gÖrsel-İŞİtsel arŞİvler ve tÜrkİye’dekİ...

116
T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ LGİ VE BELGE YÖNETİMİ ANABİLİ M DALI GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUM YÜKSEK LİSANS TEZİ EMRAH ERDOĞAN İSTANBUL 2005

Upload: others

Post on 15-Jan-2020

16 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

T.C.MARMARA ÜNİVERSİTESİ

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜBİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ ANABİLİM DALI

GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLERVE

TÜRKİYE’DEKİ DURUM

YÜKSEK LİSANS TEZİ

EMRAH ERDOĞAN

İSTANBUL 2005

Page 2: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

T.C.MARMARA ÜNİVERSİTESİ

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜBİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ ANABİLİM DALI

GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLERVE

TÜRKİYE’DEKİ DURUM

YÜKSEK LİSANS TEZİ

EMRAH ERDOĞAN

TEZ DANIŞMANI : DOÇ.DR.OĞUZ İCİMSOY

İSTANBUL 2005

Page 3: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

VII

ÖNSÖZ

Arşivcilik bilincinin ortaya çıkması yazının icadına kadar dayanmaktadır. İnsanoğlu

faaliyetlerini yazıya dökmeye başladıktan sonra ürettiği materyallerin gelecek kuşaklara

aktarılması gerekliliğini düşünerek saklamaya karar vermiştir. Bu saklama düşüncesi ile

arşivcilik biliminin temelleri atılmıştır. Yazı yazmak için kil tabletlerden, deriden ve hatta

bitki yapraklarından yararlanılmıştır. Kağıdın icat edilmesi ile büyük aşamalar kaydedilmiştir.

Zaman içinde yazının yanında farklı özelliklere sahip malzemeler de arşiv malzemesi olarak

kabul edilmiştir. Fotoğrafın icadından sonra, yaşanan olayları görsel ve işitsel olarak yansıtan

filmin icadı insanoğlunun en büyük başarılarından biridir. İlk başlarda eğlence olarak görülen

film gösterimleri günümüzde dünyanın en büyük ticari sektörlerinden biri haline gelmiştir.

Yazılı basından daha etkili olan görsel basın 21. yüzyılda toplumları etkileyen en önemli

güçlerden biri olmuştur.

Teknolojinin gelişmesi sonucunda görsel-işitsel materyaller arşiv malzemeleri

içersinde özel bir yere sahip olmaya başlamıştır. Kimyasal yapıları ve teknik özellikleri

nedeniyle görsel-işitsel materyallerin korunması, restorasyonu ve kullanımı uzmanlık

gerektirmektedir. Görsel- işitsel kayıt için filmlerden bantlara ve disklere kadar çok farklı

özelliklere sahip malzemeler kullanılmıştır. Analog kayıt ortamlarından dijital kayıt sistemine

geçilmiş olup her geçen gün daha kaliteli görüntü elde edilebilmesi için çalışmalar

yapılmaktadır. Bütün bu gelişmelerin takip edilmesi ve zamana ayak uydurulması ancak

konuyla ilgili geniş çaplı bilgi birikimi ile ciddi çalışmalar sonucunda gerçekleşebilir.

Bu çalışmada geçmişten günümüze görsel-işitsel arşiv malzemesi olarak kullanılan

materyallerin teknik özellikleri incelenerek gelişimleri ortaya koyulmaya çalışılmış, ilk

görüntü kaydının ardından gelişen kayıt formatlarındaki değişiklikler kronolojik bir sırayla ele

alınmıştır. Çalışmamızda daha önce konu ile alakalı çeşitli üniversitelerde yapılan tezler de

incelenmiş ve yararlanılmıştır. Şenol Er tarafından 1992 yılında Mimar Sinan Üniversitesi

Sinema-TV Enstütüsünde hazırlanan “Filmlerde Restorasyon ve Koruma” adlı Sanatta

Yeterlilik Tezi, Emine Soykan tarafından 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Arşivcilik

bölümünde hazırlanan “Sesli-Görüntülü Belgeler ve Televizyon Arşivleri” adlı yüksek lisans

tezi, Cevdet Yıldız tarafından 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Radyo-TV ve Sinema

Bölümünde hazırlanan “Televizyonlarda Görüntü Arşivleri” adlı yüksek lisans tezi, Hilal

Özkan tarafından 2001 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Sinema TV Bölümünde hazırlanan

“Türkiye’de Film Arşivciliği Sorunları ve Arşivciliğin Türk Sinema-Televizyonuna Etkileri”

Page 4: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

VIII

adlı yüksek lisans tezi ve Çağrı İnceoğlu tarafından 2001 yılında Yeditepe Üniversitesi

Sinema-TV Bölümünde yapılan “Bir Kültür Kurumu olarak Sinematekler” adlı yüksek lisans

tezlerinden yararlanılmıştır. Bizim hazırlamış olduğumuz çalışmayı bu tezlerden ayıran nokta

görsel-işitsel malzemenin teknik özelliklerindeki gelişimin kronolojik sıra ile ele alınması,

teknolojisi eskimiş türdeki malzemelerin hangi ortama aktarılmasının daha uygun olacağı

sorularına yanıt aranmasıdır.

Çalışmanın ikinci ana konusu olarak da Görsel-İşitsel Arşivlerin Türkiye’deki durumu

ele alınmıştır. Bu çalışma çerçevesinde yurtdışı kurumlar, arşiv örgütleri ele alınmıştır.

Türkiye’de elinde görsel-işitsel malzeme bulunan resmi ve özel kurumlar bizzat araştırılmış,

özel televizyonlarla ilgili olarak daha önce yapılan araştırmaların referans olacağı düşünülerek

çok derine inilmemiştir. Bu kurumların yalnızca genel durumları irdelenmiştir.

Görsel-işitsel materyallerin teknolojiye olan bağları nedeniyle yaşanan hızlı format

değişimleri bu konuda çalışan arşivcilerin teknolojik gelişmeleri yakından takip etmelerini

zorunlu kılmaktadır. Görsel-işitsel arşivcilerin, klasik arşivcilerden farklı olarak bir anlamda,

“teknik eleman” özelliğine sahip olmaları gerçeği kaçınılmazdır.

Yapmış olduğumuz bu çalışma ile görsel-işitsel arşivlerde çalışmayı düşünen kişilere,

teknolojik kronoloji ile muhtemelen karşılaşacağı malzemelerin teknik özellikleri hakkında

bilgi verilmiş ve ülkemizde elinde görsel-işitsel malzemeler bulunan resmi-özel kurumlar

hakkında bilgi sunulmuştur. Bu bağlamda, Türkiye’deki var olan görsel-işitsel arşivlerin

arşivcilik teknikleri ve uygulamaları açısından ele alınmalarının farklı bir tezin kapsamı içine

gireceği gerçeği incelemelerimiz sırasında karşımıza çıkmıştır.

Çalışmalarım sırasında tez danışmanım olarak yardımlarını esirgemeyen

Doç.Dr.Oğuz İCİMSOY’a, TRT dijital arşiv çalışmaları ile ilgili geniş çaplı bilgi veren

sorumlu Mühendis Koray AKKAYA’ya, Kültür Bakanlığı ilgili araştırmamda bana yardımcı

olan Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü Arşiv Şube Müdürü Şuayip KANAT’a, özel

televizyon arşivleri ilgili araştırmamda desteklerinden dolayı NTV arşiv müdürü Cüneyt

ALTUNÇ’a, basılı kaynaklara ulaşmamda yardımcı olan Mimar Sinan Üniversitesi Güzel

Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Enstitüsü kütüphanesi çalışanlarına ve lisans eğitimimden

itibaren beni bu konuda destekleyen sayın hocam Tülin AREN’e teşekkürü bir borç bilirim.

Page 5: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

III

KISALTMALAR

a.g.e. : Adı geçen esera.g.d.n. : Adı geçen ders notlarıa.g.m. : Adı geçen makalea.g.t. : Adı geçen teza.g.w.s. : Adı geçen web sitesiAKM : Atatürk Kültür MerkeziALB : İsveç Milli ArşiviAVI : Audio Video InterleavedBBC : British Brodcasting CorporationBEM : Bilgi Erişim MerkeziCBC : Canadian Brodcasting CorporationCCD : Charge Coupled DeviceCD : Compact DiskDCT : Discrete Cosine TransformDLT : Digital Linear TapeDRA : Deutsches RundfunkarchivDTF : Digital Tape FormatDV : Digital VideoDVC : Digital Video CassetteDVD : Digital Versatile Disc veya Digital Video DiscEBU : European Brodcasting UnionFIAF : International Federation of Film ArchivesFIAT : International Federation of Television ArchivesHDD : Harddisk DriveJVC : Japan Victor CompanyLTO : Linear Tape-Open TechnologyME : Metal EvaporatedMEB : Milli Eğitim BakanlığıMOSD : Merkez Ordu Sinema DairesiMOV : MovieMPEG : Motion Picture Experts GroupMRC : Magneto Resistive Cluster HeadsMSÜ : Mimar Sinan ÜniversitesiNARS : National Archives and Records ServicePAC : Kanada Milli Film ve Televizyon ve Ses Kamu ArşiviPET : Poly Ethylen TerephthalateRA : Real AudioRV : Real VideoSMPTE : Society of Motion Picture and Television EngineersSP : Superior PerformaceTBMM : Türkiye Büyük Millet MeclisiTRT : Türkiye Radyo Televizyon KurumuTSK : Türk Silahlı KuvvetleriVHS : Video Home SystemVTR : Video Tape RecorderYÖK : Yüksek Öğretim Kurumu

Page 6: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

IV

RESİM LİSTESİ

Resim 1 : Kinetoscope ......................................................................................................... 6Resim 2 : İyi durumdaki bir film rulosu ve koruma kutusu ................................................ 25Resim 3 : Ampex firmasının kurucusu Alexander M.Poniatoff VR-1000 cihazıyla ........... 31

görülüyor.Resim 4 : 1 inç bant okuyucu cihazının genel görünüşü ..................................................... 32Resim 5 : 1 inç bandın okuyucu cihaza sarılım tertibatı ...................................................... 32Resim 6 : MicroMV kaset büyüklüğü ................................................................................. 44Resim 7 : Betacam kasetlerin saklandığı “hareketli kompakt raf”sistemine sahip

modern bir arşiv deposu ...................................................................................... 50Resim 8 : 1 inç bantların saklandığı sabit raf düzenli klasik bir arşiv deposu ..................... 50Resim 9 : 30.5 cm çapındaki “Laser Disk” ve “Laser Disk Okuyucu” ............................... 56Resim 10 : Film şeridinden video kasete aktarım cihazı ....................................................... 68Resim 11 : Video kaset çoklu çoğaltma cihazı ...................................................................... 68Resim 12 : Video kaset ortamından CD ortamına VCD/SVCD ve DVD formatında

aktarım cihazı (Datavideo Recorder VDR 3000) ................................................ 68

Page 7: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

V

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1 : Siyah-Beyaz ve Renkli Filmlerin Yapısı .............................................................. 10Şekil 2 : 2 inç bant enine görüntü taraması ........................................................................ 31Şekil 3 : U-Matic kasetlerin bantlarının kayıt yüzey şekli ................................................. 34Şekil 4 : U yüklemesi sistemlerde bant sarılım durumu ..................................................... 34Şekil 5 : V 2000 kaset çalışma düzeni ................................................................................ 36Şekil 6 : Betacam çalışma düzeni ....................................................................................... 37Şekil 7 : VHS, 8 mm ve MiniDV video kasetlerin boyut ve bant kalınlıklarının

Karşılaştırması ...................................................................................................... 39Şekil 8 : Linear Kayıt ve Helikal Kayıt metotlarının karşılaştırılması ............................... 61

Page 8: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

VI

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1 : Video kaset formatlarının karşılaştırılması .......................................................... 45Tablo 2 : Video bantları saklama koşulları .......................................................................... 48Tablo 3 : MPEG standartlarının karşılaştırılması ................................................................ 54

Page 9: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

İÇİNDEKİLER

ÖZET .............................................................................................................................. I

ABSTRACT .................................................................................................................... II

Kısaltmalar ....................................................................................................................... III

Resim Listesi ................................................................................................................... IV

Şekiller Listesi ................................................................................................................. V

Tablolar Listesi ................................................................................................................ VI

ÖNSÖZ ............................................................................................................................ VII

1.GİRİŞ

1.1.Görsel-İşitsel Arşivlerin Genel Arşivcilik Anlayışı İçersindeki Yeri .................. 1

1.2. Görsel-İşitsel Materyalin Tarihçesi .............................................................. 2

2.GÖRSEL İŞİTSEL MALZEMELERİN TEKNOLOJİK AÇIDAN İNCELENMELERİ

2.1. Filmler ............................................................................................................. 8

2.1.1. Antihalo tabakası .................................................................................. 10

2.1.2. Film Tabanları ..................................................................................... 11

2.1.2.1. Nitrat Tabanlı Filmler ........................................................................ 11

Nitrat Tabanlı Filmlerin Koruma Koşulları ...................................... 12

2.1.2.2. Asetat Tabanlı Filmler ....................................................................... 15

2.1.2.3. Polyester Tabanlı Filmler .................................................................. 17

2.1.3. Emülsiyon Tabakası ............................................................................. 19

2.1.3.1. Siyah-Beyaz Emülsiyon Tabakası .................................................... 19

2.1.3.2. Renkli Emülsiyon Tabakası .............................................................. 20

2.1.3.3. Manyetik Kayıt Yapılan Emülsiyon Tabakası .................................. 21

2.1.4. Filmlerin Bozulmasına Neden Olan Faktörler ..................................... 22

2.1.4.1. Fiziksel Etkenler ........................................................................ 22

Page 10: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

2.1.4.2. Kimyasal Etkenler ..................................................................... 26

2.2. Video Bantlar ...................................................................................................... 29

Video Bantların Yapıları ................................................................................ 30

2.2.1. Video Bant Çeşitleri ......................................................................................... 31

2.2.1.1. İki İnç Video Bantlar ......................................................................... 31

2.2.1.2. Bir İnç Video Bantlar ........................................................................ 32

2.2.1.3. U-Matic Kasetler ............................................................................... 33

2.2.1.4. Betamax Kasetler .............................................................................. 34

2.2.1.5. VHS Kasetler .................................................................................... 34

2.2.1.6. Video 2000 ........................................................................................ 36

2.2.1.7. Betacam Kasetler ............................................................................... 37

2.2.1.8. M II ................................................................................................... 38

2.2.1.9. Video 8 (8 mm) ................................................................................. 38

2.2.1.10. Hi-8 ................................................................................................. 38

2.2.2. Analog Sistemden Dijital (sayısal) Sistemlere Geçiş ...................................... 40

2.2.3. Dijital Kayıt Formatları ............................................................................. 42

2.2.3.1. D1 ...................................................................................................... 42

2.2.3.2. D2 ...................................................................................................... 42

2.2.3.3. D3 ...................................................................................................... 42

2.2.3.4. Dijital Betacam .................................................................................. 43

2.2.3.5. Dijital 8 .............................................................................................. 43

2.2.3.6. Mini DV ............................................................................................ 44

2.2.3.7. MicroMV .......................................................................................... 44

2.2.4. Video Bantların Bozulmasına Neden Olan Faktörler .................................... 46

2.2.4.1. Silinme Riski .................................................................................... 46

Page 11: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

2.2.4.2. Fiziksel Baskı Etkileşimleri .............................................................. 46

2.2.4.3. Gerilmeler yüzünden meydana gelen De-Manyetizasyon ................ 46

2.2.4.4. Yüksek ısıdan Kaynaklanan De-Manyetizasyon .............................. 47

2.2.4.5. Nem ................................................................................................... 47

2.2.4.6. Çevredeki Kirler ................................................................................ 47

2.2.5. Video Bantları Saklama Koşulları ................................................................... 48

2.2.6. Video Bantları Koruma Koşulları .................................................................... 49

2.2.7. Bant Temizliği ................................................................................................. 50

2.3. Teknolojik Gelişmeler Sonucunda Oluşturulan Görüntü Formatları ...................... 51

2.3.1. AVI ................................................................................................................... 51

2.3.2. MOV ................................................................................................................ 51

2.3.3. RA .................................................................................................................... 51

2.3.4. MPEG .............................................................................................................. 52

2.4. Teknolojik Gelişmeler Sonucunda Oluşturulan Görüntü Formatlarının Kayıt Ortamları ......................................................................................................... 55

2.4.1. Laser Disk ........................................................................................................ 55

2.4.2. CD .................................................................................................................... 56

2.4.3. DVD ................................................................................................................. 57

2.4.4. BLUE-RAY ........................................................................................................ 58

2.4.5. Dijital Teyp Kütüphaneleri ............................................................................... 59

2.4.5.1. DTF Tape .......................................................................................... 60

2.4.5.2. DLT Tape .......................................................................................... 60

2.4.5.3. LTO ................................................................................................... 61

2.4.6. Harddisk Saklama Üniteleri ............................................................................. 62

2.5. Görsel-İşitsel Materyalin Arşivleme Formatlarının Değiştirilmesi .......................... 63

Page 12: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

3. DÜNYA’DA GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER

3.1. Çeşitli Ülkelerdeki Görsel-İşitsel Arşiv Kuruluşları ................................................. 68

3.1.1. Danimarka ........................................................................................................ 683.1.2. Fransa ............................................................................................................... 693.1.3. İsveç ................................................................................................................. 703.1.4. İspanya ............................................................................................................. 703.1.5. İngiltere ............................................................................................................ 703.1.6. Kanada .............................................................................................................. 713.1.7. Almanya ........................................................................................................... 723.1.8. A.B.D. .............................................................................................................. 723.1.9. Asya Ülkelerindeki Uygulamalar ..................................................................... 73

4. ULUSLAR ARASI GÖRSEL İŞİTSEL ARŞİV ORGANİZASYONLARI

4.1. FIAF (Federation İnternationale des Archives du Film) ........................................... 75

4.2. FIAT / IFTA (Fedaration Internationale Des Archives De Television ..................... 77/ International Federation Of Television Archives)

5. TÜRKİYE’DEKİ DURUM

5.1. TRT .......................................................................................................................... 80

5.2. Kültür Bakanlığı ........................................................................................................ 84

5.3. Milli Eğitim Bakanlığı .............................................................................................. 86

5.4. Mimar Sinan Üniversitesi Sinema TV Enstitüsü ...................................................... 87

5.5. TSK Foto-Film Merkezi ........................................................................................... 89

5.6. Özel Kurumlardaki Durum ....................................................................................... 91

6. SONUÇ .............................................................................................................................. 93

EKLER ................................................................................................................................... 98

EK-1 Sözlük ..................................................................................................................... 98

EK-2 Kişisel Görüşmelerde ve Yerinde İnceleme Çalışmaları Sırasında Kullanılan Anket Soruları ........................................................................................................ 100

KAYNAKÇA ......................................................................................................................... 101

Page 13: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

I

ÖZET

Görsel-işitsel arşiv malzemesi olan filmler (8mm, 16 mm, 35 mm, 70 mm), manyetikbantlar (1 inç, 2 inç), video kasetler (VHS, Betamax, Betacam, 8 mm,HI-8, Dijital 8, Mini DVvs.), lazer diskler (CD, DVD, Blue-Ray) 20 yy. içinde büyük gelişme kaydederek günümüzekadar gelmişlerdir. Arşivcilik biliminde özel bir yere sahip olan bu malzemeler kendibaşlarına kullanılamadıkları için çeşitli cihazlara ihtiyaç duymaktadırlar. Kimyasal yapılarınıngetirmiş olduğu hassasiyet nedeniyle de çok çabuk kullanım dışı kalabilmektedirler veteknolojik gelişmelere doğrudan bağlantılı oldukları için de kayıt formatlarının güncellenmesisorunlarını beraberlerinde getirmektedirler. Ayrıca kullanıcılar, üründen yararlanırken telifhakları sorunlarıyla da karşılaşılmaktadır.

Dünyadaki birçok ülke, görsel-işitsel malzemenin koruma ve kullandırılması ile ilgilisorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme yoluna gitmiştir. Gelecek kuşaklaraaktarılmak üzere ulusal görsel-işitsel arşivler kurularak ülke içinde üretilen tüm malzemelertoplanmakta ve arşivlenmektedir. FIAF ve FIAT gibi uluslar arası organizasyonlar aracılığıylabilgi alışverişleri yapılmakta ve sorunlara çözüm aranmaktadır.

Türkiye’de ise bir ulusal görsel-işitsel arşiv bulunmamaktadır. Resmi ve özel kurumlarile TV kanalları (TRT ve özel TV kuruluşları) ellerinde bulunan görsel-işitsel malzemeleriimkanları dahilinde düzenlemişlerdir. Dünyadaki örnekleriyle karşılaştırıldığı zaman FIATüyesi TRT ve FIAF üyesi MSÜ Sinema TV Enstitüsü Arşivi haricindeki kurumlarındurumları istenen seviyede değildir.

Page 14: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

II

ABSTRACT

Films (8 mm, 16 mm, 35 mm, 70 mm), magnetic bands (1 inch, 2 inches), videocasettes (VHS, Betamax, Betacam, 8 mm, HI-8, Digital 8, Mini DV etc.), laser discs (CD,DVD, Blue-Ray) which are audio visual archives materials have shown a great developmentin 20th century and they are now very much in our daily lives. These materials which havespecial places in archives dicipline are used with technical equipments. Due to theirsensitiveness as chemical products they become easily fragile and may have some problemslike difficulty in updating record formats as that directly depend on technologicaldevelopments. Users also have reconciliation rights problems while they are using thesematerials.

Many countries in the world solved such problems with their national laws. In thesecountries, all national audio visual archives materials produced within the country are beingcollected and kept within archival standards to transfer them to the new generation.Information are provided and solutions are found by international organizations like FIAF andFIAT.

There is not any central audio visual archives in Turkey. Private and officialinstitutions and TV channels (TRT and private TV channels) have their own audio visualarchives, however, when we compare them with the examples in the world, the conditions ofthese institutions are below the required level except TRT-member of FIAT, MSU CinemaTV Institute Archives member of FIAF.

Page 15: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

1

1. GİRİŞ

1.1. Görsel-İşitsel Arşivlerin Genel Arşivcilik Anlayışı İçerisindeki Yeri

Yunanca’daki arkheion ve Latince’deki archivum’dan gelen arşiv terimi; resmi daire,

belediye sarayı anlamlarına gelmektedir. Dolayısıyla bu terim, belli bir yönetim dairesine ait

bitmiş resmi evrakın, düzenli bir şekilde bir araya toplanması ve bu yazılı belgelerin saklanıp,

korunduğu yer anlamlarında da kullanılmıştır.1

Arşiv malzemesi; kurum, daire ve kuruluşların gördükleri hizmetler neticesi meydana

gelen (toplanan, biriken) ve saklanması tarihi, hukuki, idari ve çeşitli bakımlardan herhangi bir

konuyu aydınlatmaya, bir takım hakları belgelemeye ve korumaya yarayan her türlü yazılı

evrek, defter, resim, plan, harita, film, fotokopi, plak, ses bandı ve benzeri belge ve materyalin

bütünüdür.2

Teknolojik gelişmeler neticesinde klasik arşiv belgelerinin yanına yeni belge türleri

eklenmiştir. Yeni eklenen belge türleri arasında bizim çalışmamıza konu olan “Görsel-İşitsel

Materyal” olarak tanımlanan belgeler de yer almaktadır. Çalışmamızda, “Görsel-İşitsel

Materyal” olarak hareketli görüntüye sahip malzemeler konu edilmiştir.

Görsel-İşitsel belgeler çeşitli teknik ve kimyasal yapıya sahip malzemelerden

oluşmaktadır. Görsel-İşitsel malzemeler; film şeritleri ( 8 mm, 9.5 mm, 16 mm, 35 mm, 70

mm.), manyetik bantlar (1 inç, 2 inç), video kasetler (U-Matic, VHS, SVHS, Betacam,

Betamax, 8, Hi8, Digital 8, Mini DV, Mikro MV), lazer diskler, CD, DVD, Blu-Ray ve AOD

adında değişik formatlarda bulunmaktadırlar.

Görsel-İşitsel Arşivlerin “Arşivcilik Terimleri Sözlüğündeki” tanımı ise; “Formatına

bakılmaksızın sesli ve görüntülü her türlü evraklar/arşivler ile bunlarla ilgili metinsel

evraklar”3 şeklindedir.

1 İsmet Binark, Arşiv ve Arşivcilik Bilgileri, Ankara, 1980, s.32 a.g.e., s. 63 B.Kemal Ataman, Arşivcilik Terimleri Sözlüğü, İstanbul, 1995, s.46

Page 16: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

2

Arşiv belgesi bir kişinin, kurumun veya bir milletin geçmişine tanıklık eden ve tarihini

oluşturan malzemedir. Bu malzemeler kâğıt üzerinde kayıtlı yazı olabildikleri gibi çeşitli

türdeki materyale kayıtlı ses, hareketli veya hareketsiz görüntü şeklinde de olmaktadır. Görsel-

İşitsel Arşivler olarak adlandırılan ses ve hareketli görüntülerin birlikte kullanıldığı

malzemeler, tarihin canlı tanıkları olma fonksiyonunu üstlenmektedir. “Bir fotoğraf bin

kelimeye bedeldir” sözünde de belirtildiği gibi, yazılı belgelerin tarihin bilinmesi açısından

önemi tartışılamazsa da, görsel-işitsel belgelerin üstlenmiş olduğu belgesel değer çok daha

yüksektir.

Görsel-İşitsel arşiv belgeleri üzerlerinde kayıtlı bulundukları malzemelerin teknik ve

kimyasal yapıları nedeniyle de ayrı bir öneme haizdir. Koruma, saklama ve kullanma koşulları

farklılıklar göstermekte ve bunun doğrultusunda birçok cihaza ihtiyaç duyulmasının yanında

bu malzeme ile çalışan arşivcilerin de geniş bir teknik bilgiye sahip olmaları gerekmektedir.

Görsel-İşitsel arşivler bütün bu nedenlerden dolayı klasik arşivcilikten farklı olarak genel

arşivcilik nosyonu içersinde özel bir yere sahiptirler.

1.2. Görsel-İşitsel Materyalin Tarihçesi

Görüntü kaydının tarihçesi M.Ö. 5 yy.’da Çinli bilginlerce ve M.S. 10 yy.da Arap bilgin

Alhazen’ın (Abu Ali Hasan İbn al-Haitham) çalışmalarına kadar dayanmaktadır. 16 yy.

başlarında ise Leonardo da Vinci kendinden önce yapılan deney ve çalışmaları bir araya

getirerek 1513 tarihinde “Kamera Obscura” nın prensiplerini açıklamıştır.

“Kamera Obscura” ya 1550 yılında Giroloma Cordano bir lens ilave edip daha fazla

ışık odaklanmasını, 1568’de Daietté Barbaro diyafram ve bikonveks mercek ilavesiyle

görüntünün daha net olmasını ve 1585’de Giovanni Batista Beneditti 45 derecelik ayna

yerleştirerek düz bir görüntünün elde edilmesini sağlamıştır. 17 yy. sonlarına doğru “Kamera

Obscura” optik olarak iyice gelişmiş ve görüntü alıcısı olarak kullanılmaya hazır hale

gelmiştir.4

4 Şenol Er, “Filmlerde Restorasyon ve Koruma”, M.S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Sanatta Yeterlilik Tezi), İstanbul, 1992, s. 3

Page 17: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

3

17 yy.’ın ortalarında Hollanda’da mucitler, resmedilmiş imgeleri mercek yardımıyla bir

duvara yansıtmak için ışık kaynağı olarak güneş ışığını –geceleri bir lambayı- kullandılar.

