ebu'i-hasen ei-eş'ari ilk dÖnem islam mezhepleri...ilk dönem islam mezhepleri 1. mezhepler tarihi...

435

Upload: others

Post on 04-Feb-2021

20 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

  • Ebu'I-Hasen ei-Eş'ari

    ILK DÖNEM ISLAM MEZHEPLERI

    KABALCI YAYINEVI: 254

    Şark Klasikleri Dizisi: 4

  • EbO'l-Hasen el-Eş'ari

    Ilk Dönem Islam Mezhepleri

    (Makitldtü'l-Islcimiyytn ve Ihtilafu'l-Musalltn)

    © Kabalcı Yayınevi, 2oos

    Birinci Basım: Ekim 2oos

    Kapak Resmi: jeffrey Rollins, Tree Full of Birds tablosundan ayrıntı

    Kapak Düzeni: Gökmen Ekincioglu

    Yayıma Hazırlayan: Ergun Kocabıyık

    KABALCI YAYlNEVI

    Himaye-i Etfal Sok. S-B Cagaloglu 341 10 ISTANBUL

    Tel: (0212) s26 Ss S6 Faks: (0212) S13 63 os

    www.kabalci.com.tr. [email protected]. tr

    KÜTÜPHANE BILGI KARTI

    Cataloging-in-Publication Data (CIP) EbO'l-Hasen el-Eş'art

    Ilk Dönem Islam Mezhepleri

    1. Mezhepler Tarihi 2. Kelam 3- Islam Felsefesi

    ISBN 97s-997-021-x

    Baskı: Yaylacık Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. (0212 s67 So 03)

    Litros Yolu Fatih San. Sitesi No: 1 2!197-203 Topkapı-ISTANBUL

  • ILK DÖNEM ISLAM

    MEZHEPLERI

    Çevirmenler: Mehmet Dalkılıç

    Ömer Aydın

    (1 KABALCI YAYlNM

  • l ÇlND EKİLER

    ÇEVIRMENLERIN ÖN SÖZÜ ı ıg

    [MUKADDIME] ı 27

    [BIRINCI KISIM] GÖRÜŞ A YRILIKLARiı 33

    I- ŞİAı 35

    A- GAUYE, 3S

    [1- Beyaniyye], 3S

  • yeti], 79 e [3ı- Müdahale], So e [32- Insanın Mahiyeti], So e [33- Tafra], So HlŞAM'IN ÖNEMLI KELAMİ MESELELERDEKI GÖRÜŞLERI, S1

    RAFilA BILGINLERI VE YAZARLAR!, S2

    C. ZEYDlYYE, S3

    [ZEYDIYYE FIRKALARI], Ss

    [ı- Carudiyye]. Ss e [2- Süleymaniyye]. S6 e [3- Betriyye (Butriyye)]. S6 e [4- Nu'aymiyye]. 87 C8 [5- Beşinci Fırka]. S7 C8 [6- Yakübiyye], 87

    [ZEYDlYYE'NlN AYRILIK NOKTALAR!], 87

    ı ı- Allah'a Şey Denilmesi], 87 e [2- Isimler ve Sıfatlar ], 87 8 j3- Allah'ın Zulme ve Yalana Kudretle Vasıflanması], 88 e [4- Arnelierin Yaratılması]. 8g e [5- lstitaatl. 8g 8 [6- lman ve Küfür], 8g e ı1- Rey lçtihadı], go

    D- PEYGAMBERIN (S.A.V.) AlLESINDEN ISYAN EDENLER, 91

    [ı- Hüseyin b. Ali b. Ebi Talib'in lsyanı], 91 e [2- Zeyd b. Ali b. el-Hüseyin'in lsyanı], gs e [3-Yahya b. Zeyd'in lsyanı], 9S e [4- Muhammed b. Abdillah b. el-Hasan'ın lsyanı]. gs e [5- lbrahim b. Abdillah b. el-Hasan'ın lsyanı], g6 e ı6- Hüseyin b. Ali b. el-Hasan'ın lsyanı], 97 e ı1- Yahya b. Abdillah b. el-Hasan b. el-Hasan b. Ali'nin lsyanı], 97 e ıs- Muhammed b. Cafer b. Yahya b. Abdillah b. el-Hasan'ın lsyanıl. g8 e [9- Muhammed b. lbrahim b. Isınail'in !syanı]. g8 e ı ı o- Muhammed b. Muhammed'in lsyanı], g8 e [ll- Ihrahim b. Musa'nın lsyanı]. 99 Cl ııı- Muhammed b. el-Kasım'ın lsyanı]. 99 C8 [13- Muhammed b. Cafer b. Muhammed'in lsyanı]. 99 C8 ıl4- Eftas'ın lsyanı]. 100 Cl [ıs- Ali b. Muhammed b. İsa'nın lsyanı]. 100 e [ı6- Hasan b. Zeyd b. el-Hasan'ın lsyanı], 100 e [ı7- Hasan b. Ahmed b. Isınail'in lsyanı]. 100 e [ısYahya b. Ömer'in lsyanı]. 101 e [ı9- Hüseyin b. Muhammed'in lsyanı], 101 e [20- lbnu'lEftas'ın lsyanı]. 101 C8 ı2ı- Isınail b. Yusuf b. Ihrahim'in lsyanı]. 101 ·e [22- Abdullah b. Muaviye'nin lsyanı], 101 8 [23- Sahibu'l-Basra lsyanı]. 102 e [24- Maktül Ali ed-Dekke'nin lsyanı]. 102

    II- HARlClLIK, ıo3

    [A. EzARlKA], 103

    B. NECDlYYE, 106

    [a. Ataviyye], 108 8 [b. Acaride], 109.

    [C. SUFRlYYE]. 1 1 3

    [D. lBADlYYE]. 1 14

    [lbadiyye Fırkaları]. 1 14 C8 [lbadiyye'nin Aynlık Noktaları]. 1 1 6 e [ı- Nifak], ı ı 6 e [Haricilere Göre Kuran'ın Yaraulmışlıgı]. 1 1 8 8 [2- Kadın]. 1 20 e [3- Hadd Cezası Uygulananların Durumu]. 1 20 e ı4- Ashab-ı Nisa], 121

    6

  • [E. BEYHESlYYE], 122

    [a. Avfiyye], 1 23 8 [b. Ashab-ı Sual], 1 23 e [c. Ashab-ı Tefsir]. 1 24

    [F. SAUH'lN TARAFTARLARI], 1 25

    [G. FAZLlYYE]. 1 25

    [H. RActıAl. 1 27

    I. ŞEBlBlYYE FlRKASI, 129

    [1. HARlClLERlN AYRILIK NOKTALARI], 131

    [a. Çocuklar]. 13 1 Cl [b. Rey lçtihadı], 131 e [c. Allah'ın Kullarını Haram ile Rızıklandırması],

    132

    e D· HARlClLERlN LAKAPLARI]. 1 32 K. HARtCILERlN HAKlM OLDUGU BÖLGELER, 132

    lll- MÜRClE, 1 37

    lLK MÜRClE MEZHEPLERİ VE GÖRÜŞ A YRIUKLARI, 1 37

    [ı- lmanın Mahiyeti], 137 e [a. Cehmiyye], 137 8 [b. Ebu'i-Hüseyin es-Salihi], 137 e [c. Yunus es-Semeril. 1 38 e [d. Ebu Şimr ve Yunus'un Taraftarları]. 138 e [e. Ebu Sevhan'ın Taraftarları],

    139 e [f. Neccariyye], 139 e [g. Gaylaniyye]. 140

  • Eşya Denilip Denilemeyecegi]. 1 65 8 [13- Allah'ın Sıfatlarının Kadim mi, Muhdes mi Oldugu],

    1 65 e [14- Allah'ın Isminin Allah mı, O'ndan Başka mı Oldugu]. 1 65 e [15- Isimlerin ve Sıfatıarın Mahiyeti], 165 Cl [16- Allah'ın, Ezelde Semi ve Basir Olması], 1 65 Cl [17- Allah'ın, Ezelde Işiten ve Gören Olması]. 1 67 Cl [18- Hayy'in Kadir Anlamına Gelip Gelmedigi]. 1 67 C8 [19- Allah'ın, Gani, Aziz, Azim, Celil. . . Olması], 1 67 Cl [20- "Allah Kerim'dir" Sözü]. 1 68 Cl [21- Allah'ın, Ezelde Muhsin ve Adil Olması], 169 Cl [22- "Allah Kadim'dir" Sözünün Anlamı], 169 Cl [23- Allah'ın "Şey" Olarak Isimlendirilmesi], 170 e [24- Allah'ın Eşyadan Başka Oluşu], 170 e [25- "Allah Cevad'dır" Sözünün Manası], 170 Cl [26- Allah'ın Ilminin Şarta Baglı Olması], 171 e [27- "Alim, Hayy, Kadir, Semi, Basir'dir"in Hakiki Manada Söylenmesi], 171 e 28- Allah'ın MütekellimOlması, 172 e [29- Allah'ın Ezelde Halık, Razık, Cevad Olmadıgının Söylenmesi], 173 ll [30- "Allah'ın Ilmi ve Kudreti Vardır" Denilmesi], 174 8 [31- "Allah'ın Yüzü Vardır" Denilmesil, 175 8 32- Allah'ın Mürit Olması, 175 !1 33- Allah'ın Kelamı, 176 Cl [a. Allah'ın Kelamının Cisim Olması], 176

  • D. MUHKEM VE MÜTEŞABIH KONUSUNDAKI GÖRÜŞLER, 1 94

    [E. KURAN], 1 96

    [ı- Kuran'ın Kıraati], 1 96 Cl [2- Kuran'ın Telaffuzu, 1 97 Cl [3- Kuran'ın Nazmının Mucize Olması!, 1 97

    [F. PEYGAMBERIN GÜNAH IŞLEMESI], 1 98

    [G. ARAZ�RIN VE KULLARlN FllLLERlNlN DELALETll, 1 98

    [H. NÜBÜVVET], 1 98

    I. MUTEZlLE'NlN KADER KONUSUNDAKI GÖRÜŞÜ, 1 98 .

    [ı- Insanın Fiilini Yaratması], 1 99 Cl 2- Mutezile'nin İstitaat Konusundaki lhtilafı, 1 99

  • cegini Bildigi Kimseleri Önceden ÖldürmesiL 212 e [6- Allah'ın lmanını Artıracağını Bildigi Kimseyi ÖldürmesiL 212 e [7- lbret Alınmayan Şeyin Yaratılması), 212 e [8- Müminken Eli Kesilen Sonra Kafir Olan Kimsenin Durumu]. 213 e [9- Allah'ın, Yaratıklan Bir lllet mi, Illetsiz mi Yaramgı), 213 Cl [lO- Çocuklara Elem Verilmesi), 213 e [ll- Allah'ın Çocuklar lçin Elemsiz Bedelin Benzerini Yaratması), 214 e [12- Çocuların Hak Ettigi Bedelin Daimi Bedel Olması), 214 e [13- Hayvaniara Bedel Verilmesi), 214 e [14- Hayvanların Birbirleriyle Kısas Edilmesi]. 214 e [ıs- Başkasının Ekinine Giren Kimsenin Durumu), 215 e [16- Cennet Nimetlerinin lkram mı, Sevap mı Oldugu), 215

    K. ECELLER, 215

    [Maktul Öldürülmeseydi, Ölecek miydi, Ölmeyecek miydi?), 215

    L. RIZIKLAR, 21 6

    M. ŞEHlTLlK, 216

    N. KALPLERlN MÜHÜRLENMESl, 217

    o. HlDAYET, 217

    [ı- Allah'ın, Kafirlere Hidayet Etmesi), 217 e [2- Müminlere Yapılan Hidayet), 217

    P. lDLAL (SAPTIRMA), 218

    R. TEVFiK VE TESDİD, 219

    s. lSMET, 219

    T. NUSRET VE HIZLAN, 220

    U. YELAYET VE ADA VET, 221

    V. DÜNYADA SEV AP, 221

    [Y. lMANIN MAHIYETI), 221

    [1- Küçük ve Büyük Günah Tanımı), 224 Cl [2- Küçük Günahların Bağışlanması]. 224 8 [3-Küçük Günahların Birleşerek Büyük Günah Oluşturması), 224 Cl [4- Tevbe Ettikten Sonra O Günaha Dönen Kimsenin Durumu), 225 e [5- Hırsızın Fasık Olup Olmadıgı), 225 Cl [6- Beş Dirheme Hıyanet Eden Kimsenin Durumu), 225 8 [7- Zekat Vermeyen Kimse]. 226 Cl [8-Fasıka Mürnin Denilmesi]. 226 C8 [9- Kafirlere Vaidin Akılla mı, Haberle mi Bilinecegi], 226 Cl [ıo- Allah'ın Aynı Günahtan Birini Bagışlaması, Digerine Azap Etmesi]. 226

  • [IX- NÜSSAK/ZAHITLER] , 236 [X- ASHAB-1 HADIS VE EHL-1 SÜNNET] , 237 ·

    [XI- KÜLLABIYYE] . 242

    XII- ZÜHEYR EL-ESERi'NIN GÖRÜŞÜ, 243

    XIII- EBÜ MU'Az ET-TÜMENİ, 244

    [IKINCI KISIM] , 245

    A YRINTILARDAKI IHTILAFLAR, 245 •

    [I. CISIM, CEVHER, ARAZ] , 246

    [ı- CISMIN MAHIYETI] , 246

    [2- CEVHER VE ANLAM!] , 249

    [a. Cevherlerin Cismiyeti]. 249 8 [b. Cevherlerin Bir Cins Olması]. 249 e [c. Bir Cevherde Bulunanın Hepsi Hakkında Geçerli Olması]. 250 e [d. Elde Ilim ve Idrak Bulunması]. 252 e [e. Cismin Parçalanmayan Cüze Dönüşmesi]. 253 e [f. Bir Cüzde Iki Hareket Bulunması]. 255 8 [g. Tafra]. 256 8 [h. Cismin Baglı Oldugu Mekanla Hareketi]. 257 8 [ı. Mekanı Hareketli Bir

    Şeyin Başka Bir Mekana Hareketi]. 257 8 [i. Hareketsiz Olan Bir Şeyin Hareketi]. 257 8 [j. Bü

    tün Cisimlerin Hareketliligil. 258 8 [k. Yerin Sabit Durması]. 258 8 [1. Harekette Bir Hareket

    sizlik Bulunması]. 259 8 [m. Müdahale, Mükamene ve Mücavere]. 259

    [3- INSANIN MAHIYETI] , 260

    [a. Ruh, Nefs ve Hayat]. 262 8 [b. Duyular]. 263 8 [c. Allah'ın, Altıncı Bir Duyu Yaratması].

