haliç toyunca uzanan silueti tamamlayan · 2017. 8. 16. · kirazli mesjid street in suleymaniye....
TRANSCRIPT
Haliç toyunca uzanan silueti tamamlayan ve güçlendiren Süleymaniye camii.
Süleymaniye Mosque completing and strengthening HÜSrev TAYLAthe skyline along the Golden Horn.
SULEW IANIYECAMİİ
Bugün gerek Haliç, gerek Zeyrek’ten görünüşünde,ahşap ev ve konakların üstünde,
onları adeta kanatları altına almış gururlu ve huzur içindeki edası ile Süleymaniye artık yok gibi.
O zarif görüntü, ahşap evlerin o pencere senfonisi hayal oldu.
Süleymaniye camii alçı Plaster interior window iniçlik penceresi. Süleymaniye MosqueTürk Mimarisi
sözü arkasından hemen aklımıza ve dili
mizin ucuna geliveren sözcükler, Sinan, Selimiye ve Süleymaniye oluyor.
Hepimizin hem hayranlığını çeken, hem de öğünme sebebi olan bu sözcüklerden Süleymaniye Camiini konu alan bir yazı yazmak ilk bakışta ne kadar kolay görünüyor. Hemen herkesin iyi bildiği, çok kereler ziyaret ettiği, hatta namaz kıldığı, yerli yabancı birçok uzmanın hakkında yazı yazdığı bir yapıyı tekrar anlatmak zor olmasa gerek. Evet, belki usta yazarların yazılarından bir yazı, bir makale derlemek zor olmayabilir. Ancak insanın Süleymaniye karşısındaki kendi duygularını, düşüncelerini derleyebilmek ve bir ak kâğıda dökebilmek o kadar güç ki.
Süleymaniye Camii denilince de önce akla Ayasof- ya ve ikisi hakkmdaki yazılar, benzetmeler geliyor. Bu da beni eski eserleri tanıma, emekleme günlerime götürüyor ve Ernst Diez ile Sedat Çetintaş'ın bu konudaki yazılı düellolarını hatırlatıyor.
Nedense, genellikle batılı İslâm Sanatı yazarları 1959 yılındaki ilk Türk Sanatı Kongresine kadar, İslâm Sanatı içinde kendine has bir Türk Sanatı oldu
ğunu kabul etmek istemezlerdi. Bunların bir kısmı da Süleymaniye Camii- nin, Ayasofya’nın bir kopyası, taklidi olduğunu söylemekten zevk alırlardı.
Gerçi Ayasofya hakikaten «Çağ dışı-çağ ötesi-bir anıttı». Böyle çağından en az bin sene ötesine taşan bir eserin kendinden sonra gelenleri etkilememesi düşünülemez. Aslında bütün medeniyetlerin birbirini etkilemesi doğal ve gelişimin başlıca öğelerinden biridir.
Anadolu'ya kubbe ve tromp'u bilerek gelen Türkler de burada gördükleri kubbenin değişik yorumlarını, malzeme kullanışlarını, mekân gelişmesi konularındaki farklı imkânları, yeni bir anlayışla değerlendirirken, mimari hissediş ve mistik tasavvurların da çok ayrı bir yolda ilerlemekte devam etmişlerdir.
Süleymaniye Camiinin aklımıza getirdiği bu ilk düşüncelerden sonra sorabiliriz: Acaba Süleymaniye Camii yalnız mükemmel bir plan şeması ürünü müdür? Elbette ki hayır.
Süleymaniye, Türk Cami mimarisinin asırlardır gelişmesinde beraberce yürüttüğü özelliklere bütünü ile hem de en ince imbikten süzülmüş hali ile sahiptir.
3
SÜLE
VM
AN
İYE
CA
Mİİ
Süleymaniye camiinden görünüş.
View of Süleymaniye Mosque.
Bu özellikler :
• Cemaatin tümünü bir mekânda toplamak,
• Strüktür ile mimaride bütünlük,
• Süslemede sadelik, mimari elemanlarda insancıl ölçü,
• Şehrin gelişmesinde ve siluetinde etkinlik.
