farklı kültürlere göre sağlık hastalık algısı ve uygulamalar sosyal … · 2011. 2....

14
1 SOSYAL ANTROPOLOJĠ HAFTA 14 Farklı Kültürlere Göre Sağlık- Hastalık Algısı ve Uygulamalar HEDEFLER Bu üniteyi çalıĢtıktan sonra; 1-Farklı kültürlere göre sağlık algısını ifade edebil ecek 2-Farklı kültürlere göre hastalık algısını ifade edebilecek 3-Kültürel inanıĢlara göre hastalıkların nedenlerini tanımlayabilme 4-Anadolu kültüründe yer alan sağlık ve hastalığa iliĢkin özellikleri kavrayabilecek 5-Sağlık ve hastalığa iliĢkin Türk davranıĢ kalıplarını sayabilecek 6-Sağlık ve hastalıkla ilgili kültürel uygulamaları örnekleyebileceksiniz. ĠÇĠNDEKĠLER 1-GiriĢ 2-Farklı kültürlere göre sağlık- hastalık algısı 3- Kültürel inanıĢlara göre hastalıkların nedenleri 4-Anadolu kültüründe sağlık hastalık kavramlarına bakıĢ 5-Sağlık ve hastalığa iliĢkin Türk davranıĢ kalıpları 6-Sağlık ve hastalıkla ilgili bazı kültürel uygulamalardan örnekler 7-Özet

Upload: others

Post on 28-Jan-2021

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 1

    SOSYAL

    ANTROPOLOJĠ

    HAFTA

    14

    Farklı Kültürlere Göre Sağlık-

    Hastalık Algısı ve Uygulamalar

    HEDEFLER

    Bu üniteyi çalıĢtıktan sonra;

    1-Farklı kültürlere göre sağlık algısını ifade edebilecek

    2-Farklı kültürlere göre hastalık algısını ifade edebilecek

    3-Kültürel inanıĢlara göre hastalıkların nedenlerini tanımlayabilme

    4-Anadolu kültüründe yer alan sağlık ve hastalığa iliĢkin özellikleri

    kavrayabilecek

    5-Sağlık ve hastalığa iliĢkin Türk davranıĢ kalıplarını sayabilecek

    6-Sağlık ve hastalıkla ilgili kültürel uygulamaları

    örnekleyebileceksiniz.

    ĠÇĠNDEKĠLER

    1-GiriĢ

    2-Farklı kültürlere göre sağlık- hastalık algısı

    3- Kültürel inanıĢlara göre hastalıkların nedenleri

    4-Anadolu kültüründe sağlık hastalık kavramlarına bakıĢ

    5-Sağlık ve hastalığa iliĢkin Türk davranıĢ kalıpları

    6-Sağlık ve hastalıkla ilgili bazı kültürel uygulamalardan örnekler

    7-Özet

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    2

    1-GĠRĠġ

    Hastalık olgusu ve hastalıklarla baĢ edebilme çabası bütün insan toplumlarının ortak

    özelliğidir. Ancak çeĢitli toplumlardan, gruplardan, kültürlerden toplanan veriler, hastalık

    ve sağlık algısının kültürlere göre değiĢtiğini, hastalıkların farklı nedenlerle açıklandığını,

    bağlı olarak tedavi uygulamalarının farklılaĢtığını göstermektedir.

    2-FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK- HASTALIK ALGISI

    Hastalık ve sağlık kavramları toplumsal iliĢkiler bağlamında ele alınabileceği gibi,

    kültürel, ekonomik, siyasal bağlamlarda da ele alınabilir. Toplumlar kendilerine özgü

    toplumsal iliĢkilerle farklılaĢtıkları kadar, özellikle bu yapılar açısından da

    farklılaĢmaktadırlar.

    Sağlık hastalık her toplumun sosyo-kültürel varyasyonuna göre bir değer hükmüne

    sahiptir. Böylece sağlık ve hastalık kavramları farklı zaman periyotları ve farklı

    toplumlardaki farklı insanlar için farklı anlamlara gelmektedir. Bir toplum tarafından

    “normal” ya da “sağlıklı” olarak düĢünülen Ģey baĢka bir toplumda anormal olarak

    görülebilir. Sağlık sorunlarından nasıl haberdar olunduğu, belirtilerin ortaya konma tarzı,

    tedavi için kime ve ne zaman gidildiği toplum ve kültür tarafından etkilenmektedir. (1)

    Hastalıkların farklı toplumlarda nasıl farklı algılandıkları ya da yorumlandıklarına iliĢkin

    çalıĢmalar daha çok antropologlar tarafından yapılmıĢtır. AraĢtırmacıların Sudan da

    yaptıkları çalıĢmada hastalıkların kaynağının cadılar olduğunu ve bu cadıların hasta kiĢiyi

    sevmeyen komĢuları tarafından harekete geçirildikleri inancını saptamıĢlardı. Buna göre

    hastalıkların iyileĢmesi ancak komĢunun cadılardan isteğini geri çekmeye razı

    edilebilmesi mümkün olabilmektedir. ABD’nin güney bölgelerinde yaĢayan zenci iĢçi

    sınıfında benzer inanıĢların olduğunu gösteren bir çalıĢma da yapılmıĢ ve bu çalıĢmaya

    göre hastalıkların 3 nedenden dolayı ortaya çıktığı ifade edilmiĢtir. Doğa ve çevreden

    gelen tehlikeler, Tanrı’nın gazabı, Kötü ruhlar ve cadılar. Bu çalıĢmalar çok uzun yıllar

    önce yapılmıĢ olmasına rağmen bu inançların bugün ve batı toplumlarında da görüldüğü

    bilinmektedir.(2)

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    3

    Bireylerin hastalıkları nasıl algıladıkları hastalık semptomlarını da nasıl karĢıladıklarına

    bakılarak izlenebilir. Semptomlara iliĢkin tutumun kültürden kültüre göre değiĢtiği

    oldukça ayrıntılı bir Ģekilde vurgulanmıĢtır. Örneğin ABD’de yapılan araĢtırmalar

    gösteriyor ki bir hastalıkla karĢılaĢma durumunda Amerikan yerlileri ve Ġrlanda

    kökenliler soğukkanlılıklarını korumaktadırlar Ġtalyan ve Yahudiler, sağlık hizmeti almak

    için çok daha talep edici olmaktadırlar ve bunda ısrar etmekte, ciddi bir arayıĢ içine

    girmektedirler. (2)

    Ağrı algılaması da kültürel gruplar arasında farklılık göstermektedir. Kültürün, bireylerin

    ağrıyı algılaması, ağrı kesici istemesi ve geleceğe bakıĢı üzerindeki etkilerini inceleyen

    bir çalıĢmada Amerikalı, Ġtalyan, Ġrlandalı ve Yahudi hastalar karĢılaĢtırılmıĢtır.

    AraĢtırma sonucunda Ġtalyanların hemen ağrının geçmesini istedikleri ve yakınları ile

    birlikte olmayı tercih ettikleri, Yahudilerin geleceğe yönelik kuĢkucu ve sorgulayıcı

    oldukları, ağrı geçsede ağrıdan yakınma eğilimleri olduğu, Amerikalıların duygusal tepki

    vermemeye çalıĢtıkları,ağrı sürdüğünde sosyal izolasyon gösterdikleri, Ġrlandalıların ise

    kaderci tutum takındıkları belirlenmiĢtir.(3)

    Cirhinlioğlu’nun(3) aktardığına göre Blaxter bireylerin yaĢ,cinsiyet ve toplumsal

    konumlarına göre sağlıklı olmayı farklı tanımladıklarına değinerek inançlarını saptamaya

    çalıĢmıĢtır. Modern toplumlardaki sağlık hastalık algısına örnek vermek gerekirse 1980’li

    yıllarda Ġngiltere’de birtakım koĢullara bağlı olarak bireylerin hastalıkların nedeni olarak

    daha ziyade kendilerini suçlar bir eğilim içine girdiklerinden söz edilebilir. Bir anlamda,

    toplumsal politikalar bireyleri kendi sağlıklarını kendileri korumaya ve hastalıkları kendi

    olanaklarıyla tedavi etmeye zorlamıĢtır.

    Bu açıklamalardan anlaĢılan, tıp ne kadar kendi profesyonelliğini ve dokunulmazlığını

    ilan etmiĢ olursa olsun sonuçta hastalar baĢvurduğu ölçüde inanılırlığını ve güvenirliğini

    koruyacaktır. Halkın kendi hastalığını tedavi etme amacıyla yapabileceği tercihlerde,

    tıbbın kendisini izole etmesinden çok gelenekler ve popüler değerler rol oynamaktadır.

    Bu da gösteriyor ki hastalık ve sağlık anlayıĢı tamamen belli bir kültürel ortam içinde

    Ģekillenmektedir. Bunun yanında, hastalık-sağlık algısını/anlayıĢını kültürel anlayıĢların

    yanında bir ülkenin ekonomik koĢullarının da etkileyebileceği unutulmamalıdır. Tüm

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    4

    uygulamalar açısından ülkeler arasındaki farklılıklar kadar bir ülke içinde çeĢitli bölgeler

    arasında da farklılıklar olabilmektedir.(2)

    3-KÜLTÜREL ĠNANIġLARA GÖRE HASTALIKLARIN NEDENLERĠ

    Hastalık ve rahatsızlıkların nedenlerin açıklamaya çalıĢan üç önemli görüĢ vardır.

    Bunlar;

    1-Biyomedikal veya bilimsel görüĢ,

    2-Natüralistik ya da holistik görüs,

    3-Perspektif büyüsel veya dinsel görüĢtür.

    1-Sağlık bakımında genellikle biyomedikal ya da bilimsel görüĢ yaygındır.

    Biyomedikal görüĢte temel varsayım; yaĢamdaki tüm olayların bir nedeni veya etkisi

    olduğu, vücut fonksiyonlarının bir makine gibi çalıĢtığı ve gerçeklerin tümünün ölçülebilir

    ve gözlenebilir olduğudur. Hastalıkların biyomedikal veya bilimsel açıklamaları arasında

    bulaĢıcı hastalıkların nedeni olarak mikroskobik organizmaların tanımlanması

    baĢlangıç teorisidir. BulaĢıcı hastalıkların bakteriyel veya viral açıklanması

    biyomedikal veya bilimsel görünüme bir örnektir.(4)

    2-Bazı kültürlerin hastalık nedenlerini açıklamaya çalıĢtıkları ikinci bir yol

    naturalistic ya da holistik görüştür. Bu görüĢ yerli Amerikalılar, Asyalılarda insan

    yaĢamının sadece doğanın bir yönü olduğuna inanan görüĢtür. Bu görüĢe göre doğanın

    gücü doğal dengede ve harmonide tutulmalıdır. Birçok Asyalı ve Amerikalı, yin /yang

    teorisindeki inanca bağlıdır. Bu teoride bireyin tüm yönlerinin mükemmel bir dengede ve

    harmonide olduğunda ancak sağlığının var olduğuna inanılır.(4)

    Eskiden beri var olan Çin filozofu Tao, yin/ yang teorisinde, evrendeki tüm

    organizmaların ve objelerin yin / yang enerjisi içerdiğini ileri sürer. Sağlık durumunda zıt

    güçler arasında doğanın enerjisinin, gücünün tümü otonom sinir sistemindedir. Yin; kadın

    ve boĢluk, karanlık ve soğuk gibi negatif güçle temsil edilirken, Yang gücü erkek ve

    pozitiftir, doluluk ve sıcaklık yayar. Yiyecekler bu teoride sıcak/soğuk olarak

    sınıflandırılır ve vücut tarafından metabolize edilirken yin ve yang enerjisine dönüĢtürülür.

    Yin de yiyecekler soğuktur. Yang yiyecekleri ise sıcaktır. Soğuk yiyecekler; ateĢ, döküntü,

    boğaz ağrısı, ülser, enfeksiyon gibi sıcak/ ateĢli hastalıklarda, sıcak yiyecekler ise kanser

    baĢ ağrısı, mide krampları, soğuk algınlığı gibi soğuk hastalıklarda yenilir. Yin/ Yang

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    5

    teorisi doğu ve Çin tıbbına temellenir ve bazı Asya /Amerikalılar tarafından da

    benimsenmiĢtir.(4)

    Naturalistik paradigmaları destekleyen bireyler "Doğanın iyileĢtirici Gücü" nü kullanır.

    Örneğin Çinlilere göre; hastalık davetsiz olarak zorla gelen bir ajan olarak görülmez

    ancak yaĢamın ritmik döngüsünün bir parçası ve uyumsuzluk içinde uzak bir belirti olarak

    görülür.

    Ġspanya, Afrika, Amerika ve Arap gruplarının çoğu sağlık / hastalığın soğuk / sıcak teorisini

    benimser. Vücudun dört ruh hali kan, balgam, siyah safra, sarı safra- temel vücutsal

    fonksiyonlarını düzenler ve ĠSĠ, susuzluk ve nem seklinde tanımlanır. Hastalıkların

    tedavisi ruh halinin dengesini düzeltmek için sıcaklık, soğukluk, kuruluk veya nemliliğin

    eklenmesi ya da çıkarılmasını içerir. Ġçecekler, yiyecekler, bitkiler, ilaçlar ve hastalıklar

    fiziksel özelliklerine göre değil vücuttaki algılanan etkilerine göre sıcak ya da soğuk

    olarak sınıflandırılırlar. Soğuk sıcak teoriye göre özel hastalıklar dıĢında bireyin bir

    bütün olması önemlidir. Soğuk sıcak teoriyi benimseyenler bireyin fiziksel, psikolojik ve

    sosyal yönünü içeren total iyilik halinin pozitif durumunu değerlendirir ve sağlığı

    devam ettirirler. (4)

    3-Ġnsanların dünyayı incelediği ve hastalıkların nedenlerini açıkladığı üçüncü

    önemli görüĢ büyüsel-dinsel dünya görüĢüdür. Temel varsayım, dünyanın doğa üstü

    güçlerin hakim olduğu bir arena olarak görülmesidir. Bu görüĢe göre dünyanın devamı

    doğaüstü güçlerin hareketlerine bağlıdır. Hastalıklara kötü ruhlar ve büyücülerin neden

    olduğuna inanılır. (4)

    4-ANADOLU KÜLTÜRÜNDE SAĞLIK HASTALIK KAVRAMLARINA BAKIġ

    (Güleç’in Maden’den aktarımı)

    1. Sağlık, çevreyle (doğal, doğaüstü ve toplumsal) olan iliĢkilerin iyi ve dengeli olması

    temeline dayandırılmaktadır. Çünkü soğuktan-sıcaktan kaçınma, küçüğü-büyüğü bilme,

    inançlı olma gibi unsurlar, sağlığın tanımlanmasında önemli değiĢkenler olarak karĢımıza

    çıkmaktadır.

    2. Hastalık ise söz konusu çevreyle olan iliĢkilerdeki kopukluk ya da dengesizlik

    anlamını taĢımaktadır. Soğuk ve sıcağın olumsuz etkilemeleri, küçüğü büyüğü bilememe,

    inançsızlık hastalığın açıklanmasında önemli rol oynamaktadır.

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    6

    3. Korunma ve tedavide de çevreyle olan iliĢkilerin dengede tutulmasına ve

    iyileĢtirilmesine çalıĢılmaktadır. Açları doyurma, öksüzleri sevindirme, adak adama,

    kurban kesme, hamayıl taĢıma, tekkeye gitme, küslerle barıĢma, bu özelliğin en güzel

    örnekleridir.

    4. Korunma, teĢhis ve tedavi uygulamaları ve deneyimler,sözlü gelenekle kuĢaktan

    kuĢağa aktarılmaktadır.Genellikle babadan oğula, anadan kıza ya da ustalık-çıraklık

    iliĢkilerine bağlı olarak informal eğitim yoluyla meslek devam ettirilmektedir.

    5. Anadolu toplumunda kazanılmıĢ bilgi ve deneyimlerle ve majik yöntemlerle çalıĢan

    mutatabbiplerin (iğneci, ebe anne, sınıkçı, kurĢun dökücü vb.) toplum ve sağlık sistemi

    içindeki yerleri oldukça önemlidir.

    6. Modernliğe ve yeniliğe karĢı güvensizlik ve karĢı koyma yaygın bir tutumdur. Modern

    sağlık hizmetlerinin varlığına rağmen, topluluklar kendi geleneksel-dinsel inanç ve

    uygulamalarını sürdürme eğilimindedirler.

    7. Geleneksel sağlık-hastalık sisteminde, aile akraba ve daha geniĢ sosyal grup, öneri,

    tedavi ve danıĢmanlık ve bakım görevlerini üstlenmektedirler.

    8. Korunma, teĢhis ve tedavide, efsanelerin, rivayetlerin menkıbelerin, yaĢanan ve bilinen

    uygulamaların yönlendirici ve pekiĢtirici etkileri olmaktadır.

    9. Güçlü bir yardımlaĢma ve dayanıĢma sistemi geliĢtirilmiĢtir.

    10. Geleneksel bilgi ve uygulamalar, toplumun tüm üyeleri tarafından bilinmekte ve

    anonim nitelik taĢımaktadırlar.Ancak, biyolojik ve sos yo-kültürel özellikleriyle öteki

    üyelerden ayrılan mutatabbipler sistemin önde gelen uzman temsilcileridirler.

    11. Geleneksel sağlık ve hastalık uygulamaları halkın yaĢatmakta oldukları kültür

    unsurlarıyla mükemmel bir Ģekilde bütünleĢmiĢtir.

    12.Geleneksel tedavi uygulamalarının olumsuz sonuçlanması durumunda, tedavi

    tekniğinin yetersizliği ya da uygunsuzluğu pek düĢünülmemekte, daha çok hastanın

    yardım sisteminin dıĢında kaldığı varsayılmaktadır.

    13. Hasta ile mutatabbip arasında inanç ve iletiĢim açısından iyi bir uyum vardır.

    14.Geleneksel hizmetlerden yararlanmak, modern hizmetlerden daha kolaydır. Sıra

    bekleme, gün alma gibi sıkıntılı olaylar olmamaktadır.

    15. Kullanılan araç-gereç, çoğu zaman hastanın ya da mutatabbibin elinin altındadır ya da

    yakınındadır.

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    7

    16.Hizmet ve uygulamaların bedeli çok düĢüktür. Resmi piyasadan fazla

    etkilenmemektedir. Hizmetin karĢılığı, yiyecek, giyecek, bazen para, hayır duası ve el

    sağlığı Ģeklinde ödenmektedir. Zaten çoğu zaman hizmetin karĢılığı beklenmemekte ya

    da öyle davranılmaktadır. Ödemeler konusunda önceden hazırlanmıĢ bir tarife yoktur,

    "Gönlünden ne koparsa" ilkesine dayandırılmaktadır.

    17. Ġlaç yapımında, doğa, insan, hayvan ve bitkilerden yararlanılmaktadır, Bunun dıĢında

    ev eĢyaları, giysiler, kutsal varlıklar, doğal varlıklar ve olaylar majik tedavide

    kullanılmaktadır 5,6)

    5-SAĞLIK VE HASTALIĞA ĠLĠġKĠN TÜRK DAVRANIġ KALIPLARI

    (Bu bölüm Mahmut TEZCAN’ın Kültürel Antropoloji adlı kitabından olduğu gibi

    alınmıĢtır-7)

    Sağlık ve hastalık sistemleri kuĢkusuz bir kültür sorunudur. Bu sistemlere iliĢkin davranıĢ

    kalıpları farklı kültürlere göre farklılık gösterir. Ülkemiz, geçiĢ toplumu olarak modern ve

    geleneksel tıbbın etkisi altındadır. Modern tıp, ülkemizin her tarafına yayılmıĢ bulunmaktadır.

    Buna rağmen davranıĢ kalıplarının çoğu geleneksel tıp anlayıĢının özelliklerini korumaktadır.

    A. Doktorun Erkek OluĢu:

    Modern tıp temsilcisi doktorun, karĢısına hasta olarak çıkan kiĢi ister erkek, isterse

    kadın olsun fark etmez. Fakat, geleneksel çevreden gelen hasta, kadın ise, doktorun erkek

    olması durumunda bir çekingenlik içine girer. Hatta yanlarında kocaları ile gelmiĢlerse

    muayene odasına kocaları ile birlikte girmektedirler. Namus değeri, hastalık sırasında da

    dikkate alınmaktadır. Bu tutum, kentli kadınlarda değiĢmiĢtir.

    B. Mahrem Hastalıklar:

    Her kültürde olduğu gibi, Türk kültüründe de mahrem sayılan hastalıklar mevcuttur.

    Bu tür hastalığa tutulanlar kadın olsun erkek olsun, doktora gelmekten çekinmektedirler.

    Zührevi hastalıklar, bu konuda basta gelmektedir. Cinsel organlara iliĢkin hastalıklarda

    kadın olsun, erkek olsun, doktor karĢısında çok çekingen, utangaç bir tutum içerisine

    girmektedirler. Bu konuda cinsel eğitim yetersizliği dikkati çekmektedir.

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    8

    C. Otoriter Doktor DavranıĢları:

    Doktorların hastalara karĢı davranıĢlarında genellikle otoriter oldukları bir

    gerçektir. Hastanın beraberinde getirdiği yakınlarına karĢı bu otoriterlik daha belirgindir.

    Çekingenlik, muayene sırasında doktorun dediklerini yeterince yapmama gibi hasta

    davranıĢları doktorları kızdırmaktadır. Doktor, emir Ģeklinde uyarılarda bulunur. Naz

    yapan hastalar doktorları bu tür davranıĢlara itmekle birlikte, otoriter biçimindeki genel

    kiĢilik yapımızla da bu durum açıklanabilir. Hastaya yeterince hastalığı hakkında bilgi

    vermemek, ilaçları hakkında ayrıntılı açıklama yapmamak, hastanın konuĢmasına

    meydan vermemek gibi davranıĢlar doktorlarımızda yaygındır.

    D. Hasta Ziyaretleri:

    1. Hastanede Ziyaret:

    Ġslam’da hastaların ziyaret edilmesi gerektiği dinsel olarak ifade edilmiĢtir. Bu

    nedenle hastanelerimiz ziyaret günlerinde ve saatlerinde dolup taĢarlar. Hele alt ve orta

    tabakaların bulunduğu yörelerdeki hastanelerin ziyaret günleri ve saatleri ana baba günü

    gibidir. ĠtiĢe kalkıĢa giriĢler, koĢarak koridorlara dalıĢlar, bir an önce hastayı görmeye

    yöneliktir. Ziyaret saatlerinin bitiĢinde hastane personelinin ziyaretçileri dıĢarı çıkarma

    çabalarında çektikleri güçlükleri hepimiz gözlemlemiĢizdir. Ayrıca ziyarete gidince çiçek,

    kolonya vs. gibi armağanlar götürmek yaygın bir davranıĢ durumuna gelmiĢtir. Kültürümüzde

    hastayı ziyarete gitmek, mutlaka bir Ģey götürmeyi gerektirir.

    Hastanın yanına varılınca da ziyaret oldukça uzun tutulmakta, hasta konuĢturularak

    çok yordurulmaktadır. Hastalığının oluĢumu ve seyri hakkında mutlaka hastanın

    kendisinden bilgi almak isteriz. Bazen de hastanın sahipleri ziyareti yasaklarlar. Kimse ile

    hastayı görüĢtürmezler. Aslında doktorun yasakladığı bu durumu, hastanın ailesi uygular.

    Fakat bu husus çevrede iyi karĢılanmaz. Hastanın ailesi kibirlilikle suçlanır. Bu durum

    kırılganlıklara bile yol açar. Mutlaka hastadan ne olup bittiğini öğrenmek isteriz.

    Hastaneye ziyarete gidiĢlerde oraya çocuk götürmek de çok yaygın bir davranıĢtır.

    Aslında yasak olmasına rağmen, ziyaretçiler yine de bir yolunu bulup çocuğu kalabalık

    arasından kaçırmaya çalıĢırlar.

