ciislam-portal.com/ansiklopedi/dia/pdf/c35/c350287.pdfsadeft, yonus b. abdüla'la...
TRANSCRIPT
SADEFT, YOnus b. Abdüla'la
literatüründe adının pek fazla geçmemesine karşılık rivayet literatüründe ve bilhassa menakıb ve hadis eserlerinde daha çok anıldı.
Dönemin Mısır bölgesi otoriteleri arasında yer alan Sadefi'nin ilme katkısı kıraat, hadis ve Şafii fıkhı konusunda olmuştur. Ebu Bekir Muhammed b. Ali el-Askeri, Şafii' nin kitaplarını Rebl' b. Süleyman el-Muradi ve Sadefi'den rivayet etti (EbG Said İbn Yunus, ı, 458) . Kendisinden kıraat dersi alanlar arasında Ahmed b. Muhammed el-Vasıt1, Abdullah b. Rebi' el-Malat1, Muhammed b. Rebi' el-Cizi, İbn Huzeyme, Muhammed b. Cer!r et-Taberi gibi alimler yer almaktadır. Ondan hadis rivayet edenler arasında ise Müslim b. Haccac, Nesa!, İbn Mace, Ebu Hatim er-Razı. Ebu Zür'a er-Razi, Baki b. Mahled, Ebu Ca'fer et-Tahavl, İbn Ziyad en-Nisaburi gibi alimler anılabilir. Sadefi hacası Şafii'nin tavsiyesi doğrultusunda kelam tartışmaianna yanaşma
dı ve daha çok hadis tahsiline önem verdi. Kendisinden yedi ay ilim tahsil eden hadis münekkidi İbn Ebu Hatim pek çok hadis imamının onu güvenilir bulduğunu ifade etmiş , kadılar yıllarca şahitliğine baş
vurmuştur. 27 Reblülahir 264 (6 Ocak 878) tarihinde vefat eden Sadefi, Sadif Mezarlığı'na defnedildi. Geç dönem tabakat müellifleri Karare'deki mezarının meşhur olduğunu belirtir.
BİBLİYOGRAFYA :
EbO Said İbn Yunus, Tarfl} (n ş r. Abdülfettah Fethi Abdülfettah), Beyrut 1421/ 2000, I, 10, 18, 23,49,51 , 62,84, 86, 118,121 , 131,137, 194, 236, 429, 448, 458, 463, 477 , 507 , 513, 515, 529; Il, 13, 17, 139, 156, 199, 243; İbn EbO Hatim, el-Cerh ve ta'dfl, IX, 243; Şlrazl, Tabakatü'l· fukaha', s .. 99; Nevevl, Teh?fbü'l·esma' ve'l-lugat (nşr. Ali M. Muawaz - Adil Ahmed AbdülmevcOd), Beyrut 1426/2005, s . 658; İbn Hallikan, Vefeyfı t ( nşr. İhsan Abbas), Beyrut 1994, VII, 249-254; Zehebl, A 'lfımü 'n-nübela', XII, 348-351 , 561 , 599-605; Sübl<l, Taba!cat (Tanahl). Il, 170-180; İbnü'lCezerl, Cayetü 'n-nihtiye, II, 406-407; İbn Hacer, Teh?fbü't·Teh?fb, XI, 440-441.
L
L
394
~ BiLAL A YBAKAN
S ADER ( ) ..\.a)f )
Veda ya da ziyaret tavafım
ifade etmek için kullamlan fıkıh t erimi
(bk. TAVAF).
SADlK EFENDi, Ama
(bk. MEHMED SADlK EFENDi).
