(bk. arÛz).yemen den gelen bir grup insana arala-rýnda Üveys el-karanî nin bulunup...

2
74 VETED gidip ondan dua istemiþtir. Bu olay üze- rine halkýn dua istemek için yanýna gelip kendisine iltifat etmesinden endiþe du- yan Veysel Karanî’nin o bölgeyi terkettiði kaydedilir. Veysel’in Yemen’de iken nasýl müslü- man olduðu, Kûfe’deki hayatý, vefatý ve þahsiyetine dair hadis kitaplarýnda ve er- ken dönem kaynaklarýnda yeterli bilgi yok- tur. Daha sonraki eserlerde, özellikle Fe- rîdüddin Attâr’ýn VII. (XIII.) yüzyýlýn baþla- rýnda kaleme aldýðý Te×kiretü’l-evliyâßda ve hakkýnda yazýlan müstakil menâkýbnâ- melerde geniþ bilgi bulunmaktadýr. Doð- ruluðu tartýþmalý olmakla birlikte bu bil- giler, Veysel Karanî’nin hayatýna dair ek- siklikleri tamamlayýp halk tarafýndan na- sýl algýlandýðýný ortaya koymasý bakýmýn- dan önemlidir. Bu rivayetlere göre Veysel Karanî Yemen’de deve çobanlýðý yaparak, hurma çekirdekleri toplayýp satarak geçi- mini saðlayan bir zâhiddi. Muhtemelen Ýs- lâm’ý anlatmak üzere Yemen’e giden müs- lümanlar vasýtasýyla Ýslâmiyet’i kabul et- miþtir. Medine’ye gidip Hz. Peygamber’i zi- yaret etme arzusuna raðmen yaþlý anne- sini býrakamamýþ, fakat daha sonra anne- sinden kýsa süreliðine izin alýp Medine’ye gelmiþ, ancak Resûl-i Ekrem’i o gün evde bulamadýðýndan görüþememiþ ve ayný gün Yemen’e dönmek zorunda kalmýþtýr. Uhud Gazvesi’nde Resûlullah’ýn bir diþinin kýrýl- dýðýný haber alýnca onun da bir diþini ve- ya bütün diþlerini kýrdýðý rivayet edilir. Muhtemelen annesinin vefatýnýn ardýn- dan Kûfe’ye giden Veysel, Hz. Ömer’le gö- rüþüp oradan Kûfe’ye geçmiþtir. Bazý kay- naklara göre Hz. Peygamber vefatýndan kýsa bir süre önce hýrkasýný çýkarýp Hz. Ömer’e ve Hz. Ali’ye vermiþ, bunu Üveys el-Karanî’ye vermelerini söylemiþ, onlar da Veysel’in Kûfe’ye yerleþmesinden sonra hýrkayý ona götürmüþtür. Kûfe’de münze- vi bir hayat yaþayan Veysel’in 37 (657) yý- lýnda vuku bulan Sýffîn Savaþý’na Hz. Ali’nin saflarýnda katýldýðý ve bu savaþta þehid ol- duðu kabul edilir. Bundan dolayý Ýmâmiy- ye Þîasý’nda özel bir yere sahiptir. Öte yan- dan bazý kaynaklarda Azerbaycan’a yapý- lan bir sefer esnasýnda veya Deylem sa- vaþýnda öldüðü belirtilir. Veysel’in gömül- düðü yer de belli deðildir. Yemen’in Zebîd, Ýran’ýn Kazvin ve Kirmanþah, Özbekistan’ýn Hîve, Suriye’nin Þam ve Rakka þehirleriyle Anadolu’nun çeþitli bölgelerinde ona nis- bet edilen makam-mezarlar vardýr. Ana- dolu’daki en meþhur makamlarý Manisa, Mardin, Kurtalan, Bursa Gemlik yolundaki Atýcýlar, Diyarbakýr’ýn Lice ilçesi ve Siirt’in Baykan ilçesi yakýnýndadýr. Veysel’in Sýffîn Savaþý’nda öldüðü yolundaki rivayetlerin genel kabul gördüðü, bu savaþýn da Suri- ye’nin Rakka þehri yakýnlarýnda vuku bul- duðu dikkate alýnýrsa asýl kabrinin bu þe- hirde olmasý ihtimali güç kazanýr. Zâhidâne hayatý dolayýsýyla Veysel Kara- nî tasavvuf ehli tarafýndan örnek bir þah- siyet kabul edilmiþ, Hz. Peygamber’i zâ- hiren görmemekle birlikte mânen kendi- sinden feyiz aldýðý ileri sürülmüþtür. Bu sebeple ileriki asýrlarda Resûl-i Ekrem’i, Veysel Karanî’yi veya