bakara sÛresÝ)....yýmlanmýþtýr (i-ii, oxford 1778). lucien lec-lerc in ayný bölümün...

3
189 eserini, “Týp sahasýnda bundan daha kap- samlý, ifade ve uygulama bakýmýndan bun- dan daha güzel bir eser yazýlmamýþtýr de- sek doðru söylemiþ oluruz” sözüyle anmak- tadýr (Fe²âßilü’l-Endelüs ve ehlihâ, s. 18). Hadis ve biyografi âlimi Humeydî (ö. 488/ 1095) Zehrâvî’nin ilim ve fazilet ehli oldu- ðunu, týp alanýnda yetiþtiðini, bu konuda et-Ta½rîf li-men £aceze £ani’t-teßlîf adýyla çok bilinen, büyük bir eser kaleme aldýðýný ve 400 (1010) yýlýndan sonra vefat ettiðini belirtir, Ýbn Hazm’ýn onunla ilgili yukarýda- ki sözünü de kaydeder (Ce×vetü’l-muštebis, I, 325-326). Bu kýsa bilgi ondan bir asýr son- ra gelen Dabbî ve Ýbn Beþküvâl gibi Endü- lüslü âlimlerce aynen tekrarlanmýþtýr (Bu³- yetü’l-mültemis, I, 357; e½-Øýla, I, 264). Ýbn Beþküvâl, Zehrâvî’yi hocalarý arasýnda zik- reden Ebû Ömer Ýbn Sümayk’ýn (ö. 450/ 1058) Kurtuba’da (Cordoba) tahsil gördü- ðünü, týp konusunda mâlûmatý bulundu- ðunu ve Tuleytula’ya (Toledo) baðlý Talibî- re’de kadýlýk yaptýðýný belirtirken (e½-Øýla, I, 102-103, 264) Ýbn Beþküvâl’in eserine zeyil yazan Ýbnü’l-Ebbâr (ö. 658/1260) ta- bip Ýbn Vâfid el-Lahmî’nin biyografisini ve- rirken onun Kurtuba’da Zehrâvî’den týp tahsil ettiðini söyler (et-Tekmile, II, 551). Doðu Ýslâm dünyasýndan týp tarihçisi Ýbn Ebû Usaybia da (ö. 668/1269) Zehrâvî’yi basit ve mürekkep ilâçlar hususunda tec- rübeli, doðru tedavi uygulayan iyi bir ta- bip diye niteler, onun týp alanýnda çeþitli eserler kaleme aldýðýný, en büyük ve meþ- hur eserinin mükemmel bir çalýþma sayý- lan Kitâbü’t-Ta½rîf olduðunu kaydeder (£Uyûnü’l-enbâß, s. 501). Daha sonra ge- len Endülüs tarihçilerinden Makkarî, bir yerde Ýbn Hazm’ýn yukarýda adý geçen ri- sâlesinin metnini verirken onun Zehrâvî ile ilgili sözlerini de nakletmiþ, bir baþka yer- de Ýbn Saîd el-Maðribî’nin Zehrâvî’yi Ýbnü’l- Baytâr’ýn kaynaklarý arasýnda saydýðýný be- lirtmiþtir (Nef¼u’¹-¹îb, II, 691; III, 175, 185). Endülüs Emevî hükümdarlarýndan III. Ab- durrahman, II. Hakem ve II. Hiþâm devir- lerinde yaþayan Zehrâvî meþhur bir hekim olarak bu hükümdarlarýn yakýnýnda bulun- duðu kabul edilmekle birlikte ilk kaynak- larda onun saray ve hükümdarlarla iliþki- si hakkýnda herhangi bir mâlûmat yer al- mamaktadýr. Zehrâvî’nin Batý Avrupa’nýn en büyük baþþehri ve ilim merkezi olan Kurtuba’da tahsil gördüðü ve mesleðini burada icra ettiði anlaþýlmaktadýr. Leo Af- ricanus (Liyûn el-Ýfrîký) diye tanýnan Arap seyyahý Hasan el-Vezzân (ö. 957/1550’den sonra) Ýtalyanca yazdýðý ve J. H. Hottin- ger’in Latince’ye tercüme ettiði (Libellus de viris quibusdam illustribus apud Ara- bes), otuz Arap ve yahudi filozofu ve he- kimi hakkýnda bilgi verdiði eserinde Zeh- râvî’nin Mansûr-Billâh’ýn hekimi olduðunu ve 404 (1013) yýlýnda 101 yaþýnda iken ve- fat ettiðini belirtir (EI 2 , XI, 398). Burada adý geçen Mansûr-Billâh, II. Hiþâm zama- nýnda yönetimi ele alan vezir ve kuman- dan Ýbn Ebû Âmir olmalýdýr. Ýslâm dünya- sýnda Ýbnü’l-Heysem, Bîrûnî ve Ýbn Sînâ gibi XI. yüzyýl bilim adamlarý arasýnda yer alan Zehrâvî her ne kadar týbbýn çeþitli dallarýyla ilgilenmiþse de daha çok cerrah özelliðiyle tanýnmýþtýr. Avrupa’da Abulca- sis Abulcases, Bulcasis, Albucasis, Albuc- hasius, Albulcasis, Alcarani, Alcaravius, Al- zahavi, Ezzahravi, Ezaharagui gibi adlar- la anýlmýþ ve cerrahînin babasý kabul edil- miþtir. Zehrâvî’nin günümüze ulaþtýðý bilinen tek çalýþmasý olan Kitâbü’t-Ta½rîf li-men £aceze £ani’t-teßlîf, Batý