dünyanın bütün sabahları pascal quignard

88

Upload: aktug-seven

Post on 06-Apr-2016

308 views

Category:

Documents


40 download

DESCRIPTION

 

TRANSCRIPT

Page 1: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard
Page 2: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard
Page 3: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

' '

Pascal Quignard DÜNYANIN

BÜTÜN SABAHLARI

Page 4: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

ÇAÕD� DÜNYA YAZARLARI

Bu kitap, istanbul'da Can Yaymlan'nda dizildi, Ózal Bas1mevinde baslld1. (1993)

Page 5: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

Pascal Quignard DÜNYANIN

BÜTÜN SABAHLARI

:ROMAN

Frans1zcadan çeviren

SEViMAKTEN

CAN YAYINLARI

Page 6: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

Õzgünadt Tou.s les matins du monde

Page 7: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

l. BOLÜM

1650 ilkbahan, Madam de Sainte Colombeõldü. Geride iki k1z b1rakü, biri iki, biri alti ya­§lllda. Mõsyõ de Sainte Colombe e§inin õlümün­den sonra kendine gelemedi. Onu seviyordu. Amsma 'Ozlemler Aglti'm besteledi.

Bahçesi la Bievre Çaymm k1Y1smda olan bir evde iki k1z1yla birlikte ya§Iyordu. Dar bahçe­nin, etrafl çaya kadar çitlerle çevriliydi. Çaym kiYismda sõgüt a�açlar1 ve ak§amleyin hava gü­zel oldu�nda Sainte Colombe'un gidip içinde oturdu� küçük bir sandal vard1. Yoksulluktan yakmmayacak kadar varhkhyd1. Le Berry'de kendisine ufak bir gelir sa�layan arazisi vard1, burada kuma§la ya da av etiyle de�§toku§ etti� §arap üretirdi. Avlanmak konusunda oldukça be­ceriksizdi, vadiye yukar1dan bakan ormanlan bir ba§tan bir ba§a geçmek ho§una gitmiyordu. Ógrencilerinden sa�lad1gJ. gelirle de aç1gJ.m gedi­�ni kapaüyordu. O s1ralar Londra ve Paris'te hayranhk kazanrm§ olan viyola1 çalg�s1m çalma­Yl õgretiyordu. Ünlü biriydi. Hizmetinde iki U§ak ve küçüklerle ilgilenen bir a§Çl kadm var-

1. XV yy.' dan XVIII. yüzytl sonuna kadar viyolonsel gibi yere dayayarak çah­nan, keman ile viyolonsel aras1 telli bir çalg�. (Çev.)

5

Page 8: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

d1. Port-Royal'le1 ili�kili bir dernegin üyesi olan Mõsyõ de Bures çocuklara edebiyat, matematik, dinbilgisi ve bunu- anlamaya yetecek kadar La­tince õgretti. Mõsyõ de Bures, Saint-Domini­que-d'Enfer ç1kmaz soka�nda ya�d1. Sainte Colombe'a Mõsyõ de Bures'ü Madam Pont-Car­ré sal1k vermi�ti. Klzlarma ilk gençlik ylllarm­dan ba�layarak notalan ve anahtarlar1 Mõsyõ de Bures õgretmi�ti. Klzlar güzel §ark1 sõylüyorlar­di, müzig"e kar� gerçek yetenekleri vard1. Toi­nette be�, Madeleine dokuz ya�ma geldig-inde üçü birden oldukça zor ve k1sa trio lar yapiyorlar­di; babalar1 k1zlarm yorumlamalarmdaki incelik­ten ho�nuttu. Klzlar annelerini hiç animsatma­�la birlikte daha çok babalarma benziyorlar­di; yine de annenin ams1 Sainte Colombe'da hiç bozulmadan õylece duruyordu. Üç Yil sonra gõ­rüntüsü hâlâ gõzünün õnündeydi. B�� Yil geç­mesine kar§m sesi kulaklarmda çmhyordu. Ço­g"unluk suskundu, ne Paris' e ne de Jouy'a gider­di. Madam de Sainte Colombe'un õlümünün üs­tünden iki Yil geçince kansmm atlm sattl. Kan­SI son nefesini verirken yanmda olmaYI�Imn üzüntüsünden hiç kurtulam�yordu. O anda, bi­raz puisey �ab1 ve müzikle õlmeyi dileyen rah­m:etli dostu Mõsyõ Vauquelin'in ba§ucundayd1 çünkü. Dostu õg"le yeme@nden hemen sonra ru­hunu teslim etmi�ti. Mõsyõ de Sainte Colombe

1. Port-RoyaJ: Eski bir mariast1r. Cizvit tarikatmm ve muhalefetin simgesi ol­du. Kral XIV. Louis'nin soru§turrna ve basktlanyla kar§• kar§Iya kald1. Bir tür aydmlar oc:atJ. (Yay.)

6

Page 9: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

geceyansm1 geçe Mõsyõ de Savreux'nün araba­siyla evine dõnünce, kans1 giydirilmi§ti bile, et­rafl mumlarla ve gõzya§lanyla çevriliydi. Agz1m açmad1, gõzü kimseleri gõrmedi. Paris' e giden yol henüz ta§ dõ§enmediginden, yürüyerek ken­te ula§mak iki saat ahyordu. Sainte Colombe evine kapand1 ve kendini müzige verdi. Ylllarca viyola çald1, ünü çevreye yaylld1. Kansmm õlü­münün ardmdan iki mevsim boyunca günde on be§ saat hiç durmadan viyola çald1. Bahçede Mõsyõ de Sully zamanmdan kalma büyük dut agacmm üzerinde bir kulübe ya'ptlrd1, dõrt basa­mak merdiven yetiyordu kulübeye Çikmak için. Bõylelikle küçüklerin derslerine de oyunlarma da engel olmadan çah§abiliyordu; hatta a§Çl ka­dm Guignotte, k1zianm yatlrd1ktan sonra bile çal1§mas1m sürdürebiliyordu. Uyumadan õnce karanlíkta çene çalan k1zlarm konu§malarma müzigin kan§masmm iyi olniayacagim dü§ünü­yordu. Viyolay1 bacaklarmm üstüne koymadan dizlerinin arasmda tutmak gibi farkh bir yõn­tem bulmu§tU. Daha õnemli olanaklar saglaya­bilmesi ve daha dokunakh olabilmesi için çalgrsi-

. na bir bas tel ekledi. Elinin ag1rhgm1 azaltlp ͧa­ret parmagryla órta parmak yard1m1yla bask1y1 õzellikle tellerin üstünde yogunla§tlrarak yay teknigini geli§tirdi; bunu §a§Üacak bir beceriyle yapwordu. Ógrencilerinden biri, Côme Le Blanc baba, insan sesinin tüm degi§melerini Çl­karabildigini sõylüyordu: Genç bir kadmm iç

· çekmesinden tutun da ya§I geçmi§ bir adamm

7

Page 10: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

h1çkmg-Ina, Henri de Navarre'm sava� Çl�hkla­rmdan kendini dersine vermi§, resim yapan bir çocugun solugunun yumu§akhg-Ina, kimi zaman cinsel doyum amnda ç1kan co§kun hmlt1dan du­asma dahp gitmi§ bir adamm hemen hemen dil­siz ag1rha§hhg-Ina kadar her sesi Çikarabiliyordu v'e bunu pek az bir akordla ve pek az bir çabayla gerçekle§tiriyordu.

8

Page 11: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

2. BOLÜM

Sainte Colombe'un evine giden yol, soguk­lar bastirmca çamur içinde kahyordu. Paris'ten nefret ediyordu, tahta pabuçlarmm Çlkard1g1 sesten de, kald1nm ta§larmm üstünde mahmuz­larm t1k1rdamasmdan da, arabalarm dingilleri­nin ve yük arabalarmm demirlerinin ç1kard1gi giCirtldan da. Düpedüz manyaktl. Geyikbõcekle­rini, maJlsbõceklerini §amdanlarm dibiyle ezer­di: Metalin düzenli bask1s1 altmda agir ag1r çatlr­dayan çenek ve d1§kanat sesleri garip bir gürül­tü ç1kanrd1. Küçükler de babalarmm bunu yap­masmdan ho§lamyor, hatta zevk ahyorlard1. Ba­balarma ezsin diye gelinbõcegi bile bulup getiri­yorlardl.

Bu adam sõylendigi kadar soguk degildi; duygularm1 dile getirmede beceriksizdi; çocuk­lanm yumu§ac1k ok§amalara bogm�y1 bilemez­di; hiç kimseyle kesintisiz sohbet edemezdi; Mõsyõ Baugin v e Mõsyõ Lancelot di§mda. Sain­te Colombe õgrenimini Claude Lancelot ile bir­likte yaprm§tl ve Madam de Pont-Carré'nin da­vetlerinde ona rastladlgi oluyordu. DI§ gõrünü­müne bakmca s1nk gibi upuzun, çok zaJlf biriy­di. Ayva gibi sapsar1 benizli, kabasabayd1. Baki!_?­lari sabit, dudaklan Slms1k1 kapah, s1rti da §a§l­lacak kadar dimdik dururdu. Kimi zaman ne ya-

9

Page 12: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

pacagim bilemedigi, kimi zaman da ne�;�elendigi olurdu.

�arap içerek k1zlanyla kâgit oynamay1 se­verdi. Her -akf?am Ardennes topragindan yapll­mlf? uzun piposum,1 tüttürürdü. Moday1 izlemek­te híç de títiz degildí. T1pk1 sava§ zamanlarmda oldugu gibí arkada toplad1w siyah saçlar1 vard1, dl§arl ç1kmca da boynuna k1rmah yakah�m1 ta­kardl. Gençliginde bír gün rahmetli krala tak­dím edilmi§ti ve o günden bugüne, nedendír bi.:. linmez,_ne Louvre Sarayma, ne de Saínt-Germa� in'dekí eskí §atoya bir daha ayak bastl. Giysi ola­rak siyah renkten vazgeçmedi.

Yumu§ak olabildigi gibi sinirli ve õfkeli de· olabíliyordu. Geceleyin k1zlarm aglad1gim i§itti­ginde, elínde §amdan yukar1 kata ç1k1p ikisinin arasma çômelíp onlara §arkl sôyledigi olurdu:

Sola vivebat in antris Magda/ena,

Lugens et suspirans die ac nocte ...

ya da:

Yoksul oldü, bense onun áldügü gibi ya§zyorum

Ve altzn

Uyuyor · Kralzn hâlâ oyun oynadzgz mermer sarayda.

Arada bir küçük k1zlar, ôzellikle Toinette: "Annem kirndi?" diye soruyordu. O zaman yüzü karar1yor, agzmdan tek sõz

ç1krmyordu. Bir gün onlara §õyle sõyledi: "Akllh uslu k1zlar olmahsm1z, çal1§kan olma-

10

Page 13: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

hsm1z. Sizden ho§nutum, õzellikle daha akhba­§mda olan Madeleine'den. Annenizi õzlüyorum. E§imden geri kalan amlarm her biri bir daha as- · la bulamayacag-Im bir sevinç parças1d1r benim için."

Bir kez de konu§mayi hiç beceremedigini, annelerinin konu§mayi da gülmeyi de pek iyi bildigini, kendininse dile kar§I hiç mi hiç egili-

. mi olmadigi.m, ba§kalar1yla ve kitaplarla bir ara- · da olmaktan, sohbetlere katllmaktan hiç zevk almad1g-Im sõyleyerek k1zlardan õzür diledi. Va­uquelin des Yveteaux'nun ve eski dostlarmm §i-, irleri bile hiçbir zaman bütünüyle ho§una git­memi§ti. Bir zamanlar Cardinal'in õzel muhafl­Zl olan, sonralar1 yalmz bir ya§am süren ve Mõs­yõ Marais babanm yerin� beylerin ayakkabiCISl olan Mõsyõ de La Petitiere ile dostluk kurmu§­tu. Resim için de geçerliydi bu

·ilgisizligi, Mõsyõ

Baugin'inkiler di§mda. Mõsyõ de Sainte Colom­be o zamanlar Mõsyõ de Champaigne'in yaptlg-I resimleri bile õvmezdi. Ciddi olmaktan çok hü­zünlü, sade · olmaktan çok, kuru bulurdu onun resimlerini. Mimarhk için de aym, yontu için de; mekanik sànatlar ya da din konusunda da bir Madam de Pont-Carré degildi tabii. Gerçek­ten de Madam de Pont-Carré çok güzel 'luth' ve 'théorbe' çalard1 ve bu yetenegini hepten Tann­ya adamami§tl. Müzikten onca uzun zaman yok­sun kalamad1g-I için zaman zaman arabas1m gõn­derip onu konagina getirtir, suratl karmakari­§lk olana dek 'théorbe'uyla ona e§lik ederdi. Bir

11

Page 14: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

de Kral I. François zamanmdan kalma siyah bir viyolas1 vard1 ve Sainte Colombe bunu sanki bir M1s1r tanns1 putuymu§ gibi saygi ve õzenle ça­lardl.

Çocuklarm yüreklerine korku salan neden­siz õfkelere kapild1gi da olurdu, bu nõbetler sira­smda baginp çagtrarak e§yalari kmp dõkerdi: Bir yandan da bogazlan1yormu§ gibi, "Ah! Ah!" diye hayk1nrd1. Tekba§ma ya§ayan bir adamm k1zlanm iyi yeti§tiremeyecegi korkusuyla onla­ra kar§l kati davran1rd1. Sertti, onlar1 cezalandlr­maktan geri kalmazd1. Onlar1 azarlamaYJ da, el kald1rmay1 da, klrbaç sallamaYI da bilmezdi; yi­ne de onlar1 kilere ya da mahzene kapatip unut­tugu olurdu. �ÇI kadm Guignotte gelir, onlar1 sahverirdi.

Madeleine hiç §ikâyet etmezdi. Babasmm her õfkeleni§inde alabora olan ve birdenbire ba­tan bir gemiye dõnerdi: Yemekten içmekten ke­silir, sessizlige gõmülürdü. Toinette ise isyan eder, babasma kar§l koyar, pe§inden bagtnp ça­gtnrdi. Karakteri gün geçtikçe Madam de Sain­te Colombe'a benziyordu. Ablas1 korkuya kapl­hr, tek sõz etmez, agzma tek lokma koymazd1. Zaten k1zlar, babalarm1 pek az gõrürlerdi. Evde Guignotte, Mõsyõ Pardoux ve Mõsyõ de Bures ile birlikte ya§arlard1. Ya da kiliseye heykelleri silmeye, õrümcekleri temizlemeye, çiçekleri dü­zenlemeye giderlerdi. Saçlanm hep omzuna sali­veren Languedoc'lu Guignótte agaç dallarm1 yentup k1zlara sopalar yaprm§tl. Havalar düze-

12

Page 15: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

lince üçü birlikte ellerindeki iple, oltayla ve bah­gJ.n oltaya vurdugunu gõrmek için baglad1klan yagh kâgJ.tla, eteklerini toplaYJp ç1plak ayakla çamurlara batip ç'1karlard1. Bu arada k1zlar ak­§am yemeginin bahklarm1 la Bievre ÇaYJndan Çl­kartirlar, sonra bunlan biraz un ve Mõsyõ de Sa­inte Colombe'un bag-Inm kõtü §arabmdan yapll­IDI§ sirkeyle kari§tlnp tavada k1zarbrlard1. Tüm bunlar olup biterken müzisyen, kulübesine ka­pamp kalçalarmm sürtüne sürtüne a§md1rd1g-I ye§il Cenova kadifesiyle kaph taburesinin üze­rinden saatler boyu aynlnnyordu. Mõsyõ de Sa­inte Colombe, kulübesine 'vorde' diyordu. Vor­des sõgütlerin altmdaki su akmtismm nemli ki­Yilari anlamma gelen eski bir sõzcüktü. Sõgütle­rin kar§ISmdaki dut agacmm üzerine tüner, ka­fasi dimdik, dudaklan sims1k1 kapah, gõvdesi çalg�smm üstüne egilmi§, elini tellerin üstünde dola§tltir, çah§malarmi yetkinle§tirmekle ugra­§Irken parmaklarmm altmda ezgiler ve iniltiler biçimleniverirdi. Esin geldigi, kafas1 ezgilerle dolup ta§tlgl, bunlar yalmz yatagmda kendini bunalttlg1 zamanlar k1rm1Z1 kaph müzik defteri­ni açar, bir daha bunlarla ugra§mamak üzere alelacele notaya geçirirdi.

