gümüşhane Üniversitesi fen bilimleri enstitüsü anabİlİm...

15
Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Lisansüstü Tezler ANABİLİM DALLARI HARİTA MÜHENDİSLİĞİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ ORMACILIK VE ÇEVRE BİLİMLERİ

Upload: others

Post on 13-Sep-2019

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

Gümüşhane Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü

Lisansüstü Tezler

ANABİLİM DALLARI

HARİTA MÜHENDİSLİĞİ

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ

ORMACILIK VE ÇEVRE BİLİMLERİ

Page 2: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

YILI HAZIRLAYAN DANIŞMAN TEZİN ADI

2015 Özge KARAASLAN Yrd. Doç. Dr. Yusuf

AŞIK

Trabzon İli İçin Jeoid Ondülasyonlari Belirleme Amaciyla Enterpolasyon Yöntemlerinin

Uygulanmasi

2015 Hasan Törehan

BABACAN

Yrd. Doç. Dr. Fatih

SAKA

Giresun İli Aksu Deresi İçin Farklı Parametreler Kullanılarak Yapay Sinir Ağları İle Akış

Modellemesi Ve İleriye Dönük Akım Tahminleri Yapılması

2015 Yavuz Selim

AKSÜT

Doç. Dr. Şükrü

YETGİN Erzincan-Üzümlü Yöresi Volkanik Kayaçlarının Beton Agregası Olarak Kullanılabilirliği

2015 Muhammet

KOMUT

Yrd. Doç. Dr. Orhan

KARPUZ Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü Yol Ağındaki Heyelanlar Ve Bir Uygulama

2015 Zenne MERDAN

TUTAR

Doç. Dr. Abdullah

KAYGUSUZ

Bahçecik (Torul/Gümüşhane) Ve Civarındaki Eosen Yaşlı Volkanik Kayaçların Petrografik,

Jeokimyasal Ve Petrolojik Özelliklerinin İncelenmesi

2015 Kübra AKBULUT Yrd. Doç. Dr. Enver

AKARYALI

Ünlüpinar (Kelkit-Gümüşhane) Eylence Yayla Pb-Zn-Cu±Au Cevherleşmesinin Jeolojik,

Mineralojik Ve Kökensel İncelenmesi

2015 Esen Demirkol

KILIÇ

Doç. Dr. Çiğdem

Saydam EKER

Çoruh Nehri (Bayburt) Dere Yatağı Çökellerinin Jeokimyasal Özellikleri Ve Ağır Metal

İçeriğinin İncelenmesi

2015 Aytekin HOÇUR Doç. Dr. İsmet

SEZER

Yenilenebilir Alternatif Yakıtların Dizel Motorlarda Kullanımının Performans Ve Emisyonlar

Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi

2015 Mehtap KÖROĞLU Doç. Dr. Duygu

ÖZDEŞ

Krom(Vi) İyonlarinin Uludağ Göknari (Abiesnordmanniana Ssp. Bornmuelleriana) Talaşi

Üzerine Adsorpsiyonunun Denge Ve Kinetik Açıdan İncelenmesi

2015 Hakan ADANUR Yrd. Doç. Dr. Said

FİDAN

Bazı Tanenler Ve Borlu Bileşikler İle Emprenye Edilen Doğu Kayini (Fagus Orientalis L.)

Odununun Fiziksel Ve Mekanik Özelliklerinin Belirlenmesi

2015 Sinan ÖZTÜRK Yrd. Doç. Dr. Afşin

Ahmet KAYA

Orman Altı Bitkilerinden Rhinanthusangustifoliussubsp. Grandiflorus Bitkisinde Uçucu Yağların

Kimyasal Bileşimleri Ve Antimikrobiyal Aktiviteleri; Beta Pinen’in 2,4-Dinitrobenzensülfenil

Klorür İle Katilma Tepkimesi Ve Antioksidan-Radikal Giderici Aktivite Ölçümleri

2015 Derya NARİN Doç. Dr. Günay

ÇAKIR Kürtün Orman İşletme Şefliğinin Zamansal Değişiminin Sosyo-Ekonomik Açıdan İncelenmesi

2015 Erdem TORUN Doç. Dr. Duygu

ÖZDEŞ

Kızılçam (Pinusbrutia Ten.) Talaşı Kullanılarak Sulu Çözeltilerden Kadmiyum (Ii) İyonlarının

Adsorpsiyonla Uzaklaştırılması

Page 3: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

TRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME AMACIYLA

ENTERPOLASYON YÖNTEMLERİNİN UYGULANMASI

ÖZET

Mühendislik uygulamalarında kullanılan ortometrik yüksekliklerin geleneksel ölçülerle

bulunması oldukça zor ve zaman alıcı bir işlem olmasına karşın GNSS ölçüleri ile bulunan

elipsoid yüksekliklerinden ortometrik yüksekliklere dönüşüm daha kolaydır. Fakat bu

dönüşüm için de belirli doğruluğa sahip geoit ondülasyon değerlerinin bilinmesi

gerekmektedir.

