engin erdem, İlahi ezelilik ve yaratma sorunu
DESCRIPTION
Engin ERDEM, İlahi Ezelilik Ve Yaratma SorunuTRANSCRIPT
-
T.C.
ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
FELSEFE VE DN BLMLER (DN FELSEFES)
ANABLM DALI
LH EZELLK VE YARATMA SORUNU
Doktora Tezi
Engin ERDEM
Ankara-2006
-
T.C.
ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
FELSEFE VE DN BLMLER (DN FELSEFES)
ANABLM DALI
LH EZELLK VE YARATMA SORUNU
Doktora Tezi
Engin ERDEM
Tez Danman
Prof. Dr. Recep KILI
Ankara-2006
-
T.C.
ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
FELSEFE VE DN BLMLER (DN FELSEFES)
ANABLM DALI
LH EZELLK VE YARATMA SORUNU
Doktora Tezi
Tez Danman : Prof. Dr. Recep KILI
Tez Jrisi yeleri
Ad ve Soyad mzas
............................................................. ....................................
............................................................. ....................................
............................................................. ....................................
............................................................. ....................................
............................................................. ....................................
Tez Snav Tarihi : ........................
-
NSZ
Teist dnrler arasnda Tanrnn ezel bir varlk olduu konusunda genel
anlamda bir gr birlii olmasna karlk, ezelliin nasl anlalmas gerektii
konusunda farkl yaklamlar ortaya kmaktadr. zellikle ada Hristiyan din
felsefecileri arasnda giderek egemen olmaya balayan ezellik yorumunun, Orta
adaki felsefi ve teolojik anlaytan kkl biimde farkl olduu
gzlemlenmektedir. Orta ada lh ezellik, Tanrnn zamanszln ifade eden bir
kavram olarak anlalrken, bu anlaya itiraz eden ada Hristiyan din felsefecileri
zamansz bir ulhiyet dncesine kar kmakta ve Tanrnn zamansal bir varlk
olarak tasavvur edilmesi gerektiini ileri srmektedirler. almamzda, bu iki farkl
ezellik yorumunun hangi felsefi ve teolojik gerekeler zerine ina edildiini ve
bunlarn beraberinde getirdii farkl ulhiyet tasavvurlarnn teist adan ne lde
tutarl bir ereve sunduunu yaratma sfat balamnda tahlil etmeye altk.
lh Ezellik ve Yaratma Sorunu baln tayan almamz, Giri ve
Sonu ksmlar hari, blmden olumaktadr. Birinci blmde, ezellikle ilgili
tartmalarn odanda yer alan zaman ve yaratma kavramlarna ilikin genel bir
ereve izmeye altk. kinci blmde, lh ezellii zamanszlk biiminde
yorumlayanlarn grlerini ve lh zamanszlk ve yaratma ilikisini; nc
blmde, lh zamansallk anlayn savunanlarn temel tezlerini ve zamansal
ezellik yorumu ile yaratma ilikisini ele aldk. Sonu ksmnda ise her iki ezellik
tasavvurunu yaratma sfat asndan mukayese ederek, zellikle zamansallk
anlaynda karlalan sorunlar ortaya koymaya altk.
-
II
Bu almann hazrlanmasnda pek ok kimsenin katks oldu. zellikle, tez
konusunun tespit edilmesinden almamzn tamamlanmasna kadar olan btn
srelerde, yakn ilgisini esirgemeyen, titiz eletirileri ve yol gsterici nerileri ile
yardmc olan danman hocam Prof. Dr. Recep KILIa; tezde ele alnan konularn
zellikle Osmanl dncesindeki arka plan hakkndaki ufuk ac yorum ve
deerlendirmeleri iin Prof. Dr. Sleyman Hayri BOLAYa; eletiri ve katklar
dolaysyla Do. Dr. M. Sait REBERe; Zaman ve Kip meselesi ile ilgili gr ve
deerlendirmelerini paylaan Do. Dr. Erdin SAYANa; kaynak temini
konusundaki yardmlar iin Ara. Gr. Recep GKTA, Dr. Fehrullah TERKAN ve
Dr. Rahim ACARa kran ve minnettarlk duyduumu itenlikle ifade etmek
isterim.
Engin ERDEM
Ankara, 2006
-
III
KISALTMALAR
A.g.e. : Ad geen eser
A.g.m. : Ad geen makale
A.g.md. : Ad geen madde
A.. : Ankara niversitesi
A..S.B.E. : Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits
A...F. : Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi
Bkz. : Baknz
Bsm. : Basm
c : Cilt
ev. : eviren
Der. : Derleyen
DB : Diyanet leri Bakanl
DT : Dinamik Zaman Teorisi
Gzd. ge. : Gzden geiren
Haz. : Hazrlayan
ng. ev. : ngilizceye eviren
MEB : Milli Eitim Bakanl
Ner. : Nereden
OUP : Oxford University Press
s. : sayfa numaras
Sad. : Sadeletiren
ss. sayfalar
ST : Statik Zaman Teorisi
TDV : Trkiye Diyanet Vakf
U.P. : University Press
vb.: ve benzeri
vd. : ve dierleri
vs. : ve saire
Yay. : Yaynlar
YKY: Yap Kredi Yaynlar
-
IV
NDEKLER
NSZ ....... I
KISALTMALAR .... III
NDEKLER ... IV
GR ..... 1
I. BLM
ZAMAN VE YARATMA LE LGL BAZI TEMEL MESELELER .. 8
A. ZAMAN KAVRAMI LE LGL BAZI TEMEL YAKLAIMLAR .... 8
1. Zamann Gereklii Meselesi .....8
a) Mutlak Zaman Anlay ...... 9
a. 1. Newton ve Mutlak Zaman .............. 10
a. 2. Badd ve Mutlak Zaman .............. 16
a. 3. Kayser ve Mutlak Zaman ........... 19
b) likisel Zaman Anlay ........... 23
b. 1. Aristo ve likisel Zaman Anlay ................. 24
b. 2. Leibniz ve likisel Zaman Anlay ....... 28
2. Zaman ve Kip ...... 36
a) Dinamik/Kipli Zaman Teorisi .......... 38
b) Statik/Kipsiz Zaman Teorisi .... 49
B. YARATMA SORUNU LE LGL BAZI TEMEL KONULAR ..... 60
1. Yoktan Yaratma Anlay ... 60
2. Ezel Yaratma ve Zamansal Yaratma ..... 72
3. Srekli Yaratma/Muhafaza Etme ... 82
-
V
II. BLM
LH ZAMANSIZLIK VE YARATMA .... 94
a) lh Zamanszlk Anlay ..... 94
a. 1. Deimezlik, Basitlik, Zorunluluk ve Zamanszlk ... 99
a. 2. Yaratc-Yaratlm Ayrm ve Zamanszlk ....... 104
b) lh Zamanszlk, Yoktan Yaratma ve Zamann Balangc Meselesi .... 107
c) lh Zamanszlk: Ezel Yaratma/ Zamansal Yaratma .... 119
c. 1. lh Zamanszlk ve Ezel Yaratma .... 124
c. 2. lh Zamanszlk ve Zamansal Yaratma ...... 127
d) lh Zamanszlk ve dame Ettirme ..... 133
d. 1. Helm: Zamanszlk ve dame Ettirme....... 134
d. 2. Leftow: Zamanszlk ve dame Ettirme ......... ..137
III. BLM
LH ZAMANSALLIK VE YARATMA ..... 147
a) lh Zamansallk Anlay .... 147
a. 1. Faillik ve Zamansallk .......... 149
a. 2. Mkemmellik ve Zamansallk ..... 154
b) Swinburne, lh Zamansallk ve Tanrnn Zamana Mahkum Olmas
Meselesi .... 160
c) Craig, ki Aamal Ezelilik: Yaratmadan nce/Yaratmadan Sonra ..... 176
d) lh Zamansallk ve dame Ettirme.. 189
SONU ...... 198
KAYNAKA . 208
-
GR
Tanrnn zamanla ilikisini ifade eden lh ezellik kavram, Tanrnn dier
niteliklerinin ve Tanr-evren ilikisinin nasl anlalmas gerektiini nemli lde
belirleyen bir kavram olmas bakmndan Orta a felsefesi ve teolojisinde olduu
gibi gnmz din felsefesinde de nemini korumakta ve bu konu hakknda etrafl
tartmalar yaplmaya devam etmektedir.
Orta ada egemen olan ve sonradan klasik tasavvur olarak da adlandrlan
ezellik anlayna gre, Tanr, zamansz bir varlktr; O, hibir zamansal nitelemeye
konu olamaz. Bu anlay savunan filozof ve teologlara gre, lh ezellik, Tanr
tasavvuru konusunda bir ksm zorunlu sonular beraberinde getirmekte; Tanrnn
ve yaratlmlarn varlk modlar arasndaki kkl farklla iaret etmektedir.1 Bir
varln zamansal olmas, sonlu bir varolua sahip olmas, hayatnn, gemi, imdi
ve gelecek gibi zamansal paralardan olumas anlamna gelmektedir; zamansal
varlk, imdiki ann ilerlemesi ile srekli bir deiim ierisinde yer almakta ve
hayatnn tamamna bir anda sahip olamamaktadr. Buna karlk, Tanr, mkemmel,
deimez, basit ve zorunlu bir varlk olarak, hayatnn tamamna bir anda sahiptir;
Onun hayat dn, bugn ve yarn gibi zamansal blmlere ayrlmaz. Boethius (480-
524) bu dnceyi yle dile getirir:
Tanrnn ezel bir varlk olmas, akll olan btn varlklar iin genel bir
kabuldr. yleyse ezelliin ne olduunu ele alalm. nk bu, hem ilh
tabiat, hem de ilh bilgiyi ak klar. u halde ezellik, snrsz bir hayata
tam olarak bir anda sahip olmaktr. Bu, zamansal eylerle karlatrlnca
daha belirgin hale gelir. Zaman iinde yaayan her ey, imdide bulunan
1 Brian Leftow, Time and Eternity, Ithaca, London: Cornell U. P., 1991, s. 2.
-
2
bir ey olarak gemiten gelecee doru ilerler ve zaman iinde yaayan
hibir ey kendi hayatnn tamamn eit biimde kapsayamaz. Aslnda
zaman iindeki bir varlk, henz yarn elde edememitir ve dn, zaten
kaybolmutur. Bugnk yaamnda bile geici, hareket halindeki bir andan
baka bir eyde yaamazsn... Bu nedenle snrsz bir hayatn btnlnn
tamamna bir anda sahip olan, bunu kapsayan, kendisi iin hibir
gelecein ve hibir gemiin olmad varlk, hakkyla ezel olarak
adlandrlacaktr.2
Yukardaki an ifadesi, zamansal bir imdiye karlk gelmez; Tanrda zamansal bir
ardlln olmad, Onun hibir biimde zaman iinde yer almad anlamna gelir.3
lh ezellii zamanszlk olarak yorumlayanlara gre,4 Tanrnn kendisi
dndaki her eyin varlnn sebebi olmas, Onun deimez ve zamansz olduunu
gsterir. Yaratlm varlklar, olumsu (contingent), sonlu, deien ve zamansal bir
varolua sahiptir. Ancak, btn varolanlarn nihai aklama ilkesi olan Tanr iin de
bu zelliklerin sz konusu olmas durumunda, sebepler zincirinin niin Onda sona
erdiini izah etmek mmkn olmayacaktr. Dolaysyla, Tanrnn kendisi dndaki
her eyin yaratcs olmas, Onun zamansz olmasn iermektedir.
lh zamanszl savunanlara gre, zamanszlk tasavvuru, sadece Tanr ile
yaratlmlar arasndaki derin farkll ifade etmesi bakmndan deil, Tanrnn
dier sfatlarnn nasl anlalacan belirlemesi (modify) bakmndan da byk
nem tar.5 Bu anlaya gre, bir varln zamansz biimde var olmas, onun sahip
olduu niteliklerin de zamansz olduunu gsterir. Szgelimi, ilim sfat, Tanrnn
2 Boethius, The Consolation of Philosophy, Book V, Prose 6, s. 422-5, 424-31den naklen, Eleanore
Stump and Norman Kretzmann, Eternity, Journal of Philosophy, 78 (1981), s. 430. 3 Paul Helm, Eternity, Stanford Encylopedia of Philosophy, http//:plato.stanford.edu/entries/ eternity/. 4 Paul Helm, Eternal God: A Study of God without Time, Oxford: Clarendon Press, 1988, ss. 19-20. 5 A.g.e., s. 16.
