ekim devrimi

34
Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı Devrimden Diktatörlüğe--------------------------------------------------- Şubat-Ekim 1917: Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren ayaklanmalar İşçi sınıfının toplumsal değişimlerdeki merkezi rolü-------------------- 1917’den sonra Rusya’nın cinsel devrimi--------------------------------- 1917 Ekim Devrimi kimin eseridir? --------------------------------------- 7 Kasım 1917: İşçi sınıfının Ekim Devrimi zaferi------------------------- Ekim 1917: Devrim mi, Darbe mi? ---------------------------------------- 1905 devrimi: Başka bir dünyaya atılan kocaman bir adım------------ 1917 Şubat Devrimi: Ekmek, Barış, İktidar------------------------------- Stalinizme giden yolu Lenin mi açtı?------------------------------------- Lenin sosyalist devrimi nasıl savundu? Teori gri, yaşam yeşildir------- Stalin devrimci miydi?----------------------------------------------------- Moskova Mahkemeleri ve Bolşevik Partisi’nin yok edilmesi----------- Bolşeviklerin katili bir Menşevik: Andrey Vyshinsky-------------------- Stalinizm, Bolşevizme neden saldırdı?----------------------------------- Lenin, özgürlük ve örgütlenme------------------------------------------- Günümüzde Ekim Devrimi------------------------------------------------- -------------------------2 -------------------------4 -------------------------8 ------------------------10 ------------------------12 ------------------------14 ------------------------15 ------------------------18 ------------------------19 ------------------------21 ------------------------23 ------------------------24 ------------------------25 ------------------------27 ------------------------28 ------------------------30 ------------------------32

Upload: kara-kedi

Post on 06-Apr-2016

267 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

Ekim devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı marksist.org

TRANSCRIPT

Page 1: Ekim devrimi

Ekim Devrimi:Başka bir dünyaya açılan kapı

Devrimden Diktatörlüğe---------------------------------------------------Şubat-Ekim 1917: Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren ayaklanmalarİşçi sınıfının toplumsal değişimlerdeki merkezi rolü--------------------1917’den sonra Rusya’nın cinsel devrimi---------------------------------1917 Ekim Devrimi kimin eseridir? ---------------------------------------7 Kasım 1917: İşçi sınıfının Ekim Devrimi zaferi-------------------------Ekim 1917: Devrim mi, Darbe mi? ----------------------------------------1905 devrimi: Başka bir dünyaya atılan kocaman bir adım------------1917 Şubat Devrimi: Ekmek, Barış, İktidar-------------------------------Stalinizme giden yolu Lenin mi açtı?-------------------------------------Lenin sosyalist devrimi nasıl savundu? Teori gri, yaşam yeşildir-------Stalin devrimci miydi?-----------------------------------------------------Moskova Mahkemeleri ve Bolşevik Partisi’nin yok edilmesi-----------Bolşeviklerin katili bir Menşevik: Andrey Vyshinsky--------------------Stalinizm, Bolşevizme neden saldırdı?-----------------------------------Lenin, özgürlük ve örgütlenme-------------------------------------------Günümüzde Ekim Devrimi-------------------------------------------------

-------------------------2-------------------------4-------------------------8------------------------10------------------------12------------------------14------------------------15------------------------18------------------------19------------------------21------------------------23------------------------24------------------------25------------------------27------------------------28------------------------30------------------------32

Page 2: Ekim devrimi

2

Sovyetler Birliği, dağılmadanönce neydi? Komünist miydi,sosyalist mi, başka bir şey mi?İyi bir şey miydi, kötü bir şeymi? Kendini sosyalist olarakdüşünenlerin sevmesi, destek-lemesi gereken bir şey miydi,değil miydi?

Bu sorular, Sovyetler Birliğidiye bir ülke kalmadığına göre,doğal olarak günümüzde konubile değil. Belki doktoraöğrencileri meseleyi araştırıyor,tez yazıyor olabilir, o kadar.

Oysa, bir zamanlar bu sorularaverilen cevap dünyanın bütünsosyalist örgütlerini birbirindenayırır, kimin ne tür sosyalistolduğunu belirlerdi.

Belirlemek ne kelime, verilencevap yoğun düşmanlıklarıntemelini oluştururdu.

Sosyalizmden ne anladığımız

Bugün bakınca, konu çokteorik, çok akademik gibigörünebilir. Solu gereksiz birşekilde bölen bir ayrıntı diyedüşünülebilir.Öyle değildi ama.Çünkü tartışma, SovyetlerBirliği’ne nasıl bir etikettakacağımızla değil, çok dahatemel bir konuyla, sosyalizm-den ne anladığımızla ilgiliydi.

Mesele şuydu:

Kafası çalışan herkes, Rusya’dabaskıcı ve gaddar bir diktatör-lük olduğunu biliyordu. Devrimdöneminin Bolşevik Partimerkez komitesinin ve ilkSovyet hükümeti üyelerinin

hemen hemen tümü de dahilolmak üzere, milyonlarca insanöldürülmüş, sürülmüş,işkenceden geçirilmişti.Demokrasiden eser yoktu. İşçisınıfının iktidar organları olanişçi konseyleri (sovyetler)onyıllardır toplanmıyordu.İşçiler yoğun baskı altında, üre-timde hiçbir söz hakkına sahipolmadan, uzun saatler çalışıyor,grev bile yapamıyordu…

Böylesi bir rejime “sosyalist”demek, basit bir tanımlamanınçok ötesinde anlam taşıyordu.Sosyalizm, işçi sınıfının ikti-darda olmadığı, hiçbir kararakatılmadığı, demokrasi veözgürlüklerin gündeme bilegetirilemediği bir düzen ola-biliyorsa, demek ki Marx veLenin yanılmıştı, demek ki işçisınıfının edilgen olduğu bir“sosyalizm” olabiliyordu,demek ki sosyalizmin özgür-lükle bir alakası yoktu… Demekki sosyalizm pek de uğrundamücadele etmeye değer birşey değildi.

Nitekim, bu berbatdiktatörlüğün “sosyalizm”olduğunu kabul edenlerinbüyük çoğunluğu 1989’daSovyetler Birliği çöktüğüzaman tam da bu sonucuçıkardı: “EğerSovyetler Birliğibizim yıllarca,o n y ı l l a r c ainandığımız gibisosyalist idiyse, ozaman ben artıksosyalist değilim.Marksizm bu koyudiktatörlüğe yol

açıyorsa, ben artık Marksistdeğilim, bu işlerle alakamkalmamıştır” dediler.

Bir açıdan haklıydılar. Sosyal-izm o idiyse, gerçekten desosyalist olmamak gerekirdi.

Çıkarılması gereken çok dahamantıklı sonuç ise şuydu: İşçisınıfının iktidarda olmadığıyerde, demokrasi veözgürlüğün olmadığı yerdesosyalizm yoktur, demek kiSovyetler Birliği’nin sosyalizmile alakası yoktu.

Sosyalizmin işçi sınıfıyla ilgilibir şey olduğunu, demokrasive özgürlük anlamına geldiğini( d e v l e t l e ş t i r m e y l e ,sanayileşmeyle, elektrifikasy-onla filan ölçülemeyeceğini)savunabilmek, önce SovyetlerBirliği’nin sosyalist olmadığınıkabullenmeyi gerektiriyordu.

En önemlisi buydu ve kavgaburada kopuyordu. SovyetlerBirliği’ne “sosyalist” demek, işçisınıfının merkezî rolündenvazgeçmek, baskının, devletşiddetinin, milliyetçiliğinsosyalizme dahil olamayacağıinancından vazgeçmekanlamına gelmek zorundaydı.Vazgeçmek istemeyenler

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

Devrimden Diktatörlüğe

Page 3: Ekim devrimi

3

orada sosyalizm filanolmadığını söylemekzorundaydı.

Devrim ve karşı-devrim

Ama mesele bu kadarla bit-miyor.

Eğer 1917 devrimini dünyanınilk muzaffer işçi sınıfı devrimiolarak görüyorsak, işçi sınıfınınkendi kitlesel eylemi sonucu ik-tidara el koymasının ilk başarılıörneği olarak görüyorsak, ozaman daha sonra ne

olduğunu da açıklayabilmemizgerekiyordu. Aksi taktirde, de-vrimin kaçınılmaz olarakdiktatörlüğe, Lenin’in doğalolarak Stalin’e yol açtığı sonu-cundan kurtulamazdık.

Ekim 1917’yi izleyen birkaç yılboyunca işçi sınıfı demokra-sisinin ana unsurlarının uygu-lanmaya, sosyalizme doğru ilkadımların atılmaya başlandığınıve bu dönemi geleneğimizintemel bir parçası olduğunusöylemek… Ve ama aynı za-manda 1930’larınSovyetler’inde işçi sınıfının ik-tidardan tümüyle

uzaklaştırılmış olduğunu,yoğun sömürü ve baskıkoşulları altında yaşadığını tes-lim etmek, arada karşı-devrimgerçekleştiğini kabul etmek vebu karşı-devrimi açıklamaklamümkündür ancak.

Sovyetler Birliği’nde 1920’lerinsonları, 1930’ların başlarında(Birinci Beş Yıllık Plan’ınuygulandığı 1928-32yıllarında), işçi sınıfı iktidardandüşürülmüş, iktidar organlarıdağıtılmış, ülkenin savaş ve içsavaşın yarattığı yıkım

koşullarından çıkabilmesi içinacımasız bir üretimseferberliğiyle işçi sınıfının tümhakları elinden alınmış, busüreci uygulayan Stalinistbürokrasinin iktidarı adımadım kurulmuştur.

Ve üstelik, tüm bu yapılanlar,“Olumsuz koşullar nedeniyledevrimden, Marksizm’den,sosyalizmden geri adım atmakzorunda kalıyoruz” diyerekdeğil, “Marksizm ve sosyalizmzaten bunu gerektirir” diyerekyapılmıştır. Bu şekilde sosyal-izm, Rusya’da yapılanlarımeşrulaştırmak üzere yeniden

yazılmış, karşı-devrimin vebürokrasinin iktidar olmasürecinin teorisi olan Stalinizm“sosyalizm” olaraksunulmuştur.

Bu sunumu kabul edenlerle et-meyenler arasındaki kavgadünyanın her yanındaonyıllarca sürdü. Ta ki 1989’daSovyetler Birliği çökene kadar.Stalinizm’i “sosyalizm” olarakkabul edenlerin büyükçoğunluğu o gün aramızdanayrıldı, dünya işçi sınıfı hareke-tinin saflarını kirletmeyi bırakıpyok oldular. İyi oldu.

Rusya işçi sınıfının 1917 yılındave onu izleyen kısa dönemdeyaşadığı deneyimler, dünya işçisınıfına hâlâ ışık tutuyor. Yeterki, o dönemi izleyen Stalinistkaranlığın geleneğimizde yeriolmadığını bilelim.

Roni Margulies

Page 4: Ekim devrimi

4

Birinci Dünya Savaşı, Avrupa’yıfelakete sürükledi. Savaşınbaşlaması, yıllardır emperyal-izm analizi yapan ve milita-rizme karşı mücadele eden işçisınıfı partilerinde kolay kolaytarif edilemeyecek birkaramsarlık yarattı.Karamsarlığın, olanlarainanamamanın nedeni, sadecesavaşın ortaya çıkarttığı ko-rkunç insan kaybı ve kültürelyok oluş değildi. Bizzat sosyal-ist partilerin savaş karşısındakitutumu şaşırtıcıydı, beklen-medikti. Sosyalist partiler,savaşa karşı çıkmak yerine“anavatanın savunusu”sloganıyla, savaşın, kendi de-vletlerinin çıkarlarını savunanpartileri hâline geldiler.

İkinci Enternasyonal, dünyasosyalistlerinin kitlesel örgütüolarak, 1914 yılına kadar tümsosyalist örgütlerin içinde yeralmaktan gurur duyduğu birküresel dayanışma ve eylemağı olarak prestijli bir örgütlen-meydi. Tüm ülkelerdeki sosyal-ist partiler İkinciEnternsayonal’de temsiledilmek için yarışır; Enternasy-onal, ülkelerdeki sosyalist par-tilerin iç çelişkilerinde hakemrolü oynayacak yüksekgüvenilirliğiyle dünyaişçilerinin koordinasyonmerkezi olarak tartışmasızkabul görürdü.

Kongelerinde alınan kararlar,tüm ülkelerin sosyalist partileriiçin bağlayıcı yol haritası işlevigören Enternasyonal, BirinciDünya Savaşı’nın alarm zilleriçalmaya başladığında savaşa

karşı net açıklamalar yaptı.Daha 1907 yılında İkinci Enter-nasyonal’in Stuttgart Kongresişöyle bir karar benimsemişti:

“Savaşın patlak verme tehlike-siyle karşı karşıya kalındığıtakdirde; savaşa katılmış ülkel-erdeki işçi sınıfına ve onun par-lamentodaki temsilcilerinedüşen görev, EnternasyonalBüro’nun birleştirici faaliyetinindesteğini alarak, sınıf mücade-lesinin yoğunluğuyla genelsiyasi duruma bağlı olarakçeşitlilik gösteren araçlararasında en etkili olacağınainandıkları araçlara başvurarak,savaşın patlak vermesini önle-mek için elden gelen tümçabayı göstermektir.”

İkinci Enternasyonal’in 1901’deyapılan Kopenhag Kongre-si’nde ve Balkan Savaşı’yla ilgili1912 yılının Kasım ayındaBasel’de toplanan özelkonferansında da benzer ön-ergeler tartışılmış ve kabuledilmişti.

İkinci Enternasyonal, hemsavaş karşıtlarının en önemliörgütü hem de tüm ülkelerdeişçi partilerinin gözbebeğiyken, Enternasyonaliçinde Alman Sosyal DemokratPartisi (SPD), otoritesitartışılmaz ve teorik olarak engelişkin üyeleri barındıran devbir örgütlenme olarak belir-leyici partiydi. SPD dev birörgütlenmeydi. Almanyadünyanın ikinci büyük sanayiülkesiydi. Bürokratik, dev birdevlet aygıtı, toplumsal gru-plara pay verme yeteneğine

sahipti. Büyük elektrik tesisleri,demir-çelik fabrikaları, kömürmadenleri, tersane, liman vetekstil sektörününgelişkinliğiyle, Almanya’daegemen sınıf, gücünüküreselleştirmek için güçlü biritki duyuyordu. Ülkede enbüyük siyasî güç, bizzat de-vletti. İşte SPD ise Almanya’daikinci büyük güç olarak,neredeyse “devlet içinde de-vlet” olarak tanımlanıyordu. 11milyonluk sanayi işçi nüfusu-nun ezici çoğunluğunun siyasîisteklerinin cisimleşmiş örgütüSPD’nin, 1 milyondan fazlaüyesi, 4,5 milyon seçmeni, 90tane günlük gazetesi, gençlikve kadın örgütleri, kooperati-fleri, müzik kulüpleri vardı.

SPD Yürütme Komitesi, henüz25 Temmuz 1914’te savaşakarşı net bir tutum alan birmanifesto yayınlamış ve şuvurguları yapmıştı:

“Almanya’nın sınıf bilinçliişçileri, insanlık ve uygarlıkadına, savaş kışkrıtcılarının bucaniyane faaliyetlerini şiddetleprotesto eder. Almanhükümetinden, barışınkorunması için Avusturyahükümeti üzerindeki nüfuzunukullanmasını, bu utanç vericisavaşın önlenememesi duru-munda ise saldırganca bir mü-dahaleye girişmektensakınmasını ısrarla talep eder.Avusturya’daki egemengrubun iktidar hırsı ve/veyaemperyalist çıkarlar uğruna,Alman askerlerinin bir damlakanı feda edilemez.”

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

Şubat-Ekim 1917: Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren ayaklanmalar

Page 5: Ekim devrimi

5

Ne var ki, savaş yaklaşan birtehlike olmaktan çıkıp, siyasalve askeri bir olgu olarak güncelbir vaka hâline geldiğinde, tümdünyada sosyalistler ve savaşkarşıtları, bu açıklamaların suyayazılmış olduğunu görecek-lerdi. İkinci Enternasyonal, an-timilitarist, savaş karşıtı temelözelliğini, farklı ulusal ünifor-malar giyseler de her ülkeninordusunun aynı işçi sınıfındanoluştuğu tespitini; dolayısıylasavaş alanlarında ölenlerin aynıyoksullar sınıfından oluştuğuvurgusunu unutuvermişti. 10gün önce yapılan savaş karşıtıaçıklamalar bir anda unutulu-verildi. 10 gün önce antimili-tarist çağrılar yapan SPDliderliği, 10 gün sonra şuaçıklamayı yapabiliyordu:

“Bize düşen görev… ülkemizinbağımsızlığını ve uygarlığınıkorumaktır… Bizler, tehlikeanında anavatanı yüz üstübırakıp gitmeyeceğiz.”

Savaşa karşı yoksulların,işçilerin ve tüm ezilenlerinuluslararası çıkarlarını dile ge-tiren bir partiden, bir anda“anavatanın savunması” tezinisahiplenen ve savaştaAlmanya’nın çıkarlarını koru-maktan bahsetmeye başlayanSPD liderliğinin tutumu

karşısında, İkinci Enternasyonaliçinde yer alan ve savaşa tutarlıbir şekilde karşı çıkmayadevam eden aktivistlergelişmelere inanamadılar. Russosyalistlerden Lenin, 4Ağustos’ta Alman parlamento-sunun oturumunda SPD mil-letvekillerinin askeri bütçelehinde oy kullandığınıgazetelerden öğrendiğinde,bunun Alman Genelkurmayıtarafından üretilen bir yalanolduğunu düşündü.

Ama yalan yoktu. İkinci Enter-nasyonal’in en kitlesel par-tisinin 92 milletvekilinin 91’i,savaş kredilerinin lehinde oykullanmıştı. Birinci DünyaSavaşı başlarken, yıllarcasavaşa karşı çıkan, demokrasi,eşitlik ve adalet isteyenlerinsaflarında benzeri görülmemişbir karamsarlığı da yaratarakadeta insanlığı felaketehazırlamıştı.

Yine de geçici bir karamsarlık,hemen yerini savaşa karşı,savaşı durdurmak içinsürdürülmesi gereken mü-cadelenin başlıklarının nelerolabileceği tartışmasına yerinibırakmıştı. Doğruydu, sosyaldemokrasinin sert milliyetçidönüşü, işçi kitleleri arasındasosyal şovenlerin dümenin

başına geçmesine yol açmıştı.Doğruydu, Almanya’yı hızlasavaşa atılmak isteyeninsanların gürültüsüne teslimetmişti. Fakat savaşın yarattığıyıkıma insanların sonsuzakadar katlanması da mümkündeğildi. Savaş, cephede ölenon binlerce genç demekti,cephe gerisinde ise çok kısa birsürede “karabasanı andıran”bir yıkım başladı. Bu yıkımsonucunda, Almanya’da bir yıliçinde vatansever gösterilerinyerini savaş karşıtı kızgınlığınifade edildiği gösteriler aldı.Gösteriler polisle çatışmalarlason bulmaya başladı.

Bu durum, SPD içinde savaşakarşı olan Karl Liebknecht veRosa Luxemburg gibi savaşkarşıtı sosyalistlerin nihayetseslerinin duyulmasına yol açtı.Liebknecht, 1916 yılında birkaçbin işçi ve gence yaptığı savaşkarşıtı konuşmanın başındatutuklandı. Ama duruşmagünü, 55 bin işçi onunladayanışmak için greve gitti.Daha fazla sayıda işçi, Almandevletinin vatan savunmasıdeğil, sınırlarını savaşlagenişletme çabası içindeolduğunu kavradı. Ertesi yıl Rusdevriminin patlaması, SPDliderliğinin en sağcı kanadının“ulusal savunma amaçlı savaş”iddiasına da son verdi.Rusya’da kendi iktidarınayürüyen işçiler, açıkça acil barışistiyordu.

Almanya’da 200 bin metal işçisiekmek için greve çıktı, grevhızla savaş karşıtı duygularınmayalandığı bir havuzadönüştü. Sovyet Devrimi, Al-manya’da savaşa karşı giderekderinleşen hoşnutsuzluğunpolitik bir odak kazanmasınayardımcı oldu. 1918 Ocakayında 400 bin işçi greve çıktı.

Page 6: Ekim devrimi

6

Kitlesel toplantılarda greviyönlendirecek temsilcilerinseçilmesi kararı alınmıştı. Greve100 bin kişi daha destek verdi.

Bir yandan Rusya, savaşınyarattığı yıkım içinde bir işçidevrimiyle acil barış talebinisomut bir biçimebüründürmüşken, Almanya’daise savaş baronlarına savaşısürdürmelerini engelleyen biriç tehdit, Alman işçi devrimisözünü söylemek üzere başınıkaldırmaya başlamıştı.

SPD liderliğinin savaştan yanatutum alması kısa süreli bir şoketkisi yaratsa da, Avrupaçapında savaş karşıtları mü-cadeleye ara vermeksizindevam ettiler. Savaş birvahşetti ve milli duygularlacepheye giden insanlar savaşınşiddetiyle yüz yüze kaldığında,bu duyguların geçici karakterihemen açığa çıkıyordu. Savaşbir yndan da cephe gerisindeailelerin, şehirlerin yaşadığıyıkım anlamına geliyordu. Russosyalisti Lenin, bu ruh hâlinive yıkımı en net gören vesavaşa karşı dönemin milliyetçiduygularının hakimiyeti altındaboğulan insanlara şaşırtıcı vetehlikeli gelen açıklamalarıyla,savaşa son vermek için herülkede hareketlerin kendi ege-men sınıflarına yönelmesigerektiğini savunuyordu:

“Şimdiki savaş emperyalist birkaraktere sahiptir. Bu savaş,kapitalizmin gelişiminin enyüksek düzeyine ulaştığı,yalnızca meta ihracının değilfakat aynı zamanda sermayeihracının da çok büyük önemkazandığı, üretimde tekelleşmeve ekonomik yaşamınuluslararasılaşmasının muaz-zam boyutlara eriştiği, izlenensömürge siyasetinin dünyanın

hemen tamamınınpaylaşılmasını beraberindegetirdiği bir döneminkoşullarının ürünüdür.”

Lenin, bu durumda“anavatanın savunusunu”önerenlere, bunun farklıülkelerin işçilerinin savaşalanlarında birbirini öldürmeyedevam etmesi anlamınageldiğini, savaşı sona erdirmeyideğil savaşı sürdürmeyi,ulusların egemenlikkapışmasından birisinin galipgelmesi için çalışmayıönerdiğini anlatıyordu. Oysa,yapılması gereken, her ülkedeyoksulların, işçilerin ve savaşkarşıtlarının, kendi egemensınıflarına, kendi devletlerinekarşı, savaşın acil bir şekildesonlandırılması için basınçyapmasıydı.

Bu, anlatması kolay ama ege-men fikirlerin, milliyetçiliğin,anavatanı savunmak için öl-menin yüceltildiği hakim ahlakanlayışının ortasında “hainlikle”suçlanacak kadar farklı veradikal önerilerdi. Hakim ahlakanlayışı ise, gerçek yaşamınacılarının ortasında çile çekenaskerlerin ve savaşa yapılanyatırımlar nedeniyle açlık vehastalıktan kırılan milyonlarcayoksulun çok umurundadeğildi. Savaş karşıtı sosyal-istler, esas olarak bu kitleleresesleniyor, bu kitlelerin savaşaduyduğu kızgınlığı, savaşpolitikalarını izleyen esas so-rumlulara yöneltmeye veböylece savaşı derhalsonlandırmaya çalışıyordu.

Rusya’da 1917 yılının Şubatayında bu politika hedefineulaştı. Köylülüğün desteklediğiRus işçileri, Çarlık rejiminibirkaç günlük kendiliğinden birayaklanmayla devirdiler. Bu de-

vrime Bolşevik işçiler elbetteellerinden geldiğince liderliketti ama Bolşevik Partisi liderliketmedi, edemedi. Bolşevikler,işçilerin devrim organlarında,Sovyet adını alan işçi meclis-lerinde küçük bir azınlıktı.Şubat devrimi, savaşa veyoksulluğa öfke duyan milyon-larca işçi, köylü ve askerindoğrudan kendi eylemininürünüydü. Devrim, savaşın sonbulması, kıtlığın sona ermesi veÇarlık rejiminin yıkılması içinbiriken kızgınlığın, işçilerin vetopraksız köylülerin insanlıkdışı koşullara duyduğu isyanınaçığa çıkması ve çığ hâlinegelmesiydi.

1917 yılı boyunca, Şubat devri-minin kaderi, dünyanın ve Bir-inci Dünya Savaşı’nın kaderinibelirleyen temel etken oldu.İşçi ve köylüler, savaşın yıkımıarasından başlarını kaldırmışlarve Çarlık rejimini devirmişlerdiama iktidar, yine de hâlâ GeçiciHükümet içinde savaş isteyen-lerin ellerinde cisimleşiyordu.Devrim gerçekleşmişti amasavaş hâlâ devam ediyor, yok-sul işçi ve köylüler cephedeölmeye devam ediyordu. Leninsürgünden döner dönmez,savaşa hemen son verilmesitalebinin savunulmasıgerektiğini anlatmaya başladı.Lenin’in anlattığı, barış isteyen-lerle savaş isteyenlerin aynıiktidarı paylaşamayacağı vesavaşa nihaî olarak son verecekolanın işçilerin, yoksul köylü-lerin ve ordunun tabanında ençok ezilen ve kayıp verenaskerlerin kendi iktidarını ilanetmesi olduğudur.

Nitekim gelişmeler tam daLenin’in savunduğudoğrultuda yaşandı. 1917yılının Ekim ayında, Rusya’daGeçici Hükümeti deviren işçiler,

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

Page 7: Ekim devrimi

7

iktidarı kendi ellerine aldılar.Sovyet iktidarı adını alan buişçi hükümetinin ilk karar-namesi, Lenin tarafındankaleme alınmıştı ve barışsorunuyla ilgiliydi. Karar-namede şu vurgular vardı:

Yeni işçi ve köylü hükümeti

Tüm savaşan halkları vebunların hükümetini adil,demokratik bir barış için derhalgörüşmeleri başlatmaya çağırır.

Hükümetin böyle bir barışlakastettiği şey, toprak ilhakı(yani yabancı topraklara elkonması ve yabancı uluslarınzor yoluyla bir başka uluslabirleştirilmesi) ve tazminat ol-madan acil barıştır…

Hükümet, güçlü ve zenginulusların istila ettikleri zayıfulusları nasıl paylaşacaklarısorusu üzerine yürütülen busavaşın sürdürülmesini,insanlığa karşı girişilmiş enbüyük suç olarak değerlendirir,istisnasız tüm uluslar için eşitderecede adil olan ve buradaişaret edilen koşullarda derhalbarış anlaşması imzalamayakararlı olduğunu resmen veaçıkça ilan eder…”

Rusya’nın işçi ve köylühükümetinden gelen bu çağrı,Rusya’da savaşın nedeni olansiyasi güç odaklarının tasfiyeedilmesi, diğer ülkelerde deişçilere, savaştan yorgun düşenaskerlere ve yoksullara ilhamvermişti. Bir yıl sonra Al-manya’da da devrim patlakverdi. Savaşın yorgunluğu vesavaşa duyulan öfke, Al-manya’da da savaştan besle-nen siyasi iktidarı zorladı.

Kasım 1918’de, Almanya’yayepyeni bir ruh egemendi. De-

vrim patlamıştı, sokaklar“sıradan insanlar” tarafındanele geçirilmiş, burjuvazineredeyse kaybolmuştu. ChrisHarman, Kaybedilmiş Devrimkitabında, dönemintanıklarından yaptığı alıntılarlabu ruh hâlini şöyle özetliyor:“Şık giysileri içinde beyler ya dahâli vakti yerinde zarif giysilihanımlar, sokağa çıkma ce-sareti gösteremiyorlardı. Sankiyer yarılmış ve burjuvazi biranda ortadan kaybolmuştu.Ortalıkta dolaşan yalnızcaişçiler, yani ücretli kölelerdi.”

Sadece Almanya’da değil, tümAvrupa’da devrimci altüst oluşyaşanıyordu. İngiltereBaşbakanı Lloyd George,Fransa Başbakanına şunlarıyazıyordu: “Avrupa’nın birucundan diğerine, kitleler,siyasal, sosyal ve ekonomiktüm görünümleri içinde, mev-cut düzeni sorguluyor.”

İşte bu sorgulama, özündesavaş karşıtı bir sorgulamaydı.Birinci Dünya Savaşı’nın so-nunu, savaşı çıkartan, para,rekabet, sermaye ihracı, dahafazla silahlanma için savaşınsürmesini savunanlar değil;savaşı sorgulayan, savaşın ne-denlerini kavrayan, savaşınkatlanılamaz acılarından bıkan,yorulan milyolarca işçinin vesavaş karşıtının mücadelesioldu.

Şenol Karakaş

Artı değer

Kapitalizmde bütün zenginliğinyaratıcısı işçi sınıfıdır. Patronlarınelde ettiği sermaye birikiminintemeli olan kâr, ancak işçisınıfının emeğinin bir bölümüneel konularak elde edilebilir. İşteemeğin el konulan bubölümüne artı değer adı verilir.

Marks’a göre, kapitalist sis-temde bir nesne iki tür değeriçerir; kullanım değeri vedeğişim değeri. Kullanımdeğeri, o nesnenin insanlarınherhangi bir ihtiyacınıkarşılaması anlamına gelir.Değişim değeri ise, malın alınıpsatılabilir bir meta hâlinegelmesini sağlayan, yani kârınkaynağını oluşturan değerdir.Bu değer, işçinin emeğinin birbölümünün kapitalisttarafından gasp edilmesi ileelde edilir.

Bir işçinin günde 8 saatçalıştığını düşünün. İşçi, buçalışmanın 3 saati boyuncakendi emeğinin karşılığı olanücret için çalışıyorsa, geri kalan5 saat boyunca patronun kârıiçin çalışır. Kapitalistler süreklibirbirleri ile rekabet etmekzorunda oldukları için, artıdeğer gaspını arttırmayı dener-ler. Bunu iki türlü yaparlar. Yaişçinin çalışma süresiniarttırarak, gerekli emekzamanını sabit tutup artı değerüretilen zamanı arttırırlar; ya daemek süresini sabit tutarak artıdeğer için ayrılan zamanıarttırırlar, yani işçilerin ücret-lerinde ve yaşam şartlarındadüşüş yaşanır. Bu yöntemlerdenbirincisine mutlak artı değer, ik-incisine ise nispi artı değer adıverilir.

Artı değer, kapitalizminişlemesini sağlayan temel ol-gudur. Bu olguya dayanan sis-temi yıkabilecek olansa, budeğerin yaratıcısı olan sınıf, yaniişçi sınıfıdır.

Page 8: Ekim devrimi

8

Marks, Komünist Manifesto’da,burjuvazinin tarih sahnesineçıkışını aktarırken, aynı za-manda işçi sınıfını burjuvazininmezar kazıcısı olarak ilan et-mekteydi. İşçi sınıfı, kapitalizmiyıkmasının, burjuvaziyi tarihsahnesinden silmesinindışında, kendinden önceki tümsömürü biçimlerine son vere-cek sınıftı.

Marks, işçi sınıfının sadecekendisini değil tüm insanlığıözgürleştireceğini söylüyordu.Bunun nedeni, işçi sınıfının nesayısal büyüklüğü ne de diğertoplumsal kesimlerden dahafazla acı çekmesi olabilirdi.Komünist Manifesto’nunyazıldığı dönemde işçi sınıfı,günümüzdeki büyüklüğü veyaygınlığıyla karşılaştır-dığımızda neredeyse okyanus-ta bir damla kadardı. Hemenhemen İngiltere dışında hiçbiryerde sanayi gelişmemişti.Komünist Manifesto’da bahsigeçen işçi sınıfı, iş bulduklarısürece yaşayan ve sermayeyiarttırdığı sürece iş bulanemekçilerdi. Mark’ın işçi sınıfıdiye tarif ettiği kesimlerinbüyük bir kesimi, evişçilerinden oluşmaktaydı.

Öte yandan işçi sınıfı diğertoplumsal kesimlerden dahafazla acı çekmiyordu.Toplumun en yoksul kesiminide işçilerden oluşmuyordu.Köylüler açlıktan kırılıyorlardı.Dönemde pek çok köylüayaklanmaları olduğu hâlde,Marks, köylülüğü değil işçisınıfını devrimci sınıf olarakişaret ediyordu.

İşçilerin kapitalizme karşı tekalternatif sınıf olma özelliği,üretim sürecindekikonumlarından kaynaklanıyor.Kapitalizmin varlığı vesürekliliği emek sömürüsünedayanıyor. Sermaye birikimi,işçi sınıfının karşılığı öden-meyen emek gücünüoluşturmakta. İşçilerçalışmazsa, üretim durursakapitalizm işlemez. Daha daönemlisi, işçi sınıfı diğertoplumsal kesimlerden farklıolarak, kolektif davranabilmeyeteneğine sahip tek sınıf.Bugün kullandığımız cep tele-fonundan soframızda bulunanher türlü besin maddesine, çö-plerimizin toplanmasındanulaşımı sağlayan taşımacılığakadar her türlü üretim, işçisınıfının uluslararası kolektiffaaliyetinin bir sonucu olarakortaya çıkıyor. İşçi sınıfının üre-tim sürecindeki merkezi kon-umu, onun kapitalizmealternatif tek sınıf olmasının datemel nedenini oluşturuyor.

Rusya’da 1917’de Şubat’tabaşlayan ve işçi sınıfınınzaferiyle sonuçlanan Ekim De-

vrimi, işçi sınıfının kitlesel mü-cadelesi sonucundagerçekleşti. Birinci DünyaSavaşı sonlarında ekonomisiiyice kırılgan hâle gelen ÇarlıkRusya’sı, işçi sınıfının kitleselgrevleri sonucunda yıkıldı.Rusya’daki işçi hareketi1915’ten itibaren hızla yük-seldi. Çeşitli yerlerde yoğungrev hareketleri yaşanırken,pek çok yerde işçiler polisleçatıştılar. Bunlardan en gözeçarpanı, siyasal talepler deiçeren Putilov greviydi. Bazıgrevcilerin tutuklanması üzer-ine grev bütün Petersburg’ayayıldı. Şubat 1917 yılındaÇarlık rejimini yıkan işçiler,1905 devriminin deneyimiyledaha merkezi ve daha yaygınbir şekilde Sovyetler’i inşa et-tiler. Sovyetler, coğrafitemellere göre değil, işyeriesasına göre örgütlenenyapılardı. Bu nedenle herkademede seçimlegörevlendirilenler, her an geriçağrılabiliyorlardı. İşyerindeişçiler her an toplanma,sorunlarını tartışma, kararlaralma, temsilcilerine yenigörevler verme hakkına sahipti.

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

İşçi sınıfının toplumsal değişimlerdeki merkezi rolü

Page 9: Ekim devrimi

9

Geri çağırma hakkı bir kuralasahip değildi. İşçiler kendilerinitemsil edemediğinidüşündükleri bir kişiyi her anoylamayla geriçağırabiliyorlardı. Sovyet siste-minde, sömürü düzenininbekçiliğini yapan, polis vedüzenli ordu lağvedildi.Aşağıdan yukarı örgütlenen,doğrudan demokrasiye dayalı,işçi sınıfının kolektif mücade-lesinin bir sonucu olarak or-taya çıkan Sovyetler, aynızamanda kapitalist ücret sis-temine son verdi. Bürokrasiye,devlet ve parti yöneticilerineortalama bir işçi ücreti ödeyenbu kurum, üreten yönetenayrımını ve ayrıcılıkları ortadankaldıran, her türlü hiyerarşikyapılanmayı ortadankaldırmaya yönelik pratiklerigüçlendirdiğinden, kapitalistdevlet mekanizmasına alter-natif olmasının dışındabürokrasinin sönümlemesinisağlayacak tüm mekanizmalarıhayata geçirmekteydi.

Rusya’da devrim, bütünişçilerin kapitalistlere karşıkitlesel mücadelesinin sonu-cunda gerçekleşti. Sayısal an-lamda Rusya’da işçi sınıfıtoplumun küçük bir kısmınıoluşuyordu ve asıl olarak Pet-rograd’ta yoğunlaşmıştı. İşçisınıfının kitlesel mücadelesi,Çarlık Rusya’sı gibi devasa birbaskı mekanizmasını parçala-yarak onun yerine işçihükümetini inşa etmeyibaşardı. Kitlesel grevler grevkomitelerine, grev komitelerikendi aralarında organize ola-bilen Sovyetlere dönüştü. RosaLüksemburg’un deyimiyle“kapitalizmin zincirleriüretildiğe yerde kırılmalıydı”.Ve öyle de oldu.

İşçi sınıfının mücadelesi,

toplumun diğer kesimleri üz-erinde de etkisini gösterdi. De-vrim kapitalist devlet yapısınıparçalarken, kolektif olarakdavranma özelliğine sahip olanişçi sınıfının yönetebileceğinigösterdi. Günümüz dünyasıylakıyaslarsak, Rusya’da tarihin enözgürlükçü ve demokratikdeneyimi yaşandı. Kadınlarınüzerindeki tahakkümünkaldırılmasına yönelik çokcesur adımlar atıldı. Topluyemekhaneler ve çocuklarınbakımını sağlayan kreşleraçıldı. Eşcinsellik ve farklı cinselyönelimler yasal olarak tanındı.Ulusların hapishanesi hâlinegelen Çarlık’ı deviren işçiler,ezilen tüm uluslara en genişözgürlükleri tanıdılar.

Milyonların meydanları işgalettiği, ayaklandığı, kitleselgrevlere tanıklık ettiğimizgünümüz dünyasında “başkabir dünya mümkün” diyen,“gerçek demokrasi” talebiylemeydanları işgal edenkalabalıkların neyin, nasılyapılması gerektiği sorusununcevabı Ekim Devrimi’nin ders-lerinde saklı.

Ekim devrimi, kapitalizmiyıkmanın, başka bir dünyanınkapılarını aralamanın ancak işçisınıfının kitlesel mücadelesiylemümkün olacağını gösteriyor.İşçi sınıfı kendisi dışındaki tümezilenlerin ve gezegeninkurtuluşunu sağlayacaktır.Ekim devriminin deneyimlerien iyi kanıtıdır.

Çağla Oflas

Page 10: Ekim devrimi

10

1917 Rus Devrimi, eşcinselerkeklerin ve lezbiyenlerinhayatını değiştirdi. Rusya, birtoplumun herkesin yararınanasıl yönetilebileceğini ilk defagören işçiler, yoksullar veezilenler için bir yol göstericioldu.

Mevcut toplumsal düzeni or-tadan kaldıran devrimsürecinin ta kendisi, cinselözgürleşmeyi ve gerçek eşitliğimümkün kıldı.

Devrimin etkisini anlamak için1917 öncesi Rusya’ya bakmakgerekiyor.

Çoğu insan, yüz yıllardır aynışekilde yaşamaktaydı; küçükköylerde topraktan geçiminisağlayan köylü olarak. 1861’ekadar çoğu köylü, aristokrasiyeait serfti. Rusya, Çarlıktarafından yönetilen bir dik-tatörlüktü ve muhalifler,Sibirya’nın zalim soğuğundasürgüne mahkûmdular.Rusların küçük bir azınlığızenginlik ve saltanat içindeyaşıyordu. Örneğin,Şeremetevler, 200 bin serfesahipti ve başlarında bekleyen340 hizmetçileri vardı.

Seks, şiddet ve baskı iletanımlanıyordu ve cinseldavranışları kilise ve devletkontrol ediyordu.Eşcinsellik yasa dışıydı. Eşcinselilişiklerin olduğunun kanıtıvardı ama bunlar genellikle üstsınıf toprak ağaları ve onlarınerkek hizmetçileri ve köylülerarasında olan, eşit olmayanilişkilerdi.Aristokrat kadınlar, kocalarının

izni olmadan seyahat edemez,çalışamaz veya eğitim göreme-zlerdi. Köylüler için ise evlilik,ihtiyaçtan ve hayatta kala-bilmek içindi. Bir kadınıngörevi, tarlada kocasına yardımetmek ve işler sürdürebilsindiye çocuk üretmekti.

Aile içi şiddet yaygındı. Şöylebir atasözü vardı: “Karınabaltanın sopasıyla vur, eğil venefes alıp almadığını kontrolet. Eğer nefes alıyorsa, senikandırmaya çalışıyordur vedaha fazlasını istiyordur.”

Değişim

Fakat 19’uncu yüzyılınortalarından itibaren Rustoplumu değişmeye başladı.Çarlık, serfliği kaldırdı amagerçek bir demokrasi gelmedive aşırı eşitsizlik devam etti.Sanayileşme, Moskova ve St.Petersburg gibi şehirlerde hızlıkentleşme demekti.

1870’lerde, kadınlar ve cinsellikile ilgili yeni fikirler taşıyanradikal hareketler doğdu. “Neyapmalı?” romanı, bu yenihareketin kutsal kitabı oldu. Buroman, burjuva ebeveyn-lerinden kaçmak için sahte birevlilik yapan Vera Pavlovna’nınöyküsünü anlatır.

Roman, onun rüyalarını anlatır;sonunda, zenginlik veyoksulluğun olmadığı, erkek vekadının eşit olduğu, insanlarınyapacakları işi ve yaşadıklarıilişkileri seçebildiği bir ütopyaresmedilir. Bu gibi fikirler, bin-lerce genç erkek ve kadına esinkaynağı oldu.

Kentleşme, cinsellikilişkilerinde de değişiklikleresebep oldu. Köylü evliliklerinive aile ilişkilerini şehirleretaşıyacak yer veya para yoktu.Bir eşcinsel altkültür –“küçükeşcinsel dünya”– belirdi. Erkek-ler parklarda ve halk tuvalet-lerinde seks için buluşmayabaşladılar. Zengin adamlar gar-sonlarla, hizmetçilerle, asker-lerle ve erkek seks işçileriylehamamlarda ilişki kurdular.Lezbiyenler için hayat dahazordu. Varlıklı kadınların, zen-gin lezbiyenler için sosyetikbuluşma yerleri olan edebiyatsalonlarında harcayacakzamanları vardı. Ama hayat işçikadınlar için daha zordu;“koshki”ler veya dişi kediler(işçi lezbiyenlere verilen isim)için buluşma yerlerigenelevlerdi.

Büyüyen işçi sınıfı, devrimcihareketin merkezindeydi vekadınlar giderek daha etkin roloynuyordu. 1905’te devrimpatlak verdi ama yenildi.1917’de devrim başarılı oldu veEkim’de Bolşevik Parti iktidarıaldı.

Erkek ve kadın, yasalar önündeeşit hâle geldi; boşanma,isteğe bağlı mümkün hâlegeldi; kilisenin cinseldavranışlar üzerindeki kontrolükaldırıldı ve kürtaj yasallaştı.

Devrim, eşcinsellerinhayatlarını kökten değiştirdi.1922’de cinsellikle ilgilidavranışlara yönelik her türlüifade Ceza Kanunu’ndançıkarıldı. Artık cinsellik suçununtanımı, bireylerin “yaşam,

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

1917’den sonra Rusya’nın cinsel devrimi

Page 11: Ekim devrimi

11

sağlık, özgürlük ve onur”hakkına müdahaleçerçevesinde yapılıyordu. Ek-siksiz bir özgürlük, eşitlik vegerçek arkadaşlık ile ilgilialışılmadık fikirler temelindekurulan ilişkiler doğdu.

Bu yasal reformlar, toplumdakideğişiklikleri yansıtıyordu.Köylü kadınlar, kocaları onlarıdöverse onları boşayacaklarıylailgili şarkılar söylüyorlardı. Birmahkeme, iki kadının evlenmehakkını onayladı.

Tabii ki bazı yobaz fikirler veuygulamalar devam etmek-teydi. Uzun süre yer etmiş olanfikirlerin üstesinden gelmekzor olabilir. Fakat Bolşevikler,gelişmelerin gerçek olması içinçabaladılar ki kadınlar,eşcinseller ve işçiler fiiliyatta daözgür olsunlar.

Bu amaçla, örneğin, komünalyemek salonları kuruldu; birazinsanların karınlarınındoyduğundan emin olmak,biraz da kadınları ev işlerinderahatlatmak için. İç savaşdöneminde, başkentteki herçocuk parasız yemek aldı veçoğu yetişkin de yemeksalonlarında yemek yedi.Eskiden suç sayılan seks işçiliğiyasallaştı. Devlet, seks işçilerine

destek vermek, tıbbi desteğeerişimlerini sağlamak ve farklıişlerde eğitim görmeleri içinmerkezler kurdu.

Moskova Cinsel Hijyeni En-stitüsü başkanı Dr. GrigoryBatkis, 1923’te, Berlin’dekiDünya Cinsel Özgürlük Birliğikonferansına Sovyet delegasy-onunu götürdü. Batkis, yenitoplumun yaklaşımınınetleştirdi: “Sovyet yasaları…hiçbir bireyin hakkıçiğnenmediği sürece, devlet vetoplumun cinsel konularakesinlikle karışmayacağını ilaneder. Avrupa yasalarında genelahlaka aykırı olarak belirlenmişolan eşcinsellik, sodomi vediğer cinsel tatmin yolları,Sovyet yasalarında sözde‘doğal’ ilişkiye eşdeğer tutulur.”

Devrimin birçok kazanımı,bugün bazı ülkelerde hâlâmevcut değil. Britanya’da kür-taj ya da boşanma isteğe bağlıdeğil. Eşcinsellik 1967’ye kadaryasa dışıydı ve akıl sağlığıkayıtlarından ancak 1993’tekaldırıldı. Britanya’daeşcinsellere yönelik birçokayrımcı yasa, bu yüzyılınbaşlarına kadar yürürlükteydi.

Rusya’daki ilerlemeler,Boşeviklerin emirleriyle değil;

devrim, toplumu değiştirmekve toplumun kontrolünü elinegeçirmek isteyen büyükçoğunluğun mücadelesiylegerçekleştiği için mümkünoldu. Fakat ekonomik gelişiminolmaması, ülkenin sosyalizmikoruması için çok yoksulolduğu anlamına geliyordu.

Bolşevikler, devrimin dahagelişmiş ülkelere yayılacağınagüveniyorlardı. Bu, makul birvarsayımdı. 1919’da BritanyaBaşbakanı Lloyd George şöylededi: “Tüm Avrupa devrimruhuyla dolu.” Ne yazık kiradikalleşme ilerleme kayd-edemedi.

Ve zafer kazanmış olan Rus de-vrimi, Çarlık yandaşları ve yenisosyalist toplumu yıkmayakararlı dış güçlere karşı yıllarcasavaştı. Savaşın faturası ağıroldu. Savaş, milyonlarcaçocuğun evsiz kalmasına veişçi sınıfının harap olmasınasebep oldu.

Duraklama

Bolşeviklerin, daha gelişmiş birülke sosyalist olana kadaryönetimi ellerinde tutmaçabaları sebebiyle, YeniEkonomi Politikası’nı (NEP) ge-tirmekten başka seçenekleriyoktu. Bu politika, kapitalizmekısmen yeniden yol verdi.Köylülere tahıl üretmeleri içinödeme yapılıyordu. Sınırlıbütçe, komünal yemeksalonlarının ve çocukkreşlerinin kapanmasına sebepoldu; bu da kadınlarınçalışmasını zorlaştırdı. Seksişçiliği tekrar artmaya başladı.

Eski yöntemler yavaş yavaş gerigeldi. Sorun yoksulluk ve geri-likti. Birçok köylü, boşanmayıhiçbir zaman tercih etmedi

Şubat Devrimi’ni başlatan kadın işçiler, kadınlar için oy hakkı talep ediyor

Page 12: Ekim devrimi

12

çünkü komünal yaşamınmerkezinde evli çiftler vardı.

Bolşevikler, erkek ve kadınları,aile baskısından kurtarmak içinuğraşıyordu. Fakat çoğu içintek seçenek aileydi; devlet,kadınlara belli bir hayatstandardını garanti edecekparaya sahip değildi.

Joseph Stalin, bu tecrit ve fakir-lik koşullarında iktidarageldi.1917’de görece küçük birfigürdü ama Rusya’nın gerikalmışlığının çözümününişçileri ve köylüleri dahaüretken olmaya zorlamakolduğuna inanan, yeni ortayaçıkan bir sınıfı temsil ediyordu.

Devletin, iş ve hayat üzerindekikontrolü ve yönetimi giderekartıyordu. Çarlık’ta olduğu gibi,bir kadının esas görevi üremeolarak görülüyordu –yediçocuklu kadınlar devlettenödenek alıyordu ve on birçocuklular daha da fazlasınıalıyordu.Stalinist devlet kürtajıyasakladı, boşanmayızorlaştırdı ve eşcinselliğiyeniden yasa dışı yaptı.Eşcinsel erkekler sekiz yılakadar hapisle yüzyüze kaldı.Eşcinseller tekrar yeraltına çek-

ildi ve intiharlar önemli orandaarttı. 1934’te Moskova’da vediğer şehirlerde toplu tutukla-malar gerçekleşti.

Eşcinsel karşıtı söylem, StalinistRusya ve Nazi Almanya’sıarasındaki savaşpropagandasında kullanıldı.Hitler eşcinselliği “komünistyozlaşma” olarak damgalarken,Stalin “eşcinselliği yok edin,faşizm de yok olacaktır”diy-ordu.

Fakat Stalin’in sosyalizmeihaneti, Bolşeviklerin en iyiörnek oluşturduğu devrimcigeleneği hiçbir şekilde eksilt-mez. Bolşevikler, cinsel özgür-lük kazanımını ve daha iyi birdünya için mücadeleyiayrılmaz bir bütün olarakgördüler.

Colin Wilson

(Türkçe’ye Usame Başaran veÖzge Karakale çevirdi)

1930'larda Ekim Devrimi'nitasvir eden birçok yağlı boyatablo ortaya çıkmıştı. Devriminliderlerinden biri olan Leninkoskocamandı. Devrimin diğerlideri Troçki'nin yerine konmuşdevasa parti bayrağınınyanında mağrur bir şekilde du-ruyordu. Lenin'in ayaklarınınbastığı yerde duran Rus işçilerive köylüleri, kitle denizindesadece küçük bir noktaydı. Bu,düpedüz Ekim Devrimi'niniçeriğinin boşaltılması ve Leninetrafında yaratılan liderlikkültünün pazarlanmasıydı.

1917 Ekim Devrimi'nden 11 ayönce Finlandiya'da sürgündebulunan bolşevik lider Lenin,bir toplantıda yoldaşlarınaşöyle diyordu: "Devrimi belkide 20 yıl sonra göreceğiz."1916 yılının sonunda 1. DünyaSavaşı'nın yarattığı yıkım hadsafhadaydı. Savaşa karşıçıkanlar bir avuçken, kitlelermilliyetçi ve şoven çığlıklarlakanlı bir boğazlaşmayasürüklenmişti. Rusya'da iseBolşevik Partisi son derecezayıf, örgütleri dağılmış vebağlantısız bir konumdaydı.Lenin bu yüzden karamsardı.

Sadece iki ay sonra, 1917Şubat'ında, savaşa karşı çıkanve 8 saatlik işgünü isteyenkadın işçilerin sokağaçıkmasından kısa bir süre sonraRus monarşisi yıkıldı. Devrimkendiliğinden gerçekleşmişti.Hiçbir parti bu gelişmeyiöngörememiş ya da bir plandoğrultusunda iradi müda-halede bulunamamıştı. Çarlığıyıkan Rus işçileri, hemen kenditaban örgütlerini kurdular. Far-

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

1918’de Rusya’dan bir poster

1917 Ekim Devrimi kimin eseridir?

Page 13: Ekim devrimi

13

brikalarda bütün işçilerinoyuyla seçilmiş işçi temsilci-lerinin oluşturduğu Sovyet(Türkçesiyle Konsey) adı verilenörgütlenme her tarafayayılmıştı.

1917 Şubat'ı ile Ekim'i arasındaikili bir iktidar dönemi yaşandı.Bir yanda Sovyetler, öte yandaburjuvazinin soldakiyandaşlarıyla oluşturduğugeçici hükümet. Bu süreçboyunca Lenin ve partisi, inatlaSovyet iktidarını savundu.Bolşevikler, sovyetlerinçoğunluğunu kazanmak içinuğraştı. 1917 Eylül'ünün so-nunda ise Bolşeviklersovyetlerde çoğunluk olmuştu.Rus işçileri ve köylülerininverdiği destek sonucu, ayak-lanma parti tarafındanörgütlendi. Ama yine birmüthiş plan doğrultusundadeğil. Doğası gereği gizli olanayaklanmanın tarihi, ayaklan-maya karşı çıkan bir bolşeviklider Zinovyev tarafından ifşaedilmişti! Zinovyev gibi birçokBolşevik kadro iktidarınalınması konusunda tered-dütlüydü. Ancak Lenin veTroçki, tabanın temsilcileriolarak doğru anda iktidarınalınmasını sağladılar.

1917'deki iki Rus Devrimi'nintarihine bakıldığında, devriminmilyonlarca işçi ve yoksul köylütarafından aşağıdangerçekleştiği, devrimci partininise bu eğilimi tanıdığı ölçüdeçoğunluğun desteğinikazandığı görülür.

Ekim Devrimi tarihin en kansızdevrimlerinden biridir. De-vrimin kalbi olan Petersburg'daayaklanma sırasında 1 kişi bileölmemiştir. Moskova'da küçükçaplı çatışmalar sonucu azsayıda insan öldü. Çoğunluk

harekete geçmiş ve hege-monik bir güç olmuştu. Kanlıhesaplaşma 1919'dagerçekleşecekti.

En demokratik iktidar

1917-1919 yılları arasındaRusya'da tarihin en demokratikve özgürlükçü iktidar deneyimiyaşandı. Devrim, hiçbir burjuvaiktidarın cesaret edemeyeceğikararlar aldı. Eşcinsellik ve farklıcinsel yönelimler yasal olaraktanındı. Kadın üzerindeki erkektahakkümü yasal olarak or-tadan kaldırılırken, kolektifkreşler ve mutfaklar açıldı.Kağıt üzerindeki yüksekvergiler kaldırıldı, dünya ve Rusedebiyatından milyonlarcakitap ücretsiz olarak dağıtıldı.Askeri hiyerarşi ve rütbeleryasaklandı. Ücretlereşitsizliğine karşı savaş açıldı.Kaba saba denilip hor görülensıradan insanların önü açıldı.

Doğrudan demokrasi, işçi sınıfıiktidarının temel özelliğiydi.Sovyet aygıtı için seçilen tem-silciler, ortalama bir işçi ücretikadar para alıyordu. Her angeri çağrılabilirlerdi. Burjuvatoplumunda seçimlerde 5dakikalık gerçekleşendemokrasi, devrimci iktidarsırasında sürekli yaşatılan birolguydu.

Bugün kendine komünist diyenkimilerine göre, demokrasidemek faşizm demek. AmaLenin ve yoldaşları hiç de böyledüşünmüyordu.

Karşı-devrim

Lenin, Troçki ve Bolşevikler'egöre Rus Devrimi, Dünya De-vrimi için atılan bir adımdı.Üstelik tali bir adımdı. Önemliolan, bu hareketin bir dizi zin-

cirleme reaksiyona nedenolmasıydı. Avrupa'dan, özel-likle Avrupa kapitalizmininkalbi Almanya'dan bir devrimgelmediği sürece, Rusya'dadevrimin yaşama şansı yoktu.Lenin, birden fazla kez AlmanDevrimi'nin zaferi için Rus De-vrimi'nin feda edilebileceğinisöylemişti.

1919-1923 Alman Devrimleribaşarısızlığa uğradı. Dünyanınbirçok yerinde devrimler, ayak-lanmalar oluyor, Sovyetler ku-ruluyordu. Ama hiçbir ülkedeBolşevik Partisi gibi işçi sınıfıiçinde kökleri olan ve bu sınıfınkitlesel onayını almış bir partiyoktu.

1919 yılında dünyadan bekle-nen yankı gelmezken, Rusya'daeski toplumun devamınıisteyen güçler toparlanmış vebir iç savaş başlatmıştı. 1921'egelindiğinde Ekim Devrimi'nigerçekleştiren işçilerin eziciçoğunluğu cephelerdeölmüştü. İşçi sınıfı atomizeolurken, büyük şehirleri kıtlıkkaplamış, mülk sahibi köylülerdevrime karşı direnişegeçmişti. Toplumsal temeliniyitiren Bolşevik Partisi, devletleözdeşleşmişti. Sovyetler vediğer taban örgütleri sönerken,Kızıl Ordu en güçlüörgütlenme olmuştu. Stalinliderliğindeki bürokrasi tüm ip-leri eline almıştı.

Karşı devrim, 1921-1929arasındaki çetin mücadelelerinsonucu zafere ulaştı. Stalin,1926'da milliyetçi "tek ülkedesosyalizm" doktrininiuydurmuştu. 1929 yılında mut-lak iktidarı elinde tutan stalinistbürokrasi, Rus toplumununönceliği olarak sermaye biriki-mini koymuştu. 1936'daMoskova Duruşmaları diye

Page 14: Ekim devrimi

14

anılan terör dönemininardından milyonlarca işçi,köylü, muhalif, Rus olmayanulusların üyeleri, eşcinseller,kadın hakları savunucularıkatledilmişti. 1940 yılında stal-inist bürokrasi 2. DünyaSavaşı'nın bir tarafı olarak mi-lyonlarca işçiyi cepheyegöndermişti.

Ancak tarih, sınıf mü-cadelelerin tarihidir. Hiçbirparti, merkez komitesi,yanılmaz şef, bu toplumsalyasaya karşı duramaz.Rusya'da işçi devrimini ezen,dünya devrimini satan ve tari-hin en ağır baskıcı rejim-lerinden biri olan SovyetlerBirliği 1991'de çökecekti.

Çöküşü başlatan 1989'daDoğu Avrupa'da Rusya'nınkuklası stalinist hükümetleriyıkan işçi sınıfının hareketiydi.1917 Ekim'inde tarihe paran-tezi işçiler açmıştı, 1989-1991'de parantezi kapatanyine işçiler oldu.

Selim Işık

(Sosyalist İşçi'nin 13 Kasım2009 tarihli 380. sayısındanalınmıştır.)

Bundan tam 96 yıl önce, işçisınıfının devrimci mücadele-sine bugün bile yol gösterm-eye devam eden Ekim Devrimigerçekleşti. İnsanlık tarihinindönüm noktalarından biri olanbu devrim, önemli derslerleyüklü uzun bir sürecinürünüdür. 25 Ekim (Batıtakvimine göre 7 Kasım) günüBolşevikler Petrograd'daharekete geçti ve şehrin kilitnoktalarını ele geçirdi. Devrimartık başlamıştı.

Rusya'da yaşanan devrimsüreci, Şubat 1917'de Çarlığındevrilmesiyle birlikte tarihteyeni bir sayfanın açılmasınaneden oldu. Bu andan itibarenyaşanan inişli çıkışlı bir süreçlebirlikte sovyetlerde örgütlü işçive asker temsilcileri, çeşitli bur-juva partilerinin içyüzünükavradılar ve giderek artanoranlarda Bolşevikleri destek-lemeye başladılar. Troçki'nin deRus Devriminin Tarihi'ndebelirttiği üzere, Ekim ayınagelindiğinde şartlar artıktümüyle olgunlaşmıştı.

Daha önce 20 Ekim'detoplanması kararlaştırılanSovyetler İkinci Kongresi, 25Ekim'e ertelenmişti. BolşevikMerkez Komitesi, kongreninaçılışından önce GeçiciHükümete son darbeyi indirm-eye kararlıydı. 25 Ekim sabahı(Batı takvimine göre 7 Kasımsabahı) erken saatlerdeBolşevik kuvvetler Petro-grad'da harekete geçti vekentin kilit noktaları işgaledildi. Öğleden sonra Petro-grad Sovyetinde yaptığı

konuşmada Lenin, "işçi veköylü devriminin" zaferiniduyurdu.

Ancak hükümet hâlâ kışlıksarayda bulunmaya devamediyordu. Akşama doğruBolşevik kuvvetleri kışlık sarayadoğru harekete geçti ve saaton bire doğru İkinci Tüm RusyaSovyetleri Kongresi açıldı. Bukongrede 649 delegenin 399'uBolşevik'ti, böylece kongreningündemini Bolşevik çoğunlukbelirleyebiliyordu. 26 Ekimgünü sabaha karşı Kışlık Saraydüştü; Geçici Hükümetin bazıbakanları tutuklandı; BaşbakanKerenski ise yurtdışına kaçtı.

Kongre, Geçici Hükümet'indüştüğünü ve iktidarınsovyetlere geçtiğini ilân etti;Lenin'in önerisine dayanarak,Barış ve Toprak sorununa ilişkinkararnameleri görüştü ve kabuletti. Ayrıca kongre kapanıştanönce, Tüm Rusya SovyetlerKongresi'nin ve onun YürütmeKomitesi'nin otoritesi altındaçalışacak ilk İşçi ve KöylüHükümeti olan Halk Komiser-leri Konseyi'nin kurulmasınıonayladı.

Yeni hükümet hemençalışmalarına başlayıp, Rusya'-daki Halkların Kendi Kader-lerini Tayin Hakkı, Sanayide İşçiKontrolü, Seçmenlerin SeçilmişTemsilcileri Geri Çağırma Hakkıgibi pek çok kararnameçıkartarak ekonomik, siyasal vekültürel yaşama ilişkin yeniyasal düzenlemeleri yaptı.Yayınlanan kararnamelerarasında Ordunun

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

7 Kasım 1917: İşçi sınıfının Ekim Devrimi zaferi

Page 15: Ekim devrimi

15

Demokratikleştirilmesine ilişkinolanları çok önemlidönüşümler getirmekteydi.Örneğin, askeri birliklerdeiktidarın asker sovyetlerine aitolması; ordu içinde subaylarınartık seçimle işbaşına getir-ilmesi; generallik de dahilolmak üzere onbaşılıktanitibaren tüm rütbelerin veaskeri sıfatların kaldırılması; butürden ayrımlara işaret edenher türden süsleme ve işaretinkaldırılması; askeriselamlamanın kaldırılması vb.gibi. Böylece Rusya'nın tari-hinde eski dönem kapanıyorve tüm dünya tarihini etkileye-cek yeni bir dönem açılıyordu.

Ancak kısa bir süre sonra pat-lak veren iç savaş neticesindedevrim yalnız kaldı. Devrimigerçekleştiren öncü işçilersavaşta imha oldu, şehirlerbüyük ölçüde boşaldı, fab-rikalarda çalışmaları içinköylüler şehirlere getirildi veişçi sınıfı Lenin'in deyimiyledeklase oldu. İçten içeyeşermekte olan bürokrasi budurumu değerlendirdi veSovyetler Birliği'ni bir karşı de-vrimle tekrar kapitalizminkaranlığına geri döndürdü.

Buna rağmen Ekim Devrimibugün bile dünya işçi sınıfınınyolunu aydınlatan bir meşaleolmaya devam ediyor.

06 Kasım 2013

Hasan Bülent Kahraman SabahGazetesi’nde yayınlanan 21Mayıs tarihli yazısında sık sıkileri sürülen bir tezi bir kezdaha gündeme getirdi. Ekimdevrimi hakkında şunları yazdı:“Lenin’in, ‘devrim koşullarıtamamlanmıştır, Rusya’da işçisınıfı devrim aşamasınagelmiştir’ türündensaptamaları uydurmadır. EkimDevrimi de bir askerî darbedirve bu işlere kafa yoran ama birtek gün dahi devletyönetmemiş olan çekirdek elitgrubun kendi inandığı siyasaldüzeni kurmak mücadelesidir.”

Bu görüş, liberal, anarşist vemuhafazakâr kesimlertarafından onyıllardır iddiaedilir. Bunlar arasında 1990’dayazdığı Rus Devrimi kitabı iletarihçi Richard Pipes en ünlüsü.CIA’in ‘B Takımı’ olarak bilinenbir grubunu kuran ve Reaganyönetiminin Sovyet İlişkileri Di-rektörü olarak görev yapanPipes, çok sert bir komünizmkarşıtı olarak biliniyor. Bir diğerönemli Ekim Devrimi karşıtı iseOrlando Figes. Figes’in 1996’dayazdığı ve 20 dile çevrilen BirHalkın Trajedisi kitabı,akademide Pipes’tan çok dahafazla ilgi gördü. Ortak iddialarışu: Ekim Devrimi sadece Petro-grad’da silahlı birliklerin yöne-

time el koymasındanibaret bir darbedir.

Ekim’in bir darbeolup olmadığı anlata-bilmek için, tariheTemmuz Günleriolarak geçen,1917’nin 3-6 Temmuzgünlerinde ağırlıklı

olarak Petrograd’da yaşananolaylara bakmak gerek.

Temmuz Günleri’ne giden süreç

1917 Şubat devrimi ileRusya’da ikili iktidar oluşmuştu.Bir yanda Kerenski’nin GeçiciHükümeti, diğer yanda işçilerinoluşturduğu Sovyetler. Hazi-ran’de Kerenski hükümeti 1.Dünya Savaşı'ndan çıkmadığıgibi Almanya’ya karşı yeni birsaldırı düzenleme kararıalmıştı. Bu karar Şubat devrim-inde yer alan devrimcigarnizonları rahatsız etti,çünkü devrim sonrası kurulangeçici hükümet bugarnizonların silahsızlandırıl-mayacağını ve Petrograd’danbir başka yere gönderil-meyeceğini söylemişti. Oysaşimdi Alman işçi ve köylü-lerinden oluşan Alman asker-leri öldürmek üzeregörevlendirilmişlerdi. Askerlerbunu reddetti. Makinalı TüfekAlayı’nın askerleri “Almanproletaryasına karşı savaşmaküzere Alman cephesine git-meyip bunun yerine kendikapitalist bakanlarına karşısavaşma” kararı aldıklarınıaçıkladı.

Troçki, Temmuz Günleri öncesiatmosferi anlatırken, işçilerinSovyet liderlerine olangüvensizliğinden, artansabırsızlıktan, 18 Haziran eyle-minde geçici hükümetin nekadar savunmasız olduğunungörülmesinden ve Putilovfabrikası grevinin kitlelerdemevcut sistemin sürdürülemez,hatta artık katlanılamaz hâle

Ekim 1917: Devrim mi, Darbe mi?

Page 16: Ekim devrimi

16

geldiği hissini uyandırdığındansöz ediyor. Askerî birlikler hızlasola kayarken, Sovyet lider-lerinin ise sağa kaydığınıanlatıyor. Artık askerlercephede isyan ediyor,savaşmayı reddediyor, emirlereuymuyor.

Troçki askerlerin durumunuşöyle tespit ediyor: “Askerlerişçilerden daha sabırsızlar.Çünkü hem cepheye gönder-ilme riskleri var hem de politikstratejiyi anlayabilmeleri çokdaha zor. Üstelik her birinintüfeği var ve Şubat devrimin-den beri askerler silahınbağımsız gücünü fazlaabartıyorlar.”

Amerikalı tarihçi Alexander Ra-binowitch, 20 Haziran’dagerçekleşen Bolşevik AskerîKonferansı’nda Lenin’in yaptığıkonuşmayı ve bu konuşmanınkatılımcıların büyük birkısmında hayal kırıklığıyarattığını anlatıyor:

“Eğer şu an iktidarı ele geçirm-eye yetenekliysek, iktidarıalmış olduğumuz için onu eldetutmaya da yetenekliolduğumuzu düşünmemizsaflık olur. Fraksiyonumuzun[Bolşevik Partisi] Sovyet için-deki gerçek ağırlığı nedir?Diğerlerini boş verelim, ikibüyük şehirdeki Sovyetler’debile kayda değer olmayanküçük bir azınlıkdurumundayız. Bu gerçek neyigösteriyor? Bu gerçeği yoksayıp bir kenara itemeyiz.Görünen gerçek şu ki, kitleninçoğunluğu kararsızlık gösteripduraksamakla birlikte hâlâSosyalist Devrimcilere veMenşeviklere inanıyor. Pro-leterya partisi, iktidarı ciddi birbiçimde (Blankici yöntemlerledeğil) elde edebilmek için,

sabırla, sağa sola yalpala-madan, kitlelere her gün sahipoldukları küçük burjuvayanılsamaların yanlışlığını gös-terip açıklayarak Sovyet içindenüfuzunu arttırmak içinsavaşmak zorundadır. ”

Aynı gün toplanan PetersburgKomitesi ise, Lenin’idesteklemediği gibi, Lenin’eçok sert eleştiriler getirdi. Partiüyesi Naumov, partiyi liderlik-ten yoksun olmakla suçladı.Diğer Bolşevikler, bir an önceayaklanmazlarsa politik olarakiflas etmiş olacaklarını iddiaediyorlardı.

Ayaklanma yanlısı Bolşevikler,Petersburg Komitesi ve AskerîÖrgüt’te çoğunlukta iken,Merkez Komitesi Lenin’inuyarıları ile ihtiyatlıdavranıyordu. On beş binin üz-erinde makineli tüfek askerininfiili komutanı durumunda olanSemaşko, Merkez Komitesi’nipartinin gücünü “net olarakkavrayamamakla” suçluyordu.

Temmuz Günleri ve Bolşevikler

Petrograd’da 4 Temmuz günüyarım milyon işçi ve askerinkatıldığı “Geçici Hükümeti de-virin”, “On kapitalist bakanı in-dirin”, “Tüm iktidar İşçi ve AskerVekilleri Sovyetleri’ne” gibi slo-ganlarla büyük bir gösteriyapıldı. Makinalı TüfekBirliği’nin önderliğinde heryandan işçi ve askerler sokağaakmıştı. Sovyetler’in iktidarıalmasını talep ediyorlardı. Pet-rograd, pek çok farklı koldansilahlı işçi ve askerlertarafından kuşatılıyordu. Tem-muz Günleri başlamıştı.

Hemen o gün Bolşevik ŞehirKonferansı toplandı; ayak-

lanma çağrısı yapmama veMakinalı Tüfek Birliği’ne partikararlarına uymaları ve iktidarıalmaya kalkmamaları talimatınıverme kararları alındı. Bu karar-lar ertesi günün Pravda’sındada yayınlanacaktı.

O sırada Finlandiya’da bulunanLenin, Merkez Komitesi’ninisteği üzerine Petrograd’a gel-erek kalabalığa seslendi.Hemen herkes ateşli birkonuşma beklerken, Lenin kısabir konuşma yaparak daha çoktemkinli ve sabırlı olunmasıgerektiğini anlattı.

Bu kadar büyük bir kalabalıksokaktayken ve askerî birlik-lerin de desteği alınmışken,çok kolay bir hamle ile GeçiciHükümet devrilebilirdi. AmaLenin için, yukarıda alıntılanandaha önceki konuşmasındanda belli olduğu gibi, esas soruniktidarın alınması değil, eldetutulabilmesiydi. Sovyetler’deçoğunluğun desteğialınmadan yapılacak birgirişim, Bolşevikleri darbeciolarak gösterecek ve Partihenüz kendisine destek ver-meyen işçi ve köylü sınıflarlakarşı karşıya kalacaktı.

Lenin, bu gösterilerin erken birayaklanma ile sonuçlanmamasıiçin bitirilmesi gerektiğinidüşünüyordu. Bolşevik PartiMerkez Komitesi, 5 Temmuz’dagösterilere son verme çağrısıyaptı:

“Yoldaşlar! Mevcut politikbunalım göz önünealındığında amacımıza ulaşmışbulunuyoruz. Bu yüzden gös-teriyi bitirmeye karar verdik.Bırakın herkes greve ve gös-teriye barışçıl bir biçimde sonversin. Gelin bunalımın dahada derinleşmesini bekleyelim.

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

Page 17: Ekim devrimi

17

Gelin güçlerimizi hazırlamayısürdürelim. Hayat bizden yana;olayların gidişatısloganlarımızın doğruluğunugösteriyor.”

Lenin ve Merkez Komite’ninkararına rağmen, ayaklanmabaşladığında Bolşevikler ayak-lanma içerisinde yer almaktangeri durmadı. Zamansızolduğunu düşünseler de,gelişmekte olan olaylara mü-dahil olmanın tek yoluiçerisinde yer almaktı. 5 Tem-muz gösterileri Bolşeviklerinönderliğinde yapılarak ayak-lanma ile sonlanmadan bitir-ildi. Bu sayede düzenli bir geriçekilişi organize edebildiler.

Lenin, 1919’da Temmuz günleriile ilgili olarak şunları söyler:

“Kitleler savaşa giriştiklerindeyanlışların yapılmasıkaçınılmazdır; ancakkomünistler kitlelerin yanındakalmayı sürdürür, bu yanlışlarıgörür, bunları kitlelere açıklarve anlatır, yanlışları düzeltmeyeçalışır ve büyük bir azimle sınıfbilincinin kendiliğindenlik üz-erine galebe çalması için ça-balar.”

Nisan Tezleri’nde “Bütün İkti-dar Sovyetler’e” sloganını ilerisürerek işçi sınıfı yönetiminigeçici hükümete karşı savunanve partisini bu hatta çekmeyeçalışan Lenin, sadece birkaç aysonra baş gösteren erkenayaklanma ihtimaline karşı bukez çubuğu işçi sınıfınınçoğunluğunu devrimci fikirlerekazanmaya doğru bükerekpartisini frenlemeyeçalışıyordu.

Erken bir ayaklanmadan devrime

Temmuz Günleri, partiiçerisinde de işçi ve askerlerarasında da farklı bilinçdüzeyinin olduğu ve bununGeçici Hükümet’e yöneliköfkeyle birleştiği anlarda nasılkarşıt tutumlarlakarşılaşılabileceğini gösterdi.

Lenin, Temmuz Günleri’ninardından şu satırları yazar:“Olayları en doğru şekilde for-müle eden tanımlamahükümet karşıtı gösteridir.Fakat önemli olan şu ki, busıradan bir gösteri değildi. Bubir gösteriden daha fazlası vebir devrimden daha azıydı.”

İktidarı almak yeterli değil,sorun onu elde tutabilmekti.Ekim Devrimi'nin ardındangelen saldırılardüşünüldüğünde, Ekim’dekikadar dahi güçlü olmayanSovyetler ve Bolşevik partisinindurumunun ne olacağı tahminedilebilir.

Troçki, Temmuz günlerini ParisKomünü’nün düştüğü durumabenzetiyor. Eğer gösterilerayaklanmaya dönüşseydi biryarım devrim olacaktı veülkenin geri kalanından kopuk,yalıtılmış, kendi arasında dahinet bir programı olmayan,daha çok silahlı birliklerindesteği sayesinde alınan biriktidarın sonu ParisKomünü’nün sonu gibi ola-bilirdi. Bolşeviklerin müda-halesi olmasaydı TemmuzGünleri’nde hareketinliderliğini anarşistler veyabaşka bir maceracı grup yük-lenebilir ve ağır bir yenilgialınabilirdi.

Yaşanan bu erken ayaklanma,karşı devrimcilere aradıklarıfırsatı verdi ve Kornilovönderliğinde bir darbe girişimi

yaşandı. Bolşevikler en öndebu karşı devrimci darbeye karşıazınlıkta oldukları Sovyetler’ikorudular ve ancak ondansonra, ilk kez 31 Ağustos’taSovyetler’de çoğunluk olmayıbaşardılar.

Lenin’in Temmuz Günleri’ndesilahlı müfrezelerdekidesteğine güvenenyoldaşlarının ayaklanmaçağrılarına karşı ısrarlaSovyetler’deki işçileri kazan-mak gerektiği yönündeki tavrı,Türkiye’de bazı sol çevrelerdehâlâ etkili olan, silahlı birazınlığın kendini işçi sınıfınınyerine ikame ederek iktidarıdevralması üzerine kuruluyaklaşımlardan tamamenfarklıdır.

Lenin, bir yandan erken birayaklanmaya karşı çıkarken,öte yandan her fırsatta yerdenyere vurduğu Kerenskihükümetini Temmuz Günleri'nifırsat bilen karşı devrimcilereve Kornilov darbesine karşıkesin bir şekilde savunacaktı.Devrim sürecinde yaşanan buiki beklenmedik gelişmede deLenin tutarlı bir şekildeSovyetler’i savundu. Busüreçten muazzam bir deney-imle çıkan Rusya işçi sınıfıböylece Ekim devrimi ile zafereulaşabildi.

Bolşevikler’in Temmuz Gün-leri’nde iktidarı almak yerineSovyetler’de çoğunluğundesteğini kazanmak üzereuyguladıkları siyasî mücadele,Sovyet Devrimi’nin silahlı birdarbeden ibaret olduğunu an-latanlara karşı önemli bir cevapniteliği taşır.

Özdeş Özbay(Bu yazı ilk olarak AltÜst dergisindeyayınlanmıştır. www.altust.org)

Page 18: Ekim devrimi

18

1905 devrimi, Ocak ayındaRusya'da gerçekleşti. Çarlık re-jimi tüm baskı aygıtlarıyla, tümkokuşmuş bürokrasisiyleegemenliğini sürdürüyordu.Kötü olan, çarlığın buegemenliğinin sarsılmazolduğu fikrinin yaygınolmasıydı. Bu yaygın fikrerağmen Rusya'nın işçileri veezilenleri isyan ettiler. Çarlığınsarsılmazlığı fikrini sarstılar.Devrime giriştiler.

1904 yılında başlayan Rus-Japon savaşı Rusya'da var olantoplumsal hoşnutsuzluğu dahada artırdı. Savaş, yoksulluğa veişsizliğe, yoksulluk ve işsizliktoplumsal hareketlenmelereneden oldu. 1905 devriminideğerlendirdiği birçalışmasında Polonyalı de-vrimci Rosa Lüksemburg,1890'lardan 1905 yılına kadarRusya'da işçilerin eylemlerininhem yaygınlığının hem de tale-plerinin giderek güçlendiğininet bir biçimde anlatır.

Savaşın ortasında çarlık rejimiise işçilerin bu taleplerine hiçyüz vermedi. İşçi bölgelerindeişten çıkartmaların giderekyoğunlaşmasına, çalışma saat-lerinin uzunluğuna karşı birçok fabrikada işçiler grevkomiteleri kurdular. Grevkomitelerinin amacı, işçilerinpatronlara karşı işyerlerindeçıkarlarını korumak için verdik-leri mücadeleyi koordine et-mekti.

Fakat 1905 yılında ezilenlerinçıkarlarını korumak için enişlevsel ve popüler olan örgüt,liderliğini Papaz Gapon'un

yaptığı bir tür sendikaydı. 1905yılının Ocak ayında, giderekyaygınlaşan hoşnutsuzluğuörgütlemek isteyen binlerceişçi, durumdan hoşnutsuz olanbinlerce insan saraya doğruyürüyüşe geçti. Ellerinde çarınresimleri, dinsel ikonalar ve"Çar Baba"ya yakaransloganların olduğu gösterikimsenin ummadığı birbiçimde son buldu.

Çara sorunlarını anlatmakisteyen işçiler çarınkurşunlarına hedef oldular. Yü-zlerce işçi çarın askerlerince ka-tledildi. Tarihe Kanlı Pazarolarak geçen bu gösteri veçarın bu gösteriye acımasızcasaldırması, şiddetli bir toplum-sal patlamayı tetikledi. Birkaçhafta içinde işçiler kitlelerhalinde sokaklara çıkmaya,tepkilerini kızgın gösterilerleörgütlemeye başladılar.

Rusya'nın tüm merkezişehirlerinde kitlesel eylemlersiyasal yaşama damgasını vur-maya başladı. Çar kısa süredebir anayasayı, parlamentoyu veemekçileri koruyan bir diziyasayı, demokratik bir seçimhakkını onaylamak zorundakaldı. Binlerce işçinin ölüm em-rini veren çarlık rejimi, 1905'inkitlesel eylemlerinin kendi so-nunu hazırlamasını engellemekiçin kitlelerin taleplerini dikkatealmak ve birçoğunu hayatageçirmek zorunda kaldı.

1905 devrimi birçok ilkibaşardı. Bunlardan en önemlisi,1871 yılında Paris'te yaşananişçi isyanından sonraki enönemli işçi hareketiydi. Bir işçi

hareketinin ekonomik vesiyasal rejimi devrilebileceğiyönünde Marksistlerin uzunyıllardır savundukları fikirlerinkanıtlandığı bir süreç oldu.

Dünyayı kahramanların,aydınlanmış bireylerindeğiştireceğini savunan veRusya'da bütün bir sosyal de-vrimler döneminde etkin olan,bireysel terörist eylem yön-temlerinin benimsenmesineneden olan anlayış, 1905 de-vrimi sayesinde zayıfladı. Troçkibu durumu şöyle anlatıyor:"Bireysel terör eylemleri ol-gusu, bir ülkenin politikgeriliğinin ve oradaki ilerleticigüçlerin zayıflığının şaşmazbelirtisidir. Proletaryanın engingücünü gösteren 1905 de-vrimi, bir avuç entelektüel ileçarlık arasındaki teke tek mü-cadelenin romantizmine sonverdi. Birçok makaledetekrarladım; "Rusya'daterörizm öldü."

Önemli olan, işçi sınıfının kapi-talist üretim içindeki konu-mundan kaynaklanan kolektifüretim ve mücadele gücüdür.1905 devrimi bu gücün önem-ini göstermiştir. İşçilerin kendi-lerini patrona karşı savunmakiçin kurdukları grev komiteleri,işçi eylemleri sırasında hızlabiçim değiştirmiş ve bir işçiayaklanmasının merkeziörgütlenmesini sağlayan vebugün sovyet adıyla bildiğimizyapıya evrilmiştir. Bir keresokaklara çıkmaya, baskılaraboyun eğmemeye kararverdiğinde işçi sınıfının eylem-inin ne kadar yaratıcı vedemokratik biçimler adlığının

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

1905 devrimi:

Başka bir dünyaya atılan kocaman bir adım

Page 19: Ekim devrimi

19

en başarılı kanıtı 1905 devrim-inin üzerinde yükseldiği busovyet adı verilen örgütlenmel-erdir.

1905 devrimi, ardındanyaşanan tüm devrimlere vemücadelelere ilham vermiştir.Rusya'da 1917 yılında yaşananiki devrim, 1905 devrimininderslerini yaşayan işçi sınıfınıneseri oldu. Bu yüzden, 1905devrimi, sadece devrimin gün-cel olduğunu, kimseninbeklemediği bir anda, kapital-izmin ürettiği sıkıntılara artıkdayanamayan kitlelerin ani,kitlesel ve keskin eylemiolduğunu kanıtlamaklakalmadı. Kapitalist sistemi de-vrime ve başka bir dünyayıkurma gücünü hangi toplum-sal sınıfın taşıdığını da buyüzyılın başında gösterdi.Sıradan, cahil, okuma yazmaoranı düşük olsa da işçisınıfının değişimin gerçek mo-toru olduğu 1905 devrimininen önemli deneyimidir. Birbaşka önemli deneyim de busıradan, cahil ve okuma yazmaoranı düşük olan toplumsalgücün, mücadele içinde hızladeğişiyor olmasıdır. İşçi sınıfımücadele içerisinde egemenfikirlerin etkisinden kurtulur,öğrenir ve değişir.

Başka bir dünyayı nasılkuracağımızı tartışırken 1905devriminin hızına ve yarattığıtoplumsal etkiye dahayakından bakmalıyız. 1905 de-vrimi, sadece bugün neleri ya-parsak yenilmeyeceğimizideğil, dünyayı kökündendeğiştirmenin ne kadarolanaklı olduğunu da gös-teriyor.

Şenol KARAKAŞ06 Nisan 2010

Birinci Dünya Savaşı henüzsürüyordu. Rus İmparatorluğuağır yaralar almıştı. Cephedeişler kötüydü. Cephe gerisi isedaha da kötüydü. İşçiler savaşaasker olarak gitmekistemiyorlardı. Kimse savaşainanmıyordu. Açlık vardı.Ekmek bulmak zordu.

Ağırlaşan koşullara karşı işçilerbüyük bir hareketlilik içindeydi.1916 yılı boyunca 1410 greve 1milyon işçi katılmıştı. 243 poli-tik grev olmuştu.1917 yılı daha büyük bir grevhareketi ile başladı.

13 Şubat günü, 500 bin emekçibir gösteri yürüyüşü yaptı. 18Şubat'ta Putilov Fabrikası'nın50 bin işçisi greve çıktı. Buarada ekmek karneye bağlandı.Petersburg'un her yerindeekmek ayaklanmaları başladı.

Rus takviminin farklılığındandolayı 8 Mart kadınlar günüRus Takviminde 23 Şubat'tı. Ogün 50 fabrikadan 87 bin kadınişçi greve çıktı. OnlaraPutilov'un 50 bin grevci işçiside katıldı.

Ertesi günü gösteriler daha dayayıldı, grevler çoğaldı.

25 Şubat günü askeri birlik-lerde isyanlar çıktı. Askerlerişçilere ateş açmayı redderkenkendi subaylarını vurmaya vesilahları ile birlikte işçilerinyanına geçmeye başladılar.

Kadınların eyleminden 5 günsonra 28 Şubat'ta Rus Çarlığıdevrildi.Dönemin en kanlı diktatörlüğü

5 günlük bir işçi eylemi ileyıkılıp gitmişti.

Şubat Devrimi'nde Bolşevikler

1917 Şubat'ında PutilovFabrikası'nda 150 Bolşevik, Pe-tersburg'un en yoğun sanayibölgesinde ise 500 Bolşevikvardı.

Bu sayısal küçüklüklerinerağmen Bolşevikler bütün işçieylemlerinde çok önemli bir roloynadılar.

Ancak hiçbir işçi eylemiBolşeviklerin kararı ilebaşlamadı.

Tam tersine, kadın işçiler BölgeKomitesi'ne eylemyapacaklarını söylediklerindeParti Komitesi bu eylemkararına karşı çıktı.

Aynı şekilde 27 Şubat'taneredeyse bütün Petersburgişçileri greve çıkmışken PartiKomitesi henüz genel grevçağrısı yapıp yapmamayıtartışıyordu.

Şubat devrimi çok net birbiçimde büyük kitle eylem-lerinin öncedenplanlanamayacağını, bir par-tinin çağrısı ilebaşlamayacağını gösteriyordu.

Sovyetlerin kuruluşu

Şubat ayının o 5 günündeişçilerin temel sloganları"ekmek, barış ve iktidar"dı.

İşçiler 24 Şubat'ta sovyet

1917 Şubat Devrimi:

Ekmek, Barış, İktidar

Page 20: Ekim devrimi

20

seçimlerine başladılar.

Sovyet, Rusça grev komitesidemekti. İşyeri grev komiteleri(sovyetleri) daha sonra Peters-burg Sovyeti olarak birleşti.

Başlangıçta 1500-1600 delege-den sadece 40'ı Bolşevik'ti.Böylece Sovyet yönetimi işçisınıfının iki reformist partisinin,Menşeviklerin ve Sosyalist De-vrimcilerin eline geçti.

Öte yandan Sovyet'tekiBolşevik delegeler henüz1905'in fikirlerini savunuyorlar,sokakta işçiler "bütün iktidarsovyetlere" diye slogan atarkenBolşevikler "gizli ve doğrudanoya dayalı" Anayasal Meclisöneriyorlardı. Partininaralarında Stalin'in debulunduğu merkezi,demokratik devrimi savunuy-ordu.

Bolşevikler işçilerden yana

5 Mart günü Sovyet yürütmesi,yani reformistler grevlerinbitmesi çağrısını yaptılar.

Reformistler artık yeniden"düzenin" sağlanmasınıistiyorlardı.

Bolşevikler buna karşı çıktılar.Çünkü işçi yığınları grevedevam etmek istiyorlardı.Henüz taleplerikarşılanmamıştı.

Bundan sonraki bütün süreçboyunca Bolşevikler koşulsuzişçi yığınların taleplerini savun-dular.

Sovyetler nasıl çalışıyordu?

Her fabrikanın bir sovyeti vardı.Bütün işçiler sovyettoplantısına katılıyordu. Bölge

sovyeti için seçilen delegelersovyet toplantılarında istendiğian değiştirilebiliyordu.

Bütün sovyet toplantılarıyoğun tartışmalara sahneoluyordu. Her olay, her gelişmeişçiler tarafından tartışılıyordu.

İşçi sovyetlerinin yanı sıraaskerlerin ve köylülerin desovyetleri vardı.Bolşevikler, Sovyettoplantılarında giderek etkinliksağlıyorlardı. Ekim ayınayaklaşıldığında artık BolşevikPartisi sovyetlerdeki en büyükgrup olmuştu.

Sovyetlerin yanı sıra sayısız işçiörgütlenmesi vardı. Şubat De-vrimi'ne kadar yasak olansendikalar devrimden sonrayayılmamaya ve güçlenmeyebaşladı.

Sovyetlerin ve sendikalarınyanı sıra fabrika konseylerivardı.Bunların yanı sıra hayatın heralanında işçilerörgütleniyorlardı. Konutsorunu için, iaşe sorunu için vs.komiteler kuruluyor, bukomiteler merkezileşiyordu.İşçiler hayatın her alanında du-ruma el koyuyorlardı.

Reformistler ise GeçiciHükümet ile seçimlere gitmekve bir parlamento kurmakistiyorlardı.

Oysa Sovyetler ve onun yanısıra sayısız işçi örgütlenmesiçok daha demokratikti.

Sovyetler bütün çalışanlarıkapsıyordu. Seçilenler geriçağrılabiliyordu. Hiçbir görevliortalama işçi ücretindenfazlasını alamıyordu.Kısacası sovyetler işçi sınıfı için

doğrudan demokrasi demekti.

Çoğunluğu kazanmak

1917 Şubat Devrimi ile bütüniktidarın Sovyetlerin elinegeçtiği 1917 Ekim ayına kadargeçen sürede Bolşevikler işçisınıfının çoğunluğunu kazan-mak için çalıştılar. Hiçbir zamandevrimi ve devrimci eylemiörgütün işi olarak görmediler,yığınları, işçileri hareketegeçirmeye çalıştılar.

"Bolşevikler bıkmadan ve inatlaçalışıyorlardı. Her gün, aralıksız,fabrika kürsülerinde, yığınlararasındaydılar. Her Allah'ıngünü, küçük büyük onlarcatoplantıda konuşuyorlardı.Yığınlar için onlar kendiinsanları olmuşlardı."

Savaştan devrime

Savaş ve özellikle savaşta ye-nilgi egemen sınıflar içinyönetme krizioluşturabilmekte. Yani de-vrimci bir durum ortayaçıkabiliyor.

1917 Şubat Devrimi'ndenöğrenilecek ilk ders bu. Savaşınfaturasını ödemek istemeyenPetersburg işçileri giderek yük-selen bir mücadelenin so-nunda "ekmek, barış ve iktidar"diyerek ayaklandılar.

İkinci önemli ders ayaklananişçilerin Türkiye solunda yaygınolan inancın tersine bir partininişareti ile harekete geçmedik-leri. Ancak işçilerin bu hareke-tinin başarısı için işçi sınıfınıntüm taleplerine sahip çıkan,savunan ve işçilere genelçıkarlarını gösteren bir de-vrimci partinin gerekliliği. Buda üçüncü önemli ders.

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

Page 21: Ekim devrimi

21

Dördüncü ders, sovyetlerininsanlığın bugüne kadargeliştirdiği en demokratikyönetim olduğu. 1917 Şubat -Ekim devrimleri arasındageçen dönem sovyetmekanizmasının ne denli canlıbir demokratik ortamolduğunu gösteriyor.

Son olarak ise Şubat veardından Ekim Devrimleri işçisınıfının kurtuluşunun kendieyleminin eseri olacağınıanlatıyorlar. Aynı şekilde ŞubatDevrimi henüz sürerken kurul-maya başlayan sovyetler vesayısız diğer kitlesel işçi örgütüise sosyalizmin işçi sınıfınınkendisini devlet olarakörgütlemesi olduğunu gös-teriyor.

F. ALOĞLU

SSCB'de Stalin dönemiyle bir-likte başlayan ve 20. yüzyılınsonlarına kadar devam eden,işçilerin, kadınların,eşcinsellerin, azınlıkların vedindarların baskı altına alındığırejim, hem insanların kendiler-ine "komünist" diyen bu rejimeve uydularına öfke duymasınısağladı, hem de Batı kapital-izminin bu diktatörlükler üz-erinden sosyalizmesaldırmasını kolaylaştırdı.

Bu rejimlerin marksizmleilişkilendirilmesiyle, yalnızcaSSCB'deki ve Doğu Bloku'ndakidevlet kapitalisti rejimler değil,işçi sınıfının devrimci teorisiolan marksizm de tarihinçöplüğüne yollanmaya çalışıldı.Bunun yolu, 1917'de Ekim De-vrimi'yle işçi sınıfının iktidarıalmasını sağlayan Bolşevik Par-ti'nin ve onun önde gelenüyelerinden Vladimir Lenin'insiyasi mücadelesininmeşruiyetinin yok edilmesin-den geçiyordu. Burjuva liber-allerle stalinistler, Sovyetrejiminin kanlı bir diktatörlüğedönüşmesinin sorumlusununleninizm olduğu konusundaanlaştılar.

22 Nisan 1870'te dünyayagelen Lenin'in 141. doğumgününde, uluslararası işçisınıfının eşitlik, özgürlük vedemokrasi mücadelesininteorisyenlerinden olan bubüyük Rus devrimciyle,Rusya'da işçi sınıfının iktidar-dan uzaklaştırılmasının teorisiolan stalinizm arasındaki uçu-rumun altını bir kez dahaçizmek gerekiyor.

Uluslararası devrim mücadelesi

ve "tek ülkede sosyalizm"teorisi

Rusya'da devrimci marksist-lerin partisi Bolşevikler'in veonun siyasi önderlerindenLenin'in bütün mücadelesi,işçilerin mevcut düzeni dünyaçapında yıkarak kuracaklarıyeni bir sistem tahayyülü üz-erinde yükseliyordu. İşçilerinişyeri tabanlı örgütlendikleri,toplumun nasıl yönetileceğiyleilgili kararların tüm çalışanlarınsürece katılımlarıylabelirlendiği, üretimin kâr etmeamacıyla değil toplumunihtiyaçları doğrultusundadüzenlendiği, tüm temelgereksinimlerin karşılanması-nın toplumsallaştırılacağı,proletaryanın saflarındaki tümyapay ayrımların giderilmişolduğu; dolayısıyla, kadınların,sakatların, azınlıkların,eşcinsellerin, tüm ezilenlerinözgürlüklerini elde edeceğidüzen sosyalizm olarak tarifediliyordu.

Bu düzenin ancak dünyaçapında kurulabileceğigerçekliğinden hareket ederek,Lenin, bütün kritik siyasi döne-meçlerde Marks'ın yolunuizliyor, tüm uluslardan işçilerinortak çıkarlarını gözetiyor,küresel kapitalizmin egemen-lerine karşı farklı uluslardanişçilerin birlikte mücadelesinisağlamak için enternasyonal-izmi vurguluyordu.

Lenin, kapitalist toplumda ver-ilen sosyalizm ve demokrasimücadelesi sırasında da,işçilerin iktidarı aldığı devrimkoşullarında da, tüm uluslarınkendi kaderlerini tayin etme

Stalinizme giden yolu Lenin mi açtı?

Page 22: Ekim devrimi

22

hakkının geçerli olduğunusavunuyordu. Ekim Devrimi'yleiktidara gelen Sovyetler, buyüzden ilk iş olarak "uluslarınhapishanesi" olaraktanımlanan Çarlık rejimi altındabaskı altında olan tüm uluslarınayrılma haklarını tanımıştı.Lenin, Sovyet devrimindensonra bir kasabayı ziyaretinde"Yaşasın SosyalistCumhuriyetimiz" diye kendisinikarşılayanlara, Alman devrimiyardımlarına gelmediğitakdirde Rus devriminin izoleolacağını ve emperyalizmkoşullarında tek başına ayaktakalamayacağını vurguluyordu.Bolşevizme göre, kapitalizminçözülüşü ancak dünya çapındabir devrimle mümkündü.

İşçi sınıfı beyaz orduya karşıverilen iç savaştan atomizeolmuş, bir sınıf olarakşekillenmesini kaybetmiş birhâlde çıkınca, Avrupa'daki de-vrimlerin de arka arkaya yenil-giler almalarının sonucunda,Rus devrimi izole oldu.

Bu süreçte Bolşevik Parti içindeyükselen ve işçi sınıfını iktidar-dan uzaklaştıran bürokrasininsiyasi lideri olan Stalin, Ekimdevriminin kazanımlarını yoketmek için temsil ettiği sınıfınlehine bir dizi adım attı.

Bunlardan belki de en önem-lisi, dünya devrimi mücade-lesini rafa kaldıran "tek ülkedesosyalizm" teorisiydi. Marksistliteratürde o güne kadar yeriolmayan bir iddiayı barındıranbu teoriye göre, sosyalizm tekülkede inşa edilebilir ve kapi-talist dünyayla "barış içindeyaşayabilirdi". Tüm ülkelerdekikomünistler için önemli olan,kendi egemen sınıflarına karşıyürüttükleri devrimci mücadeledeğil, "sosyalist anavatan" SS-

CB'nin çıkarlarınınkorunmasıydı. Bu doğrultuda,Komintern aracılığıyla, Stalinistbürokrasi, tüm dünyadakikomünist partilerin çıkarlarını,bu ülkelerle yürüttüğü ilişkilerüzerinden SSCB'nin stratejikplanlarına uyumlu kıldı. SSCBile belli düzeylerde anlaşmasağlayan ülkelerin komünist-leri, "sosyalist anavatan"ınçıkarlarını korumak için oülkedeki işçi hareketlerini etki-siz kılmaya, o devletleraçısından zararsız hâle getirm-eye çalışıyordu.

Stalin, Lenin'in enternasyonal-izmine karşı, "tek ülkedesosyalizm" ile Rusmilliyetçiliğini koyuyordu. SS-CB'ye dahil olan azınlıklar üz-erindeki baskılar da yenidenbaşlamıştı.

İşe gitmeyen işçileri idam edenbir "sosyalist" rejim

Marks ve Lenin'e göre sosyal-izm, işçi sınıfının kendini devletolarak örgütlemesiyle,toplumun işleyişini demokratikmekanizmalar aracılığıyla, kâretmek için değil, toplumunihtiyaçlarını karşılamakamacıyla düzenlemesiydi.

Batı'nın 100 yılda ulaştığı ser-maye birikimine 10 yıldaulaşmaları gerektiğini söyleyenStalin ise, sosyalizmi SSCB'ninhızla sanayileşmesi,silahlanması ve kalkınmasıolarak tanımlıyordu. Bu yüzdenSSCB'de 1930'lardan itibarenyoğun bir emek sömürüsübaşladı. Grevler başta olmaküzere işçilerin bütün özgürlük-leri yok edildi. SSCBvatandaşlarının ülke içindedolaşımları kısıtlanıyor, işe git-meyen işçiler idam ediliyor, mi-lyonlarca insan çalışma

kamplarına dolduruluyordu.Stalin'in SSCB'si "işçilerin de-vleti" değil, egemen sınıftarafından bizzat işçilerinemeğini sömürmek içinörgütlenmiş bir baskı aygıtıydı.

Stalin'den önce Bolşevik Parti,politik tartışmaların en çokyürütüldüğü, tarihin o dönemekadar gördüğü en demokratikparti örgütlenmesiydi. Lenindahi pek çok önemli döne-meçte parti organlarında tekbaşına kalıyor, inat ve ısrarlaparti üyelerini kendi hattınakazanmak için mücadele ediy-ordu. Stalin ise demokratikmerkeziyetçiliği kendigörüşlerine uymayan herkesitasfiye etmek için kullandı.1920'lerde Troçki'nin başınıçektiği Sol Muhalefet'in üyeleriüzerinde ağır bir baskıoluşturuldu. Stalinist karşı de-vrime karşı işçi sınıfını savu-nanlar "halkın düşmanı" ilanedilerek partidenuzaklaştırıldılar.

1917 Ekim Devrimi sırasındaBolşevik Parti Merkez Komiteüyesi olan kadrolardan –biriLenin ve biri Stalin olmaküzere- yalnızca üç kişi eceliyleöldü. Diğerlerinin tümü devletaygıtı tarafından vuruldu, gön-derildikleri sürgünde öldürüldüya da "kaybedildi". Troçki buyüzden, stalinizmle Bolşevizmibir kan nehrinin ayırdığınısöylüyordu. Bu farkı sebep-leriyle birlikte kavramak,sosyalizm için mücadele eden-lerin politikalarınınetleştirmeleri açısındankaçınılmaz bir gereksinim.

Ozan Tekin

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

Page 23: Ekim devrimi

23

Hem burjuva ideologları hemde stalinistler, Marksizmi birdogma gibi sunmaktaortaklaşırlar. Neredeysebebekliğinden itibaren hemçelik disiplinli bir diktatöradayı, hem de parti fikrindendevrim gününe tastamam birdevrimci olarak Lenin'inportresini çizmek de busunumun en önemli parçasıdır.

Elbette, Marksizm bir dogmadeğil. Marksizm, yaşadığımızdünyayı değiştirmek için bireylem kılavuzu. Ama bukılavuz, değiştirmeye çalıştığıdünyada şekillendi veşekilleniyor. İster sağ, iterse solgibi gözüken bir yaklaşımolsun, marksizmi bir dogmaolarak anlatanlar yanılıyorlar.Marks ve Engels, yaşadıklarıdönemde dahi, teorilerinden"formüller" üretip, ezberlem-eye çalışanlarla alay ederken"Bizim teorimiz bir dogmadeğil, bir eylem kılavuzudur"itirazını yükseltiyorlardı.

Bolşevik teori: Aşamalı devrim1917'nin ilk yarısına kadarRusya'daki sosyalistlerin temelbir varsayımı vardı. Bu temelvarsayım, marksizmin sınıflartahlilinden kaynaklanıyordu."Rusya'da feodalizm hâkimolduğuna ve kapitalizm henüzgelişme aşamasında olduğunagöre" diyordu Bolşevikler,"önceliğimiz sosyalist değil,devrimci demokratik bir de-vrimdir".

Bu varsayımın temelinde Rusyagibi kapitalizmin çok geriolduğu ve çarlığın hükümsürdüğü bir ülkede gelişecekbir devrimin işçi ve köylülerin

öncülüğünde olmakla beraber"işçi devleti" niteliğitaşıyamayacağı vardı. "İşçi veköylülüğün demokratikdiktatörlüğü" biçiminde ifadeedilen bu teori, sosyalist de-vrimden önce gerçekleşecekburjuva nitelikteki bir devrimiönkoşul olarak kabulettiğinden; bu ön kabul üz-erinden sosyalist bir stratejigeliştirmeyi amaçlıyordu.

Madem ki öncelikle "ara biraşama" yaşanacaktı, bu araaşamaya işçi sınıfı öncülük et-meli, kendisini bir siyasi özneolarak ortaya koymalı ve birsonraki sürece ilerlerken enaktif özne olma gö-revini yer-ine getirmeliydi. Devrimci mü-cadele burjuvaziye terkedilemeyecek kadar değerliolduğuna göre, işçile-rin vesosyalistlerin omzundaolmalıydı.

Lenin'in, "demokratik diktatör-lük" teorisinin kökenindeyalnızca kapitalist bir gelişmedönemi ve ardından gelişecekbir sosyalist devrim olduğunusöylemek de doğru olmaz."Demokratik devrimden, der-

hal ve bütünüyle gücümüzle,sınıf bilinçli ve örgütlüproletaryanın gücü ile orantılıolarak, sosyalist devrimegeçmeye başlayacağız. Bizkesintisiz devrimden yanayız.Yarı yolda durmayacağız."satırlarını yazan da 1917Ekim'inden 10 yıl öncekiLenin'dir.

Lenin devrimden öğreniyor

Eski Rus takvimine göre 23Şubat (8 Mart) günü sokağaçıkan işçiler, bugün Şubat de-vrimi olarak bildiğimiz devrimiyaratacaklarının farkındadeğildi. Pek çok sosyalistin veişçinin sonradan hiç kimseninöngöremediği bir devrimolduğunu ifade ettiği Şubatdevrimi aşağıdan bir mücade-lenin ürünü olarak doğdu vegelişti.

Sokaklar işçilerin kontrolünegeçerken, burjuvazi iktidarı al-maktan çekiniyordu. Devrim,bütünüyle işçi sınıfının kon-trolünde ilerliyor, burjuvazi isesonunu görmediği macerayagirişmek istemiyordu. Ne var kisokakları doldurmuş olan

Lenin sosyalist devrimi nasıl savundu? Teori gri, yaşam yeşildir

"İşçi temsilcileri sovyetlerinin mümkün olan biricik devrimcihükümet olabileceğini, ve bu yüzden, bu hükümet burju-vazinin etkisinde kaldığı sürece, bizim görevimizin, yığınlarasabırla, yöntemle ve direşkenlikle taktiklerindeki yanılgıyı, buyığınların pratik gereksinmelerini özellikle gözönünde tu-tarak açıklamaktan başka bir şey olamayacağını bu yığınlaraanlatmak.

Azınlıkta olduğumuz sürece, bir yandan da bütün devletiktidarının işçi vekilleri sovyetlerine geçmesinin gereğinisavunarak, yığınların, yanılgılarını deneyimlerle düzelte-bilmeleri için bir eleştiri ve aydınlatma çalışması yapıyoruz."

Nisan Tezleri, Vladimir Lenin

Page 24: Ekim devrimi

24

ezilenlerin eylemi, tıpkı TahrirMeydanı'nı gören Mübarekgibi; Rus Çarı için de iktidarınsonunu işaret ediyordu. Çarçekildi. Yerine gelecek hiçbirçar adayı da çıkmayıncamonarşi "kendiliğinden sonaerdi".

Burjuvazi "maceradan" uzakdurmak isterken, korkudanÇarlık koltuğu bomboşdurduğu, "o zamanın adetahavada asılı dururcasınadurduğu an" yepyeni bir iktidarodağı şekilleniyordu: İşçisınıfının kendi temsilcileriniseçtiği, seçmekle kalmayıp heran geri çağırma hakkına sahipolduğu ve bütün temsilcilerinortalama işçi ücretine sahipolduğu "sovyet" (işçi konseyi).

Sovyet içerisinde güçlü olanMenşevik liderler, burjuvaziyeiktidarı devredebilmek içinadeta yalvarıyordu: "Burju-vaziyle bir uzlaşmaya varılmasızorunludur. Devriminizleyebileceği başka bir yolyoktur. Tüm iktidarın elimizdeolduğu ve bir parmakhareketiyle hükümeti alaşağıedebileceğimiz doğru; ancakbu devrimi bozguna uğratmakanlamına gelir" diyorlardı.Ürkmüş burjuvazi, alçak birsırıtış ve büyük bir mem-nuniyetle işçilerden devrimidevralmak üzere tekrarsaklandığı inden çıktı. GeçiciHükümet aracılığı ile burju-vazinin iktidarını temsil edenaygıt kuruldu.

İkili iktidar

Bir yanda işçilerin temsilcisiSovyet diğer yanda gerçekteburjuvazinin temsilcisi GeçiciHükümet. İki farklı sınıfın ikti-dar aygıtı tarihin bir anındaaynı anda ortaya çıkmıştı. Bu

durumda, Geçici Hükümetkurulduğu anın dahi gerisindefiili olarak devrime ve işçisınıfının çıkarlarına karşı kon-umlanmaya başlamıştı. Savaşındevamından yana tutumudaha ilk andan belirginleşmişti.

Stalin ve Kamanev Bolşevikgazetesi Pravda'nıneditörlüğünü devraldıklarındageçici hükümeti ve savaşıaçıkça destekleyen bir yayınizlediler. "Çarlık rejimininboyunduruğunu kırmış olandevrimci askerler ve subaylar,kendi hükümetlerininboyunduruğundan kurtulmacesaretini henüz gösterememişAlman ve Avusturyalı asker vesubaylar karşısında cephedekimevzilerini terk etmeyecek-lerdir." diyerek gerçekte, kendiRus "Geçici" hükümetlerininboyunduruğunu işçileregeçirmiş oluyorlardı.

Lenin, o sırada zorunlu olarakyurtdışında olduğundan"uzlaşmacılığa taviz verenler"olarak gördüğü bu anlayışakarşı öncelikle Pravda'ya mek-tuplar yazdı. Ne var ki,"uzlaşmacılar" mektupları dayayınlamadılar!

Lenin bir ay kadar sonraRusya'ya döndü. 4 Nisan'dakiparti kongresine "Nisan Tez-leri" olarak bilinen tezlerisundu. Lenin tezlere, em-peryalist savaşa karşı çıkmakgerektiğini anlatarakbaşlıyordu. İkili iktidarınyaşandığını anlatarak devamediyordu. İkili iktidar duru-munda, parlamenter biryapının gericiliğe tekabüledeceğini; hiçbir şekilde geçicih ü k ü m e t i ndesteklenemeyeceğini aksinebütün iktidarın sovyetlerdetoplanmasının en temel mü-

cadele olduğunu anlatıyordu.Eski bolşevik programdanayrılan bu fikirler, partidehemen kabul görmedi. Leninpartiyi kazanmak için oldukçageniş çapta bir ideolojik mü-cadele verdi. Hiç kuşkusu yokki, devrimin kendisi devriminteorisini ortaya koymuştu.Lenin, "Teori gridir, dostlarım,yeşil ise yaşamın canlıpratiğinin rengidir" diyerek"güvenilir eski teori"den hızlavazgeçip, işçilerin eylemindendoğan gerçekliğe dört ellesarılmıştı.

Ersin Tek

Stalin de tıpkı Mussolini gibi,devrimden, işçi sınıfınınhaklarının uluslararasısavunusundan vazgeçen ve 20.yüzyılın en etkili diktatör-lerinden birisidir.

Ve bir diktatör, devrimci ola-maz!

Stalin, Ekim devrimi tek birülkede sıkıştığı, devrimiyaptıktan sonra tek ülkedesıkışan işçiler hem fiziki hem depolitik olarak sınıfşekillenmesini kaybettiği içineski devlet bürokrasisiyle yenitek parti bürokrasisinin birleşikdevrim karşıtı zorbalığınınsözcüsü olarak sivrildi.

Bolşevikler enternasyonal-istken, bu stalinist bürokrasimilliyetçiydi.

Bolşevikler, dünya devrimi ol-madan Rusya'da işçi iktidarınındayanamayacağını savunur-ken, stalinist hizip, marksizmimilliyetçi bir çarpıtmaya

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

Stalin devrimci miydi?

Page 25: Ekim devrimi

25

uğratıp, tek ülkede sosyalizminkurulabileceği gerici ütopyasınıkendi sınıf çıkarlarınınsürekliliğini sağlamanın aracıolarak Rus resmi ideolojisi ha-line getirdi.

Bolşevikler enternasyonalörgütlenmeyi, işçi sınıfınındünya ölçekte dayanışmasınınaracı olarak görürken, stalinistbürokrasi, Komünist Enter-nasyonal'e bağlı partileri kendişovenist çıkarlarınınacentalarına dönüştürdü.

Faşizmi değil, sosyaldemokrasiyi en önceliklitehlike olarak vurguladı veözellikle Almanya'da Nazilerinyükselişine ideolojik olarak enönemli katkıyı yaptı.Faşistlerle uzlaştı ve Hitler'le elsıkıştı.

Cinsel yönelimler stalinistbürokrasi tarafındanyasaklandı.

Kadınlar eve kapatıldı. Yeniişgücü yetiştirmek için çocukdoğurmaya zorlandı.1930'larda bizzat stalinistbürokrasi tarafından planlanandavalarla Ekim 1917 devrimininen önde gelen temsilcileri,Bolşevikler idam edildi.

1925-27 Çin devrimi ve1936'da faşizme karşı ayak-lanan İspanya işçi ve köylüleri,stalinist bürokrasinin ihanetinedeniyle yenildi.Stalinizm, işçi sınıfının Ekim de-vrimiyle elde ettiği tarihsel ve

güncel her kazanımı, işçilerinellerinden teker teker kopartankarşı devrimci sürecin politikideolojik ifadesidir.

Kalkınmacı bir diktatörü "İyi kidoğdun yoldaş" diyerek se-lamlayanlar ise, sosyalizmimilliyetçi bir karikatürüylekarıştırıyorlar. Egemen sınıf,işçileri sosyalizm fikrindenuzaklaştırmak için daha iy-isini başaramazdı.

(Sosyalist İşçi) 18 Aralık 2012Fotoğraf: Macaristan'da halk diktatörStalin'in heykellerini yıktı - 31 Ekim1956

25 Ağustos 1936. 3. Enternasy-onalin sekreteri ve 1917 Dev-rimi'nde Bolşevik PartisiMerkez Komitesi üyesi olanGrigori Zinovyev ve gene 1917MK üyesi olan Leon Kamanev14 yoldaşları ile birlikte idamedildiler. Arkalarındankafalarına sıkılan birer kurşunlahayatlarına son verildi. De-vrime ihanet ettiklerine kararverilmişti.

1936 yılı Bolşevik Partisi içinkara bir yıldır. Parti herdüzeyde yüzbinlerce üyesinikaybetti. 1917 yılında devriminönderliğini yapan kadrolar,partiye daha sonra kaydolanyeni "komünistler" tarafındantoplama kamplarında, cezaev-lerinde imha edildiler.

1920'lerin ortasında SovyetlerBirliği'nde "Tek Ülkede Sosyal-izm" teorisi egemen oldu.Teorinin savunucusu Stalin'di.Bu teoriye göre, tek başınaSovyetler Birliği'nde sosyalizmi

inşa etmek mümkündü. Teori,aynı zamanda dünya devrimiolasılıklarının bittiğinianlatıyordu.

Bu teorinin mantıksal sonucuolarak Rusya hızlasanayileşmeli ve ileri kapitalistülkelerle rekabet edebilmeliydi.Yani aşırı ve çok hızlı bir ser-maye birikimi gerekiyordu,bunun için ise işçi sınıfınındaha düşük ücretle daha fazlaçalıştırılması gerekiyordu.

Devrim yapmış, karşı devrimci-leri iç savaşta yenilgiyeuğratmış bir işçi sınıfının dahadüşük ücretle daha fazlaçalıştırılabilmesi içinörgütlülüğünün dağıtılmasıgerekiyordu.

İç savaş yıllarında Sovyetörgütlenmesi kendiliğindendağılmış, zayıflamıştı. Geriyesendikalar ve daha da önemlisiBolşevik Partisi (Komünist Par-tisi) kalıyordu.

Moskova Mahkemeleri ve

Bolşevik Partisi’nin yok edilmesi

Page 26: Ekim devrimi

26

1920'lerin sonunda, Lenin'inölümünün ardından partiiçinde başlayan mücadelede,Stalin önce Kamanev ve Zi-novyev ile ittifak kurmuş,ardından Bukharin, Tomsky veRykov ile bir araya gelmişti.

1936'da partinin tasfiyesi iyiceacil bir hâle gelmişti ve çokdaha kapsamlı bir "temizlikhareketi" için öncelikle partininönderliğinin "temizlenmesi"gerekiyordu.

Birinci Moskova Mahkemesi,Zinovyev ve Kamanev'in dearalarında bulunduğu 16 kişiyiölüme mahkûm etti. Zinovyevve Kamanev, parti merkezkomitesine öldürülmemeleri veailelerine dokunulmamasıkoşulu ile istenen "itirafları"yapmayı kabul ettiler. Önerilerikabul edildi, MK'nın küçük birkısmının önünde "itiraflarını"yaptılar ve ertesi günü, 24Ağustos 1936'da, ölümemahkûm edildiler, ertesi günbaşlarına kurşun sıkılaraköldürüldüler. Arkalarındanaileleri de aynı şekilde yaöldürüldü ya da toplamakamplarına yolladı.

İkinci Moskova Mahkemesi,1937'de Karl Radek, Yuri Piy-atakov, Grigory Sokolnikov gibiparti önderlerininyargılanmasıydı.

Yuri Piyatakov, 1917'de GeçiciHükümetin Başkanı veKomünist Partisi'nin ilk 1.Sekreteri'ydi ve ölümemahkûm edildi.

Piyatakov, Troçki'yi destekliy-ordu. İddianamesinde, Oslo'daHotel Bristol'da Troçki ilebuluştuğu iddiası vardı ve buiddia idam cezasının temelinioluşturdu. Oysa sonradan

anlaşıldı ki, Hotel Bristol osırada kapalıydı veçalışmıyordu.

Radek, enternasyonalist bir de-vrimciydi ve Alman KomünistPartisi'nin kurulmasındaönemli roller üstlenmişti,Rusya'ya 1917 Şubat Devrim-i'nden sonra Lenin ile berabergelmişti. Toplama kampınayollandı ve orada bir KDVNajanı tarafından öldürüldü.

Sokolnikov da aynı şekilde1939'da gönderildiği çalışmakampında bir NKVD ajanıtarafından öldürüldü.

Üçüncü Moskova Mahkemesi,Bukharin ve Rykov'un daaralarında olduğu bir grubunyargılanmasıydı. Onlarınyargılanmasıyla birlikteBolşevik önderlik"temizlenmiş" oldu. 1917 De-vrimi'nin MK'si böylece or-tadan kaldırılmış oldu. Artıkparti ve toplum içinde çokdaha büyük temizlik hareket-lerine girişilebilirdi.

Bukharin ve Rykov ile birlikteRakovsky ve önceki dönem-lerin NKVD başkanı,işkencelerin yöneticisi Yagodada yargılandı ve ölümemahkûm edildi.

Bukharin, partinin en popüleryöneticilerinden birisiydi. 3 ayişkenceye uğradı ve"itiraflarını" imzaladı, bu iti-raflar Stalin tarafından"düzeltildi". Ancak Bukharinbunları mahkemede reddetti,bunun üzerine bir daha aylarsüren işkenceye uğradı. De-falarca Stalin'e mektuplar gön-derdi, ailesinin hayatınınbağışlanmasını istedi.İdamından sonra karısı AnnaLarina toplama kampına

yollandı ama 1988'de Bukhar-in'in aklandığı gelişmelerigörebildi.

Bukharin ile birlikte ölümemahkûm edilen Rykov, Lenin'-den sonra başbakanlık yaptı.

Parti önderliğinden sonra partiüyeleri arasında yaygın bir"temizlik" hareketi başlatıldı.Bu "temizlik" hareketi aynısırada işçi sınıfının bütün öncükesimlerini kapsadı. Stalin'intemizlik hareketi boyuncaSovyet nüfusunun yüzde 1'ininöldürüldüğü veya toplamakamplarına yollandığı ortayaçıktı.

1937-38 yılları "temizlik"hareketinin en hızlı, en yaygınve en acımasız olduğu dönem.Bu hareketi, NKDV'ninbaşındaki Yezhov yönetti. Öncekendisinden önceki gizli polisşefi, işkenceci Yagoda'yı temi-zledi. Ağır işkenceden sonraayaküstü yapılan bir mahkemeile idama mahkûm olanYagoda, bütün bir gün çıplakbir biçimde hapishaneavlusunda dövüldükten sonraöldürüldü.

1938'de Yezhov da aynı sonucaulaştı. Yeni NKVD şefi Beriatarafından önce bir günboyunca çıplak bir biçimdedövüldü sonra öldürüldü.

Moskova mahkemeleri ve1936-38 "temizliği", 1917 De-vrimi'nin mimarı olan BolşevikPartisi'nin aslında karşı de-vrimci olduğunu (MK'nin Stalinve bir üyesi ve daha önce ölenLenin dışında bütün üyelerikarşı devrimciydi), aslında kap-italist bir devleti yıkarken kap-italizmi geri getirmekistediklerini "kanıtladı."

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

Page 27: Ekim devrimi

27

Bolşevik önderliğin dışındauluslararası hareketin desayısız önderi bu "temizlik"kampanyaları arasında yokedildi. Örneğin, 1919 MacarDevrimi'nin önderi Bela Kunbunlardan birisiydi.

"Temizlik" sadece Bolşevik ön-derlere karşı yürütülmedi, tümaileler yok edildi. Troçki Mek-sika'da öldürülmeden öncebütün aile üyeleri imhaedilmişti.

1936'da başlayan ve Stalin'inölümüne kadar aralıksız süren"temizlik" hareketi, BolşevikPartisi'ni yok ederkentoplumda da muazzam büyükbir korku ortamı yarattı. Bukorku atmosferinde işçisınıfının daha fazla, daha ucuzaçalıştırılması ve SSCB'nin çokhızlı sanayileşmesi sağlandı.

Ama bu karşı devrim, SSCB'deişçi devletini imha ederken yer-ine devlet kapitalizmini getirdi.

25 Ağustos 2013Doğan Tarkan

Stalin'in 1936-38 "temizlik"hareketinin "hukuki" beyniolan Andrey Vyshinsky,1883'de doğdu ve 1903'teMenşeviklere katıldı. Bütünyaşamı boyunca Bolşevik Par-tisi'ne karşı mücadele etti.

1917'de Geçici Hükümet'in songünlerinde Petersburg'dasavcılık yapmaktaydı ve Leniniçin tutuklama emri çıkarmıştı.Ekim Devrimi, bu tutuklamakararını geçersiz hâle getirdi.

Sovyet bürokrasisi içinde yük-selmesi, Stalin, Rykov ve Ka-manev'in yardımları ile oldu. Oise daha sonra Rykov ve Ka-manev'in öldürülmesini talepetti ve bu ölümlerigerçekleştirdi.

İlk kez 1928'de 53 kişininyargılandığı "sabotajcılar"davasında parladı. Maddideliller olmadan "itiraflara"dayanarak "sabotajcıları"yargılattı ve mahkûm ettirdi.

1925'te MoskovaÜniversitesi rektörüoldu ve derhal üniver-sitedeki "uygunsuz"öğrencileri ve öğretimüyelerini temizledi.

Bolşevik Partisi'ne1920'de Denikin'inBeyaz Ordularının yenilgisikesinleştikten sonra katıldı. Ogüne kadar parti üyesi değildi.

1935'te SSCB Baş Savcısı oldu.Vyshinsky, delil değil "itiraf" is-tiyordu. "Sanığın itirafı delil-lerin kraliçesidir" diyordu.

Elde ettiği "itiraflarla" BolşevikPartisi Merkez Komitesi'nesaldırdı, üyelerini tutukladı, on-lara işkence etti, yargıladı,öldürdü. Soğukkanlı birbiçimde Bolşevik önderliğibitirdi.

Zinovyev ve Kamanev'inyargılandığı Birinci MoskovaMahkemesi'nde sanıklar içinyazdığı iddianamede vemahkemede yaptığıkonuşmalarda "vurun bukuduz köpekleri" diyordu veekliyordu: "kapitalizmin kuduzköpeklerini yok edelim".

Moskova mahkemeleriboyunca "faşist burjuvaköpekleri", "domuzlar", "Troçk-izmin ağzı salyalı..." gibiifadeleri çokça kullanmıştır.

Sanıklardan Leonid Sere-bryakov'un evine ve parasınael koymuştur. Serebryakov,mahkemenin sonundaöldürüldü.

Vyshinsky, 1940'daLetonya'ya giderek bu-radaki geçicihükümetin SSCB'yekatılmasını sağlamanınyanı sıra, yerel partiörgütü içindeki Troçk-ist ve Bukharincileri de"temizlemiştir".

Daha sonra Romanya'yagiderek aynı işi yaptı.

1945'te Stalin, Molotov veBeria ile birlikte YaltaKonferansı'na katıldı. Em-peryalist ABD ve İngiltere ile

Bolşeviklerin katili bir Menşevik:

Andrey Vyshinsky

Page 28: Ekim devrimi

28

birlikte dünyanın paylaşılmasıgörüşmelerinde yer aldı.

Moskova Mahkemeleriboyunca kendisine en büyükyardımları yapan, itiraflarıtoplayan İçişleri Bakanı veNKVD başkanı olan Yagoda'yıonun yerine geçen Yezhov, onuise onun yerine geçen Beriaişkence ile öldürmüştür.

Stalin'in ölümünden sonrakitemizlik hareketinde paçasınıkurtaran Vyshinsky'ninbaşsavcılığında 2.2 milyonkomünist ve öncü işçiöldürüldü.

Doğan Tarkan

15 Kasım 1927'de Troçki,Sovyetler Birliği Komünist Par-tisi'nden ihraç edildi. Stalinizmhenüz Rusya'ya tam anlamı ilehakim değildi ve gücü Troçki'yipartiden ihraç etmeye yetmişti.2 ay sonra, Ocak 1928'deTroçki, Alma Ata'ya sürgüneyollandı. Bir sene sonra iseRusya'dan sınırdışı edildi.Troçki, İstanbul'a geldi. Dörtsene Büyükada'da kaldı. Bu-rada Hayatım adlı otobiyo-grafisini ve Rus Devrim Tarihi'niyazdı. Daha sonra Fransa veardından Norveç'e gitti, hiçbirülke Troçki'yi kabul etmek is-temiyordu. Sonunda 1936yılında Meksika'ya gitti. OradaStalin'in ajanı Ramon Mercadertarafından 20 Ağustos 1940'daöldürüldü.

Troçki sürgündeyken, Rusya'dastalinizm giderek güç kazandı.Troçki'nin oğlu Lev Sedov'unKızıl Kitap'ta uzun boyluanlattığı gibi 200 bin kişi par-tiden tasfiye edildi. Bu tas-fiyede stalinistler tasfiyeedilenlerin karakterini farklıgöstermeye çalışsalar daaslında on binlerce komünist,on binlerce Bolşevik partidenatıldı. Bu tasfiye sırasında de-vrime karşı mücadele etmişolan Menşeviklere ve SosyalistDevrimcilere ise dokunulmadı.Tam tersine, Bolşevik partisin-den Bolşevikler tasfiyeedilirken yerlerine eskiMenşevikler, Sosyalist Devrim-ciler geçti. MoskovaMahkemeleri'nin ünlübaşsavcısı Andrey Vyshinskyeski bir Menşevik'ti.

Stalinist tasfiye hareketi, esasolarak işçi sınıfını

önderliğinden koparmayıamaçlıyordu. Bu nedenle ilkelde Troçkistler, ardından partiiçinde 1917 yılının komünist-leri, diğer ülkelerden faşizminteröründen kaçarak Rusya'yasığınmış olan komünistler tas-fiye edildi. İç savaşınkahramanları ya öldürüldü, yatoplama kamplarına doldu-ruldu ve orada öldüler.

Parti içi tasfiyenin ardından işçisınıfının tüm ileri unsurları tas-fiye edildi. Böylece bir kısmı içsavaşta ölen, geri kalanı isestalinizmin hedefi olan işçisınıfının öncü kesiminin tas-fiyesi ile kırsal alandanşehirlere gelerek işçileşen yeniişçi sınıfı, gelenekten, mü-cadeleden koparılmış ve aynızamanda da bu büyük şiddetdalgası nedeniyleürkütülmüştü. İşçi sınıfınınörgütleri de kendisindenkoparıldı.

İşçiler, fabrika yönetimindenuzaklaştırıldı. Sovyetler kuklaörgütlere dönüştürüldü.Sovyetlerin geri çağırma hakkıortadan kalktı. Yöneticilerin or-talama işçi ücreti almaları ilkesiterk edildi, muazzam büyük birgelir adaletsizliği oluşturuldu.İşçilerin iş piyasasında serbestdolaşımı, çıkarılan pasaportyasası ile engellendi. 1917 de-vriminin bütün kazanımlarızorla geri alındı. Kadın işçisayısı azaldı, kadınlar çokçocuk yapmaya maddi olarakteşvik edildi. Eşcinsellerinyaşadığı özgürlükler kaldırıldıve eşcinsellik tedavi edilmesigereken bir hastalık olarakkabul edildi.

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

Stalinizm, Bolşevizme neden saldırdı?

Page 29: Ekim devrimi

29

Stalinizm esas olarak çok kısabir dönemde sanayileşmeyeçalışıyordu ve bu terörortamında bunu da başardı.Başardı ama hızla sanayileşenbu Rusya, 1917 sonrasınınRusya'sı değildi. Sosyalizmiinşa etmeye çalışan, dünya de-vrimini gözeten bir işçi devletideğildi. Tam tersine yaşadığıkarşı-devrim sonucu devletkapitalizmini benimsemiş, hızlısanayileşme için işçi sınıfınıdaha fazla, daha ucuzaçalıştıran bir rejim halinedönüşmüştü.

Kimileri Rusya'ya "yaşayansosyalizm" dediler. Yani'koşullar bunu dayattı vesosyalizm Rusya'da veardından Doğu Avrupa'daböyle gelişti' dediler. Sosyal-istler arasında hakim fikirbuydu. Kapitalist sınıflar iseRusya'yı ve Doğu Avrupa'yı"sosyalist ülkeler" olarak gös-teriyordu. Çünkü sosyalizmRusya'da yaşananlarsa, kendiülkelerinin işçi sınıflarınınsosyalizmi tercihetmeyeceğinden emindiler.Nitekim öyle de oldu.

1989'da Doğu Avrupa işçi sınıfıyaşadığı ekonomik krizin sonu-cunda ayaklandı ve Rusya'nınbaşında olduğu devlet kapital-izmine karşı çözüm olarak batıkapitalizmini tercih etti. Batılı

sosyalistlerin bir kısmı ise artıksosyalizmin bittiğine kararverdi. Çok ufak bir kısmı isedelicesine hâlâ stalinizmi, tekparti diktatörlüğünü sosyalizmolarak savunmaya devamediyor ama büyük yığınlargözünde onlar sadece mahal-lenin delisi durumundalar.

Sosyalizm, işçi sınıfının kendieylemidir, işçi devleti iseişçilerin kendilerini devletolarak örgütlemeleri ve eskidevleti yıktıkları, yenikurduklarının ise sönümlen-mesini sağlamaya çalıştıklarıbir eylemdir.

Sosyalizmden bahsedebilmekiçin işçilerin ne ölçüde devletiyönettiklerine bakmak gerekir.Ekonomik ve siyasal kararlarıkim, nerede ve nasıl alıyor?Sovyetler, işçi konseyleri mikarar organı yoksa 3, 4, 5 yıldabir seçilen bir meclis mikararları alıyor?

Toplumda, orduda yönetiminher kademesinde ne ölçüde birhiyerarşi var. Ücret eşitliği varmı yok mu, gelir adaletsizliğivar mı, söz, düşünce,örgütlenme ve eylem özgür-lükleri var mı? İşçilerin grevhakkı olan ve grev yapansendikaları var mı? İşçisendikaları işçileri kendi de-vletlerine karşı savunuyor mu?

Bütün bunlar olmadan sosyal-izmden, işçi devletinden, işçiiktidarından bahsetmekmümkün değil. Bu nedenle1989'da Doğu Avrupa rejimleriişçilerin kendileri tarafındanyıkılırken, 1991'de SovyetlerBirliği dağılırken de işçiler budağılışı durdurmak için mü-cadele etmediler. Yıkılan,dağılan kendi iktidarlarıdeğildi.

Stalinist karşı-devrimin temelideolojisini "tek ülkede sosyal-izm" anlayışı oluşturur. Stalin-istler dünya devrimininyenildiğini, Rusya'nın tekbaşına kaldığını ve dolayısıylasosyalizmin Rusya'da kurulmakzorunda olduğunu savundular.Dünya sosyalist hareketi içinise amaç "anavatan"da, yaniRusya'da sosyalizminkuruluşunu savunmaktı.Oysa 1930'lu yıllarda bir dizidevrim yaşandı. En bilineniİspanya'dır. Rusya ve İs-panya'da onun güdümündeolan Komünist Partisi,Barselona ayaklanmasını bizzatsilahla bastırdı.

1936'da Fransa'da devrim,Komünist Partisi'nin ihanetinedeni ile yenildi. Aynı yıllardaÇin Devrimi, Moskova'dangelen talimatların sonucu mil-liyetçi hareket ile uzlaşmayaçalıştı ve milliyetçilerayaklanmaları büyük birhunharlıkla bastırdı.

Stalinizm, dünya devriminikörüklemek yerine ona ihanetetti. İkinci Dünya Savaşı'nın songünlerinde ABD başkanı Roo-sevelt ve İngiltere başbakanıChurchill ile Yalta'da buluşanStalin, Avrupa'yı bu iki em-peryalist güçle paylaştı. DoğuAvrupa Rusya'ya, Batı ise diğerikisine düştü. Yunanistan İngiliz

Gulag

Page 30: Ekim devrimi

30

alanıydı ve bu ülkede iktidarıalmak üzere olan komünistler,SSCB'nin ihanetine uğradı. Yu-goslavya da İngiliz etkialanındaydı ama burada parti-zan hareketi Rusya'dan yardımalmamasına rağmen iktidarıkazandı.

Fransa'da, İtalya'da iktidarı al-abilecek olan direniş hareket-leri, Rusya tarafından "ikna"edilerek vazgeçirildi.

Almanya'da kendiliğindenfışkıran direniş, antifaşistkomiteler, müttefiklerin yanısıra Ruslarında baskısıyladağıtıldı.

Bütün baskıya ve zulmerağmen, Rusya ve Doğu Avru-pa'da mücadele durmadı.1953'de işçiler Berlin'deayaklandılar. Sonucunda BerlinDuvarı inşa edildi.

1956'da önce Polonya'da Poz-nan'da, ardından Macaris-tan'da işçiler ayaklandı,Berlin'de olduğu gibi işçi kon-seyleri kuruldu. Rus ordusu buayaklanmaları bastırdı.

1968'de Batı'da öğrenciler veişçiler ayaklanırkenÇekoslavakya'da da işçiler veöğrenciler ayaklandı. Rus or-dusu bu ayaklanmayı dabastırdı.

1980'de Polonya işçileri,Dayanışma Sendikası'nı kurdu.Milyonlarca işçi, resmi devletsendikasını terk ederekDayanışma'da örgütlendi. So-nunda 1989'da Dayanışmasiyasi örgüt olarak seçimleresınırlı bir biçimde sokulmakzorunda kalındı ve seçimlerisildi süpürdü. Bunun ardındanbütün bölgelerde yenidenseçim yapıldı ve iktidar partisi

yok olurken Dayanışma heryerde seçimleri kazandı.Ardından her yerde işçilerayaklandı. Doğu Avrupa rejim-leri yıkıldı.

Stalinizm bugün tarihinçöplüğünde. Artık işçi sınıfını,emekçileri hiçbir yalanla etkile-mek mümkün değil. Stalinizmisosyalizm diye anlatmaksadece işçi sınıfının tepkisiniçekiyor.

Stalinizmin en büyük ideolojikdestekçisi açık ki kapitalist sınıf.Stalinizm sosyalizm olarakgös-terildikçe, stalinist partilersosyalist partiler olarakmeşruluk kazandıkları sürecekapitalistler için tehlike yok.Kapitalist sınıf iyi biliyor ki,Rusya'da veya Doğu Avrupaülkelerinde sosyalizm yoktuama birileri 'işte bu sosyal-izmdir' dedikçe kafa salladılarçünkü çıkarlarına uygundu.

Doğan Tarkan

Önde gelen marksist devrim-cilerden Tony Cliff, sosyalizmmücadelesinin, egemen sınıfınfikirlerinin bölücü etkisinekarşı, işçi sınıfının daha bilinçlikesimlerinin işçilerin geri kalankesimini kazanma mücadelesiolduğunu söylüyordu. Bu, sınıfmücadelesinin en kritik yanınaişaret eden bir zorluk aynı za-manda. Egemen sınıfın fikirleri,sadece 24 saat işleyen propa-ganda mekanizmalarıaracılığıyla değil, eğitim, ge-lenekler ve aile gibi sosyal

yaşamın gündelik pratiklerindede etkiye sahip.

Bu zorluk, Engels'in özenlevurguladığı gibi, sınıf mücade-lesinin ideolojik düzeyininneden önemli olduğunu dagösteriyor. Egemen sınıfın fikrihegemonyasına karşı, işçisınıfının bir bütün olarakkazanmasını hedefleyen fikir-lerin, sürekli tartışılması,işçilerin ve aktivistlerin kendideneyimlerinden süzülerek,mücadele eden işçilerinsaflarında hakim fikirler halinegelmesi için çalışmak, özgürlükmücadelesi açısından birzorunluluk. Bu mücadeleyiküçümsemek, bir gelenek ha-line geldi. Küçümsenen,sadece örgütlenmek fikriolmadı, işçi sınıfı merkezli fikirve eylem geleneği de küçüm-sendi.

Özellikle, işçi sınıfının bütünün,egemen sınıfın bütünkurumlarını dağıtarak iktidarıkendi ellerinde toparlamasıgerektiği konusunda yaptığıtarihsel hamleyle, zaferkazanan ilk sosyalist devrimin,Rusya'da 1917 ylındagerçekleşen toplumsalayaklanmanın liderliğini yapanBolşevik Parti ve bu partisaflarında neredeyse destansıbir mücadele veren Lenin'infikirleri, bu küçümseyiciyaklaşımdan en fazla pay alangelenek oldu.

Özgürlük mücadelesi veleninizm, neredeyse yan yanakullanımı yasaklanan ikikavram!

Bunun birinci nedeni, üzerindeyeniden daha sık durmakzorunda olduğumuz stalinizm.Stalinizm gibi, karşı devrimcibürokratik bir sınıfın devlet

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

Lenin, özgürlük veörgütlenme

Page 31: Ekim devrimi

31

kapitalisti egemenliğinin teorikve pratik ifadesi olan birgeleneği, leninizmin devamcısıolarak algılamak, yani stalin-izmi sosyalizmle eşitlemek veLenin'in fikirlerinin stalinizminceberrut uygulamalarına cevazverdiği yönündeki görüş,sorgulanamaz, hakim görüşhalindedir.

Leninizmi tarihin tozlusayfalarında görünmez kılmayaçalışan eğilimin güçlenmesininnedeni sadece bu değil. Gün-cel bir neden daha var, o da,mücadele içinde ortaya çıkansol reformist fikirlerin,leninizmde aşırı bir keskinlikgörmesi ve bu keskinliğin etk-isiz kılınmak istenmesi.

21. yüzyılda leninizm

Ekim devriminin üzerindenneredeyse 100 yıl geçti. O gün-lerde," henüz tweet atmaşansının olmadığı teknolojikkoşullarda gerçekleşen bir de-vrimin bugün bize ne gibi birkatkısı olabilir" sorusu Lenin'infikirlerine mesafeyleyaklaşılmasında belirleyicioluyor.

Bütün bu fikirlere karşı, en so-nunda söyleyeceğimi en baştasöylemek gerekirse, Lenin'in

mücadele ve fikirlerindenyararlanmasını bilmeyen hiçbirözgürlük mücadelesi, kalıcı birkazanım elde edemez. Daha daönemlisi, Lenin'in parti ve sınıfmücadelesi arasındaki ilişkiyikavrayışından beslenmeyen,yola çıkmayan ve bu ilişkininözünü dönemin mücadelesiiçinde örgütsel bir pratiğedönüştüremeyen hiçbir siyasigelenek, kapitalizme karşı mü-cadelenin kalıcı bir zaferedönüşmesine yardımcı olamaz.

Lenin'in çürütmek ya da tarihinsayfalarında kalmasınaçalışmak için kafa yoranlar,başarı kazanmak için atmalarıgereken asıl adımı, yani kapi-talist üretim sürecinin marksisteleştirisini gözden geçirmek vebu eleştiriyi çürütmek zorun-dalar. Çünkü Lenin'in fikirlerinibugün güncel kılan, tam daLenin'in Karl Marx'ın kapitalizmeleştirisine yaslanması, Kapitaladlı eseri bir başvuru kaynağıolarak kullanma beceresinigöstermesiydi. Lenin'isilikleştirmeye çalışanlar, kapi-talizmin uzlaşmaz sınıflarınmücadelesi tarafındanşekillendiğini, sınıflar mücade-lesinin bir kutbunda yer alanişçi sınıfının, mülksüzleştirenlerimülksüzleştirme yeteneğitaşıyan devrimci bir sınıfolduğunu görmezden geliyor-lar. Eylemlerini bu sınıfıneylemiyle birleştiremeyen, busınıfın eylemine destek ol-mayan, bu sınıfın eylemitarafından içerilmeyen toplum-sal güçlerin hareketinin, radikaldeğişiklikler yaratmasınınimkansız olduğu gerçekliğinisilikleştirmeye çabalıyorlar.

Chris Harman'ın "YenidenLenin: Bir Hakikat SiyasetineDoğru" kitabını eleştirirkenyazdığı gibi, sol akademinin

zirvelerinde dahi, Lenin, Rusdevrimi ve bolşeviklerhakkında yalan yanlış, hiçbirtarihsel gerçeğe yaslanmayanfikirler ortalıkta geziniyor. YineHarman'ın aktardığı gibi, AlainBadiou'nun Lenin'i Mao'nunöncülü olarak göstermesi, Ne-gri'nin "Lenin'in biyopolitiğinin,artık işçi sınıfının var olmadığıbir dünyada Lenin'i aşançelişkilerde kendini ifadeettiğini" söylemesi ya da de-vrim kavramının ve sınıf per-spektifinin ortadan kalktığınıntartışmasız bir doğru gibi dilegetirilebilmesi, Lenin'in mark-sizmin devrimci çekirdeğinesahip çıkarken antikapitalist birdönüşümün gerekli ve zorunluolduğunu kanıtlayan eyleminibugün sahiplenmenin önem-ine işaret ediyor.

Türkiye'de Gezi eylemleri, Arapdevrimleri, Brezilya'da isyandalgası, Yunanistan'da kemersıkma politikalarına karşıgrevler, son bir kaç yılda İs-panya'da, ABD'de hem grevlerhem de "İşgal et!" eylemleri,21. yüzyılın erken dönemininsınıflar mücadelesinin ne kadarsertleşeceğini gösteriyor. Amagörünen sadece küresel sınıfmücadelesinin ne kadarsertleşeceği değil. Gelişmeleritetikleyen temel dinamik, küre-sel kapitalizmin krizi. ChrisHarman'ın vurguladığı gibi,"İstikrarsız bir dünyadayaşıyoruz, istikrarsızlık artacakgibi. Bir milyar insanın her günaçlık çektiği bir dünyadayaşıyoruz, açlık artacak gibi.Çevreyi tahrip eden birdünyada yaşıyoruz, çevretahribatı artacak gibi. Gelişmişsanayi ülkelerinde bileinsanların eskisinden mutsuzolduğu bir dünyadayız. Mutsu-zluk artacak gibi." (Zombi Kap-italizm) Harman bu satırları

Page 32: Ekim devrimi

32

2008'de patlayan küresel krizinilk yılında yazmıştı ve artanmutsuzluk, artan bir öfkeylebirleşti ve dünya yeni bir de-vrim dalgasıyla, mücadeledalgasıyla sarsılmaya başladı.

Ama her mücadele, aynı za-manda, mücadele halindekifikirler demektir. Bu mü-cadeleler içinde, sosyalizminişçi sınıfının kendi eylemininürünü olacağını savunanlarınmüdahalesinin yetersizliği,kapitalizmin yarattığı öfkeninkapitalizmi aşacak bir toplum-sal örgütlenmeye yönelecekbir siyasal hareketedönüşmesine engel oluyor.Lenin'in önemi, tam da burada.Halkların hapishanesi olduğuoranda çokkültürlü bir işçisınıfının önce Çarlığı ve hemenardından burjuva egemenliğinidevirdiği Rusya'da işçi sınıfınıntüm ezilenlerin mücadelesinibirleştiren; mücadele edenkadın ve erkek işçilerin en aktif,en mücadeleci, en ileri kesim-leri arasında politik birliğisağlayan kitlesel bir devrimcipartinin varlığı, antikapitalistöfkenin zafer kazanan birözgürlük mücadelesinin plat-formu haline dönüşmesinisağladı.

Leninizmin modasınıngeçtiğini düşünenler, kapital-izmin, işçi sınıfının,kendiliğinden ayaklanmalar,sosyal patlamalar ve isyanların,kapitalizmin krizlerinin,savaşların, kapitalist devletin vedaha da önemlisi kitlesel mü-cadeleler içinde kıran kıranacereyan eden farklı politikeğilimlerin mücadelesininmodasının geçmiş olduğunuiddia ediyorlar. Ama yeni diyeönerdikleri Yunanistan'daSyriza, İspanya'da otonomcu-luk, Türkiye ve Gezi direnişi

sırasındaki eklektik birlikte-likler vs. yeni sayılmaz.Leninizme bugün, dündendaha fazla ihtiyaçduyulmasının nedeni, yenidiye öne sürülen teorilerinve örgütlenme önerilerinin,devlet iktidarı sorununun yaetrafından dolanmaları ya dabu sorunu çözmenin yolu-nun parlamenter hamlelerolduğunu düşünmeleri.

Leninizm ise, tüm ezilenlerlebirlikte işçi sınıfınındemokratik öz yönetimorganlarıyla kapitalist devletiktidarını dağıtmasının ve budevrimin sürekli kılınmasınıngeleneğidir. Gezegenin top-tan yok oluşunu engellemekiçin bu geleneğin, mücadeleeden milyonların eylemindeyeniden kök salmasınısağlamaktan başka yolumuzyok.

Şenol Karakaş

1917 Ekim Devrimi şüphesiz kisosyalizm tarihinin en önemliolaylarından biridir. Hem soldahem de sağda stalinizminbaskıcı politikalarını Ekim De-vrimi'nin mantıksal sonucuolarak görenler vardır. Sosyal-istler arasında kendilerini odönemki tartışmalar üzerindentanımlayan pek çok örgütvardır. Peki, Ekim Devrimi üzer-ine bugün hâlâ konuşmanınanlamı nedir?

Ekim Devrimi, devrimci sosyal-istler için dönüp dönüptapınılması gereken bir tapınak

değildir. Ekim Devrimi'nebakma zorunluluğumuz ezilen-lerin geleneğinde en önemlihalkalardan birinioluşturmasından ve bugünedair derslerle dolu olmasındankaynaklanmaktadır. 1917Ekim'inde tarihte ilk defa işçilerkendi özyönetim aygıtları olansovyetler (işçi konseyleri)aracılığıyla iktidarı elegeçirmeyi başarmış ve burjuvademokrasisinden bin kat dahademokratik bir yönetim kurmakonusunda önemli bir adımatmışlardır.

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

Günümüzde Ekim Devrimi

Page 33: Ekim devrimi

33

1917'de ne oldu?

Rusya'da devrimci atılımlarınilki 1917 yılında gerçekleşmedi.1917 yılındaki devrimci durum,1905'ten başlayan ve işçi kon-seylerinin ortaya çıkışınısağlayan bir sürecin deneyim-leriyle gerçekleşti. Rusya'da I.Dünya Savaşı'nın parçası olanÇarlık rejimi altında işçiler veköylüler arasında giderek yük-selen bir öfke vardı. Dünyadasosyal demokrat partilerinçoğunluğu savaştan yana tavıralmışlar, Bolşeviklerin de içindeyer aldığı enternasyonalistlerişçi hareketi içinde bir azınlıkolarak kalmıştı. 1914-16arasında işçiler savaş yüzündenciddi bir yıkım yaşıyor, ardıardına gelen yenilgiler işçi sınıfısaflarında "yurtseverlik"propagandasını da geriletiy-ordu. Bu dönemde pek çokgrev yaşandı ve 1917'de Rustakvimine göre Şubat ayınagelindiğinde (bizimkullandığımız takvime göre 8Mart günü) işçilerin "ekmek is-tiyoruz" taleplerinin yanına"Kahrolsun Çarlık" sloganı daeklenmişti. İşçilerinkendiliğinden eylemi birkaçgün içinde Çarlık rejiminiyıkmayı başardı. Rejiminyıkılışına hiçbir sol partiöncülük etmeyi başaramamıştı,bir yanda işçi sınıfının özyöne-tim aygıtı olan sovyetler öbüryanda ise burjuvazininöncülüğünde kurulmuş GeçiciHükümet vardı. Bir ikili iktidaryapısı ortaya çıktı.

İşçi sınıfı grevleri Şubat Devrimiile kesilmedi, Mart ve Nisanaylarında haklarını talep et-meyen tek bir işkolu dahikalmamıştı, sanayi işçilerindenkafe çalışanlarına kadar tümişçiler hakları için eylemler vegrevler örgütlüyordu, işçi

komiteleri işe alma ve iştençıkarmaları denetlemeyeçalışıyor, üretimde işçi deneti-mini hayata geçirmeyeçalışıyordu. Sovyetlerin artanistekleri karşısında patronlarkendilerini giderek sıkışmışhissediyordu. Devrime rağmensavaş devam ediyor vecephedeki askerler arasında dahuzursuzluk artıyordu. Devrimhenüz sona ermemişti.

Bolşeviklerin sürgündeki lider-lerinden Lenin, Nisan ayındaRusya'ya döndü. Lenin, ikili ik-tidar durumunun sürdürülebilirolmadığını söylüyor ve"Kahrolsun savaş", "KahrolsunGeçici Hükümet", "Bütün ikti-dar Sovyetlere" sloganlarınıöneriyordu. Nisan ile Ekimarasında geçen süre bir de-vrimci durumun asla saf birşekilde yaşanamayacağını gös-terir gibiydi. Lenin'in baştakendi yoldaşları tarafından bileçılgınca bulunan fikirleri işçi veasker sovyetleri içinde giderekyaygınlaşıyordu. Temmuz'agelindiğinde savaş gündemihalkı iyice radikal bir durumagetirmişti.

Petrograd'da bir ayaklanmabaş gösterdi ancak sovyetlerhenüz iktidarı almaya hazırdeğildi. Henüz işçi sınıfıiktidarını savunanlar Petrograddışında sovyetler içindeçoğunluğu kazanamamışlardı.Bolşevikler, sovyetlerinimhasına yol açabilecek buerken ayaklanmayı durdurmayıbaşardılar ancak artık yasadışıilan edilmişlerdi ve hükümettarafından "dış güçlerindesteğiyle" darbe yapmayaçalışan ajanlar olarakyaftalanmışlardı. Temmuz gün-lerinin karmaşası, yükselen işçihareketinden ve GeçiciHükümet'in bu harekete

"yeterli" yanıtı veremeyişindenrahatsız olan bir gücü deharekete geçirdi. Kornilov isimliaşırı sağcı bir generaltarafından Geçici Hükümet'ekarşı bir darbe girişimi başladı.Bolşevikler, darbeye karşıdirenişin öncülüğünü yaptılar.Lenin'in şöyle diyordu:

"Şimdi zaman eylemzamanıdır; Kornilov'a karşı mü-cadele devrimci bir tarzdayürütülmelidir, kitleleri ayağakaldırarak, onları mücadeleniniçine çekerek ve onlarıtutuşturarak."

Darbeyi püskürten mücadeleile Bolşevikler artık işçi konsey-leri içinde çoğunluk hâlinegelmişlerdi. Eylül'den itibarenLenin artık ikili iktidar duru-muna son vermek gerektiğinisavunuyordu, Ekim 1917'deBolşevik Partisi öncülüğündebu çelişki sona erdirildi. İşçikonseyleri üzerinde yükselenbir cumhuriyet kuruldu.

Burjuva demokrasisinden dahademokratik bir sistem kuruldu.İşçiler, fabrika temelliörgütlenerek işçi denetiminihayata geçirdiler, Sovyet tem-silcileri ortalama bir işçiücretinden fazlasınıalamıyorlardı, kolektif kreşlerve yemekhaneler kuruldu,kadınlar oy hakkı kazandı,boşanma kolaylaştırıldı, kürtajyasallaştı.

Ekim dersleri

Ekim Devrimi, kitlelerinkendiliğinden hareketinegüvenmenin yanısıra hareketiçinde de politik bir mücadeleyürütebilecek bir örgütüngerekliliğini gösterdi. İşçisınıfının konseylere dayananbir demokrasiyi hayata

Page 34: Ekim devrimi

34

geçirebileceğini kanıtladı. Enönemlisi ise dünya devrimineyönelmiş bir devrimlerdalgasının ilk adımınıoluşturdu. Rosa Luxemburg'undediği gibi Rusya'da "sorun or-taya konulmuştu" ancak soru-nun çözümü ancak dünyaçapında gerçekleşebilirdi.Rusya'da devrimin kaderini be-lirleyen de bu oldu. Diğerülkelerde devrimlerin başarıyaulaşamaması sonucu devriminyalnız kaldığı Rusya'dabürokrasi iktidarı ele geçirmeyibaşardı. Ancak aşağıdansosyalizmi savunanlaraçısından sahip çıkılmasıgereken önemli bir miras kaldı.

Can Irmak Özinanır

Ekim Devrimi: Başka bir dünyaya açılan kapı

Yabancılaşma

Yabancılaşma, Marks’ın Alman felsefesinden, özellikle de Hegel ve Feuerbach’tan devraldığı bir kavramdır.Marks’ın gençlik dönemi yazılarında sık sık bu kavrama rastlanır. Daha öncesinde de pek çok felsefeci veyazar, insanın yabancılaşması üzerine yazmıştır. Hegel’e ve Feuerbach’a göre, yabancılaşma düşünsel birsüreçtir. Yabancılaşmayı insanın maddi koşulları içine yerleştiren Marks’tır.

Marks’a göre, insan diğer hayvanlardan farklıdır. Alman İdeolojisi kitabında söylediği gibi, insan, hayvan-lardan pek çok şekilde ayrılabilir ancak, asıl olan onun üretimi örgütlemesidir: insan ilk üretim aracını üretirüretmez diğer hayvanlardan ayrılır. Yani insanın yaşadığı ilk yabancılaşma doğa karşısında yaşadığıyabancılaşmadır ve bunu ortaya çıkaran emektir. İnsan, emeğiyle hem doğayı hem kendisini dönüştürür.Tek tek bireylerin emeklerini birleştirerek iş bölümüne gider. Üretim, toplumsal bir olgu, hatta toplumsalbir ilişki biçimidir. İşbölümü, yani üretimin toplumsal örgütlenmesi, sınıflı toplumlar altında ikinci biryabancılaşmayı beraberinde getirmiştir. Bu, insanın emeğine yabancılaşmasıdır.

Marks, 1844 El Yazmaları’nda ve Alman İdeolojisi’nde bu olguyu derinlemesine ele almıştır. Genç Marks’agöre “Çalışma işçinin dışındadır, yani onun özsel varlığına ait değildir. Onun için çalışırken kendini olum-lamaz, yoksar (inkâr eder), mutlu değil mutsuzdur, fiziksel ve zihnî enerjisini serbestçe geliştirmez, bedeniniharcar ve zihnini yok eder…çalışması gönüllü değil zorlamadır; zorla çalıştırılır“.

Kapitalist toplumda, insanların üretimi kendilerinin ürünüymüş gibi gözükmez. İşçiye yabancı bir şey olarakkarşısına çıkar. Fabrikada pantolon üreten bir işçiyi ele alalım: bu işçi pazara çıktığında, o pantolon onunürünü olarak değil bir meta olarak karşısına çıkar. Bu örnek, kapitalizm altındaki tüm toplumsal hayatauyarlanabilir. Toplumsal olarak ürettiklerimiz, günlük yaşamda bize karşı olarak görünür:

“Emeğin ürettiği nesne -emeğin ürünü- emeğin karşısına yabancı bir şey, kendini üretenden bağımsız birgüç olarak dikilir.“

Marks’ın yabancılaşma kuramı, daha sonradan ortaya koyduğu devrimci teorisinin köklerini oluşturmuştur.