Şem'tmolla, nr. 1187) ayrıca kızlar ağası tek kesi'nde şeyh olan abdurrahman...

2
Molla, nr. 1187) Tek- kesi'nde olan Abdurrahman Efendi'- nin meclisinde onun Kavamilü 't- ta'bir da belirtir. : Müri't-tevarih (Aktepe }, I, 171; 11 /B, s. 27; Ayvansarayl. Hadikatü 'l-cevami', I, 281-282; Cevdet, Tarih, 6; Sicill-i Osmani, lll, 86; OsmanlL Müellifleri, lll, 76; Babinger (Üçok) , s. 333-334; Mehmet Nermi Haskan. Eyüp Sultan Tarihi, 2008, ll , 419-420; Mücteba gürel, Süleyman Efen- di Tarihi: Mür'i't-tevarih", TD, sy. 33 (1980-81}. s. 449-450; "Süleyman Efendi, TA, XXX, 92; "Süleyman Efendi TDEA, VIII , 64-65. 1JJ L (ö. 1011/1602-1603 [?]) alimi ve _j XVI. ikinci Farsça'dan tercüme ve Kaynaklarda ve ilgili bil- giler yer Kendisi eserlerinin zikretmekle tir. Bununla birlikte Tuhfetü Mesnevi Muham- med b. Mustafa Halife isim- leri Mustafa b. Mehmed diye zikreder (Hediy- yetü'l-'ari{in, II, 438) Yeni larda da ismi Mustafa olarak (Ün- ver. bk. bibl.; IX, 414; TDEA, IV, 07). bilgiler, Esrar De- de' nin Tezkire-i MevJeviyye'- sinden itibaren Prizrenli le (ö. 936/1529-30) Atal'nin göre Efendi, "ulüm-i aliye ve u!Qm"da uzman olup yüksek mevkilere gelme sa- hipken tasavvufta karar ve dünya- dan el etek çekerek ders vermek- le lll. Murad ve lll. Mehmed'in Sadrazam Sokullu Mehmed Pa- Sadrazam Cerrah Mehmed Ve- zir Hasan Gazanfer gibi devlet iyi mütercimi Mesne- v'ihan Mahmud Dede ile dost tur. görev bilinmemekle beraber kendisi Diyarbekir, Halep, ve Kudüs'ü hacca ifade et- mektedir. Katib Çelebi, Efendi'nin Sernan medreselerinden mütekait belirtmektedir II , 1864) vefat tarihiyle ilgili olarak kay- naklarda bilgiler yer Ata! 1000 (1592), Katib Çelebi 1oos (1596-97) vermekte, bu tarihler daha sonraki kaynaklarda tekrar edilmektedir. Ancak 1009 (1600) bitiren son eseri kabul edi- len ve 1011 'de ( 1602-1603) tamamlanan kendisi için hüsn-i hatime göre bu tarihten sonra Tevarih-i Mev- leviyye'de Efendi'nin ölüm tarihini 1011 (1602-1603) olarak kaydeden Sahih Ahmed Dede, Üsküdar'da üst Rumi Mehmed Camii'nden giden sokakta bir evin da ve yol cephesine konu- lan pencere ile evden belirtir. Günümüzde Üsküdar'da bu bil- gilere uygun bir türbe mevcut olup Efendi Türbesi diye Seyrü sütükü fazla bil- gi vermemekle birlikte Mevlev'i belirten okutarak geçimi- ni Mevlana Celaleddin-i Rumi ve müntesiplerine yapan zümre- terin dile Bununla birlikte ehil olmayan üsküdar'da Sem'i'ye ait kabu l edilen mezar ve ki ta- besi kimselerin sema ve raks ile gul olarak ve ibadetleri ter- kettiklerini bu zümreye sema- dikkat tir. Bundan hareketle tasawuf ve dengeleri çerçevesinde söy- lemek mümkündür. Eserleri. 1. Sa'dl-i zl'nin eserin e· 976 ( 1568) Türkçe tercüme ve olup ilk eseridir. Türkiye'de ve Türkiye ki kütüphanelerde 1 OS tesbit edi- len eser SQdl Bosnevl'nin Gülistan ile birlikte 1293). Eser üzerine Seyhan Dündar yüksek lisans tezi ( 1998, Ege Üni- versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü) . 2. Otuz iki bi- linmektedir (mesela bk. Süleymaniye Ktp. , Nilfiz nr 966, Mehmed Efendi, nr. 403; Efendi Ktp., TY, nr. 2143). 3. Emir hl-i Sebzevarl diye Akrnelik b. Ce- maleddin F1rQzkQhl'nin 1000 beyitten olu- Farsça divanma olup dört tesbit (Süleymaniye Ktp., Lala nr. 527; Mill1' Ktp ., TY, nr. 1497; ve Kredi Sermet Çifter Ktp., nr. Y 59) . 4. Baharistôn . Cami'nin eseri üzerine bir Sadra- zam Sokullu Mehmed kaleme eserin kütüphanelerde nüs- (Süleymaniye Ktp., Servili, nr. 232, Lala nr. 522; Ankara TOK Ktp., TY, nr. A 78). Bahôristôn üzeri- ne Davut Akat yüksek lisans yap- ( 1999, Sosyal Bilimler Enstitüsü) s. Attar (Saadetname). Fe- rldüddin Attar'a nisbet edilen Pendname bu lll. mu- sahiblerinden Zeyrek ithaf edil- Mevcut Pendname ara- en fazla nüshaya sahip toplumunda çok na etmektedir (Süleymaniye Ktp , Serez, nr. 1595; Mill et Ktp., Ali Emir! Efen- di, nr 108) Eser üzerine Akkoyun ( 1999, Sosyal Bilimler Enstitüsü) ve Elif Keyik (200 I, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü) yüksek lisans tezi ha- 6. tercüme ve bilinen tek Türkçe telif eseri olup 986 (1578) tamamlanarak lll. Murad'a ithaf tir. bu mensur eserini, tasawufun ana sQfilerin sözlerinden der- lernek suretiyle otuz bab halinde tertip et- (Süleymaniye Ktp. , Ali 503