Ýslâm dünyasýn- da týp alanýnda yazýlan en muhtevalý ve Avrupa’da en çok raðbet gören bir eser- dir. Bir týp ansiklopedisi niteliði taþýmakta olup her biri çeþitli alt bölümlerden (bab) oluþan otuz kýsýmdan (makale) meydana gelmiþtir. Ýlk makalede genel týp bilgileri ve esaslarý, ikinci makalede baþtan ayak- lara kadar 325 hastalýk, bunlarýn belirtile- ri ve tedavileri, üçüncü makaleden yirmi beþinci makaleye kadar basit ve mürek- kep ilâçlar ve hazýrlanmasý, yirmi altýncý makalede her hastalýða uygun gelen be- sin maddeleri, yirmi yedinci makalede bit- kisel ve hayvansal gýdalarýn ve basit ilâç- larýn özellikleri, yirmi sekizinci makalede madensel, bitkisel ve hayvansal ilâç tab- letlerinin yapýmý, yirmi dokuzuncu maka- lede ilâç adlarý, ayný özelliðe sahip muadil- leri, kullaným süreleri, aðýrlýk ve hacim öl- çüleri, otuzuncu makalede cerrahî konu- su iþlenmiþtir. Zehrâvî’nin 1000 yýlýnda ta- mamladýðý Kitâbü’t-Ta½rîf, geniþ ölçüde, daha önce ortaya konan Yunan ve Ýslâm týp kaynaklarýna dayanmakla birlikte mü- ellifin yaklaþýk elli yýllýk þahsî tecrübeleri- nin sonuçlarýný vermesi bakýmýndan önem taþýmakta, özellikle cerrahî operasyonlara dair açýklamalarý ve içerdiði alet resimle- riyle öne çýkmaktadýr (bk. et-TASRÎF). Kitâbü’t-Ta½rîf Ýslâm dünyasýndan çok Batý’da etkili olmuþ, birçok Batýlý hekim bu eserden alýntý yapmýþtýr. Eserin özel- likle cerrahîye dair otuzuncu bölümü La- tince’ye çevrildikten sonra yazma nüsha- larý Ýspanya, Ýtalya ve Fransa’da yayýlmýþ, XV ve XVI. yüzyýllarda defalarca basýlmýþ- týr. Fransa’da cerrahînin babasý kabul edi- BÝBLÝYOGRAFYA : Muhammed Hüseyin ez-Zehebî, el-Ýtticâhâtü’l- mün¼arife fî tefsîri’l-Æurßâni’l-Kerîm devâfi £uhâ ve def £uhâ, Kahire 1986, s. 101-109; a.mlf., eþ- Þerî£atü’l-Ýslâmiyye: Dirâse mušårene beyne me×âhibi Ehli’s-sünne ve’þ-Þî£a, Kahire 1411/ 1991, s. 7-10; a.mlf., Tefsîru Ýbn £Arabî li’l-Æurßân: Haš¢šatüh ve Åa¹aruh, Medine, ts. (el-Câmia- tü’l-Ýslâmiyye), s. 31; M. Hayr Ramazan Yûsuf, Tetimmetü’l-A£lâm, Beyrut 1418/1998, II, 65; Ahmed el-Alâvine, ¬eylü’l-A£lâm, Cidde 1418/ 1998, s. 174-175; Nizâr Abâza – M. Riyâz el-Mâ- lih, Ýtmâmü’l-A£lâm, Beyrut 1999, s. 231; Dücane Cündioðlu, “Çaðdaþ Tefsir Tarihi Tasavvurunun Kayýp Halkasý: Osmanlý Tefsir Mirasý”, Ýslâmi- yât, II/4, Ankara 1999, s. 51-73; Þa‘bân Muham- med Ýsmâil, “ec-Cehebî, Muhammed b. Hüseyin”, Mv.AU, IX, 504-506; http://www.aljazeera.net/ programs/pages/a33aace9-a2e8-47b1-92b7- 285a399a1842; http://www.tafsir.net/vb/tafsir 5830/. ÿMehmet Suat Mertoðlu ZEHEBÝYYE ( א) Sühreverdiyye’nin kollarýndan Kübreviyye tarikatýnýn Abdullah-ý Berziþâbâdî’ye (ö. 872/1468) nisbet edilen bir þubesi (bk. NECMEDDÎN-i KÜBRÂ). ˜ ZEHRÂVEYN ( א א) Bakara ve Âl-i Ýmrân sûreleri için kullanýlan ortak ad (bk. ÂL-i ÝMRÂN SÛRESÝ; BAKARA SÛRESÝ). ˜ ZEHRÂVÎ ( א א) Ebü’l-Kåsým Halef b. Abbâs ez-Zehrâvî (ö. 404/1013) Cerrahî alanýnda getirdiði yeniliklerle tanýnan Endülüslü týp âlimi. ˜ Endülüs Emevî Hükümdarý III. Abdur- rahman’ýn baþþehir Kurtuba yakýnlarýnda 325 (937) yýlýnda inþasýný baþlattýðý yeni hilâfet merkezi Medînetüzzehrâ’ya nisbet- le anýlmakta, araþtýrmalarýn çoðunda bu- rada doðduðu belirtilmektedir. Kazandýðý þöhrete raðmen hayatýna dair kaynaklar- da verilen bilgiler yetersizdir. Kendi döne- mine en yakýn müelliflerden meþhur Zâ- hirî fýkýh âlimi Ýbn Hazm (ö. 456/1064), En- dülüs ulemâsýnýn çeþitli alanlarda yazdýðý eserleri zikredip onlarý övdüðü risâlesinde bizzat gördüðü Zehrâvî’nin et-Ta½rîf adlý ZEHRÂVÎ

Upload: others

Post on 30-Mar-2021

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: BAKARA SÛRESÝ)....yýmlanmýþtýr (I-II, Oxford 1778). Lucien Lec-lerc in ayný bölümün önemli bir giriþle bir-likte yaptýðý Fransýzca tercümesi (Paris 1861) Zehrâvî

189

eserini, “Týp sahasýnda bundan daha kap-samlý, ifade ve uygulama bakýmýndan bun-dan daha güzel bir eser yazýlmamýþtýr de-sek doðru söylemiþ oluruz” sözüyle anmak-tadýr (Fe²âßilü’l-Endelüs ve ehlihâ, s. 18).Hadis ve biyografi âlimi Humeydî (ö. 488/1095) Zehrâvî’nin ilim ve fazilet ehli oldu-ðunu, týp alanýnda yetiþtiðini, bu konudaet-Ta½rîf li-men £aceze £ani’t-teßlîf adýylaçok bilinen, büyük bir eser kaleme aldýðýnýve 400 (1010) yýlýndan sonra vefat ettiðinibelirtir, Ýbn Hazm’ýn onunla ilgili yukarýda-ki sözünü de kaydeder (Ce×vetü’l-muštebis,I, 325-326). Bu kýsa bilgi ondan bir asýr son-ra gelen Dabbî ve Ýbn Beþküvâl gibi Endü-lüslü âlimlerce aynen tekrarlanmýþtýr (Bu³-yetü’l-mültemis, I, 357; e½-Øýla, I, 264). ÝbnBeþküvâl, Zehrâvî’yi hocalarý arasýnda zik-reden Ebû Ömer Ýbn Sümayk’ýn (ö. 450/1058) Kurtuba’da (Cordoba) tahsil gördü-ðünü, týp konusunda mâlûmatý bulundu-ðunu ve Tuleytula’ya (Toledo) baðlý Talibî-re’de kadýlýk yaptýðýný belirtirken (e½-Øýla,I, 102-103, 264) Ýbn Beþküvâl’in eserinezeyil yazan Ýbnü’l-Ebbâr (ö. 658/1260) ta-bip Ýbn Vâfid el-Lahmî’nin biyografisini ve-rirken onun Kurtuba’da Zehrâvî’den týptahsil ettiðini söyler (et-Tekmile, II, 551).Doðu Ýslâm dünyasýndan týp tarihçisi ÝbnEbû Usaybia da (ö. 668/1269) Zehrâvî’yibasit ve mürekkep ilâçlar hususunda tec-rübeli, doðru tedavi uygulayan iyi bir ta-bip diye niteler, onun týp alanýnda çeþitlieserler kaleme aldýðýný, en büyük ve meþ-hur eserinin mükemmel bir çalýþma sayý-lan Kitâbü’t-Ta½rîf olduðunu kaydeder(£Uyûnü’l-enbâß, s. 501). Daha sonra ge-len Endülüs tarihçilerinden Makkarî, biryerde Ýbn Hazm’ýn yukarýda adý geçen ri-sâlesinin metnini verirken onun Zehrâvî ileilgili sözlerini de nakletmiþ, bir baþka yer-de Ýbn Saîd el-Maðribî’nin Zehrâvî’yi Ýbnü’l-Baytâr’ýn kaynaklarý arasýnda saydýðýný be-lirtmiþtir (Nef¼u’¹-¹îb, II, 691; III, 175, 185).Endülüs Emevî hükümdarlarýndan III. Ab-durrahman, II. Hakem ve II. Hiþâm devir-lerinde yaþayan Zehrâvî meþhur bir hekimolarak bu hükümdarlarýn yakýnýnda bulun-duðu kabul edilmekle birlikte ilk kaynak-larda onun saray ve hükümdarlarla iliþki-si hakkýnda herhangi bir mâlûmat yer al-mamaktadýr. Zehrâvî’nin Batý Avrupa’nýnen büyük baþþehri ve ilim merkezi olanKurtuba’da tahsil gördüðü ve mesleðiniburada icra ettiði anlaþýlmaktadýr. Leo Af-ricanus (Liyûn el-Ýfrîký) diye tanýnan Arapseyyahý Hasan el-Vezzân (ö. 957/1550’densonra) Ýtalyanca yazdýðý ve J. H. Hottin-ger’in Latince’ye tercüme ettiði (Libellus

de viris quibusdam illustribus apud Ara-bes), otuz Arap ve yahudi filozofu ve he-kimi hakkýnda bilgi verdiði eserinde Zeh-râvî’nin Mansûr-Billâh’ýn hekimi olduðunuve 404 (1013) yýlýnda 101 yaþýnda iken ve-fat ettiðini belirtir (EI2, XI, 398). Buradaadý geçen Mansûr-Billâh, II. Hiþâm zama-nýnda yönetimi ele alan vezir ve kuman-dan Ýbn Ebû Âmir olmalýdýr. Ýslâm dünya-sýnda Ýbnü’l-Heysem, Bîrûnî ve Ýbn Sînâgibi XI. yüzyýl bilim adamlarý arasýnda yeralan Zehrâvî her ne kadar týbbýn çeþitlidallarýyla ilgilenmiþse de daha çok cerrahözelliðiyle tanýnmýþtýr. Avrupa’da Abulca-sis Abulcases, Bulcasis, Albucasis, Albuc-hasius, Albulcasis, Alcarani, Alcaravius, Al-zahavi, Ezzahravi, Ezaharagui gibi adlar-la anýlmýþ ve cerrahînin babasý kabul edil-miþtir.

