gİrİŞ - başkent Üniversitesitkorkmaz/532/2. makale_uner_pazarlama... · web viewİlk kez...
TRANSCRIPT
1
2
PAZARLAMA KARMASI PARADİGMASINDA PAZARLAMA TANIMI
Prof.Dr.M.Mithat Üner
Gazi Üniversitesi İİBF-İşletme Bölümü
GİRİŞ
2003 yılında Pİ-Pazarlama ve İletişim Kültür Dergisi’nde yayınlanan “Pazarlama
Tanımı Üzerine” başlıklı makale kapsamında pazarlama tanımları ile ilgili genel
bir değerlendirme okuyuculara sunulmuştur. Bilindiği üzere pazarlamada iki
temel paradigma bulunmaktadır. Bu paradigmalar, pazarlama karması
paradigması ve ilişkisel pazarlama paradigmasıdır. Anglo–Sakson Modeli
kapitalizmin yoğun etkisindeki "pazarlama karması paradigması", pazarlama
tanımını pazarlama karması elemanları üzerine inşa etmekte ve bu yaklaşım
Amerikan Pazarlama Birliği tanımlarına da yansımaktadır. Diğer taraftan, Alp-
German Modeli kapitalizmin izlerini taşımakta olan İskandinav Okulu ise,
"ilişkisel pazarlama paradigması" çerçevesinde pazarlama tanımını tartışmaya
açmaktadır (Üner, 2003:45).
Ülkemizde pazarlama karması paradigması mutlak olarak egemendir ve bunun
doğal bir neticesi olarak, Türkiye’de yayınlanmış olan pazarlama ders
kitaplarının tamamına yakın bir kısmı pazarlama karması paradigması üzerine
inşa edilmiştir. Ders kitaplarına paralel olarak pazarlama dersleri de aynı
paradigma çerçevesinde anlatılmaktadır.
Dünyada pazarlama karması paradigmasının en önemli savunucusu Amerikan
Pazarlama Birliği-APB (American Marketing Association) dir. APB 1930’lü
yıllardan günümüze kadar pazarlama tanımı konusunda yoğun çaba
3
harcamıştır. Nitekim Türkçe pazarlama kitaplarında da APB tarafından
geliştirilen pazarlama tanımlarıyla yoğun bir şekilde karşılaşılmaktadır. Ancak
APB tarafından 1935 yılından 2007 yılına kadar çeşitli tarihlerde pazarlama
tanımlarının yapılmış olması, yazarın bu tanımlar arasından bir tanesini tercih
ederek kitaplarına koymalarına yol açmıştır. Bu şekilde de farklı tarihli APB
tanımları pazarlama kitaplarında yer almaya başlayarak bir çeşitlilik meydana
gelmeye başlamıştır. Diğer taraftan, APB tanımlarının Türkçeye çevrilmesi
süresinde yazarlarca farklı kelimelerin tercih edilmesi veya tanımların
uyarlanmak suretiyle kullanılması gibi nedenlerle de Türkçe pazarlama tanımları
konusundaki çeşitlilik artmaya başlamıştır.
Tanım kargaşası nedeniyle pazarlamaya konu taraflar arasında ortaya
çıkabilecek iletişim sorunlarının ortadan kaldırılmasına katkı verebilmek
amacıyla bu çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında, pazarlama
karması paradigmasına göre pazarlama tanımlarının evrimi ve pazarlama
tanımı konusunda ulaşılan son nokta ortaya konulmaktadır.
PAZARLAMA TANIMININ ÖNEMİ
Türkçe pazarlama literatürü incelendiğinde, pazarlama tanımı konusunda yoğun
bir kargaşa ile karşılaşılmaktadır. Oysa pazarlama akademisyenlerine düşen
öncelikli görev yaygın kabul gören bir pazarlama tanımı geliştirilmesi sürecine
katkı vermek olmalıdır. Her akademik disiplinde olduğu gibi pazarlama içinde
üzerinde fikir birliğine varılmış bir tanıma şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü
tanım, tanımlanmak istenilen unsurun kapsamını ve içeriğini ortaya koyacak,
sınırlarının çizecek ve konuyu açıklayacaktır (Gundlach, 2006). Bir diğer
ifadeyle, formel bir pazarlama tanımı, pazarlamanın anlam ve öneminin otoriter
bir ifadesi olmasının yanı sıra pazarlamanın doğası ve temel özelliklerini de dile
getirecektir (Gundlach, 2007). Buna göre; üzerinde fikir birliğine varılmış olan bir
pazarlama tanımına ulaşılması suretiyle, pazarlama ile ilgili olarak etkin iletişim
kurulabilmesinin yanı sıra pazarlamanın konusunun anlaşılabilmesi ve diğer ilgili
unsurlardan da ayrıştırılabilmesi imkânı ortaya çıkabilecektir. Bu nedenlerle de,
başta pazarlama konusunda kendisini geliştirmek isteyen öğrencilere
4
pazarlamayı anlatabilmek için öncelikle uygun bir tanımın ilgili ders kitaplarında
yer alması kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Bir disiplinin tanımı, bir topluluğun içerisinde yer alan birden fazla kavrama,
teoriye ve uygulamaya yol göstermek için, bir köşe taşı gibi hizmet etmektedir.
Ancak bir tanımı iyi, uygun bir tanım yapan özellikleri de söz konusudur. Bir
disiplinin tanımı, hem uygulayıcılara hem de akademisyenlere hizmet etmelidir.
Hunt (1991), iyi bir tanımın; kapsamının uygun olması gerektiğini, daha da
önemlisi bazı şeylerin hariç tutulması gerekebileceğini, ne zaman onun bir
örneğiyle karşılaşabileceğimizi veya ne zaman karşılaşamayacağımızı ortaya
koyması gerektiğini söylemektedir. Murrow ve Hyman (1994), iyi bir tanımın
temel araştırmalara yol göstermesi gerektiğini, pazarlamanın stratejik ve
taktiksel bakış açısını da hesaba katabilmek için araştırmacıları ve
uygulayıcıları cesaretlendirmesi gerektiğini ve belli bir gruba hitap eden
literatürden vazgeçilmesi gerektiğini önermektedirler. Sonuç olarak, kabul
edilebilir bir pazarlama tanımı birçok sayıdaki ilişkili faaliyete işaret etmelidir.
Pazarlama kavramı ve tanımda yer alan terimler arasında kesin bir bütünlük
olması da gerekmektedir (Zinkhan, 2007:287).
Tanımların "yerine koyma kuralları" olduğunu ifade etmek yerinde olacaktır.
Yani bir tanım, tanımlanan kelimeye doğru ve işlevsel olarak denk düşen, bir
kelime ya da bir kelime grubudur. İyi tanımlar; kapsayıcı, belirli sınırlar içerisinde
olan, kapsam dışında olanları ele almayan, ayırt edilebilir, açık, ifade edilmesi
mümkün, tutarlı ve tamahkâr olmalıdır. Bir bakış açısıyla da iyi bir tanım:
1. Kapsam içine alınabilecek tüm olayları içermeli.
2. İhmal edilebilecek tüm olayları dışarıda bırakmalı.
3. Tanımlanan kelimeyi diğer terimlerden ayırt edebilmeli.
4. Terimi açık, seçik tanımlamalı.
5. Hedef okuyucularına yönelik, terimin anlamını en iyi şekilde ifade
edebilmeli.
6. Diğer önemli terimlerin anlamları ile tutarlı olabilmeli ve
7. 1-6. Maddeler arasında belirtilenler gerekenden uzun olmamalıdır (Hunt,
2007:277).
5
AMERİKAN PAZARLAMA BİRLİĞİ'NİN PAZARLAMA TANIMLARI
Bilindiği üzere, Dünya genelindeki ilk işletme okulu 1881 yılında Pennsylvania
Üniversitesi'nde açılmış ve bunu Chicago, California (1898), Dartmouth,
Wisconsin ve New York Üniversiteleri (1900) takip etmiştir (Hunt, 1992). İşletme
okullarının açılması ve yaygınlaşmasına paralel olarak da pazarlama dersleri
programlarda yer almaya başlamıştır.
