Şeyh sÜleyman mescİdİ 279... · 2017. 4. 7. · deki esrarlı halinin fetihten sonra da hemen...

4
12 hazırlayan: arkeologlar derneği istanbul şubesi Gözden Kaçanlar ayşe ercan Bozdoğan, yani Valens Sukeme- ri’nden Unkapanı yönündeki bölge Geç Antik Çağ’da yoğunlukla aristok- ratik konut ve arazileri, hamamlar ve anıtsal sarnıçlarla tanımlanır. Bili- nen en ünlü yapısı olan Kutsal Hava- riler Kilisesi ve İmparator Mozolesi, Fatih Camii’nin üzerine inşa edilmesi nedeniyle günümüze ulaşamamıştır. Orta Bizans dönemi sonlarından iti- baren, bölgenin topografyası, Bizans İstanbul’unun en gösterişli yapıların- dan biri olan Pantokrator Manastır kompleksinin yapımıyla birlikte ciddi bir biçimde değişmiştir. Manastırın banisini ismen ve cismen Ayasofya Müzesi’nin üst galerisinde yer alan bir mozaikten tanıyoruz. Galerideki iki mozaik panelden biri Pantokrator Manastır kompleksini yaptıran imparator II. Ioannis Kom- nenos, eşi İmparatoriçe Eirene ve oğulları II. Alexios’u tasvir eder. Haliç’e hâkim bir tepede inşa edilen, İsa Pantokrator’a adanmış manastır kompleksinden günümüze ancak ki- lise yapıları ve dağınık halde birkaç yapı kalıntısı ulaşmıştır. 12. yüzyılda kuşkusuz kentin en göz alıcı yapıla- rından olan kilise kompleksi, bitişik nizamda tasarlanmış iki farkli kilise yapısı ve bir mezar şapelinden olu- şur. İmparator II. Ioannis Komnenos tarafından kaleme aldırılan ve 1136 yılının Ekim ayında imzalanan kilise typikon’unda (kuruluş ve vakıf belge- si) bu üç kilisenin kuzeyden güneye Meryem Eleousa, Başmelek Mikail (ki bu yapı aynı zamanda bir heroon ya da mezar şapeli olarak tasarlanmıştır) ve İsa Pantokrator’a adandığı özellik- le belirtilir. 80 din adamını barındı- rabilecek kapasiteli bir konut komp- leksi (Paspates sayıyı biraz abartarak 700 olarak verir), bir ksenodokheion (ziyaretçiler için geceleme imkânı ve- ren birim) ve 50 yatak kapasiteli bir hastane (cüzzam tedavisi konusunda uzmanlaştığı kesin olarak bilinmek- tedir), tıp eğitimi veren bir okul, ilaç üretimi yapılan bir atölye, hamam ve yaşlılar için bakım evinin de bu geniş yapı kompleksinin diğer birimleri ol- duğunu yine typikon’dan öğrenmek mümkündür. Manastır, Latin işgali sırasında önemini korur ve kilise ve çevresindeki manastır yapıları fetih- ten sonra, Fatih Sultan Mehmed ta- rafından cami ve medrese olarak de- ğerlendirilir. Pantokrator Kilisesi de, medresenin ilk müderrisi olan Molla Zeyrek Efendi’den dolayı Zeyrek Kili- se Camii adını alır. Manastır kompleksinin batıya doğru devam ettiği tahmin edildiğinden, bu ŞEYH SÜLEYMAN MESCİDİ Yakın zamana kadar, Unkapanı Bozdoğan su kemerinden Zeyrek Kilise Camii’ne (Pantokrator Manastır Kilisesi) doğru uzanan Zeyrek mahallesinin, Bizans yapıları ve geç Osmanlı dönemi ahşap konutlarıyla kendine özgü bir tarzı vardı. Yanan son evler “restorasyonları” yapıldıktan sonra neye benzeyecekler, zaman gösterecek. Bu ay bu mahallenin bir emektarı olan küçük bir yapıya göz atacağız. Şeyh Süleyman Mescidi’ni Gözden Kaçanlar için yazan arkeolog Ayşe Ercan’a katkılarından dolayı teşekkür ederiz. [email protected] ŞEYH SÜLEYMAN MESCİDİ VE ZEYREK MAHALLESİ Ayasofya üst galeriden İmparator II. Ioannis ve imparatoriçe Eirene’yi tasvir eden mozaik pano.