-
3
her eyi bildii anlamna gelir. lh ezellik zamanszlk olarak yorumlandnda, bu,
lh bilginin zaman st olduunu gsterir. Bu anlay savunanlara gre,
zamanszl ayr bir nitelik olarak deil, sfatlara sahip olma tarz (mode) olarak
anlamak daha dorudur; Tanry zamansz ve her eyi bilen (omniscient) bir varlk
olarak deil, zamansz biimde her eyi bilen olarak dnmek gerekir.6 Benzer
biimde, Tanr, irade, kudret, yaratma ve kelam gibi dier lh sfatlara da zamansz
biimde sahiptir.
lh ezellik ile ilgili ada din felsefesindeki tartmalara baktmzda ise,
zamanszlk tasavvurunun ok az taraftar bulduunu, onun yerine lh zamansallk
(divine temporality) anlaynn giderek egemen olmaya baladn grmekteyiz.
lh zamanszlk tasavvurunda mevcut olduu dnlen bir ksm eksikliklerin ve
tutarszlklarn zamansallk anlayn savunanlarn en nemli k noktasn
oluturduu sylenebilir.7 Bu anlay benimseyen filozof ve teologlara gre,
zamansz ulhiyet dncesi, Antik Grek felsefesinin tesiriyle biimlenen bir anlay
olup, kutsal metinlerdeki Tanr tasvirleriyle badamad gibi Tanr ile zamansal
varlklar arasndaki ilikiyi aklama konusunda da nemli sorunlara yol amaktadr;
zamansz bir varln zamansal bir evreni yaratmas, zaman iindeki olaylar bilmesi,
peygamberlerle konumas, insanlarn dua ve niyazlarna karlk vermesi mmkn
deildir.8 Ayrca, Tanr, zamansz bir varlk olarak, yaratma, bilme, konuma,
balama gibi fiilleri yerine getiremez. Bu sebeple, lh ezellii zamanszlk olarak
deil, zamansallk biiminde yorumlamak gerekir. Tanrnn zamansal olmas,
6 Ayn yer. 7 Helm, Eternity, http//:plato.stanford.edu/entries/eternity/. 8 Stephen T. Davis, Logic and the Nature of God, Grand Rapids, Michigan: WM. Eerdmans Pub. Co., 1983, ss. 11-13; Nelson Pike, God and Timelessness, New York: Schoken Books, 1970, ss. 128-129; Nicholas Wolterstorff, God Everlasting, Contemporary Philosophy of Religion, (Der. Steven M. Cahn, David Shatz) Oxford, New York: OUP, 1982, ss. 77-79.
-
4
Onun, zaman iinde balangsz ve sonsuz biimde bulunmas (everlasting,
omnitemporal) anlamna gelir. Zaman iindeki yaratlm varlklarn varoluunun bir
balangc ve sonu vardr, ancak Tanr iin byle bir durum sz konusu deildir; O,
hep var olmutur ve ebediyen var olacaktr.9
Grld zere, felsefe ve teoloji geleneinde lh ezellik konusunda
temelde iki yaklam kabul grmektedir. lh ezellik Orta ada zamanszlk
biiminde yorumlanrken, bu kavramn ada din felsefesinde zamansallk olarak
yorumlanmas, ayn zamanda ulhiyet tasavvurunda meydana gelen deiime de
iaret etmektedir. Klasik tasavvurda, Tanr ile zamansal varlklar arasndaki iliki
zamansz bir ulhiyet erevesi ierisinde aklanmaya allrken, gnmz din
felsefesinde bu iliki zamansal bir varln dier zamansal varlklarla ilikisi
biiminde ele alnmaktadr. Yine, klasik tasavvurda, zamanszlktan verilen her dn,
Tanr ile yaratlmlar arasndaki farkll ortadan kaldrmaya dnk bir adm olarak
deerlendirilirken, ada din felsefecilerinin nemli bir ksm, lh zamansall,
Tanrnn zamansal varlklarla ilikisini aklamann temel koulu olarak
grmektedirler.
almamzda, bu iki farkl ezellik yorumunu ve bunlarn her birinin
beraberinde getirdii ulhiyet dncesinin teizm asndan ne lde tutarl bir
ereve sunduunu tahlil etmeye alacaz. Ancak, yukarda da grld zere,
lh ezellik ile ilgili bir tartma, esasen Tanrnn mahiyetine ilikin bir aratrma
olup, dier lh niteliklerle de yakndan ilikilidir. zellikle, ezellik ve ilim sfat
arasnda yakn bir iliki sz konusudur. Tanrnn gelecee dair bilgisi ve insan
hrriyeti, Tanrnn zamansal olgular nasl bildii gibi sorunlar hakknda ok
9 Richard Swinburne, The Coherence of Theism, Oxford: Clarendon Press, 1993, s. 218.
-
5
kapsaml tartmalar yaplmaktadr. Benzer biimde, lh kelmn zamansz m
zamansal m olduu, eer zamansz ise Tanrnn, insanlarn zaman iindeki
konumalarna nasl karlk verdii konusu ezellik ile dorudan ilikili sorunlar
arasnda yer almaktadr. lh ezellik bu ve benzeri bir ok sorun alann
iermektedir. Ancak, tezimizde lh ezelliin ilikili olduu btn sorunlara yer
vermek mmkn olamayacandan, ezellik konusunu, bu kavramn anlalmasnda
merkezi bir nem tayan yaratma sfat ile ilikisi erevesinde ele alacaz.
Yaratma meselesi, almamzn ilerleyen ksmlarnda da grlecei zere, zellikle
ada din felsefecilerinin ezellik konusundaki tartmalarnn odanda yer
almaktadr. nk, Tanrnn yaratma ile birlikte kendi dndaki varlklar meydana
getirmesi, Tanrnn zaman ve zamansal eylerle ilikisinin nasl aklanaca
sorununu beraberinde getirmektedir. lh zamansall savunan bir ksm ada din
felsefecisine gre, yaratma, ezelliin anlalmasnda adeta bir krlma noktasn
oluturmaktadr. Szgelimi, William L. Craig (1949-)e gre, Tanr evrenin
yaratlmasndan nce zamansz olsa bile yaratma ile birlikte zaman ve zamansal
eylerle gerek bir iliki kurarak zamansal hale gelmektedir.10 Yine lh
zamansall savunanlara gre, Tanrnn ilk yaratmadan sonra evrenin varln
idame ettirebilmesi Onun zamansal olmasna baldr. Buna karlk, lh
zamanszl benimseyenler, Tanrnn, evrenin yaratlmasndan nce olduu gibi
yaratmadan sonra da zamansz olduunu ve Onun, evrenin varln zamansz bir
biimde idame ettirdiini ileri srmektedirler. Bu anlaya gre, Tanrnn zaman ve
zamansal eylerle ilikisinin Onun zamansallamasna sebep olduu iddias,
antropomorfik bir bak asn yanstmaktadr. Grld zere yaratma meselesi,
10 William Lane Craig, Time, and Eternity: Exploring Gods Relationship to Time, Wheaton, Illinois: Crossway Books, 2001, ss. 235-236.
-
6
hem lh ezelliin yorumlanmasnda hem de ortaya konulan ezellik tasavvurlarnn
teist adan tutarllnn snanmasnda belirleyici bir rol oynamaktadr.
lh ezellik konusu, zorunlu olarak, zamann mahiyeti ve gereklii,
yaratma, kiplerin ontolojik stats gibi kavram ve sorunlar iine almaktadr. Tanr
zamanszdr, veya Tanr zamansaldr, biimindeki iki farkl nermenin doruluu,
zaman kavramnn nasl tanmlandna bal olarak deiiklik gstermektedir. Eer
zaman, hareket ve deiime bal olarak tanmlanr ve Tanrnn deimez ve zorunlu
bir varlk olduu kabul edilirse Tanr zamanszdr, nermesi, Tanrnn deiime
urad dnlrse Tanr zamansaldr, nermesi doru olacaktr. Benzer
biimde, zamann evrenle birlikte ortaya kt kabul edilirse, bu, evrenin
yaratlmad durumda Tanrnn zamansz olduu anlamna gelecektir. Dolaysyla,
zamann mahiyeti konusunda benimsenen yaklam, Tanr-zaman ilikisinin nasl
aklanacan da nemli lde belirlemektedir. Yine, evrende zamansal bir akn
mevcut olup olmad konusunda yaplan zaman felsefesi ile ilgili tartmalar, lh
ezelliin farkl biimde tasavvur edilmesine sebep olmaktadr. Craig, Tanrnn
zamansz m yoksa zamansal m olduunun, zamansal akn gerekliini kabul eden
Dinamik Zaman Teorisinin mi yoksa zamansal ak yadsyan Statik Zaman
Teorisinin mi doru olduuna bal olduunu ifade etmektedir.11 Ayrca, yaratma
ile ilgili, Tanrnn evreni nceden var olan bir eyden mi yoksa yoktan m yaratt,
yaratmann ezel mi zamansal m olduu, yaratmadan sonra evrenin varlnn nasl
idame ettirildii gibi meseleler, lh ezellik ile ilgili tartmalarda byk nem
tamaktadr. Bu sebeple, tezimizin ilk blmnde, sonraki blmlerde ele
alacamz sorunlarn zeminini oluturan ve bu meselelerin anlalmasna katk
11 William L. Craig, God and Real Time, www.leaderu.com/offices/billcraig/docs/realtime.html.
-
7
salayacan dndmz zaman ve yaratma ile ilgili temel kavram ve sorunlar
ortaya koymaya alacaz.
kinci blmde, ilk olarak, lh Zamanszlk Anlayn savunanlarn temel
tezlerinin neler olduunu, onlarn byle bir tasavvuru hangi felsefi ve teolojik
gerekeler zerine ina ettiklerini ve dier lh sfatlar ile zamanszlk arasnda nasl
bir iliki kurduklarn inceleyeceiz. Daha sonra, lh zamanszlk tasavvurunda,
yaratma olgusunu aklama konusunda karlalan sorunlar ve ortaya konulan
zm nerilerinin tutarlln, yoktan yaratma, ezel yaratma/zamansal yaratma ve
idame ettirme fiili balamnda tahlil etmeye alacaz.
nc blmde, lh ezelilii zamansallk biiminde yorumlayan ada
din felsefecilerinin Tanr-zaman ilikisi konusunda klasik tasavvura hangi eletirileri
ynelttiklerini, nasl bir ezellik anlay nerdiklerini, savunduklar tasavvurun
felsefi ve teolojik adan ne lde tutarl bir ereve sunduunu ve byle bir ezellik
anlaynn Hristiyan Tanr tasavvurunun mantki bir sonucu olup olmadn, yine
yaratma sfat erevesinde ele alacaz.
-
I. BLM
ZAMAN VE YARATMA LE LGL BAZI TEMEL MESELELER
Bu blmde, tezimizin ilerleyen ksmlarnda ele alacamz lh ezellik ile
ilgili tartmalarn arka plannda yer alan ve ezellik konusundaki farkl tasavvurlarn
anlalmasnda merkezi nem tayan zaman felsefesi ve yaratma metafizii ile ilgili
bir ksm temel konu ve yaklamlar ortaya koymaya alacaz.
A. ZAMAN KAVRAMI LE LGL BAZI TEMEL YAKLAIMLAR
1. Zamann Gereklii Meselesi
Zaman ve zamanla ilgili terimler gndelik hayatta ok sk kullanlmasna
karlk, felsef bir mesele olarak ele alndnda zaman kavramnn mahiyetini
aklama konusunda nemli sorunlarla karlalmaktadr. Augustinus (354-430),
Zaman nedir?, sorusu karsnda yaad gl, hi kimse bana sormadnda
zamann ne olduunu ok iyi biliyorum. Eer birisi sorarsa ve aklamam isterse
aknla dyorum,1 biiminde dile getirmektedir. Bununla birlikte, zaman
meselesi hem kendi bana tad nem hem de dier felsefi sorunlarn
anlalmasnda oynad merkezi rol sebebiyle felsef dncenin en erken
dnemlerinden beri filozoflarn balca ilgi alanlar arasnda yer almtr. Zaman
hakknda yaplan tartmalara bakldnda, zamann gerek bir ey mi yoksa baka
bir eye bal bir varolua m sahip olduu meselesinin ok nemli bir yer tuttuu
grlmektedir. Bir ksm filozof, zaman hareket ve deiime bal bir ilinti olarak
tanmlarken, dierleri, zamann kendi bana bir gereklie sahip olduunu ileri
srmektedirler. Bu ksmda, zamann gereklii ile ilgili tartmalar, her iki anlayn 1 St Augustine, Confessions, (ng. ev. R.S. Pine-Coffin), Victoria: Penguin Classics, 1961, s. 264.
-
9
nde gelen savunucular arasnda yer alan belli filozoflarn grleri erevesinde ele
almaya alacaz.
a) Mutlak Zaman Anlay
Mutlak zaman anlay, en genel anlamda, zamann baka bir eye
baml/dayal olmakszn kendi bana bir gereklie sahip olduu gr olarak
tanmlanabilir. Ancak bu anlay savunan filozoflarn, zamann mutlakl ve
kendi banal konusunda farkl grlere sahip olmalar ve tasavvurlarn farkl
k noktalarndan hareketle temellendirmi olmalar, mutlak zaman ifadesini tam
manasyla karlayan bir tanm ortaya koyma iini nemli lde gletirmektedir.
Bununla birlikte, mutlak zaman anlayn savunan filozoflarn, zamann, hareketten,
deiimden, maddeden ve nihayetinde lemden bamsz bir varolua sahip olduunu
dnme konusunda ortak bir gre sahip olduklarn syleyebiliriz. rnein, bu
tasavvurun en nde gelen savunucularndan Sir Isaac Newton(1642-1727)a gre,
zaman ve mekan, herhangi bir nesneden bamsz olarak var olmalar anlamnda
mutlaktr, fakat bu onlarn btnyle ilikisel olmayan bir tarzda var olduklar
anlamna gelmez.2 Dolaysyla, mutlak zaman anlayna gre zaman, alemin
yaratlmasndan nce mevcut olduu gibi, lem yok olduktan sonra da varln
srdrecektir. Ancak bu dnce, zamann her anlamda mutlaklndan daha ziyade,
madde ve harekete baml bir varolua sahip olmadn dile getirmektedir. Mutlak
zaman anlay bal altnda grlerine yer vereceimiz filozoflarn zamana hangi
anlamda mutlaklk, hangi anlamda ilikisellik atfettiklerini aada ele alacaz.
