dostlar plÂni - turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8251-2-dostlar_plani...dostlar...
TRANSCRIPT
DOSTLAR PLÂNIALTIN ÇAĞ MİSYONU
2BİLİM ARAŞTIRMA MERKEZİ
DOSTLAR PLÂNIA U I N ÇAĞ MİSYONU
I
s
S İL İM A R A Ş T IR M A M E R K E Z İ
Y a y ın e v i - İstanbul
Tebliğler No: 5 — DOSTLAR PLÂNI
D o stla r P lâ n ı’nın bu ikinci cilt T e b lig a t'ı, kendilerinin Y ü k se k V a z ifeleri o lara k, y e ry ü zü n e indirdikleri hakikat ış ığ ı'n ın ilk ciltteki k ıs
m ını ta m a m la ya n önem li b ö lü m ü d ü r.
B eşeriyeti bir Ü s t K â in at'tan irsal ve irşad etm ek ü zre vazife
a la n pek çok R uhsal P lâ n ’dan biri olan D o stla r P lâ n ı’nın, ye ry ü zü n e indirdikleri Y ü k s e k B ilgiler, gelecekte g e rçe k d e ğ e r ve ön e m in e u la
şa ra k , be şe rî e vrim d e esas yerini b u la ca k ve y ü rü n e n yolla rı a y d ın
la tm aya d e va m ed ecektir.
H erşeyin b ir za m a n ı va rd ır. İşte D o stla r P lâ n ı'n ın y ılla r ö n ce y e r
y ü zü n e indirdikleri bu Y ü k se k B ilg ile r de, ge le ce ğin insanlığ ın ın ışık
rehberlerinden biri edilm ek ü zre h a zırla n m ış ve beşeriyete b ir G ö k se l
R a h m e t o lara k s u n u lm u ştu r.
B irin ci B askı :
D iz g i -B a s k ı :
K ap ak B askı :
C ilt Y a p ım ı ;
K asım 1979
İşık M a tbaa sı
C o ş k u n M a tb a a sı
K a rd e şle r C iltevi
Yaradılışın her mekânı ve oralardaki varlık tezahürleri ve onların evrim-gelişim denilen ilerleyişleri, daima ve daima belirli Evrensel Yasalar1 a, Evrensel Ahenge ve Evrensel Düzen1 e tabî olarak cereyan eder. Bu oluş, tüm Yaradılışın, varoluş amacı’na olan bağlılığı ile gerçekleşir.
Varlıklar, dahil edildikleri evrim siktusları içinde, o sik- luslarm esas amaçları olan m addî-m anevî ahenklerine intibak edinceye değin, belirli bir özgürlük ve iradeyle, ahenksizlik faaliyetleri dönemi geçirirler. Fakat bu dönem, o sik- lusun sonlarına doğru yerini, ahenktarlaşma dönemine bırakır ve bu aşamada varlıklar o siklusun amacına ermek ve yüce rahmetini almak üzre yatay ve dikey bir teorik - pratik olgunlaştırılma safhası geçirirler. Bu safha, işte, en kutlu ve özlenen bir safhadır.
Binyülardır yeryüzünde, amansız bir evrimleşme siklusu ikmal eden beşeriyet, artık o kutlu safha olan Altın Çağ’ın eşiğine gelmiştir. Şimdilerde ve önümüzdeki yıllarda, bu safhaya girişin, maddî ve manevî hazırlıkları yapılmakta ve yapılacaktır. Bu hazırlığın en esaslı öğesi., Yüksek Bilgilerrdir. Bu Yüksek Bilgiler ise, Üst Kâinat'frm verilen temel kılavuz bilgilerdir. Onlarla, düşün ve yaşam, dünyası yenileşen insanlar ve toplumlar, yarınların insanları ve toplamları olarak, yeryüzünü iyileştirmeye ve güzelleştirmeye başlamaktadırlar. Bu olgu, beşer varlığının ve toplumlarının en kutlu ve giızel yanlarını açığa çıkaran da bir yüksek faaliyetin ve gelişmenin ifadesidir.
Ö N S Ö Z
Kur'an: 39/9«Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?»Bilerek yaşamak veya otomatik yaşamak.Bunlar, hayatı yaşamanın iki ana biçimidir.Binyıllardır bilmeden yaşayan beşeriyet, artık bilerek ya
şamak aşamasına gelmiştir. Fakat bu bilerek yaşamak ise, Yüksek Bilgiler ile yaşamak demektir. Beşeriyete daima rehberlik eden Yüksek Bilgiler, Yönetici Üst Kâinat tarafından yeryüzüne indirilen tebligat*tır. Tebligatın dünlerdeki ismi Kutsal Kitaplar ve Kutsal Kelâm olmuştur. Evrimin gelişen tezahürüne uygun olarak, Yolgösterici Tebligat da, her aşamada yenilenmiş ve daha belirgin edilmiştir; yaşamın ve varoluşun daha yüksek yanlarını ortaya koymuştur.
Beşeriyetin, yeryüzü okulunu bitirişinin kutlu dönemi olan, Altın Çağ*a giriş de, gene Yüksek Tebligatın yol göstericiliği ile olmaktadır.
Beşeriyet, kendilerine Yönetici Yüksek Mekanizma tarafından bildirilmedikçe, hakikatlerini bilemeyecekleri pek çok konunun bu asıl özlerine, bu sözkomısu rehberlik ile varabilmektedir. Bu tebligat k itabtm n içerdiği bilgileri, yaşamın ve olayların derin neden-sonuçlartna nüfuz etmede kullanmanın sonucunda, görülecektir ki, varolmak, yaşamak, evrimleşmek nice nice yüce olaylardır. Varlık, kendi evrensel köken ve bağlantılarına doğru, bilmek üzre nüfuz ettikçe, nice betimlenemez hâletlere girmekte, huzur ve sevince kavuşmakta ve değerbilir olmaktadır; bunu ancak o kutlu nirvanaya ulaşanlar bilirler. Siz de o bilenlerden olunuz...
★----------H a lû k t-gemea Sarıkaya
İ Ç İ N D E K İ L E R
. GİRİŞ
1. BÖ LÜM
D Ü N YA EVRİMİ VE YAŞAM D AKİ O LU Ş U M U
2. BÖLÜM
EVRİM ’DE DEVRİM V E SORUNLARI
3. BÖ LÜM
UYK U VE R ÜYANIN PSİŞİK M EKANİZM ASI
4. BÖLÜM
SP İR İTO LO Jİ V E P AR APSİKO LOJİ FEN O M EN LER İ
5. BÖ LÜM
R UH SAL G E R Ç EK İLE B İYO LO JİK FEN O M EN LER
6. BÖ LÜM
EV R EN SEL VARLIK BİLGİSİNE GİRİŞ
7. BÖLÜM
R U H -M A D D E BİRLİĞİ V E VARLIĞIN O LU Ş U M U
8. BÖ LÜM
DİNSEL O LA Y LA R VE KAVRAM LAR
9. BÖ LÜM
EVRENLER V E Y Ö N E TİC İ M EKAN İZM ALAR
G Î R Î Ş
Görev ve Çalışma DisipliniCelse: 7/7... 27-8-1959... Sıra: 1
Belirli Kuralların Dışına Çıkmamalı
Y ukarısı ile, doğrudan doğruya tra n s a geçm eden ir tib a ta geçm ek m üm kündür.
Bu irtib a t, faka t, sizin değü Y u k arı’nm a rzusuna târb id ir ve size o an d a lâzım olacak b ir b ilg i veriü r, sizino anda o bilgiyi a lm anız lâz ım dır. ( ')
B elirli k u ra lla r ın d ışına çıkm ayınız. ( a)
* --------
Celse: 1/8... 27-8-1959... Sıra: 2
Hazırlanan Yeni Programlar ve Tatbikleri
Sizlere verilen b ilg ileri okuyup incelem ekte ihm alk â r olm ayınız.
Z ira bun d an sonra , hasırlanan yeni plânlar (p rog ram la r) ta tb ik edilecektir.
★--------
Celse: 5/15... 22-9-1959... Sıra: 3
Yüksek Tebligat İyice Düşünülüp, İncelenmelidir
Geçm iş celselerden y a ra rla n a ra k so ru la r hazırlay ınız.
Sorularınız, gelecek yanıtın seviyesini gösterir.
Biz size b ir b ilg i verirken , onun ne ço k ne de az olm am ası gerektir.
Biz siz lerin seviyenizi, so ru la rın ızdan anlıyoruz. B ir de, em ekle kazanılan bilgi, hazm ed ilm eye ve an
laşılm aya en uygun bilgidir.Sizler, gelecek b ir f ik ir üzerinde düşünm eye alışı
n ız ; b u gelen şeyler nasıl o lsa Ü st P lâ n la r’dan geliyor diye hem en kabû l etm eyiniz, kabû l e tsen iz b ile o n la r sizin öz m alın ız çok güç o lur. ( 3)
S o ru lan so ruya yan ıt v e rilec e k tir ; şayet b u so ru ü s tü n te r t ip te ise, b u du rum da, so ru lan so ru ile ilgisi olm ayan dah a aşağı seviyedeki k işiler, verilen y an ıtla rı zate n an layam ayacak lard ır ve böylece gelen b ilg iler o n larda b i r tes ir husu le getirm eyecek tir. (4)
B u celselerde so ru la r so rm ak zorundasın ız , eğer so ru soram ayacaksan ız , bu celseleri tam am en ta t il edebiliriz. D aha önceden verm iş olduğum bilg ilerin okunup o n la ra a it so ru la rın so ru lm asın ı is tem iş tim ve b u şim diye k a d a r yapılm adı. B u gösteriyor ki, a rzunuz pek kuvvetli değil.
M edyom , günde b i r veya yarım sa a t hoşlandığ ı b ir m üzik d in leyecek tir; veya güzel b ir ta b ia t m anzarasın ı seyredecek tir. B u esnada m edyom , kend isin i tam am en o m üziğe veya m anzaraya verm eli yani konsan tre o lm alıdır. B u sayede kend is iy le olan s ık ı ir tib a t tem in ed ilecektir . Bu d u ru m d a iken çevresindeki o lay larla ilgilen- m em elid ir.
* -------Celse: 6/21... 25-9-1959... Sıra: 4
Çalışma, İçtenlik ve Bilgi ile Kazanılır
[R uhsa l ş if acı o lm ak isteyen] sözkonusu kişiye, ben im yapacak b ir yard ım ım yok. E ğ e r o a rk ad aş böyle
7
G î R l Ş
Görev ve Çalışma DisipliniCelse: 1/7... 27-8-1959... Sıra: 1
Belirli Kuralların Dışına Çıkmamalı
Y ukarısı ile, doğrudan doğruya tra n sa geçm eden ir tib a ta geçm ek m üm kündür.
Bu irtib a t, fak a t, sizin değil Y u k arı’n m a rzusuna târb id ir ve size o anda lâzım o lacak b ir bilgi verilir, s izino anda o bilgiyi a lm anız lâzım dır. ( 1)
Belirli k u ra lla rın d ışm a çıkm ayınız. ('-)
* --------
Celse: 1/8... 27-8-1959... Sıra: 2
Hazırlanan Yeni Programlar ve Tatbikleri
Sizlere verilen b ilg ileri okuyup incelem ekte ihm alk â r olm ayınız.
Z ira bun d an sonra , hazırlanan yen i plânlar (p rog ram la r) ta tb ik ed ilecektir.
* --------
Celse: 5/15... 22-9-1959... Sıra: 3
Yüksek Tebligat İyice Düşünülüp, İncelenmelidır
Geçmiş celselerden y a ra rla n a ra k so ru la r hazırlay ınız.
Sorularınız, gelecek yanıtın seviyesini gösterir.
Biz size b ir bilgi verirken , onun ne çok ne de az olm am ası gerektir.
Biz siz lerin seviyenizi, so ru la rın ızdan anlıyoruz. B ir de, em ekle kazanılan bilgi, hazm ed ilm eye ve an
laşılm aya en uygun bilgidir.Sizler, gelecek b i r f ik ir üzerinde düşünm eye alışı
n ız ; b u gelen şeyler n asıl o lsa Ü st P lâ n la r 'd an geliyor diye hem en kabû l etm eyiniz, kabûl e tsen iz b ile o n lar sizin öz m alın ız çok güç o lur. ( 3)
S o ru lan soruya yan ıt v e rilec e k tir ; şayet b u so ru ü stü n te r t ip te ise, b u d u rum da , so ru lan so ru ile ilgisi olm ayan dah a aşağ ı seviyedeki k işiler, verilen y an ıtla rı zate n an layam ayacak lard ır ve böylece gelen b ilg iler o n lard a b ir tes ir husu le getirm eyecek tir. (4)
B u celselerde so ru la r so rm ak zorundasın ız , eğer soru soram ayacaksan ız , bu celseleri tam am en ta til edebiliriz . D aha önceden verm iş o lduğum b ilgüerin okunup o n la ra a it so ru la rın so ru lm asın ı is tem iş tim ve b u şim diye k a d a r yapılm adı. B u gösteriyor ki, a rzunuz pek kuvvetli değil.
M edyom, günde b ir veya yarım sa a t hoşland ığ ı b ir m üzik d in leyecek tir; veya güzel b ir ta b ia t m anzarasın ı seyredecek tir. B u esnada m edyom , kend isin i tam am en o m üziğe veya m anzaraya verm eli yani konsan tre o lm alıdır. B u sayede kend is iy le olan s ık ı ir tib a t tem in ed ilecektir . B u d u ru m d a iken çevresindeki o lay larla ilgilen- m em elid ir.
* -------
Celse: 6/21... 25-9-1959... Sıra: 4
Çalışma, İçtenlik ve Bilgi ile Kazanılır
[R uhsal ş if acı o lm ak isteyen] sözkonusu kişiye, ben im yapacak b ir ya rd ım ım yok. E ğ er o a rk a d a ş böyle
7
b ir arzuyu içinde duyuyorsa, o h a s ta lık la r üzerinde çalışs ın ; ve çalışm ası, bilg isi ve sü rek li arzusu dolayısıyla ona yard ım yapılır.
★-------
Celse: 9/38... 16-10-1959... Sıra: 5
Liyakat Oranında Yardım Görmek
Cem iyet çalışm aların ızı b irlik te [o la rak ] h ız land ırınız.
D üşündüğünüz şeylere teşeb b ü s ediniz.H e r an y a rd ım görm ektesiniz.Teşebbüs e ttiğ in iz şeylerde de liyaka tin iz oranında
yard ım göreceksiniz.
★---------
Celse: 10/40... 23-10-1959... Sıra: 6
Vazifeli Kimselere Yardım Edilecektir
B ilim sel çalışm a ve a ra ş tır ıc ı zihniyet, in san lık iç in y a ra rlıd ır. ( S ı r a - 135)
B u devirdeki olacak m ucizeler, b ilim kanalıyla olar çaktır .
Vazifeli k im selere, vazifesi an ında y ard ım edilecektir .
* -------
Celse: 11/52... 6-11-1959... Sıra: 7
Medyom İçin Pratik Tavsiyeler
M edyom a tavsiyelerim iz va r:M edyom, vazifen devam e d e cek tir ; h iç b i r zam an
te laşa kap ılm a ve y e te r k i sen iste .Yalnız, d ik k a t edeceğin h u su s la r v a r:
8
D aha önceki tavsiyelerim izi harfiyyen yerine g e t i r ; özellikle m üzik d in lerken pasif kalm aya, m üziği b ir va s ıta o la rak ku llanm aya d ik k a t e t. E tra f ta n söylenenler sen i ilgilendirm esin . Sen yalnız ir t ib a tı düşün.
Geçen celsede ir t ib a tın yarıda ka lm ası gerekli idi.Sen, celse y a rıd a ka ld ı diye, vazife’n in senden alın
d ığı zehabına k ap ılm a ve sen fik ir celseleri yapıyorsun.G österişten uzaklaş, istek le vazifene sarıl.» 1 7
* ---------
Celse; 11/58... 6-11-1959... Sıra: 8
Bilgi'nin Tedrici Verilmesi Koşulu
Size verilen bilg iler, sizin so rum lu luğunuz a ltın d a d ır.
Siz o büg ileri, iste rsen iz yayım layabilirsiniz.T avsiyem ; b ilg ileri’nizi cem iyetin alabileceği şek il
de, yavaş yavaş, s in d ire sind ire verin iz ve sizin üzerinde titiz lik le davranacağınız en önem li şey de bu bilgilerin veriliş sırası ve sev iyesi’d ir .
★-------
Celse: 11/60... 6-11-1959... Sıra: 9
Düşüncelerin Tatbikatı ve Birlik Ruhu
D üşüncelerin izi hem en ta tb ik ediniz.T a tb ik a tta b ir lik olunuz.
★-------
Celse: 12/66... 13-11-1959... Sıra: 10
Yüksek Bilgiler ve Savunulması Tekniği
Cem iyetiniz en önem li gün lerin i y a şam a k ta d ır; bu gün lerde ( B) çok d ik k a tli o lm alısınız. C em iyette b i r b ir
9
lik hâlinde çalışınız. D ışarıdan gelen so ru la ra , k a rş ı t a rafı incitm eden cevap verin iz; fak a t fik ir lerin izi o adam ın seviyesine göre, bilgi ile savununuz.
M edyom a ih tiyacın ız o lduğu zam an, size gönderilecek tir.
* ---------
Celse: 13/73... 20-11-1939... Sıra: 11
Cemiyetin Kritik Bir Aşamaya Girmesi
Geçen celsede de söylediğim gibi, cem iyetin iz çok k r it ik b ir devreye g iriyor , çok d ik k a t ediniz. (5)
★-------
Celse: 14/80... 27-11-1959... Sıra: 12
Vazife Sahipleri, İlişkileri Düzenlemelidir
[İlişk iye geçilen İnsilerle] ilişkiyi siz tay in edeceksiniz ; z ira vazife sizindir.
* --------
Celse: 15/81... 4-12-1959... Sıra: 13
Geleceğe İlişkin Önemli Çalışmalar
Şim di b u ra d a bu lu n an a rk ad aşla rd an , h a ftad a b ir gün çalışm ak üzere üç tane istek li k im se is tiy o ru m ; şim di hem en b u isteğ i duyan üç kişi, kend ilerin i b ild irsinler.
B u ça lışm alar, m edyonim ik ça lışm alar o lacak tır, d ah a ziyade f iz ik çalışm alar ( 6) o lacak tır.
Ş im di b ir dak ika m üh le t veriyorum , yalnız e tra flıca düşünü lsün ki, [bu ] çalışm adan b ir an önce iyi sonuç a lınabilm esi için [devam lılık ş a r t t ı r ] .
B u üç a rkadaş, kend ileri iç in en m ünasip gün ve sa a ti tay in e ts in le r, d ışa rıd a k a ra r versin le r ve m edyom a b ild irs in le r ve h a fta d a b ir kere ilk deneyim leri «m asa deneyim i» o lacak tır.
B u celselerde, m edyom aynı şekilde benim le ir t ib a t a geçecektir.
M edyom benim le ir t ib a ta geç tik ten son ra , d iğer üç a rk a d a ş k o n san tre halde, ellerini m asan ın üzerine koym u ş vaziyette istek le ve dua ederek bekleyeceklerdir.
Celseler böylece evrim leşecek ve in şa llah a rk a d a şla r ın is tek ve çalışm asıy la büyüle b a şa r ı la r elde edilec e k tir ; ş im d i tay in edilen günü d ışa rıd a m edyom a söyleyiniz.
B ü tü n a rk ad aşla r, b ir lik ha linde çalışınız.B ir lik te n ayrıld ığ ınız an , k u v ve ts iz ka lırs ın ız .Vazifeli üç a rk a d a ş , vazifelerini ta m o la ra k yapsın
la r ve h iç b ir ak sa tm aya u ğ ra tm a s ın la r ; zira bunun arkasından b ü y ü k şeyler doğacaktır.
★---------
Celse: 16/90... 11-12-1959... Sıra: 14
Güçlü Sempati, Çalışma Gereğidir
Fizik celse yap tığ ım a rk a d a ş la ra h ita p ediyorum .O nlar, daha önce söylem iş o lduğum b e lirli saa ttek i
k o n san trasy o n la rın a devam etsin le r ve b u çalışm aya b ü yük b ir istek le sa rıls ın la r.
K endilerin i b ü y ü k b ir vazifen in bekled iğ in i id râk ed erek bazı fedakârlık la rın da gereğinde yap ılm ası gerektiğ in i dü şünsün ler.
Ayrıca, o lacak h ad ise lere k a rş ı tam b ir pasiflik içinde bu lunsun lar.
K endileriy le yap tığ ım son celsede, b u a rk a d aş la rın b irb irle riy le çok sık ı b ir sem patizasyon ları olm ası gerek tiğ in i an lad ım . Böylece, konsan trasyon çalışm alarım aynı anda yapm aları, b u sem patizasyonu kuvve tlend irm e k iç in iyid ir. E ğ e r o gün çok büyük b i r m azere tle ri o lu rsa , b aşk a b ir s a a tte de yapabilirler.
Büyük Bir Hazırlığa Gidilmektedir
D aha önce de söylediğim gibi, b ü tü n a rk a d a ş la r elb irliğ i ile ça lışm alıd ırlar.
Bu iş, b ir kaç k işiye m ü n h asır o lm asın .B u işle uğraşan her şah ıs , b ü y ü k şeyler kazanm ak
tadır.O nun için a rk a d a ş la ra tavsiye ed iyorum :K azanılacak güzel şeylerden m ah ru m kalm anızı is
tem iyorum .K oşunuz!.K o şu n !A r tık p a sif ka lm a k zam anı geçm iştir.Büyük b ir hazırlığa doğru gidiyorsunuz.S iz in için büyü k bir to p lu m , hatta, b ü tü n dünya ha-
zırlanm aktadır.E ğer b u n d an istifade edem ezseniz, çok yazık size!...
★---------
Celse: 19/107... 15-1-1960... Sıra: 16
Fikir Celseleri, İspat Celselerinden Farklıdır
B u celseler, f ik ir celseleri’dir.D iğer so ru la r ise, isp a t so ru la n d ır . H albuki şim di
ben im vazifem o [ isp a t so ru la n n ı yan ıtlam ak ] değild ir.
Celsede so ru lacak so ru la rı düzene koyunuz, kendi cevap verebüeceğiniz şeyleri sorm ayınız. Soracağm ız soru la r, be lirli b ir şeyin isp a tı iç in o lm asın . O n lara yan ıt verilem ez dem iyorum , fak a t o n lar ben im vazifem in dışındadır.
Celse: 16/91... 11-12-1959... Sıra: 15
* ---------
12
Topluma Hitabın Yöntem ve Koşulları
Y ayınladığınız m ecm ua ile, to p lu m a h ita p etm eye başladımz.C7)
Sizler, h iç b ir cem iyetin ne savunucusu ve ne de ye- ricisisiniz.
Vaziyete göre, yalnız cem iyetinizin ve inandığ ın ız fik irle rin yayılm ası ile yüküm lüsünüz; h iç b i r k işi ile ve y u k a rıd a söylediğim şeylerle çatışm ayınız. H iç b ir şa h ıs ve cem iyet h ak k ın d a kö tü n e şriy a tta ve konuşm ada bulunm ayınız.
Fikirlerin ize cephe alan kim selere k a rşı , hoşgörülü davranınız.
H erkes, herşeyi kabû l edemez.Siz de çok iyi b ilirs in iz ki, b u b ir seviye m eselesid ir.O nun için gayet d ikkatli, titiz ve h e r kullanacağınız
kelim eyi düşünerek h a re k e t edin.F ik irlerin iz i, şu n u iyi b ilin ki, herkes kabû l etm eye
cek tir.M uarızların ız d a ç ıkacak tır.S iz o n la n hoşgörü ile karşılayacak ve fik ir lerin izi
ya ym a k ta n asla vazgeçm eyeceksiniz.M ütevazi ve k ib a r olunuz.
Celse: 26/121... 4-3-1960... Sıra: 17
Celse: 27/127... 11-3-1960... Sıra: 18Dr. B. Ruhselman İle İrtibatın Koşul ve Zamanı[1 8 -Ş u b a t- 1960 tarih in d e spa tyom a in tik â l eden
Dr. B edri R uhselm an ile, k ısa b ir zam an so n ra bu celse lerin teb liga tın ı in d iren R uhsal P lân vasıtasıy la dolaylı b ir i r t ib a t sağ lanm ış ve o rada , ile ride kend isi ile dolaylı veya dolaysız ir t ib a ta geçilebileceği söylenm işti.]
B edri bey ile m ünasebe te geçmeniz, gerek duyu lduğu zam an o lacak tır . ( 8)
Ş im di b u n a b ir gerek duym uyoruz. ★-------
Cehit Olayları, Hazır Olaylarla Desteklenir
Gelen arkadaşla rla , be lirli g ru p la r ha linde ve be lirli b ir şekilde çalışılsın . Yani m edyom ların ça lışm aların da b ir g rup laşm a yaparak , be lirli k işilere vazifeler veriniz. Sözgelim i; iki kişiye te lepati üzerinde ça lışm alar, d iğer iki k işiye klervoyans, b aşk a b ir g ru b a m asa tecrübesi gibi..
Yalnız, b u g ru p la rd a bu lunan şah ıs la rın veya şah ıslardan b irin in , ça lışacak ları konuda b ilg ileri o lm aları gereklid ir.
Böylece, siz, b u g rup ları k o n tro l vazifesiyle vazifeli o la rak düzenli b ir çalışm a m eydana ge tirirs in iz k i bu da sizin zam anınızı pek alm az. F ak a t, a ran ıza gelecek m edyom lan , yetenek lerine göre g ru p la ra ayıracaksınız. B u g rup lar, h a fta n ın belirli gün lerinde a rkadaşla rıy la an laşarak , ça lışm aların ı ak sa tm ad an sü rd ü rü rle rse , iyi ne tice le r elde edeceklerin i san ıyorum .
Olaylar gayret ve çalışm a sonucunda ortaya çıkar.H azır bir olay , ancak daha ü s tü n gayeler için orta
ya çıkarılır.
★---------
Celse: 31/143... 15-4-1960... Sıra: 20
Düzenli ve Ciddi Çalışma Koşulları
Sizi b ir n o k ta üzerinde u y a rm ak is tiy o ru m :B ir kaç defa te k ra rla n an aynı so ru la rın ız beni en
dişeye düşürüyor.Şöyle k i ; b ir konu üzerinde b ir so ru so ru lu y o r; b u
n a k a rş ılık b ir cevap veriliyor. D aha so n ra ilerik i celsede başka b ir a rkadaş, eski so ruya benzer b ir so ru soruyor.
Celse: 30/140... 8-4-1960... Sıra: 19
14
A nlaşılıyor kİ, esk i celselerde a lm an la r incelenm iyor.
[H a ta la r ın b a ş lıc a la n : ]
1 — Celselerde sorulanların incelenm em esi.2 — H em en [alelacele] hazırlanıp , soru sorulm ası
dır.B ir çok celselerde ü s t ü s te so ru lan b u so ru la ra , geç
m iş celselerde cevap verild i, dediğim halde, yine eski soru la r te k ra r so ru luyor, niçin?
B ir konu hakk ın d a soracağınız soru ları, dört başı m a m u r d ü şü n ü n .
B ü tü n a rk a d a ş la r b irlik te düşünün , a ran ızd a ince-9 9 7
leyin ve gerek iyorsa b u bilgilere itira z edin, hem en evet dem eyin, itiraz edin , fa ka t körükörüne itira z olm asın.
G eçm iş celselerde verilen konuları inceleyerek , üzerlerinde tekra r sorular soraraky konu ları daha derinleş tir ip , bütün lem elid ir.
D ikkat edin, düşünün , so ru la rın ız ı düzenleyin ve öylece sorun .
★-------
Celse: 33/149... 3-6-1960... Sıra: 21
Emeksiz, Birşey Kazanılamaz
Şunu b ilin ki, ceh it ve gayret sarfed ilm eden bilgi verilm ez , verilen b ilg in in y a ra n olm az.
V erilen bilgi, z i r a , .. [b ir am aca yönelik o larak verilm ek ted ir .]
B u d u ru m d a da, son verilen m ü h le tte de hazırlana- m azsanız, b ir m ü d d e t için du rak lam ak m evkiinde olduğunuza hükm ederek celseleri kesm ek zo runda kalacağım, b u n a göre hazırlan ın . (9)
★ -------15
Sentez Çalışması ve Vazifenin Disiplini
[S p ir itik ça lışm alar için ] m eto d vereceğiniz kişilerin , şayet bilg ileri varsa, [m etod verm enizde] h iç b ir m ahzu r yok tur.
E ğer tam b ir bilgi verilm eden b u m eto d la r [o k işilere] verilirse, e lb e ttek i so rum lu o lunur.
Siz ça lışm aların ızda b ir am acı gerçek leştirm ek için çalışacağınız gibi, b u ça lışm alarda b ilim sel b ir a ra ş tır m a zihniyetin i de göz önünde bu lun d u rm an ız gerekm ekted ir.
Bu d u ru m a göre, [yalnızca] b ir tü r m edyom luk üzerinde çalışm alı, san ıyo rum ki h a ta lıd ır.
Siz, çeşitli m edyom iar üzerinde elde e ttiğ in iz gözlem leri bir sen tez halinde b irleştirip ortaya koym alısınız. Bu arada , gerekli gördüğünüz k işileri celselere a lara k on lara da sizin gözlem lediklerinizi gözlem fırsa tım [da] verirsiniz.
B ü tü n bu o lay ların o labilm esi için, e lbe tte k i size yard ım y ap ılacak tır ; yalnız, bu ya rd ım , sizin çalışm anız oranında olacaktır.
A rtık so rum lu luğu p ay laşın ız !A ranızda iş bö lüm ü y a p ın ız !Ç eşitli konularda çeşitli k im seler çalışarak gözlem
lerini ortaya ko ysu n ve bunlar b irleştirilsin .B ir k iş in in herşeyi yapm ası o lanaksızdır.B unun için değil m id ir k i cem iyetler ku ru lm uştu r .
★-------
Celse: 33/157... 3-6-1960... Sıra: 22
16
I
Vazife Koşulu ve Yaklaşan Günler
Yapacağınız program lar, b ü tü n arkadaşlar tara fın dan b en im sen d ik ten sonra , derhal faa liyete geçilm elid ir.
B u işte acele e d in iz !E ğerk i , yap tığ ın ız program ları ta tb ik edem eyecek
sen iz veya gruplardaki şahıslar zam an ve k u v ve t bakım ından kend ilerin i ye te rs iz buluyorlarsa, derhal vazif e l i b ıraksınlar.
Vazife'yi kabûl e ttik te n son ra büyük b ir so rum lu lu k a ltında o lduk ların ı da u nu tm asın la r.
B üyük b ir y a rd ım içerisinde bu lunduğunuzu h e r an h issediyorsunuz.
Bu d u ru m karş ıs ında , a ta le ti terked ip , h e r an çalışm anız lâzım dır.
Ç alışın ız!..H er an çalışınız!..H er saniyenizi değerlendiriniz.İm a jların ızı vazife lerin iz üzerine te k s if ediniz.Vazife 'yi kabûl e tt ik te n sonra , sorum lu luğunuzu
m ü d r ik o lunuz.Ve ona göre çalışınız.Ve yard ım geldiğini ve geleceğini de u n u tm a y ın ız !..
★--------
Celse: 37/174... 8-7-1960... Sıra: 23
17
1. BÖLÜM
Diinya Evrimi ve Yaşamdaki Oluşumu
Celse: 1/2... 27-8-1959... Sıra: 1
Tabiat Olayları ve Sezgi
T ab iat o lay ları ve ru h sa l olaylar, gerçekleşm elerinden önce sezilebilir. B u sezişin, fakat, b ir ta k ım m ak sa tları vard ır.
Sezgi, bir tü r bildiridir.
★-------
Celse: 1/6... 27-8-1959... Sıra: 2
Mazi Plânı ve Telâfi
B ir insan, herhang i b ir h a re k e t yaptığ ı zam an, b ir tak ım o laylar sonucunda k u ru lan düzen üzerinde b e lirli sonuçlar m eydana ge tirir. F a k a t b ir k im sen in h a tta b ir varlığ ın m azi p lânı diye b irşey söylenemez.
Mazi (geçm iş), in san la rın h a re k e t ve düşüncelerine göre h e r an değişir, fak a t bu değişm e sonsuz değ ild ir.(10)
Bu değişm enin, bazı h a rek e tle rin zorun lu sonuçların ı da ayd ın la ttığ ım görüyoruz.
Bu da, can lın ın gösterdiği ceh itten (çab ad an ) doğan b ir [te lâfi]d ir.
Celse: 1/5... 27-8-1959... Sıra: 3
Vazife Duygusu ve İyilik
İy ilik yaparken , in san lar, o iyiliği yapm an ın verd iği liyakatle ev rim leşirler. F ak a t b ir k im se, d ah a çok ev- rim leşeyim diye iyilik yapm am alıd ır.
İdeal iy ilik , n e fsa n iye tten ku r tu la n iy ilik tir . ö y le b ir iyilik yapacaksın ız ki, bu iyiliği kend in ize
vazife bileceksiniz.İyiliği, zoraki o larak evrim için değil; sevgi, şe fka t
ve hûşû ile yapacaksınız.T oplum ve d in ko rkusuy la yap ılan iy ilik ten , çok bü
yük b ir y a ra r sağlanm az.
★---------
Celse: 6/16... 25-9-1959... Sıra: 4
Aynı Evrim Seviyeli Farklı Tesfo Alan Varlıklar
[E vrim d u ru m u bak ım ından aynı seviyedeki varlık la rın a rasın d ak i fa rk ] , Y ukarı'dan gelen tesirleri alabilm e ka p a site si[nded ir] dem iştik . İ ş te aynı [evrim sel] seviyedeki in san la r aynı te s irle ri a ld ık la rı halde, a ra la r ın da bu lu n an küçük fa rk la r dolayısıyla b u te s irle re k a rş ı çeşitli tepk ile r g ö ste rirle r ve b u tep k ile rin neticesi olara k b ir an için aynı seviyede o lan b u k işile rin b u te s irle rd en istifade le rin in fa rk lı olm ası dolayısıyla seviyeler i a ra s ın d a küçük fa rk la r o rtaya ç ıkar. B unun sonucu o larak d a elde ed ilen bilgi seviyesine göre [b u aynı evr im düzeyli v a rlık la rın ] daha aşağı tab a k a la ra t e s i r l e ri] de fa rk lı o lur.
Topluca söylem ek gerekirse, [aynı evrim düzeyli varlık la rın ] a ra la rın d ak i fark , tesirlerden istifade edeb ilm e in s iy a k id ir .
'k---------
19
Yüksek Sevgi, Neşe ve Huzur
Azap, izd irap ve evrim .B unlar çok güzel b ir seyir g ö ste riy o rla r; sanki b ir
m erdiven basam ağ ı gibi.E vrim den sonra sevgi gelir.Sevgiden sonra neşe gelir.N eşeden sonra huzur gelir.B unlar da b ire r seviyedirler.Y üksek P lâ n ’da da neşe ve h u zu r v a rd ır : O nlar da
seviyelerine göre belirli am açlar için ça lışm ak tad ırla r. F aka t b u çalışm ayı siz kendi seviyeniz ile m ukayese e t m eyiniz.
H er o rta m ın kendine göre k o şu lla n vard ır.[K aba m addelerle ilişkili zevklere başvurm adan ,
yüksek neşe'y i gündelik yaşam a in d irm ek için genel b ir yol v a rd ır] fak a t b u neşe’n in ü s tte söylediğim neşe ile k a rış tm lm a m a sı gerekir.