Upload: others

Post on 24-Jan-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ŞEM'TMolla, nr. 1187) Ayrıca Kızlar Ağası Tek kesi'nde şeyh olan Abdurrahman Efendi' nin meclisinde hazır bulunduğu sıralarda onun yorumladığı rüyaları Kavamilü't ta'bir

Molla, nr. 1187) Ayrıca Kızlar Ağası Tek­kesi'nde şeyh olan Abdurrahman Efendi'­nin meclisinde hazır bulunduğu sıralarda onun yorumladığı rüyaları Kavamilü 't­ta'bir adıyla topladığını da belirtir.

BİBLİYOGRAFYA :

Şem'danlzade, Müri't-tevarih (Aktepe}, I, 171; 11 /B, s. 27; Ayvansarayl. Hadikatü 'l-cevami', I, 281-282; Cevdet, Tarih, ı, 6; Sicill-i Osmani, lll, 86; OsmanlL Müellifleri, lll, 76; Babinger (Üçok) , s. 333-334; Mehmet Nermi Haskan. Eyüp Sultan Tarihi, İstanbul 2008, ll , 419-420; Mücteba İl­gürel, "Şem'danizade Fındıklılı Süleyman Efen­di Tarihi: Mür'i't-tevarih", TD, sy. 33 (1980-81}.

s. 449-450; "Süleyman Efendi, Şem'danl-zade", TA, XXX, 92; "Süleyman Efendi (Şem 'danlzade)",

TDEA, VIII , 64-65. 1JJ ~l!lllJ DİA

L

ŞEM'I (~)

(ö. 1011/1602-1603 [?])

Osmanlı alimi ve Meşnevi şarihi.

