İcra ve İflas kanununun yÜrÜrlÜkten …tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas...

93
171 İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞ HÜKÜMLERİ (1) Kanun Numarası : 2004 Kabul Tarihi : 9/4/1932 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 19/6/1932 Sayı: 2128 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 13 Sayfa: 426 1 3/7/1940 tarih ve 3890 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 4, 13, 16, 18, 21, 24, 25, 26, 31, 33, 36, 50, 60, 62, 64, 67, 68, 71, 76, 78, 80, 82, 83, 85, 89,94, 97, 99, 101, 106, 109, 115, 116, 126, 129, 130, 133, 142, 143, 148, 149, 155, 156, 158, 170, 172, 206, 220, 223, 225, 228, 235, 259, 262, 264, 265, 269, 272, 274, 277, 278, 281, 288, 299, 301, 302, 337, 344, 346, 353, 363, ve 366) Madde 4 (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.) İcra ve İflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların tetkik mercii; Mahkeme reisi veya hakimi ve bulunan yerlerde müstakil icra hakimleriyle muavinleri yahut kanun mucibince bu vazife kendilerine verilmiş olan hakimlerdir. 172 nci maddede yazılı itirazların tetkik mercii ticaret davasını gören mahkemedir. İcra salahiyetini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vukubulacak şikayet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hakimidir. Bu kanunda gösterilen haller müstesna olmak üzere tetkik merciinin vereceği kararlar kabili temyiz olmayıp kat'idir. Madde 13 (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.) Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi altında olup en azsenede bir defa teftiş olunur. Görülecek hata ve kusurlardan dolayı icra ve iflas memur ve muavinleri hakkında Adliye Vekaletince aşağıdaki inzibati cezalardan her hangi biri tatbik olunur: 1 Tevbih, 2 Dörtte üçünü geçmemek üzere aylıktan kesme, 3 Altı ayı geçmemek üzere işten el çektirme, 4 Azil. —————————— (1) Bu Kanundaki para cezalarının uygulanması ile ilgili olarak 10/6/1949 tarih ve 5435 sayılı Kanunu değiştiren 21/1/1983 tarih ve 2790 sayılı Kanun ile15/8/1957 tarih ve 9682 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 20/5/1957 tarihve E. 1, K. 12 sayılı Yargıtay İç. Bir. Kur. Kararına bakınız.

Upload: others

Post on 08-Jan-2020

13 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

171

İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN

KALDIRILMIŞ HÜKÜMLERİ (1)

Kanun Numarası : 2004

Kabul Tarihi : 9/4/1932

Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 19/6/1932 Sayı: 2128

Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 13 Sayfa: 426

1 – 3/7/1940 tarih ve 3890 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin

metinleri: (Madde numaraları: 4, 13, 16, 18, 21, 24, 25, 26, 31, 33, 36, 50, 60, 62, 64, 67, 68, 71, 76, 78, 80, 82,

83, 85, 89,94, 97, 99, 101, 106, 109, 115, 116, 126, 129, 130, 133, 142, 143, 148, 149, 155, 156, 158, 170, 172,

206, 220, 223, 225, 228, 235, 259, 262, 264, 265, 269, 272, 274, 277, 278, 281, 288, 299, 301, 302, 337, 344,

346, 353, 363, ve 366)

Madde 4 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra ve İflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların tetkik mercii; Mahkeme reisi

veya hakimi ve bulunan yerlerde müstakil icra hakimleriyle muavinleri yahut kanun mucibince bu vazife

kendilerine verilmiş olan hakimlerdir.

172 nci maddede yazılı itirazların tetkik mercii ticaret davasını gören mahkemedir.

İcra salahiyetini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vukubulacak şikayet ve itirazların tetkik

mercii o mahkemenin hakimidir.

Bu kanunda gösterilen haller müstesna olmak üzere tetkik merciinin vereceği kararlar kabili temyiz

olmayıp kat'idir.

Madde 13 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet

müddeiumumilerinin daimi murakebesi altında olup en azsenede bir defa teftiş olunur.

Görülecek hata ve kusurlardan dolayı icra ve iflas memur ve muavinleri hakkında Adliye Vekaletince

aşağıdaki inzibati cezalardan her hangi biri tatbik olunur:

1 – Tevbih,

2 – Dörtte üçünü geçmemek üzere aylıktan kesme,

3 – Altı ayı geçmemek üzere işten el çektirme,

4 – Azil.

——————————

(1) Bu Kanundaki para cezalarının uygulanması ile ilgili olarak 10/6/1949 tarih ve 5435 sayılı Kanunu değiştiren

21/1/1983 tarih ve 2790 sayılı Kanun ile15/8/1957 tarih ve 9682 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 20/5/1957 tarihve

E. 1, K. 12 sayılı Yargıtay İç. Bir. Kur. Kararına bakınız.

Page 2: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

172

Bunlardan tevbih ve aylıktan kesme cezalarına tetkik mercii vazifesini gören hakim dahi karar verebilir.

Bu karar aleyhine Adliye Vekaleti memurin inzibat komisyonunda itiraz olunabilir.

Ancak hakim sınıfından tayin olunan icra ve iflas memurları hakkında hakimler kanunu hükümleri

caridir.

İnzibati cezalar adli takiplere mani değildir.

Madde 15 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra ve İflas harçlarını kanun tayin eder.

Kanunda hilafı yazılı değilse, bütün harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe

hacet kalmaksızın tahsil olunur.

Madde 16 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı

muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı tetkik merciine

şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelenin öğrenildiği tarihten beş gün içinde yapılır.

Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman

şikayet olunabilir.

Madde 18 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik merciine arzedilen hususlarda basit usulü muhakeme tatbik olunur. Şukadar ki talep ve cevaplar

istida ile olabileceği gibi ifade zaptettirmek suretiyle de olur.

Kanunda sarahat bulunmıyan hallerde tetkik mercii veya ticaret mahkemesi iki taraf arasında duruşma

yapılmasına lüzum olup olmadığını takdir eder. Duruşma en kısa müddet içinde yapılarak karara raptolunur.

Madde 21 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra dairelerince yapılacak tebliğler yazı ile olur.

Madde 24 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir menkulün teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru bir icra emri tebliği suretiyle

borçluya beş gün içinde o şeyin teslimini emreder.

İcra emrinde: Alacaklı ve borçlunun ve varsa mümessillerinin isim ve şöhretve ikametgahları, hükmü

veren mahkemenin ismi ve hükmolunan şeyin neden ibaret olduğu ve olbaptaki ilamın tarih ve numarası ve

tetkik merciinden veya temyiz yahut iadei muhakeme yoliyle ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması

hakkında bir karar getirilmedikçe cebri icraya devam olunacağı yazılır.

Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve hükmolunan menkul veya misli yedinde bulunursa

elinden zorla alınıp alacaklıya verilir.

Yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emritebliğine hacet kalmaksızın

haciz yoliyle tahsil olunur. Değeri ilamda yazılı olmayıpta ihtilaflı bulunursa icra memuru tarafından takdir

olunur.

Hükmolunan menkulün değer bahası borsa veya ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra memuru

tarafından intihap olunacak ehli vukuftan sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir.

Alakadarların bu hususta tetkik merciine şikayete hakları vardır.

Page 3: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

173

Madde 25 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Çocuk teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru 24 üncümaddede yazılı şekilde bir

icra emri tebliği suretiyle borçluya beş gün içinde çocuğun teslimini emreder. Borçlu bu emri tutmazsa çocuk

nerede bulunursa bulunsun ilam hükmü zorla icra olunur.

Çocuk teslim edildikten sonra diğer taraf haklı bir sebep olmaksızın çocuğutekrar alırsa ayrıca hükme

hacet kalmadan zorla elinden alınıp öbür tarafa teslim olunur.

Madde 26 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir gayrimenkul veya bir geminin tahliye ve teslimine dair olan ilam icradairesine verilince icra memuru

24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya beş gün içinde hükmolunan şeyin

teslimini emreder.

Borçlu gayrimenkulü veya gemiyi işgal etmekte iken bu emri tutmazsa ilamın hükmü zorla icra olunur.

Alacaklıya teslim olunan gayrimenkule veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu

ayrıca hükme hacet kalmadan zorla çıkarılır.

Bunların içinde bulunupta ilamda dahil olmayan eşya çıkarılarak borçluya teslim ve hazır değilse

vekiline veya ailesi halkından veyahut müstahdemlerinden reşit bir kimseye tevdi olunur. Bunlardan da kimse

bulunmazsa mezkür eşya masrafı ilerde borçluya ödetilmek üzere peşin olarak alacaklıdan alınıp emin biryerde

veya alacaklının yedinde hıfzettirilir ve icra dairesince hemen yapılacaktebligat üzerine borçlu eşyanın

bulunduğu mahalde ise beş ve değilse otuz güniçinde eşyayı almaktan veya masrafı ödemekten imtina eder yahut

lüzum görülürseicra memuru tetkik merciinin karariyle bunları satıp tutarından masrafı ifaeder. Fazla kalırsa

borçlu namına sağlam bir bankaya yatırılır.

Madde 31 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir irtifak hakkının kaldırılmasına yahut öyle bir hakkın tahmiline mütedair ilam icra dairesine verilince

icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde beş günlük bir icra emri gönderir. Borçlu muhalefet ederse ilamın

hükmü zorla icra olunur.

Madde 33 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik mercii, borçlunun istidası üzerine borcun itfa veya imhal edildiği, resmi yahut ikrar edilmiş bir

vesika ile anlaşıldığı veya ilam müruru zamana uğradığı takdirde icranın geri bırakılmasını emreder. Bu hallerin

haricinde tetkik merciince icra geri bırakılmaz.

Geri bırakılma talebinin kabul veya rededine mütedair olan kararlar on gün içinde temyiz olunabilir.

Madde 36 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra emirlerinde yazılı müddetlere kanunen zammı lazım gelen müddetler mahfuz olduğu gibi ilami

temyiz eden borçlu temyiz davasında haksız çıktığı takdirde hükmolunan şeyi eda ve teslim edeceğine dair kavi

kefalet göstermiş yahut hükmolunan para ve eşyayı resmi bir mevkie depozito etmiş veya hasmı tarafındanmal

ve mülkleri haczedilmiş olduğunu ispat ederse icranın geri bırakılması için Temyiz Mahkemesinden karar

alınmak üzere icra memuru tarafından kendisine münasip bir mühlet verilir.

Page 4: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

174

Borçlu Devlet veya muzahereti adliyeye nail bir kimse ise yukardaki fıkradayazılı teminatın

bulunduğunu ispata hacet kalmaksızın kendisine bu mühlet verilir.

Ücreti alakadar tarafından verilirse Temyiz Mahkemesi icranın geri bırakılması hakkındaki kararı icra

dairesine telgrafla bildirir.

Nafaka hükümlerinde böyle bir mühlet verilemez.

Madde 50 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun salahiyete dair

hükümleri kıyas yoliyle tatbik olunur.

Şu kadar ki, takibeesas olan aktin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Salahiyet itirazı esas

hakkındaki itirazla birlikte yapılır. Tetkik mercii tarafından önce salahiyet meselesi tetkik ve kati surette karara

raptolunur.

Karar, salahiyetsizliğe dair ise on gün içinde temyiz olunabilir.

İki tetkik mercii arasında salahiyet noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun

25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.

Madde 60 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip talebi üzerine icra dairesi bir ödeme emri yazar.Emir:

1 – 58 inci madde mucibince takip talebine derci lazım gelen kayıtları,

2 – Borcun ve masrafların on gün içinde ödenmesi, borç teminat itası mükellefiyeti ise teminatın bu

müddet zarfında gösterilmesi ihtarını,

3 – Borcun tamamına veya bir kısmına yahut alacaklının takibat icrası hakkına dair bir itirazı varsa yeni

bu on gün içinde bildirmesi ve bildirmediği takdirde bu müddet içinde 74 üncü madde mucibince mal beyanında

bulunması ve bulunmazsa hapis ile tazyik olunacağı ve hakikate muhalif beyanda bulunursahapis ile

cezalandırılacağı ihtarını,

4 – Borç ödenmez veya itiraz olunmazsa cebri icraya devam edileceği beyanını ihtiva eder.

Madde 62 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İtiraz etmek isteyen borçlu itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden ongün içinde istida ile veya şifahen

icra dairesine bildirmeğe mecburdur.

Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkçagöstermesi lazımdır. Aksi

takdirde itiraz edilmemiş sayılır.

Borçlu isterse itirazda bulunduğuna dair kendisine bedava ve pulsuz birvesika verilir.

Madde 64 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklı isterse ödeme emrine müddeti içinde borçlu tarafından itiraz edilip edilmediğine dair icra

dairesince kendisine bir vesika verilir.

Madde 67 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın ref'i talebinde bulunmak istemezse hakkını almak için umumi

hükümler dairesinde mahkemeye müracaat edebilir.

Borçlunun haksızlığına karar verilirse iki tarafın vaziyetine ve davanın ve hükmolunan şeyin

tahammülüne göre yüzde ondan aşağı olmamak üzere alacaklılehine münasip bir tazminat takdir olunur.

Page 5: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

175

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise borçlu hakkında tazminat hükmolunması suiniyetin sübutuna

bağlıdır.

Madde 68 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Talebine itiraz edilen alacaklının takibi imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen bir senede yahut resmi

dairelerin veya salahiyetli makamların salahiyetleri dahilinde ve usulüne göre verdikleri makbuz veya vesikaya

müstenit ise alacaklı itirazın ref'ini istiyebilir.

Borçlu itirazını varit gösterecek hiç bir vesika gösteremezse tetkik mercii itirazın ref'ine karar verir.

Borçlunun gösterdiği vesikanın imzası ihtilaflı ise itirazın muvakkaten ref'ine karar verilir.

İtiraz birinci fıkrada gösterilen senet veya makbuz yahut vesikaya müstenit ise itirazın ref'i talebi

reddolunur.

İtirazın muvakkat olmıyarak ref'ine ve refi talebinin reddine dair olankararlar on gün içinde temyiz

olunabilir.

Madde 71 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu borcun ana ve faizlerinin ve masrafların itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet

verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikraredilmiş vesika ile isbat ederse takibin iptal yahut talikını her zaman

tetkikmerciinden istiyebilir.

Takibin iptal veya talikı talebinin kabul veya reddine mütedair olan kararlar on gün içinde temyiz

olunabilir.

Madde 76 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mal beyanında bulunmıyan borçlu beyanda bulununcaya kadar icra memuru tarafından bir defaya

mahsus olmak üzere hapis ile tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez.

Madde 78 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmişse itirazı refolunduktan sonra mal beyanını

beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir.

Haciz istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden altı ay geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde

bunların vukuundan hüküm katileşinceye kadar geçenzaman hesaba katılmaz.

Alacaklı isterse haciz talebinin vukuuna dair bedava ve pulsuz bir vesikaverilir.

Madde 80 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.) İ

İcra memuru haczi kendi yapabileceği gibi muavin veya katiplerinden birine de yaptırabilir.

Borçlu haciz sırasında malın bulunduğu yerde bulunmaz ve hemen buldurulması mümkün olmazsa

haciz, gıyabında yapılır.

Talep vukuunda borçlu kilitli yerleri ve dolapları açmaya ve sair eşyayı göstermeğe mecburdur. İcabında

zorla açtırılır.

Madde 82 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Aşağıdaki şeyler haczolunamaz :

1 – Devlet malları;

Page 6: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

176

2 – Borçlunun zati ve mesleği için lüzumlu elbise ve eşyası ile borçlu ve ailesine lüzumu olan yatak

takımları ve ibadete mahsus kitap ve eşyası;

3 – Vazgeçilmesi kabil olmıyan mutfak takımı ve pek lüzumlu ev eşyası;

4 – Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin maişetleri için zaruri olanarazisi ve çift hayvanları ve diğer

teferruatı, değilse sanat ve mesleği içinlüzumlu olan alat ve edevat ve kitapları;

5 – Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceğibir süt veren mandası veya

ineği yahut üç keçi veya koyunu ve bunların bir aylık yem ve yataklıkları;

6 – Borçlu ile ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları;

7 – Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunamamak üzere tesis edilmiş olan kaydi

hayatla iratları;

8 – Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malül olanlara bağlanan tekaüt maaşlariyle bu

hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ölenlerin ailelerine bağlanan maaşlar;

(Ek : 27/5/1933 tarih ve 2228 Sayılı Kanunun hükmüdür.) Askeri malüllerle şehit yetimlerine verilen

terfih zammı ve 1485 numaralı kanun hükmüne göre verilen İnhisar beyiye hisseleri.

9 – Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölümgibi hallerde bağlanan

maaşlar;

10 – Vücut veya sıhhat üzerinde ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrının kendisine veya

ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazımgelen paralar;

11 – Borçlunun haline münasip evi (ev kıymetçe fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek

miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.)

Kanunu Medeninin 807 inci maddesi hükmü mahfuzdur.

2, 3, 4 ve 5 numaralı fıkralardaki istisna borcun bu eşya bedelinden tevel–lüt etmemesi haline

münhasırdır.

Bir malın haczi caiz olup olmadığı hakkında tetkik mercii tarafından verilecek kararlar on gün içinde

temyiz olunabilir.

Madde 83 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya

tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu

olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. Ancak haczolunacakmiktar bunların dörtte

birinden aşağı olamaz.

Miktara veya bunun tezyit veya tenzili taleplerine dair tetkik mercii tarafından verilecek kararlar on gün

içinde temyiz olunabilir.

Madde 85 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan menkul mallar ile gayrimenkullerinden ve alacak ve

haklardan alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur.

Borçlu tarafından başkasının olduğu beyan veya üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz yahut istihkak

iddia edilmiş bulunan malların haczi en sonraya bırakılır.

Page 7: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

177

Ancak haczolunan gayrimenkul artırmaya çıkarılmadan borçlu borcun itfasına yetecek menkul mal veya

vadesi gelmiş sağlam alacak gösterirse gayrimenkul üzerinde haciz baki kalmak üzere önce gösterilen menkul

veya alacak da haczolunur.

Şu kadar ki bu suretle mahcuz kalan gayrimenkulün idare ve işletmesine vehasılat ve menfaatlerine icra

dairesi müdahale etmez.

Haczi koyan memur borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir.

Madde 89 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Hamiline ait olmıyan yahut cirosu kabil senede müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir hak

haczedilirse icra memuru borçlu olan hakiki veya hükmi üçüncü şahsa bundan böyle borcunu ancak icra

dairesine ödiyebileceğini ve aşağıdaki fıkralar hükmünü bildirir.

Borçlunun alacağı veya üçüncü şahıstaki bir malı haczedilip de üçüncü şahıs borcu olmadığı veya malın

yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden evvel borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş, yahut kusuru

olmaksızın telef olmuş veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise keyfiyeti,

haczin kendisine tebliğinden on gün içinde icra dairesine yazılı veyaşifahi beyanla bildirmeğe mecburdur.

Bildirmediği halde mal yedinde ve borç zimmetinde mevcut sayılarak teslimi veya ödenmesi istenir.

Üçüncü şahıs kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz ve iddiasını bildirmediği

takdirde 65 inci madde hükmü cari olur. Her halde üçüncüşahsın umumi hükümler dairesinde borçluya karşı

müracaat ve tazminat hakkı mahfuzdur.

Malın teslimi mümkün olmazsa alacaklı mahkemeye müracaatla kıymetini ona ödetir.

Haciz istiyen kimse üçüncü şahıs tarafından verilen cevabın hilafını tetkik merciinde ispatla ceza ve

tazminat istemek hakkını haizdir.

Bu madde hükmü memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif beyanda bulunan memurlar hakkında da tatbik

olunur.

Üçüncü şahıstaki mal veya alacağın haczinden doğan ihtilaflara dair tetkik mercii tarafından verilecek

kararlar on gün içinde temyiz olunabilir.

Madde 94 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras ya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf edilen bir mal

hissesi haczedilirse icra dairesi ikametgahlarımalüm olan alakadar üçüncü şahıslara haber verir.

Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple iktisap eyleyip henüz tapuya tescil ettirmediği

mülkiyet ve diğer ayni hakların borçlu namına tescilialacaklı tarafından istenebilir. Bu talep üzerine icra dairesi

alacaklının bumuameleyi takip edebileceğini tapu idaresine bildirir.

Alacaklının bu sebeple yapacağı kanuni masraflar ayrıca takip ve hükme hacet kalmaksızın dairece

borçludan tahsil olunur.

Madde 97 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse icra dairesi üçüncü şahsa yedi gün

içinde mahkemeye müracaat etmesini tembih eder.

Page 8: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

178

Mahkemeye müracaat olundukta ilerde haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı

davacıdan kafi teminat alınmak şartıyle mahkeme takibin talikını emreder.

Kiralanan yerdeki hapis hakkına tabi eşyaya müteallik istihkak davalarıBorçlar Kanununun 268 inci

maddesinin 1 inci fıkrasında yazılı hükümlere muvafık olmadıkça talik emri verilemez.

Dava esnasında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan etmez.

Muayyen müddet içinde dava etmiyen üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.

Birinci fıkradaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş olan

üçüncü şahıs haczedilen şey hakkında ve satılıpta bedelihenüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında istihkak

davası açabilir. Bu halde mahkemece ikinci fıkra hükmü tatbik olunur.

İstihkak davası üzerine mahkemece takibin talikına karar verilipte neticede dava reddolunursa

alacaklının alacağından bu dava dolayısiyle istifası geciken miktarının yüzde onundan aşağı olmamak üzere

davacıdan tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur.

Davasının reddi hakkındaki kararı temyiz eden istihkak davacısı icra dairesinden 36 ncı maddeye göre

mühlet istiyebilir.

İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra mucibince istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı veya

borçlunun suiniyeti de tahakkuk ederse haczolunan malın değer bahasının yüzde onundan aşağı olmamak üzere

itiraz edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur.

Koca aleyhine yapılmış bir hacizde karı şahsi malları üzerindeki haklarını Kanunu Medeninin 160 ncı

maddesi hükmüne tabi olmaksızın kendisi takip edebilir.

Madde 99 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haczedilen şey borçlunun elinde olmayıpta üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü bir

şahıs nezdinde bulunursa icra dairesi o şahıs aleyhine mahkemeye müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet

verir.

Bu mühlet içinde dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmişsayılır

Madde 101 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlunun karısı veya kocası ve çocukları ve vasi veya kayyımı olduğu şahıslar evlenme, vesayet veya

velayetten mütevellit alacakları için önce icrası lazımgelen takip merasimine lüzum olmaksızın ilk haciz üzerine

satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilirler.

Şu kadar ki bu iştirak evliliğin veya vesayet, velayet ve kayyımlığın devamı esnanında yahut zevalini

takip eden sene içinde talep edilmek şarttır. İştirak talebine esas olan haktan dolayı açılan dava veya yapılan

takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz.

Borçlunun reşit çocukları Kanunu Medeninin 321 inci maddesinde mezkür alacak için önce icrası

lazımgelen takip merasimine hacet kalmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilirler.

Sulh mahkemesi dahi, küçüklerle vesayet altında bulunanlar veya kendilerinekayyım tayin edilmiş

olanlar namına aynı suretle hacze iştirak edebilir.

Şu kadar ki bu iştirak evliliğin veya vesayet, velayet ve kayyımlığın devamı esnasında yahut zevalini takip

eden sene içinde talep edilmek şarttır. İştirak tale-

Page 9: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

179

bine esas olan haktan dolayı açılan dava veya yapılan takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz.

Borçlunun reşit çocukları Kanunu Medeninin 321 inci maddesinde mezkür alacak için önce icrası

lazımgelen takip merasimine hacet kalmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilirler.

Sulh mahkemesi dahi, küçüklerle vesayet altında bulunanlar veya kendilerine kayyım tayin edilmiş

olanlar namına aynı suretle hacze iştirak edebilirler.

İcra dairesi bu suretle vakı hacze iştirak taleplerinden borçluyu ve alacaklıları haberdar ederek itirazları

varsa beş gün içinde bildirmelerini ihtar eder.

İtiraz vukuunda iştirak talebinde bulunan kimsenin hacze iştiraki muvakkaten kabul olunur ve yedi gün

içinde dava açması lüzumu bildirilir. Bu müddet içindedava açmazsa iştirak hakkı düşer. Bu dava seri muhakeme

usuliyle görülür.

Nafaka ilamına istinat eden alacaklı önce takip merasiminin icrasına lüzum olmaksızın her zaman aynı

derecede hacze iştirak edebilir. Suiniyet hali müstesnadır.

Madde 106 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haczolunan mal menkul ise hacizden nihayet altı ay ve gayrimenkul ise nihayet iki sene içinde

satılmasını alacaklı isteyebilir.

Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı menkul hükmündedir.

Madde 109 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Satış bedeli, haklarında haciz katileşmiş olan alacakların mecmu miktarına baliğ olursa satış tatil edilir.

Muvakkaten haczedilmiş olan mallar ancak 113 üncü maddenin son fıkrasında yazılı hallerde satılabilirj.

Madde 115 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Satılığa çıkarılan mal üç defa bağırıldıktan sonra en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki artırma bedeli

malın tahmin edilmiş kıymetinin yüzde yetmişbeşini bulmak ve satışı isteyenin alacağına rüchanı olan diğer

alacaklar o mal ile temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olmak şarttır.

Artırma bu miktara baliğ olmazsa satış icra memuru tarafından geri bırakılır ve artıranlar taahhütlerinden

kurtulurlar.

Madde 116 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İkinci artırma ilk artırmayı takip eden on beş gün içinde yapılır. 174 üncü madde hükmü tatbik olunur.

İkinci artırmada mal en çok artıranın üstünde bırakılır. Şu kadar ki satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

diğer alacaklar o mal ile temin edilmiş ise busuretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olmak şarttır.

Böyle fazla bir bedel ile alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.

Madde 126 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Artırma en az, satıştan bir ay evvel ilan olunur.

İlanda :

1 – Satışın yapılacağı yer, gün ve saat;

2 – Artırma şartnamesinin hangi tarihten itibaren herkes tarafından görülebileceği;

3 – Tayin edilen zamanda artırma bedeli, gayrimenkulün muhammen kıymetinin yüzde yetmiş beşini

bulmadığı takdirde en son artıranın taahhüdü baki kalmak üzere artırmanın on beş gün daha temdit edilmiş

olacağı ve on beşinci günü aynısaatte gayrimenkulün en çok artırana ihale edileceği;

Page 10: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

180

4 – İpotek sahibi alacaklılarla diğer alakadarların gayrimenkul üzerindekihaklarını hususile faiz ve

masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbiteleriyle yirmi gün içinde icra dairesine bildirmeleri yazılır. Aksi halde

hakları tapusicilleriyle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları da ilave edilir.

Bu ihtar irtifak hakkı sahiplerine de yapılır.

114 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü gayrimenkulün satış ilanı hakkında da caridir.

Madde 129 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gayrimenkul üç defa bağrıldıktan sonra en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki artırma bedeli

gayrimenkul için tahmin edilmiş olan kıymetin en az yüzde yetmiş beşini bulmak lazımdır.

Şayet satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklılar o gayrimenkulle temin edilmiş ise artırma

bedelinin bu suretle rüçhanı olan alacaklarınmecmuundan fazlaya çıkması da şarttır.

Artırmada yukarki iki fıkrada yazılı miktar elde edilmemişse en çok artıranın taahhüdü baki kalmak

üzere gayrimenkul, artırma ilanında gösterilen on beş gün nihayetinde en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki

ikinci fıkradaki bedel yine elde edilemezse ihale yapılmaz ve satış talebi düşer.

Madde 130 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Satış bedeli peşin ödenir. Ancak icra memuru alıcıya yedi günü geçmemek üzere bir mühlet verebilir.

Madde 133 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gayri menkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse ihale

kararı feshedilir ve kendisinden evvel en yüksek tekliftebulunan kimse arzetmiş olduğu bedelle almağa razı

olursa ona ihale edilir. O darazı olmaz veya bulunamazsa icra dairesince hemen on beş gün müddetle arttır–mağa

çıkarılır. Bu artırmayı alakadarlara tebliğe hacet olmayıp yalnız ilanlaiktifa olunur ve en çok artırana ihale edilir.

Her iki halde birinci ihale edilen kimse iki ihale arasındaki farktan ve diğer zararlardan mes'uldür.

İhale farkı ve geçen günlerin faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur. Faiz yüzde

beşten hesap olunur.

Madde 142 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde

alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir.

Dava seri muhakeme usuliyle görülür.

İtiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoliyle tetkik merciine

arzolunur.

Merciin bu hususa dair vereceği kararlar on gün içinde temyiz olunabilir.

Madde 143 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklı alacağının tamamını alamamışsa kalan miktar için kendisine aciz vesikası verilir.

Bu vesika ile 105 inci maddedeki vesika borcun ikrarını mutazammın senet mahiyetinde olup alacaklıya

277 nci maddede yazılı hakları verir.

Alacaklı aciz vesikasını aldığı tarihten bir sene içinde takibe teşebbüs ederse yeniden ödeme emri

tebliğine lüzum yoktur.

Page 11: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

181

Aciz vesikasında yazılı alacak miktarı için faiz istenmez. Kefiller, müşterek borçlular ve borcu tekeffül

edenler bu miktar için vermeğe mecbur olduklarıfaizlerden dolayı borçluya rücu edemezler.

Bu borç borçluya karşı müruru zamana tabi değildir. Fakat borçlunun mirasçıları, mirası kabullerinden

bir sene içinde alacaklı hakkını aramamış ise,müruru zaman iddia edebilirler.

Madde 148 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklı menkul rehin satışını ödeme emrinin tebliğinden sonra nihayet altıay içinde ve gayrimenkul

rehnin satışını da aynı tarihten sonra nihayet iki sene içinde isteyebilir.

Satış yukardaki fıkrada gösterilen müddetler içinde talep olunmaz veya talep geri alınıpta bu müddetler

içinde yenilenmezse takip düşer.

İtiraz vukuunda davanın açılmasından hüküm katileşinceye kadar geçen müddet hesaba katılmaz.

Madde 149 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Satılması talep edilen rehin hakkında 87 nci maddenin 1 inci fıkrası ile 92 nci maddenin 2 nci fıkrası ve

93, 96 ve 97 nci maddenin hükümleri kıyas yoliyle tatbik olunur.

Madde 155 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu iflas yoliyle, takibe tabi şahıslardan olupta alacaklı isterse ödemeemrine on gün içinde borç

ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu

ve gerek kendisininiflasa tabi kimselerden olmadığına dair itirazı varsa gene bu müddet içinde istida ile icra

dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur.

Madde 156 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklıbir istida ile ticaret

mahkemesinden iflas kararı isteyebilir.

Bu istidaya borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğine dair icra dairesinden alınacak vesikanın

raptedilmesi lazımdır.

Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın refiyle beraber borçlunun iflasına

karar verilmesini bir istida ile ticaret mahkemesinden isteyebilir.

İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.

Madde 158 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklının iflas talebi üzerine ticaret mahkemesi icra dosyasını celbederek ve seri usulü muhakameye

göre duruşma yaparak gerek iflas talebini ve gerekitiraz ve defileri tetkik ve intaç eder. Şu kadar ki borçlunun

itiraz ve defileri varit görülmezse mahkeme on gün içinde borcun ifa veya o miktar meblağınmahkeme veznesine

depo edilmesini borçluya emreder. Borçlu imtina ederse iflasına karar verilir.

Madde 170 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu tarafından ödeme emrine müddeti içinde itiraz edilip edilmediğine dair alacaklının talebiyle

itirazı mütaakıp veya müddet geçtikten sonra icra dairesince bir vesika verilir.

Page 12: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

182

Madde 172 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haciz istiyeceğini bildirmiş olan alacaklı itirazın ref'i hakkındaki talebini icra dairesine bildirir. Daire, bu

talep üzerine dosyayı ticaret mahkemesine gönderir. Mahkemece 18 inci madde hükmü tatbik olunur.

63 üncü madde ile 65 inci maddeden 72 nci maddeye kadar olan hükümler bu halde de caridir.

Madde 206 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde gümrük resmi veakar vergisi gibi Devlet

tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazımgelen resim ve vergi o akar veya eşya bedelinden istifade

olunduktan sonra rüçhan hakları vardır.

Bir alacak birden ziyade rehimle temin edilmiş ise satış tutarı borca mahsup edilirken her rehinin idare

ve satış masrafı ve bu rehinlerden bir kısmı ile temin edilmiş başka alacaklar da varsa bunlar nazara alınıp

paylaştırmada lazımgelen tenasübe riayet edilir.

Alacakları gayrimenkul rehinle temin edilmiş olan alacaklıların sırası vebu teminatın faiz ve teferruatına

şümulu Kanunu Medeninin gayrimenkul rehinine müteaallik hükümlerine göre tayin olunur.