Ancak burada, unu belirtmek istiyoruz ki biz, her ne kadar mutlak zaman ifadesini
2 William L. Craig, The Tenseless Theory of Time, London, Boston, Dordrecht: Kluwer Academic Publishers, 2000, s. 41.
-
10
kullanyorsak da bu, zamann her anlamda mutlak ve hibir eye bal olmakszn
kendi bana bir gereklie sahip olduu dncesinden daha ziyade, zamann
yaratlm varlklardan bamsz bir varolua sahip olduunu ifade etmektedir.
imdi, temel yaklam tarzn ana hatlaryla ifade etmeye altmz mutlak
zaman anlaynn felsefi dayanaklarn, bu tasavvurun belli bal savunucularnn
grlerine mracaat ederek daha yakndan inceleyelim. Mutlak zaman anlay, Bat
felsefesinde olduu kadar slam dnce tarihinde de kendisine taraftar bulmu bir
yaklamdr. slam dnce tarihinde Ebul-Berekt el-Badd (. 1152) ve Dvd
el-Kayser (. 1350) mutlak zaman anlaynn en nde gelen savunucular olarak
gsterilebilir. Bat dncesinde ise Isaac Newton mutlak zaman tasavvurunun en
nemli savunucusudur. almamzda, bu filozoflarn grlerini incelerken,
kronolojik sray takip ederek Badadden balamak yerine, ilk olarak Newtonn
mutlak zaman tasavvurunu ele alacaz. Zira, zellikle gnmzde zaman felsefesi
ile ilgili tartmalara bakldnda, mutlak zaman teorisi denildiinde akla ilk gelen
isim Newton olmakta ve onun grleri etrafnda kapsaml tartmalar yaplmaktadr.
Bu sebeple, Newtonla balamak bize, hem mutlak zaman ifadesi ile ne kastedildiini
daha iyi ortaya koyma hem de Badad ve Kaysernin fikirlerini daha kapsaml
deerlendirme konusunda yardmc olacaktr.
a. 1. Newton ve Mutlak Zaman
Mutlak, gerek ve matematiksel zaman, kendiliinden, kendi tabiat gerei,
dardaki hibir eyle ilikisi olmakszn eit oranda akar ve baka bir
isimle, sre olarak adlandrlr: zafi, grnrde ve genel (olan) zaman (ise)
(ister tam ister farkl seviyede olsun) srenin hareket vastasyla duyusal
-
11
(sensible) ve dsal lsdr ki bu genelde bir saat, bir gn, bir ay, bir yl
biiminde gerek zamann yerine kullanlr.3
Newton, yukardaki pasajda da grld zere, zaman* kavram ile ilgili bir
ayrm ortaya koymakta, mutlak ve izafi olmak zere iki tr zaman kabul
etmektedir.4 Mutlak zamann en nemli zellii, izafi llerden bamsz bir
gereklie sahip olmasdr.5 Yine, mutlak zaman, alemin varlyla veya yokluuyla
ilikisi olmayan bir varolu tarzna sahiptir. Newtonn zaman konusunda yapt
ayrma baktmzda, iki hususun belirgin biimde ortaya ktn grrz.
Bunlardan birincisi, mutlak ve llen ayrm, dieri, mutlak ve ilikisel ayrmdr.6
Birincisine gre, mutlak zaman, llen zamandan btnyle farkldr ve herhangi
bir llen zamandan sz edebilmenin temel koulu, mutlak zamann varln kabul
etmektir. Newtona gre, fizk zaman lmek iin kullandmz ller bir kesinlik
tamaz. nk biz, zaman dorudan lemeyiz; nk, bir zaman araln (an
interval of time), szgelimi, bir saati alp onu, baka bir araln karsna koyamayz
ve bu iki aral, uzunluklar lerken yaptmz gibi karlatramayz.7 Bu
sebeple, zaman belli kurallar esas alarak dolayl bir yolla lmemiz gerekir. Ancak
zaman lmek iin, deimeyen ve evrensel olarak geerli ltler tespit etmek
mmkn deildir. nk, zaman lerken saatlerimizi kendisine gre ayarladmz
kurallarn ideal ltler olmadn ve daha iyilerini bulmann her zaman ihtimal
dahilinde olduunu biliriz. Lucasnn dedii gibi, bizim en iyi saatlerimiz bile
3 Isaac Newton, Sir Isaac Newtons Mathematical Principles of Natural Philosophy, and his System of the World (ng. ev. A. Motte; Gzd. ge. F. Cajori) c. I, Los Angeles: University of California Press, 1966, s. 6. * Newton ayn ayrm, mekan konusunda da yapmaktadr. Ancak mekan anlay dorudan konumuz olmad iin, onun bu konudaki grlerine zaman anlayn anlamamza katk salad lde yer vereceiz. 4 Abdurrahman Bedev, ez-Zamnul- Vucd, 3. Bsm., Beyrut, 1973, s. 100. 5 Craig, a.g.e., s. 37. 6 A.g.e., s. 40. 7 A.g.e., s. 37.
-
12
dzeltilmeye ihtiya duyar.8 Eer ilke olarak, zaman lmek iin kullandmz
aralar daha dzenli ve kesin olanlarla deitirmeyi kabul ediyorsak, bu,
kullanmakta olduumuz saatlerin gerek zaman lmediini gsterir.9 Lucasya
gre, zaman, saatlerin syledii ey deil sylemeye alt eydir.10 Bu konuda
Newtonla hemfikir olan Swinburne, kullanlmakta olan l aletleri tarafndan
kaydedilen veya kaydedilemeyen gerek bir zamann var olduunu syler.11
Newtonn mutlak zaman ile llen zaman arasnda yapt ayrm, geometrik daire
ile fizk daire arasndaki farklla benzeten Craig ise, fiziksel dairenin, gerek daire
olan geometrik dairenin yaklak bir rnei olmas gibi, llen zamann da mutlak
zamann yaklak bir ls olduunu syler. Ancak, nasl, matematiksel varlklar,
kendilerinin yaklak rnekleri olan fizk nesnelerden bamsz olmasna ramen
bunlarn varlklarnn zeminini oluturuyorlarsa ayn ekilde, mutlak zaman da
kendisinin yaklak ls olan izafi zamandan bamsz bir varolu tarzna sahip
olup ayn zamanda, llen zamann imkannn zeminini oluturmaktadr.12
Ayrca, zamann saatlerle llmesi ve saatlerin de hareket yasalarna gre
ayarlanyor olmas, dngsel bir duruma sebep olmaktadr. yle ki zaman, saat
tarafndan llen eydir. Saat nedir? Saat, kendisinin hareket yasalar bilinen
cihazdr. Burada biraz dikkatli olmamz gerekiyor, nk, eer saatler hareket
yasalarn iine alyor, hareket yasalar da zaman iine alyorsa ve zaman saatleri
iine alyorsa, bir kimse, ilk bakta, burada ok sradan bir yanllk yapldndan
kukulanabilir Biz, herhangi bir skntyla karlamakszn nasl, zaman saatlere,
8 John R. Lucas, A Treatise on Time and Space, London: Methuen, 1973, s. 91. 9 Ayn yer. 10 A.g.e., s. 64. 11 Richard Swinburne, Space and Time, 2. Bsm., London: Macmillan, 1981, s. 202. 12 Craig, a.g.e., s. 38.
-
13
saatleri de zamana gre tanmlayabiliriz?13 Newtona gre, fizk zaman lerken
buna benzer sorunlarla karlamamann tek yolu, mutlak zamann varln kabul
etmektir. nk zamann saatlere, saatlerin de hareket yasalarna gre tanmlanyor
olmas veya tersinin doru olmas, dnyada, bu tanmlarn temelini oluturan bir
dzenliliin, baka bir ifadeyle btn hareketlere hkmeden evrensel bir zamannn
varln gstermektedir. Buna gre, fizk zamann llerinin kendilerine gre
tespit edildii btn hareketler hzlandrlabilir veya yavalatlabilir, fakat mutlak
zamann ak iin herhangi bir deiim ihtimal dahilinde deildir.14 Bununla
birlikte, mutlak zamann aknn sabit olmas ve maddi nesnelerden bamsz bir
varolua sahip olmas, mutlak zamann llebilme asndan belirsiz bir durumda
olduu anlamna gelmez, aksine, mutlak zaman, yegane doru ls olan zamandr
ve bizim saatlerimiz bu esas lyle uyumu yakalamaya almaktadrlar.15
Newtona gre, btn fizk sreler mutlak zamann ritmine ayak uydurmak
durumundadr.16 Grld zere Newton, fizk zaman tespit etmek iin
kullandmz llerin kesinlik tamadn, her zaman iin daha tam ve dzgn
llere sahip olmamzn ihtimal dahilinde olduunu ve bu sebeple, zaman en doru
biimde lecek ideal bir saatin bulunmadn dnmektedir. Ancak, insanlarn
daha kesin ve gvenilir ller bulma konusundaki abalar, kendisine ulalmaya
allan mutlak, ideal bir zaman dncesi gz nnde bulundurulduunda anlaml
hale gelmektedir.
Yukarda, Newtonn zaman tasavvurundaki en nemli ayrmlardan birisinin
de mutlak-ilikisel ayrm olduunu sylemitik. Newtona gre, ilikisel zaman,
13 David Park, The Image of Eternity, Amherst: The University of Massachusetts, 1980, s. 40. 14 Newton, a.g.e., s. 8. 15 Craig, a.g.e., s. 38. 16 Peter Kroes, Time: Its Structure and Role in Physical Theories, Synthese Library 179, Dortrecht: D. Reidel, 1985, s. 49dan naklen Craig, a.g.e., s. 38.
-
14
sadece hareket ve deiime bal olarak var olabildii iin, alemin yaratlmasndan
nce var olmad gibi alemin ortadan kalkt bir durumda da varln
srdremeyecek olan bir zamandr. Buna karn mutlak zaman, ne hareketin says
ne de eylerin sresidir ... zaman yaratlm dnyann varlndan ve yokluundan
bamsz olarak kendi tabiatna sahiptir.17 Ancak, mutlak zamann maddi dnyadan
bamsz olmas, onun hibir eye bal olmakszn var olduunu gstermez. Her ne
kadar Newtonn pozitivist ve sekler yorumcular onun, zamann, hibir anlamda
ilikisel olmadn dndn syleseler de Newtonn zaman ve mekan
tasavvurunu, onun teolojik ve metafizik dncelerini gz nnde bulundurmakszn
anlamak pek mmkn grnmemektedir. nk Newtonn zaman ve mekan
anlay, onun Tanr tasavvurunun doal bir sonucu olarak ortaya kmaktadr. Baka
bir deyile, Tanr, ezel (eternal) olduu iin sonsuz bir sre ve O her yerde hzr
(omnipresent) olduu iin sonsuz bir mekan vardr.18 Tanry her yerde ve her
zamanda hzr olan bir varlk olarak tasavvur eden Newton, mutlak zaman ve
mutlak mekan bu iki ilh sfatn doal sonucu olarak kabul etmektedir. O, Tanr ile
birlikte zaman ve mekann bulunmasnn gerekliliini yle aklar: Mekan,
varln, varlk olmas bakmndan hali (tabiat, disposition)dir. Hibir varlk bir
biimde mekanla ilikisi olmakszn var deildir, var olamaz..... ne hibir yerde ne de
herhangi bir yerde olan bir ey var deildir. Buradan u sonu kar ki mekan,
varln ilk varoluundan kan/sudur eden bir sonutur [entis primaria existentis effectus emanativus] nk, herhangi bir varlk varsayldnda mekan da varsaylr.
Ayn ey, sre iin de ileri srlebilir: nk (zaman-mekan) her ikisi de kesinlikle
17 Philips Turetzky, Time, London: Routledge, 1998, s. 72. 18 Craig, a.g.e., s. 41.
-
15
varln halidirler...19 Grld zere Newton, zaman ve mekan dnmeksizin,
Tanr da dahil, herhangi bir varln varln tasavvur edemeyeceimizi
sylemektedir. nk ona gre, hem mekan hem de zaman varln tabiatnda
mevcuttur, yleyse, Tanrnn sonsuz varl, bunun bir sonucu olarak, sonsuz
zamana ve mekana sahiptir.20 O, zaman ve mekan, her anlamda otonom varlklar
olarak deil, Tanrnn varlndan sudur eden doal sonular olarak tasavvur
etmektedir. Bu sylediklerimiz nda tekrar mutlaklk ve ilikisellik kavramlarna
dnecek olursak, Newton zaman, deiimden, hareketten ve en genel anlamda
maddi nesnelerden bamsz olmas anlamnda mutlak; Tanrnn varlndan sudur
etmesi ve Tanrya bal olarak var olmas anlamnda ilikisel kabul etmektedir.
Buradan u sonu karlabilir: Newton ilh ezellikten bahsettiinde, Augustinuscu
gelenekteki skolastik teologlar gibi bir zamanszlk durumunu kastetmez, aksine,
snrsz ve srekli olan zamansal sreyi murat eder.21
Sonu olarak, Newton, metafizk zaman ve fizk zaman olmak zere iki tr
zaman kabul etmektedir. Metafizk zaman Tanrdan sudur eden, Tanr ile birlikte
bulunan mutlak bir zaman ifade ederken fizk zaman, alemin yaratlmas ile birlikte
ortaya kan ve maddi nesnelere bal olarak var olabilen izafi bir zaman olarak
dnlmektedir. Metafizk zaman, yaratlm varlklardan bamsz olmas
anlamnda mutlak, Tanrdan sudur ederek Tanr ile birlikte bulunmas asndan
ilikisel bir varolu tarzna sahiptir. Fizk zaman, alemin yaratlmas ile ortaya kan
ve lleri doa yasalarna gre tespit edilen ilikisel bir zamandr. Fizk zaman, 19 Isaac Newton, On the Gravity and Equilibrium of Fluids (de Gravitatione), Unpublished Scientific Papers of Isaac Newton, (Der. A. R. Hall, M. B. Hall), Cambridge: Cambridge U.P., 1962, ss. 136-137den naklen, Craig, a.g.e., ss. 44-45. 20 Craig, a.g.e., s. 45. Newtonn Tanr-zaman ilikisi anlaynda Tanrnn m zamana yoksa zamann m Tanrya bal olduu konusu yeterince ak deildir. Bir sonraki ksmda greceimiz gibi Leibniz, Newtonn mutlak zaman anlayn bu adan eletirmektedir. 21 A.g.e., s. 49.
-
16
l asndan dnldnde, fiziksel dairenin geometrik dairenin yaklak bir
rnei olmas gibi, mutlak zamann, hibir zaman kesin olmayan, yaklak bir
lsdr. nk zaman, saatlerin syledii ey deil, sylemeye alt eydir.
a. 2. Badd ve Mutlak Zaman
Mutlak zaman konusuyla ilgili grlerine mracaat edeceimiz ikinci
filozof, slam dnce geleneinde daha ok Aristo(.. 384-322)nun felsefesine
ynelttii eletirilerle n plana kan Ebul-Berekt el-Badd olacaktr. Badad,
zaman konusunu ele alrken, ilk nce, zaman hareketin says olarak tanmlayan
Meilerin grlerini tenkit ederek ie balar. Ona gre, hareket yok olsa da
hareketin imkan hep var olacandan, bilfiil hareketin bulunmamas, zamann da yok
olduunu gstermez. nk zaman, hareketle birlikte bulunan bir araz deildir.
Zihin, hareketlinin skunuyla ortadan kalkmayacak hibir hareketi tasavvur
edememesine ramen hareketin yok olmasyla zamann da yok olacan dnmez,
yani, hareketlinin hareketinin ortadan kalkmasyla hareket(ler)in imkannn da yok
olacan tasavvur etmez ... btn hareketler yok olsa da hareketin veya hareketlerin
varlnn imkan hep bak kalr.22 Hareketler yok olsa da zihnin hareketin varlnn
imkann dnebiliyor olmas, insanda zaman uurunun hareket uurundan nce
geldiini gstermektedir. Badad, Aristonun zaman anlayn benimseyenlerin
kendi grlerini desteklemek iin Ashb- Kehfin durumunu rnek gstermesini
doru bulmaz. Ona gre, bu topluluun uyurken zamann getiini fark edememesi,
onlarn uyku halinde hareketsiz olduklar iin zaman yaamadklarn deil, zamann
uurunda olmadklarn gsterir; uuru ak olan bir insan, hibir hareket meydana
22 Ebul-Berekt el-Badd, Kitabul-Muteber, Haydarbad: Diretul-Merifil-Osmaniyye, 1358, c. II, s. 76.
-
17
gelmese bile, zamann varlndan, gemekte olduundan phe etmez.23 Ancak,
Badd, her ne kadar zaman uurunun hareket uurundan nce geldiini sylyorsa
da zamann varln uurda temellendirmeyi doru bulmaz. Ona gre, biz, zihinden
kaldrdmzda kendisiyle birlikte zamann da yok olaca hibir eyi bilmiyoruz.
Eer zaman zihinlerde baka bir eyi karlamak zere deil de kendi bana bulunan
asli bir nitelik olarak dnlrse bu, imkanszdr. nk d dnyada gereklii
bulunmayan bir eyin zihinlerde bulunmas imkansz bir yalandr.24
Zamann, hareketin says olarak tanmlanmas fikrine kar kan ve zamann
salt uurla da izah edilemeyeceini syleyen Badadye gre zaman nedir? Nasl bir
varolua sahiptir? O, bu sorulara, kendisinin tenkit ettii zaman anlaylarndaki
eksiklikleri telafi edecek bir tarzda cevap vermeye alr. Ona gre, zaman harekete
bal olarak tasavvur etmedeki en byk yanllk, skun halinde de zamann
getiinin gz nnde bulundurulmamasdr. Bu sebeple o, zaman varln ls
olarak dnmeyi, hareketin ls olarak tasavvur etmekten daha doru
bulmaktadr.25 nk varlk, hareketi olduu gibi skunu da ihtiva etmektedir.
Badadye gre, buradaki l ifadesi, zamann bir araz olduu anlamna gelmez.
nk zaman, arazlardan farkl olarak, gerek bir varla sahiptir; varln yokluu
gibi zamann yokluu da tasavvur edilemez.26
Badd, zaman varln ls olarak kabul ettii iin alemin
yaratlmasndan nce de mutlak varln varlnn ls olarak zamann mevcut
olduunu dnr. O, bu dncesini yle ifade eder:
23 el-Badd, a.g.e., c. II, s. 73; Mustafa arc, Ebl- Berekt el-Baddi , TDV slam Ansiklopedisi, c. X, stanbul, 1994, s. 304. 24 A.g.e., c. II, s. 76. 25 A.g.e., c. III, s. 39; ayrca bkz. Fazlur Rahman, The Eternity of the World and the Heavenly Bodies in Post-Avicennan Philosophy, Essays on Islamic Philosophy, (Der. G. F. Hourani), Albany: State University of New York Press, 1975, s. 225. 26 el-Badd, a.g.e., c. III, s. 40.
-
18
Bir kimse, zamann hudusundan sz ederse, (aslnda) varln hudusundan
sz etmi demektir. Aksi halde, llen cisimden bamsz cismani l
olmad gibi, zaman iin de kendi zat ile kaim bir mahiyet ve soyut bir
varlk sz konusu deildir. yleyse, nasl, alemin hudusundan nce zaman
yoktu denebilir? Bu, zihinlerin kabul edebilecei bir ey deildir: Akl
(nazar), zamann ancak varln ortadan kalkmas ile yok olacan syler.27
Baddnin zaman varln ls olarak tanmlamas ve alemin
yaratlmasndan nce de zamann var olduunu sylemesi, onun, zaman, temelde
zorunlu varla dayal olarak akladn gstermektedir. nk ona gre, bir sre
dnmeksizin, ne yaratcnn ne de yaratlmlarn varln tasavvur etmek
mmkndr.28 O, Tanrnn zamansz olduunu savunanlarn grlerine kar
karak unlar syler:
(Tanrnn) varlnn zamandan soyutlanm olduunu syleyenler,
zamann, hareketin says olduunu ve yaratcnn hareket etmedii iin
zamansal olmadn sylemektedirler. Daha nce, var olan her eyin
varlnn sre/zaman iinde olduunu ve zaman iinde olmayan hibir
varln dnlemeyeceini aklamtk. Yaratcnn varln zamandan
soyutlayanlar, bununla Onun, dehrde ve sermette var olduunu hatta
Onun varlnn dehr ve sermet olduunu kastetmektedirler. Ancak onlar,
daha nce sz getii zere, zamann manasn deil lafzn
deitirmilerdir. Dehr ve sermet nedir? diye sorulduunda, kendisiyle
birlikte hareketin bulunmad daimi (srekli) bir beka anlamna geldiini
sylemektedirler. Halbuki devam (sreklilik), zamann ve srenin
27 Badd, a.g.e., c. III, s. 40. 28 A.g.e., c. III. ss. 40-41.
-
19
sfatlarndandr. u halde onlar ismi deitirmilerdir, dnlen mana
ayndr.29
Sonu olarak, Badd, zamann hareketin says olarak tanmlanmasn doru
bulmamakta ve insanda zaman uurunun hareket uurundan nce geldiini kabul
etmektedir. Zamann varln aklamak iin tek bana uurun yeterli olmadn
dnen Badd, zamann gereklikte bir karlnn olmas gerektiini
sylemektedir. Ona gre, zaman harekete bal bir araz olarak tasavvur edilemez,
nk, sadece hareket halinde deil skun halinde de zaman sz konusudur. Ayrca,
hareket ortadan kalksa bile hareketin imkan bak kalacandan zaman harekete
bal olarak tanmlamak doru olmaz. Bu sebeple zaman, sadece hareketi veya
skunu esas alarak tanmlamak yerine, hem hareketi hem de skunu iine almas
asndan, varln ls olarak tanmlamak daha dorudur. Herhangi bir varl
dnmek, onunla birlikte zaman dnmeyi gerektirir; alemin yaratlmad
durumda zamann bulunmad dncesi yanltr, nk, mutlak varln varlnn
ls olarak zaman hep vardr.
a.3. Kayser ve Mutlak Zaman
Osmanl medreselerinin ilk mderrisi olarak kabul edilen Dvd el-Kayser,
zaman konusunu ele alrken ilk olarak, kendisinden nce bu konuda ortaya konulmu
farkl grlere ilikin deerlendirmelerde bulunur ve arlkl olarak, Aristonun ve
bn Sn(980-1037)nn zaman anlaylar zerinde durur. Ona gre, zamann, nce
ve sonraya gre hareketin says olarak tanmlanmas, belli sorunlara yol amaktadr.
nk, hareketin meydana gelebilmesi iin yenilenme, deiim veya olu (kevn)-
bozulu (fesad) gibi durumlarn sz konusu olmas gerekmektedir. Bu tr durumlar 29 A.g.e., c. III, s. 41.
-
20
ise, kendi iinde balang ve biti unsurlarn ihtiva etmektedir. Kayserye gre en
nemli sorun, balang ve biti arasndaki ilikinin mahiyeti noktasnda
odaklanmaktadr. Balang ve biti birbiriyle bitiik midir yoksa aralarnda bir
boluk var mdr? Kayserye gre, biti/kesinti (inkita) ve yenilenmeyi (teceddd)
birletirmek vehm bir itir. nk biti yok olmadr, yenilenme var olmadr ve
birleme (ittisal) hareketten bir parann (czn) var olmasyla dier bir parann
yok olmasdr ki bu ancak vehimde sz konusu olabilir. nk yokluk, d dnyada
var olan bir ey deildir ki kendisiyle, d dnyada bulunan bir ey
birletirilebilsin.30 Kaysernin iaret etmek istedii sorunu yle ifade edebiliriz:
Balang + biti = hareket. Burada hareketi meydana getiren iki unsur olan
balang ve biti arasnda bir boluk (yokluk) sz konusu olduu iin bunlarn
arasndaki birlemeyi aklamak, gerek olan iki eyi gerek olmayan bir eyle
birletirmek anlamna geleceinden imkanszdr. Kayserye gre, zaman gerek bir
ey olduu iin, yukardaki gibi bir birlemenin zamann mahiyetini oluturmas
doru olmaz.31 Dolaysyla, hareketin oluumu ile ilgili ortaya kan bu sorun,
zamann harekete bal olarak tanmlanamayacan gstermektedir.
Kayser, zamann, neden harekete bal olarak tanmlanamayacan ortaya
koyduktan sonra, Ebul-Berekt el-Badadnin zaman konusundaki dncesini
aktarr ve onun u karmda bulunduunu syler: Zaman ierisinde olan (meydana
gelen) bir eyin bekas, ancak srekli bir zaman ierisinde sz konusu oluyorsa ve
zaman ierisinde olmayan bir ey de bekas iin (yine) zamansal bir sreye ihtiya
duyuyorsa, o halde zaman varln lsdr.32 Ancak Kayser, Badadnin zaman
30 Dvd el-Kayser, Nihayetl- Beyan fi Dirayetiz- Zaman, Er-Resil, (Haz. M. Bayrakdar), Kayseri: Kayseri Bykehir Belediyesi Kltr Yay., 1997, s. 168. 31 Ayn yer. 32 Ayn yer.