1798’de Paris’te Etienne Gaspar Roberson adında bir Belçikalı yarı geçirgen bir perdenin

arkasında bir tekerleğin üzerine monte edilmiş fener ile gösteri yapmıştır. Feneri hareket

ettirerek ve merceğin netliğiyle oynayarak çeşitli şekilleri taklit etmiştir. Bunun adı “Magic

Lantern” (Büyülü Fener)’ di. 5

Işığa duyarlı maddelerin bulunması konusunda en esaslı çalışmaları Nicéphore Niepce

(1765-1833) yapmış ve Dünya’da ilk fotoğrafı çeken şahıs olmuştur. Niepce, 1826 yılında

kamera obscura ile bir fotoğraf çekmiş, resmi elde etmek için de kurşun kalay karışımı bir

levha kullanmış ve bunun üzerini ışığa karşı hassas kimyevi bir madde ile kaplamıştı. Bu

fotoğraf, ABD Teksas Üniversitesi Gernsheim Koleksiyonunda bulunmaktadır. 6

1839’da Fransız Louis Jaques Mandé Daguerre kendi adıyla anılan “daquerreotip”

işlemini bulmuştur. Bu işlemde, kalay-kurşun karışımı levhaların yerine, iyot buharından

geçirilmiş gümüş kaplamalı bakır levhalar kullanılmış ve bu bakır levhaların üzerine fotoğrafik

bir görüntü elde edilmiştir.7

William Fox Talbot 1839 yılında negatifi bulmuş, kâğıt negatiflerini saydam hale

getirmek için mum ya da yağlı kâğıt kullanmıştır. 1851 yılında Scott Archer tarafından bulunan

“Islak Collodion” sistemi cam yüzeyler üzerine pozlama imkanı sağlamıştır. Bu çalışmalar

neticesinde 1861 yılında ilk defa renkli resim çekilmiş, 1871’den itibaren cam üzerine

emülsiyon kaplanmış ve kurutulmuş negatifler kullanılmaya başlanmıştır.8

1830’larda fotoğrafın gelişiminden sonra zaman içinde mucitler sadece tek bir

görüntüyü yakalamanın değil, bir hareketi kaydetmeye yetecek hızda fotoğraf çekmenin

yollarını arıyorlardı. Bu çalışmalar 1870’lerde dört nala koşan bir atın dört ayağının aynı anda

yerden kesilip kesilmediğini anlamaya çalışan California valisi Leland Stanford tarafından

desteklendi. Sorunu halletmek için İngiliz doğa fotoğrafçısı Muybridge’i tuttu. Muybridge’nin

ünlü deneyi 1872’de başladı, 1878’de bir dizi fotoğrafla sonuçlandı. Gerçekten bir atın dört

5 Hilal Özkan, “Türkiye’de Film Arşivciliği Sorunları ve Arşivciliğin Türk Sinema-Televizyonuna Etkileri” M.S.Ü Sos.Bil.Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2001, s. 7-86 Bülent Erutku, “Daguerreotype”, Fotoğraf Dergisi, Sayı: 36 (Nisan-Mayıs 2001), s. 1287 Emine Soykan, “Sesli-Görüntülü Belgeler ve Televizyon Arşivleri”, İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1998, s.88 Er, a.g.t., s. 4

Page 18: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

4

ayağının da yerden kesildiği bir an vardı. Koşu yolu üstüne bir sıra halinde on iki fotoğraf

makinesi yerleştirildi; yolun karşı tarafına ipler gerdi ve her birini makinelerin örtücülerine

tutturdu. Atlar koşarken ayakları ipleri kopararak makinelerin çalışmasını sağladı. Sonuçta bir

atın devinimini gösteren on iki adet fotoğraf ortaya çıktı. Bir yıl içinde sistemi zaman kontrollü

yirmi dört makine kullanarak genişletti. 9

Muybridge’nin çalışmalarından etkilenen Jules Marey, 1882’de “Fotoğrafik Tüfek”

(Photographic Gun) adındaki aracını geliştirmiştir. Bu araç kuşların uçuşunu yakalamada

başarılı olmamakla birlikte on iki adet görüntüyle sınırlıydı. Marey, bilimsel çalışmalar için

daha fazla sayıda görüntüyü birbirinin üzerine bindirerek, hareketin tek bir karede fotoğrafını

alabilen portatif bir kamera yaptı. 10

Fotoğraf alanında en önemli gelişmeler, Amerikalı mucit ve işadamı, George Eastman

tarafından gerçekleştirildi. 1885 yılında, William H. Walker’la birlikte yeni bir çeşit kayıt

malzemesi geliştirdi; bir makaranın üzerine jelatin emülsiyonla kaplanmış, “film” adı verilen

hassaslaştırılmış bir kağıt. 1888’de Eastman, içinde bir film rulosu içeren kutu fotoğraf

makinesini “Kodak” adıyla tanıttı.11 Daha sonra Kodak firması önce kâğıt üzerine pozlama

yapılabilen rulo sistemini geliştirdi ve son olarak 1889 yılında kâğıt taban yerine selüloit

kullanılmaya başlanınca günümüzde kullanılan sinema filmlerinin temeli atılmış oldu. (Bu

tarihte saptanan 35 mm’lik sinema filminin formatı 1917’de “Society of Motion Picture

Engineers of America” tarafından uluslar arası standart olarak saptanmış ve daha sonra üretilen

formatların yanında profesyonel sinemanın en yaygın kullanılan görüntü kayıt malzemesi

olmuştur.)12

Jules Marey, selüloit bazlı filmi “kronofotografik” makinesinde kullanmak için aldı.

Filmin dönmesini sağlayacak ve pozlama sırasında sabit durdurarak sistematik olarak işleyecek

bir mekanizma buldu. Bu dönemlerde hareketli görüntülerle ilgili çalışmaları yakından takip

eden Thomas Alva Edison, Jules Marey’i 1889’da ziyaret ederek dönen film mekanizmasını

görmesinden sonra çalışmalarını pratiğe dökmeye karar vermesiyle gelişmeler hız kazanmıştır.

9 Özkan, a.g.t., s. 910 a.g.t., s. 1011 Özkan, a.g.t., s.912 Er, a.g.t., s. 4

Page 19: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

5

Edison’un dönüşünden sonra rulo film hemen Eastman’dan temin edildi. Edison

1889’da film üzerinde “perforasyon” tabir edilen delikler açarak patentini almıştır. 1891’de

Edison’un İngiliz çalışanı William Kennedy Laurie Dickson, “Kinematograf” denilen hareketli

görüntü kamerası ve çekimleri izlemeye yarayan makineyi, “Kinetoscope”u yaptı. Dickson’un

çok önemli başarısı dişli bir mekanizmaydı. Selüloit rulonun kenarlarına sırayla delikler

açılmıştı ve elektrik motoruyla hareket ettirilen dişli bir tekerlek filmi yürütüyordu.13

Edison ve Dickson birlikte yaptığı çalışmaları ilk kez 20 Mayıs 1891 tarihinde Kadınlar

Federasyonu Kulübü’nde halka sundular. Kadınlar Federasyonu Kulübü’nün 147 üyesi, o gün

Bayan Edison’un konuğu olmuşlardı. Bayan Edison, onları kocasının çalışma salonuna götürdü

ve orada kendilerine yeni “kinetoscope”u tanıttı. “The Sun” gazetesi, olayla ilgili şunları yazdı:

“Şaşkınlıklarına rağmen memnuniyetleri de yüzlerinden anlaşılan kulüp

üyesi hanımefendiler, yerde bir kutu gördüler. Kutunun yanında bazı

makaralar ve kayışlar vardı ve bir adam onları çalıştırmak için uğraşıyordu.

Kutunun tepesinde de üç santimetre çapında bir delik vardı. Delikten

baktıklarında bir adam gördüler. Bu o zaman kadar gördükleri en güzel

resimdi. Resimdeki adam eğildi, gülümsedi ve şapkasını çıkararak

kendilerini selamladı. Üstelik tüm hareketleri kusursuzdu.”14

1891’in Mayıs ayında Edison’un Laboratuarları’nda çekilen “Dickson Greeting”,

şapkasını çıkararak selam veren William K.L. Dickson’ın görüntüsü, Mayıs-Haziran 1891

kayıtlı “Newark Athlete” genç bir sporcunun lobutlarla çalışması, yine Mayıs-Haziran 1891

tarihli “Men Boxing” iki boksörün maçının görüntüleri hareketli görüntü tarihinin ilk

örnekleridir. Kinematograf ve Kinetoscope adlı makinelerin ve bu makinelerle çekilen

filmlerin geniş kitlelerle asıl buluşması 9 Mayıs 1893 tarihinde Brooklyn Sanat ve Bilimler

Enstitüsü’nde gerçekleşmiştir. 15

13 Özkan, a.g.t., s. 1114 İstanbul Üniversitesi, 100. Yılında Bir Sinema Klasiği, İstanbul, 1995, s. 1615 Uğur Kutay, “Sinemada İlk’ler”, Belgesel Sinema, Sayı: 1 (Güz 2002), s. 96

Page 20: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

6

Resim 1 : Kinetoscope

“Kinetoscope”(Resim 1) perdeye aktarılan bir projeksiyon değildi. Geçen film şeridi dolap

şeklindeki bir aletin üzerindeki delikten bakılarak seyrediliyordu. 14 Nisan 1894 günü, New

York’ ta bir salonda beşerlik iki sıra halinde dizilen “Kinetoscope” lar izleyicilerin karşısına

çıkartılmıştı. 25 sent ödeyen her seyirci beş film izleyebiliyordu.

Bütün filmleri izlemek isteyenlerden iki misli ücret alınıyordu. İlk

gün 120 dolar hasılat toplandı. Bu da, sinema tarihinde ilk günkü

seyirci sayısının 500 olduğunu gösterir. İlk film kataloğu da, 1894

yılında Edison şirketince yayınlandı. Bu katalogda hepsi Edison

firmasının yapımı olan 52 filmin tanıtımı yapılıyordu. Film

fiyatları ise 10 dolar (Şahane Kadın) ile 100 dolar (5 rauntluk bir

boks maçı) arasında değişiyordu.16 Edison bir projeksiyon

makinesinin yapımı ile ilgilenmemiş Kinetoscope’ tan kazandığı

para ve ün onu daha farklı bir alet yapımı için zorlamamıştı.

Projeksiyon yapımı için uzun yıllardır yapılan araştırmalar Lumieré kardeşlerin 28

Aralık 1895 tarihinde Paris’te “Trenin Gara Girişi” adlı gösteriyi yapması ile sonuçlanmıştır.

Bu tarih, günümüz sinemasının başlangıcı olarak kabul edilmektedir.

Auguste ve Louis Lumieré kardeşler, Edison’un çalışmalarından haberdar olup,

“Cinématographe” (Sinematograf) adında hafif, filme elle hareket verilen bir kamera

geliştirdiler. Bu araç görüntüyü kaydetmekle kalmıyor, aynı zamanda büyülü feneri andıran bir

yöntemle ve ek bir araçla görüntüyü perde üzerine yansıtabiliyordu.

Sinema insanın fizyolojik bir zaafından yararlanır. Saniyenin yaklaşık 1/25’inden kısa

sürelerdeki görüntüleri insan beyni algılamaz. Bu nedenle bir saniyede 25 değişik görüntü

gösterilirse insan bu görüntüleri hareket ediyormuş gibi algılar. Bu insani zaaf üzerine sinema

hareketli görüntü tekniği (kinetik [hareket] – kino - cine) olarak ortaya çıktı.

Almanya, İngiltere ve ABD’deki mucitler hemen arkalarından geldiler. Berlin’de Emil

ve Max Skladanowsky kardeşler “Bioscop” ile filmleri yansıttılar. Londra’da Birt Acres’in

16 İstanbul Üniversitesi, 100. Yılında Bir Sinema Klasiği, İstanbul, 1995, s. 16

Page 21: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

7

“Kineopticon” yansıtıcısı Ocak 1896’da filmler gösterdi. Charles Francis Jenkins ve Thomas

Armat tarafından ilk Amerikan projeksiyonu geliştirildi.17

19. yy.’ın sonlarında ortaya çıkan hareketli görüntü çalışmaları 20. yy. boyunca

teknolojik ilerlemeler neticesinde çok çeşitli kayıt formatlarına yayılmış ve çok büyük bir

endüstri halini almıştır. İlk başlarda insanların eğlenceleri ve hoş vakit geçirmeleri için yapılan

uğraşların ötesinde günümüzde iletişimin, sanatın, ekonominin, siyasetin, tarihin ve arşivciliğin

ayrılmaz bir parçası olma özelliğini kazanmıştır.

17 Özkan, a.g.t., s. 12

Page 22: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

8

2. GÖRSEL-İŞİTSEL MALZEMELERİN TEKNOLOJİK AÇIDAN İNCELENMELERİ

2.1. Filmler 18 19 20

Film, elastik bir taban üzerine ışığa duyarlı bir tabaka (emülsiyon) kaplanmış, kamera,

baskı ve gösterim cihazlarının hareket mekanizmaları üzerinde düzenli hareket etmesi için

kenarına farklı standartlarda delikler açılmış, saydam, esnek, bükülebilir görüntü kayıt

malzemesidir.

Yapısal olarak elastik bir görünümü olan filmin doğru saklandığı ve doğru işlem

gördüğü sürece fiziksel boyutları kesinlikle değişmez. Çeşitli makinelerin hareket sistemleri

üzerinde zamanla aşındırıcı bir etki gösterebilen film malzemesi son derece hassas bir yapıya

sahiptir. Isı ile deforme olur ve güneş ışığı altında kalırsa bozulur, düşük nem derecelerinde

kırılganlaşır ve pul pul dökülür. Yüksek nemli ortamlarda da üzerinde mantar türünde

mikroorganizmalar üreyebilir.

Sinema filmi; fiziksel boyutuna, ışığın rengine ve şiddetine olan duyarlılığına, taban

cinsine ve kullanım amaçlarına göre farklı şekillerde sınıflandırılabilir. Sinemanın teknik

tarihçesi içinde standartlaşmamış bir çok film çeşidinin dışında günümüzde en fazla bilinen

film boyutları (filmin yatay olarak genişliğini milimetre olarak belirtir) 8mm, 9,5mm,

16mm, 35 mm, 70mm (negatifte 65mm)' dir.

Taban cinsine göre filmler üç ayrı grupta toplanmaktadır:

* Nitrat Taban,

* Asetat Taban,

* Polyester Taban.

18 Er, a.g.t., s. 1819 Tülin Aren, İstanbul Üniversitesi Arşivcilik Bölümü Basılmamış Ders Notları, 1996-199720 Nijat Özön, “Sinema, Televizyon, Video, Bilgisayarlı Sinema Sözlüğü”, İstanbul, 2000, s.280

Page 23: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

9

Işığın dalgaboylarına olan duyarlılıkları açısından ise filmler Ortokromatik ve

Pankromatik olmak üzere başlıca iki gurupta toplanır. Siyah beyaz ya da renkli özel amaçlar

dışında kullanılmayan bütün negatif filmler pankromatiktir. Çünkü pankromatik filmler

spektrumdaki bütün renklere karşı duyarlıdır ve insan gözü tarafından görülen bütün cisimleri

kaydederler. Ancak optik ses kaydı ya da pozitif kopya baskısı için kullanılan siyah beyaz

pozitif filmler ortokromatiktir ve ışığın yalnızca mavi ve çok az yeşil dalgaboyuna karşı

duyarlı, kırmızı dalgaboyuna duyarsızdır. Bu tür filmlerle çalışılırken karanlık odalarda

kırmızı ışık kullanılabilmesinin nedeni de budur. Işık miktarına olan duyarlılıkları açısından

da filmler yüksek hızlı ya da düşük hızlı olarak farklı isimler alırlar.

Filmlerin yapısı incelendiğinde, görüntünün kaydedildiği ışığa duyarlı emülsiyon

tabakası, emülsiyon tabakasını taşıyan taban, her iki tabakayı ayıran ve aynı zamanda yapıştıran

bir ara tabaka ve emülsiyonun korunması için en üstte koruyucu jelatin tabakası olduğu

görünür. Siyah beyaz filmlerde tek kat olan emülsiyon tabakası, renkli filmlerde mavi, yeşil

ve kırmızıya duyarlı üç ayrı katman halindedir. Bu katmanlar arasında da ayırıcı tabakalar

bulunmaktadır.

Taban, emülsiyon ve ara tabakaların dışında filmin yapısındaki diğer bir katman ise

Anti Halojen tabakadır. Gerek renkli, gerek siyah-beyaz filmlerin türü nitrat, asetat ya da

polyester tabanlı olsun görüntü kaydedilen tüm sinema filmlerinde bulunan antihalo tabakas ı

film üretimi sırasında taşıyıcı görev yapan film tabanının altında ayrı bir katman olarak

bulunur. Amacı emülsiyondan geçerek gelen ışınların tabandan yansıyıp geri dönerek ikinci

pozlama yapmasını engellemektir. Siyah-Beyaz ve Renkli filmlerin yapısı Şekil-1’de

görülebilir.

Page 24: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

10

Koruyucu tabaka

Taban

Işığa duyarlı gümüşbromürden oluşanemülsiyon tabakası

Ara tabaka

Antihalo

Siyah – Beyaz Filmin Yapısı

Üç RenkEmülsiyonTabakası

Taban

Koruyucu tabaka

Antihalo

Renkli Filmin Yapısı

Şekil-1 : Siyah-Beyaz ve Renkli Filmlerin Yapısı

2.1.1. Antihalo Tabakası21

Bir ışık kaynağından gelen ışınlar film üzerine odaklandığında emülsiyon içindeki ışığa

duyarlı maddeleri etkileyip geçerken kırılmaya uğrarlar. Düzensiz olarak kırılan emülsiyon

içinde ilerleyip diğer tabakalara ulaştıklarında bir kısmı yansıyarak geri döner, bir kısmı da bir alt

tabakaya geçer. Geri dönüp emülsiyonu yeniden pozlayan ışınları yok edebilmek için antihalo

tabakası kullanılarak ışınların emilerek yansıması engellenir.

Sinema filmleri çok ince olduğundan yansıma fazla olmadığı halde antihalo tabakası

kullanılmaktadır. Günümüzde siyah-beyaz negatif filmlerde yansıma etkisini en aza indirecek gri

bir tabaka bulunmaktadır. Renkli negatif filmlerde ise antihalo tabakası siyaht ır ve filmin

üretimi sırasında sürülen bu tabaka negatif yıkamanın ilk basamağında yumuşatılarak film

üzerinden sprey ve fırçalama yöntemiyle tamamen alınır.

Antihalo tabakası, taban ve emülsiyon arasında bulunan ve renkli yıkama işlemi

yapılırken renk banyosunda kimyasal olarak filmden ayrılan kamera negatifleri vardır. Fakat

renk banyosuna zarar vermesi ve film üzerinde lekeler bırakması gibi olumsuz etkileri

nedeniyle günümüzde üretilen filmlerde bu tabaka filmin en arkasındadır.

21 Er, a.g.t., s. 19

Page 25: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

11

Renkli pozitif filmlerde de antihalo tabakası tıpkı negatifte olduğu gibi yumuşatılır

ve suyla atılır.

2.1.2. Film Tabanları

2.1.2.1 Nitrat Tabanlı Filmler 22

1950’lerin başlarına kadar 35 mm sinema filmleri ister siyah-beyaz isterse renkli

olsun neredeyse tamamı nitrat kökenli veya destekli imal edilmiştir.

Nitrat film tabanı üretimi sırasında selüloz esterlerle nitrik asit kullanılmıştır. Selüloz

esterlerle nitrik asitin reaksiyonundan elde edilen nitro-selüloza kırılganlığı yok etmek ve

esneklik vermek amacıyla organik plastikler ilave edilmiştir. Bu yöntemle elde edilen nitrat

tabanlı filmlerin yapısındaki nitrojen bileşikleri kimyasal özellikleri nedeniyle dayanıklı

olmayıp sürekli başka elementlerle reaksiyona girecek yapıya sahiptir. Reaksiyonlar sonucu

ayrışan nitrat bileşikleri filmin tamamen bozulmasına yol açmaktadır.

Nitro-selüloz filmler uzun süre kullanılabildiği ve çok iyi optik kaliteleri olduğu halde

nitro-selülozun en iyi muhafaza şartları altında dahi zamanla kaçınılmaz olarak dağılan,

zayıflayan bir yapıya sahip olması bunların saklanmasında güçlükler doğurmuştur. Bozulma

sonucunda nitrat tabanlı filmler kendi kendine alev alacak kadar tehlikelidirler. Bu nedenle nitrat

tabanlı filmlere yanar tabanlı da denir.

Tüm olumsuzluklarına rağmen keskin ve net bir görüntü verdiği için nitrat

tabanlı filmler, asetat tabanlı filmler bulunduktan sonra bile uzun yıllar kullanılmıştır.

Ancak birçok sinema salonu ve laboratuarlarda çıkan yangınlardan sonra nitrat tabanlı

film kullanımı tamamen terk edilmiştir.

Nitrat tabanlı filmler bozulma sırasında nitrojendioksit gazı çıkartır.

Nitrojendioksit havadaki nem ile birleşerek nitrik asit oluşturur ve bu asit emülsiyonu

bozarak yok eder. Bozulma aşamasında meydana gelen zararlı gazlardan aynı odada ya da

22 Er, a.g.t., s. 21

Page 26: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

12

çevrede bulunan bütün film tipleri de etkileneceğinden nitrat tabanlı filmleri arşivlerde

farklı bir bölümde hatta mümkünse ayrı bir binada saklamak en doğru yöntemdir.

Nitrat Tabanlı Filmleri Koruma Koşulları :

Nitrat film mükemmel saklama şartlarında muhafaza edilse bile bozulmaktadır. Bu

yüzden bu filmlerin muhafazası kütüphaneler ve arşivler için ciddi bir problemdir. Nitrat

filmler yanıcı oldukları için 40o derecede bile tutuşabilmektedir.

Ne kadar iyi koşullarda saklanırlarsa saklansınlar nitrat tabanlı filmler kimyasal yapıları

gereği kendi kendilerini bozarlar. Uygun nem ve ısıda saklamak nitrat tabanlı filmin bozulmasını

yavaşlatabilir ama durduramaz23.

Selüloz-nitrat beş aşamada bozulur:24

1- Parlak şekiller (gümüş görüntü) solmaya başlar, ışığa duyarlı yüzey

(emülsiyon) kehribar rengi veya kahverengi olur ve asidik bir koku ortaya çıkar.

2- Işığa duyarlı kısım yapışkan bir hale gelir. Negatifler birbirine veya

taşıyıcılarına yapışma eğilimi gösterirler. Asidik koku daha kuvvetlenir.

3- Film bazı parçalarında yumuşak hale gelir, kabarcıklar ve hava balonları

oluşur, koku kuvvetlenir ve kötüleşir.

4- Rulo halindeki film birbirine yapışarak katı bir yığın haline gelir. Sıklıkla da

yapışkan bir köpük ile sarılır.

5- Bu film yığını bir süre sonra barut gibi kahverengi bir toz haline gelir ve rahatsız

edici bir koku çıkarır.

23 Er, a.g.t. s. 5724 John Depew, A Library Media and Archival Preservation Handbook, California- USA, s.225

Page 27: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

13

Nitrat filmden kopyalama yapmak için birçok seçenek vardır 25:

1- Büyük yapıdaki orijinal negatiften ortak baskı yapabilmek için küçük negatifi

genişleterek standart büyüklüğe getirilmelidir. Baskılar mümkün olan en uzun

dayanıklılık için fiber kökenli fotoğraf kâğıdına yapılmalıdır.

2- Negatif nitrat film direkt olarak baskı yapılacak negatif üzerine koyulup ışık

verilir. Eğer doğru yapılabilirse, bu işlem, detaylarında çok az eksiği olan

yüksek kaliteli negatifler çıkartacak ve kullanılabilecek durağan bir negatif

üretecektir.

3- İnterpozitif bir kopya negatifi yapılmalıdır. Nitrat negatif kopyalarının

yapılacağı filmin üzerine konularak ışık verilmelidir. Bu işlem pozitif bir

görüntü ve interpozitifin ortaya çıkmasını sağlar. Interpozitif, kontak baskı

yöntemiyle kopya negatifler çıkarılmasını sağlar. Bu yüzden interpozitif

istenildiği kadar negatifler kopyalanmasında kullanılabilecek arşivsel bir kopya

olabilir.

4- Mikrofilm ve video diskler tamamlanmış bir kopyalar koleksiyonu oluşturulmasını

sağlayabilir. Fakat bu iki yol da yüksek kalitede arşivsel kopyaların yapılmasına yetmez.

Nitrat negatifler saklanırken koleksiyondaki diğer negatiflerden ayrılmalıdır.

Bozulmayı önlemek için de nitrat negatifler hava giriş-çıkışının mümkün olmadığı alanlarda

ve nemliliğin %25, sıcaklığın ise -5 °C' den fazla olmadığı soğuk ortamlarda saklanmalıdır.

Nitratın doğal olan bozulması donma derecelerinde neredeyse tamamen durmaktadır.

Hiçbir şartta %50-60 oranındaki nemi ve 6 °C ısıyı aşmamalıdır. Saklamanın yapıldığı teneke

kutular hava geçirmeyen cinsten olmalıdır. Bu kutuların altında açılmış delikler bulunmalıdır.

Çünkü havadan ağır olan nitrat gazları bu deliklerden çıkabilmelidir .

25 a.g.e., s.15

Page 28: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

14

Oldukça yanıcı olduğundan nitrat filmlerin muhafazası problemlere yol açmakta ve

arşivler, kütüphaneler ve müzeler için birer tehlike unsuru haline gelmektedir. Bu yüzden

zamanla bu filmleri daha güvenli filmler üzerine kopyalayıp nitrat stoklar eritilmelidir26.

Nitrat filmler için ideal koruma ısısı birçok ülkede yapılan araştırmaya göre 2 °C' dir.

Bu derecenin altı ve üstü için 2 °C' lik bir tolerans tanınmıştır. Ortamın neminin ise %40-60

arasında olması gerekmektedir27 .

Nitrat film koruma odalarında filmin yapısından kaynaklanan gazların sürekli olarak

temizlenmesi gerekmektedir. Bu gazlar odanın içinde toplandığında diğer filmlere de zarar

verirler. Bazı arşivlerde nitrat film saklanan bölümlere bacalar ve pencereler yerleştirilerek

oda içindeki hava sirkülasyonu sağlanmıştır. Fakat özellikle de tropikal ve nemli

iklimlerde bu tür bir uygulama atmosferdeki zararlı gaz ve tozlara açık olduğundan zararlıdır.

Nitrat film koruma odalarına bağlanacak bağımsız bir klima sistemi hem ortamdaki nem ve

ısıyı sabit tutar ve oda içindeki zararlı gazları emerek dışarı atar. Pahalı olmasına rağmen en

güvenilir ve zararsız yoldur.

Nitrat film koruma odalarındaki bütün duvarlar yangına karşı izole edilmelidir. Olası

bir yangında tüm materyalin aynı anda yok olmaması için bir odada en fazla 500-1000 kutu

arasında film saklanmalıdır. Kutular içinde saklanacak nitrat filmleri raflara yerleştirirken

kutular arasına alev geçirmeyen izolasyon maddesi koymak gerekmektedir. Nitrat film koruma

odalarının tavan veya duvarlarında içeriden dışarıya doğru açılan pencereler olmalıdır. Bu

sayede içinde oluşan basınç dışarıya atılabilir. Ayrıca her odada ve binanın çeşitli yerlerinde

tehlike anında kaçabilmek için yangın çıkış kapıları bulunmalıdır. Hatta bu kapılar yangın

alarm sistemine bağlı otomatik kapılar olursa yangın başladığı anda olay mahallini terk etmek

mümkün olacaktır28.

Nitrat filmin korunması sırasında kutuların içine hiçbir şekilde naylon torba konmamalı

ve kenarları bantlanmamalıdır. Nitrat filmden gelen gazların kutuda birikmesi filmi çok daha

26 Soykan, a.g.t. s.2727 Er, a.g.t. s.6828 a.g.t. s.73

Page 29: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

15

çabuk bozacağından, çıkan gazlar kutulardan sızmalı ve nitrat film saklama odalarındaki

kuvvetli hava akımıyla dışarı atılmalıdır.29

2.1.2.2. Asetat Tabanlı Filmler

Nitrat filmlerin yanıcı özellikleri nedeniyle fotoğrafik madde üreticileri tatmin edici ve

güvenli yeni bir film bulma çabasına girmişlerdir. İlk güvenli selüloz-asetat film 1901' de

rapor edilse bile bu film 16 mm.'lik amatör sinema filmleri için gerekli hale geldiği 1923

yılından evvel geniş bir kullanıma sahip olamamıştır30.

Asetat tabanlı film üretimi sırasında selüloz esterleriyle birlikte reaksiyona girmek

üzere nitrik asit yerine asetik asit kullanılır. Reaksiyon sonunda da asetik- selüloz ya da

selüloz- asetat meydana gelir. Farklı kimyasal yöntemlerle elde edilebilen asetat tabanlar ilk

yıllarda monoasetil- selüloz, diasetilselüloz, asetil büterat ya da asetil propinat yapısındadır.

Günümüzde kullanılmakta olan asetat taban triasetil-selülozdur. Bütün asetat taban tipleri

kimyasal yapılarının farklılığı dışında hem fiziksel görünüm olarak hem de saklama koşulları

açısından farklılık göstermezler 31.

1950'lerin başlarından beri 8 mm, 16 mm, 70 mm tüm manyetik filmler ve 35 mm'lik

filmler asetat kullanılmış filmlerden yapılmıştır. 1950'li yıllara kadar video ve perfore

manyetik ses kayıt bantlarında kullanılan asetat taban ince olup ısı ya da nem

değişikliklerinden çabuk etkilenmekteydi. Sonuçta esnekliğini kaybedecek kırılgan bir hal

almakta ve emülsiyon tabakasından ayrılarak kayıtlı bulunan elektronik görüntünün ya da

sesin kaybedilmesine neden olmaktaydı 32.

Asetat taban 1950’li yıllara kadar perfore manyetik ses kayıt bantlarında da kullanıldı.

Bu alanda kullanılan asetat taban inceydi ve ısı - nem değişikliklerinden çok çabuk

etkileniyordu. Sonuçta esnekliğini kaybederek kırılgan bir hal alıyor ve emülsiyon

tabakasından ayrılarak kayıtlı bulunan elektronik görüntünün ya da sesin kaybedilmesine yol

29 a.g.t. s.8730 Soykan, a.g.t. s.2831 Er, a.g.t. s.2232 Soykan, a.g.t. s.28

Page 30: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

16

açıyordu. Polyester tabanın video bant ve perfore manyetik teknolojisinde kullanılmaya

başlamasıyla asetat tabanın bu amaçlarla kullanımı sona erdi33.

Asetat Tabanlı Filmlerin Koruma Koşulları :

Asetat taban nitrat taban gibi parlayıcı bir özelliğe sahip değildir. Asetat tabanlı

filmler için en büyük tehlike saklandıkları ortamlarda nem oranının yükselmesidir. Nem

oranının yükselmesiyle birlikte kimyasal yapısındaki "asetil-selüloz" "asetik asite" dönüşmeye

başlar. Asetik asit organik bir yapıya sahiptir ve sirke kokusundadır. Reaksiyon başladıktan

sonra filmden sirke kokusunu andıran bir koku yayılmaya başlar. "Vinegar Syndrom" (Sirke

Sendromu) adını alan reaksiyon oto katalitik reaksiyondur ve başladıktan sonra kendi

enerjisini üreterek zincirleme devam eder. Sonunda tabanda oluşmaya başlayan asit, filmin,

görüntüyü oluşturan emülsiyon tabakasını etkileyip bozulmasına, filmin kullanılmaz hale

gelmesine neden olur.34

Nitrat film gibi bozulma problemi olmayan asetat filmler daha yüksek ısılarda

korunabilir. Asetat filmler için ideal koruma ısısı maksimum 12 oC ( + 2 oC )’ dir.35 Nem oranı

ise %25-30 olmalıdır.36

Asetat filmler zararlı gaz üretmedikleri için nitrat tabanlı filmler kadar yoğun bir hava

dolaşımı içinde saklanmalarına gerek yoktur. Asetat filmler için ısı ve nem koşulları gerekli

değerlerde olduğu sürece odaları tozdan arındırılmış normal bir sistem ile havalandırmak

yeterlidir.37

Asetat filmleri tehdit eden "sirke sendromu"ndan korunmak adına aşırı düşük nem

dereceli ortamların da filme kırılgan bir yapı kazandırıp kullanılmaz hale getireceği

unutulmamalıdır. Ortam ısısı ve nemi, yapılacak test ve araştırmalardan sonra sabitlenmelidir.

Sirke sendromunu erken teşhis edebilmek için A-D (Asit Dedektör) sistemi kullanılabilir.

A-D sistemi arşivler için pratik bir çözümdür. Buna göre asit dedektörleri kutuların kenarına

33 Şenol Er, “Arşivin Tozlu Rafları”, Klaket , Sayı: 7, 1997, s.2934 a.g.m., s.2935 Er, a.g.t., s.6836 Soykan, a.g.t. s.3137 Er, a.g.t., s.71

Page 31: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

17

monte edilmekte ve kutu içindeki reaksiyona göre renk değişmekte böylece görsel bir kontrol

ile sirke sendromu başlayan filmi tespit etmek kolaylaşmaktadır.38

Nitrat film koruma odalarının en fazla 1000 kutu alabilecek şekilde dizayn edilme

zorunluluğu asetat tabanlı filmler için geçerli değildir. Arşiv olanaklarına göre uygun ısı ve

nem koşulları sağlandığı sürece istenen büyüklükte arşiv odaları kullanılabilir. Çünkü asetat

tabanlı filmlerin kendi kendine alev alma özellikleri yoktur.39

Arşivlerde saklanan asetat tabanlı filmlerin negatiflerinin ve pozitif kopyaların

olabilecek bir yangında tamamen yok olmaması için ayrı ayrı mekanlarda saklanması garantili

bir yöntemdir. Ayrıca filmlerden basılan negatif ve master pozitiflerin de orijinallerinden ayrı

olarak saklanması doğru olacaktır.40

Asetat filmin hava ile teması yumuşatıcı maddelerin buharlaşıp filmin kırılgan hale

gelmesine yol açar. Bu etki göz önüne alındığında asetat tabanlı filmleri naylon torbalar içinde

kutulara yerleştirip kenarlarını hava almayacak şekilde bantlamak faydalıdır. Ancak filmi bu

şekilde izole edebilmek için gerekli ısı ve nem koşullarının sabit tutulduğu bir ortam gereklidir.

Eğer ısı ve nem dalgalanmaları oluyorsa kutuların içinde su birikmesi ve ıslaklık olmaya başlar

ki bu da çok tehlikelidir. Isı ve nemin sabit tutulamadığı ortamlarda filmleri olduğu gibi temiz

kutularda saklamak daha iyidir.41

2.1.2.3. Polyester Tabanlı Filmler

Poly Ethylen Terephthalate bilinen adıyla PET ya da polyester 1950’li yılların sonuna

doğru kullanılmaya başlanmıştır. Asetat tabanlı film kullanımından polyester tabanlıya geçiş

oldukça yavaş olmuştur ve günümüzde video bantları, bilgisayar diskleri ya da perfore

manyetik bantlar dışında, film sanayiinde kullanımın yaygınlaşması 1990’lı yılların sonunu

bulmuştur. Polyester tabanlı filmler, asetat tabanlı filmlere göre daha incedir. Yapıları gereği

38 Soykan, a.g.t. s.3139 Er, a.g.t., s.7440 a.g.t., s.7441 a.g.t. s.87

Page 32: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

18

bir zorlamayla karşılaştıklarında bükülüp esneyebilirler. Polyester, "plastik hafızası" adı

verilen kimyasal yapısı nedeniyle, yapısı bozulduğunda, tekrar ilk haline dönmeyi

deneyecektir. Yani bir polyester tabanlı film ya da bandı çekersek deforme olur ancak

bıraktığınızda tekrar toparlanmaya çalışır. Ama bu toparlanma, hiçbir zaman ilk hali gibi

olmayacağından özellikle manyetik kayıtlarda bozulmalar meydana gelecektir.42

Polyesterin filmlerde taban olarak kullanılmasının en önemli sebepleri ise; polyesterin

dayanıklılığı, kuvveti, bükülebilirliği, şeffaflığı, yırtılmaya ve yanmaya karşı olan

dayanıklılığıdır. Polyester filmler nitrat ve asetat tabanlı filmler gibi birtakım zorunlu

özelliklere sahiptir. Örneğin bunlar tamamıyla şeffaf ve elastiktir. Üstelik, polyester

filmler daha fazla gerilme kuvvetine sahiptir, sıcaklık ve nemlilik değişikliklerinden

diğerleri kadar kolay etkilenmez ve zararlı gazlar çıkarmazlar.43

Polyester ısı ve neme karşı asetat ve nitrat tabana göre daha dayanıklıdır. Ancak

polyester bir polymerik materyaldir ve bütün polymerik materyallerin temel problemi

asitlerin yol açtığı kimyasal bozulmalardır. Bu bozulma bir kez başladığında, reaksiyon

zincirleme olarak devam eder ve durdurulamaz. Bozulmaya neden olacak asitler, polyester

üretimi sırasında kullanılacak maddelerin saf olmamasından kaynaklanabildiği gibi, kirli

havadan da gelebilir.44

Polyester filmin ışığa duyarlı yüzeyi öncelikle hayvan jelatininden oluşmaktadır.

İyi depolama şartları altında jelatin durağandır. Fakat kolaylıkla nem kapabilir. Bu da özellikle

sıcak şartlarda filmin kabarmasına ve yapışkan hale gelmesine yol açar. % 60 nemlilik ve

21 oC’ nin altı veya üstü sıcaklıklar gibi kabul edilebilir şartlarda küf ve bozulma jelatin

kısmının üzerinde olur. Filmin ışığa duyarlı tabakası üzerindeki mantarlaşma daha çok beyaz,

yeşilimsi veya gri bir yüzey şeklinde olur. Mantar küf bu tabakanın içerisinde ilerler. Eğer

küf unumsu bir hale gelirse sonunda renkler değişir ve ışığa duyarlı tabakanın tümü harap

olur.45

42 Er, a.g.m., s.2943 Soykan, a.g.t. s.3244 Er, a.g.t., s.2345 Soykan, a.g.t. s.33

Page 33: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

19

Polyester filmin saklanmasında dikkate alınacak nemlilik ve sıcaklık değerleri üzerinde

tam bir anlaşma sağlanamamış olsa bile %30-50 'lik bir nemlilik ve 19° C ile 22° C arası

bir sıcaklık çoğunlukla tavsiye edilmiştir. Sıcaklıkta düşük olan tercih edilmelidir. Fakat

nemlilikte %30 RH altı tehlikelidir. %20 RH veya daha düşük nemli l ikt e sak lana n

f i lmler gevrek le şmekte ve kırılganlaşmaktadır.46

Polyester tabanlı siyah-beyaz filmler için en uygun koruma sıcaklığı 12 oC ( + 5oC ),

renkli polyester filmler için ise –2oC ( + 2oC )’ dir.

2.1.3. Emülsiyon Tabakası

Sinema filmlerinde görüntünün, manyetik bantlarda ise sesin kaydedildiği tabaka

emülsiyondur. Görüntünün optik olarak kaydedildiği emülsiyon tabakası ışığa duyarlı

maddelerden meydana gelir. Manyetik ses ya da elektronik görüntü kaydedilebilen emülsiyonda

ise, manyetik alanların etkisiyle dizilişleri değişen, demir ya da krom oksitler bulunur.47

Filmlerde emülsiyon tabakası kullanım amacına göre bir ya da bir kaç kat olabilir.

Emülsiyon katlarını ve filmin diğer katmanlarını ayıran ana tabakalar jelatin türevleridir,

jelatin organik bir malzemedir ve doğru koşullarda saklandığında neme karşı dayanıklıdır.

Ancak ortam fazla nemlenirse, jelatin yapısına daha fazla nem toplayarak yapışkan bir hale

gelebilir.48 Yakın zamana kadar %60 olarak belirlenen maksimum nem oranı, son

araştırmalar neticesinde %40 olarak kabul edilmiştir.

2.1.3.1. Siyah-Beyaz Emülsiyon Tabakası

Siyah-beyaz emülsiyonun içinde kimyasal yapıları nedeniyle ışığa karşı duyarlı olan

gümüş halojenürler bulunmaktadır. Işığa duyarlı gümüş halojenürler, jelatin içinde

karıştırılarak film tabanı üzerine bir başka jelatin ara tabaka ile yapıştırılırlar ve emülsiyonu

46 Soykan, a.g.t. s.3447 Er, a.g.m., s.2948 a.g.m., s.29

Page 34: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

20

meydana getirirler. Emülsiyon tabakasının en üstünde koruyucu olarak bir jelatin tabakası

daha bulunur.49

Işığa duyarlı madde, ışık karşısında kimyasal reaksiyon göstererek yapı değiştiren madde

anlamına gelir. Gümüş tuzları da ışığa duyarlı maddelerdir. Çünkü gümüş tuzları ışık

gördüklerinde kararır. Fotoğrafik emülsiyon için kullanılan gümüş tuzları; “gümüş klorür”,

“gümüş bromür” ve “gümüş iyodür”dür. Klor, brom ve iyot aynı kimyasal gruba dahildir.

Halojenler grubuna dahil olan bu maddelerin, gümüşle yaptığı bileşiklere “Gümüş Halojenür” ler

adı verilir. Gümüş halojenürler birbirlerine çok yakın kimyasal yapıya sahiptirler.50

Emülsiyon içindeki ışığa duyarlı gümüş halojenür kristallerine “gren” denir. Gümüş

halojenür elde edilirken jelatinin karıştırılmasına ya da ısıtılmasına bağlı olarak istenilen boyutta

gren elde edilebilir. Daha uzun karıştırma sonucunda daha büyük gren elde edilir ve emülsiyon

içindeki gren boyutu ne kadar büyük ise filmin ışığa duyarlılığı o kadar artmış olur.51

Büyük rulolar halinde bir ya da birkaç kez tabaka tabaka dökülen emülsiyon

soğutularak kurutulur ve bobinlere sarılır. Hazırlanan emülsiyon film tabanı üzerine jelatin ara

tabaka ile yapıştırılır ve rulolar halinde hazırlanan film formatına göre kesilerek perforasyon

adı verilen delikler açılır. Fabrikaların standartlarına göre belli metrajlarda kesilen filmler

kutulanır ve pozlamaya hazır hale getirilir.52

2.1.3.2. Renkli Emülsiyon Tabakası

Siyah-beyaz emülsiyon tabakasında olduğu gibi renkli filmlerin emülsiyon tabakasında da

ışığa duyarlı gümüş halojenürler vardır. Renkli filmlerin emülsiyon tabakası, sinemada üç ana renk

olarak kabul edilen mavi, yeşil ve kırmızı' yı ayrı ayrı kaydetmek amacıyla üç katlıdır. Ayrıca renkli

filmlerin oluşturduğu görüntü, emülsiyon tabakasındaki renk kuplörlerinin renkli yıkama

sırasında, banyodaki kimyasal maddelerle birleşerek oluşturduğu boya katmanlarından

meydana gelir. Bu sebeplerden dolayı renkli filmlerin emülsiyon tabakasının yapısı daha

karmaşıktır.

49 a.g.m., s.2950 a.g.m., s.3051 Er, a.g.t., s.2452 a.g.t., s.25

Page 35: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

21

Renkli filmlerin en büyük problemi cisimlerin renklerini gerçeğe en yakın

kaydedebilmektir. Renkli kamera negatifinde emülsiyon tabakalarına istenmeyen

emilmelere karşı koruyucu renk kuplörleri yerleştirilmiştir. Renkli filmlerin görüntüyü

oluşturmak için bünyelerinde barındırdıkları renk kuplörleri organik maddelerdir. Bu

maddeler yıkama sırasında, renkli banyolar içindeki aktif maddelerle birleşerek “boya

görüntü” yü oluştururlar.53 Bu kuplörler yıkama aşamasından sonra film üzerinde kalarak

negatiflere kendine has bir taban rengi kazandırmaktadır. Negatiflerin pozlanması

aşamasında ve pozitif filme baskısı sırasında renk dengesini kurmak için gereken bu sisteme

renk maskesi adı verilmektedir.54

2.1.3.3. Manyetik Kayıt Yapılan Emülsiyon Tabakası

Manyetik ses kaydı; akustik ortamda hareket eden ses dalgalarının elektriksel enerjiye

dönüştürülmesi ve bu enerji sayesinde oluşturulan manyetik alanların manyetize olabilen

bantlar üzerine kaydedilip daha sonra da okunabilmesi esasına dayanmaktadır. Ses

dalgaları mikrofonlar sayesinde elektriksel enerjiye dönüştürülür, bu enerji kayıt aletlerinin

kayıt kafalarında manyetik alanlar oluştururlar ve bu alanlar bantlar üzerinde bulunan

demiroksit ya da kromoksit zerreciklerini belli bir düzende sıraya sokarak manyetik

kaydı meydana getirirler.55

Sinema alanında kullanılan manyetik bantlar 6.3 mm, 12.6 mm ve 25.4 mm olabilir.

6.3 mm sinemada dar bant olarak adlandırılır ve sesli çekimlerde kullanılır. Perfore

manyetik adı verilen manyetik bantlar ise 16, 17.5 ve 35 mm formatlarındadır. Bu bantlar

mixaj ve seslendirmede kullanıldığı gibi bir filmin seslerinin ayrı bir bant üzerinde bulunduğu

durumlarda da kullanılmaktadır. Filmin görüntüsünün yanında optik ses boşluğuna döşenmiş

manyetik bant üzerine sesler kaydedilirse buna kombine manyetik (COMMAG), eğer ses ayrı

bir manyetik bantta ise separe manyetik (SEPMAG) adı verilir.56

Hangi türde olursa olsun manyetik bantların emülsiyon yapılarında bulunan organik

vernik içindeki demir yada krom oksitler taşıdıkları kaydı korumak için deformasyona uğramadan

53 Er, a.g.m., s.3054 Soykan, a.g.t. s.3455 a.g.t. s.3556 Er, a.g.t., s.28

Page 36: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

22

saklanmak zorundadır. Manyetik bandın tabanı ile emülsiyonu yapıştıran madde hava şartları

sebebiyle yapıştırıcı özelliğini kaybedebilir. Bu durumda ayrılan emülsiyon kaydın yok olmasına

neden olur. Emülsiyon manyetize olma özelliğini kayıt işlemi bittikten sonra da sürdürür. Yani

kaydedilmiş bir manyetik bant başka bir manyetik alandan kolayca etkilenip bozulabilir.57

2.1.4. Filmlerin Bozulmasına Neden Olan Faktörler

2.1.4.1. Fiziksel Etkenler

Isı

Gerek pozlanmış ve yıkanmış gerekse pozlanmamış filmler belli ısılarda saklanmak

zorundadır. Pozlanmamış renkli filmler için koruma ısısı 10° C, siyah-beyaz filmler için 13-15°

C dir. Bu ısıdan daha yüksek ısılarda saklanan pozlanmamış filmlerin emülsiyonlarında

kimyasal reaksiyonlar meydana gelerek filmlerin bozulmasına yol açar. Yeni üretilen bir filmi

mümkün olduğu kadar çabuk pozlamak ve yıkamak en doğru sonucu verecektir.58

Uygun depolama için çevre şartlarının düzenli olarak kontrol edilmesi ve uygun arşiv

kutularının kullanılması gerekir. Çoğu siyah-beyaz filmler, ses kayıtları ve video kasetler için

en uygun ısı 18-20° C ve uygun nem %40-50 dir. Isı ve nem derecelerini sabit bir seviyede

tutmak çok önemlidir. Nitrat ve renkli filmler için bu değerler daha düşüktür. Isı 2° C ve

nem %30 civarında olmalıdır. Düşük ısılar bozulmayı, özellikle renkli filmlerin

solmasını geciktirir.59

57 Soykan, a.g.t. s.3658 Er, a.g.t., s.4659 Soykan, a.g.t. s.37

Page 37: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

23

Nem

Filmlerin bozulmasındaki en önemli faktörlerin başında ortamdaki nem gelir. Filmlere

kıvrılabilir bir yapıya sahip olabilmeleri için imalatları sırasında kullanılan jelatinin içine

nemlendirici maddeler ilave edilmiştir. Nem oranlarının aşırı düşük olduğu durumlarda

emülsiyon ve taban içinde bulunan esneklik sağlayıcı maddeler buharlaşır. Buharlaşma

sonucunda film esnekliğini kaybederek kırılgan bir hale gelir ve ne projeksiyon makinelerine

ne de yeni bir kopya çıkartabilmek için baskı makinelerine takılabilir. Bu arızaya "kırılganlık"

(Britleness) adı verilir.60

Düşük nem ortamının yol açtığı bir diğer problem de film boyutlarının değişmesidir.

Filmin çekmesi (Shrinkage) adı verilen bu arızada filmin perforasyon aralarındaki uzaklık

değişir. Çok az bir değişmede bile film baskı ya da projeksiyon makinesine takıldığında

parçalanır. Nem oranı düştüğünde taban ile emülsiyon arasındaki yapıştırıcı tabaka görev

yapamaz hale gelebilir. Bu durumda emülsiyon ile taban birbirinden ayrılarak kaydın yok

olmasına neden olur. Nemin düşük oranda olması kadar yüksek oranda olması da filme zarar verir.

Şöyle ki; yüksek nemli ortamlarda özellikle manyetik bantlar üzerinde mikroorganizmalar

üremeye ve yayılmaya başlar. Bu organizmalar kısa sürede bütün filme yayılarak ürerler ve

arşivdeki kayıtları tehlikeye sokarlar.61

Işık

Projeksiyon makinelerinin ve telesine cihazlar ının kuvvetli ışıkları filmin üzerindeki

nemin kaybolmasında önemli bir faktördür. Bu ışık kaynaklarından gelen ısı film üzerindeki

nemin yok olmasına neden olur. Bu durumda filme normal nemi kazandırabilmek için film ya

%40- %60 nem bulunan bir ortamda saatte 600 m'yi geçmeyecek bir hızla sarılmalı ya da

sürekli kontrol altında tutulan nemlendirme kaplar ında normal nemini kazanıncaya

kadar beklet ilmelidir. 62

60 Er, a.g.t., s.4761 Soykan, a.g.t. s.3862 a.g.t. s.39

Page 38: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

24

Toz

Filmlerin üzerine projeksiyon makinelerinde kullanılırken veya laboratuar işlemleri

esnasında ortamda bulunan toz zerrecikleri gelip yapışarak filmin kirlenmesine neden olurlar.

Toz zerrecikleri yapıştıkları bandın üstünde çeşitli mikroorganizmaların üreyip yaşaması için

uygun bir ortam oluştururlar. Bant üstünde biriken tozlar okuma kafalarının bozulmasına sebep

vermenin yanında alınacak ses ve görüntünün de sağlıklı olmasını engellemekte, bantların

çizilmesine neden olmaktadırlar. Bu nedenlerden dolayı bantlar tozdan mümkün olduğunca

arındırılmış ortamlarda kullanılmalı ve saklanmalıdır.

Parmak İzleri

Filmlere çıplak elle dokunmak, el üzerindeki yağ ve yağda bulunan asitler nedeniyle

zararlıdır. İnsan elinden film üzerine parmak izleri yoluyla geçen asitler emülsiyon tabakasına

zarar verirler. Bu zararlı etki zaman içinde kendini belli eder. Bu nedenlerden dolayı filmlere

mutlaka toz bırakmayan pamuklu eldivenlerle dokunmak en doğru işlemdir.

Kirli Bobinler, Makine Parçaları, Kutular

Filmlerin üzerine sar ıldığı bobinlerin temiz olmaması filmlerin de kirlenmesine yol

açar. Taşıma ya da kötü kullanım nedeniyle bozulan bobinler filme de zarar verirler. Metal

bobinlerin üzerinde biriken pas, film emülsiyonu için tehlikelidir. Baskı, yıkama,

projeksiyon makinelerinin makaraları, dişli tamburları aşınmışsa filme zarar verebilir.63

Film kutularındaki paslar zamanla filmin bozulmasına neden olurlar.

Filmlerin saklandıkları kutular ve sarılı oldukları bobinler sürekli olarak kontrol

altında tutulmalı, paslanma veya deforme olma gibi durumlarda yenileriyle

değiştirilmelidirler.

63 Er, a.g.t., s.52

Page 39: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

25

Statik Elektrik

Arşivlerde bulunan film, manyetik bant, video bant gibi bütün materyaller birer

polymer yani plastik türevli olduğundan statik elektrikle yüklenme özelliğine sahiptirler. Bir

film sarma masasında sarıldığında ya da bir makinede ilerlediğinde üzerinde sürtünme

sebebiyle statik elektrik yükü oluşur.

Bu elektrik yükü çevredeki bütün toz ve yabancı maddelerin film üzerine

birikmesine neden olur. Statik elektrik yüklenmesine karşı alınacak en iyi önlem bütün

makinelerde filmin toplandığı bölümü topraklamaktır.64

Su ile Islanma65

Islanan bir film öncelikle ıslak bırakılmalıdır. Çünkü film kurursa temizlenmesi

için sarılamayacak derecede yapışmış olur. Islak ya da üzerine kirli artıklar bulaşmış bir

filmi temizlemek için 18oC’ de hazırlanan bir solüsyon kullanılabilir.

1 litrelik solüsyonun içinde, 800 ml su, 6gr kalgon, 7gr sodyum bisülfit, 15gr

borax, 195gr sodyum sülfat, 20 ml formalin bulunmalıdır.

64 Soykan, a.g.t. s.4165 Er, a.g.t., s.56

Resim 2 : İyi durumdaki bir film rulosu ve koruma kutusu

Page 40: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

26

Islak film solüsyonun içine tamamen daldırılır. Film solüsyonun içine tamamen

daldırılarak emülsiyonunun tamamının yumuşatılması ve şişirilmesi gereklidir. Daha

sonra film suyun altına tutularak tozlarından temizlenir. Toz ve çamur temizlendikten

sonra film yavaş ve dikkatlice geri sarılarak akar suyun altında yıkanır.

Film akar su altında temizlenirken boşta kalan kısmı sulandırılmış Photo-Flo

solüsyonu dolu bir kabın içine daldırılır. Photo-Flo solüsyonu film üzerinde

oluşabilecek benekleri ve zerrecikleri önlemek amacıyla kullanılır.

Film Photo-Flo solüsyonundan çıkartılıp kurutulacağı alana getirilir ve burada

imkanlar dahilinde havada tutularak ve hiçbir yere değmeden askıya alınır. Kurutma

işlemi mümkün olduğunca tozdan arındırılmış bir ortamda yapılmalıdır. Film

kuruduğunda tekrar sarılmalı ve film temizleyici bir solvent ile temizlenmeli ve

mümkünse özel bir yağ maddesi ile nemlendirilmelidir.

2.1.4.2. Kimyasal Etkenler

Fiksaj ve Fiksaj Sonrası Su ile Temizleme

Siyah-beyaz ve renkli film yıkanırken üzerindeki gizli görüntünün tamamen açığa

çıkabilmesi ve saptanması fiksaj banyosundaki işlemin doğru olmasına bağlıdır. Pozlanmış

gümüş bromürlerin ise film üzerinden atılmaları gerekir. Film fiksaj banyosuna girdikten

sonra sodyum ya da amonyum tiosülfat emülsiyondaki pozlanmamış gümüşbromür ile

reaksiyona girerek gümüş ve bromürü ayırırlar ve bromürden ayrılan gümüş tiosülfat ile

birleşerek gümüş tiosülfatı oluşturur. Gümüş-tiosülfat bir tuz olduğundan suda çözülebilir. Suda

çözülebilir hale gelen gümüş bir sonraki aşamada filmin su ile yıkanması sırasında film

üzerinden atılır. Fiksaj banyosu işlemi doğru yapılmayacak kadar zayıf ise film üzerinden

tamamen alınamayan gümüş emilsyonu ve görüntüyü bozar. Gümüş tuzlarının film üzerinden

tamamen temizlenmemesi durumunda da emülsiyon içinde, reaksiyon yaparak filmin

bozulmasına neden olur.66

66 Soykan, a.g.t. s.41

Page 41: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

27

Nitrat Gazlarının Neden Olduğu Ağarmalar

Nitrat filmin bozulması sırasında oluşan nitrojendioksit (NO2) gerek asetat gerekse

polyester siyah-beyaz ya da renkli bütün filmlerin öncelikle emülsiyon tabakasına etki edip

solmasına daha sonra jelatine etki ederek ayrışarak yapışkan hale gelmesine neden olurlar.

Daha ileriki safhada asetat ve polyester tabanlı filmlerin tabanına etki ederek filmleri yok

ederler.67

Atmosferdeki Asit Gazlarının Neden Olduğu Ağarmalar

Kirli hava koşullarında rastlanan hidrojensülfür, nitrojenasit ve sülfürdioksit gazları

filmler için oldukça zararlıdır. Bu zararlı gazlar film tabakalarına etki ederek

bozulmalar ına yol açarlar. Günümüzde hava kirliliği şehir merkezlerinde had safhaya

ulaştığından bu tür materyallerin şehirden uzak yerlerde depolanmaları ve özel

havalandırma sistemleri kullanılması pahalı olmasına karşın en garantili yoldur.68

Kağıt Malzemelerden Gelen Zararlar

Film arşivlerinde, filmler ile alakalı afişler, senaryolar, gazete, dergi ve çalışma notları

gibi çeşitli kağıt malzemelerde saklanmaktadır. Kağıt malzemeler zamanla yapılarında

barındıkları bazı zararlı gazları atmosfere yayabilmektedirler. Özellikle gazete ve dergiler gibi

yoğun matbaa boya malzemesi kullanılarak üretilen belgeler zamanla filmler için zararlı

olabilecek gazlar çıkartabilmektedirler. Bu tür kağıt malzemeler film depolarından ayrı

odalarda ısı ve nem kontrolü altında tutularak saklanmalıdırlar.

67 Er, a.g.t., s.6268 Soykan, a.g.t. s.42

Page 42: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

28

2.1.4.3. Mikrobakterilerin Neden Olduğu Bozulmalar

Film koruma ortamının fazla nemli olması atmosferdeki gazların ve tozların etkisiyle

kendilerine üreme ortamı bulan bakteriler öncelikle manyetik bantlar için tehlikelidir. Bunlar

emülsiyona yerleşerek zamanla görüntüyü bozar ve sonunda da emülsiyonu yok ederler.69

Film arşivlerinde en çok rastlanan bakteri tipi Latince adı “Fungus” olan bir mantar

çeşididir. Tozlu ortamlarda bulunan fungus nemin fazlalaşmasıyla hızla ürer ve film üzerinde

beyaz ya da gri renkte koloniler oluşturur. İlk aşamalarda görüntünün rengi farklılaşır, siyah-

beyaz filmlerde bir grileşme görünür ve son aşamada emülsiyon tamamen yok olur.70

Arşivlerde fungus ile mücadele edebilmek için öncelikle fungus kümelerinin bulunduğu

filmleri temizlemek ve izole etmek gereklidir.

69 a.g.t., s.6270 Er, a.g.t., s.66

Page 43: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

29

2.2. Video Bantlar71

Görsel-İşitsel kayıt malzemesi olarak filmlerden sonra ortaya çıkan video bantlar

günümüzde amatör ve profesyonel çalışmalarda en çok kullanılan ve en pratik materyal olarak

göze çarpmaktadırlar. Dünyada ilk video bant üreticisi olan Ampex firmasının ardından

Japonya'da üç büyük üretici Sony, JVC ve Matsushita (Panasonic) video kaset formatları

geliştirilmesi konusunda büyük buluşlar yapmışlardır. Sony profesyonel U-matic formata

benzeyen bir modelle yani Betamax formatı ile, JVC ve Panasonic'de VHS format ile

piyasaya çıkmışlardır. 1970'li yıllarda mikro çip teknolojisinin gelişimi yavaş olduğu için

sistemler hantal ve ağırdı. Kamera bölümü ve kayıt sistemi birbirinden bağımsız, enerjileri

kısıtlı ve resim kaliteleri çok düşüktü. Betamax en fazla 270 yatay çizgi tararken VHS 240-

250 çizgiden oluşuyordu. Bu tarama sayısı günümüzün dijital sistemlerine oranla yarı yarıya

azdır. Buna paralel olarak kamera çözünürlükleri de düşük ve CCD (Charge Coupled Device)

yerine Trinicon, Newvicon, Saticon sistemlerinde görüntü tüpleri kullanıyordu. Bu tüpler

parlak ve az ışıkta lekelenmeler ve renk kargaşası yaratıyordu. Daha sonra sistemler biraz

daha küçülme gösterdi. İlk olarak JVC ve Panasonic VHS Compact diye bir küçük kaset

sistemi çıkardı. Bant formatı VHS ile aynı olduğundan adaptörle bu küçük kasetler VHS

videolarda da oynatılabiliyordu. Kaset ufak olduğu için tabi ki mekanizma da aynı oranda

küçülmekte ve hafiflemekteydi. Birbirinden ayrı olan kamera ve kaset bölümleri bu nedenden

dolayı birleştirildiler ve kaset bölümü ile kameralar bir bütün oldu. Kısa bir süre sonra Sony

bambaşka bir formatla; Video 8 ile piyasaya çıktı. Bu yepyeni bir sistemdi ve bant daha dar

(8mm), kaset ise müzik kasetleri boyutundaydı ve daha fazla kayıt imkanına sahiptiler.