Teminatlı olupta rehinle kapatılamamış olan veya teminatsız bulunan alacak–lar masa mallarının satış

tutarından aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur:

Birinci Sıra

A – İflasın açılmasından bir evvelki sene için hizmetçi ücretleri;

B – İflasın açılmasından evvelki altı ay için yazıhanenin memur, katip ve müstahdemleriyle müessesede

daimi çalışan memur ve müstahdemlerin ücretleri;

C – İflasın açılmasından evvelki üç ay için gündelik veya parça üzerineçalışan fabrika işçileriyle sair

işçilerin ücretleri;

D – Cenaze masrafları;

E – ilama müstenit ve paylaştırmağa kadar işleyecek karı koca ve çocuk nafakaları.

İkinci Sıra

A – Vesayet ve velayet hasebiyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu yüzden alacakları;

Ancak bu alacaklar iflas vesayet veya velayeti devam ettiği müddet yahut bunların bitmesini takip eden

sene içinde açılırsa imtiyazlı olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam eylediği müddet hesaba

katılmaz.

Borçlunun vesayet dairesi azası sıfatiyle mesuliyetinden doğan alacaklar vesayetten doğan alacaklar

gibidir (K. M. 409, 413). Yalnız yukarda zikrolunan müddetle tahdit, burada cari değildir.

B – Patronların amele sandıklarına olan borçları.

Üçüncü Sıra

İflasın açılmasından bir evvelki sene için Hükümet tarafından ruhsatnameli doktor, eczacı ve ebelerin

alacakları ve borçlu ile ailesi efradının tedavi ve bakım masrafları.

Page 13: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

183

Dördüncü Sıra

Müflisin karısının mal birliği veya mal ortaklığındaki mevcut olmayan şahsimallarından dolayı

alacağının nısfı, karının istirdat hakkını kullanarak gerialdığı ve şahsi malları hakkında haiz olduğu teminatın

tasfiyesiyle elde ettiğimiktar tenzil edildikten sonra mümtazdır.

Beşinci Sıra

Devlet hazinesinden doğrudan doğruya veya bilvasıta tahsil olunan vergi ile Devlet tekliflerinden olan

mütenevvi resimler.

Altıncı Sıra

Kararın şahsi mallarının mümtaz olmayan kısmı da dahil olmak üzere sair bütün alacakları.

Madde 220 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Reddedilen bir mirasın, ölünün sıfatına göre iflas dairesince tasfiyesi lazım geldikte miras hükümleri

mucibince evvelce alacaklılar davet edilmiş ise yukardaki maddeye göre kayıt müddeti olan güne indirilir.

Evvelce alacaklarını kaydettirenler için yeniden müracaata lüzum yoktur.

Madde 223 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Toplanan alacaklılar, lazımgelen bilgi ve tecrübeyi haiz Türk vatandaşlarından intihap edecekleri bir

veya bir kaç şahıstan bir iflas idaresi teşkil ve tasfiyeyi buna havale eylerler. Bu idare iflas idaresinin murakabesi

altındadır.

Madde 225 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklılar toplanmasının kararlarından dolayı her alacaklı tarafından beş gün içinde tetkik merciine

şikayet olunabilir. Merci, iflas dairesinin mütalaasını aldıktan ve icabında şikayet edeni ve dinlenmelerini istiyen

alacaklıları da dinledikten sonra kısa bir zamanda kararını verir.

Madde 228 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Üçüncü şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulan eşyanın kendilerine verilip verilmiyeceğini

iflas idaresi kararlaştırır.

İdare istihkak iddiasını reddederse davanın açılması için yedi gün mühlettayin ve tebliğ eder. Bu mühleti

geçiren üçüncü şahıs masaya karşı istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılır.

Mahkeme icabında istihkak davasından masanın muhtemel zararına karşı teminat istiyebilir.

Madde 235 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Sıra cetveline itiraz edenler cetvelin verilmesinin ilanından beş gün içinde iflasa karar veren mahkemeye

müracaata mecburdur.

İtiraz eden talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini yahut istediği sıraya kaydedilmediğini iddia

ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına itiraz eyliyorsa davasını o alacaklı

aleyhine açar.

Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da

dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nispetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra

cetveline göre dağıtılır. Dava seri muhakeme usuliyle görülür.

Page 14: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

184

Ancak itiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoliyle tetkik

merciine arzolunur.

Madde 259 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlununve üçüncü şahsın bu yüzden

uğrıyacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı

teminatı vermeğe mecburdur.

Ancak alacak katileşmiş bir ilama müstenit ise teminat aranmaz.

Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenit ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir

eder.

Tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür.

Madde 262 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haczi icra eden memur bir zabıt varakası tutar. Bunda haczolunan şeyler ve kıymetleri gösterilir ve

derhal icra dairesine verilir.İcra dairesi ihtiyati haciz kararnamesinin bir suretini üç gün içinde alacaklı ve

borçluya ve icabında üçüncü şahsa tebliğ eder.

Madde 264 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı kararın

kendisine tebliğinden yedi gün içinde ya takip talebinde bulunmağa veya dava açmağa mecburdur.

Borçlu itiraz ederse itirazı alacaklıya hemen tebliğ olunur. Alacaklı tebliğ tarihinden beş gün içinde

tetkik merciinden itirazın refini istemeğe yahut davaaçmağa mecburdur. Tetkik mercii itirazın ref'i talebini

reddederse alacaklının karar tarihinden beş gün içinde dava açması lazımdır.

İhtiyati haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuşsa mahkemece esas hakkında

verilecek hükmün tefhiminden itibaren iki ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmağa mecburdur.

Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya davası yahut

takip talebi, kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerseveya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır

ve alakadarlar isterse lazımgelenlere bildirilir.

Madde 265 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İhtiyati haciz kararı temyiz edilemez.

Ancak kendisi dinlenmeden kararı verilen ihtiyati haczin istinat ettiğisebebi borçlu kabul etmezse haciz

kararnamesinin tebliği tarihinden beş güniçinde mahkemeye müracaat eder; dava seri muhakeme usulüne tabidir

ve dava es– nasında 264 üncü maddedeki müddetler cereyan etmez.

Madde 269 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olupta alacaklı da talep ederse ödeme emri Borçlar

Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılan ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra sulh mahkemesinden

borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder.

Bu tebliğ üzerine borçlu borcunu ödemez veya itiraz etmez yahut itirazı tetkik mercii tarafından

refedilirse alacaklı itirazın vuku bulmadığına veya refolunduğuna dair vesikasını göstererek sulh hakiminden

tahliyenin icrasını isteyebilir.

Page 15: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

185

Borçlu borçtan kurtulma davası açmamış ise hakim tahliye emri verir. Bu emrin temyizi kabil değildir.

Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hitamında akti feshe müsaade

ettiği hallerde, itiraz müddeti üç gündür.

Madde 272 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mukavelename ile kiralanan bir gayrimenkulün müddeti bittikten bir ay içinde mukavelenin icra

dairesine ibraziyle tahliyesi istenebilir.

Bunun üzerine icra memuru bir tahliye emri tebliği suretiyle gayrimenkulün on beş gün içinde tahliye ve

teslimini emreder.

Tahliye emrinde:

Kiralıyanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin isim, şöhret ve ikametgah– ları ve mukavele tarihi ve

kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir itirazı varsa beş gün içinde daireye müracaatla beyan etmesi ve

itirazda bulunmaz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla çıkarılacağı yazılır.

Madde 274 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde istida ile veya

şifahen icra dairesine bildirir.

Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur.

63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde de caridir.

Madde 277 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İptal davasından maksat 278, 279 ve 280 inci maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmettirmektir.

1 – Elinde muvakkat yahut kati aciz vesikası bulunan her alacaklı;

2 – İflas idaresi yahut 245 inci maddede ve 255 inci maddenin üçüncü fıkrasında yazılı hallerde

alacaklıların kendileri dava açabilirler.

Madde 278 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mutat hediyeler müstesna olmak üzere hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden

yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan

alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün

bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır.

Ancak bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez.

Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir:

1 – Ana, baba ile evlat ve karı koca arasında yapılan ivazlı tasarruflar;

2 – Kendi verdiğinindeğerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler;

3 – Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydi hayat şartiyle irat veya intifa hakkı tesis

ettiği akitler;

Madde 281 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mahkeme 278, 279 ve 280 inci maddelerdeki hususlardan doğan ihtilafları seri usulü muhakeme ile

görüp hükme bağlar.

Page 16: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

186

Madde 288 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik merciince mühlet ilan olunur ve icra dairesiyle tapu idaresine bildirilir. Borçlu tüccardan ise

ticaret sicil memurluğuna ve deniz ticaretiyle meşgul ise liman dairesine de haber verilir.

Konkordato talebi üzerine verilecek mühlet kararına ilan tarihinden beş gün içinde her alacaklı istida ile

itiraz edebilir. Tetkik mercii bu itirazların hepsini tarafları dinliyerek bir kararla halleder. Verilecek karar,

tefhimi tarihinden on gün içinde temyiz olunabilir.

İtiraz ve temyiz, mühletin cerayanını durdurmaz.

Konkordato talebinin muvafık olmadığına ve mühletin kaldırılmasına dair olan kararlar tefhimi

tarihinden on gün içinde borçlu tarafından temyiz olunabilir.

Madde 299 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato hakkında verilen hüküm tefhiminden on gün içinde borçlu ve itiraz eden her alacaklı

tarafından temyiz olunabilir.

Madde 301 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato tasdik olunmaz, yahut mühlet kaldırılırsa alacaklılardan birininon gün içinde vukubulacak

talebiyle iflas yoliyle takibe tabi olan borçlunun derhal iflasına karar verilir.

Madde 302 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mahkeme konkordatonun tasdikı kararında alacakları itiraza uğramış olanalacaklılara, dava etmek için

on günlük bir mühlet tayin eder. Bu mühlet içindedava etmiyenlerin hakları düşer.

Madde 337 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazı ile

beyanda bulunmayan borçlularla 162, 209, 216 ncı maddeler hükümlerine muhalefet eden borçlu veya müflis

icra dairesinin veya iflas idaresinin vereceği müzekkere üzerine tetkik mercii tarafından bir aya kadar hafif hapis

cezasiyle mahküm edilir.

Madde 344 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Nafaka vermeğe mahküm olupta ilamda gösterilen ödeme şartlarına riayet etmiyen borçlu alacaklının

şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından bir aya kadar hafif hapse mahküm edilir. Cezanın infazından sonra

işliyecek nafaka hakkındaaynı hüküm cereyan eder.

Ancak borçlu nafakanın kaldırılması veya azaltılması hakkında dava açmışsabu madde hükmünün tatbikı

muhakemenin neticesine bırakılır.

Madde 346 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kanunun bu babında yazılı cezalar tescil edilmez.

Tetkik merciinin salahiyetine giren ceza davaları diğer mahkemelere ait olan davalarla birleştirilemez.

Ancak katileşen cezalar infaz sırasında içtima kaidelerine göre birleştirilir.

Page 17: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

187

Madde 353 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik merciinin kararı tefhim veya tebliği tarihinden beş gün içinde maznun ve şikayetçi ve Cumhuriyet

Muddeiumumisi tarafından temyiz olunabilir. Bu tebliğin maznunun zatına yapılması şarttır.

Temyiz, istida veya tetkik merciine zaptettirilecek şifahi beyanla olur. Depo ve layiha aranmaz.

İstida veya beyan üzerine evrak hemen Temyiz Mahkemesine gönderilir.

Madde 363 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra kararlarının, muameleleri uzatmak gibi suiniyetle temyiz edildiği anlaşılırsa Hukuk Usulü

Muhakemeleri Kanununun 422 nci maddesi hükmü tatbik olunur.

Madde 366 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkikat, temyiz edilen karara hasredilir ve on gün içinde karara bağlanır.

Alakadarlardan biri ister ve ücretini verir yahut gönderirse kararın hulasasaı telgrafla mahalline bildirilir.

Temyiz İcra ve İflas Dairesinin kararlarına karşı israr ve tashihi karar caiz değildir.

Nakız kararı üzerine icra ve iflas işlerinde 40 ıncı maddenin birinci fıkrası hükmü cari olur

2 – 29/6/1956 tarih ve 6763 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin

metinleri: (Madde numaraları: 23, 28, 29, 31, 45,94, 97, 136, 168, 179, 190, 200, 206, 285, 288, 310 ve 345)

Madde 23 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bu kanundaki manasına göre:(İpotek) tabiri ipotekleri, ipotekli borç senetlerini, irat senetlerini, eski

hukuk hükümlerine göre yapılmış gayrimenkul rehinlerini, gayrimenkul mükellefiyetlerini, bazı gayrimenkuller

üzerindeki hususi imtiyazları ve gayrimenkul teferruatı üzerine terhin muamelelerini;

(Menkul rehni) tabiri teslimi meşrut rehinleri, hayvan rehinlerini, hapis hakkını, alacak vesair hakların

terhinini;

Sadece (rehin) tabiri menkul ve gayrimenkul rehinlerini ihtiva eder.

(Gayrimenkul) tabiri gemilere de şamildir.

Madde 28 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gayrimenkul davalarında davacının lehine hüküm sadır olduğu takdirde mahkeme davacının talebine

hacet kalmaksızın hükmün tefkimi ile beraber hulasasınıtapu dairesine bildirir. Tapu dairesi bu ciheti

hükmolunan gayrimenkulün kaydına şerh verir. Bu şerh tasarruf hakkının her hangi bir şekilde kullanılmasına

mani olmaz.

Gayrimenkul davası ileride davacının aleyhine katileşirse mahkeme derhal buhükmün hulasasını da tapu

dairesine bildirir.

Madde 29 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Hükmün tapu dairesine bildirilmesinden sonraki tebeddüllerin icra muamelelerine tesiri olmaz.

Hükümde gösterilen yer kimin yedinde ise ondan alınıp alacaklıya teslim olunur.

Page 18: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

188

Şu kadar ki; o yerde bulunan üçüncü şahıs yedini veya mülkiyetini borçludan telakki etmeyip doğrudan

doğruya işgal ettiğine dair tapu kaydı gösterirse mahkemeye müracaatla dava açması için kendisine yedi gün

mühlet verilir. Bu müddetiçinde dava açılırsa icra geri bırakılır.

Madde 31 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir irtifak hakkının kaldırılmasına yahut öyle bir hakkın tahmiline mütedair ilam icra dairesine verilirse

icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekildeyedi günlük bir icra emri gönderir. Borçlu muhalefet ederse ilamın

hükmü zorla icra olunur.

Madde 45 son fıkra – (27/5/1933 tarih ve 2228 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Ticari rehinler hakkında Ticaret Kanunun hükümleri mahfuz olup alacaklı dilerse Ticaret Kanununa,

dilerse bu kanun hükümlerine göre rehinin paraya çevrilmesini isteyebilir.

Madde 94 fıkra iki – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple iktisap ekleyip henüztapuya tescil ettirmediği

mülkiyet ve diğer ayni hakların borçlu namına tescilialacaklı tarafından istenebilir. Bu talep üzerine icra dairesi

alacaklının bumuameleyi takip edebileceğini tapu dairesine ve icabında mahkemeye bildirir:

Madde 97 fıkra yedi – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kiralanan yerlerdeki hapis hakkına tabi eşyaya mütaallik istihkak davaları Borçlar Kanununun 268 inci

maddesinin birinci fıkrasında yazılı hükümlere muvafık olmadıkça talik emri verilemez.

Madde 136 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bu faslın hükümleri gemilere de şamildir.

Madde 168 fıkra bir bent (2) – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borç ve masrafların beş gün içinde ödenmesi ve takibin mevzuu teminat isebu müddet içinde teminatın

verilmesi.

Madde 179 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Anonim veya ticari kooperatif bir şirketin borçları mevcut ve alacağından ziyade olduğu idare meclisi ve

şirket tasfiye halinde ise tasfiye memurları tarafından beyan veya alacaklı tarafından ispat edilirse önce takibe

hacet kal–maksızın iflasına karar verilir.

Madde 190 son fıkra – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bu mallar iflasın ilanından evvel irsaliye mektubu, konşimento veya tahmiliye senedi ile hüsnü niyet

sahibi üçüncü bir şahsa satılmış veya rehnedilmişolursa bunlar geri alınamaz.

Madde 200 son fıkra – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Anonim veya ticari kooperatif bir şirketin iflası halinde nizamname mucibince verilmesi lazım gelen

aksiyon bakayaları veya hisseleri şirketin borçlariyle takas edilemez.

Madde 206 fıkra dört, ikinci sıra, bent (B) – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Patronların amele sandıklarına olan borçları.

Page 19: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

189

Fıkra dört üçüncü sıra – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflasın açılmasından bir evvelki sene için Hükümet tarafından ruhsatnameli doktor, eczacı ve ebelerin

alacaklı ve borçlu ile ailesi efradının tedavi ve bakım masrafları.

Madde 285 fıkra bir – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato hükümlerinden istifade etmek isteyen her hangi bir borçlu tetkik merciine bir konkordato

projesi verir vebu projeye mufassal bir bilanço ve defter tutmağa mecbur şahıslardan ise defterlerinin vaziyetini

gösterir bircetvel rapteder.

Madde 288 fıkra bir – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik merciince mühlet ilan olunur ve icra dairesiyle tapu idaresine bildirilir. Borçlu tüccardan ise

ticaret sicil memurluğuna ve deniz ticareti ilemeşgul ise liman idaresine de haber verilir.

Madde 310 bent (5) – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Ticaret Kanunu mucibince tutulması mecburi olan defterleri kanundaki tarif dairesinde tutmamış veya

hiç defterleri bulunmamış ise;

Madde 345 son fıkra – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Zikrolunan suçlar, kollektif veya komandit şirketlerden birinin muamelelerini ifa sırasında işlenmiş ise

ceza; fiili yapmış olan şerik hakkında hükmolunur.

3 – 24/5/1962 tarih ve 51 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin

metinleri: (Madde numaraları: 76)

Madde 76 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mal beyanında bulunmayan borçlu alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra memuru

tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapis ile tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez.

4 – 18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin

metinleri: (Madde numaraları: 1, 6, 8, 9, 10, 12,14, 18, 19, 21, 24, 32, 33, 36, 38, 43, 44, 49, 51, 54, 55, 56, 57,

58, 60, 61,62, 63, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 80, 82, 86, 89, 91, 92, 94, 96, 97,101, 118, 119, 124, 126,

133, 134, 138, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 152, 154,158, 159, 160, 164, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172,

173, 174, 175, 176, 178, 186, 193, 228, 235, 244, 251, 260, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 269, 271, 275,276,

278, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286, 289, 292, 293, 300, 301, 310, 311,331, 332, 337, 340, 343, 344, 347,

353, 363, 365 ve 366)

Madde 1 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her asliye mahkemesinin kaza dairesinde lüzumu kadar icra dairesi bulunur.

Her dairede Adliye Vekaletince tayin edilecek bir icra memuriyle ihtiyacagöre muavin ve mahallerince

tayin olunacak katip ve mübaşir ve sair müstahdemler bulunur.

Ayrıca icra memuru olmıyan yerlerde bu vazife mahkeme başkatipleri tarafından görülür.

Adliye Vekaleti tensip edeceği sulh mahkemelerine bu mahkemelerin salahiyetli oldukları işlerde icra

salahiyetini verebilir. Bu halde icra vazifesi mahkeme katibi tarafından ifa olunur.

Page 20: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

190

Birden ziyade asliye mahkemesi olan şehirlerde Adliye Vekaleti icra dairelerini bir arada bulundurmağa

ve aynı tetkik merciine bağlamağa salahiyetlidir.

Madde 6 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mutazarrır sabit olan zarar ve ziyanını kusuru yapandan veya kefilinden ister. Bunlardan istifası

mümkün olmazsa Devletten ister. Bu takdirde Hazinenin asıl mesullere ve kefillerine rücu hakkı mahfuzdur.

Devlet mesuliyetine iştirak eylediği vazifedarlardan teminat isteyebilir.

Madde 8 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle, kendilerine vakı talepler ve beyanlar hakkında zabıt

tutarlar.

Alakası olan kimse bu zabıtları görebilir ve bunların suretini alabilir.

İcra ve iflas dairelerinin zabıtları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir

Madde 9 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra ve iflas daireleri aldıkları paraları ve kıymetli evrak ve değerli şeyleri nihayet ertesi günü sağlam bir

bankaya ve bulunmıyan yerlerde mahkeme veyaicra sandıkları bırakmağa mecburdurlar.

Madde 10 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra ve iflas işleriyle meşgul memur ve müstahdemler:

1 – Kendisinin,

2 – Karısının, nişanlısının yahut kan ve sıhri usul ve füruunun veya üçüncü derece dahil olmak üzere bu

dereceye kadar olan kan ve sıhri civar hısımlarının,

3 – Kanuni mümessili veya vekili yahut müstahdemi bulunduğu bir şahsın menfaati olan işleri görmeyip

derhal tetkik merciini haberdar etmeğe mecburdur. Tetkik mercii müracaatı varit görürse o işi diğer bir memura,

bulunmayan yerlerde katiplerden birine verir.

Madde 12 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra dairesi takipte bulunan alacaklı hesabına verilen paraları kabule mecburdur. Bununla borçlu

borcundan kurtulur.

Madde 14 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra Vekilleri Heyeti bu kanuna dair nizamnameler çıkarır.

İcra ve İflas işlerine ait temyiz içtihatları, muntazaman neşir ve tamim edilir.

Madde 18 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik merciine arzedilen hususlardan basit usulü muhakeme tatbik olunur.

Şu kadar ki, talep ve cevaplar istida ile olabileceği gibi ifade zaptettirmek suretile de olunur.

Kanunda sarahat bulunmayan hallerde tetkik mercii iki taraf arasında duruş–ma yapılmasına lüzum olup

olmadığını takdir eder. Duruşma en kısa müddet içinde yapılarak karara raptolunur.

Madde 19 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz.

Ay veya sene olarak tayin olunan müddetler ayın veya senenin kaçıncı günü işlemeğe başlamış ise

biteceği ay veya senenin aynı gününde ve müddetin biteceği ayın sonunda böyle bir gün yoksa ayın son

gününde, sonuncu gün bir tatile tesadüf ederse tatili takip eden günde biter.

Müddet son günün akşamı tatil saatinde bitmiş sayılır.

Page 21: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

191

Madde 21 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra dairelerince yapılacak tebliğler yazı ile olur.

Bu tebliğler alakadarın muvafakatiyle ve makbuz mukabilinde doğrudan doğruya tevdi suretiyle de

yapılabilir.

Madde 24 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir menkulün teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru bir icra emri tebliği suretiyle

borçluya yedi gün içinde o şeyin teslimini emreder.

İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa mümessillerinin isim ve şöhret ve ikametgahları, hükmü

veren mahkemenin ismi ve hükmolunan şeyin nedenibaret olduğu ve olbaptaki ilamın tarih ve numarası ve tetkik

merciinden veyatemyiz yahut iadei muhakeme yoliyle ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında

bir karar getirilmedikçe cebri icraya devam olunacağı yazılır.

Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve hükmolunan menkul veya misli yedinde bulunursa

elinden zorla alınıp alacaklıya verilir.

Yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emri tebliğine hacet kalmaksızın

haciz yoliyle tahsil olunur. Değeri ilamda yazılı olmayıp da ihtilaflı bulunursa icra memuru tarafından takdir

olunur.

Hükmolunan menkulün değer bahası borsa veya ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra memuru

tarafından intihap olunacak ehli vukuftan sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir.

Alakadarların bu hususta tetkik merciine şikayet hakları vardır.

Fıkra yedi – (29/6/1956 tarih ve 6763 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

26 ncı maddenin 3 ve 4 üncü fıkraları, gemi siciline kayıtlı olmıyan gemiler hakkında da tatbik olunur.

Madde 32 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Para borcuna veya teminat verilmesine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru borçluya bir

icra emri tebliğ eder. Bu emirde 24 üncü maddede yazılanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı

gösterilir ve nihayet beş gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez veya hükmolunan teminat

verilmezse tetkik merciinden veya temyiz yahut iadeli muhakeme yoluyle ait olduğu mahkemeden icranın geri

bırakılmasına dair bir karar getirilmedikçe cebri icra yapılacağı ve bu müddet içinde 74 üncü madde mucibince

mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapis ile tazyik olunacağı ve hakikate muhalif beyanda bulunursa hapis

ile cezalandırılacağı ihtar edilir.

Bir şahıs hakkında para borcuna dair birden ziyade ilamın icrası aynı günde istenmişse icra dairesi

bunların icra emirlerini aynı zamanda tebliğ eder.

Madde 33 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik mercii, borçlunun istidası üzerine borcun itfa veya imhal edildiği, resmi veya ikrar edilmiş bir

vesika ile anlaşıldığı veya ilam müruruzamana uğradığı takdirde icranın geri bırakılmasını emreder. Bu hallerin

haricindetetkik merciince icra geri bırakılamaz.

Tetkik mercii, geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancaknakit veya mercice kabul edilecek

menkul rehin veya esham veya tahvilat veya gayrimenkul rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek

şartiyle temyiz yoluna gidebilir.

Page 22: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

192

Borçlunun kafi malı mahcuz ise ikinci fıkrada yazılı teminatı göstermeğe lüzum yoktur.

72 nci madde mucibince borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun umumi

hükümler dairesinde mahkemeye müracaat ederek paranın geriye verilmesini istemek hakkı mahfuzdur.

Madde 36 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İlamı temyiz eden borçlu hükmolunan para veya eşyanın resmi bir mevkie depozito edildiğini ispat eder

yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde mercice kabul edilecek menkul rehin veya esham veya tahvilat

veya gayrimenkul rehin veya muteber banka kefalet gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı

karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için Temyiz Mahkemesinden karar alınmak üzere icra

memuru tarafından kendisine münasip bir mühlet verilir. Bumühlet ancak zaruret halinde uzatılabilir.

Borçlu, Devlet veya muzahereti adliyeye nail bir kimse ise yukarıdaki fıkrada yazılı teminatın

bulunduğunu isbata hacet kalmaksızın kendisine bu mühlet verilir.

Ücreti alakadar tarafından verilirse Temyiz Mahkemesi icranın geri bırakılması hakkındaki kararı icra

dairesine telgrafla bildirir.

Nafaka hükümlerinde böyle bir mühlet verilemez.

Madde 38 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi resen tanzim edilen noter

senetleri ve temyiz kefaletnameleriyle icra dairesindeki kefaletler ilam hükmündedir.

Madde 43 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Ticaret Kanunu hükmünce iflasa tabi tutulmaları lazımgelen hakiki veya hükmi şahıslar hakkında

alacaklı adi iflas yoliyle veya poliçe ve emre muharrer senetlerle çeklere mahsus yolda iflas istiyebileceği gibi

haciz yoliyle de takip yapabilir.

Bu yollardan birini ihtiyar eden alacaklı, bir defaya mahsus olmak üzere o yolu bırakıp diğerine yeni

baştan müracaat edebilir.

Madde 44 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflasa tabi olupta ticaretlerini terkeylediklerini kanun dairesinde ilan eden şahıslar hakkında ilan

tarihinden itibaren bir sene içinde iflas yoliyle takip yapılabilir.

Madde 49 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Rehin mukabilinde yapılan ödünç verme işlerinde Kanunu Medeni ile Ziraatve Emlak ve Eytam

Bankalarının hususi kanunlarında paraya çevirmeğe mütallik olarak mevcut olan hükümler mahfuzdur.

Madde 51 – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gece iş görülen yerlerde hasılat haczinden başka güneş battıktan doğuncaya kadar ve haciz veya

muhafaza tedbirleri ile tebligat işleri müstesna olmak üzere tatil günlerinde hiç bir takip muamelesi yapılamaz.

Bir borçlu hakkında kanundatayin edilmiş sebeplerden dolayı icra talik edilmiş veya konkordato için mühlet

verilmiş ise o borçluya karşı da takip muamelesi yapılamaz. Borçlunun mal kaçırdığı anlaşılırsa gece dahi haciz

yapılması caizdir.

Page 23: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

193

Madde 54 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mümessili olmayan bir mevkuf veya mahpus aleyhine takipte mümessil tayinivesayet makamına ait

olmadıkça icra memuru bir mümessil tayin etmesi için kendilerine bir mühlet verir ve takıbi bu müddetin

bitmesine bırakır.

Madde 55 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip borçlunun mümessil tayin edemeyecek derecede ağır hastalığı halinde muayyen bir zaman için

icra memurluğunca talik olunabilir. Ağır hastalığın resmi vesika ile tahakkuku lazımdır.

Madde 56 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tatiller ve takip talikleri esnasında müddetlerin cereyanı durmaz, fakat müddetin nihayeti bir tatil veya

talik gününe tesadüf ederse müddet tatil yahuttalikın hitamından sonra, üç gün daha uzatılır.

Madde 57 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcraya ait tebligatta Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri caridir. Ancak borçlu, kendilerine

kanunen mümessil tayin olunması icabeden şahıslardan ise icra memuru kısa bir zamanda mümessil tayin

edilmesini ait olduğu makamdan ister.

Tebliğ Kanunu Medeninin 159 ve 396 ncı maddelerine göre mezun olanlarınmeslek veya sanatına

mütaallik muamelelerden doğmuş bir borca dair ise kendilerine yapılır.

Madde 58 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip talebi icra memuruna yazı ile veya şifahen yapılır ve talepte şunlar gösterilir:

1 – Alacaklının ve varsa vekilinin isim, şöhret ve ikametgahı; ve alacaklı yabancı memlekette oturuyorsa

Türkiye'de göstereceği ikametgahı, (ikametgah gösterilmezse icra dairesi ikametgahı sayılır).

2 – Borçlunun ve varsa kanuni mümessilinin isim, şöhret ve ikametgahı. Bir terekeye karşı yapılan

taleplerde kendilerine tebligat icra edilecek olan mirasçıların isim, şöhret ve ikametgahları,

3 – Alacağın veya talep olunan teminatın Türk parasiyle tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktariyle

işlemeğe başladığı gün,

4 – Senet, senet yoksa borcun sebebi.

Rehinli alacaklarda 145 inci maddedeki kayıtların dahi ilavesi lazımdır.

Alacak vesikaya müstenit ise aslının veya tasdikli suretinin takip talebianında icra dairesine tevdii

mecburidir.

İsteyen alacaklıya takip talebinde bulunduğuna ve tevdi ettiği vesikalarave verdiği masraflara dair

bedava ve pulsuz bir makbuz verilir.

Madde 60 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip talebi üzerine icra dairesi bir ödeme emri yazar.

Emir:

1 – 58 inci madde mucibince takip talebine derci lazımgelen kayıtları,

2 – Borcun ve masrafları yedi gün içinde ödenmesi, borç teminat itası mükellefiyeti ise teminatın bu

müddet zarfında gösterilmesi ihtarını,

Page 24: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

194

3– Borcun tamamına veya bir kısmına yahut alacaklının takibat icrası hakkına dair bir itirazı varsa yine

bu yedi gün içinde bildirmesi ve bu müddetiçinde 74 üncü madde mucibince mal beyanında bulunması ve

bulunmazsa hapisle tazyik olunacağı ve hakikate muhalif beyanda bulunursa hapisle cezalandırılacağı ihtarını,

4 – Borç ödenmez veya itiraz olunmazsa cebri icraya devam edileceği beyanını,

ihtiva eder.

Ödeme emri iki nüsha olarak tanzim kılınır. Bir nüshası borçluya diğeri alacaklıya verilir. İki nüsha

birbirine uymadığı takdirde borçlununki muteber addolunur.

Alacaklıya verilen nüsha hiç bir resim ve harca tabi değildir.

Madde 61 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Ödeme emri borçluya takip talebinden itibaren nihayet üç gün içinde tebliğ edilir. Takip vesikaya

müstenitse alacaklı veya mümessili tarafından verilecek imzalı sureti ödeme emrine raptolunur.

Müşterek borçlular aynı zamanda takip ediliyorlarsa hepsinin veya bir kısmının bir mümessil tarafından

temsil edilmeleri hali müstesna olarak her birineayrı ayrı ödeme emri tebliğ edilmek lazımdır.

Kanunen zammı lazımgelen müddetler mahfuzdur.

Bir borçlu hakkında aynı günde birden ziyade takip talebi varsa icra dairesi bunların ödeme emirlerini

aynı zamanda tebliğ eder.

Borçlu hakkında muhtelif günlerde birden ziyade takip talebi varsa bunlardan hiç biri kendinden evvelki

talepten önce icra edilemez.

Madde 62 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden yedi gün içinde istida ile veya

şifahen icra dairesine bildirmeğe mecburdur.

Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi

takdirde itiraz edilmemiş sayılır.

Borçlu isterse itirazda bulunduğuna dair kendisine bir vesika verilir. Bu vesika hiç bir resim ve harca

tabi değildir.

Madde 63 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Muteriz, itirazında bildirdiği delil ve sebeplerle bağlı değildir

Madde 65 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme

muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.

Ancak borçlu maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde mazeretini gösterir delillerle birlikte itirazını

bildirmeğe mecburdur.

İtiraz üzerine tetkik mercii takibin tatilini tensip edebilir. Merci, heriki tarafı hemen davetle dinledikten

sonra mazeret ve itirazın varit olup olmadığına karar verir.

Madde 66 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. Borçlu yalnız borcun birkısmı hakkında itirazda bulunmuş

ise kabul ettiği miktar için alacaklı takibedevam olunmasını istiyebilir.