19. asrın sonlarında, Amerika Birleşik Devletleri'nde tarım ürünlerinin pazara
getirilmesi ve fiyatlandırılması konularının önem kazanmasının bir neticesi
olarak, başta Orta – Batı Eyalet Üniversiteleri'nde olmak üzere, pazarlama
akademik bir disiplin olarak ele alınmaya başlanmıştır. Dünya genelindeki ilk
pazarlama dersi ise 1902 yılında verilmiş ve pazarlama derslerine duyulan
ihtiyacın bir neticesi olarak da 1920’li yıllarla beraber yaygınlaşmaya başlamıştır
(Fullerton,1988). Diğer taraftan, Wisconsin Üniversitesi-Madison'da okutulmakta
olan pazarlama dersinin kitabı olarak da Ralph Star Butler tarafından "Marketing
Methods and Salesmanship" başlıklı altı kitaptan oluşan bir serinin ilki 1914
yılında yayınlanmıştır. Bu kitap, pazarlama konusunda yayınlanmış olan ilk ders
materyali olarak bilinmektedir (Dickson, 1997).
Pazarlamanın köklü geçmişine rağmen, formel bir tanım geliştirme çabaları
ancak yirminci yüzyılın ilk yarılarında başlamıştır. İlk kez Bartels (1962)
tarafından ortaya konulan “pazarlama tanımlarının evrimi” ifadesi, Zinkhan
(2007:284-285) tarafından sekiz ayrı dönemde altında detaylı şekilde aşağıdaki
gibi özetlenmiştir.
Birinci dönemde, yaklaşık 1910'ların başlangıcında, "pazarlama" terimi,
"dağıtım", "ticaret" ve "alışveriş" ve benzeri diğer bazı ifadelerle beraber
işletme terimleri sözlüğünde yer almaya başlamıştır.
6
İkinci dönemde, Birinci Dünya Savaşının etkisiyle pazarlama tanımlarının
gelişimi sekteye uğramış olsa da, ekonomik ve entelektüel gelişmelerle
beraber pazarlama tanımları daha belirli bir şekil almaya ve süreç yönlü
olmaya başlamıştır. Bu dönemde, pazarlama tanımlarında temanın
merkezinde “malların dağıtımı” ifadesi yer almaya ve "müşteri", "ürün"
gibi terimler önem kazanmıştır.
Üçüncü dönem ise, Büyük Kriz ve İkinci Dünya Savaşı gibi önemli
çalkantıların işletme uygulamalarına da yansıdığı bir dönemdir. Bu
dönemde APB’nin temellerini de oluşturan Ulusal Pazarlama
Öğretmenleri Birliği (National Assosiation of Marketing Teachers),
ürünlerin tüketiciye doğru akışını vurgulayan ilk resmi pazarlama tanımını
1935 yılında ortaya koymuştur. APB bu tanımı 1948 ve 1960'da yeniden
düzenlemiştir.
Dördüncü dönemde ise, pazarlama tanımlarındaki odak noktası nihai
tüketiciye ve tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarına doğru yönelmeye
başlamıştır. Tanımlar, değer yaratma, tüketici davranışı ve daha da
önemlisi değişim kavramlarını da içine alacak şekilde genişletilmiştir.
1960’lı yılların başlarından itibaren yaşanmaya başlanılan beşinci dönem
ve 1980’li yılların ilk yarısına denk gelen altıncı dönemde geliştirilen
pazarlama tanımları; hizmetler, yeni ürün geliştirme ve kar amacı
gütmeyen pazarlama gibi yeni bazı kavram veya ilgi alanlarını da
kapsamlarına almaya başlamışlardır.
Yedinci dönemde, stratejik ve örgütsel alanda önemli teorik gelişmelerle
beraber APB 1985 yılında yeni bir pazarlama tanımı yapmıştır.
Sekizinci dönem, 1990'ların ortalarında başlayan ve işletme etiği,
küreselleşme, terörizm ve teknoloji gibi başlıkların egemen olduğu bir
dönemdir. Bu dönemde, araştırmacılar pazarlama tanımlarını derlenip
7
sınıflandırılarak uyumlaştırılmaya çalışmışlardır. Adı geçen dönem
içerisinde, APB 2004 ve 2007 yıllarında yeni pazarlama tanımları
geliştirerek, tanım konusuna verdiği önemi göstermeye başlamıştır.
Aslında pazarlama tanımlarının evrimi, çalışma kapsamında detaylarıyla
tartışılacak olan APB tanımlarının güzel bir özeti olarak da yorumlanabilecektir.
Pazarlama tanımlarının evrimi kapsamında adından fazlasıyla söz ettirerek
pazarlama tanımlarında önemli bir aktör olduğunu ispat eden Amerikan
Pazarlama Birliği 1935'den bu yana, hem uygulayıcılar hem de akademisyenler
için pazarlama tanımının değişik sürümlerini ortaya koymuştur.
APB 1937 yılında Amerikan Pazarlama Topluluğu (American Marketing Society)
ve Ulusal Pazarlama Öğretmenleri Birliği (National Association Marketing
Teachers) kurumlarının birleşmesi sonucunda çalışma hayatına başlamıştır.
Halen 36.000 üyesi bulunan Amerikan Pazarlama Birliği, pazarlama
akademisyenlerini, yöneticilerini, danışmanlarını, araştırmacılarını ve
öğrencilerini de içine alan pazarlama topluluğunun farklı bir örneğini temsil
etmektedir. APB “pazarlama dünyasında uygulayıcıları, öğretmenleri ve yapılan
çalışmaları kapsayan, bireyler ve organizasyonlar için faaliyet gösteren
profesyonel bir birliktir” (Ringold, 2007:251).
Ulusal Pazarlama Öğretmenleri Birliği tarafından geliştirilen 1935 pazarlama
tanımı APB'nin “kuruluş tüzüğünde de yer almaktadır” (Gundlanch, 2007:243).
APB tarafından literatüre kazandırılan ilk pazarlama tanımı aşağıdaki gibidir:
"Pazarlama, üreticiden tüketiciye doğru, malların ve hizmetlerin akışını sağlayan işletme faaliyetleridir".
Pazarlama tanımı, APB tarafından 1948 yılında aşağıdaki gibi literatürdeki yerini
almıştır:
8
"Pazarlama, üreticiden tüketici veya kullanıcıya doğru yönlendirilen işletme faaliyetlerinin yerine getirilmesi ve malların ve hizmetlerin akışını sağlayan olaylardır”.
1948 yılında geliştirilen pazarlama tanımı 1960 yılında küçük değişikliklerle;
“Mal ve hizmetlerin üreticilerden tüketicilere akışını yönlendiren işletme faaliyetlerinin yerine getirilmesidir”
şeklini almıştır.
1960 yılından 1985 yılına kadar geçen 25 yıllık süre içerisinde yukarıda verilen
pazarlama tanımı literatüre damgası vurmuş ve belirtilen dönem içerisinde
ülkemizde de yaygınlaşan pazarlama dersleriyle işletme öğrencilerine verilmeye
başlanmıştır.
Pazarlama tanımı 1985 yılında yeniden revize ederek aşağıdaki şekline
kavuşmuştur:
"Pazarlama, kişisel ve örgütsel amaçlara ulaşmayı sağlayacak değişimi meydana çıkarabilmek için mal, hizmet ve fikirlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması, dağıtımı ve tutundurulmasına yönelik planlama ve uygulama sürecidir".
APB tarafından 1985 yılında geliştirilen pazarlama tanımı önemli bir tanımdır.
Bu tanımı önemli kılan, tanımın ilk kez çok açık bir şekilde pazarlama karması
elemanları üzerine inşa edilmesidir ki, bu da pazarlama karması paradigmasına
sadakatin bir eseri olarak değerlendirilmelidir.
2004 yılında ise, APB yenilemeye giderek Boston'da Yaz Eğitimcileri
Konferansı'nda (AMA Summer Educators' Conference) pazarlamanın yeni
tanımını ilan etmiştir.
9
“Pazarlama, örgüt ve paydaşlarına fayda sağlayacak şekilde müşteriler için değer yaratmak, iletmek ve ulaştırma ve müşteri ilişkilerini yönetmeye yönelik bir örgütsel fonksiyon ve bir dizi süreçtir”.
