iii - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · ipek devlet adamları için hi!' at yapılmak üze re...

2
orientale (1-X. Bucharest 1937-1945) . Ru- men1er üzerine en hacimli eseri- dir. 16. Etudes byzantines (HI, Bucharest 1939- I 940). : N. lorga, Tarihi (tre. Bekir Bay- kal), Ankara 1948, tercüme edenin önsözü, s. 3- 4; Bekir Baykal. "1orga", Der Grosse Brock· ha us, Leipzig 1931, IX, 196; f\1elanges offerts a f\1. f'licolas Iorga par ses amis de France, Paris 1933; I. Zur Geschichte der Rumaenen, Sibiu 1943, s. 163, 395; M. Constantinescu- S. Pascu. Unification of the Romanian National State- The Union o{Transyluania with Old Ro· mania, Bucarest 1971 , s. 211-212; B. Theodor- escu, f'licolae Iorga, Bucharest 1976; D. Gher- mani, "Iorga, Nicolae", Biographisches Lexikon zur Geschichte Südosteuropas( ed. M. Bernath- F. v. Schroeder), München 1976, ll, 229-231; ga, Nicolae", Le Robert, Dictionnaire uniuersel des noms propres, Paris 1987, lll, 1537; A. Pip- pidi, "Iorga, Nicolae", The Blackwell Dictionary o{Historians(ed . l. Cannon). Oxford 1988, s. 208-209; "Prof. Katli" , Ülkü, XVI/95 ( 1941 ), s. 453; M. M. A. Dersca, "N. lorga, histo- rten de l'Empire ottoman", Balcania, VII 94 3 ). s. 101-122; E. Dvoichenko-Markoff. "Nicholas lorga, A Giant of Southeastern Europe", Byz· antion, XVII , Bru xelles 1944-45, s. 423-430 ; Nazmiye Togan, Ciltlik Tarihini Yazan Profesör Nikolaye Yorga", TK, IV /41 966). s. 493-496; a.mlf.- Mihail "Nicolae Yüzüncü a.e., X/113 972). s. 46-56; "Nicolae lorga", RRH, X/4 97 s. 603-609; "lorga, Nicolae", EAm., XV, 293; "lor- ga, Nicolae", TA, XX, 175-176; "lorga, Nicolae", Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, istan- bul 1983, VI, 2918. L Iii TuRGUT AKPlNAR _j Türkçe'nin lehçelerinde yi bek, yi pek, yifek, cifek, çi pek, ji bek gibi telaf- fuzlarla söylenen kelime ip kökünden tü- (Rasanen, s. 204 ). Öte yandan Ipek k oza örme ve kelebek bugün bilimsel olan Latince ser (icum ) Farsça'ya se re ("beyaz ipekli b k. Steingass, s. 680) geç- Sericum kelimesi, Roma kaynak- verilen Ser (u m) gelmektedir ([ "Çini, Çinliler'e ait" b k. Gaffiot, s. 428- 1429) . Arapça'da "ipek gelen ve Abdullah b. Ömer'in ser ak da bir göre köktendir (Kermill,s. 359-36 Ömer onun yerine harlr kelimesinin ister (Buhar!, et-Ta.rf/].u 'l-kebfr, VII, 136) ipek elde edilen ipek ilk defa Çin'de Bilim adam- tarihini milattan önce III. bine kadar götürenler bulundu- gibi bunun Shang hanedam dönemi- ne (m.ö. 1450-1050) söyleyen- ler de Milattan önce VI. Hezekiel'in Kudüs içinde ipekli elbise giyenler ol- Bir Kelt hükümda- milattan önce VI. la tarihi en en Çin ipek ele (Haussig, s. 70). Bunlar, ve milattan en az yedi önce ortaya koy- Milattan önce lll. son- itibaren Çin'de ipek üretimi dev- let kontrolüne top standart ve yeri, bilgilere önem tir. Zamanla geçimini yan ailelerin çok ve milattan sonra ipek üretiminin en üst seviyeye dünya Çin olan talep Bunun sebebi Çin da üretimin ve la Hotan, Hindistan, Kuça ve Turfan böl- iPEK Plinius 79), Nat- uralis ipek ve ka- zadan ipek elde edilmesiyle ilgili birta- bilgiler verir. Onun zor bir id- dia rivayete göre ipek üre- timini ilk defa Kos Pamphile Örf ve adetlerde- ki temas ederken de As ur ipekiisi giymedikle- rini söyler (Natural History, s. I 5 7- I 58) . Bu bilgi, Plinius'un en ürünleri (a .g.e., s. 377) ipek gibi ipek yolundan Suriye na getirilen lüks önceleri Avru- pa'ya , Çin- Hint yerine As ur ve Babil'in olarak göstermek- tedir ( da Arabistan'dan geldi- gibi) Nitekim Plin ius'- tan bir sonra ünlü Batlamyus da ipek yolunun ancak Kurgan'a kadar olan bilgi sahibiydi (bk. YOLU ). Roma impa- zaman zaman iktisadi mülaha- zalarla erkekler giyil- mesini Bizans'ta ancak VI. ipek üre- timi saray din ve zengin lüksünü yetmiyordu. Önce ticaretini, daha sonra üretimini yapan Orta Asya kavimleri ipek Türkler'in bölgelerdeki kurganlardan Iara ait çok ipekli güneyindeki Pa- birinde milattan ön- ce III. Çin'den üzerinde anka veya sülün motifi bulunan ipekli ku- saray ve mezar sahibi asilzadeye hediye Feodal düzenin bu dönemde Çin 361

Upload: others

Post on 19-Sep-2019

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Iii - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · iPEK devlet adamları için hi!' at yapılmak üze re ipekli kumaşların dokutulduğu bilin mektedir. Noyun Ula'da milattan önce ı. yüzyıla

orientale (1-X. Bucharest 1937-1945). Ru­men1er üzerine yazdığı en hacimli eseri­dir. 16. Etudes byzantines (HI, Bucharest 1939- I 940).

BİBLİYOGRAFYA :

N. lorga, Osmanlı Tarihi (tre. Bekir S ı tkı Bay­kal), Ankara 1948, tercüme edenin önsözü, s. 3-4; Bekir Sıtkı Baykal. "1orga", Der Grosse Brock· ha us, Leipzig 1931, IX, 196; f\1elanges offerts a f\1. f'licolas Iorga par ses amis de France, Paris 1933; I. Lupaş, Zur Geschichte der Rumaenen, Sibiu 1943, s. 163, 395; M. Constantinescu- S. Pascu. Unification of the Romanian National State- The Union o{Transyluania with Old Ro· mania, Bucarest 1971 , s. 211-212; B. Theodor­escu, f'licolae Iorga, Bucharest 1976; D. Gher­mani, "Iorga, Nicolae", Biographisches Lexikon zur Geschichte Südosteuropas(ed. M. Bernath­F. v. Schroeder), München 1976, ll , 229-231; ·~ ıor­

ga, Nicolae", Le Robert, Dictionnaire uniuersel des noms propres, Paris 1987, lll, 1537; A. Pip­pidi, "Iorga, Nicolae", The Blackwell Dictionary o{Historians(ed . l. Cannon). Oxfo rd 1988, s. 208-209; "Prof. Yorga'nın Katli" , Ülkü, XVI/95 ( 1941 ), s. 453; M. M. A. Dersca, "N. lorga, histo­rten de l'Empire ottoman", Balcania, VII (ı 943 ). s. 101-122; E. Dvoichenko-Markoff. "Nicholas lorga, A Giant of Southeastern Europe" , Byz· antion, XVII , Bruxelles 1944-45, s. 423-430 ; Nazmiye Togan, "Beş Ciltlik Osmanlı Tarihini Yazan Profesör Nikolaye Yorga", TK, IV /41 (ı 966). s. 493-496; a.mlf.- Mihail Goboğlu, " Nicolae Iorga'nın Doğumunun Yüzüncü Yılı

Dolayısıyle" , a.e., X/113 (ı 972). s. 46-56; Ştefan Ştefanescu, "Nicolae lorga", RRH, X/4 (ı 97 ı), s. 603-609; " lorga, Nicolae", EAm., XV, 293; "lor­ga, Nicolae", TA, XX, 175-176; "lorga, Nicolae", Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, istan­bul 1983, VI, 2918.

ı

L

Iii TuRGUT AKPlNAR

İPEK ı

_j

Türkçe'nin çeşitli lehçelerinde yi be k, yi pek, yifek, cifek, çipek ,jibek gibi telaf­fuzlarla söylenen kelime ip kökünden tü­retilmiştir (Rasanen, s. 204 ). Öte yandan

Ipek böceğinin koza örme ve kelebek safhaları

ipeğin bugün bilimsel adı olan Latince ser(icum) Farsça'ya sere ("bey az ipekli şerit" , b k. Steingass, s. 680) şeklinde geç­miştir. Sericum kelimesi, Roma kaynak­larında Uzakdoğulular'a verilen Ser(um) adından gelmektedir ([ "Çini, Çinliler'e ait" anlamında[, b k. Gaffiot, s. ı 428- 1429) . Arapça'da "ipek kumaş" anlamına gelen ve Abdullah b. Ömer'in kullanılmasını hoş görmediği serak da bir görüşe göre aynı köktendir (Kermill,s . 359-36 ı) . İbn Ömer onun yerine harlr kelimesinin kullanılma­sını ister (Buhar!, et-Ta.rf/].u ' l-kebfr, VII, 136)

ipek böceği kozasından elde edilen ipek ilk defa Çin'de üretilmiştir. Bilim adam­ları arasında başlangıç tarihini milattan önce III. bine kadar götürenler bulundu­ğu gibi bunun Shang hanedam dönemi­ne (m.ö. 1450-1050) rastladığını söyleyen­ler de vardır. Milattan önce VI. yüzyılda yaşayan Hezekiel'in yazdıklarından Kudüs kadınları içinde ipekli elbise giyenler ol­duğu anlaşılmaktadır. Bir Kelt hükümda­rının mezarında milattan önce VI. yüzyı­la tarihi en en Çin işi ipek kumaş parçaları ele geçirilmiştir (Haussig, s. 70). Bunlar, Ortadoğu ve Batı'nın milattan en az altı yedi asır önce ipeği tanıdığını ortaya koy­maktadır. Milattan önce lll. yüzyılın son­larından itibaren Çin'de ipek üretimi dev­let kontrolüne alınmış. top ağırlıkianna standart getirilmiş ve yapım yeri, ebadı, fiyatı hakkındaki bilgilere önem verilmiş­

tir. Zamanla geçimini İpekçilikten sağla­yan ailelerin sayısının çok artmasına ve milattan sonra ı. yüzyılın başlarında ipek üretiminin en üst seviyeye ulaşmasına rağmen dünya piyasalarında Çin ipeğine olan talep azalmıştır. Bunun sebebi Çin dışında da üretimin başlaması ve sırasıy­la Hotan, Hindistan, Kuça ve Turfan böl-

iPEK

gelerineyayılmasıdır. Plinius (ö 79), Nat­uralis historia 'sında ipek böceği ve ka­zadan ipek elde edilmesiyle ilgili birta­kım bilgiler verir. Onun ispatı zor bir id­dia dediği rivayete göre Batı 'da ipek üre­timini ilk defa Kos (İ stanköy) kralının kızı Pamphile başlatmıştır. Örf ve adetlerde­ki bazı değişikliklere temas ederken de kadınların artık As ur i pekiisi giymedikle­rini söyler (Natural History, s. I 5 7- I 58) . Bu bilgi, Plinius'un dünyanın en pahalı ürünleri arasında saydığı (a.g.e., s. 377) ipek gibi ipek yolundan Suriye limanları­na getirilen lüks malların önceleri Avru­pa'ya , adı duyulmamış Çin- Hint yerine zenginliğiyle tanınmış As ur ve Babil' in malları olarak pazarlandığını göstermek­tedir ( baharatın da Arabistan 'dan geldi­ğinin söylenınesi gibi) Nitekim Plinius'­tan bir asır sonra yaşayan ünlü coğrafya­cı Batlamyus da ipek yolunun ancak Taş Kurgan'a kadar olan kısmı hakkında bilgi sahibiydi (bk. İPEK YOLU ). Roma impa­ratorla rı , zaman zaman iktisadi mülaha­zalarla ipeğin erkekler tarafından giyil­mesini yasaklamışlardır. Bizans'ta ancak VI. yüzyılın ortalarında başlayan ipek üre­timi saray erkanı, din adamları ve zengin sınıfın lüksünü karşılamaya yetmiyordu.

Önce ticaretini, daha sonra üretimini yapan Orta Asya kavimleri arasında ipek kullanımı yaygındı. Türkler'in yaşadığı bölgelerdeki kurganlardan değişik asır­Iara ait çok sayıda ipekli kumaş parçası çı karılmıştır. Sibirya'nın güneyindeki Pa­zırık kurganlarından birinde milattan ön­ce III. yüzyılda Çin'den gelmiş, üzerinde anka veya sülün motifi bulunan ipekli ku­maşın saray tezgahlarında dakunduğu ve mezar sahibi asilzadeye hediye edildiği sanılmaktadır. Feodal düzenin yaşandığı bu dönemde Çin saraylarında yabancı

361

Page 2: Iii - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · iPEK devlet adamları için hi!' at yapılmak üze re ipekli kumaşların dokutulduğu bilin mektedir. Noyun Ula'da milattan önce ı. yüzyıla

iPEK

devlet adamları için hi!' at yapılmak üze­re ipekli kumaşların dokutulduğu bilin­mektedir. Noyun Ula'da milattan önce ı.

yüzyıla tarihlenen bir Hun prensinin kur­ganında yirmiden fazla i peki i kumaş par­çası ele geçirilmiştir (Öge!, islamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi, s. 59) . Üretim ve ticaretiyle uğraştıkları ve yaygın biçimde kullandıkları için Orta Asya kavimlerinin dilleri ipekle ilgili kelimeler açısından zen­gindir. Orhun abidelerinde geçen kutay kelimesi "ipek" olarak çevrilmiştir (Orhun Ab ide leri, s. ı 07; Orkun. I, 24, 56) . Kaşgar­lı Mahmud, Türkler'in ipek karşılığı kul­landıkları bazı kelimeleri verir. Mesela ağı "ipekli kumaş". ağıcı "ipekli kumaş mu­hafızı , hazinedar" anlamına geliyordu (Df­

uanü lugati't-Türk Tercümesi, I, 89) . Bar­çın yine "ipekli kumaş" demekti (a.g .e., I, 153, ı 75, 216, 358); yolak barçın ise ipe­ğin çizgili veya şeritli olanı idi (a.g.e., lll, ı 7) . Bunlar iran'da üretilen ve ikat deni­len türden kumaşlar olmalıdır (ikat için b k. ASuruey of Persian Art, V, 2043-2044 ). İbrişim ve ibrişim teli karşılığında çikin. çikin yipi kelimeleri kullanılmaktaydı (Df­

uanü lugati't-Türk Tercümesi, I, 414; Öge!, Türk Kültür Tarihine Giriş, V, 399) . Kaş­garlı Mahmud değişik Çin ipekiiierinin ad­larını da vermektedir (Diuanü lugati't­Türk Tercümesi, l, 325,422, 446, 485, 489; lll, 240, 371 ). Orhun metinlerinde ve Di­vanü lugati't-Türk'teki bazı örneklerde ipeğin aldatıcı cazibesine dikkat çekil­mektedir (mesela bk. a.g.e., lll, 156) .

Kur'an 'ın cennet tasvirlerinde görülen "ipek" anlamındaki ist ebrak ve sündüs kelimeleri (ei-Kehf 18/ 31; ed-Duhan 44/ 53; er-Rahman 55/54; el-insan 76/21) Fars­ça'dan Arapça'ya geçmiştir. Arapça'da haz, k az, ibraysem (ibrlsem, ebraysem =

ibrişim) ve harir de bulunmakta, ipek bö­ceğine ise düdü'l-k az veya düdü'l -harir denilmektedir (haz kelimesi ipekle yü n veya pamuk karışımı dokumalar için de kullanılır). Ayrıcanakışlı ipek kumaşlar

. da "yağmur yağınca çiçeklerin yer yüzü­nü süslemesi" anlamına gelen dibiic adıy­la bilinir (İbn Slde, V4, s. 76). Hz. Peygam­ber'in elinin y1,.1muşaklığı haz, dlbac ve haririp yumuşaklığına benzetilir (Buhar!, "Şavm"; - 53, "Mena~ıb", 23; Müslim, "Fe­za~W. 81. 82) .

Orta Asya ve iran'da belli bir geçmişi olan ipekçilik İslam fethiyle daha da ge­lişti ; hatta 100 (718) yılında Soğd böl­gesiriden Çin'e "yüe- no" denilen ipek li kumaşların göndefildiği rivayet edilir (A Suruego{PersianArt, V, 2008). Bu bölge­niri en önemli şehri olan Semerkant'ta

362

üretilen ipekli kumaşiara "sinizi" , Ha­rizm'de üretilenlere ise "debiki" deniyor­du. Ortaçağ'da iran'da ipek üretimiyle ün yapmış on beş kadar şehir vardı ve bun­lar vergilerini ipekle de ödeyebiliyorlardı ;

mesela Me'mGn zamanında Cürcan'dan başşehre 1 000 top i peki i kumaş gönde­rilmişti. iran'a hakim olan Selçuklular Anadolu'ya gelince ipek üretimini burada da geliştirdiler. ı. Alaeddin Keykubad'ın Venedikliler'le yaptığı ticari antlaşmalar­daki ihraç malları arasında ham ve işlen­miş ipek de zikredilir; bunlar "Türkiye ipekleri" (seta Turchia) adıyla tanınıyordu (Turan, s. 364) .

islam ülkelerinde çeşitli tarihlerde do­kunmuş kemha ve tıraz türü pek çok ipekli kumaş Batı kilise. m üze ve özel ko­leksiyonlarında muhafaza edilmektedir (örnekler için bk. Suad Ma h ir Muhammed, lv. 61-65, 75 , 76, 77, 78, 80-92, 145-159) . ipek, eski dönemlerden beri elbiselik ve döşemelik-perdelik kumaşların dışında

halı dokumacılığı ile kağıt yapımında da kullanılmıştır. Özellikle "abadi" denilen ipekten yapılmış kağıtların harir-i Hindi ve harir-i Semerkandi türleri çok ünlü idi.

BİBLİYOGRAFYA : Dluanü lugati't-Türk Tercümesi, ı, 89, 153,

175,216, 325, 358,414,422, 446,485, 489; lll, 17, 156,240, 371;Wensinck. el-Mu'cem, "dbc" md.; Steingass, Dictionary, s. 680; F. Gaf­fiot. Dictionnaire Ulustre latin- français, Paris 1934, s. 1428-1429; Rasanen, Versuch, s. 204; Buhar!. " Şavm", 53, Mena/!:ıb, 23; a.mlf., et­Tarf/Ju 'l-kebfr, VII, 136;Müslim. "Feza'il", 81 , 82; Plinius (Pliny the Elder). Natural History [tre. john F Healy), London 1991, s. 157-158, 377; Orhun Abideleri[nşr. Muharrem Ergin), İstanbul 1970, s. 107; Hüseyin NamıkOrkun. Eski Türk Yazıtları, Ankara 1987, ı, 24, 56; Cahiz. et-Tebaş­şur bi't-ticare, Dımaşk 1932, s. 20-21; Mes'üdl. Mürücü '?-?eheb, s. 157, 165-166; Nerşahl, Ta­rfl].-i Bul].ara [nşr. Müdenis Razav1), Tahran 1317, s. 22, 37, 102; /judüdü'l-'alem [Minorsky), s.

Pazırık'taki

bir H un kurganından

çıkarılan

ipek dokumadan detay ile

(E. Fuat T ekçe, rs. 16)

birsimli ipek kumaş

parçası

(Cleveland Museum of Art, nr. 45 .14)

84-86, 102, 105, 131,135, 143; İbn Slde, el-Mu­l].aşşaş, Beyrut 1398/1978, 1/4, s . 68-69, 76; Re­şldüddin, Cami'u't-teuarfl]. (n ş r. Ahmed Ateş), An­kara 1960, s. 158; A. Jeffery, The Foreign Voca­bulary of the Qur'an, Baroda 1938, s. 58 -59, 179-180; A Suruey of Persian Art [ed. A. U. Po­pe- P. Aekerman), Tahran 1977, V, 2008, 2043-2044; Suad Mahir Muhammed, en-Nesfcü ·ı-isla­mi, Kahire 1977, s. 17-19, 153-212; C. Zeydan, islam Medeniyet! Tarihi (tre. Zeki Megamiz), İs­tanbul1978, V, 200; Osman Turan, Selçuklular Tarihi ue Türk-islam Medeniyet!, İstanbul 1980, s. 364; Bahaeddin Öge!. Büyük H un imparator­luğu Tarihi, Ankara 1981, ı, 67-68, 177,450; ll, 62, 64, 290-291 , 392, 428, 454-456; a.mlf .. Türk Kültür Tarihine Giriş, Ankara 1985, V, 346, 389-405; a.mlf., islamiyetten Önce Türk KültürTarih i, Ankara 1988, s. 59, 157, 209; Em­re Dölen. Tekstil Tarihi, İstanbul 1992, s. 143-144; H. W. Haussig, ipek Yolu ue Orta Asya Kül­tür Tarihi [tre. Müjdat Kayayeri i), Kayseri 1997, s. 48, 63, 70; Anistas el-Kermill. "es-Slla evis­sila ev Biladi's-Seral):", el-Meşrı/5:, XI, Beyrut 1908, s. 355-365. r;ı,:ı

1!'!!1 N Esi BozKURT

Osmanlı Devleti. Bursa XIV. yüzyıldan

itibaren dünyanın sayılı ipek sanayii ve ipek ticareti merkezlerinden biri idi. Bur­sa'daki ipekçilik de başlangıçtan beri dq­ha çok i ran kaynaklıdır. Selçuklular zama­nında Anadolu'da birçok yerde ipek do­kumacılığ ı yapılmakta olduğu bilinmek­tedir. Aşıkpaşazade. I. Murad dönemin­de Bizans m ülkü olan Alaşehir'in (Ph ila­delphia) kırmızı ipek kumaşlarıyla meşhur olduğunu kaydeder (Tarih, s. 56). Yine Os­manlı Devleti'nin ilk dönemlerinde Aydın. Tokat. Amasya gibi merkezlerde ipekçi­lik yapıldığına dair kayıtlar bulunmakta­dır ( Kanunname-i Sultan!, s. 41 ). Ancak x;.J. yüzyıl Bursa kadı sicillerinde Anado­lu'da ipek üretimi yapıldığına dair kayıt­lar yer almamaktadır. Bununla birlikte Mora'da Bizanslılar'dan beri ipek üreti­minin yaygın olduğu ve İran ipeği kadar kıymetli olmasa da Bursa'ya getirildiği tesbit edilmiştir. Aynı şekilde Arnavut-