Download - Kaynak Elektrik Dergisi (Ocak 2015)
www.elektrikdergisi.comYıl35.
Kayn
ak E
LEKT
RİK
• SA
YI 3
08
• O
cak
(201
5 -
01)
Sayı
308
6 T
LO
cak
2015
ÜLKE odaLarı yerine
il odaları getiriliyor
22 KAYIP KAÇAK BEDELLERİ YENİDEN ALINACAK24 CIGRE TÜRKİYE KOMİTESİ KURULDU26 TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK RE SANTRALI 28 TESİD YENİLİKÇİLİK, YARATICILIK ÖDÜLLERİ34 İTÜ, EMO, GENSED GÜNEŞİ ANLATTILAR42 AYDINLATMA SEMİNERİ 201544 İKTİDAR POLİTİKALARINI DESTEKLEYECEK İL ODALARI82 YENİLENEBİLİR ENERJİ LABORATUARI88 YÜKSEK VERİMLİ ELEKTRİK MOTORLARI90 AKILLI PANOLAR
EnErji, ElEktrik, AydınlAtmA, ElEktronik vE otomAsyon mühEndisliği dErgisi
108 ENTBUS İLE ENERJİ TÜKETİMİNİ YÖNETMEK
http://www.gersan.com.tre-mail:[email protected]
MERKEZ HEAD OFFICE
İstanbul Anadolu Yakası OSBGazi Bulvarı No:39-41 34953 TUZLA - ISTANBUL - TR T: +90 216 593 00 50 (10) F: +90 216 593 00 60 [email protected]
FABRİKA FACTORY
Çaycuma OSB 1 NoluMeydan 6. ve 7. Sk. Çaycuma - ZONGULDAK T: +90 (372) 638 55 88 / 99 F: +90 (372) 638 55 99
FABRİKA RUSYAFACTORY RUSSIA
238440,Russia, Kaliningradskaya obl., Bagrationovskii r-n.,pos. Razdolnoe,Papenburgskaya ul. 2. T: +7 4015 666 358F: +7 4012 341 242http://[email protected]
ORTA DOĞU OFİSMIDDLE EAST OFFICE
Box No: 9677 P6-93,SAIF ZONE SHARJAH,U. A. E.T: +971 6 5574060 F: +971 6 5574020
ANKARA OFİSANKARA OFFICE
Mertebe sok. 26/2 BeştepeAnkara – TURKEYT: +90 312 222 62 94 F: +90 312 222 62 95
İZMİR OFİSİZMİR OFFICE
Karahasan Atlı İşmrk.1203/9 Sokak no:3/BYENİŞEHİR-İZMİR T: +90 232 449 88 08GSM: +90 530 976 99 77
w w w . g e r s a n . c o m . t r
“TÜRKİYE’nin ilk O.G.(12kV) Busbar Sistemi”RKİYE’nin ilk O.G.(12kV) Busbar Sistemi”ÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜ
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
ilan19,5x27.ai 1 1/12/15 10:28 AM
19 - 22 Mart 2015 tarihler arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek “Win Electrotech Uluslararası Enerji, Elektrik ve Elektronik Fuarı” 7. Salon B180 numaralı standımızda sizleri aramızda görmekten mutluluk duyacağız. MAKEL ŞİRKETLER GRUBU
KAYIP-KAÇAK BEDELLERİ ABONELERDEN YENİDEN ALINACAK!KAYIP-KAÇAK bedelleri abonelerden yeniden alınacak!
CIGRE TÜRKİYE Ulusal Komitesi Uluslararası platformda yerini aldı
TÜRKİYE’NİN en büyük rüzgar santralı’nın açılışı yapıldı
13. TESİD Yenilikçilik Yaratıcılık Ödülleri verildi Makelsan kobi dalında ödül kazandı
KKTC’DE yıllık 8,5 milyon TL tasarruf sağlayacak LED projesinin ilk fazını vestel yapıyor
SIEMENS türbinleri, Bereketli RES ile 40 bin hanenin enerji ihtiyacını karşılayacak
İTÜ, EMO VE GENSED ‘güneşin geleceğini anlatıyor’ etkinliği yoğun bir katılımla yapıldı
ALSTOM, toplam değeri 220 milyon Euro’nun üzerinde iki anlaşmaya imza attı
BEYOĞLU BELEDIYESİ ve İSKİ, akıllı ev projesi için Makel’i tercih etti
MAKEL ödülü araçlar sahiplerine verildi
AYDINLATMA semineri 2015
22
242628
30
32
34
36
384042
445056
22
36
KENDİ POLİTİKALARINI destekleyen il odaları yaratmak istiyorlar
ANKARA MEKTUBU Elektrik projeksiyonları
ELEKTRİK TARİHİNDE YOLCULUK Elektrik üzerine ülkemizdeki ilk kitap
BİLİRKİŞİ RAPORLARI “Hat katılım payı kabule şayan değil”
ELEKTRİK GÜNCESİ Son bir ayda enerji sektöründe olup bitenler
ENERJİ DÜNYASINDAN Dünyadan önemli enerji haberleri
YENİLENEBİLİR enerji sistemleri gözlemleme ve uygulama laboratuarı
YÜKSEK VERİMLİ elektrik motorları ve yeni standartlar
AKILLI PANO ile enerji hedeflerinizi üç aşamada nasıl gerçekleştirirsiniz?
ENERJİ TAŞIMA SİSTEMLERİ ÖZEL BÖLÜMÜ
ENERJİ KALİTESİ ÖZEL BÖLÜMÜ
92106
828890
sayfa ENERJİ TAŞIMA SİSTEMLERİ
ENERJİ KALİTESİ
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK RÜZGAR SANTRALI’NIN AÇILIŞI YAPILDI
26
32 44
586578
VAEST Silikon ve Kompozit Uygulamaları İmalat ve Tic. A.Ş Tel. +90 312 398 11 86 Fax: +90 312 398 02 13
E-mail: [email protected] Web: www.vaest.com.tr
VAEST SİLİKON VE KOMPOZİT UYGULAMALARI
a 550 kV’a kadar Silikon Kompozit;• Askı ve Gergi İzolatörleri• Mesnet İzolatörleri• Cihaz (Oyuk) İzolatörleri
a Demiryolu İzolatörleria Epoksi Reçineden dahili veya harici İzolatör, SF6 Gazlı ayırıcı, kesici tüp gövdeleria OG Ayırıcı / Vakum Tüplü Yük Ayırıcı
w w w . s e v a l k a b l o . c o m
ilan.indd 1 10.04.2014 14:38
Güneş kadardoğal ve ekonomikPhilips LED Lambalar• %90’a varan enerji tasarrufu • Yüksek ışık kalitesi• 25.000 saate varan uzun ömür • Dim edilebilir alternatifler• Anında ışık verir • Sağlık ve doğayla dost teknoloji
Güneş kadardoğal ve ekonomikPhilips LED Lambalar• %90’a varan enerji tasarrufu • Yüksek ışık kalitesi• 25.000 saate varan uzun ömür • Dim edilebilir alternatifler• Anında ışık verir • Sağlık ve doğayla dost teknoloji
ENERJ‹, ELEKTR‹K, AYDINLATMA, ELEKTRON‹K VEOTOMASYON MÜHEND‹SL‹⁄‹ DERG‹S‹
Yerel Süreli Yay›nAvrupa Bak›r EnstitüsüTürkiye Medya Partneri
Say›: 308 - OCAK 2015
Kaynak Yay›n Tan›t›m ReklamSan. ve Tic. Ltd. Şti. ad›na Sahibi,
Yay›n YönetmeniSorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü
Ersin [email protected]
Genel Yay›n KoordinatörüEkim N. KAYA
Haber MüdürüNizamettin ÖZBEN
Kapak KompozisyonuM. Akif D‹LMEN
Reklam KoordinatörüAyhan ÜSTÜNER
Reklam MüdürüZiya ALKAN
[email protected] bir ç›kar
Sayı fiyat›: 6 TL.Y›ll›k (12 say›) abone bedeli 70 TL.
Ö¤renciler için 40 TL.
Yönetim YeriEski Osmanl› Sk. Ar›kan İş Mrk.
No:30 K:2 D:10 34387Mecidiyeköy-‹ST.
Tel: (0 212) 272 59 59 (pbx)Faks: (0 212) 272 33 90
e-mail: [email protected]: http://www.elektrikdergisi.com
Ankara Bölge TemsilcisiRamazan PEKTAŞ
JUPİTEK Elk. Elo. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti.Tel: 312-433 74 76Fax: 312-438 74 77
Bask›: G.M. Matbaac›l›k ve Tic. A.Ş.100 Y›l Mah. MASS‹T 1. Cad. No: 88
Ba¤c›lar/‹ST.Tel: (0212) 629 00 24-25Faks: (0212) 629 20 13.
‹mzal› yaz›lar›n düşünsel sorumlulu¤u yazarlar›na, reklam içeri¤inin sorumlulu¤u ilgili firmaya aittir. Dergimizdeki haber ve yaz›lardan
izinsiz al›nt› yap›lamaz.Son Bask› Tarihi: ŞUBAT 2015
YAYIN DANIŞMA KURULU ELEKTROMEKANİK SANAYİİ
Hüseyin ARABUL Barmek Holding Yönetim Kurulu Başkan›Muzaffer AVCI Elimsan fiirketler Grubu Kurucu orta¤›
Mustafa NURDO⁄AN Federal Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan›Bülent DAMAR Pelka Yön. Kur. Başkan›
Dr. Arnold HORNFELD Siemens Türkiye eski Başkan›
TRAFO VE ŞALT CİHAZLARI Refik Can ERKÖK ABB Elektrik Transformatör Genel Müdür Yrd.
Ergin D‹KMEN TEKON Enerji A.Ş.Teoman ÇET‹N TEKON Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan›
Süleyman KASIRGA EAE Kabin Dan›şman›
KONDANSATÖRLER Hakk› ONAT TOKAY Elektrik Ltd. Şti. • VISHAY-ESTA Türkiye Temsilcisi
Ahmet BAŞARAN KONDAŞ Genel Müdürü
ELEKTRİK MAKİNALARI Prof. Dr. Kemal SARIO⁄LU ‹TÜ Elek.-Elektronik Fak. Emekli Ö¤retim Üyesi
Prof. Dr. H. Bülent ERTAN ODTÜ Elektrik Müh. Bölümü
ELEKTRİK ‹LETİM VE DAĞITIM SİSTEMLERİ Dr. T. Tunçay ÇAYLI
Yusuf H. KAYA EAE Yönetim Kurulu Başkan›
A.G. TESİSAT, ŞALT CİHAZLARI Cem BAŞ Legrand-‹malat ve Endüstri Md.
Salih Öztekin Elektrik Yüksek Mühendisi Cihan Elektrik Sat›ş Müdürü
ELEKTRİKLİ ULAŞIM Prof. Dr. At›f URAL Kocaeli Üniv. Kurucu Rektörü
Rıza Akçan Elektrik Yüksek Mühendisi
GÜÇ ELEKTRONİĞİ Prof. Dr. Nejat TUNÇAY Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan›
Prof. Dr. Hac› BODUR YT Üniversitesi Ö¤r. Üyesi
GÜVENLİK U¤ur YERTUT Yestaş Güvenlik Sist. Ltd. Şti.
OTOMASYON ENSTRÜMANTASYON Burak CEDETAŞ ABC Cedetaş Otom.Kont.Gn.Md.
Levent SÖKMEN Allen-Bradley - TürkiyeErtan SÖYLEMEZ ENELSAN End. Elekt. Gn. Müd.Prof.Dr.Do¤an ‹BRAH‹M Yak›n Do¤u Üniversitesi
ÖLÇÜ VE KONT. CİHZ. Ahmet T. UZUNKAYA ENTES Yön. Kurulu Üyesi
Ça¤atay KÖKSALO⁄LU DKE Genel MüdürüAli MANSUR‹ DEMA Yönetim Kurulu BaşkanıHalis Erdal GÜREL GEMTA Genel Müdürü
O¤uzhan ‹LBAY TERRA Ltd. Şti. Genel Müd.
YILDIRIMDAN KORUNMA Çetin TEK‹N Radsan Ltd. Şti. Gn.Müd.
Harun SIRMABIYIK Amper A.Ş. Yön. Kur. Bşk.
AYDINLATMA Prof. Dr. Mehmet Ş. KÜÇÜKDO⁄U Kültür Üni. Mühendislik ve Mimarl›k Bölümü Başkan›
Prof.Dr. Sermin ONAYG‹L ‹TÜ Enerji Enstitüsü
ELEKTRİK MÜH. EĞT. Prof. Dr. Ahmet DERV‹ŞO⁄LU İTÜ Emekli Öğretim Üyesi
KALİTE VE STANDARTLAR Dr. Sait SAMLI SIEMENS- Kalite Yön. Direktörü
ANAHTAR TESLİMİ SİSTEMLER VE FABRİKA ELEKTRİFİKASYONU Ömer OYDAIŞIK SIEMENS - Endüstriyel Hiz. ve Çözümler Bölüm Direktörü
MÜHENDİS ÖRGÜTLERİ Teoman ALPTÜRK TMMOB ve EMO eski Bşk.
www.elektrikdergisi.comYAYINCIDAN
KASAP HAVASI İLE TMMOB
ERSİN [email protected]
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ( TMMOB ), ül-kemizin en büyük, en çok üyeye sahip kitle örgütlerinden biri. Yarım milyona yakın üyesi var. TMMOB niceliksel bü-yüklüğünün yanı sıra, niteliksel olarak da önemli. Ülkenin, yer altı zenginlikleri,tarım, gıda ve hayvancılık, kentsel planlama, konutlar, tüm alt yapı yatırımları, kimya, ma-kine, tekstil, gemi sanayileri, elektrik, elektronik, bilgisa-yar endüstrilerinin mimarları, yönetici ve yönlendiricileri, planlayıcı ve yatırımcıları hep TMMOB’nin üyeleri.. TM-MOB üyeleri, nicel ve nitel ağırlıklarının yanı sıra, ülke dü-zeyine yayılmış örgütlülükleri ile de benzeri az bulunur bir gücü temsil ediyorlar.24 ayrı dalda bütünleşmiş meslek odaları, yurt çapında 200’ü aşkın şube ve 2500 dolayın-da temsilcilik ağı ile Türkiye’yi kucaklamaktadır. TMMOB olarak 60 yıllık bir tarihe sahip teknik elemanlar, 1908’den beri süregelen bir örgütlülük birikiminin temsilcisidirler.
Türkiye toplumunun , belirttiğimiz özellikleri nedeni ile seçkin tanımlamasını hak eden bu kesimi, son bir-iki aydır örgütleri meslek odaları önderliğinde yoğun bir hareket-lilik içindeler. Siyasal iktidarın, odaları bölüp parçalamaya, maddi olarak güçsüzleştirmeye yönelik girişimlerini etkisiz hale getirme amaçlı çeşitli etkinlikler sürdürüyorlar.
İktidar ne istiyor? AKP iktidarının TMMOB’ye giydirmeye çalıştığı dar bir gömlek var, bu kesin. Ama bu daraltma hangi formatta gerçekleşecek, hükümetin bu konuda ay-rıntılarda kesinleşmiş bir kararı henüz yok. Bilinenler, oda-ların, kent ve uzmanlık dallarına göre küçük küçük parça-lara ayrılacağı, 50’şer üyenin kuruluş için yeterli sayılacağı bir model. Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu örgüt-lenmesi modeline benziyor. Ama bu modelin mühendis ve mimar odalarına uyması mümkün değil. Çünkü federas-yonun alt örgüt birimlerinde çalışma konuları ve dolayısı ile sorunları birbirinden tümü ile farklı meslek grupları var.
Berberler, şoförler, kasaplar, kahvehane sahipleri, bakkallar, lokantacılar her ilde ayrı ayrı odalar kurabilmekteler. Sonra bunlar, federasyonlarda bir araya gelmekteler ve federas-yonlar ise konfederasyon bünyesinde bütünleşmekte.
Bu yapılanmanın mühendis ve mimar odalarına uygulana-bileceğini ummak en hafif deyimi ile bir öngörüsüzlüktür.Kuşkusuz üstlendikleri görevler itibarı ile esnaf grupları da toplumun saygın bireyleridir. Bundan kimsenin kuşkusu olamaz. Ancak örgütlenme modelinde kategorik olarak denk düşünülen, kasaplarla mekatronik mühendislerinin, bakkallarla biyomedikal mühendislerinin, lokantacılarla endüstri mühendislerinin, berberler ile jeoloji mühendis-lerinin, kahvehanecilerle meteoroloji mühendislerinin, pastacı esnafı ile peyzaj mimarlarının benzer biçimde ör-gütlenmelerine temel oluşturacak herhangi bir tez bulmak mümkün değildir kanısındayım. Meslek grubu olarak, her biri kendi alanlarında saygın olan esnaflar ile mühendisleri ürün ve hizmetleri, toplumsal konumları, üretim sürecinde yüklendikleri işlevler, öğrenim düzeyleri,kamusal ilişkileri, ekonomiye katkıları, yaratıcılıkları, bilgi ve kültür düzeyleri gibi başlıklardan hiçbirinde aynı kantarda tartmak müm-kün değildir.
Savunulabilir hiçbir tutarlı gerekçesi bulunmadığı halde TMMOB’ye biçilen bu AKP modelinin arkasındaki neden-ler, hükümetin başka alanlardaki politikalarının bir yansı-ması olarak değerlendirilmek durumundadır. İktidar, muha-lif, aykırı görüş istemiyor, yargı yolunun kullanılması dahil, önüne çıkacak tüm engelleri bertaraf etmeyi tercih ediyor.
Kasapmış, elektronik mühendisi imiş, berbermiş bilgisayar mühendisi imiş, şoförmüş meteoroloji mühendisi imiş ik-tidar için fark eden bir şey yok.. İktidarın gözünde “Hepsi aynı havadan çalmaktalar…”
www.elektrikdergisi.comHABER
24
Ocak2015
KAYIP-KAÇAK BEDELLERİ ABONELERDEN YENİDEN ALINACAK!
lektrik Mühendisleri Odası (EMO), TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda görüşülmeye başlanan “Elektrik Piyasası” taslağı ile geriye
ödenen kayıp-kaçak bedellerinin abonelerden geri alınmasının yolunu açacağı uyarısında bulundu. EMO Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, tasa-rıyla, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun abonelerden alınmasını hukuksuz bulduğu kayıp ve kaçak bedel-lerinin “maliyet unsuru” olarak faturalara yansıtıl-masının yasallaştırılacağını belirtti: “Tasarıya göre, yargı kararıyla kayıp ve kaçak bedellerini geri alan abonelere yapılan ödemeler de mahkeme masrafları dahil olmak üzere yeniden tüm yurttaşlara yansıtıla-cak. Yurttaşların yargı yoluyla haklarını aramasının önü ise tüketici mahkemelerinin yetkisinin ‘EPDK düzenleyici işlemlerine uygunluk’ kriteriyle sınırlan-dırılarak kapatılmak isteniyor.”
“SANAL MALİYETLER ÇIKARILIYOR’’
Tasarıyla kullanıcılara yeni yükler de getirildiğini vur-gulayan EMO tarafından yapılan açıklamada, “Sanki perakende satış hizmet maliyetinin dışındaymış gibi ‘faturalama ve müşteri hizmetleri maliyeti’ ekleniyor. Oluşturulan sanal maliyetlerle, farklı isimler altında, mükerrer tahsilatlarla elektrik kullanıcılarından dağı-tım şirketlerine yeni kaynak aktarımı sağlanmak iste-niyor” denildi.
KAYIP-KAÇAKTA YENİ HEDEF ORANLAR
Yasa teklifiyle, kayıp ve kaçak gerçekleşmeleri dikka-te alınarak yeniden kayıp ve kaçak hedef oranlarının belirlenmesinin söz konusu olacağını da vurgulayan EMO Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklama-da; “Buna da yasal dayanak oluşturulmak istendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda ‘Bugüne kadar yapılan kayıp ve kaçak hedef oranlarının değişiklikleri han-gi yasal mevzuata dayandırılmıştır?’ sorusu ortaya
çıkmaktadır. Bu yasa teklifi, bugüne kadar EPDK`nın kayıp ve kaçak hedef oranlarını revize ederken, yasal dayanağı olmayan keyfi bir süreç işletildiğinin gös-tergesidir” denildi.
“ÖZELLEŞTİRME İHALELERİNİN KOŞULLARI DEĞİŞİYOR’’
EMO, “Tasarı ile, ‘kayıp ve kaçak oranı yüksek böl-geler için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu`nun (EPDK) diğer bölgelerden farklı düzenlemeler yap-ması’ gibi ucu açık, keyfi bir düzenleme getirilmek isteniyor” dedi ve ekledi: “Hedef kayıp ve kaçak oranlarının değiştirilmesi, özelleştirme ihalelerinin koşullarını sonradan değiştirmek anlamına gelmek-tedir. Yani ihalelerdeki şeffaflığı yok eden, ihaleyi sa-katlayan bir uygulama yapılıyor.”
ELEKTRİK FATURALARININ SÜRELERİ UZATILDI
Birçok elektrik abonesinin Ocak ayında gelen fa-turalara itiraz ettiğine de dikkat çeken EMO, “Bazı elektrik dağıtım bölgelerinde çok sayıda yurttaşın şikayetine neden olan elektrik tüketimlerinin mevcut uygulamadaki 1 aylık süre aşılarak 2015 yılına sar-kıtılarak faturalandırılması ve kullanıcıların yüksek tutarlarla mağdur edilmesinin altında da bu yasal düzenleme arayışının yattığı anlaşılmaktadır” dedi.
“TÜKETİCİ DÜN BANKALARA BUGÜN DE DAĞITIM FİRMALARINA TERCİH EDİLDİ’’
Konuyla ilgili açıklama yapan tüketici dernekleri de yasa tasarısına tepkiliydi. Elektrik tüketimindeki kayıp-kaçak bedeli ile ilgili hazırlanan yasa tasarısı-nı değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, “Hukuk dev-leti ilkesi ayaklar altına alınmakta.” dedi. 39 milyon elektrik tüketicisinin büyük bir hayal kırıklığı yaşadı-ğını ifade eden Deniz, “Tüketiciler, dün bankalara
YENI TASLAK ILE GERI ÖDENEN KAYIP-KAÇAK BEDELLERININ ABONELERDEN GERI ALINMASININ YOLU AÇILABILIR.
E
25
Ocak2015
www.elektrikdergisi.comHABER
tercih edilmiş, bugün de siyasî, iktidar tarafından elektrik dağıtım firmalarına teslim edilmiştir.” dedi. Kanun tasarısında tüketiciler aleyhine düzenlemeler bulunduğuna dikkat çeken Deniz, “Tasarıda kayıp-kaçak bedelini yasallaştıran, dahası bu bedel ile ilgili olarak yargılama yetkisini sınırlayan düzenlemeler bulunduğu görülmekte.” dedi. Geçmişte bankalar için gerçekleştirilen düzenlemede tüketici aleyhine yapılan oyunların burada da yaşandığını öne süren Deniz, “Bankalar tarafından alınan haksız bedellerin çözüleceği vaadi ile yasalaştırılan ve aksine bu be-dellere yasal kılıf oluşturup tüketicilerin yargıdan aldıkları yüz binlerce kararı bir çırpıda yok eden tor-ba yasa oyunu, kayıp-kaçak bedelinde de oynamaya başlamıştır.”dedi.
Enerji Bakanı’nı yargı kararlarına uymaya davet et-tiklerini söyleyen Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Başkanı Hasan Atak ise, “Yapılacak düzen-lemeyle hırsızlama ve dağıtım şirketlerinin çıkarları mı, yoksa tüketici hakları ve dürüst vatandaş mı ko-runuyor?” diye sordu. Atak, düzenlemenin kamuo-yundan gizlendiğini söyledi.
Enerji Bakanlığı’nın hazırladığı ve TBMM’ye gönderi-len ‘Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda De-ğişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’yla elektrik kesme-bağlama ile sayaç okuma bedelleri de kalıcı hale getiriliyor. Tasarıyla, mahkeme kararıyla abone-lere yapılacak kayıp-kaçak iade ödemeleri, elektrik faturasına yansıtılacak. Sadece 2014 yılı için yaklaşık 5-6 milyar liralık iade tutarı dikkate alındığında elek-trik birim fiyatları önemli oranda zamlanacak. Bakan-lık tasarıyla ayrıca, 2006-2010 döneminde kamunun yaptığı yatırımları 2016 tarife dönemine ekleyerek özel şirketlere milyarlarca liralık avantaj sağlıyor.
Yıllardır elektrik hizmetinden alınan kayıp-kaçak be-delinin karşısında duran tüketiciler, bu bedeli geri al-mak için yargıya çok sayıda başvuru yaptı. Bu başvu-ruların büyük kısmı tüketicilerin lehine sonuçlandı. 17 Aralık 2014 tarihli nihai kararı dışında da Yargıtay, 21.05 2014 tarihli kararında “Elektrik tüketiminden alınan kayıp-kaçak bedelinin hukuk devleti ve ada-let düşüncesi ile bağdaşmadığına” hükmetmişti. 17 Aralık tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı son-rasında binlerce tüketici, bu bedelin iadesi için elek-trik dağıtım firmalarına, tüketici hakem heyetlerine ve tüketici mahkemelerine başvurmaya başladı.
ABONELER HER FATURADA ELEKTRİĞE YÜZDE 49 ORANINDA HAKSIZ BEDEL ÖDÜYOR
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17 Aralık 2014 ta-rihli kararında abonelerden alınan geçmiş 10 yıllık kayıp-kaçak bedelinin de iadesi hükmü yer almıştı.
Hükümet tarafından yasalaşmak üzere Türkiye Bü-yük Millet Meclisi’ne gönderilen tasarıyla, iadelerin faturası yine abonelere kesiliyor. Kayıp-kaçak bede-linin dürüst abonelere yüzde 18,5’lik bedel olarak yansıtıldığını dile getiren Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, aslında tüketicinin sırtına binen gerçek yükün yüzde 27 olduğunu kaydetti. Aydın Ağaoğlu, “Bu tasarıyla hukuksuzluğu kanuni hale getirmek istiyorlar. Bir elektrik abonesi, tükettiği elektrik bedelinin dışında 9 kalem daha ücret ödemekte. Bunların 4’ü vergi, 5’i ise Deli Dumrul vergisidir. Enerji Fonu, TRT payı, Elektrik Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi, ar-kasında kanun bulunmasına rağmen adaletsiz bir vergilendirme bedelidir. Tüketiciye KDV hariç yüzde 49’luk haksız bedel yansıyor.” diye konuştu.
Yargıtay’ın bir kararı verirken, yasalaştırmaya çalış-manın kabul edilebilir bir şey olmadığını söyleyen Tüketici Derneği Başkanı Levent Küçük ise kayıp-ka-çak konusunda kamu yararına ve tüketici yararına yönelik bir düzenleme beklediklerini ve bu bedelin kaldırılmasından yana olduklarını söyledi.
www.elektrikdergisi.comYıl34.
ÖZEL BÖLÜM: RÖLE
Sayı 303 6 TLAğustos 2014Ka
ynak
ELE
KTRİ
K •
SAYI
303
• A
ğust
os (2
014
- 8)
DergimiziAndroid, iPad ve iPhone’dan izleyebilirsiniz.
YARGITAY: Kayıp–kaçağı
aboneye ödetmek hukuka aykırı
Prof. Dr. Hüseyin Hızıroğlu: ABD’de mühendislikte unvan kaosu yok (58)
EPDK’dan ‘çantacılara’ iptal (28)
Veri Merkezlerinde Performans kaybının önlenmesi (54)
AKP’nin elektrikte büyüme karnesi (66)
AMELİ ELEKTRİK DERGİSİ’ne göre İstanbul’un Elektrik Şebekesi (82)
Akıllı güç yönetim sistemi (104)
Kızılötesi Termal Kamera (111)
WEB sitemizde en çok okunan yazılar (56)
EnERjİ, ELEKTRİK, AyDınLATMA, ELEKTRonİK VE oToMASyon MüHEnDİSLİğİ DERGİSİ
‘’Dergimizin 303.sayısında Yargıtay’ın, kayıp-kaçağın aboneye ödenmesi gerektiği konusundaki kararını kapağımıza taşımıştık’’
www.elektrikdergisi.comHABER
26
Ocak2015
ğustos 2014’te CIGRE Yönetim Kurulunda kabul edilen CIGRE Türkiye Ulusal Komitesi’nin, Türk enerji sektörüne ve akademi camiasına tanıtımı,
26 Ocak günü WOW Convention Center’de düzenlenen Panel ile gerçekleştirildi.
Panelin açılışını; TESAB Yönetim Kurulu Başkanı Halil ALIŞ ve CIGRE Başkanı Klaus FRÖHLICH birlikte yaptı. Ha-lil Alış açılış konuşmasında: ‘’Bugün burada bu Paneli dü-zenlememizin esas nedeni olan CIGRE; merkezi Paris’de bulunan ve daha çok teknik çalışmalar yapan, üreticiler için standartlar oluşturan tüm dünyadan 1000’in üzerin-de kurum ve kuruluş ve 7500 civarında mühendis, sektör uzmanı, akademisyen, teknisyeni biraraya getirerek bilgi ve tecrübe paylaşımını sağlayan ve elektrik sektörünün geleceğinin planlanmasına yönelik çalışmalar yürüten bir kuruluştur.
Ülkemiz enerji sektöründen gerek tüzel kişiler gerekse bireysel üyeler ile 1990 lı yıllardan beri CIGRE üyelikleri bulunmaktaysa da, CIGRE’nin ulusal komite kurulması için gerekli ve yeterli şartları sağlanamadıklrından 2014 yılına kadar Ulusal Komite kurulamamıştır. ENPAY A.Ş den Sn. Selim Yürekten’in girişimleri TEİAŞ Genel Mü-dürlüğünden uzman arkadaşlarımızın desteği ile son bir kaç yıldır CIGRE Ulusal Komitenin oluşturulmasına yöne-lik çalışmalar yürütülmüş, değişik alternatifler üzerinde
durulmuştur. Ancak, ülkemizde hukuki olarak uluslarara-sı organizasyonlara üye olunması kanunla düzenlenmiş olup, böyle bir yapılanma hukuki işlemler ve süreç olarak belirli bir süreye yayılmaktadır. İşte bu boyut dikkate alı-narak TESAB’ın CIGRE Ulusal Komite görevini üstlenme-sinin en dogru yaklaşım olacağı sonucuna varılmıştır.
Gerekli şartlar sağlanarak 2014 yılı Temmuz ayında CIG-RE’ye müracaat edilmiş ve Ağustos 2014’de Paris’de ya-pılan CIGRE Yönetim Kurulunda TESAB Türkiye Ulusal Komitesi olarak kabul edilmiştir.’’dedi
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Başkanı Doç. Dr. H. Murat Mercan’ın da açılış konuşmacısı olarak katıldığı Panel’de CIGRE hakkında geniş bilgi veren Klaus Fröhlich ayrıca ulusal komitelerin görev ve işleyişleri konusunda da katılımcıları bilgilendirdi.
Yaklaşık 120 kişinin katıldığı organizasyonun ikinci bölü-münde ise “CIGRE TÜRKİYE ULUSAL KOMİTESİ ve İLE-RİYE YÖNELİK PLANLAR” konulu Panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü TESAB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kemal Yıldır’ın yaptığı Panele CIGRE Genel Sekreteri Phi-lippe Adam, CIGRE B2 Çalışma Grubu (Havai Hatlar) Baş-kanı Konstantin Papailıou, Emek Elektrik Endüstrisi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arabul, Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Kocatepe ve ENPAY A.Ş. Onursal Başkanı
CIGRE TÜRKİYE ULUSAL KOMİTESİ ULUSLAR ARASI PLATFORMDA YERİNİ ALDI
ELEKTRIK SEKTÖRÜNÜN AKTÖRLERINI BIR ARAYA GETIREREK BUGÜNÜN VE GELECEĞIN ELEKTRIK ENERJISI ÜZERINDE ÇALIŞMALAR YAPAN CIGRE’NIN TÜRKIYE ULUSAL KOMITESI ÇALIŞMALARINA BAŞLADI.
A
CIGRE Yöneticileri ve panele katılan konuşmacılar toplu halde.
27
Ocak2015
www.elektrikdergisi.comHABER
Selim Yürekten konuşmacı olarak katıldılar.
CIGRE Genel Sekreteri Philippe Adam yaptığı konuşma-da: ‘’Sizlere Cigre’nin uluslar arası platformalarda nasıl çalıştığından söz edeceğim. Bütün üyelerimiz tüm dün-yada bir genel kurula bağlılar. Bu genel kurul her iki yılda bir, bir idari konsey seçimi yapar. Bu konsey bir başkan seçer. Şu anki başkanımız Prof. Klaus Fröhlich. Sonra bu idari konsey kararları hazırlamak için bir yönlendirici komite ile işlerini yürütür. Bu 15 üyeden oluşan bir ko-mitedir. Bu organizasyonun içinde hem idari konseyde hem yönlendirici komitede teknik komite başkanı ve bir sayman seçilir. Merkezi ofisi bir genel sekreter yönetiyor. Bugün yapmış olduğum görev budur.’’diyerek görevin-den ve Cigre’nin genel sisteminden bahsetti.
Prof. Dr. Celal Kocatepe ise konuşmasında: ‘’Öncelikle Cigre Türkiye Ulusal Komitesi ülkemiz için, teknoloji için, insanlık için güzel hizmetler vereceğini temenni ediyo-rum. Cigre’nin hedefi elektrik sektöründe işbirliğini ge-liştirmektir. İşbirliğinin öncelikli hedefi sektördür. Sektör ile kurulacak irtibatlarda imalatçılar arge merkezleri ve akreditasyonlar ile bağlantı kurulması şart. Temsilci ku-ruluşlar ile yapılacak çalışmalarda ise odalarla ve mesleki derneklerle çalışmak gerekiyor.İletişim ve üniversiteler ile yapılan ortak çalışmalar son derece önemli. Örnek olarak Cigre’nin kullandığı çok iyi bir web sitesi mevcut. Bizimde mümkün olan en kısa sürede bu sayfanın Türkçe versiyo-nunu kullanıma sunmamız gerekiyor. Üniversite ve sana-yi arasındaki iş birliği, geliştirilmesi gereken konulardan birisi. Sanayi kuruluşları ile üniversiteler arası bağlantı kopuk olursa sektörün yaşama imkanı kalmaz.’’dedi.
Kocatepe sonrasında söz alan Hüseyin Arabul ise: ‘’İlk kez 1970 yılında Paris’te bir fuarda Cigre ile tanıştım ve o günden sonra hep takip ettim. Cigre’nin en önemli özelliği standartlar yapmayan, standartlara yön veren ya-pısıdır. Olaylara global olarak bakar. Bir mikroskop gibi konuyu alır ve çalışma kurulu içerisinde derinlemesine inceler. Yanlışları ve doğruları çalışma gruplarına anla-tır. Bugün onlarla birlikte burada olmaktan mutluluk duyuyorum.’’dedi.
CIGRE B2 Çalışma Grubu (Havai Hatlar) Başkanı Kons-tantin Papailıou ise: ‘’İsviçre’deki Milli Komite’de ‘’Electro Swiss’’ isimli bir kuruluş vardır ve bu İsviçre’nin elektrik idaresi olarak adlandırabilir. Çalışmalar tamamen gönül-lü olarak yapılır. Çeşitli kuruluşlar ve çalışma komiteleri büyük fuarlar düzenleyerek biraraya gelir ve bu fuarlarda çeşitli sunumlar gerçekleştirilir. Bu sunumlar öncelikle Milli Komite tarafından incelemeye alınıyor. İncelendik-ten ve seçildikten sonra merkez ofisin bulunduğu şehre yani Paris’e gönderiliyor. Paris’te bir incelemeden daha geçen projelerden en iyileri seçiliyor ve Paris’te sunumlar gerçekleşiyor. Gördüğünüz üzere Cigre gençlere, giri-şimci ruhlara şans tanıyor. Umarım Türkiye’nin girişim-ci ve mucit bireyleri için Cigre büyük bir şans ve umut olacaktır.’’dedi.
Selim Yürekten konuşmasında: ‘’1960’lı yılların ikinci yarısında Almanya’da çalışıyordum. Elime bir Cigre ra-poru geçti. Sonrasında bazı toplantılara da katıldım. Böyle başladı Cigre sevdam. Hemen hemen her yıl sempozyumlarına katılıyorum. Çünkü gördüm ki Cigre üniversiteler üzeri bir eğitim noktası. Global üreticiler, akademisyenler, kullanıcılar için en büyük tartışma ve tanışma platformu olan Cigre’ de standartlar üzeri etüt ve uygulamalar uygulanıyor. Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.’’diyerek sözlerini bitirdi.
Konuşmacılar; CIGRE çalışmalarına katılımın özveri ve gönüllülük gerektirdiğini, CIGRE’nin sektördeki geliş-melere ilişkin bir okul gibi faaliyet gösterdiğini ve meslek hayatı için son derece önemli bilgilerden faydanılabiline-ceği vurguladılar.
TESAB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kemal Yıldır panelistlere plaket takdim etti.
www.elektrikdergisi.comHABER
28
Ocak2015
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK RÜZGAR SANTRALI’NIN AÇILIŞI YAPILDI
ürkiye rüzgar enerji sektörünün lideri Polat Enerji, 150 megavat güce sahip Türkiye’nin işletmedeki en büyük rüzgar enerji santralı Geycek’in açılışını
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanların ka-tılımı ile Kırşehir’de gerçekleştirdi.
Polat Enerji yetkilileri rüzgar enerji santralı ile ilgili aşağı-daki teknik açıklamalarda bulundular:
Temelleri 2012 yılında atılan, Türkiye’nin en büyük ope-rasyonel rüzgar enerji santralı Geycek’te 70 adet rüzgar türbini yer alıyor. Yılda ortalama 400 milyon kilovatsaat elektrik üretecek olan santral, 150 bin kişinin elektrik ihti-yacını karşılayacak.
20 MİLYON AĞACA EŞ...
Geycek Rüzgar Enerji Santralı, yılda 20 milyon ağaç ta-rafından bertaraf edilebilecek 245 bin ton karbondioksit azaltımı gerçekleştirecek. Bu sayıda ağacın dikim maliyeti ise 50 milyon TL’nin üzerinde...
2014 yılı sonu itibarı ile Türkiye’nin kurulu rüzgar gücü 3.600 megavat civarında ve bu miktar toplam kurulu gücün yüzde 5’ini oluşturuyor. Polat Enerji santralleri ise Türkiye rüzgar kurulu gücünün yaklaşık yüzde 15’ini oluşturmakta. Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü ta-rafından Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyeli karada 38 bin megavat ve denizde 10 bin megavat olmak üzere 48 bin megavat olarak belirlendi. Elektrik Enerjisi Piyasası ve
Arz Güvenliği Strateji Belgesi’ne göre de rüzgar enerjisi kurulu gücünün 2023 yılına kadar 20 bin megavat ol-ması hedefleniyor. Türkiye’nin rüzgarda 20 bin megavata ulaşması yıllık 6 milyar dolarlık doğalgaz faturası öden-meyeceği anlamına geliyor. 20 bin megavat kurulu güçle yılda 33 milyon ton karbondioksit emisyonu da önlenmiş olacak. Ayrıca bu kurulu güce ulaşabilmek için 240 bin kişi civarında bir istihdama ihtiyaç bulunuyor.
YATIRIM TUTARIMIZ 1 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKACAK...
Şimdiye kadar 8 rüzgar enerjisi santralının yatırımını hayata geçirdiklerini belirten Adnan Polat, “Polat Ener-ji rüzgar enerjisi alanında Türkiye’nin en büyük kurulu güce sahip şirketi... Bu liderliğimizi sürdürmek için de yatırımlarımıza devam ediyoruz. Önümüzdeki 3 ila 5 yıl içerisinde kurulu gücümüzü en azından 2 katına çıkar-mayı hedefliyoruz. İlk rüzgar enerji santralımiz Burgaz’ı 2007 yılında, Sayalar’ı ise 2008 yılında ticari işletmeye aldık. Bu santrallerimizi sırasıyla 2009’da Soma, 2011’de Seyitali ve 2012’de Poyraz, Samurlu ve Kozbeyli takip etti. En son yatırımımız da 150 megavat kurulu gücü ile şu an Türkiye’nin en büyük operasyonel santralı olan Gey-cek. 100 megavat’lık kapasite artışı yatırımı devam eden Soma Enerji Santralı projemiz de tamamlandığı zaman 240 megavat kurulu güce ulaşarak Geycek’in rekorunu kıracak. Polat Enerji olarak, toplam yatırım tutarımız 1 milyar doların üzerine çıktı” açıklamasında bulundu.
T
POLAT ENERJI, 150 MEGAVAT GÜCÜNDEKI TÜRKIYE’NIN EN BÜYÜK RÜZGAR SANTRALININ AÇILIŞINI CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYIP ERDOĞAN’IN KATILIMIYLA GERÇEKLEŞTIRDI. YILDA YAKLAŞIK 400 MILYON KILOVATSAAT ELEKTRIK ÜRETIMI YAPACAK SANTRAL, DOĞALGAZ FATURALARININ HER YIL 40 MILYON DOLAR DÜŞMESINI SAĞLAYACAK.
ABB Elektrik Sanayi A.Ş.Tel : (0) 216 528 22 00Faks : (0) 216 365 29 44 E-mail : [email protected]
System pro E comfort MISTRAL®
Kendi şaheserinizi yaratın
ABB - MISTRAL 195x270 mm © Copyright 2014 ABB. All rights reserved.
Yeni system pro E comfort MISTRAL® serisi dağıtım kutuları, endüstri, ticari bina veya konutlar gibi tüm farklı elektrik dağıtım sistemlerinde tek bir ürün serisi ile çözüm sunabilme özgürlüğünü ve esnekliğini vermektedir. System pro E comfort MISTRAL® serisi dağıtım kutuların, IP41 ve IP65 koruma sınıflarında, sıva altı ve sıva üstü montajına uygun ve 72 modüle kadar çıkabilen ürün seçenekleri bulunmaktadır. Bu yenilikçi ürünler çok yönlülük, verimlilik ve güvenlik açısından ABB’den beklediğiniz benzersiz özelliklerin tümünü karşılamaktadır. www.abb.com.tr/lowvoltage
ABB Elektrik Sanayi A.Ş.Tel : (0) 216 528 22 00Faks : (0) 216 365 29 44 E-mail : [email protected]
System pro E comfort MISTRAL®
Kendi şaheserinizi yaratın
ABB - MISTRAL 195x270 mm © Copyright 2014 ABB. All rights reserved.
Yeni system pro E comfort MISTRAL® serisi dağıtım kutuları, endüstri, ticari bina veya konutlar gibi tüm farklı elektrik dağıtım sistemlerinde tek bir ürün serisi ile çözüm sunabilme özgürlüğünü ve esnekliğini vermektedir. System pro E comfort MISTRAL® serisi dağıtım kutuların, IP41 ve IP65 koruma sınıflarında, sıva altı ve sıva üstü montajına uygun ve 72 modüle kadar çıkabilen ürün seçenekleri bulunmaktadır. Bu yenilikçi ürünler çok yönlülük, verimlilik ve güvenlik açısından ABB’den beklediğiniz benzersiz özelliklerin tümünü karşılamaktadır. www.abb.com.tr/lowvoltage
www.elektrikdergisi.comHABER
30
Ocak2015
dül töreninde konuşan TESİD Yönetim Kurulu Başkanı C. Müjdat Altay, “Günümüzde ulusal ihracat stratejisi oluşturulurken, dış pazarlarda
rekabet üstünlüğü sağlayacak hedef sektörlerin başında elektrik ve elektronik sektörü geliyor. Bu ekonomi nez-dinde sektörün önemini ve yerini gösteriyor. Elektrik ve elektronik sektörü; tek başına bir sanayi sektörü olmak-tan çıkarak, yansıttığı teknoloji ile diğer tüm sektörlerin gelişmesine ve verimliliğin artmasına katkı sağlayan bir sektöre dönüştü. 2023 yılında, dünya ihracatının 34 trilyon dolara, elektrik-elektronik sektörü ihracatının ise 7 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. Bu rakam, sektörün toplam ihracat içindeki payının yüzde 21’e çıkacağını gösteriyor. Yüzyılımızın en nitelikli işgücünü
barındıran sektörün hedefi, bölgede Ar-Ge ve üretim üssü haline gelerek elektrik ve elektronik alanında dünya pazarında söz sahibi olmak. Bu hedefi ancak kamu, sa-nayi, üniversite işbirliğini artırarak ve kendi teknolojimizi üreterek gerçekleştirebiliriz. TESİD Yenilikçilik Yaratıcılık Ödülleri’nin bu yolda önemli bir teşvik unsuru olduğu-na inanıyor, tüm katılımcıları kutluyorum” dedi.
