firtinayla gelenler · 2020. 1. 4. · hamza, yunus emre kutlu hizmete beylerin himayesinde devam ....

144
FIRTINAYLA GELENLER HASAN KÜLÜNK

Upload: others

Post on 24-Oct-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • FIRTINAYLAGELENLER

    HASAN KÜLÜNK

  • Bu kitabın yayın hakkı, yazarıyla yapılan sözleşme gereği Bilgeoğuz Yayınları’na aittir. Kitabın hukuki sorumluluğu yazarına aittir, kitapta yer alan fikir ve önermeler yayınevine yasal bir sorumluluk doğurmaz. Kaynak gösterilmeden kitaptan alıntı yapılamaz. Yayınevinin yazılı izni olmadan radyo ve televizyona uyarlanamaz. Oyun, CD ya da manyetik bant haline getirilemez, fotokopi ya da herhangi bir yöntemle çoğaltılamaz.

    FIRTINAYLA GELENLER

    HASAN KÜLÜNK

    Yayın No: 815

    Yayın Yönetmeni

    Yayın Koordinatörü

    Editör

    Kapak Tasarım

    Mizampaj

    ISBN

    Yayıncı Sertifika No

    Matbaa Sertifika No

    Baskı Tarihi

    Baskı Cilt

    İrtibat: Alemdar Mahallesi Molla Fenari Sokağı 35/BCağaloğlu/İSTANBUL

    Tel: 0212 527 33 65 - 66 Faks: 0212 527 33 64e-mail: [email protected]

    www.bilgeoguz.com.tr

    /bilgeoguzyayinlari /bilgeoguzkitap @bilgeoguzkitap

    Oğuzhan Cengiz

    Mustafa Erdem Kafkaslıoğlu

    Burcu Özdemir

    Ercan Portakal

    Burhan Maden

    978-605-9960-97-7

    12460

    29976

    Mayıs 2017

    LORD MATBAASI0212 674 93 54Davutpaşa Emintaş Sanayi Sitesi103/430 Davutpaşa/Topkapı/İstanbul

  • FIRTINAYLAGELENLER

    HASAN KÜLÜNK

  • Babasının kuzusu Merve’me...

  • İçindekiler

    SUNUŞ ................................11

    FIRTINAYLA GELENLER .........15

    GÖNÜL DERDİN ORTAĞI

    ÇARESİZ ..............................19

    GECELER .............................20

    DERTLERİMLE HOŞUM BEN ...21

    YAKARIŞ ..............................22

    BAĞRIM AÇIK GEL HELE .......23

    NEYE KALMIŞIM ...................24

    BEN NEYİM Kİ ......................25

    NEM KALDI ..........................27

    BAKIN NEYİ SEÇMİŞİM .........28

    OLMAK DA VARMIŞ ..............29

    BOŞA MEKTUP ....................30

    AVARE GÖNLÜM ...................31

    BİLMECE ..............................32

    HAYAT BU ............................34

    BEN NERDEYİM ....................35

    DÜNYA BU İŞTE ...................36

    DERT ETME ..........................37

    NE GÖRDÜN ........................38

    İKİ KÜFE SERVET .................39

    SABAHI BEKLİYORUM ...........40

    ARARKEN .............................41

    VOLKAN GİBİYİM .................42

    UFUKLARA BAKARKEN ..........44

    NAZLI KURTTAN DEVLETE .....45

    BENİM SEVDAM ...................46

    BEN NERDEYİM II ................47

    BEKLEMEKLE GEÇEN ÖMÜR ..48

    SÖZÜN ÖZÜ ........................49

    VADE YETTİ GALİBA .............50

    AŞKIN KÜLÜNGÜ

    RÜZGÂR II ...........................53

    BU AKŞAM ...........................54

    EY NEBİ ...............................55

  • DOĞDUM EFENDİM ..............56

    YANDIM EFENDİM ................57

    ÖLDÜM EFENDİM .................58

    RAVZA .................................59

    GEL EY GÖNÜL.....................60

    UZUN GÜN ..........................61

    GEL EY GÖNÜL II .................62

    UÇTU GEÇTİ ........................63

    YOLLAR ...............................64

    ALDANDIM ...........................65

    ŞİİRSİN SEN ........................66

    KARLAR ...............................67

    SESSİZ GECELERDE .............68

    HASRET II ...........................69

    SESSİZ RÜYA .......................70

    YAZ BENİ .............................71

    DEĞDİ Mİ? ..........................73

    DÖNECEKSİN .......................74

    KAR ve NAR .........................75

    AT BENİ ...............................76

    YANIK YÜREK .......................77

    ASIRLARIN HASRETİ ............78

    DUYGULARIM GÖKKUŞAĞI

    O ZAMAN.............................81

    ÇAY II .................................82

    KAHVENİN HATIRI ................83

    PAPATYA ..............................84

    AYŞE NİHAL .........................85

    SESSİZLİK ...........................86

    RÜZGÂR III..........................87

    ÇOCUK OLMAK İSTİYORUM ...88

    KUŞ OLMAK .........................89

    KAVUŞMAK ..........................90

    DOĞ DEDİM .........................91

    YÜREK BU ............................92

    ÜŞÜYORUM ..........................93

    KEM GÖZLE BAKMA KİMSEYE..............................95

    HAYAT BU İŞTE ....................96

    KİTAP SIZLAR ......................97

    YETTİ GARİ! BURAYA KADAR ................................98

    KURŞUN GİBİYİM .................99

    ATEŞTE PİŞMEK .................100

    HAYAL ATI .........................101

    FELEK HER ŞEYİNİ TOPLA GEL ........................103

    İHANET VE NASİHAT ..........104

    BİZ NEYİZ .........................106

    NE İÇİN .............................107

    ALLAH İÇİN........................108

    ÖDEŞELİM .........................109

    GALİP ERDEM’İN GARİP

  • ERDEMLERİ ........................111

    ÖLMEYİP BU GÜNLERİ GÖRMEK DE VARMIŞ ..........113

    YENİKAPI’DAN YENİ KAPIYA ......................115

    ESARET ÇAĞI .....................117

    KEŞKE ...............................119

    İNSAN VE ÖTESİ ................121

    İLLAKİ İSTANBUL

    ATIMA NAL AŞIMA BAL .......125

    ÇAMLICA’DA GÜN BATARKEN .........................126

    NAKKAŞ TEPESİ’NDEN ........127

    ÜSKÜDAR’DAN SARAYBURNU’NA ................128

    YILDIZ YOKUŞU .................129

    DUVAKLI İSTANBUL ............130

    İSTANBUL SEMALARI ..........132

    İSTANBUL SEMALARI II ......133

    GECE MARTILARI ...............134

    HİLÂL GECESİ EY İSTANBUL ..........................135

    İSTANBUL AĞLIYOR ............136

    SANA GELİYORUM İSTANBUL ..........................138

    İSTANBUL VE ÖZETİ ...........140

  • SUNUŞ

    İkinci şiir kitabına imzasını atan Musaoğlu’nun şiirlerinin çoğunda Âşık Tarzı Türk Halk şiirinin akıcı özelliğini görüyoruz. İlk bakışta okuyucuya halk Türkçesinin tadını hissettiriyor.

    Yaşadığımız bu topraklarda yüzyıllardır, işgaller, savaşlar, göçler ve kalkışmalar edebiyatımızın diğer nazım türleri yanında şiirimizi de etkilemiştir. Tarih denen olgu olayları bütün çıplak-lığıyla kayda geçiriyor ama işin acı ve elem yanını ancak şiirler yansıtabiliyor.Bu misyonu da Anadolu’yu karış karış sazlarıyla dolaşmış olan halk ozanları yüklenmiş durumda.

    14. yüzyıldan bu yana bu değerli ozanlarımızın eserleri kitap haline ancak yüzyıllar sonra gelebilmiştir. Anadolu Selçuklu döneminde resmi dilin Farsça olması, Türkçenin devlet yazışma ve kayıtlarında kullanılmaması o dönemdeki şiirimizi ancak belleklerde muhafaza etmiştir. Maalesef bazı defter ve cönk denilen sayfaların dışında elde fazla yazılı kayıt mevcut değil-dir.

    Bu durumu tarihsel bir görev görmüş olan halk ozanlarının sayesinde Türkçemiz varlığını bugüne kadar tüm duruluğuyla muhafaza etmiştir. Sıkıntılar bununla kalmamış Anadolu bir de Moğol istilasına uğramıştır. Ozanlar Germiyanoğulları, Karama-noğulları, Eşrefoğulları gibi uç beylerine sığınmış ve beylerin desteğiyle ayakta kalabilmişlerdir. Âşık Paşa, Gülşehri, Sayyad Hamza, Yunus Emre kutlu hizmete beylerin himayesinde devam

  • 12 FIRTINAYLA GELENLER

    etmiştir. Daha sonra bir kısmı musahip şair olarak Osmanlı sara-yına yönelmiş ve giderek bir zümre edebiyatı dediğimiz divan şiiriyle yola devam etmiştir.Halkın âşık edebiyatı ise sazlı ve sözlü olarak, Anadolu içlerinde Öksüz Dede, Kul Mehmet, Kö-roğlu, Âşık Kerem, Karacaoğlan, Âşık Ömer, Emrah ve daha yüzlercesiyle güzel Türkçemizi şiirlerinde yaşatmışlardır. Türkçe’nin sadece ezberlerde kalması yüzünden birçok ozanın kimlikleri, doğum ve ölüm tarihleri ve hatta yaşadıkları yerler hakkında elimizde yeterli bilgi bulunmamaktadır. Öyle ki Erzurumlu Sümmani(1860) gibi büyük bir ozan hayatının son günlerini kö-yünde geçirmiş şiirleri ise Sinop cezaevindeki bir mahkumun ezberinden ancak 1934’de yazıya geçirilmiştir.Âşık Veysel ise Şarkışla’nın Sivrialan Köyünde kendi halinde sazıyla yaşarken Sivas’ta edebiyat öğretmenliği yapan Ahmet Kutsi Tecer’in dik-katini çekmiş ve ilk şiiri 1941’de yayınlanabilmiştir.1971’de ise Ümit Yaşar Oğuzcan’ın desteğiyle “Dostlar Beni Hatırlasın “şiir kitabı okuyucuya ulaşabilmiştir.1

    Böyle yüzlerce halk ozanının bir kısmı yeniçeri olduğu, bir kısmı orduda, saray hizmetinde bulunduğu için kimliklerini, yaşadıkları dönemi yaptıkları işlerden katıldıkları sefer ve savaş-lardan öğrenebiliyoruz.

    Selçuklu ve Osmanlı’da ki buna şiirin klasik dönemi diyoruz genelde şairler arasında Türkçeyi kullanmak küçümsenirdi:

    “Değme etrâk ne bilsin gam-ı aşkı Adli

    Sırr-ı aşkı anlamaya hallice idrak gerek”

    II. Bayezid2

    1 Türk halk Şiiri Antolojisi,Rauf Mutluay,Ayrıntı Yayınları,s.4212 Has bağçede ays u tarab,Halil İnalcık,Türkiye İş Bankası Yayınları,s.150

  • HASAN KÜLÜNK 13

    Yıldırım Bayezid döneminde ise bu derece sade Türkçeyle kaleme alınmış güzel şiirler hakkında küçümseme devam etmiş-tir:

    “Oturmuş bir çalıcı sâz elinde

    Çalar bir sâz-ı hôş-âvâz elinde”3

    Türkçemizi tarih sahnesinden silinip kaybolmaktan kurtaran eski ve yeni tüm ozanlarımıza minnet borçluyuz. Bu tarihsel kültür hazinemizin çağın gerçekleri ışığındaki yeniden yapılan-masında her şiir bir tuğladır. Biçim, kurgu ve anlam bakımından Musaoğlu’nun şiirlerinin tarihsel geleneğimizin devamı olduğu-nu rahatça söyleyebiliriz.