Zehrâvî’nin günümüze ulaþtýðý bilinentek çalýþmasý olan Kitâbü’t-Ta½rîf li-men£aceze £ani’t-teßlîf, Batý Ýslâm dünyasýn-da týp alanýnda yazýlan en muhtevalý veAvrupa’da en çok raðbet gören bir eser-dir. Bir týp ansiklopedisi niteliði taþýmaktaolup her biri çeþitli alt bölümlerden (bab)oluþan otuz kýsýmdan (makale) meydanagelmiþtir. Ýlk makalede genel týp bilgilerive esaslarý, ikinci makalede baþtan ayak-lara kadar 325 hastalýk, bunlarýn belirtile-ri ve tedavileri, üçüncü makaleden yirmibeþinci makaleye kadar basit ve mürek-kep ilâçlar ve hazýrlanmasý, yirmi altýncýmakalede her hastalýða uygun gelen be-sin maddeleri, yirmi yedinci makalede bit-kisel ve hayvansal gýdalarýn ve basit ilâç-larýn özellikleri, yirmi sekizinci makaledemadensel, bitkisel ve hayvansal ilâç tab-letlerinin yapýmý, yirmi dokuzuncu maka-lede ilâç adlarý, ayný özelliðe sahip muadil-leri, kullaným süreleri, aðýrlýk ve hacim öl-çüleri, otuzuncu makalede cerrahî konu-su iþlenmiþtir. Zehrâvî’nin 1000 yýlýnda ta-mamladýðý Kitâbü’t-Ta½rîf, geniþ ölçüde,daha önce ortaya konan Yunan ve Ýslâmtýp kaynaklarýna dayanmakla birlikte mü-ellifin yaklaþýk elli yýllýk þahsî tecrübeleri-nin sonuçlarýný vermesi bakýmýndan önemtaþýmakta, özellikle cerrahî operasyonlaradair açýklamalarý ve içerdiði alet resimle-riyle öne çýkmaktadýr (bk. et-TASRÎF).

Kitâbü’t-Ta½rîf Ýslâm dünyasýndan çokBatý’da etkili olmuþ, birçok Batýlý hekimbu eserden alýntý yapmýþtýr. Eserin özel-likle cerrahîye dair otuzuncu bölümü La-tince’ye çevrildikten sonra yazma nüsha-larý Ýspanya, Ýtalya ve Fransa’da yayýlmýþ,XV ve XVI. yüzyýllarda defalarca basýlmýþ-týr. Fransa’da cerrahînin babasý kabul edi-

BÝBLÝYOGRAFYA :

Muhammed Hüseyin ez-Zehebî, el-Ýtticâhâtü’l-mün¼arife fî tefsîri’l-Æurßâni’l-Kerîm devâfi £uhâve def £uhâ, Kahire 1986, s. 101-109; a.mlf., eþ-Þerî£atü’l-Ýslâmiyye: Dirâse mušårene beyneme×âhibi Ehli’s-sünne ve’þ-Þî£a, Kahire 1411/1991, s. 7-10; a.mlf., Tefsîru Ýbn £Arabî li’l-Æurßân:Haš¢šatüh ve Åa¹aruh, Medine, ts. (el-Câmia-tü’l-Ýslâmiyye), s. 31; M. Hayr Ramazan Yûsuf,Tetimmetü’l-A£lâm, Beyrut 1418/1998, II, 65;Ahmed el-Alâvine, ¬eylü’l-A£lâm, Cidde 1418/1998, s. 174-175; Nizâr Abâza – M. Riyâz el-Mâ-lih, Ýtmâmü’l-A£lâm, Beyrut 1999, s. 231; DücaneCündioðlu, “Çaðdaþ Tefsir Tarihi TasavvurununKayýp Halkasý: Osmanlý Tefsir Mirasý”, Ýslâmi-yât, II/4, Ankara 1999, s. 51-73; Þa‘bân Muham-med Ýsmâil, “ec-Cehebî, Muhammed b. Hüseyin”,Mv.AU, IX, 504-506; http://www.aljazeera.net/programs/pages/a33aace9-a2e8-47b1-92b7-285a399a1842; http://www.tafsir.net/vb/tafsir5830/.

ÿMehmet Suat Mertoðlu

– —ZEHEBÝYYE

( �� ��א�� )

Sühreverdiyye’nin kollarýndanKübreviyye tarikatýnýn

Abdullah-ý Berziþâbâdî’ye(ö. 872/1468)

nisbet edilen bir þubesi(bk. NECMEDDÎN-i KÜBRÂ).

˜ ™

– —ZEHRÂVEYN

א� �א��� ) )

Bakara ve Âl-i Ýmrân sûreleri içinkullanýlan ortak ad

(bk. ÂL-i ÝMRÂN SÛRESÝ;BAKARA SÛRESÝ).

˜ ™

– —ZEHRÂVÎא���א�� ) )

Ebü’l-Kåsým Halef b. Abbâs ez-Zehrâvî(ö. 404/1013)

Cerrahî alanýndagetirdiði yeniliklerle tanýnan

Endülüslü týp âlimi.˜ ™

Endülüs Emevî Hükümdarý III. Abdur-rahman’ýn baþþehir Kurtuba yakýnlarýnda325 (937) yýlýnda inþasýný baþlattýðý yenihilâfet merkezi Medînetüzzehrâ’ya nisbet-le anýlmakta, araþtýrmalarýn çoðunda bu-rada doðduðu belirtilmektedir. Kazandýðýþöhrete raðmen hayatýna dair kaynaklar-da verilen bilgiler yetersizdir. Kendi döne-mine en yakýn müelliflerden meþhur Zâ-hirî fýkýh âlimi Ýbn Hazm (ö. 456/1064), En-dülüs ulemâsýnýn çeþitli alanlarda yazdýðýeserleri zikredip onlarý övdüðü risâlesindebizzat gördüðü Zehrâvî’nin et-Ta½rîf adlý

ZEHRÂVÎ

Page 2: BAKARA SÛRESÝ)....yýmlanmýþtýr (I-II, Oxford 1778). Lucien Lec-lerc in ayný bölümün önemli bir giriþle bir-likte yaptýðý Fransýzca tercümesi (Paris 1861) Zehrâvî

190

ZEHRÂVÎ

rihlerde Latince’ye tercüme edilmiþ ve Ba-tý cerrahîsini etkilemiþtir. XIII. yüzyýlýn or-talarýnda eserin ilk iki bölümü Ýbrânîce’yeçevrilmiþ, ardýndan Latince’ye aktarýlarakyayýmlanmýþtýr (Liber theoricae nec nonpracticae Alsaharavii, Ausburg 1519). XIII.yüzyýlýn sonlarýnda eserin eczacýlýða dairyirmi sekizinci bölümünü Cenovalý Simonve Turtuþalý Abraham Judaeus Latince’yetercüme etmiþtir (Venice 1471). Marian-ne Engeser bu Latince versiyonu Alman-ca’ya tercümesi ve açýklamalarla birlikteyeniden neþretmiþtir (Der Liber servitorisdes Abulkasis [936-1013]: Übersetzung,Kommentar und Nachdruck der Textfas-sung von 1471, Stuttgart 1986). et-Ta½-rîf’in otuzuncu bölümü J. Channing tara-fýndan da Latince tercümesiyle birlikte ya-yýmlanmýþtýr (I-II, Oxford 1778). Lucien Lec-lerc’in ayný bölümün önemli bir giriþle bir-likte yaptýðý Fransýzca tercümesi (Paris1861) Zehrâvî’nin cerrahlýðýnýn modern bi-lim tarihçilerince tanýnmasýnda önemli roloynamýþtýr. Yine otuzuncu bölümün M. S.Spink ile G. L. Lewis tarafýndan gerçekleþ-tirilen Ýngilizce tercümesi Arapça metin-le beraber açýklamalarý da içerir (London1973). Bu bölümün çeþitli neþirleri yapýl-

mýþ (el-Cirâ¼a: el-Mašåletü’¦-¦elâ¦ûn mi-ne’l-mevsû£ati’¹-¹ýbbiyye et-Ta½rîf, nþr. Ab-dülaziz Nâsýr en-Nâsýr – Ali Süleyman et-Tüveycîrî, Riyad 1993; Kitâbü’z-Zehrâvî fi’¹-¹ýb li-£ameli’l-cerrâ¼în, nþr. Muhammed Yâ-sir Zekkûr, Dýmaþk 2009), Ahmed Ârâmve Mehdî Muhakkýk tarafýndan Farsça’yaçevrilmiþtir (Cerrâ¼î ve Ýbzârhâ-yi Ân, Tah-ran 1374 hþ./1996). Kitâbü’t-Ta½rîf’in yir-mi beþinci bölümünün bir kýsmýný Sami K.Hamarneh, G. Sonnedecker’le birlikte Ýn-gilizce’ye (A Pharmaceutical view of Abul-casis al-Zahråw¢ in Moorish Spain withSpecial Reference to the Adhån, Leiden1963); on altýncý (Un tratado de polvos me-dicinales, Almeria 1994), on yedinci (Tra-dato de pestillas medicinales segun Abul-casis, Almeria 1996), on dokuzuncu (Untradato de estética y cosmética en Abul-casis, Granada 2010), yirminci (Un trata-do de oftalmología en Abulcasis, Almeria2000) ve yirmi birinci bölümü (Un tratadode odontoestomatología en Abulcasis, Al-meria 2003) Luisa Maria Arvide Cambratarafýndan Ýspanyolca’ya tercüme edilmiþ-tir. Concepocion Gil Ganguita Almeria Üni-versitesi’nde eserin on sekizinci bölümüüzerine bir doktora tezi hazýrlayarak Ýs-panyolca’ya çevirmiþtir (La Magåla XVIIIdel Kitåb el-Ta½r¢f de al-Zahråw¢, 1995). Fu-at Sezgin, Ýstanbul kütüphanelerinde beþtam nüshasý bilinen eserin SüleymaniyeKütüphanesi’nde Hacý Beþir Aða (nr. 502)yazmasýnýn týpkýbasýmýný gerçekleþtirmiþ-tir (bk. bibl.). Zehrâvî’nin týp tarihindekiyeri ve önemi konusunda yapýlan çok sa-yýda araþtýrma genellikle eserinin baþtacerrahî olmak üzere bazý bölümleriyle sý-nýrlý kalmýþ, kitabýn bütünü, Zehrâvî’nindaha önceki bilginlerle veya kendi çaðdaþýolan müslüman týp âlimleriyle iliþkisi ye-terince incelenmemiþ, diðer Ýslâm týp kay-naklarýyla karþýlaþtýrýlmasý yapýlmamýþtýr(et-Ta½rîf, nþr. Fuat Sezgin, neþredenin gi-riþi, I, 7).