Bu sistemlerin görüntü kalitesinde önemli bir ilerleme yoktu. Video 8 en son sistem

olmasına karşın yine 270 çizgi tarama ile Betamax' la aynıydı. Sadece CCD görüntü cipleri ile

renk ve detay biraz daha belirgin olmuştu. Kamera bölümleri görüntü tüplerinden dolayı da

çok hantallaşıyordu. CCD'ler bir anda tüplerden 10 kat daha ufalmışlardı.

1988'de JVC mevcut VHS sistemi kullanarak resim başına 400 çizgi bulan süper

VHS’ yi üretti. Görüntü kalitesi büyük oranda yükselmişti.

71 http://www.denizmagazin.com.tr/arsiv/arsiv/aralik03/haberler/5.htm [25.12.2003]

Page 44: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

30

1990 yılında Sony video 8'leri geliştirerek Hi8 formatını çıkardı. Bu da yine 400 çizgi

taraması ile çok kaliteli video görüntüleri oluşturuyordu.

1990'lı yılların ortalarına gelindiğinde elektronik ve bilgisayar teknoloji büyük

buluşlara şahit oldu. Sistemler daha da küçülmeye başlamış resim ve ses kalitesi daha

gelişmiştir. Bu Analog sistemden dijitale geçiş olarak kendini gösterdi.

Bilgisayar teknolojisinin gelişmesine paralel olarak ortaya çıkan Laser Disk, CD,

DVD, Blue-Ray gibi ses-görüntü kayıt malzemelerinin ortaya çıkmasına rağmen arşivleme

teknikleri açısından dijital bant kütüphanelerinde kullanılan dijital video bantlar halen en

kaliteli çözüm olarak kullanılmaktadır.

Video Bantların Yapıları

Formatlarına göre kalınlıkları 13 ile 36 mikrometre arasında değişen video bantların

yapısı incelendiğinde temel olarak dört ayrı katmandan oluştuğu görülmektedir.

En üstte elektromanyetik kaydın yapıldığı, içerisinde Demiroksit: Fe2O3 ya da

Kromdioksit: CrO2 bulunan manyetik tabaka bulunmaktadır. Bu tabaka üzerine

elektromanyetik sinyallere dönüştürülen ses ya da görüntü bilgileri temelde bir mıknatıs olan

kayıt kafasının önünden geçerken elektronik potansiyel farklarının oluşturduğu manyetik

haritacıklar şeklinde kaydedilir. Ses ya da görüntü sinyallerinin oluşturduğu elektronik akım

farklarına göre farklı şekillerde yüklenen mıknatıs (kayıt kafası) önünden geçmekte olan

manyetik tabakayı (bant) etkiler ve manyetik tabaka içinde düzensiz olarak dağılmış olan

demiroksit ya da kromdioksit zerreciklerinin belli bir düzende dizilmesini sağlar. Belli

düzende dizilen zerrecikler elektronik kaydı oluşturur. Bu zerrecikler daha sonra okunmak

üzere teyplere takıldıklarında temel yapıları yine bir mıknatıs olan okuma kafaları önünden

geçerken zerreciklerin konumları ve diziliş şekillerini algılayan ve bu farklara göre

elektromanyetik akımlar üreten devrelere giden sinyaller ve şifre çözücüler ile görüntü ve ses

sinyalleri oluşturulur.72

72 Şenol Er, “Arşivin Tozlu Rafları”, Klaket, Sayı: 10, s.24

Page 45: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

31

Manyetik kayıt tabakasının altında bu tabakayı taşıyıcı tabakaya bağlayan yapıştırıcı

ara tabaka bulunur. Daha sonra taşıyıcı görevi gören taban ve altında da koruyucu niteliği olan

sırt kaplaması vardır.

2.2.1. Video Bant Çeşitleri

2.2.1.1. İki İnç (2 Inch) Video Bantlar

1956 yılında Ampex firması tarafından TV görüntü sinyalleri ilk olarak kendi ekseni

etrafında dönen 2 inç (50.8 mm) genişliğindeki bant şeridi üstüne kayıt edilmiştir. VR-1000

model kodlu bu cihaz sayesinde görüntü kaydı bantlar üstüne yapılmaya

başlanmıştır.(Bkz.Resim 3) 73

2 inç bantlar sabit kare görüntüsü verememekte ve montaj işlemleri çok zor

olmaktadır. Bant şeridi üstünde kayıt ve okuma kafası enine tarama yapmaktadır. Bu nedenle

zamanla bant üstünde yırtılmalar yaşanmaktadır.74 Bir makara üstünde en uzun süreli kayıt

imkanını 120 dakikaya kadar vermektedir. 2 inç bantlar 70’li yıllara kadar aktif olarak

kullanılmıştır.

50.8 mm (2 inç)

73 http://www.ampexdata.com/Company/History/history.html [20.02.2004]74 Hamdi Asil, Kişisel Görüşme, 15 Nisan 2004.

RESİM 3 : Ampex firmasınınkurucusu Alexander M. PoniatoffVR-1000 cihazıyla görülüyor.

Şekil 2 : 2 inç Bant enine görüntü taraması

Page 46: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

32

2.2.1.2. Bir İnç (1 Inch) Video Bantlar

1964 yılında 2 inç banda göre daha kullanışlı ve kaliteli bir format olarak piyasaya

çıkan 1 inç (25.4 mm) genişliğindeki video bant formatıdır. 1968 yılında renkli kayıt

yapılabilen versiyonları kullanılmaya başlanmıştır.

1 inç bantlar, video bantların kaset formu içinde kullanılmaya başlamasından önceki

son makaralı video bant çeşididir. Görüntü kalitesi ve montaj işlemleri açısından tercih edilen

bir format olmuştur. 1970-1990 yılları arasında aktif olarak kullanılan 1 inç bantlar, arşivleme

amacına yönelik yeterli kaliteye sahiptirler.

1 inç bantlar günümüzde artık çok az kullanılan özel cihazlar aracılığıyla

okunmaktadırlar. (Bkz. Resim 4-5)

Resim 4 :1 inç bant okuyucu

cihazının genel görünüşü

Resim 5 :1 inç bandın okuyucu cihaza sarılım

tertibatı

Page 47: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

33

2.2.1.3. U-Matıc Kasetler 75 76

1969 yılının Kasım ayında Sony firması tarafından piyasaya sürülen ilk video kaset

formatıdır. U-matic’den önce bütün video aygıtları makaralar üzerinde bulunan bantlarla

çalışıyordu. Bu bantların verici makaradan alıcı makaraya geçmeleri için, uçları kafaların

olduğu bölümden geçirilip öbür makaranın göbeğine sıkıştırılmaktaydı. U-Matic sayesinde

bantlar kutu içinde okuyuculara kolayca takılıp çıkarılmakta ve 1 inç veya 2 inç bantlara göre

daha az yer tutmaktadır. U-Matic kasetler ¾ inç (19.05 mm) bant genişliğine sahiptir.

Bu sistemde video kaset video okuyucuya takılırken bantın geçiş düzeneğine

yerleştiğindeki aldığı U şeklindeki biçimden dolayı bu adı almıştır.

“U yüklemesi” adı verilen bu sistemde kaset okuyucu cihaza takıldığında kasetin

içindeki bandın bir bölümü hemen gerilir. Kılavuz makaralarındaki döndürme çubukları bu

parçayı çekip alır ve kasnağa verir. Bu sırada bant u biçimini aldığı için U yüklemesi olarak

adlandırılır.

U-matic kasetlerin ilk örnekleri 250 çizgi tarama özelliklerine sahiptiler. Günümüzde

kullanılan U-matic SP (Superior Performace) formatta görüntü kalitesi 330 çizgi tarama

seviyesine çıkartılmıştır.

U-matic kasetler genellikle yarı profesyonel çalışmalarda kullanılmaktadır. Görüntü ve

sesin daha ucuza sağlanması istenen alanlarda genellikle iki amaçla kullanılmaktadır.

Aktüalitede röportaj yapmak ve bazı programlarda paralel kullanım amacıyla

yararlanılmaktadır. Ülkemizde pek fazla kullanılmayan bir kaset türüdür.

75 http://umatic.palsite.com/format.html [12.03.2004]76 http://graphics.csail.mit.edu/~tbuehler/video/formats.html [12.03.2004]

Page 48: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

34

Şekil 3 :

U-Matic kaset bantlarının kayıt yüzey şekli

2.2.1.4. Betamax Kasetler 77

Japonya’da 1975’te Sony firması tarafından ev videosu alanında çıkardığı video kaset

formatıdır. Betamax kasetlerde ½ inç (12.7 mm) genişliğinde bant kullanılmaktadır.

Böylelikle kasetin boyutu küçülmüş ve kullanım kolaylığı sağlanmıştır.

Bütün dünyada en yaygın ilk ev videosu olan Betacam sistemlerde yükleme, U

yüklemesi şeklinde yapılmaktadır.

2.2.1.5. VHS Kasetler 78 79 80

VHS (Video Home System) Japon JVC (Japan Victor Company) firmasının

gerçekleştirdiği video kaset formatıdır. Betamax’ın piyasaya çıkışından birkaç ay sonra

üzerinde çalışıldığı açıklanmış ve 1975 yılında piyasaya sürülmüştür. VHS sistemi, U-Matic

ve Betamax’ ta kullanılan “U yüklemesi” yerine “M yüklemesi” tekniğini getirmiştir.

M yüklemesi tekniğinde video kaset okuyucu cihaza takılırken makara kilitleri açılır

ve iki kılavuz makara, bandın bir bölümünü çekip alır, bu sırada bant M biçimini alır.

77 Nijat Özön, Sinema, Televizyon, Video, Bilgisayarlı Sinema Sözlüğü, İstanbul, 2000, s. 100.78 a.g.e. s. 75079 http://www.geocities.com/videokameralar/glossary.htm [25.03.2004]80 http://www.aiv-video.com/tvs.htm#3 [28.03.2004]

Şekil 4 :U yüklemesi sistemlerde

bant sarılım durumu

Page 49: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

35

VHS sisteminin saptama hızı Betamax’tan yavaştır (saniyede 18.5 cm), dolayısıyla

görüntü niteliği daha düşüktür, buna karşılık ses niteliği daha yüksektir. VHS kasetler

Betamax kasetlerden daha büyüktür. VHS kasetlerde 12,65 mm genişliğinde bant kullanılır ve

240 dakikaya kadar görüntü saklayabilmektedirler. 240-270 çizgi çözünülürlükte

çalışmaktadır.

VHS sisteminde kasetin içindeki bant yalnızca saptama ve okuma sırasında kafalara

sürtünür, hızlı öne ve geriye sarma sırasındaysa bant kafadan ayrılarak doğrudan doğruya alıcı

ve verici makaralara sarılır. Bu sayede bandın çabuk yıpranması önlenmiş olur.

Betamax’ın VHS’den önce piyasaya çıkmasına ve yayılmasına rağmen VHS hızla

gelişip öne geçmiş ve özellikle amatör görüntü sistemlerinde lider olmuştur.

Standart VHS kasetlerin ardından kameralarda da kullanımı kolaylaştırmak için daha

küçük boyda üretilen “VHS-Compact” modeli piyasaya çıkartılmıştır.

VHS-Compact : kasetlerin yaklaşık büyüklüğü iki deste oyun kartı kadardır ve yine

bu küçüklüğü nedeniyle standart hızda 40 dakikaya, ağır hızda 2 saate kadar kayıt yapabilir.

Standart hızlı kayıt yapılmış bir kayıtla maksimum görüntü randımanı almak mümkündür.

VHS-C, standart VHS ile ayni elektronik formatı kullanır. Görüntü kalitesi ve dikey

çözünürlük 240-270 çizgiden oluşur.

Super VHS : 1988 yılında JVC tarafından piyasaya çıkarılan Super VHS kasetler

standart VHS kasetlerden daha keskin (daha yüksek çözünürlük) görüntü kalitesi sunmaktadır.

Boyut olarak standart VHS’lerden bir farkları olmayan Super VHS kasetlerde 400 çizgilik bir

çözünürlük desteklenmektedir.

Super VHS-Compact : 1990’lı yılların başında piyasaya çıkan bu kasetler, Standart

VHS-Compact modelin 400 çizgilik çözünülürlük sunan versiyonudur.

Page 50: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

36

2.2.1.6. Video 2000 (V2000) 81 82

Philips ile Grundig firmalarının ortak çalışmaları sonucunda 1979 yılında piyasaya

çıkan “Video 2000” adındaki görüntü kayıt formatı.

Video 2000 kasetlerinde Betamax ve VHS gibi 12,65 mm genişliğindeki bant

kullanılmaktadır. “Video Compact Cassette” olarak da adlandırılan bu kasetlerin boyutları

VHS kaetlerin boyutlarına çok yakındırlar.

Video 2000 sisteminde bant üstünde iki video yolu taşınmaktadır. Böylelikle tıpkı ses

kasetlerinde olduğu gibi, kaset ilk yol kullanıldıktan sonra çevrilerek ikinci yol da kullanılır.

Bu sayede gösterim süresi bir kat daha artar. Bir yol dört saat olmak üzere sekiz saate kadar

görüntü kaydı yapılabilir.

Video 2000 sisteminde esnek bir kafa yardımıyla, birden çok video yolu bulunan

bantlarda her yolu ayrı ayrı izleyen ve kafanın eksiksiz okumasını sağlayan “Devingen Yol

İzleme” tekniği kullanılmaktadır. Bu yöntemin temeli esnek kafanın, okumakta olduğu video

yolunu şaşmaz biçimde izlemek üzere konumunu değiştirmesine dayanır. Bu sistem video

yollarının daha dar olmasını, aynı kuşakta iki video yolunun yer almasını, dondurulmuş resim,

yavaşlatılmış görüntü, resim aramanın daha düzgün ve titremesiz verilmesini de sağlar.

81 http://v2000.palsite.com/format.html [20.12.2003]82 Özön, s. 756

Şekil 5 :V2000 Kaset çalışma düzeni

Page 51: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

37

2.2.1.7. Betacam 83 84 85 86

1980 yılında SONY firması tarafından geliştirilen 12.7 mm bant genişliğine sahip

video kaset formatıdır.

Betacam, parlaklığı, renklilikten ayrı olarak saptar ve iki ses oluğu vardır. Alıcıda

ayrıca zaman ölçümleme yeteneği de yer alır.

1987 yılında SONY Betacam SP (Superior Performance) versiyonu piyasaya

çıkarmıştır. Betacam kasetler SP versiyonu ile stüdyo ve stüdyo dışı profesyonel

kullanımlarda 1 inç bandın yerini almıştır. SP modellerde dört ses oluğu bulunmakta ve daha

uzun görüntü kaydetme imkanı sunulmaktadır.

SONY firması 1993 yılında Dijital Betacam formatını piyasaya sürmüştür. 2002

yılında ise analog Betacam kasetlerin üretimini durduran firma yaklaşık 20 yıl boyunca

profesyonel televizyonculuk alanında önemli bir yer edinmiştir.

83 http://betacam.palsite.com/format.html [25.04.2004]84 Özön, s. 10085 http://www.aiv-video.com/tvs.htm3 [15.05.2004]86 http://www.experimentaltvcenter.org/history/preservation/preservation_level1.php3?id=2&id2=7&id3=12 [20.06.2004]

Şekil 6 :Betacam Çalışma Düzeni

Page 52: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

38

2.2.1.8. M II 87

Panasonic firması tarafından piyasaya çıkarılan 12.7 mm bant genişliğine sahip video

kaset formatıdır. Betacam kasetlerin başlıca rakibi olan MII kasetlerin çalıştığı cihazların

günümüzde bulunması zordur.

2.2.1.9. Video 8 (8 mm) 88 89

1982 yılında SONY tarafından piyasaya sürülen 270 çizgi çözünülürlük sağlayan

küçük ve hafif görüntü formatıdır. Teyp sadece 8 milimetre genişliğinde ve kaset hacmi VHS-

C kasetler kadardır. VHS-C teyplerin tersine, 8mm teypler VHS videolarda gösterilemez. 8

mm teypleri izleyebilmek için ya 8 mm video kaset yuvası kullanmak ya da kamerayı

doğrudan TV ye bağlamak gereklidir.

2.2.1.10. HI-8 90 91 92

1990 yılında SONY firmasınca üretimine başlanan, 8 mm kaset formatının gelişmiş

versiyonudur. Hi-8 bantlar küçük boyutlu ve hafiftir; normal özellikteki 8 mm’lik bantlara

oranla daha kaliteli kayıt yaptıkları için, yaygın olarak etkileşimli multimedya veya

hipermedya programların yapımında görüntü kaydetme ya da görüntü yakalamada kullanılır.

Ancak sınırlı olan fiziksel genişlikleri nedeniyle video kurgulama aşamasında yinelenen

kopyalamalar sonucu görüntü bozulması (resim kesilmesi) sorunuyla karşılaşılabilir.

Hi-8’in bileşenlerinin küçük, kutucuğunun daha uzun süreli oluşu, mıknatıslı

kuşağının daha geniş kurgu olanakları sağlaması başlıca özellikleridir. Super VHS-C gibi, bu

kasetlerde yaklaşık 400 çizgilik bir çözünürlük sağlanabilmektedir.

87 Özön, s. 45988 a.g.e. s. 61089 http://www.geocities.com/videokameralar/glossary.htm [25.03.2004]90 Özön, s. 35391 http://www.geocities.com/videokameralar/glossary.htm [25.03.2004]92 Bob Cotton ve Richard Oliver, Siberuzay Sözlüğü, İstanbul :Yapı Kredi Yayınları, 1997, s.92

Page 53: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

39

Bir Hi-8 video kameradan en yüksek görüntü kalitesi üretebilmek için Hi8 Metal

Evaporated (ME) teyp ile kullanılmalıdır. Hi-8 kasetleri çalabilmek için Hi8 video teyp

yuvasına veya kameranın direk olarak TV ye bağlanması gereklidir.

Şekil 7 :VHS, 8mm ve Mini DV video kasetlerin boyut ve bant kalınlıklarının karşılaştırılması

Page 54: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

40

2.2.2. Analog Sistemden Digital (Sayısal) Sistemlere Geçiş 93

Günümüze kadar video teypler görüntü ve sesin sürekli değişen elektronik sinyallerin

kaydedildiği, analog sistemle çalışırdı. Karanlık görüntünün en küçük sinyal dalga, parlak

görüntünün en yüksek dalga, gri görüntülerin karanlık ve parlak arasında bir yerlerde

oluşturduğu sinyal dalgasının bulunduğu sürekli bir çizgiden meydana gelen bir sistemdi.

Analog sistemlerin dezavantajı görüntü ve ses dalgalarında oluşabilen karışıklıklar ve

gürültü dalgalarıdır.

Aralarında Sony, Philips, Panasonic, JVC gibi görüntü ve ses kayıt ve çalıştırma

cihazları pazarında etkin 10 firma bir konsorsiyum oluşturup son kullanıcılara yönelik bir

standart üzerinde anlaştılar. İlk olarak “Digital Video Cassette-DVC” olarak adlandırılan bu

standart günümüzde “Digital Video-DV” (Sayısal Görüntü) olarak bilinmektedir.

Bu standardın oluşturulmasındaki amaç tüketici pazarına yönelik görüntü kayıt ve

işleme cihazlarında ortak bir formatı belirleyerek farklı üreticilerin donanım ve yazılımları

arasında doğabilecek uyumsuzlukları ortadan kaldırmak ve standart bir kalite düzeyini

yakalamaktır. Bu standart ile 6.35 mm’lik metal katkılı kasetleri kullanarak oldukça yüksek

kalitede sayısal görüntünün kayıt edilebilmesi amaçlanmaktadır.

Analog sistemlerde kayıt etmek istenen görüntünün bire bir kopyası kayıt yapılacak

ortama aktarılır. Sayısal yöntemde ise kayıt edilmek istenen görüntünün bilgisi matematiksel

bir değere dönüştürülmesi ve bu değerin bir elektronik sinyal olarak taşınması ve kayıt

yapılacak ortama yazılması ile gerçekleşir.

Analog sistemde oluşturulan bir görüntünün kopya sayısı arttıkça görüntü ve ses

kayıpları olmaktadır. Sayısal sistemlerde ise görüntü ve sesler elektronik sinyaller haline

dönüştürüldükleri için istendiği kadar yapılan çoğaltma ve kopyalamalardan bozulmalara

uğramamaktadırlar.

93 http://www.hwstation.com/dv.htm [25.03.2004]

Page 55: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

41

DV standardı bu sayısallaştırma işini kaynak görüntünün belirli bir oranda

örneklenmesi yoluyla yapılmasını sağlamaktadır. “Peki neden görüntünün tamamı

sayısallaştırılmıyor da örnekleme metodu kullanılıyor?”. Bunun nedeni günümüz

donanımlarının görüntünün tamamını yeterli hız ve kalitede sayısallaştırmaya elvermemesidir.

Üreticiler kaynak görüntüden çok az bir kayba razı olarak sayısallaştırma işini ancak

örnekleme yoluyla sağlayabilmişlerdir.

Her görüntü karesinde taranan satır 720 piksel genişliğinde olacak şekilde

oluşturulmaktadır. Yani kameranın vizöründen baktığınızda gördüğünüz şekle ait bilgi 720

piksel genişliğine uyacak şekilde indirgeniyor. Kaynak görüntünün renk bilgisi ise NTSC

formatının 525 satırı için 4:1:1 oranında, PAL formatının 625 satırı için 4:2:0 oranında

indirgeniyor. Daha sonra örneklenmiş bu görüntü “Discrete Cosine Transform-DCT”

yöntemiyle sıkıştırılıyor. DV’de kullanılan DCT yönteminde her karenin sıkıştırılmasında

sayma tablosu adı verilen bir alt yöntem de kullanıldığı için, nominal 5:1 sıkıştırmada daha

kaliteli sonuç alınıyor. DV her görüntü karesini kendi içinde sıkıştıran bir yöntemdir.

Sıkıştırılacak görüntü karesi kendisinden önceki veya sonraki kareden bağımsız bir şekilde

sıkıştırılıyor. Ancak iki ara taramalı bir karede taranan alanlar arasında küçük farklılıklar

varsa bu alanlar birlikte sıkıştırılıyor ve bu yöntemin adına da etkin alanlar arası sıkıştırma

yöntemi deniliyor.

DV formatında görüntü bilgisi yaklaşık olarak saniyede 25 megabit olarak akmaktadır.

Bu bilgiye ses, zaman bilgisi (time code), iz (track) bilgisi ve hata kontrol kodları da

eklenmekte ve aktarılacak bilginin büyüklüğü yaklaşık olarak saniyede 36 megabit’i

bulmaktadır.

Dijital teknolojinin getirdiği renk ve detay zenginliği sayesinde titremeler, karlanmalar

yok edilmiştir. Resim başına tarama sayısı 500-540 olarak çok üst düzeye çıkmıştır. Kamera

CCD leri de buna paralel olarak pixel sayılarını yüzbinlerden milyonlara kadar çıkarmıştır.

Sinyallerdeki karışıklıklar, analog sistemlerdeki renklerin karışmalarına veya

bulanıklığa neden olmaktadır. Renkler çizgilerin dışına taşmış gibidir. Bu sinyal

karışıklıklarının olmadığı digital teknolojide renkler daha keskin yani, asılları gibidir.

Page 56: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

42

DV standardı, 16-bit ve 12-bit mod’unda çok yüksek ses kalitesine sahip kayıtlar

yapılmasına izin verir.

2.2.3. Dijital Kayıt Formatları

2.2.3.1. D 1 94

19 mm bant genişliğinde sayısal görüntü formatıdır. Bu sistemde görüntü kodları üç

ayrı şifreleme kullanılarak saptanır. Böylelikle saptama ve okumada kaynak kodlar çok doğru

yansıtılır. Bu özelliklerinden dolayı efektlerde ve grafiksel görüntülerde tercih edilen bir

format olmuştur. Ancak gerek kurguda gerekse çoğaltımda özel elektronik araç ve gereç

gerektirir.

2.2.3.2. D2 95

19 mm bant genişliğine sahip olan D2 kaset formatında renkle ilgili bilgiler tek

şifreleme sistemi kullanarak sakladığı için D1 kasetlere göre daha ucuz bir formattır. D2

kurguda, çoğaltımda ve yayında en çok tercih edilen kaset formatlarından biridir. Çok sayıda

kopyalama işlemleri sonucunda görüntü kaybına uğramaması tercih nedenlerinden biri

olmuştur.

2.2.3.3. D3 96

Panasonic firması tarafından geliştirilen 12.5 mm bant genişliğine sahip D1 ve D2

kaset türlerine rakip olarak üretilmiş sayısal görüntü formatıdır. Dört ses oluğuna sahip olması

ve görüntü kalitesinin yüksek olması ve maliyetinin düşük olması nedeniyle tercih edilen bir

görüntü fomatı olmasını sağlamıştır.

94 Özön, s. 17495 a.g.e. s. 174, 17596 a.g.e. s. 175

Page 57: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

43

2.2.3.4. Dijital Betacam 97

12.7 mm bant genişliğine sahip olan Dijital Betacam kasetler arşiv kalitesindeki

formatlar arasında en yaygın kullanılanıdır. 16:9 ve 4:3 çerçeve oranlı kayıtlarda

kullanılmaktadırlar. 1 tam kare için 12 ayrı görüntü izi (Audio + video+Referans sinyali)

kullanılan kasetlerde, bant üzerine sabit kafalar ile kayıt edilmiş olan işaret izi “cue track”,

kontrol izi “control track” ve zaman kodu dışında tüm ses ve zamanlama sinyalleri görüntü

izi içerisine kaydedilir. 2:1 sıkıştırma oranı ile 90 Mbps de kayıt yapar. DCT tabanlı (BRR

Bit Rate Reduction) indirgeme yapar. Sıkıştırma işlemini her karede kendi içinde yaptığı için

kurgu anında kare hassasiyetli işlemler yapılabilmektedir. Komponent çıkışı analog ve SDI

olarak 4 kanal ses ile tek bir koaksiyel kablodan iletilir.

2.2.3.5. Digital 8 98 99

DV konsorsiyumunun kurucu üyelerinden Sony, hem daha yaygın ve ucuz olarak

bulunan 8 mm bant genişliğine sahip kasetlere DV formatında kayıt yapılmasını sağlayan,

hem de eski kasetlere (8 mm ve Hi-8) yapılmış kayıtların DV formatını tanıyan NLE

uygulamalarda işlenebilmesi amacıyla bu ara formatı ilan etmiştir. Digital 8, teknik açıdan

bakıldığında DV formatının bütün özelliklerine sahiptir.

Fakat bu kameralar mini DV' lerden biraz daha büyüktür ve ancak yine de 500 çizgi

civarında görüntü vermektedirler Ama genelde DV kameralarda daha kaliteli lensler ve/veya

CCD çipleri kullanıldığı için kayıt kalitelerinde farklılıklar olabilmektedir. Sony bu formatı

sadece kendi ürettiği kameralarda kullanmaktaydı fakat, 2000 yılında Hitachi’ye de bu

formatı lisanslamıştır ve Hitachi’nin bazı kameralarında da bu format kullanılmaktadır.

97 TRT, Sayısal Arşiv Sistemi Raporu, Ankara: 2002, s. 1598 http://www.hwstation.com/dv.htm99 http://www.microsoft.com/turkiye/windowsxp/moviemaker/getstarted/selectcamera.asp#vsf

Page 58: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

44

2.2.3.6. Mini DV 100

MiniDV kasetler 6,35 mm bant genişliğinde ve boyut olarak da 8 mm kasetlerden yarı

yarıya daha küçüktür. Mini DV kasetlere 500 yatay çizgi çözünülürlükte görüntü kaydı

yapılabilmektedir.

MiniDV teknolojisi sinyali doğrudan dijital biçimde depoladığından, diğer amatör tipi

kameralarda çok sık karşılaşılan kalite sorunlarına ve video gürültüsüne yol açmadan,

profesyonel kalitede video kaydı üretir. Üstelik dijital video teypler kopyalanarak

çoğaltıldığında çok az kalite kaybı olur.

MiniDV kameraların çoğu, FireWire adıyla da bilinen ve kamerayla bilgisayar

arasında dijital video ve ses alışverişini sağlayan IEEE 1394 bağlantılarını destekler.

Digital Video teknolojisi normal bir TV yayınından 50% daha fazla detay ve minyatür

teypleri ise CD kalitesinde ses kaydı kalitesi sağlar.

2.2.3.7. MicroMV 101

Sony ufaltma işlemini biraz daha ileri boyuta taşıyıp yine digital bir format olan

MicroMV adlı video kasetleri üretmiştir. Bu sistem Mini DV' lerden %70 daha küçük kaset

olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna paralel mekanizma da küçüldüğünden bu kameralar

neredeyse avuç içinde saklanabilmektedir. 60 dakikalık yüksek çözünürlükle dijital video

olarak ve yaklaşık 500 satır yatay çözünülürlükte çalışmaktadırlar.