13

Page 16: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

3. BÕLÜM

Büyük k1z1 viyola çalmak için uygun boya gelince ona düzenlemeleri, akordlan, arpejleri, süslemeleri õ�etti. Küçük ise õfke nõbetlerine · tutuldu ve babasmm k1zkarde§ine bah§etti� §e­refi kendisinden esirgedi� için f1rtmalar kopar­di. Bu konuda ne katiks1z kalma, ne de mahzen, Toinette'e boyu:q egdirebildi ve içinde bulundu­gu ta§kmhgi yatl§tlrabildi.

Bir sabah, gün agarmadan õnce, Mõsyõ de Sainte Colombe kalktl, nehre ula§mcaya kadar la Bievre ÇayJ.m, sonra da Dauphine Kõprüsüne kadar Seine Nehrini izledi. Müzik aletlerini ya­pan Mõsyõ Pardoux ile gün boyu konU§Up dur­du. Onunla birtak1m, çizimler yapb, hesaplar yapb, ak§amüstü evine geri dõndü. Paskalyada kilisenin çanlar1 çald1ginda Toinette bahçede gri renkli ince bir §ayak parçasma sanh garip bir çan buldu. DokumaYI açmca boyutlar1 küçül­tülmü§ bir viyola gõrdü. Hayran olunacak bir §B§mazhkla yap1lrm§ bir viyolayd1 bu, tlpk1 baba­smmki ya da klzkarde§ininki gibi, ama daha kü­çük, taym anasma benzedi� gibi ashnm aymy­dl. Toinette havalara uçtu.

Yüzü solgundu, süt gibi bembeyaz, mutlu­luktan babasmm dizlerine kapamp aglad1. Mõs­yõ de Sainte Colombe'un ki§ili� ve konu§maya

14

Page 17: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

pek yatkm olmaYl§l onu alabildi�ne slkllgar;tla§­tmyor ve duygulan ne olursa olsun yüzü her za­man ifadesiz ve ciddi kal1yordu. Bu yüzün altm­da, ender ve sert hareketlerin arkasmda, gizli duran dünyanm incelik ve karma§Ikh� yalmzca bestelerinde ortaya ç1kard1. Srrtlm büküp kafasl­m h1rkasmm altma gõmen k1zmm saçlanm ok­§ayarak §arabm1 yudumlard1.

Klsa bir süre sonra Sainte Colombe'larm üç­lü viyola konserleri çevrede ünlendi. Mõsyõ de Sainte Colombe'un viyola çalmaYl õgrettigi bur­juva çocuklar1 ve genç senyõrler onlar1 dinleme­ye can atlyorlard1. Müzisyenler locasma üye mü­zisyenler ya da Mõsyõ de Sainte Colombe'a say­gi duyanlar da bu konserleri izlemeye gelirler­di. On be§ günde bir ikindiden ba§lay1p dõrt sa­at süren konserler düzenlenmeye ba§land1. Her toplantlda Mõsyõ de Sainte Colombe yeni yeni

· yap1tlar vermeye · çali§Iyordu. Bununla birlikte, baba ve k1zlar1, toplanbya katilanlardan birinin õnerdigi bir tema üzerine, üç viyola ile çok usta­ca dogaçlamalar yapmaktan õzellikle hm�laniyor­lardl.

15

Page 18: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

4. BÓLÜM

Mõsyõ Caignet ve Mõsyõ Chambonnieres bu müzikli toplantllara katilanlardand1 ve õv­güyle sõz ederlerdi Colombe'lardan. Senyorlar bu konserlere katllmak için yari§a girmi§lerdi. Jouy'a ve Trappes'a giden yolcularla satlc1larm geçi§ini engelleyen, çamurlu yolda durmu§ on be§ kadar araba ve bir o kadar da atm gõrüldü­gü oluyordu. Sürekli bunlardan sõz edildi�ni duyan kral sonunda bu müzisyeni ve k1zlanm dinlemek istedi. XN. Louis hizmetinde bulu­nan resmi viyola çalgiCISI Mõsyõ Caignet'yi bu i§­le gõrevlendirdi. Avlunun giri§ kap1s1m aç1p Mõsyõ Caignet'yi bahçeye buyur etmek için ka­piya ko§an Toinette oldu. Barmagmda rahats1z edilmekten õfkeye kap1hp beti benzi atan Mõs­yõ de Sainte Colombe kulübesinin dõrt basama­gJ.m inip konU:gunu selâmlad1.

Mõsyõ Caignet §apkasmi yeniden giyerken konu§maya ba§lad1:

"Mõsyõ, yoksulluk ve sessizlik içinde ya§I­yorsunuz. Bu yabanll ya§armmza imreniyoruz. Sizi çepeçevre saran bu yemye§il ormanlara da imreniyoruz."

Mõsyõ de Sainte Colombe agzm1 açmadan sabit baki§larla onu süzdü.

"Mõsyõ, diye yeniden konu§maya ba§lad1

16

Page 19: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

õteki. Viyola sanatmdaki ustah�imz1 duyan kral­dan sizi saraya takdim �tmek üzere davet etme emrini ald1m. Yüce kral1rmz sizi dinlemek iste­diklerini belirttiler ve bundan ho�nut kahrlarsa sizi saraJin müzisyenleri arasma katmay1 dü�ü­nüyorlar. Bu durumda sizi ararmzda gõrmekten · ben de �ahs1m adma §êref duyaca�1m."

Mõsyõ de Sainte Colombe ya§h ve dul biri ol­du�nu, iki k1zmm bak1mm1 üstlendiwni, bu ne­denle ba�kalarmdan daha kapal1 bir ya§ama biçi­mi sürdürmek zorunda oldu�nu ve di§ dünya-

. ya kar§l tiksinti duydu�nu sõyledi. "Mõsyõ, dedi, ben ya§armrm bir dut a�acmm

içindeki kül rengi tahtalara, bir viyolanm yedi telinden ç1kan seslere, iki k1z1ma adad1m. Dost­lanm da anilarimdir. SaraJim §U gõrdügünüz sõ­gütler, akan su, sazan bahklar1 ve mürver çiçek­leridir. Yüce krahm1za sõyleyin, bundan otuz be§ Jll õnce merhuni kral babasma takdim edil­mi§ olan bir yabanm sarayla ne i§i olabilir."

"Mõsyõ, diye yamtlad1 õteki. Benim dilew­mi iyi i§itmediniz galiba. Ben kralm hizmetinde biriyim. Krahm1zm her istew bir emirdir."

Mõsyõ de Sainte Colombe'un yüzü kipkirrm­Zl kesildi. Gõzleri õfkeyle panldad1. Adamm bur­nunun dibine kadar ilerledi.

''Y abanm biriyim, dogru, Mõsyõ, ama yalmz­ca kendime ait oldugumu dü§ünüyorum. Yüce krahrmza benimle ilgilenerek pek cõmert dav­randigtm sõyleyin."

Mõsyõ de Sainte Colombe konu§urken bir

_Dünyanm Bütün Sabahlar1 17/2

Page 20: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

yandan da Mõsyõ Caignet'yi kap1ya do�ru itiyor­du. Vedala§tllar. Toinette, la Bievre ile bahçe duvarmm kõ§esinde bulunan kümese do� git­tigi s1rada Mõsyõ de Sainte Colombe kulübesi­nin yolunu tuttu.

Bu s1rada, Mõsyõ Caignet §apkasi ve k1hc1y­la geri geldi, kulübeye yakla§tl, bir hindiyi ve yemlenen san küçük civcivleri çizmesiyle uzak­la§tirdi, tahta kulübenin altma dogru süzüldü, gõlgede otlarm ve kõklerin üstüne oturup müzi­gi dinledi. Sonra kimseye gõzükmeden Louvre Sarayma dõndü. Kralla konu§tU, müzisyenin ile­ri sürdügu nedenleri birer birer aktard1 ve gizli­ce dinledigi müúgin kendisinde yarattlgt olaga­nüstü ve tammlanmas1 zor duyguyu anlatti .

18

Page 21: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

5. BOLÜM

Kral, Mõsyõ de Sainte Colombe'U: kamhra­madlgi için k1zgmd1. Nedimleri onun ustaca do­gaçlamalanm õve õve bitiremiyorlard1. Kralm, müzisyenin huzurunda çalmasm1 isterken duy­dugu sab1rsizhga, buyruguna boyun egilmemesi­nin yarattlgi ho§nutsuzluk da ekleniyordu. Bu kez de Mõsyõ Caignet ile birlikte rahip Mat­hieu'yü gõnderdi.

Onlar1 gõtüren arabaya iki ath subay e§lik ediyordu. Rahip Mathieu siyah saten bir elbise giymi§, uçlar1 dantelli küçük bir yakahk ve gõg­sünün üstüne büyük bir elmas haç takml§tl.

Madeleine onlar1 salona ald1. Rahip Mat­hieu.§õminenin õnünde, k1rrmz1 tahtadan yapu­mi§ gümü§ topuzlu bastonuna, yüzüklerle "Qe­zenmi§ ellerini dayarm§ duruyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe bahçeye bakan caml1 kapmm õnünde, dar ve yüksek bir sandalyenin s1rtma ç1plak ellerini dayarm§tl. Rahip Mathieu sõze §õyle ba§lad1: ,

"Antik çagin müzisyenleri ve §airleri §ôhret­ten ho§lan1rlar, imparatorlar ya da hükümdar­lar onlan huzurlarmdan uzak tutarsa gõzya§I dõkerlerdi. Siz, adm1z1 hindilerin, tav'uklarm, küçük bal1klarm arkasmda sakhyorsunuz. Tan­nrmzm size bah§ettigi yetenegi toza topraga ve

19

Page 22: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

gururlu bir yoksulluga gizliyorsunuz. $õhreti­niz kraln!uz ve saraYI tarafmdan duyuldu, õyley­se çuha elbiselerinizi yak1p onun size sundugu hizmetleri kabul ederek kendinize bukleli bir peruka yaptirtman1zm zaman1 geldi. Eski çam­lar bardak oldu artlk ve ...

- , . . asll modas7 geçe.n benim beyler, diye ba­

gJ.rdi ans1zm, kendi giyim ku§anuyla alay edil­mesine sinirlenen Sainte Colombe. Yüce lqali­rmza te:;;ekkür ediniz, diye hayk1rd1. Ben, onun

- bana teklif ettigi altmlann yerine ellerimin üs-. tüne batan güne§in l§lginl tercih ederiip.. Bukle­li perukalarm1z1 degil, kendi çuha giysilerimi tercih ederim. Kralm kemanlarmm y�rine ken­di tavuklarimi, sizlere kendi domuzlar1rm ter­cih ederim.

- Mõsyõ kendinize gelin! Bu arada Mõsyõ de Sainte Colombe sandal­

yeyi çekip kafalarmm üstünde sallamaya ba§la­. rm:;;t1 bile. Hayk1rmaya dE:wam etti:

"Beni rahat b1rakm, bana art.1k bundan sõz etmeyin! Y oksa §U sandalyeyi ba§Imzda parçala­nm."

Toinette ve Madeleine kafasmm üstünde sandalyeyi elinde tutan babalarmm gõrünü§ün­den ürkmü§, kendine hâkim olamamasmdan korkuyorlard1. Rahip Mathieu korkmu§ gõrün­medi ve bastonuyla yere vurar� §õyle sõyle­di:

"Tahta kulübenizin dibindeki küçük fare gi­bi kuruyup kalacak, kimse tarafmdan tanmma-

20

Page 23: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

dan õlüp gideceksiniz. 11 Mõsyõ de Sainte Colombe sandalyeyi çevi­

rip §Õminenin davlumbazmm üstünde parçala­di, yeniden hayk1rmaya ba§lad1:

11Sizin saraJlmz bir kulübeden daha küçük, oradaki kuru k&].abahk, bir ki§iden daha azd1r . benim gõzümde.11

Rahip Mathieu elmaslarla bezenmi§ haçm1 parmaklarwla ok§ayarak ilerledi ve: §õyle sõyle­di:

11BU kenar mahallede, bu çamurun içinde çü­rüyerek derenizde bogulup koku§aéaksmiZ.11

• Mõsyõ de Sainte Colombe kâgit gibi bembe-

yaz tir tir titriyordu, ba§ka bir sandalyeyi kap­mak istedi. Mósyõ Caignet ile Toinette aym an­da ona do�u ko§tular .. Mõsyõ de Sainte Colom­be elleri sandalyenin arkahgmda solugunu top­lamak için boguk, 'ah'lar çekiyordu. Toinette ba­basmin parmaklanm çõzdü, zorla oturttular. Bu s1rada Mõsyõ Caignet eldivenlerini takrm§ §ap­kasim giyiyordu ve rahip direniyor, §R§Irtlcl bir sükunetle, alçak sesle sõyleniyordu:

11Batag� saplanrm§Simz. Yine de elinizi uzatl­yorsunuz. Kendi bozgununuzla yetinmiyor, bir de ba§kalarm1 batlrmak istiyorsunuz. 11

Sesi yava§ ve kesik kesik ç1k1yordu. Rahip ve õzel kemanc1s1 bu yamtl kendisine aktarmca, kral bundan .ç·ok ho§land1. Nedimlerinin artlk onun müzik toplantllarma katllmamalarm1 bu­yurarak müzisyenin rahat birakllmasm1, çünkü onun dikkafalmm biri oldugunu ve kendis� tara-

. 21

Page 24: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

fmdan dagJ.tllmadan õnce §U Pórt-Royal'lii efen­dilerle ç1kar ortakhgJ.nm bulundugunu sõyledi.

1. Port-RoyaJ'le ilgili 5'inci sayfadRki aç1klamaya bakm1z. (Yay.)

22

Page 25: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

6. BÓLÜM

Y1llarca huzur içinde ve müzik için ya§adi­lar. Toinette küçük viyolasm1 b1rakti ve ergen­lik çagma ula§tl. Her mevsim ancak bir konser veriyorlard1, Mõsyõ de Sainte Colombe bu kon­serlere begendigi müzisyen meslekta§larmi da­vet ediyor, Versailles'm soylulanm ve kralm hiz­metine girerek ya§amlanm kazanan kentsoylu­lari davet etmiyordu. Klrnnz1 deri kaph defteri­ne yeni bestelerini giderek daha az yaz1yor, bun­lari bast1rmamakta diretiyor, halkm yarg1sma sunmak istemiyordu. Besteleriyle ilgili olarak, bunlarm son biçimini alnn§ yap1tlar olmad1gmi, aklma geldigi anda notaya geçirilmi§ ve anhk oh1§lan yüzünden bagi§lanabilir dogaçlamalarm sõz konusu oldugunu sõylüyordu. Madeleine git­gide güzelle§iyordu, nedenini anlayarriad1g1 ve kendinde kaygllar uyand1ran çekicilikle dolu, in­ce bir güzellikti bu-. Toinette ise ne§ede, imgele­me gücünde ve viyola çalmada ilerleme gõsteri­yordu.

Babalan, mizacmm ve havanm uygun oldu­gu günlerde 1rmakta k1y1ya bagh tuttugu kaJlgi­na gider, dü§ kurard1. KaYik eskiydi, su ahyor­du: Genel denetimde kanallar yeniden düzen­lendigi s1rada yap1lnn§ ve beyaza boyannn§h, ama Yil�ar bu boyaYI Jlpratnn§, kabuk kabuk kal-

23

Page 26: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

dirrm§tl. KaYJ.k Mõsyõ Pardoux'nim elinden Çik­mi§ büyük oir viyola gõrünümündeydi. Suyun yarattigJ. sallantiJI, yüzüne dü§en sõgüt dallan­nm yapraklarmi, uzaklardaki bahkçilann sessiz­ligini ve dikkatlerini seviyordu. Kar1sm1 dü§lü­yordu, çevreye yayd1gJ. canhhgJ., gerektigi za­man verdigi akhba§mda õgütleri, kalçalarm1, §imdi birer genç kadm olan iki k1z1m kendisine veren büyük karmm gõzlerinin õnüne getiriyor­du. Dere baliklarmm, sazan bahklarn:tm oyna§­malarmi ve kuyruk darbeleriyle ya da hava al­mak için suyun yüzeyine dogru açllan küçücük beyaz agJ.zlanyla sessizligi bozmalarm1 dinlerdi. Yazm hava çok s1cak olunca, çama§1rlar1m .siyi­np, gõmlegini Çikarir, bo�azma kadar serin su­ya yava§ça dalard1, sonra parmaklanyla kulakla­nm tlkar, kafasm1 suya gõmerdi.

Baki§lanm sudaki dalgalarm üzerinde yo­�nla§tlnp dal1p gittigi bir gij.n kapkaranhk suya dald1�m ve orada kald1gJ.m dü§ledi. Yeryüzünde sevdi�i her §eyi bir yana birakmi§tl; çalgllari; çi­çekleri, pastalan, dürülmü§ nota kâg1tlanm, uçurtrnalan, yüzleri, kalayh tabaklan, §araplari. Dü§ünden ayrilmca kar1smm õlümle kucakla§­mak için gecenin birinde kendisini terk ettigi za- · man besteledi�i 'Ozlemler AgJ.ti'm animsadi, ay­m anda çok susarm§ oldu�un ayr1rmna vard1. Yerinden kalkt1, dallara tutunup ki)'lya ç1kt1, mahzenin tonozundan has1r kaph bir sürahi kay­narm§ §arap almak niyetiyle yola koyuldu. $ara­bm havayla temas etmemesini sa�layan ya�·taba-

24

Page 27: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

kasm1 baslla baslla katlla�m1� topraga bo�alttl. Mahzenin koyu J;raranhgmda bir bardak ahp tadi­na bakti. Aslma bak1hrsa, k1zlanm rahats1z et­mek kaygismdan çok, bütün dinleyici kulaklar­dan uzak olmak amac1yla ve severek yaptigi bu i�le ilgili olarak ba�kalarmm herhangi bir yargi­da bulunmasma olanak vermeksizin, yaymm ya­pabilecegi tüm hareketleri ve elinin alabilecegi tüm konumlar1 rahatça deneyebilmek için viyo­la çald1gi bahçedeki kulübesine gitti. Nota seh­pasmi kurdugu masaJI kaplayan aÇik mavi õrtü­nün üzerine õnce hasula kaplanml§ §arap süra­hisini, sonra az õnce doldurdugu ayakh §arap bardagim, içinde birkaç tane yuvarlak pastanm bulundugu kalayh tabag1 birer birer koydu ve 'Úzlemler Agiti'm çalmaya ba§lad1.

No ta defterine bakmaya gerek bile gõrme­di. Eli çalg1smm tu§U üstünde kendiliginden gi­dip geliyordu, gõzya§larml tutamad1. O anda ez­giler yükselirken, solgun benizli bir kadm kapl­mn yamba§mda gõründü, gülümseyen dudakla­rmm üstüne parmaklarm1 koyarak konu§maya­cagim ve yapmakta oldugu i§i b1rakmamasm1 ͧaret etti. Mõsyõ de Sainte Colombe'un nota sehpasmm çevresinde sessizce dola§tl. Masanm ve §arap §Í§esinin yaniba§mda kõ§ede duran mü­zik sand1�mn üstüne ili§ti ve dinlemeye koyul-du.

·

Bu, kansmm ta kendisiydi ve gõzlerinden . ya§lar bo§aniyordu. Çald1gi parçaJI tamamlad1k­tan sonra gõzlerini açmca art1k onun orada ol-

25

Page 28: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

madigim gõrdü. Viyolasmi yerine b1rakti, §larap sürahisinin yanmdaki tabaga elini uzatirken h e-· men hemen dibine inmi§ bardag-1 gõrdü ve onun yamrida mavi õrtünün üstünde duran yans1 ISI­nlrm§ pastaya gõzü takilmca §a§Irdi kald1.

26

Page 29: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

7. BÓLÜM

· Bu ziyareti ba§kalan izledi. Mõsyõ de Sain­te Colombe õnce akhm kaybetmi§ oldugundan korktu; sonra, eger bu delilikse, kendisine mut­luluk verdigini, gerçekse, bunun bir mucize ol­dugunu dü§ündü. Kans1run ona duydugu sevgi kendisininkinden daha güçlüydü, çünkü o ken­disine kadar ula§abiliyordu, oysa Sainte Colom­be huna kar§Ihk vermek gücünden yoksundu. Eline kalem kâgit al1p, ressamlar loncas1 üyele­rinden dostu Mõsyõ Baugin'den kansmm yanm­da gõründügü yazl masasml konu alan bir resim yapmasm1 istedi. Ama bu esrarengiz ziyaretten kimseye sõz etmedi. Hatta Toinette'le Madele­ine'in bile haberi olmad1. Kendini yalmzca viyo­lasma veriyor ve kimi zaman, Toinette'in cetvel­le portreler çizdigi maroken kaph defterine sõy­le§ilerinin ya da dü§lemelerinin kendisine esin­ledigi temalan yaz1yordu. Kar1sma kar§l duydu­gu istek ve onun an1s1, kimi zaman odasmm ka­plSllll kilitledikten sonra pantolonunu indirip · kendi kendine doyuma ula§maya itiyordu; orla­da, pencerenin yanmdaki masanm üzerine kir­rmzi maroken kaph müzik defterini ve on iki yll boyunca kar1s1yla payla§tlgi tavanhkh büyük karyolanm tam kar§Ismdaki duvara, arkada§ma 1smarlama yaptirdigi siyah çerçeveli küçük res-

27

Page 30: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

mi yan yana koyuyordu. Resme bakarken mut­luluk du�yordu. Bu gibi durumlarda daha az õfkeleniyordu, k1zlar1 bunu fark ediyor, ama bundan babalarma sõz etmeye cesaret edemiyor­lardl. Íçinde bir yerlerde bir§eylerin tamamlan­mi§, bitmi§ oldugunu duyumsuyordu. Daha, bir huz�ra kavu§mU§ gibiydi.

28

Page 31: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

8.BÓLÜM

Bir gün, tlpk1 kart bir horozibigi gibi k1pk1r­rmz1, on yedi ya§larmda kocaman bir çocuk, ka­pllanro çald1. Madeleme' e Mõsyõ de Sainte Co­lombe'dan viyola v� kompozisyon hocas1 olmasi­m rica etmek için geldigini sõyledi. Madeleine onu çok yaki§Ikh. buldu ve salona ald1. Genç adam §apkasl elinde, ikiye katlanrm§ ve ye§il mumla m.ühürlenmi§ bir mektubu masanm üs­tüne b1rakt1. Toinette babas1yla birlikte içeri gir­di, Sainte Colombe sessizce masanm õteki ucu­na oturdu, mektubu açmad1, dinlemeye haz1r ol­dugunu ͧaret etti. Genç adam konu§urken, Ma­deleine mavi kuma§ õrtülü büyük masamn üstü­ne dl§l has1r kaph bir §arap sürahisi ve içi pasta dolu bir çini tabak koyuyordu.

Ad1 Mõsyõ Marin Marais idi. AI yanakhyd1. 31 Mayts 1656'da dogmu§, altl ya§ma gelince, se­si güzel oldugu için ileride kralm hizmetinde ça­h§tlnlmak üzere Louvre f?atosunun yakmmda bulunan kilise korosuna kabul edilmi§ti, Dokuz ytl boyunca k1rrmz1 giysi, beyaz üstlük, siyah ka­re ba§hk giyinmi§, manastmn yatakhanesinde yatrm§, bo§ zaman bulunca da harfleri, nota yaz­mayt, okumayt, viyola çalmayt õgrenmi§ti; õteki çocukiarla birlikte sabah duasma, kralm"küçük hizmetlerine, ayirilere, ak�am duasma ko§U§tu-

29

Page 32: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

rup durmu§tu. Sonra sesi kalmla§mca, sõzle§mesine õzel

olarak konan ko§ul uyarmca sokaga atilmi§tl. Utanç duymu§tu bundan. Ba§Inl nereye sokaca­�m bilemiyordu; bacaklarmda, yanaklarmda tüyler Çikrm§tl; sesi bir filinki gibi çikwordu. Ka­fasma yer eden bu a§agilanma gününü an1msa­d1: 22 Eylül 1672. Son kez, kilisenin giri§ kaplSI­nm altmda, yald1zh tahtadan yapllrm§ h(lyük ka­PIYa omzunu dayami§ iyice dü§ünüp ta§Inim§tl. Saint-Germain-1' Auxerrois Manastlrmm smlrui­daki bahçeyi geçmi§, otlarm üstündeki bardak eriklerini gõrrnü§tü.

Sokaga Çikmca ko§maya ba§larm§, For-l'Evê­que'i geçip lmmsala ula§an dik yamac1 inmi§ ve orada kalakalrm§tl. Seine N ehri k1zll bir sisle kari§Im§, yogun ve ucu buca� belli olmayan bir yaz sonu I§Igl ile õrtülmü§tü. H1çkinklanm tu­tamarm§, babasmm evine dõnmek üzere kiYIYI izlemi§ti. Domuzlari, kazlan tekmeleyip kumsa­lm çatlak çamurunda ve otlarm üstünde oyna­§an çocuklara çarp1p durmu§tU. Nehirde ç1plak erkekler ve yan bellerine kadar suya dalml§ iç gõmlekli kadmlar Yikamyordu.

iki k1y1 arasmdan akan bu su kanayan bir yarayd1 onun için. Ta can evinden ald1� bu ya­ra, ona 1rmagin güzelligi kadar çaresiz gõrünü­yordu. $u kõprü, §U kuleler, kentin eski mahal­lesi, çocuklugu ve Louvre, kilisede §ark1 sõyle­mekten duydugu zevk, manastlrm küçük bahçe­sindeki oyunlar, beyaz üst giysisi, geçmi§i ve k1r-

30

Page 33: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

m1z1 renkli · suyun bir daha dõnmemek üzere ahp gõtürdügü mor erikler. Yatakhane arkada�n Delalande, sesi henüz degi§medigi için yerinde kalmi§b. Yüregi õzlemle doluydu. Kendini mele­yen bir hayvan gibi yapayalmz hissediyordu, ba­caklarmm arasmda sarkan kalm ve kllh erkek­lik orgamyla.

Elinde §apkasi, ans1zm biraz õnce sõyledi­ginden utanç duydu. Yüzünden ne dü§ündügü anla§Üamayan Mõsyõ de Sainte Colombe s1rtl dimdik õylecé duruyordu. Madeleine onu konu§­masi için yüreklendiren bir gülümsemeyle genç adama pastalardan birini uzattl. Toinette sandi­gm üstünde, babasmm arkasmda, çenesi dizleri­ne dogru, bükülmü§ oturuyordu. Genç adam sõzlerini sürdürdü.

·

Babasm1 selâmlaJip ayakkab1c1 dükkânma . girince uzun süre hiçkinklarmi tutamaml§tl, ba­basmm çah§tlg-I atõlyenin üstünde, ak§amlar1 ot yataklarm serildigi odaya Çikrm§tl hemen. Baba­si, bacaklarmm arasmda demir araç yani õrs, ayakkab1 ya da çizme derisini dõvüp tõrpüleme­yi arahks1z sürdürmü§tü. Bu çekiç darbeleri yü­regini hoplatiyor, içini tiksintiyle dolduruyor­du. Babasmm topuk kõselelerini 1slanmaya bi­raktlgi tezgâhm altmdaki su teknesinin berbat kokusundan ve 1slak derilerden yaJilan sidik ko­kusundan nefret ediyordu. Kan:aryalarm kafesi ve CIVIlblari, gtc1rdayan kaJI§h tabure, babasi­nm hayk1rmalan, her §ey ona dayamlmaz geli­yordu. Ku§larm CIVIltilarmdan, babasmm rmnl-

31

Page 34: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

dand1� aç1k saç1k �arkilardan nefret ediyordu, dükkâna giren mü�terilerle yapti� �akalardan, kahkahalarmdan, konu�malarmdan, iyiliginden bile nefret ediyordu. Dõndügü gün, yeti�kin biri­nin gõzleriyle gõrdügü tek ho� �ey çekici kavra­yan, delgiyi tutan nas1rh ellerini koydugu tezgâ­hm tam üstünde, alçak bir yerde as1h yuvarlak �dandan süzülen sõnük 1�1k olmu�tu. Etajer­lerin üstüne konmu� ya da renkli küçük iplerle as1lrm�, sallanan, kahverengi, k1rrmzi, külrengi, ye�il derileri zaYif ve sar1 bir renge dõnü�türü­yordu. i�te o an ailesini bir daha dõnmemek üzere terk edecegine, müzisyen olaca�na, ken­dini yan yolda b1rakan sesinden intikam alaca�­na, ünlü bir viyolac1 olaca�na sõz verdi kendi kendine.

Mõsyõ de Sainte Colombe omuzlarm1 silkti. Mõsyõ Marais hep elindeki �apkas1yla oyna­

yarak Saint-Germain-l'Auxerrois'dan Çiktiktan sonra bir yil boyunca onu yanma alan, sonra da Mõsyõ Maugars'a gõnderen Mõsyõ Caignet'nin evine gittigini sõyledi: Mõsyõ Maugars, Mõsyõ Richelieu'nün viyolac1smm ogluydu. Evine gitti­ginde Mõsyõ Maugars ona Mõsyõ de Sainte Co­lombe'un adm1 ve yedinci telini duyU.p duymadi­�m sordu: insan sesinin bütün olanaklanm sag-. layan tahta bir çalgi yaprm�ti: Çocuk sesi, kadm sesi, bozulmu§ ve kõtülemi§ erkek sesi. Alti ay boyunca Mõsyõ Maugars kendisini çali�tirrm�, sonra gidip nehrin õteki yakasmda oturan Mõs­yõ de Sainte Colombe'u bulmasm1 ve bu tavsiye

32

Page 35: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

mektubunu ona takdim etmesini buyurmu�tu. Bu s1rada genç adam mektubu Mõsyõ de Sainte Colombe'a uzattl. Sainte Colombe mührü açtl, mektubu Çikardi, okumadan, konu�mak istegiy­le aya�a kalkti. Artlk a�zm1 açmaya cesaret ede­meyen bir yeti�kin, susku]l bir adamla kar�1 kar­�Iya geldi. Mõsyõ de Sainte Colombe içinden ge­çenleri dile getiremeyince mektubu masanm üs- . tüne koyup Madeleine'e yakla�tl, delikanlmm çalmas1 gerektigini rmnldand1. Madeleine salon­dan ç1kt1. Siyah kuma� bir elbise, boynunda be­yaz bir yakahk giymi§ Mõsyõ de Sainte Colom­be �õmineye do�u ilerleyip koltu�a oturdu.

ilk ders için Madeleine kendi viyolasm1 ver­di. Marin Marais eve girdiginden ,daha �a§km ve daha k1pk1rrmziydi. Kizlar Saint-Germain-l'Au­xerrois korosunun eski üyesinin nas1l çald1�m merak edip yakm bir yere oturdular. Çabucak çalgmm boyuna uyum sa�ladl, akord yaptl, bü­yük bir rahathk ve ustahkla Mõsyõ Maugars'm .bir süitini çald1.

