ins13204 genel jeofİzİk ve jeolojİpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/orhan... ·...
TRANSCRIPT
INS13204
GENEL JEOFİZİK VE
JEOLOJİDr. Öğr.Üyesi Orhan ARKOÇ
e-posta: [email protected]
Web : http://personel.kirklareli.edu.tr/orhan-arkoc
1
13.1. Giriş
• Jeofizik yeryuvarının ve diğer gezegenlerin fiziksel yapısını,
• yerin davranışını,
• depremleri inceleyen,
• yeraltı kaynaklarını (su, petrol, doğalgaz, maden yatakları, jeotermal alanlar),
• arkeolojik ve kültürel kalıntıları arayan,
• mühendislik yapıları ile kentsel yer seçimini belirleyen,
• fizik yasaları uyarınca matematiği ve jeolojiyi kullanarak yeraltının
anlaşılmasını sağlayan, görüntüleyerek araştıran ve yeryuvarının dinamik
davranışlarını belirleyen bilim dalıdır.
3
• Jeofizik Bilimi, yeryuvarını oluşturan kayaçların ve yer malzemelerinin farklı
fiziksel özelliklerine bağlı olarak geliştirilmiş çeşitli yöntemleri içinde barındırır:
• Bunlar;
• * Sismoloji * Elektrik yöntemler
• * Sismik * Elektromanyetik yöntemler
• * Gravite * Radyometrik yöntemler
• * Manyetik * Jeotermik yöntemler
4
• Jeofiziğin Uygulama Alanları
• * Yerin iç yapısının araştırılması
• * Yerkabuğunun araştırılması
• * Jeolojik haritalama
• * Havza araştırmaları
• * Hidrokarbon araştırmaları (kömür, petrol, doğalgaz)
• * Jeotermal alanların araştırılması
• * Maden yataklarının araştırılması
• * Yeraltı suyu arama araştırmaları
• * Yeraltı suyu kirliliğinin araştırılması
• * Su yataklarına deniz suyu girişiminin haritalanması
• * Karstik boşlukların araştırılması
• * Mühendislik yapıları yer, temel, zemin araştırmaları
• * Mühendislik yapıları yapı, donatı araştırmaları
• * Arkeolojik ve kültürel yapıların araştırılması
• * Kentsel dönüşüm yer seçimi araştırmaları
• * Katı atık alanlarının ve yeraltı suyuna etkilerinin araştırılması
5
13.2. Jeofizik arama yöntemleri
• 13.2.1. Gravite
Bu yöntemde, Gravite alanı araştırılan sahada çeşitli yerlerde ölçülür.
Aramalardaki amaç yoğunluk dağılımlarının, dolayısıyla da kayaç türleri ile
ilişkilerinin bulunmasıdır.
Bazen, sarkaç gibi bir aygıtla tüm gravite alanı, bazen torsiyon terazisi ile
gravite alanının türevleri ve genellikle de bir gravimetre ile gravite alanının iki
nokta arasındaki farkı ölçülür. Gravite verileri genellikle Bouguer ya da serbest
hava anomali haritaları şeklinde gösterilirler.
6
13.2.2. Manyetik
• Manyetik etüt, manyetik alanın veya bileşenlerinin (düşey gibi) ilgi duyulan
yerdeki bir seri noktada ölçülmesidir.
• Genellikle amaç manyetik maddelerin toplandığı yerlerin bulunması veya
tabanın derinliğinin saptanmasıdır. Olağan alandaki farklar, farklı duyarlıklı
(suseptibiliteli) maddelerin dağılımındaki ve artık mıknatıslanmadaki
değişikliklere bağlanabilir.
8
13.2.3. Elektrik
• Elektrik yöntemlerde, temel ilke yere çakılan elektrotlar ile verilen akımın
yeraltındaki kayaçların iletkenlik değişimlerinden etkilenerek akışyolunu
değiştirmesi ve bunun da elektrik eş-gerilim yüzeylerinde bozulmaya yol
açmasıdır.
• Kayaç ve minerallerin elektrik özdirençleri; yoğunluk, sismik hız gibi birçok
jeofizik özelliklerin aksine birbirinden çok farklı değerler gösterir.
• Ayrıca aynı kayaç su içeriğine veya ortam sıcaklığına bağlı olarak çok farklı
özdirenç değerleri gösterebilmektedir.
• Elektrik özdirenç değerleri kısa mesafelerde hızla değişen değerler olduğu için
elektrik yöntemler maden, yer altı suyu, yatay ve düşey süreksizlikler, su
içeren katmanlar, yeraltındaki boşluklar ve temel kaya derinliğinin
saptanmasında hızlı ve ekonomik olarak uygulanabilin bir Jeofizik yöntemdir.
10
• ÖZDİRENÇ
• Aramalar sırasında bu elektrot
dizilimleri ya aralıkları bozulmadan
yana doğru kaydırılarak yeraltında
yanal bir süreksizlik olup olmadığı veya
elektrot dizilimlerinin orta noktası
değişmeden açılımları arttırılarak
derinlerdeki yatay katmanlaşmalar
incelenebilir.
11
• IP YÖNTEMİ
•
• Elektrik aramalarda yere verilen I akımı aniden kesildiğinde gerilimin
elektrotları arasındaki gerilim farkının aniden değil yavaşça sıfıra düştüğü
gözlenir.
• Gerilimin düşme biçimi ve süresi yeraltını oluşturan kayaçların ve minerallerin
bazı özgün atomik özelliklerine bağlıdır. Indüksiyon polarizasyon olarak ta
bilinen bu etki özellikle kalkopirit gibi sülfürlü cevherlerin aranmasında başarı
ile uygulanır.
12
• DOĞAL GERİLİM (SP) YÖNTEMİ
• Elektrik arama yöntemlerinin en eskisi olan doğal gerilim yöntemi,
yeryüzündeki iki nokta arasında doğal olarak gözlenen gerilim farkının
ölçümüne dayanır.
• Bir milivolttan birkaç volta kadar değişen bu gerilim farkı çoğu kez
yeraltısuyununda etkisi ile doğal büyük bir pil oluşturan sülfürlü cevher kütleleri
civarında veya sıcak sıcak sulu ortamlar üzerinde gözlenir.
13
• ELEKTROMANYETİK YÖNTEM
• Elektromanyetik yöntemler, bir kaynaktan yayılan değişken elektrik (E) ve
manyetik (H) alan şiddetlerinin oluşturduğu elektromanyetik dalgalara yer
tabakalarının verdiği tepkiye dayanır.
• Kaynağın veya vericinin doğal yada yapay olmasına, ölçümlerin frekans veya
zaman ortamında yapılmasına, araştırmaların havadan veya yeryüzünden
yürütülmesine kadar birçok çeşidi vardır.
14
13.2.4. Sismik
• Sismik yöntemde bir kaynakta oluşturulan elastik dalgaların yerin içinde
kırılarak veya yansıyarak yayılmalarına ilişkin yol alış(seyahat) zamanları
ölçülür.
• Bu zaman-uzaklık kayıtları işlenerek katmanlı(tabakalı) ortamların kalınlık ve
sismik hızları belirlenir ve yer altı modelleri oluşturulur.
15
13.2.5. Radyoaktif yöntem
• Uranyum metalinin aranmasına yönelik yapılan radyoaktif yöntemler ile
yapısal jeolojiye yönelik haritalamalar yapılabilir.
19
13.2.6. Mikro tremor
• Mikro tremor ölçümleri ile deprem mühendisliğinde yer yapı ilişkisi açısından
önemli bir yer tutan zeminin hakim periyodu ve büyütmesinin
belirlenmektedir.
• Bu yöntem diğer yöntemlere kıyasla arazide daha kolay uygulanabilir olması
hem de maliyet açısından daha uygundur.
• Sismik gürültü ya da tirteşimcik olarak da adlandırılan yerin çok küçük
peryodlu(< 1 s.) , düşük genlikli ( 0.1–1 mikron ) ve sürekli salınımlarının
sismometre yardımıyla ölçülmesi ile uygulanır.
20
• Zemin Büyütmesi
Deprem esnasında açığa çıkan enerjinin ürettiği elastik dalgalar yer içinde
genelde sert jeolojik birimler içinde ilerleyerek ortama yayılır. Bu dalgalardan
yüzeye ulaşanlar, yolculuklarının en son bölümünde ana kayaya göre oldukça
farklı özelliklere sahip gevşek zemine ulaşırlar.
• Bu zemin adeta bir süzgeç gibi bazı frekanstaki dalgaları sönümlerken bazı
frekanstaki dalgaların ise genliğini artırır.
• Genellikle zeminin bu etkisi, dalga genliklerini artırmaya yönelik olduğu için
yerin bu etkisi zemin büyütmesi olarak adlandırılır.
• Bir yapı inşa edilmeden önce yapının inşa edileceği zeminin zemin büyütme
değeri mutlaka tespit edilip, yapı bu parametre göz önünde bulundurularak
tasarlanmalıdır.
21
• Zemin Hakim Titreşim Periyodu
Yapılacak yapı ile zeminin titreşim periyotlarının birbirlerinden farklı olması
gerekir.
• Çünkü yer ve yapının aynı titreşim periyoduna sahip olması, olası bir deprem
anında yer ile yapının aynı periyotta salınım yapmasına yani rezonans
dediğimiz duruma neden olur ki bu durumda yapı maksimum hasar alır.
• Bu konuda yapılması gereken, yer ile yapının farklı titreşim periyotlarında
olmasını sağlamaktır.
• Bir yerin zemin hakim titreşim periyodu sabittir.
22
• Amaç, yer ile yapının titreşim periyotlarının farklı olmasını sağlamak olduğuna göre ve yerin ölçülerek bulunmuş olan titreşim periyodu belli olduğuna göre yapılması gereken tek şey yapıyla yerin titreşim periyotlarının farklı olmasını sağlayacak şekilde yapı tasarlamak olacaktır.
• Örneğin yapının inşa edileceği zeminin, ölçülerek bulunan hakim titreşim periyodu 0,7 saniye ise yapı tasarlanırken titreşim periyodunun 0,7 saniye olmaması gerektiği bilinir.
• Çünkü yapı ile yer aynı titreşim periyotlarına sahip olursa, olası bir depremde yer ve yapı aynı frekansta salınım yapacağı için rezonans dediğimiz olay gerçekleşecek ve yapı maksimum hasar alacaktır.
• İşte bu yüzden yapılar inşa edilmeden önce jeofizik etütlerden biri olan mikrotremör etütleri mutlaka yapılmalıdır.
23
INS13204
GENEL JEOFİZİK
VE JEOLOJİDr.Öğr.Üyesi Orhan ARKOÇ
e-posta: [email protected]
Web : http://personel.kirklareli.edu.tr/orhan-arkoc
25