Sizler, m addesel bağların ız ı gevşeterek daha Ü st P lân ile ir t ib a ta geçtiğiniz zam an ( 11) [içinde bu lundu ğunuz d u ru m ] sizi neşe'ye garkedeb ilir veya k u tsa l b ildiğiniz b ir vazifeyi başarıy la yaptığ ın ız zam an sizi te ş vik ve tak d ir m akam ında [yüksek reh b erle rd en ] gönderilen te s irle rin verdiği huzur, b ir neşe’cür. (,12)
★-------
Celse: 10/41... 23-10-1959... Sıra: 6/
Sevgi ve Huzur
Sevgi, Y a ra ta n ’a ve y a ra tık la ra [yönelik tir].H uzur, gelen te s ir le r’d ir.
Celse: 6/18... 25-9-1959... Sıra: 5
20
Celse: 11/59... 6-11-1959... Sıra: 7
Diğer Planetlere Enkarnasyon
[V arlık , reen k am asy o n u n u b a şk a p lan e tle re arzu ederse, b u dileği kabû l o lu r m u ... so runu .]
Arzu ederse değil, [evrim sel] seviyesi m üsa it ise, o ra la rd a d a haliyle e n k a m e olacaktır.
* -------
Celse: 10/42... 23-10-1959... Sıra: 8
UFO 'Iar ve Merih, Satürn
Uçan Daire , M erih ve S a tü rn p lane tle rindek i canlıla r ın m alıd ır.
O a raç la rı şim di ge liş tirm işle rd ir, ne varki.M erih ve S a tü rn 'd e yaşayan can lıla r, D ünya [canlı-
la rm jd a n ü s tü n d ü rle r.O nlar zira, m adde ile ru h fu b irleştirm işlerd ir ve m a
nevi a landa ile rlem işle rd ir. ( 13)M erih ve S a tü rn can lıla rın ın vücu t yap ıları, bu lun
d u k la rı ş a r t la ra uyacak şekildedir.[P lan e tle r a ra s ı seyahatlerde, çeşitli p lan e tle rin can
lıla rından alınacak m add î ve m anevi bilgi ve değerler,] e lbe tte k i vard ır.
O radaki canlılarla tem asa geçerek, öncelikle onların bilg isinden istifade ed ilecek , böylece insanlar , şu k o sko ca K a ina t/m yalnız kend ileri için yaratılm adığ ın ı anlayacaklardır.
★-------
Celse: 18/97... 8-1-1960... Sıra: 9
Üstün Bilgileri Almak ve Seviye Sorunu
B u dünya h ay a tı öyle b ir y e rd ir ki, b u ra d a belirli seviyede, yani b irb irin e e ş it seviyede v a rlık la r bu lun m am ak tad ır. Bu yüzden, b u n ların bilgi k ap asite le ri de çeşitlid ir.
Böylece, bu dünya hayatında bulunan b ir varlık , vazife li olarak, bu dünya haya tın ın varlığı o lm adığı halde, bu dünyaya gelebilir ve bu dünyaya geldiği zam an tam a - m en bu dünya şartlarına uyabilir. ( 14>
B undan k aste ttiğ im m ana şu d u r:Daha ü s tü n bilgileri a labilm ek için dünya hayatı de
ğil de, belirli b ir seviyeye gelm ek lâzım dır.Bu seviye de, ted ric i o larak e lde edilir.Eğer bir k im se , önünde bulunan k ü ç ü k bilgileri h a z-
m e tm e y ip , daha u za k ta k i bilgi ışık ların ın cazibesine ka p ıla rak [o n la rı] is te r ve ha tta elde ederse, bu o varlık için hiç de iyi b ir sonuç olmaz.
B u d em ek tir ki, okum ak için b e lir li k u ra lla r vard ır. B ir kişi, b u belirli k u ra lla rı öğrenm eden, k itap okuyan b ir kim seyi görerek ve ona im ren erek b ird en b ire okum ak iste rse , yani önce harfleri, so n ra kelim eleri, daha so n ra küçük cüm leleri ve o küçük cüm lelerin ise m eydana getird iğ i çeşitli n ite lik tek i k ita p la r ı okum ası gerek irken , doğrudan doğruya tam am en bilgisi d ışında b ir şey öğrenm ek iste rse , b u onun için iyi olmaz.
O kum ak iyi b ir şeydir.B u adam , fakat,, daha önceki yo llardan geçmediği
için, okuyam adığı için, [okuduğunu layıkı ile anlayam adığı ve ih a ta edem ediği için ] b u okum an ın [ve okudukların ın ] saçm a olduğu hükm üne v a ra c a k tır ; böylece, bu, o şah ıs için h iç de iyi o lm ayacaktır.
★-------
Celse: 32/145... 224-1960... Sıra: 10
Varlıkların Evrim Hedefleri
V arlık ların hedefleri ve ça lışm aları, h iç b ir zam an k u d re t yarışı şeklinde değildir.
K u d re tle r , bir am aç değil, ta m anlam ıyla b irer vasıtadır.
22
B ir k im se b ir a rabay ı ku llanm asın ı öğ ren iyor; bu öğrenm ek arabaya hak im olm ak d em ek tir k i b u b ir kud re tt ir . Aym kişi, b u n u n gibi b ir çok m add î şeylere k a rşı hak im iyet ku ruyor, fak a t bu hak im iye tten is tifad e e tm iyorsa, yani v asıta ku llanm ayı b ir yere dah a çabuk g itm ek için değil de yalnız vasıta ku llanab iliyo rum ve k u llan ırım şeklinde o lursa , bu [öğrenm edeki] hedefin çok sa k a t o lduğunu ve bundan b ir ne tice e lde edilem eyeceğini siz de görürsünüz.
H ed e f, edinilen tü m ku d retler ile b ü tü n varlıkları severek [o n la ra ] bir nebze yararlı o lab ilm ek , böylece daha ü s tü n tesirlere doğru ko şm a k tır .
★—Celse: 32/147... 22-4-1960... Sıra; 11
Deneyimler ve Evrimdeki Yeri
[F ik irlerin , duyguların ve h a rek e tle rin uyuşm ası s o ru n u : ]
Z a ten dünyaya gelişin am acı, in san la rın f ik ir halin d ek i... [ eylem Jlerin i sa rf ederek on ları m add î v asa tta ta tb ik e tm elerid ir.
E ğer insanlar ya ln ız fik ir le ri öğrenm ekle evrim leş- selerdi bu m add î vasata gelm eğe hiç de gerek ka lm ayacaktı. Z ira bunlar , spa tyom da f ik ir ha linde hep in izin ka fasına [ ru h u n a] gayet iyi bir şekilde nakşed ilecek ti .
İn sa n ın b ir şeyi öğrenm esi dem ek, o şeyi hazm etm iş o lm ası dem ek değil m id ir?
O şeyin hazm ı , ancak bir ço k deneyim lerden geçt ik te n sonra o lm aktad ır . O5)
H iç b ir zam an yüksek fik irle rden korkm ayın ız.K üçük fik irle rin ve inanç ların da, faka t, ta tb ik a tı
n ı yapm adan yani o n ları benim sem eden de dah a ü s t fik irle re doğru fazla yönelm eyiniz; z ira daha aşağ ı kad em eleri benim sem eyen, ü s t kadem eleri id râk dah i edem eyecektir. (16)
★-------
Celse: 6/17... 25-9-1959... Sıra: 12
Güzellik ve Doğruluk
Güzel tan ım ı, h e r seviyeye göre değ işir ve h a tta h e r kişiye göre değişir.
Güzel, faydalı o lab ilm ektir; b u tan ım , be lirli b ir seviyenin rea litesid ir.
[B ü tün doğ ru luk larda b ir güzellik payı v a rd ır] fak a t b ir şeye doğru diyebilm ek b ir seviye işid ir. S iz ler bugün [doğru] gördüğünüz şeyin, y a rın yanlış o lduğun u anlarsınız.
H er doğrunun içinde bir güzellik vardır.
* -------
Celse: 10/43... 23-10-1959... Sıra: 13
Rastlantı
R astlan tı yok tu r, herkes lâyık o lduğunu alır.
★-------
Celse 12/61... 13-11-1959... Sıra: 14
Allah'a Karşı Vazifeler ve Vicdan Durumu
[ İn san ın A llah 'a karşı vazife leri:]İdare P lânı’n ın verdiği em irleri yerine g e tirm ek tir . V erilen em irle re ita a ttir , ki b u rad a , h a re k e tle ri dai
m a vicdanın k o n tro lu n d an geçirerek dah a Ü st P lân la ra [seviyelere] u laşm ak için gayret göste rm ek tir.
B u [Ü st] P lânlar’a u laşm ak için de en kısa yol, verilen em irlere itaa ttir .
ö y le o lu r ki, verilen em irler, sizin v icdanınızdan ü s tü n d ü r; o zam an siz, bu em ri kabû l edem iyorsanız t a t b ik etm eyiniz.
★
Celse: 12/62... 13-11-1959... Sıra: 15
Vazife Plânı ve Otomat Peygamberler
Bilgi O’nun 'd u r.O ’n u n bilgisi ile h iç b ir bilgi m ukayese edilemez. Zaten, O ’nun [B ilg isi] d ışında b ir b ilg i y o k tu r ki.. V erilen, daha Ü st P lân 'dan verilen b ilg iler, Vazifeli
Plân ta ra fın d a n P eygam ber'e n ak led ilm iştir . ( 17) Peygam ber de, Vazifeli P lâ n ’da o to m a ttır . ( 18) V azife’ye liyaka tin i de u n u tm am ak laz ım dır, fakat.
★-------
Celse: 13/70... 20-11-1959... Sıra: 16
Vazifeli Plân ve Peygamberin Durumu
Peygam ber de V azifeli P lân ’da b ir o to m a ttır , fak a t vazifeye liyakatin i de u n u tm am ak gerekir, [ifadesin in a ç ık lam ası: ]
Gelen fik irle rin nak li h u susunda [P eygam ber de] tam am en b ir o to m a ttır ve b ir m edyom gibi h a rek e t eder. A rtık o seviyeye gelm iş varlık , h is te n çok vazifeyi düşündüğü için ve yalnız verilen vazifeyi yapm aya am ade o lduğu için o to m a ttır dedim . ( ” )
~k--------------
Celse: 19/108... 15-1-1960... Sıra: 17
Sevgi ve Evrimdeki İşlevi
Sevgi, aynı yo lda yürüyen varlık la rın , m ü şte re k ç a lışm ala rı esnasında, b irb irle rin e d estek o la rak te s irle rin i gönderm elerid ir. B u tes irle ri gönderm ek, h a tta o varlığın bazı m add î fed ak ârlık la rın ı g e rek tirse bile.
Sevg i, aynı yolda yürüyen k im seler a ra s ın d a olur, dedim .
25
B ir yolda yürüyen varlık lar, b irb irle rin d en b aşlan g ıçta az çok te s ir a lm ak tad ırla r.
İn san la r, fak a t, kö tü in san la r ile karşılaştık ların -' » t
dan, karşı ta ra f ta bu lunan k im se le rin sam im iyetinden daim a kuşk u d u y a rla r ve duym ak ta da başlangıçta h a k lıd ırla r. F a k a t son ra , yol arkadaşlığ ı b u n ları daha çok b irb irin e y ak laştırır . Yani, b irb irin e gönderd ik leri te s irle r a r ta r . Bu da, o ik i şahsın b irb irle rin e itim a tla r ın ın a rtm as ı o ran ın d a o lu r ve itim a t a r ttıkç a , varlıklar b irbirlerine tesir kapıların ı açarlar.
B aşlangıçta, kuşk u ile k a rş ılan an tes irle re k a rş ı in san, z ıt tes irle r göndererek b u te s iri [e tk isiz b ıra k ır] . F ak a t daha sonra , yavaş yavaş k ap ıla r aç ılarak te s ir a lış verişi kuvvetlen ir ki, bu kuvvetlendikçe, sem patizasyon a r ta r ve bu sevgi esnasında bu va rlık la r b irb irle rin in evrim lerine y ard ım ederler.
Sevgi, iki e ş it düzeydeki varlık a ra s ın d a olabilir.Sevgi, a ra la rın d a b iraz fa rk bu lu n an v a rlık la rın d a
a ra la rın d a olabilir.Böylece, bu esnada, b irb irle rin in ev rim lerine yard ım
ederler ve h a tta aşağı seviyede olan varlık , sem patizasyon dolayısıyla , karşısındak i y ü k se k varlığ ın fik r in i daha çabuk kabû l ed ip , o varlığın seviyesine gelebilir.
— :—★-------
Celse: 20/109... 22-1-1960... Sıra: 18
Evrim, Elcilik ve Görev
[K endi evrim i için d iğerkâm lık ölçüsü, kendi ölüm ün ü bile göze alm ayı g erek tiren b ir k işin in b u du rum u,] evet, nefsan iyet o lur.
İn san lık m ertebesinde bu lunan b ir kim sede, faka t, nefsaniyet bu lunacağ ına göre...
İn sa n iye tten k u r tu lm u ş bir k im se d e m e k , insan-üs- tü b ir m ertebede [o lm ak] dem ektir . ( 20)
26
în san -ü s tü m ertebeye erişeb ilm ek için de, [in san ın I b u nefsaniyet yo lundan geçm esi lazım dır. ( 21)
B ü tü n evrim lerim iz böyle değil m id ir?B ir şeyden k u rtu lm a k istediğim iz zam an, önce onun
içine g irer, onun ne olduğunu öğren ir ve so n ra [ancak ] ondan k u rtu lab iliriz . ( 22)
E sasın ı bilm ediğim iz b ir şey, bize cazip gelir, fak a t, b ild ik ten so n ra [çekiciliğ i kalm az.] Eğer ondan k u r tu lm a m ız gerekiyorsa , id râkli olarak kur tu la b ilir iz .
[E vrim b ir zo run lu luk o lduğuna göre, evrim leştire- cek h a rek e tle ri yapm ak ve bu n ların evrim e yarayacağın ı b ilm ek gerekm ez m i. .. s o ru n u : ]
Çok geniş m anada, evet.F ak a t, [ancak] in san m ertebesinde bu lunan b ir
k im se b u şa rtla rd a en hızlı evrim ini sağlar.[B aşkala rın ın evrim i için, k işin in kend i m ü b rem ih
tiyaç la rından fedakârlık yapm ası, aynı zam anda kendi evrim i için de] e lb e tte k i ya ra rlıd ır.
İn san ın kendi evrim in i tem in için, b aşk a la rın a [fed a k â rlık ta bu lunm ası e sas tır .]
Sizler, kendi evrim inizi sağlayacak olan şeylerin ne o lduğunu tam anlam ıyla b iliyo r m usunuz?
Sözgelim i:îy in iyet, sizin evrim in iz için ş a r t tır .İyin iyetin izi, b a şk a b irin in evrim i için feda edebilir
m isin iz ki, sizin b u iyiniyetiniz, başka b ir yönden, başkasına da evrim b ahsetm ek ted ir.
9
S izler , a r tık böylecef eğrim leşelim d iye değil, vazif e y i yapa lım diye çalışm aya yönelin .
V azife ile fed a kâ rlık b irb irinden ayrılam az.Vazife, daim a fedakârlık is teyen b ir şeydir.Siz, m add î dünyada bu lunduğunuza göre, sizden de
m addî fedakârlık is ten ir . ( 23) ★ --------
27
Teşevvüş, Izdırap ve Cahillik
H er teşevvüş ızd ırap lıd ır. ( 24)V arlık, fak a t, teşevvüş içinde o lduğunu büe kabû l
e tm ek istem ez ve b u n u ö rtm ek iç in [u ğ ra ş ır ] , yapay olara k ö rtm ek is te r, ve fak a t, içindeki ızd ırap onu yakm aktad ır .
Varlığın cehaleti, cahilliği aza ld ıkça , ızd ırap kadem e kadem e azalır .
V arlığın cehaleti ne k a d a r fazla ise, b u [ ızd ırap ] o k a d a r fazladır.
V arlık , teşevvü şten ku rtu ld u ğ u anda. ızd ırap dum anı da yavaş yavaş dağılır.
* -------
Celse: 27/123... 11-3-1960... Sıra: 20
Dünya'da, Şuurlu ve Şuursuz Izdıraplar
[Ş u u rlu ızd ırap ile şuu rsuz ızd ırap arasında, evrim e h izm et aç ısından sözkonusu olabilecek fa rk ... so ru n u : ]
Izd ırap çeken k işin in seviyesi sözkonusudur ki, b ir inc i tarzda, yani ızd ırap içinde o lup da şuu rsuz olan b ir k im sen in seviyesi, şu u rlu ızd ırap çekene o ran la dah a gerid ir. ( 25)
Şuursuz ızd ırap çeken , şuurlu ızd ırap çekm eğe has ırlanm aktad ır k i} şuurlu ızd ırap da, ızd ıraptan k u r tu lm anın son m erha lelerid ir .
[Y eryüzünde, bazı d u ru m lard a en yüksek v a rlık la rda bile, id râk edilm eden, yani tam şu u ru n a varılm adan çekilen ızd ırap la r vard ır. B un lar evrim in esaslı u n su rla r ın d an o lab ilir m i... s o ru n u : ]
E lb e tte k i böyle kabû l edebiliriz.
Celse: 20/117... 22-1-1960... Sıra: 19
28
O ızdırap , zira , o seviye için gereklid ir.Izd ırab ın neden ve n için in i id râ k edecek d u n u n d a
değild ir, fak a t o ızd ırap ru h ta tab ii k i b ir ta k ım tes irle r yapm ak tad ır..
0 tesirlerd ir k i ruhu o lgun laştırm akta ve yü k se ltm ek ted ir .
Siz, b ir çok aç ıla rd an ızd ırap E k iy o rsu n u z .Çektiğiniz ızd ırap la rm sebebin in k a ç ta kaçın ı b ile
b iliyorsunuz? Böylece siz, yalm zca neden ve sonucunu bild iğ iniz ızd ırap la rla m ı evrim leşm ektesin iz?
H ayır..[D ünyadaki h e r varlık ta , şu u rlu ve şuu rsuz ızd ırap
b irlik te bu lunab ilir.] ★-------
Celse: 27/124... î 1-3-1960... Sıra: 21
Kendini Bi! ve Açıklaması
E sk i Delfi T apm ağıüıın g irişindeki yazı:«K endin i Bil»«K end in i bil», ibaresi, çeşitli yönlerden yorum lana
b ilir :1 — K endi üzerindek i o layları in ce le ; ki b u bilim le
o lm ak tad ır.2 — K endini b il, kendi seviyeni id râk et, seviyenin
gereklerin i yap, dünyaya n için geldiğini bil.B urada , b u ik i incelem e tarz ından da ed in ilecek so
nuç, bir tane’dir.H ayata geliş ve g idişin nedenini ince lem ek 'tir.H a y a tta olan o lay ların nedenini incelem ek ve so
n uç la rın ı düşünm ek, b ir de düzensiz ve şuu rsuz gibi gördüğüm üz o lay ların a rk as ın d a gizli olan, [fak a t görebilen ler iç in ] görünen, tam am en şu u rlu ve düzenli b ir yön e tim in m evcut o lduğunu id râk e bizi sevkeder.
★-------29
Celse: 33/156... 3-6-1960... Sıra: 22
Bilgi ve İman İlişkisi
[Bilgi ile im an arasındak i fa rk ve ilişk i... so ru n u :] Bilgi, im an ın sağlam ası yap ılm ış şeklid ir.B ir hesab ın sağ lam asın ın yapıld ığı gibi.İm a n , birtakım '' önsezilerin verm iş olduğu bilgiler
le daha önceki bilgilerin b ir toplam ıdır.Bu d u ru m a göre, b ilgisini ancak sezgilerim izle a l
dığım ız şeylere im an ediyoruz.
★-------
Celse: 30/137... 8-4-1960... Sıra: 23
üst Kâinata Geçiş Koşulu
[M addi K&inat’ı b itirm e k için, sevgi ve şe fk a t yeterli m id ir... s o ru n u :]
Y eterli değildir.Sevgi ve şe fk a t , bir m erhaledir.B ir de, fak a t, vazife duygusu’n u n bu lunm ası v a rd ır
ki, bu , on lardan daha ü s tü n bir m erhale'd ir. (26>Vazife duygusu m erhalesin in de dünyada kazanıl
m ası lâzım dır.Sevgi ve şe fka t ile vazife duygusu’n a doğru b ir ad ım
a tılm ış o lu r; yani, [b u ], sevgi ve şe fkâ t kazanılm adan vazife duygusu olam az d em ek tir ki, b e lirli b ir seviyeyi kazanm adan dah a ü s t seviyeye geçilemez.
T Sevgi ve şe fk a tten vazife duygusuna geçm ek nasıl o lab ilir ...s o ru n u :]
S evm ek , vazifeyi sevm ek , vazifen in sonucunda yapacağınız faydaların hangi varlıklara te s ir e ttiğ in i görerek o varlıkları sevm ek , yara tık ları görerek ,• inceleyerek sevm ek ve bu sevgiden Y ara tan ’a yönelm ek, [vazifenin hedefid ir ve böylece vazife duygusuna geçilebilir.]
Vazife ve İdrâk Edilmiş Bilgi
V azife , yapılm ası gerekli olan idrâk ed ilm iş b ir bilgi’dir. (27)
★---------
Celse: 37/173... 8-7-1960... Sıra: 25
Casuslukta Cinayet ve İntihar Eylemleri
[C asuslar bazen vazife icabı cinayet işliyor veya güç d u ru m d a devlet s ır la rın ı verm em ek için in tih a r ediyorlar. E u eylem ler, d iğer ad î cinayet ve in tih a r ızdırapla- r ın ı spa tyom 'da o lu ş tu rm a k ta m ıd ır... s o ru n u :]
K â in a tta k u ru lm u ş k an u n la rın haric ine çıkılm az.K im bir fiil işliyorsa , m u h a kka k o fiilin icabıyla kar
ş ı l a ş ı r o fiilin neticesiy le m u h a k k a k karşılaşacaktır.C asusluk konusunda, ö te yandan , b ir vaziyet v a rd ır
ki, b ir şahıs, cani ru h lu o lm adan da o cinayeti vazife duygusu ile ona iş le ttir ilirse , dem ek k i o şah ıs, cinayet sonucunda m eydana gelen [m eydana gelecek olan] ızdı- rap ve v icdan azabıyla evrim leşm esi gerek lid ir! Yani, bir şahsın b ir casusluk şebekesine g irm esi ve o şekilde in tih a r ederek o lsun, ka tlederek o lsun [b ir fiil işlem esi dem ek], bu fiilin ne ticesinde m eydana gelecek olan ız- dırapları çekm esi lâ zım d ır d e m e k tir !
O raya o ızd ırab ı çekm eye lâyık ve çekm esi gereken ...
O şah ıs vazife gereği [cinayet işliyor veya] in tih a r edivor, diye, [cinayet işleyenlerin ve] in tih a r edenlerin ak ib e tin e uğ ram ayacak dem ek değild ir.
[Adî cinayet ve in tih a r işleyenlerle vazife gereği b u n a b aşv u rm ak zo ru n d a o lan la rın arasında , ka rş ıla şacak la rı m uam ele b ak ım ın d an b ir fa rk ] e lbe tte vard ır. B u
Celse: 32/148... 22-44960... Sıra: 24
31
ra d a b u şah ıs bu vazifeyi gönüllü o la rak a lm a k ta ; ve bu şah ıs yapacağı işin neticesin i görerek, fak a t evrim leşm esin in zorun lu o lduğunu h issederek b u vazifeyi a lır. Böylece bu varlık , ev ıim in i h ız land ırm ış ve a tılım yapm ış o lu r! ( 2 8) B u varlık [ile], seviyesi gereği adî c inayet ve in tih a r fiilleri (ey lem leri) yapan va rlık la r a ra s ın da dağ lar k a d a r fa rk la r vard ır. ( 29)
2. BÖLÜM
Evrim’de Devrim ve Sorunları
Celse: 8/32... 9-10-1959... Sıra: 1
Toplum ve Fertlerin Evrimi
K oşul olan , to p lu m la n n evrim i değildir. ( 30)K oşu l olan, kişilerin evrim id ir. ( 31) ö te yandan , k işilerin evrim leşm esiyle, to p lu m la r da
ev rim le ş ir le r ; zira to p lu m la r k işilerden o luşm uşlard ır. Böyle o lunca b ir to p lu m a gelen b ir u yarılm a (k i çeşitli yönlerden o lab ilir, b ir a fe t veya m ucize vb. g ib i) o rad aki fe r tle r in [aşağ ı yukarı aynı seviyede o lan fe rtle rin ] ev rim lerin i sağ lar. T op lum a gelen b u uyarılm a, fe rtle rin evrim i için lâz ım d ır da denm iştir.
* ---------
Celse: 8/33... 9-10-1959... Sıra: 2
Sosya! Mücadeleler ve Ferdî Eprövler
[Sosyal m ücadelelere kapılınca, insancıl b ilinen b ir am aç uğ runa bile olsa, İ lâ h i İrad e Y a sa la n ’n m zıddına h a re k e t e tm iş olup o lm am ak s o ru n u : ]
B u tü rlü hareke tle rin iz , İlâh i İra d e Y asa la n 'n ın is-* »leyişlerin i h iç de bozam az.
B u tü rlü hareketler de b irer eprövdür ve o hareke tler çeşitli to p lu m la n n içerisindeki fer tle r in evrim lerine ya rd ım ederler.
H iç b ir şey lüzum suz değildir.Bu p ren s ip üzerinde h a rek e t ederseniz, o lan hadise
lerin ne gibi gereği var, diye düşünerek yeni yeni f ik irle r alabilirsin iz.
İnsanlığ ın to p lu m olarak evrim leşm esine ça lışm ak iy i bir çalışm adır, eğer to p lu m d a ki fer tle r i hazırlayabilirseniz. (32)
★---------
Celse: 11/53... 6-11-1959... Sıra: 3
Milletlerin Toplu ve Hızlı Evrimi
[M ille tlerin top lu ve hızlı evrim i için ne gibi ş a r t la ra ve esas fik irle re ih tiyaç v a rd ır ... s o ru n u :]
B ir top lu luğun h ızlı evrim i dem ek, top lu luğun içerisinde bulunan fer tler in çoğunluğunun evrim in in h ızlı olm ası dem ektir .
B u d u ru m a göre, işi daha b as itle ş tire rek , b ir fe rd in evrim in i düşünm ek ve b u n u to p lu m a teşm il e tm ekle (genellem ekle) m esele ha llo lm uş olur.
Şöyle k i; bir top lum içinde b ir ferd in evrim i için çalışarak bilgi edinm esi, edindiği b ilg ilen ta tb ik e tm esi ve böylece id râk e tm iş o lduğu vazife leri b ih a kk ın yerine getirm esi ile m ü m kü n d ü r.
★-------
Celse: 11/56... 6-11-1959... Sıra: 4
Müşterek Vicdan Ölçüleri
Şim di, top lum için m ü şte rek b ir v icdan ölçüsüne ih tiyaç vard ır.
F aka t, top lum içinde bu lunan h e r fe r t , b u vicdan ölçü lerine u y a m ay acak tır ; z ira seviyesi m ü sa it değild ir. ( 33)
34
Diyeceksiniz ki, uyulam ayacak olan b u v icdan ölçü le rine n e ih tiyaç v a rd ır?
1 — B u [m ü şte rek ] vicdan ölçülerine uyacak k im seler bu lunacak tır .
2 — B u ölçüler, d iğer geri kalm ış in san la rın gelişm esine yard ım edecek ve on ların evrim lerin i sağlayacak tır.
H erkesin aynı seviyede olm ası, dünya 'da sağlana- m azdı.
B u seviyenin, küçük fa rk la r la b irb irle rin e yak ın olm ası id ea ld ir .
G elecek Kitap"ta (34) [m ü şte rek ] v icdan ölçüleri ve v icdan hakk ın d a ta fs ila t verilm iştir.
[K işi, b ireysel v icdan ölçüleri yerine,] eğer [m üşterek ] yüksek vicdan ö lçü lerin i kabû l edebiliyorsa, o dah a hay ırlıd ır. (35)
K abûl e ttiğ i ölçü , k iş in in seviyesid ir ve k iş i seviyesine göre hareke t e tm elid ir.
[K endine yap ılm asın ı istem ediğ in b ir h a rek e ti, b a şk asına k a rş ı yapm am alı, şek lindeki b ir ku ra l, ha len h e rkes için m ü şte re k b ir v icdan ölçüsü olm aya] ye te rli değild ir, fa k a t be lirli b ir seviye için iyidir.
★-------
Celse: 11/57... 6-11-1959... Sıra:'5
En Son Ahlâk Düsturları
E n Son A hlâk D üsturları, îd a re P lâm 'n d an tavsiye edilen E n S o n A hlâk D üsturları doğrudur. ( 36)
A hlâk düstu rla rı , to p lu m u n evrim i ile doğru orantılı o larak ilerler.
* --------
35
Savaşta Katil Olmak veya Olmamak
[Z orla b ir cem iyetin m alı haline ge tirilm iş b ir f ik r in uğ runda h a rp ed erek in san ö ldürm ek, b u f ik ri kabûl etm eyen ve cem iyet düzenine uym ak zo ru n d a b ırak ılan b ir in san ] k a til değildir.
O kişin in , zira , ev rim isteğ i yan ında b ir de yaşam ış olduğu cem iyet v a rd ır ki, o k işi b u cem iyete başıboş o la rak değil, lâyık o larak g e lm iştir; böylece, o cem iyette bu lunan b ir kim se, o cem iyetin şa r tla r ın ı kabûl e tm iş dem ek tir.
O cem iyetin şartlarını, şayet kabû l e tm iyorsa ve elinde de o cem iye ti te rk e tm e im kâ n ı varsa, bu im kâ n ları ku llanm ayarak harbe g irm iş ve adam ö ldürm üş ise, kâtiVdir.
F akat, zo rla b u işe sü rük lenm iş ise, kâ til değildir. ★---------
Celse: 20/111... 22-1-1960... Sıra: 7
Toplum Seviyesini Aşan Fikirler ve Sakıncaları
[Cem iyete za ra rlı olduğu için engellenerek] b a s la a ltın d a tu tu lan f ik ir ve tem ayüller, eğer ü s tü n fik irle rse, cem iyetin seviyesinden çok ü s tü n fik irlerse , [ve onla r cem iyete em poze edilm ek isten irse ,] cem iyete zararı dokunur. ( 37)
Eğer, [cem iyete zararlı o lduğu için engellenerek] bask ı a ltm da tu tu la n fik irle r, cem iyetin seviyesinden çok aşağı fik irlerse , o fik irle r yıkılm aya m ahkûm dur.C 38)
H erkes ve h e r cem iyet, lâyık o lduğu fik irlerle m ücehhez bu lunur.
Böylece, zorla yapılan baskılar, eğer cem iyetin seviyesiyle m ü tenasip değilse , y ık ılm aya m a h k û m d u r .
Celse: 20/110... 22-1-1960... Sıra: 6
36
[K işisel arzu ve eğilim ler iç in de b u ] aynı şey değil m i?
în sa n cem iyete benzetilirse , ü s tte k i k u ra lla r ona da uygulanabilir.
E ğer cem iyetin ü s tü n d e b ir fik ir, cem iyete em poze ed ilm ek isten irse , b u f ik ir cem iyete z a ra r verebilir, zar a r verir.
C em iyetten daha aşağı b ir f ik ir [cem iyette] b u lu n u rsa , b u f ik ir y ık ılm aya m ahkûm dur, ve cem iyet lâyık o lduğu fik re sah ip o lu r, dem iştim .
B urada , cem iyet yerine in san ı ele a lırsa k ; in sana yüksek fik irle r em poze ed ilm ek isten irse , z a ra r vereb ilir. E ğer o kişiye seviyesinden aşağı f ik irle r verilm ek is ten irse , [b u fik irle r o k işi ta ra fın d a n benim senm ez ve o n d a tu tu n am az].
B u rad a b ir şey dah a var ki, o da, diğer fik ir le rin de incelenm esid ir, is te r kend i fik r in d en aşağı, is te r yu karı o lsun. (39)
★-------Celse: 21/ 126... 11-3-1960... Sıra: 8
Toplum Çıkarını Gözetmek
B ir hareke t, eğer top lum un ç ık a rm a z a ra rlı b ir h a rek e t ise, b ird en b ire zor ku llanm adan , daha yum uşak yo llardan h a rek e t ederek b u n a engel olm aya çalışın . Şaye t b u şek ilde b a şa rılı olam azsam z, o k iş in in , yapacağın ız h a reke tten alacağı zararla , to p lu m u n alacağı zararı m u ka yese ederek , ş id d e t ku llanm a yoluna da gidebilirsin iz. ( 40)
* -------Celse: 28/128... 18-3-1960... Sıra: 9
Bilmenin Sorumluluğu ve Gerilikle Mücadele
İn san la rın , b iza tih i kend i irade le ri ve sap ık lık la rın ın neticesinde yapm ış o lduk ları h a ta la r ve b u h a ta la r ın cezalarından yine kendileri so rum ludur.
B ir ü lkede c inayetlerin a rtış ı, o ü lk e in san la rın ın çok geri b ir d u ru m d a o lduğunu ve hayatın , yaşam anın ve ölm enin ne dem ek olduğunu id râ k edem em iş k im selerin [o rada] bu lunduğunu [g ö s te r i r ] ; eylem ve [sonuçlarından] h a b e rd a r o lm ayan k işilerden o luşm uş [böyle] b ir cem iyetin, yapılan is ta tis tik le rle seviyesi anlaşıiar b ilir.
Böylece, cem iyette bu lunan ve daha ü s tü n derecedeki k işiler, b u is ta tis tik le rd e n bu lu n d u k la rı m u h itin çok geri o lduğunu an larlar.
Bu, bir bilgi'dir.H er bilgi, öğrenene yeni yeni b irta k ım so ru m lu lu k
la r yükler.B u bilgi de, öğrenen o k im seye bu geriliğin önüne
geçilm esinin gerektiğ in i [g ö ste rir] ve [böylece o k işi de] bu vazifen in kend i üzerinde olduğunu id râ k eder, e tm esi lâzım dır. (41)
H iç bir zam an, is ta tis tik le r sonucunda, elde edilen neticeler aynı oluyor d iye , bu suçu işleyen ve o cem iyette bu lunan kişiler üzerinden sorum lu luk lar a lınam az ,(42)
B u suçun devam e ttiğ i m üddetçe, cem iyetin fertle ri, aydın ları, bu suçu işleyen [ve işle ten ] şah ıs la rd an so ru m luluğu kald ıram azlar. (43)
[ îk i ayrı zam anda yapılan is ta tis tik le rd e , cem iyetteki cinayet m ik ta rın ın iki neticede de] e ş it olm ası, cem iyetin geriliğine delâlet e tm ez m i?
Akan, ilerleyen zam an içinde, dünyaya gelen b ir sü rü te s ir le r a ras ın d a uyuyan b ir cem iyetin ilerlem esi gerek irken , aynı h a ta la rd a ıs ra r ederse , aynı h a ta la r ın azalm ası gereken yerde, b ilak is yerinde saym anın b u lu n m ası, ilerlem enin hiç olm adığına ve gerilem enin m evcudiyetine delâlet eder.
