tondur. Son 5 yıllık dönemde ise 46-63 bin ton
arasında değişen miktarda ihraç edilmektedir.
Her yıl elde edilen ürün, büyük çoğunluğu yılba-
şı öncesinde pazara sunulmakta ertesi ürün
yılına stok devri ancak bazı yıllarda ve çok az
miktarlarda gerçekleşmektedir. Türkiye, dünya
ticaretinin %70’ini karşılamakta ve birinci sıra-
da yer almaktadır. Ege Bölgesi’nde Büyük ve
Küçük Menderes havzalarındaki 6 milyon dola-
yındaki incir ağacının hemen hepsi kurutmalık
olan Sarılop çeşidine aittir. Sarılop, yüksek
şeker, düşük asit içeriği, açık sarı renkli ince
kabuğu ve iri meyveleri ile kuru meyve kalitesi
açısından dünya pazarlarında aranan önemli
bir çeşittir.
Sarılop meyveleri Bölge’de Ağustos ayı ba-
şında olgunlaşmaya başlar. Olgunlaşan meyve-
ler toplanmadığı takdirde ağaç üzerinde su
kaybederek buruklaşır. Yaklaşık % 30-50 ara-
sında değişen su içeriğine sahip buruk incir
meyveleri meyve sapı-dal arasında ayrılma
tabakasının oluşması sonucunda yere düşer.
Son yıllarda ticarette sorun yaratan aflatoksin,
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
13
meyvelerin olgunlaşması ve su kaybetmeye
başlaması ile başlar. Toprak üzerinden elle
toplanan incirler kerevetler üzerine serilerek
kurumaları sağlanır. Meyve su içeriği ortamla
dengeye ulaşıncaya kadar kuruyan meyveler
elle seçilerek toplanır ve üretici deposuna ko-
nur. Yeterince kurumuş ve su aktivitesi 0.65
değerinin altına inmiş incirlerde yeniden afla-
toksin oluşmaz. Üretici ürünü genelde insan
gıdası olarak değerlendirilemeyecek “hurda”
olarak tanımlanan özürlü incirler ayıklayarak
alıcılara teslim eder. İncir meyveleri ya doğru-
dan veya aracılar tarafından kuru incir işletme-
lerine teslim edilir. Üretilen kuru incirin yakla-
şık % 95’i dış pazarlarda satılmaktadır.
Üretimin yaklaşık % 65’i Aydın, kalan kısmı
ise İzmir’in Aydın’a komşu ilçelerinde yetiştiril-
mekte olduğundan işletmeler de bu bölgede
bulunmaktadır. Yıllara göre değişmekle birlikte
dış pazara doğrudan veya fason olarak ürün
işleyen 60 dolayında kuru incir işleme tesisi
bulunmaktadır. Ülkemizde özellikle 1960’lı
yıllardan başlayarak kuru incir ticaretinde depo
zararlıları dış satımda önemli darboğaz oluştur-
muş ancak yapılan araştırmalar ve eğitim-
yayım çalışmaları ile sorun aşılmıştır. Yapılan
çalışmalarda bahçede olgunlaşma ve kurutma
döneminde başlayan kuru incir zararlılarının
sık hasat ve hasat sonrası hemen Metil Bromid
ile fümige edilerek kontrol edilebilmesi nedeni
ile uygulama hazırlanan bir yönetmelikle kuru
incir için zorunlu hale getirilmiştir.
Kuru incirde fumigasyon
Önemli kuru incir zararlıları, ülkelere göre
farklılık göstermektedir. Ülkemizde ana zararlı
konumunda İncir Kurdu (E. cautella) iken Ame-
rika Birleşik Devletleri’nde Kaliforniya’da yetiş-
tirilen Sarılop incir çeşidinde ana zararlı Ekşilik
Böcekleri (Carpophilus spp.) dir. Ekşilik böcek-
leri aflatoksin oluşturan fungusları meyve içine
taşıdığından incir meyvelerinde aflatoksin
ABD’de, ülkemizden farklı olarak çoğunlukla
meyve iç boşluğunda meydana gelir.
Metil Bromid, kuru incir zararlılarının kont-
rolünde etkinliği ve maliyeti açısından günümü-
ze dek rekabetsiz olmuştur. Ancak ozon tabası-
nı delici etkisi nedeni ile Montreal Protokolü
çerçevesinde tüm dünya’da yasaklanmaktadır.
Laboratuar, karantina ve taşıma öncesi (pre-
shipment) uygulamalar haricinde, ülkemizde
kullanımı 2007 yılından başlayarak ihracat
öncesindeki uygulama dışında yasaklanmış
durumdadır. Gelişmiş ülkelerde 2005’te yasak-
lanmış, gelişmekte olan ülkelerde ise 2015
yılından itibaren yasaklanacaktır.
Ülkemizde kuru incir üretiminde organik
olarak kontrollü ve sertifikalı olarak üretilen ve
dışa pazara satılan incir miktarı giderek art-
maktadır. Organik üretimde geçerli olan kural-
lara göre Metil Bromid kullanımına izin verilme-
diğinden organik ürünlerde depo zararlılarının
kontrolü, derin dondurma (şoklama) veya kar-
bondioksit uygulamaları ile yapılmaktadır. De-
rin dondurma yaklaşık 15 yıldır uygulanmakla
birlikte maliyetinin yüksek olması, işlem için
özel alt-yapı gerektirmesi, uygulama süresinin
uzun olması ve sıcaklık-süre gibi faktörlerde
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014 14
yapılan hatalarda etkinliğin hızla düşmesi gibi
nedenlerle konvansiyonel üründe yaygınlaşa-
mamıştır. Kuru incir sektöründe metil bromide
alternatif olarak, karbondioksit uygulamaları-
nın (atmosferik basınç ve yüksek basınç) ve
magnezyum fosfit’in kuru incir zararlılarına
karşı güvenli biçimde uygulanabilmesi amacıy-
la araştırmalar yürütülmüş ve uygulamaya ge-
çirilmiştir.
Kuru incirde aflatoksin sorunu
Kuru incirde, Avrupa ülkeleri ana pazar ko-
numunda olup ihracatta % 80’e yakın bir pay
almaktadırlar. Özellikle Avrupa Birliği (AB) ülke-
leri ile son 20-25 yılda aflatoksin sorunu gün-
deme gelmektedir. Aflatoksin, tamamen doğal
koşullara bağlı olarak incir meyveleri henüz
ağaç üzerinde kurmaya başladığı dönemde
meydana gelir. İklim koşullarına bağlı olarak
aflatoksinle bulaşık meyve oranı yıldan yıla
değişebilmektedir. Ancak aflatoksinle yüksek
düzeyde bulaşık incirlerin oranı % 0.75 ile %
1.50 arasında değişmektedir. Bulaşık olan bu
tek incirin parti içinde belirlenebilmesi için af-
latoksin oluşturan toksijenik fungusların kuru
incirde aynı zamanda uzun dalga ultra viyole
lamba (UV) altında parlak yeşilimsi sarı ışıma
yapan kojik asit oluşturmasından yararlanıl-
maktadır. AB ülkelerine ihracat yapan kuru
incir işletmelerinde tüm meyveler UV lamba
altında seçilerek floresans verenler partiden
uzaklaştırılır. Bulaşık olan bu incirler, firmalar-
dan belirlenen yıllık bulaşık incir oranına bağlı
olarak toplanıp fırında yakılarak kül haline geti-
rilmektedir. AB ülkelerinde kuru incirde aflatok-
sin sınırı 2012 yılına dek toplamda 4 ppb, afla-
toksin B1 için ise 2 ppb iken daha sonra top-
lam 10, B1 ise 6 ppb düzeyine çıkarılmıştır. Bu
yükseltmede FAO/WHO-JECFA ile AB-EFSA ta-
rafından yapılan tüketicilerin maruz kaldığı
düzeyleri değerlendirme çalışmalarında sırasıy-
la 20 ve 15 ppb’nin yarattığı riskin 5 ve 10
ppb’den farklı olmadığı belirlenmiş ve bu de-
ğerlendirme sonrasında Codex Alimentarius
kuru incirde toplam 10 ppb sınırını kabul et-
miştir. AB ise Codex sonrasında yeni değerleri
belirleyerek Aralık 2012’den itibaren yürürlüğe
koymuştur.
Kaynaklar
Aksoy, U., 1998. Why Figs? An old taste and a
new perspective. Acta Horticulturae 480:
25-30.
Aksoy, U., Can, H.Z., Hepaksoy, S. ve Şahin, N.,
2001. İncir Yetiştiriciliği. TÜBİTAK/TARP
Türkiye Tarımsal Araştırma Projesi Yayınları,
45 s.
Aksoy, U., Can, H.Z., Meyvacı, K.B. ve Şen, F.