_j
_j
SADlK HİDAYET ( ~f..\A.J,:ıl..o )
(1903-1951)
Modern İran hikayeciliğinin L kurucularından , yazar ve çevirmen. _j
17 Şubat 1903'te Tahran'da doğdu . Edebiyat alanında isim yapmış bir aileye mensuptur. Babası İ 'tizadü 'l-Mülk Hidayet Kulı Han, Hidayet kabilesinin kurucusu Rıza Kulı Han Hidayet'in torun udur. Sadık Hidayet, ilk öğrenimini Medrese-i İlmiyye'de ve orta öğrenimini Darülfünun'da tamamladıktan sonra Tahran'daki Saint Louis Lisesi'nde okudu. 1925'te gittiği Belçika'da ve ardından Fransa'da inşaat mühendisliği okumaya başladı. Bu sırada Avrupa'nın
önde gelen aydınlarıyla tanıştı . Ancak edebiyata olan ilgisi onu mühendislikten vazgeçirdi. 1930'da öğrenimini yarıda bırakarak iran'a döndü. Tahran'da Milli Banka, Pars Ajansı ve bazı şirketlerde kısa süreli görevler aldı . 1934'te Mücteba Minovl, Büzürg-i Alevi ve Mes'ud-i Ferzad ile "Dörtler" (Reb'a) olarak bilinen edebiyat topluluğunu kurdu. 1936'da gittiği Bombay'da Pehlevi dilini ve Hint felsefesini öğrendi ,
ertesi yıl iran'a döndü. 1938'de İran müziğini Batılı standartiara göre yeniden düzenlemek için kurulan İdare-i Musiki-i Kişver'in sekreterliğine getirildi. Aynı zamanda Mecelle-i Mus~i dergisinin yayın editörlerinden oldu . 1945'te Özbekistan ' ın Taşkent ve diğer bazı şehirlerine gitti.
1940'tan sonra realist bir üslupla hikaye yazmaya başladı. Hikayelerini içeren Seg-i Vilgerd adlı eseri bu dönemin ürünüdür. Yazarlığının ikinci dönemindeki eserlerinde aşk ve mutluluğun her insanın hakkı olduğu, fakat gerçeğin böyle olmadığı düşüncesi hakimdir. 1941-1947 yılları arasındaki yazıları siyasi bir muhteva taşır. Arkadaşları Tudeh Partisi çevresindendi ve yazı yazdığı dergiler de sol ideolojiyi temsil ediyordu. Ancak zamanla yaptığı sert
sadık Hidayet
eleştirilerden sonra o çevreyle ilişkisini kesti. 1950 yılı sonlarında Paris' e gitti. Dört ay sonra içine düştüğü psikolojik bunalımın ardından 9 Nisan 1951 'de evinde int ihar etti ve Pere Lachaise Mezarlığı'na gömüldü.
Hikayeci, romancı, halkbilimci, oyun yazarı, denemeci, araştırmacı , çevirmen ve ressam olan Sadık Hidayet, iran'daki hayatı gerçekçi bir görüşle yansıtan eserlerinde yalın ve ustalıklı bir dille toplumun en çok ezilen insanlarının dramını anlatır.
Kahramanları sıkıntı çekenler, köylüler, işçiler, öğretmenler ve kadınlardır. insan sevgisi belirgin özelliklerinden biri olarak onun eserlerinde açıkça görülür.
Hem Doğu hem Batı etkisinde kalan Sadık Hidayet, eserlerini Farsça'ya çevirdiği Çehov Anton Pavloviç ve Franz Kafka'nın yanı sıra Edgar Allan Poe, Guy de Maupassant ve Dostoyevski'den etkilenmiştir. Doğu' da ise hikmet dolu veciz ruMllerini okuduğu ömer Hayyam'ı geçmişin en sevilen ve sözü en ölçülü şairi olarak kabul etmiştir. Sadık Hidayet'in dili eserlerinde farklılık gösterir ve yer yer Farsça sentaks kurallarına uymaması çevirmenler için sorun oluşturur. Fransız, ingiliz, Alman, Türk, İtalyan ve Çekoslovak dillerine tercüme edilen eserlerinden seçmeler Rusça'ya çevrilerek iki defa basılmış , eserleri ayrıca Gürcü, Tacik, Özbek ve Estonya dillerine çevrilmiştir. Sadık Hidayet basılmamış roman ve hikayelerini ölümünden önce yok etmiştir.
