ergenli̇k dönemi̇

59
ERGENLİK DÖNEMİ Sabiha Gökçen İlkokulu Rehberlik Servisi 2013

Upload: meb

Post on 19-Jun-2015

875 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

Ergenlik dönemi özellikleri ve ailelere öneriler

TRANSCRIPT

ERGENLİK DÖNEMİ

Sabiha Gökçen İlkokulu Rehberlik Servisi

2013

Neler Konuşacağız?

Gelişim dönemleri neler?Ergenlik döneminde neler oluyor?

Bizler anne baba olarak neler yapabiliriz?

GELİŞİM DÖNEMLERİ

0/2 Yaş: Bebeklik Dönemi

3/6 Yaş: İlk Çocukluk Dönemi

7/10 Yaş: Son Çocukluk Dönemi

11/16 Yaş: Ön Ergenlik/Ergenlik Dönemi

17/20 Yaş: Gençlik Dönemi…

DÖNEM KIZLAR ERKEKLER

ÖN ERGENLİK 11/14 yaş13/15 yaş

ORTA ERGENLİK 14/16 yaş

15/17 yaş

SON ERGENLİK (Gençlik)

16-17/20 yaş

Fırtına Ve Gerginlik Dönemi

İkinci Doğum

Yeniden Yapılanma

Hayatın 2.Dönüm

Noktası

Ergenlikte Gelişim Alanları

*Bedensel Gelişim

*Duygusal Gelişim

*Sosyal Gelişim

*Zihinsel Gelişim

BEDENSEL GELİŞİM

Kız Çocuklar

*Değişiklikler en erken 9 yaşında başlar.

Sırasıyla;

*Göğüslerde büyüme.

*Cinsel bölgede ve koltuk altında kıllanma.

*İlk adet kanaması(ortalama 12-13 yaş).

*Yumurta hücreleri üretme(ilk adet kanamasından ortalama 2 yıl sonra).

*Üreme organlarında büyüme ve gelişme.

*Vücut ağırlığı 6-18 kg artar.

*Boyları 10-20 cm uzar.

Erkek Çocuklar

 *Değişiklikler kız çocuklarından ortalama 2 yıl sonra başlar. (En erken 11 yaşında)

Sırasıyla;

*Cinsel bölgede ve koltuk altında kıllanma.

*Yüzde kıllanma.

*İlk boşalma (rüyalanma) (ortalama 14-15 yaş).

*Üreme organlarında büyüme ve gelişme.

*Ses kalınlaşması (15 yaş ve sonrası)

*Vücut ağırlığı 7-20 kg artar.

*Boyları 10-30 cm uzar.

 

«Ergenlik döneminde çook uykum var…»

8.Sınıf öğrencisi

DİKKAT DAHA ÇOK BEDENE YÖNELİKTİR.

HIZLI BÜYÜME VE BEDENDEKİ DEĞİŞİKLİKLER YORGUNLUK VE

HUZURSUZLUKLA KENDİNİ GÖSTERİR.

(Bu dönemde toplumsal sorumluluk ve görevlerin eklenmesi yorgunluk ve sinirlilik halinin daha yoğun şekilde

ortaya çıkmasına neden olur.)

«Ergenlik dönemi, çok duygusal ve sinirli geçer.

Sınav stresi ve herkesin üzerine gelmesi…

Çalışman gerektiğini bildiğin halde bazı nedenlerle çalışamazsın. Özgür olmak istersin…»

8.Sınıf öğrencisi

12-15 yaş dolayları olumsuz bir dönem

(karşıtlık, dengesizlik vb.)

16-21 yaşları arasındaki dönem ise,

olumluluk dönemi olarak adlandırılır.

DUYGUSAL GELİŞİM

«Ergenlik döneminde, annemlere göre çok fazla duygusal, sinirli, tepkili ve saatli bomba gibiyim.»

8.Sınıf öğrencisi

ERGENDE EN ÇOK GÖRÜLEN

DUYGUSAL PROBLEMLER

YALNIZLIK İSTEĞİ… Bu dönemde genç, küsme ve ani kırgınlıklar nedeniyle, arkadaşlarından ayrılma isteği duyabilir.

Evdeki işlere karşı isteksiz davranır. Odasına kapanır kimseyi görmek istemez. Duygu ve düşünceleriyle baş başa kalmak ister.

Bazı gençler, büyüyen ve değişen bedeniyle kendini kabul edemediği, beğenmediği bu nedenle üzüldüğü için de yalnızlığı seçerler.

ÇALIŞMA İSTEKSİZLİĞİ… Bu dönemde genç okuluna ve

derslerine karşı isteksiz davranır. Notlarında düşme olur.

Bunun sebebi kendilerine yeterince güven duymadıkları için başarılı olabileceklerine inanmazlar ve gereği gibi ders çalışmazlar.

Genel olarak bu yaşlardaki gençlerin ilgisini ders çalışmaktan çok başka şeyler çektiğinden de ders çalışmaya karşı isteksiz olurlar. 

«Ergenlik dönemim, sanırım hayatımda en duygusal, en sinirli, en kırılgan ve en sıkıntılı geçirdiğim dönem…»

8.Sınıf öğrencisi

DİSİPLİNE KARŞI DİRENİŞ…

Yetişkinlerle olan çatışma 13 yaşlarında en üst noktaya gelmektedir.

Yasakları saçma, kendine tanınan hakları yetersiz bulur. Uyarıldığında ‘bana karışamazsınız ben çocuk değilim’ diyerek birden tepki gösterir.

Ailedeki baskıdan çekinerek karşı gelemediği zaman küskün ve somurtkan bir tutuma girer. Yaş ilerledikçe bu zıtlık azalır, olgunluk ve hoşgörü artar. 

ÇEKİNGENLİK…

Kendine güven eksikliğinden, hata yapma kaygısından ileri gelir.

Kendinden ve yeteneklerinden emin olmayan genç, başkalarınca beğenilmeme kaygısıyla, aslında yapabileceği birçok işten uzak durabilir.

Bu durum gencin girişimciliğini ve birçok alandaki başarısını olumsuz yönde etkiler. 

FAZLA HAYAL KURMA…

Zamanlarının önemli bir kısmını hayal kurma alır.

Özellikle ders çalışırken hayal kurma isteği güçlü bir biçimde ortaya çıkar ve zaman kaybına neden olur.

Kişilik arayışı içinde olan genç, gerçek dünyada ulaşamadığı isteklerine ve üstünlük arzusuna hayaller vasıtasıyla ulaşıp mutlu olmaya çalışır. 

DUYGUSALLIĞIN ARTMASI…

Karamsarlık, ufacık bir nedenle ağlamalar, alınganlık artan duygusallığın sonucu olmaktadır.

Erkekler kızlara göre sinirlidirler. Kendilerinde olan huy değişikliği yetişkinlerce yüzüne söylendiğinde bu durum ergeni o kimse tarafından sevilmiyor inancına götürür. 

«Her şeye çok sinirleniyorum. Her şey bana olumsuz gözüküyor.»

8.Sınıf öğrencisi

*Ben Kimim? *Nelerden hoşlanırım? *Gücüm ve yeteneklerim nedir? *Neleri yapamam? *Gelecekte ne olacağım? gibi soruları henüz kendi yanıtlayamazken, bu gibi konularda birilerine yanıt vermek zorunda kalır.

*Bu denli fiziksel ve ruhsal değişim yaşayan

gençler hep aynı soruyu sorarlar:

“BEN NORMAL MİYİM?”*Ergen, vücudundaki hormonal

değişimler sonucu oluşan bu zıt duyguların ergenlik döneminde tamamen normal olduğunu bilmiyorsa bu onun için korkutucu olabilir.

SOSYAL GELİŞİM

«Bu aralar her şeye sinir oluyorum. Çok sıkıntılıyım. Ailem benimle fazla vakit

geçirmiyor ve beni anlamıyor. Bu beni çok rahatsız ediyor. Bazı arkadaşlarımla görüşmeme izin bile vermiyorlar.

Ben de yalan söyleyip, onlarla gizlice buluşuyorum.

Yasakladıkları için yalan söylemek zorunda kalıyorum.»

8.Sınıf öğrencisi

Kızlar daha çok en iyi bir ya da birkaç arkadaşla geliştirdikleri ilişkilerine erkeklere oranla daha fazla duygu yüklerler, sırdaş ilişkiler daha fazla önem kazanır.

Yakın kişisel ilişkilerine grup arkadaşlıklarına olduğundan daha fazla değer verirler.

Erkeklerden farklı olarak grup bağlılığı hissetmez ya da genel grup kuralları ile kendilerini sınırlandırmazlar.

Arkadaşlarından çok fazla sadakat beklerler.

Ergen erkeklerin yakın arkadaşları geniş sosyal çevre ya da grup ile ilintilidir.

Dâhil oldukları geniş gruplar içinde karmaşık bir örgütlenme ve genel kurallar ile bir arada bulunmayı tercih ederler.

Grup kurallarına sadık kalmak ve uyumlu olmak yükümlülükleri vardır.

İlişkileri büyük oranda ortak ilgi ve faaliyetlere dayalıdır.

Henüz kimlik arayışı tamamlanmamış olan ergen, kendisini arkadaşı üzerinden veya arkadaş grubu üzerinden tanımlar.

Grup tarafından dışlanmak, benimsenmemek ergen için ciddi bir problemdir.

Artık anne-babanın koyduğu kurallar çocuk için arka planda kalmaya başlar.

Anne-babasıyla iletişimi iyi olan bir çocuk, ergen olduğu zaman arkadaşları hakkında birçok şeyi zaten açık edecektir.

Böylece çocuğun arkadaşları

hakkında ayrıntılı bilgiler edinen ebeveyn ne yapması gerektiği konusunda daha rahat olacaktır.

Çocuklara özellikle de ergenlere karşı arkadaşlarını kötülemek yapılabilecek en büyük hatalardandır.

Bu tür tavırlar, sadece çocuğun arkadaşına daha sıkı bağlanmasına yol açar.

Eğer çocuğumuzun arkadaşıyla veya arkadaş grubuyla ilgili tereddütlerimiz varsa, aile içinde gerçekleşen bir sohbet esnasında bunları dile getirmek en doğru olandır.

*Gencin evine ve sevdiklerine bağlılığını

sürdürerek bağımsızlığını kazanması en

sağlıklı davranış biçimidir.

*Bu onu istemediğimiz bağımlılıklardan

korumak için en etkili yaşam biçimidir.

ZİHİNSEL GELİŞİM

*Ergenliğin başlangıcıyla birlikte gençlerde “soyut” düşünme kapasitesi artar.

*Sosyal sisteme ve hayatın farklı boyutlarına ilgisinin artması sonucu ergen, topluma karşı eleştirici tavır takınır.

*Toplumsal olaylara karşı ilginin artmasıyla birlikte politika ve siyasetle ilgili görüş belirtmeye başlarlar.

*Coşkulu ve idealisttir. Duygu ve düşüncelerini inançla savunur. Toplum düzeni birden değişsin, eşitsizlikler ortadan kalksın ister.

Ergenlikte genç , ideal dünyayı hayal edebilme yeteneğine sahiptir.

Aşırı  sevgi  ya da saygı  gösterdikleri  kişiler artık  onların mükemmel diye düşündüklerinden uzak düşmüştür ve  bunu  dile getirmek konusunda kendilerini mecbur hissederler.

Ben Merkezci Düşünce (Gözü Karalık, Delikanlılık)

Özel ve biricik oldukları;

*Ölmeyecekleri,

*Yaralanmayacakları,

*Yakalanmayacakları,

*Kötü şeylerin başlarına gelmeyeceği inancına sahiptirler.

ÖNERİLER…

«Ben baba olsaydım, çocuğumun üstüne bu kadar çok gitmezdim.»

8.Sınıf öğrencisi

«Keşke annemle babam bana sıkıntılarımı sorsalar…»

8.Sınıf öğrencisi

«Keşke ailem…Ben ailemi seviyorum ama azcık ÖZGÜRLÜK…»

8.Sınıf öğrencisi

«Keşke ailem beni DAHA ÖZGÜR BIRAKSAYDI. «Sana değil, dışarıya güvenmiyoruz.» sözünü söylemeselerdi. Çünkü bana güvenmediklerini tahmin etmek zor değil.»

8.Sınıf öğrencisi

HER ŞEY GÜVENMEKLE BAŞLAR…

*İlişkide ilk temel nokta güvendir. Ergen, anne babasına güven duyduğu sürece sorunlarına onları da ortak eder ve çözümü kolaylaştırmış olur.

*Diyalogun çocukluk yıllarından bu yana kopuk oluşu, ergenin bu dönemde anne babasıyla zıtlaşmasına, kutuplaşmasına neden olabilir.

DİNLEYİN.*Tamamen farklı görüşte olsanız bile çocuğunuzu her zaman dinleyin. *Davranış ile çocuğu birbirinden ayırın.(Sizi rahatsız eden şey ile onu yapan kişiyi birbirine karıştırmayın.)

TAKDİR EDİN. *Ergen çocuğunuzun yaptıklarına ilgi gösterin. *Onu gerçekten takdir edebileceğiniz fırsatlarıda görmeye çalışın.

ÖNEMSİZ KONULARI GÖRMEZDEN GELİN.

*Ergen çocuğunuzun görünümü ya da davranışları sizi ne kadar rahatsız ederse etsin neyi ve neden tasvip etmediğinizi belirtin ancak onun da sizden farklı görüşte olma hakkına saygı duyduğunuzu gösterin.

UZLAŞMA SAĞLAYIN .*Fikir ayrılıkları çıktığında uzlaşamadığınız konusunda uzlaşın.

SÜREKLİ SÖYLENMEYİN.

*Sürekli nutuk çekip söylenmeyin. "Ben senin yaşındayken...." ile başlayan akıl vermelerden kaçının.

*Büyük olasılıkla onun yaşındayken onunla ortak yönünüz düşündüğünüzden çok daha fazlaydı!

ELEŞTİRİLMEYE HAZIRLIKLI OLUN.

*Eleştirilerin hedefi olmaya (büyümesine ve eğlenmesine izin vermediğiniz gibi) eleştiriler yöneltmesine hazırlıklı olun.

SAKİN OLUN *Akıl veya öğüt verirken bunu sakin ve kabul edebileceği şekilde söyleyin. Kafasına vurur gibi değil. Bağırıp çağırdığınız takdirde ona hiçbir şey yaptıramazsınız. 

DUYGULARINIZDA GERÇEKÇİ OLUN… *Yani ona gerçekten yardımcı mı olmak istiyorsunuz yoksa “komşular ne der” diye mi kaygılanıyorsunuz?   KURAL KOYUN AMA...

*Kuralları bir krizin ortasındayken, özellikle de çocuğunuz yanlış bir davranışından dolayı sorun yaşarken belirlemeyin.

 

 KURALLAR ÇİĞNENİRSE...*Hemen tepki göstermek yerine, nedenleri düşünün. *Öncelikle çocuğunuzun anlatacaklarını dinleyin.*İhlal edilen kurala uygun sonuçlar belirleyin. (Örneğin eve belirlenen saatten geç gelmesi durumunda bir dahaki sefere genel olarak izin verdiğiniz zamandan daha erken gelmesi gibi.)

*Yalnızca uygulayabileceğiniz sonuçlar belirleyin ve bunların sayısının çok fazla olmamasına özen gösterin.

 

  İNTERNET...

*Ergenlik döneminde internet kullanımı ciddi bir davranış problemidir. Bu nedenle ortak bir karar almak gerekir.

*Uzlaşmaya ve pazarlığa açık olmalıyız. Beraber alınan kararlarda bireyin uyması daha yüksektir.

 

  ÇOCUĞUNUZLA ARKADAŞ OLMAYIN…

*Çocuğunuzla arkadaş olmayın. Hep anne-baba olarak kalın. Siz ona doğru bir anne babalık yaparsanız, onun istediği kadar arkadaşı olacaktır zaten.

 

 CİNSEL KONULAR…

*Cinsel konularla ilgili olarak annenin kıza, babanın erkek çocuğa bilgilendirme yapması gerekir.

*Eğer kapalı bir aile yapısı mevcut ise bu konuda güvenilir bireylerden yardım alınmalıdır.

Çocuğunuza sık sık onu sevdiğinizi söyleyin.

İster bebek olsun ister bir ergen, tüm çocuklar sevildiklerini ve değer verildiklerini hissettiklerinde:*Daha mutlu olurlar.*Yeni şeyleri denemek için kendilerine olan güvenleri artar.*Kendi başarılarını fark eder ve bundan keyif alırlar.*Kendilerine ve diğer insanlara değer verirler.*Gelecek için umutları olur.

ERGENLİK YALNIZ OLUMSUZLUKLARIN

TOPLANDIĞI BİR ÇAĞ DEĞİLDİR

•Tatlı hayallerin•Tutkuların ve idealizmin filizlendiği•Sıkı arkadaşlıkların•İlk sevgilerin •Kendini kanıtlama•Kimliğini arayıp bulmanın yoğunlaştığı bir dönemdir.

Ergen Olmak Zordur,

Daha Zor Olanı

Bir Ergenin Ana-Babası Olmaktır.

Teşekkürler …

Sabiha Gökçen İlkokulu Rehberlik Servisi

2013