_j

XVI. yüzyılın ikinci yarısında Farsça'dan yaptığı tercüme ve şerhlerle tanınmıştır. Kaynaklarda adı ve lakabıyla ilgili farklı bil­giler yer alır. Kendisi eserlerinin çoğunda "ŞemT' mahlasını zikretmekle yetinmiş­tir. Bununla birlikte Tuhfetü '1-aşıkin'de Şem'ullah, Mesnevi Şerhi'nde Muham­med b. Mustafa eş-Şehir Şem'l Halife isim­leri kayıtlıdır. Bağdatlı İsmail Paşa adını Mustafa b. Mehmed diye zikreder (Hediy­yetü'l-'ari{in, II, 438) Yeni bazı araştırma­larda da ismi Mustafa olarak anılır (Ün­ver. bk. bibl.; EJ2[İng.J, IX, 414; TDEA, IV,

ı 07). Şem'l hakkındaki bilgiler, Esrar De­de' nin Tezkire-i Şuara-yı MevJeviyye'­sinden itibaren Prizrenli şair ŞemTninkiy­le (ö. 936/1529-30) karıştırılmıştır. Atal'nin kaydettiğine göre Şem'l Efendi, "ulüm-i aliye ve mukaddemat-ı u!Qm"da uzman olup yüksek mevkilere gelme imkanına sa­hipken tasavvufta karar kılmış ve dünya­dan el etek çekerek hayatını ders vermek­le geçirmiştir. lll. Murad ve lll. Mehmed'in yanında Sadrazam Sokullu Mehmed Pa­şa, Sadrazam Cerrah Mehmed Paşa, Ve­zir Hasan Paşa, Kapıağası Gazanfer Ağa gibi devlet adamlarıyla iyi ilişkiler kurmuş, Şeva]fıbü'l-Mena]fıb mütercimi Mesne­v'ihan Mahmud Dede ile yakın dost olmuş­tur. ŞemTnin İstanbul dışında görev yapıp yapmadığı bilinmemekle beraber kendisi Diyarbekir, Halep, Şam, Mısır ve Kudüs'ü gördüğünü, ayrıca hacca gittiğini ifade et­mektedir. Katib Çelebi, Şem'l Efendi'nin Sahn- ı Sernan medreselerinden mütekait

olduğunu belirtmektedir (Keşfü'?·?unün,

II , 1864)

ŞemTnin vefat tarihiyle ilgili olarak kay­naklarda farklı bilgiler yer almaktadır. Ata! 1000 (1592), Katib Çelebi 1oos (1596-97) yılını vermekte, bu tarihler daha sonraki kaynaklarda tekrar edilmektedir. Ancak Şerh-i Subhatü'l-ebrar'ını 1009 (1600) yılında bitiren Şem'I. son eseri kabul edi­len ve 1011 'de ( 1602-1603) tamamlanan Şerh-i Mahzenü'l-esrar'ında kendisi için hüsn-i hatime dilediğine göre vefatı bu tarihten sonra olmalıdır. Tevarih-i Mev­leviyye'de Şem'l Efendi'nin ölüm tarihini 1011 (1602-1603) olarak kaydeden Sahih Ahmed Dede, Üsküdar'da Ayazma'nın üst yanında Rumi Mehmed Paşa Camii'nden İmrahor'a giden sokakta bir evin aşağısın­da defnedildiğini ve yol cephesine konu­lan pencere ile mezarının evden ayrıldığı­nı belirtir. Günümüzde Üsküdar'da bu bil­gilere uygun bir türbe mevcut olup Şair Şem'l Şem'ullah Efendi Türbesi diye anıl­maktadır. Seyrü sütükü hakkında fazla bil­gi vermemekle birlikte Mevlev'i olduğunu belirten Şem'l Meşnevi okutarak geçimi­ni sağlamış. Mevlana Celaleddin-i Rumi ve müntesiplerine düşmanlık yapan zümre­terin varlığından duyduğu rahatsızlığı dile getirmiştir. Bununla birlikte ehil olmayan

üsküdar'da Sem'i'ye ait olduğu kabul edilen mezar ve kita­besi

ŞEM'T

bazı kimselerin yalnız sema ve raks ile meş­gul olarak namazı ve diğer ibadetleri ter­kettiklerini söylemiş, bu zümreye sema­nın yasaklanması gereğine dikkat çekmiş­tir. Bundan hareketle ŞemTnin tasawuf neşvesinin şeriat-tarikat ve zahir-batın dengeleri çerçevesinde şekillendiğini söy­lemek mümkündür.