2008. Kuru İncir. Türk Sultanları. Can Dijital
Baskı Merkezi, İzmir, s. 53-85
Eisen, G., 1901. The Fig: Its History, Culture,
and Curing. Government Printing Office,
USDA, Bulletin No. 9, Washington, 317 p.
Ferguson, L., Michaillides, T. and Storey, H.H.,
1990. The California Fig Industry. Horticul-
tural Reviews, Vol. 12: 409-479.
McCance, R.A. and Widdowson, E.M., 2000.
The Composition of Foods. Sixth Summary
Edition, Bookcraft Ltd, UK.
Miller,H.E., Rigelhof, F., Marquart, L., Prakash,
A. and Kanter, M. 2000. Antioxidant Con-
tent of Whole Grain Breakfast Cereals,
Fruits and Vegetables. Journal of The Amer-
ican College of Nutrition. 2000, 19: 3, Sup-
plement, S. 312-319.
Vinson, A.J., 1999. The functional food proper-
ties of figs. Cereal Foods World, 44:82-
87.www.californiafigs.com/nutrition/
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
TÜRKİYE’DEKİ ZİRAAT FAKÜLTELERİ
ÜNİVERSİTE FAKÜLTE İL
1 Abant İzzet Baysal Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fa-
kültesi
BOLU
2 Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi AYDIN
3 Ahi Evran Üniversitesi Ziraat Fakültesi KIRŞEHİR
4 Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi ANTALYA
5 Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi ANKARA
6 Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi ERZURUM
7 Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojile-
ri Fakültesi
BİLECİK
8 Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi BİNGÖL
9 Bozok Üniversitesi Tarım ve Doğa Bilimleri Fa-
kültesi
YOZGAT
10 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi ÇANAKKALE
11 Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi ADANA
12 Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi DİYARBAKIR
13 Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fa-
kültesi
DÜZCE
14 Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi İZMİR
15 Erciyes Üniversitesi Seyrani Ziraat Fakültesi KAYSERİ
16 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi ESKİŞEHİR
17 Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi TOKAT
18 Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi ŞANLIURFA
19 Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi IĞDIR
20 İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi MALATYA
21 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniver-
sitesi
Ziraat Fakültesi KAHRAMANMARAŞ
22 Kilis 7 Aralık Üniversitesi Ziraat Fakültesi KİLİS
23 Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi HATAY
24 Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi TEKİRDAĞ
25 Niğde Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojile-
ri Fakültesi
NİĞDE
26 Ondokuz Mayız Üniversitesi Ziraat Fakültesi SAMSUN
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
TÜRKİYE’DEKİ ZİRAAT FAKÜLTELERİ
ÜNİVERSİTE FAKÜLTE İL
27 Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi ORDU
28 Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fa-
kültesi
RİZE
29 Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi KONYA
30 Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi SİİRT
31 Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi ISPARTA
32 Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi BURSA
33 Uşak Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fa-
kültesi
UŞAK
34 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi VAN
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
15
YENİ AÇILAN BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMLERİ
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü
2013-2014 öğretim yılında 11 öğrenci ile eğitim öğretime başladı. Bölümde Doğu Karadeniz Bölge-
si’ne yönelik çay, fındık, kivi, maviyemiş, turunçgiller, siyah kokulu üzüm, elma, armut vb. meyveler
ile yerel sebze türleri ile ilgili araştırmalara devam edilmektedir.
Recep Tayyip Erdoğan
Üniversitesi Ziraat ve
Doğa Bilimleri Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü
Pazar / RİZE
Akademik Kadro :
Doç. Dr. Mustafa AKBULUT (Bölüm Başkanı)
Yrd. Doç. Dr. Arzu KARATAŞ (Bölüm Başkan Yrd.)
Yrd. Doç. Dr. Keziban YAZICI
Araş. Gör. Nalan BAKOĞLU
Araş. Gör. Damla TURAN
Araş. Gör. Burcu GÖKSU
A tatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından hazırlanan ve çocukların
zeytin ve zeytinyağı tüketimine özendirilmesini hedefleyen, "Zeytin ve Çocuk" projesine
Uluslararası Zeytin Konseyi'nden destek geldi. Proje kapsamında çocukların zeytin ve
zeytinyağı tüketiminin arttırılması amacıyla bir dizi çalışma yapılacak.
Yalova odaklı "Zeytin ve Çocuk" projesine merkezi İspanya'da bulunan Uluslararası Zeytin Konse-
yi tarafından desteklenmeye değer proje kabul edildi. 1 Ekim 2013-24 Aralık 2013 tarihleri arasın-
da gerçekleştirilecek proje Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından hazırlan-
dı. Projenin temelinde ise çocukların zeytin ve zeytinyağı tüketimine yönlendirilmesi hedefleniyor.
Enstitüden yapılan açıklamada ise, " Türkiye
önemli bir zeytin üreticisidir ancak yıllık kişi başı
sofralık zeytin ve zeytinyağı tüketimimiz az miktar-
lardadır. Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’nin 2009
raporuna göre Türkiye’de 130 bin ton zeytinyağı
üretilmekte, bunun 97,5 bin tonu tüketilmektedir
ve 242 bin ton sofralık zeytin üretimi yapılmakta-
dır. Ancak yıldan yıla sofralık zeytin ve zeytinyağı
tüketiminde azalış görülmektedir. Tüketimdeki
azalışın temel nedeni tüketiciler arasında mısır
gevreği gibi hazır kahvaltıların ve fast food tarzı
tüketimin kahvaltı öğününün ve ev yemekleri tüke-
timinin yerine geçmesidir. Bu değişim çocuklar
arasında daha hızlı şekilde gerçekleşmekte-
dir. Gıda tüketim alışkanlıkları çocukluk yaş-
larında oluşmaktadır. Bu nedenle çocuklar
sağlıklı gıda tüketim alışkanlıklarının kazan-
ması için eğitilmeli ve bilgilendirilmelidirler.
Çocuklar hangi gıdaların vücudumuzda hangi
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
16
ZEYTİN VE ÇOCUK PROJESİ
Bahçe Haber Cilt: Sayı: 1 2014
17
G eleneksel hale gelen Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Toplantısı’nın 6.sı 31 Ekim 2013
tarihinde, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nün ev
sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıya 23 bölüm başkanı, TAGEM temsilcisi ve Bahçe
Bitkileri Derneği Başkanı katıldı. Toplantıda;
Prof. Dr. Muharrem ÖZCAN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Bahçe Bitkileri
Bölümünün tanıtımına yönelik bir sunum yaptı.
V. Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Toplantısında alınan kararlarla ilgili bir yıllık gelişmeler
değerlendirildi ve gelinen nokta tartışıldı.
Bahçe Bitkileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşe GÜL tarafından derneğin faaliyetleri ve hedef-
leri konusunda bir sunum yapıldı. Sunum sonrasında dernekten beklentiler ve öneriler tartı-
şıldı.
T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlü-
ğü Bahçe Bitkileri Araştırmaları Dairesi Başkanı Dr. Nejdet KAPLAN bakanlık hedefleri ve
üniversitelerden beklentileri kapsayan bir sunum yaptı.
Bahçe Bitkileri Bölümlerinde eğitim-öğretim ve öğrenci kalitesinin arttırılabilmesi için yapıl-
ması gerekenler, Anabilim dallarına geçişin yansımaları, akreditasyon çalışmaları konusun-
daki gelişmeler değerlendirildi. Mezunlarımızın aldığı bilgilerin kamu ve özel sektör beklenti-
lerine uygunluğu çeşitli yönleriyle tartışıldı.
VII. Bahçe Bitkileri
Bölüm Başkanları top-
lantısının 2014 yılında
Uludağ Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Bahçe
Bitkileri Bölümünde
yapılması önerisi oy
birliğiyle kabul edildi.
VI. Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Toplantısı
Samsun’da gerçekleştirildi
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
18
Üye Listesi soyadına göre alfabetik olarak düzenlenmiştir. E-posta adresi listede bulunmayan üyelerimiz
Bahç[email protected] adresine bir mesaj göndererek bize adreslerini bildirebilirler.