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    9

    2. Evde Ziyaret:

    Hasta evde ise onu ziyaret çok daha uzun sürer. Elinde süt, yoğurt, meyve vs. ile ve

    yanlarında çocuklarıyla birlikte hasta ziyaretlerine gelen komĢular, yakınlar o akĢamı

    hastanın evinde geçirirler. Yani, hem hasta ziyaret edilmiĢ olur, hem de akĢam oturmasına

    gidilmiĢ olur. Sohbet konusu genellikle hastalıktır. Herkes baĢından geçen ya da duyduğu

    olayları, konuları anlatır.

    Bu arada hastadan ayrıntılı açıklamalar istenir, gereksiz konuĢmalar yapılır. Farkında

    olmayarak hastaya moral bozucu Ģeyler de anlatılır. Onu yaĢama bağlayacak iyi Ģeyler, güzel

    Ģeyler anlatılacağı yerde, yine de kendi baslarından geçen hastalıklar, ameliyatlardan uzun

    uzun söz edilir. Bu tür davranıĢ kalıpları daha çok alt sosyo-ekonomik kesimler içindir

    Üst kesimlerde hasta ziyaretleri çok kısa tutulur. Hastanın yorulmamasına dikkat

    edilir. Hatta onun hiç konuĢturulmamasına çalıĢılır. BakıĢlarla yüz ifadeleri ile hali hatırı

    sorulmaya çalıĢılır.

    E. Ġlaç Kullanımı:

    Kültürümüzdeki çok yaygın davranıĢ kalıplarından birisi de, birisinin kendi ilaçlarını

    baĢkasına tavsiye etmesidir. KonuĢmalar sırasında kendi hastalığını ve ilaçlarını bir dostuna

    anlatan hasta, karĢısındakinin de aynı hastalığa sahip olduğunu öğrenince kendi ilaçlarını

    ona tavsiye eder. O kiĢi de doktora baĢvurmadan o ilaçları kullanır. Kendi hastalığının

    dostununkinden farklı olabileceğini düĢünmeden ilaçları kullanır. Böylece herkes birbirine

    ilaç tavsiye eder.

    Ġlaçların düzenli olarak kullanılmaması da bir baĢka yaygın davranıĢtır. Ġlaçlar sonuna

    kadar bitirilmez, böylece birçok ilaçlar evlerde birikir ve bunlar çoğu kez atılır.

    F. Doktora BaĢvurma Zamanı:

    Genellikle doktora baĢvurma zamanı, hastalığın en ilerlemiĢ olduğu zamandır. Hastalık

    oldukça ilerlemiĢtir. Bu durumda doktorun yapacağı pek bir Ģey yoktur. Hasta bir süre

    hastanede yatıp yaĢamını yitirecektir. Ya da doktor tekrar hastayı evine gönderir, hastalığın

    ilerlemiĢ olduğunu, yapacak bir Ģey olmadığını söyler. Ġste bu nedenle hastaneler

    konusunda halkta olumsuz değer yargıları geliĢir. Çünkü, oralar insanların iyileĢmek için

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    10

    gittikleri yerler değil, insanları ölüme götüren kurumlar olarak görülürler. Oysa çağdaĢ bir

    insan en ufak bir hastalık belirtisinde ya da sağlam iken doktora baĢvurur. Check up denilen

    yöntem, bir insanın sağlamken doktora baĢvurup kendini kontrol ettirmesidir. Eğer bazı

    organlarında herhangi bir düzensizlik varsa onun önlemini alır. Böylece önceden hastalıktan

    kurtulur. Oysaki böyle bir alıĢkanlık bizim kültürde henüz yerleĢmemiĢtir. KuĢkusuz doktora

    çok sık gitmenin ekonomik yetersizlik nedeniyle olduğu gibi, dağınık yerleĢme nedeniyle de

    günlerce kent merkezlerine gelip gitme zorluğu, iĢlerin sürüncemede kalma durumu göz

    önüne alınmaktadır.

    G. Reçete:

    Doktorun hastaya yazdığı reçetede ne kadar çok ilaç varsa, o doktorun iyi olduğuna

    hükmedilir. Bir iki ilaç yazmıĢsa hastayı baĢtan savdığına inanılır. Doğu Anadolu'da

    reçeteye iğne yazmayan doktor da iyi doktor sayılmaz.

    H. Sağlık Konusunda Umursamazlık:

    Genel davranıĢlardan birisi de, sağlığa yeterince dikkat etmemektir. Örneğin herhangi

    bir hastalığa yakalanmamak için önlem almak düĢüncesi yetersizdir. Ev içinde hane

    halkından birisinin hastalanma durumunda, hastalığın diğer kiĢilere geçmemesi için önlem

    almaya gidilmez. Hasta kiĢi, çocuğunu, yeğenini sevmesi durumunda hane halkından

    birisinin hastalığın çocuklara geçebileceği konusundaki müdahalesi hastayı incitir ve

    gücendirir. Yemek kaplarının, bardağının ayrılması durumunda yine hasta incinir. Sanki

    tehlikeli bir hastalıkmıĢ gibi benden sakınıyorsunuz diye sitem eder.

    Aynı umursamazlık, çevre ve ev dıĢı yaĢam bakımından da söz konusudur. Çevre

    temizliğine dikkat etmemek, salgın hastalıklara, yiyeceklerin temiz olmayıĢına, hava

    kirliliğine karĢı umursamazlık gibi durumlar en büyük kentlerimizde bile yaygındır.

    6-SAĞLIK VE HASTALIKLA ĠGĠLĠ BAZI KÜLTÜREL UYGULAMALARDAN

    ÖRNEKLER

    Hastalıkların tanımlanması, sınıflandırılması ve nedenleri, kültürler arasında farklılık

    göstermektedir. Örneğin; bazı ruh hastalıkları (şizofreni gibi) ve semptomları bazı

    toplumlarda normal, hatta gıpta edilecek bir erdem olarak tanımlanırken diğerlerinde

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    11

    sağaltımı gerektiren hastalık ya da anormal olarak tanımlanmaktadır (8)

    Hastalıkları sıcak ve soğuk olarak sınıflandıran kültürlerde (Örneğin; Hindistan, Pakistan,

    BengaldeĢ, Latin Amerika ve Çin gibi), artrit, nezle ve menstürasyon soğuk, kabızlık,

    ishal, egzama ve ülser sıcak hastalık olarak adlandırılır .

    Ülkemizde ve dünyanın birçok bölgesinde bir takım hastalıkların nazar değmesi ile

    ortaya çıktığına inanılmaktadır. Gene ülkemizde puerperal enfeksiyon belirtilerinin ve

    yenidoğanda kırk gün içinde görülen birçok hastalık ve belirtisinin kırkbasması ya da al-

    basması olarak tanımlanması ilginç bir örnektir

    Kültürümüzde ateĢ, öksürük, ishal, kabızlık, romatizma, sarılık gibi birçok hastalık ve

    belirteçlerinin üşütme nedeni ile ortaya çıktığına iliĢkin ve tıbbi personelin de destek-

    lediği güçlü inanç diğer bir örneği oluĢturmaktadır

    ÇeĢitli kültürlerde yiyecek maddelerinin besin olarak kabul edilmesi, hazırlanması ve

    tüketilmesi de farklılık göstermektedir. Ayrıca din tarafından yasaklanmıĢ yiyecek

    maddeleri (örneğin; Müslümanltkta domuz eti gibi) bazı toplumlarda yiyeceklerin sıcak

    ya da soğuk olarak sınıflandırılması; hastalıkların sağaltımında, gebelik, laktasyon,

    menstürasyon durumlarında kullanılması beslenmeye iliĢkin kültürel etkenlerdir.

    Hastalıkları sıcak ve soğuk olarak sınıflandıran toplumlarda sıcak hastalıklar alkollü

    içecekler, çikolata, kahve, sarımsak, soğan, mısır gibi çeĢitli sıcak içeceklerin; soğuk

    hastalıklar ise muz, pirinç, inek sütü, limon, ıspanak gibi çeĢitli soğuk yiyeceklerin çok

    fazla yenilmesine bağlanmakta ve sıcak hastalıklar soğuk, soğuk hastalıklar sıcak

    yiyecekler ile iyileĢtirme yoluna gidilmektedir. Burada yiyeceklerin ısı derecesine göre

    değil, sembolik olarak sınıflandırılması söz konusudur.

    Ülkemizde böyle bir sınıflandırmaya iliĢkin gözlem ve kanıt olmamakla birlikte özellikle

    üĢütmeye bağlanan hastalık ve belirtilerin ısı derecesi yüksek yiyecek ve içecekler ile

    giderilmeye çalıĢıldığı bilinmektedir.

    Gene geleneksel kültürümüzde bebeği emzirmek için doğumdan sonra üç-beĢ ezan

    vaktinin geçmesini, su vermek için en az kırk gün bekleme gibi uygulamalar beslenme ve

    kültürel özellikler iliĢkisine örnek olarak verilebilir

    Gebelikte diyet, giyinme ve davranıĢlarda yapılacak değiĢikliklere iliĢkin inançlar,

    doğumun nerede, nasıl ve kim tarafından yaptırılacağı, lohusalık dönemindeki gelenekler,

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    12

    emzirme ya da suni beslemeye karĢı tutum, çocuk eğitiminde izlenen yollar, gebelik

    doğum ve çocuk ile ilgili inanç ve uygulamalar farklı kültürlerde çeĢitlilik

    göstermektedir.

    Geleneksel kültürümüz bu konular da zengin örnekler ile doludur. Örneğin; kısırlığa çare

    bulmak için kadının rahmine tarçın, karanfil, anason, kuyruk yağı, soğan, dövülmüĢ yağlı

    et ve karabiberin karıĢtırılmasından oluĢan merhem konulması, yeni doğum yapmıĢ

    lohusanın baharat serpilmiĢ sıcak eĢi (plasenta) üzerine çıplak olarak oturtulması; evde

    doğumun kolay olması için gebenin süpürge, eĢik, su, kılıç üzerinden atlatılması, örülü

    saçları, kocasının ayakkabı bağı ve benzeri düğümlerin açılması; baygın doğan çocuğun

    göbek kanının vücuduna ve yüzüne sürülmesi;

    Çocuğun kırkbasmasından kurtulması için çıplak olarak et, köpek yavrusu, taze mezar

    toprağı, tezek v.b. ile terazide tartılması, nazar değdiğine inanılan çocuğa muska

    takılması ve nazar duası okutulması, kurĢun dökülmesi, tütsülenmesl; çocuğun ağzında

    pamukçuk olursa annenin saçı ile silinmesi gibi örnekler bu konudaki çok çeĢitli

    geleneksel inanç ve uygulamalardan yalnızca birkaç tanesidir.(8)

    ÖZET

    Sağlık hastalık her toplumun sosyo-kültürel varyasyonuna göre bir değer hükmüne

    sahiptir. Böylece sağlık ve hastalık kavramları farklı zaman periyotları ve farklı

    toplumlardaki farklı insanlar için farklı anlamlara gelmektedir. Bir toplum tarafından

    “normal” ya da “sağlıklı” olarak düĢünülen Ģey baĢka bir toplumda anormal olarak

    görülebilir. Sağlık sorunlarından nasıl haberdar olunduğu, belirtilerin ortaya konma tarzı,

    tedavi için kime ve ne zaman gidildiği toplum ve kültür tarafından etkilenmektedir.

    Hastalık ve rahatsızlıkların nedenlerini açıklamaya çalıĢan üç önemli görüĢ vardır. Bunlar;

    Biyomedikal veya bilimsel görüĢ, Natüralistik ya da holistik görüs, Perspektif büyüsel veya

    dinsel görüĢtür. Ülkemiz, geçiĢ toplumu olarak modern ve geleneksel tıbbın etkisi altındadır.

    Modern tıp, ülkemizin her tarafına yayılmıĢ bulunmaktadır. Buna rağmen davranıĢ

    kalıplarının çoğu geleneksel tıp anlayıĢının özelliklerini korumaktadır.

    DEĞERLENDĠRME SORULARI

    1. Sağlık ve hastalık algısı aĢağıdakilerin hangisine göre değiĢiklik gösterir?

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    13

    a) Farklı toplumlar b) Farklı kültürler c) Farklı zamanlar d) Ekonomik özellikler e) Yukarıdakilerin hepsi

    2. Türk davranıĢ kalıplarına göre aĢağıdakilerden hangisi kadın hasta için namus

    değerinin, hastalık sırasında da dikkate alınmasını etkilemektedir?

    a) Modern sağlık anlayıĢı b) Doktorun erkek olması c) Doktorun otoriter davranıĢları d) Sağlık konusunda umursamazlık e) Mahrem hastalıklar

    3. AĢağıdakilerden hangisi hastalıkları sıcak ve soğuk olarak sınıflandıran kültürlerde soğuk, hastalık olarak adlandırılır?

    a) Modern sağlık anlayıĢı b) Doktorun erkek olması c) Korunma odaklı yaklaĢım d) Sağlık konusunda tutuculuk e) Mahrem hastalıklar

    CEVAP ANAHTARI

    1. E

    2. B

    3. D

  • FARKLI KÜLTÜRLERE GÖRE SAĞLIK-HASTALIK ALGISI VE UYGULAMALAR

    Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve AraĢtırma Merkezi

    14

    KAYNAKLAR

    1. Kızılçelik S. Türkiye’nin sağlık sistemi, Bir medikal sosyoloji denemesi, Saray Kitabevleri, Ġzmir 1996

    2. Cirhinlioğlu Z. Sağlık Sosyolojisi. Nobel yayın dağıtım,Ankara 2001 3. Eti Aslan F.Ağrı doğası ve kontrolü. Avrupa Tıp Kitapçılık, Ġstanbul 2006 4. Kuğuoğlu S. Transkültürel HemĢirelik. Ed: Karadakovan A, Eti aslan F. Ġçinde

    Dahili ve cerrahi hastalıklarda bakım, 2010

    5. Türkdoğan O . Kültür ve Sağlık-Hastalık Sistemi. Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları:2213, Bilim ve Kültür Eserleri AraĢtırma Ġnceleme Dizisi, 1991-

    6. Güleç C. Anadolu kültüründe sağlık hastalık kavramlarına transkültürel bakıĢ.Klinik

    Psikiyatri,2000

    7. Tezcan M. Kültürel Antropoloji, Maya Akademi Ankara 2008. 8. Aksayan S,Hayran O. Sağlık, hastalık ve kültür. Sendrom ġubat,1992.