herhangi bir þeyhi görmeden rüya gibi mânevî bir yolla on- lardan eðitim alan kiþilere Üveysî denmiþ, bu þekilde eðitim almaya Üveysîlik adý ve- rilmiþtir (bk. ÜVEYSÎLÝK). Ayrýca Resûlul- lah’a nisbet edilen, “Rahmânýn nefesini Yemen’den alýyorum” sözüyle (Buhârî, IV, 71; Taberânî, II, 150; krþ. Ali el-Karî, s. 137; Aclûnî, I, 260) Veysel Karanî’nin kas- tedildiði söylenmiþtir. Hz. Peygamber’in ona býraktýðý rivayet edilen hýrkanýn son- raki nesillere intikal ederek günümüze ulaþtýðý kabul edilir. Bu hýrka, Ýstanbul’un Fatih ilçesindeki Hýrka-i Þerif Camii’nde ramazan aylarýnda ziyaret edilmektedir. Veysel Karanî’nin Uhud Gazvesi’nde Re- sûl-i Ekrem’in diþinin kýrýlmasý üzerine kendi diþini kýrdýðý þeklindeki rivayete isti- naden, Pakistan’ýn Lahor þehrindeki Bâd- þâhî Camii’nin avlusunda bulunan Teber- rükât-ý Mukaddese Bölümü’nde ona izâ- fe edilen kýrýk iki diþ sergilenmektedir. Ha- yatýna dair müstakil menâkýbnâmeler ve þiirler kaleme alýnan Veysel Karanî’nin ger- çek hayatý ile efsanevî kiþiliði birbirine ka- rýþmýþtýr. Onun hayatý ve menkýbeleriyle ilgili eserlerden birkaçý þunlardýr: Lâmiî Çelebi, Menâkýb-ý Hazret-i Üveys el- Karanî (Süleymaniye Ktp., Esad Efen- di, nr. 1659/2); Ali el-Karî, el-Ma£dinü’l- £adenî fî fa²li Üveysi’l-Æaranî (nþr. Ab- dülbârî Dâvûd, Kahire 2002); Cemâled- din Muhammed, Menâkýb-ý Üveys el- VETED ( א) Aruz tef‘ilelerinde iki harekeli, bir sâkin harften oluþan birimlere verilen ad (bk. ARÛZ). ˜ VETERÝNERLÝK (bk. BAYTARLIK). ˜ VEYCEN el-KÛHÎ (bk. KÛHÎ). ˜ VEYSEL KARANÎ ( א ) Ebû Amr Üveys b. Âmir b. Cez’ b. Mâlik el-Karanî (ö. 37/657) Tâbiîn neslinden Yemenli zâhid. ˜ Anadolu halk kültüründe Veysel Karanî diye anýlan Üveys el-Karanî, Yemen’deki Murâd kabilesinin Karan aþiretine men- suptur. Cevherî e½-Øý¼â¼’ta (krn” md.) onu Necidliler’in mîkat yeri Karan’a nis- bet ederse de bu hem anýlan yerin doðru adýnýn Karn olmasý hem de Karanî nisbe- sinin yerle deðil kabileyle iliþkisi bakýmýn- dan hatalý bulunmuþtur (M. Abdürraûf el- Münâvî, VII, 3586; M. Münîr Âlim, sy. 48- 49 [1376], s. 41-42). Hayatýna dair en es- ki kaynaklar Ahmed b. Hanbel’in el-Müs- ned’i ile Ýbn Sa‘d’ýn e¹-ªabašåtü’l-küb- ’sýdýr. Bazý hadis kitaplarýndaki rivayet- lere göre Hz. Ömer, halifeliði döneminde Yemen’den gelen bir grup insana arala- rýnda Üveys el-Karanî’nin bulunup bulun- madýðýný sormuþ, bunun üzerine Üveys or- taya çýkýp kendini tanýtmýþ, Ömer de Re- sûl-i Ekrem’in kendisine ileride Üveys’in Medine’ye geleceðini haber verdiðini ve onu gördüðü takdirde dua istemesini tav- siye ettiðini söylemiþ, Üveys de ona dua etmiþtir. Bu sýrada Hz. Ömer, Üveys’in Kû- fe’ye gitmekte olduðunu öðrenince Kû- fe valisine onun hakkýnda bir mektup yaz- mayý teklif etmiþ, ancak Üveys kalabalýk- tan uzak sade bir hayat yaþamayý tercih ettiðini belirtmiþtir. Ertesi yýl Kûfe’den hacca gelen bir kiþiye Üveys’in durumu- nu soran Hz. Ömer onun yoksulluk içinde yaþadýðýný öðrenince ona Üveys hakkýnda Hz. Peygamber’den duyduklarýný anlatmýþ, hacdan dönen Kûfeli de Üveys’in yanýna Veysel Karanî’nin makam-türbesi