BAHÇE BİTKİLERİ DERNEĞİ ÜYELERİ
478 Nihal ACARSOY
406 Yildiz AKA KACAR
393 Arda AKÇIL
220 İrfan Ersin AKINCI
385 Murat AKKURT
6 Uygun AKSOY
436 Hakan AKTAŞ
314 Nesrin AKTEPE TANGU
334 Zafer AKTÜRK
419 Bariş ALBAYRAK
213 Şevket ALP
8 Ahmet ALTINDİŞLİ
501 Duygu ALTUNÖZ
383 Şahin ANIL
320 Veysel ARAS
325 Ertuğrul ARDA
84 Kazim ABAK
25 Tülin BAŞ
97 Hasan ÇELİK
139 Menşure ÇELİK
36 Mehmet DOKUZOĞUZ
164 Atilla ERİŞ
39 Benian ESER
2 Ruhinaz GÜLCAN
95 Muharrem GÜLERYÜZ
142 Yücel GÜLŞEN
96 Atilla GÜNAY
65 İsmail İLHAN
3 Ertan İLTER
5 İsmail KARAÇALI
7 Nural KARAKIR
88 Nurettin KAŞKA
4 İbrahim KISMALI
131 A. İlhami KÖKSAL
35 Fahrettin MACİT
12 Kadir MENDİLCİOĞLU
253 İsmet Sözel ÖZELKÖK
53 Nejat ÖZİLBEY
52 Meral PEKERTEN
81 Mustafa PEKMEZCİ
102 Ahmet ŞALK
37 Ayten SEVGİCAN
101 Arif SOYLU
13 Ali TANRISEVER
14 Kutsi TURHAN
261 Rahmi TÜRK
94 Önder TUZCU
55 Macit ULUBELDE
11 Ali ÜNAL
ONURSAL ÜYELERİMİZ
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
19
112 Levent ARIN
100 Atilla AŞKIN
155 Rafet ASLANTAŞ
427 Arzu Şen ASLIM
509 Ersin ATAY
490 Ayşe Nilgün ATAY
305 Fadime ATEŞ
462 Mine AYDIN
377 Ahmet AYGÜN
506 Tijen BAHAR
403 Erdinç BAL
299 Mehmet Fikret BALTA
464 Suna BAŞER
414 Safder BAYAZİT
380 Ali BAYKUL
504 Filiz BAYSAL
488 Serkan BAYSAL
172 Gülay BEŞİRLİ
480 Emre BİLEN
153 İbrahim BOLAT
148 S.Zeki BOSTAN
482 Selma BOYACI
493 Yilmaz BOZ
304 M.Kadri BOZOKALFA
259 Saadet BÜYÜKALACA
69 Mustafa BÜYÜKYILMAZ
10 Hakki Zafer CAN
373 Rüstem CANGİ
434 Esra CEBECİ
266 Gülat ÇAĞLAR
268 Semih ÇAĞLAR
455 Perihan ÇAKMAK
450 Özgür ÇALHAN
412 Oğuzhan ÇALIŞKAN
186 Elif ÇANDIR
183 Hüseyin ÇELİK
174 Fisun Gürsel ÇELİKEL
407 Berken ÇİMEN
198 Sebahattin ÇÜRÜK
353 Zeynel DALKILIÇ
388 Alper DARDENİZ
169 H. Yildiz DAŞGAN
134 İbrahim DEMİR
384 Köksal DEMİR
500 Nihal DENLİ
469 Murat DEVECİ
240 Yildiz DİLLİ
487 Adem DOĞAN
18 İbrahim DUMAN
201 Çoşkun DURGAÇ
312 Atilla DURSUN
273 Hale DUYAR
31 Eftal DÜZYAMAN
194 Ali ECE
399 Melek EKİNCİ
249 Neslihan Elmas EKİNCİ
502 Ceren EKŞİ
286 Şeküre Şebnem ELLİALTIOĞLU
47 Raşit Zeki ELTEZ
444 Şenel Birce Yudum EMAN
280 Hakan ENGİN
219 Nurgül ERCAN
152 Sezai ERÇİŞLİ
136 Veli ERDOĞAN
421 Sevinç Seçil ERDOĞAN
425 Mehmet Emin ERGÜN
402 Mustafa ERKAN
423 Serdar ERKEN
430 Kamil ERKEN
322 Deniz EROĞUL
46 Engin ERTAN
160 Ümran ERTÜRK
470 Funda ERYILMAZ AÇIKGÖZ
397 Ahmet EŞİTKEN
93 Sinan ETİ
379 Yasemin EVRENOSOĞLU
494 Raziye EYİCE
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
20
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
21
315 Ayşe FİDANCI
181 Naif GEBELOĞLU
246 Resul GERÇEKÇİOĞLU
167 Serpil GÖK TANGOLAR
391 Zeliha GÖKBAYRAK
420 Zekiye GÖKSEL KURBAN
446 Volkan GÖZEN
316 Şadiye GÖZLEKÇİ
20 Ayşe GÜL
435 Fatih GÜLBAĞ
176 Hatice GÜLEN
448 Osman GÜLŞEN
394 Mehmet Ali GÜNDOĞDU
510 Kazim GÜNDÜZ
232 Gonca GÜNVER DALKILIÇ
244 Sadettin GÜRSÖZ
426 Fatih HANCI
465 Gülden HASPOLAT
19 Serra HEPAKSOY
408 Özlem İKİZ
9 Hülya İLBİ
468 Meral İNCESU
404 Ahmet İPEK
484 Meryem İPEK
308 Burçak İŞÇİ
49 Murat İSFENDİYAROĞLU
218 Ali İSLAM
439 Tolga İZGÜ
395 Aydan İZMİR
466 Ege KACAR
168 Nilüfer KALECİ
486 Önder KAMİLOĞLU
511 Kadriye Yaprak KANTOĞLU
396 Ulaş KAPLAN
306 Mustafa KAPLANKIRAN
376 Turhan KARADENİZ
499 Nesrin KARATAŞ
457 Hüseyin KARATAŞ
352 Hüseyin KARLIDAĞ
281 Süleyman KAVAK
348 Şebnem KAVAKLI
431 Erdal KAYA
345 Tansel KAYGISIZ
398 H. Çağlar KAYMAK
72 Kenan KAYNAŞ
461 Soner KAZAZ
495 Davut KELEŞ
370 Kahraman KEPENEK
372 Nurhan KESKİN
447 Ayşen KOÇ