Dinleyicilerine bakti. Kizlar ba�larm1 õnleri­ne e�diler. Mõsyõ de Sainte Colombe konu�ma­ya ba�lad1:

"Sizi õ�encile.dmin arasma kabul edecegi­mi sanrmyorum."

Delikanhnm yüzünü titreten uzun bir ses­sizlik oldu. Ans1zm hoguk bir sesle hayk1rd1:

"Hiç olmázsa nedenini sõyleyin!" "Çalgi çal1yorsunuz, ama müzisyen degilsi­

niz siz."

Dünyanm Bütün Sabahlan 33

Page 36: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

Genç adamm yüzü allak bullak oldu, gõzleri ya§ardi. Ü züntüden gevelemeye ba§lad1:

"Ne olur izin verin de ... " Sainte Colombe ayaga kalktl, büyük tahta

koltugunu ocaga dogru çevirdi. Toinette sõze ka­ri§tl:

"Biraz bekleyin babac1g1m. Mõsyõ Marais'­nin aklmda belki kendi bestelerinden biri var­dir."

. Mõsyõ Marais ba§Iyla onaylad1. Delikanh sa­birsizlandL Oncekinden daha õzenli akord et­mek içih çabucak viyolaya dogru egildi ve si to­nunda, §en §akrak bir hava çalmaya koyuldu.

Çalmas1m bitirince, "Bak babacigim, ne gü­zel, çok güzel!" diye sõyledi Toinette ve alki§la­di.

"Ne diyorsunuz?" diye sordu, babasma dog­ru dõnen Madeleine çekinerek.

Sainte Colombe ayaktayd1. Ans1zm onlan b1-rak1p ç1kti. Kapmm e§iginden ç1ktlgi anda ba�a­m çevirip §a§km, kirmiZl yüzlü çocuga dogru dikkatle baktl ve §ôyle dedi:

"Bir ay sonra gelin. Sizi õgrencilerimin arasi­na almam için yeterince yeteneginizin olup ol­madigmi o zaman sõyleyecegim."

34

Page 37: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

9.BÓLÜM

Delikanlmm çald1� küçük §akrak hava ara­sira aklma geliyor ve duygulamyordu. Hafif ve kolay bir havayd1, sevecenlik doluydu. Sonunda bunu unuttu. Kulübesinde her zamankinden da­ha çok çah§tl.

Kansmm varh�m dõrdüncü kez yanmda hissettiginde gõzlerini yüzüne çevirerek sordu:

"Konu§abilir misiniz Madam õlmenize kar­§m?"

"Evet." Titredi, sesini tamrm§b. Kahn, en azmdan,

kontralto bir sesti. Aglamak istiyordu, bu dü§ün konu§mU§ olmasma õylesine §a§Irrm§tl ki, agla­yamadl bile. Bir an sonra s1rt1 ürpererek yine sormak cesaretini buldu kendinde:

"Neden arada bir geliyorsunuz? Neden her zaman gelmiyorsunuz?"

"Bilmem, dedi gõlge, k1zararak. Çald1�mz §eyler beni duygulandn:d1� için geldim. Bana yi­yecek ve içecek ikram etmek inceliginde bulun­dugunuz için geldim."

"Madam!" diye bagirdi. Çabucak, õylesine §iddetle kalktl ki az kal­

sm tabureyi dü§ürüyordu. Kendisine engel olan viyolasm1 uzakla§tlrd1, sol tarafa duvara dayad1. Kar1s1m kucaklamak ister · gibi kollarm1 açb.

35

Page 38: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

Hayk1rd1 kadm: ''Yapma!" Geriliyordu. Adam ba§mi egdi. �oyle sõyle­

di kariSI: "Kollanm, bacaklar1m, gõgüslerim buz kesil­

diler."· Soluk almakta zorluk çekiyordu. Büyük bir ·

çaba harcami§ gibiydi. Bu sõzler agzmdan dõkü­lürken bir yandan da ellerini kalçalarmda, gõ­güslerinde gezdiriyordu. Kocas1 ba§mi yine õnü­ne egdi, kadm yine tabureye oturdu. Solugunu toplad1g-Inda yava§ça konu§tu:

"Dudaklar1rm 1slatabilmem için §U sizin kir­rmzi §araptan bir bardak getirin bari."

Çabucak Çikti, kilere girdi, mahzene indi. Geri dõndügünde Madam de Sainte Colombe ar­tlk orada degildi.

36

Page 39: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

lO.BÓLÜM

Genç adam ikinci kez geldiginde, giri� kapl­sml incecik, pembe yanak.h Madeleine açtl.

"Banyo yapacak.tlm," dedi, "saçlanrm topla­mak. üzereydim."

Aydmhkta, birbirine kar1�rm� küçük siyah tüylü ensesi pespembeydi. Kollanm kald1rmca gõgüsleri dikle�iyor, birbirine yak.la�tyordu. iki­si birlikte Mõsyõ de Sainte Colombe'un kulübe­.sine do�u ilerlediler. Güzel bir ilkbahar saba­h1yd1. Etrafta çuhaçiçekleri ve kelebekler vard1. Marin Marais omzunda viyolasm1 ta�1yordu. Mõsyõ de Sainte Colombe dut agacmm üstünde­ki kulübesine ald1 onu ve õ�encilige kabul etti-gini sõyledi:

·

"Çalarken gõvdenin alacag-I konumu biliyor­sunuz. Çal1�m1zda duygu yok degil. YaJI tutu�u­nuz hafif ve k1vrak.. Sol eliniz tlpk1 bir sincap gi­bi s1çnyor, tellerin üstünde bir fare gibi ustaca geziniyor. Süslemeleriniz becerikli ve hatta se­vimli. Ama ben müzigi bulamad1m."

Genç Marin Marais, hocasmm sõyledikleri­ni dinlerken karmakar1�1k duygular içindeydi: Kabul edildigi için memnundu, ama Mõsyõ de Sainte Colombe'un bir bahÇivandan tohumlarla sürgünleri birbirinden aJirmasml istercesine, genç adamm heyecanm1 hiç hesaba katmak.s1-

37

Page 40: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

zm, birbirinin ard1ndan siralad1gJ. sakmcalar kar­§Ismda õfkeden tepesi atmi§tl. ·

"Dans eden insanlara dans etmekte yardim­CI olabilirsiniz. Sahnede §arki sõyleyen oyuncu­,lara e§lik edebilirsiniz. Bõylelikle hayatm1z1 ka­zanabilirsiniz. Müzikle iç içe ya§ayacaksmiz, ama müzisyen olamayacaksm1z.

"Hissetmek için yüreginiz var mi sizin? Y a dü§ünmek için beyniniz? Kralm kulaklarma hi­tap etmekten ya da dans etmekten ba§ka, sesler ne i§e yarar, haberiniz var mi bundan?

"Yine de k1nk sesiniz duyguland1rd1 beni. Sanatimz için de�il, ac1 çektiginiz için yan1mda al1koyuyorum sizi."

Genç Marais kulübenin merdivenlerini inin­ce a�açlarm yapraklarmm gõlgesinde, bir a�a­cm ardma saklanmaya çah§an upuzun ve ç1plak bir genç k1z gõrdü ve gõrdü� fàrk edilmesin di­ye hemencecik ba:;am çevirdi.

38

Page 41: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

11. BÕLÜM

Aylar geçti. Havanm çok soguk oldugu ve ovamn karla kapland1g1 bir gün donmamak için uzun süre çah§madllar. Parmaklan soguktan uyu§IDU§tu, kulübeden ç1k1p eve girdiler, baha­rat ve tarçm katlp ocagm üstünde §arap kaynat­tilar, içtiler.

"Bu §arap içimi ISitlyor," dedi Marin Marais. - Ressam Baugin'i tamr m1s1mz? diye sor­

du Sainte Colombe. - Hay1r, Mõsyõ ne onu ne de ba§ka bir res­

saml. - Bir zamanlar ona bir tablo Ismarlarm§­

tlm. Müzik odamda yaz1 masasmm yanmda du­ruyordu. Gel sana gõstereyim.

- H�men mi? - Evet. Marin Marais, Madeleine de Sainte Colom­

be'a bakwordu: Pencerenin yanmda, dut agaci­nm ve sõgütlerin gõrüntüsünü bozan klragi çal­ffil§ carmn õnünde yan dõnmü§ duruyordu. Ílgiy­le dinliyordu, anlamh bir baki§ flrlatti genç ada­ma.

"Haydi gidip dostumu gõrelim," dedi Sainte Colombe.

- Peki, dedi Marin Marais. Bir yandan Madeleine'i süzerken bir yan-

39

Page 42: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

dan da h1rkasm1 aç1p deri yakasm1 baghyor, üs­tünü ba§mi düzeltiyordu delikanh.

- Paris'te oturuyor, ama diyordu Mõsyõ de Sainte Colombe.

- Evet, diye yan1tlad1 Marin Marais. iyice kalm giyindiler. Mõsyõ de Sainte Co­

lombe yüzünü yün bir atk1yla sardi; Madeleine §apkalari, paltolar1, eldivenleri uzatiyordu. Mõs­yõ de Sainte Colornbe ocagin yanmdan ki11cmi ve onu takacagi omuz kaYJ§llli ald1. Mõsyõ Mara­is, Mõsyõ de Sainte Colombe'un ki11ç ta§Idigim yalmzca o gün gõrdü. Genç adam k1hcm üstün­deki imzaya gõzunü dikmi§ bak1yordu: Kabart­mali i§li, elinde kancas1yla <tehennem sandalcisi figürünü gõrdü.

"Haydi bakal1m," dedi Sainte Colombe. Marin Marais kafas1m kald1rdi, Çiktilar.

Genç adam õrsün üstünde k1hci dõven demirci­yi dü§lüyordu. Babasmm küçük kundurac1 õrsü­nü bacaklarmnl. arasma. koyup çekiciyle õrsün üstüne vurup durmasm1 gõzlerinin õnüne getir­di. Kilise korosuna girmek üzere küçük dükkâ­m terk etmeden õnce, dõrt be§ ya§mdayken ak­§amleyin ender de olsa babasmm yanaklarm1 ok-· §ayan elini, bu elde çekicin olu§turdugu nasirla­n an1msad1. Her meslegin kendine gõre elleri ol­dugllnu dü§ündü: Dizlemecilerin sol el parmak­larmm yagh nas1rlarmi, eskicilerin sag ellerinin ba§parmaklarmm küçük nas1rlarm1. Evden Çik­tiklarmda kar yagiyordu. Mõsyõ de Sainte Co­lombe kahverengi, büyük bir paltoya sims1k1 sa-

40

Page 43: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

nlnu�tl, yün ba�h�nm altmdan ancak gõzleri seçiliyordu. Mõsyõ Marais'nin hocasm1 bahçesi­nin ve evinin d1�mda ilk ve son gõrü�ü bu oldu. Buralardan bir daha aynlmaya hiç niyeti yoktu. A§a�larda bir yerde la Bievre'e ula�tllar. Rüz­gâr 1shk çal1yor, adnnlar1 donmu� topragm üs­tünde çabr çatlr ses çlkar1yordu. Sainte Colom­be õgrencisinin kolundan tutup parma�m du­daklarmm üstüne koyup susmasm1 i�aret etti. S1rtlarmm yukan kesimleri yola dogru egilmi�, aç1kta kalan gõzlerine çarpan rüzgâra kar�1 gü­rültü patlrtlyla yürüyorlard1.

"Dinleyin bakm Mõsyõ, diye seslendi, arya bas sese gõre nasll ayarlamyor."

41

Page 44: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

12.BÓLÜM

"Buras1 Saint-Germain-l'Auxerrois," dedi Mõsyõ de Sainte Golombe.

- Her;kesten iyi biliyorum. Bm·ada on yil §arki sõyledim Mõsyõ.

- Geldik, dedi Mõsyõ de Sainte Colombe. Kapmm tokmagm1 çald1. Elle i§lenmi§ tah­

tadan dar bir kap1yd1 bu. Saint-Germain-l'Au­xerrois'nm çanmm sesi duyuldu. Ya§h bir kadm ba§Im uzatti. Alnmm üstünde benekli bir e§arp baglarm§ti. Mósyó Baugin'in atõlyesinde soba­nm yanma geçip oturdular. Ressam bir masa resmi yapmaktayd1: Yansma kadar kirmiZI §a­rap dolu bir kadeh, yatik duran bir luth, bir mü­zik defteri, siyah kadife bir kese, en üstteki si­nek vale olan oyun kâgitlan, üzerinde, içinde üç karanfil bulunan vazo duran bir satranç tah­tasi ve atõlyenin duvarma asilmi§ sekizgen bir ayna.

"Olümün ahp gótürdügü her §ey ͧte bu ka­ranhktadir," diye fisildad1 Sainte Colombe õg­rencisinin kulagina. "Bize elveda diyerek yok olan düJ?.yanm bütün zevkleri ͧte bunlard1r.".

Mõsyõ de Sainte Colombe kendisine õdünç verdigi resmi geri ahp alamayacagim sordu res­sama: Flandres'h ressamlarm tablolanm satan ve bunlarm kopyasm1 yapan birine gõstermek

42

Page 45: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

için alnu§ti ressam bu resmi. :M:õsyõ Baugin ba­§mda benekli e§arb1 olan ya§h kadma ͧaret et­ti; kadm egilerek ç�kildi ve abanoz çerçeveli pas­talarl aramaya gitti. Mõsyõ de Sainte Colombe ayakh kadehi ve küçük sar1 pasta bezegini par­magJ.yla ͧaret ederek Mõsyõ Marais'ye resmi gõsterdi. Sonra, ya§h, sogtlkkanh kadm, ip ve bezlerle resmi paket etmeye ba§lad1. Ressanun çali§maSml izlemeye koyuldular. Mõsyõ de Sain­te Colombe, Mõsyõ Marais'nin kulagJ.na bir kez daha flslldad1:

, "Mõsyõ Baugin'in flrçasmdan Çikan sesi din­leyin."

ikisi de gõzlerini kapatip ressanun resim yapmasm1 dinlediler. Pe§inden Mõsyõ de Sain­te Colombe konu§tu:

"Siz yay teknigini õgrendiniz artik." Mõsyõ Baugin konuklarmm kendi aralarm­

da ne konu§tuklarmi merak edip geriye dõndü: ''Yay tekniginden sõz ediyordum, hatta flrça­

mzla kar§Ila§tinyordum," dedi Mõsyõ de Sainte Colombe.

- Yan1hyorsunuz san1nm, dedi gülümseye­rek ressam. Ben altm1 da severim, gizemli ·ate§­lere dek gõtüren yolu da aranm.

Mõsyõ Baugin'e veda edip di§ari çiktilar. Be­nekli beyaz ba§õrtüsü õnlerinde sertçe egildi, aym anda kap1 arkalarmda kapand1. DI§arida kar §iddetini ve yogtlnlugtlnu artirnu§ti. Hiçbir §ey gõrmüyorlar, karm üstünde dü§e kalka yü­rüyorlardl. Y ollarmm üstündeki bir jeu de pa-

43

Page 46: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

ume1 salonuna girdiler. Birer tas çorba ahp bu­gusunu üfleyerek s1cak s1cak içtiler, salonlan ge­çerken. Etrafi insanlarla dolu oyuncular1 gõrdü­ler. Oyunculara e§lik eden genç bayanlar en iyi vuru§lar1 alk1§hyorlard1. Bir ba§ka salonda iki kadm sahneye Çikmit;; bir§eyler sõylüyorlard1. Biri.si tekdüze bir sesle konut;;uyordu:

"Silâhlarm ve me§alelerin arasmda parlldl­yorlardl. Güzel, süssüz, insan1 uykusundan eden el degmemi§ bir güzellik. Daha ne istiyor­sun? Bilmiyorum bu kaylts1zbk, bu gõlgeler, me­§aleler, ç1ghklar v e sessizlik ... "

bteki yava§ça daha dü§ük bir oktavla yan1t­lad1:

"Onunla konu§mak istedim, ama sesim Çlk­madl. Uzun süre §a§irrm§. durumda, hareketsiz kald1m, onun gõrüntüsünden kurtulmak iste­dim, bo§una. Hep gõzlerimin õnündeydi, konu­t;;aca�rm san1yordum, benim yüzümden akan gõzya§larml bile seviyordum ... '�

Oyuncular garip abartih hareketlerle sahne­de konu§urlarken Sainte Colombe yine Mara­is'nin kula�na fls1ld1yordu.

"Gõrüyor musun, bak bir cümle nas1l bõyle tumturakh sõylenebiliyor. Müzik de bõyle, bir baluma bir insan dilidir."

Oyun salonundan ç1ktllar. Kar dinmi§ti, ama yine de diz boyundayd1. Gecenin karanh­�nda ne bir y1ld1z ne de aJl§l� vard1. Elinde

1. Jeu de paume: Bir tür top oyunu; tenisin atas1. (Yay.)

44

Page 47: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

me§3leyle bir adam geçti, onun ardmdan gitti­ler. Kar, hâlâ serpi:;;tiriyordu.

Mõsyõ de Saint'e Colombe õgrencisini kolun­dan tutarak durdurdu: Únlerinde küçük bir ço­cuk donunu indirmi:;;, karm üstünde delik aça­rak aym noktaya i:;;iyordu. Kan oyan s1cak sidi-

. gin sesi, yava:;; yava§ eriyen kar kristallerinin gü­rültüsüne kari§Iyordu. Sainte Colombe bir kez .daha parma�m dudaklarma gõtürdü:

"Süslemelerdeki kesiklikleri gõrdünüz, de­gil mi?" dedi.

- Hem de kromatik bir ini:;;ti bu, diye kar:;;l­hk verdi Mõsyõ Marin Marais.

Mõsyõ de Sainte Colombe omuzlarm1 silkti. "Sizin mezar1mza da ben kromatik bir ini§

yapaca�m Mõsyõ," dedi. Gerçekten de ylilar sonra yaptl bunu. Mõs­

yõ Marais ekledi: "Belki de gerçek. müzik sessizlikte olu:;;ur,

ne dersiniz?" - HaJir, dedi Mõsyõ de Sainte Colombe.

Yün ba:;;h�m ba:;;ma õrterken tutsun diye :;;apka­sliu da Üzerine oturttu. Bacaklarma degen klhCI­J;Un kaYJ.§mm yerini degi§titip, kolunun altmdapastalar1 sims1k1 tutarak arkas1m 'dõndü, duvarakar§l ͧedi. Yeniden Mõsyõ Marais'ye dõnüp:

"Gece bir hayli ilerledi. Ayaklar1m ܧüdü. Ben sizden aynhyorum," de di.

V e dü§ünmeden onu orac1kta b1rakú.

45

Page 48: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

13.BOLÜM

ilkbaharm ilk günleriydi. Kulübenin di§ma ç1kartiyordu usta ç1ra�m1. Íkisi de viyolalan elle­rinde, çiseleyen yagmurun altmda, tek sõz et­meden, bahçeyi geçip gürültüyle eve girdiler. Klzlarma seslendi.Mõsyõ de Sainte Colombe. Of­keli bir hali vardi.

"Haydi, Mõsyõ. Gelin. KulaklarimiZI §enlen­direlim," dedi.

Toinette ko§a ko§a merdivenleri indi. Bal­kon kap1smm yanma oturdu. Madeleine, bacak­larmm arasma viyolasm1 yerle§tirip akord ya­pan, bir yandan da kilisede kralm huzurunda çald1�m sõyleyen Marin Marais'nin yana�na bir õpücük konÍ:lurdu. Madeleine'in baki§lan ciddile§ti. Hava k1nlmak üzere olan bir keman teli gibi. gergindi. Madeleine viyolasmm üstün­deki yagmur damlalanm õnlü�yle kurularken Marin Marais kula�na fls1ldamaya devam etti:

"Dün kilisede kralm h uzurunda çald1�m için k1zgm olmah."

Mõsyõ de Sainte Colombe'un yüzü daha da kari§tl. Toinette gõzüyle ͧaret etti. Buna hiç al­dirmayan Marin Marais, Madeleine'e kraliçenin ayaklarmm altma kõmürlü bir ISitlci koyduklan­m anlatlyordu. Isiticl.. .

"Çahmz!" dedi Mõsyõ de Saint Colombe.

46

Page 49: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

- Bak, Madeleine. Viyolamm alt tarafm1 yaktlm. Muhaflzlardah biri viyolanm yandigJm gõrmü§, m1zragJ.yla i§aret etti bana. Yanmad1, ama yani tamamen yanmad1, ama karard1. ..

iki el birden tahta masanm üstüne büyük bir §iddetle indi. Hepsi s1çradllar. Mõsyõ de Sa­inte Colombe õfkeyle kükredi:

"Çahmz!" Madeleine bak! diyordu yine Marin. - Çal! dedi Toinette. Sainte Colombe salonu boydan boya geçti,

ellerinden çalgiYI kapti . . "HaJlr!" diye bagJ.rd1 viyolasm1 elinden al­

mak iÇin ayaga kalkan Marin. Mõsyõ de Sainte Colombe artik kendini tutam1yordu. ViyolaYI ha­vada sallaJlp duruyocdu. Marin Marais çalg�sm1 geri almak için kollarm1 uzatnn§, kõtü bir §ey yapmasma engel olmak için odanm ortasmda onun ardmdan ko§uyordu. ''YapmaJln! Yapma­ym!" diye bagJ.nyordu bir yandan da. Madeleine, korkudan donakalnn§, ellerinin arasmdaki õnlü­günü büküp duruyordu. Toinette ayaga kalk­ffil§, onlarm pe§inden ko§uyordu.

Sainte Colombe ocaga yakla§tl, viyolaYI ha­vaya kald1np §ôminenin ta§ davlumbazmm üs­tünde parçalad1. Yukar1da as1h duran ayna bu darbeden parçalan1verdi. Marin Marais diz çõk­mü§ uluyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe viyola­nm kalan parçasm1 yere atnn§, huni biçimli çiz­meleriyle üstünde tepiniyordu. Toinette babasi­nm adm1 hayk1rarak h1rkasmdan çeki§tiriyor-

47

Page 50: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

du. Bir süre sonra dõrdü de sustular. Devinim­siz ve §a§km kalakaldllar. Hiçbir §ey anlamaks1� zm ortadaki talana bak1yorlard1. Mõsyõ de Sain­te Colombe yüzü solmu§, ba§l õnünde, ellerine dikmi§ti gõzlerini. Ac1dan ah, of çekip içini bo- . §altmak istiyordu, ama ba§ararmyordu.

Toinette babasma sanlrm§ h1çk1rarak, "Ba-bacigim, babacigim!" diye inliyordu.

·

Soluksuz kal1p bogulan biri gibi ah çekerek · parmaklarm1 k1rmldatlp duruyordu. Mõsyõ de

Sainte Colombe. Sonunda odadan ç1ktl. Mõsyõ Marais, yanma diz çõkmü§ tir tir titreyen Ma<le­leine'in kollarmda aghyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe elinde bawm çõzmekte oldugu bir pa­ra kesesiyle dõndü. Íçindeki Louis altmlarm1 sayd1, yakla§tl, keseyi .Marin Marais'nin ayakla­nnm dibine attl ve uzakla§tl. Genç adam ayaga kalk1p arkasmdan bawrd1:

"Mõsyõ, yaptlgimz §eyin nedenini aÇiklayabi-lir miydiniz?"

·

Mõsyõ de Saint� Colombe geri dõnüp sakin ' sakin konu§tu:

"Mõsyõ bir çalgi nedir bilir misiniz? Çalgi aleti müzik demek degildir. Kralm õnünde soy­tanhk etmek için bir sirk ati alacak kadar para­mz var artlk."

Ayaga kalkmaya çah§an Madeleine, koluna kapanrm§ aglamasm1 sürdürüyordu. Hiçkinklar­dan s1rtl sarsll1yordu. Íkisinin arasmda dizleri­nin üstünde oturmu§ kalrm§tl.

"Dinleyin, Mõsyõ, k1z1mm ac1h hiÇk1nklar1-

48

Page 51: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

m dinleyin: Bunlar sizin gamlar1mzdan daha gerçek müzik parçaland1r. Buradan hemen gi­din Mõsyõ, siz tam bir soytansm1z. Kafamzm üs­tünde tabaklar parçalan1yor, siz yine de denge­nizi kaybetmiyorsunuz, siz s1radan bir müzis­yensiniz. Bir erik ya da bir maJisbõcegi kadar müzisyensiniz. Versailles'da çalmaliydmiz, yani Pont-Neuf Kõprüsünün üstünde demek istiyo­rum, hem size içki paras1 da atarlard1."

Mõsyõ de Sainte Colombe ardmdan kap1y1 çarp1p ç1ktl. Mõsyõ Marais de hemen onun pe-�?inden ko§tu. Kap1lar çarp1hp durdu. •

Madeleine arkasmdan ko§up yolda yakalad1 onu. Ya�ur dinmi§ti. Omuzlarmdan tuttu . . Genç adam aghyordu.

"Babamm bana õgrettigi her §eyi size õgrete­cegim," dedi. -

- Babamz hem kõtü, hem de çlliimn biri, dedi Marin Marais.

- HaJir. Sessiz sessiz haJir diyordu ba§wla da. Bir

kez daha: "HaJir," dedi Madeleine. Gõzya§larmi tutamadigim gõrdü, elleriyle

'birini sildi. Ya�urun altmda kendi ellerine de­gen Marin'in ç1plak ellerinin aynmma vard1. Madeleine parmaklarm1 uzattl. Birbirlerine do­kundular, sars1ldllar. Sonra ellerini sims1k1 ka­VU§turup karmlarm1, dudaklarm1 birbirlerine yakla§tlrdllar, õpü§tüler.

Dünyanm Bütün Sabahlar1 49/4

Page 52: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

14.BÓLÜM

Marin Marais gizliden gizliye Mõsyõ de Sa­inte Colombe'un evine geliyordu. Madeleine ba­basmm kendisine õgrettigi tüm incelikleri viyo­la üzerinde ona gõsteriyordu. Madeleine, Mara­is'nin kar;�asma geçip elini tu§un üstünde kolay­hkla gezdirebilmek için çalg1y1 dizlerinin õnüne dogru yerle§tirerek yaym rahatça hareket etme­sini saglamak amactyla sag kolunun üst ktsrmm ve dirsegini ona gore ayarladtktan sonra tekrar­lar yaptmyordu. Bõylece birbirlerine degiyorlar­dl. Sonra karanhk kô§elerde õpü§üyorlardt. Bir­birlerini sevdiler. Kimi zaman da hangi süsleme­leri yaptlg-Im ͧitmek, ne gibi oyunlar geli§tirdi­gini ve hangi akordlan yegledigini õgrenmek için Sainte Colombe'un kulübesinin altma sakla­myorlardt.

1676 yazmda yirmi ya§ma bastlgmda Mõsyõ Marais, Madmazel de Sainte Colombe'a 'kralm müzikçisi' olarak saraya kabul edildigini müjde-

_ ledi. Bahçedeydiler; genç k1z onu ya§h dut agaci­mn alçak dallan arasmda kurulmu§ olan tahta kulübenin altma dogru itiyordu. Kendi uygula­digt tüm becerileri ena õgretrni§ti.

Günün birinde; Marin Marais kulübenin al­tlnda pusuya yatrm§ken, soguk alg1nhg-t yüzün­den birkaç kez gürültülü bir biçimde aks1rmca

50

Page 53: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

olan oldu. Mõsyõ de Sainte Colombe ya�urun altmda di§ari ç1k1p 1slak topragm üstünde çõ­melmil� genç adarm gõrünce tekmeler savurma­ya ve adamlanm ça�rmaya ba�lad1. Ayaklarma

· dizlerine vura vura yaraládigt genç adarm yerin­den ç1karttirarak yakasma yap1�ti, en yakmmda­ki u�aga gidip k1rbacm1 getirmesini sõyledi. Ma­deleine de Sainte Colombe araya girdi. Marin!i sevdigini sõyledi babasma, sonunda sakinle�tir­di onu, �iddetli flrtma bulutlar1 çabucak dindi, bez koltuklan bahçeye ç1kartip oturdular.

"Artik sizi gõrmek istemiyorum, Mõsyõ. Bu son olsun," dedi Sainte Colombe.

- Beni bir daha hiç gõrmeyeceksiniz. - Büyük klz1mla evlenmek istiyor musu-

nuz? - $imdilik sõz veremem. - Toinette §Ímdi 'luth'çunun evinde, geç

dõ;necek, dedi, Madeleine yüzünü çevirerek. Babasmm büyük bez koltuguna dayanrm§

olan genç k1z gelip Marin M;arais'iün yanma, ot­larm üstüne oturdu. Otlar neredeyse kurumu�­tu, çaJir kokuyordu. Babas1 sõgüt agaçlarmm ar­dmdan ye§il ormanlar1 seyre dalrm�ti. Kendisi­ne dogru yava§ça uzanan Marin'in eline bakti. Marin parmaklarm1 Madeleine'in gõgsünün üs­tüne koydu, sonra agtr agtr karnma kayd1rd1. Genç k1z bacaklarm1 s1kti, zevkten titriyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe onlar1 gõrmüyordu, konu§makla me§guldü.

"Size k1z1rm verip vermeyecegimi bilemiyo-

51

Page 54: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

rum. Ku§kusuz iyi bir yer b�lmu§lsunuz kendini­ze. Sarayda ya§Iyorsunuz, kral, zevklerine uy­gun melodilerinizden ho§lamyor. Bence yüz odah büyük bir sarayda ya da bir dut agacmm üstünde sallanan bir kulübede sanatlm icra et­mek pek õnemli degil. B!fnim için sanattan da­ha yüce, parmaklardan, kulaktan, bulu§lardan daha õnemli bir §ey var: Benim sürdürdügüm bu tutku dolu ya§am.

- Tutkulu bir ya§am rm sürdürüyorsunuz siz? diye sordu Marin Marais.

- Baba, gerçekten tutkulu bir ya§ammiz rm var sizin?

Madeleine ve Marin aym anda konu§mU§l­lar, aym anda ya§h müzisyenin yüzüne bakrm§­lardl.

"Mõsyõ, sizin gõrünür bir kralm ho§una git­tiginiz apaÇik ortada. Ho§a gitmek bana gõre de­gil. Yemin ederim size, ben gõrünmez bir §eyin pe§lindeyim."

- Bilmece gibi konu§uyorsunuz. Sõylemek istediginizi hiçbir zaman anlayamayacag1m gali­ba . .

- i§te bu yüzden benim ta§larla, otlarla kap­h alçakgõnüllü yolumun üstüne Çikman1zdan ho§lanm1yordum. Ben gõmütler evrenine ait­tim. Siz usta besteler yaymhyorsunuz, benden çald1gtmz süslemeleri ve parmak bas1§larm1 bu bestelere beceriklice ekliyorsunuz. Ama bunlar ancak kâgtdm üstündeki siyah beyaz notalard1r!

Marin Marais dudaklarmm üstündeki kan

52

Page 55: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

izlerini mendiliyle silerken, ans1zm ustasma dogru egildi.

"Mõsyõ uzun zamandan beri size bir soru sormak istiyordum."

- Evet. - Çald1gJ.mz besteleri neden yaymlamiyor-

sunuz? - Ah! Çocuklar1m, ben beste yaprmyorum!

Hiçbir zaman hiçbir §ey yazmad1m. Bunlar ço­gunlukla geçmi§teki bir ad1 ve bir zamanlar ya­§adigJ.m zevkleri an1msayarak uydurdugum kut­sal su kaplar1, su mercimekleri, yaban karanfil- · leri ve capcanh minik tirtlllardan ald1gJ.m esin­lerdir.

- Ama sizin su mercimeklerinizin, tirtillan­mzm müzik neresinde?

- Ben yaJirm çekince, hayat dolu yüregi­min küçücük bir parças1d1r kanatti�m. Benim yapmakta oldugum §ey, içinde hiçbir günün bo­§a geçmedigi s1k1düzen bir ya§amdan ba§ka bir §ey degildir. Ben yazg�rm yerine getiriyorum.

n3

Page 56: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

· 15.BÓLÜM

Bir yandan dinsizler1 ͧkenceye ugrarken, bir yandan Port-Royal'li efen.diler firardaydilar. Bunlar da daha õnceleri i§kence gõrmü§ püri­tenlerin2 yaprm§ olduklan gibi Amerika'da bir ada satm ahp oraya yerle§meyi tasarlarm§lardl. Mõsyõ de Sainte Colombe, Mõsyõ de Bures ile dostluk baglanm koparmarm§tl. Mõsyõ Coustel, Ke§Í§lerin3 alçalmaJI, 'efendi' sõzcügünü 'aziz' sõzcügüne yegleyecek kadar ileri gõtürdükleri­ni sõylüyordu. Sainte Dominique-d'Enfer Soka­�nda çocuklàr bile birbirlerine 'efendi' diyorlar­di, senli benli konu§mak yoktu artlk. Bazan bu efendilerden biri, kendilerinden birisinin õlüm tõreninde ya da Ténebres ·ayininde çalmas1 için ona araba gõnderirlerdi. Bu gibi durumlarda Mõsyõ de Sainte Colombe e§ini ve onun õlü­münden õnceki olaylan dü§ünmekten kendini alarmyordu. Hiçbir §eyin azaltamayaca� bir a§k ya§Iyordu. Aym sevgiyi, aym aynhgi, aym gece­yi ve hatta aym sogugu ya§Iyormu§ gibi geliyor­du ona. Kutsal bir çar§amba günü, Madam de Pont-C�ré'nin konagmm kilisesinde yapllan

1. Libertins: Dinsizler, inançstzlar. (Yay.) 2. Puriten (Puritain): Çok sofu, tutu cu, her türlü yenilige kar§l kaderci Hn·ís­tiyan. (Yay.) a. Ke§i§lcr (solitaires): XVII. yüzytlda Port-Royal'li efendilere verilen ad. (Yay.)

54

Page 57: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

Ténebres ayininde çald1ktan sonra gitmeye ha­zirlamyordu. Yan taraftaki dar yolda has1r bir ta­raftaki dar yolda has1r bir sandalyede oturmw.?­tu. Viyolasm1 k1hfmm içine yerle§tirmi§, yanma koymu§tu. Orgcu · v e iki rahibe bilmedi�i yeni bir parçay1 yorumluyorlard1, güzel bir parçayd1. Kafasm1 sa� tarafa çevirdi: Kans1 yaruba§mday­dl. Ba§ml õnüne e�di. Kans1 gülümsedi, elini bi­raz kald1rd1; elinde parmaks1z siyah eldivenler ve yüzükler vard1.

"Dõnme zamam geldi," dedi kans1. Kalkti, viyolasm1 ald1, mor giysili ermi§ hey­

kellerinin s1ra s1ra dizildi�i a�açhkh yolun gõlge­li@nde kansmm pe§inden gitti.

Soka�a, arabanm yanma gelince kap1y1 açtl, basama� indirdi, viyolas1 elinde kansmm arka­smdan arabaya girdi. Arabac1ya hareket etmesi­ni sõyledi. Yamba§mda kansmm giysisinin tath dokunu§unu hissetti. Geçmi§te kendisini ne ka­dar çok sevdi�ini yeterince kamtlaJip kamtla-

. mad1�m sordu ona.

"A§km1z1 kamtlad1�mz1 amms1yorum, ama biraz bo§bo�az bir biçimde ifade etti�iniz olduy­sa da bundan incindi�imi sõyleye�em," dedi.

- Bu pek seyrekti de�il mi? - - S1k s1k yinelense bile azd1 bu, dostum, ço-

� zaman da sõze dõkülmeden kahrd1. Ne ka­dar çok severdim sizi! Hem de §eftali ezmesi teklif edecek kadar çok seviyorum hâlâ sizi!

Araba durdu. Evin õnüne gelmi§lerdi bile. Arabadan Çikti, inebilmesi için kar1sma elini

55

Page 58: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

uzatti. "Yapamam," dedi kàr1s1. Ac1 çekiyormu§ gibi gõrünmesi Madam de

Sainte Colombe'a elini ona do�u uzatma istegi verdi.

"Pek iyi gõrünmüyorsunuz," dedi kar1s1. Klh­fm içindeki viyolaYI ahp yere koydu Sainte Co­lombe. Basamaga oturup aglad1.

Kar1s1 da inmi§ti. Çabucak yerinden kalkti, giri§ kains1m açtl. Kald1nm ta§Iyla dó§enmi§ av­luyu geçip basàmaklar1 agi.r agi.r ç1ktiktan sonra salona girdiler, viyolas1m §óminenin ta§ma daya­di.

"Üzüntümü anlatam.am. Bana bõyle sitem etmekte hakhsm1z. Sõylemek istediklerimi hiç­bir zaman sõzle anlatamam, nasll sõyleyecegimi bir türlü bilemiyorum . . . " diyordu.

Arka bahçeye ve parmakhklara bakan kapl­YI itti. Çimenlerin üstünde yürümeye ba§ladi­lar. ParmagJYla kulübeyi gõsterip,

"i§te ben bu kulübede konu§urum!" dedi. Yeniden sessiz sessiz aglamaya ba§lad1. Ka­

Jiga kadar yürüdüler. O, beyaz kaJ1gi. kiJiya ya­km tutmaya çali§Irken Madam de Sainte Colom­.be bindi. KaJ1gi.n nemli tabanma basabilmek için eteklerini biraz yukar1 toplami§ti. Mõsyõ de Sainte Colombe dogruldu. Gõzleri yar1 kapa­hydi. KaJigi.n gõzden kayboldugunu gõrmedi bi­le. Bir süre sonra gõzya§lari yanaklarma dogru süzülürken, sõzlerine kald1gi. yerden devam et­ti:

56

Page 59: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

"Nasll sõyleyece�mi bilemiyorum, Madam. On iki Jll geçti aradan, ama yatagmuzm çar§lafla­n hâlâ SlCak. 11

57

Page 60: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

16.BÕLÜM

Mõsyõ Marais'nin ziyaretleri daha seyrek­le§ti. Madeleine onunla ya Versailles' da ya · da Vauboyen'de bir han odasmda bulu§Uyor, sevi§i­yorlardi. Madeleine'in gizlisi sakhs1 yoktu on­dan. Babasmm dünyada yapilabilecek en iyi bes­teleri yapti�m ve bunlan hiç kimseye dinletme­ye raz1 olmad1�m sõyledi ona. 'Gõzya§lan' ve 'C­haron KaYI�' adh besteler yaprm§ti.

Bir defasmda çok korktular. Evdeydiler, Ma­rin Marais dut agacmm altma süzülerek Made­leine'in kendisine sõzünü ettigi parçalan dinle­yebilmek için eve gelmi§ti. Madeleine salonda ayaktaydt. Marin oturuyordu, ona dogru yakla§­h. Gõ@.slerini tam yüzüne do�u uzatti. Giysisi­nin üst tarafm1 açtp iç çama§1rm1 SIJirdl. Gõgüs­leri ortaya ç1kt1. Marin Marais yüzünü gõgüsleri­nin arasma bastird1.

"Manon!" diye ba�rd1 Mõsyõ de Sainte Co­lombe.

Marin Marais en yakm pencerenin kõ§esine sakland1 çabucak. Madeleine sapsan kesildi, he­men iç gõmlegini kapatmaya çali§tl.

"Evet, baba." - Üçlü ve be§li gam çalt§malan yapmarmz

gerek. - Peki, baba.

58

Page 61: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

Mõsyõ de Sainte Colombe içeri girdi. Ama Marin Marais'yi gõrmedi. Ktz1yla birlikte Çikb­lar. Uzaktan akord yapbklanm duyunca, Marin Marais sakland1@. kõ§eden Çikti, bahçeden geçip gizlice evden uzakla§mak istedi. Parmakhklara dayanrm§ bahçeyi seyreden Toinette ile kar§Üa§­b. Toinette onu kolundan yakalaYJp durdurdu.

"Sõyle bakahm, beni nasll buluyorsun?" T1pk1 biraz õnce ablasmm yaptigJ. gibi o da

gõgüslerini uzattl. Marin Marais gülümsedi, onu õptü ve sonra çabucak SlVl§lp gitti.

59

Page 62: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

17. BÕLÜM

Bundan bir süre sonra, bir yaz günü Guig­notte, Madeleine ve Toinette, ermi§ heykelleri­nin tozlanm almak, õrümcek aglarm1 temizle­mek, yerleri Yikamak, sandalyeleri, s1ralar1 silip süpürmek, sunaga çiçekler koymak için kilíseye gitmeyi kararla§tlrrm§lardl. Marin Marais de on­larla birlikte gitti. Kürs'üye ç1kb, orgda bir par­ça çalmaya ba§lad1. A§agJ.da bir bezle ta§larl ve sunagJ.n çevresindeki merdivenleri silen Toinet­te'i se}'!"ediyordu. Klz ona el sallad1. Genç adam indi. iç�risi çok sicaktl. El ele tutu§up ayin e§ya­larmm konuldugu yerin kap1smdan ç1karak ko­§a ko§a mezarhgi geçtiler, alçak duvarm üstün­den atlaJ1p ormanm s1mrmdaki çal1hklara ula§­tllar.

Toinette soluk soluga kalrm§b. Giysisinin yakasmdan terden parlldayan gõgüslerinin üst k1srm gõrünüyordu. Gõzleri parlld1yordu. Gõ­güslerini õne uzatb.

"Terden giysimin yakas1 s1rllsiklam oldu," de di.

- Gõgüsleriniz ablan1zmkilerden daha bü­yük.

Klzm gõgüslerine bak1yordu. Dudaklanm yakla§tlrmak istedi õnce, kollarmdan tuttu, son­ra bir an b1raklp gitmeyi dü§ündü. �a§lfml§ gi-

60

Page 63: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

biydi. "Karmm sicacik," dedi, ellerini ahp kendi el�

lerini� arasmda tutarak; , .kendine dogru çekti

genç adami. "Ablamz . . . " diye rmnldand1, ama kollárma al�

maktan da geri kalmad1 genç k1z1. Birbirlerine sanldilar iyice. Genç adam k1zm gõzlerini õpü� yordu, gõmlegini açti.

di:

"Soyunun ve beni alm," dedi genç k1z ona. Henüz küçücük bir k1z çocuguydu. Üstele�

"Beni de soyun! Siz de soyunun haydi!" Gõvdesi bir kadm gõvdesi gibi yusyuvarlak

ve topluydu. Birbirlerinin olduktan sonra, ç1p� lak bedenine gõmle�ni geçirmeden ·õnce, bir ara, batan günün solgun I§Igiyla aydmlanan iri gõgüsleri ve dõkülmü§ yapraklarm üzerinde be� liren kalçalar1yla d:ünyanm en güzel kadm1 ola� rak gõründü delikanhya.

"Utanç duymuyorum," dedi genç k1z. - Bense utamyorum. - Ben istedim. Giysisinin iplerini baglamasma yar'd1m etti

genç adam. Oteki, kollanm kald1np havada bü­külü tutuyordu. Genç adam belini iplerle siki­yordu. iç gõmleginin altma hiçbir §ey giymemi§­ti. f;'õyle sõyledi:

"Ü steli�, §imdi Madeleine zaylflayacak."

61

Page 64: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

18. BÓLÜM

Madeleine'in odasmda yan Çlplaktllar. Ma­rin Marais s1rtlm yataga dayaJip konu§maya ba§lad1:

"Arük sizden aynhyorum. içi�de size yara­yacak hiçbir §eyim olmadlgilll gõrdünüz."

Genç k1z ellerini tuttu, yüzünü Marin Mara­is'nin ellerine gõmüp yava§ yava§ aglamaya ba§­ladi. Genç adam içini çekti. Poturunu baglamak

· için as1lmca yatak perdesini tutan ku§ak yere dü§tü. Genç k1z sevgilisinin elinden potur bagJ.­m ald1, dudaklarma gõtürüp õptü.

"Gõzya§lartmz çok tath ve içimi parçaltyor. Sizi b1rakniak zorundaytm, çünkü gõgüsleriniz art1k dü§lerimi süslemiyor. Ba§ka yüzler tam­dim arük. Yüreklerimiz susamt§tl. Ruhumuz durup dinlenmek bilmiyor. Ya§am acimasiz ol­dugu õlçüde güzeldir, tipk1 kurbanlaruruz gibi."

' Genç kadm susuyor, bagciklarla oynuyor, . karmm ok§uyor, adama bakrmyordu. Birdenbi­re ba§ml kald1rdi, yüzü kipkirrmzi, gõzlerinin içine bakarak ona ftslldad1:

"Konu§maYI b1rak ve defol!"

62

Page 65: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

19. BÓLÜM

Madmazel de Sainte Colombe hastalandl, õylesine zapflad1, õylesine güçsüz kald1 ki so­nunda yataga dü§tü. Hamileydi, Marin Marais onun hakkmda bir §ey sormaya cesaret edemi­yordu, ama bir gün la Bievre'in yukanlarmdaki çama§Irhanenin õtesinde bir yerlerde Toinette ile bulu§map kararla§tlrmi§lardi. Atma kuru ot

. veriyor, Madeleine'in hamileligi konusunda bil­gi ediniyordu. Õlü bir oglan çocugu dogurdugu­nu õgrendi. Toinette'e ablasma iletmesi için bir paket verdi: Babasma yaptlrttlg-I san dana deri­sinden bagc1kh bir çift patik vard1 içinde. Made­leine bunlan ocaga atlp yakmak istedi, Toinette engel oldu. Madeleine saghg-Ina kavu§tu. Ermi§­lerin ruhuna dualar okudu. Bir süre sonra genç adam gelmez oldu.

1675 plmda Mõsyõ Lully ile beste çali§Iyor­du. 1679'da Caignet õldü. Marin Marais yirmi üç ya§mdayken ilk hocasmm yerine resmen kra­h:p. hizmetine girdi. Mõsyõ Lully'nin yamnda da orkestra §efligini üstlendi. Operalar besteledi. Catherine d'Amicourt ile evlendi, on �okuz ço­cugu oldu. Port-Royal õlülerinin gõmüldükleri yerin aÇildig-I yll (0 yll, kral, duvarlarm pk1hp Mõsyõ Hamon ve Mõsyõ Racine'in cesetlerinin topraktan ç1kar1hp kõpeklere atilmas1 için yaz1-

63

Page 66: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

h emir Çlkartrm:;;b. ) 'Dü:;; Gõren Klz'1 yeniden ele ald1.

1686 Jilmda, Saint-Eustache Kilisesi yakm­larmda, Jour Soka�nda oturuyordu. Toinette, Cité'de babas1 gibi lavta yap1p satan Mõsyõ Par­

. doux'nun ogluyla evlendi, be:;; çocuklar1 oldu.

64

Page 67: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

20. BÕLÜM

E�inin yamna geldi@ni dokuzuncu kez his­setti�nde ilkbahard1. 1679 Haziramnda yapilan büyük kiYim s1rasmda. Müzik masasmm üstüne yine �arap ve pasta tabag-Im koymu�tu. Kulübe­sinde çahyordu. Ans1zm kesti ve ona �õyle dedi: .

"Oldükten sonra buràya nas1l gelebiliyorsu­nuz? KaJig-Im nerede? Sizi gõrünce akan gõzya�­lanm nerede? Yoksa bir dü� .müsünüz siz? Yok­sa deli miyim ben?"

- Kayg�lanmaJln. Key!g-Imz 1rmakta çoktan çürüdü. bteki dünya da sizin kaJig-Imz gibidir, su geçirebilir, hatta daha fazla.

- Ac1 çekiyorum Madam, size dokunama­maktan.

- Rüzgâra dokunabiliyor musunuz ki, Mõs­.. ? yo .

Ólüler gibi yava§ yava� konu�uyordu. Ekle-di:

"Rüzgâr gibi oldugunuzda aci çekilmez mi samyorsunuz? Kimi zaman bu esinti sizin mü­zik kmntilarmiZI bize ula�tinr. Bizim gõrüntü­lerimizde:r;t kesitleri de 1�1klar size yans1tir."

Yine sustu. Kocasmm viyolanm k1rrmz1 tah­tasmm üstünde duran ellerine bak1yordu.

"Konu�masm1 bir türlü beceremezsiniz!" de­di. "N e sõylemek istiyorsan1z çalm."

Dünyanm Bütün Sabahlan 65/5

Page 68: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

- Siz bõyle susmw� neye balnyordunuz? - Çalm siz! Viyolamn üzerindeki ya§lannn§

ellerinizi seyrediyordum. · Dondu kald1. Once kansma, sonra hayatm­

da ilk kez gõrüyormu§ gibi ya da en azmdan o an'a kadar hiç dikkat etmedigi, buru§uk, sapsa­n, gerçekten de bir deri bir kemik kalnn§ elleri­ne bakakald1. Ellerini õnüne koydu. Olümle damgalannn§ gibiydiler, mutluluk duydu bun­dan. Bu ya§hhk izleri kar1sma ve onun bulundu­gu yere yakla§tlnyordu adarm. Duydugu sevinç­le yüre�i õlesiye çarp1yor, parmaklar1 titriyor­du.

"Ellerim, diyordu. Ellerimden sõz ediyorsu­nuz!"

66

Page 69: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

2L BÕLÜM

Güne§ henüz batrm§tl. Gõkyüzü yagmur bu­lutlanyla kaphyd1, hava kararnu§tl, nemliydi ve yakmlarda saganak bekleniyordu.' La Bievres'i izledi. Uzaktan evi ve küçük'kulesini gõrdü, et­raflm çevreleyen yüksek duvarlara çarptl. Uzak­lardan, zaman zaman, hocasmm viyolasmm sesi­ni duyuyordu. Heyecanland1. Nehrin kabarma­swla Çlplak kalnu§ bir agacm kõkünü elinde tu­tarak k1y1ya kadar duvar1 izledi, duvarm çevresi­ni dola§IP Sainte Colombe'lara ait olan k1ymm a§agi yamacma ula§tl. Büyük sõgütten geriye yalmzca gõvdesi kalrm§tl. KaJik da yoktu artlk klJida. "Sõgüt parçalannu§, kaJik batnu§. �imdi ku§kusuz anne olan k1zlar1 sevmi§tim bir za­manlar. Güzelliklerini ilk ben ke§fetmi§tim," de­éli kendi kendine. Bacaklarmm etrafmda dola­§lp duran tavuklar1, kazlar1 gõrmedi bile: Made­leine herhalde artik burada oturmuyordu. Bir zamanlar, ak§am olunca bunlar1 kümeslerine' o sokard1, gece boyu baginp çagri§malar1 ve hull­tllan duyulurdu.

Duvarm gõlgesinden içeri süzüldü, viyola­mn sesinin geldigi yõne dogru ilerleyerek, hoca­simn kulübesine yaklB.§ti, yagmurlu�na iyice sàrmarak, kulagim duvara dayad1. Duyduklar1

. arpej yapllnu§ s1zlanmalardi. Bir zamanlar genç

67 .

Page 70: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

Couperin'in Saint-Gervais orglarmda çald1� ha­valara benziyorlard1. Pencerenin arah�ndan d1-�anya mum 1�1� süzülüyordu. Sonra viyolanm çmlamas1 durunca, hocasmm, yan1tlarm1 pek iyi duyamad1� biriyle konu�tugunu i�itti.

"Ellerim diyordu. Ellerimden sõz ediyorsu-nuz," diyordu.

Ve sonra: "Bõyle susmu� nereye bak1yord:unuz?." dedi. Bir saat sonra Mõsyõ Marais geldi� çetin

yoldan geri dondü.

68

Page 71: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

22. BOLÜM

1684 Yihnm ki§mda buzlarm ag-Irhgma daya­namayan bir sõgüt agac1 k1rllnn§, nehrin ki)TlSl­m gõçürmü§tü. Dallarm arasmdan ormandaki oduncunun evi gõrünüyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe k1z1 Madeleine'in hastal1gtyla aym za­mana rastlad1gtndan, sõgüdün parçalanmasm­dan dolaYI çok duygulannn§tl. Büyük k1zmm ya­Ulgtpm ba§ma gidip oturuyordu. Ac1 çekiyordu, aramyor, ona sõyleyecek hiçbir §ey bulannyor­du. Ya§h elleriyle k1zmm kemikli yüzünü ok§u­yordu. Bir ak§am bu ziyaretlerin birinde, Made­leine 'babasmdan Mõsyõ Marais'nin kendisini sevdigi günlerde besteledigi 'Dü§ Gõren Klz'1 çalmas1m istedi. Mõsyõ de Sainte Colombe red­detti, son derece õfkelenerek oday1 terk etti. Yi­ne de aradan fazia zaman geçmeden Mõsyõ de Sainte Colombe adaya, Mõsyõ Pardoux'nun atõl­yesine Toinette'i gõrmeye gitti ve ondan Mõsyõ Marais'yé haber ula§tlrmasm1 istedi. Bu yüzden çok üzüntü çekti. On ay boyunca yalmz agzm1 açmamakla kalma)Tlp viyolasma elini bile sürme- · di. ilk kez bõyle bir tiksinti duyuyordu. Guignot­te da õlmü§tü. Onu hiçbir zaman kullanmaya kalkmann§tl, ne de s1rtina dõkülmü§ saçlarma

. · dokunmu§tu; huna can atmasma kar§m. Arbk hiç kimse piposunu ve §al'ap t�stisini hazirlann-

69

Page 72: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

yordu. U§aklarma çaú katma yatmaya gidebile­ceklerini ya da kâ�t oynayabileceklerini sõylü­yordu. Kulübesinde masanm yanma oturup mum I§I�nda yalmz kalmaYI ye�liyordu. Hiçbir §ey okumuyordu. Klrrmz1 maroken kaph defteri­ni açrmyordu bile. õwencilerini yüzlerine bile bakmadan, kil1 k1p1rdamadan kabul ediyordu, õyle ki artlk onlara müzik çali§mak için bir da­ha zahmet edip gelmemelerini sõylemek gerek­mi§ti.

: ͧte bu s1ralarda, Mõsyõ Marais geceleyin geç saatlerde geliyor, kula�m tahta duvara da­yaYIP ses ç1karmadan sessizli� dinliyordu.

70

Page 73: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

23. BÕLÜM

Bir ógle sonu, Toinette ve Luc Pardoux, Ver� sailles' de gõrevli olan Mõsyõ Marais'yi gõrmeye · gittiler: Madeleine de Sainte Colombe'un çiçek hastahgJ. yüzünden aniden ate§i yük.selmi§ti. Õleceginden korkuyorlard1. Bir nõbetçi, saray müzikçisine Toinette diye birinin kendisini di§a� nda bekledigini haber verdi.

Dantelli giysileri, k1rrmz1h ve yald1zh bur� mah topuklanyla §3§Irrni§ bir halde içeri girdi Marin Marais. Somurtuyordu. Hâlâ elinde tuttu� gu pusulaYI gõstererek asla gidemeyecegini sõy� lemekle sõze ba§lad1. Sonra Madeleine'in ya�nm sordu. Kralm rahméfli oldugu Yil dogmu§tu. Ya� ni otuz dokuz ya§mdaydL Toinette k1zkarde§i� nin k1rk ya§ml geçip de hâlâ evlenme.mi§ bir k1z olmas1 fikrine katlanamad1gJ.m sõyledi. Kocas1, yani Mõsyõ Pardoux'nun oglu ise Madeleine'in akhm kaç1rd1gmi dü§ünüyordu. Õnce kepek ek� megi·yemekle ba§larm§, sonra hiç et yememeye kadar gõtürmü§tü ͧÍ. :Simdi Guignotte'un yeri� ne gelen kadm onu ka§Ikla besliyordu. Mõsyó de Sainte Colombe ya§armm sürdürebilmesi için ona §eftali §Urubu içirmeyi kafasma koy­mu§tU. Kansma çektigini ve tüm bunlarm kap· risten ba§ka bir §ey olmad1gJ.m sõylüyordu. To­inette, Mõsyõ de Sainte Colombe'un adm1 sõylo-

7 1

Page 74: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

yince Mõsyõ Marais elini gõzlerine gõtürdü. Ma­deleine yedigini Çikariyordu. Beyefendiler, çi­çek hastahgmm manB;stirdan ve ermi§likten ile­r\ geldigini savunuyorlard1. Buna kar§Ihk olarak Madeleine de Sainte Colombe ermi§ligin babasi­nm .i§i oldugunu, manastirmsa la Bievre kiYJ.Sm­daki bu 'ev'den ba§ka bir §ey olmad1gJ.m sõyledi; bu bõyle bilinsin ve yeniden bu konuya dõnül­mesin, diye kesip atti. Biçimsizle§mesine gelin­ce, bundan hiç yakmrmyordu; zaten devedikeni gibi zaJifve gülünçtü: Bir zamanlar, üzüntüsün­den bir deri bir kemik kald1gJ. gõgüsleri fmd1k kadar küçüldügü için, sevdigi erkek kendisini terk etmi§h. Ayinlere de katilmaz olmu§tU .ar­tik, bu olayda Mõsyõ de Bures ya da Mõsyõ Lan­celot'nun etkilerini gõrmek istense de, bunlarla hiç ilgisi yoktu. Ama hep inançh kald1. Y1llar bo­yu kiliseye dua etmeye gitmi§ti. Kürsüye ç1kar,. koroyu ve sunagJ. çepeçevre saran kapaklar1 sey­reder, org çalard1. Çald1gJ. müzigi Tannya ithaf ettigini sõylerdi.

Mõsyõ Marais, Mõsyõ de Sainte Colom­be'un nasil oldugunu sordu. Toinette iyi oldugu­nu, ama 'Dü§ Gõren Klz'1 çalmak istemedigini sõyledi. Alt1 ay õncesine kadar, Madeleine bah­çeyi çapahyor, çiçek tohumlar1 ekiyordu. O za­man bile kiliseye gidecek kadar gücü yoktu. Dü§nieden yürüyebildigi zamanlar, ak§amleyin, ya alçakgõnüllülükten ya da yemek yeme fikrin­den ho§lanmadigindan olacak, babasmm sandal­yesinin arkasmda ayakta durup, ona yalmzca

72

Page 75: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

kendisi hizmet etmek istiyordu. Mõsyõ Pardo­ux, geceleyin mumlarm aleviyle ç1plak kollar1m yakÚgi.m kar1sma sõylemi§ oldu�nu õne sürü: yordu. Madeleine kollarmm üst k1srmndaki ya­ralari gõstermi§ti Toinette'e. Uyku' uyumuyor­du, bu konuda tlpk1 babas1 gibiydi. Babas1, onun ayt§Igmda, kümesin çevresinde gezini§ini ya da otlarm üstünde dizüstü duru§unu seyrederdi gece boyunca.

78

Page 76: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

24. BÓLÜM

Toinette sonunda Marin Marais'yi ikna ede­bildi. Kan�lla§masmlar diye babasma haber ver­dikten sonra eve getirdi onu. içeri girdiginde oda küflü ipek kokuyordu.

"Ne kadar gozkama§bnci giysileriniz var, Mõsyõ, kilo alrm§Simz;" dedi Madeleine de Sain­te Colombe.

Hemen yamt vermedi adam, bir tabure çe;: kip yatagm yamna oturdu, tabure alçak gelmi§­ti. Yatagm diregine kolunu dayayip büyük bir Sl­kmti içinde ayakta durmayi yegl�di. Mavi saten pantolonunun üst kesiminin çok dar oldugunu fark etti Madeleine: Hareket ettikçe, kalçalan­na iyice oturuyor, karmnm k1vnmlanm belli ediyor, erkeklik organmm kabar1khgm1 ortaya ç1kartiyordu.

''Versailles'dan kalk1p buraya kadar. geldigi­niz için size minnettar1m, bir zamanlar benim için bestelediginiz ve yayinlatbgimz parçayi ça­lar rmsm1z lütfen," dedi.

'Dü§ Gõren Klz' sõz konusuydu ku§kusuz. Madeleine ta gõzlerinin içine bak1p;

"Evet. Nedenini siz bilirsiniz," dedi. Sustu. Sessizce ba�nm egdi, sonra birdenbi­

re Toinette'e dõnüp Madeleine'in viyolasm1 ge­tirmesini sõyledi.

74

Page 77: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

Toinette di§arl ç1kmca, , ''Yanaklarm1z çõkmü§: Gõzleriniz içeri kaç­

ml§, elleriniz ne kadar da zaylflami§!" dedi deh­§et içinde.

- Sizin tarafm1zdan fark edilmek çok ho§. - Sesiniz eskisinden daha zayli. - Sizinki daha da yükselmi§. - Üzgün olmasamz olmaz rm? Ne kadar da

zay1flarm§SllllZ. - Ac1rmn yeni oldu�nu sõyleyemem. Marin Marais ellerini yataktan çekti. Pence­

re kõ§esinin karanhgmda s1rtl duvarà. dayanana dek geriledi. Alçak sesle konu§uyordu:

"Bana k1rgm rms1mz?" - Evet, Marin. "Bir zamanlar size yaptlgim §ey yüzünden

bana hâlâ nefret duyuyor musunuz?" - Yalmz size kar§I degil, Mõsyõ! Kendime

kar§I da hmç duyuyorum. Ónce sizin an1mzla kendimi bir kõ§ede kurumaya b1raktigim için, sonra yalmzca keder içinde ya§Rdigim için ken­di kendime de klzgm1m. Ben §imdi Tithon'un1 kemiklerinden ba§ka bir §ey degilim!

Marin Marais gülümsedi. Kendisini hiçbir zaman fazla toplu bulmad1gim, bir zamanlar el­lerini kalçalarmda gezdirdigini, parmaklarm1 et­rafmda dola§tlrd1gim, birbirlerini animsad1gm1

1. Tithon (Tithonos): Troir Krah La�medon'un o�lu. Çok ynkii,Jikhymlt, �" fak Tannça Eos ona â§1k olmu§ ve onu kaç1rm1§. Onunla blrlc�lp lkl om·uk du �rmu§. Eos, tannlardan sevgilisine õlümsüzlük bR!il�lllmllhll'llll IMl11111l•, ama sonsuz gençlik istemeyi unutmu§. Bu nedenle TILhnnn• yu,lmuhk�ll kU çülmü§ ve sonunda agt�stosbõce�ine (ya da çeklrgeyo I dllnll,mllt I V II,V I

78

Page 78: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

sõyledi. "Çok �akacisimz, dedi. Kanmzm yerinde ol­

mak isterdim!" Madmazel de Sainte Colombe birdenàire

yorgam kaldrrd1. Mõsyõ Marais aç1lan yatagm perdesinden çabucak uzakla,ti. Yataktan inme­ye çali§Irken etegi açilrm§b, kalçalar1 ve cinsel orgam gõründü. Küçük bir ç1ghk atarak yalma­yak yere basti, iç gõlnleginin kuma§Inl parmak-larmm arasmda tutarak konu§tu:

·

"Bana kar§l duydugun sevgi §U gõmlegimin kenarmdÇlki k1vr1m kadar bile degildi."

- Yalan sõylüyorsun. Sustular. Kemikli elini Marin Marais'nin

kat kat kurdeleli bileginin üzerine koydu. "Çal lütfen," dedi. Tekrar yatagtna Ç1kmaya davrand1, ama ya­

tak yüksekti. Zayú kalçalarmdan iterek ç1kmasi- 1

na yard1m etti adam. Küçük bir yastik kadar ha­fifti. Geri dõnen Toinette'in elinden viyolayt ai­di. Toinette perdenin bagtm arad1, perdeyi· çe­kip onlan "yalmz b1rakti. �Dü� Gõren Klz'1 çalma­ya koyuldu, Madeleine araya girdi, daha agtr çal­masmi sõyledi. Yeniden ba§lad1. Alev ate§ ya­nan gõzleriyle çalinasm1 seyrediyordu. Gõzleri­ni hiç kapatmad1. Çalarken gõvdesinin tüm ay� rmtilarm1 inceliyordu.

76

Page 79: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

25. BÕLÜM

Güçlükle soluk ahyordu. Gõzlerini camdan d1�anya çevirdi. Crum kaplayan hava kabarcikla­nnm arasmdan, k1zkarde�inin arabaya binmesi­ne yard1m eden Marin Marais'yi gõrdü. Pe�in­den o da k1rrmz1 ve yald1z burmal1 topugunu ba­samaga koydu, içeri girdi, yald1zh kap1y1 kapat­tl. Ak� olÍnak üzereydi. Madeleine yalmayak kalk1p bir �amdan ald1, giysi dolabm1 kari�t1rd1, emekleyerek, eskimi�, kurumu� bir sar1 ayakka­hi bulup ç1kardi. Duvara dayan1p giysilerinin ku­ma�ma tutunarak ayaga kalkmaYI ba�ard1, elin­de §amdan ve ayakkab1s1 yataga yakla�ti. El�nde­kileri ba�ucundaki masaya b1raktl. Zorlukla so­luk al1yordu, solugunun dõrtte üçü tükenmi� gi­biydi. Bir yandan da rmnldanmaktan geri kalrm­yordu:

"Ayakkab1c1 olmak istemiyordu." . Durmadan bu tümceyi sõylüyordu. S1rtlm

yataga, karyolanm tahta arkahgma dayad1. Sar1 ayakkabmm uzun bagciklarml yerlerinden Çika­np §amdanm yanma koydu. Kayabilen bir dü­gümyaptl, büyük bir õzenle. Dogruldu, biraz õn­ce Marin Marais'nin çekip üstüne oturdugu ta­bureyi .ald1. Pencerenin en yakm kiri�inin altl­na çekti. Yatagm perdesine tutunarak tlrmandi, i pi yukanda bulunan büyük çiviye be§ alti kez

77

Page 80: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

dolaJip tutturmaJI ba�?ard1, kafasm1 dü�mün içine geçirip s1ktl. Tabureyi dü�?ürmek için bir hayli zorland1. Tepindi, tabure dü§meden õnce uzun süre üstünde salland1. Bacaklar1 bo§lukta kalmca, ç1ghk attl; ani bir sarsmtlyla dizleri sal­landi.

78

Page 81: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

26. BÓLÜM

' Dünyamn bütün sabahlan bir daha geri gel-

mez. Ylllar bir bir geride kald1. Mõsyõ de Sainte Colombe yataktart kalk1p Mõsyõ Baugin'in yaptl­� resmi eliyle ok§ayarak gõmlegini s1Í-tma geçir­di. Kulübesini temizlemek için ç1ktl. Ya§h biriy­di artlk. Kendini asmadan õnce, büyük k1zmm diktigi çiçeklerle, çal1larla konu§urdu, Sonra oca� yakar, sütünü ate§e koyard1. Derin, iri bir tabak ç1kar1r, içinde lapasm1 haz1rlard1.

Mõsyõ Marais yagmurdan kemiklerine ka­dar 1sland1� için kulübelerinin altmda aks1np suçüstü yakaland1� günden bu yana Mõsyõ de Sainte Colombe ile kar§Ila§mami§tl. Mõsyõ Ma­rais onun dünyanm en güzel ezgilerini bildigini ve bunlar1 kendisine õ�retmedigini hâlâ animsi­yordu. Arada bir Madeleine'in gizli tutulmas1 ko§uluyla kendisine flslldad1� adlar1 ammsaya­rak gecenin tam ortasmda uyan1verirdi: 'Gõzya§­lari', 'Cehennemler', 'Enée'nin Gõlgesi', 'Cha­ron KaYI�' ve bir defac1k olsun bunlar1 dinleme­den ya§adi� için üzüntüsünden kahroluyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe ne kendi besteledikle­rini, ne de hocalarmm õ�ettiklerini asla yaJin­lamayacakti besbelli. Mõsyõ Marais, hocas1 õldü­� zai:nan bu yap1tlarm ebediyen kaybolup gide­cegini dü§ünerek ac1 çekiyordu. Ya§amlll kendi-

79

Page 82: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

sine neler getirecegini ve kendisini nelerin bek­ledigini bilemezdi. Çok geç olmadan bunlan din­lemek istiyordu.

Versailles ·Saraymdan ayr1hp ya�ur kar dinlemeden gecenin bir vakti la Bievre' e geliyor­du. Eskiden yaptlgt gibi, ki§nedigi duyulrnasm diye atlm Jouy yolundaki çama§Irhaneye bag­lar, 1slak yolu izleyip k1ytdaki duvarm çevresini dolanarak nemli kulübenin altma kaytverirdi. Mõsyõ de Sainte Colombe ya bu ezgileri çalmaz­dl ya da Mõsyõ Marais'nin bilmedigi havalan hiç yorumlamazd1. Daha dogrusu artlk Mõsyõ de Sainte Colombe pek ender çal1yordu. Çogu kez uzun uzun sessiz kal1rd1. Bu s1ralar kendi kendine konu§tugu da olurdu. Üç ytl boyunca hemen hemen her gece Mõsyõ Marais kulübe­nin altma geliyordu: "Acaba bu gece bu ezgileri çalacak nn? Acaba bu gece uygun mu?" diye so­rardi kendi kendine.

80

Page 83: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

27. BÓLÜM

Sonunda, 1689 yilmm 23'üncü gecesi, di§aTl­da keskin bir soguk, yerler buz tutmu§, rüzgâr gõzleri, kulaklan lSinyor; Mõsyõ Marais çama­§Irhaneye kadar atlm dõrtnala sürdü. Ay panldl­yordu. Gõkyüzünde tek bir bulut bile yoktu. "Eh! dedi bu gece, hava aç1k, taptaze, gõkyüzü daha soguk, daha sonsuz, ay yuvarlak. Atnnm brnaklarmm topraga vuru§unu duyuyorum. Belki de bu gece." ·

Siyah paltosuna sims1k1 sarmarak sogukta yerine yerle§ti. Soguk õylesine keskindi ki, içi­ne koyun postundan bir giysi giymi§ti. Belinden a§agiSI da ü§üyordu. Cinsel organ1 da büzü§­mü§, donmu§tU.

Gizlice dinledi. Buzlanrni§ tahtaya kula�m dayad1� için, kula� da ܧüyordu. Sainte Colom­be viyolasmm tellerini rastgele tmg�rdatlp egle­niyordu. Yaywla melankolik bir iki ezgi çald1 . . . Arada bir, s1khkla yapbg-I gibi müzlgi kesip ko­nu§uyordu. Ba§ka da bir §ey yaptlg-I yoktu. Çal­d1klar1 õzensiz, ya§h ve üzüntülü §eylerdi. Mõs­yõ Marais s1k s1k kulag-Im ince uzun tahtalara daJ1yor, Mõsyõ de Sain.te Colombe'un durup du­rup sõyledigi sõzcüklerin anlamlanm kavrama­ya çali§Iyordu: Anlayamad1. Yalmzca birkaç an­lamsiz sõzcük ͧitti, 'ezilmi§ §eftali', 'kaYik' gibi.

Dünyamn Bütün Sabahlan 81/6

Page 84: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

Mõsyõ de Sainte Colombe eskiden luzlanyla konserlerinde çald1� 'la Chaconne Dubois'Yl çal­dl. Mõsyõ Marais ana temaYl tan1d1. Parça gõr­kemli bir biçimde sona erdi. Sonra Mõsyõ de Sa­inte Colombe'un derin derin iç geçirdigini ve çok alçak sesle s1zlandi�m duydu:

"Ah! §imdi, yalmzca ya§lanrm§ gõlgelere ses­leniyorum! Yerlerinden bile k1prrdanmayan! Ah! Ke§ke yeryüzünde benden ba§ka müzikten anlayan biri olsaydl! Konu§8.bilseydik! Bildikleri­mi ona anlatlr, sonra gÕzüm kapah õlebilirdim."

O zaman Mõsyõ Marais di§B.flda soktlktan titreyerek içini çekti. 'Bir kez daha içini çekerek kulübenin kaplSlni tik1rdatti.

"Kim o gecenin sessizliginde içini çeken?" - Saraylardan kaç1p gerçek müzik arayan

biri. Mõsyõ de Sainte Colombe kim oldukUnu he­

men anlad1 ve sevindi. Ône dogru egilip yaYiyla kaplYl ittirip araladl. ZaYif bir I§lk süzüldü dl§a­n, dolunaYln l§l�ndan daha zaYif. Marin Mm;ais kapmm aral1wnda büzülmü§ <luruyordu. Mõsyõ de Sainte Colombe ilerleyip yüzüne dogru baka­rak sordu:

"Müzikte arad1�mz nedir Mõsyõ?" - Pi§manhklar1 ve gõzya§larim ar1yorum. Bu s1rada kulübenin kap1s1m iyice itti, titre-

yerek dogruldu. içeri giren Marin Marais'yi bü­yük bir nezaketle selâmlad1 ya§h adam. Suskun kaldllar bir süre. Mõsyõ de Sainte Colombe ta­buresine oturup Marin Marais'ye:

"Oturun!" dedi.

82

Page 85: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

Mõsyõ Marais hep koyun derisi giysisine sa­rmrm§ oturdu. Ellerini kollarui1 sallayarak si­kmti içinde kalakaldilar bir süre.

"Mõsyõ, sizden son bir ders daha riça edebi­lir miyim?" diye sordu ans1zm canlanan Mõsyõ Mar ais.

- Mõsyõ, ilk ders dések nasil olur? diye, bo­guk bir sesle yamtlad1 Mõsyõ de Sainte Colom­be. Mõsyõ Marais ba§mi õnüne egdi. Mõsyõ de Sainte Colombe õksürdü ve konu§mak istedigi­ni sõyledi. Klsa aral1klarla konu§maya ba§lad1.

"Bu ͧ zordur Mõsyõ. Müzik en k1sa deyi§le, sõzle ifade edemediklerinizi dile getirmeniz içindir. Bu anlamda, yalmzca insana õzgü degil­dir. Oyle){se kral için yapilmadigim da anlarm§ olmahsmiz, samnm.

- Tanr1 için yapildigim anlad1m. - Yamldm1z, çünkü Tann konU§Ur. - Kulak için mi? - Müzik kulak için de yap1lmaz, Mõsyõ. - Para için? - HaJir, paramn dinlemeyle hiç ilgisi yok. - �õhret için. -: HaJir. Ísimler yalmzca insana ün saglar. - Sessizlik. - O da yalmzca dilin kar§Itldir. - Rakip müzisyenler için? - HaJir. - A§k için mi? - HaJir. - A§k k1rgm1 için? - HaJir.

83

Page 86: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

- Terk etme? - Yine hay:tr. - Gõrülmez birine verilen küçük bir pasta

için mi? - O da de@l.· Pasta nedir? Gõrülür. Tad1

vard1r. Yenir. Yani hiçbir §eydir. - Bilemiyorum artlk Mõsyõ. Õlülere bir

bardak bir §ey sunmak gerekti@ için samrrm . . . - Sizin de içiniz yan1yor galiba. - Dili yetersiz kalanlar için küçük bir çe§-

me. Çocuklara gõlgelik yapmas1 için. Ayakkabici­larm çekiç darbeleri için. Çocukluktan õnce ge­len dõnemler için. Soluksuz kaldi�mzda. I§Ik­siz kald1�mzda.

Müzisyenin ya§h ve sert yüz'ünde bir ara bir gülümseme belirdi. Marin Marais'nin tombul elini kemikli elinin arasma ald1.

"Mõsyõ, biraz õnce içimi çekti@mi duydu­nuz. Çok yakmda õlüp gidece@m, sanatim da be­nimle birlikte. Y almzca tavuklar1m v e kazlar1m arkamdan üzülecekler. Olüleri bile aya�a kaldi­rabilecek bir iki arya õ�etece@m size. Haydi ba­kalim!"

Aya�a kalkmak için çabalad1, ama devinimi yar1da kald1.

"Once gidip rahmetli k1z1m Madeleine'in vi­yolasmi almanuz gerek. Size 'Gõzya§lari' ve 'Charon Kay:t�'m dinletece@m. 'Ozlemler A�­ti'mn tamamm1 çalaca�m size. O�encilerimin arasmda bunlar1 anlayacak kula�a henüz rastla­madlm. Siz de bana e§lik edeceksiniz."

Marin Marais koluna girdi. Kulübenin mer-

84

Page 87: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard

divenlerini inip eve do�u yõneldiler. Mõsyõ de Sainte Colombe Mõsyõ Marais'ye Madeleine'in viyolasm1 verdi. Tozlannn§tl. Kollarmm ag"z1yla temizlediler. Sonra Mõsyõ de Sainte Colombe kalayh tabag"a birkaç yuvarlak pasta koydu. ikisi ellerinde §arap sürahisi, viyola, bardaklar ve ta­bakla kulübeye geri dõndüler. Mõsyõ Marais si­yah paltosunu ve koyun postu giysisini ç1kar1p yere attlg-I s1rada Mõsyõ de Sainte Colombe be­yaz aYI§Ig"lnm süzüldüg-ü pencerenin yanma yer aç1p yaz1 masasul1 kulübenin tam ortasma koy­du. Tabag-In yanmdaki has1r kaph sürahiyi ag"zl­na gõtürdükten sonra damlayan iki k1rnuz1 §a­rap damlasm1 tükürükle 1slannn§ parmag-Iyla sil­di. Mõsyõ Marais bardag"ma biraz kaynami§ kir­nnzi �arap koyarken Mõsyõ · de Sainte Colombe maroken kaph müzik defterini açtl. Mõsyõ Ma­rais §amdan1 müzik kitabma yakla§tirdi. Bakti­lar, sonra kitab1 kapatlp oturdular, akord yaptl­lar. Mõsyõ de Sainte Colombe bo§ õlçüyü sayd1, parmaklanm yerle§tirdiler. Óylece 'Gõzya§la­n'm çalmaya koyuldular. iki viyolanm sesi yük­seldig-i anda birbirlerine baktllar. ikisi de agh­yordu. Küçük pencereden içeri süzülen I§Ik sa­rarnn§tl. Gõzya§lari burunlarmm, yanaklarmm, dudaklarmm üstünden a§ag-I süzülüyordu, ayn1 anda birbirlerine gülümsediler. Mõsyõ Marais ancak gün ag"ar1rken Versailles'a dõnebildi.

S O N

85

Page 88: Dünyanın bütün sabahları pascal quignard