Bu çalışmada Trabzon ilinde Tapu ve Kadastro IX. Bölge Müdürlüğü kadastro

çalışmaları kapsamında doğu-batı yönünde 80 km, kuzey güney yönünde 30 km’lik bir alanda

oluşturulan 600 adet C3 noktalarında ölçülen ortometrik ve elipsoidal yükseklik değerleri

kullanılmıştır. Tüm noktaların ITRF96 (International Terrestrial Reference Frame-

Uluslararası Yersem Referans Ağı) datumuna dayalı üç boyutlu kartezyen koordinatları, ve

Gauss Krügerprojeksiyon sisteminde tanımlanmış projeksiyon koordinatları bilinmektedir.

Uygulamada noktalar dayanak ve test noktaları olarak ikiye ayrılmıştır. Dayanak

noktaların seçiminde, x ve y ekseni yönlerindeki nokta dağılımlarına bakılmıştır. Çalışmada

ağırlıklı ortalama, polinom yüzeyleri ve multiquadratikenterpolasyon yöntemleri

kullanılmıştır. Seçilen dayanak noktalarında bilinen elipsoidal ve ortometrik yüksekliklerin

farkından hesaplanan geoit ondülasyonlarını kullanarak farklı enterpolasyon yöntemleri ile

test noktaları için hesaplanan ortometrik yüksekliklerin, bu noktalarda bilinen ortometrik

yüksekliklerden farkları hesaplanarak enterpolasyon yöntemleri arasında kıyaslamalar

yapılmıştır. Farklı sayıdaki dayanak-test nokta grupları için elde edilen sonuçlar üzerinden

enterpolasyon yöntemlerinin uygulanması ile ilgili çeşitli kıyaslamalar yapılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Ağırlıklı Ortalama, Geoit Ondülasyonu, MultiquadrikEnterpolasyon,

Ortometrik Yükseklik, Polinom Yüzeyleri.

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!

Page 4: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

GİRESUN İLİ AKSU DERESİ İÇİN FARKLI PARAMETRELER KULLANILARAK

YAPAY SİNİR AĞLARI İLE AKIŞ MODELLEMESİ VE İLERİYE DÖNÜK AKIM

TAHMİNLERİ YAPILMASI

ÖZET

Bu çalışmada Doğu Karadeniz Havzası içerisinde bulunan Giresun iline bağlı Aksu Deresi

için belirlenen 3 farklı Akım Gözlem İstasyonu konumlarında akım modellemesi yapılmıştır.

Modelleme için Devlet Su İşleri’nden elde edilen akım verileri, Meteoroloji Genel

Müdürlüğü’nden elde edilen yağış ve buharlaşma verileri kullanılmıştır. Oluşturulacak akım

modeli için yapay sinir ağları (YSA) metodu tercih edilmiştir. YSA metodu mimarisinde

seçilen çok katmanlı yapay sinir ağı (ÇK-YSA) modeli, belirtilen parametrelerin çeşitli

kombinasyonlarıyla oluşturulmuş 14 farklı model ile denenmiştir. Denemeler sonucunda

tahmin edilen değerler; RMSE, R, RH, E ve OMH hata değerlendirme katsayıları ile

değerlendirilmiştir. Her istasyon için en başarılı olan model girdi kombinasyonu çoklu

doğrusal regresyon (ÇDR) analizi ile de denenmiştir. Tahmin edilmiş debi değerleri, taşkın

koruma tesisleri, hidroelektrik santral tesisleri, arıtma tesisleri gibi yapıların projelendirme

aşamasında, en çok kullanılan aşılma olasılıklarına göre belirlenmiş debi değerleri için,

gözlem değerleri ile kıyaslanmıştır. Sonuç olarak, ÇK-YSA yönteminin ÇDR yönteminden

daha iyi sonuçlar verdiği belirlenmiştir ve gelecek akım verisinin tahmin edilmesinde

uygunluğu saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler : Akış modellemesi, Akım tahmini, Aksu deresi, Buharlaşma, Çok

Katmanlı Algılayıcı, Yağış, Yapay sinir ağları

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!

Page 5: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

ERZİNCAN-ÜZÜMLÜ YÖRESİ VOLKANİK KAYAÇLARININ BETON AGREGASI

OLARAK KULLANILABİLİRLİĞİ

ÖZET

Volkanik agrega kaynağı Erzincan ilinin yaklaşık 30 km doğusunda, Üzümlü ilçesi

sınırları içerisinde yaklaşık 40 km2’lik bir alanı kapsamaktadır. Bu çalışmada, Erzincan-

Üzümlü yöresi, dört farklı bölgedeki taş ocaklarından elde edilen volkanik kayaçların

mühendislik özellikleri incelenmiştir. Laboratuvar çalışmaları kapsamında ilk aşamada 5 adet

kayaç örneğinde standartlara uygun (TS, BS, ASTM) olarak gevşek ve sıkıştırılmış birim

kütle, özgül kütle, su emme oranı, Los Angeles aşınma direnci, donmaya karşı direnç, tek

eksenli basınç deneyi ve ikinci aşamadaagrega katkılı beton örneklerinde agrega tane dağılımı