440 Metin KOÇAK
336 Ahmet KORKMAZ
287 İlknur KORKUTAL
288 Demir KÖK
472 Füsun KÖKSAL
475 Cafer KÖSE
225 Fatma KOYUNCU
226 Mehmet Ali KOYUNCU
512 Burak KUNTER
474 Ertan Sait KURTAR
452 Şebnem KUŞVURAN
390 Cem KUZUCU
451 Ferhan KÜÇÜKBASMACI SABIR
85 Ayzin KÜDEN
86 Ali KÜDEN
479 Muhammed KÜPE
135 Birhan M. KUNTER
405 Seher Yildiz MADAKBAŞ
413 Kazim MAVİ
275 Cevriye MERT
16 Adalet MISIRLI
508 Çetin NACAR
270 Yusuf NİKPEYMA
140 Fatma Yeşim OKAY
309 Ahmet Naci ONUS
424 Erdal ORMAN
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
22
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
23
422 Yasin ÖZDEMİR
458 Gültekin ÖZDEMİR
454 A.Erhan ÖZDEMİR
491 Emine ÖZDEMİR
429 Zeynep ÖZDEMİR EROĞLU
15 Elmas ÖZEKER
492 Şerefnur ÖZEN
[email protected]; seref-
161 M. Hakan ÖZER
197 Kamer Betül ÖZER
betul.meyvacı@ege.edu.tr
272 Mehmet ÖZGÜR
90 Ahsen Işik ÖZGÜVEN
400 Gürsel ÖZKAN
205 Yakup ÖZKAN
132 Mücahit Taha ÖZKAYA
236 Melisa ÖZKAYA
301 Koray ÖZRENK
321 Gölgen Bahar ÖZTEKİN
389 Canan ÖZTOKAT KUZUCU
463 Aysun ÖZTÜRK
416 Selma ÖZYİĞİT
38 Ercan ÖZZAMBAK
54 Hakan PAMUK
477 Fazilet PARLAKOVA
92 Sevgi PAYDAŞ
191 Aysun PEKŞEN
496 Hasan PINAR
333 Vedat PİRİNÇ
129 Ersin POLAT
83 Serdar POLAT
368 Mehmet POLAT
441 Ali SABIR
277 Hayri SAĞLAM
367 Özlem SAĞLAM
392 Mustafa SAKALDAŞ
505 Deniz SANAL
445 Deniz SANAL
89 Nebahat SARI
371 Gölge SARIKAMIŞ
476 Gülsüm SAYILIKAN MANSUROĞLU
17 H.Güner SEFEROĞLU
337 Sedat SERÇE
192 Ümit SERDAR
278 Tamer SERMENLİ
442 Başar SEVİNDİK
163 H.Özkan SİVRİTEPE
187 Nuray SİVRİTEPE
443 İlknur SOLMAZ
263 İbrahim SÖNMEZ
378 Kenan SÖNMEZ
133 Gökhan SÖYLEMEZOĞLU
428 Mustafa Kemal SOYLU
460 Seda SUCU
485 Melekber SÜLÜŞOĞLU
471 Mehmet SÜTYEMEZ
381 Bekir ŞAN
165 Murat ŞEKER
257 Fatih ŞEN
415 Mehmet ŞİMŞEK
438 Özhan ŞİMŞEK
156 Semih TANGOLAR
467 Hatira TAŞKIN
79 Faik Ekmel TEKİNTAŞ
483 Sevin TEOMAN
230 Nuray TOKATLI AKBUDAK
387 Neval TOPCU
456 Celil TOPLU
138 Nurdan TUNA GÜNEŞ
417 Nesrin TUNALI
32 Özlem TUNCAY
128 Nilgün TUNCEL HALLORAN
91 Nurgül Fetiye TÜREMİŞ
260 Ece TURHAN
497 Cengiz TÜRKAY
162 Cihat TÜRKBEN
42 Yüksel TÜZEL
302 Atnan UĞUR
507 Ayşen ULUN
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
24
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
25
251 Asuman USLU CANSEV
481 Özlem UTKU
498 Osman UYSAL
127 H. İbrahim UZUN
409 Aydin UZUN
418 Nesrin UZUNOĞULLARI
459 Mehmet ÜNAL
503 Mustafa ÜNLÜ
453 Hüsnü ÜNLÜ
386 Adem YAĞCI
433 Muammer YALÇIN
437 Yeşim YALÇIN MENDİ
123 Ruhsar YANMAZ
294 Tarik YARILGAÇ
228 Fikret YAŞAR
411 Turgut YEŞİLOĞLU
489 Kutay Çoşkun YILDIRIM
kutay.yıldırı[email protected]
351 Ertan YILDIRIM
223 Bilge YILDIRIM
332 Hakan YILDIRIM
369 Adnan Nurhan YILDIRIM
382 Fatma YILDIRIM
401 Hilal YILDIZ
432 Hasbi YILMAZ
410 Kadir Uğurtan YILMAZ
326 Cenap YILMAZ
296 Muharrem YILMAZ
255 Funda YOLDAŞ
473 Gül YÜCEL
279 Emrah ZEYBEKOĞLU
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
26
2014 Yılında Yapılacak Olan Ulusal Toplantılar
Sebze Tarımı Sempozyumu
2-4 Eylül, 2014, Namık Kemal Üniversitesi, Tekirdağ
6. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu
22-25 Eylül 2014, Uludağ Üniversitesi, Bursa
V. Türkiye Tohumculuk Kongresi (Uluslararası katılımlı)
19-23 Ekim 2014, Dicle Üniversitesi, Diyarbakır:
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü
öğretim üyesi Prof. Dr. Ümit SERDAR ISHS Kestane Çalışma Grubu
başkanı olarak seçilmiştir. Kendisini kutlar, başarılar dileriz.
VI Uluslararası kestane sempozyumu 26-30 Eylül 2016 Tarihleri