Netaş CEO’su Altay, bu yarışmanın Türk elektronik sek-törü kuruluşlarının yenilikçi ve yaratıcı projelerini destek-lemek amacıyla, sektörün yardımlarıyla gerçekleştiğini belirterek bu yılın sponsorları ASELSAN, AVEA, NETAŞ, TUSAŞ ve TTGV’ ye (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı) teşekkür etti.
13. TESİD YENİLİKÇİLİK YARATICILIK ÖDÜLLERİ VERİLDİMAKELSAN KOBİ DALINDA ÖDÜL KAZANDITÜRK ELEKTRONIK SANAYICILERI DERNEĞI (TESID) TARAFINDAN BU YIL 13.’SÜ DÜZENLENEN “TESID YENILIKÇILIK YARATICILIK ÖDÜLLERI”, 27 OCAK 2015 SALI GÜNÜ SAHIPLERINI BULDU
Ö
TESİD – Işık Üniversitesi Jüri Özel ödülüFirma: AVEAÜrün: Mobil Uzaktan Lontrol yeteneği
KOBİ DALINDA VERİLEN ÖDÜLLER KOBİ Dalında Yenilikçi Ürün Ödülü
Firma: LOGOÜrün: SGT UTM Bütünleşik Güvenlik Sistemleri
KOBİ Dalında Ürün Geliştirme Süreci ÖdülüFirma: İDEA TEKNOLOJİÜrün: Dağıtım ve Tedarik Zinciri Yönetimi TODAY
KOBİ Dalında Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi ÖdülüFirma: MAKELSANÜrün: Levelups
BÜYÜK FİRMA DALINDA VERİLEN ÖDÜLLER Büyük Firma Dalında Yenilikçi Ürün Ödülü
Firma: HAVELSANÜrün: Uçuş Görev Planlama Sistemi
Büyük Firma Dalında Ürün Geliştirme Süreci Ödülü
Firma: ASELSANÜrün: Yazılım Tabanlı Telsizler – HF Telsiz Ailesi
Büyük Firma Dalında Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi Ödülü
Firma: KUVEYT TÜRK Katılım BankasıÜrün: eXtreme Teller Machine
TESİD 2014 YENİLİKÇİLİK YARATICILIK ÖDÜLLERİ
YeniOtomat_197x272mm_5mm_tazefikir.indd 1 19.04.2012 14:00
TESİD Yönetim Kurulu Üyeleri ve yarışmada ödül kazanan firma yetkilileri
www.elektrikdergisi.comHABER
32
Ocak2015
ürkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) gü-neş enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere aynı sahada ve/veya aynı bağlantı noktasına ve/
veya aynı bağlantı bölgesine bağlanmak için birden fazla başvuru yapılan yerler için iki paket halinde açtığı yarış-ma ihalelerinin ilki gerçekleştirildi.
TEİAŞ, güneş enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üze-re yapılan önlisans başvurularının 2. paket yarışmasında Şanlıurfa-Diyarbakır bölgesini Degün Enerji kazandı.
Degün Enerji, 7 MW`lık santral için MW başına en yük-sek teklif olan 1,591,080 TL vererek önlisans almaya hak kazandı.
Şanlıurfa-Diyarbakır bölgesindeki 7 MW için 7 başvuru ya-pıldı. İlk olarak Anel-Degün Enerji 1.591.080 TL/MW teklif sundu. 125,000 TL/MW’lık teklifi Volkanik GES tarafından sunulurken Celal Enerji 501,000 TL/MW’lık teklifi verdi. Merih Enerji 505,000 TL/MW, Tetosol Enerji 263,000 TL/MW , FASEL Elektrik 145,000 TL/MW teklif verdiler.
RA ENERJİ’YE SİİRT, BATMAN VE MARDİN’DE GES LİSANSI
Siirt, Batman, Mardin bölgesinde kurulacak 9 MW’lık güneş santralı için RA Enerji ön lisans aldı.
TEİAŞ güneş enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere aynı sahada ve/veya aynı bağlantı noktasına ve/veya aynı bağlantı bölgesine bağlanmak için birden fazla başvuru yapılan yerler için iki paket halinde açtığı yarışma ihalele-rinin ilki de aynı gün bugün gerçekleştirildi.
TEİAŞ, güneş enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere yapılan ön lisans başvurularının 2. paket yarışmasında Siirt, Batman, Mardin bölgesini RA Enerji kazandı.
RA Enerji 9 MW’lık santral için en yüksek teklif olan MW başına 611,500 TL teklif vererek yarışmayı kazandı. 9 MW`lık Siirt-Batman-Mardin bölgesi için 4 başvuru yapıldı. Bu bölgeye ilk teklif 151,001 TL/MWile Yenitek Enerji`den geldi. 2.Teklif ise 571,002 TL/MW ile Bayen Enerji tarafından sunuldu.
ıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (KIBTEK) dü-zenlediği LED Aydınlatma dönüşümü ihalesi-nin ilk etabı olan Lefkoşa Bölgesindeki 10 bin
adet yol armatürü değişimi projesini Vestel-Çeliksan konsorsiyumu kazandı.
KIBTEK ihalesi ile toplam 55 bin adet yol armatürü-nün LED’e dönüşümü hedefleniyor. Dünyada çok az örneği bulunan dönüşüm projesi tamamlandığında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yıllık 19 milyon kWh ve 8,5 milyon TL tasarruf sağlanacağı bildirildi.
KKTC’nin LED dönüşümüne yönelik yapılmış ilk ve tek girişimde yer almaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan şöyle konuştu:
“Vestel Ar-Ge mühendisleri tarafından geliştirilen, yerli üretim ve tasarım LED sokak aydınlatma arma-türleri ile ülke genelinde yüzde 90 enerji tasarrufu
hedefliyoruz. Vestel LED Aydınlatma olarak KKTC’de olduğu gibi Türkiye’de de aynı dönüşümü gerçekleş-tirmeye adayız.”
Rekortmen LED yol aydınlatma ürünü kullanılacak
Türkiye’de LED aydınlatma sektörünün lideri Vestel, KKTC’deki LED dönüşümünü 145 lm/w verimliliğe sahip 13 w gücündeki yol aydınlatma ürünü ile ger-çekleştirmeyi hedefliyor. Lefkoşa’da halen 125 w’lık civa buharlı armatürler kullanılmakta.
Gerçekleştirecekleri işin hem değiştirilecek armatür adedi hem de sağlanacak enerji tasarrufu açısından dünyada örnek bir proje olduğunu belirten Erdo-ğan, “Finansal kurgusu açısından da örnek bu proje sayesinde KKTC’de herhangi bir ön yatırım yapılma-dan tüm yol armatürleri enerji verimli LED ürünlerle değiştirilecek. Vestel olarak bu çapta bir projenin ilk etap ihalesini kazanmak bizim için büyük bir gurur” dedi.
TEİAŞ’IN İKİ ÖNLİSANS GÜNEŞ İHALESİ SONUÇLANDI
KKTC’DE YILLIK 8,5 MİLYON TL TASARRUF SAĞLAYACAK LED PROJESİNİN İLK FAZINI VESTEL YAPIYOR
ŞANLIURFA-DIYARBAKIR BÖLGESINDE KURULACAK 7 MW`LIK GÜNEŞ SANTRALI IÇIN DEGÜN ENERJI SIIRT, BATMAN, MARDIN BÖLGESINDE KURULACAK 9 MW’LIK GÜNEŞ SANTRALI IÇIN RA ENERJI ÖN LISANS ALDI.
T
K
ABB Elektrik Sanayi A.Ş.Tel : (0) 216 528 22 00Faks : (0) 216 365 29 44E-mail : [email protected]
Devre kesiciler gücü açar ve kapar.SACE Emax 2 gücü yönetir.
ABB SACE Emax 2 sisteminizi korur, yükleri ve jeneratörleri yönetir, ölçüm yapar ve enerji kalitesini analiz eder. Bu ürün; standart sistem tasarımlarından, karmaşık otomasyon şebekelerine kadar tüm projelere kolayca entegre olur, beklediğiniz kolaylık ve güvenilirliği garanti eder. www.abb.com.tr
3” genişliğinde dokunmatik ekran
Türkçe menü
Renkli grafikler
210x295 mm © Copyright 2014 ABB. All rights reserved.ABB - EMAX 2
ABB Elektrik Sanayi A.Ş.Tel : (0) 216 528 22 00Faks : (0) 216 365 29 44E-mail : [email protected]
Devre kesiciler gücü açar ve kapar.SACE Emax 2 gücü yönetir.
ABB SACE Emax 2 sisteminizi korur, yükleri ve jeneratörleri yönetir, ölçüm yapar ve enerji kalitesini analiz eder. Bu ürün; standart sistem tasarımlarından, karmaşık otomasyon şebekelerine kadar tüm projelere kolayca entegre olur, beklediğiniz kolaylık ve güvenilirliği garanti eder. www.abb.com.tr
3” genişliğinde dokunmatik ekran
Türkçe menü
Renkli grafikler
210x295 mm © Copyright 2014 ABB. All rights reserved.ABB - EMAX 2
www.elektrikdergisi.comHABER
34
Ocak2015
SIEMENS TÜRBİNLERİ, BEREKETLİ RES İLE 40 BİN HANENİN ENERJİ İHTİYACINI KARŞILAYACAK
iemens ve Kinesis Enerji, kurulu gücü 32 MW olan ve yıllık 100 GWh üretim kapasitesine sahip olacak olan Bereketli Rüzgâr Enerjisi Santralı için Anka-
ra’da anlaşma imzaladı.
Tokat ili Reşadiye ilçesinde bulunan Bereketli Beldesi’nde yaklaşık 1700 metre rakımda kurulacak Bereketli Rüzgâr Enerjisi Santralı sahada en fazla üretimi sunması nedeniy-le Siemens türbinleri tercih edildi.
Santral 113 metre kanat çapı ve 83,5 metre kule yüksek-liğine sahip 10 adet Siemens SWT-3.2-113 Direct Drive Türbini dönecek. Bu türbinler ‘integral blade’ yani bir-leşim noktası olmayan kanat teknolojisi nedeniyle yük-sek güvenirlik sunuyor. ‘Direct drive’ teknolojisiyle dişli kutusuz türbinler yüzde 50 daha az dönen ekipman ile kompakt bir tasarım ve yüksek verim sağlıyor.
Güneş ve rüzgar enerjisi yatırımları yapan Kinesis Enerji, kurulumun yanı sıra santralın destek ve bakım hizmetle-rinde de Siemens uzmanlığını tercih etti ve Bereketli Rüz-gâr Enerjisi Santralı için 5 yıllık Servis ve Bakım Anlaşması yapıldı. Bereketli Rüzgâr Enerjisi Santralı’nın Ekim-Kasım 2015’te üretime geçmesi planlanıyor. Kinesis Enerji 2015
yılı sonu itibariyle Türkiye’de tamamı yenilenebilir kay-naklardan elektrik üreten santrallerı ile toplamda yaklaşık 65 MW kurulu güce ulaşmayı hedefliyor.
Siemens Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, Kinesis Enerji ile başlayacak yeni işbirliğinden memnun olduklarını dile getirerek şunları söyledi:
“Siemens dünyamızın sürdürülebilir geleceği için çalış-maya devam ediyor. Her geçen gün artan enerji ihtiyacı, hepimizi yenilenebilir enerji kaynakları üzerine düşünme-ye yönlendirirken biz de stratejilerimiz ve portföyümüz ile bu amaç için çalışıyoruz. Bu proje tamamlandığında yıllık 85 bin ton karbondioksit salımını engelleyecek ve 40 bin hanenin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayacak. Sie-mens içerisinde yalnızca rüzgâr projelerine odaklanan ve büyük başarılara imza atan özel bir ekibimiz var. Bu ekip ile gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımızda müşterilerimizle bir iş ortağı gibi çalışıyor ve onlar için fark yaratıyoruz.”
Kinesis Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Hasan İnaloğlu ise İtalya’da başlayan güneş enerjisinden elektrik üretme başarılarının, Türkiye’de Siemens ile rüzgâr enerjisinde sürdüğünü ve Kinesis Enerji’nin yenilenebilir enerji ya-tırımlarına yurt içi ve yurt dışında devam edeceğini be-lirtti. Rüzgâr yatırımlarında Siemens’le oluşan sinerjinin gelecek dönemdeki yatırımlarında da devam edeceğini umduklarını ifade eden İnaloğlu; “Bereketli Rüzgâr Ener-jisi Santralı projemizde Siemens gibi alanında uzman bir kurum ile çalıştığımız için son derece memnunuz. Proje-mizin yüksek verimlilikle çalışacağına ve kayda değer üre-tim değerlerine ulaşarak çok başarılı bir yatırım olacağına inanıyorum. Projede ekibimizin Siemens ile yaratacağı sinerji başarımızın en önemli yapı taşı olacaktır” dedi.
BEREKETLI RÜZGÂR ENERJI SANTRALIYÜKSEK VERIMLILIK VE DÜŞÜK IŞLETME GIDERLERI SUNAN SIEMENS TEKNOLOJISI TERCIH EDILDI. BEREKETLI RES TAMAMLANDIĞINDA SIEMENS RÜZGÂR TÜRBINLERI YILLIK 85 BIN TON KARBONDIOKSIT SALIMINI ÖNÜNE GEÇEBILECEK.
S
www.elektrikdergisi.comHABER
36
Ocak2015
üleyman Demirel Kültür Merkezi‘nde saat: 09.00‘da başlayan etkinlikte ilk önce açılış ko-nuşmaları yapıldı. İTÜ Rektörü Prof.Dr. Mehmet
Karaca, İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Serhat Şeker, EMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Beyza Metin ve GENSED Başkanı Prof.Dr.Şener Oktik‘in açış konuşmalarında; güneş enerjisinin önemi ve bu alandaki aktörlerin işbirliği içinde bulunmasının gelecek açısından kıymeti üzerine görüş ve dilekler be-lirtildi.
Açılış konuşmalarının tamamlanmasının ardından Prof.Dr.Şener Oktik, “Dünyada ve Türkiye‘de Pv’ nin son du-rumu‘ üzerine bir sunum yaptı.
Daha sonra önceden belirlenen program doğrultusun-da oturumlara geçildi. Lisanslı Güneş Enerjisi Santralı (GES) Yatırımları ve Mevzuatı‘nın ele alındığı ve mode-ratörlüğünü EMO İstanbul Şubesi’nden Selçuk Esen‘in yaptığı ilk Oturumda, Müslüm YİĞİT (MGM Gözlem Sistemleri Daire Başkanlığı-Makine Mühendisi) “Güneş Ölçüm Sistemleri ve Ölçüm Tebliği” başlıklı sunumu yaparken, Hakan ERKAN (GENSED Başkan Yardımcısı)
“GES Yatırım Süreci ve Mevzuatı” konu-sunda konuştu.
Lisanssız Güneş Enerjisi Santralı (GES) Ya-tırımları ve Mevzuatı başlıklı ikinci Oturum yöneticiliği Şubemizden Gazi İpek tarafın-
dan yapıldı. Oturumda; Leyla Arslan (TEDAŞ - Elektrik-Elektronik Mühendisi) “Mevzuat ve Projelerin değer-lendirilmesi” başlığı altında sunum yaparken, Kürşat Tanrıöven (KCETAŞ -Üretim Bağlantı ve AR&GE Şefi) “Li-sanssız Üretimde Dağıtım Şirketlerinin Rolü” konusunu irdeledi. Bu oturumun üçüncü konuşmacısı olan Alican Ekin (GENSED Yönetim Kurulu Üyesi) “GES Uygulama-ları ve Karşılaşılan Sorunlar” konusunu ele aldığı bir su-num yaptı.
Güneş Yatırımlarının Değerlendirilmesi ( hukuk, finans ve sigorta) başlıklı üçüncü Oturumun moderasyonu GENSED Yönetim Kurulu Üyesi Levent Gülbahar tara-fından yapıldı. Oturumda; Av.Özlem Döğerlioğlu (GEN-SED Yönetim Kurulu Üyesi) “Sürecin Hukuksal Açıdan Değerlendirilmesi”, Serhat Çelikel (Finansal Kiralama-Pazar Geliştirme&Satıcı İlişkileri Bölüm Mdr.) “Güneş Enerjisi Projelerinde Finansman”, Gülen Kısacık (Enerji Sigortaları Grup Müdürü) “Güneş Enerjisi Projeleri için Sigorta Çözümleri” başlıklı sunumları yaptılar.
Her oturumdan sonra yapılan soru cevap bölümünde ka-tılımcılar da hem sorularını hem de katkılarını ifade ettiler.
İTÜ, EMO VE GENSED ‘GÜNEŞİN GELECEĞİNİ ANLATIYOR’ ETKİNLİĞİ YOĞUN BİR KATILIMLA YAPILDI
EMO, ITÜ VE GENSED`IN BIRLIKTE DÜZENLEDIĞI `GÜNEŞIN GELECEĞI ANLATILIYOR` ETKINLIĞI, 23 OCAK 2015 GÜNÜ SAAT: 09-17.00 ARASINDA ITÜ MASLAK KAMPÜSÜ SÜLEYMAN DEMIREL KÜLTÜR MERKEZI`NDE YAPILDI. 300`Ü AŞKIN KATILIMCININ ILGIYLE IZLEDIĞI ETKINLIK BU ALANDA BUNDAN SONRA YAPILACAK IŞBIRLIĞININ VE YENI ETKINLIKLERIN HABERCISI OLMA NITELIĞINDEYDI.
S
www.elektrikdergisi.comHABER
38
Ocak2015
ALSTOM, TOPLAM DEĞERİ 220 MİLYON EURO’NUN ÜZERİNDE İKİ ANLAŞMAYA İMZA ATTI
ırıkkale Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı Pro-jesi; bir ACWA Power iştiraki olan ve Samsung Construction and Trading (SCT) şirketinin de
hissedar olarak katıldığı ACWA Güç Elektrik İşletme ve Yönetim Sanayi ve Ticaret A.Ş. (ACWA Güç) tarafından geliştirildi.
Sözleşmeler kapsamında Alstom, projenin anahtar tes-limi mühendislik, tedarik ve yapımından (EPC) sorumlu olan Samsung Construction and Trading (SCT) şirke-tine, iki adet GT26 gaz türbini, iki adet atık ısı kazanı (HRSG), bir adet buhar türbini ve üç adet turbo gene-ratör tedarik edecek. Alstom, inşaat aşamasında SCT’ ye
montaj ve devreye alma alanında süpervizörlük hizmet-leri sunacak. Alstom ayrıca termal destek hizmetleri kap-samında, işletme dönemi için 20 yıla kadar uzun süreli bakım ve desteği de sağlayacak.
Sözleşmelerle ilgili açıklama yapan Alstom Türkiye Ülke Başkanı Adil Tekin,“Derin bilgi birikimimizi ve uzman-lığımızı bu projeye kattığımız için gururluyuz. Bu iki ünite, en son nesil Alstom GT26 gaz türbinlerinin Türki-ye’deki ilk uygulaması olacak.GT26 gaz türbinleri, ope-rasyonel esnekliği, yüksek verimliliği ve emre amadeliği ile müşterimiz için maksimum proje getirisi sağlamada kritik bir rol oynayacak” diye konuştu.
ALSTOM, 950 MW KIRIKKALE DOĞALGAZ KOMBINE ÇEVRIM SANTRALI’NIN ANA EKIPMAN TEDARIKI ILE SANTRALIN UZUN DÖNEM BAKIMINA YÖNELIK, TOPLAM DEĞERI 220 MILYON EURO’NUN ÜZERINDE OLAN IKI SÖZLEŞMEYE IMZA ATTI. SANTRALIN, MAYIS 2017’DE IŞLETMEYE ALINMASI BEKLENIYOR.
K
YILIN İNOVATİF KOBİ ÖDÜLÜNÜ MEDEL ELEKTRONİK KAZANDI
9 Ocak tarihinde KOSGEB tarafından Baş-bakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun katılımlarıyla, üçüncü KOBİ ve Girişimcilik
Ödülleri, KOSGEB’in yeni Başkanı Recep Biçer’in KOSGEB’te gerçekleştirdiği ilk organizasyon oldu.
Ödül töreninde, üç ana ve yedi alt kategoride ba-şarılı olan KOBİ ve girişimcilere verilen olan Yılın İnovatif KOBİ Ödülü Medel Elektronik Elektrik Mak. Ürt. Ve Paz. San. Tic. Ltd. Şirketi’nin oldu. “Son üç yıl içinde ar-ge ve inovasyon faaliyetleri ile mevcut/yeni pazarlara başarı ile sunulan ürün, hizmet, uygulama, yöntem veya iş modeli fikri ile başarı elde eden” Medel, 15 faydalı model belge-si, 7 marka tescil belgesi, 18 tasarım tescil belgesi ve 4 TUBİTAK projesi ile bu ödülü almaya hak ka-zandı.
2
www.elektrikdergisi.comHABER
40
Ocak2015
akel Şirketler Grubu, Troya Müzesinden sonra yenileme çalışmaları süren tarihi Beyoğlu Bele-diye binası ile İski’ye ait Sancaktepe ve Sultan-
beyli yönetim merkezleri için aslına uygun olarak restore edilen Beyoğlu Belediye binası tamamlandığında, bele-diye başkanlık makamı, belediye meclisi ve destek birim-leri binada göreve devam edecek.
Enerji tasarrufuna yönelik olarak projede Makel Smart-home Akıllı Bina Otomasyon Sistemi ile aydınlatma, perde ve bazı iklimlendirme elemanları otomasyon sistemi kapsamında akıllı anahtar ve uzaktan erişim (iphone,ipad vs.) cihazlarıyla kontrol edilebilecek. Sis-tem sayesinde enerji tüketimi azaltılarak enerji tasarrufu
sağlanacak, bununla birlikte akıllı anahtarlara yüklene-cek çeşitli çalışma koşullarına uygun senaryolarla, ay-dınlatma ve diğer elemanlar, içinde bulundukları koşula uygun olarak çalışacak.
İski Yönetim Binaları’nda ise enerji verimliliğini sağlamak amacıyla aydınlatma otomasyonu ile bu çerçevede ay-dınlatmaların merkezi ve uzaktan erişim ile kontrolü ve izlemesi mümkün olacak şekilde projelendirildi.
Her iki projede de tüm aydınlatma otomasyon sistemleri Makel Smarthome ürünleri ile gerçekleştirecek.
akel Şirketler Grubu, Facebook say-fasında yeni yıla özel bir uygulama gerçekleştirdi. “2015 Yılı İçin Aydın-
lık Dilekler Uygulaması” ile kullanıcılar, sev-diklerine Makel ürünlerini kullanarak en gü-zel dilekleri yazdılar. En fazla beğeni alanlara ödüller verildi.
Uygulama üzerinde kayıtlı Makel anahtar ve özel desenleri kullanarak kendi yılbaşı kartla-rını oluşturan kullanıcılar, eskiden olduğu gibi kendi mesajlarını ve iyi dileklerini yazarak is-tedikleri kişiye gönderdiler. En güzel veya en anlamlı mesajı yazan kullanıcılar diğerleri tara-fından beğenildi ve bu şekilde oylama yapıldı. En fazla beğeniyi kazanan üç kişiye hediyeler verildi. Facebook üzerinden yayınlanan yarı-şamaya 5283 katıldı ve 1000 adete yakın kart oluşturuldu. Kazananlar ise şöyle sıralandı:
Tezcan Şentürk - Fakir Gala Fritöz
Ali Ulaş - King Ekmek kızartma makinası
Pakize Cesur – Gold Master Elektrik Süpürgesi
BEYOĞLU BELEDİYESİ VE İSKİ, AKILLI EV PROJESİ İÇİN MAKEL’İ TERCİH ETTİ
YENİ YILDA AYDINLIK DİLEKLER YARIŞMASI
TARIHI BEYOĞLU BELEDIYESI BINASI ILE ISKI SANCAKTEPE VE SULTANBEYLI YÖNETIM BINALARI MAKEL AKILLI EV VE OTOMASYON SISTEMLERI ILE YENILENIYOR.
M
M
www.elektrikdergisi.comHABER
42
Ocak2015
ampanya sonunda 200 araçlık dev bir filoyu iş ortaklarına teslim eden Makel Şirketler Grubu, araç teslimatlarını 09-27 Aralık tarihleri arasında bölge illerinde Ford Bayilerine ait merkezler üzerinden gerçekleştirdi.
Kampanya araç kazanımı ile sınırlı değildi. Aralık ayında 300 kişinin katılımı ile büyük ilgi gören Makel - Umre ziyareti ile geçtiğimiz Ocak ayında gerçekleşen Makel - Pattaya seyahati bu kampanyanın yanında Makel iş ortaklarına hediye olarak verilmesi büyük ilgi gördü. Ankara, Konya, Burdur, İzmir Adana, Gazi-antep Kahramanmaraş, Samsun, Trabzon ve final olarak İstanbul dahil olmak üzere toplam 10 ilde devir-teslim organizasyonlarının düzenliği kampanyada tüm araçlar sahiplerine eksiksiz teslim edildi. Birlikte yemek yenildiği ve soh-betlerin gerçekleştiği organizasyonlarda geçen bir yılın değerlendirmesi de yapıldı.
Makel yetkilileri kampanya sonucundan memnun olduklarını, oluşan talep ve katılımı sevindirici bulduklarını belirttiler.
MAKEL ÖDÜLÜ ARAÇLAR SAHİPLERİNE VERİLDİ“BIRLIKTE KAZANDIK ŞIMDI PAYLAŞMA ZAMANI” SLOGANI ILE 01 AĞUSTOS - 30 EYLÜL TARIHLERI ARASINDA BAŞLAYAN KAMPANSINDA ILE KAZANILAN FORD TRANSIT COURIER VE DIĞER MARKA ARAÇLAR SAHIPLERINE TESLIM EDILDI. 10 AYRI ILDE YAPILAN TESLIMATLARIN YERINDE OLMASI BÜYÜK ILGI GÖRDÜ. SON TESLIMLER 27 ARALIK’TA ISTANBUL’DA GERÇEKLEŞTI.
K
TÜRKİYE’NİN İLK KAMU RÜZGAR ENERJİSİ İHALESİNİ İTALYAN ŞİRKETİ LEİTWİND KAZANDI
talyan Leitner grubunun rüzgâr enerjisi sektö-ründe uzmanlaşmış Leitwind şirketinin imzala-dığı sözleşme, Tokat’taki kamu binalarına enerji
sağlayacak olan 1MW gücünde bir rüzgar türbininin ya-pılmasını ve iki sene süreli bakım hizmetlerini kapsıyor. Proje 18 ayda hayata geçecek.
Projeyle beraber Tokat bölgesindeki ikinci Leitwind LTW80 1.0MW rüzgâr enerjisi tesisi gerçekleşecek. Firma planlama işleri, altyapı inşaatları, ruhsat ve müsaadelerin temin süreci, tesisin üretimi ve montajı ile bakım hizmet-leri dahil birçok işi bir arada yapabiliyor. Tesisin, enerji tasarrufu sağlamasının yanı sıra yerel olarak yeni iş ola-nakları da sunacağı bildirildi.Leitner Grubu için bu ihale-nin kazanılması Türkiye’deki verilmliliğin daha da geliş-tirilmesi anlamına geliyor. 2012 senesinin Mayıs ayında halatlı sistem tesisleri alanında faaliyet gösteren şube ola-rak açılmış bulunan Leitner Turkey Bursa’da ikinci şubesi olan Leitwind Turkey branch‘ı açıyor. Bu şubede stratejik bir görev yürütülüyor. Uludağ kayak merkezinde Leitner tarafından iki teleferik tesisi yapılmış olup, yeni tesisler de öngörülmektedir.
Şirketin Yetkili Yöneticisi Anton Seeber “Türkiye’nin Le-itwind için önemli bir piyasa olduğunu” açıklayarak, “söz konusu bu ihalenin, tüm Grup adına, Türkiye’de gösterilen büyük gayretlerin kanıtı” olduğunu ifade et-miştir. Leitwind yakın bir geçmişte gerek şehir içi ulaşım ve gerekse kayak merkezlerinde birçok teleferik ihalesi kazanmıştı. Ve şimdi de ikinci rüzgâr enerjisi tesisini al-mış oluyor.
RÜZGAR ENERJISI SEKTÖRÜNDE UZMAN ITALYAN ŞIRKETI LEITWIND, TOKAT’TAKI KAMU BINALARINA ENERJI SAĞLAYACAK TÜRKIYE’NIN ILK KAMU IHALESINI ULUSLARARASI KATILIMCILAR ARASINDA KAZANDI.
İ
Ö Z G E N E L E K T R Ý K V E T Ý C A R E T A . Þ .
w w w . o z g e n . co m
1. Organize Sanayi Bölgesi Göktürk Caddesi No:8 06935 Sincan - Ankara 0(312) 267 10 25 0(312) 267 10 28 [email protected]
Bus-Bar Sistemleri Ana Daðýtým Panolarý Çekmeceli Panolar MCC Panolar Aydýnlatma ve Priz Panolarý Mimik Kumanda Panolarý Metal Clad Hücreler Metal Köþkler Mobil Köþkler Fiberoptik Altyapýlar
Havaalanlarý Raylý Sistemler Otoyol ve Tüneller Pompa Ýstasyonlarý Hidroelektrik Santraller Trafo Merkezleri Silo Tesisleri Endüstriyel Tesisler
• • • •
• • •
• • • •
• •
Ü r et i m Ta a h h ü t M ü þ av i r l i k
Ö Z G E N E L E K T R Ý K V E T Ý C A R E T A . Þ .
w w w . o z g e n . co m
1. Organize Sanayi Bölgesi Göktürk Caddesi No:8 06935 Sincan - Ankara 0(312) 267 10 25 0(312) 267 10 28 [email protected]
Bus-Bar Sistemleri Ana Daðýtým Panolarý Çekmeceli Panolar MCC Panolar Aydýnlatma ve Priz Panolarý Mimik Kumanda Panolarý Metal Clad Hücreler Metal Köþkler Mobil Köþkler Fiberoptik Altyapýlar
Havaalanlarý Raylý Sistemler Otoyol ve Tüneller Pompa Ýstasyonlarý Hidroelektrik Santraller Trafo Merkezleri Silo Tesisleri Endüstriyel Tesisler
• • • •
• • •
• • • •
• •
Ü r et i m Ta a h h ü t M ü þ av i r l i k
46
Ocak2015
www.elektrikdergisi.comRÖPORTAJ
BEYZA METİN İKTİDARIN TMMOB GİRİŞİMİNİ YORUMLADI: KENDİ POLİTİKALARINI
DESTEKLEYEN İL ODALARI YARATMAK İSTİYORLAR
Siyasal iktidar odalara ve TMMOB’ye nasıl bir düzen getirmek istiyor?
TMMOB 1954 yılında mühendislik alanını düzenlemek üzere, anaya-sayla kurulmuş kamu kurumu nite-liğinde bir yapı.
Birlik’e bağlı şu an 24 ayrı ihtisas odası var. EMO da bu odalardan biri. Her odanın ülke düzeyin-de şubeleri bulunuyor. Örneğin EMO’nun 14 şubesi, 14 ayrı iller grubunu temsil ediyor. Şubelere bağlı il ve ilçe temsilcilikleri var.
Şube kongremizde şube yöneti-cilerimiz ve delegelerimiz seçilir, delegelerimiz merkez yönetim ku-rulunu seçer; ama merkez yöne-tim kurulunun almış olduğu karar direkt bizim kararımızdır ve kendi başına insanlar oda açamazlar, ge-
nel kurullarda karar verilmesi gere-kir. Genel kurullarda delegasyonun onayıyla yeni bir şube açılıyor, şu an, 50 kişiden fazla mühendisin ol-duğu her yerde il odaları kurulacak.
Ben, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesinin Yönetim Kurulu Başkanıyım; ama o zaman, İstanbul Elektrik Mühendisleri Odası Başka-nı olacağım.
İktidar neden böyle bir şey istiyor, buna da bakmak gerekiyor. Bizim bünyemizde, elektrik, elektronik, biyomedikal, kontrol, elektronik haberleşme gibi mühendislikler var. Bunların her biri ayrı oda ku-rabilecek; İstanbul Elektrik Mühen-disleri Odası, İstanbul Elektronik Mühendisleri Odası, İstanbul Ha-berleşme Mühendisleri Odası, İs-tanbul Yazılım Mühendisleri Odası gibi.
Aslında bizim gücümüz ve top-lumda getirdiğimiz ses biraz da bu birliğimizden kaynaklı. Biz, trafo patlamalarında da, elektrik dağı-tımındaki kayıp-kaçaklarda da söz söyleyen bir meslek odasıyız, aynı zamanda elektromanyetik alanlar-da da söz söyleyen bir meslek oda-sıyız. Bizi disiplinler olarak ayırdık-ları zaman, bu birliği de bozuyor; çünkü bizim meslek alanımız hep birbiriyle bağlantılı. Zaten kendisi-nin oda olması gereken ya da böyle talebi olan meslek grupları, Bilgisa-yar Mühendisleri Odasında olduğu gibi, ayrı oda kurabiliyor; ama bu-nun da meslektaşların onayından geçmesi gerekiyordu, genel kurul-lardan geçmesi gerekiyordu. Bunu ortadan kaldırıyor. Bu yapıda, 700-800 il odası olacak TMMOB’de. Şu an TMMOB’nin, EMO’nun belli bir politik hattı ve belli bir duruşu var-
Geride kalan yılın 24 Aralık gününden bu yana, mühendis ve mimar odaları, merkez ve şubeleri yoğun bir çalışma içindeler. Anılan günkü Resmi Gazete’de yayımlanan bir tebliğ ile, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve ilgili odalar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının idari ve mali de-netimi altına alınmak isteniyordu. TMMOB ve Oda yöne-ticileri bir yandan basına ve kamuoyuna yaptıkları açıkla-malarla bu iktidar girişiminin anayasaya aykırı olduğunu duyururken, paralel olarak üye tabanlarının katıldığı yü-rüyüş, kitlesel basın açıklamaları ve bakanlık önüne siyah çelenkler bırakma gibi eylemlerle iktidarı protesto ettiler.
Mühendis ve mimar odalarının bakanlık denetimi altına sokulmak istenmesi girişiminin ardındaki nedenleri nasıl
değerlendirdikleri ve girişimleri geçersiz kılmak amacı ile yaptıkları planları EMO İsanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Beyza Metin ile görüştük.
Beyza Metin, “odalar mesleki çalışma değil siyaset yapı-yor” şeklindeki iddiaları yanıtladığı söyleşimizde iktidarın girişiminin önlenememesi durumunda, bir “B Planlarının olup olmadığı” konusundaki sorumuzu da yanıtladı.
EMO İstanbul Şubesi Başkanı ile yaptığımız söyleşinin son bölümünü ise “Yaşadığımız toplumun bir bireyi ve bir genç kadın mühendis olarak Beyza Metin” başlığı altında oluşturduk. Söyleşinin son bölümünü dergimizin web si-tesinde (www.elektrikdergisi.com) okuyabilirsiniz.
47
Ocak2015
dır. Örneğin, biz nükleer santrallere karşıyızdır ya da elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesine karşı-yızdır ve burada Odanın herhangi bir yerindeki insanlar aynı şeyleri sa-vunurlar. Yalnız, burada iktidar ken-diyle birlikte proje üretecek, kendi yaptıkları kentsel dönüşüm, dağıtı-mın özelleştirilmesi, nükleer ve ben-zeri noktalarda kendisini destekleye-cek bir yapı kurmaya çalışıyor.
Genel kurullarımızda aldığımız ka-rarlar vardır bizim. Genel kurullarda aldığımız kararların, delegasyonu-muzla aldığımız kararların çok da dışına çıkmayız. Elektrik Mühendis-leri Odasındaki yöneticilerin hiçbiri dağıtım şirketlerinin kasalarındaki paralarla özelleştirilmesine “Evet” demez ya da bugün toplumu ra-hatsız eden kayıp-kaçak oranlarının faturalara yansıtılmasına “Evet” de-mez.
Şubenin kongresini kazanan hangi grup ise, o, görüşünü savunabilir.
Savunabilir, evet, engel yok; ama şu an iktidarın yapmaya çalıştığı, TMMOB’nin birliğini bozmak. Şöyle düşünün: Birbiriyle iletişim halin-de, birbiriyle organik bağı olan bir meslek örgütü yapısını hepsi birbi-rinden bağımsız hareket edebilecek uydular haline getirmek istiyor.
EMO’nun İstanbul, Ankara, İzmir ve benzeri odaları olacak, o oda-lar merkezi seçecek, delegasyonlar da TMMOB’yi seçecekler. Böyle bir yapıyı kuruyor. Zaten bu yasa tasla-ğını da sürekli değiştiriyorlar. Bizim duyumlarımıza göre, 3-4 defa belli maddeleri değiştirdiler, çünkü birbi-riyle çok tutarsız. Mesela ilk taslak-ta kamu kurumu niteliğini ortadan kaldırıyordu.
Şimdi kalkmıyor mu?
Şu an yeni taslakta kamu kurumu niteliğini ortadan kaldırmıyor, ama bu haftalık olarak değişiyor.
Seçimlerde nispi temsil var mı?
Nispi temsil TMMOB delegasyo-nunda var yeni taslakta. İlk taslak-ta, şube yönetim kurulları dâhil her
yerde nispi temsil vardı, şimdi sade-ce TMMOB delegasyonunda nispi temsil var. Nasıl bir mantıkla yapıl-dığını da çok anlayamıyoruz, çünkü sürekli değiştiriliyor.
İktidarın bu hedefleri gerçekçi nedenlere dayanıyor mu?
“Nasıl bir düzen getirmek istiyor” derken, bu sadece yapısal bir de-ğişiklik değil. İktidarın TMMOB’yle uğraşmasının aslında kendileri açı-sından gerçekçi nedenleri var; çün-kü baktığınız zaman, TMMOB’nin her zaman bağımsız ve özerk bir yapısı olmuş. Biz kamu kurumu niteliğinde meslek örgütüyüz, ama hiçbir yer ile maddi bir bağımız olmayıp bütün gücümüz üyeleri-mizden ve ürettiğimiz hizmetler-
den geldiği için, herhangi bir siyasi yapının güdümünde değiliz. Böyle olduğundan kaynaklı da birçok noktaya tarafsız yaklaşabiliyoruz ya da vermiş olduğumuz raporlar bel-li grupların çıkarına uymuyor.
Mesela, Sayın Cumhurbaşkanı 2008 yılında miting meydanların-da, “Ben bir sürü iş yapmak istiyo-rum, ama bu meslek odaları var ya, bu meslek odaları benim önümü kesiyor” diyordu.
Nasıl kesiyormuş?
Örneklerini vereceğim. 2009’da ka-nun hükmünde kararnameler çıktı, 2013 yılında TMMOB Yasa Taslağı çıktı. Aslında çok uzun zamandır bir plan var TMMOB’ye karşı ne
EMO İsanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Beyza Metin
48
Ocak2015
www.elektrikdergisi.comRÖPORTAJ
var örneğin? Elektrik Mühendisleri Odası açmış olduğu davalarla Türk Telekom’un özelleştirilmesini üç kere durdurmuştur.
Yargı yoluyla engelliyor. Çünkü kamu kurumu niteliğinde meslek örgütüsün. “Bunlar siyaset yapıyor, özelleştirmeye karşı” diyebilirsiniz burada. Kamu yararını savunmak anayasal olarak bize verilmiş bir görev olduğu için, bir ülkenin ile-tişiminin ve haberleşmesinin yok pahasına bir yabancı sermayeye satılmasının kamu yararına olma-dığını düşünüyoruz meslektaşlar
olarak ve burada açmış olduğumuz davalarla engel oluyoruz. Mersin Akkuyu’da yapılacak olan nükle-er santral... Elektrik Mühendisleri Odası burada da engelledi, daha sonra devletlerarası ikili anlaşmay-la yaptılar. “Türkiye’deki elektriği ucuzlatacağım” savıyla, mevcut olandan çok daha fazla bedelle Rus şirketine alım garantisi vererek, atık sorunu çözülmeden ve en verimli tarım arazilerinin üzerinde, deniz suyunu alıp kullanarak ve oradaki deniz yaşamını bitirecek bir nükleer santrale biz “Evet” diyemeyiz.
Nasıl bir kent yaşamı, enerjinin in-san hakkı olduğuna dair nasıl bir çözüm sunabiliriz, kentlerimizi na-sıl düzenleyebiliriz, tarihi dokumu-zu nasıl koruyabiliriz, enerji verim-liliğini nasıl artırabiliriz, buralarda biz, bütün kamu kurumlarıyla or-tak çalışmaya açık yapılarız aslında; ama burada yapmış olduğumuz çalışmalar da görülmüyor. Bakın, 2007 yılında çıkan Enerji Verimli-liği Yasası. Bize “Her şeye muhale-fet ediyorsunuz” diyorlar, ama biz bunu sonuna kadar destekledik ve yapmış olduğumuz birçok etkin-
Örneğin, Taksim Topçu Kışlasının iptal davası. Orada Mimarlar Oda-sının açmış olduğu bir dava var ve gerçekten işin ehli insanların görüşleriyle hazırlanmış olduğu için de bir şekilde yargı bunu iptal ediyor. Burada TMMOB’nin gü-cünü bölmek, gelirlerini kısmak, üyeleriyle bağlantılarını keserek arkasını boşaltmak uğrunda kar-şısında bir muhalefet istemiyor iktidar. Çünkü şu an çıkan Torba Yasa sadece TMMOB için yapı-lan bir torba yasa değil; mesela, İmar Kanununda, Yapı Denetim Kanununda, birçok kanunda de-ğişiklikler var bu çıkan kanunda Biliyorsunuz, daha evvel, bir yerin yapılaşmaya açılması için bir ana-yol geçmesi gerekiyordu, anayola cephesi olması gerekiyordu, şu an bunu ortadan kaldırıyor. Bu ne demek? Bu, bütün kıyıların, ormanlık arazilerin yapılaşmaya açılması demek. Buralarda bizim açtığımız davalara dayanak olan yasa maddelerini ortadan kaldıra-rak, bir şekilde bunun da önünü kesiyor. Ne yapacak; kentsel dö-nüşüm yapacak. Çünkü üretim yok ülkede, sanayileşme yok, kal-kınma hamleleri yok; son yıllarda
kent üzerinden, kent rantı üzerin-den kendini yürüten bir ekonomi var. İnşaat sektörünün içerisinde olduğu durumu görüyorsunuz.
Üçüncü Köprü üzerinde de bizim açmış olduğumuz davalar var. Bunları ortadan kaldırmak istedi-ği için, önünde engel istemediği için de bunu söylüyor. Örneğin şu söyleniyor: “Bizim ülkemizde nükleer santrale ihtiyaç var.” Biz diyoruz ki, “Sizin yapacağınız nükleer santral, ülke elektriğinin yüzde 5’ini, yüzde 10’unu dahi karşılamayacak.” Ama kayıp oran-ları yüzde 17-18’lerde. Avrupa’da bu kayıp-kaçak oranları yüzde 7-8’lerde. Biz iki tane nükleer santralden kurtulabilirsiniz elek-trik dağıtım hatlarını iyileştirerek. Ama ne yazık ki, özelleştirme sü-recinde elektrik dağıtım şirket-lerine “Bu kayıp-kaçak oranla-rını vatandaşa yansıtabilirsiniz” sözü verildiği için şu an kayıp oranlarını faturalara yansıtıyor-lar. Bu kamu yararına mıdır? Mesela biz bunu söylediğimiz zaman siyaset yapıyor oluyoruz. Aslında onun karşısında bir şey söylediğimizde siyaset yapıyor
olmuyoruz, doğruyu söylüyor oluyoruz.
Buralarda da biz gücümüzü ne-reden alıyoruz; bir şekilde şube-ler arası koordinasyondan, bir şe-kilde merkezimizle bağımızdan. Çünkü herhangi bir yerde oluşan bir bilgi bize çok sağlıklı aka-biliyor. Ama bu yapıyı bozmak istiyorlar, kendi başına hareket edebilen odalar istiyorlar. Nükle-er santrale “Hayır” diyen bir Elek-trik Mühendisleri Odası var; ama bunu il odalarına böldüğü za-man, nükleer santrale “Evet” di-yen bir il odası yaratmak istiyor-lar, belediyelerle ortak projeler yapan kurumlar istiyorlar. Böyle bir şey kurarak bağımsız yapısını da ortadan kaldırmak istiyorlar.
Okuyucularınıza şunu da söy-lemekte fayda var: Hangi ikti-dar olursa olsun, CHP de olsa, HDP de olsa, MHP de olsa, bir şekilde kamuya zarar verecek projelerin her zaman karşısında durduk, duracağız da. Bunun, anayasayla bize verilen kamu kurumu niteliğinde meslek ör-gütü olmanın gereği olduğunu düşünüyoruz.
“KAMU YARARINI SAVUNMAK SİYASET YAPMAK DEĞİLDİR”
49
Ocak2015
49
Ocak2015
liklere kamu temsilcilerini de davet ettik; ama hiçbir şekilde bizim et-kinliklerimize gelmediler. Örneğin, elektromanyetik alanlarla ilgili yap-tığımız çalışma. Burada biz manye-tik alanların insan sağlığına zararla-rıyla ilgili bir çalışma yaparken nasıl bir siyasi çalışma yapıyor olabiliriz? Bilgi Teknolojileri Kurumunun tem-silcilerini çağırıyoruz, gelmiyorlar ya da enerji verimliliğiyle ilgili yap-mış olduğumuz çalışmalara gelmi-yorlar. Bu konuda sağlıklı projeler yapılırsa arkasında olacağımızı her yerde söyledik; ama Enerji Hanım, ENVER ya da ampul dağıtmaktan öteye geçmedi. Böyle olduğu za-man, biz de eleştirdiğimizde siyaset yapıyor oluyoruz.
Örgütlenme biçimi olarak başka modeller var mı; mesela Baroda, Tabipler Birliğinde, Odalar Birliğinde?
Türk Tabipler Birliğinde mesela il oda birimleri var. İstanbul Tabip Odası, Ankara Tabip Odası, Ada-na Tabip Odası vardır, bir de birlik vardır üstte, Türk Tabipler Birliği vardır.
Barolar?
Barolar da öyle, ama şöyle değil me-sela: Ceza Hukukçuları Odası ya da Göz Hastalıkları Doktorları Odası, Göğüs Hastalıkları Doktorları Odası gibi bir ayırım yok; bütün avukat-lar, bütün doktorlar tek bir meslek odasına üye. Ama bizde öyle değil. Bizde, herkesin kendi meslek disip-linine göre odalar var, onun üzerin-de de bir birlik var. Bunun arasın-daki bütün bağı ortadan kaldırmak istiyorlar. Yapmaya çalıştıkları bu. Tabip Odaları ve baroların sayısı 80’i bulmaz. Ama bu yapıda, bizim 700-800 il odamız olacak, ortalıkta meslek odası enflasyonu olacak ve bu kadar çok ses çıktığı zaman da ciddiyeti kalmayacak.
Bir de şöyle maddeler getiriyor. Bi-zim 15 bin üyemiz var. Genel kurul-larımızda ilk başta çoğunluklu ge-nel kurul toplarız, daha sonra ikinci hafta çoğunluğu katamıyorsak
çoğunluksuz genel kurul toplarız. Bu yeni yasayla, 15 bin mühendisin yarısından fazlasının genel kurula katılması zorunlu.
Katılmazsa nasıl olacak?
Katılmazsa, biz genel kurulumuzu toplayamıyoruz. Genel kurul topla-yamayan bir meslek örgütü olacak. Ayrıca, seçimlere gelmeyen mes-lektaşlarımızı da cezalandırmamızı öngörüyor. Odaların yetkisindeki birçok kalemi de Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlıyor ve meslektaş-lar sopa gösterilerek seçimlere ge-tirilecek. Daha evvelki seçimlerde, kamu kurumlarından özel otobüs-lerle insanların seçimlere taşındığı-nı, tehdit edildiklerini meslektaşları-mızdan öğrendiğimiz, “Şu grubun atmadığın oy pusulasını getirecek-siniz” gibi şeylerle karşılaştık. İktidar burayı seçimlerle alamıyor, böyle çoğunluk zorunluluğu getirerek, cezalandırma yapısını getirerek, bir şekilde burayı ele geçirmek isti-yor olabilir ya da genel kurullarını toplayamayan işlevsiz yapılar haline getirmek istiyor olabilir. Mühen-dislerin çalışma koşulları açısından baktığınızda, 7-8 bin mühendisle bir genel kurul yapılabilir durumda değildir; bu her yerde çoğunlukla yapılır ilk başta, daha sonra çoğun-luğu toplayamıyorsanız bir sonraki hafta bunu katınlanlarla yaparsınız. Bizim genel kurullarımızı yapmamı-zın da önüne geçen bir süreç haline gelecek bu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı…
Bizim hazırlamış olduğumuz yönet-melikler vardır, örneğin, biz, Elek-
trik İç Tesisat Yönetmeliği hazırladık ve bunu Resmi Gazete’de yayınla-dık. Şimdi bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayına sunuyor, 6 ay içerisinde Çevre ve Şehircilik Ba-kanlığı onaylamazsa da direkt çöpe atıyor. Düşünün ki, bizim meslek-taşlarımızla kendi aramızda huku-kumuz var, serbest çalışan meslek-taşların ücretlerini belirleriz ya da en az ücret yönetmeliklerimiz var-dır piyasadaki meslektaşlarımızın mağdur olmaması için ya da sahte mühendislerin proje yapmasını en-gellemek için yapmış olduğumuz denetimler vardır; biz bunları kendi yönetmeliklerimizle yaparız.
Üyelerle beraber karar verip biz bunu yapıyoruz komisyonlarda. Bunları ortadan kaldırmak istiyor. Bi-zim serbest çalışan meslektaşlarımız-la kendi aramızdaki hukuku dağıtıp, o işleri kendileri yapmaya çalışıyor. Bir şekilde bizim yapmış olduğumuz yönetmelikleri, hoşuna gitmeyen yö-netmelikleri yayınlamayacak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı.
TMMOB’ye dağıtılan bu yeni yeni yapı, mühendislerin çalışma yaşamına ne gibi zorluklar getirecek?
Biz, serbest çalışan meslektaşlarımı-zın haklarını savunuyoruz, alanda sahte mühendislerin bu işi yapma-sının önüne geçiyoruz, asgari ücret-ler koyuyoruz, meslektaşların özlük haklarını koruyoruz. Burada bunla-rın hepsini ortadan kaldıracak. Za-ten şu an dağıtım şirketleri serbest çalışan meslektaşların yapmış oldu-ğu birçok işi yapıyor. Bizim burada da girişimlerimiz var. Odaların bü-tün bağlarını kopartıp, daha sonra bu işlerin hepsini büyük şirketlere verecekler. Şöyle düşünün: Bakkal-lar kapanacak, “Yaşasın süper mar-ketler” olacak. Böyle bir hale geliyor. Ama bu taslağı sürekli deniyorlar. Bunu tartıştırıyorlar, tepkiye bakı-yorlar, tepki gelirse geri çekiyorlar. Şu an muhtemelen iktidarın kendi çevresindeki insanların da bundan rahatsız olmasından kaynaklı ilk aşamada geri adım atmış olabilir-
Biz kamu kurumu niteliğinde meslek
örgütüyüz, hiçbir yer ile maddi bir bağımız
olmayıp bütün gücümüz üyelerimizden ve
ürettiğimiz hizmetlerden geldiği için, herhangi
bir siyasi yapının güdümünde değiliz.
50
Ocak2015
www.elektrikdergisi.comRÖPORTAJ
ler; ama Avrupa Birliği sürecinde, görüşmelerde zaten mühendislik-mimarlık hizmetlerinin yüzde 70’ini piyasalaştırma sözünü verdi iktidar. Bu yüzden de burada daha merkezi yapılar istiyor.
Odaların görüşüne aykırı gelen şeylerin hukuki yolla engellendiğinden bahsettiniz. Bundan başka odalar üyeleri için neler yapıyor, odalar mesleki çalışma yapmıyor iddiaları haklı mı?
Bir defa, mesleğinizi icra etmek için meslek odasına üye olmaya zorun-lusunuz. Bu anayasayla zorunlu, ama biz bu zorunluluğu çok uy-gulamıyoruz. Örneğin, siz bugün bir işyeri açacağınız zaman ticaret odasına kayıtlı olmak zorundaysa-nız, mühendislik unvanı kullana-cağınız zaman da meslek odasına kayıtlı olmak durumundasınız. Bize anayasayla verilen meslek alanı düzenleme çalışmaları yapıyoruz. Birçok alanda, meslektaşlarımızın kendi alanlarında, elektriktir, elek-troniktir, yazılımdır, bunlarla ilgili sempozyumlar gerçekleştiriyoruz, teknik seminerler yapıyoruz, ser-best çalışan mühendislerin hangi koşullarda çalışacaklarını ve kendi aralarındaki ilişkilerin nasıl olaca-ğını düzenliyoruz, meslektaşları-mıza hukuki destek veriyoruz, hu-kuk danışmanlığı veriyoruz, özlük haklarına dair mühendislik asgari ücreti çalışmamız var biliyorsunuz. Bugün SGK ile yapmış olduğumuz protokolde, bir mühendisin alacak olduğu minimum ücreti biz belirli-yoruz. Bu, piyasada bir düzenleme getiriyor. Eğer mühendis unvanıyla çalışacaksanız, 3 bin TL brüt ücre-tiniz yatmak zorunda. Bu alanları düzenliyoruz. Bunun dışında, üye-lerimize sağladığımız ferdi kaza sigortası gibi belli kalemler var, sosyal etkinliklerimiz oluyor. Mese-la, tiyatro, gezi, mühendislerin bir araya gelip sosyal alanda paylaşım-da bulunacakları etkinlikler gerçek-leştiriyoruz. Enerji sempozyumları gerçekleştiriyoruz, birçok kongre gerçekleştiriyoruz, fuarlar düzen-liyoruz. Aslında meslektaşların bir
araya geleceği ve sorunlarını tartı-şabileceği, çözüm önerileri olacak işler yapıyoruz. Örneğin, Asansör Komisyonumuz çalışmalar yapı-yor. Raporlar sunuyoruz, “Bunların bu şekilde olması gerekiyor” diye. Yönetmelikler hazırlıyoruz. Bugün birçok iş kaleminde, işin hangi kurallara göre yapılacağı, Elektrik Mühendisleri Odasının hazırlamış olduğu yönetmeliklerle belirleni-yor. Bunları düzenliyoruz. Baktığı-
nız zaman da, bunların hepsi bizim meslektaşlarımız için.
Belki çok fazla insan, “Oda bizim için ne yaptı?” diyor; ama vermiş oldukları aidatlar 10 lira, bir sigara parası, çıkartmış olduğumuz yayın-lar, vermiş olduğumuz ajandalar, üyelerimize göndermiş olduğumuz SMS’ler, baktığınız zaman, bunları bile karşılar durumda değil aslında. Bir şekilde mühendislerin dayanış-ma örgütü meslek odaları da, bu alanda fedakârca çalışan kadroları da var.
Ne tür etkinliklerle iktidarın girişimlerini engellemeye çalışıyorsunuz, bu etkinliklerde üye tabanının desteği için neler söyleyebilirsiniz?
Bu girişimi engellemek için, üye-lerimize bilgilendirme toplantıları gerçekleştiriyoruz. Sadece üyele-rimize değil; çünkü mezarlıkların,
Kendi başına hareket edecek odalar
istiyorlar, nükleer santrala hayır diyen bir
Elektrik Mühendisleri odası var, nükleer
santrala evet diyen bir il odası yaratmak
istiyorlar.
51
Ocak2015
otoparkların özelleştirilmesine ka-dar giden bir torba yasayla karşı kar-şıyayız. İlk taslakta, insanların tapu hakkını tamamen ortadan kaldıran bir madde vardı; tapunuz olsa bile, alınan bir kararla, sizden bağımsız olarak oturduğunuz mekân için bir imar kanunu çıkartabiliyorlar. Orta halli bir semtte oturuyorsunuzdur, evinizin ederi 100 bin liradır; ama bir karar çıkartıp, sağlam olmasına rağmen, “Ben buraya dairesi 500 bin lira olan bir site yapacağım ve buradaki farkı sen ödeyeceksin” di-yebiliyordu. Şu an bunda belli geri adımlar var. Bunlarla ilgili bilgilen-dirme yapıyoruz; hem halkımıza yapıyoruz, hem meslektaşlarımıza yapıyoruz. Forumlar gerçekleştiri-yoruz. 14 Şubatta TMMOB olağa-nüstü Genel Kurulunu topluyor. Tüm Türkiye’den, tüm illerden oda-larımızın delegeleri, yöneticileri, temsilcileri Ankara’ya gideceğiz ve bu taslağı nasıl geri çektireceğimize dair bir çalışma gerçekleştireceğiz.
Basını geziyoruz. Size de teşekkür ederiz bizim sesimizi duyurmakta aracı olduğunuz için. Köşe yazar-larını bilgilendiriyoruz, televizyon kanallarına çıkıyoruz ve bunun ne anlama geldiğini anlatıyoruz. Çün-kü bu sadece TMMOB için yapılan bir şey değil.
Demokrasi güçleri odaları destekliyor mu?
Demokratik kamuoyunun desteği arkamızda. İstanbul Meslek Oda-ları Koordinasyonu da geçen hafta bir açıklama yaptı. Tabipler Birli-ği, Baro, Diş Hekimleri Birliği, bir-çok alanda meslek örgütleri bizim yanımızda. Sendikalar da destek açıklamalarını yapıyorlar. Çünkü alanda TMMOB’nin olmaması bir-çok kesimi etkileyecek. TMMOB’nin olmadığı durumda, şöyle düşünün: Karadeniz’de yapılan onlarca, yüz-lerce mikro HES’lerin zararlarıyla ilgili olarak topluma bilgilendirme olmayacak. Biliyorsunuz, şu an ka-yıp oranlarını vatandaşa yansıtıyor-lar. TMMOB olmadığı zaman top-lum bunu bilmeyecek ya da elektrik
fiyatlarında düşüş olması gerektiği zaman, bu düşüşü yapmadıkların-da, TMMOB bunu sürekli inceliyor ve halkı bilgilendiriyor. Bu olmaya-cak. TMMOB olmadığı zaman, iş güvenliğiyle ilgili çalışmalar olma-yacak. Burada yapmış olduğumuz azımsanamayacak bir çalışma var, azımsanamayacak bir emek var. Birçok alanda denetim hizmeti ol-mayacak. Meslektaşların yapmış oldukları işleri bizler denetliyoruz, üyelerimizin sicillerini tutuyoruz ve gerekirse, bunun üzerinden, meslek onuruna, meslek etiğine aykırı davranan meslektaşlar için cezalandırmalarda da bulunu-yoruz. Bunlar da olmayacak. Bu yüzden, demokratik kamuoyunun oldukça iyi bir desteği var.
Avrupa Birliği nezdinde girişimler var mı?
Avrupa Birliği nezdinde, belli mes-lek odalarının, Mimarlar Odasının ya da bazı meslek odalarının ulus-lararası birliklere üyelikleri var; bu uluslararası birliklere üyelikleri olan meslek odaları diğerlerini bil-
gilendiriyor. Oda adına yurtdışı-na gidip bir yerde konuşacağımız zaman, Bakanlıktan izin almamız gerektiği gibi, şu ana kadar uygu-lamadıkları bir maddeyi tekrardan uygulamaya başladılar.
Diyelim ki, her şeye rağmen bu yasa tasarısı gerçekleşti, TMMOB’yi istedikleri kalıba soktular diyelim, düşündüğünüz bir B planı var mı kafanızda?
Biz şu an tüm gücümüzle bu yasa-yı engellemeye çalışıyoruz, şu an bir B planı düşünmüyoruz; çün-kü bunu düşündüğümüz takdir-de bunu kabul etmiş olacağız. Bu yasa taslağını geçirdikleri zaman bizler de kendi örgütlenmemizi, kendi yapımızı nasıl koruyacağı-mızı oturup, şapkamızı önümüze koyup düşüneceğiz; ama şu an bu bizim gündemimizde değil. Yasa taslağını geçirtmemek için, tama-men ona fokuslanmış durumda-yız. Ama şunu söylemek gerekir ki: Bizler varız. Yetkilerimizi alabilirler ya da belli maddi kaynakları kes-meye çalışabilirler; ama bu örgüt 60 yıldır var. 80’lerde de böyle bir müdahaleye maruz kalmış. Beş katlı binalarda değil de tek odada da olsa, bir şekilde bu mühendis-ler olduğu sürece çalışmalarına devam edecektir. Biz bir şekilde çalışmalarımızı ertelemeyeceğiz, iptal etmeyeceğiz. Eğer ki bunu geri püskürtemezsek, yeni durum oluşursa da ne olacağını oturup konuşacağız.
Elbette bizler de yasaları inceliyo-ruz. Şu an dava hazıklıklarımız var. Yapılmak istenen düzenleme ana-yasaya aykırı; Taksim Topçu Kışla projesi iptal edildi, yayalaştırma projesi iptal edildi; ama orada du-ruyor. Bir süre TMMOB’nin bütün yetkilerini kısacak, o sürede örgüt-lülüğü dağıtacak, daha sonra da yargıyla kazansak da haklarımız bize geri verilmiş olacak. Plan bu. Ama biz ikinci bir şeyi düşünmü-yoruz, geçirmeyeceğiz bu yasayı ve şu anki yapımızla da çalışaca-ğız. Böyle düşünüyoruz.
Hangi iktidar olursa olsun, CHP de olsa,
HDP de olsa, MHP de olsa, bir şekilde kamuya zarar verecek projelerin her zaman karşısında durduk, duracağız da.
Bunun, anayasayla bize verilen kamu kurumu
niteliğinde meslek örgütü olmanın gereği olduğunu düşünüyoruz.
Bu yasa taslağını geçirdikleri zaman bizler de kendi örgütlenmemizi,
kendi yapımızı nasıl koruyacağımızı oturup,
şapkamızı önümüze koyup düşüneceğiz; ama şu an bu bizim
gündemimizde değil.
52
Ocak2015
ELEKTRİK PROJEKSİYONLARI
Kaynak Elektrik, Ankara Mektubu, Tuncay Derman, Kasım 2014
TMMOB Elektrik Mühendisleri odası (EMO) yayını Elektrik Mühendisliği dergisinde geçen yılın yaz ay-larında bir meslektaşımız, Elektrik sektörümüzün öte-den beri önemli tartışma konusu, hatta bir dönem yüksek yargı konusu yapılmış olan “Elektrik Kapasite Projeksiyonu Raporları”nı oldukça geniş biçimde ir-deleyerek bazı sonuçlara varmış bulunuyor. Elektrik Enerjisi sektöründe Kapasite Projeksiyonu her dö-nemde güncelliğini koruduğundan, aradan dört ay dolayında bir zaman geçmiş de olsa yeni yılın ilk Ankara Mektubu’nda bu konuyu ele almanın yerinde olacağını düşündüm.
Meslektaşımızın Elektrik Enerjisi Kapasite Projeksi-yonu konusuyla ilgili olarak ulaştığı sonuçlara, katıl-madığım bazı bölümlerinin gerçeğini belgelerle dile getirerek ve değinmediği bazı önemli sonuçları ekle-yerek genelde katıldığımı söyleyebilirim.
Elektrik Enerjisi’nde Kapasite Projeksiyonu adını ver-diğimiz olgunun, yıl bazında belli bir vadeye ilişkin talep (tüketim) tahmini çalışması olduğu biliniyor. 2000’li yıllara kadar Devlet Planlama Teşkilâtı (DPT) Müsteşarlığı’nın büyüme rakamları türü verileriy-le Enerji’de bu tahminler 10 yıldan aşağı olmayan vadelerle “Uzun Dönemli Planlama” adı altında ya-pılıyordu. Enerji Sektörü’nde 2000’li yılların hemen başında Serbest Piyasa dönemine geçilince Planlama olgusunun Projeksiyon’a dönüştüğü ve tahmin tab-lolarının bu kez 5 yıllık vadelere göre hazırlandığını görüyoruz.
Adı ister Planlama, ister Projeksiyon olsun, sonuçta yapılan iş bir takım tahminlerden ibarettir. Burada önemli olan bu tahminlerin sağlam verilere dayalı, geleceği öngören olabilecek en isabetli tahminler ol-masıdır. Bu tahminlerin büyük sapmalar göstermesi
kabul edilemez. Ancak burası Türkiye, her şey ola-naklı.
Enerji/Elektrik kapasite projeksiyonlarında/tahminle-rinde artı yöndeki sapmaların büyük çıkmasına ne-den olan çok önemli bir etkene sayın meslektaşımı-zın, eksi yöndeki sapma değerlerinden söz etmesine karşın değinmediği görülüyor. Elektrik tahminlerinde yanılmaya yol açan bu önemli etkenin, zaman za-man dünyada ve ülkemizde etkisini gösteren Ekono-mik Krizler olduğu biliniyor. Ekonomik Krizler, Elek-trik tüketimini mutlaka önemli boyutta azaltır, hatta yaşanan örneklerde görüldüğü gibi Elektrik Enerjisi talep büyümesini grafiklerde negatif bölgeye çeker. Yani Ekonomik Kriz yaşanan dönemlerde ülkelerin toplam Elektrik tüketimleri, ülkenin ekonomik büyü-me rakamlarını sollayarak bir önceki yıla göre daha az, hatta eksi yönde çıkmaktadır. Ekonomik krizler ve zamanı isabetli olarak önceden öngörülemez. Dola-yısıyla bu olgu dikkate alınmadan Enerji/Elektrik Ka-pasite Projeksiyonları sapmalarından söz edilmemesi gerekir.
EMO dergisindeki inceleme yazısında yer verilen pro-jeksiyon tablolarında 5. (1990) ve 6. (1994) Enerji Kongreleri ne ait olduğu belirtilen Elektrik projeksi-yonları ve sapmalarının baz alındığı görülüyor. Yazı-da bu Enerji Kongreleri’nde yapılan talep tahminleri-nin devlet bağlayıcılığı ve kurumsallığı olmadığı ileri sürülüyor. Dolayısıyla bu Enerji Kongreleri olasılıkla EMO gibi sivil toplum kuruluşları tarafından düzen-lenmiş olabilir. Ne var ki EMO ya da benzeri meslek kuruluşları tarafından Elektrik Projeksiyonu, dolayı-sıyla projeksiyon rakamları üretimi yapılmadığına, bu yetki doğrudan Enerji Bakanlığı ve ana üretim nok-tasında yasal yetkili olarak Bakanlığın ilgili kuruluşu olan daha önce TEAŞ (Türkiye Elektrik Üretim, İle-tim A.Ş.), günümüzde TEİAŞ (Türkiye Elektrik iletim A.Ş.)’a ait olduğuna göre bu kongrelerde kullanılan projeksiyon rakamlarının ana üretim noktasında TE-
1- “Elektrik Talep Tahminlerinden Yansıyan Plansızlığın Faturası Ağır: Kılavuzsuz Piyasanın Dümeni”, Bülent Damar, EMO Enerji Çal.Gr.Bşk. Elektrik Mühendisliği dergisi, Ağustos 2014, s. 451.
53
Ocak2015
İAŞ tarafından üretilenler olduğunun kaçınılmazlığı ortaya çıkıyor.
Böyle olduğu içindir ki ben, doğrudan Elektrik Ener-jisi uzun dönemli projeksiyonlarının (tahminlerinin) ana üretim noktası TEİAŞ’ın arşivimdeki farklı bir pro-jeksiyon ve projeksiyon sapmaları tablosunu kulla-narak bu incelemeye katkıda bulunacağım. TEİAŞ’ın projeksiyon tablosu 1994-2005 on iki yıllık döne-mine ait. Kamunun projeksiyon ana üretim merke-zinin yaklaşık 20 yıl önceki çalışmasını ele almamın nedeni, günümüz siyasal ve Enerji yönetimleriyle birlikte meslek odalarımızın geçmişte büyük projek-siyon hataları ve sapmaları yapıldığı iddiasına da ya-nıt vermektir. Çünkü, söz konusu büyük projeksiyon hatalarının ve sapmalarının günümüzden on iki yıl önceki geçmiş döneme değil son on - on iki yıla ait olduğunu, sadece benim verdiğim TEİAŞ projeksiyon ve sapma tablosu değil, EMO dergisinde verilen pro-jeksiyon ve sapma tabloları da doğruluyor.
Değerli meslektaşımızın yazısındaki projeksiyon tab-lolarında tüm dönemleri (1994-2012) kapsadığı an-laşılan eleştirilerinde klâsik hale gelmiş bir eleştiri bi-çimine başvurularak, sadece 2012’ye kadar olan son 10 yıl değil 2002’den önceki 10 yıla yakın süreyi de kapsayan dönem için “Tabii bu denli yüksek sapma oranlı tahminlere bağlı olarak alınan yatırım kararları da gerçekçi olmamıştır. ‘Karanlıkta kalacağız’ iddiala-rıyla mobil santrallar ve gaz santralları gibi çok yük-sek fiyatla Elektrik alınan yatırımlar yapılmış ve yapı-mından bir süre sonra alım garantisi kapsamındaki Elektrik üretilmediği halde kapasite bedeli ödenen tesisler ortaya çıkmıştır” denilmektedir.
Öncelikle anımsatarak belirtmeliyim ki, ülkemiz Elek-trik sektörünün kamu bölümünde bir dönem (2001-2008) Enerji Bakanları başta olmak üzere kamu Enerji yönetimlerine bu tür iddialarla açılan siyasi davaların görüldüğü Yüce Divan ve Yüksek Mahkemeler hü-küm kararlarında bu tür isnatlar, iddialar varit görül-
TEİAŞ Elektrik Projeksiyonları ve Sapmaları Tablosu ve 1.000.000 TL’lık banknot.
54
Ocak2015
memiş ve suçlamalar/suçlananlar genellikle aklan-mıştır. Daha da ötesi, Yüksek Mahkeme hüküm ve gerekçeli kararlarında da vurgulandığı gibi örneğin özel sektörün Mobil Santral adı verilen Elektrik üre-tim sistemlerinde üretilen Elektrik Enerjisi’nin kamu tarafından alım zorunluluğu/garantisi diye bir şey hiçbir zaman olmamıştır. Özel sektörün doğalgaz ya da diğer yakıtlara ve hidrolik ve rüzgar enerjilerine dayalı Elektrik üretimlerinde de iddiadaki gibi Elek-trik üretilmediği halde bu santrallara alım garantisi nedeniyle kapasite bedeli ödendiği de söz konusu değildir. Bu tür iddialar masa başında üretilmiş teme-li olmayan varsayımlardan ibarettir. Ben bu konuda -üstelik Yüksek Yargı incelemesinden geçerek hükme bağlanmış olan- uygulamadaki gerçekleri yansıtan sonuçlara bakarım.
Projeksiyonlara ve projeksiyonlarda sapma konusuna gelirsek, TEİAŞ’ın sözünü ettiğim “Elektrik Enerjisi Ta-lep ve Talep Tahmin Sapmaları” tablosunda olduğu gibi inceleme konusu EMO projeksiyon tablolarında büyük talep tahmin sapmalarının % 50’leri aşan ina-nılmaz değerlere çıkmasının salt 2001-2012 döne-minde, yani neredeyse tamamının günümüz siyasal iktidarı ve onun Enerji yönetimi yıllarında gerçekleş-miş olduğu dikkat çekmektedir. 2001-2012 dönemi-nin Ekonomik Kriz etkisindeki ilk iki yılını (2001 ve 2002) saymazsak akıl almaz projeksiyon sapmaları-nın tamamı günümüz siyasal ve Enerji yönetimlerinin ‘başarılıyız, Enerji’yi ikiye katladık’ diye yere göğe sığ-dıramadıkları on yıllık (2003-2012) dönemine aittir.
Büyük Ekonomik Kriz yaşanan bir yıl olan 2001’den önceki yıllarda ise Elektrik Enerjisi gelecek tahminle-rindeki sapmaların sıfır ya da sıfıra yakın artı ve eksi değerlerde olduğunu, yani olabildiğince isabetle ger-çekleştiğini görüyoruz. Sayın meslektaşımız bu kritik duruma değinme yerine, tablosundaki 17 yıllık pro-jeksiyon döneminin tamamını (1996-2012) esas ala-rak bir sonuca varıyor ve mobil santrallar ve gaz san-tralları yatırımlarını öne sürmesinden de görüldüğü gibi özellikle 2000’li yıllara girilmeden önceki dönemi hedef alıyor. Oysa, yazarın tanımıyla kesinlikle devlet bağlayıcılığı olan TEİAŞ’ın mektubumun ekinde de yer alan “Elektrik Enerjisi Projeksiyon ve Sapmalar Tablosu (1994-2005)”nda herhangi bir suç unsuru görülme-miştir ki bu tablo, Yüksek Mahkemelerin ve öncelikle Yüce Divan’ın bir dönemin suçlanan Enerji Bakanları ve bürokratları hakkında beraat kararlarını vermesinde başta gelen kanıtlardan biri olmuştur.
Belgeler gösteriyor ki, Enerji sektörümüze mal oldu-ğu kesin olan “Elektrik Enerjisinde arz yetersizliğimiz
var, önlem alınmazsa karanlıkta kalacağız” ya da “En pahalı Elektrik olmayan Elektrik’tir” türü slogan haline gelen söylemler sanıldığı gibi halkımızın bey-nine “Elektrik yatırımı olsun, Elektriğimiz yansın da nasıl olursa olsun” zihniyetinin yerleştirilmesi pro-pagandası, dolayısıyla amacının bir ürünü değil, iyi düşünülmeden uygulanan politik kararlar nedeniyle yaşanan Enerji/Elektrik krizlerinin, arz eksikliği sıkıntı-sının, arz-talep dengesizliğinin, dolayısıyla gerçeğin ta kendisidir.
Bu gerçek, 2000 yılına girilirken Elektrik Enerjisi’nde arz sorununun had safhaya geldiği dönemin koalis-yon hükümeti Başbakanı’nın (Bülent Ecevit) bizzat konuya el koyması sonucu bir önlemler dizisinin uy-gulamaya konulmasıyla ortaya çıkan devletin resmi belgesiyle (Başbakanlık, DPT, Hazine, Enerji Bakanlığı Müsteşarları imzalı 27 Mayıs 2000 tarihli tarihi bel-ge) açıkça ortadadır. Buna karşın aradan bir yıl bile geçmeden (7 ay sonra) Beyaz Enerji adı takılan bir operasyonla Enerji Bakanları ve Enerji Yönetimlerine yargı sürecinin yolu açılmıştır. Buradaki temel suçla-ma, sayın meslektaşımızın sözünü ettiği “Karanlıkta kalacağız” söylemi halkı kandırma olarak nitelenerek ülkemizin gereksiniminin üzerinde özellikle doğalgaz santralının yapımına davetiye çıkarılıp büyük kamu zararlarına yol açılması iddiasıdır.
Sözü edilen doğalgaz santrallarını yatırım finans-manının tamamını karşılayan yerli ve yabancı şirket ortaklıkları kurmuştur. Kamu Enerji Yönetimlerinin suç konusu yapılan kusuru, bu santrallarda üretile-cek Elektrik Enerjisi’ne “alım garantisi” verilmesidir. Varsayım: “Gereksinim olmadığı için üretilemeyecek Elektriğe ‘alım garantisi’ verilmesi nedeniyle, bu san-trallar doğalgazla çalıştığı için ithal konusu doğalga-zın tüketilememesi durumunda sözleşmelerdeki ‘al ya da öde’ hükmü sebebiyle tüketilmeyecek doğal-gaza yüksek bedeller ödenmesidir.”
Hatta daha da ileri gidilerek “Ülkemizin gereksinimi olmayan doğalgaz santrallarının fazla kapasitesinin kullanımı öne geçirildiğinden kamunun kurulu hid-roelektrik santralları ile özellikle linyit santrallarının devre dışında bırakılmak zorunda kalınması sonucu hem bu santralların doğalgaz santrallarına göre çok
ELEKTRİK PROJEKSİYON TABLOLARINDA TALEP TAHMİNLERİ SAPMALARININ % 54,6 GİBİ İNANILMAZ DEĞERLERE ÇIKMASININ SALT 2001-2012 DÖNEMİNDE, YANİ NEREDEYSE TAMAMININ GÜNÜMÜZ SİYASAL İKTİDARI VE ONUN ENERJİ YÖNETİMİ YILLARINDA GERÇEKLEŞTİĞİ DİKKAT ÇEKMEKTEDİR
2- Söz konusu projeksiyon tablosu, 2004-2007 döneminde Enerji Ba-kanları yargılamalarını yapan Anayasa Mahkemesi’ne (Yüce Divan’a) istem üzerine TEİAŞ tarafından gönderilmiştir.
55
Ocak2015
ucuz elektrik üretiminden yararlanılamadığı, hem de yerli linyitlerimizin değerlendirilmesinden vazgeçildi-ği için çift yönlü büyük kamu zararları oluşmasına yol açılmasıdır.”
“Özel sektöre kurdurulan yüksek üretim kapasiteli doğalgaz öncelikli Elektrik üretim tesislerine ülkemi-zin gereksinimi olmadığı halde bu tesislerin özel sek-töre kurdurulduğu” başta gelen iddiadır. Bunları ben söylemiyorum. Açınız dönemin (2003-2004) Enerji ile ilgili Meclis Araştırması ve Soruşturması tutanakla-rını ve raporlarını Yüce Divan iddianamelerini, hepsi bu tarihe mal olmuş bulunan belgelerde yazılıdır.
Bugün hâlâ aynı iddiaların peşinde olanların, ne Meclis tutanak ve raporlarına, ne Yüce Divan iddia-namelerine, dolayısıyla Yüce Divan hüküm ve gerek-çeli kararlarına, ne de devletin resmi (TEİAŞ) Enerji İstatistik raporlarına göz atmayı düşünmemeleri, göz atıyorlarsa da bu resmi belgelerde yazılanları umur-samamaları garip ve şaşırtıcı değil midir?
Ülkemizin gereksinimi olmadığı halde özel sektöre kurdurulan yüksek üretim kapasiteli Elektrik Üretim tesislerinin başında kapasite büyüklüğü itibarıyla Yap-İşlet modeliyle kurdurulan dördü ithal doğalga-za, biri ithal kömüre dayalı beş santral gelmektedir. Bu beş Yap-İşlet modeli santralın toplam Elektrik üre-tim kapasitesi 45 milyar kWh/yıl dolayındadır (yani, kurulup işletmeye girdikleri tarihteki Türkiye Elektrik Enerjisi toplam tüketiminin üçte biri, bugünkü Tür-kiye Elektrik Enerjisi toplam tüketiminin beşte biri) ve bu büyük kapasitedeki doğalgaz yakıtlı Elektrik santralları 2004 yılına kadar ticari işletmeye geçe-rek Türkiye Ulusal Elektrik Şebekesi (Enterkonnekte Sistem)’ne, dolayısıyla ülkemiz Elektrik Enerjisi tale-binin sağlıklı olarak karşılanmasına önemli/yaşamsal katkıda bulunmuşlardır, bulunmaya devam etmekte-dirler.
Konunun gerçeğini göz ardı edenler kabul etmeyip aksini ileri sürseler de, Devletin resmi istatistiklerinde yer aldığı gibi geçen yüzyılın 90’lı yılları sonlarında Türkiye, Elektrik Enerjisi talebinin (Elektrik tüketim ar-
tışının) karşılanmasında tartışmasız sıkıntılı bir döne-me girmiştir. Elektrik Enerjisi talebini önemli oranda düşüren peş peşe gelen iki Ekonomik Kriz’e rağmen Elektrik arz-talep dengesizliği etkisini sürdürmüştür. Yukarıda belirtildi. Dönemin koalisyon hükümeti Başbakanı bu önemli ülke sorununa el koymak duru-munda kalmıştır. Ortaya çıkan zorunluluk kapsamın-da sözünü ettiğimiz doğalgazın ağırlıklı olduğu ithal yakıtlara dayalı santral yatırımlarının özel sektör ta-rafından gerçekleştirilmesinin önü açılmıştır. Bu san-tralların özellikle ülkemizi doğalgazda dışa ve tek ül-keye bağımlılık oranını yükselttiği doğrudur. Ancak, işte tam burada kimilerinin beğenmediği o sloganı kullanacağım. “Ülkemizin karanlıkta kalmaması için” bir-bir buçuk yıl gibi en kısa sürede kurulabilecek do-ğalgaz santralları yatırımları yaşama geçirilmiştir.
Özellikle dışa bağımlılık sakıncası nedeniyle bu do-ğalgaz santrallarının bir an için kurulmamış olduğunu varsayalım. Ülkemizi Elektrik darboğazından hangi güneş ya da rüzgar santralı kurtarabilecek, günümüz siyasal yönetimi döneminde iktidara geldiklerinden itibaren neredeyse yedi yıl işletilmeyen Enerji Serbest Piyasası, yapılmayan Enerji yatırımları sonucu bugün Türkiye, Elektrik talebinin sağlıklı olarak karşılanması noktasında nerede olacaktı?
Sözünü ettiğimiz beş Yap-İşlet modeli santralın ve onlarla birlikte 2003 yılından önce yatırımları başla-tılan neredeyse tamamı suç konusu yapılarak yüksek yargıya taşınmış olan santralların yaklaşık 65 milyar kWh’e ulaşan üretim kapasiteleri toplamının, günü-müz siyasal iktidarının 10 yıllık (2003-2012) döne-minin 100 milyar kWh dolayında gerçekleşmiş olan Elektrik talep artışının üçte ikisini karşılamış olduğu-nu unutmayalım. Başka bir ifadeyle, günümüz siyasal iktidarının 10 yıllık (2003-2012) döneminin 100 mil-yar kWh dolayındaki Elektrik talebinin (tüketiminin) sadece üçte biri günümüz siyasal iktidarı dönemin-de, o da ağır biçimde suçlanıp yargı karşısına çıkarı-lan geçmiş dönemin siyasal iktidarlarının gerçekleş-tirdiği Enerji Serbest Piyasası yasaları sayesinde özel sektör yatırımcıları tarafından karşılanmıştır. Devlet, döneminin tamamında, yani son 12 yıllık dönem-de (2003-2015) kamu kaynaklarıyla Elektrik Enerjisi üretim yatırımı projesi ele almamış, bu alanı tümüyle özel sektöre bırakmıştır.
O zaman yakın geçmişin siyasal iktidarları ve onların Enerji yönetimleri dönemi hedef alınarak tekrarlan-masından bir türlü vazgeçilmeyen ‘Karanlıkta kalaca-ğız’ iddialarıyla mobil santrallar ve doğalgaz santral-ları gibi çok yüksek fiyatla Elektrik alınan yatırımlar yapılmış ve yapımından bir süre sonra alım garantisi kapsamındaki Elektrik üretilmediği halde kapasite bedeli ödenen tesisler ortaya çıkmıştır” türü aslında hiçbir dayanağı, aslı-astarı, kanıtı olmayan saptama-
“ELEKTRİK ENERJİSİNDE ARZ YETERSİZLİĞİMİZ VAR, KARANLIKTA KALACAĞIZ” YA DA “EN PAHALI ELEKTRİK OLMAYAN ELEKTRİK’TİR” TÜRÜ SLOGANLAR SANILDIĞI GİBİ HALKIMIZIN BEYNİNE “ELEKTRİK YATIRIMI OLSUN DA NASIL OLURSA OLSUN” ZİHNİYETİNİN YERLEŞTİRİLMESİ AMACININ, PROPAGANDASININ ÜRÜNÜ DEĞİL, YAŞANAN ELEKTRİK KRİZLERİNİN, DOLAYISIYLA GERÇEĞİN TA KENDİSİDİR
56
Ocak2015
ları sürdürerek, buradan üretilen “Elektrik Enerjisinde arz yetersizliğimiz var, önlem alınmazsa karanlıkta kalacağız”, “En pahalı Elektrik olmayan Elektrik’tir”, “Elektrik yatırımı olsun, Elektriğimiz yansın da nasıl olursa olsun” türü sloganları halkı yanıltmak, gerçek-lerin üzerini örtmek amaçlı propagandaların kurgula-rı olarak göstermekle nereye varılabilir?
Günümüz siyasal iktidarı ve onun Enerji yönetimi-ne eleştiri yöneltilecekse, Türkiye Enerji Sektörü’nde yakın geçmişte yaşananlar gerçekçi biçimde analiz edilmeden kulaktan dolma söylemler ve sloganlarla yola çıkmak günümüzde yapılan yanlışların net ola-rak görülmesini engelleyecektir. Çünkü sektörde ya-pılan asıl yanlışların zaman göstergesi, Elektrik talep (tüketim), üretim, projeksiyon ve sapma tablolarının hangisine bakarsanız bakın, günümüz Enerji Yöne-timlerini, dolayısıyla günümüz siyasal iktidarını işaret etmektedir.
Aslına bakılırsa, aksi yöndeki, yani ekonomide, ya-tırımda, ülke kalkınmasında, büyümede son derece başarılı olduklarıyla, Türkiye tarihinde 90 yılda yapı-lamayanı yaptıklarıyla, kısacası ülke yönetiminde bu-güne kadar hiçbir yönetimin ulaşamadığı düzeydeki başarılarıyla övünen günümüz siyasal iktidarının, ikti-darlarının on ikinci yılı sonuna gelindiği aşamada akla gelen her yaşamsal faaliyetin neredeyse tamamında, enflâsyonda, döviz kurunda, cari açıkta, GSYİH’da, kısacası ekonomide, ekonominin desteklediği önem-li ekonomik değerler yaratan yatırımda, büyümede, istihdamda, yoksulluğun giderilmesinde, dolayısıyla Enerji’de hedeflediği hiçbir rakamı tutturamadığı, feci şekilde sınıfta kaldığı medyanın manşetlerinden inmemektedir.
Bir ekonomi yazarı gazetesindeki köşesinde Hükü-metin açtığı Ekonomi Paketleriyle ilgili olarak bakı-nız hangi soruları soruyor ve yanıtını da kendisi nasıl veriyor: “Neden bunca dönüşüm programı, bunca eylem planı? İktidarda olduğu geçtiğimiz 12 yıl bo-yunca hiçbir şey yapmadı mı bu parti? Tam üstüne bastınız. Yapmadı!.. Ekonomi, paket açmakla topar-lansa idi dünyada fakir ülke kalmazdı. Paket yerine fabrika açmayı deneseler ya…”
Bu durumda, hangi amaçla olursa olsun yapılacak Enerji/Elektrik üretim-tüketim, projeksiyon, sapma in-celeme ve analizlerinde odak noktasına, uzak geçmişle (1990-2000 ve öncesi) ilgili saplantılar bir yana bıra-kılarak doğrudan yakın geçmişin (2003-2015) gerçek sorumlusu günümüzün siyasal iktidarı ile onun kamu Enerji yönetimlerinin oturtulması gerekmiyor mu?
ENFLÂSYON, ELEKTRİK ENERJİSİ VE T. KAĞIDI
Günümüz siyasal iktidarı, seçim kazandıktan kısa bir süre sonra TL’nı ABD Doları’na endeksleyecek-
lerinden söz etmeye başladı. Daha anlaşılanı 1 ABD Doları = 1 TL olacak denilmeye başlandı. Çünkü, o dönemde TL inanılmaz bir enflâsyonun kurbanıydı. 1 TL diye bir para yoktu. Onun yerini 1.000.000 TL (1 milyon TL) almıştı. Bugünkü 10 kuruşumuzun yerin-de ise 100.000 TL (100 bin TL) değerinde metal para vardı. Sözlerini tuttular, dediklerini çok geçmeden yaptılar. Paramızdan altı sıfır attılar. Bunu da öğünç/başarı konusu yaptılar. Ama çoğumuz hâlâ 1 TL’na 1 milyon, 1000 TL’na 1 trilyon demekten vazgeçme-dik. Doğrusu da bu galiba.