100 http://www.geocities.com/videokameralar/temel.htm [24.04.2004]101 Er, “Arşivin Tozlu Rafları”, Klaket, Sayı: 10, s.25, 26, 27

Resim 6: Micro MV kaset büyüklüğü

Page 59: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

45

Format Mini DVDigital

8VHS-C

SVHS-

C8mm Hi8 VHS

Teknoloji Digital Digital Analog Analog Analog Analog Analog

Çözünürlük 500 500240-

270400 240-270 400 240-270

Max Kayıt

Süresi(*)2 Saat. 1 Saat. 40 Dak. 40 Dak. 2 Saat. 2 Saat. 2 Saat.

VCR da İzlenme

İmkanıYok Yok Yok Yok

Özel kaset

yuvası ile

Özel kaset

yuvası ileEvet

Bilgisayara

Bağlama İmkanıVar Bazı Bazı Yok Yok Yok Yok

Hi-fi Audio Evet Bazı Bazı Bazı

All HiFi

Mono/ Some

Stereo

All HiFi

Mono/ Some

Stereo

Bazı

(*) Standart Hızda

(SP)

Tablo 1 :

Video Kaset Formatlarının Karşılaştırılması

Page 60: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

46

2.2.4. Video Bantların Bozulmasına Neden Olan Faktörler102

2.2.4.1. Silinme Riski

Görüntü ve ses sinyallerinin kaydı sırasında, sinyal bilgilerinin elektromanyetik alanlar

olarak bant üzerine kaydedildiği için, bu alanların daha güçlü bir manyetik alan tarafından

bozulma riski ortaya çıkmaktadır. Bir bant üzerine kayıt yapabilmek için, üretilen bantların

üzerindeki manyetik tabakanın etkilenme alan katsayısının en az üç katı kadar

manyetizasyona ihtiyaç vardır. Aynı durum kayıt yapılmış arşiv bantlarının silinmesi için de

geçerlidir. Ancak buradaki risk yalnızca kaydın tamamen silinmesi değildir. Yani manyetik

etkilenme alanı üç katı olmasa bile, belli bir etkileşim olduğunda orjinal kaydın bozulma riski

bulunmaktadır. Havaalanları veya özel olarak korunan binalarda kontrol amacıyla kullanılan

X- ışınlı tarayıcıların video bantlara herhangi bir zararı yoktur. Ancak bazı firmaların özellikle

yolcu kontrolü sırasında kullandıkları metal detektörlerindeki manyetik alan oranı yüksek

olduğunda belli bir oranda etkilenme görülebilir.

2.2.4.2. Fiziksel Baskı Etkileşimleri

Video bantların özellikle ses kaydedilen bölgelerinde ya da ses kayıtlarında görünen

ve üst üste sarılan katmanlardaki manyetik alanların birbirini etkilemesidir. Özellikle farklı

frekanslardaki manyetizasyonlardan oluşan ses kayıtlarında sessiz geçen bölümlerin hemen

ardında ya da önünde bulunan sesli bir bölümdeki manyetik alan sarım durumuna da bağlı

olarak diğer bölgeleri zaman içinde etkiler ve oralarda istenmeyen sesler ve parazit sinyaller

oluşmasına neden olurlar. Uzun yıllar saklanan eski bir ses kaseti dinlediğinde bazen arka

yüzdeki kayıtlar da duyulur gibi olur. İşte bu etki fiziksel baskı etkileşiminden oluşan

manyetik bir etkidir ve bazı kaynaklarda "Hayalet Etkisi" olarak da adlandırılmaktadır.

2.2.4.3. Gerilmeler yüzünden meydana gelen de-manyetizasyonlar

Doğru ve standart bir kayıt yapabilmek ve bu kaydı okuyabilmek yalnızca sinyallerin

doğru kontrol edilmesiyle, kameraların ya da mikrofonların kaliteli olmasıyla mümkün

değildir. Doğru ve standart bir kayıt / okuma yapabilmek için aynı zamanda mekanik

102 Er, a.g.m., s.24

Page 61: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

47

faktörlerin de çok doğru ayarlanmış olması gerekmektedir. Cihazların hareket

mekanizmalarındaki tansiyon ayarlarının fazla gergin olması sonucunda kayıt ve okuma

kafalarındaki manyetizasyonun bant üzerine doğru aktarılamaması sonucu işlemlerin hatalı

yapılması ile karşılaşılır. Bu durum aynı zamanda bantlara da zarar vereceği için kayıtların

saklanma sürelerini olumsuz yönde etkiler. Video bantların teybin içinde "pause" donuk kare

durumunda kalacağı maksimum süreler kısıtlıdır. Uzun süre germeden dolayı bant üzerinde

fiziksel hasarlar meydana gelebilir. Birçok teypde unutulması ya da hatalı kullanılması

durumunda banda zarar verilmesini engellemek amacıyla video teyplerin "pause" konumumda

durma süreleri elektronik olarak ayarlanmıştır. Süre aşıldığında teypler bandı kendi

kendilerine serbest bırakırlar.

2.2.4.4. Yüksek Isıdan Kaynaklanan de-manyetizasyon

Yapıları gereği manyetik demir oksitler ve krom oksitler yüksek ısılarda kendi

kendilerini de-manyetize ederler. Manyetik tabaka içindeki oksit bileşikleri bandın yapısı ve

kalitesiyle de bağlantılı olarak 130°C ile 400°C derece arasında kendi kendilerini de-

manyetize ederek silinebilirler.

2.2.4.5. Nem

Filmlerde olduğu gibi video bantlarda da çok düşük nem dereceleri taşıyıcı görevi

gören tabaka ile manyetik tabaka arasındaki yapıştırıcı katmanı yok ederek bandın önce

pudralaşmasına ve daha sonra pul pul dökülmesine neden olur. Yüksek nem derecelerinde

bantlar üzerinde her türlü zararlı etkiyi yapabilecek bakterilerin üreme riski artar. Çok yüksek

nem derecelerinde ise bantların polyester tabanı ortamdaki nemi bünyesine alır ve bandın

yapışarak sarılamaz hale gelmesine neden olur.

2.2.4.6. Çevredeki Kirler

Video bantlar mikrometrik incelikleri nedeniyle çevredeki toz ve kirlerden çok fazla

etkilenirler. İnsan saç telinden bile daha ince olan taşıyıcı tabaka parmak izi, toz zerrecikleri,

duman partikülü gibi dış etkenlerden fazlasıyla etkilenmekte ve bandın ömrü çok

kısalmaktadır. Bu nedenlerden video kasetlerin saklandığı arşiv ortamlarının temizliğinin

önemi çok büyüktür.

Page 62: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

48

2.2.5. Video Bantları Saklama Koşulları 103

Video batları saklama koşulları için konu ile ilgili tüm standart araştırmaları yapan iki

önemli kuruluşun teknik bültenlerinde belirtilen değerler aşağıdaki tabloda verilmiştir.

KURUM EBU SMPTE

REFERANS Tech.3202 RP 103

ISIÇalışma Odası ve Arşiv İçin:

15 0C – 27 0C

Çalışma Odası İçin : 20 0C – 25 0C

Arşiv İçin : 21 0C +/- 2 0C

RELATİF

NEM% 40 - % 60 RH % 50 RH, +/- % 20

Tablo 2 :

Video Bantları Saklama Koşulları

( EBU : European Broadcasting Union )

( SMPTE : Society of Motion Picture and Television Engineers )

103 Er, a.g.m., s.27

Page 63: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

49

2.2.6. Video Bantları Koruma Koşulları 104

Video bantlar, kimyasal yapıları gereği hassas bir yapıya sahip oldukları için gereken

koruma koşulları altında saklanmalarına dikkat edilmelidir. Koruma koşullarında dikkat

edilmesi gereken hususlar şunlardır ;

1. Video bantlar mümkün olduğu kadar tozdan ve güneş ışığından arındırılmış, ısı ve

nem kontrolü olan ve manyetik alanlardan uzakta bulunan arşiv depolarında saklanmalıdırlar.

2. Uzun süre kullanılmadan uygun koşullardaki depoda saklanan bantlar işlem için

çıkarıldıklarında bir süre yeni ortama alışabilmeleri için bekletilmeli ve daha sonra

kullanılmalıdır.

3. Bantlar en fazla 2 yılda bir özel sarıcı/temizleyici cihazlar vasıtasıyla sarılmalı ve

temizlenmelidir. Bu süre iklim şartlarına göre daha kısa zaman zarflarında

gerçekleştirilmelidir.

4. Görüntü ve ses kaydının uzun yıllar saklanması isteniyorsa kaliteli bir kaset formatı

seçilmelidir.

5. Görüntü ve ses kaydı mümkün olduğu sürece hiç kullanılmamış kasetler üzerine

yapılmalıdır. Ekonomik nedenlerden dolayı daha önce kullanılmış bant kullanılacaksa en

azından bandın özel silme makineleri ile silinmiş ve kontrol makineleri ile kontrol edilmiş

olması gerekmektedir.

6. Daha önce yapılmış olan görüntü ve ses kaydı üzerine bir takım işlemler yapılacak

veya araştırmacıların kullanımına sunulacaksa mutlaka daha düşük ve ucuz bir format üstüne

kopyası alınarak işlemlerde kullandırılmalıdır.

104 Şenol Er, “Video Bantları Saklamak İçin Önemli Bir Hatırlatma”, Klaket, Sayı: 13, s.29

Page 64: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

50

2.2.7. Bant Temizliği 105

Bir bant iyi kullanılırsa yıllarca dayanabilir, aynı görüntüler yüzlerce kez izlenebilir.

Bu konuda unutulmaması gereken konu, video aygıtı ile kasetin çok iyi durumda olmasıdır.

Yıpranmış eski bir bandın kullanım süresi kısa olacağı gibi kafası ve öteki aksamları eskimiş

ve yıpranmış durumdaki cihazlarda bandın ömrünü kısaltırlar.

Bant temizleme işlemleri düzenli olarak “Bant Temizleme Makineleri” ile

yapılmalıdır.

105 Cevdet Yıldız, “Televizyonlarda Görüntü Arşivleri”, İ.Ü. Radyo-TV ve Sinema Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2000, s.138

Resim 7 :Betacam kasetlerin saklandığı“hareketli kompakt raf” sisteminesahip modern bir arşiv deposu

Resim 8 :1 inç bantların saklandığı sabit rafdüzenli klasik bir arşiv deposu

Page 65: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

51

2.3. Teknolojik Gelişmeler Sonucunda Oluşturulan Görüntü Formatları

2.3.1. AVI (Audio Video Interleaved) 106

AVI bilgisayarlarda görüntü ve ses kayıtlarının saklanmasına yarayan bir dosya

formatıdır. Bu formatın yaratıcısı Microsoft olduğu için günümüzde hemen hemen bütün

bilgisayarlarda bu formatla yaratılmış dosyaları çalıştırmak mümkündür.

Standart AVI (ya da AVI 1.0) dosyaları 32 bitlik paketler halindeki bilgilerden oluşan

dosyalardır. Bir AVI 1.0 standardındaki dosyanın olabileceği maksimum büyüklük 2 GB’tır.

2.3.2. MOV (Movie) 107

Quicktime yazılımının yaratıcıları tarafından Apple için geliştirilen MOV (Movie)

bilgisayarlarda en çok kullanılan hareketli görüntü formatlarından biridir. Pek çok platformda

bu format desteklenir.

2.3.3. RA (Real Audio)/ RV (Real Video) 108

Real Audio, Real Network tarafından geliştirilen ve internet üzerinde sürekli ses

iletimini sağlayan teknolojidir. Real Audio formatı özellikle internet üzerinde canlı yayın

yapan radyo sitelerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Real Audio 1995 yılından beri

varolan bir format olması nedeniyle İnternet üzerinde ses/müzik iletimi kullanımında çok

yaygındır. 1997 yılından itibaren aynı şirket, internet üzerinden gerçek zamanlı sesli görüntü

iletimi için de “Real Video” formatını çıkarmıştır. Aynı yıl Real Media adıyla programın yeni

(v5.0) sürümü piyasaya çıkartılmıştır. Bu sürümle birlikte, Macromedia’nın Flash 2.0

animasyon formatı, Real Flash adıyla Real Audio ve Real Video ile birlikte bütünleşik olarak

kullanıma sunulmuştur.

106 http://www.pclabs.gen.tr/kb [24.05.2004]107 Levent Ertürk, “Sayısallaştırma ve Dosya Formatları”, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Bilgiye Erişim Merkezi Uygulamaları Hizmetiçi Eğitim Kursu Basılmamış Ders Notu, Ankara 2003, s.12108 a.g.d.n., s.11

Page 66: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

52

2.3.4. MPEG (Motion Picture Experts Group) 109 110 111

Bilgisayarlı ortamlar için kullanılan en önemli video standardıdır. Bu standart video

görüntülerini PC’de tam ekran boyutunda oynatmayı sağlar. MPEG, görsel ve işitsel verinin

etkin bir şekilde aktarılması için çeşitli algoritmik altyapıların belirlendiği bir standarttır.

MPEG gibi standartlar sayesinde Raw* olarak çok büyük boyutlar tutan veri makul kayıplarla

kabullenilebilir boyutlara indirgenir. Hemen her video ve ses standardı kayıplarla çalışır.

MPEG'in başarısı ise kullanıcıya, arzulanan minimum kayıp + minimum dosya boyutunu

sunabilmesindedir.

352 x 240 (Video Cd) boyutunda, Yüksek Renk derinliğinde (24 bit) bir raw resim

dosyasının ufak ek bilgiler hariç boyutu şu şekilde olacaktır:

352 x 240 x 3 = 253,440 byte. (her bayt 8 bit veri saklar.)

Gözün kabulleneceği, 24 kare/saniye hızında 10 saniyelik bir animasyon ise:

253,440 x 24 x 10 = 58 megabaytlık bir dosya oluşturacaktır.

Bu oranla 70 dakikalık bir video 172 kilobayt/saniyelik sıkıştırılmamış stereo ses ile

birlikte toplam 25 Gigabayt tutacaktır.

MPEG, gözle görülmeyen ya da zor görünen bir şekilde video görüntüsünü "bozarak",

58 megabaytlık bu dosyayı Mpeg-1 formatında 2,51 megabayt, Mpeg-4 - DivX ;) formatında

ise 1,67 megabaytlık bir boyuta indirir. 44.100 Hz 16 bit stereo 172 kilobayt/s tutan sesi ise

MP3 formatı 16 kilobayt/s'ye düşürebilmektedir.

MPEG diğer bütün "kayba dayalı" video sıkıştırma algoritmalarında olduğu gibi akan

görüntüde değişen alanların değişmeyen alanlardan daha az olduğu mantığına göre çalışır.

109 http://www.biltek.ieee.metu.edu.tr/sayi/subat01/mpeg4.htm [25.05.2004]110 Özön, s.480111 Erdem Peremeci, “DVD-Video’lar Hakkında Herşey”, PC Extra Dergisi, Sayı: 4, 2003, s. 74-76, 90-93

Page 67: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

53

Sabit görüntülerde, yani resim dosyalarında kayba dayalı sıkıştırmayı en iyi JPEG

(.jpg) formatının başardığı bir gerçektir. Ancak bütün kareleri JPEG olarak sıkıştırıp bu diziyi

yine bir nevi "raw" video dosyası olarak kaydetmek, istenen kalite & dosya boyutunu

veremeyecektir.

MPEG'in hedefi "insan" gözüdür. MPEG, "göz" dikkatsizliklerinden yararlanarak

veriyi kolay kolay farkedilemeyecek şekilde bozarak sıkıştırır. Bunun basit bir örneği hareket

halindeyken bir video dosyası durdurulduğunda, gölgeli ve bozuk görüntüler elde edilmesidir.

MPEG-1(VCD), atası sayılan H.261 algoritmasından farklı olarak iki tip "geçiş"

karesi (P & B) kullanmıştır. Bir adet de referans karesi (I) ile MPEG-1 bitstream'i üç tip kare

içerir: I,P ve B. I kareleri temelde JPEG karelerdir.

MPEG-2(DVD), MPEG-1'den çok uzak olmamakla birlikte hedef kitlesinin

eğlencelik video uygulamaları olması (DVD) ve daha geniş bir hat genişliği olanağı

bulunması sayesinde kayıpları daha aza indirmiştir.

MPEG-2 ortalama çözünürlüğü 720x480'dir. 5 ayrı kanaldan "surround" ses de

verebilen MPEG-2 bu lüksü DVD'ler gibi geniş hat genişliği ve kaynak dosya boyutuyla

yakalamıştır.

MPEG-3, MPEG-3 standartları zamanla MPEG-2'ye entegre olmuş, MPEG-3

silinmiştir.

MPEG-4, öncekilerden farklı olarak, çok farklı boyutlarda ve çok farklı hat

genişliklerine göre görüntü verebilmektedir. Geniş MPEG-2 veriler MPEG-4 ile 11:1 gibi

oranlarda küçültülebilmektedir. MPEG-4 video 5 kilobit/s'den 10 megabit/s'ye kadar destek

verir. En önemli özelliği kendisine ayrılan hat genişliğinin MPEG-1 ya da MPEG-2 gibi

daima tümünü değil de ihtiyacı olduğu kadarını kullanabilmesidir. "Variable Bitrate" denilen

bu özellik, ancak raw verinin karışık olduğu durumlarda izin verilen genişliğinin hemen

hepsini kullanmasını sağladığı için MPEG-4'ü tutumlu bir standart olarak bilinmesini

sağlamıştır.

Page 68: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

54

MPEG-1

(VCD)

MPEG-2

(DVD)

MPEG-4

(DIVX)

Çıkış tarihi 1992 1995 1999

Max. Video

Çözünürlüğü

352 x 288 1920 x 1152 720 x 576

Varsayılan Video

Çözünürlüğü (PAL)

352 x 288 720 x 576 720 x 576

Varsayılan Video

Çözünürlüğü (NTSC)

352 x 288 640 x 480 640 x 480

Max. Ses frekansı 48 kHz 96 kHz 96 kHz

Max. Ses kanal sayısı 2 8 8

Max. Bitrate 3 Mbit/s 80 Mbit/s 5 - 10 Mbit/sec.

Kullanılan ortalama

bitrate

1380 kbit/s

(352 x 288)

6500 kbit/s

(720 x 576)

880 kbit/s

(720 x 576)

Kare / saniye (PAL) 25 25 25

Kare / saniye (NTSC) 30 30 30

Video kalitesi Tatminkar Çok iyi İyi ile çok iyi arası

Tablo 3 :

MPEG Standartlarının Karşılaştırılması

MPEG-4 ( DIVX )'in amacı fazla kalite kaybı olmadan DVD kalitesindeki görüntüyü,

Video Cd boyutunda sağlamaktır. DIVX formatındaki filmleri izlemek ve DIVX formatında

dosyalar hazırlamak için DIVXCodec'i yüklemek yeterlidir. DIVX formatındaki dosyalar

Windows Media Player veya diğer DIVX oynatıcı programlar ile izlenebilir.

DIVX çok esnek bir yapıya sahiptir. Ses ve görüntü için birçok farklı bitrate (veri

miktarı) değerine izin verir. DIVX, Mp3 ses formatı sayesinde CD kalitesinde sese, düşük

dosya boyutunda imkan sağlar. Son dönemde çıkan DIVX’lerde, Video sıkıştırma

konusundaki Dolby Digital 5.1 (AC3) ses kodlaması da kullanılmaya başlanmış ve DIVX ile

DVD arasındaki farklar minimuma indirilmiştir.

Page 69: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

55

Video sıkıştırma başarısıyla 2 CD’lik bir Video CD filmi tek CD’ye, bir DVD filmi ise

2 CD’ ye sıkıştırılabilir. DIVX’lerde, ayrıca altyazı avantajı da vardır, altyazılar tümleşik ve

ayrık olarak ikiye ayrılır. Genelde tercih edilen ayrık altyazılardır. Ayrık altyazı, aynı DVD

mantığıyla, filmden ayrı bir şekilde görünen altyazıdır, bu altyazıyı kaldırılabilir veya

değiştirilebilir ama tümleşik olan altyazı sabit kalır.

2.4. Teknolojik Gelişmeler Sonucunda Oluşturulan Görüntü Formatlarının

Kayıt Ortamları

2.4.1. Laser Disk 112 113

1978 yılında Hollanda’daki Philips firmasınca geliştirilen 30.5 cm çapında plastik disk

üzerine laser ışınıyla kayıt yapılan ve okunabilen materyaldir. 2 saatlik ses-görüntü kaydı

yapılabilen Laser Diskler yüksek fiyatları nedeniyle geniş kullanıcı kitlelerine

yaygınlaşamamıştır. DVD piyasaya çıkıncaya dek Amerika ve Japonya’da birçok konulu film

laser disklere kaydedilerek piyasaya çıkarılmıştır. Laser Diskler daha sonraki değişik

etkileşimli video uygulamalarına öncü olmuştur. 12 cm çapındaki CD’lerin geliştirilmesinin

yolunu açmıştır.

112 Nijat Özön, s. 457113 Cotton ve Oliver, a.g.e. s.208

Resim 9 :30.5 cm çapındaki Laser Disk ve Laser Disk Okuyucu

Page 70: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

56

2.4.2. CD 114 115

CD teknolojisi, plak ve kasetlerdeki "playing- (okuma)" olayı sırasında meydana gelen

sürtünmeleri ve arka plan sesleri yok etmek için tasarlanmışlardır. Plak ve kaset gibi çift

taraflı olarak kullanılmazlar. 12 inch'lik standart bir CD yaklaşık 80 dakikalık (700 MB)

dijital bilgiyi barındırabilir.

Bireysel yazılan CD’lerin kayıt yüzeyi sırsızdır ve kolayca çizilerek bozulabilir.

Fabrika üretimi sırlı CD'lerin çizilerek bozulmaları daha zordur.

CD'deki kayıt sadece bir tek yüzündedir. Dijital bilgi, CD'nin üzerindeki yazıların

bulunduğu yüzeyin hemen altındadır. Alttaki şeffaf kısım sadece CD playerin incecik laser

kaynağından çıkan ışını geçirmeye yarar. Işın şeffaf tabakadan geçer ve yukarıdaki tabakadan

yansıtılır. Alttaki saydam kaplama müziğin yazılı olduğu kısmın hemen altında bulunan dijital

bilgiyi korumak amacıyla yapılmıştır. Alttaki bu saydam kaplamanın çizilmesi CD playerin

okumasına engel olmaz. Bu yüzden CD player'ler plaklar ve kasetler gibi kısa ömürlü

değillerdir. İlk üretildiği günkü çalınma kalitesiyle bir milyarıncı çalınma kalitesi arasında her

hangi bir ses kalitesi farkı yoktur çünkü bilgi laser ışını ile dijital olarak yorumlanır. CD

playerin yaptığı mekanik bir okuma değil, 1'ler ve 0'lardan oluşmuş dijital bilgiyi CD'nin

yüzeyinden alıp, playerin içindeki mikroişlemciye göndermekten ibarettir.

CD'nin alttaki parlak yüzeyine yakından bakıldığında, mikron mertebesinde,

milimetrenin binde biri boyutunda çukurlar görülür. Bu çukurlar plaktaki gibi en dıştan en içe

doğru okunmaz. Tam tersine, en içten en dışa doğru okunur.

114 http://www.bluepoint.egenet.net [20.05.2004]115 http://www.pclabs.gen.tr [20.05.2004]

Page 71: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

57

2.4.3. DVD 116 117 118 119 120 121

Digital Versatile Disk veya Digital Video Disk olarak adlandırılan çok amaçlı yeni

optik-disk teknolojisi 1996 yılında doğmuştur. Teknik özellikleri ve yetenekleri, alışılmış disk

yapısına kıyasla gerçekten devrim sayılabilecek niteliktedir. Standart CD'ler ile aynı boyutta

olan DVD diskler en az 4.7 GB (gigabyte) en çok da 17 GB kapasitesi ile günümüzde yaygın

kullanılan diğer ortamlara kıyasla çok büyük bir data alanıdır.

DVD diskler, standart disklerin 25 katı depolama kapasitesi ve 10 katı daha hızlı

erişim ve data aktarma süresi ile, hergün daha fazlasına gereksinim duyulan data alanı ve hız

sorunlarına büyük ölçüde çözüm olmuştur. DVD'nin fiziksel olarak CD'den en önemli farkı,

datanın disk üzerindeki yerleşiminde ortaya çıkmaktadır. Standart CD'lerde dataların

oluşturduğu çukurların en küçüğü 0.834 mikron iken DVD'de bu boyut 0.4 mikrona inmiştir.

CD üzerindeki spiral iz, 1.6 mikron aralıklarla yer alırken DVD üzerinde 0.74 mikron mesafe

vardır. Böylece aynı boyutta CD, 7 kat daha fazla bilgi taşıyabilmektedir.

Normal 1 hızlı CD-ROM ile saniyede 150 Kb bilgi okunabilir. 40 hızlı bir CD-ROM

ile 40x150=6000 Kb bilgi transfer edilebilir. 1 hızlı bir DVD ise 20 hızlı bir CD-ROM ile

yaklaşık aynı miktarda yani 20x150=3000 Kb bilgi taşır.

DVD 540 satırlık bir çözünürlük sunar ve değişik görüntü formatları içinde seyir

alternatifleri de verir:

Windscreen format 20:99

Letterbox format 16:9

Panned format 4:3 (klasik televizyonların formatı)

116 http://www.htdergi.net/h&t/default.asp?PG=533 [22.05.2004]117 http://www.netyorum.com/bolum/teknoloji.htm [22.05.2004]118 http://www.dvdim.com/faq.htm [22.05.2004]119 http://www.dvd.com [22.05.2004]120 http://www.bluepoint.egenet.net [23.05.2004]121 Yıldız, a.g.t., s.23

Page 72: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

58

DVD Türleri; 122

Genelde standart bir DVD-Video, DVD-5 türündedir.

* DVD-5: Tek yüzlü, tek katmanlı DVD'ler. 4.7 GB veri barındırırlar.

* DVD-9: Tek yüzlü, çift katmanlı DVD'ler. 8.5 GB veri barındırırlar

* DVD-10: Çift yüzlü, tek katmanlı DVD'ler. 4.7 x 2 = 9.4 GB veri barındırırlar. (DVD-

9'dan farkı diğer 4.7 GB alana erişmek için genelde DVD'yi ters çevirmek zorunda

olunmasıdır).

* DVD-14: Bir yüzde çift katman, diğer yüzde tek katman bulunduran DVD'ler. Özel amaçlı

kullanılırlar. 4.7 x 3 = 14.1 GB veri barındırırlar

* DVD-l8: Çift yüzlü, çift katmanlı DVD'ler. 17 GB veri barındırabilirler.

2.4.4. BLUE-RAY (MAVİ LAZER DİSKLER) 123 124

CD ve DVD'ler kırmızı lazer kullanarak disk üzerindeki veriyi okuyan ve yazan

teknolojilerdir. İkisi arasındaki fark ise birinin diğerine göre daha 'ince uçlu' bir lazer

kullanmasından kaynaklanmaktadır. Sonuçta lazer de ışığın bir formu ve tıpkı büyüteçlerde

olduğu gibi bir mercekten geçerek istenilen küçüklükte bir nokta elde edilebilir. Ancak

istenilen şey, bu mercekten geçen lazerin disk yüzeyindeki çukur ve düzlüklerden yansıyarak

geri dönmesi. Bu yolla da, döndüğü yerde de disk yüzeyindeki şeklin çukur mu yoksa düzlük

mü olduğunun anlaşılması.

Üreticilerin elindeki mühendislik teknikleri Mavi-Lazer keşfedilene kadar belli

kriterlerle sınırlıydı. DVD'lerde çukur genişliği en az 0,4 mikrometre (bir milimetrenin

40.000'de biri) olabiliyor. Çukur ve düzlüklerin yer aldığı ('track' adı verilen) halkaların

birbirlerinden uzaklığı ise DVD'lerde en az 0,74 mikrometre olabiliyordu.

122 Peremeci, s.76123 http://www.htdergi.net/h&t/default.asp?PG=923 [28.05.2004]124 http://www.htdergi.net/h&t/default.asp?PG=1061 [28.05.2004]

Page 73: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

59

Mavi-Lazer sayesinde bu rakamlar 0,14 ve 0,32 mikrometre seviyesinde inmiş oldu.

Bunu sağlayan ise Mavi-Lazer'in kırmızının %19'u kadar bir çapa sahip olabilen noktacığı.

Mavi-Lazer diskler özel koruma kabının içinde saklanmaktadırlar. Bunun sebebi ise CD ve

DVD'lere oranla çok daha hassas bir yapıya sahip olmalarıdır.

Bir CD'ye maksimum 750MB bilgi depolayabiliyoruz. DVD'ler içinse bu kapasite en

çok (yaklaşık olarak) 10GB'a denk geliyor. Mavi-Lazer disk teknolojisi ise bu rakamı beşle

çarpıp 50GB'a çıkartıyor. Özellikle Amerika'da yayıncıların üzerinde durdukları HDTV

(yüksek kalitede geniş-ekran dijital yayın formatı) konusunda da çözümler sunan Mavi-

Lazer’li cihazların yaygınlaşmasının bu yolla da hız kazanması beklenmektedir.

2.4.5. Dijital Teyp Kütüphaneleri 125 126

Bu kütüphaneler içinde materyalin saklandığı bir teyp alanı, bir teyp saklama formatı

ve teyp sürücüleri yer almaktadır.

Günümüzde gelişen teknoloji neticesinde Dijital Tape kasetlerinin saklama

kapasiteleri 2.4 TB (SDLT 2400) seviyelerine kadar gelmiştir.

Çeşitli Teyp kütüphanelerince kullanılan teyp formatları aşağıda sıralanmıştır:

§ DTF (Digital Tape Format)

§ DLT (Digital Linear Tape)

§ LTO (Linear Tape-Open technology)

Teyp teknolojilerinde günümüzde temel olarak iki saklama metodu bulunmaktadır.

1- ) Lineer Kayıt Metodu : Bu metotta manyetik teyp belirli pozisyonlara sabitlenen

çok sayıda manyetik kafa üzerinde hareket etmektedir. Her kafa, bandın uzunluğu

boyunca sinyalin bir kanalını kayıt etmektedir. Performans ancak kafa sayısının artırılması

ve dolayısıyla aynı anda kaydedilen kanal sayısının artmasıyla mümkündür. Bir diğer

yöntem ise teyp hızının artırılmasıdır.

125 TRT, “Sayısal Arşiv Sistemi Basılmamış Raporu”, Ankara: 2002, s.20-25126 http://www.ampexdata.com/Products/Mass_Storage.htm [02.06.2004]

Page 74: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

60

Şekil 8 :Linear Kayıt ve Helikal Kayıt Metodlarının Karşılaştırılması

2-) Helikal Kayıt Metodu: Bu metotta ise manyetik teyp yüksek hızda dönen bir

davul(drum) üzerine monte edilen az sayıda manyetik kafa üzerinde hareket etmektedir.

Dönen bu kafalar bandın eni üzerinde belirli bir paralel açıda iz kümesi oluşturarak kayıt

yapmaktadır.

2.4.5.1. DTF Tape formatı:

DTF (Digital Tape Format) ½” manyetik bant üzerine kayıt yapmak üzere yüksek

performanslı veri saklama uygulamaları için Sony tarafından geliştirilen özel bir formattır.

DTF helikal kayıt metodunu kullanmaktadır. Sony firması DTF teknolojisinden DTF-1,

DTF-2, DTF-3 ve DTF-4 formatlarını ve bant sürücülerini üretmiştir. DTF iki makaralı bant

kartuşu kullanmaktadır.

2.4.5.2. DLT TAPE Sürücüler

DLT (Digital Linear Tape) formatı Quantum tarafından geliştirilmiştir. Bu format da

Lineer kayıt metodunu kullanmakta ve aynı anda birden fazla kanal kaydedilmektedir. Mesela

DLT-4000 de iki kanal, DLT-7000 ve 8000 de dört kanal ve Super DLT de ise sekiz kanal

Page 75: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

61

kayıt aynı anda yapılabilmektedir. DLT tape sürücüleri tek makaralı kartuşlar

kullanmaktadırlar.

Süper DLT bant teknolojisi ise DLT’yi temel almaktadır. Süper DLT bantlarda küçük

manyetik dirençli kafaların oluşturduğu MRC (Magneto Resistive Cluster Heads) sayesinde

veri transfer hızı geleneksel DLT bantlara göre artırılmıştır. Süper DLT sistemi için ne

manyetik servo yazımı ne de ön formatlama gereklidir. Super DLT tapelerde gerek kartuş

ömrünü uzatan bir yapı gerekse saklama ortamının kalın bir duvar ile çevrelendiği yeni

kartuşlar bulunmaktadır.

2.4.5.3. LTO (Linear Tape-Open ) Teknolojisi

LTO teknolojisi Seagate, IBM ve Hewlett-Paccard firmalarının ortak çalışmaları

sonucu ortaya çıkmış açık bir bant formatıdır. Bu format çok sayıda 30’u aşkın üretici firma

tarafından kabul görmüştür.

LTO platformu Ultrium LTO ve Accelis LTO olmak üzere iki formattan oluşmaktadır.

Ultrium bant formatı LTO teknolojisinden yüksek kapasite, performans ve

güvenirliğin ön koşul olduğu sistemler için geliştirilmiştir. Kapasiteyi mümkün olduğunca

artırmak için tek makaralı kartuş kullanılmaktadır. Yedekleme, saklama ve arşiv uygulamaları

için idealdir.

Accelis bant formatında ise bant erişim hızını artırmak için bandı ortasından yükleyen

iki makaralı kartuş sistemini kullanmaktadır. Bu sayede veriye erişim hızı 10 saniyenin altına

indirilmiştir. Bu özelliğinden dolayı otomasyonlu sistemlerde tercih edilebilmektedir. Erişim

hızı artırılırken veri kapasitesi Ultrium’a göre azaltılmıştır.

LTO tapeler üzerinde LTO-CM (Cartidge Memory) adı verilen 4KBlık hafıza

modülleri bulunmaktadır. Kartuş üzerine tutturulan bu modüllerde verilerle ve kartuşla ilgili

bilgiler saklanmaktadır. Bu sayede tape sürücü tablosu ya da bir alt klasör okunmadan bant

üzerindeki kaydın nerede olduğu bulunmaktadır.

Page 76: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

62

2.4.6. Harddisk (HDD) Saklama Üniteleri 127 128 129 130

Bilgisayarların sabit diskleri de (HDD) görsel-işitsel materyallerin saklanmasına

imkan tanıyan ünitelerden biridir. Yüksek kapasiteli işlemcileri olan SERVER (Ana

bilgisayar)’lara adapte edilen SCSI HDD’lerin her geçen gün veri saklama kapasiteleri

genişlemektedir.

HDD’lerin okuma-yazma kafaları manyetik yüzeye "değmez." Birkaç mikron

seviyesindeki bir uzaklıktan okuma veya yazma olayı yapılır. Dakikadaki dönme hızı ilk

modellerde 3600 iken gelişen teknoloji ile 5400-7200 ve daha yüksek devir hızlarına

çıkmıştır. Bu yüksek hız yüzünden çok hafif okuma-yazma kafaları oluşan "hava yastığı

üzerinde" asılı kalırlar. Tüm okuma-yazma işlemleri "dokunmadan" olur. Ancak bilgisayar

kapandığında okuma-yazma kafaları "landing zone" denen bölgeye inişe geçerler (otomatik

park). Sıvı içinde, özel bir gaz içinde dönmek üzere tasarlanmış, prototip nitelikte çok yüksek

kapasitede harddiskler yapılmaktadır. 500 GB'lık, 1 Terrabyte'lık ve daha büyük harddiskler

yapılmıştır ve test edilmektedir.

HDD’ler diğer görsel-işitsel malzeme saklama ünitelerine göre maliyet olarak çok

yüksek kalmaktadırlar. Bu nedenle günümüzde bir kurumun elinde bulunan bütün görsel-

işitsel materyali HDD üstünde saklamak istemesi çok maliyetli olmaktadır.

TV kuruluşları gibi anlık görüntülere ihtiyaç duyulan veya internet üstünden belirli

kapasitedeki görüntüleri yayınlama düşüncesinde olan kuruluşlar tarafından tercih

edilebilirler.

Günümüz şartlarında en ekonomik olan görüntülerin, belirli kesitlerinin veya görüntü

kalitesi düşük ön izleme versiyonlarının HDD üstünde saklanmasıdır.

127 Yıldız, a.g.t., s.26128 Cotton ve Oliver, a.g.e., s.90129 TRT, “Sayısal Arşiv Sistemi Basılmamış Raporu”, Ankara: 2002, s.15130 http://www.biltek.ieee.metu.edu.tr [10.06.2004]

Page 77: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

63

2.5. Görsel-İşitsel Materyalin Arşivleme Formatlarının Değiştirilmesi

Görsel-İşitsel Materyalin arşivlenmesinde kullanılan mevcut formatlar uygun saklama

koşulları yaratılsa bile zaman içinde yıpranmaktadırlar. Bunun sonucunda elde bulunan

görüntü ve seslerde kayıplar oluşmakta hatta kullanım dışı kalabilmektedirler. Ayrıca gelişen

teknoloji nedeniyle eski malzemelerin kullanıldıkları cihazlar demode olmaktadır. Görsel-

İşitsel arşiv malzemesini klasik arşiv malzemelerinden ayıran en önemli özelliklerden biri

olan bir cihaz yardımı olmadan kullanılamaması faktörü, bu cihazlarında arşiv malzemesinin

anlam kazanması açısından ayrılmaz bir unsuru olmaktadır .

Görsel-İşitsel arşivleme formatlarının değiştirilmesine neden olan başlıca faktörleri

şöyle sıralayabiliriz;

1- Zaman içinde yaşanan yıpranmalar sonucunda oluşan ses ve görüntü kayıpları,

2- Arşiv malzemesinin kullanılmasına aracılık eden cihazların arıza yapması ve

çalışır durumdaki örneklerinin azalması,

3- Görsel-İşitsel arşiv malzemelerin kullanıldıkları eski model cihazların teknik

destek, yedek parça ve tamir imkanlarının zaman içinde ortadan kalkması,

4- Bu cihazların kullanımını bilen, tecrübeli eleman ihtiyacının artması,

5- Görsel-İşitsel Arşiv malzemesinin restorasyon işlemlerinin çok zahmetli ve pahalı

olması

6- Yeni teknoloji ürünü olan arşivleme formatlarının boyutlarındaki küçülmeler

neticesinde büyük ölçüde yer kazanılması,

7- Halen kullanılmakta olan birçok yeni formatın kimyasal ömrünün tam olarak

bilinmemesi,

Page 78: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

64

8- Her kurumun ekonomik nedenlerden dolayı elinde bulundurduğu değişik

özellikteki mevcut malzemelere uygun saklama ortamını yaratamaması,

9- Bilimsel veya ticari çalışmalarda kullanılmak istenen görüntülerin daha ucuz ve

kullanımı kolay ortama aktarılmasının ihtiyacı,

10- Özellikle TV kuruluşlarının farklı ortam üzerine kayıtlı görüntüleri kullanım

kolaylığı ve ekonomik olması için tek bir format üzerinde toplayarak standart

yaratmak istemesi,

Yukarda sıralanan durumlardan dolayı gerek bir milli görsel-işitsel arşiv veya kurum

gerekse TV kuruluşları ellerinde bulunan görüntülerin yok olmaması için zaman içinde format

değişimi işlemine başvurabilirler.

Format değişikliği işlemine karar vermeden önce elde bulunan malzemelerin

durumunun, arşivin çalışma yoğunluğunun ve finanssal imkanların iyice fizibilite edilerek

karar verilmesi gereklidir. Gereksiz ve yanlış seçim yapılarak gerçekleştirilecek işlemler

zaman içinde yarardan çok zarar getirebilir.

Değişiklik işlemine karar veren görsel-işitsel materyalin sahibi, milli arşiv veya resmi

bir kurumun arşivi ise seçilecek formatın ekonomik olmasından ziyade kaliteli ve uzun

ömürlü olmasının tercih edilmesi gereklidir. Çalışma bir TV kuruluşunun veya özel bir

kurumun elindeki malzemeler için yapılacaksa ticari kaygılar ister istemez daha çok ön plana

çıkacaktır.

Günümüzde görsel-işitsel materyalin kaydedildiği birçok kimyasal özelliğe sahip

format vardır. Bu formatlar içersinde Polimerik materyaller öne çıkmaktadır (Video bantlar,

Laser Disk, CD, DVD).

Polimerler organik yapılı kimyasallardır. Küçük organik moleküllerin uzun bağ

zincirleri ile bir araya gelmesi ile oluşan polimer gurupları ortamın koşulları doğrultusunda

bağ yapılarındaki maddelerde meydana gelen bozulmalar sonucu kimyasal deformasyona

uğrarlar. Bunun sonucunda ortaya çıkan alkol ya da asit bileşikleri tüm kimyasal yapıyı yok

edecek derecede zararlı olabilirler.

Page 79: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

65

Peki gerçek çözüm nedir ?

- Filmlerin 1 inç bantlara veya video kasetlere,

- 2 inç ve 1 inç bantların video kasetlere,

- video kasetlerin CD ya da DVD ortamlarına aktarılması, ya da

- bütün görsel-işitsel materyalin yüksek kapasitedeki sabit disklere (HDD) veya

- Dijital Teyp Kütüphanelerine aktarılması mıdır ?

Günümüzde kullanımı iyice azalan 2 inç ve 1 inç bantlar ilk üretildikleri 1960’lı

yıllardan 2000’li yıllara kadar fazla bozulmadan gelebilmişlerdir. 2 inç bantların ilk

örneklerinden uygun saklama koşulları yaratılmayanların sırt kaplamalarında dökülmeler

yaşanmaktadır.

Yaşanan tecrübeler göstermiştir ki 1 inç bantların saklama ömürleri 2 inç bantlara göre

daha uzundur. Fakat 1 inç bantlarda gelecek 10-15 yıl içinde kimyasal bozulmalara maruz

kalacaktır.

Video kasetlerin görüntü özelliklerini kaybetmeden saklanma süreleri kesin olarak

belirlenmiş olmasa da ortalama olarak 20-30 yıl olarak kabul edilmektedir.

Diğer malzemelere göre çok yeni olan CD veya DVD gibi malzemelerin ömürleri

konusunda birçok varsayım yapılmaktadır. İlk üretildikleri yıllarda en az 100 yıl bozulmadan

saklama ömrü olduğu iddia edilen bu malzemelerin yakın zamanda bu sürenin pek gerçekçi

olmadığını ispatlayan deneyimler yaşanmıştır. CD ve DVD’lerin katmanları arasında oluşan

kimyasal bozulmalar neticesinde üzerlerinde barındırdıkları görsel-işitsel veya diğer verilerin

ulaşılamaz duruma geldikleri saptanmıştır. Çoğunlukla kalitesiz üretilen örneklerde yaşanan

bu durumun zaman içersinde diğerlerinde de yaşanmayacağını şu anda hiçbir kişi veya kurum

garanti edememektedir. Bu durumlar; film veya video bant ortamında saklanan görsel-işitsel

materyalin geleceğini güvence altına almak için düşünülen CD veya DVD’lere şüphe ile

bakmaya neden olmuştur.

Page 80: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

66

Sabit bilgisayar disklerine (HDD) görüntü ve seslerin tamamının aktarılması çok

yüksek maliyetler gerektirdiği için tercih edilmemektedirler.

Günümüz şartlarında Dijital Teyp Kütüphaneleri görsel-işitsel materyallerin

aktarılması için en uygun seçeneklerden biri olarak gözükmektedir. Fakat bu teyplerin çok

yeni malzeme olmaları nedeniyle saklama ömürleri konusunda kesin bir bilgi yoktur. Ancak

elde bulunan 2 inç veya 1 inç bantlar, video kasetler ve CD, DVD’lere göre en yeni

teknolojiye sahip olmaları, bilgisayarlı bir sistem üzerinde oldukları için ulaşım ve kullanım

kolaylıkları nedeniyle tercih nedeni olmaktadırlar.

Arşivcilik anlayışı içinde orijinal örnek her zaman tercih sebebi olmuştur. Fakat

görsel-işitsel arşiv malzemeleri için her zaman orijinal örneklere veya kayıt ortamlarına

ulaşmak mümkün olmamaktadır. Kayıt ortamlarının kimyasal yapıları nedeniyle zamanla

bozulmalar, hatta yok olmalar gerçekleşmektedir. Bu nedenle görsel-işitsel arşiv

malzemesinin zamanın etkilerinden en az etkilenmelerini sağlamak için gerekirse kayıt

ortamının değişikliğine gidilmelidir. Fakat hangi ortama aktarım yapılırsa yapılsın belirli bir

teknolojik ve kimyasal ömrünün olduğu unutulmamalıdır. Bu durumu göz önüne alarak

görsel-işitsel arşivciler teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeli, ellerindeki teknik ve

ekonomik şartlar içersinde arşivleri için en uygun kayıt ortamını seçmelidirler.

Page 81: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

67

Arşivleme Formatı Değişikliği ve Çoğaltma İşlemlerinde Kullanılan

Cihazlardan Örnekler

Resim 10 :Film Şeridinden Video Kasete Aktarım Cihazı

Resim 11 : Video Kaset Çoklu Çoğaltma Cihazı

Resim 12 :Video Kaset Ortamından CD ortamına

VCD/SVCD ve DVD formatında aktarım cihazı(Datavideo Recorder VDR 3000)

Page 82: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

68

3. DÜNYA’ DA GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER

3.1.Çeşitli Ülkelerdeki Görsel-İşitsel Arşiv Kuruluşları :131

Görsel-İşitsel materyallerin organizasyonunda en önemli problem bunların nerede ve

nasıl toplanacağıdır. Hemen hemen bütün Dünya arşivcileri görsel-işitsel belgelerin "arşiv"

çatısı altında toplanması gerektiğine dair fikir birliği halindedirler. Mesele; görsel-işitsel

materyalin, klasik belgelerin de bulunduğu kamu arşivi içinde ve bu belgelerle birlikte mi

yoksa ayrı bir kuruluş halindeki başka bir arşivde mi saklanması gerektiğidir. Dünyanın çeşitli

yerlerinden arşivcilerin katıldığı 1988'de, Paris'te yapılan Uluslararası Arşiv Kongre'sinde

gerçekleştirilen ankette, arşivcilerin bir kısmı görsel-işitsel belgelerin özelliklerine göre

dizayn edilmiş ayrı bir depoda saklanması gerektiğini savunurken büyük bir çoğunluğu bu

yeni materyallerin kamu arşivlerinde açılacak ayrı bir bölümde korunması gerektiğini

vurgulamışlardır. Bunun nedenini açıklarken de fonların bütünlüğü arşive devir prosedürü

seçme kriterleri ve kamuya açma işlemlerinin burada daha iyi yapılabileceğini ifade

etmişlerdir. Diğer düşünceyi savunanlarda yani özel geliştirilmiş bir arşiv kurumunun çatısı

altında toplanması daha doğrudur diyenler ise; koruma problemleri, yetişmiş personel,

parasal sıkıntıların böyle bir düzen içinde aşılabileceğini savunmuşlardır.

Dünya’da film arşivlerini ilk kuran ülkeler arasında, Danimarka, Almanya, Amerika

Birleşik Devletleri, Fransa ve İngiltere sayılabilir. Bu ülkeleri kısaca inceleyelim ;

3.1.1. Danimarka 132

Dünyada ilk film arşivi Danimarka’da açılmıştır. “Danish Statens Ark For Mistoriske

Film Og Stemmer” adlı bu arşivin fikir babası, Kopenhag’ da yayınlanan Politiken gazetesi

elemanlarından Anker Kirkeby’dir. Kirkeby, o güne dek çekilen filmlerin, ileride sinema

tarihçileri için birer hazine niteliği taşıyacağını düşünerek konuyu No disk Fim yetkililerinden

Ole Olsen’a açmış, Olsen de bu fikri benimseyince, arşiv kurulmuştur. Kuruluştan sonraki üç

yıl içinde, belirli bir düzen içinde Danimarkalı sanatçı, yazar, bilimadamı, politikacı vs. gibi

131 Tülin Aren, İstanbul Üniversitesi Arşivcilik Bölümü Basılmamış Ders Notları, 1996-1997132 İstanbul Üniversitesi, 100. Yılında Bir Sinema Klasiği, İstanbul 1995, s. 19

Page 83: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

69

kişilerin filmleri çekilerek arşive konulmuştur. Ayrıca, eski Kopenhag’dan da görüntüler

saptanmış, Arşiv, 9 Nisan 1923’te Kopenhag Kraliyet Kitaplığı’nda resmen faaliyete

geçmiştir.

3.1.2. Fransa 133 134

Fransa, İsveç ve İspanya gibi ülkelerin yeraldığı grupta, işitsel-görsel arşivler tek bir

kurumun yönetimi altında toplanmıştır.

Fransa'da, saklama konusunda çalışmalar Fransız sinemateğinin kurulmasıyla

başlamıştır. Fransa'da ticari amaçlı İşitsel-görsel belgelerin derleme kapsamına alınması için

ilk kanun 1943'de kabul edilmiş fakat kanunca öngörülen yönetmelik 1977'de çıkmıştır. Bu

yeni mevzuata göre Fransa içinde satılan-dağıtılan, kiralanan 35mm'lik uzun metrajlı

filmlerin dışında kalan ticari amaçlı yapımların bir nüshasının kurulan arşiv deposuna

gönderilmesi mecburidir. Bu arşivin yönetimi de Milli Kütüphaneye verilmiştir. 1974 yılında ise

Fransız Radyo-Televizyon arşivlerinin yönetimi için Özerk bir devlet kuruluşu olan “INA”

kurulmuştur. INA, Radyo-TV arşivlerinin yönetiminin yanı sıra bu kuruluşlar ın mal

varlığını ve yayın hizmet ler ini idare etmek ve değerlendirmektedir.

Fransa'da, 3 kamu kuruluşu derleme deposu niteliğinde olup hareketli-

görüntülü (moving images) belgeleri toplamaktır. Bu üç depo belirli bir protokol

çerçevesinde birbirleriyle koordineli olarak çalışmaktadır ve ellerinde yaklaşık olarak

350.000 adet görsel-işitsel kayıt bulunmaktadır.

Fransız Milli Arşivi ise; kamu kesiminden ve bunun dışında bazı özel

kuruluşlardan kendisine organik yolla gelen belgeleri zaten kabul etmektedir. Ayr ıca

1979'da çıkan yeni arşiv kanunuyla üzerinde kayıtlı olduğu materyal ne olursa olsun tüm

arşivlik malzemenin de sahibidir. Karşılıklı anlaşmalarla da bu malzemenin kendisine ait

olanlarını da bugün için derleme depolarına bırakmaktadır. Eğer gerekli görürse el koyma

hakkına sahiptir.

133 Aren, a.g.d.n.134 http://www.ina.fr/archives/fonds/cine_presse.en.html [18.10.2004]

Page 84: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

70

3.1.3. İsveç 135

İsveç'te ise 1961'de Kraliyet Kütüphanesi sorumluluğunda editörlerin sorumlu

tutulduğu bir derleme deposu kurulmuştur. Bu depo kapsamının çalışmalar için yeterli

gelmemesi üzerine 1978'de kayıtlı hareketli-görüntülere ait İsveç Milli Arşivi kurulmuştur

(ALB). Buna göre; milli ve belgesel nitelikli radyo ve televizyonların bütün yayınları yayın

tarihinden itibaren 6 ay içinde ALB'ye devredilmekte ve yine ALB tarafından 16-

35mm'lik olup İsveç'te dağıtım hakkı almış tüm filmlerin bir nüshası video kasete alıp

saklanmaktadır.

3.1.4. İspanya 136

İspanya'da da bu arşivler, İspanyol Sinema Enstitüsü ve Televizyon ve Radyo Milli

Arşivi arasında paylaştırılmıştır. İspanyol Sinema Enstitüsü, 1985'de derleme deposu

olmuştur. Bu sebeple İspanya içinde üretilen ve İspanya içinde satın alınan tüm filmlerin

birer kopyasını ve bütçesi ölçüsünde önemli gördüğü diğer sinema yapıtlarını da almaktadır.

1983'de de Televizyon ve Radyo Milli Arşivi kurulmuştur. Arşive, Televizyon

ve Radyo kurumlarının arşivlerinin saklanması yanında dokümanter tüm fonların saklanması

yönetimi de verilmiştir. Arşiv ilgili kurumların yararlanmasını sağlamakta ve ileriye dönük

devamlı saklanacak materyali seçmektedir. Ayrıca eğitim, kültür ve bilgi programlarını

üretmektedir.

3.1.5. İngiltere 137 138

İngiltere'de arşiv belgelerinin saklanması, değerlendirilmesi ve yayın hakkı İngiliz

televizyon kuruluşu BBC (British Brodcasting Corporation)'ye verilmiştir. 1936'dan beri

yayın yapan BBC, dahili araştırma yapmak, yeniden kullanmak, yeni yayınların üretilmesine

imkan sağlamak, dışarıya satarak para kazanmak için kendi arşivini tutmaktadır.

135 a.g.d.n.136 a.g.d.n.137 a.g.d.n.138 http://www.bbcresearchcentral.com/archives.html [10.11.2004]

Page 85: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

71

İngiltere'de de National Film Archives, 1935'de İngiliz sinema değerlerini korumak

için kurulmuştur. 1956 yılından itibaren de televizyon programlarını da almaya başlamıştır.

Adı da National Film and Television olarak değiştirilmiştir. 1960 yılına kadar BBC'nin

seçtiği programları satın alarak saklamaktayken bu tarihten sonra BBC seçtiği belgeleri parasız

devretmeye başlamıştır. Bu belgelerin dışında kalanlar içinde arşiv kendi seçtiği belgeleri yine

para i le satın almaya devam etmektedir. Bu arşivden yapımcı, televizyoncu,

araştırmacı ve materyalin kopya nüshasını kullanarak yararlanmakta ama gösteri için

kullanamamaktadırlar. Malzeme kopya nüshadan kullandırılır. Milli Film ve Televizyon

Arşivinin elindekiler hariç BBC'nin diğer fonları araştırmaya kapalıdır. BBC 2003 yılından

itibaren görsel-işitsel arşiv kayıtlarının büyük bölümünü dijital ortama aktarmış ve internet

üzerinden de ulaşım imkanını vermiştir.

3.1.6. Kanada 139 140 141

Kanada'da, Canadian Brodcasting Corporation (CBC), 1936 yılında radyo

televizyon yayınlarının güvenlik altına alınması amacı ile kurulmuştur

1959'a kadar tüm yayınları sesli olarak saklamıştır. Bu tarihten sonra görüntülü yayınları

da arşivlemeye başlamıştır. Fakat düzenli bir arşivleme şeklinde olamamıştır.

PAC (Kanada Milli Film ve Televizyon ve Ses Kamu Arşivi) 1976'da görüntülü

yayınları toplamak ve korumak üzere kurulmuştur: Sesli kayıtları (sözlü tarih ve radyo yayını)

koruma, 1950 öncesi nitrat devrinden günümüze ulaşabilmiş filmlerin tanımlanması ve

düzenlenmesi projesini koordine edip yavanlaştırmayı hedeflemiştir. PAC, tarihi ve

kültürel mirası korumak maksadı ile ülkede üretilen bütün filmleri arşivlemektedir. Arşivde

71 000 saat uzun ve kısa metrajlı film, 270 000 saat video kaydı bulunmaktadır.

139 a.g.d.n.140 http://www.cbc.ca/archives [12.11.2004]141 http://www.collectionscanada.ca/archivists/index-e.html [3.12.2004]

Page 86: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

72

3.1.7. Almanya 142 143

Görsel-işitsel arşiv hizmetlerinin çeşitli televizyon kurumlan tarafından işbirliği

halinde verildiği ülkelerin tipik örneği Almanya'dır. Almanya'da eyaletlerdeki her radyo ve

televizyon istasyonu değerlendirme politikalarında ve koruma takvimlerinde koordinasyona

sahip olsalar bile kendi arşivlerini kendi kuruluşlarında muhafaza etmektedirler. Arşivlerin bu

yapısı Almanya'da arşivler arasında iletişimin sağlanması ve malzemenin işlenmesi konusunda

işbirliğini gerekli kılmıştır. Bunun için de Radyo Televizyon Arşiv Dokümantasyonu

Komisyonu kurulmuştur. Bu komisyon, belgelerin seçimi, içeriğinin analizi, biçimsel

tanımlama için direktiflerini, örnekleriyle birlikte hiçbir tereddüde imkan bırakmayacak

şekilde ortaya koymuştur. Almanya Radyo ve Televizyonları ellerindeki malzemenin ortak

kullanımını da sağlamak için Frankfurt'ta bulunan radyo arşivi DRA bünyesinde enformatik

araçların da kullanıldığı bir dokümantasyon merkezini 1985'de kurmuştur. Bütün istasyonlar

ellerinde sakladıkları malzemeye ait tüm bilgileri (programlara ait katalog fişleri, program

dosyaları, kupürler ve program yönetimine ait bilgiler) bu merkeze aktarmaktadır. 30.000

adedin üzerinde 16-35 mm formatında film ve yaklaşık 70.000 adet video kaset arşivine sahip

DRA bu bilgileri ayıklamakta, düzenlemekte ve kataloglayarak kullandırmaktadır. Bu belge

ve bilgileri koruyacağına dair aktarıcı kurumlarla anlaşma yapmıştır. Almanya'da ayrıca

derleme kanunu çerçevesindeki yayınlar da toplanmaktadır.

3.1.8. ABD 144

ABD'de, National Archives and Records Service (NARS) devlet filmlerine koruma

görevini aşağı yukarı, 1934'de kurulmasından bu yana yürütmektedir. Aynı zamanda NARS

kendisinin materyal edinme politikalarını, ABD tarihi ile ilgili tüm görüntülü yayınları

(televizyondan film üreticilerine kadar) toplayabilmek için genişletmiştir. ABD'de telif hakkı

işitsel-görsel malzeme konusunda da detayları ile uygulanmaktadır. Buna tabi olan eserlerin

birer nüshaları hakların korunması amacıyla bir derleme deposu olan kongre kütüphanesine

gönderilmekte ve burada da sürekli korunmaktadır. Bu eserler film, tv, radyo programlar ı

142 a.g.d.n.143 http://www.dra.de/wiesbaden.htm [29.09.2004]144 a.g.d.n.

Page 87: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

73

olabileceği gibi diğer sesli kayıtlarda olabilir. Kongre Kütüphanesi materyalleri korur ve

yasal haklar içinde araştırmacıların hizmetine sunar.