-
21
varln ls olarak tanmlayan yaklamn yetersiz bulur; ona gre, varlk, varlk
olmas bakmndan varlktr, onun iin bir l olmas sz konusu deildir. nk
l, uzanm, sabit veya deiken dzenli paralar olan eyler iin tasavvur
edilebilir. yleyse, gerek udur ki zaman, varln bekasnn lsdr.33
Kayser zaman varln bekasnn ls olarak tanmladktan sonra,
varlklarn, varolu tarzlar asndan zamanla ilikilerini inceler ve bunlar
kategoride deerlendirir:34 1) Yaratlm varlklar (mahlukat): Bu varlklar yaratlm
olduklar iin, bunlarn yaratlmalarndan nce iinde bulunmadklar bir zaman
mevcuttur, ayn ekilde bunlar yok olduktan sonra da zaman mevcut olacaktr. 2)
Ezel varlklar (mubdet): Kayser, bu gruptaki varlklar ile ezel formlar, ideler, ilk
akl ve benzeri varlklar kasteder. Ona gre bu varlklarn zerinden zaman
gememitir, ancak bunlarn zamanla ilikisi vardr nk bunlar ezel-ebed
olduklar iin, dnlen/varsaylan her zamanda mevcutturlar. 3) Tanr: Tanr
mutlak, zorunlu, deimez ve bak varlk olduu iin ezeliyetin ezeli ve ebediyetin
ebedi Onun varlnda bulumaktadr ve Tanr, ezel ve ebedin kendisinde bulutuu
bir varlk olarak zamansal bir varlktr. Kayser, burada, Dehre kfretmeyiniz,
nk dehr Allahtr, hads-i erfine atf yaparak, ilh zamansallk dncesini
desteklemeye alr. Ona gre, zaman, son tahlilde mutlak beka sahibi bir varlk
olarak Tanrnn varlyla aklanabilir. nk zaman, varln bekasnn ve
devamnn lsdr. Varln bekas ve devam mutlak varlk iin zorunlu, subti
bir sfat35 olduu iin zaman yaratlm varlklardan bamsz olarak ilh varln
bekasnn ls olarak hep vardr ve var olacaktr. Kayserye gre, zaman, lh Zt
iin gerekli bir arzdr (aradyyetn lzmetn). Bu sebeple o, zaman, Tanrnn 33 Ayn yer. 34 A.g.e, s. 169. 35 A.g.e, s. 170.
-
22
varlndan taan (fidatun) bir sonu olarak tasavvur etmektedir.36 Yaratlm
varlklarn varlndan veya yokluundan bamsz bir ekilde, mutlak varlkla
birlikte, varlnn bekasnn ls olarak metafizk bir zaman hep vardr. Ancak
Tanr, lemi yaratarak, fizk, llebilen bir zamann ortaya kmasn salamtr.
Kayser burada, gece ve gndzn insanlarn, yllarn saysn sayp, hesabn
yapabilmeleri iin yaratldn syleyen sr suresinin 12. ayetine atf yaparak kendi
grn desteklemeye alr. O, her ne kadar zamann llebilirliini kabul etse
de bunlarn zamann tabiatndan kaynaklanan nesnel ller olduunu dnmez.
Ona gre, hareket ve olaylar zaman, gn, hafta, ay ve gemi, imdi ve gelecek
olarak adlandrmamz mmkn klar, ancak bunlar zamann kendisinde bulunan
ayrmlar deildir.37 Ayrca, Kayser, melekler ve ruh (cebrail) oraya, miktar
(dnya senesi ile) elli bin yl olan bir gnde ykselip kar38 eklindeki ayet-i
kerimeye atf yaparak metafizk zamana gre bir gnn, fizk zamann elli bin
ylna tekabl ettiini sylemekte ve metafizik zaman asndan bakldnda fizk
zamana ait llerin tamamen izafi ller olduunu dile getirmektedir.39
Sonu olarak, Kayser, hareketin oluumu ile ilgili bir ksm sorunlara iaret
ederek, zamann hareketin ls olarak tanmlanmasna kar kar. Ona gre,
zamann, Badadnin yapt gibi, sadece varln ls olarak tanmlanmas da
yeterli deildir. nk varlk, srf varlk olarak dnldnde herhangi bir lye
konu olmaz. Bu sebeple zaman, varln bekasnn ls olarak tanmlamak
gerekir. Yaratc varlk ve yaratlm varlklar bekalar asndan deerlendirildiinde
iki tr zaman sz konusu olmaktadr. Tanr, zorunlu, daim ve bk bir varlk olduu
36 A.g.e, s. 169. 37 A.g.e., s. 173. 38 Kuran- Kerim, 70/4. 39 Kayser, a.g.e., s. 174.
-
23
iin Onun varlnn kesintisiz bekasnn ls olarak metafizk zaman hep vardr.
Metafizk zaman, Tanr ile birlikte bulunan, Onun varlndan taan/sudur eden bir
zamandr. Fizk zaman, alemin yaratlmas ile ortaya kan ve doa yasalarna gre
ls tespit edilebilen bir zamandr. Ancak fizk zamana ait ayrmlar, zamann
kendisinde bulunan gerek ayrmlar deildir. Ayrca, metafizk zaman asndan
bakldnda, fizk zamana ait ller tamamen izafi llerdir.
b) likisel Zaman Anlay
likisel zaman anlay, mutlak zaman tasavvurundan farkl olarak, zamann,
maddi nesnelere ve bunlar arasndaki hareket, deiim vs. gibi ilikilere bal bir
varolu tarzna sahip olduunu savunur. Bu anlaya gre, alemin yaratlmad veya
yok olduu bir durumda zamann varlndan sz edilemez. Felsef dncenin en
erken dnemlerinden itibaren kendisine taraftar bulmu bir gr olan ilikisel zaman
anlay, daha sonra felsef ve teolojik tartmalarda farkl Tanr ve lem
tasavvurlarnn ortaya kmasnda belirleyici bir rol oynamtr. Bu sebeple, ilikisel
zaman anlay sz konusu olduunda, karmza ok geni bir aratrma alan
kmaktadr. Ancak, almamzda bu konuyla ilgili btn grlere yer vermek
mmkn olmadndan, belli bal savunucularnn grlerine mracaat ederek, bu
anlayn temel tezlerini ortaya koymaya alacaz. Bu erevede ilk olarak,
Aristonun zaman anlayn ele alacaz. nk onun zaman tasavvuru, hem slam
felsefesi hem de Bat felsefesi zerinde gl tesirler brakm ve felsefe tarihinde
zamanla ilgili en gl paradigmalardan birini oluturmutur. kinci olarak zaman
anlayn inceleyeceimiz filozof, Leibniz(1646-1716)dir. Leibnizin zamanla ilgili
tartmalardaki nemi, byk lde, Newtonn mutlak zaman anlayna ynelttii
-
24
eletirilerden kaynaklanmaktadr. Leibnizin eletirileri, bize, mutlak zaman
anlayn daha etrafl deerlendirme imkan salad gibi, ayn zamanda, ilikisel
zaman anlaynn felsef ve teolojik adan sistematik bir savunmasnn nasl
yapldn grme frsat verecektir.
b.1) Aristo ve likisel Zaman Anlay
Aristo zaman konusunu incelerken, ilk olarak, zamann var olan bir ey olup
olmadn, ikinci olarak ise, zamann mahiyetinin ne olduunu aratrr.40 Ona gre,
zamann var olan bir ey olduunu ileri srmek, belli sorunlara yol amaktadr.
nk zaman, var olmayan eylerin bir toplam olarak dnlmektedir. yle ki
gemi olup bitmi, gelecek ise henz gereklememitir ve zaman bu paralardan
oluan bir eydir. Ancak, paralanabilen her nesne, varsa, varolduu srece onun ya
btn paralar ya da kimi paralar vardr. Oysa zaman paralanabilir olmasna
karn paralarnn biri olup bitmi, biri olacak, hibiri yok.41 Yine zaman oluturan
paralardan birisi olarak dnlen ana gelince, ann bir ls, uzunluu veya
boyutu yoktur. Oysa bir eyin, para olabilmesi iin bunlara sahip olmas gerekir ki
bunlar bir araya geldiinde btn oluturabilsin. Dolaysyla zaman, an denilen
paralarn bir toplam da deildir.42 Aristo, var olmayan paralardan mteekkil bir
ey olarak zamann var olabilmesinin imkan ile ilgili sorunlara iaret ettikten sonra,
zamann mahiyetinin ne olduunu incelemeye geer. nk ona gre, zamann
varl hakkndaki sorular, ancak, zamann ne olduunun sylenmesiyle
zlebilir.43
40 Aristoteles, Fizik, (ev. S. Babr), stanbul: YKY, 2001, Kitap 4, 217b 30. 41 A.g.e., Kitap 4, 218a 5. 42 Ayn yer. 43 Turetzky, a.g.e., s. 18.
-
25
Aristo, kendisinden nce zaman konusu zerinde duranlarn zamanla
hareket/deiim arasnda bir iliki kurmu olmalarn isabetli bir dnme tarz
olarak deerlendirir ve kendisi de zamann mahiyetine ilikin aratrmasn bu
noktadan hareketle ele alr. Ona gre, zaman, deiimden ve hareketten bamsz bir
ey deildir; hibir ey deimediinde ya da deimeyi fark etmediimizde zamann
da gemediini dnrz.44 O, bu dncesini desteklemek iin Sardenyada
uyankken uyuduklar anlatlan kahramanlarn durumunu rnek olarak verir.45 Bu
insanlar, uykuda geirdikleri zaman duyumsamadklar iin, uyank olduklar an ile
uykudan uyandklar an bitiik olarak dndklerinden zamann gemediini
zannetmilerdir. *
Ancak, zamann varlndan sz edebilmek iin, tek bana hareket yeterli
deildir; hareketin, ncesi ve sonras tespit edilmi bir hareket olmas gerekir.
nk, nce ve sonray alglayamadmzda zamann getiini de fark edemeyiz.46
Bu sebeple Aristo zaman, nce ve sonraya gre hareketin ls/says olarak
tanmlar.47 Eer hareket iin, nce ve sonra eklinde bir balang ve son durumu sz
konusu olmazsa onun lsn tespit etmek mmkn olmaz. Hareketin lsn
tespit edebilmek iin, hareketin balang ve biti anlarnn belirli olmas gerekir,
nk l, bu iki an arasndaki aral ifade eder. An ise, kendi bana gereklii
olan bir ey olmayp, gemi zamann sonu ile gelecek zamann balangcn ifade
eden bir snrdr.48 Bu durumda zaman, an ile belirlenen bir ey olarak ortaya
kmaktadr. yle ki biz an devinimdeki nce ve sonra olarak ya da ncenin 44 Aristoteles, a.g.e., 218b 20-25. 45 Ayn yer. * Zamann harekete bal olarak varolabilecei konusunda bn Sn da Ashb- Kehfin durumunu rnek gstermektedir. Bkz. bn Sn, Kitbu-ifa (Fizik) I, (ev. M. Macit, F. zpilavc), stanbul: Litera Yay., 2004, s. 194. 46 Aristoteles, a.g.e., 218b 20. 47 A.g.e., 219b 5. 48 A.g.e., 222a 10.
-
26
sonu sonrann ba olan ey olarak deil de, tek ey olarak algladmzda hibir
zaman gememi grnyor, nk devinim de yok.49 Hareket ile zaman
arasndaki ilikiye rnek olarak gnein durumunu ele alalm: Gnein douu ve
bat, ncesi ve sonras, baka bir ifadeyle balangc ve sonu olan bir harekettir.
Aristoya gre, zaman, bu hareketin, balangc/ncesi ve bitii/sonras arasndaki
araln (interval) lsn ifade etmektedir.
Hangi trden olursa olsun ncesi ve sonras tespit edilmi btn hareketler
zaman tarafndan llebilir. Ancak, hareketin ncesi ve sonras arasndaki aralk,
tek biimli (uniform) ve srekli ayn ekilde tekrarlanan bir zellikte olursa, bir l
birimi olarak i grebilir ve zaman, bu tek biimli standartla mukayese ederek dier
hareketleri/deiimleri ler.50 Semav cisimlerin srekli tekrarlanan dzenli
hareketleri, dier hareketlerin kendisine gre llecei bu tek biimli standard
salamaktadr.51 Bu cisimlerin dnml olarak tek ve ayn biimde tekrarlanan
hareketleri sayesinde, zaman, gn, ay, yl, bahar ve k eklindeki birimlerle ifade
edilir.
