ermeni konusu

123
TÜRKİYE'DE ERMENİLER İÇİN YAPILAN REFORMLAR (ÖRTÜLÜ BİR İŞGALE DOĞRU) VE TEHCİR GERÇEĞİ (1878-1915) Dr. Ali KARACA

Upload: muzaffer-donmez

Post on 23-Jun-2015

959 views

Category:

News & Politics


12 download

DESCRIPTION

2015 de ciddi olarak karşımıza tekrar çıkacak,neler olacağını hep birlikte göreceğiz...

TRANSCRIPT

Page 1: Ermeni konusu

TÜRKİYE'DE ERMENİLER İÇİN YAPILAN REFORMLAR

(ÖRTÜLÜ BİR İŞGALE DOĞRU)

VE TEHCİR GERÇEĞİ

(1878-1915)

Dr. Ali KARACA

Page 2: Ermeni konusu

TÜRKİYE'DE ERMENİLER İÇİN YAPILAN REFORMLAR

(ÖRTÜLÜ BİR İŞGALE DOĞRU)

VE TEHCİR GERÇEĞİ

(1878-1915)

Dr. Ali KARACA

Marmara Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi

Tarih Bölümü Öğretim Üyesi

[email protected]

İstanbul – Nisan 2003

2

Page 3: Ermeni konusu

İthaf

I.Dünya savaşının bütün ızdırap ve çilesini, Rus ve Ermeniler tarafından işgal edilen yurdundan (22 Temmuz 1916) yüzlerce kilometre uzaklara sürüklenirken yaşayan, Karavaiz/velioğlu Ali oğlu Süleyman’ın çoçukları babam Bilâl Karaca (1900-1968) ile o felaket yıllarında babalarıyla birlikte ölümcül yol şartlarında, üzerlerine bir çığ gibi yuvarlanan esaret, zulüm ve ölümden kaçarken, yurtları olan Kelkit’in Gerdekhisar köyünden Yozgat’ın adını bile bilmedikleri köylerine ulaşmak için çırpnırken serçeler gibi kar-tipi altında yollarda donarak ölen küçük amcalarım 5 yaşındaki Şehri Cafer (öl.1916) ve 9 yaşındaki Hacı (öl. 1916) ile bu konkunç sona gidişi önceden sezen babaannem tarafından, Samsun’da Öksüz ve Yetimleri Toplama Kampına bırakılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan, bu işgalin yüz binlerce öksüz ve yetiminden yalnızca biri olan 7 yaşındaki amcam Hasan’ın (öl. ?) ve de bu savaşta ülkesini savunmak için askere giden, hangi cephede ve hangi şartlarda ne olduğu bilinmeyen, bir daha doğduğu topraklara dönemeyen büyük amcam Ağa’nın; her baharda çiçekler gibi yeniden açan sevgi, hürriyet, adalet ve barış taçlı hatıralarına, babamın daima duyduğu gibi sonsuz özlem ve duygularla....

Kozyatığı - Nisan 2003

3

Page 4: Ermeni konusu

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ……………………………………………………………………………..

I- B Ö L Ü M

1. ERMENİLERİN TERÖRİZMİ BENİMSEYEREK SİYASALLAŞMA ÇABALARI (1878 - 1894 )………………………………………………………………

1.1. Siyasî antlaşmalar ve Ermenilerin talepleri……………………………..

1.2. Reform dayatmaları ve Projeler………………………………………

1.3. Reformla Terörizmi ilişkilendirme yöntemleri………………………

1.3.1. Ermeni Teröristlerin bir tertibi Sason Ermeni olayı (1894) ve Tahkikat Heyeti

1.4. Avrupalı devletlerce Ermenilerle ilgili kırk maddelik yeni bir Reform Projesi'nin Hükümet'e verilişi…………………………………….

1.4.1. II. Abdulhamid ve Hükümet'in proje üzerinde yaptığı çalışma ve bazı bürokratların görüşleri…………………………………………………………………

1.4.2. Projenin son şeklini alması……………………………………………

1.4.3. Terörizmin yeniden devreye girmesi, Avrupalılara yönelik Babıâli Ermeni baskını (1895)………………………………………………………………………

2- AVRUPALILARIN GÜDÜMLÜ ÖZERK ERMENİSTAN PLÂNLARININ BAŞUNSURU ANADOLU REFORMU GENEL MÜFETTİŞLİĞİ (1895-1900)

2.1. Reform Müfettişliği ve Heyeti……………………………………………………

2. 2. Genel Müfettiş'in yetkisinin çerçevesi……………………………………………

2. 2. 1. Genel Müfettişlik ve Reformun uygulamasını değerlendiren komisyonlar………

2. 3. Şâkir Paşa’nın Müfettişliğine ve Osmanlı Devleti kontrolündeki reforma tepkiler

2. 3. 1. Avrupalı Devletlerin Tepkisi…………………………………………………….

2. 3. 2. Ermenilerin terörizm ve isyanları yagınlaştırması………………………………….

2.4. Olayların hazırlayıcısı olan Ermeni Komiteleri ve Misyoner Teşkilâtı……

2. 4. 1. Ermeni ihtilâl komiteleri……………………………………………………….

2. 4.1.1. Armenikan Partisi……………………………………………………………

4

Page 5: Ermeni konusu

2. 4.1.2. Devrimci Hınçak Komitesi /Partisi…………………………………………….

2. 4.1.3. Taşnaksutyun Komitesi……………………………………………………….

2. 4. 2. Misyoner Teşkilâtı……………………………………………………………

3. ERMENİLERE YÖNELİK REFORM PROJESİ'Nİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI (24 Ağustos 1895-20 Ekim 1899)…………………….

3. 1. Vilâyât-ı Sitte'nin Genel Durumu…………………………………………

3. 2. Reform Projesi'nin uygulanışı…………………………………………….

II. B Ö L Ü M

4 ERMENİ REFORMU MESELESİ'NİN ÖRTÜLÜ BİR İŞGALE DÖNÜŞMESİ VE AVRUPALI REFORM GENEL MÜFETTİŞLERİ (1909-1915)…………..

4. 1. Avrupalı Reform Müfettişleri dönemi ve bir örtülü işgal plânı ……………

4. 1. 1. Örtülü işgal için dayatılan Reform Projesi…………………………………….

4. 2. Avrupalı Reform Genel Müfettişleri………………………………………..

4.3. Tarihî yaşanmışlığın getirdiği bir noktada zorunlu iskân politikası: Tehcir

4.3.1. Ermenilerin bir defa daha silâhlı isyanı ve düşmanla işbirliği yapması……

4. 3 2. Zorunlu iskân politikasının uygulanması……………………………………

4.3.3. Ermenilere uygulanan zorunlu iskânın metodu……………………….

5. SONUÇ……………………………………………………………..

6. KAYNAKLAR

7. EKLER

5

Page 6: Ermeni konusu

“Sırf i lmî ve insanî gayelerle memleketimizde çalışmakla beraber ruhlarında mündemiç

bulunan Hıristiyanlık duygusu saikasıyla hemen sırf Hıristiyan ekalliyetlerle meşgul olmak ve

onlara ister kasıtlı ister kasıtsız arasında ekalliyetlerin de yaşadıkları Müslüman kitlelerinden

ayrılmak arzusunu aşılamak. Bu gibilerin gerek Müslümanlara gerek güya iyiliğine çalıştıkları

Hıristiyan ekalliyetlerine dahilinde yaşadıkları İslâm ekseriyetlerine tahakküm arzu-yı nâ-makûlunü

aşılamakla ne kadar gayrî insanî bir surette hareket etmiş bulundukları ve bu yüzden husule gelen

mukatelâttan (karşılıklı öldürmeler) manen mesul bulundukları aşikârdır”.1

Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık

kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mâhiyet alır.

16 Ağustos 1931 Mustafa Kemâl ATATÜRK

1 3 Ocak 1922’de Mustafa Kemâl ATATÜRK'ün ABD Yakın Şark Yardım Heyeti’ne verdiği demeç.Atatürk'ün Milli Dış Politikası (Milli Mücadele Dönemine Ait 100 Belge) 1919-1923, I,. Ankara 1992, s.385. Kültür Bakanlığı Yayını.

6

Page 7: Ermeni konusu

GİRİŞ

BERLİN ANTLAŞMASI : Madde 61. “Babıâli ahâlisi Ermeni bulunan ayâlâtta ihtiyacât-ı mahalliyenin icâb ettiği reformu/ıslahatı bilâ-tehîr icra ve Ermenilerin ÇERKEZ ve KÜRTLERE karşı huzur ve emniyetlerini te’mîn etmeyi taahhüd eder ve ara sıra bu bâbda ittihaz olunacak tedâbiri, devletlere tebliğ edeceğinden, düvel-i müşarünileyhin, tedâbir-i mezkûrînin icrasına nezâret eyleyeceklerdir. 13 Temmuz 1878”2.

Anadolu’ya Selçuklu Türklerinin gelişinden önce bu bölgeye hakim olan Bizans Devleti, İmparator II. Basileios (976-1025) ve IX. Kostantinos (1042-1055) döneminde, bazı bölgelerinde Ermenilerin küçük beylikler halinde yaşadıkları Doğu Anadolu’yu doğrudan idaresine almıştı. Bizans ağır vergilerle ezdiği dinî- mezhebî nedenlerle askeri takibata uğrattığı Ermenileri inançlarını terke zorlamış, bölgeyi doğrudan kendisine katmasından sonra ise 40 bin Ermeni’yi daha iç bölgelere zorla göçürmüştür3. Mateos’un kaydına göre, Sivas bölgesine zorunlu göçürme/tehcire tabi tutulan Seneker’in oğulları Adom ve Abuhls’un idaresindeki Ermeniler, daha sonra üzerlerindeki kontrol gevşeyince bu bölgedeki Rumları kesip-biçerek intikam almışlardı.

Bu esnada Doğu Anadolu’ya girerek Ani kalesini Bizanslılardan almış bulunan Türklere karşı sefer düzenleyen İmparator Romanos Diogenes’i, önce Ermeni katliamlarından şikayetçi olan Rumlar karşıladı. Rumlar: “ Ermeniler bize karşı Türklerden çok daha kötü davrandılar. Kiliselemizi yağmalayıp çoğumuzu katl ettiler.” şeklinde şikâyette bulundular. Bunun üzerine Diogenes, Türklere karşı yaptığı sefer dönüşünde Ermeni dinini yok edeceğine yemin ettikten başka, askerine Ermeni evlerini yağmalatarak çok sayıda Ermeniyi katletti. Bizans İmparatorluğunun uyguladığı politikalar sonucunda, yaşadıkları bölgelerden ayrılmak zorunda kalan ve zorunlu göçe/tehcire tabi tutulan Ermeniler Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu ve Çukurova gibi yerlere dağılmışlardır. Bu arada Haçlı seferleri ile Anadolu’ya gelecek olan Avrupalı orduların tavrı da Ermeniler için ayrı bir hüsran olacaktır.

Dönemin kaynaklarına göre, Selçuklu Sultanı Alpaslan’ın Diogenes’e karşı kazandığı Malazgirt savaşından sonra (1071), Türklerin yönetimine giren Ermeniler barış ve güvene de kavuşmuştu. Mesela 1090 senesinde kendini ziyarete gelen Ermeni din adamlarının istekleri üzerine, Selçuklu Sultanı Melik Şah bütün kilise, manastır ve ruhanîleri vergiden muaf tutmuştu.

Süryani Mihail’in kaydettiğine göre; Bizans’ın yönetim anlayışı, Hıristiyanlığın farklı mezheplerine bağlı olan Ermeni ve Süryanî kiliselerindeki kutsal kitap ve eşyalarla, yine bu mezheplerin mensuplarına ait İstanbul’daki kiliselerin yakılmasını onaylamaktaydı. Bu anlayışa karşı, Türkler ise Antakya’nın fethinden sonra, hakimiyet geleneği olarak camiye çevirdikleri şehrin büyük kilisesi yerine iki yeni kilisenin inşasına izin verebilmekteydi4. Dönemin kaynaklarında, Selçuklu Türk Devleti idaresi altındaki Ermenilerin daha sonraları Bizans’a veya başka bir

2 Berlin Kongres,. II. 1296 (İstanbul) Matbaa-yı Amire, s. 271.

3 Geniş bilgi için bk. Urfalı Mateos, Vekâyinâme (952-1136) ve Papaz Gregor’in Zeyli (1131-1162), Türkçe Tercümesi Hrant D. Andreasyan, Ankara 1987.4 Bk. Süryani Mihail, Vekâyinâme, II. Kısım, Türkçe Tercümesi Hrant D. Andreasyan, Türk Tarih Kurumu Basılmamış nüsha). Değerlendirmesi için bk. Mehmet Ersan, “ Türk Yönetim Tarzı, Ermenilerin Türk İdaresini Kabulleri ve Kendilerine Tanınan Haklar” Uluslar arası Türk Ermeni İlişkileri Sempozyumu Bildirileri, İstanbul 2001 (13-19).

7

Page 8: Ermeni konusu

Hıristiyan ülkeye göç ettiği veya göçe zorlandığı bahsinin geçmemesi de o devir Türk-Ermeni ilişkileri açısından ayrıca kayda değer bir durumdu.

1299 tarihinden sonra kurulan ve Anadolu Selçuklu Türk Devletinin mirasçısı olarak gelişim

gösteren Osmanlı Devleti döneminde de Türk-Ermeni ilişkilerinin çok uzun bir süre iyi bir seyir

takip ettiği kaynaklardan anlaşılıyor.

Osmanlılarda “müslim” ve “gayrı müslim” olarak iki temel grubun esas alındığı bir siyasi-sosyal yapılanma görülmekteydi. Bu itibarla gayrı müslimler dini inanç ve mezhep farklılıklarına göre üç temel gruba ayrılmıştı. Genellikle “cemaat/mezhebi topluluk” ve “taife/kavim,kabile” denilen bu gruplar; İstanbul’un Türkler tarafından alınmasından sonra (1453) yeni bir organizasyona tabi tutuldular. Bunlar; geçmişi Doğu Roma/Bizans İmparatorluğuna dayanan, yani Romalı olmalarına atıfla “Rumîyan”da denilen Ortadokslar ( Rum, Sırp, Bulgar, Arnavut ve bazı Araplar) ile Gregoryanlar ( Erâmine ) ve Musevilerdi (Yahudiyan)5. Aynı zamanda bu topluluklar devletin kendilerine uyguladığı hukukî statü dolayısıyla “zımmi” genel adıyla da anılırlardı. Zımmi veya zımmiyân; en geniş anlamda “himaye edilen, korunan” demekti. “Kendisiyle anlaşma yapılan evlat” manasına da gelen zımmi, Zımmi Hukukuna göre, idareye bağlılığı ve ödediği vergilere karşılık olarak hukuken devlet tarafından can, ırz ve mallarının koruması, soyunun devamı ve inanç özgürlüğünün sağlanması gibi güvencelere sahipti.

XVII. Yüzyılda Avrupalıların doğuya yönelerek sömürgeler elde etme ve oralarda hakimiyet kurma politikalarının etkisiyle, XIX. Yüzyılın başından itibaren Türk-Ermeni ilişkileri de yeni bir şekil almaya başlayacaktır. Özellikle 1821 tarihli Mora’daki Rum isyanı sonrası, Rus Çarı I. Nikola’nın önderliğinde İngiltere ve Fransa’nın aralarında yaptıkları bir gizli antlaşmayla, Yunanistan’a bağımsızlık sağlamaları bu ilişkide bir dönüm noktasıydı (1829). Bu tarihte yapılan Osmanlı-Rus savaşı sonrası Ruslar, Azerbaycan Hanlığının toprağı olan Revan’da bir Ermeni bölgesi oluşturup, Türkiye ve İran’dan getirdikleri 140 bin kadar Ermeniyi buraya yerleştirdiler6. Bu sırada Osmanlı Devletinin çeşitli bürokratik birimleri, özelliklede dışişleri ile ilgili hükümet dairelerinde çalışan Rum asıllı bazı memurlar, Mora isyanına katkıları nedeniyle güvenilirliklerini, dolayısıyla görevlerini kaybettiler. Onların yerini ise yine Hıristiyan bir grup olan Ermenilerin doldurduğu gözlenecektir.

Böylece devlet idaresinde siyasal, hukusal ve ticarî etkinlikleri gittikçe artan Ermeniler, bu tarihe kadar devletle olan ilişkileri nedeniyle güvenilir bir unsur olarak öne çıkarıldı. Esasen kuruluşundan beri Osmanlı İmparatorluğunun, Ermenilere politik yaklaşımı bu güven esasına oturtulmuştu. Devletin resmi belgelerine de bolca yansıdığı gibi Ermeniler, Türk yöneticilerce “ sadık tebaa/gönülden bağlı uyruk” olarak adlandırılmaktaydı. Anlaşıldığı üzere devletin bu duruşu, aynı zamanda Ermenilere olan özel bir güvenle birlikte onları kollama ve koruma resmi siyasetine de dönüşmüştü.

Tanzimat (1839) ve Islahat (1856) Fermanlarının ilanı gibi genel düzenlemelerin yanı sıra, Ermeniler için 1847 ve 1862’de iki yeni huhukî düzenleme yapılması bu yaklaşımın bir ifadesiydi . 1847’de Ermenilerin, o güne kadar olduğu gibi, kendi dini ve sosyal yaşantılarını yine kendi inançlarına göre idare etmeleri için, Patrikhane’de 14 üyeden oluşan bir Ruhanî Meclis ile 20 kişiden oluşan Meclisi Âli/Yüksek Meclis kurdurulmasına izin verildi. Ayrıca 1850’lerde özel bir komisyonca başlatılan bir milli nizamname/tüzük hazırlama çalışmaları da 1862’de tamamlandı. Bu çalışma sonucu hazırlanan 99 maddelik “ Nizamnâme-i Milleti Ermeniyân (Ermenicesinde

5 İlhan Şahin, “Klasik Dönemde Osmanlı İmparatorluğunda Gayr-ı Müslimler” Uluslar arası Ermeni...(13-19).6 Kemâl Beydilli, “1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşında Doğu Anadolu’dan Rusya’ya Götürülen Ermeniler” Türk Tarih Belgeleri Dergisi, XIII/17. Ankara 1988, (365-409).

8

Page 9: Ermeni konusu

Ermenilerin Teşkilât-ı Esasiyesi)” tüzüğü, 29 Mart 1892 tarihinde hükümet tarafından onaylanarak yürürlüğü konuldu7. Bu genel ve özel düzenlemeler, Ermenilerin sosyal ve siyasî varlıkları için yeni bir devir açmıştır. Söz konusu belgeler, Osmanlı Devletinin Ermenilere bakışı açısından da önemli siyasî bir özellik taşırlar.

Yukarıda değinildiği üzere, özellikle Türk Devletinin ticaret, dışişleri ve adliye ile ilgili alanlarda memur olarak görev verdiği Ermenilerin bazıları konumları dolayısıyla daha ön plana çıkacaktır.1890’dan sonra özellikle İngiltere ve Rusya’nın sergiledikleri tutum nedeniyle de, Ermeni Terör Komite/Örgütlerince ortadan kaldırılması gereken bir hedef haline gelen ve kendisine suikast dahi düzenlenen Osmanlı Sultanı II. Abdulhamit’in son üç Hazine-i Hassa/İç Hazine Bakanı bilhassa dikkat çekmektedir. Ermeni asıllı Osmanlı vatandaşı olan bu bakanlar, 1879-1908 yılları arasında Sultan’ın İç Hazinesine ait mali işleri sırayla üslendiler. Sultan maliyesini aynı zamanda Saray’da özel bir büroya da sahip Agop Paşa (1832-1891), Mikail Paşa (1842-1897) ve Ohannes Paşa’ya (1836-1912) teslim etmekten çekinmemişti. Ohannes Paşa, 1908’de yeniden açılan Osmanlı Meclisi’ne yine II.Abdulhamit tarafından Ayan Meclisi Üyesi olarak atanacaktır.

Esasen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşına kadar yönetimi altında oldukları Türk devletiyle hayatî bir problem yaşamayan Ermeniler, savaş sonrası yapılan Ayatefanos ve Berlin antlaşmalarına konulan ilgili maddelerle bir yol ayrımına sürüklenecekti. Bu tarihten sonra Avrupalı devletlerin, kamu oylarını Doğuya yönelik siyasi ve askeri girişimlerine ikna etmek için, Ermeni eksenli propagandayı politik bir tavır olarak benimsedikleri görülmektedir. Avrupalı hükümetlerin bu yaklaşımları, Osmanlı Devletiyle aralarında 1914 ve daha sonrasında da yaşanacak bir dizi idari, siyasi, hukuksal, askeri ve toplumsal gelişmelere yol açacaktı.

I. Dünya savaşı sonrasında Avrupalı devletlere sığınmış olan Osmanlı İttihat ve Terakki Partisi üyelerinden ve hükümet mensubu Sadrazam Said Halim Paşa ile Vali Cemal Azmi ve Dr. Bahaeddin Şâkir’i katleden, Taşnaksutyum Devrimci Ermeni Federasyonu’nun tetikçisi terörist Arşavir Şıracıyan dahi bir gerçeğin altını çizmektedir. O,1982’de Paris’de La dette de SANG adıyla yayınlanan hatıratında: “ Nesiller boyu Ermeniler okullar, hastahaneler, kazançlı müesseseler kurmuş oldukları; milyonlarca hektar ekili arazinin ortasında gösterişli köylerinin yükseldiği bu ülke (Türki’ye)...”8 demekteydi. Bu vurgulama, asırlarca sürdürülen devlet politikasının Ermeniler açısından sonucunu oldukça anlaşılır bir şekilde ortaya koymaktadır. Fakat hatıratında, aynı zamanda Ermenileri yok etmeye yöneldiğini idda ettiği Türk devletine rağmen, altını çizdiği bu mutluluk tablosunu nasıl başardıklarına bir açıklık getirmemektedir.

Şıracıyan’ın da ileri sürdüğü Ermenilerin sebepsiz yere “aşağılanma, takip edilme ve öldürülmeleri” genel olarak, 30 Mayıs1915 yılında bir kısım Müslüman, Rum ve Ermenilere uygulanan 1915 zorunlu yer değiştirmeye/ tehcire bağlanmaktadır9. Bu iddaların gerçeklik boyutu, önemli ölçüde, ancak objektif-tarafsız tarihi kaynaklara dayanılarak aydınlatılabilir. Bu bakımdan kaynaklara gidildiğinde, Türk-Ermeni ilişkilerinde 1878-1921 devresinin çok önemli bir dönemi oluşturduğu görülmektedir.

7 Nizâmnâne-i Millet-i Ermeniyân, (İstanbul) H.Mühendisyan Matbaası 1279 (1863).8 Türkçesi bk, Dr. Mustafa Orağlı, Bir Ermeni Teröristin İtirafları, İstanbul 1997. (İngilizcesi, The Legancy, Boston 1965).9 Söz konusu hatıratın yayım tarihleri dikkate alındığında, anlatımlardaki çelişkiler görmemezlikten gelinse bile, hatırat sahibinin anlatımlarının 12 Ocak 1951 tarihli “Soykırımı Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme” nin çerçevesine girecek şekilde, konunun uzmanlarınca yeniden dizayn edildiği (ve belki de bazı eklemelerin yapıldığı) algılamasını doğurmaktadır.

9

Page 10: Ermeni konusu

I- B Ö L Ü M

1. ERMENİLERİN TERÖRİZMİ BENİMSEYEREK SİYASALLAŞMA ÇABALARI (1878 - 1894 )

1.1. Siyasî antlaşmalar ve Ermenilerin talepleri

1877-78 Osmanlı-Rus savaşının Osmanlı Devleti açısından önemli b i r sonucu, hiç

şüphesiz Anadolu Islahatı/Reformu Meselesi’dir. Malazgirt zaferinden bu tarafa. Anadolu kıtası ile

birlikte Ermenilerin geleceklerini tayin hakkı hukuken ve siyaseten Türklere intikal etmişti10.

1877 y ı lma kadar da bu hak yalnız Türklerde kalmıştır . Fakat bu tarihten sonra Ermenilerin

durumu, bazı antlaşmalarla milletler arası bir konu hâline getirilmiştir. 3 Mart 1878 Ayastefanos

(Yeşilköy) Antlaşması 11 ile, i lk defa Rusya tarafından siyasî gündeme sokulan Ermeni Meselesi,

13 Temmuz 1878 tarihl i Berlin Antlaşması’yla. uluslararası bir mesele hâlini aldı.

Bu çalışmada, Ermeni sorunu siyasallaşırken hangi yöntemlerin işlerlik kazandığı, dış

etkiler ve Ermenilerin kendi devletleri aleyhine yabancılarla olan işbirliğinin boyutları tespit

edilmeye çalışılacaktır. Ayrıca bu gelişmeler karşısında Osmanlı Devleti 'nin tavrının ne

olduğu ve yaşanan tarihsellikte gelinen nokta irdelenecektir. Bu konulara değinilirken

genellikle birinci elden kaynaklara başvurulacaktır.

Bu tarihten daha önce, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla Rusya12, 1856 Paris

Antlaşmasıyla Rusya'nın yanı sıra İngiltere, Fransa, Avusturya ve Prusya Osmanlı

Hırıstiyanlarını himayeci devletler konumuna gelmişlerdi13. 1878 y ı l ında yapılan

anlaşmalarda, hususen söz konusu edilen Hırıstiyanlar Ermenilerdi.

10 Streek ,"Ermeniler", İslam Ansiklopedisi (İA), IV. (tadil. M.Halil Yinanç), İstanbul 1977 (s. 317-326): Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, Ankara 1971, s. 23-24, 29-30.11 16. madde: Ermenistan’da Rusya’nın taht-ı istilasında bulunup Devlet-i Aliyye’ye iadesi lazım gelen mahallerin tahliyesi. oralarca devleteynin münasabât-ı hasenesini muzır karışıklıklara mahal verebileceğinden, Devlet-i Aliyye. Ermenilerin meskûn bulunduğu eyâletlerde, menâfii-i mahalliyenin icâb ettiği ıslahat ve te'sisâtı bila-ifâte-i vakt icra etmeği ve Ermenilerin KÜRTLERE ve ÇERKEZLERE karşı emniyetlerini istihsal etmeği taahhüd eder. Bk. Berlin Kongres,. II., 1298 Matbaa-yı Amire, s. 282.12 Mehmet Galip, Tarih-i Vukuat, İstanbul 1328, s. 66; Abdurrahman Şeref, Tarih-i Devlet-i Osmaniyye, I.,. İstanbul 1318, s. 164-166.13 Bilâl Şimşir, Osmanlı Ermeniler,. İstanbul 1986, s. 67; Bilhassa Islahat Fermanı'nın ilânından sonra da. Hıristiyanların durumlarının ıslahından vazgeçmeyen Rusya'nın yanında Fransa, Islahat Fermanının tamamen icrası durumunda, maksat hasıl olacağı kanaatindeydi. Rusya, bu ıslahatın Osmanlı Devletinin re 'yine bırakılmayarak, Avrupalı devletler tarafından cebr ile muamele edilmesi için iki lâyiha hazırlar: Bk. Ali Reşad, Asr-ı Hazıra Tarih,. Dersaadet 1330, s. 664-665.

10

Page 11: Ermeni konusu

Kendileri iç in yeni siyasî gelişmelere kapı açan 1877-78 Osmanlı - Rus Savaşı

esnasında Ermeni önderlerinin sergiledikleri tavır, siyasî üslûp ve etik anlayışlarını

göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Savaş ilânının 25 Nisan 1877'de görüşülmesi esnasında

Mebusan Meclisi Asbaşkanı Ohannes i le aralarında Halep milletvekili Manon Efendinin de

bulunduğu 9 milletvekili, Müslüman dostlarını asla terk etmeyeceklerini ilân ediyordu. Bu arada İngi l iz

Büyük Elçisi, Sir Austen Henry Layard'ı ziyaret eden Ermeni Gregoryan Patrik Nerses ve dinî önderler,

Türk yönetiminde kalmayı istediklerini ve dinlerini yaşamada hiçbir zaman rahatsız edilmediklerini

söylemekteydi. 7 Aralık'ta toplanan Ermeni Genel Konseyi ise ülkeyi savunmak amacıyla, yeni kurulan sivil

muhafız birliğine Ermenilerin de katılmasını oy birliğiyle karara bağlıyordu. Fakat Erzurum'un Rusların

eline geçmesi üzerine işgalci birliklere katılan bazı Osmanlı Ermenileri, yaralı Türk askerlerini

öldürmekten geri durmadıkları gibi Plevne'nin düşmesi üzerine, 18 Aralık'ta yeniden toplanan Ermeni

Konseyi, önceki kararını büyük çoğunlukla geçersiz ilân ediyordu. Bununla yetinmeyen Konsey, Çar’dan

Ermeni bölgesi saydıkları yerlerin özerkliğini veya Rusya'ya katılmasını talep etmekteydi.

17 Mart 1878'de Layard'la görüşen Patrik Nerses de, Ermenilerin Müslümanlara besledikleri

nefret duygusunun daha da arttığını, Ermenilerin ‘Özerk bir Ermenistan ili’ kurmalarının sağlanmasını

istiyordu. Diğer taraftan ise kendisi, eski Patrik Mıgıdıç Hrimıyan, Piskopos Horen Narbey (Kalfayan), Stepan

Papazyan ve Mosiciyan’ın da aralarında bulunduğu bir Ermeni kurulu, Grand Dük Nikolas'la görüşerek,

Türkiye'nin Doğu İllerinde de bağımsız bir Ermeni devleti kurulmasını teklif ediyorlardı. Bu isteklerinin

gerçekleşmemesi durumunda isyana kalkabileceklerini söyleyen Patrik, aynı yoldaki isteklerini bir dilekçe

ile Çar II . Aleksandr’a iletmekten geri durmamıştı (13 Şubat 1878)14 . Hâlbuki aynı yılda (1878),

Doğu Anadolu'da uzun bir inceleme gezisi yapan ve birçok Ermeni ileri geleni ile görüşen İngiliz General

Baker Paşa, Ermenilerin gelecek için büyük emeller beslediğini, ancak bu emellerin uygulanabilir

olmadığını kaydetmekteydi. Baker Paşa, bu isteklerin kendileri için tehlikeli olacağı gibi, Ermeni özerklik

plânının ne kadar aptalca olduğunu anlamak için de, Ermenilerin azınlıkta olduğu bu ülkeyi tanımak

gerektiğine dikkat çekiyordu15.

Ermeni önderlerinin yukarıda anlatılan davranış ve ruh halleri ile Türklere karşı besledikleri

14 Daha geniş değerlendirme ve tespitler için bk., Salahi R. Sonyel, "Osmanlı İmparatorluğu'nda “Ermeni Sorunu Niçin ve Nasıl Başladı? ” Uluslararası Osmanlı Tarihi Sempozyumu Bildirileri, İzmir 2000, s. 482-505: ( Accounts Papers (AP). 44, 1877, XCII. 4033; AP., 36: Foreing Offise (FO), 65/978, no. 115; FO., 195/11440; FO., 424/68 Conf. 3601; FO., 371/4974/1: 2404 ve (Gazeteci) Charles \Villiams, The Armenian Campaing,. London 1878 gibi kaynaklara müracaatla tespitleri).15 M. Han i f i Bostan, "I. Dünya Savaşı Sırasında Ermenileri İskân Meselesi ve Bazı Gerçekler", Ermeni Meselesi Üzerine Araştırmalar, hzr. Erhan Afyoncu, İstanbul 2001, s. ( 167-184).

11

Page 12: Ermeni konusu

nefret duyguları Ermeni halkı arasında anonim hâle gelen şarkılarda da adeta cisimlenir16.

Böyle bir etik yaklaşım sergileyen Ermeni önderleri, Eski Patrik Mıgırdıç Hrimıyan ile Berlin

Antlaşması esnasında, Ermenilerin görüş ve isteklerini17, imzacı devletlere empoze eden Nurias Çeras,

savaş sonunda imzalanan Berlin Antlaşması'nın 61. maddesini şöyle yorumlamaktaydı:

"Berlin Kongresi, Ayastefanos Antlaşması'nın XVI. maddesi yerine LXI. maddeyi koymakla

kalmadı; yani maddenin sıra numarasını değiştirmekle yetinmedi, ileride kuracağımız ulusal -Ermeni

Devleti- binanın temellerini de attı.

Türk-İngiliz antlaşması -Kıbrıs- da bizim için ayrı bir nimet oldu.

Gerçi Avrupa bize özerklik vermedi, ama bize öyle bir madde bağışladı ki, bu bizi erişmek

için yanıp tutuştuğumuz amacımıza ulaştıracaktır.

Babıali. Ermenilerin yaşadığı yerlerde, gereken reformları yapmaya söz verdi. BU

REFORMLAR BİR GÜN İDARİ ÖZERKLİĞE dönecektir...

Avrupa elimize silâhları verdi, paslanmadan bu silâhları kullanalım.

Babıali, Ermenistan’da reform yapmaya söz verdi; bu reformlar gerçekleşmezse eyleme geçmek

gerekir.

Babıali. Ermenileri KÜRTLERE ve ÇERKEZLERE karşı korumaya söz verdi. Kürtler ve

Çerkezler cezalandırılmadan kalırsa eyleme geçmek gerekir.

Babıali, gereken reformları yapmaya, büyük devletler de bu reformların yapılışını

gözetlemeye söz verdiler. Büyük devletler gözetlemeyi yapmazlarsa, ya da yetersiz yaparlarsa eyleme

geçmek gerekir.

16 Bayram Kodaman, "Üç Ermeni Şarkısı ve Ermenilerin Türklere Bakışı “, Ermeni Meselesi Üzerine..., hzr. Erhan Afyoncu, İstanbul 2001, s. 91-104. (Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Correspondance des Consules, Turquıe. Vol. 9'dan alınan bu belgede, babasının Türklerle savaşmadan yatağında ölmesine hayıflanan Maraşlı bir Ermeni çocuğunun nefreti, söylediği şu şarkıda görülüyor. 17 Ocak 1898: Pek utanç verici oldu sonu babamın / Öldü yatağında Türklerle savaşmadan / Bense hiç lâyık değilim Zeytunlu adına / çünkü ancak üç Türkü öldürdüm./ Böyle ölmek istemiyorum / Birçok Türkü öldürmeden / Ölmek, ölmek istemiyorum.)

17 Ermenilerin sunduğu proje için bk. Mesrob K. Krikorian, Armenians in the Service of the Otoman Empire 1860 – 1908, Londan 1977, s. 7-8 ve 111-112.

12

Page 13: Ermeni konusu

Berlin Kongresiyle bir altın madeni elde ettik...”18 .