Zehrâvî genellikle cerrahî tedavilerin ba-sit daðlama, kan alma, bazý urlarýn kesilipalýnmasý, bazý yaralarýn ve kesiklerin dikil-mesiyle çeþitli kýrýk çýkýklarýn tedavisindenibaret olduðu ve bu tedavilerin berber-cer-rah denen kiþiler tarafýndan yürütüldüðübir dönemde cerrahîyi týbbýn bir dalý olarakgörmüþ, cerrahînin ve o dönemdeki cerra-hî teknolojisinin geliþmesine büyük katkýsaðlamýþ, cerrahî makas ve býçaklarý ile bis-türiyi, uçlarý deðiþik aletleri bulmuþ, alet-lerin þekilleri kadar onlarýn imalinde kul-lanýlacak metallerin özellikleri üzerinde deönemle durmuþtur. Göz ve göz hastalýk-

len Guy de Chauliac (ö. 1368), 1363’te ya-yýmladýðý cerrahîye dair eserinde 200’denfazla yerde Zehrâvî’nin adýný zikretmek-tedir. Daha sonra da yaygýn biçimde kulla-nýlan eser XVIII. yüzyýla kadar etkisini sür-dürmüþtür. Zehrâvî’den alýntý yapanlardanbiri de 1628’de neþrettiði De Motu Cor-dis et Sanguinis adlý eserinde büyük kandolaþýmýný ilk defa açýklayan William Har-vey’dir. Kitâbü’t-Ta½rîf, kendi etkisi yanýn-da Batý’da diðer Ýslâm bilginlerinin eser-lerine ilgi duyulmasýnda oynadýðý rol ba-kýmýndan da önem taþýr. Ýslâm dünyasýn-da Zehrâvî’den etkilenen birçok hekim ara-sýnda XV. yüzyýlda yaþayan Osmanlý âlimiSabuncuoðlu Þerefeddin’in ayrý bir yeri var-dýr. Birçok týp tarihçisi, Sabuncuoðlu’nunCerrâhiyye-i Ýlhâniyye adlý eserini Kitâ-bü’t-Ta½rîf’in bir tercümesi olarak deðer-lendirmiþtir. Ancak iki eser mukayese edil-diðinde temel bilgiler ayný olsa da ayrýn-týlarda önemli farklar belirlenmektedir.

Bazý yazma nüshalarý Ýstanbul, Kahire,Þam, Baðdat, Rabat, Londra, Oxford, Pa-ris, Vatikan, Venedik ve Bolonya kütüpha-nelerinde bulunan Kitâbü’t-Ta½rîf’in otu-zuncu bölümü Cremonalý Gerard (ö. 1187)tarafýndan Chirurgia adýyla çok erken ta-

Zehrâvî’nin et-Ta½rîf adlý eserinden iki sayfa (Süleymaniye Ktp., Hacý Beþir Aða, nr. 502, vr. 2a, 525b)

Page 3: BAKARA SÛRESÝ)....yýmlanmýþtýr (I-II, Oxford 1778). Lucien Lec-lerc in ayný bölümün önemli bir giriþle bir-likte yaptýðý Fransýzca tercümesi (Paris 1861) Zehrâvî

191

ný, özellikle de baþýn dýþarýya çekilmesin-de karþýlaþýlan zorluklarda nasýl bir uygu-lama yapýlmasý gerektiðini göstermiþtir.Bu ameliyatlarda daha sonra Chamberlanailesinin önerdiði forsepslerin bir ön mo-delini vermiþtir. Bu cerrahî uygulamala-rýn yaný sýra Zehrâvî’nin fýtýk ameliyatlarý(kasýk ve göbek fýtýðý), hidrosel, varikosel,basur memeleri, çeþitli yerde oluþan fis-tüller, çýkmayan týrnaklar, erkeklerde me-melerin büyümesi, kadýnlarýn memelerin-deki anormal büyümeler ve çift cinsiyet-lilik (hermafroditizm) konularýnda çeþitli cer-rahî tedavi önerileri bulunmaktadýr.

BÝBLÝYOGRAFYA :