Upload: others

Post on 06-Mar-2021

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: (bk. ARÛZ).Yemen den gelen bir grup insana arala-rýnda Üveys el-Karanî nin bulunup bulun-madýðýný sormuþ, bunun üzerine Üveys or-taya çýkýp kendini tanýtmýþ, Ömer

74

VETED

gidip ondan dua istemiþtir. Bu olay üze-rine halkýn dua istemek için yanýna gelipkendisine iltifat etmesinden endiþe du-yan Veysel Karanî’nin o bölgeyi terkettiðikaydedilir.

Veysel’in Yemen’de iken nasýl müslü-man olduðu, Kûfe’deki hayatý, vefatý veþahsiyetine dair hadis kitaplarýnda ve er-ken dönem kaynaklarýnda yeterli bilgi yok-tur. Daha sonraki eserlerde, özellikle Fe-rîdüddin Attâr’ýn VII. (XIII.) yüzyýlýn baþla-rýnda kaleme aldýðý Te×kiretü’l-evliyâßdave hakkýnda yazýlan müstakil menâkýbnâ-melerde geniþ bilgi bulunmaktadýr. Doð-ruluðu tartýþmalý olmakla birlikte bu bil-giler, Veysel Karanî’nin hayatýna dair ek-siklikleri tamamlayýp halk tarafýndan na-sýl algýlandýðýný ortaya koymasý bakýmýn-dan önemlidir. Bu rivayetlere göre VeyselKaranî Yemen’de deve çobanlýðý yaparak,hurma çekirdekleri toplayýp satarak geçi-mini saðlayan bir zâhiddi. Muhtemelen Ýs-lâm’ý anlatmak üzere Yemen’e giden müs-lümanlar vasýtasýyla Ýslâmiyet’i kabul et-miþtir. Medine’ye gidip Hz. Peygamber’i zi-yaret etme arzusuna raðmen yaþlý anne-sini býrakamamýþ, fakat daha sonra anne-sinden kýsa süreliðine izin alýp Medine’yegelmiþ, ancak Resûl-i Ekrem’i o gün evdebulamadýðýndan görüþememiþ ve ayný günYemen’e dönmek zorunda kalmýþtýr. UhudGazvesi’nde Resûlullah’ýn bir diþinin kýrýl-dýðýný haber alýnca onun da bir diþini ve-ya bütün diþlerini kýrdýðý rivayet edilir.

Muhtemelen annesinin vefatýnýn ardýn-dan Kûfe’ye giden Veysel, Hz. Ömer’le gö-rüþüp oradan Kûfe’ye geçmiþtir. Bazý kay-naklara göre Hz. Peygamber vefatýndankýsa bir süre önce hýrkasýný çýkarýp Hz.Ömer’e ve Hz. Ali’ye vermiþ, bunu Üveysel-Karanî’ye vermelerini söylemiþ, onlar daVeysel’in Kûfe’ye yerleþmesinden sonrahýrkayý ona götürmüþtür. Kûfe’de münze-vi bir hayat yaþayan Veysel’in 37 (657) yý-lýnda vuku bulan Sýffîn Savaþý’na Hz. Ali’ninsaflarýnda katýldýðý ve bu savaþta þehid ol-duðu kabul edilir. Bundan dolayý Ýmâmiy-ye Þîasý’nda özel bir yere sahiptir. Öte yan-dan bazý kaynaklarda Azerbaycan’a yapý-lan bir sefer esnasýnda veya Deylem sa-vaþýnda öldüðü belirtilir. Veysel’in gömül-düðü yer de belli deðildir. Yemen’in Zebîd,Ýran’ýn Kazvin ve Kirmanþah, Özbekistan’ýnHîve, Suriye’nin Þam ve Rakka þehirleriyleAnadolu’nun çeþitli bölgelerinde ona nis-bet edilen makam-mezarlar vardýr. Ana-dolu’daki en meþhur makamlarý Manisa,Mardin, Kurtalan, Bursa Gemlik yolundakiAtýcýlar, Diyarbakýr’ýn Lice ilçesi ve Siirt’inBaykan ilçesi yakýnýndadýr. Veysel’in Sýffîn

