forum gazetesi 141st. issue

36
Turkish American Newspaper Year 8 Issue 141 August 15, 2011 Semi monthly $ 1.00

Upload: murat-yesil

Post on 24-Mar-2016

266 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

Forum Gazetesi 141st. Issue

TRANSCRIPT

Page 1: Forum Gazetesi 141st. Issue

Turkish American NewspaperYear 8 Issue 141 August 15, 2011 Semi monthly $ 1.00

Page 2: Forum Gazetesi 141st. Issue
Page 3: Forum Gazetesi 141st. Issue

Detaylı haber sayfada25.

EKONOMİ BAKANI ÇAĞLAYAN ABD'DE

Haberin devamı

Ekonomik kriz Yunan ve Ermeni“lobileri”ni de çökertti

Yıllardır Türkiye'yi devamlı olarakkaralamaya çalışan komşu ülkelerYunanistan ve Ermenistan, tarih-lerinin en kötü dönemlerini yaşıyor.Ekonomide yaşanan olumsuz geliş-meler her iki ülkenin de, Avrupa Bir-liği ve ABD'deki etkilerini azalttı.

Ermenistan ekonomisinin dar bo-ğazda, Yunan ekonomisinin de kriz-de olduğunu belirten Bloomberg;Yunan ekonomisinin kredi notununCC'ye indirilmesiyle birlikte ülkeniniflasa sadece iki adım uzaklıkta bu-lunduğunu bildirdi. Forbes dergisitarafından yayınlanan bir listede iseErmenistan ekonomisi, dünyanın enkötü ikinci ekonomisi olarak göste-rildi.

Hayrettin Turan’ın haberi sayfada12.

sayfada24.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bilişimve savunma sanayi sektörlerinde Türki-ye'nin ABD pazarındaki varlığının çeşit-lendirilerek artırılması, Türkiye ile ABDarasındaki ekonomik ve ticari ilişkileringeliştirilmesi, Türkiye'ye yatırımın teşvikedilmesi, iki ülke işadamları arasındaişbirliği kurulması yönünde girişimlerbaşlatılmasını için California ve Was-hington eyaletlerinde temaslarda bulu-nacak.

Obama Amerika halkından yardım istedi

Çinicilik mesleğininkısa tarifi: “El emeği,

göz nuru ve sabır”

Detaylı haber sayfada20.

Turkish American NewspaperYear 8 Issue 141 August 15, 2011 Semi monthly $ 1.00

Türkiye'nin başta Somali olmak üzere12 milyon kişiyi etkileyen Afrika'dayaşanan son 60 yılın en büyük kurak-lığı ve kıtlığına karşı başlattığı yardımkapmanyasına dünya genelindeki bü-yük ilgi var. Yardım kampanyasınabaşta Amerika'da yaşayan Türk toplu-mu olmak üzere dünyanın çeşitli böl-gelerinde yaşayan soydaşlarımızdanbüyük destek var.

Öte yandan Afrika'da yaşanan açlık fe-laketi sebebiyle 150'den fazla ünlüyıldız da, Doğu Afrika'da kıtlığa dikkatçekmek için "I'm Gonna Be YourFriend" (Arkadaşın Olacağım) adlıkampanyayla elele verdi. sayfada9.Haberin devamı

SOMALİ’YE YARDIMLAR ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR

Türkbilimadamından

küçük dev buluşlar

Detaylı haber sayfada7.

Page 4: Forum Gazetesi 141st. Issue
Page 5: Forum Gazetesi 141st. Issue

Bir önceki sayımızın manşeti "RamazanBereketi" idi... Gerçekten de bu yıl yaşananbütün ekonomik sıkıntılara rağmen toplumu-muzda bir "Ramazan Bereketi" yaşanıyor...

Bu mübarek ayda camilerimizin önemi daha iyianlaşılıyor. Rahmet ayında aşımızı, suyumuzudostlarımız ve sevdiklerimizle paylaşmanınhuzurunu yaşıyoruz. Amerika'daki hemen hercamide her akşam iftar programları düzenle-niyor, yüzlerce, binlerce soydaşımız iftar sofra-larında biraraya geliyor.

Sakal-ı Şerif programları da bir çok camide de-vam ediyor. Amerika Müslümanlar Birliği herakşam başka bir şubesinde Peygamber Efen-dimizin sakal-ı şerifini soydaşlarımızın ziyare-tine sunuyor. Dernek yetkilileri Kadir Gecesi'n-deki ziyaret programını birliğin merkezi olanBrooklyn Fatih Camii'nde gerçekleştirecek.

Bu yıl büyük emeklerle alınıp Ramazan ayı içinmüslümanların hizmetine yetiştirilen BergenKültür Merkezi ve Diyanet Camisi de her akşamiftar ve teravih programlarında dolup taşıyor.Cliffside Park şehrinin merkezinde bulunanyeni camimizin halen giderilmesi gerekenihtiyaçları için elele vermemiz şart...

Amerika'daki en ferah mekanlarımızdan biriolan Paterson Ulu Cami'de her yıl olduğu gibibu yıl da iftar programları her gece yaklaşık400 soydaşımızı biraraya getiriyor. Gönüllülerve cami heyeti tarafından verilen iftarlar özel-likle gurbette yalnız yaşayan öğrenciler ve çalı-şan soydaşlarımız için büyük kolaylık sağlıyor...

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise ce-hennemden kurtuluş ayı olan Ramazanayında yaptığımız ve yapacağımız tümhayırlar inşallah kurtuluşumuza vesileolur...

Yorum 5

Twitter notları

FORUM

The Turkish-American Newspaper

PublisherMurat Yeşil, Ph.D.

Editor-in-ChiefUral Yeşil

Assistant EditorsSevinç Özbek

Fatih Yeşil

Marketing DirectorNecmi Bahçe

RepresentativesCahit Oktay - New York

Yıldız Gündoğmuş - AnkaraOya Eren - Ankara

Hayrettin Turan - İstanbulFeramiz Gökdemir - İstanbul

Forum, The Turkish American Newspaper doesnot in way, shape or endorse, condone, or is re-

sponsible for any opinions, advertisements,misprints, typos and/or publication errors.

FORUM - The Turkish-American Newspaper is published twice a month

(24 issues each year) by FORUM Newspaper LLC at 1199 Main Avenue,

Clifton, N.J. 07011. Application to mail atperiodicals postage rate at Clifton, N.J.,

07015-9998.

POSTMASTER - Please send addresschanges to FORUM Newspaper LLC, 1199

Main Avenue, Clifton, N.J. 07011

Tel: 973 - 727 - 6647 & 973 - 454 - 0996Fax: 973 - 218 - 8440

Facebook ile birlikte sosyal medyanın en kuvvetli silahı haline gelentwitter hükümetlerin bile korkulu rüyası haline geldi. Aslında "o an-daki düşüncenizi ve ruh yapınızı sevenlerinizle paylaşmak" gibi masumbir temel üzerine kurulu olan twitter bir anda protesto gösterisinehazırlananların koordinasyon merkezi haline geldi.

Türkiye'de de, özellikle siyasetçilerin ve medya mensuplarının sık-lıkla kullandığı twitter'da bakın kimler hangi özellikleri ile öneçıkıyor. Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde kendine has "çakma" yazılarıylaönemli bir okur kitlesine sahibolan Ahmet Hakan, twitter dünya-sında da oldukça aktif. Ortaya attığı görüşlere karşı takipçilerindengelen muhalif yorumları komplekssiz bir şekilde yine takipçileri ilepaylaşan Hakan, sövülmekten haz alan bir görüntü sergiliyor. Hakan'ı150,430 kişi takip ediyor...Yapımcı, gazeteci ve sinema yazarı Gani Müjde'de twitter'ı etkinolarak kullananlardan. 210,000'in üzerinde takipçisi olan Müjde,kendine has keyifli üslübunu sosyal paylaşım sitesinde desürdürüyor. Kah twitter yöneticilerine gönderme yapıyor, kah AhmetHakan ile tekne muhabbetlerine giriyor...Twitter dünyasının ağır abisi şüphesiz T.C. Washington BüyükelçisiNamık Tan... Amerika'da siyasilerle yaptığı görüşmeleri anındatakipçileri ile paylaşan Büyükelçi Tan'ı 16,980 kişi takibederken o hiçkimseyi takip etmiyor...Twitter'ın yükseleni hiç kuşkusuz Ankara Büyükşehir BelediyeBaşkanı Melih Gökçek. Haftanın hemen her günü gece mesai biti-minden sonra takipçileri ile buluşan belediye başkanı saatlerce on-larla sohbet edip şikayetleri dinliyor, kendine yöneltilen soruları vesataşmaları yanıtlıyor, bazen de yarışmalar düzenleyip ufak çaptaödüller dağıtıyor. Twitter dünyası ile 2011'in başında tanışan MelihGökçek'i 137,000'in üzerinde kullanıcı takip ediyor...Yazarlarımızdan Aydoğan Vatandaş da twitter dünyasına renkkatanlardan... Gittiği yerlerden çektiği değişik enstantaneleri anındatakipçileri ile paylaşan Vatandaş, twitter'ın en çok resim paylaşan-larından...

Gazeteci Fikri Akyüz zaman zaman "çekip gidiyorum buralardan”dese de twitter'sız yapamayanlardan... Bazen medya içinde çekiş-melere el atarken, bazen de atasözleri ve deyimleri irdeliyor... İşte on-lardan biri: "Ne ekersen onu biçersin lafı yanlış. Bir arkadaşımkafasına kıl ektirdi, tüy çıktı. Üstelik istenmeyen tüylerden!..."Televizyon programlarında yaptığı cesur yorumlarıyla hatırı sayılırbir seven kitlesine sahip olan Fikri Akyüz'ü twitter aleminde de yak-laşık 10,000 kişi takip ediyor.

Twitter'ın en çok izlenilenlerinden biri de genç kuşağın başarılıgazetecilerinden Cüneyt Özdemir. 113 kişiyi takip eden Özdemir'iyaklaşık 220,000 kullanıcı takip ediyor... Gelişen güncel olaylarharicinde kendi yaşadıklarını da an be an takipçileri ile paylaşanCüneyt Özdemir 2009 yılının Nisan ayında açtığı hesabında gön-derdiği toplam 13 bin mesajla da en aktif kullanıcılardan biri...

Medya dünyasının bu kadar ilgi gösterdiği twitter'da elbette siyasilerde yerini almış durumda... Kabinenin en genç üç bakanı twitter'ı etkinolarak kullanıyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Avrupa BirliğiBakanı Egemen Bağış ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç katıldık-ları tüm etkinlikleri fotoğraflar eşliğinde izleyicileri ile paylaşıyorlar. Yarın bir gün seçim kampanyaları gazete ve internet sayfalarındantamamen twitter'a kayarsa hiç şaşırmayın... Hem ücretsiz, hemanında iletişim için daha iyisi keşfedilene kadar twitter liderpozisyonunu koruyacak gibi görünüyor...

Bütçesi kısıtlı olup ileride siyasete atılmak isteyenlere duyurulur...

FORUM GAZETESİREKLAM & İLAN SERVİSİ

973 - 454 - 0996973 - 573 - 0313347 - 417 - 0683

[email protected]@forumgazetem.com

1199 Main AvenueClifton, NJ 07011

Ramazan Bereketi

Hepimizi insanlığımızdan utandıran bu karelerhaftalardır ekranlarımızdan ve gazete sayfala-rından eksik olmuyor... Dünyanın bir ucundaisraf kol gezerken öbür ucunda insanlaraçlıktan ölüyor...

BM Gıda ve Tarım Örgütü'nün yaptırdığı biraraştırmaya göre, dünyada her yıl 1 milyar ton-dan fazla gıda çöpe gidiyor. Yani kaba hesap iledünyada üretilen gıdaların üçte biri israfediliyor... Dahası tüketim merakı yüzündenher yıl 220 milyon tondan fazla gıda, dahapaketi bile açılmadan çöpe atılıyor.

Yine aynı araştırmaya göre dünya genelinde,yılda 40 milyar dolar hayvanların bakımı için,160 milyar dolar ise güzellik salonlarında har-canıyor... Hindistan'ın yanı sıra Amerika Bir-leşik Devletleri ve İngiltere'de her yıl çöpeatılan yiyecekler bir milyardan fazla insanın,

yani halen dünyada yetersizbeslenen nüfusun tümünüdoyurulabilecek miktarda...

Maalesef anavatan Türkiye'debile her gün üretilen 120 mil-yon ekmeğin yaklaşık yüzdeonluk kısmının çöpe gittiğiyazılıp çiziliyor... Afrika'da mil-yonlarca insan bir lokma ek-mek için yollara dökülürken,bu ayıp bize yeter...

Bu zor hayat şartların en talih-sizleri ise çocuklar... Akranlarıdünyanın diğer bölgelerindeistediklere her şeye sahi-bolurken onlar kuru ek-meğe muhtaç...

İşte böyle bir ortamda yine de ilk adımın ana-vatanımız tarafından atılması tek tesellimiz.Hükümetimiz ve çeşitli yardım kuruluşlarımızseferber olarak yardım kampanyaları başlattı.Hem yurt içinde, hem de Amerika başta olmaküzere dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayansoydaşlarımız kenetlendi. Camilerde, iftarlardave çeşitli programlarda toplanan yardımlarihtiyaç sahiplerine ulaştırılmaya başlandı...

Başka ülkelerden yardım beklemek çokgerçekçi değil... O insanların çektiği sıkıntılarıher yıl bir ay oruç tutan müslüman ülkelerinfertlerinden daha iyi kimse anlayamaz...

Yüzbinlerce çocuk her gün açlıktan ölmetehlikesi yaşarken elimizden gelenin en iyisiniyapmak bizim insanlık görevimiz... Lütfen yardım kampanyalarına katılmayıihmal etmeyelim...

Onların suçu Afrika’da doğmak

Page 6: Forum Gazetesi 141st. Issue

Yorum6

Dünya ülkelerini Facebook ile Twitter mı yönlendirecek

Sosyal paylaşım siteleri yönetimler üzerinde giderek ağırlığını art-tırıyor. Yıllardır Radyo, TV ve gazeteler ile cebelleşen politikacılar,sanal alemde mantar biter gibi ortaya çıkan internet haber siteleriylenasıl başedebileceklerini düşünürken şimdi karşılarına çıkan Face-book ve Twitter ile şok olmuş durumdalar.

Facebook ve Twitter’ın Mısır’da başlayan ve halen Libya, Suriye ileYemen’de devam eden halk ayaklanmaları ve en son da Londra’dakiisyan hareketine fikir ve eylem bazında hazırlık platformu görevi yap-mış olması bu iki sosyal paylaşım sitesine bir sınırlama getirilmesineyolaçabilecek gibi görünüyor...

Facebook ve Twitter’ın kriz ve savaş hali yaşanan ülkelerde yasak-lanması doğrultusunda ilk ses Londra’dan geldi.“İngiltere hükümeti dört gün boyunca ülkeyi kasıp kavuran yağma vekundaklama olayları ardından kriz zamanlarında Twitter ve Facebookgibi sosyal iletişim ağlarını kapatıp kapatmamayı değerlendiriyor.Başbakan David Cameron, istihbarat servisleri ve polisin, şiddet plan-layanların iletişimlerinin engellenmesinin "doğru ve mümkün" olup ol-madığını araştırdığını açıkladı. Olaylara katılanların Facebook,Twitter ve Blackberry mesajlarıyla haberleştikleri belirtiliyor. BBC”

İngiltere’nin Facebook ve Twitter konusunda alacağı karar tümdünyaya emsal teşkil edebilecek.

Kriz veya olağanüstü hal gibi sebeblerle Facebook ve Twitter’aulaşımın yasal olarak engellenmesinin suça karışmamış kişilerinözgürlüklerini sınırlamak anlamına geleceğini ileri süren muhalifgruplar ise karar merciinin mahkemeler olması gerektiğini söylüyor-lar.

“Bu sitelerde başlatılacak bir kampanyaya karşı durabilecek birhükümet yok. Aynı olay dünyanın herhangi ülkesinde de her an mey-dana gelebilir” diyen güvenlik uzmanlarına göre, dünya ülkeleri Face-book ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerine karşı ortak bir tavırgeliştirebilir. Her özgürlüğün bir sınırı olduğu gibi bu sitelerdekihaberleşmenin de bir sınırı olmalı. Sınırlamının nasıl yapılmasıgerektiği ise uluslararası bir konferansta tartışılmalıdır.

İstanbul’da Ramazan bir başka…

Önceki akşam bir Osmanlı hayranı olan işadamı Mehmet Tosun’unMalta Köşkü’nde iftarı vardı… Osmanlı’nın kültür ve sanat alanındaulaştığı seviyeyi gösteren Malta Köşkü, yılların yalnızlığını artıkhalkın iftarlarıyla unutuyor.

Üniversite hocaları, gazeteciler ve işadamlarından oluşan bir grup…Başköşede de II. Abdülhamit Han’ın torunu Harun Osmanoğlu ve Nes-lişah Sultanın torunu Ömer Reda…

Tarih ile mevcut anı bir biraraya getiren bir iftar… Kur’an-ı Kerim’lebaşlayan ve Osmanlı’da Vakıflar konulu mini konferansla devam edip,dualarla sona eren Malta Köşkü iftarı, hatıralardaki yerini alıyor.

Somali’de kıtlık , Suriye’de zulüm…

Her iki müslüman ülke de iktidar hırsının kurbanı... Somali’de yıl-larca süren iç savaş ülkenin ekonomisini alt üst etti ve bütün kay-nakları tüketti. Bir yandan da ülkede baş gösteren kuraklık, dünyadaeşine az rastlanır bir kıtlığa sebeb oldu. Su kaynakları kurudu. Halkbir damla suya muhtaç. İşte bu yüzden tüm Türkiye bu insanlarayardım için ayağa kalktı.

Suriye’de aklı selimi kaybeden yönetim, her gün onlarca insanınkanını döküyor. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve DışişleriBakanı Davutoğlu tarafından defalarca uyarılan Suriye Devlet BaşkanıEsad bildiğini okumaya devam ediyor.

Mübarek Ramazan ayında bile durdurmadıkları cinayetler Esadyönetimin başına büyük işler açacak. Libya’da olduğu gibi BM Güven-lik Konseyi Suriye’ye de askeri müdahale kararı alabilir. GüvenlikKonseyi daimi üyelerinden Rusya ve Çin böyle bir müdahale kararıalınmasına karşı olduklarını söyleseler de, Suriye yönetimi kendihalkını katletmeye devam ederse dünya kamuoyunda yükseleceköfke seli karşısında ne Rusya, ne de Çin durabilecektir.

Böyle devam ederse NATO uçakları Suriye üzerinde uçmayabaşlar...

O zaman Esad yönetimi için sonun başlangıcı olur ama Suriye’de bin-lerce masum Müslüman da bu müdahaleden zarar görür. Böylesi birmüdahalenin Suriye’nin komşularına , en başta da Türkiye’ye vere-ceği zarar ayrı bir başlıkta tartışılmalıdır...