(granülimetri), beton karışımı, serbest çökme (slump), birim kütle, betonun basınç dayanımı,

elastisitemodülü, yarmada çekme dayanımı, aşınma direnci, kılcal su emme (kapilarite) gibi

deneyler yapılmıştır.Belirli bir granülimetriye sahip betonda bağdaşık bir karışım ve göreceli

en yüksek dayanımı sağlayacak taze beton bileşimi için su/çimento oranı değişken olarak

temel alınmıştır. Farklı su/çimento oranlarında silindir beton numuneler üretilmiş olup su

içerisinde 7 ve 28 gün kür edilerek bu numunelerin basınç dayanımı sonuçları fiziksel ve

mekanik özellikleri ışığında değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Standartlardaki koşullara uygun olarak gerçekleştirilen agrega ve beton deneylerinden

elde edilen sonuçlar, Üzümlü yöresinde çıkarılan volkanik kayaçlardan özellikle Yassı Tepe

Doğu (YTD) örneğinin beton agregası olarak daha üstün özelliklerle uygulanabileceğini

göstermiştir. Üretilen betonların, mekanik özelliklerinin C25/30 dayanım sınıfından başlamak

üzere daha üst dayanım sınıflarına da erişebildiği görülmüş ve genel olarak betonarme

yapıların öngörüldüğü, bina inşası başta olmak üzere hemen tüm alanlarda kullanılabilirliği

anlaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Agrega, Beton, s/ç oranı, Tek eksenli basınç dayanımı, Volkanik .kayaç

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!

Page 6: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

KARAYOLLARI 11. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ YOL AĞINDAKİ HEYELANLAR VE

BİR UYGULAMA

ÖZET

Karayolları teşkilatı, ülkemizin büyüme stratejileri doğrultusunda yol ağını

geliştirmektedir. Bu kapsamda hazırlanan projeler ve yapılan uygulamalar özellikle Karadeniz

ve Doğu Anadolu bölgelerinde birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Yüksek standartlı

yolları bu bölgelerimizde hayata geçirmek, geoteknik koşulların çok iyi irdelenmesini gerekli

kılmaktadır. Yol yapım aşamasında ya da daha sonra gerçekleşen heyelanlar ülke

ekonomisine büyük yük getirmektedir. Ayrıca ulaşım ve trafik güvenliğini de ciddi anlamda

tehdit etmektedirler.

Bu tez çalışmasında Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü sorumluluk bölgesinde bulunan

illerdeki karayolu güzergahlarında, mevcut veya potansiyel her türlü kayma hareketi (sayısı,

hareket eden zemin cinsi, hareketin tipi, nedenleri, su durumu v.b.) araştırılmış; bölgede yer

alan illere göre dağılımı, illerin topoğrafik ve jeolojik yapısına göre heyelan türlerinin

farklılıkları tespit edilmiştir. Bu çalışma ile yeni yol projelerinde veya yapım aşamasındaki

yollarda karşılaşılabilecek heyelanlar hakkında bilgiler vermek ve kayıpların azaltılmasına

katkı sağlamak amaçlanmıştır. Çalışmanın sonunda bölgedeki bir heyelan sahası ile ilgili

stabilite analizi yapılarak farklı çözüm önerileri getiren bir heyelan raporu sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Heyelan, Karayolları, KGM 11. bölge, Stabilite analizi

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!

Page 7: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

BAHÇECİK (TORUL/GÜMÜŞHANE) VE CİVARINDAKİ EOSEN YAŞLI

VOLKANİK KAYAÇLARIN PETROGRAFİK, JEOKİMYASAL VE PETROLOJİK

ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

ÖZET

Bu tezin konusunu Bahçecik (Torul/Gümüşhane) ve çevresinde yüzeyleyen Eosen yaşlı

volkanik kayaçlar oluşturmaktadır. Bu kapsamda, çalışma alanındaki volkanik kayaçlar

petrografik, jeokimyasal ve petrolojik olarak incelenmiş olup, elde edilen bulgular ve veriler

kullanılarak kayaçların kökeni ve evrimi belirlenmeye çalışılmıştır.

Çalışma alanı Doğu Pontidlerin Kuzey Zonu’nda yer alıp, başlıca birimler Geç Kretase

yaşlı Kızılkaya Formasyonu ve Çağlayan Formasyonu, bu iki birimi kesen Geç Kretase yaşlı

KastelGranodiyoriti, Eosen yaşlı Alibaba Formasyonu ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlardan

oluşur.

İncelenen Eosen yaşlı volkanik kayaçlar bazaltiktrakiandezit, bazaltik andezit,

trakiandezit, andezit, trakidasit ve dasit bileşimindedir. Başlıca mineraller plajiyoklas,

hornblend, ojit, kuvars, biyotit ve opak minerallerinden oluşmaktadır.

Eosen yaşlı Bahçecik volkanik kayaçlarına ait plajiyoklaslarAn39-45 bileşimlidirler.

Hornblendlerin magnezyum numaraları [Mg/(Mg+Fe2+

)] 0.85-1.00 arasında değişmektedir.

Piroksenlerin Fe(T)

/Fe(T)

+Mg içerikleri 0.19-0.26 arasındadır. Ayrıca, piroksenler Wo44-46En42-

44Fs10-15 bileşimlerine sahip olup diyopsitten ojite doğru değişen bir bileşim gösterirler.