Upload: others

Post on 25-Mar-2021

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ŞEYH SÜLEYMAN MESCİDİ 279... · 2017. 4. 7. · deki esrarlı halinin fetihten sonra da hemen aydınlandığı söylenemez. Eyice’nin ifadelerine göre net olan kayıtlara rağmen,

12

haz

ırla

yan:

arkeo

log

lar

der

neğ

i is

tanbu

l şu

besi

Göz

den

Ka

çan

lar

ayşe ercan

Bozdoğan, yani Valens Sukeme-

ri’nden Unkapanı yönündeki bölge

Geç Antik Çağ’da yoğunlukla aristok-

ratik konut ve arazileri, hamamlar ve

anıtsal sarnıçlarla tanımlanır. Bili-

nen en ünlü yapısı olan Kutsal Hava-

riler Kilisesi ve İmparator Mozolesi,

Fatih Camii’nin üzerine inşa edilmesi

nedeniyle günümüze ulaşamamıştır.

Orta Bizans dönemi sonlarından iti-

baren, bölgenin topografyası, Bizans

İstanbul’unun en gösterişli yapıların-

dan biri olan Pantokrator Manastır

kompleksinin yapımıyla birlikte ciddi

bir biçimde değişmiştir.

Manastırın banisini ismen ve cismen

Ayasofya Müzesi’nin üst galerisinde

yer alan bir mozaikten tanıyoruz.

Galerideki iki mozaik panelden biri

Pantokrator Manastır kompleksini

yaptıran imparator II. Ioannis Kom-

nenos, eşi İmparatoriçe Eirene ve

oğulları II. Alexios’u tasvir eder.

Haliç’e hâkim bir tepede inşa edilen,

İsa Pantokrator’a adanmış manastır

kompleksinden günümüze ancak ki-

lise yapıları ve dağınık halde birkaç

yapı kalıntısı ulaşmıştır. 12. yüzyılda

kuşkusuz kentin en göz alıcı yapıla-

rından olan kilise kompleksi, bitişik

nizamda tasarlanmış iki farkli kilise

yapısı ve bir mezar şapelinden olu-

şur. İmparator II. Ioannis Komnenos

tarafından kaleme aldırılan ve 1136

yılının Ekim ayında imzalanan kilise

typikon’unda (kuruluş ve vakıf belge-

si) bu üç kilisenin kuzeyden güneye

Meryem Eleousa, Başmelek Mikail (ki

bu yapı aynı zamanda bir heroon ya

da mezar şapeli olarak tasarlanmıştır)

ve İsa Pantokrator’a adandığı özellik-

le belirtilir. 80 din adamını barındı-

rabilecek kapasiteli bir konut komp-

leksi (Paspates sayıyı biraz abartarak

700 olarak verir), bir ksenodokheion

(ziyaretçiler için geceleme imkânı ve-

ren birim) ve 50 yatak kapasiteli bir

hastane (cüzzam tedavisi konusunda

uzmanlaştığı kesin olarak bilinmek-

tedir), tıp eğitimi veren bir okul, ilaç

üretimi yapılan bir atölye, hamam ve

yaşlılar için bakım evinin de bu geniş

yapı kompleksinin diğer birimleri ol-

duğunu yine typikon’dan öğrenmek

mümkündür. Manastır, Latin işgali

sırasında önemini korur ve kilise ve

çevresindeki manastır yapıları fetih-

ten sonra, Fatih Sultan Mehmed ta-

rafından cami ve medrese olarak de-

ğerlendirilir. Pantokrator Kilisesi de,

medresenin ilk müderrisi olan Molla

Zeyrek Efendi’den dolayı Zeyrek Kili-

se Camii adını alır.

Manastır kompleksinin batıya doğru

devam ettiği tahmin edildiğinden, bu

ŞEYH SÜLEYMAN MESCİDİYakın zamana kadar, Unkapanı Bozdoğan su kemerinden Zeyrek Kilise Camii’ne

(Pantokrator Manastır Kilisesi) doğru uzanan Zeyrek mahallesinin, Bizans yapıları

ve geç Osmanlı dönemi ahşap konutlarıyla kendine özgü bir tarzı vardı. Yanan

son evler “restorasyonları” yapıldıktan sonra neye benzeyecekler, zaman

gösterecek. Bu ay bu mahallenin bir emektarı olan küçük bir yapıya göz atacağız.

Şeyh Süleyman Mescidi’ni Gözden Kaçanlar için yazan arkeolog Ayşe Ercan’a

katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

[email protected]

ŞEYH SÜLEYMAN MESCİDİ VE ZEYREK MAHALLESİ

Ayasofya üst galeriden İmparator II. Ioannis ve imparatoriçe Eirene’yi tasvir eden mozaik pano.