★ '
38
Celse: 33/152... 3-6-1960... Sıra: 10
Devrimler ve Olanaklar
[27-5-1960 devrim i akab inde yapılacak b ir tavsiye var m ıd ır . . . : ]
Tavsiyem , çalışm anıza devam etm eniz ve çalışm aların ız ı düzenli b ir şekilde yü rü tm en izd ir.
Olan her olay, size yeni yeni olanaklar hazırlam akta ve böylece yararlı o lab ilm ek olanağınız çoğalm aktadır.
E lin ize geçen bu olanaklardan yararlanınız. ★-------
Celse: 34/158... Haziran - 1960... Sıra: 11
Kürtaj, Nüfus Sorunu, Yöneticiler ve Evrim
B una göre, şu k a d a r sene so n ra n ü fu s şu k a d a r o la cak tır , diye, m add î v a sa tta yaşam aya h a k kazanm ış b ir varlığ ın haya tın ın [k ü r ta j ile] önüne geçm ek, h iç b ir zam an doğru değild ir. ( 44)
N e kadar m a kû l o lduğunu sanırsa sansın, bir k im se bu işi yapm akla b ir varlığın hayatına son verm iş o lduğunu düşünerek hatada olduğunu bilm elid ir. ( 45>
[Fazla n ü fu s nedeniyle aç lık tan ölenlerin olduğu ü lke le r s o ru n u : ]
E vet, orada m eydana gelm iş olan nü fu s fazlalığı, açlığa ve yoksu lluğa neden değildir.
O nü fus fazlalığı, çalışan b ir k itle iç in büyük b ir kuvvettir .
B ir varlık , dünyaya gelm e h ak k ım kazanm ış ise, o varlık dünya k an u n la rın a uym uş dem ek tir.
B u d u ru m a göre, dünyaya gelen b ir v a rlık da çalışm ak la yüküm lüdür. Çalışm ayan b ir varlık da e lb e tte ki aç kalm aya m ah k û m d u r. ( 46)
39
Tem bellik yüzünden çalışm ayan ve aç lık tan ölen b ir varlık , nü fus çokluğundan aç kalm ış ve ölm üş dem ek değildir. Onlar., epröv leri gereği, çok çalışm ak icap eden b ir yerde [ü lkede] dünyaya geldiler. B u cehdi gösterem eyen varlık lar, b u sonuçlara k a tlan acak lard ır . ( 47)
B u durum da, tem bellik leri sonucunda ölenler, n ü fus çokluğunun k u rb an ı değ ild irler... O nlardan , d iğer v a rlık la ra n azaran daha büyük b ir ceh it bekleniyordu.
B urada, o ülkeyi yöneten ü s t kadem edeki in san la ra d üşen vazife, em irlerinde b u lu n d u rd u k la rı [sosyal ve k u ru m sa l] kuvvetleri se fe rber ederek, o in san la rı daha verim li b ir d u ru m a ge tirm ek tir. B u da ancak, o şah ısla n bilgili b ir şekilde ça lış tırm ak la o lur. ( 48)
[Y öneticilerin önünde bu lunan b irta k ım aşılm az en geller ve ferd î m ülk iyet gibi d u v a rla rd an ö tü rü , yönetic iler ta m se rb e s t değ ille r...]
Evet, [yöneticiler tam ] se rb es t değildir.Bu, o radak i canlı varlık la rın b u şekilde yaşam ası lâ
zım dem ektir.O şekildeki b ir cem iyetin b u evrim in in ne şekilde
o lacağım size söyledim . Ancak bu yol izlen irse o cem iyet k u rtu lu r.
Ve dünya evrim i gün geçtikçe a rtm ak ta d ır .Ve böylece, dünyaya h e r yeni gelen varlık , daha ev-
rim leşm iş o la rak gelm ek ted ir; daha evrim leşm iş olarak gelen b ir varlığın karşısına da daha zo r m eseleler getir ilecektir . (49)
E ğer dünya şa rtla r ı değişm eyip h ep aynı k a lacak olsaydı, o zam an dünyaya gelen v a rlık la rın seviyelerinin değişm em esi gerekird i.
Ş a r tla r değiştikçe va rlık la r da değişiyor, daha doğrusu , v a rlık la ra göre ş a r tla r değişiyor.
E lb e tte k i b u şa rtla r , eskiye o ran la daha güç ş a r t la r o lacak tır. ( 50)
3. BÖLÜM
Uyku ve Rüyanın Psişik Mekanizması
Celse: 1/1... 27-8-1959... Sıra: 1
Bedri bey ve Rüyası
Dr. B edri R uhse lm an 'ın rüyasında cem iyetin yandığım görm esi.
B edri bey, b u C em iy e ti k u rm u ş tu r ve C em iy e te51) a r t ık bun d an so n ra istifade edilecek hale gelm iştir. Cem iy e ti b ir odun halinde düşünürseniz, B edri bey bu od u n ları ku rm uş, o n la rın k ad erle rin i y ü k se ltm iştir. Ş im d i ise odun y an a rak ve çevresine ısı ve ış ık vererek faydalı hale ge lm iştir. B u ış ık ve ısıyı yaym aya çalışacak, şayet b u n u n önüne geçm ek is te rle rse , b u n u n önüne geçen k im se çiğnenecektir.
★-------
Celse: 6/22... 25-9-1959... Sıra: 2
Rüyalar
R üyalar çeşitlid ir.B ir ikaz rü y a la rı v a rd ır k i b u n la r b ir tü r teb liğd ir.B ir de daha önceki yaşam larında geçirm iş olduklar
n olayların, k iş ilerin üzerinde yapm ış o lduğu tesirlerin bir yansım ası veya bu tesirlerin im a jinasyon yoluyla gen işle tilm esi su retiy le ortaya çıkab ilir [d iğer tü r rüyala r] .
B u ikinci tü r rüyala r, b ir boşalm a devresi rüyalar ı’dır. (52>
E ğ er rüya, b ir ikaz ve m ü jd e rüyası ise, k işin in te p k isine ve kapasitesine göre b ir dav ran ışı [v ard ır].
B ir de geçm iş h ay a tla rın h a tıra la r ın ın b u ikaz ve m ü jde rüyasına a it ilişk ileri olabilir.
[ îş te , rü y a la rın çeşitli sem bollere bağ lı] b ir şekilde o luşm asıyla günlük hay a t üzerinde o n lard an h isse k a p a b ilm e yeteneği a r ta r ; ik is in in ], ika z rüyasında gördüğü bir olaya karşı ilgisi artarsa , ondan istifadesi de o oranda ço k olacaktır.
: * ---------
Celse: 7/24... 2-10-1959... Sıra: 3
Uyku, Rüyalar ve Yaşam Muhasebesi
İkaz rüyala rı dolm a halid ir.D iğer rü y a la r boşalm a h a lid ir.U yku , ruhun, ku llan ılm ası güçleşen bedeni din len
m eye te rke ttiğ i devredir. B u zam anda vücut, yapm ış o lduğu işlerin yorgunluğu ile a r t ık vazife görem ez veya yeteri k a d a r vazife görem ez hale gelir. Böyle an la rd a ruh , vücu tla ir t ib a tın ı gevşeterek ru h sa l â lem den te s ir leri daha kolaylık la alabilecek b ir vaziyete gelir. îş te bu anda, vücudun, yaşam esnasındaki geçen o lay ların te s ir lerin i [üzerinden] atm asıyla, din lenm e ha li o lu r k i bu da bazen boşalm a hâli dediğim iz rü y a [ tü rü ] üe o labilir.
R uhun, ru h sa l v a sa ttan aldığı te s irle r, yaşadığı h a ya t için gerekliyse o [s ırad a ] vücu tla ir tib a tım b iraz dah a çoğaltarak , tesirle ri, rüya şeklinde o rtay a çıkar. Bu d a ika z rüyası*dır.
B ir de uyku esnasında hiç b ir rüya gö rü lm eyeb ilir; b u d a derin bir d in lenm e anı o labilir.
42
Bazı k im seler çok yorgun o lduk ları zam an [rüya] g ö rü rle r k i b u da vücudun boşalm asının, do lm a ile nis- b e tli (o ra n tılı) o lduğunu gösterir.
[U yku anında, yaşam dan alınan b ilg ilerin m uhasebesin in yapılm ası diye b ir şey] y o k tu r. O m uhaseben in uyku hâlinde yap ılm asına gerek yok tu r. O b ilg iler h e r an m uhasebeden geçm ektedir.
A lm an b ilg ilerin kazan ılıp kazanılm adığı, h ay a ttak i o lay larla an laş ılm ak tad ır. Z aten [dünyada] yaşam an ın am acı da budur.
U yku halinde ru h sa l te s ir le r dah a kolay a lın ır, ded im ; bunu yanlış m an a d a anlam ayınız.
U yku esnasında [ru h sa l â lem den] a lm an tes irle rin m uhasebesi, yine [ re e lj h a y a tta yapılır.
M uhasebe ile yaşam , aynı zam anda o lm a k ta d ır yani.B u d em ek tir k i, genel b ir m uhasebe y a p ılm a k ta d ır ;
birgün e lb e tte yapm ış o lduğunuz fiillerin hesabın ı vereceksin iz.
★---------
Celse: 8/31... 9-10-1959... Sıra: 4
Uyku
Uyku h â li, b ir boşalm a hâli dem ektir.B oşa lm a’nm (d e şa r jm ) nedeni, ik inci günkü olacak
dolm a/ya ( ş a r ja ) h az ırlık tır . [Sözkonusu şa rj ve d eşarj, ru h sa l ve m addesel te s ir le r b ak ım ındand ır.]
---------
Celse: 9/34... 16-10-1959... Sıra: 5
Rüyalardaki Zaman Kavramları
[R üyadak i zam an ak ışı ile dünya yaşam ındak i zam lın ak ış ın ın asenkron ize (eşzam ansız) o lu şu konusu.]
43
Z am an , m addeye ait b ir b ir im d ir .R üyadaki zam an ise , im a jin a tif b ir zam andır.Sizin için, rüyada günlerce ve günlerce geçen b ir
olay, dünya zam anıyla b ir an lık b ir zam an içinde vuku bu lab ilir. B unu küçük b ir örnekle izah ed e rsek ; siz m ad de âlem inde yaşarken , m esafe kav ram ı ile k a rş ıla ş ırs ınız. B u m esafe, m adde âlem inde b ir değerd ir. Oysa m adde d ışı â lem için b ir değer değild ir. O nun için, sözko- nu su o lay lardak i zam an k av ram larım da b u şekilde m u kayese ederek kavrayabilirsin iz . ( 53)
[R üyada zam an ak ışın ın hep aynı ta rz d a olm ayıp, zam anın b u ak ış h ızın ı çoğaltıp azaltan fak tö rle r so ru n u : ]
R üya bahsinde an lattığ ım ız gibi, rüyayı ikiye ay ırm ıştık :
1. İk a z rüyaları'Ğır ki, b u n la rd a zam an kavram ı fa rk lı olduğu zam an, üzerinde d u ru lan b ah s in ehem m iyetine göre zam an değerlendirilir.
2. B oşalm a rüyaları9n d a ise, k işin in o lay lara k a rş ı alâkasıy la zam an kavram ı d eğ erlen d irilir; yani, yaşam da iken hangi olaya ilgi duyuyorsa, rüyasında o olayla ilgili k ıs ım la r dah a uzun b ir zam an sü recek tir.
F akat, rüyada geçen zam ana, zam an d em ek caiz ise . ★-------
Celse: 20f i ! 5 ... 22-1-1960... Sıra: 6
Rüyalar ve Sembolizmin Nedenleri
[E kseri rüyaların , sem bolik ifadelere bü rünüşünün neden ve h ikm eti: ]
Nedeni, rüya gören kişinin, bu lunm uş olduğu durum dur.
R üya k o nusunu an la ttığ ım zam an, çeşitle rin i de söylem iştim .
44
O rada, haberc i rü y a la rd an da bahsetm iştim .B ir kişiye, rüyasında b ir olay g ö ste rilir ve fak a t, bu
k işin in o lacak o lan olayı b ildiğini, ancak olay [gerçekleşip] geçtik ten so n ra h ab eri olm ası gerekiyorsa , o olay, rüyasında b aşk a sem bollerle ve eğer o k işin in rüyası, [k iş i] o lacak olan olayı, olayın o lm asından önce b ilm esi gerekiyorsa, b aşk a şekilde b ir sem bolle göste rilir ve b u n u n gibi ve b u n a benzem eyen b ir çok d u ru m la r, sem b o lle rin değişm esine neden o la b i l i r .!54)
[B u sem bollerin verilişinde veya görü lüsünde varlığın şa rtla r ın ın , inanç ların ın ve ev rim in in b ir k a tılım ı ve ilişk isi] e lb e tte vard ır.
D ikkat edin, haberc i rü y a la r dedim .
* -------
Celse: 30/138... 8-4-1960... Stra: 7
Rüya Türleri ve İşlevleri
R üyaların tü r le r i ve işlevleri: a — tk a z rüyaları, b — Tebliğ şek lindeki rüyalar, c — D ünyadaki o lay ların b ire r yansım ası rüyalar. R üyaların değerlend irilm eleri:B irinc is i; ikaz rü y a la rın a d ik k a t etm ek.İk in c is i; im a jin a tif ıü y a la n kişi b izzat tah lil ederek ,
z ihnin i boş yere ve gereksiz o la rak işgal eden o lay lardan s ıy rılm ak için o o lay ları bu lm asına y a rd ım eder.
* -------
Celse: 33/150... 3-6-1960... Sıra: 8
Uyku ve Psişik ve Organik İçeriği
«U yku hali, in şa m ertesi güne hazırlar.»B u rad a h az ırlan m ak tan kasıt, ik inci günkü aiacağı-
45
t
m z m erhaleye b ir vasa t tem in inden ib a re ttir , k i b u rad a b ir günlük eprövden elde e ttiğ in iz kazançlar veya u fak tefek gerilem eler sizin o günkü rüyan ızda im ajinasyo- nunuzla hazırlad ığ ın ız b ir âlem e g ö tü rü r ve böylece az çok geçen b i r günün m uhasebesi yapılır.
B u a ra d a ham i v a rlık tan ( 55) a lm an tes irle r ile, ki b u te s ir le r icab ında im ajinasyonla rü y a şekline dönüşeb ilir, b ir ta k ım ikazlar yapılır.
B u ikazlarda, gereğinde b e lirli yo lla r ve n a s ih a tle r verilir, ki b u da gelecek günler için b ir haz ırlık sayılır.
B ü tün bu vaziyetten an laşıld ığ ına göre, u yku esnasında vücu t d in lenm esi o lu rken , beynin belirli bölgelerinde bir a k tiv ite göze ç a rp m a k ta d ırA 56) V ücudun d iğer k ısım ları b u esnada da d in lenerek ik inci güne daha ak tif b ir vaziyette g irer.
★-------
Celse: 35/160... 24-6-1960... Sıra: 9
Uyku ve Hami Ruhların Tesirleri
V erdiğim tebliğ lerde, uykunun b ir beden ihtiyacı cephesi o lduğunu söyledim . Ayrıca, ru h sa l b ir ih tiyaç olduğunu, uykuda ruhsa l tes irle r alındığını, uyku esnasın da ham i varlık lar ta ra fın d a n b irta k ım im aj ve rüyala r gönderildiğini ve bunun b ir evrim sağlayacağını söylem iştim . Böylece, ru h sa l evrim bak ım ın d an da rüyaları an la ttım .
H am i v a rlık la r ta ra fından , [uyku esnasında] gönderilen tes irle rin a lış -v e r iş i [sözkonusudur] ve kişiye göre değişen... ve h a tta dünya şu u ru n a ( 57) in tikâl e tm eyecek bilgiler ta rz ın d a da olabilir.
Rüyadaki İmajların Bedeni Etkileyişlerı
[R üyada bazen, çok yorucu b ir k o şm a sahnesin in ş iddetine dayanam ayıp uyam lm ak ta ve gerçek ten fizik b ir yo rgun luk h issed ilm ek ted ir v ü c u tta ...]
V ü cu tta olan o lay ları incelediğim iz zam an görürüz ki, b e lirli te s irle rin be lirli b ir ta k ım sonuçları vard ır. B una göre, b ir adele kasılm ası iç in b ir te s ir gönderild iği zam an, o adele kasılır.
ö t e yandan, ru h - beden ilişk ilerinde ruh , bedenin haya tın ı devam e ttireb ilm esi için [bedene] sü rek li te s ir gönderm ekte ve sü rek li te s irle r a lm ak tad ır. Bu te s ir a lışveriş leri [yaşam boyunca] devam eder.
U yku esnasm da b u te s ir a lışverişleri azalm ış ise de kesilm em iştir.
R üya şeklinde görülen b ir im a j , ruh tara fından im ajın zorun lu b ir sonucu olarak , bedene gereken tesirler gönderilm iş ve bunun zorun lu sonuçları da bedende [ im a j - rüya tarz ın d a ] görülm ekted ir.
★-------
Celse: 35/162... 24-6-1960... Sıra: 11
Rüya Görme Safhaları
[R üyaların , genellikle uykunun başlangıç ve son safh a la r ın d a görü ldüğü ve o rta d a ka lan d e rin uyku safhas ın d a görülm ediği sa p ta n m ış tır ve b u n u n sebebi nedir...]
Görülen rüyalar, gönderilen tesir in im a j şeklinde alınm asıdır.
U yku'yu üç safhaya ay ırırsak :1. Sa fha ’ûa; gönderilen te s irle rin id râ k edilebilm e
si için, onu beden in alabileceği ta rz olan im aj şeklinde alırsın ız.
Celse: 35/161... 24-6-1960... Sıra: 10
47
2. Safha 'd a ; ru h - beden ilişk ileri çok gevşem iştir ve a r t ık te s irle r bedeninize in tikâl edem em ektedir. R ü h ’a esas te s ir de b u devrede o lm ak tad ır.
[3. Safha’d a ; ilk safhan ın b ir benzerid ir.]Sizin rüyada gördüğünüz şeyler, [ te s ir le rin ] b aşlan
gıç ve son safha larındak i ka lın tıla rıd ır.
★-------
Celse: 17/171... 8-7-1960... Sıra: 12
Uyku'da, Hami Varlık ve Tesirleri
[Uyku esnasında ham i ru h la rın rüya ile te lk in ve m esa jla rı: ]
Ö nceden de açıkladığım ız gibi, rüyayı üç k ısm a ayırıyoruz:
1. safha : Başlangıç safhası.2. safha : O rta safha.3. safha : Son safha.
R üya esnasında ru h - beden ilişk ileri gevşem ektedir.1. ve 3. sa fh a la rd a ru h -b e d e n ilişk ileri 2. safhaya
nazaran daha faz lad ır ki, ekseriya rü y a la r 1. ve 3. safhad a görülür.
2. safhada ru h -b e d e n ilişk ileri b ir hayli gevşem iştir. Bu esnada ruh , spatyom dan kuvvetle te s ir a lm ak tad ır. H am i varlık ( 55) vasıtasıy la b irta k ım tes irle r gönderilm ekted ir. E ğ er b u te s irle rin o şahsın şu u ru n a [bağ lı dünya şu u ru n a ] geçm esi isten irse , te s irle rin [devam ] süresi, b irinc i ve ikinci safhada da devam ettirile rek , ruh - beden ilişk ileri sık laştığ ı esnada da devam eder ve böylece verilen fik irle rin ve te s irle rin rüya haline dönüşüm ü sağlan ır.
★ --------
48
Uyuyan Kişinin Ruhu ile İrtibat
[Uyuyan b ir şahsın ru h u ile tem asa geçm ek so ru n u : ]
U yuyan b ir şahsın ru h u ile ir t ib a ta geçilebilir. B u ir tib a t, ö te yandan, se rb e s t ru h halindeki gibi kuvvetli olam az. Ancak bu , dah a kuvvetli b ir te lep a ti şeklinde kend in i göstereb ilir. R uh, z ira , h e r ne k a d a r bedenle i r tib a tın ı gevşetm iş ise de, bedenle ir tib a tım kesm em iş- t i r ; o ha len m addeye bağlıd ır.
:k -------
Celse: 37/172... 8-7-1960... Sıra: 13
49
4. B Ö L Ü M
Spiritoloji ve Parapsikoloji Fenomenleri
Celse: 10/44... 23-10-1959... Sıra: 1
Verimsiz Celseler
[Y eryüzündeki k im selerin , spa tyom a geçm iş h ısım larıy la görüşm eleri] m üm kündür, fa k a t sizin b u şeylerle uğraşm anız , esas am acınızdan sizi u zak laş tırır . Z ira b u tü r talep ler, sizin böyle şeylerle uğ raştığ ın ız duyulunca, b ü tü n m esainizi buna verseniz bile yetm eyecek şekilde çoğalır. Böylece esas gayeden uzak laşılır ve bu tü rlü , spatyom daki h ısım larla görüşm ek şeklindeki celselerden elde edilecek fayda, b ir kaç kişiye yönelik o lacak tır.
B u şekildek i ta tm in lere , büyü k top lu luğu ilgilendirdiği zam an ancak cevap verilecektir. ( 58)
★-------
Celse: 10/39... 23-10-1959... Sıra: 2
Ruhsal Celseler ve Esas Bilgi Tebligatı
Pozitif b ilim tan ım ında, aynı şartlar altında m eydana gelen olaylar ayn ıd ır , denir.
S iz de, çeşitli yerlerde aynı şartlar a ltında celse yaptığ ın ız zam an, sorulan suallere verilecek cevaplar da aynıdır.
D ünyada b ir çok yerlerde celseler yap ılm ak tad ır.
F ak a t bu celselerin şa r t la r ı b irb irin e uym am ak tad ır.
B irb irine uym ayan bu ş a r t la r şu n la rd ır:
a — C elsenin amacı. b — Celse avrasının bilgi seviyesi. c — Tebliği veren varlık ların seviyeleri ve m edyo-
m u n vasiyeti.
F ik ir celselerinde b ir so ru d an a lm an yanıt, f ik ir bak ım ından verilen in aynıd ır. Fakat m ed yo m u n d u ru m u na göre ke lim e fark ları olacaktır. (59)
Ş im di siz, yukarıdak i ş a r tla r ı ha iz b ir celseyi, dünyan ın neresinde yaparsan ız yapınız, sorulan sorulara gelecek yan ıtlar aynı olur.
S p iritizm a 'n ın pozitif b ir b ilim hâlinde b ü tü n dtin- yaya isp a t edilm esi için, f ik ir celseleri'nden dah a kolay olan f iz ik celseleri (6) için ü s tte k i ş a r t la r elverişlid ir.
O rtad a b ir cisim , b ir m edyom ve b ir ru h o lduk tan son ra , dünyanın neresinde o lu rla rsa o lsun lar, m edyom vasıtasıy la ve ru h u n tesiriy le o cisim h a re k e t e ttir i lir .
[V erilen yüksek teb liğ lerin , P eygam berlerin tebligatın ı daha da ileriye götürm esi, te fs ir edici ve b irb irin e bağlayıcı o lm ası so ru n u :]
H er celse, b u ü s tte k i ş a r t la ra uym ayabilir. Celselerde esas düşünü len nokta , o celsede bulunan
k im selerin o ana a it evrim lerin i h ızland ırm ak içindir. [Lokal am açlıd ır.]
E ğer, tü m genel k itleye b ild irilm ek üzere sistem li b ir şekilde teb liğ verilirse, b u tebliğ , E sas B ilg ileri havi b ir teb liğ o lacak tır. ( 60)
B u tebliğlerde, değ işm eyen kaideler zikredilir.
★ --------
51
Spiritüalizm ve Yöntemler
[S p iritü a lizm a a ra ş tırm a la rı sahasında , bu konuya en uygun çalışm a usu lle ri hakk ında ,] e llerin izde bu lu nan usu lle rden sizi ta tm in etm eyen ler hang ilerid ir?
[M edyom un so ru lan soruyu iyice an lam ayıp yuka- r ı'y a yanlış a k ta rm ası ve y ukarı’dan b aşk a tü rlü b ir yan ıt gelm esi şek lindek i] b u söylediğiniz h a ta , hangi m eto d u n h a ta s ıd ır ve b u b ir h a ta m ıd ır?
Bu m edyom un [p siş ik yapısı nedeniyle,] so ru lacak so ru la rın daha önceden [kendisine] okunm ası sak ıncal ı; soruları m ed yo m u n anlayacağı ke lim elerden düzenleyiniz, ö te yandan [m edyom un,] celse sonunda tu tu lan zaptı okum ası faydalıdır. [Yanlış zap tm veya a k ta rm a n ın düzeltilebilm esi için.]
[Celselerde, Y ukarı’dan alm an b ilg ilerin doğru luk derecesin in a ra ş tır ılm asın ın nasıl yapılacağı... so ru n u :]
Sizin yaptığ ınız celselerde ilk yapacağınız tah k ik le rden b irin c is i; m ed yo m u n bir varlık la [bedensiz varlık la ] irtiba ta geçip geçm ediğidir.
M edyom un bedensiz b ir varlık la ir t ib a ta geçtiğine k an aa t g e tird ik ten so n ra yapacağınız şey, irtib a tta bu lu nan varlığın seviyesin in anlaşılm asıdır, ki b u seviyeye göre a lm an bilgilerde, haliyle fa rk la r o lacak tır . Böylece, aşağı seviyede b ir varlık la ir t ib a ta geçtiğiniz zam an, ta b ii ki onun söylediği b ir çok şeylerden gözlem olarak is tifade edecek, fak a t f ik ir olarak h iç b ir şey kazanm ayacaksınız. (61)
Y ü k se k b ir Varlık ile ir tib a t esnasında ise, bugüne kadar elde e ttiğ in iz bilgilerle m ukayese ve bunlar arasından bir netice çıkararak bir «hükm e» varacaksınız.
F ikir celseleri, b ir isp a t celsesi değildir.İspa t celseleri, daha ziyade fizik celselerid ir, ki b u n
Celse: 30/139... 8-4-1960... Sıra: 3
52
la r ın tah k ik im kân ları ise, h e r zam an m ev c u ttu r ve kolayd ır ; sözgelim i, b ir m asan ın h a re k e t e tm esi, gözle, elle ve ku lak la gözlem lenerek tah k ik edilebilir.
Böylece, b u ça lışm alarda b ir h a ta görem iyorum ve v a rsa d iğer başka m etod la rdak i h a ta la r ı söyleyiniz!
S o ru la rı esaslı b ir şekilde te r t ip ed ip so rm ak d e ğil, her- so ruyu esaslı b ir şekilde hazırlay ıp sorunuz.
E lb e tte ki, bu şeylerin [ru h sa l a ra ş tırm a la r ın ] ilerlem esi, aynı zam anda dünyadaki insanların seviyesi ile orantılıd ır.
K aldı ki, h e r ilim de in san la rın ih tiyacı olduğu o ran da gelişm ektedir.
t ik in san la rın ism in i bile işitm ediğ i b ir çok b ilim ler, in san la rın evrim i sonucu [çağınızda] b ire r b ilim o lm uştu r.
Böylece, in san la rın ilerlem esi, evrim i o ran ın d a b u b ilim de [S p ir ito lo jr de] gelişecektir.
A--------
Celse: 37/170 ... 8-7-1960... Sıra: 4
Celse Avrası ve Fizik Tezahürler
[B ir celsede b u lu n an la rın h is ve hey ecan lan ölçülerek m i o celsede b ir fizik tezah ü r m eydana getirilm ekted ir ... s o ru n u :]
B ir h ad ise o lm adan önce, o had isen in fayda ve zara r la r ın ın m uhasebesi e lb e tte ki yapılır.
B ir had ise o luyor dem ek, o had isen in faydası, [zara r l ı] o lm asından dah a ü s tü n dem ek tir. B u rad a [celsede] olan hadise , şayet, o rad ak i [o celsedeki] k im selerin heyecan ların ı a r t t ırm a s ı gerekiyorsa, o rad a k o rk an k im se b u lu n sa bile, o h ad ise o lur. Şayet, k o rk an şahsın h a dise sonucunda b ir z a ra rı o lacaksa, o şah ıs b u av radan [celseden] u zak laş tırılır . Veya o şahsa, hadiseye m üess ir varlık lar i 62) tara fından tesir gönderilerek [heyecanlan an o şah ıs] te sk in edilir..
O lan hadise veya avra, k ısaca da im a gözlem a ltın dad ır.
İnsanlar ne zam an gözlem a ltında değil k i!..
★-------
Celse: 31/141... 15-4-1960... Sıra: 5
Medyomluk Misyonu ve Özelliği
K em âl Y olcusu: (Y üksek R ehber R uh )«M edyom lar bir radyo çerçevesinden başka bir şey
değild ir , insanlığa h izm e t e tt im d iyem ezler .»A çıklam ası:Bu sözün söylenm esinden kasıt, m edyom un kendisi
ne a it olan b ilg ilerin haric inde nak le tm iş o lduğu ve kend i b ilg isin in çok ü s tü n d e olan bilgilerden nefsani o larak b ir pay ç ıkarılm asın ın h a ta lı olacağını o rtay a koym ak içindir.
M edyom luk, gerçekte, radyo çerçevesinden çok dah a k u tsa l ve daha yüce b ir vazifemdir.
[K em âl Y olcusu ta ra fın d a n ] o andak i verilen [ü sttek i] cevap, o celsenin seyri ve o anda m edyom un bu lunduğu vaziyeti a lâkadar e tm e k te d ir; bu d u ru m u [ve sözü] um um a teşm il e tm ek, b iraz o lsun hayâlıd ır, san ıyorum . Ö te yandan, bu radan , m edyom larm yine büyük b ir h isse alm ası gereklid ir. Zira, kend ilerinden olm ayan [kend ilerinden gelm eyen] bilg ileri nak le tm ek , o bilgiler in sah ib i o lm ak dem ek değildir.
V azife , burada , yalnız na k ild ir .B en bu bilgileri b iliyo rum , diye gururlanm ak , çok
am a p e k çok hatalıdır.
★-------
54
Ekminezi, Beyin ve Perispri
D ünyada aldığınız m add î tes irle r, beynin be lirli y erlerine g iderek b ir iz b ıra k ırla r . F ak a t, b u te s irle rin en çok gideceği yer, beyin m addesi değild ir. [B eyinde b ıra k ılan] o iz, te s irin ru h a varab ilm esi iç in b ir vasıtad ır.
Geçm iş en k am asy o n la rm h a tır lan m asın a gelince:Bu h a tır lam a la r, genellikle çocuk larda o lm ak tad ır.
Bu da gösteriyor ki, varlığ ın kendisine en çok te s ir eden olaylar, en son olaydaki bu en son [iz len im ler de] beyin m addesinde b ir yer [b ir iz] b ırakab ilm ek ted ir.
B unu geniş m an ad a ele a lırsak :İn san la r, e n k a m a sy o n la n sonucunda elde e ttik le ri
b ilg ilerin m uhassa lası o lan b ir olgunluğa e riş ir le r k i b u olgunluk da, bazı ş a r t la r m üstesna, hem en hem en [kiş in in ] o andak i beden in in uzuv larına in tik â l e ttir ilir .
Bu da gösteriyor ki, te s ir tek ta ra flı değil, ç ift ta raflıd ır.
[T e sir’in ç ift ta ra flı o luşunun a ç ık lam ası:]B eyinde yer e tm iş olan uyartılar, nasıl k i ruha nak-
lediliyorsa, ru h ta n >gelen uyartılar da beyinde yer edebilir.
F a k a t b u u y artm a, varlığ ın çeşitli şa r tla rd a ve çeş itli seviyelerde b u lu n m asın a göre dah a Ü st P lâ n la r ta ra fın d an b ir süzgece tab î tu tu lu r ki, bu da o varlığ ın evr im i için lâzım dır.
Siz, ekm inezi (63) esnasındak i h a tır lam a la rı, o laylar ın beyinde b ıra k tığ ı ize göre söylüyorsunuz.
Oysa, rü y a b ahsinde dem iştik k i, ruh, bedenle alâkasın ı aza ltır ve bu esnada m adde d ışı o rtam dan tesirler a lır; eğer b u tes irle r, varlığ ın yaşadığı h ay a t için h a tır lan m am ası gerekli ise, bedene yani beyne a k se ttir ilm iyordu . Böylece, beyinde iz b ırakm am ış olan bu tesirler veya rüyalar, ekm in ezi esnasında da ortaya ç ık m ayacaktır.
Celse: 9/35... 16-10-1959... Sıra: 6
Şu da var k i:B ir k im se, rüyası esnasında a lm ış olduğu tesirleri,
beyin 'e a k se ttirse bile, beyne akseden te s ir [önem li] değil, [önem li o lan] bu te s irle rin bey inde anlaşılabilecek hâle getirilm esid ir. B u noktay ı da ayrıca belirteceğim .
O varlık , [böylece], aldığı te s ir le r neticesinde vasıl o lduğu olgunluğu kendisine m aleder.
Ü stte de söylediğim gibi, uyku esnasında geçen bu [rü y asa l] had iselerden , vücut-ruh b ir olgunluk kazan ıyordu ve bu gelen tes irle r de e lb e tte k i o k işin in evrim leşm esi için gelm ekte idi.
B u [gelen] tesirlerden bir k ısm ı, ru h ile beyin arasında ile tm e vazifesi gören perispri üzerinde m uhafaza edilir. E km in ez i esnasında bu perisp ri üzerine nakşed ilm iş olan hadiseler hatırlanabilir. Z ira o esnada p e risp ri ile beyin m ünasebe te g e ç e r; beyin üzerinde b ir iz b ıra k m ad an bu had ise nak led ilir. [B eyinde iz b ırakm am ası gereken olay ların izleri beyinden silin ir.]
[Ekm inezi, beynin nak il m elekelerin in veya uzuvla rın ın p e risp ri ile tem as haline g irm esi ve b u n la rı dış âlem e a k ta rm a s ı] ta rifin iz doğ rudu r. F a k a t h e r olay için değil. Yani, beyinde yer e tm iş , fa ka t o an için hatırlanm am ış bir olayın ekm in ezi ile ha tırlanm asında perispri ile m ünasebete geçilm eden doğrudan beyin vasıtasıyla dış â lem e nakledilir. [B eyinde iz b ırak m ış b ir olay, ayn ı zam anda p e risp ri’de de iz b ıra k a ca k tır ,] b u durum da, p e risp ri ile tem asa geçilm eden o olayın izi d irek t o la rak beyinden a k ta rılacak tır . [O layın izi, beyinde ise d irek t beyinden, beyinde yok da pe risp rid e ise, gerek iyorsa sonrad an beyinden silinm ek kaydıyla beyin kanalıy la pe- r isp r i’den ak ta rılacak tır .]
★-------
56
Ekminezi'de, Yüksek Bedensiz Varlıkların Katkısı
[E km inezi’de söylenen olaylar, m edyom un kendi ru h u n d a m e v c u ttu r ; oysa m edyom , kend isin in b izzat içinde bulunm adığ ı geçm iş o lay ları nasıl an la tab ilm ek te ... s o ru n u :]
M edyom un, [kendi] ilgisinin olm adığı geçm iş olayları b ilm esi, kend is i ile ir tib a tta bulunan vazife li b ir [bedensiz] varlık tara fından söylenm esi iledir.
B u [bedensiz vazifeli] varlık ise, zam an ve m ekân k av ram ların d an k u rtu lm u ş b ir v a rlık tır ; k i onun için, b ir olayın daha önce geçm iş olm ası, geçm ekte o lm ası veya geçecek olm ası, zam an bağ larıy la bağ lan tılı değildir.