    264 8 [d. Beş Duyunun Bir Cins mi, Degişik Cinsler mi Oldugu]. 265 8 [e. Duyuların Yolları

    ve Engellenmesi]. 265 8 [f. Koklama, Zevk ve Dokunmanın ldrak Olup Olmadıgı]. 266

    [ 4- HAREKETLER, SÜKÜN VE FliLLER] , 266

    [a. Rengin Tat veya Başka Bir Şey Olup Olmadıgı]. 269 8 [b. Hareketlerin Birbirine Karışıp

    Karışmadıgı]. 270 8 [c. Hareket ve Sükünun Anlamı]. 271 8 [d. Bir Şeyin Zatından Dolayı mı,

    Bir llletten Dolayı mı Vasıflandıgı]. 272 8 [e. Arazların Baki Olup Olmadıgı]. 273 8 If. Arazla

    rın Yok Olması]. 275 8 [g. Arazlar Için Bir Beka Bulunup Bulunmadıgı]. 275 8 [h. Arazların

    Yok Olması]. 275 8 [ı. Cisimlerin Görülmesi]. 275 e [i. Bir Şeyin Yaratılmasının O Şey Olması]. 276 8 [j. Yaratmanın Malıluk Olması]. 277 8 [k. Beka ve Fena]. 278 e [a. Beka ve Fenanın Nerede Bulundukları], 278 8 [b. Bakinin Anlamı], 279 8 [1. Hareket ve S ükünun Araz mı, Sıfat mı Oldugu], 279 8 [m. Cisirrilerde Bulunan Marraların Araz Olarak Isimlendirilmesi], 279

    8 [n. Arazların Cisimlere, Cisimlerin Araziara Dönüşmesi]. 280 8 [o. Manalar]. 281 8 [p. Ha

    reketin Zatından Dolayı Hareket Olması]. 282 8 [r. Arazların Iadesinin Cevazı], 282 8 [s.

    Ahirette Iade Edilenin Dünyada Yaratılan Olması], 283

    ll

  • [5- ZITLAR] . 283

    [a. Allah'ın Terkle Vasıflanması], 284 e [b. Allah'ın, Yaratıkları Hayata, Ölüme ve Cisimler Yapmaya Kadir Kılması]. 284 Cl [c. Bir Şeyi Terk Etmenin Terk Edenin Dışında Bir Mana Olup Olması]. 284 e [d. Bir Şeyi Terk Etmenin Zıddını Yapmak Olması]. 285 e [e. Bir Terkin Iki Terk edilen Için Geçerli Olması], 285 e [f. Insanın Mütevellit Fiileri Terk Etmesi], 285

  • [a. Allah'ın Göklerin ve Yerlerin Agırlıklarını KaldırmasıL 307 Cl [b. Bir Şeyin Gölgesi], 307

    [13- KATL VE HAYAT] , 308

    [a. Katlin Mahiyeti], 308 Cl [b. Katlin Hayata Zıt Olması], 309 Cl [c. Hayat], 309

    [14- INSAN KELAMI VE SES] , 309

    [a. lnsanm Kelammm Ses Olması], 309 Cl [b. Kelamm Müellef Olarak Vasıflanması], 310 Cl [c. Sesin lşitilmesi ve lntikali], 310 ct [d. Sesin Bekası], 310 Cl [e. Bir Sesin tki Mekanda Bulunması], 310 C8 [f. Sesin Cisim Olması], 310 Cl [g. Seslenen Olmadan Sesin Var Olması], 3 1 1

    [15- HAVATIR] , 311

    [a. Kalplerine Teşbih GelenDin Mensupları], 312 Cl b. Allah'ın Murat Edilmedigi Taat, 312

    [16- KABIR AZABI] , 312

    [17- ALEMIN BIR MEKANDA OLMADAN YARATILMASI] , 312

    [18- HAREKET] , 313

    [a. Ölü Cisimlerin Bir Iten Olmadan Hareket Etmesi], 313 Cl [b. Saga Hareketin Sola Hareket Olması], 313 Cl [c. Bir Hareketin Diger Bir Hareketten Hafif Olması], 313 ct [d. Kalbi Fiilierin Hareketler Olması], 313

    [19- AMANIN KALBINDE RENK BILGISININ YARATILMASI] , 31 3

    [20- KULLARIN KELAMININ BEKASI] , 313

    [a. Dilden Başka Şeyle Konuşma], 314

    [21- HAVA] , 314

    [a. Havanın Anlamı], 314 Cl [b. Havanın Cisimlerin Mekanından Kaldırılması], 314 C8 [c. Elini Alemin Ötesine Uzatan Kimse], 314

    [22- RÜYA] , 314

    [23- AYNADA GÖRÜLEN ŞEY] , 315

    [24- CIN, ŞEYTAN VE MELEK] , 315

    [a. Cinlerin Insanlara Girmesi], 315 Cl [b. Saralının Şeytanı Görmesi], 315 Cl [c. Şeytanın Vesveseleri], 3 16 ct [d. Şeytanın Kalplerde Olanı Bilmesi], 316 Cl [e. Cinlerin Haber Getirmesi], 317 Cl [f. Şeytanın Insandan Güçlü Olması], 317 Cl [g. Şeytanların Şekil Degiştirmesi], 317 Cl [h. Peygamber Olmayanlarm Mucize Göstermesi], 317 Cl [ı. Meleklerin Peygamberlerden ÜstünlügüL 318 Cl [i. Cinlerin Mükellef veya Zorunlu Olmaları], 318 Cl [j. Şeytanlarm Dünyada Görülmesi], 318 ct [k. Şeytanlarm lnsan Suretine Dönüşmesi], 319 Cl [l. lblis'in Meleklerden Olması], 319 e [m. Meleklerin Cin Olması], 319 Cl [n. Sihir], 319

    [25- ZAMAN VE MEKAN ] , 319

    [a. Mekan], 319 ct [b. Vakit], 320 Cl [c. tki Şeyin Bir Vakti Olması], 320 Cl [d. Vakitlerde Olma-

    13

  • yan Varlıkların Olması], 320

    [26- DÜNYANIN MAHIYETI], 320

    [27- HABERIN MAHIYETI], 320

    [28- KEtAMIN MAHIYETI], 321

    [a. Dogruluk ve Yalan], 321 e [b. Yalan], 321 e [c. Haber Veren Bulunmadan Önce Haberin Dogru Olması], 321 e [d. Hass ve Amm], 322

    [29- ISPAT VE NEFYIN MAHIYETI], 322

    [30- TAAT VE GÜNAH OLMAYAN BIR FIILI OLMASI], 323

    31- ALLAH'IN EZELDE HALIK OLMASI, 323

    [32- NÜBÜWET], 323

    [33- INSANA "KUWETLI" DENILMEMESI], 323

    34- MAKTÜ VE MEVSÜL, 324

    [35- GASP EDILMIŞ YERDE KILINAN NAMAZ], 324

    [36- FACIRIN ARKASINDA KILINAN NAMAZ], 325

    [37- ASILERE KARŞI KILIÇ KULLANMAK], 325

    [a. Kılıçsız Münkerden Sakındırma ve Ma'rO.fu Emretme], 325

    [38- TAHKIM], 326

    [a. Iki Hakemin Durumu], 326 e [b. Ali ve Iki Hakemin Küfrü], 326

    [39- IMAM ET], 327

    [a. Osman'ın Imameti ve Öldürülmesi), 327 e [b. Ali'nin lmameti]. 327 8 [c. Ebü Bekir'in 1-mametil. 328 8 [d. Ali-Talha ve Ali-Muaviye Arasındaki Savaş], 328 e [e. Üstünlük], 330 e [f. Imarnın Nass ile Tayini]. 330 8 [g. Ali'den Sonra Imam Olması], 330 8 [h. lmametin Kaç Kişi

    ile Akdedilecegi], 330 e [ı. lmametin Vucübiyetil, 331 e [i. Birden Çok Imam Olması], 331 8 [j. Insanların lmamsız Olmaları], 331 e [k. Mefdülün lmameti), 331 e [l. Imamların Kureyş Dışından Olması]. 331 8 [m. Aynı Yerde Iki lmama Biat Edilmesi], 332 e [n. Aynı Vakitte Ayrı Yerlerde Iki lmama Biat Edilmesi], 332 8 [o. lmametin Tevarüsü]. 332 8 [p. Imarnın Başkasına

    Vasiyette Bulunması], 332 e [r. Daru'l-lman ve Danı'l-Küfr], 332 e [s. Zalim Imarnın Hükümleri], 333 e [t. Imarnın Hükümde Hata Yapması], 333 8 [u. Asilerle Savaş], 333 8 [v. Asilerin Defnedilmesi, Kefenlenmesi, Namazlarının Kılınması], 334 e [y. Asilerin Hile ile Öldürülmesi], 334 8 [z. Sultana Isyan Için Gereken Sayı], 334

    [40- TICARET VE ALlŞ-VERIŞ], 335

    [a. Ticaretin Cevazıl. 335 8 [b. Yol Kesici Asi ile Alışveriş], 336 e [c. Haram Mal ile Satın Alınan CariyeL 336 e [q. Haram Mal ile Yapılan Hac], 336 8 ıe. Gasp Edilmiş Bir Bıçakla Bagazlanan Hayvan], 3J6 e ..(f, lddet Dışında Boşanma], 336

    14

  • [41- MESTLER ÜZERINE MESH], 337

    [42- FARZLARlN lLLETLE VEYA ILLETSIZ FARZ OLUŞU], 337

    [43- TAKlYYE]. 337

    [44- YEZiD'lN lMAMETt], 337

    [ 45- AŞ ERE-1 MÜBEŞŞERE], 338

    . [ 46- MAARIF VE lLl MLER], 338

    [47- AHIRET], 338

    [a. Sıratl, 338 • [b. Mtzanl.,.338 e c. Havz, 339 e [d. Münker ve Nekir] . 339 e [e. Resülullahın (s.a.v.) Şefaati], 339 • [f. Fasıkiann Ebedi Olarak Cehennemde Kalması]. 339 • g. Cennette Nimetlerin, Cehennemde Azabın Devamhhgı, 339 • [h. Cennet ve Cehennemin Yaratılmışhğıl, 340 • [ı. Cennet ve Cehennemin Yok Olması], 340

    [ 48- GÜNAHLAR VE TEVBE], 340

    [a. lrd], 340 • [b. Küçük Günahlar), 340 • [c. Büyük Günahiann Bagışlanması] , 340 e [d. Küçük Günahiann Ne ile Bağışlanacagı] . 340 e [e. Yanılma ve Hata Yoluyla Işlenenierin Günah Olması] , 341 e [f. Tevbenin Vucübiyetil . 341 • [g. Tevil Yapanların Kafir Sayılması] , 341

    [ 49- lHTlLAF], 341

    [a. Ehl-i Ehvanın Ihtilafı] , 341 e [b. Bir Şeyde Ihtilaf Edilip Sonra lema Edilmesi) . 342 e [c. Benzeri Hakkında lhtilaf Edilen Bir Şey Hakkında Fikir Birliği Etme), 342·

    [50- NESH]. 342

    [a. Nasih ve Mensüh), 342 e [b. Kuran'ın Sünnet ile Neshedilmesi) , 342

    [51- ALLAH'IN, "YAPlN!" EMRI]. 342

    b2- IÇTI HAT]. 343

    a. Içtihat Eden Kimse, 343 � '1-,. lc_tihat Yoluyla Bilinenin Din Olması, 343

    [53- BULÜG], 343

    [II. ALLAH'IN !S!MLER! VE SlFATLARI], 345 [1- ILIM], 351

    [2- KERiM], 357

    [3- MÜTEKELLlM], 362

    [ 4- KADiM], 363

    [5- ALLAH'IN "ŞEY' OLARAK ISIMLENDIRILMESI], 363

    [Şe/in Anlamı), 363

    6- ALLAH'IN MEVCUT OLMASI, 364

    [7- ALLAH'IN KENDISINI CAHIL OLARAK lSIMLENDlRMESl], 367

    ıs

  • [8- "ALlAH ZARAR VERIR" DEN1LMES1], 374

    [9- HALIK], 374

    [a. Insan Için Gerçekte Fail Denilip Denilemeyecegi] , 375 Cl [b. Müktesibin Manası] , 376

    [ıo- EVVEL VE AHIR], 377

    ı ı- KAMIL, 377

    [ı2- TERK], 378

    13- ALlAH'IN EZELDE HALIK OLMASI, 378

    ı4- ABDULlAH B. KÜLLAB'IN GÖRÜŞÜ, 379

    [ıs- SIFATI.ARIN EŞYA OLMASI], 379

    ı6- ALlAH'IN KADIR OLMASI, 380

    [a. Allah'ın Araziara Kadir Olmakla Vasıflanması] , 380 e [b. Kadim'in, Kullarının Kadir Oldugu Şeye Kadir Olması] , 381 e [c. Kadim'in Kullarının Kadir Oldugu Şeyin Cinsine Kadir Olması] , 381 e d. Allah'ın, Olmayacagını Bildigi Şeye Kadir Olması, 386 e [e. Allah'ın, Olmayacagını Bildigi Şeye Insanın Kudreti] , 388 Cl [f. Allah'ın, Olmayacagını Bildigi Şeyin Olması] , 388 e [g. Allah'ın, Bir Kimseyi Cisimler Yapmaya Kadir Kılmasıl, 389 e [h. Allah'ın Arazları Cisimlere, Cisimleri Araziara DönüştürmesiL 390 e [ı. Allah'ın, Cismi Parçalanmayan Cüz Yapmaya Kudreti] , 391 Cl [i. Allah'ın, llim ve Kudret lle Ölümü Bir Araya Getirmesi] , 391 e j. Yerin Bir Şey Üzerinde Olmaksızın Durması, 392 e [k. Allah'ın, Arazlar Bulunmayan Cevherler Yaratması] , 393 e [1. Allah'ın, lman Etmeyecegini Bildigi Kimseye lütfa Kudreti] , 393

    ı 7- ALlAH'IN EZELDE MUHSIN OLMASI, 396

    [ ı8- "ALlAH EZELDE MUHSIN DECILDIR" DEN ILMESI], 397

    [ı 9- ADIL], 397

    [a. "Allah Ezelde Adil'dir" Denilmesi] , 397 e [b. "Allah Ezelde Adil Degildir" Denilmesi ] , 397.

    [20- HAKiM], 397

    [a. "Allah Ezelde Hakim' dir" Denilmesi] , 397 e [b. "Allah Ezelde Hakim Degildir" Denilmesi ] , 397

    [2 ı- SADlK], 398

    a. Allah'ın Ezelde Sadık Olması, 398 8 [b. "Allah Ezelde Sadık Degildir" Denilmesi] , 398

    [22- RAHİM], 398

    ["Allah, Ezelde Rahim Degildir" Denilmesi] , 398

    23- MALIK, 398

    24- VEI.AYET, ADA VET, RlZA VE SUHT/KIZMA, 398

    ı 6

  • III. KEIAMULLAH, 399 ı- KURAN, 399

    [2- ALlAH'IN KElAMININ IŞITILMESI], 402

    [3- KURAN'IN MAHIYETI VE MEKANlARDA BULUNMASI], 402

    [4- KURAN'IN ClSlM VE ARAZ OLMADICI], 404

    [s- KURAN'IN ARAZ OLDUCUNU SÖYLEYENLER], 405

    [6- KElAMIN BEKASI], 408

    [7- KIRAATİN KElAM OLDUCUNU IDDIA EDENLER], 408

    [s- KEU\M OLMADAN SESIN IŞITILMESI], 410

    [9- INSANIN KElAMININ HARFLER OLMASI], 410

    [ıo- KElAMIN EN AZI], 410

    [ı ı- DILLERIN VE KOLUN KONUŞMASI], 411

    [12- INSANIN IŞITlLMEYEN KElAMlA KONUŞMASI], 411

    [IV. NASlH VE MENSÜH], 41 3 [ı- NASIH VE MENSÜHUN ANlAMI], 413

    [2- KURAN'IN KURAN'I VE SÜNNETIN KURAN'I NESHETMESI], 413

    [3- HÜKÜMLERI MUHALIF IKI AYETIN DURUMU], 414

    [4- ALlAH'IN lSlMLERl, ÖVÜLMESI VE HABERLERINDE NESH], 415

    DlZlN, 41 7

    1 7

  • ÇEVlRMENLERlN ÖNSÖZÜ

    Ilk Dönem Islam Mezhepleri diye isimlendirdigimiz bu kitap Ebu'I-Hasen elEş'ari'nin Makalatü'l-Islamiyyin ve Ihtilafu'l-Musallin adlı eserinin çevirisidir . lslam mezhepleriyle ilgili ilk kfasik kaynaklardan biri olan Makalatü'l-Islamiyytn'in yazıldıgı şartların ve yazarının hayatının kısaca bilinmesi, dogru bir şekilde anlaşılınasma ve degerlendirilebilmesine katkı saglayacaktır.

    Tam olarak adı Ebu'I-Hasen Ali b. tsrnail b. Ebi Bişr lshak b. Salim el-Eş'ari elBasri olan el-Eş'ari (ölm. · 324/935-36) , bazı kaynaklara göre dedesine nispetle Ebu Bişr diye anılmıştır. Farklı rivayetler bulunmakla birlikte daha çok 260/873 yılmda Basra'da dogdugu kabul edilmiştir. Babasının vasiyeti üzerine önceleri Sünni alimlerden ders alan el-Eş'ari, annesinin Mutezile bilginlerinden Ebu Ali el-Cubbai ile evlenmesinden sonra, onun velayeti altına girerek egitimini sürdürmüştür. Eş'ari, küçük yaşlardan itibaren Mutezile bilginlerinden ders almış, özellikle de babalıgı olan Ebu Ali el-Cubbai'den kelam okumuştur. Mutezile çevrelerinde yetiştigi için bu mezhebin görüşlerini benimsemiş olan el-Eş'ari, kırk yaşına kadar bu görüşünü savunmuştur . Ancak 300/912 yılmda Basra'da bulundugu sırada, ya gördügü bir rüya ya da lhve-i Selase Olayına 1 Mu tezili yaklaşımları tatmin edici bulmaması neticesinde Mutezile'den ayrılıp ehl-i Sünnete intisap ettigini açıklamıştır.

    Bu aşamadan sonra Ahmed b. Hanbel'in yöntemini benimsemiştir. Ancak burada da aradıgmı bulamayan el-Eş'ari, inanç ilkelerini akılla desteklemekle birlikte nassı ön plana çıkaran üçüncü bir yöntemi benimsemiştir. Böylece daha sonra Sünni kelam denilecek olan bir düşünce tarzının Matüridi paralelinde gelişmesine neden ol-

    1 lslam felsefesinde lhve-i Selase (Üç Kardeş) Olayı olarak bilinen bu olay Eş'ari ile Cübbai arasındaki şu tartışmadır: Eş'ari sordu: Üç kardeşten biri mümin, biri fasık, biri de çocuk olarak ölmüş olsa, ceza gününde �unların durumlan ne olur? Cübbai'nin yanıtı: Mürnin ödüllendirilir, fasık ceza çeker, çocuk kurtulur. Eş'art: Ya çocuk müminin derecesini almak isterim, derse. Cübbai: Senin onun kadar iyilik ve dogrulugun yoktur, denir. Eş'ari: lyilik yapmadıysa bunun sebebi Allah'tır. Vaktinden önce ölmeseydi aynı şeyi yapardı. Cübbai: Yaşamış olsaydı asi olacaktı. Eş'ari: O halde asi olana ne için ceza vermiyor? Cübbai buna yanıt veremez ve "Sen dinden şüpheye düştün" deyince, Eş'ari "Hayır, dinden şüpheye düşmedim, senin ilahi hikmet nazariyen sukut etti" der.

    ıg

  • ILK DONEM ISlAM MEZHEPLERI

    muştur.. Bu düşünce ve tavır değişikliğinin ardından Eş'ari, Bağdat'a giderek orada ölüm tarihi olan 324/935'e kadar başta Makalatü'l-lslamiyyin olmak üzere birçok eser yazmış ve ilim adamı yetiştirmiştir. Bir iddiaya göre, Mutezile bilginlerinden Ebu'IKasım b. Selü'ye ile yapmış olduğu bir münazarada yenilmesinin verdiği üzüntüden dolayı hastaianmış ve bir süre sonra da ölmüştür.2

    Islam mezhepleri tarihinde fırkalaşmayla birlikte makalat geleneği de oluşmaya başlamıştır. Araştırmacıların tespitler'ine göre, hicretin ilk yüzyılından itibaren başlayan birtakım siyasi ve itikadi tartışmalar nedeniyle çeşitli fırka mensupları kendi görüş ve düşüncelerinden birini veya bir kısmını kısaca açıklama ihtiyacı duymuşlardı. Bu açıklamalar dönemin fırka veya mezheplerinden birinin savunduğu görüşlerle uyum içinde belli bir konuyu 'makale' çerçevesi içinde ele atmaktaydı. Bu nedenle ana kitlenin dışındaki mezhep taraftarlarınca yazılan bu küçük eserler 'makale' bazen de bu kelimenin çoğul şekli olan 'makalat' şeklinde isimlendirilmiştiL Bu eserleri yazanlar ise 'ashabu'l-makalat' adıyla anılmaya başlanmıştır.3

    Islam tarihinde özellikle Hz. Osman döneminde meydana gelen olaylar ve bunlara karşı alınan önlemler yeni bir dönem başlatmış ve siyasi anlamda ilk zümreleşme sürecine girilmiştir. Bu zümre mensupları ana kitleden farklı olarak düşündükleri konularda yeni ve farklı fikirler ileri sürme zorunluluğu duymuşlardır. Bu bir nevi ana kitleye karşı muhalefet anlamına gelen konularda görüş beyan etmekti ki, bunu yapabilecek en uygun araç kendi mezheplerine uygun düşen fikirlerini kısaca açıklayacak şekilde yazılı hale getirmekti. Başlangıçta bu tür yazım teknikleri ana kitle dışında meydana gelen fırka veya mezhep mensupları arasında yaygınlaştı. Ancak bütün bu yazılan makalat türü eserler bir nevi ana kitleye karşı muhalefet özelliği taşıdığından, henüz ehl-i Sünnet ismini almamış olan ana kitle merısuplarından bir kısmı da gerek bunlara cevap vermek, gerekse kendi görüşlerini açıklamak üzere makalat türünden eserler yazmaya başlamışlardır. Araştırm�cıların belirttiğine göre muhalif fırkaların yazdığı ilk döneme ait söz konusu eserler gerek küçük olmaları,

    2 Bkz. Kadi Abdülcebbar, Şerhu'l-Usüli'l-hamse, (ed. Abdülkerim Osman), Kahire 1965, s. 174, 235; lbnü'n-Nedim, el-Fihrist, Beyrut 1978, s. 231 ; lbn Asakir, Tebytnü kezibi'l-müfteri, (ed. Muhammed Zahid Kevseri), Beyrut 1399, s. 39-41 ; lrfan Abdülhamid, "Ebü'l-Hasen Eş'art," DlA, Xl , s. 444-447.

    3 Daha geniş bilgi için bkz. Ethem Ruhi Fıglalı, Mezhepler Arasındaki Farklar, Çevirenin Önsözü, s. XII I vd.

    20

  • ÇEVlRMENLERIN ONSOZÜ

    gerek siyasi engellemeler veya baskılar, gerekse yangın ve sel gibi afetlerde kaybolmaları nedeniyle günümüze kadar ulaşmamıştır.4

    Makalat geleneği tarihi süreç içerisinde 'kitabu'l-makalat' şeklini almış ve muhtevası genişletilerek devam ettirilmiştir. Mutezile, Havariç veya Şia gibi değişik Islam mezheplerine mensup bilginler tarafından yazılan bu eserlerin bir kısmı henüz bulunamazken,5 diğer bir kısmı günümüze kadar gelebilmiştir . Ilk üç asırda, daha sonra ehl-i Sünnet olarak anılan ana kitlenin dışında kalan mezhep bilginlerince yazılan hemen bütün makalat eserlerinde yazarlar' mensubu bulundukları fırkalara uygun olarak kendi görüşlerini ifade etmişlerdir. Bütün bu muhalif yazılara cevap vermek veya ehl-i Sünnet dışındaki mezhep mensuplarınca ileri sürülen görüşleri toplamak gibi birçok nedenlerle ehl-i Sünnet mezhebine mensup bilginlerce de makalat türü eserler kaleme alınmıştır. Söz konusu mezhep bilginlerinin bu konuda kendi görüşlerini ifade etmeleri birtakım yeni inançların dile getirilmesi anlamına gelmekteydi. Bu yüzden onların da aynı yöntemle yazdıkları eserlerde "makalat" ismini L ıudukları görülmektedir. Nitekim EhCi'l-Hasan el-Eş'ari (ölm. 3241'936) bu konuyla ilgili olarak yazdığı eserinde, ehl-i Sünnete muhalefet eden Islam fırkalarının "makale"lerinden ve ihtilaflarından söz ettiği için ona Makalatü'l-lslamiyyin ve ihtilafü'l-musallin ismini vermiştir.6 Ancak bazı kaynaklarda, 'Islamiyyin' kelimesi yerine 'müslimin' ifadesi kullanılmıştır ._ 7 Bilindiği gibi Makalatü'l-lslamiyyin, kabaca tercüme edersek, "Müslüman olduğunu iddia eden grupların görüşleri" anlamına gelir . Kitabın isminin de gösterdiği gibi, el-Eş'ari Müslüman olduğunu beyan etmiş insanların Islamın temel konularındaki veya kendilerince önemli meselelerdeki görüş-

    4 Örneğin bkz. lbn Nedim, el-Fihrist, Beyrut 1964, s. 182; Ethem Ruhi Fığlah, a.g.y . , s. XIV.

    ibn Nedim, a.g.y . , s. 182, 191; lbnü'l-Murteza, Tabakatu'l-Mu'tezile, Beyrut 1 961, s. 78, 89; Mes'üdi, Murücu'z-zeheb, l l l , 238.

    6 Ebü'l-Hasan lbn Ebu Bişr Ali b. tsrnail b. lshak el-Eş'ari, Makalatü'l-islamiyyin ve ihtilafü'lmusallin, (ed. Hellmut Ritter) Wiesbaden, Franz Steiner Verlag, 1 963. Ikincisi ise M. Muhyiddin Abdülhamid baskısıdır. Ebü'l-Hasan lbn Ebu Bişr Ali b. tsrnail b. lshak el-Eş'ari, Makalatü'l-islamiyyin ve ihtilafü'l-musallin, (ed. Muhammed Muhyiddin Abdülhamid), Kahire, Mektebetü'n-Nahdati'l-Mısriyye, 1 950lı369. Makalede Hellmut Ritter baskısı esas alınmıştır. Ayrıca bkz. Ethem Ruhi Fığlalı, a.g.y. , s. XV.

    7 lbn Asakir, Tebyinü kezibi'l-müfteri, s. 91 , 131; Hasan Onat, "Makalatü'l-lslamiyyin," DIA, XXVII , 406.

    21

  • ILI< DONEM ISlAM MEZHEPLERI

    lerini özetler. 8 Böylece bir yandan ana mezheplerin ortaya çıkmasını saglayan görüşleri ortaya koydugu gibi, öte yandan mezhep içindeki ayrışmaların ve kınlmaların da hangi noktalarda odaklaşugını ele almaktadır. Üstelik bütün bunları herhangi bir mezhep taassubu, bir mezhep tercihi veya yandaşlıgıyla degil, ele aldıgı mezheplerin görüşlerinin nesnel aktanmıyla yapmaktadır.9

    Bu baglarnda Eş'art'nin eserindeki yöntemini ve yazılış amacını belirtmek yerinde olacaktır. Yazar ortaya koyacagı eserin öneminin farkında oldugundan, girişte amacını ve yöntemini açık bir şekilde ifade etmiştir. Nitekim şöyle demektedir:

    Din mensuplarını (diyanat) ve aralarındaki farkları ögrenmek isteyenlerin; mezhepleri (mezahib) ve fırkaları (makalat) bilmesi gerekir. Mezhepler ve fırkalarla ilgili eser yazanların ve onların görüşlerinden söz eden insanların, eksik anlatımlarda bulunduklarım, hasmının sözünü anlatırken mugalataya saptıklarım, düşmanlarını kötülemek niyetiyle naklettiginde bilerek yalan söylediklerini, ihtilaf ed�nlerin görüş ayrılıklarını rivayet ederken dogru hareket etmeyip, sözlerine onların delillerini çürütecek ilaveler yaptıklarını gördüm. Halbuki bu, ilim sahiplerinin ve dogru ile yanIışı ayırt edebilen kimselerin yöntemi degildir. Bu gördügüm şeyler beni tanıtmak istedigim mezhepleri dogru bir şekilde açıklamaya, kısa tutmaya ve uzatıp çogaltmamaya sevk etti. Allah'ın yardım ve destegiyle bunun açıklamasına başlıyorum. İnsanlar, Peygamberlerinden (s.a.v.) sonra birçok hususta ayrılıga düştüler; bu hususlarda birbirlerini sapıklıkla suçladılar , birbirlerinden uzaklaştılar · ve bu şekilde birbirlerine zıt fırkalar ve dagınık hizipler (gruplar) haline geldiler. Halbuki lslam, onları birleştiriyor ve dairesi içine alıyordu.'0

    Bütün bu ifadelerden açık bir şekilde kendinden önce yazılan ve mezheplerin görüşlerini aktaran eserlerin taraflı, eksik ve hatta mugalataya varacak şekilde abartılı oldugunu ifade ederek, bunları tasvip etmedigini, "bu, ilim sahiplerinin ve dogru

    8 lrfan Abdülhamid, "Ebu'l-Hasan Eş'ari", DIA, Xl , 445-447. 9 Eş'ari Makalatü'l-Islamiyyin'deki mukaddimesinde, lslam fırkalarının çeşitli konulardaki gö

    rüşlerini tarafsız bir şekilde nakledecegini belirtiyor. Nitekim onun bu sözüne sadık kalarak fırkaların görüşlerine hiçbir müdahalede bulunmadan naklettigi belirtilir. Eş'art, a.g.y . , s. ı ; Emrullah Yüksel, "Eş'ariler ile Matüridiler Arasındaki Görüş Ayrılıkları-I," Atatürk Üniversitesi Islami Ilimler Fakültesi Dergisi, sayı IV, Ankara ı 98o, s. 9ı-94; H. Ritter, "Eş'art," maddesi, MEB Islam Ansiklopesisi, lstanbul ı 977 , IV, 390.

    10 Eş'ari, a.g.y., s. ı ; Emrullah Yüksel, "Eş'ariler ile Matürtdiler Arasındaki Görüş AyrılıklarıI," Atatürk Üniversitesi Islami Ilimler Fakültesi Dergisi, sayı IV, Ankara ı 98o, s. gı -94; H. Ritter, "Eş'ari," maddesi, MEB Islam Ansiklopedisi, lstanbul ı 977, c. IV , s. 390.

    22

  • ÇEVlRMENLERlN ONSOZÜ

    ile yaniışı ayırt edebilen kimselerin yöntemi değildir" ifadesiyle vurgulamıştır. Bu vasfıyla Eş'ari'nin, ehl-i Sünnete mensup olduğu halde diğer Islam mezhepleri hakkında tarafsız kalan ve ilmi zihniyetten hiçbir şekilde ayrılmayan ilk ve başlıca bilgin olduğu, konunun uzmanları tarafından ifade edilmiştir.,

    Makalatü'l-lslamiyyin üç bölümden oluşmuştur. Kitabın hemen yarısını oluşturan birinci bölümde Eş'ari, Hz. Muhammed'in vefatından hemen sonra hilafet konusunda ortaya çıkan anlaŞmazlıklara yer vermiştir. Nitekim Sıffin Savaşı ve Harkilerin ortaya çıkışından kısaca söz ettikten sonra, Islam mezheplerini Şia , Havariç, Mürcie, Mutezile, Cehmiyye , Dirariyye, Hüseyrıiyye , Bekriyye , Ehl-i Hadis ve Küllabiyye şeklinde sıralayarak, görüşlerini genel olarak aktarmıştır. Bu mezheplerin alt grupları veya fırkalarını da inceleyen Eş'ari, bütün bunları sayı vererek tasnif etmiştir. Buna göre Şia kırkbeş, Hariciler ondokuz, Mürcie ise oniki alt gruba ayrılmıştır. Bu arada Muhammed en-Neccar ve Nüssak şeklinde ifade edilen bazı aşırı tasavvufi grupların ve ehl-i Sünnetin görüşlerini de söz konusu etmiştir.

    Ikinci bölümde ise Kelam konularından, özellikle Şia ve Mutezile'nin fikirlerinden ve Allah'ın esma ve sıfatlarından söz eder . Üçüncü ve son bölüm yeni bir harndele ile başladığı için genellikle ayrı bir eser olarak değerlendirilmiştir. Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere eserin içeriği birkaç yer hariç tamamen şahıs veya mezheplerin görüşlerinden oluşan nakillerden ibarettir. Eş' ari eserin girişinde belirttiği ifadelerine sadık kalarak, kendi şahsi kanaatini belirtmediği gibi naklettiği görüş ve düşüncelerin delillerine de temas etmemiştir. 1 2

    Eserin iki ayrı neşri bulunmaktadır. Aslında Makalatü'l-lslamiyyin'nin neşrini ilk olarak M. Şerefettin Yaltkaya'nın yapmaya başladığı bilinmektedir. Eserin üçte ikisine yakın bölümü yayımlanmışsa da tamamlanamamıştır . Eserin tamamı Hellmut Ritter tarafından tahkikli neşri gerçekleştirilerek Istanbul'da (1928-1933) yayımlanmıştır. Daha sonra birçok defa tıpkı basımları yapılmış ve Almanya'da da (Wiesbaden 1963-1980) yayımlanmıştır. Makalatü'l-lslamiyyin, M. Muhyiddin Abdülhamid tarafından da Ritter neşri esas alınarak tekrar neşre hazırlanmış ve Kahire'de (1950-1954, 1969-1970) yayımlanmıştır . 1 3

    1 1 Örnegin bkz. Ethem Ruhi Fıglalı, a.g.y., s. XIX. 12 Eserin tanıtımı ve degerlendirmeler için bk. Hasan Onat, "Makalatü'l-lslamiyyin," DlA,

    XXVI I , s. 406-407. 1 3 Bkz. Hasan Onat, a.g.y., s. 406-407.

    23

  • ILK DÖNEM ISL\M MEZHEPLERI

    Son olarak tercüme esnasında karşılaşılan güçlüklere ve takip edilen yönteme kısaca temas etmek yerinde olacaktır. Öncelikle eserin lslam mezhepleri tarihi açısından klasik bir kaynak oldugu düşünülerek olabildigince metin merkezli bir tercüme şeklinin benimsendigi belirtilmelidir. Böyle bir yöntemin birtakım zorluklar doguracagı tabiidir. Zira bazı paragraflar sanki başka bir metnin ortasından çekilip alınmış gibi sadece kısmen bulunmakta, anlatılan konunun bir kısmı veya sonucu verilmektedir. Bu nedenle söz konusu zorluklarla karşılaştıgımız yerlerde hocalarımızdan yardım aldık. Bu baglamda, bizden yardımlarını esirgemeyen Yard. Doç. Dr. Abdüsselam Arı ve Okutman Musa Alak'a teşekkürü bir borç biliriz. Makô.lcitü'l-lslô.miyyin'in çevirisi esnasında karşılaşılan bir diger zorluk ise asıl nüshada bulunan boşluklardır. Bu tür yerler çok fazla olmamakla birlikte tıpkı Ritter'in ana metinde yaptıgı gibi biz de ona baglı kalarak söz konusu boş alanları [ . . . ] işareti ile belirttik. Ancak bütün bunların ötesinde henüz bir başka dile çevfilmemiş olmasının da çeviri açısından ayrı bir zorluk teşkil ettigini de belirtmeliyiz.

    tkinci olarak, özgün metinde herhangi bir başlıklandırma sistemi bulunmamaktadır. Ancak biz, gerek okuyucunun ulaşmak istedigi konulara daha kolay ulaşması, gerekse modern eser standartlarına uyması açısından konunun işlenişini esas alarak çok detaylı denebilecek bir başlıklandırma sistemi geliştirdik Böylelikle Eş'ar'i'nin söz konusu ettigi mezhep, fırka, kişi veya görüşlere ulaşma daha kolay hale getirilmiştir. Makô.latü'l-lslô.miyyin'in içeriginden yararlanmayı kolaylaştırmak amacıyla ikinci bir şey daha yapılmıştır. O da tercümenin sonuna ilave edilmiş olan dizindir. Gerçekten oldukça geniş sayılabilecek bir kelime, kavram, isim ve inanç dizini oluşturarak, eserin en verimli şekilde kullanılması amaçlanmıştır. Bu baglarnda gerek içindekiler tablosunun gerekse dizinin, çeviri metni özgün metinden çok daha kullanılışlı hale getirecegini düşünüyoruz.

    Burada bir başka noktayı da hatırlatmak istiyoruz : Eş'ari dalı� eserinin başında okuyucusuna mezhep veya fırkaların görüşlerini aktarırken hiçbir müdahale, eklenti veya eksiltınede bulunmayacagının sözünü vermiştir. Biz eserin çevirisi esnasında başından sonuna kadar bu sözün adeta takipçisi olduk. Şunu açıkyüreklilikle söyleyebiliriz ki, Eş'ari genel olarak bu sözüne sadık kalmıştır. Bunu okuyucunun da gö-

    ı rebilmesi için Eş'ai'nin kendisine ait oldugunu düşündügümüz degerlendirme cüm-lelerini « » işareti içine aldık. Bu durumu tespit etmek isteyen dikkatli okuyucularımız göreceklerdir ki , bu tür ifadelerin sayısı onu geçmemektedir. lslam mezhepleri ve onların görüşleriyle ilgili böyle tarafsız yazılmış bir eseri , yogun mez-

    24

  • ÇEVlRMENLERIN ÖNSÖZÜ

    hep tartışmalarının yapıldıgı bir ortamda Türk okuruna sunulmasının, tarihin dogru algılanmasında büyük katkıları olacagını düşünüyoruz.

    Burada, çeviriye ilave ettigirniz dipnotlara da dikkatleri çekmek isteriz. Okurun araştırdıgı konuyu temel kaynaklardan karşılaştırmalı olarak geniş bir şekilde ögrenebilmesi amacıyla oldukça geniş bir dipnot çalışması yapılmıştır. Bu baglarnda eserde geçen özel isimler, yer adları, kavramlar, ayetler, hadisler ve görüşlerin diger temel klasiklerde geçtigi yerleri eserlerin baskı yerlerini ve tarihlerini belirterek vermeye çalıştık. Gerektiginde bunlar hakkında kısa bilgi verdik. Bu yolla araştırmacıların veya okurların &_erek başka ilgili kaynaktan daha fazla bilgi edinmesi, gerekse karşılaştırmalar yapabilmesi kolaylaştırılmıştır. Burada içtenlikle şunu söyleyebiliriz ki, söz konusu dipnot çalışması en az tercüme kadar, hatta ondan fazla emek mahsulü olarak ortaya çıkmıştır. Bu konuda Sayın Prof. Dr. Hasan Onat, Prof. Dr. Sönmez Kutlu ve digerlerinin çevirdigi Şii Fırkalar adlı eserden, gerek yöntem gerekse kaynakça bakımında geniş ölçüde yararlandıgımızı belirtmeliyiz. Bu nedenle söz konusu eserin tercümesinde emegi geçen bütün hocalarımıza teşekkür etmeyi bir borç biliriz.

    25

    Doç. Dr. Ömer Aydın Dr. Mehmet Dalkılıç

    Istanbul ıoos

  • [MUKADDlME]

    Bismillahirrahmanirrahim

    Hamt; izzet, üstünlük, cömertlik ve iyilik sahibi olan Allah'a aittir. Gerek az gerekse çok olsun, verdiği bütün nimetler için O'na hamt eder; farzlarını yerine getirme konusunda O'ndan yardım diler ve elçilerinin sonuncusuna sah'i.t etmesini isterim.

    Din mensuplarını ve aralarındaki farkları öğrenmek isteyenlerin; mezhepleri ve fırkaları [makalat] bilmesi gerekir. Mezhepler ve fırkalarla ilgili eser yazanların ve onların görüşlerinden söz eden insanların, eksik anlatımlarda buluıiduklarını, hasmının sözünü anlatırken mugalataya saptıklarını, düşmanlarınİ kötülemek niyetiyle naklettiğinde bilerek yalan söylediklerini, ihtilaf edenlerin görüş ayrılıklarını rivayet ederken doğru hareket etmeyip, sözlerine onların delillerini çürütecek ilaveler yaptıklarını gördüm. Halbuki bu, ilim sahiplerinin ve doğru ile yaniışı ayırt edebilen kimselerin yöntemi değildir. Bu gördüğüm şeyler beni, tanıtmak istediğim mezhepleri doğru bir şekilde açıklamaya, kısa tutmaya ve uzatıp çoğaltınamaya sevk etti. Allah'ın yardım ve desteğiyle bunun açıklamasına başlıyorum.

    İnsanlar, Peygamberlerinden (s .a .v.) sonra birçok hususta ayrılığa düştüler; bu hususlarda birbirlerini sapıklıkla suçladılar, birbirlerinden uzaklaştılar ve bu şekilde birbirlerine zıt fırkalar ve dağınık hizipler haline geldiler . Halbuki lslam, onları birleştiriyor ve dairesi içine alıyordu.

    Peygamberlerinden (s.a.v.) sonra Müslümanlar arasında meydana gelen ilk ihtilaf imarnet konusundadır . Resülullahın (s.a.v .) ruhu Allah tarafından kabzedilip Cennetine ve ikram yurduna nakledilince, Ensar Resülullahın (s.a.v.) Medine'sinde Benü Saide Sakifesi'nde1 toplandılar ve Sa'd b. Ubade'yi2 imam yapmak istediler. Bu haber

    1 BenO. Saide Sakifesi: Ensar'dan BenO. Ka'b b. Hazrec b. Saide o�ullarımn Medine'deki gölgeli�dir. İnsanlar, burada toplanarak önemli kararlar alıyorlardı. Hz. Peygamberin vefatından sonra, ilk hilafet tartışması burada yapılmış ve Hz. EbO. Bekir burada seçildi�. için, bu mekanda konuşulanlar ve alınan kararlar lslam tarihi açısından önemlidir. Bkz. lbn Hişam. es-Sire, IVI3o6-3ı2; Makdisi, el-Bed', V/65 , 1 15, ı sı ; Meafiri, el-Avasım, 6ı ; lbnu'l-Cevzi, el-

    27

  • ILK DÖNEM ISLAM MEZHEPLERI

    Ebu Bekir3 ve Ömer'e4 (r.a.) ulaşınca, ikisi de bir grup Muhacirle birlikte Ensar'ın toplandıgı yere gitti. Ebu Bekir onlara imametin, Kureyş dışından birine ait olamayacagını söyledi ve buna Peygamberin (s.a.v.) "lmamlar Kureyştendir"5 sözünü delil gösterdi. Bunun üzerine Ensar, "Bizden bir emir, sizden bir emir olsun" dedi. Buna boyun e gip söz konusu teklifi kabul ettiler ve hakka döndüler. Buna ragmen H u bab b. el-Münzir6 kılıcını çekip, "Ben, onun (Ensar) yükünü çeken bir diregi ve asil bir ferdiyim. Kim bana karşı çıkabilir ki?" dedi ve Kays b. Sa'd 7 da babası Sa'd b .

    Muntazam, IV/64-5; Yakut, Mu'cemu'I-Buldan, l l ll2ı8-29; lbn Kestr, ei-Bidaye, V/245-48; lbn Haldun, Tarih, l/242-43; Suyüti, Tarihu'I-Hulefa, l/67.

    2 Ebu Sabit Sa'd b. Ubade b. Duleym b. Haram Harise el-Hazreci (ölm. ı4/635): Medine'de bulunan Hacrec kabilesindendir. Akabe biatına katılmıştır. Bkz. lbn Sa'd, Tabakat , l l l/460-64; lbn Hibban, Meşcihir, 1/ıo, lbnu'l-Cevzt, el-Muntazam, IV/ı98-99; Zehebi, A'lam, lf27o; lbn Hacer, el-lscibe, l l l/8o-8ı .

    3 Ebu Bekir Abdullah b. Ebi Kuhafe Osman b. Amir Ka'b et-Teymi el-Kureşi (ölm. ı 3f634): Fil vakasından üç yıl kadar sonra Mekke'de dogmuştur. tık Müslümanlardan olup, sayesinde pek çok kişi Müslüman olmuştur . Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinde yol arkadaşıdır. Hulefa-i Raşidtn'in ilkidir. Bkz. lbn Hişam, es-Sire, l/249 vd. ; Buhart, et-Tarihu'IKebir, V/ı ; lbn Sa'd, Tabakat, l l llı25-ı6o; lbn Kuteybe, el-Macirif, 1 67-178; Taberi, Tarih, l l/ı84 vd. ; 1 1 111 2 vd. ; IV/25 vd. ; Mes'udi, Muruc, l l/304-308; lbn Abdilberr, el-lsti'ab, l l l/963; lbn Hacer, el-lscibe, IV/ıoı -ıo4.

    4 Ebu Hafs Ömer b . el-Hattab b. Nufeyl el-Kureşi (ölm. 23f644): 584 yılında Mekke'de doğmuştur. tkinci halifedir . Hz. EbO. Bekir'in halife seçilmesinde büyük payı olmuştur. Kendisinden sonraki halifeyi seçmek üzere bir şura oluşturmuştur. Bkz. lbn Hayyat, Tarih, 51-1 95; lbn Sa'd, Tabakcit, l l lhoı -287; lbn Kuteybe, el-Maarif, 179-1 90; Mes'Odt, Muruc, l l/31 2-14; lbnu'l-Esir, el-Kamil, 1 1 1/6 , ıS vd. ; lbn Hacer, el-lscibe, IVI279-8o.

    5 Bu hadis hakkındaki tartışmalar için Bkz. Hatiboğlu, Mehmet S . . "lslamda t ık Siyasi Kavmiyetçilik: Hilafetin Kureyşiliği", A.Ü.l.F. Dergisi, Sayı: XXI II, (Ankara ıl)78), 12 1-213-

    6 Ebu Ömer (Ebu Amr) el-Hubab b . el-Münzir b. el-Munzir b. el-Cemuh el-Ensari (ölm. 20/641?): Sahabi olup birçok gazvede bulunmuştur. Bkz. lbn Sa'd, Tabakat, l l l/427-28; Tabert, Tarih, l l lf22o-23; lbn Hacer, el-lsabe, l/3ı 6-ı7.

    7 Ebu'l-Fazl (Ebu Abdillah Ebu Abdilmelik) Kays b. Sa'd b. Ubade el-Ensari el-Hazreci (ölm. 6o/68o): Ensar'ın ileri gelenlerinden ve Hz. Peygamberin sancaktarlanndandır. Sa'd b. Ubade'nin oğludur. On yıl Hz. Peygamberin yanında bulundu ve bütün gazvelere katıldı. Hz. Ali, Muaviye ile arasındaki fitne döneminde Mısır'a vali tayin etmişti. Muaviye ondan çekindiği için hile yaparak Ali'nin onu azietmesini sağladı. Muaviye'nin son zamanlarında Medine'de ölmüştür. Bkz. Mübrred, el-Kamil, l l/639-42; lbn Sa'd, Tabakat, Vllı21-22; lbn Kuteybe, ei-Macirif, 259; Cahız, el-Beyan, l/243; l l/451 , soB; l l l/922; IV/ıo35; Taberi, Tarih,

    28

  • MUKADDlME

    Ubade'ye yardım amacıyla ayağa kalktı. Ancak Ömer b. el-Hattab'ın onun sözüne gerekli cevabı vermesi üzerine, Ebu Bekir'e (r .a .) biat ettiler ve onun imametinde birleştiler. Ebu Bekir'in hilafetinde ittifak ettiler ve ona itaat ederek boyun eğdiler. 8 Ebu Bekir, dinden dönenlere [ehl-i riddeJ karşı savaş açtı. Nitekim Resulullah da (s .a .v.) küfre sapmaları sonucu onlarla savaşmıştı. Allah, onlara karşı ona yadım etti ve bütün mürtedere karşı onu destekledi; böylece bütün insanlar Islama döndüler. Allah bu şekilde açık gerçeği onunla ortaya koydu. Böylece Resulullahtan (s .a.v.) sonra ilk ihtilaf imarnet konusunda olmuştu .9

    Ebu Bekir zamaq.ından itibaren Ömer'in, Osman b. Affan'ı10 tayin edinceye kadar geçen sürede başka bir ihtilaf meydana gelmemişti. Bir grup son günlerinde, Osman'ın hata ettiğini ve doğru yoldan ayrıldığını ileri sürerek fiili olarak ona karşı çıktılar. Karşı çıktıkları husus ise bugüne kadar ihtilaf konusu olmuştur. Sonra Osman (r.a .) öldürüldü. Onun öldürülmesi konusunda da görüş ayrılığına düşüldü. Ehl-i sünnet ve'l-istikamet, Osman'ın (r .a .) yaptıklarında isabetli olduğunu, katillerinin onu zulüm ve düşmanlıkla haksız yere öldürdüklerini söyledi. Bazıları da bunun aksini söyledi. Bu, günümüze kadar insanlar arasında devam eden bir ihtilaftır.

    Bundan sonra Ali b. Ebi Talib'e (r .a.Y1 biat edildi. Insanlar onun hakkında ihtilafa düştü. Bazıları, onun imametini inkar ederken, bazıları tarafsız kaldı. Bazıları ise

    l l lf2o3-206, 218-222; TO.si, lhtiyaru Ma'rifeti'r-Rical ,109-m; Zehebi, A'lam, l l lho2-12; Vl l/451 ; lbn Hacer, el-Isabe, V/254-55.

    8 Krş. Taberi, Tarih, l l lf2o3-21 1 , 218-223-9 Krş. Nevbahti, Fıraku'ş-Şia, 2-4; Bağdadi, el-Fark, 15; lsferilini, et-Tabsir, 12-13-10 Osman b. Affan b. Ebi'I-As b. Ümeyye (ölm. 3sl656): 577 yılında Mekke'de doğmuştur. Ilk

    Müslümanlardandır. Üçüncü halifedir. Kuran'ı cemettirmiştiL Hz. Peygamber'in iki kızıyla evlendiği için "zü'n-nureyn" lakabı verilmiştir. Hilafetinin son dönemlerinde ortaya çıkan karışıklıklar ve isyanlar sonucu şehit edilmiştir. lbn Sa'd, Tabakat, l l l/39-61 ; lbn Kuteybe, elMaarif, 1 91 -202; Taberi, Tarih, l lh 55vd. ; l l l/59 vd. ; IV/48vd. ; V/5-8 vd. ; VI/n vd. ; Mes'udi, Muruc, l l/340-41 ; lbn Hacer, el-Isabe, IV/223-24.

    1 1 Ebu'i-Hasan Ali b. Ebi Talib el-Kureşi el-Haşimi (ölm. 40/661) : 6oo yılında doğmuştur . Beş yaşından itibaren Hz. Peygamberin yanında büyümüştür. Hz. Muhammed'e ilk İnananlardandır. Dördüncü halifedir. 661 yılında Hariciler tarafından şehit edilmiştir. Şia onu ilk imam kabul etmiştir. Bkz. lbn Hişam, es-Sire, l/245-47; lbn Sa'd, Tabakat, 1 1 111 3-29; lbn Kuteybe, el-Maarif, 203-218; Mes'O.di, Muruc, l l/358-65; Ebu'l-Ferec el-Isfahani, Mekatilu'tTalibiyyin, 24-45; lbnu'l-lmad, Şezerat, l/49-52; lbn Hacer, el-Isabe, IV/269-71 ; lbnu'l-Esir, elKamil, l l l/78vd. ; Fığlalı, "Ali", DlA, l l/371-374.

    29

  • ILK DÖNEM ISlAM MEZHEPLERI

    hilafetini kabul ederek, onun imametinin geçerliligine hükmettiler. Bu da, günümüze kadar insanlar arasında devam eden bir ihtilaftır.

    Ali zamanında, Talha12 ve Zübeyr'in13 (r.a.) durumu ve Ali ile savaşmaları, Muaviye'nin14 Ali ile savaşı konusunda ihtilafa neden oldu . Ali ile Muaviye Sıffin'de karşı karşıya geldiler. 1 5 Ali, her iki ordunun kılıçları kırılınca ya, mızrakları parçalanıncaya, güçleri bitineeye ve bitkin düşüneeye kadar onunla savaştı. Bunun üzerine birbirlerini suçlamaya başladılar. Muaviye , Amr b. el-As'a16 "Ey Amr! Sen içine düşüp

    12 Ebu Muhammed Talha b. Ubeydiliah b. Osman et-Temimi el-Kureşi (ölm. 36/656): 596 yılında doğmuştur. Ilk Müslümanlardandır. Uhud ve Hendek savaşianna katılmıştır. Hz. Osman'ı halife seçen "şura"da bulunuyordu. Cemel Savaşı'nda, Hz. Aişe ve Zübeyr ile birlikte Hz. Ali'ye karşı savaşmış ve bu savaşta öldürülmüştür. Bkz. Cahız, el-Beyô.n, l l/534; lbn Sa'd, Tabakô.t , 1 1 1/ı 6o-6g; lbn Kuteybe, el-Maô.rif, 228-234; Mes'udi, Murac, l l/373-74; Zehebi, A'lô.m, l/23; lbn Hacer, el-Isô.be, l l l/ıgo-g2.

    13 Ebu Abdilialı ez-Zübeyr b. el-Avvam b. Huveylid el-Esedi el-Kureşi (ölm. 36/656): 594 yılında doğmuştur. Hz. Osman'ı halife seçen "şura"da bulunuyordu. Cemel Savaşı'nda, Hz. Aişe ve Talha ile birlikte Hz. Ali'ye karşı savaşmış ve bu savaşta öldürülmüştür. Bkz. lbn Sa'd, Tabakô.t, l l l/73-84; lbn Kuteybe, el-Maô.rif, 21 9-227; Mes'udi, Muruc, l l/371-73; Zehebi, A'lô.m, l/41 ; lbn Hacer, el-lsô.be, 1 1 1/s-7.

    14 Muaviye b. Ebi Sufyan b. Harb b. Umeyye b. Abdişems b. Abdimenaf el-Kureşi (ölm. 6o/68o): 603 yılında Mekke'de doğmuştur. Hz. Ömer döneminde Ürdün ve Şam valiliği yapmıştır. Hz. Osman şehit edilince, onun ölümünden Hz. Ali'yi sorumlu tutmuştur. Hz. Ali aralarında Sıffinana'da savaş meydana gelmiş, bu savaştaki meşhur Hakem Olayı'na neden olmuştur. Hz. Ali vefat ettikten sonra, Hz. Hasan hilafeti ona bırakmıştır. Şam'da vefat etmiştir. Bkz. lbn Sa'd, Tabakô.t, Vl l/285; lbn Kuteybe, el-Maô.rif, 344-45; Taberi, Tô.rih, l/263; l l/282, 64o; l l l/go vd. ; IV/46 vd. ; VIs vd. ; Vllı28 vd. ; Mes'udi, Murac, l l llı 1 -14; Suyü.ti, Tô.rihu'l-Hulefô., llıg4; Zehebi, A'lô.m, l l llı 1 g ; lbn Hacer, el-lsô.be, Vllı 12-14; lbnu'l-lmad, Şez:erô.t, l/65.

    15 Sıffin Savaşı hakkında geniş bilgi için Bkz. Minkari, Vak'atu Sıffin, Kahire 1 981 ; lbn Hayyat, Tô.rih, 1 91 -97; Yakubi, Tô.rih, l llı 86-192; Taberi, Tô.rih, l/563-65 vd. ; Mes'udi, Murac, l l/384; Makdisi, el-Bed', V/217; Yakut, Mu'cem, l l l/414; lbnu'l-Esir, el-Kô.mil, l l llı 6i-172; lbn Kesir, elBidô.ye, Vl l/258-314; lbn Haldun, Tô.rih, 1 1/625-637.

    1 6 Ebu Abdilialı (Ebu Muhammed) Amr b. el-As b. Vail es-Sehmi el-Kureşi (ölm. 43f664): Mısır fatihi meşhur sahabidir. Hudeybiyye'de Müslüman olmuştur. Mısır'da vefat etmiştir.. Bkz. lbn Hişam, es-Sire, llı42, 334-42; 1 1/6o6; lbn Hayyat, Tô.rih, 79 vd. ; lbn Sa'd, Tabakô.t, IV/ı g1 -97; Buhari, et-Tô.rihu'l-Kebir, Vl/303; lbn Kuteybe, el-Maô.rif, 285-86; Mes'udi, Muruc, l l/41 1- 12 , 420; lbn Abdilberr, el-Isti'ô.b, l l llı 1 84-1 1 90; Makdisi, el-Bed', IV/89, 232, 242; V/40 vd. ; lbnu'l-Esir, el-Kô.mil, l l l/42-83, 1 57Vd. ; Zehebi, A'lô.mü'n-Nübelô., l l l/54-77; lbn Kesir, el-

    30

  • MUKADDIME

    de çıkmak istedigin her türlü sıkıntılı durumdan çıkmayı başardıgını iddia etmedin mi?" deyince Amr, "Evet" dedi. Bunun üzerine, Muaviye "Öyleyse başımıza gelen bu sıkıntıdan çıkış yolu nedir?" diye sordu. Amr b. ·eı-As ona şöyle dedi: "Hayatta kaldığım sürece Mısır'ın elimden çıkmaması konusunda bana söz verir misin?" O da, "Evet! Bu konuda, Allah adına sana söz veriyorum." dedi. Bunun üzerine Amr, Muaviye'ye "Mushafları yukarı kaldırmalarını emret ve sonra Şamlıların Iraklılara, 'Ey Iraklılar! Aramızda Allah'ın Kitabı vardır' demesini söyle. Eger bu istegini kabul ederse , taraftarları ona muhalefet eder. Istegine karşı çıkarsa, yine taraftarları ona muhalefet eder" dedi .

    Amr b. el-As, ona bu görüşünü söylerken sanki ince bir perdenin arkasından gaybı görüyordu. Muaviye, taraftariarına Mushafları yukarı kaldırmalarını ve Amr b. el-As'ın söyledigi şeyi yapmalarını emretti. Onlar da bunu yaptılar. Bunun üzerine Iraklılar, Ali'nin (r.a.) işine karıştılar ve onu, Ali'nin bir hakem, Muaviye'nin de bir hakem gönderecegi tahkime zorladılar. Iraklıların kendisine uymaktan kaçınmaları üzerine Ali bunu kabul etti. Ali'nin bunu kabul etmesi üzerine, Muaviye ve Şamlılar Amr b. el-As'ı, Ali ve Iraklılar da Ebu Müsa'yı17 hakem olarak gönderdiler. Bunların birbirleriyle bazı anlaşmalar yapmaları üzerine, Ali taraftarları kendi aralarında ihtilafa düştüler ve "Allah Teala , 'Allah'ın buyruguna dönünceye kadar onlarla savaşın'18 diyor; 'azgınlara hakem tayin edin' demiyor. E ger onlarla savaşmaya dönmez ve tahkime razı olman nedeniyle küfre girdiğini kabul etmezsen, sana karşı harp ilan eder ve seninle savaşırız" dediler. Bunun üzerine Ali (r.a.) şunları söyledi: "lşin başında size karşı çıkmıştım. Siz ise onların istedikleri şeyi kabul etmem konusunda direttiniz. Bunun üzerine onların isteklerini kabul ettik ve onlara birtakım sözler ve güvenceler verdik. Dolayısıyla bizim verdigirniz sözden dönmek suretiyle haksızlık yapmamız mümkün degildir; (onlarla savaşmak için) bir gerekçemiz yoktur.

    Bidaye, V lh93 vd. ; Vl l/2 vd. ; , 253-273, 282-284; lbn Haldun, Tarih, l l/635-37; lbn Hacer, ellsabe, V/2-3; lbnu'l-lmad, Şezerat, l/31 vd.

    17 Ebu Musa Abdullah b. Kays b. Süleym el-Eş'ari (ölm. 42/662-63): Hakem Olayı'nda Hz. Ali'yi temsil eden sahabidir. Bkz. lbn Hayyat, Tarih, 226; Ibn Kuteybe, ei-Maarif, 266; Yakubi, Tarih, l lh so. 1 57 , 181 ; lbn Sa'd, Tabakat, IV/78-87; Vlh6; Taberi, Tarih, l/91 , 128; l l/288, 388; l l l/79 vd. ; IV/so vd. ; V!sı -53 vd. ; Vl/30-33; Makdisi, el-Bed', Vho2 vd. ; lbnu'l-Esir, elKamil, 1 1 112o6, 210, 250, 300, 373 ; Sem'ani, el-Ensab, l/273; Zehebi, A'lamu'n-Nubela, l l/38o; Ibn Haldun, Tarih, l l/635�37; Ibn Hacer, el-lsabe, IVh 1 9-2o; lbnu'l-lmad, Şezerat, ı, 29, 35·

    ıs Hucurat, 49/9.

    31

  • ILK OONEM ISLAM MEZHEPLERI

    Böylelikle Ali'nin aziedilmesi ve tahkim sebebiyle kafir sayılmasında direttiler ve ona karşı çıktılar. Bu yüzden onlara Havaric ismi verildi; çünkü onlar, Ali b. Ebi Talib'e (r .a.) karşı çıktılar. Bu da, bugüne kadar devam eden bir ihtilaftır. Havaric'in görüşlerini daha sonra kitabımızın ilgili bölümünde zikredecegiz.

    32

  • [BlRlNCl KlSlM]

    GÖRÜŞ A YRlLIKLARI

    Müslümanlar ihtilaf ederek on sınıfa ayrılmıştır: Bunlar Şia, Havaric, Mürcie, Mutezile, Cehmiyye, Dırariyye, Hüseyiniyye, Bekriyye, Amme, Ashab-ı Hadis ve Abdullah b. Küllab el-Kattdn'ın taraftarları olan Küllabiyye'dir.

  • I- ŞİA

    Şia, üç sınıfa ayrılmıştır. Bunlara, Ali'yi (r.a.) dost edindikleri ve onu Resülullahın diğer ashabından üstün saydıkları için Şia denilmiştir.

    A- GALIYE

    Bunlara, Ali hakkında aşırı gittikleri ve ifrata varan söz söyledikleri için Galiye denilmiştir. Bunlar onbeş fırkadır:

    [1 - Beyılniyye]- Birinci fırka, Beyan b. Sem'an et-Temimi'nin1 taraftarları olan Beyaniyye'dir . Bunlar, Allah'ın insan şeklinde olduğunu ve yüzü [vech) hariç, onun tamamen yok olacağını kabul ederler. Beyan, Zühre'yi kendi görüşüne davet ettiğini, onun da buna uydugunu, bunu tsrn-i Azam ile yaptığını iddia etmiştir. Halid b. Abdullah el-Kasri 2 onu öldürmüştür. Anlatıldığına göre, onların birçoğu, Beyan b. Sem'an'ın peygamber olduğunu kabul etmekle birlikte, Beyaniyye'nin çoğunluğu, Ebü Haşim Abdullah b. Muhammed b. el-Hanefiyye'nin3 Beyan b. Sem'an'ı, imamete

    , Beyan b. Sem'an et-Temimi en-Nehdi el-Yemeni (ölm. ng/773): Beyan, Kı1fe'de saman satıcısıydı. Sonra Muhammed b. Ali b. el-Hüseyin'in kendisine vasiyette bulunduğunu iddia etmiştir. Halid b. Abdillah el-Kasri onunla birlikte onbeş arkadaşını yakalamış ve onları yakmıştır. Bkz. Kummi, Kitô.bu'l-Maakô.lô.t, 34; Nevbahti, Fıraku'ş-Şia, 28-2g; Taberi, Tô.rih, Vl ll128-2g; Malati, et-Tenbih, 23, 1 56; lbn Hazm, el-Fas!, IVI185; Isfer�lini, et-Tabsir, 1 9; Zehebi, Mizô.n, l l/75; Ibn Hacer, Lisô.n, l l/69.

    2 Ebu'l-Heysem Halid b. Abdillah b. Yezid b. Esed el-Kasri (66-1 26/686-743-4): Aslen Yemen kökenli olup Şam'a yerleşmiştir. Velid b. Abdilmelik'in 8g/707-708'de Mekke valisi, 10s/723 yılında Hişam'ın Irakeyn (Basra ve Kı1fe) valisi olmuştur. 120/737-38'de azledilinceye kadar Küfe'de ikamet etmiştir. Hişam, yerine vali olarak atadığı Yüsuf b. Ömer es-Sekafi'den onu sorgulamasını istemiştir. Daha sonra hapsedilmiş ve Velid b. Yezid döneminde öldürülmüştür. Bkz. Ibn Hayyat, Tô.rih, 302, 310, 317, 337 , 350, 358, 362; lbn Kuteybe, el-Maô.rif, 398-99; Yakübi, Tô.rih, l l/284, 290, 314-338; Ibnu'l-Cevzi, el-Muntazam, Vl l/67; Ibnu'l-Esir, el-Kô.mil, IV/262, 376, 383, 413-479; lbn Hallikan, Vefeyô.t, l l/226-27; Zehebi, A'lô.m, V/425; lbn Haldün, Tô.rih, 1 1 11130-32; lbnu'l-Imad, Şezerô.t, 111 33, 1 69-72.

    3 Ebü Haşim Abdullah b. Muhammed b . el-Hanefiyye: Alim bir zattır. Şia kendisini dost edinmiştir. Süleyınan b . Abdilmelik b. Mervan zamanında Humeyme'de ölmüştür. Bkz. lbn Sa'd, Tabakô.t, V/251 -52; lbnu'l-Esir, el-Kô.mil, IV/322; Suyüti, Tô.rihu'l-Hulefô., l/256.

    35

  • ILK DONEM ISLAM MEZHEPLERI

    tayin ettigini ve onu imam olarak atadıgını iddia eder.4

    [2- Cenahi.yye]- tkinci fırka, Abdullah b. Muaviye b. Abdullah b. Cafer Zü'l-Cenaheyn'in5 taraftarlarıdır. Bunlar, Abdullah b. Muaviye'nin şunları iddia ettigini ileri sürerler: Tıpkı yer elması ve çayırın toprakta bitmesi gibi, ilim de kalpte biter. Ruhlar bir bedenden digerine geçmek suretiyle tenasüh eder. Nitekim Allah'ın, ruhu önce Adem'de (a.s.) idi, sonra tenasüh ederek kendisine kadar gelmiştir. Kendisinin Rab ve ne bi, kullarının da taraftarları oldugunu iddia etmiştir. Bunlar, kıyameti inkar ederler ve dünyanın fani olmadıgını iddia ederler. Leşi, içkiyi ve diger haramları helal görürler . Allah'ın "lnanıp iyi işler yapanlara, bundan böyle kötülüklerden korunup inandıkları ve iyi işler yaptıkları, sonra yasaklardan kaçınıp, onların yasaklığına inandıkları ve yine korunup iyilik ettikleri takdirde daha önce yediklerinden ötürü bir günah yoktur"6 ayetini tevil ederler _7

    [3- Harbiyye]- Üçüncü fırka, Abdullah b. Amr b. Harb'ın taraftarlarıdır. Bunlara Harbiyye denir. Ebu Haşim Abdullah b. Muhammed b. el-Hanefiyye'nin ruhunun Amr b. Harb'e hulül ettiğini ve Ebü Haşim'in onu imamete tayin ettigini iddia ederler.8

    4 Krş. Kummi, Kitabu'l-Maakalcit, 34-5; Nevbahti, Fıraku'ş-Şia, 28-29, 34; Bagdadi, el-Fark, 255-226, 236-238; lbn Hazm, el-Fas!, 1VIı8s; lsferaini, et-Tabsir, 1 9 , 70, 72-73; lbn Hazm, el-Fas!, 1VIı8s; Şehristani, el-Milel, 1 52-153.

    5 Abdullah b. Muaviye b. Abdillah b . Cafer b. Ebi Talib (ölm. 129/746-47): Haşimogullarının cömertlerindendir. Cafer-i Tayyar'ın oglunun torunudur. Mervan b. Muhammed'in son dönemlerinde Küfe'de isyan etmiştir. Emevi komutanı Abdullah b. Ömer tarafından bozguna ugratılmıştır. Sonra Horasan'a geçmiştir. Ebu Müslim tarafından haflsedilmiş ve öldürülmüştür. Onun taraftariarına Cenahiyye denir. Bkz. lbn Hayyat, Tarih, 375; lbn Sa'd, Tabakat, V/392; lbn Kuteybe, el-Maarif, 207; Taberi, Tarih, Vl l/302-308, 3 19 , 352, 371-74, 405, 563; Bagdadi, el-Fark, 245-247; lbnu'l-Cevzi, Telbis, 1 1 9 ; er-Razi, !'tikadcit, 89; lbnu'l-Esir, elKamil, V/5, 36, 56; Fıglalı, "Abdullah b. Muaviye", DlA, llı 1 8-1 1 9 .

    6 Maide, s/93 · 7 Krş. Bagdadi, el-Fark, 245-247; Şehristani, el-Milel, 1 52-153, 255; Fıglalı, "Abdullah b. Muavi

    ye" , DIA, llı 18-ı ı 9 .

    8 Abdullah b . Amr b. Harb el-Kindi: Önceleri Beyan b. Sem'an'ın görüşündeyken, sonra Allah'ın ruhunun EbO. Haşim'den kendisine geçtigini iddia etmiştir. Bkz. Bagdadi, el-Fark, 40-41 , 243; lsferaini, et-Tabsir, 1 9 , 73.

  • şiA

    [4- Mugtriyye]- Dördüncü fırka, Mugire b. Said'in9 taraftarlarının oluşturdugu Mugiriyye'dir. Mugire taraftarları Mugire'nin, bir nebi oldügunu, Allah'ın en büyük isimini bildigini söyledigi iddiasında bulunuyorlardı. Mugiriyye tapınılan ilahın, başında taç bulunan nurdan bir adam oldugunu; bir insandaki gibi organları, bedeni, karnı ve hikmet fışkıran bir kalbi bulundugunu iddia etmiştir. Ebced harfleri10 onun organları sayısıncadır. "Elif', egriliginden dolayı onun hacakları konumundadır. Kendisiyle avret yerinin ·kastedildigi "He"yi de zikrettikten sonra onlara kendi cinsel organını işaret ederek, "Eger onun Tanrı'daki yerini görseydiniz, büyük bir şey görmüş olurdunuz" demiş!ir; çünkü kendisinin onu gördügünü söylemiştir. 1 1 «Allah ona lanet etsin.>>

    O, Allah'ın, en büyük ismi ile ölüleri dirilttigini iddia etmiş ve onlara harikulade bazı şeyler göstermiştir. Taraftarlanna, Allah'ın yaratmaya nasıl başladıgını anlatmıştır : Onun iddiasına göre, şam yüce olan Allah tekti, O'nunla birlikte hiçbir şey yoktu; varlıkları yaratmak istediginde en büyük ismiyle konuştu, uçtu ve başının üzerine bir taç kondu. O, "Rabbinin yüce adını tesbih et"12 ayetinin buna işaret ettigini söyledi. Iddiasına göre, sonra parmagıyla avucunun içine kulların isyan ve taat arnellerini yazdı. Bunun üzerine isyanlara kızdı ve terledi; onun terinden biri karanlık ve acı , digeri tatlı ve berrak iki deniz meydana geldi. Sonra denize baktı ve gölgesini gördü. Onu almaya yeltendi, ama gölge uçtu. Bunun üzerine gölgesinin gözlerini çıkardı ve ondan bir güneş yarattı ve bu gölgeyi helak etti. "Benimle birlikte başka bir ilahın bulunması dogru degildir" dedi. Sonra bütün varlıklan bu iki denizden yarat-

    9 Muğire b. Said el-teli: llk ortaya çıktıgında lmamiyye'ye yakınlık duymuş, imametin Ali, Hasan ve Hüseyin'den sonra, tarunu Muhammed b. Abdillah b. el-Hasan b. el-Hasan b. Ali'ye (ölm. 14s/762) geçtigini ve onun beklenen mehdi oldugunu iddia etmiştir. Onların reisi olduktan sonra birçok aşırı görüş ortaya koymuştur. Mugire'nin bir sihirbaz oldugu da söylenir. Halid b. Abdillah el-Kasri tarafından ı ıg/737'de öldürülmüştür. Bkz. lbn Kuteybe, el-Maarif, �g8-gg; Taberi, Tarih, Vl llı28-2g, ı8ı ; Makdisi, Bed, Vlı3o; Zehebi, Mizan, Vl/4gı ; lbnu'l-Esir, el-Kamil, IV/428; lbn Kesir, el-Bidaye, IX/323; lbn Hacer, Lisan, Vl/76-7; lbn Kuteybe, el-Maarif, 623; TO.si, Ihtiyaru Ma'rifeti'r-Rical, 22328.

    10 Ebced: Arap alfabesinin ilk tertibi ve harflerinin taşıdıgı sayısal degeriere dayanan hesap sistemidir. Geniş bilgi için Bkz. Uzun, "Ebced", DIA, X/68-70.

    1 1 Krş. lbn Hazm, el-Fasl, IV/ı8o; lsferaini, et-Tabsir, 70; Şehristani, el-Milel, 1 76-77; lbnu'lCevzi, Telbis, 107; er-Razi, I'tikadat, 88.

    12 A'la, 87/ı .

    37

  • ILK DÖNEM ISLAM MEZHEPLERI

    tı. Kafirleri acı ve karanlık denizden, mürninleri ise berrak ve tatlı denizden yarattı. Allah insanların gölgesini yarattı. İnsanlardan ilk olarak gölgesi yaratılan Muhammed (s.a.v.) idi. Allah'ın, "De ki: O, çok esirgeyenin (Allah'ın) bir çocuğu olsaydı, ben ona tapanların ilki olur4um"13 ayetini buna delil göstermiştir. lddiasına göre, bir gölgeden ibaret olan Muhamıtıed'i bütün insanlara göndermiştir. Ali b. Ebi Talib'i korumaları, göklere teklif edilmiş, ancak kabul etmemişlerdir. Sonra yere ve dağlara teklif edilmiş, onlar da kabul etmemişlerdir. Sonra bütün insanlara teklif edilmiştir. Bunun üzerine Ömer b. el-Hattab, Ali'nin korunması işini, Ebu Bekir'in yüklenmesini ve sonra da alıdini bozmasını emretmiştir. Ebu Bekir de böyle yapmıştır. Allah'ın, "Biz, emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik"14 ayetinin buna işaret ettiğini söylemiştir. Ömer , "Senden sonra hilafeti bana vermen şartıyla Ali'ye karşı sana yardım edeceğim" demiştir ve onun durumu "Şeytanın hali gibidir; çünkü Şeytan insana 'küfret' der . . . "15 ayetinin buna işaret ettiğini söylemiştir. Zira ona göre Şeytan Ömer'dir. O, yerin ölülerden dolayı yarılacagını ve böylece onların dünyaya döneceklerini [rec'at] · iddia etmiştir. Onun haberi Halid b. Abdillah'a ulaşınca onu öldürmüştür . 16

    Cabir el-Cu'fi17 de onun taraftarlarındandı. Muğire taraftarları onu Muğire'nin yerine geçirdi. Cabir ölünce de Bekr el-Nver el-Heceri el-Kattat'8 , onun kendisine vasiyette bulunduğunu iddia etti . Bunun üzerine onu imam seçtiler ve ölmediğini söylediler. Bekr el-A'ver onların mallarını yemiştir. Halbuki Muğire , onlara Mu-

    13 Zuhruf, 43/81 . 14 Ahzab, 33/72. 1 5 Haşr, 59!16. 16 Krş. Nevbahti, Fırahu'ş-Şia, 41 , 59, 62-63; Bağdadi, el-Farh, 226 , 238-242; lbn Hazm, el-Fasl,

    IVh84-85; lsfer�Hni, et-Tabsir, 21 , 70, 73 ; Şehristani, el-Milel, 1 76-178.

    17 Cabir b . Yezid b . el-Hars b. Abdiyegus el-Cu'fi (ölm. 1 28/745): Şia alimi ve muhaddistir. Kufelidir. Künyesinin Ebu Muhammed olduğu da söylenir. Abdullah b. Sebe'nin ashabındandır. Ebu Cafer el-Bakır ve Ebu Abdullah es-Sadık'a yetişmiştir. Bkz. Buhari, et-Tarihu'lKebir, l l/210; Ibn Sa'd, Tabahat , Vl/333; lbn Kuteybe, el-Maarif, 48o; lbnu'l-Esir, el-Kamil,

    1 1 1/258; V/23; Sem'ani, el-Ensab, l l ll27o; Zehebi, Mizan, l l/107; lbn Hacer, Lisan, 1 1/88; Tusi, lhtiyaru Ma'rifeti 'r-Rical, 191 -98; Nevbahti, Fırahu'ş-Şia, 35; Bağdadi, el-Farh, 59, 242.

    18 Bkz. Kummi!Nevbahti, Şii Fırhalar, 140; Bağdadi, ei-Farh, 242.

  • ŞIA

    hammed b. Abdilialı b. el-Hasan (b. el-Hasan) b. Ali b. Ebi Talib'i19 beklemelerini emretmişti. Onlara Cebrail ve Mikail'in rükn ile makam arasında ona biat edeceklerini, kendisi için onyedi adam yaratılacağını, her bir adama Ism-i Azamdan hangi harflerin verileceğini ve bunların orduları hezimete uğratacaklarını,. yeryüzüne hakim olacaklarını söylemişti. Muhammed ortaya çıkıp öldürülünce, Muğire taraftarlarından bazıları, ortaya çıkan kişinin Muhammed b. Abdilialı olmadığını, sadece onun şekline bürünmüş, bir şeytan olduğunu, Muhammed'in ileride ortaya çıkıp Muğire'nin dediği gibi yeryüzüne hakim olacağını söylemiştir . Bunun üzerine taraftarlarından bir kısmı Muğire'den ayrılmıştır.20

    [5- MansQriyye]- Beşinci fırka, Ebu Mansur21 taraftarlarının oluşturduğu Mansuriyye'dir. Bunlar, Ebu Cafer Muhammed b. Ali b. el-Hüseyin b. Ali'den22 sonra Ebu Mansur'un imam olduğunu iddia ederler. Ebu Mansur, Muhammed ailesinin gökyü-

    19 Ebu Abdilialı Muhammed b. Abdillah b. el-Hasan b. el-Hasan b. Ali b. Ebi Talib (93-14s/712-762): Nefsü'z-Zekiyye olarak meşhurdur. Emevi devleti dagılmaya başlayınca bir grup gizlice ona biat etti. Abbasi devleti kurulunca, kardeşi lbrahim ile birlikte, Seffah'a ve daha sonra Mansur'a baglılıklarını bildirmede geciktiler. Bunun üzerine Mansur yakalanmalarını emretti. Onlar da Medine'de gizlendiler. Babalan ve oniki akrabası yakalanıp hapse konuldu. Babaları yedi sene sonra hapiste ölünce Nefsu'z-Zekiyye, adamlarıyla birlikte babasının öcünü almaya kalktı. Mansur, lsa b. Musa'yı onunla savaşmaya gönderdi. Çarpışmalardan sonra lsa onu öldürerek başını Mansur'a göndermiştir. Bkz. lbn Sa'd. Tabakat, Vl438-4o; Taberi, Tarih, Yl l/454, 51 7-609, 613, 618, 621 -53 ; Yl l l/33 vd. ; lbn Haldun, Tarih, IV/5-12 ; Bagdadi, el-Fark, 31 ; lbnu'l-Esir, el-Kamil, Ylı47 vd. ; Hatib, Tarihu Bagdad, Vl l l/279; Zehebi, A'lamu'n-Nubela, Vl/210.

    2° Krş. Bagdadi, el-Fark, 242. 21 Ebu Mansur el-lcli: Abdulkays kabilesine mensuptu. KUfe'de otururdu ve okuma yazma

    bilmezdi. Çölde yetişmişti. Emevi halifesi Hişam b. Abdilmelik'in Irak valisi Yusuf b. Ömer tarafından idam edilerek öldürülmüştür. Bkz. Taberi, Tarih, Vl l l/510- 1 1 ; Nevbahti, Fıraku'şŞia, 38-39; lbn Kuteybe, ei-Maarif, 623; Bagdadi, el-Fark, 243-245; lsferaini, et-Tabsir, 70, 73; lbn Hazm, el-Fasl, IV/ı85 ; Şehristani, el-Milel, 178-79; Fıglalı, Imamiyye Şiası , 151-1 53; Onat, Emeviler Devri Şii Hareketleri, 1 30-133 -

    22 Ebu Cafer Muhammed el-Bakır b. Ali b. el-Hüseyin b. Ali b. Ebi Talib (56-ı ı4f676-732): lsnaaşeriyye'nin beşinci imamıdır. Alim bir zauır. Medine'de vefat etmiştir. Bkz. lbn Sa'd, Tabakdt, V/246-49; Yakubi, Tarih, l l/320; Ebu'l-Ferec el-Isfahani, Mekcitilu't-Talibiyyin, 85-86; lbnu'l-Esir, el-Kamil, IV/4o8; Zehebi, A'lam, IV/ı ıo.

    39

  • ILK DÖNEM ISLAM MEZHEPLERI

    zü, Şia'nın yeryüzü, kendisinin ise Haşimogullarının "gökten düşen parçası"23 oldugunu söylemiştir. Halbuki Ebu Mansur, lclogullarından bir kişiydi. Ebu Mansur, göge yükseltildigini, mabudunun bizzat eliyle kendisinin başını okşadıgını ve ona, "Ey ogulcugum! Git ve benden teblig et" demesi üzerine yeryüzüne indirildigini iddia etmiştir. Bu yüzden Ebu Mansur taraftarları "Kelime hakkı için" diyerek yemin ederlerdi.

    Ebu Mansur, Allah'ın ilk yarattıgı kişinin lsa, sonra Ali oldugunu ve Allah'ın elçilerinin asla kesintiye ugramayacagını iddia etmiştir. Cennet ve Cehennemİ inkar etmiş, Cennetin bir adam, Cehennemin de başka bir adam oldugunu ileri sürmüştür.

    Ebu Mansur, taraftarları için kadınları ve evlenmesi haram olanları helal kabul etmiştir. leş, kan, domuz eti, içki, kumar vb haramların helal oldugunu iddia etmiştir. O, Allah'ın bunları kendilerine haram kılmadıgını, kendilerine kuvvet veren hiçbir şeyi yasaklamadıgını, men edilen bu gibi şeylerin Allah'ın dost edinmelerini haram kıldıgı adamların isimleri oldugunu söylemiştir.24 Bu hususta, Allah'ın, "lnanıp iyi işler yapanlara bundan böyle korunup inandıkları ve iyi işler yaptıkları, sonra korunup inandıkları ve yine korunup iyilik ettikleri takdirde yediklerinden ötürü bir günah yoktur"25 ayetini bu şekilde tevil etmiştir. O, farzları kaldırmıştır. Bunların, Allah'ın dost edinmelerini vacip kıldıgı adamların isimleri oldugunu söylemiştir. Münafıkların bogularak öldürülmesini ve mallarının alınmasını helal saymıştır. Emeviler zamanında Irak valisi olan Yusuf b. Ömer es-Sakafi26 onu yakalamış ve öldürmüştür.

    23 O, kendisinin, "Eğer gökten düşen bir parça görseler, 'bu, birbiri üstüne yığılmış bir buluttur' derler" (Tur, 52f44) ayetinde geçen "gökten düşen parça" olduğunq iddia eder. Bkz. Bağdadi, el-Fark, 244.

    24 Krş. lbn Hazm, el-Fasl, IV/ı85; Şehristani, el-Milel, 179. 25 Maide, s/93-26 Ebu Yakub Yusuf b. Ömer b. Muhammed b. el-Hakem b. Ebi Ukayl b. Mes1ud es-Sekafi

    (ölm. 1 27/745) : Haccac'ın amcasının oğludur. Erneviierin zorba valilerindendir. Yezid b. Velid halife olunca hapsedilmiş ve 1 27/744 yılında öldürülmüştür. Bkz. Cahız, el-Beyan, 11295; l l/502, 524, 6o6; l l l/961 ; lbn Kuteybe, el-Maarif, 398; Yakubi, Tarih, l l/31 7-338; Taberi, Tarih, Vl l/32, 40, 148-169, 175-218, 224-234; 254-60, 270-277, 280, 302-321 ; lbnu'l-Esir, elKamil , IV/436-505; lbn Hallikan, Vefeyat, l llı 55, 207-209, 393; 1 1 1/1 1 , 349, 4789; Vlı22, 401 ; Vl llı01 - 1 12; lbnu'l-lmad, Şezerat, llı 58, 172 .

    40

  • SIA

    [6- Hattabiyye]- Altıncı fırka, Ebu'I-Hattab b. Ebi Zeyneb'in17 taraftarlarının oluşturdugu Hattabiyye'dir . Bunlar, beş fırkadır . Hepsi de, imamların konuşan peygamberler, Allah'ın elçileri ve O'nun yaratıklara gönderdigi önderleri oldugunu iddia ederler. Bunlar biri natık [konuşan, açık] , digeri sarnit [susan, gizli] iki elçidir ve devamlı bulunur. Natık, Muhammed'dir (s .a.v.); sarnit ise Ali b. Ebi Talib'dir. Onlar bugün yeryüzündedirler. Bütün halkın onlara itaat etmesi farzdır ve onlar olmuşu ve şu anda meydana gelmekte olanı bilirler. Bunlar, Ebu'l-Hattab'ın bir nebi oldugunu, elçilerin Ebu'l-Hattab'a itaat etmeyi farz kıldıklarını iddia ederler. lmaroların ilahlar oldugunu söylerler. A�ı şeyi kendileri hakkında da söylemişlerdir. Hüseyin'in18 çocuklarının Allah'ın ogulları ve dostları olduklarını ileri sürmüşlerdir. Sonra bunu kendileri için de söylemişlerdir. Bunlar, Allah Teala'nın, "Onu biçimlendirip ona ruhumdan \ifledigim zaman derhal ona secdeye kapanın!"19 sözünü tevil ederler. O, Adem'dir ve biz onun çocuklarıyız, derler. Ebu'l-Hattab'a ibadet ederler. Onun ilah oldugunu iddia ederler. Yine Cafer b. Muhammed'in30 de ilah oldugunu, fakat Ebu'lHattab'ın ondan ve Ali'den daha büyük oldugunu ileri sürerler.31

    Ebu'l-Hattab, Ebü Cafer'e (Mansür) karşı ayaklandı. Bunun üzerine, lsa b. Mü-

    27 Ebu'I-Hattab Muhammed b. Ebi Zeyneb el-Ecda' el-Esedi el-Küfi (ölm. 1431'760): Mansur'un Küfe valisi lsa b. Müsa tarafından öldürülmüştür. Bkz. Malati, et-Tenbih, 1 62; lbnu'n-Nedim, el-Fihrist, 264; er-Razi, l'tikadat, 82; lbnu'l-Esi�. el-Kamil, Vl/448; Erdebili, Camiu'rRuvat, l l/48.

    28 Ebü Abdillah el-Hüseyin b. Ali b. Ebi Talib (4-61/625-680): Medine'de dognı.uştur. Hz. Ali'nin Fatıma'dan olan ikinci çocugudur. Yezid'in askerleri tarafından Kerbela'da feci şekilde öldürülmüştür. lsnaaşeriyye'ye göre üçüncü imamdır. Bkz. Yakübi, Tarih, 1 1/243 vd. ; lbn Sa'd, Tabakat, l l l/14; IV/31 , 2 19 ; Vh 1o, 1 84; lbn Kuteybe, el-Maarif, 210; Taberi, Tarih, V/1 65, 347-81 , 400-67; Mes'üdi, Murac, l l l/64-72; Ebu'l-Ferec el-lsfahani, Mekatilu't-Talibiyyin, 78-1 22; lbnu'l-Esir, el-Kamil, l l l/383 vd. ; lbn Kesir, el-Biddye, Vl l lh 6o-2o3; lbn Haldun, Tdrih, l l l/27-8; lbnu'l-lmad, Şezerat, 66 vd . ; Fıglalı, Imdmiyye Şiası, 90-105.

    19 Sad, 38172. 30 Ebü Abdillah Cafer b. Muhammed es-Sadık (ölm. 80-148/699-765): lsnaaşeriyye'nin altıncı

    imamıdır. Bkz. Buhari, Tdrihu'I-Kebir, l l/198; YakObi, Tdrth, l l/381-383; lbn Kuteybe, elMaarif, 1 75 , 215; lbnu'l-Esir, el-Kamil, V/188; lbn Kesir, ei-Biddye, Xho5; Zehebi, A'lamu'nNubela, Vl/255-270; lbn Hallikan, Vefeydt, l/327.

    31 Krş. Kummi, Kitdbu'I-Makdlcit, 54, 81 ; Nevbahtt, Fıraku'ş-Şia, 42-44; Bagdadi, cl-Fark·, 226 , 247-50; lbn Hazm, el-Fas!, IV/187; lsferaini, et-Tabsir, 70, 73-4; Şehristanf, el-Milel, 179-18 1 .

    41

  • ILK DONEM ISlAM MEZHEPLERI

    sa32 onu Küfe kırsalında öldürdü. Bunlar, taraftarlarının lehinde olan yalancı şahitligi kabul ederler.n

    [7- Muaınmeriyye]- Hattabiyye'nin ikinci fırkası, Galiye'den yedinci fırkadır. Bunlar, Ebu'l-Hattab'dan sonra imarnın Muammer34 denilen bir kişi oldugunu iddia ederler. Tıpkı Ebu'l-Hattab'a tapındıkları gibi ona da ibadet ederler. Bunlar, dünyanın yok olmayacagını, Cennetin ise insanların karşılaştıkları hayır, nimet ve afiyet oldugunu, Cehennemin de bunların dışında karşılaştıkları kötü şeyler oldugunu ileri sürerler. Tenasühe inanırlar ve kendilerinin ölmediklerini, bedenleriyle meleküt alemine yükseltildiklerini, insanların kendi cesetlerine benzer bedeniere konulduklannı söylerler. lçkiyi, zinayı ve diger haramlan helal sayarlar. Namazı terk etmeyi din edinmişlerdir. Bunlara Muammeriyye ismi verilmiştir. Ancak Yagmeriyye de denilir . 35

    [8- Beztgiyye]- Hattabiyye'nin üçüncü fırkası, Galiye'den sekizinci fırkadır. Bunlar, Bezig b. Musa'nın taraftarları olan Bezigiyye'dir. Cafer b. Muhammed'in Allah oldugunu, onun aslında görüldügü gibi olmadıgını, ancak insanlara bu suretle göründügünü iddia ederler. Kalplerine dogan her şeyin vahiy oldugunu ve her mümine vahiy geldigini ileri sürerler. Bu hususta Allah Teala'nın, "Allah'ın izni olmadıkça hiçbir nefs ölmez,"36 yani Allah'tan vahiy almadan ölmez; "Rabbin bal arısına vahyetti"37 ve "Havarilere vahyetmiştim . . . "38 ayetlerini tevil ederler. Kendileri arasında Cebrail,

    32 Ebü Müsa lsa b. Müsa b. Muhammed b. Ali b. Abdiilah b. Abbas (102-1 67/721-783): Seffah'ın kardeşidir. Amcası onu Küfe valisi olarak atamış ve Mansur'un veliahtı yapmıştır. 147/764 yılında Mansür tarafından Küfe valiliginden ve veliahtlıktan azledilmiştir. Ona ikramlarda bulunarak gönlünü almış, babası Mehdi'nin veliahtı yapmıştır. Mehdi 1 �0/776-77 yılında halife olunca onu veliahtlıktan azletmiştir. Ölümüne kadar Küfe'de ikamet etmiştir. Bkz. lbn Hayyat, Tdrih, 41 1 -12 ; 420; Taberi, Tdrih, Vl l/423 vd. ; lbnu'l-Esir, el-Kdmil, V/87 vd. ; lbnu'llmad, Şezerdt, 11266.

    33 Krş. lsferaini, et-Tabsir, 21 , 70, 73 ; 226, 247-so; 34 lbn Hazm onun Küfe'de bugday satıcısı oldugunu söyler. Bk lbn Hazm, el-Fasl, IV/ı87. 35 Krş. Nevbahti, Fıraku'ş-Şia, 44-46; Bagdadi, el-Fark, 248; lbn Hazm, el-Fasl, IV/ı87; Şehrista-

    ni, el-Milel, 180

    36 Al-i lmran, 3/145. 37 Nahl, 1 6/68. 38 Maide, sfm .

    42

  • SiA

    Mikail ve Muhammed'den daha hayırlı olan insanlar bulunduğunu iddia ederler. Kendilerinden hiç kimsenin ölmediğini, ancak ibadetini tamamlayanın meleküt alemine yükseltildiğini ileri sürerler. Ölülerini gördüklerini, onların da sabah akşam kendilerini gördüklerini iddia ederler.39

    [g- Umeyriyye)- Hattabiyye'nin dördüncü fırkası, Galiye'den dokuzuncu fırkadır . Bunlara, Umeyr b. Beyaı:ı el-lcli'nin taraftarları oldukları için Umeyriyye denilir. Bu fırka mensupları, kendilerinden olan kimselerin ölmediği görüşünde olanları yalanIayarak �erkesin öleceğini, ancak kendi imam ve nebilerinin geride kalacaklarını iddia ederler. Bunlar, tıpkı Yağmeriyye gibi Cafer'e taparlar; onun rableri olduğunu iddia ederler. Küfe'de Künase'de40 bir çadır kurmuşlar ve orada Cafer'e tapınmak amacıyla toplanmışlardır. Yezid b. Ömer b. Hubeyre ,41 Umeyr b. el-Beyan'ı yakalayarak Künase'de öldürmüş ve bu fırka mensuplarından bir kısmını hapsetmiştir.42

    [ıo- Mufaddaliyye)- Hattabiyye'nin beşinci fırkası, Galiye'den onuncu fırkadır . Bunlara Mufaddaliyye denir. Zira sarraf olduğu için, reisierine Mufaddal43 ismi verilmiştir. Diğer Hattabiyye fırkaları gibi, bunlar da Cafer'in rab olduğuna inanırlar. Ona nübüvvet ve risalet isnat ederler. Cafer'in, Ebu'l-Hattab'ı terk etmesi nedeniyle, bu hususta onunla görüş ayrılığına düşmüşlerdir.44

    lmamiyye arasında, Haşimoğullarından Ali'nin nass ile tayin45 edildiğini kabul edenler ve kendilerinin imam olduğu iddiasında bulunanların tamamı altı kişidir. Bunlar: Abdullah b. Amr b. Harb el-Kindi, Beyan b. Sem'an et-Temimi, Muğire b .

    39 Krş. Kummi, Kitabu'l-Makalcit, 54 ; Nevbahti, Fıraku'ş-Şia, 43-44; Bağdadi, el-Fark, 248-49; Şehristani, el-Milel, 180.

    4° Künase: Küfe'de bir mahalledir. Bkz. Sem'ani, el-Ensab, X/473 . Kelime "süprüntü ve çöplük" anlamına gelmektedir.

    41 Ebu Halid Yezid b. Ömer b. Hübeyre el-Fizari (ölm. 13ıl749) : Cesur bir komutan ve idareciydi. Mervan b. Muhammed onu Irakeyn valisi yapmıştır. Burada beş yıl kalmış, Abbasi daveti ortaya çıkınca ölmüştür. Bkz. Cahız, el-Beyan, lh75 , 1 95 , 285, 324;· l l/444, 447, 476 ; Ta

    beri, Tarih, Vl lh 57, 228-237, 300-370, 372-76, 391 -41 9, 428, 450-457, 568; V l l l/77-8 .

    42 Krş. Bağdadi, el-Fark, 249; lsferaini, et-Tabsir, 74; Şehristani, el-Milel, 180. 43 Mufaddal b. Ömer el-Cu'fi: Hadiste zayıf kabul edilmiştir. Bkz. Tüsi, Ihtiyaru Ma'rifeti'r

    Riccil, 321 -334; Erdebili, Camiu'r-Ruvat, l l/ı58-6o.

    44 Krş. Bağdadi, el-Fark, 249-50; lsferaini, et-Tabsir, 74: Şehristani, el-Milel, 181 . 45 Nass ile tayin: Imarnın ayet ve hadisle belirlenmesi.

    43

  • ILK DÖNEM ISLAM MEZHEPLERI

    Said, Ebu Mansü.r, Hasan b. Ebi Mansü.r,46 Ebu'I-Hattab el-Esedi'dir. Ebu'l-Hattab, kendisinin de Haşimogullarının en üstünü oldugunu iddia etmiştir. Asrımızda, Selman el-Farisi'nin47 ilah oldugunu kabul edenler vardır, demiştir.

    Sü.fiyye'den nüssak [zahitler] arasında hulü.lu kabul edenler ve Allah'ın, bedenlere hulü.l ettigini söyleyenler vardır. Zira Balı'ın insan, hayvan ve benzer bedeniere hulü.l etmesi mümkündür. Bu fırka taraftarları güzel bir şey gördükleri zaman, "Belki de , Allah ona hulü.l etmiştir" derler. Bunlar, dini kurallardan uzaklaşma egilimindedirler. Zira insana hiçbir şeyin farz olmadıgını ve mabuduna ulaşması durumunda da ibadetin gereksizligini iddia ederler.

    [n- Ruhu'l-Kuds'ün Hz. Peygamberde Bulundugunu Söyleyenler]- Galiye'den onbirinci fırka, Ruhu'l-Kuds'ün Peygamberde (s .a .v.) bulundugunu iddia eder. Sonra sırasıyla Ali'ye , Hasan'a48, Hüseyin'e , Ali b. el-Hüseyin'e49, Muhammed b. Ali'ye,

    46 Hüseyin b. Ebi Mansur şeklinde de geçmektedir. Bkz. Nevbahti, Fıraku'ş-Şia, 39 · 47 Selman el-Farisi (ölm. 36/656): Aslen lsfehan Mecüsilerindendi. Benu Kelb'in kölesiyken,

    daha sonra Benu Kureyza Yahudilerine köle olarak satılmıştır. Medine'de Müslüman olmuştur. Farsça, Rumca ve İbranice biliyordu. Hendek Savaşı'nda hendek kazma fikrini o vermiştir. Hz. Ömer'in hilafeti döneminde Medain'de vefat ettiği rivayet edilir. Bkz. lbn Hişam, es-Sire, 11214-22; lbn Sa'd, Tabakat, IV/66-7o; lbn Kuteybe, el-Maarif, 270-71 ; Tusi, lhtiyaru Ma'rifeti'r-Rical, 6-24; Mes'üdi, Muruc, l l/314; Zehebi, A'lam, 1/sos; lbn Hacer, ellsabe, 1 1 111 1 3-14; Erdebili, Camiu'r-Ruvdt, l/371 .

    48 Ebu Muhammed el-Hasan b. Ali b. Ebi Talib el-Haşimi el-Kureşi (3-so/624-670): Hz. Ali'nin Fatma'dan olan büyük oğludur. lsnaaşeriyye'ye göre ikinci imamdır. Hz. Ali'nin ölümünden sonra Irak halkı ona biat etmiştir. Muaviye savaşmak üzere, Kays b. Sa'd komut3.sındaki bir ordu içinde yer almıştır. Ordu, içinde anlaşmazlık çıkınca dağılmıştır. Bunun üzerine Hasan da Medain'e çekilmiş, lbn amir tarafından muhasara edilmiştir. �onuçta bazı şartlarla hilafeti Muaviye'ye bırakmıştır. Medine'de vefat etmiştir. Bkz. lbn Hayyat, Tarih, 66, 203, 209; lbn Kuteybe, el-Madrif, 210; Ebu'l-Ferec el-lsfahani, Mekdtilu't-Tdlibiyyin, 46-77; Mes'udi, Murac, l l l/4-10; lbnu'l-Esir, el-Kdmil, Vl l l/98; lbn Kesir, el-Biddye, IV/61 ; Zehebi, A'lam, l l ll245; lbn Hacer, el-Isdbe, 1 111 1- 13 ; lbn Haldun, Tarih, l l/648-51 ; Fığlalı, lmamiyye Şiası, 84-89.

    49 Ebu Muhammed (Ebu'l Hasan) Ali Zeyne'l-Abidin b. el-Hüseyin b . Ali (38-94/658-712): Medine'de doğmuştur. Hz. Hüseyin'in oğludur. lsnaaşeriyye'nin dördüncü imamıdır. Kerbela'da öldürülen büyük kardeşi Ali'den ayırt edilmesi için kendisine "Küçük Ali" denir. Siyasete bulaşmaktan uzak kalmıştır. Medine'de Baki Mezarlığına amcası Hz. Hasan'ın yanına defnedilmiştir. Hz. Hüseyin'in soyu onun kanalıyla devam etmiştir. Bkz. lbn Sa'd, Tabakdt,

    44

  • Ş lA

    Cafer b. Muhammed b. Ali'ye, Müsa b. Cafer'e,50 Ali b. Müsa b. Cafer'e,51 Muhammed b. Ali b. Musa'ya,52 Ali. b. Muhammed b. Ali b. Musa'ya, Hasan b. Ali b. Muhammed b. Ali b. Musa'ya, Muhammed b. el-Hasan b. Ali b. Muhammed b. Ali'ye geçtigini iddia ederler. Onlara göre, bu sayılanlarm hepsi ilahtır. Bunların her biri tenasüh yoluyla ilah olmuştur. Zira onlara göre ilah, çeşitli bedeniere bürünebilir.

    [12- Hz. Ali'nin Allah Oldugunu lddia Edenler]- Galiye'nin onikinci fırkası , Ali'nin Allah oldugunu iddia edenlerdir. Bunlar, Peygamberi (s .a.v.) yalancılıkla suçlarlar ve ona söverler. Ali'nin, kendi durumunu açıklaması amacıyla ona öncelik tanıdığını fakat onun kendisi için ·nübüvvet iddiasında bulundugunu söylerler.

    [13- Şurayiyye ve Nem!riyye]- Galiye'den onüçüncü fırka, Şurayi'nin taraftarlarıdır.

    Vlı62-172; lbn Kuteybe, ei-Maarif, 213-15; Yakubi, Tarıh, l l/303; Ebu'l-Ferec el-Isfahani, Mehatilu't-Talibiyyin, 8o-81 ; lbn Kesir, ei-Bidaye, IX/ıo4-113; lbn Hallikan, Vefeyat, 1 1 1!266-74; Zehebi, A'lam, IV/386; lbnu'l-Imad, Şezerat, llıo4-105; Fıglalı, lmamiyye Şiası, 1 60-62.

    50 Musa el-Kazım b. Cafer b. es-Sadık (1 28-183!745-799): Isnaaşeriyye'nin yedinci imamıdır. Mansur, Mehdi ve Hadi'nin hilafetleri döneminde yaşamıştır. Bkz. Yakubi, Tarih, l l/414-15; Zehebi, Mizan, Vl/537-38; Ibn Hallikan, Vefeyat, V/309; Ibnu'l-Esir, el-Kamil, V/319-20; Ibnu'lImad, Şezerat, l/304.

    51 Ali er-Rıza b. Musa el-Kazım b. Cafer es-Sadık (148-203!765-818): Medine'de doğmuştur. Isnaaşeriyye'nin sekizinci imamıdır. Abbasi halifesi Me•mun onu çok sevdiği için veliaht tayin etmiş, ona er-Rıza lakabını vermiş ve kızıyla evlendirmiŞtir. Onun adına para bastırmıştır. Abbasilerde sembol olan siyah rengi yeşile dönüştürdü. Ali er-Rıza, Tus'tayken Bağdat halkı Me•mun'a karşı isyan ederek onu görevden aldı. Amcası Ihrahim el-Mehdi'ye biat ettiler. Me•mun da ordusuyla onlara hücum etmiş, Ihrahim önce gizlenmiş, sonra teslim olmuŞtur. Me•mun hayatta iken Ali er-Rıza vefat etmiştir. Namazını Me•mun kıldırmış babasının kabri yanına defnedilmesini istemiştir. Zehirlenenrek öldürüldüğü söylenmektedir. Bkz. Ibn Hayyat, Tarih, 471 ; Yakubt, T�rih, l l/453; Mes•udi, Murac, IV/28; Taberi, Tarih, Vl l l/544, 554, 558-66; Makdisi, el-Bed, VI/no; Ibnu'l-Cevzi, el-Muntazam, X/93; Ibn Hallikan, Vefeyat, l l l/269-272; Fığlalı, lmamiyye Ştası, 144; Uyar, Ehl-i Beyt, 286-291 .

    52 Ebu Cafer Muhammed b . Ali er-Rıza b . Musa el-Kazım (195-22o/81 1 -835): Isnaaşeriyye'nin dokuzuncu imamıdır. Medine'de doğdu. Babası ile birlikte Bağdat'a geçti. "Cevad et-Taki" lakabıyla meşhurdur. Babası ölünce Me•mun ona bakmış ve kızı ile evlendirmiştir. Bir süre Medine'de yaşamış, daha sonra Bagdat'a dönerek orada vefat etmiştir. Bkz. Ibnu'l-Cevzi, eiMuntazam, X/265; Ibnu'l-Esir, el-Kamil, V/494; Ibn Hallikan, Vefeyat, l/450; Fığlalı, lmamiyye Şiası, 1 68-1 69.

    45

  • ILK DONEM ISlAM MEZHEPLERI

    Bunlar, Allah'ın beş kişiye hulül ettiğini iddia ederler. Bunlar sırasıyla Hz. Peygamber, Ali, el-Hasan, el-Huseyn ve Fatıma'dır.53 Şurayiyye'ye göre bunların her biri ilahtır.54 Ancak Şurayi'nin taraftarları, Peygamberi (s.a.v.) yalancılıkla suçlamıyorlar ve bundan önce zikrettiğimiz fırka ile ilgili olarak anlattıklarımızı kabul etmiyorlardı.

    Bunlar şöyle derler: llah'ın hulO.l ettiği beş kişinin zıtları vardır. Bu zıtlar şunlardır : Ebü Bekir, Ömer, Osman, Muaviye ve Amr b. el-As. Zıtlar hakkında iki gruba ayrıldılar: Bir kısmı, zıtların övülecek kimseler olduğunu iddia etmiştir; çünkü beş kişinin üstünlüğü bu zıtlar sayesinde bilinmektedir. Bu yüzden onlar övülmelidirler. Diğer bir kısmı ise, zıtların kötülenmesi gerektiğini iddia etmişlerdir; çünkü onların övülecek bir durumu yoktur. Şurayi'nin, Allah'ın kendisine hulül ettiği iddiasında bulunduğu da anlatılır .55 Ayrıca R.afıziler'den Nemiri'nin taraftarları olan ve Nemiriyye denilen fırkanın, Allah'ın Nemiri'ye hulül ettiğini söyledikleri de rivayet edilir . 56

    [14- Sebeiyye]- Galiye'den andördüncü fırka, Abdullah b. Sebe'nin57 taraftarları olan Sebeiyye'dir. Bunlar, Ali'nin ölmediğini, Kıyamet Gününden önce dünyaya döneceğini, zulümle dolu olan yeryüzünü adaletle dalduracağım iddia ederler. Onun, Ali (a.s) için "Sen sen!" (Yani sen ilahsın) dediğini zikrederler . 58

    Sebeiyye taraftarları, ricata [ölülerin dünyaya döneceğine] inanır. Nitekim Seyyid

    53 Fatıma (ölm. n/632): Resullah'ın Hz. Hatice'den kızıdır. Hz. Ali ile evlenmiştir. Hasan, Hüseyin, Ümmü Külsüm ve Zeyneb olmak üzere dört çocukları olmuştur. Bkz. lbn Sa'd, Tabakcit, Vl l l/16-25; lbn Hacer, el-Isabe, Vl l ll158-6o.

    54 Krş. Bağdadt, el-Fark, 252, 255-56; lsferii.int, et-Tabsir, 75. 55 Krş. Bağdadt, a.g.y. , 252, 255-56; lsferatni, a.g.y . • 75· 56 Krş. Bağdadt, el-Fark, 252, 255-56; lsferaint, et-Tabsir, 75. 57 Abdullah b . Sebe' : Bu şahsın gerçekten yaşayıp yaşamadığı, ne zaman ve nerede yaşadığı

    hakkında çelişkili bilg