T.C. Washington Büyükelçiliği (202) 612-6700T.C. Birleşmiş Milletler Temsilciliği (212) 949-0150T.C. New York Başkonsolosluğu (212) 949-0160 T.C. New York Eğitim Ataşeliği (212) 687-8395 T.C. New York Kültür ve Turizm Ataşeliği (212) 687-2194T.C. New York Ticaret Ataşeliği (212) 687-1530T.C. New York Ekonomi Ataşeliği (212) 661-7494T.C. New York Sağlık Ataşeliği (212) 450-9164T.C. New York Din ve Sosyal Hizmetler Ataşeliği (212) 661-1039 T.C. New York Basın Müşavirliği (212) 867-9023KKTC - BM Temsilciliği (212) 687-2350 T.C. Washington Büyükelçiliği (202) 612-6700T.C. Washington Silahlı Kuvvetler Ataşeliği (202) 612-6770T.C. Washington Basın Müşavirliği (202) 612-6807T.C. Washington Eğitim Müşavirliği (202) 612-6810T.C. Washington Ekonomi Müşavirliği (202) 612-6790T.C. Washington Ticaret Müşavirliği (202) 612-6780 T.C. Washington Gümrük Müşavirliği (202) 612-6794 T.C. Washington Kültür Tanıtma Müşavirliği (202) 612-6800 T.C. Washington Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesi (202) 612-6740 T.C. Chicago Başkonsolosluğu (312) 263-0644T.C. Houston Başkonsolosluğu (713) 622-5849T.C. Los Angeles Başkonsolosluğu (323) 655-8832Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu - TADF (212) 682-7688Türk Amerikan Dernekleri Asemblesi - ATAA (202) 483-9090Türk Hava Yolları New York Ofisi (800) 874-8875 T.C. Ziraat Bankası -New York Şubesi (212) 557-5612T.C. Vakıflar Bankası -New York Şubesi (212) 621-9400T.C. Ottawa Büyükelçiliği (613) 789-4044Kanada Türk Dernekleri Federasyonu (647)-230-9397 New York Fatih Camii (718) 438-6919Rochester Hamidiye Camii (716) 482-4210New Jersey Paterson Ulu Camii (973) 345-6584New Jersey Karaçay Türkleri Camii (973) 345-1083

Önemli Telefonlar

Page 7: Forum Gazetesi 141st. Issue

Amerika Haberleri 7

Hayaletlerin gezindiği ‘The Chelsea’ satışta, ‘Marmont’ sırada

The Chelsea Hotel, Manhattan’ın güneyinde bir otel. 1883’de kırmızıtuğladan Victorian Gothic mimarisiyle inşa edilmiş. Ağustos’un ilkhaftası itibariyle yeni rezervasyon alınmayacak. Devamlı 100 müş-teri yaşamlarını otelde sürdürmeye devam edecek. 12 katlı, 250üniteli The Chelsea ise temelden çatıya yenilenecek. Sonra yenisahibi oteli oda ve daire olarak satışa çıkaracak.

Bilmeyenler “Ne var bunda yani, bir otelin yenilenmesi, odalarınınsatılması haber mi?’’ diyecekler. Otelin adı The Chelsea ise, haber.New York şehir simgesine layık görülen otelin kapsamlı onarımı ta-kiben ünitelerinin satılacağı duyulunca California’dan Maine’e,Chicago’dan Florida’ya eski-yeni müdavimleri New York’un yolunututtular. Kapanmadan önce nostalji partileri için New York’a akınettiler. Arzuları, 128 yıllık otel kapanmadan son kez eski anılarınıyaşamak idi.

Geriye baktığımızda otel müşterileri arasında ünlü ressam, yazar,müzisyen, fotoğraf sanatçıları karşımıza çıkıyor. Madonna şöhreteulaşmadan önce uzun süre otelde yaşamış. “Sex’’ adlı kitabının re-simlerini de The Chelsea’de çektirmiş. Sir Arthur Clarke, “2001:A”Space Odyssey’’i Chelsea Oteli’nde yazmış, şair Allen Gingsbergotel odasını ikametgah tutmuş, bir diğer şair Dylan Thomas daotelde zatürreden ölmüş. Aktris Jane Fonda, müzisyen Chick Coreada hippi’ler, Çiçek Çocukları’nın çılgın 1960’larda yaşadıkları yerThe Chelsea idi.

70’lerin sonunda Chelsea Oteli aylarca basını işgal etti. Punk-Rockgrubu ‘Sex Pistols’ın bass müzisyeni Sid Vicious’ın kız arkadaşıNancy Spungen, 12 Ekim 1978 sabahında, banyoda cansız bulundu.Karnında tek bir bıçak yarası bulunan Nancy kan kaybındanyaşamını yitirdi. Eroinman Sid Vicious, “Gece kavga ettik, bıçakladımama öldürmek istemedim’’ diye ifade verdi. Savcılıkta ise ifadesinideğiştirdi, Nancy’nin bıçağın üstüne düştüğünü söyledi. Cinayettentutuklanan Sid, kefaletle serbest bırakıldığında yakınlarının verdiğipartide uyuşturucuyu son kez daha fazla kaçırdı. Sabah yatağındaölü bulundu. O günden sonra The Chelsea sakinleri otel koridor-larında hayaletleri dolaşırken gördükleri, odalarda ürpertici seslerduyduklarını anlatmaya başladılar.

Pasifik yakasında Chateau Marmont, Atlantik’te The Chelsea’denaşağı sayılmaz. Sinema ve eğlence aleminin şöhretlerinin ağırlamasayısında Marmont’la yarışacak bir otel olduğunu sanmıyorum. Hol-lywood’un göbeğinde 1931’de açılan 63 daire ve oda, bungalov’luChateau Marmont’ta her tür eğlence ve çılgınlık mübah. İlk müşteri-leri arasında Vivien Leigh ile kocası Laurence Olivier var. KeanuReeves, bilim-kurgu filmlerinden zengin olduktan sonra lüks vil-lasını satın alıncaya kadar Marmont’ta yaşadı. James Dean, “RebelWithout a Cause’’ filminde Natalie Wood ve Sal Mineo ile oyunculuktestine otel penceresinden atlayarak girdi. Popçu Jim Morrisonisesu borusunu salıngaç gibi kullanıp dışarıdan odasına girmeyekalkınca düşüp bel kemiğini incitti.

Komedyen John Belushi 1982'de Marmont'un bahçe bungalovundauyuşturucunun kurbanı oldu. 1992'de Demi Moore fotoğrafsanatçısı Annie Leibowitz’e otel dairesinde çırılçıplak poz verdi.Montgomery Cliff 1956’da bir trafik kazasından ölümü kıl payı ileatlattı. Yakın dostu ElizabethTaylor, Chateau Marmont’ta nekahatdevresi geçirmesi için dubleks daire kiraladı. Led Zeppelin grububir akşam motosikletlerle otelin lobisine girdi, müşteriler alkışatuttu. Lobide oluşan kırık-dökük zararlarını rock grubu ödedi.

Greta Garbo, sinemada zirveye tırmanırken Chateau Marmont’takaldı. İnzivaya çekildiğinde günlerce odasından çıkmadı. HowardHughes, otelin çatı katını tutup yüzme havuzundaki kızları dürbünleseyretmesine yöneticiler tepki göstermedi. Rock Hudson, şöhreteulaşmadan önce erkek arkadaşı Kenneth Hodge ile Marmont’tayaşadı. Daire kirasını halası Bernadette ödedi. The Eaglespop-rockgrubu Chateau Marmont’tan esinlenerek “Hotel California’’yıbesteledi. Yazar F. Scott Fitzgerald, Marmount’ta kalp krizi geçirdi.Sofia Coppola’nın 4’üncü filmi Somewhere’in çekimi otelde yapıldı.2004’te moda fotoğrafçısı Helmut Newton arabasıyla otel garajınınduvarına toslayarak yaşamını yitirdi. Red Hot Chili Peppers rockgrubu da Los Angeles’e geldiklerinde Chateau Marmont’ta kalmayıyeğliyor.

Marmont’un sahibi playboy Andre Balazs, gerekli parayı ödeyençıkarsa otelini satacağını söylüyor. www.ForumGazetem.com

Harvard Tıp Fakültesi ve Harvard-MIT Sağlık Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü'deki laboratu-varında nano ve mikro teknolojiler üzerine çalışan Asistan Profesör Utkan Demirci'ningeliştirdiği ucuz, taşınabilir, herkesçe kolaylıkla uygulanabilecek testler, önümüzdeki yıl-larda marketlerde yerini alacak.

Demirci'nin geliştirdiği cihazlarla sperm kalitesi ve sayısı yarım saat içinde, HIV/AIDS ise birkaçdakikada teşhis edilebilecek, hastaların virüs yükü ölçülebilecek.

Üniversite giriş sınavında ilk 100'e girerek Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi'nikazanan Utkan Demirci, 1 yıl okuduktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla Amerika BirleşikDevletlerinde (ABD) bulunan Michigan Üniversitesi'ne kabul edildi. Lisans eğitimini derece iletamamlayan Demirci, yüksek lisansını yaptığı Stanford Üniversitesi'nde doktorasını da aldı.

Demirci, 2006 yılında AIDS hastalığının parmaktan alınan kanla birkaç dakika içinde teşhisineyönelik geliştirdiği 10 centlik tek kullanımda atılabilir 'Biyonano Çip' ile dikkat çekti. Bu çalış-masıyla, Massachussetts Institute of Technology-Technology Review Magazine tarafından biyote-knoloji alanında dünyayı değiştirecek olan ilk 35 bilim adamı arasında gösterilen Demirci, bir yılsonra aynı proje ile TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD tarafından her yıl başarılı bilim adamlarına verilenTeknoloji Ödüllerinden ''Nanoteknoloji, Biyoteknoloji ve Nanobiyoteknoloji Onur Ödülü''ne layıkgörüldü.

Mühendislik eğitimini nano ve mikro teknolojilere yönlendiren ve özellikle global sağlık sorun-larının erken teşhisi üzerine çalışan 34 yaşındaki Asistan Profesör Demirci, çalışmalarını HarvardTıp Fakültesi Bigham Kadın Hastanesi ve Harvard-MIT Sağlık Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü'ndekurulan kendi laboratuvarında, 40 kişilik ekibiyle sürdürüyor.

Geliştirdiği nanoçiplerin, hiç teknik eğitim almamış kişilerin bile kolayca kullanabileceği şekilde,taşınabilir, pille çalışır, tek kullanımlık olmasına dikkat eden Demirci, ürünlerin birkaç doların al-tında bir maliyetle hastalara ulaşmasını amaçlıyor.

Demirci, 2006 yılında HIV/AIDS için geliştirdiği ve hastalığı birkaç dakika içinde test edebilenbiyoçipi daha da geliştirerek hastanın virüs yükünü de tespit edebilir hale getirdi. Yaklaşık 4 yıldırüzerinde çalıştığı biyoçipi geçen yıl Tanzanya'da 115 hasta üzerinde deneyen Demirci'nin elde et-tiği sonuçlar bilimsel olarak yayımlandı.

Dünyadaki 30 milyonun üzerinde HIV'li hasta için 2006 yılında geliştirdiği, hastalığın parmaktanalınan kanla birkaç dakika içinde teşhisine yönelik bir liralık test cihazını geliştiren Demirci, aynıtestle hastanın bağışıklık sistemini gözetlerken, virüs yükünü de tespit edebilir hale getirdi.Demirci, daha önce masa büyüklüğünde aletlerle yapılan testlerle ilgili şunları söyledi:

''Dağın başındaki hasta insanlara da bunları ulaştırmak gerekiyordu. Afrika'da milyonlarca insangünlük 1 doların altında gelirle yaşıyor. Biz Tanzanya'da nanoçipin kolay çalışabilir olduğunu gös-terdik. Bununla birlikte HIV hastalarında CD4 hücrelerinin sayısı düştüğü zaman bağışıklık sistemigörev yapamıyor. HIV'den olmasa da belki bir soğuk algınlığından ölüyorlar. O yüzden bağışıklıksistemini devamlı gözlemlemek lazım. Başka bir probleme daha dikkati çektik. Sadece bağışıklıkseviyesini değil hastanın kanında ne kadar virüs olduğunu da bilmek gerekiyor. Buna virüs yüküdiyorlar. Virüs yükü daha pahalı bir test. 200 dolarlık bir test ve sonuç almak 6 saatle - 2 günarasında sürüyor. Biz aynı benzer fikirleri kullanarak parmak ucundan alacağımız bir damla kanlaacaba birkaç dakika içinde hastanın virüs yükünü söyleyebilir miyiz diye bakıyoruz. Virüs yükühastalığın anneden çocuğa geçişinde çok önemli. Hamile kadınlarda virüs yükünü düşük tutmakönemli. Özellikle yoğunlaştığımız alan HIV'de virüs yükünü bulmak. ‘Biz bunu masa büyülük-lüğünde koskocaman bir aletle değilde daha kolay şekilde cebimizde taşıyabileceğimiz aletlerleyapabilir miyiz' diye yola çıktık. 4 senedir çalışmalar devam ediyor. En son küçük taşınabilir birportatif yaptık. Öyle bir hale getirdik ki küçük cep telefonunun kamerası ve geliştirdiğimizmikroçip ile laboratuvar test sonucu almanız mümkün. Sonucu diğer aletlerin altın standardı ilekarşılaştırdık, sonuçları yan yana koyduk. Sonuçlar, toplaması gereken datayı gösteriyor.''

Foto: (A.A) - Haber: Fatma Ünal

Türk bilimadamından küçük dev buluşlar

Page 8: Forum Gazetesi 141st. Issue

Amerika Haberleri8

New Orleans'ta bir ayrımcılık ve hukuksuzluk örneği

Amerika’da bir okul düşünün. Zencilerin en yoğun yaşadığı Katrina fe-laketinden sonra büyük bir yıkım yaşayan New Orleans’ta, ‘gettonun dagettosu’ bir kenar mahallede, mezun veremeyen, başarı seviyesi yerlerdesürünen berbat mı berbat mı bir okul...Sonra...Tümü Lousiana eyaletindeki saygın üniversitelerde öğretim üyesi olanTürk bilim adamlarının girişimiyle 2005 yılında kurulan Pelican EğitimKurumu bu okulu 2007 yılında devralıyor.Öğrenci performans skorları yüzde 38’den yüzde 79’a çıkıyor.Okullardan ayrılmalar sona eriyor. Okul mezun vermeye başlıyor. Mezun-lar Amerika’nın saygın üniversitelerine girmeye başlıyorlar!Veliler şaşkın. Amerikalı eğitimciler de...Nasıl oluyor da, koskoca Amerika’nın başaramadığı bir şeyi, Türkiye’dengelen bazı eğitimciler başarabiliyor?New Orleans’ın bu kenar mahalle okulu, Abramson Charter School, şehrinözel okulları ile yarışmaya başlıyor! İstabul’un varoşlarında bir okuldüşünün, Galatasaray Lisesi ile kapışıyor olsun. Durum aynen bu!Öyle ki, okul yönetimi, okula gelen talebi karşılayamadığı için artık kuraile öğrenci alımına başlıyor! Sonra, Times Picayune adlı bir yerel gazete,okuldan geçmişte çeşitli nedenlerle atılan öğretmenlerin iddialarınadayanarak, okul aleyhinde bir karalama kampanyası başlatıyor!İlgili gazete, 15 Temmuz tarihinde okul aleyhinde bir yazı yazıyor. Okulile ilgili, 5 yaşındaki iki ana okulu öğrencisinin uygunsuz davranışları, birkız öğrenciye 3 erkek öğrencinin tecavüz ettiği, bir de rüşvet iddiasıdolayısıyla son derece ağır bir karalama kampanyası başlatılıyor.Bu bahsettiğim olaylarla ilgili polis en ufak bir kayda değer kanıt bula-madığı için dosyalar kapanıyor!Ancak söz konusu gazete haberi dolayısıyla New Orleans Eğitim Dairesi,15 Temmuz tarihinde okul yönetimine derhal kapatma tebligatı gön-deriyor. Okul yönetimi, ilgili dairenin bu talebini yasal dayanağı olmadığı için red-dediyor ve mahkemeye başvuruyor!Ardından, gaçen hafta Çarşamba günü 3 Ağustos tarihinde, halka açık birduruşma gerçekleşiyor. New Orleans Eğitim Dairesi, okulu kapatmıyorama, okul yönetiminin anlaşmasını feshedip okulu kendi atadığı yöneti-cilerin kontrolüne veriyor.Geçen hafta halka açık yapılan bu yönetim kurulu toplantısını New Or-leans’a gidip ben de izledim. Hayatımda bu kadar müteessir olduğumu nadiren hatırlıyorum.Amerikalı veliler okulun Pelican yönetiminde kalması için resmen hüngürhüngür ağlayarak mücadele ettiler. Ancak yargısız infaz kararı çoktan ver-ilmişti! Angelique Kaufman isimli veli bakın neler söyledi o toplantıda: "Benimadım Angelique Kaufman. Abramson’da okuyan iki küçük kız çocuğununannesiyim. Merak ediyorum acaba ne kadarınız benim oturduğum doğuyakasını biliyorsunuz. (Bayan Tyler, bu okulun güvenli olmadığını söyledi.)Bayan Tyler ben sizi ilk defa görüyorum. Gözlerinize ilk defa bakıyorum.Bay White da Plan A’dan, Plan B’den bahsediyor ama hiç bir sorumuzayanıt vermiyor! Anlıyorum ki sizin kanunlarınız var. Benimse çocuklarım.Ve söz konusu olan çocuklarımsa benim başka hiç bir şeyim yok. Bu insanlarçocuklarıma çok iyi eğitim verdiler. Benim çocuklarım doğduklarından buyana, New Orleans’ta devlet okullarında okudular. Ben bu okulda şu anadek hiç duymadığım şeyleri duydum. Şu ana dek hiç bir kimsenin evimegelip ‘Bayan Kaufman, kızlarınızın üniformaya ihtiyacı var mı? Ödemelerkonusunda yardıma ihtiyacınız var mı? Çocukarınız için bedava yaz okuluister misiniz? Size yardımcı olabileceğimiz her hangi bir husus var mı? Hay-atımda duymadığım şeyler bunlar. Sanırım tüm mesele sizin bunca yıldırbaşaramadığınızı bu insanların 4 yılda başarmasından rahatsızlık duyu-yorsunuz!"

O an Amerika’nın bir hukuk devleti olduğuna ilişkin inancımınsarsıldığını hissettim. Nedeni şu: New Orleans’ta şu ana dek böyle birgetto okulunun başarısı vaki değil.Benzeri iddialarla ilgili en ufak bir delil olmamasına rağmen ve ilgiliEğitim Dairesi şu ana dek bu tür iddialarla tek bir okulu bile kapatmamışolmasına rağmen, tümüyle bir politik kararla okulun yönetimini Peli-can’dan alıyor!Üstelik okul tüm bu süreçler ile ilgili yapılması gerekenleri harfiyen yeri-ne getirmiş, polis kayda değer bir delil ve dayanak olmadığı gerekçesiyledosyaları kapatmış. Haberi yapan muhabir Andrew Vanacore ise tüm bu iddiaların sahibiöğretmenin erkek arkadaşı. Bu kadarı da pes doğrusu diyorsunuz amabu da okuldaki Özel Eğitim Koordinatörü Ms. Carol Serio’nun kendi elyazısı ile yazdığı raporda geçiyor.Sonra neden Amerikan düşmanlığı hortluyor diye soruyorsunuz?Amerika’da Yahudilerin, Yunan asıllıların açtığı sayısız Charter Okulu var.Bunların hiçbiri bu tür bir etnik ve dinsel ayrımcılığa tabi tutulmuyor!Bu hadise Norveç’te yaşanan yabancı ve İslam düşmanlığının Amerika’dane boyutlara geldiğinin bir göstergesidir.Amerikalı müslümanlar, vatandaş dahi olsalar, ayrımcılığa tabi tutuluyor.Amerikan medyası ise yeri geldiğinde bizim 28 Şubat Medyası’ndan dahaacımasız.

Tüm bunları neden Türkçe yazıyorsun diyecek olanlara de fazlasınıToday’s Zaman için İngilizce yazdığımı da hatırlatmak isterim. İn-gilizcesini sosyal medyada paylaşmak isterseniz işte kaynak:http://www.todayszaman.com/news-253266-when-a-reporter-becomes-part-of-the-story.html

ww

w.f

oru

mga

zete

m.c

om

Obama Beyaz Saray'da iftar verdi

Müslüman Amerikalılarında ABD'de ikiz kulelere dü-zenlenen saldırılara tepkigösterdiğini ve orduya katı-larak ülkeyi savunduğunukaydeden Obama, "ABD'de'onlar ve biz değil, sadecebiz' var" dedi. Başkan Oba-ma ülkesi için hizmet edenve canını veren farklı geç-miş ve dinlerden herkesesaygı gösterilmesi gerek-tiğini belirtti. Obama, Ame-rika’nın Ortadoğu ve KuzeyAfrika’daki göstericiler ve

Afrika’daki kıtlık kurbanlarıdahil tüm dünyadaki halk-ların onur ve haklarınadestek vermesi gerektiğinide söyledi.