Page 25: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

195

Madde 67 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın ref'i talebinde bulunmak istemezse hakkını almak için umumi

hükümler dairesinde mahkemeye müracaat edebilir.

Borçlunun haksızlığına karar verilirse iki tarafın vaziyetine ve davanın ve hükmolunan şeyin

tahammülüne göre yüzde ondan aşağı olmamak üzere alacaklı lehine münasip bir tazminat takdir olunur.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise borçlu hakkında tazminat hükmolunması suiniyetin sübutuna

bağlıdır.

Alacaklı itirazı öğrendiği tarihten itibaren altı ay içinde refi talebinde bulunmazsa artık bir daha ilamsız

takip talebinde bulunamaz.

Madde 68 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Talebine itiraz edilen alacaklının takibi imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen bir senede yahut resmi

dairelerin veya salahiyetli makamların salahiyetleri dahilinde ve usulüne göre verdikleri makbuz veya vesikaya

müstenit ise alacaklı itirazın refini isteyebilir.

Borçlu itirazını varit gösterecek hiç bir vesika göstermezse tetkik mercii itirazın refine karar verir.

İtiraz birinci fıkrada gösterilen senet veya makbuz yahut vesikaya müstenit ise itirazın refi talebi

reddolunur.

Takip birinci fıkrada yazılan bir vesikaya müstenit değilse alacaklı itirazın muvakkaten refini

isteyebilir.Borçlu borcu tanımaz veya imzasını inkar ederse merci hakimi iki tarafın verdikleri izahattan ve bizzat

veya ehlivukuf marifetiyle münker imzanın alacaklının medarı tatbik olarak ibraz edeceği imza ile yahut

borçluya yazdıracağı yazılarla tatbik ve tetkikinden veya sair delail ve karinelerden borçluya ait olduğuna kanaat

getirirse itirazını muvakkaten refine karar verir.

Borçlunun gösterdiği vesika altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse hakim, dördüncü fıkrada

yazılı usule tevfikan yaptığı tetkikat neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde

alacaklının ref'i itiraz talebini reddeder.

İmza tatbikında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ehlivukufa ait hükümleriyle 309 uncu

maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ve 310, 311 ve312 nci maddeleri hükümleri tatbik olunur.

Madde 69 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İtirazın muvakkaten ref'ine karar verilir ve ödeme emrindeki müddet geçmiş bulunursa alacaklının

talebiyle borçlunun malları üzerine muvakkat haciz konur.

Muvakkaten refi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde borçlu takibin yapıldığı

mahal veya alacaklının ikametgahı mahkemesinde (borçtan kurtulma) davası açabilir.

Borçlu bu müddet içinde dava etmez veya davası reddolunursa itirazın ref'i kararı ve varsa muvakkat

haciz katileşir.

Davasının reddi hakkındaki kararı temyiz eden borçlu icra dairesinden 36 ncı madde mucibince mühlet

istiyebilir.

Borçtan kurtulma davasında haksız çıkan taraf, dava veya hükmolunan şeyin yüzde onundan aşağı

olmamak üzere münasip bir tazminat ile mahküm edilir.

Page 26: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

196

Madde 70 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik mercii itirazın ref'i hakkındaki talep üzerine 18 nci madde hükmüne tevfikan iki tarafı davet eder

ve beş gün içinde kararını verir.

Madde 71 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu borcun ana ve faizlerinin ve masrafların ifa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet

verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş vesika ile ispat ederse takibin iptal yahut talikını her zaman

tetkik merciinden isteyebilir.

Madde 72 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takibe itiraz etmemiş veya ettiği itiraz hakkında ref'i kararı verilmiş olması yüzünden borçlu olmadığı

bir parayı ödemek mecburiyetinde kalan şahıs ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler

dairesinde mahkemeye müracaat ederek paranın geriye alınmasını istiyebilir. Bu dava, takibi yapan icra

dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi müddeaaleyhin ikametgahı mahkemesinde de

açılabilir. Davacı yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.

Madde 73 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Rehinlerin paraya çevrilmesinde ödeme emirleri için 145 inciden 147 nci, poliçe ve emre muharrer senet

ve çek üzerine yapılan takipte de ödeme emriyle itiraz hakkında 168 den 176 ncıya kadar olan maddelerdeki

hususi hükümler tatbikolunur.

Madde 80 fıkra son – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haciz yapan memur, borçlunun üzerinde, para, kıymetli evrak, altın veya gümüş veya diğer kıymetli

şeyleri sakladığını ve bunları icra memuruna tevdi etmeyi reddettiğini görürse borçlunun şahsına karşı kuvvet

istimal olunabilir.

Madde 82 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Aşağıdaki şeyler haczolunamaz:

1 – Devlet mallariyle mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar,

2 – Borçlunun zatı ve mesleki için lüzumlu elbise ve eşyasiyle borçlu ve ailesine lüzumu olan yatak

takımları ve ibadete mahsus kitap ve eşyası,

3 – Vazgeçilmesi kabil olmayan mutbak takımı ve pek lüzumlu ev eşyası,

4 – Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin maişetleri için zaruri olanarazi ve çift hayvanları ve nakil

vasıtaları ve diğer teferrüatı ve ziraat aletleri, değilse, sanat ve mesleği için lüzumlu olan alat ve edevat ve

kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçinmelerini temin edennakil vasıtaları,

5 – Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceğibir süt veren mandası veya

ineği veyahut üç keçi veya koyunu ve bunların üçaylık yem ve yataklıkları,

6 – Borçlu ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçiise ayrıca gelecek mahsul için

lazım olan tohumluğu,

7 – Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştirici ise kendisinin ve ailesinin maişetleri için zaruri

olan bağ, bahçe ve bu sanat için lüzümlu bulunan alat ve edevat,

Page 27: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

197

Geçimi hayvan yetiştirmeğe münhasır olan borçlunun kendisi ve ailesinin maişetleri için zaruri olan

miktarı ve bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları,

8 – Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis edilmiş olan kaydi

hayatla iratlar,

9 – Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malül olanlara bağlanan tekaüt maaşları ile bu

hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ailelerine bağlanan maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına

verilen uçuş ve dalış ikramiyeleri,

10 – Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan

maaşlar,

11 – Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya

ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar,

12 – Borçlunun haline münasip evi (Ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir yer

alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır). Mesken hacizlerinde ihale tarihine kadar

şikayet caizdir.

Kanunu Medeninin 807 nci maddesi hükmü mahfuzdur.

2, 3, 4, 5 ve 7 numaralı fıkralardaki istisna borcun bu eşya bedelinden tevellüt etmemesi haline

münhasırdır.

Madde 86 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu, alacaklının muvafakati ve icra memurunun müsaadesi alınmaksızın mahcuz mallarda tasarruf

edemez. Haczi koyan memur hilafına hareketin cezai mesuliyeti müstelzim olduğunu borçluya ihtar eder.

Haczedilmiş olan mal üzerinde üçüncü şahsın zilyetlik hükümlerine istinaden hüsnüniyetle iktisap ettiği

haklar mahfuzdur.

Hüsnüniyet kaidelerine muhalif olarak mahcuz mal üzerinde üçüncü şahsın iktisap ettiği haklar

alacaklının hacziyle o mala taallük eden haklarını ihlal ettiği nispette batıldır.

Madde 89 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Hamiline ait olmayan yahut cirosu kabil senede müstenit bulunmayan alacak veya sair bir hak

haczedilirse icra memuru borçlu olan hakiki veya hükmi üçüncü şahsa bundan böyle borcunu ancak icra

dairesine ödeyebileceğini ve aşağıdaki fıkralar hükmünü bildirir.

Borçlunun alacağı veya üçüncü şahıstaki bir malı haczedilip de üçüncü şahıs borcu olmadığı veya malın

yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden evvel borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş, yahut kusuru

olmaksızın telef olmuş veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise keyfiyeti,

haczin kendisine tebliğinden yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya şifahi beyanla bildirmeğe mecburdur.

Bildirmediği halde mal yedinde ve borç zimmetinde mevcut sayılarak teslimi veya ödenmesi istenir.

Üçüncü şahıs kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz ve iddiasını bildirmediği

takdirde 65 inci madde hükmü cari olur. Her halde 3 üncü şahsın umumi hükümler dairesinde borçluya karşı

müracaat ve tazminat hakkı mahfuzdur.

Malın teslimi mümkün olmazsa alacaklı mahkemeye müracaatla kıymetini ona ödetir.

Haciz isteyen kimse üçüncü şahıs tarafından verilen cevabın hilafını tetkik merciinde isbatla ceza ve

tazminat istemek hakkını haizdir.

Page 28: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

198

Bu madde hükmü memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif beyanda bulunan memurlar hakkında tatbik

olunur.

Madde 91 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gayrimenkulün hacziyle tasarruf hakkı tahdit edilmiş olur. Sicille kaydedilmek üzere haciz keyfiyeti ve

ne miktar meblağ için yapıldığı icra dairesi tarafından tapuya ve mahcuz gemi ise kayıtlı bulunduğu daireye

bildirilir.

Hacze yeni alacaklılar iştirak eder veya haciz kalkarsa bu cihetler de tapu idaresine haber verilir.

Madde 92 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir gayrimenkulün haczi hasılat ve menfaatlerine de şamildir. Haciz gayrimenkul kendilerine

rehnedilmiş olan alacaklıların haklarına halel getirmez.

İcra dairesi, gayrimenkul kendilerine rehnedilmiş olan alacaklılarla kiracılara hacizden haber verir.

Daire, gayrimenkulün idare ve işletilmesi için lüzum gördüğü tedbirleri alır.

Ticaret Kanununun 1023 üncü maddesi hükmü mahfuzdur.

Madde 94 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarraf edilen bir

mal hissesi haczedilirse icra dairesi ikametgahları malüm olan alakadar üçüncü şahıslara haber verir.

(29/6/1956 tarih ve 6763 Sayılı Kanunun hükmüdür.) Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir

sebeple iktisap eyleyip henüz tapuya veya gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer ayni hakların

borçlu namına tescili, alakalı tarafından istenebilir. Bu talep üzerine icra dairesi alacaklının bu muameleyi

takibedebileceğini tapu veya gemi sicili dairelerine ve icabında mahkemeye bildirir.

Bu hüküm, almağa hak kazandığı veya almakta bulunduğu tekaüt veya eytam maaşını istifa için icap

eden yoklama muameselini yaptırmayanlar hakkında, salahiyetli makama bildirmek suretiyle tatbik olunur.

Alacaklının bu sebeple yapacağı kanuni masraflar ayrıca takip ve hükme hacet kalmaksızın dairece

borçludan tahsil olunur.

Madde 96 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs

tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde icra dairesi bunu haciz ve icra

zabıtlarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir.

İcra Dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve

borçluya üç günlük mühlet verir. Sükütları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar.

Madde 97 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse icra memuru dosyayı hemen icra

merciine verir. Merci dosya üzerine veya lüzumlu görürse alakalı olanları davet ederek mürafaa ile yapacağı

tetkikat neticesinde tahassül edecek hale göre takibin devamına veya talikine karar verir.

Page 29: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

199

İstihkak davasının sırf satışı tehir etmek gayesiyle suiistimal edildiğini kabul etmek için ciddi sebepler

bulunduğu takdirde merci takibin taliki talebini reddeder.

Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan

kavi teminat alınır.

Teminatın cinsi ve miktarı mevcut delillerin mahiyetine göre takdir olunur. Takibin talikına dair verilen

kararın temyizi kabildir.

Takibin devamına dair verilen merci kararı temyiz olunamaz.

Üçüncü şahıs,merci kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde tetkik merciinde istihkak

davası açmağa mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı

iddiasından vazgeçmiş sayılır.

(29/6/1956 tarih ve 6763 Sayılı Kanunun hükmüdür.) Kiralanan yer veya sicille kayıtlı gemilerdeki

hapis hakkına tabi eşyaya mütaallik istihkak davaları Borçlar Kanununun 268 inci maddesinin birinci fıkrasında

yazılı hükümlere uygunolmadıkça talik emri verilemez.

Dava esnasında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan etmez.

Yukarıdaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş olan üçüncü

şahıs haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında tetkik

mercinde istihkak davası açabilir. Bu halde davacının talebi üzerine merci hakimi takibin talik edilip edilmemesi

hakkında acele karar ittihazına ve takibin taliki hakkında ikinci fıkra hükmünü tatbika mecburdur. Diğer taraf

dinlenmeksizin de bu karar verilebilir.

İstihkak davası neticelenmeden mahcuz mal paraya çevrilmiş bulunursa merci hakimi işbu bedelin

muhakeme neticesine kadar mevkuf tutulması veya teminat mukabilinde veya teminatsız derhal alacaklıya

verilmesi hususunda ayrıca karar verir.

İstihkak davası umumi hükümler dairesinde ve basit usulü muhakemeye tevfikan rüyet olunur.

Mahcuz eşyaya mütaallik olarak icra memuruna dermeyan edilen iddiada üçüncü şahıs ve borçlunun

birleşmeleri alacaklıya müessir değildir. Üçüncü şahsın buiddiasını ispat eylemesi lazımdır. Ancak üçüncü

şahsın mahcuz eşyanın kendisinin mülkü veya kendisine merhun olduğu hakkındaki iddiasının borçlu tarafından

kabulü kendi aleyhlerine delil teşkil eder ve ileride bu ikrar hilafına hiç bir iddiada bulunamazlar.

İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının

alacağından bu dava dolayısiyle istifası geciken miktarının yüzde onundan aşağı olmamak üzere davacıdan

tazminat alınmasına hükmolunur.

Davanın reddi hakkındaki kararı temyiz eden istihkak davacısı icra dairesinden 36 ncı maddeye göre

mühlet isteyebilir.

İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra mucibince istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı veya

borçlunun suiniyeti tahakkuk ederse haczolunan malın değer pahasının % 10 undan aşağı olmamak üzere itiraz

edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur.

Koca aleyhinde yapılmış bir hacizde karı şahsi malları üzerindeki haklarınıKanunu Medeninin 160 ncı

maddesi hükmüne tabi olmaksızın kendisi takip edebilir.

Page 30: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

200

İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı bu kanunun 11 inci babı hükümlerine istinaden ve

muvakkat veya kati aciz vesikası ibrazına mecbur olmaksızın mütekabilen iptal davası açabilir. Dava ve

mütekabil davada tarafların ikame edecekleri bilcümle delilleri hakim serbestçe takdir eder.

İstihkak davaları süratle ve diğer davalara takdimen rüyet ve intaç olunur.

Madde 101 fıkra iki – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra dairesi iştirak taleplerini borçlu ve alacaklılara bildirir. Onlara,itiraz etmeleri için yedi günlük bir

mühlet verir. İtiraz vukuunda iştirak talebinde bulunan kimsenin hacze iştiraki muvakkaten kabul olunur ve yedi

gün içinde dava açması lüzumu bildirilir.Bu müddet içinde dava açmazsa iştirak hakkı düşer. Bu dava seri

muhakeme usuliyle görülür.

Madde 118 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Satış peşin para ile yapılır. Ancak icra memuru müşteriye yedi günü geçmemek üzere bir mühlet

verebilir. Satılan mal bedeli alınmadan teslim olunmaz. Verilen mühlet içinde müşteri bedelin hepsini vermezse

icra dairesince mal yeniden artırmaya çıkarılır ve 116 ncı maddenin ikinci fıkrası tatbik olunur.

Mal kendisine ilk ihale edilen kimse ve kefilleri iki artırma arasındaki farktan ve diğer zararlardan

mesuldürler. Faiz yüzde beş olarak hesap edilir.

Bu fark ve faiz ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur.

Madde 119 bent (5) – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mahcuz malların muhammen kıymeti yüz lirayı geçmezse.

Madde 124 fıkra üç – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Artırmaya iştirak edeceklerin, gayrimenkulün muhammen kıymetinin yüzde yedibuçuğu nispetinde pey

akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri şartnameye yazılır.

Madde 126 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Artırma satıştan en az yirmi gün evvel ilan olunur.

İlanda:

1 – Satışın yapılacağı yer, gün ve saat,

2 – Artırma şartnamesinin hangi tarihten itibaren herkes tarafından görülebileceği,

3 – Tayin edilen zamanda artırma bedeli gayrimenkulün muhammen kıymetinin % 75 ini bulmadığı

takdirde en çok artıranın taahhüdü baki kalmak üzere artırmanın on gün daha temdit edilmiş olacağı ve onuncu

günü aynı saatte gayrimenkulün en çok artırana ihale edileceği,

4 – İpotek sahibi alacaklılarla diğer alakadarların gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve

masrafa dair olan iddialarını evrakı müspiteleriyle onbeş gün içinde icra dairesine bildirmeleri yazılır. Aksi halde

hakları tapu sicilleriyle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları da ilave edilir.

Bu ihtar irtifak hakkı sahiplerine de yapılır.

114 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü gayrimenkulün satış ilanı hakkında da caridir.

Page 31: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

201

Madde 133 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse ihale

kararı feshedilir ve kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kimse arzetmiş olduğu bedelle almağa razı

olursa ona ihale edilir. 0 darazı olursa ihale edilir. 0 da razı olmaz veya bulunmazsa icra dairesince hemen yedi

gün müddetle artırmaya çıkarılır. Bu artırmayı alakadarlara tebliğe hacet olmayıp yalnız ilanla iktifa olunur ve en

çok artırana ihale edilir.

Her iki halde kendisine birinci defa ihale edilen kimse iki ihale arasındaki farktan ve diğer zararlardan

mesuldür.

İhale farkı ve geçen günlerin faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın idarece tahsil olunur. Faiz yüzde

beşten hesap olunur.

Madde 134 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra Dairesi tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcı o gayrimenkulün mülkiyetini iktisap

etmiş olur.

İhalenin feshi yalnız tetkik merciinden şikayet yoliyle istenebilir. İhale tarihi şikayet için muayyen

müddete başlangıç sayılır.

Tetkik merciinin vereceği karar on gün içinde temyiz olunabilir.

Tescil için tapu idaresine yapılacak tebligat şikayet için muayyen müddetin geçmesinden ve eğer şikayet

edilmişse şikayetin intacından sonra yapılır.

Madde 138 fıkra üç – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip, avukat veya dava vekili marifetiyle yapılmış ve ücret talep edilmişse alacağın yüzde üçünden

aşağı olmamak üzere icra memuru tarafından takdir olunacak ücret te takip masrafına dahildir.

Madde 145 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Menkul rehini veya ipotekle temin edilmiş olan bir alacaktan dolayı takip talebinde bulunan şahıs 58 inci

maddede yazılanlardan başka merhunun ne olduğunu ve merhun üçüncü şahıs tarafından verilmiş veya rehinin

mülkiyeti üçüncübir şahsa geçmiş ise onun da ismini zikre mecburdur.

Menkul bir rehinin paraya çevrilmesi için takip talebinde bulunan alacaklı merhun üzerinde sonra gelen

bir rehin hakkı bulunan üçüncü şahıs varsa onun da ismini talebinde beyan eder ve icra dairesi keyfiyeti üçüncü

şahsa bir ihbarname ile bildirir.

Madde 146 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip talebi üzerine icra dairesi aşağıdaki kayıtlara uygun olmak üzere 60 ıncı maddeye göre ödeme

emri yazar:

1 – Ödeme müddeti, menkul rehinde on beş gün, gayrimenkul rehinde otuz gündür.

2 – On gün içinde itiraz olunmaz veya 1 numaralı fıkrada yazılı müddetler içinde borç ödenmezse

rehinin satılacağı ihtar edilir.

Rehin kiraya verilmiş bir gayrimenkul ise icra dairesi kiracılara da takipten haber verir

Madde 147 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Rehin üçüncü bir şahıs tarafından verilmiş veya rehinin mülkiyeti üçüncü bir şahsa geçmiş ise

ikametgahı belli olmak şartiyle ödeme emri onlara da tebliğ olunur.

Page 32: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

202

Kanunu Medeninin 800 ve 801 inci maddelerine göre ipotekten kurtarma muamelesi başlamış bulunursa

bu muamelenin sonunda alacaklı kurtarılan gayrimenkul üzerinde takip ettiği alacağı için rehin hakkının baki

olduğunu icra dairesine karşı ispat etmedikçe o gayrimenkul satılamaz.

Ödeme emrine itiraz hakkında 63 ten 71 inci maddeye kadar olan hükümlertatbik olunur. Şu kadar ki

noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir senede müstenit olmayan rehin iddialarına karşı borçlu tarafından

itiraz vukuundatakip durur. Alacaklı mahkemeye müracaatla rehin hakkının tanınması için dava açabilir.

Madde 148 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklı menkul rehin satışını ödeme emrinin tebliğinden sonra nihayet bir sene içinde ve gayrı menkul

rehin satışını da aynı tarihten sonra nihayet ikisene içinde isteyebilir.

Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde talep olunmaz veya talep geri alınıp da bu müddetler

içinde yenilenmezse takip düşer.

İtiraz vukuunda davanın açılmasından hüküm katileşinceye kadar geçen müddethesaba katılmaz.

Madde 149 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Satılması talep edilen rehin hakkında 87 nci madde ile 92 nci maddenin ikinci fıkrası ve 93,96 ve 97 nci

maddelerin hükümleri kıyas yoliyle tatbik olunur.

Madde 150 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Rehin 112 nci maddeden 137 nci maddeye kadar olan hükümlere göre satılır.

Madde 152 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Rehin , satış isteyenin alacağına derece itibariyle rüçhanı olan diğer rehinli alacaklıların mecmuundan

fazla bir bedel ile alıcı çıkmamasından dolayı satılamazsa veya satılıpta tutarı takip olunan alacağa yetmezse

alacaklıya bütün veya geri kalan alacağı için bir vesika verilir.

Bu suretle mahrum kalan alacaklı, alacağı irat senedinden veya diğer bir gayrimenkul mükellefiyetinden

doğmadıkça borçlunun sıfatına göre iflas vaya haciz yoluna gidebilir.

Madde 154 fıkra bir – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflas yoliyle takipte salahiyetli merci, borçlunun merkezi muamelatının bulunduğu mahaldeki icra

dairesidir.

Fıkra iki (29/6/1956 tarih ve 6763 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Merkezleri Türkiye dışında bulunan ticari işletmeler hakkında salahiyetlimerci, Türk Ticaret Kanununun

42 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tayin edilen temsilcinin ikametgahının bulunduğu yerdeki icra

dairesidir.

Madde 158 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklının iflas talebi üzerine Ticaret Mahkemesi icra dosyasını celbederek ve seri usulü muhakemeye

göre duruşma yaparak gerek iflas talebini gerek itirazve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intaç eder.

Şu kadarki, borçlu–nun itiraz ve defileri varit görülmezse mahkeme yedi gün içinde borcun ifa veyao miktar

meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya emreder. Borçlu imtina ederse iflasına karar verilir.

Page 33: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

203

Madde 159 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflas takibi halinde mahkeme ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza

tedbirlerini emredebilir. Bu emirler iflas dairesince tenfiz olunur.

Madde 160 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplanmasına kadar olan masraflardanmes'uldür.

Mahkeme masraflarının peşin verilmesini isteyebilir.

Madde 164– (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Ticaret mahkemesince verilen nihai kararlar aleyhine tebliğinden on güniçinde temyize müracaat

olunabilir.

Madde 166 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflas kararı, iflas dairesine bildirilir.

Daire, kararı hemen tapuya, ticaret sicil memurluğuna gümrük ve posta idarelerine ve diğer lazım

gelenlere bildirmekle beraber ilan eder.

İflasın kapandığı veya kaldırıldığı da aynı suretle bildirilir ve ilan edilir.

Madde 167 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacağı çek veya poliçe yahut emre muharrer senede müstenit olan şahıs bu alacak rehinle temin edilmiş

olsa bile borçlunun sıfatına bakılmaksızın çek ve poliçe ve emre muharrer senetler için bu fasılda yazılı takip

usulünün tatbikını istiyebilir.

Alacaklı talebine senedi rapteder ve borç ödenmediği takdirde haciz yahut iflastan hangisini isteyeceğini

bildirir.

Madde 168 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklı takibi neticesinde iflas isteyeceğini talebinde bildirmişse icra memuru hemen tebliğ edeceği

ödeme emrinde:

1 – 58 inci maddedeki kayıtlar;

2 – (29/6/1956 tarih ve 6763 Sayılı Kanunun hükmüdür.) Borç ve masrafların beş gün içinde ödenmesi;

3 – Borçlunun itirazı varsa beş gün içinde istida ile icra dairesine bildirmesi;

4 – Borç ödenmediği veya müddeti içinde itiraz edilmediği halde borçlunun 171 inci madde hükmüne

maruz kalacağı yazılır.

AlAcaklı talebinde haciz istiyeceğini bildirmişse ödeme emri 58 ve 60 ıncı maddelere göre yazılır.

Ancak ödeme, itiraz ve mal beyanı müddetlerinin beş gün olduğu gösterilir.

Madde 169 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu isterse itiraz eylediğine dair kendisine bedava ve pulsuz bir vesika verilir.

Madde 170 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra dairesi 60,64 üncü maddeler mucibince alacaklıya ödeme emrinin bir nüshasını verir.

Page 34: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

204

Madde 171 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İtiraz üzerine takip durur.

İflas istiyeceğini bildirmiş olan alacaklı itirazın refiyle beraber borçlunun iflasına karar verilmesini

arzuhal ile ticaret mahkemesinden talep edebilir. Mahkemece 158 inci madde hükümleri tatbik olunur.

164 üncü madde hükmü burada da caridir.

Madde 172 – (3/7/1940 tarih ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haciz isteyeceğini bildirmiş olan alacaklı itirazın refi hakkındaki talebini icra dairesine bildirir. Daire bu

talep üzerine dosyayı tetkik merciine gönderir. Tetkik merciine on sekizinci madde hükmü tatbik olunur.

63 üncü madde ile 65 inci maddeden 72 nci maddeye kadar olan hükümler bu halde de caridir.

Madde 173 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir çek veya poliçe yahut emre muharrer senedin takip edilen borçlusu birden ziyade olupta hepsi iflasa

tabi şahıslardan ise alacaklının cümlesi hakkında aynı talepte bulunması lazımdır. Bu halde borçlu tarafından

itiraz vukuunda talebin mahiyetine göre 171 inci veya 172 nci madde hükümleri tatbik olunur.

Bu senetle takip edilen borçlular içinde iflasa tabi olmıyan bir şahıs bulunupta alacaklı borçluların

sıfatına göre bir kısmı hakkında iflas ve diğerleri için de hacİz talep etmişse borçlular tarafından vakı olacak

itirazın ref'i ileberaber iflasa tabi olanların iflasına ve olmıyanlardan alacağının tahsiline karar verilmesini ticaret

mahkemesinden arzuhal ile talep eder. Bu takdirde mahkeme 158 inci maddeye ve borçluların sıfatlarına göre

iflasa ve alacağın tahsiline hükmeder.

164 üncü madde hükmü bu hallerde de caridir.

Madde 174 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her kim takibe itiraz etmemesi yüzünden borçlu olmadığı bir parayı ödemişse 72 nci madde mucibince

geri alma hakkını haizdir.

172 nci maddeye göre itirazın reddinden sonra ödenmiş olan böyle bir para hakkında da hüküm aynıdır

Madde 175 – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İtiraz etmiyen veya itirazı 172 nci maddeye göre reddedilen borçlu iflasatabi kimselerden değilse yahut

iflas talep edilmemişse alacaklı icabında itirazın reddi hakkındaki kararı göstererek haciz talebinde bulunabilir ve

takibe haciz yoliyle devam olunur.

Madde 176 – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflas talebi, çek ve poliçe ve emre muharrer senede müstenit olduğu hallerde de 157, 159, 160, 165 ve

166 ncı maddeler hükümleri cereyan eder.

Madde 178 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu aciz halinde bulunduğunu bildirerek salahiyetli mahkemeden iflasını isteyebilir. İflasa tabi bir

borçlu aleyhine alacaklılarından birinin haciz yoliyle takibi neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı

mevcudunun elinden çıkmasına sebep olupta kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde hulül edecek diğer

borçlarınıödemiye yetişmiyorsa borçlu derhal aczini bildirerek iflasını istemeğe mecburdur.

Page 35: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

205

Madde 186 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İhtiyaten haczedilmiş mallarla iflas açıldığı zaman paraya çevrilmemiş mahcuz mallar masaya girer.

İflas açılmadan evvel paraya çevrilerek alacaklılara paylaştırılmayan veya alacaklı namına icra

veznesine yatırılmayan mahcuz malların bedeli de masaya intikal eder.

Madde 193 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçluya karşı yapılmakta olan takipler iflasın ilanından sonra düşer. İflasın tasfiyesi müddetince

müflise karşı hiç bir takip yapılamaz.

Madde 228 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Üçüncü şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulan eşyanın kendilerine verilip verilmiyeceğini

İflas İdaresi kararlaştırır.

İdare İstihkak iddiasını reddederse davanın açılması için yedi gün mühlettayin ve tebliğ eder. Bu mühleti

geçiren üçüncü masaya karşı istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılır.

Mahkeme icabında istihkak davacısından masanın muhtemel zararına karşı teminat isteyebilir.

Madde 235– (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Sıra cetveline itiraz edenler cetvelin verilmesini ilanından yedi gün içinde iflasa karar veren mahkemeye

müracaata mecburdurlar.

İtiraz eden, talebinin haksız olarak red veya tenzil edildiğini yahut istediği sıraya kaydedilmediğini iddia

ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına itiraz eyliyorsa davasını o alacaklı

aleyhine açar.

Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da

dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nispetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra

cetveline göre dağıtılır. Dava seri muhakeme usulü ile görülür.

Ancak itiraz alacağın esas veya miktarını taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoliyle tetkik

merciine arzolunur.

Madde 244 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

117, 118, 124, 125, 130, 131, 134 ve135 inci maddeler burada da tatbik olunur. İcra dairesinin vazifeleri

iflas idareleri tarafından görülür.

Madde 251 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İdare, paraları dağıtırken alacağının tamamını alamamış olan her alacaklıyaödenmemiş miktar için aciz

vesikası verir. Vesikada müflisin alacağı kabul veya reddettiği yazılır. Kabul halinde vesika 68 inci maddenin 1

inci fıkrasında yazılı senet mahiyetinde olur.

Aciz vesikası 143 üncü maddede yazılı olan hakları verir, fakat müflis mal iktisap etmedikçe hakkında

yeniden takip talebinde bulunulamaz ve ihtilaf vukuunda mahkeme seri muhakeme usuliyle kararını verir.

Page 36: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

206

Madde 260 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mahkeme ihtiyati haciz kararını icra dairesine gönderir. Kararda :

1 – Alacaklının ve icabında mümessilinin ve borçlunun isim ve ikametgahı;

2 – Haczin ne miktar alacak için konulduğu;

3 – Haczin konulmasının sebebi;

4 – Haczolunacak şeyler;

5 – Alacaklının zararın tazminiyle mükellef olduğu ve gösterilen teminatın nelerden ibaret bulunduğu

yazılır.

Madde 261 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İhtiyati haciz kararları; 80 den 99 uncuya kadar olan maddelerde, haczin nesuretle yapılacağına dair olan

hükümlere göre icra olunur.

Madde 262 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haczi icra eden memur bir zabıt varakası tutar. Bunda haczolunan şeyler ve kıymetleri gösterilir ve

derhal icra dairesine verilir.

İcra dairesi ihtiyati haciz zabıt varakasının bir suretini üç gün içinde alacaklı ve borçluya ve icabında

üçüncü şahsa tebliğ eder.

Madde 263 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haczolunan mallar, istenildiği zaman para veya ayın olarak verilmek ve bu hususu temin için malların

kıymetleri depo edilmek yahut icra dairesinin bulunduğu mahalde ikametgah sahibi bir şahıs müteselsil kefil

gösterilmek şartiyleborçluya ve mal üçüncü şahıs yedinde haczolunmuşsa bir taahhüt senedi alınarak kendisine

bırakılabilir.

Madde 264 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Dava açılmadan veya icra takibine başlamadan evvel ihtiyati haciz yaptırmışolan alacaklı zabıt

varakasının kendisine tebliğinden yedi gün içinde ya takip talebinde bulunmağa veya dava açmağa mecburdur.

Borçlu itiraz ederse alacaklıya itirazı hemen tebliğ olunur. Alacaklı tebliğ tarihinden yedi gün içinde

tetkik merciinden itirazın refini istemeğe yahut dava açmağa mecburdur. Tetkik mercii itirazın ref talebini

redderse alacaklının karar tarihinden yedi gün içinde dava açması lazımdır.

İhtiyati haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş ise esas hakkında verilecek

hükmün sulh mahkemelerinde tefhim ve asliye mahkemelerinde tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip

talebinde bulunmağa mecburdur.

Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya davası yahut

takip talebi, kanuni müddetlerin geçmesile düşerse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır

ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir.

Madde 265 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İhtiyati haciz kararı temyiz edilemez.

Ancak kendisi dinlenmeden 257 nci maddenin ikinci fıkrasına tevfikan verilen ihtiyati haczin istinat

ettiği sebepleri borçlu kabul etmezse haciz zabıt varakasının tebliği tarihinden yedi gün içinde mahkemeye

müracaat eder.

Page 37: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

207

Mahkeme sebepler üzerinde tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.

İtiraz kabul edilirse haciz kalkar.

Madde 266 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu nakit veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya

gayrimenkul rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartiyle ihtiyati haczin kaldırılmasını

mahkemeden isteyebilir.

Madde 267 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İhtiyati haciz üzerine itiraz edilmemiş veya itiraz reddolunmuş ise takip, borçlunun sıfatına ve

alacaklının talebine göre icari haciz veya iflas yoliyle devam eder.

Madde 268 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İhtiyaten haczedilen mallar haciz yoliyle takip hükümlerine göre icrai hacze inkilap etmezden evvel bir

diğer alacaklı tarafından haczedilirse ihtiyati haciz sahibi bu hacze kendiliğinden ve muvakkaten iştirak

eder.İhtiyati haciz masrafları satış tutarından alınır. İhtiyati haciz diğer rüçhan hakkını vermez.

Madde 269 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olup da alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar

Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra tetkik merciinden

borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder.

Bu tebliğ üzerine borç ödenmez veya itiraz edilmez veya itiraz varit görülmezse alacaklının talebi

üzerine tetkik merciince tahliyeye karar verilir.

Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hitamında akdi feshe müsaade

ettiği hallerde itiraz müddeti üç gündür.

Madde 271 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gizlice veya cebirle götürülmüş eşya götürülmelerinden on gün içinde icra dairesinin emriyle ve zabıta

kuvvetiyle geri alınabilir. Hüsniniyet sahibi üçüncü şahısların hakları mahfuzdur. İhtilaf halinde mahkeme seri

muhakeme usuliyle meseleyi halleder ve karara bağlar.

Madde 275 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İtirazın vukuunda kiralıyan tetkik merciinden itirazın ref'ini istiyebilir.

Tahliye talebi noterlikçe re'sen tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir

mukaveleye müstenit olupta kiracı kiranın yenilendiğineveya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyyette bir

vesika gösteremezse itiraz refolunur.

Aksi takdirde refi talebi reddolunur.

İtirazın ref'i üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya refi talebi reddolunduktan sonra kiracının ve

kiralıyanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları mahfuzdur.

Page 38: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

208

Madde 276 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tahliyesi istenen yerde kiracıdan başka bir şahıs bulunur ve işgalde haklı olduğuna dair resmi bir vesika

gösteremezse derhal tahliye olunur.

Şu kadar ki bu şahıs resmi bir vesika gösterememekle beraber daireye ibraz olunan mukavele tarihinden

evvelki bir zamandan beri orayı işgal etmekte bulunduğunu beyan eder ve bu beyanı icra memuru tarafından

mahallinde yapılacak tahkikatla teeyyüt ederse memur, tahliyeyi tehirle üç gün içinde keyfiyeti tetkik merciine

bildirir.

Merci, tarafları dinleyerek icabına göre tahliyeyi emreder veya taraflardan birinin yedi gün içinde

mahkemeye müracaat etmesi lüzumuna karar verir. Bu müddet içinde mahkemeye müracaat edilirse takip,

davanın neticesine kalır.

Dava etmiyen taraf iddiasından vazgeçmiş sayılır.

Madde 278 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mütat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haciz edilecek mal bulunmaması sebebiyle

acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan

alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün

bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır.

Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez.

Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir:

1 – Ana baba ile evlat ve karı koca arasında yapılan ivazlı tasarruflar,

2 – Kendi verdiğinin akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat

kabul ettiği akitler,

3 – Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis

ettiği akitler.

Madde 280 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu tarafından alacaklıları izrar kastiyle yapılan bir taraflı muamelelerle borçlunun bu kastını bilen

veya bilmesi lazımgelen kimselerle yahut alacaklıların bazılariyle uyuşarak diğerlerinin zararına yapılan bütün

muameleler tarihleri ne olursa olsun batıldır.

Madde 281 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mahkeme 278,279 ve 280 inci maddelerdeki hususlardan doğan ihtilafları seriusulü muhakeme ile görüp

hükme bağlar. Mahkeme bu maddelere mütaallik ihtilafları ahval ve şeraiti nazarı itibara alarak serbestçe takdir

ve halleder.

Madde 282 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İptal davası borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine göre yapılan

kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bunlardan başka suiniyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal

davası açılabilir.

İptal davası hüsniniyet sahibi üçüncü şahısların haklarını ihlal etmez.

Madde 283 – (9/6/1932 tarih va 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Batıl bir tasarruftan istifade eden kimse elde ettiğini geri vermeğe mecburdur.

O kimsenin karşılık olarak verdiği şeyin aynı veya bedeli kendisine geri verilir.

Page 39: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

209

Batıl bir tasarruf neticesinde kendisine ödenilen şeyi geri veren alacaklı eski haklarını muhafaza eder.

Bağışlanan, hüsniniyet sahibi ise dava zamanında elinde bulunan miktarı geri vermeğe mecburdur.

Madde 284 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İptal davası hakkı batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren üç sene geçmekle düşer.

Madde 285 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

(29.6.1956 tarih ve 6763 Sayılı Kanunun hükmüdür.) Konkordato hükümlerinden istifade etmek

isteyen her hangi bir borçlu, tetkik merciine bir konkordato projesi verir ve bu projeye mufassal bir bilanço ve

defter tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin vaziyetini bildiren bir cetvel ekler. Bu cetvelde, bilhassa

Ticaret Kanununun 66 ncı maddesi hükmünce tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin tutulmuş olup

olmadıkları gösterilir.

Mevcut malları ve alacakları borçlarının en az yüzde otuzunu ödemiye yetişmiyen borçlu konkordato

istiyemez.

Madde 286 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik mercii borçluyu dinledikten sonra onun vaziyetini ve hesaplarının halini ve işlerindeki

doğruluğunu ve taahhütlerini ifa etmesine mani olansebepleri gözönünde tutarak projenin alacaklıları izrar

kastından ari ve borçlunun mevcudiyle mütenasip olup olmadığına ve mevcudunun yüzde otuzu ödemeğe yetişip

yetişmiyeceğine göre talebin muvafık olup olmadığına karar verir.

Madde 289 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Rehinli alacaklar müstesna olmak üzere mühlet içinde borçlu aleyhine hiç bir takip yapılmaz ve bir takip

muamelesiyle kesilebilen müruru zaman ve hakkı düşüren müddetler cereyan etmez.

Madde 292 – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklılar komiser tarafından yirmi gün içinde alacaklarını bildirmeğe ilanla davet olunur. İlanda

hilafına hareket edenlerin konkordato müzakeresine kabul edilmiyecekleri ihtarı da yazılır.

Yukarki fıkrada yazılı müddet geçtikten sonra komiser, konkordato teklifini müzakere etmek için

alacaklıları toplanmağa davet eder ve toplanmağa tekaddüm eden on gün içinde vesikaları tetkik edebileceklerini

kendilerine haber verir.

Madde 293 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Komiser borçluyu iddia olunan alacaklar hakkında beyanda bulunmağa davet eder.

Madde 300 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Hüküm katileşince ilan ve icra dairesiyle tapu idaresine ve borçlunun sıfatına göre evvelce ihbar edilmiş

ise ticaret sicil memurluğuna ve liman dairesine tebliğ olunur.

İlandan itibaren 287 nci maddeye göre verilen mühletin hükümleri biter.

Page 40: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

210

Madde 301 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato tasdik olunmaz yahut mühlet kaldırılırsa alacaklılardan birinin yedi gün içinde vuku bulacak

talebiyle iflas yolu ile takibe tabi olan borçlunun derhal iflasına karar verilir.

Madde 310 bent (7) – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflas takibi sırasında mahkeme veya iflas idaresi tarafından çağrıldığı halde makbul bir mazereti

olmaksızın gelmemiş ise;

Madde 311 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflasından evvel veya sonra alacaklılarını zarara sokmak kastile hususileaşağıdaki suretlerle hileli

muamelelerde bulunan kimse hileli müflis sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır:

1 – Alacaklıların müşterek rehini makamında olan mallarını tamamen veya kısmen kaçırır, gizler veya

tahrip ederse;

2 – Alacaklıların zararına olarak hakikat hilafında makbuzlar verir veya yazı ile borç ikrar ederse;

3 – Muvazaalı satışlar, muameleler yahut bağışlamalar yaparsa;

4 – Evlenme mukavelesinde hakikaten getirilmemiş bir çeyizi getirilmiş gibi tanır ve karı da bu

mukaveleyi kocasının alacaklarına karşı istimale kalkışırsa;

5 – Hakikat hilafında borç ikrar etmek yahut muvazaalı muameleler ve mukaveleler yapmak suretile

alacaklılarını zarara sokarsa;

6 – Borcu mevcudu ile alacağından ziyade olduğunu bildiği halde ehemmiyetli kıymeti haiz ticari

mallarını yahut fabrikasının mahsullerini hem satış gününün piyasasından hem de mal olduğu veya satın alındığı

kıymetten pek aşağı bir fiatla satmak suretile mevcudunu israf ederse;

7 – Konkordato mukavelesi haricinde alacaklıya hususi menfaatler temin ederse;

Birinci numarada yazılı malların kıymeti iki yüz liradan aşağı ise Türk Ceza Kanununun 522 inci

maddesi tetbik olunur.

Bir numaralı bentte yazılı suçları yapanlar müflisin evi halkından kimseler ise müflis gibi

cezalandırılırlar.

Madde 331 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haciz yoliyle takip olunan borçlu alacaklısını zarara sokmak maksadiyle mallarını veya bunlardan bir

kısmını, mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette, yahut gizliyerek, muvazza

yoliyle başkasının uhdesine geçirerek veya aslı olmayan borçlar ikrar ederek sun'i surette mevcudunueksiltir ise

aleyhinde aciz vesikası istihsal eden alacaklının vakı olacak şikayeti üzerine üç aydan üç seneye kadar hapis ile

cezalandırılır ve zararın miktarına göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi hükümleri dahi tatbik olunur.

Borçlunun lehine bu hareketlere bilerek yardım ve iştirak eden kimseler Türk Ceza Kanununun (65) inci

maddesi delaletiyle bu maddeye göre cezalandırılır.

Madde 332 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haciz yoliyle takip olunan borçlu, adet üzere tecviz edilemiyecek bir hiffetle hareket ederek veya

haddinden ziyade masraflar yaparak yahut ücretli talih oyunlarına veya basiretsizce spekülasyonlara girişerek

yahut işlerinde ağır ihmallerde bulunarak aczine kendi fiiliyle sebebiyet verir yahut vaziyetinin fenalığını bildiği

Page 41: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

211

halde o gibi hareketlerle bu fenalığı ağırlaştırırsa o borçlu hakkında aciz vesikası istihsal eden alacaklının

şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından onbeş günden altı aya kadar hapis ile cezalandırılır.

Borçluyu fazla borç altına girmeğe veya talih oyunu ile spekülasyonlarda bulunmağa sevketmiş yahut

ağır faiz almak suretiyle zaafından istifade etmiş olan alacaklı bu şikayet hakkına malik değildir.

Madde 337 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazı ile

beyanda bulunmayan borçlular bu yüzden zarar gören alacaklının şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından bir

aya kadar hafif hapis veya beş liradan iki yüz liraya kadar hafif para cezası ile mahkum edilir.

162, 209, 216 ncı maddeler hükümlerine muhalefet eden müflis hakkında da iflas idaresinin vereceği

müzekkere üzerine tetkik mercii tarafından aynı ceza hükmolunur.

Madde 340 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakatile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme

şartını makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlu, bu yüzden zarara uğrayana alacaklının şikayeti üzerine

tetkik mercii tarafından bir aya kadar hapis ile cezalandırılır.

Madde 343 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Yalnız kendisi tarafından yapılacak olan bir işin yapılması veya bir işin yapılamaması yahut bir irtifak

hakkının tahmili veya kaldırılması hakkındaki ilam hükümlerine makbul mazerete müstenit olmayarak muhalefet

eden borçlular, hüküm lehine verilmiş olan kimsenin şikayeti üzerine tetkik mercii tarafındanbir aya kadar hafif

hapis cezasına mahküm edilirler.

Madde 344 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Nafaka vermeğe mahküm olup da ilamda gösterilen ödeme şartlarına riayetetmeyen borçlu, alacaklının

şikayeti üzerine tetkik merciine tarafların hal ve vaziyetlerine göre üç günden üç aya kadar hafif hapse mahküm

edilir. Cezanın infazından sonra işliyecek nafaka hakkında aynı hüküm cereyan eder.

Ancak borçlu nafakanın kaldırılması veya azaltılması hakkında dava açmış ve borçlunun dermeyen ettiği

sebepler tetkik merciince cezanın tehiri talebini kabul ettirecek mahiyette bulunmuş olursa bu madde hükmünün

tatbiki muhakeme neticesine bırakılabilir.

Madde 347 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Şikayet hakkı, suçun vukuuna ıttıla tarihinden üç ay ve herhalde vukuundan bir sene geçmekle düşer.

Madde 353 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik merciinin kararı tefhim veya tebliği tarihinden yedi gün içinde maznun ve şikayetçi ve

Cumhuriyet Müddeiumumisi tarafından temyiz olunabilir. Butebliğin maznunun zatına yapılması şarttır.

Temyiz, istida veya tetkik merciine zaptettirilecek şifahi beyanla olur. Depo ve layiha aranmaz. İstida

veya beyan üzerine evrak hemen Temyiz Mahkemesine gönderilir.

Page 42: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

212

Madde 363 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik merciinin vereceği kararlardan:

1 – İlamın icrasının geri bırakılması hakkında vukubulan talebin kabul veya reddine ve ilamın sureti

infazına,

2 – Salahiyetsizliğe,

3 – Ödeme veya tahliye emirlerine karşı vakı itirazların ve takibin iptali veya taliki talebinin red veya

kabulüne,

4 – Gerek bu kanuna gerek diğer kanun hükümlerine istinatla bir malın haczi caiz olup olmadığına,

5 – Maaş veya ücretlerin haczinde miktara veya bunun tezyit veya tenzili taleplerine,

6 – Üçüncü şahıslardaki mal veya alacağın haczinden doğan ihtilaflara,

7 – İstihkak davalarına,

8 – İştirak taleplerinin red veya kabulüne,

9 – Gayrimenkul malların ihale kararlarının feshine veya fesih talebinin reddine,

10 – Sıraya taallük eden itirazın red veya kabulüne,

11 – İhtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararlarının kalkıp kalkmadığına,

12 – Konkordato talebi üzerine verilecek mühlete karşı alacaklılar tarafından vuku bulan itirazla

konkordato talebinin muvafık olup olmadığına ve mühletin kaldırılmasına dair olan talebin kabul veya reddine,

13 – Fevkalade mühlet talebinin red veya kabulüne,

14 – Fevkalade mühletin uzatılması talebinin red veya kabulüne,

15 – 356 ncı madde mucibince maaş ve mallardan tazmin suretiyle yapılacak tahsilat hakkında vuku

bulan şikayetlerin red veya kabulüne,

16 – Yedieminden tazminat hakkındaki taleplerin red veya kabulüne,

Müteallik kararlar tebliği tarihinden itibaren on gün içinde temyiz edilebilir. Bunun haricindeki merci

kararları katidir.

İcra kararlarının, muameleleri uzatmak gibi suiniyetle temyiz edildiği anlaşılırsa Hukuk Usulü

Muhakemeleri Kanununun 422 nci maddesi hükmü tatbik olunur.

Temyizi kabil olmayan bir kararı suiniyetle temyiz edenler hakkında dahi bufıkra hükmi caridir.

Madde 365 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Temyiz kanuni müddet geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabul olmayan bir karara taallük ederse

tetkik mercii temyiz talebinin reddine karar verir.

Temyiz eden şahıs ret kararını kabul etmezse temyiz arzuhali diğer tarafa tebliğ edildikten sonra karar

sureti verilirse cevap layihasiyle birlikte Temyiz Mahkemesine gönderilir. Şu kadar ki bu halde satış geri

bırakılmaz.

Madde 366 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkikat,temyiz edilen karara hasredilir ve on beş gün içinde karara bağlanır.

Alakadarlardan biri ister ve ücretini verir yahut gönderirse kararın hülasası telgrafla mahalline bildirilir.

Temyiz İcra ve İflas Dairesinin kararlarına karşı tetkik mercileri ısrar edemezler. İstihkak davaları

umumi hükümlere tabidir. On gün zarfında tashihikarar caizdir.

Page 43: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

213

Ticaret mahkemeleri yalnız iflasa ve konkordato talebinin kabul veya reddine dair kararlarda ısrar

edebilirler. Temyiz icra ve iflas dairesinin ceza hükümlerine müteallik kararları aleyhine Başmüddei umumilikçe

itiraz olunabilir.

Nakız kararı üzerine icra ve iflas işlerinde 40 ıncı maddenin birinci fıkrası hükmü cari olur.

5 – 12/4/1968 tarih ve 1045 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veyadeğiştirilmiş olan hükümlerin

metinleri: (Madde numaraları: 83)

Madde 83 fıkra iki – (3/7/1940 tarih ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden aşağı olamaz.

6 – 16/7/1981 tarih ve 2494 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin

metinleri: (Madde numaraları: 363)

Madde 363 fıkra bir son paragraf – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mütaallik kararlar ile bu kanunda temyiz kabiliyeti kabul edilen kararlar tefhim veya tebliğ tarihinden

itibaren on gün içinde temyiz edilebilir. Şu kadar ki, 1,2,3 ve 5 inci bendlerde takip mevzuu alacağın 4, 6, 7, 8, 9,

11, 15 ve16 ıncı bendlerde merci kararının taallük ettiği malın veya hakkın kıymeti; 10 uncu bentde sırası itiraza

uğrıyan alacağın tutarı 250 lirayı geçmesi şarttır.

7 – 6/6/1985 tarih ve 3222 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin

metinleri: (Madde numaraları: 5, 6, 13, 14, 59, 62, 75, 78, 79, 109, 116, 119, 129, 133, 135, 150/b, 162, 166,

168, 178, 206, 219, 221, 223, 226, 227, 234, 240, 288, 290, 292, 296, 300, 302, 309, 311, 337, 338, 340, 341,

343, 363)

Madde 5 fıkra bir – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra ve iflas memurları ve muavinleri ve icra ve iflas dairelerinin katipve mübaşir ve müstahdemleri,

kusurlarından ileri gelen zarar ve ziyandan mes'uldürler. Bu zarar ve ziyan davasına mahkemede bakılır.

Fıkra iki – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Zarara uğrıyan şahıs mesuliyet davasında aynı zamanda Devleti de hasım gösterebilir; bu halde verilen

karar Devlet aleyhine de kesin hüküm teşkil eder.

Madde 6 – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Zarara uğrayan şahıs, sabit olan zarar ve ziyanını kusurlu olandan veya kefilinden ister. Bunlardan

istifası mümkün olmazsa Devletten ister. Şu kadarki, icra dairesine tevdi veya bu dairede tahsil olunan paraların

ve 88 incimaddenin birinci fıkrasında sayılan değerlerin ilgili memur tarafından zimmete geçirilmesi halinde

Devlet hak sahiplerine karşı birinci derecede sorumludur.Her iki halde de Hazinenin asıl sorumlulara ve

kefillerine rücu hakkı saklıdır.

Devlet, sorumluluğuna iştirak ettiği vazifelilerden teminat istiyebilir.

Madde 13 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik mercii vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakabe ederler. Bu daireler

cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakabesi altında

Page 44: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

214

olup en az senede bir defa teftiş olunur. Bundan başka icra daireleri tefrik olunacak adliye müfettişleri

vasıtasiyle de devamlı olarak teftişe tabi tutulur.

Görülecek hata veya kusurlardan dolayı icra ve iflas memur ve muavinleri hakkında Adliye Vekaletince

aşağıdaki inzibati cezalardan her hangi biri tatbik olunur:

1 – Tevbih,2 – Dörtte üçü geçmemek üzere aylıktan kesme,

3 – Altı ayı geçmemek üzere işten el çektirme,

4 – Azil.

Bunlardan tevbih ve aylıktan kesme cezalarına tetkik merci vazifesini görenhakim dahi karar verebilir. Bu

karar aleyhine Adliye Vekaleti memurin inzibat komisyonunda itiraz olunabilir.

Ancak hakim sınıfından tayin olunan icra ve iflas memurları Hakkında Hakimler Kanunu hükümleri

caridir.

Adli takipler inzibati cezalara mani değildir.

Madde 14 fıkra iki – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra ve iflas işlerine ait Yargıtay kararları, çıkarılacak resmi bir kararlar dergisinde muntazaman

yayınlanır.

Madde 59 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını peşin verir,

vermezse talep hükümsüzdür.

Alacaklı ilk ödenen paradan masraflarını alabilir.

Madde 62 fıkra iki – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takibe itiraz edildiği üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğe gönderilir. İtirazla birlikte tebliğ

masraflarını ödemiyen borçlu itiraz etmemiş sayılır.

Madde 75 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İtirazın kati veya muvakkat surette ref'ine karar verilen borçlu bu kararın kendisine tebliğinden itibaren

üç gün içinde yukarki maddede gösterildiği üzere beyanda bulunmıya mecburdur.

Refi kararı borçlunun vicahında verilmiş ise bu müddet, kararın tefhiminden başlar.

Madde 78 fıkra iki–(3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava

halinde, bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar geçen zaman hesaba katılmaz.

Madde 79 fıkra iki – (9/6/1932 tarih ve 2004Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haczolunacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen

yazar.

Madde 109 fıkra iki – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Muvakkaten haczedilmiş olan mallarla ihtiyaten haczedilen mallar ancak 113 üncü maddenin son

fıkrasında yazılı hallerde satılabilir.

Madde 116 fıkra iki– (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İkinci artırmada mal en çok artıranın üstünde bırakılır. Şu kadar ki, artırma bedeli, satış isteyenin

alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan

fazla olmak ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını tecavüz etmek şarttır.

Page 45: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

215

Madde 119 bent (5) – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mahcuz malların muhammen değeri bin lirayı geçmezse.

Madde 129 fıkra iki – (3/7/1940 tarih ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Şayet yukarıdaki fıkrada yazılı miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü baki

kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonundaen çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki artırma bedeli

satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olmak ve bundan başka paraya çevirme ve

paylaştırma masraflarını tecavüz etmek lazımdır. Böyle fazla bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.

Madde 133 – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse,ihale

kararı icra memuru tarafından feshedilerek teminat akçesi alıcının son fıkra gereğince

mesul bulunduğu meblağa mahsup edilmek üzere alıkonulur. Kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan

kimsenin ileri sürdüğü pey129 uncu maddenin ilk fıkrasına uygun bulunması ve bu kimsenin adresinin de malüm

olması halinde,bir muhtıra tebliğ edilerek arz ettiği bedelle gayrimenkulkendisine teklif edilir ve üç gün zarfında

almaya razı olursa ona ihale olunur. Razı olmaz veya cevapsız bırakırsa veya bulunamazsa,gayrimenkul icra

dairesince hemen yedi gün müddetle artırmaya çıkarılır.Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip yalnız ilanla iktifa

olunur; bu artırmada teklifin 129 uncu maddenin 2 nci fıkrasındaki hükümlere uyması şartiyle gayrimenkul en

çok artırana ihale olunur.

Her iki halde de kendisine birinci defa ihale edilen kimse ve kefilleri ikiihale arasındaki bakiye farktan

ve diğer zararlardan ve ayrıca yüzde on hesabiyle gecikmiş faizlerden mesuldür.İhale farkı ve geçen günlerin

faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur.

Madde 135 fıkra iki – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gayrimenkul borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı tevsik edilmiş bir akte

müstenit olmıyarak başkaları tarafından işgal edilmekteise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal

edene bir tahliye emritebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp gayrimenkul alıcıya teslim

olunur.

Madde 150/b. – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Rehin kiraya verilmiş bir gayrimenkul ise icra memuru, alacaklının talebi üzerine takibin kesinleşmesini

beklemeden kiracıları da takipten haberdar eder ve işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesini emreder.

Madde 162 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlunun ve ailesinin idareleri için iflas memurunun bıraktığı mallar müstesna olmak üzere

borçlu,defteri yapılmış olan malları aynen veya kıymetiyle istenildiği zaman vermeğe mecburdur.

Madde 166 fıkra iki – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Daire,kararı kendiliğinden ve derhal tapuya,ticaret sicili memurluğuna,gümrük ve posta idarelerine,

mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına veborsalara ve diğer lazım gelenlere bildirmekle beraber ilan eder.

Page 46: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

216

Madde 168 fıkra bir bent (5) – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu olmadığı veya borcun itfa veya imhal edildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı hakkında

itiraz etmek istiyorsa,bunu sebepleriyle birlikte beş gün içinde tetkik merciine bir dilekçe ile bildirerek merciden

itirazın kabulüne dair bir karar getirmedikçe cebri icraya devam olunacağı ihtarı,

Madde 178 fıkra bir – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir.

Madde 206 fıkra dört sıra bir– (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

A – İflasın açılmasından bir evvelki sene için hizmetçi ücretleri;

B – İflasın açılmasından evvelki altı ay için yazıhanenin memur, katip ve müstahdemleriyle müessesede

daimi çalışan memur ve müstahdemlerin ücretleri;

C – İflasın açılmasından evvelki altı ay için gündelik veya parça üzerineçalışan fabrika işçileriyle sair

işçilerin ücretleri;

D – Cenaze masrafları;

E – İlama mÜstenit ve paylaştırmaya kadar işleyecek karı koca ve çocuk nafakaları;

Madde 219 fıkra bir – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tasfiye adi şekilde yapılacaksa iflas dairesi keyfiyeti ilan eder.

Madde 221 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İlk alacaklılar toplanmasında iflas memuru yahut muavinlerinden biri reislik eder. Bu memur tarafından

tayin olunacak iki alacaklı veya mümessilleri bulunamazsa bir alacaklı veya mümessili ile bir (büro) teşkil edilir.

Kendileri veya mümessilleri hazır bulunan alacaklılar,malüm alacaklılar adedinin en az dörtte birine

baliğ olursa toplanma nisabı hasıl olur. Toplanmadabulunanlar beş kişiden azsa alacaklıların yarısını temsil

etmeleri şarttır.

Kararlar ekseriyeti mutlaka ile verilir. Reis reye iştirak etmez,ancak reyler müsavi gelirse reis reyiyle bir

tarafa iltihak eder.

Reylerin muteber olup olmıyacağı hakkındaki ihtilafı büro halleder.

Madde 223 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Toplanan alacaklılar,lazım gelen bilgi ve tecrübeyi haiz Türk vatandaşlarından intihap edecekleri bir

veya bir kaç şahıstan bir iflas idaresi teşkil ve tasfiyeyi buna havale eylerler. Bu idare İflas Dairesinin

murakabesi altındadır.

Bu halde İflas Dairesi şu vazifelerle mükelleftir:

1 – Alacaklılar toplantısının kararlarına, alacaklıların menfaatine uygun görmediği bütün tedbirlere ve

hususiyle idarece kabul edilen alacaklar ile istihkak iddialarının kabulüne dair olan kararların kanuna ve

hadiseye uygun gör–mediklerine karşı yedi gün içinde tetkik merciine müracaatla itiraz etmek,

2 – İflası idare edenlerin ücretleriyle masrafları da dahil olmak üzere hesap pusulalarını merciin

tasdikine arzetmek.

Madde 226 fıkra iki – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İdare üç yüz liraya kadar olan alacaklardan doğrudan doğruya, daha ziyade alacaklardan alacaklılar

toplanmasının vereceği salahiyetle sulh olabilir ve tahkim yapabilir.

Page 47: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

217

Madde 227 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

5 inci madde ile 8 inci maddenin 1 ve 2 nci fıkraları 9,11,ve 16 ncı maddelerin icra dairelerine ait

hükümleri iflas idaresi hakkında da caridir.

Madde 234 fıkra bir – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları ilanlahaberdar eder.

Madde 240 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklıların ekseriyeti ister yahut iflas idaresi lüzumuna kani olursa yeniden alacaklılar toplanması için

davet yapılabilir.

Madde 288 fıkra bir – (29/6/1956 tarih ve 6763 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik merciince mühlet ilan olunur ve icra dairesiyle tapu dairesine bildirilir. Borçlu bir tacir ise ticaret

sicili memurluğuna ve deniz ticaretiyle meşgul ise ayrıca gemi sicil memurluğuna da haber verilir. Borçlunun

gemisi sicile kayıtlı olduğu takdirde gemi sicil memuru, konkordato mehli hakkında sicile şerh verir. Bu şerh

Türk Ticaret Kanununun 879 uncu maddesindeki şerhin hukuki neticesini meydana getirir.

Madde 290 fıkra bir – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Ancak mühletin ilanından itibaren borçlu

rehnetmek ve bir gayrimenkul satmak ve ipotek yapmak, kefil olmak ve ivazsız tasarruflarda bulunmaktan

memnudur. Aksi takdirde yapılan akitler hükümsüzdür.

Madde 292 fıkra bir – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklılar komiser tarafından yirmi gün içinde alacaklarını bildirmeyeilanla davet olunur. İlanın birer

sureti ardesi belli olan alacaklılara postaile gönderilir. İlanda hilafına hareket edenlerin konkordato müzakeresine

kabuledilmiyecekleri ihtarı da yazılır.

Madde 296 fıkra iki – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mahkeme komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda kararını verir. Kararvermek için tayin olunan

celse ilanla bildirilir. İtiraz edenlerin haklarını müdafaa için celsede bulunabilecekleri de ilana yazılır.

Madde 300 fıkra bir – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Hüküm kesinleşince ilan edilir; icra dairesi ile tapu idaresine, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına

ve borsalara ve borçlunun sıfatına göreevvelce ihbar edilmiş ise ticaret sicili memurluğuna ve gemi sicil

memurluğuna tebliğ olunur.

Madde 302 – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mahkeme konkordatonun tasdiki kararında alacakları itiraza uğramış olanalacaklılara,dava etmek için

yedi günlük bir mühlet tayin eder. Bu mühlet içinde dava etmeyenlerin hakları düşer.

Madde 309 fıkra dört – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato üzerine verilen karar iflas dairesine bildirilir.

Madde 311 fıkra iki – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir numaralı bentte yazılı malların kıymeti 1.000 liradan aşağı ise Türk Ceza Kanununun 522 nci

maddesi tatbik olunur.

Page 48: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218

Madde 337 fıkra bir – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmiyen veya yazılı

beyanda bulunmıyan borçlular, bu yüzden zarar gören alacaklının şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından bir

aya kadar hafif hapis ve25 liradan 1.000 liraya kadar hafif para cezası ile mahküm edilir. Borçlunun haczi kabil

mallarını alacaklının bildiği veya bilmesi lazım geldiği ispat olu–nursa borçluya ceza verilmez.

Madde 338 – 19/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bu kanuna göre istenen beyanı hakikate muhalif surette yapan kimse bu yüzden zarara uğrıyan

alacaklının şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından bir aydan bir seneye kadar hafif hapis ile cezalandırılır.

Elinde aciz vesikası olan alacaklı yaşayış tarzına göre borçlusunun haliyle mütenasip ödemede

bulunmadığını, bilinemeyen kazancını ketmederek veya malik olduğu geçim membaından borcuna karşı

mümkün olabilecek bir şey ayırmayarak kendisinin zararını devam ettirdiğini iddia ile tetkik merciine şikayet

edebilir.

Merci borçlunun yaşayış tarzından bu iddianın haklı olduğuna kanaat hasılederse hakikate muhalif

beyanda bulunmuş addiyle borçluyu birinci fıkraya tevfikan cezalandırır. Şu kadar ki alacaklının muvaffakatı

veya borçlunun müracaatı üzerine tetkik merciinin haliyle mütenasip olduğunu takdir ve tayinedeceği miktar

üzerinden ödemede bulunacağını taahhüt eden borçlu hakkında hükmolunan cezanın infazı talik olunur. Makbul

sebep olmaksızın bu taahhüdün ihlali halinde cezanın infazı bir daha talik edilemez. 354 üncü madde hükmü

mahfuzdur.

Madde 340 – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme

şartını makul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlu,bu yüzden zarara uğrıyan alacaklının şikayeti üzerine tetkik

mercii tarafından beş günden bir aya kadar hafif hapis ile cezalandırılır.

Madde 341 – (9/6/1932 tarih ve 2004 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Çocuk teslimi hakkındaki ilamın icrası sırasında çocuğu gizleyen veya ilamın icrasından sonra tekrar

kaçıran borçlu ile bu fiillere bilerek iştirak edenler, lehine hüküm verilmiş olan kimsenin şikayeti üzerine tetkik

mercii tarafındanbir aya kadar hafif hapis cezasına mahküm edilirler.

Madde 343 – (18/2/1985 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Yalnız kendisi tarafından yapılacak olan bir işin yapılması veya bir işin yapılmaması yahut bir irtifak

hakkının tahmili veya kaldırılması hakkındaki ilam hükümlerine makul mazerete müstenit olmıyarak muhalefet

eden borçlular, hükümlehine verilmiş olan kimsenin şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından beş günden bir aya

kadar hafif hapis cezasına mahküm edilirler.

Madde 363 fıkra bir bent (9) – (18/2/1965 tarih ve 538 Sayılı Kanunun hükmü dür.)

Gayrimenkul malların ihale kararlarının feshine veya fesih talebinin reddine;

Fıkra bir son paragraf – (16/7/1981 tarih ve 2494 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

İlişkin kararlarla bu Kanunda temyiz kabiliyeti kabul edilen kararlar tefhim veya tebliğ tarihinden

itibaren on gün içinde temyiz edilebilir. Şu kadar ki 1, 2, 3 ve 5 nci bentlerde takip konusu alacağı; 4, 6, 7, 8, 9,

11, 15,16 ve 17 nci bentlerde merci kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin ve 10 ncu bentde sırası

itiraza uğrayan alacağın tutarının onbin lirayı geçmesi şarttır.

Page 49: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-1

8 – 9/11/1988 tarih ve 3494 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin

metinleri.(Madde numaraları: 67, 68, 68/a, 69, 72, 85, 89, 91, 97, 103, 111, 116, 118, 124, 126, 127, 128, 129,

133, 134, 150/d, 150/g, 158, 160, 164, 166, 168, 169/a, 170, 178, 185, 193, 194, 195, 196, 219, 221, 232, 233,

235, 237, 269/b, 275, 278, 280, 288, 363)

Madde 67 fıkra iki – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli

görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne

göre, red veya hükmolunanmeblağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahküm

edilir.

Madde 68 fıkra beş – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlunun gösterdiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse hakim, 68/a maddesinde

yazılı usule göre yaptığı inceleme neticesinde imzanınalacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde

alacaklının itirazın kaldırılması talebini reddeder ve alacaklıya 50 liradan 5 000 liraya kadar para cezasına

mahküm eder. Bu suretle tayin edilen para cezalarının tahsili Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hakkındaki

Kanun hükmüne tabidir. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa bu para cezasının tahsili dava sonuna kadar

tehir olunur ve alacaklı bu davada alacağını ve imzanın kendisine ait olmadığını ispat ederse bu ceza kalkar.

Madde 68 fıkra yedi – (6/6/1985 tarih ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İtirazın kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın

talebi üzerine yüzde onbeşten aşağı olmamaküzere tazminata mahküm edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat

davası açarsayahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar

tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.

Madde 68/a fıkra beş ve altı – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Yapılacak duruşmada, yukarda yazılı mazerete dayanmaksızın, borçlunun hazır bulunmaması halinde

mercice başka bir cihet tetkik edilmeksizin itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verilir. Duruşmaya

gelmiyen borçlunun itirazının muvakkaten kaldırılmasına karar verilebilmesi için keyfiyetin davetiyeye

yazılması şarttır.

Merci hakimi, imzanın borçluya aidiyetine karar verdiği takdirde borçluyu 50 liradan 5 000 liraya

kadar para cezasına mahküm eder. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tesbit veya istirdat davası açarsa, bu para

cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve borçlu açtığı davayı kazanırsa bu ceza kalkar.

Madde 68/a fıkra sekiz – (6/6/1985 tarih ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İtirazın muvakkaten kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise alacaklı,

diğer tarafın talebi üzerine yüzde onbeşten aşağıolmamak üzere tazminata mahküm edilir. Borçlu borçtan

kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolu nan

tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanantaraf için, daha önce hükmedilmiş

olan tazminat kalkar.

Madde 69– fıkra beş – (18/2/1965 tarih va 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçtan kurtulma davasında haksız çıkan taraf, dava veya hükmolunan şeyinyüzde 15 inden aşağı

olmamak üzere münasip bir tazminatla mahküm edilir.

Page 50: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-2

Madde 72 fıkra dört ve beş – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hüküm kesinleşmesi halinde

alacaklı ihtiyati tedbir dolayısiyle alacağını geçalmış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır.

Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar her halde yüzde onbeşten aşağı

tayin edilemez.

Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine, münderecatına

göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tesbit

davası açmaya zorlıyan takibin haksız ve kötü niyetle olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun davasebebiyle

uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu

alacağın yüzde onbeşinden aşağı olamaz.

Madde 85 fıkra iki – (3/7/1940 tarih ve 3890 Sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu tarafından başkasının olduğu beyan veya üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz yahut istihkak

iddia edilmiş bulunan malların haczi en sonraya bırakılır.

Madde 89 fıkra üç, son cümle – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmü dür.)

Üçüncü şahıs, açtığı menfi tesbit davasını kaybederse, mahkemece dava konusu şeyin yüzde onbeşinden

aşağı olmamak üzere bir tazminat ile de mahküm edilir.

Madde 91 fıkra bir – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gayrimenkulün haczi ile tasarruf hakkı Medeni Kanunun 920 nci maddesi anlamında tahdide uğrar.

Sicile kaydedilmek üzere haciz keyfiyeti ve ne miktar meblağ için yapıldığı icra dairesi tarafından tapuya ve

mahcuz gemi ise kayıtlı bulunduğu daireye bildirilir.

Madde 97 fıkra onüç – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının

alacağından bu dava dolayısiyle istifası geciken miktarının yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere davacıdan

tazminat alınmasına hükmolunur.

Madde 103 – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tutanak tutulurken hazır bulunmıyan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa

söylemesi için icra dairesince davet olunur. Kanunen zammı lazım gelen müddetler mahfuzdur.

Madde 111 fıkra üç – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi kaldığı yerden başlar.

Madde 116 fıkra iki – (6/6/1985 tarih ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İkinci artırmada mal en çok artıranın üstünde bırakılır. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin

edilen kıymetinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla

olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını geçmesi şarttır

Madde 118 fıkra iki ve üç – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mal kendisine ilk ihale edilen kimse ve kefilleri iki ihale arasındaki farkdan ve diğer zararlardan

mesuldürler. Gecikme faizi yüzde on olarak hesap edilir.

Bu fark ve faiz ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur.

Page 51: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-3

Madde 124 fıkra üç – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Artırmaya iştirak edeceklerin, gayrimenkulün muhammen kıymetinin yüzde onu nisbetinde pey akçesi

veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri şartnameye yazılır.

Madde 126 fıkra bir – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Artırma, Satıştan en az bir ay önce ilan olunur.

Madde 127 – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Malüm ikametgahları veya mümessilleri varsa ilanın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve

gayrimenkulün tapu sicilinde kayıtlı bütün alakadarlarına tebliğ olunur.

Madde 128 fıkra iki – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra dairesi mükellefiyetlere göre gayrimenkulün kıymetini takdir ettirerek ipotekle temin edilmiş

olanlara ve alacaklılara tebliğ eder.

Madde 129 fıkra iki – (6/6/1985 tarih ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Şayet yukarıdaki fıkrada yazılı miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü baki

kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonundaen çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki, artırma

bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi

lazımdır. Böyle fazla bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.

Madde 133 fıkra iki – (6/6/1985 tarih ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve

kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihalebedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt

faizinden müteselsilen mesuldürler. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil

olunur.

Madde 134 fıkra iki – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İhalenin feshi, Borçlar Kanununun 226 ncı maddesinde yazılı sebepler dedahil olmak üzere, yalnız tetkik

merciinden şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebilir. İlgililerin ihale yapıldığı ana

kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiğikabul edilir.

Madde 150/d – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra dairesi, takip talebi üzerine satış hazırlıklarına başlar. Bu maksatlatapudan kayıt örneklerini ve

belediyeden imar durumunu getirtir.

Madde 150/g – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Satılması istenen rehin hakkında 87 nci madde ile 92 nci maddenin 3 üncü fıkrası ve 93, 96, 97, 97 a, 98

ve 99 uncu maddeler ile 112 den 137 nci maddeye kadar olan hükümler kıyas yolu ile uygulanır.

Madde 158 – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklının iflas talebi üzerine Ticaret Mahkemesi icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne

göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac

eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz

Page 52: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-4

etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faizve icra masrafları ile birlikte

borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini

temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri

dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.

Madde 160 fıkra iki – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mahkeme, masrafların peşin verilmesini ister.

Madde 164 fıkra bir – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Ticaret Mahkemesince verilen nihai kararlar tebliğinden itibaren on gün içinde temyiz edilebilir.

Madde 166 fıkra iki – (6/6/1985 tarih ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Daire, kararı kendiliğinden ve derhal tapuya, ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine,

mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına veborsalara ve diğer lazım gelenlere bildirir. Daire, ayrıca kararı, yurt

düzeyinde tirajı en yüksek beş gazeteden biri ile birlikte iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir

gazetede ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilan eder. Tirajı en yüksek gazetenin yayınlandığı yer aynı zamanda

muamele merkezi ise mhalli gazetede ilan yapılmaz.

Madde 168 fıkra bir bent dört – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde

ayrıca ve açıkça bir dilekçe ile icra dairesine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl

gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı ve imzasını haksız yere inkar ederse 100 liradan

5 000 liraya kadar para cezası ile mahküm edileceği ihtarı,

Madde 169/a fıkra üç – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse, merci hakimi, 68 a.

maddesindeki usule göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği

takdirde, borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı yüzde onbeşten aşağı olmamak üzere inkar

tazminatına ve 100 liradan 5 000 liraya kadar para cezasına mahküm eder. Alacaklı 1 inci fıkra gereğince

çağırıldığı duruşmaya gelmediği takdirde merci hakimi,alacağın itiraz edilen kısmı için icranın muvakkaten

durdurulmasına karar verir. Bunun üzerine alacaklı en geç altı ay içinde merci önünde duruşma talep ederek

makbuz altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ispat etmek suretiyle, takibin devamına karar alabilir. Merci,

imzanın alacaklıya ait olmadığına karar verirseborçluyu 100 liradan 5 000 liraya kadar para cezasına mahküm

eder.

Madde 170 – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kambiyo senedindeki imzaya 168 inci maddenin 4 numaralı bendi gereğince yapılan itirazla icra takibi

durur.

Alacaklı, 67 nci maddeye göre umumi mahkemelerde dava açmak istemezse, ödeme emrine itiraz

tarihinden itibaren altı ay içinde tetkik merciinden itirazın muvakkaten kaldırılmasını istiyebilir.

Tetkik mercii alacaklının bu talebini 68 a. maddesine göre karara bağlar. 67 nci maddenin dördüncü

fıkrası hükmü burada da caridir. Tetkik mercii hakimi, 62 ve 68 a. maddelerine göre yapacağı inceleme

neticesinde münker imzanın borçluya ait olduğuna kanaat getirirse, itirazın muvakkaten

Page 53: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-5

kaldırılması kararı ile birlikte borçluyu yüzde onbeşten aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve 100 liradan 5

000 liraya kadar para cezasına mahküm eder. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tesbit, veya istirdat davası açarsa,

bu inkar tazminatı ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve borçlu açtığı davayı kazanırsa

inkar tazminatı ve ceza kalkar.

Borçlu inkar ettiği imzayı en geç itirazın kaldırılması için yapılan duruşmanın ilk celsesinde kabul ederse

hakkında inkar tazminatı ve para cezası hükmolunmaz ve kendisine yargılama giderleri yükletilmez. Şu kadar ki,

kötü niyetle takibe sebebiyet veren borçlu yargılama giderleri ile mülzem olur.İcra dairesinin yetki çevresi içinde

ödeme emri tebliğ edilen borçlu hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz.

İtirazı muvakkaten kaldırılan borçlu, 69 uncu maddeye göre borçtan kurtulma davası açabilir. Yalnız bu

davanın dinlenebilmesi için, borçlunun senet bede lini ilk duruşma gününe kadar icra veznesine depo ettiğini

ispat etmesi veya bualacak kıymetinde mahkemece kabul edilecek menkul rehin veya esham veya tahvilat veya

gayrimenkul rehni veya muteber bir banka kefaleti göstermesi veya borçlunun alacağı karşılayacak malının

mahcuz bulunması lazımdır. Bu teminat borçlu tarafından borca yeter menkul veya gayrimenkul mallarının icra

dairesince haczettirilmesi suretiyle de gösterilebilir.

Madde 178 fıkra bir – (6/6/1985 tarih ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir.

Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine

eklemek zorundadır. İflas talebi, 166 ncı maddenin 2 nci fıkrasındaki usulle ilan edilir.

Madde 185 başlık – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Masaya girecek rehinler:

Madde 193 fıkra bir – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflasın açılması borçlu aleyhinde haciz ve rehnin paraya çevrilmesi yoliyle yapılan takiplerle teminat

gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur.

Madde 194 fıkra bir – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Müstacel haller müstesna olmak üzere müflisin müddei veya müddea aleyh olduğu hukuk davaları durur

ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on günsonra devam olunabilir. Bu hüküm şeref ve haysiyete

tecavüzden, vücut üzerinde ika olunan zararlardan doğan tazminat davalariyle evlenme, ahvali şahsiye veya

nafaka işlerine mütaallik ihtilaflara tatbik olunamaz.

Madde 195 fıkra iki – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Müflisin vadesi gelmemiş faizsiz borçlarından senevi % 5 hesabiyle iskonto yapılır.

Madde 196 – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Faizlerin kesilmesi: Rehin ile temin edilmemiş bütün alacakların faizleri iflasın açılması ilemüflise karşı

işlemez.

Madde 219 fıkra bir – (6/6/1985 tarih ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tasfiye adi şekilde yapılacaksa iflas dairesi keyfiyeti 166 ncı maddenin 2 nci fıkrasındaki usulle, ilan

eder. Bu maddedeki sürelerin hesabında son ilan tarihi esas alınır.

Madde 221 fıkra bir – (6/6/1985 tarih ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İlk alacaklılar toplantısında iflas memuru veya yardımcılarından biri başkanlık eder. Memur, alacaklı

oldukları tercihan ellerinde noter veya ipotek senedi gibi resmi senetle sabit olan kişilerden bir veya iki alacaklı

veya mümessilleriyle birlikte bir büro teşkil eder.

Page 54: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-6

Madde 232 – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacakların kaydı için muayyen müracaat müddeti geçtikten sonra yirmi güniçinde iflas idaresi

tarafından 206 ve 207 nci maddelerde yazılı hükümlere göre alacaklıların sırasını gösteren bir cetvel yapılır.

Madde 233 – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Sıra cetvelinde kabul edilmiyen alacaklarla ret sebepleri de gösterilir.

Madde 235 fıkra bir – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin verilmesinin ilanından yedi gün içinde iflasa karar veren

mahkemeye müracaatla dava açmaya mecburdurlar.

Madde 237 fıkra bir – (9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflas idaresi alacakların tahkiki işini yaptıktan sonra; alacaklıları ikinci toplanmıya ilanla davet eder. Bu

toplanmıya alacakları tamamen veya kısmen idarece kabul edilen alacaklılar çağrılır.

Madde 269/b fıkra beş – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kira mukavelenamesindeki imzanın inkarından dolayı alacaklı umumi mahkemede dava açmaya mecbur

kalır ve lehine karar alırsa, borçlu ayrıca 50 liradan 5 000 liraya kadar para cezasına mahküm edilir.

Madde 275 fıkra beş – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mahkemede açılan davada, icra takibi sırasında inkar olunan imzanın kendisine ait olduğu anlaşılan

kiracı veya kiralıyan 50 liradan 5 000 liraya kadar para cezasına mahküm edilir.

Madde 278 fıkra üç, bent bir – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren ikinci dereceye kadar (Bu derece dahil) hısımlar, evlat

edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar.

Madde 280 fıkra üç – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Üçüncü şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füru ile üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci

dereceye kadar sıhri hısımları (Bu dereceler dahil) evlatedineni veya evlatlığı ise borçlunun 1 inci fıkrada beyan

olunan durumunu bildiği farz olunur. Bunun hilafını üçüncü şahıs, ancak 279 uncu maddenin son fıkrasına göre

ispat edebilir.

Madde 288 fıkra üç – (3/7/1940 tarih ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik mercii bu itirazların hepsini tarafları dinleyerek bir kararla halleder. İtiraz ve temyiz mühletin

cereyanını durdurmaz.

Madde 363 fıkra bir, bent (12) – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanununhükmüdür.)

Konkordato talebi üzerine verilecek mühlete karşı alacaklılar tarafından vuku bulan itirazla konkordato

talebinin muvafık olup olmadığına ve mühletin kaldırılmasına dair olan talebin kabul veya reddine;

Madde 363 fıkra bir, paragraf iki – (6/6/1985 ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İlişkin kararlarla bu Kanunda temyiz kabiliyeti kabul edilen kararlar tefhim veya tebliğ tarihinden

itibaren on gün içinde temyiz edilebilir. Şu kadar ki 1,2,3 ve 5 inci bentlerde takip konusu alacağın; 4, 6, 7, 8,9,

11, 15, 16 ve l7 ncibentlerde merci ara kararının taallük ettiği malın veya hakkın değerinin ve 10 uncu bentte

sırası itiraza uğrayan alacağın tutarının yüzbin lirayı geçmesi şarttır.

9 – 9/6/1932 tarih ve 2004 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin

metinleri.(Madde numaraları:9)

Madde 9 – (18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra ve İflas daireleri; aldıkları paraları ve kıymetli evrak ve değerli şeyleri, nihayet ertesi iş günü,

çalışma saati sonuna kadar, sermayesinin yarısından fazlası, Devlete ait bulunan bankalardaki hesaplarına

yatırmaya, bankabulunmıyan yerlerde icra veya mahkeme kasalarında muhafazaya, kasa da olmıyan mahallerde

mals andıklarına bırakmaya mecburdurlar.

İcra ve İflas dairelerinin para ve değerli şeyleri yatıracakları bankalar hazırlanacak yönetmelikte

gösterilir.

Page 55: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-7

10 – 16/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan

hükümlerin metinleri.(Madde numaraları: 4,13,18,23,26 ,44,58, 62,63, 67,68 ,68/a, 88, 89,92, 94,111,114,116,

118,119, 134, 143,150/I,168, 169,170,170/b,179,206,222.223. 239,250, 251, 264, 265,268, 269/a, 280,

285,286,287, 288,289,290,291,292 ,296, 297, 298, 301, 303, 309, 323, 326, 331, 334, 337,341)

Madde 4 fıkra bir – (3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların tetkik mercii mahkeme reisi

veya hakimi ve bulunan yerlerde müstakil icra hakimleriyle muavinleri yahut kanun mucibince bu vazife

kendilerine verilmiş olan hakimlerdir.

İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların tetkik

mercii o mahkemenin hakimidir.

Madde 13 fıkra bir cümle bir – (6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra ve iflas daireleri tetkik mercii hakiminin daimi gözetimi ve denetimi altındadır. Bu daireler

Cumhuriyet savcıları ve adalet müfettişleri vasıtası ile denetime tabi tutulur.

Madde 18 fıkra üç – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kanunda sarahat bulunmıyan hallerde tetkik mercii iki taraf arasında duruşma yapılmasına lüzum olup

olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını tensip ettiği takdirde tarafları en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve

gelmeseler bile icabeden kararı verir. Duruşma yapılmıyan işlerde merci, işin kendisine geldiği tarihten itibaren

en geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar ancak zaruret halinde ve onbeş gün geçmemek üzere talik

olunabilir.

Kanundaki Istılahlar:

Madde 23 fıkra iki – (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Menkul rehni) tabiri, teslimi meşrut rehinleri, hayvan rehinlerini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar

üzerindeki rehinleri,

Madde 26 fıkra dört son cümle – (3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Fazla kalırsa borçlunun namına sağlam bir bankaya yatırılır.

Madde 44 fıkra beş– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mal beyanını alan merci, keyfiyeti tapu veya gemi sicil dairelerine bildirir. Bu bildiri üzerine sicile

temlik hakkının iki ay süre ile tahdit edilmiş bulunduğu şerhi verilir.

Madde 58 fıkra iki (3) numaralı bent – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

3. Alacağın ve istenen teminatın Türk parası ile tutarı ve faizi, alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye

başladığı gün;

Madde 62 fıkra bir ikinci cümle – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İtiraz, takibi yapan icra dairesinden gayrı bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken harç ve

masrafları itirazla birlikte alarak yetkili icra dairesine gönderir.

Madde 62 fıkra dört - (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu itirazında sebep bildirmediği takdirde itirazın kaldırılması duruşmasında ancak alacaklının istinat

ettiği senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir.

Madde 63 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu, 62 nci maddenin dördüncü fıkrasındaki istisnalar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve

genişletemez.

Madde 67 fıkra bir ve dört – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takip talebine itiraz edilen ve itirazın kaldırılması için mercie müracaat etmek istemiyen alacaklı,

itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, umumi hükümler dairesinde alacağının

varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

Alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılması talebinde bulunmazsa bir

daha ilamsız takip talebinde bulunamaz.

Madde 68 fıkra bir – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını

mutazammın bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre

verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.

Page 56: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-8

Madde 68 son fıkra ilk cümle - (9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.) İtirazın

kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine

yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir.

Madde 68/a fıkra bir – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takibin dayandığı senet hususi olup imza, itiraz sırasında borçlu tarafından reddedilmişse, alacaklı

itirazın muvakkaten kaldırılmasını istiyebilir. Bu halde icra hakimi iki taraftan izahat alır.

Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde itirazın kesin olarak

kaldırılması:

Madde 68/b – (9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi ancak noter aracılığı ile krediyi kullandıran tarafa

bildirildiği takdirde hüküm ifade eder.

Madde 88 fıkra dört ve beş - (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Adalet Bakanlığı mahcuz malların muhafazası için uygun göreceği yerlerde depo ve garaj açabilir.

Alınacak depo ve garaj ücretleri Adalet Bakanlığınca belirlenir. Bu yerlerin çalışma esas ve usulleri,

yönetmelikte gösterilir.

İcra dairesi, depo ve garajlarda saklanıpta, hukuken artık depo ve garajda muhafazasına gerek kalmayan

malı, vereceği münasip süre içinde geri almasını ilgililere resen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa,

icra memuru tetkik merciinin kararı ile menkul satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen

miktardan muhafaza ve satış giderleri ödenir. Artan miktar icra dairesinde muhafaza olunur. Bu hükümden

ortaya çıkan ihtilaflar tetkik mercii tarafından basit yargılama usulüne göre çözümlenir.

Madde 89 fıkra üç, beşinci fıkra son cümle– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun

hükmüdür.)

Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal

yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve bu durum üçüncü şahsa ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu

ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra takibinin

yapıldığı yer mahkemesinde takip alacaklısı aleyhine bir menfi tesbit davası açabileceği, açmadığı takdirde

zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir.

Üçüncü şahıs, müddet içinde menfi tesbit davası açarsa, dava açtığını tevsik eden evrakı aynı müddet içinde icra

dairesine ibraz etmeye mecburdur. Bu halde, üçüncü şahıs dava neticesine kadar zimmetinde sayılan borcu

ödemeye veya yedinde sayılan malı teslim etmeye zorlanamaz. Bu davada, üçüncü şahıs takip borçlusuna borçlu

bulunmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. (Değişik son cümle :

9/11/1988 - 3494/9 md.) Üçüncü şahıs, açtığı menfi tespit davasını kaybederse, mahkemece dava konusu şeyin

yüzde kırkından aşağı olmamak üzere bir tazminat ile de mahkum edilir.

Her halde, üçüncü şahsın genel hükümlere göre borçluya karşı müracaat ve tazminat hakkı saklıdır.

Madde 92 fıkra üç – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Daire gayrimenkulün idare ve işletmesi için lüzum gördüğü tedbirleri alır. Bu tedbirler meyanında

işliyecek kiraların icra dairesine ödenmesini emreder.

Madde 94 fıkra bir üçüncü cümle– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür..)

Menkullerde başkasına devre mani tedbirler alır.

Madde 111 fıkra üç- (9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.) Borçlu ile alacaklının

icra dairesinde yapacakları borcun taksitlendirilmesine ilişkin sözleşmenin devamı süresince 106 ncı maddedeki

süreler işlemez.

Madde 114 fıkra bir– (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Satış açık artırma ile yapılır. Artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat daha evvel ilan olunur.

Page 57: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-9

Madde 116 fıkra bir– (3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İkinci artırma ilk artırmayı takip eden beş gün içinde yapılır. Bu halde dahi 114 üncü madde hükmü

tatbik olunur.

Madde 118 fıkra bir üçüncü cümle– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Verilen mühlet içinde müşteri bedelin hepsini vermezse icra dairesince mal yeniden artırmaya çıkarılır

ve 116 ncı maddenin 2 nci fıkrası tatbik olunur.

Madde 119 (5) numaralı bent- ( 6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.) Mahcuz malın

tahmin edilen değeri yüzbin lirayı geçmezse.

Madde 128 ikinci fıkra son cümle- (9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kesinleşen kıymet takdiri için iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez.

Madde 134 son fıkra - (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Şikayet halinde, alıcı bedeli nakden ödeyecek yerde, bu bedeli karşılıyacak muteber bir banka kefaleti

gösterebilir. Alıcı daha önce ihale bedelini ödemişse şikayet halinde muteber bir banka kefaleti karşılığında

ödediği paranın kendisine verilmesini istiyebilir.

Madde 143 fıkra bir ve altı – (3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklı alacağının tamamını alamamışsa kalan miktar için kendisine bir aciz vesikası verilir. Bu vesika

hiç bir harc ve resme tabi değildir.

Bu borç borçluya karşı zamanaşımına tabi değildir. Fakat borçlunun mirasçıları, mirası kabullerinden bir

sene içinde alacaklı hakkını aramamışsa, zamanaşımı iddia edebilirler.

Madde 150/ı – (9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayri nakdi bir krediyi

kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi,

krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi

hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayri nakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin

talebinin noter marifetiyle krediyi kullanan tarafa gönderildiğine dair noterden tasdikli bir sureti icra memuruna

ibraz ederse icra memuru bu Kanunun 149 uncu maddesi uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan

tarafın noter marifetiyle sekiz gün içinde bu hesap özetine veya gayri nakdi kredi nedeniyle tazmin talebine itiraz

etmiş olduğunu isbat etmek suretiyle tetkik merciine şikayette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi

kullandıran taraf bu Kanunun 68/b maddesi çerçevesinde alacağını diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa krediyi

kullanan tarafın şikayeti reddedilir.

Madde 168 fıkra bir (6) numaralı bent– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

6. İtiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde on gün içinde 74 üncü maddeye göre mal beyanında

bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik edileceği, mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda

bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarı.

Madde 169 fıkra bir ve iki – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Merci hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç onbeş gün içinde duruşmaya çağırır.

Hakim, duruşma neticesinde borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş

bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder.

Merci hakimi borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal

edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki

kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir.

Madde 169 fıkra altı birinci cümle – (9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlunun itirazının kabulü halinde alacaklı, bu talebin reddi halinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine

yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahküm edilir.

Page 58: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-10

Madde 170 fıkra üç ve dördüncü fıkra birinci cümle – (9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun

hükmüdür.)

Tetkik mercii, 62 ila 68/a maddelerine göre yapacağı inceleme sonunda,inkar edilen imzanın borçluya ait

olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının

genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa itirazın

reddi ile birlikte borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacığın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere

inkar tazminatına mahküm edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit ve istirdat davası açarsa hükmolunan

tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde daha önce

hükmedilmiş olan tazminat kalkar.

Tetkik mercii itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır

kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına

mahküm eder.

Madde 170/b – (18/2/1985 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

63 ila 72 nci maddeler bu fasıl hükümlerine aykırı olmadıkça, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile

takip hakkında da uygulanır.

Anonim, limited ve kooperatif şirketlerin iflası:

Madde 179 – (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Anonim, limited ve kooperatif şirketlerin borçları mevcut ve alacaklarından fazla olduğu idare ve temsil

ile vazifelendirilmiş kimseler ve şirket tasfiye halinde ise tasfiye memurları tarafından beyan veya alacaklı

tarafından ispat edilirse önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilir.

Madde 206 fıkra dört– (3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Teminatlı olup da rehinle kapatılmamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının satış

tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur.

Birinci sıra :

A) İflasın açılmasından evvelki bir yıl için hizmetçi ücretleri;

B) İflasın açılmasından evvelki bir yıl için yazıhanenin memur, katip ve müstahdemleri ile müessesede

daimi çalışan memur ve müstahdemlerin ücretleri;

C) İflasın açılmasından evvelki bir yıl için gündelik veya parça üzerine çalışan fabrika işçileri ile sair

işçilerin kanun ve sözleşmelerden doğan ücret ve para ile ölçülebilen hak ve menfaatleri;

D) Cenaze masrafları;

E) İlama müstenid ve paylaştırmaya kadar işleyecek karı, koca ve çocuk nafakaları;

F) İşçi ihbar ve kıdem tazminatları.

İkinci sıra:

A – Vesayet ve velayet hasebiyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu yüzden alacakları;

Ancak bu alacaklar iflas, vesayet veya velayeti devam ettiği müddet yahut bunların bitmesini takip eden

sene içinde açılırsa imtiyazlı olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam eylediği müddet hesaba

katılmaz. Borçlunun vesayet dairesi azası sıfatiyle mesuliyetinden doğan alacaklar vesayetten doğan alacaklar

gibidir (Kanunu Medeni 409, 413). Yalnız yukarıda zikrolunan müddetle tahdit, burada cari değildir.

B – (Değişik: 29/6/1956 - 6763/42 md.) Patronların,müstahdem ve işçiler için yardım sandıkları veya

sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadiyle meydana gelmiş ve hükmi şahsiyet

kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları.

Üçüncü sıra:

İflasın açılmasından bir evvelki yıl için Hükümet tarafından ruhsatnameli doktor, eczacı ve ebelerin

alacakları ve borçlu ile ailesi efradının tedavi ve bakım masrafları, acentaların iflasın açılmasından önceki bir yıl

içinde acentalık mukavelesinden doğmuş olan alacakları.

Dördüncü sıra:

Müflisin karısının mal birliği veya mal ortaklığındaki mevcut olmıyan şahsi mallarından dolayı

alacağının nısfı;

Karının istirdat hakkını kullanarak geri aldığı ve şahsi malları hakkında haiz olduğu teminatın

tasfiyesiyle elde ettiği miktar tenzil edildikten sonra mümtazdır.

Page 59: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-11

Beşinci sıra:

Devlet Hazinesinden doğrudan doğruya veya bilvasıta tahsil olunan vergi ile Devlet tekliflerinden olan

mütenevvi resimler.

Altıncı sıra:

Karının şahsi mallarının mümtaz olmıyan kısmı da dahil olmak üzere sair bütün alacakları.

İlk alacaklılar toplanması mümkün olmazlarsa:

Madde 222 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklılar toplanması mümkün olmazsa keyfiyet tesbit olunur. Bu halde daire ikinci alacaklılar

toplanmasına kadar masayı idare eder ve tasfiyeye başlar.

Madde 223 fıkra üç – (6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflas idaresi kararlarını çoğunlukla alır. İflas masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligatı

kabule elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ

masrafları için avans vermek suretiyle iflas idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu

muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflas idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine

tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.

Toplanma mümkün olmazsa:

Madde 239 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklılar toplanması mümkün olmazsa keyfiyet tesbit edilir ve bu halde iflas idaresi tasfiye

kapanıncaya kadar işe devam eder.

Madde 250 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Yukarki maddede yazılı bırakılma müddeti bittikten ve şikayet vakı olmuşsa halledildikten sonra idare

paraları dağıtmağa başlar 144 üncü madde hükümleri burada da tatbik olunur. Taliki bir şarta veya muayyen

olmıyan bir vadeye muallak alacaklar için ayrılan paylar sağlam bir bankaya, bulunmıyan yerlerde mahkeme

veya icra sandıklarına yatırılır.

Madde 251 fıkra iki birinci cümle– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Aciz vesikası 143 üncü maddede yazılı olan hakları verir.

Madde 264 fıkra üç– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İhtiyati haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya

göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün sulh mahkemelerinde tefhim ve asliye

mahkemelerinde tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur.

İhtiyati haciz kararına itiraz:

Madde 265 fıkra bir– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İhtiyati haciz kararı temyiz edilemez. Ancak, borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin

dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbikı, aksi

halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz

edebilir.

Madde 268 fıkra bir– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

261 inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen mallar haciz yolu ile takip hükümlerine göre icrai hacze

inkilap etmezden evvel bir diğer alacaklı tarafından haczedilirse, ihtiyati haciz sahibi bu hacze kendiliğinden ve

muvakkaten iştirak eder.

Madde 269/a – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse alacaklının talebi üzerine tetkik

merciince tahliyeye karar verilir.

Madde 280 fıkra bir ve fıkra iki – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tediye kabiliyetini kısmen veya tamamen kaybetmiş veya hakkında 178 inci maddenin 2 nci

fıkrasındaki şartlar tahakkuk etmiş olan borçlunun, iyi niyetli bir şahıstan veya basiretli bir tacirden

beklenilmiyecek tasarruflarla mevcudunu eksilttiği ve üçüncü şahsın bu durumu ve muamelenin mahiyetini

bildiği veya bilmesi gerektiği hallerde yapılmış olan tasarrufları batıldır. Şu kadar ki,tasarrufun vukuu tarihinden

itibaren alacaklı iki sene içinde borçlu aleyhine haciz veya iflas takibinde bulunmuş olmalıdır.