Savaþý’nda öldüðü yolundaki rivayetleringenel kabul gördüðü, bu savaþýn da Suri-ye’nin Rakka þehri yakýnlarýnda vuku bul-duðu dikkate alýnýrsa asýl kabrinin bu þe-hirde olmasý ihtimali güç kazanýr.

Zâhidâne hayatý dolayýsýyla Veysel Kara-nî tasavvuf ehli tarafýndan örnek bir þah-siyet kabul edilmiþ, Hz. Peygamber’i zâ-hiren görmemekle birlikte mânen kendi-sinden feyiz aldýðý ileri sürülmüþtür. Busebeple ileriki asýrlarda Resûl-i Ekrem’i,Veysel Karanî’yi veya herhangi bir þeyhigörmeden rüya gibi mânevî bir yolla on-lardan eðitim alan kiþilere Üveysî denmiþ,bu þekilde eðitim almaya Üveysîlik adý ve-rilmiþtir (bk. ÜVEYSÎLÝK). Ayrýca Resûlul-lah’a nisbet edilen, “Rahmânýn nefesiniYemen’den alýyorum” sözüyle (Buhârî, IV,71; Taberânî, II, 150; krþ. Ali el-Karî, s.137; Aclûnî, I, 260) Veysel Karanî’nin kas-tedildiði söylenmiþtir. Hz. Peygamber’inona býraktýðý rivayet edilen hýrkanýn son-raki nesillere intikal ederek günümüzeulaþtýðý kabul edilir. Bu hýrka, Ýstanbul’unFatih ilçesindeki Hýrka-i Þerif Camii’nderamazan aylarýnda ziyaret edilmektedir.Veysel Karanî’nin Uhud Gazvesi’nde Re-sûl-i Ekrem’in diþinin kýrýlmasý üzerinekendi diþini kýrdýðý þeklindeki rivayete isti-naden, Pakistan’ýn Lahor þehrindeki Bâd-þâhî Camii’nin avlusunda bulunan Teber-rükât-ý Mukaddese Bölümü’nde ona izâ-fe edilen kýrýk iki diþ sergilenmektedir. Ha-yatýna dair müstakil menâkýbnâmeler veþiirler kaleme alýnan Veysel Karanî’nin ger-çek hayatý ile efsanevî kiþiliði birbirine ka-rýþmýþtýr. Onun hayatý ve menkýbeleriyleilgili eserlerden birkaçý þunlardýr: LâmiîÇelebi, Menâkýb-ý Hazret-i Üveys el-Karanî (Süleymaniye Ktp., Esad Efen-di, nr. 1659/2); Ali el-Karî, el-Ma£dinü’l-£adenî fî fa²li Üveysi’l-Æaranî (nþr. Ab-dülbârî Dâvûd, Kahire 2002); Cemâled-din Muhammed, Menâkýb-ý Üveys el-

– —VETEDא���� ) )

Aruz tef‘ilelerindeiki harekeli, bir sâkin harften oluþan

birimlere verilen ad(bk. ARÛZ).