    “Koştum ağladım buluştum ağladım” diyor. Tarihsel mima-rinin doğallığını kaybetmiş olarak görünce feryada devam ediyor: “Ağladıkça karalar bağladım” Gönül adamlarına vefası var:

    “Küçük büyük kadın erkek sağcı solcu demeden

    Herkesle çok iyi diyalog kurabilen gönül adamı”

    Diyerek kaybettiği bir dostunun ardından ağıt yakıyor. Hece vezni (6+5)’e destansı ifadeleri sığdırma ustalığı tartışmasız:

    3 age,s.108

  • “Hangi asır yaşanmıştır destansız

    Cenk vuranda savaşırız amansız

    Rütbe nişan genç ihtiyar saymadan

    Zafer için kan dökeriz kuralsız”

    Soyut tanımlarla da yürek yangınını: “Kuzinede kazan ateş-te sacım” diyerek dayanılmaz sınırlara ulaşmış sabrını şiirsel bir ifadeyle açıklamış.

    Ozan Musaoğlu dizelerini kitaplaştırmak suretiyle gelecek kuşaklara da yardım etmiş oldu. Edebiyat ve şiire meraklı genç-ler şanslı. Elleri altında artık bir Musaoğlu klasiği var. Uzun yıl-lardır duyulan bir boşluk böylece doluyor. Kaleminize, gönlünü-ze sağlık Musaoğlu.

    Namık Özer ERDOĞAN

  • FIRTINAYLA GELENLER

    Aklım ermeye başladı başlayalı ben hep başkaları için yaşa-dım. Kardeşlerim, ailem, akrabalarım, arkadaşlarım ve mille-tim...

    Her zaman çevrem önceliğim olmuştur. Yıllar yılları kovala-dı. Giderek dağılan çevreden bana hatıralarım ve muhteşem yalnızlığım kaldı. Kendime ait zamanlarda bir garip, çaresiz insan olurum ve içimde fırtınalar kopmaya başlar. O fırtınalardan te-şekkül eden köpükler ruhumun derinliklerinde çalkalanıp dize-lere dönüşüyor...

    Ben o fırtınalarda kendimi yaşıyorum artık. Zamana not düşmek; çocuklarıma, torunlarıma az sayıdaki gönül dostuma duygularımı nakletmek için de kayda alıyorum bunları...

    Beğenilmek güzeldir, nefis ona daha yatkındır ama ben sa-nırım anlaşılmayı daha ziyade umuyor ve bekliyorum...

    Hasan Külünk14.04.2017 Çamlıca

  • GÖNÜL DERDİN ORTAĞI

  • 18 FIRTINAYLA GELENLER

  • HASAN KÜLÜNK 19

    ÇARESİZ

    Bir bilinmez derde düştüm çaresiz,Gören gelsin, bilen gelsin, muhtacım.Gözüm yolda, gönlüm darda süresiz,Yeter artık bir son bulsun bu acım.

    Deli gibi dolanırım gayesiz,Belki bir gün çıkagelir eczacım.İzbelerde sürgündeyim vadesiz,Bir bilinmez ellerdedir ilâcım.

    Bu orduda askerim ben rütbesiz,Ne makam var ne de başımda tacım,Çıplak geldim gideceğim lekesiz,Kuzinede kazan, ateşte sacım.

    02.03.2017 Musaoğlu

  • 20 FIRTINAYLA GELENLER

    GECELER

    Bir karanlık gecede,Sen varsın bilmecede.Işık arar gözlerim,Rükuda ve secdede.

    Bir karanlık gecenin,Rengi yok neticenin.Ben göçüp gideceğim,Dünyalar olsun senin.

    Bir karanlık geceyle,Öldüren o heceyle.Bir ömür savaş verdim,Desiseyle hileyle.

    Bir karanlık gece ki,Unutuldu önceki.Sen vurdun ben ağladım,Özlemişim nice ki.

    Musaoğlu geceden,Ne bulduysan hâceden.Takdir neyse sus otur.Gelen her şey inceden.

    25.08.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 21

    DERTLERİMLE HOŞUM BEN

    Derdimle hoş olmuşum,İlâcını istemem.Ağlamışım gülmüşüm,Başka bir şey diyemem.

    Çiçektir yaralarım,Seyretmeye kıyamam.Kıvranmışım, yanmışım,Tabiplerden el aman.

    Yârelerim özeldir,Kimseyle paylaşamam,Ben onlardan beslendim,Yâresiz yaşayamam.

    Kim derdinden ağlarsa,Dertsiz kalsın dünyada.Dertleri dert edenler,Susuz yansın uhrada.

    06.02.2017 Musaoğlu

  • 22 FIRTINAYLA GELENLER

    YAKARIŞ

    Kulunu koma darda,Ağlar durur kenarda.Yüzü sana dönüktür,Bırakma onu narda.

    Ya Rab sensin Yaradan,Göz ağlamaz yaradan.Sade senden isteriz,Huzur gelmez paradan.

    Para pul evlât yalan,Bir tek sen bâki olan.Kapında pejmürdeyiz,El açıp da ağlayan.

    Yüzümüz yok fakiriz,Bîedep ve hakiriz.Muradımız himâye,Ümit ile zâkiriz.

    Musaoğlu ağlarsın,Neyi neye bağlarsın.Kıvranıp inledikçe,Yürekleri dağlarsın.

    11.07.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 23

    BAĞRIM AÇIK GEL HELE

    Her ne kadar çabalarsan çabala,Ötelerden düşen bir emir vardır.İster yerden ister gökten bombala,Zulme de çizilmiş bir sınır vardır.

    Garbın çılgın iştahıyla yağmala,Arsıza biçilmiş bir ömür vardır.İster öldür ister isen torbala,Her şeyde mutlak bir tahammür vardır.

    Utanmazsan kör kurşunla zımbala,Üstümüzde ilâhi esrar vardır.İster iyi ister kötü damgala,Hepsinin fevkinde o karar vardır.

    Biz bu yola kefenlenip doğrulduk,Mayamızda usanmaz ısrar vardır.Huşu ile tertiplenip yoğrulduk,Ta ezelden verilmiş ikrar vardır.

    23.07.2016 Musaoğlu

    Tahammür: sarhoşluk veren.

  • 24 FIRTINAYLA GELENLER

    NEYE KALMIŞIM

    Bu yalan dünyada neye kalmışım,Adı konulmamış şeye kalmışım.Kendimi kaybedip aradığımda,Dün akşam hanede deme kalmışım.

    Ağladım duymadı heye kalmışım,Anlamaz, dinlemez beye kalmışım.Harabat ehline uğradığımda,Bir kadeh asude meye kalmışım.

    Kardeş pazarında üvey kalmışım,Herkes kıblede ben kuzey kalmışım.Meydan olup coşku şahlandığında,Ölçülü sınırlı geme kalmışım.

    Sabır dergâhında epey kalmışım,Herkes yattığında dikey kalmışım.Vade yetip emri hak geldiğinde,İki metre tahta sala kalmışım.

    23.08.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 25

    BEN NEYİM Kİ

    Dünya malı dediğin,İki lokma yediğin.Toplaması hoş amma,Dağıtmayı unutma.

    Mal onun mülkte O’nun,O’dur evvelin sonun.İstemek kolay amma,Şükretmeyi unutma.

    Verdiği takdiridir,Sınamak taktiğidir.Nasip mutlaka gelir,Bölüşmeyi unutma.

    Dinle, düşün, teslim ol.Budur ona giden yol.Her şeyi yazmış amma,Fikretmeyi unutma.

    Bulduğunu otur ye,Ye de nerden geldi de.Sonra kaynağa dönüp,Zikretmeyi unutma.

  • 26 FIRTINAYLA GELENLER

    Musaoğlu ne dersin,Sende geleni yersin.Her şey aslına dönsün,Divaneyi unutma.

    30.05.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 27

    NEM KALDI

    Nem kaldı,Bozulmamış nem kaldı, Kimliğimi çaldılar,Bilmem şimdi nem kaldı. Sel aldı,Vicdanımı, ahlâkımı sel aldı,Hafızamı sildiler,Cesedimi sel aldı.

    Yel vurdu,Harmanıma, ambarıma yel vurdu,Arşivleri yaktılar,İrfanımı yel vurdu.

    Nal düştü,Nazar yedik çivi çıktı nal düştü,Ordu’yu dağıttılar,Nasibime nal düştü.

    Us kaçtı,Yangın yedik akıl uçtu us kaçtı,Beynimizi aldılar,Neticede us kaçtı.

    26.02.2017 Musaoğlu

  • 28 FIRTINAYLA GELENLER

    BAKIN NEYİ SEÇMİŞİM

    Nice kalpleri kırıp taşlanmayı seçmişim,Kavuşmayı unutup hoşlanmayı seçmişim.Kimse bilmez derdimi ben yaban halindeyim,Öyle geçtim ki candan aşlanmayı seçmişim.

    Hayat tenceresinde haşlanmayı seçmişim,Girdiğim her meclisten kışlanmayı seçmişim.Alem zevk-ü safada ben senin derdindeyim,Sen genç kalasın diye yaşlanmayı seçmişim.

    03.11.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 29

    OLMAK DA VARMIŞ

    Bir akşam vaktinde yer sofrasında,Hurmayı ekmeğe katmak da varmış.Gölge-î resulde, yol ortasında,Yoğurda biberi dökmek de varmış.

    Zengini fakiri, siyah beyazı,Diz çöküp yan yana olmak da varmış,Kimi hindî kimi zencî namazı,Vecd ile birlikte kılmak da varmış.

    Hak için aşk ile ezan vaktinde,Birlikte namaza koşmak da varmış.Cem olup Nebî’nin saçak altında,Muhabbetin dibine vurmak da varmış.

    Musaoğlu bu işe sen ne dersin,Her şeyde güzeli görmek de varmış.Sevgiyle sunulsa taş, toprak yersin.Boyun büküp teslim olmak da varmış.

    05.09.2016 Medine-i Münevvere Musaoğlu

  • 30 FIRTINAYLA GELENLER

    BOŞA MEKTUP

    Bu dünyanın her şeyine dahilim,Ağlamaktan gözümde yaş kalmadı.Bir ömür okumuş, yazmış cahilim,Taş üstüne koyduğum taş olmadı.

    Fırtınadan kaçanlara sahilim,Boyun büküp yer isteyen gelmedi.Akşam sabah her gelene münhalim,Olanda, ölende bunu bilmedi.

    25.08.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 31

    AVARE GÖNLÜM

    Yordam bilmez avareyim,Soran gelsin, yolan gelsin.Yol yitirmiş divaneyim,Bilen gelsin, bulan gelsin.

    Hakka dönmüş seyyareyim,Gören gelsin, süren gelsin.Kuşlar gibi tayyareyim,Kaçan gelsin, uçan gelsin.

    Yüreklerde kör yâreyim,İlâç gelsin, deva gelsin.Tesbih-î zikr, bin pareyim,Söken gelsin, çeken gelsin.

    Ben derbeder biçareyim,Yazan gelsin, çizen gelsin.Hakka dönmüş nakkareyim,Çalan gelsin, duyan gelsin.

    30.11.2016 Üsküdar Musaoğlu

    Nakkare: Mehterhanede yer alan, birbirine bağlı iki yarım küre benzeri ve iki değnekle vurularak çalınan bir tür davul.

  • 32 FIRTINAYLA GELENLER

    BİLMECE

    Konuşsam işime gelmez,Susunca içime sinmez.Nice garip alemdir bu,Konuşurlar bilir bilmez.

    Dövüşürsem gücüm yetmez,Barışırsam kinim geçmez.İnsanım ben halimdir bu,Feryadıma akıl ermez.

    Yüklensem omuzum çekmez,Terketsem beş mangır etmez.Anlaşılmaz özlemdir bu,Kör düğümdür hiç uç vermez.

    Hayat her gün yeni başlar,Başlar da dizilir taşlar.İnsafı yok zalimdir bu,Zehri gıdım gıdım aşlar.

    09.12.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 33

    NAZİRE

    Zehri gıdım gıdım aşlar,Nerededir bizim başlar?Sorsak söyler mi acaba,Musaoğlu kimi taşlar?

    Baki Dökme

    Dokunsa da nefsimize,Sitemler hep kendimize.Edep bunu gerektirir,Gayrıya ne haddimize.