Zehrâvî, et-Ta½rîf li-men £aceze £ani’t-teßlîf (nþr.Fuat Sezgin), Frankfurt 1406/1986, neþredeningiriþi, I, 5-8; a.mlf. [Albucasis], On Surgery andInstruments (nþr. ve trc. M. S. Spink – G. L. Le-wis), Berkeley 1973; Ýbn Hazm, Fe²âßilü’l-Endelüsve ehlihâ (nþr. Selâhaddin el-Müneccid), Beyrut1387/1968, s. 18; Humeydî, Ce×vetü’l-muštebis(nþr. Ýbrâhim el-Ebyârî), Kahire 1410/1989, I, 325-326; Ýbn Beþküvâl, e½-Øýla (nþr. Ýbrâhim el-Eb-yârî), Kahire 1410/1989, I, 102-103, 264; Dabbî,Bu³yetü’l-mültemis (Ebyârî), I, 357; Ýbnü’l-Ebbâr,et-Tekmile (nþr. F. Codera), Madrid 1887, II, 551;Ýbn Ebû Usaybia, £Uyûnü’l-enbâß, s. 501; Makka-rî, Nef¼u’¹-¹îb, II, 691; III, 175, 185; D. Campbell,Arabian Medicine and its Influence on the Midd-le Ages, London 1926, I, 85-90, 166-172; Sez-gin, GAS, III, 323-325; M. Ullmann, Die Medizinin Islam, Leiden 1970, s. 149-151; R. Y. Ebied,Bibliography of Medieval Arabic and JewishMedicine and Allied Sciences, London 1971, s.89-90; Sami K. Hamarneh, “al-Zahrawý, Abu’l-Qasim Khalaf Ibn .Abbas”, DSB, XIV, 584-585;a.mlf., “Al-Zahrawý’s al-Tasrýf, Commemoratingits Millenary Appearance”, Hamdard Medicus,XXXIII/2, Karachi 1990, s. 19-39; Muhammed el-Arabî el-Hattâbî, e¹-ªýb ve’l-e¹ýbbâß fi’l-Endelüsi’l-Ýslâmiyye, Beyrut 1988, I, 111-274; Âmir en-Neccâr, Fî TârîÅi’¹-¹ýb fi’d-devleti’l-Ýslâmiyye, Ka-hire 1994, s. 161-221; Ali Hüseyin eþ-Þatþât, Tâ-rîÅu’l-cirâ¼a fi’¹-¹ýbbi’l-£Arabî, Bingazi 1999, I,174-184; M. Fuâd ez-Zâkirî, ªýbbü’l-esnân ve’l-cirâ¼atü’l-femeviyye fi’l-¼aŠâreti’l-£Arabiyyeti’l-Ýslâmiyye, Dýmaþk 1427/2006, s. 161-162, 233-234, 320-346; Fuat Kamil Beksan, “Cerrah Þere-feddin Sabuncuoðlu Eserinin Abülkasým ZehravîEseri ile Mukayesesi”, Türk Týb Tarihi Arkivi,III/11, Ýstanbul 1939, s. 96-101; A. M. Mansour,“Surgery of Abul-Qasim al-Zahrawý”, IslamicMedicine, II, Kuwait 1982, s. 394-406; A. HabibKhan – S. Riaz Ali Pervâz, “Zahrawý’s Contributi-on to Dentistry”, Studies in History of Medicine,VII/2, New Delhi 1983, s. 115-129; Emîn et-Tîbî,“el-Asîl fî Kitâbi’l-Cirâha li-Ebi’l-Kasým Palef ez-Zehrâvî”, Mecelletü’l-Bu¼û¦i’t-târîÅiyye, VIII/1,Trablus 1986, s. 89-125; Ismail A. Nabri, “Al-Zah-rawý (936-1013AC), The Father of Operative Sur-gery”, al-£Ilm: Journal of the Centre for Researchin Islamic Studies, VI, Durban 1986, s. 131-137;Ýlker Uzel, “Yeni Bulunan Bir At’Tasrif Tercüme-si: Zahrawý ve .Ýlm-i Cerrah”, TTK Belleten, LII/203 (1988), s. 446-459; Münâ Ebû Zeyd, “Ebü’l-Kasým ez-Zehrâvî: Râ,idü’l-cirâhati’l-.Arabiy-ye”, ed-Dirâsâtü’l-Ýslâmiyye, XXVI/1-2, Ýslâmâ-

bâd 1991, s. 411-430; G. Lewis, “The Surgery ofAlbucasis”, IC, LXXII/1 (1999), s. 21-36; AhmetAcýduman – Berna Arda, “Ebu’l-Kasým ez-Zehrâvî,Eseri et-Tasrif ve Hidrosefalinin Tedavisi Üzeri-ne”, Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi, XLIX/2, Ankara 2006, s. 167-173; Emilie Savage-Smith,“al-Zahrawý”, EI2 (Ýng.), XI, 398-399; Mahmûd el-Hâc Kasým Muhammed, “ez-Zehrâvî, Ebü’l-Ka-sým”, Mv.AU, XI, 325-330.

ÿEsin Kahya

– —ZEHRÜ’l-ÂDÂB

��א."א! ) )

Ebû Ýshak el-Husrî’nin(ö. 413/1022)

