hur s oz - kktc meclis evrak yönetim sistemi -...

2
Yazı işleri Müdürü FEVZİ ALI RIZA Posta Kutusu 156 Telefon No. 687 Lefkoşa—Kıbrıs. Yıl» 1 HUR S OZ S a b a h Çıkar Gündelik Gametedir S A L I 4 Mart 1947 SAYISI: Bir Kuruştur. Sayıl 198 Acaba İjhak Mevzuu Yeni Bir Safhada mı? i Geçen Pazar nüshamızda hiç bir fikir ileri sürmeksizin kupkuru bir telgraf haberi neşretro iştik. Bu telgrafta aşağı yukar 1 şöyle deniliyordu: — Yunan Başbakanı M. Mak sim09 Yunan Parlâmentosun- da söz alınış ve Kıbrıslıların! ilhak arzularını Yunan hükü- metinin kabul ve tasvip et- ttiğini belirtmiş .." Alman tamamlayıcı ha- berlere göre Yunan hüküme- ti, Kibrisin ilhak arzusunu' münasip bir şekilde ve zaman- da ingiliz hariciyesine birdir- mek ve bu konu etrafında ingiltere ile bir müzakere ka- pusu açabilmek için teşeb büslerde bulunmak üzere, Londradaki Yunan sefirine talimat verecektir. Bu iki haberden şunu is- tihıaç ediyoruz: Demek oluyorki yıllaroa olur olmaz zamanlarda il- hak diye nümayişler tertip eden bir avuç millici Rum münevveri, nihayet bu emel- lerinin peşine daha fazla bir kalabalık katabilmişler ve netice olarak da bu kısır ve Kıbrıs halkının menfaatına mugayir arzuya yeni bir veçhe verebilmişlerdir. Şu muhakkakki Kıbrıstan Londraya giden mümessiller heyeti, bu kararı Solcuların tazyiki neticesin- de vermişler: içerisinde hukukçuların da bulunduğu bu heyet, Kıbrıstan hareke- tinden evvel dahi pek alâ biliyordu ki Londrada bu lundukları müddet zarfında yapacakları her türlü teşeb b"s, tabı ile metbû arasındaki münasebetten öteye geçemi yecek ve ingiliz makamları bu heyeti resmi bir mümes- siller heyeti olarak tanımı- yacakti. Hey«t bunun böyle olaoa- ğını pek iyi bilmesine rağ- men belediye intihaplarında- ki vaitleri yerine getirmek için Kıbrıstan Londraya ha- reket etmijti. Uzun yılların çabalaması ve daimi propagandası neti- cesinde vuku bulmakta olan Rum heyetinin bu teşebbüsü bir yana; yukarıya dercetbiği miz Atinadan gelen haberler bize gösteriyor ki, bu günkü Yunan Başbakanı da ayni yolu tutmuş ve alelitlak Kıbrıslıların umumunun bir arzusu gibi gösterilen bu talebin tahakkuku için, Yu- nan hükümetinin hariciyesi vasıtasiyle ingiliz harioiyfsi nezdinde ttşebbüsatta bulu Bulması hususunda Yunan meclisinden mezuniyet almış tır. Biz iddia ederiz ki bunun böyle olması da Kıbrıs'ın il- hakı için bir oldu bitti sayı- lama/. Maa'mafi bir kaşık su- da bağulmaklığımızı mucip ortada bir sebep yoksa da, bu keyfiyet gösteriyor ki YAZAN: F.v«l Ali RİZA Filistin, Sudan, Kuzey Epir, Selânik, Halep ve Boğazlar meseleleri şeklinde ve bütün Akdeniz havzasındaki dev- letleri ilgilendiren siyasî bir mevvu (Kıbrıs mesleesi!)mey- 'laııa çıkarılmak isteniliyor. Kanaatimizce vaziyetin b ı şekle girmesi üzerine kendi ka ra sularını çevreleyen bir ada olması hasebiyle memleketin halen sahibi olan ingiltere hükümeti kadar, bu mevzu, Tüıkiyeyi de yakından ılgı lendırecek esaslı bir öııemı haizdir. Uu adada Türk ırkından, Türk hars ve ananelerine ta- mamıyle sadık kalmış 82 bin ırkdaşının da bulunuşu Tür kiyenin bu alâkasını perkin- leştirmak hususunda Turki- yeye daha fazla bir rüçhant- yet hakkı vermektedir. Bütün bunları gözönüne al- maaak bile (Tanrı gösterme- sin) O.,iki adaların Yunanis- tan* ilh kından sonra Kıbrt- sın da aynı devıete devredil- mesi, Anadolunun ı^ge ve Akdeniz sahillerinin çember altına al umasını mucip o'ur. iddia ediyoruz k:, Kibri- sin, ileride ne şekilde bir hükümet şekli teşkil edeceği katiyet kes- betnıiyen ve parti kavgaları içerisinde payan olan Yunan devletinin idaresine devredil- mesine rıza göstererek buna göz yummak,Türk sıyeset ve Kiyasetine aykırı düşecekdir. İlhak konusu Yunan par- lâmentosunda müzakere mev- zuu edilecek kadar ileri bir kerteye geldikten ve bun, siyasî bir veçhe verilmiye ça- balandı! tan sonra ayni mev zu ile Türkiyedeki matbua- Ya Birlik Veya Mahviyet LüNDRA: Buradaki Bir- leşmiş Milletler Kurulunda söz alan Mr. Eden demiştir ki:Eger insanlık karşılıklı da- yanışmanın verdiği dersi öğ- renirse insanlığın maddî refah ve saadetinin hududu ölçü- süz olacaktır. Eğergöğrenemezsek ozaman modern silâhların ilâvesile is- tikbalde yapılacak harpların fecaati insanlığın mahviyetini mühürliyecektir. Mazarik Konuftu LONDRA: Buradaki Bir- leşmiş Milletler Kurulunda söz alan Mazarik demiştir ki: 'öyle bir mücadele yapıyo. ruz ki bu mücadele harbi ka- zanmaktan daha güç olabilir. Eğer gayet dikkatli hareket etmezsek Atom^çağından Taş devri çağma döneceğiz. Yeni bir harp olamaz, bize yeni bir harbin gelmekte olduğunu söyliyenler büyük bir günah işliyorlar," Bolivyada Su Baskını BUENOS AYREcJ: şimalî Boliviada Triııidad bölgesin- de su baskını uetioesi felâket- le yüz yüze olan 8000 kişiye uçaklar yardım etmiye çalış- maktadır. Trinidad kasabası gözden kaybolmaktadır ve uçaklar hatta bu kasabanın kenarına bile inememektedir- ler. Yağmurlar halen devam etmektedir ve söylendiğine göre tez bir zamanda yardım gelmezse 1200 çocukle bera- ber 8,000 kişi mahvolaoaktır. ması, onların kaçinamıyaoak - lan bir vazifa ve bu alakayı arzu etmek ise bizim inkar edilemiyecek pek sarih bir hakkımızdır. Yunanistanda Dahili Harp ATİNA; Hükûmeto kuvvetler Verımon dağı yakın- larından Yugoslav hudutlarına kadar olan yerlerde ya- pılan toplama hareketi neticesi 150 Yunan çetecisi öldü- rülmüş ve bir çok silâh depoları ele geçirilmiştir. Çeteci- lerden 300 kişilik bir kafilenin yaptığı bir taarruz netice- si 150 jandarma öldüğü hakkında çeteoilerin yaydğı ha- ber doğru değildir. Anoak 8 kişi öldürülmüş olup beş kişi- de gayıptır. ıFil islinde Sıkı Yönetim KUDÜS:' Fifistinin muhtelif bölgelerinde sıkı yöne- timjlân, edilmiştir. Buna sebeb evvelki gün yapılan ted- hiş hareketi netioesi, İd kişinin öldürtlmaş olması ve 26 kişinin yaralanmış bulunmasıdır. Tedhiş teşkilâtı çıkardığı bir beyannamede divorki: "Bu, İngilizlerin vatandaşlarımızı memleket harioine gön* dermesine bir mukabelei bilmisildi. Hiçbir idtihkam ingi- lizleri askerlerimizden t oruyamiyacaktır. Bu Harbin Başlangıcıdır.'' Mr. At! ee'nin Beyanatı 3 LONDRA: Birleşmiş Milletler Kurulunda buradaki bir toplantısında Mr. Attlee Birleşmiş Milletler Kurulu ile Emniyet Kurulundan daba fazla iş ve birlik bekli- yenlerin sukutu hayaline iştirak ettiğini fakat diğer başa- rıların bize ümit verdiğini söylemiştir. Harp tehlikesine karşı milletlerin kendilerini müdafaa etmeleri meselesine temas e len Attlee demiştirki: ''Mo- dern silâhların tahrip kuvvetini ciddi bir şekilde düşü- nen her şahsın içinde bulunduğumuz çağin arzettiği tehli- keyi idrak etmesi lazımdır. Her millet kendi menfaatini düşündüğü müddet daima rekabet hali hakûm şarecek- Hatta harbin kaçınılmaz olduğu f:kir bile ki bul rddeek. tir. Fakat milletlerin müjterek menfaati için çaliçirsak o zaman iş değişir." Bîr Amarikan Senatörünün Garip Teklifi İngiltere Aa «rl kanıa Bir Parç«sı O l u n a i f ATLANTA: Bir Demokrat olan Senatör Pu a sel At- lanta gazetesi Başyazarı ile yaptığı bir mülâkat a İngil- tere, Skoçya Irlânda ve Wal>Vın Birleşik An eri kanın Birleşmiş devletler nden olmaöinı ileriye s ûmüştar. Sena- tör şu teklifi yapmaktadır: ikişer senatörle millet ve killeri bu memleketleri temsil etmelidir. HitUrin Mücevherleri Bir kaç bin lira kıymetin- de ve Hıtlere ait olan bir plâ tinyum mücevher Müttefik tın da alakadar olacağını tah- min etmekteyiz. Uft muA Adada yaşıyan ve son â ha- ber üzerine maneviyatında ne de olmasa hatırı sayılır bir sarsıntı beliren 82 bin Kıbrıs [ K I V I L C I M L A R Türkü Türkiye matbuatından buuu bay "k bir iştıyaKİe bek- lemektedir. Kızıl İslâv iştihaamın bo- ğucu ve sulhbozar tazyiki altında bunalan yakın doğu ileGüney doğu Avrupadaki teh likeleri önlemek ve mütekabil manfaatlar ve müşterek se- lâmet için kurulan Türk-In giliz dostluğu, bu arzuyu izhar etmemiz hususunda bize daha fazla bir cesaret vermektedir. Buna kaniiz Kıbna adası, Türk —lngiuz dostluğunun bir ön kalesidir. İngiliz imparatorluk camiası içerisinde sekenesi arasında yegâne Türk bulunan Ingi- lız müstemlekesi Kıbrıs ol- duğuna gore, bu adadaki varlığımızla Türk siyasî rica linin yakından alâkadar oiT Bir Kitap ve Bir Fikir Semih Sait UMAR 1 SON günlerde "The Riddle of the Universe" adlı bir ki- tap okuyorum. Yazan, Ernst Haeckel (1834-1919). Altmış dört yaşına kadar Yena Üni- versitesi Zooloji Profösörü olan müellif, kâinat ve in- sanın kâinattaki mevkii hu- susunda yarım asırlık yorucu ve fasılasız araştırmalarım bu kitapta anlatmağa çalışıyor ve Sir Arthur Keith'in ifa- desiyle "Kâinat, birçoklarının inandığı gibi, yaratan ve ya- ratılandan ibaret bir çifte varlık değildir. Yaratan ve ya- ratılan yek vücuttur" şeklinde hulâsa edilen felsefesini "Pure Monizm" adı altında izah ve isbat etmeğe çalışıyor. Müellif, anlaşıldığı gibi, kuvvetli bir müsbet ilim ada- mıdır. Kainatın büyük sula- rına (veya sırrına), birçok müsbet ilim adamlarında ek- sikliğinden şikâyet ettiği spekülasyon yoluyle değil, görünen ve bilinen üzerinde sıkı bir tecrübî araştırma yoluyle varmağa çalışmış ve hakikaten kuvvetli bir takım hükümlere varmıştır. "Ruh"u yani insanın iç varlığını ve- ya Kant'ın tabiriyle «iç V C ~ iakım ,IL m .uh"ujjjaa ı ve-ffis' "nou-ü menon"ı bütün organik var- lıkların vücutunu teşkil eden hüorelerin maddî varlığında mündemiç bir "oell-soul" üe izah etmeğe ve onu görüne- ne irca etmeğe çalışıyor. Haeckel'in bu görüşü yan- lış veya doğru olabilir. Ne- tekim, Yirminci Asrın baş- langıcından beri bu hususta muhtelif fikirler ileri sürül- müştür. Burada söylemek is- tediğimiz Haeckel'in "Mo- nizm" dediği bu felsefî görü- şün hiç de yeni bir şey ol- madığı ve bizdeki "vahtedi vüout felsefesinin" tam bir müsbet ilim anlayışıyle iza- hından ibaret olduğudur. Bu münasebetle şunu tekrarla mak istiyoruz ki Türk-lslâm Medeniyetinin hakiki değer ve ehemmiyeti üzerinde dur- mak zamanı çoktan gelmiş- tir ve bu vazifenin mesuli- yeti hepsinden daha fazla o Medeniyetin kurucusu olan bizlere düşmektedir.ITürk mil- letinin yabancılar tarafından sadeoe harpçı ve idareoi bir millet olarak tamı iması ve sanatle felset'e sahasında eser- iz sayılması hakiki kıymet- (Devamı 2 noide) memurlar tarafından keşfe- dilmiştir. Bu mücevher Al- man Bankasının çelik odala- rında bulunmuştur.' Piskobosluk Madisi Toplandı Dün öğleden u sonra ' Kıbrıs Piskobosluk meclisi top!arak Kibrisin İlhakım sağ amak! maksadıyle Lodradaki ilhak- çı kafilesine yeni talimat vermek meselesini müzakere etmiştir. 4 Öğrendiğimize göre meclis müzakeresi neticesinde h ye- tin Kıbrısa avdeti kararlaş- tırılmış yalnız Mr. Rossidi- sin bir müddet daha Lond- rada kalması münasip gö- rülmüştür." Eczacılar Toplantısı Geçen Pazar günü B.E.K binasında umumî Kıbrıs et- zacıları birliğinin bir toplan- tısı yapJnnıg ve 42 kişi hazır bulunmuştur. Bu toplantıda her gece bir gece növbeteisi eczane ve Pazar t ıhtili me- seleleri müzakere edilmiştir. Hazır bulunanlar 21 er ki- şilik iki kısma ayrılmışlar ve aralarındaki fikir ihtilâfı ne- ticesi olarak hiç bir neticeye MAAD TARAFINDAN SMSALO^TİİMA AKTARILMIŞTIR

Upload: lamque

Post on 11-Mar-2019

216 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Yazı işleri Müdürü FEVZİ ALI RIZA

Posta Kutusu 156 Telefon No. 687 Lefkoşa—Kıbrıs.

Y ı l » 1

HUR S OZ S a b a h Ç ı k a r G ü n d e l i k G a m e t e d i r

S A L I 4 Mart 1947

SAYISI: Bir Kuruştur.

S a y ı l 1 9 8

Acaba İjhak Mevzuu Yeni Bir Safhada mı?

i

Geçen Pazar nüshamızda hiç bir fikir ileri sürmeksizin kupkuru bir telgraf haberi neşretro iştik.

Bu telgrafta aşağı yukar1

şöyle deniliyordu: — Yunan Başbakanı M. Mak

sim09 Yunan Parlâmentosun-da söz alınış ve Kıbrıslıların! ilhak arzularını Yunan hükü-metinin kabul ve tasvip et-ttiğini belirtmiş .."

Alman tamamlayıcı ha-berlere göre Yunan hüküme-ti, Kibrisin ilhak arzusunu' münasip bir şekilde ve zaman-da ingiliz hariciyesine birdir-mek ve bu konu etrafında ingiltere ile bir müzakere ka-pusu açabilmek için teşeb büslerde bulunmak üzere, Londradaki Yunan sefirine talimat verecektir.

Bu iki haberden şunu is-tihıaç ediyoruz:

Demek oluyorki yıllaroa olur olmaz zamanlarda il-hak diye nümayişler tertip eden bir avuç millici Rum münevveri, nihayet bu emel-lerinin peşine daha fazla bir kalabalık katabilmişler ve netice olarak da bu kısır ve Kıbrıs halkının menfaatına mugayir arzuya yeni bir veçhe verebilmişlerdir.

Şu muhakkakki Kıbrıstan Londraya giden mümessiller heyeti, bu kararı Solcuların tazyiki neticesin-de vermişler: içerisinde hukukçuların da bulunduğu bu heyet, Kıbrıstan hareke-tinden evvel dahi pek alâ biliyordu ki Londrada bu lundukları müddet zarfında yapacakları her türlü teşeb b"s, tabı ile metbû arasındaki münasebetten öteye geçemi yecek ve ingiliz makamları bu heyeti resmi bir mümes-siller heyeti olarak tanımı-yacakti.

Hey«t bunun böyle olaoa-ğını pek iyi bilmesine rağ-men belediye intihaplarında-ki vaitleri yerine getirmek için Kıbrıstan Londraya ha-reket etmijti.

Uzun yılların çabalaması ve daimi propagandası neti-cesinde vuku bulmakta olan Rum heyetinin bu teşebbüsü bir yana; yukarıya dercetbiği miz Atinadan gelen haberler bize gösteriyor ki, bu günkü Yunan Başbakanı da ayni yolu tutmuş ve alelitlak Kıbrıslıların umumunun bir arzusu gibi gösterilen bu talebin tahakkuku için, Yu-nan hükümetinin hariciyesi vasıtasiyle ingiliz harioiyfsi nezdinde ttşebbüsatta bulu Bulması hususunda Yunan meclisinden mezuniyet almış tır.

Biz iddia ederiz ki bunun böyle olması da Kıbrıs'ın il-hakı için bir oldu bitti sayı-lama/. Maa'mafi bir kaşık su-da bağulmaklığımızı mucip ortada bir sebep yoksa da, bu keyfiyet gösteriyor ki

YAZAN: F.v«l Ali RİZA

Filistin, Sudan, Kuzey Epir, Selânik, Halep ve Boğazlar meseleleri şeklinde ve bütün Akdeniz havzasındaki dev-letleri ilgilendiren siyasî bir mevvu (Kıbrıs mesleesi!)mey-'laııa çıkarılmak isteniliyor. Kanaatimizce vaziyetin b ı şekle girmesi üzerine kendi ka ra sularını çevreleyen bir ada olması hasebiyle memleketin halen sahibi olan ingiltere hükümeti kadar, bu mevzu, Tüıkiyeyi de yakından ılgı lendırecek esaslı bir öııemı haizdir.

Uu adada Türk ırkından, Türk hars ve ananelerine ta-mamıyle sadık kalmış 82 bin ırkdaşının da bulunuşu Tür kiyenin bu alâkasını perkin-leştirmak hususunda Turki-yeye daha fazla bir rüçhant-yet hakkı vermektedir.

Bütün bunları gözönüne al-maaak bile (Tanrı gösterme-sin) O.,iki adaların Yunanis-tan* ilh kından sonra Kıbrt-sın da aynı devıete devredil-mesi, Anadolunun ı^ge ve Akdeniz sahillerinin çember altına al umasını mucip o'ur.

iddia ediyoruz k:, Kibri-sin, ileride ne şekilde bir hükümet şekli teşkil edeceği katiyet kes-betnıiyen ve parti kavgaları içerisinde payan olan Yunan devletinin idaresine devredil-mesine rıza göstererek buna göz yummak,Türk sıyeset ve Kiyasetine aykırı düşecekdir.

İlhak konusu Yunan par-lâmentosunda müzakere mev-zuu edilecek kadar ileri bir kerteye geldikten ve bun, siyasî bir veçhe verilmiye ça-balandı! tan sonra ayni mev zu ile Türkiyedeki matbua-

Ya Birlik Veya Mahviyet

LüNDRA: Buradaki Bir-leşmiş Milletler Kurulunda söz alan Mr. Eden demiştir ki:Eger insanlık karşılıklı da-yanışmanın verdiği dersi öğ-renirse insanlığın maddî refah ve saadetinin hududu ölçü-süz olacaktır.

Eğergöğrenemezsek ozaman modern silâhların ilâvesile is-tikbalde yapılacak harpların fecaati insanlığın mahviyetini mühürliyecektir.

Mazarik Konuftu LONDRA: Buradaki Bir-

leşmiş Milletler Kurulunda söz alan Mazarik demiştir ki: 'öyle bir mücadele yapıyo.

ruz ki bu mücadele harbi ka-zanmaktan daha güç olabilir. Eğer gayet dikkatli hareket etmezsek Atom^çağından Taş devri çağma döneceğiz. Yeni bir harp olamaz, bize yeni bir harbin gelmekte olduğunu söyliyenler büyük bir günah işliyorlar," Bolivyada Su Baskını

BUENOS AYREcJ: şimalî Boliviada Triııidad bölgesin-de su baskını uetioesi felâket-le yüz yüze olan 8000 kişiye uçaklar yardım etmiye çalış-maktadır. Trinidad kasabası gözden kaybolmaktadır ve uçaklar hatta bu kasabanın kenarına bile inememektedir-ler. Yağmurlar halen devam etmektedir ve söylendiğine göre tez bir zamanda yardım gelmezse 1200 çocukle bera-ber 8,000 kişi mahvolaoaktır.

ması, onların kaçinamıyaoak -lan bir vazifa ve bu alakayı arzu etmek ise bizim inkar edilemiyecek pek sarih bir hakkımızdır.

Yunanistanda Dahili Harp ATİNA; Hükûmeto kuvvetler Verımon dağı yakın-

larından Yugoslav hudutlarına kadar olan yerlerde ya-pılan toplama hareketi neticesi 150 Yunan çetecisi öldü-rülmüş ve bir çok silâh depoları ele geçirilmiştir. Çeteci-lerden 300 kişilik bir kafilenin yaptığı bir taarruz netice-si 150 jandarma öldüğü hakkında çeteoilerin yaydğı ha-ber doğru değildir. Anoak 8 kişi öldürülmüş olup beş kişi-de gayıptır.

ıFil islinde Sıkı Yönetim KUDÜS:' Fifistinin muhtelif bölgelerinde sıkı yöne-

timjlân, edilmiştir. Buna sebeb evvelki gün yapılan ted-hiş hareketi netioesi, İd kişinin öldürtlmaş olması ve 26 kişinin yaralanmış bulunmasıdır.

Tedhiş teşkilâtı çıkardığı bir beyannamede divorki: "Bu, İngilizlerin vatandaşlarımızı memleket harioine gön* dermesine bir mukabelei bilmisildi. Hiçbir idtihkam ingi-lizleri askerlerimizden t oruyamiyacaktır. Bu Harbin Başlangıcıdır.''

Mr. At! ee'nin Beyanatı 3 LONDRA: Birleşmiş Milletler Kurulunda buradaki

bir toplantısında Mr. Attlee Birleşmiş Milletler Kurulu ile Emniyet Kurulundan daba fazla iş ve birlik bekli-yenlerin sukutu hayaline iştirak ettiğini fakat diğer başa-rıların bize ümit verdiğini söylemiştir.

Harp tehlikesine karşı milletlerin kendilerini müdafaa etmeleri meselesine temas e len Attlee demiştirki: ''Mo-dern silâhların tahrip kuvvetini ciddi bir şekilde düşü-nen her şahsın içinde bulunduğumuz çağin arzettiği tehli-keyi idrak etmesi lazımdır. Her millet kendi menfaatini düşündüğü müddet daima rekabet hali hakûm şarecek-Hatta harbin kaçınılmaz olduğu f:kir bile ki bul rddeek. tir. Fakat milletlerin müjterek menfaati için çaliçirsak o zaman iş değişir."

Bîr Amarikan Senatörünün Garip Teklifi İ n g i l t e r e A a « r l kanıa Bir Parç«sı O l u n a i f

ATLANTA: Bir Demokrat olan Senatör Puasel At-lanta gazetesi Başyazarı ile yaptığı bir mülâkat a İngil-tere, Skoçya Irlânda ve Wal>Vın Birleşik An eri kanın Birleşmiş devletler nden olmaöinı ileriye s ûmüştar. Sena-tör şu teklifi yapmaktadır: ikişer senatörle millet ve killeri bu memleketleri temsil etmelidir.

HitUrin Mücevherleri Bir kaç bin lira kıymetin-

de ve Hıtlere ait olan bir plâ tinyum mücevher Müttefik

tın da alakadar olacağını tah-min etmekteyiz.

Uft

muA

Adada yaşıyan ve sonâha-ber üzerine maneviyatında ne de olmasa hatırı sayılır bir sarsıntı beliren 82 bin Kıbrıs

[ K I V I L C I M L A R

Türkü Türkiye matbuatından buuu bay "k bir iştıyaKİe bek-lemektedir.

Kızıl İslâv iştihaamın bo-ğucu ve sulhbozar tazyiki altında bunalan yakın doğu ileGüney doğu Avrupadaki teh likeleri önlemek ve mütekabil manfaatlar ve müşterek se-lâmet için kurulan Türk-In giliz dostluğu, bu arzuyu izhar etmemiz hususunda bize daha fazla bir cesaret vermektedir.

Buna kaniiz kı Kıbna a d a s ı , Türk —lngiuz dostluğunun bir ön kalesidir. İngiliz imparatorluk camiası içerisinde sekenesi arasında y e g â n e Türk bulunan Ingi-lız müstemlekesi Kıbrıs ol-duğuna gore, bu adadaki varlığımızla Türk siyasî rica linin yakından alâkadar oiT

Bir Kitap ve Bir Fikir Semih Sait UMAR

1 SON günlerde "The Riddle

of the Universe" adlı bir ki-tap okuyorum. Yazan, Ernst Haeckel (1834-1919). Altmış dört yaşına kadar Yena Üni-versitesi Zooloji Profösörü olan müellif, kâinat ve in-sanın kâinattaki mevkii hu-susunda yarım asırlık yorucu ve fasılasız araştırmalarım bu kitapta anlatmağa çalışıyor ve Sir Arthur Keith'in ifa-desiyle "Kâinat, birçoklarının inandığı gibi, yaratan ve ya-ratılandan ibaret bir çifte varlık değildir. Yaratan ve ya-ratılan yek vücuttur" şeklinde hulâsa edilen felsefesini "Pure Monizm" adı altında izah ve isbat etmeğe çalışıyor.

Müellif, anlaşıldığı gibi, kuvvetli bir müsbet ilim ada-mıdır. Kainatın büyük sula-rına (veya sırrına), birçok müsbet ilim adamlarında ek-sikliğinden şikâyet ettiği spekülasyon yoluyle değil, görünen ve bilinen üzerinde sıkı bir tecrübî araştırma yoluyle varmağa çalışmış ve hakikaten kuvvetli bir takım hükümlere varmıştır. "Ruh"u yani insanın iç varlığını ve-ya Kant'ın tabiriyle

«iç V C ~ iakım ,ILm

.uh"ujjjaa ı ve-ffis' "nou-ü

menon"ı bütün organik var-lıkların vücutunu teşkil eden hüorelerin maddî varlığında mündemiç bir "oell-soul" üe izah etmeğe ve onu görüne-ne irca etmeğe çalışıyor.

Haeckel'in bu görüşü yan-lış veya doğru olabilir. Ne-tekim, Yirminci Asrın baş-langıcından beri bu hususta muhtelif fikirler ileri sürül-müştür. Burada söylemek is-tediğimiz Haeckel'in "Mo-nizm" dediği bu felsefî görü-şün hiç de yeni bir şey ol-madığı ve bizdeki "vahtedi vüout felsefesinin" tam bir müsbet ilim anlayışıyle iza-hından ibaret olduğudur. Bu münasebetle şunu tekrarla mak istiyoruz ki Türk-lslâm Medeniyetinin hakiki değer ve ehemmiyeti üzerinde dur-mak zamanı çoktan gelmiş-tir ve bu vazifenin mesuli-yeti hepsinden daha fazla o Medeniyetin kurucusu olan bizlere düşmektedir.ITürk mil-letinin yabancılar tarafından sadeoe harpçı ve idareoi bir millet olarak tamı iması ve sanatle felset'e sahasında eser-iz sayılması hakiki kıymet-

(Devamı 2 noide)

memurlar tarafından keşfe-dilmiştir. Bu mücevher Al-man Bankasının çelik odala-rında bulunmuştur.'

Piskobosluk Madisi Toplandı

Dün öğleden u sonra ' Kıbrıs Piskobosluk meclisi top!arak Kibrisin İlhakım sağ amak! maksadıyle Lodradaki ilhak-çı kafilesine yeni talimat vermek meselesini müzakere etmiştir. 4 Öğrendiğimize göre meclis müzakeresi neticesinde h ye-tin Kıbrısa avdeti kararlaş-tırılmış yalnız Mr. Rossidi-sin bir müddet daha Lond-rada kalması münasip gö-rülmüştür."

Eczacılar Toplantısı

Geçen Pazar günü B.E.K binasında umumî Kıbrıs et-zacıları birliğinin bir toplan-tısı yapJnnıg ve 42 kişi hazır bulunmuştur. Bu toplantıda her gece bir gece növbeteisi eczane ve Pazar t ıhtili me-seleleri müzakere edilmiştir.

Hazır bulunanlar 21 er ki-şilik iki kısma ayrılmışlar ve aralarındaki fikir ihtilâfı ne-ticesi olarak hiç bir neticeye

MAAD TARAFINDAN S M S A L O ^ T İ İ M A AKTARILMIŞTIR

Sayfa 2

«J-T? ' —-İ " • p m**t •'"}

( H Ü R S O Z )

â J

f * Mart 1947 —

Memleket Haberleri

MAHKEMELERDE Moriulu şöfer Hristos Hris-

tu Sofokii tehlikeli otomobil sürdüğünden ve Marulla Ga-lonaya çarpıp onu yaraladı-ğından mahkemeye verilmiş ve maznun müştekiye dok-tor ve hastane parası olarak 50 lira masraf ödemeyi ka-bul ettikten sonra davasını kabul etmiş ve mahkeme kendisini 6 hafta hapse mah kûm etmiştir.

* Lefkoşa tayyare karar-gâhında gardiyan Yuannus Georgiyu üzerinde sivri uçlu bir pıçak taşıdığı için 6 ay hapse mahkûm olmuştur.

* Pedulâlı Neyokli Ksidi köylüsü Theodoaiya Yanni Finyodiye sarkıntılık ettiğin-den 11 ay hapse ve müşte-kiyede elbiselerini parçala-dığından 5 lira tazminat ödemiye iobar edilmiştir.

* Kömiircülü M. Cemal Konyalı sahte 6 tane Keçi-nin teskeresini ibraz ederek ve rehin ola ak göstererek Gönyelili İbrahim Talâttan 6 lira aldığından 10 lira nakti cezaya çarpılmış ve 1 lirada masraf ödemeye ic-bar edilmiştir.

* Zotyalı Evelton Hara-lambus, Hristos Fotoyu, Ha-ralâmbus Dimitriyu Çanakka Uaralâmbus Ksidas.Dimitris Haralâmbus Fastidis vePras-tiolu (Morfu) Evangelos Yu-annu. Lefkelı Abdullah Sami ve Sami M.Eminin dükkânını açarak 243 lira kâğıt para, 15 liralık kuruş, 2 tane harp tahvili, 4 lira kıymetinde 4 adet altın ve 50 lira kıyme-tinde bir kaşa ile muhtelif defter «re senet çaldıkların-dan mahkemeye getirilmiş ler ve ilk tahkikatın yapıi ması için mahkeme 24 Marta tehir edilmiştir. Maznunlar 50 şer liralık kefalet ile ser-best bırakılmışlardır.

Mtgusa Belediyesinin Müracaatı

Ma usa Belediye Meclisi namına Mağusa Belediye Re-isi Kaza Komiserine bir mektup göndermiştir. Bu mektupta Mağusada işçi ev-leri yapılması için bir takım tavsiyeler vardır.

Diğer bir mektupta hükü-metin Mağusanın su mesele-sini ele atması istenmektedir

S>r Patrclb Girn»4« Girne Komiserliğinde mem-

leketimizde bulunan tanın mış şehir plânoısı SirPatıick' in de bulunduğu bir toplantı yapılmış vo bu toplantıda Girnenin inkişaf ve plânlan-ması meselesi konuşulmuştur.

Tüccarlara Tüccarlara bildirilir ki

trenlerle nakledilen eşyanın Gümrük hamalları tarafından Mağusa Limanında traklara nakli için 1 Mart 1947 tari hinden itibaren tono başına 3 / 4 | kr. alınacaktır.

M o d e r n Arıcıl ık Yazan: Osman Nuri ve K.Milfciadoi

1

Lirnakada Hırsızlık N.I. Dimitriyu Ltd'ın ya-

zıhanesi meçhul kimseler ta-rafından açılarak içerisinde bulunan küçük bir para ka-sasının kilidi kırılmif} fakat kaşa boş olduğu için hiçbir şey alamamışlardır. Polis mesele etrafında tahkikat yapmaktadır.

Cenubi Afri kaya Hava Seferi

"Louis'' turist dairesinin bildirdiğine göre kâfi miktar-da yolcu temin edildiği tak-dirde yakında Kıbrıs ile Ce-nubi Afrika arasında doğru-dan doğruya hava seferleri tesis edilecoktir

Serbest Bırakıldılar Müze hırsızlığında ilişiği bu

lunduğu şüphesiyle Polis ta-rafından tevkif edilmiş bulu-nan kimselerin hepsi de ser-best bırakılmıştır.

Şarap Ikracı İngiliz Gıda Nazırı Kıbrıs-

tan Ingiîtereye ilâveten 300 tono şarap ihracı için ruhsat

J vermiştir.

Kıbrıs Türk Çifteler Birliği köy v* kasabalardaki bütün Birlik SakratarUrlnaı

Köy ve kasabalarınızda mevcut bulıınau ve birer azası bulunmakla iftihar etti-ğiniz Çiftçi birliklerinizin 1 Mart 946 dan 1 Mart 947 tarihine kadar bir senelik vaziyetlerini tekrar teftiş ederek, Heyeti idare arka-daşlarınızla birlikte, lâzım gelen faaliyetlerin tarafları nızdan lütfen kabul edilmesi ve birliklerinizin (1 Mart 46 1 Mart 47) bir senelik faali-yet raporunun hazırlanması ve 1 Nisan 47 de toplanma-sına karar alınan Yüksek Çiftçi Birliği Kurultayında müzakere ve teftiş edilmesi için Merkeze gönderilmesi reca olunur.

Lâzım gelen izahat: Azaların adedi, toplanan

pa a, geri kalan toplanma mış, elde mevcut masraf cetveli, elde r: evcut paranın köyünüze ait olanı ve merke ze gönderilecek miktar. Bir senede yapılan toplantı, faa-liyet ve çalişmalar hakkında ksa izahat.

15 Mart 947 den sonra köylerin gezileceği memnuni-yetle bildirilir.

K. T. Ç. Birliği Genel Sekreterliğinden

LEFKOşA

Öldükçe önemli ve bilhassa zayıf kovanlara saldıran yer li bir hastalık ta petek güve-sidir. Bu böcek bilhassa san-dık kovanlarındaki petekle, re çok zarar verir. Zayıf bir kovanda bunlar petekle-ri esmer bir toz yığınına dön durmekle kalmaz b> tün ko vanı yok eder. Bu böceğe karşı en iyi çarpışma yolu kovan halkını kuvvetli bu lundurmak ve kovanları de-liksiz ve çatlaksız yapmaktır Eğer çatlaklar meydana ge-lirse bunlar kapatılmalıdır. Karıncalar, bakılmadığı tak-dirde, çok güçlük çıkarırlar. Bunlar kovanın ayaklarını yağlı su doldurulu uş kaplara koymakle kontrol edilebilir. Eğer yuvaları bulunabilirse kaynar su dökerek yok edile-bilirler. Kanatsız bir sinek olup bite benziyen arı biti bazan rahatsızlık verir ve

kontrolü güçtür. Bunlar anl-arı ile işçi arıların göğsünde bulunur ve denildiğine göre işçi arıların ağzından çıkar-dıkları dektar ve bal ile ya-şarlar. Tek bir kurtuluş y'ohı kpvanları ve bahusus döşe-me tahtalarını çok temiz tut-maktır. Arı kuşlarını herkes bilir fakat bunlar adının an-lattığı kakar zararlı olamıya bilir, onlar ökse veya niçan-cı bir tüfek ile kontrol edile-b'lirler.

v a f

Dikkat ZUhravI Hastalıklardan

Korunma H ı r l u ı l Kendinizi zührevi hastalık-

lardan korumanız için is-met Mustafanın Mağusada yeni açmış olduğu merkeze uğramayı ihmal etmeyiniz.

Prencees Elizalet No. 26 İsmet Mustafa

li 68'

Kıbrıs

HAÎ

DO!

arte8İ g' lUDUO

H

Memurların Kararı Pazar sabahı yapılan ge-

nel bir toplantıda Hükümet memurları Sendikalar niza-matı tahtinde kaydolunmıya karar vermişlerdir. Bü^n memurlardan bu karara mu-halif ancak üç kişi rey ver-miştir. Memurların kanaatin a göre bütün memurları adaya şamil bir şekilde teşkilâtlan-dırmak ancak bu şekilde mümkün olacaktır.

Satış İçin İyi Ot Lefkoşa Leper (Cüzzamlı-

lar) Çifliğindeki otlar kesilip alınmak için en çok fiat teklif edene satılacaktır. İs-tekliler 8 Marta kadar heı-hangi bir günde Leper Çifliği Dairesinde Lieut. Cdr. Evans veya Telefon 662 ye müra-caat edebilir.

NOT:- Bu satıştan elde edilecek para Leper Büdçe-sine yatırılacaktır.

Mağusa.

' Müjde! Müjde! DERTLİ PİNAR Lârnakada

Bu Ak«am 6 v« 9 im

M A K R I D I S Sinemasında Görmeğe Koşunuz

Baş rolde i NEZİHE BECERİKLİ yükseli sanatkAr TALAT ARTEHELİ göreceksiniz KOT: Biletlerinizi İsmail Süleyman Ticaret

evinden arayınız.

K ı v ı l c ı m l a r (Birinciden kalan)

terimizin değerlendirilmesine lâ-zım gelen ehemmiyeti vermeme-mizdendir. Yoksa Türk milletinin ilim ve felsefe sahasındaki başarı-ları diğer herhangi bir milletin başarılarından daha az değildir.

S. S. Umar Yarın-BİR SOYSUZ DAHA

S a 111 ık Ev Lefkoşada Abdi Çavuş so

kağında No. 2-4 ev satılıktır. İsteklilerin şu adrese mü

racaatları. Zinon Kostantinu

Baf Sokağı No. 79 Lefkoşa

Çocuklar İçin Futboll arımız Gelmiytir 1 Numara (iç lâotiği ile) 7/5 2 o «» >9 >> 8/3f 3 ı< >j j» >» y/3 Toptanoılara ayrıca tenzilât yapılır

Kamal Rflıtam v« Kardayi Flrm'tl

SAYIN Ö Ö R E T M E N okutulan ek kitaplar üyünoü İlk Okullar] n her sınıfında

def'a olarak gelmiştir. öğrencilerin seve s eve faydalandığı bu kitaplardan sizitı'de

edinmeniz ve edinmelerine vasıta olmanız şayanı tavsiyedir. Lûtfl KltaUvl

— •

DAİMA HACI BEKİR, LOKUM VE tekerlemelerini tercih ediniz.

Numaraya L eleton Ediniz

Kambililinin Lüks Taksileri Emrinize Amadedir.

7 22 Kadri bu kuizleri - çok çalışkan olmasına

rağmen - pek sevmezdi. Bu bahse temas etti-ğimiz zamanlar bana: "Yavrum"diyordu;"Sene-' ortasında ve sene - sonunda olmak üzere iki büyük imtihan yapıyorlar ya, kâfi değil mi ? Dünyanın her tarafında böyledir. Hatta ingiliz Üniversitelerinde üç yıllık tahsilin hesabı ancak üçüncü yılın sonunda verilirmiş Üniversite talebesi çoouk değildir yavrum. Üzerimize aldığımız mesuliyeti idrak ediyoruz. Bu kuizler olmasa da bittabi derslerimize çalışacağız. Her gün, her gün imtihanın ne lüzumu var î Ameri-kanlar tuhaf insanlar vesaelâınl"

Ama kuizlerin asıl düşmn nı Nesimdi. Kuizi olduğu haftalar canının burnuna geldiğini söyler, küfürler savur urdu. Yoklama gecesi masanın başında, kitabına iğilmiş, bir müddet kaldıktan sonra canı sıkılır, ayağa kalkıp benim masama gelerek, o çok sevdiğim tuhaf telâffuzlu konfe-ranslarından birine başlardı.

"Sen biliyormun . Nazmi. Ben öyle her gece çalışmayı hiç sevmem. Halepte iken şu imtihanlara iki üç gün kala, şey ederdim, kitap acardım. Burada her gün her gece. Velek (bu kendi ue has bir tabirdi) burası Üniversite değil

KAYBOLAN DÜNYA Yazm; NAZİF SÜLEYMAN E B O Ö L U

luııııııınııııuıiiiıııı 2 8 üimiiiiiiiuiimmi çocuk mektebi." Ve bütün senu çalifmıyarak bir senenin dersini nasıl hazırladığım da şöyle anlatırdı: -fBen öyleyim, ü imtihan günlerinde hiç uyuğman ben. Gecelerin şu potinlerim ve şu şeylerim (elbiselerini gösteriyor) ilen yata-rım. Bir saattan çok uyuğmam. Halepte sene çıtasında, şey iki tane sıfırım vardı. Şu fizikten ve matematikten. Müdür beni çağırdı: ' Seni çalışmazsan şu sıaıfı geçirmem' dedi. Sene sonunda imtihanda ÜÇ geoe hiç uyumadım. Fizikten sınıfta en iyi numara aldım. Bu iş-hoca bilem inanamadı. 'Nasıl' dedi '»u şeyi sen nasıl yaptın?' Çünküm daha evvel hep sıfır alırdım."

Nesim hemen hemen her gece buna benzer konferanslar verir ve sonra oaketini ve pantalo» nunu çıkararak pijamalarını giyer, yatağına uzanırdı.

Basıldığı yer: HÜKNOZ Basımevi Temiztoklu Sokağı No 2ÎT"Lefkoşa

"Ben bir parça uyuyacağım; beni saat ondı yani bir saat sonra uyandır."

Kendisini bir saat sonra uyandırdığımda çok zamanlar kalkmak istemez; ertesi günü sıfır almamak korkusu ile kalktığında ise söylenir dururou.

"Vallah şu mektep değil oehennem. Velek her gün her gün imtihan bu çekilir azap değil! Her gün bizi sankim şu cehenneme koyuyorlar. Cehennemi başka yerde ne arıvakm!"

Bu kuizleri ben de pek seviyor değildim. Ama emindim ki onlar olmasa haftalar geçecek ve kitap açmak aklımıza gelmiyecekti. Bilhassa Nesimin bu kuizlere düşman olmasına şan iniyor-dum Çünkü devamlı çalışmak Nesim ivin bir ölüm azabıydı. Bunu biliyordum. O bur ruhlu bir insandı ve hiç sıkıya ve zora gelemezdi.

Ama gene de onun bir bakımdan hakkı vardı. Hakikaten yoklamalarda muvaffak olma-dığımız gün Üniversite bize bir celvennem geliyordu Keyfimiz, neşemiz, arzumuz kaçıyor-du. Halbuki iyi yaptığımız günler no kadar sevinirdik: Çalışmak, muvaffak olmak isterdik.

Radyo t(U Arta10

tatmin e a

lir. B»y me

jjSllUC k .njm jünlf İRİ* t*** Ikılum »« IdkMU'

!?lır. !»•'

«usûl •( JulııJm» »İmali «•*'

H Kibrin» hu iJ»rî d

liMirlı ıhnm Yı irilini Akd

Uıltjlıl bulııamal

1, dil, ırk, İnlerle ba

sâaayurd Cumhuri

1, görüş ye d , olan

udaa Httiğ »nlaşıhj

ııiıin askı 1 adaşıma m» manid iıazırda

, tât Bakaı JSrtech. Joq(

"Stratej i hazırla

i ı c

«bm Ttftk uguada,

* bacaktı

1 % uygunsa 18 görulü

t&tdi i ^ w«»er » < k ı Ç l û y

k °l&c

t kc

"»iûde: