ilmi dergi cilt:38 sayı: ı *ocak-Şubat-martisamveri.org/pdfdrg/d00033/2002_c38/2002_c38_1/... ·...

19
ilmi Dergi Cilt:38 ;, 2002 ' .. ' - DiYANET Dini Dairesi * Üç Ayda Bir ISSN 1300-8498 Diyanet Ilmi Dergi, Anksra: Diyanet 1971-

Upload: phamngoc

Post on 19-Feb-2018

231 views

Category:

Documents


6 download

TRANSCRIPT

Page 1: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002

' .. ' - -~

DiYANET tŞLERi BAŞKANLIGI Dini Yayınlar Dairesi Başkanlığı

* Üç Ayda Bir Yayımlanır

ISSN 1300-8498 Diyanet Ilmi Dergi, Anksra: Diyanet Işleri Başkanlığı 1971-

Page 2: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

GİRİŞ

KUR' AN VE HADİSLERİN IŞIGINDA

SABlR VE İNSAN

Doç. Dr. İsmail KARAGÖZ Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi

Allah'a kulluk etmesi için yaratılan (Zaıiyaı, 51/56), bu görevını yerine getirebitmesi için iman edip (Al-i imran, 3/179) ibadet etmek, salih arneller işleme!<, Allah'a ve Peygamberine itaat etmekle sorumlu tutulan (Nisa, 4/50) insan; hayır ve şer (Enbiya, 21135), nimet ve musibet1 mal ve evlat (Enfal, 8/28), sabır ve cihat (Muhammed, 47/31), fakirlik ve zenginlik (Enfal, 8115-16) ... ile imtihana tab! tııtulmuştur. Kısaca insan, hayatı ve ölümü ile imtihan halindedir. (Mülk, 67/2) İnsanın bu imtihanda başarılı olabilmesi, çalışması ve sabırlı olmasına bağlıdır. Çalışmadan ve zorluklara göğüs germeden dünya ve 2hiret saadetin! elde etmek mümkün değildir. Bu gerçeği Yüce Allah, Kur'an'da şöyle bildirmektedir:

"Sizi mutlaka imtihana tabi tutacağız, td ki içinizden cihada çıkanları (dini ve dünyası için çalışanları) ve (zorluklara) sabredenleri bilelim ve (yaptıklarınızla ilgili)' haberlerinizi (imanınızı) deneye !im." (Muhammed, 47/3 ı)

İnsanın dünya ve ahiret nimetlerini elde edebilmesi, hayatını; sıhhat, afiyet, huzur ve saadet içerisinde sürdürebilmesi, dünyanın birtakım sıkıntı, meşakkat ve zorluklarına dayanabilmesi sabredebilmesine bağlıdır. Hastalık, stres, öfke, kavga, geçimsizlik, uyumsuzluk ve başarısızlık ... gibi maddi ve manevi pek çok sıkıntı ve hezimetin meydana gelmesinde sabırsızlık en büyük etkendir.

insan hayatı, her zaman güllük gülistanlık olmaz. İşler daima insanın istediği şekilde gitmez. İnsan, bir çok olumsuzluklar, eza, cem ve afetlerle karşılaşır. Bütün bunlara ancak sabırla karşı konulabilir. Başarı ancak sabırla (Enfal, 8/65-66), sabır da ancak Allah'ın yardımıyla (Nahl, 16/127) mümkün olur. Bunun için Yüce Allah; ibadetlerde, muslbetlere tahammülde, savaşta ve başanya ulaşmakta sabrı tavsiye etmektedir:

"Ey mii'minler! (İbadetlerin meşakkatlerine ve musl:bt:tlere) sabredin, (harp sıkıntılarına tahammül göstererek Allah düşınanlarına) galip gelip (kafirlerle) cihada hazırlıklı ve uyanık olun. Cihada devam i!din ve onda sebat edin. Allah 'a karşı gelmekten sakınm ki, böylelikle kıli'iuluşa (ve başarıya) ı:resiniz." (Al-i İınraıı,

3/200).

"Sabredenleri sevdiğilıt' (Al-i iınran, 3/46) bildiren Yüce Allah, sabır ve namazla kendisinden yardım istenilmesini errıretmektedir:

1 Bkz. Bakara, 2/155-, Al-i İmran, 3/ı87, En'aın, 6/ı65, Hud, ı lll ı, Kehf, 1817

Page 3: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

~:::~~~:~~:~~-~~:~ D lY ANET İLMI_o._ı:R_Gl_*CILT: 38*SA YI: 1 *OCAK-ŞUBAT-MART 2002

"Ey mü 'min/er! Sabır ve namazla/dua ile (Allah 'tan) yardım isteyin. Muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir." (Bakam, 2/123).

Zorluklarla başedebilmek ve. çalışmalarda başarılı olabilmek ancak sabırla mümkün olur. Namaz ise insanı her türlü kötülüklerden ve haramlardan alıkoyar. (Ankebut, 29/45) Namaz ve sabır; başarı ve huzurun, kötülük ve yasaklardan korunmanın iki temel taşıdır. Namaz da sabır da kolay değildir. Buna ancak mütevazı ve Allah'a saygılı olanlar muvaffak olabilirler. (Bakara, 2/45)

Sabır, başarının-ve mutluluğun anahtarıi:ıır. ,Çünkü sabır, ziyadır, aydınlıktır.2

Sabreden zafere erer3• Sabreden insan daima huzur içinde olur. Sabır, en hayırlı

nimettir. Peygamberimiz (s.aN.) bu konuda şöyle buyurmuştur. ' ·

· ·' ~';.: Kiin sabretmek isterse Allah ona sabır ihsan eder. Hiç kimseye sabırdan daha:Jkıyırli ve daha Çoknimet veribııemiştir. "4

' ,'. '' • ';

"Bilin ki hoşlanmadığmzz şeylere sabretmekte çok hayır vardır ... "5

'Vn'be Allah, peyğ~ril'b~;rleririe sabrı emretrrıiş,6 mü' minierin de sabırlı olrn'a:I'~hnı istemiş 7 ve' ı<M;iın' da akıllı kimselerin Allah rızası için sabrettiklerini

i. bildMriiştir. (Ra'd, 13/22) ' ,~: Hasene'ye yani her türİü iyiiiklere ve iyi arnellere on katı (En'am, 6/160) ve Allah

yolunda intak etmeye yediyüz katı mükafat va'd eden (Bakara, 21261) Yüce Allah, zorluğundan ve faziletinden dolayı olmalı ki, sabretıneye hesapsız derecede milkılfat va'd etmiştir:

"Sabredenlere mükdfatlan hesapsız {derecede) verilecektir." (Zümer, 39/10)

Sabır nedir? Nelere ve nasıl sabredilmesi gerekir? Bu yazımızda, bu konuların Uzerinde durmaya çalışacağız.

I. SABRlN ANLAMI

1. Sabrın Sözlük ve Terim Anlamı:

Sözlükte; "hapsetmek, tutmak; birini bir şeyden alıkoymak, dayanmak, kefil olmak, cüret: ·ve şecaat'' anlamlarına gelen8 "sabır" ıstılahta; musibetlerin, ibadetlerin ve haramların zorluklarına karşı tahammül göstermek, nefse ve şeytana değil Allah'a ve peygamberiHe uymak, ıman edip salih arneller işlemeye devam etmektir.

1 Müslim, Tahare, 1. I, 203. 3 Ahmed b. Hanbel, I, 307. 4 Buhil.ri, Rikak, 20. VI!, 183. Müslim, Zekat, ı 24. I, 729. 5 '

Ahmed, I, 307. 6 Bkz. Taha, 20/130, 46/35, Tur, 52/48. 7 Al-i İrnran, 3/20/130, Eııfal, 8/46. x İbn Manzur, Lisanii'l-Arab, IV, 138. Beyrut, 1956. et-Taberi, Climiıı'l-Beyan an Te'v'ili Ayi'l­

Kw·'an, I, 2/253. Mısır, ı 954.

'~[t§~~1 ---- --------·------~--.. ----·---------·----·-·--

Page 4: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

Rağıb el-İsfehani, sabrı şöyle ta'rif etmiştir: "Sabır, aklın ve şeriatın gerektirdiği şeylere karşı nefs i tutmaktır. "9

İmam Gazali'nin tanımı ise şöyledir: "Sabır, Rahmdni ve.şeytiini duyguların karşılaşması anında Rahmdni duyguların galip gelmesi; şehvete zorlayan kuvvet karşısında, dinin gereklerini yerine getirmekte gösterilen sebat:ve nefsin arzularını ve tembelliği terk ederek dininin gereklerini yerine getirmektir.~·!~ ·

"Sabır", Türk Dil Kurumunun hazırladıgı Türkçe Sözlükte tanımlandığı şekliyle; "acı, yoksulluk, haksızlık. .. gibi üziicü durumlar karşısında ses çıkarmadan, onların geçmesini beklemek erdemt' değil, aksine; bu olaylara karşı ilk sadrnede tahammül gösterip, 11 sonra onlardan kurtulmak . için çalışmak, gerekli tedbirleri almak, bağırıp çağırma gibi gereksiz davranışlardan kııçınmak, ilahi.· ~usi])etler karşısında isyan etmemek, musibetlerden ibret alıp, işini, gücü)l,ü, ,halini ve. ah!al<:!fl.ı düzeltmektir.

• • < :..::, .. \\~~~\\)'.:;~·-· '\\~·~\·'•

Harndi YAZIR'ın dediği gibi "sabır"; "aclJ!r;ı kq~{~IJ.IJ1fi;k, pnı(,geçıi"mf!/f)çin sebdt ve mukavemet etmektir ki bu, her ferahın ve baŞqi"liiın anahtarı dır. J'$.a.bu~ baştaki darlığın ve sıkıntının geçinesi için Allah 'ın yardı~izinı celp edecek eJ.~iıpın birincisidir. Sabırsız nefısler, her zaman darlık içindedirler ... "12 .~< .. ı.,,.

II. SABRlN ÇEŞİTLERİ

Sabır, genel olarak iki kısma ayrılır:

1. Bedenin Sabrı

Bedenin sabrını gerektirecek şeyler de iki kısımdır:

r• :_; ~~~-

a) Kişinin kendisinden kaynaklanan şeyler. Yorucu ibadetler yapmak13 ve ağır işlerde çalışmak gibi.

b) Kişinin iradesi dışında gelen şeyler. Dövülmesi, düşüp yanilanması, kaza yapması, hastalık, açlık ve susuzluk ile karşılaşması gibi. 14

i ı:&: r

2. Nefsin Arzularına Sabır ·c;i'' ;:

Zina, içki; kumar, faiz, riişvet, yalan, hile ... gibi dini yasaklard~nruzak durmak15

sabrı gerektirir. Çünkü nefıs, daima kötülüğü emreder. (Yusuf, 12153)Buna, ancak sabırlamani olunabilir.

9 El-Müfredatfi Garibi'l-Kur'an, s. 273. Mısır; 1961. 10 İlıydü Ulıimi'd-Dfn, IV, 120-125. Trcm. Ahmed Serdaroğlu. Bedir Yay. İst 1974. 11 Buhar!, Cenaiz, 32. Müslim, Cenaiz, 14. 12 HakDini Kur'an Dili, I, 340. Eser Kitabevi, İstanbul, 1971. 13 Ahmed, VI, 349, 351: 14 Ahmed, I, 178. 15 Buhari, Rikak, 20.

Page 5: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

~::~~~~~~:~~ DİY ANET İLMİ DERG!_*C_i:ı::r_:_~8_*_SA_Y_~:_1_*~CAK-ŞUBAT-MART 2002

İnsanın, sabr-ı cemll sahibi olması gerekir. "Sabr-ı cemll", kalpte sıkıntı duymadan, acele etmeden16 ve şikayetçi olmadan yapılan sabırdır. Yüce Allah, Kur'an'da, "Sabr-ı cemi/He sabref' buyurmuştıır. (Mefuic, 70/5)

İnsanın, hayatta karşılaşacağı şeyler, genel olarak iki kısımdır:

a) Sıhhat, servet, makam ... ve benzeri nefsin hoşuna giden nimetler.

b) İtaate devam etmek, haram ve yasaklardan sakinmak, afet ve musibetlere sabretmek gibi nefse zor gelen şeyler.

Nefsin hoşuna giden ve gitmeyen şeylerin hepsine karşı insanın sabretmesi gerekir. Çünkü sabrın; sadece musibetlere tahammül göstermek değil i'man ve itaatte se bat etmek, emir ve yasaklara riayet etmek, öfke ve sinirleurneye hakim olmak. .. gibi farklı boyutları vardır.

Sabırlı olmak, peygamberlerin özelliğidir. Bütün peygamberler "sabırlı" kimselerdir. (Enbiya, 21185) Allah, mü'minle'rin de sabırlı kimseler olmasını istemiş ve sabredenleri övmüştür. (Al-i imran, 3116-17) ·Onlara mağfıref ve büyük mükafat hazırladığını bildirmiş (Ahzao, 33/35) ve onları akıilı (Ra'd; 13122), iyi (ebrar) (insan, 76/5) ve muhsin (Yusuf, 12190) kimseler olarak nitelemiştir. :

Sabreden insana "sabır" (çoğulu; sabirin, sabirfin ve sabii"at), çok sabı'rlı olai:ı insana "sabbar" denir. Kur'an'da "çok sabredenler", "çok şükİ"edenler" ile birlikte dört ayette17 geçmiştir. Musibetlere çok sabretmek ve nimetiere çok şükretmek mü'minlere özgü birer vasıftır.

Allah'ın doksan dokuz güzel isminden biri de "sabür"dur.18 "Sabfir'', çok sabırlı demektir. Allah çok sabırlıdır. Şirk, küfiir, nifak ve isyanları sebebiyle insanları hemen cezalandırmaz; sabreder, tevbe edip hallerini düzeltmeleri için onlara mühlet verir. Aceleci değildir. ıg

Şimdi nelere, hangi şeylere karşı sabredilmesi gerekmektedir, bunları görelim.

III. SABREDİLMESİ GEREKEN ŞEYLER

Sabredilmesi gereken şeyleri onbir maddede özetleyebiliriz.

ı. Allah'tan Gelen Musibetlere Karşı Sabır

"Müslümanı üzen her şey mus1bettir."20 Musibetler, insanların başlarına üç sebeple gelir:

a) Allah tarafından kullarını imtihan için verilir. b) İnsanın işlediği hata ve günahlar yüzünden verilir. c) Kulun ma' nevi derecesini yükseltmek için verilir.

16 Kıi.dı el-Beydavl, Kadi, Enviiru't-Ten:dl ve Esriiru't-Te 'vii, VI,.355b (Mecmuatün Mine't-Tefasir) 17 İbrahim, 14/5, Lokman, 31131, Se be', 34119, Şura, 42/33. 18 Tirmizi, Deavat, 83. V, 531. 19 El-Kurtubi, el-Cfımi'li Ahkfımi'l-Kur'fın, I, 373. Beyrut, I 967. 20 El-Kurtubl, II, 175. Yazır, I, 548.

Page 6: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

İlk ikisi ayet ile üçüncüsü hadis ile sabittir. Her madde ile __ilgili birer örnek verelim: ' - .. : or···

"Anda/sun sizi korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksil(1ne gibi şeylerle mutlaka imtihan ederiz. "(Bakara, 2/155)

Korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiitme yani ticarette iflas etme; tarımda; bağ, bahçe, sebze, ekin ve meyvelerin ürün vermemesi; kuraklik, dolu ve kasırga olması; yaralanma, ölüm ve benzeri şeyler birer musibettir. Ayet, bunların imtihan için verildiğini açıkça beyan etmektedir.

"Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizle işlediğiniz (günahlar ve hatalar) yüzündendir ... " (Şura, 42/30)

Bu ayet de insanın başına gelen musibetlerin insanların kendi hatalarının sonucu geldiğini beyan etmektedir. ·

"Kul, Allah 'ın kendisi için takdir ettiiii dereceye arneli ile ulaşamazsa, Allah, onun canına, mqlına veya çocuğzmp bir musibet verir, o da bunlara sa brederse böylece Allah 'm kendisi için takdir ettiği mertebeye ulaşır."21 • · - ·

Her insanın, arneli ile ulaştığı bir derecesi vardır. (En'am, 6/132) İnsan, bu dereceye arneli ile ulaşamazsa musibetlere sabretmek suretiyle bu dereceye ulaşır. Hadis-i Şerff, bu gerçeği ifade etmektedir.

Yüce Allah, musibetler karşısında insanın sabretmesini istemektedir:

"Sabredenleri müjde/e ki onlara bir musibet eriştiği zaman; "Biz Allah içiniz ve biz ona döneceğiz." (inna Iiliahi ve inna ileyhi raci'ôn) derler." (Bakara, 21155-156)

Bu tür musibetlere sabır; ilk sadmede, ilk isabet ettiğinde tahammül göstermek22

, bağırıp çağırmamak, isyana gitmemek ve Allah'tan gelene razı olmaktır. Allah'tan gelen musibetlere razı olmak ve sabretmek, o musibetten kurtulmak için çalışmaya, tedbir almaya ve Allah'a yalvarmaya asla manf değildir. Aksine insanın bu musibetlerden ibret alıp işini, halini ve ahlakını düzeltmesi ve Allah'tan yardım istemesi gerekir.

'-Bu tür mus'ibetlere karşı sabır; AUah'a değil, başkalarına şikayeti terk etmektir. Yüce Allah, "gerçekten biz onu sabrede_n (bir kul) bulmuştuk." (Sad, 38/44) ayeti ile Eyyilb (a.s.)'ı övmüştür. Halbuki Eyyilb (a.s.), Rabbine:

-"Bu derr (hastalık) bana dokundu, Sen merhametlilerin en merhametiisisin" diye dua etmiş (Enbiya, 21/83);

-"Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu" diye seslenmiş (Sad, 38/41)

21 Ahmed, V, 272. 22 Buhari, Ceniiiz, 21.

Page 7: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

t;'il1J:T~25:2:Ei:~::;::,:.c:;:.':.i..!:C::\ZJ DİY ANET İLMİ DERGİ*CİLT: 38*SAYI: 1 *OCAK-ŞUBAT-MART 2002 ---·-~-~·------·--------··-------------·------------------·----

"ve musibetini kendisinden kaldırıvehnesi için Allah'a ya/varmıştı. Allah da onun duasım kabul etmiş ve mıisibetini-kaldırmıştz." (Enbiya, 21184)

Bundan anlıyoruz ki insanın musibetten kurtulması için Allah'a dua etmesi sabrına hale! getirmemektedir.23 Çünkü Allah (c.c.) Kur'an'da insanlara darlık ve sıkintıyı yalvarsınlıir diye verdiğini bildirmekte (A'raf, 7/94) ve yalvarınayanları

kınamaktadır. (En'aılı, 6/43).

"Ando!sun Biz, onları (kafirleri) azap ile yakaladık ama yine Rab '!erine boyun eğmediler ve (hala O' na) yalvarmıyorlar." (Eiıbiya, 23n6) ·

· ' İnsanın canına ve malına gelen ilahi musibetlere sabretmek, kusuru kendisinde aray~p muslbetini kaldır!vermesi için Allah'a yönelmek mü'minin şiarıdır. Çünkü rtıÜ'İnin, Allah'ın dokundurduğu bir azabı, zararı ve belayı ancak yine Allah'ın kaldırabileceğini bilir ve inanır. (Yunus 101!, 17) ·

'.::::Jvı-~.sJbetl~~e sabır, azmi'l-ümfu-'daq ,yani Allah'ın yapılmasını emrettiği kesin · iŞlerd~nôir. {ı..Okm:Uı. 31/17). .· ·. . . . . :;. , ... !'·ii:·~· ı.; . .. . ;i_·." -~·' . - '

Yüce Allah, muslbetlere, sabredenleri mütevazı (muhbit) insanların özellikleri arasında zikretmiş (Hac, 22134/35) ve "Rab '!erinden bağış ve rahmet hep. onlara dır, doğnı yolu bulanlar da onlardır" buyurmuştur. (Bakara, 21157) · '·

Peygamberimiz (s.a.v.), "(İnsanın) hoş/anmadığı şeylere sabretmesinde çok hayır vardtr. Allah'ınyardımı sabırla beraber ge/il~' buyurmuştur.24

Bu anlamda sabrın zıddı "sızlanmak" dır. (ceza') (İbrahim, 14121) Bu tür davranış ?5

kınanmıştır.-· .

2. İnsanların Kötülüklerine Karşı Sabır

Kur'an'a göre insanın kötülük yapana misli ile mukabele etme hakkı vardır. Ama yüce Allah, kötülüğün bağışlanmasını ve sabredilmesini tavsiye etmektedir:

"Eğer azap edecekseniz, size yapılan azabın misliyle azap edin.. Ama Sabrederseniz ando/sım ki bu, sabredenler için daha hayır/ıdır." (Nalıl, 16/126) -

Bu ayette geçen "sabır" ile murat; kötülük yapandan intikam almayı, kısası terk edip affetmek ve barışmaktır. Nitekim başka bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

"Kötülüğün cezast yine onun gibi bir kötülüktür: Kim affeder ve barışu·sa onun nıükafatı Allah 'a aittir. Doğrusu Allah zalimleri sevmez." (Şura, 42140)

Kötülüğe kötülükle karşılık vermek insanın hakkıdır, ancak Allalı (c.c.), kötülüğün affedilmesini (Nur, 24/22) ve kötülüğün iyilikle savılınasını istemekte ve buna da ancak sabredenlerin muvaffak olabileceğini bildirmektedir:

23 Şeri Cürcani, Kitfıbii't-Ta'rifat, s. 131. Baskı yeri ve tarihi yok. ?4 - Ahmed, I, 307. 25 Musibetlerle ilgili geniş bilgi için bk. İsmail Karagöz, Kur 'an'a Göre Musibet/er Açısmdan

İnsan ve Top/ımı, Çelik Yay. İst. 1996.

[iEiit9:Z1_____________ _ ... __ . ____ -------~---------- -----------------··-··-----·-----

Page 8: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

"İyilik/e kötülük bir olmaz. -(Sen kötülüğü) en güzel. olan şeyle sav. O zaman (görürsün ki) seninle arasında düşmanlık .bulunan' kimse, ··sanki sıcak bir dost oluvermiştir. Buna ancak sabredenler kavuşturulur ... " (Fussilet,_41134-35). _

İnsanların kötülüklerine karşı sabır, peygamberlerin vasıflarından birisidir. Kardeşleri tarafından kuyuya atılan Yusuf (a) ve babası Ya'kub (a), bunun en güzel örneğidir. Ya'kub (a), oğlu Yusuf (a)'a karşı yapılan .. ,kötülük karşısında, "yapacağım (iş), en güzel sabırdır" demiştir. (Yusuf,,l218,83)

Yüce Allah (c.c.), ilaht musibetler karşısında feryad-ü· figan etmeyip rief~ini isyandan alıkoyan ve savaşlarda yılgınlık göstermeyip sehat edenleri, cennetin kendileri için hazırlandığı muttakiler, muhsinler (Al-i lmran, 3/133-134) ve sadıklar olarak nitelemiştir. (Bakara, 21177): Muttakileri tanıtırken ~e onl;ırı öfkelerin~ P,~kim olan ve insanların kusurlarını bağışlayan. kimseler. olduğunu bi)dirmiştir. (AJ-i tırır~n. 3/134) Peygamberimiz (s.a.v.) de insanların içine karışıp .oniarfn eziyeitferlrie sabreden mü'minin mükafatının, insanların içirie karışmaYan ve onl~rin e#yetl.~~ine sabretmeyen mil'ıninin ecrinden daha büyük olduğunu bildirmiŞtlr;26 Bu';' irisariların eza ve cemiarına katianmanın faziletini ortaya koymaktadır. •. . ; . _; ; .

3. Eşiere ve Çocuklar~ Karşı Sabır .

İsiama göre ailenin reisi erkektir. (Nisa, 4/34) Erkek; eşi ve çocuklarının yeme, içme, giyinme, barınma, eğitim ve öğretim gibi her türlü gerekSinimlerini karşılamakla yükümlüdllr. (Bakara, 21233, Nisa, 4/34) Eşi ve çocukları kendisine ilahi· birer emanettir. Bu emaneti korumak ve kollamak aile reisinin görevidir. Bu sebeple yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur: ·

"Ey mü'nıinler! Kendinizi ve ehl-ü ıyalinizi, yakıtı taşlarla- insanlar olan (cehennem) ateşinden koruyun ... " (Tahrim, 66/6)

Bu koruma ve kollama görevi ancak onların maddi ve ma'nevi ihtiyaçlarını meşru bir şekilde yerine getirmek ve onlara Allah'ın emir ve yasaklarını öğretmek ve emretmekle mümkün olur.27

Erkek, ehl-ü iyaline . karşı; kadın ise eşinin evi ve çocUklarına karşı sorumludur.28 Peygamberimiz (s.a.v.), ana-babalardan. çocuklarını iyi terbiye etmelerini, onlara iyi bakrnalarını29 ve aralarında adaletle davranmalarını istemiştir.30

Bütün bu görevlerin hakkıyla yerine getirilebilmesi; annenin, yavrusunu dokuz ay karnında taşıması, zahmetle doğurması, iki yıl emzirmesi (Bakara, 21233), altını temizlemesi, ona kol-kanat germesi, sağlıklı bir şekilde büyütmesi; babanııi, eşi ve

26 Tinnizi, Kıyame, 55. (IV, 663) İbn Mace, Fiten, 23. (ll, 1339) 27 et-Taberi, Cilmiu'l-Beyan an Te'vfli Ayi'l-Kur'an, Beyrut, 1988. XIV, 281166. 28 MUslim, İmare, 5. Tirmizi, Cilıad, 27. 29 İbn Mace, Edeb, 3. (II,l21 1) 30 İbn Hıbban, Taberani ve Beyhaki, Bkz. EI-Giimüşhiinevi. Ahmet Ziyaüddin, Ramilzu'l-Eiıadisfn,

1016 nolu hadis.

Page 9: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

çocuklarının yeme, içme ve barınma gibi her türlü ihtiyaçlarını helal yollardan kazarup temin etriıesi, . çocuklarının eğitim ve öğretimleriyle ilgilenmesi, çeşitli külfetlerine katlanması ancak sabırla mümkündür. Peygamberimiz (s.a.v.)'in şu hadisi bu gerçeği ortaya koymaktadır:

"Kimin üç kızı olur da onlara sabrede1~ yedirb~ içirir ve giydiriJ·se bu, onun için kıyamet günü cehennem ateşine karşı perde olur."31

Erkek ve kadınlar, aile hayatını hoşgörü ve karşılıklı saygı esasına dayalı yürütmek zorundadırlar. Aksi davranış, huzursuzluğu doğurur. Kadının, kocasına itaat . etmesi ve ırzını,koruması (Nisa. 4/34), erkegin de eşi ile iyi geçinmesi Allah'ın emridir. (Nisa, 4/19) Bu görevlerin yerine getirilebilmesi sabır ister. Birbirlerinin kusurlarına tahammül gösteren eşierin yuvası devam eder, evleri huzurla dolar. Birbirlerine sabredı:<meyenaileler, huzursuzluğave yıkılınaya mahkum olur. Burada en çpk sorumlul!Jk, ail,e reisine d~ş'mektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) bu konuda veda h~tb.esinde insanl~rı:t şöyle hitap etmiştir: : ..

·, "Ey insanlar! Kadıriların·haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmamz1 tavsiye ederim: Siz, kadınları Allah 'm emtineti olarak aldınız ve onların namuslarını ve İsmetlerini Allah adına söz ·vererek he/al edindiniz. Sizin kadınlar üzerinizde hakkınız, onların da s}zin üzerindehakları vardır. "32

Karşılıklı bu haklara riayet edebilmek için sabırlı olmak gerekmektedir.

4. Hastalıklar Karşısında Sabır

İnsanın· sağlığını koruması en' başta gelen· görevlerindendir. Çünkü sağlık olmadan insan ne d!ni ne de dünye~i hiçbir görevini yerine getiremez. Her şeyin başı sağlıktır. Kanuni Sultan Süleyman ne güzel söylemiş;

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cilıanda bir nefes sıhhat gibi.

Bunun için insan sağlığına ne kadar dikkat etse yeridir. Hastalanmak, az-çok sağlığını kaybetmek de insanın karşılaştığı bir vakıadır. İnsanın hastalanınamak için tedbir alması, görevi olduğu gibi ıiastalandıktan sonra şifa ai·aması da görevidir. . . . - .

Peygamberimiz (s.a.v.); "Allah, hiçbir dert vermemiştir ki, şifasını da indirmiş olmasın."33

"Allah, her derdri bir devdvermiştir."34 . . ·. .. ~

"Ey Allah 'ın kulları, tedavi olumız" buyurmuşt~r.

31 İbn Mace, Edeb, 3. (II, 1210) 32 Kamil Miras, Salıliı-ı Bulıari Mulıtasarı Tecrid-i Sari/ı Tercümesi ve Şerlıi, X, 398. Diyanet İşleri

Başkanlığı Yay. Ank. 1972. 33 (Buhari, Tıb, I. (VII, 12) 34 Müslim, Eşribe, 12. Ebu Davud, Tıb, 11. 35 Ebu Davud, Tıb, I. Tirmizi, Tıb, 1.

Page 10: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

KUR' AN VE HADiSLERiN IŞIGINDA SABlR VE İNSAN

Bunun ıçın insan, hastalandığı zaman derdine deva aramahdır. Ancak şifa buluncaya kadar sabretmeli, feryad-ü figan edip isyana dalmamahdır. Öyle hastalıklar vardır ki, şifasını bulmak zordur hatta imkansızdır. İşte asıl sabır, bu . noktada yapılmalıdır. Peygamberimiz (s.a.v.), yüce Allah'ın şöyle buyurduğunu

bildirmiştir:

"Kulumun iki gözünü aldığım zaman şikayet etmeyip sabrederse iki gözüne bedel. olarak ona cenneti veririm."36

..

Peygamberimiz (s.a.v.), "kolera ve taun/veba hastalığından ölen Müslüman'ın şehit olduğunu" müjdelemiş37 ve bulaşıcı bir hastalığa yakalanan kimsenin hastalığı başkasına bulaştıri:naması için · sabrederek bulunduğu yerde kalmasını tavsiye etmiştir.38

Mü'min, her türlü sıkıntısından kurtulmak için maddi ve manevi tedbirlerini alır, fakat çaresini buluncaya kadar sabreder, metanedi olur ve asla asi olmaz. Ancak kendisine bir hastalık isabet eden insanın, çaresine başvıirmadan hastalığın geçmesini beklernesi sabır değil, görevi ihmaldir. İnsanın; hastalığının tedavisi için tıbbf çarelere başvurması, şifa vermesi için Allah'a yalvarması gerekir. Çünkü gerçek şifayı veren Allah'tır (Şura, 26/80). İnsanın bu davranışısabırsızlık anlamına gelmez. Asıl sabırsızhk, insanın sızlanması, gereksiz yere üzülüp ah-u vah etmesi ve hastalığı sebebiyle Allah'a isyan etmesidir.

5. Öfkeye Karşı Sabır "Öfke", insanı inciten ya da çıkarına dokunan bir olay karşısında içinde

duyduğu ve kendisini sert davranışlara zorlayan kaynaşma, kızgınlık, hışım ve hiddet demektir.39

Kur'an'da öfke, "gadap" ve "ğayz" kelimeleriyle ifade edilmiş ve Allah'ın; "kasten bir mil'nıini öldürmeye" (Nisa, 4/93), Yahudilere (Maide, 5/60), münafık, müşrik (Fetih, 48/6) ve katiriere (Nahl, 16/106); savaştan kaçanlara (Enfal, 8/16), Allah'ın dinini eleştireniere (Şura, 42/16) ve azgınlara (Taha, 20/81) gazap ettiği bildirilmiştir.

Kur'an'da, "kızdıkları zaman affetme/(' mü'minlerin özelliği olarak zikredilmiş (Şura, 42/37) ve cennetin kendileri için hazırlandığı muttakfler, öfkelerine hakim olanlar ve insanları bağışlayanlar olarak tanıtılmıştır. (Al-i imran, 3/134)

Hoşgörülü ve kusurları bağışlayıcı olmak, Allah ve peygamber övgüsüne mazhar olan davranışlardır. Bu davranışlar, ancak sabırla mümkün olur. Peygamberimiz (s.a.v.), güçlü kimseyi şöyle tanımlamıştır:

36 Buhar!, Merda, 7. Tirmizi, Zühd, 46. Ahmed, nı, 144. 37 Buhan, Tıb, 30. Müslim, İmare, 165. Ebu Davud, Cenaiz, ll. 38 Buhan, Enbiya, 54. Müslim, Selam, 92-93. 39 Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, s. 625. Ankara, 1979.

--~-------·-·---·------- _______________ _ji[~~

Page 11: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

· . · ''Güçlü kimse (giireşte) rakibi ni yenen değil,· öjkelendiği zaman kendisine sahip olan kimsedir."40

,,: · "'' ., .• ,,, · ..

· Öfkesine sahip olabilmek, kizdiğı zaman sakin kalabilmek, bağırıp-çağınna ve kötu · sözler sarh~tme gibi davranışlardan ıizak durabilmek bir meziyettir. İnsanı öfkelendirecek bir davranışa ma'kul tepki gösterebilmek ve kırıcı olmamak ancak sabırlı insanların .yapabileceği ·bir tavırdır. · Peygamberimiz (s.a.v.)'in bir ganimet malını taksim etmesi Uzerine birisi, "Bu taksim, Allah'ın rızası gözetilerek yapılan bir taksim değildir." demiş, bu söz, Peygamberimiz (s.a.v.)'e çok zor gelmiş ve sözü duyunca yüzünün; rengi değişmiştir. Kızgınlığı ve tepkisi sadece, "Musa ( a)' a

· qu~ıdatı dah_a çok:eziyet edildl de buna sabretti," demekten ibaret olmuştur.41

6. Mü'rnir. Olmayanların Eza, Cefa ve Alaylarına Karşı Sabır ' · Tarihboyunca inü'min olmayanlar, mU'minlere eza ve ceta etmişler (Büruc, 85/4-

,, ~)'ve onları- alaya aliniş_lardır (Mü'minun, 23/110). Yüce Allah (c.c.), mü'min ·;' 7olrriayartlann bu ezalarına karşı sabredilmesini istemektedir: ;;,:\ '~' '·~Jvliıthırınit' 1ie cd;ılarmlz'hususimda dimenecek.siniz. Sizden önce kendilerine l'''kifa}Yv_e;J(enl~i·d~;i (Hıristiyan've YahUdilerden) ve miişrik!erden çok ineitici (sözler) ' dıl)lc/&ikinii.' A~ıd sabreder ve Allah'a.)i:'arşı gelmekten sakmtr (O'nun vikayesine

girer)seniz (korunursunuz). İşte bu (sabır ve ittika), azmedilmesi gereken şerefli, meziyetli ve önemli.işlerdendir." (Al-i lmran; 3/186)

Büttin . peygamberler kavimlerinin kendilerini yalanlamalarma ve ezalarına

. (En~am, 6/34), Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ve ashabı, Mekke müşriklerinin· sözlü ve fiili eziyetlerine sabretmişlerdir.42 Mü'min olmayanların,

: ezalarına sabır, onlara karşı tedbir almaya, korunmaya ve savunmaya mani değildir. Nitekim Peygamberimiz (s;a.v.) ve arkadaşları müşriklerin dayanılmaz acılarına

·karşı Medine'ye hicret.etmişler, Medine'de müşrik ve Yahudilerle savaşmışlardır.

Mü'min olmayanların, ezalarına karşı sabır; sessiz kalmak ve çaresiz boyun bükmek değildir. Aksine gerekiLtedbirleri almak, onlarla karşılaşınca yılmamak,

.· gevşeklik göstermeınek, .ve sebat etmektir. Nitekim yüce Allah (c.c.),: "Ey · Mü'minler! Bir toplulukla karşılaştığmız zaman sehat edin ... " buyurmuştur. (Enfal,

8/45) "Sehat edbı", sabredin demektir.43 Kafirlerle karşılaşınca sabır/sebat etmek; direnmek, galip gelmeye çalışmak, gevşememek, zafiyet göstennemek, düşmana boyun eğmemek (At:i lmran,3/146) ve savaştan kaçmamaktır. (Enfal, 8115)

Mü'min olmayanlara karşı sabretmek, düşmana karşı hazırlıklı olmak ve şu ayetin hükmünü yerine getirmek demektir:

40 Müslim, Birr, ıo7. (III, 20ı7). Bulıiiri, Edeb, ıo6. 41 Buhaıi, Edeb, 7 ı. (Vfi, 96). 42 Bulıari, Edeb, ı 15. (VI!, ı2t). 43 el-Kurtubi, I, 372.

-----------·

Page 12: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

"(Ey mü 'minle1~, onlara (kafirlere) karşı gücünüz yelfiği kadar kuvvet ve cihad için beslenen atlar (savaş araçları, cipler, kamyon/ar, tanklar,' Uçaklar, gemiler, toplar, füzeler, bombalar ve her türlü savaş araç gereçleri) hazırlayın. Bununla Allah 'ın düşmanı, sizin düşmanınız ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah 'ın bildiği {düşman) kimseleri korkutursunuz ... " (Enfal, 8/60)

Mü'min olmayanlann, zararlanndan korunmak için yüce..Allah, sabır ve ittika önermektedir: -· .. ,

"(Ey mü 'min/er!) Size bir iyilik dokunsa onları ('münafikları) tasalandırır; size bir kötülük dokunsa bundan dolayı sevinir/er. Eğer sabreder ve Allah'a karşı gelmekten sakınır, O 'mm vikayesine girerseniz (itti ka) onlar m hi lesi size hiçbir zarar vermez." (Al-i imran 3/120)

Mü'minler, bu ayetlerin hükmünü yerine getirselerdi düny~ğa horlanan, ezilen, sömürülen, kanı akıtılan, namusu çiğnenen ve zulme uğrayan jnsanlaı: ve toplurnlar durumuna düşmezlerdi. Dünyanın· hakimiyeti, dünya_ .düzeİıir\in 1\l).t;\.Wl!~\hVe kollayıcısı, barışın ve huzurun güvencesi onlar olurlardı. Q~!lünı.üzde.Mi.islUİnanlar, ilahi hükümleri uygulamamanın ve kendi hiıtalaririin:·. vebalini'''v~ ··c~zasını

" .. '" ),- ' '- ... ' ;. ·.: \ . ·•. - '., ~ ·, ..

çekmektedirler. Musibetler, başlarına ~e~di hata\ıı.rı. yüzünden gelmektedir.' (Şura, 42/30) . . . . . . . ' . .•

7. Savaş, Cihat ve Kötülüklerle Mücadele Karşısında Sabır

a) "Savaş", Kur'an'ın tabiriyle "kıtal", Allah yolunda, din, vatan ve millet uğrunda düşmanlarla yapılmak zorunda kalınan insan ve toplum hayatının bir gerçeğidir. İslam, savaşı değil barışı esas alır. Yüce Allah (c.c.), "Ey mii'minler, hepiniz barışa (silme) girin." (Bakara, 21208) buyurarak barışı teşvik etmiştir. Ancak gerektiğinde savaşmak da farz kılınmıştır. Yüce Allah (c.c.), "Baskı ve işkence

kalmaymcaya ve din tamamen Allah 'a ait oluncaya kadar onlarla (kafirlerle) savaşın ... " buyurmuştur. (Enfal, 8/39)

İslam'a göre savaşın, saldırı değil ancak savunma amacıyla yapılması ·gerekir: Yüce Allah (c.c.), "Miişriklerin sizinle topluca savaştıkları gibi siz de onlarla topluca savaşın ... " {Tevbe, 9/36) ve "(Ey mü'minler) Sizinle. savaşanlarla Allah yolunda siz de savaşın fakat aşırı gitmeyin, zira Allah, aşırı gidenleri asla sevmez" (Bakara, 2/190) buyurmuş ve "Müslümanların Allah yolunda, kafirlerin ise tağıit yolunda savaştıkların ı" bildirmiştir. (Nisa, 4176)

İslam'a göre savaş değil barış esastır. Barışın korunması, cana ve mala kıyılmaması, güven ortamının oluşturulması; yaşama, seyahat etme, çalışma, eğitim ve öğretim, din ve ibadet özgürlüğünün sağlanması esastır. Müslüman, hiçbir zaman savaşın, hele terörün varlığını asla istemez. Ancak müdafaa sadedinde savaşa katılması durumunda Müslüman'ın, savaşta sebat etmesi, sabırlı olması ve asla _savaştan kaçmaması gerekir. Savaştan kaçmak en büyük günahlardan birisidir.44

44 Müslim, İman, 145. (I, 92). Buhfui, Yasaya, 23.

---· -----·--------------------·----·-- --·-----------·----·--·----·---·-· _________________ __ıfifii~ı;

Page 13: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

~~~~~~~~~D~İY~ANE~!:T~İL~Mİ DERGİ*CİLT: 38*SAYI: 1 *OCAK-ŞUBAT-MART 2002

Yüce Allah (c.c.); "Ey mü'minler! Kafirlerle toplu halde savaştığınız zaman onlara arkanızı dönüp kaçmayıl)tz.·Savaş için yer değiştiren yahut başka bir birliğe katılan hariç kim arkasını onlara_· dönüp kaçarsa Allah 'ın gazabına uğrar. Onun yeri cehennemdir. Ne kötü akıbet. "Buyurmuştur. (Enfal, 8/15-16)

Peygamberimiz (s.a.v.), "Diişmanlarla karşılaştığınız zaman sabrediniz" buyurmuştur.45 . . ·

Savaşta sabredip sehat etmek, Allah'ın sevgisine mazhar olmaktır: Yüce Allah; "Allah, tuğlaları birbirine kenetlenmiş binalar gibi saf olarak Allah yolunda savaşanları sever" lm,Yurmaktadır. (Saf, 61/4) ·

Şu ayetler, savaşta başarının ancak sabırla mümkün olabileceğini işaret

etmektedir:

"Sizden sabreden yüz kişi olsa iki yüz (kajir)i yener. Ve eğer sizden bin kişi olsa Allah 'ın izniyle iki bin (kafiri) i yener. Allah, sabredenlerle beraberdir." (En fal, 8/66)

" ... Nice az bir topluluk var ki, Allah 'ın izniyle çok topluluğa galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir." (Biıkara, 2/249)

"Nice peygamberler var ki, kendileriyle beraber bir çok erenler savaştılar, Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar, zayıflık göstermedi/er, boyun eğmediler. Allah da sabredenleri sever." (AI-i imran, 3/146)

Sabreden, zafere erer, Allah'ın yardımına ve sevgisine mazhar olur.

· b) "Cibad", sözlükte; güç ve gayret göstermek, yorulmak, bir işi başarmak için elden gelen bütün imkanları kullanmak ve çalışıp çabalamak;46 İsHim literatüründe ise, "dini emirleri öğrenip ona göre yaşamak ve başkalarına da öğretmek, iyiliği emredip kötülüklerden sakmdırmak, İslam'ın bilinmesi, tanınması ve yaşanınası için meşru zeminde çalışmak, İslam'ı tebliğ etmek, nefse ve dış düşmaniara karşı mücadele verınek anlamlarına gelir.47

·

Bu kavram, Kur'an'da "Allah yolunda savaşmaiC' (Enfal, 8n2,74), anlamında kullanıldığı gibi yukarıda zikredilen sözlük48 ve terim anlamında da kullanılmıştır.49

Ancak, din, iman ve vatan uğruna bile olsa terör faaliyetleri cihad kapsamında değerlendirileınez.

Yüce Allah (c.c.), ''Ey mü 'min/er! Allah 'a karşı gelmekten sakın ıp sizi O 'na yaklaştıracak vesileler arayın ve O'nun.yolunda cihad edin ki, kurtuluşa eresiniz" buyurmuştur. (Maide, 5/35)

45 Buhiiri, Cihad, 32. (ili, 212). 46 Levis Me'lfif, el-Münci d, s. 105. Beyrut, 1986. 47 Ahmet Özel DİA, VII, 527. 48 Maide, 5153; Ankebut, 29/8; Lokman, 31115. 49 Bkz. Al-i İınran, 3/42; Ankebut, 29/6.

Page 14: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

Mü'minin malı ve canıyla Allah yolunda cihat etmesi/çalışması görevidir.50 Bu çalışmasında başarı elde edebilmesi sabredebilınesine bağlıdır. Yüce Allah, üç Ayette "cihat" ile "sabır"ı birlikte zikrederek51 bu gerçeğe işaretle şöyle buyurmuştur:

"Yoksa siz, Allah içinizden cihada katılanları belli etmeden ve sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz.?" (AI-i İmran, 3/142)

"Sizi mutlaka deneyeceğiz, ta ki, içinizden cihada çıkanları ve sabredenleri bilelim, inıanınızı deneyelinı, "(Muhammed, 47/31)

Allah yolunda malları ve canlarıyla cihat edenler, cihat etmeyenlerden üstündür. (Nisa, 4/95) Bu itibarla "kim cihat ederse ancak kendi nefsi için cihat etmiş olur ... " (Ankebut, 29/6)

c) "Kötülüklerle mücadele", din literatüründe buna, "emr-i bilma'riif ve nehyi anilmünker" denir ki "iyiliği emretmek ve kötülüğü nehyetmek" demektir. Allah, bütün ümmete bu görevi yüklemiştir. (AI-i imran, 3/I ı O)

Peygamberimiz (s.a.v.), "(Ey mü'minler!), Sizden kim bir münkeri (İslam'iri hoş görmediği söz, fiil ve davranışları, bir hanimm işlenişini) görürse, onu eliyle değiştirsin. Buna-gücü yetmezse diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmezse kalbi ile (kötülüğü tasvip etmesin). Bu son durum, imanın (gerektirdiği amellerin) en zayıf olanıdır."52 ·

İnsanın bu görevini yerine getirebilmesi ancak sabırla mümkündür. Sabrı olınayan insan, bu görevi hakkıyla yerine getiremez, kaş yapayım derken göz çıkarır. Her önemli işte olduğu gibi sabır, burada da ön plana çıkmaktadır.

8. Nimetierin Şükrüne Karşı Sabır İnsana fayda.Sı dokunan maddi ve ma'nevi, iyi ve güzel her şey nimettir. Gerçek

nimet ise ahiret saadetidir. İnsanın musibetler karşısında sabretmesi görevi olduğu gibi nimetler karşısında şükretmesi de görevidir. Nimetler de musibetler gibi insanlar için bir imtihan vesilesidir. İnsanın bu imtihanda başarılı olabilınesi için nimetin varlığında da yokluğunda da sabr'etmesi gerekir. Yüce Allah, insana verdiği nimeti ondan geri aldığı zaman çok ümitsiz ve çok nankör olınasını kınadığı gibi, insana dokunan bir musibeti kaldırıp ona bir nimet verdiği zaman şükredeceği yerde "kötülük benden gitti" diyerek sevinip övünmesini de şımarıp azınasım da kınamıştır. (Hud, 11/9-IO), Bu itibarla insanın musibet karşısında üzgün, ümitsiz ve nankör olmayıp salıretmesi gerektiği gibi, nimetler karşısında sevinip övünerek şımarıp azınaması ve nimetierin şükrüne sabretmesi gerekir. Yüce Allah, buna ancak sabredip salih arneller işleyen kimselerin muvaffak olabileceğini bildirmiş ve böyle olan kimselere mağfiret ve büyük mükafat va'detmiştir. (Hud, ı !III)

50 Bkz. Enfal, 8/72, 74; Tevbe, 9/20; Hucurat, 49/15. 51 Bkz. Nahl, 16/110; Muhammed, 47/31. 52 Müslim, İman, 70. (I, 69)

Page 15: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

DİY ANET iLMi DERGi*CİL T: 38*SA YI: I *OCAK-ŞUBAT-MART 2002

Nimetiere sabır; nimeti verenin Allah olduğunu bilmek, nimetleri meşru yollarda değerlendirmek, servetinden fakirin hakkını vermek, nimeti ile övünüp kibirlenrneyi ve şımarıp azgınlık etmeyi terk etmektir. Nimet ve servet ile şımarıp azmak, insanın helakine sebep olan bir davranıştır. (isra, 17116)

Mal, mülk, evlat, makam, güven ve sıhhat içinde olmak, ahlak, ilim, sanat. .. ve benzeri dünya ve ahirette sahibine faydası doh.-unan her türlü nimete sabretmek musibetlere sabretmekten daha zordur. Çünkü nimet içinde bulunan insan, kendini müstağni görür, nimetinin kıymetini bilemez, serveti ile azıp isyana dalar. Neticede imanını, ahlakını ve servetini kaybetme ile" karşı karşıya kalır. Nimetlerine sabredemezse, kendisini ziyana sürükler. ·

Nimetiere sabretmemenin Kur'an'daki adı "Batar"dır. "Batar" bir insanın

nimeti ile azınası ve şımarması demektir. Yüce Allah, nimetleri ile şımaran nice beldeleri ve toplumları helilk ettiğini. Kur'an'da haber vermektedir. (Kasas, 28/58) Bu itibarla yüce Allah, mü'minlerin nimetlerle şımaran insanlar gibi olmamalarını istemektedir. (Kehf, IS/47)

9. Allah'a ibadet ve itaate Karşı Sabır

İnsan Allah'a ibadet/itaat için yaratılmıştır. (Zaıiyat, 51156). Kış-yaz, soğuk-sıcak ve gece-gündüz demeden her gün beş vakit namaz kılmak, her yıl bir ay oruç tııtmak, malının belirli bir kısmını fakiriere vermek, sıcak ve izdiham içerisinde hac menasikini lfa etmek, düşmanla cihat etınek ... gibi ibadetler ancak sabırla mümkün olur. Bunun için yüce Allah;

"(Alla/ı), göklerin, yerin ve bunlar arasmda bulzman şeylerin Rabb 'i dir: Öyle ise O'na ibfidet et ve O'na ibadete sabret..." (Meryem, 19/65)

"Ehline (eş ve çocuklarına) namazı emret, sen de o(mm güçlükleri)ne sabret ... " . buyurmuştıır. (Taha, 201132)

ibadet ve itaatlere sabır; ibadet ve itaate yılmadan, zorluklanna katlanmak, bıkkınlık ve tembellik göstermemektir.

"Allalı'a ve Restiliine itaat edin ... Sabredin, Allalı sabredenlerle beraberdir." (Enfal, 8/46)

10. Haram ve Yasaklara Karşı Sabır

Dinin emirlerini yapmaya devam etmek sabır gerektirdiği gibi içki, kumar, faiz, rüşvet, zina, yalan, gıybet, iftira, zulüm, ihanet, hile ve çekişme ... gibi haramlardan korunabilmek için de sabır gerekir. Sabredemeyen insan, haramları işleyerek günaha girer. Sabrederek dini yasaklara riayet eden insan, Allah ve peygamberine itaat etıniş ve sevap kazanmış olur.

Buhar!, el-Camiu's-Sahlh adlı hadis kitabının "KWibü'r-Rikak" bölümünün 30. bahsinin başlığını "es-sabru an meharimillah" (Allah 'm haranı/arına karşı sabır) ismini vermiş ve "ancak sabredenlere hesapsiz derecede mükdfat verilecektir." (Zümer, 39/IO) ayetini yazarak hararniara sabretmenin zorluğuna işaret etıniştir.

Page 16: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

Eza, musibet, kötülük, öfke, ibadet, itaat, cihat ve hararniara kısaca Kur'an'a uygun hareket etmeye sabır, nefsin cihadıdır. Böyle bir davranış, peygamber ve salih insanların ahlakıdır.53 ..

ll. Başarılı Olabilmek İçin Sabır

İnsanın; işinde, mesleğinde, cihadında, sanatında, ticaretinde, tahsilinde ve her türlü çalışmasında başarılı olabilmesi için azimli ve sabırlı olması şarttır. Çünkü insan, baŞarıya ancak bu şekilde ulaşır. İnsan dünyasını da ahiretini de ancak çalışarak kazanır. Başarı; çalışma, azim, sabır ve Allah'ın yardımı ile mümkün olur. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

" ... (Bir işe) azmettin mi artık Allah 'a güven (tevekkül et). Çiinkii Allah, tevekkiil edenleri sever: Eğer Allah, size yardım ederse artık sizi yenecek (bir kuvvet) yoktur ve eğer sizi yüzüstü bırakırsa O 'ndan sonra artık size yardım edecek kim vardır? Mii'nıinler Allah 'a giivensinler." (Al-i İmran, 3/159-160).

Yüce Allah, şu ayette çalışanları, sabredenler ve Allah'a güvenenler olarak nitelem iştir:

". .. Çalışanların ücreti ne güzeldir. Onlar ki, sabrederler ve Rab '/erine gilve1iMer." (Ankebut, 29/58-59) ·

Başarılı olmada azim, sabır ve tevekkülün yanında işin ve görevin iyi ve sağlam yapılması da gerekir.

Bu takdirde Allah, çalışanın emeğini zayi etmez: "Kim Allah 'a karşı gelmekten sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah, muhsin/erin (iyilerin, işini iyi ve sağlam yapanların) ecrini zayi etmez." (Yusuf, 12190)

Hz. Ömer (r.a.), "Hayatımızın hayrını sabırla bu/duR' demiştir.54

Sabreden insan, huzurlu, başarılı ve mutlu olur. Küfilr, şirk, nifak, isyan ve kötü ahlak ... gibi musibetlere sabır olmaz. Bir an önce, bunlardan kurtulmak insanın ilk görevidir.

İnsan her işinde olduğu gibi sabır konusunda da ancak Allah'ın yardımı ile muvaffak olabilir. Şimdi "Allah'tan sabır istemek" konusunu ele alabiliriz.

IV. ALLAH'TAN SABIR İSTEMEK

İnsanın ancak Allah'ın yardımı ile sabırda muvaffak olabileceğini yüce Allah şöyle bildirmektedir: ·

53 el-Kurtubl, I, 372. 54 Buhfiri, Rikfik, 20 (VII, 183).

-------·-----------··-··-.. -- ---·---·----

Page 17: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

~~~~~~=~· DİY ANET iLMi DERGi*CiLT: 38*SAY~:~*-O_C_A_K_-~~~~-A:_~A~T 2_002

"Sabret, sabrın ancakAllah ('m yardımı) ile mümkündür ... " (Nahl, 16/127)

Peygamberimiz (s.a.v.) ise, "Kim sabır isterse Allah ona sabrı ihsan eder" buyurmuştur. 55

Allah'tan sabır istenmesi ile ilgili Kur'an'da bir çok ayet vardır. İki örnek vermekle yetinelim:

1. "(Talut'un askerleri) Cdlitt ve askerlerine karşı çıktıklarında şöyle demişler dir:

- "Rabb 'im iz, üzerimize sabır dök, ayaklarımızı sağlam tut ve kajir topluma karşı bize yardım et. "

"Bunun iizerine Allah 'm izni ile onları hezimete uğrattılar. Ddvut Cdlut 'u öldiirdil..." (Bakara, 21250-251)

2. Musa (a)'a iman eden mü'minler; "ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağmı", (A'raf, 7/124) diyen Firavun'a karşı:

-"Rab b' imizin ayetleri gelince, O 'na iman ettik diye bizden intikam almak istiyorsun (dediler ve);

-"(Ey) Ra bb 'imiz! Üzerimize sabır dök ve bizi Müslümanlar olarak öldür" (diye yalvardılar.) "(A'raf, 7/126)

"Sabır" bir zorlukla karşılaşınca istenir. Herhangi bir zorluk ve bela söz konusu olmadan Allah'tan sabır değil "afiyet" istenir. Peygamberimiz (s.a.v.), bir adamın, "Allah 'mı, . ben senden sabır istiyorum" diye dua ettiğini duyunca, ona; "Sen Allah'tan bela istedin, O'ndan afiyet iste" demiştir.56

Zor durumda kalan insan Allah'tan "sabır" isterse Allah ona sabır verir ve onu başarılı kılar. (Enfal, 8/65-66)

"Sabır", yüce Allah'ın kullarına farz olan buyruklarından birisidir. "Sabır", kolay değildir, zordur, zor olduğu kadar da faziletlidir. Bu sebeple Kur'an'da sabredenlere çeşitli mükafatlar va'dedilmiştir. Şimdi bunları görelim:

V. SABREDENLERİN MÜKAFATI Allah, sabredenlere dünya ve ahirette pek çok mükafat va'detmiştir. Bunları

şöyle özetleyebiliriz:

1. Allah sabredenleri sever. (Al-i imran, 3/146)

2. Daima onlarla beraberdir. (Enfal, 8/46)

3. Onlara yardım eder. (Al-i imran, 3/125)

55 Buhfui, Rikak, 20 (VII, 183). 56 Tirmizi, Deavat, 94. (V, 541).

~l{gQifa -------------------------------------------·-------

Page 18: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

KUR' AN VE HADiSLERiN IŞIÖINDA SABlR VE İNSAN

4. Onları, yaptıklarının en güzeli ile ödüllendirir. (Nahl, 16/96)

5. Onları bağışlar ve onlara merhamet eder. (N ahi, 16/1 ıo)

6. Ücretlerini iki kere (dünya ve ahirette) (Kasas, 28/54) hesapsız derecede verir. (Zümer, 39110)

7. Ahirettekimükafatları daha büyüktür. (Nahl, 16/41-42)

8. Onlar için mağfıret ve büyük mükafat hazırlamıştır. (Ahzab, 33/35)

9. Ahirette kurtuluşa erer! er. (Mü'minun, 231111)

10. Cennetin en yüksek köşkleri ile mükafatlanırlar ve orada sağlık dileğive selamla karşılanırlar. (Furkan, 25n5)

ll. Cennette koltuklara dayanırlar, ne yakıcı güneş görürler ne de dondurucu soğuk. Cennetin gölgeleri üzerlerine yaklaşmış, meyveleri de yenilmeğe hazır hale getirilmiştir. Yanlarında gümüşten kaplar ve billur kupalar dolaştırılir, içkiler ikram edilir, inci gibi gençler hizmet ederler, ipek elbiseler giyerler, gümüşten bilezikler takınırlar. (insan, 76/12-21)

12. Sabretmenize karşılık selam size, (bakın) dünya yurdunun sonu ne güzel denir. (Ra'd, 13/24)

Peygamberimiz (s.a. v.), "Mü 'm inin sabrettiği her şeyde (kendilerine) mükafat verili!~' buyurmuşj:ur.57

Mü'minin bütün bu mükafatları elde edebilmesi ve ebedi büsrandan kurtulabilmesi için iman edip salih ameiier işlemesi sabrı ve hakkı başkalarına da tavsiye etmesi gerekir. (Asr, 10311-3)

DEGERLENDİRME

İnsan; hayır ve şer, nimet ve muslbetle iıntihana tabi tutulur. Bu imtihanda başarılı olabilmenin ilk şartı sabırdır. İnsanın başarılı veya başarısız, huzurlu veya huzursuz oluşu sabredip etmemesi ile doğrudan ilgilidir.

Yüce Allah, mü'minlere sabrı tavsiye etmekte ve bu konuda kendisinden yardım istenilmesini ernretmektedir. Salıredenleri sevdiğini ve onlarla beraber olduğunu bildiren yüce Ailah, sabredenlerin müjdelenmesini istemektedir.

Sözlükte hapsetmek anlamına gelen sabır, din ıstılahında; insanın; Allah'tan gelen müslbetlere, mü'min olmayanların eza ve cefalarına, insanların kötülüklerine, eşierin birbirlerine ve çocuklarına, hastalıklara, öfkelenmeye, savaş, cihat ve kötülüklerle mücadeleye, nimetlere, Allah'a ibadet ve itaate, haram ve yasaklara karşi salıretmesi gerekmektedir.

57 Ahmed b. Hanbel, I, 173.

Page 19: ilmi Dergi Cilt:38 Sayı: ı *Ocak-Şubat-Martisamveri.org/pdfdrg/D00033/2002_c38/2002_c38_1/... · ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı *Ocak-Şubat-Mart 2002 ' .. ' --~ DiYANET tŞLERi

İnsanın ilahi musibetler karşısında sabrı; musibetini kaldırıvermesi için Allah'a dua etmesi, işini, halini ve davranışlarını dilzeltip musibetlerden kurtulmaya çalışmasına mani değildir: Burada sabır; ilk sadrnede musibetlere taharnmill göstermek ve AIJah'a isyan etmemektir.

Mil'min olmayanların eza ve cefalarına karşı sabır; onlara karşı hiçbir şey yapmamak değil yerine ve zamanına göre tepki gösterınek, onlarla yıımadan mücadele etmeye devam etmektir.

İnsanların kötUlüklerine karşı sabır; kötUlilğe kötUlilkle karşılık verıneyip kötUlilk yapanı bağışlamak, kötUlilk yerine iyiiik yapmak ve köttililk yapan kimse ile barışmaktır.

Eşierin birbirlerine karşı sabrı; iyi geçinmek, birbirlerinin affetmektir.

kusurlarını

Çocuklara karşı sabır; onların yetişmesi için gerekli olan maddi ve ma'nevi fedakarlığa katlanmaktır.

Hastalıklara karşı sabır; hastalığı sebebiyle Allah'a isyan etmemektir. Hastalıklara sabır; hastalığını tedavi etmek için her türlü çareye başvurınaya mani değildir. Hastalığın geçmesi için hiçbir şey yapmadan beklemek sabır değildir.

Öfkeye karşı sabır, öfkelendiği zaman öfkesine sahip çunak ve kırıcı olmamaktır.

Savaş, cihat ve kötUlilklerle milcadele etmede sabır, yılınadan bu görevlere devam etmektir. ·

Nimetiere sabır, nimet karşısında azmamak ve nimetiere şilkrit hakkıyla eda etmektir.

ibadet, itaat, haram ve yasaklara karşı sabır; dinin emir ve yasaklarına riayet etmek ve bu konuda yılgınlık ve bıkkınlık göstermemektir.

İnsanın yaptığı her işte başarılı olabilmesi için sabretmesi gerekmektedir. Sabır, başarının ve huzurun ilk şartıdır.

Sabretmek Kur'an'da peygamber ve mü'minlerin özellikleri olarak zikredilıniş ve sabredenlere ditnya Vt; ahirette hesapsız derecede ınükafat va'dedilmiştir.