Beyaz Saray’daki iftar ye-meğine Kongre üyeleri,Müslüman ve diğer dinitoplulukların liderlerininyanı sıra aralarında Türki-ye'nin Washington Büyükel-çisi Namık Tan'ın da bulun-duğu bazı Müslüman ülke-lerin büyükelçileri katıldı.

Reklam Temsilcileri Aranıyor

Amerika’nın en büyük yerel haberler gazetesi Forum’da çalışmak üzere tecrübeli reklam

temsilcileri aranıyor.

Başvurularınız için bize [email protected] e-mail adresinden ve (973) 454 - 0996 no’lu telefonumuzdan ulaşabilirsiniz.

ABD Başkanı Barack Obama, Ramazan ayı dolayısıyla Beyaz Saray'da verdiği iftar yemeğine,11 Eylül 2001'deki terör saldırılarından kurtulan Müslümanları davet etti ve Müslümanlaraülkeye verdikleri hizmetler sebebiyle teşekkür etti.Obama, yemekteki konuşmasında, bir ay sonra 11 Eylül saldırılarının 10'uncu yıldönümüolduğunu anımsatarak, aralarında Müslüman Amerikalıların bulunduğu bu saldırılarda ölen-leri anmak için önemli bir zaman olduğunu belirti.

Page 9: Forum Gazetesi 141st. Issue

Anayurt Haberleri 9

Ey oruç tut beniBazı sözler vardır, ilk duyuşta çarpılırsınız. Bu bazen bir şarkı sözü, bazenbir mısra, bazen atasözü veya derkenar tarzında bir vecize olabilir.Yazımın başlığı işte beni çarpan bir veciz söz. Ey oruç tut beni…

Az konuşan öz konuşur derler. İşte tam onlara özgü bir söz. Sahibi dezaten aynı kalıba uyan, fazlası ile düşünen biraz yazan az konuşan birisi:Mevlana İdris.

Keşke her insan içinden geçenleri damıtarak konuşsa, anlam ne kadar de-rinleşir, dedikodu, lafı güzaf ne kadar azalırdı.

Yıllardır oruç tuttuğunu sanan ben, bu sözü duyunca aslında orucun benituttuğunu anlayıverdim. Çocukken büyükler gece oruç tutmak için sahurakalktıklarını söylediklerinde, düz mantık sahibi bir minik birey olarak ilkaklımıza gelen, biraz muzır bir mizaca sahip orucun kovalanıp kafese tıkıl-ması hadisesi gibi bir tehayyüldür. Ve aslında biz bunu çok ta sorgula-madan bilinç altında öylesine saklayarak büyür gideriz, büyüdüğümüzüsanarak. Oruç, dilimizin de algılamamızı yönlendirmesi ile, kaçmasın diyeinsanlar tarafından gündoğumundan günbatımına kadar hapsedilen birolgudur.

Oysa bir derun sahibi “Ey Oruç tut beni” deyiverince uyanıverir insangerçeğe, büyüyüverir. Kaçan aslında insandır, oruç ise onun azgınlığınıdizginleyen ya da belli bir süreliğine azgın insanın ihtiraslarını rehin alanYaratıcının nimetkar bir zabitidir.

Orucu tuttuğumuzu sanmasak, oruç bizim normal bir günün bir çokanında elimiz, dilimiz ve sair uzuvlarımız ile yaptığımız yaramazlıklarınönüne nasıl geçerdi.

Her sahur oruç tutmaya kalkanların aslında vicdanı el vermeyip karakolarızası ile teslim olan bir suçludan farkı var mıdır! “Ey komiserim benkendime engel olamıyorum devamlı suç işliyorum, hırsızlık yapıyorum, gaspediyorum, hakka tecavüz ediyorum, işte bileklerim kelepçeleyin beni” diyenitirafçı ve şafak vakti o “Ekber” sesin ikazı ile insanın o an ağzına kilit vur-ması, sonra da gözünü kulağını, elini ayağını oruca ram etme çabasıarasında ne fark vardır. Her ikisinde de itiraf edilen nefsin acziyetinin ila-mından başka nedir?

Oruç, içimizdeki küçük şeytanları güneşin iki burcu arasında terbiyeetme savaşı.

Aç olanı anlama, diğergam olma, almaktan çok vermeye yönelme istenci.Onun için, her seher oruç avına çıkan insan tezatlar dünyasında avlar ben-liğini, bilmeden. Ve lisanı hal ile der ki; Ey emanetçi, ey nefsimi terbiyeedici… Ey Oruç Tut beni!!!

Oruç yeyip içmemenin yanında aynı zamanda az konuşma, çok susma, azuyuma çok tefekkür etmenin adı. Az koşturmak, çok durmak gerekir kiiçimiz de dursun, kalbimiz de durulsun…Hani kabına sığmayan azgın birselin boz bulanık akışı ile son noktada bir göl veya deniz ile buluşan akar-suyun durulup berraklaşması gibi…

Eski devirlerde İstanbul’un asude bir semtinde bir suskunlar meclisi var-mış. Akil insanlar mutat bir şekilde bu mekanda toplanır hiç konuşmadansaatlerce otururlarmış. Aslında konuşmaya ihtiyaç hissetmeden birbir-lerine hal ve hareketleri ile her şeyi anlatabilirlermiş. Konuşanın cezasıise meclisten atılmak ve bir daha kapıdan içeri kabul edilmemekmiş. Bellibir sayıda olan suskunlar meclisine yeni bir suskunun kabul edilmesi iseancak üyelerden bir tanesinin ölümü neticesinde olabilirmiş. Aklımız pekalmadı değil mi. O zaman size bir örnek…

Bu meclise dahil olmayı çok isteyen bir derviş gönüllü suskunlarmeclisinin kapısını aşındırmakta ancak kapı bir türlü kendisine açılma-makta imiş. Israrcı derviş bir gün yine kapının önünde beklerken kapıdakigözetleme bölmesinden kendisine ağzına kadar dolu bir su bardağı uza-tılmış. Derviş bir süre düşündükten sonra bu dolu bardağın üzerine birgül yaprağı koyarak aynı bölmeden bardağı geri uzatmış. Ve bir süre sonrakapı ardına kadar açılmış, derviş içeri buyur edilmiş.

İçerdekiler dervişe ağzına kadar slime dolu bir su bardağı göndermek ile;“içeride yeterince insan var, aynı bu bardakta daha fazla suya yer olmadığıgibi bizim de senin için yerimiz yok” mesajını iletmişler. Mesajı alan dervişise bu dolu bardağın üzerine dikkatlice koyduğu gül yaprağı ile; Bir gülyaprağı dolu bir bardakta bile nasıl kendine yer bulabiliyorsa, ben de sizinaranızda kendime öyle yer bulabilirim” mesajını vermiş.

İşte insanın duygu ve düşünceleri bir gül yaprağı gibi narinleştiği zamankendine her yerde ve gönülde yer bulabileceğinin hem dünyada hem uk-bada bütün kapıların ardına kadar açılabileceğinin en güzel örneği değilmidir bu hikaye?

İşte oruç, insan ruhunu bir ay boyunca demir ustasının yaptığı gibi, önceateşle pişirip yumuşatır, sonra örseleyerek inceltir ve sonrasında ise bireğe ile törpüleyip pürüzleri giderir. Zahmetten rahmette uzanan ve mağ-firet ile noktalanan bir yolculukta içimizin eriyip incelmesidir Ramazan.Onun hakkını verebilsek, dünyada sorun kalır mı acaba…

Bir tarafta konuşmaya bile ihtiyaç duymadan su gibi akıcı gül gibi narinbir diyalog kurabilen bir topluluk, diğer tarafta iletişim organlarının hiçolmadığı kadar yaygın ve kolaylaştığı, sesimizi dünyanın her yerineduyurabildiğimiz bir çağda sorunları çözeceği yerde çoğaltan bizler.Demek ki çözümü yanlış yerde arıyoruz.O zaman haykıralım hep bir ağızdan; Ey oruç tut bizi, çünki artık bizimde susacaklarımız var!...

Dışişleri Bakanlığı dış temsilciliklere gönderdiğiyazıda, kampanyanın, özellikle çocukların dadahil olduğu yüz binlerce insanın yaşamını teh-dit eden bu felaketin yol açtığı trajik koşullardanetkilenen insanların acil ihtiyaçlarının karşılan-masına katkı amacıyla başlatıldığı bildirilirken,Türkiye'nin elçilik ve konsolosluklarına başvu-ran Türk toplumu mensupları örnek bir dayanış-ma göstererek son yüzyılın en büyük felaketinekarşı büyük destek veriyor.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklama şöyle:Başta Somali olmak üzere Afrika Boynuzu’ndayaşanan ve yaklaşık 12 milyon kişiyi etkileyenson 60 yılın en büyük kuraklığı ve kıtlığı ile mü-cadele etmek amacıyla T.C. Dışişleri Bakanlığı’nıngirişimiyle bir yardım kampanyası başlatılmıştır.Özellikle çocukların da dahil olduğu yüz binlerceinsanın yaşamını tehdit eden bu felaketin yolaçtığı trajik koşullardan etkilenen insanların acilihtiyaçlarının karşılanmasına katkı amacıylabaşlatılan sözkonusu kampanyaya, ABD’dekiTürk toplumu mensuplarının katkıları da şük-ranla karşılanacaktır. Vatandaşlarımızın, uluslar-arası insani dayanışma anlayışı ile son yüzyılınen büyük doğal felaketlerinden biri olan bukonuda kapsamlı destek sağlayacaklarını ümitediyoruz. Bağışların Türkiye’de gönderilebile-ceği banka hesap bilgileri aşağıda sunulmuştur.Gönderilecek bağışlardan transfer ücreti ke-silmemesini teminen aşağıdaki yöntemin takipedilmesi gerekmektedir:

- T.C. Ziraat Bankası ve Türkiye Vakıflar Banka-sı’nın aşağıda hesap numaralarıyla birlikte veri-len internet adreslerinden ulaşılabilecek paratransfer formlarının doldurulması,- Yardım sahibinin kimlik belge suretinin (buçerçevede, ABD pasaportunun resim ve kimlikbilgilerinin bulunduğu sayfalarının fotokopisi,Türk pasaportunun resim, kimlik bilgileri veABD vizesinin bulunduğu sayfalarının fotokopisiya da ABD sürücü belgesi fotokopisi) doldurula-cak forma eklenmesi,- Yardımın yukarıdaki belgelerle birlikte nakitpara ya da “T.C. Ziraat Bankası” ve “T. VakıflarBankası” adına kesilmiş “Official Check”,“Cashier’s Check” veya “Money Order” çeklerişeklinde anılan bankaların New York şubelerineelden veya posta yoluyla ulaştırılması.

Banka hesap bilgileri:T.C.ZİRAAT BANKASI AŞAĞI AYRANCI ŞUBESİTL-Hesap No (IBAN):TR940001000820555555555001ABD Doları Hesap No (IBAN):TR670001000820555555555002

Banka Swift Kod No: TCZBTR2AHesap adı: Başbakanlık Somali YardımPara transfer formu: http://www.ziraat-newyork.com/forms/money%20transfer%20form_new.pdf

T. VAKIFLAR BANKASI A.O. FİNANS MARKETŞUBESİTL-Hesap No (IBAN):TR800001500158007299038012ABD Doları Hesap No (IBAN):TR680001500158048012989557Banka Swift Kod No: TVBATR2AHesap adı: Başbakanlık Somali YardımPara transfer formu: http://www.vakifbankusa.com/forms/RemittanceForm.pdf

Camilerde seferberlik

Kampanya’nın duyulmasının ardındanAmerika’da hizmet veren bir çok camide adetaseferberlik ilan edildi. Cuma ve teravih namaz-larında soydaşlarımıza, Afrika’daki milyonlarcaaç ve susuz insan için yardım çağrısı yapan dingörevlileri, Ramazan ayında bu insanların hal-lerinin daha iyi anlanması ve herkesin elindengeldiğince yardım etmesi gerektiğine vurguyapıyorlar. Helping Hands kuruluşu dawww.hhrelief.org adresinde toplanan nakityardımları hızlı bir şekilde ihtiyaç noktalarınailetiyor.

Öte yandan Afrika'da yaşanan açlık felaketi se-bebiyle 150'den fazla ünlü yıldız, Doğu Afrika'dakıtlığa dikkat çekmek için "I'm Gonna Be YourFriend" (Arkadaşın Olacağım) adlı kampanyaylaelele verdi.

David Beckham, Lady Gaga, Justin Bieber, Jay Z,The Rolling Stones, Paul McCartney ve Rihannagibi 150'den fazla dünyaca ünlü tanınmış yıldız-lar, Kevin Macdonald'ın yönetmenliğini yaptığıkısa filmle Doğu Afrika'da kıtlığa dikkat çekmekiçin "Arkadaşımız Gonna Be "adlı kampanyayadestek veriyor. Ünlü yıldızlar, insanları bağışateşvik etmek için, facebook ve twitter baştaolmak üzere sosyal medyadaki resmihesaplarında Bob Marley'in klibini paylaştı.Kampanyaya ayrıca Universal Music Group,Facebook, Yahoo!, AOL, MSN, YouTube, Twitterfirmaları da destek veriyor.

Kampayayla kısa bir sürede milyonlarca izleyi-ciye ulaşılması hedefleniyor.Facebook ve Twitterhesabını kampanya için kullanan Paul McCart-ney'in sevenlerini açlık için yardımda bulun-maya sevkederek bu konuda en iyi performansıgösteren sanatçı olduğu öğrenildi.

SOMALİ’YE YARDIMLARÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR

Türkiye'nin başta Somali olmak üzere12 milyon kişiyi etkileyen Afrika'dayaşanan son 60 yılın en büyük kurak-lığı ve kıtlığına karşı başlattığı yar-dım kapmanyasına dünya genelindebüyük rağbet var. Yardım kampan-yasına başta Amerika'da yaşayanTürk toplumu olmak üzere dünyanınçeştli bölgelerinde yaşayan soy-daşlarımızdan çok büyük destek var.

Amerika'da New York Din ve SosyalHizmetler Ataşeliği koordinesindetüm camilerde Cuma namazlarındatoplanan yardımlar Diyanet İşleriBaşkanlığı aracılığı ile ihtiyaç sahip-lerine ulaştırılırken, yine HelpingHands Vakfı da toplanan nakityardımları ivedilikle ihtiyaç sahipleri-ne dağıtmak için çalışmalar yapıyor.

Page 10: Forum Gazetesi 141st. Issue

Ermenistan iflasın eşiğinde

Yıllardır Türkiye'yi karalama kampanyasını yürüten komşu ülke Er-menistan, tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Darboğazda olan Er-menistan ekonomisi ile ilgili Forbes dergisinde yayınlanan liste deişin tuzu biberi oldu. Dergi yayınladığı listede Ermenistan ekonomisiAfrika ülkesi olan Madagaskar’dan sonra dünyanın en kötü ikinciekonomisi olarak gösterdi.Komşu'da ekonomik sıkıntılar nedeniyle yurtdışına göçler de hızkazandı. Öyle ki 1991'de 4 milyon olan nüfus, şimdi göç sebebiyle 2milyon 650 bin seviyelerine indi. Ermeni tarihçi Libaridian'a göre dışgöçün boyutu, ulusal güvenliği tehdit eder durumda... Oysa SovyetlerBirliği'nin dağılmasının ardından, 1991 yılında 4 milyon olan nüfusun20 yıl sonra, yani bugün 5 milyona ulaşması öngörülüyordu.Ülkesini terk etmek durumunda kalan Ermenilerin yüzde 65'iRusya'ya giderken, en fazla göç edilen ülkeler arasında Amerika Bir-leşik Devletleri, Ukrayna ve diğer Avrupa ülkeleri bulunuyor.Göç edenlerin çoğunluğunu, iş bulmak amacıyla yurtdışına giden 30-35 yaş grubundaki Ermeniler oluştururken, göç eden erkeklerinsayısının kadınların sayısının iki katı olduğu da ifade ediliyor.Dış göçün boyutunun ulusal güvenlik ve devletin yapısı açısındantehlikeli boyuta ulaştığını kaydeden Ermeni tarihçi Gerard Libaridian,hükümetin sorununa çözüm bulması gerektiğini belirtiyor.Ermenistan'da yaşanan ekonomik problemler, ülke nüfusunun 1 mil-yondan fazlasının yoksulluk düzeyinde yaşamasına yol açıyor. Er-menistan muhalif parti temsilcileri, açlık içinde yaşayan Ermenilerinsayısının artmasının nedenin Ermenistan yönetiminin yaptığı denge-siz politika olduğunu söylüyorlar.Ermenistan'da bu kadar yoksulluk varken enflasyonu da önleye-meyen iktidar ne yapacağını kestiremiyor. Ermeni ekonomi uzman-larının yaptığı araştırmada, Ermenistan'da bu yıl enflasyon oranınında bir hayli artacağı ortaya çıktı. Araştırmada zammın en çok gıdaürünlerini kapsayacağı düşünülürken, uzmanlar yaşanan bu süreçiçinde Ermenistan'ın para birimi olan dramın da olumsuz etkile-neceğini dile getiriyorlar.

“DAVID” filminde Türk Karakterler

New York’lu Türk sanatçılardan Ayşe Eldek’inoynadığı film Montreal film festivaline seçildi.

Broadway Showları, Amerikan TV dizileri tecrü-belerinin yanında TARTE isimli (Turkish AmericanRepertory Theater & Entertainment ) sanatderneğinin de kurucu yöneticiliğini yapan AyşeEldek “DAVID” isimli filmde müslüman bir kadınıcanlandırdı.

Brooklyn”de geçen ve oldukça zorlu şartlardaçekimleri gerçekleşen filmin konusu müslümanve yahudi iki çocuğun arkadaşlığı üzerine inşaedilirken Eldek filmde oğlunu evlendirmeyeçalışan “komedik” karakterde bir müslüman

kadın rolünü canlandırıyor.

Brooklyn Film Festivalinde Audience Award'alayık görülen “David” isimli film, 19 ve 20 Ağus-tos tarihlerinde Montreal Film Festivalinde gös-terilecek. 9 Eylül’de ise Quad sinemalarında NewYork seyircisi ile buluşacak olan Joel Fendelmanimzalı filmin kadrosunda Maz Jobrani, Dina Shi-abi, Ayse Eldek, Gamze Ceylan gibi isimler yeralıyor.

Ortadoğu bölgesinde sıcak gelişmelerinyaşandığı bir dönemde vizyona giren ve Arap-Yahudi ilişkilerini hümanist bir yaklaşım ile elealan filmin ses getirmesi bekleniyor.

Page 11: Forum Gazetesi 141st. Issue

Amerika Haberleri 11

Amerika Köklerinden SallanıyorÖncelikle tüm Türk Amerikan toplumunun ve İslam aleminin Ra-mazan ayını tebrik eder, dünyanın içinden geçtiği şu zor zaman-larda tüm insanlığa rahmet, bereket ve esenlikler getirmesinidilerim. Gerçekten de dünya zor günler yaşıyor. Küresel krizdördüncü yılını tamamladı. Son gelişmeler ikinci bir dalganın dahayolda olduğunu gösteriyor. Ekonomi camiasının ikinci bir kriz bek-lentisi %50 - %50. Aslında bu çok muhafazakar bir tahmin.Moraller bozulmasın diye kimse doğruyu söylemiyor. Son analizlergösteriyor ki, Amerika bu krizde hiç toparlanma yaşamadı. Geçmişeyönelik istatistiksel düzeltmeler, yaşadığımız çöküntünün ilanedilenden çok daha derin olduğuna işaret ediyor.

Amerikan ekonomisi geçen sene biraz kıpırdanma emarelerigösterse de, bu istihdamsız bir gelişme oldu. İşsizlik yerinde saydı.İnsanlar iş bulsa bile sevinemiyor. Son araştırmalar gösteriyor ki,Amerika’lıların “göçmenliği ve mobilitesi” oldukça azaldı. Zira birçoğu evinde hapis. Artık bir çok evde karı da koca da çalıştığından,kimse işini diğeri için feda etmiyor. Babanın işi peşinde başka biryere taşınmak artık eskide kaldı. Dahası, insanlar eşini ikna etsebile evini satamıyor ki, başka bir yerde bulduğu işe girebilsin. Zirabir çoğu evlerini satsa da borçlarını ödemeye yetmiyor. Yahutherkes aynı anda evini satmaya çalıştığından, alıcıdan çok satıcı varpiyasada. Alıcılar da muzdarip. Evlere talip olsalar bile, sütten ağzıyanmış bankalar, ser verip kredi vermiyor.