Bahçecik (Torul) ve civarındaki Eosen yaşlı volkanik kayaçlar orta-yüksek potasyum

(K) içeriğine sahiptirler vekalk-alkali karakterlidirler.Volkanik kayaçlarhafif nadir toprak

elementlerce (HNTE) zenginleşmiş olup,büyük iyon yarıçaplı litofil elementler (BİYLE) ve

yüksek çekim alanlı elementler (YÇAE) bakımından tüketilmişlerdir.Kondrite göre normalize

edilmiş nadir toprak element dağılımları, düşük-orta derecede zenginleşmiştir ve konkav

şekillidir (La/Lu=9.04-16.34).Bu durum volkanik kayaçları oluşturan kayaçların benzer

kaynaktan oluştuklarını işaret etmektedir. Ayrıca, volkanitlerin gelişiminde başlıca

fraksiyonelkristallenme, daha az oranda da özümleme ± magma karışımı rol oynamıştır.

Tüm bu çalışmalar neticesinde elde edilen veriler,çalışılan volkanitlerin köken

magmasının büyük olasılıkla, önceki yitimden türeyen sıvıların metasomatizmasıyla

zenginleşmiş bir litosferik manto kaynağından oluşmuş olabileceğini gösterir.

Anahtar Kelimeler:Bahçecik, Doğu Pontidler, Eosen yaşlı volkanik kayaçlar, Jeokimya,

Petroloji, Petrografi, Torul

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!

Page 8: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

ÜNLÜPINAR (KELKİT-GÜMÜŞHANE) EYLENCE YAYLA PB-ZN-CU±AU

CEVHERLEŞMESİNİN JEOLOJİK, MİNERALOJİK ve KÖKENSEL

İNCELENMESİ

ÖZET

İnceleme alanı Gümüşhane ilinin güneyinde yer alan Kelkit İlçesi Ünlüpınar (Pekün)

Beldesine bağlı Eylence Yayla ve Emirinkomu Köyü yakın çevresini kapsamaktadır. Bu

çalışmada bölgenin 1/25000 ölçekli jeolojik harita ve cevherleşmenin içinde yer aldığı

sahaların 1/10000 ölçekli detay maden jeoloji haritası yapılmıştır. Çalışma alanında Kurtoğlu

Metamorfikleri, Şenköy Formasyonu ve Köse Granitoyidi yer almaktadır.

Liyas yaşlı volkanik kayaçların sınıflandırılmasında, hareketsiz elementler kullanılarak

oluşturulan Nb/Y-Zr/TiO2 diyagramı ile Şenköy Formasyonu’ndan alınan örneklerin andezit-

bazalt ve andezit sınırında toplandığı görülmüştür. Liyas volkanik kayaçları plajiyoklas,

klinopiroksen ve Fe-Ti oksit minerallerini içermektedir. Yapılan mineral kimyası analizleri

sonucunda plajiyoklasların bitovnit(An73-78), labrador (An51-64) ve andezin (An32-42)

bileşiminde, klinoproksenlerin ojit ve klinoenstatit (Wo33.418-39.358 En 38.565-61.792 Fs18.220-27.230)

bileşiminde, Fe-Ti oksitlerin ise titano-magnetitbileşiminde olduğu belirlenmiştir.

Detay inceleme yapılan alan ve yakın çevresindeki birim Erken-Orta Jura yaşlı Şenköy

Formasyonu'na ait bazalt, bazaltik andezit ve piroklastları oluşturmaktadır. Eylence Yayla

mevkiinde yer alan Zn-Pb-Cu ± Au cevherleşmesi tamamen Şenköy Formasyonu’na ait

bazaltik andezitler içinde K20D doğrultularındaki kırık hatlarına yerleşmiştir.

İnceleme alanında cevherleşmenin parajenezini belirlemek amacıyla çalışma

sahasından sistematik örneklerden parlak kesitler yapılarak, cevher mikroskobisi altında

incelenmiştir. Cevherleşmenin parajenezi oluşum sırasına göre pirit, kalkopirit, sfalerit, galen,

altın, kuvars ve kalsit olarak tespit edilmiştir.

Arazide yapılan gözlemler sonucunda alterasyon türleri olarak hematitleşme,

limonitleşme ve kükürtleşme tespit edilmiştir. Sıvı kapanım analiz sonuçlarına göre

cevherleşmenin oluşum sıcaklığının 80-280 C

arasında değiştiği, kükürt izotop

termometresine göre ise cevherleşmenin oluşum sıcaklığının ortalama 264 C

olduğu

belirlenmiştir. Kükürt, Karbon ve Oksijen izotop analiz sonuçlarına göre cevherleşmenin

magmatik kaynaklı olduğu belirlenmiştir.

Yapılan çalışmalardan elde edilen veriler değerlendiridiğinde Liyas yaşlı volkanitler

içerisinde bulunan cevherleşmenin; epitermal-mezotermal geçişinde damar tip bir

cevherleşme olduğu belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Altın, Duraylı izotop, Kelkit, Kurşun-Çinko, Sıvı kapanım

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!

Page 9: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

ÇORUH NEHRİ (BAYBURT) DERE YATAĞI ÇÖKELLERİNİNJEOKİMYASAL

ÖZELLİKLERİ VE AĞIR METAL İÇERİĞİNİN İNCELENMESİ

ÖZET

Tez çalışmasının konusunu, Çoruh Nehri dere yatağı çökelleri oluşturmaktadır. Bu

kapsamda çökellerin jeokimyasal özelliklerine dayanarak, nehire malzeme sağlayan kaynak

alanları, kaynak alanındaki kimyasal ayrışma dereceleri, çökellerin ağır metal içeriği ve

kökenleri hakkında bilgi elde edilmiştir.