Eserleri. Hil~ayeleri: Zinde Begur (Tahran I 309 hş. ; tre. Mehmet Kanar, Diri Gömülen, istanbul ı 995) ; Saye-i MogaJ (Tahran 13IO hş . ); SeKatre Ijun (Tahran I3ı ı hş .) ; Saye-i Ruşen (Tahran ı3ı2 hş. ) ; 'Aleviyye Ijanum (Tahran ı3ı2 hş . ); Vagvag-i Sahôb (Tahran I 3 ı 3 hş . ) ; Bui-i Kur (Bombay ı3ı5 hş.; tre. Behçet Necatigil, Kör Bay kuş, istanbul I 977) ; Seg-i Vilgerd (Tahran ı 32 I hş . ) ; Velingari (Tahran 1323
hş .) ; Ab-ı Zindegi (Tahran 1323 hş . ); lfaci A]fa (Tahran I324 hş . ); Ferda (Tahran ı 325 hş . ); Tup-i Mürvari (Tahran ı 327 hş.) .
Oyunlan : Pervin Duoter -i Sasan (İsfahan ı 309 hş.) ; Maziyar (Tahran ı 3 I 2 hş ); Efsane-i Aterineş (Paris ı 325 hş . ) . Diğer Eserler i: Ruba 'iyyat-ı ' Ömer Ijayyam (Tahran ı302 hş. ); İnsan ve lfayvan (Tahran I 303 hş . ) ; Destfın-ı Merg (Berlin I305
hş.) ; Fevayid-i GiyahO-Qri (Berlin ı 306
hş .); Ijikdyet-i bd Netice (Tahran I3IO);
İsfahan Nısf-ı Cihan (Tahran I3ı I hş. ); Nirengist~ (Tahran I 3 ı 2 hş ); Teranehayı Ijayyam (Tahran 13 I 3 h ş . ; tre. Mehmet Kanar, Hayyam 'ın Teraneleri, İstanbul ı 999); Der Cade-i Nemnak (Tahran ı 346
hş.). Pehlevice'den Tercümeleri: Karname-i Erdeşir-i Pabakan (Tahran ı 3 ı 5 hş.); Guceste-i Ebdliş (Tahran ı 3 ı 9); Şehristanha-yı Iran (Tahran ı 32 ı h ş.); Güzareş-i Gürnan Şiken (Tahran ı322 hş.). Sadık Hidayet'in Fransızca'dan yaptığı çeviriler Farsça dergilerde yayımıanmış, bunun yanında Mecelle-i Musi]si, Peyam-ı Nev ve Sül]an dergilerinde birçok makalesi çıkmıştır (eserleri için ayrıca bk. AryanpGr. s. 421-424)
BİBLİYOGRAFYA :
V. Monteil, Sadeq Hedayat, Tahran 1952; D. Komissarov, "Şadı]5 Hidayet Nevisende-i ber-eeste-i Iran-ı Mu'aşır", Melanges d'Orientalise Offerts a Henri Masse, Teheran 1963, s . 63-73; Rahim Bağdatçi, Sadık-ı Hidayet ve Eserleri, İstanbul 1970; Abdül Ali Destgayb, Nai):d-ı Aşar-ı Şadıl): Hidayet, Tahran 1972; H. Katouzian, Sadeq Hedayat: The Life and Legend of an Iranian Writer, London 1991; a.mlf., "Hedayat, Sadeq" , Elr., XII, 121-135; M. Ca'fer Yahakkl. Çun SebCıyiTeşne, Tahran 1374 hş . , s. 198-199;YahyaAryanpür, Ez l'Ilma ta RCızgar-i Ma, Tahran 1376 hş., s. 333-429; Oğuz Demiralp, Kör Okur: Sadık Hidayet Üzerine Kör Baykuş Merkezli Okuma Denemesi, İstanbul 2001; Hasan-ı Mir Abidini. İran ÖykCı ue Romanının YCız Yılı (tre. Derya Örs). Ankara 2002, 1, 64-86, 139-143, 155-161; M. Mohandessi, "Hedayat and Rilke", Comparative Literature, XXXlll/3, London 1971, s. 209-21 1; D. Lashgari, "Absurdity and eretion in Work of Sadeq Hedayat", Ir.S, XV/1-4 (1982). s. 31-52; M. Simidchieva. "The Nightingale and the Bilind Owl: Sadıq Hidayat and the eıassical Persian Tradition", Edebiyat: The Journal of Middle Eastem Literatures, V/2, Amsterdam 1994, s. 247-277; Mehmet Kanar. "Sadık Hidayet ve Ölüm", Adam Öykü, sy. 10, İstanbul 1997, s. 75-77; a.mlf .. "Eserlerinin ışığında Sadık Hidayet", Kitaplık, sy. 50, İstanbul2001, s. 283-289; Munibur Rahman, "Hidayat, Şadı]5", Ef2 (İng.), lll , 352.
L
Iii SAiME İNAL SA vi
SAnlK MEHMED EFENDi, Sadreddinzade (ö. 1121/1 709)
Osmanlı şeyhülislamı. _j
16 Cemaziyelewel 1040'ta (21 Aralık
ı630) doğdu . IV. Mehmed devri ulemasından Sadreddinzade Feyzullah Efendi'nin
oğludur. Uzun Hasan Efendi ve Kürd İshak Efendi'den ders gördükten sonra Karaçelebizade Mahmud Efendi'nin derslerine girdi ve ona intisap ederek mülazemet aldı. Ardından öğretim hayatına başlayarak
bazı medreselerde ders verdi. 40 akçelik medreseden mazul iken Şaban 1 067'de (Mayıs-Haziran 1657) yeni açılan Ahmed Kethüda Medresesi'ne hariç derecesiyle müderris tayin edildi. Zilkade 1 072'de (Haziran-Temmuz 1662) Kovacık Dede Medre
sesi'ne geçti. Şaban 1074'te (Mart 1664) Papasoğlu, Muharrem 1 07S'te (Ağustos ı 664) Kadı Abdülhalim, Muharrem 1 076'da (Temmuz-Ağustos 1665) Şeyhülisıam Hüseyin Efendi, Rebiülewel 1 079'da (Ağustos 1668) Hafız Paşa, Rebiülahir 1081 'de (Ağustos-Eylül ı670) Hayreddin Paşa medreselerine ve Zilhicce 1081 'de (Nisan 1671) Sahn-ı Sernan medreselerinden birine müderris oldu. Muharrem 1083'te (Mayıs 1672) Beşiktaş Sinan Paşa, Safer 108S'te (Mayı s 1674) Gevherhan Sultan, Şaban 1086'da (Ekim-Kasım ı675) Hakaniyye-i Vefa medreselerine, Şewal 1089'da (Kasım-Aralık 1678) Süleymaniye Darülhadisi'ne tayin edildi.
Daha sonra kadılık mesleğine geçerek Reblülahir 1091 'de (Mayıs ı 680) Halep kadılığına gönderildi. Receb 1 092'de (Temmuz-Ağustos ı 68 ı) bu görevinden ayrıldı. Receb 1096'da (Haziran 1685) Kahire kadısı oldu ve bir buçuk yıl burada görev yaptı. Şewal 1099'da (Ağustos ı688) Edirne payesi ilavesiyle Gemlik ve Bayındır kazaları kendisine arpalık verildi. Receb 11 O 1 'de (Nisan 1690) Mekke-i Mükerreme payesini alarak ikinci defa Kahire kadılığına tayin edildi. Zilkade 11 02'ye (Ağustos 1691) kadar burada bulundu ve mazuliyet döneminde Uzuncaova Hasköyü Gümülcine kazası arpalık olarak verildi.
Şaban 1104'te (N isan 1693) Anadolu kazaskeri, Şewal 110S'te (Haziran 1694) Rumeli kazaskeri oldu. 28 Şewal 110S'te (22 Haziran 1694) Ebusaidzade Feyzullah Efendi'nin yerine şeyhülisla.mlık makamına getirildi. Şeyhülisla.mlığı sırasında ll. Ahmed vefat edip yerine ll. Mustafa padişah olunca durumu sarsıldı. Yeni padişah, hocası Seyyid Feyzullah Efendi'yi Edirne'den İstanbul'a davet edince Feyzullah Efendi'nin şeyhülislam olacağı ve kendisinin nüfuzunun kırılacağı korkusuna kapılan Sadrazam Sürmeli Ali Paşa, çeşitli bahaneler ileri sürerek Sadık Mehmed Efendi'yi 4 Şaban 1106'da (20 Mart 1695) görevden aldırıp Rumeli Kazaskeri İmam Mehmed Efendi'yi şeyhülislam tayin ettirdi (Raşid, Il, 3ı2-3ı3)
Sadık Mehmed Efendi, kısa süren bu ilk şeyhülislamlığının ardından kendisine tahsis edilen arpalıklarıyla geçindi. Bafra, Midilli ve Kuşadası kazaları, ardından Midilli yerine İslimye kazası verildi. İslimye daha sonra İstanköy'e çevrildi. 170S'te burası Tatarpazarı kazası arpalığı ile değiştirildi. On iki yıl kadar Fındıklı'daki evinde uzlete çekilen Sadık Efendi, yaşlılığını ileri sürüp mazeret bildirmesine rağmen 27 Şewal
1118'de (ı Şubat ı 707) yetmiş sekiz yaşın-
SADlK MEHMED EFENDi, Sakız!
da iken lll. Ahmed tarafından ikinci defa şeyhülislamlığa getirildi. Reblülewel 1119'da (Haziran ı 707) kendisine Manisa kazası arpalığı tahsis edildi. Yaşlılığı sebebiyle bu ikinci görevinde herhangi bir iş göremedi. III. Ahmed'in kızı Hatice Sultan'ın cenaze namazını yanlışlıkla bayram namazı gibi her tekbirde ellerini kaldırıp kıldırması bahane edilerek 2 Zilkade 1119'da (25 Ocak I 708) aziedildi (a.g .e., III, 238). 8 Ramazan 1121 ( 11 Kasım 1709) tarihinde vefat etti (a.g.e., III, 307-308) ve Fındıklı Camii haziresine defnedildi. Osmanzade Ahmed Taib ölümüne, "Cennetü'l-me'va ola Sadık Efendi'ye makam" (ı ı 2 ı) mısraını tarih düşürmüştür. Bilgili, ilim adamlarıyla sohbete önem veren, tarikata meyilli bir alim olup üç dilde şiir yazdığı belirtilmektedir.
BİBLİYOGRAFYA :
Şeyhi, Vekayiu'l-fuzalii, ll, 313-315; Raşid, Tarih, ll, 254, 312-313; lll, 238, 307-308; Devhatü'lmeşayih, s. 77-78; İlmiyye Salnamesi, s. 495; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, 111/2, s. 488; IV /2, s. 457, 458; Danişmend. KronolojF, V, 132, 135.
Iii MEHMET İPŞİRLİ
ı ı
L
SADlK MEHMED EFENDi, Sakızi (ö. 1059/1649'dan sonra)
Osmanlı alimi. _j
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Babasının adı Ali olup nisbesinden Sakız adasında doğduğu anlaşılmaktadır. Şurretü 'l
fetdva adlı eserinde verdiği bilgiye göre Sakız Mahkemesi'nde katiplik (Furat, sy. 13 [20061. s. 136) ve Kütahya'da kadılık (Özen, Ill/5 [20051. s. 366) yaptı. Kendisine nisbet edilen en-Nevadirü'l-fı]shiyye'yi Kudüs kadılığı esnasında telif ettiği belirtilirse de mukaddimede yer alan ifadelere göre bu eser isim benzerliği bulunan bir başka müellife aittir (aş.bk) Sadık Mehmed Efendi'nin vefat tarihi de kesin şekilde bilinmemekte, Şurretü'l-tetdva'yı yazdığı 1 OS9 ( 1649) yılını bazı kaynaklar ölüm tarihi olarak vermektedir. Cari Brockelmann ile Sursalı Mehmed Tahir ise vefat tarihini 1099 (1688) diye kaydeder. Ancak 1 OS9'un eserin ferağ tarihi ve 1 099'un istinsah tarihi olduğu, bunların ölüm tarihiyle karıştınldığı anlaşılmaktadır (Furat , sy ı3 [2006J. S. 135)
Şurretü'l-fetdva Hanefi fıkıh kitaplarından derlenen, fıkıh meselelerinin nakilleriyle birlikte aktanldığı bir fetva mecmuasıdır. Müellif eserin mukaddimesinde gençlik yıllarından itibaren fıkıhla meşgul olduğunu, hakimiere kolaylık sağlamak ve hal-
395