2004 tanımında yer alan yeni ifade "paydaşlar" ifadesidir. Bu ifade, daha önceki
tanımda yer alan "kişisel ve örgütsel" ifadesi yerine kullanılmaktadır. Bu ifade,
paydaşlar veya onların önerileriyle etkileşim halinde olan kişileri ve işletmeleri
içinde barındıran bir tanım yapılabilmesine imkân sağlamaktadır. Tanımda yer
alan "bir dizi süreç" ifadesi, pazarlamanın basit bir olay olmadığını, daha ziyade
birçok faaliyetin birleşimi olduğu fikrini ortaya koymaktadır. Ayrıca, "değer
yaratma" ifadesi, daha önceki tanımda yer alan mal, hizmet ve fikirler ifadeleri
ile aynı anlama gelmektedir. Bu ifade, pazar önerilerinin nasıl alıcıların çıkar ve
ihtiyaçlarını karşılayacağı konusunda paydaşları yönlendirmektedir (Zinkhan,
2007:285). "Örgütsel fonksiyon" ifadesi, pazarlamanın kişilerin sorumluluğunda
olmadığını vurgulamakta ve kişi veya departmanlarla sınırlandırılamayacağı, bir
örgüt tarafından benimsenmesi gereken bir felsefe olarak ele alınmasının
gerekliliğinden söz etmektedir. Ayrıca, "paydaşlar" ifadesiyle kastedilen
pazarlama faaliyetleriyle ilişkili tüm taraflar olmasına karşın, ifadenin daha
ziyade ortakları, yatırım bankalarını, perakendecileri, müşterileri ve benzeri
tarafları kapsadığı belirtmektedir (Mick, 2007:290).
APB tarafından 2004 yılında geliştirilen tanım da önemli bir tanımdır. APB sıkı
sıkıya bağlı olduğu pazarlama karması paradigmasından bu tanımla beraber
belirli düzeyde uzaklaşmakta ve ilişkisel pazarlama karması paradigmasına
doğru bir yakınlaşma sergilemektedir. APB’nin ilişkisel pazarlama
paradigmasına doğru bir yakınlaşma sergilemesi ise son derece doğaldır.
2000’lerin ilk yılları başta İskandinav ülkeleri olmak üzere ilişkisel pazarlama
paradigmasının yükselmeye başladığı ve popülaritesini en üst düzeye çıkardığı
yılardır. Bu nedenle de, 2004 yılında pazarlama tanımına katkı verenlerin
ilişkisel pazarlama paradigmasının etkisinde oldukları da tahmin etmek zor
olmayacaktır.
10
2004 tanımıyla ilgili literatür incelendiğinde, bazı yazarların tanıma getirdikleri
önemli eleştirilerle karşılaşılmaktadır. 2004 yılı pazarlama tanımına getirilen
eleştirilerin aşağıdaki gibi sıralanabilmesi mümkündür:
Gundlanch (2007:244); pazarlamayı "örgütsel bir fonksiyon ve bir dizi
süreç" olarak ele alan 2004 tanımını, alan ve derinlik olarak oldukça dar
bulmaktadır.
Zinkhan (2007:285); 2004 tanımını "bir örgüt ile sınırlandırdığı" için
kapsam olarak oldukça dar bulmaktadır.
Wilkie (2007:270); 2004 tanımının pazarlamayı, "tek başına hareket eden
bireysel bir örgüte" odaklanması nedeniyle çok basit bir şey olarak
gördüğünü ve "pazarlamanın tüm kapsama alanını ya da pazarlama
disiplinini" ihmal ederek "pazarlama yönetimi" düzeyiyle sınırlı olarak
gördüğünü belirtmektedir.
Hunt (2007:281), tanımın pazarlamanın örgüt içerisinde yönetsel bir
teknolojiden çok daha fazla şey ifade etmediğini ve toplumda pazarlama
kurumlarının ve pazarlama sistemlerinin varlığını ve rolünü göz ardı
etmekte olduğunu vurgulamaktadır.
Shultz (2007:293), 2004 tanımının sadece pazarlama yönetimi üzerinde
odaklanacak kadar "mikroskobik" olduğunu dile getirmektedir.
Lusch (2007:261); tanımın pazarlamayı bir "sosyal süreç" gibi görmesi
gerektiğini de belirtmektedir.
Ringold (2007:255): resmi bir tanımın, "pazarlamanın; toplum, kişiler ve
kar amacı gütmeyen sektörlerde de gözlemlenebildiğini ve pazarlama
anlayış ve uygulamalarını geliştirmek için bireysel, örgütsel ve sosyal
düzeyde faaliyet gösterilmekte olduğunun da kabul edilmesinin" gerekli
olduğunu ifade etmektedir.
APB tarafından 2004 yılında geliştirilen pazarlama tanımına yukarıda sıralanan
eleştirilerin örnekleri çoğaltılabilecektir. 2004 yılı pazarlama tanımının yoğun
eleştiri alması neticesinde, 2006'nın sonlarında, Columbia Üniversitesi
11
Profesörlerinden Donald Lehmann'ın başkanlığını yaptığı bir komite, resmi bir
tanım yapmak üzere bir araya gelmiştir. Mart 2007'de komite, APB üyelerinin
2004 tanımını nasıl algıladıkları belirlemek amacıyla web tabanlı bir anket
uygulamışlardır. 2,500'den fazla APB üyesi ankete katılmıştır. 2004 tanımına
olan tepki pozitif yönde gerçekleşmiştir (5 puan üzerinden 3,4). Ankete
katılanların % 7’si tanımı "çok iyi", % 46’sı "iyi", % 23’ü "çok zayıf" olarak
değerlendirmişlerdir. Görüldüğü üzere, ankete katılanların % 53’ü 2004 yılında
geliştirilen pazarlama tanımına olumlu yönde tepki göstermişlerdir. 1985 ve
2004 tanımları arasında yapılan doğrusal karşılaştırmada ise, 2004 tanımının
çok daha iyi bir tanım olduğu ortaya çıkmıştır. Karşılaştırma sonucunda; “2004
tanımı için % 28 "daha iyi", % 30 "iyi" ve 1985 tanımı için % 8 "daha iyi", % 21
"iyi" çıkmıştır” (Wilkie, 2007:274). Bu sonuçlara göre; 2004 yılı pazarlama
tanımının 1985 yılında geliştirilen pazarlama tanımına nazaran daha iyi bir
tanım olarak değerlendirilmekte olduğu sonucuna ulaşılabilecektir.
2006 yılının Mayıs ayında APB daha önceden geliştirmiş olduğu pazarlama
tanımlarını revize etmek ve yeni bir tanım ortaya koymak amacıyla uyarlama
sürecini başlatmıştır (Gundlach, 2007:249). Bu süreç sonucunda Haziran
2007'de, APB tarafından aşağıda verilen pazarlama tanımına ulaşılmıştır (Hunt,
2007: 281):
"Pazarlama, müşteriler, alıcılar, paydaşlar ve toplumun bütünü için değer ifade eden önerilerin geliştirilmesi, iletişimi, ulaştırılması ve değişimi için bir dizi kurum ve süreçten meydana gelen, örgütler ve bireyler tarafından yürütülen bir faaliyettir".
Ekim 2007'de Shelby Hunt (Texas Tech University), Don Lehmann (Columbia
University), Wayne McCullough (Daimler-Chrysler), James Peltier (University of
Wisconsin), Ric Sweeney (University of Cincinnati), Joan Treistman (M/A/R/C
Research), William Wilkie (University of Notre Dame), Becky Youngberg
(American Marketing Association), George Zinkhan (University of Georgia)'dan
oluşan APB Yönetim Komitesi yukarıdaki tanımda yer alan "örgütler ve bireyler
tarafından yürütülen" ifadesini kaldırarak aşağıdaki tanımı kabul etmiş ve
12
internet sayfasında ilan etmiştir (http://www.marketingpower.com/ AboutAMA/
Pages/ Definition of Marketing.aspx?sq= definition+marketing). Buna göre de
pazarlama tanımı aşağıdaki şekline kavuşmuştur:
"Pazarlama, müşteriler, alıcılar, paydaşlar ve toplumun bütünü için değer ifade eden önerilerin geliştirilmesi, iletişimi, ulaştırılması ve değişimi için bir faaliyet, bir dizi kurum ve süreçtir".
Yönetim Komitesi tarafından APB üyelerine yapılan son web tabanlı anket
uygulaması sonucunda ise 1,000 üyeden cevap alınmıştır. Bunların % 71'i
2007 pazarlama tanımını 2004 pazarlama tanımınına göre daha uygun
görmüşlerdir. Ankete katılanların %11'i her iki tanım arasında bir tercihte
bulunmazken, % 18'i 2004 tanımını tercih etmektedir (Hunt, 2007:281).
Dolayısıyla, 2007 pazarlama tanımı, APB üyelerinden oluşan katılımcılar
tarafından 2004 tanımına göre çok daha üstün bulunmuş ve 2007 APB
pazarlama tanımı kabul görmüştür.