Hâlbuki Osmanlı Devleti'nden ayrılmaya bu kadar can atan Ermeniler, i l k olarak Fatih

tarafından, daha sonra I I .Mahmut döneminde b i r "millet (dinî)" olarak kabul edildikten başka

(l829)19, Devletçe " Teba-yı sadıka " olarak da vasıflandırılmaktaydı20. Esasında dinî yönden hiçbir baskı

görmeyen Ermeniler, hayatî konularda da herhangi bir baskıya maruz bırakılmamış, aile ve iş hayatı,

ticaret, mülk ve servet edinme devlet memuriyetlerine girmede devlet desteği görmüşlerdir. Bu sayede

bilhassa ticaret ve zanaat sahalarında ilerleyip, zenginleşmişlerdi. 1894 yıllarına gelindiğinde, sadece

Devletin merkezî idarelerinde ve basında çalışan Ermenilerin sayısı bine ulaşmaktaydı. Taşra meclis-i

idare üyeleri21, sandık eminleri, belediye, aşar, ağnam ve rüsûmat işlerinde görevli olanlar ilâve

edilince bu sayının dokuz bini aştığı görülmekteydi22. Meselâ 1896 yılında yalnız İstanbulda istihdam

edilen 1700 Müslüman memura karşılık. 597 gayr-ı müslim memur çalışmaktaydı. Bu sayı oranlandığında

% 26 gibi bir yüzdeye ulaşılmaktadır23.

1.2. Reform dayatmaları ve Projeler

Berlin Antlaşması'ndan önce harekete geçen Osmanlı Devleti, Doğu vilâyetlerinin durumunu

iyileştirecek özel tedbirler almaya başladı. Bu meyanda Mehmed Sadık Rıfat Paşa’nın sadrazamlığı

zamanında Erzurum, Van, Diyarbekir vilâyetleri ve Mamura'tü'1-aziz mutasarrıflığı gibi yerlerin

düzeninin sağlanması ve devamı için, kavanin ve nizamât-ı devlete vâkıf, hakkaniyet ve dirayet sahibi

haysiyetli bir zatın tayini kararlaştırıldı. 10 Mayıs 1878 tarihinde Ferik Sabit Paşa kumandasında yeteri

kadar bir askerî kuvvet ve bazı memurlar, Şura-yı Devlet azası A l i Şefik Beyin emrine verilerek, bu

mahiyette bir göreve atandı24 .

18 Bilal Şimşir, Aynı eser, s. 29.19 Osmanlılarda Zimmilerin statüsü ve gayr-ı müslimlerin durumu için bk. Gülnihal Bozkurt, “İslam Hukukunda Zimmilerin Hukuki Statüler ”. Kudret Ayter’e Armağan, Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi Dergisi. 3. Sayı 1-4, Ankara 1987, s. 115-156; Alman-İngiliz Belgelerinin ve Siyasi Gelişmelerin Işığı Altında Gayr-ı Müslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukuki Durumu 1830-1914.,Ankara 1989 ; Ercan Yavuz, Kudüs Ermeni Patrikhanesi, Ankara 1987; “Türkiye’de XV-XVI. Yüzyıllarda Gayr-ı Müslimlerin İctimai ve İktisadi Durumu”, Belleten, 1983, XII-VIII (1127).20 M.Canard, “Armeniya”, The Encyclopedia of İslam (Eİ), I/I. London 1960, s. 634-65021 Yalnız Diyarbekir, Bitlis, Van, Erzurum, Sivas, Elazığ, Trabzon ve Seyhan gibi taşra vilayetlerde, Osmanlı Devleti’ne hizmet eden ileri gelirli Ermenilerin sayısı 140 kişiye ulaşmaktaydı. Bk. Masrob K. Krikorian, Aynı eser, s. 23-25, 31, 44-45, 52, 59-61, 67-69, 77-79.22 Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasi Partiler İkinci Meşrutiyet Dönemi 1908-1918, I., İstanbul 1984, s. 589-590.23 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Sadaret Murazat Evrakı (YA. Res.), 82/26.24 BOA., Dosya Usulü İrade (DUİT), 74-2/2-1: 8 CA 1295.

13

Page 14: Ermeni konusu

Osmanlı Hükümeti'nin bu teşebbüsünnün akabinde, Berlin Antlaşmasıyla gündeme giren reform

konusu dolayısiyle harekete geçen Salisbury ise, 8 Ağustos 1878 tarihinde Layard'a gönderdiği uzun bir

talimatla, Anadolu Reformu'na dair bir program açıklamaktaydı25. Buna göre: "Birincisi, Memâlik-i mahrûse-i

şahanelerinde idare-i emniyet ve intizam, ikincisi, umûr-ı maliyenin hâl-ı hazırını nâm u müstakimen tedkik

ve tahkiki, üçüncüsü, idâre-i umûr-ı adliyenin ıslâhı hakkında ittihaz ve lâzım gelen tedabir, dördüncüsü,

vilâyâtın ahvâl ve ihtiyâcat-ı hazırasına lâzım gelen tedkikat ve tekidatın icrasıyla, menabî-i cesime-

i tabiiyyelerin izdiyâdına lâzım gelen tedâbirin ittihazı (27 Temmuz 1294)” gerekliydi. Bunun üzerine

Layard, Avrupalı uzmanlar vasıtasıyla yürütülmesi isteği taşıyan mufassal bir proje hazırlayıp II.

Abdulhamid'e verdikten başka, bu projenin uygulanması için Hükümet'e birde nota verdi (19 Ağustos

1878)26 Layard bu teklifinde; “ Bir, zat-ı hazret-i pâdişâhi, Asya'daki ayâlât-ı şahanelerinde

Avrupalılar tarafından tertib ve kumanda edilecek bir jandarma teşkil buyuracaklardır. İki, zat-ı hazret-

i pâdişâhi, Asya'daki en büyük şehirlerin bazısında hüküm ve nüfuzu küçük mahallerde câri olmak

üzere birer mahkeme teşkil buyuracaktır. Bu mahkemelerde kanunlara vâkıf bir Avrupalı bulunacak ve

ilâmlarda kesin rey sahibi olacaktır. Üç, zat-ı hazret-i padişâhi, her vilâyete o vilâyetin varidatından mesul

tutulmak ve iltizamı ilga ile hükmü on sene müddet câri olacak (nizâmatı) yakın vakitte tanzime

memur olmak üzere bir tahsildar tayin buyuracaklardır. Bu tahsildarların ekseri Avrupalı olacaktır... (3

Ekim 1878) ”27 demekteydi. Osmanlı Hükümeti ise, Meclis-i Mahsus'un hazırladığı ve Padişah’ın onayladığı

bir cevabî notayı İngiliz Elçisi Layard'a iletti (24 Ekim). Verilen cevapta, reformların yapılmasına en büyük

engel olarak, malî imkânsızlıklar gösterilmekteydi28 .

Her vesileyle nota verir duruma gelen İngiliz Hükümeti29, 27 Ekimde bir kere daha aynı yola baş

25 BOA., Yıldız Esas Evrak (YEE.), 14/95/126/7: Anadolu Islahatı Meselesi’nin ortaya çıkışı için bk. Cevdet Küçük, Osmanlı Diplomasisinde Ermeni Meselesi’nin Ortaya Çıkışı 1878-1897, İstanbul 1984: Teftiş ve uygulamalar için ise bk. Ali Karaca, Anadolu Islahatı ve Ahmet Şâkir Paşa 1838 – 1899, İstanbul 1993.

26 BOA., DUİT., 74-2 / 2-6, 7, 8, 9, 10. 11: Bu notada, Asya'da yapılacak ve Hırıstiyanlarla sair tebayı ilgilendiren, idari ve himayeye dair ıslahat hususlarının teferruatının, İngiltere'yle birlikte hazırlanması fikrinin İstanbul Konferansı’nda karar altına alındığı belirtilmektedir. Ayrıca, Memalik-i Osmaniye'den bu kısmın, heman muhtaç olduğu şey, sadece sanain neşv ü nema bulabilmesi ve ahalinin tedenniden halas olması zımnında, can ve malı temin edecek iyi bir idaredir. bunun için temin edilecek hususlar evvel-be-evvel muhafaza-yı asayiş ve intizam, idare-i adliye ve tahsil-i varidât-ı devlettir denilmekteydi (YEE., 35/15/46/95).27 BOA., DUİT., 74-2/2-3.28 Hükümet, üç husus dışında valiler, hâkimler ve tahsildarların me'muriyetlerine dair İngiltere'nin teklifine de olumlu cevap vermekteydi. (Bk. Aynı yer.); Zaten Osmanlı Devleti 1877-78 Osmanlı Rus savaşından önce malî iflâsını ilân etmişti. Devletin 1874-75 Bütçesi 25 milyon Osmanlı lirası idi. Gelirleri 17 milyon lira olan devlet, dış borçlara senede 13 milyon lira ödemekteydi. Devletin ihtiyacı için ancak 4 milyon lira kalmaktaydı. Bk. Parvus, Türkiye’nin Can Damarı Devlet-i Osmaniyyenin Borçları ve Islahı, İstanbul 1330, s. 9: Bu şartların üstüne bir de savaşın maliyeti eklenince durumun vehameti daha iyi ortaya çıkar).29 BOA., DUİT., 74-2/2-10 ("... bu babda İngiltere Devleti tarafından dahi her bâr ihtarât ve tebligat vukû bulmakta"...).

14

Page 15: Ermeni konusu

vurdu. Daha önce bazı vilâyetlerde tecrübesine söz verilen reformun, hâlâ uygulanmadığı hatırlatılıp,

Padişah’ın verdiği sözün gereği olarak İngiliz uyruklu Baker Paşanın Doğu Anadolu'da büyük bir

göreve atanması teklif edilmekteydi.

Hükümet, yapılması gerekli olan reformu: l- Antlaşma hükümlerine bağlı vaatlerin icap

ettirdiği reform, 2- Devletin iradesine bağlı ve gerekli reformlar olmak üzere iki kısma ayırıyordu.

Antlaşmaların getirdiği yükümlülükten kaynaklanan reformlar için; Hükümetin hazırladığı ve İngiltere

Hükümeti'ne verdiği cevaplar, daha önce kabul görmediği gibi bu defa da verilen cevap tatminkâr

bulunmadı. Lord Disraeli başkanlığındaki İngiliz Hükümeti. Babıâli'ye karşı tavrını gittikçe sertleştirdi.

Kendilerine daha on gün önce Osmanlı Hükümeti tarafından bir reform programı verilmiş olmasına

rağmen, aldığı talimatlar doğrultusunda hareket eden Layard, 24 Kasım 1879 (12 T.Sani 1295) tarihinde

sûret-i husûsiye ve gayr-ı resmî olarak Padişah'a bir reform projesi verdi. Dokuz maddeden oluşan bu

projede30: 1. maddede; jandarmaya ait hususlara temas edilmekte ve Anadolu'ya hâlâ muktedir bir

müfettiş atanmadığı vurgulanmaktadır. 2. maddede; malî hususlar için, her vilâyete bir Avrupalı Malî

müfettişin tayininin daha yararlı olacağı, 3. maddede; yine Avrupalı memurların, adliyede

görevlendirilmesinin faydaların temas edilmekteydi. 4. maddede; adem-i merkeziyet fikri savunulmakta,

her şeyin merkezden yönetilmesinin kötü sonuçlarına, Türkistan'ın içine düştüğü felâket örnek

gösterilmektedir. 5. maddede; Hırıstiyanların çoğunlukta olduğu kaza ve nahiyelere, Hırıstiyan kaymakam

ve nahiye müdürleri atanmasına, 6. maddede; yol yapımı ve ziraatin geliştirilmesi ile servetin

artırılmasına, 7. maddede; Hırıstiyanların, mahkemelerdeki şahitlikleri hakkında yürürlükte olan nizamın

eksiksiz uygulanmasına, 8. maddede; Erzurum Valisi Rüstem Paşanın31 maiyetine muktedir memurlar,

polis, adliye ve maliye müfettişleri verilmesine, 9. maddede ise aşar usulünün lağvına kadar, bu usulün

tadil ve ıslahının gerekliliğine temas edilmekteydi.

Layard’ın bu projesini görüşmek üzere kabine, l Aralık 1879'da hususi olarak toplandı. Bu

toplantıda, daha önce verilen cevaplar doğrultusunda alınan kararlar İngiltere Hükümeti'ne iletildi32. Ayrıca,

Babıâli'yi baskı altında tutmak üzere, parlâmento üyesi Goschen'i, 28 Mayıs 1880 tarihinde İstanbul'a

Fevkalâde Elçi olarak gönderildi33. Ortaya çıkan gelişmeler sonunda adeta birleşen Avrupalı devletler,

30 BOA., DUİT., 74-2/2-7; YEE.,. 35/17/46/95.31 Bu sırada Rüstem Paşa Cebel-i Lübnan mutasarrıfıdır. Bk. aynı yer.32 Cevap için bk. DUİT., 74/22-6; YEE., 35/17/46/95; ayrıca bk. Cevdet Küçük, aynı eser, s. 56-57.33 BOA., DUİT., 74-2/ 1-24.

15

Page 16: Ermeni konusu

İngiltere Elçisinin hazırladığı bir başka notayı, 7 Eylül 1880 tarihinde Babıâli'ye müştereken verdiler34.

Goschen'den sonra İstanbul elçiliğine atanan Lord Dufferin, Anadolu Reformu ile ilgili

girişimlere devam etti. Dufferin, bu maksatla Anadolu'da bulunan Askerî Konsolos Yarbay Wilson ve

Binbaşı Trotter'e bir proje hazırlattığı gibi. diğer beş devletin elçilerini de yine bu maksatla bir araya

getirdi. İkinci defa 9 Eylül 1881'de bir araya gelen elçilere; yeni bir notayla. Babıâli'den, Doğu

Anadolu'ya bir Genel Vali atanmasının istenmesini ve daha önceki tekliflerde de ısrarlı olunduğunun

belirtilmesini teklif etti. Özellikle, Genel Vali l ik konusunun ön plâna çıkarıldığı bu gelişmelerden

sonra II. Abdulhamid, 14 Ocak 1882 tarihinde İngiliz elçisiyle görüşerek bu husustaki düşüncelerini

bildirdi.

1.3. Reformla Terörizmi ilişkilendirme yöntemleri

1879'dan 1890 y ı l ı na kadar, Berlin Antlaşması'nın 61. maddesinin35 kendilerine vaat

ettiği haklar hususunda, Osmanlı Hükümeti'nden hiçbir talepte bulunmayan Ermeniler36, bu

tarihten sonra reform isteğiyle harekete geçtiler. İngiliz ve Rusların da önemli teşviklerini gören

ve esas gayeleri, muhtar bir Ermenistan kurmak olan Ermeni komitelerinin hedefi, Avrupalı

devletlerin, Osmanlı Devleti'ne müdahalelerini sağlamaktı. Avrupalı devletler, İngiltere'nin başını

çekmiş olduğu her hadiseden sonra, şiddet derecesi değişen protestolarda bulunmaya başladılar.

1894 y ı l ında meydana gelen Sason olayından sonra ise bu protestolar yaptırımcı bir müdahale

şeklini aldı. Hınçak Komitesi'nin tertibi olan bu hadise, bir nevi 1895 yılında başlayıp 1900

yılında sona erecek olan Anadolu Reformu çalışmalarının, ikinci önemli safhasının başlangıcını

teşkil etti.

1.3.1. Ermeni Teröristlerin bir tertibi Sason Ermeni olayı (1894) ve Tahkikat Heyeti

1894 tarihinde Ermeni Komitelerinin, Ermenilerin yerleşik bulundukları yerlerde, bir genel isyan

çıkarma hazırlıklarına hız verdikleri gözlenmektedir (24 Ekim 1894)37. Bu gayretlerin sonunda

34 Yusuf l Hikmet Bayur, Türk İnkılabı Tarihi, 1/1. Ankara 1983, s. 19-23.35 61 madde: “Babıâli ahalisi Ermeni bulunan ayalâtda ihtiyacat-ı mahalliyenin icab ettiği ıslâhâtı bila-tehir icrâ ve Ermenilerin ÇERKEZ ve KÜRTLERE karşı huzûr ve emniyetlerini te’min etmeyi taahhüd eder ve arasıra bu babda ittihaz olunacak tedabiri, devletlere tebliğ edeceğinden, Düvel-i müşarünileyhin, tedabir-i mezkurenin icrâsına nazaret eyleyeceklerdir.” Bk. Berlin Kongresi, Hicri 1298 Matbaa-yı Amire, s. 271; Berlin Memorandumu Tercümesi için bk. Ahmet Rasim, İstihdattan Hakimiyet-i Milliyeye, II. İstanbul 1341, s. 115-117.36 Osman Nuri, Abdulhamid-i Sani ve Devr-i Saltanatı (muharriri Ahmet Rasim), II. İstanbul 1327, s. 819.37 BOA., DUİT., 81-2, Ermeni İşleri Dosyası (EİD) 131 l; Bu olayların canlı şahitlerinden Rusya'nın Van ve Erzurum Başkonsolosu General Mayevski'nin raporları aydınlatıcı bilgiler içermektedir. Bk. Rusya'nın Van ve Erzurum

16

Page 17: Ermeni konusu

Hamparsun Boyacıyan (Murat)'ın yönetimdeki topları dahi bulunan Hınçak Komitesi'ne katılan

Ermeniler ve onlarla birlikte hareket eden bazı Kürtler, Sason Talori'de kanlı bir olay meydana

getirdi38. Bu hadise neticesinde Ermeniler istedikleri hedefe ulaştı.Böylece Avrupalı devletlerin Osmanlı

Devleti'ne müdahaleleri sağlandı139. IV.Ordu birliklerinin isyanı, silâh kullanarak bastırmasını40

bahane eden ve fırsat kollayan bu devletler, Osmanlı Devleti'ne baskı yapmak için harekete geçti41.

Sason olayı üzerine, bizzat Rus İmparatoru'na başvuran Eçmiyazın Katogikosu Hrımiyan.

ondan müdahale isteğinde bu lundu . Rusya ve diğer Avrupalı devletlerin baskınına maruz

kalan II. Abdülhamid, hadiseyi yerinde inceletmek üzere b i r komisyon görevlendirdi42 Uzun

görüşmeler sonunda, II. Abdülhamid'in karşı olması nedeni ile43 başlangıçta, Tetkik Heyetine dahil

edilmeyen İngiltere, Fransa ve Rusya'nın Erzurum Konsoloslarının, bu komisyona iştirakleri kabul

edildi44. Osmanlı Devleti'nin teklifine rağmen, söz konusu komisyona başlangıçta temsilcisinin

katılmasına rıza göstermeyen45 Amerika Hükümeti, daha sonra bu işle ilgilenmesi için Sivas'ta

bulunan konsolosunu görevlendirdi (18 Ekim 1894)46. Amerika'nın bu tavrı ise Osmanlı

Hükümeti'nden kabul görmedi.

İncelemeler sonunda, olaylara Ermenilerin sebebiyet verdiği komisyonca ortaya

çıkarıldı 4 7 . Diğer taraftan aynı hususta, IV. Ordu Müşiri Zeki Paşa da İstanbul 'a b i r rapor

gönderdi. Bu rapora göre; Talori civarında yaylaklarda bulunan Bekrânlı aşireti, defalarca

Başkonsolosu Mayevski'nin Hatıraları, hzr. Neriman Hasanaliyev, Trabzon 2001, s. 13-14: (Raporun Fransızca çevirisi. Les Massacres d'Armenie Statısque des Provinces des Van et de Bitlis); Esat Uras, Ermeni Meselesi, Ankara 1957, s. 476-477.38 BOA., DUİT., aynı yer; YEE., 35/35-29/30/96 (Talori İşlerine Dair Evrak Sureti Defteri): "Ecnebi eslihasiyle müsellah oldukları halde ikâ-ı feyazıhdan (rezilane) geri durmayan Ermeni eşkiyası, Devlete asi olan Ekrâd ile ittifak ve o civarda bulunan İslam karyelerini ihrâk eylemek gibi harekât-ı asâyiş-i şikenânede bulunmakla..."; General Harbord’un Anadolu Gezisi ve Ermeni Meselesine Dair Raporu, (hzr. Seçil Akgün), İstanbul 1981, s. 21.39 Osman Nuri, aynı eser, s. 828-850.40 M.G. Nersision-R.G. Sahakyan, Genosid Armyan Osmanskoy İmper,. Erivan 1983, s. 38: (IV. Ordu Müşiri Zeki Paşa’nın Muş’a gelerek Ermenilerin yok edilmesi hakkında bir ferman okuduğu iddia edilir).41 Tarık, 3880 (28 B 1313): Paris’te çıkan Tan gazetesinde nkl.42 Yusuf Hikmet Bayur, Aynı eser, I/I Ankara 1983, s. 7; Ayrıca Hariciye Nazırı Turhan Paşa’nın başkanlığı altında da bir Komisyon-ı Mahsus kuruldu ve vazifeye başladı. Bk. DUİT., 74/2-1-6.43 Osman Nuri, Aynı eser, III. s. 851.44 Osman Nuri, Aynı eser, III. s. 826-847: Bu Komisyonun görevi Temmuz 1895 tarihinde sona erdi denilmektedir. Bk. Edeuard Driault, Şark Mes’eles, (Mütercimi Nazif) İstanbul 1928, s.333.45 Cevdet Küçük, Aynı eser, s. 111.46 BOA., DUİT., 81-2 (EID) 1310; K. Mesrob. Krikorian, Aynı eser, s. 9.47 Stefenos Yerasimos, Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye, İstanbul 1980, s. 553 (Documents Diplomatıquesten nkl).

17

Page 18: Ermeni konusu

Ermenilerin saldırısına uğramış; aşiretin ileri gelenlerinden Hacı Ağa'nın karnına barut

doldurulup patlatılması benzeri vahşilikler ve katliamlara maruz kalınmış ve bu olaylar söz

konusu hadisenin ortaya ç ıkmasına sebep o lmuştur ( 28 Ocak 1894)48. Avrupalı delegelerin

murahassa raporlarına göre ise, olayların başsorumlusu Bitlis Valisi Tahsin Paşa ve mahall i

memurlardı49. Bundan dolayı konsoloslar, Komisyon Başkanı aracılığı ile Tahsin Paşa’nın işten

elçektirilmesini istediler50. II. Abdülhamid'in en fazla çekindiği taraf ise bu hadiseler bahane

edilerek 1309/1891 y ı l ı olaylar ının gündeme getirilmesiydi (l Nisan 1894)51.

Muş'taki bu soruşturma devam ederken İngiltere, Fransa, Rusya'nın İstanbul'daki büyük elçileri,

Sason olaylarını ileri sürerek hazırladıkları bir memorandum ile Vilâyât-ı Sitte'de yapılmasını istedikleri

reformları muhtevi 40 maddelik bir Reform Projesi’ni Osmanlı Hükümeti'ne verdiler (11 Mayıs 1895).

1.4. Avrupalı devletlerce Ermenilerle ilgili kırk maddelik yeni bir Reform Projesi'nin

Hükümet'e verilişi

Erzurum, Sivas, Van, Bitlis, Mamuratü'I-aziz ve Diyarbekir vilâyetlerinde, uygulamaya konulması

istenilen Reform Projesi52 ve memorandum53, yarı resmî bir mahiyette olması için, Baştercümanlar vasıtasiyle

önce Mabeyn Başkitabetine/Saray'a, birkaç gün sonra da Babıâli'ye/Hükümet’e verildi54. Bu projenin

hazırlık çalışmaları daha 7 Şubat 1895 tarihinde başlatılmıştı. Bu tarihte İngiltere Hariciye Bakanı

Kimberley, İstanbul'daki büyük elçisine bir talimat göndererek, reform meselesinin Fransa ve Rusya

Devletleri büyük elçileri ile birlikte gündeme getirilmesine dair yetki verdi. İngiltere bu yola girmekle, yirmi

48 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1311; YEE., 35/35-29/30/96: “Sason ve Kulp kazaları ve Talori cihetinde Ermeniler silahlı dolaşarak ve İslam halka tasallut ederek, vergi vermemekte oldukları… 6 Z 1311. Silahlı Ermeniler bu kere Muş cihetindeki Kürtler üzerine hücum ile bir köyü yaktıkları ve müslüman nüfustan ileri gelenleri katl ve bir İslam kızını zorla kaldırıp türlü fezahete cüret ettikleri. 1 Ra 1312 ”; Abdülhamid Han ve Muhtıraları, (hzr. Mehmet Hocaoğlu), İstanbul 1989, s. 53.49 Osman Nuri, Aynı eser, III. s. 827: (Belgede Tahsil Paşa olarak zikredilir).50 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1310: (O. Nuri, Enis Paşa demektedir).51 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1312.

52 BOA., DUİT., 74-2/1-2; 1-6; YEE., 35/38/48/95; Esat Uras, aynı eser, s. 308-327; Mehmet Hocaoglu,

Ermeniler, İstanbul 1976, s. 417-424.53 BOA., DUİT., 74-2/3-1; YHE., 31/115-2/115/84 (Fransızcadır); Ermeni yazar Garo Sasuni, eserinde bu tarihi 11 Mayıs 1894 olarak verir. Garo'nun tarihlemesi yanlıştır. Bk. Garo Sasuni, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. yy.’dan Günümüzde Ermeni-Kürt İlişkileri, (çvr. Bedros Zartaryan-Memo Yetkin), İstanbul 1992, s. 124.

54 Osman Nuri, aynı eser, III., s. 852; A. Debidour, Histoire Diplomatique de L’Europe, Paris 1929, s. 228: (Burada Islahatla ilgi ilk kararın, 1895 Ocağında Muş'taki incelemeler için yapılan ilk toplantıdan sonra gündeme geldiği belirtilmektedir.); Hikmet Bayur, aynı eser, 1/1., s. 83; Mehmet Hocaoğlu, aynı eser, s. III.

18

Page 19: Ermeni konusu

yıldır sürdürdüğü bir politikayı da terk ediyordu55. Başlangıçta, verilecek tekliflerin hazırlanmasında

İngiltere'nin yalnız56, Fransa ile Rusya'nın ise birlikte57 hareket ettikleri görülmekteydi. Mayıs 1895

tarihinde bu üç ülkenin büyük elçileri bir araya gelerek hazırladıkları projeler hakkında fikir alış-verişinde

bulundular. İngiliz Büyük Elçisi Curri'nin, Ateşemiliter Albay Chermid'e hazırlattığı reform projesi58

Fransa ve Rusya büyük elçilerini pek tatmin etmediği gibi, İngiliz büyük elçisi de bu iki devletin tekliflerini

olumlu bulmadı. Fransa ve Rusya elçilerinin ileri sürdükleri gerekçe, hazırlanan tekliflerin, gerek kendi

gerekse Osmanlı Hükümeti'nce kabul edilmiyecek kadar ağır olmasıydı. Böyle bir durum karşısında

İngiltere, Almanya, İtalya ve Avusturya'ya müracaat etti. Almanya'nın Osmanlı Hükümeti'ne bir muhtıra

vermesini sağladı. Fakat II. Abdülhamit söz konusu muhtıraya cevap vermedi59.

Neticede, Avrupalı devletler Osmanlı Hükümeti'ne verilecek proje ve memorandum üzerinde bir

mutabakata vardılar. Osmanlı Hükümeti'ne verilen memorandumda; “ Rus İmparatorluğu'nun Elçisinin

Birinci Tercümanı Bay Welidour, Küçük Asya'nın Doğu illerine uygulanacak ve Rus Hükümeti'nin,

İmparatorluk Hükümeti'ne tavsiyeyi uygun gördüğü reformları içeren bir projeyi Sultan'a sunmakla

görevlendirildi “60. denmekteydi. On dört maddeden oluşan bu muhtırada, üzerinde durulan başlıca

hususlar; valilerin tayini esnasında büyük devletlerin elçilerinin reylerinin alınması, vergilerin kesin bir

hâlde düzenlenmesi, jandarmaya gayr-ı müslim unsurların kabulü, Kürtlerin yaylak ve kışlaklarının

sınırlandırılması ve aşiretlerin yaylaklara gidişleri ile dönüşlerinin kontrol altında tutulması gibi

konulardan ibaretti. Reform Projesi'nde ise başlıca şu maddeler yer almaktaydı: l- Valilerin tayini ile ilgili

teminat verilmesi, 2- Siyasî suçlardan hüküm giyen Ermenilerin affedilmesi, 3-Göç eden ve sürgün edilen

Ermenilerin yerlerine döndürülmesi, 4-hapishanelerin ve mahkûmların durumunun kontrol edilmesi, 5-

Vilâyetlerde yapılacak reformun kontrolü için bir Fevkalâde Komiser atanması, 6- Sason ve başka yerlerde

zarar gören Ermenilerin zararlarının devletçe karşılanması, 7-İstanbul'da daimi bir Kontrol

Komisyonu'nun kurulması, 8- Din değiştirme meselesinin bir nizama bağlanması, 9- Ermenilere verilen

hukuki imtiyazların bütünüyle korunması ve uygulanması, 10- Anadolu'nun başka bölgelerindeki Ermenilerin

durumlarının da dikkate alınması.

55 Osman Nuri, aynı eser, III., s. 851.56 Cevdet Küçük, aynı eser, s. 116.57 Osman Nuri,. aynı eser, III., s. 85258 Cevdet Küçük, aynı eser, s. 116.

59 Osman Nuri, aynı eser, III., s. 853.60 BOA., YEE., 31/115-2/115/84.

19

Page 20: Ermeni konusu

1.4.1. II. Abdulhamid ve Hükümet'in proje üzerinde yaptığı çalışma ve bazı bürokratların

görüşleri

Devletlerin verdikleri bu proje hakkında Said ve Kâmil Paşaların da görüşlerini alan61 II. Abdulhamid;

“Muhtıra ve Reform Porojesi'nin çoğunluğunu, altı vilâyetin (Vilâyât-ı Sitte) diğer Osmanlı

vilâyetlerinden ayrılması, ne isim altında olursa olsun teşkili Devlet için gayet zararlı olan, Almanya ve

Avusturya'da bulunmayan, Fransa'da bile lağv edilmiş olan milis kuvvetlerinin kurulması, Ermenilerin

sahte senet ve evrakla Müslümanların mal ve mülklerini zimmetlerine geçirmeleri ile Müslümanları

azınlığa düşürecek gayet tehlikeli bir takım gelişmelere yol açacak maddelerden oluştuğu”62

değerlendirmesinde bulunarak ve ayrıca, yapılan teklifleri genelde Padişah'ın hükümranlık haklarına tecavüz

ettiği için reddetti. Bu maksatla hazırlanan 23 Mayıs ve 3 Haziran tarihli iki şifahî cevap büyük

elçilere verildi63. Hükümet'in daha sonra bir rapor şeklinde hazırlayıp verdiği bu cevaplar, büyük

devletlerce kabul edilmedi.

Hükümet'in yapılan teklifleri kabulde yavaş davrandığını ileri süren İngiltere büyük

elçisi, Fransa ve Rusya büyük elçilerine Anadolu'da reform yapılacak vilâyetlere bir Avrupalı

Komiser tayin edilmesini teklif etti. Fakat bu teklif diğer devletlerce kabul edilmedi. Bununla

birlikle büyük elçiler, Haziran 1895 tarihinde Babıâli'ye verdikleri bir ültümatomla 11

Mayıs'la yapılan tekliflere daha açık ve tatmin edici cevap verilmesini istediler. Bu sırada

II. Abdulhamid, büyük devletlerin isteklerine daha yatkın görünen Cevat Paşa’yı sadrazamlıktan

azlederek, yerine Said Paşa’yı tayin etti (9 Haziran 1895)64. Said Paşa, derhal bir cevabî nota

hazırladı. Bu notada, üç büyük devletin hazırladıkları reform teklifini, Berlin Antlaşmasının

61. maddesine dayandırdıkları ve Devlet'in egemenlik haklarına zarar vermeyi

düşünmediklerinin hükümetçe anlaşıldığı; büyük bir Avrupalı Komiser tayinine karşı da,

uygulanacak reformu teftiş için, Doğu Anadolu'ya muktedir bir memurun görevlendirilmesinin

kararlaştırıldığı, teklif edilen Reform Projesi'nde bazı düzeltme ve değişikliklerin yapılacağı,

düşünülen bu değişiklikler ve sebeplerinin büyük devletlere bildirileceği taahhüd edildi. I I .

Abdulhamid'in onayından geçen nota, büyük devletlerin elçilerine verildi (17 Haziran 1895)65.

61 BOA., YEE., 31/2016 ve 2021/158/86.

62 BOA., DUİT., 74-2/1-6.

63 BOA., YEE., 35/17/46/95; Said Paşa, Hatırat, I. Dersaadet 1328, s. 34; Osman Nuri, aynı eser, III., s. 861.64 Hayatı hakkında bk. Zekeriya Kurşun, Said Paşa (Küçük), Basılmamış doktora tezi, M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 1991.65 BOA., YEE., 31/115-4/115/84: Hikmet Bayur, aynı eser, 1/1., s. 86; Cevdet Küçük, aynı eser, 133.

20

Page 21: Ermeni konusu

İngiltere Başbakanı Salisbury'nin proje üzerindeki h içb i r değişikliği kabul etmeyeceklerini

bildirmesi ve bu görüşü Fransa'nın da desteklemesine rağmen, yine II. Abdulhamid'in direktifi

ile, Avrupalı devletlerce hiç değiştirilmeden uygulanılması istenilen 40 maddelik bu proje

üzerinde komisyon çalışmaları başlatıldı66.

Bunun için Meclis-i Vükelâ'da Adliye Nazırı Hüseyin Rıza, Dahiliye Nazırı Ha l i l Rıfat,

Hariciye Nazın Turhan, Maarif Nazırı Ahmet Zühtü ve Sadaret Müsteşarı Hüseyin Tevfik

Paşalardan oluşan b i r komisyon kuruldu67. I I . Abdulhamid, çalışmaların başladığı esnada

meclise b i r mütalaat verdi. Bu mütalaatında bilhassa 4., 6., 11.. 13., 19., 26., ve 40. maddelerin

düzenlenmesi sırasında bazı hususların dikkate a l ınmasın ı istedi68. Buna göre; sancaklara

mutasarrıf t ay in i ile i lg i l i 4. maddenin düzenlenmesinde, söz konusu yerler Hırıstiyan

mutasarrıf atanmasının uygun olmadığı, tayin edilecek mutasarrıf ve kaymakamların nisbetlerini

belirleyen 6. maddenin düzenlenmesinde; gayr-ı müslim mutasarrıf ve kaymakamların oranının 1/3'ten

daha az olması gerektiği, bunun için suistimallere yol açmayacak sağlam bir fıkranın ilâvesi gerektiği;

nahiye meclislerine seçilecek üyelerin vasıflarını tespit eden I I . maddenin düzenlenmesinde; yalnız

cinayetle mahkûm olanların değil, politik suçla hüküm giyenlerin atanmamaları hükmünün de bu maddeye

ilâvesi, nahiye müdürlüğüne atanamayacak olanları belirleyen 13. maddede yazılı "imam" ibaresinin

kullanılmasına gerek olmadığı, vilâyetlerde yeniden istihdam edilecek polislerden bahseden 19. maddenin

uygulanması masrafı gerektirdiği için, bu hususun da göz önüne alınarak ayrıca, bu teşkilâtın ileride bir

milis gücü hâline gelmemesi için icabının yapılması; emlâk, tapu ve tasarruf hukukunun temini için

atanacak komisyonlardan söz eden 26. maddeye; İslamların tasarruf hukukunu korumak maksadıyla bir kayıt

ilâvesini, Sulh Mahkemeleri ile bütün diğer mahkemelerin ilâmlarının, tarafların durumuna göre

Ermeniceye de tercüme edileceği hükmünü ihtiva eden 40. madde düzenlenirken de; Osmanlı Devleti'nde

resmi dilin Türkçe olduğu esasının her tarafça yerleşmiş olduğu gibi, İslâm bilginlerinin de buna tepki

gösterecekleri göz önüne alınarak hareket edilmesi, dolayısıyla mahkeme ilamlarının devletin resmi dil i

olan Türkçe ile yazılması, başka bir dile tercüme hususunun asla ve kesinlikle kabul edilmeyeceği gibi

noktalara dikkat çekmekteydi. II. Abdulhamid, birçok konuda olduğu gibi böyle bir hayatî konuda da

66 " Üç devletin Projesinde yalnız yönetim hakları ve Devlet-i Aliyye'nin bağımsızlığı ile uyuşmayan şeylerin reddedilmiş olduğunun beyan ve izahı hakkında Londra ve Paris ve Petersburg Sefaretlerine Hariciye Nezaretı'nden telgrafhâme " ve diğer değerlendirmeler için bk. BOA., Yıldız Mütenevvi Maruzat (Y.Mtv),128/6.67 BOA. DUİT.. 74-2/3-1. YEE.. 35/38/48/95: Esat Uras. aynı eser. s. 331.68 BOA., YA Res., 76-9.

21

Page 22: Ermeni konusu

yalnız başına karar almayarak, ileri gelir devlet adamları ve Yaver-i Ekremlerin69 görüşlerine de

müracaat etmekte, son karar mercii olmasına rağmen tek başına kararlar vermeye itibar etmediği

görülmekteydi.

1.4.2. Projenin son şeklini alması

Bir taraftan büyük devletlerle diplomatik yazışmalar ve görüşmeler devam ederken, diğer

taraftan da Meclis-i Vükelâ'da kurulan komisyon, proje üzerindeki çalışmaların sonuna gelmişti.

Çalışmalar 17 Muharrem 1313/28 Haziran 1311 (10 Temmuz 1895) tarihinde tamamlandı70.

Hazırlanan metnin bir sütununda sefirler tarafından verilen 40 maddelik program, karşı sütununda

da Bakanlar komisyonunun görüşleri yer alıyordu. Hazırlanan bu metin bir tezkere ile II.

Abdulhamid'e takdim edildi. Padişah projeyi inceledikten sonra bir kere daha Komisyon'a havale etti

24 Muharrem 313 (17 Temmuz 1895). Komisyon'da, proje üzerinde gerekli düzeltmeleri yaparak

tekrar II. Abdulhamid'e gönderdi 25 M. (18 Temmuz). Padişah, bu proje üzerinde mavi kalemle bazı

düzeltmeler yaparak gereğini irade etti71.

II. Abdulhamid ayrıca, Vilâyât-ı Sitte'de yapılacak reformların, komisyonun hazırladığı proje

çerçevesinde cereyan edeceğine dikkat çekerek, Hükümet'ten yabancı elçilere de verilecek olan bu

programın, tek bir noktasında dahi hata yapılmadan tercüme edilmesini istedi (30 Temmuz)72.

Çünkü Padişah, vaktiyle Abidin Paşa ve diğer yetkililer tarafından hazırlanarak, elçilere

gönderilen karar metinlerinde yapılan tercüme hatalarından, 11 Mayısta verilen memorandum ve 40

maddelik Reform Projesi'nin hazırlanışında yararlanılmış olduğunu gördü. Osmanlı Hükümeti, 2

Ağustos'ta tasarıdaki hükümlerden hangi ler inin kabul edilip hangilerinin kabul edilmediğini

sefirlere bildirdi73.

Proje ile bağlantılı olan ve yine Nazırlar Komisyonu'nun üzerinde çalıştığı bir diğer mesele

de, daha önceki tarihlerde üç büyük devlet tarafından uygulanması istenen, altı maddeyle i lgi l i

69 Yaverlik kurumu için bk. Ali Karaca, "II. Abdulhamid'in İdareyi Kontrol Mekanizmalarından Yaveri Ekremlik Kurumu", TTK Milletlerarası Tarih Kongresi Bildirileri, III/III. Ankara 2002,(1701-1739).70 BOA., DUİT., 74-2/3-1; 1-14; YEE., 35/38/48/95; ayrıca, değerlendirmeler için bk. Cevdet Küçük, aynı eser, 135-140.71 BOA., DUİT., 74-2/1-25: II. Abdülhamid, Kaymakamlara dair 5., Aşiret ve Kürtlere dair 24., emlak senedatı ile ilgili 26. ve mahkemelerin ilamında kullanılacak dille ilgili 40. maddelerde düzeltmeler yaptı.72 BOA., YEE., 35/38/48/95; YA. Res., 76/27 (Layiha 22 maddelik).73 BOA.. YEE., 31/115-4/115/84; Hikmet Bayur. aynı eser.,1/1. s. 86; Cevdet Küçük, aynı eser, s. 149.

22

Page 23: Ermeni konusu

husustu. Osmanlı Hükümeti’nin 17 Haziran 1895 tarihinde bir notayla büyük devletlere kabul

edeceğini bildirdiği altı madde şunlardı:

1- Elç i l ik Tercümanlarının, kurulacak olan "Reform Komisyonu" na ıslahatla ilgili

hususlarda müracaat etme hakkının kabulü,

2- Jandarma Teşkilâtı'nda Hırıstiyan subay bulundurulması,

3- Nahiye müdürler inin yerli olmaları ve Vilâyet Nizamnamesine göre tayin edilmeleri.

4- Nahiyelerde Korucuların (Kır bekçisi) bulundurulması,

5- Hapishaneler hakkındaki mevcut nizamnamenin uygulanması,

6- Nüfus oranına göre Hırıstiyanlardan da memur tayin edilmesi.

Eski sadrazamlardan Said Paşa, söz konusu memorandum ve projenin 16 yıl önce (25

Kasını 1879) verilen Reform Projesi'ne dayandırıldığı görüşündeydi74. Kâmil Paşaya göre bu defa

adı geçen devletler, Sason olayı üzerine, söz konusu hükümleri bizzat uygulatma ve tayine teşebbüs

ettiler75.

Gerek I I .Abdulhamid, gerekse Hükümet'in reformla i lg i l i konularda, Devlet'i yabancı

devletlerin baskı ve müdahalelerinden koruyacak tedbirler alma politikası oluşturdukları

görülmekteydi. Bu politika ışığından, Avrupalı devletlerin reformla ilgili teklifleri kabul

edilmekle birlikte, ellerinde tuttukları müdahale kozlarının tesirsiz hâle getirilmesine

çalışılmaktaydı. Bu maksatla uygulanılması istenilen program hükümleri; Devlet’in kanun ve

tüzükleri ile çelişmeyecek şekilde yeniden düzenlediği gibi, reformu kontrol edecek Müfett iş ' in

seçiminde de başta İngiltere olmak üzere, Batıl ı devletlerin takip ettikleri siyaset etkisiz hâle

getirildi76. Nihayet bütün yönleriyle Mahsus-ı Vükelâ'da görüşülen bu meselelerle, Salisbury'nin

tavrıyle büyük bir olay hâline gelen altı madde ve Müfettiş atanması konuları bir karara

bağlanıp, bu durum 13 R. 313 (3 Eylül 1895) tarihinde II. Abdulhamid'e arz edildi. Padişah, 4

74 BOA., 35/17/46/95; Said Paşa, aynı eser, l. s. 34.75 BOA., aynı yer, 2016.

76 Kamuran Gürün, Ermeni Dosyası, Ankara 1983.

23

Page 24: Ermeni konusu

Eylül'de bu kararları onayladı77. Buna rağmen Ermeni Komitelerinin faaliyetleri önlenemediği gibi.

onları memnun etmek mümkün de olmadı. Reformun tatbike konulmasının hemen ardından

Ermeniler, tekrar harekete geçtiler ve İstanbul'da büyük bir olaya sebebiyet verdiler.

1.4.3. Terörizmin yeniden devreye girmesi, Avrupalılara yönelik Babıâli Ermeni baskını

(1895)

Gayesi, Batılı elçileri Ermeni Meselesi ile daha fazla iştigâle mecbur etmek ve salib ruhunu

uyandırmak olan78 Hınçak Komitesi'nin tertip ettiği bu hadiseden iki gün önce Ermeniler, altı devletin

elçilerine müracaat ederek, reform isteği maksadıyla sessiz bir protesto gösterisi yapacaklarını bildirdiler.

Fakat protesto söylendiği gibi sessiz geçmedikten başka, bir Türk subayının Ermeniler tarafından

öldürülmesi ile olayların renginin başka bir hâl almasına sebebiyet verildi (30 Eylül 1895)79. Ermenilerin esas

hedefleri, Patrik İzmirliyan'ın Avrupalı gazeteci George Coulis'e verdiği beyanatta açıkça

görülmekteydi. İzmirliyan bu beyanatında; "Biz ümitsiz milletlerdeniz ve bütün vasıtaları kullanarak

savaşıyoruz. Bu sırada bazen masum kimseler zarar görüyorlarsa da bunun önemi yoktur" demekteydi80.

İzmirliyan'ın bu iddiaları, Papa'nın 10 Ocak 1895 tarihinde Avrupalı devletler nezdindeki vekillerine

göndermeyi kararlaştırdığı beyannamede cevabını bulmaktaydı81. Papa, bu beyanında Ermeni isyanının dinî

(mezhebi) bir yönünün olmadığını belirtiyordu.

Ermeniler ise Hükümet’e verdikleri protesto notasında, reform talepleri ile beraber altı vilâyetin bir

Umûmî Vali yönetimine verilmesini de istediler82. Ayrıca, İstanbul'daki büyük elçiler, Hükümet'in tavrını

protesto etti. Bütün bu gelişmeler, Babıâli'de bir Hükümet değişikliğine yolaçtı. Sadrazam Mehmet Said

Paşa (Küçük) görevden alınarak, yerine Mehmet Kâmil Paşa atandı (3 Ekim 1895)83. Esas maksatları

muhtar bir yönetime kavuşmak olan Ermeniler 84, Babıâli olayları ile bir kere daha Avrupa'nın dikkatini,

Osmanlı Devleti'ne çevirmeyi başardılar. Böylece elçilerin teklifleri kabul edilerek; 20 T.Evvel 1895

tarihinde Ermeniler için uygulanacak kararları da ihtiva eden, Vilâyât-ı Sitte'nin ıslahına dair Reform

77 BOA., YEE., 35/35-9/48/95; Cevdet Küçük, aynı yer, s. 158.78 Edeuard Driault, aynı eser, s. 333.79 Osman Nuri, aynı eser, III. s. 835; Hikmet Bayur, aynı eser, I/I. s. 91.80 Esad Uras, aynı eser, s. 482-483 (Ermeni Buhranı ve Tekrar Doğuş adlı Ermenice eserden nkl.).81 BOA., DUİT., 81-2 EİD) 1310.82 Osman Nuri, Aynı eser, III. s. 834-835; İbnül-Emin, Son Sadrazamlar, IV. s. 334-33583 Cevdet Küçük, aynı eser, s. 161.84 BOA., YA. Res., 82/26.

24

Page 25: Ermeni konusu

Projesi ve bir irade gerekli yerlere gönderildi85. Salisbury, II. Abdulhamid'in bu kararlan uygulayacağından

şüpheliydi. Bu gelişmeler olurken komitelerin emirleri doğrultusunda harekete geçen Ermeniler, Anadolu'nun

birçok yerinde silâhlı eylemlerle isyanlar çıkarmaya giriştiler86.

2- AVRUPALILARIN GÜDÜMLÜ ÖZERK ERMENİSTAN PLÂNLARININ BAŞUNSURU ANADOLU

REFORMU GENEL MÜFETTİŞLİĞİ (1895-1900)

Anadolu Reformu Meselesi'nin en önemli yönlerinden birini teşkil eden Müfettişlik konusunun siyasî

gündeme girişinin başlangıcı 10 Mayıs 1878 yılına kadar gider87. Yukarda belirtildiği üzere Ali Şefik Bey,

teftiş işiyle görevlendirilmişti88. Nitekim bu tarihte İngiltere Elçisi tarafından, Babıâli'ye Anadolu'da

uygulanması isteğiyle verilen, dokuz maddelik Reform Projesi'nde yer alan hususların tatbiki için,

Avrupalı bir Müfettiş atanması teklifi yer almaktaydı89. Aslında İngilizlerin düşündüğü. Genel Valilik'ten

başka bir şey değildi90. II. Abdulhamid, Avrupalı devletlerin bir Genel Vali atamak suretiyle, buraları mümtaz

bir eyalet hâline sokmaya çalıştıklarını ve bunu elde ettikten sonra, Genel Valinin yerine Avrupalı bir

prens tayinlerinin çok büyük bir ihtimal olduğunu söylemekteydi91.

Mabeyn'den Bekir Bey, İngilizlerin Rocild vasıtasıyla Şam'da Yahudilerin

yerleştirilmesinden yararlanarak, orada b i r Yahudi devleti, Anadolu'da Ermeni ve Arabistan'da da

bir Arap hükümeti kurmaya çal ış t ıklar ının anlaşıldığını belirtmekteydi92. Mabeyn Kâtibi

Tahsin Paşa da, Müfet t i ş l ik tayini konusundan bahsederken Avrupalı devletlerin,

Anadolu'nun al t ı vilâyetinde yapılacak reformu kendi istedikleri şekliyle, siyasî baskılar

85 K BOA., YEE., 35/2371/50/97; Sabah, 5 T.Evvel / 17 Ekim 1895; Edeuard Driault, aynı eser, s. 334.

86 Kamuran Gürün, aynı eser, s. 154-155: (29 Eylül 1895 Divriği. 2l Ekim 1895 Trabzon. 6 Ekim 1895 Eğin,7 Ekim 1895 Develi, 9 Ekim 1895 Akhisar, 21Ekim 1895 Erzincan, 25 Ekim 1895 Gümüşhane, 25 Ekim 1895 Bitlis, 26 Ekim 1895 Bayburt, 27 Ekim 1895 Maraş, 29 Ekim 1895 Urla, 30 Ekim 1895 Erzurum, 2 Kasım 1895 Diyarıbekir, 2 Kasım 1895 Siverek, 4 Kasım 1895 Malatya, 7 Kasım 1895 Harput, 9 Kasım 1895 Arapkir, 15 Kasım 1895 Sivas, 15 Kasım 1895 Merzifon, 16 Kasım 1895 Antep, 18 Kasım 1895 Maraş, 22 Kasım 1895 Muş, 3 Aralık 1895 Kayseri, 3 Aralık 1895 Yozgat Ermeni olayları).87 DUİT., 74-2/2-1: 8 CA. 1295.88 “Erzuru, Van, Diyarbekir vilayeti ile Mamuratülaziz mutasarrıflığında Kürtlerin Ermenilere saldırdıklarına dair olan şikâyetleri araştırıp, öteden beri çoğunluğu çadırlarda göçebe bir hayat yaşayan ve medenî bir terbiye görmemiş olan Kürtlerin, şayet böyle davrandıklarını tespit ederse, vakit geçirmeksizin bu eşkıyalıklarını ortadan kaldıracak önlemler alacaktı. Bunlardan gerekenlerin, şikayetçi olanlarla birlikte mahkeme olmaları ve suçu bulunanların emsaline ibret olacak şekilde kanuni cezalara çarptırılmalarını sağlayacaktı." Bk. DUİT., aynı yer.89 BOA.,YEE., 35/35-7/46/95 ve 35/38/48/95.90 BOA., YA. Hususi., 332/2; Said Paşa, aynı eser, I. s. 36.397 ; Bilâl N.Simşir, aynı eser, s. 72, 336. 338.407.91 BOA., DUİT., 74-2/1-28; Cevdet Küçük, aynı eser, s. 141.92 İbnü’l Emi,. Son Sadrazamlar, III. s. 1484.

25

Page 26: Ermeni konusu

yoluyla Hükümet'e kabul ettirmeye çalıştıkları ve Avrupalı bir Müfettiş tayini gibi Osmanlı

Devleti'nin zararına olacak teklifleri ileri sürmekten de çekinmediklerini kaydetmekteydi93.

Nitekim İngiltere'nin 1880 y ı l l a r ında bu yoldaki isteği üzerine, o tarihlerde İngi l iz

General Baker Paşa başkanlığında, Tırhâla Eski Mutasarrıfı ve Şura-yı Devlet Reisi Said Paşa

ile Bahriye ümerasından Süleyman Paşa’dan oluşan bir Teftiş Heyeti Anadolu'ya

gönderilmişti94.

Padişah, Müfet t iş l ik için adı geçen Ra i f Paşa, Hasan Fehmi Paşa, Nafıa Nazın Tevfık

Paşa i l e Ahmet Muhtar Paşalar arasından95 ve elçilerin t ek l i f ett iği 40 maddelik proje

üzerinde çalışmalar devam- ettiği b i r esnada (27 Haziran 1895), Yaver-i Ekrem Mare şa l

(Çapanoğlu) Ahmet Şâkir Paşa'yı Anadolu Vilâyâtı Umum Müfettişliği'ne tayin etti96 . Böylece

İngiltere 'nin büyük b i r komiser tayini teklifine de bir nevi cevap verilmiş oldu97.

I I . Abdulhamid, atanan müfettişin esas görevinin reformun uygulanması esnasında,

mevcut kanun ve tüzüklerin ih lâ l ine engel olmak, yine ıslahat gereği, vilâyetlerde yapılacak

yeni teşkilât ve değişikliklerin, devletin hukukuna göre düzenlenmesini sağlamak olduğunu

belirttikten sonra; “Elhasıl bu memuriyet pek büyük bir memuriyettir. Devletin ve İslâm’ın saadetini

temin edeceği gibi. harabivetine dahi sebep olabilir " demekteydi98.

2.1. Reform Müfettişliği ve Heyeti

27 Haziranda Şâkir Paşanın Müfettiş-i Umûmî olarak atandığı elçilere bi ld i r i ld iği gibi

gazetelerde de 29 Haziran Pazar günü Anadolu'ya hareket edeceği yolunda haberler yayınlandı99.

Fakat gerek Şâkir Paşanın emrine verilecek heyetin henüz teşkil edilemeyişi100, gerekse Şâkir Paşaya

93 Tahsin Paşa, aynı eser, s. 4894 BOA., YA. Res., 334/54; Said Paşa, aynı eser, 1. s. 36; Bilâl N.Şimşir, aynı eser. s. 33695 BOA., DUİT., 74-2/1-13.96 Diğer faaliyet ve çalışmaları için bk. . Ali Karaca, aynı eser97 BOA., DUİT., 74-2/1-11; Devlet Salnamesi 1313, Dersaadet s. 1035, (Anadolu Vilâyât-ı Şahanesi’nin icab eden mahallerini teftiş için Yaverân-ı kirâm cenâb-ı şehriyariden devletli Şâkir Paşa Hazretleri nasb ve tayin buyurulmuştur. 4.M. 1313.); Devlet Salnamesi 131, Dersaadet, s. 53; Devlet Salnamesi 1315, Dersaadet, s. 35; Devlet Salnamesi 1316, Dersaadet, s. 53; Tercuman-ı Hakikat, 5102 (5M) Sahah, 2117 (5 M); İkdam, 5 (5 M ); Cevdet Küçük, aynı eser, s. III.98 BOA., YEE., 9/2610/72/4; Sultan II. Abdulhamit Han, Devlet ve Memleket Görüşlerim, hzr. A.Alaaddin Cetin-Ramazan Yıldız, İstanbul 1976, s. 197, 198, 200, 204; Sabahattin Samur, "Bir Muhtıra ve Düşündürdükleri". Türk Dünyası Tarih Dergisi, İstanbul, Ocak 1992, s. 28-33.99 Tercüman-ı Hakikat, 5103 (6 M. 1313/29 Haziran 1895).100 BOA., YA Res., 76/20.

26

Page 27: Ermeni konusu

verilecek talimatın ve uygulanacak Reform Projesi’nin hazır olmaması sebebiyle, Anadolu'ya hareket ancak

24 Ağustos 1895 tarihinde gerçekleşecektir.

Genel Müfettiş'in yardımcılığına ise Ticaret ve Nafia Nezareti İstatistik Müdürü Fehmi Frânko Bey atandı101.

Daha sonra onun istifa etmesi üzerine bu göreve Dimitri Mavrokordato getirildi. Bu heyet 12 Ağustos 1895

tarihinde II. Abdulhamid tarafından onaylandı102.

Anadolu Reformu’nu Teftiş Heyeti ve Ödenekleri103

ADI GÖREVİAYLIĞI (Kuruş)

YILLIK MAAŞI (Kuruş)

Devletli Şâkir Paşa Müfettiş 45.000 540.000

Saadetli Mavrokodato Efendi104 Müfettiş Muavini 9.000 108.000

Saadetli Ali Daniş Beyefendi Birinci Maiyet M. 9.000 108.000

Saadetli Hüseyin Hasib Efendi105 İkinci Mahel M. 7.200 86.400

101 BOA., DUİT., 74-2/2-28; İ.Ü., TY., 9040-5.

102 Cevdet Küçük, aynı eser, s. 150.

103 BOA., İrade Dahiliye (İD) 1317, 36 (9 S 317); BOA., YEE., K.31 E. 76/25 Z. 76 K. 81; DUİT., 74-2/1-29.

104 BOA., YA. Res., 76/20: (Muavinin maaşı 20.000. krş. olması teklif edilmiştir).105 BOA., İD. 1317, 36: (Bu göreve getirildiğinde Tahran Sefareti’nde müsteşardı).

27

Page 28: Ermeni konusu

Mehmet Tevfık Efendi106 Mukayyıd 2.700 32.400

Abdulvahab Efendi Mukayyıd 2.700 32.400

Binbaşı Yusuf Bey Tabib 900 10.800

Kaymakam İzzetli Şevki Bey Birinci Yaver 1.125 13.500

Yüzbaşı Futuvvetli Sezai Efendi İkinci Yaver 400 4.800

Mülâzım-ı Sâni Tevfik Efendi Üçüncü Yaver 300 3.600

Mehmet Efendi İcracı 400 4.800

Dört Çavuş107 400 4.800

Mahallinde 3 veya 4 katip için 1.350 16.200

Toplam108 80.475 965.700

Behçet Bey (geçici olarak) Salis rütbe

hülafasından

Babıâli

mMühime

Sabri Bey (geçici olarak) Hukuk Mektebi

ttalebTalebesi

Hakkı Efendi

Abdullah Efendi

Teftiş Heyetinin teşkilinden sonra Müfettiş'e verilmek üzere Hükümet tarafından bir Talimatname

hazırlandı. Havass-ı Vükelâ'dan oluşan bir komisyonun hazırladığı ve Meclis-i Mahsus-ı Vükelâ'da

görüşülüp imzalandıktan sonra, birer nüshası Rusya. Fransa ve İngiltere Elçilerine verilen 32

maddelik Proje ile 8 S. 1313 (31 Temmuz 1895) tar ihl i irade de bu Talimatnameye eklendi 29 S.

1313 (21 Ağustos 1895)109. Aynı zamanda 3 RA. 1313 (24 Ağustos 1895) tarihli bu Talimatname110 ile

söz konusu Proje Genel Müfettiş'e de verildi ve 24 RA. 13 13 (24 Ağustos 1895) tarihinde Teftiş Heyeti

ilk uğrak yeri olan Trabzon'a doğru İstanbul'dan hareket etti111.

106 Saadet, (5 C. I3l3), 1513; Tercüman-ı Hakikat (6 RA. 1313) sh. 1. sütun 3.

107 Çavuşlardan Osman Efendi 20. Süvari Alayı l. Bölüğüne Mülâzım-i Sâni olarak atanır, bk. Tercüman-ı Hakikat (6 B. 313) sh. 1. sütun 3.

108 BOA., İD. 1317, 36; Servet, 151 (30 Ekim 1896): (Harcırahlar da ilâve edilince görevleri süresince ödenen ücretlerin toplamı senelik 20.000. liraya ulaşmaktadır).

109 BOA., Nizamât Defteri, 7. s. 119-131; DUİT., 74-2/3-1; YEE., 35/2371/50/97 ve YA Res., 76/27: (22 maddelik hu projenin 1., 4., ve 6. maddeleri nüfus nisbeti ile ilgili hususları. 12. maddesi nahiye müdürlerinin tayini l8., 19., ve 20. maddeleri köy bekçileri, 21. madde jandarmada Hırıstiyan subay istihdamı ve 22. madde ise hapishanelere ait hususları içermektedir.)110 BOA., YEE., 31/2305 ve 2248/76/81; Esat Uras, aynı eser, s. 339-340.

111 Tercüman-ı Hakikat, 5152 (5 RA. 1313); Osman Nuri, aynı eser, III. s. 854; ("Şâkir Paşa'nın talimatı alması ve hareketi bazı resmi evrak ve basında Müfettiş tayin edildi" şeklimle kaydolunmuştur) Ayrıca atama için bk. BOA., Sicill-i Ahval Defteri (SA.), s. 606, BOA., YA Res., 76/20; BOA., Sad. Kamil Paşa Evrakı, 86/5-471: (Burada tarih 9 R.

28

Page 29: Ermeni konusu

2. 2. Genel Müfettiş'in yetkisinin çerçevesi

Şâkir Paşa’nın müfettişliği esnasındaki görev ve yetkileri kendisine verilen talimatta ana hatları

ile belirtildi. Buna göre, adaletin sağlanması gayesiyle, hiçbir sınıfın başka bir sınıfa veya hiçbir

şahsın bir başka şahsa zulmetmesine meydan verilmeyecek, bunun için kanunların hakkiyle

uygulanması temin edilecek, görevlerini kötüye kullanan memurların bu suçu tespit edildiği takdirde

görevlerine son verilecekti. Sadrazam Kamil Paşa’nın Hükümet’ten gönderdiği bir yazıdan

anlaşıldığına göre; Genel Müfettiş, bu hususları yerine getirirken, 26 Ş. 1255 (5 Kasım 1839)

tarihli Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile Evâil-i C. (Şubat. 1856) tarihli Islahat Fermanı'nın hükümlerine

dayalı olarak hazırlanan ve hâlâ yürürlükte bulunan kanunlara da uyacaktı.

Ayrıca memur tayininde devletin tebası arasında ayrım yapılmayacaktı Gurre CA. 1313

(Ekim 1895)112.

2. 2. 1. Genel Müfettişlik ve Reformun uygulamasını değerlendiren komisyonlar

Yarısı müslim, yarısı gayr-ı müslim üyelerden oluşan bu komisyon, ancak 3 T. Sani (3 Kasım

1895) tarihinde teşekkül ettirilebildi113. İstanbul'da oturacak olan Islahat/Reform Komisyonu, ilk

toplantısını 14 Kasım tarihinde Hükümet'te, Şura-yı Devlet Dairesi'nde yaptı114. Komisyon kâtibi İbnü'1-

Emin, Müfettişliğin gönderdiği evrakı incelemekle görevli olan bu komisyona, zaman zaman büyük

devletlerin Elçilik Baştercümanları’nın da katıldığını belirtmektedir115.

Reform Komisyonu'ndan başka, yine Babıâli'de Dahiliye Nazırı başkanlığında görev yapan bir

"Tesrii-i Muamelât Komisyonu" kuruldu116. Bu komisyonun görevi ise, Reformu Teftiş Komisyonu'nun

çalışmalarında aksaklık meydana gelmesini önlemekti. Tesrî'i Muamelât Komisyonu, Vilâyât-ı

Sitte'deki reform çalışmalarının seyrini ve durumunu zaman zaman II. Abdulhamid'e bildirmek, ayrıca

reform çalışmaları sonunda ulaşılan neticeleri, basın yoluyla kamu oyuna duyurmak işi de bu

komisyona aitti.

1313); İkdam, 100 3, K. Sani 1895); M. Zeki Pakalın, Zeyl, XVII. s 4210.112 BOA., YEE., 31/2248/76/81.113 BOA., DUİT., 74-2; ikdam, 459 (3 T.Sani 1895); Tarik, 4156 (15 CA. 1313); Saadet, 3493 (15 CA. 1313); Esat Uras, aynı eser, s. 357 (burada tarih 31 Kasım).114 BOA., Babıali Evrak Odası (BEO) Sadaret Defteri, 2680-6; İkdam, 470 (14 K. Sani 1895) ve 471 (15 K. Sani 1895).115 İbnü'1-Emin, Son Asır Türk Şairleri, IV, İstanbul 1988, s. 2204.116 BOA., DUİT., 74-27; Faaliyeti için bk. Tercüman-ı Hakikat, 5805-605 (30 Haziran 1897/29 M. 1315); İkdam, 1059 (30 Haziran 1897 Cumartesi); Sabah, 2728 (29 M. 1315).

29

Page 30: Ermeni konusu

2. 3. Şâkir Paşa’nın Müfettişliğine ve Osmanlı Devleti kontrolündeki reforma tepkiler

2. 3. 1. Avrupalı Devletlerin Tepkisi:

Muhafazakâr Parti ve Hükümet Başkanı Salisbry, Şâkir Paşa’nın Genel Müfettiş tayin

edilmesinden memnun olmadığı gibi, Müfettiş’in yanına Avrupalılardan oluşan bir Danışman Heyeti

verilmesini de istedi117. Müfettiş hakkında olumlu düşünmeyen118 Salisbury, onun yerine Müşir Rauf

Paşa’nın Müfettiş olarak atanmasını daha yerinde bulmaktaydı119. Salisbury'nin bu kanaate varmasına,

Armenius Vambry'nin120 raporlarının yol açtığı anlaşılmaktadır. Vambry'e göre, “ Şâkir Paşa Sultan'ın

şeytani politikasının arkasındaki kişi" idi121. Şâkir Paşa’nın tayini Rusya tarafından iyi karşılanırken122,

başlangıçta bu atamaya karşı olan İngiltere de daha sonra olumlu görüş bildirmek zorunda kaldı123 .

2. 3. 2. Ermenilerin terörizm ve isyanları yagınlaştırması124:

Şâkir Paşa’nın müfettiş olarak Anadolu'da göreve başlaması, komite mensubu olmayan

Ermeniler tarafından iyi karşılandı125. Bu Ermeniler, biribirileriyle olan özel davalarında dahi Müfettiş'e

rahatça müracaat edebilecekleri için memnundular. Yine Ermeniler, Genel Müfettişi karşılamak için

düzenlenen törenlere de coşkuyla katılmaktan geri durmamaktaydılar. Ermeni İhtilâl Komiteleri’nin

mensupları ise, bizzat Müfettiş'in belirttiğine göre, bu tayini kötü karşıladılar126. Teftiş Heyetini protesto

maksadıyla harekete geçtiler. Heyet'in Vilâyât-ı Sitte'ye gelmesinin hemen ardından, Anadolu'nun birçok

yerinde olaylar çıkarmaya ve Ermeni halkı kışkırtmaya giriştiler. Bu faaliyetler neticesinde; Reform

Heyeti'nin güzergâhı olan Trabzon (25 Eylül), Gümüşhane (25 Ekim), Bayburt, Erzurum, Hınıs (30 Ekim),

Muş ve Bitlis (25 Ekim) vilayeti ile birlikte daha birçok yerde yirmiden fazla silâhlı isyan başgösterdi.

Gayelerine ulaşmak için her yolu deneyen Komiteler, çağrılarına uymayan Ermenileri tehditten hatta,

117 BOA., DUİT., 74-2/1-18; Hikmet Bayur, aynı eser, l/l. s. 90.118 Christopher J. Walker, Armenia The Sıtntival of a Nation, London 1980, s. 149.119 BOA., DUİT., 74-2/1-17; Said Paşa, aynı eser, 1. s. 271.120 ATASE, Dergi, Ankara 1989, s. 304 (Kod adı Dory dir).121 Christopher J. Walker, aynı eser, s. 150.122 BOA., DUİT., 74-2/1-23123 Esat Uras, aynı eser, s. 339.124 Ermeni olayları için bk. Ali Karaca, aynı eser, s. 64-70.125 BOA., YEE., A/26-XVIll-C/26/134; A/26-XXI-C726/134.126 BOA., YEE., 36/131/152/X.

30

Page 31: Ermeni konusu

öldürmekten de geri durmadılar127.

Ermeni ruhbanları, Komitelerle işbirliği yaparak, Vilâyet İdare Meclislerinde görevli Ermenileri

tehditle bu vazifelerinden istifa ettirdiler128 . Direnenler oldu ise de Turuşakyan İhtilâl Komitesi,

Erzurum'da isteklerine hakkıyle uymayan bu kişilerden Avukat Artin Dirsekyan ile Ticaret Meclisi

Üyesi Bozuyan Simon'u Rum kilisesi civarında öldürdü (23 Eylül 1895)129. Yine Müfettiş'in kaydettiğine

göre, uygun bir vazife almak gayesiyle kendine müracaat eden bir Ermeni de, Ermeni İhtilâl Cemiyeti

Erzurum Merkez Komitesince, eviyle birlikte havaya uçurulacağı tehdidine maruz kaldı. Turuşak / Taşnak

Komitesi 18 Şubat 1896 tarihinde Van'da yayınladığı bir beyannamesinde: " Padişah tarafından tayin

edilmiş olan Komisyon, reformu uygulamak için top sesleri arasında Van'a girdi. Bu reformun sahte, câ'lî,

yalandan başka bir şey olmadığını biz kendi gözlerimizle gördük. Bunun neticesi de kan ırmaklarının

akmasından ibaret kalacaktır. İnsanlar kurtlara inanmaz, onlara itimat etmezler. Erzurum ve Trabzon halkı

(26 Eylül Trabzon ve 30 Ekim 1895 Erzurum olayları kastedilmektedir.) bunu reforumcu Şâkir Paşa’nın

suratına çarptılar130" diyerek, Genel Müfettiş ve uygulanmak istenilen reforma karşı tavırlarını açıkça ortaya

koymaktaydılar.

Rusya'nın Erzurum ve Van Başkonsolosu, bu olayları değerlendirirken; "1895'te Ermeni

Komiteleri, Ermeniler ve Türkler arasına öyle bir itimatsızlık ve düşmanlık tohumu ektiler ki, artık bu

bölgelerde hiçbir reform devam ettirilemez hâle geldi " demekteydi131.

Olaylarda Hınçakyan Komitesi fedailerinin bu nevi davranışları körüklediklerini de tespit eden

Müfettiş, Komitelerin ilk olarak, devlet dairelerindeki görevli memurların işlerine gitmesini engelledikleri,

daha sonra ise 13 T.Evvel/25 Ekim Cuma günü silâhlı eylemlere başladıklarını tespit etti132.

Muş Olayı: Şâkir Paşa, tahkikatları esnasında, Muş olaylarının Haçin, Erzurum, Diyarbekir ve

İstanbul'dan gelen fedailerle, Hınçakyan ve Tiflis Cemiyet-i İhtilâliyesi'nin talimatları doğrultusunda

127 Olaylar için bk. Ali Karaca, aynı eser, s. 64-70.128 BOA., YEE., aynı yer (Murahhassa Efendi bunlardan biridir).129 BOA., YEE., aynı yer.130 Esat Uras, aynı eser, s. 367.

131 Ahmet Rüstem Bey ( Alfred), Cihan Harbi ve Türk Ermeni Meselesi, çvr. Cengiz Aydın, İstanbul 2001, s. 24 ( Özgün adı, La Guerre Mondiale et la Question Turco- Armenienne, Berne 1918.)

132 BOA., YEE., 36/131/152/X: (Bu olaydan sonra Cuma günleri Ermeni bulunan yerlerde Müslümanların namazda bulundukları saatlerde askerlerin nöbet tutma ve teyakkuz halinde bulunmaları adet haline getirilir. Bk. Aynı yer).

31

Page 32: Ermeni konusu

hareket eden, "propagant’lıların tertibi olduğunu gördü133. Ayrıca sancak dahilindeki Canlı kilise rahipleri ile

Bitlis'te bulunan Amerikan Misyoner Okulu mensuplarının, bu olayın çıkmasında önemli rol oynadıkları

anlaşıldı134. Kışkırtmalar sonunda harekete geçen Ermeniler, Hınçakyan Sosyalist Fırka-i İhtilâliyesi

Programı gereğince, devlet yanlısı Rahip Parsih'i katlettiler135. Bu arada Ermeni köyleri arasında yalnız

buldukları Müslümanları da öldürmekten geri durmadılar . Ortaya çıkan bu rahatsız edici gelişmeler

üzerine, sancağın ulema/bilgin, meşayıh ve müftüleri, Liva İdare Meclisi üyelerinden Hacı Talip Efendi’nin

evinde toplandı. Ermeni ileri gelenlerinin de katıldığı bu toplantıda, Ermenilerin sergilediği bu tavrın

"Vatandaşlık Hukuku"na aykırı olduğu ve bu hukuka uyulması gerektiği yolunda karar alındı.

Bitlis olayları üzerine vilâyete gelen Şâkir Paşa, buradaki müftü, ulema ve ayanlar ile nahiye

müdürleri ve bazı mahallerin muhtarlarını vilâyet merkezinde topladı. Geliş gayesini anlattıktan sonra,

Devlet'in isyanları bastırmaya gücünün yettiğini, bu maksatla rediflerin silâh altına alındığını, isyanı

bastırma işinin devlete ait olduğunu özellikle belirtti : Dolayısiyle isyana

kimsenin karışmamasını isteyen Şâkir Paşa, bu hususun bütün Müslüman

ahâliye duyurulmasını da emretti136. Toplantıya katılanlar, Ermenilere karşı

girişilen karşı hareketin can, mal ve namuslarını koruma gayesinden başka bir

şey olmadığını söylediler.

Ayrıca, Ermeni ileri gelenleri ile de bir toplantı yapan Anadolu Umûmî Müfettişi Şâkir Paşa,

hazır bulunan kimselere, murahhassa ve rahiplere, Hınçakyan ve Tiflis Cemiyeti'nin emirleriyle

girilen bu yolun bir çıkmaz olduğunu söyledi: Onların dikkatini, Keldanilerin çok azı müstesna

Asûrîler, Midyalılar, Lidyalılar ve Keldanilerin, egemenlikleri altına düştükleri devletlerin uyguladıkları

politikalar sebebiyle milliyet, din ve dillerini kaybettikleri, Ermenilerin ise adaletine sığındıkları "Devlet-i

Aliyye-i Ebedü'd- devamın" hoşgörülü siyaseti sayesinde dil, milliyet ve dinlerini kaybetmedikleri gibi,

geliştirdiklerini hatırlattı137. Yine bu hoşgörü sayesinde, Devlet'in ticaretinin önemli bir kısmıyla, verimli

toprakları ele geçirdiklerini , dolayısıyla Ermeni çıkarlarının, devletin kanunlarından yana tavır

almalarında ve isyancılara alet olmamalarında bulunduğunu söyledi.

Toplantıya katılan Ermeniler, Padişah'a bağlı olduklarını ve kavuştukları lütufları takdir ettiklerinden,

133 BOA., aynı yer.134 Tarik, 3867 (15 B. 1313).135 Tarik, 3867 (Burada Kürt kıyafeti ile cinayet işlendiği şeklinde bir bilgiye de rastlandı).136 BOA., aynı yer.

137 BOA., YEE., 36/131/152/X.

32

Page 33: Ermeni konusu

sonsuza kadar Devlet'e sadık olduklarını söyledikten başka içlerine giren bazı yabancıların çıkarttıkları bu

olaylarla bütün Ermenileri lekelediğinden, aralarında fesat çıkaranları cezalandıracaklarına söz verdiler.

Erzurum Olayı: Reform Heyeti'nin Erzurum'da bulunduğu bir tarihte, özellikle Şâkir Paşa ve

Reform programını, protesto gayesi ile çıkarılan bu olay, Erzurum Ermeni Murahassahanesi ve Ermeni

Komiteleri’nin bir tertibidir138. Bir taraftan, devlet hizmetinde bulunan Ermenileri görevlerinden istifaya

zorlayan fedailer, 30 Ekim Çarşamba günü de hükümet konağı ve kışlaları ablukaya aldılar. Bu

esnada hükümet konağında bulunan Jandarma Binbaşısına açılan ateş sırasında yanındaki Jurnal

Emini şehit oldu. Şehrin diğer yerlerinde mevzilenen Ermenilerin de hedeflerine ateşe başlaması ile

şehir bir anda karıştı139. Bu olaylar vilâyete bağlı Erzincan, Refahiye, Kuruçay, Kemah, Tercan, Pasinler,

Kığı, Eleşkird ve Hınıs'a da sıçradı.

Hınıs olayı: Hınıs'ın köylerinde faaliyet gösteren ve kendilerine "terrör" yada "propagand" diyen

komiteciler, önceden kendilerine katmayı başardıkları Ermenilerle yörede silâhlı eylemlere giriştiler. Bu

eylemleri sırasında Muş ve Hınıs'ta halkın saygısını kazanmış olan Haydar Efendiyi parçalayarak öldürüp,

Hamidiye Süvari Alayı Reisi Halil Ağa’nın önce kızı Reyhan'ı daha sonra da gelinini kaçırdılar.

Ayrıca aşiret ileri gelenlerinden Yusuf Ağa’yı da katlettiler. Böyle saldırılarla karşı karşıya kalan Müslümanlar

da karşı harekete geçti140.

Reform Genel Müfettişi, çıkan bütün bu olaylar üzerine yaptığı incelemeler ve tahkikat

sonunda, Ermenilerin Türklere karşı giriştikleri katliam ve tecavüzlerle, Kürtlere karşı aldıkları kışkırtıcı

tavırların, hadiselerin başlıca sebebi olduğu görüşüne vardı. Meydana gelen olaylar sırasında yakalanan

komitecilerle, birlikte ele geçirilen dokümanlardan yararlanarak hazırladığı raporları İstanbul'a gönderdi141.

Yaptığı bu tahkikat ve incelemeler sırasında, Reform Genel Müfettişliği'nin karşısına daima iki

teşkilât çıkmaktaydı. Ermeni olaylarının arkasındaki bu güçler Ermeni Komiteleri ve Misyoner Teşkilâtı idi.

2.4. Olayların hazırlayıcısı olan Ermeni Komiteleri ve Misyoner Teşkilâtı

Anadolu Islahatı'nı ve Ermeni olaylarının incelenmesi esnasında Reform Müfettişi'n in dikkatini

çeken bu iki teşkilât, İngiltere, Fransa, Amerika ve Rusya gibi devletlerin desteği ile, Osmanlı

138 BOA., aynı yer, 36/131/152/X.139 BOA, Hazine-i Evrak (HE), 321-89; YEE., 36/131/152/X.; Stefanos Yerasimos, aynı eser, s. 555.140 BOA., YEE., 36/13 l/l 52/X.141 BOA., BOE., Gelen, 664/22-2/54/55.

33

Page 34: Ermeni konusu

İmparatorluğu'ndaki Türk olmayan unsurlar arasında ayrı milliyet oldukları şuurunu uyandırarak, onları

harekete geçirmekte, aynı zamanda plânlama ve eylem safhasında da birinci derecede rol oynamaktaydı.

Müfettiş, 19 Şubat 1312 (3 Mart 1897) tarihinde Saray'a gönderdiği bir telgrafta Van, Bitlis, Mamurat'ül-

aziz ve Sivas vilâyetlerinde bulunan İngiltereli ve Amerikalı misyonerlerin, söndürülmüş olan fesat ateşini

yeniden tutuşturmak için buldukları her fırsatan yararlandıkları ve biran boş durmadıklarının görüldüğünü

bildirmekteydi142. Misyoner Teşkilâtı'ndan başka dikkati çeken ikinci teşkilât ise, Ermeni İhtilâl

Komiteleriydi. Ermeni komitelerinin başlıcaları Armenikan, Hınçak ve Taşnaksutyunlardı.

2. 4. 1. Ermeni ihtilâl komiteleri

Yaresimos'un tespitine göre; "Bulgaristan örneğine göre hareket eden bu Ermeni çeteleri, yalnızca

Ermeni kıyımına yol açmayı amaçlayan kışkırtma eylemlerine girişecekler, Avrupa kamuoyunu duyarlı

bir hâle getirerek, büyük devletleri Ermeni bağımsızlığından yana müdahaleye zorlayacaklardı. Bir Hınçak

üyesine göre çeteler; Türkler ve Kürtleri öldürmek, köyleri ateşe verip dağlara kaçmak için fırsat

kolluyordu. O zaman kızgınlıktan gözü dönem Müslümanlar ayaklanarak, kendilerini korumaktan aciz

Ermenilere saldıracak ve onları öyle barbarca öldüreceklerdi ki Rusya, Avrupa-İnsanlık ve Hırıstiyan

uygarlığı adına, Ermenistanı işgale -özerklik vermeye- kalkacaktır"143. Bu hususta Mayevski; "Asya

Türkiyesi'nde Ermenilerin az veya çok yaşadıkları bütün bölgelerde, 1890'dan önce ortaya çıkan Hınçak

ve Ermenistan Cemiyetleri'nin üyeleri, bütün güçleriyle halkı gelecekteki kanlı olaylara hazırlıyorlardı"

demekteydi144.

Ermenilerin daha 1872'de Van'da "İttihad-ı Halâs Cemiyeti"145 1881'de Erzurum'da "Şura-yı Ali

(Müdafii-i Vatandaşlar) Cemiyeti"146 , Erivan'da da "Hayır İşleri Derneği", (ki bu derneğin 1883'te

Erzurum'daki ihtilâl taraftarı Ermenilere silâh sağladığı, Papaz Mıgırdıç Babagnian'ın ifadelerinden

anlaşılmaktadır147) 1882'de yine Van'da "Kara Haç" ve İstanbul'da da "Ermeni Vatanperverler İttihadı"148

adları ile birtakım teşkilâtlar kurdukları, Reform Genel Müfettişi tarafından daha önceden tespit edildiği

142 BOA., YEE., 31/76-10/76/81.143 Stefanos Yerasimos, aynı eser, s. 549 (The Diplomacy of İmperialism 1890-1902'den nkl.).144 Mayevski, aynı eser, s. 11.145 OBE., Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (OBE), V. İstanbul 1987, s. XXXIX.146 Esat Uras, aynı eser, s. 432.147 OBE., V.s. LXXII-LXXVIII.148 OBE., V. s. LXXXIX.

34

Page 35: Ermeni konusu

gibi, Müfettiş Şâkir Paşa, Petersburg'da iken Rusya'da bulunan Ermeni Vatanseverler İttihadı

Teşkilâtı'nın, Van vilâyetindeki Ermenileri ve Nasturileri tahrik ettiklerinin anlaşıldığını İstanbul'a

rapor etmişti (10 Ağustos 1884). Bunun üzerine Osmanlı Hariciyesi, Şâkir Paşa vasıtasıyla Rus Hariciyesine

müracaat ederek, bu çeşit hareketlerin engellenmesini istedi. Şâkir Paşa, Hariciye Nezareti'ne gönderdiği 14

Şubat 1884 tarihli bir raporunda, şubeleri Erivan, Alexandrapol, Tebriz, Trabzon, Erzurum, Van ve

İstanbul'da bulunan Ermeni Komitesinin asıl merkezinin Tiflis'te bulunduğunu ve bu komitenin en faal

üyelerinden birinin Sarkıs Vahamyan olduğunu, yalnız üyelerine dağıtılan bir de yayın organlarının

olduğunu kaydetmektedir149.

Avrupa'da ise, İngiltere'de "İngiliz Ermeni Cemiyeti" ve "Ermeni Vatanperver Cemiyeti" adında iki

teşkilât faaliyet göstermekteydi150. Ayrıca Paris, Varna, Sofya, Bükreş ve Atina'da bulunan Ermeni

Komitelerinden başka, Amerika'da bulunan Ermeni komiteleri de Osmanlı Devleti'ndeki isyan hareketlerine

katılmaktaydılar151. Bütün bu Ermeni teşkilâtlarının yanı sıra, Anadolu'daki Ermeni ihtilâllerinde en fazla

etkili olanlar ise Armenikan Partisi, Hınçak ve Taşnaksutyun Ermeni Komiteleridir.

2.4.1.1. Armenikan Partisi

1885 yı l ında Van'da kurulan ve Muş, Bitlis, Trabzon ile İstanbul'da ihtilâl çalışmaları yapan

bu Parti, İran ve Rus Ermenileriyle de temas hâlinde bulunmaktaydı152. Liderleri Mıgırdıç Portakalyan'dı 153.

2.4.1.2. Devrimci Hınçak Komitesi /Partisi

1887'de Cenova'da kurulan Hınçak Komitesi Marksist doktirini benimsemişti154. 1890 da adını

"Devrimci Hınçak Partisi (Hunchakian Revoluionary Party) olarak değiştirdi ve metot olarak da" ihtilâlci

terörizmi benimsedi155 . Cenevre'den gelen Tiflisli Şimavon, Trabzon'dan gelen Rusyalı Ermeni Rupen

149 OBE., V. s. LXXXV: Bu komiteler kasabalara kadar teşkilâtlanmıştı. Kaza İhtilal Komiteleri Talimatnamesi için bk. Ali İhsan Gencer, "İhtilalci Ermenilerin Kara İhtilal Teşkilatı Talimatnamesi", Tarih Enstitüsü Dergisi, 13. İstanbul 1987 (s. 577-596).150 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1309.151 Tarik, 3879 ((27 B. 1313)152 BOA., YEE., 36/131/152/X.153 Christopher J. Waalker, aynı eser, s. 126-128; Chantre, Ernest, "De Beyrouthe A Tiflis La Travers la Haute-Mesopotamie et le Kurdistan" Le Tour Du Monde Nouvead Journal Des Voyages, 57-58 (1889).

154 BOA., YEE., 36/131/152/X; 11/224 ve 225/54/136; 31/111-12/111/86; 18/553-585/93/38; OBE., XVI. 1989, s. XIV, XXVI.155 Christopher J. Walker, aynı eser, s. 130.

35

Page 36: Ermeni konusu

Hanazad, Batum'dan gelen H. Megavoryan ve İran'dan gelen S. Danielyan Hınçak Komitesinin

İstanbul merkez şubesini oluşturdular156. Hınçakların plânına göre, evvela çete eğitimleri yapılacak ve "Şark

Meselesi" nin ortaya atılması safhasında, eğitilen çeteler gerilla hâlinde teşkilâtlandırılarak, Anadolu'nun

dağlarında silâhlı harekâta başlanacaktı157. II. Abdulhamid idaresine karşı Jön-Türklerle işbirliği de yapan

Hınçak Komitesi, 1896 tarihinde Londra'daki I. kongresinde ikiye bölündü158 .

2.4.1.3. Taşnaksutyun Komitesi

Gayesi, Tiflis'teki "Genç Ermenistan Cemiyeti" ile, merkezi Van'da bulunan Armenaganları

ve Hınçakları birleştirmek olan bu komite, 1890'da Kafkasya'da kuruldu159. Adı geçen komiteler, Krisdapor

Mikaalyan ile Nazarbeg ve arkadaşlarının ortak çabalarıyla "Ermeni İhtilâl Cemiyetleri ittifakı" adıyla

bir araya getirildi160. Üyelerine ortak emri, "Türk'ü, Kürd'ü her yerde, her türlü şerait altında vur.

Mürtecileri, ahdinden dönenleri, Ermeni hafiyelerini, hainleri öldür, intikam al" şeklinde olan161 bu

komite de silâhlı terörizmi benimsemişti 162.

Komitelerin silâhlı mücadeleye hazırlayıp sevk ettiği Ermenileri, Devlet'e karşı isyan fikirleriyle

besleyen ve onlara moral vererek eğiten, yabancı teşkilâtların başında Misyoner okulları gelmekteydi.

2. 4. 2. Misyoner Teşkilâtı

Reform Genel Müfettişliği'nin üzerinde hassasiyetle durduğu bir konuda Ermeni isyanlarını

hazırlayan Misyoner Okullarıydı. Reformu teftiş çalışması için Trabzon'dan Erzurum'a giderken, Torul

kazasında karşılaştığı din değiştirme olayları üzerine, dikkatini Misyonerlerin faaliyetlerine yönelten

Müfettiş, ihtilâllerde bu teşkilât ve kurduğu okulların büyük tesiri olduğunu gördü. Bunun üzerine

Mabeyn'e/Saray'a gönderdiği telgrafta Hükümetçe, Hristiyan ahâliye ihtida ve İslâmiyeti kabulleri

hususunda hiçbir teklif yapılamıyacağı, fakat Müslümanları aldatan ve yıkıcı etkilere maruz bırakan

156 Esat Uras, aynı eser, s. 443.157 OBE., XVI., 1989, s. XXVI.158 Zafer Tunaya, Siyasi Partiler, II. İstanbul 1989, s. 568-569.

159 Esat Uras, aynı eser, s. 444; Yves Ternon, Tuba Armenien Geschichte Eines Völkermords, Frankfurt 1981, s. 61-62

160 Christopher J. Walker, aynı eser, s. 130

161 Esat Uras, aynı eser, s. 445 (M. Varatyan'ın Taşnaksutyun Tarihinden nkl).

162 Dersaadet ve Trabzon olaylarından sonra Turuşak adlı gazete bir ilâve çıkararak bu eylemlerini ve yapacakları eylemleri duyurur. Bk. BOA., DU.İT., 81-2 (EİD) 311; H. Erdoğan Cengiz, Ermeni Komitelerinin A 'mal ve Harekat-ı İhtilaliyesi, Ankara 1983, s. 24.

36

Page 37: Ermeni konusu

Misyonerler ve Hristiyan okullarının bu nevi faaliyetlerine de müsaade edilmemesi gerektiğini özellikle

belirtti163. Hâlbuki 1853 yılından 1899 yılma gelinceye kadar Anadolu'nun diğer yerlerinde olduğu gibi,

Vilâyât-ı Sitte'de de Misyonerlerin denetiminde eğitim yapan birçok okul kurulmuştu.

Bu okulların hepsinde Türkçe, İngilizce ve Ermenice eğitim yapılmakta ve İbtidai/İlk, Rüştiye/Orta, İdadi/Lise şubeleri

bulunmaktaydı164. II. Abdulhamid'in yaptırdığı bir araştırmaya göre Vilâyât-ı Sitte'deki Misyoner okulları şöyleydi 165;

Vilâyet Okul Açılışı/RuhsatÖğrenciErk/Kız

Mezhebi

Sivas Anadolu koleji (Amerikan İdadi) Amerikan kız mektebi Sanayi mektebi Ruhban mektebi Yetimhaneler

1280/9ZA. 312

550

Büyük çoğunluğu protestan. Yetimhanesi var.

Merzifon

Gürün Mektep ve küçük kilise. Yetimhane

16 K. Evvel 1314 25/9 Ermeni

Sivas Merkez

Kız mektebi Yetimhane Erkek mek. ve Kilise

1854/27 Teş.Ev.314 H. 312/27 Teş.Ev.314 1854/12 Teş.Ev.312

55 kız 94/107 340/ .

Ermeni Ermeni Ermeni

Tokat sancağı Mektep ve küçük kilise

1853/5 Tem. 314 1899

28/ / I6 Ermeni

Zile

Mektep

H. 1295/ 15Teş.Ev. 315

8/24

Ermeni

Diyarbekir Mardin sancağı

Erkek mektebi Kız mektebi Ruhban mektebi

1280/1 6 Mart 3 10 1280/1 6 Mart 3 10

37/ 40

Süryani Protestan

Bitlis

Gece kız mektebi Yetimhane

1300

Her ikisi de Ermeni Protestan

Tuh Kız ve Erkek 1300

163 BOA., YEE., A/24-X/24/l 32.164 BOA., aynı yer.

165 BOA., YA. Res., 122-88; Anadolu'daki Misyonerlere ait okullarda XIX. yy'm sonlarında yalnız

Amerikalı 176 misyonerle birlikte 869 da yardımcı hizmet vermekteydi, bk. Cevdet Küçük, aynı eser, s. 100;

(1890 yılında Osmanlı ülkesinde Amerikalıların açtığı kilise sayısı 118'e ilk okul 464'e ortaokul ise 44'e

ulaşmış olup, buralarda görev yapan misyonerlerin mevcudu 811'e yardımcı sayısı ise 11809'a ulaşır, bk.

Halfin, XIX. Yüzyılda Kurdistan Üzerinde Mücadeleler, Ankara 1992, s. 104.)

37

Page 38: Ermeni konusu

mekteb-i ibtidaiye. Muş sancağı

Erkek mektebi Kız mektebi gece ve gündüz Erkek ve Kız mekteb-i ibtidaisi

Ruhsatsız Ruhsatsız

Protestan Protestan

Mamuratü'l -aziz merkez sancağı

Amerikan mekteb-i ibtidaisi Kız mekteb-i ibtidaisi Sıbyan ve gece mektebi Ruhban mektebi Yetimhaneler

1273

Toplam 1040 248/78

Yansı Protestan Ermeni diğerleri katolik Ermeni ve Süryani

Erzurum merkez sancağı

Kız gece mektebi Erkek gece mektebi Yetimhane

1269/29 Eylül 1309 1269/29 Eylül 1309

/15 75/ ./61

Ermeni Ermeni

Van merkez sancağı

Erkek mektebi (Bağlar'da yarısı geceli) Kız mektebi (Biri Bağlar'da yarısı geceli) Yetimhane

1290 1310

337/ /460 200/160

Ermeni Ermeni Ermeni

Tablo II

II. Abdulhamid, yüzyıllardır birlikte barış ve huzur içinde yaşayan Ermenilerle Kürtler

arasına, Avrupalı Misyonerlerin düşmanlık soktuğunu açıkça görüyordu. Padişah, bu hareketlerden yalnız

Avrupa'yı değil Amerika'yı da sorumlu tutuyordu. Zira II. Mahmut'un izniyle ülkenin çeşitli

yerlerinde açılan Amerikan Kolejlerin de görev yapan misyonerler, Hırıstiyanlara zararlı ve yıkıcı

telkinler yapmaktaydı166 .

Misyonerlerin yıkıcı etkilerini tesirsiz bırakmak için bazı tedbirler düşünüldü. Bu maksatla

Devlet tarafından yetimhaneler yapılması kararlaştırıldı. Buralara her sınıf halkın çocuğu alınacak ve ders

programlan da bu çocukların milliyetlerini (dinlerini) koruyacakları şekilde düzenlenecekti. Bu esasa göre

hazırlanan ders kitaplarının okutulması hâlinde, Misyonerlerin bu noktayı istismar ederek yol açtıkları

166 Joane Haslip. Bilinmeyen Taraftarıyla Abdıtlhamid, (çvr. Nusret Kuruoğlu), İstanbul 1964, s. 224-225.

38

Page 39: Ermeni konusu

yıkıcı etkiler de ortadan kalkacaktı167.

6 L. 1313 (21 Mart 1896)'te Encümen-i Mahsus'ta, İngiliz ve Amerikalı Misyonerler'in faaliyetleri

görüşüldüğü168 sırada, Reform Müfettişi, bu Misyonerlerin Hırıstiyan halk yanında, aşiret reislerine de tesir

ederek, Müslüman halkı da isyana teşvik politikası izlediklerini bildirdi169. Bitlis, Mamuratü'l-aziz

valileri ile Urfa ve Mardin mutasarrıfları, Amerika ve İngiltere'deki Ermeni İhtilâl Komiteleri'yle de

ilişkileri olan Misyoner Teşkilâtlarından bir hayli şikayetçiydi. Bununla birlikte İngiliz ve Amerika

Hükümetleri, Osmanlı ülkesindeki misyonerlerin ikamet ve seyahatlerinin, yalnızca gayr-ı müslimlere

din ve diğer problemlerinde yardım amacını taşıdığını ileri sürmekte ve Amerikan Misyoner cemiyetlerinin

Ermeni Komiteleri ile ilgileri olmadığını iddia etmekteydiler170. Hâlbuki Misyonerlerin esas hedeflerinden biri

de siyasî idi. Zira, yine bir misyoner olan ve İstanbul Robert Kolejinin, ilk kururuluşundan itibaren kırk

yıl müdürlüğünü yapan Washburn, Hatıratında bu okulun İsevî esaslara göre eğitim yaptığını belirttikten

sonra, "Öğrencileri mezuniyetlerinden sonra kendi milletlerinin lideri olacak şekilde eğitiyorduk" diyerek

bu maksadı açıkça ortaya koymaktaydı 171 . Hatta 1890’lı yıllarda ortaya çıkan Ermeni olayları sebebi ile

Amerika ve Osmanlı Devletleri arasında bazı sürtüşmelerin meydana gelmesi de misyoner teşkilâtlarının bir

marifetiydi172.

Bu teşkilâtın faaliyetlerini yakın takibe alan Müfettiş, Vilâyât-ı Sitte'de bulunan misyonerlerin

içinde en azılılarının, Erzurum ve Bitlis'te görev yapanlar olduğu fikrindeydi173. Ayrıca 15 Kasım 1895

Merzifon Ermeni olaylarında, Merzifon Amerikan Koleji'nin tesirini bulunduğunu tespit etti174.

Yıkıcı çalışmaları ve Ermenileri kışkırtıcı faaliyetleriyle, başta Anadolu Reformu Genel Müfettişi

olmak üzere, Vilâyât-ı Sitte'deki idarecilerin şikayetlerine yolaçan misyonerler için II. Abdulhamid, 7 L.

1313 (22 Mart 1896) tarihinde bir irade çıkardı. Buna göre, milletlerarası hukuk anlaşmalarına uymayan

Misyonerlerin, pasaportlarının verilerek ülke sınırlan dışına çıkarılmaları emredildi. Bu hususun yerine

167 BOA., YA. Res., 101-39.168 BOA., YA. Res., 78-54.169 BOA., YEE., 31/76-17/76/81; 31 /76/26/81; A/24-X/24/132.170 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1310.171 George Washburn, Fifty Years in Constandinople And Recollections of Robert Collage, Boston and New-York 1909, s. 176.172 Uygur Kocabaş, aynı eser, s. 22.173 BOA., YEE., A/24-X/24/l 32.174 BOA., YA., Res., 122-88.

39

Page 40: Ermeni konusu

getirilmesi için de Anadolu vilâyetlerindeki valilere ve Müfettiş-i Umûmiye yetki verildi 175.

Ermenilerin siyasî tavır ve politikalarında yönlendirici ana unsur olan bu teşkilâtlar, özellikle de

daha kuruluşlarından itibaren Ermeni siyasetini silâhlı eylemlerle kabul ettirmeyi metod olarak benimseyen

ihtilâlci komitelerin, nefret duygularıyla yaptıkları eylem ve isyanları , uluslararası kurallara göre hayata

geçirilmeye çalışılan reformların dahi karşısında bilinçli bir engel oluşturmaktaydı. Meselâ; Ağustos

1895'te başlayıp Aralık 1896'da bütün esasları uygulamaya konulan Reform'un başarısına engel

olunduğuna dair Osmanlı Hükümeti'nin değerlendirmesi şöyledir: " ...bu Reform'un kesintisiz ve daha

kısa bir sürede uygulamaya girmesi son derece arzu edilmekte idiyse de ne çare ki; (Ermeni) İhtilâl

Komitelerinin ikide birde çıkardıkları kargaşaları yatıştırmakla uğraşılmakta olduğundan, o derece

sür'at maddeten mümkün değildi. Ermeni İhtilâlcileri'nin geçen sene Anadolu'da işledikleri cinayetler...

Osmanlı Bankası baskını ve İstanbul olayları..." bunlardan bazılarıdır176.

3. ERMENİLERE YÖNELİK REFORM PROJESİ'Nİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

(24 Ağustos 1895-20 Ekim 1899)

3. 1. Vilâyât-ı Sitte'nin Genel Durumu

Reform Müfettişi ve Heyeti, Trabzon'a ayak basmakla f i i len Anadolu Islahatını Teftiş

görevine başladı. Görevi dolayısiyle Vilâyât-ı Sitte'nin tamamında, Ankara ile Kastamonu, Halep

ve Trabzon vilâyetlerinde kısmen incelemelerde bulundu. Bu incelemeleri sırasında177, isyanların

yol açtığı huzur ve asayiş meselesinden başka, ulaşım zorluğu178, idarî ve adlî problemler, yöre

halkının yoksulluğundan kaynaklanan malî sıkıntılar179 ve geri kalmışlık gibi problemlerle yüz

yüze gelindi180. Problemleri yerinde tespit eden Müfettiş, devletin geniş yetkilerle görevlendirdiği

b i r memur olarak, bu meselelerin ortadan kaldırılması için çalışmalara başladı181. Ayrıca

175 BOA., İD., 20703 (8 L 313); İrade Hariciye (İH)., 428-86 (25 RA. 315).176 BOA., DUİT., 74-2/2-41.177 BOA., YEE., A/24-XIH/24/132 ve 31/76-26/76/81.178 Vital Cuinet, La Turque D'Asie, I. Paris 1890, s. 390-391, 548-549.179 BOA., YEE., 31/76-26/76/81.180 BOA.,aynı yer.181 19. Yüzyılda Osmanlı Devleti, içte karşılaştığı isyanlar ve yapmak zorunda bırakıldığı savaşlar neticesinde, malî açıdan iflâsın eşiğine geldiği gibi bilhassa, 1877-78 Osmanlı-Rus savaşının getirdiği tazminat yükü. Devletin iç politikalarını etkileyecek bir unsur hâline dönüştü. Bu tarihten sonra Rusya, bu tazminatı bahane ederek, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerine her türlü yol yapımını 1917 yılına kadar sürekli engelledi. Bu husustaki uygulamaları için Rus arşiv belgelerine dayalı olarak hazırlanan A. D. Noviçev'in eserine bk. Osmanlı İmparalorluğu'nun Yarı-

40

Page 41: Ermeni konusu

Reform Müfettişi, Hükümet'e yazdığı raporlarda, bazı mahsullerin üretim ve tüketim yerlerindeki

fiyatlarından örnekler vererek, üretici ile tüketicilerin karşı karşıya kaldıkları duruma dikkat

çekti182. Şartların ağırlığı, ticaretin gelişmesi ve bölgenin servetinin artmasına olumsuz etki

etmekteydi183. Müfettişlik bu duruma çözüm olarak, iç gümrüklerin kaldırılmasını, acil olarak yol

inşaatına başlanılmasını, ulaşım için nehirlerle göllerden de yararlanmasının yollarının aranılmasını

Hükümet'e tavsiye etti184. Bu maksatla şirketler de kurulabilirdi.185 .

Vilâyât-ı Sitte'nin genel malî vaziyetini tespit maksadıyla, vilâyet idarecilerinden malî durumları

gösterir raporlar isteyip, aldığı bilgileri değerlendiren Reform Müfettişliği, Vilâyât-ı Sitte'nin yıllık

gelirinin 123 milyon kuruş olduğunu, 1300/1883 senesinden 1896/1312 senesine kadar geçen zamanda

toplanmayan vergi bakayasının 276 milyon kuruşa ulaştığını tespit etti186. Bilhassa Van ve Bitlis

vilâyetlerinde vergi gelirlerinin toplanması bir problem teşkil etmekteydi. Müfettiş, bu malî meselenin

temelinde vergi usûlü ve vergi toplamakla görevli teşkilâtın yetersizliğinin yattığına inanmaktaydı187. Maliye

Nezareti'ne gönderdiği 21 Aralık 1896 tarihli raporunda, Vilâyât-ı Sitte'nin gelir ve bakaya durumunu

ayrıntılı olarak şöyle yazdı:

Vilâyât-ı Sitte 1896 yılı geliri (Kuruş) Geçmiş seneler bakaya (Kuruş)

Erzurum 23.885.000 21.642.135

Sivas 39.904.630 57.055.193

Mamurati’l-aziz. 15.266.290 33.179.780

Bitlis 13.495.988 73.540.000

Van 11.192.836 11.948.143

Diyarbekir 17.396.514 72.162.785

Sömürgeleşmesi, (Rusçadan çvr. Nabi Dinçer), Ankara 1979.182 BOA., aynı yer. (Meselâ Vilayat-ı Sitte'de 6 ile 6,5 kuruş olan sade yağ İstanbul'da 12 kuruşa, 50 ile 60 para olan iyi peynir ise 4 ile 5 kuruşa satılmaktaydı.183 BOA., YEE., aynı yer ve Tüccarzade İbrahim Hilmi, Memalik-i Osmaniyenin Cebatlası. Devlet-i Aliyye-i Osmaniyyenin Ahvâl-ı Coğrafya ve İstatistikıyyesi, İstanbul 1323, s. 211-212; Salname-i Diyarbekir 1312, s. 144.184 BOA., YEE., aynı yer ve Saadet, 23 Nisan ve 5 Temmuz 1896 (1314); Sabah, 2485 (18 Haziran 1312), İkdam., 573 (21 N. 1313).185 BOA., YEE., aynı yer.186 BOA., YEE., A/24-XIIl/24/132.187 BOA., YEE., 31/76-26/76/81.

41

Page 42: Ermeni konusu

TOPLAM 121.141.258 269.528.036

Tablo III.

Bu vilâyetlerin nüfusunun 3.500.000 kişi olduğu188, mükellef başına düşen y ı l l ık vergi

miktarının ise 30 bin kuruşu aşmadığı, dolayısiyle bu miktarın ödenmesinin mükelleflere ağır

gelmeyeceğini hesaplanmaktaydı. Bununla birlikte, Vilâyât-ı Sitte'deki halkın genel durumuna da dikkat

çeken Müfettiş, buradaki Müslüman ahâlinin Hırıstiyan ahâliden daha kötü hayat şartlarına sahip

olduğunu, durumlarının iyileştirilmesi için Hırıstiyanlardan daha fazla iyileştirmeye muhtaç olduklarını

II. Abdulhamid'e bildirdi. Çünkü, bu yoksulluk ve ihtiyaçlar Anadolu'da ortaya çıkan rahatsızlık ve

karışıklıkların başlıca sebeplerindendi189. Bu tarihte Vilâyât-ı Sitte 'de gezi ve incelemelerde bulunan

gazeteci Dr. Habvord, buradaki Türklerle Ermenilerin gayet dostane geçindiklerini, Ermeni olayları

esnasında birçok Türkün Ermenileri himaye etiğini kaydettikten sonra, Anadolu'nun ticaretine asıl vakıf

olup, Trabzon - Bağdat arasındaki bütün kuzey ve güney bölgelerinin ticaretini ellerinde tutanların

Ermeniler olduğunu yazmaktaydı 190 .

Anadolu Reformu'nu teftiş ve uygulama görevi ile işe başlandığı 1895 tarihinde, Vilâyât-ı

Sitte'yi yukarıda anlatılan problemlerle iç içe bulan Reform Müfettişliği, ıslahatı uygulama çalışmalarını

Erzurum'dan başlattı. Erzurum'da bütün yönleriyle tatbik edilecek olan program sonunda, ortaya

çıkacak olan yeni yapılanma, diğer vilâyetler için de esas kabul edilecekti. Osmanlı basını reform

çalışmalarının başladığını duyururken; "Alınan tedbirlerden (asayişle i lg i l i ) sonra, Vilâyât-ı Şahane

Müfettişi ve Heyetleri vasıtasiyle, Vilâyât-ı Sitte'de genel olarak idari, adlî ve inzibatî alanlarda peyder-

pey yapılacak yeni düzenlemeler, az zaman için de uygulamaya konulacaktır" denmekteydi191.

1878'den sonra ilk defa Osmanlı idarî terminolojisine192 giren Vilâyât-ı Sitte, yani Şark

eyaletlerinde Ermeniler lehine Reform yapılması ve bunun da batılı devletler tarafından kontrolünün

188 BOA., YEE., A/24-XllI/24/132; Vilayat-ı Sitte'nin nüfusu aşağıdaki kaynaklarda şöyledir: İkdam, 1237 (18 N. 1315) de 3.000.000; Tercüman-ı Hakikat, 6021-821 (31 K.Sani 1898)'de New -York Herald muhabiri Dr. Habvord'a göre, 500 bin Ermeni, l .5 milyon Kürt; Printed for the use of the Foregn Office, June 1895 (F.O), 881-6621 de: 3.188.596; Documents Diplomatıques Projets Des Reforme Dans L'Empire Ottoman 1893-1897, 1. Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, İstanbul Mart 1985, sayı l, s. 41-53’de: 3.607.618; Kemal Karpat, Ottoman Population (1830-1914) Demographic and Social Characteristics, Wisconsin 1985, s. 156-157'de: 3.173.227 kişidir.189 BOA., YEE., 31/76-26/76/81.190 Tercüman-ı Hakikat, 6021 (31 K. Sani 1898); İkdam, 1237 (30 B. 1315).191 Sabah, 2261 (19 Kasım 1895/7 T.Sani 1311/2 C 1313)192 M. Canard. Eİ., l/l. aynı madde.

42

Page 43: Ermeni konusu

kabul ertirilmesiyle, Erzurum ve diğer vilâyetler için yeni bir devir açılıyordu193.

3. 2. Reform Projesi'nin uygulanışı

Reformu Teftiş Heyeti'nin Erzurum'a gelişiyle Vilâyât-ı Sitte'nin tamamında yürürlüğe konulan

otuz iki maddelik Reform Projesi, nahiyelere polis atanması yla ilgili hükmü ile geçici olarak istihdam

edilen köy bekçilerinin, asaleten tayinleri hakkındaki hükümünü ihtiva eden iki madde dışında tamamı

kısa zamanda hayata geçti. Hükümet bu durumu; "Osmanlı Devleti'nin, Berlin Antlaşması gereğince

Anadolu'nun bazı vilâyetlerinde yapmaya söz verdiği teşkilât ve reformun uygulanması hakkında ciddiyet

ve kesin emirleri herkesçe bilinmektedir. Bu hususta ispata gerek yoktur. Adı geçen reformlardan

Nahiye Meclislerinin seçimi ve köy bekçileri ile hazırlığı tamamlanmış bulunan Sulh Mahkemeleri

gibi ertelenmesi tabiî sebepler ve zorunluluklara bağlı olan iki-üç maddesi dışında, diğerleri bütünüyle

uygulama ve yürürlüğe konmuştur (9 C. 1314/15 Kasım 1896)" 194 ifadeleriyle ilân etmekteydi.. Daha

sonra otuz maddenin bütünüyle uygulama alanı bulduğuna dair basında da yazılar çıktı (30 Haziran 1897)195.

Vilâyât-ı Sitte'de yapılacak ıslahatın sınırlarını çizen ve Avrupalı devletlerce verilen projeye

istinaden hazırlanarak, Anadolu'da Yaver-i Ekrem Müfettiş-i Umûmî Mareşal Şâkir Paşa’nın, İstanbul'da ise

Islahat Komisyonu ve Tesrî-i Muamelât Komisyonu'nun müşterek çalışmaları ile süratle uygulamaya

konulan Reform Projesi'nin maddelerinin hayata geçirilmesi şöyle oldu: Projenin, birinci faslında yer alan

ve vilâyetlerle mutasarrıflıkların idarecileri ile ilgili hükümleri ihtiva eden 1. ve 2. maddeler icabı196

bazı vilâyetlere Hırıstiyan Vali Muavinler atandı197. Bunlardan, Sivas vilâyeti Vali Muavinliğine, Aydın

vilâyeti Müdde-i Umûmi Muavini Rum Arastidi; Bitlis Vilâyeti Vali Muavinliğine, Ankara Valisi Eski

193 Halil İnalcık, "Erzurum" İA., IV. İstanbul 1977, s.340-357.194 BOA., DUİT., 74-2/2-41: Mühürler, Ticaret ve Nafia Nazırı Mahmud Celaleddin b. Azi,. Maliye Nazırı Ahmed Nazif, Dahiliye Nazırı Mehmed Memduh, Hariciye Nazırı Ahmed Tevfik b. İsmail Hakkı, Şura-yı Devlet Reisi Mehmed Said, Adliye Nazırı (okunamadı), Sadrazam Halil Rıfat b. İbrahim.195 İkdam, 1059 (30 Haziran 1897); Sabah, 2728 (29 M. 1315) ve Tercüman-ı Hakikat, 5805-605 (30 Haziran 1897/18 Haziran 1313/29 M. 1315); Kâmuran Gürün ise eserinde: ".. Sason isyanından sonra ıslahat çalışmaları canlanmış ve Abdulhamid ileride göreceğimiz gibi ıslahatın esaslarım ilan etmişti. Ama tatbikata geçilmemişti. 18 Nisan 1897’de Türk-Yunan savaşı başlayınca ıslahat mes'elesi Balkan harbinin (1912) sonuna kadar bir kenara bırakıldı (s 161. 172)'ğını belirterek, yanıltıcı bir sonuca ulaşmaktadır; 1900-1922 yılları arasında gençlik ve olgunluk dönemlerini Ermeni komitecileri ile ilişki içinde geçiren Garu Sasuni'de, Islahat reformlarını uygulamak için gönderilen Şâkir Paşa'nın. reformaları yapmaktan ziyade Ermeni kırımını hazırladığını ileri sürmektedir. Bk. aynı eser, s. 124.196 Islahat layihasının adı geçen maddeleri için, bk. Ek, Islahat Layihası.197 BOA., YA.Res., 77-43 ve İÜ., TY., 9040: ( Nr. 77-43 Belgede; Diyarbekir'e Şura-yı Devlet Üyesi Rum Tadori, Sivas vilayetine, Aydın Müdde-i Umûmi Muavini Rum Arastidi, Erzurum'a Telgraf ve Posta Tahriratı Acente Katibi Rum-Katolik İbrahim Selim Saho, Bitlis'e Ankara Vali Eski Muavini Katolik Andon, Van'a Mekteb-i Sultanî ve Mülkiye me'zûnu, Bab-ı Zabıta Sertercüman Keldani-Katolik Abdülkerim, M.aziz'e, Süryani Patrikhanesi Katibi Erciş Vali Muavini olarak atandı. 14 CA. 313/19 T.Sani 311 (31 Kasım 1895.)

43

Page 44: Ermeni konusu

Muavini Rum-Katolik Andon, Erzurum Vali Muavinliğine, Posta Tahrîrât Acente Kâtibi Rum-Katolik İbrahim

Selim Saho Efendiler (19 T.Sani 1311/31 Kasım 1895), Diyarbekir Vali Muavinliğine, Şura-yı Devlet

Üyesi Rum Vanglen, Van Vali Muavinliğine, Atina Eski Sefaret Başkâtibi Ermeni Stepan Melîl,

Mamuratü'l-aziz Vali Muavinliğine İbrail Eski Şehbenderi Ermeni Stepan Efendiler atandı (19 K.

Evvel 1311/31 Kasım 1896).

Mutasarrıf Muavinlerine gelince; Bu muavinlerin tespiti öncelikle Müfettiş ve ilgili valilerden

istendi (4 Ocak 1896). Yapılan incelemeler neticesinde Muş ve Hakkari sancaklarında istenilen vasıflarda

birinin bulunmaması, Mardin ve Maaden sancaklarında ise halkın büyük çoğunluğunun Müslüman olması

nedeniyle Mutasarrıf Muavini atanmasına lüzum olmadığı sonucuna varıldı. 7 Nisan 1896 tarihine

gelindiğinde Sivas, Erzurum ve Mamuratü'l-aziz vilâyetlerinde incelemeler henüz sonra ermemişti198. 7

Ocak 1897 de reform gereği, mutasarrıflar üç sınıfa ayrılıp, maaşları buna göre düzenledikten199

sonra, 30 Haziran 1897 de Bitlis'in Genç ve Muş, Sivas'ın Tokad ve Karahisar-ı Şarkî sancaklarına birer

Hırıstiyan Mutasarrıf tayin edildi200.

Kaymakamların atanması ile alâkalı olan 3.ve 4. maddelerle i l g i l i olarak Reform

Müfettişi, bu maddelerin işletilebilmesi için valilere yetki verilmesi gerektiği görüşündeydi.

Bunun için hükümetten istekte bulundu (23 Nisan 1896). Bu arada Reform Komisyonu, Reform

Müfettişi'nden Vilâyât-ı Sitte'de hâlen görevli bulunan kaymakamlar hakkında bilgi istedi. Aynı

zamanda gerekli vasıfları taşımayan kaymakamlarla i lg i l i muamele yapma yetkisine sahip olan201

Müfettişin çalışmaları sonucu, Sivas'ın Hafik, Merzifon ve Gürün, Bitlis'in Palu ve Şirvan, Mamuratü'l-

aziz'in Arapgir, Eğin, Çarsancak ve Silvan, Erzurum'un Hınıs, Ova, Kığı ve Bayburt, Van' ın

Gevaş ve Şatak kazalarına Hırıstiyan Muavinler atandığı gibi (17 Ekim 1896)202, bütün ülkede tayin edilecek

kaymakamların, mezhep ve sınıfları hakkında dikkate alınacak hususları ihtiva eden bir irade de Dahiliye

Nezareti'ne verildi (7 Ocak 1897)203.

Müfettiş, 5. maddeye istinaden vilâyetlerde istihdam edilecek mülkiye ve adliye memurları ile

198 İÜ.,TY., 9040.199 BOA., BEO., 936-2.200 BOA., YA. Res., 83-28; İkdam, 1059 (30 Haziran 1897); Tercüman-ı Hakikat, 5805-605 (30

Haziran 1897); Sabah, 2728 (30 Haziran 1897).201 İÜ., TY., 9040

202 BOA., YA.Res., 83-28 ve İkdam, 1059 (30 Haziran 1897).

203 BOA., BEO., 936-2.

44

Page 45: Ermeni konusu

maliyede görevlendirilecek Hırıstiyan memurların tayinlerine başlandığını Teftiş Komisyonu'na bildirdi

(11 Nisan 1312/23 Nisan 1896). Komisyon ise ondan özellikle adlî memurların atanmasında, nüfus

nisbetinin esas olarak alınmamasını istedi. Müfettiş'in gönderdiği cetvellerden anlaşıldığına göre, nüfus

esaslarına bakıldığında; nüfus nisbeti % 15,5 olan Mamuratü'l-aziz'de204 73, Diyarbekir'de 90, Sivas'ta

160, Erzurum'da 105 ve Van'da da 146 Hristiyanın memur olarak istihdamları gerekliydi.

1897 yılına gelindiğinde belirlenen bu oranlardan Mamuratü'l-aziz'de 39, Diyarbekir'de 70,

Sivas'da 30, Erzurum'da 45 ve Van'da 41 kişi ancak atanmış olup, tayinlere devam edilmekteydi205.

Atamaların devam ettiği sırada Meclis-i Mahsus, hâlen devlet dairelerinde görevli Hırıstiyanların da

yukarıdaki oranlara dahil edilmesini kararlaştırdı206.

Sancak ve kaza meclisleri ile ilgili 6. maddeyi değerlendiren Müfettiş, meclislerin teşkilinde

görülen aksaklıkların, Vilâyet Nizamnamesi ve İdare-i Umûmiye Talimatının uygulamaya ters düşen

hükümleriyle ilgili olduğunu gördü. Bu aksaklıkların gönderilmesi ile i lgili olarak hazırladığı bir

raporu Hükümet'e gönderdi (11 Nisan 1312/23 Nisan 1896)207. Söz konusu bu meclislerin yarısı

Müslim ve yarısı da Hırıstiyanlardan oluşmaktaydı208.

Reform Müfettişliği, nahiyelerin teşkilâtlandırılması ve idaresi ile ilgili 7-16. madde hükümlerinin

tatbiki çalışmalarını yürüterek, nahiye meclislerinin teşkili işini tamanladı209. Fakat bu uygulamalar

esnasında Mamuraü'l-aziz'de aşiret ağalarının nahiye müdürü olma istekleri ve Bitlis vilâyetinde de Vilâyet

İdare Meclisi'nin yeni düzenlemelere karşı olması sebebiyle, uygulamalar esnasında bazı zorluklarla

karşılaşıldı. Hâlbuki Reformu Teftiş Komisyonu, Projenin ilgili hükümlerinin eksiksiz tatbikinde

ısrarlıydı (11 Nisan 1896/30 Mart 1312)210.

Müfettiş'in katkılarıyla düzenlenen Erzurum ve Bitlis211 vilâyetleri Nahiye Teşkilâtları,

204 İÜ., TY., 9040. 205 İkdam, 1059; Sabah, 2728 ve Tercüman-ı Hakikat, 5806-605.206 BOA., BEO., 936-2.207 İÜ., TY., 9040.208 BOA., BEO., 936-2: (Rumeli Vilayâtı layıhasında ise şartlar icabı altışar üyenin tayini gereklidir, aynı yer).209 BOA., YA. Res., 77-75; İkdam, 893 (6 Ş. 1314/10 Ocak 1897).210 İÜ., TY., 9040.211 BOA., YEE., A/24-XIII/24/l32; "Erzurum'da mukaddema 164 nahiye teşkil olunmağa l 279 000 kuruş fazla bir masraf ihtiyacı lazım geleceğinden... 12 Receb 1313" bk. BEO., Sadaret Defter. 2680-6.

45

Page 46: Ermeni konusu

Komisyonca da onaylandıktan başka, Mamuratü'1-aziz vilâyeti Nahiye Teşkilâtı da tasdik edildi212.

Sivas vilâyeti Nahiye Teşkilâtı üzerinde incelemeler devam ederken, eksik bulunan Diyarbekir vilâyeti

Nahiye Teşkilâtı cetvelleri tamamlanmak üzere vilâyete iade edildi213. Bu arada Van vilâyeti Nahiye

Teşkilâtı çalışmaları da neticelendirildi214. Proje gereği, Vilâyât-ı Sitte'de Nahiye Teşkilâtlan yenilenirken,

mevcut nahiyelerin durumlarının, İdare-i Nevâhi Nizamnamesine uyması hâlinde oldukları gibi

bırakılmaları, aksi hâlde nizamnameye uydurulmaları gerektiğinden, mevcut bulunan Köy Muhtarları ve

İhtiyar Meclisleri ile Nahiye Meclislerinde bir değişikliğe gidilmedi. Adliye Nezareti'nin, bu meclislere

verilen Sulh Hâkimliği görevi ile ilgili olarak hazırladığı bir tüzük Şura-yı Devlet'te kabul edildi.

Nahiye müdür ve muavinlerinin tayini yapılırken bir nahiyenin nüfusunun yansı gayr-ı müslim

değilse, oraya Hırıstiyan Müdür Muavini atanmasına lüzum olmadığı gibi, nüfusun yarıdan fazlası

gayr-ı müslimse, Müdürlerin Hırıstiyan ve Muavinlerin de Müslim olması kararlaştırıldı. Özellikle

muavinlerin Türkçe okur-yazar olmasına dikkat edilmesi ve bunların fahrî olarak atanmaları, müdürlere

250'şer, kâtiplere ise 150'şer kuruş maaş verilmesi de bu kararlar cümlesindendi (25 K.Sani 1312/6 Şubat

1897)215 .

Reform Projesi'nin adlî hükümler içeren ve nahiye meclislerini Sulh Hakimliği görevi ile

yetkili kılan 17. -19. maddeleri de, Vilâyât-ı Sitte'nin genelinde uygulamaya konuldu. Fakat bazı

nahiyelerin meclislerdeki eksiklikler sebebiyle, tatbikatta bazı aksamalar görüldü. Yine bu çerçevede, adliye ile

ilgili hususlarını denetlenmesi ve aksaklıkların giderilmesi için görevlendirilen Adliye Müfettişlerinin216,

sahip olduğu yetkilerin genişletilmesi gerektiği Reform Müfettişi tarafından tespit edilerek, ilgili nezarete

bildirildi. Ayrıca Müfettiş, Vilâyât-ı Sitte'deki mahkemelerle, adlî hususlara dair kaleme aldığı raporları

Adliye Nezareti'ne gönderdi217. Gösterilen ihtiyaç üzerine, Meclis-i Mahsûs'ta, Adliye Müfettiş

Muavinlerinin görevlerini içeren bir talimat hazırlanarak, Adliye Nezareti'ne verildi (19 Mayıs 1313/31

Mayıs 1897)218. Daha sonra ise Adliye Müfettişleri kendilerine verilen bu talimatla görev yerlerine

212 BOA., YA. Res., 99-5: (Mamuratü'1-aziz 70 nahiye üzerine tertip edildi ve ödenek olarakta 305.188 kuruş tahsis olundu.)

213 BOA., YA., Res., 80-93; (Diyarbekir de bazı kazaları halkı arasında anlaşmazlıklar bulunması nedeniyle buralarda ahaliden müdür seçilmesi uygun görülmeyerek, hükümet tarafından tayini kararlaştırıldı. aynıyer).214 BOA., YEE., A/24-XIII/24/132; Tercüman-ı Hakikat, 5805-605.215 BOA., YEE., Kamil Paşa Evrakı, 86/7-615 ve BEO., 936-2.

216 BOA., YEE., A/24-VIII-C/24/I32; Sabah, 2269 (10 C. 1313); İkdam, 556 (N. 1313); Saadet, (N. 1314).

217 Sabah, 2509(11 S. 1314).218 BOA., BEO., 936-2.

46

Page 47: Ermeni konusu

gönderildi. Van ve Bitlis vilâyetlerine219, Manastır İstinaf Mahkemesi Ceza Dairesi Reisi Zühtü ve

Başmüdde-i Umumî Muavinlerinden Selim Hindî220, Erzurum ve Diyarbekir'e, Edirne İstinaf

Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanı Tayyib ve Başmüdde-i Umûmi Muavinlerinden Yorgaki; Sivas ve

Mamuratü'l-aziz'e, Sivas İstinaf Mahkemesi Ceza Dairesi Reisi Raşit ve Aydın vilâyeti Müdde-i Umûmumisi

Dikran Efendiler atandı. Bu müfettişler hazırladıkları raporları üç ayda bir Reform Müfttişliği ile bağlı

bulundukları nezarete göndermekteydiler221.

Reform Müfettişi, 20. ve 21. maddeler gereği olarak hazırladığı, Polis Teşkilâtına ait cetvelleri

de Reform Komisyonuma gönderdi (11 Nisan 1312/1896)222. Bu yeni tertipte Erzurum vilâyetine 18'i

Hırıstiyan 57223, Diyarbekife 66, Mamuratü'l-aziz'e 62, Bitlis'e 87 ve Van'a da 82 polisin tayini uygun

görüldüğü gibi, Sivas vilâyetindeki polis mevcuduna da 37 polis ilâvesi planlanmaktaydı224. Bunun üzerine

durum değerlendirmesi yapan Meclis-i Mahsûs, Diyarbekir, Bitlis ve Mamuratü'l-aziz vilâyetlerinde, polis

mevcudunun artırılmasının bütçeye fazla yük getirdiğine dikkat çekti (28 Ağustos 1312/9 Eylül

1896)225. Diğer memurların tayininde olduğu gibi polislerin atanmasında da nüfus nisbeti esas

alınmaktaydı. Bu arada Erzurum vilâyetinde polislerin tayini işlemi başlatıldığı gibi diğer vilâyetlerde de

teşebbüse geçildi ve vilâyetler ile liva ve kazalarda görevli polislerin maaşları arasında görülen farklılıklar da

giderildi (13 Mart 1313/1897)226.

Jandarma Teşkilâtı ile alâkalı 23. ve 24. maddelerin tatbiki maksadıyla Erzurum, Van, Sivas,

Bitlis. Mamuratü'l-aziz ve Diyarbekir vilâyetlerinde yeniden teşkilâtlanma çalışmalarını başlatıldı.

Müfettişlik,bu konuda yaptıkları ve yapılması gerekli olan hususlar hakkında Islahat Komisyonu ve Seraskerî

ile fikir alış-verişine girişti. Jandarmaların tayin ve görev esaslarının belirlenmesi Hükümet’ten Seraskerî'ye

havale edildi (6 K.Sani 1311/18 Ocak 1895)227. Bu arada Bitlis Jandarma Alayı mensuplarının

219 Tercüman-ı Hakikat, 7 Şubat ve 6 Mart 1313; (Van ve Bitlis vilâyetleri Adliye Müfettişligi'ne 1897 yılında Vincen atanır, aynı yer).220 İkdam, 556; Selim Efendi daha sonra Sivas ve Mamuratü'1-aziz Adliye Mütettişliği'ne. Koçyan Efendi'de Van ve Bitlis vilayetleri Adliye Müfettişliğine atandı (aynı yer); Malumat gazetesi, Van ve Bitlis'e, Suriye ve Beyrut Adliye Müfettişi Tatyos Efendi'nin atandığını yazdı. bk. Malumat, 5 (6 Haziran 1896).221 BOA., YEE., A/25-XVIII-a/25/133; Sabah, 2528 (3 RA. 1314); ikdam, 929 (15 Şubat 1897); Tercüman-ı Hakikat, 5748-545 (30 Nisan 1897); Reform Müfettişi'nin mahkemelerle ilgili görüşleri için bk. Ali Karaca, aynı eser, s. 194-203.222 İÜ..TY., 9040.223 BOA., BEO., 2680-6.224 Tercüman-ı Hakikat, 5805-605.225 BOA., YEE., A/25-X/25/133.226 BOA., BEO., 936-2.227 İÜ., T Y., 9040.

47

Page 48: Ermeni konusu

disiplinsizliklerinden şikâyetçi olan müfettişe, gereğinin tespiti ve yapılması için yetki verildi.

Jandarmaya kaydedilecek Hırıstiyan miktarı için de nüfus oranı esas alındı228. Yürütülen çalışmalar

neticesinde yeni teşkilât için Erzurum'da 190'ı Hırıstiyan 1091, Sivas'ta 1500, Van'da 420'si Hırıstiyan

1282, Diyarbekir'de ise 1329 mevcutlu alayların teşkili kesinleşti. Müfettişlik, bu alaylardan Sivas'da

bulunanın yirmi bölük, Diyarbekir alayının üç tabur piyade ve ondört bölük süvari ile Mamuratü'l-

aziz'deki alayın 206'sı Hırıstiyan 1272 kişilik bir birlikten oluşturulacağını belirtmekteydi229. Alaylara

kaydedilecek Hırıstiyan oranı ise 1133 mevcutlu alay için Bitlis'te 280, Mamuratü'l-aziz'de 200,

Diyarbekir'de 168, Erzurum'da 207, Sivas'ta 255 ve Van'da da 347 kişi olarak tespit edildi230. Ancak gayr-ı

müslimlerin Jandarma olmayı rağbet etmemeleri sebebiyle: Bitlis'te 162, Mamuratü'l-aziz'de 83,

Diyarbekir'de 144, Sivas'ta 162 ve Erzurum'da da 60 Ermeninin kaydı mümkün oldu. Asayiş görevi

yanında, posta işlerinin sağlanması da jandarmaya havale edildi231.

1313/1897 yılı bütçesine göre mevcut jandarmanın eksiltilmesi gerekirken, yeniden jandarma

tertibi mecburiyetinin ortaya çıkması, bağlayıcı bir karar alınmasını icap ettirmekteydi. Ancak, böyle bir

kararın verilebilmesi 1314/1898 yılı bütçesine bağlıydı (18 K.Evvel 1313/30 Aralık 1897)232.

Köy bekçilerinin tayini ile ilgili 24. maddeye gelince Reform Müfettişi, Köy bekçilerinin tayini

hususunun, yeni kurulmakta olan nahiyelerle doğrudan ilgili olduğunu, Reform Komisyonu'na bildirdiği

gibi, köy bekçileri için ihtiyaç duyulan bir nizamnamenin de hazırlanmasını komisyondan talep etti. Fakat bu

talimatın hazırlanması Hükümetten Müfettiş Şâkir Paşaya havale edildi (l 1/23 Nisan 1312/1896)233. Paşa,

bir taraftan Bitlis, Mamuratü'1-aziz ve Diyarbekir vilâyetlerinde köy bekçilerinin büyük bir kısmımın

geçici olarak görevlendirilmesini başlatırken (3 T.Evvel 1312/14 Ekim 1896)234, diğer taraftan da kendine

havale edilen tüzüğü hazırladı. On beş maddeden oluşan bu nizamnameyi incelenmek üzere Sadaret'e

gönderdi235. Köy bekçilerinin seçimleri ve tayinleri, sayıları, kayıt ve görev alanları, silâh, elbise ve forsları,

228 Aynı yer. 229 Aynı yer230 Mevcutlar ve nispetlerdeki değişiklikler teşkilatın son şeklini almasından önceki tespitlerle ilgilidir bk. BOA., BEO., 2680-6: Meselâ Bitlis'te nüfus oranına göre 295 Hırıstiyarın kaydı gerekirken hesaplamalarda bu sayının 278 olarak tespit edilmesi. Layihanın ilgili maddesine aykırı bulunarak durumun düzeltilmesi Reform Müfettişliği'nden istenmiştir231 Tercüman-ı Hakikat, 5805-605.232 BOA., BEO., 936-2.233 BOA., BEO., 2680-6: İÜ., TY., 9040.234 Sabah, 2728: İkdam, 1059; Tercüman-ı Hakikat, 5805-605.235 BOA., YA.Res., 87-38.

48

Page 49: Ermeni konusu

maaşları ile görevden azilleri hakkındaki hükümleri kapsayan bu nizamnamenin, birinci ve dördüncü

maddeleri, Dahiliye Nezareti ve Şura-yı Devlet-i Tanzimat'ta bazı değişikliklere uğradı. Silâh ve üniforma

maddesi ise Seraskerî'ye havale edildi. Fakat Seraskerî'den bir cevap alınamaması üzerine, bu meselenin

halli de Şâkir Paşaya bırakıldı ve Nizamnamenin uygulanmasına karar verildi. (7/19 T.Sani 1312/1896)236.

25. ve 26. maddeler ise Hapishaneler ve Tahkikat-ı Evveliye Heyetleri ile ilgili bulunmaktaydı.

Reform Heyeti, daha Erzurum'a gelir gelmez ilk olarak tevkifhane ve hapishanelerin durumları ile

ilgilendi. Hapishanelerin hayat şartlarına uygunluğu kontrol edilerek, yeniden inşa ve tamiratlarına

girişildi. Bu maksatla her kazada fenne aşina mühendis ve doktor bulunamayacağı dikkate alınarak, icap

ettiğinde liva ve kaza merkezlerinde bulunan Belediye Doktorları ile Nafia Mühendislerinden yararlanma

yoluna gidildi237. Erzurum hapishanesinin denetlenmesi esnasında, içerde kalmalarına lüzum bulunmayan

bazı tutukluları salıverdiren Reform Müfettişi, Reform Komisyonu'na gönderdiği yazılarda, hapishane ve

tevkifhanelere dair nizamnamenin, tamamiyle yürürlükte olduğunu bildirdi (26 Mart 1312/7 Nisan 1896). Bu

arada Vilâyât-ı Sitte'deki Hapishaneleri denetleyen Adliye Müfettişleri238 ve Reformu Teftiş Heyeti hazırladığı

raporları Adliye Nezareti vasıtasıyle Reform Komisyonu'na göndermekteydi. İstanbul'da ise hapishanelerin

ıslahı çalışmalarına yön vermek için Dahiliye ve Zabıta Nezareti ile Mekâtib-i Askeriye'ye, Zabtiye

Dairesi'nde bir komisyon kurmaları görev verildi (4/16 K.Evvel 1313/1897)239.

Vilâyât-ı Sitte'de vilâyet ve liva merkezlerinde kurulacak olan Tahkikat-i Evveliye Heyetleri240 ile

ilgili olarak da müfettiş, bu heyetlerin lüzumuna temas etmekle birlikte, Polisin yeniden düzenlenmesi

hâlinde, bunlara gerek kalmayacağı fikrinde bulunduğunu Reform Komisyonu'na bildirmiş, fakat bu

görüşleri pek dikkate alınmamıştı (l 1/23 Nisan 1311/1895)241.

Reform Heyeti, aşiret ve Kürtlerin denetimi ile ilgili hususları belirleyen 27. maddenin

uygulanması hakkında, Hükümet'e gönderdiği arzında, bu maddenin tatbiki esnasında, aşiretlerin hayat

şartları gereği, mecbur bulundukları yaylalara çıkış ve inişlerinin dikkate alınmasına özellikle dikkat

çekildi. Bu maddenin uygulanması daha çok Adliye ve Zabtiye Nezareti ile Seraskerîye'yi

236 BOA., aynı yer.237 Sabah, 2869 (22 C. 1315).238 Sabah, 2501 (4 S. 1314).239 BOA., BEO., 936-2.240 BOA., YA.Res., 95-25; (Tahkikat-ı Evveliye Hey'eti'nin görevlerine dair dokuz maddelik bir talimat

hazırlanır. 22 Mayıs 1313/3 Haziran 1897. Bk. Aynı yer.)241 İÜ., TY.,9040.

49

Page 50: Ermeni konusu

ilgilendirmekteydi (l 1/23 Nisan 1312/1896)242.

Hamidiye Alayları nın disiplini ve tanzimini konu edinen 28 maddeye istinaden de Reform

Müfettişi ve IV. Ordu Komutanı Zeki Paşa müşterek çalışarak, Hamidiye Hafif Süvari Alaylarının

teşkilât243 ve disiplinlerini yeniden düzenleyen bir nizamname hazırladılar244. Bu çalışma esnasında, yeni şartlar

ile alaylarla ilgili kanunnamelerden doğan sonuçlar da dikkate alınarak, Hamidiye Alayları’nın

teşkilâtlanmalarında bazı değişiklikler yapıldı245. Reform Müfettişliği'nin yürüttüğü bu denetlemeden başka,

İstanbul'dan da Hamidiye Alaylarını teftiş için bazı heyetler gönderilmekteydi246.

29. maddenin kapsamı içine giren Senedât-ı Hakaniye / Tapu probleminin halledilmesi gayesiyle,

vilâyetlere gönderilmesi kararlaştırılan komisyonlardan başka Reform Müfetişliği de, Vilâyât-ı Sitte’de emlâk

senedâtını kontrolü maksadiyle komisyonlar kurdurdu247. Bu komisyonlara verilecek talimatın hazırlanma işi

ise Defter-i Hakanî Nezareti'ne havale edildi (22 K.Sani 1311/3 Şubat 1896). Nezaretin hazırladığı tüzükler

ilgili yerlere gönderildi. Fakat kurulan komisyonların bir iş yapamadıkları, zira işlem yaptırmak için

başvuran bulunmadığı, Müfettiş tarafından Hükümete bildirildi (30 Mart 1312/11 Nisan 1896)248. Yapılan

işlemlerden ise, bazı vilayetlerde komisyonlar hakkındaki kararların yanlış yorumlandığı anlaşılıyordu.

Senedât-ı Hakanî meselesi ile yakından alâkalı olan, vergi tahsili işini düzenleyen 30. madde

çerçevesinde yürütülen çalışmalar, daha adaletli vergi toplanmasına yönelikti. Bu doğrultuda hareket eden

Reform Müfettişi, öncelikle vergi memurlarının yetersizliği sebebiyle, vergi tahsili işlerinde istihdam

edilen Jandarmaların aslî görevleri dışında kullanılmalarda karşı çıkarak, bu durumu Hükümet'e iletti (11

/ 23 Nisan 1312/1896)249. Bu arada Reform Komisyonu Müfettişten, Tahsildarların yetkilerini belirleyen

kararların uygulanması ile ilgili denetimlerine devam etmesini istedi250. Bu denetimlerle birlikte, yeni tahsildar

teşkilâtı kurma işi de yürütülmekteydi. Bu maksatla hazırlanan cetvellerde, vergi toplama görevi yalnızca

242 İÜ., aynı yer.243 Hamidiye Hafif Süvari Alayları’nın teşkili için bk. Ali Karaca, aynı eser, s. 173-182 ve “Hamidiye Hafif Süvari Alayları Hakkında Bazı Tespitler (l 890-1900)", Prof. Hakkı Dursun Yıldı: Armağanı, İstanbul 1995, s. 309-318.244 BOA., YEE., 31/76-35/76/81.245 BOA., YEE., 31/76-114/76/139; YA.Res.,. 76-35.246 İkdam, 668 (17 Z. 1313): Burda isimler mevcut; Sabah, 2498. 1. S. 1314.247 BOA., BEO., 2680-6.248 İÜ., TY., 9040.249 Aynı yer.250 BOA., BEO., 2680-6.

50

Page 51: Ermeni konusu

Vergi Memurlarına bırakıldığı251 gibi yapılan çalışmalar sonunda252 Erzurum'da 88, Diyarbekir’de 97, Sivas'ta

155, Bitlis'te 81, Mamuratü'l-aziz'de 88 ve Van'da da 68 kişiden oluşan yeni teşkilâtlar kurulması

kararlaştırıldı. Bu teşkilâtta Hırıstiyanlar da nüfus oranına göre yer alacaktı253.

Reform Müfettişi'nin en fazla mesai harcadığı konulardan biri de yine vergiyle alâkalı olan 31.

maddeydi. Reform Komisyonu bu maddenin en iyi şekilde tatbiki için bir taraftan Maliye Nezareti'nin

dikkatini çekerken, diğer yandan da Aşar Nizamnamesi ve Reform Projesi hükümlerinin Vilâyât-ı Sitte'de

eksiksiz olarak uygulanmasını istemekteydi (26 Mart 1312/7 Nisan 1896). Aşara tâbi arazinin , tarım aletleri

ve çift hayvanları ile tohumluklarının satışlarını yasaklayan fıkranın, tamamiyle yürürlükte tutulması ve

denetlenmesi görevi Adliye Müfettişleri'ne verildi.

Müfettiş ise vergi ile ilgili hükümlerin tatbikinin ısrarla takip edildiğini, ancak mevcut vergileme

sisteminden ahâlinin çok şikâyetçi olduğunu, bu nedenle aşar vergisinin köy köy müzayedesinden

vazgeçilerek, mukataa-ı zemin tarzında toplanmasının daha uygun olacağın Hükümet'e bildirdi (11 Nisan

1896). Reform Müfettişi, Reform Komisyonu'nun karşı çıkmasına rağmen, düşündüğü sistemi Vilâyât-ı

Sitte'nin bazı yerlerinde uygulamaya koydu254. Fakat mukata'a-i zemin usulü tamamen hayata

geçirelemediği gibi, aşarın köy köy ihalesi uygulaması da yürürlükte kaldı (24 Haziran 1313/8 Temmuz

1897)255. Bu çalışmalar esnasında angarya usûlü de yürürlükten kaldırıldı. Mevcut vergi sisteminin

muhakkak değişmesi gerektiğine inanan Reform Müfettişi Şâkir Paşa, bu husustaki fikrinde ısrar ettiği

gibi 1899 yılına kadar da meseleyi, Reform Komisyonu ve Maliye Nezareti ile yaptığı yazışmalarla

sürekli gündemde tuttu256.

Bütün bu uygulamaları takip edecek ve Vilâyât-ı Sitte de reformu uygulatacak olan Genel

Müfettiş ile Teftiş Heyeti'nin göreve başlamasıyla da, bu husustaki 32. madde uygulamaya girmiş oldu.

Yine bu madde cümlesinden olarak İstanbul'da bir Islahat Komisyonu oluşturulmuştu. Reform hükümlerinin

hayata geçirilmesi ile bu Reform Komisyonun fonksiyonu da sona erecekti257.

251 BOA., YEE., A/23-1/23/132.252 BOA., YEE., A/25-VII/25/133.253 Tercüman-ı Hakikat, 5805-605.254 BOA.. YEE.. A/2l-I-a/21/131; A/21-H-C/21/131 ve A/25-VII/25/I33.255 BOA.. 25-VII.

256 BOA., 21-I-a; Reform Müfettişi'nin vergi sistem ne dair teklifleri için bk. Ali Karaca, aynı eser, s. 190-194.

257 İÜ., TY., 9040.

51

Page 52: Ermeni konusu

Yapılan ve yapılmakta olan bütün bu teşkilât ve tertibatlar için lâzım gelen fazla harcamaların

karşılanabilmesi meselesi, Hükümeti çareler aramaya itti. Bu maksatla söz konusu masraflara karşılık olmak

üzere, alınacak tedbirler için neler yapılabileceği hususunda, Reform Genel Müfettişi'nden olduğu gibi

Hicaz'dan başka bütün vilâyet valilerinden de görüş istendi (19 kasım 1896)258.

Devletin, malî bakımdan çok zor şartlar altında259, bir reform ve reformu denetlemeyi uygulamaya

koyduğu böyle bir zamanda, çok olumsuz bir gelişme daha oldu. 17 Nisan 1897 Cumartesi tarihinde

Osmanlı-Yunan savaşı patlak verdi260. Bu savaşın başlaması, Reform Meselesine yönelmiş olan

dikkatleri başka tarafa çekmekle kalmayıp, zaten arzulanan reformu yapmak için yeterli olmayan malî

kaynakların, büyük oranda kısılmasına neden oldu. Savaş giderleri için Devlet, 4 milyon lira

sarfetmek zorunda kaldı. Fakat savaşa rağmen reform çalışmaları sürdürüldüyse de, projenin istenilen hedefe

ulaştırılması açısından önemli bir engelle karşılaşılıp, bir malî müzayaka ile de karşı karşıya gelindi261.

Buraya kadar gösterildiği üzere, eksiksiz olmasa da imkânlar dahilinde uygulamaya konulan Anadolu

Reformu Projesi'nin icracısı Reform Genel Müfettişi Şâkir Paşanın ölümünden sonra, dört ay daha Samsun'da

kalan Teftiş Heyeti, Dahiliye Nezareti'ne gönderdiği istidasında; Reform programının çoktan beri mevki-i

tatbike konulduğunu, devre-i teftişin sona erdiği ve bu denetimin beş yıl sürdüğünü belirtmekteydi (25 Mart

1900) 262 . Dahiliye Nezareti ise Sadaret'e gönderdiği arzında, ıslahat kararlarını teftişle görevli olan Şâkir Paşanın,

Anadolu vilâyetlerinin her tarafını gezip dolaşarak ıslahatı teftiş çalışmalarını tamamladığını, bu sırada ölümü

üzerine, Teftiş Heyeti'nin de yapacağı bir iş kalmaması sebebiyle, İstanbul'a dönmelerinin yerinde olacağı

bildirilmekteydi (20 Mart 1316/2 Nisan 1900)263. Sadrazam'ın aynı yoldaki tezkeresi üzerine (14 Nisan) II.

258 BOA., YEE., A/24-XIII/l4/132.

259 BOA., YA. Res., 87-7: (Açıkla kapatılan 1306/1890 senesi bütçesinden sonra, merkez dairelere ayrılan tahsisat gittikçe artarak, bütçenin açığı 2.068.000 lira gibi mühim bir miktara ulaştı. Ama 1312/1896 yılı Şubatında maaşlardan % 10 ve masraflardan % 15 indirim yapıldığı gibi, aşar ve ağnam varidatına yapılan zamla elde edilen 400 bin liradan başka. II. Abdülhamid'in 86 bin lira ihsanı ve her çeşit masraf-ı gayr-ı muntazamanın yasaklanması ile denk bir bütçe yapılması yoluna gidildi. Buna göre; varidât-ı umûmî 18.411.323 lira. masârafat-ı umûmî ise 18.398.557 lira olarak gerçekleşti. Detay için bk. YA. Res., 87-7.

260 Vecihi ve Rüfekası, aynı eser, s. 177-186; Ayrıca savaş için bk. Tercüman, 17 ve 20, 27 Abril ve 18 Mayıs 1897: (İsmail Gaspıralı'nın yayınladığı gazetedir.)

261 Savaştan dolayı meydana gelen masraflar sebebiyle denk bağlanan bütçenin dengesi bozuldu. 1313/1897 bütçesinde gelir olarak gösterilen 18.500.000 liranın 8.100.000 lirasının bazı borçlar karşılığı olarak Duyıun-ı Umûmiyye'ye bağlı olması ve merkez dairelerin masraflarına bağlanması, savaş harcamalarının, geri kalan 10 milyondan sarfını zaruri kılmaktaydı. Yapılan bütün harcamalardan sonra ise bütçede yalnız 70 bin lira kaldığı görüldü. Halbuki sadece merkez dairelerin senelik masrafı 800 bin liraya ulaşmaktaydı, bk. YA. Res., 88-4.262 BOA., İD. 1317, 36: (Müfettiş Muavini Mavro kordato Dimitri ile l, ve 2. memurlar Hüseyin Hasib ve Ali Daniş'in mühürlerini havî. Aynı dosyada).263 BOA., aynı yer.

52

Page 53: Ermeni konusu

Abdulhamid, Anadolu Islahatını Teftiş Heyeti'nin görevinin sona erdiğine dair bir irade verdi (19 Z. 1317/6

Nisan 1316/18 Nisan 1900) 264 . Böylece, 24 Ağustos 1895 tarihinde başlayan ve ilk devresi (23 B. 1314/17

K.Evvel 1312/29 Aralık 1896) de tamamlanan265 Reformu kontrol ve uygulama çalışmaları sona ermiş oluyordu.

II. B Ö L Ü M

4 ERMENİ REFORMU MESELESİ'NİN ÖRTÜLÜ BİR İŞGALE DÖNÜŞMESİ VE AVRUPALI REFORM GENEL

MÜFETTİŞLERİ (1909-1915)

Vilâyât-ı Sitte (altı vilâyet) de reformların uygulamaya konulmasını takiben, bütün Osmanlı

vilâyetlerini içine alacak şekilde bir reform çalışması da gündeme alındı. II. Abdulhamid'in bu yoldaki direktifiyle

oluşturulan Meclis-i Mahsûs-ı Vükelâ tarafından, Hicaz vilâyeti hariç diğer bütü vilâyetlerde uygulanmak

üzere, 32 maddelik projenin, Vilâyât-ı Sitte'nin mahallî özelliklerinden kaynaklanan maddeleri ayıklanıp,

22 maddelik yeni bir Reform Projesi hâline getirildi (19 CA. 1314/26 Ekim 1896)266.

Bu reformun uygulanması görevi ise daha önce de bahsi geçen, Dahiliye Nazırı Memduh

Paşa başkanlığında çalışan Tesri-i Muamelât Komisyonuna verildi. Pilot bölge olarak Aydın vilâyeti

seçildi. 15 Kasım 1897 ye gelindiğinde, bu reforma dayanarak Vali Muavinleri, Adliye Müfettişleri

ve Polis Teşkilâtı ile ilgili hükümler hayata geçirildi. Diğer hükümlerle ilgili çalışmalar ise

sürdürülmekteydi. Yapılanların basın yoluyla duyurulduğu görülüyor. Bu duyurunun yapılmasının

biraz da Avrupa'dan yeni bir dış borç alınmasına yönelik olduğu ve fikrin İtalya Hariciye Nazırı'na

ait olduğu anlaşılmaktadır.

Söz konusu Reform Projesi'nin uygulanması esnasında her vilâyet için yüklü harcamalar

gerektiren Nahiye ve Polis Teşkilâtlanın düzenlenmesi ile Hapishane ve Tutukevlerinin fiziki

264 BOA., aynı yer.

265 258 BOA., YEE., 31/76-25/76/81; İkinci devre ise 23 Ocak 1898 tarihinde sona erdi bk. YEE.. A/24-

XIII/24/132.266 BOA., BEO., Islahat-ı Umumiye Defteri (IU), 936/2 ve YA.Res., 82/36: " Hicaz vilayel-i celilesiyle. zaten ıslahı takarrür etmiş olan Vilayât-ı Sitte-i malûmenin gayrı vilayât-ı şahanece mevki-i icraya vazı hususuna Encümen ve Meclis-i Mahsus-ı Vükela kararıyla bil istizan irade-i seniyye-i hazret-i mülûkâneleri bııyurulmuş ve 19 CA. 1314 tarihinde temamen. Dahiliye Nazareti'ne ve mevadd-ı miiteallikası 16 CA. 1314 tarihinde Adliye, Maliye. Nafıa, Maarif, Zabtiye, Defter-i Hakani, Posta ve Telgraf Nazareti, Rusumât Emaneti ile Seraskeriye'ye tebliğ edilmiş olan..."

53

Page 54: Ermeni konusu

iyileştirmesine yönelik inşaat ve tamir masrafı tutarı belirlenerek, 1898 yılı bütçesine konulması

yönünde hazırlıklar yapıldı. Buna göre:

Dahiliye'ye: 17 785 063 kuruş (Hapishane ve Nahiye Müdürlükleri için),

Zabtiye'ye: 5 703 828 kuruş (Polis Teşkilâtı için),

Maliye'ye: 2712 519 kuruş ( Nahiye Teşkilâtı için).

Toplam: 26 201 410 kuruşluk bir bütçe öngörülmekteydi267.

Bu esnada Osmanlı - Yunan savaşının patlak vermesi reform uygulamasının sekteye

uğramasına yolaçtı. Fakat bütün olumsuzluklara rağmen 2 Ağustos 1900'e gelindiğinde, reformun

uygulanılmasnın sona erdirildiğine dair bir iradenin verilmediği anlaşılmaktadır268.

II. Meşrutiyet döneminin başlaması ve II. Abdulhamid'in yönetimden uzaklaştırılmasından

sonra (1909), Avrupalı devletlerin Vilâyât-ı Sitte için reform istekleri yeniden gündeme geldi. Bu

tarihte Trabzon, Erzurum, Van, Sivas, Diyarbekir, Mamüratülaziz ve Bitlis vilâyetlerinde, idarenin

kontrolü ve kanunların işlerlik kazanması ile asayişin sağlanması için Galip Bey, Mustafa Zihni

Bey, Babekyan Efendi (Ermeni ve Meclis-i Mebusan Üyesi ), Erkân-ı Harp Kaymakam Cemâl ve

Binbaşı Zeki Beylerden oluşan bir Heyet-i Mahsûs-ı Islahiye'nin görevlendirildiği ve reforma dair

29 maddelik bir projenin kendilerine verildiği görülüyor. Bu konuda Avrupalı müfettişlerin

görevlendirilmesi fikrinin benimsendiği de anlaşılıyor269.

4. 1. Avrupalı Reform Müfettişleri dönemi ve bir örtülü işgal plânı

4. 1. 1 Örtülü işgal için dayatılan Reform Projesi

1914 senesine gelindiğinde idarî sahalarda ve teftiş işlerinde görevlendirilmek üzere

Hükümet, Avrupa’dan bazı danışman ve uzmanlar getirmiş bulunmaktaydı. Bunlardan İngiliz

267 BOA., DUİT., 74-2/2-52. 268 BOA., DUİT., aynı yer.

269 BOA., YEE., 13/112-35/112/6.

54

Page 55: Ermeni konusu

Jandarma Yüzbaşısı Deyvis Bey Mülkiye Müfettişi270, Gravil Bey Teftişiyye-i Mülkiye Müdürü271,

İngiliz hukukçu Klark, Adliye Nezareti Heyet-i Teftişiyyesi Başkanı,272 Henry Bey ise Maliye

Nezareti Müdür-i Umumisi olarak tayin edildiler.

İdarî birimlerde Avrupalı memurların görevlendirilmesi, 1878 tarihinden beri başta İngiltere

olmak üzere, Avrupalı devletlerin reform politikalarının başta gelen şartlarından birinin kabul

ettirilmesi manasına gelmekteydi. Reform konusunda, yine Avrupalı devletlerin çok

mühimsedikleri, Avrupalı bir Reform Genel Valisi veya Genel Müfettişi atanması maddesinin kabul

edilmesi ise, reformun bütün yönleriyle ve doğrudan Avrupalıların kontrolüne girmesi demek

olacaktı.

Yukarıda dikkat çekildiği üzere, İttihat ve Terakki Hükümeti, Balkan savaşından önce de,

Vilâyât-ı Sitte ve hasseten Ermeniler için bir Reform Projesi'ni hayata geçirme çalışmalarına başladı.

Bu çerçevede Hükümet'in politikası, Ermeni Komitelerinin bu konudaki görüşlerinin alınması ve

yapacağı yeni düzenlemelerde onların isteklerinin karşılaması biçiminde ortaya çıktı. İttihat ve

Terakkicilerin Ermenilere, hatta İhtilâlci Ermeni Komitelerine sempatiyle yaklaşımı, daha II.

Abdulhamid döneminde, onun yönetimine karşı eylem yapma yönünde işbirliğine girme

gayretleriyle273 kendini gösteriyordu. Yine bu politika gereği olarak Hükümet, Taşnak Komitesi'ne,

ırklardan oluşan cemaatlerin her birinin kendi değerlerini ve özelliklerini koruyacakları prensibini

benimsediğini bildirdi. Onlardan, sadece ortak bir payda olan Osmanlılık milleti anlayışıyla, ortak

vatanlarının çıkarlarıyla uyum isteyen bir programa katılmalarını teklif etti. Onların görünürdeki

olumlu cevaplan üzerine, İttihat ve Terakki ile Komite arasında bir ittifak yapıldı274.

İttihat ve Terakki'nin bu politikasının bir gereği olarak Meclis-i Mebusan ve Meclis-i

Ayan'da Ermenilere, ülkedeki nüfus oranlarının çok üstünde üyelik verildi. Taşnak İhtilâlci Ermeni

Komitesine varlığını ve dış ülkelerdeki teşkilâtlarını koruma hakkı tanındı. Hatta Rus vatandaşı

270 BOA., Dahiliye Kalem-i Mahsus (DH. KMS), 5-28, lef 4. (18 K.Evvel 1329); 1915 savaşından sonra generalliğe terfi edip Kudüs vali muavinliğine atanmıştır. Türkçe’yi çok iyi bilmekleydi, bk. Hüseyin Kazım Kadri, Meşrutiyetten Cumhuriyete Anılanın, hzr. İsmail Kara, İstanbul 1991, s. 148,271 BOA., DUİT., 74-2/2-56 :(Islahat-ı Maliye Komisyonu Üyesi. İradesi. 28 L. I332/ 19 Eylül 1914)272 BOA., DUİT., aynı yer: (İradesi. 15 C. 1332/11 Nisan 1914)

273 BOA., İrade-Hususi 1318 Z. 8: Ermeni ve Makedonyalılardan mürekkep genel bir kongrenin teşkili için

Genç Türkler tarafından, Mahmut Paşa'dan istekte bulunulduğuna dair Ruter Ajansının haberi. 13 Mart 1316/

26 Mart 1900.274 Ahmet Rüstem Bey, aynı ese,r.s.37-38

55

Page 56: Ermeni konusu

İhtilâlci Ermenilere dahi Türkiye'ye dönme izni verildi. Yine İttihat ve Terakki bu ittifaka verdiği

değeri göstermek için, 12 Nisan 1909'da Adana'da Komitelerin kışkırtma ve planlamasıyla meydana

gelen olaylar sonunda, bölgeye bir soruşturma komisyonu gönderdi. Hükümet, bu komisyona,

Ermenileri öldürdükleri kanaatine vardığı pek çok Müslümanı astırırken, aynı derecede suçlu olan

Ermenilere hiçbir ceza verdirmedi275. Sadece bu uygulama dahi Hükümet’in, Ermenileri kazanmak

için Komitelere izahı zor birçok taviz vermede ne kadar ileri gittiğini göstermektedir. İttihat ve

Terakki Ermenilere karşı böyle bir tutum sergilerken, aynı Taşnak Komitesi, Rusya’yla Osmanlı

Devleti aleyhine gizli anlaşma yapmaktan geri durmamıştı.

Hükümet, 1912 sonrası ortaya çıkan gelişmeler üzerine ve Avrupalı devletlerin bir kez daha

müdahâlelerine meydan vermemek için. Reform işini yeniden ele aldı. Doğu vilâyetlerinde asayiş,

sükunet ve refahı sağlayacak bir projenin oluşturulması maksadıyla İngiltere'ye bir teklif götürüldü.

Zira İttihat ve Terakki Hükümeti, bu reformu İngiliz uzmanlara bırakmayı plânlıyordu. Teklifinde,

İngiliz Hükümeti'nin uygun bir memurunu Genel Müfettiş olarak atamasını istedi. Bu müfettişin

gerekli gördüğü diğer uzmanlarla gelerek. Doğu vilâyetlerinde yapacağı inceleme sonunda,

hazırlayacağı Reform Projesi’nin kabul edilerek uygulamaya konulacağını bildirmekteydi276. İngiliz

Hükümeti, bu teklifi önce benimseyerek, müfettişlik görevi için Lord Milner'in seçildiğini bildirdi.

Fakat daha sonra Rusya'nın baskısı veya aralarındaki gizli anlaşma gereği bundan vazgeçtiği gibi,

söz konusu Reform Projesini hazırlama işini de Rusya'ya bıraktı (12 Kasım 1912)277.

Bu gelişmeler olurken gündemdeki çalışmaları, Hükümet'in kendi Reform Projesi'ni

uygulamak istediği biçiminde değerlendiren Ermeni Komiteleri, programı kabul etmeyeceklerini

bildirdiler. Savaş sonrası şartların doğurduğu fırsatlardan da yararlanacakları ümidiyle, Avrupalı

büyük devletler tarafından ki; hasseten Rusya kast ediliyor olmalı, bir başka Reform Projesi'nin

hazırlanmasını isteyerek uzlaşmaz bir tavır içine girdiler278.

İngiltere'nin reform işini Rusya'ya havale etmesinden sonra, Temmuz 1329/1913 tarihinde,

Rusya başta olmak üzere Almanya, İngiltere ve Fransa, Hükümet'e başvurarak, Ermenilerin esas

olarak alındığı bu reform için, Vilâyât-ı Site (Van, Erzurum, Bitlis, Sivas, Diyarbekir ve

275 Ahmet Rüstem Bey, aynı eser, s.43.

276 BAO., Hariciye Siyasi Evrak (HR.SYS), 2284/2, lef 39; Osmanlı Mebusan Meclisi Reisi Halil Menteşe 'nin Anıları, hzr. İsmail Arar, İstanbul 1986, s. 168.277 Halil Menteşe, aynı eser, s. 169.

278 Ahmet Rüstem Bey, aynı eser, s.57; Yusuf Halaçoğlu, Ermeni Tehciri ve Gerçekler (1914-1918), Ankara 2001, s.33.

56

Page 57: Ermeni konusu

Mamüretilaziz)'nin birleştirilerek yönetimine bir Genel Vali'nin getirilmesi, bu altı vilâyetin bir

Genel Meclisi'nin oluşturulması, bu meclis üyelerinin yarısının Hırıstiyan olmasını ve Müfettişlerle

idare arasında bir anlaşmazlık çıkması hâlinde, büyük elçilerin hakemlik yapmasını, ayrıca

konsolosların reformların uygulanışını kontrol etmesinin kabulünü ısrarla teklif etmekteydiler279. Bu

konudaki görüşmeler altı ay kadar sürdü. Söz konusu tekliflerin Avrupalı devletler arasında

imzalanan İtilâfname'den kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Görüşmelerin başlangıcında, Almaya'nın

isteği üzerine, altı Avrupalı devletin büyük elçileri, kurulacak bir komisyonda bu proje üzerinde

yeniden görüşme kararı aldılar. Bu sırada Osmanlı Hükümeti, Osmanlı ülkesinin altı idarî kışıma

ayrılarak, her birine bir Genel Müfettiş atanacağına dair, Vilâyet Kanunu'na eklenen ve tadil edilen

kararnameyi sefaretlere tebliğ etti. Fakat Rusya'nın itirazı üzerine görüşmeye konulmadı280. Bu

esnada İttihat ve Terakki Hükümeti'nin. ihtilâlci Ermeni Taşnaksutyun Komitesi temsilcileriyle,

Doğu illerinde yapılacak olan söz konusu düzenlemeler için doğrudan görüşme yaptığı

anlaşılmaktadır. Komitenin bu davranışına karşı Rusya'nın kışkırtmasıyla, Tiflis'teki Ermeni basını

ve Ermeni çevrelerce tepkiler yükseldi281.

Avrupaca takip edilen politika ve atanacak Reform Müfettişleri için, Rusya Duması üyesi

Milyekof şöyle demekteydi: "...Eğer Müfettiş-i Umûmiler birer Osmanlı memuru îse onların

üzerlerine de Avrupa kontrolörleri lâzımdır. Yani kontrol üzerine kontrol vaz eylemek. Bu hâl,

Makedonya Müfettiş-i Umûmisi meşhur Hilmi Paşanın maruz kaldığı hâle döndürülecektir.

Avrupa'nın emriyle Türkiye evvelâ Mülkiye Müfettişleri'ni kabul etti. Mütaakiben Jandarmanın

reformu için Avrupalı subaylara razı oldu. Ve nihayet Avrupalıların Mahkemeler üzerinde murakabe

etmeye başladıkları sırada Jön Türkler'in darbe-i hükümeti (1909) meydana geldi (3 Temmuz

1914)”282.

Altı ay süren pazarlık sonunda hazırlanan Reform Projesi'ne göre Hükümet; söz konusu olan

vilâyetlere atanacak Avrupalı Genel Müfettişlerin, idarede ihtisas kazanmış kimselerden olması ve

279 BOA., DU. KMS., 2-27 5, lef 4.; Halil Menteşe bu tekliflerin Hükümet'in Ermeni erkâmıyla görüşmesi sonrası hazırlandığını kaydetmektedir, bk. Halil Menteşe, aynı eser, s. 167-172.280 Halil Menteşe, aynı eser, s. 172.

281 Vilayât-ı Şarkiyye'nin ıslahı meselesi için Taşnaksutyun Komitesi'nin Hükümetle doğrudan temasa geçmesi üzerine bunu kendi çıkarları aleyhine bulan Rusya'nın planlamasıyla Tiflis Ermeni basını ve Zarifyan gibi bazı tüccarlar Taşnaksutyun'un bu davranışı aleyhinde sürekli yazmaya ve Rusya Devletinin Emenilerin gelecekleri ile ilgili büyük çabalar gösterdiği şu sırada. Komitenin tutumunun Ermeni millî çıkarlarına zarar verdiği tezini işlemeye başlar. Fakat Komitenin bu hususta kendilerine verdiği izahat üzerine tatmin oldukları anlamıyor.Bk. DH.KMS., 2-2/5.282 BOA., DH. KMS., aynı yer, lef 28.

57

Page 58: Ermeni konusu

bu müfettişlerin valiler hariç, yönetimde kötü hâli görülen memurları azil ve yerlerine uygun

olanların atanması yetkisine sahip bulunmalarını kabul etti. Altı vilâyetin birleştirilmesi ve buraya

dair bir Genel Meclisin oluşturulması isteği ise geçersiz kılındı. Ayrıca her vilâyetin genel meclisi

üyelerinin nisbî temsil esasına göre seçilmesi, yeni sayıma kadar Van ve Bitlis vilâyetlerinin meclis

üyelerinin yarısının Hristiyan, yarısının ise Müslüman olması esası benimsendi. Bununla birlikte

Avrupalı devletler, Erzurum'da da meclis üyelerinin yarı yarıya olması ve diğer üç vilâyette ise

üyelerin üçte birinin Hristiyanlardan seçilmesi yönünde baskı yapıyorlardı283.

Bu süreç sonunda Reform Projesi ve uygulama şartları özü itibariyle kabul edilmişti. Bu

şartlardan en ağır olanı, Osmanlı Hükümeti'ni, Doğu vilâyetlerinin idaresinin başına yabancı Genel

Müfettişler tayinine zorlayanıydı. Bu müfettişler Avrupalı müdaheleci devletlerin hazırladığı

listeden seçilecekti. "Böylece Hükümet'in tam bir samimiyet içinde düşünüp, hazırladığı gönüllü bir

proje ve hareket, onun bağımsızlığına yeni kısıtlamalar getiren uluslararası bir zorlamaya"284 ve bir

çeşit örtülü işgal plânına dönüştü.

Avrupalı müfettişlerin atanmaları ve kendilerine verilen yetkiler ile yeni düzenlemeler

hususunda, Rus basınında bazı görüşler yer aldı: Rusya diplomasisinin bu konuyu gündeme getirme

ve ilk şartlarının kabul ettirilmesinde başarılı olduğu fakat sonradan kontrolü kaçırdığı yönünde,

Mösyü Milyokof imzasıyla çıkan yazılarda285: "Rusya Devleti nasıl oldu da İtilâfnâmenin tağyirine

ses çıkarmadı? Rusya sefiri İstanbul'da Ta'lîmât tertîb ve ihzar olunduğundan haberdar mı idi?"

şeklinde ifadeler kullanıyor ve Talat Bey hükümetini koruma yönünde yeni bazı anlaşmaların

yapıldığını, bunun ise; "Anadolu 'da tabiî dostlarımız olup yakın zamanda tamâmiyle tarafımıza celb

ettiğimiz anâsırı kendi hâline terk etmeği icâb ettirecek derecede ilerletilmiş bulunması kabil

değildir." diyerek endişesini dile getiriyordu.

Hükümet ise, bu teklifleri kabul ederken, diğer taraftan hâlâ sonunda bu hususların

hükümsüz kalacağı ve yalnızca Hükümet'in yapmayı plânladığı reforma dair, ilgili devletlere bilgi

verilmekle yetinileceği ümit ve niyetini taşıyor, hatta bu yolda altı vilâyetin valilerine gizli olarak

bilgi veriyordu (25 Ekim 1913).

283 10 T. Evvel 1329 / 23 Ekim 1913 tarihinde Hükümet. Van valiliğine gönderdiği bir telgrafla: "...Ermeni işi hakkında bir teklif vuku muhtemel bulunmuş ise de bunu Hükümet katiyyen red kararı vermiştir. Yerli olmak üzere bir Müfettiş-i Umumilik Teşkilatının hemen tatbiki ve evvelce bildirildigi vecihle mühim miktarda jandarma istihdamı ve karakollar tesisiyle telefonla yekdiğerine rabtı gibi tedâbire şimdiden tevvessül edilecektir." Aynı yer, lef 1/1.284 Ahmet Rüstem Bey, aynı eser, s.57-58.285 BOA., DH. KMS., 2-2/5, lef 29: 19 Haziran ve 3 Temmuz tarihli Reç gazetesi.

58

Page 59: Ermeni konusu

4. 2. Avrupalı Reform Genel Müfettişleri

Bahsi geçen 26 Ocak 1914 tarihli İtilâfnameye göre, başta Rusya olmak üzere Avrupa

devletleri, Ermeni bölgeleri olarak addettikleri yerlerde, Osmanlı yönetimini kontrol etmek üzere

geniş bir hukuk elde etmekteydi. Bunun için. Avrupa kontrolünün temsilcileri yine bu devletler

tarafından gösterilecek namzedler arasından Osmanlı Hükümetince atanacak iki müfettiş olacaktı.

Bu Reform Müfettişleri Osmanlı Devleti'nin memurları değil bütün Avrupa'nın temsilci ve

kontrolörü olacaktı. Ayrıca bu itilâfnâme, Osmanlı Hükümeti'ni Reform Müfettişliği makamının boş

kalması hâlinde, on sene müddetle yeniden Avrupalı devletlerin görüşü ile aday seçimini kabule

mecbur ediyordu286.

Hükümet'in tavır ve tasavvuruna rağmen, 2 Temmuz 1914 tarihinde Van, Bitlis,

Mamüratülaziz ve Diyarbekir vilâyeti Reform Genel Müfettişliği'ne Norveçli Hoff; Trabzon,

Erzurum ve Sivas vilâyeti Reform Genel Müfettişliği'ne Hollandalı Westenen atandı287. Osmanlı

Hiikümeti'nden maaş alacak olan bu müfettişlere verilmek üzere 23 maddelik bir Talimatname

hazırlandı ( 23 Mayıs 1914). Buna göre, altı vilâyetin idarî, adlî, malî konularla ilgili bütün

dairelerini denetleyebilecek, valiler dışında diğer bütün memurları gerekli gördükleri takdirde işten

el çektirip, yerlerine atamalar yapabileceklerdi288. Talimatnamenin 23. maddesine göre emirleri

altında reformu teftiş işinde yardımcı olacak başka memurlar bulunacaktı289.

Bu memurlar:

1- Başkâtip ile yeterli sayıda Müsvedd, mübeyyiz ve kâtip,

2- Birer Mülkiye290, Polis ve Jandarma Müfettişi,

3- Bir Adliye Müfettişi,

4-Bir Maarif Müfettişi,

286 BOA., DH. KMS., 2-2/5.287 BOA., DUİT., 74-2/2-55: Her ikisinede bâlâ rütbesi verildi: Mec!is-i Vükela Mazbatası (MV). 195/144: Reform Müfettişleri ile nıaiyyetlerinin maaş ve harcırah masrafı kararı; DH. KMS., 2-2/5. lef 20:" Westenen ve Hoff un Vilayât-ı Şarkıyye Müfettişliği Umumiligi'ne tayini takarrür etmiştir. Mumâileyhumanın hayırhah ve namuskâr ve sahib-i iktidardan bulunduklarına kanaat hasıl oldu.”288 Diğer görevliler için bk. DH. KMS., 21-1/38.289 Görevliler için bk. DH. KMS., 63/68.290 Umur-ı Mülkiye Müfettişleri Nizamnamesi (dokuz maddelik) bk. DH. KMS., 5/28.

59

Page 60: Ermeni konusu

5- Bir Ziraat Müfettişi (Osmanlı veya Avrupalı olacak. Bir Ermeni atanmıştır),

6- Avrupalı Jandarma subaylarından atanacak bir Emir Subayı,

7- Bir Nafia Müfettişi,

8- Avrupalı bir Hususi Kâtip,

9- Bir Kürtçe Tercümanı,

10- Bir Ermenice Tercümanı.

Avrupalı Reform Genel Müfettişleri, İstanbul'da gerekli hazırlıkları yapıp, gerekli

görüşmelerde bulunduktan sonra (Padişah, Sadrazam ve Dahiliye Nazırı vs.) görev yerlerine gitmek

üzere harekete geçtiler. Müfettişlerden Van, Bitlis, Mamuratülaziz ve Diyarbekir vilâyetlerinde

görev yapacak olan Hoff, Trabzon üzerinden önce Erzurum'a (24 Temmuz 1330) oradan Van'a ulaştı

(4 Ağustos 1330)291. Kendisi memuriyetine merkez olarak Bitlis'i seçip reform heyetini orada

yerleştirmeyi plânlamıştı. Reform Müfettişi gittiği vilâyetlerde törenlerle karşılanıyordu. Yollarda

güvenliğini sağlamak için bir müfreze asker görevlendirildi292.

Hoff, görev bölgesine gelir gelmez yerel yönetici ve Ermenilerle görüşmeye başladı. Kendisi

daha Erzurum'da iken I. Dünya Savaşı'nın başlaması sebebiyle İstanbul'a dönmesi yolunda emir

almıştı293. Telgrafta; "Umûmî seferberliğin iltizâm eylediği ahvâl-i fevka'1âde karşılığında mevâdd-ı

ıslâhiyyenİn tatbîki mümkin olamıyacağından memlekette ahvâl-i fevka'lâdenin hitâmına kadar ya

Erzurum'da ikâmet veya İstanbul'a avdet etmesi lüzumu Erzurum'da Hoff Bey'e iki gün evvel telgraf

tebliğ edilmiş iken şimdi mûmâileyhden gelen telgrafta Van'a hareket ettiği (29 Temmuz 1330)"

bildiriliyordu. Hoff dönüşünde geldiği yoldan değil de Bitlis, Diyarbekir, Siverek, Urfa, İskenderun,

291 284 BOA., DH. K.MS., 2-2/5. lef 80 : “Dahiliye Nezareti'ne ...Bitlis ve vilayet-i malûme-i saire Müfettiş-i

Umumisi Hoff Bey... bugün Erzurum'a muvasalat etti..." bk. Lef 86.292 Aynı yer, lef 38.

293 BOA., DH.KMS.. 2-2/5, lef 67 ve 75: “Erzurum'da Müfettiş-i Umumi Hoff Bey'e (telgraf).

Dersaadet'te Müfettiş-i Umumi Westenen Bey'e (tezkere).

Umumi seferberlik ve buna mümisil ahval-i fevkalaadeden dolayı mukarrerât-ı ıslahiyenin tatbiki mümkün olamıyacağından Dersaadet'e avdetiniz...26 Temmuz 1330”

60

Page 61: Ermeni konusu

Beyrut üzerinden İstanbul'a dönmeyi tercih etti294. Müfettiş Westenen ise eşyalarını Trabzon'a

gönderdi, fakat kendisi yola çıkamadan ilgili tebliği aldı295.

Müfettişlerin görevleri ile ilgili olarak Dahiliye Nazırı Talat Paşa, Nazırlar Meclisi'nde

okuduğu tezkeresinde, savaş ilânı sebebi ile plânlanan bu reformun şimdilik yapılamayacağını,

müfettişlerin kendilerine ve katiplerine mukavele gereğince tazminat verilerek savaşın bitiminde;

"ciddî ve esaslı ıslâhat esbabına tevessül edilmek üzere" memuriyetlerine son verilmesini teklif etti.

Bu teklif 24 Aralık 1914'te Nazırlar Meclisi'nde onaylandı. 29 Aralıkta ise bu yolda bir irade de

çıkarıldı296.

Bir bakıma Reform konusunda inisiyatifi elegeçiren Rusyanın297 esas tasavvur ve plânını,

daha önce Rusya İstanbul Büyük Elçisi M.de Giers'in, Dışişleri Bakanı Sazonov'a gönderdiği bir

telgraf (26 Kasım 1912)298, bütün çıplaklığıyla ortaya koymaktaydı. Bu telgrafta Sefir M. de Giers,

"Derhal işgali vakitsiz bulurum. Reform uygulamasıyla işe başlamalıyız ve bunu Rus veya Avrupalı

memurların kesin kontrolü altına vermeliyiz. Bununla birlikte o bölgelerin karışık durumu reformun

verimli olmasını engelleyeceğinden, istenilen sükun ve emniyet sağlanamayacağı anlaşılınca,

ordularımızın adı geçen vilâyetleri işgal edebilmesi için şimdiden gerekli hazırlığı yapmalıyız"

demektedir. Rus Dışişleri Bakanlığı Siyasî 1. Şubesi'nin Savuçbulak Rusya Konsolosuna gönderdiği

26 Ağustos 1914 tarih ve 2503 numaralı bir başka gizli telgraf299 ise, Rusya'nın bu işgal plânını

uygulamak için Osmanlı unsurlarını nasıl alet ettiğine dair gizli siyaseti hakkında ip uçları

vermekteydi.

294 Aynı yer, lef 70, 73 ve 74: " Dahiliye Nazareti'ne. Varid olan talimata tevfikan Beyrut tarikiyle İstanbul'a avdet etmek üzere bugün hareket ediyorum...Hoff."288 295 Westenen Efrence Temmuz I5'te hareket ve Erzurum'u merkez ittihaz edeceğini Jandarma Müfettiş-i Umumisi İngiliz Havker Paşa’ya bildirdi. 4 Haziran 1330. Bk. DH. KMS., 2-2/5. lef 96 ve 23/39.

296 BOA., DUİT., 74-2/2-57: "İrade-i seniyye. Van. Bitlis ve Mamuratülaziz vilayetleri Müfettiş-i Umumisi Norveçli Hoff ve Trabzon, Erzurum ve Sivas vilayetleri Hollandalı Müfettiş-i Umumisi Westenen Beylerle kâtiplerine mukavelenameleri mucibince tazminat itası ile memuriyetlerine nihayet verilmesi Meclis-i Vükela'nın kararıyla tensib edilmiştir.

Bu irade-i seniyyenin icrasına Dahiliye Nazırı memurdur. Sene 11 Safer 1333.

(İmzalar) ....... ...... .... .... .... .... Dahiliye Nazırı ve Harbiye ve Bahriye ve Maliye Nazırları Vekili Talat.297 Yusuf Halacoğlo, aynı eser, s.54.298 Halil Menteşe, aynı eser, s. 169 (Rus Turuncu Kitabı, 1912. no. l'den)299 BOA., HR. SYS, 2284/l. lef 87.

61

Page 62: Ermeni konusu

Bu telgrafta: "Kafkasya valisi, 545 numaralı alttaki telgrafnameyi göndermiştir. Kendi

milletdaşlarından oluşan çeteler teşkiline dair muhtelif Kürt reisleri ile Ermeni reisleri tarafından,

gerek Kürtler ile Süryanilerden oluşan teşkilât (çeteler) icrasını üstlenen subaylarımız taraflarından,

şu son zamanlarda bazı teklifler yapıldı. Bütün bu teklifler, kendilerine bir miktar silâh sağlanması

ve verilmesi hususuna, tarafınızdan onay/muvafakat olunmasına bağlıdır. Adı geçen unsurların

bağlılıkları gayr-ı kabil-i itiraz olmakla beraber, dağıtılacak olan silâhlardan bir kısmının, belki de

tahsis olunan tarafa verilememesi dahi korku ve endişesi olduğundan, şimdilik bunlar tarafından

sunulan hizmetlerden yararlanma hususunda acele ettirmek gereksiz olacağı görüşündeyim.

Aynı zamanda, işbu tedbirin askerî harekete başlanacağı zaman faydalı olabileceği

inancındayım. Şu taktirde adı geçen teşkilâtın uygulamaya konulması, başarı sağlamamıza oldukça

fazla yardım edebilir. Bundan dolayı bahsedilen teklifleri ortaya süren ve isteyerek devlet (Rusya)

hizmetinde bulunan adamlar arasından, askerlerin koruması altında olarak, silâh depoları yapması

hususu kendilerine tevdi ve ihale olunacak olanların şimdiden tayini bence arzu olan

maddelerdendir.

Türklere hasım olan ve tarafımızdan haklarında iyiniyet ve meylimizi ortaya koymadan geri

durulmaması gereken unsurların, hırs ve isteklerini kışkırtmak gereği ve yaran hakkındaki fikir ve

düşünceme, zât-ı âlilerince iştirak edildiği taktirde, kararlaştırılan plân gereğince dağıtılacak olan

üçüncü derecedeki tüfenklerden, 25 000 adet tüfenk ile 12 000 000 fişengin emre hazır

bulundurulması zımnında, Harbiye Bakanlığı'yla ilişkide bulunabilmekliğim için taraf-ı

senâvirâneme bu bâbda îtâ-yı malûmat edilmesini rica edirim" denilmektedir.

Bu yaklaşım, Doğu vilâyetleri için yapılması istenen ve plânlanan reformları, Rusya'nın nasıl

yorumlandığını, aynı zamanda Reform Projeleriyle, kendilerine çeşitli vaatlerde bulunulan Osmanlı

Ermeni, Kürt ve Süryanilerine de bu plânda, kendi devletine ihanet edecekleri silâhlı ve isyancı bir

rol biçildiğini göstermektedir. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Kafkasya valisine gönderdiği 279 numaralı

gizli telgrafında bu plân ve rolü şöyle açıklamaktaydı: " Ermeni ile Kürt ve Süryanilerin

silahlandırılması zamanı heniz gelmemiş olduğuna dair olan görüş ve fikrinize olduğu gibi

katılıyorsam da, gerektiği anda kendilerine, bahsi geçen unsurlardan çeteler kurulması ve bu

çetelerin kumandası verilebilecek güvenilir adamların şimdiden tayini ve bir de gerek Kafkasca ve

gerek İrandaki birliklerimizce lüzumu olan silâhların önceden sağlanması ve hazırlanmasının

62

Page 63: Ermeni konusu

oldukça faydalı olacağı görüşündeyim... Rumiye'de çeteler teşkili ile Kürtlerin getirilmesi konusu

Vedneski ile Andıreyeveski'ye verilmiştir."300

4.3. Tarihî yaşanmışlığın getirdiği bir noktada zorunlu iskân politikası: Tehcir.

4.3.1. Ermenilerin bir defa daha silâhlı isyanı ve düşmanla işbirliği yapması

Bütün bu gelişmeler Osmanlı Devletinin Doğu bölgesinin Avrupa'nın ya da Rusya'nın

kontrolü altına girmesi için gerekli zeminin hazırlandığını gösteriyordu.

Onların politikalarının hareket noktası ve dayanağı ise bu bölgede yaşayan Osmanlı

Hıristiyan unsurları ve bazı etnik gruplar özellikle de Ermenilerdi. Bu politika doğrultusunda

1880'lerden sonra Ermeniler daima teşvik edilip kışkırtıldı. Onlar da isyan yolunu seçip birçok

silâhlı ayaklanmaya girişti. (1915'e kadar Devlet Başkanı ve ileri gelen bürokratlarının hedef alındığı

bombalı suikastlar301 da dahil, 40'ın üzerinde silâhlı ayaklanma meydana gelmişti.) 1915 yılına

gelindiğinde ortaya çıkan gelişmeleri bir fırsat olarak değerlendiren Ermeniler, I. Dünya Savaşı'nın

başlaması sırasında, tâbi oldukları devletleri aleyhine, karşı cephede yer alan devletlerle işbirliği

içine girmeyi302, yakın gelecekte kuracakları vaat edilen Ermeni Devleti'ne götürecek yol olarak

seçmede tereddüt etmediler.

"Ruslar, taahhütleriyle emellerine ram ettikleri Ermenilerin desteğiyle, Van ve Bitlis

vilâyetlerini işgal ve Nasturileri de isyan ettirerek bütün Kürdistan'ı ihtilâl yangını içinde bırakmanın

zamanının girdiğine kanaat getirdiler (12/13 Mart 1331 / 25/26 Mart 1915 )." Daha önce Rusya

tarafından silâhlandırılan Ermeni çeteleri, Rus ordusunun sınırları geçmesi üzerine 7 Nisan 1331/19

Nisan 1915'ten itibaren Van ve Sivas vilâyetlerinde isyana kalktılar. Ramgavar Partisi'nden

Armenag Yegarian başkanlığındaki 30 bin Ermeni, Van'ın etrafına siperler kazıp, geçici bir hükümet

kurup, askerî meselelerle ilgilenmek üzere bir de askerî mahkeme oluşturdu. Bu hükümet,

300 BOA., aynı yer.

301 Bu suikastla ilgili haberler bk. İkdam, 22-28 Temmuz 1905 ve Tercüman-ı Hakikat, 22-24 Temmuz 1905; ayrıca geniş değerlendirme için bk. Vahdettin Engin, "Sultan II. Abdulhamid'e Düzenlenen Ermeni Suikastı ve Bu Sebeple Belçika ile Yaşanan Diplomatik Kriz ", Ermeni Meselesi üzerine Araştırmalar, İstanbul 2001, s. 115-132.302 Ruslarla ve İngilizlerle işbirlikçi için bk BOA., HR. SYS.. 2284/4, lef 2 : "Bedirhâni Addurrezzak ve Seyyid Taha ile Semiko (daha sonra oluşturulan 20 bin kişilik kuvvetle bu hareketlerini sürdürdü ) gibi menfaatperesan ve vatan hainlerinin Rusya tarafından gördükleri teşvik ve tergib üzerine ne gibi hareketlerde bulunduklarına dair bazı vesaik". Ayrıca , "Rusya Hariciye Nezareti Siyasi Birinci Şubesi'nin 8 Eylül 1914 tarihli gizli telgrafı... Kafkasya valisinin inzimam-ı muvafakatıyla Ermenilerin isyanını tehie (hazırlama) etmek ve sadık Kürtlerle Süryanilerden çeteler teşkil eylemek için şimdiden tedabir ittihazı derece-i vücubda (zorunlu) görülmüştür..." Bk. HR. SYS., 2284/1. lef 86,87 ve 93; Ahmet Rüstem Bey, aynı eser, s.67.

63

Page 64: Ermeni konusu

silahlanmaya hız verip, bölgedeki yabancı kuruluşların tarafsızlıklarını korumaları için sıkı emirler

yayınladı. Bu arada silâhlı harekete girişerek Van'daki Türkleri ve Devlet güçlerini şehirden

temizlediler303. Ruslar ilerledikçe onlara katılan Ermeni köyleri, Rusların ekmek bıçaklarına kadar

ellerinde bulunan savunma aletlerini aldığı silâhsız ve savunmasız halkı, Başkale'nin Merkeho ve

Astoci köylerinde olduğu gibi katledip, kadınlara işkence ve tecavüze varan saldırılara giriştiler304.

I. Dünya Savaşı'na girmek zorunda kalan Hükümet, son elli yıldır gelişen olaylarla kontrolü

gittikçe güçleşen ve devlet açısından kronik bir hâl olan bu bölgenin, problem olmaktan çıkarılması

için, yukarıda anlatılan reformla ilgili yoğun çaba harcıyordu. Fakat ortaya çıkan bu son gelişmeler

üzerine, eskiden beri Osmanlı Devleti'nin idarî geleneğinde yer olan ve eskiden de başvurulan bir

uygulamayı tekrar yürürlüğe koyma kararını aldı. Bu karar: Daima problem yaratan, yabancı

güçlerle işbirliği içine giren, son gelişmeler ile de askerî bakımdan büyük tehlike arzetmeye

başlayan bir unsuru, kendileri açısından da daha güvenli ve yönetimin kolay olacağı bir bölgeye

göçürmek, yani iskân etmekti305. 27 Mayıs 1915 tarihinde yapılan bu uygulamanın adı tehcir, yani

zorunlu yer değiştirmedir.

4. 3 2. Zorunlu iskân politikasının uygulanması

Bu tehcirde, ismi daima öne çıkan ve bu sebeple bir Ermeni teröristi tarafından arkadan

vurularak katledilen306 Dahiliye Nazırı Talat Paşa, bu zorunlu iskâna karar verilmesinin sebeplerini

şöyle anlatmaktadır: "Osmanlı ülkesinin bütünlüğü ve Devlet yönetimi aleyhinde istilacı emeller

taşıyan ve bunu, Osmanlı tebası arasına bölücü fikirler yayarak elde etmeye çalışan Avrupalı

devletlerin etkisinde kalan, bazı kimseler tarafından vaad ve tehditle Ermeniler arasında

uyandırılıp, günden güne çeşitli vasıtalarla sürdürülen bölücü hareketlerin, devletin işlemesine

engeli, güvenlik güçlerine saldırıları ve silâhlı isyan şeklinde görülen davranışlarının diğer sadık

303 Bk. Viscount Bryce, The Treatment of Armenians in the Ottaman Empire 1915-1916 Documents presented to, Beirut 1972, s.48-50. 304 BOA., HR. SYS., 2284/4, lef 3 ve 8-10: Bu köylerde katledilen ve tecavüze uğrayanların isim listesi mevcut.

305 Zorunlu iskân politikaları için bk. Cengiz Orhonlu, Osmanlı İmparatorluğu'nda Aşiretlerin İskân Teşebbüsü, İstanbul 1963 ve Yusuf Halaçoglu, XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nün iskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, Ankara 1988. 306 Bu suikastlarda tetikçi olup, kendisini bir kahraman gibi anlatan Ermeni için bk. Arşavir Şıracıyan, Bir Ermeni Teröristinin İtirafları, (çvr. Dr. Kadri Mustafa Orağlı) İstanbul 1997; İleri Gazetesi, 1435. 30 K.Sâni 1338 tarihli nüshasında: Şehit Said Halim Paşa'ya, İstanbul halkı tarafından büyük bir Türk şehidine lâyık bir cenaze töreni yapıldığını haber veriyor.

64

Page 65: Ermeni konusu

halkı varlığını koruma mecburiyetine sevketmesi ve zorlaması, devletin arzu etmediği bazı olaylara

sebebiyet vermekteydi.

Devletin bu problemleri ortadan kaldırmak için fedakârlıklarla sürekli olarak yaptığı

uygulama ve iyileştirme/ıslahat/reform çalışmalarından alınan sonuçların belirtileri açıkça

görülmesine rağmen, dış tesirlerle aldatılmanın sürmesi, sırf bir içmesele olma özelliğini

kaybetmemesi gerekirken bölgenin reformu isinin, harici bir mesele şeklinde devletler arasında

genel görüşmeler alanına çekilmesine yolaçıp, Osmanlı ülkesinin bir kısmında, yabancı devletlerin

nüfuz ve kontrolleri altında bazı idarî yapılanma imtiyazı kazanma hedefine yönelinmişti.

Hâlbuki, Batılı devletlerin baskı ve etkisiyle, Osmanlı Hükümeti tarafından yapılmakta olan

bütün reformlar / iyileştirme ve yapılanmanın, Osmanlı ülkesini bölünme ve parçalanmaya doğru

çektiği, birçok deneme ve benzeri üzücü gelişmelerle ortaya çıkmıştır. Devletin idarî bağımsızlığı ve

bütünlüğü, Batılı devletlerin baskısıyla yapılacak benzer reformlardan, devletin imkanlarının

elverdiği ölçüde sakınma ve korunmasını zorunlu kıldığından; Osmanlı Devleti 'nin hayati

meseleleri arasında önemli bir bölüm işgaleden bu baş ağrıtan problemin, kesin bir biçimde ve

bütünüyle çözüme kavuşturulması için gerekli olan tedbirlerin alınması plânlanır, şekillendirilip ve

dikkat harcanırken (Avrupalı Reform Müfettişlerinin görevlendirilmesi ve reform çalışmaları

kastediliyor), Tehcirden az önce, Askeri savaş bölgeleri yakınlarında oturmakta olan Ermenilerden

bir kısmı, Osmanlı ülkesini düşman devletlere karşı savunmaya çalışan Ordunun harekâtını

zorlaştırıp, erzak ve cephane şevkini engelleyerek, düşman ile fikir ve işbirliği ve özellikle düşman

saflarına katılıp, memleket içindeki askeri birliklere ve masum halka silâhla saldırarak, şehir ve

kasabalarda katliam, hırsızlık ve yağmalama, düşman deniz kuvvetlerine erzak sağlama, askeri

savunma alanlarını düşmana gösterme suçunu işlediler"307.

Yukarda anlatılan gelişmeler üzerine alınan 30 Mayıs 1915 tarihli bir Meclis-i Vükelâ

kararına göre, geçici bir kanunla, "...anasır-ı ihtilâliyenin /isyancı saha-i harekâttan uzaklaştırılması

ve üsâta/asilere üssülharekât ve melce olan köylerin tahliyesi icâb ederek." Ermeni, Rum ve

Araplar, özellikle Erzurum, Van, Bitlis vilâyetiyle, Adana, Sis, Mersin, Maraş ve Halep'in merkezi

müstesna; Adana, Mersin, Kozan, Cebelibereket livaları ile Maraş sancağı, merkez kazaları

müstesna olmak üzere İskenderun, Beylan, Cesrişaûr ve Antakya kazaları köy ve kasabalarında

307 BOA., BEO., 326758.

65

Page 66: Ermeni konusu

tehlikeli görülen Ermeniler, Suriye ve İrak'ın kuzeyine Urfa, Zor, Halep, Harran, Musul, Diyarbakır

ve Cizre bölgelerine göç ve iskân edildiler.

Toynbee'nin de tespit ettiği gibi Ermenilerin göçürülmesi hususu üç nedene dayanıyordu:

"l- Ermeniler silâha sarıldılar ve Ruslar sınırı geçer geçmez onlara katıldılar.

2- Bütün silâhlı kuvvetlerin cephede kudretli bir düşmanla savaştığı anda, bütün

imparatorluk İçinde bir iç ihtilâli kışkırtmak için, Ermeniler bir fesat ve isyan hareketine giriştiler ve

böylece memleketi düşmana teslim ettiler.

3- Ermeni ahâlinin uğradığı felaketlerin sebebi Ermeni gönüllülerdir veya daha anlaşılır

şekilde ifade edilirse, Ermenilerin gönüllü olarak Rus ordusunda savaşa katılmalarıdır."308

4.3.3. Ermenilere uygulanan zorunlu iskânın metodu

Yukarda belirtilen bölgelerde oturan Ermenilerin başka bölgelere nakil ve şevkleri kararı

nasıl uygulanacaktı? Hükümet'in bu yoldaki emri şöyleydi: "...isimleri yazılı köy ve kasabalarda

oturan Ermenilerden nakli icab edenlerin iskân bölgelerine bütün gerekli ihtiyaçları mükemmel

olarak sıkıntı çekmeksizin sevk ve eriştirilmeleriyle yollarda istirahatlarının sağlanması ve can ve

mallarının korunması ve yerlerine vardıklarında yerleştirilmeleriyle, kesin olarak iskân edilmelerine

kadar Muhacirin Tahsisatından geçim ve yaşamlarının sağlanması ve eski mali ve iktisadi

durumlarına göre kendilerine emlâk ve arazi dağıtılması ve içlerinden fakir ve yoksul olanlara

Hükümet tarafından ev yapılması ve çifçiler ve ihtiyaç sahibi zanaatkara tohumluk ve alet ve edevat

dağıtılması309.. "

Göç esnasında olduğu gibi daha sonra eski yerleşim yerlerine dönüşlerinde de, içinde

bulunulan imkanlar dahilinde göçmenlerin nakil310 , beslenmesi ve bakımı, sağlık ve güvenliği311 ile

308 Ahmet Rüstem Bey, aynı eser, s. 110.309 BEO., aynı yer: Daire-i Sadaretten Dahiliye, Harbiye , Maliye Nezaretine 18 Mayıs 1331.

310 BOA., DH.ŞFR., 56/85 (7 Ağustos 1331/ 20 Ağustos 1915): "Halep'te Muhacirin Müdürü Şükrü Bey'e, sevkiyatın düzen ve sürati hususu Talimâtname'nin bütününe uygun görülerek gereken vilayetler ve livalara uygulanması lüzumu bildirilmiş ve gerek vagon meselesi ve gerek Menzil Müfettişlerince nakil araçları sağlanıp, verilmesi için icap edenlere süratle emir verilmesi Başkumandanlığa yazılmıştır" ; DH.ŞFR., 56/105 : "Konya vilayeti'ne. İstasyonlarda toplanmış ve sevk olunmakta olan diğer Ermenilerin biran evvel gidecekleri yere gönderilmelerinin sağlanması için mümkün olan taşıma araçlarının bu hususa ayrılması Hat Komserlerine bildirilmiştir. 8 Eylül 1331 "

311 Tehcir edilenlerin sağlıklarının korunması ve salgın hastalıklara meydan vermemek için aşın yığılma olan yerlere Ermeni şevki durduruluyor, hatta bu nedenle gidiş yollarının değiştirildiği dahi oluyordu. Bk. BOA., DH. ŞFR., 56/278

66

Page 67: Ermeni konusu

barınmaları sağlandı. Meselâ; 2 Mayıs 1915 tarihli Vükelâ kararına göre: "Savaş durumu dolayısıyla

bulundukları köy ve kasabalardan çıkarılarak, li-ecli'l-iskân/yerleştirmek/vatan kazandırmak için

başka bölgelere yollanan bazı köyler halkının taşınma, bakım ve beslenme ile yerleştirilmelerine

harcanmak üzere 3.000.000 kuruşun mesârif-i gayr-ı melhuza kaleminden verilmesi uygun"

bulunmuştu312. Aynı şekilde; 6 Aralık 1916'da 50.000.000 kuruş313 bir tahsisat ile gerek Müslüman

ve gerekse Ermeni, Rum ve Arapların sevk ve yerleştirilmeleriyle doğrudan görevli olup, Aşâir

ve Muhacirin Bütçesi'nden harcama yapan Aşâir ve Muhacirin Müdüriyeti'nin, 1917 senesi

bütçesine 100 000 000 kuruşluk başka bir tahsisat eklenmiş"314 olunduktan başka, aynı sene ile 1918

yılı için de 60 000 000'ar kuruşluk tahsisatlardan da bahsedilmekteydi315. Yine bu husustaki

harcamalar maksadıyla, 26 Aralık 1918 tarihinde, eski yerlerine döndürülen Ermeni, Rum ve

Arapların sevk, bakım ve beslenmeleri ile diğer ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli paranın,

Seferberlik Tahsisâtı'ndan karşılanması hususunda Meclis-i Vükelânın bir başka kararı

bulunmaktaydı316. Ermenileri her durumda kendi yurttaşı gören Osmanlı Hükümeti, onların gittikleri

yerlerdeki nüfus kütüklerine kayıtlarının yapılması ve askerlik işlemlerinin takip edilmesiyle ilgili

olarak vilâyetlere emirlerde gönderdi (14 Eylül 1331/27 Eylül 1915)317 . Bunlarla beraber

kendilerine toprak, tarım aleti ve tohumluk dağıtımı yoluna da gidilmekteydi.

(21 Eylül 1331): Görevliler, yollarda bazen saldırıya uğrayanların can ve mallarını korumaya çalışmaktaydılar; DH.ŞFR., 56/315 (23 Eylül 1331) belge, sevk edilen Ermenilerin mücevherleri dahil kıymetli mal ve paralarını Diyarbekir’e kadar zarar görmeden getirebildiklerini gösteriyor.312 BOA., MV., 197/112: Maliye Bakanlığına emir ve İçişleri Bakanlığı'na bilgi verilmiştir 19 Nisan 1331.313 BOA., MV., 204/63.

314 Takvim-i Vekâyi, 3121. 15 K.Sâni 1334: "1333 senesi Aşâir ve Muhacirin Müdüriyeti Bütçesi'ne 100 milyon kuruş ilavesi hakkında kanun.

Madde 1. Bin üçyüz otuzüç senesi Aşâir ve Muhacirin bütçesinin altıncı iskân-ı muhacirin mesârif-i umûmiyesi faslına yüz milyon ilave edilmiştir.

Madde 2. İşbu kanun tarih-i neşrinden itibaren meriü'l-emirdir.

Madde 3. İşbu kanunun icrasına Maliye Nezareti memurdur.

Meclis-i Ayan ve Mebusanca kabul edilen işbu layihanın kanuniyetine ve kavânîn-i devlete ilavesini irade eyledim. 1336 RA. 28."315 BOA., BEO., 338597 :316 BOA., MV., 213/74 (12 RA 1336) ve 213/54; DH.ŞFR., 99/103 : “ memleketlerine dönmüş olan gayr-ı müslim muhacirlerin büyük kısmı eşyasız kaldığı halde bunlara aid taşınır malların ötekinin berikinin elinde kalmasıyla sahibine iade edilmemesi bazı şikâyet ve müdahalelere yol açmaktadır. İdari ve siyasi zararlara meydan vermemek üzere malların sahiplerine iadesi (8 Mayıs 1335/15 Mayıs 1919)." Burada vilayet ve livaların isimleri mevcut; DH. ŞFR., 98/30 : "Ankara vilayeti'ne. Boğazlayan kazasına geri dönen Ermeni muhacirlerin emlaklarının iade edilmedikleri ve zevcelerinin ve akrabalarından bulunan kadınların hâlâ daha İslamların yanında alıkonulduğu ve geçim ve tohumluk ihtiyaçları giderilmediği İngiliz Komiserliği'inden bildirilmekle, süratle inceleme yapılıp gereğinin yapılarak sonucun bildirilmesi ve geçim ihtiyaçlarının derhal giderilmesi (3 Nisan 1335).”317 BOA., DH.ŞFR., 56/187.

67

Page 68: Ermeni konusu

Bütün önlemlere rağmen bir savaş ortamında, göçettirmede ve yol esnasında görev alanlar,

yol boyunca öncelikle yağma maksadıyla kafilelere saldıran haydutlara karşı, bu kişileri savunmak

uğruna kendi canlarını da tehlikeye atmış ve bu esnada bazıları hayatlarını kaybetmiştir318. Arşiv

kaynakları bize, Hükümetin bütün gayretlerine rağmen, yollarda Kürt, Arap ve aşiretlerin

saldırılarıyla ölenlerin 8 ilâ 10 bin, salgın hastalıklardan ölümlerin ise 25 ilâ 30 bin arasında

olduğunu göstermektedir319.

Yollardaki sevkiyatta ve yerleştirildikleri bölgelerde gerek kanunları çiğneyen unsurlar

gerekse bazı görevliler tarafından zarara uğratılmalarına karşın suçlular cezalandırılma yoluna

gidildi. Bu maksatla Dahiliye Nazırı Talat Paşa, 26 Eylül 1915 tarihinde; "Askerî gereklilik ve

düzenin sağlanması için görülen lüzum üzerine, bilinen yerlerden şevkleri kararlaştırılmış olan

Ermenilerin sevkleri ve emvali metrukeleri ile ilgili işlemleri sırasında bazı memurlar ile oraların

yerlileri tarafından kötü tutum ve kanuna aykırı uygulama ortaya konduğu anlaşılarak, yerinde

soruşturma yapılmasıyla, buna cesaret edenleri Divan-ı Harplere teslim etmek üzere, üç heyet

gönderilmesini uygun görmüş"320 ve üç kısma ayrılan bu yerlere birer heyet göndermişti321 . Daha

sonra yeniden 10 soruşturma bölgesinde322 6 Dîvân-ı Harb-i Örfî kuruldu323. Talat Paşanın

görevlendirdiği "soruşturma heyetlerinin ve Bakanlığın soruşturma kararlarıyla suçlu oldukları

anlaşılan görevliler Divan-ı Harplere teslim edilerek, Soruşturma Heyetleri görevlerini

318 Ahmet Rüstem Bey, aynı eser, s.71.319 Geniş değerlendirme ve detay için bk. Yusuf Halaçoğlu, Ermeni Tehciri ve Gerçekler (1914-1918), s. 59- 60.

320 BOA.,BEO., 328229 : Heyetler ve gittikleri yerler:

A- Bölge: Hüdavendigar ve Ankara vilâyetleri ile İzmit, Karasi, Eskişehir, Karahisar-ı sahip. Kayseri ve Niğde livası.

1. Heyet: Başkan. Temyiz Mahkemesi Başkanı Hulusi Bey, üyeler: Şura-yı Devlet Üyesi Seyyid Haşim Bey ve Jandarma Binbaşısı Galib Bey.

2. Bölge: Adana Halep ve Suriye vilayetleri ile Maraş, Urfa ve Zor livası.

B- Heyet: Başkan, İstinaf Mahkemesi Birinci Başkanı Asım Bey, üyeler; Jandarma Müfettişi, Kaymakam Hüseyin Muhyiddin Bey ve Ankara Mülkiye Müfettişi Muhtar Bey.

C- Bölge: Erzurum, Trabzon, Sivas, Mamuratülaziz, Diyarbekir ve Bitlis vilâyetleri ile Canik livası.

3. Heyet: Başkan. Bitlis Eski Valisi Mazhar Bey, üyeler; İstanbul Bidayet Mahkemesi Savcısı Nihat Bey ve Jandarma Binbaşısı Ali Naki Bey 13 Eylül 1331.321 BOA., DH.ŞFR., 56/186.322 BOA., M V., 214/59 ve 213/60: (17 K.Evvel 1334/4 Şubat 1918)

323 BOA., MV., 213/60 ve 213/62 (14 K.Evvel 1334); Divan-ı Harbi Örfilere dair daha geniş bilgi için bk. Osman Köksal, Tarihsel Süreci İçinde Bir Özel Yargı Organı Olarak Divan-ı Harbi Örfiler (1877-1922), Ankara 1996 (Basılmamış doktora tezi. AÜ. Sosyal Bilimler Enstitüsü)

68

Page 69: Ermeni konusu

tamamladığı,"324 gibi daha sonra görevlendirilmiş olan Divan-ı Harplerce de suçu sabit görülen 1397

kişi, İdam dahil çeşitli cezalara çarptırıldı325.

Bu kovuşturmalarda Ermenilerin hayatlarına kast edici tavırlara karşı olan tutum bir tarafa,

onları rencide edici zorbalığa bile ödün verilmediği oluyordu. Dahiliye Nazırı'mn Konya vilâyetine;

"Karaman İstasyonu'nda Tevkil Çavuş adında bir jandarmanın, Ermeni muhacirlerini bütün

yolcuların önünde kırbaçlamakta olduğu güvenilir kaynaklardan haber alındı. Birçok emre rağmen

bu şekilde davranan jandarma ile bu duruma göz yumanların hakkında ciddi ve hızlı bir şekilde

soruşturma yapılarak kanunî cezalarının verilmesi ve sonucun bildirilmesi (5 Eylül 1331/18 Eylül

1915)326, şeklinde bir emir göndermesi buna bir örnektir.

İttihat ve Terakkicilerin amansız bir muhalifi olan Damat Ferit Paşa da, Hükümet olur olmaz

(4 Mart 1919) İstanbul Divan-ı Harbi Örfisi'ne dair bir karar yayınladı (8 Mart 1919)327. Bu

mahkemeye, Meclis-i Vükelâ'nın aldığı bir kararla; "Devlet'i savaşa sokanları, İslâm, Ermeni, Rumu

tehcir ve kıtallerini düzenleyenleri, halkı birbirini öldürmeye teşvik edenleri de" yargılama yetkisi

verildi.328 Arşiv belgelerine bolca yansıyan ve İngiliz Siyası Komserliği'nin baskılarıyla da329 alınan

bu gibi kararların bir cephesinin, İttihat ve Terakki ile Hürriyet ve İtilâf Partisi'nin siyasî

çekişmesine bağlı olduğu anlaşılıyor330. Tehcirle itham edilen idarecilerin hemen hemen hepsinin

İttihat ve Terakkici olarak gösterilmesi ve genellikle aslı olmayan suçlardan dolayı yargılanmaları, o

tarihte işgalci güçler, bugün ise Ermeni soy kırımı iddasını savunanlar için önemli bir dayanak

olarak kullanılmaktadır331.

Bazı ölümler nedeniyle daima istismar edilen Ermeni nüfusu ve tehcir edilenlerin sayısı ne

kadardı? Savaş hâli, coğrafî ve tabiî şartlar ile sevk edilenlerin kesafeti, tehcirin büyük zorluklarla

324 BOA., DH. HMŞ., 2/2-10: (Eylül 332/24 Eylül 1916)325 Yargılamalar için bk. Dersaadet, 1922, 29 Temmuz, 2,17 Ağustos 1336.326 BOA., DH.ŞFR., 56/64 (Dahiliye Nazırı Talat)327 BOA., DH. Emniyet-i Umumiye Asayiş Kalemi (EUM.AYŞ), 4/20.

328 Bu husutaki gelişmeler için bk. Süleyman Beyoğlu, "1915 Tehciri Hakkında Bazı Değerlendirmeler",

Türk Dünyası Araştırmaları, Nisan 2001.329 BOA., DH.ŞFR., 97/42; 97/156 ve 78/30.330 BOA., DH. Emniyet-i Umumiye Asayiş (EUM. AYŞ), 8/38.

331 Bilhassa bu yargılamaları yapan Nemrut (Kürt) Mustafa Paşa başkanlığındaki İstanbul 1. Divan-ı Harbi Örfîsi'nin aldığı kararlar şaibeli görüldüğünden, daha sonra bu mahkemeye başkan atanan Hurşit Paşa tarafından kararların yeniden gözden geçirileceği yönünde beyanat verilmiştir. Bk. Dersaadet, 2, 16 Teşrin-i Sani 1336.

69

Page 70: Ermeni konusu

yapılmasına yolaçtı. Dönemin kaynaklan ve arşiv belgelerine göre; Vilâyât-ı Sitte'nin Müslümanlar

dahil genel nüfusunun 3.500.000, ülkedeki Ermeni genel nüfusunun 1.250.000 kişiyi aşmadığı

görülüyor332. 'Mayıs 1914 tarihli Militarist Rendeşat'ta "Osmanlı ülkesinde en kalabalık Hırıstiyan

kavim olan Ermeniler, sadece Ermenilerden oluşan bir sahada yaşamayıp, onlar; Rusya'da 500.000,

Türkiye'nin doğusunda 800.000 ve Anadolu'nun diğer bölgelerinde 450.000, Kafkasya'da 200.000

kişi kadar" oldukları yer almaktaydı333.

Arşiv belgelerine göre, 29 Kasım 1329/28 Kasım 1913'te Ermenilerin en kalabalık oldukları

Bitlis ve Van vilâyetlerinde nüfus durumu şöyleydi: Van'ın mevcut ondört kazasıyla birlikte erkek

nüfusu 255 bin , bunun 150 bin'i Müslüman, 72 bini gayr-ı müslim; Bitlis'in mevcut on sekiz

kazasıyla birlikte erkek nüfusu 245 bin, bunun 170 bini Müslüman, 70 bini gayr-ı müslimdir. Bu

vilâyetlerin birkaç kazasında Hırıstiyan nüfus ancak %20, diğerlerinde ise %5 oranındaydı334. Yine

bir Ermeni bölgesi sayılan Diyarbakır'da ise, kayıtlı bütün nüfus 576.660 kişi olup, bunun 470.093'ü

Müslüman, 106.972'si Hırıstiyandı. Vilâyet idarecileri, sayıma katılmayan konar-göçerlerin dahil

edilmesi durumunda Müslüman nüfusun 600.560'a ulaşacağını hesaplamaktadır.

Vilâyetteki Hırıstiyan nüfus içerisinde Ermeniler 60 bini aşmamakta, bu oran olarak %8.5

demekti335.

Yukarıda verilen oranlar bize bir fikir vermekle birlikte, nüfusu tehcir edilen bölgelerdeki

boşalan meskenlere yerleştirilmesi plânlanan; işgallerle katliam, saldırı, tecavüze uğrayıp zorla

yurtlarından kaçmaya zorlanan ve üst üste yığılmış bulunan Müslüman göçmenlerin336 sayısının 702

bin civarında tutulması, tehcire tabi tutulanların sayısının da 700 bin kişi olabileceğini akla getiriyor.

Ermeni Delagasyonu Başkanı Bogos Nubar Paşa da, 1918 senesinde Fransa Dışişleri Bakanlığı

Fevkalâde Yetkili Bakanı Mosieur Gout'a verdiği raporunda çeşitli yerlere dağılmış sürgünler

dışında, Türkiye'den 390.000 kişinin sürgün edildiğini bildiriyordu. Nubar Paşaya göre sürgün

edilenlerin esas toplam sayısı 600-700.000 kişiydi337. Bu durumda ise Doğu vilâyetlerindeki genel

Ermeni nüfusun 600 binden az olduğu anlaşılmaktadır. Bu hesaplamalarla birlikte, Vilâyât-ı Sitte'nin

332 BOA., YEE., A/24-XIII/ 24/132 ve Printed For the Use Of The Foreign Office (F.O.), June 1895, 881 – 6621; Ayrıca nüfus rakamları için detaylı cetveller bk. Ramazan Çalık, Alman Kaynaklarına Göre II. Abdülhamid Döneminde Ermeni Olayları, Ankara 2000, s.26-35.333 BOA., DH., KMS., 2-2/5.334 BOA., DH.KMS., 2-2/58, lef 59.

335 BOA., DH.KMS., 2-2/5.

336 Bk. Takvim-i Vekayi, 1509, 8 Haziran 1329 ve 1515, 24 Haziran 1329.

70

Page 71: Ermeni konusu

nüfusunu 867.960 olarak verenler de bulunuyor338. Rakamların hemen hemen hiç tahrif edilmeden

yansıdığı Osmanlı Devleti arşiv kaynakları ise tehcir edilen Ermenilerin sayısını 478 758 kişi olarak

vermektedir. Yine aynı kaynaklar, tehcir bölgelerine ulaşan kişilerin sayısını 382 148 olarak

yansıtıyor339.

Bütün bu gerçekler ışığında; tehcir esnasında ölen Ermenilerin, l 200 000 gibi rakamlarla

ifadesinin ne derece dayanaksız ve propogandaya yönelik olduğu açığa çıkmaktadır. Aynı yıllarda,

savaş ortamında hayatını kaybeden 2 milyonun üzerinde Müslümanla birlikte, yol şartları, hastalık

ve münferit saldırılarla ölen Ermenilerin 200 bin kadar olduğunu tarafsız ve güvenilir araştırmalar

ortaya koymaktadır. Mustafa Kemâl Atatürk de 26 Şubat 1921de Philadelphia-Public Ledger

muhabiri Clarence K. Streit'e verdiği cevapta bu durumu şöyle açıklamaktaydı: “ Bize karşı yapılmış

olan iftiraların aksine, tehcir edilmiş olanlar hayattadır ve bunlardan çoğunluğu, şayet İtilâf

devletleri bizi tekrar savaş yapmaya zorlamasalardı evlerine dönmüş olurlardı.”340

5. SONUÇ

1878'den beri siyasî geleceklerini Avrupalı devletlere ihale eden ve daima ikili oynayan

Ermeniler, bir devlet kurduktan sonra da bu politikalarını sürdürdüler. 3 Mart 1922'de Sovyet

Ermenistan Cumhuriyeti Başkanı Masekiyan, Türkiye ile yaptıkları antlaşmayı değerlendirirken; bu

antlaşmayla komşuları ile iyi geçinme niyetlerini ispatladıklarını söylemekteydi. Yine Mesakiyan,

Taşnakların denizlerden denizlere (Karadeniz'den Akdeniz'e) kadar genişleyen ve Fransa'nın 3/4'ü

kadar bir araziyi içine alan "Bağımsız Ermenistan" rüyalarıyla, geçmişte olduğu gibi Ermeni

337 Archives des Affaires étrangers de France, Série Levant, 1918-1928, sous Série Arménie, Vol. 2, folie 47'den naklen, Yusuf Halaçoğlu, aynı eser, 79.

338 Juıstin Mc Carty, Müslümanlar ve Azınlıklar (Orjinal adı, Müslims and Minorities. The Popilation of Ottoman Anatolia and the End of the Empire), çvr. Bilge Umar. İstanbul 1998, s. 147.339 Geniş değerlendirme için bk. Yusuf Halaçoğlu, aynı eser, s.74-77.340 Atatürk’ün Milli Dış Politikası, 1.,s.273

71

Page 72: Ermeni konusu

milletinin harap olmasına yol açacak isteklerden kaçındıklarını vurguluyordu. İlâveten, Ermeni ve

Türk halkının biribirlerini yok etmeye çalışmış olmalarında asla suçlu olmadıklarını belirtiyordu 341.

Fakat aynı Ermenistan Cumhuriyeti'nin Temsil Heyeti vekilleri, 6 Martta, Müttefik Devletleri'ne

verdikleri bir notayla, Sevres'ten bahisle, Amerikan Cumhur Reisi Wilson tarafından çizilen

sınırlar342 dahilinde bulunan araziden, Türklerin derhal çıkarılması. Müttefik subaylarının idare ettiği

bir jandarma kuvvetiyle buraların işgalini ve Cemiyet-i Akvam'ın belli bir süre için Ermenistan'ı

himayesini istiyorlardı. Ayrıca Kılikya'yı terk eden binlerce Ermeni göçmenin yerlerine dönmeleri

İçin güvence alınamadığı taktirde, Kılikya'ya Müttefiklerin kontrolü altında bir özel idare biçimi

verilmesini de istemekteydiler343.

Günümüzde çeşitli ülkelerin parlâmentolarında gündeme alınan, Fransa'da olduğu gibi344

yasalaşan soy kırımı iddialarının, tarihî gerçekler ve belgeler ışığında değerlendirildiğinde ilmî

hiçbir dayanağının olmadığı görülmektedir. Bu ise 1878'den 1914’e kadar çeşitli renk ve kılıfa

sokulan bir baskı diplomasisinin, yeni bir versiyonunun sergilendiğini akla getirmektedir. Bu

politikaların, Ermenileri mevcut sınırlan tanımına ve yeni toprak taleplerinde bulunmaya doğru

gidişte345 ne kadar yüreklendirdiği ve ümitlendirdiğini, tarihin bir tekerrürü olarak, bir daha açıkça

görüyoruz.

Bütün bu tarihi olaylar ve gelişmeler sonunda, bu gün gelinen noktada, bir Ermeni soy kırımı

suçlamaları ile karşı karşıya kalınmıştır. Ermenilerin soy kırımı tezi, 9 Aralık 1948'de hazırlanıp 12

Ocak 1951'de yürürlüğe giren, Soy Kırımı Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair

Sözleşme'nin, 2.madde (c) fıkrasına dayandırılmaktadır346. Buna göre: "Osmanlıların Ermenileri

341 İleri, 1466, 2 Mart 1338.

342 Wilson’un çizdiği sınırlar için bk. İleri, 1071. K.Sâni 1336.

343 İleri, 1469, 5 Mart 1338; Ayrıca bk. Hakimiyet-i Milliye, 28 K.Evvel 1922: Ermeni Temsilcileri adına Noradonkiyan'ın, Karadeniz'e kadar uzanan bir arazi, olmadığı takdirde, Maraş ve Antep'i de içine alacak genişlikte İskenderun'un kuzeyinde bir bölgeyi talep etmesi ve bu isteklerinin Keldaniler tarafından da desteklendiğine dair haber.? Wilson’un çizdiği sınırlar için bk. İleri, 1071, K.Sâni 1336.

344 Fransa Parlamentosu üyeleri. Şubat 1922'de de Ermenilere, Doğu Anadolu'da bir Ermeni yurdu verilmesi

için beyannameler yayımlayıp, üyelerine yönelik imza kampanyaları düzenlemişti. Bk, 3270-242. 12 C 1340.

345 Star, 13 Mart 2001: "Ermeni Resmen Toprak İstedi. Ermenistan Devlet Başkanlığı İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Parvir Harikyan, 1921’de Bolşevik Rusya ve Türkiye arasında imzalanan Kars Antlaşması iptal edilmeli. Türkiye'den Kars ve Ardahan, Azarbeycan'dan da Nahcivan bize verilmeli dedi."; Ayrıca bk. Avrupa Parlâmentosunun duvarında yer alan ve Türkiye'yi ortadan ikiye bölen Ermeni Haritasının resmi ve ona dair haber. Star, 9 Haziran 2001.346 Uluslar arası kararlar açısından detaylı hukukî bir değerlendirme için bk. Gündüz Aklan, "Devletler Hukukuna Göre Ermeni Meselesi", Türkiye Günlüğü Dergisi, 64, Kış 2001, s. 5-30.

72

Page 73: Ermeni konusu

açıktan yok etmekten çekindikleri için, tehcirden yararlanıp Ermenilerin yok olmalarını sağlayacak

yaşam şartlarını onlara dayattıkları; tehcir sırasından saldırıdan koruma, güvenli ulaşım sağlama,

gıda ilaç tedarik etme, tedavilerini yapma, barınak ihtiyaçlarını karşılama gibi görevlerini yerine

getirmeyerek (omission) ölümleri hazırladıkları; hatta Teşkilât-ı Mahsûsa'nın ve hapishanelerden

serbest bırakılan canilerin katliamlarını bizzat örgütledikleri ileri sürülüyor.347

Ermeni iddiaları bağlamında, bu çalışma dikkate alındığında şu değerlendirmeler yapılabilir:

1 - Ermeni Reformu meselesi, siyasî yönü ağır basan bir konudur.

2- 1878’den itibaren, siyasallaşma süreci ile birlikte Silâhlı ihtilâl Komiteleri oluşturan

Osmanlı Ermenileri, çıkardıkları birçok silâhlı isyanla hedeflerine ulaşmayı anametod olarak

benimsemiş görünmektedir. Yani organize, plânlı ve amaçlı, sürekli silâhlı terörist eylemlerde

bulunan bir grup olma kimliğini benimsemişlerdir.

3- Osmanlı Devleti, 1878-1915 arasında gerek Avrupalı devletlerin müdahalesi, gerekse

kendi rızasıyla, gayr-ı müslimler, özellikle Ermeniler lehine birçok idarî ve siyasî reformları

gerçekleştirmeye çalışmıştır.

4- Özellikle 1895 Reform Projesi, genel olarak uygulama alanı bulmuş. Avrupalı devletlerin

gözetiminde yapılan bu reform esnasında da Ermeniler, teşkilâtlı, plânlı ve silâhlı isyanlarını

yaygınlaştırarak sürdürmüşlerdir.

5- Bu projelerin, ihtiyaçtan kaynaklanan ve uygulanması gereken kısımları, Avrupalı

devletlerin siyasî çıkar hesapları ve yaptırım istekleriyle asıl mecrasından sapmıştır.

6- 1915'e gelindiğinde Reform Projesi'nin, Osmanlı Devleti'nin bazı unsurları, özellikle de

Ermenilerin piyon olarak kullanıldığı, örtülü bir işgal plânı olduğu artık ortaya çıkmıştır.

7- Avrupalı devletlerin I878-I9I5 tarihleri arasında, 37 yıl süren bu baskıları, Osmanlı

yöneticilerinde Avrupa kaynaklı reform istek ve projelerine karşı haklı bir şüphe ve antipati

doğurmuştur.

347 Gündüz. Aktan, aynı makale.

73

Page 74: Ermeni konusu

8- Avrupa'nın siyasî plânları neticesinde, başta Ermeniler olmak üzere diğer Hırıstiyan

unsurlar kendi devletleri ile karşı karşıya getirilmiş ve birçok olumsuzlukların yaşanmasına sebep

olunmuştur.

9- I915'e gelinceye kadar İttihat ve Terakkiciler de dahil, Osmanlı Devlet yöneticilerinin,

Ermeni Meselesi'nin çözümü için çok uzun bir süre, gerektiğinde Ermeni Silâhlı İhtilâl

Komiteleri'yle dahi işbirliği yaparak, iyi niyetle çabaladıkları gerçeği gözardı edilemez.

10- 19. Yüzyılın ikinci yarısında ve 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde, Türk milletinin yaşadığı

sayısız olumsuzlukları, hatta Ermenilerin takındıkları uyuşmaz siyasî tavır ve silâhlı eylemlerine

rağmen, bu gelişmeleri konu edinen Tarihî kaynaklar ve Türk folklorik değerleri, Türklerde, gayr-ı

müslimlere, özellikle Ermenilere karşı ırkçı nefret ve anti-Ermeni duygularının gelişmediğini

göstermektedir. Bunun aksine, başta Ermeni din adamları ve entellektüelleri olamak üzere, sıradan

Ermenilerde de Türklere karşı derin bir nefret ve antitürkizm duygularının varlığı açıkça görülüyor.

11- Osmanlı Devleti'nin idarî hayatında, zaman zaman Müslüman unsurlarına da uyguladığı

zorunlu bir iskân politikası olan tehcir, bu gelişmeler karşısında devletin mecbur bırakıldığı bir

metodtur.

12- Zorunlu iskân ve göç ettirme esnasında verilen emirler ve yapılan uygulamalara

bakıldığında, Osmanlı Hükümet politikalarının, açık veya gizli bir şekilde, yaygın ve sistamatik bir

saldırı biçimini benimseyerek, Ermenilere karşı bir yok etme ve soy kırımını asla hedeflemediği

anlaşılmaktadır. Günümüzde ileri sürülen soy kırımı, asılsız ve tarihî gerçeklere tamamen ters bir

suçlamadır.

13- Yine tarihi verilerden anlaşıldığına göre; söz konusu tehcir önceden plânlanmamış, fakat

Ruslarla savaşa girilmesi üzerine ortaya çıkan durum, Ermenilerin düşmanla işbirliği yapması ve

silâhlı isyana başlamaları gibi olayların zorlamasıyla uygulamaya konulmuştur. Bu işbirliğini, Rusya

Dışişleri Bakanlığı'nın yazışmaları inkâr edilemiyecek biçimde ortaya koymaktadır.

14- Başta zorunlu bir iskân olan tehcir olmak üzere, Ermenilerle ilgili konularda, Reform

meselesi ile onun arka plânını ve bu hususta daha önce yapılanları bilmeden ileri sürülen görüşler

eksik ve yanıltıcı olacaktır.

74

Page 75: Ermeni konusu

15- Kaynaklardan anlaşıldığına göre; Osmanlı Devleti'nin Almanya'nın yanında savaşa

sürüklenmesi ve bütün Osmanlı unsurlarının büyük acı ve facialar yaşamasının başta gelen sebebi,

İtilâfname'in tertipçisi İngiltere ve Rusya başta olmak üzere, Avrupalı devletlerin izledikleri politika

ve sergiledikleri siyasî tavırdır.

16- Bugün yapılan tartışmalarda ileri sürülen tez ve karşı tezler de, tamamen 1915-1922

senelerindeki gelişmelerin esas alındığı görülüyor.

17-2001 senesinde Türkiye'nin aynı problemle karşı karşıya bırakılması Batılı devletlerinin

bu bölge siyasetleri üzerinde fazla bir değişim olmadığını göstermektedir.

6. KAYNAKLAR

A- ARŞİV VESİKALARI348

BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ (BOA)

I- Babıâli Evrak Odası: (BEO)Hazine-i Evrak (HE).Islahat Defteri, nr. 936/53-3.Nizamât Defteri, nr. 7.

348 Vesikaların ilgili fon numaraları dipnotlarda gösterilmiştir.

75

Page 76: Ermeni konusu

Sadaret Defteri, nr. 2680-6.

II- İrade:1- Dosya Usûlü-İrade (DUİT), nr. 81-2 Ermeni İşleri Dosyası (EİD).

DUİT, nr. 81-2 (EİD) 1309.DUİT, nr. 81-2 (EİD) 1310.DUİT, nr. 81-2 (EİD) 1311.DUİT, nr. 81-2 (EİD) 1312.DUİT, nr. 81-2 (EİD) 1313.DUİT, nr. 81-2 (EİD) 1314-1322.DUİT., 74-2/1-2-3

2- Dahiliye (İD).

3- Hariciye (İH).

4- Meclis-i Mahsûs (İ-MM).

IV- Gelen Defteri nr. 664/22-1; 665/22-5; Giden Def. nr. 666/22-3; 667/22-4; 668/22-5.

V- Mühimme Defteri, (MD) nr. 263.

VI- Sadrazam Kamil Paşa Evrakı.

VII- Sadaret Marûzat Evrakı (YA.Res)

VIII- Sicilli-i Ahvâl Defteri (SA), nr. 1.

IX- Yıldız Evrakı:1- Yıldız Mütenevvia Marûzat Evrakı (Y-Mtv).2- Yıldız Esas Evrak (YEE)

X- Meclis-i Vükela Mazbatası (MV). XI- Dahiliye Emniyet-i Umûmiye Asayiş Kalemi (EUM.AYŞ). XII- Dahiliye Kalem-i Mahsus (DH.KMS). XIII- Dahiliye Hukuk Müşavirliğu Evrakı (DH.HMŞ). XIV- Dahiliye Şifre Kalemi (DH.ŞFR). XV- Hariciye Siyasi Evrak (HR. SYS). XVI- Islahat Defteri, İ.Ü. Türkçe Yazmaları Kutüphanesi (TY). nr. 9040.

Printed for the Use of the Foreing Office, June 1895 (F.O.), nr. 881-6621.

B- YAYINLAMIŞ VESİKALAR

Atatürk’ün Milli Dış Politikası (Milli Mücadele Dönemine Ait 100 Belge) 1919-1923, I. Ankara 1992.

Berlin Kongresi; H. 1298 Matbaayı Amire.

"Documents Diplomatiques Projest Des Réform Dans L'Empire Ottoman 1893-1897, nr. 1" Belgelerle Türk Tarihi Dergisi , İstanbul 1985 Mart. sayı 1.

Gencer, Ali İhsan; "İhtilâlci Ermenilerin Kaza İhtilâl teşkilâtı Talimâtnamesi", Tarih Enstitüsü Dergisi 13, İstanbul 1987.

General Harbord'un Anadolu Gezisi ve Ermeni Mes'elesine Dair Raporu (hzr. Seçil Akgün), İstanbul 1981.

Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (OBE), V. İstanbul 1987.

76

Page 77: Ermeni konusu

ESERLER ve İNCELEMELER

Abdurrahman Şeref; Tarih-i Devlet-i Osmaniyye II, İstanbul 1318.

A.Debidour; Histoire Diplomatique de L'Europe, Paris 1929.

Ahmet Rasim; Osmanlı Tarihi IV, Kostantiniyye, 1330.

____________; İstibdattan Hakimiyyet-i Milliyeye, II. İstanbul 1341.

Ali Reşâd; Asr-ı Hazıra Tarihi, Dersaadet 1330.

Ahmet Rüstem Bey (Alfret); Cihan Harbi ve Türk Ermeni Meselesi, (çvr.Cengiz Aydın), İstanbul 2001.

Aktan, Gündüz; “Devletler Hukukuna Göre Ermeni Meselesi” Türkiye Günlüğü, Sayı 14, Ankara Kış 2001.

Bayur, Yusuf Hikmet; Türk İnkılap Tarihi, I/I., Ankara 1983.

Beydilli, Kemâl; “ 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşında Doğu Anadolu’dan Rusya’ya Götürülen Ermeniler ” Türk Tarihi Belgeleri Dergisi, XIII/17. Ankara 1988.

Beyoğlu, Süleyman; “1915 Tehciri Hakkında Bazı Değerlendirmeler” Türk Dünyası Araştırmaları, Sayı 131, İstanbul Nisan 2001.

Bostan, Hanefi; “I.Dünya Savaşı Sırasında Ermenileri İskan Meselesi ve Bazı Gerçekler” Ermeni Meselesi Üzerine Araştırmalar, (hzr. Erhan Afyoncu), İstanbul 2001.

Bozkurt, Gülnihal; "İslam Hukukunda Zımmilerin Hukukî Statüleri", Kudret Aytere Armağan, Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi Dergisi 3, sayı 1-4, Ankara 1987.

____________; Alman-İngiliz Belgelerinin ve Siyasî Gelişmelerin Işığı Altında Gayr-ı Müslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukûkî Durumu (1839-1914), Ankara 1989.

Bryce, Viscount; The Treatment Of armenians in The Ottaman Empire 1915-16, Documents Presented To, Beirut 1972.

Canard, M; "Armeniya" The Encyclopaedia of İslam (Eİ), I/I London 1960.

Cengiz, H.Erdoğan; Ermeni Komitelerinin A'mâl ve Harekât-ı İhtilâliyesi, Ankara 1983.

Chantre, Ernest; "Te Beyrouthe A Tiflis La Travers La Haute-Mesopotamie et le Kurdistan" Le Tour Du Monde Nouveau Journal Des Voyages (1889).

Chrıstopher, J. Walker; armenia The Suruvial of a Nation, London 1980..

Cuinet, Vital; La Turguie D'Asie Géopraphie Admistrative, tom I-II., Paris 1890-91.

Çalık, Ramazan; Alman Kaynaklarına Göre II. Abdulhamid Döneminde Ermeni Olayları, Ankara 2000.

Driault, Edeuard; Şark Mes'elesi (mütercim Nazif), İstanbul 1328.

Engin, Vahdettin; “ Sultan II. Abdulhamid’e Düzenlenen Eermeni Suikastı ve Bu Sebeple Belçikayla Yaşanan Dilomatik Kriz” Ermeni Meselesi Üzerine Araştırmalar, (hzr. Erhan Afyoncu), İstanbul 2001.

Ercan, Yavuz; Kudüs Ermeni Patrikhanesi, Ankara 1987.

____________; "Türkiye'de XV. ve XVI. yüzyıllarda Gayr-ı Müslimlerin İctimaî ve İktisadî Durumu" Belleten, XIVIII. 1983.

Garo , Sasunî; Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. yy'dan Günümüze Ermeni-Kürt İlişkileri, (çvr. Bedros Zartaryan-Memo Yetkin), İstanbul 1992.

77

Page 78: Ermeni konusu

Genel Kurmay Askerî Tarih ve Strateji Etüt Başkanlığı (ATASE), Dördüncü Tarih Semineri, Ankara 1989.

George Washburn; Fifti Years in Constantinople And Recollections of Robert College, Boston and New-York 1909.

Gürün, Kâmuran; Ermeni Dosyası, Ankara 1983.

Halaçoğlu, Yusuf; Ermeni Tehciri ve Gerçekler (1914-1918), Ankara 2001.

_____________; XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, Ankara 1988.

Halfin; XIX. Yüzyılda Kürdistan Üzerinde Mücadeleler, Ankara 1992.

Hasanaliyev, Neriman; Rusya’nın Van ve Erzurum Başkonsolosu Mayevski’nin Hatıraları, Trabzon 2001.

Haslip, Joasep; Bilinmeyen Taraflariyle Abdulhamid (çvr. Nusret Kuruoğlu), İstanbul 1964.

Hıntılyan, Y. T.; Anğeğdz Ecer (Samimi Sayfalar), 1890-1913, İstanbul 1913.

Hocaoğlu, Mehmet; Abdulhamid Han ve Muhtıraları, İstanbul 1989.

____________; Ermeniler, İstanbul 1976.

Hurewitz, J. C.; Diplomacy in The Near and Middle East A Documantary Record 1535-1914, New-York 1958.

Hüseyin Kazım Kadri; Meşrutiyetten Cumhuriyete Anılarım, (hzr. İsmail Kara), İstanbul 1991.

İbnü'l-Emin, Mahmut Kemal; Son Asır Türk Şairleri IV, İstanbul 1988.

____________; Son Sadrazamlar, II-III, İstanbul 1969.

İnalcık Halil; “Erzurum” İslam Ansiklopedisi (İA), IV., İstanbul 1977.

Kamil Paşa; Hatırat, I., Konstantiniyye 1329.

Karaca, Ali; Anadolu Islahatı ve Ahmet Şâkir Paşa (1838-1899), İstanbul 1993.

____________; “II. Abdulhamid’in İdareyi Kontrol Mekanizmalarından Yaver-i Ekremlik Kurumu” TTK Milletlerarası Tarih Kongresi, III/III. Ankara 2002.

____________; “ Hamidiye Hafif Süvari Alayları Hakkında Bazı Tespitler (1890-1900)” Prof. Dr. Hakkı Dursun Yıldız Armağanı, İstanbul 1995.

Karpat, Kemal; "Ottoman Population (1830-1914) Demographic and Social Characteristics, Wisconsin 1985.

Kocabaşoğlu, Uygur; Kendi Belgeleriyle Anadolu'daki Amerika 19. yy'da Osmanlı İmparatorluğundaki Amerikan Misyoner Okulları, İstanbul 1989.

Kodaman, Bayram; “ Üç Ermeni Şarkısı ve Ermenilerin Türklere Bakışı” Ermeni Meselesi Üzerine Araştırmalar, (hzr. Erhan Afyoncu), İstanbul 2001.

Köksal, Osman; Tarihsel Süreci İçinde Bir Özel Yargı Organı Olarak Divan-ı Harbi Örfiler (1877-1922), Ankara 1996. Basılmamış Doktora tezi A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Krıkorian, K. Mesrob; Armenians ın The Service of The Ottoman Empire 1860-1908, London 1977.

Kurşun, Zekeriya; Said Paşa (Küçük), İstanbul 1991.Basılmamış Doktora tezi, M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Küçük, Cevdet; Osmanlı Diplomasisinde Ermeni Mes'elesinin Ortaya Çıkışı 1878-1897, İstanbul 1984.

Mc. Carty, Justin; Müslümanlar ve Azınlıklar, (çvr.Bilge Umar), İstanbul 1998.

Mustafa Halidî-Ömer Ferruh;İslam Ülkelerinde Misyonerlik ve Emperyalizm (çvr. Osman Şekerci), İstanbul

78

Page 79: Ermeni konusu

1989.

Nersisian, M. G.-R.G. Sahakyan; Genosid Armyan Osmanskoy İmperi, Erivan 1983.

Nizâmnâme-i Millet-i Ermeniyân, (İstanbul) H. Mühendisyan matbaası 1279 (1863).

Noviçev, A. D.; Osmanlı İmparatorluğu'nun Yarı-Sömürgeleşmesi (Rusçadan çvr. Nabi Dinçer) Ankara 1979.

Osman Nuri; Abdulhamid-i Sanî ve Devr-i Saltanâtı (muharriri A.R.), İstanbul 1327.

Osmanlı Asırlarında Türk Devletinin Mülkî, İdarî Taksimâtı ve Yer İsimlerinin Mukayeseli Tahlili (1324-1325/1906-1907), BOA. Arşivi İstanbul.

Osmanlı Mebusan Meclisi Reisi Halil Menteşe’nin Anıları, (hzr. İsmail Arar), İstanbul 1991.

Orhon, Cengiz; Osmanlı İmparatorluğu’nda Aşiretleri İskân Teşebbüsü, İstanbul 1963.

Öke, M.Kemal; İngiliz Casusu Prof. Armenius Wambry'nin Raporlarında II. Abdulhamid Dönemi, İstanbul 1987.

Pakalın, Mehmet Zeki; Sicilli-i Osmanî Zeyli (Yazma) XVII., TTK. Ankara.

Parvus Efendi; Türkiyenin Candamarı Devlet-i Osmaniyyenin Borçları ve Islahı, İstanbul 1330.

Sait Paşa (Küçük); Hatırat, I., Dersaadet 1328.

Samur, Sabahattin; “Bir Muhtıra ve Düşündürdükleri”, Türk Dünyası Dergisi, İstanbul Ocak 1992 (28-33).

Sertoğlu, Mithat; Osmanlı Tarihi Lügatı, İstanbul 1986.

Sonyel, Salahi R; “ Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermeni Sorunu Niçin ve Nasıl Başladı” Uluslar arası Osmanlı Tarihi Sempozyumu, İzmir 2000.

Streek; “ Ermeniler” İslam Ansiklopedisi (İA), IV. (tadil, Halil İnalcık), İstanbul !997.

Sultan II. Abdulhamid Han; Devlet ve Memleket Görüşlerim, (hzr. A.Alaaddin Çetin-Ramazan Yıldız), İstanbul 1976.

Süryani Mihail Vekâyinâme;II. Kısım, (Tercüme Hrant D. Andreasyan), Türk Tarih Kurumu (TTK) Basılmamış nüsha; Değerlendirmesi için bk. Ersan, Mehmet; “Türk Yönetim Tarzı, Ermenilerin Türk İdaresini Kabulleri ve Kendilerine Tanınan Haklar” Uluslar arası Türk Ermeni İlişkileri Sempozyumu Bildirileri, İstanbul 2001.

Şahin, İlhan; “ Klasik Dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nda Gayr-ı Müslimler” Uluslar arası Türk Ermeni İlişkileri Sempozyumu Bildirileri, İstanbul 2001.

Şimşir, Bilâl; Osmanlı Ermenileri, İstanbul 1986.

Tabiî Yer Adları, III., sayı 1., İçişleri Bakanlığı Yayını, Ankara 1977.

Tahsin Paşa; Hatıratı, İstanbul 1931.

Ternon, Yves,; Tuba Ermenien Geschichte Eines Völkermords, Frankfurt 1981.

Tunaya, Tarık Zafer; Türkiyede Siyasî Partiler. İkinci Meşrutiyet Dönemi 1908-1918, I., İstanbul 1984.

Turan, Osman; Selçuklular Zamanında Türkiye, Ankara 1971.

Tüccarzâde İbrahim Hilmi; Memalik-i Osmaniyenin Ceb Atlası. Devlet-i Aliyye-i Osmaniyyenin Ahvâl-i Coğrafya ve İstatistikiyyesi, İstanbul 1323.

Unat, Faik Raşit; Hicrî Tarihleri Miladî Tarihe Çevirme Klavuzu, Ankara 1984.

Urfalı Mateos Vekâyinâmesi (952-1136) ve Papaz Gregor’in Zeyli (1131-1162), (Tercüme Hrant D. Andreasyan), Ankara 1987.

79

Page 80: Ermeni konusu

Uras, Esat; Ermeni Mes'elesi, Ankara 1957.

Vecihi ve Arkadaşları; Musavver Tarih-i Harb (nşr. Ahmet Cevdet Hasan Ferit), Dersaadet 1315.

Yerasimos, Stefanos; Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye, İstanbul 1980.

SALNAMELER

Devlet Salnamesi 1313, Dersaadet.

Devlet Salnamesi 1314, Dersaadet.

Devlet Salnamesi 1315, Dersaadet.

Devlet Salnamesi 1316, Dersaadet.

GAZETELER349

Basiret.

Dersaadet.

Hakimiyet-i Milliye.

İkdam.

İleri.

Malûmat.

Mizan.

Saadet.

Sabah.

Servet.

Star.

Takvim-i Vekaâyi.

Tarik.

Tercüman.

Tercüman-ı Hakikat.

7. EKLER

349 Gazetelerin ilgili sayı ve tarihleri dipnatlarda gösterilmiştir.

80