Amerikan Merkez Bankası FED’in bankalara piyasalara kredi ver-mesi için enjekte ettiği nakti, bankalar aynen geri merkezbankasına park ediyor. Herkes gibi, bankalar önlerini göremedik-lerinden risk almak istemiyorlar. Hatta “finans partisinin” sonaerdiğini tahmin ediyorlar ki, Avrupa’dan Amerika’ya bir çok bankaon binlerce personelini kapıya koymaya hazırlanıyor. Piyasalarınsorunu aslında para değil. Para ortalıkta zebil gibi. FED krizde ikidefa yüksek miktarlarda para sürdü piyasaya. Üçüncüsü de belkiyolda. Ancak kimse ne bu parayı harcıyor, ne de yatırıma yön-lendiriyor. Amerikan piyasalarında para o kadar bol ki, bu parabaşka ülkelere yönelirse “finansal tsunami” oluşturabilir kor-kusuyla bir çok ülke, sıcak para girişine karşı önlemler alıyor.Paranın maliyeti neredeyse sıfır, ama kimse borç alıp harcamaniyetinde değil. Halk hala yaralarını sarmaya, tasarruf etmeye veeski borçlarını ödemeye çalışıyor. Bu yüzden harcamalarAmerika’da yaz ayında bile kıpırdamadı. Talep olmayınca, firmalarda yatırım yapmıyor, işçi almıyor. Hatta küçülmeye çalışıyor. Yaprakoynamayan bir ortamda, son harcama kalesi devlettir. Devletekonomik durgunluk anında talebi canlandırmak için piyasayagirer, alt ve üst yapı yatırımları yapar, harcama ve yatırımları teşvikiçin vergi indirimleri getirir. Ancak Avrupa’dan Amerika’ya de-vletler eski krile boğuşurken stoklarını tüketmiş durumdalar. İkincibir krizi göğüsleyecek cephaneleri yok. Halkın ve şirketlerinborçlanma sorunu, şimdi devletlerin sorunu haline geldi. Amerikankongresi en son müzakerelerde kemer sıkma kararı aldı. Bu demek-tir ki, halk bu krizle mücadelede artık yanlız bırakılmıştır. Zira dev-letler şimdi kendi canlarının derdine düşmüştür.

S&P kredi derecelendirme kuruluşunun Amerika’nın kredi notunudüşürmesi malumu ilan oldu. İnsanlar bir sürü kötü haberin içindebir yenisi daha duydu. O yüzden, tepkiler sınırlı oldu. Ayrıca dere-celendirme firmalarının bir önceki krizdeki hataları bu kararınolumsuz etkisini sınırladı. Ancak şu var ki, Amerika eski Amerikadeğil. Osmanlının zon zamanlarındaki psikolojik havayı yaşıyor. Üstüste gelen krizler, kendine güvenini sarsmış durumda. Bazıları“inançlarını” bile sorgulamaya başladı. Kimileri anayasaya kutsalkitap statüsü veriyor ve anayasanın temel ilkeleri ihlal edildiğindenbunlar başımıza geldi deniyor. Amerikan kongresinde anayasaokuma seansları düzenleniyor. Bazıları atalarımız “peygamber”değil, onların hazırladığı anayasa o dönem için belki mükemmeldiama şimdiki ihtiyaçlarımıza cevap vermiyor. En son borç limitiniartırma tartışmalarında gördük ki, fren ve denge mekanizması de-vleti kilitlemiş durumda. Bir senatör, hiç bir mazeret göstermek-sizin, kilit bir yasanın çıkmasını bloke edebiliyor. Bu sistem partilerve kongre temsilcileri arasındaki bu denli husumet ortamı içinhazırlanmamış. Şu anki ayrışma çok derin. O yüzden, icranın elikolu bağlanmış durumda. Amerikan başkanının dişleri kendi kon-gresi tarafından sökülmüş durumda.

Obama’nın Erdoğan’dan kesinlikle ders alması şart. Erdoğan kap-atma davasıyla kendisini yok etmek isteyen yargısal, mülki veaskeri mekanizmayı üst üste usta manevralarla etkisiz hale getirdi.Obama da ipleri kesinlikle eline almalı ve kuşatmayı kırmalıdır. Bubütün dünyayı ilgilendirmektedir. Zira dünya Amerika’nın zevalinehenüz hazır değildir.

Kim Çin’in kominist ve zalim küresel rejimini ister?

BM GENEL SEKRETERİ KIBRIS KONUSUNDA UMUTLU

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun,Cenevre'deki son üçlü görüşmede Kıbrıs'taiki tarafın gösterdiği iradeden memnuniyetduyduğunu belirterek, Ekim'deki New Yorkgörüşmesine kadar gerekli ilerlemeninsağlanması halinde, sağlanacak bir anlaş-manın uluslararası yönlerini sonuçlandır-mak için çok taraflı konferans düzenlemeyitartışmaya başlayabileceklerini belirtti.

Ban, Kıbrıs müzakerelerinde ivmenin artması gerek-tiğine de işaret ederek, ''Görüşmelerde belirleyici birana eriştik, sürecin canlı tutulabilmesi ve iki tarafada ortak yarar getirecek çözüm bulunabilinmesi içintüm çabaların sarf edilmesi gerekiyor. İki liderinçözüme bir an önce varmalarını bekliyorum'' dedi. New York'ta geçen yıl Kasım ayında iki tarafın lider-leriyle yaptığı üçlü görüşmenin ardından 3. değer-lendirme raporunu yazdığını belirten Ban, iki liderleen son 7 Temmuz'da Cenevre'de görüştüğünü anım-sattı. Cenevre'deki son üçlü görüşmede Kıbrıs müza-kerelerindeki ilerlemenin ağır olduğuna yenidenişaret ettiğini ve iki liderle bu durumun üstesindengelme yollarını tartıştıklarını kaydeden Ban, bu gö-rüşmede iki liderin müzakerelerin hızını yoğun-laştırmaya, görüşmelerin yöntemini iyileştirmeye vemümkün olan en kısa sürede çözüm bulmak içinçaba sarf etmeye karar verdiklerini belirtti. Genel Sekreter, raporunda, iki liderin New York'taEkim ayında yeniden görüşme kararı aldıklarını ve

o görüşmede tüm konularda yakınlaşma sağladıklarıyönünde kendilerinden bilgi edinmeyi beklediğinide kaydetti.Ban, raporun gözlemler bölümünde ise müzakere-lerdeki tempoyu artırmak ve önemli sonuçlar almakiçin tarafların daha dinamik bir müzakere sürecinegirmeleri gerektiğini, müzakerelerin yeni safhasınıntüm özlü meselelerde kapsamlı bir yaklaşım içere-ceğini, hem müzakere başlıklarında, hem de başlık-lar arasında önemli uzlaşmalara (al-ver süreci) yervermesi gerektiğini belirtti.Genel Sekreter, raporun sonuçlar bölümünde, Kıbrıssorununu çözmenin anahtarının, iki tarafın siyasiiradeyle ve kararlılıkla, aynı açık ve ortak amaçlariçin, birleşik bir Kıbrıs hedefi yönünde çalışmalarıolduğunu belirterek, Kıbrıs'ın yeniden birleştir-ilmesi için tek egemenliği ve uluslararası kimliğiolan, iki eşit kurucu bölümden oluşan, iki bölgeli, ikitoplumlu federasyon olması gerektiğini vurguladı.

(A.A) - Özlem Şahin Şakar

Page 12: Forum Gazetesi 141st. Issue

Amerika Haberleri12

Ermenistan'da yaşanan korkunç ekonomik problemler ülke nü-fusunun 1 milyondan fazlasının yoksulluk düzeyinde yaşa-masına yol açarken, ekonomik krize bağlı olarak artan göçlerleülke nüfusu 2.5 milyonun altına düştü. Bu gelişmelerin aksinehem Türkiye, hem de Azerbaycan'ın ekonomisinin hızlabüyümesi Ermenistan'da yaşayanların neyi yanlış yaptıklarınıtartışmasına yol açıyor.

Son bir yıl içinde yaşanan bu gelişmeler hem Yunanistan'ın,hem de Ermenistan'ın Avrupa Birliği ve ABD'deki etkileriniazalttı. Türkiye'ye karşı her zaman birlikte hareket eden Yu-nanistan ve Rum kesimi ile Ermenistan'ın içinde bulunduğudurum, bu ülkelerin AB ve ABD'deki lobilerinin işlerini degüçleştirdi. ABD Kongresi'ne geçtiğimiz 5 ay içerisinde Türkiye'yihedef alan 5 yasa tasarısı sunulmasına rağmen, Türkiye aley-htarı yasa tasarıları bu defa başarılı olamadı. Her iki ülkeye aitlobilerin girişimlerine karşılık Amerikan kongresinden müttefikTürkiye ile iş birliğini destekleyen mesajlar çıktı.

Parasızlık yüzünden adım atamayan Ermeni diasporasıgeçtiğimiz haftalarda düzenlediği Türkiye aleyhtarı protestoyasadece yaşlı bir Sırp'ı getirmeye ikna edebildi. Rumlar tarafın-dan New York'ta Türk evi önünde düzenlenen eyleme ise 4 Rumve 1 Çinlinin katıldığı görüldü. Ağustos ayı içerisinde düzenle-nen Ermenistan turu, ilgisizlik ve parasızlık yüzünden iptaledilirken çok sayıda Türkiye karşıtı kampanyanın medyamalzemesinin de aynı nedenle postalanamadığı ifade edildi.

HEDEF: 2015

Rum ve Ermeni lobilerinin hedefinde ise 2015 yılı var. Bilindiğiüzere 1915 yılının 100. yılı için ortak olarak hareket eden Er-meni ve Rum lobileri, Türkiye'yi hedef alan tarihin en ağır karartasarısını Amerikan Senatosundan geçirmeyi planlıyor. Yollaradüşen irili ufaklı çok sayıda Ermeni gönüllüsü gruplareyaletlerde destek arıyor. 1915 olaylarında her yıl sayıyı artıranErmeni komitacılar, 2015 yılında Amerikan Temsilciler Meclisiile Senato'ya getirmeyi planladıkları sözde soykırım tasarısınıniçeriğini, Hitler söylemleri ve Nürmberg Mahkemelerinden alın-mış savunma metinleri ile süslemiş durumda.

TÜRK STK'LAR HAREKETE GEÇMELİ

ABD'de gönüllü çalışan Türk dernekleri, Türkiye ve Avrupa'dakiTürk STK'larının desteğini bekliyor. Türkiye'nin ABD'de kendinianlatmasının ve tanıtmasının en uygun zamanı olduğunusöyleyen USA PAC Türk Amerikan Dernekleri yetkilileri, kendi-lerinin bu konuda sürdürdüğü çalışmaya destek istiyor.

Hayrettin Turan - İstanbul

Ekonomik krizYunan ve Ermeni

“lobileri”ni de çökertti

Yıllardır Türkiye'yi devamlı olarakkaralamaya çalışan komşu ülkelerYunanistan ve Ermenistan, tarih-lerinin en kötü dönemlerini yaşıyor.Bu olumsuz gelişmeler her ikiülkenin de, Avrupa Birliği ve ABD'-deki etkilerini azalttı.

Ermenistan ekonomisinin darboğazda, Yunan ekonomisinin dekrizde olduğunu belirten Bloom-berg; Yunan ekonomisinin kredi no-tunun CC'ye indirilmesiyle birlikteülkenin iflasa sadece iki adım uzak-lıkta bulunduğunu bildirdi. Forbesdergisi tarafından yayınlanan birlistede ise Ermenistan ekonomisi,dünyanın en kötü ikinci ekonomisiolarak gösterildi.

Page 13: Forum Gazetesi 141st. Issue

Heyetle yapılan toplantıda yaptığı konuş-mada Prof. Dr. İhsan Işık, “İTO ile çok özelbir geçmişimiz var. ATCOM daha annekarnındayken, müjdesini ilk paylaştığımızkurumlar arasında İTO vardı. ATCOM pro-jesini kendilerine ilk açtığımızda büyük ilgive teşvik gördük. İTO Başkanından sonra,İTO yönetimini de genel merkezimizdeağırlamak bizim için büyük bir heyecan.Umuyorum ki, bu iki güzide kurum arasın-daki ilişkiler artarak devam eder. BizimAmerika’daki iş ve sosyal ağımızın İTO’ya

yararı dokunacağını düşünüyorum. Biliyo-ruz ki, Türkiye ekonomisinin kalbi İstanbulve onun iş dünyasındaki tepe kuruluşuİTO’dur. Dolayısıyla, İTO ile tesis ede-ceğimiz her türlü bağlantı ve proje, tümTürkiye’ye hizmet edecektir” dedi.

İTO Yönetim Kurulu Üyesi İsrafil KuralayATCOM yönetimine Amerika ziyaretlerininamacını ve yaptıkları görüşmelerin sonuç-larını anlattı. Kuralay, Amerika’ya dünyaticaret odalarının ortaklaşa düzenlediği bir

program için gel-diklerini ve gö-rüşlerini bir çokkesimle paylaş-ma fırsatı bul-duklarını dilegetirdi. Kuralay,Türkiye’nin be-lirgin bir yük-selişte olduğunu,bunu diğer katı-lımcıların kendi-lerine gösterdiğiyakın ilgiden ko-layca anlaşıldığı-nı vurguladı.

Türkiye’nin buhızlı inkişafınınözgün bir mode-le dayanması ge-rektiğini, “Tür-kiye örneğini”

dünyaya sunmamızın şart olduğunu vur-gulayan ve ekonomik olarak kalkınırken,bunun herkesi kuşatması gerektiğineişaret eden Kuralay, zenginle fakir arasın-daki uçurumu daraltması, meşru ve kalıcızeminler üzerine kurulması şartıyla bumodelin dünyada ses getireceğine inandık-larını belirtti.

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Akif Develioğluise, ATCOM’a olan özel muhabbetleri ne-deniyle, Washington programlarınıdeğiştirdiklerini, ATCOM’la görüşmeyiTHY’nin şeref konuğu olarak davet edildik-leri Manchester United - Barcelona arasın-daki maça tercih ettiklerini belirtti.

İTO’nun dünyanın en büyük ticaretodalarından birisi olarak Amerika ile ilişki-lerine özel önem verdiğini bildiren Deve-lioğlu, bu ilişkilere somut katkı için NewYork Yatırım Ajansına İstanbul’da evsahipliği yaptıklarını belirtti. Akif Deve-lioğlu, ATCOM’u yakından takip ettiklerinive kısa zamanda aldığı mesafeden dolayıçok mutlu olduklarını söyledi. ATCOM’unkendisini ispat ettiğini, bundan sonraAmerika ile ilişkilerde kilit bir rola sahip

olacağına inandıklarını vurgulayan İTOYönetim Kurulu Üyesi Develioğlu, ikikurum arasında yapılacak bir çok işbirliğifırsatının olduğunu ve ortak projeler üze-rinde çalışmaktan mutlu olacaklarını dilegetirdi. İTO’nun yakında büyük bir heyetleAmerika’ya geleceğini ve bu ziyaret es-nasında bazı somut adımların atılabile-ceğini bildiren Develioğlu “Siz gurbettekiiş adamları zoru başardınız. Yabancısıolduğunuz yerde patron oldunuz. Sizin bubaşarılarınızı Türkiye’nin değerlendirmesigerek. Bu vatan bizim kadar sizin de. Hepberaber Türkiye’yi layık olduğu yere be-raber taşıyacağız” diyerek, Türk Amerikanişadamlarına işlerini daha da büyüt-melerini tavsiye etti.

İTO heyeti ziyaret sonunda ATCOMBaşkanı Prof. İhsan Işık’a İTO hatırası birçini ve Araştırmalar Bölümünün hazır-ladığı “Türkçe Konuşan Topluluklar” ve“Kapalı Çarşıda Ticaret” temalı iki kitaphediye etti. Heyet daha sonra ATCOMBaşkan Yardımcısı Şaban Özdemir’e aitrestoranda akşam yemeği yedi.

Yasemin Özkan, Cherry Hill, New Jersey

Amerika Haberleri 13

ATCOM İTO Yönetimini Ağırladı

Amerikan Türk Ticaret Odası (ATCOM) İstanbul Ticaret Odası(İTO) Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Akif Develioğlu ve İsrafil Ku-ralay ile İTO Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Naci Helvacı’yıCherry Hill, New Jersey’deki genel merkezinde ağırladı.

Page 14: Forum Gazetesi 141st. Issue

Sağlık Haberleri14

Uykusuzluk ve uyku sağlığı

Uykuya dalmada zorluk, uykuyu devam ettirmede problem veyasabahları dinlenmemiş olarak uyanma durumlarından herhangibirisinin bir ay veya daha fazla süre ile bulunması insomnia(uykusuzluk) olarak tanımlanır. Her üçünün bir arada olmasıbütünsel (global) uykusuzluk olarak isimlendirilir. Günlük fonksiyo-nelliği etkilemeyen, haftada 1 veya 2 gece uykusuzluktan muzdaripolmak normal sınırlar içinde kalabilir.

ABD’de pek çok insan yeterince uyumamakta veya uyuyamaktadır.Yetersiz uykunun trafik ve iş kazalarında önemli faktörlerden biriolduğu tesbit edilmiştir. Ayrıca uyku yetersizliğinin çeşitli sağlıksorunlarına neden açtığı ve riskleri arttırdığı da düşünülmektedir.Son zamanlarda yapılan bir araştırmada yeterli uyuyanlarda şiş-manlık sorununa daha az rastlandığı sonucuna ulaşılmıştır. Bütünbunlara rağmen günümüzde ortalama insan yeterli uyku yerine TVseyretmeyi, bilgisayar oyunu oynamayı, vb tercih etmektedir.

Diğer taraftan uyumak istediği halde çeşitli uyku problemleri veyahastalıkları nedeni ile uyuyamayan binlerce, hatta milyonlarca insanvardır. Bu nedenle öncelikle uyku hijyeni (sağlığı) prensiplerini sizokuyucularımızla paylaşmak istedik.

Uyku hijyeni veya temizliği kaliteli ve dinlendirici bir gece uykusuuyuma ve günboyu tam uyanıklık halinde bulunmaya katkıda bulu-nan uygulama ve davranışlar bütünü şeklinde tanımlanabilir.

Bunlar genelde basit, uygulaması kolay ve biraz düşününce akıl vemantığa uyan prensiplerdir. Bununla birlikte pek çok uykusuzluksorununu uyku ilaçları veya özel terapiye gerek kalmadan çözebile-cek önemli netice verebilen uygulamalardır. Tabii ki klinik uykusu-zluk bozukluklarında doktor veya uzmanlara danışmak gereklidir.Aşağıda uyku hijyenin kapsadığı bazı prensip ve davranışları bula-caksınız:

- Yatağa hafta sonları ve tatiller dahil aynı saatte girip, aynı saattekalkmaya özen gösterin. İyi uyayamadığınız veya uykuya geçdaldığınız gecelerde bile aynı saatte kalkmaya gayret edin.

- Yatmadan önce sizi gevşetip rahatlatacak bir rutin oluşturun. Yat-madan önce sıcak bir banyo veya duş alma, aroma terapi, gerilimidüşük bir şeyler okuma ya da yumuşak müzik dinleme gibi.

- Yorgun ve uykusuz olsanız bile gündüzkü şekerleme uykularındankaçınınız. Yoksa biyolojik saatiniz uykunuzu gittikçe geceyarısı son-rasına ve sabaha doğru kaydıracaktır.

- Karanlık, sessiz, rahat ve serin bir oda ve rahat bir yatak ve yastık-lar ideal uyku için iyi bir ortam oluştururlar.

- Yatağı ve mümkünse yatak odasını sadece uyku ve seks için kul-lanın. Bilgisayar, TV, egzersiz aletlerini yatak odasından uzak tutun.

- Yatağa gitmeden en az 2-3 saat önce yiyecek içecek faslını kapatın.