Arap edebiyatý antolojisi.˜ ™

Tam adý Zehrü’l-âdâb ve ¦emerü’l-el-bâb’dýr (¡imârü’l-elbâb). Husrî’nin þöhre-tini saðlayan kitap Arap edebiyatýnýn te-mel eserlerinden biridir. Birçok kaynaktamüellif, Husrî nisbesiyle anýlan diðer âlim-lerden ayýrt edilmesi için “Zehrü’l-âdâbsahibi el-Husrî” diye nitelendirilir. Bazý kay-naklarda eserin 450 (1058) yýlýnda Kayre-van’da yazýldýðý ileri sürülürse de tarihî ba-kýmdan bunun doðru olmadýðý açýktýr. Ay-rýca bu tarihten bir yýl önce Kayrevan Hi-lâloðullarý’nýn istilâsýna uðrayýp tahrip edil-miþtir. Husrî’nin bu eserini 405’te (1014)kaleme aldýðý yolundaki görüþ genelde be-nimsenmektedir. Kitabýn mukaddimesin-de Husrî, Kayrevan’da devlet adamý Ebü’l-Fazl Abbas b. Süleyman’ýn Doðu’dan o dö-neme ait manzum ve mensur zengin biredebî malzeme derleyip getirdiðini, kendi-sinden bunlardan bir seçme yapmasýný vedaha önceki eserlerden de benzer parça-lar seçip ilâve etmesini istediðini belirtir.Husrî de titiz bir ayýklama ile Zehrü’l-âdâb’ý meydana getirir. Eser, IV. (X.) yüz-yýlýn sonlarý ile V. (XI.) yüzyýlýn baþlarýna aitmanzum ve mensur önemli parçalardanoluþur. Kitaba, yine mukaddimede dile ge-tirilen “zevkle okunma” prensibi doðrul-tusunda uzun parçalar alýnmamýþ; kýsa,nâdir, ilginç ve bilinmeyen örneklere yerverilmiþ, bazý uzun parçalar bölünerek ese-rin içine serpiþtirilmiþtir. Eserde ciddidennükteye, hikmetten espriye, nazýmdannesre, kýssadan fýkraya, haberden biyog-rafiye geçilmiþ, bunlarýn arasýna dinlen-dirme ve ilgiyi sürdürme amacýyla deði-þik metinler yerleþtirilmiþtir. Bu metot Câ-hiz’in el-Beyân ve’t-tebyîn’i, Ýbn Kutey-be’nin Edebü’l-kâtib’i, Müberred’in el-Kâmil’i ve Ebû Ali el-Kalî’nin el-Emâli’-sinde de izlenmiþtir. Arap edebiyatýnýn dörttemel eseri kabul edilen ve fazlaca ilgi gös-terilen bu kitaplarla karþýlaþtýrýldýðýndaZehrü’l-âdâb’ýn onlardan geri kalmadýðý,

larýyla da ilgilenmiþ, günümüzde de etkiliolabilecek bir tedaviyi “triciasis” için öner-miþ, “ptergium”u da ameliyatla uygun birþekilde tedavi etmiþtir. Bu iki hastalýklabenzeri birçok göz hastalýðý ameliyatýndazamanýmýza göre de baþarýlý sayýlacak te-daviler uygulamýþtýr. Mezopotamyalýlar’danberi çok iyi bilinen katarakta limbusta birkesme (inzisyon) yapmak suretiyle bir te-davi önermekte, “Kesmede eðer katarak-ta -kompaktlaþan lense kadar- ulaþýlýrsahasta ameliyattan sonra tekrar görmeyebaþlar” demektedir. Zehrâvî’nin baþarý iletedavi ettiði hastalýklar arasýnda “trache-ostomi” uygulamalarý da zikredilebilir. Bu-rada soluk borusuna yapýlacak müdahale-lerde soluk borusunun yapýsýný, ona kom-þu yapýlarý ve bu tip müdahalelerde nere-den kesme yapýlacaðýný tarif etmekte, yi-ne boðazla ilgili olarak tonsilektomi uygu-lamalarýný da tanýmlamaktadýr. Diþ çeki-mini, gevþemiþ diþin sabitleþtirilmesini,yerinden oynamýþ diþlerde ne gibi tedavi-lerin uygulanabileceðini ayrýntýlý biçimdeanlatmakta, bu sýrada kullanýlacak aletlerhakkýnda bilgi vermektedir. Ayrýca takmadiþleri, bunlarýn yapýmýný, düþen diþin ye-rine nasýl konulacaðýný açýklamakta, diþ et-lerinde meydana gelen iltihaplý hastalýk-larda bunlarýn kesilerek alýnmasýný ve da-ha sonra o kýsmýn daðlanmasýný önermek-tedir. Burun, çene ve omurga kýrýklarý da-hil kýrýk çýkýklarla da ilgilenen Zehrâvî ký-rýk patella kemiði için ilk defa cerrahî birmüdahale uygulamýþtýr. Damarlarý ve özel-liklerini çok iyi bilen Zehrâvî arterlerin eni-ne kesilmesi halinde çok kanama olacaðý-ný, kesiðin küçük olmasý durumunda par-makla kesilen yere bastýrýlmasý, daðlamauygulanmasý ve ardýndan soðuk su ile yý-kayýp kan dindiren bazý merhemlerin sü-rülmesiyle kanamanýn durdurulabileceði-ni söylemektedir. Daðlama yoluyla teda-vi Yunanlýlar’dan beri bilinmekle beraberZehrâvî daðlamanýn sýnýrlarýný çizmiþ, ne-relerde kullanýlabileceðini daha kesin bi-çimde tesbit etmiþtir.

Ýdrar yollarý hastalýklarýnda da cerrahîtedavi tavsiye eden Zehrâvî mesane taþý-nýn urethra kanalýndan dýþarýya atýlama-masý durumunda perineal bir kesik yapý-larak taþýn bulunduðu yerden çýkarýlmasýgerektiðini belirtmektedir. O, kadýnlardalitotomi uygulamasý yapan ilk hekim vegünümüzde “obstetrike Walcher pozisyo-nu” denen uygulamayý öneren ilk cerrah-týr. Bunun için yeni tip bir forseps öner-miþtir (Hamarneh, DSB, XIV, 584). Ayrýcazor doðumlarda fötusün nasýl alýnacaðý-

ZEHRÜ’l-ÂDÂB