APB üyelerince yoğun şekilde kabul gören 2007 yılı pazarlama tanımının detaylı
bir açıklaması Hunt (2007: 281,282) tarafından yapılmaktadır. Hunt, 2007 yılı
pazarlama tanımını beş gruba ayırmakta ve her bir ifadenin anlamını aşağıdaki
gibi açıklamaktadır:
Birinci grup, "pazarlama, örgütler ve bireyler tarafından yürütülen bir
faaliyettir" ifadesidir. Bu ifadeyle pazarlamanın bir eylem olduğu
belirtilmektedir. Yani, pazarlama örgütlerin ve bireylerin (girişimciler,
tüketiciler ve benzeri tarafların) uğraştıkları ve yerine getirdikleri
faaliyetlerdir. Bu nedenle, tanım, pazarlama olarak ifade edilen
faaliyetleri fiilen yerine getirenleri (örgüt ve bireyler ile benzerlerini)
kapsamına almaktadır. Ayrıca, pazarlama faaliyetlerinin sadece
organizasyonun formel pazarlama departmanı tarafından yerine
getirilmediğini de vurgulamak son derece önemlidir. Bir diğer ifadeyle,
modern pazarlama uygulama ve teorileri pazarlamayı tüm örgüt ve
çalışanları için bir temel felsefe olarak görmektedir.
13
İkinci grup, " bir dizi kurum ve süreç " ifadesini kapsamına almaktadır.
Tanımda adı geçen kurum kelimesi iki anlamda kullanılmaktadır.
"Kurumlar" ifadesi ile anlaşılması gereken; üretici, perakendeci, toptancı,
reklam acentesi, dağıtım işletmesi ve pazarlama araştırması işletmeleri
gibi pazarlamada yer alan örgütlerdir. "Kurumlar" ifadesi ile akla gelmesi
gereken ikinci nokta ise; etik, sorumlu ve yasal pazarlamaya yön veren,
ileten ve düzenleyen formal ya da informal normlardır.
Hunt’a göre dikkate alınması gereken üçüncü grup ise, "pazar önerilerini
geliştirmek" ifadesidir. Burada adı geçen pazar önerileri sadece somut
mallarla sınırlı olmayıp, sürekli değişime konu olan diğer unsurları da
kapsamına almaktadır. Yukarıdaki ifadelerden hareket edilerek, "pazar
önerilerinin geliştirilmesi, iletilmesi, ulaştırılması ve değişimi için" ifadesi,
pazarlama faaliyetlerinin dört merkezde toplandığını belirtmektedir.
1) "Geliştirmek", genellikle müşterilerin ihtiyaçları, istekleri, zevkleri
ve özelliklerini ortaya koyan pazarlama araştırmalarının bir sonucu
olarak yeni pazar önerilerinin geliştirilmesidir.
2) "İletmek", pazar önerilerinin geçerliliği ve niteliğine bağlı olarak
potansiyel müşteri ve alıcılar için reklam, kişisel satış, satış
tutundurma ve diğer araçların kullanımını belirtmektedir.
3) "Ulaştırmak", pazar önerilerinin ve bunların üreticiden tüketiciye
mülkiyetinin devri süreci ve genellikle aracıların kullanımını içeren
bir süreç anlamına gelmektedir.
4) Pazar önerilerini "değiştirmek", pazarlama amacının geçmişten
süre gelen odak noktası üzerinde durmaktadır ve "işlemsel"
değişimler ile "ilişkisel" değişimleri içermektedir. Tarafların değişim
terimi üzerinde ortak bir karara vardıklarını göstermektedir ve
değişim pazar önerilerinin her bir parçası fiyatı da içermektedir.
Dördüncü grup; "müşteriler, alıcılar ve paydaşlar için değer ifade eden
pazarlama önerileri" ifadesidir ki, bunlar pazarlama ile ilgili olan üç önemli
tarafı meydana getirmektedir. Bunlar;
14
1) Kar amacı güden örgütler için, rakiplerin pazar önerilerinin
müşteriler tarafından nasıl algılandığı, pazar önerilerinin göreceli
değerini belirtmektedir.
2) Kar amacı gütmeyen örgütler için, bu tür işletmeler pazarlama
faaliyetlerine yönelmelerine karşın, kendilerini bir müşteri
portföyüne sahip olan işletmeler olarak görmemektedir. Kar amacı
gütmeyen işletmeler, hizmet vermelerine katkı vermekte olan
üyelerini veya bağışta bulunanlar gibi kişi ve kuruluşları alıcıları
olarak değerlendirmektedir. Kar amacı gütmeyen işletmelerin alıcı
algıları, örgütün pazar önerilerinin göreceli değerini ortaya
çıkarmaktadır.
3) "Paydaşlar" ifadesi ise, pazarlamanın uygulanmasına katkı
veren taraflarında elde edilen sonuçlardan tatmin olmasının
gerekliliği üzerinde durmaktadır. Kar amacı güden örgütlerin olası
birçok amacı arasından yüksek bir finansal performansa sahip
olmak öncelikli amaç olarak nitelendirilebilecektir. Her bir kar
amacı gütmeyen organizasyonun ise öncelikli amacı duruma özel
bir konum taşımaktadır.
Beşinci grup, "toplumun tüm kesimleri için değer ifade eden pazarlama
önerileri" ifadesidir ki, bu ifade ile toplumun, gerçek bir profesyonel
disiplin için nihai alıcılar olduğunu belirtmektedir. Pazarlama için
sorumluluk çatısı, makul bir şekilde fiyatlandırılmış, sorumlu bir şekilde
tutundurulmuş ve uygun miktar, yüksek kalitede mal ve hizmetler için
toplumun ihtiyaçlarından sorumlu olması gerektiğini belirtmektedir.
Bununla beraber, topluma fayda sağlayan pazarlama uygulamalarından
ve günlük pazarlama uygulamalarından etik olarak sorumlu olmasının
gerekliliği belirtilmektedir. Diğer bir ifadeyle, müşterilere ve alıcılara değer
sağlayan pazarlama önerilerinin yaratılması, topluma fayda
sağlamaktadır. Müşteri ve alıcılarla iletişim kurulması ve onlara pazar
önerilerinin ulaştırılması topluma fayda sağlamaktadır. Değişim, benzer
15
şekilde topluma fayda sağlamaktadır. Dolayısıyla, pazarlama topluma
fayda sağlamaktadır.
AMERİKAN PAZARLAMA BİRLİĞİ PAZARLAMA TANIMLARINA YÖNELİK İÇERİK ANALİZİ
Amerikan Pazarlama Birliği tarafından 1935 ve 2007 İçerik analizinde,
değerlendirme bir rapor, makale ya da film gibi yazılı bir iletişim aracında
anahtar kelimelerin sınıflandırılması ile olmaktadır. Video, film ve diğer bilgi
kaydedici araçlarda içerik analizi yapılabildiği gibi, bu çalışmada kelimelerin
analizi üzerinde durulmuştur. İçerik analizi, "sosyal gerçeğin, yazılı/açık
içeriklerinin özelliklerinden içeriğin yazılı/açık olmayan içeriğin özellikleri
hakkında çıkarımlar yapmak yoluyla sosyal gerçeği araştıran bir yöntemdir".
İçerik analizinin objektiflik, sistematiklik, sayısallaştırma, yazılı/açık içerik
özelliklerinden bahsedilebilir (Gökçe, 1994: 17-24);
Helen Gibson ve diğerleri (1993), Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve
Avrupa kökenli yaklaşık 100 pazarlama tanımını ders kitapları, dergiler ve
enstitü/ birlik yayınlarından toplamak suretiyle pazarlama nedir sorusuna cevap
bulabilme doğrultusunda ilk adımı atmışlardır. Bir araya getirilen pazarlama
tanımları içerik ve uygunluk analizlerine tabi tutularak değerlendirilmiştir. (Üner,
2003: 51);
Gibson ve diğerleri tarafından geliştirilmiş olan içerik analizi o yıllarda
pazarlamanın tanımı konusunda yıllara göre değişimi ve yazarların bakış
açılarını vermesi açısından son derece faydalı bulunmuştur. Bu çalışmada ise,
tüm yazarların pazarlama tanımları üzerinde değil, sadece APB'nin pazarlama
tanımları üzerinde durulmuş ve pazarlama tanımının yıllara göre nasıl ve ne
şekilde değiştiği vurgulanmaya çalışılmıştır.
Çeşitli yıllarda geliştirilmiş APB pazarlama tanımları neticesinde elde edilen
içerik analizine ilişkin sonuçlar aşağıdaki gibidir;
16
TABLO-3. Pazarlamanın Nesneleri Nelerdir?
Mal Hizmet Fikir Değer İlişki Öneri
1935
1948
1960
1985
2004
2007
Buna göre; 1935 yılından günümüze kadar geçen süre içerisinde geliştirilen
pazarlama tanımlarında, mal, hizmet, fikir, değer, ilişki ve öneri olmak üzere altı
unsurun pazarlamaya konu nesneler olduğu belirlenmektedir. Gibson'un
çalışmasında pazarlamanın nesnesi; mal, hizmet ve ürün olarak belirlenirken,
APB'nın tanımlarına baktığımızda son derece isabetli bir şekilde ürün kelimesi
kullanılmamaktadır. 1960'lı yıllara kadar pazarlama tanımlarında mal ve hizmet
pazarlamanın temel nesnesi durumunda iken, 1985 yılında geliştirilen
pazarlama tanımında mal ve hizmete fikir eklenmiş, 2004 yılında verilen
pazarlama tanımında ise; mal, hizmet ve fikir ifadesi yerine değer kavramı
kullanılmaya başlanılmıştır. Yine 2004 yılı tanımında APB ilk defa müşteri
ilişkileri yönetiminden bahsetmek suretiyle ilişki kavramını da pazarlama
nesnesi olarak dikkate almaya başlamıştır. 2007 yılında yapılan tanımda ise,
"değer ifade eden öneriler" kavramına yer verilmiş ve böylece "öneri"
pazarlamanın nesnesi durumuna getirilmiştir.
1985 tanımında olduğu gibi, örgütler bir değere sahip fikir, mal veya hizmetler
üretirler. Fikir, mal veya hizmetlerin tüketiciler tarafından değerli algılanması
halinde, değişim için ön koşullar hazırlanmış olacaktır. Özellikle modern
pazarlamanın vurguladığı gibi, işletmeler belirli pazar dilimleri için değere sahip
pazar önerileri (fikirler, mallar veya hizmetler gibi) geliştirirler. Bunun sebebi de,
pazar temelli ekonomilerde rekabetin endüstrinin geneline yayılamayıp daha
çok pazar dilimlerinde meydana çıkmasıdır. Bazı pazar dilimleri işletmenin
pazar önerisini değersizmiş gibi algılamasına karşın, diğer bazı pazar dilimleri
işletmenin değer yarattığını düşünebilirler (Hunt, 2007:280). 2004 tanımı
17
kapsamında, ne olduğu net olarak anlaşılamamasına rağmen "değer" ifadesi
kullanılmaktadır. 2007 yılı pazarlama tanımında ise, 1985 tanımında adı geçen
mal, hizmet ve fikirler ifadeleri yerine değer ifade eden "pazar önerileri" kavramı
kullanılmaktadır. Buna göre, 2007 yılı pazarlama tanımının işletmelere, diğer
taraflar için değer ifade eden pazar önerilerini geliştiren, ileten, ulaştıran ve
değişimini sağlayan birimler olarak bakmaktadır (Wilkie, 2007:275).
TABLO-4. Pazarlama Nedir?
Performans İşletme
Faaliyet
Süreç
Organizasyon
Fonksiyon
Paydaşlar
Bireysel
Kurum
1935
1948
1960
1985
2004
2007
Yukarıdaki tablodan da anlaşılabileceği üzere, APB tarafından 1930, 1945,
1960 yıllarında verilen tanımlar, pazarlamayı "bir işletme faaliyetinin yerine
getirilmesi" olarak ele almaktadır. 1985 yılında yapılan tanım ise, pazarlamayı
"bireysel ve örgütsel amaçlara ulaşmayı sağlayacak planlama ve uygulama
süreci" olarak tanımlamaktadır. 2004 yılında daha önceki tanımlarda yer bulan
"bireysel" ifadesi kaldırılarak onun yerine "paydaşlar" kelimesinin kullanılması
uygun bulunmuştur. Yine aynı tanımda pazarlama "işletme ve paydaşlarına
fayda sağlayan bir örgütsel fonksiyon ve bir dizi süreç" olarak ele alınmış,
böylece pazarlamanın bir dizi süreçten oluştuğu vurgulanmıştır. Özetle;
1985'ten bugüne kadar pazarlamanın bir süreç olduğu fikrinden
vazgeçilmemiştir. 2007 tanımında da pazarlamanın bir dizi kurum ve süreçten
oluşan bir faaliyet olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, 2007 tanımında 1960'dan beri
kullanılan faaliyet kelimesinin tekrar kullanılması uygun bulunmuş ve
pazarlamanın bir faaliyet olduğundan söz edilmiştir. 1960 yılında işletme
18
faaliyeti olarak tanımlanan pazarlama, 2007 tanımında sadece faaliyet olarak
ele alınmaya başlanılmıştır. Ayrıca, 1985 tanımında yer alan "bireysel ve
örgütsel amaçları gerçekleştirme" ifadesinde yer bulan "bireysel" ve "örgütsel"
kelimeleri yerine 2007 tanımında "bir dizi kurum ve süreçten meydana gelen"
ifadesine yer verilmeye başlanılmıştır.
2004 yılı pazarlama tanımı, pazarlamayı "bir örgütsel fonksiyon" olarak
sınırlandırmış olması nedeniyle de yoğun eleştirilere uğramıştır (Zinkhan,
2007:285). 2007 yılı tanımında ise, "pazarlama bir faaliyettir" ifadesine yer
verilmeye başlanılmıştır. Buna göre, pazarlama örgütlerin formel pazarlama
departmanlarının yanı sıra diğer departmanlar, girişimciler, müşteriler ve
benzeri gibi kişilerin ilgi alanına giren ve adı geçen taraflarca yerine getirilen bir
faaliyettir. Dolayısıyla 2007 yılı pazarlama tanımının, "pazarlama" olarak
tanımlanan faaliyetleri yönetenlerin örgüt ve bireyler olduğunu vurguladığı ifade
edilebilecektir. Bir eylem kelimesi olan "faaliyet" ile pazarlama faaliyetlerini
yerine getirenlerin sadece örgütün bir departmanı olmadığı, örgütün bütünü ve
bireyler tarafından yerine getirilmekte olduğu belirtilmektedir. 2004 yılı
pazarlama tanımı kapsamında "bir dizi kurum ve süreç" ifadesi de yer
almaktadır. Bir dizi kurum ve süreç ile öncelikli olarak anlaşılması gereken de,
üretici, perakendeci, toptancı ve pazarlama araştırması şirketleri gibi kurumların
pazarlamanın önemli bir parçası olduğu gerçeğidir. Benzer şekilde, "kurum ve
süreçler" ifadesi, pazarlamanın önemli bir parçası olan sistemlerinin sosyal bir
süreç olduğunu da belirtmektedir.(Wilkie, 2007:275).
TABLO-5. Pazarlama Kim İçindir?
Üretici Tüketici Müşteri Kullanıcı Alıcı Paydaş Ortak Toplum
1935
1948
1960
1985
2004
2007
19
Tanımlar incelendiğinde, üretici ve müşteri kavramları 1985 yılına kadar bütün
tanımlarda yer almıştır. 1985 ve daha sonra yapılan tanımlarda da üretici
kelimesine yer verilmemiştir. İlk üç tanımda, pazarlamanın üreticiden tüketiciye
doğru akışını vurgulayan dar bir anlamda kullanılması, daha sonraki tanımlarda
üretici kelimesinin kullanılmamasına neden olmuştur. Özellikle pazarlama
karması paradigmasının hakim olduğu 1985 tanımında üretici kelimesi
kullanılmamıştır. Müşteri kelimesi ise, 1985 tanımı dışında bütün tanımlarda yer
almıştır. 2004 yılında sadece müşterilere değer yaratmak kavramı kullanılırken,
2007 yılında "müşteriler, alıcılar, ortaklar ve toplumun tümü için değer ifade
eden öneriler" şeklinde kullanılmıştır. Bir önceki tanımda "paydaşlar" kelimesi
içerisinde gizlenen bu ifadeler 2007 tanımında özellikle vurgulanmıştır.
"Müşteri ilişkileri yönetimi" ifadesini ele aldığımızda, pazarlamada ilişkisel bir
bakış açısı sağlamaya çalışan gelişmeler son derece etkili olmakta, tüm müşteri
ve ortaklar ilişkisel bir yönelim göstermektedirler (Zinkhan, 2007:286). 1985
tanımının pazarlama paradigması üzerine kurulu olmasına karşın, 2004 tanımı
ilişkisel bir bakış açısı kazandırarak, pazarlama tanımının yavaş yavaş ilişkisel
pazarlama paradigmasına doğru kaydığını göstermektedir. 2004 tanımında yer
alan "müşteri ilişkileri yönetimi" ifadesi, 2007 tanımında "müşteriler, alıcılar,
ortaklar ve toplumun tümü için değer ifade eden" gibi yeni ifadelerle
karşılanmaya çalışılmıştır (Mick, 2007: 290). Bu ifadeler (Wilkie, 2007: 275);
a) "Alıcılar", pazarlamaya katılan kar amacı gütmeyen kurumları belirtmektedir.
Birçok organizasyon kendisini müşterileri olan organizasyonlar olarak
görmemektedir, daha çok alıcıları olan organizasyonlar olarak görmektedirler.
b) "Paydaşlar", geliştirilmiş, iletilmiş, ulaştırılmış ve değişimi sağlamış
pazarlama önerileriyle pazarlamayı faydalı yapan organizasyon ve bireyleri
ifade etmektedir.
c) "Toplumun tümü", 2005 pazarlama tanımını 2004 tanımının "paydaşlar"
ifadesiyle aynı anlamda kullanmaktadır ve yenilikleri, gelişmeleri ve fiyat
rekabetini harekete geçiren organizasyonlar arasındaki rekabete karşı,
pazarlamanın bütünleştirici doğasını ifade etmektedir. Ayrıca kısaca belirtmek
gerekirse, pazarlamanın uygulama ve faaliyetleri topluma fayda sağlamaktadır.
20
TABLO-6. Pazarlama Faaliyetleri Nelerdir?
Aktarmak(Akış)
Sağlamak Geliştirme Yönetmek Fiyatlandırma Tutundurma Dağıtım İletişim Ulaştırma Değişim
1935
1948
1960
1985
2004
2007
1985 yılına kadar pazarlama tanımları "aktarmak" ve "sağlamak" gibi ifadelere
yer verirken, daha çok üreticiden tüketiciye doğru malların ve hizmetlerin akışı
vurgulanmaya çalışılmıştır. 1985 ve sonrasında ise pazarlama tanımları bu dar
bakış açısından kurtulmuş, bu seferde pazarlama karması paradigmasının
etkisiyle, "malların hizmetlerin, fikirlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması,
dağıtılması ve tutundurulması" ifadelerine yer verilmiştir. 2004'te "yönetmek"
kelimesi müşteri ilişkilerini yönetmek anlamında kullanılmış ve ilk defa ilişkisel
pazarlama paradigması vurgulanmaya başlanmıştır. 2004 ve 2007 tanımlarında
"geliştirme", "iletişim" ve "ulaştırma" ortak biçimde kullanılırken, 2007'de
"değişim" kelimesi değer ifade eden pazar önerilerinin değişimini belirtmiştir.
1985'te yer alan "fikirlerin, malların ve hizmetlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması,
dağıtılması ve tutundurulması" ifadesi 2004'de "değer yaratma, iletme ve
ulaştırma" olarak yeniden oluşturulmuştur (Hunt, 2007:281). 2004 tanımı
"değişim" yerine "yaratma, iletme ve ulaştırma" kavramlarını kullanmıştır.
"Değişim" 1985 tanımının merkezinde yer almasına karşın, 2007 tanımında da
yerini almıştır. Çünkü 2007 tanımı, her ne kadar "değişimi" tanımın odak noktası
olarak göstermese de, pazarlamanın önemli bir parçası olarak kabul etmiş ve
"geliştirme, iletme, ulaştırma ve değişim" kavramlarını kullanmıştır (Wilkie,
2007:275).
SONUÇ
21
Pazarlama; (1) kar amacı güden işletmeler / kar dışı amaçlar güden işletmeler
(2) mikro / makro ve (3) pozitif / normatif şeklindeki kategorilere ayırarak
sınıflandırılabilmektedir. Kar amacı güden işletmelerden meydana gelen kar
sektörü, işletmecilik faaliyetleri ile kar neticesine ulaşma çabası içerisindeki
kurumlar veya diğer kuruluşları içermektedir. Diğer taraftan kar sektörüne zıt
olarak kar dışı sektör, tanımlanan amacı kar elde etmek olmayan tüm kurum ve
kuruluşların çalışmalarını ve özelliklerini kapsamaktadır. Pozitif pazarlama, fiili
olarak mevcut pazarlama faaliyetleri ve olgularını, tanımlama, açıklama, tahmin
etme ve kavrama çabalarını belirtmekte ve pazarlamanın "ne olduğu" ile
ilgilenmektedir. Pozitif pazarlamanın zıttı olan normatif pazarlama ise,
pazarlama kurumlarının ve bireylerin ne yapması gerektiğini veya bir toplumda
pazarlama sisteminin nasıl olması gerektiği konusuna açıklık getirmektedir. Bir
diğer ifadfeyle, "nelerin yapılması gerektiğini" ve kurumların ve bireylerin ne
yapması gerektiğini incelemektedir. Mikro düzeyde pazarlama, bireysel
birimlerin (işletmelerin veya tüketicilerin ya da ev halkının) pazarlama
faaliyetlerine atıfta bulunurken; makro pazarlama, pazarlama sistemleri veya
tüketici grupları gibi geniş bir kümeye atıfta bulunmaktadır (Hunt, 2002:9,10).
APB pazarlama tanımlarının yıllara göre, kar sektörü / kar dışı sektör, mikro /
makro ve pozitif / normatif açılarından değerlendirilmesi Tablo 7'de
gösterilmektedir.
TABLO 7. Üç Zıtlıklar Modeli Çerçevesinde APB Tanımlarının
Değerlendirilmesi
YILLARKAR
SEKTÖRÜ
KAR DIŞI
SEKTÖRMİKRO MAKRO POZİTİF NORMATİF
1935
1948
1960
1985
2004
22
2007
Yukarıdaki tabloda da görüleceği üzere, 1935, 1948 ve 1960 APB pazarlama
tanımları, üreticiden tüketiciye dağıtımı ifade eden pozitif bir tanımdır. Tanımlar,
pazarlamanın ne olduğunu göstermesine karşın ne olması gerektiği üzerinde
durmamaktadır. Bununla beraber, tanımlar pazarlamayı sadece bir işletme
faaliyeti olarak ele almaktadır. İşletme düzeyi ile yetinilmesinden ötürü tanım
mikro düzey ile sınırlı kalmakta ve pazarlamanın makro boyutu göz ardı
edilmektedir. Özetle, 1935 ile 1960 yılları arasında geliştirilen üç APB tanımı da,
pazarlama karması elemanları arasından sadece dağıtım üzerinde odaklanarak
mikro, pozitif ve kar amaçlı bir bakış açısı sergilemiştir.
1985 yılında verilen APB tanımı, kapsamına değişim fikrini alması, süreç
elemanlarını ilave etmesi, birey ve organizasyonları vurgulaması ve yönetsel
perspektif sergilemesiyle normatif bakış açısı kazanmıştır. Buna göre, APB
tarafından 1985 yılında geliştirilen pazarlama tanımı mikro, normatif ve kar
amacı güden işletmeleri kapsamına alan bir tanım olarak dikkatleri çekmektedir.
2004 tanımı da benzer şekilde mikro, normatif bakış açısını sürdürmüş ancak
kar amacı gütmeyen işletmeleri de tanıma dâhil etmiştir.
Bir grup pazarlama akademisyen ve uygulayıcıları 2004 tanımının günümüzdeki
pazarlama uygulama ve çalışmalarına 1985 tanımına göre daha fazla uyum
sağladığını düşünmektedirler. 2004 yılı pazarlama tanımı, 1985 yılı tanımında
yer alan pazarlama karması elemanlarından daha çok "müşterilere değer
yaratan, ileten ve ulaştıran bir süreçtir" ifadesi üzerinde durarak daha geniş bir
bakış açısı kazandırmaktadır. Tanım, işlemsel değişimden ziyade pazarlamayı
müşterilere değer yaratan bir süreç ve müşteri ilişkileri yönetimi olarak
görmektedir. Neticede, tanım pazarlamanın sadece birey ve örgütlere değil
örgüt ve örgütün tüm paydaşlarına fayda sağladığını ortaya koymaktadır
(Ringold, 2007:253). Bununla beraber, yine adı geçen tanım kapsamında
müşteri ilişkilerini yönetmek ifadesine yer verilmek suretiyle, 1985 yılı pazarlama
tanımına egemen olan pazarlama karması paradigması egemenliğini ilişkisel
pazarlama paradigması ile paylaşmaya başlamıştır.
23
2004 pazarlama tanımının, özellikle pazarlamayı "örgütsel bir fonksiyon" olarak
tanımlaması öneli düzeyde eleştirilere neden olmuştur. Çok sayıdaki pazarlama
akademisyen ve uygulayıcısı, 2007 yılı pazarlama tanımını 2004 yılı tanımına
nazaran daha iyi bir tanım olarak değerlendirmiştir. 2007 tanımı 2004 tanımında
da yer alan "değer yaratmak, iletmek, ulaştırmak" kavramlarına değişimi de
eklemektedir. Bununla beraber, 2004 tanımında yer alan "değer" kavramı, 2007
tanımında değer ifade eden pazar önerileri şeklinde değiştirilmiştir. Pazarlamayı
mikro-örgütsel bir fonksiyon olarak sınırlandıran 2004 yılı pazarlama tanımına
nazaran 2007 yılı pazarlama tanımının en önemli özelliği, pazarlamayı bir
faaliyet olarak vurgulaması ve pazarlamayı mikro düzeyle sınırlandırmamasıdır.
Bir diğer ifadeyle, Amerikan Pazarlama Birliği tarafından 2007 yılında geliştirilen
pazarlama tanımı, pazarlama kapsamına mikronun yanı sıra makro düzeyi de
ekleyerek pazarlamanın kapsam ve sınırlılıklarını genişletmiştir.
EK 1. TÜRKÇE PAZARLAMA TANIMLARI
Pazarlama konusunda yazılmış Türkçe ders kitapları incelendiğinde, önemli bir
çoğunluğunda yazarların Amerika Birleşik Devletleri kökenli akademisyenlerin
çalışmalarından etkilendiği ve Amerikan pazarlama akademisyenlerinin
kitaplarına benzer bir yapının Türkçe pazarlama ders kitaplarına taşındığı
görülmektedir. Belirtilen saptamadan hareketle, Tablo 1'de görüleceği üzere,
ülkemiz üniversitelerinin ilgili fakültelerinde pazarlama ders kitabı olarak
okutulmakta olan kaynakların önemli bir kısmında Amerikan Pazarlama
Birliği'nin 1960 ve 1985 yıllarında vermiş olduğu tanımlar veya bu tanımlardan
geliştirilmiş olan tanımlarla karşılaşmak mümkündür. Başka bir ifadeyle gerek
ülkemiz ve gerekse başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Dünya
genelinde, yaygın bir şekilde 1985 yılında Amerikan Pazarlama Birliği tarafından
geliştirilen tanımın ya da bu tanımın türevlerinin ders kitaplarında yer almakta
olduğu söylenebilir (Üner, 2003: 45-46). Ancak son dönemlerde, çeşitli
yazarların APB tarafından geliştirilen 2004 ve 2007 yılı tanımının da
kullanılmakta olduğunu da belirtmek yerinde olacaktır.
24
TABLO 1. TÜRKÇE DERS KİTAPLARINDAKİ PAZARLAMA TANIMLARI
PAZARLAMA TANIMI PAZARLAMA TANIMININ KAYNAĞI
1Pazarlama, iki veya daha fazla taraf arasında
gerçekleşen değişim sürecidir.
Modern Pazarlama, Remzi
Altunışık, Şuayıp Özdemir,
Ömer Torlak, Değişim Yayınları,
2001 (Webster Contemporary
Dictionary of English).
2
Pazarlama, insan ihtiyaçlarını karşılayıcı tatmini
hedefleyen ve insanlara istediklerini vermeye
yönelik faaliyetlerdir.
Modern Pazarlama, Remzi
Altunışık, Şuayıp Özdemir,
Ömer Torlak, Değişim Yayınları,
2001.
3
Pazarlama, tüketicilerin istek ve gereksinimlerinin
belirlenip, bunlara uygun pazarlama bileşimleri
oluşturarak, tüketicileri tatmin etmek ve işletmeye
kar sağlamak için, ekonomik, toplumsal ve doğal
çevreyi koruyarak yapılan etkinliklerin tümüdür.
Pazarlama İlkeleri (Politikalar-
Stratejiler-Taktikler), Vasfi Nadir
Tekin, Seçkin Yayınevi, 2006.
4
Pazarlama, hedef tüketici-müşteri ve toplumun istek
ve ihtiyaçlarını tatmin ederek kar veya yarar
sağlayacak pazarlama bileşenlerinin (mal-hizmet,
fiyat, dağıtım ve tutundurma) planlanması, yönetimi
(uygulanması) ve denetimi faaliyetidir.
Pazarlama Yönetimi ve
Stratejileri, İsmail Kaya, Muhittin
Karabulut, 1991.
5
Pazarlama, mevcut ya da yaratılacak tüketici
ihtiyaçlarından hareketle, üretilecek mal ve
hizmetleri belirlemek, belirlenen bu mal ve
hizmetlerin üretiminden en son tüketici veya
kullanıcının eline geçmesini ve kesin olarak yok
edilmesini sağlayacak tüm hizmet ve tekniklerin,
tüketicileri tatmin ederek kar sağlamak amacıyla
kullanılmasıdır.
Genel İşletmecilik Bilgileri, Halil
Can, Doğan Tuncer, Doğan
Yaşar Ayhan, Siyasal Kitabevi,
Ankara, 2002.
6
Pazarlama, kişilerin ve örgütlerin amaçlarına uygun
şekilde değişimi sağlamak üzere, malların,
hizmetlerin ve düşüncelerin yaratılmasını,
fiyatlandırılmasını, dağıtımını ve satış çabalarını
planlama ve uygulama sürecidir.
Temel Pazarlama İlkeleri,
Cemal Yükselen, Adım
Yayıncılık, Ankara, 1994.
7 Pazarlama, işletme amaçlarına ulaşmayı
sağlayacak mübadeleleri gerçekleştirmek üzere,
ihtiyaç karşılayacak malların, hizmetlerin ve fikirlerin
geliştirilmesi, fiyatlandırılması, tutundurulması ve
Pazarlama İlkeleri, İsmet
Mucuk, Türkmen Kitabevi,
İstanbul, 2004.
25
dağıtılmasına ilişkin planlama ve uygulama
sürecidir.
8
Pazarlama, yüksek değerli müşterilerle güvene
dayalı ilişkiler yaratacak stratejiler geliştirip
yürütmek suretiyle hissedar kazancını en
çoklamaya çalışan yönetim sürecidir.
Pazarlama İlkeleri, Cemal
Yükselen, Detay Yayınları, 2007
(AMA 1985; McCharty 1970;
Peter Doyle, Değer Temelli
Pazarlama, Çev. Gülfidan Barış,
2003).
9
-Pazarlama, uygun mal veya hizmeti uygun
tüketiciye uygun tutundurma teknikleri kullanarak
uygun fiyatla uygun yerde uygun zamanda kar
ederek bulundurmaktır.
-Pazarlama, mevcut ve potansiyel tüketicilere,
gereksinimleri tatmin edici mal ve hizmetleri
sunmak üzere mal ve hizmeti planlama, fiyatlama,
dağıtım ve tutundurma çabalarını düzenleyen
birbiriyle ilişkili işletme faaliyetleri sistemidir.
-Pazarlama, mal ve hizmet veya fikirlerin her iki
tarafa kazançlı çıkacak şekilde değişimlerini ve
transferini kolaylaştırmak için pazarlamacı
tarafından planlanan ve uygulanan tüketiciye
yönelik işletme faaliyetlerinin karışımıdır.
Pazarlama Yönetimi, Tuncer
Tokol, 10. Basım, Nobel
Yayınları, 2007.
-Lamb, Hair, McDaniel,
Principles of Marketing, South
Western Com.,Cincinnati, 1992.
-Stanton, Fundamentals of
Marketing, 1971.
-William, Zikmund, D’amico,
Marketing, New York, 1984.
10
Pazarlama, müşteriler için değer yaratma, değeri
tanıtma ve sunmayı hedefleyen ve organizasyona
ve onun paydaşlarına fayda sağlama amacıyla
müşteri ilişkilerini yönetmeye yönelik bir süreçler
dizisi ve örgütsel bir fonksiyondur.
Modern Pazarlama, Altunışık,
Torlak, Özdemir, Değişim
Yayınları, 2006 (Kefe, What is
the Meaning of Marketing?,
2004; Kotler 1986; AMA 1985;
Kotler 1998 tanımları).
11
Pazarlama, bir işletmenin ürünlerine olan talebi
belirlemek, uyarmak, doyurmak, ürün ve hizmetleri
en etkin biçimde hazır bulundurarak talebi
karşılamak ve kar elde etmek üzere yapılan işletme
faaliyetleridir.
Pazarlama İlkeleri, Hamdi
İslamoğlu, Beta Yayınları, 2.
Basım, 2002 (Ömer Baybars
TEK, Pazarlama, İlkeler ve
Uygulamalar, 1990; AMA 1960;
Stanton- Kotler 1972 tanımları).
12 Pazarlama, belirli kriterlere göre seçilmiş müşteri
grubunun ihtiyaç ve isteklerinin kar getirecek
şekilde karşılanması amacıyla firmanın müşteri
Pazarlama İlkeleri, Ferhat Ecer,
Murat Canıtez, Gazi Kitabevi,
2004 (Kotler, Tek, Mucuk,
26
odaklı kaynak, davranış ve aktivitelerinin analiz
edilmesi, organize edilmesi, planlanması ve kontrol
edilmesidir.
McCharty, McDonald ve Wilson
tanımları).
13
Pazarlama, mal-hizmet ve fikirlerin (ürünlerin)
üreticilerden tüketicilere ulaştırılması ve tüketici
ihtiyaç ve isteklerinin karşılanmasına yönelik
faaliyetlerden oluşur.
Pazarlamaya Çağdaş Yaklaşım,
Serap Çabuk, Mehmet İ. Yağcı,
Adana Nobel Kitabevi, 2.
Basım, 2007.
14Pazarlama, insan ihtiyaçlarının isteklerinin
doyurulmasına yöneliktir.
Pazarlama Kavramlar-Kararlar,
İlhan Cemalcılar, Beta
Yayınları, 1999 (AMA 1960;
Kotler 1980; Pride&Ferrell 1983;
AMA 1985 tanımları).
15
Pazarlama, kişi ve kuruluşların gereksinmelerini
sağlamalarına olanak veren ve kolaylaştıran sosyal
ve yönetimsel bir süreçtir.
Pazarlama İlkeleri, Mehmet
Karafakıoğlu, Literatür
Yayınları, 2. Basım, 2006.
16
Pazarlama, işletmenin karını maksimize etmesi
çerçevesinde tüketicilerin arzu ve isteklerinin uzun
süreli olarak tatmin edilebilmesi amacıyla
gerçekleştirilen bir değişim prosesidir.
Pazarlama İlkeleri, Çağatay
Ünüsan, Mete Sezgin, Literatür
Yayınları, 2007.
17
Pazarlama, müşteri isteklerini etkin ve karlı biçimde
belirleyen, tatmin eden ve tedarik eden bir yönetim
sürecidir.
Pazarlama İlkeleri, Jim Blythe,
Çev. Yavuz Odabaşı, Bilim
Teknik Yayınevi, 2001 (İngiliz
Pazarlama Enstitüsü).
18
Pazarlama, hedef pazardaki müşterilere değer
sunacak ürünlerin geliştirilmesi ve pazara
sunulmasını sağlamak amacıyla, pazardan elde
edilen bilgilerin şirket içinde paylaşılması, uzun
vadeli pazarlama hedeflerini sağlamak üzere
müşteri ilişkilerinin yönetilmesi ve bütün bunlarla
birlikte toplumsal kaynakların sürdürülebilirliği
sağlanarak işletmenin paydaşlarını dikkate alan
değer temelli faaliyetler bütünüdür.
Güncel Pazarlama
Yaklaşımlarından Seçmeler.
İnci Varinli, Kahraman, Çatı.
Detay Yayıncılık. Ankara,2008.
(Çok Yazarlı)
AMA (2005), AMA (1985),
KAYNAKÇA
Altunışık, Remzi. Özdemir, Şuayıp. Torlak, Ömer. Modern Pazarlama, Değişim Yayınları, 2001
27
Blythe, Jim. Pazarlama İlkeleri, , Çev. Yavuz Odabaşı, Bilim Teknik Yayınevi, 2001
Can, Halil. Tuncer, Doğan. Ayhan, Doğan Yaşar. Genel İşletmecilik Bilgileri, Siyasal Kitabevi, Ankara, 2002.
Çabuk, Serap. Yağcı, Mehmet İ. Pazarlamaya Çağdaş Yaklaşım, Adana Nobel Kitabevi, 2. Basım,
Cemalcılar, İlhan. Pazarlama Kavramlar-Kararlar, Beta Yayınları, 1999
Ecer, Ferhat. Canıtez,, Murat. Pazarlama İlkeleri, Gazi Kitabevi, 2004
Gökçe, Orhan. İçerik Çözümlemesi. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Yayınları No:1, Konya, 1994
Gundlach, Gregory T. "The American Marketing Association’s 2004 Definition of Marketing: Perspectives on Its Implications for Scholarship and the Role and Responsibility of Marketing in Society. Journal of Public Policy & Marketing. Vol. 26 (2) Fall 2007, 243–250
Hunt, Shelby D. "A Responsibilities Framework for Marketing as a Professional Discipline. Journal of Public Policy & Marketing. Vol. 26 (2) Fall 2007, 277–283
Hunt, Shelby D, Foundations of Marketing Theory: Toward a General Theory of Marketing. Armonk, NY: M.E. Sharpe, Inc.2002
İslamoğlu, ,Hamdi. Pazarlama İlkeleri, Beta Yayınları, 2. Basım, 2002
Karafakioğlu, Mehmet. Pazarlama İlkeleri, , Literatür Yayınları, 2. Basım, 2006.
Kaya, İsmail. Karabulut, Muhittin. Pazarlama Yönetimi ve Stratejileri, İşletme Fakültesi Yayınları. 1991.
Lusch, Robert F. "Marketing’s Evolving Identity: Defining Our Future". Journal of Public Policy & Marketing. Vol. 26 (2) Fall 2007, 261–268
Mucuk, İsmet. Pazarlama İlkeleri, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2004.
Mick, David Glen. "The End(s) of Marketing and the Neglect of Moral Responsibility by the American Marketing Association". Journal of Public Policy & Marketing. Vol. 26 (2) Fall 2007, 289–292
Özdemir, Altunışık Torlak, , Modern Pazarlama, Değişim Yayınları, 2006
Ringold, Debra Jones and Weitz, Barton "The American Marketing Association Definition of Marketing: Moving from Lagging to Leading Indicator". Journal of Public Policy & Marketing. Vol. 26 (2) Fall 2007, 251–260
28
Shultz II, Clifford J. "Marketing as Constructive Engagement".Journal of Public Policy & Marketing. Vol. 26 (2) Fall 2007, 293–301
Varinli, İnci. Çatı, Kahraman . Güncel Pazarlama Yaklaşımlarından Seçmeler.
Detay Yayıncılık. Ankara,2008.
Ünüsan, Çağatay. Pazarlama İlkeleri, , Mete Sezgin, Literatür Yayınları, 2007.
Üner, Mithat M. “Pazarlama Tanımı Üzerine”, Pİ, Cilt:4, Sayı:4, 2003. .
Tuncer. Tokol., Pazarlama Yönetimi, 10. Basım, Nobel Yayınları, 2007.
Tekin, Vasfi Nadir. Pazarlama İlkeleri (Politikalar-Stratejiler-Taktikler). Seçkin Yayınevi, 2006.
Wilkie, William L. and Moore, Elizabeth S." What Does the Definition of Marketing Tell Us About Ourselves?". Journal of Public Policy & Marketing. Vol. 26 (2) Fall 2007, 269–276
Yükselen, Cemal. Temel Pazarlama İlkeleri, Adım Yayıncılık, Ankara, 1994.
Yükselen, Cemal. Pazarlama İlkeleri, Detay Yayınları, 2007
Zinkhan, George M. and Williams, Brian C. "The New American Marketing Association Definition of Marketing: An Alternative Assessment". Journal of Public Policy & Marketing. Vol. 26 (2) Fall 2007, 284–288