ABD'de "ulusal" görüntülü yayın arşivini oluşturan ağ oldukça komplekstir ve diğer

devlet birimlerindeki özel koleksiyonları da içerir. (Örneğin, Smithsonian Institu'te

etnografik ve antropolojik filmler ve National Aeronautics ve Space Agency'de de uzay

fllmleri). Bunlardan başka özel ve kâr amaçlı olmayan kuruluşların önemli kolleksiyonlar ı

örneğin, Modern Sanat Müzesi'nin film bölümü (sinema filmleri, belgeseller, sanat

filmleri ve video sanatı) George Eastman House'daki Film Bölümü (sinema film ve

belgeselleri) California Universty'nin Film ve Televizyon Arşivleri (sinema filmleri ve

televizyon yayıncılığının tüm yönleri), Yayıncılık Müzesi (özellikle radyo ve tv yayınları)

Vanderbilt Haber Filmleri Arşivleri (özellikle geniş ağa sahip tv haber yayınları) ve

diğerleri de reklamlara, politik kampanya reklamlarına, endüstriyel ve sponsor olunmuş

filmler, korku ve fantazi filmlerine ayrılmıştır.

3.1.9. Asya ülkelerdeki uygulamalar 145

Son grupta yer alan ülkeler kalkınmakta olan ülkelerdir. Bu ülkelerde genel olarak

yalnızca görsel-işitsel arşiv malzemesinin korunması ve yayım sağlanmaktadır. Diğer

arşiv hizmetleri için gerekli imkanlar ve siyasi bilinçlenme maalesef yoktur.

Hong-Kong, İran, Pakistan ve Hindistan gibi ülkelerde televizyon kurumu görsel-

işitsel arşiv malzemesinin korunmasını sağlamaktadır. TV kurumları yalnızca kendi

malzemelerini korumakta filmler ise film arşivinde yer almaktadır.

Malezya, Tayland gibi ülkelerde milli arşiv teşkilatı görüntülü ve sesli kayıtları

toplamaya başlamış, televizyon ve radyo kurumları ile işbirliği programları gerçekleştirilmiştir.

Malezya'da “Malezya Devlet Arşivleri”ndeki görüntülü yayın muhafaza

programının gelişmesi bölgedeki diğer ülkelerin durumunun aynısıdır. Film ve televizyonda

öncelik gerçeklere dayanan devlet yapımları veya devletin sponsorluğunu yaptığı kurgu

145 a.g.d.n.

Page 88: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

74

olmayan yapımlara verilmiştir. Bu ülkelerin dışında daha pek çok ülkede görsel-işitsel

materyaller tam anlamıyla korunamamaktadır.

Page 89: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

75

4. ULUSLARARASI GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİV ORGANİZASYONLARI

4.1. FIAF (Federation Internationale des Archives du Film) “Uluslararası Film

Arşivleri Federasyonu”

Tam adı “Federation Internationale des Archives du Film” olan FIAF 1938 yılında

kurulmuş, dünyadaki film arşivleri arasında iletişimi ve bilgi alışverişini sağlamak, sinema

sanatını ve kültürünü genişletmeyi amaçlayan uluslararası bir federasyondur. 146

FIAF, 1938 yılında Cinematheque Française'nin kurucuları Henri Langlois, George

Franju ve arkadaşları Olwen Vaughan ile Iris Barry tarafından, diğer sinemateklerle işbirliği

yaparak, koleksiyonlardan karşılıklı faydalanılması amacıyla kuruldu. FIAF'ın kurumsal üç

kurucu üyesi vardı:

* Cinematheque Française,

* The Museum of Modern Art'ın Film Arşivi (MoMA) ve

* Brit ish Film Inst itute (BFI).

Hemen ard ından Almanya'daki Reichsfılmarchiv' in katılmasıyla başlangıç

olarak dört üye ile faaliyete geçti. Federasyonun merkezi Paris olarak belirlendi. İkinci

Dünya Savaşı bu gelişmeyi durdurdu; fakat savaştan sonra Paris, New York, Londra'daki

arşivler ve Gosfilmofond (Moskova) tarafından FIAF 1946'da yeniden kuruldu. Fransa'da

kayıtlı olan federasyonun yönetim merkezi Belçika'da dır.147

Üyelerin çoğunluğunun Avrupa ve Kuzey Amerika'da bulunmasının yanında,

diğer kıtalar da temsil edilmektedir. Mevcut üyelerin çoğunluğu, kar amacı gütmeyen

devlet arşivleri, bağımsız kuruluşlar, sinematekler, müzeler ya da üniversitelerin

ilgili bölümleridir. FIAF ayrıca, doğrudan film koruma ile olmasa bile, film koruma ile

ilgili diğer alanlarda da faaliyet gösteren, federasyonun hedeflerini destekleyen, diğer

146 Er, a.g.t., s. 10147 Çağrı İnceoğlu, “Bir Kültür Kurumu olarak Sinematekler”, Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2001, s. 20

Page 90: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

76

ticari olmayan kurumları da kabul eder. Eğer bu kurumlar, tam üyelik için uygun

bulunmazlarsa federasyona başka bir statüyle katılırlar.148

FIAF’a Türkiye’den sadece Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi

Sinema-TV Enstitüsü üyedir. Enstitünün elinde bulunan ve ”Türk Film Arşivi” olarak

nitelendirilen arşiv görsel-işitsel arşivler konusunda Türkiye’de bulunan en zengin arşivlerden

biridir.

FIAF’ ın amaçları şu şekilde sıralanmaktadır:

1- Film arşiv çalışmasının her alanında film koruma ve uygulama standartları için

mesleki etik kuralları oluşturmak.

2- Hareketli görüntü arşivlerinin bulunmadığı ülkelerde, bu amaca yönelik arşiv

kurulmasına yardımcı olmak.

3- Film arşivlerinin çalışmasını düzenleyen yasal şartları geliştirmenin yollarını

bulmak.

4- Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde film kültürünü ilerletmek, tarihi

araştırmaları kolaylaştırmak

5- Koruma ve diğer arşivleme tekniklerinde eğitim ve uzmanlığı teşvik etmek,

desteklemek.

6- Çalışma ve araştırma amaçlı olarak koleksiyonlardaki malzemeye daha

geniş bir topluluğun kesintisiz erişimini sağlamak.

7- Sinema ile ilgili bilgi ve belgenin toplanması ve korunmasını teşvik etmek.

8- Üyeler arasında işbirliğini geliştirmek ve filmlerin, belgelerin uluslararası

dolaşımını sağlamak.149

148 a.g.t., s. 21149 www.fiafnet.org [15.12.2003]

Page 91: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

77

Üyeler üç şartı kesin olarak karşılamak zorundalar. Özerklik, ulusal düzeyde

faaliyet ve filmleri ticari çıkar amaçlı kullanmamak. Üye kuruluşlar, yalnızca

faaliyetlerinin

masraflarını azaltmaya yönelik olarak, sağladıkları hizmetler için uygun bir ücret talep

edebilirler,

FIAF, üye kategorisindeki kurumların faaliyetlerinin ortak hedefini şu şekilde belirtir:

* koleksiyon

* kataloglama

* koruma

* filmlerin ve ilgili dokümanların restorasyonu.

Bunun yanında federasyon, üyelerini, kültürel boyutlar ını gerçek anlamda

geliştirmeye yarayacak faaliyetlere de teşvik etmektedir. Gösteri amaçlı kopyalarla film

programları düzenlemek, sinema kütüphanesi, yayınlar, sinema ile ilgili müze parçalarını

toplama ve sergilemek, bu özellikler arasındadır.150

5.2. FIAT / IFTA (Federation Internationale Des Archives De Television /

International Federation Of Television Archives)

FIAT 1977 yılında Roma’da, Alman ARD, İngiliz BBC, Fransız INA ve İtalyan RAI

televizyon kuruluşları tarafından kurulmuştur. 70 ülkeden 180 üyesi bulunan FIAT dünyadaki

en önemli televizyon arşivlerini birleştiren profesyonel bir organizasyondur.151

FIAT’ın misyonu televizyon kuruluşlarında profesyonel anlamda bir arşiv kurmaktır.

İster devlet ister özel sektöre ait bir televizyon kuruluşu olsun, elinde bulunan multimedya her

150 İnceoğlu, a.g.t., s. 23151 www.fiatifta.org [15.12.2003]

Page 92: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

78

türlü malzeme, görsel-işitsel materyaller, kitap koleksiyonu, ses kayıtları, fotoğraflar ve bu

malzemelerle ilişkili yazılı belgelerin yer aldığı geniş bir arşiv teşkil etmektir. 152

FIAT / IFTA amaçları şu şekilde sıralanmaktadır: 153

1- Üyeler arasında birliktelik sağlamak, bilgili ve deneyimli değiş tokuş imkanları

oluşturmak.

2- Görsel-işitsel arşivlerin, çalışma şartlarını yükseltmek ve yeni gelişmelerin

kullanılmasını sağlamak,

3- Görsel-işitsel arşivlerin yönetiminde uluslararası standartları belirlemek ve çeşitli

konularda bulunan çözüm yollarını duyurmak

4- Televizyon arşivciliği sahasındaki profesyonel standartları yükseltmek ve en iyi

uygulamaları gerçekleştirmek,

5- Ulusal ve bölgesel kurumların arşivlerinin gelişmesine destek olmak

6- Görsel-işitsel arşivlerin çağdaş kültür ve tarihin oluşumundaki öneminin yönetici ve

kullanıcılar tarafından anlaşılmasını sağlamak, bu amaçla görsel-işitsel arşivlerin kullanımı ve

korumasına yönelik finansal desteğin arttırılmasına dikkat çekmek.

FIAT / IFTA yerel ve bölgesel toplantıların yanı sıra uluslararası konferans ve

seminerler düzenleyerek televizyon arşivlerinin sorunları hakkında üye kuruluşların bilgi

alışverişi yapmasını ayrıca yeni teknik ve uygulamalar hakkında bilgi sahibi olmalarını

sağlamaktadır.

FIAT/ IFTA üyeleri arasında Türkiye’den TRT bulunmaktadır. TRT, her yıl

düzenlenen ve gelenek haline gelen uluslararası yıllık konferanslara 2002 yılında Antalya’da

ev sahipliği yapmıştır.

152 a.g.w.s. [15.12.2003]153 a.g.w.s. [15.12.2003]

Page 93: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

79

1998’den beri yapılan yıllık konferansların ev sahibi üye kuruluşlar ve yapıldıkları şehirler. 154

YIL ŞEHİR Ev sahibi Üye Kuruluş

1998 – Firenze RAI

1999 - Santiago de Chile TNC

2000 – Viyana ORF

2001 – Londra BFI and BBC

2002 – Antalya TRT

2003 – Brüksel RTBF and VRT

Yapılan bölgesel seminerlerin bölgesi, şehri ve ev sahibi kuruluşlar ise; 155

YIL BÖLGE ŞEHİR Ev sahibi Üye Kuruluş

2001 – Doğu Avrupa Moskova Gosteleradiofond

2001 - Latin Amerika Meksika City Radio Educacion

2002 – Afrika Tunus ERTT

2003 – Meksika Meksika City Radio Educacion and Conaculta

2003 – Orta Amerika Jamaika National Library of Jamaica

2004 – Avrupa Paris INA

Ayrıca her dört yılda bir üyeler arasında ortak teknik sempozyumlar yapılmaktadır.

2000 yılında Paris’de düzenlenen en son sempozyumda görsel-işitsel materyalin önemli

sorunlarından biri olan “sirke sendromu” tartışılmıştır.

15-19 Ekim 2004 tarihleri arasında Paris’te düzenlenen seminerlerde ise “Fransa’daki

görsel-işitsel mirasın korunması ve dünyadaki uygulamalarla karşılaştırılması” konuları ele

alınmıştır.156

154 a.g.w.s. [15.12.2003]155 a.g.w.s. [15.12.2003]156 a.g.w.s. [10.11.2004]

Page 94: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

80

5. TÜRKİYE’DEKİ DURUM

5.1. TRT (Türkiye Radyo Televizyon Kurumu) 157 158 159 160 161

30 Ocak 1969 yılında yayına başlayan Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu (TRT)

Türkiye’nin tek kamu yayın kuruluşudur. TRT 1, TRT 2, TRT 3, TRT 4, TRT INT ve TRT

GAP olmak üzere ulusal yayın yapan 6 ayrı TV kanalı bulunan kurumun elinde Türkiye’nin

en zengin TV arşivi mevcuttur. Kurumun Ankara’da bulunan genel müdürlüğü bünyesinde

bulunan arşivde yaklaşık 100.000 adet görsel-işitsel materyal bulunmaktadır. İstanbul’da

bulunan TRT 2 bünyesinde ise 40.000 adedin üzerinde 1” bant ve kaset bulunmaktadır.

TRT Televizyon arşivleri şu an büyük çoğunluğuyla analog (1”, 2”, U-Matic,

Betacam SP, 16-35mm film) ve çok küçük oranda sayısal (D3 bant) materyallerden

oluşmaktadır. Arşiv Müdürlüğünde arşivcilik eğitimi almış hiçbir personel çalışmamaktadır.

Kurum içinde zaman içinde farklı görevler yapan 8 personelden bazısı geçici olarak arşivde

görevlendirilmiştir.

Mevcut arşiv materyallerine ait bir veri tabanı programında, materyal numaraları,

isimleri, süreleri gibi sadece metin tabanlı bilgilerle aranılan veriye ulaşım sağlanmaya

çalışılmaktadır. Ancak gerek bilgi akışındaki aksamalar, gerekse materyallerin detaylı içerik

çözümlemelerinin yapılmamış olması istenilen verilere ulaşımda büyük aksaklıklar, zaman

kaybı ve dolayısıyla maddi kayıplara yol açabilmektedir.

Uluslararası Televizyon Arşivleri Federasyonu (FIAT) üyesi olan tek Türk TV

kuruluşu TRT dir. FIAT tarafından gerçekleştirilen organizasyonları yakından takip eden

TRT, federasyonun 2002 yılında yapılan konferansına ev sahipliği de yapmıştır. FIAT üyesi

olmanın getirmiş olduğu avantaj sayesinde arşivcilik çalışmaları açısından çağdaş

uygulamalara yönelik projeler geliştirilmiştir. “Arşiv 2000” adlı proje kapsamında TRT

arşivlerinin son teknolojiye uygun olarak yapılandırılması planlanmıştır.

157 TRT, “Sayısal Arşiv Sistemi Raporu”, Ankara: 2002158 M.Koray AKKAYA,Kişisel Görüşme, 15.04.2004159 TRT Genel Müdürlüğü Arşivinde yapılan incelemeler, Ankara 2004160 TRT 2 İstanbul Televizyonu Arşivinde yapılan incelemeler, İstanbul 2004161 Ali Nihat Yazıcı, “TRT Arşivi (TRT Arşiv 2000 Projesi)”, Arşiv Araştırmaları Dergisi, Sayı:3, 2001, s.104

Page 95: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

81

Bu kapsamda TRT, elinde bulunan görsel-işitsel materyalin etkin bir şekilde

kullanılabilmesi ve çağın teknolojik gelişmelerine ayak uydurulabilmesi amacıyla arşivin

sayısal ortama aktarılması projesi geliştirilmiştir.

2002 yılında hazırlanan TRT Sayısal Arşiv Sistemi Raporunda belirtilen Projeler ile ilgili

gerçekleştirilmesi düşünülen hedefler şöyle özetlenebilir:

· Arama, bulma ve malzeme ödünç alma ile izleme sürelerinin azaltılması,

· Yüksek kalitede sistemde tutulacak materyal ile TRT’nin tüm sayısal sisteminin

temelinin atılması,

· Özellikle internet ve diğer gelişen haberleşme kanalları yardımıyla TRT arşivlerine

dünyanın her yerinden erişimin sağlanması,

· Kaba kurgu yapabilme imkanı ile arşiv bantlarının tamamının değil, sadece istenilen

bölümlerinin kopyalanarak, arşiv materyalinin arşiv dışına çıkışının engellenmesi,

· TRT bünyesinde üretilen ve/veya yayın hakları TRT’de bulunan tüm yayın

materyallerinin sayısal olarak işaretlenerek (watermark), dışarıya amatör ya da profesyonel

amaçla satılan yayınların mali ve hukuki kontrollerinin sağlanması,

· Uluslararası standartlara erişilerek, özellikle Avrupa ülkelerinin arşivleri (BBC, RAI,

SWR, vb.) ile sayısal platformda arşiv materyal değişiminin sağlanabilmesi,

· Kurum dışından arşiv materyalleri hakkında sayısal ortamda (internet) arama ve

sorgulama yapılmasının mümkün kılınarak arşiv materyallerinin satışı.

· Mevcut yayın materyalinin tümünün arşiv kalitesinde sayısal ortama aktarılmasından

sonra arşiv sistemine entegre edilmiş sayısal kurgu üniteleri ve yayın otomasyon sistemi ile

programların sayısal kurgu setlerinde hazırlanıp yayına verilebilmesi, böylelikle kaset

dolaşımının tamamen ortadan kalkabilmesi.

TRT arşivleri sayısal ortama geçtikten sonra, kalite olarak yapım ve yayın

süreçlerinde, doğrudan kullanılamayacak olan materyalin, bilgisayar desteği ile kalitesinin

iyileştirilerek daha sağlıklı bir formata aktarılması, çok daha kolay, düzenli ve sistematik bir

biçimde gerçekleştirilebilecektir.

Page 96: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

82

· Sisteme veriler VTR, uydu linkleri, kurgu üniteleri, Haber Video Server, Devamlılık

Video Server, gibi farklı platformlardan gelecek ve TRT içerisinde kurulup geliştirilmesi

düşünülen Radyo Server gibi diğer sayısal yapılarla entegre olabilecektir. Sistem sayısal

altyapı olarak, dünya standartlarında gelişmeye ve genişlemeye uygun olacaktır.

· Veriler (Yayın Materyalleri), sayısal kodlama ünitesinde, arşiv kalitesi ve önizleme

kalitesi (MPEG-1) olarak kodlanabilecektir. Bu birimde sisteme giren tüm yayınlar otomatik

olarak önizleme kalitesinde kodlanacak, ancak arşiv kalitesinde saklanacak veriler için

öncelik mevcut TRT arşivlerinden yapılan seçmelere verilecektir.

· Veriler bir ‘Storage Manager’ (Depolama Yöneticisi) tarafından, depolama alan ağı

üzerinde ilgili saklama ünitelerine kaydedilecek ve gerektiğinde geri çağrılacaktır. Verinin

sunulması, istenilen format ve platforma bağlı olarak ;

- Keyframe Server,

- High Res. Server

- Low Res. Server

- Metadata

- Server,

- Content Management Server (İçerik yönetimi)

ve ihtiyaca göre daha sonra tanımlanabilecek sunucular (server) aracılığıyla gerçekleşecektir.

· Depolama alan ağı her yönde genişlemeye imkan veren SAN Sistemi olacak ve Fiber

Switch ile bağlanacak, dolayısıyla yüksek hızlı veri iletimi, yedekleme gibi işlemler

kolaylaşacaktır.

· Sistemde, anahtar kare, timecode gibi veriler otomatik oluşturulacaktır.

· Arşiv bilgileri ihtiyaca göre değişik formatlara dönüştürülerek, farklı saklama

ortamlarında kullanıcılara sunulabilecektir.

Page 97: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

83

Arşiv materyallerinin sorgulanması, güvenlik ve hukuki sorunlar aşıldıktan sonra

İnternet üzerinden yapılabilecek ve tüm dünyaya açılabilecektir.

TRT Sayısal Arşiv Sistemi Raporunda etraflıca anlatılan bu sistem sayesinde TRT

kurumunun elinde bulunan Görsel-İşitsel materyaller sayısal ortama aktarılarak bir anlamda

koruma altına alınacaktır. Bu sistemin esas amacı olan arşive aktif ve global kullanıma

yönelik olarak işlev kazandırılması sağlanacaktır.

Page 98: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

84

5.2. Kültür Bakanlığı 162 163

Kültür Bakanlığı çatısı altında 1982 yılında esas faaliyetine geçen Sinema Dairesi

Başkanlığı bünyesindeki Arşiv Şubesi Müdürlüğü Basın-Yayın Genel Müdürlüğünden

devralınan 8000 adet filmin tasniflerine başlamış, bunun yanında yurtiçi ve yurtdışında

yapılacak kültürel faaliyetler için film satın alınmasına geçilmiş ve faaliyet yapılacak yerlere

gönderme görevini üstlenmiştir. 1984 Yılı sonlarında çıkarılan Bakanlık Teşkilat

Yasasıyla Sinema Dairesi Başkanlığı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü bünyesine alınmış

görevlerini bu Genel Müdürlük içinde yürütmeye devam etmiştir. 1986 Yılı Ekim ayı

içerisinde, daha önceleri Emniyet Genel Müdürlüğünce yürütülen Film Sansürü çalışmaları,

TBMM 'den çıkarılan 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu ile Bakanlık

bünyesine verilmiştir.

11 Kasım 1989 tarihinde çıkan bir kanunla 3257 sayılı kanunu içine alan Telif Hakları

ve Sinema Genel Müdürlüğü oluşmuş bu Genel Müdürlük içinde Fikir Sanat Eserleri ve

Sinema ve Müzik Eserleri Dairesi gibi Başkanlıklar oluşmuştur. Bu oluşumdan sonra Kayıt

Tescili yapılan tüm eserlerin dosyaları i le Video ve Müzik bantları Arşiv Şube

Müdürlüğüne geçmiştir. Belirtilen tarihe kadar kayıt tescili yapılan ve eser işletme belgesine

bağlanan materyallerin tasnif işlemlerine 1989 Kasım ayından 1992 Ocak ayına kadar

Strasbourg Cad. 28 no' lu binanın zemin katında tahsis edilen bölümde, 1992 Şubat

ayından itibaren ise AKM bünyesinde oluşturulan sıcaklık ve nem kontrolü olmayan

depolarda saklanmaktadır.

Arşiv Şubesi, 2004 Ocak ayına kadar 25.307 Sinema, Video, CD-Rom ve Laser

Disc görsel eserin, 55.505 Müzik (Ses-CD) Eserinin tasnifleri yapılarak özel olarak

oluşturulmuş çelik raylı (compact) raf sistemlerine yıllar itibariyle yerleştirilmiş

bulunmaktadır.

Ayrıca; Basın-Yayın Genel Müdürlüğünden 1979 yılında devredilen 7.000 kutu

16-35 mm.lik belgesel filmin pozitif kopyalarını oluşturan 562 adet 692 kopya 1.100

kısımdan oluşan 35 mm.lik belgesel filmin, 130 adet kopya ve 150 kutudan oluşan

16 mm.lik belgesel filmin tasnifleri yapılmış bilgi formları çıkarılmış ve bilgisayara

162 T.C. Kültür Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü Sinema ve Müzik Eserleri Daire Başkanlığı Arşiv Şube Müdürlüğü Tarihçesi, (Çoğaltma nüsha), Ankara 2004163 Şuayip KANAT, Kişisel Görüşme, 16.04.2004

Page 99: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

85

işlenmiştir. Arşivde bulunan materyaller Access veritabanında hazırlanmış bir programa

yüklenmiştir. Yakın zamanda İnternet üstünden de arşiv bilgilerine ulaşmak mümkün

olacaktır.

Bunun yanı sıra; Kültür Bakanlığının yurtiçi ve yurtdışı kültürel faaliyetlerinde

kullanılmak amacıyla alt yazılı film kopyalarının alımına, Türk Sinemasını canlandırmak

üzere film yaptırılması sonucunda şartname gereğince alman dramatik ve belgesel filmleri

arşive almaya, bunların tasnifi ile yerleşimi ve çeşitli faaliyetlere göndermeyi Arşiv Şubesi

Müdürlüğü üstlenmiştir.

Arşivde 1982 yılından 01 Ocak 2004 tarihine kadar 579 adet Türkçe ve alt yazılı

kopya satın veya hibe alınmış, 77 adet de dramatik film yaptırılmıştır. Toplam 656 kopya

bulunmaktadır.

1983 Yılından bu yana 35 mm., U-Matic veya Betacam olarak 207 adet Belgesel-

Dramatik Belgesel ile 40 adet çizgi film yaptırılarak arşive alınmıştır.

Toplam olarak, devredilen satın alınan yaptırılan ve hibe yoluyla arşive giren yaklaşık

10.000 adetlik 35 mm-16 mm, U-Matic ve Betacam SP video bantlık bir arşiv bulunmaktadır.

Arşivin elinde bulunan 2.288 adet Nitrat tabanlı film koruma amacı ve güvenli kayıt

ortamlarına aktarılması amacı ile MSÜ Sinema TV Enstitüsüne gönderilmiştir.

Arşiv Şb.Md.'lüğü; yurt içinden Film Haftası, Gösteri ve Şenlikler için gelen talepleri

karşılamak, Sinema makinesi, film, perde, sinevizyon cihazı gibi malzemeler temin etmek,

teknisyen görevlendirmek, yurtdışına tanıtımlarda kullanılmak üzere film göndermek gibi

görevleri de yürütmektedir.

Arşivde bulunan malzemeler araştırmacıların kullanımına açık olup telif hakları

Kültür Bakanlığına ait olan görüntülerden ticari olarak da yararlandırılmaktadır.

Page 100: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

86

5.3. Milli Eğitim Bakanlığı 164 165 166

T.C. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü

bünyesinde kurulan Bilgiye Erişim Merkezi (BEM)’nde farklı formatlardaki bilgi kaynakları

düzenlenmiştir. 10 Temmuz 2001 tarihinde faaliyete geçen merkezde, 13.000 kitap, 1.500

video kaset, 1.500 kadar film, 150 saydam, 135 adet ses kaseti, 90 adet CD-DVD-VCD, 100

kadar afişten oluşan koleksiyon araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.

Merkezde, aynı anda üç kullanıcıya video/ TV izleyebilme, bir kullanıcıya video disk

okuyucu, bir kullanıcıya DVD okuyucu, iki kullanıcıya müzik seti, iki kullanıcıya da çoklu

ortam bilgisayarını kullanma olanağı yaratılmıştır. Bunun yanı sıra kurum Intranet'i üzerinde

100'ün üzerinde CD-DVD-VCD'ye erişim sağlanmaktadır.

Kurum bünyesinde yer alan 40.000 adet fotoğraf, 2.500 film ve 1.300 adet video

programı, 150 adet ses kaydının sayısallaştırılmasını içeren sayısal kütüphane projelerinin

tamamlanmasından sonra bu materyallere BEM aracılığıyla erişmek olanaklı olacaktır.

BEM, MEB çalışanlarının yanı sıra tüm araştırmacıların kullanımına açık olup, hafta

içi 8.30-16.30 saatleri arasında "yerinde" hizmet vermektedir. Ödünç verme hizmeti Ocak

2003 itibariyle başlamıştır. Kitap, CD ve video kasetleri kapsayan ödünç verme hizmeti

sadece Eğitim Teknolojileri personeline verilmektedir. Kurum personeli üye olarak bu

hizmetten yararlanabilmekte, kurum dışı kullanıcılara ödünç verme hizmeti verilmemektedir.

Türkiye’de faaliyete geçen ilk televizyon stüdyolarının bulunduğu binalarda

çalışmalarını sürdüren Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün elinde bulunan görsel-işitsel

materyal için özel bir koruma ve saklama imkanı sağlanmamıştır. Yaklaşık 2.500 adet 8 mm,

16 mm, 35 mm ebatlarındaki filmler kitaplarla aynı ortamda saklanmaktadırlar.

164 http://www.meb.gov.tr [15.06.2004]165 M.Emin Küçük, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Bilgiye Erişim Merkezi Uygulamaları Hizmetiçi Eğitim Kursu Basılmamış Ders Notları, Ankara 2003166 T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü Bilgiye Erişim Merkezi’nde 17.04.2004 tarihinde yapılan inceleme çalışmaları, Ankara 2004

Page 101: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

87

5.4. Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Tv Enstitüsü 167 168 169

(Türk Film Arşivi)

Kurumun temeli, Prof.Sami Şekeroğlu'nun 1962'de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar

Akademisi öğrencisi iken kurduğu Türkiye'nin ilk sinema kulübü olan Kulüp Sinema 7'ye

dayanır. Kulüp Sinema 7, Prof.Sami Şekeroğlu'na destek veren bazı Akademi öğrenci ve

öğretim üyeleri ile Türk sinemacılarından bir grubun da katkılarıyla kısa zamanda gelişmiştir.

Kulüp Sinema 7'nin adı 1967'de Türk Film Arşivi'ne, 1969'da Devlet Güzel Sanatlar

Akademisi Film Arşivi'ne, 1975'de ise bir Bilim-Sanat-Kültür Kurumu olarak Sinema-Tv

Enstitüsü' ne dönüşmüştür.

Böyle bir Kurum oluşturulurken amaç, sinemamızın ulusal karakterini koruyarak yeni,

doğru ve bilimsel bir bakış getirecek sanat ve bilim adamını yetiştirmektir. Bu çalışmaları

yapabilmek, çağdaş teknolojik bir alt yapı oluşturmak için; Amerika ve Avrupa'daki sinema

merkezlerinde, okullarda, film arşivlerinde, stüdyolarda araştırma-incelemeler yapıldı ve

Hollywood standartlarında Türkiye şartlarına uygun bir yapı oluşturulmuş, bir yandan

yurtdışından gerekli araç-gereçler getirtilirken diğer yandan film koruma odaları, laboratuarı,

kütüphanesi, sinema ve sergi salonları, dershaneleri içinde barındıran bir bina inşa edilmiş ve

1975'de Sinema-Tv Enstitüsü yeni binasına taşınmıştır.

Türk Film Arşivi kurucusu Prof. Sami Şekeroğlu 1974 yılında; Metin Erksan, Lütfü

Ö.Akad, İlhan Arakon ve Halit Refiğ gibi profesyonel sinemacıları toplayarak açtığı ilk

sinema kursları ile sinema eğitimi konusundaki çalışmaları da başlatmış oldu. Aynı yıl,

İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Dekoratif Sanatlar Bölümünün Sahne ve Görüntü

Sanatları, Grafik Sanatları, İç Mimarlık ve Endüstri Tasarımı kürsülerinde 'Sinema' dersi

resmen programa alındı. Prof. Sami Şekeroğlu ülkemizin ilk sinema öğretim görevlisi oldu.

1976 yılında bağımsız bir programla üniversite düzeyinde Sinema-Televizyon eğitimi

başladı. "Eğitim İçinde Üretim, Üretim İçinde Eğitim" ilkesi benimsendi. Eğitim kadrosu ise

Türk Sinemasında yıllarca ürün vermiş ustalardan oluşturuldu. Böylelikle öğrenciler, bir

167 Soykan, a.g.t. s.94168 Özkan, a.g.t., s. 49-55169 Mimar Sinan Üniversitesi Sinema-TV Enstitüsünde yapılan inceleme çalışmaları, Kasım 2003

Page 102: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

88

yandan Kurumun sahip olduğu modern teknoloji içinde Dünya standartlarında çalışmalar

yaparken diğer yandan deneyimli atölye hocaları denetiminde filmler yapmaya başlamışlardır.

1982'de YÖK Kanunu ile yeniden teşkilatlanarak araştırma, inceleme, arşivleme ve

yayın yapan bir sanat ve bilim kurumu olan Sinema-Tv Merkezi ile Güzel Sanatlar Fakültesi

içinde bu alanda eğitim-öğretim yapan Sinema-Tv Bölümü adı altında birbirlerine organik

olarak bağlı iki bağımsız bölüm haline gelmiştir.

Türk sinemasına ait orijinallerle dünya sinema klasiklerinin önemli örneklerinin

korunduğu, her türlü koruma şartlarına sahip modern arşivdeki film sayısı bugün 6000'in

üzerindedir. Arşivde, filmlerin yanı sıra 40.000 fotoğraf, orijinal senaryolar, afişler, kupür

dosyaları, sinema ile ilgili her türlü bilgi ve belge saklanmaktadır. Araştırmacı, yazar ve

öğrencilere açık olan video kütüphanesinde 4000'in üzerinde 1 inç, Betacam, U-Matic ve

VHS formatta görsel-işitsel malzeme bulunmaktadır.

Page 103: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

89

5.5. T.S.K. Foto-Film Merkezi 170

Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliğine bağlı olan Türk Silahlı Kuvvetleri Foto-

Film Merkezi 1915 yılında Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın Almanya’da yaptığı incelemeler

sonucundaki girişimleri neticesinde “Merkez Ordu Sinema Dairesi” (MOSD) adı ile

kurulmuştur.

MOSD kurulduktan sonra başına Pathe film makineleri temsilcisi olan Sigmund

WEINBERG getirilmiştir. Yardımcılığına ise o sırada yedek subay olan Fuat UZKINAY

atanmıştır. Cemil FİLMER ve Mazhar YALAY’ın katılımlarıyla kadrosu genişletilmiştir.

MOSD, filmlerini İstanbul Beyazıt’ta bulunan ahşap binasında saklıyordu.

MOSD, Osmanlı Devleti’nin 1.Dünya Savaşı sırasındaki durumu ve Kurtuluş Savaşı

yılları hakkında çok önemli belge niteliği taşıyan birçok film çekmiş ya da çektirmiştir. Bu

dönemde, Çanakkale (1915), Galiçya harekatı (1916), Alman ve Avusturya İmparatorluğunda

görevli generallerin ziyaretleri (1917), Sultan Vahdettin’in Kılıç Kuşanma Merasimi (1918)

vb. gibi belgesel nitelikte filmler çekilmiştir.

Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Devletinin yenilmesi sonucunda imzalanan

Mondros Mütarekesinin ardından işgallerin başlaması nedeniyle MOSD elinde bulunan tüm

malzeme Kasım 1919’da Malül Gaziler Cemiyeti’ne devredilmiştir. Fuat UZKINAY bu

dönemde dernekte MOSD ile ilgili görevine devam etmiş ve “Binnaz”, “Mürebbiye” adlı

filmler çekilmiştir.

Malül Gaziler Cemiyeti’nin elinde bulunan filmler, 23 Nisan 1920 tarihinde T.B.M.M.

kurulmasından sonra oluşturulan “Büyük Millet Meclisi Ordu Foto Film Çekme Merkezi”ne

devredilmiş ve başına Fuat UZKINAY getirilmiştir. Bu gelişmelerden sonra Merkez belgesel

nitelikte film çekme çalışmalarına devam etmiştir. Atatürk’ün yurt gezileri, Meclis

konuşmaları, CHP kurultayları, milli bayram törenleri filme alınmıştır.

170 Özkan, a.g.t., s. 30-35

Page 104: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

90

Atatürk, kurtuluş savaşının ve cumhuriyetin kuruluş yıllarının gelecek kuşaklara

aktarma konusunda film çekimine önem vermiş ve ilk kurtuluş savaşı filmi olan “Ateşten

Gömlek” adlı filmin çekilmesine destek olmuştur.

Günümüzde, Türk Silahlı Kuvvetleri Genel Kurmay Başkanlığı Genel Sekreterliğine

bağlı olarak çalışmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli faaliyetleri sonucunda hazırlanan

fotoğraf ve filmlerin saklandığı TSK Foto Film Merkezi, görsel-işitsel arşivcilik çalışmaları

açısından ülkemizdeki en eski arşiv olup, çağımızın getirdiği en yeni teknolojik imkanlar ile

faaliyetlerini yürütmektedir.

Türkiye’nin ilk görsel-işitsel materyal arşivi özelliğine sahip kurumun elinde

günümüzde çok sayıda fotoğraf, film ve kasedin bulunduğu çok geniş bir arşiv mevcuttur.

Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren çekilen fotoğraflar, 8mm, 16 mm, 35 mm

genişliğinde Nitrat, Asetat ve polyester tabanlı filmler ile U-Matic, VHS, Betacam ve Dijital

Betacam kasetlerden oluşan arşiv yangın ve doğal afetlere dayanıklı özel olarak inşa edilmiş

depolarda muhafaza edilmektedirler.

Nitrat tabanlı filmler, koruma altına alınması ve güvenli malzeme üstüne aktarılması

için Mimar Sinan Üniversitesi Sinema TV Enstitüsüne gönderilmiştir. Asetat ve polyester

tabanlı filmler ısı, nem ve toz kontrollü depolarda uygun saklama koşulları altında

bulundurulmaktadırlar.

TSK Foto-Film Merkezinin elinde bulunan görsel-işitsel materyale ait yazılı

belgelerde ayrı olarak tasnif edilmiş şekilde saklanmaktadırlar. Arşivde bulunan bütün

materyaller kullanım amacına uygun şekilde tasnif planı çerçevesinde düzenlenmiştir. Arşivin

çalışma prensipleri ve kullanım koşulları talimatlarla belirlenmiştir. Bu yönleri ile

ülkemizdeki en düzenli görsel-işitsel arşiv olarak hizmet etmektedir.

Teknolojinin en son imkanları kullanılarak çalışılan arşivden yararlanmak için

Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliğinden özel izin alınması gerekmektedir.

Page 105: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

91

5.6. Özel Kurumlardaki Durum 171

Türkiye’de adı geçen kurumların dışında birçok özel kuruluşun elinde de görsel-işitsel

arşiv malzemesi bulunmaktadır. Sivil toplum kuruluşları dernek, vakıf, siyasi parti, banka,

holding, film şirketleri, turizm, özel televizyonlar vb. gibi çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren

birçok kuruluşun elinde kendi yapımları veya çeşitli şekillerde elde ettikleri görsel-işitsel

malzeme bulunmaktadır. Fakat bu kurumların çok büyük kısmında görsel-işitsel materyal

uygun saklama koşullarına sahip değildir. Sadece depolama mantığıyla muhafaza edilmekte,

malzeme kendi yapısı içinde bozulana kadar elde tutulmakta ve ihtiyaç duyulduğunda

kullanılmaktadır. Tarih ve arşivcilik bilinci gelişmiş çok az sayıda kurum bu materyale

gereken özeni göstererek saklamaktadır.

Bu kurumlar içersinde özel televizyon kuruluşları özel bir yer teşkil etmektedir. Temel

işlevi görsel-işitsel malzeme üretmek olan bu kuruluşların elinde geniş bir görsel-işitsel arşiv

materyali bulunmaktadır. Özel televizyon kurumları Türkiye’de ilk olarak 1990 yılında

“Magic Box Star1” kanalının kurulmasıyla yayın yapmaya başlamışlardır. Günümüzde ulusal

veya bölgesel yayın yapan çok sayıda özel televizyon kanalı bulunmaktadır. Bölgesel yayın

yapan kanalların mali yetersizlikleri nedeniyle örnek gösterilebilecek bir arşive sahip olmaları

pek mümkün olamamaktadır. Fakat ulusal yayın yapan geniş mali imkanlara sahip kanalların

arşivlerine gereken önemi vermeleri beklenmektedir.

İnter Star, Show TV, Kanal D, ATV, HBB, Flash TV, TGRT, NTV, CNN Türk vs.

ulusal yayın yapan özel kanalların ellerinde zamanla dış kaynaklı ve kendi yapımları olan

geniş çaplı bir görsel-işitsel arşiv koleksiyonu oluşmuştur.

Özel kanalların arşivlerinin idari yapısı incelendiğinde çoğunlukla, “haber arşivi” ve

“program arşivi” olarak iki birim şeklinde faaliyet gösterdikleri tespit edilmektedir. Haber

arşivleri, kanalın haber merkezi tarafından çekilen görüntüler ile dış kaynaklı ve yayın hakları

satın alınmış görüntülerden oluşmaktadır. Bazı kanallarda haber arşivi içinde spor arşivi adı

altında bir alt kategoride yer almaktadır.

171 NTV, CNN Türk, TV 8, Sky Türk TV’de yapılan inceleme çalışmaları, İstanbul 2004

Page 106: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

92

Program arşivlerinde ise kanalda yayınlanan belgesel, magazin, eğitim-kültür, müzik,

sürekli senaryolu televizyon yapımları (dizi film), yayın hakları satın alınmış sinema filmleri

ve diğer konulardaki bütün görüntüler saklanmaktadır.

Ulusal yayın yapan özel televizyon kanallarının arşivleri genel anlamda modern

arşivcilik teknik ve uygulamalarından uzaktır. Bu arşivlerin ellerinde bulunan video bant

formatındaki malzemeler (analog ve dijital) görsel-işitsel arşivcilik tekniklerinden uzak ve

konusunda uzman olmayan kişilerin idaresindedir. Hiçbir özel televizyon kanalının arşiv

biriminin çalışmalarını düzenleyen, görev ve sorumluluklarını belirleyen mevzuat veya

yönetmeliği yoktur.

Son yıllara kadar arşivler için mali yük getirecek herhangi bir yatırımdan kaçınılmış,

günlük çözümlerle idare edilmesine çalışılmıştır. Fakat yıllar geçtikçe arşivlerin hacmindeki

büyüme nedeniyle çeşitli sorunlarla karşılaşan kanal yönetimleri duruma daha bilimsel

yaklaşmaya başlamışlardır. Arşivlerdeki malzemenin etkin kullanılabilmesi için arşiv

yazılımları geliştirilmiş, eleman seçiminde arşivcilik eğitimi alan kişilerin tercih edilmesine

özen gösterilmeye başlanmıştır. Ancak bütün bu gelişmelere rağmen birçok ulusal yayın

yapan özel kanalın arşivi istenilen düzeye gelmemiştir.

Page 107: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

93

6. SONUÇ

Günümüzde teknolojik gelişmeler çok hızlı yaşanmaktadır. Arşivcilik mesleğinde ise

bu gelişmelerden en çok etkilenen alanlardan biri de, görsel-işitsel malzemelerle ilgili

alanlardır. Görsel-işitsel arşivlerin malzemesi (film, videobant, CD, DVD vs.) ve bu

malzemelerin kullanıldığı cihazlar karmaşık yapıya sahiptir. Kayıt formatlarındaki değişme ve

gelişmelere paralel olarak kullanıldıkları cihazlarda değişime uğramaktadır. En iyi görüntü ve

ses kaydına ulaşılabilmek amacıyla yapılan bu çalışmalar, görsel-işitsel arşivcilerin de geniş

çaplı teknik bilgiye sahip olmalarını gerektirmektedir.

Teknolojinin ilerlemesi neticesinde görüntü kalitesi artmaktadır. Fakat kaydedildikleri

malzemelerin ömürleri konusunda tam anlamıyla güvenilir bir malzeme türü halen

geliştirilememiştir. Yanıcı özellikli Nitrat tabanlı filmlerin kullanılması 1950’li yıllarda

durdurulmuştur. Asetat veya polyester tabanlı filmler halen kullanılmaktadır. Uygun saklama

koşulları yaratılırsa uzun yıllar bozulmadan saklanabildiklerini ispatlamışlardır. Fakat

arşivcilik açısından kesin çözüm olmaktan uzaktırlar. Video bantlar da ortalama 20-30 yıl gibi

bir süre içinde bozulmaya başlamaktadırlar. En yeni kayıt malzemesi olan CD ve DVD’ler

için kesin bir şey söylemek için daha çok erkendir. İlk olarak piyasaya çıktığı zaman 100 yıl

gibi bir ömür biçilen bu malzeme türünün yakın zamanda daha kısa sürede bozulabileceği

saptanmıştır. Polymerik bir malzeme olmaları nedeniyle de pek fazla güvenilir oldukları

söylenemez. Görsel-işitsel üretimlerin hangi tür malzeme üstüne kaydedilerek veya

aktarılarak saklanacağı konusu daha uzun yıllar tartışılacaktır. Bu tür malzemenin kendi

başına kullanılır olmaması nedeniyle aracı cihazlarında gerekliliğini şart koşmaktadır.

Görsel-işitsel arşivcilerin yapması gereken ise, günün şartları doğrultusunda kullanılan

en yeni teknolojiyi takip etmek ve kontrolü altında bulunan görsel-işitsel materyalin gerektiği

zaman güncel bir formata en az kayıpla aktarmaktır. Çünkü görsel-işitsel malzemeler

teknolojinin ortaya çıkardığı bir olgudur ve gelişen teknolojiye bağımlıdırlar.

19. yüzyıl sonlarında ortaya çıkan ve 20. yüzyılda büyük gelişmeler kaydeden ve

bilgisayar teknolojisi ile bütünleşen görsel-işitsel ürünler dünya ekonomisi içinde büyük önem

arz etmektedir. Televizyonların insan hayatına girmesinden sonra yaşanan gelişmeler ses-

görüntü üstüne kurulu sektörün dünyadaki en etkili yapılanmalardan biri haline gelmesini

Page 108: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

94

sağlamıştır. Bugün yeryüzünün hemen her noktasına uydu teknolojisi sayesinde televizyon

dalgaları ile görsel-işitsel yayın yapılmaktadır.

İnsanların duygu, düşünce ve tercihlerini en çok etkileyen, bilgi, görgü ve kültürüne

büyük ölçüde katkıda bulunan kitle iletişim aracı haline gelen görsel-işitsel sektörün ürünleri

ilk kullanımlarının ardından arşivin malzemesi olmaktadırlar. Kültürel bir hazine haline gelen

yapımlar birçok ülkede kanunlar tarafından düzenlenen koşullar içinde saklanmaktadır.

Gelişmiş birçok ülkede görsel-işitsel materyalin toplanarak saklandığı milli arşivler

kurulmuştur.

Arşivcilik biliminin ilgi alanına giren yazılı belgeler, fotoğraflar vs. materyalin

yanında görsel-işitsel malzemeler adeta tarihin canlı tanıklarıdır. Bunun farkına varan

toplumlar bu materyallerin gelecek kuşaklara aktarılabilmesini sağlamak amacıyla ciddi

planlamalar yapmışlardır. Görsel-işitsel malzemeler kültürel bir hazine olmanın yanında çok

büyük bir endüstri haline gelmiştir. Sinema filmleri, haber görüntüleri gibi görsel-işitsel

malzemeler günümüzde sahiplerine çok yüksek parasal değerler kazandırmaktadırlar. Bu

noktada “telif hakları” konusu büyük önem kazanmaktadır. Mali getirisi çok yüksek olan bu

sektörde izinsiz kullanım, kopyalama veya fikir çalma gibi suçlar ortaya çıkmaktadır. Görsel-

işitsel malzemelerin saklanması ve kullanıma açılması işlemlerinin can alıcı noktalarından

birini oluşturmaktadır.

Bu kadar değerli olan bu malzeme türüne ise ülkemizde gereken değer

verilmemektedir. Ülke sinemamızın başyapıtları güncelliklerini yitirdikten sonra yıllarca bir

kenara atılıp depolarda yok olmaya bırakılmıştır. Görsel-işitsel malzemelerin saklanmasına

bakış açısı depolama mantığından öteye gitmemiştir.

Peki günümüzde görsel-işitsel arşivlere gereken önem veriliyor mu ?

Bu soruya vereceğimiz cevap pek iç açıcı olmamaktadır. Devlet kurumları dışında özel

sektör kuruluşları halen bu konunun önemini kavrayabilmiş değildir. Özel TV kanalları

ellerinde bulunan görsel malzemeyi depolama mantığı içersinde saklamaktadır. Bu

kurumların çok azında düzgün ve bilinçli düzenlenmiş bir arşiv mevcuttur. Arşiv birimlerinde

ise konu ile ilgili eğitim almamış kişiler çalıştırılmaktadır.

Page 109: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

95

Devlet televizyonu olan TRT son yıllarda arşivcilik konusunda büyük mesafeler

katetmiştir. FIAT üyesi olan TRT görsel-işitsel arşivcilik konusundaki gelişmeleri son yıllarda

yakından takip etmeye başlamıştır. Fakat görsel-işitsel arşivcilik konusunda yetişmiş ve

arşivcilik eğitimi almış personel sıkıntısı yaşanmaktadır. Arşivci kariyer kadrosunun

oluşturulması çalışmaları sonuçlandırılır ve bu konuda eleman tahsisi yapılırsa görsel-işitsel

arşivcilik mesleğinin Türkiye’deki konumu açısından büyük yarar sağlayacağı

değerlendirilmektedir. 2000 yılların başında “TRT Sayısal Arşiv Projesi” başlatılarak modern

bir arşiv oluşturulması sürecine girilmiştir. Elinde çok büyük miktarda görsel-işitsel arşiv

bulunan TRT son 35 yılın canlı tanığı gibidir.

T.S.K. her konuda göstermiş olduğu hassasiyeti bu konuda da göstermiştir.

Teknolojinin en son yeniliklerini kullanma prensibi çerçevesinde elinde bulunan görsel-işitsel

malzemelerin korunması ve saklanması konusunda ülkemizde örnek gösterilecek çalışmalar

yapılmıştır. T.S.K. Foto-Film Merkezi, çalışmaları ve yönetimi ile Türkiye’deki resmi ve özel

kurumların örnek alması gereken bir görsel-işitsel arşivdir.

Kültür Bakanlığı, ilgili mevzuatlar gereği kendisinde toplanan çok büyük bir görsel-

işitsel malzeme kaynağına sahiptir. Fakat arşive verilen önemin azlığı nedeniyle unutulmuş ve

hatta hiç bilinmemektedir. Arşiv müdürü ve çalışanların kişisel gayretleriyle yapılmaya

çalışılanlar takdir edilecek bir durumdur. Maddi kaynak eksikliği ve yetersiz koşullar arşivin

bilimsellikten uzak kalmasına neden olmuştur.

Milli Eğitim Bakanlığının elinde bulunan görsel-işitsel arşivlerin geleceği parlak

gözükmektedir. Şu anda Bilgiye Erişim Merkezinin elinde bulunan çok sayıdaki film,

araştırmalarımıza göre bu konu ile ilgili kurulacak bir birim tarafından elden geçirilerek

koruma altına alınacaktır.

Mimar Sinan Üniversitesi Sinema TV Enstitüsünün elinde bulunan ve “Türk Film

Arşivi” olarak adlandırılabilecek arşiv, ülkemizde FIAF üyesi olan tek kurumdur. Görsel-

işitsel arşivciliğin tam anlamıyla yapıldığı ve eğitim amaçlı olarak kullanılan, gereken bütün

özelliklerin yer aldığı dünya standartlarında bir arşivdir.

Page 110: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

96

Milli arşiv mevzuatında ülke içinde üretilen görsel-işitsel malzemelerin belli bir süre

sonra devlet arşivine devredilmesi konusunda bir yaptırım ve uygulama yapılmamaktadır.

Fakat “telif hakları” yasası gereğince ülkede üretilen bütün senaryolu bütün yapımlar ve

yurtdışından ticari amaçla ülkemize getirilen yapımların birer kopyası Kültür Bakanlığına

gönderilmektedir.

Günümüzde bir ülkenin tarihine tanıklık eden ve gelecekte tarihsel belge niteliği

taşıyabilecek özellikteki sayısız görsel-işitsel materyal zaman içinde çeşitli nedenlerle yok

olma tehlikesi altındadır. Ülkemizde resmi olarak son on yıldır faaliyet gösteren özel

televizyonlar gelecekte bir döneme tanıklık edecek olan ürünlerini bilinçli bir şekilde

saklamazlarsa zaten çok hassas olan bu malzemeler kısa zamanda kullanılmaz duruma

geleceklerdir.

Türkiye’nin tarihsel, sosyal veya kültürel değerleri ile doğrudan ilişkili olan bütün

senaryolu veya senaryosuz görsel-işitsel materyal kanunlarla belirlenen bir şekilde incelenip

ulusal arşive kazandırılmalıdır. Devlet arşivlerinde kurulacak bir bölüm veya bu amaçla

yeniden yapılandırılacak bir milli görsel-işitsel arşiv kurulması düşünülmelidir. Bu arşiv

konusunda uzman arşivciler vasıtasıyla özel televizyonların ürettikleri görüntüler de dahil

olmak üzere ülke içersinde üretilen veya yabancı ülkelerden ülkemize sokulan bütün görsel-

işitsel materyali devamlı olarak takip edip incelemelidir. Tarihsel, sosyal veya kültürel

anlamda değer taşıdığına karar verilen bütün yapımlar milli arşive kazandırılmalıdır. Bu

işlemler sonucunda materyali üreten şahıs veya kurumların maddi ve manevi kayba

uğramalarını önlemek için gereken tedbirler alınmalı ve kanunlarla sabitlenmelidir. Bütün bu

işlemleri bilimsel olarak yürütebilecek bilgi ve beceriye sahip arşivcilerin yetiştirilmesine

özen gösterilmelidir.

Görsel- işitsel malzemeler kimyasal yapıları ve kullanımları için gereken cihazlar

nedeniyle arşiv malzemeleri içersinde belki de en çok ilgiye ihtiyacı olan türdür. Teknolojik

gelişmelerden direkt etkilenen sürekli bir değişim içersinde olan bu malzemeleri kullanmak,

restorasyonunu yapmak ve saklamak teknik bilgi ve beceri istemektedir.

Milli bir görsel-işitsel arşivin kurulması ve ülkede görsel-işitsel arşivcilik mantığının

kurulması ancak bu konuda iyi eğitim almış arşivciler sayesinde olabilir. Arşivcilik biliminin

Page 111: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

97

en hassas faaliyet alanlarından biri olan görsel-işitsel arşivcilik teknik bilgi gerektirmektedir.

Bu alandaki eksikliklerin giderilmesi ve eğitim seviyesi yükseltilerek kalifiye elemanların

(görsel-işitsel arşivci) yetiştirilmesi, ülkemizdeki arşivcilik çalışma alanlarının genişlemesine

de yardımcı olacaktır.

Page 112: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

101

KAYNAKÇA

KİTAP VE MAKALELER

Ataman, B.Kemal, Arşivcilik Terimleri Sözlüğü, Librairie de Pera Beyoğlu Kitapçılık, İstanbul

1995

Binark, İsmet, Arşiv ve Arşivcilik Bilgileri, Başbakanlık Basımevi, Ankara 1980

COTTON, Bob ve OLIVER, Richard, Siberuzay Sözlüğü, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 1997

Depew, John, A Library Media and Archival Preservation Handbook, ABC-CUD INC., Santa

Barbara, California- USA

Er, Şenol, Arşivin Tozlu Rafları, Klaket , Sayı: 7-10-13

Erutku, Bülent, “Daguerreotype”, Fotoğraf Dergisi, Sayı: 36

İstanbul Üniversitesi, “Sinemada İlkler”, 100. Yılında Bir Sinema Klasiği, İstanbul Üniversitesi

Basımevi ve Film Merkezi, İstanbul 1995

Kutay, Uğur, “Sinemada İlk’ler”, Belgesel Sinema, Güz 2002, Sayı 1

Özön, Nijat, Sinema, Televizyon, Video, Bilgisayarlı Sinema Sözlüğü, Kabalcı Yayınları

İstanbul 2000

Peremeci, Erdem, “DVD-Video’lar Hakkında Herşey”, PC Extra Dergisi, Sayı:4, 2003

Yazıcı, Ali Nihat, “TRT Arşivi (TRT Arşiv 2000 Projesi)”, Arşiv Araştırmaları Dergisi, Sayı: 3,

İstanbul 2001

Page 113: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

102

BASILMAMIŞ TEZ, RAPOR VE DERS NOTLARI

Aren, Tülin, İstanbul Üniversitesi Arşivcilik Bölümü Basılmamış Ders Notları, 1996-1997

Ertürk, Levent, Sayısallaştırma ve Dosya Formatları, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Bilgiye Erişim

Merkezi Uygulamaları Hizmetiçi Eğitim Kursu Basılmamış Ders Notu, Ankara 2003

Er, Şenol, Filmlerde Restorasyon ve Koruma, M.S.Ü. Sanatta Yeterlilik Tezi, İstanbul 1992

İnceoğlu , Çağrı, Bir Kültür Kurumu olarak Sinematekler, Yeditepe Ün. Y.L. Tezi,

İstanbul 2001

Küçük, M. Emin, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Bilgiye Erişim Merkezi Uygulamaları Hizmetiçi

Eğitim Kursu Basılmamış Ders Notları, Ankara 2003

Özkan, Hilal, Türkiye’de Film Arşivciliği Sorunları ve Arşivciliğin Türk Sinema-

Televizyonuna Etkileri, M.S.Ü Sos.Bil.Ens. Sinema TV Bölümü Y.L. Tezi, İstanbul 2001

Soykan, Emine, Sesli-Görüntülü Belgeler ve Televizyon Arşivleri, İ.Ü. Arşivcilik Bölümü

Y.L. Tezi, İstanbul 1998

T.C. Kültür Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü Sinema ve Müzik Eserleri Daire

Başkanlığı Arşiv Şube Müdürlüğü Tarihçesi, (Çoğaltma nüsha), Ankara 2004

TRT Sayısal Arşiv Sistemi Raporu, Ankara 2002

Yıldız, Cevdet, Televizyonlarda Görüntü Arşivleri, İ.Ü. Radyo-TV ve Sinema Bölümü Y.L.

Tezi, İstanbul 2000

Page 114: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

103

KİŞİSEL GÖRÜŞMELER VE YERİNDE İNCELEME ÇALIŞMALARI

Akkaya, M. Koray, TRT Sayısal Arşiv Sistemi Sorumlu Mühendisi ile kişisel görüşme,

15 Nisan 2004

Asil, Hamdi, 30 yıllık TRT Arşiv memuru ile kişisel görüşme, 15 Nisan 2004

Kanat, Şuayip, T.C. Kültür Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü Sinema ve Müzik

Eserleri Daire Başkanlığı Arşiv Şube Müdürü ile kişisel görüşme, 16 Nisan 2004

Mimar Sinan Üniversitesi Sinema-TV Enstitüsünde yapılan inceleme çalışmaları, Kasım 2003

NTV, CNN Türk, TV 8, Sky Türk TV’de yapılan inceleme çalışmaları, İstanbul 2004

T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü Bilgiye Erişim Merkezi’nde

yapılan inceleme çalışmaları, Ankara 2004

TRT Genel Müdürlüğü Arşivinde yapılan incelemeler, Ankara 2004

TRT 2 İstanbul Televizyonu Arşivinde yapılan incelemeler, İstanbul 2004

Page 115: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

104

WEB SİTELERİ

http://www.aiv-video.com

http://www.ampexdata.com

http://www.bbcresearchcentral.com

http://www.betacam.palsite.com

http://www.biltek.ieee.metu.edu.tr

http://www.bluepoint.egenet.net

http://www.cbc.ca

http://www.denizmagazin.com.tr

http://www.dra.de

http://www.dvd.com

http://www.dvdim.com

http://www.experimentaltvcenter.org

http://www.fiafnet.org

http://www.fiatifta.org

http://www.geocities.com

Page 116: GÖRSEL-İŞİTSEL ARŞİVLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUMdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR... · sorunlarını milli bir mevzuat dahilinde çözümleme

105

http://www.graphics.csail.mit.edu

http://www.htdergi.net

http://www.hwstation.com

http://www.ina.fr

http://www.meb.gov.tr

http://www.microsoft.com

http://www.netyorum.com

http://www.pclabs.gen.tr

http://www.umatic.palsite.com

http://www.v2000.palsite.com