- Yatağa gitme saatinizden 6 saat öncesinden itibaren kafeindenkaçının. Pek çok içecekte ve çikolotada kafein olduğunu unutmayın.Son 2 saat içinde (daha da iyisi hiç) alkol ve sigara kullanmayın.

- Düzenli egzersiz yapmak depresyon ve anksiyeteye iyi gelmeklebirlikte, egzersiz yatma saatinden 4-6 saat önce bitirilmelidir.Uykunuz kaçınca yürüyüş yapmak, egzersiz yapmak uyanıklığınızıdaha da arttıracaktır.

- Sadece uykunuz geldiği zaman yatağa gidin. Uykunuz kaçarsayatakta TV izleyerek, düşünerek veya sağa sola dönerek uykuya dal-maya çalışmak yerine, başka bir odada uykunuz gelene kadar düşükstresli ve sıkıcı bir işle uğraşın.

- Aklınıza takılan problemlere çözüm üretmek için uyku zamanı yer-ine başka bir zaman ayırın. Yatmadan önce iyimser bir ruh haliiçinde olmaya çalışın. Zihin uyku sırasında uykuya dalmadan hemenönce düşündükleriniz ve hissettiklerinizle iştigal edeceğinden, osıradaki iyimserliğin faydası gelecek zamanlarda daha mutlu vehuzurlu bir ruh hali olarak size geri dönebilir.

- Yeterli süre yatakta kalıp uyuduğunu düşündüğü halde sonraki günkendilerini yorgun hisseden okuyucularımızın OSA (obstrüktif uykuapnesi) olasılığına karşı bir uyku uzmanı doktoru görmelerindefayda olacaktır. OSA şiddetine göre hayat kalitesini çok etkileyebilen,geceleri özel bir makine kullanarak tedavi edilebilen bir hastalıktır.

Kaliteli ve dinlendirici uykular dileklerimle...

Ramazan’da uyku düzenine dikkat!..

Ramazan ayında oruç tutan kişilerinuyku düzenlerinde bir takım değişik-likler ortaya çıkıyor. İftar saatindensonra uyarıcı özelliği olan çay, kahveve sigara tüketiminde aşırıya kaçıl-maması, bitki çaylarının tüketilmesitavsiye ediliyor. Ramazanda normaluyku saatinden 1 ya da 1,5 saat önceyatılması gerekiyor.Uzmanlar insanların Ramazan ayın-da daha dikkatli olmaları gerektiğiniifade ederek daha hafif yemek ye-nilmesini, iftardan sonra ve uyuma-dan önce en az 1 saat dinlenilmesi nitavsiye ediyor.

Tüm Uyku Teknisyenleri Derneği (TUTDER)Başkanı Okay Erözgün, Ramazan ayında oruçtutan kişilerin uyku düzenlerinde bazı değişik-liklerin ortaya çıktığını belirterek, ''İftar saatin-den sonra uyarıcı özeliği olan çay, kahve vesigara tüketiminde aşırıya kaçılmaması, bitkiçaylarının tüketilmesi gerekiyor'' dedi.

Erözgün, Ramazan ayında oruç tutan kişilerinsahura kalkmaları nedeniyle uyku düzen-lerinde bir takım değişimlerin yaşandığınadikkati çekti. Sahura kalkan kişilerin uykuyadalma sürelerinin uzadığını ve toplam uykusürelerinin azaldığını ifade eden Erözgün, geceuykusunda ortaya çıkan olumsuz değişikliklernedeniyle insanların sabahları yorgun olarakuyandıklarını söyledi.

Uykunun insanların hayati fonksiyonlarınıtümüyle etkilediğine işaret eden Erözgün,''Uyku, cinsellikten tutun da düşünmeyi veçalışmayı da etkisi altına alıyor. Uyku hayatınbütün düzenini etkiliyor. Bu nedenle de uykuyaçok değer veriyoruz ama Türk milleti olarakuykuyu çok bilinçsiz yaşıyoruz. Yatak odasındatelevizyon izlerken uyuyoruz, salonda uyuyo-ruz, gece yemek yedikten hemen sonra uyu-yoruz. Bir şekilde uyku düzenini almadan,sabah yorgun bir şekilde hayata devam etmeyeçalışıyoruz. Bu da gün içinde bütün işlevlerietkiliyor. İnsanlar bu nedenle daha sinirlioluyor'' dedi.

Erözgün, 30 yaşın üzerindeki bireylerin gündeen az 6 saat uyumaları gerektiğini belirterek,uyunacak ortamın serin ve karanlık olmasıgerektiğini bildirdi.Ramazanda uyku düzeninde bazı değişiklikleryapmak gerektiğini vurgulayan Erözgün, şun-

ları kaydetti:''Ramazanda sahurdan sonra uyumamayagayret gösterin. Sahurdan sonra uyunup tekrarkalkıldığında bütün ritm bozulmuş oluyor. Buda 10. gün sonunda etkisini göstermeyebaşlıyor. İnsanların bütün fonksiyonlarıdeğişmiş oluyor. İnsanların Ramazanda dahadikkatli olmaları gerekiyor, daha hafif yemekyenilmeli, iftardan sonra ve uyumadan önce enaz 1 saat dinlenilmesi gerekiyor. Ramazanayında oruç tutan kişilerin uyku düzenlerindebir takım değişiklikler ortaya çıkıyor. İftarsaatinden sonra uyarıcı özelliği olan çay, kahveve sigara tüketiminde aşırıya kaçılmaması, bitkiçaylarının tüketilmesi gerekiyor. Ramazandanormal uyku saatinden 1 ya da 1,5 saat önceyatılması gerekiyor.''

Yemek yedikten kısa bir süre sonra uykuyadalan apne sendromlu hastalarda üst solunumyolu kaslarının iyice gevşediğini ve havapasajını kapattığını ifade eden Erözgün, ''Bu se-beple horlama şiddeti artmakta ve nefes dur-malarının (apne-hipopnelerin) sürelerindeuzama ortaya çıkmaktadır. Nefes durmalarınınuzaması, kandaki oksijenin de daha fazladüşmesine sebep olarak hastaların kalp vedamar hastalıkları yönünden riske girmelerineyol açmaktadır.

Horlama yakınması olup, sabahları yorgun vebaş ağrısı ile uyanan kişilerin Ramazandamideyi yormayan hafif gıdalar tüketmeleri,sahurda aşırı düzeyde yemek yememesi, sahursonrası tekrar uyumak için yatmaması, güniçerisinde kısa süreli de olsa uyunmamasıgerekiyor. Tok karnına asla uyumayın.'' şeklindekonuştu.

(A.A) - Kemal Kaymak

Page 15: Forum Gazetesi 141st. Issue

Haber

Hırka-i Şerif,

2 yıl sonra ziyarete açıldı

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.)Veysel Karani Hazretlerine hediye ettiği Hırka-iŞerif 2 yıl aradan sonra yeniden ziyarete açıldı.

Kutsal emanetin koruyucu varisi ve aynı zamandaHırka-i Şerif Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Köprülüailesinden Barış Samir, bu emanetin önceki yıllardabir kabın içinde olduğunu söyledi. Bu yıl itibariylehalkın daha rahat görebilmesi için bir camekan yap-tırıldığına dikkat çeken Samir, "Bu kapların zatenzarar verdiği aşikardı. Ama yeni çalışmamızlakapları açtık. Hem halkımız daha iyi görebiliyor.Hem de Hırka-ı Şerif'in içinde bulunduğu vitrin,içinde kendi iklimini oluşturuyor. Vitrin içindekihava tamamen dış atmosferden bağımsız görevyapıyor.” dedi.

İtalyalı konservatör Marina Zingarelli tarafındanonarımı geçen yıl yapılan ve yıpranmaması için özeliklimlendirme cihazıyla korunan kutsal emanet Ra-mazan boyunca misafirlerin ziyaretine açık olacak.

15

Page 16: Forum Gazetesi 141st. Issue

Amerika Haberleri16

Cliffside Park Belediyesi’nde Ramazan Kutlaması

Özellikle son yıllarda bu şehirde yaşayanTürk ve Müslüman nüfusun bir hayli art-tığını dile getiren Bergen Camii ve Kültürmerkezi yönetim kurulu üyelerindenTevfik Aşkın, yaklaşık 10 yıl önce beledi-yeye yaptıkları müracaat sonucu her yıldüzenli olarak Ramazan ayı boyuncabelediye binasının önüne Ramazan ayınıkutlayan bir tabela astırdıklarını dile ge-tirdi. İlk başvuru yaptıklarında belediyeyetkililerinin bu konuya pek sıcak bak-madıklarını belirten Aşkın, yetkililerlekonuşup bu isteğin şehirde yaşayan yüz-lerce müslüman ve Türklerin sesi oldu-ğunu dile getirerek, diğer dinlere inananşehir sakinlerine yapıldığı gibi kendileri-ne de böyle bir imkan tanınması gerek-tiğini söyleyerek şehir yöneticilerini iknaettiklerini söylüyor.

Diğer şehirlerde yaşa-yan Türk’lerin de benzergirişimlerde bulunarakkendi şehirlerinin bele-diye binalarında bu türkutlama bildirileri astı-rabileceklerini kayde-den Tevfik Aşkın, bu yılki tabelada güzel birışıklandırma yaptıklarıiçin günün 24 saati yol-dan geçen herkesin kut-lama tabelasını göre-bildiğini ifade etti.(American News Agency)

Türklerin giderek yoğunlaştığı Cliffside Park şehrinin merkezinde bu-lunan mason locasının satın alınarak cami ve kültür merkezi haline ge-tirilmesine önayak olan Bergen Kültür Merkezi ve Diyanet CamiiYönetim Kurulu üyeleri, ayrıca yıllardır bu şehirde her Ramazanayında belediye binasının önünde Ramazan ayını kutlayan bir tabelaasılmasını sağlıyor.

Page 17: Forum Gazetesi 141st. Issue

Yemek Zevki 17

Merhaba Hanımlar,

Bu sayımızda size “HaşhaşlıGözleme” tarifini veriyoruz. Sizler de yemek tariflerinizi bizimle ve okurlarımızla paylaşabilirsiniz.

Yeni sayımızda, yeni tariflerimizle buluşmak üzere ...

SEVİNÇ ÖZBEK

Haşhaşlı Gözleme Malzemeler

Hamuru için

•3/4 su bardağı un

•1/4 su bardağı su

•1/8 çay kaşığı tuz

İçi için

•2 yemek kaşığı

haşhaş ezmesi

•2 yemek kaşığı tahin

Hazırlanışı

1. Hamur malzemeleri yapışkan olmayacak kı-vama gelinceye kadar yoğurulup, 10 dakika dinlendirilir.

2. Tahin ve haşhaş ezmesi iyice karıştırılır.3. Hamur iki bezeye ayrılır.4. Unlanan tezgahta incecik açılan hamurun üze-

rine haşhaşlı karışımdan sürülüp rulo şeklindesarılır.

5. Rulo iki ucundan gül böreği sarar gibi ortada buluşacak şekilde sarılır.

6. Güllerden biri diğerinin üzerine getirilip, toplanan hamur, oklava ile tekrar açılır.

7. Ocakta yapışmaz bir tava kızdırılıp açılan gözleme yağsız şekilde pişirilir.

Kaynak: devletşah.com

Page 18: Forum Gazetesi 141st. Issue
Page 19: Forum Gazetesi 141st. Issue
Page 20: Forum Gazetesi 141st. Issue

Kültür ve Sanat20

Türkiye'de çinicilik deyinceilk akla gelen şehir Kü-tahya... Şehrin girişindemuhteşem çini eserler ve sırasıra dizilen çini ve porselendükkanları karşılar sizi...

Baba mesleği çiniciliği 13yaşından buyana sürdürenİsmail Paksoy mesleğini "elemeği, göz nuru ve sabır"sözcükleri ile tarif ediyor.

Kütahya'nın ekonomisine can veren çinicilik şehirde-ki bir çok ailenin geçim kaynağı. Öyle ki şehirdeyaşayan hanımlar da bu konuda kendilerini oldukçageliştirmişler. Şehrin hanımlarının en az üçte biri el-lerinde boya fırçaları ile ailelerinin geçimine katkıdabulunuyorlar.İsmail Paksoy da çinicilik mesleğine gönül verenler-den biri. Baba mesleği çiniciliğe 13 yaşında başlayanve 30 yılı aşkın süredir bu mesleği sürdüren Paksoy,o günden bugüne "el emeği, göz nuru" ile hazır-ladığı ürünleri müşterilerinin beğenisine sunuyor.Eskiden çinicilik mesleğinin çok daha zor şartlardayapıldığını anlatan Çini ustası İsmail Paksoy, elektriklifırınlar çıktıktan sonra mertliğin bozulduğunu ve iş-lerinin kolaylaştığını dile getiriyor. Yıllar önce odunlufırınlarda malzemeyi pişirmek için gerekli olan 940derece ısıya 1 ton odun yaktıklarında 12 - 13 saatteancak ulaştıklarını söyleyen Paksoy, bugün elektriklifırınlarda aynı ısıya yarım saatte erişebildikleriniifade ediyor. Eski yıllarda çiniler hazırlandıktan sonraüzerine dökülen sırçanın hazırlanmasının 5 günübulduğunu, aynı malzemenin şimdi yarım gündekullanıma hazır hale getirildiğini anlatan İsmail Pak-soy, "Şimdilerde çamur hazır, boya hazır, sırça hazır.Haliyle daha seri olarak üretim yapabilme imkanınasahibiz." diye konuşuyor. Çini kelimesinin Farsça'da "sır" anlamına geldiğiniifade eden İsmail usta, çiniciliğin insana sakin vesabırlı olmayı öğrettiğini söylüyor. Bu mesleğintamamen "el emeği, göz nuru" ile yapıldığını anlatanPaksoy, çiniciliğin içinde doğduğu ve işini severekyaptığı için bütün yorgunluğunu gün içinde attığınıdile getiriyor.Kütahya'lı hanımların da çinicilikte çok başarılı oldu-ğunu dile getiren Paksoy, bir çok hanımın evlerindeçalışarak aile ekonomisine katkıda bulunduklarınısöyledi. Kütahya'da yapılan çinilerin Türkiye'de birnumara olduğunu anlatan İsmail usta, İznik ve tatilyöreleri başta olmak üzere bir çok şehre çinilerin Kü-tahya'dan gönderildiğini dile getirdi.Kütahya'nın porselen konusunda da çok ileride ol-duğunu, zaman zaman insanların porselen ile çiniyikarıştırdıklarını söyleyen Paksoy, porselen desen-lerinin sırça üstüne seri imalat yolu ile işlendiğini,çininlerde motiflerin ise tamamen el emeği ile sırçaaltına işlendiğini, dolayısıyla porselende motiflerinbelli yıkama sayısından sonra kaybolduğunu, bunakarşılık çinide motiflerin asla kaybolmadığını dile ge-tiriyor. Türk kültürünün tanıtılmasında önemli yer tutançinilerin özellikle şirketler tarafından kendi logo veyaamblemleri konulup hazırlatılarak yerli ve yabancımüşterilerine hediye edildiğini anlatan Paksoy,Amerika'da müşterilerine Türk Kültürünü yansıtanhediyeler vermek isteyen kurumlara memnuniyetleyardımcı olabileceğini dile getiriyor. 1. Çinicilerçarşısı içindeki Kerem Çini isimli şirin dükkanı ilemüşterilerine hizmet veren İsmail Paksoy'[email protected] e-mail adresindenveya 0535-842-9595 no'lu telefondan ulaşabilirsiniz.

Çini ustası İsmail Paksoy’dan mesleğin tarifi:“El emeği, göz nuru ve sabır”

Page 21: Forum Gazetesi 141st. Issue

Kültür ve Sanat Haberleri 21

Kapalıçarşı 550 yıldır İstanbul'a hayat veriyor

Nuruosmaniye, Mercan ve Beyazıt arasındayer alan 64 cadde ve sokağı, iki bedesteni, 16hanı, 22 kapısı bulunan 45 bin metrekare ka-palı alan üzerine kurulu Kapalıçarşı'da 1000kuyumcu, 500 halıcı, 200 derici, 250 tekstil,110 yiyecek-içecek dükkanı ile çok sayıdahediyelik eşya iş yerinin faaliyette bulunuyor.Kapalı Çarşı Esnafları Derneği Yönetim Ku-rulu Başkanı Hasan Fırat, İstanbul'a gelenturistlerin Sultanahmet Camisi ve AyasofyaMüzesi'nden sonra üçüncü uğrak yeri olantarihi çarşıyı, yaz aylarında günde ortalama400 bini yabancı olmak üzere 500 bin kişininziyaret ettiğini söyledi. Kapalı Çarşı'nın tarihi, kültürel ve ticari birmerkez olma özelliğinden dolayı kente gelenturistlerin yüzde 70'inin uğrak yeri oldu-ğunu bildiren Fırat, çarşıda, halıdan deriye,gümüş, altın, tekstil ürünlerinden, hediyelikeşyaya, mermer, çanta, kilim ve kumaş'akadar 97 iş koluna ait ürünlerin satışınınyapıldığını kaydetti.

Page 22: Forum Gazetesi 141st. Issue
Page 23: Forum Gazetesi 141st. Issue

Anayurt Haberleri 23

Türk milletinin emeklileri, yaşlıları ile var olduğunuvurgulayan Doğan, ''Şu ana kadar 4 mahalledeEmekliler Odası şeklinde açtığımız yeri, bugünEmekliler Evi olarak açıyoruz'' dedi. Doğan, sözlerinişöyle sürdürdü:

''Burada, emeklilerimiz gelecek ücretsiz çaylarınıiçecek, sohbetlerini yapacaklar. İsteyenlerkütüphaneden faydalanacak. Eğer oyun oynamaihtiyacı varsa satrancı ve tavlası olacak. Emeklileri-miz 'Yok ben kafa dinleyeceğim' derse dinlenmeodası da var. 'Ağrılarım var' diyorsa masaj koltuğuvar. Burada emeklilerimize yardımcı olacak 2 per-sonelimiz de olacak. Buradaki tüm hizmetleremeklilerimizin isteği doğrultusunda gerçekleştiri-lecek.''

Kocaeli Türkiye'de bir ilke imza attı... Emekliler Evi hizmete girdi...

Kocaeli'nin İzmit ilçesinde içerisinde kütüphane, dinlenme odası, oyun salonu ve mesaj koltuğu bulunan''Emekliler Evi'' törenle hizmete açıldı.Yenimahalle'de kurulan ''Emekliler Evi''nin açılış töreninde konuşan İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, emeklivatandaşların dertlerini dert edindiklerini belirterek, ''Kültürümüzden gelen çok önemli kurallar var. Bizim ge-leneğimiz yaşlımızı baş tacı eder. Oğuzlar'dan bu yana bu kültüre sahibiz. Ak sakala, ak saça hürmet etmişiz''diye konuştu.

Page 24: Forum Gazetesi 141st. Issue

Amerika Haberleri24

Amerika Başkanı Obama halktan yardım istedi

ABD Başkanı Barack Obama,ekonomiyle ilgili yeni adım-larda Kongre ile yaşanansorunlar karşısında Amerikalı-lardan yardım isteyerek,"ekonominin büyümesi ve iş-sizlik gibi konularda atılacakadımlarda Kongre'nin partici-lik yapmaktan çok ülkeningeleceği için uzlaşıya gitmesiniistiyorlarsa, bundan Kongreüyelerini haberdar etmelerini"istedi.

ABD'nin dünyada hala yenifikirlere, girişimciliğe öncülükeden ülke olmaya devam ettiği-ni ama bazı güç ekonomik zor-luklarla da karşı karşıya olduk-larını belirten Obama, birçokAmerikalı'nın hala zor durum-da yaşadığını ve çok uzun za-mandır işsiz kaldığını söyledi.Bu insanların iş hayatına dön-mesi ve maaşlarının artmasınınkendilerinin birinci önceliğiolduğunu ifade eden Obama,ancak son zamanlarda Wash-ington'dan, "ekonominin büyü-mesine dönük çabalarını engel-leyen ve kamuoyu güveninin al-tını kazan bir partizanlık ve önütıkamaya yönelik karşılık"aldıklarını kaydetti. Obama,"Ülkemizle ilgili hiçbir şey yan-lış değil ama siyasetimizle ilgilibirşeyler yanlış ve gidermemizgereken bu" dedi.

Ekonominin büyümesi, Ameri-kalıların daha fazla para kazan-ması ve işsizlerin çalışma haya-tına dönebilmesi için Kong-re'nin yapabileceği şeyler oldu-ğuna dikkati çeken Obama, ortasınıf vatandaşın cebine 1000doları geri döndürecek sigortaprimleri kesintisinin uzatıl-ması, istihdam için adımlarınatılması, girişimcilerin önünüaçacak patent işlemlerindeki

bürokratik engellerinin azaltıl-ması, dünyada Amerikan mal-larının daha fazla satmalarınısağlayacak ticaret anlaşmala-rının tamamlanması ve Irak veAfganistan'dan dönen asker-lerle iş dünyasının iletişim ku-rarak yeteneklerinden yarar-lanması çağrısında bulundu.

Obama, "Tüm bunlar şu andayapabileceğimiz şeyler. Bunlarıyapalım. Önümüzdeki hafta-larda iş dünyasına daha fazla is-tihdam yaratmada yardım edendaha fazla öneriler ortaya koya-cağım ve iş isteyen her Ameri-kalı bir tane bulana kadar dadurmayacağım" diye konuştu.

Kongre'de bazılarının, Ameri-ka'nın kazanmasından çok ken-di karşıtlarının kaybettiğinigörmeyi tercih ettiğini ve artıkseçimlere dönük yapılan bupartizanca davranışların engel-lemesinden kurtulmak gerek-tiğini ifade eden Obama, Ame-rikan halkına şöyle seslendi: "Hayal kırıklığına uğramaktahaklısınız, çünkü daha fazlasınıhak ediyorsunuz. Kongre üyele-ri şu an kendi bölgelerindekievlerindeler. İster Demokratveya Cumhuriyetçi olun, isterher iki partiden de hoşlanma-yın, eğer bana katılıyorsanız,

bundan onları haberdar edin.Eğer Kongre üyelerinin ekono-mimize yardım edecek askıdakitasarıyı geçirmesini istiyor-sanız, bunu onlara söyleyin. Eğer skorların problemleriçözmekten daha önemli olduğubir siyaseti kabul etmeyi red-dediyorsanız ve eğer ülkeyipartiden, çocuklarımızın çıkar-larını kendimizinden daha önekoyma zamanı geldiğine inanı-yorsanız, bunlardan onları ha-berdar edin ve böylece belkiKongre üyeleri, Washington'auzlaşıya, daha fazla istihdamyaratmaya, mali durumu yolakoymaya hazır geri dönecek-lerdir, sizin onlardan yapmala-rını istediğiniz şeyi yapmayahazır döneceklerdir."

Tüm bu sorunların bir gecedeaşılamayacağını ve zaman ala-cağını belirten Obama, ancakeyleme geçmemek için dehiçbir mazeretin bulun-madığını dile getirdi. Obama,Amerika'nın "bölünmüş biryönetime oy verdiği ama işlev-siz bir yönetime oy vermediği"sözünü tekrarlayarak, "fırtı-nadan aydınlık günlere gide-ceklerine inanabilecekleri hernedenin bulunduğunu" sözleri-ne ekledi.

WASHINGTON (A.A)

Türk Hava Yolları (THY), yoğun talep üzerine,ABD'nin başkenti Washington'a seferlerinihaftada 6'ya çıkarıyor. İstanbul'dan Washington'a doğrudan uçuşlara 9ay önce başlayan THY, sefer sayısını yoğun talepüzerine artırmaya karar verdi. THY WashingtonMüdürü Handan Çörekçi, yaptığı yazılı açıkla-mada, THY olarak 1 yıl için koydukları hedefierken yakaladıklarını belirtti.

Çörekçi, açıklamasında şunlarıkaydetti: "Dünyanın en önemlibaşkentlerinden biri olan Was-hington'a haftada 4 seferlebaşlayan THY, başta Türktoplumundan olmak üzereHindistan, Ortadoğu, Afrika,Balkanlar ve Türk Cumhu-riyetlerden yoğun ilgi görüyor.Bu yoğun talep karşısında haf-tada 4 olan uçuş sayımızı yazdöneminde 5'e çıkarmıştık.Ancak bu ciddi ilgi devam edin-ce Washington-İstanbul sefersayısını 29 Ağustos'tan itibaren6'ya çıkarma kararı aldık."

Ciddi rekabetin bulunduğunu Washingtonpazarında "THY markasını doğru konumlandır-mayı başardıklarını" ifade eden Çörekçi, buyoğun ilgiyi, kurum olarak son yıllarda birinciöncelik gösterdikleri "konfor ve güvenlik"sayesinde gördükleri değerlendirmesinde bu-lundu.

WASHINGTON (A.A)

Altyapı ve Vergilerimiz

İtalya ile İspanya’nın borçları yatırımcıları endişelendirirken,buna birde Standard & Poors’un ABD’nin kredi notunudüşürmesi eklenince, acaba yeni bir ekonomik krizin eşiğindemiyiz diye düşünmek zorunda kalıyoruz. Artık koskoca AB-D’nin kredi notu Lüksemburg, İsveç ve Finlandiya’nın altında.2008’den beri “stimulus” adı altında aç gözlü, maceracıbankerlere verilen yüz milyarlarca dolar amacına ulaşmış gibigözükmüyor.

Geçmişte binlerce kişiye iş sağlayan şirketlerin çökmesineserbest piyasa prensipleri adına seyirci kalmakla yetinen Fede-ral hükümetimiz, iş AIG, CitiBank, Bank of America gibi gözüdoymazlara gelince şefkat meleği kesildi son yıllarda. Yıllardırtrilyonlarca dolarlık vergilerimizi anlamsız savaşlara vebankalara harcayan hükümetimiz, bu arada tüm toplumutemelinden ilgilendiren ana meseleleri ihmal etti. İhmal edilen-lerin başında ise süper güç ABD’nin aynı zamanda refah ve fır-sat ülkesi olmasını sağlayan karayolları, köprüleri, tünelleri ileo muazzam altyapısı geliyor.

II. Dünya savaşı sonrasında inşa edilen bu muazzam altyapımaalesef yıllardır süren ihmal yüzünden büyük sorunlarlakarşı karşıya. ASCE’nin hazırladığı raporlara göre ABDaltyapısının karne notu D. Rapora göre yılda 4.2 milyar saa-timizi trafik sıkışıklığında geçiriyoruz ve yılda 7 milyar galoniçilebilir su, delik borulardan sızmakta. Her dört köprüden birive yolların üçte biri yapısal olarak kötü durumda ve acilen ye-nilenmesi gerek.

Katrina sonrası New Orleans’da aşılan su bentleri ve 2007’deMinneapolis’de çöken çelik köprü bu ihmalin ekranlara yan-sıyan en çarpıcı örnekleri. Avrupa ve uzak doğuda trenlerneredeyse uçaklarla yarışırken, Amtrak hala 19. yüzyıl teknolo-jisi ile atlı arabalar ile yarışmakta. New York’un çukurlarlakaplı sıkışık karayollarında kaybettiğimiz saatleri gözönünegetirin. O kadar ki altyapısını henüz inşa etmekle meşgulTürkiye’nin, Samsun bölgesindeki karayollarından sorumlumüdürü bile, New York ziyaretinde yollardaki çukurlar yüzün-den hayal kırıklığına uğradığını belirtmişti bana geçen şubatayında.

Bunun daha kötüsü, gerekli kaynaklar maalesef altyapının ıs-lahı için değilde yukarıda bahsettiğimiz sigorta şirketleri vebankaların ihyası için harcanmakta. Bu paraları çok daha ve-rimli bir şekilde, geleceği imar ederek ve yüzbinlerce kişiye işsağlayarak kullanacak kurumlar ise maalesef kemerleri sıkmakzorunda bırakıldılar. Bunlardan biride geçen hafta içinde köprüve tünel geçişlerini % 50 oranında artıracağını ilan eden PortAuthority of NY&NJ. Yani bundan sonra zengini, fakiri, işsizi veöğrencisi dahil herkes NJ’den Manhattan’a geçerken $8 yerine$12 ödemek zorunda kalacak.

Darphane gibi çalışan George Washington köprüsünün yorulançelik kablolarını değiştirmek ve World Trade Center projesinitamamlamak için gerekli kaynaklara ancak böyle ulaşabile-ceğini anladı Port Authority yönetimi. Çünkü yüz milyarlarcadoları neredeyse sıfır faizle “too big to fail” şirketlerine hibeeden hükümet, nedense Port Authority’nin altyapı ıslahı içinihtiyacı olan bir kaç milyar doları bulamıyor. Reçete ne kadaracı da olsa Port Authority bu artışlara mecbur ve geçiş ücret-lerini hepimizin hayat standardını artıracak ve binlerce işimkanı oluşturacak köprü, tünel ıslah işlerinde kullanıyor.

Bize düşen, bizi temsil ettiğini iddia eden kongre üyeleri vesenatörlerimizi uyarmak ve önceliklerini “Corporate America”dan ziyade “Main Street America”dan yana koymalarını iste-mek. Yoksa Lincoln tünelinden yada George Washingtonköprüsünden geçerken $12’lık ücreti bile arar olabiliriz yakıngelecekte.

THY İSTANBUL-WASHINGTON SEFER SAYISINI6'YA ÇIKARMAYA HAZIRLANIYOR

Page 25: Forum Gazetesi 141st. Issue

Amerika Haberleri 25

EKONOMİ BAKANI ZAFERÇAĞLAYAN ABD'DE

Çağlayan, bilişim ve savunma sanayi-inde faaliyet gösteren ABD'nin öndegelen firmalarının üst düzey yönetici-leri (CEO) ve ayrıca bazı Kızılderili ka-bilelerin liderleri ile bir araya gelecek,önde gelen firmaları ziyaret edecek.ABD'de faaliyet gösteren Türk işadam-ları ve dernekler ile de görüşecek olanBakan Çağlayan, ziyaretinin San Fran-cisco ayağında, Silokon Vadisi'nde öndegelen bilişim firmaları ile gelişen Türkbilişim sektörü ve Türkiye'nin yatırım-cılara sunduğu fırsatlar hakkında bilgipaylaşımında bulunacak.

Bakan Çağlayan, Hewlett-Packard,Google, Cicso Systems, Oracle, Mic-rosoft, Apple, İntel gibi önde gelen bili-şim firmalarının Silikon Vadisi'nde yeralan firma merkezlerini ziyaret edecek,bu firmaların üst düzey temsilcileri ilebir araya gelecek. Ayrıca, bilişim sek-töründe önemli işler yapan firmalar-dan olan Maxim ve Özen Engineeringfirmalarının üst düzey yöneticileriyle,San Francisco'da başarılı Türk girişim-cilerle görüşecek.

Geçen yıl çok çeşitli vesilelerleAmerika'ya seyahatlerinin olduğunu,özellikle 6 eyalette temaslarda bulun-duğunu ifade eden Çağlayan, bu eyalet-leri tesadüfen seçmediklerini, ABD'ninithalatının yaklaşık yüzde 62'sini ya-pan eyaletleri hedef aldıklarını söyledi.Şimdi de San Francisco ve Seattle'debilgi teknolojileri ve yazılım sektörün-de dünyanın en önde gelen firma ve ku-ruluşların temsilcileriyle bir arayageleceklerini belirten Çağlayan,''Amerika'da özellikle software üzerin-de çalışan birkaç şirketin Türkiye'deyatırım yapmak için benimle görüşmeistekleri vardı. Burada bu görüşmeleriyapacağız'' dedi.

Türkiye'nin bilişim sektörüne büyük

önem verdiğini anlatan Çağlayan, bukonuda Başbakan Recep Tayyip Er-doğan'ın talimatıyla İstanbul'un bilişimvadisi olarak ilan edildiğini anımsattı.Çağlayan, hükümet olarak ihracatta veüretimde ileri teknoloji ve yüksekkatma değeri olmazsa olmaz kabul et-tiklerini kaydetti.

Türkiye'nin sadece mal ticareti yap-madığını, hizmet ticareti de yaptığınıifade eden Çağlayan, hizmet ticaretindeTürkiye'nin net ihracatçı konumundaolduğunu ve ciddi şekilde döviz fazlasıverdiğini söyledi. Bilişim ve yazılımsektörüne büyük önem verdiklerini an-latan Çağlayan, ''Türk insanın zekasını,gücünü, beynini ortaya koyduğu yazı-lım ve bilişim sektöründe de dünyadasayılı ülkeleri arasına gireceğimizdenhiçbir endişemiz yok. 1 haftalık seyahatsırasında yapacağımız seyahatlerdebunları yakından göreceğiz. Dünyanınen önemli firmalarını ziyaret edeceğiz''diye konuştu. Türkiye'nin ABD ile ticaretine de deği-nen Çağlayan, ABD'ye yapılan ihracatınyok denecek kadar az olduğunusöyledi. ''Bu konuda ABD'lilere kızma-mızın bir anlamı yok kendimize kızaca-ğız'' diyen Çağlayan, burada yapacak-ları görüşmelerde ABD pazarlarınaneden girilemediğini irdeleyeceklerinikaydetti. Çağlayan, 2 trilyon dolar olanABD pazarından yüzde 1 bile pay alın-ması durumunda bunun 20 milyardolar olacağına işaret etti. Bakan Çağlayan, ayrıca Seattle'da bulu-nan Boeing firmasını ziyaret edecek,firmanın üst düzey yöneticileri ile bi-raya gelecek, Boeing fabrikası ile Boe-ing Barış Şahini Uçağı (insansız keşifuçağı) üretim bölgesini gezecek.Çağlayan, THY için üretilen Boeing 777uçağını teslim alacak ve teslim alınanuçağın ilk seferi ile Türkiye'ye dönecek.

A.A.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan,çeşitli ziyaret ve temaslarda bu-lunmak üzere beraberinde bilişimve savunma sanayi sektör temsil-cileri ve iş adamlarından oluşanbir ticari heyet ile ABD'nin SanFrancisco şehrine geldi. BakanÇağlayan, bilişim ve savunmasanayi sektörlerinde Türkiye'ninABD pazarındaki varlığının çeşit-lendirilerek artırılması, Türkiyeile ABD arasındaki ekonomik veticari ilişkilerin geliştirilmesi,Türkiye'ye yatırımın teşvik edil-mesi, iki ülke işadamları arasındaişbirliği kurulması yönünde giri-şimler başlatılmasını için Califor-nia ve Washington eyaletlerindetemaslarda bulunacak.

www.ForumGazetem.com

Tıkla, yeni bir güne yerel haberlerle başla...

www.turkturist.com

Gezi dünyasında yeni dergi

Page 26: Forum Gazetesi 141st. Issue

11 Ayın Sultanı Ramazan26

Ramazan ayında, dengesiz beslenenkişilerde halsizlik, depresyon, mideağrısı, hazımsızlık, tansiyon düşmesigibi birçok sağlık problemi görüle-biliyor. Sahura kalkmamak veyasahurda fazla miktarda yağlı besinleralmak, iftarda ise, çok miktarda ve çokçeşitli yemekler, kan şekerini hızla yük-selten gıdaları almak, hızlı yemekyemek ve yeteri kadar su içmemekyanlıştır. İftar ve sahurda ağır ve yağlıgıdalar yerine hafif, posalı ve sebzeağırlıklı besinler tercih edilmeli.

Bazı tavsiyeler şunlardır:

1- Besin yönünden dengeli bir iftarsofrası hazırlamaya dikkat etmeli.

2- İftarda, ilk önce hafif, az yağlı gıdalaryenmeli. Çok yemek, boş olan mideyeyüklenilmesine sebep olur. Bu du-rumda sindirim zorlaşır, midede ağır-lık, ekşime, yanma, bulantı, bağır-saklarda kabızlık, şişkinlik gibi sağlıkproblemleri yaşanır. Bunun için ilk oruçaçıldığında hurma, peynir, domates,zeytin, kepek ekmeği gibi kahvaltılıklarveya çorba, etli sebze yemeği gibi hafifyemeklerle iftara başlanmalı, sindiri-me zaman tanıyarak 15-20 dakikasonra az yağlı ızgara et yemeği, kurubaklagil, sebze yemeği, salata, ayran,cacık gibi yemeklerle devam edilmeli.

3- Kan şekerini hızla yükselten beyazekmek, pirinç pilavı gibi glisemik in-deksi yüksek olan gıdalar yerine bulgurpilavı, kepekli ekmek veya kepeklimakarna gibi posalı, glisemik indeksidüşük besinleri tercih etmeli.

4- Yemekler yavaş yavaş, iyi çiğneyerekyenmeli.

5- İftarda kızartma ve yağlı gıdalar ye-rine ızgara, haşlama, buğulama gibiusullerle pişirilmiş hafif yemekler ter-cih edilmeli.

6- Ağır tatlılar yerine sütlü tatlılar ter-cih edilmeli.

7- İftar ile sahur arasında 2-2.5 litre suveya sulu içecekler içilmeli.

8- Ara öğün yenecekse, meyve yemeli.

9- Çay ve kahve, demirin emiliminiazalttığı için, yemekten bir iki saatsonra içilmeli.

10- İftarda henüz karın doymadansigara içilmemeli. En az 20 dakikasonra içilmeli. Vücutta hücreler gıdabeklerken birden nikotin başta olmaküzere zehir yoğunluğu ile karşı karşıyakalır. Bu durumda kan pıhtılaşır ve kalpkrizi riski artar. Oksijen taşıması gere-ken hücreler bir anda zehir taşımayabaşladığından, beyin hücreleri baştaolmak üzere çok sayıda hücre ölür. Vü-cutta ciddi anlamda zarar meydanagelir.

11- Akşamki yemekle iktifa edilme-meli, sahura mutlaka kalkılmalı, az daolsa sahurda yemek yenmeli ve hafifbesinler tercih edilmeli. Çok uzunaçlıklarda kan şekeri ve tansiyon düşer,boş midede asit salgısı artar. Ertesi günise aç kalma süresinin uzamasıylametabolik hız düşer, halsizlik, başağrısı görülür. Bunun için geceyi veertesi günü aç geçirmemek için mut-laka sahura kalkılmalı.

12- Sahurda yenilen besinlerin miktarıve çeşidi çok önemlidir. Sahurda yağlıve ağır besinler metabolizma hızıyavaş olduğundan vücuda alınanbesinlerin yağa dönüşümü daha fazlaolur.

Ayrıca bu tür yağlı ve ağır besinleryenip ardından yatıldığında ciddi miderahatsızlıkları görülebilir. Sahurda bun-ların yerine daha hafif, yağ oranıdüşük, günlük alınması gereken pro-tein ihtiyacının karşılanması bakımın-dan protein içeriği yüksek, kan şekerinihızla yükseltmeyen kompleks şekerler-den oluşan bir öğün tercih edilmeli.

Süt, peynir, zeytin, kepekli ekmek,çorba, domates, salatalık, biber, reçelgibi kahvaltılık besinler veya süt, yulafgevreği, meyve gibi besinlerdenoluşan hafif bir öğün en uygunudur.

Günlük su ihtiyacı 2-2.5 litredir vebütün gün su içilemeyeceğindendolayı sahurda bol sıvı alınmalı.

kaynak: www.dinimizislam.com

Sual: Bazıları, (Namaz kılmayan, içki içen, açıkgezen veya başka günah işleyen, boşuna oruçtutmamalı) diyorlar. Bu söz doğru mudur?

Cevap: Hayır, dine aykırıdır. Birkaç günahişleyenin, diğer günahları da yapması gerekmez.Hem oruç tutup hem de günah işleyen kimse,oruç tutmakla hâsıl olan büyük sevaba kavuşa-maz, fakat ahirette, niçin oruç tutmadın diyehesaba çekilmez. Oruç borcunu ödemiş olur,hatta orucun bereketiyle diğer günahlardan dakaçma imkânı olur. İmam-ı Rabbani hazretleribuyuruyor ki:

(Bütün günahlara tevbe edip hepsinden kaçmakbüyük nimettir. Bu yapılamazsa, bazı günahlaratevbe etmek de nimettir. Bunların bereketiylebelki bütün günahlara tevbe etmek nasip olur.Bir şeyin bütünü ele geçmezse, hepsini de kaçır-mamalı.)

Namazın dinimizdeki yeri, oruca göre dahaönemliyse de, bir kimseye namaz kılmadığı için,(oruç da tutma) denmez. Aksine, (Namazkılamıyorsan, orucu bari terk etme) denir. Namazkılmamakla büyük bir günaha giren kimse, oruçtutmazsa günah miktarı daha da çok artar.

Birkaç günaha müptela olan kimse, birindenvazgeçmek isterse ona, (Diğerlerini bırak-madığına göre, bu günaha da devam et) denmez.Günah miktarı ne kadar azaltılırsa, o kadar iyiolur. Allah’tan korkup bir günahtan vazgeçmekiman alametidir. Hadis-i şerifte, (Ömründe birdefa Allah’ı anan veya Ondan korkan Müslüman,Cehennemden çıkar) buyuruldu. (Tirmizi)Günah işleyen, oruç tutuyor veya zekât veriy-orsa, (Aman bunları bari bırakma) demelidir! Bu

ibadetleri de yapmazsa, dinden tamamen uzak-laşabilir. Korkutmaktan çok, müjdeleyici olmakgerekir. Peygamber efendimiz, (Allah’ın rah-metinden ümit kestirip, dinden nefret ettirenlerelanet olsun! Kolaylaştırın, güçleştirmeyin)buyurdu. (Buhari)

Bir genç, Peygamber efendimize, (Şu üç günahıbırakamıyorum) dedi. O üç günah, yalan, zina veiçkidir. Resulullah efendimiz, (Bu üç günahtanyalanı benim için bırak) buyurdu. O genç, kabuledip gitti. Daha sonra, diğer iki günahı işlemekisteyince, (Bu günahları işleyip Resulullahınkarşısına çıkınca, “Ben işlemedim” desem yalansöylemiş olurum. Eğer işlediğimi söylersem, benicezalandırır) diye düşündü. Diğer iki günahtan davazgeçti. (Şir’a)

Kelime-i şehadeti dil ile söyleyip kalb ile de tasdikeden Müslümandır. Günah işleyen, Müslüman-lıktan çıkmaz. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Cebrail aleyhisselam, “Ümmetine müjde ver ki,müşrik olarak ölmeyen Cennete girer” dedi. Ben,“Zina ve hırsızlık eden de mi Cennete girer” diyeüç defa sordum. “Evet, zina ve hırsızlık eden deCennete girer” dedi. Daha sonra, “İçki içse de,yine sonunda Cennete girer” dedi.) [Buhari]

Bu, Ehl-i sünnet itikadıdır. Günahları hafifgörmek değildir. Bu inanış, insanı günaha sevketmemeli! Her günah, kalbi karartır, insanı küfresürükleyip Cehennemde ebedi kalmaya sebepolabilir. Her günahtan kaçınmalı, çünkü Allah’ıngazabı günahlar içinde saklıdır. Belam-ı Baura,çok ibadet eden büyük bir âlimken, bir günahyüzünden imansız öldü. Günah işleyen hementevbe etmelidir! (K.Saadet)

kaynak: www.dinimizislam.com

Ramazan’da sağlıklı beslenmek

Günah işleyenin orucu

Page 27: Forum Gazetesi 141st. Issue

Türkiye ve Dünya’nın her

yerine, her türlü tatil ve iş

gezisi organizasyonlarınız

için profesyonel kadromuz-

la hizmetinizdeyiz.

201 - 854 - 3990

Ramazan’da iftar sofrası zenginliği New Jersey Sahara Restaurant’da...

20 Çeşit yemek, salata ve tatlıdan oluşan açık büfe kişi başı sadece $ 14.95

Rezervasyonlarınız için telefonumuz:

973 - 754 - 0070

Clifton'ın sakin ve güvenli bölgesinde iki ailelik evin 1. katı 1 Eylül itibariyle kiralıktır.

İki yatak odası, salon ve geniş mutfak. Buzdolabı, bulaşıkmakinesi, çamaşır makinesi ve kurutma makinesi mevcuttur.

Otobüs durağı ve ilkokula 2 blok mesafede. Aylık kira: $ 1,100

İlgilenenler (862) 262 - 2497'yi arayabilirler.

Trafik kazaları, iş kazaları, Veraset

ve vasiyet, Kayıp düşme kazaları,

Yanlış Tıbbi Müdahale ve bir çok

konuda New York ve New Jer-

sey'de hizmetinizdeyiz.

718 - 224 - 9824

Paterson’da Main Streetve Pazar yerine yürüme

mesafesinde kiralık ofis ve depolar

973 - 517 -0918

UNIQUE GALAXY TRAVEL

Sahara Restaurant’da İftar Sofraları

CLIFTON, NJ’DE KİRALIK DAİRE

NY CitEX ULUDAĞ RESTAURANT

AVUKAT TİMUR AKPINARKiralık Ofis ve Depolar

Güney New Jersey’deevimizde çocuk bakacak

yatılı bayan aranıyor. Özel oda, banyo, yemek artı maaş.

İlgilenenler:

856 - 340 - 3984

İnegöl Köftecis i Cevdet Usta, art ık 391 Crooks Avenue, Paterson,New

Jersey ’deki adresinde hizmetinizde. . .(Ulu Cami karş ıs ında)

Piyaz, İnegöl Köfte, Döner, İskender ve Izgara çeş it ler iy le s iz lere servis

vermekten gurur duyarız . . .

P iş i r i lmeye hazır, paket lenmiş köfte s ipar iş i a l ın ır

Dışar ıya paket servis imiz vardır.

391 Crooks Avenue, Paterson, NJ   07503862 - 262 - 0672

BAKICI ARANIYOR

Amerika’nın en büyük yerel haberler gazetesi Forum’da çalışmak üzere tecrübeli reklam

temsilcileri aranıyor.

Başvurularınız için bize [email protected] e-mail

adresinden ve (973) 454 - 0996 no’lu telefonumuzdan ulaşabilirsiniz.

Reklam Temsilcileri Aranıyor

BAYRAMLAR FORUM İLE GÜZEL

Bu yıl bayramları Forum ile kutlamaya ne dersiniz?

3 sizden + 2 bizdenBu yıl bayramlar ve yeni yılda basılacak 3 özel sayımızda

istediğiniz ölçülerde size yer verelim. Bayramlardan önceki

veya sonraki sayılarda ilanınızı aynı ebatlarda 2 kez

fazladan ücretsiz olarak biz yayınlayalım.

Yani siz 3 sayı için ödeyin, biz 5 defa basalım.Kampanyamız ile ilgili geniş bilgi için hemen arayın...

973 - 454 - 0996 & 347 - 417 - 0683

1 Ekim'de Napa, Califtonia'da nezih bir mekanda açılacak olan lüks Türk Restoranı, Tarla Mediterranean

Turkish Resraurant'a ahçı ve döner ustası aranıyor.Yol masrafları tarafımızdan karşılanacaktır.

İlgilenenler Ali Yıldırım'a 201-673-7403 no'lu telefondan veya [email protected]

adresinden ulaşabilirler.

Ahçı ve döner ustası aranıyor

www.ForumGazetem.com

Tıkla, yeni bir güne yerel haberlerle başla...

www.TurkishSuperPages.com

Türk Amerikan İş Rehberi

KİRALIK SALON

Her türlü düğün, nişan, doğum günü partileriniz ile iş ve

özel toplantılarınız için 200 kişilik salonumuzla

Paterson, New Jersey’de hizmetinizdeyiz.

973 - 569 - 9200

Her tür sıhhi tesisat, tamirat işleriniz itina ile yapılır.

[email protected]

Malik Can- Plumber

862 - 242 -0641

BEST PLUMBING

Gayrimenkul alım satım ve kiralama işlerinizde

geniş kadromuzla hizmetinizdeyiz.

973-916-9900

Century21 Emlak Ofisi

Diş Hekimliğinin tüm alanlarında

hizmetinizdeyiz.

Sigortaların büyük birçoğunluğu kabul edilir.

631 - 595 - 2400

DİŞ DOKTORU ŞEFİK YAVUZ

NYCitEx ile kargo göndermek kolay, güve-

nilir ve çok hesaplı...

1-866-NYCITEXwww.nycitex.com

Page 28: Forum Gazetesi 141st. Issue

World News28

The Americans With Disabilities Act

What is a disability? It might seem like a common sense question.For most of people, the word "disability" suggests the inability toperform basic activities necessary to function in life. That couldmean a person needs special orthopedic devices to walk. It couldmean a person needs a hearing aid to participate in normal conver-sations. It could mean a person needs special features in a car to ac-commodate certain physical limitations.

Disability is a broad term. There are physical disabilities. There arepsychological disabilities. There are permanent disabilities andthere are temporary disabilities. The term disability could be de-fined by the terms of an insurance policy. It could be defined by go-vernment programs. It could be defined by state statutes. Althoughtraditional dictionaries may easily define the word "disability",there is no universal legal definition that fits every situation.

Disability law is a broad area that impacts employers, public facili-ties, and public transportation providers. The Americans With Disa-bilities Act (ADA), signed into law in 1990, was designed to preventdiscrimination against people based on disability. The Act says thatprivate employers, state and local governments, employment agen-cies and labor unions may not discriminate against qualified peoplewhen it comes to hiring, termination, promotion, compensation,training, or other privileges of employment.

According to the law, someone is considered to have a disability ifthey have a physical or mental impairment that substantially limitsa major life activity(s), there is a record of the impairment, and theperson is regarded as having the impairment. Under the ADA, emp-loyers have to reasonably accommodate known disabilities of quali-fied applicants or employees. The test used to determine the levelof accommodation is an "undue hardship" test, meaning that the ac-commodation does not need to be implemented if it would imposean undue hardship on the employer.

The Equal Employment Opportunity Commission illustrates examp-les of reasonable accommodations. This includes making employeefacilities easily accessible for people with disabilities. It includesmodifying work schedules or reassigning people to vacant posi-tions. It includes modifying equipment to accommodate people withdisabilities.

Under the ADA, an employer may not inquire as to the existence,nature, or severity of a disability with job applicants. However, anemployer may ask job applicants about their ability to perform cer-tain job functions. The employer can arrange for a physical exami-nation of a job applicant and make a job offer dependent on theresults of the exam. Any medical records about the job applicant areconfidential. (Source: Equal Employment Opportunity Commission)

The ADA does not protect employees from illegal drug use or alco-hol abuse. Illegal drug users and alcoholics are subject to the sameperformance standards as other employees. That may be a mootpoint though, since many employers already have zero tolerancepolicies towards alcohol or drugs in the workplace. This is especiallytrue in the transportation industry where passengers' lives dependupon the highest safety standards for air, sea, rail, or road travel.

***

Timur handles lawsuits for car accidents, slip & fall accidents, workaccidents, cruise ship accidents, serious personal injury, hospitalerrors, medical malpractice, dangerous product, pharmaceuticaldrugs, workplace discrimination, sexual harassment and other areasof law. ▪ www.benimavukatim.com ▪ [email protected] ▪ 718 224-9824

One can criticize Central Asian govern-ments for many things - from corrup-tion to their intractably undemocraticways. But perhaps due more than any-thing to the Soviet legacy, women inthat predominantly Muslim region par-ticipate in politics, business, and otherspheres of public life.

That said, while some of the following10 picks for most influential women inCentral Asia have risen to the top solelyon their merits, there are more than afew whose family ties have paved theway to success.

Central Asia's 10 Most Influential (And Connected) Women

Roza Otunbaeva: President of KyrgyzstanRoza Otunbaeva stepped into the breach tobecome interim president after the whirl-wind exit of Kurmanbek Bakiev in April2010.

Gulnara Karimova: Uzbek diplomat, busi-nesswoman, and presidential daughter

Uzbek President Islam Karimov's eldestdaughter, Gulnara Karimova, is known forher passion for entrepreneurship, jewelry-making, fashion, and music.

Dinara Kulibaeva: Kazakh president's second daughterKazakh President Nursultan Nazarbaev'ssecond-born daughter, Dinara Kulibaeva, isthe only Central Asian woman to have ap-peared on the "Forbes" list of world billion-aires, with an estimated net worth of $1.3billion.

Akja Nurberdyeva: speaker of Turk-menistan's parliamentSince taking over the leadership of the par-liament in February 2007, Akja Nurberd-yeva has taken steps to open up herisolationist, energy-rich country to the restof the world, including organizing exchangetrips by Turkmen lawmakers to the Euro-pean Union.

Lola Karimova: presidential daughter,Uzbek ambassador to UNESCOThe Uzbek president's youngest daughter,Lola Karimova-Tillyaeva, controls a busi-ness empire that is said to include severalmajor consumer-goods markets in Uzbe-kistan, the Abu Sahiy Nur market with adaily turnover of at least $250,000 amongthem.

Gaukhar 'Goga' Ashkenazi: London-based Kazakh oligarchThe Oxford-educated, London-based GogaAshkenazi has attributed her success tohard work and being in the right place atthe right time.

Svetlana Ortikova: chairwoman of UzbekSenate's Committee for Legislative and Ju-diciary Issues

Tahmina Rahmonova: Tajik entrepreneur,presidential daughter

Mutabar Tojiboeva: Uzbek human rightsactivistThe government in Tashkent has long beenwary of Mutabar Tojiboeva, an outspokencritic of the regime.

Ozoda Rahmonova: Deputy Tajik foreignminister, presidential daughterPresident Rahmon appointed his George-town-educated daughter, Ozoda, as deputyforeign minister in 2009, but she is ru-mored to wield far more power than theminister because of her familial connectionto his boss.

Excerpts from the article of -- Farangis Najibullah

Copyright (c) 2010. RFE/RL, Inc. Reprinted with the permission of Radio

Free Europe/Radio Liberty, 1201 Connecticut Ave., N.W. Washington DC 20036.

Page 29: Forum Gazetesi 141st. Issue

The World Food Program's regional director, StanlakeSamkange, told reporters in Nairobi his agency is expand-ing food distributions in Mogadishu.The agency can now operate directly in the Gedo regionas well as in other pockets north and south of the Somalicapital that were previously sealed off by the al-Qaida-linked militant group al-Shabab."The access situation is changing in southern Somalia, Ithink because of the pressure and the serious conditionthere, and we are responding to that very actively andvery aggressively," said Samkange.But, he says, Mogadishu is still dangerous because ofwhat he calls a "security vacuum" that was created fol-lowing al-Shabab's recent withdrawal from there."Unfortunately, at a distribution a little over a week ago,after 70 percent of the distribution had passed peace-fully, there was a disturbance amongst the security ele-ments providing security there, and a number of peoplelost their lives and there was looting of some quantitiesof food," added Samkange.Samkange said that, in the month of July, more Somalirefugees showed up at Dadaab than in any other month

in the camp's 20-year history, creating in his words, an"unprecedented challenge." Dadaab was meant to house90,000 people, but the population now stands at 440,000and rising. He said aid workers have had to be flexibleand innovative in dealing with the crisis.Ertharin Cousin, the current U.S. representative at theUnited Nations Food and Agriculture agencies, said dis-cussions with the Kenyan government to expand theDadaab refugee camp were successful, with the govern-ment giving the United Nations' refugee agency permis-sion to open the Ifo II camp, which can accommodate upto 40,000 people. Cousin reported that $1 billion hasbeen pledged and raised to date by the internationalcommunity, but the United Nations says it needs an ad-ditional $1.5 billion to assist drought and famine victimsacross the Horn of Africa until the rains come, usually inOctober.The World Food Program's Samkange says normally hisagency aims to have enough food and supplies in stockto cover three months, but at the moment they are ope-rating on a month-by-month basis. He urged donors tocontinue giving support to drought and famine efforts.

US News 29

Figures Don't Lie

"If a child grows three feet tall in three years that meanshe will be twenty feet tall at age twenty!" my intern innews analysis joked. "Yes!" I responded, "And he will beforty feet tall at age forty!"

"The rate at which crime increases has decreased, andthat means there is less crime!" he said to test me."Wrong as you know!" I retorted. "The opposite is true!"

"The universe is expanding at an accelerating rate andwill expand forever!" he asserted saying he heard thisfrom a science professor at a city university. "Not so!" Icorrected: "The rate of acceleration is decreasing whichmeans the universe eventually will stop expanding andcollapse upon itself into what is called a singularity!" Hiseyes crossed as I told him many scientific "experts" spe-culate, and he should get other opinions to compare.

"Our United Nations computer predicts a future worldpopulation of nine billion people even though globalageing and below-replacement birthrates is a wide-spread phenomena!" an official involved with a recentU.N. Population Report explained to me. I told him he is"laboring under a misconception" and explained thatdeath rates increase as populations age concurrent withmuch lower birthrates. "Old people don't have children!"I said stating the obvious. He became both upset andangry as he was parroting an official line.

"You have a contrary and contentious attitude!" he as-serted in the presence of my intern as I told him worldpopulation will definitely drop below three billion be-fore this century ends. "Your computer is not prog-rammed correctly and your conclusions are wrong!" heasserted while walking away. I shouted out that I usedsimple math.

A media associate Jonathan V Last joined us he havingread the U.N. Population Report: "Figures don't lie, butliars figure!" he told my intern who seemed befuddledby the unscientific assumptions United Nations officialsused to program their computer projections, and theirdubious methods of interpretation.

"Wishful thinking!" I told him. "So-called experts arehuman and program their hopes, fears, and desires intocomputers resulting in dubious results. "You must doyour own thinking before reality catches up with all ofus!" He was young and represented the future.

I dissected a parrot and discovered the nerves from itsears went directly to the nerves in its tongue...

More Food Aid Needed in E. AfricaCurrent and former U.S. representatives atthe United Nations Food and Agricultureagencies Saturday wrapped up their three-day visit to Kenya to assess the internationalresponse to the Horn of Africa's ongoingdrought and famine. They said aid agenciesare able to access more areas in southern So-malia and that aid is reaching people in need,but more must be done.

Cathy Majtenyi | Nairobi | VOA

World Bank Chief Warns of New Danger Ahead

The president of the World Bank is warning the world'salready troubled economic recovery is in even greatertrouble.World Bank chief Robert Zoellick told The Weekend Aust-ralian newspaper the global economy has entered whathe called a "new and more dangerous phase."In the interview, published Saturday, Zoellick put most ofthe blame on debt problems in Europe. He urged Euro-pean leaders to tackle the debt crisis with more urgencybut said there is little finance officials can do with mone-tary policy to ease the strain.He also expressed concerns that the recent riots inBritain could dissuade the government there from mov-ing forward with a series of announced austerity meas-ures.Zoellick is in Australia for an official visit and is scheduledto meet with Australian Prime Minister Julia Gillard andother top officials.He said Australia's close ties with many growing EastAsian and Pacific economies should help the country'seconomy in the short term.

Page 30: Forum Gazetesi 141st. Issue

FORUM Bulmaca - 14130

Üsttekiresim.... İşçil

(Alt resim)

Biricik,yegâne

Her vakit,sürekli

Bunalım,buhran

LabadaAyarı

yapılmamış

Valide,anne

CasusHastalıklı,

sakat

ArıtımMitolojik bir

çalgı

Taşıma işiDik başlı

Karışıkrenkli

Resimdeki-lerin dizisi

Yok etme,giderme

Birnehrimiz

Mağaraİriye yakın,

biraz iri

Vergikoyma

Kafa dengi

Zaferkazanan,fetheden

ÇareGelecek

Alçak,aşağılık

İki şeyi ayı-ran açıklık

.....İmirzalıoğlu(Ortadaki

resim)

Ordumensubu

Zihindetasarlanan,

farazi,tahminî

Yaşlı,verimsiz,geçimsiz

Tutku

Başka,başka türlü

Oymak

Bir eğitimkademesi

Kopça

ÜyeYaşama,

hayatKökten

Alan İlgi

Hayatarkadaşı

Denizgenerali

Nar çiçeğirenginde

bir süs taşıO yer

Lütuf, ihsan

Kısa zaman

El, yüz ha-reketleriylegösterme

BakanlarKurulu

Bey, emirİçinden

çıkılmaz iş

Adaletle işgören

Duvar ilanı

Platininsembolü

Hindistan'da prensle-re verilen

unvan

Bir UzakDoğu sporu

Bir ilimizGüvenilir

İşte (halk)Atılgan

Gençliği vekörpeliği

kalmamışElçilik

Kuşatmaİnce yapılı,

narinİşaret

Açlığınıgidermiş,doymuş

Açıktanaçığa

Muhtemel

Çabukdavranan,canı tezMantık

Sayı, adetBabanın

kız kardeşi

SuçubağışlamakMaddeninyapı taşı

EksiksizEn sonedinilen

Yetki Mikroskopcamı

Kavga,dalaş

Hükümdarkonağı

Bir nota

TavsiyeYara

bakımıBuzul taş

Yergi Titanınsembolü

ŞİFRE:

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

Hazırlayan: Güven Söztutan / [email protected]

Page 31: Forum Gazetesi 141st. Issue

NEW YORK – New York’un simgesi Özgürlük Anıtı,bakım ve onarım için bir yıl süreyle ziyaretçilere ka-patılacak.

ABD İçişleri Bakanı Ken Salazar, yaptığı açıklamada,Özgürlük Anıtı’nın Ekim ayı sonundan itibaren biryıl süreyle kapatılacağını, 27,25 milyon dolara malolması beklenen yenilemeyle de daha güvenli ola-cağını bildirdi.

Yetkililer, onarım çalışması sırasında ÖzgürlükAnıtı’nın bulunduğu Liberty adasının ise açık ola-cağını ve bu çalışmanın adanın ziyaret edilmesiniengellemeyeceğini kaydetti.

Özgürlük Anıtı, 11 Eylül saldırılarının ardındangüvenlik gerekçesiyle kapatılmış, 20 milyon dolaramal olan güvenlik tedbirlerinin iyileştirilmesi çalış-ması sonrası yeniden ziyaretçilere açılmıştı.

1880’li yıllarda yapılan ve Fransa tarafından ABD’yehediye edilen anıtı, yılda yaklaşık 3,5 milyon kişi zi-yaret ediyor. - AA

Amerika Haberleri 31

Gallup uzmanlarından MuhammetYunus araştırma sonuçları için, “Özet-le Müslüman Amerikalılar da Ame-rikalı, dinleri kadar vatanlarına dadüşkünler” diyor.

Muhammet Yunus’a göre, Amerika’da2001 yılında 3,000 kişinin öldüğüterör saldırılarından yıllarca sonrayapılan araştırma, hiçbir AmerikalınınMüslüman nüfusun vatanseverliği vesadakatinden şüphe duymadığını gös-teriyor. Araştırmaya göre her 10Amerikalı Müslüman’dan yedisi,Amerikalı kimliğinin dini kimliği kadarönemli olduğunu söyledi. Araştırma,gayrimüslim Amerikalıların Müslü-manları terörist ya da el Kaide sem-patizanı veya destekçisi olarakgörmediğini ancak, Müslüman top-lumdan terörist eylemlere karşı dahagüçlü tepki beklediğini de gösteriyor.

Müslümanların hayata bakışı ve gele-cekten beklentileri de, Protestan, Ka-tolik, Mormon ve Yahudilerden farklı

değil. Bu gruplara yoksulluk çekiyormusunuz, geçim sıkıntınız var mı vegeleceği parlak görüyor musunuzsoruları sorulduğunda, büyük birçoğunluğu geleceği parlak gördüğünüsöylüyor. Ancak Müslümanların yüzdeüçü yoksulluk çektiğini söylüyor ki buoran Yahudi Amerikalılar arasında daaynı. İki toplum arasında başka ben-zerlikler de var.

Örneğin diğer dini gruplara kıyaslaYahudiler Müslümanları daha iyi an-lıyor, onlara karşı ayrımcılık yapıldığınıdaha iyi görüyor ve el Kaide gibiterörist örgütlerle ilişkileri ol-madığının da bilincinde. Ayrıca Müs-lümanların Amerika’ya sadakatlerin-den en az şüphe duyan grup da yineYahudiler. Araştırmaya göre çeşitli dinve etnik gruplar arasında Irak sava-şına en fazla karşı çıkanlar da yineAmerikalı Müslümanlarla Yahudilerdi.

Anketi değerlendiren dini liderlerdenİmam Muhammet Mecit, araştırma

sonuçlarının, özellikle Müslüman veYahudi Amerikalılar arasındaki ben-zerliklerin, kendisini bile şaşırttığınısöylüyor. Müslüman cemaatin Yahuditoplumuyla yakın ilişki içinde oldu-ğunu vurgulayan imam “Buna rağ-men iki toplumun hayat anlayışı vebakış açısının bu kadar birbirine ben-zediğini bilmiyordum” diyor.

Haham David Saperstein iseYahudilere, inançlarından ötürü son 3bin yıldır korkunç baskı yapıldığınıdolayısıyla ayrımcılığa ve dini baskıyamaruz kalanlara yakınlık duyduklarınıbelirtiyor.

Gallup uzmanı Muhammet Yunus, İs-lamafobiyle anti semitizm arasındafark olmadığını belirtiyor ve BeyazSaray’a, İslam düşmanlığıyla, aynıYahudi düşmanlığıyla mücadeleedildiği gibi mücadele edilmesiniönereceğini söylüyor.

Kaynak: VOA Türkçe

Amerikalı Müslümanlar dinleri kadarAmerikalı olmaktan da gurur duyuyor

Amerika’da yapılan ve üç yıl süren büyük çaplı biraraştırma, Amerikalı Müslümanların dinleri kadarAmerikalı olmaktan da gurur duyduklarını gös-teriyor.

Gallup anket şirketinin Abu Dabi bürosu tarafındanyapılan araştırma sırasında yüz binlerce kişiyle teketek görüşüldü ve sonuçları, “Müslüman Amerikalılar:İnanç, Özgürlük ve Gelecek.” başlığıyla rapor olarakyayınlandı.

Özgürlük Anıtı Ekim ayı

sonunda bakıma alınıyor

Page 32: Forum Gazetesi 141st. Issue

Din ve İnsan32

Bursa'da, Muhammed Üftade Hazretlerinin Uludağ'ın eteklerindeki tekkesindebulunan sandıklardan çıkarılan, zamanla yıpranmış, parçalanmış 64 parça özeleşyası, Bursa Büyükşehir Belediyesinin öncülüğünde konusunda uzman ekiptarafından titiz bir çalışmayla eski haline dönüştürülüyor.

ww

w.f

oru

mg

aze

tem

.co

m

Hazreti Muhammed'in Hırka-i Şe-rif 'inin restorasyon ve konser-vasyon çalışmalarında da görevalan Tekstil Tasarım Restorasyonve Konservasyon Uzmanı Leventİnan başkanlığında, sanat tarihçisiHülya Demirhan ve ressam EsraÇetin tarafından yürütülen çalışmakapsamında, kayıtlı 64 parça eşya-nın envanterinin 100'ü bulabileceğibildirildi.

Merinos Atatürk Kongre ve KültürMerkezi'ndeki iki atölyede çalış-malarını sürdüren Levent İnan, bu-rada yapılan çalışmanın, konser-vasyon laboratuvarı şeklinde oluş-turulmuş bir mekanda taşınabilirkültür varlığı niteliğinde olan Üf-tade Hazretlerinin özel ve tekke eş-yalarının restorasyonu ve konser-vasyonu işini kapsadığını söyledi.

İnan, tek-stil ved i ğ e rmalzeme-lerden yada karışık

malzeme-lerden yapılmış envan-tere kayıtlı 64 parça eşyayı elealdıklarını belirterek, şunları kay-detti:

"İki tane de içinden daha hiç eşyaçıkarılmamış sandıkla karşılaştık.Bu sandıklar içinde, örneğin kaftangayri ihtiyarı katlanmış. Tekstillerinuzun süre böyle katlı durması is-tenmeyen bir durum. Biz buradaartık yıpranmış, parçalanmayabaşlamış, havasız kalmış, değişikzararlarla hasar görmüş malzeme-leri tekrar eski halene getirebile-ceğimiz bir laboratuvar ortamındabulunuyoruz. Yaptığımız ilk iş, budijital olarak eserlerin fotoğrafla-rını çekmek videolarını almak,daha sonra en önemli işlem ki buözel bir durumdur, rölevelerini

almak. Üzerine asetat yaydıktansonra, örneğin kaftanın bütün de-taylarının çizimlerini yapıyoruz.Çizimlerde, parçalanmış, yıpran-mış, dikiş olan, tamam olan kısım-lar çizimler üzerinde detaylan-dırılıyor ve arşivlenecek şekilde de-poluyoruz. Bundan sonra da eser-lerin kondisyonlarına bakmak vedijital mikroskopla üzerinde etütetmek işi var. Doğal yöntemlerleçalışırsanız eser kendisine nasıldavranılacağının kopyalarını zatenveriyor."

Bu eşyaların ömrünün bir gün ni-hayetleneceğini ifade eden İnan,"Bizim amacımız, bunun dünyamüze kurallarında olabildiğinceömrünü uzatmak, doğru şartlardasunumunu ve saklanmasını sağla-mak. Biz bu çalışmayla eserleri günyüzüne çıkarıyoruz ve sağlıklı halegetiriyoruz, fakat esas iş ondansonra başlıyor. Müze ortamındadoğru vitrinlerde sergilenmeli,doğru nem, ışık, ısı ve nemde sak-

Üftade Hazretlerinin şahsi eşyaları mercek altında

Türkiye'nin 3. büyük camisi 18 yılda tamamlandı

Kahramanmaraş, Abdulhamithan Ma-hallesi'nde kente hakim bir noktadabulunan cami, hayırsever iş adamı vevatandaşların da yardımıyla 18 yıldatamamlandı. Sabancı ve Kocatepe'den sonraTürkiye'nin 3. büyük camisi olma özel-liğine sahip olan AbdulhamithanCami'nin hat işlemelerini Türkiye'ninen önemli hat ustaları arasında yeralan Arif Yücel yaptı. Caminin 5 yılkadar süren hat işlemelerinde özelliklebirlik ve beraberliği simgeleyen an-lamlı ve manalı yazılara yer verildi.

Kubbe yüksekliği 46 metre olan

caminin 4 minaresi bunuyor ve buminarelerin yüksekliği 81 metre. 46bin metrekarelik kapalı alana sahipolan cami, bir külliye şeklinde inşaedildi ve tüm sosyal donatılara sahip.

Kahramanmaraş'ın her bölgesindengörülebilme özelliğine sahip olancaminin, en büyük özelliklerinden biride kendisine özgü bir mimarisi olması.Abdulhamithan Camisi'nin yapımında,hiçbir eserden esinlenmemiş olmasıcamiye ayrı bir özellik ve anlamkazandırıyor. Dış cephesi Kayseri taşıile yapılan caminin ince işçiliği için 500usta çalıştı.

Kahramanmaraş'ta, yapımı 18 yılda tamamlanan, kubbesi 46metre, minareleri ise 81 metre yüksekliğinde olan Abdül-hamithan Camisi, kentin her yerinden görünebilme özelliğininyanı sıra farklı mimari yapısıyla da dikkat çekiyor.

C T K E A A

B A D E R A F İ N A J

N A K L İ Y E A L A

A S İ İ Z A L E İ N

T U M A R R E Z İ L

K A F A D A R A S K E R K

R A T E A Y R I L İ S E

İ H T İ R A S A Z A C A N

İ E Ş G R E N A

S A H A İ O R A A N

L M İ R A D İ L

K A B İ N E A F İ Ş P

K A R A T E A K A R T

H A T A Y M U H A S A R A

A L E N İ A C E L E C İ

T O K T A N E A F T A M

L H Z S A R A Y

S A L A H İ Y E T R E

S A L I K M O R E N

T I M A R Z E M T İ

Cansu Dere

Kenanİmirzalıoğlu

Bade İşçil

141. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ ŞİFRE: JENERASYON

Page 33: Forum Gazetesi 141st. Issue

Amasya'da 150 yıllık Ramazan geleneği sürüyor

1860'lı yıllarda, zamanın Amasya Mutasarrıfı ZiyaPaşa'nın bir ramazan günü Amasya Kalesi'nde çaldırdığıdavul zurna ile başlayan ve o günden bu yanasürdürülerek zaman içinde belediye bandosunun kon-serine dönüşen uygulama, bu yıl da sürdürülüyor. Bando Şefi Cemal Aylak'ın (49) yönettiği yaklaşık 10 kişi-lik bir ekipten oluşan Belediye Bandosu, ramazanboyunca kente hakim Amasya (Harşena) Kalesi'nde iftarve sahurdan bir saat önce verdiği konserlerle kent sakin-lerine yöresel ve yılın popüler parçaları eşliğinde iftaraçtırıyor, sahur yaptırıyor. Amasya Belediye Başkan Yardımcısı Osman Akbaş, bugeleneğin sürdürmekten duydukları mutluluğu dile ge-tirdi. Ramazan ayının sadece oruç tutulan bir ay olarak değer-lendirilmemesi gerektiğini kaydeden Akbaş, "Mutlakaişin ibadet boyutu var. Kişinin nefsinin arındırılmasıboyutu var ama aynı zamanda insanların kendi kültür vegeleneklerine sahip çıkması için de önemli bir vesiledirdiye düşünüyorum" diye konuştu. AA

www.ForumGazetem.com

Tıkla, yeni bir güne yerel haberlerle başla...

www.TurkishSuperPages.com

Türk Amerikan İş Rehberi

Amasya'da geçmişi 1860'lı yıllara dayanan Ramazan'a davul-zurna eşliğindegirme geleneği devam ediyor. Kent halkı, bu yıl da belediye bandosunun konser-leri eşliğinde iftarlarını yapıp ve sahura kalkıyor. Yöresel ve popüler parçalarıçalan bando ekibi, konser sırasında cep telefonundan da istek alabiliyor.

Ramazan Haberleri 33

Page 34: Forum Gazetesi 141st. Issue

Türk Dil Kurumu (DTK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Akalın,Evliya Çelebi'nin Seyahatname'yi yazmakla kalmayıpgittiği yerlerde cami, mescit, türbe ve han duvar-larına yazılar yazdığını, Çelebi'nin bu özelliğinin pekbilinmediğini, yazdığı yazıların da zamanla yokolduğunu söyledi.

SREBRENİTSA -Bosna'daki savaş sırasındaTemmuz 1995'te 8 bin 14 yaş üstü erkeğinkatledildiği Srebrenitsa soykırımında eş-lerini ve çocuklarını kaybeden anneler, Ra-mazan'ı buruk bir şekilde geçiriyor.

Sevgi ve rahmet ayı olarak bilinen, büyük bu-luşmaların gerçekleştiği, iftarlarla ve sahur-larla anlam kazanan Ramazan'da, Sreb-renitsa'da yine hüzün ve gözyaşı hakim...

11 Temmuz 1995 tarihinde Ratko Mladiçöncülüğünde Çetnik birliklerince işgal edilenSrebrenitsa'da, BM bünyesinde görev yapanHollandalı birliklere sığınan Boşnaklardankatliama uğrayanların anneleri ve eşleri, bukentte hayatta kalma mücâdelesi vermeyedevam ediyor.

Soykırımın üzerinden yıllar geçmesine rağ-men acılar taze olan anneler, Ramazan ayıylabirlikte yalnızlıklarını daha bir başkahissediyor.

Srebrenitsalı anneleri iftarın yalnızlığı vuruyor

Evliya Çelebiduvar

yazıları dayazmış

Daha önce evlâtlarıyla ve eşleriyle birlikte if-tarlarını açan, sahura kalkan anneler, şimdiyalnız yaşadıkları evlerinde geçmişteki Ra-mazan'ları özlemle yad ediyor. Gündüz va-kitleri, Potoçari'deki "beyaz zambaklardiyarı" olarak adlandırılan mezarlığa gelenanneler, burada kaybettikleri yakınlarınınmezarları başında dua ediyor, açık alandakimescidde ise namaz kılıp, Kur'ân-ı Kerîmokuyarak vakit geçiriyor. İftar vakti evinin yolunu tutan annelerin birkısmı birlikte iftar açarak yalnızlıklarını pay-laşırken, diğer kısmı ise evlerinde tek başınaiftar sofrasına oturmak zorunda kalıyor.

www.ForumGazetem.com

Tıkla, yeni bir güne yerel haberlerle başla...

www.TurkishSuperPages.com

Türk Amerikan İş Rehberi

Page 35: Forum Gazetesi 141st. Issue

FIRST CHOICE OBGYN

Dr. Hüseyin Çopur Dr. Sariye Savcı

KADIN HASTALIKLARI ve DOĞUM alanında her türlü ihtiyacınız için yanınızdayız.

YENİ Clifton ofisimiz çok yakında hizmete girecektir.

Doğumlar ağrısız yöntemle New Jersey'in en modern hastenesi HACKENSACK UNIVERSITY

MEDICAL CENTER'da tek kişilik özel odalarda yaptırılmaktadır.

Ofis adresleri:301 Beech Street, Suite: 6, Hackensack, NJ 076011115 Clifton Avenue, Suite: 104, Clifton, NJ 07013

Tel: 201-531-9006www.firstchoiceobgyn.com

Türkiye'den doğum hastası kabul edilmektedir.

Ayrıntılı bilgi için arayınız.

Amerika Haberleri 35

11 Eylül Anıtı saldırının 10. Yıldönümünde açılacak

Terörist saldırı sonucuyıkılan Dünya TicaretMerkezi arazisi üzerineyapılmakta olan komp-leks, New York'ta görevyapan yabancı basınmensuplarına tanıtıldı.Basın mensuplarınınyoğun ilgi gösterdiğitanıtım programına, in-şaatı hızlı bir biçimdedevam eden kompleksinbulunduğu alanın kirasözleşmesini elinde bu-lunduran Amerika'nınemlak devi Larry Silver-stein de katıldı.

Basın mensuplarının inşaat alanından görüntü almasına imkan sağlayan programın ikincibölümünde konuşan Silverstein, söz konusu alana yapılmakta olan 11 Eylül Anıtı'nın, saldırının10. yıl dönümü olan 11 Eylül 2011 tarihinde açılacağını söyledi. Silverstein, 11 Eylül Anıtı'nınilk gün söz konusu saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerinin, ertesi günden itibaren de genelziyarete açılacağını duyurdu. Anıt kapsamında ikiz kulelerin bulunduğu alana yapılacak olaniki havuzun etrafına bronz plakalar üzerine söz konusu saldırıda hayatını kaybeden kurban-ların isimlerinin yazılacağını vurgulayan Silverstein, 11 Eylül Müzesi'nin ise 2012 yılında bitiri-leceğini kaydetti.

Tamamlanan ilk bina olma özelliğini taşıyan 7 World Trade Center'da geçekleşen programdaayrıca, kompleksin inşaatında 3 bin 500 kişinin görev yaptığı belirtildi. Brifingde kompleksiçinde yer alan ve şu an 78. katına gelinen 1 nolu kulenin, 2013 yılında tamamlandığında 104katlı ve 541.3 metre uzunluğuyla Amerika'nın en yüksek binası olacağını anımsatıldı. Bunagöre, söz konusu alana yapılacak 88 katlı ikinci kule 411 metre, üçüncü kule de 356 metreyükseklikte olacak. 11 Eylül Anıtı'nda yer alan her bir havuzun derinliği 15 metre olacak, havuzduvarlarından şelale görüntüsü veren bir sistemle sular havuzun iç kısmına dökülecek. Havu-zların çevresine ise 400 meşe ağacından oluşan küçük bir orman yapılacak.New York'un turizm gelirine ciddi katkı sağlaması beklenen projede yer alan binaların çevrebilinci ve enerji tasarrufu gözetilerek inşa edildiği açıklandı. (A.A)

ABD'nin New York şehrinde yaklaşık 10 yıl önce gerçekleşen teröristsaldırı sonucu yıkılan 'Dünya Ticaret Merkezi' ikiz kulelerinin bulun-duğu alana yapılmakta olan '11 Eylül Anıtı'nın (9/11 Memorial)saldırının 10. yıl dönümünde açılacağı belirtildi.

Page 36: Forum Gazetesi 141st. Issue