Ne var ki, “ülkeye biz getirdik” iddiasıyla çok sözünü ettikleri istikrarın, ülkenin hemen tüm faaliyet sahala-rında olmadığı gibi öncelikle ekonomide esamesinin okunmadığı geçen zamanda ortaya çıktı. İnsanımız, günümüzde 1 ABD Doları = 2,3 TL’nı gördü. 1 do-lar=1 TL hayali mazi oldu.
Affınıza sığınırım, bizim evde günde 1 rulo Tuvalet kağıdı, 2-3 günde bir rulo Havlu kağıt tüketilir. Bu tüketim normal. Normal olmayan 1 rulo T. kağıdının 1 TL’na, 1 rulo H. kağıdın neredeyse 2 TL’na terfi etmesi. Oysa yaşamımızın vazgeçilmezi bu temizlik malzemesi kağıtların rulo fiyatı TL’ndan 6 sıfır atılır-ken şimdikinin yarısından da az TL ile satın alınabili-yordu.
Enerji yöneticilerimiz, son on yılda Enerji’mizin (sözü edilen Elektrik Enerji’miz) ikiye katlandığını beyan ediyor. Akabinde Ekim (2014) başında vazgeçilmez önemli ihtiyaç maddemiz olan Elektrik Enerjisi fatura-larımıza % 10 dolayında zam getiriliyor. Böylece son 10 yılda Elektrik Enerjisi fiyatı dörde katlanmış olu-yor. Bundan söz eden yok. Enerji’de bir gelişmeden söz ediliyorsa, bu gelişimin fiyatla değil, talep (tüke-tim) artışıyla ve artan bu kapasitenin kazasız belâsız karşılanabilmesiyle ilgili olması gerekir. Son 10 yılda (2003-2012) Elektrik Enerjisi talebinde, beyan edil-diği gibi iki kata ulaşamadığımızı Dergimizin geçen yılın Ağustos sayısında (s.303) Ankara Mektubu’nda belgeleriyle kanıtladık. Aslında son 10 yıldaki gelişi-minde iki kat bile artamayan Elektrik Enerjisi talep miktarının değil de, son tüketiciye direkt yansıyan fiyatı dört kattan da fazla artan Elektrik Enerjisi’nin ve fiyatı iki kattan da fazla artan diğer bir vazgeçilmez önemli ihtiyaç maddemiz olan T. kağıdında ve H. ka-ğıttaki gelişimin kamuoyu ile paylaşılması gerekiyor.
Tek haneli enflâsyon hesabı yapmakta ısrarlı olanların dikkatine sunulur. Enflâsyon hesabında ping pong topunun fiyat artışını boş verin. Herkesin ihtiyacı T. kağıdına bir göz atın. En yoksulumuzu bile (tabii kul-lanabiliyorsa) 1 rulo T. kağıdı=1 TL lüksüne kavuştur-duğunuzla övünüp gurur duyun.
Kaynak Elektrik, Ankara Mektubu, Ocak 2015
58
Ocak2015
E L E K T R İ K T A R İ H İ N D E Y O L C U L U KOSMAN BAHADIR
Ülkemizde elektrik konusunda yazılmış ilk kitap, şim-diki bilgilerimize göre Yahya Naci Efendi’nin (ö.1824) yazmış olduğu Risale-i Seyyale-i Berkiyye adlı kitaptır. Ancak bu kitap basılamadan el yazması kitap olarak kalmıştır.
Kitabın yazarı Yahya Naci Efendi, 19. yüzyılın başında Mühendishane’de Fen dersleri ve Fransızca dersi ver-mektedir. Yahya Naci Efendi, 1812’de Fransızca’dan çeviri yoluyla hazırladığı 17 yapraktan oluşan bu ki-tapta elektriğin özelliklerini deneylerle tanıtmaya ça-lışmaktadır. Yazarın bu kitapta yaptığı önemli bir şey de, elektrikle ilgili Avrupa’da kullanılan terimlere Türkçe karşılıklar bulmaya çalışması olmuştur. Yahya Naci Efen-di, bu kitabı hazırlarken büyük olasılıkla Mühendishane kütüphanesinde bulunan Fransızca kitaplardan yarar-lanmış olmalıdır. Kütüphanede özellikle Fransız fizikçi ve zoolog Mathurin-Jacques Brisson’un (1723-1806) kitapları vardı. Ayrıca Ebubekir Ratip Efendi’nin tereke-sinden çıkan ve Mühendishane kütüphanesine verilen kitaplar arasında elektrik üzerine yazılmış üç adet Fran-sızca kitap olduğunu biliyoruz.
Profesör Feza Günergun, Brisson’un Traite elementa-ire ou principes de physique (3 cilt) adlı eserinin son cildinin “De l’electricite” başlıklı XIX. Bölümü ile Risa-le-i Seyyale-i Berkiyye’nin metni karşılaştırıldığında, bu bölümün Yahya Naci Efendi’ye kaynaklık etmiş olabile-ceğini söylemektedir. Nitekim sürtme ile statik elektrik yüklenmiş olan bir cam tüpün, kendisine yaklaştırılan cisimleri önce çektiğini ve sonra da ittiğini gösteren kitaptaki ilk deney, yazarın Brisson’dan yararlandığına işaret etmektedir. Ayrıca metin benzerliğinin yanı sıra her iki yazarın sunduğu çizimler de aynıdır. Ancak Yah-ya Naci Bey şüphesiz Brisson’un kitabındaki bilgileri özetleyerek vermektedir.
Kitap esas olarak, elektrik üretme, cisimlerin elek-triklenmesi, elektriğin cisimlere etkisi ve elektriğin özelliklerinin çeşitli deneylerle açıklanmasına yönelik-tir. Kitapta yer alan birinci deneyde, elle ovulan bir cam borunun, oluşan elektrik sebebiyle hafif cisimleri kendisine çekme deneyidir. İkinci deney, hızla dön-
dürülen bir çıkrığın hareket ettirdiği cam küre ovul-duğunda, küre etrafında elektrik (seyyale-i berkiyye) oluştuğunu açıklamaya yöneliktir. Üçüncü deneyde, insan vücudunun elektriği ilettiği ispat edilir. Dördün-cü deneyde, dibinde delikler bulunan metal ve su dolu bir kap, üretece bağlı borulardan birinin üzerine yerleştirilirse, borunun ve kabın iletim ile elektriklen-diği gösterilir. Beşinci deney, bir adamın parmağını üretece yaklaştırması durumunda bir kıvılcım görül-düğü, gök gürültüsüne benzer bir ses duyulduğu ve adamın elinin acıdığı anlatılır. Altıncı deneyde, bir kaşık içindeki asit, iletim yoluyla elektriklenmiş bir adamın parmağının ucundan kaşığa geçen kıvılcım ile alev alır ve böylece elektriğin iletim yoluyla aktarıl-dığı ispatlanmış olur. Yedinci deney, elektrik çarpması deneyidir.
Kitapta anlatılan deneylerin Mühendishane’de yapıldı-ğına dair herhangi bir ifade bulunmamaktadır.
Elektriğin bulutlardan da elde edileceğini belirten ya-zar, adını vermeden B.Franklin’in ünlü uçurtma dene-
ELEKTRİK ÜZERİNE ÜLKEMİZDEKİ İLK KİTAP
Yahya Naci Efendi’nin Risale-i Seyyale-i Berkiyye adlı basılmamış kitabının sonundaki resim.
59
Ocak2015
yini anlatır. Ayrıca fizikçilerin yüksek binaların en yük-sek noktalarına ince uçlu mızraklar ve bunlara bağlı zincirler yerleştirerek kötü hava şartlarında yıldırımın zararlarından korunduklarını belirtir. Burada paratone-rin tarifini ve nasıl işlediğini vermektedir. Ancak bu alet için Osmanlıca bir karşılık vermez. 19. yüzyılın sonunda bu alet için paratoner veya siper-i saika terimi kullanı-lacaktır.
Yahya Naci Efendi, elektrik kelimesini önce seyyale-i kehrübaiyye diye çevirmiş, fakat daha sonra kehrüba ve berk (şimşek)in yaptığı işin ve etkinin benzer olduklarını düşünerek seyyale-i kehrübar yerine seyyale-i berkiyye terimini türetmiştir (Mühendishane başhocalarından İshak Efendi ise, Yahya Naci Efendi’den sonra yazdığı kitabında berkiyye yerine doğrudan elektrikiyye terimi-ni kullanmıştır). Yahya Naci Efendi, berk kökünden çe-kilmiş olan teberrük, müteberrik, müberrak kelimelerini elektrik kelimesinin türevleri için kullanarak birçok yeni kelime türetmiştir.
Ülkemizdeki bilinen ilk elektrik kitabının yazarı olan Yahya Naci Efendi, kitabını bugünkü dilimizle şu söz-lerle bitirmektedir:
“Dünyanın üzerinde ve ekvatora paralel olduğu farze-dilen paralel daireler ekvatordan uzaklaşıp güney ve ku-zey kutuplarına doğru yaklaştıkça, belirlenmiş oranda küçülür. Yerküre’nin ekseni etrafındaki hareketi ekvator civarında çok hızlı, kutuplar tarafına gittikçe daha ya-vaş olduğundan, yerkürenin hava ile ekvator civarında sürtünmesi kutuplardaki sürtünmesinden daha fazladır. Bu yüzden tropik bölgelerde ve yakınlarında elektrik daha çok ve şiddetli bir şekilde oluşur. Aksine kutuplara yakın yerlerde elektrik daha az oluştuğu gibi etkisi de çok az olur, belki de hiç olmaz. Zelzele, girdap, bora, sakırga, hortum vb. atmosferik olayların meydana gel-mesinin, birikmiş ve hareketli elektriğin bir yerden bir yere geçişinden kaynaklandığı zannı ağır basar. Elektrik ile ilgili olarak anlatılan bazı deneylere ve problemlere ilişkin bilgilerin burada kısaca özetlenmesi yeterli gö-rünmüştür.
Bilinmelidir ki, yukarıda kaleme alınan elektriğin özellikleri, ilginç belirtileri halen Mühendishane-i Amire-i Berriye’de Dördüncü Hoca’nın hizmetinde görevli bendeniz Yahya Naci tarafından Avrupa’lı bilginlerin eserlerinden derleme ve özetleme yoluyla Türkçeye aktarılmış olup, Yüce Tanrı’nın yardımıyla 1227 (1812) yılı Zilkade ayında tamamlanmıştır. Ba-şarı Allah’tan gelir; başvuru ve geri dönüş yine ancak O’nadır.”
Yararlanılan KaynakFeza Günergun; “Deneylerle Elektriği Tanıtan Bir Türkçe Eser: Yahya Naci
Efendi’nin Risale-i Seyyale-i Berkiyye’si”, Osmanlı Bilimi Araştırmaları, Atilla Bir Armağanı özel sayısı, Cilt IX, Sayı 1-2, 2007/2008, s. 19-50.
60
Ocak2015
B İ L İ R K İ Ş İ R A P O R L A R IPROF. DR. OSMAN SEVAİOĞLU’NUN ARŞİVİNDEN
1. BİLİRKİŞİ HEYETİNE VERİLEN GÖREV
Asliye Ticaret Mahkemesinin duruşmasında verilen;
T.C.
Asliye Ticaret Mahkemesi
Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine
Davacı Apart Otel Tesisleri adına M. Ç. İle Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğü arasında Mahkememizde görülen Alacak davası nedeniyle;
Dosyamız ekleri ile birlikte gönderilmiş olup, iddia ve savunmalar doğrultusunda;
Dosyanın Mahkemenizce Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümünden seçilecek iki elektrik mühendisi ve bir hukukçudan oluşturulacak Bilirkişi Heyetine tevdii ile Bilirkişilere, tüm dosya içeriği, tarafların iddia ve savunmaları ile Yargıtay Bozma İlamı da dikkate alınmak suretiyle, Davacının Davalıdan isteyebileceği bir hak ve alacağının bulunup bulunmadığı, varsa, tüm fer-ileri ile birlikte hüküm kurmaya yeterli, gerekçeli ve ayrıntılı bir rapor düzenlenmesi ve düzenlenecek rapor ile birlikte dosyamızın (talimatımızın) duruşmanın atılı bulunduğu tarihinden önce Mahkememize iadesi rica olunur.
şeklindeki yazılı talimat uyarınca Davacı tarafın alacak iddiasının yerine olup olmadığının ortaya çıkarılması ve bu hususta bir Bilirkişi Heyeti raporu hazırlanması için Bilirkişi Heyetimize resen verilen görev üzerine tevdi edilen dosya tetkik edilmiştir.
Bilirkişi Heyetimizin dava konusu ihtilaf üzerinde vardığı görüş ve kanaati belirtmek üzere işbu rapor hazırlanmıştır.
2. DAVA KONUSU
2.1. Davacı Tarafın İddia ve Talebi
Davacı Taraf Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde özet olarak;
Davacı Apart Otel Tesisleri’nin elektrik ihtiyacının karşılanabilmesi için elektrik direkleri ve diğer elektrik tesisatının masrafları Müvekkiline ait olmak üzere Müvekkili tarafından tesis edilmesi şartı ile Davacı Apart Otel Tesisleri adına M. Ç. ile Davalı Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğü arasında Enerji Müsaadesi Protokolü’nün imzalandığını, bu Protokole dayalı olarak Müvekkilinin masrafları kendisine ait olmak üzere, sözkonusu elektrik direkleri ve diğer elektrik tesisatını tesis ettirdiğini, halbuki kamu hizmeti yürüten bir kuruluş olan Davalı Tarafın sözkonusu elektrik direkleri ve diğer elektrik tesisatını tesis edilmesi için gerekli yükümlülükleri ve maliyetleri üstlenmesinin gerektiğini, Müvekkilinin hukuken kendisine ait olmayan bir edimi ve maliyetlerini üstlenmiş olması nedeniyle zarar ve ziyana uğramış olduğunu, Müvekkiline bu şekilde bir edim yüklenmesinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bundan da öte, Davalı Tarafın Müvekkili tarafından tesis edilmiş olan bu elektrik hattı ve diğer altyapı üzerinden bağlantılar yaparak ve bu bağlantılar üzerinden üçüncü şahıslara elektrik dağıtım hizmeti vererek kira bedeli şeklinde ilave gelir ve kâr elde etmiş olduğunu ve bu şekilde sebepsiz zenginleşmiş olduğunu, Davacı Tarafça üçüncü şahıslardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak tahakkuk ve tahsil
“HAT KATILIM PAYI KABULE ŞAYAN DEĞİL”
DAVACI TARAF : APART OTEL TESİSLERİ ADINA M. Ç.VEKİLİ : AV. Ç. C.DAVALI TARAF : ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜVEKİLİ : AV. A. Ö.DAVA KONUSU : ALACAK
61
Ocak2015
edilen sözkonusu hat ve altyapı tesisleri kira bedelinin Davalı Taraftan geri alınarak Müvekkiline ödenmesinin gerektiğini, sözkonusu altyapı tesislerin inşa maliyetine karşılık olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000 TL nin, öte yandan, Davalı Tarafça Müvekkili tarafından tesis edilmiş olan bu elektrik hattı ve diğer altyapı üzerinden bağlantılar yaparak ve bu bağlantılar üzerinden üçüncü şahıslara elektrik dağıtım hizmeti vererek kira bedeli şeklinde elde edilen ilave gelir ve kâra karşılık olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL nin Davalı Taraftan alınarak Müvekkiline ödenmesini, bu meblağlara alacak hakkının doğduğu tarih olan tesisin inşa tarihinden itibaren faiz işletilmesine ve bu faizin de talep edilen alacağın üzerine eklenmesini dava ve talep etmektedir.
2.2. Davalı Tarafın Davaya Cevabı
Davalı Taraf Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş olduğu davaya cevap dilekçesinde özet olarak;
Usule ilişkin olarak;
Yeninden yapılandırma sonucunda Müvekkilinin tüzelkişilik ünvanının Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğünden “Elektrik Dağıtım A.Ş. İl Müdürlüğü”ne dönüştürülmüş olduğunu, bu nedenle de, Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğü aleyhine açılmış olan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesinin gerektiğini, ayrıca zamanaşımı nedeniyle, zamanaşımı defi talebinde de bulunduklarını, Müvekkilinin yıllık yatırım programında olmayan yatırım taleplerinin ancak bu talebin yapanların masrafları üstlenmesi karşılığında düzenlenen “Enerji Müsaadesi Protokolü” ile karşılanabildiğini, Davacı Tarafça yapılan bu tesislerin yatırım maliyetlerinin mer-i mevzuat hükümleri gereğince Müvekkili tarafından üstlenilmesinin mümkün olmadığını, mer-i mevzuat hükümleri gereğince bu maliyetlerin Davacı Tarafça karşılanmasının gerektiğini, Davacı Tarafın Müvekkiline verdiği enerji talebi dilekçesine istinaden Müvekkili tarafından yazılan cevap yazısı ile;“Yeni Uyum Sitesinin seksiyoner direğinden alınan bir branşman hattı ile trafo direğine kadar olan SBA tip direklerle (santrifüj beton direklerle) 400 kVA kurulu güçlü trafonun konulacağı trafo direğine kadar olan OG enerji nakil hattının bu hattın bitim noktasındaki trafo direği üzerinde kurulu 400 kVA güce sahip özel trafonun tesisine ve bu trafo üzerinden Davacı Tarafa ait tesislere elektrik temin edilmesine müsaade edilmiş olduğunu, nitekim Davacı Tarafın da “Enerji Müsaadesi Protokolü”ndeki bu şartları bilerek ve de kabul ederek 400 kVA kurulu güce sahip özel trafoyu ve bu trafoyu besleyen OG enerji nakil hattını tesis etmiş olduğunu, buna dayalı olarak da Davacı Tarafa “Enerji Verme Protokolü”nün imzalanmış ve yürürlüğe konulmuş olduğunu, bunlardan da öte, mer-i mevzuat hükümleri gereğince, sözkonusu tesisin¬ Geçici Kabulünün yapılmasını müteakiben mülkiyetinin ve işletme yetkisinin bila-bedel Müvekkili
Kuruluşa devredilmesinin gerektiğini, sözkonusu tesisin¬ Geçici Kabulünün yapılmasını müteakiben mülkiyetinin ve işletme yetkisinin bila-bedel Müvekkili Kuruluşa devredilmesinin gerektiğini hususunda mer-i mevzuat hükümlerinin bu yönde olmasına rağmen, Davacı Tarafın buna yanaşmadığını, tam tersine, Davacı Tarafın sözkonusu 400 kVA lık trafoyu Noter senedi ile üçüncü bir şahsa devredildiğini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. Maddesinde yer alan hüküm gereği, Müvekkilinin sözkonusu hattın üzerinden üçüncü şahıslara elektrik dağıtım hizmeti verebilmek için bağlantı yapmaya hak ve yetkisinin olduğunu, nitekim Müvekkilinin bu hak ve yetkisini kullanarak sözkonusu hattın üzerinden üçüncü şahıslara elektrik dağıtım hizmeti verebilmek için bağlantı yaptığını ve elektrik verdiğini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. Maddesinde yer alan hüküm gereği, Müvekkilinin sözkonusu hattın üzerinden üçüncü şahıslara elektrik dağıtım hizmeti verebilmek için bağlantı yapması ve elektrik vermesi nedeniyle Davacı Tarafa herhangi bir nedenle “hat kirası” vs. gibi bir alacak kalemi adı altında herhangi bir borcunun mevcut olmadığını, yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. Maddesinde yer alan hüküm gereğince, Müvekkilinin sözkonusu enerji nakil hattı ve bu hattan beslenen direk üstü 600 kVA lık özel trafonun tesisi ve bu tesisten Müvekkili tarafından üçüncü şahıslara elektrik dağıtım hizmeti verilmiş olmasından dolayı Davacı Tarafa herhangi bir borcunun olmadığının tespit edilmesini ve davanın reddedilmesinin gerektiğini ifade etmiştir.
3. DOSYADA MEVCUT BİLİRKİŞİ HEYETİ RAPORLARI
3.1. Bilirkişi Sn. T.S. ve Heyet Arkadaşları tarafından hazırlanarak Asliye Ticaret Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesinin sayılı dosyasına ibraz edilen bila-tarih Bilirkişi Heyeti raporu
Dosyada Bilirkişi Sn. T. S. ve Heyet Arkadaşları tarafından hazırlanarak Asliye Ticaret Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesinin sayılı dosyasına ibraz edilen bila-tarih Bilirkişi Heyeti raporu mevcuttur.
Bu raporun sonuç kısmında Bilirkişi Heyeti tarafından;
Taraflar arasında imzalanmış olan ve halen de geçerli olan Elektrik Satış Sözleşmesinin 1. Maddesinde yer alan hüküm gereğince, Davacı Tarafın; “Üçüncü şahıslarca Davalı Tarafa ödenen Hat Katılım Payının kendisine geri ödenmesinin gerektiği” yönündeki talebinin haklı ve yerinde olduğu, ancak sözkonusu hat üzerine bilahare bağlanan yeni abonelerce Davalı Tarafa ödenen hat katılım paylarının hesaplanmasında esas alınan güçlerinin
62
Ocak2015
ve bu güçlerin toplam değerinin dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden belli olmaması nedeniyle Davacı Tarafa ödenmesi gereken hat katılım payının hesaplanmasının mümkün olamadığı, yapılması gereken şeyin, Davalı Tarafça temin, tedarik ve ibraz edilecek bilgi ve belgelere dayalı olarak dava konusu edilen elektrik tesisinin 2004 ve 2007 yıllarına dayalı olarak fiyat artış katsayıları da dikkate alınarak keşfinin çıkartılmasının gerektiği, sözkonusu tesisin 2004 yılı itibarı ile keşfinin 5.469,28 TL olduğu, bu keşfin dava tarihi itibarı ile bedelinin 8.094,53 TL olduğu, ve yine Davalı Tarafça temin, tedarik ve ibraz edilecek bilgi ve belgelere dayalı olarakdava konusu edilen elektrik tesisine bilahare bağlanan yeni abonelerce Davalı Tarafa ödenen hat katılım paylarının hesaplanmasında esas alınan kurulu güçlerinin ve bu güçlerin toplamının bulunması ve bu değerin 400 kVA lık trafo kurulu gücüne oranı bulunarak Davacı Tarafın alacağının hesaplanmasının gerektiği, ayrıca Davacı Tarafça Davacı Tarafa fazladan yaptırılan işin bedeli olan ve bu şekilde Davacı Tarafın uğramış olduğu zarar ve ziyanın bedeli, Sözleşme tarihi itibarı ile 3.366,05 TL, dava tarihi itibarı ile 4.982,75 TL nin fer-ileri ile birlikte Davalı Taraftan alınarak Davacı Tarafa ödenmesinin gerektiği, Davacı Tarafın Davalı Taraftan ayrıca “hat kirası” adı altında bir bedel talep edemeyeceği, esasen mevzuatta böyle bir bedelin biriminin de mevcut olmadığı, birimi olmayan bir şeyin ölçülmesinin ve bedelinin hesaplanmasının mümkün olmadığı, ifade edilmiştir.
4. DAVA KONUSU İHTİLAF İLE İLGİLİ MAHKEME KARARLARI:
4.1. Asliye Ticaret Mahkemesinin Kararı
Asliye Ticaret Mahkemesi Kararı ile;
Bilirkişi Sn. T.S. ve Heyet Arkadaşları tarafından hazırlanarak Asliye Ticaret Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesinin sayılı dosyasına ibraz edilen bila-tarih Bilirkişi Heyeti raporuna istinaden;
Dosya kapsamından Davalı TEDAŞ’ın kurum olarak yapması gereken direk ve tesisat kurumunu Davacı Tarafa yaptırdığı, bu işin bedelinin yapım tarihi itibarı ile 5.469,28 TL olduğu, Davalı TEDAŞ’ın bu kurulum nedeniyle başka abonelere de hizmet vermesi ve bu işten gelir elde etmesi nedeniyle kurulumun bedelini karşılaması gerektiği anlaşıldığından, Davacının kurulum bedeline yönelik talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiş, Davacı Tarafça talep edilen kira bedeli yönünden ise, yaptırılması gereken Bilirkişi incelemesi için gerekli masraflar verilen kesin süre içinde karşılanmadığından, Bilirkişi incelemesi talebinden vazgeçilmiş sayıldığının kabulü gerekmiş ve bu yöndeki iddia kanıtlanamadığından talebin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın kısmen kabulü ile,
2- 5.000 TL direk ve diğer tesisatın kurulumu için harcanan bedelin dava tarihinden kanuni faizi ile birlikte Davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine, ... şeklinde bir hüküm tesis edilmiştir.
4.2. T.C. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının Kararı
T.C. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının özet olarak;
Davacı Taraf Vekili Bilirkişi Kurulu raporuna karşı gerekçelerini de göstermek sureti ile itiraz etmiştir. Mahkemece Davalı Taraf Vekilinin rapora yönelik itirazları üzerinde durulup değerlendirilerek Bilirkişi Heyetinden ek rapor, ya da gerektiğinde başka bir bilirkişi Kurulundan yeni bir rapor alınarak tüm deliller tartışılıp, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle Davacı Taraf Vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün Davalı Taraf yararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre Davalı Taraf Vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ...
Şeklinde bir ilam ile Asliye Ticaret Mahkemesi Kararı ile BOZULMUŞTUR.
5. İLGİLİ KANUN VE YÖNETMELİK HÜKÜMLERİ
Dava konusu ihtilaf ile ilgili mevzuat hükümlerinden bir kısmı Bilirkişi Heyetimiz tarafından seçilerek aşağıda verilmiştir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin dava konusu ihtilaf ile ilgili kısmı seçilerek aşağıda verilmiştir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği
(25 Eylül 2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)
(Mülga) Bir başka müşteri mülkiyetindeki tesisten faydalanma
Madde 8 — Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, mevcut müşterinin bağlantı anlaşması hükümleri çerçevesinde, sözkonusu müşterinin mülkiyetindeki branşman hattı ve müştemilatından yeni bağlantı taleplerini karşılayabilir.
Bir başka müşteriye ait branşman hattının kullanılabilmesi için ödenmesi gereken hat katılım payının, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından belirlenmesinde;
a) Branşman hattı ve müştemilatının toplam yatırım maliyetinin, branşman hattının ortak kullanılacak kısmına tekabül eden miktarı,
b) Branşman hattı yatırımının tamamlandığı tarih ile bağlantı talebinde bulunan başvuru sahibinin başvuru tarihi arasındaki süre zarfında Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanmış yeniden değerleme oranları,
63
Ocak2015
c) Branşman hattının kalan amortisman süresinin toplam amortisman süresine oranı,
d) Bağlantı talebinde bulunan başvuru sahibinin öngörülen bağlantı gücünün branşman hattında mevcut bağlantı güçleri toplamına oranı, dikkate alınır.
Hesaplanan hat katılım payına ilgili taraflarca yapılacak itirazların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından gerekçeli olarak yanıtlanması zorunludur. Taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı durumlarda Kuruma başvuruda bulunulabilir.
Hat katılım payı, branşman hattının mülkiyet sahibi ile branşman hattına bağlanacak gerçek veya tüzel kişi arasında varılan mutabakat çerçevesinde yeni müşteri tarafından mevcut müşteriye ödenir. Ödemeye ilişkin belgenin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye ibraz edilmesinden sonra dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile branşman hattına bağlanacak gerçek veya tüzel kişi arasında bağlantı anlaşması imzalanır ve 7 maddede yer alan yükümlülüklerin de yerine getirilmesi kaydıyla yeni müşterinin dağıtım sistemine bağlantısı yapılır.
(Mer-i) Bir başka müşteri mülkiyetindeki tesisten faydalanma
(30 Aralık 2005 tarihli ve 26039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmiş şekli)
Madde 8- Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, herhangi bir müşterinin mülkiyetindeki branşman hattı ve müştemilatından ancak müşterinin bağlantı anlaşması hükümleri çerçevesinde ve müşterinin ortak kullanımında olan dağıtım tesislerini devralmak suretiyle yeni bağlantı taleplerini karşılayabilir.
6. İNCELEME, GÖRÜŞ VE KANAAT
Dosyada mevcut Taraf Vekillerinin iddia ve savunmaları, ibraz edilen belgeler, deliller ve diğer belgelerin Bilirkişi Heyetimiz tarafından incelenmesi sonucunda tespit edilen hususlar ve varılan görüş ve kanaat aşağıda verilmiştir.
6.1. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun ilk kısmında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin tarafları bağlayıcılığı hususu incelenecektir.
Taraflar arasında imzalanmış olan Elektrik Satış Sözleşmesinin Ek-Madde-1 olarak düzenlenen madde hükmünde;
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği” ve 17.02.2000 tarihli 23697 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kompansasyon Tebliği” bu Sözleşmenin ayrılmaz birer parçasıdır.” denilmektedir.
Ayrıca, Taraflar arasında imzalanan “Enerji Müsaadesi Protokolü”nde yer alan Madde-9 da;
Tesisinizin yapılan kontrolde uygun görülmesi halinde, Müessesemizin Müşteriler Müdürlüğünce “Enerji Satış Sözleşmesi” imzalanacaktır. Teşekkülümüzden enerji alan ve alacak tüketiciler, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 25.09.2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile 11.08.2002 tarihli ve 24843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği ve bu Yönetmeliklerin Geçici ve değişen hükümlerine tabi olacaktır. denilmektedir.
Ayrıca, Taraflar arasında imzalanmış olan “Enerji Müsaadesi Protokolü”nün; “Talebinizin karşılanması için uymak zorunda olduğunuz koşullar”başlıklı 2. Maddesinin D bendinde;
“Tesis edeceğiniz ayırım hattınızdan ileride enerji almak isteyen tesislere hak iddia etmeden hat kullanma izni vermeniz gerekmektedir.” denilmektedir.
Ayrıca, Abonelik Sözleşmesinin 1. Maddesinde;
“20.02.2001 tarih ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayalı olarak hazırlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 04.11.1984 tarihli ve 1856 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği, ek ve değişiklikleri ile birlikte Sözleşmenin dayanağı ve vazgeçilmezidir. Bu yönetmeliklerde Sözleşme tarihinden sonra yapılacak değişiklikler Sözleşmenin yenilenmesini gerektirmez.” denilmektedir.
Bilirkişi Heyetimiz yukarıdaki kısımda bir özet halinde verilmiş olan “Abonelik Sözleşmesinin Ek Madde-1 Maddesi” “Enerji verme Müsaade Protokolü”nün 9. Maddesi, “Enerji verme Müsaade Yazısı”nın 2. Maddesinin D Bendi”, “Abonelik Sözleşmesinin 1. Maddesi”nde özet olarak ifade edilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere;
“Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği”nin Taraflar arasında imzalanan abonelik Sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası ve dayanağı olduğu, bu nedenle de, tarafları bağladığı yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır.
Bilirkişi Heyetimiz bu noktada Bilirkişi Sn. T. S. ve Heyet Arkadaşları tarafından hazırlanarak Asliye Ticaret Mahkemesinin ve 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasına ibraz edilen bila-tarih Bilirkişi Heyeti raporunda yer alan;
“Sözleşmede bulunmayan hiçbir TEDAŞ Genelgesinin, Yönetim Kurulu Kararının, Yönetmeliklerin ve sözleşme harici uygulamaların hükmü yoktur.” şeklindeki ifadenin;
• Hukukun temel prensiplerinden birisi olan “normlar hiyerarşisini ihlal eden”,
• Bu nedenle de, yasal dayanaktan yoksun
64
Ocak2015
bir iddia olduğu yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır. Bir Yönetmeliğin, (Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin) yaptırım gücü normlar hiyerarşisine göre bir üst norm olması nedeniyle sözleşmenin taraflarını bağlar. Kısaca ifade edilmesi gerekir ise, hiçbir sözleşme hükmünün yönetmeliklere aykırı olamayacağının kabul edilmesi gerekmektedir.
6.2. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. Maddesinin değiştirilmiş şeklinin dava konusu ihtilafa nasıl uygulanmasının gerektiği hususu incelenecektir.
Yukarıdaki kısımda da ifade edildiği gibi, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. Maddesi 30 Aralık 2005 tarihli ve 26039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmiştir.Dava tarihinin 28.06.2006 olduğu dikkate alınırsa, bu değişikliğin dava konusu ihtilaf için mer-i olduğunun ve esas alınmasının gerektiğinin kabul edilmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki kısımda metni verilen sözkonusu madde hükmünde kısaca;
Bir başka müşteri mülkiyetindeki tesisten faydalanma
(30 Aralık 2005 tarihli ve 26039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmiş şekli)
Madde 8- Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, herhangi bir müşterinin mülkiyetindeki branşman hattı ve müştemilatından ancak müşterinin bağlantı anlaşması hükümleri çerçevesinde ve müşterinin ortak kullanımında olan dağıtım tesislerini devralmak suretiyle yeni bağlantı taleplerini karşılayabilir. denilmektedir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 30 Aralık 2005 tarihli ve 26039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmiş yeni halinde;
Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, herhangi bir müşterinin mülkiyetindeki branşman hattı ve müştemilatından yeni bağlantı taleplerini karşılamak için faydalanabilmesi ancak, müşterinin bağlantı anlaşması hükümleri çerçevesinde ve müşterinin ortak kullanımında olan dağıtım tesislerini devralmak suretiyle mümkün olabilecektir. denilmektedir.
Yukarıdaki kısımda bir örneği verilmiş olan sözkonusu madde hükmünden de anlaşılacağı gibi, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 30 Aralık 2005 tarihli ve 26039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmiş yeni halinde “Hat Katılım Payı” adı altında bir alacak/ödeme kalemi artık yoktur.
Bu nedenle de, Davacı Tarafça alacak talebine dayanak yapılan iddianın esasını teşkil eden “Hat Katılım Payı”
adı altında ifade edilen talebin dava tarihi itibarı ile yasal dayanağı mevcut değildir.
Bilirkişi Heyetimiz yasal dayanağı olmayan bir talebin ise hukuken himaye edilmemesi gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır.
Bilirkişi Heyetimiz bu noktada, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 30 Aralık 2005 tarihli ve 26039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmiş yeni halinde yer alan;
Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, herhangi bir müşterinin mülkiyetindeki branşman hattı ve müştemilatından yeni bağlantı taleplerini karşılamak için faydalanabilmesi ancak, müşterinin bağlantı anlaşması hükümleri çerçevesinde ve müşterinin ortak kullanımında olan dağıtım tesislerini devralmak suretiyle mümkün olabilecektir.
şeklindeki ifadenin Davalı Tarafa yüklediği “devralmak suretiyle” şeklindeki ifadenin anlamının da incelenmesi gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 30 Aralık 2005 tarihli ve 26039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmiş yeni halinde Davalı Tarafın Davacı Tarafa ait tesislerden üçüncü şahıslara elektrik dağıtım hizmeti verebilmesinin ancak; “müşterinin ortak kullanımında olan dağıtım tesislerini devralmak suretiyle” mümkün olabileceği ifade edilmiştir.
Bu hükümdeki; “devralma suretiyle” şeklinde ifadenin Davacı Tarafın rızası ile “Davacı Taraftan tesisin işletme ve mülkiyet hakkını devralmak suretiyle” anlamını taşıdığı açıktır. Bir başka ifade ile, Davalı Tarafça sözkonusu tesislerden üçüncü şahıslara dağıtım hizmeti verilebilmesi ancak Davacı Tarafın rızası ile “Davacı Taraftan tesisin işletme ve mülkiyet hakkını devralmak suretiyle” olabilecektir. Davalı Tarafın bunun dışında, Davacı Tarafın rızası hilafına, kendi lehine veya üçüncü şahıslar lehine herhangi bir müdahalesi yasal dayanaktan yoksun, kanunda “el-atma” olarak kabul edilen fiil anlamına gelecektir.
Öte yandan, Davalı Taraf Sayın Vekili tarafından Mahkemeye ibraz edilen savunma dilekçesinde;
“Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi üzerinde yapılan 31.12.2005 tarihli değişiklikten önceki dönemdedava konusu edilen tesisten Davacı Taraf dışında hiç kimsenin yararlandırılmadığı” ifade edilmiştir.
Bilirkişi Heyetimiz Davalı Taraf Sayın Vekili tarafından öne sürülen yukarıdaki savunmanın, aksinin ispatlanması yönündeki yükümlülüğün, eğer varitse, iddia sahibi olan Davacı Tarafa ait olmasının gerektiği düşüncesi ile, kabule şayan olduğu yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır.
65
Ocak2015
Bir başka ifade ile, Bilirkişi Heyetimiz Davacı Tarafın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi üzerinde yapılan 31.12.2005 tarihli değişiklikten önceki dönemde dava konusu edilen “Hat Katılım Payı” ile ilgili olarak alacağının mevcut olmadığı yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır.
6.3. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi üzerinde yapılan 31.12.2005 tarihli değişiklikten sonraki dönemde “Hat Katılım Payı” ile ilgili olarak alacağının mevcut olup olmadığı hususu incelenecektir.
Davacı Tarafın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi üzerinde yapılan 31.12.2005 tarihli değişiklikten sonraki dönemde “Hat Katılım Payı” ile ilgili olarak alacağının mevcut olup olmadığı hususunda şunlar söylenebilir;
Öncelikle, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi üzerinde yapılan 31.12.2005 tarihli değişiklikten sonraki dönemde “Hat Katılım Payı” adı altında bir alacak/ödeme kaleminin mevzuatta (Yönetmelikte) mevcut olmadığının kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu düşünce doğrultusunda, Bilirkişi Heyetimiz tarafından Davacı Tarafça Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi üzerinde yapılan 31.12.2005 tarihli değişiklikten sonraki dönemde bu hususta bu alacak kalemi ile ilgili olarak yaptığı talebin reddedilmesinin gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır.
Bu kabulün ardından ise, Davacı Tarafın sözkonusu tesisin kullanımı ile ilgili haklarının Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi üzerinde yapılan 31.12.2005 tarihli değişiklikten sonraki şekli esas alınarak incelenmesi ve de değerlendirilmesi gerekmektedir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 30 Aralık 2005 tarihli ve 26039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmiş yeni halinde;
Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, herhangi bir müşterinin mülkiyetindeki branşman hattı ve müştemilatından yeni bağlantı taleplerini karşılamak için faydalanabilmesi ancak, müşterinin bağlantı anlaşması hükümleri çerçevesinde ve müşterinin ortak kullanımında olan dağıtım tesislerini devralmak suretiyle mümkün olabilecektir. denilmektedir.
Davalı Tarafın sözkonusu tesis üzerinden Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi üzerinde yapılan 31.12.2005 tarihli değişiklikten sonra;
a) Enerji Müsaadesi Protokolü ile OG sisteminden bağlantı yaparak Y. İnşaat Ltd. Şti.’ne,
b) 13.03.2007 tarihli Enerji Müsaadesi Protokolü ile OG sisteminden bağlantı yaparak N.Y.’ye
elektrik Dağıtım hizmeti verdiği bir vakıadır.
Bununla birlikte, Bilirkişi Heyetimiz her iki bağlantının da Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi üzerinde yapılan 31.12.2005 tarihli değişiklikten sonra yapılmış olduğunu dikkate alarak bu bağlantılardan dolayı Davacı Taraf lehine bir “Hat Katılım Payı” adı altında bir alacak/ödeme talep hakkının doğmadığı yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır.
Bununla birlikte, Bilirkişi Heyetimiz Davalı Tarafça yukarıdaki kısımda bir liste halinde verilmiş olan üçüncü şahıslara dava konusu edilen tesisler üzerinden dağıtım hizmeti verilmiş olmasının Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 30 Aralık 2005 tarihli ve 26039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmiş yeni hali esas alınarak Davacı Tarafın alacak talebi bakımından incelenmesinin gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 30 Aralık 2005 tarihli ve 26039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmiş yeni halinde Davalı Tarafın Davacı Tarafa ait tesislerden üçüncü şahıslara elektrik dağıtım hizmeti verebilmesinin ancak; “müşterinin ortak kullanımında olan dağıtım tesislerini devralmak suretiyle” mümkün olabileceği ifade edilmiştir.
Bu hükümdeki; “devralma suretiyle” şeklinde ifadenin Davacı Tarafın rızası ile “Davacı Taraftan tesisin işletme ve mülkiyet hakkını devralmak suretiyle” anlamını taşıdığı açıktır. Bir başka ifade ile, Davalı Tarafça sözkonusu tesislerden üçüncü şahıslara dağıtım hizmeti verilebilmesi ancak Davacı Tarafın rızası ile “Davacı Taraftan tesisin işletme ve mülkiyet hakkını devralmak suretiyle” olabilecektir. Davalı Tarafın bunun dışında, Davacı Tarafın rızası hilafına, kendi lehine veya üçüncü şahıslar lehine herhangi bir müdahalesi yasal dayanaktan yoksun, kanunda “el-atma” olarak kabul edilen fiil anlamına gelecektir.
Bununla birlikte, Bilirkişi Heyetimiz; 28.04.2004 tarihli ve 5752 sayılı Enerji Müsaadesi Protokolü’nün; “Talebinizin karşılanması için uymak zorunda olduğunuz koşullar”başlıklı 2. Maddesinin D. Bendinde yer alan; “Tesis edeceğiniz ayırım hattınızdan ileride enerji almak isteyen tesislere hak iddia etmeden hat kullanma izni vermeniz” şeklindeki düzenlemenin Davacı Tarafça itirazsız olarak kabul edilmiş olmasının ve bu şarta dayalı olarak kendisin enerji verilmiş olmasının Davacı Tarafça “sözkonusu tesis üzerinden üçüncü şahıslara dağıtım hizmeti verilmesi hususunda” yapılmış bir feragat ve rıza gösterme anlamına geldiği, bu nedenle de, Davacı Tarafça “sözkonusu tesis üzerinden üçüncü şahıslara dağıtım hizmeti verilmesi hususundaki” hak ve taleplerinden
66
Ocak2015
vazgeçilmiş olduğunun kabul edilmesi gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır.
6.4. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Davacı Tarafça dava konusu edilen elektrik tesisinin C.S. isimli üçüncü şahsa devredilmiş olmasının huzurdaki davada onun taraf olma ehliyetini ortadan kaldırması hususu incelenecektir.
Davacı Tarafça dava konusu edilen elektrik tesisi ve bu tesis tarafından beslenen Apart Hotel Tesisi tarihli tapu devir senedi ve Noterliğin; “Davacının Merkez Mahallesi, Üniversite Caddesi No. 65, Çiftlikköy, Mersin adresinde bulunan direk üstü 600 kVA lık (Bilirkişi Heyetimizin Notu: 400 kVA olacak, zira direk üstünde 400 kVA dan daha büyük güçte Trafo tesisine müsaade edilmemektedir), elektrik trafosunun C. S.’ye devredilmesine rıza ve muvafakat gösterdiğine” ilişkin noter kaydı ile devredilmiştir.
Daha sonra bu belgelerle yazılı olarak Davalı Tarafa başvuran C.S., Davacı Tarafa ait olan elektrik aboneliğinin kendi üzerine devredilmesini talep etmiştir. Bu talep Davalı Tarafça da uygun bulunarak Davacı Tarafa ait olan elektrik aboneliği bu tarihi itibarı ile C. S.’ea devredilmiştir.
Bilirkişi Heyetimiz Davacı Tarafın dava konusu elektrik tesisi ve bu tesis tarafından beslenen Apart Hotel Tesisini senedi ve “Davacının adresinde bulunan direk üstü 600 kVA lık (Bilirkişi Heyetimizin Notu: 400 kVA olacak, zira direk üstünde 400 kVA dan daha büyük güçte Trafo tesisine müsaade edilmemektedir), elektrik trafosunun C. S.’ye devredilmesine rıza ve muvafakat gösterdiğine” ilişkin noter kaydı ile devretmiş olmasının ve yerine hukuki halefi olarak C. S.’nin geçmiş olmasının, onun huzurdaki davada dava konusu edilen alacak talebini yapabilmek için sahip olması gereken taraf olma ehliyetini ortadan kaldırdığı yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır.
