bt günlüğü ağustos - eylül 2016

68
Şirketler İçin Başarının Anahtarı: Dijital Dönüşüm SAYI 28 08 - 09 / 2016 A’dan Z’ye Fidye Yazılım • Yeni Mobil Uygulamalardaki Tuzaklar Artıyor • Bankacılıkta Beacon Devrimi Başlıyor Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü 83,1 Milyar TL Büyüklüğe Ulaştı • Yeni Mobil Uygulamalardaki Tuzaklar Artıyor Siber Güvenlik İş Gücü Eksikliği Şirketleri ve Ülkeleri Tehlikeye Atıyor • Fintek’in Bankalar Karşısında Yükselişi Sunucularınızı Sizden Başka Kim Kullanıyor? • Yapay Zeka Uygulamaları Video Oyunları İçinde Geliştirilecek Sirketler Için Basarının Anahtarı: Dijital Dönüsüm ~ ~ ~ .

Upload: ali-yavuz-sahin

Post on 12-Jan-2017

122 views

Category:

Technology


14 download

TRANSCRIPT

Page 1: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

Şirketler İçin Başarının Anahtarı: Dijital D

önüşümSAYI 28

08 - 09 / 2016

A’dan Z’ye Fidye Yazılım • Yeni Mobil Uygulamalardaki Tuzaklar Artıyor • Bankacılıkta Beacon Devrimi Başlıyor

Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü 83,1 Milyar TL Büyüklüğe Ulaştı • Yeni Mobil Uygulamalardaki Tuzaklar ArtıyorSiber Güvenlik İş Gücü Eksikliği Şirketleri ve Ülkeleri Tehlikeye Atıyor • Fintek’in Bankalar Karşısında YükselişiSunucularınızı Sizden Başka Kim Kullanıyor? • Yapay Zeka Uygulamaları Video Oyunları İçinde Geliştirilecek

SŞirketler Ş ŞIçin BasŞarının Anahtarı: Dijital DönüsŞüm

~

~

~

.

Page 2: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

SektörelBuluşma Platformları

1- Büyük Veri ve Analitik2- Müşteri Deneyimi3- Altyapı, Kurumsal Dönüşüm4- Güvenlik ve Hile/Suistimal Yönetimi5- Teknoloji Servis Sunumu6- Çoklu-kanal Çözümleri7- Dijital Kanallar

Ödül Kategorileri1- Büyük Veri ve Analitik2- Müşteri Deneyimi3- Altyapı, Kurumsal Dönüşüm4- Nesnelerin İnterneti5- Mobilite

Ödül Kategorileri 1- Büyük Veri ve Analitik 2- Kurumsal Bankacılık 3- Müşteri Deneyimi 4- Altyapı, Kurumsal Dönüşüm 5- Finansal Tabana Yayılma 6- Finansal Kurum ve Ticari İşletme İş Ortaklıkları 7- Yönetişim, Risk ve Uyum 8- Güvenlik ve Hile/Suistimal Yönetimi 9- Teknoloji Servis Sunumu10- Dijital Kanallar11- Dijital Olmayan Kanallar

Ödül Kategorileri

idc-cema.com/ind2016 idc-cema.com/finance2016 idc-cema.com/retail2016

, , ,

Sizleri alanlarında sektör lideri olan kuruluşların üst düzey yöneticileri ile birlikte oluşturduğumuz sektörel platformlarda yer almaya ve gerçekleştirdiğiniz başarılı projeler ile ödül kategorilerine başvurmaya davet ediyoruz.

IDC Türkiye olarak gerçekleştireceğimiz Endüstri 4.0, Finans Teknoloji ve Dijital Perakende konferanslarında, sektörel deneyim paylaşımları ve sektör lideri teknoloji üreticilerinin çözüm anlatımlarının yanı sıra ödül başvurusunda bulunan kuruluşların da projelerini anlatma imkanı tanıyoruz.

Son Başvuru Tarihi: 23 Eylül 2016

Page 3: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

editör

Toplam internet abone sayısının yıllık artış oranı ise %20,6 olarak gerçekleş-miş durumda. 2016 yılı birinci çeyrekte xDSL abone sayısı 7,3 milyonu, fiber abone sayısı ise 1,7 milyonu geçmiş. Kablo internet abone sayısı önceki üç aylık döneme göre %3,8 oranında artarak 653.177’ye çıkmış. Türkiye’deki sabit genişbant abonelerinin %68,8’inin 10-30 Mbit/sn hızda bağlantı sunan paketleri tercih ettikleri görülüyor. Mobil bilgisayardan internet abonele-rinin kullanım miktarına bakıldığında aylık 100 MB üzeri kullanımı olan abonelerin oranının %80 olduğu anlaşılıyor. En az kullanımı gösteren 0-50 MB aralığında ise abonelerin yaklaşık %16,5’i bulunmakta.

Ülkemizde yaşanan bunca kötü gelişmeye rağmen 2016 yılının internet ve genişbant aboneliği açısından iyi seviyede ilerlediğini söyleyebiliriz. İnsan-larımız kullandıkları teknolojinin hep daha fazlasını istiyor. Daha hızlı bir internet için ceplerinden fazla para çıkmasına razılar. İnsanlarımızın kul-lanım alışkanlıklarına baktığımızda ise; web sitelerinden haber okuma ve sosyal medya kullanımının üst seviyelerde olduğunu görüyoruz. Bunun bir anlamı da Türk insanının iletişimsiz yapamayacağı. Bu araçları ne kadar hızlı kullanıyor ise o kadar memnunuz.

Tabii ki teknolojiyi bu kadar hızlı takip ederken bazı konularda da geri kalmı-yor değiliz. Elektronik imza ve Mobil imza konusunda şu sıralarda 2 milyon 250 bin civarında sertifika oluşturulmuş durumda. Bu sertifikaların büyük bir bölümü şirket çalışanları tarafından kullanıyor. Kurumsal yapıların e-dönü-şüm konusundaki çabaları ise belirli bir seviyenin üstüne çıkamamış durum-da. Regülasyonların gerekliliğini yapan firmaların geleceğe emin adımlarla ilerlemeleri için biraz daha çabalamaları şart. Kısa vadeli çözümlerden uzak durmalı ve uzun vadeli planlamalara yönelmemiz gerekiyor. Bu sayede ço-cuklarımıza teknoloji konusunda daha güzel bir Türkiye bırakabiliriz.

İnternet ve Genişbant Teknoloji Gelişimimizi Belirliyor2008 yılında 6 milyon civarında olan genişbant internet abonesi, 2016 yılı birinci çeyrek sonu itibarıyla 51,7 milyonu aşmış durumda. 2016 yılı birinci çeyreğinde toplam internet aboneliğinde bir önceki üç aylık döneme göre yaklaşık %6,5 artış gerçekleşmiş olup mobil ve fiber internet abonelerinin artmasıyla birlikte internet abone sayısındaki genel artış eğilimi devam ediyor.

Ali Yavuz ŞAHİNGenel Yayın Yö[email protected]

3

Page 4: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

4

künye

içindekiler

06 Haberler19 Sektörden: Özden Aliyagiç UYAR23 Sektörden: Ahmet GÜRLE26 TürkiyeBilgiveİletişimTeknolojileri

Sektörü83,1MilyarTLBüyüklüğeUlaştı30 YeniMobilUygulamalardakiTuzaklarArtıyor34 ŞirketlerİçinBaşarınınAnahtarı:Dijital

Dönüşüm38 A’danZ’yeFidyeYazılım40 BankacılıktaBeaconDevrimiBaşlıyor42 ŞirketlerinBilgiSistemleriArtıkCIO'lara

Emanet44 ŞirketlerinBilgiSistemleriArtıkCIO'lara

Emanet46 Fintek’inBankalarKarşısındaYükselişi50 TüketicilerBankacılıkİşlemlerindeMobile

Kayıyor52 SiberGüvenlikİşGücüEksikliğiŞirketlerive

ÜlkeleriTehlikeyeAtıyor54 SunucularınızıSizdenBaşkaKimKullanıyor?56 YapayZekaUygulamalarıVideoOyunları

İçindeGeliştirilecek60 BTGünlüğüTestMerkezi

Yazıİşleri

AliYavuzŞAHİNGenelYayınYönetmeni

(Sorumlu)

[email protected]

EcevitBIKTIMYayınDanışmanı

[email protected]

Mehmet Ali GündüzProdüksiyonSorumlusu

[email protected]

Editörler

Süleyman SertkayaBarışTerunCanDevecioğluMutluÇavuşAvşarÖ[email protected]

[email protected]

Reklam

ReklamDepartmanı[email protected]

AdresEylül MedyaİnönüCaddesiNo:8BulutİşMerkezi4.KatDaire:72ÇeliktepeKağıthane/İstanbulTel :02122703637PBXFax: 02122703637

DağıtımEtkinDağıtım

BaskıveCiltÖzgünOfsetAytekinsokakno:214.Levent/İstanbul

Tel : 0212 280 00 09

Fax: 02122647433

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

TT_YONET_Wi-Fi_Adv_22x27_BTGunlugu.pdf 1 20.07.2016 18:10

Page 5: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

TT_YONET_Wi-Fi_Adv_22x27_BTGunlugu.pdf 1 20.07.2016 18:10

Page 6: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

6

haberler

Eaton, EMEA’de 2016 yılında gerçekleştirmeyi plan-ladığı Mobil Teknoloji Günleri turuna, Hannover Messe’den sonra Mayıs ayında Türkiye’de devam etti. Eaton, 17 Metrelik Dev Teknoloji tırını 2. kez Türki-ye’de 5 farklı noktada konumlandırarak 11 tekno-loji etkinliği düzenledi. Eaton Elektrik Türkiye Ülke Müdürü İpek Demiray “Eaton Teknoloji Tırı etkinliği ilk kez 2015 yılında düzenlendi. Makina İmalatçıları ve Enerji Verimliliği teması üzerine hazırlandı. Bu yıl ise Türkiye’de 2 Teknoloji Tırı ağırlamayı planlıyo-ruz. İlk tır etkinliği Ticari ve Endüstriyel binalar için “Güvenlik” teması iken, ikinci Teknoloji Tırı Endüst-riyel tesisler için “Enerji Verimliliği” teması üzeri-ne olacak. 2016 yılı sonunda gerçekleştireceğimiz etkinlik kapsamında ise Endüstriyel ve Oil&Gas hedef kitlesi olan müşterilerimizi ziyaret etmeyi planlıyo-ruz. Hedefimiz daha çok şehire ve kişiye ulaşmak. Bu amaca ulaşabilmek içinse 2017 yılında İstanbul ve Ankara dışındaki şehirler için bir teknoloji turu hazırlamak istiyoruz. Konya, Kayseri, Antalya gibi Anadolu’nun çeşitli noktalara ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. İpek Demiray ayrıca sözlerine şöyle devam etti “Eaton tüm sektörlerde pek çok alanda yer alıyor. Örneğin havacılık sektöründe, dünyanın en geniş yolcu uçağı olan Airbus A380 modelinin ağırlı-ğını azaltmak gibi bir sorun ile karşılaştığında, uçak hidrolik güç üretiminde dünya lideri Eaton Havacı-lık grubu ile çalışarak motorunun hidrolik verimini artırarak ağırlığının azaltmasına, toplamda ise uçağın 1 ton hafiflemesine olanak sağlıyor. Teknoloji tırımı-zın güvenlik temasına dönersek, Acil Aydınlatma’da Avrupa lideri olarak Frankfurt Havalimanı’na 55.000 adet acil aydınlatma armatürünü merkezi batarya sistemi ile entegre bir şekilde biz temin ettik”.

Eaton’un Dev Teknoloji Tırı 2. Kez Türkiye’ye Geldi

ASUS’un, profesyoneller için tasarladığı ASUSPRO serisi BU203 dizüstü bilgisayarlar, şık ve hafif tasarımı, yüksek standartta dayanıklılık ve performansı ile özel-likle ofis dışında , hareket halinde çalışması gereken, sık seyahat eden kurumsal kullanıcılar için tasarlan-dı. MIL-STD 810G askeri sağlamlık standartına sahip ASUSPRO BU203, bir dizi zorlu ASUS testinden de başarı ile geçmiştir. Ürün, daha güçlü menteşesi ile standart dizüstü bilgisayarlarla mukayese edildiğinde 20.000 kez daha fazla açılıp kapanır, basınca %20 daha dayanıklıdır ve standart dizüstü bilgisayarlara göre 2 kat daha fazla yüksekten düştüğünde bile zarar görmez. Skylake 15W (IntelR Core™ i3/i5/i7) İşlemci ve vPro (isteğe bağlı) ile donatılan dizüstü bilgisayar, 16 GB’lık diğer bilgisayar-ların aksine 20 GB’a yükseltilebilen belleği sayesinde IT yatırımlarınız için daha yüksek yatırım getirisi elde etmenize olanak sağlar. 3 hücreli 49W değiştirilebilir Li-Polimer bataryası, özellikle ofis dışında ya da seyahat-te iken rahatça çalışabilmeniz için 8 saatlik pil ömrüne sahiptir. İş hayatındaki diğer önemli noktalardan biri olan veri güvenliği, ASUSPRO BU203’de birkaç farklı yöntemle güvence altına alınır, IntelR vPro işlemcisi sayesinde, IT personeli sorunlarınızı uzaktan belirler ve onarabilir ,parmak izi tarama özelliği ise kullanıcı hari-cindeki kişilerin verilere ulaşımını engeller ve oturum açma süresini kısaltır, ürünün BIOS’unda yerleşik olarak bulunan Absolute Persistence modülü, Absolute Comput-race güvenliğinden faydalanmanızı sağlar. TPM modülü (Trusted Platform Module) (isteğe bağlı) ise verileri şif-releyen, anakarta entegre bir donanım yongasıdır. Hassas bilgilere ulaşmak için parola ve şifreleme anahtarlarını ele geçirmeye çalışan yetkisiz kişilerin oluşturduğu risk-leri en aza indirir. Akıllı kart okuyucu ise veri depolama ve uygulama işlemleri için kullanıcıların doğru biçimde belirlenmesini ve kimliklerinin doğrulanmasını sağlar.

Yüksek Standartlarda Dayanıklılık, Hafiflik ve Üstün Performans

BT Günlügü_220x270_tab_ok.pdf 1 26.07.2016 16:39

Page 7: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

BT Günlügü_220x270_tab_ok.pdf 1 26.07.2016 16:39

Page 8: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

Binlerce kurum, milyonlarca kullanıcı ma-saüstü sanallaştırmayı kullanarak; konum-dan bağımsız olarak, sanal iş stilleriyle iş gücü verimliliğini artırıyor. Kurumların de-ğişikliklere hızla adapte olmasını sağlıyor, ticari kıvraklığı geliştiriyor. En yeni mobil cihazların kullanımıyla kullanıcı tercih ve esnekliği artıyor, masaüstü yönetimi daha basit, ucuz ve güvenli oluyor.

Citrix’e göre; masaüstü sanallaştırma maliyetleri daha kabul edilebilir seviyelere indi. Yeni çözümler şirketlere kendi sanal masaüstü ortamlarını tasarlamak gibi yollarla esneklik sağlıyor, her kullanım senaryosuna ideal sanal masaüstünün oluşturulmasının önünü açıyor. Bu nokta-da Citrix XenDesktop değişikliklere hazır, yönetimi basitleştiren, maliyetleri azaltan, Windows uygulama ve masaüstlerini, bulu-ta hazır bir platform üzerinden, bir güvenli mobil hizmet olarak sunarak güvenliği geliştiren bir çözüm olarak öne çıkıyor.

5 Maddede Uygulama ve Masaüstü Sanallaştırmanın Faydaları

İş ihtiyaçlarına dinamik şekilde yanıt verirsiniz

Uygulama ve masaüstünün sanallaştırılma BT’nin değişen iş ihtiyaçlarına dinamik şekilde yanıt vermesini sağlar. Kurumda gereksinime göre, sanallaştırma BT’nin dakikalar içinde belirli kullanıcı tipleri için geniş yelpazede yeni sanal masaüstleri oluşturmasına olanak tanır.

Ofis alanı maliyetlerini düşürürsünüz

Sanallaştırma, mobilite ve uzaktan çalış-mayı olası kılar. İnsanlara zaman, konum, cihaz seçme olanağı sunduğunuzda, iş-yaşam dengeleri gelişir, işe gidip gelme maliyetleri azalır, çalışan verimliliği artar.

Laptop ve tabletleri güvenli şekilde yönetirsiniz

Masaüstü sanallaştırma, cihazların bakım, destek ve güvenlik işlerini önemli oranda basitleştirir. İnsanlar kurumsal ağa dahil olup ayrılsalar da, verilerin yedeklendi-

ğinden, güncellemelerin ve yamaların uygulandığından emin olabilirsiniz.

Laptop ve tabletlerde BYOD imkanınız olur

Masaüstü sanallaştırma karmaşıklığa neden olmadan, güvenliği zayıflatmadan BYOD desteği vermenizi sağlar. İnsanların ihtiyaç duydukları uygulama, masaüstü ve verilere, PC, Mac, tablet ve akıllı telefonlar da dahil olmak üzere herhangi bir cihazda, mobil çalışma alanı üzerinden ulaşmalarını sağlar.

Windows uygulamalarını tablette mobil hale getirirsiniz

XenDesktop Windows uygulamalarının, mobil cihazlarda gerektiği şekilde çalışma-larını sağlar. Çok dokunuşlu hareketleri, do-kunma ve hareketsizlikleri, akıcı gezinme ve kaydırma komutlarına çevirir. Kullanı-cılar, kaynak kodda değişiklik gerekmeden, açılan kutular, büyütülmüş kumanda ve metin alanlarına dokunulduğunda otoma-tik olarak açılan klavyeyle çalışabilir.

adve

rtor

ial

5 Maddede Temel Faydalarıyla Uygulama ve Masaüstü SanallaştırmaUygulama ve masaüstü sanallaştırma, kurumlar için geniş yelpazede avantajlar getiriyor. Çalışanlara konumlarından bağımsız olarak güvenli uygulama ve veri

erişimi sağlarken, BT'nin dış kaynak kullanımı, coğrafi genişleme, satın alma, yeniden yapılanma ve diğer büyüme stratejilerinin yararlarını hızlandırıyor.

www.citrix.com.tr8

haberler

Commvault, Gartner tarafından son yayınlanan Veri Merkezi Yedekleme ve Kurtarma Yazılımı ‘Magic Quad-rant’ında lider olarak gösterildiğini duyurdu. Gartner, Commvault’u uygulama ve vizyon tamlığında en üst seviyeye yerleştirdi, Gartner’in yedekleme ve kurtarma pazarı değerlendirmesinde Commvault’un üst üste altıncı yıldır lider olduğuna işaret edildi. Gartner’a göre, “Bu 2016 ‘Veri Merkezi Yedekleme ve Kurtarma Yazılımları Magic Quadrant’ı’, son olarak 2015 Haziran’ında yayınla-nan ‘Kurumsal Yedekleme Yazılımları ve Entegre Araçlar Magic Quadrant’ının yeniden odaklanmış ve güncellen-miş hali. ” Yeni raporda şu ifadeler yer alıyor: “Geçmişin veri koruma yaklaşımı şu anki kurtarma gereksinimlerini karşılamakta artık yetersiz olabilir (gelecekte daha da yetersiz olacaktır). Bu nedenle pek çok şirket, yeni üretici-lerin yeni teknoloji ve ürünlerini kullanmak istiyor. Artan servis seviyesi ihtiyaçlarını, genel maliyet gereksinim-lerini ve yönetim kolaylığı ihtiyaçlarını daha iyi karşıla-mak için, yedekleme ve kurtarma yazılımı tedarikçilerini artırma veya tamamen değiştirme konusunda istekleri de artmış durumdadır.” Commvault yönetim kurulu başka-nı, başkanı ve CEO’su N. Robert Hammer, “Commvault için her zaman her şey verilerle ilgilidir ve yeni Magic

Quadrant, şirketlere verilerini yönetme ve korumada, özellikle de bulutta yeni teknolojiler kullanma esnekli-ğinde yardımcı olma stratejimizi onaylamıştır. Commva-ult, veri merkezi yedekleme ve kurtarma yazılımlarında açıkça bir liderdir – müşterilerimiz ve iş ortaklarımız öyle diyor. Bu konumu, yenilikçiliğe büyük yatırımlar yaparak, endüstride en geniş şekilde donanım, hypervisor, bulut ve diğer platformları destekleyerek ve yazılım paketlerinde ve fiyatlandırmada esneklik sağlayarak kazandık” dedi.

Commvault, Veri Merkezi Yedekleme ve Kurtarma Yazılımları ‘Gartner Magic Quadrant’ta Lider Olarak Gösterildi

Başarı Ticaret A.Ş. 30 yıla yakın süre içerisinde birçok dünya markasını tüketicilere sunarak, kullanıcı dene-yimlerini dinleyerek ürün geliştirme süreçlerine dahil olan, yaygın servis ağı ile bilinen bir marka olarak adını duyurmuştur. Kurulduğu günden bu yana katma değerli hizmetler sunmayı hedefleyen Başarı, son olarak kendi markası KAAN ile mobil iletişim ürünlerini Türkiye pazarı ile buluşturuyor. “Telefonun Akılcısı” sloganı ile KAAN N1 modelini tanımlayan Başarı Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Kayhan Biber, gerçekleştirdiği basın açık-lamasında “üstün kalitede, yüksek performans ve hıza sahip, tasarım şıklığı ve ileri teknolojik donanımı ile 7’den 70’e her kesimden tüketicinin sahip olmak isteyeceği 4.5G’yi destekleyen bir ürün” tasarladıklarını ve onu “erişilebilir fiyat ile tüketiciyle buluşturduklarını” söyledi. Başarı’nın uzun yıllara dayanan geçmişinde güçlü ilişkilerden oluşan bayi ağı, satış sonrası hizmet tecrübesi ve yaygın teknik servis ağı bulunuyor. Kay-han Biber açıklamasında, “Başarı olarak güçlü, itibarlı çatı markası altında, global standartlarda ileri tekno-loji kullanılarak donatılmış üstün kalitede prestijli ürünler tasarlamaya ve üretmeye devam edeceklerini, bir sonraki hedeflerinin ise üretimi Türkiye’ye taşıyarak ülke ekonomisinde ayrı bir değer yaratmayı amaçlamak” olduğunu belirtti.

BAŞARI Yerli Markası KAAN ile Yola Devam Ediyor

Page 9: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

Binlerce kurum, milyonlarca kullanıcı ma-saüstü sanallaştırmayı kullanarak; konum-dan bağımsız olarak, sanal iş stilleriyle iş gücü verimliliğini artırıyor. Kurumların de-ğişikliklere hızla adapte olmasını sağlıyor, ticari kıvraklığı geliştiriyor. En yeni mobil cihazların kullanımıyla kullanıcı tercih ve esnekliği artıyor, masaüstü yönetimi daha basit, ucuz ve güvenli oluyor.

Citrix’e göre; masaüstü sanallaştırma maliyetleri daha kabul edilebilir seviyelere indi. Yeni çözümler şirketlere kendi sanal masaüstü ortamlarını tasarlamak gibi yollarla esneklik sağlıyor, her kullanım senaryosuna ideal sanal masaüstünün oluşturulmasının önünü açıyor. Bu nokta-da Citrix XenDesktop değişikliklere hazır, yönetimi basitleştiren, maliyetleri azaltan, Windows uygulama ve masaüstlerini, bulu-ta hazır bir platform üzerinden, bir güvenli mobil hizmet olarak sunarak güvenliği geliştiren bir çözüm olarak öne çıkıyor.

5 Maddede Uygulama ve Masaüstü Sanallaştırmanın Faydaları

İş ihtiyaçlarına dinamik şekilde yanıt verirsiniz

Uygulama ve masaüstünün sanallaştırılma BT’nin değişen iş ihtiyaçlarına dinamik şekilde yanıt vermesini sağlar. Kurumda gereksinime göre, sanallaştırma BT’nin dakikalar içinde belirli kullanıcı tipleri için geniş yelpazede yeni sanal masaüstleri oluşturmasına olanak tanır.

Ofis alanı maliyetlerini düşürürsünüz

Sanallaştırma, mobilite ve uzaktan çalış-mayı olası kılar. İnsanlara zaman, konum, cihaz seçme olanağı sunduğunuzda, iş-yaşam dengeleri gelişir, işe gidip gelme maliyetleri azalır, çalışan verimliliği artar.

Laptop ve tabletleri güvenli şekilde yönetirsiniz

Masaüstü sanallaştırma, cihazların bakım, destek ve güvenlik işlerini önemli oranda basitleştirir. İnsanlar kurumsal ağa dahil olup ayrılsalar da, verilerin yedeklendi-

ğinden, güncellemelerin ve yamaların uygulandığından emin olabilirsiniz.

Laptop ve tabletlerde BYOD imkanınız olur

Masaüstü sanallaştırma karmaşıklığa neden olmadan, güvenliği zayıflatmadan BYOD desteği vermenizi sağlar. İnsanların ihtiyaç duydukları uygulama, masaüstü ve verilere, PC, Mac, tablet ve akıllı telefonlar da dahil olmak üzere herhangi bir cihazda, mobil çalışma alanı üzerinden ulaşmalarını sağlar.

Windows uygulamalarını tablette mobil hale getirirsiniz

XenDesktop Windows uygulamalarının, mobil cihazlarda gerektiği şekilde çalışma-larını sağlar. Çok dokunuşlu hareketleri, do-kunma ve hareketsizlikleri, akıcı gezinme ve kaydırma komutlarına çevirir. Kullanı-cılar, kaynak kodda değişiklik gerekmeden, açılan kutular, büyütülmüş kumanda ve metin alanlarına dokunulduğunda otoma-tik olarak açılan klavyeyle çalışabilir.

adve

rtor

ial

5 Maddede Temel Faydalarıyla Uygulama ve Masaüstü SanallaştırmaUygulama ve masaüstü sanallaştırma, kurumlar için geniş yelpazede avantajlar getiriyor. Çalışanlara konumlarından bağımsız olarak güvenli uygulama ve veri

erişimi sağlarken, BT'nin dış kaynak kullanımı, coğrafi genişleme, satın alma, yeniden yapılanma ve diğer büyüme stratejilerinin yararlarını hızlandırıyor.

www.citrix.com.tr

Page 10: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

GÖZDEN UZAK VERİ KONTROL DIŞIDIR.

Şimdi sahip olduğunuz kurumsal verileri ve onların nereye ait olduklarını bilme zamanı!ŞİMDİ VERITAS ZAMANI!

Yapılandırılmayan veri istenmeyen riskleri beraberinde getirir. Veritas çözümleri yapılandırılmamış tüm verinizi görünür kılarken, proaktif, politika tabanlı kontrolü ele geçirmenizi sağlar, riski minimize eder ve sizi aşırı depolama maliyetlerinden kurtarır.

Platin Bilişim Veritas Türkiye çözüm ortağıdır! www.platinbilisim.com.tr

© 2016 Veritas Technologies LLC. All rights reserved. All other trademarks are property of their respective owners.

haberler

Avnet, Inc. (NYSE: AVT) bugün, dünya çapında yazılım destekli teknolojilerde büyümeyi hızlan-dıracak bir çözüm uzmanlığı yaklaşımı açıkladı. Avnet; bulut, bilişsel bilgi işlem, veri analizleri, nesnelerin interneti (IOT), mobilite, güvenlik ve kurumsal ağ alanlarından iş ortaklarını güçlen-dirmek üzere 450’den fazla çözüm uzmanını görevlendirdi. Avnet, uzmanlaşmanın iş ortak-larını rakiplerinden ayırdığı ve kârlı büyümeyi destekleyen temel veri merkezi faaliyetlerinde kanıtlanmış bir başarı geçmişine sahiptir. Yeni uzman iş birimlerinin oluşturulmasıyla birlikte Avnet, Kuzey ve Güney Amerika’daki dikey pazar çözümleri uygulamalarından EMEA bölgesindeki Güvenlik ve Ağ Çözümleri faaliyetine ve dünya çapındaki bulut çözümlerine kadar, Avnet’in ve Avnet’in kanal ekosisteminin elde ettiği ba-şarıları temel aldı. Avnet Teknoloji Çözümleri Küresel Başkanı Patrick Zammit, “Avnet, gelece-ği tanımlayacak teknolojilere önemli miktarda enerji, kaynak ve yatırım ayırıyor. Bence bunun için en iyi yol, daha uzman bir yaklaşımdan geçi-yor. Tedarikçilerimiz ve iş ortaklarımızla birlikte Avnet’in, hızla değişen piyasada müşterilerimi-zin ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettiğinden emin olmak için bir çözüm uzmanı olma yolunda ilerliyoruz. Bu, eski veya yeni tüm veri merke-zi teknolojilerine yönelik desteğimizi optimize ederken; yeni nesil teknolojilerden faydalanma-mıza da olanak tanıyacak.” şeklinde açıklamada bulundu. Uzman iş birimleri: Veri Merkezi Çö-zümleri, Bulut Çözümleri, Güvenlik ve Kurumsal Ağ Çözümleri, Veri Analizi, Bilişsel Bilgi İşlem ve IOT Çözümleri, Mobilite Çözümleri.

Avnet, Dünya Çapında Kanal Ekosistemine Yönelik Çözüm Uzmanlığı Desteğini Geliştiriyor

Yavaşlayan global ekonomik büyüme ortamı ile petrol ve gazla ilişkili piyasalarda artan dalgalanmalar karşısında helikopter sanayi bu durumu, kısa vadede yeni satınalma-lar için ihtiyatlı bir tahminle karşılıyor. Onsekizinci yıllık Türbin Motorlu Sivil Helikopter Satınalma Tahmininde Honeywell, 2016’dan 2020’ye kadar 4,300 – 4,800 kadar si-vil kullanımlı helikopterin üretileceğini tahmin ediyor, bu rakam 2015 beş yıllık tahmininden yaklaşık 400 helikop-ter daha düşük. Honeywell Aerospace Savunma ve Uzay başkanı Carey Smith, “Mevcut global ekonomik durum filo yöneticilerinin yeni helikopter alımlarını daha yakından değerlendirmelerine neden oluyor ve bu yüzden önceki yıllara kıyasla daha temkinli bir talep projeksiyonu görü-yoruz. Daha yavaş bir büyüme ortamında bile Honeywell, satış sonrası yenilemeler ve onarımlarla operatörlerin mevcut filoları daha uzun süre kullanmalarına yardımcı olmak açısından iyi bir şekilde konumlanmıştır” dedi. Tahminlerdeki önemli global bulgular arasında şunlar var: Araştırma, yeni satınalma planı oranlarının istikrarlı olduğunu gösteriyor, ancak operatörler beş yıllık dönemde toplamda daha az yeni model alımı yapılacağından bahse-diyorlar, bu da daha temkinli bir kısa vade tahminine yol açıyor. Yeni bir satınalma dikkate alındığında, yeni heli-kopter için marka model seçiminde menzil, kabin boyutu, performans, teknoloji yenilemeleri ve marka deneyimi gibi faktörlerin güçlü bir etkisinin olmasıyla birlikte, operatör-ler geçen senenin sonuçlarını da dikkate alıyorlar.Heli-kopter filosu kullanımı genel olarak geçen yıla göre azaldı. Önümüzdeki 12 ayda kullanım oranlarının düşük bir oranda da olsa artması bekleniyor. Araştırmada helikopter filosu kullanımının geçen yıla kıyasla genel olarak düştüğü rapor edildi. Önümüzdeki 12 ayda, uçuş saatlerinde artış planlayan operatörlerle azaltmayı planlayan operatörler arasında her bölgede farkın daralması ile birlikte, kullanım oranlarında küçük bir oranda artış bekleniyor.

Honeywell, Önümüzdeki Beş Yılda Global Olarak 4,300 – 4,800 Adet Yeni Helikopter Teslimatı Öngörüyor

10

Page 11: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

GÖZDEN UZAK VERİ KONTROL DIŞIDIR.

Şimdi sahip olduğunuz kurumsal verileri ve onların nereye ait olduklarını bilme zamanı!ŞİMDİ VERITAS ZAMANI!

Yapılandırılmayan veri istenmeyen riskleri beraberinde getirir. Veritas çözümleri yapılandırılmamış tüm verinizi görünür kılarken, proaktif, politika tabanlı kontrolü ele geçirmenizi sağlar, riski minimize eder ve sizi aşırı depolama maliyetlerinden kurtarır.

Platin Bilişim Veritas Türkiye çözüm ortağıdır! www.platinbilisim.com.tr

© 2016 Veritas Technologies LLC. All rights reserved. All other trademarks are property of their respective owners.

Page 12: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

12

Mobil cihazlar – ve mobil kullanıcıların talepleri – iş yapış şeklini ve yerini yeniden biçimlendiriyor. Kurum-lar, Wi-Fi performansını artırma ve müşteri deneyimi-ni iyileştirme ihtiyacına, kablosuz ağlarını genişleterek ve 802.11ac’nin gigabit Wave 1 kurulumunu benim-seyerek karşılık verdiler. Kablosuz ağa bağlılıktaki bu artış ile birlikte, bir kaç dakikalık kesinti bile önemli verimlilik ve para kayıplarına neden olabilir. Organi-zasyonlar, hızlı ve güvenilir Wi-Fi altyapısına ihtiyaç duyuyorlar. 802.11ac’nin Wave 2 kurulumları, ku-rumsal ağlardaki Wi-Fi özellikli cihazların artması ile birlikte güvenli bir bağlantıyı garantilemek için gerekli olan önemli kapasite ve yoğunluk özelliklerini sağla-yabilir. Kurumlar, veri kullanımında artan bu dalgalan-ma için planlama yaparak ve doğru Wave 2 ürünlerini seçerek, ağlarının boğulmamasını garantileyebilirler.

Wi-Fi Trafiğindeki Trendler

Bir dizi trend, çoklu gigabit Wave 2 kurulumuna olan ihtiyacı destekliyor, bunların arasında şu trendler var:Artan kablosuz cihaz sayısı: Kendi Cihazını Getir (Bring Your Own Device / BYOD) olgusu, kullanıcıların yaşamlarının her yönünde mobil dostu bir ortam bek-lemesiyle birlikte gündemde duruyor. Akıllı telefon, dizüstü ve tabletlere ek olarak, akıllı TV’ler, güven-lik kameraları ve dijital tabelalar gibi Wi-Fi özellikli Nesnelerin Interneti (IoT) cihazları da artık kurumsal ağlara bağlanıyorlar. Daha fazla cihaz, daha fazla bant genişliğini ve daha yoğun Wi-Fi dağılımını bir ihtiyaca dönüştürüyor.

Videonun yükselişi: Video konferans, iş operasyon-larının temeli haline geldi. Kurumlar ister oda temelli konferans sistemlerini isterlerse de Skype for Business gibi uygulamaları kullansınlar, video konferans trafiği daha yüksek bant genişliği ihtiyacını ortaya çıkarır. Video, hem işyerlerinde hem de kullanıcıların kişisel yaşamlarında önde gelen dijital içerik haline geliyor. YouTube ve Vimeo gibi video paylaşım sitelerinin yanı sıra Periscope gibi video akış servisleri, eleman eğitiminden ürün demolarına kadar iş amaçlı geniş bir yelpaze için kullanılıyorlar. Artan video kullanımının yanı sıra video için gereken bant genişliği de, her bir yeni nesil akıllı telefonla birlikte arttı. Kurumların bu

Yeni Dalga: Mobil İşgücünün Verimliliğini Artırmak

sektörden

trafiği idare etmek için Wi-Fi ağlarını güçlendirmeleri gerekiyor. Yeni mobil uygulamalar: Mobil cihazlar yeni tip uygula-maların geliştirilmesini teşvik ediyorlar, bu uygulamalar arasında her zaman her yerden iş uygulamalarına ve verile erişmeye izin veren bulut temelli servisler; konuk erişimi; mobil bağlılık; lokasyon servisleri ve Wi-Fi ile sesli görüşmeler gibi uygulamalar var. Ayrıca kullanıcılar her bir cihazda daha fazla mobil uygulama çalıştırıyorlar, bu da Wi-Fi kapasitesini zorluyor.

Dikey pazar uygulamaları: Mobilite, bir dizi sektör ve endüstri tipinde Wi-Fi için talebi teşvik ediyor. Eğitimi düşünün. Pek çok yeni sınıf tamamen kablosuz olarak tasarlanmış, öğrencilerin ve öğretmenlerin eğitici malze-meleri gerçek zamanlı olarak indirmelerine, Wi-Fi bağ-lantıları üzerinde Apple TV ve Chromecast’i kullanarak sanal sınıfları yönetmelerine ve içerik akışına izin veriyor. Gittikçe artan sayıda üniversite ve kolej, online sınıf ve konferanslar sunuyor – ve bu herhangi bir zamanda her-hangi bir yerden kurslara erişim, öğrencilere programları üzerinde daha fazla kontrol olanağı sağlıyor.

Hastaneler ve tıbbi ofisler, hasta bakımı ve sonuçları iyi-leştirmek için Wi-Fi’yi benimsiyorlar, ayrıca hastalar için daha iyi bir servis seviyesi sağlıyorlar. Örneğin doktorlar mobil cihazlarından hasta notlarını girebilir, dijital gö-rüntülere erişebilir ve başka pek çok görevi gerçekleştire-bilirler. Wi-Fi özellikli uygulamalar ve röntgen makineleri gibi tıbbi cihazlar artık sıradanlaşıyorlar ve doktorlarla teknisyenlerin hasta dosyalarına kolayca erişmelerine izin veriyorlar.

Ersin UyarAruba Türkiye Ülke Müdürü

Page 13: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

13

Türkiye Güvenlik Çözümleri Pazarı2016-2020 Tahmini ve Trendler

“Türkiye güvenlik yazılımları pazarı, özellikle son üç senedir sayısı artarak gerçekleşen güvenlik saldırıları ve evrimleşen tehdit ortamının yönlendirmesiyle 2015 yılında iyi bir performans gösterdi. Kurumlar, BT ortamlarının güvenliğinden emin olmak için daha ileri güvenlik çözümlerinin kullanılması ve daha sağlam güvenlik politikalarının oluşturulmasının gerekliliğinin gittikçe farkına varmaktadır. Analitik ve mobilite platformları, aynı zamanda kurumların dijital iletişim kanalları etrafındaki güvenlik zorlukları, şirketler için önemli sorunlardan biri olarak karşılarına çıkmaktadır. Ek olarak, güvenlik üreticilerinin iş ortaklarının hizmet yeteneklerine olan şüphe, müşterilerin kararlarında gecikmelere sebep olmakta ve projelerin başarısını etkilemektedir. Bu durum üreticiler tarafından yönetilmelidir.”

İçindekiler

1. Türkiye Güvenlik Çözümleri Pazarının Mevcut Görüntüsü (2015-2020)2. Yönetici Özeti3. Teknoloji Üreticileri için Öneriler4. Son Kullanıcılar için Öneriler5. 2015 yılı Türkiye BT Güvenlik Çözümleri Pazarı

a. Tablo: 2015 yılı Türkiye BT Güvenlik Çözümleri Pazarıb. Tablo: 2015 yılı Ürün Kategorilerine göre Güvenlik Donanımları Pazar Gelirleric. Tablo: 2015 yılı Fonsiyonel Pazarlara göre Güvenlik Yazılımları Pazar Gelirlerid. Tablo: 2015 yılı Temel Hizmetlere göre Güvenlik Hizmetleri Pazar Gelirleri

6. Pazar Tahminia. Tablo: Ürün Kategorilerine göre 2016-2020 Türkiye Güvenlik Donanımları Tahminib. Tablo: Fonksiyonel Pazarlara göre 2016-2020 Türkiye Güvenlik Yazılımları Tahminic. Tablo: Temel Hizmetlere göre 2016-2020 Türkiye Güvenlik Hizmetleri Tahminid. Tablo: Toplam BT Güvenlik Pazarı 2016-2020 Türkiye Tahmini

7. Pazar Kapsamıa. Pozitif Faktörler ve Zorluklarb. Önemli Pazar Gelişmeleri

8. Pazar Tanımıa. Platformlarb. Güvenlik Ürünleri Pazarı

9. Metodoloji

Nevin Cizmeciogullari Country Manager – IDC [email protected] 6665587

Cenk SoyluogluBusiness Development Manager – IDC [email protected] 7222184

Raporun tamamını yada kısmen edinmek icin:

Yeşim Araç Öztürk, Kıdemli Araştırma Analisti, IDC Türkiye

Page 14: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

haberler

Commvault, Gartner tarafından son yayınlanan Veri Merkezi Yedekleme ve Kurtarma Yazılımı ‘Magic Quad-rant’ında lider olarak gösterildiğini duyurdu. Gartner, Commvault’u uygulama ve vizyon tamlığında en üst seviyeye yerleştirdi, Gartner’in yedekleme ve kurtarma pazarı değerlendirmesinde Commvault’un üst üste altıncı yıldır lider olduğuna işaret edildi. Gartner’a göre, “Bu 2016 ‘Veri Merkezi Yedekleme ve Kurtarma Yazılımları Magic Quadrant’ı’, son olarak 2015 Haziran’ında yayınla-nan ‘Kurumsal Yedekleme Yazılımları ve Entegre Araçlar Magic Quadrant’ının yeniden odaklanmış ve güncellen-miş hali. ” Yeni raporda şu ifadeler yer alıyor: “Geçmişin veri koruma yaklaşımı şu anki kurtarma gereksinimlerini karşılamakta artık yetersiz olabilir (gelecekte daha da yetersiz olacaktır). Bu nedenle pek çok şirket, yeni üretici-lerin yeni teknoloji ve ürünlerini kullanmak istiyor. Artan servis seviyesi ihtiyaçlarını, genel maliyet gereksinim-lerini ve yönetim kolaylığı ihtiyaçlarını daha iyi karşıla-mak için, yedekleme ve kurtarma yazılımı tedarikçilerini artırma veya tamamen değiştirme konusunda istekleri de artmış durumdadır.” Commvault yönetim kurulu başka-nı, başkanı ve CEO’su N. Robert Hammer, “Commvault için her zaman her şey verilerle ilgilidir ve yeni Magic

Quadrant, şirketlere verilerini yönetme ve korumada, özellikle de bulutta yeni teknolojiler kullanma esnekli-ğinde yardımcı olma stratejimizi onaylamıştır. Commva-ult, veri merkezi yedekleme ve kurtarma yazılımlarında açıkça bir liderdir – müşterilerimiz ve iş ortaklarımız öyle diyor. Bu konumu, yenilikçiliğe büyük yatırımlar yaparak, endüstride en geniş şekilde donanım, hypervisor, bulut ve diğer platformları destekleyerek ve yazılım paketlerinde ve fiyatlandırmada esneklik sağlayarak kazandık” dedi.

Commvault, Veri Merkezi Yedekleme ve Kurtarma Yazılımları ‘Gartner Magic Quadrant’ta Lider Olarak Gösterildi

Başarı Ticaret A.Ş. 30 yıla yakın süre içerisinde birçok dünya markasını tüketicilere sunarak, kullanıcı dene-yimlerini dinleyerek ürün geliştirme süreçlerine dahil olan, yaygın servis ağı ile bilinen bir marka olarak adını duyurmuştur. Kurulduğu günden bu yana katma değerli hizmetler sunmayı hedefleyen Başarı, son olarak kendi markası KAAN ile mobil iletişim ürünlerini Türkiye pazarı ile buluşturuyor. “Telefonun Akılcısı” sloganı ile KAAN N1 modelini tanımlayan Başarı Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Kayhan Biber, gerçekleştirdiği basın açık-lamasında “üstün kalitede, yüksek performans ve hıza sahip, tasarım şıklığı ve ileri teknolojik donanımı ile 7’den 70’e her kesimden tüketicinin sahip olmak isteyeceği 4.5G’yi destekleyen bir ürün” tasarladıklarını ve onu “erişilebilir fiyat ile tüketiciyle buluşturduklarını” söyledi. Başarı’nın uzun yıllara dayanan geçmişinde güçlü ilişkilerden oluşan bayi ağı, satış sonrası hizmet tecrübesi ve yaygın teknik servis ağı bulunuyor. Kay-han Biber açıklamasında, “Başarı olarak güçlü, itibarlı çatı markası altında, global standartlarda ileri tekno-loji kullanılarak donatılmış üstün kalitede prestijli ürünler tasarlamaya ve üretmeye devam edeceklerini, bir sonraki hedeflerinin ise üretimi Türkiye’ye taşıyarak ülke ekonomisinde ayrı bir değer yaratmayı amaçlamak” olduğunu belirtti.

BAŞARI Yerli Markası KAAN ile Yola Devam Ediyor

Page 15: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

15

Page 16: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

16

2016 yılında da güçlü ve karlı sonuçlar elde etmeye devam eden Lenovo, dünya PC pazarındaki payını %21.1’e yükselterek liderliğini sürdürdü. Leno-vo’nun net geliri ise yıldan yıla % 64 artarak 173 milyon dolara çıktı. Lenovo, 30 Haziran 2016 tari-hinde sona eren ilk mali çeyrek sonuçlarını açıkladı. Dünya PC pazarındaki payını %21.1’e yükselten Le-novo, zorlu pazar koşullarına rağmen karlılığını ve liderliğini korumayı başardı. Lenovo, aynı zamanda ilk çeyrekte 206 milyon dolar ile vergi öncesi gelirini önceki seneye göre %297 artırdı. Lenovo, net gelirini %64’lük artışla 173 milyon dolar olarak açıkladı. Bölgelere bakıldığında; Çin’de, ilk mali çeyrekteki konsolide satışlar, şirketin dünya çapındaki satışla-rının %28.4’ünü karşılarken, Türkiye’nin de içerisin-de bulunduğu EMEA bölgesi %24.5’ini, Asya Pasifik bölgesi %16.7’sini, Amerika ise %30.4’ünü oluştur-du. Lenovo CEO’su Yang Yuanqing sonuçlarla ilgili şunları söyledi: “Sektörel ve makro ekonomik zor şartlar ciromuzun düşmesine sebep olsa da, güçlü uygulama ve yenilikçi ürünlerimiz sayesinde geliri-mizi ciddi anlamda arttırmayı başardık. PC alanında güçlü gelir elde ederken akıllı telefon faaliyetlerimiz önceki çeyreğe göre denge buldu. Büyümeye de-vam etmek için önümüzdeki dönemde, PC alanında yüksek büyüme gösteren segmentlere odaklana-cağız. Akıllı telefon alanında büyüme ve kar sağla-mak için ise yenilikçi ve farklılaştırılmış ürünlerle daha yüksek fiyat bantlarına geçiş yapacağız. Veri merkezlerinde, hyperconverged teknoloji alanında büyütmeye devam edeceğiz ve hyperscale alanında-ki karlılığımızı arttıracağız.”

Lenovo, %21.1 Pazar Payı ile Liderliğini Sürdürdü

Samsung Electronics, 30 Haziran 2016’da sona eren yılın ikinci çeyreğinin mali sonuçlarını açıkladı. Sam-sung’un bu çeyrekteki geliri, bir önceki yıla göre 2,4 trilyon Won artış ile 50,94 trilyon Won (yaklaşık 44 milyar dolar) olurken çeyrek için işletme kârı, bir önceki yıla göre 1,24 trilyon Won artış ile 8,14 trilyon Won (yaklaşık 899 milyon dolar) olarak gerçekleşti. Şirke-tin, ikinci çeyrek sonuçlarına göre toplam kazancında kaydettiği büyüme ve sadece bir önceki yıla göre değil bir önceki çeyreğe kıyasla elde ettiği başarı, premuim ürün satışlarında devam eden güçlü satış rakamları sayesinde gerçekleşti. Samsung’un Türkiye’de Mart 2016 itibariyle tüketiciyle buluşan amiral gemisi Galaxy S7 ve S7 edge’in kısa zamanda elde ettiği başarılı satış grafiği-nin yanı sıra Galaxy A and J serileri gibi orta sınıf akıllı telefon ürün gamı, BT ve Mobil İletişim kategorisindeki kârlılığa katkı sağladı. Bu kategoride işletme kârı 4,32 trilyon Won olarak gerçekleşti. Tüketici Elektroniği (CE) kategorisinde ise SUHD Tvler, Chef Collection Buzdola-bı, AddWash Çamaşır Makinesi ve son olarak lansmanı yapılan klimalar sayesinde geçen yıla göre kaydadeğer büyüme kaydedildi. Panel segmentinde gelirler, OLED kapasitesinin kullanılması ve LCD panel ürünlerinde istikrarın sağlanması sayesinde geçen çeyreğe göre artış gösterdi. Mobil ve SSD için yarı iletken talebi artarken şirket, farklılaştırılmış ürünleriyle elde ettiği keskin rekabet sayesinde sağlam büyüme elde etti.

Samsung Electronics, İkinci Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı!

haberler

Page 17: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

17

Süleyman [email protected]

Dünyanın en büyük interaktif eğlence fuarı Gamescom’a partner ülke olarak katılan Türkiye’nin standı yoğun ilgi gördü. Fuarın açılışında bir konuşma

yapan TET Yönetim Kurulu Üyesi ve TET Yazılım-Bilişim İhracat Komisyonu Başkanı Selahattin Esim: “Bugün 1 milyar dolar seviyesine gelen yazılım sektörü ihracatımızın 400 milyon dolar gibi önemli bir bölümünü oyun

sektörü gerçekleştirmektedir. Bu rakamı 2023 yılında 2 ila 2,5 milyar dolar seviyesine çıkartmayı hedefliyoruz.”

İhracatta 400 Milyon Dolara Ulaşan Oyun Sektörü 2023’te 2.5 Milyar

Doları Hedefliyor

özel haber

17-21 Ağustos 2016 tarihleri ara-sında Almanya’nın Köln şehrinde gerçekleştirilen dünyanın en büyük interaktif eğlence fuarı Games-com’da, Türkiye’nin partner ülke olmasına katkı sağlayan Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET), Türk oyun sektörünün geliştirilmesi ve tanınırlığının artı-rılmasını hedefliyor. Fuarın açılışın-da bir konuşma yapan TET Yönetim Kurulu Üyesi ve TET Yazılım-Bi-lişim İhracat Komisyonu Başkanı Selahattin Esim: “Türkiye’nin geçen yıl yazılım ihracatı yaklaşık 1 milyar dolar olarak gerçekleşirken, bunun 400 milyon dolarının oyun ihraca-tı olduğunu görüyoruz. Sektörün gelişimi ve ihracatta dünya ile daha rekabetçi olabilmesi adına Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıla-rı Birliği olarak ilgili bakanlıklar, kamu kuruluşları, STK’lar ve üniver-sitelerle birlikte önemli çalışmalara imza atıyoruz. Bu kapsamda ani-masyon ve oyun teknolojilerinde, Ar-Ge faaliyetlerini teşvik etmek, mevcut iş fikirlerinin ticarileşme-sine yönelik girişimciliği özen-dirmek ve sektör için nitelikli iş gücü yetiştirmek amacıyla bir dizi organizasyon bulunuyor. Akıllı tele-fon teknolojisi ve sosyal medyanın hayatımıza getirdiği dijitalleşme ile

birlikte oyunlar sadece birer oyun olmanın çok ötesine geçerek günlük yaşamımızda önemli bir konuma geldi. Oyun sektörü yepyeni bir dünya yarattı ve geleceğin dünyası hızla buraya koşuyor. Bu dünyadaki yerimizi alabilmek adına yürü-tülecek çalışmalarla, Türkiye’nin 2023’te 2-2,5 milyar dolarlık oyun ihracatına ulaşması hedefleniyor. Biz de bu doğrultuda birlikte katma değerli hizmetler geliştirebileceği-miz tüm yatırımcı ve geliştiricileri ülkemize bekliyoruz.” dedi. Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET), ihracatın arttırılması

çalışmaları çerçevesinde, bilimsel inceleme ve araştırmalar, yayın-lar, ihracatçılarımızın yurt dışında tanıtılmaları, fuar organizasyonları, bilimsel toplantılar düzenlenme-si gibi temsil ettikleri sektörün gelişmesine yönelik çalışmalar-da bulunmaktadır. Son yıllarda, hizmet alt sektörleri arasında yer alan bilişim ve yazılım sektörlerine desteğini artıran TET, Türkiye’nin uluslararası arenada oyun sektörü-nün etkinliğini teminen Türk oyun geliştiricilerinin desteklenmesine yönelik faaliyetlerini arttırarak sür-dürmektedir.

Page 18: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

18

haberler

Türkiye Bilişim Pazarının katma değerli distribütörü Prolink ve Bilişim sektörünün lider firmalarından Aruba a Hewlett Packard Enterprise Company güçlerini birleş-tirerek büyümeye devam ediyor. Prolink, Türkiye’deki ilk Aruba Distribütörü olarak kablosuz ağ çözümlerindeki başarısını Aruba a Hewlett Packard Enterprise Company ile yaptığı Network çözümlerini de kapsayan yeni distri-bütörlük anlaşmasıyla daha ileriye taşımayı hedeflemek-te. Sektörde yaklaşık 20 yıllık tecrübesi ile Prolink müşte-rilerine en güncel ve ileri teknoloji çözümlerini sunmayı ilke edinmiştir. Yapılan bu anlaşma ile Prolink, güçlü ve yaygın kanal yapısı, alanında uzman satış ve teknik kadrosu ile süregelen başarısını Aruba a Hewlett Packard Enterprise Company Network Çözümlerini portföyüne ekleyerek büyümesine devam edecek. Konu hakkında gerçekleştirilen basın toplantısı Prolink İş Birim Müdürü Burcu Akpınar’ın açılış konuşması ile başlayarak Prolink Genel Müdürü Ken Bradley’in konuşması ile devam etti. Bradley, Prolink ve Aruba a Hewlett Packard Enterprise Company arasındaki başarılı iş ortaklığının bu anlaşma ile bir adım daha ileriye taşındığına değindi. Aruba tara-fından geçen hafta gerçekleştirilen EMEA Atmosphere Et-kinliğinde alınan EMEA Bölgesi En İyi Distribütör ödülü-

nün bu başarının göstergesi olduğunu söyleyerek “Bizim için büyük bir ödül, çok gururluyuz” sözleriyle konuşma-sını sonlandırdı. HPE Türkiye Ülke Müdürü Ersin Uyar ise konuşmasında “HPE ile Aruba birleşmesinde bizlere en fazla destek veren ve o geçişin kolay olmasını sağlayan bir firma olarak Prolink’i tanımlarken yaklaşık 500 Distri-bütör arasından birinci olarak alınan EMEA Bölgesi En İyi Distribütör ödülü ile ilgili olarak Tüm Prolink ve Aruba a Hewlett Packard Enterprise Company ekibini tebrik etti.

Prolink Portföyüne Aruba a Hewlett Packard Enterprise Company Network Çözümlerini de Ekledi

Microsoft’un yazılım sektöründeki girişimcilerin ilk kuluçka dönemlerinde başarılarına katkı sağlamak amacı ile tasarlanmış olan global bir program olan BizSpark ve BizSpark Plus’ta Türkiye’den 1000’in üzerinde şirkete destek veriliyor. Bu şirketlerden biri olan ve Galatasaray Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin üyeleriyle iletişim kurmak ve bağış çalışmalarını sürdürülebilir bir şekilde yönetmek amacıyla kurulan Türk teknoloji girişim şirketi Raklet, tüm dünyada girişimcilere destek olan stratejik danışmanlık ve yatırım fonu Microsoft Ventures’ın Berlin’de gerçekleştirdiği “Hızlandırma” programına davet edildi. Ocak ayında Türkiye’yi ziyaret eden Microsoft CEO’su Satya Nadella’ya sunum da yapan Raklet, Microsoft Ventures’ın 5. dönem seçmelerine katılan 420 girişim içinden yalnızca 8’inin seçildiği programda yer almayı ba-şardı. Yazılım alanında büyümek isteyen, teknolojiye gönül vermiş, yüksek potansiyele sahip yerel kahramanları global girişimcilik ekosistemi ile buluşturmak amacıyla düzenlenen Microsoft Ventures Hızlandırıcı Programı, katılımcı şirketlere aynı zamanda stratejik ve teknolojik danışmanlık veriyor. 33 farklı ülkede faaliyet gösteren ve bugüne kadar 100 bin girişimciye teknoloji, mentorluk ve eğitim gibi farklı konularda destek veren Microsoft Ven-tures’ın desteği ile Raklet, yerel gücünü, global deneyimlerle harmanlayacak başarıları büyümesine hız katacak.

Microsoft Bizspark, Girişimcileri Dünya Ligine Taşımaya Devam Ediyor

Page 19: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

19

Günümüzde kullanılan modem ve Router’ların çoğu beklenen verimi sağlayamıyor. Kurumlar Router ve model seçiminde mutlaka danışmanlık alarak doğru seçimleri yapmalı.

Tüm dünyada, internete bağlı cihaz sayısı ve inter-net servislerinin kullanım1 oranları ciddi bir artış gösteriyor. Şirketlerin iş akış şemaları ve iş yapış biçimleri teknoloji sayesinde hızlı bir dönüşümden geçiyor ve küçük şirket/büyük şirket arasındaki fark hızla eriyor. Özellikle teknolojik gelişmelerin des-teği sayesinde tüm dünyada girişimcilik hız kaza-nırken ekonominin temel sürükleyicisi olan küçük ve orta ölçekli firmalar da teknolojik gelişmelerden hızla faydalanmaya başlamış durumdalar.

Teknoloji yatırımı yaparken danışmanlık almayan ve ihtiyaçlara göre yatırım yapmayan şirketler bir takım sorumlulukları üstlenmek durumunda. Zira doğru yatırım çok önemli. Öte yandan küçük ve orta ölçekli firmalarda hızlı bir e-dönüşüm sü-reci gözleniyor. ZyXEL olarak bizde gerek pazara sunduğumuz ürün ve çözümlerle gerekse de özel danışmanlık hizmetlerimizle küçük ve orta ölçekli işletmelerin dönüşümünü destekliyoruz.

İş ortağı seçimi çok önemli

Kurumsal firmaların ağ altyapısı konusunda bü-tüncül servis ve çözümlere yönelmeleri gerektiğine değinen ZyXEL Pazarlama Müdürü Özden Aliyagiç Uyar, “Kurumların altyapılarında uyumluluk de-netimi ve sorgulaması yapmaları, servis desteği koşullarını iyi incelemeleri, bir erişim ürünü veya çözümü satın alırken mutlaka toplam fayda analizi yapmaları ve itibarı yüksek firmalara yönelmeleri gerekiyor. Biz ZyXEL olarak ZyPartner iş ortakla-rımızla hayata geçirdiğimiz tüm projelerden önce müşteri adaylarımıza danışmanlık hizmeti vererek onların ihtiyaçlarına en uygun altyapıyı kurmaları-nı sağlıyoruz” dedi.

Altyapı Yatırımında Doğru Tercihler

Yapılmalı

sektörden

Piyasada birçok markanın onlarca modeli olduğunu da belirten Özden Aliyagiç Uyar, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Altyapı yatırımı yapacak şirketlere en büyük tavsiyemiz güvenilir markalarla çalışmaları yönünde olacak. Biz ZyXEL olarak her zaman müşterilerimize kutu değil teknoloji sunuyoruz. Çünkü kutu halinde ürün satmak en kolayı. Ancak satış öncesinde part-nerlarımız aracılığı ile verdiğimiz danışmanlık ve satış sonrası bakım, destek ve güncelleme gibi hiz-metler bizi müşterimizin gözünde farklılaştırıyor. Ta-bii 27 yıllık güvenilir bir küresel marka olmamız ve 9 yıldır Türkiye ofisimizle faaliyetlerimizi sürdürmemiz de bizi farklılaştıran etkenlerin başında yer alıyor. O yüzden gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz ki biz her kurumun ölçeği ve ihtiyacı doğrultusunda projeler hayata geçiriyoruz. Kısaca Türkiye’de oluşan router ve model çöplüğünde bizim ürünlerimize yer yok.

Özden Aliyagiç UYARZyXEL Pazarlama Müdürü

Page 20: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

20 21

Red Hat, ödüllü açık hibrit bulut yönetim çözümünün son versiyonu olan Red Hat CloudForms 4.1’i tanıttı. Google Cloud Platform destekli Red Hat CloudForms 4.1 artık Google Cloud Platform, Microsoft Azure veya Amazon Web Services üzerinde hibrit bulut işyük-leri çalıştırmak isteyen müşteriler için daha geniş seçenekler ve esneklikler sunuyor. Ayrıca Red Hat CloudForms 4.1, yazılım tanımlı networking (SDN) ile yönetim yeteneklerinin kapsamını da genişletiyor. CloudForms 4.1 son olarak da Ansible Tower enteg-rasyonu ile karmaşık BT süreçlerinin otomasyonunu kolaylaştırıyor ve müşterilerine daha basit, bulut-dos-tu abonelik modelleri sunuyor. Red Hat, yönetimden sorumlu başkan yardımcısı Joe Fitzgerald, “Müşterile-rimizden sürekli, hızla ilerleyen hibrit bulut strateji-lerine odaklı talepler alıyoruz; fiziksel, sanal ve bulut ortamlarına bir tek ve istikrarlı bir yönetim bakışı ihtiyaçları olduğunu dile getiriyorlar. İşte CloudFor-ms onlara bunu sunuyor ve CloudForms 4.1’in bu sektörde pazardaki en kapsamlı hibrit bulut yönetim çözümü olduğuna inanıyoruz. CloudForms bugün sadece dünyanın en büyük genel bulutlarını yönet-mekle kalmıyor, otomasyonu da çarpıcı bir şekilde basitleştiren Ansible ile entegre halde geliyor” diyor. CloudForms hem sanal makineleri hem de konteyner-leri destekleyen ve hem fiziksel, hem de sanal ve bulut BT ortamları için ileri düzey bir açık kaynak yönetim platform. CloudForms, self-servis bir portal aracılığıy-la BT kurumlarının birleştirilebilir hizmetler sunma-sını sağlayarak, yapılandırma aşamasından hizmetten çekme aşamasına kadar yaşam döngüsünün tümünün yönetilmesini mümkün kılıyor.

Red Hat CloudForms Yepyeni Özelliklerle Geliyor

Türkiye telekomünikasyon sektörü tarihi bir dönüm nok-tası yaşıyor. Sektörün önemli oyuncuları Turkcell Supe-ronline, Vodafone, Türksat ile Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği üyesi şirketler aldıkları ortak kararla bir ortak altyapı şirketi kurmak için görüşmelere başla-dıklarını açıkladı. Türkiye’de son dönemde gerekliliği çok sayıda operatör tarafından gündeme getirilen ve sivil top-lum kuruluşları tarafından da desteklenen Ortak Altyapı Şirketi’nin (OAŞ) kurulması için bir araya gelen taraflarca yapılan açıklamada şöyle denildi: “Ülkemizde var olan telekomünikasyon altyapılarının en etkin şekilde kulla-nılması ve geliştirilmesi, sektördeki tüm şirketlere sektör altyapısının en uygun şartlarda ve adil olarak sağlanması ve mükerrer yatırımlarla kaynakların boşa harcanmaması için Turkcell Superonline, Vodafone, Türksat şirketleri-nin ve telekomünikasyon sektöründeki diğer şirketlerin en geniş kapsamda katılımının sağlanacağı bir “Ortak Altyapı Şirketi (OAŞ)” kurulması konusunda çalışmala-ra başlanacaktır. Söz konusu çalışmalar başta Rekabet Kanunu ve Elektronik Haberleşme Kanunu olmak üzere ilgili mevzuatta öngörülen tüm düzenlemelere, izinlere ve yetkilendirme şartlarına uygun bir şekilde yürütülecektir. Toplumumuzun en geniş siyasi ve sosyal kesimlerinin desteğinin de yanımızda olacağına inanıyoruz. Bu girişim, zor günlerden geçen ülkemizde geleceğe olan güvenimizi ve yatırım kararlılığımızı göstermektedir.’’

Turkcell Superonline, Voda-fone, Türksat ve Alternatif Operatörler Ortak Altyapı Şirketi Kurmayı Planlıyor

haberler

Page 21: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

Mustafa Hanlı[email protected]

20 21

Kaspersky Lab ve B2B International tarafından yapılan araştırmaya göre 4 şirketten 1’I, sadece ve sadece anti-DDoS korumasına sahip olmadıklarından,

iş açısından önem arz eden sistemlere giriş haklarını kaybediyor, finansal kayıplar ve itibar kayıpları yaşıyor.

DDos Saldırısı Bir Şirkette 400 Bin Dolardan Fazla Zarara Yol Açabilir

özel haber

Şirketlerin yarısından fazlası (%61) DDoS saldırılarına kar-şı korumaya yatırım yapmanın gerekli olduğunu, %47’si de an-ti-DDoS korumasının altyapıları için önemli bir siber güvenlik gereksinimi olduğunu düşünü-yor. Telekom ve finans şirketleri için bu oranlar sırasıyla%82 ve %78’e çıkıyor.

Buna rağmen, bu tip bir koruma-yı şirketlerin &18’I kullanmıyor, %40’ı kısmen uyguluyor. Bu yay-gın saldırı çeşidine karşı yalnız-ca %45’lik bir dilimin bütünüyle korunduğu ortaya çıkıyor. Hiçbir şekilde anti-DDoS koruması kul-lanmayan şirketlerin çoğu risk grubuna dahil. Risk grubu saldı-rıya en çok uğrayan şirketlerden oluşuyor. Bu şirketler; medya (%36), sağlık ve eğitim sektörü şirketleri (ikisi için de %31’lik bir oran mevcut).

Anketin bir diğer sonucu ise şu; şirketlerin %17’si iş açısından kritik olan sistemlerin güven-liğini önceliklerinden biri ola-rak gösterirken, yalnızca %13’ü yakın gelecekte anti-DDoS çözümleri kullanmaya niyetle-niyor. Aynı zamanda, neredeyse tüm şirketler için önem arz eden bilgi bankaları, e-mailler, web-siteler ve diğer online hizmetler

çok basit saldırılar tarafından bile kolayca ele geçirilebilecek durumdalar. Ankete göre tek bir DDoS saldırısının bir şirkete; iş süreçlerinin aksaması, iyi-leşme maliyetleri, itibarı eski haline getirme, cezalar gibi pek çok olumsuz sonuç sebebiyle 400.000 dolardan fazlaya mal olabileceği belirtiliyor.

Kaspersky Lab Kaspersky DDoS Koruma Başkanı Evgeny Vigov-sky: “Deneyimlerime göre pek çok şirketin DDoS saldırıları-nı, örneğin kötü amaçlı yazı-

lım virüslerine kıyasla zararsız görüyor. Ancak böyle bir yakla-şım şirketlere çok fazlaya mal olabilir. DDoS saldırıları özel-likle hedeflenmiş bir saldırının parçasıysa bir şirkete başka herhangi bir siber saldırı kadar zarar verebilir. IT altyapılarının korunması kapsamlı bir koruma gerektiriyor ve kritik olan tüm online sistemlerin devamlı olan güvenlikerinin, şirketin boyu-tuna veya aktivitenin kapsama alanına bakmaksızın, önemli bir parçasını oluşturuyor,” yorumla-rında bulundu.

Page 22: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

haberler

Türk Telekom’un “Herkes için erişilebilir iletişim” vizyonuyla hayata geçirdiği kurumsal sosyal sorum-luluk projesi İnternetle Hayat Kolay, iki yılda 15 bin kişiyi dijital dünya ile tanıştırdı. Öncelikli kadın olmak üzere 35 yaş üstü tüm yetişkinleri internet okuryazarı yapmayı amaçlayan projenin hedef kitlesi bu yıl daha da genişletildi ve işitme engelliler, bedensel engelliler, denetimli serbestlik altındaki mahkûmlar ve muhtar-lara da internet okuryazarlığı eğitimleri verildi. Türk Telekom’un Habitat Yönetişim ve Kalkınma Derneği ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) iş birliğiyle hayata geçirdiği İnternetle Hayat Kolay projesinde hedef; 2017 yılı sonuna kadar 15 bin kişiyi daha dijital dünya ile tanıştırarak 3 yılda 30.000 kişiye ulaşmak.

İnternetle Hayat Kolay projesi; ekonomik, bölgesel ve kuşaksal nedenlerle internetin sunduğu olanakları yeterince tanımayan ve bu olanaklardan faydalanama-yan kişilerin internet ile tanışmalarına öncülük etmek üzere başlatıldı. Türkiye’deki internet okuryazarlığı oranının artışına katkıda bulunarak, bilgiye erişimde eşit olanak sunmayı hedefleyen proje, 250 gönüllüsü

ile kalkınmada öncelikli 50 ilde yürütülüyor. Proje kapsamında katılımcılara; internetin güvenli kullanı-mı, e-posta kullanımı, e-devlet uygulamaları, görün-tülü haberleşme, online bankacılık ve sosyal medya-nın bilinçli kullanımı konularında eğitim veriliyor.

Türk Telekom’la 2 yılda 15 bin kişi “İnternetle Hayat Kolay” dedi

Kendi geliştirdiği teknolojiler ile akıllı şehirler kuran Türk teknoloji şirketi Proline ile Çekya’nın önde gelen Kuluçka Merkezi JIC (Güney Moravya İnovasyon Merke-zi) arasında akıllı şehirler alanındaki girişimlerin önü-nü açacak önemli bir işbirliğine imza atıldı. Anlaşma kapsamında her iki taraf startup’ların desteklenmesi, girişimcilerin eğitilmesi ve akıllı şehirler alanındaki pro-jelere yatırım yapılması gibi alanlarda stratejik işbirliği ve karşılıklı bilgi alışverişi yapacak. Türkiye ve Çekya startupları arasında işbirliklerinin kurulmasına yardım edilecek. Her iki taraf, özellikle akıllı şehirler alanındaki startup ekosisteminin geliştirilmesi amacıyla ülkelerinde birbirlerini de temsil edecek. İşbirliği çerçevesinde JIC İnovasyon Merkezi’nde yer alan akıllı şehirler startup’larına yatırım fırsatlarını da değerlendirecek olan Proline, bu startup’lara iş hacimlerini ve pazarlarını genişletebilmeleri için Türkiye, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Asya’da destek verecek. Her yıl düzenlenen yarışmada bu yıl; büyük veri analizleri, sensörler, artırılmış sanal gerçeklik ve ICT güvenliği alanında faaliyet gösteren ve/veya endüstri 4.0, perakende 2.0, akıllı şehirler/binalar/ofisler, güvenli aile/konut ve kağıtsız ofis alanlarında projeler geliştirenlerin başvuruları kabul edilecek. En geç 7 Ağustos’a kadar başvuruların tamamlanacağı, başvuruların tamamlanmasının ardından 12 Eylül’de başlaya-cak ve 7 Aralık’ta sona erecek bu programı kazanan ve akıllı şehirler alanında faaliyet gösteren Türk startuplar arasından Proline tarafından seçilenler ayrıca yatırım fırsatına da hak kazanmış olacak.

Proline ve JIC İşbirliği ile Startup’lara Kuluçka Fırsatı

22

Page 23: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

23

Hayatın temposu giderek artarken zaman daha da kıymetli hale geliyor ve elbette bütçe dengeleri de. Teknoloji her geçen gün yetişilemeyecek bir hızda ilerlerken kurumlar için bu gelişimin zaman ve maliyet kavramları açısından nasıl avantajlar sağladığı önemli. Kurumlarda Bilgi Teknolojileri Dönüşümü süratle ilerliyor ve dönüşüm olmama-sı olası değil. Teknoloji şirketlerinin dönüşümde zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan çözümler sunması ana odak olmalı.

Epson olarak bu dönüşümün içinde farklı katego-rilerdeki ürün ve çözümlerimizle kurumlara birçok avantaj sunuyoruz. Dijitalleşme giderek artıyor olsa da gerek kendi ürünlerimizin satışından ge-rekse bağımsız araştırma sonuçlarından izliyoruz ki baskı devam ediyor. Hatta birçok yeni şirket kurulumu olması sebebiyle ülkemizde baskı mik-tarı artıyor dahi diyebiliriz. Eskiden bir ürünün ilk alım maliyeti en önemli unsurdu. Aslında toplam sahip olma maliyeti daha önemlidir ki bu bilinç giderek yayılıyor. Biz de Epson olarak tam burada devreye giriyoruz. Dünyada bir ilk olarak bizim sunduğumuz orijinal mürekkep tankı sistemli yazı-cılarımızla baskı maliyeti neredeyse yok. Rakamla örneklendirmek gerekirse tanklı yazıcılarımızla 500 sayfalık bir top kağıdın siyah beyaz baskısı için harcanan mürekkep maliyeti sadece 3,43 TL. Bunun kurumlar için nasıl büyük bir avantaj ve kazanç olduğu tartışılmaz. Çok yüksek baskı kapa-sitesine sahip kurumlar için RIPS olarak adlandır-dığımız yazıcı serimizden örnek vermek gerekirse ilk alımdaki mürekkep poşetleriyle 75.000 sayfa baskı alınabiliyor. Özellikle okullar ve hastaneler için inanılmaz bir olanak.

Akıllı teknolojilerle uyum teknolojik dönüşüm-de son derece önemli. Siz şirket dışındayken dahi telefonunuzdan bağlanıp baskı alabilmelisiniz misal ki bizim ürünlerimizde bunlar mevcut. Baş-ka bir çözümden örnek vermek gerekirse Epson olarak sunduğumuz MOVERIO akıllı gözlüğümüz kurumların hayatını inanılmaz kolaylaştırıyor ve akıllı gözlük kullanımı giderek artacak. Bu gözlük içerisine yüklenen yazılıma bağlı olarak her sektör için uygun ve direk özel çözüm üretmekte. Mese-la otomotiv sektöründe bir fabrikada olduğunuzu düşünün ve test aşamasında motorda bozukluk

Dönüşüme Ne Kadar Hazırsınız?

sektörden

var. Yüzlerce sayfalık kullanım ya da tamir kitapçı-ğını araştırmak yerine MOVERIO BT-200 sayesinde arızanın nerede olduğunu ve nasıl düzeltileceğiniz direk saptayabiliyorsunuz çünkü gözlüğü takıp mo-tora baktığınızda her şey anında ekrana geliyor. Bu da zamandan büyük tasarruf ve iş akışında verimlilik artışı demek.

Kurumlarda Bilgi Teknolojileri dönüşümüne belki de bire bir örnek teşkil edebilecek başka bir çözüme uzanırsak akıllı projeksiyon ve tahta sistemleri-miz diyebiliriz. Bizler okul çağındayken kara tahta ve tebeşir vardı, sonrasında beyaz tahta ve keçeli boardmarker kalemler. Şimdi ise akıllı tahtalar ve bunu sağlayan projeksiyon çözümleri devrede. Epson olarak projeksiyon tarafında dünya lideriyiz ve Tür-kiye’de de en geniş ürün gamına sahibiz. Son yıllarda yaygınlığını arttırdığımız diğer bir ürün grubu da etiket yazıcılar. Özellikle renkli etiket yazıcılarımız az adette, çok çeşitli, değişkenli ürün etiketlerini matbaaya gerek kalmadan alabilme-ye olanak sağlıyor. Ayrıca elde kullanılabilen ya da bilgisayar bağlantılı etiket yazıcılarımız fosforlu, ütüyle transfer yapılabilen, floresanlı, şeffaf ve hatta kurdele üzerine farklı baskılar alınabilen etiketler üretebiliyor.

Ahmet GÜRLEEpson Türkiye Müşteri Hizmetleri Müdürü

Page 24: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

Fortinet’in raporuna göre 2016 Yaz Olimpiyatlarına ev sahipliği yapan Brezilya’da sanal tehditler artarken eski saldırı teknikleri güncellenmiş

şekilde yeniden ortaya çıkıyor.

özel haber

24

Fortinet’in yayınladığı FortiGuard Labs siber tehdit dünyası global raporunda bugün başlayan ve 21 Ağustos’a kadar sürecek Rio 2016 Olimpiyat Oyunları nedeniyle Brezilya’da artan siber tehditler konusunda uyarılarda bulundu.

Konuyla ilgili raporda öne çıkan noktalar şunlar: 2016 Yaz Olim-piyatlarına ev sahipliği yapan Brezilya’da artan sanal tehditlere atıfta bulunan rapor, bu saldırılara neden önem verilmesi gerektiğine dikkat çekti.

E-dolandırıcılığın en fazla yaşan-dığı ülkeler ve dünya genelinde en çok görülen malware’ler, botnetler ve exploit kitler açıklandı.

Sistemlere gerçekleştirdikleri saldırılarda siber saldırganlara yardımcı olan “Davranış Karıştır-ma” olarak isimlendirilen sofistike bir metodun detayları açıklandı.

2016 yılının Nisan, Mayıs ve Ha-ziran aylarına ait telemetri verile-rinin alt kümesinin temel alındığı analizlerde kullanılan tehdit

verileri paylaşıldı.

Raporda yer alan riskler ve tehdit-ler, FortiGuard’ın endüstri lideri tehdit verileri, araştırmaları ve analizleri kullanılarak resmedildi. FortiGuard Labs, 280 binden fazla müşteriyi her gün korumak için dünya genelinde iki milyondan fazla sensörden topladığı verileri kullanıyor.

Brezilya’da sanal saldırılar artıyor

Rapora göre Brezilya’da domain

Olimpiyat Oyunları, Brezilya’da Sanal Saldırıları Artırdı

Süleyman [email protected]

Page 25: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

25

isimleri veya URL’ler üzerinden gerçekleştirilen kötü amaçlı ve kimlik avı saldırılarının hacminde artış yaşanıyor. Raporda yer alan dört kategorinin üçünde Haziran ayında yaşanan artış global artı-şın üzerinde. En fazla artış oranı %83’lük artışla kötü amaçlı URL kategorisinde görüldü. Bu katego-ride dünya ortalaması %16.

Olimpiyat oyunları süresince siber saldırıların görülmesi yeni bir şey değil. Fortinet FortiGuard Labs araştırmasına göre Olimpi-yat odaklı saldırılardaki artışın başlangıcı 2004 Yunanistan Yaz Olimpiyatları’na kadar gidiyor.

Eski tehditler yeniden ortaya çıktı Fortinet FortiGuard Labs araştır-masından çıkan sonuca göre Con-ficker ve fidye yazılımlar gibi eski tehditler güncellenmiş şekilde yeniden ortaya çıkıyor. Fortinet’in telemetri verileri ve araştırması en yaygın saldırı metotları olarak da e-postalar ile kimlik avı ve kötü amaçlı internet sayfalarını gös-terdi.

Gelişmiş Tehdit Tekniği

“Davranış Karıştırma”: Sistemlere giren saldırganlara yardım eden ve sofistike bir metot olan bu tekni-ğin kullanılmasında artış yaşanı-yor. Davranış karıştırma tekniği siber suçluların ele geçirdikleri ağlara karışmasını sağlıyor. Örne-ğin kurumsal bir ağda saldırgan tespit edilmemek için bir çalışan gibi davranabiliyor. Bu saklanma tekniğinin artması tespit edilmeyi engelleyecek potansiyel taşıyor. Yeni araçların geliştirilmesi ile Fortinet bu tür saldırıların daha fazla görülebileceği uyarısında da bulunuyor.

Kimlik Avı

FortiGuard Labs’ın kimlik avı amacıyla kullanılan domain isim-

leri ve URL’leri ile ilgili verilerine göre kimlik avı aktivitesi Ni-san’dan Haziran ayına kadar geçen sürede %76’lık bir artış gösterdi. Buna ek olarak e-posta ile gerçek-leştirilen kimlik avı saldırılarında 2016 yılının 2. çeyreğinde en fazla artış Tokelau, Brezilya, Kolombiya, Rusya ve Hindistan’da görüldü. Ayrıca benzer domainler (nefflix – netflix gibi) ile saldırı da hala oldukça yüksek. Yine FortiGuard’a göre büyük finansal kurumların isimleri de kimlik avı saldırıla-rını amaçlayan domain isimleri ve URL’lerinin bir parçası olarak kullanılıyor.

Exploit Kitler

Fidye yazılımları yerleştirmek için kullanılan kötü amaçlı URL’ler ile birlikte JavaScript tabanlı Explo-it Kitler’de (EKs) artış görülüyor. Angler’dan FortiGuard’in top 10 exploit kitleri listesinde sürekli görünen Fiesta ve Neutrino’na doğru bir değişim yaşanıyor.

Gelişmiş Malware

Son üç ay içerisinde global çap-

ta en fazla görülen malware JS/Nemucod ailesi. Bu aile şu an en çok görülen fidye yazılım indiricisi durumunda.

Veri Sızması - Botnet Göstergeleri

FortiGuard’ın tehdit telemetrisi, botnet aktivitesinin arttığını da or-taya koyuyor. Locky ve Cryptowall ile gerçekleştirilen fidye yazılım botnet aktivitesi, top 10 listesinde öne çıkan saldırılardan.

Konuyla ilgili açıklama yapan For-tinet Bölge Direktörü Derya Aksoy, “Teknolojideki yenilikler, yeni IoT cihazlar, mevzuat baskıları ve glo-bal çapta siber güvenlik alanında uzman eksikliği saldırıları artırıyor. Tüm bunlar global siyasi olaylar ile bir araya geldiğinde durum daha karmaşık hal alıyor. Karmaşıklık ise güvenliğin düşmanıdır. Sadece uç-tan uca güvenlik çözümleri kurmak yeterli değil. Kurumların gelişmiş tehditlere karşı birleşik ve hızlı yanıt vermeleri için çözümler ara-sında doğrudan iletişimi mümkün kılan Security Fabric stratejisini uygulamaları gerekiyor.” dedi.

Page 26: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

telekom

Türkiye Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü 83,1 Milyar TL

Büyüklüğe UlaştıTÜBİSAD “Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü 2015 Yılı Pazar Verileri”

ne göre sektör, bir önceki yıla oranla TL bazında yüzde 18 büyümeyle 83,1 milyar TL oldu. İstihdam gücünü 113 bin kişiye çıkaran sektörün

ihracatı da 2,2 milyar TL'ye ulaştı.

Bilişim Sanayicileri Der-neği (TÜBİSAD), 2015 yılı “Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü Pazar Verileri”ni açıkladı. Bilgi

Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, TÜBİSAD Başkanı Kübra Erman Karaca, Context CEO’su Howard Davies ve TOBB Telekomünikasyon Meclisi Başkanı Yusuf Ata Arıak’ın açılış konuşmalarını gerçekleştirdiği toplantıda proje danışmanı Deloitte Türkiye’nin Ortağı Tolga Yaveroğlu

bir konuşma yaptı. TÜBİSAD Bilgi Merkezi Komisyonu Başkanı Mus-tafa Çağan da araştırma detayları hakkında bilgi verdi.

Toplantının açılış konuşmasını ya-pan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Baş-kanı Kübra Erman Karaca, “Bilgi ve İletişim teknolojileri Sektör Verileri” çalışmasının her yıl daha önemli hale geldiğini belirterek sektör hak-kındaki değerlendirmelerini paylaş-tı. Sektörün Türk Lirası bazındaki büyümesinin sevindirici olmasının

yanı sıra Türk Lirasındaki değer kaybının etkisi dikkate alındığında beklenen büyümenin gerçekleşme-diğini, döviz kurlarındaki hareket-lilik, yaşanılan iki seçim atmos-feri, makroekonomik zorluklar ve ülkemizin jeopolitik konumundan kaynaklanan sorunların büyümede etkili olduğunu belirtti. Özellikle kamu projelerindeki ve yatırımla-rındaki ertelemenin de önemli et-kisini vurguladı. Yazılım ve ihracat tarafındaki büyümenin sevindirici olduğunu, önümüzdeki dönemde

Mustafa [email protected]

özel haber

26

Page 27: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

sıklıkla gündemde olacak dijital dönüşüm, endüstri 4.0, nesnelerin interneti gibi konuların gerek katma değerli ürünlerde gerek mobil ürün-lerde etkin olacağı, bu açıdan; hem yazılım geliştirme hem de hizmet tarafında büyümeye olumlu etki edeceğini vurguladı. Karaca, Sektö-rün arzu edilen büyüme rakamlarını yakalayabilmesi için bütüncül bir siyasi sahiplenmenin şart olduğunu belirterek sektörün ihtiyacı olan ni-telikli işgücünün sağlanması için de bir an önce önlem alınması gerekti-ğini belirterek şöyle devam etti:

“2015 yılı kurumların, hızlı geli-şen teknolojiyi ve dijital dönüşüm stratejilerini konuştukları ve bunları planladıkları bir yıl oldu. 2016’nın ise bu stratejileri uygulamaya geçir-dikleri ve daha somut adım attıkları bir yıl olmasını bekliyoruz.

2016 yılında hükümetin 64’üncü ey-lem planında BT endüstrisini direk ilgilendiren başlıkların yer alması oldukça sevindiriciydi. Yaklaşık 216 maddenin 40’ına yakını BT dünya-sıyla ilgili. Sektörümüze çok önemli bir ivme katacağına inandığımız bu maddelerin yeni hükümet döne-minde de dikkate alınarak, hayata geçirileceği bir sürecin yaşanmasını diliyoruz. Bu konuda üzerimize dü-şen görevi yerine getireceğiz”.

Dünya’daki en büyük BT Distri-bütör veri ağını inceliyoruz

CONTEXT Türkiye Ülke Müdürü Erol Kuseyri, çoğunluğunu TÜBİ-SAD üyesi Bilişim Sektörü Donanım Distribütörlerinin oluşturduğu CONTEXT Türkiye Paneli’nin, 2015 yılında 11 öncü distribütörle 3.2 milyar dolarlık satış gerçekleştirdi-ğini belirterek şunları söyledi: “Tür-kiye’de BT Donanım sektörünün yüzde 85’ini reel veriyle ölçebiliyo-ruz. EMEA bölgesinde bu oranımız yüzde 90 civarında. Dünya’daki en büyük BT Distribütör veri ağı tara-fımızca işleniyor ve müşterilerimize

bu verileri hızlı bir şekilde sunuyo-ruz. Reel verinin karar mekanizma-larında ne derece önemli olduğunu, 2016 ile yoğunlaşan global dalga-lanmalarla çok net anlamış olduk. Şirket hedeflerinin artık klasik yöntemlerle öngörülemeyeceğini, şirketlerdeki karar mercilerinin bu durumlara göre hedeflerini sürekli revize ettiği görüyoruz”. Burada da hızlı ve doğru bir şekilde yorum-lanan verilerin, şirketlerde fark yarattığını” belirten Erol Kuseyri “Proje ortağı Distribütörlerimize ve müşterilerimize sunduğumuz hiz-metlerle firmaların bu süreçlerine destek oluyoruz.” diye ekledi.

Sektör Büyüklüğü Çalışma Grubu Proje Ortağı TOBB Telekomüni-kasyon Meclisi’nin Başkanı Yusuf Ata Arıak ise “Daha önceki yıllarda Ülkemizde Bilgi ve İletişim Tekno-lojileri (BiT) sektörünün büyüklüğü hakkında farklı kurum ve kuruluşlar tarafından her yıl çeşitli çalışma-ların yapıldığını ve kamuoyu ile paylaşıldığını hatırlıyorsunuzdur. Ancak gerek bu çalışmalarda kulla-nılan verilerin farklılığı, gerekse de sektör kapsamı konusundaki farklı yaklaşımlar nedeni ile birbirinden farklı sonuçların ortaya çıktığına şahit oluyorduk. Ortada paylaşılan rakamlar hem ülkemiz için tek, doğru ve geçerli verilere ulaşmamızı engelliyor hem de dünya standartla-

rında karşılaştırma yapmamız konu-sunda sıkıntılara neden oluyordu.Bu soruna çözüm bulmak için 2013 yılında TOBB Telekomünikasyon Meclisi çatısı altında bir “Sektör Büyüklüğü Çalışma Grubu” kurduk ve tüm paydaşların katılımıyla çalış-malar yürüttük. Meclis üyelerinden katkı sağlamak isteyenlerin yanı sıra, daha önce bu konuda çalış-ma yapmış TÜBİSAD ve Kalkınma Bakanlığı’nı da bu gruba davet ettik. TOBB, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜİK den temsilciler de katkı sağladılar. Emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür ediyoruz. ”

Bilgi Merkezi projesi tamamlandı

Beşincisi tamamlanan Bilgi Merkezi projesinin bu sene de bir parçası ol-maktan çok mutlu olduklarını ifade eden Deloitte Türkiye’nin Ortağı Tolga Yaveroğlu, pazardaki yüzde 18 oranındaki büyümenin her ne kadar sevindirici olsa da bu büyümenin neredeyse yarısının döviz kuru artışından kaynaklandığını belirt-ti. Yaveroğlu, “Sektördeki nitelikli işgücü açığını gidermeye ve iç pazar talebini arttırmaya yönelik girişim-lere önem vermeye devam etmemiz gerekiyor. Özellikle son dönemde Türk Lirasındaki değer kaybını, bilişim şirketlerimiz hizmet ihracatı yönünde bir fırsat olarak değerlen-dirmelidirler” şeklinde konuştu.

27

Page 28: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

28

Dijital 2.0 Konferansı, düşünce kuruluşu GelecekHane’nin liderliğinde çok sayıda katılımcı ile Sabancı Center’da gerçekleştirildi. Alanında uzman

konuşmacıların katıldığı konferansta iş dünyasında yapay zeka kullanımı, sanayinin dijitalleşmesi, büyük veri uygulamaları ve veri görselleştirme

üzerine dikkat çekici konuşma ve sunumlar yapıldı. İş dünyasının dijitalleşmesi sürecinde, gelecekte kullanılması beklenen teknolojiler

üzerinde duruldu. GelecekHane Kurucusu ve CEO’su Halil Aksu, gelecekte güçlü ve başarılı olmak isteyen şirket, kurum ve ülkelerin mutlaka bir yapay

zekâ stratejisi olması gerektiğine dikkat çekti.

Yapay Zeka Stratejiniz Yoksa Bir Daha Düşünün!

İş dünyasında dijital dönü-şümü inceleyen Dijital 2.0 Konferansı, çok sayıda ta-kipçinin katılımıyla Sabancı Center’da gerçekleştirildi.

Düşünce kuruluşu GelecekHa-

ne’nin düzenlediği konferansta ya-pay zeka, derin öğrenme, görüntü işleme, veri yönetimi ve görsel-leştirmesi gibi konular masaya yatırıldı. GelecekHane’nin Kurucu-su ve CEO’su Halil Aksu’nun açılış

konuşmasıyla başlayan konferans-ta yapay zekânın iş hayatını nasıl dönüştüreceği ve konudaki trend-ler üzerinde duruldu.

GE Digital Genel Müdürü Uygar

özel haber

Mustafa [email protected]

Page 29: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

29

Doyuran endüstrinin dijitalleşme-sinden ve yüzyılı aşkın bir süredir enerji, ulaşım, havacılık, sağlık, petrol ve gaz iş kollarında faali-yet gösteren GE’nin endüstriyel interneti kullanarak sağladığı yeni faydalardan bahsetti. Dijital endüstrinin tam güç ilerlediğini belirten Doyuran şu şekilde devam etti: “Endüstriyel internet bir ter-cih değil, hayatta kalmak için bir zorunluluk haline geldi.” Endüst-riyel internetin kullanım alanla-rından örnekler sunan Doyuran bu sayede önemli derecede tasarruf sağlayabildiklerini, sistemlerinin çok daha verimli bir hale getirebil-diklerini belirtti.

Kurumsal iş yazılımları konusun-da lider şirketlerden SAP Türki-ye’yi temsilen sunum yapan Uğur Candan ise hisseden, öğrenen ve aksiyon alan sistemler geliştirdik-lerini ama bu akıllı sistemlerde kilit rolü oynayanın sayılar değil insanlar olduğunu belirtti ve söz-lerine şöyle devam etti: “Karakter analizi büyük verinin çok önemli bir parçası”. Türkiye’nin en büyük kurumsal yazılım şirketlerinden biri olan Etiya şirket yöneticisi Ali Durmuş yapay zekâ çalışmalarının belli alanlarda insandan daha akıl-lı sistem arayışıyla ortaya çıktığını belirtti. Çemberin daraldığını vur-gulayan Durmuş örnekler sunarak gelecek öngörülerini anlattı.

Veri yönetimi ve büyük veri ana-litiği konusunda faaliyet gösteren Teradata şirketi temsilcisi Can Yurtseven gerçek zamanlı analitik uygulamalara dikkat çekti. Günü-müzde geliştirilen birçok projenin gerçek zamanlı analitik teknoloji-leri üzerine kurulduğunu belirtti. HPE Software yöneticisi İsmail Cingil, dijital gezegenin logaritmik bir büyüme içerisinde olduğuna değinerek şöyle devam etti: “Yeni iş modellerinin yakıtı veri ola-caktır.” Qlikview Türkiye temsil-cisi Emre Çabuk ise iş raporlama

sistemlerinin tarihinden bahsetti ve günümüzdeki uygulamalar sayesinde son kullanıcının veriyi analiz ederek çözümlere kolayca ulaşabildiğini dile getirdi.

Konferansın ikinci bölümün-de yapay zekâ, insan-bilgisayar etkileşimi, veri görselleştirme, görüntü işleme gibi konularda Türkiye’den girişimlere yer verildi. Verite Analytics kurucusu Özgür Özlük herkesin şehirde yaşamak istemesinin sorun teşkil ettiğini, bu nedenle akıllı şehirlerin çok önemli olduğuna değindi ve akıllı şehir uygulamalarından örnekler vererek sokakların akıllanınca hayatımızın kolaylaşacağını ve önemli tasarruflar sağlayacağımı-zı belirtti. Cogito Labs kurucusu Samet Kütük insan-bilgisayar etkileşimi ile ilgili heyecan verici gelişmeler olduğunu vurguladı. Örnek olarak tıbbi uygulamaları gösteren Kütük bu teknolojilerin kompaktlaşarak evde kullanımının mümkün olabileceğini dile getirdi. Beyinle ilgili hastalıkların tedavi-sini evde yapabilecek uygulamalar üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Yapay zekâ çalışmaları yapan Miletos şirketi kurucusu Berkin Malkoç yapay zekâ yazılımlarının kendi kendine öğrenmeyi sağla-

yarak derin öğrenme kavramını ortaya çıkardığını belirtti ve yapay zekânın vaatlerini gerçekleştirme-sinde derin öğrenmenin önemine vurgu yaptı. Ankara’dan bir giri-şim olan OpenZeka şirketi kurucu-su Ferhat Kurt yapay zekâ uygu-lamalarındaki başarının artışının derin öğrenme algoritmalarının gelişmesine dayandığını belirterek yapısal olmayan veri analizinde derin öğrenme algoritmaları kul-landıklarını belirtti.

Sabancı Üniversitesi öğretim üye-leri Selçuk Artut (Filika Tasarım), Prof. Dr. Aytül Erçil (Vispera) ve Dr. Selim Balcısoy (VisioThink) yaptıkları sunumlarda iş girişim-lerinde insan-bilgisayar etkileşi-mini nasıl kullandıklarını anlattı. Konuşmacılar veri görselleştirme, görüntü işleme ve coğrafi iş zekâsı konularına değindi.

Konferansın kapanış konuşması-nı yapan Halil Aksu, Türkiye’deki şirketlerde yapay zekâya odakla-nan bir bölümle karşılaşmadığını belirtti ve şöyle devam etti: “Yapı-lan çalışmalar gösteriyor ki yakın gelecekte yapay zekâ algoritmaları tüm sektörleri etkileyecek. Bu nedenle şirketlerin, kurumların ve ülkelerin yapay zekâ stratejilerini oluşturması gerekmektedir.”

Page 30: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

McAfee Labs tarafın-dan hazırlanan rapo-ra göre: mobil video akışı, sağlık gözetimi ve seyahat planlama

gibi kullanıcı hizmetleri için tasarlan-mış 21 uygulamanın 5000’den fazla sürümünde bu tür kötücül davranışlar tespit etti. Bu uygulamalardaki yazı-lım güncellemelerinin düzenli olarak

yapılmaması eski sürümlerin kötücül niyetli faaliyetlerde kullanılması riski-ni arttırıyor. Yıllardır yaygın bir şekil-de teorik tehdit olarak düşünülen tu-zaklı mobil uygulamalar, mobil işletim sistemlerine özgü uygulamalar arası iletişim özelliklerini kullanarak zararlı işlemler gerçekleştiriyorlar. Bu tür işletim sistemleri kum havuzlarında uygulamaları izole etmek, becerilerini

kısıtlamak ve granüler seviyede sahip oldukları izinleri kumanda etmek için pek çok farklı teknik kullanıyor. Mobil platformlarda uygulamaların kum havuzu sınırları üzerinden birbirle-riyle iletişime geçebilmesi için çeşitli yöntemler mevcut. Tuzaklı uygula-malar birlikte çalışarak uygulamalar arası becerileri kötü niyetli amaçlara hizmet verecek şekilde kullanabiliyor.

Geçtiğimiz günlerde yayınlan tehdit raporuna göre: siber suçluların iki veya daha fazla uygulamayı manipüle ederek kullanıcı verilerinin istismarı,

dosyaların incelenmesi, sahte SMS mesajlarının gönderilmesi, kullanıcı rızası olmadan farklı uygulamaların yüklenmesi ve sunucuları kontrol etmek için kullanıcı konumunun gönderilmesi gibi işlemleri nasıl gerçekleştirdiklerini

ve mobil uygulamalardaki tuzakların dinamikleri gün yüzüne çıktı.

Süleyman [email protected]

Yeni Mobil Uygulamalardaki Tuzaklar Artıyor

özel haber

30

Page 31: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

McAfee Labs mobil uygulamalar-daki tuzaklardan doğabilecek üç tür tehdit tespit etti:

Bilgi hırsızlığı

Hassas/gizli bilgilere erişimi olan bir uygulamanın, kasten veya iste-meden bir veya birden fazla uygu-lamayla işbirliği yapması ve cihaz sınırları dışına bilgi göndermesi.

Mali hırsızlık

Bir uygulamanın, mali işlemler gerçekleştirmek veya mali API ara-maları yapabilmek amacıyla başka bir uygulamaya bilgi göndermesi.

Hizmetin suistimali

Bir uygulamanın, sistem hizmetini kontrol altına alıp, farklı uygula-malardan komut veya bilgi alarak kötücül amaçlı işlemler gerçekleş-tirmesidir.

Mobil uygulamalardaki tuzakların oluşabilmesi için şunlara ihtiyaç vardır:

1) Erişimi kısıtlı bilgi veya hiz-metlere erişim izni olan en az bir uygulama.

2) Erişim iznine sahip olmayan ancak cihaz dışına erişimi olan bir uygulama.

3) Bu uygulamaların birbirleriyle iletişim becerisine sahip olmaları.

Bu uygulamalardan herhangi biri, veri sızması veya kötücül amaçlı kütüphanenin veya yazılım geliş-tirme setinin eklenmesi yüzünden kasten veya istemsizce işbirliği yapabiliyor. Bu tür uygulamalar,

imtiyazlara ilişkin bilgi alışverişi yapmak ve uzaktan verilen komut-lar için giriş noktası olarak kulla-nılmak üzere hangisinin optimal konumda bulunduğunu tespit etmek için ortak alan (herkesin okuyabileceği dosyalar) kullana-bilirler.

2016 yılının ilk üç aylık raporu ayrıca W32/Pinkslipbot Trojan (Qakbot, Akbot, QBot olarak da biliniyor) virüsünün geri döndü-ğünü açıklıyor. Solucan benzeri özellikleriyle ilk defa 2007 yılın-da ortaya çıkan, sisteme izinsiz erişim sağlayan ve hasar verici etkiye sahip olan bu Trojan virüsü, banka bilgileri, eposta şifrele-ri, dijital sertifika hırsızlığında kullanılan kötücül amaçlı yazılım ailesi olarak hızla ün kazanmıştı. Pinkslipbot, kötücül yazılım araş-tırmacılarının bu virüsü parçala-yarak geri mühendislik çabalarını engellemek amacıyla anti-analiz ve çok katmanlı şifreleme gibi özelliklerle donanmış olarak 2015 yılı sonlarında yeniden ortaya çıktı. Raporda, Trojan’ın oto-gün-celleme ve veri sızdırma mekaniz-ması hakkında ayrıntılı bilgilerin yanı sıra McAfee Labs sayesinde Pinkslipbot virüsü bulaşmalarını ve bilgi hırsızlığını nasıl gerçek zamanlı olarak izleyebileceğiniz anlatılıyor.

Son olarak, McAfee Labs ana akım hesaba dayalı adresleme (hashing) işlevlerinin durumunu inceliyor ve işletmelere en son çıkan, en güçlü hashing standartlarını uygulaya-rak sistemlerini bir an önce gün-cellemelerini öneriyor.

2016 İlk Çeyreğindeki Tehdit İsta-tistikleri:

Fidye yazılımlar

Düşük vasıflı suçluların da fidye yazılım siber suç çevrelerine girmeye başlamaları ile yeni fidye yazılım ör-neklerinde bu çeyrek dönemde %24 oranında artış yaşandı.

Mobil

Yeni mobil kötücül yazılım örnekleri 2016 yılı ilk çeyreğinde bir önceki döneme göre %17 oranında arttı. Toplamda mobil kötücül yazılım örneğindeki artış ise %23 oranında gerçekleşerek, son bir yıllık dönem-deki artışı %113’e taşıdı.

Mac OS’a yönelik kötücül yazılımlar

Özellikle VSearch zararlı reklam yazılımındaki artış nedeniyle Mac OS’a yönelik kötücül yazılımlar yılın ilk çeyrek döneminde hızla büyüdü. Toplam örnek sayısı son çeyrekte %68 oranında, son bir yılda ise %559 arttı.

Makro kötücül yazılım

Yeni makro kötücül yazılım örnek-lerindeki 2015 yılında %42 oranında yaşanan artış halen devam ediyor. Yeni makro kötücül yazılım türleri sosyal mühendislik aracılığıyla derle-nen bilgileri kullanan gelişmiş spam saldırılarıyla kurumsal ağlara saldır-mayı sürdürüyor.

Gamut botnet

Hacmini yaklaşık %50 oranında arttıran Gamut botnet, en etkin spam botneti oldu. Bu saldırıları hızla zengin olma vaatleri ve sahte ilaç tedariki sunuyor gibi görünüyor. En hızla yaygınlaşan spam botnet olan Kelihos ise dördüncü sıraya yerleşti.

31

Page 32: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

telekom

Teknoloji Dünyası Türkiye 5G Yol Haritasını Konuşmak Üzere Argela

5G Çalıştayında BuluştuTürk Telekom iştiraki Argela, 5G alanındaki teknolojik gelişmeler ve trendlerin

konuşulduğu ikinci 5G Çalıştayı’nı İstanbul’da gerçekleştirdi. Teknoloji dünyasının önde gelen kurumlarından isimleri bir araya getiren çalıştayda; Türkiye ve dünyada gerçekleştirilen 5G çalışmalarının yanı sıra Türkiye’de

milli ve güvenli bir 5G altyapısı kurulması adına akademi, özel sektör ve kamu kuruluşları arasında geliştirilecek iş birliklerinin önemine de dikkat çekildi.

Türk Telekom, Türki-ye’nin dijital devrimini gerçekleştirme vizyonu doğrultusunda geleceğin teknolojilerine yatırım

yapmayı sürdürüyor. Mobil gelece-ğin temelini oluşturan 5G teknolo-jileri konusunda uzun zamandır yo-ğun çalışmalar sürdüren ve 5G’nin yol haritasının çizilmesinde dünya-

da etkin rol oynayan Türk Telekom, uluslararası ölçekte de ses getiren çalışma ve etkinliklere imza atıyor.

5G standartlarının gelişiminde temel yapı taşı niteliğindeki patent başvuruları ve çözümleri ile dünya telekomünikasyon endüstrisinin ilgi odağı olan Türk Telekom iştiraki Argela da 5G alanındaki teknoloji

ve trendleri konuşmak üzere bu yıl ikincisini düzenlediği 5G Çalışta-yı’nda, Türkiye ve dünyadaki tekno-loji liderlerini İstanbul’da bir araya getirdi. Çalıştay’da; Türkiye’de milli ve güvenli bir 5G altyapısı kurul-ması adına; akademi, özel sektör ve kamu kuruluşları arasında gerçek-leştirilecek iş birliklerinin önemi de vurgulandı.

Mustafa [email protected]

özel haber

32

Page 33: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

Etkinlikte; Bilgi Teknolojileri ve İle-tişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Dr. Fatih Sayan, Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) AR-GE ve Tekno-loji Yönetimi Daire Başkanlığı’ndan Ar-Ge Direktörü Hikmet Kangal, Argela Genel Müdürü Bülent Kay-taz’ın yanı sıra Georgia Institute of Technology Öğretim Üyesi Prof. İlhan Fuat Akyıldız ve AB 5G Altyapı Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Jacques Magen da bir konuşma yaptı.

BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sa-yan: “5G vizyonu için kamu, özel sektör ve akademi olarak birlikte yürümeliyiz”

Argela 5G Çalıştayı katılımcılarına hitap eden Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Fatih Sayan: “Argela’nın düzenlediği bu etkinliği, Sayın Cumhurbaşkanı-mız ve Başbakanımızın bilgi tekno-lojileri ve iletişim alanında yerli ve milli üretime yönelik vizyonlarının kamu ve özel sektörle birlikte hayata geçirilmesi hedefinin bir parçası ola-rak görüyoruz.

Ayrıca Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Argela ve Aselsan’ın yerli ve milli iletişim teknolojileri geliştirilme-sine yönelik çalışmalarını da tebrik ediyorum” dedi. Sayan sözlerine şöyle devam etti: “5G teknolojile-rinde standartlaşma konusunda tüm dünyada yarış sürüyor. Bu teknolo-jilerin beklenenden de önce hayatı-mıza gireceğini söyleyebiliriz. Ülke olarak bu alanda söz sahibi olmalı; 5G vizyonu için kamu, özel sektör ve akademi olarak birlikte yürümeli ve Ar-Ge ve yerli üretim çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırmalıyız. Konuyla ilgili akademisyenler, bakanlıklar, genel müdürlükler, işletmeciler ve te-darikçilerle birlikte 5G TR Forumu’nu kurduk. Ülke olarak ürün geliştir-meye odaklanarak, 5G’ye yerli milli yazılım ve donanımla ulaşacağız.”

Argela Genel Müdürü Bülent Kaytaz, “5G için temel yapıtaşı niteliğinde olan ‘Programlanabilir Ağ’ konsepti-ne uyumlu teknolojileri geliştiriyo-ruz.” Argela’nın 5G alanındaki Ar-Ge çalışmalarına devam ettiğini ve son olarak ON.Lab konsorsiyumuna katıldığını belirten Argela Genel Müdürü Bülent Kaytaz, “Teleko-münikasyon ağlarının akıllandığı bu dönemde 5G için temel yapıtaşı niteliğinde olan ve bizim de vizyon olarak belirlediğimiz ‘Programlana-bilir Ağ’ konseptine uyumlu tekno-lojileri geliştirmeye başladık. Diğer taraftan uzun zamandır üzerinde ça-lıştığımız çözümlerimiz de mevcut. Bunlardan biri, 5G teknolojileri için ölçeklenebilir ve esnek mimarisiyle geleceğin mobil iletişim ihtiyaçları için yüksek kapasiteli, kişiselleştiril-miş ağ ve hizmet çözümleri sunul-masına olanak sağlayan çözümümüz ProgRAN’dır. ProgRAN için bugüne kadar 12 uluslararası patent başvu-rusunda bulunduk; yeni başvurular-la patent sayımızı kısa zaman içinde artırmayı planlıyoruz. Diğer taraftan ülkemizin yazılım ve teknoloji ko-nusunda milli çözümlerle ilerlemesi konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yerli ve milli teknoloji altyapısı geliştirilmesi konusunda devlet kademelerindeki yetkililerin de iradesinin tam olduğunu görü-yoruz. Hep birlikte milli teknoloji altyapısını hedeflenen noktaya geti-receğiz” dedi.

Argela, “Open Network Laba-rotories” (ON.Lab) Konsorsiyu-mu’na katıldı

5G standartlarının oluşumuna aktif katkıda bulunmak için çalışmaları-na tüm hızıyla devam eden Argela, dünyada ve Türkiye’de bu konuda çalışan kamu, özel sektör ve üni-versiteler ile yakın işbirliği içinde çalışıyor. Bu kapsamda, çalıştayda Argela’nın ON.Lab ile yaptığı işbir-

liği çalışmaları hakkında da bilgi verildi. On.Lab Konsorsiyumu, farklı boyutlarda ağlar ve uygulamalar için Yazılım Tabanlı Ağlar (SDN) ve Ağ Fonksiyonlarını Sanallaştırma (NFV) bazlı araçlar ve platformlar geliştiri-yor. Argela çözümleriyle ON.Lab’ın iki büyük projesinde (ONOS – Açık Ağlar Yönetim Sistemi ve CORD - Veri Merkezi Mimarisi Yeniden Yapılandırılmış Merkez Ofisi) aktif olarak rol alıyor.

Argela ProgRAN ürününü, 5G kuru-lumu için SDN ve NFV bazlı bir plat-form olan M-CORD projesine enteg-re ediyor. ProgRAN entegre edilmiş M-CORD Haziran 2016’da hazır olacak ve Argela, Çin’de gerçekleşe-cek olan Mobil Dünya Kongresi’nde diğer iş ortaklarının da katılımıyla ortak bir demo gerçekleştirecek.

4.5G’den 5G’ye geçiş, Yerli Sa-nayinin Önemi ve 5G alanında Türkiye ve dünyadaki yenilikler

Argela 5G Çalıştayı’nda Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkan-lığı’ndan AR-GE Direktörü Hikmet Kangal da “4.5G’den 5G’ye Geçiş ve Yerli Sanayinin Önemi” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Etkinlikte ayrıca Georgia Institute of Techno-logy Öğretim Üyesi Prof. İlhan Fuat Akyıldız, “5G Teknolojilerindeki Gelişmeler” başlıklı bir konuşma yaparken, Argela Ar-Ge, Teknoloji ve İnovasyon Merkezi Başkanı Dr. Metin Balcı da “Argela 5G Çalışmala-rı” hakkında katılımcılara bilgi verdi. Çalıştay kapsamında Argela’nın 5G’yi etkinleştiren teknolojiler çerçevesinde geliştirdiği Programla-nabilir Radyo Erişim Ağları, Yazılım Tanımlı Ağlar & Network Fonksi-yonlarının Sanallaştırılması ve Yazı-lım Tanımlı Ağlar Tabanlı Kurumsal Ağ Çözümü ürünlerinin demoları da yapıldı.

33

Page 34: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

34 35

Şirketler İçin Başarının Anahtarı: Dijital Dönüşüm

Yapılan araştırmalara göre, şirketlerin yüzde 45’i henüz büyük veriden faydalanmıyor, yüzde 40’ı ise mobil çalışma çözümlerini iş

süreçlerine entegre etmiyor.

kapak konusu

Page 35: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

34 35

Y apılan araştırmalarda, iş yerlerindeki dijitalleşme oranlarını ve dijital dönü-şümün önündeki engelleri araştırılmış durumda.

Araştırmaya dair yayımlanan rapo-run ilgi çeken sonuçlarından biri, iş süreçlerinin yüzde 55’inin hala kağıt belgeler üzerinden gerçekleştiğini gösteriyor.

Xerox; Amerika, Kanada, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Fransa, Alman-ya ve Birleşik Krallık’ta şirketlerin IT departmanlarından 600 yetkili ile gö-rüşerek iş yerlerindeki kağıt kullanım oranlarını, sebeplerini ve çözüm yolla-rını konu alan bir araştırma yapmıştı. Araştırma ile elde edilen bulgular son derece dikkat çekici sonuçlar ortaya koyuyor.

Şirketlerin yüzde 50’sinden fazla-sı iş süreçlerini kağıt dokümanlar ile yönetiyor

Günlük yaşamda teknolojinin önemli bir yer tutuyor oluşu dijital bir çağın içinde olduğumuzu düşündürüyor. Ancak iş yaşamı özelinde bakıldığın-da aynı kanıya varmak mümkün değil. Şirketlerin yüzde 37’si mevcut bir sos-yal medya stratejisine sahip değilken; yüzde 40’ı henüz mobil çalışma çö-zümlerini iş süreçlerine entegre etmiş değil. Aynı zamanda şirketlerin yüzde 45’i iş ve sektör analizlerinde büyük veriden faydalanmıyor.

İş süreçlerini otomatikleştirmek hala yapılacaklar listesinde

Araştırmaya katılanların yüzde 71’i iş süreçleri otomasyonunu sağlama-nın planları arasında bulunduğunu; ancak henüz gerçekleştirmediklerini söylüyor. Katılımcıların 3’te 2’si iki yıl içinde dijital şirketlerde çalışıyor ola-caklarını ve kağıt dokümanlara dayalı iş süreçlerinin yüzde 10’un altında kalacağını öngörüyor.

Page 36: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

36

Avşar Ö[email protected]

Kağıt bazlı iş süreçlerinin en yaygın olduğu alan finans sektörü olarak öne çıkıyor. Finans firma-larının yüzde 62’si işlerinde ço-ğunlukla basılı doküman kullanı-yor. Kamu sektöründe ise bu oran yüzde 55 olarak görünüyor. Tüm iş süreçlerini kağıt dokümanlar ile yürüten finans firmalarının oranı ise yüzde 17. Araştırma katılımcıları öngördükleri gibi iki yıl içinde dijital dönüşümü sağ-layabilirse, bugün yüzde 55 olan kağıt doküman kullanan şirket-lerin oranı 2018’de yüzde 37’ye düşecek.

Şirketler hala yılda yüzbinler-ce sayfa baskı alıyor

Büyük şirketlerin yılda yüz binler-ce sayfa baskı aldığını göz önünde bulundurunca baskı analizlerinin ve bu analizler doğrultusunda geliştirilecek stratejilerin önemi ortaya çıkıyor. Günümüzde çoğu doküman bilgisayar, tablet veya akıllı telefonlar gibi cihazlarda oluşturuluyor. Bu cihazlar aynı zamanda yüksek depolama alan-

larına ve paylaşım olanaklarına sahip. Buna rağmen oluşturulan dokümanların önemli bir mikta-rının baskısı alınıyor. Baskı analiz uygulamaları ile bu yüksek baskı miktarlarının sebebini belirleme-mek, yüksek baskı hacimlerine bir çözüm üretmeyi de imkansız kılıyor.

Baskı analiz araçlarının kul-lanılması ile dijital dönüşüme katkı sağlayacak çözümler orta-ya çıkarılabilir ve gereksiz baskı işlemlerinin önüne geçilebilir. Analizler sonucu elde edilecek veriler yöneticilerin tahminleri veya içgüdülerinin aksine son derece güvenilirdir ve uygulandığı takdirde sonuç getirir.

Baskı analizleri uzman yazı-lım ve kişilerce yapılmıyor

Araştırma kapsamında analiz edi-len bir firmada her ay 72 bin sayfa dokümanının eğitim amaçlı bas-tırıldığı ve eğitim sonunda da bu dokümanların yüzde 80’inin çöpe atıldığı ortaya çıkıyor. İnceleme-

ler sonucunda firmanın dijital bir dönüşüm yaşamasının önüne set çeken unsurlar tam olarak belirle-niyor, kısa vadede kağıtım kulla-nım miktarları yarı yarıya azaltı-lıyor ve sonuç getirecek çözümler tanımlanıyor.

Araştırma katılımcılarının yüz-de 45’inin baskı analiz araçlarını neden kullanmadığı da böylelikle ortaya çıkıyor. “İşe yarar” bir baskı analiz aracı yalnızca baskı sayısı ve rengini göstermez; aynı zaman-da kimin neyi ve neden bastırdığı-nı da ayrıntılı olarak ortaya koyar. Xerox uzmanları bu konuda kendi geliştirdikleri Xerox Dijital Alter-natifler, Xerox Baskı Farkındalık Aracı gibi uygulamaların kullanıl-masını öneriyor. Baskı verilerinin uzman ellerde analiz edilmesi de Xerox uzmanlarına göre doğru tahminlerin ortaya konmasına ve işe yarar stratejilerin belirlenme-sini sağlıyor.

Şirketlerde dijitalleşme için çalışan yeteneklerinin gelişti-rilmesi şart

Türkiye’de gerçekleştirilen dijital-leşme araştırmasına göre, şirket yöneticileri yüzde 55’i aşkın oran-da, çalışanların beceri ve yeterli-liklerinin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Çıkan sonuca göre, İnovatif konuların hayata geçiri-lebilmesi için çalışanlara gerek-li hareket alanının bırakılması gerekiyor.

Dijital dönüşüm projeleri çalışan yeteneklerinin geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Araştırmaya farklı sektörlerde görev yapan, kurum-larının BT ve yazılım satın alma-larında direkt ya da dolaylı rol alan 100’e yakın yönetici katılmış durumda.

kapak konusu

Page 37: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

37

Araştırmaya göre dijitalleşme yo-lunda çalışanların karşılaştığı en büyük güçlüğün ‘uygun becerilerin gelişimi ve çalışanların yeterliliği’ olduğu ortaya çıkıyor, “Yönetici-ler yüzde 55,6 oranında çalışan-ların beceri ve yeterliliklerinin geliştirilmesi gerektiği görüşünde birleşiyor. Yöneticiler, yeni tek-nolojilerden tam olarak yararla-nabilmek için gereken becerilerin gelişimindeki kısıtlamaların ise yüzde 46 ile ikinci sırada bulundu-ğunu ifade ediyor. İş ortaklarının inovasyonlarını kullanırken yeni iş yapılarında oluşan boşluklar da aynı orana sahip önemli bir güçlük olarak öne çıkıyor.

İnovatif konuları hayata geçirme-de yeterince özgür olmamanın ve riskleri okuyabilme becerisinden yoksunluğun da diğer güçlükler olarak sıralanıyor.

Dijitalleşmeyi gündemine almış şirketlerde, inovatif konuların hayata geçirilebilmesi için çalı-şanlara gerekli hareket alanının

bırakılması gerekiyor. Aynı şekil-de, riskleri okuyabilme becerisini kazandıracak eğitimler de önem taşıyor. Aksi durumda, yenilikçi yaklaşımdan uzak, gereksiz risk alan çalışan profili ile dijital dö-nüşümü tamamlamak zor olacak-tır.

BT becerilerine yatırım şart

Yapılan araştırmaya göre, dijital-leşme yolunda şirketlerin çalışan gelişimi için yatırım yapması gereken en önemli alan yüzde 35 ile BT becerileri. Onu yüzde 23 ile profesyonel beceriler, yüzde 18 ile veri analizi becerileri ve yüzde 11 ile iletişim ve işbirliği becerileri takip ediyor. Araştırmaya katılan yöneticilere göre en az yatırım yapılması gereken alanlar yüzde 8 ile metodolojik beceriler ve yüzde 5 ile liderlik becerileri olarak dik-kat çekiyor.

Veriye erişilebilirliğin kritik önem taşıdığı bir dönemdeyiz. En kolay anlatımı ile telefonlar sadece

konuşmak için değil, internette alışveriş yapmak, bankacılık hiz-metleri, sosyalleşmek gibi birçok nedenle kullanılıyor. Bu durumu iş dünyasına uyarladığımızda; uygulamaların ve verilerin oldu-ğu veri merkezlerinin tamamının korunması ve erişilebilir olması kaçınılmaz oluyor. Veeam’in 25 ülkede 1140 kıdemli IT yönetici-sinin katılımı ile hazırladığı 2016 Erişilebilirlik Raporu, şirketlerin yatırım stratejisi ve psikoloji-si hakkında kapsamlı ipuçları sunuyor. Rapor; CIO’ların yüzde 84’ünün “Biz dönüşüm gerektiği-ni biliyoruz. Fakat bizim yaptığı-mız yatırım ve gitmemiz gereken yer arasında büyük bir uçurum var. Bunu kapatabilmek için sürekli yatırım yapmamız gereki-yor.” dediğini gösteriyor.

Tüm bu araştırma sonuçlarına bakıldığında veri merkezinin sadece olağan üstü durumlar-da kullanılan bir yapı olmaktan çıktığını, süreklilik - iş devam-lılığı tarafına doğru bir misyon üstlendiğini belirten Ozan İnan dijital trasformasyonda, piyasa yapıcı firmaların CAMMS strate-jisini – Cloud (bulut), Analitics (analitik), Mobile (Mobil), Social (sosyal ağlar) ve Security (gü-venlik)- benimseyeceğinin altını çiziyor. Dijital dönüşüm, geleceğe hazır olmak isteyen her şirke-tin odağında olması gereken bir konu. Objektif şirketlerin yaptığı araştırmalar, önümüzdeki yıllar için firmaların CAMSS stratejisini benimsemeleri gerektiğini ortaya koyuyor. Türkiye’de herhangi bir alada kriz çıkma ihtimali herhan-gi bir Avrupa ülkesine göre daha yüksek olduğu için Türk insanı teknolojiyi daha yakından takip ediyor ve olası durumlara karşı önceden önlem almaya çalışıyor.

Page 38: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

38 39

Akıllı telefonlar ve bil-gisayarlar hayatımızda gittikçe önemli bir yer alıyor ve nasıl mesaj-laştığımızı, konuştuğu-

muzu, çalıştığımızı, öğrendiğimizi, okuduğumuzu, alışveriş yaptığımızı ve gezdiğimizi etkiliyor. Modern yaşamı destekleyen cihazlarımızı kullanamazsak ya da belli bilgilere ulaşamazsak ne olur? Bunlara ula-

şabilmek için ne kadar para veririz? Fidye yazılım ile donatılmış siber suçlular tam olarak bu sorulara cevap buluyorlar.

Fidye Yazılım Tam Olarak Nedir?

Fidye yazılım dolandırıcılığı başlarda sadece Rusya’da yaygın olmasına rağmen kısa sürede uluslararası bir şekilde genişledi. Binlerce kişinin fid-

ye yazılım mağduru olmasından son-ra bu kötü amaçlı yazılım kategorisi dünyada en tepeye çıktı. Windows, Mac, Linux ve Android kullanıcıları-nın tehlikede olmasıyla birlikte fidye yazılım güvenlik endüstrisinin en önemli konusu oldu.Genel terimlerle, fidye yazılım kötü niyetli yazılımlar kategorisinde bulunan ve belli bir miktar para ödemeden bilgisayara erişiminizi engelleyen bir yazılımdır.

Günlük hayatımızın neredeyse tamamını bir arada geçirdiğimiz akıllı telefonlarımızda ve bilgisayarlarımızda yer alan fotoğraf, video, belge

ve diğer kişisel verilerimize ulaşamazsak, ulaşabilmek için ne kadar para vermeyi göze alırız? Fidye yazılımlar ile bu sorunun cevabını arayan siber suçlularla nasıl baş edeceğimizi ve fidye yazılımların a’dan z’ye

bütün yönlerini açıklıyoruz.

Mustafa [email protected]

A’dan Z’ye Fidye Yazılım

Page 39: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

38 39

Şu ana kadar üç farklı fidye yazılım tespit edilmiştir. Bunların arasında “en zayıfı” ekran kilitleyicilerdir. Kullanıcıların cihazlara erişimini, sadece masaüstünü ya da akıllı telefonlarda giriş ekranını kilit-leyerek engelleyen bu fidye yazı-lımdan her ne kadar sinir bozucu olsa da, şayet ellerinizi kirletecek kadar teknik donanıma sahipseniz saldırgana ödeme yapmadan da kurtulabilirsiniz. Bundan dolayı şifrelenmemiş fidye yazılımlar para kazanmak için kötü bir yol olduklarını kanıtlamış ve şifreli fidye yazılımlar tarafından gölgede bırakılmıştır.

Şifreli fidye yazılımlar oldukça etkililer çünkü şifreleme işlemi yerel olarak ya da bulut sisteminde yedeklenmiş oluyor. Kilidi çözecek şifre ise 300 ila 900 dolar arasında bir ücret ile takas ediliyor. Şifre-lenmiş fidye yazılımlar bizim özel konuşmalarımız, banka işlemleri ve askeri irtibatların korunduğu teknoloji ile korunduğu için, şifre-lenmiş dosyalar ödeme yapılmadan geri alınamıyor. Bitdefender’ın 2015 yılında yaptığı araştırmanın sonucunda fidye yazılımın inter-net kullanıcılarına toplamda 350 milyon dolarlık bir zararı olduğu gözler önüne serildi.

Bu yıl ortaya çıkan üçüncü kategori fidye yazılımlar ise Petya gibi disk şifreleyiciler. Dosya şifreleyicilerin dışında disk şifreleyeciler bütün disk sürücülerini şifre ile elinde tutuyor ve kullanıcının işletim sis-temini başlatmasına engel oluyor.

Fidye Yazılımlar Nasıl Yayılıyor?

Fidye yazılımlar çoğu zaman fatu-ra, kargo takip bilgisi, ekte gönde-rilmiş özgeçmiş ya da benzeri cazip içeriklerle donatılmış ve dikkatlice hazırlanmış spam e-mailler olarak yayılıyor. Kullanıcılar mesajı açıp eklentiye tıkladıklarında şifrele-me işlemi başlıyor. Bütün bilgiler

şifrelendikten sonra kullanıcılar direkt olarak masa üstünde fidyeyi nasıl ödeyeceklerine ve şifreyi nasıl açacaklarına dair talimat şeklin-de bir uyarı mesajı ile karşılaşı-yor. Bir diğer yöntemde ise fidye yazılımcılar ziyaret trafiği yoğun sitelerde reklam alanı satın alıyor. Bu reklamlar sizin düzenli banner-larınız değil, tarayıcı ve tarayıcı eklentilerindeki zayıf noktalardan faydalanan oldukça iyi hazırlanmış ilanlar oluyor. Tarayıcı (yada tara-yıcı eklentisi) çöktüğünde otomatik olarak fidye yazılım bileşeni yükle-niyor. Bu durum önemsiz e-posta korumasında en iyi uygulamaları kullanan kullanıcıların kendi ken-dilerine bu yazılımı bulaştırmaları-na sebep oluyor.

En kötüsü olmasa da son olarak, fidye yazılımcılar, torrent ve warez gibi yasa dışı ve korsan içerikler indirilebilen sitelere sinsice kendi kreasyonlarını sızdırıyorlar.

Nasıl Güvende Kalırım? Ne Yapmam Gerekiyor?

Fidye yazılım geniş kapsamlı bir tehdit olup bir çok farklı yönden saldırıya geçerek kullanıcılara bulaşıyor. Fidye yazılıma karşı korunmak zordur fakat imkansız değildir. Yetkililer güçlerini birleş-tirerek uluslararası kapsamda bu dolandırıcılığa karşı yeni stratejiler

üretiyorlar ancak burada verilerinizi ya da paranızı kaybetmemeniz için bir kaç ipucu bulabilirsiniz. Ortaya çıkan fidye yazılımları denetleyebi-len güvenlik çözümlerini çalıştırın. Korunmak üzülmekten daha iyidir. Güvenlik çözümünüzü en gün-cel halde ve daima aktif durumda tutun. Eğer bir güvenlik çözümünüz yok ise güvenilir bir firmanın İnter-net Güvenliği ya da Tam Güvenlik ürünlerini deneyin.

İşletim sistemleriniz için güvenlik güncellemelerini ihmal etmeyin. Uzun bir süreden bu yana işletim sistemleriniz için güvenlik güncel-lemelerini yapmayı ihmal etmiş ya da bozulmuş bir eklentiyi silmeyi ya da güncellemeyi unutmuş olabilir-

siniz. En yaygın zayıf noktalar Java ve Adobe uygulamalarındadır ve bu durum saldırganlar tarafından sıkça sömürülür.Düzenli olarak önemli dosyalarınızı bilgisayarınızla her daim bağlantı içerisinde olmayan harici depolama cihazlarına yedek-leyin. Eğer bir fidye yazılımı mağ-duru olursanız para ödemek yerine yedeklediğiniz dosyaları geri yükle-meniz yeterli olacaktır. Bu yöntem fidye yazılım işlerini kârsız bir hale getirecek - bütün kârsız işler gibi - ve kendi kendine zayıflayacaktır. Güvende kalıp, para ödemeyerek fidye yazılımları yok etmek için üs-tünüze düşeni yapmış olacaksınız.

Page 40: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

40 41

telekom

Bankacılıkta Beacon Devrimi Başlıyor

Bankacılık sektöründe 2018 yılında Nesnelerin İnterneti alanında yapılacak yıllık harcamaların bu seneye göre %31 artarak, 153 milyar doları bulması

bekleniyor. Yüksek teknoloji dışında bu alana yatırım yapan sektörler arasında ise bankacılık, tüm diğer sektörlerin önünde yer alıyor.

Dünyada bankacılık sektörünü de etkisi altına almaya başlayan Nesnelerin İnterneti kapsamında Bluetooth temelli çalışan Bea-con’ların bankacılık deneyimini tamamen değiştirdiğini belirten Blesh CEO’su Devrim Sönmez, Bluetooth teknolojisiyle çalışan Beacon’ların bankacılık sektörün-de nasıl bir değişime katkı sağla-

yacağını ilginç örneklerle açıkladı.

Şubeye Girmeden Alınan Dijital Sıra Numarası ve Sizi Tanıyan ATM’ler

Banka şubesine girdiğinizde, akıllı cihazınızdaki mobil bankacılık uygulaması ile sensörler sizin ora-da olduğunuzu anlayacak ve sıra

numarasını size bildirim olarak iletecek. Yani kioskları tuşlayıp kağıt çıktı üzerinde numara almak gerekmeyecek artık. Ya da banka şubesi içinde ve çevresinde izni-niz ve ihtiyaçlarınız kapsamında size özel kampanyaları telefonu-nuzdan anında alabileceksiniz. Mobil uygulamadan yapılabilmeye başlayan işlemler için de şubede

Süleyman [email protected]

Page 41: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

40 41

bildirim alıp işleminizi telefondan yaparak zaman kazanabileceksiniz. ATM’lere kurulan sensörler de sizin yaklaştığınızı anlayıp ATM başına geldiğinizde sizinle iletişim kura-bilecek, ATM’de dakikalarca işlem yapmakla uğraşmadan hızlı biçimde saniyeler içinde paranızı çekebile-ceksiniz.

Bankacılıkta 3 Dikkat Çeken Yeni Beacon Uygulaması

Genel olarak duvara takılabilen beacon cihazlarının yanı sıra yeni beacon formatları Nesnelerin İnter-neti uygulamalarını daha ulaşabilir kılıyor ve daha çok nesneyi akıllan-dırıyor. Bu kapsamda yeni üç beacon formatı dikkat çekiyor.

USB Beacon

Pil gerektirmeyen USB formatında-ki beacon cihazları, ATM’lere, POS makinelerine veya kasalara entegre edilebiliyor. ATM’lere entegre edil-diğinde kullancı akıllı cihazı ile yak-laştığında ATM onu tanıyabilecek ve kişiye özel fırsatlar sunabilecek. POS cihazları ve kasalara entegrasyon ise hem mobil ödeme hem de kampanya iletişimi için bankalar adına önemli bir potansiyel taşıyor.

Kolayca entegre edilebilen USB bea-con’lar ile bankaların müşterilerinin konuma özel davranışlarını incele-yerek veri analizi yapabilecek. Bu da daha da kişiselleştirilmiş kampanya ve fırsatların önünü açacak.

Kart Beacon

Kart şeklindeki beacon’lar cüzdan-da taşınabiliyor veya yaka kartı gibi kullanılabiliyor. Personel taki-bi için kullanılmaya başlayan bu beacon’lar, bankacılık ürünlerine entegre edilerek şube ziyareti yapan müşterilerle iletişim kurabiliyor.

Beacon Anahtarlıkları

Anahtarlık şeklindeki beacon’lar bankaların özel müşterileriyle daha yakından iletişim kurmasını sağla-yacak. Aynı zamanda mobil banka-cılık uygulamalarının da kullanı-mını artıracak özelliklere sahip bu formatlar daha fazla kullanıcının hayatında olacak.

Global Bankacılık Sektöründen Yenilikçi Örnekler

2018 yılında bankacılık sektörün-deki Nesnelerin İnterneti harcama-larının bu seneye göre %31 artarak, yıllık 153 milyar doları bulması bekleniyor. Bu alana yatırım yapan sektörler arasında bankacılık, yük-sek teknoloji haricinde tüm diğer sektörlerin önünde yer alıyor.

Citibank - New York

Geçtiğimiz ay New York’taki ATM kabinlerine beacon yerleştiren Citi-bank müşterileri, böylece kabinlere cüzdanlarından kartlarını çıkar-madan, telefon veya Apple Watch cihazlarını kullanarak kabine giriş yapabiliyorlar. Citibank bu uygu-lamayı iki ATM kabininde gerçek-

leştirdi ve bunu kısa bir süre içinde 10’a çıkarmayı planlıyor.

Barclays - İngiltere

İngiltere’de başlayan uygulama ile şubeye engelli müşteriler geldiğin-de beacon’lar aracılığıyla şube ça-lışanlarına bilgi geliyor ve müşteri-lere özel bir karşılama sağlanıyor.

St. George Bank – Avustralya

Sydney’de bulunan şubelere yer-leştirilen beacon’lar müşterileri karşılıyor ve onlara özel kampan-ya fırsatlarını iletiyor. Kişiye özel kampanyaların banka şubesi içinde müşteriye ulaşması kampanya-nın karlılığını doğrudan etkiliyor. Müşteriler de ihitiyaçları odağında fayda sağlıyor.

Access – Nijerya

PayWithCapture adlı bir mobil ödeme uygulaması ile beacon’ları entegre eden banka beacon tek-nolojisi ve NFC ile ödeme yapma imkanı sunuyor. Ödeme süreçle-rine pratiklik katılan bu yaklaşım ile müşterilere hız ve kolaylık vaad ediliyor.

Page 42: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

42 43

Mustafa [email protected]

'Bilgi Sistemleri Grup Başkanı' diye tanımlanan bu kritik görev, teknolojinin baş döndüren gelişimiyle orantılı olarak şirketlerin

yönetim kademesinde giderek önem kazanıyor.

Şirketlerin Bilgi Sistemleri Artık CIO'lara Emanet

U luslararası vergi, denetim ve danış-manlık şirketi KPMG, dünyanın en büyük beyin avcısı şirketler-

den Harvey Nash ile BT alanında önemli bir araştırmaya imza attı. KPMG ve Harvey Nash’in Ara-lık 2015-Nisan 2016 arasında 82 ülkede 3 bin 352 CIO ve teknoloji lideri ile gerçekleştirilen küresel ölçekte en büyük BT liderlik anketi

niteliğindeki araştırma, şirketlerin yönetim katındaki dijital yapı-lanma hakkında çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. KPMG Türkiye Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Bölüm Başkanı Sinem Cantürk, araş-tırmanın sonuçlarını açıkladı. Cantürk’ün verdiği bilgiye göre, CIO’ların etkisinde daha önce görülmemiş ve inkar edilemez bir artış var. “Şirketlerde artık ‘daha etkili ve yaratıcı bilgi sistemleri li-

deri’ dönemi başladı. Teknolojinin hızına göre değişime ayak uyduran şirketlerde artık CIO’ların yüzde 34’ü doğrudan CEO’ya bağlı çalı-şıyor. Bu rakam, benzer konudaki araştırmalarda ulaşılan en yüksek rakam. Ayrıca CIO’ların yüzde 57’si artık yönetim kurullarında veya lider heyetlerinde yer alıyor. Bu oran da son 11 yılda iki katına ulaştı” diyen Cantürk, KPMG ve Harvey Nash’in ortak çalışmasın-

Page 43: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

42 43

Mustafa [email protected]

dan çıkan başlıkları şöyle özetledi:

Araştırmaya katılan Bilgi Sistem-leri Grup Başkanlarının yüzde 34’ü doğrudan CEO’ya bağlı çalışıyor. Bu rakamda geçen yıla göre yüzde 10 artış var. Bu, son 10 yılda görü-len en yüksek oran.

CEO’ya bağlı çalışan CIO’lar en mutluları. Yüzde 87’si işlerinden tatmin olduklarını söylüyor. CEO’lar artık BT projelerinin para kazandırmasına odaklanıyor. Yüz-de 63 bu konuya öncelik verirken yüzde 37’si tasarruf sağlayan BT projeleri peşinde.

CIO’lar BT sektöründe çalışabi-lecek ve şirketlerini daha ileriye taşıyacak donanımlı, yetenekli insan gücü bulmakta sıkıntı çeki-yor. CIO’ların yüzde 65’i küresel ekonomik krizden bu yana üst dü-zey teknoloji yeteneği açığından etkilendiklerini söylüyor. Yetenek-li personel azlığına değinen bilgi sistemleri yöneticileri, şirketlerin değişimi yakalamakta zorlandığını ifade ediyor. Veri analizi, yüzde 39 ile son iki yıldır en çok aranan becerilerin başında geliyor. Dijital beceri talebi yüzde 23, güvenlik becerileri talebi ise yüzde 27 ola-rak belirlendi.

Şirketler son zamanlarda BT personeli istihdamında artan bir oranda dijital (yüzde 24) ve BT strateji (yüzde 23) becerilerine sahip çalışanlara ihtiyaç duyuyor.

Küçük işletmelerdeki CIO’lar-la ilgili kayda değer bir değişim gerçekleşiyor. Çünkü sistem ve altyapı gibi geleneksel BT fonk-siyonları yerine 5 kat daha fazla oranda paydaş ilişkilerini geliş-

tirme ve büyüme stratejileri gibi dışa dönük projelerde çalışmaya zaman ayırıyorlar.

Kadınlar daha fazla BT yönetici rolleri üstlenmeye başladı. Geçen yıla göre 3 puanlık bir artış var. Kıdemli BT liderlik pozisyonla-rında bulunan kadınların sayı yüzde 6’dan 9’a yükseldi. Bir diğer önemli ayrıntı da; ankete katılan-ların yüzde 11’inin kadın olması. Bu oran geçen yıl yüzde 8’di. Bu yıl 18’inci kez yapılan araştırma-nın tarihinde ilk kez yanıt veren-lerin yüzde 10’undan fazlası kadın oldu.

Her 5 şirketten birinde CDO (Chief Digital Officer) çalışıyor ve bu oran 2014’ten bu yana neredeyse 3 kat arttı.CDO’lar büyük oran-da CEO’lara doğrudan raporlama gerçekleştiriyor. Söz konusu oran yüzde 46.

CEO’lar yüzde 21’lik oranla dijital alanın sahibi durumunda. Son 2 yılda CIO’ların neredeyse üçte biri (yüzde 28) organizasyonları adına bir siber saldırı veya büyük

ölçekli BT güvenlik sorunuyla yüz yüze kaldı.CIO’ların yarısı (yüzde 49), bulut teknolojilerine geçiş-teki en büyük zorluğun veri kaybı ve gizlilik riskleri olduğunu rapor ediyor.

CIO’ların yalnızca beşte biri (yüz-de 22), siber saldırıları tanımlama ve bunlarla başa çıkmada orga-nizasyonlarının hazır olduğuna güveniyor. Bu oran 2014’te üçte birdi. Teknolojinin gelişimiyle bir-likte siber suç çeteleri, hackerla-rın sayısının artması, bu kişilerin kullandığı yöntemleri geliştirmesi ve yenilemesi, uluslararası skan-dallar, sistemlere sızılarak kulla-nıcı bilgilerinin ele geçirilmesi, dolandırıcılık ve sahtekarlık gibi faaliyetlerin artması bu konuda güvenin gerilemesine neden oldu.

Bu yılın sonuçlarında dış kaynak kullanımında bir değişim gözle-niyor. Şirketler öncelikle tasar-ruf etmek için değil becerileri ve esneklik için bu kaynakları kul-lanıyor. CIO’ların yüzde 50’si dış kaynak kullanımındaki yatırımı artıracağını ifade ediyor.

Page 44: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

44 45

telekom

Fidye Yazılımlarıyla Savaş İçin Uluslararası Güçbirliği

Ulusal Hollanda Polisi, Europol, Intel Security ve Kaspersky Lab; No More Ransom (Fidyeye Hayır) adlı, fidye yazılımına karşı emniyet

güçleri ve özel sektörün beraber savaşmaları yolunda yeni bir inisiyatif için güçlerini birleştiriyor.

No More Ransom (www.nomoreransom.org) halkı fidye yazılım-larının tehlikeleri konusunda bilgilen-

dirmek ve bilgilerini sibersuçlulara fidye ödemeden geri almalarına yardımcı olmak amacıyla başlatılan online bir portal. Fidye yazılımı, kurbanların bilgisayarlarını kitleyen veya bilgilerini şifreleyen bir kötü amaçlı yazılım türü. Kurbanlardan, zarar görmüş cihaz veya bilgilerini geri alabilmeleri için fidye ödeme-lerini ister. Fidye yazılımı Avrupa

emniyet güçleri için büyük bir tehdi konumunda. Avrupa Birliği üyeleri-nin 3’te 2’si bu kötü amaçlı yazılım konusunda soruşturma yürütüyor. Hedef genelde bireysel kullanıcıla-rın cihazları olsada kurumsal ağlar da bundan zarar görmekte, hatta hükümet ağları da bu kötü amaç-lı yazılımdan etkilenenler arasına katılabilmekte. Kurban sayısında ise panik yaratan bir artış görülüyor. Kaspersky Lab’e göre şifreli fidye yazılımlarından etkilenen kullanıcı sayısı %550 oranında arttı. 2014-2015’te 131.000 kişi bu tür kötü

amaçlı yazılımdan etkilenmişken sayı 2015-2016’da 718.00’e yükseldi.

NoMoreRansom.org

www.nomoreransom.org online por-talının amacı fidye yazılımı kurban-larına faydalı bir çevrimiçi kaynak sunmakt Kullanıcılar bu portaldan fidye yazılımının ne olduğu, nasıl çalıştığı, ve en önemlisi de kendile-rini bu yazılımdan nasıl korumaları gerektiği konularında bilgi bulabi-lecekler. Farkındalık bu durumda büyük önem arz ediyor. Günümüzde

Süleyman [email protected]

Page 45: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

44 45

var olan tüm kötü amaçlı yazılım tür-lerini kapsayacak hiçbir şifre çözme aracı bulunmuyor. Eğer bu yazılım-dan zarar görürseniz muhtemelen bilgilerinizi sonsuza dek kaybetmiş olacaksınız Basit güvenlik ipuçlarını takip edip bilinçli bir internet kul-lanımı sergilemeniz bu yazılımdan kötü bir şekilde etkilenmenizi daha en başta engellemenize yardımcı olacak. Proje, kullanıcılara, bilgileri suçlular tarafından kilitlendiğinde onları geri alabilmelerine yardımcı olacak araçlar temin ediyor. Henüz başlangıç seviyesinde olan portal farklı kötü yazılım türleri için 4 adet şifre çözücü araç içeriyor. Bu araçlar-dan en sonuncusu Haziran 2016’da Shade için geliştirilmişti.

Shade 2014’ün sonlarına doğru ortaya çıkmış fidye yazılımı tipindeki Trojan’a verilen isim. Kötü amaçlı yazılım, mail eklentileri veya kötü amaçlı internet siteleri aracılığıyla yayılıyor. Kullanıcının sistemine girdikten sonar Shade, bilgisayarda kayıtlı dosyaları şifreliyor ve a .txt dosyası oluşturuyor. Bu dosyanın içinde kullanıcının kişisel dosyalarını geri alması için yapması gerekenlerin yazıldığı, siber suçlulardan gelen bir notu içeriyor. Shade şifrelenmiş her dosya için güçlü şifre çözücü algorit-ması kullanıyor. 256-bitlik rastgele iki AES anahtarı aracılığıyla bunu ya-pıyor. Biti dosyanın içeriğini şifreler-ken, diğeri de dosya adını şifreliyor.

2014’te beri Kaspersky Lab ve Intel Security kullanıcıları hedefleyen ve Shade Trojan’ının içeren 27.000’den fazla girişimi engelledi. Bu Trojan en çok Rusya, Ukrayna, Almanya, Avusturya ve Kazakistan’da aksiyon aldı. Shade aynı zamanda Fransa, Çek Cumhuriyeti, İtalya ve Amerika Birle-şik Devletleri’nde de görüldü.

Birlikte yakınen çalışarak ve farklı birimler arasında bilgi paylaşarak

Shade’in suçlular tarafından şifre çözmek için gereken anahtarla-rın stoklandığı komuta ve kontrol sistemi ele geçirildi ve ele geçirilen anahtarlar Kaspersky Lab ve Intel Security ile paylaşıldı. Böylece kur-banların suçlulara fidye ödemeden bilgilerini geri almalarına yarayacak, Fidyeye Hayır portalından indirilebi-lecek özel bir araç yaratıldı. Bu araç 160.000’den fazla anahtar içeriyor.

Devlet – özel sektör işbirliği

Proje başlangıçta devlet ve özel sektör kurumlarını aynı çatı altına getirmeyi hedefleyen, ticari amaç gütmeyen bir girişim olarak ortaya çıkmıştı. Fakat fidye yazılımının değişen doğasına, sibersuçlularun düzenli olarak yeni değişkenler üret-mesine bağlı olarak; bu portal yeni ortaklar ile işbirliklerine açık. Hollanda Polisi Ulusal Suç Soruş-turması Birimi Direktörü Wilbert Paulissen: “Hollanda polisi olarak biz özellikle fidye yazılımları olmak üzere siber suçlara karşı tek başımı-za savaşamıyoruz. Bu; polis, adalet departmanı, Europol ve ICT’nin ortak sorumluluğudur ve herkesin katkısını gerektirmektedir. Bu sebeple polisin Kaspersky Lab ve Intel Security ile olan bu işbirliğinden dolayı çok mut-luyum. Birlikte suçluların para amaçlı planladıkları entrikaları bozmak ve dosyaları haklı sahiplerine tonlarca para ödemelerine gerek bırakmaya-rak iade etmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız,” dedi.

Kaspersky Lab Global Araştırma ve Analiz Ekibi Güvenlik Araştırmacısı Jornt van der Wiel ise: “Günümüz-de şifreli fidye yazılımlarındaki en büyük problem, kullanıcıların değerli bilgileri şifrelendiğinde onları geri alabilmek için suçlulara para ödeme-ye hemen hazır olmalarıdır. Bu gizli/yeraltı ekonomiye koz verir. Sonuç olarak sayısı gittikçe artan yeni oyun-

cular ve saldırılarla karşılaşmaktayız. Bu durumu ancak fidye yazılımına karşı birlikte savaşırsak değiştirebili-riz. Projenin genişleyeceğini düşünü-yoruz. Yakın zamanda diğer ülkeler ve bölgelerden de daha fazla emniyet güçleri ve şirketlerin fidye yazılımına karşı bizimle işbirliği yapacaktır,” yorumunda bulundu.

Europol’un Operasyon Direktör Yar-dımcısı Wil van Gemert’in açıklaması ise: “Fidye yazılımları birkaç yıldan beri Avrupa Birliği emniyet güçleri için baskın bir sorun haline geldi. Fidye yazılımları hem vatandaşları hem de şirketleri etkiliyor. Suçlular kurbanların bilgilerine en büyük zararı verebilmek için daha sofistike sistemler geliştiriyorlar. Fidye Yazılı-mına Hayır gibi girişimler gösteriyor ki, uzmanlıkları birbirine bağlamak ve güçleri birleştirmek sibersuçlara karşı başarılı sonuçlar almak için çok önemli bir metot. Bu projeyle pek çok insana bilgileri üzerinde yeniden kontrol sahibi olmayı, farkındalık yaratmayı ve insanlara cihazlarını kötü amaçlı yazılımlardan nasıl ko-ruyabileceklerini göstererek yardımcı olmayı umut ediyoruz,” şeklinde. Her zaman raporlayın

Fidye yazılımlarını polise bildirmek, birimlere konuyu daha iyi anlama-ları ve böyleliklte tehditle savaşta daha doğru adımlar atmalarını sağlaması açısından çok önemli. Fidyeye Hayır sitesi kurbanlara suçu anında bildirmeleri için fırsat sunuyor, bunu Europol’un ulusal raporlama mekanizmalarına direkt bağlanarak yapıyor. Eğer bir şekilde fidye yazılımı kurbanı olduysanız, size fidyeyi ödememenizi tavsiye ediyoruz. Ödeme yaparak siber suç-lulara yardımcı olmuş olacaksınız. Ayrıca onlara fidye ödemeniz şifre-lenmiş bilgilerinize tekrar ulaşabi-leceksiniz anlamına gelmiyor.

Page 46: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

46 47

Fintek’in Bankalar Karşısında Yükselişi

Değişmeye bankalar kadar direnen kurum az bulunur. Tabii bu her zaman kötü bir şey değil çünkü bankaların muhafazakarlığı müşterilerini korumak ve güveni

tahsis etmek için tasarlanmıştır. Fakat bankalar kendilerini yeni oyuncuların karşısında buldular: Finansal Teknoloji Girişimleri.

B ankaların aksine, fin-tek şirketleri değişik alanlarda bankalarla rekabete giren ürünler geliştirdiler. Bu öyle

bir kırılma yarattı ki finteklerin ölçeklenmesinin devamı duru-munda Goldman Sachs’ın tahmin-

lerine göre bankacılık 4.7 trilyon dolar gelirini bu yeni sektöre kaptıracak. Bankalar için bile sür-dürülebilir bir gidişat değil.

Kriz fırsat oldu

Fintekin yükselişi 2007-2008 kü-

resel krizi ile başladı. Krizi takip eden yıllarda tüm regülasyon bankacılığı, sermaye artırımı şart-larını ve uyumluluk kurallarını sı-kılaştırarak güvenli hale getirmeyi amaçladı. Regülasyonun artması-nın iki sonucu oldu: Bankacılığın kar marjı %30’lardan %8’e kadar

Mustafa [email protected]

Page 47: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

46 47

düştü ve bankacılık yeni ürünlere hiç olmadığı kadar dikkatli yakla-şır oldu ve inovasyondan giderek uzaklaştı.

Bu ekonomik kriz başka bir feno-meni daha tetikledi ve yatırımlar artık çekici olmayan halka açık şirketlerden risk sermayesine doğru kaymaya başladı. 2008’de ABD’de 18 milyar dolar olan toplam risk sermayesi yatırımları, 2014’te 41 milyar dolara ulaş-tı. Sadece halka açık şirketlere yatırım yapan hedge fonları ve yatırım fonları bile startuplara yatırım yapar oldular.

Kullanıcı dostu arayüz gereksinimi

Tüm bunlar olurken Haziran 2007’de Apple tüm elektronik tüketicilerini coşturan Iphone’u piyasaya çıkardı. Bu kullanım kolaylığı alanında bir devrimdi ve tüketiciler tüm teknolojik ürün-lerden aynı kolaylığı beklemeye başladılar. Artık tüketiciler sadece eğlenmek için değil bankacılık gibi ciddi işlerini yapmak için de kullanıcı dostu ve kolay erişilebi-lir ürünler talep eder oldular. Bu hızlı değişim karşısında Econo-mist’in yapmış olduğu bir araş-tırma, bankaların açık bir dijital strateji oluşturmakta zorlandık-larını, şirket kültürlerinin bu hızlı değişime uymadığını, en tepede yer alan yetenekleri bir türlü işe alamadıklarını gösterdi.

Risk sermayeleri startupları destekliyor

Ekonomik krizin ardından risk sermayesinin startupları bes-lemeye başlaması, bankaların

teknolojik ve toplumsal değişmeyi yakalayamaması ve kullanıcıların tüketim alışkanlıklarının değiş-mesi bir araya gelince Amerika’da ve Batı Avrupa’da fintek girişimler varlık yönetiminden ödeme sis-temlerine kadar geniş bir skalada öne çıkmaya başladılar.

API’lerin dünyasına hazırlanın

Satın alınan ya da yatırım alan fintek girişimler artarken bu geliş-meyi gören bazı bankalar fintekler ile ortak operasyonlar yürütmeye başladılar. Satın almaların yanı sıra İspanyol bankaları BBVA ve Santander’in yaptığı gibi API’le-rini herkese açarak geliştiricilerin kendi teknolojilerini kullanmaya izin verenler oldu. Türkiye’de de bu alanda çok yeni bir haber olan Akbank’ın API’sini geliştiricile-re açmış olması ve Garanti’nin düzenlemiş olduğu Hackathon,

finteklerle işbirliği alanında çok önemli adımlar.

Bankalar fintekleri nasıl karşılayacak?

Türkiye, Avrupa ve Amerika ile karşılaştırdığımızda nispeten daha yeni bir altyapıya sahip. Her ne kadar burada da regülasyon-lar çok sıkı olsa da Türkiye’deki canlı startup ekosistemi bir fırsat. Önemli olan ise Türkiye’de ban-kaların bu canlı ekosistemi ve yükselen fintekleri nasıl karşıla-yacağı. Fintek Türkiye’de yeni bir alan ve genel olarak ödeme sis-temlerine yoğunlaşmış durumda. Fintekin Türkiye’deki geleceğini ise şu sorunun yanıtı belirleyecek: Bankalar globalde olduğu gibi fin-teklerle ilgisiz alanlarda mı işleri-ni yürütmekte diretecekler yoksa işbirliği için etkin bir yaklaşım mı belirleyecekler?

Mustafa [email protected]

Page 48: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

48 49

telekom

Güvenlik Tehditlerine Karşı Gizli Silah: Teknoloji ve Çalışan İş Birliği

İster içeriden ister dışarıdan olsun, güvenlik tehditlerinin her zaman var olduğunun altını çizen Intel Security; güvenlik tehditleri ve olay

yönetimine karşı şirketlerin, teknoloji ve çalışan iş birliğini öncelikleri arasına almaları gerektiğini vurguluyor.

Intel Security, “İş Birliği Güvenlik Operasyonlarını Nasıl Geliştirebilir - Geliş-miş Tehditlere Karşı Yeni Gizli Silah” isimli küresel bir

rapor yayınladı.

Güvenlik alanında çalışan 565 IT yöneticisiyle görüşülerek oluştu-rulan rapor; siber güvenlik yeter-sizliklerine karşı hazırlıklı olmak ve çözüm üretmek için, güvenlik

teknolojileri ve otomasyon ile bu teknolojileri kullanan insanlar arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekiyor.

Intel Security’ye göre, iş birliği günümüzün gelişmiş tehditlerine karşı etkin bir savunma için pratik ve gerekli bir “gizli silah”.

Rapora göre; gelişmiş tehditlere karşı siber yetenek eksikliklerine

rağmen, güvenlik operasyonları sonuçlarını iyileştirme yöntemleri mevcut. Bu yöntemler, çalışanları-nız, süreçler ve teknolojilerinizle organizasyonunuz içinde bulunu-yor olabilir.

Önemli Veri Noktaları

SOC (Security Operations Center) analistleri, olay müdahale ekipleri ve uç nokta yöneticileri arasın-

Mustafa [email protected]

Page 49: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

48 49

da geliştirilmiş bir iş birliğinin, olaylara müdahale etkinliğini en az %38 oranında artıracağı bek-lenmektedir.

Bir güvenlik probleminin tespi-ti ve giderilmesi için ortalama olarak 64 saat gerekirken; uzaktan gelişmiş tehdit ve olay yönetimi (ATIM) ile şirketlerin yaklaşık ya-rısı daha hızlı keşif, müdahale ve iyileştirme sağlamaktadır.

Kuruluşlar, bir olayı araştırmak ve çözümlemek için ortalama olarak dört farklı ürün kullanmaktadır. Şirketlerin %20’si araştırma ve çözümleme sürecini tamamlamak için 6 ile 15 arasında ürün kullan-dıklarını belirtmiştir.

Öne Çıkanlar

İş birliği, gelişmiş güvenlik tehdit-lerine karşı mücadelede başarılı olmak ve güvenlik operasyonların-da verimlilik sağlamak için önemli bir fırsattır.

Bir olayı araştırmak ve çözümle-mek için kullanılan ürün sayısının artması, hata ve verilerin yanlış yorumlanması riskini de artırmak-tadır.

Çalışanlar, süreçler ve teknolo-ji arasında iş birliği yapılan bir ortam sağlanarak, olaylara müda-hale ve iyileştirme zamanı azaltı-labilir.

Gelişmiş tehdit ve olay yönetimi programlarını kullanan şirketlerin yarısından fazlası güvenlik teh-ditlerini daha hızlı tespit etmekte, müdahale etmekte ve çözmektedir.

Mevcut güvenlik kadro eksikliği göz önüne alındığında, çalışanla-

rın zamanını rahatlatmak için sü-reçleri otomatikleştirmek, dikkat-lerini kritik işlere yönlendirmek her zamankinden daha önemlidir.

Sürekli gelişen güvenlik tehdit-leri karşısında, sektör genelinde istihbarat paylaşımı ve iş birliğine yönelik çalışmalar teşvik edilme-lidir.

Güvenlik yatırımlarında önceliklerGüvenlik tehditlerinin sayısındaki büyük artış, güvenlik operasyon-ları ve IT üzerindeki yükü ağırlaş-tırıyor. Bu doğrultuda, şirketlerin güvenlik yatırımlarında önce-liklerini, % 40’la daha iyi tespit araçları ,%33’le daha iyi önleme araçları ve %32 ile SOC analistleri, olay müdahalecileri ve uç nokta yöneticileri arasında geliştirilmiş iş birliği oluşturuyor.

Şirketler bir yandan güvenlik teh-ditlerini önleme, tespit ve analiz araçlarına yatırım yapmaya devam ederken; diğer yandan dağınık gü-venlik operasyonlarının günümü-

zün gelişmiş güvenlik tehditlerine karşı etkisiz olduğunun farkında olduklarını belirtiyor. Intel Secu-rity tarafından gerçekleştirilen araştırma, şirketlerin iş birliğine daha fazla yatırım yapmak istedik-lerini ortaya çıkarıyor.

Doğru iş birliği, insan faktörü-nün etkinliğini artırıyor

Güvenlik teknolojileri ve otomas-yon ile bu teknolojileri kullanan insanlar arasındaki iş birliği; daha hızlı ve kolay tespit edilebilen hataları, daha küçük maliyetler-le düzeltmeyi mümkün kılarken; süreçler ve teknolojiyi birleştire-rek gerçek zamanlı ve görünebilir katkılar sağlıyor. Üstelik iş birliği-ni geliştirmek, sürecin iş akışları, otomasyon ve raporlama aracı-lığıyla yürütülmesine rehberlik ederken karmaşık süreçlerle ilgili hataları azaltıyor. Katılımcılar, manuel olarak gerçekleştirdikleri birçok görevi otomatikleştirmek ya da yarı otomatikleştirmek için hazır olduklarını belirtiyor.

Mustafa [email protected]

Page 50: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

50 51

ING Bank, dünya çapındaki mevcut ve potansiyel bireysel bankacılık müşterilerinin harcama, tasarruf, yatırım ve para konularındaki hissiyatlarını daha iyi anlamak için gerçekleştirdiği uluslararası

araştırmasını yayınladı. Mobil Bankacılık 2016 raporuna göre Avrupalı tüketicilerin yaklaşık yarısı (%47) mobil bankacılık kanallarını kullanıyor,

%16’lık bölümü de önümüzdeki 12 ay içinde mobil bankacılığa geçeceğini ifade ediyor.

ING Bank’ın uluslararası araştırması mobil banka-cılığı mercek altına aldı. Türkiye dahil 13 Avrupa ülkesinin yanı sıra ABD ve Avustralya’da dü-zenlenen araştırmada, mobil bankacılığın nakit yönetimine olumlu etkisini en çok Türkiye’deki

tüketicilerin deneyimlediği, mobil alışverişlerde Avrupa genelinde kıyafet alımının önde olduğu ancak Türkle-rin dünyanın en büyük yemek sipariş platformuyla tüm Avrupa ortalamasından daha fazla mobil sipariş verdiği ve ABD’de de mobil alışverişin en çok müzik için yapıl-dığı tespit edildi.

ING’nin 15.000’e yakın katılımcıyla gerçekleştirdiği araştırmaya göre Avrupalı mobil bankacılık tüketicileri-nin %71’i mobil çözümlerin nakit yönetimine yardımcı olduğuna inanıyor. Avrupalı tüketiciler arasında mobil bankacılık kullanım oranının geçen yılki %41’lik sevi-yesinden %47’ye çıktığını gösteren araştırma, %16’lık kesimin de önümüzdeki bir yıl içinde mobil bankacı-lığa geçeceğini ortaya koydu. Türkiye’deki tüketiciler için %44’lük aktif kullanım ve %15’lik bir yıl içinde kullanma beklentisi ile benzer sonuçların altını çizen araştırmaya göre, Türkiye’de son dönemde sağlanan

Tüketiciler Bankacılık İşlemlerinde Mobile Kayıyor

Mustafa [email protected]

Page 51: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

50 51

artışta mobil internet penetrasyonunun artışı önemli rol oynadı.

ING’nin mobil alışverişleri de incelediği araştırması, Avrupa’daki mobil cihaz sahiplerinin %66’sının son 12 ay içinde mutlaka bu kanaldan bir alışveriş yaptıklarını ortaya koydu. Araştırmanın öne çıkan bir diğer verisi ise araştırmaya katılanların yüzde 85’inin gelecek 12 ay içinde daha az nakit kullanacağını belirtmiş olması.

Türkler mobil bankacılığın nakit yönetimine olumlu etkisi olduğuna inanıyor

ING’nin Mobil Bankacılık 2016 araştırmasına göre Amerikalılar’ın %78’i ve Avrupalıların %71’i mobil bankacılığın nakit yönetimine olumlu etkisi olduğuna inanırken, bu konuda en iyimser ülke Türkiye oldu. Türkiye’deki tüketiciler arasında bu oran %85 olarak ölçüldü. Araştırmaya katılanların %23’ü mobil bankacı-lık sayesinde hiçbir fatura ödemesini kaçırmadıklarını, %16’sı ise mobil çözümler sayesinde daha fazla tasarruf yapabildiklerini ifade etti. Mobil bankacılığın para yö-netimlerine olumlu etki yaptığını düşünenler arasın-da, kullanmaya başlama tarihinin az miktarda etkisi olduğu görüldü. Mobil bankacılık kullanmaya 2015 ve sonrasında başlayanlar arasında pozitif düşünenlerin oranı %74 iken bu oran 2014 ve öncesinde kullananlar-da %76 oldu. Türkiye’de aynı oranlar sırasıyla %89 ve %90 seviyeleri ile Avrupa’nın en yükseği oldu.

Tüketicilerin mobil bankacılık kanallarını ne kadar sıklıkta kullandıklarını da sorgulayan araştırmaya göre, örneklem dahilindeki tüketicilerin günlük bazda en çok tercih ettikleri kanallar sırasıyla, %19 ile internet bankacılığı, %12 ile mobil bankacılık ve %5 ile ATM’ler oldu.

Mobil alışverişin payı artış eğiliminde ve bu seg-mentin lideri açık ara Türkiye

Araştırma son 12 ay içinde mobilden yapılan alışve-rişlerin de artış eğiliminde olduğu tespit etti. Mobil cihazlardan 2015’te ve 2016’da yapılan alışverişler incelendiğinde Avrupa ortalaması %58’den %66’ya yükselirken, Türkiye mobil alışverişteki liderliğini ko-rudu. Geçen yıl %84 olan oran %88’e çıktı. Araştırmaya göre Avrupalı tüketicilerin mobilden en çok satın al-dıkları ürünler sırasıyla kıyafet (%43), elektronik (%37) ve oyun (%23) olarak öne çıktı. İlk iki sırada kıyafet (%63) ve elektronik (%49) alışverişiyle Avrupa gene-

liyle uyumlu ilerleyen Türkiye’de üçüncü sırayı %41 ile yemek siparişleri aldı. Bu oran Türkiye’nin, Avrupa ortalamasının (%19) iki katından fazla mobil yemek siparişi verdiğini gösteriyor. Diğer yandan araştırma mobil alışverişlerde kadın (%64) ve erkek tüketiciler (%69) arasında küçük bir fark olduğunu tespit ederken, asıl tüketim farklarının yaş gruplarında görüldüğünü ortaya koyuyor. Son 12 ay içinde mobil cihazından alışveriş yapanların oranı 18-24 yaş grubunda %86, 25-34 yaş grubunda %85, 35-44 yaş grubunda %72, 45-54 yaş grubunda %62 ve 55 yaş üzeri grupta %43 olarak ölçüldü.

Nakit paranın sonu geliyor mu?

ING Bank’ın araştırmasında sorduğu sorulardan biri de son 12 ay içinde fiziksel nakit para kullanımının azalıp azalmadığıydı. Soruya daha az nakit para kullanıyo-rum cevabı verenlerin Avrupa ortalaması %53 olarak ölçülürken, Türkler araştırmaya katılan diğer tüm ülkelerden daha yüksek bir oran olan %67 ile bu soruya olumlu cevap verdi. Türkiye’nin hemen ardında %66 ile İtalya, %62 ile Romanya ve Polonya yer aldı. Gelecekte cep telefonları ile daha çok ödeme yapmayı düşündük-lerini belirtenlerin oranı Avrupa’da %52 olurken, bu konuda en istekli ülke Türkiye oldu. Türkiye’deki tüke-ticilerin %73’ü akıllı telefonları ile ödeme yapabilecek-lerini dile getiriyor. Araştırma, Bitcoin gibi sanal para birimlerinin, online harcamanın geleceği olduğuna inancın da Türkiye’de, Avrupa ortalamasının çok üze-rinde olduğunu gösterdi. Avrupa’da %33’lük bir kesim bu konuda hemfikir olurken, Türkiye’de aynı oran %49 oldu. Temassız ödemeye güven konusunda da fikirleri sorulan tüketiciler Avrupa genelinde %46, Türkiye’de %57 oranında olumlu görüş belirtti.

Türkiye mobil ödeme uygulaması kullanımında en yüksek skora sahip

Mobil ödeme uygulaması kullanma konusunda da Tür-kiye liderliği bırakmadı. Avrupalı mobil cihaz sahipleri-nin %40’ı (geçen yıl %33) bir mobil ödeme uygulaması kullandığını söylerken, Türkiye’de bu oran bir yılda 10 puanlık artışla %66 oldu. Gelecek bir yıl içerisinde kesinlikle ya da muhtemelen mobil ödeme uygulaması kullanacağını söyleyenler Avrupa’da %56, Türkiye’de %81 seviyesinde. Mobil ödeme uygulamasının tercih edilmesinde öne çıkan faktörler %53 ile hız, %45 ile kolaylık ve %34 ile farklı alanlarda kullanma imkanı olarak sıralandı.

Page 52: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

50 51

Intel Security ve Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS), hem şirketler hem de ülkeler düzeyinde siber güvenlik uzmanlığı krizi ile ilgili Hacking the Skills Shortage (Uzman Eksikliğini Kırmak) başlıklı

bir rapor yayınladı.

Yayınlana rapora göre Avustralya, Fransa, Almanya, İsrail, Japonya, Meksika, ABD ve İngiltere’deki siber güvenlik uzmanlığı alanındaki eleman krizini gözler önüne seriyor. Siber güvenlik uzmanlığındaki eksik-lik, diğer IT alanlarında görülen yetenek açıkların-dan daha kötü durumda. Siber güvenlik uzman açığı, kayda değer ölçekte zarara yol açıyor. Araştırmaya

katılanların %76’sı devletlerin siber güvenlik uzman-larına yönelik yeterli yatırım yapmadığını düşünüyor. Pratik ve uygulamalı eğitimin, becerileri geliştirmede alışılagelmiş eğitim yöntemlerinden daha iyi olduğu düşünülüyor. Araştırmaya katılanların %82’si si-ber güvenlik uzmanlığında eksiklik olduğunu kabul ederken; katılımcıların %71’i bu eksiklik nedeniy-

Siber Güvenlik İş Gücü Eksikliği Şirketleri ve Ülkeleri

Tehlikeye Atıyor

Süleyman [email protected]

Page 53: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

50 51

le hackerlar açısından kolay birer hedefe dönüşen kurumların doğrudan ve ölçülebilir zarar gördüğünü belirtti.

CSIS’te Stratejik Teknolojiler Programı Yöneticisi ve CSIS Başkan Yardımcısı James A Lewis “Siber güven-lik konusunda beceri sahibi uzmanların eksikliği, -tescilli veriler ve IP veri kayıpları da dahil olmak üzere- şirketlere doğrudan zarar vermektedir. Bu kü-resel bir sorundur. Araştırma yapılan tüm ülkelerde katılımcıların çoğu iş gücündeki eksikliğin kurumla-rına zarar verebileceğini ifade etmiştir” dedi.

200 binin üzerinde boş pozisyon var

2015 yılında sadece ABD’de siber güvenlik alanında 209.000 pozisyon boş kaldı. Dört katılımcıdan biri, kurumlarının siber güvenlik uzman açığı nedeniyle tescilli verilerini kaybettiğini belirtse de iş gücünde yaşanan bu eksikliğin kısa vadede çözüleceğine dair bir işaret bulunmuyor. Araştırmaya katılanlar şir-ketlerindeki siber güvenlik pozisyonlarının yaklaşık %15’inin 2020 yılına kadar doldurulamayacağını tahmin ediyor. Bulut, mobil uygulamalar ve nesne-lerin interneti gibi alanlardaki artışla birlikte, ileri düzeydeki hedefli siber saldırılar ve siber terörizm yüzünden, daha güçlü siber güvenlik insan kaynağı giderek önem kazanıyor.

Intel Security Grubu Genel Müdürü ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Chris Young “Güvenlik endüstrisi uzun süredir siber saldırıları ve güvenlik ihlallerinde yaşanan fırtınayı nasıl sonra erdirebileceğini konu-şuyor ama ne kamu ne de özel sektör, siber güvenlik uzmanlığında yaşanan eksikliği çözmeye yeterince öncelik tanımadı. İş gücünde yaşanan bu krizi çöze-bilmek için, yeni eğitim modelleri geliştirmeli, eğitim fırsatlarını daha fazla erişilebilir kılmalı ve otomas-yonu artırmalıyız” dedi.

Araştırmanın yapıldığı ülkelerde, siber güvenlik pro-fesyonellerine olan talep, gelişmiş teknik becerilere sahip kalifiye iş gücü arzından daha hızlı büyüyor. Saldırı tespit sistemleri, güvenli yazılım geliştirme ve saldırıların azaltılması gibi bilgi ve beceri alanları, iş birliği, liderlik ve etkin iletişim gibi sosyal beceriler-den daha değerli görülüyor.

Hazırlanan rapor, siber güvenlik uzmanlığındaki ek-sikliği dört boyutta inceliyor:

Siber güvenlik harcamaları

Siber güvenlik bütçelerinin büyüklüğü ve artışı dev-letlerin ve şirketlerin siber güvenliğe ne kadar öncelik tanıdığını ortaya koyuyor. Beklenildiği gibi, siber gü-venliğe daha çok harcama yapan ülkeler ve sektörler iş gücü eksikliğiyle daha kolay başa çıkabiliyor. Araştır-maya katılanların %71’ine göre siber güvenlik uzmanı eksikliği, kurumlarının güvenlik ağlarının doğrudan ve ölçülebilir oranda zarar görmesine neden oluyor.

Eğitim

Araştırmaya katılanların sadece %23’ü eğitim prog-ramlarının öğrencileri sektörün ihtiyaçlarına göre hazırladığını düşünüyor. Hazırlanan rapor, uygula-malı eğitim, bilgisayar oyunları, teknoloji egzersizleri ve hackleme çalışmaları gibi alışılagelmişin dışında-ki eğitim yöntemlerinin, siber güvenlik becerilerini edinmek ve geliştirmek için daha etkili olabileceğini gösteriyor. Katılımcıların yarısından fazlası siber gü-venlik uzmanlığındaki eksikliğin diğer IT alanlarında-ki beceri eksikliğinden daha derin olduğuna inanıyor ve sürekli eğitimin önemine dikkat çekiyor.

İşveren Dinamiği

İşyeri seçiminde, ücret düzeyi temel belirleyici olsa da hizmet içi eğitim, mesleki gelişim fırsatları ve kurumun IT departmanının itibarı gibi konular da en iyi adayların işe alımı ve çalıştırılmasında büyük önem taşıyor. Katılımcıların neredeyse yarısı, eğitim veya mesleki gelişim imkanlarının desteklenmesi gibi alanlardaki eksikliklerden ötürü işten ayrılmaların arttığını belirtiyor.

Devlet Politikaları

Katılımcıların %76’sı devletlerin siber güvenlik uzma-nı geliştirmeye yeterince yatırım yapmadığını belir-tiyor. Bu eksiklik ABD, İngiltere, İsrail ve Avustralya devlet başkanlarının geçtiğimiz yıl siber güvenlik iş gücüne desteğin artırılması yönündeki çağrılarından beri önemli bir siyasi konuya da dönüşmüş durumda.

Page 54: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

54 55

Sunucularınızı Sizden Başka Kim Kullanıyor?

Kaspersky Lab araştırmacıları siber suçlulara ait gizliliği ifşa edilmiş sunucuların 6 dolar gibi küçük miktarlarda alınıp satılabildiği global bir forumu inceledi.

Rusça konuşan bir grup tarafından işletildiği düşünülen, xDedic pazarında şu an ele geçirilmiş 70,624 adet Uzak Masaüstü Bağlantısı (RDP) bulunuyor.

Sunucuların çoğu popü-ler sitelere erişim sağlı-yor veya onları işletiyor, Bazıları da direkt mail, mali muhasebe ve POS

işlemleri için yüklenmiş yazılımları içeriyor. Kullanıcıların altyapılarını hedeflemek için kullanılabildikle-

ri gibi, daha geniş çapta saldırılar için araç olarak kullanılabiliyor-lar. Hükümet kurumları, şirketler ve üniversitelerin de dahil olduğu kullanıcılar ise genelde saldırıdan bihaber durumdalar, veya konuyla ilgili çok az fikirleri var. xDedic yeni tür siber suçlu pazarların güçlü bir

örneği. İyi düzenlenmiş, iyi destekli ve en deneyimsiz siber suçlulardan APT gruplarına kadar herkes için, suç oranını mümkün olduğunca az görünür ve uzun soluklu kılan yasal organizasyon altyapılarına hızlı, ucuz ve kolay erişim sağlıyor. Avrupalı bir internet hizmeti sağla-

Mustafa [email protected]

Page 55: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

54 55

yıcısı (ISP), Kaspersky Lab’ı xDe-dic’in varlığı konusunda uyardı ve iki şirket bu forumun nasıl işletildi-ğini incelemek için birlikte çalıştı. Süreç basit ama kapsamlı. Hacker’lar sunuculara tabiri caizse genellikle kaba kuvvet saldırılarla giriyor ve xDedic’e kimlik bilgileri sağlıyor.

Daha sonra, ele geçirilmiş sunucu-ların Uzak Masaüstü Bağlantı (RDP) kurulumları, hafızaları, yazılımları, arama geçmişleri ve müşterilerin satın almadan önce araştırdıkla-rı tüm özellikler kontrol ediliyor. Bundan sonra da sunucular büyüyen bir online depoya ekleniyor. Bu depo aşağıdakilere erişim sağlıyor:

• Hükümet ağları, şirketler ve üniversitelere ait sunucular • Online oyun, iddia, flört, online alışveriş, online bankacılık ve ödeme, cep telefonu ağları, internet servis sağlayıcısı (ISP) ve tarayıcılara erişimi olan sunucular • Direkt mail ve mali ve PoS yazılımını da içeren, önceden yük-lenmiş ve saldırıyı mümkün kılabile-cek yazılımlara sahip sunucular • Sistem bilgisi ve hackleme araçları tarafından desteklenen tüm sunucular

xDedic forumu üyeleri sunucu başı-na 6 dolar gibi küçük bir miktarla bir sunucunun tüm bilgilerine ulaşabi-liyor ve daha çok kötü amaçlı saldırı için forumu bir platform olarak kul-lanabiliyorlar. Bunlar hedeflenmiş saldırılar, kötü amaçlı yazılım, DDoS, kimlik hırsızlığı, sosyal mühendislik ve reklamla desteklenmiş yazılım saldırılarını içerebiliyor. Sunucuların yasal sahipleri, hükümet bağlantıları içeren saygın kurumlar, şirketler ve üniversiteler genellikle IT altyapı-larının ifşa edildiğinin farkında de-ğiller. Dahası, bir kampanya tamam-

landığında saldırganlar sunucuya erişimi tekrar satışa çıkararak tüm süreci tekrar başlatabiliyorlar. xDe-dic pazarı iş yapmaya 2014 yılında başlamıştı. 2015’in ortasından bu zamana dek ününü önemli oran-da arttırdı. 2016’nın Mayıs ayında 173 ülkeden 70,624 adet sunucuya sahipti ve 416 farklı satıcı isminde paylaşım yaptı. xDedic’ten en çok etkilenen 10 ülke Brezilya, Çin, Rusya, Hindistan, İspanya, İtalya, Fransa, Avustralya, Güney Afrika ve Malezya oldu. xDedic’in arkasın-daki grubun Rusça konuşan kişiler olduğu düşünülüyor. Grup, yalnız-ca ticari bir platform sunduğunu ve satıcılarla hiçbir bağlantısının olmadığını iddia ediyor.

Siber Suçlu Ekosistemi Genişliyor

Kaspersky Lab Global Araştırma ve Analiz Takımı Direktörü Costin Raiu, “xDedic, bir hizmet olarak siber suçların ticari ekosistemler ve platformların da eklenmesiyle etki alanını genişlettiğinin önemli bir kanıtıdır. Varlığı; hızlı, ucuz ve etkili bir şekilde, sonuçları oldukça kötü olabilecek saldırılarda bulun-mayı, acemi saldırganlardan devlet

destekli APT’lere kadar herkes için hiç olmadığı kadar, kolaylaştırıyor. Yalnızca tüketiciler ve hedeflenen kurumlar değil; aynı zamanda hiç-bir şeyden şüphe duymayan sunu-cu sahipleri de kurbanlar arasında. Burunlarının dibindeki sunucula-rın, farklı saldırılarda defalarca ele geçirildiğinin hiçbir şekilde farkın-da değiller,” dedi.

Bu tarz bir tehditten korunma-nız için öneriler:

• IT altyapı güvenliğine kapsamlı ve çok katmanlı bir yak-laşımın parçası olarak dirençli bir güvenlik çözümü yükleyin • Sunucu kimlik doğrulama sürecinin bir parçası olarak güçlü şifreler edinin • Yama yönetimi sürecinizi sürekli hale getirin • IT altyapısını düzenli ola-rak güvenlik denetiminden geçirin • Kurumunuzu yükselen tehditler konusunda bilgilendire-cek ve suçluların bakış açısından örneklerle kurumdaki kişilerin risk seviyelerini anlamalarına yardımcı olacak tehdit istihbarat servisleri edinmeyi seçenekleriniz arasına koyun.

Mustafa [email protected]

Page 56: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

56 57

telekom

Yapay Zeka Uygulamaları Video Oyunları İçinde Geliştirilecek

Xerox, yapay zeka uygulamalarını (AI), çok maliyetli gerçek ortamlar yerine video oyunlar içinde test edilip geliştirilmesini sağlayacak yeni bir teknolojik yaklaşım geliştirdi. Xerox’un video oyunlar içinde yapay

zeka yazılımları geliştirme ve test etme yaklaşımı; yapay zeka (AI) geliştirme maliyetlerini ve kullanıma sunulma sürelerini azaltacak, bu

alandaki çalışmalara büyük bir ivme kazandıracak.

Xerox’un Fransa Gre-noble Ar-Ge merke-zinde görevli bilim insanı Adrien Gaidon ve ekibi, yapay zeka

algoritmalarının video oyunları içinde geliştirilmesi ve test edil-mesini sağlayacak bir çalışma yürütüyor. Adrien Gaidon, video oyunlarının gerçekliğinin giderek artmasından yola çıkarak, yapay

zeka yazılımlarının da video oyun-larının içinde test edilebileceğini düşünüyor.

Halihazırda yapay zeka yazılımla-rı gerçek yaşam koşullarında test ediliyor. Yapay zeka teknolojileri-nin gerçek hayatta test edilmesi, büyük maliyetler ve zaman kaybı yaratıyor. Örneğin, yapay zeka uygulamalarını farklı ortam, hava

ve mevsim şartlarında test edebil-mek için aylarca beklemek, etkile-şim verilerini ayrı ayrı kaydetmek gerekebiliyor. Yapay zeka çalışma-larının geliştirilmesini zorlaştıran ve yavaşlatan bu problem durumu, Xerox bilim insanlarını bu konu ile ilgili farklı bir yaklaşım arayışına yönlendirdi.

Xerox’tan Adrien Gaidon ve ekibi,

Mustafa [email protected]

Page 57: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

56 57

oyun geliştirme platformu Unity üzerinde bir araba oyunu tasar-layarak, bir otomobilin yol üze-rindeki araçları ve park alanlarını tespit etmesini, araçların han-gi alanlara park edebileceğini öngörmesini sağlamayı başardı. Oyun ortamına bir şehrin sokak, cadde görüntülerini, yollarda karşılaşılan tüm nesnelerin farklı ışık ve hava koşullarındaki görün-tülerini bire bir 3D olarak sanal ortama taramayı başaran Xerox ekibi, araçların farklı senaryo-larda doğru tepkiler vermesini sağladı.

Gerçek ortam 3D lazer tarayı-cı ile sanal ortama aktarılıyor

Xerox araştırma ekibi çalışmala-rı kapsamında, gerçek dünyanın sanal ortamda bire bir yaratılması amacıyla, 3D görüntüyü bir lazer tarayıcıyla sanal ortama aktar-mayı başaran bir yol da keşfetti. Böylelikle, gerçek hayattaki tüm nesnelerin ve görünümlerin sanal ortamda da bire bir yaratılması sağlanmış oldu.

Herkes yapay zeka uygulama-sı geliştirebilecek

Yapay zeka yazılımları temelde mekanik araçlara anlama, karar verme, öğrenme, yorumlama ve öngörme gibi zeka yetileri kazan-dırıyor. Bu becerisinin altında ise yapay sinir ağı (YSA) modelleri yatıyor. İnsan beyninin çalış-ma prensibini baz alan YSA’lar, önceden geliştirilen örnek olay örgülerini inceliyor ve genelleme, yorumlama gibi yetenekleri ile karşılaştığı olaya göre karar ve-rebiliyor. İnsan beyni ile olan en büyük benzerliği de bu özellikte yatıyor.

Google gibi çok sayıda uygulama ve teknolojik aracını yıllardır test eden ve veri toplayan bir şirket için veya sistemine yüklenen milyon-larca fotoğraf ile resimdeki kişiyi otomatik olarak etiketleyen Face-book için yapay zeka teknolojilerini geliştirmek bir sorun olmayabilir. Ancak günümüzde çoğu şirket, Go-ogle ve Facebook gibi çok büyük bir veriyi işleyip, yapay zeka uygula-malarına dönüştürebilecek bir kabi-liyete ve kaynağa sahip değil. Daha küçük ölçekli şirketlerin yapay zeka teknolojileri geliştirebilecek bilgi birikimi ve yeteneği olsa da, geliş-tirdikleri yapay zeka teknoloilerini gerçek dünyada uzunca bir süre test edebilecek ne bir kaynakları ne de buna ayırabilecek zamanları bulunuyor.

MIT’ten Xerox’a övgü

Bu da yapay zeka teknolojilerinin belli başlı büyük şirketler tarafın-dan geliştirilmesinin beklenmesine, yapay zekanın istenilen yaygınlık oranına ulaşamamasına yol açıyor.

Xerox’un yapay zeka algoritma-larını sanal ortamda test etmeyi başaran çalışması bilim ve tekno-loji dünyasında da çok ses getirdi. Xerox’un bu çalışması Massac-husetts Teknoloji Enstitüsü’nün (MIT) teknoloji haber sitesi technologyreview.com’da (http://bit.ly/1RjGGv1) çeşitli değerlen-dirmelerle geniş yer aldı. MIT Algısal Bilim ve Ölçüm Profesörü Josh Tenenbaum, Xerox’un projesi için “çok iyi bir fikir” yorumunda bulundu.

Xerox’un yapay zeka algoritma-larını sanal ortamda test etmeyi başaran yaklaşımı, uygulama geliştiricilere, çok büyük yatırım-lar yapmadan, çok zaman harca-madan, sanal ortamda daha kolay bir şekilde yapay zeka yazılımları geliştirebilmelerinin yolunu açı-yor. Gerçek yaşamı aynı görsellik-le sanal ortama birebir aktaran 3D tarama yaklaşımı, yapay zeka (AI) teknolojilerinin çok farklı alanlar-da çok daha hızlı geliştirilmesine ön ayak olacak.

Mustafa [email protected]

Page 58: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

58 59

BT Günlüğü Test Merkezi, bundan böyle her ay yeni çıkan ürünleri mercek altına alıyor. Deneyimli bir kadro ile özellikle mobil hayatın inceliklerine parmak basacak olan BT Günlüğü, sunuculardan tutunda basit bir cep telefonuna kadar düşünebileceğiniz her türden ürünü sizlere anlatmak ve açıklamak için çabalayacak. Eskiden kurumsal ve son kullanıcı olarak iki ayrı ürün grubu pazarı bulunuyordu, fakat son yıllarda bu pazar ayrımı yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Kurumsal pazara hitap eden ürünlerin çalışan kullanıcılar için tasarlandığı bir gerçek. Ama şunu da unutmamamız gerekiyor her kurumsal kullanıcı aynı zamanda bir son kullanıcı ve birçok çalışan kendi özel teknolojik cihazını aynı zamanda işyerinde de kullanıyor. Yapacağımız ürün incelemelerindeki amacımız ise siz değerli okuyucularımıza satın alma kararı konusunda yardımcı olmak. Bu konuda aklınıza gelebilecek herhangi bir soruyu istediğiniz zaman bizlere sorabilirsiniz. E-Posta adresimiz [email protected].

donanım

Page 59: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

58 59

1Apple Watch ilk olarak tasarımı ve ergonomisi ile fark yaratıyor. Apple Watch’a yakından bakıldığında malzeme kalitesinin ve işçiliğinin ne kadar başarılı olduğu hemen anlaşılıyor. Üzerindeki Safir cam en az Gorilla GLass kadar sağlam ve dayanıklı. Bununla birlikte Apple Watch IPX7 (1 metre derinliğinde 30 dakika boyunca) standartlarına göre su geçirmez özel-liğine sahip.

iPhone Şartı

Apple Watch’dan verim alabilmek için mutlaka bir iP-hone 5-5C-5S-6-6S–SE sahibi olmak gerekiyor. Ürünü kurmak için en azından iOS 8.2 sürümü ile çalışan bir iPhone 5 şart. Onu diğer akıllı saatlerle olan önemli bir farkı ise analog saatlerden bildiğimiz ayar tekerleğine sahip olması. Bu tekerleği döndürdüğünüzde menünün içinde dolaşabiliyorsunuz veya resimleri büyütebiliyor-sunuz. Bu tekerleğe bir kere bastığınızda ana menüye dönüyor. İki kere bastığınızda uygulamalar arasında geçiş yapıyor, uzun süre bastığınızda da Siri açılıyor.

Apple Watch’un diğer bir önemli özelliği kuşkusuz Force Touch teknolojisine sahip olması. Kullanıcı ekrana uzun süre bastığında bazı uygulamaların ekstra fonksiyonlarını açılabiliyor. Tekerleğin altında bulunan düğme ise arkadaş listesine anında bağlanıyor. Bunla birlikte Taptic Engine teknolojisi sayesinde, size gelen bildirimlerde hafif bir titreşim ile uyarılıyorsunuz.

Apple Watch kullanıcıya sadece hava durumu, takvim ve eposta bildirimleri göstermiyor. Apple Watch aynı zamanda çok iyi bir Fitness koçu. Gün içinde attığınız adımlardan tutun, kaç kalori yaktığınızı hesaplayabi-liyor. İşin güzel tarafı ise çeşitli spor aktiviteleri için

farklı hesaplamalar oluşturabilmesi. Bununla birlikte çok başarılı bir nabız ölçer fonksiyonuna sahip. Burada dikkat etmeniz gereken bir nokta, nabız ölçen sensorla-rın dövmenin üzerine gelmemesi.

Bitmedi. Apple Watch, iPhone’un yardımı ile tam te-şekküllü bir navigasyon aletine dönüşebiliyor. Bununla birlikte üzerinde bulunan hoparlör ve mikrofon saye-sinde telefon görüşmelerinizi iPhone’u cepten çıkar-madan yapabiliyorsunuz. iPhone’daki müzikleri ve kamera fonksiyonlarını da kontrol etmenizi sağlayan Apple Watch, sesli mesajlarınızı yazıya döküp eposta olarak gönderebiliyor.

Apple Watch, kullanımı çok eğlenceli ve çok başarılı bir tasarıma sahip bir akıllı saat. Apple kullanıcıların haya-tını kolaylaştırmak için birçok özelliği bu ürüne entegre ettiği belli oluyor. Tabi bunu yaparken, temel olarak baz aldığı basit kullanımını ister istemez kompleks bir kullanıma dönüştürdü. Yani bu ürünün kullanımına alışmanız gerekiyor. Üzerinde bulunan pil sayesinde yaklaşık 20 saat dayanabiliyor. Ayrıca performansı da gayet başarılı.

En Fazla İlgi Gören Akıllı SaatApple Watch

Apple Watch ilk piyasaya çıktığında oldukça fazla sükse toplamıştı. Bazılarına göre bu ürün dünyanın en iyi akıllı saati, bazılarına göre ise, bileğe takılan pahalı bir oyuncaktan fazlasını sunmuyor.

Teknik Özellikler:

Ekran: 1.65 inç AMOLEDBağlantı: WLAN, Bluetooth, NFCPil: 250 mAhSuya dayanıklılık: IPX7Boyut: 42 x 35.9 x 10.5 mmAğırlık: 50 gram

Page 60: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

60 61

donanım

5.5 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip olan HTC Desire 828, 1920x1080 piksel çözünürlüğüne ulaşıyor. Ekranın parlaklık değeri ve kontrastı gayet başarılı. Fakat piksel yoğunluğunun 401 ppi olması daha iyi olabilirdi. Bu ürün, 1.5 GHz hızında sekiz çekirdekli MediaTek MT6753 işlemcisini kullanıyor. Orta segment telefon-larda oldukça fazla görünen bu işlemci, verilen her görevi fazlasıyla yerine getiriyor. 2 GByte bellek ve 128 GByte eklenebilen 16 GByte kapasite fazlasıyla yeterli. Sonuçta bu üründe yüksek bir performans beklemek yanlış olur. HTC Desire 828, günlük görevleri zorla-madan yapıyor. İşin içine sistem kaynaklarını tüketen uygulamalar ve oyunlar girdiğinde, HTC Desire 828’in zorlandığı hemen görülüyor.

HTC Desire 828’in önemli bir özelliği kuşkusuz HTC BoomSound teknolojisi. HTC BoomSound ses seviyesi-ni düzenliyor ve dinamik ekolayzır ile her ses tonunu optimize ediyor. Bu özellik sayesinde her seferinde ses ayarlamasına gerek kalmadan en net film diyaloglarını

tutarlı bir ses seviyesinde duyuyorsunuz.

HTC Desire 828 kamera performansı ile ön plana çıkıyor. 13MP arka kamerası, en gelişmiş OIS sistemi ve kolay kullanılan kapsamlı fotoğraf düzenleme araçları ile güçlendirildi. HTC Desire 828’in sunduğu üst seviye OIS özelliği sayesinde profesyonel kalitede fotoğrafları daha az bulanık ve daha yüksek netlikle yakalayabiliyorsunuz. Bu teknolojinin diğer bir avantajı düşük ışıklı ortamlarda bile iyi bir performans sergilemesi.

Bilgisayarınızı her zaman yanınızda taşımaya ne dersiniz? Ultrabook, notebook ya da tablet cihazlarından bahsetmiyoruz. Lenovo , USB bellek boyutunda tam donanımlı bir PC sistemi geliştirdi. 15 mm kalınlığında olan bu PC sistemi bir masaüstü siste-min yaptığı herşeyi yapıyor. Üstelik uygun bir fiyat ile. Lenovo IdeacentreStick 300, Intel Atom Z3735F işlemcisine sahip. Dört çekirdekli olan bu işlemci 1.33 GHz sistem hızında çalışıyor. 2 GByte büyüklüğünde bir bellek ile çalışan Ideacentre Stick 300, MicroSD kart ile genişleyebilen 32 GByte’lık bir kapasite ile beraberinde geliyor. Te-levizyon, monitör veya bir projeksiyon cihazı ile HDMI bağlantısından bağlanabilen Ideacenter Stick 300, tüm güç ihtiyacını MicroUSB girişinden alıyor. Yani bu ürünü çalıştırabilmek için TV’nin USB girişini, Ideacentre Stick 300’ün MicroUSB girişine bağlamanız yeterli. Bunu yaptığınızda 802.11n ve Bluetooth 4.0 kablosuz bağlantılar aktif hale geliyor. Windows 10’a yükseltilmesine izin veren Ideacenter Stick 300, Win-dows 8.1 işletim sistemi ile beraberinde geliyor. Ideacentre Stick 300’ün kurulumu oldukça basit. HDMI ve Micro USB bağlantılarını bağladıktan sonra cihaz hazır hale geliyor. 802.11n ve Bluetooth teknolojileri sayesinde klavye ve Mouse anında kuru-luyor. Ürünü ağ sistemine bağlamak da oldukça basit. Performansına gelince. Temel fonksiyonlarda Lenovo IdeacentreStick 300 oldukça başarılı. Office uygulamalarını rahatlıkla çalıştırıyor ve Internet ortamlarında da kullanıcıyı sorunsuzca gezdiriyor. Fakat işin içine multimedya ve oyun girdiğinde Lenovo IdeacentreStick 300’ün zayıf-lıkları hemen belli oluyor.

Fotoğraf Tutkunları İçin Akıllı TelefonHTC Desire 828

Cebe Sığan Masaüstü PC SistemiLenovo Ideacentre Stick 300

Teknik Özellikler

Ekran: 5.5 inç Full HDİşlemci: 8 çekirdekli MediaTek MT6753Bellek: 2 GByteKamera: 13 MP arka, Ultrapiksel ön Boyut: 157,7 x 78,9 x 7,9 mmAğırlık: 148 gr

Teknik Özellikler

İşlemci: Intel Bay Trail Z3735F İşlemciBellek: 2 GByteKapasite: 32 GByteBağlantı: HDMI, USB 2.0, MicroSD, 802.11n, Bluetooth 4Boyut: 100 x 38 x 15 mmAğırlık: 65 gram

Page 61: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

60 61

General Mobile GM Plus, dört farklı renk seçeneği ile metal bir çerçeveye sahip. Gövde ne yazık ki tamamen metal de-ğil. Araka kısmında çıkartılamayan tırtıklı bir plastik kapak yer alıyor. SIM kart ve micro SD kart girişi yan taraftan takılıyor. 7.9 mm kalınlığında olan General Mobile, ele çok iyi oturuyor. Ürünü ilk ele aldığınızda, sağlamlık hissini he-men alıyorsunuz. Ürünün malzeme kalitesi gayet başarılı. Bundan da önemlisi ise işçiliğin üst seviyede olması.

General Mobile GM5 Plus’ın kenarları hafiften yuvarlatıl-mış. Bu yuvarlatılmış kenarlara ufak bir çerçeve çizilmesi sonucunda da ucuz görünümlü telefon konseptinden ciddi uzaklaştırılmış. Daha yakından baktığımızda GM5 Plus’da ufak dokunuşlar yapıldığı görülüyor. Örneğin açma kapa-ma tuşunun tırtıklı olması gibi.

Teknik Özellikler

General Mobile GM 5 Plus, 5.5 inç büyüklüğünde Full HD (1080 x 1920 piksel) çözünürlük sunan IPS bir ekran bu-lunuyor. Bu ekran Gorilla Glass 4 teknolojisiyle korunuyor ve 2.5D eğime sahip. Ekranın gövdeye oranı ise %79 olarak belirtilmiş. Dolayısıyla telefonun ince kenarlara sahip olduğunu söylemeliyiz.

Son aylarda çok sık karşımıza çıkan 8 çekirdekli Qual-comm Snapdragon 617 yongası burada da karşımıza çıkıyor. GM 5 Plus modelinde Snapdragon 617 yongası-na 3 GB LPDDR3 RAM, 32 GB depolama alanı (microSD ile 128 GB’a kadar artırılabilir) ve Adreno 405 GPU eşlik ediyor. Cortex A53 mimarisindeki bu işlemcinin 8 çekir-deği de 1.5 GHz hızında çalışıyor.

Bunun anlamı, General Mobile GM5 Plus’ın birçok uygu-lamayı takılmadan ve zorlamadan açabilmesi. Yaptığı-mız denemelerde Google’in kendi arayüzünde herhangi bir yavaşlama görmedik. Hatta güncel bir çok oyunu rahatlıkla oynayabildik. Tabi bu denemeleri yaparken de General Mobile GM5 Plus’ın neredeyse hiç ısınmadığına şahit olduk.

Tüm bu donanım 3100 mAh kapasiteli dev sayılabilecek bir bataryadan beslenecek. Qualcomm Snapdragon 617 yongasının kullanılmasının önemli bir avantajı, hızlı şarj teknolojisini (Quick Charge 3.0) desteklemesi. Ayrıca te-lefonda USB-C konektörünün kullanıldığı da belirtelim.

Kamera

General Mobile GM 5 Plus’ın kameraları fazlasıyla şa-şırtıyor. Telefonun ön ve arka yüzeylerindeki kamera-ların ikisi de 13 MP çözünürlüğe sahip. Arka kamerada çift LED flaş dikkat çekerken ön tarafta ise tek LED flaş yer alıyor. Selfie tutkunlarını sevecekleri 13 MP’lik ön kamera tıpkı arka kamera gibi 1080p videolar da çekebiliyor. Kullanıcılar fotoğraf çekimlerini HDR ve Panorama olarak da yapabilmeleri önemli bir artı. Yaptığımız testlerde her iki kameranın gün ışığında or-talamanın üzerinde bir performans ile fotoğraf çektiğini gördük. İşin içine loş ışık girdiğinde fotoğraf kalitesi ciddi anlamda düşmekte.

Devlere Kafa Tutan Akıllı TelefonGeneral Mobile GM 5 Plus

Son yıllarda üst üste çıkardığı telefonlarla kendisinden söz ettiren ve ülkemizdeki akıllı telefon pazarında yükselen bir pazar payının ulaşan General Mobile, yeni ürünü ile karşımıza çıktı.

Teknik Özellikler:

Ekran: 5.5 inç Full HDİşlemci: Snapdragon 617 8 çekirdekBellek: 3 GByteKapasite: 32 GbyteBoyut: 152x76.5x7.9 mmAğırlık: 160 gram

Page 62: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

62 63

donanım

Kavisli TV teknolojisi monitörlere geldi. Samsung CF390 adlı ürün daha derin bir kavis ve fiyat/performans ora-nı ile fark yaratma peşinde. 11.9 mm inceliğinde olan Samsung CF390, neredeyse çerçevesiz bir tasarım ile avantaj sağlıyor. Tasarımı ve ergonomisi oldukça başarılı. 23.5 inç büyüklüğünde olan Samsung CF390, 1920×1080 çözünürlüğünü destekliyor. Ama bundan da önemlisi sahip olduğu kavisli yapısı. Benzer ürünlerle kendisini farklılaştıran Samsung CF390, 3000 ya da 4000 mm’lik yarı çap yerine 1800mm’lik bir yarı çap kullanıyor. Bunun anlamı Kavisli yapının daha dairesel olması ve bu sayede de kullanıcının görüş alanını yarım da olsa çevreleyebil-mesi. 178 derecelik görüş açısı ile oyun ve film deneyimi-ni ciddi bir anlamda arttıran Samsung CF390, bu değişik-lik sayesinde kullanıcıya oyunları birebir yaşatabiliyor. Ürünün sahip olduğu Game modu sayesinde çok karanlık olan sahneleri otomatik olarak açması önemli bir artı. Ama bundan da önemlisi desteklediği FreeSync tekno-lojisi. AMD tarafından geliştirilen bu teknoloji sayesinde resim tekrarlama hızı 48 ile 73 Hz arasında ayarlanıyor. FreeSync-over-HDMI yardımıyla da oyuncuların yaşadığı ekran gecikmeleri minimuma indirgeniyor. Tabi burada

Samsung CF390’nin 4 ms’lik gecikme süresi de önemli bir rol oynuyor. Samsung’un VA paneli 3000:1’lik kont-rast değeri ile de oyun zevkini yarıda bırakmıyor. Sam-sung CF390, hem VGA hem de HDMI bağlantısına sahip. Ürünün inceliği rakipleri ile kıyasla çok avantajlı. Benzer bir durum kavisi için de geçerli. Samsung dersine çok iyi çalıştığı belli oluyor. Ne yazık ki hem Kavsi hem de 4K çözünürlüğüne sahip olamıyoruz. Üst seviye oyuncular böyle bir ürünü görmeyi çok istediklerini düşünüyoruz.

Sony Xperia X, X ailesinin ilk bireyleriden biri. Bu ürüne yakından baktığımızda tasarım olarak Z ailesine çok benzediği hemen anlaşılıyor. Detaylara indiğinizde ise belirgin farklar ortaya çıkıyor. 1920×1080 piksel çözünürlüğüne ulaşan 5 inç’lik ekran Z5’in 424 ppi piksel yoğunluk değerine karşın 441 ppi’lık bir değere ulaşı-yor. Yüksek yoğunluk değeri, Triluminos panel ile birleştiğinde çok daha keskin bir görüntü, canlı renkler ve renk doğruluğu yüksek görüntüler oluşturuluyor. Xperia X modeli için Snapdragon 650 işlemcisi tercih edildi. Altı çekirdekli olan bu işlemci iki çekirdeğini 1.8 diğer dört çekirdeği de 1.2 GHz hızında çalıştırıyor. Fakat yaptığımız testlerde işlemci performansının Xperia Z5’de yer alan Snapdra-gon 810 işlemcisinden çok daha iyi olduğuna şahit olduk. X’in diğer bir güçlü tarafı kuşkusuz kamera performansı. 23 MP’lik arka kameraya sahip olan Xperia X, hızlı ve kaliteli fotoğraflar çekebiliyor. Xperia Z5 ile kıyaslandığında ise Z5’in fotoğraf çekme kalitesinin daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Buna karşın video çekme per-formansı ciddi anlamda düzeltilmiş. Benzer bir durum 13 MP’lik ön kamera için de söyleyebiliriz. Ön kamera çok başarılı bir fotoğraf performansına ulaşıyor. Tabi bu-rada kamera yazılımın kalitesini de unutmamak gerekiyor. Öyle ki kamera yazılımı akıllı hale getirildi. Objektifin ne kadar hareket ettiğini ve konumunu hesaplayan bu yazılım, otofokus’u önceden hesaplıyor. Bu özellikle spor müsabakalarını veya hareketli çekim yapan kişiler için çok önemli bir avantaj olduğunu söylemeliyiz.

Freesync İle Fark YaratıyorSamsung CF390

Xperia X Ailesi Gün Yüzüne ÇıktıSony Xperia X

Teknik Özellikler

Ekran: 23.5 inçMaks çöz: 1920x1080 pikselTepkime süresi: 4 msParlaklık: 250 cd/m2Bağlantı: D-Sub, HDMIBoyut: 622 x 462 x 247 mm

Teknik Özellikler

Ekran: 5 inç Full HDİşlemci: Snapdragon 650Bellek: 3 GByteKamera: 23 MP arka, 13 MP önBoyut: 143 × 69 × 7,7 mmAğırlık: 152 gram

Page 63: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

62 63

HTC 10’un önemli özelliklerinden biri dünyada ilk olarak lanse edilen optik görüntü sabitleme teknolojisine sahip olan ön kamerası. Selfie ve videochat tutkunları için büyük bir avantaj sağlayacak olan bu teknoloji sayesinde mükemmel fotoğraflar yakalamak ve titreşimsiz video-lar çekmek mümkün. Arka kamerası ise yeni Ultrapiksel teknolojisi ile fark yaratma peşinde. Arka kamera her ne kadar 12 MP’ye düşmüş olsa da kameranın sensor boyutu 1/2,3 inç olarak büyüdü. HTC 10, HTC One M9’da kulla-nılan 1,12 mikrometre piksel büyüklüğü yerine, piyasada bulunan en büyük sensor boyutu olan 1,55 mikrometre piksel büyüklüğünde bir sensör tercih edildi. Bu deği-şiklik, LG G5 ve Samsung Galaxy S7’nin kamera perfor-manslarına ciddi bir rakip olmasına neden oldu.

Performans

HTC 10, Qualcomm’un Snapdragon ailesinin en gün-cel işlemcisi olan Snapdragon 820’yi kullanıyor. Dört çekirdekli olan bu işlemcinin iki çekirdeği 2,2 GHz diğer iki çekirdek de 1,6 GHz’lik sistem frekansından çalışı-yor. Yüksek bir performans sergileyen HTC 10, 4 GByte büyüklüğünde bir bellek ve 32 GByte’lık bir kapasiteye sahip. Bu kapasite MicroSD kart yuvası ile arttırılıyor.

3000 mAh’lik bir bataryaya sahip olan HTC 10, yük altında yaklaşık 11 saat kesintisiz çalışıyor. Yoğun bir tempoda çalıştırıldığında bu değer daha da artıyor. 1 saat film izleme, internette sörf, arada bir müzik dinleme, telefonla konuşma ve kamera kullanımlı bir tempoda 12 saat’lik bir süre sonucunda pil’in %40’i hala dolu olması bizi şaşırttı.

Boomsound

HTC 10’un alt tarafına baktığımızda iki hoparlör yeri-ne sadece tek hoparlör entegre ettiği görülüyor. Ürüne detaylıca baktığımızda ise üst tarafta ikinci hoparlör gizlenmiş durumda. Boomsound teknolojisi sayesinde üst tarafta yer alan hoparlör kendi amfisi ile tiz ve orta frekanstaki sesleri oynatıyor. İkinci bir amfiye bağlı olan alt taraftaki hoparlör ise tıpkı iki yollu bir hoparlör sis-temi gibi, üst seviye frekanslardaki sesleri yani Bass’ları çalıyor. Tüm bu işlemler 24 bitlik yüksek çözünürlüklü ses işleme prosedüründen geçiyor. HTC 10’u bir hoparlör sistemine bağladığınızda sesin ne kadar net ve kaliteli olduğu fazlasıyla belli oluyor. Benzer bir farkı HTC 10’da oyun oynadığınızda duyuyorsunuz. Boomsound sayesin-de oyun keyfiniz kat kat artıyor.

Bu yüzden olsa gerek HTC 10 ile çok kaliteli bir kulaklık veriliyor. Oldukça yüksek bir ses seviyesine ulaşan bu Hi-res kulaklık, neredeyse hiçbir zayıflık göstermiyor. Öyle ki, piyasada bulunan diğer akıllı telefonlara baktığımızda HTC 10 ile beraber gelen bu kulaklığın neredeyse rakipsiz olduğunu söyleyebiliriz. HTC 10, elbette farklı kulaklık-larla da çalışıyor. Takacağınız her bir kulaklık için bir ses profili ayarlarsanız, HTC 10’un fark yaratan ses perfor-mansına anında ulaşmış olursunuz.

HTC Gözünü S7’nin Tahtına Dikti HTC 10

Tayvanlılar Korelilere savaş açtı. HTC’nin yeni ürünü olan HTC 10, Samsung’un Galaxy S7 ailesine kâbuslu günler yaşatmak istiyor.

Teknik Özellikler:

İşlemci: Qualcomm Snapdragon 820Ekran: 5.2 inç 2560x1440 pikselKamera: 12 MParka, 5 MP önBellek: 4 GByteBoyut: 145,9 x 71,9 x 9 mmAğ: 161 gram

Page 64: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

64 65

donanım

T70 ilk olarak uygun fiyatı ile ilgi çekiyor. Ürün bir ön-ceki jenerasyon T60 ile kıyaslandığında giriş seviyesine hitap eden bir ürün. 649 TL’lik satış fiyatı ile piyasaya sunulan T70, 5.2 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip. Bu ekran Full HD yerine 1280x720 piksel çözünürlü-ğüne ulaşıyor. Sahip olduğu dört çekirdekli Qualcomm işlemcisi 1.3 GHz saat frekansında çalışıyor. 2 Gbyte bellek ve MicroSd kart yuvası ile 32 Gbyte eklenebilen 16 Gbyte’lık kapasite diğer donanım bileşenleri ara-sında yer alıyor. Yaptığımız testlerde Turkcell T70’nin performansı ortalama değerlerini geçmediğini söyle-meliyiz. Menüler arasında rahatlıkla geçebiliyorsunuz. Fakat işin içine işlemciyi zorlayan uygulama girdiğinde T70’in zayıflığı hemen belli oluyor. T70, yeni nesil oyunlarda fazlasıyla zorlanıyor. Ürün üzerinde 8MP arka ve 5 MP ön kamera bulunuyor. HD video kayıt özelliği, otomatik netleme, flaş ve sesli komutlarla selfie çekebilme bu kameraların başlıca özellikleri. Bu alanda yaptığımız denemelerde kameraların bol ışıkta ortalama değerlerinde fotoğraflar çektiğini gördük. Loş ışıkta iyi bir performans yakalamak çok mümkün değil. Bu üründe beğendiğimiz bir özellik akıllı tele-

fonlara alışmakta zorluk çekenler için Kolay Kullanım arayüzünin bulunması. Kolay Arayüz, Turkcell T70’in kullanımı çok daha kolay hale getiriyor. SMS gönderme, klavye, uygulamalar ve acil aramalar için özel olarak tasarlanan ikonlar özel bir kullanıcı deneyimi sunuyor. 10 saate kadar konuşma imkanı sağlayan 2540 mAh kapasiteli bir pile sahip olan T70, bir telefondan çok fazla bir beklenti içinde olmayan, uygun fiyat arayan, fakat temel fonksiyonların hepsine sahip olmak isteyen kişilere hitap ediyor.

800x1280 çözünürlüklü 8 inç HD ekranına sahip olan Turkcell T Tablet, 2 MP ön ve flaşlı 5 MP’lik bir arka kamera bulunduruyor. IPS ekran Miravision tek-nolojisi sayesinde daha canlı görüntüler sunabiliyor. Üstelik ekranın dokunma performansının da gayet başarılı olduğunu söylemeliyiz. Turkcell T Tablet’in arka kısmında mat bir plastik kullanıldı. İyi bir işçiliğe ve malzeme kalitesine sahip olan Turkcell T Tablet, ele çok iyi oturuyor. Benzer ürünlerle kıyasla 10.1 mm’lik değeri ile biraz kalın gelebilir, ama bu kesinlikle kullanıcıyı rahatsız etmiyor. Hatta daha yüksek bir sağlamlık hissi veriyor. Arka tarafın üst kıs-mında çıkabilen bir parçacık yer alıyor. Bu alana sim kart ve 16GB’lık dahili hafızayı arttıran 32 GByte destekli microSD kart yerleştirebiliyorsunuz.Turk-cell T Tablet’de 4 çekirdekli 1 GHz saat frekanslı MediaTek işlemcisi kullanıl-dı. 2 GByte belleğe ve Mali-T720 GPU’su olan bu ürün, normal şartlar altında giriş seviyesine hitap ediyor. Yaptığımız denemelerde Turkcell T Tablet’in bizi şaşırttığını söylemeliyiz. Ürün her ne kadar giriş seviyesi olarak konumlandı-rılmış ise, birçok uygulamayı rahatlıkla ve takılmadan açtı. Her ne kadar oyun oynamak için yaratılmamış olsa da piyasanın birçok oyunu oynatabiliyor. Yine de dikkat. Turkcell T Tablet yeni nesil oyunların hepsini oynatıyor anlamına gelmiyor. Yani bu üründen fazlasını beklemek yanlış olur. Unutmadan. Sahip olduğu 3800mAh pil, normal kullanımda 1 günü rahatlıkla geride bırakmanıza yardımcı oluyor.

Turkcell’in Yeni Akıllı TelefonuTurkcell T70

Turkcell İkinci Nesil Tableti İle Karşımızda Turkcell T Tablet

Teknik Özellikler

Ekran: 5.2 inç 720x1280İşlemci: 4 çekirdekli Qualcomm 1.3 GHzBellek: 2 GByteKapasite: 16 GByteKamera: 8 MP arka, 5 MP önAğırlık: 133 gram

Teknik Özellikler

Ekran: 8 inç 1280x800İşlemci: 4 çekirdekli Mediatek 1GHz Bellek: 2 GbyteKapasite: 16 GByteBoyut: 206.4x123x10.1 mmAğırlık: 342 gram

Page 65: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

64 65

Unibody tasarımlı telefonlarda, kapalı bir sistem olduğundan dolayı pil değiştirilemiyordu. Yani kullanıcı, telefonda kapak olmadığından dolayı pile ulaşamıyordu. LG G5’te durum çok farklı. LG, her ne kadar unibody tasarıma sahip olsa da telefonun alt kenarı çıkabiliyor. Kenarda duran mandala bastığı-nızda alt bölümü çekebiliyorsunuz. Bu bölümü çek-tiğinizde 2700 mAh’lik pil de beraberinde geliyor.

Pilin değiştirilmesi elbette çok önemli bir artı. Ama LG bu tasarıma geçtiğinde kullanıcıya sadece pil değiştirme özgürlüğünü vermedi. Sözü edilen bu alt bölüme, farklı modüller takıp, telefona ekstra özellikler katabiliyorsunuz. Örneğin LG Cam Plus modülü sayesinde, G5’in pil kapasitesi 4000 mAh’e arttırılabiliyor. Bununla birlikte de LG G5, DSLR kameralardan bildiğimiz profesyonel kamera fonk-siyonlarına sahip oluyor. Bitmedi. Müzik tutkunları da LG G5’i ellerinden bırakmayacaklar. Alt tarafa takacağınız LG Hi-Fi Plus modülü sayesinde Bang & Olufsen’un profesyonel ses teknolojisini (32BIT HI-FI DAC + AMP)LG G5’e entegre edebiliyorsunuz. Unutmadan söyleyelim. LG bu tasarım sayesinde su geçirmez özelliğinden ne yazık ki vazgeçmek zorun-da kaldı.

Kamera

LG G5’in arka kısmında iki adet kamera bulunuyor. Bunlardan ilki 16 MP çözünürlüğünde fotoğraflar çekiyor. Gün ışığında iyi bir performans sergileyen bu kamera, loş ortamlarda ne yazık ki zorlanıyor. Kameranın performansı LG G4’den daha iyi. Ama bir Samsung Galaxy S7 Edge ile kıyaslandığında ortala-ma performansının biraz üstünde olduğunu söy-lemeliyiz. İkinci kamera ise 8 MP çözünürlüğünde fotoğraflar çekiyor. Bu kameranın en büyük avantajı 135 derecelik açılarla fotoğraflar çekebilmesi. Nor-mal kameralar 75 derecelik görüş açısı ile fotoğraf-lar çekiyorken, LG G5’in bu özelliği ,kullanıcıda yeni ufuklar açacağını söylemeliyiz. Bu ürünü kullandı-ğımızda çoğu zaman ön tarafta bulunan 8 MP’lik kamerayı unuttuğumuzu söylemeliyiz.

Performans

LG G5, en güncel ve en performanslı donanım birle-şenlere sahip. Bu üründe herhangi bir kısıtlama ya-pılmadığı hemen belli oluyor. Qualcomm Snapdra-gon 820 işlemcisi , LG G5’e çok ciddi bir güç katıyor. Bu güç 4 GByte büyüklüğündeki bellek ile birleşti-ğinde, Multitasking işlemi zorlanmadan yapılıyor. Ürünün performansı çok yüksek. LG G5, performans konusunda Samsung Galaxy S7 ile rahatlıkla kapışa-biliyor. Bununla birlikte yeni nesil USB Type C bağ-lantısına da sahip olması hoşumuza gitti. Neticede, yüksek performanslı ve genişletilebilen bir telefon arayan kullanıcılar LG G5 ile doğru bir seçim ya-pacakları kesin. Yine de hatırlatmak isteriz. LG G5, opsiyonel olarak satılan modüller sayesinde kendisi-ni farklılaştırıyor.

Modüler Yapılı Akıllı Telefon LG G5

LG kullanıcıların beklentilerini karşılamak için akıllı telefonlarda devrimi başlattı. Daha doğrusu kullanıcıların beklentilerini karşılamak için LG G5’i tasarladı.

Teknik Özellikler:

Ekran: 5,3 inç 2560x1440İşlemci: Qualcomm Snapdragon 820Bellek: 4 GByteKamera: 16 MP arka, 8 MP önBoyut: 149,4 x 73,9 x 8,6 mmAğırlık: 159 gr

Page 66: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

66 PB

editör

Tüm çalışanların yarısından fazlası (yüzde 57) önümüzdeki beş yıl içinde akıllı bir ofiste çalışmak isterken, yüzde 51’inin daha iyi teknolojilerin önümüzdeki beş yıl içinde yüz yüze toplantıları gereksiz hale getireceğine inandığı ortaya çıktı. Araştırma, yeni teknoloji akınının işçilerin işve-renlerinden bekledikleri üzerinde önemli bir etkisi olduğunu ve bu yeni gelişmeleri takip etmeyen işyerlerinin geride kalacağını gösteriyor.

Tüm dünyadaki çalışanlar, ofislerinin yeterince gelişmiş olmadığını hissediyor ve sıcaklık, ışıklandırma gibi çalışan alışkanlıkları konusunda “daha akıllı” kararlar almak üzere verilerden faydalanan bir ortam arzu-luyor. Araştırmaya katılan çalışanların yüzde 44’ü, işyerlerinin yeterince akıllı olmadığını hissediyor ve yarısından fazlası, önümüzdeki beş yıl içinde akıllı bir ofiste çalışmayı bekliyor. Bu beklenti, genç nesilde yüzde 69’u buluyor. Eğer beklentiler karşılanamazsa ise Y kuşağının yüzde 42’si standart altı teknolojiye sahip bir işten ayrılacağını ve yüzde 82’si işyeri teknolojisinin üstelenecekleri görevi etkilediğini düşünüyor.

Çalışanların çoğunluğu, işlevsel avantajlara önem veriyor: y-kuşağının yüzde 63’ü ve daha yaşlı çalışanların yüzde 55’i pinpon, ücretsiz yemek vs. gibi düşük teknolojili avantajlar yerine, artırılmış gerçeklik (AR) / sanal gerçeklik (VR) ve Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi yüksek teknolojili avantajları tercih ettiklerini belirtiyor.

Tüm dünyadaki çalışanların yüzde 57’si, halen iş arkadaşları ile yüz yüze konuşmayı tercih ederken küresel çalışanların yarısı ve her beş Y kuşa-ğından üçü daha iyi iletişim teknolojilerinin ve birbirinden uzaktaki ekip-lerin yakında yüz yüze sohbeti tamamen ortadan kaldıracağını düşünü-yor. Bu evrim ile Y kuşağının yüzde 79’u, işyerlerinin eskiden olduğundan daha fazla ortak çalışmaya dayalı hale geleceğine inanıyor. Y kuşağının yüzde 70’inden fazlası gelişmiş teknolojinin/akıllı ofislerin işbirlikçi, üretken ve verimli işyeri için hayati öneme sahip olduğunu hissediyor.

Y Kuşağı İşe Girmeden Önce Teknolojiye BakıyorÇalışanların neredeyse yarısı, şu anki işyerlerinin yeterince akıllı olmadığına inanırken Y kuşağı çalışanlarının yüzde 42’si, ofis teknolojileri standarda uygun olmazsa işyerle-rinden ayrılmaya hazır olduklarını söylüyor.

Ecevit BIKTIMYayın Danışmanı[email protected]

Page 67: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016

BT YöneticileriBu Adreste Buluşuyor

BTGunlugu.com

Page 68: BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016