dÖkÜmhane cÜrufunun karayolu İnŞaatinda ...ağırlık (astm c127-15, astm c128-15) ve su emme...
TRANSCRIPT
DÖKÜMHANE CÜRUFUNUN KARAYOLU İNŞAATINDA
DOLGUDA VE GRANÜLER TABAKALARDA KULLANIM
OLANAKLARININ ARAŞTIRILMASI
INVESTIGATION OF FOUNDRY SLAG UTILIZATION IN FILL AND
GRANULAR BASE APPLICATIONS IN HIGHWAY CONSTRUCTION
Fatih YONAR*1 H. Atilla DİKBAŞ
2 Işıl DOĞAN
3
ABSTRACT
Energy and raw materials consumption in industrial production processes has started to
decrease steadily thanks to researches conducted regarding sustainibility. Alongside the
conventional recycling approaches, waste of an industry has started to be evaluated as the raw
material of another industry.
In line with these developments, in order to reduce the environmental impacts of raw material
production and to lower the consumption of natural resources in Turkey, alternative raw
materials should be taken into consideration. Accordingly in this paper, utilization probability
of foundry slag which is obtained from Bursa region is investigated for fill and granular base
applications in highway construction.
Firstly components of foundry slag sample are analyzed using X-Ray diffraction method.
Physical properties of sample are investigated according to tests defined in Highway
Technical Specifications 2013. Ecological analysis of foundry slag is investigated from eluate
and original material according to Storage of Solid Waste Appendix 2 regulations.
Maximum dry density, optimum water content and California bearing ratio values of mixtures
are obtained. Fill and granular base mixtures are prepared again in order to determine
potential expansion rates of samples according to ASTM D4792 test.
In conclusion, utilization probability of foundry slag as an artificial aggregate in fill and
granular sub-base applications in highway construction is investigated in terms of physical,
ecological and mechanical properties. Obtained test results and suggestions are presented.
Keywords: Foundry slag, granular bases, highway construction, sustainability.
ÖZET
Sürdürülebilirlik kapsamındaki çalışmalar ile endüstriyel üretimde enerji ve hammadde
tüketimi günden güne azalmaktadır. Geleneksel geri dönüşüm yaklaşımlarına ek olarak,
herhangi bir sektörde üretim sonrası ortaya çıkan atıklar, yan ürün olarak farklı bir sektörde
değerlendirilmeye başlanmıştır.
Bu yaklaşımlar doğrultusunda, Türkiye’de de çevresel etkinin ve doğal kaynak tüketiminin
azaltılması için alternatif hammaddelerin dikkate alınması gerekmektedir. Bu çalışma
kapsamında Bursa bölgesinden temin edilen dökümhane cürufunun karayolu inşaatında dolgu
ve granüler tabakalarda kullanım olanakları incelenmiştir.
*1 Dr., TechnoBee Akademik Firması, [email protected] 2 Prof. Dr., Medipol Üniversitesi, [email protected] 3 Çevre Müh., Componenta Dökümcülük Tic. ve San. A. Ş., [email protected]
925
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
İlk olarak dökümhane cürufunun bileşenleri X-ışını kırınım yöntemi ile incelenmiştir.
Numunenin fiziksel özellikleri, Karayolları Teknik Şartnamesi 2013’te tanımlanan deneyler
uyarınca araştırılmıştır. Dökümhane cürufunun çevresel etkisi, Katı Atıkların Düzenli
Depolanması Ek-2 kapsamında eluattan ve orijinal malzeme üzerinden test edilmiştir.
Karışımların maksimum kuru birim hacim ağırlık, optimum su muhtevası ve California taşıma
oranı değerleri belirlenmiştir. Dolgu ve alttemel karışımları, Agregaların Hidratasyondan
Potansiyel Genleşmesi Deneyi için yeniden hazırlanmış ve deney ASTM D4792 standardı
uyarınca gerçekleştirilmiştir.
Sonuç olarak dökümhane cürufunun yapay agrega olarak karayolu inşaatında dolgu ve
granüler tabakalarda kullanım olanakları; fiziksel, çevresel ve mekanik özellikler bakımından
irdelenmiş ve elde edilen sonuçlar, öneriler ile sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Dökümhane cürufu, granüler tabakalar, karayolu inşaatı,
sürdürülebilirlik
1. GİRİŞ
Bu çalışma kapsamında ele alınmış olan dökümhane cürufu, döküm tesislerinden temin
edilmiştir. Döküm; ergimiş metalin, içerisinde boşluk bulunan bir kalıba dökülüp
katılaştırılmasıyla istenilen şeklin elde edilmesi yöntemi olarak tanımlanmaktadır [1]. Döküm
sanayii; çeşitli pik demir, çelik hurda ve ferro alaşımların endüksiyon, ark veya kupol
ocaklarında ergitilerek kum, seramik veya metal kalıplarda şekillendirilmesiyle, sanayinin
ihtiyacı olan pik, çelik, sfero ve temper döküm ürünlerinin ham veya işlenmiş olarak üretildiği
sektördür [2].
2011 yılı döküm sektörü verilerine göre, Türkiye döküm sektöründe toplam 1040 kuruluş yer
almaktadır. Bu kuruluşların, 1024'ü özel teşebbüs, 16'sı ise kamu ve askeri tabanlıdır. 2011
yılı verilerine göre demir-çelik döküm sektöründe 655 kuruluş, demir dışı döküm sektöründe
ise 375 kuruluş yer almaktadır.
Türk döküm sektörü, 2010 yılı üretim rakamları itibari ile Almanya, Fransa ve İtalya'yı
takiben Avrupa'da 4. sıraya yerleşmiş olmakla birlikte, dünyada 13. sırada yer almaktadır.
Dünya döküm üretiminin % 1,4'ü Türkiye'de yapılmaktadır.
Metal dökümcülüğü, geri dönüşümün en fazla gerçekleştirildiği endüstri dalı olmakla birlikte
halen işlenemeyen katı, sıvı ve gaz atıklar ortaya çıkmaktadır. Girdisi büyük miktarlarda kum
olan dökümhane atıkları, içerdiği kirlilikler açısından genellikle inorganik karakterlidir [3].
Döküm sektöründe, bir ton döküm malzeme üretiminde ~0,6-0,8 ton arası atık ortaya
çıkmakta olup, bu miktarın 0,4-0,6 tonunu kullanılmış kumlar oluşturmaktadır. Örneğin
Türkiye'de 2011 yılı üretim rakamlarına göre, 1.433.050 ton döküm üretimi yapılmış, buna
karşılık proseslerden tahmini 450.000 ton atık oluşmuştur. Bu miktarın yaklaşık % 65’i
döküm kumu, % 10’u cüruf, % 15'i toz-çamur ve % 10’u refrakter, yağ, taş, boya, varil gibi
atıklardır [4].
Geleneksel atık yönetimi hiyerarşisindeki sıralamada, atığın en düşük miktarda ortaya çıkması
ve en az zararı verecek nitelikte olması tercih edilen seçenek olup diğer bir seçenek, atıkların
yeniden kullanım, geri dönüşüm ve enerji/hammadde geri kazanımının sağlanmasıdır. Son
seçenek ise atıkların güvenli bir şekilde nihai bertarafının (düzenli depolama, enerji geri
kazanımı olmadan yakma) sağlanmasıdır [5]. Atıkların çevre dostu yöntemlerle geri kazanımı
ve diğer endüstriler için katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülerek sanayide uygulamaya
aktarılması; doğal kaynaklarımızın korunması, hammadde tasarrufunun sağlanması,
ekonomiye katkı sağlanması, çevrenin korunması, atık miktarının azaltılması ve gelecek için
yatırım olması bağlamında ülkemiz açısından gerekliliktir [6].
926
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Son dönemde ülkemizde artan karayolu inşaatları aynı zamanda agrega talebini arttırmıştır.
Artan agrega talebine karşılık olarak açılan yeni taş ocakları, doğal kaynaklarımızın tüketim
hızını arttırmakta ve olumsuz çevresel etkiler yaratmaktadır. Bu doğrultuda cürufun, karayolu
inşaatında yapay agrega olarak kullanılması, doğal agregaya farklı bir alternatif sunmakla
birlikte sürdürülebilirlik bakımından ve mali açıdan ülkemize katkı sağlayacaktır [7].
Bu çalışma kapsamında, Bursa bölgesinde üretim yapan bir döküm tesisinden numune alınmış
ve numunenin kimyasal, fiziksel, mekanik ve çevresel analizleri yapılmıştır. Kimyasal
analizlerde XRD yöntemi esas alınmış, fiziksel ve mekanik özelliklerde ise Karayolları
Teknik Şartnamesi 2013’te (KTŞ 2013) tanımlanan deneyler yapılmıştır. Çevresel analiz
kapsamında 26.03.2010 tarihli, 27533 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmış olan “Atıkların
Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik Ek-2”de belirtilen parametreler araştırılmıştır.
2. MALZEME VE YÖNTEM
Bu bölüm dahilinde, Malzeme alt bölümünde, ilk olarak alınan numunenin gözlemlenen ve
üretici tarafından aktarılan temel özellikleri açıklanmıştır. Kimyasal Özellikler alt bölümde
dökümhane cürufunun, XRD yöntemi ile belirlenen bileşenleri ve kritik bileşenlere ilişkin
değerlendirmeler verilmiştir. Fiziksel Özellikler alt bölümde, KTŞ 2013’te tanımlanan ve
dökümhane cürufuna uygulanan deneyler, KTŞ 2013 limitleri ile karşılaştırmalı olarak
verilmiş, sonuçlara ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır. Mekanik Özellikler alt bölümünde,
dolgu ve granüler tabaka karışımlarına yapılan Proctor ve CBR deneyleri, değerlendirmeler
ile sunulmuştur. Potansiyel Genleşme alt bölümünde, ASTM D4792 standardı uyarınca
karışımların, genleşme olasılıkları incelenmiştir. Çevresel Analiz alt bölümünde, Ek-2
kapsamında gözlemlenen parametreler, atık sınıfı limitleri ile karşılaştırmalı olarak
verilmiştir.
2.1. Malzeme
Dökümhane cürufu numunelerinin temin edildiği işletme, “döküm parça üretimi” (motor blok,
motor blok muhafazası, volan muhafazası, fren diski, kampana, krank mili, dişli kutusu, aks
dingili) alanında faaliyet göstermektedir. İşletme; ergitme, kalıplama, kum rejenerasyon,
maça, tamamlama/temizleme ve işleme/talaşlı imalat bölümlerinden oluşmaktadır.
Ergitme üretim merkezinde, üretilecek ürünün özelliğine göre pik ve hurda kaporta sacları
endüksiyon ocaklarında ergitilmektedir. Bu aşamada ergitme ve saflaştırma işlemleri
gerçekleştirilmektedir.
Bu çalışma kapsamında incelenen cüruf, tesisin ergitme üretim merkezinde ortaya
çıkmaktadır. Dolayısıyla ergitme üretim merkezindeki hammadde girişi, şarj hazırlama,
ergitme ocakları ve tutma ocakları aşamaları aşağıda sunulmuştur:
Hammadde Girişi: Pik, hurda sac, yolluk, sakat parça, piklet, ferro alyaj, karbon verici ve
çapak ergitme, üretim merkezinin ana girdileri olarak belirtilmektedir. Şarj hazırlama
aşamasında hammaddeler, şarj kovalarına doldurulmakta ve ergitme ocaklarına
gönderilmektedir. Ergitme ocakları aşamasında şarj kovaları, vibratörlere doldurularak
ergitme işlemi gerçekleştirilmektedir. Tutma ocakları (maden hazırlama) aşamasında
ergitilmiş sıvı metal, bekletme ocaklarına alınarak istenen kimyasal bileşimi yakalamak için
ferro alaşım ve karbon verici ilaveler yapılmakta, cüruf çekme işlemi gerçekleştirilmektedir.
Dökme demir özelliğindeki sıvı metal, iyileştirme istasyonuna gitmekte aşılama işlemi
yapıldıktan sonra potalar ile döküm hatlarına gönderilmektedir.
927
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Döküm hatlarına gönderilen tüm potalardan, döküm işlemi öncesinde cüruf çekme işlemi
yapılmaktadır. Potadan alınan cüruf, boşaltıldığı alanda hava şartları ile soğumaya
bırakılmakta, daha sonra tesis stok sahasına yönlendirilmektedir.
Sıvı metalin üzerinden alınan cüruf, bir miktar metalik demir içermektedir. Bu metalik
demirin geri kazanılması amacıyla, dökümhane cürufu kırılarak manyetik ayrıştırıcıdan
geçirilmektedir. İşlem sonrasında metalinden ayırılmış ve homojen boyutlara getirilmiş bir
cüruf ortaya çıkmaktadır.
İnceleme için alınan numune, metalik demirin ayrıştırıcı ile çekildiği, maksimum tane boyutu
40 mm olan taze dökümhane cürufudur.
2.2. Kimyasal Özellikler
Numunenin kimyasal bileşenleri XRD yöntemi ile incelenmiştir. CaO, Al2O3, SiO2, MgO,
Fe2O3 ve MnO, ana bileşenler olarak kabul edilmiş ve XRD analizinde bu bileşenler
araştırılmıştır. Elde edilen oranlar, Tablo 1’de sunulmuştur.
Tablo 1. Dökümhane Cürufu Kimyasal Bileşenleri Ana Bileşenler, %
CaO Al2O3 SiO2 MgO Fe2O3 MnO
5,51 14,63 59,06 2,24 11,02 1,38
Tablo 1’de verilen bileşenler arasında, dökümhane cürufunun kullanımı açısından en dikkat
çekenleri CaO ve MgO’dur. Çelikhane cürufları bünyesinde de bulunan CaO ve MgO’nun,
bağlayıcısız karışımlarda genleşmeye neden olduğu, bitümlü sıcak karışımlarda ise suya
hassasiyeti arttırdığı belirlenmiştir. Genleşmenin önüne geçmek amacıyla çelikhane cürufu
için 12 ila 18 ay yaşlandırma süreci tavsiye edilmektedir [8]. Fakat çelikhane cürufundaki
CaO içeriği % 25 ila 50 arasında MgO içeriği ise % 4 ila 15 arasında değişmektedir [9].
Dökümhane cürufundaki CaO ve MgO içeriğinin düşük olmasına karşın, bu iki bileşenin su
etkisi ile hidrate olarak genleşme ihtimalleri vardır. Bu doğrultuda dökümhane cürufu ile
üretilen bağlayıcısız karışımlara genleşme deneyi uygulanmıştır.
2.3. Fiziksel Özellikler
Fiziksel özellikler kapsamında ilk olarak numuneye elek analizi (ASTM C136-06)
yapılmıştır. Devamında dökümhane cürufuna KTŞ 2013’te granüler tabakalarda kullanılacak
doğal agrega için tanımlanmış olan Yassılık İndeksi (BS 812), Hava Tesirlerine Karşı
Dayanıklılık (ASTM C88-05), Los Angeles Aşınma Kaybı (ASTM C535-12), Atterberg
Limitleri Tayini (ASTM D4318), Kil Topağı ve Dağılabilen Tane Oranı (ASTM C142),
Organik Madde Tayini (AASHTO T-21), Metilen Mavisi (ASTM C837), Birim Hacim
Ağırlık (ASTM C127-15, ASTM C128-15) ve Su Emme (ASTM C127-12, ASTM C128-12)
deneyleri yapılmıştır [10].
Şekil 1’de alınan numuneye yapılan elek analizinin grafiği sunulmuştur.
Tablo 2’de, boyut gruplarına göre numunenin birim hacim ağrılık ve su emme değerleri
verilmiştir.
Tablo 2’de görüldüğü üzere, tane boyutu küçüldükçe su emme değerleri düşmektedir. Bunun
temel nedeni, iri tanelerin daha gözenekli yapıda olmasıdır.
928
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Şekil 1. Dökümhane Cürufu Elek Analizi
Tablo 2. Birim Hacim Ağrılık ve Su Emme Değerleri
Boyut Grubu ρa ρssd ρrd Su Emme, %
75-37,5 mm 2,443 2,299 2,199 4,55
37,5-25 mm 2,552 2,427 2,347 3,43
25-19 mm 2,541 2,423 2,346 3,27
19-9,5 mm 2,778 2,678 2,622 2,14
9,5-4,75 mm 2,531 2,441 2,382 2,49
4,75-2 mm 2,819 2,715 2,659 2,14
2-0,425 mm 2,840 2,741 2,688 1,99
0,425-0,075 mm 2,782 2,690 2,638 1,96
Filler 2,630 - - -
Tablo 3’te, KTŞ 2013 Kısım 206’da Dolgular kapsamında tanımlanan Dolgu Malzemesi,
Dona Hassas Olmayan Taban Malzemesi ve Koruyucu Tabaka Seçme Malzeme için
belirtilmiş olan deneyler, KTŞ 2013 limitleri ile karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.
Tablo 3’te görüldüğü üzere; dökümhane cürufu, Dona Hassas Olmayan Taban Malzemesi için
KTŞ 2013’te belirtilmiş olan % 3 su emme limiti dışında tüm koşulları sağlamaktadır. % 3,11
su emme değeri karışımdaki kaba tanelerin oranlarına göre hesaplanmış olup, karışımdaki
kaba agreganın su emme ortalamasını vermektedir.
Tablo 3. Dolgu Malzemesi Deney Sonuçları ve KTŞ 2013 Limitleri
Tabaka Deney Şartname
Limiti
Deney
Sonucu
Dolgu Likit Limit, % < 60 -
Plastisite İndeksi % < 35 -
Dona Hassas
Olmayan Taban
Malzemesi
0,075mm'den geçen, % < 12 1,1
Likit Limit, % < 25 -
Plastisite İndeksi % < 6 -
Kaba Agrega Su Emme, % < 3 3,11
Koruyucu Tabaka
Seçme Malzeme
0,075mm'den geçen, % < 50 1,1
Likit Limit, % < 40 -
Plastisite İndeksi % < 15 -
Tablo 4’te, KTŞ 2013 Kısım 401’de alttemel malzemesi için belirtilmiş olan deneyler, KTŞ
2013 limitleri ile karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.
929
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Tablo 4’te görüldüğü üzere, dökümhane cürufu KTŞ 2013’te Alttemel malzemesi için
belirtilmiş olan tüm koşulları sağlamaktadır. % 2,69 su emme değeri karışımdaki tanelerin
oranlarına göre hesaplanmış olup, karışımdaki tanelerin su emme ortalamasını vermektedir.
Tablo 4’te dikkat edilmesi gereken bir diğer sonuç da Aşınma Kaybı değeridir. Dökümhane
cürufu, % 43,6 parçalanma oranı ile KTŞ 2013 limitine son derece yakındır. Numunenin bu
denli narin davranması, gözenekli yapısından kaynaklanmaktadır.
Tablo 4. Alttemel Malzemesi Deney Sonuçları ve KTŞ 2013 Limitleri Deney Şartname Limiti Deney Sonucu
Hava Tesirlerine Karşı Dayanıklılık, % ≤ 25 4,3
Aşınma Kaybı, % ≤ 45 43,6
Likit Limit, % ≤ 25 -
Plastisite İndeksi % ≤ 6 -
Kil Topağı ve Dağılabilen Tane Oranı, % ≤ 2 0,11
Organik Madde, % ≤ 1 0
Yassılık İndeksi, % ≤ 35 5,4
Metilen Mavisi, g/kg ≤ 4 0,5
Su Emme, % ≤ 3,5 2,69
Tablo 5’te, KTŞ 2013 Kısım 402’de Granüler Temel malzemesi için belirtilmiş olan deneyler,
KTŞ 2013 limitleri ile karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.
Tablo 5. Granüler Temel Malzemesi Deney Sonuçları ve KTŞ 2013 Limitleri Deney Şartname Limiti Deney Sonucu
Hava Tesirlerine Karşı Dayanıklılık, % ≤ 20 4,3
Aşınma Kaybı, % ≤ 35 43,6
Kil Topağı ve Dağılabilen Tane Oranı, % ≤ 1 0,11
Yassılık İndeksi, % ≤ 30 5,4
Su Emme, % ≤ 3,0 2,48
Organik Madde, % 0 0
Likit Limit, % NP NP
Plastisite İndeksi % NP NP
Metilen Mavisi, g/kg ≤ 3 0,5
Tablo 5’te görüldüğü üzere, dökümhane cürufu KTŞ 2013’te Granüler Temel malzemesi için
belirtilmiş olan tüm koşulları, aşınma kaybı haricinde sağlamaktadır. % 2,48 su emme değeri
karışımdaki tanelerin oranlarına göre hesaplanmış olup karışımdaki tanelerin su emme
ortalamasını vermektedir. Tablo 5’te dikkati çeken sonuç aşınma kaybı değeridir. Dökümhane
cürufu, % 43,6 parçalanma oranı ile KTŞ 2013 limitini karşılamamaktadır.
2.4. Mekanik Özellikler
Mekanik özellikler kapsamında ilk olarak malzemenin tabii halde dolguda kullanılma
olanaklarının belirlenebilmesi için karışıma standart Proctor (ASTM D698) ve standart yaş
CBR (ASTM D1883-7) deneyleri uygulanmıştır. Karışıma ait standart Proctor grafiği Şekil
2’de sunulmuştur.
Şekil 2’de çizilen eğriden maksimum kuru birim hacim ağırlık 20,28 kN/m3, optimum su
muhtevası ise % 5,53 olarak belirlenmiştir. Ağırlıkça % 5,53 su katılarak hazırlanan karışıma
standart yaş CBR deneyi uygulanmıştır. 96 saat suda bekletilen karışımda şişme
gözlemlenmemiştir. KTŞ 2013 Kısım 206’da dolgu olarak kullanılacak malzemenin
maksimum kuru birim hacim ağırlığının en az 14,22 kN/m3 olması istenmektedir [10].
Dökümhane cürufu dolgu karışımı, istenen değeri sağlamaktadır. CBR deneyi uygulanan yaş
numuneye ait deplasman-kuvvet grafiği Şekil 3’te sunulmuştur.
930
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Şekil 3’teki eğilim çizgisi kullanılarak, düzeltilmiş CBR değeri % 64,6 olarak hesaplanmıştır.
KTŞ 2013 Kısım 206’da Koruyucu Tabaka Seçme Malzemenin standart yaş CBR değerinin
en az % 10 olması istenmektedir [10]. Dökümhane cürufu dolgu karışımı, istenen değeri
sağlamaktadır.
Şekil 2. Dolgu Malzemesi Standart Proctor Grafiği
Şekil 3. Dolgu Malzemesi Standart Yaş CBR Grafiği
Dökümhane cürufunun ürün konumunda olmaması ve kırma-eleme işleminin KTŞ 2013’te
tanımlanan boyutlara göre yapılmaması nedeniyle Alttemel Tip-A ve Tip-B tabakalarında,
karışımlar ideal tane dağılımına göre hazırlanmıştır. Alttemel Tip-A karışımına ait modifiye
Proctor (ASTM D1157) grafiği Şekil 4’te sunulmuştur.
Şekil 4. Alttemel Tip-A Modifiye Proctor Grafiği
931
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Şekil 4’te çizilen eğriden maksimum kuru birim hacim ağırlık 19,68 kN/m3, optimum su
muhtevası ise % 6,93 olarak belirlenmiştir. Ağırlıkça % 6,93 su katılarak hazırlanan karışıma
modifiye yaş CBR (ASTM D1883-7) deneyi uygulanmıştır. 96 saat suda bekletilen karışımda
şişme gözlemlenmemiştir. CBR deneyi uygulanan yaş numuneye ait deplasman-kuvvet
grafiği Şekil 5’te sunulmuştur.
Şekil 5. Alttemel Tip-A Karışımı Modifiye Yaş CBR Grafiği
Şekil 5’teki eğilim çizgisi kullanılarak, düzeltilmiş CBR değeri % 107,5 olarak
hesaplanmıştır. KTŞ 2013 Kısım 401’de Alttemel Tip-A karışımının modifiye yaş CBR
değerinin en az % 30 olması istenmektedir [10]. Dökümhane cürufu Alttemel Tip-A karışımı,
istenen değeri sağlamaktadır.
Alttemel Tip-B karışımına ait modifiye Proctor (ASTM D1157) grafiği Şekil 6’da
sunulmuştur.
Şekil 6. Alttemel Tip-B Modifiye Proctor Grafiği
Şekil 6’da çizilen eğriden maksimum kuru birim hacim ağırlık 19,66 kN/m3, optimum su
muhtevası ise % 5,55 olarak belirlenmiştir. Ağırlıkça % 5,55 su katılarak hazırlanan karışıma
modifiye yaş CBR deneyi (ASTM D1883-7) uygulanmıştır. 96 saat suda bekletilen karışımda
şişme gözlemlenmemiştir. CBR deneyi uygulanan yaş numuneye ait deplasman-kuvvet
grafiği Şekil 7’de sunulmuştur.
932
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Şekil 7’deki eğilim çizgisi kullanılarak, düzeltilmiş CBR değeri % 111 olarak hesaplanmıştır.
KTŞ 2013 Kısım 401’de Alttemel Tip-B karışımının modifiye yaş CBR değerinin en az % 50
olması istenmektedir [10]. Dökümhane cürufu Alttemel Tip-B karışımı, istenen değeri
sağlamaktadır.
Şekil 7. Alttemel Tip-B Karışımı Modifiye Yaş CBR Grafiği
Dökümhane cürufunun aşınma kaybı değerinin % 43,6 olması ve KTŞ 2013 Kısım 402
Granüler Temel için kullanılacak olan malzemede maksimum aşınma kaybı % 35
istendiğinden, Granüler Temel ve Plent-Miks Temel tasarımları yapılmamıştır.
2.5. Potansiyel Genleşme
Dünya çapında bu konuya ilişkin iki temel yöntem öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki, sıcak su
ile cürufun genleşmesini sağlamaktadır. Bu kapsamda tanımlanmış ASTM D4792 ve JIS A
5011 standartları mevcuttur. İkincisi ise su buharı ile genleşmenin desteklendiği, EN 1744-1
standardında tanımlanmış olan yöntemdir [11].
Bu çalışma kapsamında ASTM D4792 standardı, dökümhane cürufunun genleşmesinin
ölçülmesi için esas alınmıştır. Standart deney süresi 7 gün olarak tanımlanmıştır. Fakat
genleşme eğiliminin devam etmesi durumunda deney süresinin, eğilim sona erene kadar
uzatılması tavsiye edilmektedir [12].
Potansiyel genleşme deneyi, dolgu ve alttemel karışımına uygulanmıştır. Alttemel
karışımında en kötü senaryonun göz önüne alınabilmesi amacıyla ASTM D4792 deneyi için
minimum boşluk – maksimum kuru birim hacim ağırlık değerine sahip Alttemel Tip-A
karışımı tercih edilmiştir. Genleşme limiti olarak, ASTM D4792 standardında çelikhane
cürufunun kullanımı için önerilen % 0,5 değeri kabul edilmiştir.
Dolgu ve Alttemel Tip-A karışımına ait genleşme grafiği Şekil 8’de sunulmuştur.
Şekil 8. Dolgu ve Alttemel Tip-A Karışımı Genleşme Grafiği
933
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Şekil 8’de görüldüğü üzere, genleşmenin artma eğilimi göstermemesi üzerine ASTM
D4792’de belirtildiği gibi deney yedinci günde sonlandırılmıştır. Dolgu karışımının
maksimum genleşmesi % 0,19, Alttemel Tip-A karışımının maksimum genleşmesi % 0,45
olarak belirlenmiştir. Bu değerler, ASTM D4792 standardında önerilen % 0,5 limitini
sağlamaktadır.
2.6. Çevresel Analiz
Çevresel analizde, numunenin orijinalinde ve numune ile üretilen eluatta 26.03.2010 tarihli,
27533 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmış olan “Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair
Yönetmelik Ek-2”de belirtilen parametreler araştırılmıştır. Numuneden elde edilen sonuçlar,
Ek-2 limitleri ile birlikte Tablo 6’da sunulmuştur.
Tablo 6. Numune Analiz Sonuçları ve Ek-2 Limitleri
Parametre Birim Numune Sınır Değerler
Sınıf 1 Sınıf 2 Sınıf 3
Florür mg/L 0,7 50 15 1
Sülfat mg/L 5 5000 2000 100
Toplam Çözünmüş Madde (180 oC) mg/L 18 10000 6000 400
Çözünmüş Organik Karbon (DOC) mg/L ≤ 1 100 80 50
Toplam Organik Karbon mg/kg 26000 - - 30000
Klorür mg/L 4 2500 1500 80
Bakır mg/L ≤ 0,01 10 5 0,2
Baryum mg/L 0,04 30 10 2
Civa mg/L ≤ 0,0002 0.2 0.02 0.001
Nikel mg/L ≤ 0,001 4 1 0.04
Antimon mg/L ≤ 0,0005 0,5 0,07 0,006
Arsenik mg/L 0,002 2,5 0,2 0,05
Kadmiyum mg/L ≤ 0,0005 0,5 0,1 0,004
Toplam Krom mg/L 0,03 7 1 0,05
Kurşun mg/L ≤ 0,0005 5 1 0,05
Selenyum mg/L ≤ 0,001 0,7 0,05 0,01
Molibden mg/L 0,002 3 1 0,05
Çinko mg/L 0,03 20 5 0,4
Fenol Indeksi mg/L ≤ 0,03 - - 0.1
pH (25 oC) - 8,22 - - -
LOI (Yanma Kaybı), (550 oC) % ≤ 0,1 10 - -
BTEX (Benzen, Toluen, Etil benzen, Ksilen) mg/kg ≤ 0,25 - - 6
Mineral Yağ ve Türevleri mg/kg ≤ 100 - - 500
PCBs (toplam) mg/kg ≤ 0,1 - - 1
Tablo 6’da görüldüğü üzere, dökümhane cürufu, 3. sınıf bir başka deyişle durağan (inert) atık
olarak kabul edilmektedir. 27533 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmış olan “Atıkların Düzenli
Depolanmasına Dair Yönetmelik” kapsamında durağan (inert) atıklar; fiziksel, kimyasal veya
biyolojik olarak önemli derecede herhangi bir değişime uğramayan, çözünmeyen, yanmayan,
fiziksel veya kimyasal olarak reaksiyona girmeyen, biyolojik bozunmaya uğramayan veya
temas ettiği maddeleri çevreye veya insan hayatına zarar verecek şekilde etkilemeyen ve
toplam sızıntı kabiliyeti ve ekotoksisitesi önemsiz miktarda olan, özellikle yüzeysel su ve
yeraltı suyu kirliliği tehlikesi yaratmayan atıklar olarak tanımlanmaktadır. Kanserojen, toksik,
patlayıcı, tutuşabilen, korozif, tahriş edici vb. özelliklerinden dolayı insan sağlığı ve çevre
bakımından risk teşkil eden atıklar, tehlikeli atık sınıfına girmektedir. Tehlikesiz atıklar ise
kısaca tehlikeli atık sınıfına girmeyen atıklar olarak tanımlanmışlardır.
934
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Dökümhane cürufunun durağan atık sınıfına girdiğine ilişkin deney sonuçlarına ek olarak;
1998’de yapılan bir risk değerlendirme çalışmasında, demir-çelik menşeili cürufların, pek çok
uygulama alanında ekoloji ve insan sağlığı üzerinde herhangi bir olumsuz etkisinin
bulunmadığı belirlenmiştir [13]. Bu çalışmaya göre “makul maksimum maruz kalma” ve “en
makul maruz kalma” durumları Environmental Pollution Agency (EPA) kıstaslarında
incelenmiştir. Bu değerlendirme kapsamında tüm yol ve senaryolardan maruz kalınabilecek
ortalama dozlar hesaplanmıştır [13]. Berilyum, kadmiyum ve nikelin farklı formları
potansiyel kanserojen olarak dikkate alınmıştır. Cürufun farklı kullanımlarından oluşabilecek
potansiyel sağlık etkilerini tanımlayan risk karakterizasyonunun oluşturulabilmesi için maruz
kalma ve toksisite durumları birlikte ele alınmıştır. Makul maksimum maruz kalma durumuna
göre teorik kanser riski on milyarda 2 ila on milyarda 8 aralığında hesaplanmıştır. Bu da
milyonda 1 ila on binde 1 aralığından küçük olduğundan, EPA tarafından göz ardı edilebilir
olarak kabul edilmektedir [14].
3.SONUÇLAR
Bu çalışma kapsamında, dökümhane cüruf numunesinin, karayolu inşaatında dolgu ve
granüler tabakalarda kullanım olanakları incelenmiş ve elde edilen sonuçlara ilişkin
değerlendirmeler aşağıda sunulmuştur.
Kimyasal bileşenler incelendiğinde, dökümhane cürufunun da çelikhane cürufuna
benzer şekilde fakat daha düşük oranlarda CaO ve MgO içerdiği belirlenmiştir. Bu
bileşenlerin genleşmeye neden olduğu bilinmektedir. Bu nedenle dökümhane cürufu
ile hazırlanan karışımların inşaat uygulamalarında kullanılmadan önce genleşme
olasılıklarının tespit edilmesi gerekmektedir.
Fiziksel ve mekanik özellikler bakımından, dökümhane cürufunun, herhangi bir ek
işleme gerek kalmadan dolgu malzemesi olarak kullanılabileceği belirlenmiştir. Fakat
bu çalışmada kullanılan dökümhane cürufunun, dona hassas olmayan taban malzemesi
için KTŞ 2013’te tanımlanan % 3 su absorbsiyonu limitine uymadığı belirlenmiştir.
Malzemenin su absorbsiyonu değerleri, tane boyutu küçüldükçe azaldığı için, dona
hassas olmayan taban malzemesi olarak kullanılabilmesi amacıyla maksimum tane
boyutunun 19 mm olarak düzenlenmesi gerekmektedir.
Dökümhane cürufunun, gerekli tane dağılımı sağlandığı takdirde, alttemel malzemesi
olarak kullanımının, fiziksel ve mekanik özellikler açısından herhangi bir sorun teşkil
etmediği belirlenmiştir.
Dökümhane cürufu, aşınma değeri bakımından granüler temel uygulamalarında (temel
ve plent-miks temel) kullanılamamaktadır. Bu durum, dolgu ve alttemel
karışımlarında elde edilen maksimum kuru birim hacim ağırlıklarla da
desteklenmektedir. Dolgu karışımının maksimum kuru birim hacim ağrılığı 20,28
kN/m3 iken alttemel karışımlarında bu değerler 19,68 kN/m
3 ve 19,66 kN/m
3tür.
Dökümhane cürufu narin yapısı nedeniyle modifiye kompaksiyon sırasında
parçalanmakta ve karışımın tane dağılımı değişmektedir. Alttemel karışımlarında
yeterli CBR değerleri gözlemlense de diğer granüler tabaka tiplerinin uygulanmasında
taşıma gücüne ilişkin sorunlar yaşanacağı açıktır. Alttemel uygulamalarında ise
kompaksiyon ile parçalanabilen taneler dikkate alınarak kompaksiyon kalınlığının,
gerekli incelemeler yapılarak mümkün olduğunca büyük alınması tavsiye
edilmektedir.
Dökümhane cürufunun, çelikhane cüruflarına oranla düşük CaO ve MgO içeriği,
karışımların genleşme miktarlarını limitler altında tutmuştur. Bu çalışmada kullanılan
935
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
dökümhane cürufu, CaO ve MgO’nun hidratasyonu için yaşlandırma işlemine gerek
kalmadan kullanılabilmektedir.
Yapılan Ek-2 analizi ve taranan literatür doğrultusunda dökümhane cürufunun yapay
agrega olarak kullanımının çevre ve insan sağlığı üzerinde bir etkisi olmayacağı
kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak; bu çalışmada ele alınan dökümhane cürufunun, karayolu inşaatında herhangi
bir işlemden geçirilmeden dolgu ve koruyucu tabaka seçme malzemesi, maksimum tane
boyutu belirtilerek dona hassas olmayan taban malzemesi ve gerekli kırma ve eleme
işlemlerinden geçirilerek, KTŞ 2013 Kısım 401’de tanımlanan granülometriye uygun hale
getirilerek, alttemel malzemesi olarak kullanımının teknik açıdan uygun olduğu belirlenmiş ve
dökümhane cürufunun çevre ve insan sağlığına bir etkisi olmayacağı kanaatine varılmıştır.
KAYNAKLAR
[1] Sylvia J.G., (1972). “Cast Metals Technology”, Addison-Wesley.
[2] Kepez Ü., (2007). “Türkiye'de Döküm Sektörü-Demir Döküm”, TÜBİTAK Metal
Teknoloji Platformu Oluşturma Çalıştayı, 23-24 Şubat 2007, Kocaeli.
[3] Yerlikaya C., (2001). “Dökümhane Atık Kumlarındaki İnorganik ve Organik Kirleticilerin
Karakterizasyonu”, Doktora Tezi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 2001.
[4] HAWAMAN, (2009). “Türkiye'de Sanayiden Kaynaklanan Tehlikeli Atıkların
Yönetiminin İyileştirilmesi”, Döküm Sektörü Rehber Döküman, LIFE HAWAMAN
Projesi, LIFE06 TCY/TR/000292, ÇOB, Ankara.
[5] EU, (2008). “Directive 2008/98/EC of the European Parliament and of the Council of 19
November 2008 on Waste and Repealing Certain Directives”, Official Journal of EU,
L 312, 29.11.2008, 3-30.
[6] Çevre ve Orman Bakanlığı, (2008). “Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik”,
05.07.2008 tarih 26927 sayılı Resmi Gazete.
[7] Pasetto M., Baldo N., (2010). “Experimental Evaluation of High Performance Base
Course and Road Base Asphalt Concrete with Electric Arc Furnace Slags”, Journal of
Hazardous Materials, 181, 938-948
[8] Huang, Y., Bird, R. N., Heidrich, O. (2007). “A Review of the Use of Recycled Solid
Waste Materials in Asphalt Pavement”, Science Direct, Resources, Conservation and
Recycling, 52, 58-73.
[9] Motz H., Geiseler J. (2001). “Products of Steel Slags an Opportunity to Save Natural
Resources”. Waste Management, 21, 285-293.
[10] Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM), (2013). “Karayolları Teknik Şartnamesi 2013”.
[11] Yonar, F., (2017). “Elektrik Ark Ocağı Çelikhane Cürufunun Karayolu Esnek Üstyapı
Tabakalarında Kullanımının Ve Karışım Performansının Araştırılması”, Doktora
Tezi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 2017.
[12] ASTM, (2013). “Standard Test Method for Potential Expansion of Aggregates from
Hydration Reactions”, (ASTM D4792 / D4792M-13).
[13] Chaurand, P., Rose, J., Briois, V., Olivi, L., Hazemann, J., Proux, O., Domas, J., and
Bottero, J. (2007). “Environmental Impacts of Steel Slag Reused in Road
Construction: A Crystallographic and Molecular Approach”, Journal of Hazardous
Materials, Vol. 139, No.3, pp. 537-542.
[14] Kneller, A.W., Gupta, J., Borkowski, L.M., and Dollimore, D. (1994). “Determination of
Original Free Lime Content of Weathered Iron and Steel Slag by Thermogravimetric
Analysis”, Transportation Research Record 1434, Transportation Research Board,
Washington, D.C., pp. 17-22.
936
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul