Download - RİSK GRUPLARI
RİSK GRUPLARI
Dr.Rana GÜVENÇalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığı
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Md.Yrd.
İşyeri Hekimliği Sertifika Eğitim Programı
23 Haziran 2004
ANKARA
2
İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİNDE RİSK GRUPLARI
Kadınlar,Çocuklar (< 18),Özürlüler, Yaslılar ( > 45),Göçmenler.
4
SOSYAL DIŞLANMA TANIMI
Sosyal dışlanma kavramı; belirli kesimlerin toplumsal bütünün ve sermaye birikim sürecinin dışında kalması ve ekonomik büyümeye yaptığı katkıdan adil ölçülerde yararlanamaması üzerine odaklanmaktadır.
Kavram, sıkça yoksulluk, eşitsizlik, ayrımcılık gibi kavramlarla eş anlamda kullanılmaktadır.
5
SOSYAL DIŞLANMA SÜRECİ
Sağlık İşsizlik Dezavantajlar(Eğitim/İstihdam)
Fiziksel Ruhsal Yoksulluk Çocuklar ve Gençler
Yetersizlik Sosyal Tecrit Marjinalleşme
SOSYAL DIŞLANMA
Maddi suistimaller, suç, şiddet, evsizlik, vd.
7
İşverene hamile olduğumu söylediğimde ücretimi azalttı ve artık kendileri için
daha az değerli olduğumu söyledi.
Kocam müdürüne baba olacağını söylediğinde
ücretine zam yapıldı.
Occupational Medicine
Bery&Wegman, s. 628
8
Fizik güç – erkeğe göre daha az 20 y. kaldırma gücü %65, itme-çekme gücü %75 55 yaşında her ikisi de %55
Vücudun büyüklüğü – kimyasallar, kg. başına etkilenme
Vital kapasite %11 daha az
Hemoglobin %20 daha az
Vücut suyu / vücut ağırlığı daha az – ısı toleransı az
Vücut yağı / vücut ağırlığı daha fazla – solvent etkisi artar.
9
Kadın cinsiyetinden dolayı özellikler Menstruasyon Gebelik Doğum Bebek bakımı, emzirme, vs.
Cinsel taciz Kadınlar daha sık hastalanır
. Kadın çalışma hayatında tercih edilmez.
10
İşgücüne katılım oranları
İşgücüne katılımın en yüksek olduğu 25-44 yaşlar arasında katılım
Erkeklerde %93-97 arası
Kadınlarda %31-33 arası
Erkeklerde kent-kır farkı yok
Kadınlarda kırda katılım daha yüksek
11
KADINLAR
Sosyal açıdan hanehalkı içerisinde kadına biçilen rol ev işleri ve çocuk bakımı olmuştur. Bu bağlamda, geleneksel olarak kadın genellikle işgücü piyasasının dışında bırakılmıştır.
12
KADINLAR OECD ülkelerinde 2001 yılında erkeklerin
işgücüne katılımı yüzde 80.5 iken, kadınlarınki yüzde 59.3’dür.
AB ülkelerinde erkek işsizlik oranı yüzde 6.5, kadın işsizlik oranı ise 8.7’dir.
Ayrıca 1990’lı yılların sonunda AB’de tam gün bir işte çalışan 125,5 milyon kişinin sadece üçte biri kadındır. İşletme sahibi ve bağımsız çalışanların beşte birinden daha azı, buna karşılık ücretsiz aile çalışanlarının yaklaşık üçte ikisi kadındır.
13
KADINLAR Ayrıca kadınların aile sorumlulukları daha doğrusu
sahip oldukları çocuk sayısı arttıkça istihdama katılımları olumsuz biçimde etkilenmektedir.
OECD ülkelerinde çocuksuz kadınların istihdama katılım oranları yüzde 73.7, toplumsal cinsiyet aralığı yüzde 11.6 iken;
bir çocuğa sahip olanlarda bu oranlar yüzde 70.6 ve yüzde 22.9,
iki ve daha fazla çocuğu olanlarda ise yüzde 61.9 ve yüzde 32.3 olarak gerçekleşmektedir.
Bu durumda “analık” kadının işgücü piyasasından dışlanmışlığında etken olabilmektedir.
14
KADINLAR
Kadın işgücü ekonomik büyüme dönemlerinde işe alınan, kriz dönemlerinde işten çıkarılan bir küme olarak işgücü piyasasına esneklik kazandıran bir işlev görmektedir.
Kadınların benzer işi yaptıkları halde erkeklere oranla düşük ücret almaları bir başka sorundur. Bir çok ülkede sanayi ve hizmet sektörlerinde toplam ücretli istihdam içinde kadınların sayısındaki artışa rağmen, aldıkları ücretin erkeklerin ücretinin ancak dörtte üçü düzeyinde seyretmesi bu doğrultuda değerlendirilebilir.
15
KADINLAR
Dünya nüfusunun yarısından fazlasını, çalışan nüfusun üçte birini oluşturan kadınlar; dünya gelirinin onda birine, yeryüzü mal varlığının ise yüzde birine sahiptirler
Kadınlar sadece işgücü piyasasından değil aynı zamanda aile içerisinde mülkiyetten de dışlanmışlardır.
16
Dünyada kadınların parlamentolarda temsil edilme oranı sadece yüzde 14’tür.
Sadece 10 ülkede (Norveç, İsveç, İzlanda, Hollanda, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Yeni Zelanda, Arjantin ve Mozambik) kadınlar parlamentoda yüzde 30’un üzerinde bir oranda temsil edilmektedirler.
Yaklaşık 10 ülkede (Brunei, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, vb.) kadınlar parlamentolarda hiç yoktur.
KADINLAR
18
ÇOCUKLAR
Normal aile yaşantısından, anne-baba bakımından ve sevgisinden yoksun çocukların, bu tür dezavantajlarla karşı karşıya kalma olasılıkları yüksektir.
Düşük gelir düzeyine sahip, yoksul ailelerin çocuklarının dışlanma riski daha yüksektir. Ancak, çocukları sosyal dışlanmaya iten etkenler aslında yaşa bağlı fiziksel ve zihinsel dezavantajlar değil ailelerin yetersizlikleridir.
19
ÇOCUKLAR
UNDP raporuna göre en gelişmekte olan ülkelerde nüfusun yaklaşık yüzde 36’sı yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıyadır. Açlıktan ve kıtlıktan en ağır biçimde etkilenenler çocuklardır.
2000 yılı verileriyle gelişmekte olan ülkelerdeki beş yaş altı çocukların yüzde 32.5’i yeterli ölçüde beslenememektedir. (Bunların yüzde 70’i Asya bölgesinde, yüzde 26’sı Afrika’da yaşamaktadır.)
20
ÇOCUKLAR
Gelişmekte olan ülkelerde çocuklar çok küçük yaşlardan başlayarak işgücü piyasalarında yer almaktadır.
Erken dönemde işgücü piyasasında yer alan çocuklar, çeşitli dezavantajlara ve ayrımcılıklara maruz kalmaktadırlar.
Örneğin, Pakistan’da tuğla atölyelerinde çalışan çocuklar sabah saat 4’ten akşam 22’ye kadar çalışmaktadırlar. Hindistan’da çalışan çocukların yaklaşık yüzde 50’si 10 saatin üzerinde çalışmaktadır.
21
ÇOCUKLAR Gelişmekte olan ülke örneklerinin çoğunda,
çocuk kendisinin ve ailesinin geçimini sağlayabilmek ya da yardımcı olabilmek için çalışmaktadır.
Örneğin, Hindistan’da aile gelirlerinin yüzde 20’si çocukların çalıştırılmasıyla sağlanır. Meksika’da sokakta çalıştırılan çocukların kazandıkları gelirin yüzde 71’i aileye yardım olarak ayrılır, yüzde 15’i ise çocuğun beslenmesi için harcanır
22
Çocuklar küçük işyerlerinde aşağıdaki nitelikleri için çalıştırılırlar:
Niteliksiz işlerin, niteliksiz işgücü kaynağıdırlar;
Çalışmaları yasaklandığı için çok düşük ücretle, hatta ücretsiz çalıştırılabilirler;
Aynı nedenle, yasal ve kurumsal güvenceleri yoktur, hak ve yetkileri belirsizdir, yasal sorumluluk yüklemezler;
Korunmasız, güvencesiz, yalıtılmış, örgütsüz, dolayısıyla tam bağımlı ve uysaldırlar. Sorun yaratmazlar, direnmezler, direnirlerse, kolayca bastırılır veya işten atılabilirler.
23
Çocuklar küçük işyerlerinde aşağıdaki nitelikleri için çalıştırılırlar:
Esnek işgücüdürler. İşe alınıp, işten atılmayı; istenilen işi, istenilen saatte ve yerde; çok düşük ücretle, hata ücretsiz yapmayı meslek öğrenmenin gereği gibi görüp, kabullenirler.
Bedensel ve ruhsal özellikleri, bedensel incelik ve esneklik, el becerisi ve sabır gerektiren, sıradan, tekdüze, yineleyici iş türlerine uygundur.
Büyüyüp bu özelliklerini yitirince ya da çalışırken tükendiklerinde kolayca işten çıkartılabilirler.
25
ÖZÜRLÜ :
Doğuştan ya da sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan bireye denir.
27
İSTİHDAM
•Dünya nüfusunun % 10’unu özürlüler oluşturmaktadır.
•Ülkemizde yaklaşık 7 milyon özürlü bulunmaktadır.
28
Kamuda istihdam edilen özürlü memurların;
- %45.7’si ortaöğretim mezunu,
- %80.4’ünün özür dereceleri %40 ile %60 arasında,
- %52’lik kısmı ortopedik özürlülerden oluşmaktadır.
29
Kayıt Dışı İstihdam
Seyyar Satıcı Aile İşçisi... Gibi
(Kayıtları yok. Bilgilerine ulaşılamaz. Sosyal güvenceleri yok.)
30
İŞVERENLERİN ÖZÜRLÜ İSTİHDAMINA BAKIŞI
İşverenlere Göre Özürlülerin İstihdam Edilmemesinin Nedenleri
•Rehabilitasyon ve meslekî eğitim eksikliği (%32)
•Önyargı (%13.5)
•Verimsizlik (%8.5)
31
Özürlü Çalıştıran İşverenlere Göre;
•Özürlüler diğer çalışanlardan daha verimli (%29.2)
•Özürlüler diğer çalışanlarla eşit verimlilikte (%51.9)
•Özürlüler diğer çalışanlardan daha az verimli (%13.3)
•İşverenlerin %90.8’i özür derecesi %40 ile %50 olan özürlüleri çalıştırmayı tercih ediyor.
32
SORUNLAR
• İşgücü profilinin olmaması
• Kurumsal sorunlar
• Kotanın uygulanmaması
• Genel ve meslekî eğitimin yetersizliği
• İşyeri ve işin özürlülere uygun düzenlenmemesi
• Para cezalarının toplanması ve kullanımı
•Teşviklerin olmayışı (kendi işini kurma)
•Yerel yönetimlerin yetersizliği
•Korumalı işyerlerinin olmayışı
•Özürlü işgücüne ait verilerin olmaması
•Özürlülerin istihdamında kamusal yararın göz ardı edilmesi
33
ÖZÜRLÜLER Fiziksel ve zihinsel rahatsızlıklar, yoksulluk ve
sosyal dışlanma arasında kısır bir döngü söz konusudur. Sağlıktaki bozulmalar, eğitimsizlik, işsizlik, yoksulluk ve sosyal yalnızlık gibi diğer yoksunluklarla birlikte eş zamanlı ortaya çıkmaktadır.
AB’ne üye altı ülkede yapılan bir araştırmada hasta ve sakat kişiler arasında yoksulluk oranının sağlıklı yetişkinlere göre, daha yüksek olduğu saptanmıştır.
35
YAŞAM SÜRESİ UZUYOR!...
Yaşam kalitesi ;Sağlık-eğitimde gelişmeler ,Doğurganlık hızlarında ,Çevre koşullarında iyileşme .
*1950’de ≥ 60 yaş 200 milyon-% 8,*2025’de ≥ 60 yaş 1.2 milyar-% 14,%72’si gelişmekte olan ülkelerde!...
≥≥
36
YAŞLANMA HIZI
Bireysel, Sosyo-ekonomik yapı, Çocukluk çağı etkilenimleri, Beslenme alışkanlıkları, Yaşam tarzı, Çalışmaya başlama dönemi, Çalışılan iş kolu.
* Kronolojik yaş > Biyolojik yaş= Erken Yaşlanma
37
YAŞLANMA BELİRTİLERİ?... Deri ince, yağı , lekeli, soğuğa duyarlığı , Akciğer elastikiyeti , göğüs sertleşir, Kalp kas lifleri incelir, bağ dokusu , KC, böbrek küçülür, bağ dokusu , Osteoporoz, belkemiği kambur, kırıklar , Kas direnci , kolay yorulma , Dişler dökülür, yüzün şekli değişir, İşitme, görme yeteneği , Parmak, el becerisi, eklem hareket yeteneği , Aile yapısı, yaşam düzeneği, tutum-davranış, kuşaklar
arası ilişkilerde değişiklikler vb.,*** Zihinsel çalışma kapasitesi yüksek kalır ve yaşanan deneyimlerle olgunlaşmıştır!......
38
YAŞLI ÇALIŞANLARDA SOSYAL SORUNLAR
Hastalık, sakatlık, kendine bakamama ile sağlık giderleri ,
Emeklilik bütçesi,İş bulma zorluğu,İşten çıkarma kolaylığı,Erken emeklilik.
40
GÖÇMEN VE AZINLIKLAR Göç edilen ülkede yabancı işçilerin yoğun bir biçimde
istihdam edildiği emek yoğun sektörlerde üretimin, ucuz işgücünün bulunduğu ülkelere kaydırılması, göçmen işçiler için önemli ölçüde işgücü piyasasından dışlanmaya neden olmuştur.
Bu durum göçmenleri hizmet sektöründeki taşeron işletmelere veya enformel (kaçak) alanlara yöneltmiştir.
Yerli işgücünün çalışmak istemediği, bireyi geliştirmeden uzak, tek düze ve hiçbir nitelik gerektirmeyen, güvencesiz, ağır, yorucu ve pis işler genellikle yabancı işçiler tarafından doldurulmaktadır.
41
GÖÇMEN VE AZINLIKLAR 1994 yılında Fransa’da genel olarak işsizlik oranı
yüzde 11.6, göçmenler için ise ortalama yüzde 20-24 civarındaydı, bununla birlikte AB dışından göç edenler için ise işsizlik oranı yüzde 27 olarak gerçekleşmişti. Göçmen kadınlar içerisinde oran yüzde 35’lere kadar çıkmaktaydı. Özellikle göçmen Türk kadınları arasında yüzde 50’lere kadar yükseldiği belirtilmektedir.
Aynı dönemde Almanya’da ulusal işsizlik oranı ortalama yüzde 8.3 düzeyindeyken, göçmen ve azınlıklar arasında bu oran yüzde 10.6 ile 15.3 arasında değişmekteydi. Bununla birlikte Yunanlı, İtalyan ve Türk göçmenler arasında bu oran yüzde 17-18 düzeyindedir.
42
SOSYAL DIŞLANMAYLA MÜCADELE ARAÇLARI
Sosyal Dışlanmanın Önlenmesi Asgari Geliri Güvencesi Modeli
Karşılıksız Asgari Gelir Hakkı Çalışma Karşılığı Asgari Gelir Hakkı
Güçlendirme Modeli Sosyal Sermayenin Geliştirilmesi Modeli
Dışlanmış Bireylerin Toplumla Yeniden Bütünleşmesinin Ve Kaynaşmasının Sağlanması; İşgücü Piyasası Politikaları
Uygun İş Yaratmak İstihdam Edebilirlik ve Eğitim- Geniş Bir Sosyal Güvenlik Ağı Kurulması
Temel Hakların Geliştirilmesi.
43
Risk Gruplarının Korunması
Ergonomik iş,İşe giriş, dönüş ve periyodik
muayeneler,Meslek hastalığı ve mesleksel
kanserlere dikkat!...Çalışma ortamından etkilenme ,İlgi, özen, açıklama ,
44
Fırsat eşitliği, Özel işlerde öncelik, Emeklilik yaşı , Düşük çalışma süresi ve maliyeti, Genç çalışanların eğitiminde yararlanma,
Risk Gruplarının Korunması
46
Uluslararası Düzenlemeler (ILO)
Maternity Protection Conv. No. 3 (1919) Doğum öncesi ve sonrası izin 6 + 6 hafta
Maternity Protection Conv. No 103 (1952) Aynı izin 6 + 6 hafta --- doğum sonu 6
hafta içinde çalışma-çalıştırma yasağı
Maternity Prot. Recom. No. 95 (1952) Doğum izni – 14 hafta öneriliyor
47
AB TOPLULUK STRATEJİLERİ 2002-2006
Kadın,Yaşlı,Özürlü,Çocuk,Etnik veya kültürel bölünmüş gruplar
(Sosyal dışlanmış gruplar)
ÖNCELİKLİDİRLER
48
Avrupa Birliği Mevzuatı; Dir/89/391 EEC( İSG Çerçeve Direktifi )
5,6,9,15. Maddelerinde risk gruplarına yönelik hükümler yer almaktadır.
49
Avrupa Birliği Mevzuatı; Dir/92/85 EEC(Gebe çalışanlara yönelik)
Madde 4. Maruziyet, risk ve önlemler İşveren değerlendirecek, önlem alacak
Madde 5. Çalışma koşulları, iş değişimi Uygun çalışma koşulu, gerekirse iş değişimi
Madde 6. Bazı maddelerle çalışma yasağı Ağır metaller, radyasyon, vs.
Madde 7. Gece çalışma koşuları
50
Türk mevzuatıAnayasa“kimse yaşına, cinsiyetine ve gücüne uygun olmayan işlerde çalıştırılamaz. Kadınlar ve çocuklar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma hayatı bakımından özel olarak korunurlar” (Madde 50)
“herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” (Madde 56)
51
4857 sayılı İŞ YASASI
Yetkili ve sorumlu kurum İŞ-KUR Kota ( % 3), madde 30 Para cezaları (750 milyon), madde 101
52
4837 sayılı İş Yasasına göre teşvikler:
4857 sayılı İŞ YASASI
Yasal yükümlülüğünden fazla özürlü çalıştıran işverenler,
Çalışma gücünün %80’inden fazlasını kaybetmiş özürlüleri çalıştıran işverenler,
Çalıştırma yükümlülüğü olmadığı halde özürlü çalıştıran işverenler;
İşveren sigorta prim hisselerinin %50’sini Hazine öder.
53
Türk mevzuatı
Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği
(16 Haziran 2004- 25494)
Madde 4, 5,6 - Kadın ve gençlerle ilgili maddelerdir.
54
Türk mevzuatıGebe veya Emzikli Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Tüzük (1987)
(Yeni hazırlanan Yönetmelik Başbakanlıkta)
– Doğumdan önce 6 ve doğumdan sonra 6 hafta çalıştırılmaları yasaktır. İsteği halinde 6 aya kadar ücretsiz izin verilir (M. 3) (4857 sayılı İş Kanunu – 8 + 8 hafta)
55
ÇALIŞAN ÖZÜRLÜLERİN SAHİP OLDUKLARI HAKLAR
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu- Mevzuata göre işe girenlerin 15 yıl fiili hizmeti bulananlara emekli aylığı bağlanır.- Fiili hizmet süreleri 5 ve 10 yılı tamamlamış olanlar tedavisi imkansız, görevini icra edemeyecek derecede hastalanan iştirakçilere malulen emekli aylığı bağlanır. (Hizmeti 5 yıl olanların varislerine aylık bağlanmaz.)
56
Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlananlar;
I. Derece (%80-%100) 15 yıl, 3600 gün prim
II. Derece (%60-%79) 18 yıl, 4000 gün prim
III. Derece (%40-%59) 20 yıl,4400 gün prim
İşe başlamadan önce malul durumda olanlar 15 yıl, 3600 gün prim
1800 gün prim, 5 yıl sigortalı, yılda ortalama 180 gün prim, çalışma gücünün 2/3’ünü kaybedenler, meslek hastalığı sonucu çalışma gücünün %60’ını kaybedenler
506 sayılı SSK Kanunu
57
1479 sayılı BAĞ-KUR Kanunu
Çalışma gücünün en az 2/3’ünü kaybeden 5 tam yıl sigorta primi ödeyenler malulen
emekliye ayrılırlar
58
4046 SAYILI ÖZELLEŞTİRME KANUNU
Tasfiye ve kapatma dışında işten çıkartılamazlar
İş kaybı tazminatı iki katı ödenir
59
193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNU
Kendileri veya bakmakla yükümlü oldukları kişilerin özürlü olması halinde;
Çalışanlar Serbest meslek erbapları
vergi indiriminden yararlanırlar.