Page 60: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-12

Madde 285 fıkra bir ve son – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato hükümlerinden istifade etmek istiyen herhangi bir borçlu, tetkik merciine bir konkordato

projesi verir ve bu projeye mufassal bir bilanço vedefter tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin vaziyetini

bildiren bir cetvel ekler. Bu cetvelde, bilhassa Ticaret Kanununun 66 ncı maddesi hükmünce tutulması mecburi

olan defterlerin hepsinin tutulmuş olup olmadıkları gösterilir.

Mevcut malları ve alacakları borçlarının en az yüzde ellisini ödemeye yetişmiyen borçlu konkordato

istiyemez.

Madde 286 fıkra bir – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik mercii borçluyu dinledikten sonra onun durumunu ve hesaplarının halini ve işlerindeki

doğruluğunu ve taahhütlerini yerine getirmesine mani olan sebepleri göz önünde tutarak, projenin alacaklıları

zarara sokmak kasdından ari ve borçlunun mevcudiyle mütenasip olup olmadığına ve mevcudunun yüzde elliyi

ödemeye yetişip yetişmediğine göre, talebinin uygun olup olmadığına karar verir.

Madde 287 – (9/6/2003 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Ek birinci fıkra 9/11/1988 - 3494/56 md.) Konkordato talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki

usule göre ilan edilir. Konkordato talebinin ilanından itibaren on gün içinde alacaklılar itiraz ederek konkordato

mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek tetkik merciinden konkordato talebinin reddini

isteyebilirler.

Talep muvafık görülürse tetkik mercii borçluya iki aylık bir mühlet verir ve aynı zamanda lazımgelen

bilgi ve tecrübeye malik Türk vatandaşlarından bir komiser tayin eder.

Komiser borçlunun tasarruflarına nezaret eder ve 290 ve mütaakıp maddelerle verilen vazifeleri yapar.

8, 11 ve 16 ncı maddeler hükümleri komiserler hakkında da caridir.

Komiserin teklifi üzerine mühlet iki ayı geçmemek üzere münasip bir müddet uzatılabilir.

(Ek: 9/11/1988 - 3494/56 md.) İhtiyati tedbir yoluyla da olsa, borçluya karşı başlamış olan takiplerin

konkordato mühletinin bitiminden sonraki dönem içinde durdurulmasına veya borçluya karşı yeni takip

yapılamayacağına karar verilemez.

Madde 288 – (3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Değişik: 6/6/1985 - 3222/31 md.) Tetkik merciince mühlet yurt sathında trajı en yüksek beş gazeteden

birinde ilan olunur ve icra dairesiyle tapu dairesine bildirilir. Borçlu bir tacir ise ticaret sicili memurluğuna ve

deniz ticaretiyle meşgul ise ayrıca gemi sicil memurluğuna da haber verilir. Borçlunun gemisi sicile kayıtlı

olduğu takdirde gemi sicil memuru, konkordato mehli hakkında sicile şerh verir. Bu şerh Türk Ticaret

Kanununun 879 uncu maddesindeki şerhin hukuki neticesini meydana getirir.

Konkordato talebi üzerine verilecek mühlet kararına ilan tarihinden itibaren yedi gün içinde her alacaklı

dilekçe ile itiraz edebilir.

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/57 md.) Tetkik mercii bu itirazların hepsini tarafları dinleyerek bir kararla

halleder. Alacaklının itirazının reddine dair kararlar ile 287 nci maddeye göre borçluya mühlet verilmesine veya

verilmiş mühletin uzatılmasına dair merci kararları temyiz olunamaz. İtiraz mühletin cereyanını durdurmaz.

Mühletin neticeleri:

Madde 289 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Rehinli alacaklar müstesna olmak üzere, mühlet içinde borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamaz ve evvelce

başlamış takipler durur; bir takip muamelesiyle kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler cereyan

etmez.

Ancak 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yolu ile yapılan takipler, birinci

fıkra hükmünden müstesnadır.

Borçlunun tasarruf yetkisinin uzatılması:

Madde 290 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Değişik birinci fıkra: 6/6/1985 - 3222/32 md.) Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam

edebilir. Fakat, borçlu, mühletin ilanından itibaren, rehin ve ipotek tesis edemez, gayrimenkul satamaz, kefil

olamaz ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz. Aksi takdirde yapılan akitler hükümsüzdür. Ancak konkordato tasdik

kararı için gerekli harcı karşılamak üzere buna yeter miktardaki malları üzerinde komiserin nezareti altında

tasarrufta bulunabilir.

Page 61: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-13

Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına mugayir veya hüsnü niyetinden şüpheyi haklı gösterir bir

harekette bulunursa, tetkik mercii komiserin raporu üzerine mümkün ise borçluyu dinledikten sonra mühleti

kaldırabilir.

299 ve 300 üncü maddeler hükmü tatbik olunur.

Defter tutulması:

Madde 291 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Komiser, tayinini mütaakıp borçlunun mevcudunun bir defterini yapar ve malların kıymetlerini takdir

eder. Borçlunun başka yerde malları varsa bu muamele ora icra dairesi marifetiyle yaptırılabilir.

Alacakların bildirilmesi:

Madde 292 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Değişik birinci fıkra: 6/6/1985 - 3222/33 md.) Alacaklılar, komiser tarafından ilan tarihinden itibaren

yirmi gün içinde alacaklarını bildirmeye yurt sathında trajı en yüksek beş gazeteden birinde yapılacak ilanla

davet olunur. Ayrıca, ilanın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlanda, hilafına hareket

eden alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato müzakeresine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır.

(Değişik: 18/2/1965 - 538/123 md.) Aynı ilanda komiser; yukarıdaki fıkrada yazılı müddet geçtikten

sonra olmak üzere, konkordato teklifini müzakere etmek için alacaklıları muayyen bir gün ve saatte toplanmaya

davet eder ve toplanmaya tekaddüm eden on gün içinde vesikaları tetkik edebileceklerini kendilerine haber verir.

Konkordatonun mahkemede tetkiki:

Madde 296 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Toplanmayı takip eden on gün bittikten sonra komiser konkordatoya müteallik bütün evrak ve bu

müddet içinde iltihak eden olmuşsa bunları da nazara alarak konkoradatonun kabul edilip edilmediğine ve tasdikı

muvafık olup olmadığına dair esbabı mucibeli mütalaanamesini mahkemeye verilmek üzere icra dairesine tevdi

eder.

(Değişik: 6/6/1985 - 3222/34 md.) Mahkeme, komseri dinledikten sonra kısa bir zamanda kararını verir.

Karar vermek için tayin olunan celse, yurt sathında trajı en yüksek beş gazeteden birinde ilan edilir. İtiraz

edenlerin haklarını müdafaa için celsede bulunabilecekleri de ilana yazılır.

Madde 297 fıkra bir– (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato kaydedilmiş olan alacakların üçte ikisine malik ve alacaklılarının üçte ikisine baliğ olan bir

ekseriyet tarafından imza edilmişse kabul olunmuş sayılır.

Madde 298 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Yukardaki hükümler dairesinde yapılan konkordatonun tasdikı aşağıdaki şartların tahakkukuna bağlıdır:

1 – Borçlu alacaklıların zararına olarak doğruluk haricinde yahut pek büyük hiffetle hiç bir muamele

yapmamış olmak;

2 – Teklif olunan para borçlunun serveti ile mütenasip bulunmak, (Mahkeme miras yoliyle borçluya

düşebilecek malları da nazarı itibara alabilir);

3 – Konkordato hükmünün ifası ve kendilerinin ihbar etmiş olan imtiyazlı alacaklıların bütün

alacaklarının tesviyesi için kafi teminat verilmiş olmak (alacaklılar teminat verilmesinden açık bir beyan ile

vazgeçebilirler).

4. (Ek: 18/2/1965 - 538/125 md.) Konkordatonun tasdikının gerektirdiği yargılama masrafları ve ilam

harclarının tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olmak.

Madde 301 fıkra bir– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato tasdik olunmaz yahut mühlet kaldırılırsa alacaklılardan birinin yedi gün içinde vukubulacak

talebi üzerine iflas yolu ile takibe tabi borçlunun derhal iflasına karar verilir.

Page 62: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-14

Madde 303 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tasdik edilen konkordato, bütün alacaklar için mecburidir. Rehinli alacaklıların rehin kıymetine tekabül

eden miktardaki alacakları ile Devletin amme hukukundan doğan alacakları müstesnadır.

Madde 309 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflasına hükmedilmiş olan bir borçlu konkordato teklifi ederse iflas idaresi mütalaasiyle beraber ikinci

alacaklılar toplanmasında veya daha sonra müzakere edilmek üzere alacaklılara bu teklifi bildirir.

294 den 299 uncu ve 302 den 308 inciye kadar olan maddeler burada da tatbik olunur. Komisere ait

vazifeler iflas idaresi tarafından yapılır.

285 inci maddenin son fıkrası hükmü burada cari değildir.

(Değişik: 6/6/1985 - 3222/37 md.) Konkordato üzerine verilen karar iflas idaresine bildirilir.

Konkordatonun tasdikı halinde idare iflasa hükmeden mahkemeden iflasın kaldırılmasını ister.

Madde 323 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mühlet içinde borçlu aleyhine hiç bir takip yapılamaz ve bir takip muamelesiyle kesilebilecek müruru

zaman veya hakkı düşüren sair müddetler durur.

206 ncı maddede ikinci ve üçüncü sıra alacaklılar lehinde vazedilmiş bir senelik ve 278 ve 279 uncu

maddelerde yazılan iki ve bir senelik müddetler fevkalade mühletin devamı müddetince uzatılır. Rehinle temin

edilmiş alacakların faizleri için rehin hakkı da yine fevkalade mühletin devamınca uzatılır. (M.K.790).

Madde 326 fıkra bir– (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Fevkalade mühlet yirmi liradan aşağı alacaklarla muayyen müddetlerde verilen nafakalar, rehinli

alacaklar, 206 ncı madde mucibince birinci sıraya dahil bulunan maaş ve ücretler hakkında cari değildir.

Madde 331 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu, alacaklısını zarara

sokmak maksadiyle, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak telef ederek veya kıymetten

düşürerek hakiki surette yahut gizliyerek muvazaa yolu ile başkasının uhdesine geçirerek veya aslı olmıyan

borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi istihsal edildiği veya alacaklı

alacağını istifa edemediğini ispat ettiği takdirde, üç aydan üç yıla kadar hapis ile cezalandırılır.

Konkordato mühleti talebinden önceki iki yıl içinde birinci fıkradaki fiilleri işliyen borçlu hakkında da

bu hükümler uygulanır.

(Ek: 9/11/1988 - 3494/58 md.) Gayrimenkul rehni kapsamında bulunan teferruatın rehin alacaklısına

zarar vermek kasdı ile gayrimenkul dışına çıkarılması halinde, teferruatın zilyedi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis

cezası ile cezalandırılır.

Zararın miktarına göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi hükümleri dahi uygulanır.

Bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur.

Borçlu lehine bu hareketlere bilerek yardım ve iştirak eden kimseler, Türk Ceza Kanununun 65 inci

maddesi delaletiyle bu maddeye göre cezalandırılır.

Konkordatoda yetkili kimseleri hataya düşüren borçlunun cezası:

Madde 334 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato mühleti istihsal etmek veya konkordatoyu tasdik ettirmek için hakıkate muhalif hesap veya

bilanço göstererek mali vaziyeti hakkında alacaklıları, komiseri veya yetkili memuru hataya düşüren borçlu

alakalının tetkik merciine vakı olacak müracaatı üzerine üç aydan bir seneye kadar hafif hapis ile cezalandırılır.

Madde 337 fıkra bir– (6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı

beyanda bulunmayan borçlular, alacaklının şikayeti üzerine, tetkik mercii tarafından on günden bir aya kadar

hafif hapis cezasıyla mahküm edilir. Borçlunun haczi kabil mallarını alacaklının bildiği veya bilmesi lazım

geldiği ispat olunursa borçluya ceza verilmez.

Page 63: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-15

Madde 341 – (6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Çocuk teslimi hakkındaki ilamın icrası sırasında çocuğu gizleyen veya ilamın icrasından sonra tekrar

kaçıran borçlu ile bu fiillere bilerek iştirak edenler, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikayeti üzerine, tetkik

mercii tarafından, bir aydan üç aya kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılır.

Madde 354 fıkra iki- (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Ancak kendi temyizi neticesinde haksız çıkan borçlunun birinci fıkrada yazılı hallerde yalnız cezasının

yarısı düşer.

Madde 363 (12) numaralı bent - (9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.

12. 287 nci maddeye göre mehil verilmesine dair isteğin reddine ve 288 inci madde uyarınca verilmiş

mehlin kaldırılmasına;

11 – 12/2/2004 tarihli ve 5092 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan

hükümlerin metinleri.(Madde numaraları: 128/a, 179/b, 302, 334, Geçici Madde 5)

Madde 128/a fıkra iki birinci cümle- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri

istenemez.

Madde 179/b fıkra dört- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyımın verdiği rapor dikkate alınarak bir yıl daha uzatılabilir.

Kayyım, mahkemenin belirleyeceği sürelerde faaliyetleri ve işletmenin durumu konusunda düzenli olarak

mahkemeye rapor verir.

Madde 302 ikinci cümle- (6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bu müddet içerisinde dava açmayanların hakları düşer.

Konkordatoda yetkili kimseleri hataya düşüren veya konkordato koşullarına uymayan borçlunun cezası:

Madde 334- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato mühleti elde etmek veya konkordatoyu tasdik ettirmek için gerçeğe aykırı hesap veya

bilanço göstererek malî durumu hakkında alacaklıları, komiseri veya yetkili memuru hataya düşürmek veya

konkordato projesine uymamak suretiyle kasten zarara sebebiyet veren borçlu, ilgilinin tetkik merciine yapacağı

şikâyet üzerine altı aydan bir yıla kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılır.

Geçici Madde 5 (13) numaralı bend- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

68/b maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra tesis edilen kredi

işlemlerinden kaynaklanan takiplerde,

12 – 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin

metinleri.(Madde numaraları: 10/a,36,40,97,149/a,150/a,164,169/a,182,227, 258, 265, 299,

307,320,353,363,364,365 ve 366.)

İcra hakimi ve yardımcılarının reddi :

Madde 10/a – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra hakimi veya yardımcıları reddedildiği takdirde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunundaki hükümler

uygulanır. Ret talebinde bulunan dilekçesinde ret sebeplerini delilleri ile birlikte bildirmek zorundadır.

Page 64: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-16

Ret talebinin reddi hakkındaki kararın temyizi, icra hakiminin işe bakıp karar vermesine mani değildir.

Ret talebinin reddi hakkındaki kararın bozulması halinde reddedilen hakimin verdiği kararın yerine getirilmesi

geri bırakılır. Bozma kararına uyularak ret talebi kesin surette kabul edilirse karar kaldırılır. 40 ıncı madde

hükümleri kıyasen uygulanır.

İcranın geri bırakılması için verilecek mühlet :

Madde 36 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İlamı temyiz eden borçlu hükmolunan para veya eşyanın resmi bir mercie depo edildiğini ispat eder

yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde mercice kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilat veya

taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak

malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için Yargıtaydan karar alınmak üzere icra memuru tarafından kendisine

münasip bir mühlet verilir. Bu mühlet ancak zaruret halinde uzatılabilir.

Borçlu, Devlet veya adli müzaherete nail bir kimse ise teminat göstermek mecburiyeti yoktur.

Ücreti ilgililer tarafından verilirse Yargıtayca icranın geri bırakılması hakkındaki karar icra dairesine

telgrafla bildirilir.

Nafaka hükümlerinde böyle bir mühlet verilemez.

Yargıtayca hüküm bozulduğu takdirde borçlunun müracaatı üzerine, bozmanın mahiyetine göre

teminatın geri verilip verilmiyeceğine mahkemece kesin olarak karar verilir.

Yargıtayca ilamın onanması halinde, alacaklının talebi üzerine, başkaca muameleye hacet kalmaksızın

teminata konu olan para alacaklıya ödenir, mal ve haklar ise, malın nev'ine göre icra memurluğunca paraya

çevrilir. İlam alacaklısının teminat üzerinde rüçhan hakkı vardır.

Madde 40 fıkra bir ve iki– (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.) Bir ilamın nakzı

icra muamelelerini olduğu yerde durdurur.

Bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedılipte aleyhinde icra yapılmış olan kimsenin hiç veya o

kadar borcu olmadığı kati bir ilamla tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen

eski haline iade olunur.

Madde 97 fıkra beş ve ondört– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Takibin devamına dair verilen merci kararı temyiz olunamaz.

Davanın reddi hakkındaki kararı temyiz eden istihkak davacısı icra dairesinden 36 ncı maddeye göre

mühlet istiyebilir.

Madde 149/a fıkra iki– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcranın geri bırakılması hakkındaki talebi reddeden merci kararını temyiz eden borçlu veya üçüncü şahıs,

takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Temyiz talebinin reddi

halinde bu teminat, ayrıca hükme hacet kalmaksızın alacaklıya tazminat olarak ödenir.

Madde 150/a (2) numaralı bent– (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

2. İtirazın kaldırılması kararının temyizi halinde 149 a maddesinin son fıkrası hükmü kıyasen uygulanır.

Yargıtaya müracaat:

Madde 164 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/28 md.) Ticaret mahkemesince verilen nihai kararlar tebliğden itibaren on

gün içinde temyiz edilebilir. Kararlar 160 ıncı maddenin son fıkrasına göre alınacak masraftan karşılanmak

suretiyle mahkemece resen taraflara tebliğ olunur.

İflas kararının temyizi iflasın ilanına ve masanın teşkiline mani değildir. Yalnız ikinci alacaklılar

toplantısı, iflas kararı kesinleşmedikçe yapılamaz.

Page 65: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-17

İflas kararı bozulursa borçlunun malları üzerindeki tedbirler devam eder. Şu kadar ki, ticaret mahkemesi

davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir.

Madde 169/a fıkra son- (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İtirazın reddi kararının temyizi hiçbir icra muamelesini durdurmaz. Şu kadar ki, borçlu 33 üncü

maddenin 3 üncü fıkrasına göre teminat gösterirse icra durur.

Madde 182 fıkra iki- (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflasın kalkmasına, alacak hakkındaki taleplerin kaydi için muayyen müddetin bitmesinden iflasın

kapanmasına kadar karar verilir.

Madde 227 fıkra iki- (9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.) İflas idaresi, icra tetkik

merciinin şikayet üzerine verdiği kararlara uymak zorunda olup bunlara karşı iflas idaresi olarak itiraz veya

temyiz yoluna başvuramaz.

Madde 258 fıkra üç- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.) İhtiyatî haciz talebinin

reddi hâlinde alacaklı kanun yoluna başvurabilir.

Madde 265 fıkra beş- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.) İtiraz üzerine verilen

karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Yargıtay bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.

Temyiz, ihtiyatî haciz kararının uygulanmasını durdurmaz.

Temyize müracaat:

Madde 299 – (3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato hakkında verilen hüküm tefhiminden on gün içinde borçlu ve itiraz eden her alacaklı

tarafından temyiz olunabilir.

Madde 307 fıkra iki- (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.) Fesih talebi üzerine

verilecek hükmün tebliğinden on gün içinde temyizi kabildir.

Temyize müracaat:

Madde 320 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Karar hakkında tebliğ tarihinden on gün içinde borçlu ile alacaklılardan her biri tarafından temyize

müracaat olunabilir.

Tetkik mercii tarafından verilmiş olan fevkalade mühletin hükmü temyizin kati kararına kadar

muteberdir.

Temyiz :

Madde 353 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik merciinin kararı tefhim veya tebliğ tarihinden yedi gün içinde sanık veya şikayetçi veya

Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz olunabilir.

Temyiz, dilekçe veya tetkik merciine zaptettirilecek sözlü beyanla olur. Depo ve layiha aranmaz.

Dilekçe veya beyan üzerine evrak hemen Yargıtay'a gönderilir.

Temyizi kabil kararlar, kötü niyetle temyiz halinde yapılacak işlem:

Madde 363 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik merciinin vereceği kararlardan:

1. İlamın icrasının geri bırakılması hakkında vukubulan talebin kabul veya reddine ve paradan gayrı

ilamların infazı suretine veya 40 ıncı maddeye göre icranın iadesi talebinin kabul veya reddine;

2. Göreve ve yetkisizliğe;

3. Ödeme veya tahliye emirlerine veya bunların tebliğ şekline ve 71 inci maddeye müsteniden takibin

iptali veya taliki talebinin ret veya kabulüne;

4. Gerek bu kanuna ve gerek diğer kanun hükümlerine dayanarak bir malın haczi caiz olup olmadığına;

5. Maaş veya ücretlerin haczinde miktara veya bunun artırılması veya eksiltilmesi taleplerine;

Page 66: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-18

6. Üçüncü şahıslardaki mal ve alacağın haczinden doğan ihtilaflara;

7. İstihkak davalarına ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarına;

8. İştirak taleplerinin ret veya kabulüne;

9. (Değişik: 6/6/1985 - 3222/45 md.)

Taşınır ve taşınmaz malların ihale kararlarının feshine veya fesih talebinin reddine;

10. Sıraya dair şikayet ve itirazın ret veya kabulüne;

11. İhtiyati haciz kararlarının kalkıp kalkmadığına,

12. (Mülga : 17/7/2003-4949/103 md.)

13. Fevkalade mühlet talebinin ret veya kabulüne;

14. Fevkalade mühletin uzatılması talebinin ret veya kabulüne;

15. 356 ncı madde mucibince maaş ve mallardan tazmin suretiyle yapılacak tahsilat hakkında vukubulan şikayetlerin

ret veya kabulüne;

16. Yedieminden tazminat hakkındaki taleplerin ret veya kabulüne;

17. (Ek: 16/7/1981 - 2494/38 md.) 223 üncü maddenin ikinci fıkrasının ikinci bendine göre iflası idare edenlerin

ücretleriyle masrafları da dahil olmak üzere hesap pusulalarının tasdikine;

18. (Ek: 9/11/1988 - 3494/60 md.) Takip tarihinden sonra işleyen faiz, masraf ve sair alacak kalemlerinin hesabına

dair şikayetlerin kabul veya reddine;

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/60 md.) İlişkin kararlarla bu Kanunda temyiz kabiliyeti kabul edilen kararlar tefhim veya

tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz edilebilir. Şu kadar ki, 1, 2, 3 ve 5 inci bentlerde takip konusu alacakta ihtilaflı

kalan değer veya miktarın; 4, 6, 7, 8, 9, 11, 15, 16 ve 17 nci bentlerde merci kararının taalluk ettiği malın veya hakkın

değerinin; 10 uncu bentte sırası itiraza uğrayan alacağın tutarının ve 18 inci bentte de yanlışlığı öne sürülen alacak miktar ının

ikimilyar lirayı geçmesi şarttır. (1)

İcra kararlarının, muameleleri uzatmak gibi kötü niyetle temyiz edildiği anlaşılırsa Hukuk Usulü Muhakemeleri

Kanununun 422 nci maddesi hükmü uygulanır.

Temyizi kabil olmıyan bir kararı kötü niyetle temyiz edenler hakkında dahi bu fıkra hükmü tatbik olunur.

Temyiz:

Madde 364 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bu Kanuna göre temyiz edilen takip hukukuna mütaallik kararlarla tetkik mercilerinin cezaya mütaallik hükümleri

teşkil edilecek (Temyiz İcra ve İflas Dairesi) nde tetkik edilir.

Takip hukukuna mütaallik temyiz, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunundaki şartlar dairesinde yapılır.

Temyiz, satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz.

İcranın devamı için lüzumlu evrak alıkonarak bunların birer sureti Yargıtayca gönderilecek dosyaya konur.

Tetkik merciinin temyiz talebini reddetmesi:

Madde 365 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Temyiz, kanuni müddet geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabil olmıyan bir karara veya vazgeçme sebebiyle itiraz

ve şikayetin reddine veyahut müddeti geçmiş bir şikayete taallük ederse, tetkik mercii temyiz talebinin reddine karar verir.

–––––––––––

(1) Bu fıkrada geçen “yüzmilyon” ibaresi, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 101 inci maddesiyle “ikimilyar” olarak değiştirilmiş ve

metne işlenmiştir.

Page 67: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-19

Temyiz eden şahıs ret kararını kabul etmezse temyiz dilekçesi diğer tarafa tebliğ edildikten sonra, karar sureti ve

verilirse cevap layhiyası ile birlikte Yargıtaya gönderilir. Şu kadar ki, bu halde satış dahil hiçbir icra muamelesi durmaz. (Ek: 6/6/1985 - 3222/46 md.) Yargıtay, birinci fıkra kapsamına girdiği halde reddine karar verilmemiş temyiz talebini, geri çevirmeyip doğrudan karara bağlar. Yargıtay kararları:

Madde 366 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkikat, temyiz edilen karara hasredilir ve onbeş gün içinde karara bağlanır.

İlgililerden biri ister ve ücretini verir veya gönderirse kararın özeti telgrafla mahalline bildirilir.

Yargıtay İcra ve İflas Dairesinin hukuk ve ceza kararlarına karşı genel hükümlere göre ısrar olunabilir. Bu dairenin

hukuka mütaallik kararları aleyhine on gün içinde karar tashihi yoluna gidilebilir. Cezaya ait kararlar hakkında Ceza

Muhakemeleri Usulü Kanununun 322 nci maddesi uygulanır.

Israr kararları hukuk ve ceza genel kurullarında acele işlerden sayılır. Bu halde Ceza Genel Kuruluna İcra ve İflas

Dairesi de katılır.

Yargıtay İcra ve İflas Dairesinin ceza hükümlerine mütaallik kararları aleyhine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca

itiraz olunabilir. Bu itiraz, Ceza Genel Kurulunda İcra ve İflas Dairesinin de iştiraki ile tetkik olunur.

Bozma kararı üzerine icra ve iflas işlerinde 40 ıncı madde hükmü kıyasen uygulanır.

11 – 31/5/2005 tarihli ve 5358 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan

hükümlerinmetinleri.(Madde numaraları:

331,332,333,333/a,334,334/a,336,336/a,338,339,340,341,342,344,345/a,345/b,348,352/a,352/b,353,354)

Madde 331- 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak

maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette

yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni

surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla

kadar hapis ve birmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

İflâs takibinden veya doğrudan doğruya iflâs hallerinde iflâs talebinden önce birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu

hakkında da, bu fiiller başka bir suç oluştursa dahi bu hükümler uygulanır.

Konkordato mühleti veya iflâsın ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içinde ya da konkordato mühleti talebi veya

iflâsın ertelenmesi süresinden sonra birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.

Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kasdı ile taşınmaz dışına çıkarılması

hâlinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve birmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezası ile

cezalandırılır.

Zararın miktarına göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi hükümleri dahi uygulanır.

Bu suçlar alacaklının şikâyeti üzerine takip olunur. Borçlu lehine bilerek yardımda bulunanlar ile bu maddede yazılı fiillere iştirak edenler de aslî fail gibi cezalandırılırlar.

Page 68: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-20

Madde 332 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu, adet üzere tecviz edilemiyecek bir

hiffetle hareket ederek veya haddinden ziyade masraflar yaparak yahut cüretli talih oyunlarına veya basiretsizce

spekülasyonlara girişerek yahut işlerinde ağır ihmallerde bulunarek aczine kendi fiili ile sebebiyet verir yahut vaziyetinin

fenalığını bildiği halde o gibi hareketlerle bu fenalığı ağırlaştırırsa, aleyhine aciz belgesi istihsal edildiği veya alacaklı

alacağını istifa edemediğini ispat ettiği takdirde,onbeş günden altı aya kadar hafif hapis cezasiyle cezalandırılır. Konkordato mühleti talebinden önceki iki yıl içinde birinci fıkradaki fiilleri işliyen borçlu hakkında da bu hükümler

uygulanır.

Bu suç alacaklının şikayeti üzerine takip olunur. Borçluyu fazla borç altına girmeye veya talih oyunu ile

spekülasyonlarda bulunmaya sevk etmiş yahut ağır faiz almak suretiyle zaafından istifade etmiş olan alacaklıların şikayet hakkı yoktur.

Madde 333 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.) Her kim iflas bürosu veya idaresi yahut bir alacaklının veya alacaklılar toplanmasındaki mümessilinin reyini yahut

konkordatoya muvafakatini kazanmak için ona hususi bir menfaat temin veya vadederse Cumhuriyet Savcılığınca yapılacak takibat üzerine altı aydan üç seneye kadar hapsolunur.

Kendisine menfaat temin veya vadettiren alacaklı yahut mümessili de aynı ceza ile cezalandırılır.

İflas bürosu veya idaresi azası hakkında bu ceza beş seneyi geçmemek üzere iki kat olarak hükmolunur.

Madde 333/a- 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.) Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka

bir suç oluşturmaması hâlinde altı aydan iki yıla kadar hapis ve dörtmilyar liradan dörtyüz milyar liraya kadar ağır para cezası

ile cezalandırılır. Birinci fıkradaki suç taksirle işlendiği takdirde, faile zararın ağırlığına göre, ikimilyar liradan ikiyüzmilyar liraya kadar ağır para cezası verilir. Bu maddede yazılı suçların takibi alacaklının şikâyetine bağlıdır. Madde 334- 12/2/2004 tarihli ve 5092 sayılı Kanunun hükmüdür.) Konkordato mühleti elde etmek veya konkordato veya sermaye şirketleri ile kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesini tasdik ettirmek için gerçeğe aykırı hesap veya bilanço göstererek malî durumu hakkında alacaklıları,

komiseri, ara dönem denetçisini veya yetkili memuru hataya düşürmek veya konkordato projesine ya da sermaye şirketleri ve

kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması projesine uymamak yoluyla kasten zarara sebebiyet veren borçlu,

ilgilinin icra mahkemesine yapacağı şikâyet üzerine altı aydan bir yıla kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılır. Konkordato komiserinin sorumluluğu: Madde 334/a- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato komiserleri, işledikleri eylemler bakımından Türk Ceza Kanununun 279 uncu maddesi anlamında

memur sayılırlar.

Madde 336 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Müflisin mallarını ellerinde bulunduran veya müflise borçlu olan üçüncü şahıslar iflasın açıldığına dair ilana muttali

oldukları tarihten itibaren bir ay içinde makbul bir mazeret olmaksızın o malları iflas idaresi emrine vermezler veya borçlarını

bildirmezlerse tetkik merciince elli liraya kadar hafif para cezasiyle cezalandırılırlar.

Page 69: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-21

Kendisine teslim edilen malları vermeyenler hakkındaki cezalar:

Madde 336/a- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bu Kanun uyarınca, muhafaza edilmek üzere kendisine rehin, haciz veya diğer herhangi bir sebeple teslim olunan

malları icra dairesinin talebine rağmen yedi gün içinde icra dairesine teslim etmeyen kimse, alacaklının şikâyeti üzerine tetkik

merciince iki aydan altı aya kadar hafif hapisle cezalandırılır.

Mal beyanı için gelmiyenlerin ve beyanda bulunmıyanların ve istenen malı teslim etmiyenlerin cezası:

Madde 337 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/94 md.) Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra

dairesine gelmeyen veya yazılı beyanda bulunmayan borçlular, alacaklının şikâyeti üzerine, tetkik mercii tarafından on

günden bir aya kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılırlar. Borçlunun haczi kabil mallarını alacaklının bildiği veya bilmes i

lâzım geldiği takdirde yahut borcu karşılayacak miktarda malın haczedilmesi hâlinde borçluya ceza verilmez.

162, 209, 216 ncı maddeler hükümlerine muhalefet eden müflis hakkında da iflas idaresinin vereceği müzekkere

üzerine tetkik mercii tarafından aynı ceza hükmolunur.

Madde 337/a –( 18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmıyan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer

almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında gösteremiyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde

tasarruf eden borçlu hakkında, bundan zarar gören alacaklının şikayeti üzerine, tetkik mercii tarafından 3 aydan 1 seneye

kadar hafif hapis cezasına hükmolunur.

Birinci fıkradaki fiillerin işlenmesinden alacaklının zarar görmediğini ispat eden borçluya ceza verilmez.

Borçlunun iflası takdirinde birinci fıkradaki durum ayrıca taksiratlı iflas hali sayılır.

Madde 338 – (6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bu Kanuna göre istenen beyanı hakikate aykırı surette yapan kimse, alacaklının şikayeti üzerine tetkik mercii

tarafından bir aydan altı aya kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılır. (1)

Hakkında aciz vesikası alınmış borçlu, asgari ücretin üstünde bir geçim sürdürdüğü, aciz vesikası hamili alacaklının

alacağının aciz vesikasına bağlanmasından en geç beş sene içinde müracatı üzerine sabit olursa, asgari ücretin üstünde kalan

gelirlerinden icra tetkik merciinin dörtte birden az olmamak üzere tespit edeceği kısmını merci kararının kesinleşmesinden

itibaren en geç bir ay içinde ve aciz vesikasındaki borcun ödenmesine kadar her ay icra dairesine yatırmaya mecburdur. Bu

mükellefiyeti yerine getirmeyen borçlu bir aydan bir seneye kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılır. Hafif hapis cezasının

tatbikine başlandıktan sonra borçlu o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir.

Borçlu ödemelerini tekrar keserse, geri kalan cezası infaz olunur, ancak bakiye borcun tamamını ödediği takdirde

cezadan kurtulur.

Borçlunun nafaka borçluları dahil üçüncü şahıstan yardım görmesi, asgari ücretin üstünde eline geçen para ve

menfaatlerin icra tetkik mercii kararı ile belirlenecek kısmını, icra veznesine yatırmak mükellefiyetini ortadan kaldırmaz.

İkinci fıkradaki hükmün tatbikini birden fazla aciz vesikası hamili alacaklı talep etmiş ise, bunlar talep tarihi sırasıyla

öncelik hakkını haizdir.

–––––––––––––––––––––––

(1) Bu fıkrada yer alan “bir seneye” ibaresi, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 95 inci maddesiyle “altı aya” olarak değiş tirilmiş ve

metne işlenmiştir.

Page 70: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-22

Madde 339 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Sonradan kazandığı malları veya kazancında ve gelirinde vakı tezayütleri bu kanun mucibince bildirmeğe mecbur

olan borçlu makbul bir mazereti olmaksızın yedi gün içinde icra dairesine taahhütlü mektupla veya şifahi surette bildirmezse

bu mal veya kazancı asıl veya bedel itibariyle mevcut olduğu takdirde beş günden bir aya kadar ve mal veya kazancını asıl

veya bedel itibariyle makbul bir sebep olmaksızın elden çıkarmışsa on beş günden altı aya kadar hafif hapis ile cezalandırılı r.

Bu cezalar alacaklının şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından hükmolunur.

Madde 340 – (6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakatı ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul

bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlu, alacaklının şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından bir aydan üç aya kadar hafif hapis

cezası ile cezalandırılır.

Madde 341 – (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Çocuk teslimi hakkındaki ilâmın veya ara kararının icrası sırasında çocuğu gizleyen ya da ilâmın veya ara kararının

icrasından sonra tekrar kaçıran borçlu ile bu fiillere bilerek iştirak edenler, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti üzerine,

tetkik mercii tarafından, iki aydan altı aya kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılırlar.

Madde 342 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra dairesi marifetiyle alacaklıya veya alıcıya teslim edilen bir taşınmaza veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın

tekrar giren borçlu tetkik mercii tarafından Türk Ceza Kanununun (309) uncu maddesi mucibince umumi hükümler

dairesinde cezalandırılır.

Madde 343 – ( 6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Yalnız kendisi tarafından yapılacak olan bir işin yapılması veya bir işin yapılmaması yahut bir irtifak hakkının tesisi

veya kaldırılması hakkındaki ilam hükümlerine makbul mazerete müstenit olmayarak muhalefet eden borçlular, hüküm

lehine verilmiş olan kimsenin şikayeti üzerine, tetkik mercii tarafından bir aydan üç aya kadar hafif hapis cezasına mahküm

edilirler.

Madde 344 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Nafaka vermeye mahküm olup da ilamda gösterilen ödeme şartlarına riayet etmiyen borçlu, alacaklının şikayeti

üzerine tetkik merciince tarafların hal ve vaziyetlerine göre on günden üç aya kadar hafif hapse mahküm edilir. Cezanın

infazından sonra işliyecek nafaka hakkında aynı hüküm cereyan eder.

Ancak borçlu, nafakanın kaldırılması veya azaltılması hakkında dava açmış ve borçlunun ileri sürdüğü sebepler,

tetkik merciince cezanın tehiri talebini kabul ettirecek mahiyette bulunmuş olursa, bu madde hükmünün uygulanması

yargılama sonucuna bırakılabilir.

(Ek fıkra: 17/7/2003-4949/97 md.) Mahkemece ara kararı ile hükmedilen nafakayı ödemeyen borçlular hakkında da

birinci fıkra hükmü uygulanır.

Madde 345/a – ( 18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İdare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler veya tasfiye memurları, kasden veya ihmal ile 179 uncu maddeye göre

şirketin mevcudunun borçlarını karşılamadığını bildirerek şirketin iflasını istemezlerse, alacaklılardan birinin şikayeti

üzerine, tetkik merciince on günden üç aya kadar hafif hapis veya 1.000 liradan 10.000 liraya kadar hafif para cezasi ile

cezalandırılırlar.

Page 71: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-23

Madde 345/b – ( 9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bu Kanuna göre yapılan ihalelerde kendisine veya başkasına vaad olunan veya sağlanan yarar karşılığında artırmadan

çekilen veya artırmaya katılmayan kimseye bir aydan altı aya kadar hafif hapis ve ikimilyon liradan beşmilyon liraya kadar

ağır para cezası verilir.(1)

Aracılara da aynı ceza verilir.

Davaların birleştirilmemesi:

Madde 346 – ( 3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik merciinin salahiyetine giren ceza davaları diğer mahkemelere ait olan davalarla birleştirilemez.

Ancak katileşen cezalar infaz sırasında içtima kaidelerine göre birleştirilir.

Madde 347 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tetkik merciince bakılan suçlardan dolayı şikayet hakkı, suçun vukuuna ıttıla tarihinden itibaren üç ay ve her halde

vukuundan bir sene geçmekle düşer.

Madde 348 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Ceza hususlarında yetkili tetkik mercii icra takibinin yapıldığı yerdeki mercidir.

Ceza kararnamesi:

Madde 352/a- ( 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bu Kanunda yazılı olup cezasının üst sınırı altı aya kadar hafif hapis veya yalnızca hafif veya ağır para cezası veya

bunlardan biri veya ikisi olan suçların failleri hakkında duruşma yapılmaksızın ceza kararnamesiyle karar verilebilir.

Şikâyet dilekçesini veya dava beyanını alan tetkik mercii, işin ceza kararnamesiyle sonuçlandırılabileceği kanısına

varırsa 349 uncu madde hükmünü uygulamaz. Bu takdirde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 386 ncı maddesinin ikinci

fıkrası, 387, 388, 389 uncu maddeleri ve 390 ıncı maddenin birinci ve ikinci fıkraları ile 391 inci maddesi hükümleri

uygulanır. Tetkik mercii, şikâyet konusu ile ilgili dosyayı, sanığın nüfus kayıt örneğini ve sabıka kaydını getirtir.

Hâkim, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 388 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususlara ek olarak

borcun ödenmesi hâlinde 354 üncü maddeye göre bütün sonuçlarıyla birlikte cezanın düşeceği hususunu ceza kararnamesine

yazar.

Hafif hapis cezası içeren ceza kararnamesine itiraz hâlinde bu Kanun hükümlerine göre yargılama yapılır.

Ceza kararnamesiyle sadece para cezasına hükmolunduğu hâllerde itiraz, tetkik merciinin yargı çevresinde

bulunduğu ağır ceza mahkemesi başkanı tarafından incelenir. İtiraz dilekçesinin verilmesi, aleyhine itiraz olunan ceza

kararnamesinin yerine getirilmesini durdurur. Hâkim evrak üzerinde yapacağı inceleme sonucunda itirazı yerinde görürse

itiraz konusu hakkında karar verir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. ––––––––––––––––––––––––––––

(1) 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 98 inci madde ile 345/b maddesinde geçen “hapis” ibaresi, “hafif hapis” olarak değiştirilmiş

ve metne işlenmiştir.

Page 72: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-24

Madde 352/b – ( 6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)(1)

Bu Kanun uyarınca hükmolunan cezalar tecil edilemez, hürriyeti bağlayıcı cezalar 647 sayılı Cezaların İnfazı

Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı para cezasına ve tedbirlere çevrilemez, failleri hakkında Türk Ceza Kanununun

119 uncu maddesi hükmü uygulanmaz.

İstinaf yoluna başvurma (2)

Madde 353- ( 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra mahkemesinin duruşma yaparak verdiği kararlara karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde

sanık veya şikâyetçi veya Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf yoluna başvurulabilir.

Başvuru, dilekçeyle veya tutanağa geçirilecek sözlü beyanla icra mahkemesine yapılır. Dilekçe veya beyan üzerine

dosya hemen bölge adliye mahkemesine gönderilir.

Bölge adliye mahkemesi ceza dairesinin bu kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulamaz.

12 - Anayasa Mahkemesi’nin 28/2/2008 tarihli ve E.: 2006/71, K.: 2008/69 sayılı Kararı ile iptal edilmiş hükmün

metni.(Madde Numarası: 337.)

Madde 337 fıkra bir – (31/5/2005 tarihli ve 5358 sayılı Kanunun hükmüdür.) (3)

Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı beyanda

bulunmayan borçlu, alacaklının şikâyeti üzerine, on gün disiplin hapsi ile cezalandırılır. Alacaklının alacağını karşılayacak

miktarda malın haczedilmesi veya borcun ödenmesi hâlinde, bu ceza düşer.

13 – 31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun ile değiştirilen veya yürürlükten kaldırılan hükümlerin metinleri: (Madde

Numarası:353.)

Madde 353 – birinci fıkra - (31/5/2005 tarihli ve 5358 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya

tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine

verilen karar kesindir.

14- 14/1/2011 tarihli ve 6103 sayılı Kanun ile değiştirilen veya yürürlükten kaldırılan hükümlerin metinleri: (Madde

Numaraları: 23, 24, 26, 27, 28, 29, 31, 92, 136, 144, 153,179/a,206, 257, 288. )

Madde 23 – (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bu kanunun tatbikında:(ipotek) tabiri ipotekleri,ipotekli borç senetlerini, irat senetlerini, gemi ipoteklerini, eski hukuk

hükümlerine göre tesis edilmiş taşınmaz rehinlerini, taşınmaz mükellefiyetlerini, bazı taşınmazlar, üzerindeki hususi

imtiyazları ve taşınmaz eklenti üzerine rehin muamelelerini, ––––––––––––––––––– (1) Bu maddenin numarası “352/a“ iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 100 üncü maddesiyle, “352/b“ olarak değiştiri lmiş ve

metne işlenmiştir.

(2) Bu madde başlığı “ Temyiz :” iken, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.

(3) Bu fıkra; Anayasa Mahkemesi’nin 28/2/2008 tarihli ve E.: 2006/71, K.: 2008/69 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olup, Kararın Resmi

Gazete’de yayımlandığı 16/4/2008 tarihinden başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmıştır.

218-25

(Değişik ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/5 md.) (Taşınır rehni) tabiri, teslime bağlı rehinleri, Türk Medenî Kanununun

940 ıncı maddesinde öngörülen rehinleri, ticarî işletme rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri,(1)

Sadece (Rehin) tabiri, (İpotek) ve (Taşınır rehni) tabirlerine giren bütün taşınır ve taşınmaz rehinlerini ihtiva eder.

(Taşınmaz) tabiri, gemi siciline kayıtlı olan gemilere de şamildir.Diğer gemiler bu kanun hükmünce taşınır sayılır.

Madde 24 – yedinci fıkra - (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.) 26 ncı maddenin 3 ve 4 üncü

fıkraları, gemi siciline kayıtlı olmıyan gemiler hakkında da uygulanır.

Madde 26 – (3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir taşınmaz veya bir geminin tahliye ve teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü

maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde hükmolunan şeyin teslimini emreder.

Borçlu taşınmazı veya gemiyi işgal etmekte iken bu emri tutmazsa, ilamın hükmü zorla icra olunur.

Alacaklıya teslim olunan taşınmaza veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu ayrıca hükme hacet

kalmadan zorla çıkarılır.

Bunların içinde bulunup da ilamda dahil olmayan eşya çıkarılarak borçluya teslim ve hazır değilse vekiline veya

ailesi halkından veyahut müstahdemlerinden reşit bir kimseye tevdi olunur. Bunlardan da kimse bulunmazsa mezkür eşya

Page 73: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

masrafı ileride borçluya ödetilmek üzere peşin olarak alacaklıdan alınıp emin bir yerde veya alacaklının yedinde hıfzettirilir

ve icra dairesince hemen yapılacak tebligat üzerine borçlu eşyanın bulunduğu mahalde ise beş ve değil ise otuz gün içinde

eşyayı almaktan veya masrafı ödemekten imtina eder yahut lüzum görülürse icra memuru tetkik merciinin karariyle bunları

satıp tutarından masrafı ifa eder. (Değişik son cümle: 17/7/2003-4949/8 md.) Fazla kalırsa borçlunun adına, Adalet

Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte nitelikleri belirlenen bankalardan birine yatırılır. (2)

Madde 27- ikinci fıkra - (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.) Gemi siciline kayıtlı olan gemi,

borçlunun elinde bulunmazsa alacaklı borçlunun gemiyi işgal etmekte olan şahsa karşı sahip olduğu hakları haiz olur. Şu

kadar ki, gemi üçüncü bir şahıs tarafından davadan sonra ve hükümden önce gemi siciline geçirilmiş bir akit sebebiyle işgal

edilmekte ise birinci fıkra hükmü tatbik olunur.

Taşınmaz davalarında hükümlerin tapu ve gemi sicil dairelerine tebliği:

Madde 28 - (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Taşınmaz davalarında davacının lehine hüküm verildiği takdirde mahkeme davacının talebine hacet kalmaksızın

hükmün tefhimi ile beraber hulasasını tapu ve gemi sicili dairelerine bildirir. İlgili daire bu ciheti hükmolunan taşınmaz veya

geminin kaydına şerh verir. Bu şerh Medeni Kanunun 920 nci maddesinin ikinci fıkrası ve tescil edilmiş gemiler hakkında da

Ticaret Kanununun 879 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmüne tabidir.

––––––––––––––––––––

(1) 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde “23 üncü maddenin ikinci fıkrası” ibaresi yer aldığı için metne bu şekilde

işlenmiştir.

(2) 29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile bu maddede geçen "Gemi" kelimeleri "Gemi siciline kayıtlı olan gemi" şeklinde

değiştirilmiştir.

Page 74: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-26

Taşınmaz davası üzerine verilen karar ileride davacının aleyhine kesinleşirse mahkeme, derhal bu hükmün hulasasını

da tapu veya gemi sicili dairesine bildirir.

Madde 29 – (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Hükmün tapu veya gemi sicili dairesine bildirilmesinden sonraki tebeddüllerin icra muamelelerine tesiri olmaz.

Hükümde gösterilen şey kimin elinde ise ondan alınıp alacaklıya teslim olunur.

Şu kadar ki, o yer veya gemide bulunan üçüncü şahıs bu malı borçludan teslim almış olmayıp onu doğrudan doğruya

işgal etmekte bulunduğunu bildiren bir tapu veya gemi sicili kaydı gösterirse mahkemeye müracaatla dava açması için

kendisine yedi gün mühlet verilir. Bu müddet içinde dava açılırsa icra geri bırakılır.

İrtifak haklariyle gemi üzerindeki intifa haklarına mütedair ilamlar :

Madde 31 – (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir irtifak hakkının veya gemi siciline kayıtlı olan bir gemi üzerindeki intifa hakkının kaldırılmasına yahut böyle bir

hakkın tahmiline mütedair ilam icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde 7 günlük bir icra emri

gönderir. Borçlu muhalefet ederse ilamın hükmü zorla icra olunur.

Madde 92 – dördüncü fıkra - (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.) Ticaret Kanununun 892 nci

maddesi hükmü saklıdır.

Gemiler hakkında:

Madde 136 – (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Taşınmaz malların satışına ait olan hükümler, gemi siciline kayıtlı gemiler hakkında da tatbik olunur. Bu hükümlerde

geçen (Tapu sicili) tabirleri, gemi sicilini ve (İrtifak hakkı) tabiri ise sicile kayıtlı gemiler üzerindeki intifa hakkını anlatır.

Madde 144 – beşinci fıkra - (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gemi siciline kayıtlı olan bir gemiyi paraya çeviren icra dairesi onun üzerindeki ipotek ve intifa haklarına ait kayıtların

sicilden terkin ve nakillerini de yaptırır.

Madde 153 – üçüncü fıkra - (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.) Türk Ticaret Kanununun

gemi ipoteği hakkındaki 930 ve 931 inci maddeleri mahfuzdur.

Madde 179/a- ( 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflâsın ertelenmesine karar veren mahkeme, şirketin veya kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli her türlü

tedbiri iyileştirme projesini de göz önünde tutarak alır.

Mahkeme erteleme kararı ile birlikte kayyım atanmasına karar verir. Mahkeme, yönetim organının yetkilerini

tümüyle elinden alıp kayyıma verebileceği gibi yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğini kayyımın onayına bağlı

kılmakla da yetinebilir.

İflâsın ertelenmesi kararında kayyımın görev ve yetkileri ayrıntılı olarak gösterilir.

Mahkeme erteleme kararının hüküm fıkrasını 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan eder ve gerekli

bildirimleri yapar.

Madde 206 üçüncü fıkra – ikinci cümle - (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.) Alacakları

gemi ipoteği ile temin edilmiş olan alacaklılarla gemi alacaklıları hakkında Türk Ticaret Kanununun bu cihetlere ait hususi

hükümleri tatbik olunur.

Page 75: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-27

Madde 257- dördüncü fıkra - (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Gemi alacaklıları, donatanın yalnız mahdut aynı surette mesul olduğu hallerde, ancak mesuliyete mevzu teşkil eden mal ve

haklara ihtiyati haciz koydurabilirler. Donatanın aynı zamanda şahsan mesul olduğu haller bundan müstesnadır. Şu kadar ki,

donatanın şahsi mesuliyeti bir miktar ile mahdut ise gemi alacaklıları ancak bu miktar için donatanın diğer mallarını

haczettirebilirler.

Madde 257- beşinci fıkra - (29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.) Yük alacaklıları hakkında da

yukarki fıkra hükmü kıyas yoluyla tatbik olunur.

Madde 288 – birinci fıkra –dördüncü cümle - (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.) Bu şerh

Türk Ticaret Kanununun 879 uncu maddesindeki şerhin hukukî neticesini meydana getirir.

15- 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanun ile değiştirilen veya yürürlükten kaldırılan hükümlerin metinleri: (Madde

Numaraları: 1, 9, 12,18, 58, 60, 82, 88, 99, 106, 110, 115, 116, 118, 124, 126, 127, 129, 150/e, 168,171.)

İcra daireleri ve memurları:

Madde 1 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur.

Her icra dairesinde Adalet Bakanlığınca atanacak bir icra memuru ile yeteri kadar yardımcı ve mahallince atanacak

katip, mübaşir ve sair müstahdemler bulundurulur.

Ayrıca icra memuru olmıyan yerlerde bu vazife mahkeme başkatipleri tarafından görülür.

Adalet teşkilatı sulh mahkemesinden ibaret bulunan yerlerde Adalet Bakanlığı bu mahkemelere görmeye yetkili

olduğu işlerce icra yetkisini verebilir. Bu takdirde icra memuruna ait görev ve yetkiler mahkeme başkatibi, yokluğu halinde

zabıt katibi tarafından yerine getirilir.

Birden ziyade asliye mahkemesi olan yerlerde Adalet Bakanlığı icra dairelerini bir arada bulundurmaya ve aynı tetkik

merciine bağlamaya yetkilidir.

Para ve değerli eşyanın tevdii :

Madde 9 – ( 6/8/1997 tarihli ve 4301 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra ve İflas daireleri aldıkları paraları ve kıymetli evrak ve değerli şeyleri, nihayet ertesi işgünü çalışma saati sonuna

kadar Adalet Bakanlığınca uygun görülen bankalardaki hesaplarına yatırmaya, banka bulunmayan yerlerde icra veya

mahkeme kasalarında muhafazaya, kasa bulunmayan yerlerde ise mal sandıklarına bırakmaya mecburdurlar.

İcra dairesine ödeme : Madde 12 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.) İcra dairesi, takibedilmekte olan bir para alacağına mahsuben borçlu veya üçüncü şahıs tarafından ödenen paraları kabule mecburdur. Bununla borçlu bu miktar borcundan kurtulur.

Madde 18 – birinci fıkra - (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.) Tetkik merciine arzedilen

hususlarda basit yargılama usulü uygulanır.

Madde 58 – birinci fıkra ( 18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.) Takip talebi icra memuruna yazı

ile veya sözlü olarak yapılır.

Madde 58 – birinci fıkra – (1) ve (2) numaralı bentler- ( 18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

1. Alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı, (Ek ibare: 2/4/1998 - 4358/3 md.) vergi kimlik

numarası, şöhret ve yerleşim yerini; alacaklı yabancı memlekette oturuyorsa Türkiye'de göstereceği yerleşim yeri (Yerleşim

yeri gösteremezse icra dairesinin bulunduğu yer yerleşim yeri sayılır);

Page 76: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-28

2. Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, (Ek ibare: 2/4/1998 - 4358/3 md.) alacaklı tarafından

biliniyorsa vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yeri;

Bir terekeye karşı yapılan taleplerde kendilerine tebligat yapılacak mirasçıların adı, soyadı, şöhret ve yerleşim yerleri;

Madde 60 – birinci fıkra - ( 18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.) Takip talebi üzerine icra dairesi

bir ödeme emri yazar.

Madde 60 – birinci fıkra -– (1) ve (2) numaralı bentler- ( 18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

1. 58 inci maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtları,

2. Borcun ve masrafların yedi gün içinde ödenmesi, borç teminat verilmesi mükellefiyeti ise teminatın bu süre içinde

gösterilmesi ihtarını,

Madde 82 –birinci fıkra – 2, 3 ve 12 numaralı bentler - (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

2. Borçlunun zatı ve mesleki için lüzumlu elbise ve eşyasiyle borçlu ve ailesine lüzumu olan yatak takımları ve

ibadete mahsus kitap ve eşyası,

3. Vazgeçilmesi kabil olmıyan mutfak takımı ve pek lüzumlu ev eşyası,

12. Borçlunun haline münasip evi (Ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek

miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.)

1 – Taşınırlar hakkında: (1)

Madde 88 – Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetlerle altın ve

gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.

Diğer taşınır mallar masrafı peşinen alacaklıdan alınarak münasip bir yerde muhafaza altına alınır. Alacaklı

muvafakat ederse istenildiği zaman verilmek şartiyle muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir.

(Ek son cümle: 17/7/2003-4949/21 md.) Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedilince, (…) (1) üçüncü şahsın

kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır.(1)

İcra dairesi üçüncü bir şahsa rehnedilmiş olan malları da muhafaza altına alabilir. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/21

md.) Ticarî işletme rehni kapsamındaki taşınırlar ise, icra dairesince satılmalarına karar verilmesinden sonra muhafaza altına

alınabilir. Bu mallar paraya çevrilmediği takdirde geri verilir.

(Ek fıkra: 6/6/1985 - 3222/11 md.;Değişik: 17/7/2003-4949/21 md.) Adalet Bakanlığı, mahcuz malların muhafazası

için uygun göreceği yerlerde depo ve garaj açabileceği gibi; Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfına da açtırabilir veya

işletme hakkını verebilir. (Ek cümleler: 14/7/2004-5219/4 md.) Alınacak depo ve garaj ücretleri Adalet Bakanlığınca

belirlenir. Bu yerlerin çalışma esas ve usulleri yönetmelikte gösterilir.

–––––––––––––––

(1) Bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “…alacaklının muvafakatı ve …” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 12/1/2012 tarihli ve

E.:2010/90, K.:2012/4 sayılı Kararı ile iptal edilmiş; Kararın verildiği tarihten Resmi Gazete’de yayımlandığı 19/5/2012 tarihine kadar

yürürlüğü durdurulmuştur.

Page 77: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-29

(Ek fıkra: 6/6/1985 - 3222/11 md.;Değişik: 17/7/2003-4949/21 md.) İcra dairesi, depo ve garajlarda ve yediemin

olarak kendisine hacizli malın bırakılmış olduğu üçüncü kişilerde saklanıp da hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan

malı, vereceği uygun süre içinde geri almasını ilgililere re'sen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa, icra müdürü

tetkik merciinin kararı ile taşınır mal satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve

satış giderleri ödenir. Artan miktar 9 uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur. Bu konuda ortaya çıkan ihtilâflar tetkik

mercii tarafından basit yargılama usulüne göre çözülür.

Madde 99 – (3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Haczedilen şey borçlunun elinde olmayıpta üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs nezdinde

bulunursa icra memuru o şahıs aleyhine tetkik merciine müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet verir. Bu mühlet içinde

merci hakimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmiş sayılır.

Madde 106 – birinci fıkra - ( 3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.) Alacaklı haczolunun mal

taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.

Madde 110 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıpta bu müddet içinde yenilenmezse o mal

üzerindeki haciz kalkar.

İhalenin yapılması ve geri bırakılması:

Madde 115 – (3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Satılığa çıkarılan mal üç defa bağırıldıktan sonra en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın

tahmin edilen kıymetinin yüzde altmışını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin

edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların

paylaştırılması masraflarını tecavüz etmesi şarttır.(1)

Artırma bu miktara baliğ olmazsa satış icra memuru tarafından geri bırakılır ve artıranlar taahhütlerinden kurtulur.

İkinci artırma:

Madde 116 – (3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/29 md.) İkinci artırma, ilk artırmayı izleyen beşinci gün yapılır. Beşinci

günün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde ikinci artırma resmî tatili izleyen ilk iş günü yapılır. Bu hâlde de 114 üncü madde

hükmü uygulanır.

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/14 md.) İkinci artırmada mal en çok artıranın üstünde bırakılır. Şu kadar ki, artırma

bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların

toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını geçmesi şarttır.

Böyle fazla bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.

_____________________

(1) Bu fıkrada geçen “% 75 ini“ ibaresi, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle “yüzde altmışını“ olarak değiştirilmiş

ve metne işlenmiştir.

Page 78: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-30

Madde 118 – birinci fıkra – son cümle - (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.) Verilen mühlet

içinde müşteri bedelin hepsini vermezse icra dairesince mal yeniden artırmaya çıkarıl ır ve 116 ncı maddenin 2 nci fıkrası

tatbik olunur.

Madde 124 – üçüncü fıkra - (9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.) Artırmaya iştirak edeceklerin

taşınmazın muhammen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi

etmeleri şartnameye yazılır.

Artırmanın ilanı ve ilgililere ihtar:

Madde 126 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/17 md.) Artırma, satıştan en az bir ay önce ilan edilir. İlan edilen metnin esasa müessir

olmayan maddi hatalar nedeniyle tekrarlanması gerektiğinde, satış tarihi değiştirilmeksizin hata ilanen düzeltilir. Bu düzeltme

ilanı ilgililere ayrıca tebliğ edilmez. Ancak satış tarihi ile ilan tarihi arasında yedi günden az zaman kalmış ise bu takdirde

satışın daha önce ilan edilen günden en az yedi gün sonrası için tespit edilen günlerde yapılacağı düzeltme ilanında belirtilir.

İlanda:

1. Satışın yapılacağı yer, gün ve saat,

2. Artırma şartnamesinin hangi tarihten itibaren herkes tarafından görülebileceği,

3.Tayin edilen zamanda artırma bedeli taşınmazın muhammen kıymetinin yüzde altmışını bulmadığı takdirde, en

çok artıranın taahhüdü baki kalmak üzere, artırmanın on gün daha uzatılmış olacağı ve onuncu günü aynı yerde, aynı saatte

taşınmazın en çok artırana ihale edileceği (Onuncu günün resmî tatile rastlaması hâlinde ikinci artırma tarihi olarak tatilin

bitimini izleyen ilk iş gününün belirlenmesi ve bu ikinci ihalenin yapılacağı yer, gün ve saatin ilânda açıkça gösterilmesi

zorunludur.),(1)

4. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin taşınmaz üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan

iddialarını evrakı müsbiteleri ile onbeş gün içinde icra dairesine bildirmeleri yazılır. Aksi halde, hakları tapu siciliyle sabit

olmadıkça, satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları da ilave edilir.

Bu ihtar irtifak hakkı sahiplerine de yapılır.

114 üncü maddenin 2 nci ve son fıkrası hükümleri taşınmazın satış ilanı hakkında da uygulanır.

Madde 127 – (9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İlanın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan alakadarlarının tapuda kayıtlı

adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur. Adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde ayrıca adres tahkiki yapılmaz,

gazetedeki satış ilanı tebligat yerine geçer.

_____________________

(1) 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle bu bentte geçen ‘’yüzde yetmişbeşini’’ ibaresi, ‘’ yüzde altmışını’’ olarak,

parantez içindeki Bu ikinci ihalenin yapılacağı yer, gün ve saatin ilanda açıkca gösterilmesi mecburidir. ifadesi de metne işlendiği

şekilde değiştirilmiştir.

Page 79: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-31

Madde 129 – (3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Taşınmaz üç defa bağrıldıktan sonra en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki artırma bedeli taşınmaz için tahmin

edilmiş olan kıymetin en az yüzde altmışını bulmak ve satış istiyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklılar o taşınmaz i le

temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olmak ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma

masraflarına tecavüz etmek şarttır.(1)

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/20 md.) Yukarıdaki fıkrada yazılı miktar elde edilmemişse taşınmaz en çok artıranın

taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki, artırma

bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların

toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle

alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.

Madde 150/e – birinci fıkra - (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.) Alacaklı, taşınır rehnin

satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren

nihayet iki sene içinde isteyebilir.

Madde 171 – ikinci fıkra- (1) ve (2) numaralı bentler- (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

1. Takip talebindeki kayıtlar,

2. Borcun ve takip masraflarının beş gün içinde ödenmesi ihtarı,

16- 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanun ile değiştirilen veya yürürlükten kaldırılan hükümlerin metinleri: (Madde

Numaraları:179, 179/a, 179/b, 287.)

Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflâsı:(2)

Madde 179- (Değişik: 17/7/2003-4949/49 md.)

Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler

veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit

edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Şu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş

kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir

iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflâsın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddî ve inandırıcı bulursa,

iflâsın ertelenmesine karar verir. İyileştirme projesinin ciddî ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de

mahkemeye sunulması zorunludur.

Mahkeme, gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir. İflâsın ertelenmesi

talepleri öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılır.

___________________

(1) Bu fıkrada geçen ‘’ yetmişbeşini’’ ibaresi, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 35 inci maddesiyle ‘’ altmışını’’ olarak

değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

(2) Bu madde başlığı “Anonim, limited, kooperatif şirketlerinin iflası:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 49 uncu maddesiyle

metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.

Page 80: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-32

Erteleme tedbirleri:

Madde 179/a- (14/1/2011 tarihli ve 6103 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mahkeme, iflâsın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine

geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarını onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin

malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır.

Kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları

ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret sicil ine

tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini karara bağlar.

İflâs ertelenmişse kayyım her üç ayda bir şirketin projeye uygun olarak iyileştirme gösterip göstermediğini

mahkemeye rapor eder, mahkeme bu rapor üzerine veya gerek gördüğünde alacağı bilirkişi raporuna göre, erteleme istemini

değerlendirir ve iyileştirmenin mümkün olamayacağı kanaatine varırsa erteleme kararını kaldırır.

Erteleme kararının etkileri:

Madde 179/b- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip

yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler

işlemez.

Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticarî işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya

çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza

tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle

karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır.

206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.

(Değişik dördüncü fıkra: 12/2/2004-5092/4 md.) Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyımın verdiği raporlar

dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabilir; ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez.

Kayyım, mahkemenin belirleyeceği sürelerde iflâsı ertelenenin faaliyetleri ve işletmenin durumu konusunda düzenli olarak

mahkemeye rapor verir.

İflâsın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine

mahkeme, şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın verdiği

raporlardan şirketin veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa, erteleme

kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verebilir.

Madde 287 – sekizinci fıkra - (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.) İhtiyatî tedbir yoluyla da

olsa, borçluya karşı başlamış olan takiplerin konkordato mühletinin bitiminden sonraki dönem içinde durdurulmasına veya

borçluya karşı yeni takip yapılamayacağına karar verilemez.

Page 81: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-33

17- 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanun ile değiştirilen veya yürürlükten kaldırılan hükümlerin metinleri: (Madde

Numaraları:179, 179/a, 179/b, 179/c,185, 206, 210, 224, 232, 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 293, 294, 295, 296,

297, 298, 298/a, 299, 300, 301, 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 309, 309/b, 309/k, 329/a .)

Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflası ve iflasın ertelenmesi: (1)

Madde 179- (15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre

borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye

memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların

iflasına karar verilir. Şu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya

kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini son bir yıldan uzun süre ile

şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir.

İyileştirme projesinde, yeni nakit kaynak konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynaklar ve önlemler ile erteleme

süresince tüm işletme giderlerinin ve çalışma sermayesinin nasıl karşılanacağı gösterilir.

Mevcut borçların ödeme süre ve tutarlarını, alacaklıların adreslerini, faaliyet gösterilen sektörün özelliklerine göre

stoklar ile bunların bekleme sürelerini ve tutarlarını gösteren listeler, vergi dairesine sunulmuş en son bilanço ve gelir

tablosu, şirket veya kooperatifin ticaret sicili tasdiknamesi ile iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren

diğer bilgi ve belgelerin, işletmenin devamlılığı esasına göre düzenlenmiş ara bilançoyla birlikte mahkemeye sunulması

zorunludur.

Üçüncü fıkrada belirtilen liste ve belgelerin iflasın ertelenmesi talebiyle birlikte sunulmaması veya mahkemece

verilecek iki haftalık kesin süre içinde tamamlanmaması hâlinde iflasın ertelenmesi talebi ispatlanamamış sayılır ve borca

batık olduğunun anlaşılması hâlinde talep sahibi şirketin veya kooperatifin iflasına karar verilir.

Daha önce iflasın ertelenmesinden yararlanmış bir sermaye şirketi veya kooperatif, duruma göre uzatma dâhil

erteleme süresinin bitiminden itibaren bir yıl geçmedikçe iflasın ertelenmesi talebinde bulunamaz. Erteleme yargılaması: (2)

Madde 179/a- (15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun hükmüdür.) Mahkeme, iflasın ertelenmesi talebinde

bulunulması üzerine, yönetim organının yerine geçmesi ya da yönetim organı kararlarını veya işlemlerinin bir kısmını veya

tamamını onaylaması ve ayrıca envanter işlemlerini başlatarak kontrolü altında yürütmesi için, derhal, görevinin gerektirdiği

mesleki ve teknik yeterliliğe sahip, yeterli sayıda kayyım atar.

_________________

(1) Bu madde başlığı “Anonim, limited, kooperatif şirketlerinin iflası:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 49 uncu maddesiyle

“Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflâsı:” şeklinde, bu madde başlığıdaha sonra 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun 1 inci

maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.

(2) Bu madde başlığı “Erteleme tedbirleri:” iken, 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde

değiştirilmiştir.

Page 82: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-34

İflasın ertelenmesi talebi, kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil

yetkisi ile bunların sınırları tescil edilmek üzere ticaret sicili müdürlüğüne bildirilir ve 166 ncı maddenin ikinci fıkrasının

ikinci ve üçüncü cümlelerinde öngörülen usulle ilan ettirilir. Bu ilanda alacaklıların iflasın ertelenmesi talebinin ilanından

itibaren iki haftalık kesin süre içinde itiraz ederek iflasın ertelenmesi şartlarının bulunmadığını ileri sürebilecekleri ve

mahkemeden talebin reddini isteyebilecekleri belirtilir.

Mahkeme ayrıca şirketin veya kooperatifin malvarlığının korunması ve faaliyetlerinin yürütülmesi için gerekli olan

tedbirleri alır; 179/b maddesinin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri saklı kalmak ve toplam iflasın ertelenmesi süresinden

sayılmak kaydıyla, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan

takipler de dâhil olmak üzere şirket veya kooperatif aleyhine takip yapılmasını yasaklayabilir veya evvelce başlatılmış

takipleri durdurabilir. Bu süre içinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz; bir takip muamelesi ile kesilebilen

zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.

İflasın ertelenmesi yargılaması sırasında tedbir talebinin reddi veya bu talebin kabulü hâlinde aynı mahkemeye

yapılacak itiraz üzerine verilecek kararlara karşı 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 inci

ve devamı maddeleri uyarınca istinaf yoluna başvurulabilir.

Kayyım, mahkemece uygun görülecek sürelerde, sermaye artırımı ödemelerinin gerçekliği ve bunların kullanım

yerlerini de gösterecek şekilde şirket veya kooperatifin faaliyetleri hakkında rapor verir.

Mahkeme gerektiğinde kayyımın görevine son verebilir ve görevine son verilen ya da istifa eden kayyımın yerine

yenisini seçer. Mahkemece atanan kayyımlar, özel sicilinde kaydedilmek üzere mahkemenin bağlı bulunduğu adli yargı ilk

derece mahkemesi adalet komisyonu başkanlığına bildirilir. Bir kişi aynı anda en fazla üç dosyada kayyım olarak atanabilir.

Kayyımın sorumlulukları hakkında 227 nci maddenin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümleri uygulanır.

Mahkeme, gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir.

Şirket veya kooperatif, erteleme yargılaması sırasında ancak bir defaya mahsus olmak üzere revize iyileştirme projesi

verebilir.

İflasın ertelenmesi talepleri öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılır.

Mahkeme, projeyi ciddi ve inandırıcı bulur ve şirket veya kooperatifi iflasın ertelenmesine layık görürse iflasın

ertelenmesine; şirket veya kooperatifin borca batık olmadığını tespit ederse erteleme talebi ile iflas davasının reddine; aksi

takdirde şirketin veya kooperatifin iflasına karar verir.

Erteleme kararı ve sonuçları: (1)

Madde 179/b- (15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip

yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ile ihtiyati haciz kararları uygulanmaz; bir takip muamelesi ile

kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.

_________________

(1) Bu madde başlığı “Erteleme kararının etkileri:” iken, 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun 3 üncüi maddesiyle metne işlendiği

şekilde değiştirilmiştir.

Page 83: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-35

Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya

çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza

tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle

karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır.

206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.

Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre mahkemece uygun görülmesi hâlinde bir yıl daha uzatılabilir. Uzatma talebi

hakkında karar verilebilmesi için erteleme kararının kesinleşmesi bekletici sorun yapılır. Uzatma yargılaması sırasında ancak

bir defa revize iyileştirme projesi verilebilir.

İflasın ertelenmesine karar veren mahkeme 179/a maddesi uyarınca atanan kayyımın görevine devam etmesine karar

verebileceği gibi aynı niteliklere sahip yeni kayyım da atayabilir. Kayyım, takvim yılının her üç aylık dönem sonu itibarıyla

şirketin projeye uygun olarak iyileşme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor eder. Kayyım ayrıca şirketteki olağanüstü

gelişmeleri mahkemeye derhal rapor etmekle yükümlüdür.

Erteleme süresi sonunda, kayyımın verdiği raporlardan veya gerek gördüğünde alacağı bilirkişi raporundan borca

batıklığın devam ettiğini tespit eden mahkeme, şirketin veya kooperatifin iflasına karar verir.

Erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın verdiği raporlardan veya gerek gördüğünde alacağı bilirkişi

raporundan şirketin veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa, erteleme

kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflasına; şirket veya kooperatifin bu aşamada borca batıklığının ortadan kalktığı

sonucuna varırsa, erteleme talebi ile iflas davasının reddine karar verir.

İflasın ertelenmesi talebi üzerine mahkemece verilen nihai kararların hüküm fıkraları tescil edilmek üzere ticaret sicili

müdürlüğüne bildirilir ve 166 ncı maddenin ikinci fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerinde öngörülen usulle ilan ettirilir.

Kanun yolları:

Madde 179/c- (15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflasın ertelenmesi talebi üzerine mahkemece verilen nihai kararlara karşı borçlu şirket veya kooperatif ya da erteleme

talep eden alacaklı tarafından kararın tebliğinden; diğer ilgililer tarafından ise kararın ilanından itibaren on gün içinde istinaf

yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararlara karşı da aynı esaslar dâhilinde on gün içinde

temyiz yoluna başvurulabilir.

Bölge adliye mahkemesince iflasın ertelenmesi kararının kaldırılması veya bölge adliye mahkemesi tarafından verilen

iflasın ertelenmesi kararının Yargıtay tarafından bozulması hâlinde, borçlunun malvarlığı üzerindeki tedbirler devam eder.

Mahkeme davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir.

Madde 185- dördüncü fıkra -(9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.) Fabrikaların,

imalathanelerin ve bunlara benzer üretime yönelik yerlerin, üzerinde rehin bulunmasa dahi, iflas idaresince derhal satışı

yapılır.

Madde 206 – birinci fıkra -(3/7/1940 tarihli ve 3890 sayılı Kanunun hükmüdür.) Alacakları rehinli olan

alacaklıların satış tutarı üzerinde, gümrük resmi ve akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması

lazım gelen resim ve vergi o akar veya eşya bedelinden istifa olunduktan sonra rüçhan hakları vardır.

Page 84: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-36

Madde 210 – birinci fıkra - (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.) İflas dairesi müflisin

mağazalarını, eşya depolarını, imalathanelerini, perakende satış dükkanlarını ve buna mümasil yerlerini kapatıp mühürler.

Madde 210 – ikinci fıkra - (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.) Şu kadar ki masa hakkında

faydalı olacağı anlaşılırsa daire, bu yerleri ilk alacaklılar toplanmasına kadar kontrolu altında idare edebilir.

Madde 224 – birinci fıkra - (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.) Alacaklılar toplanması,

bilhassa müflisin sanat veya ticaretinin devamı, imalathaneleriyle mağazalarının, perakende satış yerlerin açılması, muallak

davalar ve pazarlıkla satışlar hakkında müstacel kararlar verebilir.

Alacaklılar sıra cetvelinin müddet ve şekli:

Madde 232 – (9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacakların kaydı için muayyen müracaat müddeti geçtikten sonra ve iflas idaresinin seçilmesinden itibaren en geç üç

ay içinde iflas idaresi tarafından 206 ve 207 nci maddelerde yazılı hükümlere göre alacaklıların sırasını gösteren bir cetvel

yapılır ve iflas dairesine bırakılır. Zorunlu hallerde üç ayın hitamından önce iflas idaresinin icra mahkemesine başvurması

halinde icra mahkemesi bir defaya mahsus olmak üzere bu süreyi en çok üç ay daha uzatabilir. Süre içinde sıra cetvelinin

verilmemesi halinde iflas dairesinin durumu icra mahkemesine intikal ettirmesi üzerine iflas idaresi üyelerinin vazifesine son

verilir ve sebketmiş hizmetleri için kendilerine bir ücret tahakkuk ettirilmeyeceği gibi bir daha aynı iflas idaresinde görev

alamazlar.

Konkordato talebi:

Madde 285 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/67 md.) Konkordato hükümlerinden yararlanmak isteyen herhangi bir borçlu,

icra mahkemesine gerekçeli bir dilekçe ve bir konkordato projesi verir. Bu projeye ayrıntılı bir bilanço, gelir tablosu ve defter

tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin durumunu bildiren bir cetvel ekler. Bu cetvelde, özellikle Türk Ticaret Kanununun

66 ncı maddesi hükmünce tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin tutulmuş olup olmadıkları gösterilir.

(Ek fıkra: 17/7/2003-4949/67 md.) İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, icra mahkemesi

nden borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.

(Ek fıkra: 17/7/2003-4949/67 md.) Konkordato talebi üzerine icra mahkemesi, gerekli gördüğü takdirde, borçlunun

malvarlığının muhafazası için 290 ıncı maddenin ikinci fıkrasındaki tedbirleri emreder.

Yetkili icra mahkemesi, iflasa tabi olanlar için 154 üncü maddenin 1 inci veya 2 nci fıkrasında yazılı yerdeki, iflasa

tabi olmıyan borçlunun yerleşim yerlerindeki icra mahkemesidir.

Borçlu, bilançosunda yazılı mal ve kıymetleri, konkordato mühletinin verilmemesi halinde, bilançoyu icra

mahkemesine sunduğu tarihten bir sene içinde takibe uğradığı takdirde 162 nci madde uyarınca göstermeye mecburdur.

Konkordato mühleti kaldırılmış veya konkordato tasdik edilmemişse, bunların kesinleşmesi tarihlerinden itibaren bir sene ve

konkordato feshedilmişse feshin kesinleşmesinden altı ay müddetle borçlu için aynı mecburiyet vardır.

(Mülga son fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)

Page 85: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-37

Konkordato talebinin nazara alınması şartları:

Madde 286 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükümüdür.)

(Değişik birinci fıkra : 17/7/2003-4949/68 md.) İcra mahkemesi borçluyu ve talepte bulunmuş ise alacaklıyı

dinledikten sonra borçlunun durumunu, malvarlığı ve gelirlerini, taahhütlerini yerine getirmesine engel olan sebepleri ve

konkordatonun başarı ihtimalini göz önünde tutarak, projenin alacaklıları zarara sokmak kastından âri olup olmadığına göre

konkordato talebinin uygun olup olmadığına karar verir.

Borçlu, 287 nci madde gereğince mühlet verilmesi hakkındaki icra mahkemesi kararını beş gün içinde masraflarını

verip tatbike koydurmazsa verilen mühlet kendiliğinden kalkar.

(Ek fıkra : 17/7/2003-4949/68 md.) Konkordato talebinin reddine ilişkin kararı, tefhiminden itibaren on gün içinde

borçlu veya talep sahibi alacaklı temyiz edebilir.

Mühlet:

Madde 287 – (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre ilân edilir. Konkordato talebinin ilânından itibaren

on gün içinde alacaklılar itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını ileri sürerek icra

mahkemesinden konkordato talebinin reddini isteyebilir.

Talep uygun görülürse icra mahkemesi borçluya en fazla üç aylık bir mühlet verir ve aynı zamanda gerekli bilgi ve

tecrübeye sahip Türk vatandaşlarından bir veya birkaç komiser tayin eder. Birden fazla komiser tayin edilmesi hâlinde icra

mahkemesi bu kişilerin görev ve yetki alanlarını belirler.

Konkordato komiseri, kusurundan doğan zararlardan sorumludur.

Komiser, borçlunun faaliyetine nezaret eder ve 290 ve devamı maddelerde verilen görevleri yapar. Ayrıca komiser,

icra mahkemesinin talebi hâlinde ara raporlar verir ve alacaklıları konkordato süreci hakkında bilgilendirir.

8, 10, 11, 16, 21 ve 359 uncu maddeler hükümleri kıyas yoluyla komiserler hakkında da uygulanır.

İşin niteliği gerekli kılıyorsa komiserin teklifi üzerine mühlet, alacaklılar da dinlendikten sonra en fazla iki ayı

geçmemek üzere uzatılabilir.

Borçlunun malvarlığının muhafaza edilmesi için gerekli ise veya konkordatonun gerçekleşmeyeceği açıkça

anlaşılıyorsa, konkordato mühleti komiserin talebi üzerine mühletin sona ermesinden önce kaldırılabilir. Bu takdirde borçlu

ve alacaklılar dinlenir. 299, 300 ve 301 inci maddeler kıyas yoluyla uygulanır.

(Değişik sekizinci fıkra: 15/7/2016-6728/5 md.) Konkordatonun tasdiki yargılaması mühlet içinde bitirilememişse

asliye ticaret mahkemesi, komiserin gerekçeli raporunu da dikkate alarak, mühletin bitiminden sonraki dönem için geçerli

olmak üzere borçluya karşı evvelce başlatılmış olan takiplerin durdurulmasına veya borçluya karşı yeni takip yapılmamasına

karar verebilir.

Page 86: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-38

Mühletin ilanı:

Madde 288 – (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra mahkemesince mühlet, karar tarihinde tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan

gazetelerden birinde ilân olunur ve icra dairesi ile tapu dairesine bildirilir. Borçlu bir tacir ise ticaret sicili memurluğuna ve

deniz ticaretiyle meşgul ise ayrıca gemi sicil memurluğuna da haber verilir. Borçlunun gemisi sicile kayıtlı olduğu takdirde

gemi sicil memuru, konkordato mehli hakkında sicile şerh verir. (Mülga dördüncü cümle: 14/1/2011-6103/41 md.) (…)

Mühlet kararı ayrıca diğer lazım gelen yerlere bildirilir.(1)

Mühletin alacaklılar bakımından sonuçları:(2)

Madde 289- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Mühlet içinde borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz

ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak

düşüren müddetler işlemez.

Mühlet sırasında taşınır veya taşınmaz rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla

takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve

rehinli malın satışı gerçekleştirilemez.

206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.

Konkordato aksine hüküm içermediği takdirde mühlet, rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesini

durdurur.

Takas bu Kanunun 200 ve 201 inci maddelerine tâbidir. Bu maddelerin uygulanmasında konkordato mühletinin veya

iflâsın ertelenmesi kararının ilânı tarihi esas alınır.

Mühletin borçlu bakımından sonuçları:(2)

Madde 290- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, icra mahkemesi bazı işlemlerin geçerli olarak

ancak komiserin katılımı ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar

verebilir.

Borçlu, icra mahkemesinin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve

işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez ve takyit edemez ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz. Aksi hâlde

yapılan işlemler hükümsüzdür.

Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa veya iyi niyetinden şüpheyi haklı gösterir bir harekette

bulunursa icra mahkemesi komiserin raporu üzerine, mümkün ise borçluyu ve gerektiğinde alacaklıları dinledikten sonra

borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini veya mühleti kaldırabilir.

299, 300 ve 301 inci maddeler hükmü kıyas yoluyla uygulanır.

____________________

(1) Bu fıkrada yer alan "yurt düzeyinde tirajı en yüksek beş gazeteden" ibaresi, 12/2/2004 tarihli ve 5092 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle

"tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden" şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

(2) 289 uncu maddenin başlığı “Mühletin neticeleri:”; 290 uncu maddenin başlığı “Borçlunun tasarruf yetkisinin uzatılması:” ve 291 inci

maddenin başlığı “Defter tutulması:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 71, 72 ve 73 üncü maddeleriyle metne işlendiği

şekilde değiştirilmiştir.

Page 87: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-39

Defter tutulması ve rehinli malların kıymetinin takdiri:(1)

Madde 291- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Komiser, tayinini müteakip borçlunun mevcudunun bir defterini yapar ve malların kıymetlerini takdir eder.

Borçlunun başka yerlerde malları varsa bu muamele o yer icra dairesi marifetiyle yaptırılabilir.

Komiser rehinli malların kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır tutar; kıymet takdiri

kararı alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilir.

İlgililer, on gün içinde ve masrafları önceden vermek kaydıyla, icra mahkemesinden rehinli malların kıymetini

yeniden takdir etmesini isteyebilir. Eğer yeni kıymet takdiri bir alacaklı tarafından istenmiş ve takdir edilen kıymet, kayda

değer bir şekilde değişmişse alacaklı borçludan masraflarının ödenmesini talep edebilir.

Alacaklıları davet ve alacakların bildirilmesi:(2)

Madde 292- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alacaklılar, komiser tarafından ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde alacaklarını bildirmeye mühlet kararının

yayımlandığı gazetede yapılacak ilânla davet olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile

gönderilir. İlânda, hilafına hareket eden alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato müzakeresine kabul

edilmeyecekleri ihtarı da yazılır.

Aynı ilânda komiser; yukarıdaki fıkrada yazılı müddet geçtikten sonra olmak üzere, konkordato teklifini müzakere

etmek için alacaklıları muayyen bir gün ve saatte toplanmaya davet eder ve toplantıdan önceki on gün içinde belgeleri

inceleyebileceklerini bildirir.

Alacaklılar hakkında borçlunun beyana daveti:

Madde 293 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükümüdür.)

Komiser, borçluyu iddia olunan alacaklar hakkında beyanda bulunmaya davet eder. Komiser, alacakların varit olup

olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve vesikaları üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini aşağıdaki

madde gereğince vereceği rapora derceder.

Alacaklıların toplanması:

Madde 294 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Komiser alacaklılar toplanmasına reislik eder ve borçlunun vaziyeti hakkında bir rapor verir.

Borçlu lazımgelen malümatı vermek üzere toplanmada hazır bulunmağa mecburdur.

Müzakere neticesinde tutulan konkordato zaptı derhal imza olunur. İmzayı mütaakıp on gün içinde vukua gelen

iltihaklar kabul olunur.

____________________

(1) 291 inci maddenin başlığı “Defter tutulması:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 71, 72 ve 73 üncü maddeleriyle metne

işlendiği şekilde değiştirilmiştir.

(2) 292 nci maddenin başlığı “Alacakların bildirilmesi:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 74 üncü maddesiyle metne işlendiği

şekilde değiştirilmiştir.

Page 88: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-40

Müşterek borçlulara karşı haklar:

Madde 295 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordatoya muvafakat etmiyen alacaklı müşterek borçlulara ve borçlunun kefillerine ve borcu tekeffül edenlere

karşı bütün haklarını muhafaza eder.

Konkordatoya muvafakat etmiş olan alacaklı dahi kendi haklarını yukardaki kimselere ödeme mukabilinde temlik

teklif etmek ve onlara toplanmanın günü ile yerinden en aşağı on gün evvel haber vermek şartiyle bu hükümden istifade eder.

Alacaklı müracaat hakkına halel gelmeksizin yukardaki kimselere konkordato müzakeresine iştirak etmek yetkisini

verebilir ve onların kararını kabul taahhüdünde bulunabilir.

Konkordatonun mahkemede incelenmesi:(1)

Madde 296- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Toplanmayı takip eden on gün bittikten sonra komiser konkordatoya ilişkin bütün belgeleri ve bu süre içinde iltihak

eden olmuşsa bunları da dikkate alarak, konkordatonun kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair

gerekçeli raporunu ticaret mahkemesine tevdi eder ve durumu ilgili icra mahkemesine bildirir.

Mahkeme, komiseri dinledikten sonra ve her hâlde mühlet içinde kısa bir zamanda kararını verir. Karar vermek için

tayin olunan duruşma günü, mühlet kararının yayımlandığı gazetede ilân edilir. İtiraz edenlerin haklarını müdafaa için

duruşmada bulunabilecekleri de ilâna yazılır.

Konkordatonun kabulü için lazımgelen ekseriyet:

Madde 297 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/76 md.) Konkordato, kaydedilmiş olan alacaklıların yarısını ve alacakların

üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.

İmtiyazlı alacaklılarla borçlunun karısı, kocası ve ana, baba ve evladı ne alacak ve ne de alacaklı ekseriyetini teşkilde

hesaba katılmazlar.

Rehinle temin edilmiş alacaklar komiser tarafından takdir edilen kıymet neticesinde teminatsız kaldıkları kısım için

hesaba katılırlar.

Nizalı veya taliki şarta bağlı veyahut muayyen olmıyan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne

nispette katılacağına icra mahkemesi karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ilerde mahkemece verilecek hükümler

mahfuzdur.

Konkordatonun tasdiki

Madde 298- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Yukarıdaki hükümler dairesinde yapılan konkordato teklifinin tasdiki aşağıdaki şartların tahakkukuna bağlıdır:

1- Teklif edilen meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (Mahkeme borçluya intikâl edebilecek malları da

dikkate alabilir.).

2- Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda, paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından

teklif edilen meblağın, iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının öngörülmesi.

_____________________

(1) 296 ncı maddenin başlığı “Konkordatonun mahkemede tetkiki:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 75 inci maddesiyle metne

işlendiği şekilde değiştirilmiştir.

Page 89: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-41

3- Konkordato işlemlerinin yerine getirilmesini, alacakları kabul edilmiş olan imtiyazlı alacakların tamamen

ödenmesini ve mühlet sırasında komiserin onayıyla akdedilmiş borçların ifasını sağlamak için, bu alacaklılardan her biri özel

olarak ve açıkça kendi alacağı bakımından vazgeçmedikçe, yeterli teminatın gösterilmesi.

4- Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama masrafları ve ilâm harçlarının tasdik kararından önce, borçlu

tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.

Hâkim, konkordato teklifini yetersiz bulması hâlinde re'sen veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmeyi yapabilir.

Rehinli taşınır veya taşınmazın paraya çevrilmesinin ertelenmesi:

Madde 298/a- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordatoyu tasdik eden hâkim, borçlunun talebi üzerine, tasdik kararından itibaren en fazla bir yılı geçmemek ve

erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayan faizler teminatlandırılmak kaydıyla, rehinli taşınır veya

taşınmazın konkordato talebinden önceki bir alacak nedeniyle satışını erteleyebilir. Ancak, bu ertelemenin yapılabilmesi için

rehinli alacağın konkordato talebinden önceki yıla ait faizlerinin ödenmiş olması lazımdır. Borçlu ayrıca taşınmazın veya

ticarî işletme rehni konusu unsurların işletmenin çalışması için kendisine gerekli olduğunu ve paraya çevirmenin ekonomik

varlığını tehlikeye sokacağını gerçeğe yakın bir şekilde ispat etmelidir.

İlgili rehinli alacaklılar yazılı görüşlerini konkordatonun tasdikine ilişkin görüşmelerden önce sunmaya davet

edilirler; bu alacaklılar ayrıca tasdik duruşmasına bizzat çağırılırlar.

Borçlu, rehinli taşınır veya taşınmazı rızasıyla devreder, iflâs eder veya ölürse, paraya çevirmenin ertelenmesi

kendiliğinden hükümsüz hâle gelir.

İlgili alacaklının talebi üzerine ve borçluyu dinledikten sonra, konkordatoyu tasdik eden hâkim paraya çevirmenin

ertelenmesi kararını, alacaklı şu hâllerden birinin mevcudiyetini gerçeğe yakın bir şekilde ispat ederse iptal eder:

1- Borçlu paraya çevirmenin ertelenmesini yanlış bilgiler vermek suretiyle elde etmişse.

2- Serveti ve gelirleri artmış ve borcu ekonomik varlığını tehlikeye sokmadan ödeyebilecekse.

3- Rehinli taşınır veya taşınmazın paraya çevrilmesi borçlunun ekonomik varlığını artık tehlikeye sokmayacaksa.

Kanun yollarına başvurma(1)

Madde 299- (2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordato hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde borçlu ve itiraz eden her alacaklı

tarafından istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde

temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.

____________________

(1) Bu madde başlığı “Temyize müracaat:” iken,2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle metne işlendiği şeki lde

değiştirilmiştir.

Page 90: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-42

Tasdikin ilanı:

Madde 300 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Değişik: 6/6/1985 - 3222/35 md.) Hüküm kesinleşince mühlet kararının yayımlandığı gazetede ilan edilir; icra

dairesi ile tapu dairesine, mahalli ticaret odalarına sanayi odalarına ve borsalara ve borçlunun sıfatına göre evvelce ihbar

edilmiş ise ticaret sicili memurluğuna ve gemi sicil memurluğuna tebliğ olunur.(1)

İlandan itibaren 287 nci maddeye göre verilen mühletin hükümleri biter.

Konkordatonun reddinden sonra iflas ve ihtiyati haciz:

Madde 301 – (18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun hükmüdür.)

(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/80 md.) Konkordato tasdik olunmaz yahut mühlet kaldırılırsa, borçlu iflâsa

tâbi kişilerden olmasa bile, alacaklılardan birinin 300 üncü maddeye göre yapılacak ilândan itibaren on gün içinde vuku

bulacak talebi üzerine borçlunun derhâl iflâsına karar verilir.

Konkordatonun tasdikını reddeden mahkeme, teminat aramaksızın borçlunun bütün kabili haciz mallarının ihtiyaten

haczine karar verir. Bu karar masrafı avans olarak yatıran herhangi bir alacaklının talebiyle tatbik olunur. Yukarıdaki fıkraya

göre açılan iflas davası 264 üncü madde gereğince ihtiyati haczi tamamlıyan merasimdendir.

İtirazlı alacaklar hakkında dava:

Madde 302 – (6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Ticaret mahkemesi, konkordatonun tasdiki kararında alacakları itiraza uğramış olan alacaklılara, dava açmak için,

konkordatonun tasdiki kararının yüze karşı verilmesi halinde tefhim, aksi takdirde tebliğ tarihinden itibaren başlamak üzere

on günlük bir müddet tayin eder. (Değişik ikinci cümle: 12/2/2004-5092/6 md.) Bu müddet içerisinde dava açmayanların

teminattan yararlanma ve konkordatoyu feshettirme hakları düşer. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/81 md.) İcra takibi sonucunda

kesinleşmiş alacaklar ile ilâma bağlı alacaklara ilişkin haklar saklıdır. (2)

Konkordatonun hükümleri:

Madde 303– (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tasdik edilen konkordato, alacakları mühlet kararından önce veya komiserin onayı olmaksızın konkordatonun

tasdikine kadar doğmuş bütün alacaklar için mecburidir. Rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki

alacakları ile bu Kanunun 206 ncı maddesinin birinci fıkrasında sayılan Devlet alacakları müstesnadır.

Mühlet içinde komiserin onayıyla akdedilmiş borçlar, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir

iflâsta masa borcu sayılır.

Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği, borçlunun borçlarını nasıl

ödeyeceği ve gerekirse sağlanacak teminatlar belirtilir. Kararda komiser veya uzman bir kişi tasdik edilen konkordatonun

yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevlendirilebilir. Bu takdirde

görevlendirilen kişi, borçlunun işletmesinin durumu ve borçlarını konkordato projesi uyarınca ödeme kabiliyetini muhafaza

edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor tevdi eder; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler.

____________________

(1) Bu fıkrada yer alan “ yurt sathında trajı en yüksek beş gazeteden birinde“ ibaresi, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 79 uncu

maddesiyle “Mühlet kararının yayımlandığı gazetede“ olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

(2) Bu fıkrada yer alan yedi ibaresi, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 81 inci maddesiyle “on” olarak değiştirilmiş ve metne

işlenmiştir.

Page 91: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-43

Konkordatonun neticelenmiyen takipler üzerine tesiri:

Madde 304 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Konkordatonun tasdikı konkordato mühletlerinden evvel vazolunupta henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri

hükümden düşürür.

Nizalı alacaklılara ait paralar:

Madde 305 –(9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İcra mahkemesi emrederse nizalı alacaklılar hakkında ayrılan paylar hüküm katileşinceye kadar borçlu tarafından

sağlam bir bankaya ve bulunmıyan yerde icra veznesine yatırılır.

Konkordato haricinde yapılan vaitler:

Madde 306 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Borçlu tarafından konkordato şartlarından fazla olarak alacaklılardan birine yapılan her vait hükme hacet kalmaksızın

batıldır.

Konkordatonun alacaklılardan birinin müracatiyle onun hakkında feshi:

Madde 307 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kendisine karşı konkordato şartları ifa edilmiyen her alacaklı konkordato mucibince iktisap etmiş olduğu yeni hakları

muhafaza etmekle beraber konkordatoyu tasdik eden mahkemeye müracaatla kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.

(Değişik ikinci fıkra: 2/3/2005 - 5311/19 md.) Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün

içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz

yoluna başvurulabilir.

Konkordatonun tamamen feshi:

Madde 308 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her alacaklı suiniyetle muallel bulunan bir konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden istiyebilir.

299, 300 ve 301 inci maddelerin hükümleri bu halde de caridir.

Şartları ve hükümleri:(1)

Madde 309 – (9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Kanunun hükmüdür.)

İflasına hükmedilmiş olan bir borçlu konkordato teklifi ederse iflas idaresi mütalaasiyle beraber ikinci alacaklılar

toplanmasında veya daha sonra müzakere edilmek üzere alacaklılara bu teklifi bildirir.

294 den 299 uncu ve 302 den 308 inciye kadar olan maddeler burada da tatbik olunur. Komisere ait vazifeler iflas

idaresi tarafından yapılır.

(Değişik üçüncü fıkra : 17/7/2003-4949/83 md.) Paraya çevirme ticaret mahkemesi tasdik hakkında bir karar

verinceye kadar ertelenir.

(Değişik: 6/6/1985 - 3222/37 md.) Konkordato üzerine verilen karar iflas idaresine bildirilir.

Konkordatonun tasdikı halinde idare iflasa hükmeden mahkemeden iflasın kaldırılmasını ister.

(1) Bu maddenin başlığı "İflâstan sonra konkordato" iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 83 üncü maddesiyle, "Şartları ve

hükümleri" şeklinde değiştirilmiştir.

Page 92: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

218-44

Madde 309/b- birinci fıkra – (4) numaralı bent - (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.) 4-

Alacaklılara yönelik ilânların Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi yanında tasdik tarihinde tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve

yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biriyle yapılacağı. (1)

Madde 309/k- ikinci fıkra - (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.) Konkordato mühletinin

verilmesi veya mühletten önce bu Kanuna göre vuku bulan iflâsın ertelenmesi tarihleri, iptal davası açma sürelerinin

hesaplanmasında haczin veya iflâsın açılmasının yerini tutar.

İflâsın ertelenmesi ile ilişki:

Madde 329/a- (17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir sermaye şirketi veya kooperatif fevkalâde mühlet elde ettiği takdirde, mühletin bitiminden itibaren bir yıllık süre

içinde 179 ve devamı maddeleri uyarınca iflâsın ertelenmesinden yararlanamaz.

Bir sermaye şirketi veya kooperatifin iflâsı 179 ve devamı maddeleri uyarınca ertelendiği takdirde, bu ertelemenin

bitiminden itibaren bir yıllık süre içinde fevkalâde mühlet verilemez.

____________________

(1) Bu bentte yer alan "yurt düzeyinde yayınlanan tirajı en yüksek beş gazeteden" ibaresi, 12/2/2004 tarihli ve 5092 sayılı Kanunun 7 nci

maddesiyle "tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden" şeklinde değiştirilmiş ve metne

işlenmiştir.

Page 93: İCRA VE İFLAS KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN …Tetkik vazifesini gören hakimler icra ve iflas dairelerini murakebe ederler. Bu daireler Cumhuriyet müddeiumumilerinin daimi murakebesi

219

2004 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN

YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE

Kanun Yürürlüğe

No. Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler giriş tarihi

2228 – 31/5/1933

3890 – 9/9/1940

6763 – 1/1/1967

51 – 1/6/1962

538 – 6/6/1965

1045 – 28/3/1968

1475 9 uncu bölümde yeralan ceza hükümleri dışında kalan hükümler 12/11/1970

1/9/1971

2494 – 18/8/1981

3222 – 15/7/1985