hrant dink basında hedef haline gelmesi
TRANSCRIPT
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 1/75
HRANT DİNK’İN BASINDA HEDEF HALİNE GETİRİLEN BİR Sİ YASİ
FİGÜRE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ 1
KEMAL GÖKTAŞ
1. BASININ KAMUOYU OLUŞTURMASI
Hrant Dink’in öldürülmesine giden süreci, kamuoyu oluşturma
mekanizmalarında yaratılan ‘Hrant Dink’ algısından kopararak anlatmak mümkün
değil. Hrant Dink’in hedef haline gelen bir siyasal figüre dönüştürülmesi2, kamuoyu
oluşturma mekanizmalarının en etkilisi olan medyanın yarattığı bir süreçti.
Medyanın, bilgi edinme ve kanaat oluşturma sürecinin temel belirleyicisiolarak, kamuoyu algısını oluşturmada neredeyse tekel konumuna geldiği tezi, gerek
siyaset biliminin temel kavramları arasında olan ‘kamusal alan ve kamuoyu’na ilişkin
tartışmalarda, gerekse iletişim kuramlarına ilişkin tartışmalarda sıkça dile
getirilmektedir. Medyanın adeta tanrısal bir güçle donatıldığı yaygın bir kabul haline
gelmiştir. Öyle ki neredeyse bütün iyiliklerin ve kötülüklerin kaynağı medyada aranır olmuştur.
Medyanın her şeye hakim, toplumu biçimlendiren çok önemli bir güç olduğu,
toplumsal hayatın tamamına nüfuz eden bir ileti bombardımanı yarattığı, siyasal,
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 2/75
dönemlerinde, burjuvazinin önderlik ettiği siyasal mücadeleler ve toplumsal
devrimlerin getirdiği hukuksal güvenceler altında oluştuğu var sayılan bu kamusalalanın en önemli figürü ticarileşmemiş bir basındı. Siyasi erke yönelik sürekli bir
eleştiri ve kontrolün yürütüldüğü bu tür bir basın fikri; basının ticarileşmesi ve
kamusal tartışmaların yürütüldüğü araçlar olmaktan çıkarak, kamuyu güdüleyen, belli
çıkarlar doğrultusunda yönlendiren bir basına dönüştüğü andan itibaren yok oldu.3
Bu savı doğru kabul edersek, Türkiye’nin böyle bir kamusal alana tarihinin
hemen hiçbir döneminde sahip olamadığını da söyleyebiliriz. Türkiye’de kamusal
alan, başından beri ideolojik bir tahakkümle biçimlendi. Kapitalizmin devlet eliyle
geliştirilmesine paralel olarak kamusal tartışmalar da devletin denetiminde oldu.
Cumhuriyet döneminin başından beri sisteme kar şı çokça muhalif görüşler
olmasına kar şın, uygulanan fiili ve yasal güçlü baskı kar şısında, bu görüşler kamusal
alana yeterince taşınamadı. Devletin kanatları altında büyüyen ve ona her zaman
derin bir sadakatle bağlı kalan medya, kamuoyu oluşturma süreçlerinde, büyük
ölçüde devletin resmi ideolojisine bağlı kaldı. Türkiye’de egemen medyanın, resmi
ideolojinin en büyük savunucusu olması, onun Batı’daki kapitalist ülkelerdeki basın
kadar güçlü olamamasının da bir nedeni olarak görüldü. Öyle ki, Türkiye’deki basın,
iktidar sözcüsü konumundan iktidarı denetleyen bir güç konumuna geçemedi. Bu da,
liberal basın kuramlarında basına atfedilen dördüncü güç olma niteliği konusunda da
Türkiye basınını geride tuttu.4
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 3/75
Dink için, Sabiha Gökçen haberi, ‘bardağı taşıran damla’ olarak da görülebilir.
Nitekim, Hrant Dink de, öldürülmeden kısa bir süre önce yazdığı yazıda, SabihaGökçen haberinin kendi kişisel tarihindeki önemini şöyle anlatmıştı:
“(…)Öncelikle Hrant Dink'in ‘Çok olmasına’ biraz açıklık getireyim. Dink zaten
epeyi bir süredir dikkatlerini çekiyor, canlarını sıkıyordu. 1996 yılıyla birlikte,
AGOS'u çıkardığ ından beri, Ermeni toplumunun sorunlarını dile getirirken,
haklarını talep ederken ya da tarihin konu şulmasına ili şkin Türk resmi tezinin
hoşuna gitmeyen kendi duru şunu sergilerken, arada bir çizmeyi aştığ ı olmuyor
değ ildi, ancak asıl bardağ ı taşıran damla, 6 Şubat 2004 tarihinde AGOS'ta
yayınlanan ‘Sabiha Gökçen’ haberi oldu .”5
Sabiha Gökçen’in Ermeni asıllı olduğuna ilişkin haber, Agos’ta
yayımlanmasından 15 gün sonra, 21 Şubat 2004’te, Hürriyet’te, Ersin Kalkan
imzasıyla ve manşet haber olarak yayımlandı:
“(…)ATATÜRK'ün manevi kızı ve ilk Türk kadın pilot Sabiha Gökçen'in Ermeni
asıllı oldu ğ u iddia edildi. Ermeni cemaatinin yayın organı Agos Gazetesi'nde
yer alan habere göre, Sabiha Gökçen 1915 olaylarında ailesini kaybettikten
sonra bir yetimhaneye verildi ve ardından Atatürk tarafından evlat edinildi.
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 4/75
Hürriyet’teki haberin kaynağı Agos Gazetesi’ydi. Hedef kitlesi Ermeni cemaati
olan Agos Gazetesi’nin o dönemki tirajı yaklaşık 5 ila 6 bin arasında de
ğişiyordu.
7
Türkiye’nin yakın tarihi ile ilgili çok önemli bir haberin Agos’ta yayımlanmasından
sonra, egemen medyada bu habere gereken ilgi gösterilmedi. Gerçekten de Hürriyet,
Agos’un haberini 15 gün sonra manşetine taşımışsa da, aradan geçen sürede bu
haber egemen medya tarafından yok sayıldı. Bu durum, egemen kamusal alanın,
kendisini ‘dışardan’ gelecek sızmalara kar şı nasıl bir korumaya aldığını göstermesi
açısından tipik bir örnek olarak dikkat çekicidir. Agos’taki haberin Hürriyet’te
yayımlanması bu açıdan önemliydi.
Türkiye’deki Ermeni algısının olumsuzluğu kar şısında, Ersin Kalkan’ın
kaleminden çıkan haberin özenli bir dille yazıldığını belirtmek gerekir. Haberin
başlığının manşette "Sabiha Gökçen'in 80 yıllık sırrı" olmasına rağmen, devamında
“Sabiha Gökçen mi, Hatun Sebilciyan mı?” şeklinde soru içeren bir başlığın tercih
edilmesi; okurun, daha en baştan, bir iddianın haberleştirildiğine dikkatini çekmek ve
haberin bütününde de kesin bir yargının dile getirilmediğini belirtmek için seçildiği
intibaı veriyordu. Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğu iddiasının ayrıntılandırıldığı ve
iddianın tek bir kişinin anlatımları ile sınırlı olmadığı, bu iddiayı destekleyebilecek
yazılı kaynaklardan da alıntının yapıldığı haber, ortaya çıkış öyküsüne de yer
verilerek okurun konu ile ilgili çerçeveyi bir bütün olarak görmesini sağlamayı
amaçlıyordu. Haber okunduktan sonra, dikkatli okurun belleğinde, Sabiha Gökçen’in
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 5/75
“Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğ lu geçen hafta bir gazetede
yayımlanan röportajında bu konuya değ iniyordu. 1915 olayları sırasında, iddia
edildi ğ i gibi, 1,5 milyon Ermeni’nin öldürülmedi ğ ini, bunlardan 644 bin
900'ünün geri döndü ğ ünü söylüyordu. Peki, bu Ermeniler nereye gitti?
Bunlardan bir kısmı daha sonraki yıllarda göçtü, büyük bir bölümü ise
Müslümanlığ ı seçip topluma karıştı. Okudu ğ um kaynaklar, ulaştığ ım ki şiler ve
bilgiler, bana pek çok insanın yaşadığ ını, kiminin kimlik değ i ştirdi ğ ini ya da
Müslüman oldu ğ unu gösterdi.8
Gerçekten de, 1915 olayları sırasında, Ermenilerin önemli sayılabilecek bir
kısmının, tehcir edilmemek ya da öldürülmemek için kimliklerini gizleyerek din
değiştirdikleri, Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu tarafından,
daha sonraları da çeşitli defalar dile getirildi. Resmi bir kurumun başında olan
Halaçoğlu, 18 Ağustos 2007’de, Kayseri’de yaptığı bir konuşmada söylediği sözlerle,
Ermenilerin ‘tehcir’, ‘katliam’ ya da ‘soykırım’ gibi -farklı tanımlanan- uygulamalardan
kaçmak için kimliklerini gizlediklerini ortaya koydu. Halaçoğlu’nun bu konuşmasındaki
Ermenilere ilişkin algısı, devletin resmi algısı konusunda da önemli bir gösterge oldu:
"...Araştırmalarımızda şunu gördük ki pek çok bugün Kürt dedi ğ imiz insanlar
aslında Türkmen asıllı, yapısal olarak söylüyorum. Ama bununla beraber bir
f f
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 6/75
Hürriyet Gazetesi’nde, Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğu iddiasına yer verilen
haberden bir gün sonra, 22 Şubat 2004’te, Gökçen’in akrabalarından alınan
demeçlerle oluşturulan ve Gökçen’in Ermeni değil Boşnak asıllı olduğunu belirtmek
üzere “Hayır, Boşnak’tı” başlıklı bir haber yayımlandı:
“ATATÜRK'ün manevi kızı, ilk kadın Türk Savaş Pilotu Sabiha Gökçen'in
Ermeni asıllı oldu ğ u yolundaki iddialar tartışma yarattı. 1936'dan beri Sabiha
Gökçen'i tanıdığ ını söyleyen Nevin Arıkan (Merhum Maliye Bakanı Vural
Arıkan'ın eşi) ile Sabiha Özogan (Sabiha Gökçen'in evlatlığ ı) ‘‘O Boşnak'tı’’
dediler.” 10
Hürriyet’in, Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğu yolundaki iddiasına akrabalarının
bir yanıtı niteliğindeki bu haberi sayfanın manşetinde yer aldı. Aynı sayfada, dahaküçük bir başlıkla ve daha az yer verilen başka bir haberde ise, Gökçen’in Ermeni
kökenli olabileceği iddiasına büyük güç kazandıracak bir açıklama yer aldı. Sabiha
Gökçen tartışmasının en önemli unsurlarından olan bu haber, Gökçen’in yakın
arkadaşı olduğu belirtilen ve tarihçi olması hasebiyle de önemli bir tanık konumunda
olan Pars Tuğlacı’nın açıklamalarıydı:
“SABİ HA Gökçen'in yakın dostlarından biri de Ermeni tarihçi Pars Tu ğ lacı'ydı.
(…)Tu ğ lacı'ya göre Sabiha Gökçen, Bursalı bir Ermeni ailenin çocu ğ u olarak,
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 7/75
Genelkurmay Başkanlığı, bu dengeleme çabasının haklılığını, Hürriyet’teki
Sabiha Gökçen haberinin yayımlanmasından hemen bir gün sonra, yani Boşnak
olduğu yönündeki iddiasının yayımlandığı gün, 22 Şubat 2004’te yaptığı bir açıklama
ile ortaya koydu. Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklaması şöyleydi12:
“21 Şubat 2004 günü, bir gazetede "Sabiha Gökçen'in 80 yıllık sırrı" başlığ ı ile
bir iddia, haber olarak yayımlanmıştır. 2001 yılında kaybetti ğ imiz, Atatürk'ün
manevi kızı Sabiha Gökçen, Atatürk'ün Türk Milletine bir armağ anıdır.
Kendisi Türk Silahlı Kuvvetlerinin ilk kadın savaş pilotu olarak, Türk
Havacılığ ının onursal bir ismidir.
Sabiha Gökçen aynı zamanda Atatürk'ün Türk Kadınının Türk toplumu içinde
bulunmasını istedi ğ i yeri gösteren değ erli ve akılcı bir semboldür.
Böyle bir sembolü, amacı ne olursa olsun, tartışmaya açmak, milli bütünlü ğ e
ve toplumsal barışa katkısı olmayan bir yaklaşımdır.
Yüce Atatürk, Türk Milletini "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye Halkına, Türk
Milleti denir" şeklinde tanımlamıştır.
Atatürk Milliyetçili ğ i görüldü ğ ü gibi etnik ve dini temellere dayanmamaktadır.
Anayasamızın 66 ncı maddesinde de Türk vatandaşlığ ı "Türk Devletine
vatandaşlık bağ ı ile bağ lı olan herkes Türk'tür" şeklinde ifade edilmektedir. Bir
iddiayı, milli duygu ve değ erleri de kötüye kullanarak, bu şekilde yayımlamanın
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 8/75
Türk Milletinin birlik ve beraberli ğ ine, layık oldu ğ u toplumsal barışa, Atatürk'ün
manevi varlığ ına ve dü şünce sistemine, Türk Milletine yakışır sağ duyu
içerisinde sahip çıkmanın ve savunmanın, Türk Silahlı Kuvvetleri yanında, her
Türk vatandaşına ve bütün kurumlarına dü şen açık ve seçik bir görev oldu ğ u
ortadadır.
Bu kapsamda Türk Medyasının Atatürk'ün manevi varlığ ına, dü şünce
sistemine, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilke ve değ erlerine, Türk Milletinin
birlik ve beraberli ğ ine, daha duyarlı olması ve yayım ilkelerini bu dü şünceler
ışığ ında gözden geçirmesi de ulusça beklenmektedir. Saygı ile duyurulur.” 13
Ülkenin genel siyasi meseleleri ile ilgili olarak açıklama yapması neredeyse
olağan sayılan Genelkurmay Başkanlığı’nın, doğrudan kendisi ile ilgili olmadıkça bir
habere yönelik açıklama yapması sık rastlanan bir durum değildir. Genelkurmay
Başkanlığı’nın, Sabiha Gökçen haberinden sonra açıklama yapmasının nedeni
olarak, Sabiha Gökçen’in ilk kadın pilot olması ve ‘Dersim İsyanı’ olarak bilinen Kürt
isyanında, isyancıların havadan bombalanmasına katılmış olması14 düşünülse bile,
açıklamada yer verilen ifadelerden askerin, Türkiye’deki azınlıklar konusundaki resmi
devlet siyasetinde kendisini gördüğü yer ile ilgili tutumunu göstermek için bu yola
başvurduğu anlaşılmaktadır.
Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasında dikkat çeken konuların başında,
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 9/75
tarafından belirlenmesi gereken bir alana da müdahale etmiştir. Genelkurmay bu
niyetini, açıklamadaki “(…) Türk Medyasının Atatürk'ün manevi varlığ ına, dü şünce
sistemine, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilke ve değ erlerine, Türk Milletinin birlik ve
beraberli ğ ine, daha duyarlı olması ve yayım ilkelerini bu dü şünceler ışığ ında gözden
geçirmesi de ulusça beklenmektedir ” ifadesiyle doğrudan ortaya koymaktadır.
Genelkurmay’ın açıklaması, medyanın tek bir ideolojiyi, devletin resmi
ideolojisini temel alması talimatını içermektedir: "Son zamanlarda Türk medyasının
bir bölümünde Atatürk milliyetçili ğ ine ve ulus devlet yapısına kar şı sürdürülen haksız
ve temelsiz eleştiriler yanında, Atatürk milliyetçili ğ inin yerini almak üzere sağ lıklı
olmayan ve tehlikeli dü şüncelere bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde ve sorumsuzca yer
verildi ğ i kaygıyla izlenmektedir" ifadesiyle, basına tek bir ideoloji dayatılmaktadır.
Üstelik “ Atatürk milliyetçili ğ ine ve ulus devlet yapısına kar şı sürdürülen haksız ve
temelsiz eleştirilere” son verilmesi talebiyle yetinilmemekte, Atatürk milliyetçili ğ inin
yerini almak üzere “sağ lıklı olmayan ve tehlikeli dü şüncelere bilinçli veya bilinçsiz bir
şekilde ve sorumsuzca yer verildi ğ i(nin) kaygıyla izlen(diği)" belirtilmektedir.
‘Bilinçli ya da bilinçsiz’ şekilde yapılan bu tür yayınların kaygıyla izlendiğinin
belirtilmesi, Genelkurmay Başkanlığı’nın basından beklentisini ortaya koymaktadır.
Beklenen, sadece, Atatürk milliyetçiliğine kar şı yayın yapılmaması için bilinçli bir
hareket tarzı değil, aynı zamanda, dolaylı da olsa, bu şekilde yorumlanabilecek
haberlere yer verilmemesidir. Bir başka deyişle, Genelkurmay Başkanlığı, egemen
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 10/75
Açıklama, içinde yer aldığı haberlerde, Genelkurmay Başkanlığı konunun bir
tarafıymış gibi sunularak yer aldı. Bazı gazeteler ise, açıklamayı öven haberler
yaptılar. Örneğin, Sabah Gazetesi, 23 Şubat 2004 tarihinde, Genelkurmay
Başkanlığı’nın söz konusu tavrını haberleştirdiği bir yazıda şu ifadelere yer verdi:
“Sabiha Gökçen sembol bir isim”
GENELKURMAY, Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'in Ermeni asıllı
oldu ğ u iddialarına tepki gösterdi. Açıklamada, "Böyle bir sembolü amacı ne
olursa olsun tartışmaya açmak, milli bütünlü ğ e katkısı olmayan bir
yaklaşımdır" denildi.
(…) Genelkurmay Başkanlığ ı'ndan yapılan açıklamada, "Son zamanlarda Türk
medyasının bir bölümünde Atatürk milliyetçili ğ ine ve ulus devlet yapısına kar şı
sürdürülen haksız ve temelsiz eleştiriler yanında, Atatürk milliyetçili ğ inin yerini
almak üzere sağ lıklı olmayan ve tehlikeli dü şüncelere bilinçli veya bilinçsiz bir
şekilde ve sorumsuzca yer verildi ğ i kaygıyla izlenmektedir" görü şüne yer
verildi.” 15
Haberde, Sabiha Gökçen’in sembol bir isim olduğu yolundaki Genelkurmay
Başkanlığı görüşü tırnak içine alınmadan başlığa taşınmıştı ve gazete okurlarına bu
görüşü kendisinin de paylaştığı mesajını veriyordu. Gazete, Genelkurmay
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 11/75
Hürriyet Gazetesi’nin, kendi sayfalarında yayımlanan bir haber için,
Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklama yapmasını normal kabul eden bir yaklaşımla
konuyu ele aldığı görülmektedir. Hürriyet de tıpkı Sabah gibi, Genelkurmay
Başkanlığı’nın açıklamasında yer alan ifadeyi tırnak içine almadan başlıkta
kullanmayı tercih etmiştir. Haberin giriş cümlesinde kullanılan ‘bildirdi ’ ifadesi ise,
Genelkurmay Başkanlığı’nın görüşlerine bir ‘objektiflik’ katmak amacını taşımaktadır.
Bu ifade ile, aynı zamanda, Genelkurmay Başkanlığı’nın görüşü, subjektiflikten
kurtarılarak ‘bilgi, haber’ düzeyine yükseltilmiştir.
Genelkurmay Başkanlığı’nın aynı açıklaması,, Milliyet Gazetesi’nde konuyla
ilgili başka bir haberin içinde, bir ara başlık altında haberleştirildi:
“İ ddia, Genelkurmay ve THK'yı kızdırdı
Genelkurmay Başkanlığ ı, Sabiha Gökçen'in, Atatürk'ün Türk kadınının Türk
toplumu içinde bulunmasını istedi ğ i yeri gösteren bir sembol oldu ğ unu
belirterek, böyle bir sembolü tartışmaya açmanın milli bütünlü ğ e ve toplumsal
barışa katkısı bulunmayacağ ını ifade etti. Konuyla ilgili açıklamada, "Bir
iddiayı, milli duygu ve değ erleri de kötüye kullanarak yayımlamanın habercilik
olarak nitelendirilmesini kabul edilemez. Son zamanlarda Türk medyasının bir
bölümünde sağ lıksız, tehlikeli dü şüncelere sorumsuzca yer verildi ğ i kaygıyla
izlenmektedir" ifadeleri kullanıldı.” 17
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 12/75
Cumhuriyet Gazetesi, Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasını, medya
organlarına yönelik eleştirileri öne çıkararak haberleştirdi. Cumhuriyet, diğer
gazetelerden farklı olarak, açıklamanın Sabiha Gökçen haberine yönelik olduğunu
öne çıkarmamıştı.
“ Eleştiriler temelsiz
Genelkurmay, bazı medya organlarında ‘tehlikeli dü şüncelere’ yer verildi ğ ini
vurguladı.
(…) Son zamanlarda bazı medya organlarında Atatürk milliyetçili ğ ine ve ulus
devlet yapısına kar şı ‘haksız ve temelsiz’ eleştiriler yapıldığ ı belirtilen
Genelkurmay açıklamasında (…) denildi.” 19
Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasına ilişkin yapılan çeşitli yorumlarda ise,
açıklama hak ettiği eleştiriyi bulamamıştır. En ağır eleştiride bile, Genelkurmay
Başkanlığı’nın açıklamasının ‘taktik bir hata’ olduğu savunulmuş; Genelkurmay’ın,
kamusal bir tartışmanın sonlandırılması emri, ne düşünce özgürlüğü adına ne de
basının kendi varlık nedenini savunmak adına eleştirilmiştir. Mezkur açıklamaya
yönelik kısmi eleştirilerde ise konu, basına ve özgür tartışma ortamına müdahale
açısından değil, açıklamayla güdülen saikin basın tarafından da sahiplenildiği, ancak
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 13/75
sunsaydı...Tartışma ertelenecek yerde ikna edici bir sonuca ulaşılarak
kapansaydı daha iyi olmaz mıydı?.” 20
Cumhuriyet Gazetesi başyazarı İlhan Selçuk, yazılarında; Hürriyet’te Sabiha
Gökçen’in Ermeni kökenli olduğu iddiasının gündeme getirilmesinden (sonra,)
Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasına kadar bu konuya değinmemişti. Ancak
Selçuk, Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasından sonraki 3 yazısında da bu
konuyu işledi. Selçuk’un konuya ilişkin ilk yazısı, Genelkurmay Başkanlığı’nın
açıklamasının gazetelerde yer almasından bir gün sonra, 24 Şubat 2004’te
yayımlanan, “İşimiz zor…” başlığını taşıyordu:
“(…) Bu arada gazetelerden bir haber…
Hem de manşetten:
‘Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen meğ er Ermeni imi ş…’
Haydi bakalım eski defterleri karıştırın; ‘Ermeni soykırımı, tehcir, sürgün,
Hıristiyan çocukların başına gelenler’ doğ ru yanlış, tazelensin…
Ermeniyi, Türk’ü, Kürt’ü, Rumu birbirine ne kadar dü şmanlaştırırsan
emperyalizmin ekmeğ ine o kadar yağ sürmü ş olursun… ki bizim medyanın
gazetecilik adına yaptığ ı başka bir şey değ ildir; Türkiye’nin parçalanması
üzerine yazılan senaryoya hizmetin bir perdesi daha sahneye konsa fena mı
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 14/75
Üstelik, Selçuk bu iddiayı haber yapanları da, “Türkiye’nin parçalanması üzerine
yazılan senaryoya hizmetin bir perdesi(ni) daha sahneye koymak ”la suçlamaktadır.
Selçuk’un, yazısının sonunda, Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu gazeteciliğine ilişkin
ifadeleri, hedefinde Hürriyet Gazetesi’nin olduğunu göstermektedir. Çünkü Abdi
İpekçi ve Uğur Mumcu gazeteciliğinin bittiğine ilişkin iddia, Hürriyet Gazetesi’nin
genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök tarafından dile getirilmiştir.22 Selçuk’un
hedefinde Hürriyet Gazetesi olmakla birlikte, Agos Gazetesi de bu suçlamanın dolaylı
muhatabı olmuştur.
Selçuk, 25 Şubat 2004 tarihli ‘Sabiha Gökçen ve Tehcir ’ başlıklı yazısında da,
Sabiha Gökçen haberinin nasıl bir dış güç tezgâhı olduğunu ispat çabasına yöneldi:
“Hürriyet Gazetesi, belgesiz ve kanıtsız ortaya atılan bir söylentiyi manşete
çıkardı:
Atatürk’ün manevi kızı ve ulusal kahramanımız Sabiha Gökçen Ermeni asıllı
idi; ‘tehcir’de bir yetimhaneye bırakılmıştı; Mustafa Kemal çocu ğ u sevip yanına
almıştı….
Günlerden beri bu konu medyada tartışılıyor; haberler, yorumlar, köşe yazıları
birbirini izliyor, kimisi de sureti haktan görünerek diyor ki:
- Ermeni olsa ne yazar? Önemli mi…
Peki, önemli değ ilse, medya bu konuyu neden manşete çıkardı?...
İ ‘ f
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 15/75
Durup dururken olmaz böyle şeyler, her şeyin bir nedeni vardır…
Türkiye, parçalanmak, bölü şülmek, paylaşılmak isteniyor; bunun dış güçleri
içerde medyayı körüklüyor; her tarafta bir garip tezgâh kuruluyor.” 23
“Ermenilerin ortalıkta bırakıp kaçtıkları çocuklardan sayılıyor Sabiha…”
ifadesini kullanan İlhan Selçuk, bir trajedi olarak görülmesi gereken durumu,
Ermenileri aşağılayarak anlatmayı tercih etmektedir. Ermenilere yönelik “Soykırım,
tehcir, sürgün” olarak nitelenen uygulamaların çocukların yetim kalmasında rolü
olduğunu yok sayan Selçuk, Ermenilerin “çocuklarını ortada bırakıp kaçtıklarını”
belirterek küçümseyici bir dil kullanmıştır. Selçuk, “Türkiye’ye dü şman bir hızlı kesim
türedi” ifadesi ile, Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğu yönündeki iddiayı ortaya atanların
da bunların arasında olduğunu ima etmiştir.
İlhan Selçuk, “Laf Salatası Üzerine Gazetecilik…” başlıklı 26 Şubat 2004 tarihli
yazısında ise, kendisinin ve gazetesinin de katıldığı, Sabiha Gökçen üzerine yapılan
tartışmaları hedefine aldı:
“(…) Bir tek laf üzerine kurulu Sabiha Gökçen olayı nasıl alevlendi?...
- Sabiha Gökçen Ermeniymi ş?
- Değ il miymi ş?
- Kim söylemi ş?...
?
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 16/75
Radikal Gazetesi yazarı Mehmet Ali Kışlalı da, Genelkurmay Başkanlığı’nın
açıklamasına açıktan destek veren yazarlar arasında yer aldı. Kışlalı da, bu haberin
arkasında, ulusal güvenliği tehlikeye düşüren bir oyunu görüyordu:
“Şimdi basında başlatılan 'Sabiha Gökçen Ermeni miydi?' tartışmalarına
Genelkurmay'ın gösterdi ğ i hassasiyeti anlamamak olası değ il.
Bu hassasiyet Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hur şit Tolon'un dedi ğ i gibi
Sabiha Gökçen'in etnik kökeniyle ilgili değ il. Aksine, eğ er öyleyse bu
Atatürk'ün ve Türk milletinin büyüklü ğ ünü gösteren bir kanıt olur.
Ama Genelkurmay değ erlendirmesiyle bu 'Atatürk'ün Türk kadınının, Türk
toplumu içinde bulunmasını istedi ğ i yeri gösteren değ erli ve akılcı sembolü
amacı ne olursa olsun tartışmaya açmak, milli bütünlü ğ e ve toplumsal barışa
katkısı olmayan bir yaklaşımdır.” 25
Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğu iddiasının, ulusal güvenliği tehlikeye
düşürecek bir mahiyet taşıdığı savını daha da ileri götüren Dünden Bugüne
Tercüman Gazetesi yazarı Emin Pazarcı ise, bu iddiayla Türklerin aşağılandığını
iddia etti:
“Ne bir kayıda bakılıyor, ne de ciddi bir belge ortaya konuluyor. iddialardan
G S G f
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 17/75
olarak, bu haberlerde yer almamıştı. Buna rağmen Pazarcı, ‘Gökçen haberi’nin
arkasında ‘azınlık ırkçılığı’ aramaktadır. Oysa, Pazarcı’nın yaptığı, tam da,
söylenmeyeni, ima dahi edilmeyeni, çarpık bir şekilde söylenmiş gibi göstererek
azınlıklara kar şı ırkçı yaklaşımları beslemektir.
Hürriyet Gazetesi’nin başyazarı Oktay Ekşi, 24 Şubat 2004’te, ‘Sabiha Gökçen
tartışması...’ başlıklı yazısında, Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasını eleştirdi.
Ekşi, Sabiha Gökçen haberiyle ilgili, Genelkurmay Başkanlığı’nın ''Böyle bir sembolü
amacı ne olursa olsun tartışmaya açmak, milli bütünlü ğ e ve toplumsal barışa katkısı
olmayan bir yaklaşım'' olduğu şeklindeki ifadeleri hatırlatıldıktan sonra şöyle yazdı:
“Oysa tam tersine... Büyük Atatürk'ün, Türk ulusunun kimlerden olu ştu ğ unu
anlatan tüm sözleri (Bu arada açıklamada da yer verilen 'Türk devletine
vatandaşlık bağ ı ile bağ lı olan herkes Türk'tür' şeklindeki yasa hükmü)
kimsenin etnik kökenine bakarak değ erlendirme yapmamayı öngörür.
O nedenle Sabiha Gökçen ister Ermeni, ister Mecusi (ateşe tapan biri) olsun
hiç önemi yoktur. Burada aranan -aynen merhum Sabiha Gökçen gibi- gerçek
bir Türk milliyetçisi olmak, bu ulus için gerekti ğ inde canını vermek için gözünü
kırpmadığ ını savaş meydanında ispat etmektir.” 27
Ekşi’nin, “ İ ster Ermeni, ister Mecusi … olsun” ifadesine dikkat çekmek
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 18/75
''Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti'' (Türk Hava Kurumu Yayını. l982. Anıları
derleyen Oktay Verel) kitabından alıntılar yaptıktan sonra şunları yazdı:
“ İ stanbul'da yayınlanan bir Ermeni gazetesinde Sabiha Gökçen için yayın
yapılmış.
Ermeni imi ş! . (…)
Şimdi böyle tutarsız, ipe sapa gelmez, belgeden yoksun iddialarla kim neyi
kanıtlamaya çalışıyor?
Kaldı ki, Ermeni olsa ne olur? Ermeni olmak ayıp mı?
Önemli olan onun beyninin içi, yaşamı ve geride bıraktıklarıdır. (…)
İşte böyle bir ortamda yaşlı bir Ermeni kadını ortaya çıkıp ''Sabiha Gökçen
Ermeni'ydi'' diyor ve İ stanbul'da yayınlanan bir Ermeni gazetesi bu dayanaksız,
tutarsız sözleri gündeme taşımayı başarıyor. Hadise hep ''mış mi şlerle''
anlatılıyor! (…)
Ama ortaya böyle belgesiz iddialarla çıkmak ayıptır. Yakışık almaz.
Şimdi bu haberler birilerinin ekmeğ ine yağ sürecek. Kimlerin nasıl yapacağ ını
bilemem ama bunun tantanası mutlaka yapılacak.(…)
Bir gün onun sırtından böyle oyunlar oynanacağ ı ve Ermeni ilan edileceğ i hiç
aklıma gelmezdi.
Ölmü ş insanlar yalanlara, iftiralara yanıt veremez. Onların üzerinden oyun
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 19/75
göre, belirtilmesi gereken bir husustur. Ayrıca, Çölaşan bunu yaparken, kendi
gazetesinin manşete taşıdığı haberdeki sorumluluğunu göz ardı ederek, hedefine
‘Ermeni ’ Agos Gazetesi’ni koymuştur. Çölaşan’ın, yazısında Agos’tan bahsederken,
iki kez, “ İ stanbul’da yayınlanan bir Ermeni gazetesi” vurgusunu yapması da dikkat
çekicidir. Çölaşan, bu ifadeyle, İstanbul’da bir Ermeni gazetesinin yayımlanmasını
ayrıca belirtilmesi gereken bir durum olarak sunmuştur.
Dönemin Radikal Gazetesi yazarı Murat Belge, 5 Mart 2004 tarihli, ‘ Asıl endi şe
kaynağ ı’ başlığını taşıyan yazısında, Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasındaki
mantığı şöyle eleştirdi:
“(…)Diyelim ki iddia sahipleri ya da herhangi biri bu köken konusunun
gerçekten böyle oldu ğ unu kanıtladı. Peki, ne olacak? Cumhuriyet'in temel ilke
ve değ erleri tehlikeye mi girecek?
Bu bildiride yer alan sözlere bakarak çıkarılabilecek tek mantıklı sonuç, evet
(ve maalesef) bu kelimeleri yazan bilince göre, bunun böyle oldu ğ u...
Atatürk’ün manevi kızının Ermeni olmasının, ulusu, devleti, değ eri, ilkeyi, her
şeyi mahveden bir olgu gibi anlaşılması.
Ama bu, büyük çoğ unlu ğ uyla Türkiye'nin böyle gördü ğ ü bir sorun değ il sanırım
-ve umarım. Böyle görmek zorunda oldu ğ unu da sanmıyorum. Böyle
görmenin, 'Sabiha Gökçen Ermeni'dir' dendi diye sayılan bütün bu felaketlerin
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 20/75
asimilasyon ve inkârın, Cumhuriyet’in kurucu döneminin temel felsefesi olduğu
gerçeğini ortaya koymaktadır. Genelkurmay Başkanlığı’nın, egemen medya
yazarlarınca bile ‘aşırı’ bulunan açıklamasının altında yatan da budur. Bir kere, bazı
‘Türk büyüklerinin’ Türk kökenli olmadıkları, başka bir etnik kökenden gelmelerine
rağmen bunu saklamak zorunda kaldıkları gerçeği ortaya konulduğunda, ‘tek ulus’
paradigması yara alacaktır. Sabiha Gökçen haberleri özelinde bu durum, bir
Ermeni’nin yetim kalması sonucu ortaya çıkmıştır. Bu durum, aynı zamanda,
Ermenilere yönelik soykırım, katliam, tehcir vb farklı kavramlarla adlandırılsa da,
genel olarak ‘etnik temizlik operasyonu’ olarak nitelendirilebilecek tarihsel gerçeği
çağrıştıracaktır.
Hürriyet’in genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, gazetesinde yayımlanan
habere yönelik Genelkurmay Başkanlığı’nın tepkisine, “Yoksa resmi tezimiz mi
değ i şti?” başlığı altında, 25 Şubat 2004 tarihli yazısında yanıt vermiştir:
“Genelkurmay bildirisini okurken kendi kendime şunu dü şündüm.
Acaba Türkiye, son altı yedi yıldır bütün dünyaya duyurdu ğ u resmi tezinden
vaz mı geçiyor?
Biz bütün dünyaya, Ermeni olayları ile ilgili konuda siyasetçiler değ il, bırakın
tarihçiler tartışıp karar versin demiyor muyuz?.
İ yi ama, Sabiha Gökçen'le ilgili tartışmaya bile tahammül edemeyen bir ülke,
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 21/75
O zaman da şu sorunun cevabını aramalıyız. Acaba mesele ''etnik'' mi, yoksa
''dini'' mi?
Cevabı ne olursa olsun, bu olay bize şunu gösterdi.
Bazılarımızın derin bilinçaltında hâlâ halledilmemi ş bir mesele var.
Buna kar şılık, bu tartışmaya son derece uygar ve yapıcı bir şekilde katılan çok
sayıda yazar da vardı.
Neticede ne oldu?
Sabiha Gökçen'in tarihi ki şili ğ ine bir zarar mı geldi? Atatürk zarar mı gördü?
Hazreti İ sa, Magdalalı Meryem tartışmasından zarar gördü mü ki, Atatürk ve
Sabiha Gökçen görsün...
Ama gelin, bu tartışmanın altında emperyalizmin parmağ ını arayacak kadar
kendinden geçenlere bunu anlatın.” 30
Özkök, Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğu iddiasına kar şı çıkanların bu teze
kar şılık Gökçen’in Boşnak olduğunu söylemelerini eleştirirken, meselenin ‘Ermeni’
kelimesinden kaynaklandığını isabetle tespit etmektedir. Ancak ‘Ermeni’ kelimesinin
tartışma yaratmasının nedeninin etnik değil. dinsel bir meseleden kaynaklandığını
savunmaktadır. Gökçen’in etnik kökeninin Arap, Çerkez, Kürt olduğu iddia edilseydi
böyle bir tepkinin verilmesinin beklenmemesi normaldir. Gerçekten de, Türkiye’de, -
yaygın olarak- Türk etnik kökenli olduğu varsayılan birçok kişinin başka etnik
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 22/75
“Genelkurmay'ın Açıklaması çok ‘ağ ır’ bir açıklama. (…) Açıklama'da
belirtildi ğ inin aksine bu ve benzer tartışmaların ‘milli bütünlü ğ e’ ve ‘toplumsal
barışa’ büyük ‘katkısı’ olması da kuvvetle muhtemel. Öyle değ il mi; eğ er ‘milli
bütünlük’ ve ‘toplumsal barış’ denilen şeylerin ezbere dayanmayıp, bilinçli ve
anlamaya yönelik çabaların eseri oldu ğ una inanıyorsak, tabii ki böyle... (…)
Her şeyden önce neyin ‘habercilik’ olup olmadığ ına karar verecek olan
Genelkurmay değ il bizzat haberciler ve haber dünyasının (içinde tabii ki
‘okurlar’ da olmak üzere) di ğ er mensuplarıdır. Bu böyle olmak zorunda, yoksa
i şin altından kalkmak mümkün değ ildir. Neyin ‘habercilik’ oldu ğ unu neyin
olmadığ ını bu türden ‘Açıklamalar’la tayine başladığ ımız zaman, i şin sonunun
nereye varacağ ı herkesin malumudur...
Açıklama'nın son paragrafı, ‘açıklama’dan çok bir ‘uyarı’ niteli ğ inde: (…) Bir
kere, içinde bu kadar çok sayıda ‘Türk’ adı geçen yayım ilkeleri ile ortaya
çıkacak olan şeyin ‘medya’ adını taşıyabilmesi imkânsızdır. (…)
Şu husus da önemli: ‘Ulus’un ‘Türk medyası’ndan hangi görevleri yerine
getirmesini bekledi ğ ini iletmek niçin Genelkurmay'ın görevleri arasında olsun?
(…)” 32
Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasının etkisi gazetelerde hemen kendisini
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 23/75
“Ülkü Adatepe basın toplantısında anlattı:
Sabiha Gökçen’in babası Hafız Mustafa İ zzet Efendi Edirne vilayetinde çalışan
bir memurdu. Dönemin Padi şahı 2'nci Abdülhamit, Hafız Mustafa İ zzet
Efendi'yi, Jöntürk oldu ğ u gerekçesiyle Bursa'ya sürdü.
ATATÜRK'ün manevi kızı Ülkü Adatepe, kendisi gibi Ata'nın manevi kızı olan,
ilk kadın Türk savaş pilotu Sabiha Gökçen'in Ermeni asıllı oldu ğ u iddialarına
tepki gösterdi. Sabiha Gökçen'in Ermeni oldu ğ u iddialarına kar şılık Şi şli'deki
evinde basın toplantısı düzenleyen Atatürk'ün hayatta olan tek manevi kızı
Ülkü Adatepe, şunları söyledi: ‘‘Sabiha Gökçen'i manevi ablam olması dışında,
ilk eşimin akrabası olması dolayısıyla da çok iyi tanıyorum. Sabiha Gökçen,
Bursa'da bir Türk ailesinin kızları olarak doğ mu ştur. İ ddialar tamamen
asılsızdır(…)Ülkü Adatepe, eşi Öke Adatepe ve gazeteci-yazar Orhan Karaveli
Sabiha Gökçen için kendi el yazılarıyla hazırladıkları soy ağ acını basın
mensuplarına dağ ıttı.“ 33
Gazetenin ‘İşte soyağ acı’ diye sunduğu soyağacının, belgelere dayanmayan,
iki kişinin kendi iddialarını güçlendirmek için elle yazdıkları bir yazı olması, haberin
sunuşunun, okurda belli bir kanaati güçlendirmeye yönelik olduğunu göstermektedir.
Milliyet Gazetesi de “Ermeni iddiasını, ilk uçu ş tarihi çürüttü” başlıklı haberle,
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 24/75
"Atatürk'ün ismini şerefiyle taşıyan muhterem bir insana böyle iftiralar atılması
beni üzdü" diyen (Ülkü) Adatepe, Gökçen'in ailesinden yaşayan kimse
kalmadığ ı için yasal yollara başvurma hakkının da olmadığ ını söyledi.” 35
Sabiha Gökçen’in Ermeni olmadığı yönündeki iddialarda ortaya çıkan Ermeni
algısı kendisini en çok Gökçen’in Ermeni değil, Bosnalı olduğu yönündeki iddiada
ortaya koydu. Bu tezin, Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğu yönündeki iddiayı çürütmek
için ortaya atılması da, tartışmada asıl rahatsız olunanın, Gökçen’in Türk etnik kökeni
dışında bir etnik kökenden geldiğinin iddia edilmesi değil, Ermeni olduğunun iddia
edilmesi olduğunu ortaya koydu:
“Sabiha Gökçen'in ilk eşinin akrabası oldu ğ u için soyağ acını iyi bildi ğ ini
söyleyen Atatürk'ün di ğ er manevi kızı Ülkü Adatepe, Gökçen'in annesinin
Bosna'lı, babasının ise Edirne'li oldu ğ unu hatırlattı. Gökçen'i 'vatanını seven,
Atatürkçü bir Türk kadını' olarak tanımlayan Adatepe, ölümünün üçüncü
yılında ortaya çıkan iddiaların gerçek olmadığ ını belirtti..” 36
Melih Aşık da Milliyet’teki köşesinden ‘Sabiha Gökçen’ başlıklı yazısıyla,
Sabiha Gökçen’in Ermeni olması ihtimalinin olmadığını savunuyor ve bu haberin
‘maksatlı’ olduğunu ima ediyordu. Aşık’a göre, Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğuna
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 25/75
“Oldu mu ya abi? Olayı sadece dünkü Hürriyet'ten, Emin Çölaşan'ın bu
yazısından okuyan birinin ne dü şüneceğ i gayet açık: ‘Vay gidinin İ stanbul'da
yayınlanan Ermeni gazetesi vaaay!.. Bu dayanaksız tutarsız sözleri gündeme
taşırsın haaa?..’ diyecek, tepki koyacak o okuyucu di mi?..Ama böyle değ il
maalesef. Çölaşan'ın bu yazıyı yazdığ ı, ‘dünkü Hürriyet’ varsa, ‘evveli günkü
Hürriyet’ de var. Yani olsa olsa 3-5 bin satan Agos gazetesinin, Çölaşan
tarafından bile; ‘dayanaksız, tutarsız iddialar’ diye nitelenen bir haberini
manşetine taşıyan, böylelikle milyonların okumasını sağ layan Türkiye'nin
büyük gazetesi Hürriyet de var...” 39
Ay, böylece suçluyu Agos, suç ortağını ise Hürriyet olarak göstermektedir.
Ay'a göre, Hürriyet, Gökçen'in Ermeni olduğu iddiasını Agos'tan alıp yayımlayarak
“ofsayta dü şmü ştür .” Hürriyet'in, ‘Ermeni gazetesi’ Agos'un haberine sayfalarında yer
vermesine ilişkin bu eleştiri, pek çok köşe yazarının paylaştığı bir görüş olmuştur.
Hrant Dink’in Sabiha Gökçen’e ilişkin haberi ve bu haberin Hürriyet’te
yayımlanmasının ardından, Hrant Dink ve Agos Gazetesi, basının gündemine girdi.
Çalışmanın bundan sonraki bölümünde Dink’e yönelik yapılan haber ve yorumlar
analiz edilecek.
3. HRANT DİNK’E YÖNELEN TEPKİLER
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 26/75
ERMEN İ STAN'dan Türkiye'ye hizmetçilik yapmak için gelen bir Ermeni
kadının "Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen Ermeniydi" laflarını
gazetesinde yayımlamasından, ipe sapa gelmez bu lafların üzerine de, bazı
‘sazanlar’ın balıklama atlamasından sonra Hırant Dink'ten de, gazetesinin
mevcudiyetinden de, çok ki şi haberdar oldu.
* * *
HIRANT Dink ilginç bir ki şi, Osmanlı yönetimini hayırla yad eder ama,
Cumhuriyet yönetimiyle arası iyi değ ildir.
Osmanlı için şöyle der:
‘Osmanlıyı trene benzetecek olursanız, her millet kendi kompartımanında,
kendi alanı içerisinde memnundur; Ermeniler de kendi kompartımanlarında bir
sistem içinde yaşarlar.’
Lakin Osmanlı yönetiminde de birtakım eşitsizlikler vardır.
Nedir bunlar?
Hırant Dink sıralar:
‘Hıristiyan evinin cumbası Müslüman evinin cumbasını geçemez. Ya da
kilisenin çanının yüksekli ğ i, oradaki minarenin altında kalmalıdır. Ya da
Müslüman kaldırımda yürürken, di ğ eri kaldırımdan inmelidir.’
Bak şu Osmanlı'ya!
* * *
İ O C
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 27/75
HIRANT Dink'in ‘alfabe’ için de önerisi vardır. Hani ‘Ali topu tut / Ali topu
Veli'ye at / Ali topu Ay şe'ye at’ yerine ‘Ali topu Lorenzo'ya at / Ali topu Yorgo'ya
at’ denilse, bu ülkede onların da yaşadıkları öğ retilse fena mı olur?
* * *
HIRANT Dink şakacıdır da:
‘Bir keresinde şaka olsun diye söylemi ştim, buraya yine tekrarlayayım şu
azınlıkların kıymetini vallahi hiç bilmediniz yani! Bari bundan sonra bilin de,
bizimle beraber farklılıklarla bir arada yaşamayı iyi öğ renin. Yarın, öbür gün
Avrupa Birli ğ i'ne girerseniz, elin, elli tane gavuru ile beraber yaşayacaksınız.
Şimdi bizimki bir antreman süreci olsun, değ il mi yani!’
Türkçe'yi iyi bildi ğ i anlaşılan Hırant Dink, acaba ‘Aba altından sopa
göstermek’ deyimini de hiç duymu ş mu?” 40
Hasan Pulur’un, tamamen, okurun ırkçı, azınlık düşmanı yargılarına seslenen
bu yazısı, Dink’i alaycı bir üslupla tahkir etmenin dışında “Cumhuriyet ve Türkiye
dü şmanı bir Ermeni ” olarak lanse etmekte, onun “aba altından sopa gösterdi ğ ini”
iddia etmektedir. Sabiha Gökçen haberinin, Dink’i ve gazetesini tanınır hale
getirdiğini belirterek bu duruma hayıflanan Pulur, Dink’i, “Türkçe’yi iyi bildi ğ i anlaşılan”
sözleriyle de Türkiyeli kimliğini yok sayarak bir yabancı gibi sunmaktadır. Pulur,
ayrıca, Dink’in görüşlerini, ortalama okurun Ermenilere ve azınlıklara kar şı
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 28/75
“Tohumlar toprağ a serpilir, vakvakları ürkütüp ürkütmediklerine bakılır. Tepki
geliyorsa bir adım geri çekilip daha uygun bir zaman beklenir. Gelmiyorsa,
aynı doğ rultuda atışlara daha hızlı tempoda devam edilir.
AB için boşuna yalvar yakar olmuyorlar. AB demek ''fikir ve ifade özgürlü ğ ü''
demek! Yasak yok, özgürlük var! Yaz yazabildi ğ in kadar!
Şeriat kurallarına göre yönetilmeyi iste, irtica iste, Apo'ya özgürlük iste,
Türkiye'nin bölünmesini iste!.. Dilin kemi ğ i yok.
İşte size bir başka örnek. İ stanbul'da yayınlanan Ermeni AGOS Gazetesi'nde
rahmetli Sabiha Gökçen'in Ermeni oldu ğ unu hiçbir belgeye dayanmadan iddia
edebilen Hrant Dink' in, aynı gazetede çıkan 13 Şubat 2004 tarihli yazısının ilk
iki cümlesi aynen:
''Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermenilerin
Ermenistan'la kuracağ ı asil damarında mevcuttur. Yeter ki bu mevcudiyetin
farkında olunsun.''
Ülkemizde fikir ve ifade özgürlü ğ ü geli şiyor, AB yolunda hızla ilerliyoruz! Her
şey serbest, her şey özgür!
İ mam nikâhından Arapça yazıya, Türk'ün zehirli kanına kadar...
AB'yi babalarının hayrına istemiyorlar! 41
Çölaşan, Dink’in sözlerini tamamen bağlamından kopararak alıntılayan diğer
“
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 29/75
büyük etkileri oldu. Bunlardan biri de, hiç kuşkusuz, Cumhuriyet Gazetesi yazarı
Deniz Som’du:
“Haftalık Ermeni gazetesi Agos'un yönetmeni Hrant Dink yazısına şöyle
başlıyor: ‘Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan,
(Türkiye'deki) Ermeni'nin Ermenistan'la kuracağ ı asıl damarında mevcuttur.
Yeter ki, bu mevcudiyetin farkında olunsun...’
Bu görü ş, ırkçılıktan başka bir şey değ ildir ve dünyanın en büyük faşistlerinden
Adolf Hitler'in bile aklına gelmemi ş bir ‘damardan kan temizleme’
operasyonudur!
Bu görü şü bir kenarda tutalım, tekrar İ stanbul'da yayımlanan haftalık Ermeni
gazetesi Agos'a dönelim... Agos, Kemal Atatürk 'ün manevi kızı ve Türkiye'nin
ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen'in Ermeni asıllı oldu ğ unu yazmıştır.
Belge olarak da Ermenistan'dan Türkiye'ye gelen Hripsime Sebilciyan
Gazalyan adında bir ‘temizlikçi’ kadının anlattıkları gösterilmi ştir. Buna göre
Gazalyan'ın teyzesi Hatun; Gökçen'in annesidir ve büyükanne Mariam
tarafından yetimhaneye verilmi ştir. Bir başka belge de Gazalyan, Türkiye'ye
geldi ğ inde bir televizyon programında Sabiha Gökçen'i görmü ş ve ‘bir elmanın
ikinci yarısı’ gibi ninesine benzetmi ştir.
Bu yazının sahibi de Hrant Dink'tir. Ama Sabiha Gökçen'in Ermeni asıllı
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 30/75
Deniz Som, Hrant Dink’in -daha sonra hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 301.
maddesini ihlal ettiği ve “Türklü ğ ü aşağ ılama” suçunu işlediği gerekçesiyle dava
açılmasına neden olacak olan- sözlerini bağlamından ve anlamından kopartarak
aktarmakta ve ‘damardan kan temizleme operasyonu’ ile suçladığı Dink’i, Adolf
Hitler’in bile ilerisinde bir ‘faşist’ olarak nitelemektedir. Som, daha sonra, bu sözleri
söyleyen Hrant Dink’in, Sabiha Gökçen haberinin de mimarı olduğunu belirterek bir
bağ kurmaktadır. Som’a göre, ‘Faşist Hrant Dink’ in gündeme getirdiği iddia,
Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasında da işaret ettiği gibi, altında başka
amaçlar taşıyan bir iddiadır. Som, bu başka amaçları da, yine Hrant Dink’in sözlerine
atıfta bulunarak ‘damardan kan temizleme operasyonu ’ olarak açıklamaktadır. Som’a
göre Dink, Hur şit Tolon'un bahsettiği ‘içimizden hainlerden’ biridir.
Som’un, “ırkçılıktan başka bir şey olmadığ ını” öne sürdüğü Dink’in bir
yazısından yaptığı alıntıyı "Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz
kan, (Türkiye'deki) Ermeni'nin Ermenistan'la kuracağ ı asıl damarında mevcuttur.
Yeter ki, bu mevcudiyetin farkında olunsun..." şeklinde aktarmıştır. Yazar, Dink’in
sözlerini alıntılarken, parantez içinde ‘(Türkiye’deki)’ ifadesini eklemiştir. Gerçekte,
Dink’in yazısında parantez içinde bir ‘(Türkiye’deki) Ermeni ’ ifadesi yer almamaktadır.
Bu durumda Som’un, burada kendince, Dink’in ‘hangi Ermenileri’ kastettiğine ilişkin,
okura ‘açıklayıcı’ bir bilgi aktarma ‘gereksinimi’ içinde olduğu düşünülmelidir. Oysa,
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 31/75
Dink’in hedef haline getirilmesinde çok önemli bir yeri olan bu yazısının hangi
bağlamda anlatıldığı, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 01.05.2006 gün ve 711-2497 sayılı
kararında şöyle belirtilmektedir:
“Final niteli ğ indeki sekizinci yazısında43 ise, ‘Türk'ten boşalacak o zehirli kanın
yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nin Ermenistan'la kuracağ ı asil damarında
mevcuttur, yeter ki bu mevcudiyetin farkında olunsun’ diyen sanık, burada asıl
sorumlu ğ unun ise Diasporada değ il Ermenistan hükümetinde oldu ğ unu
vurgulamakta, ancak bağ ımsızlık dönemine bakılırsa Ermenistan'ın bu
sorumlulu ğ un bilincine henüz varamadığ ını, (…) ifade etmektedir.” 44
Bu sözlerle neyi anlatmak istediği, Hrant Dink’in yargılanması sürecinde
hazırlanan bilirkişi raporuyla şöyle ortaya konulmuştu:
“Yayında geçen ‘Türk’ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz
kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağ ı asil damarında mevcuttur’ ifadeleri
incelendi ğ inde ise ortaya çıkan sonuç sanığ ın Ermeni kimli ğ inde bir ruhsal
sorun olarak ifade etti ğ i Türk olgusunu, yani 1915’te yaşananları Ermeni
kimli ğ inin hayati bir unsuru olarak benimseyip, tüm çabaların ve birlikteli ğ in bu
olgu üzerine kurulmasını, 1915 olaylarını soykırım olarak dünyaya kabul
S
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 32/75
yanıt, Deniz Som’un köşesinde, 25 Şubat 2004’te, “Hrant Dink’ten” başlığı altında
yayımlanmıştı:
“Haftalık Ermeni Gazetesi Agos’un genel yayın yönetmeni Hrant Dink,
‘"Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nin
Ermenistan'la kuracağ ı asıl damarında mevcuttur. Yeter ki, bu mevcudiyetin
farkında olunsun...’ şeklindeki görü şü üzerine şu açıklamayı yaptı:
‘Yazımdan alıntıladığ ınız bölümler diasporadaki Ermenilere yapılmış bir
çağ rıdır ve bizim literatürümüzde Türkiyeli Ermeniler Diaspora değ ildirler: Söz
konusu etti ğ imiz yazı ‘Ermeni kimli ğ i’ üzerine yapmaya çalıştığ ım denemelerin
sekizincisine aittir ve öncesindeki yedinci ve altıncı yazılar da tamamen bu
konuyla ilgili süreklili ğ i arz eder. Altıncısı olan ‘Ermeni’nin Türk’ü’ başlıklı
bölümde Türk olgusunun Ermeni kimli ğ inde yarattığ ı tarihsel etkiler irdelenmi ş
ve bugün özellikle Diaspora Ermenileri’nin kimli ğ inde Türk olgusunun yarattığ ı
olumsuz etkiye dikkat çekilerek bu etkinin Ermeni kimli ğ inde bir zehir ama
diyalog kurulabilirse aynı zamanda da panzehir rolünün örnekleri bizzat
Türklerle bir arada yaşayan biz Türkiyeli Ermeni’de görülebilir, ne var ki
diasporalı Ermenilerin böyle bir şansı yoktur. (…)
Asıl niyetimin Ermeni kimli ğ inin sağ lıklı bir zemine oturtulmasıyla ilgili oldu ğ u
sanırım bu açıklamamdan sonra siz ve okurlarınızca yeterince anlaşılır’.” 46
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 33/75
Bugün, köşemizin sınırlarını zorlayarak Hrant Dink’in ‘Ermeni kimli ğ i Üzerine’
kaleme aldığ ı yazılarından sekizincisi olan ve ‘Ermenistan’la tanışmak’
başlığ ını taşıyan söz konusu yazıyı aynen yayımlıyoruz. Yorum sizin: (…)” 47
Som’un, Dink’in yanıtına ve ardından söz konusu yazısının bütününe yer
vermesi, çok ağır bir suçlama yönelttiği Dink’in yanıt hakkını kullanmasını sağlamak
olarak değerlendirilebilir. Bu, kuşkusuz, iyi niyetli bir yorum olacaktır! Oysa ki, Som’un
“Yorum sizin” diyerek, ‘tartışmaya ilişkin nihai değerlendirmeyi okura bırakmayı
amaçladığı’nı söyleyebilmek zordur. Som, bu üslubuyla –esasında-, daha önce
yazdığı hakaret içeren görüşlerinin arkasında durmakta ve okura da bu yönlü bir
okuma ‘telkin’ etmektedir. Gerçekten de, Som, daha sonraki yazılarında da, bir yorum
yanlışlığı yaptığını ifade eden veya Dink’ten özür dilediğini belirten hiçbir ifade
kullanmamıştır.
Dink’in bu sözlerinin Som tarafından bu şekilde alıntılanması, Önce Vatan
Gazetesi’nde de gündeme getirildi ve Dink’in Türkleri aşağıladığı iddia edildi. Önce
Vatan Gazetesi’nin başyazısı niteliğindeki ‘Bugünlük’ köşesinde, Orhan
Kiverlioğlu’nun,48 26 Şubat 2004’te yayımlanan, “Hrant’ın hırlayışı” başlıklı yazısında,
Agos’a ve Dink’e yönelik saldırıların en ağırı vardır:
(…)Masamda, elime önceki gün tutu şturulan ve ayrıca gazetemizin
f
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 34/75
İ ncirdibi Protestan Okulu mezunu olup, Ermenilerin koruyuculu ğ u maskesi
altında tarihçi başılığ ını yaparak, Türklü ğ e hırlayan Hrant’ın kafasına dank
edecek bir kanun hala olmalı ve insan kalıbındaki bu, maymun genleri
sahibinin cismen ve şeklen yanlış kopyalanmış oldu ğ u ortaya çıkartılarak
tıbben tescil edilmelidir…Aksi halde hayvan hayvanlığ ından, insan
insanlığ ından utanır hale gelir…Hrant’ın kimden cesaret alarak hırladığ ı ortaya
çıkarılmalı ve garip mahluka dersi verilmelidir…” 49
Dink’e ve Agos Gazetesi’ne yönelik ‘gözdağı’ içeren ve nefret dolu bu yazı,
normal şartlarda hukuksal olarak, yazarına ağır külfetler getirecek nitelikte bir yazıdır.
Buna kar şılık, yazarın bunu göze alarak en ağır hakaretleri ardı ardına
sıralamasındaki pervasızlık, Dink’i açık bir hedef haline getirmekteki gözü karalık,
Dink’in Ermeni kimliğine yönelik nefretin boyutlarını ortaya koyması bakımından ibret
verici bir örnektir. Yazıda, Hrant Dink’in, ‘Türk düşmanı’ olduğu iddiası o denli ‘şüphe
götürmez’ bir dille anlatılmıştır ki, okurda, Dink’in –adeta- varoluşsal bir niteliği olarak
‘Türk düşmanlığı’nı taşıdığı algısı yaratılmıştır. Dogmatik, demagojik bir düşünce
sistemine dayanan faşizmin bu özelliği ile, düşmanla herhangi bir ortak nokta
bırakılmamakta, onun insan olma vasfı adeta yok edilmektedir. Gerçekten de, Hrant
Dink ile ilgili yaratılan bu hava, daha sonra Hrant Dink’i öldüren silahın tetiğini çeken
Ogün Samast’ın ruh haline şöyle yansımıştır:
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 35/75
özellikle vurguladı. Hrant Dink’in bir ailesi oldu ğ unu ise hiç tahmin etmedi ğ ini
söyledi.” 50
Hrant Dink’i ‘insanlık dışı’ bir noktada tasvir eden yazılar, Önce Vatan
Gazetesi’nde, özellikle ‘Bugünlük’ adı verilen başyazılarda devam etti. Orhan
Kiverlioğlu’nun, 1 Mart 2004 tarihinde, ‘Bugünlük’ köşesinde yayımlanan ‘Türk
Kanının Zehiri ’ başlıklı köşe yazısı şöyleydi:
“Kainatın tabi seyri içerisinde sayısız beşeri illetlerin şifası olan Türk’ün asil
kanı, tarih boyunca esaretten, cehaletten, vahşetten kurtarıcı
olmu ş…İ nsanoğ luna hürriyeti., adaleti, sevgiyi, yardımı, ilmi ve merhamete
tanıtıp sevdirerek milletlerin hasretle bekledikleri biricik şifa timsali vasfını
korumu ştur…
Hayat kadar aziz ve mukaddes Türk kanı, bu müstesna ve asil mevcudiyeti ile,
dosta güven, dü şmana korku olu şu yanında, zehirli ve kahredici özelli ğ e de
sahip bulunmaktadır…
Türk’ün kanı, tarihin her devrende insanlık dü şmanlarını, huzur ve hürriyet
dü şmanlarını zehirli tesiri ile itlaf etmi ştir…
Kan sarhoşu insanlık cellatları için daima zehirli olmu ştur… Türk’ün kanı Türk
devletinin ekmeğ ini yiyip, ona ihanet eden, Türk’ün cömertçe sundu ğ u
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 36/75
Hrant Dink’e yönelik küfürlerin dozajını artırarak devam eden yazar, “insan
suretindeki Ermeni tarihçisi sürüngenlere de Türk’ün kanının zehirli vasfını içtimai şifa
niyetine göstermek lazım” ifadesiyle çok açık biçimde Dink’in öldürülmesi çağrısı
yapmaktadır. Orhan Kiverlioğlu, aynı şekilde, Dink ve Agos’la ilgili olarak, 2 Mart
2004’te, aynı köşeden, ‘Agos’un Saldırısı’ başlığı altında şunları yazdı:
“(…)Bir asırdan fazladır, devletimize, milletimize, diplomatlarımıza en kahpece
saldırıları devam ettiren, Türklük ve insanlık dü şmanı kızıl ruhlu Ermeni
eşkiyanın yeniden canlanmasına çabalayan Ermeni tarihçisi AGOS Gazetesi
bir salyalı kuduz dehşeti tavrında Türklü ğ e ve Atatürk’e saldırma pervasızlığ ını
sergilemeye devam ediyor…
Ermeni nankörlü ğ üne misal AGOS Gazetesi, kan sarhoşu Ermeni çetesinin
alçak ve aşağ ılık bozuk kanını Türk damarından vehmederek, bunu hırlayış
şeklinde ifade etmekten çekinmiyor, aynı zamanda Atatürk’ün Türk Gençli ğ i’ne
hitabesine de saldırıya da çabalıyor….
Sicili bozuk Ermeni Tahrikçisi AGOS’un saldırılarına dur denmeyecek mi?
Hayvan bile komşunun tarlasına keyfince dalamazken AGOS’a bu hayvani
başıboşluktan beter tecavüz cesaretini veren kimdir ve nedir..
Ermeni diasporasının Türkiye’de AGOS’a söylettirdiklerine hakettikleri cevap
? 52
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 37/75
Hrant Dink bu cümleyi yazı dizisinin hangi paragrafı ile bağ lantılı görürse
görsün, her şey vazı…
Bu cümleyi başka türlü anlamak mümkün değ ildir. Türk milliyetçiliığ ine kar şı
şuur altında yatan dü şmanlık… (‘Münhasıran’ Türk milliyetçili ğ ine dü şman
‘Türk’ yazar çizerin istemedi ğ iniz kadar mebzul oldu ğ u bir ülkede Ermeni Hrant
Dink’in ‘dü şmanlığ ını’ bir nebze anlamak mümkündür! (…)
Hrant Dink bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Lozan Antlaşması’nda
azınlıklara tanınan haklardan istifade etmektedir. Onun Türkleri sevmesini,
hele Türk milliyetçili ğ i ile dost olmasını beklemiyorum.
Ama bu kadar aleni bir dü şmanlığ a meyil etmesi dü şündürücüdür.
(…)” 53
Önce Vatan Gazetesi’nde, Dink ve Ermeniler aleyhine başlatılan bu
kampanya, egemen medyada da destek bulmakta zorlanmadı. Irkçı yayın
organlarında Hrant Dink aleyhine başlatılan kampanya, ırkçı örgütlerin Agos Gazetesi
ve Hrant Dink’i hedeflerine almalarına neden oldu. Bu yayın organlarında yayımlanan
yazıların en önemlilerinden biri, Ortadoğu Gazetesi’nde, Alican Satılmış’ın kaleme
aldığı ve Dink’e yönelik düşmanlık duygularını açığa vuran yazıdır:
“(…)AKP iktidarından cesaret alan bazı hainler, içlerindeki zehiri kusmaya
f
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 38/75
Önce tepkileri ölçmek için Ararat filmini gündeme taşıdılar, daha sonra 'masum
azınlıklar' kinlerini rahatça boşaltsın diye AKP iktidarı önlerindeki engelleri
kaldırdı ve onlar da harekete geçti. Fakat unutulmasın ve bilsinler ki bu devran
böyle devam etmeyecektir. Tanrı Türkü Korusun Ve Yüceltsin.” 54
Aynı zamanda Ülkü Ocakları Genel Başkanı olan Alican Satılmış’ın bu
yazısının yayımlandığı gün, Agos Gazetesi önünde ırkçı bir gösteri düzenlendi. Hrant
Dink kendisi suç duyurusunda bulunmamasına kar şın, Dink’e destek veren bir grup
aydın, Dink’e yönelik bu ırkçı gösteri nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Suç
duyurusunda o linç girişimi şöyle anlatıldı:
"26 Şubat 2004 Per şembe günü (…) İ stanbul Ülkü Ocakları üyesi bir grup,
MHP Şi şli ilçe binası önünden 'Ya sev ya terk et', 'Kahrolsun Asala' sloganları
atarak, Pangaltı'da bulunan Agos gazetesi binasına doğ ru yürüyü şe geçti.
Gazete binası önünde grup adına açıklama yapan Ülkü Ocakları İ stanbul İ l
Başkanı Levent Temiz, Agos gazetesinin yayın politikası ve bazı yazarlarıyla
toplumsal barışı bozacak arayışlar içersine girdi ğ ini iddia etti. Temiz 'Türk
milletinin onurunu zedeleyecek yaklaşımları şiddetle kınıyoruz. Hrant Dink
yazdığ ı bir yazıda 'Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz
kan Ermenilerin Ermenistan'da kuracağ ı asil damarında mevcuttur' diyor.
f f f
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 39/75
kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağ ı asil damarlarda mevcut’ demi şti. Hrant
Dink bununla da yetinmeyip, Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in Ermeni
oldu ğ unu iddia etmi şti. Bu geli şmeler üzerine gazetenin Şi şli’deki binasının
önüne gelen yurtsever gençler uzun süre slogan atarak gazetenin yayın
politikasını protesto ettiler. Burada bir basın açıklaması yapan İ stanbul Ülkü
Ocakları İ l Başkanı Levent Temiz, Agos Gazetesi ve Hrant Dink’in Türkiye’nin
toplumsal düzenini bozmaya çalıştığ ını söyledi. (…)” 56
Dink’in, Türk Ceza Kanunu’nun, ‘Türklüğü aşağılamak’ suçunu düzenleyen
301. maddeden yargılanmasına neden olacak sözlerini ilk kez gündeme getirmekle
övünen Önce Vatan Gazetesi’nde bu eylem, Abdullah Akosman imzalı yazıda ‘büyük
bir heyecan ve övgü’yle kar şılandı:
“Türk basınında ilk kez gazetemizde gündeme getirilen, Ermeniler’in haftalık
olarak İ stanbul Şi şli’de yayınladıkları AGOS Gazetesi’ndeki Sapparigce isimli
köşesinde Hrant Dink, "Ermeni kimli ğ i üzerine" isimli yazısında: "Türk'ten
boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nin
Ermenistan'la kuracağ ı asil damarinda mevcuttur" ifadesi, ulusunu seven tüm
Türkleri rahatsiz etmistir. Yayınımız üzerine, Ülkü Ocakları ve Doğ u
Perinçek'in İşçi Partisi mensupları bir protesto yürüyü şü tertip etmi şlerdir.
GOS G
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 40/75
taşıması için kan dökülmesi, bomba atılması mı gerekiyordu? Yoksa bütün
basın organları toplu olarak kafa kafaya verip en fazla 30 ki şinin
gerçekleştirdi ğ i bu olayı duyurmanın toplumun birlik - beraberlik-dirlik-
düzenli ğ ine zararı dokunacağ ına mı karar vermi ştir? Basın Konseyi, Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti, Çağ daş Gazeteciler Derneğ i'nin sessiz kalmasını kim,
nasıl açıklayabilir? Görmedi ğ imiz, bilmedi ğ imiz, başımızı uzaklara çevirdi ğ imiz
takdirde bu topraklarda kan dökmeye yeminli ırkçı örgütlenme zamanla
kendili ğ inden eriyip gidecek midir? Ermeni vatandaşların, başlarına gelen
saldırı ve tehdit olaylarının görmezden gelinmesi kar şısında güvence
duygularının tahrip olması hiç mi önemli değ ildir? Basın ve Emniyet bir
ağ ızdan onlara, 'ben gerekti ğ inde canını korurum, yeter ki sen sesini kes' mi
demektedir? Yoksa için için böyle bir gözdağ ı vermenin zamanı geldi ğ ine mi
inanmakta söz konusu merciiler.
(…)20-30 değ il, bir ki şinin bile ırkçı ayrımcı tehditkâr bir dili ku şanması
kar şısında bütün toplumun şiddetli tepki göstermesi gerek. Bu çapaçul
milliyetçi milislerin devletle ve Cumhuriyetçi-Kemalist-mubahçı teorisyenleriyle
dirsek temasına dikkat etmeliyiz. Ermeniler korku ve huzursuzluk içinde. Siz
ne alemdesiniz?” 58
Hrant Dink ve Agos Gazetesi’ne yönelik ürkütücü sözlerin ve tehditlerin
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 41/75
Hrant’a ağ ıt yakmaya gerek yok. Başörtüsü konusunda 'anneannem de
örtünürdü ama niyeti dini değ ildi,' saçmalıklarında oldu ğ u gibi, 'Ermeni
kardeşlerimiz korumamız altındadır,' ensest potansiyelli ağ abeylik gösterisi
midemi bulandırıyor.
Hrant, insan hakları ve özgür dü şünce idealinde timsahlar tarafından
parçalanacağ ını bilerek yola koyulmu ştu.
Derdim, Türkiye Ermenileri'ni, barış bayramlarında etinden, sütünden,
derisinden faydalanacağ ı kurbanları sanan, sopa gördü ğ ünde de onları linçte
yapayalnız bırakan Türkiye'nin yüksek ahlaksız özgürlük cemaatidir.” 59
Ayşe Önal’ın bu yazısı, Yeniçağ ve Önce Vatan gazetelerinde tepkiyle
kar şılandı. Yeniçağ Gazetesi köşe yazarı İsrafil Kumbasar, 2 Mart 2004 tarihli, ‘Hrant,
Ay şe, Etyen’ başlıklı yazısında, ‘Bir açıklama’ duyurusu altında, Ülkü Ocakları Genel
Merkezi’nin konuya ilişkin açıklamasına yer verdi:
“Bİ R AÇIKLAMA: (…) ‘Kendi ülkesinde Türklü ğ üne sövdürmeyecek kadar
şeref ve namus taşıyan’ bir zihniyetin refleksi olan Ülkü Ocakları’nın bu tavrı,
Ay şe Önal denen satılmış kalemin canını sıkmış olmalı ki, Ak şamGazetesi’nde yazdığ ı ‘Erkek ülkenin milli kabadayıları’ yazısı ile ‘Yoldaşım,
dostum’ dedi ğ i Hrant Dink üslubuyla yerden yere vurulmu ştur.
‘ G G
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 42/75
Türkiye’deki demokrasi senin Hrant Dink gibi ‘dü şünce yoldaşlarının, hayat
arkadaşlarının’ Türklü ğ e saldırmasında araç mı olmalı?
Türk milletine ‘Türk’ten boşalacak o zehirli kan’ gibi cümlelerle saldıran Hrant
Dink’i protesto ettikleri için ‘ülkücülere özür diletmekten’ bahseden senin, akli
dengen yerinde mi acaba?
Ülkücüleri Türklü ğ ü savunmaktan suçlu bulup, ‘özür diletecek’ hiçbir güç ve
kuvvet yeryüzünde peydah olmamıştır.
Türk milletine saldırıda bulunan Ermenilerin yanında kaleminden irin fışkıran
ve onların safında oynaşan Ay şe Önal’a Türkiye’de yaşadığ ını hatırlatıyor ve
böylesi bir karaktersizli ğ e müsaade eden Ak şam Gazetesi’ni Türk milleti ve
Türk milliyetçilerinden özür dilemeye davet ediyoruz.
Ülkü Ocakları Genel Merkezi” 60
Ülkü Ocakları’nın açıklamasında, Ayşe Önal kadın kimliği nedeniyle
aşağılanmaya çalışılmıştır. Açıklamada, cinsel imalar içeren “Ermeni ‘Agos’ Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink ile hangi meslek dışı ili şkilerde ‘dostluk ve
yoldaşlık’ kazandığ ı belli olmayan Ay şe Önal” , “Hrant Dink ile üzüntü paylaşarak
oynaşmaların” ve “Türkiye’deki demokrasi senin Hrant Dink gibi ‘dü şünceyoldaşlarının, hayat arkadaşlarının’ Türklü ğ e saldırmasında araç mı olmalı?”
ifadeleriyle Önal’a saldırılmaktadır.
Ö Ö
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 43/75
Dink’in yargılanmasına ve 6 ay hapis cezası almasına neden olan yazısı,
‘hedef haline gelen bir siyasi figür’ olmasında kilometre taşı oldu. Oradaki sözlerinin,
bağlamından koparılarak alıntılandığında, kamuoyundaki algısının nasıl olacağı da,
Dink’i hapse mahkûm eden mahkeme kararının gerekçesinde şöyle belirtildi:
" Öyle ülke vardır ki bayrağ ından şort yaparsın, hoşgörülür. Öyle ülke vardır ki
ineğ ine dokunursun, infial yaratır. Öyle millet vardır ki kan dedin mi akla bu
toprakların her santiminde bulunan ecdat kanı gelir. (…)Bu toprağ ın her karesi
kanla sulanmıştır. "61
Nitekim mahkemenin bu gerekçeli kararı da gazetelerde Dink’in suçlanmasına
vesile oldu. Hürriyet Gazetesi mahkemenin gerekçeli kararına ilişkin haberinde
“ Ata'nın sözlerini çarpıttı” başlığını kullandı. Mahkemenin gerekçeli kararındaki bir ifadenin kısaltması olan bu başlıkta herhangi bir tırnak işaretinin kullanılmaması
dikkat çekiciydi. Çünkü tırnak işareti kullanılmayan ifadeler gazetenin kendi
ifadeleridir. Haberin ara başlıkları ise dikkat çekicidir: ‘(Düşünce özgürlüğü) Sınırsız
değ il’, ‘Saygısızlık’ , ‘Suçu sabittir’, ‘Özel kasıt var’.62
Irkçı yayın organlarında mahkemenin bu kararı, Dink’in suçluluğunun kanıtıolarak sunuldu ve milliyetçi ifadelerle yüklü gerekçeli karara da geniş yer verildi:
“Türkler’e hakaret eden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink
( ) 63
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 44/75
ifadeyi başlığına taşıyarak sundu: “Bu toprakların her karesi kanla sulandı.” 65 Zaman
Gazetesi de haberi “Dink, Atatürk`ün sözlerini çarpıtıp, Türkleri aşağ ıladı” başlığıyla
verdi.66
Hrant Dink’e verilen bu ceza, Milliyet Gazetesi yazarı Melih Aşık tarafından bir
kar şılaştırma yapılarak ele alındı:
“Ermeni asıllı yazar Hrant Dink , 6 ay cezaya çarptırılmasına, ceza tecil
edilmesine rağ men üzülmü ş. Ülkeyi terk etmekten söz etmi ş... Ceza hukuk dışı
güdülerle verildiyse elbet üzülünür, kınanır. Hrant kardeş... Sen haksız bir
mahkeme kararına haklı olarak üzüldün... Peki 70 milyonluk bir ulusu ,
herhangi bir yargı kararı olmadan kendisinden önce yaşanmış olaylardan
dolayı ‘soykırım suçlusu’ ilan ederken bunda da bir haksızlık görüyor musun?
Görmüyor musun?” 67
Melih Aşık’ın yaptığı bu kar şılaştırma, Dink’in düşüncelerinden ötürü suçlu ilan
edilmesinin vahametini gizlemekte ve adeta Ermeni’lerin soykırım iddialarına kar şılık
olarak verilmiş bir yanıt gibi sunulmaktadır.
Hrant Dink ise, yaptığı haber üzerinden başlayan tartışmanın, kendisininhedefe konulduğu bir süreci başlattığını, Anka Ajansı’na verdiği ve “En çok Türk
dü şmanı demelerine üzüldüm” başlığıyla yayımlanan demecinde şöyle ifade etti:
“ GOS G
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 45/75
gelebileceklerini analiz etmeye çalışıyordum. Temel konum, diasporadaki
Ermenilerin kimli ğ idir. Diaspora Ermenilerine kimliklerini kazanmaları için Türk
dü şmanlığ ından kurtulmaları gerekti ğ ini söylüyorum.(…)" 68
Ancak Dink’in yoğun bir ırkçı kampanyanın hedefi haline geldiği günlerde
yapılan bu ajans haberi egemen medyada kendine hak ettiği yeri bulamadı.
Hrant Dink’e verilen bu cezanın Yargıtay’ca onanması da, ırkçı gazetelerde
Dink’e yönelik nefreti ortaya koyacak şekilde haberleştirildi:
“Yargıtay, gerekçeli kararında Dink’in açıklamasının ifade özgürlü ğ ü değ il galiz
küfür oldu ğ unu yazdı.
Ermeni gazeteci Hrant Dink’e Yargıtay’dan tokat gibi cevap geldi. ‘Türk’tün
boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan Ermeni’nin Ermenistan
ile kuracağ ı asil damarında mevcuttur’ dedi ğ i için 6 ay hapse mahkûm olan
Dink’in cezasının ertelenme kararını bozan Yargıtay, ‘Kullanılan ibareninTürklü ğ ü tahrik ve tezyif edici oldu ğ una ku şku yok…’ dedi.” 69
Sabah Gazetesi’nde, Erdal Şafak’ın, Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra
yayımlanan köşe yazısında verdiği çok önemli bir bilgi, kamuoyunda Dink’e yönelik
oluşan yargının, Dink’in davalarına bakan yargıçlar üzerinde nasıl bir etki yarattığınıve bu durumun, yargıçların siyasal tavırlarıyla birleştiğinde nasıl bir manzara
oluşturduğunu da ortaya koydu:
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 46/75
“Arbede dava erteletti” başlığını kullanmayı tercih ediyordu.71 Saldırgan bir grubun
varlığını yok sayan bu haberler, Dink’i ‘arbedenin, gerilimin’ bir tarafı olarak
sunuyordu. Türkiye Gazetesi, Dink’e saldıran grubun içindeki gazileri ön plana
çıkararak şöyle bir haber yaptı:
“’Türklü ğ ü aşağ ılamak’ suçundan yargılanan AGOS Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Hrant Dink’e Şi şli Adliyesi’ndeki dünkü duru şması sırasında
aralarında gazilerin de oldu ğ u bir grup tepki gösterdi. ‘Hrant yedi ğ in ekmeğ e
ihanet etme’ yazılı pankart açan gruba adliye önüne gelen başka bir grup tepki
gösterdi. Çıkan arbedeye polis müdahale ederek iki ki şiyi gözaltına aldı.” 72
Hürriyet Gazetesi de, aynı olayı anlatırken, Hrant Dink’e yönelik saldırıyı
‘protesto’ olarak sunuyordu. Üstelik, “Protestoculardan Polis Kurtardı” başlıklıhaberde anlatılanlardan, olayın Dink’e ve avukatlarına yönelik bir saldırı olduğu
açıkça anlaşılıyordu:
“Hrant Dink, adliye önünde kendisini protesto eden grup nedeniyle garajdan
polis otosuyla çıkarıldı. Davaya müdahil olarak katılmak isteyen gruparasından Yücel Sayman’a kalem ve bozuk para atıldı. Mahkeme salonunda
bulunan müdahillerin de sözlü sataşmaları üzerine duru şmayı bitiren
S S 73
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 47/75
‘ Şerefsiz’ diye bağ ırdıkları Dink’e tükürmeye çalışan grup, polis tarafından
dışarıya çıkarıldı.” 74
Yeniçağ Gazetesi, 9 Ekim 2004 tarihinde, Hrant Dink’in, Avrupa Birliği
sürecinde Türkiye’de yapılan reformları övdüğü “Hoş gidi şler ola…” başlıklı yazısını
tamamen çarpıtarak “Ermeni’ye Bak ” başlıklı bir manşet haber yaptı.
Hrant Dink, 7 Ekim 2004’te, Birgün Gazetesi’nde yayımlanan köşe yazısında,
“21. yüzyılın en büyük projesi olan Avrupa Birli ğ i'ne doğ ru kimi zaman yavaş kimi zaman süratle yol alıyoruz ve i şte önemli bir dağ ı daha aştık. Bundan sonrasında
artık demokratik kazanımlarımızı korumaya ve geli ştirmeye çalışacağ ız. Yolun açık
olsun Türkiyem... Yolun açık olsun” cümleleriyle başladığı yazısını, “Dayatmacı,
statükocu ve çatışmacı zihniyetler artık uçurumun dibine doğ ru gidedursun... Ülkem
insanlığ ın en büyük barış projesine doğ ru yoluna devam ediyor. Hoş gidi şler ola...Hoş gidi şler ola” 75 cümleleriyle bitirdi.
Yeniçağ Gazetesi ise, “Ermeniye Bak” manşetinde, “Hrant Dink’in, AKP’nin AB
eliyle başlattığ ı Türkiye Cumhuriyeti’ni tasfiye sürecinden cesaret aldığ ı, Birgün
gazetesinde yayımlanan yazısına ‘Hoş Gidi şler Ola …’ başlığ ını kullandığ ı, bununla
Atatürk’ü ve kurdu ğ u Türkiye Cumhuriyeti’ni tasfiye etmeyi kastetti ğ i, böylece Hrant Dink’in Atatürk’e dil uzattığ ı, çünkü bu deyi şin Ermeni katliamından kurtulan Türklerin
Atatürk’ü kar şıladığ ı ‘--Hoş Geli şler Ola –Mustafa Kemal Paşa…’ türküsündeki
f
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 48/75
Mustafa Kemal Paşa’ türküsünü diline dolaması, ‘kinini kusması’ olarak
nitelendirildi.
PUSUDA YATIYORDU
VATANDAŞLAR, ‘Aklınca, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le alay etmeye
kalkıyor! Ruslarla birlikte olan ve Türk askerini sırtından süngüleyen Ermeni
çetelerinin kıçlarına yedi ğ i tekmenin acısını çıkarmaya çalışan Hrant, her
fırsatta bunu yapıyor’ diyerek tepki gösterdi. Bir okurumuz da ‘Hoş geli şler ola
Mustafa Kemal Paşa’ türküsünü ‘Hoş gidi şler ola…’ diye çevirmesi, o ve onungibilerin 81 yıldır Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne kar şı pusuda yattığ ını
gösteriyor’ dedi.” 76
Haberde, altında “Kıyımı alkışlayan sözde gazeteci!” ibaresinin yazıldığı, Hrant
Dink’in bir fotoğrafına da yer verilerek şöyle denildi:
“I ğ dır Soykırım Anıtı (solda) Ermeni çeteleri tarafından kahpece, vahşice ve
kalleşçe katledilen Türk vatandaşları anısına yaptırıldı. Bölgede yapılan
kazılarda ortaya çıkarılan toplu mezarlarda Ermeni vahşetine maruz kalan
silahsız halkın dramını görmezden gelen Ermeni gazeteci Hrant Dink, AB veteslimiyetçi AKP hükümetinden cesaret alıp Atatürk’e dil uzatmaktan
çekinmedi.
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 49/75
birbirlerine sarılarak bu mutlu günü kutlamışlardı. Çünkü bir gün öncesine
kadar, Ermeni çeteleri tarafından minicik yavruları ekmek fırınlarında yakılıyor,
hamile kadınlar süngülerle delik deşik ediliyor, zavallı yaşlılar ise balta ve
kazmalarla kafaları, vücutları parçalanarak hunharca katlediliyordu. Köyler kan
gölüne dönerken kudurmu ş Ermeni çeteleri zevk içinde kahkaha atıp, şarap
içiyorlardı… Yıllardır komşuluk yapıp ekmeğ ini yedikleri kadınların el ve
ayaklarını kazıklara bağ layıp ırzlarına geçiyorlardı…
Uzmanlar ise yaptıkları araştırmalarda tarihe şu kaydı dü şüyorlar: ‘Tarihboyunca Osmanlı Devleti’nde baskı ve zulüm yapılmadan rahat yaşayan,
dinlerine dokunulmayan, hiçbir etnik zorlu ğ a u ğ ramayan Ermeniler, yalnız
ülkenin iç ve dış ticaretinde değ il, devlet kurumlarında da üst makamlarda
görev alıyorlardı. Ancak Ermeniler, ellerine fırsat geçirdiklerinde kendi
dindaşları ve Müslümanlar içinde Türk dü şmanları ile i şbirli ğ i yaparak kısa bir zaman içinde Türklere kar şı, dü şmanlıklarını silahsız halkın soykırımı ile
tezahür ettirdiler…’
İşte bu mezalimden kendilerini kurtaran Gazi’yi kar şısında gören yaşlı bir
kadın, başındaki örtüyü çıkarıp köy meydanına attı ve destanlaşan bu
türküsüyle oyununa başladı.” 77
Yeniçağ Gazetesi’nin bu haberine kar şı Hrant Dink, Basın Konseyi’ne suç
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 50/75
incitici yayın yapmaktan kaçınılır’ içerikli 13. maddesinin ihlal edildi ğ i sonucuna
vararak, Yeniçağ gazetesinin ‘Uyarılmasına’ oyçoklu ğ uyla karar vermi ştir.” 78
Basın Konseyi bu kararı oy çokluğu ile almıştı. Karar metninden, Basın
Konseyi’nin bazı üyelerinin Yeniçağ Gazetesi’nin çarpıtmaya dayalı ırkçı bir yayın
yaptığını tescil eden karara kar şı çıktığı anlaşılmaktadır. Karara imza atan ve kar şı
çıkan üyelerin kimler olduğunu öğrenmek için Basın Konseyi’ne yaptığımız başvuru
“Basın Konseyi kararlarında kimin nasıl oy verdi ğ i ilke olarak açıklanamaz. Ayrıcasözünü etti ğ iniz karar tarihinde kararı kabul eden ve etmeyenlerin kayıtları da
tutulmuyordu” denilerek reddedildi.
Yeniçağ Gazetesi’nin bu manşetinin anlamını ve içerdiği tehlikeyi en iyi
sezenlerden biri kuşkusuz yine Hrant Dink’ti. Dink, Birgün Gazetesi’ndeki köşesinde,
Yeniçağ nezdinde basında kendisine yöneltilen saldırıların ne ifade ettiğini veinsanlığın karanlık yüzünün ne kadar acımasız olabileceğini bir hikâye ile anlatıyordu:
“Yeniçağ gazetesi ‘Hoş gidi şler ola...’ başlıklı Cuma günkü yazımı manşetine
taşıyarak ‘Ermeniye bak’ başlığ ıyla Atatürk'e dil uzattığ ımı iddia etmi ş, kendi
algılamasından hareketle de durumdan vazife çıkartıp ırkçı saldırılarına bir
yenisini daha eklemi ş.Gerçi bu çevrelerin gözüne batmak için illa bir şeyler yazıyor olmanız da
gerekmiyor. E ğ er Ermeniyseniz ve bu kimli ğ inizle varlığ ınızı ortaya koymaya
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 51/75
Zararsızdı da Allah için.
Ağ ılın bir köşesinde yuvalandığ ı karanlık sığ ınak, örme duvardaki iki taş
arasındaki ince yarık kadardı sanki.Hani kertenkeleler olur ya o aralıkların ağ zında... Hani bir ses duyarlar da
birden dalarlar yarığ a.
Tam öyle i şte.
Gizlenerekten yaşar giderdi.
Arada bir günyüzüne çıkar, yüreğ i insaf tutanların yanına varır, harmanınucundan tutar, dökebildi ğ i kadar ter döker, iki dilim ekmek yer, sığ ınağ ına geri
dönerdi.
Toprağ ın kan kustu ğ u zamandı, her bir gayret ıccığ daha yaşamak içindi.
Köylünün yanında yeni adı Abdullah'tı... ‘Allah'ın gönderdi ğ i’.
Allah'ın unuttu ğ u bir delikte yaşayıp gidiyordu i şte.Ta ki Pelteklerden İ smail'in sondan üçüncü oğ lu Memo duvar dibinde
Abdullah'ı i şerken görene kadar.
İ smail, eğ ilmi ş, ferfecir gözlerini dipten Abdullah'ın ‘ İ t ölüsü’ çüküne dikmi ş,
hınzır hınzır kıkırdıyordu.
Zıplamasıylan bağ ıra bağ ıra koşması bir oldu İ smail'in.‘Koşun laaan’ diye bağ ırıyordu İ smail... ‘Koşun laaan koşun, Abdullah'a bakın,
vallah görmi şem onunki kabuklu, onunki kabuklu.’
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 52/75
İ smail ardındakilere döndü.
‘Hadin lan, bırakın garibi, çıkıyoruz.’
Rahat kodular ondan kelli sünnetli Abdullah'ı... Dokunmadılar bir daha.Çocuklu ğ unda kertenkele avlayanlarınız bilir. Uzanıp tuttu ğ unuzda sadece
kuyru ğ u kalır elinizde.
Yıl 2004, Yeniçağ ‘Ermeniye bak’ diye manşet atmış.
Birileri yine kertenkele avına çıkmış besbelli.
Ve ben şimdi - yanlış değ erlendirilmesin ürktü ğ ümden ya da sindi ğ imden değ il elbet- kendimi ‘Kertenkele Abdullah’ gibi hissediyorum, iyi mi?
Mazur görün, sürüngenlik i şte!” 79
Hrant Dink’in, Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinden yargılanmasına
ilişkin haberlerde kullanılan dil de, Dink’i suçlu göstermeye yönelik bir dildi:
“Ertelenen cezasına 'uslanmaz' temyizi
Ermeni Konferansı'nı engellemek için mahkeme kararı aldırtmasıyla tanınan
avukat Kemal Kerinçsiz ve Mehmet Soykan, Agos Gazetesi yazarı Hrant
Dink'e alt sınırdan 6 ay hapis cezası veren ve erteleyen mahkeme kararınıtemyiz etti. (…) Dilekçede, 'Aynı suçtan başka mahkemelerde davasının
olması sanığ ın benzer suçları i şlemeyeceğ i konusunda uslanma içersinde80
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 53/75
Ermeni asıllı Gazeteci Hrant Dink , bildi ğ iniz gibi Türklü ğ e alenen hakaretten
yargılanıyor. Dink , Antalya’da yapılan Dü şünce Özgürlü ğ ü panelinde lafı
döndürüp dolaştırıp bu kez İ stiklal Mar şı’na getirmi ş ve bazı bölümleri bölücü buldu ğ unu söylemi ş. Dink efendi, ‘Kahraman ırkıma bir gül’ bölümüne gelince
susuyorum. Herkes kendi ırkına gönderme yapıyor. Bu dizeleri mesela
çalışkan halkıma diye değ i ştirelim’ diyor. İşte demokratikleştikçe niyetler birer
birer ortaya çıkıyor. Ancak bunlar bertaraf edilmeyecek hadiseler değ ildir yeter
ki, bertaraf edilmek istensin. Atatürk’ün ‘Muhtaç oldu ğ un kudret damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur’ sözünün Türkiye dü şmanlarına
hatırlatılması yeterlidir sanırım. Her ne kadar ırkçı bir yaklaşım olsa da tek
çözüm bu yaklaşımda olsa gerek.” 81
Hrant Dink’in çeşitli toplantılarda yaptığı açıklamalar, özellikle ırkçı yayınorganları tarafından sıkı şekilde takip ediliyor ve çoğunlukla, söyledikleri sözler
bağlamından koparılarak ve ırkçı bir görüşün süzgecinden geçirilerek aktarılıyordu.
Bu ‘haberler’de Dink’e “Ya sev ya terk et” deniliyor, vatandaşlıktan çıkarılması talep
ediliyordu:
“Her konu şmasında Türklü ğ e kin kusan, şimdi de İ stiklal Mar şı’na hakaret
eden Hrant Dink, hala Türk vatandaşı.
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 54/75
Bunlar yapılırken Hrant Dink’le ilgili kullanılan sıfatın sürekli olarak “Türklü ğ e
hakaretten yargılanan Ermeni gazeteci” şeklinde kullanılması da dikkat çekiciydi.
“Türklü ğ e hakaretten yargılanan Ermeni gazeteci Hrant Dink , şimdi de Kürtçü
stratejistli ğ ine soyundu...
Dİ YARBAKIR `da katıldığ ı bir seminerde ‘Ermeni soykırımı’nı ima edip sözde
nasihatlarda bulunan Hrant Dink , ‘Bu topraklarda 150 yıl önce Ermeniler’inbaşına gelenler eğ er dikkatli olunmazsa Kürtlerin de başına gelebilir.
Korkuyorum, çünkü olaylar geçmi ştekinin aynısı gibi’ diye konu ştu. (…)” 84
Hrant Dink’in açıklamalarına yönelik olarak yeni suç duyuruları yapılması da
bu yayın organlarının sıklıkla başvurdukları bir yoldu. Dink’e, Türk Ceza Kanunu’nun301. maddesinden verilen hapis cezasının ertelenmesine yönelik olarak da sıkça
eleştiriler yönelten bu yayın organları, Dink’e çok daha ağır cezalar verilmesi için
adeta bir kampanya açmışlardı:
“Türklü ğ e hakaretten 6 ay hapis cezasına çarptırılan Ermeni gazeteci ‘1915’teyaşanmış olanın anlamı da, adı da vardır. Soykırımdır’ dedi. (…)
Her fırsatta Türkiye’ye fesatlık yapan Hrant Dink, Milliyet gazetesinde Derya
S ‘
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 55/75
‘Yargıç ve savcılarımız ne yazık ki hükümet etkisinin altında’ diyen Savaş
şöyle devam etti: ‘Bundan dolayı Dink’in hakkında dava açılacağ ından
şüpheliyim . Adaletin üzerinde büyük bir baskı var...’ Hrant Dink 305.maddeyi ihlal etmi ştir. Milliyet gazetesinde yayınlanan
söyleşide ‘soykırım’ safsatasını yine diline dolayan Hrant Dink/in yeni bir suç
i şledi ğ ine dikkat çeken Savaş, ‘Bu suçu basın yoluyla bilerek i şlemi ştir. Soruya
üstüne basa basa ‘soykırım’ diye cevap veriyor’ dedi .”85
Yeniçağ Gazetesi’nin ve Vural Savaş’ın, Dink hakkında işletilmesini istedikleri
Türk Ceza Kanunu’nun 305. maddesi “Temel milli yararlara kar şı faaliyette bulunmak”
suçunu düzenlemekte ve bu suçu işleyenlere 3 yıl ila 10 yıl arasında bir hapis cezası
verilmesini öngörmektedir.
Basında Hrant Dink adının bile başlı başına bir ‘tahrik’ unsunu olarak elealındığını gösteren örneklerden biri, Melih Aşık’ın, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi’nde her yıl düzenlenen geleneksel İnak Bayramı’na Hrant Dink’in katılma
ihtimali üzerine yazdığı yazıydı:
”Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin geleneksel " İ nek Bayramı"nın bu yıl 26 -27 Mayıs tarihlerinde yapılması gerekiyordu. Fakülte Yönetim Kurulu, bayramı
haziran sonuna erteledi... Kararın " İ nek Bayramı'nın daha ziyade bir 'eğ lence
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 56/75
Dekanlığ ın bu gibi etkinliklerde provokatif olaylar çıkmasından kaygı duydu ğ u
söyleniyor... Kısa süre önce Turgut Özakman'ın konu şmacı olarak okula davet
edilmek istendi ğ i ama yine tepkilerden çekinilerek davetin öğ rencilerce iptal edildi ğ i gazetelere yansımıştı. Dü şününüz ki Turgut Özakman'ın okula daveti
bile artık mesele oluyor.
Bir sürpriz geli şme de dün yaşanıyor... Mülkiyeliler Birli ğ i, dekanlığ ın kararına
rağ men, 26 Mayıs'ta okulda şenlik düzenleneceğ ini bildiriyor. Geli şmeler
görenleri üzüyor..86
Melih Aşık’a göre, Turgut Özakman’ın okula davet edilmesinin mesele olması
şaşılacak bir şeydir. Oysa Aşık, aynı yazısında, Hrant Dink’in Baskın Oran’la birlikte
davet edilmesini kendisi bir mesele olarak gördüğünü ortaya koymaktadır. Dink’in bu
şekilde ele alınışı, kuşkusuz, onun bir siyasal figür olarak Turgut Özakman’ın temsilettiği ulusalcı çizginin kar şısında yer aldığına ilişkin algı ve bu algıya bağlı
yansıtmadan kaynaklanmaktadır.
Hrant Dink, gazetelerde bu şekilde ele alınırken internetteki ırkçı sitelerde ‘katli
vacip’ ilan ediliyordu:
“ÇÖMEZ İ TLER
Tarih: 16.01.2006 Saat: 02:17 Yayınlayan: isbara_alp
O Ş
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 57/75
emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün yanı sıra, emekli vali, öğretim üyesi, gazeteci, eski
bürokrat ve işadamlarının yer aldığı bu dergide, Hrant Dink’in “Hoş gidişler ola”
başlıklı yazısı “Ermeni’nin küstahlığına bak” başlığıyla veriliyordu. Hrant Dink’inyazısından bölümlerin aktarıldığı dergi sayfasında şöyle deniliyordu:
“Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkarılan toplu mezarlarda Ermeni vahşetine
maruz kalan silahsız Türk halkının dramını görmezden gelen Ermeni gazeteci
Hrant Dink, AB ve teslimiyetçi Ak Parti hükümetinden cesaret alarak Atatürk’edil uzatmaktan çekinmedi.” 88
Aynı derginin ilerleyen sayılarında da, Hrant Dink’in yargılandığı davalarda
çıkan olaylara ilişkin haberler yapıldı. “Dink Hrant, provokatör mü ajan mı?” üst
başlığıyla verilen haberde, Dink hakkında suç duyurusunda bulunarak davaaçılmasını sağlayan avukat Kemal Kerinçsiz’in, Dink’i savunan avukatların saldırısına
uğradığı iddia edildi. Haber, başlığından da anlaşılabileceği gibi, tamamen Hrant
Dink’e yönelik bir kışkırtmayı içeriyordu. “Bunlar bu cesareti kimden alıyorlar?”
spotuyla verilen haberde, Dink ve avukatları saldırgan taraf olarak sunuldu.89
4. SONUÇ
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 58/75
niteliğindeydi ve bundan sonra Dink’le ilgili yapılan her türlü haber ve yorumda bu
açıklamanın gölgesi oldu.
Genelkurmay Başkanlığı kamusal bir tartışmaya açıkça müdahale etti vebasından bu tartışmayı sonlandırmasını istedi. Genelkurmay Başkanlığı’nın
açıklaması etkisini, Sabiha Gökçen’in Ermeni asıllı olup olmadığı tartışmasının
yeterince yapılmadan kapatılmasıyla gösterdi. Genelkurmay, burada –denebilir ki-
militan bir ‘eşik bekçisi’ rolü oynamaya soyundu ve bunda da ‘başarılı’ oldu.
Açıklamadan sonra basında ağırlıklı olarak bu iddianın haber değeri taşıyıptaşımadığına ilişkin yeni bir tartışma başladı. Genelkurmay Başkanlığı’nın kamusal
bir tartışmanın sonlandırılması biçimindeki açıklaması, halkın haber alma özgürlüğü
ile basın özgürlüğü kavramları etrafında değil, yine bu açıklamanın sahibi olan
Genelkurmay’ın çizdiği ‘ulusal güvenlik ve resmi ideoloji (Atatürk milliyetçiliği)’
paradigması çerçevesinde tartışıldı.Basının çizdiği çerçevede, özgür bir kamusal tartışmanın nasıl yürütülmesi
gerektiğine ilişkin bir tartışmanın yerini Atatürk milliyetçiliğinin ispatlanması aldı.
Hemen hemen tüm yazarlar, Gökçen’in Ermeni asıllı olduğu iddiası gerçek olsa bile,
onun tarihsel kişiliğine bir halel getirmeyeceği noktasında tartışma yürütürken,
Gökçen’in niçin yetim kaldığı, niçin Ermeni kökenli olmasına rağmen kökenlerindenkoparılarak bir Türk gibi yetiştirildiği soruları sorulmadı. Hatta Gökçen’in Ermeni asıllı
olabileceğine şiddetle itiraz edenler ve haberin yayımlanmasını maksatlı bulanlar,
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 59/75
edilen) cümlesinden ötürü yargılanması sürecinde gazeteler, aynı şekilde, düşünce
özgürlüğünün savunucusu olmaktan ‘imtina etti’90. Bilirkişi raporlarında, Dink’in afişe
edilen bu cümlesiyle, Türklüğü aşağılama kastının olmadığı, aksine Ermenilerieleştirdiği belirtilmesine rağmen, Dink sürekli olarak ‘Türklüğü aşağıladığı için
yargılanan Ermeni gazeteci’ olarak kamuoyuna sunuldu. Dink’in, düşüncelerini
açıkladığı için mahkûm olması da, egemen medyanın sınırlı bir kesiminde ve Avrupa
Birliği ile ilişkiler bağlamında eleştirildi.
Hrant Dink’in medya tarafından hedef haline gelen siyasi bir figüredönüştürülmesi süreci, hiç kuşkusuz egemen kitle medyası ile sınırlı değildi. Özellikle
ırkçı çizgideki basın kuruluşları Hrant Dink’in hedef haline getirilmesinde önemli bir rol
oynamışlardı. Ancak egemen medyanın, ırkçı basında Dink’le ilgili yapılan yayınlara
kaynak oluşturan ve ırkçı tutumu pekiştirici ve destekleyici yayınları olmasaydı,
kuşkusuz hedef haline getirilme süreci bu kadar ‘başarılı’ olamayacaktı.Hrant Dink’e yönelik egemen basında yer alan haber ve yorumlarda kullanılan
dil, açıkça ırkçı yayın yaptıkları bilinen gazetelerdeki yorumlardan ‘ton olarak’ belki
farklıydı. Buna rağmen, egemen basında yansıtılan bakış açısı ile ırkçı yayınlarda
yansıtılan bakış açısı arasında ‘öz olarak’ çok büyük fark yoktu. İkincisindeki dil,
hedef kitlesine uygun olarak daha sivri daha ‘aksiyoner’ iken, egemen basındaki dildaha ‘dolaylı’ydı. Ancak ırkçı basında Dink’e yönelik dilin böylesine sivri olmasını
sağlayan nedenlerden biri, kuşkusuz, egemen basındaki dilden ‘güç alması’ydı.
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 60/75
kamusal alanda ancak ‘öteki’ olarak vardırlar ve sıkça tartışma konusu olan Anayasal
çerçevenin çizdiği vatandaşlık tanımının bile gerisinde, ırkçı bir ayrımcılığın
hedefidirler.Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinden açılan bütün önemli davalarda
beraat ya da düşme kararları çıkarken, Hrant Dink’in, Avrupa Birliği sürecine rağmen,
mahkûm edilmesinde, basının, Dink’in Ermeni kimliğine yaptığı vurgu etkili oldu.
Nitekim bu durum, Dink’i mahkûm eden mahkemenin gerekçeli kararındaki hukuk
dışı, milliyetçi söylemle kendisini göstermişti. Dink’in siyasi bir suikastın hedefi olarakseçilmesinde de, kuşkusuz, ırkçı basın tarafından kamuoyunda yaratılan ‘Dink
algısı’nın önemli bir etkisi oldu.
‘Ötekileştirme’, Dink’e yönelik haber ve yorumların sadece bir bölümündeki
yaklaşımı, üstelik bütün fotoğrafı anlatmaktan uzak bir bölümünü ifade ediyor.
Denebilir ki, faillerin suikastla verdiği mesajın alt yapısı medyada oluşturulmuştur.
21 Şubat 2004, Hürriyet, Ersin Kalkan
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 61/75
1
GündemElimde Ermeni dönmelerin listesi var ama açklamamANKARA
"Kürt Aleviler Ermeni dönmesidir" sözlerini inkár eden Türk Tarih Kurumu Ba!kan
Prof Yusuf Halaço"lu "Elimde Ermeni dönmelerin listesi var" diyerek yeni bir
22 Ağustos 2007, Hürriyet
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 62/75
:
Prof. Yusuf Halaço"lu, "Elimde Ermeni dönmelerin listesi var" diyerek yeni birtart!ma daha ba!latt. Gazetecilerin teyplerindeki kaytlar Prof. Halaço"lu’nun"söylemedim" dedi"i sözleri söyledi"ini gösteriyor.
TÜRK Tarih Kurumu (TTK) Ba!kan Prof. Yusuf Halaço"lu, gösterilen tepkiler üzerine geriadam atarak, "Ben, ’kürt Aleviler dönmedir’ demedim" dedi. #stifa ça"rlarna, "Birileriba"rabilir ça"rabilir, birileri istifa isteyebilir, her !ey olabilir. Bunlarn bir önemi yok"
yantn veren Prof. Halaço"lu, rkçlk suçlamalarna kar! kendisini, "Ar!ivin neredeoldu"unu, bu belgelerin ne i!e yarad"n bilmeyen baz profesörler, yargsz infazyapyorlar. Ben ne yapt"m biliyorum. Yapt"m rkçlk de"il, bilimsel çal!madr. Görevdenalnmam gerçekleri de"i!tirmez" diye savundu. Sözlerinin eksik ve yanl ! yanstld"n önesüren Prof. Halaço"lu, düzenledi"i basn toplantsnda !unlar söyledi:
ALEV!LER TÜRKMEN
Hiçbir konuda belgesiz konu!madm. Türkiye’de kafasn kuma sokanlar var, bir ksm da profesör. Aleviler’in yüzde 99’uTürkmendir. Hoca Ahmet Yesevi tarikatndan Hac Bekta!i Veli’ye gelirler. Semah, !aman semasnn aynsdr. 14 yldrçal!t"m personel müdürüm Alevidir. Baz Aleviler arad, anlattm te!ekkür ettiler.
REKABET YANLI#
"Bugün Türkiye’de Türk-Kürt rekabeti yaratmak isteyenler var. Birileri bölüp parçalamak istiyor, ben de bütünlemekistiyorum. Müslüman olmu! Ermeni vatanda!lar var. Ben Ermeniler’i suçlamadm. Türk gelene"inde devlet insan için var.Ermeni Patri"i benim dostum. Bir sürü Kürt arkada!m var. Ben rkç de"ilim. Kim çarptyorsa onlar utansnlar.
KÜRTLER #AF!!
Kürtlerin yüzde 99’u $afii mezhebinden gelir, $afiiler de Sünni’dir. ’Tehcirden, baskdan, sürgünden kurtulmak için,kendilerini Kürt Alevisi olarak gösteren Ermeniler oldu’ dedim. Tarihi belgelere dayanan bu gerçek neden Alevileri,Kürtleri, Ermenileri a!a"lamak olsun? Gerçeklerden korkarsak, bilimsel ara!trma yapamayz.
YALAN YAZDILAR
Bir gazete eksik ve yanl!larla bir haber yapyor. Buna göre beni suçluyorlar. Yarn beni istifaya ça"ran baz siyasetçiler,haklarnda gazetelerde çkan yalan-yanl! haberler kar!snda istifa edecekler mi? Veya Türkiye’nin bölücülü"üne gayreteden baz ba!kanlara ayn !ekilde, ’Meclis’te istifa et’ diyecekler mi?
DÖNMELER !N L!STES!
Benim elimde Ermeni ismi, onun Türk ismi ve hangi mahallede oturdu"una dair liste var. Ama bunu hiçbir zamanaçklamayaca"m, bu bir tehdit olarak da alglanmasn.
!#TE BANT ÇÖZÜMÜ
"...Ara!trmalarmzda !unu gördük ki pek çok bugün Kürt dedi"imiz insanlar aslnda Türkmen asll, yapsal olaraksöylüyorum. Ama bununla beraber bir !ey daha ifade ediyorum, bunlar fantezi de"il söyleyece"im !ey. Bugün Kürt olarakbilinen hatta hatta !öyle söyleyeyim, Kürt Alevi olarak bilinen birçok insan da maalesef Ermeni dönmeleridir. VeT#KKO’nun içinde yer alan, PKK’nn içerisinde yer alan insanlardan birço"u bunlardan. Yani bizim zannetti"imiz gibi birKürt hareketi de"il PKK ya da T#KKO hareketi."
2
22 Şubat 2004, Hürriyet, Ayda Kayar
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 63/75
3
25 Şubat 2004, Cumhuriyet,İlhan Selçuk
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 64/75
4
24 Şubat 2004, Hürriyet, Emin Çölaşan
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 65/75
5
25 Şubat 2004, Hürriyet, Ertuğrul Özkök
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 66/75
6
23 Şubat 2004, Hürriyet
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 67/75
7
23 Şubat 2004, Milliyet, Önay Yılmaz
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 68/75
8
23 Şubat 2004, Akşam, Ekin Türkantos
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 69/75
9
22 Şubat 2004, Milliyet, Melih Aşık
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 70/75
10
23 Şubat 2004, Sabah, Savaş Ay
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 71/75
11
24 Şubat 2004, Cumhuriyet, Deniz Som
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 72/75
12
9 Ekim 2004, Yeniçağ
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 73/75
13
13 Mart 2006, Ortadoğu
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 74/75
14
20 Şubat 2006, Yeniçağ
8/3/2019 Hrant Dink Basında Hedef haline gelmesi
http://slidepdf.com/reader/full/hrant-dink-basinda-hedef-haline-gelmesi 75/75
15