diego rivera, frida kahlo
DESCRIPTION
Diego Rivera, Frida KahloTRANSCRIPT
15.03.2011
Yapıtları kadar özgün karakterleri, yaşam öyküleri ve birliktelikleriyle de ilgi uyandıran 20.yüzyıl sanatının Meksika ve dünyadaki en çarpıcı figürlerinden Frida Kahlo ve Diego Rivera Türkiye’ye ilk kez konuk oluyor. Meksikalı koleksiyoner çift Jacques ve Natasha Gelman’ın geniş koleksiyonunda yer alan eserler aynı zamanda Meksika’nın ulusal kültür varlıkları envanterine de kayıtlı.
Sergi; Frida Kahlo’nun yaşamının derin izlerini yansıtan otoportreleri ve çizimleri ile Diego Rivera’nın tuvallerini ve dönemin ünlü fotoğrafçıları tarafından çekilmiş fotoğraflarını bir araya getiriyor.
Generating wide interest as much with their unique characters, life stories, and intriguing relationship, as with their oeuvre, the most outstanding globally renowned Mexican figures of 20th century art; Frida Kahlo and Diego Rivera are welcomed in Turkey for the very first time. The works from the extensive collection of the Mexican collectors Jacques and Natasha Gelman, are also registered as part of Mexico’s national cultural heritage inventory.
The exhibition includes the most outstanding Frida Kahlo self-portraits, which reflect the profound traces of her life, and her drawings, as well as examples of Diego Rivera’s canvas paintings and the photographs taken by the famous photographers of the time.
Diego Rivera, 1886’da Guanajuato’da doğdu. San Carlos Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki öğreniminden sonra, henüz 19 yaşındayken devlet bursuyla Avrupa’ya gitti, 12 yıl boyunca Madrid ve Paris’te kübist çevrelerde yaşadı ve resim yaptı.
Rivera, Meksika Devrimi’nin (1910-1917) ardından hükümet tarafından başlatılan kültür programı kapsamında resimler yapmakla görevlendirildi. David Alvaro Siqueiros ile José Clemente Orozco’nun da içinde bulunduğu hareketle Meksika duvar resmi geleneğinin kurucuları arasında yer aldı. Meksika’daki Ulusal Saray ve Eğitim Bakanlığı’nın yanı sıra daha bir çok mekânda yer alan duvar resimlerinde, Meksika tarihini ve Meksikalı devrimcilerin cesaretli mücadelesini resmetti.
Diego Rivera was born in 1886 in Guanajuato. After completing his studies at the San Carlos Academy of Fine Arts, he traveled to Europe on a state scholarship at the young age of 19. For 12 years, he lived in Madrid and Paris; he joined the Cubist circles and painted endlessly.
Rivera was assigned to execute works as part of the goverment’s cultural program following the Mexican Revolution (1910-1917), Along with David Alvaro Siqueiros and José Clemente Orozco, he was one of the cofounders of the Mexican mural tradition. He painted the history of Mexico and the brave struggle of the Mexican revolutionists in his murals on the walls of the National Palace and the Ministry of Education in Mexico City, among many others.
Diego Rivera’nın Portresi,1937
Masonit üzerine yağlıboya
Portrait of Diego Rivera,1937
Oil on masonite
Frida Kahlo
Frida Kahlo, 1907 yılında Coyoacán’da dünyaya geldi. 18 yaşında geçirdiği ağır trafik kazası, hayatının akışını değiştirdi. Öğrenimine son vermek zorunda kaldı ve çok istediği tıp eğitimini alamadı.
Kocası kadar fırtınalı bir mizaca sahip olan Frida Kahlo, Diego Rivera’yla 1929’da evlendi. 1930’larda, Detroit, San Francisco ve Newyork’a giden duvar ressamı Rivera’ya eşlik etti ve dönüşünde sanat akademisi La Esmeralda’da ders vermeye başladı; öğrencileri Los Fridos adıyla anılırdı. Diego gibi, Frida da Komünist Parti’ye üyeydi ve Meksika’nın politik sahnesinde etkin bir rolü vardı.
Frida Kahlo was born in 1907 in Coyoacán. The serious traffic accident she had at the age of 18 changed the course of her life. She was forced to quit her studies and never received the training in medicine she so adamantly pursued.
Frida Kahlo whose temperament was just as explosive as her husband’s , married Diego Rivera in 1929. In the 1930s, he accompanied her muralist husband, who traveled to Detroit, San Francisco, and New York. Upon her return, she began teaching at La Esmeralda, the art academy; her students were known as Los Fridos. Like Diego, she was a member of the Communist Party and took an active role in the Mexican political scene.
Otoportre MCMXLI,1941
Tuval üzerine yağlıboya
Self – portrait MCMXLI,1941
Oil on canvas
Frida Kahlo
Maymunlu Otoportre,1943
Tuval üzerine yağlıboya
Self – portrait with Monkeys,1943
Oil on canvas
Frida Kahlo
Kolyeli Otoportre,1933
Metal üzerine yağlıboya
Self – portrait with Necklace,1933
Oil on metal
Frida Kahlo
Yatakta Otoportre yada Ben ve Oyuncak Bebeğim,1937
Metal üzerine yağlıboya
Self – portrait with Bed or Me and My Doll,1937
Oil on metalFrida Kahlo
Tehuana Olarak Otoportre yada Düşüncelerimde Diego,1943
Masonit üzerine yağlıboya
Self – portrait as Tehuana or Diego in My Thoughts,1943
Oil on masonite
Frida Kahlo
Frida Kahlo’nun resimleri çelişkilerle yoğrulmuş karizmatik yapıtlardır. Acıları ve temel sorunlarıyla baş etmeye çalışır. Eserleri fazla büyük ve çok sayıda değildir, yaklaşık 140 tablo ve bir o kadar da desenden oluşur. Kahlo’nun karmaşa, edebi göndermeler ve imalar içeren bu resimleriyle sorgu dolu bakışlarını izleyiciye çevirdiği çok sayıda otoportresi büyüleyicidir.
Frida Kahlo, geçirdiği yirmiden fazla ameliyat, pek çok düşük ve kürtajın ardından 1954’te, 47 yaşındayken öldü. Henüz hayattayken Meksika’da bir efsane olmuş, 1946’da Ulusal Sanat Ödülü’nü kazanmıştı. Ölümünün ardından, doğup büyüdüğü ve öldüğü evi, Mavi Ev, müzeye dönüştürüldü.
Frida Kahlo’s paintings are charismatic works woven with contrasts. In her oeuvre, she strives to deal with her pain and her fundamental problems. Her works are relatively small in size and few in number; they are comprised of nearly 140 paintings and an equal number of drawings. Filled with chaos, literary allusions, and innuendos, Kahlo’s paintings as well as her self-portraits, in which she directs her questioning gaze at the viewer, are enchanting.
Frida Kahlo died in 1954, when she was 47 years old, after more than twenty surgeries, several miscarriages and abortions. She had already become a legend in Mexico in her lifetime and won the National Art Award in 1946. Soon after her death, the Blue House, in which she was born, raised and died, was converted into a museum.
İçi Açılmış Yaşamı Görünce Korkan Gelin,1943 Tuval üzerine yağlıboya
The Bride who Becomes Frightened When She Sees Life Opened,1943
Oil on canvas
Frida Kahlo
Saçörgülü Otoportre,1941
Masonit üzerine yağlıboya
Self – portrait with Braid,1941
Oil on masonite
Frida Kahlo
Evreni Kucaklayan Aşk,Toprak(Meksika),Ben,Diego ve Senyor Xόlotl,1949
Masonit üzerine yağlıboya
The Love Embrace of the Universe, the Earth (Mexico),Me,Diego and Seṅor Xόlotl,1949
Oil on masonite
Frida Kahlo
Jacques and Natasha Gelman, Frida’yla, Diego aracılığıyla tanıştılar. Frida, Gelman Koleksiyonu’nda ağırlıklı bir rol oynayacaktı. Koleksiyonerlerin 1943’te aldıkları ilk yağlıboya, Frida’nın sipariş üzerine yaptığı Natasha portresiydi. Bunu on tablo daha izledi. “Bir gece,” diye anlatıyordu Natasha, “Frida, bizi modacı Henri de Châtillon’un evindeki kokteyle davet etti; orada küçük bir sergi düzenlemişti. “İçeri girdiğimizde Düşüncelerimde Diego’yu gördüm. […] O resmi ve Frida’nın diğer resimlerini, hâlâ, ilk gördüğüm günkü kadar severim.”
Jacques and Natasha Gelman met Frida through Diego. She was destined to play a predominant role in the Gelman Collection. The first oil painting by Frida the collectors bought in 1943, was the portrait of Natasha that she had been commissioned. Ten more works followed the portrait. “One night,” recalls Natasha, “Frida invited us to the cocktail at fashion designer Henri de Châtillon’s house, where she had organized a small scale exhibition. When we walked inside, I saw Diego in My Thoughts, […] I love that painting and all the other works of Frida since the first day I saw them.”
Natasha Gelman’ın Portresi,1943
Tuval üzerine yağlıboya
Portrait of Natasha Gelman,1943
Oil on canvas
Frida Kahlo
Natasha Gelman’ın Portresi,1943
Tuval üzerine yağlıboya
Portrait of Natasha Gelman,1943
Oil on canvas
Diego Rivera
1929’da Kahlo’yla evlendiklerinde, çevreleri Rivera’nın dev fiziğiyle Frida’nın küçük ve narin bedenine göndermede bulunarak bu evliliği “bir fille bir güvercinin birleşmesi” olarak nitelemişlerdi.
Jacques Gelman, 1943’te eşi Natasha’nın portresini Diego Rivera’ya ısmarladığında, Rivera adını duyurmuş bir sanatçıydı. 1920’lerde ulusalcı rönesans hareketini başlatan duvar ressamlarının en tanınmışıydı; Komünist Parti’ye yazılmış, 1917 devriminin kutlama törenlerine katılmak için Sovyetler Birliği’ne gitmiş, sürgündeki Lev Troçki’yi evinde konuk etmiş ve André Breton’la birlikte devrimci sanat manifestosu hazırlamıştı. Meksika’nın kültür sahnesinde etkindi, tuvalleri sosyetede ve seçkin entellektüeller arasında itibar görmekteydi.
When Rivera married Kahlo in 1929, their circles referred to the marriage as the “union of an elephant and a dove, “alluding to the monumental physique of Rivera and the small and fragile body of Frida.
When Jacques Gelman commissioned a portrait of his wife Natasha to Diego Rivera in 1942, Rivera was a renowned artist. He was the most famous among the muralists that initiated the nationalist renaissance movement in the 1920s, he joined the Communist Party, traveled to the Soviet Union to join the celebrations of the 1917 October Revolution, and received in his house Leon Trotsky, who was in exile and co-authored with André Breton the revolutionary art manifesto. He had a considerable influence on the cultural scene of Mexico and his paintings were highly regarded among high society and the intellectual elite.
Kaktüslü Manzara,1931
Tuval üzerine yağlıboya
Landscape with Cactus,1931
Oil on canvas
Diego Rivera
Kala Çiçekçisi,1943
Masonit üzerine yağlıboya
Calla Lily Vendors,1943
Oil on masonite
Diego Rivera
Modesta,1937 Tuval üzerine yağlıboya,
Oil on canvas
Diego Rivera
Eldivenli Kız,1943
Kağıt üzerine suluboya
Girl with Gloves,1943
Watercolor on paper
Diego Rivera
Ayçiçekleri,1943
Ahşap üzerine yağlıboya
Sunflowers,1943
Oil on wood
Diego Rivera
Şifacı,1943
Kağıt üzerine guvaş
The Healer,1943
Gouache on paper
Diego Rivera
Frida Kahlo’nun 1954’teki ölümünün ardından, Rivera ‘nın kendine has gücü, hüzne ve fiziksel çöküşe dönüştü. Kendi ölümünün de yakın olduğunu hisseden Rivera, Frida Kahlo Müzesi’nin kurulabilmesi için Coyoacán’daki evi ve bütün eşyalarını Meksika’ya bağışladı. Rivera’nın yaşamı boyunca topladığı, fetih öncesine ait elli dokuz bin figür ve obje ise Anahuacalli Müzesi’nde sergilenmektedir. Diego Rivera, 1957 yılında Meksika’da ölmüştür.
After Frida Kahlo’s death in 1954, the characteristic strength of Rivera transformed into a profound sadness and physical deterioration. Feeling that his own death was near, Rivera donated the house in Coyoacán and all his possessions to Mexico City to create the Frida Kahlo Museum; the fifty-nine thousand pre-Hispanic objects that he collected throughout his life are currently displayed in the Anahuacalli Museum. Diego Rivera died in 1957 in Mexico.
Diego ve Frida,1934
siyah – beyaz baskı, sonradan Joan Munkácsi tarafından basılmıştır.
Diego ve Frida,1934
gelatin silver print,printed later by Joan Munkácsi.
Martin Munkácsi
Frida,Diego’nun Bakışları Altında Otoportresini Boyuyor, y.1940
sepya tonlu siyah – beyaz baskı, sonradan basılmıştır.
Frida Paints Self – portrait While Diego Observes, c. 1940
gelatin silver print in sepia, printed later.
Bernard Silberstein
Macenta Rebozo’lu Frida Kahlo,1939
carbro baskı
Frida Kahlo with Magenta Rebozo,1939
carbro print
Nickolas Muray
New York’ta Frida Kahlo,1946
carbro baskı
Frida Kahlo in New York,1946
carbro print
Nickolas Muray
Mavi Saten Bluzlu Frida,1939
carbro baskı
Frida with Blue Satin Blouse,1939
carbro print
Nickolas Muray
Beyaz Bankta Frida,1938
carbro baskı
Frida on White Bench,1938
carbro print
Nickolas Muray
Frida Kahlo’nun erken dönem yağlıboya tablolarındaki nesnel dünya, 1940’lardan sonra yerini düşgücünden kaynaklanan bir desen dünyasına bırakır. Kahlo için burada belirleyici olan, desenlerin az sayıda araç-gereçle çizilebilir olmasıydı. Desenler, yapımı karmaşık yağlıboya tablolara göre çok daha kendiliğinden ve doğrudandılar. Frida, hasta yatağında kurşun kalemlerle, sepya boyalarla kolayca desen çizebiliyordu.
Bütün o karmakarışık ve derinlere inen fantezileriyle bu usta işi desenler, bizi Frida’yla ilişkilendirilmeyen kendine özgü formlar dünyasına götürür. Desenlere zaman zaman kimliği tanınacak şekilde dost ve akrabalar, yer yer de kendi portreleri sızar.
After the 1940’s, the world of objects in Frida’s early oil paintings are replaced by an entirely different world of drawing that stems from the realm of fantasy. For Kahlo, the crucial factor, was that drawings could be executed with very few pieces of equipment. They were more spontaneous and direct than the complicated oil paintings. As she lay in her sick bed. Frida was able to work easily on her drawings with pencils or sepia ink.
With all those muddled and profound fantasies, these masterful drawings thus take us to an entirely unique world of form that is usually not associated with Frida. At times, easily identifiable portraits of friends and relatives, as well as Frida’s self-portraits also find their way into the drawings.
CдrЖa/Carma(Sadja),1946
Kağıt üzerine sepya mürekkep
Sepia ink on paper
Frida Kahlo
İki Sinekli Kolaj, y.1953
Karton üzerine kolaj ve suluboya
Collage with two Flies, c.1953
Collage and watercolor on cardboard
Frida Kahlo
CдrЖa/Carma(Sadja),1946
Kağıt üzerine sepya mürekkep
Sepia ink on paper
Frida Kahlo
Bir Mektup, Coyoacán, 25 Ağustos 1943
Kağıt üzerine suluboya ve mürekkep
A Letter, Coyoacán, 25 August 1943
Watercolor an ink on paper
Frida Kahlo
Cromoforo, Auxocromo,1944
Kolaj
Chromophore,Auxochrome,1944
Collage
Frida Kahlo
Tasarım / DesignNesrin Kefeli
©
Fotoğraflar Pera Müzesi’nden çekilmiştir.
Photos taken Pera Museum
Müzik/MusicBalius – Meksika,Mexico