7. SONUÇLAR
Bilirkişi Heyeti olarak, dosyada mevcut Taraf Vekillerinin iddia ve savunmaları, ibraz edilen belgeler, deliller ve sözleşme ve dosya muhteviyatının incelenmesi sonucunda yukarıdaki kısımlarda detaylı olarak izah edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda;
7.1. Davacı Tarafın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi üzerinde yapılan 31.12.2005 tarihli değişiklikten önceki dönemde dava konusu edilen “Hat Katılım Payı” ile ilgili olarak alacağının mevcut olmadığı,
7.2. Davacı Tarafın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi üzerinde yapılan 31.12.2005 tarihli değişiklikten sonraki dönemde dava konusu edilen “Hat Katılım
Payı” ile ilgili olarak alacağının Enerji Müsaadesi Protokolü’nün; “Talebinizin karşılanması için uymak zorunda olduğunuz koşullar”başlıklı 2. Maddesinin D. Bendinde yer alan; “Tesis edeceğiniz ayırım hattınızdan ileride enerji almak isteyen tesislere hak iddia etmeden hat kullanma izni vermeniz” şeklindeki düzenlemenin Davacı Tarafça itirazsız olarak kabul edilmiş olmasının ve bu şarta dayalı olarak kendisin enerji verilmiş olmasının Davacı Tarafça “sözkonusu tesis üzerinden üçüncü şahıslara dağıtım hizmeti verilmesi hususunda” yapılmış bir feragat ve rıza gösterme anlamına geldiği, bu nedenle de, Davacı Tarafça “sözkonusu tesis üzerinden üçüncü şahıslara dağıtım hizmeti verilmesi hususundaki” hak ve taleplerinden feragat etmiş olduğunun kabul edilmesi gerektiği,
7.3. Ayrıca, Davacı Tarafın dava konusu elektrik tesisi ve bu tesis tarafından beslenen Apart Hotel Tesisini tapu devir senedi ve “Davacının Merkez Mahallesi, Üniversite Caddesi No. 65, Çiftlikköy, Mersin adresinde bulunan direk üstü 600 kVA lık (Bilirkişi Heyetimizin Notu: 400 kVA olacak, zira direk üstünde 400 kVA dan daha büyük güçte Trafo tesisine müsaade edilmemektedir), elektrik trafosunun C.S.’ye devredilmesine rıza ve muvafakat gösterdiğine” ilişkin noter kaydı ile devretmiş olmasının ve yerine hukuki halefi olarak C.S.’nin geçmiş olmasının, onun huzurdaki davada dava konusu edilen alacak talebini yapabilmek için sahip olması gereken taraf olma ehliyetini ortadan kaldırdığı
7.4. Tüm bu tespit ve gerekçelere dayalı olarak Davacı Tarafça Davalı Tarafa yönelik olarak yapılan “Hat Katılım Payı” ile ilgili alacak talebinin kabule şayan olmadığı yönünde bir görüş ve kanaate varıldığını ifade eden işbu Bilirkişi Heyetimiz raporu, karar verme ve hüküm tesis etme yetkisi elbette Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, tasviplerinize saygı ile sunulur.
8. BİLİRKİŞİ HEYETİ (SOYADINA GÖRE ALFABETIK SIRA ILE)
Mehmet BİLGİN, Hukukçu, Ankara Barosu,Ankara
Öğr. Gör. Dr. H. Feza CARLAK, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara.
Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara.
67
Ocak2015
ElektrikgüncesiE n e r j i • E l e k t r i k • E k o n o m i • P o l i t i k a • O l a y l a r
BASINDAN SEÇILMIŞ HABERLER
oğaziçi Üniversitesi yenilenebilir enerjide bir ilke imza attı. Kilyos Sarıtepe Kampüsü, kendi işlettiği rüzgâr enerji santralıyla yenilenebilir rüzgâr kaynağından
enerjisini sağlayan dünyadaki ilk üniversite kampüsü olacak.
Boğaziçi Üniversitesi Rüzgâr Enerji Santralı (BÜRES) projesi dâhilinde kurulan rüzgâr türbini, 27 Aralık 2014’te elektrik üretmeye başladı. BÜRES projesi ile Boğaziçi Üniversitesi “Dünyada tüm elektrik ihtiyacını sahip olduğu ve kendi işlettiği rüzgâr enerji santralından karşılayan ilk üniversite kampüsü” haline geliyor.
Projeyi hayata geçiren Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu “Girişim ile Üniversitemiz Yeşil Kampüs olma yolunda örnek teşkil edecek bir aşamayı daha tamam-larken, Sarıtepe Kampüsümüzün Üniversitemiz bünyesindeki yerini farklı bir boyuta taşıyan bu proje ile sürdürülebilir ya-şam alanları yaratma yolundaki kararlılığını bir kez daha gös-termiş oldu.” dedi. Rüzgar santralının Kalkınma Bakanlığı’nın desteğiyle kurulduğunu ifade eden Barbarosoğlu bu sayede Sarıtepe Kampüsü’nün yıllık enerji ihtiyacının tamamını karşı-lanacağını belirtti.
ELEKTRİK İHTİYACINI KENDİ RÜZGAR SANTRALINDAN KARŞILIYOR
BAKŞAM
68
Ocak2015
iyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerinde belediyeler ile köy içme sularına ait elektrik borcu 260 milyon TL’ye ulaştı. Bele-
diyelerin her gün artan borçlarını ödememesi nedeniyle, hizmet bölgesinde elektrik dağıtımı yapan Dicle Elektrik şirketi, yeni yılda borçlu belediyeler ile köy içme suları-nın elektriğini kesme kararı aldı.
Adı geçen 6 ilde borcu bulunan 100’den fazla belediye ve köyün içme suyu şebekesinin elektriğinin kesilmesi halinde, yaklaşık 5,5 milyon kişinin susuz kalma ihtimali bulunuyor.
Belediyelerin elektrik borcu, 2014 sonu itibariyle 260 milyon TL’yi buldu. Dicle Elektrik Perakende Dağıtım AŞ’den (DEPSAŞ) alınan bilgilere göre, şirketin elektrik dağıtım bölgesinde yer alan 6 ildeki 109 belediye, elek-trik şirketine borçlu. Bu da söz konusu illerdeki beledi-yelerin nerdeyse tamamının önemli sayılabilecek miktar-da elektrik borcu olduğu anlamına geliyor.
3 GÜNDE ÖDEDİĞİ ELEKTRİĞİN PARASINI, AYLARCA TAHSİL EDEMİYOR
Elektrik sektörünün uzmanları, bu borçların ödenmemesi du-rumunda Dicle Elektrik’in hem bireylere hem de belediyelere hizmet vermekte büyük güçlük yaşayacağını işaret ediyor. Uzmanlar, buna gerekçe olarak da diğer elektrik dağıtım şir-ketleri gibi Dicle Elektrik’in de satın aldığı elektriğin parasını peşin ödüyor olmasını gösterdi. Uzmanlara göre, Dicle Elek-trik’in 3 gün içinde ödediği elektriğin parasını belediyelerden aylarca tahsil edememesi şirket faaliyetleri açısından hayati bir tehdit oluşturuyor.Belediyelerin elektrik borcunu ağırlıklı olarak arıtma tesisleri, içme ve kullanma suyu ile park, bahçe aydınlatması gibi kalemler oluşturuyor. Köylerin borcu ise içme suyu şebekesinde ve pompajda kullanılan elektrikten kaynaklanıyor. Bu nedenle elektrik şirketinin borçlarından ötürü belediye ve köylerde elektrikleri kesmesi halinde, arala-rında Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin gibi 3 büyükşehir bele-diyesinin de bulunduğu yüzlerce yerleşim biriminde ortalama 5,5 milyon kişinin susuz kalma ihtimali bulunuyor.
DBUGÜN
260 MİLYON LİRALIK ELEKTRİK BORCU ÖDENMEZSE 5,5 MİLYON KİŞİ SUSUZ KALABİLİR
70
Ocak2015
argıtay’ın, elektrik abonesinden alınan kayıp-kaçak parasının iadesi yönündeki kararı abone-leri sevindirdi. Kayıp-kaçak tutarla-
rını öğrenmek isteyen aboneler, dağıtım şirketlerinde uzun kuyruklar oluştu-ruyor. Ancak aboneler, Bilgi Edinme Kanunu kapsamında internet üze-rinden de kayıp-kaçak tutarlarını öğrenebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, elektrik abonelerinden kayıp-ka-çak parası alınamayacağını karara bağladı. Yargıtay ayrıca aboneden alınan geçmiş 10 yıllık tutarın da iadesine hükmetti. Yargıtay’ın nihai kararı 36,8 milyon elektrik abonesi için emsal teşkil ediyor. Abonelerin faturala-rındaki kayıp-kaçak bedelini geri alabilmesi için öncelikle ilgili dağıtım şirketinden geçmiş 10 yıllık tutarı öğrenmeleri gerekiyor. Bunun için aboneler, şirketlerin kapılarında uzun kuyruklar oluşturuyor.
Enerji Yönetimi’nden bir kaynak, elektrik abonelerinin gereksiz yere kuyrukta beklememeleri için Bilgi Edinme Kanunu’ndan yaralanabilecekleri bilgisini verdi. Nedeni, kısa bir süre ön-cesine kadar elektrik dağıtım şirketleri kamu kuruluşu olan Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ’ye (TEDAŞ) bağlı hizmet veriyordu. Şirketlerin bütün fatura bilgileri de TEDAŞ sisteminde mevcut. Ancak TEDAŞ’a göre, dağıtım şirketleri özelleştirme kapsamın-da devredildiğinden başvurular ilgili şirket veya EPDK’ya yapı-lacak. Bu da gösteriyor ki kamu kuruluşları kayıp-kaçak konu-suna girmek istemiyor. Enerji Yönetimi, ivedi olarak yasal bir düzenleme yaparak bu karmaşaya son vermeli ve vatandaşın işini kolaylaştırmalı.
Elektrik faturalarındaki kayıp-kaçak parası tartışmaları Yargı-tay’ın kararıyla sona erdi. Zaman, kararı basında ilk kez 23 Ara-lık 2014’te “Yargıtay elektrikte son noktayı koydu: Kayıp-kaçak bedeli aboneye geri ödenecek” başlığı ile kamuoyuna duyurdu. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 17 Aralık 2014 tarihli nihai ka-rarıyla, bir elektrik abonesinin faturadaki kayıp-kaçak bedelini dağıtım şirketinden istemesiyle başlayan hukukî süreçte ta-rihî karara imza attı. Daha önce abone lehine verdiği karara dağıtım şirketinin itirazını görüşmek için 17 Aralık’ta toplanan Genel Kurul, “Hırsızın kullandığı kaçak enerji, dürüst vatan-daştan tahsil edilemez.” diyerek aboneden kayıp-kaçak bedeli alınamayacağına hükmetti. Bu nihai karar uyarınca dağıtım şir-
keti, geçmiş 10 yıllık dönem için aldığı kayıp-kaçak bedelini de aboneye iade edecek. 36,8 milyon abone için emsal
niteliğini taşıyan karar doğrultusunda sa-dece 2014 için 5-6 milyar liralık bedelin
iadesi talep edilebilecek. Yargıtay’ın kayıp-kaçak bedelinin aboneye iade
edilmesi kararına rağmen Enerji Bakanı Taner Yıldız, kayıp-kaçak bedelini kalıcı hale getirmek için kanun çıkarılacağı açıklaması yaptı. Ancak tüketicilere göre bu haksızlık. Tüketiciler Birliği Başkanı Avukat Bülent Deniz’e
göre aboneler, faturada ödediği tutarı belgeledikten sonra 2 bin
lira altı alacaklar için Tüketici Hak-ları Hakem Heyeti’ne başvuracak.
Üstü tutar için mahkemelere gidilecek. Yeni bir kanun çıksa bile geçmiş 10 yıllık
alacakları ortadan kaldırmıyor. Burada Enerji Yönetimi’nin yapması gereken iş, 36,8 milyon abone-
nin kayıp-kaçak bedelinin iadesini kolaylaştırmak olmalı.
İNTERNETTEN BAŞVURU YAPILABİLİR
Elektrik aboneleri, Bilgi Edinme Kanunu kapsamında www.te-das.gov.tr internet adresi üzerinden ad, soyad, TC kimlik No ve abone No’ları ile başvuru yaparak geçmiş döneme ilişkin kayıp-kaçak bedellerini öğrenebilir. Yasa gereği Bilgi Edinme başvu-rularının 15 gün içinde cevaplanması gerekiyor.
Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Bülent Deniz, başvurularda yasal süreye dikkat çekiyor. Avukat Deniz, abo-nelerin cevap verilmemesi veya yeterli cevap verilmemesi du-rumunda Bilgi Edinme Üst Kurulu’na başvuru hakkı olduğuna vurgu yapıyor. Ancak yasa gereği abonelerin kayıp-kaçak tu-tarlarını öğrenmeleri için elektrik faturalarının kendi adına olması gerekiyor. TEDAŞ ise konuyla ilgili olarak, “20 dağıtım şirketinin özelleştirilmesi tamamlanarak, dağıtım şirketle-rinin özel sektöre devri gerçekleştiğinden, ilgili dağıtım şir-ketine ve/veya elektrik piyasasında düzenleyici kurum olan EPDK’ya başvurulması gerekmektedir.” bilgisini verdi. Kamu kurumları, vatandaşların Bilgi Edinme Kanunu kapsamında-ki başvurularına cevap vermek zorunda. “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik”e göre kurum ve kuruluşlar, başvuru üzerine is-tenen bilgi veya belgeye erişimi 15 iş günü içinde sağlamaları gerekiyor.
ELEKTRİK ABONESİ, KAYIP-KAÇAK TUTARINI İNTERNET ÜZERİNDEN DE ÖĞRENEBİLİR
YZAMAN
72
Ocak2015
ngiltere, yaklaşık yatırım maliyeti 2 milyar avroyu bu-lacak bir hat yoluyla Norveç’ten elektrik ithal etmeye hazırlanıyor.
İngiltere ve Norveç’i birbirine bağlayacak elektrik hattı proje-siyle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Norveç mer-kezli Statnett enerji şirketinin Kurumsal İletişim Direktörü Christer Gilje, hattın inşasına yıl içinde başlamayı hedefledik-lerini kaydetti.
Elektrik hattının döşenmesine bu yıl başlayıp, 2020’de projeyi tamamlamak istediklerini belirten Gilje, Norveç’te hidroelek-trik santrallerinden başlayacak elektrik hattının 700 kilomet-relik kısmının deniz altından İngiltere’ye ulaşmasının planlan-dığını dile getirdi.
Gilje, “Toplamda yatırım miktarının 1,5-2 milyar avro civarında olması bekleniyor. Bu proje yüzde 50 ortaklık yapısına daya-nıyor. Yatırımın yüzde 50’si bizim şirketimiz tarafından, diğer yarısı ise İngiltere’nin elektrik idaresi (National Grid) tarafın-dan gerçekleştirilecek” dedi.
İki ülke arasında kurulacak elektrik hattının son derece karlı bir yatırım olacağını belirten Gilje, 2020 yılında projenin ta-
mamlanmasıyla yaklaşık 1,400 megawatt elektrik enerjisinin bu hattan transfer edilebileceğini belirtti. İngiltere’ye ihraç edilmesi planlanan elektrik enerjisinin Norveç’teki hidroelek-trik santrallerinden elde edileceğinin altını çizen Gilje, inşaat çalışmalarına başlanması için İngiliz regülatörlerin onayının beklendiğini bildirdi.
Norveç’in kamu şirketi olan Statnett, toplamda 150 elektrik santralıyle yaklaşık 11 bin kilometrelik bir elektrik dağıtım hattını işletirken, aynı zamanda İsveç , Finlandiya, Rusya, Da-nimarka ve Hollanda’ya da uzanacak yeni enerji hattı projeleri üzerinde çalışmaya devam ediyor.
İNGİLTERE TUNUS’TA GÜNEŞ TARLALARI KURMAYI PLANLIYOR
İngiltere, enerji bağımlılığını çeşitlendirmek için alternatif kay-naklarını çeşitlendirecek kapsamlı yatırım planları üzerinde ça-lışmalarını sürdürüyor. Londra merkezli İngiliz şirketi Nur Ener-gie Üst Yöneticisi (CEO) Kevin Sara, AA muhabirine, Tunus’ta kurulması planlanan güneş enerjisi tarlalarından elde edilecek enerjiyle Avrupa’da İngiltere başta olmak üzere toplam 2 milyon konutun elektrik ihtiyacının karşılanacağını açıklamıştı.
İTRT HABER
İNGİLTERE, NORVEÇ’TEN ELEKTRİK İTHAL EDECEK
Multilam TechnologyMultilam Contacts
Yeni yüksek performans Multilam LA-CUDDMulti-Contact‘n yeni kompakt tasarm Multilam LA-CUDD yüksek akm kontaklar için yeni standartlar belirler:
▪ çarpc akm yük kapasitesi ve ksa devre direnci ▪ çok düşük kontak direnci ve çok yüksek iletkenlik ▪ neredeyse kaypsz güç iletimi ve kontak noktasnda çok düşük s ▪ önemli ölçüde daha küçük ve ekonomik sistem komponentlerine uygun ▪ güç ve maliyetten tasarruf
Mükemmel yaprak kontaklar vakum,yağ ve gaz ortamlarnda, orta ve yüksek voltaj aralğnda ş veya sürgülü kontaklar için ve hatta makinalar ve kurulumlarda özel yüksek akm kontaklarna uygundur. Multi-Contact 50 yldr sizlere yüksek kaliteli mühendislik ve hizmet sunmaktadr. Özel olarak geliştirdiğimiz kontak çözümlerimiz MC Multilam teknolojisine dayanmaktadr.
Global organizasyonlarda görüşmek üzere: www.multi-contact.com > News > Exhibitions
Yüksek Performans!
Multilam TechnologyMultilam Contacts
Yeni yüksek performans Multilam LA-CUDDMulti-Contact‘n yeni kompakt tasarm Multilam LA-CUDD yüksek akm kontaklar için yeni standartlar belirler:
▪ çarpc akm yük kapasitesi ve ksa devre direnci ▪ çok düşük kontak direnci ve çok yüksek iletkenlik ▪ neredeyse kaypsz güç iletimi ve kontak noktasnda çok düşük s ▪ önemli ölçüde daha küçük ve ekonomik sistem komponentlerine uygun ▪ güç ve maliyetten tasarruf
Mükemmel yaprak kontaklar vakum,yağ ve gaz ortamlarnda, orta ve yüksek voltaj aralğnda ş veya sürgülü kontaklar için ve hatta makinalar ve kurulumlarda özel yüksek akm kontaklarna uygundur. Multi-Contact 50 yldr sizlere yüksek kaliteli mühendislik ve hizmet sunmaktadr. Özel olarak geliştirdiğimiz kontak çözümlerimiz MC Multilam teknolojisine dayanmaktadr.
Global organizasyonlarda görüşmek üzere: www.multi-contact.com > News > Exhibitions
Yüksek Performans!
74
Ocak2015
ELEKTRİK TÜKETİMİ 255 MİLYAR KİLOVATSAATİ AŞTIMİLLİYET
Türkiye’de geçen yıl elektrik tüketi-mi, önceki yıla göre yüzde 3,7 artarak 255 milyar 490 milyon kilovatsaat oldu. Elektrik üretimi ise önceki yıla göre yüzde 4,2 artarak 250 milyar 381 milyon kilovatsaate ulaştı.
AA muhabirinin Enerji ve Tabii Kay-naklar Bakanlığı verilerinden derle-diği bilgilere göre, Türkiye’de sanayi ve ekonominin gelişmesi ve artan nü-fusa paralel olarak elektrik üretimi ve tüketimi de her yıl artış gösteri-yor. Geçen yıl en fazla elektrik tüketi-mi 24 milyar 187 milyon kilovatsaatle ağustos ayında gerçekleşti. En dü-şük tüketim ise 19 milyar 376 milyon kilovatsaatle ekim ayında oldu.
Üretimde aslan payı doğalgazın. Ge-çen yıl elektrik üretiminde doğalgaz, yüzde 46,7’lik pay ile ilk sırada yer aldı. Toplam elektrik üretiminin yüz-de 15,7’sini hidroelektrik santralleri, yüzde 14,1’ini linyit, yüzde 13,4’ünü ithal kömür, yüzde 3,2’sini rüzgar ve yüzde 0,9’u da jeotermal kaynaklar-dan sağlandı.
Elektrik üretiminin yüzde 27,3’ü kamu santrallerinden, kalan kısmı özel sektöre ait santrallerden kar-şılandı. Üretilen elektriğin 70 milyar kilovatsaatlik kısmı Elektrik Üretim AŞ ve bağlı ortaklıklardan, 180 mil-yar kilovatsaati de özel sektör tara-fından sağlandı. Türkiye’de geçen yıl kullanılan elektriğin yüzde 2,9’u ise komşu ülkelerden ithal edildi.
Öte yandan Türkiye’de geçen yıl 14 Ağustos’ta elektrik üretimi ve tüke-timinde rekor kırılmıştı. Bu tarihte elektrik üretimi 818 milyon kilovat-saat olurken, tüketim ise 831 milyon kilovatsaate ulaşmıştı.
Ülkemizde, AB-479-T akreditasyon numarasıyla TS EN ISO/IEC 17025 standardına göre akredite, 100 kArms-1 saniye ve
50 kArms-3 saniye süresince kısa devre deneyleri yapılabilen yegane bağımsız laboratuvar...
Akreditasyon kapsamında yapılan deneyler:
• Kısa devre deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA• İç ark deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA• Sıcaklık artış deneyleri 0-6000A• İzolasyon deneyleri • Toprak sürekliliği deneyleri • DC direnç ölçüm deneyleri • Sigortaların akım-zaman karakteristik deneyleri
ilan.indd 1 30.09.2013 16:47
Ülkemizde, AB-479-T akreditasyon numarasıyla TS EN ISO/IEC 17025 standardına göre akredite, 100 kArms-1 saniye ve
50 kArms-3 saniye süresince kısa devre deneyleri yapılabilen yegane bağımsız laboratuvar...
Akreditasyon kapsamında yapılan deneyler:
• Kısa devre deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA• İç ark deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA• Sıcaklık artış deneyleri 0-6000A• İzolasyon deneyleri • Toprak sürekliliği deneyleri • DC direnç ölçüm deneyleri • Sigortaların akım-zaman karakteristik deneyleri
ilan.indd 1 30.09.2013 16:47
76
Ocak2015
ehmet Akif Ersoy Üniversitesinin elektrik ihtiya-cının bir bölümünün rüzgar enerjisinden karşı-lanması amacıyla başlatılan çalışma kapsamında
kurulan rüzgar ölçüm istasyonundan, bölge için “yatırıma eş-değer” sonuçlar alındı. Bu yıl sona erecek rüzgar ölçümlerinin ardından projenin yatırım boyutu incelenecek.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin (MAKÜ) elektrik ihtiyacının bir bölümünün, ‘’Sonsuz enerji’’ olarak nitelendirilen rüzgar-dan karşılanması amacıyla başlatılan çalışma kapsamında ku-rulan ölçüm istasyonundan olumlu sonuçlar elde edildi.
MAKÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesince 2013 yılında, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) ile üniversitenin Bilimsel ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından destek-lenen “Kampüsümüze Rüzgar Tohumları Ekiliyor” isimli proje çalışması başlatıldı.
Proje koordinatörlüğünü Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar Salman, teknik danışmanlığını Mü-hendislik Mimarlık Fakültesi Öğr. Gör. Alper Kerem’in yaptığı çalışma kapsamında üniversitenin İstiklal Yerleşkesi’ndeki yüksek bir alana rüzgar ölçüm istasyonu kuruldu.
Öğr. Gör. Alper Kerem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, rüz-gar ölçüm istasyonundaki sensörlerle rüzgar hızını, yönünü, sıcaklığı, nemi ve basınç değerlerini anlık ölçtüklerini söyledi.
“VERİLER YATIRIMA EŞDEĞER DÜZEYDE GİDİYOR”
Bu ölçümlerle bölgedeki rüzgar enerjisinin potansiyelini be-lirlemek istediklerini anlatan Kerem, “Yaklaşık 12 aydır öl-çümler yapıyoruz. Ortaya çıkan değerleri analiz ediyoruz. Şu
anki veriler bizim için gayet olumlu. Veriler yatırıma eşdeğer düzeyde gidiyor” dedi.
Kerem, 2013 ve 2014 yıllarında Türkiye ‘de küresel ısınma kay-naklı olduğu tahmin edilen, rüzgar hızlarında düşüş yaşan-dığını bildirdi. Normalde rüzgar hızı ölçümünde 12 aylık süre yeterken, kendilerinin bu süreyi 24 aya çıkarmayı düşündük-lerini anlatan Kerem, 2015 yılı verilerini de görmek istedikle-rini kaydetti.
Ölçümler tamamlandıktan sonra ellerindeki verilerle analiz ve yatırım boyutlarını inceleme aşamasına geçeceklerine dikkati çeken Kerem, şöyle konuştu:
“Üniversitenin İstiklal Yerleşkesi’nin elektrik enerjisinin bir kısmını rüzgar türbininden, rüzgar enerjisi santrallerinden karşılamayı düşünüyoruz. Ekonomik getirisini şimdiden ön-görmek zor. Verileri analiz etmeden net rakamlar veremeyiz ama şu ana kadar elde ettiğimiz veriler yatırıma eşdeğer gidi-yor. Biz de artık yavaş yavaş sponsor arayışına giriyoruz. İlgili firmalardan sponsorluk desteği talep ediyoruz.”
“SONSUZ ENERJİ”
Rüzgar enerjisinin kaynağının güneş olduğunu dile getiren Kerem, güneşin yeryüzündeki noktaları eşit derecede ısıtama-masından kaynaklanan ısı farkı oluştuğunu, bunun rüzgarı doğurduğunu ifade etti.
Kerem, “Dolayısıyla rüzgar için ‘sonsuz enerji’ kavramını kul-lanıyoruz. Rüzgar enerjisi temiz bir enerjidir. Doğaya herhan-gi bir zararlı gaz salınımında bulunmaz. Termik santrallerin aksine çevreye karbondioksit ve benzeri gazları göndermez. Bu tür gazlar belirli zamanlarda asit yağmurlarına neden olu-yor. Bunlarda çevreyi olumsuz etkiler. Bundan dolayı rüzgar enerjisini tercih ettik” diye konuştu.
“57 BİN AĞACIN YAPTIĞI KARBONDİOKSİT TEMİZLEME İŞİNİ YAPIYOR”
Kerem, rüzgar türbinlerinin kuşların ölümüne neden olduğu ve çıkardığı sesin insanları rahatsız ettiği yönünde iddialar olduğunu hatırlattı.
Günümüzde son teknoloji ile üretilen ve uçuş güzergahında olan rüzgar türbinlerinin kuşlara zararının neredeyse yok denilecek kadar az olduğunu vurgulayan Kerem, “250 metre uzaklıktaki bir rüzgar türbininden çıkan ses ortalama 45 de-sibeldir. Oysa bir ofiste çıkan gürültü 70, otomobil içerisindeki ses 80-90 desibel değerlerindedir. Ayrıca ortalama 500 kilovat gücündeki rüzgar türbini, 57 bin ağacın yaptığı karbondioksit temizleme işlemine denk bir işi üstleniyor” diye konuştu.
ÜNİVERSİTENİN ELEKTRİĞİNİN “SONSUZ ENERJİ” İLE KARŞILANMASI HEDEFİ
MRADİKAL
Transformatörlerde aniden oluşabilecek problemlerin değendirilmesinde kullanılacak pratik bilgileri endüstrinin ileri gelen uzmanlarından öğreniniz.Takriben bir asırdır Doble, eşsiz bilgi ve tecrübeleri bünyesinde toplamaktadır. Doble bu bilgileri Doble test cihazları kullanıcıları, verdiği servis hizmetleri, ve Life of a Transformer™ ve benzeri seminerlerle müşterileriyle paylaşmaktadır.
Endüstriyi servis hizmetlerimizle, çözümlerimizle ve eşsiz bilgi birikimimizle güçlendiriyoruz
We put the wein Empower
Doble ile gücünüze güç katın.
Life of a Transformer™ Seminar18-22 Ocak 2015 | Dubai, Birleşik Arap Emirliği | www.doble.com/loatdubai
Büyük Güç Transformatörleri Ömür Yönetimlerinde dünyaca bilinen uzmanların tecrübelerini içeren eğitim.
78
Ocak2015
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
YBI Yuzyuzeyiz biz 19.7 x 27.2 cm 2.pdf 2 15.01.2015 15:58
luslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, küresel petrol ve gaz endüstrisinin düşük petrol fiyat-ları nedeniyle zorlayıcı bir yıla girdiğini belirtti.
Petrol fiyatlarındaki düşüşü değerlendiren Moody’s açıklama-sında, “Temmuz 2014’te yaklaşık 95 dolar olan petrol varil fiyat-larının yaklaşık 55 dolar seviyesine düşmesini etkileyen bir dizi unsur var. Düşüşü özellikle OPEC ülkeleri dışında ABD gibi ül-kelerde üretimin artması, küresel petrol talebindeki yavaşlama ve Suudi Arabistan’ın OPEC ülkelerinin ve dünyanın yönlendirici üreticisi olarak devam etmeme kararı alması etkiliyor” ifadeleri-ne yer verildi.
Moody’s’in Kurumsal Finans Genel Müdürü Steven Wood, konu-ya ilişkin, “Eğer petrol fiyatları 2015 boyunca 55 dolar seviye-sinde kalırsa, kazançlardaki kayıp, arama ve üretim şirketlerini vuracak ve bu da yeniden yatırım için gerekli sermayenin azal-masına neden olacak” değerlendirmesinde bulundu.
Arama ve üretim faaliyetlerine ayrılan sermayenin azalmasının petrol sahalarını işleten şirketlerin de üzerinde stres unsuru olabileceğine dikkati çeken Wood, şunları kaydetti: “Eğer petrol fiyatları 2015’te ortalama 75 dolar seviyesinde olursa, Kuzey Amerika’daki arama ve üretim şirketleri geçen yıla kıyasla har-camalarını bu yıl yüzde 20 azalmak durumunda kalabilir. Eğer petrol fiyatları 60 doların altında kalırsa, harcamalardaki azalış yüzde 30-40 aralığını bulabilir.”
Moody’s, daha önceki açıklamasında, petrol ihracından elde et-tikleri gelire bağımlı olan ve büyük çaplı harcama programlarına devam etmek zorunda kalacak ülkelerin, düşük petrol fiyatla-rına uyum sağlamakta zorluk çekebileceğini belirtmiş, “Düşük petrol fiyatları 2015 yılında küresel ekonomik büyüme için pozi-tif olacak” ifadesini kullanmıştı.
MOODY’S: 2015 ENERJİ ŞİRKETLERİ İÇİN ZOR BİR YIL OLACAK
UCUMHURİYET
ış aylarında artan enerji faturasının vana kul-lanımıyla azaltılması mümkün. ETADER, ted-birlerle 1.2 milyarın cepte kalacağını açıkladı
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun enerjide tasarruf kampanyasına Enerji ve Isı Tasarrufu Derneği de (ETADER) destek verdi. Merkezi sistemle ısınan bina-lara yönelik çalışma kapsamında evlerde ısı kaybının nerelerde yaşandığı belirlenerek kalorifer petekle-rine termostatik vanalar takılıyor. Bu yolla yıllık 1.2 milyar liralık enerjinin tasarruf edileceğini belirten ETADER, çok basit önlemlerle cepte kalacak bu para-nın cari açığı da azaltacağını vurguladı.
KİŞİ BAŞI 500 TL’LİK KÜLFET
ETADER Başkanı Zafer Yavuztürk, Türkiye’de yaklaşık 2 milyon konutun merkezi ısıtma sisteminde olduğunu belirterek “Bu konutlar ısınmaya yılda yaklaşık 3 mil-yar lira ödüyor. Ülkemizde ciddi miktarda enerji israfı var. Bilinçsiz ısı tüketiminin ek külfeti senelik 500 TL” dedi. 500 liraya takılacak bir vanayla bu israfın önüne geçmenin mümkün olduğunu anlatan Yavuztürk şöyle konuştu: “OECD ülkelerinin iki katı enerji kullanıyo-ruz. Oysa Türkiye’nin enerji tasarruf potansiyeli yüz-de 30. Bunu yapabiliriz.”
ETADER Başkanı Zafer Yavuztürk, ABD örneğinde de görüldüğü gibi en büyük enerji kaynağının tasarruf olduğunu vurguladı. Yavuztürk, “Üstelik bu kaynak sürekli ve çevre dostudur. Bu nedenle ülkemizin ve ço-cuklarımızın geleceğini güvenle kurabilmek için enerji ve ısı tasarrufu yapmaktan başka çaremiz yok” dedi.
YILDA 1.2 MİLYARLIK ENERJİ CEPTE KALACAK
KSABAH
www.
elek
trik
derg
isi.c
omEN
ERJİ
DÜN
YASI
NDA
N
Hazırlayan:
Ben
gi Y
ıldır
ım
80
Ocak2015
Benzin fıyatındaki 17 haftalık düşüş son bulduABD Energy Information Administration (EIA)’a göre, ABD’de benzinin ortalama satış fıyatındaki 18 haftalık düşüş son buldu. 17 haftalık bu düşüş EIA’nın 1995’te açıkladığı 24 hafta içinde 14 sent/galon düşüşünden beri en uzun sürenfıyat düşü-şüydü. Ayrıca 2008’deki 15 haftada yüzde 58’lik düşüşten beri yüzde olarak da en yüksek olarak kayıtlara geçti.
http://www.energyglobal.com/downstream/petrochemicals/03022015/ Increase-in-gasoline-price-175/
2015’in sekiz güneş enerjisi trendiHer çeyrek, GTM Araştırma üç ayın en önemli bilgilerini derli-yorlar. 2014’ün son çeyreğinden derlenenler:
1. Çin’in yeni tarifesiyle panel fıyatlar watt başına 65 sent’in altına düşebilir.
2. Yüksek verimli modül teknolojileri öne çıkıyor.
3. Megawatt ölçeğindeki güneş enerjisi operasyonları ve bakımı piyasasında bir çok fırma piyasadan pay alabil-mek için savaşıyor.
4. Enversör üreticileri şebeke entegrasyonu konusunda yenilikler bulmak için araştırmalar yapıyor.
5. Net enerji sayaçları ABD dışında da popülerlik kazanı-yorlar.
6. Sanayide kullanılacak olan 4 gigawatt’tan fazla güneş enerjisi RPS gereksinimleri dışından elde edildi.
7. Ev tipi güneş enerjisi üniteleri watt başına 3 dolardan daha düşük bir fıyata kurulacak.
8. Ev tipi güneş enerjisi sektöründe borçlar öne çıkıyor.
http://www.greentechmedia.com/art ic les/read/ The-Most-Important-Trends-in-Solar-in-8-Charts
www.
elek
trik
derg
isi.c
omEN
ERJİ
DÜN
YASI
NDA
N
Hazırlayan:
Ben
gi Y
ıldır
ım
81
Ocak2015
Shell kutuplarda petrol aramaya kararlıShell, yasal engelleri aştığı ve protestoları görmezden geldiği tak-dirde Kutup Denizi’nde petrol aramaları yapma konusunda ısrarcı. Firma, proje gerçekleşmese bile ekipmanlar bölgede hazır buluna-cakları için projenin 1 milyar Dolar’a mal olacağını açıkladı. Shell Yöneticisi Ben van Beurden, delme işlemi gerçekleşmezse hayal kırıklığına uğrayacağını söyledi. Greenpeace ve onun gibi birçok çevreci kuruluş Shell’in petrol arama çalışmalarını keseceği umu-duyla Kutuplarda petrol arama projesine şiddetle karşı çıkıyorlar.
http://www.theguardian.com/business/2015/jan/29/shell-de-termined-arctic-oil-drilling-summer
Almanya açık denizde 1 GW’a ulaştıKuzey ve Baltık denizine yerleştirilen 258 türbinden sonra top-lam kapasitenin 1049,2 MW’a ulaştığı açıklandı. Alman Rüzgar Enerjisi Kurumu’na göre, 528.9 MW’lık 142 yeni türbin şebekeye bağlandı. Kurum, toplamda 1.2 GW kapasitelik 268 türbinin daha bağlanmak üzere hazır beklediğini aktardı. Almanya Açık Deniz Rüzgar Enerjisi Kurumu Yönetim Kurulu üyesi Norbert Giesei 2015 sonunda kapasitenin 3 katına çıkmasını beklediklerini açıkladı.
http://www.windpoweroffshore.com/article/1329393/ger-many-reaches-1gw-offshore
www.
elek
trik
derg
isi.c
omEN
ERJİ
DÜN
YASI
NDA
N
Hazırlayan:
Ben
gi Y
ILD
IRIM
82
Ocak2015
Japonya enerji depolama ve verimlilik artırma çalışmalarına 779 Milyon Dolar ayırıyorJaponya Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı küçük ölçekli işletme-lerin enerji verimliliği artırabilmelerine yardımcı olmak amacıyla 93 Milyar Yen (779 Milyon Dolar)’lik bir bütçe ayırmayı planlıyor. Bakan-lık, bütçenin işetmelerin kullandıkları aletlerin daha verimli olanlarla değiştirilmesi için ayrıldığını açıkladı. Bir başka hedefse şebekeleri yenilenebilir enerjiye daha uygun hale getirebilmek. Bunun içinse 81 Milyar Yen’lik bir bütçe oluşturulduğu belirtildi.
http://www.renewableenergyworld.com/rea/news/artic-le/2015/01/japan-sets-aside-779-million-for-energy-storage-and-efficiency-development
SunEdison Hindistan’da 4 Milyar Dolarlık güneş paneli fabrikası kuracakBaşbakan Narenda Modi’nin yenilenebilir enerji kulanımını artıma çabaları doğrultusunda, SunEdison Hindistan’daki en büyük güneş paneli üretim fabrikasını kurmak için 4 Milyar Dolarlık yatırım yapacak. Maryland Heights, Missouri merkezli şirket fabrikayı kurmak için Hindistan enerji tedarikçisi Adani Girişimcilik’le birlikte çalışacak.
http://www.renewableenergyworld.com/rea/news/artic-le/2015/01/sunedison-to-build-4-billion-solar-manufac-turing-plant-in-india
www.
elek
trik
derg
isi.c
omEN
ERJİ
DÜN
YASI
NDA
N
Hazırlayan:
Ben
gi Y
ILD
IRIM
83
Ocak2015
Petrol Fıyatlarının düşmesi Fortune 500 enerji şirketlerine milyarlarca dolar kaybettirdiExxon ve Chevron geçen yazdan beri piyasa değerlerinden toplam 95 Milyar Dolar kaybettiler. Geçen yazın ortasından beri petrol fı-yatlarının yüzde 55 düşmesi sebebiyle, son 6 ay enerji şirketleri için çok zor geçti. Bundan dolayı dünyanın en büyük enerji şirketlerinin piyasa değerleri milyarlarca Dolar düştü. En çok değer kaybeden Exxon ve Chevron’un ardından, yüzde 26 değer kaybeden ConocoP-hilips ve Occidental Petroleum geliyor.
http://fortune.com/2015/01/09/energy-companies-market-va-lue/
Mısır İsrail’den doğal gaz almayı düşünüyorDevlet kanalına konuşan Mısır Petrol Bakanı, enerji problemlerini giderebilmek adına İsrail’den doğal-gaz almayı düşündüklerini açıkladı. Mısır, yıllardır enerji eksikliği çekiyor. Bu sebeple yeni doğal gaz kaynakları arıyorlar. Ancak, İsrail’den doğal gaz it-halatı yapmak Mısır için problem teşkil ediyor. Çünkü halk Filistin işgali dolayısıyla İsrail’e güvenmiyor.
http://www.reuters.com/article/2015/01/14/egypt-israel-gas-idUSL6N0UT1AH20150114
www.elektrikdergisi.comMAKALE
84
Ocak2015
1. GİRİŞEnerji, yenilenebilir enerji ve gele-neksel enerji kaynakları adı altında iki farklı başlık altında toplanabilir. Özellikle 19. yüzyılda endüstrideki hızlı gelişme ile birlikte kömür, Petrol ve doğal gaz kullanımı gün geçtikçe artış gösterdi. Doğal enerji kaynak-larının tüketiminin hızla artmasıyla birlikte yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ihtiyaç her geçen gün daha çok kendisini hissettirmiş-tir. Başlangıçta katı yakıt kullanımı, beraberinde petrol gibi sıvı yakıt kul-
lanımı ile yeni bir anlam kazanmıştır. Sıvı yakıt kullanımı, taşınması daha kolay olan gaz yakıtlarla kolayca ya-şam alanımıza dahil olmuştur. Elek-trik enerjisinin kullanımı modern ha-yatımızı kolaylaştırmıştır. Bu katı- sıvı ve gaz yakıt kullanımı bir anlamda insan hayatındaki son yüzyıldaki hızlı değişimi özetlemesi bakımından ayrı bir anlam taşımaktadır.
Başlangıçta geleneksel enerji kaynak-larından elde edilen elektrik enerjisi, yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde günümüzde çok çeşitlen-
miştir. Fosil kaynakların hızlı bir şe-kilde tükenmesiyle; güneş, rüzgâr, dalga, biokütle, jeotermal, hidrolik ve hidrojen enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı büyük bir önem kazanmıştır.
Yenilenebilir enerji; kömür, petrol gibi sonu olan kaynaklara muhtaç ol-mamızı engeller. Aynı zamanda yerel ölçekte yeni iş olanaklarının yaratıl-ması, yatırımların ülke içinde kalma-sı, daha az hava kirliliği, enerji arzı seçeneklerinin artması, enerji güven-liğinin sağlanması, temiz enerji tek-
Ahmet NAYİR1,2 Recayi (Reg) PECEN2 1Fatih Üniversitesi, 34500 Büyükçekmece, İstanbul, Turkey, [email protected]
2Electrical Engineering Technology University of Northern Iowa, ITC 39 Cedar Falls Iowa 50614-0178, www.uni.edu/~pecen
ÖZET
Bu makalenin asıl amacı rüzgar- güneş hibrid güç sistemi ve birleşik kablosuz sensörler ve labview gözlemleme düzeneğiyle, elektrik mühendisliği programları öğrencileri ve öğretim üyeleri için yenilenebilir enerji alanında eğitim ve araştırma olanağını desteklemek rapor ve mevcut dizaynları geliştirmektir. Önerilen proje mevcut ve gelecek yenilenebilir enerji tekno-lojilerinin ihtiyaç duyduğu laboratuar imkanlarını kolaylıkla karşılayacaktır. Önerilen sınama ortamı gerçek zamanlı elektrik güç sistemleri ve ilavesiyle öğrencilere kullanma izni verecek-tir. Öğrencilerin rüzgar güneş güç sisteminde şebeke bağlantı tecrübeleri, gerçek zamanlı veri izleme sistemi özelinde değer kazanacaktır.
Anahtar Kelimeler: Yenilenebilir Enerji Teknolojileri, Bilim, Mühendislik, Öğrenci, Öğretmen
ABSTRACT
The main objective of this paper is to report and present design and implementation of so-lar- wind hybrid power system and associated wireless sensors and LabView based monitoring instrumentation systems to provide a teaching and research facility on renewable energy areas for students and faculty members in Electrical Engineering Technology (EET) programs. The pro-posed project is part of a program initiative to improve laboratory facilities to better reflect on the current and future renewable energy technologies. The proposed testbed will allow students to be educated and trained in the utilization of real-time electrical power systems and additionally will allow them to gain valuable “hand-on” experience in setting up a real- time data acquisition system specifically in grid- tied wind- solar power systems.
Key words: Renewable Energy Technology, Science, Engineering, Teacher, Student
YENİLENEBİLİR ENERJİ SİSTEMLERİ GÖZLEMLEME VE UYGULAMA
LABORATUARI
85
Ocak2015
www.elektrikdergisi.comMAKALE
nolojilerinin ucuzlayarak daha geniş kitlelere farklı ölçeklerde sunulması gibi birçok avantaja sahiptir. Yeni-lenebilir enerji tartışmalarında alter-natif enerjilerin fosil yakıtlara göre daha pahalı olduğu dile getirilir. Bu-nunla birlikte, fosil yakıtların hükü-metler tarafından sübvanse edildiği göz ardı edilmektedir.
Fotovoltaik, güneş enerjisini elektrik akımına dönüştürme teknolojisidir. Fotovoltaik güneş panelleri, hemen hemen her yerde ve her büyüklük-te altyapı projesinde kullanılabilir. Uzun ömürlüdür, kirliliğe yol açmaz, gürültü yapmaz, yakıt gerektirmez ve kullanıcıların zaman ve emek is-rafını önler. Olumsuz yönleri ise yük-sek başlangıç maliyeti, performansın hava koşullarına göre dalgalanması, enerjinin depolanması sorunu, elek-trikli sistemler hakkında yeterli dere-cede bilgi sahibi olma zorunluluğu olarak sayılabilir.
Rüzgâr enerjisi sistemleri bedelsiz bir enerji kaynağı olan rüzgârdan yararlanır. Uzun ömürlüdür, yakıt gerektirmez, kullanıcıların zaman ve emek israfını önler. Olumsuz yönleri, fotovoltaik güneş panelleriyle ben-zerdir. Karma pilli fotovoltaik/ rüz-gâr sistemi bu olumsuz yönlerin ba-zılarını ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Pil değişimi için plan yapmak çok önemlidir.
Güneş enerjisi kullanarak enerji üre-tilmesi yenilenebilir enerji kaynağı uygulamalarından en popüler ola-nıdır. Güneş kollektörleri, fotovoltaik hücreler ve güneş bacası uygulama-ları kaynağı güneş olan enerji üret-me yöntemlerindendir.
Güneşin ısınım enerjisi, yer ve at-mosfer sistemindeki fiziksel oluşum-ları etkileyen başlıca enerji kayna-ğıdır. Dünyadaki madde ve enerji akışları güneş enerjisi sayesinde mümkün olabilmektedir. Rüzgâr, deniz dalgası, okyanusta sıcaklık farkı ve biokütle enerjileri, güneş enerjisinin değişim geçirmiş biçim-leridir. Güneş enerjisi, doğadaki su döngüsünün gerçekleşmesindede
rol oynayarak, akarsu gücünü oluş-turmaktadır. Doğal enerji kaynakla-rının pek çoğunun kökeni olan gü-neş enerjisinden, ısıtma ve elektrik elde etme gibi amaçlarla doğrudan yararlanılmaktadır.1
Günümüzde enerji kaynaklarının sınırlı olması, tüketimin sınırlandı-rılması ve alternatif enerji kaynak-larının araştırılması birçok ulusal ve uluslararası projeleri zorunluluk ha-line getirmiştir. Hibrit yenilenebilir enerji sistemleri enerji alanında ya-pılan teknolojik çalışmalarla dahada popüler olmaya başlamıştır. Güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir enerji teknolojileri geleneksel enerji kay-naklarına adapte edilebilecek şekil-de dizayn edilmeye başlanmıştır.
Bu makalede güneş ve rüzgar ener-jisi ve teknolojileri hakkında kısa öz bilgiler verilmektedir. Bu bilgiler ışığı altında yeni model yenilene-bilir enerji sistemleri gözlemleme ve uygulama laboratuarı kurulumu hakkında bilgi verilmiştir. Rüzgar ve güneşten elektrik enerjisi elde etme teknolojilerinin daha iyi anlatılabil-mesi için öğrencilere dönük labo-ratuarın özellikleri anlatılmaktadır. Aynı zamanda hibrit enerji sistem-leri ve bunların şebekeye bağlantı-ları hakkında öğrenciler uygulamalı derin bilgiye sahip olacaktır.2,3 Bir sayfa kadar güneş enerjisi ile alakalı yapılan çalışmalar, bir sayfada rüz-gar enerjisi ile alakalı bilgi verilmiştir.
2. GÜNEŞ ENERJİSİ
Güneş panelleri veya polar PV mo-düller, güneş enerjisini doğrudan elektrik enerjisine çeviren yarı ilet-ken malzemeden yapılmış devre elemanıdır ve kullanım alanları her geçen gün hızla yaygınlaşmaktadır. Güneş pilleri, elektrik enerjisinin ge-rekli olduğu her uygulamada kulla-nılabilir. Güneş pili modülleri uygu-lamaya bağlı olarak, akümülatörler, invertörler, akü şarj denetim aygıtla-rı ve çeşitli elektronik destek devre-leri ile birlikte kullanılarak bir güneş pili sistemi oluştururlar. Bu sistemler, özellikle yerleşim yerlerinden uzak,
elektrik şebekesi olmayan yörelerde, jeneratöre yakıt taşımanın zor ve pa-halı olduğu durumlarda kullanılırlar.
Şebeke uyumlu alternatif akımın ge-rekli olduğu uygulamalarda, sisteme bir invertör eklenerek akümülatör-deki DC gerilim, 220V, 50Hz’lik si-nüs dalgasına dönüştürülür. Şebeke bağlantılı güneş pili sistemleri yük-sek güçte santral boyutunda sistem-ler şeklinde olabileceği gibi daha çok görülen uygulaması binalarda küçük güçlü kullanım şeklindedir. Bu sistemlerde örneğin bir konutun elektrik gereksinimi karşılanırken, üretilen fazla enerji elektrik şebeke-sine satılır, yeterli enerjinin üretil-mediği durumlarda ise şebekeden enerji alınır. Böyle bir sistemde ener-ji depolaması yapmaya gerek yok-tur, yalnızca üretilen DC elektriğin, AC elektriğe çevrilmesi ve şebeke uyumlu olması yeterlidir.
Güneş pili sistemlerinin şebekeden bağımsız olarak kullanıldığı tipik uygulama alanları aşağıda sıralan-mıştır:
• Şebekeden uzak konutlar, dağ evleri ya da yerleşim yerlerinden uzaktaki evlerde TV, radyo, buz-dolabı gibi elektrikli aygıtların ça-lıştırılması,
• İlk yardım, alarm ve güvenlik sis-temleri
• Bina içi ya da dışı aydınlatma, park, bahçe, sokak, cadde aydın-latma sistemleri
• Haberleşme istasyonları, kırsal radyo, telsiz ve telefon sistemleri, telekomünikasyon sistemleri
• Tabela ve totem aydınlatma sis-temleri
• Tarımsal sulama amaçlı pompala-ma sistemleri
• Kara ve deniz İşaretlemeleri, de-niz fenerleri,
• Trafik sinyalizasyon ve uyarı sis-temleri
• Havuz pompa sistemleri
• Soğutma cihazları
www.elektrikdergisi.comMAKALE
86
Ocak2015
• Elektrik kesintisi ve depremler için acil aydınlatma sistemleri
• Petrol boru hatlarının katodik ko-ruması,
• Metal yapıların (köprüler, kuleler vb) korozyondan koruması,
• Elektrik ve su dağıtım sistemle-rinde yapılan telemetrik ölçüm-ler, hava gözlem istasyonları,
• Orman gözetleme kuleleri,
• İlaç ve aşı soğutma.
TÜRKIYENIN GÜNEŞTEN YARARLANMA POTANSİYELİ
Türkiye’de yüzeyin aldığı ortalama güneşlenme miktarı yılda 1310 kWh/m2‘dir. Bu değer günlük 3.6 kWh/m2 civarındadır (EİE). Bir günlük güneşlenme süresini ise 7.2 saat olarak hesaplanmaktadır. Güneşten verimli oranlarda yarar-lanılabilen gün sayısı yılda 110 gün gibi yüksek bir seviyededir. Türki-ye’nin güneş enerjisinden yararlan-ma potansiyeli (Tablo 1) en fazla olan bölgesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir.
Türkiye’nin brüt güneş enerjisi po-tansiyeli 87.5 milyon ton petrole eşdeğerdir. Bu değerin 26.5’i ısıl kul-lanıma, 8.75’i ise elektrik üretmeye uygundur. Günümüzde bu potan-siyelin yüzbinde ikisinden yararlan-maktadır.
2.1 Güneş Enerjisi ile Çalışan Gezi Teknesi örneği
Güneş enerjisi, temiz bir enerji türü olduğundan fosil kaynaklı enerji ihti-yacını ortadan kaldırır. Güneş enerji-sinin en uygun kullanım alanlardan biri de gezi tekneleridir. Yaz aylarında sezonun açılması ile başlayan geziler, güneşin en verimli olduğu zamana işaret etmektedir. Gezi teknelerinin güneşli günler, geniş alan ve nispe-ten düşük hız gereksinimi ile birleş-mesi ile ortaya çıkan bu fikir kullanı-cılara temiz ve ekonomik bir yöntem sunmaktadır. Teknenin hareket et-mediği zamanlarda aküler şarj edilir, gerektiği anlarda güneş panellerine takviye şeklinde kullanılır. PV/T hib-rit kolektörlerin kullanılması halinde, kolektörler deniz suyu ile soğutularak daha verimli bir hale getirilmektedir.
Dizel motor yerine elektrikli motor kullanıldığından daha sesiz, küçük ve ucuz bir motor kullanılır. Bu sayede temiz ve gürültüsüz bir çevreye sahip olmak mümkündür.
Dünya yüzünde yirmi milyondan fazla gezi teknesi vardır. Sadece Amerika birleşik devletleri on mil-yondan fazla motorlu gezi teknesi-ne sahiptir. Bu botlar atmosphere 472 ton petrol ve ürünlerini atmos-fere yaymaktadır[4]. Deniz ulaşım araçları vasıtası ile her yıl 236 ton petrol ve petrol ürünü su yüzeyine bırakılmaktadır. Bu durum üniversi-telerin ilgili bölümlerinin inceleme konusu olmuştur. 17 yıldır, üniver-site öğretim elemanları ve öğren-cilerinin katılımıyla, akademik yılın sonunda, universiteler arası güneş enerjisi ile çalışan elektrikli tekne yarışmaları düzenlenmektedir. Ya-rış beş gün boyunca, mühendislik dizaynı, projelendirme, işçilik ve su yüzeyinde manevra, sürat, sla-lom ve dayanıklılığı içermektedir. University of Northern Iowa solar boat takımı Haziran 2009 ve 2010 yılının haziran aylarında Fayettevil-le, Arkansas ta düzenlenen 16. ve 17. üniversiteler arası yarışmalarda dünya üçüncülüğünü elde etmiştir.5 Bu proje ile öğrencilerin motivas-yonu artmış ve üniversitenin dünya seviyesinde tanınması sağlanmıştır.
3. RÜZGAR ENERJİSİ
Rüzgar enerjisi, güneş radyasyonu-nun yer yüzeylerini farklı ısıtmasın-dan kaynaklanır. Yer yüzeylerinin farklı ısınması, havanın sıcaklığının, neminin ve basıncının farklı olması-na, bu farklı basınç da havanın hare-ketine neden olur. Bir başka ifadeyle, güneş ışınları olduğu sürece rüzgar olacaktır ve rüzgar güneş enerjisi-nin bir dolaylı ürünüdür. Dünyaya ulaşan güneş enerjisinin yaklaşık %2 kadarı rüzgar enerjisine çevrilir. Rüzgar enerjisinin önemini anlatan yeteri sayıda makaleler yazılmıştır.6
Rüzgar enerjisinin kullanım alanları;
• Elektrik üretme
• Pilleri şarj etme
Tablo 1: Türkiye’nin güneş enerjisinden yararlanma potansiyeli
Bölgeler Toplam Enerji Güneşlenme Süresi (kWh/m2/yıl) (saat)
Güneydoğu Anadolu 1460 2993
Akdeniz 1390 2956
Doğu Anadolu 1365 2664
İç Anadolu 1314 2628
Ege 1304 2738
Marmara 1168 2409
Karadeniz 1120 1971
Şekil 1. Gövde dizaynı tamamlanmış UNI Solar tekne (by Solid Works TM)
87
Ocak2015
www.elektrikdergisi.comMAKALE
• Su depolama
• Taşımacılık
• Su pompalama
• Tahılların öğütülmesi
• Soğutma olarak özetlenebilir.
3.1 Rüzgar Gücü Hesabı
Rüzgar gücü, rüzgar enerjisinin bir ölçümüdür. Yer seçimi veya ölçüm hataları ile yapılabilecek küçük rüz-gar hızı hataları bir rüzgar türbini yatırımında büyük hatalara neden olabilmektedir. Bu nedenle, rüzgar türbini yeri seçilmeden önce, doğru ve sürekli bir rüzgar çalışması yapıl-malıdır. Rüzgar enerjisinin model-lenmesi, kontrolu ve kumandası ile alakalı çalışmalara devam edilmek-tedir[7]. Rüzgarın Güç eşitliği;
W = 0.5 r A v3 eşitliği ile verilir.
W: güç/enerji
r: hava yoğunluğu
A: kanat alanı
v: rüzgar hızı
Hava yoğunluğu yükseklikle, sıcak-lıkla ve hava cepheleri ile değişir. Rüzgar gücü hesaplamalarında, hava cephelerinin etkisi önemsen-meyecek kadar küçüktür, böylece hava yoğunluğu formülü şöyledir:
P = 1.325 P/T
T: Fahrenheit + 459.69 olarak sıcaklık
P: Yüksekliğe göre düzeltilmiş Mer-cury basıncı (inch)
Tipik ortalama hava sıcaklığı (59°F) deniz seviyesine indirgenerek hava yoğunluğu için bir standart değer
kullanılabilir. Bu durumda güç eşit-liği basit olarak aşağıdaki hale gelir:
Basitleştirilmiş Güç Eşitliği
Metrik Birimler
W = 0.625 A v3
W: Güç (watt)
V: Rüzgar hızı (m/s)
A: Rüzgar türbini kanatları tarafın-dan süpürülen alan (m2)
A = p r2
r: Rotor yarıçapı (m)
Basitleştirilmiş bu denklemden an-laşılabileceği gibi, bir sistemden elde edilecek enerji, rüzgar hızının küpü ile doğru orantılıdır. Ayrıca elde edilecek güç, rüzgar türbin kanatlarının süpürdüğü alan do-layısıyla rotor yarıçapının karesi ile orantılıdır.
Günümüzde tek tek rüzgar santra-lı kurma yerine ticari amaçlı rüzgar çiftliklerinin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Rüzgar çiftliklerinin donanım ve işletmesi için gerekli olan başlıca ana unsurlar şekil 2 de gösterilmiştir[8]. En fazla miktarda-ki maliyeti rotor, gövde ve kuleyide içine alan türbin imalatı tutmakta-dır (%60-85) [9]. Geleceğe dönük olarak, kontrol ve kumanda sistem-lerinin yanı sıra, fiziksel görüntünün dizayn edilmesi konusundada geniş araştırmalar yapmak gerekmekte-dir.10
Bir rüzgar santrali inşa edilmeden önce, yatırımcı planlanan proje-nin mali detaylarını mümkün olan en az belirsizlikle risk analizlerini
bilmek ister. Bir rüzgar santralini finanse eden kuruluş, finanse etme-den önce proje için seçilen rüzgar türbininin söz verildiği şekilde işle-yeceğinden ve borcun ödenmesi için gereken geliri sağlayacağından emin olmak ister. Bu da düşük risk - güvenilir enerji verimliliği demektir.
Bilindiği gibi rüzgar laboratuarları ISO 17025 standardına göre akre-dite olmalıdır. Bu laboratuarlarda, detaylı hazırlanmış ölçüm direği kurulum raporları, günlük olarak okunan rüzgar verileri, haftalık olarak gerçekleştirilen veri kalite kontrolleri ve aylık ve yıllık rüzgar verileri analizi raporları ile, güve-nilir ve akredite rüzgar ölçüm hiz-metleri sunulmalıdır. Hedef, rüzgar ile ilgili ölçümlerdeki belirsizlikleri en aza indirerek ilgililere güvenilir sonuçlar sunmaktır. Bu bilgiler ışı-ğında yenilenebilir enerji ile alakalı ölçümlerin dahada önemli olduğu anlaşılmaktadır. Buda yetişmiş insan gücü manasını taşımaktadır. Kaliteli eğitim teori ile birlikte uygulamanın yapılabildiği laboratuar ortamların-da gerçekleştirilmektedir.
4. PROJENİN KAPSAMI
Bu projede teklif edilen 12 kW. rüz-gar- güneş güç ve aletler sistemi, 10kW. rüzgar (208/240V. AA 50 hz.) ve 2 kW. (24V.) güneş paneli kapsa-maktadır. Bu sistem enerji alanında eğitim alan ön lisans, lisans ve lisans üstü öğrencilere, geleneksel ve yeni-lenebilir enerji sistemleri, hibrit sis-temler, akıllı sistemler, AA/DA elek-trik olayları ile ilgili derslerde yar-
Şekil 2. Rüzgar çiftliği geliştirmek ve işletmek için gerekli başlıca ana işlemler
www.elektrikdergisi.comMAKALE
88
Ocak2015
dımcı olmaktadır. Sistem aşağıdaki esaslarda gerçekleştirilmektedir.
Rüzgar ve güneş elektrik üretim sis-temi kablolu ve kablosuz olarak göz-lemleme yapılacağı için, geleneksel güç laboratuarlarından tamamen farklı olmaktadır. Kablolu, kablosuz izleme yöntemleri ve kullanılan yazı-lımlar görsel olarak uygulanmaktatır.
Güç kalitesi, alternatif akım ve doğ-ru akım etkileşmesi dünyada kullanı-lan gerçek değerlerle çok yakından derinlemesine öğrenilmektedir. Ka-rarsız güç analizleri ustalıkla alterna-tif akım ve gerilim gözlemlemeleri için yapılmaktadır.
Rüzgar, güneş güç sistemlerinde enerji, çevre ve ekonomi ilişkileri öğ-rencilerin motivasyonunu artırmak
için, ilgili çalıştaylarla anlatılmaktadır.
Güneş ve rüzgar enerji teknolojileri tek tek anlatılmaktadır. Hibrid güneş ve rüzgar güç sistemleri öğrenildik-ten sonra genel güç sistemlerinin ta-nımlaması daha kolay yapılmaktadır.
Güneş enerjisi ile sadece aktif güç elde edilmektedir. Rüzgar enerjisi ile hem aktif hem de reaktif güç elde edilmektedir. Tanımlamalarla elektrik enerji sistemlerinin birbirine birleşti-rilmesi daha doğrulukla anlaşılmak-tadır. Aktif güç, reaktif güç, görünen güç kavramları görsel olarak öğren-cilere anlatılmaktadır.
5. RÜZGAR- GÜNEŞ HIBRIT ÜNİTESİNİN KURULUŞU
Hibrit unite rüzgar turbini ve güneş paneli olarak iki elektrik üretim kay-
nağından oluşmaktadır. Bu kaynak-lar şebekeyle senkronize çalışacak şekilde parallel bağlanmaktadır. Bu bağlantılar laboratuar ortamında rüzgar- güneş elektrik enerji kayna-ğının bağlantı şekillerini öğrencilere uygulamalı anlatılabilmek için görsel tasarlanmıştır. Projenin blok diyagra-mı şekil- 3 de gösterilmiştir.
Rüzgar turbini çelik direğin üzerine yaklaşık 30 metre yükseklikte kurul-maktadır. 2 kW. gücü elde edebil-mek için 20 adet güneş paneli kulla-nılmaktadır. Sistemi tanımlamak için ilgili benzetme şekil-4 gösterilmiştir.
10 kW. rüzgar turbini yüksek gü-venlikli ve az bakım gerektirdiği için permanent magnet generator seçil-miştir. Türbin kanatları fiber glastan imal edilmiştir. Turbinin diğer bir özelliğide düşük akım ve gerilime karşı korumak için periyodik olarak şebekeyle uyumlu olarak sistemi ye-nilemektedir.
Sistemde akım, gerilim, güç ve har-monik bozulması verilerini gözlem-leyerek gerektiğinde kullanabilmek için analizörler kullanılmaktadır. Geçici olarak AA/DA ölçümleri için sayısal panel metreler monte edil-mektedir. Şekil 5 te kontrol aygıtları-nın yerleştirilmesi ve veri elde etme fonksiyonel blok diyagramı ile gös-terilen sistem kullanıcı ile etkileşimli olmaktadır. Rüzgar turbini, güneş paneli ve ana bilgisayar arasında ile-tişimi sağlamak için kablolusuz sen-sörler kullanılmaktadır.
Yeni model yenilenebilir enerji sis-temleri gözlemleme ve uygulama laboratuarı kurulumu ile aşağıda sı-ralanan çalışmalar uygulamalı olarak öğrenci ve öğretim elemanları tara-fından yapılmaktadır.
• Anemometre de okunan bilgi-lerin depolanması ile yıllık enerji üretiminin izlenmesi
• Yük değişimlerinden dolayı geçiş olaylarının izlenmesi
• DA ve AA sistemlerinde gerilim, akım ve güç ölçümleri
• AA akıllı şebeke sistemlerinde yük Şekil 4. Rüzgar turbini, güneş paneli ve laboratuar arasında kablosuz iletişim ve kontrol cihazı sistemi.
Şekil 3. Rüzgar- güneş güç sistemi
89
Ocak2015
www.elektrikdergisi.comMAKALE
değişiminden dolayı gerilim, akım ve güç geçişlerinin izlenmesi
• Sistemin tamamının efektifliğinin ölçülmesi ve gözlemlenmesi
• Rüzgar türbini kurulu düzeninde gövde üzerindeki elemanların titreşimlerinin sensör modülü ile ölçülmesi ve gözlemlenmesi
• Yıllık rüzgar hızı, yönü, sıcaklık gözlemlemesi ve bilgi depolan-ması
• IEC 61400-11:2002. standardın-da rüzgar turbine gürültüsünün ölçülmesi
• Tahmine dayalı olarak sıcaklıkların izlenip karşılaştırılması
• Rüzgar hızının azalması, türbü-lansı, anahtarlama olayları ile güç kalitesinin gözlemlenmesi reaktif güç, gerilim dalgalanması ve har-monik izlenmesi
• Ani yük değişimlerinde AA/DA et-kileşiminin gözlemlenmesi
• Sıcaklık değişiminin sistemin ta-mamına etkilerinin gözlemlen-mesi
• Şebeke ve ani yük değişimleri gibi ani rüzgar değişimleri boyun-ca sistemin tamamının kablosuz sensörler vasıtası ile takipedilme-si. Gerilim ve frekans kontroluyla akıllı şebeke üzerinde yeni kontrol şemaları geliştirerek yeni projeler hazırlamak.
6. SONUÇLAR
Önerilen rüzgar-güneş güç ve dona-nım/veri izleme sistemi laboratuarı AA şebeke sistemi ile senkronize ça-lışmaktadır. Yeni model yenilenebilir enerji laboratuarı ile ön lisans, lisans ve lisans üstü öğrencilerinin hibrit enerji sistemleri ile alakalı teorik bil-gileri uygulama ile beslenmektedir. Güç sistemlerinin öğretilmesinde Fizik, İstatiksel
analiz, Bilgisayar programlama, Elek-trik devreleri, Analog cihazlar, Sayısal elektronik, Geleneksel ve yenilenebi-lir enerjinin temelleri, Elektrik maki-naları, Programlanabilir lojik kontrol (PLC), Elektromekanik, Ölçme ve korumanın temelleri, Enerji iletimi, Kablolu ve kablosuz sensör teknik-leri, Ağ yapıları v.b derslerin uygula-malı yapılmasına imkan vermektedir.
7. KAYNAKLAR1. Varınca, Kamil B.; Gönüllü, M. Talha
“Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiye-li ve Bu Potansiyelin Kullanım Dere-cesi, Yöntemi ve Yaygınlığı Üzerine Bir Araştırma”, I. Ulusal Güneş ve Hidrojen Enerjisi Kongresi 21-23 Ha-ziran 2006
2. Recayi (Reg) Pecen, Ahmet Nayir, Design and Implementation of a 12 kW Wind- Solar Distributed Power and Instrumentation System as an Educational Testbed for Electrical Engineering Technology Students, Modern Electric Power Systems 2010 (MEPS’10), 2010, Wroclaw,
POLAND, http://www.meps10.pwr.wroc.pl/submiss ion/data/papers/16.4.pdf
3. Recayi (Reg) Pecen, Ahmet Nayir, Promoting STEM to young students by Renewable Energy Applications, Modern Electric Power Systems 2010 (MEPS’10) 2010, Wroclaw, POLAND, http://www.meps10.pwr.wroc.pl/submission/data/papers/P59.pdf
4. McKinney M.L., Schoch R.M., Envi-ronmental Science: Systems and So-lutions, Jones and Bartlett Publishers, 1998.
5. World Championship on Solar Boa-ting June 2010 results http://www.solarsplash.com/results/event10.php
6. Ahmet Nayir, Wind Energy New Trends, 6. th international conferen-ce, TPE10, tebriz, İran, 2010, s-547- 555
7. L. Jedut, E. Rosolowski, A. Nayir, Modeling and Control of Wind Tur-bine, 6. th international conference, TPE10, tebriz, İran, 2010, s-552- 556
8. Life-Cycle Energy and Greenhouse Gas Emissions of Nuclear Power in Australia, ISA, The University of Syd-ney 3 November 2006
9. Rehman S. Prospects of wind farm development in Saudi Arabia. Re-newable Energy 2005; 30(3) 447-463.
10. Marty Stimson, New Design Trends harnessing the Vision, 2010 IAWIND Conference, April6, 2010.
Şekil 5. Kontrol aygıtlarının yerleştirilmesi ve veri elde etme fonksiyonel blok diyagramı
90
Ocak2015
Günümüzde enerji kaynaklarının ne kadar kısıtlı olduğu ve artan talebin yaratacağı dar boğazdan kaçınabilmek için mevcut enerjiyi verimli kullanmanın ne derece ge-rekli ve tek çıkış yolu olduğundan bahsetmeye bile sanı-rım gerek yoktur. Endüstride elektrik enerjisini mekanik/hareket enerjisine çevirmede en çok kullanılan ekipman-lar elektrik motorlarıdır. Herhangi bir imalat yapmak için “bir şeylerin hareket etmesi gerekmekte”, diye düşü-necek olursak elektrik motorların ne derece önemli ve yoğun kullanıldığını hissedebiliriz. Aslında gerçekten de rakamlar gösteriyor ki sanayide kullanılan toplam elek-trik enerjisinin yaklaşık %70’i elektrik motorları üzerinde harcanmaktadır!
Bir elektrik motorunun gücünden bahsedilirken, örne-ğin 100kW’lık bir motor olsun, bu güç, motorun miline verdiği mekanik gücün bir ifadesidir. Motorun şebeke-den çekeceği güç ise tamamen motorun ne kadar verim-li olduğu ile alakalıdır. Örneğin motor %90 verimli ise bu durumda giriş gücü 100/0.9=111kW’lar civarındadır. Bu hayali örnek için maalesef 11kW’lık güç ile sürekli olarak faturalar kabarmakta, gereksiz bir aktif harcama yapılmakta ve belki daha da kötüsü çevre ısıtılmaktadır. Çünkü kayıp enerji ısı enerjisi olarak dönüşür…
IE<n> olarak adlandırılan verimlilik standartları için VEM, şu an otoritelerin şart koştuğu tüm standartlarda imalat yapmakla beraber, gelecekte zorlayıcı olarak devreye gi-recek ancak günümüzde standardı henüz sadece taslak olarak hazırlanmış ve kanuni zorlaması halihazırdabu-lunmayan verimlilik standartlarında da imalat yapmak-tadır. Çünkü, birçok son kullanıcı, kanuni zorunluluk adına değil, yaptıkları amortisman hesabı ve beraberin-de çevreye saygılı olma adına, kanunun asgari şart koş-tuğu standartların ötesinde taleplerde bulunmaktadır. Ülkemizde şu an standart asenkron motorlar için zo-runlu minimum verimlilik sınıfı IE2, önümüzdeki yıl – eğer bir değişiklik olmazsa – devreye girecek verimlilik sı-nıfı IE3 olmakta, ancak VEM, az önce bahsettiğimiz gibi bazı modellerinde şimdiden IE4 standartlarında da ima-lat yapmaktadır.
VEM Holding GmbH, geç-tiğimiz Ekim ayı başlarında, Almanya’da 13.sü yapılan teknik kongreye ev sahipliği
yaptı. Kongre, üniversitelerden konunun uzmanları ve endüstrinin ve sektörün ileri gelmiş firmalarının yoğun katılımlarıyla gerçekleşti. Kongrede enerji verimliliği trendinin geleceği, yeni ölçüm teknikleri, yeni standart-lar ve benzeri teknik konularadetaylıca yer verildi. Bu konferans ve sunulan bilgiler ile tazelediğimiz konu ile alakalı bilgileri paylaşmak isterim:
IEC ve CENELEC yoğun bir şekilde standartların ve kıla-vuzların yenilenmesini ve geliştirilmesini istemektedir.
Haziran 2014’de, şebekeden çalışan motorlar için verim-lilik (kayıp) ölçüm sistemlerinin 2. Versiyonu yayınlan-mıştır (IEC60034-2-1 Ed.2.0). Buradaki temel prensip, ölçüm sistemlerinin daha hassas yapılabilmesiydi. 1. Versiyonla karşılaştırıldığında, bu yeni versiyonun do-kümanı ciddi bir şekilde geliştirildi. Elektrik motoru de-nince en yoğun kullanılan yapılar (Asenkron motorlar, Senkron motorlar, DC motorlar vb.) kendine has bölüm-lerde ayrı ayrı ele alınarak okunabilirlik ve anlaşılabilirlik arttırılmıştır. Ayrıca, modern araç-gereçlerin gelişen ka-biliyetlerini göz önüne alarak ölçüm toleransları da daha hassas istenmiştir.
Gelecekte verimlilik konusu sadece motor (ürün) ba-zında değil, komple sistem bazında standartlarca tarif edilecek ve ölçülecektir, bu standartların ve yöntemlerin çalışmaları başlatılmıştır. Gelecekte artık elektrik motor-larında verim kriteri, sadece bir noktadaki verimlilik de-ğil, bir matris şeklinde farklı devirler ve farklı yüklenmeler için ölçülecektir. Bu sayede işletmelerde, yükün doğası gereği farklı devir/yük noktalarında çalıştırmak üzere de motorlar kendi aralarında kıyaslanabileceklerdir. Hatta benzer bir yaklaşım, komple sistemlere de uygulanması
için devam etmektedir. Burada sistemden kastedilen motor, motor öncesi frekans konvertö-rü ve motor sonrası yükün hep birlikte oluşturduğu komple yapıdır. Bu konsepti ifade eden standartlar da IES<n> olarak ad-landırılacaktır. Bu yeni standart-ların taslakları (FprEN 50598-2) şimdiden yazılmıştır.
EN50598 standardı, elektrikle drive edilen sistemlerinde eko-lojik dizayn kurallarını belirler ve 0.12kW’tan 1000kW’a kadar kapsamaktadır. Bu standardın getirdiği enerji verimliliği ka-zançlarının hesabı birden fazla
YÜKSEK VERİMLİ ELEKTRİK MOTORLARI VE YENİ STANDARTLAR
Özgür BilizSatış Direktörü / Elektrik Mühendisi VEM Elektrik Motorları ve Kontrol Sistemleri Ltd. Şti.
91
Ocak2015
kriterin hesaplanması ile oluşur: Motor, frekans konver-törü, motor yol verici ve yükün çalışma rejimleri… EN 50598, IES sitemini kullanarak enerji verimlilik sınıfını belirler.
VEM olarak bizler, alçak gerilim 3 fazlı AC motorlarımız için bu standarda göre testlerimizi başlatmış olup, stan-dartlar yürürlüğe girmeden veri bankamızı oluşturmak-tayız. Veri bankamızda şimdilik 0.75kW – 375kW arası motorlar mevcuttur ve her geçen gün artmaktadır.
Bu sayede VEM olarak bizler, gerek motor olarak gerek-se motor ile frekans konvertörü birlikte çalışması olarak IES2 standartlarını sağlamaktayız; Geçen Kazım ayında SPS IPC fuarında VEM standında girilen parametrelere göre verimlilik sınıfını hesaplayan programı sergilemiş bulunuyoruz. Bu program aynı zamanda pompa ve fan yükleri için çalışma ve rejim şartlarını da hesaba kat-maktadır.
Frekans konvertörü (sü-rücü) ile birlikte çalışan motorların verimliliğini ölçmek için ise yine farklı bir standart yazılmıştır (IEC 60034-2-3 Ed1.0). Burada-ki temel farklılık, frekans konvertörünün sinüs ol-mayan motor beslemesinin yarattığı özel durumlar ve ilave kayıpların da hesaba katılması ve ölçülmesidir. Şu anki standart sadece asenkron motorları kapsa-makla beraber gelecekte yenilenecek versiyonları diğer motor tiplerini de kapsa-yacaktır. Bu bağlamda ölçümlerin aynı bazda olabilme-si için standartlar, kullanılacak frekans konvertörünün PWM (pulse width modulation – darbe genlik modü-lasyonlu) çalışmasını ve fakat over-modulation (çıkış vol-tajını daha yükseltebilmek adına sinüs şeklinden ödün verilerek motora çıkış verme tekniği) yapılmamasını şart koşmuştur. Buradan elde edilecek ölçümler farklı motor-ları karşılaştırmak için referans olarak kullanılabilir. Ancak yine de bilinmelidir ki teknik olarak tüm bu standartlar tutulsa bile laboratuvar ortamı verileri ile gerçek sahada-ki farklı mekanik yüklere bağlı olarak çalışan motorların gerçek kayıpları aslında tam olarak bu laboratuvar veri-leri ile bire bir örtüşmeyecektir. Bu konuya bir benzet-me ile yaklaşmak gerekirse; herkesin yakından bildiği ve araba alırken şehir içi / şehir dışı yakıt tüketimi verileri-nin karşılaştırılması verilebilir. Arabaları tasarruflu olmak bazında birbiri ile karşılaştırırken bu veriler kullanılabilir. Neticesinde bu verilerin arkasında standartlarla tarif edil-miş ölçüm teknikleri ve kılavuzları olacaktır. Ancak yine de kullandığımız arabanın gerçek yakıt harcaması tama-men bizim kullanma alışkanlıklarımıza, aldığımız yol ve şartlarına bağlı olarak değişecektir…
Bu yeni ölçüm yöntemleri ve kriterleri çok daha faz-la pratik ve tecrübe gerektirdiği için Avrupa’da CENE-LEC’de bir çalışma grubu kurulmuştur. Bu grup IEC 60034-2-3 otoriteleri ile yakın temas ile çalışmaktadır. Farklı markaların benzer motorları test laboratuvarların-da ve bağımsız merkezlerde testlere tabi tutularak elde edilen ilk raporlar çıkmış ve gelecekle alakalı olarak po-zitif sinyaller şimdiden ortaya konulmuştur.
Gelecekte verimlilik sınıfları (IE sınıfları) iki kırılımda kar-şımıza çıkacaktır. Bunlardan birincisi şebekeden çalışan motorlardır ve bu ilk kısım Mart 2014’de yayınlanmıştır. 2008’deki ilk versiyondan farklı olarak kapsam ciddi bir şekilde arttırılmıştır. Artık 0.12kW’tan 1000kW’a kadar güç aralığı, 2 – 8 kutuplu motorlar kapsanmaktadır. Ve IE4 sınıfı da eklenmiştir.
İkinci kısmın ilk taslağı ise (IEC60034-30-2)2014 yılı başla-rında yayınlanmıştır. Bu kısım ise motorların frekans konvertörleri ile birlikte çalışmaları durumu içindir. Güç aralığı 0.12kW’tan 1000kW’a kadar olup, nominal hızları 600 – 6000rpm olan mo-torlar içindir. Tanımlanmış ve-rimlilik sınıfları (IE1V-IE4V), fre-kans konvertörü çıkışgeriliminin şeklinin sebep olduğu ekstra harmoniklerin yaratacağı kayıp-larını da ölçecek şekilde konum-landırılmıştır. Konvertör çıkış geriliminin bu doğal yapısından dolayı verimlilik değerleri, şebe-keden direkt beslenen motorla
birebir kıyaslanırsa, daha düşük olacaktır. Elbette kon-vertör kullanımının sunduğu hız kontrol yapabilme, bu-nun getirdiği proses avantajı ve zaman zaman prosesi farklı yönetmenin getirdiği ciddi büyük enerji tasarrufu imkanları ayrı bir konudur. Basınç kontrolü yapmak için sabit devirli çalışan bir motoru kullanıp pompa çıkışında vana kullanmak yerine, motoru frekans konvertörü ile sürerek prosesin ihtiyacına göre motorun hızını ayarlı yapmak, bu bağlamda frekans konvertörlerinin sunabi-leceği enerji tasarrufu konseptine güzel bir örnektir…
Enerji tüketimi demek maliyet demektir. Ancak enerji ihtiyaçlarımızın öyle hızla arttığı bir çağdayız ki belki de esas problemimiz yakın bir süreçte enerjinin yüksek maliyetli olmasından öte, bulunup bulunamamasına gelecektir. Yazının en başında da değindiğimiz gibi mevcut üretebildiğimiz enerjimizi israf etme lüksümü-zün olmadığını bilen tüm bilinçli kullanıcılar; sadece elektrik motorlarında da değil, öncelikli olarak enerji tüketimi yoğun olan yerlerden başlayarak ama sonun-da tüketimin olduğu her noktada tasarruf imkanlarını araştırmalı ve yeni teknolojileri kullanarak verimliliğini artırmalıdır.
92
Ocak2015
AKILLI PANO • TANITICI REKLAM
SCHNEIDER ELECTRIC
Çoğu ülkede enerji talebinin neredeyse %40’ının binalar tarafından tüketilmesi sonucu giderek daha az bulunur hale gelen kaynakların sorumlu biçimde tüketimi aşılanırken binaların çevre üzerindeki etkileri azaltılmalıdır. Dünya genelinde yasal düzenleyici kurumlar, binalara yönelik çevresel performans kriterleri uygulamaya başlamıştır. Sadece büyük ölçekli kuruluşların inceleme kapsamına alınması değil, kamu binaları, ticari tesisler ve oteller gibi küçük ve ortak ölçekli binaların da enerji ve iklim düzenlemeleriyle uyumlu olmaları beklenmektedir.
Düzenlemelere uyulmasıyla bina sahipleri aynı zamanda finansal anlamda fayda sağlayacaktır. Başlangıç olarak daha düşük faturalar anında tasarruf sağlayacaktır. Mülk konumu gibi enerji verimliliği de varlık değerini belirleyen bir faktör haline gelmiştir. Enerji verimliliği sistemine sahip binalar, mülk değerini artırabilmekte, yeniden satışı kolaylaştırabilmekte ve kira oranlarını yükseltebilmektedir.
SÜREKLİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ TASARRUFLARI
Enerji tasarrufu sürekli bir süreç olduğu için, tesis yöneticilerinin enerji kullanımı verilerine her zaman erişim sağlaması gerekmektedir. Dahası, bilgilerin zamanında elde edilmesi, kolay anlaşılması ve uygulanması
gereklidir. Akıllı Panolar, enerji performansını izlemeye ve optimize etmeye yardımcı olan bilgi yönetim sistemlerine gerçek zamanlı aktarım için enerji ölçümlerini merkezileştirerek bu önemli gereksinimlere eğilmektedir. Schneider Electric tarafından üretilen güvenilir pano bileşenlerinden oluşan Akıllı Panolar, uygulama ve bakımı kolaylaştırmak için teknisyenlerinin becerilerinden faydalanmaktadır. “Ölç”, “bağlan” ve “tasarruf et” üzere üç adımda, Akıllı Panolar sürdürülebilir enerji tasarrufu için görsel veri analizine olanak sağlamaktadır.
ENERJİ TASARRUFU ‘ÖLÇÜM’ İLE BAŞLAR
Schneider Electric’in enerji yönetimi çözümlerinin temel bir dayanağı, “yalnızca ölçebildiğini yönetebilirsin” şeklindedir.
Yazarlar Jean-Paul Genet ve Cliff Schubert’nin Schneider Electric’in Küçük ve Orta Ölçekli Binalar İçin Ölçüm Sistemi Tasarlama isimli tanıtım yazısında belirttiği gibi ‘Enerji verimliliği girişimlerinin tamamında bulunan ortak bir özellik, enerji tüketiminin güvenilir ve hatasız bir şekilde ölçülmesi ve izlenmesidir’. Akıllı Panolar, ‘Ölç’ ile ilk önemli adımı gerçekleştirmektedir.
Son on yıl boyunca Schneider Electric, Akıllı Panolar üreterek düşük gerilimli pano teknolojisinde bir devrim yaratmıştır:
AKILLI PANO İLE ENERJİ HEDEFLERİNİZİ ÜÇ AŞAMADA NASIL
GERÇEKLEŞTİRİRSİNİZ?SCHNEIDER ELECTRIC AKILLI PANOLAR, KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLI BINALARI MALIYET
TASARRUFU VE ÇEVRESEL UYUMLULUK KAVRAMLARIYLA BIRLEŞTIRIR.
93
Ocak2015
• Hataları ve manuel izleme zorluklarını ortadan kaldırarak WAGES değerlerini kaynak üzerinde otomatik hale getirir.
• Koruma ve kontrol; yenilikçi ACB’ler, MCCB’ler, MCB’ler ve DIN rayına monte edilen kontrol üniteleri tarafından sağlanır.
• Enerji ölçerler, lokal ekran ünitelerinden anında görüntülenebilen çeşitli parametreler sağlar.
• Acti 9 modülleri gibi haberleşme olanaklarıyla zenginleştirilmiştir.
Bileşenler, bu ilk adımı daha kolay, daha güvenli ve daha verimli hale getirmek için binanın elektrik altyapısına sorunsuz bir şekilde entegre edilir.
BASİT VE GÜVENLİ VERİ ERİŞİMİ İÇİN ‘BAĞLAN’
Akıllı Panolar; güvenilir, kurulumu ve kullanımı kolay ekranlar ile Enerlin’X haberleşme sistemi üzerindeki Ethernet ve Modbus arabirimlerini kullanır. Bilgi, en verimli ağlar aracılığıyla güvenli bir şekilde iletilir:
• Bileşenler arasında, panoların içinde bulunan Modbus SL
• Binaların içinde bulunan
ve panoları ve bilgisayarları bağlayan, kablolu ya da WiFi Ethernet,
• Schneider Electric tarafından sunulan çevrimiçi hizmetlere erişim için DSL veya GPRS üzerinden Ethernet.
Enerji uzmanları, nerede olurlarsa olsunlar, artık binanın kalıcı olarak güncellenen verilerine dayanarak öneriler sunabiliyor.
HER ZAMAN HER YERDEN ‘TASARRUF’
Gerçek zamanlı yerinde izleme ve kontrol
Ethernet’e bağlı dokunmatik ekran üzerinde:
• temel elektrik bilgilerini ve elektrik ağıyla ilgili alarmları gösterir,
• çeşitli ekipmanların kontrolüne (açma, kapama, sıfırlama...) izin verir.
Ortak tarayıcılı bir bilgisayar ekranında:
• > yerel Ethernet arabirimlerinde barındırılan web sayfalarının izlenmesini gösterir,
• > alarm olayları, otomatik e-posta bildirimleri oluşturur,
• > çeşitli ekipmanların kontrolüne (açma, kapama, sıfırlama...) izin verir.
ÇEVRİMİÇİ ENERJİ YÖNETİMİ HİZMETLERİ
StruXureWare Energy Operation; açık, ölçeklenebilir ve güvenli bir enerji yönetim bilgi sistemiyle veri toplamayı otomatik hale getirmektedir.
Ardından Schneider Electric’in enerji yönetimi hizmetleri ekibinin yardımıyla veriler, müşterilerin tesislerinin performansını sürekli biçimde anlayabilmelerini sağlamak için uygulamaya konabilir bilgilere dönüştürülür.
Energy Operation, şirketlerin mevcut sistemlerine yaptığı yatırımlarını destekler ve kurum genelinde ortak bir anlayış için sonuç ve performansın geniş bir kitleye iletilmesini sağlamak amacıyla kullanılabilir.
94
Ocak2015
ENERJİ TAŞIMA SİSTEMLERİ • TANITICI SÖYLEŞİ
EUROTRAY
Firmanızı tanıtır mısınız?
Firmamız 1989 yılında metal sektöründe faaliyet göstermek üzere Çemesan şirketler grubunun bünyesinde kurulmuş olup 2010 yılından itibaren Eurotray markasıyla müşterilerine hizmet vermektedir. Ekip olarak müşteri memnuniyetini başlıca ilke olarak benimsemekteyiz.
Ürettiğiniz ürünler ve teknik özellikleri ile ilgili bilgi verir misiniz?
Yapıların enerji dağıtımı veya haberleşme için kullanılan tesisatlar, izole elektrik kablolarının güvenli bir şekilde taşınması, sabitlenmesi ve desteklenmesini sağlayan birbiriyle uyumlu birimlerden oluşan sistemlerdir. Kablo kanalı sistemleri genellikle ticari ve endüstriyel yapılarda kablo yönetimi için kullanılan sistemler olup kullanım yerine göre farklı tipleri mevcuttur. Türkçe’de yaygın olarak kablo kanalı olarak bilinse de tiplerine göre kablo tavası, kablo taşıyıcısı, kablo tepsisi, kablo merdiveni isimlendirmelerine de rastlanır.
Sistemi oluşturan elemanlar tek tek ele alındığında fiziksel özellikleri ve üretim teknikleri açısında çok karmaşık
ürünler değildir. Fakat parçası olacakları tesisatın güvenlik riskleri ve çok uzun yıllar kullanılma hedefleri göz önüne alınırsa hammaddeden montaj hizmetine kadar titiz ve kaliteli bir üretim sürecine sahip olması gereken ve ciddi mühendislik gerektiren ürünlerdir.
Sahip bulunduğunuz yerli ve uluslararası standart belgeleri ve kalite sertifikalarına ilişkin bilgi verir misiniz?
• TSE (Kablo Tava ve Merdiven sistemleri ürün sertifikamız TS EN 61537/2007)
• ISO 9001/2008 Kalite Yönetim Sistemi
• CE (işareti, tüketicilerin Topluluk tarafından emniyetli olarak sınıflandırılan ürünleri tespit etmesini kolaylaştırmakta ve bu işareti taşıyan ürünler, tüketicilere yüksek kaliteli ürünler sunulmasını sağlamak için, ambalaj, etiket ve emniyetle ilgili standartlara uygunluğunu göstermektedir.
• GOST(Rusya ihracatlarında gerekli Ülke sertifikasıdır.)
Ürünlerinizin uluslararası pazarlardaki kullanımına ilişkin açıklamalar yapar mısınız?
Ürünlerimiz özellikle Orta Doğu ve Afrika’da birçok önemli projede
kullanılmıştır. Fakat, bizim için asıl sevindirici olan 2014 yılı içerisinde birçok çok uluslu taahhüt şirketinin tedarikçi listesine girmeyi başarmış olmamızdır. Son birkaç senede yaptığımız yoğun pazarlama ve akreditasyon çalışmalarımızı tatmin edici somut karşılığını bu seneden itibaren almaya başlayacağız.
Sektörün sorunlarına ilişkin düşünceleriniz?
Bizlere göre üzücü olan ürün kalitesinin göz ardı edilerek sadece fiyata endeksli bir pazar oluşturulmaya çalışılmasıdır. Piyasada kalite problemlerinin olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum, dünyada örnek gösterilen ve birçok başarılı işe imza atmış Türk inşaat ve elektrik sektörünün kesinlikle hak etmediği bir durumdur.
Müşterilerimiz de çok iyi biliyor ki, enerji ve elektrik sektörü hatayı affetmez. Bize göre, her şey standartlara uygun ve belirli kalitede olmalıdır. Bu sebeple, Eurotray ailesi olarak, kaliteden ödün vermeden fakat aynı kalitedeki ürünü en iyi fiyatla müşterilerimize sunmaktayız. Kurumsal tecrübemizi, kalite anlayışıyla birleştirerek müşterilerimize en uygun çözümleri sunmaktayız.
Kullanıcılara önerileriniz...
Kablo taşıyıcı sisteminin seçimine baz oluşturacak uygulama alanı, kullanılacak kablolar, ortamın korozif direnci, tesisatta oluşacak ısı gibi bilgilerin doğru tespiti, ürünlerin kullanım verimliliğini doğrudan etkilemektir. Bu sebeple, projenin ihtiyacına en üst düzeyde cevap verebilecek sistemin tasarımı ve üretimi için, kullanıcılarımızdan teklif aşamasında teknik ekibimizle istişare halinde kalmalarını rica ediyoruz.
Metin KAYAEuroTray Genel Müdürü
KURUMSAL TECRÜBEMİZİ, KALİTE ANLAYIŞIYLA BİRLEŞTİREREK MÜŞTERİLERİMİZE EN UYGUN ÇÖZÜMLERİ SUNMAKTAYIZ
Eurotray olarak, metal sektöründe faaliyet gösteren şirketler grubumuzun biriktirdiği kurumsal tecrübeyi uzun süredir elektrik sektörüne aktarmaktayz.Kablo taşma sistemlerine yönelik geniş ürün yelpazemizle ve konusunda uzman ekibimizle ülkemiz dahil olmak üzere Afrika, Asya ve Avrupa’nn gelişen pazarlarnda yer alan değerli müşterilerimizin spesifik ihtiyaçlarna uygun en doğru çözümü en hzl şekilde sağlamaktayz.
KABLOLAR DOĞRU YOLDA
[email protected] / www.eurotray.com
Tel. +90 216 591 05 40Fax. +90 216 591 03 47
MerkezOrganize Deri Yan Sanayi BölgesiYC 8-9 Parsel 20.Yol AydnlTuzla, İstanbul, Türkiye
Eurotray Metal Kablo Taş. ve Elekt. San. Tic. Ltd. Şti.
Tel. +90 262 290 14/15/16/17/18/19Fax. +90 262 290 26 19
Fabrikaİmes Organize Sanayi BölgesiÇerkeşli OSB Mh. İmes BulvarNo:22 401 Ada 4. Parsel DilovasKocaeli, Türkiye
Tel. +90 312 472 8670Fax. +90 312 472 8674
Ankara Bölge MüdürlüğüÇetin Emeç Bulvar 6.CaddeNo:46/6 Aşağ ÖveçlerAnkara, Türkiye
info@
96
Ocak2015
ENERJİ TAŞIMA SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM
ARDIÇ ELEKTRİK
Yıllardır hem iç piyasada hem de yurtdışı satışlarını sektörün bilinen ve tanınan imalatçılarından olan Ardıç Elektrik son yıllarda yaptığı yatırım ve yeniliklerle sektöre yön vermeye devam ediyor. Avrupa kalitesini Uzakdoğu fiyatlarıyla müşterilerine sunmaya çalışan ARDIÇ Elektrik, tamamen hızlı ve kaliteli üretime yoğunlaşarak her zaman bir adım önde olmayı başarmaktadır. Bilinen klasik yöntemlerin dışında çok daha sağlam, yeni ve özgün ürünler yine Ardıç Elektrik’ten! Ardıç Elektrik en son geliştirdiği yeni merdiven modeli ile tüm rakiplerine fark atmaya devam ediyor. Ardıç’ın patentini aldığı bu özgün tip kablo merdiveninin, tasarımı, projesi, kalıplarının yapımı ve tüm işlemleri tamamen özgün olarak ARDIÇ tarafından tasarlandı. Tünel, metro ve havalimanı yapan projecilerin yıllardır bitmeyen güvenlik ve risk sorunlarını ARDIÇ Elektrik, bu geliştirdiği ürün ile sonlandırdı.
AYRICA YÜKSEK NAKLİYE MASRAFLARINA YİNE ARDIÇ “DUR” DİYOR.Ve iddia ediyoruz ki bu yeni kablo merdivenleriyle dünyadaki en hızlı sıcak daldırma merdiven teslimatı yine ARDIÇ’ta.
Bu yeni tip kablo merdivenin pek çok özelliği ve farklı yanları bulunmaktadır, fakat en çok göze çarpan özellikleri aşağıdaki gibidir
1- Türkiye genel olarak fay hattında ve deprem kuşağında yer aldığından ve maalesef depremler ülkemizde çok sık görüldüğünden, bu ürün deprem bölgelerinde rahatlıkla ve güvenle kullanılabilecek şekilde tasarlandı.
2- Ayrıca titreşim ve sarsıntıların sürekli olduğu metro istasyonları, tüneller ve havalimanları gibi yerlerde emniyetli olarak ARDIÇ kablo merdivenleri kullanılabilir.
3- Her zaman “önce emniyet ve insan “ ilkesiyle hareket eden ARDIÇ, yeni ürününde hiçbir şekilde kaynak kullanmamaktadır. Zamanla ve titreşimin etkisiyle kaynaklar çatlamakta ve hatta kopmaktadır, fakat bu yeni üründe bu tür riskler tamamen ortadan kaldırılmıştır.
4- Bu yeni tip merdiven bitmiş ürün olarak satın alınabileceği gibi, modüler olarak yani parçalar halinde de satın alınabileceğinden, nakliye sırasında “hava” için para ödemeye son!
5- Nakliye masrafları neredeyse 1/3 kadar azalmaktadır. Bir başka deyişle nakliye masrafları 3 kat daha UCUZ olacak.
6- Yeni ürün parçalar haline alındığında depolamada çok büyük kolaylık ve rahatlık sağlamaktadır. Sadece 18-20 metrekare bir alana 2-3 tır yüke denk gelecek ürün stoklanabilecektir.
7- Müşterilerin stok maliyetleri çok daha az olacaktır. Çünkü modüler sistem kablo merdivenleri çok daha ekonomiktir.
8- Yeni tip merdivenlerin modüler olarak parçalar halinde alınması durumunda, sadece plastik çekiç ve katalogdaki talimatlar yardımıyla çok kolay montaj yapılabilir.
9- Yeni tip merdivenler yan kenar ve basamaklar ayrı ayrı alındığında, sipariş durumunda hızlı teslimat kolaylığı ve merdiven ölçülerinde esneklik imkanları sağlamaktadır.
10- ARDIÇ’ın sadece Avrupa’lı rakiplerinde benzer tip ürün vardır, fakat o ürünlerin montajında cıvata, somun veya perçin kullanmak gerekmektedir, ama bu gibi sistemler sarsıntı ve vibrasyon olan yerlerde emniyetli değildir, ARDIÇ ürünleri ise birbirine geçmeli olduğundan sağlam, güçlü ve emniyetlidir.
11- Dünyada sıcak daldırma kablo kanallarında en hızlı teslimat ARDIÇ’tadır.
TAKLİT ETMİYORUZ, ÖNCÜLÜK EDİYORUZ
98
Ocak2015
ENERJİ TAŞIMA SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM
DLX ELECTRIC
DLX ELECTRIC, yönetim kurulu başkanı Metin Azuz, DLX ELECTRIC ile ilgili bilgiler verdi. Metin Azuz sektördeki 30 yılı aşkın tecrübesini genç DLX Electric firmasına yansıtmıştır. DLX ELECTRIC , müşteri ihtiyaçlarını ve taleplerini Türk ve Dünya standartlarında karşılamaya devam etmektedir. DLX ELECTRIC, Istanbul Kırac Esenyurt ‘taki tesislerinde teknolojik altyapısı, inavatif yeni ürün tasarımları, eğitimli personeli ile müşteri odaklı faaliyetlerine devam etmektedir.
Üretiminin %35’ini dört kıtada mevcut 40 ‘ın üzerindeki ülkeye ihraç etmektedir. Genç DLX electric kuruldugundan bu yana her yıl %100 büyüme gerçekleştirmiştir. Yurtiçinde bayi ağı sisteminde müşterilerine ulaşmaktadır. Ürün gamı içinde Kablo Kanal Sistemleri ve Aksesuarları, Elektrik Tesisat Boruları (Halojen free ve yanmaz plastik spiral ve aksesuarları, Düz Rijid Borular ve aksesuarları , Celik izoleli spiraller) ,
ups, şebeke, data ve telefon prizleri, delikli pano içi kablo kanalları, döşeme üstü kablo kanal sistemleri, Döşeme şap altı dağıtım buatları, aliminyum burotik/ ofismatik sistemleri yer almaktadır.
DLX ELECTRIC, ISO 9001-2008 kalite yönetim sistemine , TSE, VDE, VDE ROHS, CE gibi kalite standart sertifikalrına hazidir. AR-GE faaliyetlerimizle beraber yeni ürün gruplarını geliştirmeye devam ediyoruz. Bunların neticesi olarak 2015 yılı içinde yeni seri ve ebatlarda kablo kanal sistemlerini üretim planına alınmıştır.
2023 yılına kadar planlarımız hazır olup , %100 milli bir şirket olarak , müşterilerimizin talepleri doğrultusunda ürün gamımızı geliştirerek ülkemize, müşterilerimize çalışanlarımıza, tedarikçilerimize kısacası tüm çözüm ortaklarımıza fayda sağlamaya devam edeceğiz.
Efsane devam ediyor…
DLX ELECTRIC KABLO KANAL SİSTEMLERİ / YAPISAL KABLOLAMA ÜRÜNLERİ
100
Ocak2015
ENERJİ TAŞIMA SİSTEMLERİ • TANITICI SÖYLEŞİ
GERSAN
Firmanızı tanıtır mısınız?
GERSAN A.Ş, üretimlerine 1980 yılında başlamış ve bugüne dek 35 yıllık bir deneyime sahip olmuştur.
Kalite politikamız, müşterilerimizin isteklerini karşılayacak kaliteli ürün ve hizmetleri en ekonomik şekilde sunmak, zamanında teslim etmek, hizmetin ve kalitenin sürekliliğini sağlamaktır.
Hedefimiz kaliteli ve iyi malzemeyi sürekli olarak üretmektir.
GERSAN A.Ş. yüzde 100 yerli sermayeli ve yüzde 60 oranında BIST’ekote olmuş bir şirkettir.
Bugün itibariyle, Tuzla-İstanbul merkezli yönetimimizle Dubai-BAE bünyesinde kendi ofisimiz yer almaktadır ve üretimlerimizi 50.000 metrekare kapalı alana sahip Çaycuma-Zonguldak fabrikamızda, 350 personel ile “sürekli kaliteyi” temin edecek şekilde yapmaktayız. Rusya ve çevresindeki ülkeler ile Türki Cumhuriyetlere hizmet vermek adına faaliyete geçirdiğimiz Kaliningrad - Rusya fabrikamız da ilgili pazar için çok avantajlı bir konuma sahip olmuştur.
Gerek ürünlerimizde kullandığımız üretim prosesleri ve kullanılması gerekli hammadde esasları, gerekse ürün özelliklerinin en son teknik ve teknolojik gelişmelere paralel olması ile üretilen malzemelerin mükemmeliyete ulaşmasını sağlamıştır. Bunu sürekli kılmak için de onlarca AR-GE faaliyeti gerçekleştirmekte ve gerekli ulusal-uluslararası kalite belgelendirmelerine eksiksiz sahip olmayı prensip edinmiştir. Bu sayede üretimlerinin yüzde 75’ini uluslararası firma ve projelere ihraç eden bir firma konumuna gelmiştir.
Ürettiğiniz ürünler ve teknik özellikleri ile ilgili bilgi verir misiniz?
ALÇAK GERİLİM (A.G.) BUSBAR sistemlerindeki ürünlerimizle Dünya’daki en etkili üretimlerden birisine sahibiz. A.G. sistemlerimizin 25A’den 6000A’e kadar tamamı eloksal kaplı Alüminyum dış gövdeye sahiptir. Alüminyum kasa, paslanmaya karşı pregalvaniz gövdeye uygulanması zorunlu olan boya maliyetini de ortadan kaldırarak kurulum maliyetlerini en aza indirger. Kullandığımız iletkenler kalay kaplı Bakır veya Alüminyum olaraktır. Sistem
ŞİARIMIZ, KALİTELİ ÜRÜN VE HİZMETİ EKONOMİK FİYATLA SUNMAKTADIR
101
Ocak2015
160A ve üzeri akım gruplarında 4 metre olarak üretilmektedir. Busbar sisteminin 4 metre olması daha az ek ve buna bağlı olarak da daha az gerilim düşümü ve daha az işçilik oluşturacağından kullanıldığı yerlerde büyük ekonomik kazanımları da beraberinde getirmektedir. Ek noktalarında renk değiştiren ve tekrar kullanılabilen tork cıvatamız tork anahtarı olmadan montajı ve sonrasında gözle kontrolü sağlayabilen standart bir özeliktir. Her bir parça üzerinde yer alan termal etiketimiz ile çalışan sistemin termal kamera olmaksızın gözle kontrolünü sağlayabilen standart bir özelliktir. Firmamız ürettiği tüm mamuller, Busbar ile ilgili istenen uluslararası en güncel IEC/TS EN 61439-6 standardındaki tüm tip testlerine ayrı ayrı sahiptir.
ORTA GERİLİM (O.G.) BUSBAR sistemlerinde yeni reçine izolasyonlu GR serisi IP68 O.G. Busbar, Türkiye’nin İLK ve TEK Orta Gerilim (12kV) Reçine Busbar Sistemidir. GERSAN A.Ş. tarafından geliştirilen ve yerli olarak imal edilebilen ürün reçine izolasyona, gerekli elektriksel ve mekanik dayanıma sahip olacak şekilde tasarlanmış tamamı reçine gövdeye ve ilgili tüm aksesuarlara sahiptir. Ek noktalarındaki birleşme detayı da dahil tamamı IP68 korumalı bir yapıya
sahip sistem, diğer reçine sistemlerde kullanılan hammadde yapısından çok daha dayanıklı ve ekonomik bir tasarıma sahiptir. Sistem, yüksek izolasyon dayanımı sayesinde 12kV’a kadar olan anma çalışma gerilimlerinde kullanılabilme, yüksek ısı dayanım kapasitesine ve alev iletmeyen bir yapıya sahip benzersiz bir üründür ve aynı zamanda A.G. (1kV) 5 baralı sistemlerin yerine de kullanılabilen Türkiye’nin İLK ve TEK yerli ürünüdür.
G-BUS OTOMASYON sistemi, yerli tasarım ve uluslararası patentli teknolojisi ile elektrik hattı üzerinden çift yönlü haberleşme yapılarak, herhangi bir ilave data / kontrol kablosuna ihtiyaç duyulmadan, busbar sistemine bağlı tüm yüklerin on / off / dim yapılabildiği ve enerji okuma-izleme yapılmasına imkan vermektedir. Sistemin en önemli özellikleri, düşük maliyetli olması, data / kontrol kablosu gerektirmemesi ve kolay kurulumdur. Kablolu bir otomasyon sisteminde her bir cihazın kontrolü için bu cihazlara ulaşan kablonun döşenmesi ve gruplar oluşturmak için çeşitli ek elemanlar gerekmektedir. Kablosuz sistemlerde ise modemlerin ve modüllerin maliyeti oldukça fazladır.
LED-BUS AYDINLATMA sistemi ileG-BusOtomasyon sistemi ve LED Aydınlatma sistemi bir arada kullanılarak aydınlatma otomasyon ve kontrol sistemlerinde en son teknolojiler bir arada kullanılmış olmaktadır. GERSAN A.Ş. nin üretimi olan LED-BUS, aydınlatma Busbar sistemi, G-BUS otomasyon sistemi ve LED aydınlatma ekipmanı ile entegre çalışan ve Aydınlatma otomasyonu için olmazsa olmaz özellikleritoplu olarak kullanabilme olanağı sağlayan bir sistemdir. Yüksek tavan, alçak tavan, otopark ve yol-cadde-sokak aydınlatmaları için ayrı ayrı seçenekler sunmakta olup, gereksiz malzeme kullanımı ile ciddi bir ekonomi sağlarken, enerji verimliliğine olan katkısı ile yıllarca boşa harcanacak enerjiyi sisteme geri kazandıracaktır.
G-CHARGE ARAÇ ŞARJ sistemi ve istasyonlarımız uluslararası standartlara haiz olarak akredite test
laboratuvarından tip test belgelidir. TÜBİTAK destekli bir proje ile tüm yönetim sistemi tasarımı ve yazılımı tarafımızdan yapılan ürünlerimizde projeye uygun olarak her çeşit kombinasyon gerçekleştirilerek tüm araç ve yapılara uygun üretilebilmektedir. Son yaptığımız çalışmalarla istasyonların bünyesine DC kaynak ilaveleri ile hızlı şarj konusunda da netice alınarak istasyonların yaygınlaşmasının yanında şarj sürelerinin de kısalması adına önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.Bundan sonraki aşamada şarj istasyonlarının uzaktan izlenmesi ve akıllı şebekeye uyumlu olarak kontrol edilebilmesi konusunda denemelerimizin neticesini alarak geleceğe uygun olarak şekillendirmeye devam edeceğiz.
KABLO KANALLARI, merdivenleri, askı sistemleri ve aksesuarlarında kalitesi ve geniş üretim portföyü ile GERSAN A.Ş. ulusal ve uluslararası boyutta aranan rakipsiz bir marka olmuştur. 35 yıllık bu konudaki üretim ve pazarlama tecrübesi, hammadde seçimindeki titizlik, kaplama tekniklerindeki üretim kalitesi ve bu proseslerin tamamını tek çatı altında uygulaması nedeniyle sevkiyatı yapılan malzeme son kullanıcıya tam bir mükemmeliyet içerisinde ulaşmaktadır. Sıcak daldırma sistemi, özel plastik kaplamalı kablo kanal imali için gerekli kaplama fırını ve elektrostatik fırın boya imalatını kendi sistemimiz içinde yapmaktayız. GERSAN A.Ş. ürünleri istek üzerine, sıcak daldırma galvanizli, elektro galvanizli, TSE 822’ye göre pregalvanizli, paslanmaz çelik (304-316 kalite), Poly-etilen kaplamalı ve elektrostatik fırın boyalı olarak imal edilerek kullanım yerine göre bir seçim yapma imkanı vermektedir.
102
Ocak2015
DÖŞEME ALTI sistemlerinde yeni ürettiğimiz buatımız ve yeni şekillendirdiğimiz döşeme altı kanal sistemi ile yeniliklerimiz hiç durmadan devam etmektedir. 18 ayrı noktadan yükseklik ayarı ayrı-ayrı yapılabilen, tek bir malzeme ile betonda, mermerde, yükseltilmiş döşemede kullanılabilen, kapağı açık kalmamak üzere dizayn edilmiş, kilit mekanizması ile açması ve kapaması kolayca yapılabilen, 8 adet monofaze priz, 8 adet RJ45 priz ve 3 adet GH tip sigortayı aynı anda içinde barındırabilen ve istenen renkte sipariş verebileceğiniz bir malzemeyi tek bir gövdede oluşturduk. Bu konuda çalışmaları yaparken normları göz ardı etmedik. TS EN 50085 ve BS 4568 standardındaki atıfları baz alarak çalışmalarımızı yaptık. Bunun yanı sıra Dünya üzerinde BS standartlarını ve İngiliz normunu kullanan ülkelere satış yapmak amacı ile buatımızı bu ülkelerde kullanılan BS tipi prizlere uygun hale getirerek revize ettik.
TOPRAKLAMA ve yıldırımdan
korunma sistemlerinde kabul edilen yeni standartlara uygun olarak imal edilen bakır ve galvaniz topraklama malzemelerini, teknik detaylara sahip deneyimli kadromuz denetiminde üretmekteyiz. Gerek Faraday kafesini, gerekse paratoner sistemlerini oluşturmak için gerekli binlerce standart veya özel malzemeyi firmamızda üretmekteyiz. Bu üretimlerde malzemenin kullanım amacına ve bu konuda olması gerekli TS EN 50164 standardında anlatılan spektlere uygunluk esas alınmaktadır.
Sahip bulunduğunuz yerli ve uluslararası standart belgeleri ve kalite sertifikalarına ilişkinbilgi verir misiniz?
Kalite sisteminde ISO 9001, ISO 14001 ve ISO 18001 sertifikalarına sahip yapımız ile birlikte, üretilen tüm ürünler kendine has en son geçerli ulusal ve uluslararası test ve sertifikalara sahip olarak sürekli gelişmektedir. Bunun yanında ilgili yabancı pazarların gerektirdiği yerel belgelendirme ve
onayların da alınması ile marka ve ürün çeşitliliğimiz Dünya çapında geçerliliğini kabul ettirmiştir.
Ürünlerinizin uluslararası pazarlardaki kullanımına ilişkin açıklamalar yapar mısınız?
A.G. Busbar Sistemlerimiz Latin Amerika pazarında 3M markası altında kullanılmaktadır, ALSTOM, AREVA, NEXANS, SIEMENS, ABB, MITSUBISHI, SKENGINEERING gibi dünyaca ünlü firmaların projelerinde yer almaktayız. Üretimlerimizin kalitesi nedeniyle ihracatımız toplam üretimlerimizin yüzde 75’ini geçmektedir.
Sektörün sorunlarına ilişkin düşünceleriniz?
Ulusal ve uluslararası pazarda kaliteli ve sürekli hizmet verebilmek, uzun soluklu bir çalışmadır. Kısa vadede gerçekleşmesi zor olan bu çalışmaların kazanımları uzun vadede son derece kalıcı olacaktır ve bu da markalarımızın uzun süreler kalıcı olmasını sağlayacaktır. İnsan olarak çok pratik olduğumuz bir gerçektir ve bu avantajımızı kısa vadeli, bencil amaçlar uğruna kullanmak yerine uzun vadeli ve etkileşimli bir şekilde kullanmak çok etkili olacaktır. Bu amaçla sektör içerinde yıkıcı bir rekabet yerine yapıcı bir rekabet ile ulusal ve uluslararası pazarlara ürün ve hizmetler sunmak tüm tarafların kazanımlar elde ettiği bir yaşam sürmemizi sağlayacaktır.
Kullanıcılara yönelik önerileriniz var mı ?
Enerji ve zamanımızın çoğunu daha verimli, daha ekonomik ve daha teknolojik ürün ve çözümlere ayırarak fayda sağlamaya ve üretmeye çalıştığımız bu süreçte, kullanıcılarımızın biz üreticilerle sürekli etkileşimde olmalarını da sağlamaya çalışıyoruz. Kullanıcılarımızın da bizleri kendi üretim ortakları olarak görerek yönlendirmeleri ve birlikte yol alabilmemiz daha dinamik ve etkili olmamızı karşılıklı olarak sağlayacaktır.
Mustafa Serdar ŞALCI
GERSAN A.Ş. Ürün ve Pazarlama Müdürü
104
Ocak2015
ENERJİ TAŞIMA SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM
GERSAN
Dünyada yaygın olarak kullanılan ve alçak/orta gerilim güç dağıtım ve iletim sistemi türü olan busbar sistemi, yüksek kısa devre dayanımı (50kA den 150kA e kadar), yarım asırlık mekanik ömür ve düşük elektriksel kayıpları, yüksek elektriksel verimlilik özellikleri ile diğerler sistemlerden ayrılmaktadır.
Gersan Elektrik’in yeni reçine izolasy-onlu GR serisi IP68 OG Busbar, Gersan Busbar sistemlerinin bir parçasıdır ve Türkiye’nin İLK ve TEK Orta Gerilim (12kV) Reçine Busbar Sistemidir.
TÜBİTAK Projesi aracılığıyla geliştirilen ve yerli olarak imal edilebilen ürün
reçine izolasyona, gerekli elektriksel ve mekanik dayanıma sahip olacak şekilde tasarlanmış tamamı reçine gövdeye ve ilgili tüm aksesuarlara sahiptir. Ek noktalarındaki birleşme detayı da dahil tamamı IP68 korumalı bir yapıya sahip sistem, diğer reçine sistemlerde kullanılan hammadde yapısından çok daha dayanıklı ve ekonomik bir tasarıma sahiptir. Sistem, yüksek izolasyon dayanımı sayesinde 12kV’a kadar olan anma çalışma gerilimler-inde kullanılabilme, yüksek ısı dayanım kapasitesine ve alev iletmeyen bir yapıya sahiptir.
Özel imalat tekniği ile üretilen ve parçasız, eksiz yekpare bir yapıya sahip olarak 3mt boyunda imal edilen gövdesi sayesinde “GR IP68 OG Busbar sistemi”, aynı zaman AG (1kV) 5 baralı sistemlerin yerine de kullanılabilen Türkiye’nin İLK ve TEK yerli ürünüdür. 32kV şebeke frekanslı izolasyon dayanımına sahip olarak güvenilirliğini kanıtlamış ve projelerde rahatlıkla uygulanabilecek ekonomik ve yapısal tasarıma sahip olarak dizayn edilmiştir.
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK ORTA GERİLİM (12kV) REÇİNE BUSBAR SİSTEMİ: “GR”
106
Ocak2015
ENERJİ TAŞIMA SİSTEMLERİ • TANITICI SÖYLEŞİ
OBO BETTERMANN
Günümüzde teknoloji oldukça hızlı bir şekilde gelişiyor. Bu değişimin izlerini diğer alanlarda olduğu gibi kablo tavaları üzerinde de gözlemlemek mümkün. Sac kalınlıklarını azaltarak taşıma kapasitelerini arttırabilmek artık hayal değil.
Standartların DIN EN ISO 61537’ye göre şekillendiği yeni nesil kablo tavaları, her geçen gün yaşamımızdaki yerini daha da sağlamlaştırıyor. Dolayısıyla yeni nesil tavaların sağladığı avantajları farklı bir bakış açısıyla incelemek artık kaçınılmaz olmaktadır…
Otomobil sektörünü incelediğimizde söz konusu çalışmalar hakkında
elde edilmiş en çarpıcı sonuçlarla karşılaşabiliyoruz. Zira güvenlikten ödün vermeden yakıt tüketimini azaltabilmek en önemli ARGE çalışmalarından bir tanesi olarak kabul edilmektedir. Bu doğrultuda hazırlanan yeni gövde tasarımlarının hemen hepsinde “ince sac” yapısı ön plana çıkmaktadır. Burada en dikkat çekici konu, daha ince bir sac kullanarak daha yüksek mekanik mukavemetin nasıl elde edilebildiğidir. Bu sorunun cevabını teknolojinin katkıları ile vermek mümkün: “formlu yapı”
İşte yeni nesil kablo tavalarında da otomobiller gibi “formlu yapı” teknolojisi kullanılmakta ve daha işlevsel sonuçlar elde edilmektir.
KABLO TAVASININ EVRİMİ
YENİ NESİL TAVALARIN SAĞLADIĞI AVANTAJLARI FARKLI BİR BAKIŞ
AÇISIYLA İNCELEMEK ARTIK KAÇINILMAZOLMAKTADIR…
Gökçehan DEMİRKIRKey Account ManagerOBO Bettermann Ltd. Şti.
107
Ocak2015
“İnce Sac” üzerine bombeli delikler açıldıktan sonra ana bükümler ve kıvrımlar saca işlenir. Bu işlemler sonucunda oluşan yapı, sacın gözle görülemeyecek bir oranda esneyerek daha yüksek taşıma kapasitesine ulaşmasını sağlar. Ağır hizmet tipi özellikler de bu sayede kazanılır.
Bu işlemin ortaya çıkardığı başarılı sonuçları ve işlevsel kazanımları şöyle sıralamak mümkün: Yeni nesil 0,75mm tavalar, eskinin 1,5 mm tavalarına göre %10 daha yüksek taşıma kapasitelerini rahatlıkla
sağlayabilmektedir. Kazanılan avantajlar bununla da sınırlı kalmamakta, yapıya binen yük oranı da yarı yarıya azaltılmaktadır. Olası bir deprem senaryosunda oluşabilecek hasar ve yaralanmaların önüne geçmek mümkün olmasa da, kullanılan daha hafif sistemler daha az hasara ve yaralanmaya sebebiyet verecektir.
Teknolojinin üretim tekniklerine ve uygulama detaylarına sağladığı faydanın sevindirici olduğu kuşkusuzdur. Ancak “formlu yapı”
dediğimiz üretim tekniğinin, sektörel faydasının yanında çevresel faydasını da göz ardı etmemeliyiz. Tamamen yeşil bir teknolojiyi kullanmadığımız aşikârdır. Ancak “ince sac” ve “formlu yapı” sayesinde üretilen yeni nesil tavalar, ham madde ihtiyacını yarı yarıya azaltarak en azından bu kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlamaktadır. Günümüz şartları göz önüne alındığında, yeni nesil kablo tavaları daha az tüketim ve daha temiz bir gelecek olarak bizlere geri dönecektir.
“FORMLU YAPI” DEDİĞIMİZ ÜRETİM TEKNİĞİNİN,SEKTÖREL FAYDASININ YANINDA
108
Ocak2015
ENERJİ KALİTESİ • TANITICI REKLAM
SIEMENS
Enerji verimliliği ve enerjinin yönetimi dünyada hızla önem kazanan bir konu olarak dikkat çekmektedir. Bu sebeple firmaların ürettiği yeni cihazlar sadece enerjiyi ölçmede değil, enerjinin detaylı bir şekilde analizini yapmakta da kullanılabilmektedir. Farklı haberleşme protokollerini destekleyen bu cihazlar; kullanıcı tanımlı ekran göstergeleri, kapsamlı hafıza işlevleri, yüksek hassasiyet ve emniyete sahip olmaları sebebiyle kullanıcıların dikkatini çekmeyi başarmıştır.
TÜM ÖLÇÜM İŞLERİ İÇİN SIEMENS SENTRON PAC ENERJİ ANALİZÖRLERİ
Kompakt ve yüksek performanslı enerji analizörü SENTRON PAC; elektrik besleyiciler ve münferit tüketiciler için enerji tüketim değerlerini saptar. Ayrıca sistem durumunun ve enerji kalitesinin değerlendirilmesi için önemli ölçüm değerleri sunar. Bu enerji analizörleri, standart olarak belirlenen entegre iletişim arayüzleri sayesinde, verimli enerji yönetimi için mükemmel bir temel oluşturur. SENTRON PAC Enerji Analizörü; ne zaman, nerede ve ne kadar enerji kullanıldığını gösterir.
SENRTON PAC Enerji analizörleri 3 ürün altında toplanmaktadır;
• SENTRON PAC3100 – dijital ölçüm için maliyet etkin bir cihaz
• SENTRON PAC3200 – hassas enerji ölçümü konusunda uzman
• SENTRON PAC4200 – iletişim ve izleme konusunda uzman
Bir bakışta avantajlar:
• Kolay montaj ve devreye alma
• Dört fonksiyon düğmesi ve sade mesaj göstergeleriyle kolay kullanım
• Çoklu ve küresel uygulanabilirlik (IP65, birçok dilde mesaj göstergesi, uluslararası onaylar)
• Entegre iletişim arayüzüyle çeşitli sistemlere kolay bağlantı
• Dijital giriş ve çıkışlar aracılığıyla çeşitli izleme ve kontrol işlevleri
• Kompakt tasarım
PAC 3100 MODELİ
Kompakt pano tipi olan ürün 50’nin üzerinde büyüklüğün ölçümünde kullanılır (akım; gerilim; frekans; aktif, reaktif ve görünen faz başına güç toplamı; güç faktörü; aktif ve reaktif güç (çekilen, verilen); maksimum ve minimum değerler; tek fazlı ölçümlerde ve 3 ve 4 iletkenli şebekelerde çok fazlı ölçümler).
400/480 V’a kadar üç fazlı endüstriyel şebekelere doğrudan bağlanabilir (CATIII). Daha yüksek gerilimlerin gerilim trafosu ile ölçümü, x/1A ve
ÇOK DAHA HASSAS ÖLÇÜM VE YÖNETİM İÇİN ENERJİ ANALİZÖRLERİ
109
Ocak2015
x/5A akım trafosu için ayarlanabilir trafo çevrim oranı ve akım yönü özelliği bulunmaktadır.
2 adet dijital giriş ve 2 adet dijital çıkışa sahip olan PAC 3100 ürünü IP 65 koruma sınıfına sahiptir. Cihaz, üzerinde büyük ve aydınlatmalı LCD ekrana (128x96) sahip olduğundan aynı anda birden fazla bilginin görünmesini sağlar. Haberleşme protokolü olarak entegre edilmiş olan Modbus RTU protokolünü destekleyen cihazın 9 farklı dil seçeneği bulunmaktadır.
PAC 3200 MODELİ
Kompakt pano tipi olan ürün 50’nin üzerinde büyüklüğün ölçümünde kullanılır(Akım, Gerilim, Aktif-Reaktif Güç, Güç Faktörü, Frekans, 17. harmoniğe kadar THD(Total Harmonic Distortion).
400/690 V’a kadar üç fazlı endüstriyel şebekelere doğrudan bağlanabilir (CAT III). Daha büyük gerilimlerin gerilim trafosu ile ölçümü, trafo çevrim oranı ve akım yönü özelliği bulunmaktadır. Bir dijital giriş ve bir dijital çıkışa sahip PAC 3200 ürünü IP 65 koruma sınıfına sahiptir.
Cihaz üzerinde entegre edilmiş Ethernet arabirimi bulunmaktadır. Haberleşme protokolü olarak Profibus, Modbus ve Seabus protokollerini desteklemektedir. Büyük ve aydınlatmalı LCD ekrana sahip olan PAC 3200 cihazında şifre koruması özelliği bulunmaktadır. Ayrıca 6 sınır değere kadar izleme ve sınır değerlerin lojik komutlarla (AND/OR) kontrol imkanı sağlamaktadır.
PAC 4200 MODELİ
Kompakt pano tipi (96*96) olan ürün, 200 adet elektriksel büyüklüğün ölçümünde kullanılır. (Akım, Gerilim, Aktif-Reaktif Güç, Güç Faktörü, Frekans, THD - Total Harmonic Distortion).
400/690 V’a kadar üç fazlı endüstriyel şebekelere doğrudan bağlanabilir (CAT III). Daha yüksek gerilimlerin gerilim trafosu ile ölçümü, x/1A ve x/5A akım trafosu için ayarlanabilir trafo çevrim oranı ve akım yönü özelliği bulunmaktadır. 2 adet dijital giriş ve
2 adet dijital çıkışa sahip PAC 4200 ürünü; IP 65 koruma sınıfına sahiptir.
3-31 arası akım/gerilim harmoniklerin faz başına ölçümleri yapılabilmektedir. Cihaz üzerinde entegre edilmiş Ethernet arabirimi bulunmaktadır. Haberleşme protokolü olarak Profibus, Modbus protokollerini desteklemektedir. 12 sınır değere kadar izleme ve sınır değerlerin lojik komutlarla (AND, OR, NAND, NOR, XOR, XNOR) kontrol imkanı sunar. Minimum ve maksimum değerleri tarih ve saat ile kayıt altına alabilme özelliğine sahip ürün; aktif ve reaktif güçlerin 15 dakikalık ölçüm periyodunda 40 günlük kayıtlarını tutabilme, 4000’den fazla işletim ve sistem olayının kaydını alabilme ve alınan ölçüm değerlerini bar grafik olarak cihaz üzerinden gösterebilme yeteneklerine sahiptir.
Sentron PAC 4200, entegre Gateway işlevi sayesinde basit seri bağlantılı RS485 arayüzlü cihazları bir ethernet ağına bağlamak için kullanılabilmektedir. Böylelikle, birden fazla alt konumdaki cihazı aldıkları verileri Modbus RTU üzerinden Sentron PAC 4200‘e gönderebilirler. Sentron PAC 4200, bu verileri entegre 10/100 Mbit/s ethernet arayüzü üzerinden güç yönetim sistemine aktarabilir.
3 FAZ ELEKTRONİK ELEKTRİK SAYACI PAC 1500
4 quadrant elektrik enerjisi ölçümü için tasarlanmıştır. Din raya monte edilebilir. LCD ekrana sahip sayaçlar sayaç standardı EN 50470’e uygun olarak dizayn edilmiştir. 80 Ampere kadar direk akım bağlama imkanı sunar. Ayrıca akım trafosu modeli ile (../5 A den 10000/5 A kadar) aktif ve reaktif enerjiyi ölçer. Klas olarak Klas
1 sınıfında yer almaktadır. SO çıkışı ile puls olarak sinyali PLC sistemine bilgi gönderir. Üzerinde entegre olarak optik port bulunmaktadır ve Ölçü Aletleri Yönetmeliği’ne (MID) göre kalibre modelleri mevcuttur.
PAC PROFIBUS HABERLEŞME MODÜLÜ
Profibus haberleşme modülü PAC 3200 ve PAC 4200 serilerinde kullanılmaktadır.Prof,ibus üzerinden cyclic olarak data transferi sağlar ve 9600-12000 bit/s arasındaki tüm hızları destekler.
PAC RS 485 HABERLEŞME MODÜLÜ
PAC 3200 ve 4200 serilerinde kullanılmaktadır.Modbus RTU ve SEAbus protokollerini destekler ve 4800-38400 bit/s arasındaki haberleşme hızlarını destekler.
DIO MODÜLÜ
PAC 4200 ürünü ile kullanılan bu modül ile giriş sayısı 10,çıkış sayısı 6 ya kadar yükseltilebilir.
Yukarıda genel özellikleriyle anlatılan cihazlar Sentron Power Manager programı ile kolaylıkla konfigüre edilebilir. Ayrıca Sentron Power Manager programı ile veri alma (sistem verimliliği ve oluşan kayıpların analizi), uzaktan kontrol etme (açma/kesme, arıza bildirimi), faturalandırma, verilerin değerlendirilmesi, görselleştirme ve arşivleme (istenen tüm bilgiler) işlevleri yerine getirilebilmektedir. Cihazlar ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için http://www.siemens.com/powermanagementsystem adresini ziyaret edebilirsiniz.
Erdoğan BAYRİ Siemens Sanayi ve Ticaret A.Ş.
110
Ocak2015
ENERJİ KALİTESİ • TANITICI REKLAM
ENTES
ENERJİ İZLEME YAZILIMLARINA NEDEN İHTİYAÇ DUYULMAKTADIR?Birim maliyeti hesaplamak ve enerji tüketimlerini kayıt altına almak
Endüstriyel tesisler rekabet edebilmek için üretim maliyetlerini düşürmek zorundadır. Bunun için birim üretim maliyetlerinin alt bileşenlerinin hesaplanması gerekmektedir. Birim maliyet hesabı yapılırken elektrik, su, gaz tüketimleri sayaçlardan alınır. Bu verilerin bir sistemde kayıt edilmesi ve geriye dönük raporlarının alınabilmesi gereklidir. Bu sistemin kurulması için ölçü aletleri, sayaçlar, haberleşme modülleri ve yazılım gerekmektedir. Entbus enerji izleme yazılımı ile sahada bulunan cihazların ölçtüğü güç ve enerji paremetreleri anlık olarak izlenir, ayrıntılı bir şekilde kaydedilir raporlanır ve böylece işletmelerde birim maliyetler kolayca
hesaplanır, enerji tüketimi kontrol altına alınarak enerji verimliliği sağlanır.
Zincir mağazalarda şubeler arası enerji tüketimlerini karşılaştırmak ve tek lokasyondan izleme gerçekleştirmek
Enerji izleme ve enerji verimliliği konularının, endüstriyel tesislerin dışında zincir mağazalar, bankalar, benzin istasyonları gibi işletmelerde de önemi artmaktadır. Bu gibi yerlerde şubeler arası enerji tüketim oranlarının karşılaştırılması gereklidir. Aynı ölçekli şubelerin tüketimlerinin aynı olması beklenir, ancak şubeler arası enerji tüketim değerleri karşılaştırılarak verimsiz harcanan enerji ortaya çıkmaktadır.Entbus enerji izleme sistemi ile İstanbul, Ankara, İzmir gibi farklı illerde birçok şubesi bulunan işletmelerin enerji tüketimleri tek bir merkezden izlenebilmektedir.
ENTBUS ENERJİ İZLEME SISTEMİ İLE ENERJİ VERİMLİLİĞİ SAĞLAMAK VE ENERJİ TÜKETİMİNİ YÖNETMEK
111
Ocak2015
Yöneticiler ve çalışanlar arasında farklı yetkilendirmeler ile sistemin düzenli olarak çalışması sağlanır.
Enerjiyi verimli kullanmak ve marka algısına katkı sağlamak
Şirketler rekabet için enerji tüketimlerini azaltırken aynı zamanda marka değerlerine katkı sağlamaktadırlar. Yeşil enerji kullanımı yaygınlaşırken ve özendirilirken bu uygulamalar şirket politikaları olarak müşterilere pazarlanmaktadır. Bu sistemleri kuran ve gerekli analizleri yaparak enerjiyi verimli kullanan işletmeler rakiplerinden bir adım daha ileride olacaklardır.
İŞLETMELERİN BU SİSTEMLERE NEDEN İHTİYAÇLARI VARDIR?• Enerji maliyetlerinin azaltılması
• Yeni yatırımlar için mevcut elektrik hatlarının kapasitesinin hesaplanması
• Enerjinin bölge bazında ne kadar ve hangi zaman aralığında tüketildiğinin belirlenmesi
• Sahaya gitmeye gerek kalmadan verilere İnternet üzerinden erişim
• Kontrol ve bakım faaliyetleri için SMS ve e-mail ile alarm gönderimi
• Üç zamanlı elektrik sayaçlarında tüketim için uygun zaman dilimi seçimi
İŞLETMELERİN İHTİYAÇ DUYDUKLARI YAZILIM ÖZELLİKLERİ NELERDİR?• Verilerin anlık olarak izlenebilmesi
• Rapor alabilme (geriye dönük kayıtlar, özelleştirilmiş rapor araçları ve grafiksel gösterim)
• Elektriksel parametrelerin (kompanzasyon oranları, enerji kalitesi) ve farklı parametreler ölçen (gaz, su, basınç vb.) sayaçların tek bir sistemde izlenebilmesi
• Otomatik raporlama ile istenilen periyodlarda kullanıcıların belirlediği raporların e-mail ile otomatik olarak yollanması
• Donanım ve yazılımın aynı firma tarafından tedarik edilmesi ve sistem kurulumunda teknik destek sağlanması
ENTBUS ENERJİ YÖNETİMİ SİSTEMİKullanıcıya özgü sistem mimarisi ile gerekli çözümleri uygulayabilme
Entes’in kullanıcılara sunmuş olduğu Entbus enerji izleme yazılımı, kullanıcıların talep etmiş olduğu özellikleri bir sistem içerisinde toparlamaktadır. Sahada birbirinden uzak noktalarda bulunan sayaçların ve dijital ölçü aletlerinin haberleşme modülleri kullanarak internet üzerinden izlenmesini sağlamaktadır. Dijital ölçü aletleri ve sayaçlarla haberleşme Modbus\TCP protokolü kullanılarak gerçekleştirilir. Dijital ölçü aletleri ölçmüş oldukları elektriksel parametreleri Modbus register’larında tutarlar. Haberleşme modülleri bu registerları sorgulayarak almış oldukları verileri İnternet bağlantısı ile entbus yazılımına aktarmaktadır. Elektrik, su, doğalgaz gibi sayaçlar tüketimlerini pals çıkışı ile aktarmaktadır. Pals çıkışı olan sayaçlar Entes EPC-12 pals toplayıcı ile haberleştirilmektedir.
Sayaç tarifelendirmelerine göre maliyet analizi yapabilme
Farklı zaman dilimleri için birim fiyat ücretlendirilmeleri farklı olmaktadır. Bu durum kullanıcıların aynı miktarda tüketim için daha fazla para ödemelerine sebep olacaktır. Elektrik, su, gaz gibi tüketimlerde kullanıcıların hangi zaman diliminde ne kadarlık bir tüketim yapmış olduklarını öğrenmeleri gerekmektedir. Entbus enerji izleme yazılımı ile tarifelendirmeyi yapmamız mümkündür. Tarife sistemini hesaba katarak alınan raporlar sonucu elektrik, su, gaz tüketimlerinin hangi zaman dilimlerine kaydırılacağı analiz edilebilmektedir. Enerji izleme yazılımını kullanan işletmeler hangi bölümlerde hangi zaman aralığında ne kadarlık tüketim yaptıklarını analiz etmeyi görsel raporlarla kolaylaştırabilmektedirler.
AVM ve zincir mağazalar
Elektrik dağıtım ve iletim şirketleri
Endüstriyel tesisler
Ticari binalar, kamu binaları, üniversite ve hastaneler
112
Ocak2015
ENERJİ KALİTESİ • TANITICI REKLAM
EATON ELEKTRİK
Güç yönetim şirketi Eaton, Breaker Visu’nun yeni yazılım ve görüntü kombinasyonu ile system ve makina imalatçıları için modern güç dağıtımına yönelik, düşük maliyetli ve kullanıma hazır komple bir çözüm sunmaktadır. Breaker Visu sistemi, 48 devre kesicinin ve ölçüm cihazının verisini renkli bir ekranda görselleştirebilmekte ve aynı zamanda verileri kayıt altına alabilmektedir. Paket çözümü, 7’veya 3.5’renkli ekrandan ve önceden hazırlanmış görüntüleme ile kayıt yazılımından oluşmaktadır.
Bu, kullanıcının kurulum esnasındaki programlama ihtiyacını ortadan kaldırmakta ve ayrı ayrı ekranlara ihtiyaç duyulmamaktadır. Otomatik konfigürasyonu kendiliğinden yapan bir işletme sistemi olarak Breaker Visu, kurulum ve devreye alma için
gereken çabayı en düşük seviyeye indirmektedir. Aynı zamanda, yeni işlevler de içermektedir. Breaker Visu bu özellikleriyle NZM devre kesicilerinin ana kontaklarındaki aşınmayı kullanıcıya belirtmekte, belirli bir control merkezine doğru merkezi veri aktarımı için ağ geçidi olarak çalışabilmekte ve ilk olarak harici sistemlerle Modbus RTU üzerinden haberleşebilmektedir. Breaker Visu sistemi, tesislerin merkezi izleme ve enerji tüketimlerine yönelik olarak, system ve makina imalatçıları için daha basit ve daha düşük maliyetli bir çözüm sunmaktadır. Yeni sürümde Breaker Visu, tesis verisini ağ geçidi aracılığıyla ve Modbus TCP ile daha yüksek seviyedeki bir control sistemine aktarabilmektedir. Harici cihazlar, Modbus RTU kullanılarak, kayıtların konfigürasyon dosyası
EATON BREAKER VİSU İLE YAZILIM VE GÖRÜNTÜ BİRARADA
113
Ocak2015
sayesinde görüntüleme ve kayıt sistemine aktarılarak birleştirilmektedir.BreakerVisu akım, anahtarlama durumları ve yük uyarıları gibi verileri devre kesicilerden hızlı ve net bir şekilde almaya yardımcı olur ve alınan bu bilgiyi dinamik olarak bir http sayfası üzerinde gösterir. Ekranı ise, kullanıcının tüm çalışma verisini açık bir şekilde görüntülemesini sağlar.Ekranın yanı sıra, Ethernet TCP/IP aracılığıyla uzaktan erişim imkânı da sağlanmaktadır.Tüm olaylar, system tarafından otomatik olarak bir dosya içerisine kaydedilir. Buna ek olarak, yazılım aynı zamanda kendi ayarlarını yapabilmektedir. Bu da, bağlanan cihazların otomatik olarak tespit edilmesi, olay ve enerji kaydının her zaman etiketlenmesi anlamına gelmektedir. Veriyi değerlendirmek için ihtiyacınız olan tek şey Office programlarını içeren basit bir bilgisayardır. Kullanıcılar, DIN EN ISO 50001 çevre standard çerçevesinde Breaker Visu’yu enerji verimliliğinin iyileştirilmesi için kullanabilir. Harici sistemlere açık olması, değişken topolojisi ve ağ geçidi fonksiyonu Breaker Visu’yu bağımsız, esnek bir güç
yönetim çözümü haline getirmektedir. Breaker Visu sistemi ayrıca, xEffect serisinin kompakt devre kesicileri olan NZM3-MC ve NZM4-MC verilerinin otomatik tanımasını sağlar.Entegre ölçme ve izleme fonksiyonları ile bu parçalar, artık her bir fazın akım ve gerilim değerlerine denk düşen güç ve enerji değerleri ile birlikte ölçebilmekte ve aktarabilmektedir. Entegre ölçme fonksiyonları geleneksel sistemler ile karşılaştırıldığında, yer tasarrufu sağlamakta ve kurulumu kolaylaştırmaktadır. Haberleşme, Modbus RTU veya SmartWire-DT’ye yönelik ara yüz modülleri aracılığıyla uygulanmaktadır.Sonrasında veri Eaton Breaker Visu’ya veya özelleştirilmiş control sistemine aktarılabilir. Devre kesiciler, aşınma belirtme fonksiyonu (BreakerHealth) ile birlikte sunulmaktadır ve bu, kullanıcıya şalterin yapmış olduğu anahtarlama işlemlerini gösterir. Breaker Visu bu özelliği ile devre kesicilerin çalışma durumuna ilişkin her zaman en güncel bilgiyi sunmaktadır.Buna ek olarak, XMC ölçme ve haberleşme modülleri ile birlikte Breaker Visu, mevcut tesislerin modern enerji
ölçümü ve değerlendirmesi ile kolay bir şekilde donatılmasını sağlamaktadır. Eaton’un NZM - XMC – TC - MB transdüser modülü, XMC serisinin donanım iyileştirmesi için uygun olan yeni bir modülüdür. TC modülü (TC: Transdüser), makina veya tesiste mevcut akım transformatörlerinin gerilim ölçümünü ve kabloların kullanımını sağlamaktadır. Raya monte modül hızlı bir şekilde kurulabilir ve kısa bir kablolama ile Modbus RTU aracılığıyla Breaker Visu bünyesinde entegre edilebilir. 5 A ikincil akım için standartlaştırılmış akım transformatörlerine bağlanabilir. Transformatör çevrim oranı ve diğer ayarlar, Eaton Modbus Konfigüratörü aracılığıyla kolay bir şekilde yapılabilir. Kompakt boyutu sayesinde, modül anahtarlama paneli üzerine kompakt bir şekilde kurulabilir. Eaton portföyündeki NZM kompakt devre kesiciler, NRX serisi IZMX16 / IZMX40 açık tip devre kesiciler, IZM26 serisi açık tip devre kesiciler ve NZM-XMC’nin haberleşme modülleri Breaker Visu üzerinden entegre edilebilir.
114
Ocak2015
ENERJİ KALİTESİ • TANITICI REKLAM
MARKE ELEKTRONİK
GİRİŞGünümüzde güç sistemleri kapasitelerinin limitlerinde kullanılarak, besleme gerilimi üzerinde zararlı etkileri olan non-lineer yüklerin artmasına sebep olmaktadır. Bunun sonucunda Avrupa’daki güç sistemlerinin birçoğu yaygın ve uzun süreli elektrik kesintileri riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Tüketici elektrik sistemlerinin artan hassasiyetiyle beraber güç sistemlerindeki artan parazit seviyeleri, gerilim kalitesini donanımlar ve tüketiciler açısından önemli bir konu haline getirmiştir. Bu nedenle Avrupa Elektrik ve Gaz Düzenleyicileri Grubu (ERGEG), CENELEC’e sunulmak üzere EN 50160 güç kalitesi standardına düzeltmeler içeren bir dosya hazırlamıştır. Bu dosya uygun ölçüm ekipmanlarıyla değerlendirilen güç kalitesine ilişkin artan talebi kanıtlamaktadır.
Bu tartışma sırasında nadiren gündeme getirilen konulardan biriyse güç kalitesi izleme cihazlarının referans ölçümleridir. Enerji ölçümünün test edilmesine ilişkin süreçler birtakım değişken kalibrasyon spesifikasyonlarıyla tanımlanmaktadır. Buna rağmen, enerji kaynağının kalitesiyle ilgili tutarlı saptamalar yapılmasını sağlayacak ölçümlerle ilgili bağlayıcı kurallar bulunmamaktadır. Oysa güç kalitesi analizörlerinin harmonikler, titreşimler, gerilim dengesizlikleri ve çukurları gibi parametreleri saptama yetenek ve güvenilirliklerini doğrulama isteği her geçen gün artan bir talep olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüketiciler dağıtılan enerjinin nitelik ve niceliğinin hassas bir şekilde ölçülmesini tedarikçilerinden talep etmektedirler. Bu makale, güç kalitesi izleme cihazlarının Güç Kalitesi Sinyal Generatörü Test Modülü eklenmiş bir Omicron CMC256Plus test cihazı
kullanılarak basit ve hızlı şekilde test edilme sürecini ele almaktadır.
STANDARTLARGüç Kalitesi ele alındığında üzerinde durulması gereken birincil standartlar IEC 61000-4-30 (2003) ve EN 50160 (1994)’tür.
IEC 61000-4-30 standardı 50/60HZ güç kaynağı sistemlerindeki güç kalitesi parametrelerinin ölçüm metodlarını ve sonuçların yorumlanmasını tanımlamaktadır. Standart, gerilim ve akımı içeriyor olsa da odak noktası gerilimdir ve özellikle şebeke bozukluklarının nedenlerini bulmakta faydalı olacak birtakım akım ölçümlerini de içermektedir. Ölçüm cihazlarının fonksiyonlarını tanımlayan standart, buna rağmen bir yapılandırma rehberi değildir. Ölçüm metodlarını tanımlamakla beraber, limit değerlerinden bahsetmez.
IEC 61000-4-30 standardı EMC’nin bir parçasıdır ve 2 cihaz sınıfından bahseder. Eğer taahhüte tabi uygulamalar, standartlara uygunluk sertifikaları, vs. gibi hassas ölçümler gerektiren durumlarda A Sınıfı (Class A) cihazların kullanılması gerekmektedir. B Sınıfı (Class B) cihazlar ise istatistiksel araştırmalar, sorun giderme uygulamaları ve buna benzer yüksek hassasiyet gerektirmeyen durumlarda kullanılabilmektedir.
EN 50160 standardı ise genel güç sistemlerindeki besleme gerilimi karakteristik özelliklerini tanımlar. EN 50160 bir EMC standardı değildir ama Avrupa’daki beklenen gerilim kalitesini tanımlar.
GÜÇ KALİTESİ KARAKTERİSTİKLERİ (GERİLİM KALİTESİ)Güç Frekansı (IEC 61000-4-30; 5.1)
Güç kalitesi izleme cihazları her 10 saniyede bir frekans görüntülemelidir. Bu frekans tam sayıdaki döngülerin,
OMICRON CMC256 PLUS KULLANILARAK GÜÇ KALİTESI İZLEME CİHAZLARININ TESTİ
115
Ocak2015
bu döngülerin kümülatif sürelerine bölünmesiyle elde edilir. Döngü sayısı ve döngü süresi sıfır çaprazlamayla tespit edilir. Örneğin, 9.996 saniyelik bir süredeki 499 tam döngü 499/9.996 şeklindeki hesaplamayla frekansı 49.92Hz olarak bulmamızı sağlar.
Gerilim Genliği (IEC 61000-4-30; 5.2)
Bu parametre TRMS değerinin (True Root Mean Square; harmonikler, DC komponentler, vs. içerir) 10 döngü (50Hz) veya 12 döngü (60Hz) periyodunda ölçümüyle elde edilir.
Titreşim (IEC 61000-4-30; 5.3 → IEC 61000-4-15)
0.005 Hz ve 35 Hz arasındaki frekans değerlerinde gerçekleşen sürekli gerilim değişimleri, aydınlatma ekipmanlarının (hassasiyet ve boyutlarına da bağlı olarak) parlaklıklarının değişimine ve buna bağlı olarak ortamda bulunan insanların ruh haline etki ederek, insan sağlığı üzerine endirekt bir etki yaratmasına neden olabilmektedir. Titreşimin anlık değerleri “algılanabilirlik birimi” P ile
ifade edilmektedir. Bu değerin farklı zaman dilimlerindeki ağırlıklandırılmış ortalaması tipik 10 dakikalık algılanabilirlik değeri Pst’yi vermektedir (kısa dönem değeri). Pst’nin 1 değeri, algının eşik eğeridir. Uzun dönem Plt değeri ise (genellikle 2 saat) 12 Pst değerinin ortalamasının alınmasıyla elde edilmektedir.
Gerilim Çukur ve Tümsekleri (IEC 61000-4-30; 5.4)
Bir gerilim çukuru iki parametreyle tanımlanır: tanımlanmış bir limit değerin altında kalınması (genellikle nominal değerin %70-90’I arası) ve bu durumun süresi. Çukur olayı, gerilimin limit değer artı gecikme değerine (genellikle nominal gerilimin %2’si) ulaşmasıyla beraber son bulur. Bu durum gerilim tümsekleriyle karşılıklı olarak gerçekleşir.
Gerilim Kesintisi (IEC 61000-4-30; 5.5)
Gerilim kesintisi iki parametreyle tanımlanır: tanımlanmış bir limit değerin altında kalınması (örneğin nominal gerilimin %5’I) ve bu durumun süresi. Kesinti olayı, gerilimin limit değer artı gecikme değerine
(genellikle nominal gerilimin %2’si) ulaşmasıyla beraber son bulur.
Geçici Gerilimler (IEC 61000-4-30; 5.6)
Alçak gerilim sistemlerdeki geçici gerilimler için uygulanır. Geçici akım varyasyonlarının oluşumunda rol oynadıkları için geçici akım olayları da ilgi alanına girmektedir. Döngü süreleriyle karşılaştırıldığında geçici gerilim/akım olayları kısa veya çok kısa sürelerdedir. Standartlara bağlı kalınarak belli sinyal şekilleri tanımlamak zor olmakla beraber şu şekilde ifade edilebilir: 10MHz’e kadar düşük genlikteki ve süresi 200 µs’ye kadar olan frekanslar veya 1MHz’e kadar daha büyük genlikteki ve süresi 2ms’ye kadar olan frekanslar. Gerilim ve akım pikleri 6kV veya 5kA’e kadar ulaşabilir. Tipik geçici gerilim/akım olayları tristör devreleri nedeniyle oluşan 1-2 ms’lik periyodik çentikler halindedir.
Gerilim Dengesizliği (IEC 61000-4-30; 5.7)
Gerilim dengesizliği durumunda, bir negatif seri komponenti ve/veya bir sıfır seri komponenti, pozitif seriye ek
Şekil 1: 8.8 Hz ve ∆V/V=10% ile sinusoid modülasyon
Şekil 3: Periyodik Geçici Gerilimler
Şekil2: 2 Hz ve ∆V/V=10% ile dik açılı modülasyon
Şekil4: 50Hz sinüs dalgasının üzerine %10’da konmuş 5.harmonik
116
Ocak2015
olarak mevcuttur. Gerilim dengesizliği, negatif serinin pozitif veya sıfır serisine oranının yüzdesel değeri olarak tanımlanabilir.
Gerilim Harmonikleri (IEC 61000-4-30; 5.9 → IEC 61000-4-7)
Standart 9kHZ’e kadar spektral komponentlerin ölçümü için cihazlara atıfta bulunurken, açıkça 50. harmonike kadar aralık tanımlamaktadır. Harmonikler temel frekansın tam katlarıdır.
Gerilim Araharmonikleri (IEC 61000-4-30; 5.9 → IEC 61000-4-7)
Araharmonikler, takip eden iki harmonik arasındaki frekansın spektral komponentlerdir. Araharmoniklerin analizi ve tanımlanması için spektral çizgiler arasındaki 5 Hz’lik mesafe, fast-Fourier dönüşü (FFT) için kullanılan 200 ms’lik zaman yiv uzunluğunun ters değeridir.
AF Uzaktan Kumanda Sinyalleri (IEC 61000-4-30; 5.10)
Burada audio-frekans taşıyıcı 50/60 Hz sinüs dalgasının (örneğin 316.67 Hz’in bir araharmoniği) üzerine konur. Araharmonik fonksiyona karşıt olarak, güç kalitesi analizörü tüm spektrumu araharmonikler için taramamalı, bilinen bir audio frekans için belirlenmiş sinyali aramalı ve genliğine karar vermelidir.
Hızlı Gerilim Değişimi (IEC 61000-4-30; 5.11)
Hızlı gerilim değişimleri, RMS değerinin bir kararlı gerilim seviyesinden diğerine hızlı dönüşümleridir. Uygun eşik değerlerinin tanımlanması gerekmektedir: minimum değişim oranı, kararlı durumun minimum süresi, iki kararlı durum arasındaki minimum fark ve kararlı durumların istikrarı. RMS eşik değerleri her zaman gerilim çukur ve tümseklerinin limitleri dahilindedir.
Pozitif veya Negatif Gerilim Sapması (IEC 61000-4-30; 5.12)
Avrupa’da bu kriterlere verilen önem oldukça düşüktür. Şebeke geriliminin tanımlanmış nominal değerlerden pozitif veya negatif sapmasını ifade eder. Şebeke geriliminin ağırlıklı pozitif sapması, işletim komponentlerinin ömürleri üzerinde etki edebilir ve
istenmeyen yüksek enerji tüketimine sebep olabilir.
TEK BİR SİNYAL KAYNAĞI KULLANARAK GÜÇ KALİTESİ ANALİZÖRLERİNİN TEST VE KALİBRASYONUTEST GÖRÜNTÜSÜTest görüntüsü tekil test durumlarının birleştirilerek bir test serisi oluşturulmasını sağlar. Tekil bir test durumu IEC 61000-4-30 standardında tanımlanmış her parametre için geçerlidir. Birkaç tekil testin uygun görülen kombinasyonu gruplar halinde birden fazla defa tekrarlanmak üzere bir araya getirilebilir. Test serisi “Wait (Bekleme)” ve “Assessment
(Değerlendirme)” durumlarıyla tamamlanabilir. Her iki durumda da, nominal değerler test objelerine beslenmeye devam eder. Wait (Bekleme) durumu örneğin Güç Kalitesi Analizörü üzerinde ayarlamalar yapmak veya takip eden test aşamalarında değişiklik/yenilik yapmak amacıyla kullanılabilir. Bu özellike Test Universe yazılımının tamamı için geçerli olan özgün bir özelliktir. Assessment (Değerlendirme) durumu ise bir veya daha çok test durumunun yürütülmesinin ardından manuel değerlendirmeler yapmak üzere kullanılır. Tüm test serisini birden fazla defa yürütmek de mümkündür.
Şekil5: PQ Sinyal Generatörü’nün farklı test durumlarını içeren test görüntüsü
Şekil6:Frekans Varyasyonu
117
Ocak2015
Bir güç kalitesi analizörünün fonksiyon ölçümü için en makul yöntem CMC256Plus test cihazı gibi yeterince hassas bir sinyal kaynağı kullanmaktır. Tutarlılık kontrolü amacıyla yapılacak basit bir fonksiyon doğrulama işlemi için sinyal kaynağının hassasiyetiyle ilgili büyük beklentiler yoktur. Ancak, eğer kalibrasyondan bahsediyorsak, test ekipmanımızın 5 kat daha hassas olması gerekmektedir.
“Gerilim genliği” için gereken hassasiyetle karşılaştıracak olursak CMC256Plus’ın onaylanmış değerleri bize 2:1 oranında yüksek hassasiyet sunacaktır. CMC256Plus’ın tipik değerleriyle yapılacak bir karşılaştırmanın sonucu ise bize 5:1 oranını verecektir. Kullanım esnasında gözlemlenecek pratik değerler, yeni kalibre edilmiş bir CMC256Plus’ın özellikle 100V, 230V gerilim seviyelerinde 0.04% rd. + 0.01% rg. onaylanmış maksimum hatadan çok daha hassas olduğunu gösterecektir. Kalibrasyondan sonra ölçüm hataları genellikle 0.015 % rg. + 0.005 % rd seviyelerindedir. Tanımlanmış sıcaklık koşullarında ise hata seviyesi çoğunlukla 0.01% değerini aşmamaktadır. Sonuçta, CMC256Plus’ın kalibrasyon amacıyla kullanıma uygunluğu ve -eğer gerekirse- kalibrasyonun takip edilebilirliği ve kısa kalibrasyon süreleri konularındaki değerlendirmeler kullanıcılara bırakılmıştır.
GÜÇ KALİTESİ (PQ) SİNYAL GENERATÖRÜ YAZILIM MODÜLÜPQ Sinyal Generatörü modülü Omicron CMC test cihazlarıyla beraber sunulan Test Universe Ver. TU2.2x yazılımına eklenebilen bir opsiyondur. Yazılım, test serilerinin ve serinin tekil parçalarının istendiği sıklıkta tekrarını tanımlamaya izin verir. Eğer test objesi ikili çıkış sağlamaktaysa, modül test sonuçlarını otomatik olarak değerlendirebilir. Eğer test objesi için böyle bir durum yoksa, değerlendirmenin manuel olarak yapılması da mümkündür. Manuel değerlendirme durumu için, test belli bir anda kısa süreliğine “Değerlendirme Durumu” kullanılarak durdurulabilir. Cihaz değerlendirme durumundayken test objelerine nominal gerilim beslemeye kesintisiz olarak devam eder.
TEKİL DURUM TİPLERI İÇİN DETAY GÖRÜNTÜLERFrekans: Nominal frekanstan başlayarak, frekans değeri ayarlanabilir bir oranda değişir ve orijinal değerine geri döner.
Geçici Gerilim: Bu durum kullanılarak, geçici gerilim olaylarını simüle etmek mümkündür (pratikte, kommütatör akımlarından kaynaklanır). Derinlik, süre ve başlangıç noktası ayarlanabilir.
Gerilim Dengesizliği: Gerilim
dengesizlikleri doğal sistem içinde veya mutlak değerler ya da pozitif seri komponentlerine bağlı simetrik komponentler tanımlanarak ayarlanabilir.
Gerilim Harmonikleri: 2. ila 50. Harmonikler (50Hz’de) mutlak değerler veya temelden faz kayması olan nominal gerilimin yüzdesi olarak saptanabilir. Gerilim Çukur ve Tümsekleri: Nominal gerilimden başlayarak bir limit değerin altında ve üstünde kalınması durumu simüle edilir. Süre ve değişim oranı ayarlanabilir.
Bir CMC256Plus ve PQ Sinyal Generatör Test Modülü kullanarak güç kalitesi analizörlerinin testi gözle görülür biçimde hızlı ve çok daha kolay biçimde yapılabilir. Bu yazılımla, otomatik ve yarı-otomatik olarak yürütülmüş testler otomatik olarak oluşturulan bir test raporunda birleştirilebilir. Sinyal tipi titreşimler, geçici gerilimler ve gerili araharmoniklerin PQ Sinyal Generatörü test modülüyle 3-fazlı çıkışı cihazın yeni geliştirilen özellikleridir. Bugüne kadar, güç kalitesi fonksiyonlarının testi için gerek yazılım gerekse donanım için büyük yatırımlar gerekirken CMC256Plus PQ Sinyal Generatörü test modülüyle bu alanda yenilikçi ve ekonomik bir çözüm sunmaktadır.
Reinhard Kuntner, OMICRON Electronics, Austria
Şekil7: Geçici Gerilim Şekil8:Gerilim Harmonikleri
118
Ocak2015
ENERJİ KALİTESİ • TANITICI REKLAM
DGS ENERJİ
DGS ENERJİ Ocak 2013’ten beri akredite sunduğu TÜRKAK tarafından onaylanıp, TEİAŞ tarafından da resmi internet sitesinin Yan Hizmetler sayfasında ilan edildiği üzere TS EN ISO IEC 17020 A Tipi Akreditasyonu ile yoluna devam etmektedir.
Enerji Üretim Santrallerinde Primer Frekans Kontrolü, Sekonder Frekans Kontrolü, Reaktif Güç Kontrolü, Anlık Talep Kontrol Muayeneleri, Oturan Sistemin Toparlanması Muayeneleri, Bekleme Yedekleri Muayeneleri yapmak ve ilgili kanun, mevzuat ve standartlar çerçevesinde muayene hizmetleri vermek, almak, performans test muayenelerini gerçekleştiren DGS Enerji, yeni adresinde hizmet vermeye devam etmektedir.
DGS Enerji sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi, müşterileri ile paylaşmanın heyecanını duyuyor. Kurulduğu günden bu yana onlarca başarılı yan hizmet muayenesi gerçekleştiren uzman bir kadroya sahip olan DGS Enerji; testlerin icrası, tutanak ve raporlarının sunulması ve TEİAŞ Kabulünü içeren hizmetleriyle müşterilerine anahtar teslim çözümler sunuyor.
Son teknoloji veri kayıt ekipmanları ile gerçekleştirmiş olduğu testler sonrası hazırlanması gereken tutanaklar en hızlı şekilde müşterilerine sunulabilmektedir. Verilen hizmetlerin temelini oluşturan elektrik enerjisinde kalite bozukluklarını iyileştirme, aşağıdaki başlıklar altında incelenebilir.
Harmonik bozulma, sistem oturmaları, dalgalanma, darbeler, düşük veya aşırı gerilim ile geçici olaylardır. Bu değerler düzenli olarak uygun bir şekilde ölçülüp raporlanmalı ve uzman mühendisler tarafından değerlendirilmelidir.
Sistemlerde bulunan jeneratör, trafo, kondansatör ve motorlarda aşırı sınma kullanabilir güçte azalma, kayıplarda artma ve güç faktöründe düşme, nötr hattında aşırı akım
oluşması, rezonans ve yüksek gerilim delinmesi sorunlarından birini veya birkaç tanesini gerçekleşmekteyse tesisatta harmonik problemler oluşur ve sisteme zarar vermeye başlar. Enerji kalite problemlerinin karşımıza çıkmaları ise enerji kaynağının besleme gerilimi kalitesi ile tesisattaki yüklerin tipine bağlıdır.
Aynı zamanda Primer Frekans Kontrolü, Reaktif Güç Kontrolü, Sekonder Frekans Kontrolü, Oturan Sistemin toparlanması gibi hizmetler ile işletme sahipleri hem ek gelir elde edip hemde enterkonnekte sistemin daha kaliteli olmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. İlgili hizmetlerin testleri alanında uzman mühendisler ile DGS Enerji tarafından gerçekleştirilip raporlanmaktadır.
DGS ENERJİ TEİAŞ KABULÜNÜ İÇEREN HİZMETLER SUNUYOR
119
Ocak2015
ENERJİ KALİTESİ • TANITICI REKLAM
KOZTEK ELEKTRİK
SEL bilgisayarları tipik bilgisayarlardan 10 kat daha geliştirilmiş arıza istatistik değerleri (MTBF) sunan, gelişmiş hata düzelten hafızası (ECC) ve diğer teknolojileri ile kritik işlevlerin güvenilirliğini arttırır. İçerisinde bulunan bağımsız denetim sistemi sayesinde, problemleri algılar, alarm üretebilir, besleme gerilimi kesintilerini ve ana işlemciyi sürekli denetler.
Güvenilir İşletme Performansı - En Zorlu Çevre Standartlarına göre test edilmiş ve tasarlanmıştır.
SEL-3355 Dayanıklı bilgisayar platformunu yüksek gerilim enerji tesislerine, endüstriyel, resmi ve askeri tesisler gibi kritik önemdeki prosesleri içeren alanlara kurabilir. Masaüstü veya panel tipi bilgisayar gibi ofis ortamları için tasarlanmış bilgisayarlara kıyasla çok daha güvenilir bir işlem platformu sunar. SEL-3355, sarsıntı, şok, elektriksel gürültü, darbeler ve aşırı ısı farklılıklarına göre tasarlanmıştır.
UYGULAMALAR İÇİN ESNEK ÇÖZÜMLER
SEL-3355, 3 adet ethernet portu, 6 adet USB portu, 16’ya kadar çıkabilen seri portlar, VGA, IRIG-B giriş/çıkış seçenekleri, I/O kontrol ve alarm seçenekleri ile konfigüre edilebilir. Aynı zamanda Windows® 7 Ultimate 64-bit, Windows 7 Professional, Windows Server® 2008 R2 Standard veya Linux® işletim sistemlerinden herhangi biri seçilebilir.
Öne çıkan benzersiz özellikleri:
• 10 yıl uluslararası benzersiz SEL garantisi
• Dual-Core 2.5GHz Intel Core i7 veya Quad-Core 2.1GHz Intel Core i7 işlemci seçeneği
• Hiçbir hareketli parça içermeyen çok güvenilir donanım (fan, dönen sabit disk v.s. yoktur)
• 24VDC, 48VDC, 110VDC, 220VDC/AC gibi besleme seçenekleri
• Çok dayanıklı ve uzun ömürlü güç kaynağı (MTBF > 2500 yıl)
• -40…+75°C arası çalışma sıcaklığı, 15kV Elektrostatik boşalma dayanımı, 15g mekanik darbe dayanımı
• Doğrudan çift fiber optik ethernet port seçeneği
• Doğrudan IRIG-B zaman senkronizasyonu girişi ve çıkışı
• 8GB, 16GB, 32GB Flash sabit disk seçenekleri (tek veya çift)
• 60GB, 120GB ve 250GB Solid State sabit disk seçenekleri (SSD)
• 16 adet RS232/RS422/RS485 seri port seçenekleri
• Standart 1 adet doğrudan dijital giriş, programlanabilir 1 adet alarm kontak çıkışı
• Microsoft® Windows® Embedded, Windows® 7 Ultimate, Windows Server® 2008, Linux Bundle—SEL Daemon and Ubuntu 10.04 LTS (64-bit), Linux Bundle—SEL Daemon and Ubuntu 10.04 LTS (32-bit) gibi geniş
• Haberleşme, RTU, HMI, SCADA yazılımları ile birlikte sipariş etme olanağı
SEL-3355 DAYANIKLI BİLGİSAYAR PLATFORMU
DAYANIKLI DONANIM TASARIMI İLE 10 YIL GARANTİ SUNAN BU ÖZEL BİLGİSAYAR,
FAN DÂHİL İÇERİSİNDE HERHANGİ HAREKETLİ HİÇBİR PARÇA İÇERMEZ.
120
Ocak2015
ENERJİ KALİTESİ • TANITICI REKLAM
NETES MÜHENDİSLİK
TEKNİK VERİLER
Yeni 430 Serisi II Güç Kalitesi ve Enerji Analizörleri, güç kalitesi analizinde en iyiyi ve ilk defa olarak enerji kayıplarını parasal olarak ifade etme yeteneğini sunar.
Yeni Fluke 434, 435 ve 437 Serisi II modelleri üç fazlı ve tek fazlı güç dağıtımı sistemlerindeki güç kalitesi sorunlarını bulmaya, tahmin etmeye, önlemeye ve gidermeye yardımcı olur. Ayrıca, Fluke patentli enerji kaybı algoritması olan Birleşik Güç Ölçümü, kullanıcıya bir sistem içerisindeki enerji israfınin kaynağını tam olarak bulmasını sağlayarak harmonik ve dengesizlikten kaynaklanan enerji kayıplarını ölçer ve miktarını belirler.
• Enerji kaybi hesaplayıcısı: Klasik aktif ve reaktif güç ölçümleri, dengesizlik ve harmonik gücü miktarları, gerçek sistem enerji kayıplarını dolar cinsinden tam olarak bulmak için belirtilir (diğer yerel para birimleri de kullanılabilir).
• Güç invertör verimliliği: İsteğe bağli DC pens kullanılarak güç elektroniği sistemlerinin AC çıkış gücü ve DC giriş gücü aynı anda ölçülür.
• PowerWave veri yakalama: 435 ve 437 Serisi II analizörleri elektrik sistemi dinamiklerini (jeneratör ilk çalıştırmaları, UPS açma/kapama vs) karakterize etmek için hızlı RMS verilerini yakalar, yarı döngü ve dalga biçimlerini gösterir.
• Dalga biçimi yakalama: 435 ve 437 Serisi II modelleri kurulum olmadan, tüm modlarda algılanan
her bir olayın 100/120 döngülerini (50/60Hz) yakalar.
• Otomatik Geçici Mod: 435 ve 437 Serisi II analizörleri, tüm fazlarda 6 kV’ye kadar aynı anda 200 kHz dalga biçimi verilerini yakalar.
• Tam Sınıf-A uyumlu: 435 ve 437 Serisi II analizörleri uluslararası IEC 61000-4-30 Sınıf-A standardına göre testler gerçeklestırır.
• Ana şebeke sinyali: 435 ve 437 Serisi II analizörleri belirli frekanslarda dalgalı kontrol sinyallerinden parazitleri ölçer.
• 400 Hz ölçümü: 437 Serisi II analizörü, aviyonik ve askeri güç sistemleri için güç kalitesi ölçümlerini yakalar.
• Gerçek zamanlı sorun giderme: İmleçleri ve yakınlaştırma araçlarını kullanarak eğilimleri analiz eder.
• Endüstrideki en yüksek güvenlik derecelendirmesi
• Tüm üç fazın ve nötrün ölçümü: Beraber verilen ve en sıkı yerlere uymak üzere tasarlanan gelişmiş ince esnek kablo içeren dört esnek akim probu ile.
• Otomatik Eğim Belirleme: Tüm ölçümler herhangi bir kurulum olmadan daima otomatik olarak kaydedilir.
• Sistem İzleme: EN50160 güç kalitesi standardına göre tek ekranda on güç kalitesi parametresi.
• Kaydedici fonksiyonu: Kullanıcı tanımlı aralıklarda en fazla 600 parametre için bellekte her türlü test koşulu yapılandırılabılır.
• Grafik görüntüleme ve rapor oluşturma: Sağlanan analiz yazılımı ile.
• Pil ömrü: Li-iyon pil paketinde sarj başına yedi saat çalışma süresi.
Servis girisinde kullanim için 600 V CAT IV/1000 V CAT III derecelendirmeli.
BİRLEŞİK GÜÇ ÖLÇÜMÜ
Fluke’un Birleşik Güç Ölçümü sistemi (UPM) aşağı- dakileri ölçerek kullanılabilir gücün en kapsamlı görünümünü sağlar:
• Klasik Güç (Steinmetz 1897) ve IEEE 1459-2000 Gücü Parametreleri
• Ayrıntılı Kayıp Analizi
• Dengesizlik Analizi
Bu UPM hesaplamaları güç kalitesi sorunlarından kaynaklanan enerji kaybının parasal maliyetini belirlemekte kullanılır. Bu hesaplamalar tesise özel diğer bilgilerle birlikte bir tesisin israf edilen enerjiden dolayı ne kadar para kaybettiğini nihai olarak belirleyen bir Enerji Kaybı Hesaplayıcısı tarafından hesaplanır.
ENERJİ TASARRUFLARI
Enerji tasarrufları geleneksel olarak izleme ve hedefleme ile, diğer bir ifadeyle bir tesisteki büyük yükler bulunarak ve çalışmaları optimize edilerek elde edilir. Güç kalitesinin maliyet miktarı ancak kayıp üretim ve elektrik teçhizatındaki hasardan kaynaklanan ariza süresi cinsinden belirlenebiliyordu. Birleşik Güç Ölçümü (UPM) yöntemi simdi bunun ilerisine gidiyor ve güç kalitesi sorunlarından kaynaklanan enerji israfını keşfederek enerji tasarrufları sağlıyor. Fluke’un Enerji Kaybı Hesaplayıcısı, Birleşik Güç Ölçümünü kullanarak bir tesisin enerji israfından dolayı ne kadar para kaybettiğini belirler.
DENGESİZLİK
UPM, tesiste tüketilen enerjinin daha kapsamli dökümünü verir. (Zayıf güç faktöründen kaynaklanan) reaktif gücün ölçümüne ek olarak UPM,
FLUKE 430 SERİSİ IIÜÇ FAZLI GÜÇ KALİTESİ VE ENERJİ ANALİZÖRLERİ
121
Ocak2015
üç fazlı sistemlerde her bir fazın eşit dağılımlı olmayan yüklenme etkisi anlamındaki dengesizlikten kaynaklanan enerji israfını da ölçer.
Dengesizlik sıklıkla, her bir fazda çekilen akımın mümkün olduğunda eşit olmasını sağlamak amacıyla yükleri farklı fazlara yeniden bağlayarak düzeltilebilir. Dengesizlik, etkileri en aza indiren bir dengesizlik reaktans aygıtı (ya da filtresi) tesis ederek de düzeltilebilir. Dengesizlik sorunları motor arızasına yol açabildiğinden ya da teçhizatın beklenen ömrünü kısaltabildiğinden dolayı dengesizliğin düzeltilmesi, tesiste temel iyi kurum idaresi olmalıdır. Dengesizlik enerji israfına da yol açar. UPM’nin kullanılması bu enerji israfıni en aza indirebilir ya da ortadan kaldırabilir, böylece paradan tasarruf edilir.
HARMONİK
UPM, harmoniğin varlığından dolayı tesisinizde israf edilen enerjinin ayrıntılarını da verir. Kullandığınız ya da komsu tesislerdeki yüklerden dolayı tesisinizde harmonik olabilir. Tesisinizdeki harmoniğin varlığı şunlara yol açabilir:
• aşırı ısınan transformatör ve iletkenler
• devre kesicilerin rahatsız edici sekilde açılması
• elektrikli teçhizatın erken arızalanması
Mevcut harmonikten dolayı israf olan enerjinin maliyet miktarının belirlenmesi, harmonik filtrelerin satın alınmasını gerekçelendirmek için gereken yatırım getirisi hesaplamasını basitleştirir. Bir harmonik filtresi tesis ederek harmoniğin olumsuz etkileri azaltılabilir ve enerji israfı ortadan kaldırılabilir. ve daha güvenilir isletimi netice verir.
Bu sayımızda, reklam ve yeni ürün sayfalarında tanıtımı yapılan ürün ve hizmetler ve ilgili firmalara ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek istiyor iseniz lütfen 0(212) 272 33 90 no’lu faksımıza ya da; Eski Osmanl› Sokak Ar›kan ‹ş Merkezi No:30 Kat: 2 Daire: 10 Mecidiyeköy/‹STANBUL adresine gönderebilirsiniz. İsteğiniz ilgili firmaya bildirilecektir.
OKUYUCU İLGİ FORMU
KAYNAK ELEKTRİK
OMİS ENERJİ A.K.
İNFORM A.K.İ.
REÇBER KABLO Ö.K.İ.
ABB 11, 27,31
AKTİF MÜHENDİSLİK 37, 39
ARDIÇ 95
BEST 18
BROTHER 43
BÜSTYAL 73
DELTEC 57
DKE ELEKTRİK 1
DLX ELEKTRİK 97
EAE ELEKTRİK 103
EL-KO 9
EMEK ELEKTRİK 8
EMS 67
ENTES 17
EUROTRAY 93
GEMTA 69
GERSAN 3
HASÇELİK 5
HES KABLO 33
HÜRRİYET YENİ BİR İŞ 77
İSTANBUL LIGHT 16
KABKOM 10
LÖSEV 124
MAKEL 7
ÖZGEN ELEKTRİK 41, 55
PHILIPS AYDINLATMA 19
PROTAŞ 4
SEVAL KABLO 15
STAUBLI 71
SIEMENS 29
TEKON ENERJİ 75
TEST TÜM 127
ULUSOY ELEKTRİK 2
VAEST 14
VERA ELEKTROMEKANİK 6
VİKO 35
WIN 2015 128
ZEYBEK 101
ilan1.indd 1 26.09.2014 01:03
win-fair.com
19-22 Mart 2015Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi, İstanbul • Türkiye
Uluslararası Endüstriyel Otomasyon Fuarı.Endüstriyel Otomasyon Dünyasını Tek Bir Yerde Keşfedin.
WIN EURASIA Automation
WIN FUARLARI KAZANDIRIR!
BU FUARLAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
Hannover-Messe Bileşim Fuarcılık A.Ş.Tel : 0212 334 69 00 0212 324 44 43Email : [email protected] [email protected]
Destekleyenler /winfairs
/winfairs
Resmi Seyahat Acentası
win-fair.com
19-22 Mart 2015Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi, İstanbul • Türkiye
Uluslararası Endüstriyel Otomasyon Fuarı.Endüstriyel Otomasyon Dünyasını Tek Bir Yerde Keşfedin.
WIN EURASIA Automation
WIN FUARLARI KAZANDIRIR!
BU FUARLAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
Hannover-Messe Bileşim Fuarcılık A.Ş.Tel : 0212 334 69 00 0212 324 44 43Email : [email protected] [email protected]
Destekleyenler /winfairs
/winfairs
Resmi Seyahat Acentası