Aristo her ne kadar zaman dorudan harekete bal bir ey olarak
tanmlyorsa da onun zaman anlaynda dolayl olarak sknun ok nemli bir yeri
vardr. nk Aristo zaman, hareket ile zde bir ey deil, nce ve sonraya gre
hareketin saysn ifade eden l olarak tasavvur eder ve hareketi saymak iin
skunun da var olmas gerektiini dnr. Baka bir ifadeyle, zaman, dorudan
49 A.g.e., 219a 30, 219b 5. 50 Turetzky, a.g.e., s. 22. 51 Ayn yer.
-
27
hareketi lt gibi dolayl yoldan da skunu ler.52 Dolaysyla Aristoya gre,
zaman, hareketin ve skunun lsn ifade etmektedir.53
Aristo, zamann mahiyetine ilikin incelemesine, daha sonra, zaman ile
ruh/bilin arasndaki ilikiyi ele alarak devam eder ve acaba ruh olmasa zaman
olabilir mi?54 sorusunun cevabn aratrr. Ona gre, zaman, nce ve sonraya gre
hareketin saysn ifade ettii iin, saylan eyin varl, sayann var olmasn
gerektirir. nk say sayann bulunmamas halinde, saylabilir bir eyin bulunmas
da imkanszdr.55 Bu sebeple Aristo, ruh olmaynca zamann da var olamayacan
syler.56
Daha nce, Aristonun, zaman konusunu ele alrken ilk olarak zamann var
olan bir ey olup olmadn, ikinci olarak zamann mahiyetinin ne olduunu
aratrdn ve birinci sorunun cevabnn ikinciye bal olarak verilebileceini
dndn sylemitik. imdi Aristonun zamann mahiyetine ilikin olarak
sylediklerinden anlyoruz ki O, zaman, kendi bana gereklii olan bir ey olarak
tasavvur etmemektedir. Ona gre, hareketin olmad bir durumda zamann
varlndan da sz edilemez; nk zaman, nce ve sonraya gre hareketin lsn/
saysn ifade etmektedir. Bu sebeple zaman, kendi bana bir varlk deildir;
harekete ve hareketin kendisiyle var olduu maddi nesnelere bal bir varolua
sahiptir. Zamann mahiyeti konusunda Aristo ile nemli lde ayn grleri
paylaan bn Sn, zamann ilikisellii konusundaki dncesini yle ifade eder:
52 Aristoteles, a.g.e., 221b 10-20; Kazm Sarkavak, hvan- Safa, bn Sina ve Gazalide Zaman Anlay, Felsefe Dnyas, 25, 1997, s. 59. 53 Aristoteles, a.g.e., 221b 20. 54 A.g.e., 223a 20. 55 Ayn yer. 56 A.g.e., 223a 25.
-
28
... zamana, kendi zat sebebiyle, nce ve sonra arz olur. Dahas kendi zat
sebebiyle kendisine nce ve sonra arz olana, zaman ismini vermekteyiz.
nk, onun kendi zat sebebiyle sz konusu imknn ls olduunu
aklamtk. Zamann biztih kaim olan eylerden olmamas doru
olduuna gre,- ki zaten meydana gelmi bir zat olmad, sonradan olan ve
bozulan olduu halde nasl olur da biztih kaim olabilir!- bunun gibi olan
her eyin varl madde ile ilgilidir. Dolaysyla zaman da maddesel olur.
Hareketin araclyla maddede mevcut maddesel bir ey olmakla birlikte
zaman, eer hareket ve bakalama olmaz ise (mevcut) olmayacaktr. Zira
nce ve sonra yok iken zaman nasl olur da bulunabilir? Ve bir durumu takip
eden bir durum meydana gelmedike nasl olur da nce ve sonra olabilir? ...
Eer hareket olmaz ise zaman da olmayacaktr.57
Grld zere, zaman harekete bal/baml bir ey olarak tasavvur
edildii iin, zamann var olabilmesi iin maddi nesnelerin var olmas gerekmektedir.
Dolaysyla bu ekildeki bir zaman tasavvurunda, mutlak zaman anlayndan farkl
olarak, alemin yaratlmad veya yok olduu bir durumda zamann da mevcut
olmad kabul edilmektedir.
b.2) Leibniz ve likisel Zaman Anlay
likisel zaman konusu ile ilgili grlerine yer vereceimiz dier bir filozof
olan Leibniz, Newtonn mutlak zaman anlayna ynelttii eletirileri sebebi ile
ilikisel zaman anlaynn en nemli savunucularndan birisi olarak kabul
edilmektedir. Leibniz, zaman hakkndaki temel dncelerini, Newtonc bir filozof
57 bn Sn, a.g.e., ss. 203-204. bn Snnn zaman anlay hakknda geni bilgi iin bkz. Sarkavak, a.g.m., ss. 52-79.
-
29
olan Clarke (1675-1729) ile aralarnda karlkl bir mektuplama* tarznda cereyan
eden tartmada dile getirir. Mutlak zaman anlayn kabul etmenin, Yeter Sebep
lkesi ve Ayrt Edilmezlerin zdelii gibi iki temel akl ilkesini ihlal etmek anlamna
geldiini syleyen Leibniz, mutlak zaman anlaynn hem felsef hem de teolojik
adan belli sorunlara yol atn ileri srer. Ona gre, zaman, kendi bana bir
gereklie sahip olmayp, maddi nesneler ve bunlar arasndaki ilikilere bal ilintisel
bir varolua sahiptir ve alemin yaratlmad veya yok olduu bir durumda zamann
varlndan sz edilemez. Leibniz, Aristonun, zamann hareketin says olduu
dncesini kabul eder58 ve ilk hareketin/olayn, yani, alemin yaratlmasnn,
zamann ilk anna tekabl ettiini dnr.
Leibniz, daha nce de belirttiimiz gibi, zaman konusunda, daha ok,
Newtona ynelttii eletirilerle n plana kmaktadr. imdi, onun hangi noktalarda
mutlak zaman anlayna itiraz ettiini ortaya koyarak, iliiksel zaman anlayn bu
eletiriler balamnda aklamaya alalm.
Leibniz, Newtonn, bir taraftan, Tanr da dahil hibir varln varoluunun
zaman ve mekandan bamsz dnlemeyeceini, Tanrnn her anda
(omnitemporal) ve her yerde (omnipresent) hzr ve nzr bulunan bir varlk
olduunu sylerken, dier taraftan zaman ve mekann Tanrnn varlndan sudur
eden ve Onunla birlikte bulunan sfatlar olduunu sylemesini, tutarsz bir dnce
tarz olarak deerlendirir ve byle bir anlayn beraberinde getirdii elikileri yle
ifade eder: Tanr mekandaysa nasl mekan Tanrdadr veya mekan Tanrnn bir
* Clarken mektuplarnn gerek yazarnn kendisi mi yoksa Newton m olduu konusunda sregelen bir tartma mevcuttur. Bazlarna gre, Clarke ve Newton arasndaki iliki, Clarken bamsz olarak dnlemeyecei kadar yaknd ve Clarke, Newtonn sadece bir szcsyd. G. W. Leibniz and Samuel Clarke, Correspondence, (Giri ile birlikte der. Roger Ariew), Indianapolis, Cambridge: Hacket Pub. Comp., 2000, (Ariewin Giri yazs), s. X. 58 Turetzky, a.g.e., s. 81.
-
30
sfatdr, denebilir? Biz ou kez unu iitmiizdir ki bir sfat, kendi konusunun
iindedir, fakat bir konunun kendi sfatnn iinde olduunu asla iitmedik. Benzer
ekilde, Tanr btn zamanlardadr. yleyse nasl, zaman Tanrda olabilir ve
Tanrnn sfat olabilir.59 Eer mekann ve zamann gereklii, Tanrnn snrsz
bykl (immensity) ve ezelilii iin zorunlu ise, Tanr mekanda bulunmak
zorundaysa ve mekanda olmak Tanrnn bir sfat ise O, belli lde zamana ve
mekana bal ve onlara muhta olacaktr.60 Oysa, hibir ey yaratlm olmasa da
Tanrnn ezelliinin ve snrsz byklnn var olacak olmas dorudur, fakat bu
sfatlar ne zamanlara ne de mekanlara bal olacaktr. Eer hibir yaratlm var
olmasayd ne zaman ne yer/mahal (place) ve sonu olarak, ne de herhangi bir gerek
mekan (space) var olurdu. Tanrnn ezellii zamandan bamsz olduu gibi snrsz
bykl de mekandan bamszdr.61 nk, zaman ve mekann mutlak birer
gereklik olarak kabul edilmeleri halinde, Tanrnn bunlar yok etmesi veya
deitirmesi imkansz olacak ve Tanrnn dnda sonsuz sayda ezel eyler
varolacaktr.62 Leibnize gre, byle bir sonula karlamamak iin zaman ve
mekan alemin yaratlmas ile birlikte ortaya kan tamamen ilikisel63 eyler
olarak tasavvur etmek gerekir.
Leibniz, mutlak zaman anlayn savunanlarn, Tanrnn, her anda ve her
yerde bulunarak, tpk ruh-beden ilikisindeki gibi, eya hakknda bilgi sahibi olduu
ve evrende ortaya kan aksaklklar gidererek srekli bir yaratma fiili ierisinde
olduu dncesini de tutarsz bulur. O, Newtonn, Tanrnn eyay alglamak iin
mekan bir ara/organ olarak kullandn dndn, byle bir anlayn ise,
59 Leibniz and Clarke, a.g.e., Leibnizs Fifth Letter, s. 45. 60 A.g.e., Leibnizs Fifth Letter, s. 48. 61 A.g.e., Leibnizs Fifth Letter, s. 61. 62 A.g.e., Leibnizs Fourth Letter, s. 23. 63 A.g.e., Leibnizs Third Letter, s.14.
-
31
Tanrnn bir araca ihtiya duymas gibi bir sonucu dourduunu syler.64 Ona gre,
Tanr hakknda bundan daha uygunsuz bir dnce sz konusu olamaz. nk bu
anlay, neredeyse, Tanry, dnyann ruhu (the soul of the world) olarak kabul
etmektedir. 65 Oysa Tanr, eyay bir ara vastasyla deil, kendi ztnda alglar ve
mekan Tanrnn dncelerinin deil eyann mahallidir (place).66
Tanrnn her anda ve her mekanda bulunarak, ortaya kan aksaklklar
grp bunlar giderdii ve alemin varln bu surette devam ettirdii dncesine
gelince, bu anlay savunan Clarkea gre, Tanr, sadece eyay yaratmakla kalmaz
fakat ayn zamanda onun varln srekli olarak muhafaza eder (preservers).
Alemdeki her ey, Onun srekli hkmranl ve denetimi altnda cereyan eder.67
Alemin, tpk bir saatin, ustasnn mdahalesi olmakszn almas gibi alan,
byk bir makine olarak tasavvur edilmesi, Tanrnn inayetini ve idaresini
(goverment) anlamsz hale getirdii iin, materyalizmi ve fatalizmi kabul etmeyi
gerektirir. Hatta bu anlay bir ksm insanlarn, alemin en bata da yaratlmam
olduunu dnmelerine sebep olabilir.68 Clarke, Tanrnn alemle ilikisini, kral ve
krallk arasndaki ilikiye benzeterek, eer bir kral, iindeki her eyin kendisinin
idaresi ve mdahalesi olmakszn srekli olarak devam ettii bir kralla sahip olursa
veya krallkta meydana gelen eyler onun itiraki veya buyruu olmakszn ortaya
karsa bunun, onun iin sadece szde (nominal) bir krallk olacan ve onun aslnda
kral veya ynetici olarak adlandrlmay hak etmeyeceini syler.69
64 A.g.e., Leibnizs First Letter, s. 4. 65 A.g.e., Leibnizs Fourth Letter, s. 25. 66 Ayn yer. 67 A.g.e., Clarkes First Reply, s. 6. 68 Ayn yer. 69 Ayn yer.
-
32
Ancak Leibnize gre,70 Tanrnn aleme mdahale edip oradaki aksaklklar
giderdiini ve eyann varln srekli olarak muhafaza ettiini dnmek, Tanrnn
kendi eseri olan alemi eksik ve hatal yarattn kabul etmek anlamna geleceinden
imkanszdr. Leibniz bunu sylerken, alemin, Tanrnn mdahalesi olmadan alan
bir makine veya saat olduunu deil, onun, Tanr tarafndan onarlmaya ihtiya
duymakszn alan bir saat olduunu kasteder. Ona gre, saatin tamire ihtiya
duyduunun kabul edilmesi halinde bu, Tanrnn olacak olan eyleri nceden
bilmedii ve srekli olarak kendisini gzden geirip dzeltmeye (revise) ihtiya
duymas anlamna geleceinden imkanszdr. Oysa Tanr, her eyi nceden
mkemmel biimde bildii iin alemi ezel bir ahenge gre yaratmtr.71 Bu sebeple
Onun, mutlak bilgisine uygun olarak yaratt eserde herhangi bir hata veya kusur
bulmak mmkn deildir. Dolaysyla, Tanrnn zaman ve mekan iinde bulunarak
aleme srekli mdahalede bulunduunu ve onun varln muhafaza ettiini ileri
srerek, zaman ve mekann Tanr ile birlikte bulunmasn teistik dzlemde
merulatrmaya almak, Tanrnn yapt iin hatal ve eksik olduunu
varsaymay gerektirdii iin baarl bir aba deildir.
Leibnize gre, mutlak zaman anlay, yukarda iaret etmeye altmz
sorunlarn yan sra, Yeter Sebep lkesi ve Ayrt Edilmezlerin zdelii gibi iki akl
ilkesini de ihlal etmektedir. Yeter sebep ilkesine gre, hibir ey, niin baka trl
deil de byle olduunu aklayacak bir gereke olmakszn meydana gelmez. Bu
ilkeyi dikkate alarak mutlak zaman ierisinde gereklemi bir yaratma fiilini gz
nne aldmzda, nemli glkler ortaya kmaktadr. nk, mutlak zaman
anlayna gre, alemin yaratlmasndan nce zaman vardr ve alem, bu zamann
70 A.g.e., Leibnizs Second Letter, s. 10. 71 Ayn yer.
-
33
herhangi bir annda yaratlmtr. Ancak Leibnizin grne gre, eer zamann
btn anlar zde ise, evrenin, balam olduu zamandan daha nceki veya baka
bir zamanda niin balamad konusunda hibir sebep gsterilemez.72
Bunu daha ak ifade etmek gerekirse, Tanr mutlak olarak rasyonel bir varlk
olduu iin fiillerini belli bir sebebe dayal olarak gerekletirir. Alemin
yaratlmasndan nce mutlak bir zamann kabul edilmesi halinde, bu zamann btn
anlar, iinde alemin yaratlmas iin eit zelliklere sahip olacaktr. Tanr, alemi, bu
zamanlardan herhangi birisinde yarattnda, Neden daha nce veya baka bir
zamanda yaratmad? sorusu cevapsz kalacaktr. Bu sebeple, Leibnize gre,
Tanrnn alemi daha nce yaratabilir olduunu kabul etmek, hayali bir eydir. nk
bu, hem Tanrnn yaratma fiilini aklanamaz hale getirmekte hem de zaman
Tanrdan bamsz mutlak bir ey haline getirmektedir.73 Oysa Leibnize gre,
zaman alemin yaratlmas ile birlikte ortaya kan ve yaratlmlar arasndaki hareket
ve deiim trnden ilikiler sayesinde varl anlalabilen bir eydir.74 Dolaysyla,
yeter sebep ilkesini ve yaratmay bir arada tutarl biimde izah edebilmek iin
ilikisel zaman anlayn kabul etmek gerekir.
Leibnizin mutlak zaman anlaynn ihlal ettiini syledii, ayrt
edilmezlerin zdelii ilkesine gelince, bu ilkeye gre, eer iki ey birbirinden ayrt
edilemeyecek kadar benzer ise, bunlar birbiriyle zdetir ve bunlar arasnda bir
ayrm yaplamaz. Szgelimi, bir bahede, birbirine mkemmel biimde benzeyen iki
yapran veya iki damla suyun bulunmas mmkn deildir.75 nk, birbirinden
ayrt edilemeyen iki ey var olamaz; ayrt edilemez iki eyi dnmek, aslnda ayn
72 John C. Yates, The Timelessness of God, London and Lanham: University Press of America, 1990, s. 64. 73 Leibniz and Clarke, a.g.e., Leibnizs Fifth Letter, s. 50. 74 Ayn yer. 75 A.g.e., Leibnizs Fifth Letter, s. 40.
-
34
eyi iki isimle adlandrm olmaktan baka bir eyi ifade etmez.76 Mutlak zaman
anlayna gre, alemin yaratlmasndan nce de zaman vardr, ancak mutlak
zamann anlar arasndaki tam benzerlik, bunlarn birbirinden ayrt edilemeyeceini
gsterir. Eer alem mutlak bir zamanda yaratldysa, alemin yaratlmasndan nce
zamann, sonsuz bir sre bo olmu olmas gerekir. Bo zaman (empty time) ise,
sonsuz saydaki zde zamanlardan mteekkil olacaktr. Bu durumda, eer mutlak
zaman var idiyse, sonsuz sayda ok ayrt edilemez zamanlarn var olmu olmas
gerekir ve ayrt edilmezlerin zdeliine gre bu zamanlar zde olacaktr. Yani,
mutlak zamann aralklarnn ve anlarnn birbirinden ayr olmas mmkn deildir,
nk, bunlar farkl klacak ayrt edici nitelik/ler mevcut deildir.77 Alemin
yaratlmasndan nce, mutlak bir zamann var olduunun kabul edilmesi halinde,
alemin, iinde yaratlaca an tespit etmek, btn anlar birbiriyle ayrt edilmez
biimde benzer olaca iin, imkansz olacaktr. Leibnize gre, alemin bilfiil iinde
olduundan farkl bir zaman veya mekan konumuna sahip olmu olabileceini
varsaymak ... imkansz bir kurgudur.78 nk mutlak olarak ayrt edilemez eyler
arasnda seimin (hibir temeli) yoktur ve sonu olarak hibir seim veya irade de
yoktur.79 Dolaysyla, mutlak zamann anlarnn birbirinden ayrt edilmez biimde
benzer olmas, bunlar arasnda bir seim yapmann imkann ortadan kaldrd iin,
alemin mutlak bir zaman ierisinde yaratldn dnmek de mmkn deildir.
Grld zere, Leibniz, mutlak zaman anlaynn hem felsef hem de
teolojik adan nemli sorunlara yol atn dnmektedir. Ona gre, zaman,
Tanrnn bir sfat olarak tasavvur edilemez, nk bu anlay savunanlar te
76 A.g.e., Leibnizs Fourth Letter, s. 22. 77 Turetzky, a.g.e., s. 80. 78 Leibniz and Clarke, a,g.e., Leibnizs Fourth Letter, ss. 22-23. 79 A.g.e., s. 22.
-
35
yandan Tanrnn varlnn zamana bal olduunu syledikleri iin burada,
Tanrnn, kendisinin bir sfatna muhta olmas gibi bir sonu ortaya kmaktadr.
Ayn ekilde Tanrnn her anda ve her mekanda bulunarak alemdeki aksaklklar
giderdii ve yaratlmlarn varln muhafaza ettii de doru deildir. nk byle
bir anlay, zmnen, Tanrnn nceden her eyi bilmediini ve Onun yapt iin
hatal ve eksik olduunu varsayar. Halbuki Tanr, ezelden her eyi bildii ve her eyi
ezel bir ahenge gre yaratt iin Onun eserinde herhangi bir hata veya kusur
bulunmaz; Tanrnn zaman ve mekan ierisinde yer alarak alemdeki aksaklklar
gidermesi diye bir ey sz konusu deildir. Yine, alemin yaratlmasndan nce
mutlak bir zamann mevcut olmas halinde, Tanrnn alemi niin daha nceki bir
zamanda deil de belli bir zamanda yaratm olduunu aklayacak yeter bir sebep
gstermek mmkn deildir. Ayrca mutlak zamann anlar ayrt edilemeyecek kadar
birbirlerine benzedikleri iin zdetirler ve zde olan zamanlar arasnda ayrm
yapmak imkansz olduundan Tanrnn alemi mutlak bir zamanda yaratm olmas
imkanszdr.
Sonu olarak, Leibnize gre, alemin yaratlmasndan nce zamann
varlndan sz edilemez. Bu sebeple, mutlak zaman ve llen zaman biimindeki
bir ayrm temelsiz bir ayrmdr.80 Sadece tek bir zaman vardr ve bu zaman alemin
yaratlmas ile birlikte ortaya kan ilikisel bir varolu tarzna sahiptir. Leibniz,
Aristonun zamann hareketin says olduu grn kabul eder. Ona gre, zaman,
maddi nesneler ve bunlar arasndaki ilikilere bal olarak varolabildii iin alemin
yaratlmas ile birlikte zamann ilk an da var olmutur.
80 Yates, a,g.e., s. 61.
-
36
2. Zaman ve Kip
dealist ngiliz filozofu J. McT. E. McTaggart(1866-1925)n, geen yzyln
banda yaynlanan The Unreality of Time* balkl makalesinde ortaya koyduu
ve The Nature of Existence** adl kitabnda daha ayrntl biimde dile getirdii
zaman hakkndaki grleri, zaman felsefesi ile ilgili daha sonra yaplan tartmalarn
odanda yer almtr. Var olan hibir eyin zamansal olamayacan, bu sebeple
zamann da gerek d olmas gerektiini ileri sren McTaggart, olaylarn zamansal
adan iki biimde snflandrlabileceini syler. B-dizisi (B-series) adn verdii
diziye gre, olaylar arasnda, sadece, ncelik, sonralk ve ezamanllk ilikisi
vardr ve bu ilikiler sabittir.81 Szgelimi, Sokrat Efltundan ncedir, Aristo
Efltundan sonradr, buradaki ilikiler arasnda herhangi bir deiim sz konusu
deildir. A-dizisi (A-series) olarak adlandrd ikinci diziye gelince, buna gre
olaylar arasnda gemi, imdi ve gelecek biiminde zamansal bir iliki sz konusu
olup, bunlar sabit deil deikendirler.82 rnein, uzak gelecek olan bir olay,
imdinin ilerlemesiyle, srasyla, yakn gelecek, imdi, yakn gemi, uzak gemi
olmakta ve srekli bir deiim meydana gelmektedir. B-dizisine gre, olaylar
arasndaki zamansal ilikiler sabit olduu ve kipler gerek d kabul edildii iin B-
dizisi daha sonra statik zaman teorisi (bu teoriyi bundan sonra ST olarak ifade
edeceiz) veya kipsiz zaman teorisi olarak da adlandrlmtr. Benzer ekilde A-
dizisine gre, olaylar arasnda imdinin ilerlemesiyle srekli deien dinamik bir
iliki mevcut olduu iin, A-dizisi daha sonra dinamik zaman teorisi (bu teoriyi de
DT olarak ifade edeceiz) veya kipli zaman teorisi biiminde adlandrlmtr.
* J. McT. E. McTaggart, The Unreality of Time, Mind, 17 (1908): 457-474. ** J. McT. E. McTaggart, The Nature of Existence, (Der. C. D. Broad), c. II, Cambridge, Cambridge U.P., 1988, s. 9-31. 81 A.g.e., s. 10. 82 Ayn yer.
-
37
McTaggart, olaylarn zamanla ilikisi konusunda yukardaki ayrm yaptktan
sonra, bunlardan hangisinin, zamann mahiyeti asndan daha temel/zsel olduu
sorusunu sorar ve kendisine dayanarak zamann gerek d olduu sonucunu
karsad, daha sonra McTaggart Paradoksu olarak adlandrlan, paradoksu
ortaya koyar. Onun zaman konusunda ortaya ktn ileri srd bu paradoksun ne
olduunu, aada dinamik zaman teorisini incelerken ele alacamz iin burada
konunun ayrntsna girmeyeceiz. Zaten McTaggarttan sonra zaman felsefesinde
yaplan tartmalara baktmzda, onun zamann geek d olduu grnn
taraftar bulmadn, tartmalarn daha ok statik bir zaman anlaynn m yoksa
dinamik bir zaman anlaynn m daha tutarl bir ereve sunduu konusunda
dmlendiini grrz. Merkezinde McTaggartn yapt ayrmn yer ald
zaman konusundaki bu tartmalar, dil-zaman ilikisi, fenomenoloji, din felsefesi ve
izafiyet teorisi gibi farkl alanlarla ilikilendirilerek olduka geni bir zemin zerinde
srdrlmektedir. Sorunu din felsefesi balamnda ele alan filozoflara gre, statik
veya dinamik zaman teorilerinden herhangi birini kabul veya ret etmek, Tanr
hakkndaki tasavvurumuzu birinci derecede etkilemektedir. rnein dinamik zaman
teorisinin en nemli savunucularndan olan Craige gre, dinamik zaman teorisi
doru ise, Tanrnn da zamansal olmas gerekir.83 Yaplan tartmalarda farkl
grlerin ortaya kmasn hazrlayan en nemli etkenin, aada belirgin biimde
ortaya kaca zere, temelde, kiplerin gereklii konusundaki anlay farkllyla
izah edilebileceini syleyebiliriz. imdi, dinamik zaman teorisinden balayarak, bu
iki farkl zaman anlayn ele alalm.
83 William Lane Craig, Time and Eternity, Wheaton, Illinois: Crossway Books, 2001, s. 115.
-
38
a) Dinamik/Kipli Zaman Teorisi
Dinamik zaman teorisini savunanlara gre, McTaggartn A-dizisi olarak
ifade ettii gemi, imdi ve gelecek biimindeki zamansal kipler, sadece insan
algsnn ve tecrbesinin rn olmayan, aslnda, varln gerek mahiyetini
yanstt iin insan zihninde kendisine bir karlk bulan temel ontolojik ayrmlara
tekabl etmektedirler. imdinin srekli olarak ilerlemesiyle, nce gelecek olan bir
olay, srasyla, imdi ve gemi olmakta ve aralksz bir deiim meydana
gelmektedir.
DTyi savunanlara gre, kiplerin gerekliinin en nemli kantlarndan birisi
zamann belli bir ynde akyor/geiyor olmasdr. rnein Le Poidevin(1962-)e
gre, zamann en temel iki karakteristik zelliini ifade etmek gerekirse, bunlardan
birincisi zamann akyor/geiyor olmas, ikincisi imdinin esiz (unique) olmasdr.