Eserleri. 1. Şerh-i 1Gülistan. Sa'dl-i Şlra­zl'nin eserin e· 976 ( 1568) yılında yazdığı Türkçe tercüme ve şerh olup ŞemTnin ilk eseridir. Türkiye'de ve Türkiye dışında­

ki kütüphanelerde 1 OS nüshası tesbit edi­len eser SQdl Bosnevl'nin Gülistan Şerhi

ile birlikte basılmıştır (İstanbul 1293). Eser üzerine Seyhan Dündar tarafından yüksek lisans tezi hazırlanmıştır ( 1998, Ege Üni­versites i Sosyal Bilimler Enstitüsü) . 2. Şerh-i Divan-ı Hafız. Otuz iki nüshası bi­linmektedir (mesela bk. Süleymaniye Ktp. , Nilfiz Paşa , nr 966, Kadızade Mehmed Efendi , nr. 403; Atıf Efendi Ktp., TY, nr.

2143). 3. Şerh-i Divan-ı Şahi. Emir Şa­hl-i Sebzevarl diye tanınan Akrnelik b. Ce­maleddin F1rQzkQhl'nin 1 000 beyitten olu­şan Farsça divanma yazılan şerh olup dört nüshası tesbit edilmiştir (Süleymaniye Ktp., Lala İsmail Paşa, nr. 527; İzmir Mill1' Ktp ., TY, nr. 1497; Yapı ve Kredi Bankası Sermet Çifter Araştırma Ktp., nr. Y 59) . 4. Şerh-i

Baharistôn . Abdurrahman-ı Cami'nin eseri üzerine yazılan bir şerhtir. Sadra­zam Sokullu Mehmed Paşa adına kaleme alınan eserin çeşitli kütüphanelerde nüs­haları vardır (Süleymaniye Ktp., Servili, nr. 232, Lala İsmail Paşa , nr. 522; Ankara TOK

Ktp., TY, nr. A 78). Şerh-i Bahôristôn üzeri­ne Davut Akat yüksek lisans çalışması yap­mıştır ( 1999, UÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü) s. Şerh-iPend-i Attar (Saadetname). Fe­rldüddin Attar'a nisbet edilen Pendname hakkında yazılan bu şerh lll. Murad'ın mu­sahiblerinden Zeyrek Ağa'ya ithaf edil­miştir. Mevcut Pendname şerhleri ara­sında en fazla nüshaya sahip şerh olması

Osmanlı toplumunda çok yaygın olduğu­

na işaret etmektedir (Süleymaniye Ktp , Serez, nr. 1595; Millet Ktp. , Ali Emir! Efen­di , nr 108) Eser üzerine Şükrü Akkoyun ( 1999, UÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü) ve Elif Keyik (200 I, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü) yüksek lisans tezi ha­zırlamıştır. 6. Tuhfetü'l-ô.şıkin. Şem'l'nin tercüme ve şerhlerinden başka bilinen tek Türkçe telif eseri olup 986 (1578) yılında tamamlanarak lll. Murad'a ithaf edilmiş­

tir. Şem'l bu mensur eserini, tasawufun ana kurallarını sQfilerin sözlerinden der­lernek suretiyle otuz bab halinde tertip et­miştir (Süleymaniye Ktp. , Şehid Ali Paşa,

503

Page 2: ŞEM'TMolla, nr. 1187) Ayrıca Kızlar Ağası Tek kesi'nde şeyh olan Abdurrahman Efendi' nin meclisinde hazır bulunduğu sıralarda onun yorumladığı rüyaları Kavamilü't ta'bir

SEM'T

nr. 1135; Hacı Mahmud Efendi. nr. 3993).

7. Şerh-i Bostan. Sa'dl-i Şlrazl'nin meş­

hur mesnevisi için yazılan şerhin birçok yazma nüshası bulunmaktadır (Süleyma­niye Ktp., Tahir Ağa, nr. 509, ismihan Sul­tan, nr. 318; Hacı Selim Ağa Ktp., Keman­keş Emir Hoca, nr 467). 8. Şerh-i Mes­

nevi. Meşnevi'ye yazılan Türkçe ilk tam şerhtir. lll. Murad'ın emriyle 99S'te ( 158 7) yazımına başlanan altı ciltlik şerhin ilk beş cildi 1001 (1593) yılına kadar tamamlana­rak lll. Murad'a sunulmuş, son cilt onun ve­fatından sonra tamamlanıp 1 DOS'te ( 1596-

97) lll. Mehmed'e takdim edilmiştir. Mü­ellif hattı nüshası dağınık şekilde farklı kü­tüphanelerde bulunan şerhin pek çok nüs­hası günümüze ulaşmıştır (Süleymaniye Ktp., ismihan Sultan, nr 271-275, Il-VI,

Darülmesnevl, nr. 204, I-VI, Nafiz Paşa, nr. 570-575, I-VI; TSMK, Revan Köşkü, nr. 441-

450, INI ve muhtelif cil tl er, iü Ktp., TY, nr. 2093-2097, I-V; Mevlana Müzesi Ktp., TY, nr. 2068-2073, I-VI). Eser üzerineŞeyda Öztürk doktora tezi hazırlamıştır (b k bi bl) 9. Şerh-i Mantıku't-tayr. Ferldüddin At­tar'ın mesnevisine yazılan bu şerh Yeniçe­ri Ağası Tırnakçı Hasan Ağa'ya ithaf edil­miştir (Süleymaniye Ktp., Carullah Efen­di, nr. 1716; Millet Ktp., Ali Emir! Efendi, nr. 1185). 10. Şerh-i Tuhfetü'l-ahrdr. Ab­durrahman-ı Cami'nin eseri üzerine kale­me alınmış olup Saray-ı Hümayun akağa­larından Hadım Hasan Paşa'ya sunulmuş­

tur (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2789; Hacı Mahmud Efendi, nr. 517I). 11.

Şerh-i Subhatü'l-ebrdr. Abdurrahman-ı Cami'nin mesnevisi üzerine 1 009 ( 1600) yılında kaleme alınan bu şerh Babüssaa­de Ağası Gazanfer Ağa'ya ithaf edilmiştir. Şem'l eserin bazı yerlerinde kendisi ve ya-

504

SemTnin Şerh-iPend-i Attar (Saadetname) adlı eserinin telif sebebiyle ilgili mukaddime kısmından

iki sayfa (Millet Kip., Ali Emir! Efendi, Manzum, nr. 108)

şadığı dönemin çeşitli meseleleri hakkın­da bilgi vermektedir (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 3960; Esad Efendi, nr 2789).

Şubl_ıatü'l-ebrdr ve bu şerhi üzerine Hi­cabi Kırlangıç yüksek lisans tezi hazırla­mıştır (I 989, AÜ Sosyal Bilimler Enstitü­sü). 12. Şerh-i Mahzenü'l-esrdr. Niza­ml-i Geneevi'ye ait eserin şerh i olup 1 O 11 ( 1602-1603) yılında Gazanfer Ağa'ya ith af edilmiştir. Eserde tasawuf başta olmak üzere devrin pek çok meselesi hakkında Şem'l Efendi'nin tesbitleri yer almaktadır (Süleymaniye Ktp., Hafld Efendi. nr. 311;

Reşid Efendi, nr. 82 I). 13. Şerh-i Kasi­de-i Emdli. Ali b. Osman el-Üşl'nin Matü­rldiyye akaidine dair kaleme aldığı risale için yazılan şerh olup dokuz nüshası tesbit edilmiştir (mesela bk. Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 5427; Tahir Ağa-Tekke, nr. 368).