arasında Samsun'da düzenlenecektir.
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
II Int. Orchid Symposium
February 19, 2014, Bangkok (Thailand):
I Int. Symposium on Vegetable Grafting - ISVG2014
March 17, 2014, Wuhan, Hubei Province (China):
Int. Symposium on Physiological Principles and Their Application to Fruit Production
March 26, 2014, Geneva, NY (United States of America):
III Int. Symposium on the Genus Lilium
April 01, 2014, Zhangzhou, Fuijan (China):
II Int. Symposium on Wild Relatives of Subtropical and Temperate Fruit and Nut Crops
April 07, 2014, Baku (Azerbaijan):
IV Int. Symposium on Loquat
May 12, 2014, Palermo (Italy):
XIII Int. Symposium on the Processing Tomato - XI World Processing Tomato Congress
June 08, 2014, Sirmione (Italy):
V Int. Conference Postharvest Unlimited
June 10, 2014, Lemesos (Cyprus):
VIII Int. Symposium on Cemical and Non-Chemical Soil and Substrate Disinfestation
July 13, 2014, Torino (Italy):
XII Int. Pear Symposium
July 14, 2014, Leuven (Belgium):
XI Int. Conference on Grapevine Breeding and Genetics
July 28, 2014, Beijing (China):
Int. Go Nuts Symposium
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Consumer and Sensory Driven Improvements to the Quality of Fruits and Nuts
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Unravelling the Banana's Genomic Potential
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on High Value Vegetables, Root and Tuber Crops and Edible Fungi - Production, Supply and
Demand
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Biosecurity, Quarantine Pests and Market Access
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Physiology of Perennial Fruit Crops and Production Systems in a Changing Global Environ-
ment
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Horticulture to Improve the Livelihoods of Communities in Developing Countries
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Ornamental Horticulture in the Global Greenhouse
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Molecular Biology in Horticulture
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Abscission Processes in Horticulture and their Manipulation to Improve Crop Growth, Deve-
lopment and Quality
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
XXIX Int. Horticultural Congress: IHC2014
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
XII Int. People Plant Symposium: Horticulture and Human Communities: People, Plants and Places
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
27
2014 Yılında Yapılacak Olan Uluslararası Toplantılar
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
28
VI Int. Symposium on Human Health Effects of Fruits and Vegetables - FAVHEALTH2014
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on the Non-destructive Assessment of Fruit Attributes
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Water Scarcity, Salination and Plant Water Relations for Optimal Production and Quality
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Postharvest Knowledge for the Future
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Eco-Efficiency in the Lifecycle of Horticultural Production and Footprinting Metrics
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Organic Waste to Horticultural Resource
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Mango
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