Page 2: ŞEYH SÜLEYMAN MESCİDİ 279... · 2017. 4. 7. · deki esrarlı halinin fetihten sonra da hemen aydınlandığı söylenemez. Eyice’nin ifadelerine göre net olan kayıtlara rağmen,

TOP

LU

MS

AL

TA

R‹H

279

MA

RT

2017

13

bölgelerde bulunan başka yapı kalın-

tılarının manastıra ait olduğu veya

böyle işlevlendirildikleri düşünülür.

Kilisenin yaklaşık 120 metre güney-

batısında (Paspates mesafeyi 150

adım olarak saymıştır) yer alan sar-

nıcın yanı sıra günümüzde Şeyh Sü-

leyman Mescidi olarak adlandırılan

yapının da Pantokrator Manastırı’yla

ilişkili olabileceği üzerinde durulur.

Şeyh Süleyman Mescidi, kare bir ta-

ban üzerine oturan sekizgen planlı

yapı kurgusuyla son derece ilginç-

tir. Ayrıca bir kubbeyle örtülü olan

yapının planı tipolojik olarak Geç

Antik-Erken Hıristiyanlık geleneğin-

de vaftizhane, mezar yapısı, hamam

ya da kilise olarak değerlendiril-

mekteydi. Tasarım amaçları farklı

da olsa İstanbul’da Samatya’da yer

alan Sancaktar Hayrettin Mescidi’nin

yanı sıra Sultanahmet’teki Euphemia

Martyrionu da bu tip merkezi planlı

Bizans yapılarına örnek gösterilebi-

lir. Semavi Eyice de yapının planın-

dan dolayı burasının Pantokrator

kompleksinden daha eskiye ait ve

büyük olasılıkla da bir mezar yapısı

olması gerektiğini savunur.

Kare planlı bir taban ve sekizgen

planlı bir üst yapıya sahip olan isim-

siz kubbeli yapının ne orijinal haline

ne de mescidin ilk dönemlerinin de-

korasyona ait kalıntı mevcuttur; gü-

nümüze sadece daha geç bir döneme

ait olan Osmanlı kalem işleri kalabil-

miştir. İç duvarlarında da birden faz-

la nişin bulunması ve apsis olabile-

cek özel bir yerin var olmamasından

dolayı kilise-şapel işlevi için herhan-

gi bir kanıt sunmaz. Yapıyı araştırmış

çok az sayıda uzman, bunun bir me-

zar yapısı ya da bir kütüphane binası

olabileceği ihtimali üzerinde dursa

1877 tarihli Paspates gravüründe Şeyh Süleyman Mescidi ve Zeyrek mahallesi Osmanlı kent dokusu.

Zeyrek mahallesi ve Şeyh Süleyman Mescidi.

Fotoğraf: Yigit Ozar.

Page 3: ŞEYH SÜLEYMAN MESCİDİ 279... · 2017. 4. 7. · deki esrarlı halinin fetihten sonra da hemen aydınlandığı söylenemez. Eyice’nin ifadelerine göre net olan kayıtlara rağmen,

14

haz

ırla

yan:

arkeo

log

lar

der

neğ

i is

tanbu

l şu

besi

Göz

den

Ka

çan

lar

da, hemen yakınında yer alan sar-

nıç, su kullanımına işaret eden başka

işlevleri de akla getirir. Alexandros

Paspates, Bizans tarihi kaynakların-

da adı sıkça geçen Zeuksippos ha-

mamlarının yakınında yer alan bir

sekizgen kütüphanenin varlığının

yanı sıra, Osmanlı fethi sonrası he-

men camiye çevrilmemiş olmasın-

dan dolayı yapının kütüphane olarak

kullanılmış olabileceği ihtimali üze-

rinde özellikle durur. Eyice yapının

kütüphane amaçlı inşa edildiğine

kesinlikle karşı çıkar ve bu kullanı-

mı ancak işlevini yitirdikten sonrası

için mümkün görür. Ayrıca 1950’ler-

de bir tadilat için yapılan çalışmalar

sonucunda zeminin altında bir mezar

odası bulunmuştur. Kubbeli tonozlu

ve sekiz nişli olduğu söylenen mezar

odası yapının ilk fonksiyonunun vaf-

tizhane veya kütüphane değil de en

azından bir dönem, planına uygun

bir mezar yapısı olduğunu gösterir.

Mescidin dış duvarlarındaki çeşitli

dönemlere ait yapım teknikleri de

yapının zaman içinde geçirdiği deği-

şikliklerin tanığıdır. Alt kotlarındaki

taş işçiliği, daha üstlerde Pantokra-

tor ile göreceli benzerliği ve özellik-

le üst kotlardaki hafif sivri kemerler

Osmanlı döneminde de bir tadilat

daha geçirdiğini düşündürür.

Öte yandan yapının Bizans dönemin-

deki esrarlı halinin fetihten sonra

da hemen aydınlandığı söylenemez.

Eyice’nin ifadelerine göre net olan

kayıtlara rağmen, burada gömülü

olduğu söylenen Şeyh Süleyman’ın

ölümüyle ilgili olarak üç değişik ta-

rih verilir, ama hiçbiri 15. yüzyılın

sonundan daha ileriye gitmez. So-

nuçta mescide çevrilmesini sağlayan

Şeyh Süleyman’ın adını alan yapı ar-

tık bir daha kimlik değiştirmez; 1756

yılında Cibali yangınının bu bölgeye

sıçraması nedeniyle, tamamen hara-

beye döner, III. Mustafa döneminde,

Kazgâni Hasan Ağa tarafından onar-

tılır. Yapının batıya doğru uzanan ve

bir duvarla çevrili avlusunda Osman-

lı dönemi mezarları yer alır ki, Şeyh

Süleyman’ın da burada gömülü oldu-

ğu tahmin edilir.

Restorasyon sonrası görünüm.

Fotoğraf: Ayşe Ercan.

Restorasyon sonrası güneyden bakış.

Fotoğraf: Ayşe Ercan.

Page 4: ŞEYH SÜLEYMAN MESCİDİ 279... · 2017. 4. 7. · deki esrarlı halinin fetihten sonra da hemen aydınlandığı söylenemez. Eyice’nin ifadelerine göre net olan kayıtlara rağmen,

TOP

LU

MS

AL

TA

R‹H

279

MA

RT

2017

15

SON SÖZ

arkeologlar derneği istanbul şubesi

Başbakanlık Vakıflar Genel

Müdürlüğü’nün (VGM) internet

sitesinde yer alan bilgilere göre 21

Mart 2013’te VGM ve İtalya, Emi-

lio-Romagna Bölge Yönetimi, Res-

torasyon Firmaları Birliği Assores-

tauro ile MED-ART Eğitim Projesi

çerçevesinde imzalanan bir sözleş-

meyle Şeyh Süleyman Mescidi ortak

bir restorasyon ve eğitim progra-

mı için seçilmiştir. Bu sözleşmeye

göre, seçilecek personelin İtalya’da

ve Şeyh Süleyman Mescidi’nde teo-

rik ve uygulamalı eğitime katılması,

İtalya’da günümüzde kullanılmakta

olan modern restorasyon yöntem-

lerinin, malzeme ve teknolojilerinin

yapıda uygulanması karara bağlan-

mıştır. Böylece restorasyon süreci

başlamış ve restorasyon sonrası açı-

lış 23 Şubat 2017 için planlanmıştır.

Yeniden mescit olarak kullanımına

devam edilecek olan yapıya ilişkin

ilk gözlemlerimiz, bu yazı hazırlan-

dığı sırada henüz açılış yapılmadı-

ğından dışarıdan görünümle sınırlı

kaldı. Cephelerde restorasyon sıra-

sında ayıklanan muhdes ekler dışın-

da ciddi bir değişiklik fark etmenin

oldukça güç olması, onarım süre-

cinde yapının bu bölümlerinde ağır

müdahale kararları ile ciddi değişik-

likler yapılmadığını düşündürüyor ve

iç mekânda da bu yaklaşımla çalışıl-

dığına dair ümit veriyor.

Şeyh Süleyman Mescidi’nin bütün

bilinmezlerinin çözülmesi belki

mümkün değildir, ancak bu ve bu

gibi yapıların arkeolojik ve mimari

anlamda ciddi bir incelemeye ihti-

yacı vardır. Gerektiğinde arkeolo-

jik sondajlarla desteklenmiş, titiz

rölöve temelli ayrıntılı mimari bir

analizle en azından yapım evreleri

çözülebilir. Söz konusu restorasyon

sürecinde bu bağlamda hangi verile-

rin tespit edildiğini ancak açılış son-

rasında ve sonuçlar yayınlandığında

hep birlikte göreceğiz.

Restorasyon sonrası Şeyh Süleyman Mescidi.

Fotoğraf: Ayşe Ercan.

Mescidin haziresinden restorasyon sonrası görünüm.

Fotoğraf: Yiğit Ozar.