˜ ™

– —VETERÝNERLÝK

(bk. BAYTARLIK).˜ ™

– —VEYCEN el-KÛHÎ

(bk. KÛHÎ).˜ ™

– —VEYSEL KARANÎ

��א����� )�� )

Ebû Amr Üveys b. Âmirb. Cez’ b. Mâlik el-Karanî

(ö. 37/657)

Tâbiîn neslinden Yemenli zâhid.˜ ™

Anadolu halk kültüründe Veysel Karanîdiye anýlan Üveys el-Karanî, Yemen’dekiMurâd kabilesinin Karan aþiretine men-suptur. Cevherî e½-Øý¼â¼’ta (“krn” md.)onu Necidliler’in mîkat yeri Karan’a nis-bet ederse de bu hem anýlan yerin doðruadýnýn Karn olmasý hem de Karanî nisbe-sinin yerle deðil kabileyle iliþkisi bakýmýn-dan hatalý bulunmuþtur (M. Abdürraûf el-Münâvî, VII, 3586; M. Münîr Âlim, sy. 48-49 [1376], s. 41-42). Hayatýna dair en es-ki kaynaklar Ahmed b. Hanbel’in el-Müs-ned’i ile Ýbn Sa‘d’ýn e¹-ªabašåtü’l-küb-râ’sýdýr. Bazý hadis kitaplarýndaki rivayet-lere göre Hz. Ömer, halifeliði dönemindeYemen’den gelen bir grup insana arala-rýnda Üveys el-Karanî’nin bulunup bulun-madýðýný sormuþ, bunun üzerine Üveys or-taya çýkýp kendini tanýtmýþ, Ömer de Re-sûl-i Ekrem’in kendisine ileride Üveys’inMedine’ye geleceðini haber verdiðini veonu gördüðü takdirde dua istemesini tav-siye ettiðini söylemiþ, Üveys de ona duaetmiþtir. Bu sýrada Hz. Ömer, Üveys’in Kû-fe’ye gitmekte olduðunu öðrenince Kû-fe valisine onun hakkýnda bir mektup yaz-mayý teklif etmiþ, ancak Üveys kalabalýk-tan uzak sade bir hayat yaþamayý tercihettiðini belirtmiþtir. Ertesi yýl Kûfe’denhacca gelen bir kiþiye Üveys’in durumu-nu soran Hz. Ömer onun yoksulluk içindeyaþadýðýný öðrenince ona Üveys hakkýndaHz. Peygamber’den duyduklarýný anlatmýþ,hacdan dönen Kûfeli de Üveys’in yanýna

Veysel Karanî’nin makam-türbesi

Page 2: (bk. ARÛZ).Yemen den gelen bir grup insana arala-rýnda Üveys el-Karanî nin bulunup bulun-madýðýný sormuþ, bunun üzerine Üveys or-taya çýkýp kendini tanýtmýþ, Ömer

75

bitiþik iki bölümlü kubbeli cami görülmek-tedir (a.g.e., a.y.; Açýkgöz, s. 34, 45).

Türbeyi Osmanlý devrinde saray tarafýn-dan görevlendirilen türbedarlar idare et-miþtir. Son dönemde tayin edilen SeyyidMuhammed’in (ö. 1902) ardýndan SeyyidAbdülkerim Tekin bu göreve getirilmiþtir.Seyyid Abdülkerim, 1918’de vefat edenamcasý Seyyid Ali’nin yerine kaymakamlýkpâyesiyle Siirt’in son nakîbüleþrafý olmuþ,1934’te Siirt’te vefat etmiþ ve Zeyve Me-zarlýðý’na defnedilmiþtir (Kýlýççýoðlu, s.109). Seyyid Abdülkerim zamanýnda tür-benin sol tarafýnda bir mescidle bir med-rese inþa edilmiþtir (a.g.e., s. 110). 1901yýlýnda “cas” denilen yerli harçla ve kýs-men moloz taþlarla yapýlan ve çatýsý to-nozlarla örtülen türbe, mimari tarzý itiba-riyle bir sanat deðeri taþýmadýðý gibi de-vamlý rutubet almasý sebebiyle tehlikeli birdurum arzettiðinden 1967’de Veysel Ka-ranî Tarihî Eserleri Koruma ve Eski De-ðerleriyle Güzelleþtirme Derneði tarafýn-dan yýktýrýlmýþ, valilikçe hazýrlatýlan planagöre eski ölçüler içinde yeni bir türbe in-þa edilmiþtir (Siirt Ýl Yýllýðý, s. 20). Külliye,Vakýflar Genel Müdürlüðü’nün giriþimle-riyle 1974 yýlýndan itibaren çok daha ba-kýmlý bir görünüme kavuþmuþtur. 1982’-de avlu düzenlemesinden sonra 1983’tekesimhâne binalarý, ardýndan otel ve ko-nukevi binalarý devreye sokulmuþtur. Ca-mi ve türbe 1987, 1991 ve 1998’de ona-rýmdan geçirilmiþ, 1998-2001 yýllarý ara-sýndaki restorasyonda türbenin içi ve çev-resi düzenlenmiþtir (Boran, s. 89-94).

Kare planlý olan caminin son cemaat ye-ri üç kubbelidir. Ana mekâný örten kubbesekizgen kasnaða oturmaktadýr. Son ce-maat yerindeki sütunlar kýsa olup kubbe-ler yuvarlak ve geniþ aralýklý kemerler üze-rine dayanmaktadýr. Sade bir iç mekânasahip olan caminin kalem iþleri ve hat uy-gulamalarý bozuktur. Kubbeye geçiþ iç me-kândaki tromplarla saðlanmýþtýr. Hariminiçi, alttan harimi çevreleyen yuvarlak niþlipencerelerin üst hizasýna kadar çinilerlekaplýdýr. Mihrabý, sade ve düzgün kesmetaþtan, minberi ve vaaz kürsüsü ahþapolan caminin kadýnlar mahfili yine ahþap-týr ve harimin kuzeyinde yer alan giriþ ka-pýsýnýn üstündedir. Caminin kuzeybatýsýn-da bulunan minare de ana yapýya bitiþikolarak düzgün kesme taþtan yapýlmýþtýr.Kaidesi de düzgün kesme taþtan olan mi-narede kaideden gövdeye pahlanarak birgeçiþ saðlanmýþtýr. Kaidede yatay dikdört-gen mermer bir levha içinde 1956 tarihli,oldukça bozuk bir hatla Hz. Muhammed’inVeysel Karanî hakkýnda söylediði hadisler

yazýlmýþtýr. Bu çerçevenin altýnda hattý yi-ne bozuk, 1956 tarihli bir baþka levhadaise iki satýr halinde bir âyet yazýlýdýr (el-Ýs-râ 17/37). Caminin kuzeyindeki þadýrvanyuvarlak sekiz kemerli ve tek kubbelidir.Türbe yakýnýnda Vakýflar Bölge Müdürlü-ðü’nün iki katlý irtibat bürosu ve arkasýn-da gasilhâne ile müþtemilât binasý bulun-maktadýr.

Türbe cami, þadýrvan ve diðer müþte-milât binalarýyla ayný avlu içinde yer al-maktadýr ve kareye yakýn dikdörtgen plan-lý olup kubbe ile örtülüdür. Türbenin ku-zey cephesinde iki kapý vardýr. Bitkisel süs-lerle bezenmiþ Veysel Karanî’nin ahþapsandukasýnýn etrafý ahþap bir korkuluklaçevrilidir. Sanduka köþelerde sepet örgü-lü birer, yanlarda çiçek motifli ikiþer sütu-na oturan yuvarlak ve dilimli sivri kemer-li bir bölüm içinde yer almaktadýr. Türbe-de pencere açýklýklarýnýn üst hizalarýna ka-dar duvarlar yeni çini karolarla kaplanmýþ-týr. Üst kýsýmlarda ve kubbede bitkisel süs-lemeli kalem iþleri ve hat uygulamalarý bu-lunmaktadýr. Türbenin giriþ kapýsýnýn he-men yanýndaki mezarda türbedarlardanve Siirt nakîbüleþrafýndan Seyyid Muham-med Efendi yatmaktadýr. Veysel KaranîTürbesi’nin yaný baþýndaki aðaçlýklý alanmezarlýk olarak düzenlenmiþtir. Her yýl 16-17 Mayýs Veysel Karanî'yi anma günleriolarak kutlanmakta, türbe bahar aylarýn-da ve özellikle mayýs ayýnda yurdun dörtbir yanýndan gelen ziyaretçilerin akýnýnauðramaktadýr.

Karanî (trc. Ohrili Hüseyin Mazhar, Ýs-tanbul 1333); Þeyh Cemalullah [CemalettinServer Revnakoðlu], Yemen Ýllerinde Vey-sel Karanî (Ýstanbul 1959).

BÝBLÝYOGRAFYA :

Ahmed b. Hanbel, el-Müsned (nþr. Ahmed M.Þâkir), Kahire 1373, I, 270-271; Ýbn Sa‘d, e¹-ªa-bašåt, VI, 161-165; Buhârî, et-TârîÅu’l-kebîr, IV,71; Taberânî, Müsnedü’þ-Þâmiyyîn (nþr. Ham-dî Abdülmecîd es-Selefî), Beyrut 1409/1989, II,150; Ebû Nuaym, ¥ilye, II, 87-89; Hücvîrî, Keþ-fü’l-ma¼cûb (nþr. Mahmûd Âbidî), Tahran 1384hþ., s. 62, 125-127; Ferîdüddin Attâr, Te×kiretü’l-evliyâß (nþr. R. A. Nicholson), Leiden 1905, I, 15-24; Zehebî, A£lâmü’n-nübelâß, IV, 20; Ýbn Hacer,el-ݽâbe, I, 115; Sabâyî Hayreddin Çelebi, Menâ-kýb-ý Üveys el-Karanî (Üveysnâme), Millî Ktp.,Yazmalar, nr. A 8620, vr. 1b-19b; Ali el-Karî, el-Esrârü’l-merfû£a fi’l-aÅbâri’l-mev²û£a (nþr. Mu-hammed es-Sabbâð), Beyrut 1391/1971, s. 137;M. Abdürraûf el-Münâvî, Fey²ü’l-šadîr (nþr. Ham-dî ed-Demürdâþ Muhammed), Mekke-Riyad 1418/1998, VII, 3586; Aclûnî, Keþfü’l-Åafâß, I, 260; Me-nâkýb-ý Üveys el-Karanî, Özbekistan Fenler Aka-demisi, Bîrûnî Þarkiyat Enstitüsü Ktp., nr. 2069,vr. 33b-50b; Ma‘sûm Ali Þah, ªarâßiš, II, 45-58;Ahmet Yaþar Ocak, Veysel Karanî ve Üveysîlik,Ýstanbul 1982; A. S. Hussaini, “Uways al-Qaranýand the Uwaysý Sufýs”, MW, LVII (1967), s. 103-113; Fevziye Abdullah Tansel, “Uveys Karanî Hak-kýnda Notlar ve Türk Edebiyatý’nda Þiirler”, AÜÝlâhiyat Fakültesi Ýslâm Ýlimleri Enstitüsü Der-gisi, sy. 2, Ankara 1975, s. 221-255; M. MünîrÂlim, “Tahkýký der Þerh-i Ahvâl-i ve Þapsiyyet-iHaçret-i Üveys-i Karanî”, Dâniþ, sy. 48-49, Ýslâ-mâbâd 1376, s. 41-65; J. Baldick, “Uways al-Ka-raný”, EI2 (Ýng.), X, 958; Ali Behrâmiyân, “Üveys-iKaranî”, DMBÝ, X, 456-458.

ÿNecdet Tosun

– —VEYSEL KARANÎ KÜLLÝYESÝ

Siirt’in Baykan ilçesindecami ve türbe.

˜ ™

Yakýn zamanda yenilenmiþ olan yapý-larýn ilk inþa tarihi kesin þekilde bilinme-mektedir. X. yüzyýl coðrafyacýsý Muham-med b. Ahmed el-Makdisî ve Nâsýr-ý Hüs-rev eserlerinde bugünkü Ziyaret beldesin-de mevcut bir mescidden bahsetmiþtir.Evliya Çelebi ise Veysel Karanî Camii veTürbesi’nden Mescid-i Üveys-i Karanî diyesöz etmiþ ve ayrýntýlý bilgi vermiþtir (Bo-ran, s. 89-94). Evliya Çelebi’nin, “Menzil-iHazret-i Sultan Veys: Hazzo hâkinde birdere ve tepeli sengistân içre bir uyûn-i sa-gýre kenarýnda ...” ifadesiyle tanýttýðý ca-mi ve türbe, Kanûnî Sultan Süleyman’ýnIrakeyn Seferi’ne (1534) katýlan MatrakçýNasuh’un minyatüründe oldukça gerçek-çi bir þekilde tasvir edilmiþtir. Bu minya-türde sekizgen planlý ve üzeri içten kub-be, dýþtan külâhla örtülü türbe ile buna

VEYSEL KARANÎ KÜLLÝYESÝ

Veysel Karanî Camii