MEKÂNDA BİRLİK :
Ilk İslâm Camilerinin yapılışından beri, cemaatin bir mekân içinde topluca bir a- raya getirilmesi, birlikte
ibadet etmek ve birbirine yaklaşmak, karşılıklı ve çok yönlü ilişkileri sürdürmek, her zaman peşinden koşulan çözüm yolu olmuştur.
Küçük camilerde malzeme ve strüktür ne olursa olsun, tek bir hacim elde etmek pek güç olmuyordu. Mekân büyüdükçe, strüktür güçleşiyor, üstünün örtülmesi için cami alanı
birçok sütun ve ayaklarla bölünmek zorunda kalınıyordu.
Cami mimarisi geliştikçe, önceleri yalnız mihrab önünde bulunan küçük kubbe, merkezi kubbe olmaya yöneliyor ve uzun süren bir plan ve kubbe örtüsü gelişimi, araştırma ve gerçekleştirme süreci başlıyordu.
Süleymaniye Camii dört büyük ayağın taşıdığı bir büyük kubbe ve iki yarım kubbenin örttüğü büyük bir mekân ile; yine Sinan’ın on sekiz sene sonra Edirne’de gerçekleştireceği Selimiye Camii’nde- ki tam mekâna varıştan önceki mekânda bütünsellik fikrinin en önemli temsilcisi olmaktadır.
STRÜKTÜR VEMİMARİ :
Olememiş,
smanlı Camiinde mimari, strüktürü gözlerden hiç giz- strüktüre ters
düşen veya yalnız göz için mimari çizimler aranmamış, sağlam ve mantıklı bir strüktürün, mimari denge ve olgunluğun en başta gelen öğesi olduğunu hep vurgalamıştır. Bu konuda da Süleymaniye Camii’nin en önde gelen örnek olduğu kuşkusuzdur.
Süleymaniye Camii uzun aksında, merkezi kubbe yükünü yarım kubbelerle dengelerken, enine akstaki yüklerin, köşedeki ağırlık kulelerinden başlayan kademelerle zemine aktığını adeta görür gibi oluruz.
Bu piramidsel akış, verev akslarda da tam bir uyum ve düzenle gerçekleşmektedir.
Böylece iç mekânda zeminden kubbeye kademe kademe büyük bir düzen ve ahenkle yükselen mistik mekân, dışta kubbe aleminden zemine bir şelâle gibi aynı düzen ve uyumla akmaktadır.
4
16. y.yıl ikinci yarısının karekteristik çini bezemesi.
Typical tile decoration of the second half of the 16th century.
Mekânda birliğe varan mimarî, huzur veren ölçek ve sadelikteki süslemesi ile
Süleymaniye’den iç görünüş.
Interior of Suleymaniye showing the spatial unity of the architecture, the harmony of the proportions and the
simplicity of the decoration.
5
Mihrap üstü yarım kubbe bezemeleri. Decoration in the half dome över the mihrab.
Büyük kubbe pantantifi yazı ve bezemeleri.Inscription of İstanbul and decoration in the pendentive in the large dome.
6
SÜSLEME DÜZENİ VE MİMARİ ELEMANLAR
S üleymaniye Camii ölçüsü gereği çok yüksek bir hacma sahip olmasına karşılık, kapı,
pencere, mahfil, mihrap nişi gibi mimari elemanlarının insancıl ölçüde oluşu dikkat çekicidir.
Hem aydınlatma, hem de süsleme elemanı olan kandillerin bir ışık tavanı gibi insan ölçüsüne uygun bir yükseklikte asılmış olması ile, ezmeyen, rahatsız ve huzursuz etmeyen bir mekân hissi vermektedir.
Karahisari’nin talebesi (Haşan bin Ahmet-i Kara- hisarî, Haşan Çelebi-Haşan Halife )nin hattı olan yazılar, çiniler, kalem işi süslemeler ve alçı içlik pencereler, XVI. yüzyılın o mükemmelliğin doruğuna erişmiş bu çeşitli süsleme elemanları, ancak gereği ve yeteri ölçüsünde kullanılmıştır. Bir tek elemanın kaldırılışı boşluk hissi verebileceği gibi, eklenecek bir süsleme de mutlaka fazlalık hissi, huzursuzluk getirecektir.
ŞEHRİN GELİŞİMİNDE VE SİLİUETİNDE SÜLEYMANİYE
S üleymaniye Camii de kendinden öncekiler gibi sadece ibadet için yapılmış tek bir
mabet değil, şehrin bilim, sağlık ekonomik ve sosyal yaşantısının gelişmesine hizmet etmek üzere düzenlenmiş bir yapılar topluluğu, bir külliyenin merkezi, odak noktasıdır.
Bursa’da olduğu gibi. İstanbul’da selâtin camilerini şehrin gelişmesini yöneltmek, yeni merkezler meydana getirmek üzere, gerek şehir plânında, gerekse siliuetinde özenle seçilen yerlerde geliştirilmişlerdir.
Süleymaniye Külliyeti Eski Sarayın (şimdi yerinde İstanbul Üniversitesi Merkez binası bulunmaktadır) bulunduğu tepenin Haliç'e doğru uzanan bir sırtı üzerinde yapılmıştır.
İstanbul’un 3. tepesindeki bu yerde Bizans zamanında çok önemli bir anıt bulunmamakla beraber yine de boş bir arazi değil, Bi
zans yerleşiminin bir mahallesi idi. Bu sebeple Süleymaniye burada yeni bir şehir geliştirmedi ise de, yeni bir Türk mahallesi oluşturdu.
Böyle çok önemli ve muhteşem bir cami külliyenin yapılması, çevresinin zamanının tanınmış kişilerinin ev ve konakları ile dolması ve İstanbul’un en gözde semti olması için yeterli idi. Bu konaklar içinde «Siyavuş Paşa Sarayı: Süleyman Han Camimin kuzeyindedir. Sayısız şahnişinli odaları, yedi hamamı ve elli adet dükkânı vardı. Bütün deniz ayaklar altında olup mutfağı ve ahırı padişah sarayında bile yoktur. Mi
mar Sinan tarafından yapılmıştır. Yeniçeri Ağası Sarayı: Süleymaniye yakınında yeniçeri ağalarına ayrılmış bir saraydır. Tekeli Mustafa Paşa Sarayı tarihi: — Kasr-ı dilcü lâtif ve nüzhetgâh — Dellâl Mustafa Paşa Sarayı, Def- dardar Maslub Mustafa Paşa Sarayı: Her ikisi de Süleymaniye yolundadır» gibi çok önemli kişilere ait ve saray ölçeğinde o- lanlar da bulunuyordu.
Hepsi de ahşap olan bu ev, konak ve saraylar, Süleymaniye Camiine bir ölçek veriyor, iki üç katlı, insanı yoğunlukta şehir dokusu ortasındaki anıtsal görüntüsünü daha da belirginleştiriyordu.
Piri Reis’e atfolunan İstanbul haritası.
Map attributed to Piri Reis.
7
Beyazıt ve Şehzadebaşm- dan yaklaşımda, kıvrımlı yollarda ahşap evlerin, çıkma, saçak ve cumbaları arasında kâh görünüp kâh kaybolan Süleymani- ye, insanı heyecanlandırırken, Haliç görüntüsünde, yamacı süsleyen çok hareketli evler üzerindeki mağrur sükûneti ile de huzur veriyordu.
Yukarıda sözünü ettiğim, kubbe aleminden başlayan pramitsel düzen, Haliç cephesinde Rabi-Salis Medreseleri ve kademeli oluşmuş ev ve konaklarla Haliç’e kadar inmekte, bu şekilde Süleymaniye Camii çevresi ile bütünleşmektedir.
Bu pramitsel düzel ve çevresi ile bütünleşme, yâlnız semavi güzellik değil, mantıklı, doyurucu bir düzen ve rahatlık hissi de vermektedir.