Zamann akyor olmas ise imdi olann srekli deimesidir.84 Le Poidevin bu
konudaki dncesini, mekanla zaman arasndaki kimi farkllklara iaret ederek
aklamaya alr. Ona gre, imdinin mekansal karl buradadr (here). Burada
veya buras belli bir mekanda bulunan bir kiinin konumunu ifade eder. Bu sebeple,
buradalk tam olarak mekanlara ait bir nitelik olmayp, sadece belli bir yerde bulunan
bir insann durumuna bal olarak anlam tar. Dolaysyla, burada kiiye baldr,
farkl kiiler, farkl buradalara sahiptir ve hibir burada, felsef olarak baka
birisinden daha nemli veya daha gerek deildir.85 Fakat zaman konusunda durum
bundan farkldr. nk, diyor Le Poidevin, hibir insan mevcut olmasa da biz
imdinin var olacan biliriz. Her ne kadar byle bir durumda, zaman imdi olarak
tanmlayacak bir insan bulunmasa da bu, imdinin varln etkilemez. Bir zaman
84 Robin Le Poidevin, Travels In Four Dimensions, Oxford: OUP, 2003, s. 122. 85 A.g.e., s. 123.
-
39
imdi yapan ey, bu zamann ierisinde insanlarn bulunup bulunmamasndan
bamszdr. imdilik, zamann, insanlardan, dncelerden veya dilden bamsz
olarak sahip olduu bir eydir ve sadece bir tane imdi vardr.86 Yani, gereklik
(reality), gemi, imdi ve gelecee blnr ve imdi gemi ve gelecek arasnda
snr olur.87
Mekan/yer ve zaman arasndaki kartl daha ak ifade etmek gerekirse, bir
mekan iin burada olmak, bir perspektif meselesidir, yani bir insan, bir mekan
burada olarak betimlerken bunu kendi bulunduu yere, sahip olduu bak asna
gre yapmaktadr. Bu sebeple, bir insan iin burada olan bir yer, farkl
perspektiflere sahip insanlar iin orada olabilir. Fakat zaman imdi yapan ey, bir
perspektif meselesi deildir. Bir kimse zaman imdi olarak tanmlarken dnyay
kendisinin bak asna gre deil, dnyay bulunduu hal zere tanmlyordur;
insanlarn farkl bak alarna gre tanmlayabilecekleri farkl imdiler sz konusu
deildir. imdinin insanlarn bak alarndan, alglarndan bamsz olarak varla
ait gerek bir nitelik olmas, zamann aknn, imdinin hareketiyle meydana gelen
gerek bir ey olduunu gsterir.88 nk zamann ak, zaman zaman yapan eydir
ve ak olmakszn zaman dnlemez.89
Zamann akyor olmas ise, zamann belli bir ynnn olduunu, yani
bakmsz (asymmetric) olduunu gsterir. imdi, nceki olaylardan sonraki
olaylara doru hareket eder ve baka bir yne hareketi sz konusu deildir.90 Yine
bunu mekanla karlatrarak ifade etmek gerekirse, mekanda, geriye, ileriye,
yukarya, aaya istediimiz yne gidebiliriz, ksacas mekanda ynler vardr ama
86 Ayn yer. 87 Ayn yer. 88 A.g.e., s. 124. 89 A.g.e., s. 127. 90 A.g.e., s. 206.
-
40
mekann kendisinin bir yn yoktur.91 Yani mekan, eynldr (isotropic).92 Buna
karlk zaman, eynszdr (anisotropic), nk zaman, zsel olarak nceden
sonraya, gemiten gelecee doru hareket etmektedir.93 Bu sebeple, zaman
ierisinde, mekanda olduu gibi istediimiz ynde hareket edemeyiz. Szgelimi,
dn tekrar yaayamayz.94 Bir filmi geriye doru sardmzda olduu gibi,
olaylarn ters ynde cereyan ettiini dnsek bile, burada, yine olaylar birbirinden
sonra meydana gelmek durumundadr.95
Dolaysyla, gemi, imdi ve gelecek biimindeki zamansal kipler,
statik/kipsiz zaman teorisini savunanlarn iddialarnn aksine, varla ait gerek
durumlar ifade etmektedirler. imdinin, gemiten gelecee doru hareket ederek
zamann akn gerekletirmesi, bakmszln zamann mahiyetine ilikin zsel
bir nitelik olduunu gsterir. ST, kiplerin gerekliini inkar ettii iin, imdinin
hareketiyle meydana gelen zamann akn aklayamamaktadr. Bu sebeple zamann
belli bir ynde aktn aklayabilmek iin zamann kipli olmas gerektiini savunan
DTyi doru kabul etmek gerekir.
Daha nce McTaggartn, olaylar zamansal adan A-dizisi ve B-dizisi olarak
iki biimde snflandrdn ve bunlardan hangisinin zamann mahiyeti asndan
daha temel olduu sorusunu sorduunu belirtmitik. McTaggarta gre, zamann var
olabilmesi iin deiimin varl zorunludur.96 B-zaman dizisindeki olaylar arasnda
sabit ve deimez bir iliki bulunduu iin tek bana bu dizi zamann varln
91 A.g.e., s. 204. 92 Craig, Time and Eternity, s. 160. 93 Ayn yer. 94 Le Poidevin, a.g.e., s. 204. 95 Craig, Time and Eternity, s. 161. 96 McTaggart, a.g.e., s. 11.
-
41
aklamak iin yeterli deildir.97 Deiim, bir olayn yok olmasyla veya baka bir
olaya dnmesi ile deil, olayn A-dizisi asndan niteliklerinde meydana gelen
farkllamalarla gerekleir. Szgelimi, kralie Annein lm bir zamanlar uzak bir
gelecek iken, sonra, srasyla, yakn gelecek, imdi ve gemi olmutur ve imdinin
gelecee doru ilerlemesi ile daha uzak bir gemi olacaktr.98 Bu sebeple, diyor
McTaggart, herhangi bir deiim olacaksa bu, A-dizisi iinde aranmaldr; A-dizisi
olmazsa gerek bir deiim de mmkn olmaz.99 Buradan u sonu kar: A-dizisi
olmakszn B-dizisi var olamaz, nk A-dizisi olmakszn zamann varlndan sz
edilemez.100
McTaggart, A-dizisinin B-dizisinden daha temel olduunu ve zamann ancak
A-dizisi ile mmkn olabileceini ifade ettikten sonra -ki daha sonra DTyi
savunanlar, onun argmannn bu ksmn benimsemilerdir- A-dizisinin, dolaysyla
zamann imkanszln ispatlamaya alr.101 Yani, McTaggartn argman iki
aamaldr: O, ilk olarak, zamann zsel olarak kipli (tensed) olduunu ifade ederken,
ikinci aamada kipli bir zamann kendisiyle elitiini ve bu sebeple zamann gerek
d olduunu ileri srmektedir.102
McTaggarta gre, A-dizisi, daha nce de sylediimiz gibi, gemi, imdi ve
gelecekten oluur. O, argmannn ikinci ksmnda, A-dizisindeki zamansal
niteliklerin geeklie uygulanmasnn mmkn olup olmadn aratrr. nk
onun iin bir eyin var olabilmesi, gereklie uygulanabilmesine baldr. McTaggart
gemite, imdide ve gelecekteki olaylarn hepsini eit biimde gerek ve mevcut
97 A.g.e., s. 12. 98 A.g.e., s. 13. 99 Ayn yer. 100 Ayn yer. 101 A.g.e., ss. 18-19. 102 Craig, Time and Eternity, s. 144.
-
42
olan eyler olarak tasavvur eder.103 Ona gre, gemi, imdi ve gelecek bir ipe
dizilmi lambalar olarak dnlrse, zamansal ak MDnin bu dizi boyunca
hareket etmesiyle gerekleir. Olaylar ilk nce gelecek, sonra imdi ve daha sonra da
gemi olurlar. Ancak bu olaylar, kiplerinde meydana gelen deiikliklerin dnda,
dier btn alardan ne ise odurlar. McTaggarta gre, MD olmak, var olmak
anlamna gelmez, nk kipler var olan olaylarn nitelikleridir.104 Burada
McTaggartn eliki olarak niteledii durumla karlayoruz. Ona gre,105
gemilik, imdilik ve geleceklik birbirini dlayan uyumsuz niteliklerdir; her olay
bunlardan biri veya dieri olmaldr fakat hibir olay bir tanesinden fazla olamaz.
Eer ben bir olay gemitir dersem diyor McTaggart, bu, bu olayn ne imdi ne
de gelecek olduunu ima eder.106
Craig, McTaggartn bu dncesini daha iyi anlamak iin, gemite, imdide
ve gelecekte mevcut olan insanlar dnmeyi nerir.107 Buna gre, T1de bulunan
insanlar iin T1 imdidir. T2 meydana geldiinde ne T1 ne de T1de bulunan insanlar
yok olmadklar iin T1 an bu insanlar iin halen imdidir. T2de bulunan insanlar
iin ise T1 an gemitir. Ancak T1deki insanlara sorulduunda da grlecei zere,
T1 asla imdilii brakp gemilii zerine almaz. Buna karlk T2deki insanlar
iin, T1 gemiliini asla baka bir kiple deitiremez. Bu durumda T1 deimez bir
biimde hem imdi hem de gemi olacaktr ki bu imkanszdr.108
Baka bir ifadeyle, McTaggarta gre, eer olaylar, zaman ierisinde,
gelecekten, imdiye ve gemie doru hareket ediyorlarsa bu durumda, zaman
103 Ayn yer. 104 Ayn yer. 105 McTaggart, a.g.e., s. 20. 106 Ayn yer. 107 Craig, Time and Eternity, s. 145. 108 Ayn yer.
-
43
ierisindeki her eyin, gelecek, imdi ve gemi olmas gerekir. Ancak gemi, imdi
ve gelecek birbirini dlayan uyumsuz niteliklerdir ve bu sebeple, hareket eden bir
MDnin varl eliki dourmaktadr.
A B C
Gemi imdi Gelecek
Yukarda, olaylarn A-dizisine gre zamansal durumlar grlmektedir.
McTaggarta gre bunlarn her biri ayr ayr gerek bir duruma iaret eder. Gelecek,
imdi ve gemi arasnda MDnin srekli hareket etmesiyle zamansal oluun
meydana geldiini ileri srmek, bir olayn, szgelimi gelecek bir olayn, hem imdi
hem de gemi olabileceini sylemek anlamna gelir ki bunlar, birbirini dlayan
nitelikler olduklarndan bu imkanszdr.
MD
Yukarda kutucuklarla gsterilen ve her biri gerek bir duruma tekabl eden
zamansal kiplerin yerini, MDnin ilerlemesiyle baka kiplerin almas mmkn
deildir. nk MDnin kendisine doru hareket ettii yer zaten gerek bir
durumdur ve yerini baka bir gerek duruma brakmas mmkn deildir. Bu
durumda olaylar arasnda A-dizisi biimindeki bir iliki, eliki dourmaktadr,
nk A-dizisinin gereklie uygulanmas mmkn olmamaktadr. McTaggarta
gre zamann kendisiyle var olabildii A-dizisi gerek d olduuna gre zaman da
Gemi imdi Gelecek
-
44
gerek ddr.109 McTaggartn, zamann gerek dln ispatlamaya alt
argman Oaklanderin ifadeleriyle zetlemek gerekirse:
(1) Eer bir kavramn gereklie uygulanmas eliki ifade ediyorsa, bu
kavram gereklik iin doru (true of reality) olamaz.
(2) Zaman, A-dizisini ve zamansal oluu iine alr (ki bunlarla ya var ya da
yok olur), yani, eer A-dizisi bir elikiyi iine alyorsa zaman da bir
elikiyi iine alr.
(3) A-dizisinin ve zamansal oluun gereklie uygulanmas bir elikiyi
iine alr.
(4) yleyse ne A-dizisi ne de zamansal olu gereklik iin dorudur,
dolaysyla, zaman gerek ddr.110
DTyi savunanlara gre, McTaggartn, A-dizisinin yukardaki gibi bir eliki
dourduunu dnmesinin sebebi, onun, gemi, imdi ve gelecein hepsini eit
biimde gerek kabul etmesidir.111 Ancak DTye gre, A-dizisi McTaggartn iddia
ettii biimde bir eliki dourmaz. nk DTyi kabul etmek, imdicilik/huzrculuk
(presentism)i kabul etmeyi gerektirir.112 imdicilie gre, gemi ve gelecek mevcut
deildir, sadece imdi vardr; zamansal olu olaylarn sadece kiplerindeki bir
deiiklii deil, nesnelerin bizatihi var veya yok olmalarn ifade eden bir
durumdur.113 Daha ak bir ifadeyle olaylar, zamansal olula kipleri asndan deil,
varlk veya yokluk asndan deiime urarlar.114 imdicilie gre bir eyin sahip
olduu nitelikler, onun sadece imdi sahip olduu niteliklerdir. Bu sebeple, eer bir
nesne T1de krmz idiyse ve T2de mavi ise, bu durum, bu nesnenin uyumsuz 109 McTaggart, a.g.e., s. 22. 110 L. Nathan Oaklander, The Ontology of Time, New York, Amherst: Prometheus Books, 2004, s. 158. 111 Craig, Time and Eternity, s. 144. 112 A.g.e., s. 148. 113 Le Poidevin, a.g.e., s. 136; Craig, Time and Eternity, s. 148. 114 Craig, Time and Eternity, s. 148.
-
45
niteliklere sahip olduunu gstermez.115 Benzer ekilde, bir olay, u an sahip
olduu kipe yani imdilie sahiptir. Hibir olay gemilie veya geleceklie asla
sahip olamaz, nk imdide olmayan olaylar var deildir.116 Olaylarn gemi
olmas, bir zamanlar imdi olduu, gelecek olmas ise, ileride imdi olaca anlamna
gelir. Dolaysyla imdiciliin doru kabul edilmesi halinde A-dizisinin,
McTaggartn iddia ettii gibi bir eliki dourmas sz konusu olmaz.117
Craige gre, McTaggartn temel yanlgs, dnyay, bir taraftan, Orta
adaki teologlarn yapt gibi, ezellik noktasndan, zamansz bir bak asyla
tasvir ederken, dier taraftan, bu tasvirin ierisine kipleri yerle