14. Tercüme-i Kaside-i Nuniyye. Hızır

semTnin Şerh-i

Mesnevi adlı eserinin

ilk iki sayfası (Konya

Mevlana Müzesi Ktp.,

nr. 2068)

Bey'in Cevdhirü '1- 'a]sö.'id olarak da bili­nen akaid risalesinin tercümesidir (Süley­maniye Ktp., Tahir Ağa-Tekke, nr. 368; Ha­cı Selim Ağa Ktp., Hüdayl Efendi , nr. 886).

15. Tercüme-i Şürutü's-saldt. Molla Fe­narl'ye nisbet edilen, namaz, abdest ve guslün rükünlerinin manzum olarak özet­lendiği Arapça risalenin tercümesidir (Sü­leymaniye Ktp., Kas!decizade Süleyman Sırrı, nr. 698, Nuri Arlasez , nr. 54; Köprü­lü Ktp., TY, nr. 76/7).

BİBLİYOGRAFYA :

Şem'1, Şerh-i Gülistan, iü Ktp ., TY, nr. 3060, vr. P; a.mlf., Şerh-i Mesnevi, Süleymaniye Ktp., Molla Arif- Molla Murad, nr. 38, VI, vr. 285b-286'; a.mlf., Şerh-i Subhatü'l-ebrar, Süleymaniye Ktp ., Fatih , nr. 3960, vr. 97b, 292'; Sehl, Tezkire: Heşt Bihişt (haz. Mustafa isen), İstanbul 1980, s. 189; Lat1fı, Tezkire (haz. Mustafa isen) , Ankara 1990, s. 333; Künhü'l-ahbar'ın Tezkire Kısmı (haz. Mus­tafa isen), Ankara 1994, s. 235; Kınalızade, Tez­kire, ı, 523; Derviş Mahmud, Tercüme-i Sevakı­bü'l-menakıb, Süleymaniye Ktp ., Aşir Efendi, nr. 151, vr. 3b; Ata!, Zey l-i Şekaik, ı, 332; Katib Çe­lebi, Fezleke, 1, 7; Keşfü'?-?Unün, 1, 244, 255, 361, 783, 794; ll , 975, 1504, 1587, 1638, 1864; Esrar Dede, Tezkire-i Ş uara-yı Mevleviyye (haz. İlhan Genç), Ankara 2000, I, 298; Sah1h Ahmed Dede, Mevlevilerin Tarihi: Mecmuatü 't-tevarihi'l-Mev­leviyye (haz. Cem Zorlu), İstanbul 2003, s . 272-282; J. von Hammer. Osmanlı Tarihi (tre. Meh­med Ata, s. nşr. Abdülkadir Karahan), İstanbul 1990, ll, 203; Sicill-i Osman! (haz. Ali Aktan- Ab­dülkadirYuvalı) , İstanbul 1996, lll, 190; Osman­lı Müellifleri, ll, 258; Hediyyetü'l-'ari{fn, ll , 438; Abdülbaki Gölpınarlı. Mevlana'dan Sonra Mevle­vflik, İstanbul 1953, s . 142-143; Şeyda Öztürk, Şem'i'nin İlk Türkçe Tam Mesnevi Şerhi (dok­tora tezi , 2007). MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü; is­mail ünver. "Şem'l Şem'ullah", TDl., XLIX/397 (l985), s. 38-43; a .mlf., "Şem'l, Mustafa", TA, XXX, 249-250; J. T. P. de Bruün, "Shem'i", EJ2 (İng.), IX, 414-415; Atilla Özkırımlı, "Şem'l", TDEA,

~1W1 . ~ .. 11!!1/!J ŞEYDA ÜZTÜRK