IV Int. Symposium on Papaya
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
VII Int. Symposium on Education, Research Training and Consultancy
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
V Int. Conference on Landscape and Urban Horticulture
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Plant Breeding in Horticulture
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
III Int. Genetically Modified Organisms in Horticulture Symposium - Past, Present and Future
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Tropical Fruit
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Innovative Plant Protection in Horticulture
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Horticulture in Developing Countries and World Food Production
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Root and Tuber Crops: Sustaining Lives & Livelihoods into the Future
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Micropropagation and In Vitro Techniques
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Plants, as Factories of Natural Substances, Edible & Essential Oils
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
XVII Int. Symposium on Horticultural Economics and Management & V Int. Symposium on Improving the Perfor-
mance of Supply Chains in the Transitional Economies
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on the Impact of Asia-Pacific Horticulture - Resources, Technology and Social Welfare
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
IV Int. Symposium on Plant Genetic Resources: Genetic Resources for Climate Change
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
Int. Symposium on Promoting the Future of Indigenous Vegetables Worldwide
August 17, 2014,Brisbane (Australia):
Int. Symposium on New Technologies in Protected Cultivation
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
III Int. Jujube Symposium
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
VIII Int. Pineapple Symposium
August 17, 2014, Brisbane (Australia):
VIII Int. Symposium on Kiwifruit
September 18, 2014, Dujiangyan city, Chengdu (China):
VI Balkan Symposium on Vegetables and Potatoes
September 29, 2014, Zagreb (Croatia):
Bahçe Haber Cilt: 3 Sayı: 1 2014
29
Ü zümsü Meyveler kitabı Prof. Dr. Y. Sabit AĞAOĞLU ile Prof. Dr. Resul GERÇEKÇİOĞ-
LU’nun editörlüğünde 10 bilim insanı (Prof. Dr. Y. Sabit AĞAOĞLU, Prof. Dr. Resul
GERÇEKÇİOĞLU, Prof. Dr. Mehmet GÜNEŞ, Prof. Dr. Rüstem CANGİ, Prof. Dr. Nur-
gül TÜREMİŞ, Prof. Dr. Şükriye BİLGENER, Prof. Dr. Hüseyin ÇELİK, Prof. Dr. Muharrem ÖZ-
CAN, Prof. Dr. Ali İSLAM, Dr. Burhan ERENOĞLU) tarafından hazırlanmıştır. Renkli basılan ve
14 bölümden oluşan kitap 654 sayfadır, 17 farklı üzümsü meyveyi içermektedir. Kitapta
üzümsü meyvelerin genel tanımı, tarihçesi, sistematikteki yerleri ve botanik özellikleri, kulla-
nım alanları, yetiştiriciliklerine etki eden faktörler anlatıldıktan sonra Çilek, Ahududu, Böğürt-
len, Frenk üzümü, Bektaşi üzümü, Maviyemiş, Turnayemişi, Kayaarmudu, Kuşburnu, Kivi,
Mürveryemişi, Dut, Berberis, yalancı İğde, Çakal Eriği ve kekreyemiş türleri hakkında bilgiler
verilmektedir.
Kitap yazarlarından temin edilebilir.
Üzümsü Meyveler Kitabı Çıktı
Bahçe Bitkileri Derneği
Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü
35100 Bornova-İZMİR
Tel: +232 388 18 65
Fax: +232 388 18 65
E-mail: [email protected]
www.bahceder.org.tr