Daha sonra Edirne’yi, tepesinde dört minaresi ile bir taç gibi süsleyen Selimiye Camiini yapan Sinan, Haliç’in uzayıp giden sırtlarında bu akışı güçlendiren siliueti ile Süley- maniye’yi yerleştirerek, yalnız çok usta bir cami planlayışı değil, eşsiz bir şehirci olduğunu da belgelemiştir.
Bir Konya İnce Minareli Medrese, bir Sivas Ulu Camiinin minarelerinin
yerleri değiştirilebilir, ölçüsü ile oynanabilir, hatta yapının tüm yeri bile değiştirilebilir. Fakat Süleymaniye’nin Haliç boyunca uzanan siliuetindeki minarelerinin ne sayısına ve ölçüsüne ne de nisbet- lerine dokunamadığımız gibi, cami bir başka yerde tasavvur edemezsiniz.
GÜNÜMÜZDESÜLEYMANİYE
Bundan pek de uzak olmayan geçmişimize kadar, XVI, XVII, XVIII. yüzyıl evleri olma
sa da XIX. yüzyıl ev ve
Cornelius Loos’a ait bir gravür (1710) de Süleymaniye. Engraving of Süleymaniye by Cornelius Loos (1710).
Yozlaşan mimarisi ile çok katlı iş yapıları Süleymaniye Camiini kötü etkilemektedir. Süleymaniye Mosque spoilt by jerry-built m ulti-storey office blocks.
8
konaklan bütün zarafet ve ihtişamları ile Süley- maniye Camii’ni çevreliyorlardı.
Plansız kötü kentleşmeden, bu kötü hastalıktan Süleymaniye de kurtulamadı. Yeni dünya görüşü, yeni yaşantı, ilgiyi başka semtlere çekti, Süleymaniye’ye eski bağlılık zayıfladı. Aile düzeni değişti, eski büyük aile için gerekli olan konaklar günümüzün ailesi için çok büyük gelmeye başladı. Konaklarda önceleri birkaç aile otururken sonunda bekâr odaları halinde kiraya verilir oldu.
Zamanla semtin kullanım düzeni değişti. Dünün en önemli konut bölgesi, şehrin merkezinde olmasına rağmen günümüzde sanayi bölgesi oldu.
Süleymaniye gibi çok ö- nemli olan bu bölgenin hâlâ imar planı yoktur. Bu sebeple İstanbul Belediyesi burada İmar Tali- matnamesi'ne göre ruhsat vermekte idi. Böylece o narin, ölçülü ahşap evler teker teker yıkılarak, üçünün, beşinin yerine üst yoldan kat alan 7-8 katlı, çok geniş cepheli, sakil beton sanayi yapıları yükselmeye başladı.
Ayrıca bölgede gelişen sanayi artıkları, taşıma sorunları, alt yapı problemleri ile çevreyi kirletir, yolları perişan ederken, yeşil de tamamen yok oluyordu. Bu ihmal ve bakımsızlık caminin her iki tarafındaki kendi çarşılarını da etkiledi. Aynı perişanlık, aynı yürekler acısı görüntü Süleymaniye Camiini adeta kuşatmış duruma geldi.
Bugün gerek Haliç, gerek Zeyrek'ten görünüşünde, ahşap ev ve konakların üstünde, onları adeta kanatları altına almış, gururlu ve huzur içindeki edası ile Süleymaniye ar-
Süleymaniye camiini hâlâ çevreleyen son ahşâp evler arasında minareler.Minarets rising up from behind the last old wooden houses surrounding Süleymaniye Mosque.
tık yok. O zarif görüntü, ahşap evlerin o pencere senfonisi hayal oldu.
Bugün o evlerden, konaklardan Kirazlı Mescit sokağında bir dizi, Kayserili Ahmet Paşa sokağında çok zengin süslemeli bir konak, Vefa caddesinde Posta Nazırı Paşanın konağı hayatta kalmanın son ça- balarındadır.
Son günlerde Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Süleymaniye Camii çevresindeki ayakta kalmış ahşap evleri eski eser, bölgeyi de S ÎT (Korunması gerekli tarihi kent parçası) olarak tescil etmiştir.
Belediye, Kültür Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı’- nın elele vererek yapaca
ğı çalışmalar, çevreyi daha fazla yozlaşmaktan kurtaracak, belki de yeni getirilecek değerlendirme ve fonksiyon verme gayretleri, eski romantik görüntüyü sağlıklı bir bünye ile geri getirecektir.
Yalnız hayal ve ümit elbette yeterli değildir, istemek ve çok çalışmak gereklidir.
9
Pramitsel akışı dengeleyen minareler, mimarinin sonsuzluk simgesi olarak yükselmektedir.
SÜLEYMAN İYEMOSQLIE
The pyramidal structure is balanced by the minarets, thearchitectural symbol of eternity. By Hüsrev TAYLA
10
Süleymaniye’de Kirazlı mescit sokağı. Kirazli Mesjid Street in Suleymaniye.
Until the Congress of Turkish Art in 1959 western writers on Islamic art were very
unwilling to admit that Turkish art formed a separate branch within Islamic art as a whole. Some of them even took delight in insisting that Suleymaniye Mosque had been constructed in imitation of St. Sophia. It is quite natural, of course, for a building of the stature of St. Sophia to exert an influence on the architecture of succeeding centuries, even on that of a thousand years later, but the Turks, who arrived in Anatolia bringing with them an architectural tradition that included the dome and the pendentive, followed a different path in their own individual interpretation of the dome they found here, in their use of materials, and in their development of the interior space.
In Suleymaniye we can see four qualities that remained the distinguishing marks of Turkish architecture throughout. the centuries:
— The assembly of the whole congregation in a single unified space,
— The structure and architecture treated as a single whole,
— Simplicity in the decoration and the human dimensions of the architectural elements, and
— The influence on the development of the city and its skyline.
UNITY OF SPACE
The interior of Suleymaniye consists of a spacious chamber roofed by a central dome res
ting on four large piers and by two half domes. Eighteen years later Sinan was to carry this conception of a unified architectural space to its ultimate realisation in the Suleymaniye Mosque at Edir- ne.
STRUCTURE AND ARCHITECTURE
In Ottoman architecture no attempts was made to conceal the essential architectural structure, all forms
that appealed only to the eye and were at variance with the basic structure were avoided, and the principal features always remained the solidity and logic of the structure and the balance and maturity of the architecture.
In Suleymaniye the weight of the central dome is balanced along the main axis by means of the half domes, whilst along the secondary axis one can practically see the weight descend in a series of steps from the corner towers. The whole pyramidal movement is realised along the diagonal axes in perfect balance and harmony.
DECORATION ANDARCHITECTURALELEMENTS
A lthough themosque itself is of immense size the various arc
hitectural elements such as the doors, windows, galleries and mihrab are all of human dimensions. The oil - lamps, too, are hung at a height consistent with human dimensions, thus forming a sort
of ceiling that removes any sense of oppression from the inner space. The tiles, the calligraphic panels, the painted decoration and the plaste windows, all of which display the peak of 16th century artistic excellence, are used in the simplest style and only when necessary.
DEVELOPMENT OF ITS PLACE IN THE THE CITY
L ike many other Ottoman mosques, Suleymaniye, in addition to being a place of
worship, also contributed to the economic and social development of the city. This great mosque and its vast complex of buildings was soon surrounded by villas and mansions belonging to the notables of the time, and these wooden two - or three - storeyed buildings served as a foil to the monumental structure of the mosque.
SULEYMANIYE TODAY
r | *he district of Suleymaniye, like all the other districts of Is
tanbul, has been mortally infected by the disease of bad, or non - existent, urban planning. The old wooden houses have fallen into neglect and decay or have been replaced by seven - or eight - storeyed concrete monstrosities. No plan has been prepared for the area, and so industry has begun to move in, with the result that dirt and grime has moved up to the precincts of the mosque itself. It is to be hoped that the Istanbul Municipality, the Ministry of Culture and the Ministry of Tourism will unite to attempt to save the old romantic appearance of the district from complete destruction.
11
Kişisel Arşivlerde Istanbul Belleği Taha Toros Arşivi
* 0 0 1 5 8 0 5 3 2 0 1 0