★-------
Celse: 11/53... 6-11-1959... Sıra: 8
Geçmiş Yaşamların Hatırlanması
B ir varlık , spatyom dan indiği zam an [bedenlendiği zam an], m evcu t [spatyom sal] şu u ru b ir hayli dara lır .
B u da ra lm a , varlığ ın dünyadaki evrim i ile ilgilidir.[D ünyada ik en ], öyle an la r o lu r ki, b ir kim se, dün
yadak i [m evcut s ın ırlı] şu u ru n u n ü s tü n d e bazı hâ lle r g ö s te r ir ; bu zam anda, spa tyom daki şuurunun b ir k ıs m ı ayd ın lanm ıştır , k i bu d a o an iç in çeşitli neden lerden ö tü rü gereklid ir.
B ir ö rnek v e rirsek :B ir k im sen in dah a önceki h ay a tla rın ı ha tırlam ası,
spa tyom şuurunun k ü ç ü k b ir k ısm ın ı aydın la tm ası dem ek tir . Bu h a tır lam a , geçm iş ve h a tır la n m ış o lan olayla r , (yaşad ığ ı h a lihazırdak i h a y a ttak i yaşan tıla rın beyin ü zerinde b ıra k tığ ı izlerden ö tü rü ,) h iç b ir iz b ırak m ad ığı. ha lde n asıl h a tır lan ıy o r, diyeceksiniz. E km inezi konu
Celse: 17/92... 18-12-1959... Sıra: 7
57
su an la tılırk e n ; beyinden alınan tesirle rin , p e risp ri vasıtasıy la ru h a ak ta rılm asın ı ve b ir de ru h ta n gelen te sirlerle yine p e risp ri aracılığ ıy la beyne nakledilebild iğ i söylenm işti. îş te sözkonusu hatırlam aların gereği hâllerinde , ruh tan gelen tesir ler , beyin üzerinde bazı izler bırakarak , [k iş i] eski yaşam larını hatırlayabilir.
Bu, çevredeki k im selere b ir isp a t için de yapılm ış olabilir.
A--------
Celse: 18/103... 8-1-1960... Sıra: 9
Çeşitli DîlSer Konuşan Kişilerin Durumları
[Bazı k işiler, zam an zam an hiç b ilm ed ik leri bazı lisan la r ile k o n u şm ak tad ırla r: ]
[a — Bu du rum u , o k işilerin esk i yaşam larına bağlam ak doğru m u d u r? ]
[b — Bu du rum u , o k işilerin i r t ib a t ta o ldukları, ve, b ir veya b ird en çok ru h u n b ild ik leri lisan la r ile tezahü rle rine m i bağ lam ak gerek ir?]
[Bu d u rum dak i] kişiyi ipnotize ederek , ekm inezi yoluyla geçmiş hay a tla rın ı anlayabilirsin iz.
[E km inezik a ra ş tırm a d a , o k işin in geçm iş] hay a tla rın d a [konuştuğu o lisan la rı öğrendiği] böyle b ir devre [veya devre ler] yoksa, [ü sttek i so ru la rın 'b ' ş ıkk ında belirtild iğ i gibi! b ir i r t ib a t var d e m e k tir ; ay rıca ekm inezi celsesi esnasm da da [o yabancı lisan ı] konuşan şah sa so rarsan ız , o size hak ik a ti söyleyecektir. [K endisin in b ir b aşk a varlık o lduğunu ve şu veya b u nedenle sözkon u su m edyom ile ir t ib a t k u rduğunu açık layacak tır,]
Psikolojik İnfisal'de, Ruh ve Beden
[P siko lo jik infisalde, tra n s haline g iren sü jede, ruh- beden ilişk ilerin in ne m erkezde o lduğu ... s o ru n u :]
R uh, bedenle sü rek li ilişk id e d ir ; fak a t, bu anda, öyle yo llar k ap an m ak tad ır ki, d ışa rıd an gelen te s ir le r ru h u m eşgul e tm esin [d iye].
Ş unu söylem ek is tiy o ru m k i :[P siko lo jik in fisalde] ruh , yalnız b ir h assasım iş
letm ekte , d iğer şeylerle m eşgul o lm am ak tad ır.[G enel] d u ru m bak ım ından , ru h u n k ab a tes irle rle
a lâkası dah a fazlad ır, ve k ab a te s irle re olan alâkası, dah a ince te s ir le ri a lm asına engel o lab ilir. Biz, kab a te s irleri o r ta d a n k a ld ırırsak , dah a sup til te s ir le r e lbe tte ki [m edyom a] nak led ileb ilecek tir.
[P siko lo jik infisalde] beden, tam am en ruhun tesiri altındadır, irtib a tta bulunduğu varlığ ın değil.
* -------
Celse: 13/69... 20-11-1959... Sıra: 11
Post - Hipnotik Telkin ve Deney Türleri
[B ir sü jeye post-h ipno tik te lk in m eto d u vasıtasıy la isten ilen herhang i b ir şekildeki rüyayı görebilm esini te m in, m ü m k ü n m ü d ü r ... s o ru n u : ]
E ğ er sü je h ip n o tizm a esnasında böyle b ir şeyi a r zu la rsa , o şeyi gö reb ilir; görülen şeyler, tam am en ima- j in a tif şey lerd ir.
[Ü stte b e lirtilen yöntem ile m edyom sal tem a s la r yap ılab ilir m i ve b u n la rd a n fayda sağ lanab ilir m i... so ru n u : ]
O labilir, fak a t çok uzun b ir yol.
★-------
Celse: 16/81... 11-12-1959... Sıra: 10
59
İpnotizma Uykusu ve Normal Uyku
[İpno tizm a uykusu ile no rm al uyku a ras ın d ak i fa rk la r . . .]
B u rad a benzer ta ra f la r olduğu gibi, aykırı ta ra fla r da çok tur.
★-------
Celse: 36/167 ... 1-74960... S ıra: 13
İpnotizmamda Şahsiyet Değişimi ve İmajinasyon
[İpno tizm ada, sü je ’ye değişik b ir şahsiyet olduğu te lk in edilince, sü je şahsiyet değişikliğine uğruyor, bu olayın m ekanizm ası n ed ir ... s o ru n u :]
B u olayda, fiz ik se l m ekan izm a 'den ziyade, ruhsal m ekan izm a daha önem lidir.
R u h , bedenle ir tib a ta geçtiği zam an, b ir çok m e le kelerin i kaybed ip diğer b ir çok kuvve tler in i de azaltm ış bir halde olur.
Bu a rad a im ajinasyon m elekesi de zayıflar.İpno tizm a esnasında, sü je ’n in ru h -b e d e n m ünase
b e tle ri gevşem ektedir. Ve b u halde, o p e ra tö rü n verm iş o lduğu te lk in leri gayet kuvvetle ve hassasiyetle a lm ak ta ve on lara derhal adap te o lab ilm ekted ir. B undan sonra , verilm iş olan ilk te s ir ile . ru h sa l im ajinasyon işlem ekte ve ru h vasıtasıy la bu , bedene yani beyne yansım ak tad ır.
Böylece, serbest ruhun , bağlı ruh tan im ajinasyon kab iliye ti bakım ından da ü s tü n olduğu anlaşılm ış oluy o r . [Yeni şahsiyet te lk in in i kabûl eden se rb e s t ruh , bu te lk in in im ajinasyonunu bağlı ru h 'a kabû l e ttird iğ i için b ir şahsiyet değişikliği o luşm akta , fa k a t ip n o tik tra n s ta n ç ık tık ta n so n ra beyin üzerinde bağlı ru h u n e tk in liği a r tt ığ ı için gene n o rm al şahsiyet av d e t e tm ek ted ir.]
Celse: 35/163... 24-6-1960... Sıra: 12
Ruh ve Beden Yönünden Telkin Mekanizması
[T e lk in in m ahiyeti ve beyin ile ru h b ak ım la rın d an m ekan izm ası: ]
T elk in , bir şahsın, karşısındaki b ir k im seye n o ıu ıa l duyu [o rganı] vasıtasıyla em irler vererek belirli b ir şeyi im a jine e tm esine yard ım e tm ektir . Bu sayede, kuvvetli im ajinasyon ile m eydana gelen av ranm tesiriyle, verilen em irle r [sü je ta ra fın d a n ] ben im sen ir.
B eden yönünden te lk in : duyu o rganı vasıtasıy la verilen em irle ri n ak le tm ek tir.
R u h yönünden te lk in ; gelen em irleri im ajine e tm ek tir .
B urada , o şahsın [sü jen in ] daha önceki im ajinas- yo n la n , yeni m eydana gelecek olan im ajinasyona z ıt ise , m eydana gelecek olan im ajinasyon daha güç teşekkü l eder . ( 64)
[T elk in edilen şa h ıs ta im ajinasyonla o luşan av ra so ru n u : ]
B u rada esas o la rak te lk in yapan, [sü jed ek i] b u im ajinasyona y ard ım e tm ek te ve b u im ajinasyona b ir yol göste rm ek ted ir. B u d a e lb e tte ki, k a rş ıd ak i şahsa gönderd iğ i b ir ta k ım te s ir le r ile o lm ak tad ır.
[B u av ra n as ıl o lm ak tad ır ve ne tü r v ib rasyon lardan o lu şm ak tad ır: ]
R u h tara fından benim senen b ir şey , yani im ajine edilen birşey d e m e k , beden vasıtasıyla gelen tesirlerin ru h 9ta b ir ta k ım yeni vibrasyonların ortaya ç ıkm asına neden o lacak tır , d em ek tir . R uh ’ta m eydana gelen bu v ib rasyon lar, çevresindeki daha su p til m addelere te s ir e ttiğ i gibi, doğrudan doğruya beden üzerine de te s ir eder, [ve sözkonusu av ra o luşu r.] B urada, p e risp rita l m addelerin de ro lü vard ır.
Celse: 37/ 169... 8-7-1960... Sıra: 14
Celse: 27/125... 11-3-1960... Sıra: 15
Büyü ve Tesirsel Mekanizması
B üyü ve m ekanizm ası:B u rada görm ekteyiz ki, o lay lara hak im olan, tesir-
ler’âiv.Ve öyle tesirler de vardır k i , bunlar , fa rk ında olm a
dan sizin yaşam ınıza gereğinde hükm edeb ilm ekted irler .B u te s irle rin küçük b ir kısm ı, b ir ö rnek o lm ak üze
re, ve bu da gene kon tro llü o larak , büyü şeklinde tezah ü r e tm ek ted ir.
H er yapılan b ü yü , başarılı olamaz.B ü y ü , gönderilen fena tesir lerd ir , k i bu tesirler biz
za t gönderilen k işiye g iderek o k iş in in vücuduna, sanki kend i ruhundan gelen tesir gibi e tk i e tm ekted ir .
Şöyle k i: B u rada b u tes irle r, o [gönderilen] varlığın p e risp ris in d en geçmeyip, doğrudan doğruya s in ir s istem ine e tk i e tm ek ted ir. Zira o [büyüsel] tesirler, daha önce büyüyü yapan k iş i tarafından za ten hazırlanm ış , yani kend i perisprisinden geçm iştir. [K odlanm ış te s irle r gene kod lanm azlar.]
* -------
Celse: 14/78... 27-11-1959... Sıra: 16
Psikometri ve Duru - Görü
P siko m etr i olayında, reh b er b ir v arlık yoktur.P siko m etr i olayında, geçm iş ve geleceğe a it tab lo
ların görülm esi, g eçm işteki tesirlerin yo l gösterm esiyle geleceğin aydınlanm asıdır.
Bu d em ek tir k i :G eçm işte geçen bazı o layların , gelecekte zorun lu ne
tice leri vard ır.
62
Geçen olaylar dağılm ış olsa bile, bunlar [ te s ir le r o la rak ] m evcu ttu r , hassas şahıslar [m edyom lar] tarafından alınabilirler .
Tesirler, belirli b ir ortam da bulunm azlar.[P s ik o m etr m edyom u] şahsın eline bazı ip uç la rı
verm ek g e rek ir; sözgelim i o olay [ile] ilgili herhang i b ir eşya veya şahıs, o olay için ve o te s irle ri a lm ak için b ir v as ıta o lab ilirler.
0 tesirlerin ve olayların o şeyler ü zerinde b irta k ım izleri vardır, bunlar vasıtasıyla ilgili tesirler alınır.
Duru-görü’de ise reh b e r b ir varlık v a rd ır ve b u varlık, be lirli b ir zam an, da im a aynı şah ısla i r t ib a t ta bu lunu r.
★---------
Celse: 36/165... 1-7-1960... Sıra: 17
Kristal, Su vb. İle Medyomluğun Mekanizması
[Bazı m ed y o m lar; suya, k ris ta le vb. m addelere bak a ra k b irta k ım şek ille r görm ekte ve o n la rd an an lam la r ç ık a rm ak tad ırla r. B u rada b ir i r t ib a t m ı m ev c u ttu r veya b aşk a tü r lü b ir m ekan izm a m ı işlem ek ted ir... so ru n u : ]
Bu b e lir tilen vaziyet, çeşitli ta rz la rd a o lab ilir:1 — [Sözkonusu m edyom kişi,] i r t ib a t ta bu lundu
ğu b ir varlığ ın gönderm iş olduğu im ajla rı o rad a [su ’da, k ris ta ld e vb.] görür.
2 — T Sözkonusu m edyom kişi,] bazen de, i r t ib a t olm adan , m eknuz bu lu n an im ajla rı alır.
3 — Bazen de i r t ib a t olur, fak a t bu ir t ib a t onun [sözkonusu m edyom k işin in ] ru h beden m ü nasebe tle rin i ayarlam ağa y ard ım ederek, [gelecek kehaneti olarak ] var o lan b ir yarın im a jı1h ı alm asın ı sağlar.
Ş im di b u n la rın açık lam asına geçelim :
1. tarz: [S özkonusu m edyom k işin in ] i r t ib a t ta b u lunduğu [rehber] varlık , o [m edyom ] k işiye gönderdiği te s irle ri, [m edyom ] k işi im a j[in asy o n ] kabiliyetiyle [ im a jla r o larak] b izzat görür.
2. tarz: [B u ta rz için ,] m eknuz o lan im a jla rd an b a h se ttik [ü s tte ] . Bu nasıl o lm ak tad ır? [B u rad a m eknuz im a jla r derken] K â in a t’ta m eknuz [o lan ] im a jla rdan bahsed iyorum . M addelerin sup tillik ler i a r ttıkça , yepyen i kab iliye tler kazanırlar . Ve b u a rada , b ir tak ım tes irle r karşısm da , o tes irle re k a rş ı reaksiyon göste rirler. Ve h a tta o te s irle ri be lirli şek iller a la rak h ıfzederler. Ş im d i; dünyadaki bir varlık , b ir şeyi im ajine ettiğ i zam an gönderm iş olduğu tesirler ile çeşitli kadem elerdek i m addelere tesir [e tk i] edecektir. F a k a t b u te s ir ediş, kadem e kadem e o lacak ve aradaki vasıta m addeler, bir an sonra bu tesirlerin e tk is in d en kurtu la rak esk i vaziyetlerine dönebileceklerdir. Yalnız, [esk i] norm al ha llerine dönebilm ek için b ir zam ana ih tiyaç v a rd ır ki bu da m adden in kalitesine göre değ işir... İş te , gönderilen b i r tesire göre şekil a lm ış b ir m addeden de m edyom istifade ederek , o sak lı [m eknuz] te s irle ri alabiliyor. Ve o te s irle rin ifade e tm iş olduğu im a jla rı da görür. F ak a t b u rad a 'görür’ dendiği zam an, görm ek fn li, ne k ris ta ld e ve ne de suyun iç inded ir! G örüş, ta m anlam ıyla ruhsal bir görüştür. R uhsal b ir gö rüştü r, dendiği zam an yanlış an laşılm am ası için [şu n u be lirtm elid ir k i ] ; bu ruhsa l görü şün m alûm yo llardan geçerek bizzat [bedensel bağlı] şu u ra aksetm esiyle o kişi, m edyom o lan kişi, gördüğü şeyleri e tra fına an la tab ilir. Bu vaziyete göre, R uh , seviyesine göre K â in a t’ta olan her değ işik lik ten haberdar olm akla beraber, seviyesi m ü sa it o lm adığı için bu gelen tesirleri değerlendirem em ektedir. ( 6K)
* -------
64
Celse: 15/84... 4-12-1959... Sıra: 18
Telekinezi ve Fiziksel - Psişik Mekanizması
[Telekinezi ve eşyaların h a rek e ti m ek an izm ası:]H er varlık tan , çeşitli tü rd e b ir tak ım v ibrasyon lar
ç ıkm ak tad ır.B u d em ek tir ki, h e r yapı kend i seviyesine göre, si
zin anlayacağınız an lam da b ir e lek trik sel a lana sah ip tir . ( 00)
B uradak i e lek triksel alan , sizin bildiğiniz e lek trik değildir.
M edyom , böylece , irtib a tta bulunduğu varlık tan aldığı ku v ve tli tesirler ile bu m adde ü zerinde , böyle bir e lek tr ik se l alan m eydana g e tirm ekted ir, k i onun [deney ob jesin in ] atom larında bir düzen lem e ya p m a kta ve bu düzen lem e sonucunda o c isim hareke t e tm ekted ir .
B unu, b ir m ık n a tıs ın dem ir p a rça la rın ı çekm esine benzetebilirsin iz.
Bu olayda m ıknatıs , hem m edyom ve hem de ru h tan a lınan tes irle ri havi b ir v a s ıta d ır : D em ir p a rçası da h a rek e t edecek [o lan] c isim dir.
M edyom dan gelen tesirler , m ıkn a tıs ta olan tesirlerden k a t ve ka t ince ve o oranda da ku vve tli o lduğu için , bu tesirler, dünyada bulunan b ü tü n m addelere tesir edeb ilm ekted ir .
C ism in a tom larındaki düzen lem e , ifadesin in açıklam ası:
M addede belirli a tom dizilişleri v a rd ır, ki b u diziliş halinde o m adde, denge ha linded ir. Bu yüzden, m edyom dan gelecek tes irle re bu vaziyette cevap v e rem ez ; ancak bu dengenin bazı n o k ta la rd an bozulm asıyla m addeye [e tk ide b u lunacak o lan] tes ir alanı m eydana gelm iş o lur.
D iizeıılem e’den kasıt, bu alan'm tem in id ir.
65
[Dengesi bozulan m adden in esk i ha line dönm esi soru n u :]
M adde, b u olayda, başlang ıçta denge halinde id i; denge halin i bozan te s ir o rtad an kalk ınca esk i haline dönecek tir. Z ira bozulm uş olan [dengesel] hâ lin devam ı, te s irle rin gelm esiyledir.
M adde bak ım ından , gelen b u tes irle r, m addeye elb e tte ki te s ir edecektir.
Bu tesirle r, h e r seviyede başka b aşk ad ır ve seviyesi ile m ü ten asip tir .
M addeye gönderilen bu tes irle r, onun [m adden in ] evrim ine yard ım edecektir.
K âina t’ta hiç bir hareket gereksiz değildir.
H er h a re k e tin b ir sonucu vard ır.[A tom un dengesinin bozulm ası ile h a rek e tin tem i
n i : ]M ıknatıs ta olduğu gibi, dem iştim .E lek trik se l a lan ların b irb irin e eş it o lm aları, cism i
h a re k e t e ttirm ez. F ak a t a lan lardan b ir tanesi büyük o lursa , küçük, büyüğün te s iri a ltın d a d ır; böylece, dengesi bozulan m addeden m eydana gelen e lek trik sel alan, m edyom dan gelen [d ah a güçlü] tes irle rle ayarlanab ilm ekte , böylece m adden in h a rek e ti sağ lanm ak tad ır.
A tom da bulunan partikü llerin durum ların ın değişm e s i , e lek tr ik se l alanı m eydana getirir.
M edyom dan ç ıkan tesirler , m adde üzerinde dengey i bozunca, m adden in kend isinde b ir e lek tr ik se l alan olm aktad ır . B u alany diğer [m edyom dan gelen] tesire oranla k ü çü k olduğundan , [m edyom dan gelen] o te s irin em ri altına girecektir. Ayrıca, tesir alanının kuvvetleneb ilm esi için , m addede dengenin bozukluğu daha çok yapılabilir, yani bu, tesirlere göre ayarlanır, i*1)
66
[Telekinezi ça lışm asında] m edyom , hâliyle enerji sa rfe tm ek te d ir ; bu enerji sarfı, gelen te s irle ri na k le tm e k , ile tm e k ve transfo rm e e tm e k b a k a n la rın d an d ır .
[Telekinezi olayında, m edyom un] p e risp ris i, b u işle ilişk ilid ir; ayrıca, b a ş ta beyin o lm ak üzere b ü tü n sin ir sis tem i b u iş te vazife görür. D ikkat edersen iz s in ir s istem i vücuda e lek trik te lle ri gibi yay ılm ıştır. B ir de ik inci derecede vazifeli o lan k as la r vard ır, k i b u n la r da sin irle re y ard ım ederler.
E ktop la zm a , b izim b u söylediğim iz tes irle rd en başk a d ır ve ek top lazm a tam am en m addeseld ir. ( 68)
Ü stte [an la tılan ] te s irle rin son sa fha larında da m add îlik v a rsa da çok sup tild ir.
[T elek inetik yeteneği geliştiren fak tö rle r, koşu lla r ve y ö n tem le r:]
öncelik le , çalışm aya ka tılacak olan m edyom un genç o lm ası tavsiye ed ilir. Z ira, be lirli f rek an stak i te s ir le r in nak li için be lirli yo llar vard ır. B u yo lların işlenm esi, şahsın genç o lm ası o ran ın d a kolay laşır. (69)
B ununla beraber, öyle şah ıs la r v a rd ır k i o şah ıs fa r k ın d a o lm adan [o n a a it] b u yollar işlenm ek ted ir. Böylece, böyle k im selerle yapılan ilk tecrübele rde daha iyi b ir ne tice a lınabilir.
Ç alışm alar seb a tlı o lu rsa ve belirli zam an larda o lursa , gelişim o k a d a r ile ride o lur.
* --------
Celse: 16/86 ... 11-12-1959... Sıra: 19
Fizik Medyomlar ve İşık Oluşturulması
[F izik m edyom ların , celselerde ışık lı c isim ler o luştu rm a s ı: ]
Iş ık ned ir?I ş ık , belirli v ib rasyondaki m addelerin b ir tezahürü
dür.
Telekinezi olayının açık lam asında an la ttığ ım gibi, m edyom , yuk arıd an aldığı te s irle ri daha m add î b ir şek ilde nak led iyordu ve böylece m ad d e ler üzerinde etk ili oluyordu.
M edyom dan çıkan vibrasyonlar, o şekilde ayarlanm a k ta d ır k iy c ism in yapısından da istifade ederek e tra fında belirli b ir ’alan' m eydana g e tirm e k te d ir , ki bu da size 'ış ık ' olarak görülm ekted ir.
V ibrasyonlar, ne k ad ar kab a o lu rla rsa , sizin h isle rinize o k a d a r çok te s ir ederler. ( 70)
★-------
Celse: 18/102... 8-1-1960... Sıra: 20
Gerisörler ve Şifa Tesirleri Mekanizması
Fizik m edyom ların da b iza tih i o la rak en erji sarfet- tik lerin i söylem iştim . Bu en erji [sa rfı, yu k arıd an ] gelen tes irle ri nak le tm ek için o lm ak tad ır ve h a t ta bazen gelen tes irle rin vü cu tta m eydana ge tirm iş o lduğu o lay ların sonucu o larak da o lur, ve sonuç ile v ü cu tta bu lunan m addelerin dönüşm eleri, bazı v ib rasyon ların o vücu ttan intişa rın a neden o lu r ki, o v ib rasyon lar be lirli h a s ta la ra iyi gelebilir. ( 71)
B undan dem ek istiyo rum ki, her v ibrasyon , her hastaya iyi gelm ez ve gerisörlerden ç ıkan vibrasyonlar da her zam an aynı değildir.
îş te bu da gösteriyor ki, gerisö rle rin h a s ta tedavilerinde hangi v ibrasyonun hangi h astay a iyi geleceğini b ilm eleri im k ân sızd ır; b u da vücuda gelen te s irle rin başka b ir [bedensiz reh b er] v a rlık tan geldiğini bize an la tır .
G erisör m edyom lar h a lk a ra sm d a v a rd ır, cem iyet o larak sizin beklem eniz lazım dır. Z ira siz, gayet iyi b iliyorsunuz ki vazifelisiniz. Böylece top lum a h itap ede
68
cek b ir [şifac ı] k işin in ye tiş tirilm esi de veya size gönderilm esi nizam lı ve zam ana bağlı o lacak tır. ( 5S)
M edyom [bu lunm ası] için h iç te laşa kap ılm ayın ; gerek tiğ inde size gönderilecektir.
* ---------
Celse: 28/133... 18-3-1960... Sıra: 21
Ruhsa! Şifa’da Duble Tedavisi
[R uhsal tedav i’de, bedenden çıkm ış olan, h as tay a a it duble üzerine d oğ rudan doğruya şifada, dubleye] dah a kuvvetle te s ir iletileceği için hızlı tedavi o la b ilir ; fak a t, dubledeki m ad d e lerin b u esnada gönderilen te s ir le r ile h a rab iy e tin e neden olunacağı için, sayam tavsiye değildir.
-★-------Celse: 10/45... 23-10-1959... Stra: 22
Şifa Sorunu
B ir hasta , büyük b ir top lu luk ta ra fın d a n büyük b ir ilgi ile izleniyorsa, [ isp a t aç ısından ona ru h sa l ş ifa vet- r ileb ilir.]
★-------
Celse: 15/85... 4-12-1959... Stra: 23
Telepati ve İşleyiş Biçimi
Telepati o layının m ekan izm ası:Telekinezi k onusunda söylediğim gibi, b u ra d a da,
[te lep a ti'd e ,] b e lirli frek an stak i tes irle r, beynin belirli bölgelerine belirli yo lla rdan ile tilm ek ted ir. ( 69)
Telepat, öyle b ir şa h ıs tır k i, ça lışa çalışa b u yollar işlenm iş b ir h â l alır.
69
Biz h e r an m ilyonlarca te s ir a lm aktayız, fak a t ile ti v a sıta la rın ın belirli h u d u tla r la [k ap a lı ve] işlenm em iş o lm ası bu te s irle ri h issetm em ize engel olur.
Böylece, siz ler de b ir tak ım tes irle r a lm aktasın ız , fa k a t yolların ızın yetersizliği b u n u h issetm enize engel o lur.
[Sözkonusu belirli yo llar,] beyindedir.[B u yo llar] beynin çeşitli y e rle rinded ir ve b u yer
ler, beyindeki çeşitli m erkezlere bağ lanm ıştır.Ş im d i , size tesirler geldiği zam an , bu belirli bölge
lere çarpm aktadır. F aka t, bu bölgelerin beyinde bu lu nan diğer m erkezlerle rabıtaları çok az olduğundan, siz bunlardan b ir kom pozisyon yapam azsın ız . [Böylece, o gelen tes irle r de id râ k ed ilem iyorlar.]
[T elepati o layında bedensiz v a rlık la rın ro lle ri:]D irek t o larak [bedensiz va rlık la rın ] te lepati'd e [ro l
leri] yoktur.Sizin şu yaptığ ınız celse de b ir tü r te le p a tid ir , fa
kat.T elepa ti, iki yaşayan [beden li] v arlık a ras ında ola
bilir.Telepati, b ir ru h ile b ir bedenli varlığ ın ir tib a tı şek
linde de olabilir.
★-------
Celse: 16/89... 11-12-1959... Sıra: 24
Telepati ve Tesirlerin Kanalları
[T elepati'de , beynin belirli yolları ve gelen te s irle r in ilk d u rak yeri s o ru n u :]
Telepati esnasında gelen tesirlerin [beyindeki] bu yollardan geçm esi, onu idrâk edeb ilm en iz için gereklidir.
î lk u ğ rak yeri, [beyin] değildir.T esirler, [ te lepa ti'd e] fik irse l te s ir le r olduğu için
ve h e r te s irin de m üessir olabilm esi için belirli kana l
la rd an geçm esi lazım geldiğinden, [te lep a ti'd ek i] b u te- s ir le r de b e lirli k an a lla rd an geçerler ve bun d an so n ra beynin ilgili m erkezlerine ile tilm esi için a lışılm ış yo lla r k u llan ılır ki, b u da id râk i verir.
[B eyindeki bu yollar, beynin] hem en hem en h e r ta rafına y ay ılm ıştır; z ira b u gelen tes irle r, çeşitli [beyin] bölgelerini a lâk ad a r e tm ek ted ir.
[B edensiz va rlık la rla ir t ib a tla rd a ] h e r celse [te lep a tik ] değildir.
Y ine aym şekilde v ib rasyon lar g e lm ek ted ir; h e r vibrasyonun b ir ile tilm e kanalı var, dem iştim . B u tam a m en, ruh-perispri-beyin kanalı ile o lm ak tad ır.
T esirler sup tilleştikçe , ru h ’a tes ir e tm eleri de o oranda artar.
B azı celseler v a rd ır ki, b u rad a tes irle r, [beden li] şahsın ru h u ta ra fın d a n değil de, b izzat ir t ib a ta geçtiği varlık ta ra fın d a n tran sfo rm asy o n a u ğ ra tılır.
D aha doğrusu , [beden li şah sın ], i r t ib a ta geçtiği varlığın seviyesi ya [kendi] seviyesi ile o ran tılı veya [kend inden] daha aşağıd ır.
Böylece, ir t ib a ta geçtiği v a rlık tan gelen te s irle rin ayrıca b ir tran sfo rm asy o n u n a gerek yok tu r. [Ç ünki o bedensiz varlık , te s irle rin i tran sfo rm e ederek ve beyne iletilm eye h az ır b ir şekilde verm ek ted ir.] ( 72)
[B azı te le p a t şah ıslar, aym an d a b ir bedenli ve b e densiz ile ir t ib a t k u ra rak , a ld ık ları m esa jla rı] vereb ilirler.
Y ollar tam am en ay rı o lduğuna göre, o lm am ası için b ir neden y o k tu r [b u tü rlü ik ili ir t ib a tın ] .
[Aynı an d a varlığa gelen iki te s irin b irb irin e k a r ış m ası, so ru n değild ir.]
Y ollar tam am en ay rı olduğu için ve gelen te s ir le r a ra s ın d a da b ir zam an fa rk ı o lab ilir, o lm asa da b ir m a h zu r y o k tu r. [T esirle r b irb irin e karışm azlar.]
Telepati ve Fikir İntikâli Hızı
Telepatimde f ik ir in tikâ lin in hızı, so ru n u :Sizin ö lçülerinize göre, böyle b ir şey söylenemez.[F ik ir in tikâli,] yani, çok k ısa b ir zam anda olm ak
tad ır.[F ik ir in tikâli,] h a tta , aynı zam anda o lm ak tad ır da
denilebilir.T elepati'de , ö te yandan, b ir verici ve b ir de alıcı k i
şi vard ır.[T elepat] verici k işinin, m evzuya k o n san tre o lab il
m e zam anı v a rd ır ki, d iğer zam an ile [yani f ik ir in tik â li zam anı ile] k a rış tırm am alıd ır.
F ikrin sü r ’a ti çok y ü k se k tir , sizin ölçülerinize sığm a z .
★-------
C else: 20/114... 22-1-1960...S ıra: 26
Dedublaman Olayı ve Mekanizması
[D edublum an olayının b ilim sel m ekanizm ası ve dub le’n in p e risp ri ile ilişk is i... so ru n u : ]
[Beden d ışında oluşan duble, varlığ ın ] p e risp ri 's i değild ir, fak a t, m edyom un vücut m addelerinden yap ılm ış tır .
B ir m adden in , [kend i] yapısm ı m uhafaza edeb ilm esi için, bu m addeye [dub le 'ye] b e lirli tes irle r gelm ekted ir.
în sa n da bedenin in yapısın ı m uhafaza edeb ilm ek iç in , kend i ruhu tara fından gönderilen belirli tesirleri alm aktadır.
M edyom olan k iş i , vücudundan çıkan ve tekra r vü cuduna g irecek olan m addeleri, belirli b ir vasa tta ve belirli b ir tes ir göndererek , belirli b ir şe k il verir .
Celse: 1 7 /9 3 . . . 18-12-1959... S ıra: 25
72
D edublum an olayında gördüğüm üz şekü [ik inci be d en ], in san vücudunun aynıd ır. Zira, ruh. bedene gön derdiği tesirlerle, bedenin o yapısın ı m uhafaza e tm ek ku dretinded ir ve dub lesi de aynı şek le sah ip olur.
Şayet b u olay, b ir celse esnasında fan to m şeklinde o lu rsa , eğer ru h ü s tü n b ir ru h ise, in san lık m erteb es in in ü s tü n d e b ir ru h ise, fan tom a isted iğ i şekli (fo rm u ) v e reb ilir; b u rada , in san lık m ertebesinden daha yüksekte o lan varlık la r, fan to m ların ı b irk aç şekilde b ird en te zah ü r e ttireb ilirle r .
B u rad a esas, m adden in s trü k tü rü n ü m uhafaza e tt irecek b e lirli te s ir le rin gönderilm esidir.
[B una göre, b ir ta ş ın şeklini m uhafaza eden, yine ona gelen te s irle rin o ran ve m ik ta r ı m ıd ır ... s o ru n u :]
E vet, tes irle rin b ir sonucudur.[B u te s ir le ri değ iştirecek diğer b ir te s ir gönderil
m ek m ü m k ü n olsa, ta ş ’ta çeşitli değişim ler o lu ştu rm ak m ü m k ü n m ü d ü r ... s o ru n u : ]
Evet, siz de b ir te s ir gönderiyorsunuz dem ek tir, olab ilir.
5. BÖLÜM
Ruhsal Gerçek ile Biyolojik FenomenlerCelse: 27/122... 11-3-1960... Sıra: 1
Anne - Baba ve Embriyon İlişkileri
[İ lk a h sırasında , anne ve bab an ın dav ran ışla rı, em briyonun kaderinde ne gibi ro l o y n am ak tad ır... soru n u : ]
E sas olarak, anne ve babanın davranışları, meydar na gelecek olan varlığın karakteri ile ve o karaktere tesir edecek b ir vaziye tte değildir.
Ö te yandan, em briyonun anne ve b abasın ın m uayyen ve ölçülü olm ası ve aileye uygun gelm esi [ideal aile fe r tle r i o lu şla rı] , anne ve bab an ın dav ran ış la rı a ra s ın d a b i r ilişk i bu lunabilir.
E m briyonun anne k a m ın d a iken geçirdiği sa fh a la r da, b izzat annenin , em briyonun vücut yapısı üzerine b ir tak ım te s irle ri de p lân lı ve m aksa tlıd ır.
Zaten, olan h e r olayın b ir am acı vard ır.K arakter, ruhsal b ir vasıftır.A nne vasıtası ile gönderilen tesirler ise, em briyonun
m addesine yapılm aktadır. [Dolayısıyla, ham ileliğ i s ıra s ında anneye yapılacak tesirle r, doğacak çocuğun ru h sal vasfı olan k a ra k te rin i etkilem ez.]
[A nnenin ham ilelik te, is tek leri ve ald ığ ı te s ir le r veya ru h sa l halleri, doğacak çocuğun fizik beden şekli üzerine te s ir ed e r m i... s o ru n u :]
E vet, ü s tte yan ıt verilm işti.
★-------
Celse: 32/146... 22-4-1960... Stra: 2
Spcrtyomdan, Anne Karnına İniş Mekanizması
[E n k a m e o lm ak ih tiyacındak i b ir ru h u n m addeye b a ğ lan ış ı: ]
E n k a m e o lm ak ih tiyacında o lan b ir varlık , zaten m addeye kuvvetle bağ lı b ir varlık dem ek değil m id ir? B u vaziyete göre, b u varlığ ın m addeden ay rılm ış b ir h a li y o k tu r ki, onun m addeye bağ lanm a m ekanizm asın ı a n la ta l ım !
[R u h u n bedene bağ lan ış m ek an izm ası:]M adde ile ku vve tli ir tib a t halinde bu lunan b ir var
lık , organlarının eksik liğ i spa tyom da o luşu dolayısıyla , kaba m add î vasa tta icrayı faa liyet yapam az. B u [d u ru m ] ise onun b ir çok im ajinasyonlarına cevap verem em esin den dolayı m ü th iş s ık m a k ta ve a za p la n d ırm a k ta d ırA 7?i')
ö te yandan , şu n u söyleyeyim ki, b u an la tılan [spat- yom sal] hâl, genel b ir h â l değ ild ir; b u vaziyetin b ir çok v aryeteleri vard ır.
[S pa tyom da] im a jin asy o n lan n d an [yani on lara k a rşılık a lam am asından] ö tü rü azap içinde b u lu n an b ir v a rlık, m ü sa it te s ir le r ile ka rş ıla ş tığ ı zam an, yani m ü sa it b ir aile tesiriy le k a rş ıla ş tığ ı zam an, b u aile e tra fın d a d o laşm aya ve aileden dah a sık ı te s ir alm aya başla r.
P e risp ri ile b e rab e r [spa tyom da] bu lunan b ir ruh , k ab a [dünyasal] m adde ile ir t ib a ta geçm esi için , d iğer b ir ru h u n [bu olayda annenin] yard ım ına ih tiyacı vard ır. B u da, aile üe k u ru lm u ş olan sem patizasyondan sonra , özellikle anne ru h u n u n yard ım ıy la m addeye bağlanm aya b a ş la r [spatyom dak i varlık ]. T esiri a ltın a ald ığı [an ne rah m i içindeki kendi bedenine a it] m addeleri, tam m anasıy la kendi tes irle rin i alabilecek b ir s trü k tü re so kar. Böylece b u hâl, anne k am ın d a gelişerek b ir insan m eydana gelir.
75
[B u rad a p e risp ri 'n in m adde ile olan a lâkası nasıl o lm ak tad ır? ]
Bu alâkaları, dünyadaki gibi ik i m adden in b irb irin e dokunm ası, yanyana gelm esi şeklinde m ü ta lâa etm eyiniz.
P erispri de b ir m added ir .P erispri’de hatta, daha sup til m addeler ve m add i
vasatlar vard ır; fak a t bun lar, sizin anladığınız m an ad a ta ş ve to p ra k cinsinden m addeler değ ild irler ve aralarındaki ilişkiler, e lb e tte k i bir ta k ım tesirler ile o lm aktadır. G önderilen tes irle r, m adden in sup tilliğ i ile o ran tılı o larak incelir.
★---------
Celse: 36/J66... 1-7-1960... Sıra: 3
Döllenmede Erkek ve Dişi Hücreler
[E rk e k hücre ile d işi hücren in b irleşm esinde , e rkek h ü cre ile dişi hücren in b irb irin e fiziksel ve kim yasal te sirle rinden b aşk a ru h sa l tes irle ri de var m ıd ır... so ru n u : ]
E lb e tte vard ır.E rk e k ve d işi hücre, ayrı ayrı b irer ru h ’a sah ip tir
ve her ruh ait olduğu bedenin hücresin i sevk ve idare e tm ekted ir .
Uygun koşullarda d işi ve erkek hücre, daima, ken dilerinde noksan olan tes ir i a lm ak için b irb irine doğru yaklaşırlar. B u yak laşm a neticesinde m eydana gelecek olan tek hücren in yönetim i ise, yavaş yavaş b u ik i ru h ta n a lınm ak ta ve yepyeni b ir üçüncü ru h b u m ü sa it ş a r t ta n istifade ederek tes irle rin i o bedene bağ lam aktad ır . Bu b irleşm e esnasında iki ru h u n b irb irin e k a rş ı gönderm iş o lduk ları tesirlerle a it o lduk ları [zigot aşam adak i] bedenden a lâk a la rın ı yavaş yavaş keserle r ki b u şa rt , üçüncü esas ru h ’u n o bedene bağlanm ası için en m ü sa it ş a r t t ır .
■
[D öllenm ede sp erm ve ovum ru h la rın ın b irb irle rin - de eksik olan te s ir in a lınm ası iç in b irb irle rin e yaklaşm ası... s o ru n u :]
R u h ’ta c insiyet y o k tu r .O iki ayrı [ru h sa l] varlık [sp e rm ve ovum ruh la rı] ,
fak a t, b a şk a b a şk a seviyededir.Ve orada dişi hücre , erkek hücreden daha evrim leş-
m iş ha lded ir . B u d u ru m a göre, e rkek hücre , dişi hücren in göndereceği tesirlere ih tiyaç halindedir. Ç ünki dişi hücre ruhsal bak ım dan daha y ü k se k evrim lid ir. ( 74)
H ücrelerin döllenm esinde ve çoğalm asında m eyda na gelen [her] olayın her safhasın ın ayrı ayrı yöneticileri va rd ır . Ve bu arada , köprü vazifesi gören b ir tak ım yöneticiler de vardır. (7R)
B ir şeyin yöne tic is in in , yönetilen lerden daha e v r im - leşm iş o lm ası gerekir. Bu d u ru m a göre, döllenm ede bu birleşm eyi yöneten dişi hücredir ve b u n u n için d işi hücre dah a yüksek ev rim d ü zey lid ir; ne vark i [d işi hücre] bu vaziyetin [döllenm enin] be lirli b ir safhasına k ad a r vazifelidir.
Ve bu olayın olm ası için çeşitli tes irle rin ro lü v a rdır.
[D öllenm ede, h e r ne k ad a r e rkek hücre ak tif halde olup bu olayın yöneticisi du ru m u n d a görünüyorsa da, yan i] h e r ne k ad a r d ış görünüşe göre [döllenm enin yön e tim i] e rkek hücren in elinde im iş gibi görünürse de, ruh yönünden vaziye t ta m aksinedir. E rk ek hücre , dişi hücreye doğru k o şa rk en b ir am aç ve m ak sa t için koşm ak ta d ır ve b u am aç da ih tiyacı o lan ru h sa l tes iri [d işi hücred en ] a lm ak tır.
B u k oşm ada k im yasal tes irle r e rkek hücrey i sev- ke tm ek ted irle r, e lb e tte ki [b ir a raç ] olan m üsa it o r ta m ın bu lunm ası gereklid ir.
77
D aha evrim leşm iş o lan dişi h ü cre ru h u 'n u n ed inm iş o lduğu beden, e lb e tte k i seviyesi ile o ran tılı o lacak tır. [Böylece yum urta , spe rm 'den dah a ev rim leşm iş ve kom pleks b ir yapıya sa h ip tir .] ( 74>
--------K-------
Celse: 2 /9 ... 3-9-1959... Sıra: 4
Bedenin Ölümü ve Psişik Mekanizması
E sas R uh [o rgan iza tö r-ruh ] bedenle ilişk isin i [ölüm olayı sonucu] k es tik ten sonra , a r t ık onun la b i r daha ilgilenmez.
B edendeki d iğer ru h la r, icap larına göre b e lirli y erlere giderler.
D ünya yaşam ı esnasında E sas R u h [o rg an iza tö r - ru h ]'ırn , em rindek i ru h la rla m ünasebeti, o n la rm o rta k laşa evrim lerin i sağlar.
S patyom da ise on lar ay rıd ırla r ve geçm iş olan yaşam ın m uhasebesi yap ılm ak tad ır.
Spa tyom da herkes kend i derdiyledir.İk inc i b ir dünyaya gelişde, aym organizasyonda b u
lunan ru h la r da, E sas R u h ’u n h izm etinde bu lunab ilir.
★-------
Celse: 2 /10 ... 3-9-1959... Sıra: 5
Hücre Bölünmesi ve Psişik Mekanizması
B ölünen hücreye a it yönetici ruh , b u bölünm enin akabinde, a r tık spatyöm a in tikâ l eder ve yerine yeni ik i ruh gelir.
B ölünm e esnasında k rom ozom ların ... h a rek e t yönünü id are eden 1 nci esas ru h u n pasifliğiyle ve yerine gelen sonrak i [ik i yeni] ru h u n y an i.......
İs te bu halde en k am e olacak ru h la r, m addelerinI 9teşk ilinde b izzat vazife alm ış o lu rlar.
Tesirfer ve Ahenkli - Ahenksiz Akışları
K o rk u b ir b ilg isizlik tir.B ilg isizlik b ir ahenksizlik tir .B ilg i, zira , bir ahenktir .Böylece, ru h u n beden yönetim i için gönderdiği h e r
te s ir , b ir bilgiye is tin a t e tm ek te ve b u te s ir le r ahenkleyü rüm ek te iken, belirli cephelerdeki bilg isizlik ler buahenk akışına, bazı ha lle rde m an i o lab ilirler, ki bunun > 7sonucunda bazı o rgan ik bozuk luk lar husu le gelir.
V ücu tta olan her had ise , ruhun ko n tro lü altındadır.V ü cu tta k i her hadisenin o lm ası için, ru h ta n belirli
tesirlerin gelm esi lâzım dır.B ir hücren in ü rem esi için, b ir hücren in çoğalm ası
için ve b u n u n az veya çok olm ası için, ( 70), az veya çok te s ir gelir. Bazı ahenksizlik ler, b u te s iri bozarsa , b u hücren in çoğalm ası da o şekilde bozulur, yani a r ta r veya azalır. C77)
★-------C else: 12/63... 13-11-1959... Sıra: 1
Çift Başlı Köpeğin Psişik Durumu
[B ir köpeğin b aş ı kesilerek d iğer b ir köpeğe aşılanm ış tır . İk inc i köpek ç ift başlı ha lde iken vücudunda ç ift ru h m u b u lu n m ak tad ır... s o ru n u :]
B u rad a idareci o la rak tek ru h v a rd ır ; yalnız, idareci ruh u n , aşılanan baştak i hücrelerin ve organların k ısm î ruhları ile sem patize o lm ası lazım dır. ( 7S) Aksi halde, idarec i ru h ta ra fın d a n verilen em irler, tak ılan ik inci başa gidem ez. Böylece o [ik inci] baş, [idareci] ru h u n tes irle rin d en uzak kalacak dem ek tir, ki bu vaziye tte o [takılan] baş, yaşayam az.
[B aşı kesilen köpeğin ruhu ,] dezenkarne o lm u ştu r: R u h başta değild ir k i başla beraber g itsin .
★-------
Celse: 30/134... 8-4-1960... Sıra: 6
Başs Kesilen Köpeğin Psişik Durumu
B aşı kesilen köpeğin ru h u dezenkam e o lm uştu r, [R uh, bedenle ilişk isin i, beyin ve s in ir s istem i ka
nalıy la ve asab i seyyale vasıtasıy la tes is e ttiğ ine göre, b aşın g ittiğ i yere b irlik te te s irle rin i gönderem ez m i... s o ru n u :]
S is te m bozu lduktan sonra m ünasebe t ke s ilir .
* -------
Celse: 14/76... 27-11-1959... S ıra: 9
Kesilen Başta Kalan Geçici Tesirler
[B ir köpeğe aşılanan ik inci baş, esk i sah ib in i tan ıyor ve sevgi tezahü rle ri g ö ste rm ek ted ir; hafıza m elekesine dayanan b u tan ım a olayı, o başı te rk ed en o rgan iz a tö r ru h olm adan nasıl gerçek leşm ekted ir... so ru n u :]
Beyin, m addesel o r tam la rd an aldığı te s irle ri ru h a naklederken , [kend isin in , yan i] beynin üzerinde de b a zı izler k a lır ; [aşılanan baş için] geçici b ir zam an sahib in i h a tırlam ası, b u izlerin te s iri ile o labüir.
★-------
Celse: 28/132... 18-3-1960... Sıra: 10
Görme, Sinirsel İletim, Beyin'de Transformasyon
[G örülen şeyin, gözün re tin a tab ak ası üzerinde izi k a lm a k ta d ır; aym olay beyinde de im a jla rın sak lanm ası şeklinde m id ir... so ru n u :]
T esirler, gözün re tin as ı üzerindeki hassas s in ir uçlarına te s ir eder. B u tesir, d ışa rd an ışık v ibrasyonları şeklinde gelen b ir tak ım tes irle rd ir. ( 7n)
B u vibrasyon, çok m addî b ir v ib rasyon’dur.
Celse: 13/68... 20-11-1959... Sıra: 8
SO
B u vibrasyonun, tâ ru h ’a k a d a r ile tilm esi lâzım dır.O nun için de bu v ib rasyonun b ir tak ım süzgeçler
den geçm esi lâzım dır.î lk süzgeç, s in ir yo llarında o lm ak ta ve b u e le k trik
sel b ir tak ım [te s ir le r-se y y a le le r] şek linde beyne üetil- m ek ted ir.
Beyin hücre lerine gelen bu tes irle r, beyin hücre leri ta ra fın d an tekra r b ir incelem eye tâb i tu tu lu r ; b u rad a n perisp ri'ye nak led ilm ekte , p e risp ri’den de ru h a ile tilir, k i b u te s irle rin p e risp ri üzerinde yap tığ ı te s ir le r de [o rad a] h ıfzed ilm ekted ir. ( 80)
Sizin sandığınız gibi, beyin üzerinde, re tin ad a o lduğu gibi b ir şekil, b ir hayâl, m add î o larak yok tu r.
Beyinden , ancak , o hayâlin b ir sonucu olan ve o hayâli ta r if için ye terli olan vibrasyonlar geçm ekted ir.
Beyin görm e m erkezlerin i açıp da, o raya adese ile herhang i b ir c ism in hayalin i düşü rsen iz ve bu hayal görm e s in irle rine gelse, siz o hayali görebilir m isiniz?
E lb e tte görem ezsiniz.Çünki [b u yolla] gönderdiğiniz tes irle r, beynin ala
bileceği su p tillik te değildir.N asıl ki, e lek trik sel b ir v ibrasyonu bedensiz [b ir
varlığa] gönderseniz, o da sizin b u tesirin iz i d oğ rudan a lm ak tan acizdir..
H er olayın o labilm esi iç in , belirli yasalar vard ır ve o yasaların dışına asla çıkılam az.
[S in ir h ü c re le ri] b u [e lek trik se l] v ib rasyon ların ak ım ı için uygun b ir v a sa ttır ; e lek trik sel te s ir i o lu ştu ran , d ıştak i u y a ra n d ır; e lek trik sel tes ir, d ıştak i uyaran a tab id ir . [S in ir h ü cre le rin in uyarı ile in ak tif d u ru m dan ak tif d u ru m a geçm esi ve e lek triksel em pü lsler oluş tu rm a sı] .
★-------
81
6. BÖLÜM
Evrensel Varlık Bilgisine Giriş
Celse: 18f 101... 8-1-1960... Sıra: 1
Evrim ve Uzun-Kısa Öm ür Sorunu
[Uzun öm ürlü le r ve k ısa öm ürlü le r s o ru n u :]B urada, b i r çok ş a r t la r vard ır.Çok geniş o lduk larından , bu şa r t la r ı açık lam aya
geçm eden k ısa k ısa söyleyeyim.B unu ü ç kadem ede incelem ek m ü m k ü n d ü r:1 — V arlığın b iza tih i evrim id ir.2 — O varlığ ın yak ın ların ın , sözgelim i ailesin in ev
rim i.3 — Ü çüncü şah ıs o larak , bu [evrim leşen] k işilerin
yaşam m ı m üşahade eden v a rlık la rın evrim i içindir, diyebiliriz. ( 81)
[V arlık la rın dünya üzerindek i evrim o ran la rı a r t tık ça ve genel o larak dünyanın evrim seviyesi de ile rledikçe, varlık la rın dünya öm ürleri dah a m ı k ısa o lu r yoksa daha m ı uzun olur, şek lindeki] b u soruya gene [y ukarıdak i üç esasa göre cevap verm ek m üm kündür.]
[B urada,] varlığ ın yalnız kend isin i düşünürsek , [öm rünün ] k ısa olm ası gerekir. F aka t, evrim leşm iş varlığın b ir de çevresindekileri ev rim leştirm esi ve dolayısıyla kendisin in de evrim i [eklenince, b u n lar] onun öm rü n ü uza tır. ( 82)
[B u du ru m d ak i varlık , to p lu m d a yalnız olsaydı, dünyadaki öm rü daha m ı k ısa o lu rd u ... s o ru n u :]
Yine kesin b ir şey söylenem ez. ( 83)
* -------Celse: 26/118... 4-3-1960... Sıra: 2
Yaşam Süresinin Belirlenmesi Sorunu
[Y önetici Y üksek V arlık lar’m ecel günü te sp itle r i :]B ir k im se dünyaya inm eden önce, se rb e s t ş u u r hâ
linde, vazifeli v a rlık la rla veya vazifeli v a rlık la rın ya rd ım ıyla b ir [evrim - yaşam sal] p lân haz ırlan ır k i b u o varlığın evrim i için en uygun şa rtla r ı k a p s a r ; iş te b u esnamda yard ım cı v a rlık la r ta ra fın d a n b u [yaşam sal] zam an da tay in edilir.
B u [yaşam sal] p lân , ö te yandan , h e r zam an m ota- m o t ta tb ik edilecek dem ek değild ir, bazı ş a r t la rd a değ iştirileb ilir de. ( R<1)
[Yüksek. Y öneticiler ta ra fın d a n b ir varlığ ın önceden sap tan an ö m ü r sü resin in değiştirilm esi, yaşam ındak i o lay ların ve karşılaşacağ ı epröv lerin ] h e r ik isi yönünden de olabilir.
Şöyle k i:D ünyaya inen varlık , b ir olay k a rş ıs ın d a kendinden
beklenenden dah a büyük b ir gay re t sarfederse , b u anda kend isin i sınav kab ilinden ve aynı zam anda evrim in i h ız land ırm ak ve e riş tiğ i düzeye göre yeni b ir epröv haz ırlam ak gerek ir. î ş te b u esnada, onun k a rş ıs ın a çıkacak o lay lar da değişir. Ayrıca bu , o k işin in çevresinde bu lu n an k im selere de etk i eder ki, çevresinde b u lu n a n k im seler de b u p lân değişikliğine k a tılır la r . Z ira, o v arlık la ilişk ide b u lu n an k işiler, boş yere onunla ilişk iye geçm em işlerdir. O nların [evrim - yaşam sal] p lân la rın da m ü şte rek b ir ta ra f vard ır.
83
îş te bu nedenden b ir [yaşam sal] p lân değişikliği o lu r k i; b u icab ına göre, o k işin in ö m rünü k ısa ltır veya u z a tır da.
ö m r ü n uzayıp kısa lm ası, gene, h e m o k iş i için ve h em de çevresinde bulunanlar için, gerekli o lduğu zam a n vukubu lur.
E lb e tte ki, o lan h e r olay, daha önceden p lân lanm ışt ı r ve o laylar gibi in san öm ürleri de ih tiyaç la rına göre ay arlanm ak tad ır. (85)
F e rt fe r t ih tiyaç ayarlandığ ı gibi, b ir top lum un ve cem iyetlerin de öm ürleri ( 8B) ay arlan ır ve h a tta b ir to p lu m u n yükselm e ve alçalm a dev irleri de vard ır. B u dev irle re göre top lum içerisinde bu lu n an v a rlık la rın evr im le ri ayarlan ır. D aha doğrusu , [ to p lu m la r için ] bu öm ürler, top lum da bu lunan v a rlık la r içindir.
Ö m rün uza tılm asında ( 83) sağlık k u ra lla rı d a dışarıd an b ir yard ım değil m id ir? O k u ra lı b u lan ve bu lm aya h ak kazanan kim seye b ir tak ım ilham lar gelm em ekte m id ir? E lb e tte k i gelm ektedir.
★-------
Celse: 11/47... 30-10-1959... Sıra: 3
Spatyoma Geçiş ve Tanışları Görmek
Spatyom a in tikâ l edince, tan ıd ık la rın ız ı görebilirsiniz.
B u görüş, ilk anlarda dünya ile olan bağların ku v vetli o lm asından ve daim a karşısında b ir şekil [beden]görm ek isteğ in in bu lunm asından dolayı, gelen tesirler [o rad a] size şekil olarak görünür.
Fakat aslında [spatyom da] anlaşm a, fik ir le r iledir.[B u fik irle r] çeşitli tes irle r [şek linded ir],
* --------
84
Her Ortamın Meşgalesi Vardır
H er bedensiz varlığ ın , m addeye ih tiyacı yok tu r, diye b ir şey söylenebilir m i?
M addeden k u r tu lm u ş olan, m add î o rtam dan kur-» 7tu lm u ş olanlar ise, e lbe tte k i diğerlerinden [m addeye bağlı o lan la rd an ], daha m e s ’u ttu r .
F a k a t h e r o rta m ın kend isine göre b ir m eşgalesi ve b ir ızd ırab ı vard ır.
F a k a t daha ü s t o r ta m la rd a b u n la ra ızd ırap diyem eyiz.
★-------Celse: 11/49... 30-10-1959... Sıra: 5
Spatyom'tia Müzik ve Manzara
S patyom a geçen varlığ ın isteğ ine göre m üzik ve m an zara vard ır.
F a k a t bu n lar, dünyadak ilere uym azlar ve bu isteği de herkes gösterem ez.
★-------
Celse: 33/151... 3-6-1960... Sıra: 6
Spatycm'da Benlik ve Benliksizlik Hâlleri
[S pa tyom dak i bedensiz varlık ların , beden leri o lm adık ta , b irb irle rin i nasıl tan ıd ık la rı... s o ru n u :]
Ş im di b u ra d a b ir m addeyi açık lam ak istiyo rum :B edensiz varlık denilince, ben, spa tyom dak i b ü tü n
varlık la rı a n lıy o ru m ; oysa so ru lan so ru d a fa rk ın a va rılm ad an b ir te fr ik yap ılm ış oldu.
Şöyle k i ; spatyom da bu lu n an v a rlık la rın hepsinde b ir ’ben ’ diye b ir şey m evcu t değildir. Yani, be lirli sevi
Celse: 11/48... 30-10-1959... Sıra: 4
85
yeden so n ra b ir v a rlık ; Ahm et, M ehm et veya herhang i b ir şah ıs değil, o v asa tın şahsıd ır. ( ST) Yani be lirli b ir seviyenin varlığ ıd ır.
B u seviyede bulunan varlık ların kudretleri, hem en hem en b ird ir . ( 88)
Bu vaziyete göre ve spatyom dak i va rlık la rı b irb irin den ay ırt eden on ların tes irle ri o lduğuna göre, belirli v a sa ttan son rak i v a rlık la rın b irb irin d en ayrılm ası olam az. ( 89)
Öte yandan, daha aşağı seviyedeki varlıklar, sp a tyom da, b irbirlerin i, gönderecekleri tesirler ile anlarlar. Eğer bu varlıklar m add î vasata çok ya k ın ise, bunların gönderecekleri tesirler daha m addileşecek ve im a jin a s - yonla bir ta k ım im ajlar göreceklerdir. (90)
Ü stün b ir varlığ ın daha aşağıdaki b ir varlığ ı tan ıyabilm esi, o varlığ ın b ü tü n evrim seyrin i gözlem lem ekle o lur. ( 91)
[S pa tyom da 'ben' o lm ayınca zatî şu u rla r ne oluy o r... s o ru n u :]
Spatyom daki v a rlık la rın za tî şu u rla rın d a b ir değişik lik olm uyor. (87) Yani gene ayrı ay rı h e r varlığ ın b ir şu u ru v a rd ır ; fak a t b u şu u rla r a ra s ın d a b ir eşitlik (m ü sav a t) göze ça rp m ak tad ır , k i b u eş itlik on ların evrim düzeylerin in eş it o lduk larım ve böylece bir vasat m eydana getird ik lerin i gösteriyor. ( 02)
B u d u ru m a göre de, eşit olan şeyleri b irbirinden te fr ik e tm ek, bence gereksiz gibi görünüyor. (93)
★-------Celse: 1 /3 ... 27-8-1959... S ıra: 7
Bedenli - Bedensiz Yaşam ve Evrim Hızı
Bedenli v a rlık la r m adde âlem inde y aşa rla r ve onlar ın evrim i m adde iledir.
86
B edensiz varlık lardan , m adde ile ilişk isin i kesm iş o lan lar, m addeden daha b aşk a âlem de y aşa rla r ve b u h e r iki âlem de yaşayan va rlık la r için m ü şte re k o lan vasıf, ev rim ’dir.
E v r im seviyesi a r ttıkça [ev rim sel] h ız da o oranda a rtm a k ta d ır k i m adde â lem inde yaşayan bedenli varlığın evrim h ızı , bedensiz varlığın evrim h ızından daha azd ır .
* -------C else: 6 /20 ... 25-9-1959... Sıra: 8
Evrim Düzeyi ve Evrim Hızı
in sa n la rın evrim sel seviyeleri yükseldikçe ev rim h ızları d a a r ta r , böylece m addesel b ağ la rd an k u rtu lu p ötek i dünya seviyesine ( 94) gelm ek üzere olan b ir k im sen in [ev rim sel] hızı, e lb e tte ki dünyadak ilerden fazla o lacak ve o k im sen in te k ra r dünyaya gelm esine gerek kalm ayacak tır.
H er sev iyen in , evrim in in en h ızlı o lduğu o r ta m , seviyesiy le u y u m lu olan ortam dır.
★-------C else: 13/67... 20-11-1959... Sıra: 9
3 - Boyutlu Plân ve 4 - Boyutlu Plân Evrimleri
Y azınız :3 — B oyu tlu p lânda ev rim sonsuzdur, denemez.3 — B oyutlu p lân ın b ir evrim seviyesi v a rd ır ; bu
evrim seviyesine erişen her va rlık , bundan daha ü s t p ıtına geçer. ( 95)
H er p lân ın ve h e r seviyenin evrim ş a r t la n b aşk ab aşk ad ır.
»
B una göre, her yerde evrim vardır, vasıta lar başkad ır d iyebiliriz.
87
[4 — B oyutlu âlem varlık la rı,] bu lu n d u k la rı m erh aleden daha aşağı m erha le ile ir t ib a t ta d ır la r ; b u dem ek değ ild ir ki, [o n la r] o [3 — B oyutlu b ir aşağı] p lânda yaşıyor da | oradan] te s irle r a lm ak tad ırla r.
[3 — B oyutlu p lân d an gelen] b u tes ire gösterilen tep k ile r ve Yukarımdan gelen em irle ri [4 — B oyutlu âlem varlık ların ın ] ta tb ik şekli, on larm daha ü s t p lân la ra yükselm elerine y ard ım eder.
O rada, [4 — B oyutlu âlem de,] en k am asy o n diye b ir şey düşünm eyiniz a rtık . ( 96)
K aba m addeden ku rtu la n varlık lar , m ünasebetlerin i daha ince vasıtalarla yaparlar.
★-------Celse: 14/74... 27-11-1959... S ıra: 10
4 - Boyutlu  lem ce Evrim
K aba m addeden k u rtu la n varlık la r, m ünasebe tle rin i daha ince vasıta la rla yap arlar, dem iştik .
H er o rta m ın kendisine göre ş a r t la n vard ır.Sizin yaşadığınız o rtam , m addesel o rtam d ır.Sizden daha ü s tte olan ortam ise , m addeden a r tık
uzaklaşm ış olan ortam dır.O rada evrim e vasıta , m addeden gayrı şe y le rd ir ; on
ları b ir kelim e ile tesirler diye vasıflandırab iliriz .ö te yandan, m addesel o r ta m d a yaşayan v a rlık la rın
[d a ] te s irle ri v a rd ır ; fak a t ş a r t olan m adde içinde yaşam ası, gelen tes irle re m adde ile cevap verm esid ir.
4 — B oyutlu âlem de ise, gelen te s irle re m adde ile değil, b ir tü r im ajinasyonla cevap verilir, ve bu a rad a [o v a rlık ] evrim leşir de.
4 — B oyutlu â lem in evrim v asıta la rın ın m addeden uzak olduğunu, b u rad an da anlıyoruz.
★ --------
88
Celse: 28/129... 18-3-1960... Sıra: 11
Dünya Yaşam Maketi'nin Hazırlanışı
[E sk i te lâkk ile rde b ir m isal â lem i1 nden bahsed ilir. M isal  lem i'nin, ru h la rın dünyaya inm eden, en k am e olm adan önce, dünya haya tındak i m ü stak b e l yaşay ışların ın p rova edildiği b ir â lem olduğu söylen ir; gerçekten böyle b ir â lem var m ıd ır . .. s o ru n u : ]
D ünyaya inecek k iş i , yen i b ir merlâale Jcatetm ek için ve bu m e fh a len in en düzenli bir şekilde o lm ası için, daha önce geçm iş haya tın ın hataların ı, sık ın tıla rın ı göz önüne alarak, yen i b ir hayatın p lânlarım hazırlam ak için çalışır.
Bu yaşam sal p lân ın hazırlan ışm da, yüksek ru h la rın büyük y a rd ım la rı o lur.
î ş te bu esnada, haya tta geçecek olaylar, az ço k ta sarlanır.
Bu, ü s tte b e lirtilen âlem e u yab ilir ki, b u âlem , b ir h az ırlık d ev resid ir; bu hazırlık devresinde varlık , yavaş yavaş m add i vasatla [dünya ile ] ir tib a t tem in etm eğe başlam ıştır bile. Yavaş yavaş ağ ırlaşm ak ta ve m add î te s irle rin a ra şm a g irm ek ted ir. ( y7)
★-------Celse: 28/131... 18-3-1960... S ıra: 12
Düşünce, İmajinasyon, Şuur ve Perispri
D üşüncelerin izden bile sorum lusunuz.M isal Âlem i konusunu a n la tırk en b e lir ttiğ im gi
bi, ( 98), dünyaya inm eden önce b i r [yaşam sal] p lân h a zırlan ıyo rdu .
B u [yaşam sal] p lân nasıl hazırlan ıyor, düşünce ile değil m i?
B ir tak ım yard ım cı tes irle rle ...
89
B urada varlık , geniş b ir k apsam içindedir.D ünya’da da o lay ların ilk basam ağı ve o lay ları kı-
v ılcım layan itic i kuvvet, düşlince’d ir.B ir şey yapm ayı düşünürseniz, kend i kendinize söz
verm iş ve p lân lam ış o luyorsunuz, ki siz, o sözün daim a te s ir i a ltındasınız.
Uygun bir koşulda, verilen söz, ey lem haline gelecektir .
D üşünce, böylece, yarı ya n y a eylem d e m e k tir ; ki, kö tü düşüncen in sorum luluğu, iyi düşüncen in de e lbette iyi sonuçları vard ır. ( " )
B urada , düşünm e sonucunda verilen k a ra r ile, dünyaya inm eden önceki verilen k a ra r a ra s ın d a b ir benzerlik olduğu gibi, a ra la r ın d a şu u ru n genişlem esi ve d a ra lm ası gibi b ir ay rılık da vard ır.
[S pa tyom da geniş şu u r ile düşünm e vard ır.][D ünyada d a r şu u r ile düşünm e vard ır.]E lb e tte ki [şim d ik i] düşüncelerin izden de so rum lu
sunuz ve ileride yapacağım z b aşk a b ir düşünceye [şim dik i düşünceler] engel o lab ilir veya o [gelecektek i] düşünceyi takviye edebilir.
Böylece, bazı düşüncelerin iz eylem lerinize te s ir ederek [belirli gelişm eler o lu şacak tır] , b u n u n ne ticele rin den ve h e r hareketin izden sorum lusunuz. ( 100)
[B u rad ak i düşünce sözü, im ajinasyonun da karş ılığ ıd ır.]
E lbe tte , b ir düşüncenin hem en akab inde im ajinasyon olm az m ı?
D üşünce ile im ajinasyon za ten a tbaşı gider.R u h tan gelen h e r te s ird e olduğu gibi, düşüncelerin
de beyin ile ilişkisi aynıdır.Fazla düşünen b ir k im se, ruhundan gelen belirli te
sirler ile beynin m u h te lif yerlerine tes ir ederek onları harekete geçirir ve bu yerlerde bir faaliyet, b ir gelişm e
90
m eydana gelir. B öylece , bu gelen tesirlerin artm ası ile beyindeki faa liyet de o n isb e tte artar ki, d ü şü n m en in im ajinasyona çevrilm esi de o n isb e tte ko laylaşır .
İm ajinasyon faaliyetinde, beyn in büyük ro lü v a rd ır.
D ünyadan a lm an duyum lar, be lirli yerle re g iderek beyindeki ilgili m erkezlere te s ir ederler. î ş te b u te s irin sonucu o larak , b u n la r pe risp ri'y e nak led ilir.
P erispri b ü tü n bu tesirleri top layarak b ir sen tez yapar ki, iş te bu şu u r ’dur.
E lb e tte , [ şu u r da düşünce gibi p e risp ri 'y e a it b ir m eleked ir.]
Siz spa tyom da iken düşünm ez m isiniz?Siz spa tyom da düşünürken , beyniniz m i var?D ünya’d a iken, p e risp ri’den b ir sen tez halinde ge
len tesirle rin , beyinde b ir tak ım reaksiyon lar yaptığ ım . [ve dolayısıyla çeşitli b ilinç, id râ k ve im ajinasyon gibi çeşitli m elekelerin izin tezahü r e ttiğ in i b ilin .]
B ü tü n b u o lay lar b irb irin e bağ lı şey lerd ir, k i b u yolla rd a ak sak lık la rın olm ası, şu u rsu zlu k hallerini doğurab ilir.
P e r isp r i’de o lan h e r olay, ru h u n te s ir i ve b ilg isi dah ilinded ir.
[Ş u u ra ltı tezahü rle ri, p e risp ri 'd ek i o lu şum ların zam an zam an o rtay a ç ık ışları o lm ak tad ır.]
★-------
Celse: 10/46... 23-10-1959... S ıra: 13
Yardımcı Tesir, Perispri ve Beden
PerisprVde enerji yo k tu r .P erispri, enerjiy i ru h ’tan alır.B eden teşk il ed ilirken , ru h ’un enerjis inden istifade
91
edilebileceği gibi ( a r t ık b u n a en erji d iyelim ), d ışa rıd an da kendisine büyük y a rd ım la r yapılır. B u yardım lar, genellik le o ru h ’u n onayı alınarak yapılır.
Y ardım cı enerjilere , enerjiden ziyade tes ir desek d ah a doğru olur.
Y ardım cı te s ir de ru h ’a y ap ılır ; ru h aldığı hu hızla ve hu is tek le hareke t eder.
B u gelen [ya rd ım cı] tesirler, o varlığ ın evrim in i hızland ırıc ı ş a r tla r ı hazırlayan te s ir le r’dir.
★-------Celse: 11/51... 30-10-1959... S ıra: 14
Işık Hızı ve Perispri
E n büyük hız, Iş ık H ızı değildir.O kadar sü r’a tli v ibrasyonlar vard ır k i, zam anla ve
m esafe ile m ukayese bile edem ezsin iz.Böyle olunca, ışığ ın [h ız ın ın ] p e risp ri ile b ir ilişk i
si [ve k ıyası] sözkonusu olam az.
★-------Celse: 20/112... 22-1-1960... Sıra: 15
Perispri ve Beden
[Bedenli varlık ta , p e risp ri, tab ii ha lde bedenin] hem içinded ir, h em de dışta .
★-------Celse: 28/130... 18-3-1960... Sıra: 16
Mezarda Çürümeyen Cesetler ve Nedenleri
[M ezarlarından bozulm am ış o larak çıkan cesetlere a it gözlem ler v a r ; cese tlerin b u bozu lm adan kalm asın ın m ekanizm ası n e d ir ve b u n u n evrim ile ne gibi b ir ilişk isi v a rd ır ... s o ru n u : ]
92
ö y le va rlık la r v a rd ır ki, m add î v asa ta bağ lılık ları çok güçlüdür.
B u v arlık la rın evrim seviyesi, m add î v a sa ttan kend ilerin i k u rta ram a d ık la rı için, tab ii k i g e rid ir.(101)
B u şah ıslar, ö ldükleri zam an beden lerin i b ir tü r lü terkedem em ek ted irle r.
M addî vasa ttan ayrılam ayan, b ir tü rlü ku rtu la m a yan ve kend isin i m addî vasatla irtiba tla^yan lar,] bedenine sürekli tesirler gönderirler ve bu tesirlerle ve beden in bulunduğu vasatın [m ezarın ] şartlarına göre beden orada m uhafaza edilebilir.
B u m uhafazada, varlığın gönderdiği tesirler, bedene dışarıdan [etk ili] olan m ikroorganizm aların tesir lerin den ü s tü n ise, beden bozulm adan durab ilir; şayet m ik roorganizm aların tesirlerin i bertara f edem eyecek vaziy e tte ise, beden çürüyecektir.
B u çürüm e, varlığa büyü k bir ızd ırap verecek tir .(102)İş te o azap da, varlığın evrim ine h izm e t edecektir.[H in t fa k ir le r i’n in kend ilerin i to p ra k a ltın d a gıda
sız ve havasız tu tm a la rı olayında, ru h - beden ilişk ilerin de] ü s tte an la ttığ ım tes irle rd en daha sık ı b ir ilişk i vard ır. Ve fak a t b u rad a , [m ezardak i d iğer olay gibi] çaresiz [o lm ayış] dolayısıyla, bedene h ak im olm a gerçekleşm ek ted ir. ( lo;()
B unda da aynı şekilde, ru h ta n tes ir, sü rek li o larak bedene gelm ektedir.
* -------Celse: 32/144... 22-4-1960... Sıra: 11
Evrim ve Perispri'nin Suptilleşmesî
[A ralarında çelişki v a r gibi görünen iki h u s u s :][ 1 — R uh, uzun b ir evrim den son ra , m adde-üstü va
sa tla rd a p e risp ri’siz o larak evrim ine devam edecek tir.]
93
[2 — E vrim in a rtm asıy la p e risp ri de sup tillik kazan arak , ru h ’un m üessiriye t k u d re tin in genişlem esini te- m in eder.]
A çık lam ası:H er v asa tın kendisine göre belirli şa r t la r ı vard ır. B u ş a rtla ra göre, m addî vasa tta bulunan b ir ruhun
m addeye tes ir edebilm esi için perispri kanalından geçm iş olan tesirleri gönderm esi lâzım dır.
Bu d u ru m a göre, m addî v asa tla rd a evrim leşip m ad d e - ü s tü vasa ta in tikâ l e tm iş ve b u a ra d a perispri'den ku r tu lm u ş olan b ir va r lık , m a d d e -ü s tü vasa tta e lbette k i perispri's iz dolaşacaktır. Bu ruh, m add î v asa ta m üess ir o lm ak isted iğ i zam an, haiz olduğu, kazanm ış bu lun duğu kuvvetlerle p e risp ri 's in i teşk il e ttik te n son ra [m add i v asa ta ] m ü essir o labilecektir. (104)
Böylece, ü s tte k i iki ifadede b ir çelişki y o k tu r a ra larında.
[M addî vasa ta m üessiriye t a rac ı o lan p e risp ri'n in , ru h u n üzerinden h iç ç ıkarm adığ ı b ir elbisesi şeklinde düşünm em ek gereklid ir. ( 105) M addî vasa tla rd ak i evrim i boyunca evrim leşen p erisp ri, m adde-üstü v asa ta çıkıldığ ında terked ilir . M addî v asa ttak i evrim ile 8. dereceye değin suptilleşen p e risp ri b u derecede terked ilm iş olsun. M adde-üstü v asa tta uzun b ir zam an evrim ini sü rd ü ren ruh , b ir gereksinim ile p e risp ri 's in i teşk il e tm ek isted iğ i z a m an :]
[a — G eçm işteki 8. derece sup tillik tek i perisp ri'y i m i o lu ştu ru r? ]
[b — Şim diki evrim inin 23. derece sup tillik tek i pe- r isp ri 's in i m i o lu ştu ru r? ]
[E lb e tte son evrim düzeyinin gerek tird iğ i suptillik- te b ir p e risp ri o lu ştu ru lu r, gerektiğ inde. Dolayısıyla, bu ra d a önem li o lan husus, b ir p e risp ri vasıtasın ın h iç ter-
94
kedilm eden sü rek li sup tilleştirilm esi değil de, yükselen evrim le g iderek daha yüksek ve su p til p e risp ri 'le r in o lu ştu ru lab ilm esi keyfiyetid ir. Ü sttek i 2. şıkk ın gerçek an lam ı b u d u r.]
* ---------
Celse: 35/159... 24-6-1960... Stra: 18
Perispri'nin Maddesi ve Oluşturulması
Ü sta d : ( Y üksek R ehber R u h )«P erispri, ruhun kend i enerjisi ile konsan tre ettiğ i
h a fif bir m addedir.» (10ft)[1 — P erisp ri, ru h u n bizzat kendi enerjisin i m i kon
sa n tre e tm ek le m eydana gelm ekted ir?][2 — R uhun , en erjis i ile, herhang i b ir v a sa tta n te
m in e ttiğ i m alzem e ile m i p e risp ri m eydana gelm ekted ir? ]
Tebliğ doğ rudu r.R uh ve m adde, iki ayrı k u tu p tu r .B u lunduk ları d u ru m ve kazanm ış o lduk ları yetenek
lere göre, ru h ve m adde, b ir evrim seyri izlediklerine göre ve bu seyirde m adde, ru h ta n daha aşağı seviyede bu lunduğundan , m adde, ru h u n te s iri a ltın d a o lacak tır.
Burada R u h y b iza tih i gönderm iş olduğu tesirlerle ve ayrıca kazanm ış olduğu kuvve tler in zorun lu b ir sonucu o larak , daha aşağı seviyelerden itibaren kend i gönd erm iş olduğu tesirle perisprVyi te şk il eder.
Bu p e risp ri 'n in teşekkü l tarz ında , ru h u n gönderm iş o lduğu te s irle rin ehem m iyeti olduğu gibi, bu lunm uş olduğu v asa tın d a zorun lu b ir sonucudur [p e risp ri 'n in te- şek k ü lâ tı] .
Ü sttek i 2 nci m an a doğrudur.
* -------
95
Celse: 35/164... 24-6-1960... Sıra: 19
Perispri’nin Atomik Yapısı
[Y arı-m addî denilen p e risp ri ve benzeri m addeler, bilinen a tom yap ısına sah ip m id ir... s o ru n u :]
P e risp rita l m addeler, a tom da b u lu n an m addeleri hâv id ir, fak a t [o n la r] kab a m addede o lan düzende [ te rtip te ] değildir. ( 107)
★-------Celse: 14/79... 27-11-1959... Stra: 20
Ruhsal Hafıza ve Dünya Hafızası
[D ünya hafızasın ın , ru h sa l hafızadan daha d a r kadro d a devam ım ve m uhafazasın ı tem in eden m ekanizm a n e d ir ... s o ru n u :]
P e risp ri'n in b u rad a çok büyük ro lü vard ır.Perispri, ruhun spa tyom da isteğ ine göre düzenle
n ir; yani belirli tesirleri geçirip geçirm em esi [üzre] ayarlanır. (108)
★-------Celse: 14/77... 27-11-1959... Sıra: 21
Şuur ve Esas Hafıza
Şuur, evrim le gelişen b ir esas hafızadır, d iyebilirim . Esas hafıza, kaybolm ayan hafıza’d ır. ( ,nn)[E lde edilen b ilg ilerin v a rlık ta k a lan izlenim leri,
denm ek istenm ek ted ir.] ★-------
Celse: 20/116... 22-1-1960... Sıra: 22
Şuur ve İçgüdü
Ş u u r ve içgüdü’nün ta n ım la r ı :Ş u u r’u daha önce tan ım lam ıştım .İçgüdü ; bu, çeşitli yönlerden ve çeşitli neden lerden
o lm ak tad ır ve bunun b ir çok varyasyonları vard ır. B ir
olayın olm ası gerekli ise, o olay o k iş iye Üst Plânlar tarafından yap tır ılır ; faka t, o kişi, b u olayı neden yap tığım bilm ez. Bu, ona gelen b ir te s ir ile, ilham la o lm aktad ır.
B u çeşit tesirler, [içgüdü 'dü r.] (110) ★-------
Celse: 26/119... 4-3-1960... Sıra: 23
Şuur ve Madde
[R uh-üstü ve m adde-altı k av ram ları b irb irle rin e yak ın değil,] b ilak is b irb irin d en u zak tırla r.
M addeyi şu u rlu o larak düşünebiliyor m usunuz ki, m adde a ltı m addeden de önce [yani a lt ta ] o lduğuna göre ...
M addede, s iz in anladığınız m anada şu u r yo k tu r .M adde-altı’nda ise, e lbe tte k i yo k tu r .
★-------Celse: 26/120... 4-3-1960... Stra: 24
Şuur ve Şuuraltı
[Ş u u r ve şuu r-a ltı ve bu n ların karşılık lı ilişk ileri hakk ında ,] daha önce de bilgi verilm işti. ( 111)
Ş u u r ve şu u ra ltı diye ay ırdığınıza göre, bu iki hâ lin de m adde âlem inde yaşayan in san la rd a olduğuna, ilk anda k a n aa t getireb iliriz . Z ira, M anevi [S p iritü e l] Â lem ’- de, ş u u r ve şu u ra ltı diye b ir ay ırım a ve ayrı ay rı şeyler söylemeye gerek yok tu r. ( 112>
Ç ünkü , bir te k şuur vardır.Ve o b ir tek ş u u r bazı v a rlık la rd a [gereğinde] da-
ra ltılab ilır . ( 113)D ünyada yaşayan v a rlık la r için ise, şu u r hâli s ın ır
lı, b e lirli b ir s ın ırın küçük b ir k ısm ıd ır; şu u ra ltı ise, b usu u r haric inde kalan şu u ra denm ekted ir, k i o rası b ir * * 7varlığ ın [dünyasa l] yaşam ında h a tır lan m ası gerekm eyen k ısım dır. ( 114)
S u u r ve şu u ra ltı’m su şekilde düşününüz:> 1 P 9 t
B ir daire var, k i bu dairenin ortasında ayrıca kü çü k b ir daire var. B u ortadaki daire fo to ğ ra f m akina- sın ın d iya fram ı gibi, gereğine göre ayarlanm aktadır. Böylece daim a küçü ltü lüp , büyü ltü leb ilir . (115)
ö te yandan, b u ö rnek te noksan o lan b ir şey varsa, o da esas [d ış-büyük] d a iren in zam anla genişlem esidir. B u genişlem e, birinci [iç] daire içinde geçen olaylardan sonra o lm aktadır. (118>
B u d u rum da:K ü çü k dairenin içi, dünyada yaşayan k işi için şu u r’-
dur.K ü çü k dairenin d ışı ise şuura ltı’dır.
★-------
Celse: U f 54... 6-11-1959... S ıra: 25
Küf Ruhu ve İdrâki
K üf ruhu , b ir id râk e sah ip tir , fak a t b u id râ k kendi seviyesindedir. B unu siz, kendi id râk in izle m ukayese e tm eyiniz. (117)
K ü f ruhu, k ü f seviyesine gelinceye kadar b ir çok safhalardan geçm iştir ve k ü f seviyesine layık olarak gelm iş tir ; ve gene liyakati [ile uyum lu tes irle rin i] h e r canlı kendi vasa tında ve seviyesinde uygun o la rak yapar.
* --------Celse: 15/83... 4-12-1959... S ıra: 26
Bitki - Hayvan Safhaları Reenkarnasyoniarı
[B itk i ve hayvan safhasında evrim leşm ekte olan v arlık larda , aynı tü r dahilinde reen k am asy o n zorun luluğu var m ıd ır ... s o ru n u : ]
E ve t vard ır.
98
D aha önce de söylediğim iz gibi, evrim arttıkça , evr im hızı da o oranda artm aktad ır . ( n s )
B itk i ve hayvan evrim i, insana oranla yavaş olduğu için, daha ço k sayıda reenkarnasyon gereği o lacaktır.
★-------Celse: 17/94... 18-12-1959... Sıra: 27
En Küçük Biyolojik Varlıklar
[H id ro jen a to m u n d an sadece 27 defa büyük o lan çocuk felci v irü sünden daha küçük b ir b iyolo jik canlı v a r m ıd ır ... s o ru n u : ]
Ç eşitli b ü yü k lü k te varlık lar vardır.B unu b ilm ek size ne kazan d ıracak tır?V arlıkların var o lm a ve yo k o lm a hâlin i ayrı ayrı
düşünerek , kend in iz b ir sonuca varabilirsiniz. ~k--------------
Celse: 18/98... 8-1-1960... S ıra: 28
Ruh ve Eprövleri
R u h , o seviyeye gelm iş bir v a r lık tır ki, evrim i idrâk iy le oranlıdır.
İd râ k i genişledikçe evrim i hızlanacak, eprövleri a r ttıkça id râk i genişleyecektir.
D ünya p lân ındak i R uh, is te r dünya p lân ında , is te r öb ü r âlem e (sp a ty o m a) in tikâ l e tm iş olsun, da im a ep- rövler içe ris inded ir ve bu eprövler içinde id râk i genişleyecektir ve b u n u n o ram n d a da evrim i a rta c a k tır .
■ ~k-------------------
Celse: 19/104... 15-1-1960... Sıra: 29
Ruh Mertebesi ve Başlangıcı
TRuh ism i, b ir evrim m ertebesin i gösterdiğine göre, b u m erteb e ; b itk i, hayvan ve in san m ertebe lerin in hang isinden b a ş la m a k ta d ır ... s o ru n u : ]
99
Siz, en aşağı canlı o la rak neyi k ab û l ediyorsunuz? B itk in in de ru h u vard ır, fak a t bu, ru h m ertebesi'n in
o sa fhadan başlıyo r [o lm ası] dem ek değild ir.[Daha önceki sa fha larda da ru h vard ır,] evet, bunu
ile ride görüşeceğiz.
7. BÖLÜM
Ruh-Madde Birliği ve Varlığın Oluşumu
Celse: 2 /13 ... 3-9-1959... Sıra: 1
Maddî Tesirler ve Kaynakları
[M addî tab ia tta k i kab a tes irle r, ancak b aşk a b ir m addeye te s ir edebilecektir. Böyleyse o te s ir, m adden in kendi te s irid ir , yani ü s t kadem eden silsile o la rak gelen te s ir değild ir.]
Böylece, m add î o lan b ir tes ir, m addeye te s ir edebilir , ve h a t ta o m adden in içerisindeki başka şeylere de doğrudan doğruya te s ir edebilir. ( 119>
* ---------
Celse: 1 /4 ... 27-8-1959... Sıra: 2
Varadılış, Madde-Altı, Ruh-Üstü
Y aradılış, m addeden de dah a öncedir .1 *B urada d a m adde a ltm d an kasıt....[M adde altı, sub-atom ik partikü l-ko rpüskü l s istem i
değ ild ir.][M adde altı, k u a n tu m teo ris i ile bahsed ilen enerje-
t ik s is tem de değildir.]M adde-altı ve R uh-üstü halleri, sizin tasavvu runu
zun haric inded ir.M adde ve R uh ta m m anasıy la öğrenilm eden, Mad-
de-altı ve R u h -ü stü ha lle ri öğrenilem ez. Ç ünkü bunlar, diğer şeylerin alfabesVdir.
★-------
Yaratılma ve Madde-Altı Oluşu
Y ara tılm a m addeden öncedir , dem iştik .7 »
B u d u ru m a d a m adde a ltı dendi. ( 12°) ★---------
Celse: 2 /14 ... 3-9-1959... S ıra: 4
Maddeye Gelen Tesirler ve Maddenin İsteği
D ünyada yaşayan in san lar, dünya yasa la rı içinde evrim lerin i sağ layacak lard ır. B u a rada , eğer bu ruhların evrim leri, yalnız Y u k a n ’dan gelen em irler ile yapılsaydı bu dünyaya gelm enin ne yararı vardı? B u evrim , dünyaya gelm eden spa tyom da sağ lan ırd ı belki. F ak a t dünyadaki b ir ruhun, kend i ceh it ve gayreti ile bazı işleri yap m ası lâzım dır.
B ir m addeye gelen tes ir, d iğer ü s t v a rlık la rd a olduğu gibi, ancak ona lâzım o lan te s ird ir k i m adde b u te s ir i is te rse reddedeb ilir ve is te rse k ab u l edebilir.
B u rad a da önem li b ir n o k ta var ki, o da m addenin isteğ i’diT.
F a k a t b u is te k sizi şaşırtm asın .Ü st varlığ ın isteğiyle a lt varlığ ın isteğ i a ra s ın d a m e
kan izm a ve sey ir bak ım ın d an b ir tak ım ay rılık lar görü leb ilir ve vard ır.
B u isteğe b aşk a b ir isim m üm kün o lab ilir, fa k a t henüz böyle b ir şey bilm ediğiniz için sizler b u n a b ir isim takm am ışsın ız , b u n u n için ona d a is te k diyoruz.
îş te , m addelerin tahavvülü (değ iş im i) için gelen bu tesirler, ruhlara b ir ta k ım yollar gösterir. B u sayede m addeler de ve h a tta m adden in içerisindeki diğer şeyler de evrim leşirler. ( 121)
T esirler, o n a bağlı o lan ru h kanalıy la gelm ektedir [m addeye].
C else: 8 /2 8 ... 9-10-1959... S ıra: 3
102
M addeye tesir, ruh kanalıyladır.M addeye te s ir, en ü s t kadem eden gelen b u se rb es t
lik sonsuz değild ir.E ğerki sonsuz olsaydı, çeşitli iradeler çarpışacak,
bir çelişki ortaya ç ıkacaktı. H albuk i b u n la rın ev rim lerin i id are eden V arlık lar, ru h a bazı [b ak ım la rd an ve sın ırlı] irad e se rb estis i verir.
[ İn sa n ın iradesin in serbestliğ i ile verd iğ i k a ra r ın ]tah ak k u k u , is te o s ın ır la r dah ilinded ir.
9 •
İnsan, verd iğ i kararları, gene ta m serb es tlik içinde verem ez, belirli sın ırlar içinde [v e re b ilir] ... Zira vereceği karar, başkasın ın evrim ine zarar verebilir. İ ş te b u önlenir.
B azı durum larda , im tih a n için b ü yü k b ir irade serbestliğ i verilir. F ak a t icap eden h a re k e tle rin ve olaylar ın o rtay a ç ıkm ası [n m ], be lirli s ın ır la r ı aşm asına izin verilm ez.
★---------Celse: 8,129... 9-10-1959... Stra: 5
Atalet ve Maddenin Aldığı Tesirler
[A ta le t’in tan ım ında, ş a r t la r aynı kaldıkça, k ü tle bu lunduğu d u ru m u m uhafaza eder,] diyorsunuz.
Şartlar aynı kaldıkça, d iyorsunuz.B u şa rtla rd a n hang isin i görebiliyorsunuz?G ördüklerin iz sın ırlıd ır.O ysa ş a r t la r o k a d a r değişiyor ki, siz görm ediğiniz
ve h issetm ediğ in iz için [o n la ra ] «yok» d iyorsunuz.Ö nceki celselerde, ruhlara gelen tesirler o lduğu gi
bi, m addelere gelen tesirler de vardır, dem iş ve bun lar ın m ekan izm asın ı an la tm ıştık . ( 122)
M addelere gelen b u te s ir le r sü rek li değ işm ekte ve m adde de seviyesine göre b u n la ra k a rş ı b i r reaksiyon g öste rm ek ted ir, ki b u da m adden in â tıl o lm adığ ım ve şa rtla rm sü rek li o la rak değiştiğ in i gösterir. ( ıss)
* --------
Madde ve Ruh'a Dönüşümü
[R uh ü s tü haller hakk ın d a açık lam a isteğ i üzerin e :]
H ay ır zam anı değildir.D aha önceki celsem i okursanız, ( lîM), bunu izah e t
m iştim .Y aratılm anın , m addeden önce olduğunu söylem iş
tim . ( 125>M addeden önceki devirde evrim leşen varlık , nihayet
m adde seviyesine ( 120) gelir. B urada, to p lu m halinde bu lunan m adde içerisinde büyük o laylar o lm ak tad ır. Bu o lay lar içerisinde b ir çok m addeler evrim leşm ektedir- ler.
ö y le bir an ge lm ekted ir k i, bu m addelerin içerisinde kend i seviyelerine göre eprövlerini tam am lam ış olan bazı m addeler , birbirlerine m üessir o lm ak hassalarım kazanıyorlar.
Bu m üessiriyet, çeşitli yönlerden o lm ak tad ır:1 — D aha aşağı seviyedeki m addelerin evrim lerin i
h ız land ırm ak için o n la ra lâzım olan, kend isin in ik tid a rı dah ilinde te s ir gönderm esi.
2 — D aha ü s t p lân la rd an gelen tes irle ri, kendisinden daha aşağı seviyede o lan k im selere lüzum u derecesinde dağ ıtm ası gibi.
— Böylece evrim leşen bu m adde , m ü essir iye t alanın ı gen işle tir .
— Uzun bir zam an sonra bir m adde topluluğu onun idaresi altına verilir.
— O artık , m addelik ten uzaklaşm ıştır .— M addelikten uzaklaşm ası, m addeden doğarak,
m adde ile yoğrularak, m addeyi eğrim leştirerek o lm u ş tu r; böylece bu, o m addenin organizatörü veya Ruh*u o lm uştur.
C else: 12 /64 ... 13-11-1959... S tra : 6
M addeden önceki ve ru h ta n sonraki... [hâller]... için b ir şey söyleyemeyeceğim.
M adde hâ lindek i evrim i ve onların eprövlerin i size anlatacak ke lim e bu lam ıyorum ; b u ben im için çok güç oluyor. Z ira sizin o hâli id râk in iz , bu günkü b ilg ilerin ize göre o lanaksızd ır.
[M addenin evrim leşm esi], yalnız kendi kudretiy le değil, dışardan b ir ta k ım tesirler... [de a lm ak tad ır k u şkusuz.]
M addenin ruh hâline gelm esine kadar, arada uzun m erhaleler vardır.
M adde hâli ile R u h hâli a ras ın d ak i m erhaleyi, biz b u ra d a iki kelim e [ile ] izah ediyoruz.
Bu yol, h ad d iza tında uzun ve m eşakkatli b ir y o ld u r :R uh , b ü yü k b ir m erhaleyi a tla tm ıştır .M adde, hâlâ birinci m erhaleyi yaşam aktadır.Bu vaziyete göre, elinizde b u lu n an b ir s u ’dan b u h a r
elde edildiği zam an, b u h a rın m olekü lleri de su m olekülü d ü r ; faka t, bu küçük b ir m erha led ir. Ne vark i, su , b u h a r hâ linde yeni hu su siy e tle r k azan m ak tad ır: S u b u h a rı, a to m la rın a ayrıld ığ ı zam an, a r t ık ne suyun ve ne de b u h a rın özelliğini gösterm em ekted ir, on la rd an b aşk a b ir özellik tedir. Böylece, m eydana gelen a to m lar, b aşk a b ir a to m la b irle ştiğ i zam an yine b am b aşk a b ir özellik göste rm ek ted ir . [O ksijen li veya h id ro jen li yeni b ileşik ler.]
Burada, her geçen devir, o m adde için b ir evrim vesilesid ir ve her geçen devirde m adde b ir ço k tesirler alm a k ta ve b ir çok tesirler v e rm e k te d ir ; bu arada b ü yü k eprövler geçirm ekted ir.
B u hâle göre, [dönüşüm bak ım ından ] yine m adde içinde kaldığım ız halde, çeşitli devreler b am b aşk a özellik le r gösterir.
[M adde], ru h hâline geçtiği zam an da [bam başka özellik ler göste rm ek ted ir.]
Ü stte , m adden in b ir hâ lden d iğer b ir hâle tahavvül e tm ek te o lduğunu söylem iştim .
Bu, m adde için b ir evrim dir.[S uyun b u h a r haline geçm esi evrim leşm ek ise, b u
h a rın su haline geçm esi b ir gerilem e m id ir, s o ru n u :]G örüldüğü gibi değild ir.A tom haline geçtiği zam an [m adde], dah a b aşk a b ir
özellik kazanm a kab iliye ti... [ed in m ek ted ir.] B u hâlin , m adden in büyük b ir evrim devresindeki çok küçük b ir sa fha o lduğunu unu tm ay ın . Ü sttek i ö rnek de, sizin b ir gün lük evrim inizin ancak b ir b irim i gibidir. [S uyun dön ü şü m ü örneği.]
M addenin ruh haline geçm esi için, ken d i şa r tla n içinde b ir gayreti olduğu gibi, d ışarıdan gelen tesirlerin de b ü yü k eh em m iye ti vardır.
[Ü sttek i an la tılan m adden in evrim inde] geçen olayla r ın ve yapılan tasv irle rin , [m addesel] seviye ile m ü ten as ip o la rak incelenm esi lâzım dır.
Böylece, m adden in şuuru olduğundan bahsedem ezsiniz.
M addenin eprövü dediğim zam an, b u n u b aşk a b ir kelim e ile izah edem eyişim dendir.
H er h a rek e tin neticesi incelen irken , en b a s ta dik- k a t edilecek nok ta , [h arek e ti o lu ştu ran ın ] bu lunduğu şa rtla rd ır , bu lunduğu [sev iyed ir].
H er seviyenin b ir icabı vard ır.Sizler, düşüncelerin izi eğer o seviyeye göre ayarlar
yabilirseniz, o hâli an lam akta güçlük çekm ezsin iz . ( 128)E vrim i, seviyeye göre düşününüz.[M adde-altı evrim i, m adde hâ li evrim i, ru h hâ li ev
rim i, ruh -üstü evrim i.]M adde h â li’n in [ev rim in in an la tım ın d a ] b u k ad a r
güçlük çek tik ten sonra , ya m adde a ltı’n ı n asıl anlayar caksm ız?
V erilm eyen b ilg ilerden ... [nasıl ç ıkaracaksın ız?]
★-------
106
Madde’nin Ruh’a Dönüşümü Süreci
Ç eşitli te s ir le r vard ır.T esirleri s ın ırlan d ırm ak gerek ir: a — m adde a ltı tesirleri, b — m addesel tesirler, c — ruhsal tesirler, d — ruh ü s tü tesirleri.Tesir a lm an vasat yükseld ikçe , tesir lerin s trü k tü rü
de değişir.[R uh d a m addeden n e ş ’et e ttiğ in e göre, ru h ’ta n ge
len te s ir le r de m add î olm alı,] diyem ezsiniz.E vrim leşm em iş b ir varlığı göz önüne a lın ız ; b u var
lık b ir o r ta m d a evrim leşm eye b ırak ılm ış o lsun, t ik andak i evrim seviyesine «A» diyelim . B u varlık , uzun b ir zam an so n ra b ir tak ım epröv lerden geçerek evrim leşe- cek ve b ir çok şeyler kazanacak tır. Böylece, evrim leşm iş hâline de «B» diyelim . A slında «A» ve «B» varlıkla r ı aynı şah ıs tır , fak a t [a r tık ] «A», «B» ye e ş it değild ir.
M adde, böylece, çok büyü k b ir evrim silsilesinden sonra, a r tık b ü y ü k kab iliye tler kazanm ış, b ü y ü k ham leler a tla tm ış o larak R u h hâline dönüşm üştü r.P » t
B u R uh [artı-k] m adde değild ir ve böylece, [ru h ve m ad d e ’n in ] h e r b irin in göndereceği te s ir de b aşk a olacak tır.
R uh ’ta n b ir tak ım [te s ir le r m addeye gelm ektedir, ancak ,] ru h im m addeye doğrudan doğruya te s ir edem ed iğ in i b iliyoruz.
P erispri'den bahsediyoruz, b i r de.P erispri’n in vazifesi, R u h ’tan gelen tesirlerin m a d
deye in tikâ lin i sağ lam aktır.R u h ’u n tesirleri, m addeye an cak b e lirli ş a r tla rd a
e tk i edeb ilm ek ted ir.
Celse: 14/75... 27-11-1959... Stra: 7
107
R u h ’un tesirleri, böylece, [b iza tih i m addeden] uzaktır .
R uh ile m addeyi b irb irle riy le h iç m ünasebe ti o lm ayan iki ay rı k u tu p gibi görüyorsunuz, siz. Oysa bun lar, birer evrim m erhaleleri’dirle r. ( 127)
Çok kaba b ir ö rn e k le ; cahil b ir k im se ile, büg in b ir kim seyi m ukayese ediniz. B u rada b ilg in ’in te s ir sahası, cahile o ran la daha geniş o lacak ve b ilg in ’in cahile h itap edebilm esi için b ir tak ım yollar seçm esi gerekecek tir; yani doğrudan h ita p edem ez.
Siz, halen , m adde ile ru h u ik i k u tu p te lâkk i ederek, ruh tan gelen tesirler de m addesel'dir, diyorsunuz.
R u h ’u ta r if ederken dem iştik ki, R u h kelim esi, b ir vasatı gösteren is im den başka b ir şey değildir, b ir seviyeyi gösteriyor. (128> A rtık o seviye, ondan dah a aşağı seviye ile ilişk ili b ir seviye değ ild ir; ha len onda, eski [m addesel] vasıflarım a ram ak h a ta d ır . Cahil in san ın cehaletini, [o in san ] ev rim leştik ten so n ra da a ra m ak gib i [b ir h a ta d ır b u ] .
[Ruh, m addeye tes irle r yolladığına göre, b u te s ir le r tran sfo rm asy o n lar ile k ab a la ş tırılsa la r da yine m addesel te s irle r m id ir... s o ru n u :]
B ilgin’in cahille ilişkisi, b ilg in’i cahil yapm az, [b ilâ k is] cahili bü im e yak laştırır .
R uh , böylece, daha aşağı bir seviye ile ilişk ide bulundu diye, o seviyede o lm ası gerekm ez; yani, R u h ’un tesirleri, m addeye geldikleri an, m add î olarak gelirler. (m )
★-------Celse: 16/88... 11-12-1959... Sıra: 8
Varlıkların Tesir Alış Ölçüsü
[Bedenli ve bedensiz v a rlık la rın te s ir a lış la rı ölçüsü : ]
108
öy le b ir yap ılış v a rd ır ki, in san la r [veya genel olarak ] varlık lar, seviyelerinden fazlasın ı alam azlar. ( 130)
Sizin çevrenizde, m ilyonlarca, sizin alam adığınız ve a lm anıza d a gerek olm ayabilen bir çok tesirler v a rd ır ; fak a t, sizin b u n d an haberin iz yoktur.
Sizin aldığınız tes irle r ve daha yüksek [ te s ir le r], b ir çok k an a lla rd an geçm ekte ve sizin alacağınız seviyeye in d ir ilm e k te d ir ; ayrıca, bu tesirler , sizde de bir tak ım değişm elere uğram aktad ır. ( 131)
★-------
Celse: 2 /12... 3-9-1959... S ıra : 9
Tesirler ve İstasyon Kademeler
T esirlerin b ir çok kadem elerden geçtiğini söylem iştik .
E n son kadem e, istasyon [,] R uh 'tuv.
★-------Celse: 17/95... 18-12-1959... Sıra: 10
Tesir'in İnişi ve Değişimi
B ü tü n te s i r le r in b ir n o k tad an geldiğini ve bu n ların çeşitli kadem elerde değişikliğe uğrad ığ ım söylem iştim , daha önceden.
M adde-altı tesirleri.M addesel tesirler.R uhsa l tesirler.R uh -üstü tesirleri.B u tes irle r, b u v asa tla rd a bu lunan varlık la rın a la
b ild ik leri te s ir tü rle rid irle r .B u tesirler, ilk tesirlerdin değ iştirilm iş, bam başka
tesirleri7 dir.
109
Böylece, te s ir ’in so n la rın a doğru gidild ikçe kaba laştı, diye, esas te s ir ’ı k a b a te lâkk i edem eyiz.
Bu su d em ek tir :9
B ir dem ir p a rç a s ın ın üzerine b ir te l sard ığ ın ız zam an, başlang ıç ta ad î b i r dem irde f iz ik m anada b ir te s ir y o k tu r ; yalnız, b u te ld e n b ir e lek trik ak ım ı geçirdiğim iz zam an m eydana gelen m a n ye tik alan’m e lek trik ak ım ın ın tesiriy le o lduğunu görüyoruz.
B urada , m anyetik a lan ve e le k trik ayrı a y n tesir- le r ’d ir ; fak a t, e lek trik , m anyetik a lan ı doğu rm ak tad ır.
B u kab a ö rnek ten de an laşılacağı gibi, son tes ir ile, ilk tes ir 'i k a rış tırm a m a k lâzım dır. ( 125)
M adde'n in tam b i r tan ım ın ın , daha önceki b ilg ilerden çıkarılab ileceğin i san ıyorum .
[R uhsal te s ir 'in , m addesel te s ir ’e nasıl dönüştüğünü ,] ü s tte k i ö rnek az çok aç ık lam ak tad ır.
★---------
Celse: 17/96... 18-12-1959... Sıra: 11
Evrim ve Maddenin Ruh Oluşu
Siz, acaba tam m an ası ile kendi kendinize m i ev- rim leşiyorsunuz? Yani size h iç b ir ta ra f ta n m üdahale yapılm asa, sizin evrim iniz ne o lur?
E vet, evrim lerde, daha önce de söylediğim gibi, m erha le a rtt ık ç a h ız d a a rtm ak ta , z ira im k ân la r da o o ran d a faz lalaşm ak tad ır. ( ısz)
B u rad a dem ek is tiy o ru m k i :Seviye alçaldıkça, o. varlığın evrim ine m üdahaleler
de o oranda fazla laşm aktadır.R u h hâli ile m adde hâlin i b irb irin d en ay ıran yegâ
ne vasıf da işte bu d u r.Yalnız, m addesel evrim de b ir çok yönlerden te s ir
le r geldiği gibi, top lum hâlinde bu lunan m addelerin bir-
110
■birlerine gönderdiği tes irle r, ( 133) o n la rın evrim lerine y a rd ım ederler. Böylece, ev rim le ri; m add î b ir a tom un, e lek tro n u n veya n ö tro n u n değil, k itle halinde, cem iyet h a linde düşünülm esi lâzım dır. Evet, h e r b irin in ay rı ayr ı te s ir i v a rd ır, fak a t b u k a d a r ince [detaya girm enize gerek yok.]
[E sk ilerin , ru h m üstak ilen y a ra tılm ış tır , şek lindeki k an aa ti] değişm iş değil, [ü s ttek i bilg ilerle ,] derin leşm iş oluyor.
[B ü tü n m addesel v a rlık la r ve K â in a tla r , evrim le, sonunda R uh o lacak lar m ıd ır... s o ru n u :]
E vet, ev rim lerin in seyrine tâb i o lac a k la rd ır; am a tab ii ki, sizin zam anınızla m ukayese e tm em eniz gereklid ir. ( 134) Z ira, o n la rın evrim leri çok yavaştır. H a tta , ilk anda gördüğünüz [ve hükm ettiğ in iz ] gibi, y o k tu r , d iyorsunuz.
Bu m evzuda e tra flıca düşününüz. B ü tün a rk a d a ş la r ta r tışm a s ın ı yapınız, yalnız bu m evzuyu celse haric indek i k im selere açm ayınız. Ş im dilik zam anı değild ir, kavran ılm ası çok güçtü r.
' k --------------
Celse: 20/113 ... 22-1-1960... Sıra: 12
Yüksek Plânlar'dan İnen Tesirler
[Y üksek R uhsal P lân la r 'ın tes irle ri, K âina tlarım yöne tim lerinde , yukarıdan aşağı s trü k tü r değ iştire değiş- tire , m adde ve m adde-altı tes irle re değiştiğ ine göre, m edyom lar o lm adan Y üksek Y önetici R u h la r m adde sis tem lerine bu e tk in lik lerin i nasıl sağ lıyo rla r... s o ru n u :]
[D aha y u k a rıla rd an gelen te s irle rin dah a aşağı seviyelere ind irilm esi prosesesine,] m edyom lar da dah ild ir ve tü m in san la r da dah ild ir. ( 135)
T ab ia t o layı... O rada d a çeşitli [geçirgen] m ad d e ler ve v asa tla r ku llan ılm ak tad ır.
111
İn sa n da aynı tesirleri nakleder, m addeselleştirm ek iç in çalışır. (13e)
R u h 'a gelen tesirle rin , p e risp ri ve beyin vasıtasıy la değ iştirile rek m addelere m ü essir olabilecek d u ru m a getirild ik le rin i söylem iştim . (137)
Böylece, insan vücudunda bulunan her m adde , insan bedeninden tesir a lm aktad ır ve m addeler de ayrıca ken di çaplarında , aldıkları tesirleri daha aşağı kadem elere n akle tm ekted irler . (138)
★---------
Celse: 30/136... 8-4-1960/ Sıra: 13
Yüksek Tebligat ve Evrimdeki Yeri
[Y üksek T eb ligat’m beşer evrim indeki y e r i :] G ördüğünüz b ir cism i ve dah a ileri o larak b ir can
lıyı, so n ra b ir insanı, G üneş S istem i'n i ve K â in a t'ı incelediğim iz zam an görürüz ki, o lay lar da im a b irb irin e bağlı ve böylece be lirli b ir gaye yolunda yü rüm ek ted irle r.
B ü tün bu gördüğüm üz şeyler, belirli v a rlık la r ta ra fından yönetilm ektedirler. Sözgelim i; beşer vücudunda bu lu n an b ir hücren in yönetim i, o in san ın ru h u n a ; böcek hücresi de böceğin ru h u n a tâ b id ir ve onun so rum lu lu ğu a ltın d a evrim leşm ekted ir.
D ünya ve K âinaV m evrim leriyle m eşgul olan ve bunlardan sorum lu olan Varlıklar v a rd ır ; ve b ü tü n bu Varlık la r , istisnasız hepsi B ir K aynak lara Tesir a lm aktad ırlar, k i O T esir’e her an m uhtaçtırlar.
V arlık lara verilm iş o lan kabiliyetler, yani belirli şa r tla rd a varlık la rın [kend i] cehitleriy le kazanm ış old uk ları seviyeler, o k işileri be lirli b ir nok taya k a d a r götü rü r ve o seviyenin icabını yapab ilir [ancak k işi].
Gözlem ve incelem eler, varlığ ın m uazzam evrim m erhaleleri ka te ttiğ in i, ilk seviyesinin ik tisap e ttiğ i (k ap sa
112
dığ ı) kuvvetle, son sev iyesin in ik tisap e ttiğ i (k ap sad ığ ı) kuvvetler a ra s ın d a m uazzam fa rk la r bu lunduğu görülü r, k i b u fa rk la r , d ışa rd a n gelen b ir tü r ilk h ız denilen ilham larla, irşatlarla, dinlerle, tebliğlerle o lm a k ta d ır. (139>
B unların hem en hepsi, İ lk K aynaktan Gelen Tesir- ler’in nak lid ir.
Ve bir varlık , O T es ir ’siz yo k dem ektir .B u yüzden , b ir varlığa gönderilen ilham ların kesil
m esi dem ek, o varlığ ın evrim in in belirli b ir seviyeden yukarıya ç ıkam am ası d em ek olur. ( 14°)
8. BÖLÜM
Dinsel Olaylar ve KavramlarCelse: 8 /30 ... 9-10-1959... S ıra: 1
İbadet ve Gerekii-Gereksiz Oluşu
İb a d e t , insanın m add î gailelerden uzaklaşarak , m addî hâlden başka da bir hâlin o lduğunu idrâk e tm e k ve o anda gayri m addî vasa ttan tesirler alm aya hazırlan- m aktvr. ( 141)
İn san la r, tâ eski dev irlerden b e ri gelen din lerle bu şeyi ( 14̂ ) yapm ışlard ır. Yalnız, b ir çok k im seler iş in esasın ı an lam ayarak , yalnız sekil üzerinde d u rm u şla rd ır ki ' «* » >o [şekilsel ib ad e t], b ir vasıtad ır. (143>
D inlere b ir göz a ttığ ım ız zam an, ib ad e t zam an ların ın d in le rin evrim i ile çoğaldığını görüyoruz. Bu da, insanlar m anevi hayatla ir tib a tın ı kuvve tlend ird iğ i oranda evrim leşir, diyebilm em izi gösteriyor. (144>
S îzler , eğer her m üsa it bu lduğunuz anda varlığınızı Allah’ın B üyüklüğünü ve ö tek i dünyadan tesirler almayı düşünebiliyor sanız ve bu hâli yapabiliyorsanız, bu , bir ibadettir . (145)
E ğer bunu yapam ıyorsanız , din lerin em re ttiğ i ibad e ti yapınız.
İb a d e t , zira, in san ın kendi evrim i için gerek lid ir ve siz b u ibade t zam anınızı çoğa ltın ız ; öyle b ir an gelir ki siz hem te s ir a lırsın ız ve hem de dünya işlerinizle m eşgul o labilirsiniz. ( 146)
Şekle bağ lan ın veya bağlanm ayın, ü s tte be lirtilen şa rtla r ı ve b u hâ lle ri yapabiliyorsam z, [ibade tin iz ] ta m am dır.
Celse: 18/99... 8-1-1960... Sıra: 2
Spatyoma Geçenlere Mevlût - Yâsin Okunması
[S pa tyom a geçen varlık lar için okunan M evlût ve Y âsin 'in , e tk isi o luyor m u... so runu : ]
D ezenkam e olm uş b ir varlık , b ird en b ire d iğer âlem e in tib ak edem ez ve dünyadaki bağ ların ı b ird en b ire koparam az. B u bağ lar, aile bağ ları o lduğu gibi, a rk ad aş ve d o s tla r a ras ın d ak i sam im i bağ lar d a o lab ilir. ( 147)
Diğer dünyaya in tikâ l e tm iş şah ıs , oraya ta m in tibak edem ediği için kend isin i yalnız h isseder ve böylece b ir k o rku içindedir.
B ir tak ım vesilelerle, ö teki dünyaya in tikâ l e tm iş v a rlığ ı; ancak onun için be lirli b ir şey düşünm ek, onun için geçici b ir bağ ku rm ak , o radak i v a rlık la r için sevind iric i b ir şey olur. ( 118)
Yalnız bu , teşevvüş dev irleri ( 14î‘) çok k ısa o lu p da b ird en b ire d iğer âlem e in tib ak e tm iş v a rlık la r iç in pek büyük b ir şey ifade etm ez. Z ira o [şah ıs] o rada, kend isin i irş a t edecek, dünyadak i d o stu n d an daha çok yak ın b ir çok va rlık la rla ir t ib a ta geçm iştir b ile ...
[D ua gibi yo llarla] gönderilen tesirle r, o varlığa gidecek tir. F a k a t o [spatyom sal] h a y a ta tam m anasıy la in tib ak e tm iş b ir v a rlık için b u n la r [d u a la r] , büyük b ir şey sayılm az.
★-------
Celse: 19/105... 15-1-1960... Sıra: 3
Spatyoma Gönderilen Tesirler ve Sonuçlan
[ö lm ü ş le re okunan m evlû t vb h in b ir zam an so n ra ona te s ir e tm em esi anı, yeryüzündekilerce nasıl an laşılacak tır . .. s o ru n u : ]
Siz o an ı anlayam azsınız.O anın u zun luğu veya kısalığ ı, varlığ ın d urum u ile
değ işm ekted ir .
[ ö te âlem e geçen varlığa] yaptığ ın ız dualar, eğer varlığ ın ih tiyacı olan şeylerse, hem en o n a ak se ttir ilir . F ak a t, varlığ ın d iğer â lem deki d u ru m u n u bozucu dua ise, bu , varlığa bildirilm ez.
B undan dem ek istiyo rum ki: a — K ötü b ir dua, varlığa b ild irilm ez, b — İyi b ir dua, varlığa b ild irilir .G ereğinde, kö tü d u a la r eğer [ö te âlem e geçen] var
lığın ih tiyacı ise, [b u n la r] hem en n ak led ilir [kendisine]. D em ek is tiy o ru m k i :Yapılan dualar, başıboş olarak seyretm ezler.Dua’dan kasıt, e lb e tte k i gönderilen tesirler’dir. İ ş te bu tesirleri de yöneten varlıklar vard ır k i, on
lar, diğer tarafa [ö te âlem e] in tikâ l e tm iş olan varlıkların evrim leriyle ilgilidirler. ( 150)
★---------
Celse: 31/142... 15-4-1960... Sıra: 4
Türbelere Bez Bağlamak ve Mum Dikmek
[E v liyaların ve evliya san ılan la rın tü rbe lerine m um d ikerek ve dua ederek, d ilek lerin gerçekleşm esini is te m ek, Allah yerine ku lundan istem ek , doğru m u d u r... so runu : ]
H er seviyenin b ir icabı vard ır, in sa n la r hangi seviyede b u lu n u rla rsa bu lunsun lar,
çift ta ra f lıd ır la r ; yani hem m addi hem de m anevi yönleri vard ır.
B ir in san için h e r gün yem ek yem ek nasıl m add î b ir ih tiyaç ise, yine b ir in san için de m anevi tesirler alm ak, ik inci ta ra f ı [m anevî ta ra fı] için aym şekilde, m addî ih tiyacından [d ah a] ü s tü n b ir ih tiyaçtır.
B u m anevi ihtiyaç, ö te yandan, v a rlık la rın seviyesine göre değ işm ek ted ir; böylece, evrim ilerledikçe m anevi tes irle r de yükselm ektedir.
Türbelere bez bağlam ak, b ir ta k ım dualarda bu lunm ak , e lbe tte k i hatalıdır.
Dua ve d ilek, ya ln ız A llah’ındır.İs te k le r in iz ve d ileklerin iz ne kadar y ü k se k olursa
[cevap verecek o lan ] Vazifeli Plân da o kadar y ü k se k o lu r.
★---------
Celse: 9/37... 16-10-1959... Stra: 5
Dua ve Kabûlü Mekanizması
Dua, b ir is te k tir .Dua, b i r dilekçedir.B u dilekçe, ta b ii k i en küçük m akam a k a rş ı ve h i
tab en verilir, fa k a t b u dilekçe [o ra d a n ] layık o lduğu seviyeye ile tilir.
D ua’m n k ab û l edilebilm esi ş a r t la n : a — B irincisi ve şa rt olanı, dua’y ı yapanın duasını
ku vve tle ve sa m im iyetle yapm ası. (1B1)b — İk incisi, isten ilen şeyin ta h akkukunda , kend isi
n in ve d iğer varlık ların evrim lerine engel te şk il ed ip etm em esi konuları.
B unlar, d u a 'n ın kabû l ed ilip ed ilm em esine e tk en d irle r.
★-------
Celse: 12/65... 13-11-1959... Sıra: 6
Beddua ve İşleyiş Mekanizması
B eddua dem ek , ka rşı tarafa k ö tü tesirler gönderm e k dem ek tir , k i b u te s irle rin yapacağı etk i, gönderilen şah sın alıcı kab iliye tine bağlıd ır.
E ğ er [kend isine b eddua ile k ö tü te s ir gönderilen] o şahıs, gelen te s ir le re pasif b ir d u ru m d a o lu rsa , o te s ir le r işleyecek b ir v a sa t bu lm u ş dem ek tir, k i yapacağı zararl a n yap arlar.
Yalnız, bu b eddua’n ın e tk i edişinde çeşitli fak tö rle r v a rd ır:
B irinc isi; o varlığın evrim i, ( 152), bun u n la b e rab e r o varlığ ın te s iri [h im ayesi] ile evrim leşen diğer varlık la rın d u ru m larıd ır . ( 102)
* -------
Celse: 36/168... 1-7-1960... Stra: 7
Dinlerin Menettiği Faiz Şekli
Din tarafından m e n ed ilm iş olan faiz, istism ar edilen ve h a tta yard ım şeklinde gösterilip karşı tara fın da zaafından istifade ederek, o k im seye yard ım cı olacağı yerde zararı dokunan fa iz şeklid ir, k i ih tiyaç içinde kıvran an b ir zavallı kim seye zengin kim se yard ım ellerin i u za tacak iken b u k im sen in bu çaresiz an ından istifade ederek ona yüksek % oranıy la faiz tek lif e tm ek te , ih tiyaç içinde bu lunan da bunu zo run lu o la rak a lm ak tad ır.
B u şekildek i fa iz b ir ya rd ım değil, b ir baltalam adır!..
Ve dinlerin m en e ttiğ i fa iz de budur.Faiz, şayet hakedilen o ran d a a lın ırsa b ir yard ım ,
su istim al ed ilirse fenalık o lur.
★-------
Celse: 11/50... 30-10-1959... S ıra: 8
Cennet, Cehennem, Kıyamet
Cennet ve Cehennem , varlık ların , verilen b ir m ü d det içinde y ap tık la rı h a rek e tle rin b ir sonucudur. ( 154)
K ıya m et ise, verilen m üddetin b itim id ir. (155)
★---------
118
Hadis ve Açıklaması
H adis: Hz. M uham m ed«M ukadderiniz değişm ez. (E l m u k ad d e m lâyete-
gayyer)»A çıklam ası:M ukaddera tın ız değişm ez, eğer m uka d d er o lm uş
ise.. ( 15«) * -------
Celse: 15/82... 4-12-1959... Sıra: 10
Eshab-ı Kehf Olayı Açıklaması
K u r 'a n : 18 /10-25«O zam an o genç y iğ itle r m ağaraya sığ ınm ış (1ar) d ı
da ... biz n ice y ılla r on ların ku lak la rın a (p e rd e ) vu rd uk ... S on ra da o n la rı uyan d ırd ık ..., iç lerinden b ir sözcü dedi k i: «Ne k a d a r eğleşdiniz?» (B az ıları) «B ir gün, yahud b ir günün b ir p a rças ın d a eğleşdik» ded iler... (Oysa ) O nlar m ağ a ra la rın d a ü ç yüz sene eğleşdiler (kald ıla r ) ...»
A çık lam ası:Bu, o zam anki insanlara büyü k b ir ispa ttır . (101)B u olay, fak a t, reenkam asyonun esas gayesinden
uzak tır.B u olayda o n la rın ruh la rı, v ü cu tla rından ta m m a
nasıy la ay rılm ış d eğ ille rd ir; eğer ayrılm ış o lsa lard ı, o beden ler o ş a r t la ra göre bozu lm uş o lm ası gerekird i. O ru h la r aym beden ler içine g ireb ild ik lerine göre, bedenle rin m in im um (a sg a r i) yaşam ları devam e tm ek te idi. Böylece b u n a reen k am asy o n diyemeyiz. (157)
* ——
Celse: 19/106... 15-1-1960... Sıra: 9
119
Allah ve Kâinatları Yönetişi
K u r'an : 24/35«Allah, göklerin ve yerin n u ru d u r .»A çık lam ası:Allah , göklerin ve yerin Yaratıcısı'd ır. B un lara de
vam lı te s irle r gönderm ekted ir. F ak a t, daha önce de söylediğim iz gibi, [bu te s ir le r] b ir tak ım istasyon lardan geçm ektedir. (158)
B u tesirler , Allah'dan doğrudan doğruya gelecek olsa , ona hiç b ir m adde ve ruh ta h a m m ü l ed em ez.
Bu ayette kasted ilen «n u r», «tesir» dem ek tir.H erşeyi yapan, herşeyi idare eden O'dur.[B ü tü n K â in a tla rın Y önetim P lân ı] b ird ir.
Celse: 13/71... 20-11-1959... S tra: 12
Yer ve Göğün Allah'ı Teşbih Etmesi
K u r'a n : 57/1
★---------«Göklerde ve yerde her ne varsa , hepsi A llah'ı teşb ih
ve tenzih e tm ekted ir . ( . . . )»A çıklam ası:[B u radak i teşb ih d ey im i:] H iç b ir va rlık y o k tu r k i
tesirden azade k a ls ın ; böylece tesir 'i her h isseden O 'nun varlığına şükreder.
[B u ayet, b ü tü n varlık âlem lerin in , b ü tü n m addeler in şu u rlu o lduk larına işa re t e tm ek te m id ir ... so ru n u :]
H ayır. Ş u u r b ir seviyeden so n ra başla r. ( 159)Sizin anladığınız m anadak i şuu r, [b ir seviyeden
so n ra başla r.]H e r seviyenin de b ir şu u ru vard ır, fak a t yine b u şu
u ru , sizin an lad ığ ın ız m anadak i şu u rla karış tırm ay ın ız .
Celse: 6/23... 25-9-1959... Sıra: 11• • i •• •
9. BÖLÜM
Evrenler ve Yönetici Mekanizmalar
Celse: 7 /25 ... 2-10-1959... Sıra: 1
Dünyo'da Yaşamın Başlaması Olayı
H ayat dediğim iz zam an, ilk ak la gelen şey, ru h ve m adden in o rta k yaşam ası o larak kabû l ediyoruz.
D ünya G üneş’te n k o p tu k tan sonra , m add î b ak ım dan çeşitli m erha le ler geçirdi. (10l))
Öyle b ir sam an geldi k i, üzerindeki m addelerle herhangi b ir ruh m ünasebe te geçerek hayat başladı. ( I81)
B aşlangıçta, dünyan ın d u ru m u n a gö re ...
---------
Celse: 8 /26 ... 9-10-1959... Sıra: 2
Dünya’da Yaşam Oluşması
R uh lar daha önce yara tılm ıştı.Ve bunlara belirli b ir 'sem in ' hasırlanıyordu. D ünyada su teşekkü l etm eye başlad ığ ı zam an, is te
n ilen ş a r t la r yavaş yavaş gerçekleşm eye başlad ı. Böylece o canlılar, b u ş a r t la r a ltın d a yaşam ağa başlad ıla r.
[Ü stte, dünyaya inm eye aday ru h la r k asted ilm ek ted ir .]
Dünya’nın Merkezindeki Mağma
[D ünya’n ın m erkezinde a ş ın derecede sıcak; b ir m ağm a,] evet vard ır.
★---------
Celse: 33/154... 3-6-1960... S ıra: 4
Güneş Sistemi ve Tesirler Dengesi
[D ünya m ıknatıs iye ti ile G üneş a ra s ın d a b ir ilişk i v ar m ıd ır? Bu m ık n a tıs lık kü tleden m i yoksa tesirden m i ile ri gelm ektedir ve b u te s ir le r 'd e G üneş’in özel b ir d u ru m u var m ıd ır... s o ru n u :]
G üneş S is te m i’nde yekvü cu t olarak b ir tesir dengesi vard ır ve bu tes ir her k itlede ayrı a y n bu lunm akla beraber, G üneş’te de vardır ve Güneş bu tesirler’in m ihra- k i'd ır . Böylece, tes irle r, hem G üneş'ten d iğer kitlelere, hem de b u k itle le rden G üneş'e g itm ek ted ir.
E sas tesir, faka t, G üneş'ten ge lm ekted ir .
* -------Celse: 18/100... 8-1-1960... S tra: 5
Güneş Sistemi'ni Yönetenler
[G üneş S istem i'n i yöneten Y üksek V arlık lar,] h a ta yapm azlar 1
O k a d a r yükselm iş b ir varlığ ın bile gene üstünde, ayrıca o varlığı da yöneten daha Y üksek V arlık lar vard ır.
H atay ı şu şekilde an lıyorum : B ilgisizlikten dolayı büyük b ir k itlen in evrim ine m an i o lm ak veya evrim h ızım azaltm ak.
B u Y ü k se k Varlık, eğer, bir hata yapacak olursa, idare e ttiğ i s is tem de bulunan b ü yü k b ir [kü tlese l] varlığın evrim ine engel olacak d e m e k tir , k i kurulan nizam a, bu, tam am en aykırıd ır.
Celse: 33/155.,. 3-6-1960... Sıra: 3
Dem ek istem iyo rum ki, o rad ak i v a rlık la rın da. M utlak B ilg i’ye o ran la b ir b ilg isizlik leri yok tu r, yalnız b u h a tam n yap ılm asına engel o lunur.
[O seviyedeki v a rlık la rın vazifelerindeki] b a şa rı ve başarısız lığ ı a r t ık h a ta yapm ak, h a ta d a n k u rtu lm a k m a n asında alm ayınız. Zira o V arlık lar , sizin anladığınız m anada hata yapm azlar. (1C2)
S im d i size , o Varlıklar'ın evrim durum ları h a k k ın -t 7
da bir şey söyleyem em ; zira , onların d u ru m u hakkında tam bilgiye sahip değilsiniz. ( m )
—— ★-------Celse: 11/55... 6-11-1959... Sıra: 6
Kâinatın Kuruluşu ve Dağılması
[K âinat, kend in i devam lı k u ra r .][K âinat, çözülm eye uğram az m ı?]K â in a t k u ru lm u ştu r.B u k u ru lm ada, b ir çok m erha le lerin te s ir i olduğu
gibi, b ir çök v a rlık la rın da te s ir i o lduğu gibi, K âina t'ı teşk il eden m addelerin ve K âinat üzerinde eprövlerin i geçirecek o lan can lıla rın da tes iri vard ır.
K ainaV m kuru lm asın ı em reden A llah 'tır .K âina t dediğim iz zam an yalnız [sizin] yaşadığınız
K â in a t’ta n bahsetm iyorum .D aha esk i [b ir ] celsede, başka K â in a t’tan da b ah
se tm iştim .H erşeyin b ir başlangıcı olduğu gibi sonu da ola
caktır .
★-------Celse: 2 /11 ... 3-9-1959... Sıra: 1
Kâinat Bedeni ve Yöneticisi
K âina t, siz in de bildiğiniz g ibi b aşıb o ş b ırak ılm ış b i r m adde top lu luğu değildir.
O nların [yönetim inde devasa vazifeli b ir tak ım ] v a rlık la r m evcut..
A yrıca ... idare eden b ir varlık da m evcu ttu r.K âinat da b ir bedendir ve onu Y öneten Üst V arlık
da bu K â in a tta eprövlerini yapıyor.K âinatı b ir canlı o la ra k acaba b u n u ....K âina t için acaba b ir dezenkam asyon..... sizin an la
d ığınız yo llardan çok uzak tır. ( 164)K â in a tın dezenkarnasyonu başka şekilde o lm akta
d ır ve onun daha ilerisin i düşünm eğe gerek y o k tu r . Z ira bunu sizin id râkin iz kabû l edem ez ve o lam az...
B ir an gelir ki içinden çık ılam ayacak b ir d u ru m h a sıl o lur.
B u da size b ir sık ın tı ve o n o k tad a b ir du rak lam a verebilir.
★---------
Celse: 9/36... 16-10-1959... Sıra: 8
Melekler ve İdareci Mekanizmalar
M elek için d in lerde, 7m ü te k â m il olarak yara tılm ışt ır \ denm esin in nedeni:
O zam an k i insan seviyesin in bu ko n u üzerinde daha derin olarak düşünem eyeceğini ve düşündüğü zam an, fayda yerine zarar geleceğinin b ilindiğinden bu ko nu [ü s ttek i şekilde] kesin olarak söylenm iş ve öyle kabûl ed ilm esi istenm iştir .
p
H er varlık , u laştığ ı seviyeye A llah 'ın izni, kend i ce- h it ve gayre ti ile u laşır.
M elekler de, böylece, b ir evrim silsilesi geçirm iş V arlık lar 'd ır.
Bu V a r lık la r ın [M elek le rin ], sizin gibi illâ m addî b ir âlem de evrim sel eprövlerin i geçirm esi ş a r t değild ir. (*eB)
124
M elekler , belirli vasatlarda [o rta m la rd a ] evrim lerin i bir seviyeye kadar tam am lam ış ve bulunduğu seviyen in ha kk ın ı kazanm ış Varlıklar'dır.
Böylece, so runuzda bahsed ilen M elekler ile İdareci M ekanizm a[lox veya İsta sy o n la r] aynıdır.
M elekler , 'ezelden be ri vard ı' den irse , yani ezelden- b e ri ve ebede k a d a r v a r[ la r ] dem ek, Allah ile b e ra b e r v a rd ı[ la r] d e m ek tir k i böyle b ir şey olam az. ( 166)
Celse: 8 /27 ... 9-10-1959... Sıra: 9
İdareci Mekanizma
[İd a re M ekanizm ası veya İs ta sy o n la r o larak isim lend irilen v a rlık la rın tavassu tuna , A llah 'ın n iç in ih tiy a cı o lduğu k o n u su ...]
Allah'ın h iç b ir şeye ih tiyacı yo k tu r .Size an la ttığ ım ız [Y önetim M ekanizm aları gibi]
şeyler, Allah 'ın k u rm u ş olduğu n izam ların b ir p a rças ıd ır. Böylece, Allah kurduğu nizam ları (düzen leri), [on lara ] m u h ta ç o lduğu için ku rm a m ış tır .
B unu neden böyle k u rm u ş tu r , ben de b ilm iyorum .
★---------
C else: 6 /19 ... 25-9-1959... Sıra: 10
Kâinatlar ve Yönetimi
B ütün K â in a tla r ın Y önetim P lân ı b ird ir, [m erke- z î'd ir].
★-------
125
D İ P N O T L A R
P ) B k z : B ö lü m - 2 / S ıra - 1 .
(2) Ç eşitli Y ü k se k Ş u u r Seviye le ri'n e yerle şm iş bu lu n a n R uhsa l P lâ n
la r ile irtibat, m ed yo m ile o lsu n - m e d yo m s u z o lsu n , d a im a o
R uhsa l Plânlatsın ihtiyacına ve a m a c ın a ba ğlıd ır.
(3) B ir bilgi ve ya bilgi g ru b u , o n la rın a n ca k kişi ta ra fın d a n , e zb e r
le nm esi ile değil öğrenilm esi ile ed in ilm esi v e bilincine, idrâkine
v a rılm a s ı m ü m k ü n d ü r.
(4) K işin in ş u u r sü h a la rın d a tem el bilgisi ve an la yış ı o lm a y a n yem
ve yü k se k bilgiler, kişi ta rafınd an idrâk ed ile m e z ve ş u u r s a
ha la rın a m aledilem ez.
(5) Bu ifadeler ikili a n la m d a d ır: B irincisi, D r. B edri R uhse lm an y e r
y ü zü n d e n a yrılm a k ü ze re d ir (18 -2 -1960). İkincisi, sosyal m ü c a
deleler s o n u cu ülkede b ir a k d e vrim in za m a n ı ya k la şm a k ta d ır
(27-5-1960).
(6) Fizik ce lse ç a lışm a la rı, m e d yo m la r v a s ıta s ıy la ce lse lerde m e y
d a n a getirilen; ses, ışık, koku, le vita syon , te ie p la zm a vb . te za
hürlerid ir.
(7) D r. B edri R uhse lm an ta rafınd an k uru lan. M etapsişik Te tk ik le r ve
İlm i A ra ş tırm a la r D e rn e ğ i’nin aylık y a yın o rg a n ı olan Ruh ve
M a d d e dergisi kastediliyor.
(8) B kz: B ö lü m ... G iriş / S ıra 10-11.
(9) N itekim bu d e ğerli ve yüksek fikir ce lse leri, bu tarihten kısa bir
za m a n so n ra k esilm iştir...
P°) Ş im d i v e on un faaliyetleri, geçm işin b a ğ ım lılığ ın d a n k u rtarıcı (te
lâfi) faaliyetlerinin ve g e leceğe ilişkin yeni düzen le m e le rin ö n e m
li bir od ağı ve çok yönlü b ir hareke t d a ğ ılım k a yn a ğıd ır,
p i ) Çeşitli m editatif ç a lışm a la r, derin dua . şü k ü r, derin sevinç, vazife
d u y g u su vb . gibi haller, yüksek şuuı seviyeleri ile irtibatı h a zır
lar ve bu sıra d a yüksek te sirler a lınabilir.
p2) B k z: E vre n se l E v rim Y o lla rı, k it a p - 3 7 . . . B öl: 4 / M a d d e -1 5
(13) B k z: E vre n s e l E vrim Y o lla rı, k it a p - 3 7 . . . B öl: 3/d
P 4) B kz: S iriu s M isyo n u , kitap - 2 3 - . . B öl: 4/a
P 5) Bilgi ve bilgelik, on ların an cak hayata geçirilm esi ile edinilir.
(16) Realiteleri b ilm eyen, onları betim leyen ve ta n ım la ya n veriteJeri de
b ilem ez, bilincine ve idrâkine va ra m a z.
(17) B kz: D o stla r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 6 / S ır a -9
(18) K u r'a n : 5/99
«P e y g a m b e rin ü ze rin d e tebliğ [in d irm e k jd e n ba şk a [h ic b ir v a
zife] y o k tu r. ( . . . ) »
(19) K u r'a n : 53/3-4
« O [P e y g a m b e r], a rzu s u n a g ö re s ö z sö yle m e z, o 'n u n s ö zü k en
d in e v a h iy o lu n a n vah iyd e n b a şk a b ir şey d e ğ ild ir.»
B k z: S a d ık la r P lâ n ı - 2 . . . B öl: 4 / A ç ık la m a - 33
(20 ) iç in de b u lu n d u ğ u m u z ve o lu ş tu ğ u m u z K â in a t'ın en üst bedenlilik
d üzeyi o lan b e şe r seviyesinin üstüne çıka b ile n le r, artık b e şe r-ü stü
seviyesinde ve b ir Ü s t K âin a t'ın en alt k adem esi o la ra k 4 - B o y u t
lu  le m 'e dahil o lm u şla rd ır.
(21) B kz: E vre n se l E vrim Y o lla rı, k it a p -3 7 . . . B öl: 1/b (sf. 15)
( 2 2 ) B kz: S a d ık la r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 3 / S ır a -5 4
(23) R uhsal Y ü k se k  le m le r’de bulu n a n la rın ru hsa l fe d a k â rlık 'la rın ın
en zo rlu ve so m u t o lanla rı ise, o n la rın alt ru hsa l seviyelere ve
hatta d ü n y a m ıza da inerek, a ra m ızd a , veliler, erm işler, p e y g a m
berler, b ilim a d a m la rı gibi bilinen ve bilinm eye n kim lik ve s ta tü lerde y a ş a m a la rı şeklinde te za h ü r eder. K u şk u su z, aynı d u ru m
ve b e n ze r-b e n ze m e z inişler, d iğe r fizik d ü n ya la ra da na sip o lm a k
tadır.
(24) B kz: D o stla r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 3 / S ıra : 19, 20. 21
(25) B kz: D o stla r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 1/14
(26) B kz: N e o -S p irit iz m , kitap -1 1 . . . B öl: 3/a
(27) B k z: B ö lü m - 2 / S ıra : 9
(28) Izd ıra p s ız m e rh a le ye u la şm a n ın ilk a d ım ı o la ra k , her kişi k end i
ne u y g u n şu u rlu ızd ıra p a şa m a sın d a n geçer.
(29) B u son ifade, c in a y e t ve intihar eylem i işleyen v e işleyecekleri
y a n ıltm a sın ; bu e ylem leri iş leyenlerin öte â le m d e (s p a tyo m 'd a )
nice u zu n ve d a y a n ılm a z a c ıla r çektiklerini, ge lecek y a p ıtla rım ız
da belgesel o la ra k a ç ık la y a c a ğ ız . B u eylem lerin karm ik o lara k
m a d d î d ü n y a d a b ir de telâfileri va rd ır.
(30) To p lu m u n , to p lu m bireylerin e ra ğm e n e vrim leşm esi, k uşkusuz
ça rp ık b ir gelişim dir.
(31) K işilerin b ire r b irer ve hep birlikte evrim le şm e si, to plum u da o la n
ca evrim leştirir.
(32) S lriu s M isyo n u , tüm insanlığ ı b ir Y ü c e G ö re v için h a zırla ya n o ri
jinal b ir V azife M ih ra k ı'd ır.
(33) Ü lke m izd e k i y o ğ u n m ü ca d e le le r, b ir ye rd e de, m üşte re k v icd a n
ö lçü le rin e uya b ile ce k b ir b ü yü k to plum kitlesi o lu ştu rm a ya y ö n e
liktir.
(34) B kz: S irlu s M isyo n u , kitap 2 3 -.. B ö lü m - 5
(35) K en dilerini, k endilerinden b a şk a la rın a h asre den ve a d a ya n g e r
çek de vrim ci ru ha sahip o la n la r, işte o yü k se k v icd a n ölçülerin i
be n im se m işle rd ir v e hayırlı yo ld a d ırla r.
(36) En so n A h lâ k K u ra lla rı, Bilgi K lta b ı'n d a d ır.
(37) H e r to plum , o aşam adak i y a p ıs ın a uygu n fikir ve u y g u la m a la r
üe'dlr.
(33) ü lk e m izd e de. genel to plum d ü ze yin d e n aşağı o lan fikirlerin iti
b a r b u la m a y ıp , m e vcu tla rın ın da g iderek y ık ılm a la rı, bu kuralı
d o ğ ru la m a k ta d ır.
(39) Kendilerini k üçük bilgi k ırın tıla rın d a n o luşan k o za la r içine s a ra n
lar, n ice ya n ıld ık la rın ı a n la m a k ta d ırla r.
(40) To p lu m ç ık a rla rı, bireysel ç ık a rla rd a n d a im a üstün dür.
(41) Ü lke m izdek i geriliğin nedenlerin i idrâk e d e n le r de bu y ü zd e n bu
geriliği yok etm enin m ücadelesin i verm ekted irler.
(42) Kötüleri a lk ış la y a n la r da , k ö tü le r k a d a r s u ç lu d u r.
(43) C in a y e t çetelerinin tüm k adro su, s u ç la rın a iştirak iç in ded ir ve
a zm ettiren de , a zm e d e n k a d a r so ru m lu ve su çlu d u r.
(44) K ürtaj yerine , çiftleşm e ya sa sın ı ihlâl e tm em en in önlem lerin i a l
m ak , iş işten geçtikten sonra da s o n u ç la rın a katla nm ak, a n ne
karn ın dak i bebeği h u n h a rca ö ld ü rm e k te n herha lde d a h a do ğru
olsa g e r e k !
(45) Ye ri geld iğ in de, b ir k a rın ca yı ezm ek ten k a çm a n insa n la rın , bir
insan y a v ru s u n u ö ldürm ek ten k a çın m a m a sı ikilem i, hayli ş a ş ır
tıc ıd ır. H ele k arn ın dak i bebeği d ü şü rm e k için atlayıp , z ıp la ya n
ve o lm adık çare le re (!) b a şvu ra n la r, bu hareketlerinin bedellerini,
o kutsal ye rd e , rahim d e, sak a tla d ıkla rı veya ö ldürdük leri ç o c u k
la rın ın ö m ü r bo yu açık veya gizli ızd ıra b ın ı çek m ek le ve ya d a ha
sonraki ya şa m la rın d a ç o c u k sahibi o lam am a k gibi çeşitli şekil
le rde öd em ek ted irle r.
(46) Bu ifade ile, to plum un çeşitli kesim lerindeki asalak kişiler kaste
dilm ektedir.
(47) Bu ifade ile, işsizlikten ça lışa m a yıp a çlığ a m a h k û m ed ilenle r d e
ğil, bilâkis iş o ld u ğ u ve bulabild iği ve ya bulabile ce ği halde ç a lış m ayıp , tem bellikten ö lenler kastediliyor.
(48) Ü lke m izin so syal, ekono m ik, kültürel ve siyasal yapısı, a n ca k için
de b u lu n d u ğ u m u z keşm ekeş d u ru m a e lve rece k b ir d u ru m d a d ır.
(49) 1900’lerden orta la m a 2100 yılın a değinki y ılla r içindeki d o ğ a n la
rın büyük b ir bö lüm ü, y e ryü zü n e , çek m ek üzre gelen d iğe rkâ m
ve çilekeş ru h la r'd ır. O n la rın bu ç ile le r içindeki a m a n s ız m ü c a
deleleri ile, b in lerce y ıld ır y e ry ü zü n d e tesis edilen ve h a ya tın her
zerresin i k uşatan nefsa niye t ça ğ ın ın y ık ılm a s ı ge rçe k le ştirile ce k
tir. İşte on d a n so n ra orta la m a 1000 yıl sü re ce ği belirtilen G ö r
kem li A ltın Ç e ğ y e ry ü zü n d e k u ru la ca k ve hiç b ir ifade ve a n la
tım la b e tim len em eyecek olan Y ü c e D ü zen ve Evrim i orta ya ç ık a
cak . E vre n se l U y g a rlık la r ile irtib atla r k u ru la ca k , A g a rta y e ry ü z ü
ne aç ıla ca k ve şu m inicik d ü n ya m ızd a g id e re k Y ü c e E vren sellik
B ilinci o lu şm a ya b a şla ya ca k tır.
(50) Ç a ğ ım ız ın g id e re k a ğ ırla şa n g ü ç şo rtla rı, en kudretli va s ıta olan
Bilim ile aşıla b ile ce k tir. B u y ü zd e n , in sanlığa h izm et etm ek iste
yenlerin, ço k derin ve geniş bir kültüre ihtiyaçları va rd ır. Kol
g ü cü y le a rtık, pek çok s o ru n la r ç ık m a zla ra so k u lm a k ta d ır. B il-
g i'n in h izm etind e olan kol g ü c ü , a n ca k y e rin d e ve d ü zenli işlev
görebilir. B ö yle ce , kol g ü cü , içgüdülerin de ğil, bilinç, idrâk ve
bilginin h izm etind e o la c a k tır y a rın la rd a .
(6i) M etapsişik Te tk ik le r ve İlmi A ra ş tırm a la r D e rne ği (1950).
(52) B kz: D o stla r P lanı - 1 . . . B öl: 5/S ıra - 4
(53) B kz: D o stla r P lâ n ı - 1 . . . Böl: 5 / S ıra - 5
(54) B kz: D o stla r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 5 / S ır a -6
(55) H e r bedenli va rlık , kend isine e vrim in de y a rd ım c ı olan yüksek ru h
sal re h b e r va rlık la rın ne zaretind edir.
(56) B kz: Te le p a ti, k it a p - 8 . . . B öl: 3/b
(57) B kz: D o stla r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 5/Sıra - 2 (sf. 74)
(58) Ü lk e m iz üze rind eki "karanlık bulu tla r d a ğ ıld ık ta n so n ra , tüm ülke
insanların a ait çeşitli ruhsa l irtibat celseleri ve ülkenin h e r y a
nınd a ruhsa l şifa ça lışm a la rı ya p ıla ca k tır.
(59) F ik ir ce lse lerin de, genellik le m e d yo m la rın şu u r sa h a la rın d a k i ge
ne! bilgi ve kelim elerle tebliğ indirildiği için , b ir R uhsal P lâ n ’ın
aynı te bliğini, çeşitli m e d yo m la r, a z çok de ğişik kelim e ve c ü m
le k alıp la rıy la fakat a y n ı an lam d a indirirler.
(60) T ü m Kutsal K ita p la r, E s a s B ilgiler'i havi ve d e ğişm e yen kaideleri
kap sa ya n te bliğ lerde n o lu ştu ru lm u ştu r. N e varki, ş im d iye de ğin ,
y e ry ü zü n d e a ç ılm ış b ulunan tüm Kutsal K ita p la r, çeşitli d e re c e
lerde tahrif ve de je n e re edilm işlerdir.
(61) S p a tyo m u n alt m ın tık a la rın d a k i va rlık la r, çeşitli k o nular h a k k ın
da bilgi ve re ce k d u ru m d a o lm a d ık la rın d a n , o n la rın d u ru m la rın ın incelenm e si ile bir gö zle m bilgisi edinilebilir. B u n a ilişkin ö rn e k
leri içeren bazı y a p ıtla rı, za m a n ı g elin ce o k u rla rım ıza ileteceğiz.
(62) H e r ru hsa l celse , o a n da b irço k be d e n siz va rlık la rın denetim ve
gözetim i a ltın d a d ır. Pek çok Ufolojik o layd a da, b ir kim se ile ir
tibata g ecen u za ylı insanlar, o insanın h e ye ca n la n m a sın ı e n g e l
lem ek için teskin ed ici te sirler g ö n d e rm e k te d irle r. D a ha sonraki
y a p ıtla rım ızd a bun ları a ç ık la y a ca k ve örnekle rin i vereceğiz.
(63) B k z : E k m in e zi, kitap - 9
(64) İp n o tizm a 'd a süje, kendi m oral a n la y ış ın a a ykırı olan telkinlere
ve e m irle re karşı şiddetli reak siyo n g ö ste rir. Te lk in o la yın d a da
ayn ı d u ru m belirli ö lçü le rd e geçerlidir.
(65) B k z: D o stla r P lânı - 1 . . . B öl: 5 / S ı r a -4 (sf. 78)
(66) B k z: K irlia n P h o to g ra p h y . kitap - 24
(67) B k z: L e v ita sy o n , kitap -2 1 . . . B öl: 4
(68) B k z: G ö rü n e n R u h la r, kitap - 3 1 . . . B ö l: 1/b
(69) B k z: Te le p a ti, k it a p -1 9 . . . B öl: 3/d
(70) B eşerin bedensel ya p ıs ı, bir m ad dese l teşekkül o lduğu için, bu
m a d d e ye en ya kın olan v ib ra s yo n la rı, k uşkusuz en kuvvetle h isse
de cektir.
(71) B kz: K irlia n P h o to g ra p h y , k it a p - 2 4 . . . B öl: 7/a .b .c
(72) B k z: B ö l ü m - 4 / S ı r a - 15
(73) D ü n ya m ad desine o lan b ü yük ba ğlılık , bu türlü va rlık la rı, da im a
d ü n ya ya d o ğ ru çe k e r ve b ir beden sahibi o lm ak için ç ırp ın ırla r.
O b s e s y o n o la yın ın da b ü yük ö lçü d e nedeni, o b se sö r a çıs ın d a n bud ur. K endilerine uzun veya kısa z a m a n la r içinde e n ka rn a syo n
izni ve rilm eyen geri bedensiz be şe r ruhları, d ü n ya üzerindeki e l
verişli bedenli be şerlerin vü cu tla rın ı e le g e çirm e ye ç a lış ırla r ve
b a zıla rı m u k a d d e ra t ve icabat ü zre b un u ba şa rırla r.
(74) O v u m , o rg a n izm a o la ra k , s p e rm 'd e n d a ha karm aşık ve yü k se k
tir, bö yle ce, o v u m 'u yöneten ruh da, sperm 'i yöneten ruhtan daha
e vrim leşm iş olm alıd ır.
(75) H ü crelerin dö llen m e ve ç o ğ a lm a sın ın her safh a sın ın ve k öprü
vazifesi gö re n yöneticile rin faaliyetlerinin belirlenm esi, sa lt b iyo
lojik bilg iler ile m üm kün değildir, esas o lara k ruhsa l a ç ıd a n da
bu o layla rın m ek an izm ası ve o lu şu m u bilgileri gereklidir.
(76) K a n se r o la yın d a k i hızlı h ü cre bö lünm esi o layı, ruhtan g slen bu
aşırı tesir ile o lu şu yo rsa , kanserin yenilm esi, bu hızlı tosir a k ı
ş ını y a va şla tm a k , y ö n ü n ü d e ğiştirm ek ve ya d e k o n sa n tre etm ekle m ü m k ü n d ü r.
(77) H ü cre n in ürem esi ve ço ğ a lm a sı İçin ruhtan gelen tesiri bo zan
psiko so m atik ahenksizlik lerin g iderilm esi, kanserin kesin tedavisi
olabilir. E sa s o la ra k , kanser, tıbbın ruhu keşfetm esi ile ye n ile
cektir. B eden e b ir de ruhsal neşter v u ru lu rsa , o za m a n pek çok
«b ilin m e ye n le r» artık çö zü lecek tir.
(78) O rg a n izm a d a k i, antijen ve b a ğışık lık re a k siyo n u o la yla rın ın bir de
bu a ç ıd a n incelenm e si, ço k ön em li g e lişm e lerin b a şla n g ıc ı o la
caktır. K an n a kille rind e bu sorun halledilm iştir. H ıs ım a k ra b a
lıktaki kan ba ğları, ruhsa l se m p a tiza syo n ile desteklend iğ in de,
ba ğışık lık re a k siyo n u n d a k i gerilem e g ö zle m le ri, b a ğış ık lık reak si
yo n u ve ruhsa l se m p a tiza syo n o la yla rın ın a ra la rın d a k i pozitif-
negatif ilişkiyi o rta ya çıkarab ilir.
(79) B kz: D o stla r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 3 /S ıra -1 3 (sf. 59)
(80) B kz: D o stla r P lânı - 1 . . . B öl: 5 / S ır a -4
(81) D ü n ya beşeriyeti, d ü n ya sa l evrim i ile aynı z a m a n d a , çok yüksek
va rlık sistem le rine de h izm et etm ektedir. K işin in ö m ü r süresi, bu
yüksek hizm etin ica p la rın a da bağlıdır.
(82) B k z: Ö lü m ve A h re t, k it a p -1 5 - . - B öl: 2 / Ö lü m ve M u k a d d e ra t.
(83) B iz b ir vesile ile, b ir d o stu m u zu n , d ü n ya d a k i ya şa m ın ın kendisi
ne bittiğinin sö yle n d iğ in e ve e ğ e r ş ifacılık ça lışm a sı y a p m a y ı is
terse e k -ö m ü r ve rile ce ği teklifine ta nık o lduk . D o stu m u z, o anda
ham isin in belirttiği ü zre , d ü n ya o k u lu n u ortık b itirm iş bir ruh
o lm a n ın y o rg u n lu k ve sevinci ile bu teklifi k a bûl etm edi ve b ir
k a ç ay so n ra bedenini y e ry ü zü n e te rk ede rek , yüksek evrim y o lu
na d o ğ ru ge çip gitti.
(84) B k z: B ö lü m - 6 / S ı r a - 11, 12
(85) Ç eşitli y a ş la rd a ö len kişilerin y a ş a m -e vrim s e l ihtiyaçları ve ö m ü r süreleri k a rş ıla ştırılırsa , yeni ve yüksek bir y a şa m a n la y ış ın a v a
rılabilir.
(86) Ü stteki d ip n o tu n d a k i kuralı to p lu m la ra da u ygulayab iliriz .
(87) B k z : S a d ık la r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 1/S ıra -1 5
(88) B k z : N e o -S p iritfzm , k it a p - 1 1 . . . B öl: 2 / c (C e ls e - 3 / C e v a p : 73)
(89) 4 . B o yu tlu  le m va rlık la rı için d u ru m böyledir.
(90) S p a ty o m 'u n alt se viyelerin de, çeşitli beden lerin v e m a d d î im ajin a-
tif o rta m la rın m e vcu d iye ti, b u ra la rd a k i ruhsa l va rlık la rın ne şret
tikleri tesirlerin in zo ru n lu b ir k a b alaşm a ve s o m u tla şm a ya u ğ ra
m a la rın d a n ö tü rü d ü r.
(91) B kz: S a d ık la r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 1 / S ır a -9 ve dipnotu.
(92) İlâhi M ü e sse se le r, b ü n ye le rin d e çeşitli tesir seviyeleri b a rın d ırır
la r ve bu seviyeleri d a im a o rta la m a aynı ş u u r seviyelerine sah ip
va rlık la r iskân e d e rle r v e b ir v a sa t o lu ştu ru rla r. 3 - B o yu tlu ş u u r
seviyesi, 4 - B o y u tlu ş u u r seviyesi gibi. F a k a t bu n la rın da kendi
iç le rin d e tali seviyeleri va rd ır. Ç o k kaba b ir örnekle, b ir a to m ’un
tem el y ö rü n g e le ri ve h e r y ö rü n g e n in tali enerji seviyelerin i d ü ş ü
nerek. üstteki seviye le r so ru n u n a bir ö n -y a k la ş ım kurulabilir.
(93) B k z : N e o -S p iritzm , kitap -1 1 . . . B öl: 2 / c (C e ls e - 1 / C e v a p : 33)
(94) B k z : S a d ık la r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 1 /S ıra -1 0
(95) B k z: D o stla r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 2 / S ır a -5
(96) B k z: S a d ık la r P lânı - 1 . . . B öl: 1 / S ır a -2 5
(97) B k z: B ö lü m - 5 / S ıra - 2
(98) B kz: B ö lü m - 6 / S ıra -1 1
(99) «G ü n a h eyle m d e değil, n iye tte d ir.» Petrus A b e a la rd u s .
(100) B k z: Te le p a ti, k it a p - 1 9 . . . B öl: 3 / c
(101) M e za rd a k i bedenlerin i terkede m eyip b ö yle ce onun çü rü m e sin i de
ister istem e z en g e lle ye n va rlık la rın , bir nedenle m e za rla rı a ç ıl
d ığ ın d a ve çü rü m e m iş terü ta ze bedenleri g ö rü ld ü ğ ü n d e , kutsal
bir kişi (!) a d ded ilm ek tedirler, ki d u ru m bun un tam tersinedir.
pos) İslam gele n e ğin d e ölen kişinin a rd ın d a n fasıla la rla o kuna n
K u r'a n 'ın a n la m ı b ö yle ce d a h a a ç ık ça orta ya ç ık m a k ta d ır. Ö lü
m ün 40 ncı ve 52 nci günleri o k u n a n K u r'a n , m ezarda çü rü ye n
be dene a z çok halen bağlı olan R u h ’un ızd ıra b ın ı b ir ö lçüde
d in d irm e k içindir. Fak at d u a 'n ın o kişinin ru hu n a iletilm esi de
b ir İlâhi G e re k v a r ise o lm a k ta d ır.
(103) Kendilerini y e ra ltın a g ö m d ü re re k , a y la r sonra m e za rd a n ç ık a r
tıld ık la rın d a te k ra r dirilebilen H in t Fa k ir ve Y ogileri m e vcu ttu r.
B eden in çürü m e yişin d e k i e sa s , ruhu n bedene sürekli tesirler g ö n
d e rerek , be den in çürüm esini ve m ik ro -o rg a n izm a la rın ta hribatın ı
en gelle m ektir.
(104) S ö zg e lim i, p e risp rı's iz o lunan 4 - B oyutlu  le m ’den b ir va rlık ,
sp a tyo m u n alt m ın tık a la rın a inm ek için dahi bir geçici perispri
o lu ştu rm a k ta d ır. B iz bunu ifade eden bir a n la tım a S ilve r B irc h '-
ün te bliğ lerinde rastladık.
(105) B k z: N e o -S p irit iz m , kitap -1 1 . . . B öl: 2 / c , (C e lse - 2 /C e v a p : 50)
( 106) B k z: N e o -S p iritiz m , k it a p - 1 1 . . . B öl: 2 / c , (C e lse - 2)
(107) B u k o nud a p lazm ik m a d d e konusu ile; p s i-p la z m a , ekto p la zm a ,
K irllan P h o to g ra p y , Te le p a ti, A k u p u n k tü r vb . g ib i k o n u la r birlik
te incelenm elid ir. İlgili k ita p la rım ıza b a kın ız.
( 108) P erispri'n in s p a ty o m 'd a , o y a ş a m m ak etin e g ö re a ya rla n m a sı ile.
d ü n ya üze rind e kişinin çeşitli bedensel ve ruhsal vasıfları belir
lenir.
(109) D a ha so n ra sizlere s u n a c a ğ ım ız ya p ıtla rd a ki, A k a ş a ve C e v h e ri-
leşm iş B ilg i ile ilişkilerini a n la ta c a ğ ız . A y rıc a , D o stla r P lânı 1 inci
ve 2 nci ciltlerindeki tüm Ş u u ra ltı ta n ım la rı da iyice in ce le n m e
lidir.
(HO) B k z: D o stla r P lânı - 1 . . . B öl: 5 / S ır a -3
(m ) B kz: D o stlo r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 5 /S ıra - 2, 3, 4
( i i 2 ) V a rlığ ın b ir tek şu u r'u va rd ır. M a d d e â le m ine e n k a m e o lu n d u
ğ u n d a , bu b ir tek ş u u r'd a rölatif b ir b ö lü n m e , d a ha d o ğ ru s u
küçük b ir kısm ı d ü n y a bedenini yö n e tm e d e k u lla n ılır ve bu kü
çük k ısım ise işte asıl ş u u r ta ra fın d a n yönetilir. 4 - B oyutlu  le m 'e
ge çild iğ ind e bu ikilik orta d a n kalkar: e sa s ş u u r ’a b ir a n la m d a b ir bağlı ş u u r o layı y a ra ta n perispri de o rta d a n k a lk ın ca , v a r
lık artık b ir tek ve evrensel ş u u r ’u iledir. Bu o lay, s p a tyo m u n
alttan üste d o ğ ru belirli m ın tık a la rın a de ğin o lu ş m a z ve s p a ty o
m un üst m ın tık a la rın d a n itibaren k ısm en ba şla ya ra k b ir üst
K âin a t'ın en alt kadem esi olan 4 - B o yu tlu  le m 'd e ta m a m e n
orta ya ç ık a r ki o ra d a a rtık perispri terkedilm iş, bağlı ş u u r ve
şu u ra ltı rölatif ikiliği o rta d a n k alkm ış, va rlık bir tek ve esas e v
rensel ş u u ru ’na k a vu şm u ştu r.
(H 3 ) Üstteki d ip n o tu n d a belirtild iği gibi, perispri ile da raltılab ilir. Ş im
dilik bu k a d a r bilinm esi yeterlidir.
(114) 4 -B o y u t lu  le m 'e g eçen va rlık la r, tüm e vrim le rin in kayıtlı o ld u
ğu e vrensel şu u rla rın ı, tüm a y rın tıla rın a v a rın c a y a d e ğin te m a
şa ed ebilirler. N e varki bu o lay da tedrici ve kadem eli olarak
ce re ya n ed er. V e işte bu o la y, bir K âin atlık E vrim 'in N irv a n a '-
sıdır.
(115) B u ta n ım la m a . S . Fre u d ta ra fın d a n y a pılan şu u r ve şu u ra ltı ile
büyük b ir b e nzerlik taşır. D a h a sonrak i y a p ıtla rım ızd a b u n la rı
k a rş ıla ş tıra c a ğ ız .
(H 6) B irin ci iç d a ire (ki bağlı beşer ş u u ru d u r), d ü n ya sa l m a d d i ve
m an evi y a ş a m la rın tüm enerjetik, b a şla n g ıç ve s o n u ç m u h te va
sını içerm ektedir, işte şu u ra ltı, b u ra d a n yeterli do nele ri a la ra k
kendine m a le d e r ve b ö yle ce şu u ra ltı'n ın giderek g en işle m esi ve
evrenselleşm esi o luşur.
(117) B k z: E vre n se l E v rim Y o lla rı, k it a p - 3 7 . . . B öl: 2/b (sf. 25)
(H 8) B kz: B ö lü m - 6 / S ıra : 7, 8
(H 9 ) B kz: D o s tla r P l â n ı - 1 ... B öl: 3 / S ıra -1 6
B kz: D o s tla r P lâ n ı - 1 . . . B ö l: 3 / S ıra - 4
( 12 0 ) Y a ra d ılış 'ın m a d d e -a ltı o luşu halini, s îzlere d a ha sonra s u n a c a
ğ ım ız d iğe r te bligatta a n la ta ca ğ ız . Ş im d ilik şunu sö yleyelim ki.
Kaadiri M u tla k A lla h ’ın h e r yö n e d o ğ ru ve s o n s u z za m a n iç in
de sürekli o la n Y a ra d ılış İm a jin a syo n u , İm ajin asyo n halind e iken
m a d d e -a ltı'd ır ve O İm a jin a syo n 'u n te za h ü ra t â lem lerinde o rta
ya ç ık a n k ıs ım la rı ise va rlık h â lin d e d ö n ü ş m ü ş tü r ve g iderek
ise m a d d e üstü hâline ve g e n e g id e re k ru h -ü s tü hâllerine
d o ğ ru d ö n ü şü m ve ilerleyiş h a lin d e d ir ...
B k z: S a d ık la r P lâ n ı - 2 . . . B öl: 2 /S ıra -1
B k z : E vre n se l E v rim Y o lla rı, k it a p -3 7 . . . B öl: 2/a
B k z: B ö lü m - 9 / S ıra : 6, 7
( 1 2 1 ) B k z: D o stla r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 7 /S ıra - 2
(12 2 ) B kz: B ö lü m -'7 / S ıra - 4
(123) D o ğ a n ın diyalektik süreci, herşeyin h e r an de ğiştiğ ini ve ileriye
d o ğ ru b ir gelişim gö ste rd iğ in i k anıtla m ak tad ır.
(124) B kz: B ö lü m - 7 /S ıra - 2
(125) B kz: B ö l ü m - 7 / S ı r a - 3
( 1 2 °) B k z: P a ra p sik o lo ji ve B itkiler, k it a p -4 0 ... Böl: 5
(127) M a d d e n in bir üst m erhale si, R u h 'tu r. F a k a t h e r m a d d e için bu
böyle m idir, bilinm ez. Ç ü n k i Y a ra d ılış s o n s u z içten dışa v e d ış
tan içe y ö n lü ve s o n su z n icelik ve nitelikli o ld u ğ u için , bu s o n
su zlu ğ u n her yerindeki o lay ve şeyler, ayn ı isim le ve va s ıf ile
betim lenip a n latıla m az.
(12 8 ) B kz: D o stla r P lânı - 1 • B öl: 6/S ıra - 2
B kz: D o stla r P lâ n ı - 1 . . . Böl: 7 /S ıra -1 0
(129) B ir te lsiz vericis in in e lektrom anyetik y a yın ı İlk tesir o lsu n; bu
sinyal b ir elektrik devresini harekete g eçirs in , elektrik devresi
bir m ekanik hareke t o lu ştu rsu n ve en so n u n d a ise b ir ses ç ık
sın . B u ses son te sir’dir, ve ilk te sir ile g ö rü ld ü ğ ü gibi a rtık h iç
ilgisi y o k tu r.
(130) B k z: D o stla r P lâ n ı - 1 . . . Böl: 5 / S ır a - 4 (sf. 78)
(131) S ö zg e lim i, beyne ulaşan b ir tesir, niteliğine g ö re , be yinde b ir
im a jin a syo n a dö nüşür.
(132) B k z: B ö lü m -6 / S ır a : 7, 8
(133) B kz: B ö lü m - 7 / S ıra -1
(134) B kz: B ö lü m - 7 / S ıra - 6
(135) Ü s t P lâ n la r’dan gelen tesirlerin y e ry ü zü n e ve d a ha a şa ğ ıla ra ın-
d irilişinde, y e g â n e v a rlık la r m e d yo m la r değil, b izzat d e re ce de
rece tüm va rlık la rd ır. Te s irle r k onuşu ve o n ların K âin atla rı ü st
ten alta ve a lttan üste do la şm a sı so n d e re ce ön em li v e e sa s bir
k o n u d u r ki, bu k onud a esas ça lış m a la r ve orijinal b ilg iler d a ha
sonrak i y ılla rd a ve yü zy ılla rd a o rta ya ç ık a ca k tır.
(136) ü s t K â in a tla r'd a n aşa ğıla ra gelen tesirlerin m addese lleştirilm esi,
işte alt e vrim K âin a tla rı'n ın k u ru lu ş la rı... da dem ektir; bu k o n u
nun da orijinal bilgileri, gelecekte a çığa ç ık a c a k b ilim le r İçinde
İncelenece k, gö zle m le n e ce k ve de neyim len ecek tir.
(137) B kz: B ö lü m * 4 / S ıra -1 8
(138) M a d d e le r, a ldıkla rı tesirleri, m ad de içi ve m a d d e altı s o n su z
âlem k o m b in a syo n la rın a d o ğ ru iletirler. B u o lg u . T e k s ir Y a s a s ı
o lara k belirtilen ve daha sonraki ya p ıtla rım ızd a ilk bilgileri v e rilecek o lan E vre n se l Y a ra d ılış O la y ı'n ın sınırlı a n la tım ın a bir
giriş o la ra k işlenebilir.
(139) B kz: D o stla r P lânı - 1 . . . B öl: 6 / S ır a -8
( 14°) B kz: D o stla r P lânı - 1 . . . B öl: 6 / S ır a -9
(!4 i) B kz: S a d ık la r P lâ n ı - 2 . . . B öl: 3 /A ç ık la m a -1 4
(142) B kz: S a d ık la r P lâ n ı - 2 . . . B öl: 4 /A ç ık la m a -1 1
(143) B kz: S a d ık la r P lâ n ı - 2 . . . B öl: 1 / A çık la m a -1 7
(144) B kz: S a d ık la r P lânı - 2 - - B öl: 4 /A ç ık la m a - 37
(145) B k z: S a d ık la r P lâ n ı - 2 . . . Böl: 1 / A çık la m a -1 8
(146) B kz: D o stla r P lâ n ı - 1 . . . B ö l: 1 / S ır a -7
(147) B kz: Ö lü m ve A h re t, k it a p -1 5 . . . B ö l: 1 /C e lse : 1, 2, 3
(148) G e rçe k te n , sp a tyo m a intikal etm iş ba zı d o stla rım ız ile h em en
aka b in d e k uru lan ruhsal irtibat, on ları ço k sevindirm iş ve bir
çok yö n le rd e n rah a tla tm ıştır.
(149) B u d ü n y a d a n öte â lem e g eçen h e r va rlık için, o â le m e ilk ö n c e
leri b ir in tiba ksızlık sö zk o n u su olur. B u sü re , e vrim d ü zeyin e
g ö re kısa veya u zu n o lu r ki bu d e vre ye , işte, te şe vvü ş de vresi
de nilm ek ted ir. B a ş k a k ita p la rım ızd a bu k o nuları ayrıntılı o la ra k
a n la ta ca ğ ız .(150) ö te â le m 'd e ki her olayı sevk ve idare eden ve de netim gö ze tim
altın da tutan s a y ıs ız ruhsal o rg a n iza sy o n la r va rd ır. A zra il O rg a
n iza sy o n u , C e b ra il O rg a n iza s y o n u vb. g ib i...
B kz: S a d ık la r P lânı - 1 . . . B öl: 1 / S ır a -1 6
(151) B u n u n a n la m ı, Y u k a rı'y a gön derilen d ua sal d ilekçenin m u h te va - •
sının a ç ık , seçik ve o k una klı o lm asıd ır.
(152) B e d d u a , o gö n d e rile n kişinin bir e vrim se l ihtiyacına u yg u n sa ki
şiye etki ed er, d e ğilse bu önlenir.(153) B e d d u a ’nın z a ra r ve re ce ğ i şa h ıs, bu g ö re ce ğ i za ra rla , so ru m lu
o ld u ğu y a k ın la rın ın g e re k siz felaketine de y o la ça ca k s a . o b e d
dua o kişiye ge n e gö n d e rilm e z, engellenir.
(154) B k z: S a d ık la r P lâ n ı - 2 . . . B öl: 3/A ç ık la m a -1 2
B kz: S a d ık la r P lâ n ı - 2 . . . B öl: 4 /A ç ık la m a - 46, 47
(155) B k z: S a d ık la r P lâ n ı - 2 . . . B öl: 4 / A ç ık la m a - 35
(156) B ir eylem in s o n u c u n u n şu veya bu türlü değiştirilebileceği bir
za m a n va rd ır, ve b u za m a n ın b itim ind en sonra o s o n u ç artık
m u k a d d e r o lm u ştu r.
(157) R e e n k a rn a syo n , yeni bir beden ©diniştir. F a k a t bu o la yd a , gene
aynı b e den lerin y ılla r so n ra uyandırm ışı sö zk o n u su d u r.
(158) B k z: B ö lü m - 9 / S ıra - 8, 9(359) B k z: B ö lü m - 6 / S ıra - 22
(160 ) S a d ık la r P lâ n ı - 2 tebligat kitabınd a, 'D ü n y a 'n ın G ü n e ş ’ten k o p
m a d ığ ı’ şeklinde b ir ifade ve a ç ık la m a g e çm e k te d ir. D o stla r P lâ -
n ı’nın bu ifadesi ile S a d ık la r P lâ n ı’nın üstteki ifadesi a ra s ın d a
b ir çelişki v a rm ış gibi g ö rüne bilir. O y s a yo ktur. Ş ö yle ki: G ü n ü
m ü zü n A stro m i Bilim i, D ü n y a ’nın G ü n e ş'te n k o p tu ğu n u söyler,
d o ğ ru fakat yetersiz. A n n e ra h m in d e gelişen b ir bebek, nasıl ki
a n nesinde n kopan bir p a rç a de ğil, fakat bizatihi b ir a yrı varlık
olarak anne k a rn ın d a o lu şm u şsa , ayn ı şekilde. D ü n ya da , G ü
neş denilen o Evren sel R ahim içerisinde o lu ştu ru lm u ş ve dışarı
ç ık a rılm ış tır ve bizatihi ya ra d ılışa ait bir a stro n o m ik kütledir.
İşte, S a d ık la r P lâ n ı, bu y ü zd e n , «D ü n y a , G ü n e ş ’ten k o p m a m ış -
t ır» d e m ek te ve T e k s ir Y a s a s ı ile o lu şu m u n u a çık la m a k ta d ır.
B ö yle ce , D o stla r P lânı'n ın sö zk o n u su ifadesi, S a d ık la r P lâ n ı’nın
a ç ık la m a sı ile «d e rin le ştirilm iş o lu y o r.»
B kz: S a d ık la r P lâ n ı - 2-•• B öl: 2 / A ç ık la m a -1
( 161) «H e rh a n g i b ir ru h » ifadesi, b ir ge lişigüzel olayı değil, o celsede
ayrın tıla ra g irm e m e k için kapalı g eçilm iş fakat «be lirli b ir ru h
la r g ru b u n u n », ilkel d ün ya m addesi ile İrtibata geçişini an latır.
B ö yle an la şılm a lıd ır. Fak at bu o lay. D ü n ya beşeriyetinin atası
olan D ün ya A d e m i'n i ifade etm e z.
(162) B k z: S a d ık la r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 1 / S ıra : 18, 22
( 163) B kz: S a d ık la r P lâ n ı - 1 . . . B öl: 1 /S ıra : 33, 36
(164) B kz: E vre n se l E vrim Y o lla rı, k it a p - 3 7 . . . B öl: 2 / a (sf. 21)
( 165) S o n su z e vrim âlem leri m e vcu ttu r. B ira ra d a o lu şla rı, karşılıklı ç e
şitli ilişkilerini o lu ştu ru r: Y ö n e te n le r ve Y ö n e tile n le r g ib i...
( 166) Bu ifade içinde bulunan «e z e l» ve «e b e d » deyim leri ile, bir sik-
iu s ’un b a şla n g ıç ve so n u n u ifade eden «e z e l» ve «e b e d » tali
deyim lerini k a rıştırm a m a k gerekir. Ü stteki ifadeler «M ü te a l E ze l-
E b e d » 'i an latır; alttaki ifadeler «rö la tif e ze i-e b e d »'i anlatır.
D ü n ya be şe r va rlık la rı İçin, önem li b ir e vrim u ğ ra ğ ı olan d ü n ya
evrim o k ulu ve on un önem li ve değerli e vrim te drisatı; be şe r v a rlık
la rına , herşe yd en ö n ce , m a d d î d ü n ya n ın ve ruhsa l d ü n ya n ın o la n ca
b ir bilgi ve b ilgelik le birleştirilerek, bu n u n yüksek so n u çla rın ı hayata
ge çirm e k o lg u su n u işlem ektedir.
B e ş e r va rlık la rın ın b in y ılia rd ır ki y ık ıc ı v e b o zg u n c u tabiatı, y a
şam d ü zenlerin i, o la n a k la rın ı ve akışını ö lç ü sü z b ir ta hribata u ğ ra t
m ıştır. B ö yle ce , b o zg u n c u lu ğ u n ve ferdî nefsaniyetin ak ıl a lm a z b o y u t
larına ve d o yu m u n a u la şılm ıştır. V e artık beşeriyet, kendi k a ra n lığ ı ve
ellerinin e m e ği o lan ç ık m a zla r ve k ıs ır d ö n g ü le r İçinde inlem ektedir.
B u hâle gelen beşeriyete, gene, G ö k se l R a h m e t K a n alları a ç ılm ış ,
ve «k u rta rıc ıla r» d u ru m u n d a o la n G ö k sel R e h b e rle r ve G ö k se l B ilg i
ler y e ry ü zü n e indirilm iştir. O n la r, beşeriyetin en kutlu v e yüksek ç a
ğı o la ca k o lan İlâhi Ç a ğ ’ ı k u rm a k üzre , d ü n ya ya ş a m ın a d gh il edilm işlerdir.
K endini, iç inden ç ık ılm a z k o za la rla kat kat sa ra n be şe riyet, bu
d u ru m d a n k u rtu lu şu n u , a n ca k , p lanetlere «k o za a ç ıc ıla r» o la ra k e n -
ka rn e olan yol göste ricilerin y o lu n d a y ü rü m e k le sa ğla ya b ile ce k tir. O
rehberler ki, beşeriyeti, G ö k se l Y a z ıla r'ın plân ve p ro g ra m ın a u y g u n o la ra k , istenilen ye re ve istenilen za m a n d a g ö tü re ce k o la n la rd ır.
50 T Li