    Musaoğlu

  • 34 FIRTINAYLA GELENLER

    HAYAT BU

    Gide gide bir duvara dayandım,Bahtım imiş karalara boyandım.Ne karaya ne duvara aldırmam,İhanetin girdabında yaşlandım.

    08.12.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 35

    BEN NERDEYİM

    Bilmem bu hayatın neresindeyim,Aşında, toprağında, deresindeyim.İnsafsız kaderin cenderesinde,Büyük hayallerin içersindeyim.

    Asırların nice nârasındayım,An gelmiş, Karun’un parasındayım.Bilinmeyenlerin tam ortasında,Garip kurbanların yarasındayım.

    Ufukta güneşin hâresindeyim,Üşüyen herkesin çaresindeyim.Vicdanın kanayan her paresinde,El açan herkesin yâresindeyim.

    22.06.2016 Musaoğlu

  • 36 FIRTINAYLA GELENLER

    DÜNYA BU İŞTE

    Öyle bir kavganın içindeyim ki,Mevzide, cephede pula dönmüşüm.Bir yüce sevdanın peşindeyim ki,Virajlı çukurlu yola dönmüşüm.

    Harita pusula nerde kalmış ki,Sabah sağa, akşam sola dönmüşüm.Fırtına her şeyi öyle almış ki,Beyinsiz, parmaksız kola dönmüşüm.

    Ben aciz, ben hakir aşçı soytarı,Köpek kâsesinde yala dönmüşüm.Yaylalar uzak otlaklar kurumuş,Acemi çobanda mala dönmüşüm. Öyle uzak kaldım kaynağımdan ki,Gövdeden ayrılan dala dönmüşüm.Omuzuma kimler yüklenmedi ki,Ahrete taşıyan sala dönmüşüm.

    01.06.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 37

    DERT ETME

    Derdin varsa dert etme,Derdi dertle mest etme.Her derdin çaresi var,Derdi dertten rest etme.

    Dert dediğin ne ola,Yiğide dert sorula.Öyle bir ilâç var ki,Bulan dertten kurtula.

    Derman dertte buluna,Baş eğile yoluna.Ta öteden dilersen,Dert yollamaz kuluna.

    Musaoğlu hardasın,Hararette, nardasın.Ateşte, suda ondan,Bilmem niye dardasın.

    10.07.2016 Musaoğlu

  • 38 FIRTINAYLA GELENLER

    NE GÖRDÜN

    Dertleri yük edip dertlenme gafil,Havayla uyuşup şenlenme gafil.Üç günlük dünyada sade bunu bil,Dertle de keyfle de eğlenme gafil.

    Dert onun keyf onun bunu böyle bil,Acıyı da neşeyi de söyle bil.İbretle sallanıp iki kutupta,Her şeyin sahibini dinle bil.

    Musaoğlu bu alemde ne gördün,Neşeyle kasavet yükünü dürdün.Bir rüya misali saltanat sürdün,İki ezan dinleyip yaşadın öldün.

    14.07.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 39

    İKİ KÜFE SERVET

    Sırtımda bir çift küfe,Birinde günahlarım var,Birinde topladığım beddualar.İşte benim servetim,Dünya bana dar,Topladığım bunlar.Ancak bunları buldum,Aramaktan yoruldum,Simsarlar çıksın aradan,Vaadine imanım var,İsterim utanmadan,Tükenmez hazinedar,Sensin büyük Yaradan,Kurtar beni bunlardan.Az dolandım,Çok yandım,Yandıkça uslanmadım,Günahlarımla geldim,Usandım hesaplardan.

    19.02.2017 Musaoğlu

  • 40 FIRTINAYLA GELENLER

    SABAHI BEKLİYORUM

    Bir karanlık gecede,Sabahı bekliyorum.Kelimede hecede,Sabahı bekliyorum.

    Bir nefeslik rüyada,Sabahı bekliyorum.Dert, keder ve hülyada,Sabahı bekliyorum.

    Sevilip de bilmeyen,Sabahı bekliyorum.Asırlarca gelmeyen,Sabahı bekliyorum.

    Derdime dert ekleyen,Sabahı bekliyorum.Söz verip de tutmayan,Sabahı bekliyorum.

    Şafağa dönmüş yüzüm,Sabahı bekliyorum.Haktan, topraktan özüm,Sabahı bekliyorum.

    05.10.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 41

    ARARKEN Sıcak bir yaz gecesi hülyalara dalmışım,Bu hayat kavgasında boynu bükük kalmışım.Ben hayattan çileyi meşakkati almışım,Kader nasip diyerek oluruna salmışım.

    Fakirin kurtuluşu nerde diye sormuşum,Bir ömür inleyerek o menzile varmışım.Ol zengin divanında ihtiramla durmuşum,Abıhayattan içip hak yolunu bulmuşum.

    11.04.2016 Musaoğlu

  • 42 FIRTINAYLA GELENLER

    VOLKAN GİBİYİM

    Öyle gergin, dolu çakmak olmuşum,Patlamaya hazır volkan gibiyim.Koyun kucak, belde bucak dolmuşum,Cümleye aşk satan dükkan gibiyim.

    Sarkaç gibi sallanıp yorulmuşum,Kâh sevdada kâh nefrette zirveyim.Bahçe bahçe dolaşmaktan solmuşum,Cümle derde deva, mekân gibiyim.

    Zaman kötü düşman kavi durmuşum,Bilmem ki bu kavgada ben nerdeyim.Yaşlansa da paslansa da varmışım,Arayıp bulana imkân gibiyim.

    21.12.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 43

    NAZİRE

    Kara pas bağladı ozan dilleri,Ayıya in oldu Türkmen illeri,Biz niye harcadık onca yılları,Artık gölgesinden korkan gibiyim.

    Fikret Akın

    Koca karga kuru dala tünemiş,Bir ömür siperde kılıç bilemiş,Son deminde Hak’tan murat dilemiş,Yaş gibi gözünden akan gibiyim.

    Musaoğlu

  • 44 FIRTINAYLA GELENLER

    UFUKLARA BAKARKEN

    Zaman ve tarih denizlerinde,Yalnız ve sessiz dalıp çıkan,Karabatak gibiyim.Seherde ufukların sessizliğinde,Masum ve mütevekkil susan,Yumak gibiyim.Şiirlerin masalların güzelliğinde,Sermest olup kaybolan,Çırak gibiyim.Malazgirt’in, Mohaç’ın derinliğinde,Hak için kılıç sallayan,Cenkdar gibiyim.Akşamların sofralı ıssızlığında,Bir kuzuya diş bileyen,Yamtar gibiyim.Hayatın anlamlı yalnızlığında,Kainata huzur dileyen,Kemter gibiyim.

    25.02.2017 Musaoğlu

    Yamtar: İri yarı, iştahlı kişi, roman kahramanı.Kemter: Daha aşağı, daha değersiz.

  • HASAN KÜLÜNK 45

    NAZLI KURTTAN DEVLETE

    Liderler güçlerini yalnızlıktan alırlar,Bir başına nöbette ölene dek kalırlar.Tefekkürün şerbeti ancak böyle içilir,Liderlik sınavından her dem yalnız geçilir.

    Koca koca sultanlar yalnız geçti bu handan,Geçip gitmek kaderdir, olma yeter ki nadan.Hem ilim ol, irfan ol, aşk iste Yaradan’dan,Asırlar beslenecek cana can katan candan,

    Bu pınardan içenin yürekleri tunç olur,Kıblesi tutmayanın ibadeti hiç olur.Kader sırlarımızı ortalığa faş etti,Hayat bize bu akşam yalnızlığı bahşetti.

    04.05.2016 Teşvikiye Musaoğlu

  • 46 FIRTINAYLA GELENLER

    BENİM SEVDAM

    Bir karanlık gecenin sabahındayım,Belki de bir garibin duasındayım.Kulunu Allah bilir, sen sus ve otur,Belki de bir hastanın devasındayım.

    Kadim yeminle millet davasındayım,Tüm arz ile haysiyet kavgasındayım Cümle alem zevk-ü safa kovalarken,Ben safa diye vatan sevdasındayım.

    08.08.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 47

    BEN NERDEYİM II

    Bir bilinmez hardayım,Son karar kenardayım.Eller gülüp oynarken,Ben kıpkızıl nardayım.

    Sallayınca zardayım,Bakarsın nazardayım.Seni mutlu bildikçe,Her daim bahardayım.

    Harika diyardayım,Yaz ortası kardayım.Aklından geçir yeter,Bir koşuda ordayım.

    Sitemde, azardayımGönüllü mezardayım,Dünyayı terk eyledim,Büyülü huzurdayım.

    21.11.2016 Musaoğlu

  • 48 FIRTINAYLA GELENLER

    BEKLEMEKLE GEÇEN ÖMÜR

    Aşkın şarabından içmek var iken,Beklemekle geçen ömre yanarım.Sazın mızrabında ötmek var iken,Susup, kör dolaşan göze yanarım.

    Koca mihrap kucak açmış beklerken,İzbede kaybolan nefse yanarım.Boş bir serap büyüsünde gezerken,Duyup dinlenmeyen sese yanarım.

    Hararetten kavrulup da yanarsan,Şarap gibi koy kadehe iç beni.İnadınla dik başına kanarsan,At köşeye, unut gitsin geç beni.

    Üzülerek hatırlayıp ararsan,Bülbül olup, dikenlikte öt beni.Bir kuytuda cesedimi bulursan,Mezar olup, toprak olup ört beni.

    15.08.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 49

    SÖZÜN ÖZÜ

    Bir gün dalkavuk dilinde altın tâcız,Öbür gün aynı gözde teneke sacız.Öyle iki yüzlü ve günahkârız ki,Tövbemizde bile tövbeye muhtacız.

    20.08.2016 Musaoğlu

  • 50 FIRTINAYLA GELENLER

    VADE YETTİ GALİBA

    Bir sonbahar akşamı,Vade yetti dediler.Biriktirdiği gamı,Aldı gitti dediler.

    Nedendir anlamadım,Niye böyle ettiler.Bütün dostlar anlaşıp,Bizleri terk ettiler.

    Hayat başlar duayla,İki cadde arası.Bitiş gelir selâyla,Yoktur bunun devası.

    Yok olur hatıralar,Unutulur sırayla.Elde kalır hayırlar,Cennetteki sarayla.

    10.10.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 51

    AŞKIN KÜLÜNGÜ

  • 52 FIRTINAYLA GELENLER

  • HASAN KÜLÜNK 53

    RÜZGÂR II

    Tepelerden esip gelen rüzgârlar, Bize aşkı, muhabbeti getirir.Bize aşkı ilham eden bu dağlar,Vere vere kendi ömrün bitirir. Gönlü kırık, başı dik karlı dağlar,Eğninde nice sırları yatırır.Yücelerden mektup taşır rüzgârlar,Mevtaları mezarından kaldırır.

    Şerevazda aşka dönüşen bağlar,Şarap olup akılları aldırır.Kadılarda kestirilen şıralar,Rüzgâr olup gönüllere saldırır.

    12.05.2016 Musaoğlu

    Şerevaz: İçinde üzüm ezilen tekne.

  • 54 FIRTINAYLA GELENLER

    BU AKŞAM

    Bu akşam el ele dolaşmak vardı,Bu akşam diz dize koklaşmak vardı.Martıların müziğine dalarak,Bu akşam Tanrı’ya ulaşmak vardı.

    Apansız yüz yüze buluşmak vardı,Ufukta göz göze dostlaşmak vardı.İstanbul’un iksirini çalarak,Muhacirle Ensar hoşlaşmak vardı.

    03.08.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 55

    EY NEBİ

    Birdenbire toplanıp,Sana geldim ey Nebi.Halimden utanmayıp,Sana geldim ey Nebi.

    Kırk kapıdan kovuldum,Gidecek yer kalmadı.Ben kimlere soruldum,Dökecek ter kalmadı.

    Tövbe edip kapında,Ağlayıp inliyorum.Kokun dolu yapında,Sesini dinliyorum.

    Davete boş gidilmez,Demiş ulu büyükler.Günahlarımla geldim,Nefsim şefaat bekler.

    Bura ağlamak yeri,Duy sesimi ey Nebi.Göz yaşım aştı seli,Duy sesimi ey Nebi.

    19.01.2017 Medine-i Münevvere Musaoğlu

  • 56 FIRTINAYLA GELENLER

    DOĞDUM EFENDİM

    Gaflet vadisine daldım bir zaman,Uyudum, uyandım, doğdum efendim.Yüzüm sana dönük sendedir derman,Titredim, duruldum, buldum efendim.

    Kul neylesin Hak’tan gelince ferman,Dinledim, düşündüm, yandım efendim.Mevlam affetmezse halimiz yaman,Umut çeşmesinde doydum efendim.

    Gönlüm sana dönük senden el-aman,Dilendim, yalvardım, kaldım efendim.Kibirden, riyadan sana yaslanan,Bir yola yönelmiş oldum efendim.

    25.12.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 57

    YANDIM EFENDİM

    Gecenin bir vaktinde mültezeme,Boyun bükerek dayandım efendim.Orda tövbe ile bakıp mazime,İsmini af için andım efendim.

    El ayak sağlam iken bu gövdede,Gençliği tükenmez sandım efendim,Ne çare o sıhhat durmaz yerinde,Terk ettim dünyayı, geldim efendim.

    Cehennem korkusuyla arz odunda,Bitirdim hayatı yandım efendim.Nefis bu azgındır kendi derdinde,Boş bulundum bir kez kandım efendim.

    Mültezem herkese yeter ziyafet,Bende bir ucundan bandım efendim.Yürekten dilenmek büyük cesaret,Payıma düşeni aldım efendim.

    26.01.2017 Mekke Musaoğlu

    Mültezem: Kabe’nin kapısı ile Hacer-ül Esved taşının bulunduğu köşe arasında kalan kısım.

  • 58 FIRTINAYLA GELENLER

    ÖLDÜM EFENDİM

    Bu yalan dünyanın sahte yüzüne,Aldandım, inandım, kandım efendim.Seyredip meylettim bayır, düzüne,Usandım, tıkandım, sindim efendim.

    Ey canımın canı candan efendim,Kırıldım, incindim, yandım efendim.Ay gibi parlayan yüzün düşünüp,Ezildim, eridim, öldüm efendim.

    22.10.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 59

    RAVZA

    Burası Resulün güzel beldesi,Sevgiyi gönülden derenler gelsin.Burda zuhur eder aşkın gölgesi,Ağlayıp, sızlayıp, bilenler gelsin.

    01.09.2016 Musaoğlu

  • 60 FIRTINAYLA GELENLER

    GEL EY GÖNÜL

    Gel ey gönül tövbe et,Hak kapısın zengindir.Susup, dinle ve sabret,Bil ki cennet senindir.

    Ne cehalet ne gaflet,Senin doğal halindir.Bulduğuna hep şükret,Sonsuz gıdan ilimdir.

    Olgunluktur nedamet,Yolu açan dilindir.Sabır, şükür, selâmet,O ne güzel halindir.

    Her daim onu fikret,Cennet ki ikbalindir.Daim yürekten zikret,Tevekkül kemâlindir.

    16.09.2016 Cidde Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 61

    UZUN GÜN

    Uyudum, uyandım kendime geldim efendim,Bugün insanlığın sırrına erdim efendim,Yirmi ayın en zor upuzun günüydü amma,Dayandım, ruhumu işime verdim efendim.

    12.01.2017 Musaoğlu

  • 62 FIRTINAYLA GELENLER

    GEL EY GÖNÜL II

    Gel ey gönül seninle,Bir hasbihal edelim.Dolunayda toplanıp,Yakamozda gülelim.

    Gülelim, eğlenelim,Eğlenip düşünelim.Medresede dergâhta,Aşk ile demlenelim.

    Bu dünyanın kârını,Dağıttım efkârını.Neşatla gam arası,Sarsılmaz vakarını.

    Gün karanlıktan doğar,Cümle alemi kaplar.Aydınlığın tılsımı,Yürekte huzur sağlar.

    Gel ey gönül seninle,Hoş şeyler söyleyelim.Dem-î devran aşkına,Mest olup inleyelim.

    21.07.2016 Musaoğlu

    Neşat: Sevinç, keyif, neşe, şenlik.

    Dem-i Devran: Dünya demi, devir zamanı.

  • HASAN KÜLÜNK 63

    UÇTU GEÇTİ

    Anneme

    Öyle bir baktı geçti,Ciğerim yaktı geçti.Hiçbir şey anlamadım,Cesedim bıraktı geçti.

    Yüreğim aktı geçti,Tokadın çaktı geçti.Bir rüya gibi gelip,Aniden yıktı geçti.

    Nasibi bitti geçti,Zamanı yetti geçti.Kahveyi pişirmeden,Suyunu içti geçti.

    Acıyı ölçtü geçti,Lisanı sürçtü geçti.O kolay yıkılmazdı,Cennete uçtu geçti.

    29.11.2016 Musaoğlu

  • 64 FIRTINAYLA GELENLER

    YOLLAR

    Seher vakti düştüm ince yollara,Yol belli, yön belli, işaret belli.Davet geldi cümle cemil kullara,Hal belli, hat belli, nasihat belli.

    Kader beni mahkum etti dağlara,Dağ belli, bağ belli, maharet belli.Derdimi yük eylemişim taşlara,Aşk belli, meşk belli, hararet belli.

    Pişmek için muhtacım odunlara Od belli, aş belli, marifet belli.Dertlerimi hapsettim duvarlaraTaş belli, baş belli, mahiyet belli.

    21.12.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 65

    ALDANDIM

    Sen benim, benimin içindesin,Bunu böyle bilesin.Ben seni, benim dışımda hiç düşünmedim,Oysa sende insandın, bilemedim.Göklerde dolandım, Gama bulandım,Ötelerde dolanmaktan seni de melek sandım.Demek ki bende insandım.Aldandım.Aldansam da yansam da boynum bükük,Başım eğik yakam sökük,Ama ruhum dinç, kalbim O’na dönük,Her savaşın sonunda söz aynı,Uslandım.Uslandım da çar naçar ona yaslandım.Ama bu hikâye burada bitmez,Daha nice haller var,Aldanmak, yanmak, uslanmak yetmez.Bahçe büyük ucu duvar,Makamda mülkte dar mı dar.İşin ucu sonunda ona uzar,Gel ey gönül tövbe-î nush edelim,Edelimde Hak’ka ahsen gidelim.

    29.12.2016 MusaoğluÇar naçar: Dört bir yandan çaresi olmayan.

  • 66 FIRTINAYLA GELENLER

    ŞİİRSİN SEN

    Saçının tellerinde,Örülen şiirsin sen.Duada dillerinde,Çekilen tesbihsin sen.

    Tılsımlı rüyalarda,Beklenen iksirsin sen.Tantanalı dünyada,Tek müessirsin sen.

    Dikenli güllerinde,Solmayan goncasın sen.Susan gönül ilinde,Şakıyan bülbülsün sen.

    14.01.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 67

    KARLAR

    Karlı bir kış günümde,Seni kurdum düşümde.Düşünmeden yürüdüm,Hiç kimse yok peşimde.

    Kar tanesi aheste,Uçarken ben kafeste.Menzilleri düşündüm,Ağladım her nefeste.

    Kalk gidelim ey zalim,Kurulmuştur hayalim.Haddelerden süzüldüm,Ayan beyandır halim.

    07.01.2017 Sirkeci Musaoğlu

  • 68 FIRTINAYLA GELENLER

    SESSİZ GECELERDE

    Bitmeyen uzun sessiz gecelerde,Seni düşlerime katmak isterim.Şiirleşen büyülü hecelerde,Kaybolup ufukta batmak isterim.

    Lâvanta kokulu çekmecelerde,Yaşmak, mendil gibi yatmak isterim.Güldüren ağlatan bilmecelerde,Bileni bilmeyene çatmak isterim.

    Gecenin karanlık sessizliğinde,Hayalini ruhumda süzmek isterim,Düş kurup mehtaplı denizlerinde,Beraber çırpınıp yüzmek isterim.

    Bitmeyen gecelerin hoş sabahında,Cem olup atiye bakmak isterim.Ne kalmışsa duasında ahındaUnutup aklımdan atmak isterim.

    17.01.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 69

    HASRET II

    Bir ömür hayal kurup,Viraneye ulaştım.Bir an benden kurtulup,Ol sevdaya bulaştım.

    Yollara revan olup,Nice dağları aştım.Suyu bulana kadar,Nice çöller dolaştım.

    Benlik zehrini içip,İsyanlara karıştım.Sonra haddim öğrenip,Öz ruhumla barıştım.

    Kapılarda ağlayıp,Usanmadan dövüştüm.Yüreğimi dağlayıp,Ateş olup tutuştum.

    Çıkış yolu sağlayıp,O beladan sıvıştım.Beni ona bağlayıp,Öz yurduma kavuştum.

    01.10.2016 Musaoğlu

  • 70 FIRTINAYLA GELENLER

    SESSİZ RÜYA

    Dün gece mehtaba bakıp da,Derinlere daldım sessizce.Aşkın ateşini yakıp da,Hararette kaldım sessizce.

    Aklımı geçmişe takıp da,Boşluklara saldım sessizce.Gönülden bir selâm çakıp da,Tebessümü aldım sessizce.

    Ayrılık derdinden bıkıp da,Muhabbete vardım sessizce.Nefsi emmareyi yıkıp da,Ocağımda yandım sessizce.

    Bîedep huzura çıkıp da,Lezzetinden bandım sessizce.Hoş tebessümüne kanıp da,Af beratım çaldım sessizce.

    21.01.2017 Medine-i Münevvere Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 71

    YAZ BENİ

    Mürekkep hokkasında,Boya gibi ez beni.Al eline diviti,Kitap gibi yaz beni.

    Günün her saatinde,Gözetliyor göz beni.Her çırpıdan çıkışta,Uyarıyor söz beni.

    Umutsuz dolaşırken,Kurtaracak haz beni.Muhabbet sofrasında,Öldürecek naz beni.

    İmtihana giderken,Pişirecek köz beni.Girdaplarda dönerken,Kurtaracak öz beni.

    Üşütüp titretiyor,Kar, fırtına, güz beni.Baharda yola çıkıp,Kurtaracak yaz beni.

  • 72 FIRTINAYLA GELENLER

    Sesimi duymasan da,Hayalinde sez beni.Bildiğini yap amma,Aldatma son kez beni.

    05.02.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 73

    DEĞDİ Mİ?

    Varlığınla yaktın beni,Yokluğunla yıktın beni.Uçuruma attın beni,Zalim sana ne demeli?

    Sus, kal dedim dinlemedin,Kalk, git dedim tınlamadın,İmkânları zorlamadın,Halim budur dinlemeli.

    Yaktığın ateş değdi mi?Yıkacak gönül kaldı mı?Yüreğine kor doldu mu?Salim dostu yormamalı.

    Diktiğim güller soldu mu?Adalet yerin buldu mu?Kurşun hedefin vurdu mu?Talim işe yaramalı.

    30.12.2016 Musaoğlu

  • 74 FIRTINAYLA GELENLER

    DÖNECEKSİN

    Bir gün geri geleceksin,Pişman oldum diyeceksin.Yıllarca hasretten yanıp,Beni çok özleyeceksin.

    Perişan döndüğün zaman,Sana yetecek mi kalan?Beni yaşıyormuş sanıp,Bir zaman da sen oyalan.

    Dünya böyle kökü yalan,Fena yanar kendin salan.Gaflet uykusundan kalkıp,Sevda denizine dalan.

    Halbuki ben çoktan öldüm,Ömrümü ikiye böldüm.Çoğunu sana ayırıp,Sevda ateşini gördüm.

    11.02.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 75

    KAR ve NAR

    Ben erimiş kar, sen ince yağmur,Ben kıpkızıl nar, sen ilâhi nur.Arz böyle kurulmuş dönüyor devran,Bende ızdırap var, sendeyse gurur.

    21.09.2016 Musaoğlu

  • 76 FIRTINAYLA GELENLER

    AT BENİ

    Hayalinde düşünde,Hayatına kat beni.İstersen terazide,Çile diye tart beni.

    Oyuncaklar gösterip,Yaş sümük ağlat beni.Aşure kazanında,Doğrayıp kaynat beni.

    Al götür bir izbede, Kuyulara at beni.Bulursan bir meraklı,Haraç mezat sat beni.

    Kapında biteviye,Gönüllü bağlat beni.Kurban gibi yatırıp,Tekbirle kanat beni.

    04.02.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 77

    YANIK YÜREK

    Sen beni terk ettin,Beni sevdiğin için.Ben seni terk ettim,Seni sevdiğim için.Sevmesen terk etmezdin,Sevmesem terk etmezdim.Sevmek de terk etmek de,Belli ki sevgi için.Madem sevgi emretmiş,Vaveylâ niçin?

    Musaoğlu

  • 78 FIRTINAYLA GELENLER

    ASIRLARIN HASRETİ

    Ah vefasız kan damlıyor gözünden,Gözünü sevdiğim ceylân mısın sen?Kurşuna ne hacet öldüm sözünden,Sözünü sevdiğim yalan mısın sen?

    Üç asır bekledim gelirsin diye,Cemalim, kıymetim bilirsin diye.Lâkin çok zalimsin bu mu hediye,Haberime kurban keser misin sen?

    14.01.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 79

    DUYGULARIM GÖKKUŞAĞI

  • 80 FIRTINAYLA GELENLER

  • HASAN KÜLÜNK 81

    O ZAMAN

    “Öldürmeyen darbeler insanı güçlü kılar.”

    Uzaklarda mahzun kaldığın zaman,Bana doğru kollarını açıver.Semalardan izin aldığın zaman,Kurtuluşun yollarından geçiver.

    Umutların tükendiği o anda,Ol kapıya bir arzuhal yazıver.Tüm gücümle olacağım yanında,Tebessümle göz kaldırıp bakıver.

    Bir sahilde ufka daldığın zaman,Kokuları ciğerine çekiver.Dertleri deryaya saldığın zaman,Kanatlanıp kurtuluşa uçuver.

    Kanatlanıp kurtuluşa uçarken,Mâ-ül hayat şerbetinden içiver.Bu dünyanın çilesinden kaçarken,Geçeceğin yollarını seçiver.

    09.06.2016 Musaoğlu

    Ma-ül hayat: Hayat suyu, içene sonsuz yaşam sağlayan efsanevi su.

  • 82 FIRTINAYLA GELENLER

    ÇAY II

    “Her yudumunda sıkıntılarına eyvallah dedirten huzur bu olsa gerek.”

    Yudum yudum içerken iyi demlenmiş çayıDertlerinden sıyrılıp unutursun dünyayı.Sıkıntı dayanır mı huzurun varlığına?Sabır, şükür tek çare gönlünün darlığına.

    Yalnızlık, kimsesizlik yüreğimdeki yâre,Sohbet sevgiden gelir, bütün dertlere çare,Çay demlenip akarken demlikten hâre hâre,Yürekler ferahlayıp duhul eder gülzâre.

    16.05.2016 Karaköy Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 83

    KAHVENİN HATIRI

    Bazen de yalnız içilir kahveler,O sohbet kim bilir kime ne söyler?Oysa çay, kahve sohbete bahane,Gönül bir kahveden teselli bekler.

    Reddedilmez aşkla ikram edilen,Hem dervişin hem berduşun kahvesi.İllâ kırk yıl hatırı var denilen,Tılsımında kalkar dünya perdesi.

    Gönül dardayken ne çay kahve ister,Ne de peykesi püsküllü çayhane.Onun muhteşem ilâcı sohbettir,Çay, kahveyle muhabbet şahane.

    13.02.2017 Musaoğlu

  • 84 FIRTINAYLA GELENLER

    PAPATYA

    Babasının biricik kuzusu Merve’me

    Babalar kızlarına,Papatyalardan toplar.Başına sarsın diye,Örülür ince taçlar.

    Ak tülbent, ak papatya,Ruhumuzun aynası.Beyazla gelen rüya,Geleceğin dünyası.

    Babasının kuzusu,Papatyada şenlenir.Rahmani kaderimiz,Dantellerle süslenir.

    Süt rengi hayatımız,Çiçeklerde renklenir.Beyaz kokan ruhumuz,Ol zincire eklenir.

    04.06.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 85

    AYŞE NİHAL

    Bir garip kuş gibi geldim dünyaya,Bende ortak oldum malum rüyaya.Ezanla, kametle başladı hayat,Selâm, safa ettim güle oynaya.

    Bolluk, bereket, zenginlik özüm,Rahat ve huzur içinde sözüm.Dualarla karılmıştır hissiyat,Zarif, ince, filiz gibidir yüzüm.

    Ayşe Nihal kaydettiler ismimi,Dedem rüyasında gördü resmimi.Fikir, zikir doldu taştı zuhurat,Dualarla bağladılar dilimi.

    22.11.2016 Musaoğlu

  • 86 FIRTINAYLA GELENLER

    SESSİZLİK

    Sessizliğin bir sır gibi işlenmiş,İşlenmiş de ufuklara yaslanmış.Ketum, mağrur, boynu bükük gizemli,Fırtınalar, kasırgalar saklamış.

    Ufuklara dalıp gitmiş gözlerin,Gözlerinde şifrelenmiş sözlerin.Kırpık, yumuk, gülümseyen sabırlı,Asırlara kafa tutar ellerin.

    Duyguların boyalara bulanmış,Bulanmış da kıvrım kıvrım dolanmış.İnce zarif ilmik ilmik anlamlı, Dua olup semalara yollanmış.

    Sessizliğin sonsuzluğa dayanmış,Dayanmışta çiçek olup boyanmış.Göz ufukta kalp zikirde devamlı,Rüyalardan sonsuzluğa uyanmış.

    03.02.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 87

    RÜZGÂR III

    İnsan mayasını beslemek için,Buğdayla samanı ayıran rüzgâr.Tahılı çiçeği aşlamak için,Özünü tozunu taşıyan rüzgâr.

    Gurbeti sılaya bağlamak için,Yelkeni dümeni dolduran rüzgâr.Seneyi bitirip dinlenmek için,Ekini yaprağı solduran rüzgâr. Asırlardır üşenmeden esersin,Dağı taşı kurdu kuşu biçersin.Öfkelenip acımadan dalınca,Hayalleri umutları kesersin.

    Dinleyip anlamak için sesini,Kulak verdim usanmadan zamana.Huşuyla izledim her nefesini,Beraber bağlandık yüce fermana.

    27.10.2016 Musaoğlu

  • 88 FIRTINAYLA GELENLER

    ÇOCUK OLMAK İSTİYORUM

    Bir kuytuya çekilip,Çocuklaşmak istiyorum.Hayatın çekilmezlerinden bıkıp,Kaçmak, kopmak istiyorum.Hiçbir disiplini takmadan,Çıldırmak, uçmak istiyorum.Sahilde dolaşırken,Bazen balık olup yosunların arasında yüzmek istiyorum.Kırlarda papatyalar arasında koşarken,Kanatlanıp göklerde dolaşmak istiyorum. Bir gün bir sandalın küreği,Öbür gün bir meleğin yüreği olmak istiyorum.Parklarda dolaşıp su satan,Çimenlerin üstünde korkmadan yatan,Böceklerle konuşan olmak istiyorum.Bir gün dikenlikte gonca,Öbür gün vazolarda solan çiçek olmak istiyorum.Uzatmaya ne hacet,Ben çocuk olmak istiyorum.

    20.08.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 89

    KUŞ OLMAK

    Boş durmaktan iyidir koşturmak...Deyip yollara düştüm.Oysa bir kuş olmak vardı bugün,Dallarda konumlanıp, Şarkı söyleyen.Yapraklarla dans edip,Çiçeklerle eğlenen.Manolyalarla gülüşüp,Selvilerle inleyen.Bir kuş olmak vardı bugün,Ufuklara yaslanan,Yaslanıp da şarkılarla beslenen.Yağmurlu nağmelerde,Sırılsıklam ıslanan.Bir kuş olmak vardı bugün,Kelebeklerle tutuşan,Kokularla buluşan,İlk tuzağa aldanıp,Kafesine kavuşan.Bir kuş olmak vardı bugün...

    02.07.2016 Güneşli Musaoğlu

  • 90 FIRTINAYLA GELENLER

    KAVUŞMAK

    Bir dost için yola düşmek ne güzel,Ne güzeldir dağlar aşıp kavuşmak.Dağ ardında varsa eğer bir güzel,Allah için isteyip de buluşmak.

    11.01.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 91

    DOĞ DEDİM

    Yağmur duasında göğe el açıp,Rahmet olup üzerime yağ dedim.Rüyamda aşk, duamda aşk dileyip,Nefes olup ciğerime sığ dedim.

    Seher vakti kapılar açılanda,Bu fakirin ihtiyacı yağ dedim,Olanları kör göz olup görmeyip,Cennet gibi bostanla bağ istedim.

    Deli gönül doymaz oldun dünyaya,Tövbe ile temizlenip doğ dedim.Cezbe-î arz yalanına direnip,Hem şeytanı hem de nefsi boğ dedim.

    10.01.2017 Musaoğlu

    Cezbe-i Arz: Dünya’nın kendinden geçmesi.

  • 92 FIRTINAYLA GELENLER

    YÜREK BU

    Bir yürek var göğsümde camdan mı ne?Baksan kırılır, bakmasan kırılır.Bazen taş kesilir kendi kendine,Sevsen kırılır, sevmesen kırılır.

    Yürek bu neylersin esrar deposu,Bilsen kırılır, bilmesen kırılır.Bir gürültü bir sessizlik temposu,Duysan kırılır, duymasan kırılır.

    O söyledi ben yaptım eni sonu,Sussam kırılır, söylesem kırılır.Tartışıp tatlıya bağlansın konu,Desem kırılır, demesem kırılır.

    22.12.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 93

    ÜŞÜYORUM

    Muhsin Yazıcıoğlu’na

    Öyle bir soğuk çöktü ki üstüme,Üşümek ne kelime,Duygularım bile dondu.Zaman zaman üşürdüm amma,Böylesi hiç olmamıştı.Sanırım bu sondu.Böyle oluyormuş demek,Şoka girmek.Kaskatı kesildi sanki ruhum,Ne his kaldı içimde ne de duygum.Kanım dondu, zaman durdu,Sanki fırtınalar kudurdu.Gönüllerin fışkırması,Böyle olurdu.Üşümek bizim neslin kaderi sanki,Buz dağları bile dayanamaz,Dayandığımız soğuğa.Yine de gözümüz gönlümüz,Kilitlidir doruğa.Çankaya yolunda geçen bir ömür,Sonunda oldu ateşle kömür,Yansak da donsak da,Her an her şartta,Düştük toprağa.

  • 94 FIRTINAYLA GELENLER

    Eller zevk-ü safada,Biz talibiz millete,Kurban olmaya.

    03.01.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 95

    KEM GÖZLE BAKMA KİMSEYE

    Niceleri geldi neler söyledi manidar,Serserisine, garibine hor bakma zinhar,Kimi deli kimi sarhoş kimi de dîvane,Çöplükte dolanan kelbinde bir sahibi var.

    15.06.2016 Musaoğlu

  • 96 FIRTINAYLA GELENLER

    HAYAT BU İŞTE

    Habil’le Kabil’in neslinden geldik,Kimimiz katil kimimiz maktul,Ama her şeye rağmen yaşasın kardeşlik.Dostluklar var ölüme kilitli,Dostluklar var pamuk ipliğine ilmikli,Selam ile safa ile açılır yürekler,Yürekler tebessümle vefa bekler.Ama heyhat ne koydun ne bulasın,Ne vefa kalmış ne sadakat,Şaşırmak yok alışasın,Hayat bu işte.Umutlarla ilmik ilmik örülmüş hayaller,Bir ömür biriktirilmiş nice haller,Aynada kendini görmek ister,Ne kadar hüsn-ü hal arasada ne gezer,Belli ki bir terslik var bu işte,Ama hayat bu işte.Mutlu olmak istiyorsan,Vermekle yetineceksin,Sadece vermek, vermek, vermek.Kaybetmek de kazanmak da var bu işte,Ama hayat bu işte.

    04.02.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 97

    KİTAP SIZLAR

    Utanmaz çekinmezler,Ar etmez kitapsızlar,Cehalet tarlasına,Bakınca kitap sızlar.

    Hiç Allah’tan korkmazlar,Hak yiyen namazsızlar.Huzurda cennet ister,Görünce namaz sızlar.

    Herkesten önce koşar,Af gününde arsızlar.Utanmak ne kelime,Pişkinliğe ar sızlar.

    Dert, ızdırap, kederi,Yük eylemiş bahtsızlar,Yaşadıkça hayatı,Bu çileye baht sızlar.

    Kul hakkını gözetmez,Çalınca imansızlar.Öyle bir ikrar verir,Duyunca iman sızlar.

    18.02.2017 Musaoğlu

  • 98 FIRTINAYLA GELENLER

    YETTİ GARİ! BURAYA KADAR

    Ne istedin vermedik,Lâkin doymadın.Sen istedin, biz verdik,Verdikçe istedin.Uyduk gidişe,Ne diyorsun bu işe?Verdik olmadı,Sustuk olmadı.Yol bitti, geçtik inişe.Bundan sonra kavlimizYa devlet başa, Ya kuzgun leşe.

    13.02.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 99

    KURŞUN GİBİYİM

    Yüzüm dönüp yüce fermana doğru,Dinleyen, anlayan füsun gibiyim.Yanaştıkça mavi limana doğru,Demirden, halattan yoksun gibiyim.

    Bakmayın ne olur yarama doğru,Budanmış, yorulmuş mahzun gibiyim.Dört omuzda dönüp sevdama doğru,Yıkanıp, yollanmış hüsün gibiyim.

    Öğrendim, bilendim zamana doğru,Sarıp sarmalayan efsun gibiyim.Öyle doluyum ki düşmana doğru,Namludan çıkacak kurşun gibiyim.

    02.11.2016 Musaoğlu

    Füsun: Büyü.Hüsün: Güzellik.

  • 100 FIRTINAYLA GELENLER

    ATEŞTE PİŞMEK

    Bir şahlanıp etrafıma bakanda,Koç yiğitler sıra sıra dizilmiş.İhanetler ciğerimi yakanda,Hükmü ferman pare pare yazılmış.

    Anadolu, asırların bağrında,Harman olup muhabbetle karılmış.Aşkla şevkle ol ateşi çakanda,Din-ü devlet, mülk-ü millet sarılmış.

    Tekkeleri, medreseyi kuranda,Sırrı hayat, ilm-i irfan yazılmış.Davul zurna toplan emri, vuranda,Genç ihtiyar bir hizada toplanmış.

    Nice kalpler beraberce atanda,Tarih, destan bir imbikten süzülmüş.Besmeleyle süte maya çalanda,Cümle dertler ve düğümler çözülmüş.

    09.11.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 101

    HAYAL ATI

    Hasan Albay’a

    Bir hayal atıyla Orta Asya’dan,Çıkıp seyran ettik nice devranı.Evvelin ahirin sorgulamadan,Kutsal seferlere saldık kervanı.

    Yaşadık at üstünde göz kırpmadan,Gezdik gece gündüz İran, Turan’ı.Yağmur, fırtınayı umursamadan,Kolaçan eyledik cümle dört yanı.

    Bin yıl dimdik durduk kımıldamadan,Hiçe saydık Hâk uğruna cananı.Bir gün dahi çizgimizden sapmadan,Yük eyledik ehl-î müslîm yâranı.

    Nam-ü nişanemiz gelir babadan,Bize derler Hâk aşığı üryanî,Saldırsa yedi düvel acımadan,Yolumuz yönümüz illâ Kuran’ı.

    Fetih emreyleyen yüce Yaradan,Zaferi görmeden alma bu canı.Cümle kâfir bir ilde toplanmadan,Tamam etme kıyameti, zamanı.

  • 102 FIRTINAYLA GELENLER

    Türk oğlunun dileği budur Hâk’tan,Sen lütfeyle lâzım olan dermanı.Şarktan garba tamam olsun bu vatan.Böylelikle imzalansın son ferman.

    24.10.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 103

    FELEK HER ŞEYİNİ TOPLA GEL

    Acı gerçek, tatlı yalan ne varsa,Toplanıp gelsinler sinem geniştir.İçerde dışarda her kim duyarsa,Dövüşürüm lâkin sormam ne iştir.

    Ben ezelden kabullendim savaşı,Sırtlanın yoluna çadır kurmuşum.Düşünmem zamanı ekmeği aşı,Yedi düvel saldırmış, dik durmuşum.

    Doğu’dan gelmişim yönüm Batı’ya,Geçtiğim yerlere mühür vurmuşum.Asırlarca dayandım sıkıntıya,Cepheden cepheye koşar olmuşum.

    Dövüşerek geldim Anadolu’ya,Kime borcum varsa onu sormuşum.Asırlarca cenk ettim doya doya,Varsa açık hesap meydan kurmuşum.

    14.01.2017 Musaoğlu

  • 104 FIRTINAYLA GELENLER

    İHANET VE NASİHAT

    Aslanıma diş taktım,Önce beni ısırdı.Nasıl oldu demeyin,O çok kutsal bir sırdı.

    Ta ezelden kurulmuş,İhanet bir usuldü.Nice sultan bu yüzdenNahak yere asıldı.

    “Sağ elle verdiğini,Sol eline gösterme.”Derken Türk’ün ruh kökü,Tarif etmiş bu yükü.

    Güç kullanan her Adem,Bunu Hak’tan bilmeli.Güç bendendir diyene,Acıyarak gülmeli.

    Saltanat kısa bir dem,O gerçeği görmeli.Güçten sarhoş düşene,Bilmem ki ne demeli.

  • HASAN KÜLÜNK 105

    Musaoğlu her zaman,Nasihatin sürmeli,Anlayan anlamayan,Bedeli ödemeli.

    13.10.2016 Musaoğlu

    Nahak: Haksız, gereksiz.

  • 106 FIRTINAYLA GELENLER

    BİZ NEYİZ

    Bid’at nedir bilmeyiz,Biz Alpaslan soyuyuz.Güldürmeden gülmeyiz,Kuru tarla suyuyuz.

    Haram lokma yemeyiz,Dikenliğin gülüyüz.Hiç kötü söz demeyiz,Harabat bülbülüyüz.

    19.09.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 107

    NE İÇİN

    Vatan için millet için din için,Can verilir illâ da devlet için.Sebep varsa beslenecek kin için,Yüreğimiz o kinle halvet için.

    Mihnet etmem hiç kimseye can için,Gayretimiz az daha mühlet için.Can yakar, hesap sorarız kan için,Yaşarız, ölürüz, adalet için.

    Değer mi teslim olmak bir ten için,Boyun bükmem, baş eğmem mihnet için.Kıl oynatmam asılsam da ben için,Gayretimiz vakur asalet için.

    31.10.2016 Musaoğlu

  • 108 FIRTINAYLA GELENLER

    ALLAH İÇİN

    Allah için vatan için,Cephelerde dolaşan biz.Devlet için millet için,Ölümlere bulaşan biz.

    Hakka muti Türklük için,Mihraplarda el açan biz.İlâhi adalet için,Asırlarca savaşan biz.

    Gece gündüz cihat için,Kalpte iman davranan biz.Güvende yaşamak için,Hak çerisi kavranan biz.

    Cephede şehadet için,Gönüllü kefen giyen biz.Ebedi saadet için,Sabah akşam Hû çeken biz.

    09.02.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 109

    ÖDEŞELİM

    Sen Altay dağlarından fışkıran ruhun rüzgârı.Sen asırların birleştirip devrettiği kârı,Sen dağları delip üç günlük yollara kanal yapan deha,Sen kılıcının gölgesinde Çin seddini yaptıran paha,Tiyanşan’dan Viyana’ya koşarken,Fırat olup Tuna olup coşarken,Dünyanın yarısına abideler dikerken,Medreseler ilim irfan yazarken,Bu günleri düşündün mü hiç.Şimdi nerdeyiz,Ne haldeyiz.Bir kuzuyu katık eden yiğitler şimdi masal oldu,Soyalı köfteyi sayıpta veriyorlar,Benizler soldu.Sıkılsa kan fışkıran yanaklar,Boyalarla anılır oldu.Gece gündüz dua eden dudaklar,Boş sözlerle dolduruldu.Ne oldu.Ne oldu.Yürekler yara,Tanrımız para oldu.Yüreklerden yâr gitti,Yerine sadece kâr kondu.

  • 110 FIRTINAYLA GELENLER

    Yerimiz dar gönlümüz zengin idi,Şimdi evlerimiz saray.Sofralarımız viran oldu.Dostlarımız komşularımız olurdu evvel,Şimdi çeklerimiz senetlerimiz var.Oluklarımızdan pınarlar şerbetler akardı.Şimdi arıtma suda poşet çayımız var.Ey zalim asır seni sevmiyorum,Verdiklerine yok demiyorum ama...Aldıkların çok ve zalimce.Beni kandırdın.Beni benden çaldın.Beni rezil rüsva ettin.Çektiğim acı yeter,Gel bir derin hesap ver,Al verdiklerini derim. Bana beni, kimliğimi, ruhumu geri ver.Ödeşelim.

    27.04.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 111

    GALİP ERDEM’İN GARİP ERDEMLERİ

    Biz garip ülkücüleriz,Bizi emirsiz bırakma Allahım.

    Ya aklımıza mukayyet ol,Ya da bize senden korkan bir baş gönder Allahım.

    Biz küçücük omuzlarına dünyayı yük eden iman erleriyiz.Bizi bir başımıza düşmansız bırakma Allahım.

    Ya senden korkan birini başımıza serdar et.Ya da aşkla yanan yüreklerimizi murdar et Allahım.

    Her nefis kendi imtihanında amma, Garipleri unutma Allahım.

    Ya dik duracak güç ver, Ya da dik tut Allahım.

    Ya birbirimizi sevmeyi öğret,Ya da sevgiyi bize haram et Allahım.

    Ya paranın pulun ateşinde ısıtma,Ya da her türlü ateşten muhafaza et Allahım.

  • 112 FIRTINAYLA GELENLER

    Ya papatyaları yaratma,Ya da papatyalar gibi yaşat Allahım.

    Senin için yaşayıp, ölümü seçenleri, Kabirde yalnız bırakma Allahım.

    03.06.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 113

    ÖLMEYİP BU GÜNLERİ GÖRMEK DE VARMIŞ

    Her kafadan bir ses,Ülkücü herkes.Ne hesap kaldı ne mizan,İşler karıştığı zaman,Sıdkımız sıyrıldı bu kez,Ülkücü herkes.İstişare yok ayaklar baş, başlar ayak,Ayak uydurmayana edepsiz dayak,Hayatlar yaşam oldu imkânlar olanak,Mektepler kolej, evler barınak.Taahhütler bir nefes,Ülkücü herkes.Ak saçlılar yok oldu,Fitne iktidar,O kutsal yolculuk bu güne kadar,Nerde hilâl bıyıklı koç yiğitler,Nerde başı dağlarda şehitler,Başlarda kırmızı fes,Ülkücü herkes.Evvel zamanı doldururdu,Kitap, dergi, seminer,Şimdi kitapsızlar birbirine biat eder.Nerde kanıyla kampanya yürütenler,Nerde gizlice soğan ekmek yiyenler,

  • 114 FIRTINAYLA GELENLER

    Dünya kocaman kafes,Ülkücü herkes.Mektep vardı, dergâh vardı, aşk vardı,Edep vardı, erkân vardı, şevk vardı.Nerde okuyup yazanlar,Nerde tuzak bozanlar,Siyah elbiseler enfes,Ülkücü herkes.Ölçü vardı, töre vardı, ar vardı,Saygı, sevgi, bacı, kardeş, yar vardı.Nerde kaldı konuşurken kızaran yüzler,Nerde kaldı imbikten süzülen sözler.Asenalar oldu kontes,Ülkücü herkes.

    13.02.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 115

    YENİKAPI’DAN YENİ KAPIYA

    Bir fırtına koptu sanki,Tepelerden.Ama bu bizim fırtınalara benzemiyordu.Belli ki kotarılmış,Yaban ellerden.Bir heyula zuhur ettiGece karanlığında,İzin almadan, haber vermeden.Tek dostu Azrail,Tek sanatı ihanet,Son durağı,Hainler mezarlığında.Bu fırtına yeni değil bilirim,Tarih bin yıldır bunlarla yoğrulmuş,Bazen Mohaç bazen Niğbolu olmuş,Bazen İnebahtı bazen de Çanakkale,Ama her defasında Sîne-î Etrâk da mahvolmuş. Ama akıllanmak ne gezer bu eşkıya her sefer,Yeniden toparlanıp gelir ve “geldiği gibi gider.”Ey Türkoğlu....Bu son olsun artık yeter.Yürekler beraber çarpınca bu iş biter.Sen kenetlenip çalıştıkça düşman kahrolur,Sen üretip bölüştükçe Hak razı olur.Gelin canlar bir olalım,Aşkla şevkle pîr olalım,

  • 116 FIRTINAYLA GELENLER

    Mazlumun muktedir dostu,Zalime engel olalım.Hem çalışkan hem uyanık,Hem de cömert, mütevazi,Hak yolunda garip gazi,Düşmana çok sert olalım.Dün şahlanıp cem olduk YENİKAPI’DA,Bugün yepyeni bir hayata başlayalım YENİ KAPIDA.

    08.08.2016 Musaoğlu

    Kotarma: Bir iş ya da uygulamayı başarıyla sonuçlandırma.Heyula: Korkunç hayal.Sine-i Etrak: Türklerin sinesi.

  • HASAN KÜLÜNK 117

    ESARET ÇAĞI

    İnsanoğlu ne halde,Bak anla, bana da anlat.Teknoloji, üretim, kalite, sanat,Diyerek çıldırmış bütün kâinat.Hürriyet diye diye gasp edildi hürriyet,İnsanı esir aldı tarifsiz medeniyet.Ne hürriyet kaldı ne temiz niyet,En yaygın müdahale, katıksız diyet.Herkese dayatılmış acayip bir kıyafet.Olana olmayana amansız müdahale,Numaralı çağrılmak, gelinen son merhale.Kira, aidat, faturalar, taksitler,Sürat, zamansızlık, daha ne ekler.Yorgun insanlık kimden ne bekler,Bir kuru gürültüye akıp giden emekler.Bir gün bir nara patlar.....Yeteeeeer....Ne kadar sınır varsa o anda biter.Doyana kadar yemek,Düşene kadar koşmak,Ve dünyayı sınırsız dolaşmak.Yarını düşünmeden gezmek, tozmak,Gülmek, eğlenmek ve oturup ağlamak.Limitsiz, sınırsız hayat yaşamak.Hürriyeti iktidarda bulmak...Boş hayaller belki bu gayret,

  • 118 FIRTINAYLA GELENLER

    Hayalimde yaşasın bari,Hürriyet...

    10.10.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 119

    KEŞKE

    Keşke bundan on yıl önce,Karşılaşsaydım bu okuduklarımla.Okumanın tadını o zamanAnlayabilseydim...

    Keşke demenin doğru olmadığını,Bilmeme rağmen.Hayatta keşkelere yer olmadığını,Anlayabilseydim...

    Okumanın bir göç olduğunu,Önce başkalarına veBaşka alemlereSonra ise kendimize olduğunu,Anlayabilseydim...

    Okumanın bir sohbet olduğunu ,Önce eski alimlerle,Devamında zamanelerle,Ama aslında kendimizle sohbet olduğunu,Anlayabilseydim...

  • 120 FIRTINAYLA GELENLER

    Okumanın bazı kitaplardan tat almak,Bazılarını yutmak,Bazılarını ise sindirmek,Ama aslında yaşamak olduğunu,Anlayabilseydim...

    Okumanın okula gelip gitmek,Sınavlara hazırlanmak,Boş zamanları değerlendirmek olmadığını,Gerçek üniversitenin bir kitaplık olduğunu,Anlayabilseydim...

    Okumanın önce çevreyi,Sonra olayları ve canlıları,Ama aslında kendimizi,Ve nihayetinde, Seni keşfetmek olduğunu,Anlayabilseydim...

    30.01.2013 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 121

    İNSAN VE ÖTESİ

    Hayat böyle acımasız ve heyhat gamsız imiş.İnsanlar sayıları kadar çeşit çeşit ve anlamsız imiş.Esen rüzgar, yağan kar bazen de fırtına imiş. İnsan ne geldiği yer belli ne gideceği yer. Ne bulduklarına doyar, Ne aradığının adını koyar.Bazen cimri bazen cömert, Bazen kalleş bazen de mert.İnsan işte bu bazen susar,Bazen coşar, Ne durur ne de koşar.Bazen rüzgârın önündeki kar taneleri gibi savrulur,Bazen gemi çapası gibi dibe yapışır.Bütün bunlar biter bir gün,Çenesi bağlanır, sorarlar nasıl bilirdiniz...Genelde herkes “iyi biliriz” der amma “i”leri uzatarak her biri aslında farklı şeyler söyler.

    22.12.2013 Musaoğlu

  • 122 FIRTINAYLA GELENLER

  • HASAN KÜLÜNK 123

    İLLAKİ İSTANBUL

  • 124 FIRTINAYLA GELENLER

  • HASAN KÜLÜNK 125

    ATIMA NAL AŞIMA BAL

    İstanbul bu akşam bir başka güzel,İstanbul’un üstünde güzel bir el.Asırlar ötesinden kısık bir sesle,Fuzuli’nin nefesinde o gazel.

    Sen ey ufuklarda gizlenen hayal,Derinlere dalmadan yanımda kal.Seni senden beni benden koparıp,Deryalara denizlere haber sal.

    Ey ufuklarda kükreyen dalgalar,Nerde onu getiren fırtınalar.Yoruldunuz mu yoksa yuttunuz mu?Dilimde dua, gözümde yollar.

    Ve yine başlıyor karanlık gece,Gece değil efsunlu bir bilmece.Bilende yok bulanda yok sadece,Bakakaldım ufuklara sessizce.

    19.07.2016 Musaoğlu

  • 126 FIRTINAYLA GELENLER

    ÇAMLICA’DA GÜN BATARKEN

    Çamlıca’dan İstanbul’a bakarken,Yüreğime kor ateşler döküldü.Hayalimde yedi kandil yakarken,Süreyya’nın bilmecesi açıldı.

    Tarih burda, hayal burda akarken,Kör düğümler ilmik ilmik dizildi.Yıldırımlar ve şimşekler çakarken,Nice destan bu rahlede yazıldı.

    Ejderhalar asırları boğarken,Nice mezar çifter çifter kazıldı.Seher vakti yeni bir gün doğarken,Türk ruhunun düğümleri çözüldü.

    Kimler geldi kimler geçti sayarken,Her birinden ne destanlar süzüldü.Rahmet ile minnet ile anarken,Dimağımda haritalar çizildi.

    Kıtalardan kıtalara kayarken,Şeytanların oyunları bozuldu.Tüm aleme adaleti dayarken,Güç imanda, kervan yolda düzüldü.

    11.04.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 127

    NAKKAŞ TEPESİ’NDEN

    Nakkaş tepesinden Boğaz’a bakıp,Hayal alemine yelken açarız.Bülbül sesi ile güne başlayıp,Sevda yollarında coşup koşarız.

    Çay, kahve muhabbetle demlenip,Sohbet sofrasında doyup coşarız.Nicesinin şaraptan umduğunu,Biz maşukun sohbetinde yaşarız.

    Yaren sofrasında aşkla beslenip,Her menzili koşa koşa aşarız.Muhabbet deminde cezbeye girip,Hayallere rüyalara dalarız.

    13.01.2017 Musaoğlu

  • 128 FIRTINAYLA GELENLER

    ÜSKÜDAR’DAN SARAYBURNU’NA

    Bu sevdanın tılsımını, Nerden bilecek arsızlarÜsküdar’da baş ağırsa, O sarayın burnu sızlar.

    Yedi asır sevda süren,Kemal’de Orhan’ı gören.Avaz avaz bir bağırsa,Geceyi güne çeviren.

    Bu mayayı Orhan çaldı,Kaleleri Mehmet aldı.Müezzinler çağıranda,Cümle kandiller yanardı.

    Hüdai kayığı saldı,Boğaz çıldırıp kabardı.Allah deyüp de yalvarsa,Cümle dalgalar sönerdi.

    12.02.2017 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 129

    YILDIZ YOKUŞU

    Yıldız yokuşunda bir delikanlı,Uçuyor sanki meçhul yamaçlara.Mağrur, dimdik, kararlı, serinkanlı,Asırların süzdüğü amaçlara.

    Yeni çıkmış liseden yaş on yedi,Uçmakla koşmanın arasındayım.Hayallerim bin yılları hazmetti,Çin’i basan Kürşat narasındayım.

    Yarım asır sürdü sanki dün gibi,Heyecanla sarılmıştım ruhuna.Tırmanmıştım bu yokuşu kuş gibi,Tahtasına, çivisine, muhuna.

    21.06.2016 Musaoğlu

  • 130 FIRTINAYLA GELENLER

    DUVAKLI İSTANBUL

    Güzel İstanbul yine süslendi karla,İnanılmaz vakarla.

    Her yer toz duman sis ve pus,Ruhum sevdanda mahpus.

    Bu şehrin her anı ayrı güzel,Her tınısı şarkı gazel.

    Sıcağı da soğuğu da bir hoş,Mey içende çay içende sarhoş.

    Omuz omuza dizilmiş tepeler,Bizans’tan beri ezanı dinler.

    Ninni söyleyen rüzgâr uğultusunda,Martılar dans ediyor.

    Göz kamaştıran yüce kubbeler,Gülerek birbirinde nüksediyor.

  • HASAN KÜLÜNK 131

    Yapışmış duvarlara asırların izleri,Selâmlıyor bizleri.

    Mütebessim yaşanır,İstanbul büyüleri.

    07.01.2017 Musaoğlu

  • 132 FIRTINAYLA GELENLER

    İSTANBUL SEMALARI

    Martılarla beraber gökyüzüne sarmışsın,Kanatlanıp semâdan rüyalara dalmışsın.Kahkahalar çınlarken hayal denizlerinden,Asırlardan süzülen keyifleri almışsın.

    Millet zevk-ü safada sen ne için varmışsın,Muhabbet sofrasında martılarla kalmışsın.Nafakamız gelecek Hüda hazinesinden,Ol taamı pişiren duman tütmez narmışsın.

    Martılar korosuna ayar tutmaz sazmışsın,Gecenin büyüsünde dayanılmaz nazmışsın.Arayıp bulanların sazende meclisinden,Yudum yudum içilen derde deva hazmışsın.

    Gecenin kucağında fısıldayan sözmüşsün, Maziden bize bakan bir esrarlı gözmüşsün.Bütün güzellikleri imbiğinden süzmüşsün,İstanbul sevgisini gönüllere yazmışsın.

    23.04.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 133

    İSTANBUL SEMALARI II

    Martılarla beraber gökyüzüne sarmışım,Kanatlanıp semâdan rüyalara dalmışım.Kahkahalar çınlarken hayal denizlerinden,Asırlardan süzülen keyifleri almışım.

    Millet zevk-ü safada ben ne için varmışım,Muhabbet sofrasında martılarla kalmışım.Nafakamız gelecek hüda hazinesinden,Ol taamı pişiren duman tütmez narmışım.

    Martılar korosuna ayar tutmaz sazmışım,Gecenin büyüsünde dayanılmaz nazmışım.Arayıp bulanların sazende meclisinden,Yudum yudum içilen derde deva hazmışım.

    23.04.2016 Musaoğlu

  • 134 FIRTINAYLA GELENLER

    GECE MARTILARI

    Bu akşam İstanbul bir hoş,Adeta sarhoş.Ne yemiş ne içmiş,Kendinden geçmiş.Gökyüzünde martılar tavafta,İstanbul raks ediyor arafta. Yedi kandilli Süreyya’dan mektup var,Cıvıl cıvıl kaynasın her yer,Sabaha kadar.Gün ağarasıya uyumayan gönüller,Seherde şükür için göğe açılan eller.Gecenin sarhoş tılsımıyla,Sevgiliye dökülen diller.Dillerde açılan güller,Gönülden gönüle akıyor seller,Muhteşem rüyada ne yürekler yanıyor,Ve yüreklerin harında,İstanbul uyanıyor...

    20.04.2016 Musaoğlu

  • HASAN KÜLÜNK 135

    HİLÂL GECESİ EY İSTANBUL

    Kapanmış gözlerle melâl gibisin,Karanlık gecede hilâl gibisin.Umudun yitirme topla kendini,Şarap kadehinde helâl gibisin.

    Geceyi aydınlatan süreyyasın sen,Gönlümün aynası muhayyasın sen.Dert etme dünyayı sakla rengini,Sohbet meclisinde kanaryasın sen.

    Fırtınadan kalan bir deryasın sen,Yıkılmaz sarsılmaz bakayasın sen.Hayatı sırtlanıp bekle tekkeni,Sohbet bahçesinde manolyasın sen.

    09.07.2016 Musaoğlu

    Melâl: Can sıkıntısı, üzüntü, hüzün.Süreyya: Geceyi aydınlatan Ülker yıldızı.Muhayya: Yüz, çehre.Bakaya: Sona kalan.

  • 136 FIRTINAYLA GELENLER

    İSTANBUL AĞLIYOR

    Gözleri olsa Allahım, ağlayacak İstanbul,Öyle bir acının içindeki,Kolu kopsa duymayacak İstanbul.Bombalar, kurşunlar geçit resminde,Kahpe vicdanlarla kavrulacak İstanbul.Bugün İstanbul yetim,İstanbul öksüz,Hali perişana,Ağlamaktır niyetim.Asırların yükünü taşımış yorgun İstanbul,Nesline, aslına, dargın İstanbul,Tarihin bu kara virajlarında,Gidene de gelene de kırgın İstanbul.İstanbul ihanetin hangisine ağlasın,Hançer gibi saplanmış binalara mı?Bini bir para nâralara mı?İnsanı alıp satan paralara mı?Patlayıp katleden bombalara mı?Lâkin İstanbul’un yaşları derya gibidir,Ağlamakla bitmez bereketlidir,Asırların dertlerine dayanmış bağrı.Buna da dayanacak gelmiştir çağrı,Martılar onun sadık yoldaşı,Tepeler sessiz sırdaşı,Bütün varlığıyla direnmeye hazır,Minareler, kubbeler dizilmiş kolbaşı,

  • HASAN KÜLÜNK 137

    İstanbul metin,İstanbul ketum,Pusuda aslan gibi bekliyor,Eller hakka açılmış,Dudaklar duada,Kapıların açılması an meselesi,O zaman siz seyredin İstanbul’u,Barajdan boşalan sular misali,Sürüp gider hainleri, kahpeleri.

    29.06.2016 Musaoğlu

  • 138 FIRTINAYLA GELENLER

    SANA GELİYORUM İSTANBUL

    Kürşat’ın nağrasıyla,Tanrı dağından inip,Sana geliyorum ey İstanbul.Nice dağları, ırmakları geçip,Orhun’un kaynağından su içip,Sana geliyorum ey İstanbul.Dandanakan, Malazgirt ovaları seçip de,Bir gün Ceyhun bir gün Fırat suyu içip de,Sana geliyorum ey İstanbul.Karahanlı, Gazneli ve Selçuklu olup da,Nice devlet ve hakanlık kurup da,Sana geliyorum ey İstanbul.Allah için Resulünde doğranıp,Hak aşığı Hacı Bektaş ocağında yanıp da,Sana geliyorum ey İstanbul.Semerkant, Buhara, Şam, Konya’yı aşıp da,Nice menzil, ve yurdu dolaşıp da,Sana geliyorum ey İstanbul.İlmik ilmik halıları dokuyup,Koşmalar, rubailer ve mevlitler okuyup,Sana geliyorum ey İstanbul.Mezar taşı, kümbet, köprüleri dikip de,Kervansaray, zaviyeler açıp da,Sana geliyorum ey İstanbul.Şifahane, medrese nice yerler şenletip,Musluk, sebil çeşmelerden şerbetler akıtıp,

  • HASAN KÜLÜNK 139

    Sana geliyorum ey İstanbul.Gemileri dağ başında yüzdürüp,Koca Bizans’ı canından bezdirip,Kurt kuzuyu bir hizada gezdirip,Sana geliyorum ey İstanbul.Türk oğlunun mütevazi halinde,Ol mübarek müjdenin zevalinde,Sana geliyorum ey İstanbul.Kâh sazımın telinde, kâh dervişin dilinde,Her dem, ol Muhammed yolunda,Sana geliyorum ey İstanbul.

    04.08.2016 Musaoğlu

  • 140 FIRTINAYLA GELENLER

    İSTANBUL VE ÖZETİ

    İki sevda var içimde bilesin,Bir İstanbul birde onun özeti.Sevda nedir uyanıp da göresin,Bir hayali birde tam silüeti.

    İstanbul’da, özeti de zalimdir,Gücün varsa bu sevdaya dal derim,Zalimin zulmünden yaman halimdir,Af dileme yüreğimde kal derim.

    Ey İstanbul ve tertemiz özeti,Yüzünüze, zulmünüze vurgunum.Her çileye değer nice lezzeti,Sizde tattım ötesine solgunum.

    Kin ve nefret nefsimin zayıf yanı, İstisnadır İstanbul’la özeti.Merak etme rahat geçir dünyanı,Affeyledim her hatayı cüreti.

    08.06.2016 Musaoğlu

  • ı ı

    DEVLETLE HASBİHAL

    Eser Adı DEVLETLE HASBİHAL Yazan Hasan Külünk Hazırlayan Türü ARAŞTIRMA Kapak Tasarımı Ercan Portakal Baskı Lord Matbaası Kâğıt Kalitesi 60 gram Enso Sayfa Sayısı 232 Ebat 13,5x 21 cm Barkod 978-605-9960-53-3 Baskı Yılı 29.Ocak.2016 İstanbul

    Fiyatı ₺ 15,00

    12 Eylül sonrasında kayalara çarpıp parçalanmış dalgalar gibi güçsüz düştüm. Nasıl olmasın ki, gençliğinin en güzel, en güçlü yıllarını, Allah'ın adaletini dünyaya sunmak uğruna kullanıyorsun ve bir sabah uyandığında birileri "Herşey bitti, hadi bakalım yerlerinize" diyor. Bunu kabul etmek ve sindirmek kolay değildi elbette, ama neylersin ki virân olası hanede evladu iyal vardı. Tarihimizi zamanın büyüklerinden dinleyip, 1960 sonrasını bizzat yaşadım. Asırlarca süren tarihimizde, dış mihraklar devletimizde kardeşi kardeşe düşürmek gayretinden hiç vazgeçmedi. Yaşanan elim olayları üzüntüyle izledim ve istedim ki gençliğimde bana ışık tutanların ışığını, sizlere ulaştırayım. Hiçbir zaman unutmamalıyız ki: Biz bu coğrafyaya mağaralardan çıkıp gelmedik. Mâvera'dan, Merv’den, Horasan'dan, Buhara’dan, Semerkant’tan, hâlâ hayranlıkla seyredilen abidelerin içinden geldik. O abideleri dike dike geldik. Asırların biriktirdiği dertleri çöze çöze geldik. Dövüşe dövüşe geldik ama dövüşmeye gelmedik.

  • GÖNLÜMÜN FIRTINASI

    Eser Adı GÖNLÜMÜN FIRTINASI

    Üst Başlık Türü ŞİİR YAZAN Hasan Külünk Kapak Tasarımı Ercan Portakal Baskı Nasip Ofset Kâğıt Kalitesi 60 GRAM ENSO Sayfa Sayısı 144 Ebat 13,5x 21 cm Barkod 978-605-9960-62-5 Baskı Yılı 29.Nisan.2016,İstanbul

    Fiyatı 15,00 ₺ "Birden bir fırtına kopar içimde. Anlaşılmaz, tutulmaz biçimde. Bazen açık denizlere sürükler bazen dağlara. Kim bilir neden, nasıl kaynar içim, O fırtına olmazsa ben bir hiçim. Ben hayatı fırtınalarda buldum, Ama yoruldum." Bazen ağlıyor bazen gülüyorum ama her halimde çıldırana kadar düşünüyorum, düşünüyorum, çaresiz kalınca Yaradan'a dönüp buhranlarımı döküyorum ve bunlara şiir diyorlar. Gönül kimi zaman dert ortağı olmuş, kimi zamansa aşkın külüngünde dövülmüş. Nihayet duygularım gökkuşağı olup, İstanbul'da görülmüş. Gönlümün fırtınalarından elinizdeki kitap oluşmuş.

  • ı ı

    DEVLETLE HASBİHAL -2-

    Eser Adı DEVLETLE HASBİHAL -2-

    Çeviren Türü Deneme YAZAN Hasan Külünk Kapak Tasarımı Ercan Portakal Baskı Lord Matbaası Kâğıt Kalitesi 60 Gram Enso Sayfa Sayısı 184 Ebat 13,5x 21 cm Barkod 978-605-9960-95-3 Baskı Yılı 05.Nisan.2017 İstanbul

    Fiyatı ₺15,00 Anadolu'nun tabii sınırları, kuzeyde Kırım, batıda Bosna, güneyde Yemen ve doğuda Afganistan’dır. Bu sınırlar aynı zamanda Anadolu'nun savunma hattıdır. Anadolu'nun savunması bu sınırlarda başlar. 10-25-50-100 yıllık kilometre taşlarıyla işaretlediğimiz tarih hafızasında bu yürüyüşün hızı, kalitesi, istikrarı için her Türk üzerine düşeni yapar. Bu yürüyüşteki nihai hedefimiz bütün Türkleri, bütün Müslümanları ve bütün mazlum milletleri kendi ürünlerini ve zenginliklerini kendilerinin kullanabildiği bir adaletli yönetim sistemine/zincirine/gücüne ulaştırmaktır. Devletle hasbihal eden Külünk, oku uzağa atmak için yayın geri çekilmesi gibi okuyucuyu önce tarihin gerilerine çekip sonra geleceğe yönlendiriyor.

  • ı ı

    GÖNÜL HANIM

    Eser Adı GÖNÜL HANIM Yazan Ahmet Hikmet Müftüoğlu Hazırlayan Mahir Ünlü Türü Hikaye Kapak Tasarımı Ercan Portakal Baskı İhlas Matbaası Kâğıt Kalitesi 60 gram Enso Sayfa Sayısı 112 Ebat 13,5x 21 cm Barkod 978-605-9960-35-9 Baskı Yılı 26.Ekim.2015 İstanbul

    Fiyatı ₺ 10,00

    Orhun abideleri: "Türk adının, geçtiği ilk Türkçe metin... İlk Türk tarihi.... Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, milletle hesaplaşması... Devlet ve milletin karşılıklı vazifeleri..." Türk nizamının, Türk töresinin, Türk medeniyetinin, yüksek Türk kültürünün büyük vesikası olan Orhun abidelerine Türk gençlerinin ilk seyahatini okurken onlarla birlikte yorulacak, sevinecek ve bir yandan da I. Dünya Savaşı sonundaki kayıplarımızın acısını yaşayacaksınız. Her şeye rağmen devam eden hayatta Tolun Bey ve Gönül Hanım’ın mutluluğuna da ortak olacaksınız. Yine bu eserde her derdin çaresine giden yolun eğitimden geçtiğine dair ikazı tekrar tekrar işiteceksiniz.