Çoruh Nehri boyunca yaklaşık 40 km’lik bir alanda çalışma yapılmış ve bu mesafe BM

(Bayburt merkez–Gezköy arası, yerleşim yoğun), GK (Gezköy–Gezhanları arası, yerleşim

seyrek), ZT (Gezhanları–Ziyaret sırtı mevki, kırsal kesim) kodlarıyla adlandırılıp üç kısım

olarak değerlendirilmiştir. İncelenen örneklerin Al2O3 içeriği ile Na2O, K2O, TiO2, P2O5 ve

CaO içeriği arasında pozitif korelasyon mevcuttur. SiO2, Al2O3, K2O, Na2O, TiO2, P2O5, MnO

elementleri, genel olarak üst kıtasal kabuğa (ÜKK) göre tükenmiş, diğer ana elementler ise

zenginleşmiştir.

Çalışılan örneklerin Al2O3 içeriği ile Rb, Sr, Ba, Th, Hf, Y, Nb, Zr, V, Pb, U ve Cu

elementleri arasında pozitif korelasyon vardır. Söz konusu örneklerin Rb, Sr, Ba, Th, U, Zr,

Hf, Y, Nb ve Pb elementleri ÜKK’ya göre genel olarak tükenmiş, Co, Ni, Cu, Sc ve V genel

olarak zenginleşmiş, Au ise yer yer tükenmiş, yer yer zenginleşmiştir.

Örneklerin (Gd/Yb)N oranları >1, (La/Yb)N oranları 6.92 - 8.71 ve Eu/Eu* ise 0.75 –

0.89 arasında değişmektedir. Nadir toprak element (NTE) içeriği ÜKK’ya göre genel olarak

tükenmiştir. Hafif nadir toprak element (LREE) ve ağır nadir toprak element (HREE) içeriği

Al2O3, K2O, TiO2, P2O5, Zr, Th ve Y ile pozitif korelasyon göstermektedir.

Analiz edilen örneklerin Zn, Sb ve Sc içeriğinde çok az zenginleşme, Cu’da düşük –

orta zenginleşme, As’de ciddi zenginleşme ve Ni’de aşırı ciddi zenginleşme vardır. Dere

yatağı çökellerinin Cu içeriği kısmen jeolojik, kısmen antropojenik, As tamamen

antropojenik, Ni ise jeolojik kaynaklıdır.

Jeokimyasal verilere dayanarak, dere yatağı çökellerinin ortaç-mafik/ultramafik

kaynaklardan türediği bu kaynakların zayıf–orta derecede kimyasal ayrışmaya maruz kaldığı,

zaman zaman yüksek tektonizma, yüksek erozyon ve yarı kurak – kurak iklim şartlarında hızlı

sedimentasyonun olduğu ve buna bağlı olarak adı geçen çökellerin kimyasal olarak olgun

olmadığı, ayrıca söz konusu çökellerin hem litojenik, hemdeantropojenik nedenlerden dolayı

kirlenmeye maruz kaldığı sonucuna varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Ağır metal, Bayburt, Çoruh Nehri, Dere yatağı çökelleri, Sediman jeokimyası

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!

Page 10: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

YENİLENEBİLİR ALTERNATİF YAKITLARIN DİZEL MOTORLARDA

KULLANIMININ PERFORMANS VE EMİSYONLAR ÜZERİNDEKİ

ETKİLERİNİN İNCELENMESİ

ÖZET

Dizel motorları yuksek verim ve yuksek moment, artan devir sayıları, dayanıklılık

ve benzin motorlarına kıyasla daha dusuk karbon monoksit (CO) ve hidrokarbon (HC)

emisyonu salınımı gibi ustunlukleri sebebiyle ozellikle hafif karayolu tasıtlarında son

yıllarda daha yaygın kullanılmaya baslanmıstır. Ancak, dizel motorları ozellikle petrol

kokenli yakıtlar kullanıldığında yuksek oranda azot oksit (NOx), is ve partikul madde (PM)

emisyonu uretirler. Dizel motorlarında yakıt ekonomisi sağlamak ve zararlı egzoz

emisyonlarını azaltmak icin cesitli yontemler uygulanmaktadır. Bu yontemler icinde

konvansiyonel yakıtların ozelliklerinin iyilestirilmesi amacıyla icerisine belirli oranlarda

cesitli alternatif yakıtların katılması ve konvansiyonel yakıtların yerine ozellikle

yenilenebilir alternatif yakıtların kullanımı kirletici emisyonlarının azaltılması ve gelecekteki

enerji ihtiyacının karsılanması icin umut verici bir cozum olarak

gorulmektedir.

Dizel motorlarda alternatif yakıt olarak kullanılabilecek yakıtlar arasında doğalgaz,

hidrojen, biyogaz, biyodizel, alkoller ve cesitli sentetik yakıtlar sayılabilir. Ayrıca

motorinin ozelliklerini iyilestirmek amacıyla ozellikle iceriğinde oksijen bulunan metanol,

etanol gibi alkoller, biyodizel ve cesitli eterler dizel yakıtına belirli oranlarda

katılabilmektedir.

Bu calısmada dizel motorlarda kullanılmaya elverisli cesitli yenilenebilir alternatif

yakıtların saf olarak ve motorine karıstırılarak kullanılmasının motor performansı ve egzoz

emisyonlarına etkileri teorik ve deneysel olarak incelenmistir.

Anahtar Kelimeler: Dizel motorlar, Egzoz emisyonları, Motor performansı, Oksijenatlar,

Yenilenebilir alternatif yakıtlar

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!

Page 11: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

KROM(VI) İYONLARININ ULUDAĞ GÖKNARI (Abiesnordmanniana ssp.

Bornmuelleriana) TALAŞI ÜZERİNE ADSORPSİYONUNUN DENGE VE KİNETİK

AÇIDAN İNCELENMESİ

ÖZET

Doğal özelliklerini, içerdiği ağır metal iyonları ile kaybeden atıksular, günümüzde en

önemli çevre sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu nedenle, bu tez kapsamında toksik ağır

metal iyonlarından biri olan Cr(VI)’nın atıksulardan adsorpsiyon yöntemiyle

uzaklaştırılmasında, Uludağ göknarı(Abiesnordmanniana ssp. Bornmuelleriana) talaşının

adsorban olarak kullanılabilirliği araştırılmıştır. Adsorpsiyon çalışmalarında kullanılan

Uludağ göknarı talaşı, hiçbir fiziksel ya da kimyasal ön işleme tabi tutulmadan doğal olarak

kullanılmıştır. Uludağ göknarı talaşı çeşitli yöntemlerle karakterize edildikten sonra, kesikli

sistemle yürütülen adsorpsiyon işlemleriyle Cr(VI)’nın atıksulardan giderim şartları

araştırılmıştır. Bu amaçla; başlangıç sulu çözelti pH’sı, denge süresi, başlangıç Cr(VI)

konsantrasyonu, adsorban miktarı ve tuz etkisi gibi parametrelerin adsorpsiyon verimi üzerine

etkileri incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre Cr(VI)’nın uzaklaştırılmasında optimum

sulu çözelti pH’ı 2.0 ve denge süresi 240 dakika olarak bulunmuştur. Adsorpsiyon kinetiği;

birinci ve ikinci mertebeden hız ifadeleri ile tanecik içi difüzyon modeli kullanılarak

incelenmiştir. Adsorpsiyon mekanizmasını açıklamak için elde edilen verilere Langmuir,

Freundlich, Dubinin-Radushkevich (D-R) ve Temkin izoterm modelleri uygulanmıştır.

Langmuir izoterm modelinden faydalanılarak Uludağ göknarı talaşının maksimum

adsorpsiyon kapasitesi 15.74 mg/g olarak bulunmuştur.

Sonuç olarak, bu tez çalışması ile atıksulardan Cr(VI) iyonlarının adsorpsiyon

yöntemiyle uzaklaştırılmasında Uludağ göknarı talaşının etkili ve ucuz bir adsorban olarak

kullanılabileceği ortaya konulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Adsorpsiyon, Cr(VI), İzoterm, Kinetik,

UludağıGöknarı(Abiesnordmanniana ssp. Bornmuelleriana

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!

Page 12: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

BAZI TANENLER VE BORLU BİLEŞİKLER İLE EMPRENYE EDİLEN DOĞU

KAYINI (Fagus orientalis L.) ODUNUNUN FİZİKSEL VE MEKANİK

ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

ÖZET

Son yıllarda orman ürünleri sanayisinde önemli bir yer işgal eden ahşap malzemelerin

korunmasında kullanılan kimyasal emprenye maddelerinin yerine alternatif doğal emprenye

maddeleri aranmaktadır.

Bu çalışmada, Ülkemizde hammadde olarak bol bulunan borlu bileşikler (boraks ve

borik asit) ile doğal emprenye maddelerinden bazı tanenler (tara ve kebrako) beraber

kullanılmıştır. Emprenye çözeltisi bir borlu bileşik ve bir tanen karıştırılarak hazırlanmıştır.

Hazırlanan çözeltiler ile doğu kayını örneklerine 12 ayrı emprenye işlemi yapılmıştır.

Emprenye işleminde borlu bileşiklerin % 1, % 3 ve % 5’lik, tanenlerin ise % 5 sulu çözeltileri

kullanılmıştır. Böylece çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen, daha ekonomik, daha fazla

koruyucu etkiye sahip yeni emprenye maddelerin kullanılmasının arttırılması amaçlanmıştır.

Deney örneklerinin emprenyesi ASTM D 1413-76 esaslarına göre yapılmıştır. Her bir

emprenye işleminde hazırlanan 10 adet örnek önce emprenye düzeneğinde 30 dakika ön

vakum, daha sonra 30 dakika basınç altında emprenye işlemine tabi tutulmuştur. Emprenye

sonrası örnekler bir hafta kondisyonlama için bekletildikten sonra bazı fiziksel ve mekanik

özellikleri incelenmiştir. Emprenyeli örneklerin testleri yapılarak kontrol örnekleri ile

kıyaslanmıştır. Tam kuru yoğunluk (TS 2472), retensiyon miktarı (ASTM D 1413-07),

eğilme direnci (TS 2474), elastikiyet modülü (TS 2478), liflere paralel basınç direnci (TS

2595), liflere paralel yapışma direnci (TS EN 205) ve vida tutma direnci (TS EN 13446)

standartlarına göre yapılmıştır.

Sonuç olarak, yapılan testler sonucunda retensiyon, tam kuru yoğunluk, liflere paralel basınç

ve vida tutma dirençleri kontrol örneklerinden daha yüksek çıkmıştır. Eğilme direnci,

elastikiyet modülü ve liflere paralel yapışma dirençlerinde ise kontrol örneklerinden daha

düşük çıktığı tespit edilmiştir. Emprenye sonrası deney örneklerinde borlu bileşiklerin

konsantrasyonları arttıkça mekanik özelliklerde düşüş, fiziksel özelliklerde ise artış

görülmektedir. Borlu bileşiklerden boraks ile emprenye edilen örneklerde değerler borik asit

ile emprenye edilenlerden daha yüksek çıkmıştır. Bu sonuca göre boraks emprenye işleminde

tavsiye edilebilir. Ayrıca ağaç malzemenin mekanik dirençlere maruz kalacağı yerlerde düşük

konsantrasyonlu çözeltiler ile emprenye edilmesi, fiziksel etkilere maruz kalacağı yerlerde ise

yüksek konsantrasyonlu çözeltiler ile emprenye edilmesi tavsiye edilebilir.

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!

Page 13: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

ORMAN ALTI BİTKİLERİNDEN Rhinanthusangustifoliussubsp. grandiflorus

BİTKİSİNDE UÇUCU YAĞLARIN KİMYASAL BİLEŞİMLERİ VE

ANTİMİKROBİYAL AKTİVİTELERİ; BETA PİNEN’İN 2,4-

DİNİTROBENZENSÜLFENİL KLORÜR İLE KATILMA TEPKİMESİ VE

ANTİOKSİDAN-RADİKAL GİDERİCİ AKTİVİTE ÖLÇÜMLERİ

ÖZET

Bu çalışmanın birinci kısmında Rhinanthusangustifoliussubsp. grandiflorus bitkisinin uçucu

yağının kimyasal bileşimleri ve antimikrobiyal aktiviteleri incelendi. Uçucu yağlar su buharı

destilasyonu yöntemi ile bitkinin tüm kısımlarından elde edilerek GC-FID ve GC-MS

yöntemi ile analiz edildi. Bitkiden elde edilen toplam yağın %99.46’ sını içeren 31 adet

bileşiğin yapısı aydınlatıldı. Rhinanthusangustifoliussubsp. grandiflorusbitkisindeki ana

bileşenler, 1H-Inden, 2,3-dihydro-5-metil- (%25.137), α-Kubeben (%19.27), 1-Hekzadeken

(%15.59), n-Hekzadekanoik asit (%12.14) olarak belirlendi. Bitkiden izole edilen uçucu

yağların antimikrobiyal aktiviteleri de incelendi. Rhinanthusangustifoliussubsp.

Grandiflorusbitkisine ait uçucu yağın B. cereus, E. coli, E.coli O157:H7 ve S.

aureusmikroorganizmalarına karşı antimikrobiyal aktivite gösterdiği belirlendi. Aynı zamanda

Sac. cerevisiae ve C. albicans cinsi mayalar üzerinde de etkili olduğu tespit edildi.

Çalışmanın ikinci kısmında ise, β-pinen başlangıç bileşiğinin 2,4-dinitrobenzensülfenil

klorür bileşiği ile oda sıcaklığında katılma tepkimesi gerçekleştirildi. Tepkime sonucu elde

edilen yeni terpen türevi bileşiklerinin izolasyon çalışması başladı. Uzun çalışmalar sonucu üç

farklı reaksiyon ürünü saf olarak elde edildi. Yeni bileşiklerin yapıları NMR, IR, kütle

spektral verileri ve elementel analiz teknikleri kullanılarak spektroskopik yöntemlerle

belirlendi. Yapılan çalışmada beta pinenin iskelet düzenlenmesi (Wagner-Meerwein) sonucu

katılma ürünleri verdiği anlaşıldı. Ayrıca elde edilen üç yeni bileşiğin antioksidan ve radikal

giderici etkilerinin ölçümleri yapıldı. Ölçümlerin sonuçlarına sentezlenen üç bileşiğinde

antioksidan etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler:Antimikrobiyal aktivite, Antioksidan-Radikal giderici aktivite

ölçümleri, β-pinen, 2,4-Dinitrobenzensülfenil klorür, GC/MS,

GC/FID,Rhinanthusangustifoliussubsp. grandiflorus, Uçucu

yağ,Wagner meerwein düzenlenmesi.

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!

Page 14: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

KÜRTÜN ORMAN İŞLETME ŞEFLİĞİNİN ZAMANSAL DEĞİŞİMİNİN

SOSYO-EKONOMİK AÇIDAN İNCELENMESİ

ÖZET

Doğal kaynakların zamansal değişimlerinin incelenmesi gelecek yıllardaki planlamalara

destek sağlar. Karar verme mekanizmasında plan yapıcıların ormanlardaki değişimin

nedenlerini bilmeleri önemlidir. Bu çalışmada Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü, Torul

Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Kürtün Orman İşletme Şefliğinin 1987 ve 2006 yıllarına

ait orman amenajman planlarından yararlanılarak; gelişim çağı, kapalılık ve arazi kullanım

sınıflarının zamansal değişimleri incelenmiştir. Çalışma alanı içeresinde 2004 yılında

faaliyete geçen Kürtün Barajı bulunmaktadır. Barajının ormanlar üzerindeki etkileri tespit

edilmiştir. Barajın yörede yaşayan insanlar üzerindeki sosyo-ekonomik etkileri, orman

amenajman planlarındaki değişimleriyle birlikte araştırılmıştır. Ayrıca sosyo ekonomik

değişimin; nüfus, iklim, tarım, hayvancılık açısından da ilişkilendirilip ormanlara olan etkisi

belirlenmiştir. Ormanlara olan talep ve beklentileri belirleyerek bunları karşılayabilecek

öneriler verilmiştir. Kürtün Orman İşletme Şefliğinin toplam alanı 15525.9 hektardır. 1987

amenajman planları verilerine göre % 32.0’ı verimli orman, % 19.6’sı bozuk orman, %

33.2’si mera alanı, % 2.1’i iskan alanı ve %10.0’ı ziraat alanıdır. 2006 yılında şeflik

sınırlarında bir değişiklik olmamıştır. Arazi kullanım sınıflarında ise 2006 yılına ait

amenajman plan verilerine göre arazi kullanım sınıflarının dağılımına bakıldığında ise, %

32.2’si verimli orman, %16.7’si bozuk orman, % 36.3’ü ise orman toprağı, % 0.4 iskan alanı

ve %13.5’i de ziraat alanı oluşmaktadır. Sonuç olarak; verimli orman alanlarında 33.9 hektar

artış, bozuk orman alanlarında ise 447.5 ha azalma görülmektedir. Bu azalmanın

nedenlerinden birisi Kürtün Barajından sonra 104.9 ha bozuk orman alanının su alanına

dönüşmesidir. Mera kanunu ile meradan çıkartılan yerler büyük bir oranda orman toprağına

ve ziraat alanına dönmüştür. Sosyo ve ekonomik açıdan olumlu gelişmeler yaşanmıştır.

Kürtün Barajı içerisinde balık üretim çiftlikleri yanında baraj etrafında konaklama tesisleri ve

yürüyüş yolları yapılmıştır. Balıkçılık da halkın geçim kaynaklarından biri haline gelmiştir.

Anahtar Kelimeler: Arazi Kullanım Sınıflar, Orman Amenajman Planları, Sayısal

Harita,Sosyo-Ekonomik Acıdan Zamansal Değişim

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!

Page 15: Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ANABİLİM ...fbe.gumushane.edu.tr/media/uploads/fbe/files/tezler-2015.pdfTRABZON İLİ İÇİN JEOİD ONDÜLASYONLARI BELİRLEME

KIZILÇAM (Pinusbrutia Ten.) TALAŞI KULLANILARAK SULU ÇÖZELTİLERDEN

KADMİYUM (II) İYONLARININ ADSORPSİYONLA UZAKLAŞTIRILMASI

ÖZET

Bu çalışmada, toksik ağır metallerden biri olan Cd(II) iyonlarının sulu çözeltilerden

adsorpsiyon yöntemiyle uzaklaştırılmasında etkili ve ucuz bir adsorban olarak kızılçam

(Pinusbrutia Ten.) talaşının kullanılabilirliği araştırılmıştır. Adsorpsiyon deneylerinde

kullanılan kızılçam talaşı hiçbir fiziksel veya kimyasal ön işleme tabi tutulmadan doğal olarak

kullanılmıştır. Kızılçam talaşı, FTIR, pHpzc ve nem miktarı tayini gibi yöntemlerle karakterize

edildikten sonra adsorpsiyon verimi üzerine başlangıç sulu çözelti pH’ı, denge süresi,

adsorban miktarı ve başlangıç Cd(II) konsantrasyonu gibi deneysel parametrelerin etkileri

incelenmiş ve ayrıca endüstriyel atık sularda bulunabilecek bazı tuzların etkileri

araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlardan optimum pH 6.0 ve denge süresi 240 dakika olarak

belirlenmiştir. Adsorpsiyon mekanizmasının aydınlatılabilmesi için elde edilen verilere çeşitli

kinetik (yalancı birinci ve ikinci mertebeden kinetik model ile parçacık içi difüzyon modeli)

ve izoterm modelleri (Langmuir, Freundlich, Temkin ve DubininRadushkevich)

uygulanmıştır. Sonuçlardan, adsorpsiyon hızının açıklanmasında yalancı ikinci mertebeden

kinetik modelin uygun olacağı görülmüştür. Kızılçam talaşının maksimum adsorpsiyon

kapasitesi Langmuir izoterm modeli kullanılarak 11.88 mg/g olarak hesaplanmıştır.

Sonuç olarak kızılçam (Pinusbrutia Ten.) talaşının atık sulardan Cd(II) iyonlarının

uzaklaştırılmasında etkili bir adsorban olarak kullanılabileceği ortaya konulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Adsorpsiyon,Cd(II), İzoterm, Kızılçam (Pinusbrutia Ten.),Kinetik

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız!