İŞ saĞliĞi ve gÜvenlİĞİnİn...

116
T. C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMA EKONOMİSİ ve ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ ANABİLİM DALI ÇALIŞMA EKONOMİSİ ve ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BİLİM DALI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDA İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI (YÜKSEK LİSANS TEZİ) Erdal Timuçin BIYIKCI Danışman Doç. Dr. İlknur KILKIŞ BURSA 2010

Upload: lamdang

Post on 20-Mar-2018

251 views

Category:

Documents


9 download

TRANSCRIPT

Page 1: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

i

T. C.

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ÇALIŞMA EKONOMİSİ ve ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ ANABİLİM DALI ÇALIŞMA EKONOMİSİ ve ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BİLİM DALI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDA

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI

(YÜKSEK LİSANS TEZİ)

Erdal Timuçin BIYIKCI

Danışman

Doç. Dr. İlknur KILKIŞ

BURSA 2010

Page 2: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

ii

TEZ ONAY SAYFASI

T. C.

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı, Çalışma Ekonomisi ve

Endüstri İlişkileri Bilim Dalı’nda ................. numaralı Erdal Timuçin BIYIKCI’nın

hazırladığı “İş Sağlığı Ve Güvenliğinin Sağlanmasında İş Güvenliği Uzmanlığı” konulu

Yüksek Lisans Tezi ile ilgili tez savunma sınavı ..../...../2010 ......................... günü

...........-.......... saatleri arasında yapılmış, sorulan sorulara alınan cevaplar sonunda

adayın tezinin .......................(başarılı/başarısız) olduğına ..........................(oybirliği/oy

çokluğu) ile karar verilmiştir.

Üye (Tez Danışmanı ve Sınav

Komisyonu Başkanı) Akademik Unvanı, Adı Soyadı

Üniversitesi

Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı

Üniversitesi

Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı

Üniversitesi

Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı

Üniversitesi

Üye

Akademik Unvanı, Adı Soyadı Üniversitesi

....../......./ 20.....

Page 3: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

iii

ÖZET

Yazar : Erdal Timuçin BIYIKCI

Üniversite : Uludağ Üniversitesi

Anabilim Dalı : Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri

Bilim Dalı : Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri

Tezin Niteliği : Yüksek Lisans Tezi

Sayfa Sayısı : viii + 108

Mezuniyet Tarihi : …. /…. / 2010

Tez Danışman(lar)ı : Doç.Dr.İlknur KILKIŞ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDA

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI

Ülkemizde ve dünyada iş kazaları meslek hastalıkları konusunda yayınlanan veriler incelendiğinde bu nedenle yitirilen hayatlar, kalıcı işgörmezlikler, maddi ve manevi açılan yaralar, konunun kamu düzeni ve toplum açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkartmaktadır.

AB ülkelerinde ILO’nun 155 sayılı Sözleşme ve 164 sayılı Tavsiye kararı ile 89/391 Sayılı Çerçeve Yönerge temel alınarak iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuatların oluşturulduğu ve uygulandığı gözlenmektedir. Anılan uluslar arası düzenlemelerde iş güvenliği uzmanlığı ile ilgili temel normlara yer verilmiş olması, üye ülkelerin bu normlar ışığında kendi mevzuatlarında iş güvenliği uzmanı kavramına ve çalışma hayatı içinde de istihdamına yer vermişlerdir.

Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri alanında iş güvenliği uzmanı kavramının ilk kez mevzuta girişi 4857 sayılı İş Kanunu ile gerçekleşmiştir. Kanunun ardından AB normlarının temel alındığı yönetmelik ve tebliğlerle kavramın içi doldurulmaya, çerçevesi çizilmeye çalışılmıştır. Fakat yayınlanan her yeni mevzuatla birlikte tarafların itirazları, buna karşılık Danıştay’ın yürütmeyi durdurma veya iptal kararlarıyla başlayan yargı süreci, mevzuatı iyice karmaşık bir hale sokmuştur.

Bu çalışmada diğer ülke örnekleri ile birlikte iş güvenliği uzmanı kavramının mevzuatımıza girişi, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasındaki rolü ve önemi incelenmeye çalışılmış, bunun yanı sıra sağlık ve güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak çözüm önerilerinde bulunulmuştur.

Anahtar Sözcükler: iş güvenliği uzmanı, iş sağlığı ve güvenliği, iş kazası ve meslek hastalığı

Page 4: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

iv

ABSTRACT Yazar : Erdal Timuçin BIYIKCI

Üniversite : Uludağ Üniversitesi

Anabilim Dalı : Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri

Bilim Dalı : Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri

Tezin Niteliği : Yüksek Lisans Tezi

Sayfa Sayısı : viii + 108

Mezuniyet Tarihi : …. /…. / 20……

Tez Danışman(lar)ı : Doç.Dr.İlknur KILKIŞ

THE HEALTY AND SAFETY OFFICER FOR PROVIDING OF WORK HEALTY

AND SAFETY

In our country and the world of work accidents and occupational diseases when

examined in the published data so fatalities, permanent injury, material and moral damages,

it makes out the importance of the issue.

In EU countries, the ILO Convention No. 155 and No. 164 with the decision of the

Framework Directive No. 89/391 on the basis of legislation related to occupational health

and safety has been established. Mentioned in international regulations about healty and

safety officer has been given to the basic norms and member countries in their national

legislation in the light of these norms to the concept of healty and safety officer were

included.

Our country in the field of occupational health and safety services for the first time

the concept of healty and safety officer with the Labor Law No. 4857 came into

legislation. After publication of the law, of the concept is tried to fill the inside and of the

frame drawn with regulations and notifications that are based on EU norms. But, the

legislation has become complicated with published every new legislation and invalidation

of the State Council.

In this study, the concept of healty and safety officer access to our legislation, in

the provision of occupational health and safety role and importance have been studied

together with examples of other countries. Besides this, health and safety services in the

fulfillment of the work of security experts have highlighted the problems and solutions

were found.

Key Words

Healty and Safety Officer, Work Healty and Safety

Page 5: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

v

İÇİNDEKİLER

TEZ ONAY SAYFASI................................................................................ii ÖZET...........................................................................................................iii ABSTRACT................................................................................................iv İÇİNDEKİLER............................................................................................v KISALTMALAR.......................................................................................vii TABLOLAR .............................................................................................viii GİRİŞ............................................................................................................ 1

I.BÖLÜM

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ(İSG)NE GENEL BAKIŞ

I.1.KAVRAMSAL ÇERÇEVE ............................................................................................ 3 I.1.1. İş Sağlığı Ve Güvenliği (İSG) ....................................................................... 3 I.1.2. İş Kazası Ve Meslek Hastalığı (İKMH)....................................................... 7

I.1.2.1. İş Kazası Kavramı .................................................................................. 7 I.1.2.2. Meslek Hastalığı Kavramı ................................................................... 12 I.1.2.3. İş Kazalarının Ve Meslek Hastalıklarının Sonuçları ........................ 15

I.1.3. İş Güvenliği Uzmanlığı................................................................................ 16 I.1.4. Sağlık Ve Güvenlik Birimi.......................................................................... 22

I.1.4.1. İşyeri Sağlık Ve Güvenlik Birimi (İSGB)........................................... 22 I.1.4.2. Ortak Sağlık Ve Güvenlik Birimleri (OSGB).................................... 24

I.2. TÜRKİYE’DE İSG UYGULAMALARININ GÖRÜNÜMÜ............................................ 25 I.2.1. İSG İle İlgili Mevzuat.................................................................................. 25 I.2.2. İstatistiki Verilerle İSG ‘de Mevcut Durum ............................................. 29

I.3. 4857 SAYILI İŞ KANUNUNDA İŞVERENİN İSG ALANINDA YÜKÜMLÜLÜKLERİ 377 I.3.1. Önleyici Tedbirleri Alma Yükümlülüğü ................................................... 39 I.3.2. Eğitim Verme Yükümlülüğü ...................................................................... 40 I.3.3. Denetleme Yükümlülüğü ............................................................................ 41 I.3.4. İşyeri Hekimi İstihdam Etme Yükümlülüğü ............................................ 42 I.3.5. İş Güvenliği Uzmanı İstihdam Etme Yükümlülüğü................................. 43 I.3.6. İşyeri Sağlık Ve Güvenlik Birimi Kurma Yükümlülüğü......................... 44 I.3.7. İSG Kurulu Oluşturma Yükümlülüğü ...................................................... 45

Page 6: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

vi

II. BÖLÜM İSG ÖRGÜTLENMESİNDE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI

II.1. BAZI GELİŞMİŞ ÜLKELERDE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI ................................. 47

II.1.1. Almanya...................................................................................................... 50 II.1.2. İngiltere....................................................................................................... 53 II.1.3. Japonya ....................................................................................................... 55 II.1.4. Avusturya ................................................................................................... 57 II.1.5. İsviçre.......................................................................................................... 58 II.1.6. Yunanistan.................................................................................................. 59

II.2. TÜRKİYE’DE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI ........................................................... 61 II.2.1.Yasal Çerçeve .............................................................................................. 61

II.2.1.1.4857 Sayılı İş Kanunu.......................................................................... 62 II.2.1.2. İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetmeliği (09.12.2003 T.) ....................... 64 II.2.1.3. İş Güvenliği İle Görevli Mühendis Veya Teknik Elemanların Görev, Yetki Ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmelik ( 20.01.2004 T.) ... 65 II.2.1.4. 5763 Sayılı İş Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (26.05.2008 T.) .................................................................... 71 II.2.1.5. İşyeri Sağlık Ve Güvenlik Birimleri (İSGB) İle Ortak Sağlık Ve Güvenlik Birimleri (OSGB) Hakkında Yönetmelik (15.08.2009 T.) ............ 73 II.2.1.6. İSGB İle OSGB Hakkında Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Tebliğ (09.12.2009 T.) ....................................................................................... 80 II.2.1.7. 6009 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (01.08.2010 T.) ................................................................................................... 80 II.2.1.8. İSG Kanun Tasarı Taslağı ................................................................. 82

II.2.2. İş Güvenliği Uzmanlığı: Nitelikleri, Eğitimi, Görev Ve Yetkileri ......... 87 II.2.2.1. İş Güvenliği Uzmanının Nitelikleri ................................................... 87 II.2.2.2. İş Güvenliği Uzmanının Eğitimi Ve Uzmanlık Belgesi.................... 88 II.2.2.3. İş Güvenliği Uzmanının Görev Ve Yetkileri .................................... 92 II.2.2.4. İş Güvenliği Uzmanının Çalışma Süreleri ........................................ 95

GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ............................................ 99

KAYNAKLAR......................................................................................... 103

ÖZGEÇMİŞ............................................................................................. 108

Page 7: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

vii

KISALTMALAR

AB :Avrupa Birliği

a.g.e .:Adı geçen eser

a.g.m .:Adı geçen makale

bkz. :Bakınız

c. :Cilt

ÇASGEM :Çalısma ve Sosyal Guvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi

ÇSGB: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

F :Fıkra

GSM :Gayri Safi Milli Hasıla

GSYİH :Gayri Safi Yurt İçi Hasıla

İBK :İçtihatları Birleştirme Kararı

İKMH :İş Kazası ve Meslek Hastalığı

ILO :Uluslararası Çalışma Örgütü

İSG :İş Sağlığı ve Güvenliği

İSGB :İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi

İSGÜM :İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü

KOBİ :Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler

md. : madde

OSGB :Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri

R.G. :Resmi Gazete

s. sayfa

sy. :sayı

SGK :Sosyal Güvenlik Kurumu

SSGSS :Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası

TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumu

Y.H.D :Yargıtay Hukuk Dairesi

YHGK :Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

Page 8: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

viii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. 2004 ile 2008 Yılları Arasında İş Kazalarının Kaza Sebeplerine Göre Dağılımı........................................................................................................31

Tablo 2. 2002 ile 2008 Yılları Arasında Meydana Gelen İş Kazası ve Meslek

Hastalıklarının Zorunlu Sigortalı Sayısı Oranı............................................32 Tablo 3. 2002 ile 2008 Yılları Arasında 50 ve Altı Çalışana Sahip İşyerlerinde

Meydana Gelen İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının Zorunlu Sigortalı Sayısı Oran..……………………………………………………………….33

Tablo 4. 2002 ile 2008 Yılları Arasında 50 ve Üstü Çalışana Sahip İşyerlerinde

Meydana Gelen İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının Zorunlu Sigortalı Sayısı Oranı..................................................................................................33

Tablo 5. İş Kazalarının Yaş grubu ve Cinsiyete Göre Dağılımı..................................34 Tablo 6. 2000 ile 2008 Yılları Arasında İş Kazalarının Meydana Geldiği Saatler......35 Tablo 7. 2000 ile 2008 Yılları Arasında İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sonucu

Ölümlerin Sebebine Göre Dağılımı...………………………............……...36

Page 9: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

1

GİRİŞ

Bugün itibariyle ülkelerin en büyük sermayeleri yetişmiş (vasıflı) işgücüdür.

Ancak günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesi, makineleşme, yeni üretim yöntemleri,

işe yabancılaşma ve işyerine ait olma duygusunun zayıflaması gibi nedenler, iş kazaları

ve meslek hastalıkları sonucunda yaşanan maddi ve manevi kayıpları ürkütücü

boyutlara ulaştırmaktadır. Bu konuda temel hedef, iş kazaları ve meslek hastalıklarını

baştan önlemek olmalıdır. Bunun için de alınan İSG önlemlerinde konuyla ilgili

herkesin sorumluluk hissetmesi ve konuya gereken önemin verilmesi sağlanmalıdır.

Nitekim ILO kaynaklarına göre her yıl 1,2 milyon kişi iş kazaları ve meslek hastalıkları

nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yine aynı kaynaklara göre her yıl 250 milyon kişi iş

kazaları, 160 milyon kişi ise meslek hastalıkları sonucunda zarara uğramaktadır.

SGK verilerine göre ise, ülkemizde 2008 yılında 72.963 çalışan iş kazasına

uğramış, 539 kişi meslek hastalığına yakalanmıştır. İş kazası sonucu 1.452 çalışan,

meslek hastalığı nedeni ile 242 çalışan sürekli işgörmezlikle karşı karşıya kalmıştır. İş

kazası nedeni ile 865, meslek hastalığı nedeni ile de 1 çalışan hayatını kaybetmiştir. Bu

verilerin yanı sıra SGK istatistiklerine yansımayan ve kayıt dışında yaşanan kayıplar da

göz önüne alındığında mevcut tablonun korkunçluğu ortadadır.

Yine aynı veriler 2008 yılında yaşanan 72.963 iş kazasından 44.175 adetinin

diğer bir değişle %60 ‘nın 50’den daha az sayıda işçi çalıştıran KOBİ’lerde meydana

geldiğini göstermektedir. Bu durum iş kazaları ve meslek hastalıklarının, yasa ve

tüzüklerde belirtilen gereklilikleri yapmaktan kaçınan, nispeten kontrolün daha az ya da

mümkün olmadığı küçük işletmelerde daha fazla gerçekleştiği gerçeğini gündeme

getirmektedir.

Diğer taraftan SGK verilerinden geleceğe yönelik umutlu sonuçlar da

çıkabilmektedir. 2002 yılında (50 altı ve üstü çalışanı olan tüm kayıtlı işyerlerinde)

toplam zorunlu sigortalı sayısı 5.223.283 kişi iken 72.344 kez iş kazası meydana gelmiş,

2008 yılında ise toplam zorunlu sigortalı sayısı 8.802.989 iken 72.963 kez iş kazası

meydana gelmiştir. Diğer bir değişle 2002 ve 2008 yılları arasında iş gücünde %41 artış

olmasına rağmen iş kazası sayısındaki artış %1 ile sınırlı kalmıştır. Bu durum tüm

Page 10: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

2

olumsuz şartlara rağmen ülkemizde İSG konusunda tarafların iyileşmeye yönelik

harcadığı emek ve mesainin boşa gitmediğinin bir kanıtı olarak görülebilir.

Ülkemizde İSG hizmetleri konusunda yenilik ve iyileştirme arayışları olanca hızı

ile devam etmektedir. Nitekim 4857 sayılı İş Kanunu ile birlikte, İSG konusunda yeni

bir bakış açısı getirilerek, AB ülkeleri normlarına uygunluğun sağlanmasına çalışılmış,

İSG mevzuatında “ iş güvenliği uzmanı” adı altında yeni bir kavram ortaya çıkarılmıştır.

İş Kanununun ardından, AB normlarına uygun oldukları bizzat metinlerinde

belirtilmek suretiyle çıkarılan, bir dizi yönetmelik, ilgili taraflarca Danıştaya açılan iptal

istemi davaları ve Danıştayın aldığı iptal kararları ile ya tamamen iptal edilmiş ya da

büyük ölçüde işlevini yitirmiş durumdadır. Bu yönetmelik ve tebliğlerin kısmen ya da

tamamen Danıştay tarafından iptal edilmesi sonucu, iş güvenliği uzmanının tanımı, yeri,

önemi, görevleri, çalışma usul ve esasları konusunda uygulayıcılarda birçok soru işareti

oluşmuştur.

Bu çalışmada amaçlanan bu soru işaretlerini mümkün mertebe aydınlatmak, iş

güvenliği uzmanın İSG sistemi içinde yerini ve önemini vurgulamak, konunun

ülkemizdeki gelişim sürecini ve iş güvenliği uzmanının görev, çalışma usul ve esaslarını

ortaya koymaktır.

Çalışmanın ilk bölümünde İSG ile ilgili kavramlar üzerinde durulmuş ve bu

konuda ülkemizdeki genel bakış yakalanmaya çalışılmıştır.

Çalışmaya temel ikinci bölümde öncelikle “iş güvenliği uzmanı” kavramının

değişik ülkelerde nasıl ele alındığı incelenmiş, daha sonra kavramla ilgili ülkemizdeki

mevzuat süreci detaylandırılarak iş güvenliği uzmanının nitelikleri, eğitimi, görevleri,

çalışma usul ve esasları açıklanmaya çalışmıştır.

Page 11: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

3

I. BÖLÜM: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ(İSG)NE GENEL BAKIŞ

I.1.KAVRAMSAL ÇERÇEVE

I.1.1. İş Sağlığı Ve Güvenliği (İSG)

Yoğunlaşan küreselleşme hareketleri teknolojik ilerlemeleri de hızlandırarak

ülke ekonomilerini her geçen gün daha keskin bir rekabet mücadelesi ile karşı karşıya

bırakmaktadır. Ekonomik alanda yaşanan bu gelişmeler, çalışma hayatına bakış açısını

da önemli ölçüde değişime uğratmaktadır.

Özellikle son yıllarda bilimsel ve teknolojik alandaki gelişme o kadar hızlı

olmuştur ki, bugün dahi bu gelişmenin ürünü olan makine, araç gereç ve kimyasal

maddelerin insanlar üzerindeki bedensel ve ruhsal etkileri henüz kesin bir biçimde

ortaya konamamaktadır. Sanayileşme ve teknolojinin başlangıçtan beri bilinçsiz olarak

ve gelişi güzel yayılması iş kazalarını ve meslek hastalıklarını anormal şekilde

çoğaltmıştır.1 Ancak yapılan araştırmalar da göstermektedir ki, iş kazalarının %81 ’i

insan hatası, %17 ‘si işyeri ortamı koşulları ve %2 ‘si önlenemeyen nedenlerdir. Bu

sonuçlara göre iş kazalarının %98 ‘nin önlenebilir olması, İş sağlığı ve güvenliği(İSG)

konusunun önemini ve bu konuda yeterli, etkin önlemler alındığı takdirde iş kazası ve

meslek hastalıklarının önemli oranda azaltılabileceğini ortaya koymaktadır.2

Maslow’un “İhtiyaçlar Hiyerarşisi”nde tanımladığı gibi; insan ihtiyaçları

sonsuzdur ve her ihtiyaç karşılandıkça bir sonraki ihtiyaç ortaya çıkmaktadır. Ancak

insanın ihtiyaçlarını giderebilmesi veya haklarını kullanabilmesi için öncelikle onun

yaşama hakkı güvence altına alınmış olması gerekir. Bu güvence karşılandıktan sonra

diğer haklar için mücadele edilebilir veya onun gerçekleştirilebilmesi yönünde çaba

gösterilebilir.

Birçok çalışanın her yıl iş kazaları sonucu yaralanarak, sakat kalarak veya

yaşamını yitirerek, birçok çalışanın da kullandıkları zararlı maddeler nedeniyle meslek

1 Yıldırım, Gültekin, Galvano Sektöründe Meslek Hastalıkları Zehirlenmeler ve İlk Yardım, Yüzey İşlemler Dergisi Yayınları, y.y. 2005, s.110. 2 Güvercinci, Murat, “İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda Yeni Dönem”, İşveren Dergisi, c.43, sy.9,

Ankara, Haziran 2005, s.28.

Page 12: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

4

hastalıklarına tutularak zarar görmesi İSG kavramının doğmasına ve gelişmesine neden

olmuştur. İSG çalışmalarının amacı insan hayatını tehdit eden, genel olarak kaza ve

hastalık şeklinde ortaya çıkan tehlikelerden insanları korumak, zarar verici etkileri en alt

düzeye indirgeyerek insanların daha güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışmalarını,

hayatlarını sürdürmelerini ve işgücü verimliliğini artırmayı sağlamaya yönelik

önlemlerin tümünü kapsar.

İSG konusuna gereken önem verilmediği takdirde çok boyutlu maliyetlerle

karşılaşılmaktadır. İş kazası veya meslek hastalığına maruz kalan işçi çalışma gücünün

tümünü ya da bir bölümünü sürekli ya da belirli bir süre kaybedeceği gibi hayatını da

kaybedebilir. İşçinin sakat kalması halinde iş göremezlik gelirine hak kazansa da gelir

düzeyinde bir azalma olacak, çalışma gücünü tamamıyla kaybedebilecek ve hatta

psikolojik ve ruhsal sorunlar ortaya çıkabilecektir.

İş kazaları işveren açısından da maliyetleri arttıran bir unsurdur. Doktor, ilaç,

tedavi masrafları, ölüm tazminatları, mahkeme masrafları, cezai ödemelerin yanı sıra,

üretim ve verimliliğin azalmasından dolayı ya da ürün teslimine bağlı olarak pazar

kaybından ötürü ortaya çıkan değişik maliyet kalemleri örnek olarak verilebilir.

İşçi ve işverenin uğradığı zararların yanı sıra, ülke ekonomisi açısından da

ortaya çıkabilecek sonuçlar çarpıcıdır. Özellikle yetişmiş insan gücü kaybı, sosyal

güvenlik primlerindeki kayıplar, çalışılmayan işgünü kayıpları, sosyal yardım

harcamalarında artışlar en çok dikkat çeken noktalardır.3

Tüm bu değerlendirmeler çerçevesinde çalışma hayatında başarıya ulaşmanın

yolunun; yalnız makine üzerine değil aynı zamanda insan unsuruna da yatırım yapmak

ve üretim araçları karşısında işgücünü koruyucu düzenlemeler getirmek olduğu

söylenebilir.4

3 Gerek, Nüvit, Türkiye’de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği, Türk-Metal Sendikası Yayını, sy.12, Ankara,

1998, s.8. 4 Çöllü, İbrahim, “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğine Genel Yaklaşım” Mühendis ve Makine Dergisi, c.38, sy.460, Ankara, Mayıs 1998, s.37

Page 13: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

5

Nitekim Anayasa’da da sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşamak herkesin hakkı

olarak düzenlendiği noktasından hareket edilirse, İSG düzenlemeleri yaşam ve sağlık

hakkının hayata geçirilmesinde en önemli adımı oluşturmaktadır.5

Dar anlamda İSG; işin yapılması sırasında işyerindeki fiziki çevre şartları

sebebiyle işçilerin maruz kaldıkları sağlık sorunları ve mesleki risklerin ortadan

kaldırılması veya azaltılması ile ilgilenen bilim dalıdır.

Geniş anlamda ise bir kuruluşun gerçekleştirdiği faaliyetlerden etkilenen tüm

insanların (çalışanların, geçici işçilerin, alt yüklenici çalışanlarının, ziyaretçilerin,

müşterilerin ve işyerindeki herhangi bir kişinin) sağlığına ve güvenliğine etki eden

faktörleri ve koşulları inceleyen bilim dalı olarak tanımlanmaktadır.6

Genel anlamda, hem çalışanları korumayı(İş Güvenliği), hem de bütün

işletmenin ve üretimin güvenliğini, yani etraftakilerin ve çevrenin korunmasını da esas

alan tedbirlerin bütünüdür.

Bir başka ifadeyle İSG, işyerinde çalışan işçilerin, sağlığını ve iş güvenliğini

sağlamayı, bunun için işyerinde doğabilecek, iş kazası ve meslek hastalıkları gibi her

türlü riske karşı gerekli tedbirleri almayı, bu husustaki şartları yerine getirmeyi, bu

hedefleri yerine getirmeye yardımcı olabilecek araç gereçlerin noksansız

bulundurulmasını öngören, genelde bunların uygulanmasından işverenin sorumlu

tutulduğu ve/fakat işçilerin de, öngörülen tedbirlerle ilgili olarak usul ve şartlara

uymalarını isteyen bir kavramdır.7

Her işçinin, maddi ve manevi varlığını tehdit eden risklerden arınmış, sağlıklı ve

güvenli bir ortamda çalışma hakkı vardır. Fakat bunun sosyal bir ihtiyaç olarak ortaya

çıkması yakın zamanların olgusudur ve İSG kavramı olarak doğuşunda ise,

sanayileşmeyle ortaya çıkan işçi sınıfı önemli etken teşkil etmiştir.

İSG kavramı içerik bakımından “iş sağlığı” (önceleri işçi sağlığı olarak

kullanılmasına rağmen, daha sonra iş sağlığı olarak kullanılmaya başlanmıştır) ve “iş

güvenliği” olmak üzere iki farklı kavramdan oluşmaktadır. Ancak iş sağlığı ile iş 5 Bayram, Fuat,Türk İş Hukukunda İş Sağlığı ve Güvenliği Denetimi, Beta Yayını, İstanbul, 2008, s.3. 6 Seyyar, Ali, Sosyal Siyaset Terimleri, Beta Yayınları, İstanbul, 1997, s.28 7 http://www.isguvenligiuzmani.com., Erişim: 21 Kasım 2009.

Page 14: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

6

güvenliği kavramları birbirinden kolayca ayırt edilemediği gibi, sağlık ve güvenlik

sürekli birbirleri ile etkileşim halinde olan kavramlar olduğu için, günlük hayatta da

görüldüğü üzere İSG tek bir kavram olarak kullanılmaktadır. Bu iki kavramın ayrı ayrı

değerlendirilmesi ancak, alınacak önlemler ve araştırma noktalarında büyük ölçüde

yarar sağlayacaktır.

İş sağlığı; “Daha ziyade, iş ortamında sağlığı etkileyen mevcut ve muhtemel risk

faktörleri karşısında işçinin sağlığının korunması“8 na yönelik kurallar içerirken, iş

güvenliği; “işte kullanılan bütün araç, gereç ve maddelerin kullanım ve varlığından

doğabilecek risklerin ve bunlara karşı alınacak koruma” tedbirlerinin tespitini içerir.

İSG ise; “işyerinde işten, iş ortamından, çalışma çevresinden ve çalışmaktan doğan

bütün riskler karşısında, çalışanların korunması ve bu korumanın sağlanması için

alınması gereken tedbirlerdir.”9

İşyerindeki riskleri önlemek bakımından işveren, sadece işin niteliğine uygun

koruyucu malzemeler vermekle yükümlü olmayıp, verilen malzemelerin kullanılmasını

sağlamak ve bunun uygulanıp uygulanmadığını sürekli ve etkin bir biçimde

denetlemekle de yükümlüdür.

Zaman içinde sanayileşme, teknolojik gelişme ve insan hakları konularında

mevzuatta yaşanan gelişmeler, İSG kavramının içeriğinin de genişlemesi sonucunu

getirmiştir. İSG kavramında iki konuda önemli gelişme olmuştur; ilki işçi kavramının,

sadece işçiler olmaktan öte bütün çalışanları kapsayacak şekilde genişlemesi, diğeri de

işyerinin, sadece işyeri ortamı olmaktan öte, yaşama çevresini (çevrenin korunması,

sağlıklı bir konutta yaşama, beslenme, ulaşım emniyeti, ilk yardım, sosyal güvenlik,

yabancılaşma ve kentleşme gibi) de kapsayacak şekilde gelişmiş olmasıdır.

Hem Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ’nün hem de Dünya Sağlık Teşkilatı

(WHO) ’nun iş güvenliğine yaklaşımı, çalışanın fizik ve ruhsal bakımdan tam bir iyilik

hali içinde bulunması şeklindedir. 10

8 Arıcı, Kadir, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Dersleri, TES-İŞ Eğitim Yayınları, Ankara, 1999, s.49. 9 Arıcı, Kadir, a.g.e., s.51. 10 Keleş, Rüstem, “İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kavramı ve Kavramla İlgili Yeni Perspektifler”, İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, sy.22, Yıl 4, Ankara, Kasım-Aralık 2004, s.1.

Page 15: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

7

ILO ve WHO ’ya göre günümüzde iş sağlığının temelde üç odak noktası vardır.

Bunlar:

• İşçi sağlığının ve çalışma kapasitesinin korunması ve iyileştirilmesi,

• Çalışma ortamının ve iş uygulamalarının güvenlik ve sağlığa yönelik olarak

iyileştirilmesi,

• İş organizasyonunun ve çalışma kültürünün, işyerinde sağlık ve güvenliği

destekleyecek şekilde geliştirilmesi ve bu yapılırken olumlu bir sosyal ortamın ve

problemsiz bir çalışmanın sağlanması ve böylelikle işletme veriminin artırılması11

şeklindedir.

Sonuç olarak; İSG çok disiplinli ve uygulamalı bir bilim dalı olarak, sağlık ve

güvenlik olgusunu tüm çalışanlar için teknik, sosyo-psikolojik ve ekonomik açılardan

ele alarak yorumlayan ve geliştiren, bunu yaparken çalışma hayatındaki değişmeleri,

teknolojik gelişmeleri, çevresel faktörleri de dikkate alarak çalışanların ihtiyaçlarındaki

değişmelere yönelik sürekli iyileştirmeyi sağlayacak çözümler üreten bir sistemler

bütünüdür, denebilir.12

I.1.2. İş Kazası Ve Meslek Hastalığı

I.1.2.1. İş Kazası Kavramı Genel anlamda kaza, ”kasıt söz konusu olmaksızın, beklenmedik ve sonucu arzu

edilmeyen bir olayın ortaya çıkardığı zararla ifade edilebilen her durum”13 olarak ifade

edilmektedir.

Bir başka ifade ile kaza, “olaylar zincirinde beklenmedik ve hatalı bir davranış

ya da teknik bir arıza nedeniyle ortaya çıkan, sonucunda her zaman bir sakatlanma,

ölüm ya da tahrip görülmese bile belirli bir faaliyetin tamamlanmasını engelleyen bir

olay ” 14 dır.

11 Keleş, Rüstem, a.g.m., s.17. 12 Keleş, Rüstem, a.g.m., s.19. 13 Altan, Zühtü-Gerek, Nüvit-Güven, Ercan, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Anadolu Ünv. Yayınları, No:79, Eskişehir, 1998, s.376. 14 Akkök, Ayşe, İş Kazalarının Maliyeti ve İş Güvenliği, MPM Yayınları, No:204, Ankara,1997, s.26.

Page 16: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

8

İş kazası Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından “belirli bir zarara ya da

yaralanmaya neden olan beklenmeyen ve önceden tahmin edilemeyen bir olay”15

şeklinde tanımlanırken, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından “önceden

planlanmamış, çoğu zaman kişisel yaralanmalara, makine, araç ve gereçlerin zarara

uğramasına, üretimin bir süre durmasına neden olan olay”16 olarak tanımlanmaktadır.

İş kazası kavramı, kazanın çalışma hayatında gerçekleşen halini oluşturur ve

mesleki risklerin en önemlisisdir. İş güvenliği anlamında bir olayın iş kazası olarak

kabul edilebilmesi için, olayın işyeri ve çalışma ile bağlantısı olması gerekmektedir.17

Nitekim doktrinde de iş kazası “sigortalıyı işveren otoritesi altında bulunduğu

sırada gördüğü iş veya işin gereği dolayısıyla, aniden veya dıştan gelen bir etkiyle

bedensel ya da ruhsal zarara uğratan olay”18 olarak tanımlanmaktadır.

Teknik açıdan ise iş kazasının “önceden planlanmamış, bilinmeyen ve kontrol

altına alınamamış, çevresinde sakınca yaratabilecek olay”19 veya “güvensiz fizik-

mekanik koşullarla, güvenliksiz kişisel davranışlardan meydana gelen kazalar”20

şeklinde ifade edildiği görülmektedir.

Ekonomik ve teknik açıdan iş kazasının “sonuca göre bir ayırım yapmaksızın,

malzemeye, hammaddeye veya işçiye zarar veren tüm olayların kapsam içine alınması

gerektiği”21 ileri sürülürken, yasada ve doktrinde ise temel olarak dıştan gelen etki

sonucunda kişinin beden ve ruhsal olarak zarara uğraması olayı, temel etken olarak

vurgulanmaktadır.

Nitekim 5510 sayılı SSGSS Kanununun m.13’de iş kazası;

• Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

15 Turan, Güngör, “Bağ-Kur Kanunu Açısından İş Kazası Kavramı ve Hukuki Sorunları”, Kamu-İş

Sendikası, İş Hukuku ve İçtihat Dergisi, c.3, Ankara,Temmuz 1994, s.116. 16 Tufan, Beril, Göçmen İşçilerde İş Kazaları, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü Yayın No: 556, Ankara, 1994, s.30. 17 Karakaş, İsa, SGK İş Kazası Uygulamaları ve İş Kazası Davaları, Adalet Yayınevi, Ankara, 2009,

s.13. 18 Tuncay, A.Can-Ekmekçi, Ömer, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta Yayını, İstanbul, 2005, s.269. 19 Manço, Altay,”İş Kazaları Tanımı Nedenleri”, Dokuz Eylül Ünv. İ.İ.B.F. Dergisi, c.9, sy.1, İzmir,

1994, s.105. 20 Gerek, Nüvit, a.g.e., s.20. 21 Akkök, Ayşe, a.g.m., s.28.

Page 17: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

9

• İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve

hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle işyeri dışında,

• Sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi

nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

• Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

• Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi

sırasında,

meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan

olay şeklinde tanımlanmaktadır.

Bu tanıma göre, sigortalının işyerinde fakat çalışma saatleri dışında geçirdiği

kaza da iş kazası olarak kabul edilmektedir. Zira sigortalı o sırada işverenin otoritesi

altındadır ve işverenin gördüğü ekonomik faaliyeti sürdürmek için oradadır.

Bunun yanı sıra “sigortalının göreviyle bağlantılı olmayan bir yere gitmesi ve

burada zarar bir verici olayla karşılaşması halinde, olayın hoşgörü sınırları içinde

değerlendirilebilecek bir zaman kesiti içinde meydana gelmesi durumu da”22, iş kazası

olarak kabul edilmektedir. Burada önemli olan; kazanın işverenin sigortalıya verdiği

görevle ilgili olması ve görevin yapıldığı süre içinde meydana gelmesidir.

Yine kanun gereği, kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan

zamanlarda uğrandığı kaza da iş kazası olarak kabul edilmektedir.

Son durum olarak sigortalının işverence sağlanan bir araçla işin yapıldığı yere

gidiş gelişi sırasında meydana gelen kaza da iş kazası olarak kabul edilmektedir. Aracın

işveren tarafından tahsis edilmesi yeterli kabul edilmiş, eski kanunda yer alan “toplu

olarak götürülüp getirilmeleri” ibaresi kaldırılarak kapsam genişletilmiştir.

Yukarıda görüldüğü gibi, 5510 sayılı SSGSS Kanunun 13. maddesinde iş

kazasına ilişkin hükümde iş kazası kavramının ne olduğu ile ilgili bir tanımlama

yapılmaktan öte, hangi durumlarda meydana gelecek kazaların, iş kazası olarak kabul

edileceği açıklanmaktadır.

22 YHGK, 05.06.1996 96/228- 454 Sayılı Kararı.

Page 18: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

10

Sosyal güvenlik hukuku açısından bu şekilde düzenlenen iş kazası kavramı, iş

hukuku bakımından daha dar kapsamda ele alınmıştır. Buna göre işverenin İSG

konusunda yükümlülüklerini yerine getirmemesinden doğan kaza iş kazası olarak

değerlendirilmektedir.23

SGK anlamında iş kazası için gerekli bir unsur olmayan “istenilmeyen olay”, iş

hukuku anlamında iş kazası için gerekli bir unsurdur. İşçinin ya da üçüncü kişinin

isteyerek meydana getirdiği zararlar iş hukuku anlamında iş kazası sayılmaz ve

işverenin sorumluluğunu doğurmaz. Örneğin; işçinin işyerinde intihar etmesi olayı ya

da işyerinde bir düşmanı tarafından vurulması olayı, SGK Mevzuatı açısından olay

işyerinde gerçekleştiği için iş kazası sayılırken, iş hukuku açısından iş kazası sayılmaz

ve işverenin sorumluluğu aranmaz. Gerçekleşen olayın iş hukuku anlamında iş kazası

sayılması ve işverenin sorumluluğunun doğabilmesi için, kaza ile zarar ve kaza ile

işveren tarafından yürütülen iş arasında uygun illiyet bağının (neden-sonuç ilişkisinin)

bulunması ve maddi bir zararın varlığı gerekir. 24

Şimdiye kadar verilen işkazası tanımlarının hemen hepsinde ortak unsur ani

olarak meydana geldiği ve zarar verdiği yönündedir. Ancak böyle bir yargının

kabülünün her zaman için mümkün olmadığını ifade eden görüşler de vardır. Nitekim

bazen meydana gelen iş kazası olaylarında aniden meydana gelme durumunun

istisnaları yaşanabilir. Örneğin; çöken bir maden ocağında göçük nedeniyle ani olarak

ölen işçilerin yanısıra, göçük nedeniyle havasızlıktan ölebilecek işçilerin durumu bu

istisnalardan biridir. Bu işçiler yönünden kazanın ani olarak meydana gelmeyeceği,

olayın niteliğine göre makul sayılabilecek bir sürenin geçmesi ile gerçekleşeceği

belirtilmektedir.25

Bütün bu tanımlamalar çerçevesinde iş kazası; sigortalının, işverenin otoritesi

altında çalışmakta iken dışarıdan gelen, olayın niteliğine göre aniden veya makul bir

süre içerisinde oluşan, beklenmeyen, zarar veren ve sigortalının ruhsal ve bedensel zarar

görmesine neden olan kaza olarak tanımlanabilir.

23 Bayram, Fuat, a.g.e., s.221. 24 Yılmaz, Gürbüz, “İş Kazalarının Hukuksal Boyutu”, www.işgüvenliği.net, Aralık 2004, Erişim: 10 Ocak 2010. 25 Kılıçoğlu, Mustafa, Tazminat Esasları ve Hesap Yöntemleri, Adil Yayınevi, Ankara, 1998, s.101.

Page 19: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

11

İş kazalarının meydana gelmesine, teknik, sosyal, psikolojik ve fizyolojik pek

çok etken neden olabilir. Çalışan kişinin kendisi, çalıştığı işyeri, işyerindeki arkadaşları,

çevresi, kullandığı makine ve malzemeler, araç gereçlerin her biri iş kazasının

nedenidir. Bu sayılanların hepsi birbiri ile etkileşim içinde olan faktörlerdir.

Kaza nedenleri, klasik yaklaşım biçiminde iki temel grup içinde toplanmaktadır.

Bunlardan birincisi; güvensiz koşul da denilen fiziksel ve mekanik çevre faktörleridir.

Bir başka deyişle bireyin dışında oluşan ve yine onun iradesinin dışında kalan

koşullardır. Ancak bugün fiziksel çevre, güvensiz koşulların ortaya çıkmasında tek

faktör olarak düşünülmemekte, buna karşılık bireyin fiziksel ve psikolojik özelliklerinin

de etkili olduğu kabul edilmektedir. İkincisi ise; güvensiz hareketler olarak adlandırılan

bireyin bilinçli ya da bilinçsiz davranışlarıdır.26 Burada vurgulanmak istenen husus, bu

güvensiz koşulların ve güvensiz hareketlerin oluşumunda etken olan bazı temel

nedenlerin varlığıdır.

Güvensiz koşul olarak adlandırılan fiziksel ve mekanik çevre faktörleri içinde;

makinelerin (yeni teknolojiyle üretilen makinelerdeki bilinmezlikler, makinelerin

bakımının yapılmaması gibi), üretim organizasyonlarının (uzun çalışma süreleri, işe

uygun olmayan işçi alımı, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması gibi) ve çevresel

faktörlerin (aşırı ışık, gürültü, sıcaklık gibi) yol açtığı durumlar kaza nedenleri olarak

değerlendirilmektedir. Örneğin; bazı araştırmalar yaşam koşullarının yetersiz olduğu

yoksul bölgelerde kurulmuş olan işletmelerde kaza oranlarının daha yüksek olduğunu,

kötü beslenmenin olumsuz etkilerini, pis ve özellikle terletici işlerde çalışanların kazaya

uğrama olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.27

Güvensiz hareket olarak adlandırılan bireyin davranışlarından kaynaklanan kaza

nedenleri arasında ise çalışanın kişisel özellikleri (yaş, cinsiyet, kıdem gibi) fizyolojik

faktörler (fiziksel rahatsızlıklar, uykusuzluk, yorgunluk gibi) ve psikolojik faktörler

(ailevi ve ekonomik sorunlar, duygusal durum, moral, stres gibi) önemli bir yer

tutmaktadır. Nitekim yapılan araştırmalar, tecrübeli, kıdemli ve de evli işçilerin daha az

kazaya maruz kaldıklarını, buna karşılık genç ve tecrübesiz işçilerin, reflekslerini 26 Yıldırım Gültekin, a.g.e., s.100. 27 Sabancı Alaettin, “İş Sağlığı-İş Güvenliği ve Ergonomi”, TMMOB, İş Sağlığı İş Güvenliği Kongresi

Bildiriler Kitabı, Adana, 2001, s.288.

Page 20: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

12

yitirmekte olan yaşlı çalışanların, görme, işitme, koku alma gibi duyuları zayıflamış,

geleceklerinden endişeli, tedirgin ve duygusal özellikleri ağır basan kişilerin kaza

yapmaya daha yatkın olduklarını göstermektedir.28

İş kazalarına “dıştan gelen etkenler kadar kişisel ve çevresel faktörlerin de etkide

bulunduğu”29 ve “iş kazalarının sadece % 2’sinin kaçınılmaz sebeplerden ortaya çıktığı,

kalan miktarların önlenebileceği”30 belirtilmektedir.

I.1.2.2. Meslek Hastalığı Kavramı Meslek hastalığı kelimenin kökeninden de anlaşılacağı üzere sigortalının yaptığı

işten kaynaklanan bir hastalıktır. Bir hastalığın meslek hastalığı sayılması için söz

konusu hastalık ile sigortalının yaptığı iş arasında uygun illiyet bağının bulunması

zorunludur. Meslek hastalığından söz edebilmek için uğranılan hastalık veya sakatlığın

(ve hatta ölümün), sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir nedenle

ya da işin yürütüm koşulları yüzünden ortaya çıkması gerekir.

5510 sayılı SSGSS Kanununun 14. maddesinde meslek hastalığı tanımlanırken,

• 5510 sayılı Kanun gereği sigortalı işçi olmasına,

• Sigortalının çalıştığı işyerinden kaynaklanmasına,

• Sigortalının yaptığı işin niteliğinden kaynaklanmasına,

• Bu hastalığın tekrarlayan bir hastalık olmasına,

• Sigortalının geçici veya sürekli olarak sakat kalması ya da ruhsal olarak

kayba uğramasına dikkat çekilmektedir.

İşin yürütüm koşulları içinde kimyasal, fiziksel ve biyolojik etkenler yer aldığı

için, hastalığın meslek hastalığı olup olmadığı, ortaya çıkış zamanı ve ilgili diğer

28 Sabancı, Alaettin, a.g.m., s.284. 29 Orhun, Haluk, İş Kazalarının İş Yerindeki Fiziksel Etmenlere Bağlı Olarak İncelenmesi, MPM Yayınları, No:284, Ankara, 1983. 30 Çiftlikli, Mehmet, “Sosyal Güvenliği Bütünleştirmede Türkiye’de İş Sağlığı ve İş Güvenliği

Konusunda Alınabilecek Tedbirler”, ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, sy.1, Ankara, Kasım, 1987, s.48.

Page 21: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

13

özellikler Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri

Yönetmeliğinde31 belirtilmektedir.

Mevcut düzenleme çerçevesinde meslek hastalığına uğrayan kişinin öncelikle

5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılması gerekir. Aksi takdirde meslek

hastalığına tutulan kişi için gerekli yardımlar yapılmamaktadır.

Bunun yanısıra meslek hastalığı, yapılan işin sonucu olarak ortaya çıkmalıdır.

Diğer bir ifade ile belirli bir mesleğe mensup kişilerin uğradığı hastalıktır. 5510 sayılı

Kanunda sigortalının yaptığı iş ve çalıştığı işyerinden kaynaklanan rahatsızlıklar

haricindeki hastalıklar, meslek hastalığı tanımına alınmamıştır.

Meslek hastalığına yakalanan sigortalının bu hastalık sonucu geçici veya sürekli

olarak bedensel veya ruhsal bir zarara uğraması, kendisine yapılacak sigorta yardımları

için bir başka ön koşuludur.

Meslek hastalığı, aniden ortaya çıkmayıp uzun zaman süresince meydana

geldiğine göre, bir kişinin işten ayrıldıktan sonra da meslek hastalığına yakalanma

ihtimali bulunmaktadır. Bu durumda, meydana gelen hastalığın meslek hastalığı sayılıp

sayılmayacağı veya meslek hastalıklarının işten ayrıldıktan en geç ne kadar süre sonra

ortaya çıktığı takdirde çalışılan işten dolayı meydana geldiğinin kabul edileceği, ilgili

yönetmelikte ve eki meslek hastalıkları listesinde ayrıntılı olarak belirtilmiştir.

Meslek hastalığına yakalanan sigortalının Kurum yardımlarından

yararlanabilmesi için, çalıştığı işte meslek hastalığına tutulduğunun hekim raporu ile

tespiti gerekmektedir.

Meslek hastalıkları; tesisin üretimine, kullandığı kimyasallara, hammaddeye,

ekipmanlara, sektöre göre çeşitlilik gösterir.

Meslek hastalığı, iş kazasından farklı olarak bütünüyle mesleksel niteliklidir.

Yani iş kazasının çalışılan işle ilgisi bulunması şart olmadığı halde, meslek hastalığının

yapılan işin sonucu olarak ortaya çıkması zorunludur. Diğer bir anlatımla meslek

hastalığı, belirli bir mesleğin (işin) ifası sonucu o mesleğin (işin) nitelik ve yürütüm

şartlarının doğurduğu bir sakatlık veya hastalıktır. Bunun yanı sıra, sigortalının çalıştığı 31 11.10.2008 Tarih ve 27021 Sayılı Resmi Gazete.

Page 22: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

14

işyerinin şartları ve durumuyla da ilgili olabilir.32 Meslek hastalığını iş kazasından,

ayıran en önemli nokta, kaza gibi aniden ortaya çıkmaması, işin yürütülme koşulları

nedeniyle zaman içinde yavaş yavaş ortaya çıkan bir rahatsızlık olmasıdır.33 Örneğin

Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri

Yönetmeliğinin 20.maddesine göre, “Pnömokonyoz” hastalığının meslek hastalığı

sayılabilmesi için, sigortalının, havasında Pnömokonyoz yapacak yoğunluk ve nitelikte

toz bulunan yeraltı ve yerüstündeki işyerlerinde toplam olarak en az 3 yıl çalışmış

olması şarttır. Ancak belirli şartlar varsa Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun

kararı ile 3 yıllık süre indirilebilmektedir.

İlgili yönetmelikte ve eki meslek hastalıkları listesinde ismi bulunmayan bir

hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması üzerine çıkabilecek uyuşmazlıklar,

Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nca karara bağlanmaktadır. Yüksek Sağlık Kurulu

kararlarına karşı sigortalı mahkemeye başvurabilmektedir.

Sanayinin gelişmesiyle birlikte yeni teknolojilerin veya yeni maddelerin

kullanımıyla yeni meslek hastalıklarının ortaya çıkabileceği, iş kazalarına oranla

işyerinde üretim süreci içinde daha geniş bir işçi topluluğunun sağlığını tehdit

edebileceği göz ardı edilmemelidir. Bu noktada meslek hastalığı açısından riskli işler ve

işyerlerinde, çalışma ortamı ile ilgili teknik bilgilerin düzenli aralıklarla ve devamlı

olarak takip edilmesi İSG faaliyetlerinin önemli bir boyutunu oluşturmaktadır.34

Meslek hastalıklarının nedenleri beş grupta toplanmaktadır.

• Kimyasal maddelerden meydana gelen hastalıklar.35

• Mesleki deri hastalıkları.36

32 Tuncay, A.Can, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta Yayını, 9. Basım, İstanbul, 2000, s.227. 33 Ayhan, Abdurrahman, “506 Sayılı Kanuna Göre İKMH Halinde Sigortalılara Yapılan Yardımlar”, Anodolu Ünv. İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 15, Kütahya, 1989, s.286. 34 Gerek, Nüvit, a.g.e., s.29-30. 35 İlaç sanayi, cam sanayi, kimya sektörü, lastik, seramik sanayi, deri sanayi, kaynak ve lehim işleri gibi alanlarda daha sık görünür. 36 Cilt dış etkenle sürekli temas halinde olduğundan, çeşitli kimyasal maddelerin, ilaçların, boyaların kullanıldığı, plastik işlerinde, madeni eşya imalatında, kömür damıtma işlerinde, çimento, yapı malzemesi imalatında, daha sık görülür.

Page 23: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

15

• Solunum sistemi hastalıkları.37

• Bulaşıcı mesleki hastalıklar.38

• Fiziki şartlardan meydana gelen hastalıklar.39

I.1.2.3. İş Kazalarının Ve Meslek Hastalıklarının Sonuçları İş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi ve azaltılması noktasında

işverenlere ciddi sorumluluk yükleyen mevzuat hükümlerine uymamanın sonucunda

çeşitli riskler ve yaptırımlarla karşı karşıya kalınmaktadır.

İşverenler, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77. md.si uyarınca işyerinde meydana

gelen iş kazalarını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç 2 işgünü içinde yazılı

olarak ÇSGB Bölge Müdürlüğüne 5510 sayılı Kanunun 13.md.si uyarınca ise 3 işgünü

içinde SGK ‘ya bildirmek zorundadırlar. Bu bildirimi zamanında yapmayan işverenlere

idari para cezası uygulanmaktadır. Bunun yanısıra işyerinde yaşamsal bir tehlike

mevcutsa işin durdurulması veya işyerinin kapatılması söz konusu olabilecek, yaş

cinsiyet ve sağlık durumlarına uygun olmayan işlerde çalıştırılan işçiler varsa, bu işçiler

çalışmaktan alıkonabilecktir. Söz konusu idari sorumluluğun yanında hukuki tazminat

ve cezai (hapis cezası) sorumluluklar da doğabilecektir.

İşverenin işçisini koruma ve gözetme borcuna aykırı hareket etmesi sonucu iş

kazası veya meslek hastalığına uğrayan ve ruhen ve/veya bedenen zarar gören işçi,

işveren aleyhine maddi ve/veya manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir.

İşverenin hukuki sorumluluğunun doğması için yapılan iş ile olay arasında illiyet

bağının olması şarttır.

İş kazaları sonucunda talep edilebilecek tazminatlar koşullara bağlı olarak farklı

şekillerde düzenlenmiştir.

37 İşyerlerinde çeşitli nedenlerle oluşan tozlar; tozun niteliği, ortamdaki yoğunluğu, kişinin duyarlılığı

ve solunan miktara bağlı olarak bronşitten akciğer rahatsızlıklarına ve hatta kansere kadar değişik durumlar yaratabilir.

38 Deri, hayvancılık, kanalizasyon işlerinde çalışanlarda görülen şarbon, ruam, brusella gibi parazit ve bakterilerin neden olduğu hastalıklarıdır. 39 Gelişen teknolojilere bağlı olarak ışınlardan, gürültü ve titreşimden kaynaklanan röntgen ve cam sanayinde, dökümhaneler, eritme fırınları, un fabrikaları ile inşaat araçlarıyla çalışanlarda ve müzik ile uğraşanlarda daha sık görülen hastalıklardır.

Page 24: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

16

aa. Manevi Tazminat; İşçinin, işverenden isteyebileceği manevi tazminat; 818

sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesine göre, zarara uğrayan kişiye veya bu nedenle

vefat eden kişinin ailesine, olayın oluş şekli, kusur oranları, tarafların sosyal ve

ekonomik durumları, çekilen acı, elem ve ıstıraplar, dikkate alınarak hakimin takdir

edeceği uygun bir miktar paradan ibaret olup, matematiksel yönden herhangi bir hesabı

gerektirmemektedir.

bb. Maddi Tazminat; İşçinin, işverenden isteyebileceği maddi tazminat ise,

sigorta giderleriyle karşılanamayan kısmın ödetilmesi esasına dayanmaktadır. Daima

matematiksel yönden hesaplamayı gerektiren ve zararın gerçek miktarını bulmaya ve

karşılamaya yönelik bir tazminat çeşididir.

cc. Destekten Yoksunluk Tazminatı; Bu tazminat, iş kazası veya meslek

hastalığı sonucu ölümlerde, ölen kimsenin destek olduğu kişiler tarafından işverenden

istenebilecek bir tazminat türüdür.40

I.1.3. İş Güvenliği Uzmanlığı

Çok boyutlu bir kavram olan İSG’nin işletmelerde etkin bir şekilde

sağlanabilmesinin ekip çalışması ile mümkün olabileceği, diğer bir deyişle İSG’nin

farklı disiplinlerin bileşiminin bir parçası olduğu pek çok kaynakta ifade edilmektedir.

Söz konusu ekibin en önemli parçalarından birini de iş güvenliği uzmanı

oluşturmaktadır. Yazılı hukuk mevzuatına sahip olan ülkelerde genellikle bir üst tanım

olarak benimsenen iş güvenliği uzmanı kavramına, uluslararası alandaki

düzenlemelerde ayrıntılı olarak yer verilmediği gibi, niteliğinin ne olacağı, hakları ve

sorumlulukları hakkında da herhangi bir hüküm yer almamaktadır. ILO düzeyinde iş

güvenliği hizmetlerine ilişkin temel normlar; İş Sağlığı ve Güvenliği ile Çalışma

Ortamına İlişkin 155 sayılı Sözleşme ve İş Sağlığı ve Güvenliğine ilişkin 164 sayılı

Tavsiye Kararıdır.

40 İşverenden tazminat istenebilmesi için, destek durumundaki işçinin ölümü ile yardım gören kişilerin

para ile ölçülebilecek bir zarara uğramış olmaları gerekmektedir. Yargıtay kararlarına göre, ölen kişinin destek sayılabilmesi için, destek olduğu kişilere düzenli olarak yardımda bulunma gücüne sahip olması ve davacıların da buna muhtaç olması gerekmektedir.

Page 25: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

17

155 sayılı sözleşmenin 16.md’si ve devamında ISG hizmetlerinin işletme

düzeyinde nasıl uygulanacağına ilişkin hususlar hükme bağlanmıştır. Özellikle

19.md’de iş güvenliği uzmanı ile işletme arasında ne tür bir ilişkinin kurulabileceği

genel hatlarıyla ele alınmıştır. İş güvenliği uzmanı yerine teknik danışman kavramı

kullanılan ilgili maddede; “İşletmedeki işçilerin veya temsilcilerinin bulunması

durumunda, işletmedeki temsilci kuruluşların ulusal yasa ve uygulamaya uygun olarak,

işleri ile ilgili iş sağlığı ve güvenliğinin bütün safhalarında incelemelere katılmasının ve

bu konularda işverence onlara danışılmasının sağlanması, bu amaçla karşılıklı anlaşma

halinde işletme dışından teknik danışmanlar getirebilmeleri sağlanmalıdır” hükmü yer

almaktadır.

Bu hüküm iş güvenliği uzmanlığına ilişkin olarak iki noktaya dikkat

çekmektedir. İlk olarak, iş güvenliği uzmanının, İSG’nin tüm aşamalarında incelemelere

katılmasının ve işverenlerce kendisine danışılmasının sağlanmasından söz edilerek, iş

güvenliği uzmanının “işlevi” ne ilişkin bilgi verilirken, ikinci olarak, iş güvenliği

uzmanının işletme dışındaki teknik danışmanlardan da olabileceği kabul edilmektedir.

İş güvenliği uzmanlığına ilişkin olarak ILO, 164 sayılı Tavsiye Kararı’nda daha

esnek davranmıştır. Tavsiye Kararı’nın konuya ilişkin hükmü olan m. 13 şöyledir;

“işletmenin faaliyetleri açısından gerekliyse ve hacmi açısından uygulanabiliyor ise:

• Teşebbüsün bünyesinde, diğer teşebbüslerle ortaklaşa veya dışarıdaki bir

kurum ile yapılacak sözleşmeler uyarınca bir iş sağlığı servisi ve bir iş

güvenliği servisinin mevcudiyeti için hüküm tesis edilmelidir,

• İSG ile ilgili belirli problemleri danışmak amacıyla uzmanlara başvurması

veya bu problemleri karşılayacak önlemlerin uygulanmasının gözetimi için

hüküm tesis edilmelidir”.

Bu hüküm iş güvenliği uzmanlığına ilişkin bazı noktalara açıklık getirmektedir.

İlk olarak, iş güvenliği biriminin oluşturulmasına yönelik olarak, işletmede yürütülen

faaliyetin niteliğinin ve işletmenin hacminin dikkate alınacağı belirtilmiş ancak bu

nokta da üye ülkelere esneklik tanınmıştır. Bu çerçevede;

• İş güvenliği uzmanı, işletmenin kendi bünyesinde istihdam edilebilir,

Page 26: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

18

• İş güvenliği uzmanı, diğer işletmelerle ortaklaşa bir ilişki kurarak

sağlanabilir,

• Yada dışarıdan hizmet alarak sağlanabilir,

Yukarıdaki veriler ışığında değerlendirildiğinde, 155 sayılı sözleşme işletme

dışından da iş güvenliği uzmanı istihdam edilmesine olanak tanırken, 164 sayılı tavsiye

kararı bu hükmü açarak iş güvenliği uzmanı ile işletme arasında kurulabilecek 3 değişik

ilişkiyi düzenlemiştir. Bunun yanı sıra yine tavisye kararında iş güvenliği birimine

ilişkin karar alma sürecinde işletmede yürütülen faaliyetin niteliğinin ve işletmenin

hacminin göz önüne alınması gereğinden bahsedilmesi de üzerinde durulması gereken

önemli bir husustur.41

155 sayılı sözleşme ve 164 sayılı tavsiye kararında iş güvenliği uzmanlarının

göevleri 3 ana başlıkta toplanmıştır. Bunlar;

• İşletmelerdeki işlerle ilgili iş güvenliğinin tüm aşamalarında incelemelere

katılmalı,

• Bu konularda her aşamada işverene danışmanlık yapmalı,

• iş güvenliğine ilişkin sorunları karşılayacak önlemlerin uygulamasını

gözetmelidir.

Avrupa Topluluğu Normları’nda iş güvenliği ve iş güvenliği uzmanlığı ile ilgili

düzenlemeler incelendiğinde ise; 89/391 Sayılı Çerçeve Yönerge’nin 7.maddesinin iş

güvenliği uzmanlığı ile ilgili temel norm olduğu görülmektedir. “Koruyucu ve Önleyici

Hizmetler” kenar başlıklı bu maddeye göre ;

• İşverenin m.5 ve 6’daki yükümlülüklerine göre; işletmedeki muhtemel iş

risklerinin önlenmesi ve bunlara karşı korunmaya ilişkin faaliyetleri yerine

getirmek için işveren bir veya daha fazla işçi (iş güvenliği uzmanı)

çalıştırabilir.

41 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslar Arası Hukukta İş Güvenliği Uzmanlığı, Beta Yayınları, İstanbul, Temmuz 2006, s.11-14.

Page 27: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

19

• Bu faaliyetlerde çalışan iş güvenliği uzmanları, iş risklerinin önlenmesi veya

bu risklere karşı korunmaya ilişkin faaliyetleri dolayısıyla mağdur bir

duruma getirilmezler. Bu yönergeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine

getirmek üzere iş güvenliği uzmanlarına gerekli zaman verilmelidir.

• İşletmede bu gibi koruyucu ve önleyici faaliyetleri düzenlemek için uzman

personelin olmaması durumunda, işveren işletme dışından uzman personelin

veya hizmetlerin yardımından yararlanabilir.

• İşveren dışarıdan iş güvenliği konusunda yardım aldığında, iş güvenliği

uzmanlarını, işçilerin sağlık ve güvenliğini etkileyen veya etkilemesinde

şüphe edilen faktörler konusunda bilgilendirmeli ve md.10(2)’deki bilgilere

erişimleri sağlanmalıdır.

• Görevlendirilen iş güvenliği uzmanı, gerekli temel uzmanlık bilgilerine sahip

olmalıdır.

• Görevlendirilen iş güvenliği uzmanı veya dışarıdan hizmet sağlayan iş

güvenliği kurumu uzman personel sayısı, işletmenin büyüklüğü veya

işçilerin maruz kalacağı zararın niteliğini de dikkate alınarak, sayıca yeterli

olmalıdır.

• Bu madde bağlamında sağlık ve güvenlik risklerinin önlenmesi ve bu

risklere karşı korunmanın sağlanması, hizmetin işletme içerisinden veya

dışarıdan olmasına bakılmaksızın, bir veya daha fazla sayıda iş güvenliği

uzmanının sorumluluğu altındadır. Gerekli durumlarda işletmedeki iş

güvenliğinden sorumlu bu kimseler birlikte çalışmalıdır.

• Üye devletler, işletmelerin büyüklüğü ve faaliyetlerin niteliği dikkate

alınarak, kendisi de gerekli uzmanlığa sahip olması koşulu ile işverenin, bu

önlemlerden bizzat sorumlu olabileceği işletme kategorileri belirleyebilirler.

• Üye devletler, gerekli olan temel uzmanlık konularının yanı sıra işletme

büyüklüğü ve risk derecesine göre gerekli asgari uzman sayısını da

belirleyebilirler.

Page 28: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

20

Yönergenin yukarıdaki hükmü incelendiğinde şu sonuçlara ulaşılmaktadır:

1. İşverene, iş güvenliği önlemlerini almakla görevli uzmanı işletmesinde işçi

statüsünde çalıştırma olanağı yanında, işletme dışından uzman görevlendirme veya bu

faaliyetleri yürüten birimlerden hizmet alma olanağı da tanınmıştır. İşverenin bu kişiyi

işletmesinde işçi statüsü ile çalıştırması durumunda, faaliyeti ile ilgili olarak kendisine

gerekli zamanı tahsis edeceği ve bu faaliyetlerinden ötürü herhangi bir şekilde mağdur

etmemesi gerektiği ifade edilmektedir. Ayrıca gerek işletme içinden gerekse de

dışarıdan hizmet sağlanan bu kişilerin ilgili konuda ehliyetli olmaları gerektiği ve

işverenin dışarıdan yardım talep ettiği durumda bu kişilere de işyerinin faaliyetleri ile

ilgili olarak gerekli bilgilerin aktarılması gerektiği, görevlendirilen işçilerin veya

yardımın dışarıdan alınması durumunda da ilgili kişilerin sayıca yeterli olması önemle

vurgulanmıştır.

2. Sağlık ve güvenlik risklerinin önlenmesi ve bunlara karşı koruma,

görevlendirilen işçilerin veya hizmet alınan birimin sorumluluğu altındadır. Ancak üye

devletlere, işletmelerin hacmi ve faaliyetlerin niteliği dikkate alınarak, kendisi de

ehliyetli olması şartıyla işverenin bu önlemlerden bizzat sorumlu olabileceği işletme

kategorilerini belirleyebilmek konusunda serbesti tanınmıştır. Ayrıca üye devletler iş

güvenliği hizmetlerini yürütecek kişi ve birimler için aranacak yeterlilik ve nitelikler ile

bu hizmetleri yürütecek yeterli kişi sayısını belirlemek konusunda serbestiye sahiptir.42

İş yerlerinde sağlıklı bir çalışma ortam yaratılması, iş kazaları ve meslek

hastalıklarının önlenmesi çalışmaları için birçok bilim dalının yanında mühendis

bilgilerine de gereksinim duyulmaktadır. İş yerlerinin projelendirilmesi aşamasından

başlayarak; işyerinin kurulması, işletmeye açılması ve üretimin her aşamasında, bunun

yanısıra İSG’nin sağlanması çalışmalarında da mühendislere önemli görevler

düşmektedir.43

42 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslararası ..., s.25-26. 43 Tekin, Bedri, “İstihdam Paketi ve İş Güvenliği Mühendisliğinin Mevzuattaki Yeri” TMMOB, Mühendis ve Makine Dergisi, c. 49, sy. 579, Ankara, Nisan 2008 s.35.

Page 29: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

21

Ülkemizde yakın zamana kadar iş güvenliğinde uzmanlık eğitimi veren yüksek

okul ya da fakülte bulunmaması nedeniyle, bu konularda işyerlerinde, genellikle

mühendislik eğitimi almış personel görevi üstlenmektedir.

Nitekim yapılan bir araştırmada, Ankara makine sanayi sektöründe çalışan iş

güvenliği meslek elemanlarının %70'inin hizmet öncesinde iş güvenliği dersini hiç

okumadığı, %75'inin de hizmet içinde iş güvenliği eğitimi görmediği ortaya çıkmıştır.

Oysa Amerika’da devlet bu alanda lisanüstü eğitimlere büyük destek verirken,

Almanya da ise işverenler iş güvenliği ile görevli mühendis ve teknik elemanlara eksik

olan iş güvenliği eğitimlerini sağlamakla yükümlü tutulmuşlardır. Türkiye’de ise bu

konuda temel bir lisans eğitimi yoktur, son birkaç yıldır düzenlemeler yapılmakta, İSG

konusunda iki yıllık ön lisans programları ve lisansüstü sertifika programları, yeni yeni

oluşturulmaktadır. Bu nedenle mevzuatımızda iş güvenliği uzmanı olarak

görevlendirilecek mühendis veya teknik elemanların gerekli eğitimi aldıktan sonra

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca açılacak sınavda başarılı olarak iş güvenliği

uzmanlık sertifikasına sahip olmaları gerekmektedir.44

Son yasal düzenlemeler çerçevesinde ülkemizde de iş güvenliği uzmanı bir üst

terim olarak değerlendirilmektedir. İşyeri hekimi ve iş güvenliği ile görevli mühendis ve

teknik eleman istihdamını aynı maddede birleştiren yeni düzenlemeye göre sanayiden

sayılan, devamlı olarak, en az 50 işçi çalıştıran işverenler, işyerindeki işçi sayısı,

işyerinin niteliği ve işin tehlike sınıf ve derecesine göre iş güvenliği uzmanı olan bir

veya birden fazla mühendis veya teknik elemanı görevlendirmekle yükümlüdür.

İşverenler bu yükümlülüklerinin tamamını veya bir kısmını bünyesinde çalıştırdığı

belirtilen özelliklere sahip personel ile yerine getirebileceği gibi, işletme dışında kurulu

ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak da yerine getirebilir. Hem işletme

içinde istihdam edilecek hemde işletme dışından görevlendirilecek iş güvenliği

uzmanlarının nitelikleri, sayısı, görev, yetki ve sorumlulukları ile ilgili ayrıntılı

düzenlemeler İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik

Birimleri Hakkında Yönetmelikte yer almaktadır.

44 Akın, Levent, “İş Sağlığı ve İş Güvenliğinde İşyerinin Örgütlenmesi”, Ankara Ünv. Hukuk Fakültesi Dergisi, c.54, sy.1, Ankara, 2005, s.53.

Page 30: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

22

I.1.4. Sağlık Ve Güvenlik Birimi

Ciddi boyutlarda ekonomik ve sosyal sorunlara yol açan iş kazası ve meslek

hastalıklarını önlemek için çaba sarfetmek, hem devletler hem de işletmeler için

zorunluluk halini almıstır. İş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu oluşan kayıplar

işletmelerin karlılığını etkilemesi yanında; İSG çalısmaları, işletmeler için verimlilik ve

kalite unsuru olarak ön plana cıkmaktadır. İş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi

veya azaltılabilmesi işletmelerin uluslararası piyasalarda rekabet edebilirliğini

arttırmaktadır. Bu bakımdan bu alanda önleyici yaklaşım, daha maliyetli olan tazmin

edici yaklaşıma göre giderek önem kazanmıştır. Önleyici yaklaşımın en önemli

uygulama araçlarından biri olan işyeri örgütlenmelerine, bunların etkinliğine yönelik

çalışmalara ilgi, giderek artmaktadır. Günümüzde tüm gelişmiş ülkelerde, işyeri sağlık

ve güvenlik birimleri kurma, işyeri hekimi, hemşiresi, iş güvenliği uzmanı ve teknik

elemanı çalıştırma, İSG kurulu oluşturma, sağlık ve güvenlik çalışan temsilcisi seçme

gibi işyeri içinde oluşturulan örgütlenme şekillerinin yanısıra; işletme dışından ortak

sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alımının da düzenlendiği görülmektedir.

Gerçekten de bu tür örgütlenmelerin işyerindeki risklerin tespiti, önlemlerin

belirlenmesi, çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitimi ile işyerinin denetimi bakımından

daha çabuk ve etkili çözümler ortaya koyabildiği bilinmektedir.45

I.1.4.1. İşyeri Sağlık Ve Güvenlik Birimi 15.08.2009 tarihli “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri İle Ortak Sağlık ve

Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik” e göre; “İşyeri sağlık ve güvenlik birimi:

İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek üzere kurulan, gerekli donanım

ve personele sahip olan birimi,” ifade etmektedir.

İşverenler, devamlı olarak en az 50 işçi çalıştırdıkları işyerlerinde İSG

hizmetlerini yerine getirmek üzere işyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturmakla

yükümlü tutulmuşlardır. Bu birim en az bir işyeri hekiminden, eğer işyeri sanayiden

sayılan işlerin yapıldığı bir işyeri ise ayrıca bir de iş güvenliği uzmanından ve yapılacak

45 Yılmaz, Fatih, “Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri ve Örgütlenmesi: Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin Eleştirisel Bir Değerlendirilmesi”, Kamu-İş, İş Hukuk ve İktisat Dergisi, c.11, sy.2, Ankara 2010, s.94.

Page 31: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

23

çalışmalara yardımcı olmak için gerektiğinde diğer personelden oluşur. Sayıların

hesaplamasında işyerinde işçi niteliğinde çalışanlar ve sadece İş Kanununa tabi işçiler

dikkate alınmalıdır.

Diğer bir değişle işçi ibaresinden, işyerine hizmet sözleşmesi ile bağlı işçiler

kastediliğinden çırak/stajer vs.bu sayıya katılması mümkün değildir. İşyeri sağlık ve

güvenlik birimi; önleyici ve koruyucu hizmetleri, işyerinin yer aldığı tehlike sınıfına ve

işçi sayısına bağlı olarak, yönetmelikte belirtilen sürelerden az olmamak koşulu ile

yerine getirir. 46

Alt işverenin asıl işverenle aynı işyeri içinde faaliyet göstermesi durumunda eğer

her iki işverenin işçi sayısı da 50’nin üstünde ise, asıl işveren İSGB kurmak zorundadır

ve alt işveren de asıl işverenin izni ile işçi sayısı oranında masraflara katılarak İSGB

‘den yararlanabilir.

Eğer alt işverenin işçi sayısı 50’nin altında, asıl işverenin işçi sayısı 50’nin

üstünde ise alt işveren işçilerinin periyodik sağlık kontrolleri belli bir ücret karşılığında

İSGB’ce yapılabilir.

Eğer asıl işverenin işçi sayısı 50’nin altında fakat alt işverenin işçi sayısı 50’nin

üstünde ise alt işveren tarafından İSGB kurulma zorunluluğu vardır. Bu durumda asıl

işveren alt işverene yer göstermek zorundadır.

Eğer her iki işverenin işçi sayısı 50’nin altında ise her iki işverenin de İSGB

kurma yükümlülüğü yoktur.

İSGB’inde görevlendirilecek kişilerin işyeri organizasyonu içinde tek bir yere

bağlı bulunma zorunlulukları yoktur. İşyerinin iç işleyişine göre farklı birimlere bağlı

olabilirler 47

46 Topçu, Umut, ”İşyerinde Sağlık ve Güvenlik Birimi Oluşturma Zorunluluğu ve İşverene Getirilen

Yükümlülükler”, Sosyal Güvenlik Dünyası, İş Hukuku Dergisi, Yıl 12, sy. 65, Ankara, Kasım 2009, s.90.

47 Ekmekçi, Ömer,” İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri İle Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerine İlişkin Genel Esaslar”, MESS Sicil İş Hukuku Dergisi, sy.16, İstanbul, Aralık 2009, s.65.

Page 32: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

24

Sağlık ve Güvenlik biriminin işyerinde kurulması durumunda; birimin kolay

ulaşır olması, iş güvenliği uzmanının ayrı bir odası olması gibi bazı bina ve donanım

şartları aranmaktadır.

İşverenler işyerinin girdiği tehlike sınıfı ve çalıştırdığı işçi sayısına bağlı olarak

İSG hizmeti verme yükümlülüklerini OSGB den hizmet almak suretiyle de yerine

getirebilirler. Ancak işçi sayısı yönetmelikte belirtildiği üzere belli bir miktarı

bulduğunda işveren dışarıdan hizmet alsa dahi, yinede İSGB oluşturmakla yükümlüdür.

I.1.4.2. Ortak Sağlık Ve Güvenlik Birimleri İlgili Yönetmelikte ortak sağlık ve güvenlik birimi, bir veya birden fazla işyerine

İSG hizmetlerini vermek üzere işyeri dışında kurulan, gerekli donanım ve personele

sahip olan ve Genel Müdürlük tarafından yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşları ve

özel hukuk tüzel kişileri olarak tanımlanmıştır

OSGB, işverenin sağlamakla yükümlü olduğu işyeri sağlık ve güvenlik birimi

hizmetlerini dışarıdan veren tüzel kişiliklerdir. Bu tüzel kişilik kamu veya özel hukuk

tüzel kişisi olabilir. Diğer bir değişle işverenle ortak olarak kurulmuş birimler değildir.

Ortak iş sağlığı ve güvenliği birimleri, ticaret şirketleri, vakıflar, dernekler olabileceği

gibi kamu kurum ve kuruluşları da olabilir. Burada “ ortak” teriminin kullanılmasının

nedeni sadece İSG hizmetlerinin bir bütün olarak ele alınmasından kaynaklanmaktadır.

48

OSGB ‘nin kurulabilmesi için; kurucusunun veya kurucu ortaklarından en az

birinin iş yeri hekimi veya (A) sınıfı iş güvenliği uzmanı olması zorunludur. Kurucular,

birden fazla OSGB’de kurucu olamazlar, ancak ortak olmalarını kısıtlayan bir hüküm

mevcut değildir.

OSGB’nin kurulabilmesi için bu birimlerde tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan

en az bir işyeri hekimi ve bir iş güvenliği uzmanı istihdam edilmesi gerekir. Diğer bir

deyişle yönetmelik OSGB’nin kurulabilmesi için asgari kişi sayısını belirlemiştir.

OSGB’nin kurulması ve yetkilendirilmesi çok sıkı koşullara bağlanmıştır.

Kurulması ve faaliyette bulunması Bakanlığın iznine bağlanmıştır. Bu nedenle birimin 48 Ekmekçi, Ömer, ” İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ...”, s.66.

Page 33: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

25

yetkilendirilmesi için Bakanlığa başvuruda bulunulması gerekmektedir. Bu başvuruda

gerekli prosedür yönetmelikte detaylı olarak verilmiştir.

OSGB hizmet verecekleri işyerlerine göre yeterli sayıda ve nitelikte personel

istihdam etmelidir. Zira bu birimler işyerlerine aynı kişilerle hizmet vermek

durumundadırlar.

Bu hizmetlerin dışarıdan alınmasına izin verilmesiyle birlikte, uzmanlık dalı İSG

olan kuruluşların devreye gireceği ve nihai amaç olan İSG’nin sağlanmasının çok daha

kolay gerçekleşeceği açıktır. İşverenler OSGB den tamamen veya kısmen hizmet

alabilirler.

Yönetmelikte İSGB ile OSGB sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak

üzere;

• İşçilerin sağlık gözetimi,

• Çalışma ortamının gözetimi,

• Eğitim, danışmanlık ve bilgilendirme,

• İlkyardım ve acil müdahale,

• Kayıt ve istatistik, görevleri ile yıllık çalışma planı ve yıllık değerlendirme

raporu gibi benzeri diğer görevleri yerine getirmekle yükümlü

tutulmuşlardır.

I.2. TÜRKİYE’DE İSG UYGULAMALARININ GÖRÜNÜMÜ

I.2.1. İSG İle İlgili Mevzuat

Osmanlı devletinde sanayileşme sürecine girilememesi nedeni ile sosyal

güvenlik sistemi gelişmemiştir. Ancak toplumdaki koruma sistemi değişik yönleriyle

var olmuştur. Aile içi yardımlaşma kurumları, meslek örgütleri, dinsel temele dayanan

hayır kurumları belli başlı araçları oluşturmuştur. Toplumdaki dengesizlikleri gidermek

amacıyla yapılan sosyal yardımlar vakıflar kanalıyla yapılmış, vakıflar fakirlerin

Page 34: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

26

tedavisi ile uğraşırken, loncalar toplumun ekonomik ve sosyal sorunlarını çözmekte

önemli rol oynamışlardır. Yasal düzeydeki önlemlerin etkinliği ise sınırlı kalmıştır.49

Ülkemizde İSG alanında yapılan düzenlemelere bakıldığında, Cumhuriyet

öncesi dönemde çıkartılan ilk mevzuat 1865 tarihli Dilaver Paşa Nizamnamesidir.

Kömür madenlerindeki çalışma koşullarının düzenlenmesine, yöresel hizmet verecek

doktorların istihdam edilmeye çalışılmasına ve işçilerin tedavi ve istirahatlarına, yer

verilmiştir. 1869 yılında çıkarılan “Maadin Nizamnamesi” ise kendi dönemi içinde

oldukça çağdaş sayılabilecek bir düzenlemedir. İş kazalarına karşı önleyici ve koruyucu

tedbirlerin alınmasını, madenlerde doktor ve gerekli ilaçların bulundurulmasını, iş

sırasında kazaya uğrayan işçilere ya da bunların ölümleri halinde ailelerine, tutarı yargı

tarafından tespit edilecek, bir ödentinin yapılmasını, şayet kaza işin kötü yönetiminden

kaynaklanmış ise işverenlerin para cezalarına çarptırılmalarını, kaza işçinin kusurundan

kaynaklandığı hallerde ise, işçinin ceza ödemesini öngörmüştür. Bu dönemdeki

koruyucu mevzuatın sadece maden işçilerine ait olmasının nedeni, maden kömürü

sektörü dışında önemli sayılabilecek bir sanayi sektörünün bulunmayışı ve çok sayıda

işçinin bu sektörde çalışmasıdır. 1921 tarihinde çıkarılan 151 sayılı “Ereğli Havza-i

Fahmiye Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun” ise, kömür ocaklarında iş

kazalarına karşı işverenlerin gerekli önlemleri almalarını, eczane ve hekim

bulundurmalarını zorunlu tutmuş, kaza geçiren işçilere gerekli maddi yardımın

yapılmasını öngörmüş ve işyerlerinde sağlık, güvenlik kurallarına uymayan işletmelerin

kapatılmalarını düzenlemiştir.50

Çalışma hayatında “Modern Türkiye”yi kurma yolunda düzenlemelere yönelik

tavsiye kararları, 1923 yılında İzmir’de toplanan “İzmir İktisat Kongresi”nde alınarak,

zaman içinde peyderpey uygulamaya geçirilmiştir. 51

İzmir iktisat Kongresinde işçi temsilcilerinin önerileri arasında, hasta işçilere üç

aya kadar izin verilmesi, günlük çalışma süresinin sekiz saat olması, Sosyal Sigortalar

Kurumunun kurulması, sağlığa uygun konut yapılması, sakat işçilere güvence

49 Güzel, Ali – Okur, Ali Rıza, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayını, 7.Basım, İstanbul 1999, s.27. 50 Gençler, Ayhan, “İş Sağlığı ve İş Güvenliği Alanında Mevzuatımızda Bulunan Düzenlemelerden

Doğan Yükümlülükler”, ÇSGB İş Sağlığı ve İş Güvenliği Dergisi, sy. 35, Ankara, 2005, s.17. 51 Gençler, Ayhan, a.g.m., s.17.

Page 35: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

27

sağlanması, on iki yaşından aşağı işçilerin çalıştırılmalarının yasaklanması gibi teklifler

yer almıştır. Kongre tarafından bu öneriler benimsenmiş fakat hayata geçirilememiştir.52

1926 yılında Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile İSG konusunda ayrıntılı

hükümler getirilmiştir. İşverenlerin, iş kazaları ve meslek hastalıklarından doğan hukuki

sorumluluklarının düzenlemesinin yanı sıra, işçiyi koruma düşüncesi ile getirilmiş pek

çok hüküm içermektedir.

1930 yılında çıkartılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ise çocuk ve kadın işçiler

için koruyucu hükümler yanında, belirli sayıda işçi çalıştıran işverenlere kaza

durumunda işçilerine sağlık yardımları yapma zorunluluğu getirmiştir. Kanunun ilgili

maddelerinde işverenlerin, işçilerin sağlık durumlarını kontrol etmek için bir ya da

birden fazla doktoru işyerinde bulundurmaları, hastalanan işçileri tedavi ettirmeleri,

işyerleri için revir veya hastane açmaları öngörülmüştür.53

Cumhuriyetin ilanından sonra, 1936 yılında çıkarılan 3008 sayılı İş Kanunu ilk

iş kanunu olmasının yanı sıra, İSG konusunu ayrıntılı ve sistemli olarak düzenleyen ilk

kanundur. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra çok sayıda tüzük çıkarılarak,

uygulamanın yaygınlaşması ve kolaylaştırılması sağlanmıştır.

1945 yılında İşçi Sigortaları Kurumu Kanunu ile İş kazaları, Meslek Hastalıkları

ve Analık Sigortaları Kanunu çıkartılmış, bu kanunun yürürlülüğe girmesi ile bu sigorta

kolu uygulanmaya başlanmıştır. 7 Haziran 1945’te Çalışma Bakanlığı kurulmuş ve

Bakanlık; 28.11.1946 tarih ve 4841 sayılı Kanunla çalışma hayatının düzenlenmesi,

çalışanların yaşam düzeylerinin yükseltilmesi, verimliliğin arttırılması, sosyal

güvenliğin sağlanması ile görevli kılınmıştır.54 Böylece devlet işçi sağlığını ve iş

güvenliğini sağlama görevini üstlenmiştir.

Türkiye’de İSG hizmetleri organizasyonunun yasal temeli 4857 sayılı İş

Kanunu’nda düzenlenmiştir. Temel İSG hizmetlerinin verilmesi amacıyla işyeri temelli

52 Kırçak, Çağlar, Toplum Sağlığı Açısından İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları, MPM Yayınları,

No:284, Ankara, 1983, s.35. 53 Güzel, Ali – Okur, Ali Rıza, a.g.e., s.31. 54 Başar, Haşmet, “Türkiye’de İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları Alanında Yapılan Çalışmaların ve Bu

Konuda Uluslararası Çalışma Örgütü ile İlişkilerin Genel Bir Değerlendirilmesi”, Bursa Ünv. İ.İ.B.F. Dergisi, c.III, sy.1, Bursa, 1982, s.47.

Page 36: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

28

bir örgütlenme tanımlanmış, 50 ve daha fazla sayıda işçi çalıştıran işverenler

yükümlülük kapsamına alınmıştır. 50’den az işçi çalıştıran işverenler için herhangi bir

zorunluluk yoktur. Bu işverenler sağlık ve güvenlik hizmeti almak isterlerse OSGB’den

yararlanabileceklerdir. Oysa ülkemizdeki işyerlerinin %98’inin 50’den az işçi

çalıştırdığı, tüm çalışanların yaklaşık %70’inin 50’den az işçinin çalıştığı işyerlerin de

çalıştığı, iş kazalarının %63’nün 50’den az işçi çalıştıran işyerlerinde meydana geldiği

Çalışma Bakanlığı istatistiklerinde belirtilmektedir. Bu işyerleri İSG hizmetlerinden

yararlanamamaktadır. Taraflarda (hem işçi hem işveren) İSG kültürünün yerleşmemiş

olması, çalışanların “bana bir şey olmaz” tarzındaki vurdum duymaz tavırları,

işverenlerin ISG hizmetlerine maliyeti arttıran bir unsur gözüyle bakmaları OSGB den

etkin bir şekilde yararlanmayı da engellemektedir.

Bu noktada temel İSG hizmetlerine olan gereksinim de belirginleşmektedir.

Öncelikle ulusal politikanın oluşturulması, hedef ve stratejilerin belirlenmesi, bu

politikalar oluşturulurken katılımcı bir yöntemin izlenmesi ve işçi, işveren, devlet,

üniversiteler ve konunun muhatabı meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının

gerçek katılımının sağlanması gerekir. Bu politikaların hedefinde çalışanların hangi

sektörde çalıştığına, işyerinin büyüklüğüne veya hangi statüde çalıştığına bakılmaksızın

tüm işçilere temel İSG hizmetlerini ulaştırma yer almalıdır. Temel İSG hizmetlerinin iş

sağlığındaki eşitsizlikleri giderecek nitelikte oluşturulması hedeflenmelidir. Bunun için

hangi yasal düzenlemelere gereksinim olduğu, hangi hizmet içeriğinin tüm çalışanlara

ulaştırılacağı, ne ölçüde ve içerikte insan kaynaklarının kullanılacağı, nasıl bir alt yapıya

gereksinim olduğu ve finansman yapısının nasıl olacağı ortaya konmalıdır. Bu süreçte

iyi uygulama örnekleri de temel İSG sisteminin geliştirilmesinde önemli olacaktır.55

Ancak unutulmamalıdır ki, mevzuat mükemmel olsa bile, eğer taraflar bu düzenlemeye

sahip çıkmazsa, mevzuatın uygulaması gereği gibi yapılmazsa ve etkin bir denetim

sağlanamazsa mevzuatın başarılı olma şansı da çok zayıf olacaktır.

55 Bakırcı, Nadi, “Temel İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri, Türkiye’deki Durum”, ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, sy.40, Ankara, 2008, s.13.

Page 37: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

29

I.2.2. İstatistiki Verilerle İSG ‘de Mevcut Durum

Ülkemizde 50’nin altında işçi çalıştıran işletme ve bu işletmelerde çalışan sayısı

oldukça fazladır. SGK verilerine göre 2008 yılında faaliyette olan 1 milyon 170 bin 248

işyerinden 1milyon 148 bin 287 ‘i diğer bir değişle %98 ’i küçük işletmedir. Sigortalı

olarak çalışan 8 milyon 802 bin 989 kişinin %62’si bu işletmelerde çalışmaktadır. Bu

durum bütün sigortalıların yarısından biraz fazlasının çalışmakta olduğu küçük

işletmelerde, sağlık ve güvenlik koşullarının önemini oldukça net ifade etmektedir.

Öte yandan ülkemizde işyeri sağlık hizmetlerinin düzenlenmesi bakımından

yasal temeli oluşturan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na ve yürürlükteki İş Kanununa

göre, 50 ve daha fazla işçinin çalıştığı işyerlerinde hekim çalıştırma yükümlülüğü

vardır. Böylelikle çalışan sayısının 50’den az olduğu işletmeler, yasa tarafından işyeri

sağlık hizmeti kapsamı dışında tutulmuştur. Benzer şekilde 4857 sayılı İstihdam

Kanunu ile ilk kez mevzuatımıza giren iş güvenliği uzmanı da en az 50 işçinin çalıştığı

sanayiden sayılan ve altı aydan uzun süreli işlerin yapıldığı işyerleri için zorunlu

tutulmuştur. Oysa işyerinde risk analizi yaparak, iş kazaları ve meslek hastalıklarının

önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve uygulanmasını sağlayacak olan bu

kişilerin istihdamı, işyerlerinin daha güvenli ve sağlıklı bir ortama kavuşmasını

sağlayacaktır. Diğer taraftan İSG Kurulları da 50 ve daha fazla sayıda işçinin çalışmakta

olduğu işyerleri için söz konusudur. Bir tür “iç denetim” mekanizması olan bu

kurulların da küçük işletmelerde olmayışı, işyerinde alınacak sağlık ve güvenlik

önlemlerinin yetersizliği açısından önem taşımaktadır.56

ILO kayıtlarına göre dünyada her yıl 250 milyon iş kazası ile karşılaşılmakta,

160 milyon kişi meslek hastalığına tutulmakta ve bunun sonucu olarak da her yıl toplam

1,2 milyon kadın ve erkek işçi yaşamını yitirmektedir.57

SGK verilerine göre, 2008 yılında58 ülkemizde 72 bin 963 iş kazası vakası tespit

edilmiş meydana gelen iş kazaları sonucunda 865 çalışan hayatını kaybetmiştir. Söz

konusu yılda en fazla iş kazası, %9,55(6.971 adet iş kazası) ile metal ürün imalatı

56 Bilir, Nazmi, "Küçük Ölçekli İşletmelerde İş Sağlığı Hizmetleri ve Türkiye’deki Durum", ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, sy.5, Ankara, Ocak-Şubat 2002, s.10. 57 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslararası ..., s.1. 58 Tez araştırması esnasında güncel veriler 2008 yılına ait olup 2009 yılı verileri henüz yayınlanmamıştır.

Page 38: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

30

(makine hariç) sektöründe meydana gelmiş bunu, %7,85 (5.728 adet iş kazası) ile

kömür ve linyit çıkartılması, % 6,24 (4.550 adet iş kazası) ile bina dışı yapıların inşaatı,

%5,74 (4.191 adet iş kazası) ile makine ve ekipman imali , %5,52 (4.029 adet iş kazası)

ile ana metal imalatı, %4,99 (3.641 adet iş kazası) ile tekstil ürünleri imalatı, %4,80

(3.505 adet iş kazası) ile metalik olmayan ürünler imalatı ve %3,02 (2.203 adet iş

kazası) ile elektrikli teçhizat imalatı sektörleri izlemiştir.59

SGK verilerine göre 2008 yılında ülkemizde 539 meslek hastalığı vakası tespit

edilmiş, meydana gelen meslek hastalığı sonucunda 1 çalışan yaşamını kaybetmiştir.

2008 yılında en fazla meslek hastalığı, %60,85 (328 adet meslek hastalığı) ile kömür ve

linyit çıkartılması sektöründe meydana gelmiş, bunu %4,82 (26 adet meslek hastalığı)

ile makine ve ekipman imali, %3,53 (19 kez meslek hastalığı) ile metal ürün imalatı

(makine, teçhizat hariç) %2,41 (13 adet meslek hastalığı) ile elektrikli teçhizat imalatı,

%1,48 (8 adet meslek hastalığı) ile ana metal sanayi imalatı sektörleri izlemiştir.

Türkiye’de yılda 30.000 ile 100.000 arasında meslek hastalığı beklenmekteyken

rakamlar göstermektedir ki, özellikle çoğu tanı sisteminin ve iş denetiminin yetersiz

olması60 ve kayıtdışı sektör büyüklüğü nedeniyle pek çok vaka kayıtlara

yansımamaktadır.

59 http://www.sgk.gov.tr. SGK 2008 yılı istatistik verileri, Erişim: 20 Ekim 2009. 60 Yılmaz, Fatih, “Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri ......”, s. 91.

Page 39: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

31

Tablo 1. 2004 ile 2008 Yılları Arasında İş Kazalarının Kaza Sebeplerine Göre Dağılımı KAZALARIN SEBEPLERİ 2004 2005 2006 2007 2008

Bir veya Birden Fazla Cismin Sıkıştırması, Ezmesi, Batması, Kesmesi 33.753 26.981 28.446 28.066 24.329

Düşen Cisimlerin Çarpıp Devirmesi 14.302 15.791 16.713 13.105 13.263Makinelerin Sebep Olduğu Kazalar 9.461 7.824 9.533 11.686 10.377Diğer Nedenler 3.301 3.370 4.451 8.136 8.930 Kişilerin Düşmesi 9.769 8.660 8.896 9.469 8.518 Taşıt Kazaları 2.812 2.704 3.053 2.930 2.515 Herhangi Bir Şekilde Vücudun Zorlanmasından İleri Gelen İncinmeler 2.609 2.459 2.561 2.227 1.480

Normal Sınırlar Dışındaki Isılara Maruz Kalmak veya Temas Etmek 2.103 1.696 1.839 1.597 1.398

Vücudun Doğal Boşluklarına Yabancı Bir Cisim Kaçması 2.528 1.504 1.163 917 653 Patlama Sonucu Çıkan Kazalar 1.007 764 664 601 481 Elektrik Akımından İleri Gelen Kazalar 453 325 398 402 445 Kaynak Yaparken Meydana Gelen Kazalar 284 304 374 346 283 Öldürme ve Yaralama 1.012 1.373 788 173 154 Zararlı Maddelerle veya Radyasyonla Temas Etmek Veya Maruz Kalmak 270 75 69 140 66

Kaza Neticesi Zehirlenmeler 78 50 30 25 37 Hayvanların Isırması, Hayvan Darbeleri, Zehirli Hayvanların Sokması 49 37 42 35 23

Kazaların Sonradan Meydana Çıkan Akıbetleri 30 2 4 10 6 Tedaviye Bağlı Kazalar ve Aşılama Komplikasyonları 1 0 0 0 3 Savaş, Terör ve Toplumsal Olaylardan İleri Gelen Travmalar 7 4 2 4 2

Bilinmeyen 1 0 1 733 0 TOPLAM (Kazaların sebepleri ILO standartlarına göre düzenlenmiştir.) 83.830 73.923 79.027 80.602 72.963

Kaynak:SGK_ 2004 ile 2008 yılı arası İstatistik verilerinden alınmıştır. http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/Anasayfa/Istatistikler\Tablo 23- İş Kazalarının Kaza Sebeplerine Göre Dağılımı, Erişim:20 Ekim 2009.

İSG alanında geçmişe göre daha kapsamlı düzenlemeler içeren 4857 sayılı İş

Kanunu öncesinde ve sonrasındaki iş kazası ve meslek hastalıkları istatistikleri

incelendiğinde, Tablo 2’de görüleceği gibi çalışan sayısında kaydedeğer oranda artış

olmasına rağmen, iş kazası sayısında oransal azalış dikkat çekmektedir.

Page 40: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

32

Tablo 2. 2002 ile 2008 Yılları Arasında Meydana Gelen İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının Zorunlu Sigortalı Sayısı Oranı.

Yıllar İşyeri Sayısı Zorunlu Sigortalı

Sayısı

İş Kazası Sayısı

Meslek Hastalığı Sayısı

Kaza sayısı/ Çalışan sayısı

oranı %

Meslek Hastalığı

sayısı/ Çalışan sayısı

oranı % 2002 727.409 5.223.283 72.344 601 1,385 0,012 2003 777.177 5.615.238 76.668 440 1,365 0,008 2004 850.928 6.181.251 83.830 384 1,356 0,006 2005 944.984 6.918.605 73.923 519 1,068 0,008 2006 1.036.328 7.818.642 79.027 574 1,011 0,007 2007 1.116.638 8.505.390 80.602 1.208 0,948 0,014 2008 1.170.248 8.802.989 72.963 539 0,829 0,006

Kaynak:SGK_ 2002 ile 2008 yılı arası İstatistik verilerinden alınmıştır. http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/Anasayfa/Istatistikler\Tablo 27- İş Kazalarının İş Yerinde Çalışan Sigortalı Sayılarına Göre Dağılımı, Erişim:20 Ekim 2009.

Zorunlu sigortalı sayısı 2002 yılında 5.223.283 kişiden 2008 yılında 8.802.989

kişiye çıkmasına rağmen iş kazası sayısı 2002 yılında 72.344 kez 2008 yılında 72.963

kez yaşanmış ve çalışan sayısındaki artış %41 iken, yaşanan iş kazasındaki artış oranı

%1 in altındadır. Bu durum ülkemizde aradan geçen 6 senede İSG hizmetlerinin

kalitesinde artışı işaret etmektedir.

Yapılan araştırmalar iş kazalarının daha çok küçük ve orta ölçekli işletmelerde

meydana geldiğini göstermektedir. Nitekim, istatistikler de kazaların büyük çoğunlukla

50’den az işçi çalıştıran işletmelerde meydana geldiğini ortaya koymaktadır. Bunun

başlıca sebepleri arasında küçük ve orta ölçekli işletmelerde işletim sermayesinin azlığı,

eğitim düzeyinin genel olarak düşüklüğü, kullanılan araç ve gereçlerin çoğunlukla eski

teknoloji olması sayılabilir.

Tablo 3 ve Tablo 4 de 50 altı ve üstü çalışana sahip işyerlerine ait iş kazası ve

meslek hastalıkları rakamları yıllara bağlı olarak verilmiştir. Her iki tablo

karşılaştırılmalı olarak incelendiğinde, 2008 yılında meydana gelen toplam 72.903 iş

kazasının 44.175’inin diğer bir değişle %60’na karşılık gelen bölümünün 50’den az işçi

çalıştıran işyerlerinde meydana geldiği, önceki yıllarda da en büyük oranın bu grupta

bulunduğu görülmektedir. Yapılacak yeni mevzuat değişiklikleri ile 50 ‘nin altında

çalışana sahip işyerlerinin de kapsama alınması İSG hizmetlerinin genele

Page 41: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

33

yaygınlanştırılması açısından önemlidir. Nitekim aşağıdaki iki tabloda iş kazası oranı

farkı da bu gerekliliği açıkça ortaya koymaktadır.

Tablo 3. 2002 ile 2008 Yılları Arasında 50 Altı Çalışana Sahip İşyerlerinde Meydana Gelen İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının Zorunlu Sigortalı Sayısı Oranı.

Yıllar İşyeri Sayısı Zorunlu Sigortalı

Sayısı

İş Kazası Sayısı

Meslek Hastalığı

Sayısı

Kaza sayısı/ Çalışan sayısı

oranı %

Meslek Hastalığı

sayısı/ Çalışan

sayısı oranı %

2002 712.948 2.931.076 50.360 63 1,718 0,002 2003 762.272 3.202.876 49.712 70 1,552 0,002 2004 835.050 3.583.583 52.451 234 1,464 0,007 2005 927.243 4.102.550 46.342 151 1,130 0,004 2006 1.016.617 4.694.825 48.133 93 1,025 0,002 2007 1.095.529 5.199.170 49.549 175 0,953 0,003 2008 1.148.287 5.457.746 44.175 154 0,809 0,003

Kaynak:SGK_ 2002 ile 2008 yılı arası İstatistik verilerinden alınmıştır. http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/Anasayfa/Istatistikler\Tablo 27- İş Kazalarının İş Yerinde Çalışan Sigortalı Sayılarına Göre Dağılımı, Erişim:20 Ekim 2009.

Tablo 4. 2002 ile 2008 Yılları Arasında 50 ve Üstü Çalışana Sahip İşyerlerinde Meydana Gelen İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının Zorunlu Sigortalı Sayısı Oranı.

Yıllar İşyeri Sayısı Zorunlu Sigortalı

Sayısı

İş Kazası Sayısı

Meslek Hastalığı

Sayısı

Kaza sayısı/ Çalışan sayısı

oranı %

Meslek Hastalığı

sayısı/ Çalışan

sayısı oranı %

2002 14.461 2.292.207 21.984 240 0,959 0,010 2003 14.905 2.412.362 26.956 370 1,117 0,015 2004 15.878 2.597.668 31.379 150 1,208 0,006 2005 17.741 2.816.055 27.581 368 0,979 0,013 2006 19.711 3.123.817 30.894 481 0,989 0,015 2007 21.109 3.306.220 31.053 1.033 0,939 0,031 2008 21.961 3.345.243 28.788 385 0,861 0,012

Kaynak:SGK_ 2002 ile 2008 yılı arası İstatistik verilerinden alınmıştır. http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/Anasayfa/Istatistikler\Tablo 27- İş Kazalarının İş Yerinde Çalışan Sigortalı Sayılarına Göre Dağılımı, Erişim:20 Ekim 2009.

Page 42: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

34

Tablo 5 incelendiğinde erkek çalışanların kadın çalışanlara oranla çok daha fazla

iş kazasına maruz kaldığı gözlemlenmektedir. Bunun nedenleri arasında, erkek

çalışanların işgücüne katılım oranının, kadınlara oranla daha fazla olmasının yanı sıra

kadınlar için ağır ve tehlikeli işlerde çalışma ile ilgili bazı yasal kısıtların bulunması

sebebiyle ağır ve tehlikeli işlerde çalışan sayısının büyük kısmını erkeklerin oluşturması

sayılabilir. Veriler incelendiğinde, meydana gelen toplam iş kazasına 2007 yılında

%94,8 oranında, 2008 yılında ise %95 oranında erkek çalışanların maruz kaldığı açıkça

görülmektedir. İstatistikî verilere göre iş kazasına maruz kalan kişilerin ağırlıklı yaş

ortalaması 29 dur. Bu durum iş kazasının meydana gelmesinde eğitim ve tecrübenin

önemini ortaya çıkarmakta, iş yerindeki risklerin eğitimli ve tecrübeli çalışanlar

tarafından daha iyi biliniyor olması, konun öneminin kavranması, eğitimli ve tecrübeli

kişilerin iş yeri disiplinine ve kurallarına uymada daha özenli davrandığı sonucunu

ortaya koymaktadır.

Tablo 5. İş Kazalarının Yaş grubu ve Cinsiyete Göre Dağılımı. 2007 2008 Yaş Grupları

Kadın Erkek Toplam Kadın Erkek Toplam -14 32 429 461 77 1,032 1,109

15-17 405 3,040 3,445 415 2,521 2,936 18-24 1,342 21,544 22,886 1,130 21,932 23,062 25-29 768 17,433 18,201 630 15,201 15,831 30-34 627 14,303 14,930 549 12,323 12,872 35-39 480 10,532 11,012 437 8,871 9,308 40-44 298 6,476 6,774 246 5,227 5,473 45-49 125 1,953 2,078 84 1,678 1,762 50-54 37 612 649 20 469 489 55-59 6 122 128 4 83 87 60-64 1 31 32 2 27 29 65+ 0 6 6 0 5 5

Toplam 4,121 76,481 80,602 3,594 69,369 72,963 Ağırlıklı Ort.Yaş 28 29 29 27 29 28

Kaynak:SGK_ 2007 ile 2008 yılı arası İstatistik verilerinden alınmıştır. http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/Anasayfa/Istatistikler\Tablo 36- Sürekli İş Göremezlik Durumuna Girenlerin Cinsiyet Ve Yaş Gruplarına Göre Dağılımı, Erişim:20 Ekim 2009.

TUİK verilerine göre 2008 yılında son 12 ay içerisinde istihdam edilmiş

çalışanların %2,9’u iş kazası geçirmiştir. Oran erkeklerde %3,6 iken, kadınlarda %1,3

olarak gerçekleşmiştir. Yaş gruplarına bakıldığında son bir yılda istihdam edilen

çalışanların 25-34 yaş grubunda olanlar %3,3 oranında iş kazasına maruz kalmış, 55 yaş

ve üstü yaş grubunda ise bu oran %1,8 olarak gerçekleşmiştir. Eğitim durumlarına göre

Page 43: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

35

değerlendirildiğinde, ilkokul mezunları %3,7, yüksek öğretim mezunları ise %0,9

oranında iş kazasına maruz kalmışlardır.61

İş kazalarının meydana gelme sebepleri arasında farklılıklar olduğu gibi, kazanın

meydana geldiği saatler arasında da farklılıklar bulunmaktadır. Aşağıda Tablo 6.’da iş

kazalarının meydana geldiği iş saatlerine göre dağılımı incelendiğinde ilk üç, iş saatinde

meydana iş kazaları, toplam kazaların % 46’sını oluşturmaktadır.

Tablo 6. 2000 İle 2008 Yılları Arasında İş Kazalarının Meydana Geldiği Saatler.

İŞ SAATLERİ 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008

1.SAAT 26.577 20.552 18.676 14.756 16.547 13.708 12.790 12.696 12.087 2.SAAT 9.690 10.433 11.274 11.059 12.378 11.192 11.698 11.771 10.596 3.SAAT 8.680 9.070 10.064 10.767 12.257 11.003 11.763 12.694 10.784 4.SAAT 7.628 7.609 6.722 10.622 11.387 9.112 9.573 9.831 9.024 5.SAAT 4.363 5.305 5.128 6.834 6.823 5.975 6.171 6.467 5.760 6.SAAT 4.469 5.839 5.575 6.641 7.013 6.144 6.921 7.040 6.580 7.SAAT 5.641 5.688 5.938 7.650 8.170 7.939 8.999 8.783 8.137 8.SAAT 7.787 6.670 7.615 8.032 9.254 8.849 11.106 11.317 9.991 9.SAAT 12 1.201 1.352 105 1 0 0 0 4 Bilinmeyen 0 0 0 202 0 1 6 3 0 TOPLAM 74.847 72.367 72.344 76.668 83.830 73.923 79.027 80.602 72.963

Kaynak:SGK_ 2000 ile 2008 yılları arası İstatistik verilerinden alınmıştır. http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/Anasayfa/Istatistikler\Tablo 31 -İş Kazalarının Meydana Geldiği İş Saatlerine Göre Dağılımı, Erişim:20 Ekim 2009.

Özellikle 1. Saat, 2.saat, 3.saat, 4.saat ve 8.saatler en çok iş kazasının meydana

geldiği saatlerdir. Çalışmanın yeni başladığı ilk saatlerde çalışanın dikkatinin

yoğunlaşmamış olması, sonrasında işe uyum sağlama süreci ve çalışma ilerledikçe

yorgunluk etkeni sebebiyle dikkatin azalmış bulunması kaza sayısındaki artış nedeni

olarak ifade edilebilir.

Tablo 7’de görüleceği üzere her yıl ortalama 1000 işçi iş kazası ve meslek

hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu rakamlara kayıtdışı istihdam dahil

olmadığı düşünülürse, gerçek rakamların çok daha yüksek olduğu açıktır. Veriler

incelendiğinde, iş kazasından meydana gelen ölüm sayısının, her zaman meslek

hastalığından meydana gelen ölüm sayısından, çok daha fazla olduğu görülmektedir. 61 http://www.tuik.gov.tr, TUİK Haber Bülteni, 25.03.2008 sy.50, Erişim: 15 Temmuz 2009.

Page 44: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

36

Bunun nedeni; iş kazasının genelde ani, dıştan gelen bir etkenle meydana gelmesi ve

sonucunu hemen göstermesi, meslek hastalığının ise işin niteliğine ve işyerinin çalışma

koşullarına bağlı olarak, uzunca bir zaman süreci içinde ortaya çıkması ve pek çok

meslek hastalığının ise mesleksel olduğu kanıtlanamadığı için kayıtlara geçmemiş

olmasıdır.

Tablo 7. 2000 ile 2008 Yılları Arasında İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sonucu Ölümlerin Sebebine Göre Dağılımı.

ÖLÜM SEBEBİ 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008

İŞ KAZASI 731 1.002 872 810 841 1.072 1.592 1.043 865

MESLEK HASTALIĞI 6 6 6 1 2 24 9 1 1

TOPLAM 2.737 3.009 2.880 811 843 1.096 1.601 1.044 866

Kaynak:SGK_ 2000 ile 2008 yılı arası İstatistik verilerinden alınmıştır.

http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/Anasayfa/Istatistikler\Tablo 35- iş kazası veya meslek hastalığı sonucu

ölümlerin ölüm sebebine göre dağılımı, Erişim:20 Ekim 2009.

Yukarıda çizilmeye çalışılan genel tablo İSG konusunun önemini açık bir

şekilde ortaya koymaktadır. İnsanın en temel hakkı olan yaşama hakkı, insanın temel

ihtiyaçlarını karşılamak için yerine getirmek zorunda olduğu çalışma esnasında

yitirilmektedir. Bu durum geri kazanılamayacak vahim sonuçlar meydana getirmektedir.

Bu durum, gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere iş kazaları ve meslek hastalıklarının

azaltılmasında, devletlere ve ilgili taraflara ciddi sorumluluklar yüklemektedir. Bu

nedenle İSG konusunda oluşturulan yasa ve mevzuatların önemi ve içeriklerinin

isabetli, doğru olmasının gerekliliği açıktır.

İSG çalışmaları ile amaçlanan, çalışma koşullarından ve çalışma ortamından

doğan tehlikeleri önlemek ve çalışanın güvensiz hareketlerini engelleyici tedbirleri

almaktadır. Bu durum, işletmelerin İSİG konusunda sağlıklı yapılanmalarını

hızlandırırken, kaza ve hastalık oranlarını da azaltacaktır.

Bu konudaki çalışmaların sürekliliğini sağlamak için, istatistikî sonuçların da

doğru, düzenli ve kapsamlı olarak tutulması ile gelişmelerin izlenerek değerlendirilmesi

gerektiği unutulmamalıdır.

Page 45: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

37

I.3. 4857 SAYILI İŞ KANUNUNDA İŞVERENİN İSG ALANINDA

YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de iş kazaları ve meslek hastalıklarının önemli

bir sorun olarak ortaya çıkması sanayileşmenin gelişimi ile birlikte artmıştır. Hızlı

gelişen bilim ve teknoloji ve aynı hızla gelişen kalkınma süreci ve sanayileşme,

kuşkusuz toplumlara ve ülke ekonomilerine birçok faydalar sağlamıştır, Ancak, insanın

çalışma yaşamı ve güvenliği için aynı başarıyı gösterdiğini söylemek güçtür.

Sanayileşmenin ve kalkınmanın bedeli asla; iyi eğitilmiş, yeterli derecede beslenen, iş

kazalarından ve meslek hastalıklarından gereği gibi korunan, işsiz kalma ve işini

kaybetme korkusu yaşamayan, örgütlenmeleri engellenmeyen, sosyal güvenliğinden

endişe duymayan, sorunlarını çözen kısaca, insanın refahı, mutluluğu, sağlığı ve

güvenliğinden ödün vermek olmamalıdır. Bir ülkenin İSG’ne yönelik politikaları o

ülkenin ekonomik, politik, sosyal, siyasal ve kültürel gelişmişlik düzeyi ile doğru

orantılıdır. Ekonomileri zayıf olan, sosyal devlet kavramının gereklerinin

uygulanmadığı, kararsız politikaların sergilendiği ülkelerdeki İSG’nin gelişimi,

ekonomileri güçlü ülkelere göre daha yavaş ve dar kapsamlıdır. İSG’de temel amaç;

çalışma yaşamında çalışanların sağlığına zarar verebilecek hususların önceden

belirlenerek gereken önlemlerin alınması, rahat ve güvenli bir ortamda çalışmalarının

sağlanması, iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı çalışanların psikolojik ve bedensel

sağlıklarının korunmasıdır.62

Son yıllarda dünyada ve ülkemizde İSG, kalite ve çevre, bir üçgenin birbirini

tamamlayan kenarları gibi görülmekte ve birbirine uyumlu standart, genel yönetime

entegre bir yaklaşımla ele alınmaktadır. Bu yaklaşım, İSG konusunu işletme yönetimi

anlayışının ayrılamaz bir parçası haline getirmiştir. Uzun yıllar İSG konusu işletme

yönetimlerinde yasaların işverenlere verdiği bir görev anlayışı içinde ele alınmıştır.

Konunun bu bakış açısı ile ele alınması sadece İSG mevzuatının gereğini yapma

sonucunu getirmiştir. Oysa çok disiplinli bir konu olan İSG, toplam kalite ve toplam

kalite sürecinin ana unsurları olan uluslararası kalite standartları içinde özel bir yer

tutmakta, sorunların çözümü ise İSG yönetim sistemlerinin işletme yönetimi ile 62 TMMOB, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde İşyeri Hekimliğinin ve İş Güvenliği Mühendisinin Yeri ve

Önemi, ISBN: 975-395-612-6, Ankara, Haziran 2003, s.3.

Page 46: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

38

doğrudan ilişkilendirilmesinden geçmektedir. Nitekim İSG konusunda işletme odaklı bu

yönetim anlayışı ile İSG’ni ele alan işletmelerde, artık konunun sadece mevzuat

hükümlerini yerine getirmekten ibaret olmadığı, mevzuat hükümlerinin çok daha

ilerisinde uygulamaların yapıldığı görülmektedir.” 63

Kural olarak iş hukunda işveren, işçi çalıştıran kişi olarak algılanır, gerçekten de

iş kanunları bu olgudan hareketle işveren kavramının belirlenmesinde işçi çalıştırmayı

hedef almıştır.64

İşveren, iş sahibi olması nedeni ile gerekli yetkilere sahiptir. İşverenin bu

yetkilere sahip olması beraberinde birtakım yükümlülükleri de işverene yüklemektedir.

Bu yükümlülüklerden en önemlisi işçiyi koruma ve gözetme borcu içerisinde, işçinin

menfaatlerini koruması, ona zarar verebilecek davranışlardan kaçınması, sağlıklı ve

güvenli bir çalışma ortamı sağlaması, işçiyi sağlığına uygun bir işte çalıştırması,

işyerinde İSG ni sağlaması zorunlukları yer almaktadır. Bu hususta esas yükümlülük

işverene aittir. İSG önlemlerinin alınması zorunluluğu, iş sözleşmesinin içerisinde

bulunan işçiyi gözetme ve koruma borcunun önemli bir parçası olmaktadır. Çünkü

işverenle, iş sözleşmesine giren işçi, çalışma yaşamının ve işyeri ortamının yaratacağı

her türlü mesleki tehlikeye, iş kazaları ve meslek hastalıklarına açık hale gelmekte,

yaşamı ve beden bütünlüğü risk altına girmektedir. Bu nedenle, işveren, işçinin temel

hakları arasında bulunan yaşam, sağlık ve beden bütünlüğünü işyeri tehlikelerine karşı

korumak zorundadır.

Bu zorunluluk çerçevesinde işveren, işçinin saygınlığını korumak, işçinin yararı

doğrultusunda davranmak, onun sağlığını ve vücut bütünlüğünü korumaya yardımcı

olabilmek için çaba göstermek, işçiyi işyerinde, çalışma ortamından kaynaklanan ve ona

zarar verebilecek risklere karşı uyarmak, bilgilendirmek, yapılan işin ortaya çıkardığı

risklere karşı korumak, riskler ortadan kaldırılamıyor ise, işçiye gerekli koruyucu

63 Kuru, Onan, ”İş Sağlığı ve İş Güvenliğinde Yeni Oluşumlar”, İşveren Dergisi, Ankara, Mayıs 2000,

s.17. 64 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslararası …, s.105.

Page 47: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

39

donanımı tahsis etmek, gerekli bilgileri zamanında yetkili makamlara bildirmekle

yükümlüdür.65

Çalışma hayatında çalışanın karşı karşıya kaldığı risklerden korunmasının hem

çalışanın kendisine hem de kamunun yararına sonuçlar doğuracağının anlaşılması ile

devlet, işçi işveren ilişkilerine müdahale etme gereğini hissetmiştir.

Ülkemizde sadece İSG’ ni düzenleyen bir yasal mevzuat henüz mevcut değildir.

Ancak Borçlar Kanunu 313. ve 332. md’leri arasındaki hükümler ile 4857 İş kanununun

77. ve 88. md leri arasında yer alan hükümlerde işverenin İSG alanındaki

yükümlülükleri emredici hukuk kuralı niteliğinde düzenlenmiştir.

I.3.1. Önleyici Tedbirleri Alma Yükümlülüğü

İşverenin kamu hukundan doğan işçiyi koruma borcunun dayanağı İş Kanunu

md.77’de düzenlenmiştir. İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri başlığını taşıyan

maddeye göre, “İşverenler işyerlerinde İSG nin sağlanması için gerekli her türlü önlemi

almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de İSG konusunda alınan her

türlü önleme uymakla yükümlü” tutulmuşlardır.

Bu madde işverenler ve işyerleri arasında hiçbir ayrım yapmaksızın ve herhangi

bir sınır koymaksızın İSG nin sağlanması açısından işverenlere gerekli her türlü önlemi

alma zorunluluğu getirmiştir. Bu çerçevede işveren; işçinin sağlığını ve güvenliğini

korumak için mesleki riskleri önlemek, eğitim ve bilgi verilmesi dahil olmak üzere her

türlü önlemi almak, organizasyonu yapmak, araç ve gereçleri sağlamak, hatta sağlık ve

güvenlik önlemlerini değişen şartlara göre, diğer bir değişle teknolojik gelişmelere bağlı

olarak sürekli iyileştirme çalışması içinde olmak zorundadır. 66 Bu yükümlülüğün ifası

sırasında işyerinin mali yapısındaki olumsuzluklara, teknik konulardaki yetersizliklere,

işyerinde az sayıda işçinin istihdam ediliyor olmasına, diğer işletmelerde bu tür

önlemlerin alınmamış olmasına ve benzeri gerekçelere hiç yer verilmemiştir.

İşverenin, İSG önlemlerini alma yükümlülüğünün, Borçlar Kanunu md.332

hükümlerine göre geniş ve mutlak bir nitelik taşıdığı görülmektedir. Gerçektende İş

65 Kılıç, Leyla, İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliğini Sağlama Hükümlülüğü ve Sorumluluğu, Yetkin

Yayınları, Ankara, 2006, s.39. 66 Kılıç, Leyla, a.g.e., s.54.

Page 48: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

40

Kanunu bakımından işverenin alması gereken önlemler, Borçlar Kanunu md. 332 ‘deki

gibi “ hakkaniyet dairesinde “ beklenilecek önlemler değil, İSG için gerekli olan

önlemlerdir. Bu önlemler, bilimin, tekniğin ve tecrübenin o andaki mevcut durumuna

göre alınması mümkün olan ve işyerinde yapılan işin ortaya çıkardığı tehlikeleri

önlemeye yarayan her türlü önlemi ifade etmektedir.”67

İşverenin önlem alma yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda işyerinde

işin durdurulması ya da işin kapatılması mümkün olabilecektir. İş Kanununun 79.

md.sinde; “Bir işyerinin tesis ve tertiplerinde, çalışma yöntem ve şekillerinde, makine

ve cihazlarında işçilerin yaşamı için tehlikeli olan bir husus tespit edilirse, bu tehlike

giderilinceye kadar işyerlerini İSG bakımından denetlemeye yetkili iki müfettiş, bir işçi

ve bir işveren temsilcisi ile Çalışma Bölge Müdürlüğü’nden oluşan beş kişilik bir

komisyon kararıyla, tehlikenin niteliğine göre iş tamamen veya kısmen durdurulur veya

işyeri kapatılır.” hükmü yer almaktadır. Görüldüğü gibi işverenin önlem alma

yükümlülüğünü yerine getirmemesi sonucu ortaya çıkacak uygunsuzluğun tespiti

halinde, işverence önemli sayılan boyutta bir yaptırım söz konusu olacaktır.

I.3.2. Eğitim Verme Yükümlülüğü

İş kazaları ve meslek hastalıklarının önemli nedenlerinden biri de işçilerin

işyerindeki risklere karşı eğitilmemiş olmaları ve eğitimin önemi konusunda yeterince

bilince kavuşturulmamış bulunmalarıdır. Bu nedenle İSG bilincinin eğitim yoluyla

işçilerde geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır.68

İşyerlerinde İSG önlemlerinin alınmış olması tek başına tehlikeleri ortadan

kaldırmamaktadır. İşverenler, İSG açısından güvenli bir ortam oluşturmanın yanısıra

kurallara uyumun gerekliliğini, tekniğin getirdiği yenilikleri ve olası tehlikeleri işçileri

eğitmek yoluyla öğretmek zorundadır. İşveren işçisini mutlaka eğitecek ve işyerinde

muhtemel tüm tehlikeleri işçinin kendisinin biliyor olmasını beklemeyecektir.

Uygulamada, yargıya gelen iş kazası, meslek hastalıkları ve ölüm olaylarında doğan

tazminat davalarında, işçilerin alınan tedbirleri uygulamakta ihmal gösterebildikleri

67 Kılıç, Leyla, a.g.e., s.55. 68 Ekmekçi, Ömer, 4857 Sayılı İş Kanunu’na Göre İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda İşyeri Örgütlenmesi, Legal Yayıncılık, İstanbul, Ekim 2005, s.48.

Page 49: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

41

gözlenmektedir. Bu gibi zararlı sonuçlardan işçinin korunması için kanun koyucu

doğrudan işvereni yükümlü tutmuştur.

İş Kanunu md. 77 ‘de işçilerin, İSG konusunda eğitimi ve bilgilendirme hakkı

ile ilgili düzenleme de “İşverenler işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler,

alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve

gerekli İSG eğitimini vermek zorundadırlar.” hükmü yer almaktadır. İşçilerin bir

bölümünün alınan tedbirlere uymak konusunda ihmal göstermeleri İSG konusunda

yeteri kadar eğitilmemiş ve bilinçlendirilmemiş olmalarından kaynaklanmaktadır.

İşverenler, işyerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamını kurmakla

yükümlüdürler. Bu amaçla, işverenler, iş sözleşmelerinin türüne bakmaksızın işçileri

yasal hak ve sorumlulukları konusunda, bilgilendirmek, onların karşı karşıya

bulundukları mesleki riskler ve bunlarla ilgili alınması gerekli tedbirler konusunda

bilgilendirmek, alınması gerekli tedbirler konusunda İSG eğitim programları

hazırlamak, işçilerin bu programlara katılmasını sağlamak, İSG bilinci oluşturarak

uygun davranış kazandırmak için gerekli eğitimi vermek ve verilecek eğitim için uygun

yer, araç ve gereç temin etmekle yükümlüdürler.69 İşverenin bu yükümlülüğü sadece

kendi işçilerine karşı değil, başka bir işverene bağlı olarak kendi işyerinde çalışan

işçilere (altişveren işçileri veya geçici iş ilişkisi ile çalışanlara) karşı da söz konusudur.

İşverenlerin işyerlerinde çalışanlara vereceği İSG eğitiminin usul ve esasları bu konuda

çıkarılmış yönetmelikle ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

I.3.3. Denetleme Yükümlülüğü

İnsanlar ne kadar eğitilmiş olsalar da, ne kadar işlerine ciddi olarak eğilip önem

verseler de denetlenmedikleri taktirde, bir süre sonra bu özelliklerini kaybetmektedirler.

İnsanların bu özelliklerini canlı tutmanın yolu denetimden geçmektedir. Her şeyde

olduğu gibi güvenliğin temeli de denetimdir.

İş Kanunu md.77 de işçilerin, işyerinde İSG konusunda alınan her türlü önleme

uymakla yükümlü oldukları belirtildikten sonra, işverenler için de İSG konusunda her

türlü tedbirin alınması yeterli bulunmamış, işçilerin buna uyup uymadıklarını 69 Ayrıntılı bilgi için bkz. 07.04.2004 Tarihli ve 25426 Sayılı Resmi Gazete, Çalışanların İSG Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik.

Page 50: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

42

denetlemeleri gerektiği öngörülmüştür. Nitekim işyerinde bulundurulması gereken

koruyucu malzemelerin varlığının yeterli olmadığı, bunların işçiler tarafından kullanılıp

kullanılmadığının işveren tarafından yapılacak olan denetimler sonucu ancak

sağlanabileceği ve kullanmayanlar hakkında diisplin cezası uygulanabileceği, yöntem

olarak gösterilmiştir.

İş kazalarında, işverenin önlem alma görevi salt koruyucu malzeme vermekle

sınırlandırılmaz. Bir insanın sürekli olarak bir konuda dikkatini toplayabilmesi mümkün

değildir. Bu nedenle, işçilerin sürekli denetlenmesi, işçilerdeki noksanlıkların

zamanında fark edilerek risk oluşmadan önlem alınması imkanı vermektedir.

Yargı kararlarında da işverenin yükümlülüğünün yalnızca önlem almaktan ibaret

olmadığı; gözetme borcu gereği alınmış önlemlere uyulup uyulmadığının da işveren

tarafından denetlenmesi gerektiği belirtilmektedir. Hatta bunun için etkin bir denetim

sistemi kurulması böylece işçilerin, koruyucu malzemelerin kullanılmasında ve İSG için

alınan önlemlere uyulmasındaki aksaklıkları, büyük ölçüde giderilebileceği ifade

edilmektedir.70

Denetim görevini yerine getirmeyen işveren, yükümlülüğünü yerine getirmemiş

sayılacak, kaza ve hastalık nedeniyle meydana gelebilecek tazminatlardan sorumlu

tutulup, kurum tarafından sigortalıya yapılan sağlık yardımları ve geçici iş göremezlik

ödenekleri ile gelirleri açısından sorumlu olacaktır.

I.3.4.İşyeri Hekimi İstihdam Etme Yükümlülüğü

İşyeri hekimi modern İSG anlayışının önemli bir parçasıdır. İş sağlığı

hizmetlerinin etki alanı ve faaliyetleri bu hizmetin içerisinde yer alması gereken tibbi

ihtiyaçların da önemini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda işyeri sağlık hizmetleri bir

hekimin gözetiminde kurulmalı ve hekim sorumluluğu altında yürütülmelidir.

İşyeri hekiminden kasıt, işyeri hekimliğinde uzmanlaşmış hizmet ettiği işyerinin

ve bağlı bulunduğu sağlık sektörünün sorunları hakkında bilgi sahibi olan ve iş kazası

ve meslek hastalıkları hakkında yeterli bilgiye sahip olan hekimdir.71

70 Kılıç, Leyla, a.g.e., s.56. 71 Kılıç, Leyla, a.g.e., s.85.

Page 51: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

43

Daha önce tüzük ve yönetmeliklerle düzenlenen işyeri hekimliği 4857 sayılı İş

Kanunu’nda 81.md.’de yasa hükmü olarak düzenlenmiştir. İlgili md.’ye göre sürekli

olarak en az 50 işçi çalıştıran işverenler işyerlerinde İSG önlemlerinin belirlenmesi,

uygulanması, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, ilk yardım acil tedavi ve

diğer koruyucu sağlık ve güvenlik alanında hizmetlerinin, yerine getirilmesi için işyeri

hekimi çalıştırmak ve işyeri sağlık güvenlik birimi kurmak zorundadırlar. Bu

yükümlülüklerini kendi personeli ile yerine getirebilecekleri gibi işletme dışından

hizmet olarak da sağlayabileceklerdir. İşyeri hekimlerinin görevleri, çalışma usul ve

esasları, yetkileri ve yükümlülükleri yapılan son düzenleme ile 15 Ağustos 2009 tarihli

İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkındaki

Yönetmelik’te düzenlenmiştir.

I.3.5. İş Güvenliği Uzmanı İstihdam Etme Yükümlülüğü

Yakın zamanda kadar, ülkemizde İSG alanında uzmanlık eğitimi veren yüksek

okul yada fakülte bulunmaması nedeniyle, bu konularda işyerlerinde, genellikle

mühendislik veya teknik eğitim almış personel bu görevi üstlenmektedir. Bu kişiler

alanlarında ne kadar iyi yetişmiş olursa olsunlar iş güvenliği konusunda uzman

sayılamazlar. İş güvenliği alanında uzmanlaşma, lisans eğitimi üzerine multidisipliner

teorik ve pratik bilgilerin edinilmesi ile gerçekleşir. Bu nedenle iş güvenliği ile görevli

mühendislere ve teknik elemanlara gerek üniversitelerde ve gerekse çalışma yaşamında

kendine özgü uzmanlık dalı olan İSG alanında eğitim verilmeli ve yeterli donanımları

sağlanmalıdır.72 Zira iş kazaları ve meslek hastalıklarının oldukları yerde, diğer bir

değişle işyerinde önlenmesi açısından bu grup özel bir önem arzeder. Çünkü iş

güvenliği uzmanlarının öncelikle görevi, işyerinde İSG ‘ni bozacak, tehlikeye düşürecek

riskleri kaynağında tespit ederek bunların önlenmesi için çalışmalar yapmaktır.

1475 saylı İş Kanunu’nda yasa hükmü olarak düzenlenmeyen iş güvenliği ile

görevli mühendis veya teknik elemanların istihdamına o dönemde İSG ile ilgili bazı

tüzüklerde yer verilmiştir. Söz konusu düzenlemelerde “işyerinde bir fenni mesul

bulundurulması” ya da “İSG Kuruluna bu konularda görevli teknik bir kişinin

katılması” gibi hükümler göze çarpmaktadır.

72 Kılıç, Leyla, a.g.e., s.114.

Page 52: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

44

4857 sayılı İş Kanunu ile birlikte ilk kez, belirli işyerlerinde iş güvenliği ile

görevlendirilmiş uzman bulundurulması yasa hükmü olarak öngörülmüştür. Kanunun

82.md. si uyarınca; sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran ve altı

aydan fazla süreli işlerin yapıldığı işyerlerinde; işyerinin iş güvenliği ile ilgili

önlemlerinin alınması, iş kazası ve meslek hastalıkları ile ilgili alınacak önlemlerin

belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi, tüm bu hizmetlerin yürütülmesi için işçi

sayısına, işin niteliğine ve tehlike sınıfına göre bir veya birden fazla mühendis veya

teknik eleman çalıştırılması zorunludur.73 İş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik

elemanların görevleri çalışma usul ve esasları, yetkileri ve yükümlülükleri yapılan son

düzenleme ile 15 Ağustos 2009 tarihli İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak

Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkındaki Yönetmelik’te düzenlenmiştir. Ayrıca

çalışmanın II. bölümünde ayrıntılı olarak incelenmiştir.

I.3.6. İşyeri Sağlık Ve Güvenlik Birimi Kurma Yükümlülüğü

İşyeri sağlık ve güvenlik organizasyonu işverenlerin işyerinde kurmakla

yükümlü oldukları ve amacı, işyerinin sağlık ve güvenlik yönünden izlenmesi, koruyucu

önlemlerin alınması ve ilk yardım hizmetlerinin yerine getirilmesi konusunda görevli

olan örgütlenmeyi ifade etmektedir.

Birçok ülke mevzuatında karşılığı olan bu yapının ülkemiz mevzuatında da nasıl

ve ne şekilde oluşturulacağı belirlenmiştir. Ancak, işverenler kendilerini mevzuat ile

sınırlandırmak zorunda değildirler. İşverenler sağlık ve güvenlik birimlerini ihtiyaç

ölçüsünde genişletebilme ve geliştirebilme imkanına sahiptirler.

İligili düzenlemeye göre işverenler en az elli işçi çalıştırdıkları işyerlerinde iş

sağlığı güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve uygulamasının izlenmesi, iş kazası ve

meslek hastalıklarının önlenmesi, işçilerin ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık

ve güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla, işyerindeki işçi sayısı, işyerinin niteliği

ve işin tehlike sınıfına göre işyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturmakla

yükümlüdürler.74

73 Ekmekçi, Ömer, 4857 Sayılı İş Kanunu’na Göre …, s.135. 74 Ekmekçi, Ömer, “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri .....”, s.63.

Page 53: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

45

Bu yükümlülük; az tehlikeli sınıfta yer alan ve 1000 ve daha fazla işçi çalıştıran,

tehlikeli sınıfta yer alan ve 750 ve daha fazla işçi çalıştıran, çok tehlikeli sınıfta yer alan

ve 500 ve daha fazla işçi çalıştıran işverenler için mutlak bağlayıcı niteliktedir.

Belirtilen grubun dışında kalan ve en az 50 işçi çalıştıran işverenler ise İSGB’ni

işyerinde kurabilecekleri gibi, bu hizmetin tamamını dışarıdan da alabilme hakkına

sahiptirler. İSGB’nin nasıl oluşturulacağı, bu birimde görevlendirilecek kişilerin

nitelikleri, çalışma esasları ile OSGB ‘den hizmet alınması ile ilgili usul ve esaslar 15

Ağustos 2009 tarihinde çıkarılan İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve

Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelikte ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

I.3.7. İSG Kurulu Oluşturma Yükümlülüğü

İşyerlerinde İSG ne ilişkin örgütlenmede önemli bir işleve sahip birimlerden biri

İSG kurullarıdır. İSG kurullarının oluşturulmasının temel nedeni; İSG nin gerçek

anlamda sadece devletin denetimi ve çabası ile değil, işyerinde faaliyet gösteren işçi ve

işverenlerin de katkısıyla sağlanabileceği düşüncesidir ve dünyada ilk kez 1892’de

İngiltere’de bu amaçla gönüllü bir jüri kurulmuştur.75 Bunun yanı sıra “iş güvenliği

işyerinden başlar anlayışı” , “ işle ilgili sorunları en iyi bilenler işi yapanlardır” ilkesi

çerçevesinde çalışan katılımını sağlayarak, işçi ve işvereni ortak bir platformda

buluşturan bu yapı, işyerlerinde iç denetimi sağlayan en önemli organdır.

Sağlık ve güvenlik problemlerinin incelenip çözümlendiği bir oluşum olan İSG

kurulları, işçi ve işveren temsilcilerinin yanı sıra işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı,

varsa sivil savunma uzmanı, sağlık ve güvenlik işçi temsilcisi gibi ilkez gündeme gelen

kavramlarla işyerinde geniş yelpazeye yayılan bir katılımı temsil etmektedir.

İSG kurulunun başlıca görevleri arasında; iş kazaları ve meslek hastalıklarını

incelemek, değerlendirmek, tekrarını önleyici tedbirler almak, iş güvenliği ile ilgili

firma iç yönetmeliğini hazırlamak, İSG konularında işyerinde çalışanlara yol göstermek,

eğitim programlarını planlamak, acil durumlarda işyerinin faaliyetinin devamına karar

vermek, yıl sonu değerlendirme raporu hazırlamak sayılabilir.

75 Kılıç, Leyla, a.g.e., s.70.

Page 54: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

46

Ülkemizde ilk kez 1475 sayılı İş Kanununda düzenlenen İSG kurulları, 4857

sayılı İş Kanununda da etkinliği arttırılarak 80. md.’ de düzenlenmiştir. Sanayiden

sayılan, devamlı olarak en az 50 işçi çalıştıran ve 6 aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı

işyerlerinin işverenleri İSG kurulu oluşturmakla yükümlü tutulmuşlardır. Geçmişte

danışma niteliğinde faaliyet gösteren ve kararları bağlayıcı olmayan İSG kurulları

getirilen yeni düzenlemeyle daha etkin hale getirilmiş ve işverenler İSG kurullarının

kararlarını uygulamakla yükümlü tutulmuşlardır. Kurulların kimlerden oluşacağı, görev

yetki ve yükümlülükleri, çalışma usulleri gibi konular 7 Nisan 2004 tarihli İş Sağlığı ve

Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelikte ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Görev ve yetkileri ve yapısı itibari ile İSG kurulu, işyerlerinin iş güvenliği

örgütlenmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Hem çalışanların mesleki risklere karşı

korunma yollarının geliştirilmesi, hem de işyeri içinde önemli bir denetim organı olarak

devlete yardımcı olan bir yapı durumundadır. Bu anlamda İSG kurulları, dış ülkelerde,

dahili sorumluluk sistemi denilen işyeri yapılanmalarının önemli bir unsurudur. Bu

sistemde, işyeri kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesinde birinci sorumluluğu,

yönetim ve işçi temsilcileri arasındaki işbirliğine dayandırmaktadır.76

76 Yılmaz, Fatih, “Avrupa Birliği Ülkeleri ve Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları: Türkiye’de Kurulların Etkinliği Konusunda Bir Araştırma”, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, c.7, sy.1, Yıl 2010, www.insanbilimleri.com, Erişim: 10 Şubat 2010.

Page 55: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

47

II. BÖLÜM: İSG ÖRGÜTLENMESİNDE İŞ GÜVENLİĞİ

UZMANLIĞI

II.1. BAZI GELİŞMİŞ ÜLKELERDE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI

Ülkeler kalkınırken, sanayileşirken, teknolojik gelişimlere ayak uydurmaya

çalışırken ve özellikle ekonomik rekabet gücünü korumaya çalışırken, işçilerin sağlık ve

güvenlik içinde çalışmasının sağlanması, en önemli sorunlardan birini oluşturmaktadır..

Bu kaygının boyutu ve bu konuda sağlanan başarılar çağdaş ve uygar toplum olmanın

en önemli ölçütlerinden biri olmaktadır.77

Çalışanların sağlığı ile yapılan iş arasındaki ilişkilerin araştırılması ve

çalışanların yaptıkları işten zarar görebilecekleri düşüncesi ilk olarak Hipokrat

tarafından ileri sürülmüştür. Hipokrat, M.Ö.370 yılında ilk defa kurşunun yan

etkilerinden bahsetmiştir. Daha sonra Aristo, koşucuların hastalıklarını incelemiş,

gladyatörler için özel diyet önermiştir. Eflatun ise, bazı esnaf ve sanatkarların çalışma

pozisyonlarından ileri gelen hastalıklar ile ilgili araştırmalar yapmıştır. Pliny, tehlikeli

tozlara maruz kalanların kendilerini korumaları için maske yerine başlarına torba

geçirmelerini önermiş, Heredotus, ilk kez işçilere yeterli besin verilmesinden söz

etmiştir.78 Galen, M.S.2.yüzyılda kurşun zehirlenmesinin patolojisi üzerinde durmuş,

kürk ve kimya işlerinde çalışanlarda ortaya çıkan meslek hastalıklarını tanımlamıştır.79

Endüstri devrimine kadar üretimin tamamen ilkel metotlara dayandığı tarımsal

ekonominin basit araçlarla yürütülmesinin kaza ihtimalini azalttığı, ortaçağ maden

işletmeciliğinin bunun istisnası olduğu bilinmektedir.80

77 Tuncay, A.Can, “ILO ve AB Normları Işığında ........”, s.47. 78 Erkan, Cahit, İş Sağlığı ve Meslek Hastalıkları, Ankara Ünv. Tıp Fakültesi Yayınları, sy.441, Ankara, 1984, s.8. 79 Aktuğ, Güngör, Meslek Hastalıklarının İstatistiksel Analizi, Hacattepe Ünv. Nüfus Etütleri Ens., Ankara, 1984, s.9. 80 Güven, Ercan, İş Kazası Yönünden Sosyal Politika Sorunları, Eskişehir İktisadi Ticari ve İlimler Akademisi, Sevinç Matbaası, Ankara, Ocak 1970, s.2.

Page 56: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

48

Çalışanların sağlık ve güvenlik sorunlarının çözümünde, özellikle Paracelsus,

Agricola ve Rammazzini önemli çalışmalarda bulunmuşlar ve sorunların çözümüne

katkı sağlamışlardır. Agrecelsus Tirol maden işletmelerinde işyeri hekimi olarak

çalıştığı yıllarda, o gün için dünyada ilk iş hekimliği kitabı olan "De Morbis Metallicis"i

yazmıştır. Kitabında maden ve izabe işçilerinin meslek hastalıklarını inceleyerek

hastalıkların klinik belirtilerini hastalık adı anmadan belirtmiştir. Bu belirtiler

pnömonkonyoz diye bilinen kronik akciğer hastalıklarının klinik tablosunu ortaya

koymuş, etken faktör olarak tozdan söz etmiş ve koruyucu önlemler önermiştir.81

16. yy. da Agricole ve Parucelous orta Avrupa’da maden işletmelerinde çalışan

işçilerin hastalıkları ile toz arasındaki ilişkiyi incelemişler ve bazı koruyucu önlemler

önermişlerdir. Agricola, işyerlerinin sıcaklık derecesinden, işyeri havasında bulunması

muhtemel zararlı etkenlerden ve bunların ortadan kaldırılması için uygulanması gereken

havalandırma yöntemlerinden söz ederek, işçinin işyerinde çalışma pozisyonlarını

incelemiş ergonomi ilkelerini 17. yy. da ortaya koymuştur.82

Bilimsel esaslara dayalı İSG ilk olarak İtalya’da 17. yy. da Bernandino

Ramazzini tarafından ele alınmış ancak asıl gelişme İngiltere’de olmuştur. Aynı şekilde

bilimsel anlamda iş kazaları da ilk olarak İtalya’da ele alınmıştır. Fakat daha sonraları

sanayileşme hareketlerinin başlaması ve bu hareketin öncülüğünü İngiltere’nin yapması

nedeniyle, esas gelişmeler burada doğmuştur.83

Endüstri devrimi ile ortaya çıkan göç dalgaları, binlerce ailenin, bu kadar insanı

barındırmaya elverişli olmayan şehirlerde son derece sağlıksız koşullarda yaşamalarına

ve çalışmalarına sebep olmuştur. Kadın ve çocukların hiçbir sosyal güvenceleri olmadan

on iki, ön dört saat çalıştırıldıkları belirtilmektedir.84

Endüstri devriminin yarattığı büyük değişimler sömürgelerden elde edilen

hammaddelerin çokluğu, sanayinin hızla gelişmesine, dev fabrikaların kurulmasına

neden olmuştur. Bu süreç köyden kente göçü gündeme getirmiş, şehirlerin artan

81 Erkan, Cahit, İş Sağlığı. …, s.10. 82 Erkan, Cahit, İş Sağlığı …, s.8. 83 Güney, Salih, “İş Kazalarının Davranışsal Boyutları”, U.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi, c.XIII, sy.1, Bursa, Mart-

Kasım 1992, s.123. 84 Erkan, Cahit, İş Sağlığı …, s.12.

Page 57: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

49

nüfusları ile birlikte sosyo ekonomik bakımdan ciddi problemler ortaya çıkmıştır.

Ortaya çıkan işsizler ordusu aynı zamanda fabrikalar için yedek parça deposu olmuş,

kötü çalışma koşullarına dayanamayan işçiler giderek, yerine yeni işçiler gelmiştir. O

günün koşullarında İngiltere’de madenlerde çocuk işçilere, atlardan daha ucuza

geldikleri için kömür vagonları çektirildiği, bazı çocuklara madenlerin dibinde ayakları

suya gömülü olarak, günde 12 saat ayakta tutularak su pompalama görevi verildiği

vurgulanmaktadır.85

Endüstri devriminin yarattığı ve insanlık onuru ile bağdaşmayan ağır çalışma

koşullarının düzeltilmesi ve iş kazası ve meslek hastalıklarını önlemek amacı ile yapılan

ilk çalışmalar, kadın ve çocuk işçileri koruyucu bazı yasal düzenlemelerle dar kapsamlı

olmuştur. Bunun için, öncelikle çocuk işçilerin günlük azami çalışma süreleri

belirlenmiş, daha sonra kadın ve çocukların gece çalışmaları ile bazı ağır ve tehlikeli

işlerde çalışmaları yasaklanmıştır. Ancak, bu dönemde etkin bir iş denetimi sisteminin

kurulmamış olması ve hüküm süren yoksulluk, yapılmak istenen iyileştirmelerin

uygulanmasına engel olmuştur.86

18. yy. da Avrupa’da inşa edilmeye başlanan sosyal güvenlik ilkelerinin 19. yy.

da yaygınlaştığı, iş kazası ve meslek hastalıkları güvencesinin ilk olarak Avrupa’da

uygulanmaya başladığı vurgulanmaktadır.87

Bu dönemde, Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) ve Dünya Sağlık Örgütü(WHO)

Milletler Cemiyeti ile birlikte, ancak ondan bağımsız özerk kuruluşlar olarak

kurulmuştur. ILO, insan haklarının, sosyal adaletin ve çalışma haklarının iyileştirilmesi

için çalışan bir Birleşmiş Milletler ihtisas kuruluşudur.

İkinci Dünya Savaşından sonra İSG bütün dünyada önemle ele alınmış, psiko-

sosyal ve sosyo-ekonomik sorunların bu kavram içinde değerlendirilmesi, uygulanması

ve bu yönde yürütülmesi kabul edilmiştir. Bu değişim birçok ülkede geniş kapsamlı,

teknolojinin ve günün gereksinimlerine uygun olarak sürekli değişen ve gelişen bir “iş

85 Kırçak, Çağlar, a.g.e., s.32. 86 Kılıç, Leyla, a.g.e., s.23. 87 Tufan, Beril, a.g.e., s.34.

Page 58: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

50

sağlığı ve güvenliği hukuku” oluşmasına yol açarken, çeşitli sosyal güvenlik

kurumlarının da oluşturulmasını sağlamıştır. 88

II.1.1. Almanya

Dünyada ilk kez iş kazalarına karşı yasal önlem alan ve diğer ülkelere örnek olan

devlet Almanya’dır. Pek çok Avrupa ülkesi kendi mevzuatları açısından Almanya

sosyal güvenlik sistemini örnek almıştır. Almanya diğer devletlerden daha hızlı bir

ekonomik gelişme gösterdiği için kentlerde kötü koşullarda çalışan işçi sayısında artış

olunca, bu işçilerin çalışma koşullarını ve haklarını düzenleme ihtiyacı hissedilmiştir.

Alman sosyal güvenlik sisteminin önemli bir bölümünü oluşturan iş kazaları ve

meslek hastalıkları sigortası, yasal çerçevesi ve yapısal düzenlemesi ile işçi ve işvereni

eşit biçimde koruyan bir konum arz etmektedir. Temel amacı olan, çalışanın İSG ni

temin ederken, işletme bazında olduğu kadar makroekonomik kaygılara da önem veren

bir yapı içerisindedir. Ülke ekonomisinin iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle

uğrayacağı kayıpların en aza indirilmesi sistemin hedeflerindendir. Başka bir deyişle, iş

kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik tedbirler yasal ve kurumsal

olarak önemsenmiştir.89

Almanya’da çağdaş anlamda iş güvenliğini sağlamayı amaçlayan ve iş yerinde

İSG organizasyonuna yer veren, kanun ASİG (Arbeitssichherheitgesetz=ASİG)

12.12.1973 tarihinde yürürlüğe girmiştir.90

Kanunun 4. bölümü İSG örgütlenmesine ilişkindir ve işçilerin katılımı ile ilgili

düzenlemeleri içermektedir. Bu bölümde işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının

Çalışma Konseyleriyle işbirliği halinde çalışmaları; İSG ile ilgili önemli konularda

Konseyi bilgilendirmeleri; bu kişilerin Konseyin onayı ile atanması veya görevden

alınması; serbest çalışan doktorların, uzmanların ve harici hizmet sağlayıcıların

88 Kılıç, Leyla, a.g.e., s.24. 89 Ünver, Demet, “Almanya’da Çalışan Türkler: İş Sağlığı ve İş Güvenliği”, ÇSGB İş Sağlığı ve İş Güvenliği Dergisi, sy.35, Ankara, 2007, s.50. 90 Demircioğlu, A.Murat, “İş Güvenliği Uzmanlığı Yönünden İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı Taslağı’nın İncelenmesi”, MESS Sicil İş Hukuku Dergisi, sy.5, İstanbul, Mart 2007, s.9.

Page 59: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

51

atanması ve görevden alınmasında Konseye öncelikle danışılması ve İSG kurulları ile

ilgili hükümler yer almaktadır.91

ASİG açısından “iş güvenliği uzmanı” bir üst terimdir. Bu terim iş güvenliği

mühendisi, iş güvenliği teknisyeni ve iş güvenliği ustası kavramlarını içermektedir. Bu

kişiler iş güvenliği tekniği alanında, farklı yetkinlik derecesine sahip yetişmiş

uzmanlardır. Söz konusu mevzuatta “iş güvenliği uzmanı” na yönelik herhangi bir

tanım yapılmamışsa da “iş güvenliği mühendisi” olarak yalnızca “mühendis” ünvanını

taşıma hakkı bulunan ve kendisine verilen iş güvenliğine ilişkin görevleri yerine

getirebilmesi için gerekli “uzmanlık belgesi”ne sahip olan kişinin görevlendirilebileceği

belirtilmektedir. Böylece iş güvenliği mühendisi terimi somutlaştırılmıştır. 92

İş güvenliği teknisyenleri ile iş güvenliği ustalarının da ASİG yasası gereğince iş

güvenliği konusunda belirli uzmanlık bilgilerine sahip olmaları gerekmektedir. Bu

bilgileri iş güvenliği teknik uzmanlığı kursuna devam edip, kursu başarıyla

tamamlayarak elde ederler. Yasa ile ilgili çıkarılan tüzüğe göre iş güvenliği

mühendislerine uzmanlık belgesi, mühendis ünvanı ile en az iki yıl uygulamada faaliyet

göstermişse, verilmektedir. 93

İşverenin, iş güvenliği mühendisi, iş güvenliği teknisyeni ve iş güvenliği ustası

anlamında üç yetkinlik kademesinden hangisini iş güvenliği uzmanı olarak işletmesinde

görevlendireceği, işletmenin koşullarına ve personel olanaklarına göre değişmektedir.

Farklı yetkinlik kademelerinde bulunan güvenlik uzmanlarının bir işletmede bir arada

çalıştırılmaları da mümkündür. ASİG ‘göre işveren, işletmesinde iş güvenliğini sağlama

ve iş kazasını önleme yükümlülüğü altındadır. Bu yükümlülüğün yerine getirilebilmesi

için işveren, işletmesinde işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı görevlendirecektir.

Ancak işveren bunların gerekli olup olmadığına ya da ne zaman gerekli olduğuna

yasanın ilgili hükmünde yer alan ölçütlere göre karar vermek durumundadır. Bu

ölçütlerden biri işletmenin türüdür. Sağlık güvenlik riskleri, iş kazası olma sıklığı ve

sektöre özgü riskler işletme türü ölçütü içerisinde değerlendirilir. Diğer bir ölçüt ise

işletmenin büyüklüğü ve çalışanların yapısıdır. İşletmelerde nitelikli işçi sayısı, 91 Yılmaz, Fatih, “Avrupa Birliği Ülkeleri ve Türkiye'de İş Sağlığı ......”, s.14. 92 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslararası …, s.39. 93 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslararası …, s.41.

Page 60: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

52

niteliksiz işçi sayısından az ise iş güvenliğine duyulan gereksinim, nitelikli işçi sayısının

yüksek olduğu işletmelere göre daha fazla olacaktır. İşletmelerde İSG hizmetleri için iş

güvenliği uzmanı görevlendirilmesi açısından göz önünde bulundurulması gereken

üçüncü ölçüt ise işletmenin örgütlenme yapısıdır.

Almanya’da 1980’li yılların sonuna kadar küçük işletmeler (30 kişiden az işçi

istihdam eden) ASİG ve bu yasa doğrultusunda yürürlüğe sokulan iş kazası önleme

yönetmeliklerinin uygulama alanı dışında tutulmuşlardır. Bu işletmeler için mevcut

durumu iyileştirmek üzere iş güvenliği uzmanlığı hizmeti için Almanya İçişleri

Bakanlığı insiyatifiyle bir model geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Bu model sonrasında

tüm işletmeler iş kazası önleme yönetmeliklerinin uygulama alanına sokulmuşlardır.

Buna karşın yasaya bağlı çıkarılan İş Kazası Önleme Yönetmeliği’nde belirli koşulların

gerçekleşmesi durumunda “İş Koruma Dairesi” ‘nin onayı alınarak küçük işletmelerin iş

güvenliği uzmanı istihdamından muaf tutulabilecekleri de öngörülmüştür.

Almanya’da ASİG ve bu yasanın uygulama alanını gösteren ve yürürlülüğe

sokulan iş kazası önleme yönetmeliklerine göre iş güvenliği uzmanlarının işletmelerde

görevlendirilmeleri için tek bir sözleşme biçimi öngörülmemiş, üç farklı yol

önerilmiştir. İşveren bu üç görevlendirme biçimi arasında seçim yapabilir. Birinci

seçenekte, işveren iş güvenliği uzmanını işçi olarak işletmede işe yerleştirebilir. İkinci

seçenekte, işveren serbest çalışan bir iş güvenliği uzmanı ile sözleşme yapabilir.

Yapılan bu sözleşme ile uzman, işverenin ve işletmenin mevzuattan kaynaklanan

yükümlülüklerini yüklenir. Burada yapılan sözleşme hizmet sözleşmesidir. Üçüncü

seçenekte ise, işveren işletmesindeki iş güvenliği ile ilgili yükümlülüklerin yerine

getirilmesi için işletmeler üstü bir iş güvenliği hizmet birimi ile bir danışmanlık

sözleşmesi imzalayabilir. Bu sözleşme ile sözleşme yapılan hizmet birimi, çalışma

süresi içinde kendi uzmanlarını işletmede görevlendirmek suretiyle işletmenin güvenlik

teknik danışmanlığını yüklenir.

İş güvenliği yönetmelikleri uyarınca asgari çalıştırılma süresinin saptanmasında

özellikle işletmenin türü, faaliyet konusu, işletmede istihdam edilen işçilerin sayısı

belirleyici olmaktadır. Ayrıca işletmenin kaza ve sağlık risk ortalamasına göre

yönetmeliklerce öngörülmüş olan çalıştırılma süresi, ortalamanın değişmesi durumunda

Page 61: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

53

azaltılıp artırılabilir. Ancak bu değişikliğin yapılabilmesi için İş Koruma Dairesi’ nin

onayının alınması gerekmektedir. İş güvenliği uzmanının, işletmede 1 yılda istihdam

edilen işçi başına ne kadar süre hizmet vereceği tablolar halinde belirlenmiştir. Bu

tablolarda işletmeler gruplandırılmışlardır. Böylece her bir grup için işçi başına yılda

gerekli olan “iş güvenliği uzmanı çalıştırma süreleri” belirlenmektedir. Bu süreler

gruplara göre çalışan başına ve yılda ortalama 0.2 saat ile 4 saat arasında değişmektedir.

Alman İş Güvenliği Yasası’nda iş güvenliği uzmanının görevi belirlenmiştir.

İşletmelerde iş güvenliği bağlamında genel olarak işin korunmasında ve iş kazalarının

önlenmesinde ortaya çıkacak sorunların, işverence insan yaşayışına uygun bir şekilde

çözümlenmesi ve önlenmesi çalışmalarında ona destek olmaktır.

Geleneksel olarak bu ülkede iş güvenliğinden kastedilen; işçilerin işlerinden

doğan yaşamsal riskler ile sağlık risklerinden korunmasıdır. Günümüzde ise bu terim

biraz daha geniş anlamlı kullanılmakta, iş güvenliğinin ilgi alanına sadece işçinin

çalışma koşullarından doğan risklerdeki korunması değil, ayrıca işçi üzerinde onun

çalışmasından kaynaklanan ergonomiyle ilgili yüklerin giderilmesi, azaltılması,

dengelenmesi de dahil edilmektedir.94

II.1.2. İngiltere

İngiltere sanayi devriminin ve şehirleşmenin öncüsü olması nedeniyle sosyal

güvenlik çalışmalarına en önce başlayan ülkelerden biridir. İngiltere’de 1802 ‘de Health

And Moral Act of Apprentice çıkarılmış, bunu 1883 yılında kadın ve çocuk işçilerin

çalışma koşullarının düzeltilmesi için çıkarılan yasa izlemiş, 1844 ‘te ise günlük çalışma

süresi 10 saate indirilmiştir.95

Sanayi devriminin ilk yıllarında, diğer bir deyişle mevzuattaki boşluk

döneminde sosyal sorunlara karşı bireysel girişimleri ile bilinen sosyal politika

önderlerinden İngiliz düşünürü Robert Owen’ın kendi fabrikasında çalışan işçiler için

tıbbi bakım imkanı sağlaması, diğer taraftan fabrikalarda baca temizleme işlerinde

insanlık dışı muamelelerle çocuk yaştakilerin çalıştırılmaları karşısında 1788 yılında

94 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslararası …, s.43. 95 Erkan, Cahit, İş Kazaları Sorunu Dünyada’ki ve Türkiye’deki Gelişmeler, MPM Yayınları, No:284, Ankara, 1983, s.12.

Page 62: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

54

çıkarılan “Baca Temizleme Kanunu”, bu konuya yönelik bireysel çabaların ve hukuki

düzenlemelerin ilk gelişmeleri olarak belirtilebilir.96

Endüstri ve sanayileşme olgusu, işçiler için çok kötü çalışma koşullarını

beraberinde getirmiştir. Bu dönemde etkin olan liberal düşünceler, devletin işçileri

sosyal risklere karşı korumak için doğrudan girişimde bulunmasını reddetmekte, sosyal

güvenlik konusunda doğan boşluklar işçi sendikaları, kooperatifler ve yardım sandıkları

ile doldurulmaktaydı.97 Tekniğin hızla gelişmesine karşılık önleyici tedbirlerin

alınmaması iş kazalarını da artırmıştır.98

Devletin ilk ciddi müdahalesi fabrikalardaki çalışma sürelerini düzenleyen,

çırakların sağlık ve moral bakımından korunmalarını sağlayan 1802 tarihli “Factory

Act”tır. Bu kanun İngiltere’de çıkan iş sağlığı ile ilgili ilk kanun olma özelliğini

korumaktadır. Daha sonra 1819’da “İkinci Factory Act”, çıkarılmış ve 1833’de emeğin

korunmasına yönelik önemli yenilikler getirilmiştir.99

İngiltere’de 1897 tarihinde çalışanları iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı

korumak için çıkartılan yasada işverenin sorumluluğu öngörülürken, 1911 yılında

çıkartılan “Ulusal Sigorta Yasası”nda ise daha geniş düzenlemeler getirilmiştir.100

1974 yılında yayınlanan "İş'te Sağlık ve Güvenlik Kanunu" (Occupational

Health and Safety Act at Work) işverenlerin, çalışanların ve kamunun birbirine karşı

İSG konusunda yetki ve sorumluklarını düzenlerken temel prensibi, akla yatkın ve

uygulanabilir kuralların devreye alınmasını sağlamaktır.

1999 yılında yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışma Yönetmeliği’ nde,

yapılması zorunlu işler ve alınması gerekli tedbirler daha açık tanımlanmıştır ve bu

yönetmelik bütün iş kolları için geçerlidir. Buna göre beş ya da üzerinde çalışanı

bulunan işverenler risk analizlerini yapmak bu risk değerlendirmelerini kayıt altına

almak zorundadırlar. İş kazası önleme birimlerinin organizasyonu, işverenlerin gönüllü

katılımı üzerine kurulmuştur. Devletin; düzenleyici, tavsiye ve rehberlik edici, sağlık ve

96 Gençler, Ayhan, a.g.m., s.16. 97 Güzel, Ali – Okur, Ali Rıza, a.g.e., s.19. 98 Erkan, Cahit, İş Sağlığı …, s.15. 99 Gençler, Ayhan, a.g.m., s.17. 100 Güzel, Ali – Okur, Ali Rıza, a.g.e., s.20.

Page 63: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

55

güvenlik denetimini sağlayıcı görevleri vardır. Devlet, düzenleyici görevi ile riskler ve

işverenin sorumlu olduğu görevler konusunda hedef belirlerken, çalışanların ve çevrede

etkilenebilecek diğer kişilerin sağlık ve güvenliğini sağlamaktadır. İlgili mevzuat,

işletmelerde bulunması gereken personelin uzmanlık konularını belirlememektedir,

uzmanların işverenin ihtiyaçlarına bağlı olarak yetkin olup olmadığını değerlendirmek

işverene bırakılmıştır. İş güvenliği uzmanlarının görev ve yetkilerinden bazıları; kaza

istatistikleri ile ilgili çalışmaları yapmak; müfettişlerin ve güvenlik temsilcilerinin

güvenlik raporlarını incelemek; güvenli çalışma prosedürlerinin geliştirilmesine

yardımcı olmak; güvenlik konularındaki eğitim ve iletişimin etkinliğini belirlemek;

sağlık ve güvenlikle ilgili raporları ve kurul toplantısı tutanaklarını tutmak; üst yönetime

tavsiyelerde bulunmak; işyerindeki kaza ve hastalıkların sebeplerini araştırmaktır.101

II.1.3. Japonya

Japonya’da iş hayatının dinamikleri kendine özgü bir yapıda olup, yakın zamana

kadar ömür boyu istihdam sistemi geçerliliğini sürdürmüştür. Ancak, artan küresel

rekabet ve Japonya’daki ekonomik durgunluk bu sistemi olumsuz etkilemiş, şirketler

eleman çıkarma, küçülme, birçok yardımcı fonksiyonlarını taşeron firmalara verme

uygulamalarına gitmek durumunda kalmışlardır. Buna rağmen mevcut iş mevzuatı

Japonya’da çalışma hayatı içinde önemli olup, istihdam hassas bir konu olmaya devam

etmektedir.

Japonya’da 10 kişiden fazla çalışanı olan her kuruluş, Japon İş Standartları

Denetleme Ofisi’ne vermek üzere, yazılı bir “İşyeri Kuralları” belgesi hazırlamak

zorundadır. Bu belgede;

• İş başlama ve bitiş saatleri, mola saatleri,

• Maaş ve ücretlerin hesaplanma prosedürü ve maaş artış sistemi,

• Ücret ödeme zamanı, şekli,

• Emeklilikle ilgili düzenlemeler,

• (İşin niteliğine göre) sağlık, hijyen, güvenlik kuralları 101 http://www.hse.gov.uk/pubns/hsc13.pdf, Health and Safety Executive, s.1., Erişim: 21 Mart 2010.

Page 64: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

56

gibi unsurların belirtilmesi gerekmektedir.

Japonya’da her çalışan, sağlık sigortası, emeklilik sigortası ve iş kazaları

sigortası başta olmak üzere çeşitli sosyal güvenlik sistemlerine tabi olmak zorundadır.

Her kuruluş, işe başlayan çalışanını bir sağlık sigortası kapsamına almak ve Sosyal

Güvenlik Ofisi’ne bildirmek zorundadır. Sağlık sigortaları; hastalık, doğum, ölüm gibi

durumları kapsamakta ve işleyiş detayları sendikalarca belirlenmektedir.

Emeklilik sigortası için çalışanlar Japon Sosyal Güvenlik Ofislerine

kaydedilmekte, iş kazaları sigortası için ise, işçi çalıştıran her işyeri İş Standartları

Denetleme Ofisi’ne bildirimde bulunarak ödemeleri yapmak durumundadır. İşçilerin

geçirdiği ölüm, yaralanma, sakatlık, vb. ile sonuçlanan her kazanın mali giderleri bu

sigortaca karşılanmaktadır. İşverenin bildirimde bulunmadığı veya prim ödemelerini

gerçekleştirmediği durumlarda ise, iş kazası halinde giderler cezalı olarak işverenden

tahsil edilmektedir.

Japonya'da hızlı sanayileşme sonucunda 1900' lerin ikinci yarısında ekonomik

büyüme ve bununla birlikte endüstriyel kazaların sayısında artış gözlemlenince; devletin

önlem alması ve kuruluşların da bu konudaki olumlu faaliyetleri ile ölümcül kazalarda

sayısal olarak düşüş sağlanmıştır. Kazaların düşüşünde en önemli faktör çıkarılan İSG

yasasıdır.

İş sağlığının hukuksal dayanağı olan Endüstriyel Sağlık ve Güvenlik Yasası

1972'de çıkarılmıştır. Bu kanunun getirdiği düzenlemeler, iş kazalarında ciddi

azalmaları beraberinde getirmiştir. Yasa işyerinin büyüklüğüne göre hekim atanmasını

ve İSG personelinin sağlanmasını, işverenin sorumluluğuna vermektedir. 50 ve daha

çok işçi çalıştıran işletmeler bir iş sağlığı hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurmak

zorundadır. Yüksek riskli işyerlerinde sınır 500 olmakla birlikte, 1000 işçi çalıştıran

işyerlerinde tam zamanlı bir hekimin ve iş güvenliği uzmanın bulundurulması

gerekmektedir.102

102 http://www.jisha.or.jp/english/about/index.html, Erişim: 20 Haziran 2010.

Page 65: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

57

II.1.4. Avusturya

Avusturya’da İSG konusundaki yasa 1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir. “İş

güvenliği uzmanı” tanımı Avusturya İSG mevzuatında bulunmamaktadır. “İş güvenliği

uzmanı” terimi Almanya’da olduğu gibi bir üst terim olarak kullanılmaktadır. Yasada iş

güvenliği uzmanının, gerekli uzmanlık eğitimini başarılı bir şekilde tamamladığını İş ve

Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca tanınmış, bir belge ile kanıtlanması gerekmektedir.103

Avusturya İSG yasasına göre, işveren işletmesinde iş güvenliği uzmanı

görevlendirmek zorundadır. Bu zorunluluğu; iş sözleşmesi çerçevesinde iş güvenliği

uzmanı istihdam ederek veya serbest çalışan bir iş güvenliği uzmanı ile yaptığı

sözleşme ile onu işletmesinde iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirerek ya da

işverenin işletmesinde iş güvenliği hizmetini bir “Güvenlik Tekniği Merkezi” yoluyla

sağlayarak yerine getirebilir. Bunun yanısıra işveren, iş güvenliği uzmanına görevlerini

yerine getirmede gerekli yardımcı personeli, alanı, donanımı ve araçları sağlamakla da

yükümlüdür. Öte yandan eğer işletmede 25 işçiden az işçi istihdam ediliyorsa, işveren

gerekli eğitimi aldığını kanıtlamak ve risklerin önlenebildiğini ispat etmek şartıyla iş

güvenliği uzmanının görevini bizzat kendisi de yerine getirebilir. Yasaya göre işyerinde

işçi sayısı 6-10 arasında ise, işveren, yılda iki defa, işletmedeki iş güvenliği uzmanı,

işyeri hekimi ve işçilerin birlikte toplanmasını gerçekleştirmek zorundadır. İSG

konularının görüşüldüğü bu toplantıya işveren, tatil, hastalık ve işletme içi nedenler gibi

zorlayıcı sebepler dışında tüm işçilerin katılımını sağlamalıdır. Söz konusu yasaya göre,

eğer işletmede en çok 5 işçi istihdam ediliyorsa, bu durumda işveren işletme dışında bir

iş güvenliği uzmanı ile işçiler arasında ortaklaşa toplantı düzenler. Bu toplantıda

işletmenin İSG konusundaki konumu saptanır.

Yasaya göre iş güvenliği uzmanından, iş kazası ve sorunlarının önlenmesi, işyeri

planlaması, işletmede gerekli araçların temini, değiştirilmesi, çalışma süreleri ve iş

ortamının yapılandırılması, , çalışma yeri ile ilgili fizyolojik, piskolojik, ergonomik ve

hijyen sorunları, işyerinde yeni iş yatırımları, işyerinde acil durum önlemleri, tehlike ve

risklerin belirlenmesi, işyeri yönetmeliğinin hazırlanması, insan sağlığı ve vücut

103 Demircioğlu, A.Murat, ”İş Güvenliği Uzmanlığı...........”, s.13.

Page 66: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

58

bütünlüğünün korunmasında her türlü araç gerecin seçimi konularında iş güvenliği

açısından gerekli hizmet danışmanlığı yapması beklenmektedir.104

Yasada iş güvenliği uzmanının çalışma süreleri düzenlenmiştir. Buna göre, en az

çalıştırılma süresi 151-1000 işçi için her bir 50 işçi için 50 saat kadar ve her takvim yılı

için arttırılarak hesaplanır. 1000 ve üzeri işçi çalıştıran işletmelerde ise iş güvenliği

uzmanının faaliyet süresi takvim yılı başına enaz 1048 saattir.105

II.1.5. İsviçre

İsviçre’de, “iş güvenliği uzmanlığı” na yönelik, Almanya ve Avusturya

ülkelerinde olduğu gibi temel bir yasaya rastlanılmaz. İsviçre’de iş güvenliği kavramına

ilgili yasa hükümlerine dayanılarak yürürlüğe sokulan tüzüklerle yasal çerçeve

kazandırılmıştır.

İsviçre İş Kazalarının ve Meslek Hastalıklarının Önlenmesi Tüzüğü’ne göre;

kıstasları yerine getiren işyeri hekimleri, iş hijyenistleri, güvenlik mühendisleri ve iş

güvenliği teknik elemanları, iş güvenliği uzmanı olarak nitelendirilirler. Almanya’da

olduğu gibi bu ülkede de iş güvenliği uzmanlığı terimi bir üst terimdir. Yani bu terim

işyeri hekimlerini, iş hijyenistlerini, güvenlik mühendislerini ve iş güvenliği teknik

elemanlarını içermektedir. 106

İsviçre İş Güvenliği Uzmanlarının Yeterlilikleri Hakkında Tüzüğün ilgili

maddesine göre, İsviçre üniversitelerinin teknik veya doğal bilim fakültelerinden ya da

İsviçre teknik meslek yüksek okullarından diploması olanlar, en az iki yıl mesleki

uygulama yaptığını kanıtlayanlar, iş güvenliği alanında mesleki geliştirme eğitimi

edinmiş olanlar “iş güvenliği mühendisi” olarak kabul edilmektedirler.

İsviçre’de iş güvenliği uzmanlarının görevlendirilmesi için işverene iki yöntem

tanınmıştır; Birinci yöntemde, iş güvenliği uzmanı bizzat işletmede çalışan kişidir.

İkinci yöntemde ise işveren, işletme dışından serbest çalışan bir uzmanla sözleşme

bağıtlayabilir. Buradaki hukuki ilişki vekalet ilişkisidir. Sözleşme de vekalet

sözleşmesidir.

104 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslararası …, s.76. 105 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslararası …, s.74. 106 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslararası …, s.83.

Page 67: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

59

İşverenin işletmesinde iş güvenliği uzmanı görevlendirebilmesi için, bazı

ölçütleri göz önünde bulundurması gerekmektedir. Bu ölçütler; mevcut istatistiksel

araştırmalar ve risk analizleri sonuçlarına göre işletmedeki iş kazası ve meslek hastalığı

risk durumu ve işletmede istihdam edilen işçi sayısıdır. Bu iki ölçüt, işletmede İSG ni

sağlamada hekim ve iş güvenliği uzmanına gereksinim duyulup duyulmadığını

göstermektedir.

İlgili tüzüğe göre iş güvenliği uzmanlarının görevleri; işverenle birlikte hareket

ederek işçileri veya işletmedeki bu konuyla yetkilendirilmiş yöneticileri dinleyerek,

işçilerin sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin tehlikeleri değerlendirmektir.

Ocak 1996 tarihli Yönerge’ye göre iş güvenliği uzmanlarının işletmelerde en az

çalıştırılma süreleri; işçi sayısı dikkate alınarak minimum 2,25 saat ile maksimum 15

saat arasında değişmektedir.

Uzmanlar işverene, arıza ve eksikliklerin giderilmesi ve risklerin

azaltılmasında, yeni donanım, alet ve araçlarının temin edilmesinde, yeni iş

yöntemlerinin oluşturulmasında, koruyucu donanımların özellikle kişisel koruma

donanımlarının seçilmesinde, işçilerin tehlikeye karşı uyarılmasında, ilk yardım

organizasyonunda, kurtarma ve yangın söndürme işlerinde, güvenlik amaçlı

donanımların ve özellikle kişisel güvenlik koruyucularının kullanımına ilişkin

yönergelerin hazırlanmasında danışmanlık yapmaktadırlar. 107

II.1.6. Yunanistan

Yunanistan’da İSG ne ilişkin yasal düzenlemenin geçmişi 1980’li yıllara

dayanır. 1985 yılında çıkarılan 1568 sayılı Yasa, bu bağlamda çıkarılan ilk yasal

düzenlemedir. “Çalışanların Sağlık ve Güvenliği” başlığını taşıyan bu Yasa İSG

bağlamında “temel yasa” konumundadır. Daha sonra bu Yasa doğrultusunda 1988

yılında ve 1996 yılında iki kararname yürürlüğe sokulmuştur.

İlgili Yasa, iş güvenliği uzmanının doğrudan tanımını vermemiş, ancak

düzenleme ile kimlerin iş güvenliği uzmanı olabileceğini belirlemiştir. İş güvenliği

uzmanı kavramı yerine iş güvenliği teknik elemanı kavramının kullanıldığı yasada; iş

107 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslararası …, s.87.

Page 68: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

60

yerinin türüne ve çalışan sayısına göre teknik üniversite, teknik yüksek okul veya

denkliği kabul edilen yurtdışı teknik üniversite, teknik yüksek okul diplomasına ve

Mühendisler Odası’nca verilen çalışabilme belgesine sahip mühendisler, şartlara göre

en az iki ya da sekiz yıl deneyim sahibi olanlar, işyerlerinde “İş Güvenliği Teknik

Elemanı“ olarak görevlendirilebilirler. Yasa’ya göre, en az 50 işçi çalıştıran işveren,

işyerinde iş güvenliği teknik elemanı ve işyeri hekimi görevlendirmek zorundadır.

İşyerinde çalışan işçi sayısı 50 nin altında ise; işveren iş güvenliği teknik

elemanlığını işyerinin tam zamanlı çalışan bir veya birden fazla işçisine devredebilir.

Ancak, söz konusu işçilere İSG konusunda eğitim aldırmak zorundadır.

Yunanistan’da işverenler kararnamelerin getirdiği düzenlemeye göre, iş

güvenliği teknik elemanını işçi olarak işyerinde görevlendirebilirler, ya da iş güvenliği

teknik elemanlığı hizmetini, işyeri dışındaki kişi veya kurumlar yoluyla danışmanlık

sözleşmesi yaparak da satın alabilirler.

Yasaya göre; iş güvenliği teknik elemanı işyerlerinde işverene, sağlık, iş

güvenliği ve iş kazalarını önleme gibi konularda danışmanlık yapmak, iş güvenliğine

ilişkin yazılı önerilerde bulunmak ve bu önerileri sayfaları numaralandırılmış “işyeri

defterine” kaydetmek zorundadır. İşyeri defteri iş müfettişliğinin denetimi altındadır.

Yasa uyarınca, iş güvenliği teknik elemanı, iş sağlığı, iş güvenliği ve iş

kazalarının önlenmesi konuları ile ilgili olarak işverenlere önerilerde bulunurken ve o

işyerindeki çalışma koşullarını iş güvenliği açısından denetlerken, işverenden ve

çalışanlardan bağımsız olarak hareket etme hakkına sahiptir. İşverenin bu konularda

vereceği talimat teknik elemanı bağlamayacağı gibi, iş güvenliği teknik elemanı bu

nedenle işten çıkarılamaz. “Bağımsızlık İlkesi”, iş güvenliği teknik elemanının sözleşme

ile belirlenmiş olan yetki alanı konusunda işverenle anlaşmazlığa düşmesi durumlarında

da önem taşımaktadır.

İlgili mevzuata göre, işyerlerinde iş güvenliği teknik elemanı ve işyeri hekiminin

çalıştırılma süreleri; 20’den az çalışanı olan işyerlerinde en az 25 saat, 21-50 çalışanı

Page 69: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

61

olan işyerlerinde en az 50 saat, 50’nin üzerinde işçisi olan işyerlerinde ise en az 75 saat

olarak düzenlenmiştir.108

II.2. TÜRKİYE’DE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI

II.2.1. Yasal Çerçeve

İşyerinde İSG ni sağlamak hem insani bir zorunluluk, hemde yasal bir

yükümlülüktür. Günümüzde önemli boyutlara ulaşan iş kazalarının sayısını azaltarak

güvenli çalışma koşullarını sağlamak, İSG ne yönelik çalışmalara gereken önemin

verilmesi ile ancak mümkündür. Bu noktada iş kazalarının birinci dereceden ve

doğrudan nedenini oluşturan güvensiz durumlar ile güvensiz davranışların oluşumunu

önleyecek güvenlik önlemlerinin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda

iş güvenliği çalışmalarında en önemli ve ilk aşamayı üretim sürecinden ve işyeri

ortamından kaynaklanan tehlikelerin saptanması oluşturmaktadır. Bunun için de

işyerinin, üretim teknolojisinin, üretim araçlarının, kullanılan maddelerin, elektirik

tesisatlarının ve diğer kullanılan aletlerin yapısı, özellikleri incelenmeli, üretim

sürecinden ve işin niteliğinden kaynaklanan tehlikeler belirlenmeli bunlara ilişkin

güvenlik önlemleri tespit edilirken de kaza istatistikleri ve kaza analizleri asla göz ardı

edilmemelidir.

Bu noktada işyerini ve üretim sürecini iyi bilen, kaza analizlerini

yorumlayabilecek, işin niteliğine ve üretim araçlarının işlevine uygun olarak tehlikeleri

tespit edecek, bunlara yönelik koruyucu güvenlik önlemlerini belirleyecek ve en

önemlisi tarafsız ve bağımsız bir uzmana(teknik elemana) ihtiyaç duyulmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu ve bu kanuna bağlı olarak çıkarılan yönetmeliklerle İSG

sistemi ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden şekillendirilmiştir. Yeni sistem tarafların İSG

gibi önemli bir ortak hedef için güçlerini birleştirmelerini teşvik ederken, daha önceki

mevzuatta yer alamayan pek çok yeni kavramı da gündeme getirmiştir. İşyerinde İSG

hizmetleri içinde özellikle iş güvenliğini sağlamak amacı ile ilk kez “iş güvenliği ile

görevli mühendis veya teknik eleman” sıfatı ile yeni bir personel istihdamı

öngörülmüştür. 4857 sayılı İş Kanunun yürürlüğe girdiği Haziran 2003 tarihinden

108 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslararası …, s.97.

Page 70: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

62

günümüze kadar geçen dönemde söz konusu maddeye ilişkin aşağıdaki düzenlemeler

yapılmıştır.

II.2.1.1. 4857 Sayılı İş Kanunu 10.6.2003 tarih RG ‘de yayınlanan 4857 sayılı İş Kanunu 82. md. sinde; “Bu

kanuna göre sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran ve altı aydan

fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işverenler, işyerinin iş güvenliği önlemlerinin

sağlanması, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi için alınacak önlemlerin

belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi hizmetlerini yürütmek üzere işyerindeki işçi

sayısına, iş yerinin niteliğine ve tehlikelilik derecesine göre bir ya da daha fazla

mühendis veya teknik elemanı görevlendirmekle yükümlüdür.

İş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanların nitelikleri, sayısı,

görev, yetki ve sorumlulukları, eğitimleri, çalışma şartları, görevlerini nasıl

yürütecekleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin görüşü alınarak, Çalışma ve

Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.” hükmü

yeralmıştır.

4857 sayılı Kanun’un en önemli yeniliklerinden biri olarak belirtilen madde ile

bazı işverenlere işyerinde iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanı

bulundurma zorunluluğu getirilmiştir. Bu zorunluluk 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi tüm

işyerleri için geçerli değildir, sadece sanayiden sayılan ve sürekli olarak en az elli işçi

çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerine ilişkin olarak

düzenlenmiştir. Diğer bir ifade ile üç koşulu bünyesinde barındıran işverenler

yükümlülük kapsamındadırlar. Bu çerçevede, işin sanayiden sayılmasının (İş Kanunun

uygulanması bakımından hangi işlerin sanayi, ticaret, tarım ve orman işlerinden

sayılacağı 28.02.2004 tarihli R.G.’de yayımlanan yönetmelikte sıralanmıştır.) yanısıra,

işyerinin altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı bir işyeri niteliğinde olması

gerekmektedir. Buna göre; bir yıllık süre içerisinde altı aydan fazla çalışılmayan,

örneğin yılın sadece üç ayında faaliyette bulunulan, işyerlerinde iş güvenliği ile görevli

mühendis veya teknik eleman bulundurma yükümü bulunmamaktadır. Son bir husus ise,

yükümlülüğü bulunan işverenler, devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran işyerlerinin

Page 71: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

63

işverenleri olarak gösterilmektedir.109 Madde de yer alan “işçi” kavramına o işyerinde

çalışan ve iş sözleşmesi türüne bakılmaksızın tüm işçiler dahildir. Diğer bir deyişle elli

rakamı hesabında iş sözleşmelerinin türüne bakılmaksızın o işyerinde belirli, belirsiz,

tam süreli, kısmı süreli iş sözleşmeleri ile çalışan işçilerin tümü dikkate alınacaktır.

Ancak işverene ait birden fazla işyeri varsa elli rakamının hesaplanmasında her bir

işyeri ayrı ayrı birer işyeri olarak dikkate alınacaktır.

Bunun yanısıra, ilgili düzenleme yalnızca 4857 sayılı Kanuna tabi işyerleri için

geçerli olduğundan işverene ait olan işyerinde diğer iş kanunlarına, (örneğin 854 sayılı

Deniz İş Kanununa, 112 sayılı Basın İş Kanununa) tabi işçi çalışıyorsa, bu durumda elli

rakamının hesaplanmasında 4857 sayılı İş Kanununa tabi işçiler dışındakiler dikkate

alınmayacaktır.110

Söz konusu maddede iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanların

görevleri, işyerinde iş güvenliği önlemlerinin sağlanması, iş kazaları ve meslek

hastalıklarının önlenmesi için alınacak tedbirlerin belirlenmesi ve bunların

uygulanmasının izlenmesi ile sınırlanmıştır. Oysa yasa tasarısında işyerlerinin iş

güvenliği açısından denetlenmesi de görevler içinde düzenlenmiş iken, bu ifade madde

metninden çıkarılmıştır. Eğer ön tasarıda belirtildiği gibi iş güvenliği ile görevli

mühendis veya teknik elemanların denetim görevi de bulunsaydı tıpkı resmi iş güvenliği

denetimi yapan müffetişler gibi işyerini denetleyebilecekler ve tespit ettikleri

eksiklikleri işverenlere bildirebileceklerdi. Bu hali ile yasadan kaynaklı, iş güvenliği ile

görevli mühendis veya teknik elemanların bir yaptırım gücü olduğunu söyleyebilmek

mümkün değildir.111

4857 sayılı İş Kanunu’nda İSG’ne ilişkin düzenlemelerde doğrudan “ iş

güvenliği uzmanı “ kavramı kullanılmamış ve tanımıda yapılmamıştır. İş güvenliği ile

görevli mühendis veya teknik elemanların istihdamına yönelik çıkarılan yönetmelikte

ilk kez “iş güvenliği uzmanı” kavramı kullanılmış, ancak Danıştay’ın iptal kararı ile bu

başlığa ilişkin md.’ler iptal edilmiştir. Mayıs 2008 tarihinde 5763 sayılı Kanun ile İş

109 Ekmekçi, Ömer, 4857 Sayılı İş Kanunu’na Göre..., s.65. 110 Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslararası …, s.112. 111 Kılıç, Leyla, a.g.e., s.116.

Page 72: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

64

Kanunun bazı md.’leri değiştirilmiş ve “ İş güvenliği uzmanı” kavramı ilk kez bu

değişiklikle yasa metninde kullanılmıştır.

II.2.1.2. İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetmeliği (09.12.2003 T.) 4857 Sayılı İş Kanunu yürürlüğe girdikten sonra yayınlan ilk yönetmelik

09.12.2003 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği olmuştu. Bu yönetmelik AB

89/391 sayılı Konsey Direktifi esas alınarak hazırlanmıştır. İlgili yönetmelikte iş

güvenliği ile görevli mühendis veya teknik eleman ya da iş güvenliği uzmanı

kavramlarına doğrudan yer verilmemiştir. Koruyucu ve önleyici hizmetler başlığını

taşıyan 7.md.de; işverenin işyerinde sağlık ve güvenlik risklerini önlemek ve koruyucu

hizmetleri yürütmek amacıyla işyerinden bir veya birden fazla kişiyi görevlendireceği,

bu kişilere söz konusu görevlerini yürütmeleri için yeterli zamanın verileceği, işyerinde

bu görevleri yürütebilecek nitelikte personel bulunmaması durumunda, dışarıdan

yeterlilik belgesi olan uzman kişi veya kuruluşlardan bu hizmeti alabileceği hükme

bağlanmıştır. Bunun yanı sıra, işyerinden görevlendirilen kişilerin veya dışarıdan hizmet

alınacak kişi ve kuruluşların nitelikleri, sayısı, görev ve yetkileri detaya girmeden

düzenlenmiştir.

Yönetmeliğin 2. md.sinde 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 78. md.sine dayanılarak

hazırlandığı belirtilmektedir. Ancak yönetmelik incelendiğinde, 78. md.de belirtilen

konuların kapsamı dışında kalan bir çok konunun da yönetmelikte yer aldığı

görülmektedir.

Diğer bir deyişle yönetmelik konusu itibari ile kendisine temel olan 78. md.nin

kapsamının dışına çıkmıştır.

Bunun yanı sıra İş Kanununun 78. md.sinde İSG önlemlerine ilişkin tüzük ve

yönetmelikler çıkarılabileceği hükmü yer almasına rağmen ve normlar hiyararşisinde

yönetmeliklerin tüzüklerden sonra gelen bir hukuk kaynağı olarak ayrıntılı

düzenlemeleri içermesi gerekirken doğrudan yönetmelikle düzenleme yapılması,

yönetmeliğin son derece genel ifadeler taşıması ve kendisine temel olan maddenin

kapsamı dışına çıkması neticesinde Danıştay 10. Dairesi tarafından aşağıdaki

gerekçelerle hukuka aykırı bulunmuş ve alınan kararla yürürlülüğü durdurulmuştur.

Danıştay gerekçesinde; İş Kanunu’nun ilgili 78. md.sinde ve AB Direktifinde yer aldığı

Page 73: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

65

üzere; İSG temel ilkelerinin öncelikle tüzükle düzenlenmesinin, daha sonra bu temel

ilkelerin detaylandırılmasının ise yönetmeliklerle yapılmasının amaçlanmasına rağmen,

üst hukuk normu olan tüzükle düzenlenmeksizin doğrudan yönetmelikle düzenleme

yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığını belirtmiştir. Dava 16.5.2006 da

sonuçlandırılarak yönetmeliğin iptaline karar verilmiştir.

II.2.1.3. İş Güvenliği İle Görevli Mühendis Veya Teknik Elemanların Görev, Yetki Ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmelik ( 20.01.2004 T.)

4857 sayılı İş Kanunu`nun mülga 82. md.sinde iş güvenliği ile görevli mühendis

veya teknik elemanların nitelikleri, çalışma usul ve esasları yetki ve sorumluluklarının

çıkarılacak bir yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Bu md.ye dayanılarak

hazırlanan `İş Güvenliği ile Görevli Mühendis veya Teknik Elemanların Görev, Yetki

ve Sorumlulukları ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 20.01.2004

tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Yönetmelik 5 bölümden ve 18 md.den

oluşmaktadır.

Yönetmeliğin 2. md.si uygulama alanını belirtmektedir. Buna göre ilgili yasa

md.si paralellinde yönetmelik, sanayiden sayılan, devamlı olarak en az 50 işçi çalıştıran

ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde uygulanacaktır.

Yönetmeliğin 4. md.sinde; iş güvenliği uzmanının Bakanlık tarafından

sertifikalandırılmış, iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanı ifade ettiği

belirtilerek, bu alanda mühendisin ve teknik elemanın tanımı yapılmıştır. Buna göre;

“Mühendis: Üniversitelerin kimya, makine, maden, jeoloji, metalürji, endüstri,

elektrik, elektronik, inşaat, fizik, jeofizik, bilgisayar, tekstil, petrol, uçak, gemi, çevre,

gıda mühendisliği ve mimarlık bölümleri ile ziraat fakültelerinin tarım makineleri

bölümünden mezun olanları,

Teknik Eleman: Üniversitelerin; iş sağlığı ve güvenliği bölümleri, kimyagerlik,

fizik, jeofizik ve jeoloji bölümleri ile Teknik Eğitim Fakültelerinden mezun olanları”

tanımlanmaktadır.

Yönetmeliği 7. md.sinde; “İş güvenliği uzmanı olarak görevlendirilecek

mühendis veya teknik elemanların Bakanlıkça verilen iş güvenliği uzmanlık

Page 74: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

66

sertifikasına sahip olmaları “ gerektiği tekrar vurgulanmıştır. İlgili sertifikalar 8. md.de

A, B ve C Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Sertifikası olarak detaylandırılmıştır. Yapılan

değerlendirmeye göre;

A sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sertifikası;

• İSG alanında en az üç yıl teftiş yapmış iş müfettişleri ile Bakanlık İş Sağlığı

ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü’nde İSG alanında en az on yıl çalışmış

mühendis veya teknik elemanlara istekleri halinde,

• Kamu kurum ve kuruluşlarında veya özel sektörde İSG ile ilgili olarak en az

sekiz yıl görev yaptığını belgeleyen ve Bakanlıkça açılacak sınavda başarılı

olan mühendis veya teknik elemanlara,

• B sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı sertifikası ile bu alanda en az üç yıl görev

yaptıklarını belgeleyen ve Bakanlıkça düzenlenen eğitime katılarak

yapılacak sınavda başarılı olan Mühendis veya teknik elemanlara verilir.

İlgili düzenlemeye göre A sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Sertifikası belli bir süre

görev yapmak koşuluyla eğitime ve sınava girmeden, sadece sınava girerek, hem

eğitime katılıp hem de sınava girerek olmak üzere 3 farklı yolla edinilebilmektedir.

B sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sertifikası ise;

• Kamu kurum ve kuruluşlarında veya özel sektörde iş güvenliği ile ilgili

olarak en az üç yıl görev yaptığını belgeleyen ve Bakanlıkça açılacak

sertifika eğitim programına katılan ve sınavda başarılı olan mühendis veya

teknik elemanlara verilir. İlgili düzenlemede İSG alanında 3 yıl görev

yaptığını belgeleyen sertifikalı veya sertifikasız mühendis ve teknik

elemanlar eğitime katılarak başarılı oldukları takdirde B sınıfı iş güvenliği

uzmanlığı sertifikasına sahip olacaklardır.

• C sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sertifikası ile bu alanda en az üç yıl görev

yaptıklarını belgeleyen ve Bakanlıkça düzenlenen eğitime katılarak

yapılacak sınavda başarılı olanlara verilir.

C sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sertifikası ise;

Page 75: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

67

Bakanlıkça düzenlenen sertifika eğitim programlarına katılan ve eğitim sonunda

düzenlenecek sınavda başarılı olan mühendis veya teknik elemanlara verilir. İlgili

düzenlemeden anlaşıldığı kadarı ile İSG alanında üç yılın altında görev yapan

mühendisler ve teknik elemanlar eğitime katılarak sınavda başarılı oldukları takdirde

söz konusu sertifikaya sahip olacaklardır.

Sınavda başarılı olamayanlara ikinci kez sınava girme hakkı sağlanırken ikinci

sınavda da başarılı olamayanlar üçüncü kez sınava girebilmek için sertifika eğitim

programına katılmaları zorunlu tutulmuştur.

İş güvenliği uzmanlarının sertifikalarını aldıkları tarihten itibaren, 5 yıllık

periyotlarla, Bakanlıkça düzenlenen bilgi yenileme eğitimine katılmaları zorunlu

tutulmuş, eğitime katılmayan iş güvenliği uzmanlarının sertifikalarının geçersiz

sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Sertifikanın hak edilişi ile ilgili olarak yönetmeliğin 9. md.sinde eğitim ve sınav

şartları belirlenmiştir. Buna göre; mühendis veya teknik elemanlara verilecek olan

sertifika eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanmasına yönelik esasların İş

Güvenliği Uzmanlığı Eğitim Komisyonu olarak adlandırılan işçi, işveren devlet, ilgili

meslek odaları temsilcileri ile YÖK tarafından görevlendirilecek bir öğretim üyesinden

oluşan komisyonca belirleneceği ve verilecek eğitimin süresinin teorik ve pratik olarak

en az 120 saat olacağı hükme bağlanmıştır.

Komisyon tarafından belirlenen sertifika eğitim programı ve sınavının Çalışma

ve Sosyal Güvenlik Eğitimi ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM) tarafından yürütüleceği

de aynı maddede belirtilmektedir.

Sertifikalı ve işverenle bir iş sözleşmesi çerçevesinde çalışan (Yön/md.15) iş

güvenliği uzmanlarının görev alanları yönetmeliğin 10. md.sinde düzenlenmiştir.112

İşyerlerinin İSG açısından hangi risk grubuna gireceği hususunda, 16.12.2003 tarihli

İşyeri Sağlık Birimleri ve İşyeri Hekimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları

Hakkında Yönetmelikte belirlenen risk grupları esas alınmıştır.

112 İşyerlerinin İSG açısından hangi risk grubuna gireceği hususunda, 16.12.2003 tarihli İşyeri Sağlık Birimleri ve İşyeri Hekimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’te belirlenen risk grupları esas alınmıştır.

Page 76: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

68

Buna göre; A Sınıfı Sertifikaya sahip olanların bütün işyerlerinde,

B Sınıfı Sertifikaya sahip olanların I., II., III. ve IV. risk gruplarında yer alan

işyerlerinde,

C Sınıfı Sertifikaya sahip olanların ise I., II. ve III. risk gruplarında yer alan

işyerlerinde görev yapacakları belirlenmiştir. İşyerinde birden fazla iş güvenliği

uzmanının görevlendirilmesi halinde, en az bir iş güvenliği uzmanında yukarıda

belirtilen şartların aranacağı hükme bağlanmıştır.

Yönetmeliğin 11. md.sinde iş güvenliği uzmanının hizmet süresi düzenlenmiştir.

Buna göre iş güvenliği uzmanları görevleri gereği;

• I. risk grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 1 iş günü,

• II. risk grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 2 iş günü,

• III. risk grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 3 iş günü,

• IV. risk grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 4 iş günü,

• V. Risk grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 5 iş günü, gitmek

zorundadırlar.

Ancak;I, II, III. risk gruplarında yer alan ve 500 ve üstünde işçi çalıştıran

işyerleri ile IV ve V. risk gruplarında ye alan ve 300 ve üstünde işçi çalıştıran iş

yerlerinde en az bir iş güvenliği uzmanının tam gün çalışma esasına göre

görevlendirilmesi zorunludur. Görevlendirme yaparken iş güvenliği uzmanının

işyerinde yapılan işin niteliğine uygun meslekten olmasına özen

gösterilmelidir.(Yön/md.15)

İş güvenliği uzmanının görevleri 12. md.de ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Buna göre; iş güvenliği uzmanı;

• İSG Mevzuatının gerektirdiği çalışmaların yapılmasını sağlamak,

• İşyerinde tehlikelerin tanımlanmasını ve risk değerlendirmesinin yapılmasını

sağlayarak tehlikelerin ortadan kaldırılması ve risklerin kontrol altına

Page 77: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

69

alınması için gerekli değerlendirmeleri yapmak, çalışanların görüşünü de

alarak önerilerde bulunmak ve uygulamaların takibini yapmak,

• İşyerinde yapılacak periyodik kontrol, bakım ve ölçümleri planlamak,

risklerin nasıl önleneceğine ilişkin acil durum planları hazırlamak ve

hazırlanan planların uygulanmasını sağlamak,

• Yangın ve patlamaların önlenmesi, için gerekli önlemleri almak, bu

konudaki çalışmaları yönetmek ve ilgili kayıtların tutulmasını sağlamak.

• İSG Kurulu toplantılarına katılmak, gerektiğinde kurula bilgi vermek ve

önerilerde bulunmak,

• Gerektiğinde İşyeri Sağlık Birimi ile işbirliği yaparak iş kazası ve meslek

hastalıklarına karşı önleyici ve düzeltici faaliyet planlarını yapmak,

uygulanmasını sağlamak, sonuçlarını takip etmek ve yapılan çalışmalarla

ilgili olarak çalışanları bilgilendirmek,

• İşyerine yeni bir sistem kurulması veya makine ya da cihaz alınması

durumunda, risk değerlendirmesi yaparak sağlık ve güvenlik yönünden

uygun sistemin kurulması, makine veya cihazın alınması ile uygun

nitelikteki kişisel koruyucuların seçimi, kullanılması, bakımı konusunda

işverene rapor vermek,

• İSG eğitiminin kimlere verileceği, kapsamı, kimlerin vereceği, süresi ve

eğitimin sürekliliğinin sağlanması konusunda işverene önerilerde

bulunmakla yükümlüdürler. İş güvenliği uzmanı bu yükümlülüklerini yerine

getirirken, iş akışını aksatmamak, verimli bir çalışma ortamının

sağlanmasına katkıda bulunmakla ve işverene/işyerine ait mesleki, ekonomik

ve ticari bilgileri gizli tutmakla sorumludur.(Yön/md.14) Buna karşılık iş

güvenliği uzmanının görevlerini yerine getirirken engellenemeyeceği ve

görevini yapmaktan alıkonamayacağı yönetmelikte açık bir şekilde

düzenlenmiştir.(md.13) Bu bağımsız çalışma ilkesi uyarınca iş güvenliği

uzmanı işyerinde çalışanların yaşamı ile ilgili tehlike oluşturan bir husus

tespit ettiğinde derhal üst yönetimi bilgilendirerek işin geçici olarak

Page 78: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

70

durdurulmasını sağlar, üretim planlamalarında karar alma sürecine katılır,

işyerinin bütün İSG konusunda inceleme, araştırma ve çalışanlarla görüşme

yapar, gerektiğinde konu ile ilgili kurum veya kuruluşlar ile işbirliği yapar.

4857 sayılı İş Kanunu'nun mülga 82/2. md.si, Yönetmeliğin hazırlık aşamasında

TMMOB'nin görüşünün alınmasını zorunlu kılmasına karşın; Çalışma ve Sosyal

Güvenlik Bakanlığı’nın TMMOB'nin görüşünü almadan Yönetmeliği hazırlayarak

yürürlüğe koyduğu iddiası ile TMMOB tarafından açılan davada,

• Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. md.sinin, 4857 sayılı Yasaya aykırı

olarak mühendislik disiplinlerini daralttığı,

• Sertifikalandırmanın Bakanlık tarafından yapılması ile meslek odasından İş

Güvenliği Uzmanlığı Belgesi almış olan mühendislerin kazanılmış

haklarınının yok sayıldığı,

• Sertifika sınıflarının düzenlendiği 8. md.yle Bakanlık bünyesinde

çalışanların ayrıcalıklı kılındığı ve sınavsız sertifika hakkı verildiği;

• Yasa'nın mülga 82. md.de "mühendis veya teknik eleman" sınırlaması

yapılmasına rağmen, Bakanlık bünyesinde çalışan tüm müfettişlerin kapsama

dahil edilerek işletme, hukuk, iktisat vb. fakülte mezunlarına da iş güvenliği

uzmanlığı yolunun açıldığı,

• 9. md.de İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitim Komisyonunun oluşumunda

TMMOB’nin bir üye ile temsiline yer verilmesinin Birliğin etkin olmasını

engellediği,

• Yönetmeliğin 10. md.siyle sertifika sınıfına ve risk gruplarına göre iş

güvenliği alanının sınıflandırılmasına yol açtığı ve işyerlerinin hangi risk

grubuna gireceği konusunda ülkemizde yeterli bilimsel verinin bulunmaması

nedeniyle uygulamanın bilimsel olmayacağı,

• 11. md.de belirlenen hizmet süreleriyle İş Kanunu'nun amaçladığı güvenlikli

iş ortamının sağlanamayacağı ve yönetmelikte belirtilen görev ve

sorumlulukların yerine getirilemeyeceği,

Page 79: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

71

• İş güvenliği uzmanının işverenle sözleşmesinin geçerliliğini yitirmesi

halinde, durumun idareye bildirilmesinin iş güvenliği uzmanını işverene

bağımlı hale getirdiği,

gerekçeleri ile yönetmeliğin iptali istenmiştir.113

28.03.2006 tarihinde Danıştay, İş Kanununda mevcut olmadığı halde

yönetmelikte iş güvenliği uzmanı altında farklı bir unvan ihdas edildiği, ilgili Bakanlık

mevzuatında kuruma iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanlara eğitim ve

sertifika verme görev ve yetki işi tanınmadığı halde bunu üstlendiği ve yönetmelikte bu

kişilerin haksız işten çıkarılmalarını önleyici, mesleki bağımsızlığı sağlayıcı

düzenlemeye yer verilmediği gerekçeleri ile İş Güvenliği ile Görevli Mühendis veya

Teknik Elemanların Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile Çalışma Usul ve esasları

Hakkında Yönetmelik ‘ in 4. md.sindeki "iş güvenliği uzmanı" tanımı ile 5, 7, 8, 9, 10,

11, 12, 13, 14, 15 ve 16. md.lerinin iptaline karar vermiştir. Ancak yönetmeliğin

hükümlerinin iptali işverenin iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik eleman

istihdam etme yükümlülüğünü ortadan kaldırmamakta, sadece bu kişilerin nitelikleri,

görev ve sorumlulukları, eğitimleri gibi konularda hukuki boşluk yaratmaktadır. Zira bu

yükümlülük İş Kanunu’nun mülga 82. md. ile düzenlenmiştir ve söz konusu dönemde

ilgili md. yürürlüktedir. 114

II.2.1.4. 5763 Sayılı İş Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (26.05.2008 T.)

24.5.2004 tarihinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin yürütülmesinin

durdurulması ve ardından iptali, 28.3.2006 tarihinde İş Güvenliği ile Görevli Mühendis

veya Teknik Elemanların Görev Yetki ve Sorumlulukları ile Çalışma Usul ve Esasları

Hakkında Yönetmeliğin iptali ile İSG mevzuatında hukiki boşluklar ortaya çıkmıştır.

Uygulamanın nasıl olacağına ilişkin belirsizlikler yaşanmaya başlanmış ve İSG’ne

yönelik ayrı bir kanun hazırlanması gündeme gelmiştir. Tüm bu gelişmeler yaşanırken,

26.05.2008 tarihinde 5763 sayılı “İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması

Hakkında Kanun”, yürürlüğe girmiş ve İSG mevzuatına yeni düzenlemeler getirmiştir.

113 Tekin, Bedri, a.g.m., s.36. 114 Tekin, Bedri, a.g.m., s.36.

Page 80: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

72

5763 sayılı Kanun’un 3. md.si ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 78. md.sinde

yapılmış olan değişiklikle öncelikle “Sağlık ve Güvenlik Tüzük ve Yönetmelikleri “

olan md. başlığı “İSG Yönetmelikleri” olarak değiştirilmiştir. Madde metninin içeriği

korunarak, mevcut hükme İSG ile ilgili yapılacak risk değerlendirmesi, kontrol, ölçüm,

inceleme ve araştırmaların usul ve esasları ile bunları yapacak kişi ve kuruluşların

niteliklerinin belirlenmesi, gerekli iznin verilmesi ve verilen iznin iptal edilmesi

konularının da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak

Yönetmeliklerle düzenlenmesi ilave edilmiştir.

5763 sayılı Kanunun 4. md.si ile 4857 sayılı İş Kanununun 81. ve 82. md.lerinde

düzenlenen “işyeri hekimi “ ve “iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik

elemanlar”a ilişkin md.leri 81. md.de tek md. olarak birleştirilmiştir. AB 89/391/EEC

Sayılı Çerçeve Direktif ile 155 ve 161 sayılı ILO sözleşmelerindeki terminoloji ile

uyumlu olarak, md. başlığı ISG Hizmetleri olarak değiştirilmiştir. Söz konusu

düzenleme ile getirilen iki büyük değişiklikten biri, işverenin İSG yükümlülüklerini

yerine getirirken dışarıdan hizmet alımına imkan sağlanması, diğeri de işyerinde altı

aydan fazla sürekli iş yapılması şartının kaldırılmasıdır. Böylece işveren İSGB’ni kendi

bünyesinde kurabileceği gibi, yükümlülüğünü işletme dışında kurulu OSGB’den hizmet

olarak da yerine getirebilecektir. Bu durumda dışarıdan İSG hizmeti alan bazı

işverenlerin ayrıca işyerinde, hekim, mühendis veya teknik eleman istihdam etme

zorunluluğu ortadan kalkmaktadır. Bu durumda işletmelerin İSG hizmetlerine daha

etkin ve yaygın erişimlerin de önü açılmış olmaktadır. Buna karşılık, iş güvenliği ile

görevli mühendis veya teknik eleman istihdamında daha önce aranan işyerinde altı

aydan fazla sürekli iş yapılması şartının kaldırılması ile sürenin daha kısa olduğu işlerde

de mühendis veya teknik eleman istihdamı veya hizmetin dışarıdan alımı zorunlu hale

gelmektedir.

Bu arada hem sağlık ve güvenlik birimi oluşturma, hem de işyeri hekimi ile iş

güvenliği ile görevli mühendis veya teknik eleman istihdam etme açısından 4857 sayılı

İş Kanunu’nun eski 81. ve 82. md.lerinde yer alan devamlı olarak en az elli işçi

çalıştırma şartı korunmaktadır. Diğer taraftan işyeri hekimleri ile iş güvenliği ile görevli

mühendis veya teknik elemanların eğitim ve sertifikalandırılması yetkileri 5763 sayılı

Page 81: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

73

Kanun uyarınca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik

Eğitim ve Araştırma Merkezi’ne verilmiştir. Söz konusu eğitim ve sertifikalandırmaya

ilişkin usul ve esasların da ilgili tarafların (Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipleri Birliği ve

Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği’nin) görüşleri alınarak hazırlanacak

Yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.

İş Güvenliği İle Görevli Mühendis Veya Teknik Elemanlara İlişkin Yönetmelik

hakkında Danıştay’ın verdiği iptal kararında kullanılan “iş güvenliği uzmanı” ibaresinin

yasal dayanaktan yoksun olduğu yolundaki gerekçe, 5763 sayılı Kanun ile değiştirilen

4857 sayılı İş Kanunu’nun 81. md.si karşısında geçerliliğini yitirmiştir. Zira 5763 sayılı

Kanunla değişen 4857 sayılı İş Kanununun 81. md.sinde “iş güvenliği uzmanı olan bir

veya birden fazla mühendis veya teknik elemanın” görevlendirileceğinden söz edilerek

açıkça iş güvenliği uzmanı unvanına yer verilmiştir. 115

İş Kanununun değiştirilen 81. md.de işverenlerin İSG hizmetlerine ilişkin

yükümlülüklerini İSGB tarafından veya OSGB’den hizmet alımı yoluyla

sağlayabilecekleri hükmü çerçevesinde, bu birimlerin kuruluş usul ve esasları, bu

birimlerde görevlendirilecek personelin nitelikleri, görev, yetki ve sorumlulukları,

OSGB’den hizmet alımına ilişkin hususların da çıkarılacak bir yönetmelikle

düzenleneceği hükme bağlanmıştır.

II.2.1.5. İşyeri Sağlık Ve Güvenlik Birimleri (İSGB) İle Ortak Sağlık Ve Güvenlik Birimleri (OSGB) Hakkında Yönetmelik (15.08.2009 T.)

5763 sayılı Kanunda çıkarılması öngörülen yönetmelik, “İşyeri Sağlık ve

Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik”

adıyla 15.08.2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Danıştay’ın daha önceki

yönetmeliklere ilişkin iptal gerekçelerine uygunluk sağlanmaya çalışılarak çıkarılan

yönetmelik İSG alanında önemli düzenlemelere yer vermiştir.

Yönetmelik 8 bölümden ve 60 md.den oluşmaktadır. Yönetmeliğin 2. md.si

uygulama alanını belirlemektedir. İş Kanunun değiştirilen 81. md.si paralelinde devamlı

olarak en az 50 işçi çalıştıran ve sanayiden sayılan işlerin yapıldığı işyerlerini

kapsamaktadır. 115 http://www.tisk.org.tr/HUKUK/guncel.asp?id=15, Erişim: 21 Şubat 2010.

Page 82: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

74

Yönetmeliğin 4. md.de tanımlara yer verilmiş olup, diğer ülkelerde olduğu gibi

iş güvenliği uzmanı kavramının bir üst terim olarak tercihe devam edildiği

görülmektedir.

İlgili md.ye göre;

• “İş güvenliği uzmanı: İş sağlığı ve güvenliği konularında görev yapmak

üzere Genel Müdürlük tarafından yetkilendirilen mühendis veya teknik

elemanı,

• Teknik eleman: Üniversitelerin fizik ve kimya bölümlerinden lisans

düzeyinde mezun olanlar ile teknik öğretmenler ve iş sağlığı ve güvenliği

bölümü mezunları” nı tanımlamaktadır.

Sözkonusu düzenleme, geçmişte mühendislik disiplinlerinde yaratılan daralmayı

ortadan kaldırarak herhangi bir sınır koymazken, teknik elemanın tanımında ise geçmişe

göre kapsamı daraltmıştır. Yönetmelik hükmüne göre iş güvenliği uzmanı olabilecek

kişiler; mühendis diplomasına sahip olanlar, fen-edebiyat fakültelerinin fizik ve kimya

bölümlerinden mezun olanlar, teknik öğretmenler ve halen ön lisans düzeyinde olan iş

sağlığı ve güvenliği bölümlerinden mezun olanlardır. Ancak mimar ve şehir

planlamacıları mühendis olarak kabul edilmemektedir.116

Yönetmeliğin 35. md.de iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirilecek mühendis

veya teknik elemanların eğitim kurumları tarafından düzenlenen iş güvenliği uzmanlığı

eğitimine katılmış ve eğitim sonrası Genel Müdürlükçe yaptırılacak sınavda başarılı

olması gerektiği vurgulanmıştır.

Geçmişten farklı olarak iş güvenliği uzmanlığı eğitiminin sadece Bakanlık

tarafından değil eğitim kurumları tarafından verilmesi, sınavın Genel Müdürlük

tarafından yapılması ve uzmanlık belgesinin Bakanlık tarafından verilmesi esası

benimsenmiştir.117

Yönetmelikte sertifika sınıflandırması A, B ve C grubu olarak aynı kalmıştır.

“Sertifika” sözcüğü yerine “uzmanlık belgesi” kavramı kullanılmıştır. Yönetmeliğin 56.

116 Ekmekçi, Ömer, ”İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ………”, s.69. 117 Ekmekçi, Ömer, ”İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri............”, s.68.

Page 83: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

75

md.si her sınıf belge için gerekli koşulları düzenlemektedir. Geçmişteki düzenleme ile

karşılaştırıldığında bazı hükümler aynı kalmakla birlikte özellikle;

• Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde İSG alanında belli bir süre

görev yapan mühendis veya teknik elemanların A veya B sınıfı uzmanlık

belgesi için başvurabilme haklarının kaldırıldığı,

• Genel müdürlük ve bağlı birimlerde İSG alanında belli bir süre görev yapma

koşuluyla iş güvenliği uzmanı ise sınavsız, mühendis veya teknik eleman ise

eğitimsiz ancak sınavla B sınıfı uzmanlık belgesi için başvurabilme hakkı

getirildiği,

• İSG alanında yüksek lisans ve doktora yapan mühendis veya teknik

elemanlara görev sürelerine bakılmaksızın sınavsız ancak, ilgili sınıfın

uzmanlık belgesinin pratik eğitimini tamamlayarak belge için başvurabilme

hakkı getirildiği,

• A ve B sınıfı uzmanlık belgesi için gerekli olan görev sürelerinin

düşürüldüğü, ancak C sınıfı uzmanlık belgesi için gerekli olan görev

süresinin yükseltildiği ve bu kişilerin sözkonusu sınıfa ait belge ile görev

yaptıklarını “iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi” ile belgelemeleri koşulunun

getirildiği dikkat çekmektedir.

Yönetmelikte ortaya konan uzmanlık sisteminde A ve B belgesi almanın temel

koşulu deneyim olarak gösterilmiş ve müfettişler ile genel müdürlükte ve bağlı

birimlerde iş güvenliği uzmanı olarak çalışanlar farklı bir muameleye tabii tutulmuştur.

Söz konusu kişilerin, özel sektörde çalışan kişilerden daha bilgili, yetenekli veya

deneyimli olduğuna hangi bilimsel ölçüte göre karar verildiği anlaşılamamıştır. Bu

süreye müfettiş yardımcılığının dahil olup olmadığı da belirsiz bırakılmıştır.118 Söz

konusu hükümle 30 yıl İSG alanında çalışmış ve deneyime sahip bir kişi C sınıfından

başlamak zorunda iken, sadece 3 yıl görev yapmış müfettişlere eğitimsiz ve sınavsız

doğrudan A sınıfı belgesi alabilme ayrıcalığı tanınmıştır.

118 Yılmaz, Fatih, “Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri…..”, s.101.

Page 84: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

76

Diğer taraftan kamu kurumlarında ve özel sektörde İSG alanında uzun yıllardır

çalışmış olanların C sınıfını atlayarak B veya A sınıfı uzmanlık belgesi alabilme yolu

kapatılmış, bu alanda deneyimli olmanın sağlayabileceği avantajlar göz ardı edilmiştir.

Buna karşılık deneyimi ön plana çıkaran ilgili düzenlemede, asgari görev süresi

belirtilmeden bu alanda Yüksek Lisans veya Doktora yapan mühendis veya teknik

elemanlara sınavsız B veya C sınıfı uzmanlık belgesi alabilme hakkının sağlanması,

verilecek pratik eğitim ile bu açığın kapatılmasının mümkün olup olmadığı

tartışılabilinir. Ancak söz konusu düzenleme, iş güvenliği kültürünün oluşumunda

eğitimin yerini ve önemini göstermesi açısından olumlu olarak değerlendirilebilir.

Yönetmeliğin 36. md.sinde iş güvenliği uzmanlarının uzmanlık belgelerine göre

çalışacakları işyerleri ve çalışma süreleri düzenlenmiştir. Geçmişteki düzenlemeden

farklı olarak işyerlerinin İSG açısından risk grupları “az tehlikeli”, “tehlikeli” ve “çok

tehlikeli” olmak üzere üç grupta düzenlenmiştir. Buna göre;

• (A) sınıfı belgeye sahip olanlar bütün tehlike sınıflarında yer alan

işyerlerinde,

• (B) sınıfı belgeye sahip olanlar tehlikeli ve az tehlikeli sınıflarda yer alan

işyerlerinde,

• (C) sınıfı belgeye sahip olanlar az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde,

görev yapabileceklerdir.

İşyerinde birden fazla iş güvenliği uzmanının görevlendirilmesi halinde, en az

bir iş güvenliği uzmanında yukarıda belirtilen şartlar aranmasının yeterli olacağı hükme

bağlanmıştır.

İş güvenliği uzmanlarının, bu Yönetmelikte belirtilen görevlerini yerine

getirmek için gerekli olan çalışma sürelerinin tespitinde ise geçmişteki düzenlemeden

farklı olarak; aylık işgünü üzerinden değil, aylık saat üzerinden hareket edilmiş ve

işyerindeki işçi sayısı ve işyerinin tehlike sınıfına bağlı olarak çalışma süresinin

kademeli olarak artışına yer verilmiştir. Asgari işçi sayısı üzerinden basit bir hesaplama

yapıldığında iş güvenliği uzmanlarının çalışma sürelerinin arttırıldığı gözlenebilir.

Page 85: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

77

Nitekim eski yönetmeliğin iptali için öne sürülen gerekçelerden birinin de iş güvenliği

uzmanlarının sözü edilen görevleri, belirlenen çalışma süresi içinde yerine

getirmelerinin mümkün olmadığı hatırlanırsa, mevcut düzenlemenin yerinde olduğu

söylenebilir.

Yukarıdaki hükme ilave olarak ilgili md.de işyerinin girdiği tehlike sınıfı ve

işyerindeki işçi sayısına göre yönetmelikte belirtilen işyerlerinde en az bir iş güvenliği

uzmanının tam gün çalışma esasına göre görevlendirilmesi ve belirtilen çalışma

sürelerinin sağlanabilmesi için de yeteri kadar iş güvenliği uzmanının ayrıca istihdamı

öngörülmektedir.

Yönetmeliğin 37. ve 38. md.lerinde, iş güvenliği uzmanlarının geniş kapsamlı

görev, yetki ve sorumluluklarla donatıldığı görülmektedir.

Toplam 17 md. de düzenlenen iş güvenliği uzmanlarının görevleri arasına

geçmişteki düzenlemeye ilave olarak;

• Gece postalarındaki çalışma ortamının gözetimi,

• İşyeri hekimi ile birlikte yıllık çalışma planının ve yıllık değerlendirme

raporunun hazırlanması,

• Birden fazla madde veya etkenin aynı anda işyerinde bulunmasından dolayı

ortaya çıkabilecek tehlikelerin değerlendirilmesi,

• Tüm görevleri ile ilgili gerekli kayıtların tutulması dahil edilmiştir.

Genel itibariyle incelendiğinde iş güvenliği uzmanlarının işyerinde üretim

devam ettiği müddetçe; çalışma ortamının İSG yönünden gözetimi, risk analizleri,

tehlike tespitleri, acil durumlarda uygulama planları, iş kazaları ve meslek hastalıkları

açısından önleyici ve düzeltici faaliyet planları, kişisel koruyucuların kullanımı, İSG

kurullarına katılım, eğitimlerin planlanması gibi işyerinde yapılan ve yapılması gereken

çalışmaların kurallara uygun yapılmasını sağlamak ve uygulamaların izlenmesinden

sorumlu tutulduğu gözlenmektedir.

İş güvenliği uzmanlarına söz konusu görevlerini yerine getirirken bağımsız

olacağı, gerektiğinde işin geçici süreyle durdurulması için üst yönetimi

Page 86: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

78

bilgilendirebileceği, üretim planlarında karar alma sürecine katılacağı gibi yetkiler

tanınırken, bu görevleri esnasında işveren ve işyeri hakkında sır saklama yükümlülüğü

de verilmiştir.

Yönetmeliğin 7. bölümünde, iş güvenliği uzmanlarının eğitimleri ve sınavlarına

ilişkin konulara yer verilmiştir. Buna göre 40. md.de iş güvenliği uzmanlarının

eğitimlerinin, kuruluş kanunlarında iş güvenliği uzmanlığı eğitimlerini verme yetkisi

bulunan kurum ve kuruluşlar, üniversiteler ve Genel Müdürlük’çe yetkilendirilen kamu

kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya özel hukuk

tüzel kişileri tarafından düzenleneceği hükmü yer almaktadır.

Geçmişteki düzenlemede uzmanlık eğitimlerinin sadece ÇASGEM tarafından

düzenleneceğine yer verilmiş ve bu eğitimlerin üniversitelere bırakılmaması eleştirilere

maruz kalmıştı. Yeni yönetmelikte bu maddenin değiştiği ve kapsamının genişletildiği

görülmektedir. Buna göre, İSG Genel Müdürlüğü’nce yetki verilen her kuruluş

uzmanlık belgesi eğitimi verebilecektir. Ülkemizde bu eğitimleri verebilecek yeter

sayıda üniversite ve meslek odası bulunurken, özel kuruluşların da eğitim kurumları

arasına alınması eleştiri noktası olmuştur.119 Yönetmelikte eğitim kurumlarının başvuru

işlemleri, yetkilendirilmesi, eğitim mekanlarının ve eğiticilerin nitelikleri ve eğitim

konuları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Yönetmeliğin 54. md.sinde iş güvenliği uzmanlarının eğitimi, 55. md.sinde de

eğitim ve sınav komisyonunun oluşumu ve çalışmaları ile ilgili hükümler yer

almaktadır. Geçmişteki düzenlemede en az 120 saat eğitim süresi 220 saate çıkarılımış,

teorik eğitimin 2/3 sinin uzaktan eğitimle verilebileceği hükmü getirilmiş, iş güvenliği

uzmanlarının uzmanlık belgesini aldıkları tarihten itibaren 7 yıllık periyotlarla bilgi

yenileme eğitimlerine katılmaları zorunlu tutulmuştur.

İş güvenliği uzmanlığı gibi insan sağlığını ilgilendiren ve teknik içeriği fazla

olan bir konuda örgün eğitime ağırlık verilmesi gerekirken, teorik kısmının 2/3 sinin

uzaktan eğitim yoluyla yapılabilmesine olanak tanınması sakınca yaratabilecek bir

düzenlemedir. Görselliğin ön planda olduğu ve pek çok değişik konu içeren derslerin,

uzaktan eğitim yoluyla etkin şekilde nasıl verilebileceği belirsizdir. Üstelik uzaktan 119 Yılmaz, Fatih, “Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri….”, s.101.

Page 87: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

79

eğitime uygun gibi görünen hukuk derslerinin bile yüzyüze yapıldığında daha etkili

olduğu ve özellikle alanında deneyim sahibi kişilerin katıldığı bu tür sertifika

eğitimlerinin genellikle soru cevap şeklinde işlendiğinde daha yararlı sonuçlar verdiği

deneyimlerle sabittir. Üstelik uzaktan eğitimin nasıl denetlenebileceği de ayrı bir sorun

oluşturmaktadır. Adı üzerinde “uzmanlık eğitimi” olarak verilen bir eğitimin bu kadar

hafife alınabilecek bir konu olmaması gerektiği ifade edilmektedir. 120

Yönetmeliğin 55. md.sinde “İş güvenliği uzmanlığı eğitim ve sınav

komisyonu”nun oluşumu ve çalışma şekillerine dair hükümlere yer verilmiştir.

Geçmişteki düzenlemeden farklı olarak komisyonun oluşumunda işçi ve işveren

temsilcilerinin yer almadığı dikkat çekmektedir.

Mevcut yönetmeliğin en çok sıkıntı yaratacak noktaları şöyle özetlenebilir:

• Uzmanlık belgesinin sınıfsal ayrımı konusunda özellikle A sınıfı belgeye

ihtiyaç daha da artmış görünmektedir. Oysa mevcut piyasadaki yetişmiş

işgücüne bu kadar uzun süre beklemeden A sınıfı uzmanlık belgesi verilme

koşullarının kolaylaştırılması, İSG yönünden işyerlerinin daha sağlıklı

ortama kavuşmasını sağlayabilir.

• Belli koşullara sahip işyerlerinde İSGB kurulması ve iş güvenliği uzmanının

istihdam edilmesini öngören düzenlemeye rağmen, işverenlere bu hizmetin

işyeri dışından OSGB’den de alınabilme fırsatının tanınması ve bu durumda

özellikle 500’den az işçinin çalıştığı işyerlerinde iş güvenliği uzmanın sınırlı

çalışma süresiyle belirtilen kapsamlı görevleri tam anlamıyla yerine

getirmesi mümkün görünmemektedir. Hizmetin dışardan alınması

durumunda çalışma sürelerini arttıran bir düzenleme bu sorunu çözebilir.

• İSGB de iş sözleşmesi ile görev yapan iş güvenliği uzmanlarının mesleki

bağımsızlıklarının sağlam temele oturtulmadığı, diğer çalışanlarla aynı fesih

koşullarına tabii olan uzmanların üstlendikleri sorumlulukları yerine

getirirken işverene karşı bazı haklarla donatılmaları gerekmektedir.

120 Yılmaz, Fatih, “Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri …”, s.102.

Page 88: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

80

Yasalarda tanımlanmış bir iş güvencesine sahip olmalarının sağlanması

İSGB ninde daha etkin çalışmasını sağlayabilir.

Türk Tabibleri Birliği tarafından ilgili yönetmeliğin “işyeri hekimliği ve iş

güvenliği uzmanlarının eğitim, sınav, belgelendirme ve görevlendirmeleri ile OSGB ve

eğitim kurumlarının yetkilendirilmesi” ile ilgili bazı maddelerinin hukuka ve hizmet

gereklerine aykırı olduğu ve bunun yanısıra eksik düzenlendiği iddiasıyla sözkonusu

md.lerin iptali ve yürütülmelerinin durdurulması istenmiştir. 29.03.2010 tarihinde

Danıştay ilgili Dairesince yeni bir karar verilinceye kadar işyeri hekimi ve iş güvenliği

uzmanlarının eğitim, sınav, belgelendirme ve görevlendirmeleri ile OSGB ve eğitim

kurumlarının yetkilendirilmesi ile ilgili iş ve işlemler durdurulmuştur. Bu bağlamda özel

hukuk tüzel kişilerinin eğitim programları da durdurulmuştur.

II.2.1.6. İSGB’ne İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Tebliğ (09.12.2009 T.) İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri

Hakkında Yönetmeliğin 15.08.2009 tarihinde yayınlanmasını müteakip, söz konusu

Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların düzenlendiği İşyeri

Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında

Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Tebliğ de 09.12.2009 tarihinde Resmi Gazete’de

yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Tebliğde İSGB’nin kuruluş ve işleyişine yönelik uygulamalar ile OSGB ve

eğitim kurumlarının yetkilendirilmeleri için başvuru usulleri, belgelendirme ve çalışma

esaslarına ilişkin uygulamalar ayrıntılı olarak düzenlemiş, bazı hususlara tekrar vurgu

yapılmıştır.

Tebliğin 4.md.sinde 50 ve daha fazla işçi çalıştıran ve sanayiden sayılan işlerin

yapıldığı işyerlerinde İSGB’nin kurulması ve en az bir iş güvenliği uzmanının

görevlendirilmesine yer verilmiştir. İlgili yönetmelik hükmünde de yer aldığı üzere,

işverenlerin bu hizmeti (İSGB kurmadan) tamamen dışarıdan alabilmeleri de

mümkündür. Görevlendirme kavramı ile, iş güvenliği uzmanının yani İSGB de görevli

olan (yani işyerinin işçisi olan) yada OSGB’den hizmet alınan kişi olabileceği açıktır.

Page 89: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

81

Ancak tehlike sınıfına ve işçi sayısına bağlı olarak (az tehlikeli/1000 ve daha

fazla, tehlikeli/750 ve daha fazla, çok tehlikeli /500 ve daha fazla) yönetmelikte

belirtilen işyerlerinde İSGB kurulması zorunlu olduğu gibi eğer sanayiden sayılan bir

işyeri ise bu birimde ayrıca tam gün istihdam edilen bir iş güvenliği uzmanının

çalıştırılması da esastır. Yönetmelikte de yer alan bu konuya tebliğde de tekrar vurgu

yapılmıştır.

Bununla birlikte yönetmelikte açıkça yer almayan ana tebliğde dikkat çeken bir

nokta da şudur; Sözü edilen işçi sayısı ve tehlike sınıfına ilişkin işyerlerinde İSG

hizmetleri için OSGB ile hizmet sözleşmesi yapılamayacağı, fakat bu işyerlerinde

OSGB’nin İSGB olarak alt işveren sıfatı ile hizmet verebilecekleri hükmü yer

almaktadır. Kurulan İSGB de iş güvenliği hizmetlerinin, devamlı olarak aynı iş

güvenliği uzmanı tarafından verilmesi gerektiği ve bundan her iki işverenin de birlikte

sorumlu oldukları esas olarak benimsenmiştir.

Tebliğde ayrıca, iş güvenliği uzmanlarının işçi sayısı ve tehlike sınıfına göre

çalışma sürelerinin nasıl tespit edileceğine ilişkin örnekler ile işyerinde alt işveren

olduğu takdirde yükümlülüklerin ne olacağı ve çalışma sürelerinin nasıl hesaplanacağı

ilişkin örnekler yer almaktadır. Böylece yönetmelikte yer alan düzenlemenin,

uygulanmasının İSGB de ve OSGB de nasıl yapılacağı çalışma süresinin nasıl

hesaplanacağı ve buna bağlı olarak kaç tane iş güvenliği uzmanın çalıştırılması gerektiği

ayrıntılı olarak gösterilmiştir. 121

121 Örnek1: Çok tehlikeli sınıftaki (sadece A Grubu Uzman) 50 işçi çalışan bir işyerinde: Ayda en az 36 saat,

• İşçi başına ayda en az 10 dakika, • Bir işçi için ayda 10 dakika, 50 işçi için ayda 500 dakika = 8 saat 20 dakika’dır.

Toplam 44 saat, 20 dakika/ay’dır. Örnek2: Tehlikeli sınıfta bulunan ve 453 işçi çalıştıran işyerinde ayda 24 saat + 2265 dakika = 24 saat + 37 saat 45 dakika en az (B) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanını işyerinde görevlendirmek zorundadır. Buna göre iş güvenliği uzmanı ayda 61 saat 45 dakika çalışması gerekir. Örnek3: Örnek: Bir OSGB; 90, 120 ve 160 işçi çalıştıran az tehlikeli sınıfta yer alan üç işyeri ile 180 ve 200 işçi çalıştıran tehlikeli sınıfta yer alan iki işyeri ve 240 işçisi olan çok tehlikeli sınıfta yer alan bir işyeri ile sözleşme yapmıştır. Buna göre iş güvenliği uzmanı; 90 işçi-az tehlikeli 12 saat + [(90x5/60) = 7 saat 30 dakika] = 19 saat 30 dakika/ay 120 işçi-az tehlikeli 12 saat + [(120x5/60) = 10 saat] = 22 saat/ay 160 işçi-az tehlikeli 12 saat + [(160x5/60) = 13 saat 20 dakika] = 25 saat 20 dakika/ay 180 işçi- tehlikeli 24 saat + [(180x5/60) = 15 saat] = 39 saat/ay 200 işçi- tehlikeli 24 saat + [(200x5/60) = 16 saat 40 dakika] = 40 saat 40 dakika/ay 240 işçi- çok tehlikeli 36 saat + [(240x10/60) = 40 saat] = 76 saat/ay çalışması gerekir.

Page 90: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

82

II.2.1.7. 6009 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (01.08.2010 T.)

15.08.2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “İşyeri

Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında

Yönetmelik” in bazı maddelerinin yürürlüğü 29.03.2010 tarihinde Danıştay ilgili

Dairesince durdurulmuştur. Buna göre, yeni bir karar verilinceye kadar işyeri hekimi ve

iş güvenliği uzmanlarının eğitim, sınav, belgelendirme ve görevlendirmeleri ile OSGB

ve eğitim kurumlarının yetkilendirilmesi ile ilgili iş ve işlemler askıya alınmıştır.

Danıştay’ın söz konusu kararı hem sınava girmeyi bekleyen çok sayıda iş güvenliği

uzman adayını hem de işverenleri mağdur etmiş ve bir bekleyiş içine sokmuştur. İSG

hizmetlerinin sürdürülmesinde ortaya çıkabilecek aksamaların doğrudan insan sağlığı

üzerinde etkili olabileceği noktasından hareketle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

tarafından hemen gerekli yasal düzenleme yapılmıştır. 01.08.2010 tarihinde Resmi

Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6009 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı

Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile

yürürlüğü durdurulan maddelere ilişkin yeni düzenlemeler getirilmiştir. Kamu oyunda

Torba Kanun olarak da adlandırılan Kanunun 48, 49 ve 50. md.lerinde İSG’ne yönelik

hükümler yer almaktadır. Buna göre;

MADDE 48- 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinin

üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Bu Kanunun uygulanması bakımından;

a) İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görev yapmak üzere Bakanlıkça

belgelendirilmiş hekimler, işyeri hekimini; mühendis, mimar ve teknik elemanlar ise iş

güvenliği uzmanını,

b) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini vermek üzere, gerekli donanım ve personele sahip

olan Bakanlıkça yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Ticaret Kanunu

hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketlerce kurulan ve işletilen müesseseler ortak

sağlık ve güvenlik birimini,

c) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görev yapacak işyeri hekimi ve iş güvenliği

uzmanlarının eğitimlerini vermek üzere Bakanlıkça yetkilendirilen kamu kurum ve

Page 91: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

83

kuruluşları, üniversiteler ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren

şirketlerce kurulan ve işletilen müesseseler eğitim kurumunu,

ifade eder."

MADDE 49 - 4857 sayılı İş Kanununun 81 inci maddesinin üçüncü fıkrası

yürürlükten kaldırılmış, ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar

eklenmiştir.

"İşyeri sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin nitelikleri,

ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alınmasına ilişkin hususlar, bu birimlerde

bulunması gereken araç, gereç ve teçhizat ile görevlendirilecek işyeri hekimi, iş

güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin nitelikleri, sayısı, işe alınmaları, görev,

yetki ve sorumlulukları, çalışma şartları, görevlerini nasıl yürütecekleri, eğitimleri ve

belgelendirilmeleri ile eğitim kurumlarının yetkilendirilmeleri, işyeri hekimi ve iş

güvenliği uzmanı eğitim programlarının ve bu programlarda görev alacak eğiticilerin

niteliklerinin belirlenmesi ve belgelendirilmeleri ile eğitimlerin sonunda yapılacak

sınavlar ilgili tarafların görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

İşyeri hekimlerinin, işyeri sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik

birimlerinde görevlendirilmeleri ve hizmet verilen işyerlerinde çalışan işçilerle sınırlı

olmak üzere görevlerini yerine getirmeleri hususunda diğer kanunların kısıtlayıcı

hükümleri uygulanmaz."

MADDE 50- 9/1/1985 tarihli ve 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik

Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci

fıkrasına (1) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (m) bendi eklenmiş, takip eden

bent buna göre teselsül ettirilmiştir.

"m) İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, diğer teknik ve sağlık personel ile işçilere eğitim

vermek için kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve Türk Ticaret Kanunu

hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketler ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerini

yetkilendirmek, gerektiğinde yetkilerini iptal etmek, hizmetin etkin ve verimli bir

Page 92: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

84

şekilde verilip verilmediğinin kontrol ve denetimini sağlamak, işyeri hekimi ve iş

güvenliği uzmanının eğitimleri sonundaki sınavları yapmak veya yaptırmak, belgelerini

vermek,"

Yapılan bu değişiklikler ile Türk Tabipler Birliği(TBB) ve Türk Mühendis ve

Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri İle

Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin bazı maddeleri için açılan

yürütmeyi durdurma ve iptal davası sonrası verilen yürütmeyi durdurma kararının

aşılması amaçlandığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda İş Kanunun 2 inci ve 81 inci

maddesinde yapılan son değişiklik gereği yeni bir yönetmelik çıkarılacağı

anlaşılmaktadır. Çıkarılacak yönetmelik sonrasında, iş güvenliği uzmanlığı ve işyeri

hekimliği eğitimleri, sınavları ve sertifikalandırılmalarının yeniden başlatılması, ortak

sağlık ve güvenlik birimlerine işlerlik kazandırılması hedeflenmektedir.

Kanunda bir diğer dikkat çeken nokta ise, 20.01.2004 tarihli İş Güvenliği İle

Görevli Mühendis Veya Teknik Elemanların Görev, Yetki Ve Sorumlulukları Hakkında

Yönetmelikte iş güvenliği uzmanı olarak görev yapabilecekler arasında yer alan

mimarların, 15.08.2009 tarihli “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve

Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik” ile kapsam dışına çıkarılmışken, bu kanunda

yer alan 48 md. hükmü ile tekrar iş güvenliği uzmanı olmaya hak kazanmalarıdır.

II.2.1.8. İSG Kanun Tasarı Taslağı 4857 sayılı İş Kanunun yürürlüğe girmesinde bu yana kanunun öngördüğü

birçok yönetmelik hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. “İşyeri Sağlık Birimleri ve

İşyeri Hekimlerinin Görevleri ile Çalışma ve Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik”in

bazı hükümlerinin yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin Danıştay kararlarıyla başlayan

yargı süreci, İSG alanındaki diğer düzenlemelere de yayılarak devam etmiştir. Bakanlık,

aslında çok kısa bir süre içinde ve AB normlarına uygun oldukları bizzat metinlerinde

belirtilmek suretiyle çıkarılan bir dizi yönetmeliğin yürütülmesinin durdurulması veya

iptali ardından, “ İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarı Taslağı” hazırlamış ve tarafların

görüşüne sunmuştur. 122

122 Centel, Tankut, “İş Sağlığı ve Güvenliği Alanındaki Son Gelişmeler”, MESS Sicil İş Hukuku,

Page 93: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

85

Ülkemizde İSG’nin sağlanmasıyla ilgili kurallar İş Kanunu’nda ve bazı özel

kanunlarda düzenlenmiştir. İş kanunu işyerlerinde İSG’nin sağlanması için işverenleri

her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri eksiksiz bulundurmak, işyerlerinde alınan

önlemlere uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri bu alanda eğitmek ve

bilgilendirmekle yükümlü tutarken, işyerlerinde çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın

uygulanıp uygulanmadığının denetim ve izleme yetkisini de devlete bırakmıştır.

Son yıllarda bir yandan uluslararası düzenlemelerin etkisi ve bazı ülkelerde bu

alanda özel kanunlar çıkartılmış olması, öte yandan AB’ye uyum sürecinin baskısı, en

önemlisi AB’nin 89/391 sayılı Yönergesi’nden esinlenerek çıkarılan 9.12.2003 tarihli İş

Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nin Danıştayca iptali, bu alanda dağınık halde

bulunan mevzuatın ve İş Kanunu içine sıkıştırılmış hükümlerin modifiye edilmesi ve bu

alanda ayrı kanun yapılması fikrinin ortaya atılmasına neden olmuştur.123

İş Kanununun İSG alanında çıkarılmasını öngördüğü yönetmeliklerden

bazılarının yürürlülüğünün durdurulmuş, bazılarının da iptal edilmiş olması İSG

konusunda bağımsız bir yasanın oluşturulması çalışmalarını hızlandırmıştır. Bu

bağlamda 21.12.2006 tarihli Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi olağan

toplantısında “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı Taslağı” sosyal tarafların

görüşüne sunulmuştur.124

Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarı Taslağı’nda göze çarpan ilk nokta

taslağın genel olarak AB ‘nin 89/391 sayılı Çerçeve Yönergesine, dolayısı ile Danıştay

kararı ile iptal edilen (K.2006/3007 sayılı karar) İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği

hükümlerine benzerliğidir. Taslak kanunlaştığında İş Kanunu’ndaki iş sağlığı ve

güvenliğine ilişkin tüm hükümler ortadan kalkacaktır.125

Taslağın tanımlar başlıklı 3’üncü md.sinde “İş Güvenliği Uzmanı”

tanımlanmaktadır. Taslaktaki “iş güvenliği uzmanı” ile iptal edilen yönetmelikteki

tanım hemen hemen aynıdır.

Dergisi, Ankara, Eylül 2006, sy.3, s.5. 123 Tuncay, A.Can, “ILO ve AB Normları Işığında.....”, s.48. 124 Demircioğlu, A.Murat, “İş Güvenliği Uzmanliğı .....”, s.10. 125 Tuncay, A.Can, “ILO ve AB Normları Işığında....”, s.56.

Page 94: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

86

Uluslararası anlaşmalarda, İsviçre dışındaki uluslararası ülke mevzuatlarında “İş

Güvenliği Uzmanlığı” tanımlanmamıştır. İş güvenliği uzmanlığı terimi, uluslararası

hukukta, iş güvenliği mühendisi veya iş güvenliği ustası yada iş güvenliği teknik

elemanı kavramlarını kapsayacak tarzda bir üst terim olarak kulllanılmaktadır. 126

Benzer yaklaşım taslakta da dikkati çekmektedir.

Taslağın 6. md.sinde, işverenin işle ilgili konularda çalışanların sağlık ve

güvenliklerini korumakla yükümlü olduğu ve bu yükümlülüğünün işyeri dışından kişi

veya kuruluşlardan alacağı hizmetle ortadan kalkmayacağı belirtilmektedir.

Taslağın 11. md. sinde işveren, işyerindeki sağlık güvenlik risklerini önlemek

ve koruyucu hizmetleri yürütmek üzere, işyerinin büyüklüğünü, işin niteliğini

tehlikelilik derecesi ve çalışan sayısını dikkate alarak, bir veya birden fazla iş güvenliği

uzmanı görevlendirmekle yükümlü tutulmuştur. İşyerinde bu görevleri yürütecek

nitelikte eleman bulunmaması halinde, işverenin bu hizmeti dışarıdan, Bakanlık

tarafından belgelendirilmiş olan uzman kişi veya kuruluşlardan da alınabileceğine yer

verilmiştir.

“Bu hükümden, işyeri hekimi, işyeri hemşiresi ve iş güvenliği uzmanının kaç

işçi çalıştıran ve hangi işlerin görüldüğü işyerlerinde bulundurulacağını ve hangi sayıda

bulundurulacağını anlamak mümkün değildir. Bu muğlak düzenleme Bakanlığa, her

işyerinde ve istediği sayıda işyeri hekimi, işyeri hemşiresi ve iş güvenliği uzmanı

bulundurma yükümlülüğü getiren bir yönetmelik çıkarma yetkisi tanımaktadır.

Konunun somut çerçevesi kanunla çizilmeden uygulamanın bu kadar önemli bir

konusunun tamamen yönetmeliğe bırakılmasının”127 pek çok sakıncalar doğuracağı

ifade edilmektedir.

Taslak bu haliyle, iş güvenliği mühendisi veya teknik elemanı istihdamını

mutlak zorunluluk olarak öngörmemiş bu hizmetlerin dışarıdaki kişi veya kuruluşlardan

da alınabilmesine olanak tanımıştır. Taslağın bu yönüyle 164 sayılı Tavsiye Kararı ve

126 Demircioğlu, A.Murat, “İş Güvenliği Uzmanliğı .......”, s.13. 127 Ekmekçi, Ömer, “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu.........”, s.25.

Page 95: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

87

89/391 sayılı Çerçeve Yönerge ve AB’ye üye ülkelerin ulusal mevzuatları ile uyum

sağladığına vurgu yapılmaktadır.128

Taslakta ayrıca, İSG gibi uzmanlık gerektiren işlerin uzman olmayan kişi ve

kuruluşlara verilmesi de engellenmiş ve koruyucu ve önleyici hizmetleri yürütümü

ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. İşyerinden görevlendirilen veya işyeri dışından hizmet

alınan kişilerde ve/ veya kuruluşlarda aranacak nitelikler, bu kişi ve/veya kuruluşların

çalışma şartları ve görevlerini nasıl yürütecekleri ile bu kişilerin eğitimleri, eğitimi

verecek kurum ve/veya kuruluşların nitelikleri, bu kişi ve/veya kuruluşların, Bakanlık

tarafından belgelendirilmeleri ve belgelerin iptali, görev ve sorumlulukları kuruluşlarda

bulunacak personel ve donanım ile kuruluşların denetlenmesi, işyerinin büyüklüğü, işin

niteliği, tehlikelilik derecesi ve çalışan sayısına göre; bu kişi ve/veya kuruluşlardan

hangi koşullarda hizmet alınacağı, görevlendirilecek ya da hizmet alınacak kişilerin

sayısı, hizmet süreleri ve işverenin sorumluluğu hangi hallerde kendisinin

üstlenebileceği ile ilgili usul ve esasların Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak

çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği öngörülmüştür.129

II.2.2. İş Güvenliği Uzmanlığı: Nitelikleri, Eğitimi, Görev Ve Yetkileri

II.2.2.1. İş Güvenliği Uzmanının Nitelikleri 4857 sayılı İş Kanunu`nun 81. md.sine dayanılarak hazırlanan İşyeri Sağlık ve

Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin 4. ve

35. md.leri çerçevesinde iş güvenliği uzmanı olabilmek için iki temel koşul gereklidir:

• Birincisi; iş güvenliği uzmanı tanımından hareket ederek mühendis veya

teknik eleman sıfatına sahip olmaktır.

Yönetmelik; mühendisler için mühendislik eğitiminde her hangi bir bölüm kısıtı

getirmemiş, üniversitelerin mühendislik fakültelerinden mezun olma şartı aramıştır.

Teknik elemanlar için ise belli dallardan mezun olma koşulunu getirmiştir. Yönetmeliğe

göre üniversitelerin fizik ve kimya bölümlerinden lisans düzeyinde mezun olanlar,

teknik öğretmenler, iş sağlığı ve güvenliği bölümü mezunları teknik eleman olarak

kabul edilmektedir. Yönetmeliğin hükmündeki bu tanım 01.08.2010 tarihli 6009 sayılı 128 Demircioğlu, A.Murat, “İş Güvenliği Uzmanliğı .......”, s.13. 129 Ekmekçi, Ömer, “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu .........”, s.27.

Page 96: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

88

“Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde

Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ‘un 48.md. si ile “İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği

hizmetlerinde görev yapmak üzere Bakanlıkça belgelendirilmiş hekimler, işyeri

hekimini; mühendis, mimar ve teknik elemanlar ise iş güvenliği uzmanını ifade eder”

olarak hükme bağlanmış olup böylece mimarlık mesleğine de iş güvenliği uzmanı

olabilme hakkı tanınmıştır.

Bunların dışında kalan okullardan mezun olanların iş güvenliği uzmanı olmasına

izin verilmemiştir.

Yönetmelikte Türk üniversitelerinden diploma alma koşulu açıkça

öngörülmemiştir. Bu durumda denkliği alınma koşulu ile yurtdışındaki okullardan

Yönetmelikte belirtilen branşlarda mühendislik ve teknik eleman diploması olanlar da iş

güvenliği uzmanı olarak görevlendirilebilmelidir.130

• İkincisi ise; iş güvenliği uzmanlık belgesine sahip olmaktır. Yönetmelikte

düzenlendiği şekli ile iş güvenliği uzmanı olmak için görevlendirilecek kişinin

mühendis veya teknik eleman olması ön koşuldur, ancak bu koşul yeterli

değildir. Ayrıca İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından verilen

“iş güvenliği uzmanlık belgesi”ne sahip olunması gerekmektedir. Nitekim

Yönetmeliğin 4. maddesinde iş güvenliği uzmanı tanımlanırken de, genel

müdürlük tarafından yetkilendirilmiş kişiler ifade edilmiştir.

İlgili yönetmeliğin 57. md. si uyarınca oluşturulan Tehlike Sınıfı Belirleme

Komisyonunun görüşleri doğrultusunda işyerlerinin İSG açısından yer aldığı tehlike

sınıfları 25.11.2009’da yayımlanan bir tebliğ ile belirlenmiştir. Buna göre işverenin,

işyerinin yer aldığı tehlike sınıfına göre (A), (B) ya da (C) sınıfı uzmanlık belgesine

sahip iş güvenliği uzmanı istihdam etmesi gerekmektedir.

II.2.2.2. İş Güvenliği Uzmanının Eğitimi Ve Uzmanlık Belgesi 4857 sayılı İş Kanunu`nun 81. maddesine dayanılarak hazırlanan İşyeri Sağlık

ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin

130 Demircioğlu, A.Murat, “İş Güvenliği Uzmanliğı .......”, s.114.

Page 97: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

89

“İş Güvenliği Uzmanlarının Eğitimleri ve Sınavları” başlıklı yedinci bölümde iş

güvenliği uzmanlarının eğitim ve belgelendirme koşulları hükme bağlanmıştır.

Yönetmeliğin 40. md.de iş güvenliği uzmanlarının eğitimleri, üniversiteler ve

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel

Müdürlüğü ’nce yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki

meslek kuruluşları veya özel hukuk tüzel kişiler tarafından verilebileceği

belirtilmektedir.

“İş güvenliği uzmanlığını düzenleyen 20 Ocak 2004 tarihli eski Yönetmeliğe

göre, uzmanlık eğitimlerini sadece ÇASGEM düzenlemekteydi. Bu eğitimlerin

üniversitelere bırakılmaması isabetli elestirilere maruz kalmıstır.”131

Yönetmelik’te ve Tebliğ’de iş güvenliği uzmanı eğitiminin sadece Bakanlık

tarafından değil Genel Müdürlükçe yetkilendirilmiş kamu kuruşları, meslek odaları ya

da tüzel kişler tarafından verilebileceği, eğitim sonucunda sınavın ve uzmanlık

belgelendirilmesinin Genel Müdürlük tarafından yapılması esası açıkça belirtilmiştir.

“Ancak bu düzenlemenin de yerinde olduğu söylenemez. Daha önce dar

kapsamlı olduğu için eleştirilen bu düzenleme, simdi de fazla genişletilmistir. Şüphesiz

ki sağlıkla ilgili bir alanda uzman eleman yetiştirmek, bu konuda bilimsel ve fiziki alt

yapıya sahip eğitim kurumlarınca yerine getirilmelidir. Bu eğitimlerin ÇASGEM ile

birlikte, üniversiteler ve ilgili meslek odalarınca verilmesi, özel kuruluşlara kapatılması

daha uygun olacaktı. Ülkemizde bu eğitimleri verebilecek yeter sayıda üniversite ve

meslek odası bulunmaktadır.”132

Yönetmeliğin 41, 42. 43. md.lerinde iş güvenliği uzmanı eğitim

yetkilendirilmesi ile ilgili kamu kuruşları, meslek odaları yada tüzel kişiler için

aranılacak başvuru gereklilikleri, yetkilendirilme ve hizmetin devredilmesi konuları

ayrıntılı olarak hükme bağlanmıştır.

İş güvenliği uzmanlığı eğitimi yetkilendirme belgesi almak isteyen kuruluşlar

Yönetmelikte 45. md. de belirtilen eğitim mekanları niteliklerini yerine getirmek

131 Yılmaz, Fatih, “Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri….”, s.100. 132 Yılmaz, Fatih, “Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri….”, s.101.

Page 98: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

90

zorundadırlar. İlgili maddede eğitimlerin en fazla 25’er kişilik gruplardan oluşabileceği,

kişi başı en az 10 metreküp hava hacmi olacak şekilde, yine yönetmelikte detaylı

belirtilmiş fiziki koşul ve konfora sahip mekanlarda verilebileceği hükme bağlanmıştır.

Yönetmelikte iş güvenliği uzmanı eğitimcileri için aranan nitelikler md.47 ‘de

hükme bağlanmış olup, pedagojik formasyona sahip İSG alanında çalışan en az üç yıl

( A) sınıfı uzmanlık belgesine sahip uzmanlar, üniversitelerde, mühendislik, hukuk ve iş

sağlığı ve güvenliği alanlarında ders verenler, İSG alanında en az üç yıl teftiş yapmış iş

müfettişleri, pedagojik formasyona veya eğiticilerin eğitimi belgesine sahip, İSGÜM ve

bağlı birimlerinde en az beş yıl görev yapmış İSG uzmanları, iş güvenliği uzmanı eğitici

belgesine sahip olmak koşulu ile eğitim verebilirler.

Yönetmelikte 4. md.’de eğticinin eğitim belgesi; “Kamu kurum ve kuruluşları,

üniversiteler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve 5580 sayılı Özel

Öğretim Kurumları Kanununun yetkilendirdiği kuruluşlar tarafından verilen eğiticilerin

eğitimi belgesi” olarak hükme bağlanmıştır.

İş güvenliği uzmanlarına verilecek eğitimin genel hatları Yönetmeliğin 52.

md.sinde hükme bağlanmış olup buna göre; Eğitim süresi toplamda 220 saatten az

olmamak koşulu ile, her iş güvenliği uzmanlığı sınıfı için 180 saat teorik ve 40 saat

pratik eğitimden oluşmalıdır. Teorik eğitim üçte ikiyi geçmemek koşulu ile uzaktan

eğitim yöntemi ile verilebilmektedir. Pratik eğitim ise iş güvenliği uzmanı bulunan bir

işyerinde yapılmalıdır. Eğitim programına katılan adaylar İSGÜM tarafından uzmanlık

belgelendirme sınavına katılma hakkı kazanmaktadır. Sınavda başarılı olamayan adaylar

sınav tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde bir kez daha sınava girma hakkına sahip olup,

bu sınavda da başarısız olurlarsa uzmanlık belgesine hak kazanabilmeleri için eğitim

programına tekrar katılmak zorundadırlar. Sınavı başarı ile tamamlayıp uzmanlık

belgesine hak kazanan iş güvenliği uzmanları, belgerini aldıkları tarihten itibaren yedi

yıl aralıklarla bilgi yenileme eğitimine katılmak zorunluluğundadırlar ve bu eğitime

katılmazlar ise, uzmanlık belgesi ile tanınan yetkilerilerini kaybedip, yenileme

eğitimlerine katılıncaya kadar Yönetmelik kapsamındaki yetki ve görevlerini

kullanamazlar.

Page 99: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

91

Yönetmelikte 56. md.de iş güvenliği uzmanlık belge sınıfları belirtilmiştir. Buna

göre;

A sınıfı uzmanlık belgesi;

• Talep etmeleri halinde İSG alanında en az üç yıl teftiş yapmış iş müfettişlerine,

• Talep etmeleri halinde İSGÜM ve bağlı birimlerinde İSG alanında en az sekiz

yıl görev yapmış İSG uzmanlarına,

• En az beş yıl (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle fiilen görev yaptığını iş

güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgeleyerek, eğitim kurumları tarafından

düzenlenen iş güvenliği uzmanlığı eğitim programlarına katılanlardan

İSGÜM’ce yapılan (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olan

mühendis veya teknik elemanlara,

B sınıfı uzmanlık belgesi;

• Talep etmeleri halinde İSGÜM ve bağlı birimlerinde İSG alanında en az üç yıl

görev yapmış İSG uzmanlarına,

• İSG alanında doktora yapmış olan mühendis veya teknik elemanlardan (B)

sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitim programının pratik bölümünü

tamamlayanlara,

• İSGÜM ve bağlı birimlerinde İSG alanında en az beş yıl görev yapmış

mühendis veya teknik elemanlardan Genel Müdürlükçe yaptırılan (B) sınıfı iş

güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olanlara,

• (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle en az iki yıl fiilen görev yaptığını iş

güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgeleyerek eğitim kurumları tarafından

düzenlenen iş güvenliği uzmanlığı eğitim programlarına katılanlardan İSGÜM

tarafıdan yaptırılan (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olan

mühendis veya teknik elemanlara,

C sınıfı uzmanlık belgesi;

• Eğitim kurumları tarafından düzenlenen (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitim

programlarına katıldıklarını belgeleyen ve İSGÜM tarafından yapılan (C) sınıfı

iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olan mühendis veya teknik elemanlara,

Page 100: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

92

• Talep etmeleri halinde İSG alanında yüksek lisans yapmış olan mühendis veya

teknik elemanlardan (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitim programının pratik

bölümünü tamamlayanlara,

İSGÜM tarafından verilmektedir.

Yukarıda yönetmelik hükümlerinde belirtildiği üzere, uzun yıllar deneyime

sahip bir kişi (C) sınıfı uzmanlık belgesi ile başlamak zorunda iken, 3 yıl görev yapmış

iş müfettişlerine eğitim ve sınav olmaksızın, doğrudan (A) belgesi hakkı tanınmaktadır.

Yönetmelikle ortaya konan uzmanlık sisteminde, (A) belgesi almanın temel koşulunda

deneyim göz önünde tutulmakta iken, iş müfettişleri bu hakka 3 yıl içerisinde sahip

olabilmektedir. Bundan baska, İSGÜM ve bağlı birimlerinde İSG alanında en az bes yıl

görev yapmış mühendis veya teknik elemanlardan, İSGÜM tarafından yapılan (B) sınıfı

iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olanlara da, gerekli eğitimden muaf tutularak

(B) sınıfı uzmanlık hakkı verilmekte, bu kişiler için sadece üç yıllık masa başı

deneyimi yeterli görülürken, uzun yıllar deneyim sahibi bir kişiye eğitim ve sınav

zorunlulukları getirilerek (C) sınıfından başlatılmaktadır.133

Yönetmelikte belirtilen sisteme göre bir iş güvenliği uzmanı adayının eğitime

katılıp ve sınava girerek (C) sınıfı uzmanlık belgesini alması, bu belgeyle iki yıl çalışıp,

tekrar eğitim ve sınav ile (B) sınıfı belge alması, en az beş yıl çalışıp (A) sınıfı belgeye

hak kazanması gerekmektedir. Bu durumda (A) sınıfı belge için en az yedi yıl geçmesi

gerekmektedir. Yeni düzenlemeyle birlikte (A) sınıfı sertifikaya ihtiyaç daha da

artmıştır.134

II.2.2.3. İş Güvenliği Uzmanının Görev Ve Yetkileri 4857 sayılı İş Kanunu`nun 81. md.sine dayanılarak hazırlanan İşyeri Sağlık ve

Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin 37,

38, ve 39. md.lerinde iş güvenliği uzmanı görev, yetki ve yükümlülükleri hükme

bağlanmıştır. Buna göre iş güvenliği uzmanları aşağıdaki görevleri yerine getirmekle

yükümlüdür,

133 Yılmaz, Fatih, ”Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri….”, s.101. 134 Ekmekçi, Ömer, “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri............”, s.69.

Page 101: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

93

• Çalışma ortamını gözlemlemek ve yapılan çalışmaların, İSG mevzuatına ve

genel İSG kurallarına uygun olarak sürdürülmesini sağlamak için işverene

tavsiyelerde bulunmak ,

İş güvenliği uzmanı bu görevini yerine getirirken ilgili teknik mevzuata hakim

olmalıdır. Örneğin basınçlı kapların yada calaskal, vinç gibi taşıma cihazlarının

minumum güvenlik gerekliliklerini bilmeli eksikleri ile ilgili işveren aracılığı ile

önlem aldırmalı ve bunların kullanımı esnasında oluşabilecek risklerin

önlenmesini sağlamalıdır.

• İşyerindeki tehlikelerin belirlenmesi, risk analizinin ve değerlendirmesinin

yapılması, tehlikelerin kaynağında yok edilmesine yönelik tedbirlere öncelik

verilmesini sağlamak ve risklerin kontrol altına alınması için işçilerin veya

temsilcilerinin görüşlerini de alarak gerekli çalışmaları planlamak, ölçüm, analiz

ve kontrollerin yapılmasını sağlamak, alınacak sağlık ve güvenlik önlemleri

konusunda işverene önerilerde bulunmak ve uygulamaların takibini yapmak,

Yönetmelikte tanımlı bu görevle birlikte İSG hizmetleri konusuna iş güvenliği

uzmanı aracılığı ile yeni ve modern bir bakış açısı kazandırılmıştır. Risk analizi

bir mühendislik disiplini olup iş kazası risklerini meydana gelmeden

önlenmesinde ciddi kazanımlar sağlayacaktır. İş kazası veya meslek hastalığı

riski tespitinden itibaren yapılacak ölçüm ve analizlerle riskin şiddeti, etkisi ve

olasılığı matamatiksel olarak hesaplanabilir. İşletmenin analiz edilen bu riskleri

iş güvenliği uzmanı koordinasyonunda, ilgili tarafların görüşü de alınarak en

büyükten küçüğe doğru sıralanıp, sistemli bir şekilde yok edilmesinin önü

açılacaktır.

• İSG yönünden yapılması gereken periyodik bakım, kontrol ve ölçümleri

planlamak kaza, yangın, doğal afetler gibi acil müdahale gerektiren durumlar

için acil durum planının hazırlanmasını sağlamak ve uygulamaların takibini

yapmak,

Bir çok işletmede hatalı veya eksik kullanım sebebiyle ciddi kazalara sebep,

olabilecek makina, ekipman ve hammadde bulunmaktadır. Örneğin, buhar

Page 102: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

94

kazanları, tavan vinçleri, ağır tonajlı presler, yanıcı, parlayıcı, patlayıcı

kimyasallar üretim sahalarında kullanılmakta ve depolanmaktadır. Bunların

kullanımında teknik mevzuatlarda da detaylandırılmış birçok minumum emniyet

gereklilikleri mevcut olup periyodik bakım, ölçüm, ve kontrolleri hayati önem

arzetmektedir. Bu mühim konunun iş güvenliği uzmanı koordinasyonunda

yönetilmesi oluşabilecek ihmal ve yanlış uygulamaların önemli miktarda önüne

geçebileceği kuşkusuzdur.

• Yangın veya patlamaların önlenmesi için gerekli çalışmaları planlamak ve

uygulamaların takibini yapmak, yangın veya patlama durumunda alınacak

tedbirleri belirlemek,

• İSG kuruluna katılarak çalışma ortamının gözetimi ile ilgili gerekli

açıklamalarda bulunmak, danışmanlık yapmak ve kurulda alınan kararların

uygulanmasını izlemek,

Ülkemizin büyük bir bölümü 1.derece deprem kuşağındadır ve oluşabilecek

herhangi bir yangın veya doğal afet durumu için acil durum planlarını

hazırlamak ve gereken tatbikatların uygulanması iş güvenliği uzmanı görevleri

arasındadır.

• İşyeri hekimi ile işbirliği yaparak işyerinde meydana gelebilecek iş kazaları ve

meslek hastalıkları ile ilgili değerlendirme yapmak, önleyici faaliyet planlarını

hazırlamak ve uygulamaların takibini yapmak,

• İşyerinde meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı veya tehlikeli bir olayın

tekrarlanmaması için düzeltici faaliyet planlarını yapmak ve uygulamaları takip

etmek,

Meydana gelen iş kazalarının %98 ‘i önlem alındığı takdirde önlenebilir

niteliktedir. Bu nedenle iş güvenliği uzmanlarına işyerinde meydana gelen iş

kazalarının tekrarını önlemek için, problem çözme tekniklerini kullanarak( 5

neden analizi, balık kılçığı methodu gibi) kazanın kök nedeninin bulunması ve

çözüm yöntemlerinin tanımlanması konusunda görev verilmiştir.

Page 103: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

95

• İşyerlerinin makine ve diğer teçhizatın durumu, bakımı, seçimi ve çalışma

sırasında kullanılan maddeler de dahil olmak üzere işin planlanması,

organizasyonu yeni bir bölüm veya sistem kurulacağı ya da yeni makine, tezgah

ve cihaz alınacağı durumlarda inceleme ve araştırma yaparak sağlık ve güvenlik

yönünden uygun seçim yapılması için ve kişisel koruyucu donanımların temini,

kullanımı, bakımı, muhafazası konularında işverene tavsiyelerde bulunmak,

İş güvenliği uzmanları aldıkları eğitimin ve tecrübelerinin gereği işyerinde

yapılan yeni yatırımlara İSG açısından bakma konusunda daha yetkindirler. Bu

nedenle, yeni techizat ve makinaların minumum emniyet gereklilikleri yönünden

incelenmesi, iş güvenliği risklerinin tespiti ve önlenmesi, önlenemediği

durumlarda korunma yöntemlerinin ve koruyucuların seçimi konusunda işvereni

bilgilendirme ve gerekli planlamanın yapılması ile görevlidirler.

• İSG eğitimlerini ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olarak planlamak ve

uygulamak, yıllık çalışma planını işyeri hekimi ile işbirliği yaparak hazırlamak,

• Birden fazla madde veya etkenin aynı anda işyerinde bulunmasından dolayı

ortaya çıkabilecek tehlikeleri İSG mevzuatı doğrultusunda değerlendirmek,

• Yukarıda belirtilen görevleri ile ilgili gerekli kayıtların tutulmasını sağlamak

yıllık değerlendirme raporunu işyeri hekimi ile işbirliği yaparak hazırlamak,

II.2.2.4. İş Güvenliği Uzmanının Çalışma Süreleri

Yönetmeliğin 36. md.sine göre iş güvenliği uzmanının çalışma süresi, işyerinin

dahil olduğu tehlike sınfına göre belirlenmiştir. (A) sınıfı belgeye sahip olan iş

güvenliği uzmanları bütün tehlike sınıflarında yer alan işyerlerinde, (B) sınıfı belgeye

sahip olanlar tehlikeli ve az tehlikeli sınıflarda yer alan işyerlerinde, (C) sınıfı belgeye

sahip olanlar az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde, görev yaparlar. Buna göre;

• Az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerine; ayda en az 12 saat, buna ilave olarak

da işçi başına ayda en az 5 dakika,

• Tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerine; ayda en az 24 saat, buna ilave olarak da

işçi başına ayda en az 5 dakika,

Page 104: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

96

• Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerine; ayda en az 36 saat, buna ilave

olarak da işçi başına ayda en az 10 dakika.

• Az tehlikeli sınıfta yer alan ve 1000’ in üzerinde (1000 dahil) işçi çalıştırılan

işyerlerinde tam gün çalışacak bir iş güvenliği uzmanı ile üçüncü fıkrada

belirtilen kriterlere uygun yeteri kadar iş güvenliği uzmanı eklenir.

• Tehlikeli sınıfta yer alan ve 750’nin üzerinde (750 dahil) işçi çalıştırılan

işyerlerinde tam gün çalışacak bir iş güvenliği uzmanı ile üçüncü fıkrada

belirtilen kriterlere uygun yeteri kadar iş güvenliği uzmanı eklenir.

• Çok tehlikeli sınıfta yer alan ve 500’ün üzerinde (500 dahil) işçi çalıştırılan

işyerlerinde tam gün çalışacak bir iş güvenliği uzmanı ile üçüncü fıkrada

belirtilen kriterlere uygun yeteri kadar iş güvenliği uzmanı eklenir.

Yönetmeliğin uygulanması ile ilgili yayınlanan Tebliğ’de örneklemelerle birlikte

iş güvenliği uzmanının çalışma sürelerine dair daha detaylı bir açıklama verilmiştir.

Tebliğ’de verilen örneklere göre; çalışan kişi sayısı ile tehlike sınıfına göre işçi başına

düşen süre çarpıldığında ortaya çıkan süre, ayda en az olarak belirtilen süreyle

toplanmak süretiyle, iş güvenliği uzmanı çalışma süresi hesaplanmaktadır. Örneğin 90

işçi çalıştıran bir işyerinde, tehlike sınıfına göre iş güvenliği uzmanı çalışma süresi

aşağıdaki gibi hesaplanır;

• 90 işçi_az tehlikeli 12 saat+[(90x5)/60]= 19 saat 30 dakika/ay

• 90 işçi_ tehlikeli 24 saat+[(90x5)/60]= 31 saat 30 dakika/ay

• 90 işçi_ çok tehlikeli 36 saat+[(90x10)/60]= 51 saat /ay

Eski Yönetmelik’te İSG alanında en az sekiz yıl çalıştığını belgeleyen ve

Bakanlıkça açılan sınavda başarılı olan mühendis veya teknik elemanlara (A) grubu

belge verilmesi öngörülmüştü. Ne varki bu olanak uygulamada özellikle kamu

kurumları tarafından kötüye kullanılmıştır. Ancak Bakanlığın geçmiş dönemdeki tüm

kötü niyetli uygulamalara rağmen, mevcut piyasadaki yetişmiş işgücüne bu kadar uzun

Page 105: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

97

süre beklemeksizin (A) grubu uzmanlık belgesi vermek üzere düzenleme yapması

yerinde olacaktır.135

2003 tarihli İş Kanunu’nun sonradan değişikliye uğrayan 81. md.sinde, iş

güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğü getirildiğinden bu zamana kadar, (A), (B),

(C) olmak üzere üç sınıf uzmanlık devam ettirilmektedir. Üç sınıflı uzmanlık sistemi,

bu işi yapan, ancak yönetmelikte yazılı özelliklerin bazılarına sahip olamayanlar

açısından işlerini kaybetme tehlikesine yol açacağı gibi, Yönetmeliğin 36. md.sinde (A)

sınıf belgeli olmayan uzmanların çok tehlikeli işlerde gorev yapamayacağı; 56. md.de

ise, (A) sınıfı uzmanlık icin, (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle en az beş yıl

fiilen görev yaptığını iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgeleme koşulu

getirilmiştir. Düzenlemeye gore, iptal edilen önceki Yönetmeliğin uygulandığı birbuçuk

yıllık dönemde belge alamamış kişiler, deneyimine bakılmaksızın öncelikle (C)

sınıfından başlamak zorunda bırakılmış, bu durum çalısmalarını uzmanlık belgesiyle

belgelendiremeyen, ancak uzun yıllardır görev yapan kişileri mağdur durumda

bırakmaktadır. Yüksek riskli isletmeler icin (A) sınıfı uzman calıstırma zorunluluğu

bulunduğundan, yeterli vasıflara sahip, ancak daha once (B) belgesi alamamış pek çok

kişi işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmakta diğer taraftan, bu sistemde

geçerli kriter uzmanlık belgesi olduğundan, (C) belgeli ancak 220 saatlik kısa bir

uzmanlık eğitimi dışında hiç eğitimi ve deneyimi olmayan yeni mezun kişilerin, uzun

yıllar deneyimi olan kişilere tercih edileceği gibi bir durumu ortaya çıkmaktadır.136

Yönetmelikte belirtilen ve Tebliğ’te örneklerle detaylandırılan iş güvenliği

uzmanı asgari çalışma sürelerinin, 50 ve üzeri çalışana sahip kısmen ya da tamamen

kurumsallaşmış işletmelerdeki İSG hizmetlerinin tam anlamıyla yürütülmesi için yeterli

olacağını söylemek pek gerçekçi olmayacaktır. Örneğin, yukarıda hesaplanan ve 90

çalışanın olduğu, tehlikeli sınıfında yer alan bir işletme için öngörülen 51 saat /ay lık

süre, haftada 45 saat günde 9 saat çalışacak bir iş güvenliği uzmanın aylık 5,6 gün

çalışmasına karşılık gelecektir. Bu durumda işletmede kurulu İSGB var ise görevli iş

güvenliği uzmanına ikincil bir görev veriliyor olması kaçınılmazdır. Nitekim 135 Ekmekçi, Ömer, ”İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri............”, s.69. 136 Yılmaz, Fatih, ”Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri….”, s.99.

Page 106: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

98

işletmelerin bir çoğunda asıl işinin yanında iş güvenliği uzmanlığını ikincil bir görev

olarak yapan personele rastlamak mümkündür. Bu durum İSG hizmetlerinin kalitesi ve

etkinliğini azaltmaktadır. Eğer işletme İSG hizmetini dışarıdan alacak olursa, bu

durumda da Yönetmelikte belirtilen asgari sürenin üzerine çıkılması pek mümkün

görünmemektedir. Bunun yanı sıra işletmeden çoğu zaman kopuk ve kısıtlı zaman

içerisinde alınacak bu hizmetin İSG açısından getirilerinin yeterli olmayacağı da

rahatlıkla söylenebilir. Oysaki özellikle sanayiden sayılan işletmelerde işyeri

faaliyetleri, hafta sonu çalışmalarını da hesaba katar isek, 7 gün 24 saat 3 vardiya devam

etmektedir. Bu yoğun çalışma temposunda farklı gün ve saatlerin getirdiği farklı riskler

de çoğu zaman olası iş kazalarına sebep olabilmektedir. Örneğin hafta sonuna

bırakılacak bir bakım veya temizlik faaliyeti nedeniyle ortaya çıkabilecek bir iş kazası

riski, Yönetmelikte belirtilen iş güvenliği uzmanı çalışma düzeninin görüş alanı dışında

kalıyor olması muhtemeldir.

Bu noktada bir diğer tehlike de İSGB’de görevli bir iş güvenliği uzmanına İSG

hizmetlerinden geri kalan zamanında verilebilecek ikincil görevin asıl görev haline

dönüşerek yapılmasıdır ki, bu durumda İSG hizmetlerinin ikincil görev olarak yapılması

söz konusu olabilecektir. Bu durumda İSG hizmetlerinin sadece kağıt üzerinde kalarak

amaçlanan sonuca ulaşılamayacaktır. Bu nedenle özellikle İSGB de görev alan iş

güvenliği uzmanının Yönetmelikte belirtilen asgari süreler dışında, işverence

verilebilecek diğer görevlerin sınırları detaylandırılmalı ve bu konuda olabilecek

suistimallerin önüne geçilmesi sağlanmalıdır.

Page 107: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

99

GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

İSG kavramına verilen önem, ülkelerin gelişmişlik seviyeleri ile bireylerin

eğitim, kültür ve bilinç düzeyleri ile doğrudan ilgilidir ve bir modernleşme ölçütü olarak

karşımıza çıkmaktadır. Sanayileşme sürecini tamamlamış ve gelişmiş ülkelerde bu

sorunun büyük ölçüde çözüldüğü gözlemlenmektedir. Ancak, bilim ve teknolojide geri

kalmış, sanayileşmesini henüz tamamlayamamış, yasal çerçevesini oluşturmamış,

eleştiri, öneri ve denetim sistemlerinin gelişmediği ülkelerde, çalışanın sağlığı ve

güvenliğinin ön planda tutulmadığı gözlenmektedir. Oysa yapılan araştırmalarda iş

kazalarının %81 ’inin insan hatasından, %17 ‘sinin işyeri ortamı koşullarından ve %2

‘sinin önlenemeyen nedenlerden meydana geldiği vurgulanmaktadır. İş kazalarının %98

‘inin önlenebilir olması, İSG konusunun önemini ve bu konuda yeterli, etkin önlemler

alındığı takdirde İKMH’nın önemli oranda azaltılabileceğini ortaya koymaktadır.

İSG’de temel amaç; çalışma yaşamında çalışanların sağlığına zarar verebilecek

hususların önceden belirlenerek gereken önlemlerin alınması, rahat ve güvenli bir

ortamda çalışmalarının sağlanması, iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı

çalışanların psikolojik ve bedensel sağlıklarının korunmasıdır.

Türkiye’de İSG hizmetleri organizasyonunun yasal temeli 4857 sayılı İş

Kanunu’nda düzenlenmiştir. AB normları esas alınarak oluşturulmaya çalışılan

mevzuatta, temel İSG hizmetlerinin verilmesi amacıyla işyeri temelli bir örgütlenme

benimsenmiştir. İşyerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi istihdam edilmesi, işyeri

sağlık ve güvenlik birimi kurulması ilk kez bu dönemde yasal dayanağa kavuşmuştur.

Çok boyutlu bir kavram olan İSG’nin işletmelerde etkin bir şekilde sağlanabilmesinin

ekip çalışması ile mümkün olabileceği, diğer bir deyişle İSG’nin farklı disiplinlerin

bileşiminin bir parçası olduğu pek çok kaynakta ifade edilmektedir. Söz konusu ekibin

en önemli parçalarından birini de iş güvenliği uzmanı oluşturmaktadır. İş Kanunu’nun

yürürlüğe girmesi ile bu örgütlenme modelinin gereğini yerine getirmek üzere birçok

yönetmelik hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. Ancak Danıştay’ın yürütmeyi

durdurma veya iptal kararlarıyla başlayan yargı süreci zaten dağınık ve karmaşık olan

Page 108: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

100

mevzuatı iyice karmaşık bir hale sokmuştur. Tarafların iptal ve yürütmeyi durdurma

taleplerini, Danıştay’ın bu taleplere ilişkin kararlarını ve bu kararlarda sözü edilen

eksikliklerin giderilmesine ilişkin olarak çıkarılan “Torba Kanun” niteliğindeki

değişiklikleri, yönetmelikleri ve tebliğleri takip etmek güçleşmiştir. Aslında çok kısa bir

süre içinde ve AB normlarına uygun oldukları bizzat metinlerinde belirtilmek suretiyle

çıkarılan bir dizi yönetmeliğin yürütülmesinin durdurulması veya iptali ardından,

İSG’nin ayrı bir kanunla düzenlenmesi tartışmaları gündeme gelmiştir.

Mevcut mevzuat ile İSG konusundaki iyileştirme beklentilerinin karşılanması ve

AB ülkelerine göre oldukça yüksek olan İKMH oranlarının düşürülmesi imkanı pek

mümkün görünmemektedir. Oysaki SGK tarafından yayınlanan yıllık veriler, konunun

insan hayatını, kamu düzenini ve milli kaynakları olumsuz etkileyen ciddi boyutlarda

büyük bir sorun olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Yapılan çalışmanın sonucunda

İSG sisteminin etkin bir şekilde işleyişinin sağlanması için aşağıdaki noktalara dikkat

çekilmek istenmiştir.

* KOBİ’ler, sayıları ve sağladıkları işgücü nedeniyle, ülke ekonomisinde önemli

bir yere sahiptir. Ancak, İSG göstergeleri açısından değerlendirildiğinde; iş kazalarının

ve meslek hastalıklarının büyük çoğunluğunun KOBİ’lerde meydana geldiği

görülmektedir. Hatta işyeri ölçeği küçüldükçe işyerinde İSG göstergelerinin daha da

kötüye gittiği istatistiklerde mevcuttur. Özellikle sınırlı sermaye yapıları, üretimde

genellikle eski teknolojilerin kullanılması, teknik bilgi birikiminin yeterli olmaması,

İSG bilincinin yetersizliği, altyapı yetersizliği ve nitelikli işgücünün bulunmaması bu

olumsuzlukların ortaya çıkmasına neden olan sorunların başlıcaları olarak sıralanabilir.

Buna rağmen İSG önlemlerine yönelik yapılan düzenlemelerin pek çoğunda ve önemli

noktalarında (işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdamı, İSGB ve İSG kurullarının

oluşturulması) 50’nin altında işçi çalıştıran işyerlerinin kapsam dışında bırakılmış

olması en büyük eksikliklerden biridir. Oysaki KOBİ’lerin mali ve istihdam yapıları ile

İKMH alanında ortaya koyduğu vahim tablo göz önüne alındığında, bu işletmelerin

işverenlerinin de OSGB aracılığı ile İSG hizmetlerinin sağlanmasından yükümlü

tutulması yerinde olacaktır. Hatta 50’nin üzerinde işçi çalıştıran işverenler için İSGB,

50‘nin altında işçi çalıştıran işverenler için ise OSGB ile çalışma zorunluluğu getirilerek

Page 109: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

101

çalışma alanlarının ayrıştırılmasının ve KOBİ’ler için teşvik edici bir hükmün

konmasının daha olumlu bir düzenleme olacağı söylenebilir.

*Bir diğer husus, iş güvenliği uzmanlarının görevleri ve çalışma sürelerine

ilişkindir. İş güvenliği uzmanının işyerinde tam gün süreli iş sözleşmesi ile çalışan biri

olması durumunda, yönetmelikte belirlenen görevleri belirtilen çalışma süresinde yerine

getiremese bile esas işinin bu olması nedeniyle daha fazla zaman ayırabilir. Ancak

özellikle İSG hizmetinin işletme dışından bir kişi veya kurumdan alınması durumunda

iş güvenliği uzmanın sınırlı çalışma süresiyle belirtilen kapsamlı görevleri tam

anlamıyla yerine getirmesi mümkün görünmemektedir. Hizmetin dışarıdan alınması

durumunda çalışma sürelerini arttıran bir düzenlemenin bu sorunu çözeceği

söylenebilir.

*İşyerlerinde, İSG hizmetlerinde tarafsız bir denetimin, ön yargısız ve ticari

kaygıdan uzak bir şekilde sağlanması kamu yararı için bir zorunluluktur. Bu yararın

sağlanmasında,. mevcut mevzuattaki iş güvenliği uzmanına tanınan yetkiler, İSG

konusunda iş güvenliği uzmanından beklenen olumlu etkilerin ortaya çıkmasında yeterli

olmayacaktır. İş güvenliği uzmanının bağımsızlık ilkesi netleştirilmeli ve iş güvenliği

uzmanının görevini yapmasından dolayı karşılaşabileceği işini kaybetme riskleri

ortadan kaldırılmalıdır. İş güvenliğini iyileştirme konusu teknik altyapı gerektiren bir

konudur. Bu konuda iyileşmenin sağlanabilmesi için uyarı ve ikazlar çoğu zaman

yetersiz kalmaktadır. Bu noktada yapılması gereken iyileştirmeler yatırıma

dayanmaktadır. İşverenin tek başına kar fayda kuralı dışında iş güvenliği konusunda

her türlü önlemi almak adına bu yatırımı yapmasını beklemek biraz fazla iyimserlik

olmaktadır. Bu noktada bağımsızlık ilkesine sahip ve gerekli yetkilerle donatılmış, İSG

teknik bilgisine yeterince sahip olan iş güvenliği uzmanları, mevzuatın getirdiği

yükümlülüklerin uygulanmasında önemli bir rol üstleneceklerdir.

* Yönetmelikte ortaya konan uzmanlık sisteminde A ve B belgesi almanın temel

koşulu deneyim olarak gösterilmiş ve müfettişler ile genel müdürlükte ve bağlı

birimlerde iş güvenliği uzmanı olarak çalışanlar farklı bir muameleye tabii tutulmuştur.

Söz konusu hükümle 30 yıl İSG alanında çalışmış ve deneyime sahip bir kişi C

sınıfından başlamak zorunda iken, sadece 3 yıl görev yapmış müfettişlere eğitimsiz ve

Page 110: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

102

sınavsız doğrudan A sınıfı belgesi alabilme ayrıcalığı tanınmıştır. Yeni düzenlemeyle

birlikte (A) sınıfı uzmanlık belgesine ihtiyacın daha da arttığı göz önüne alınarak ve

deneyime önem verildiğinin bir göstergesi olarak, kamu kurumlarında ve özel sektörde

İSG alanında uzun yıllardır çalışmış olanlara C sınıfını atlayarak B veya A sınıfı

uzmanlık belgesi alabilme yolunun tekrar açılması bu alandaki sıkıntıları çözebilecektir.

* Ülkemiz sanayinde adından kısa süre sayılabilecek bir zaman önce

bahsedilmeye başlanan iş güvenliği uzmanlığının yayılması ve yaygınlaşması bugüne

kadar alışa gelmiş İSG bakış açısını değiştirecektir. Bugüne kadar iş güvenliği

konusunda, risk ortaya çıktıkça ve gerçekleştikçe önlem alan bakış açısı, iş güvenliği

uzmanlık dalının gelişmesiyle risk avcısı bakış açısıyla yer değiştirecektir. Bu sayede

bir işyeri için daha yatırım esnasında makine, tesis ve çevre kaynaklı riskler ortaya

konulup, risk oluşmadan ortadan kaldırılabilecektir.

*Çalışma yaşamında alt işveren uygulamalarının yaygınlığı göz önüne alınarak,

asıl işverenin işyerinde alt işveren var ise, alt işveren işçilerinin İSGB veya OSGB

hizmetlerinden yararlanması hususunda asıl işverenin onayı aranmaksızın, masraflara

katılım koşulu ile bu hizmetlerden yararlandırılmaları zorunlu tutulmalıdır.

*Her ne kadar son yönetmelikte yer almamışsa da, işin niteliğine göre işyerinde

ortaya çıkacak risklerin ve alınacak önlemlerin de değişeceği göz önüne alınarak

görevlendirme yaparken iş güvenliği uzmanının işyerinde yapılan işin niteliğine uygun

meslekten olmasına özen gösterilmelidir.

İSG sisteminin etkin bir şekilde işlemesi, İKMH’nın önlenerek yaşam hakkının

korunması ve ülkemizin en kısa zamanda bu konuda AB ülkeleri seviyesine çıkması

için, ilgili tarafların üzerine düşen her türlü sorumluluğu tartışılmaz bir şekilde acilen

yerine getirmesi gerekmektedir. Sorumluluğun yerine getirilmesi sırasında önemli olan,

kanunların getirdiği yükümlülüğü, yapılması zorunlu bir süreç olarak ya da bir görev

gibi görmek değil, bir insanın yaşamının korunduğunu bilerek, bunun önemine inanarak

ve bir yaşam biçimi olarak yerleştirebilmektir.

Page 111: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

103

KAYNAKLAR

Akın, Levent, “İş Sağlığı ve İş Güvenliğinde İşyerinin Örgütlenmesi”, Ankara Ünv. Hukuk Fakültesi Dergisi, c.54, sy.1, Ankara, 2005.

Akkök, Ayşe, İş Kazalarının Maliyeti ve İş Güvenliği, MPM Yayınları, No:204,

Ankara, 1997. Aktuğ, Güngör, Meslek Hastalıklarının İstatistiksel Analizi, Hacattepe Ünv. Nüfus

Etütleri Ens., Ankara, 1984. Arıcı, Kadir, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Dersleri, TES-İŞ Eğitim Yayınları,

Ankara, 1999.

Ayhan, Abdurrahman, “506 Sayılı Kanuna Göre İKMH Halinde Sigortalılara Yapılan Yardımlar”, Anadolu Ünv. İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 15, Kütahya, 1989.

Altan, Zühtü - Gerek, Nüvit - Güven, Ercan, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Anadolu

Ünv. No:79, Eskişehir, 1998. Bakırcı, Nadi, “Temel İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri, Türkiye’deki Durum”,

ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, sy.40, Ankara, 2008. Başar, Haşmet, “Türkiye’de İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları Alanında Yapılan

Çalışmaların ve Bu Konuda Uluslararası Çalışma Örgütü ile İlişkilerin Genel Bir Değerlendirilmesi”, Bursa Ünv. İ.İ.B.F. Dergisi c.III, sy.1, Bursa, 1982.

Bayram, Fuat, Türk İş Hukukunda İş Sağlığı ve Güvenliği Denetimi, Beta Yayını,

İstanbul, 2008,ss.221- 222. Bilir, Nazmi, "Küçük Ölçekli İşletmelerde İş Sağlığı Hizmetleri ve Türkiye’deki

Durum", ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, sy.5, Yıl Ocak-Ankara, Şubat 2002.

Centel, Tankut, “İş Sağlığı ve Güvenliği Alanındaki Son Gelişmeler”, MESS Sicil İş

Hukuku Dergisi, İstanbul, Eylül 2006, sy.3. Çiftlikli, Mehmet, “Sosyal Güvenliği Bütünleştirmede Türkiye’de İş Sağlığı ve İş

Güvenliği Konusunda Alınabilecek Tedbirler”, ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, sy.1, Ankara, Kasım 1987.

Çöllü, İbrahim, “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğine Genel Yaklaşım” Mühendis ve

Makine Dergisi, c.38, sy.460. Ankara, Mayıs 1998

Page 112: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

104

Demir, Fevzi, “İşyeri Sağlık Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin Uygulanması”, http://www.kobihaber.com.tr/haberdetay.asp?ID=1670, Erişim: 20 Şubat 2010.

Demircioğlu, A.Murat, “İş Güvenliği Uzmanliğı Yönünden İş Sağlığı ve Güvenliği

Kanunu Tasarısı Taslağı’nın İncelenmesi”, MESS Sicil İş Hukuku Dergisi, İstanbul, Mart 07, sy.5.

Demircioğlu, A.Murat, Ulusal ve Uluslar Arası Hukukta İş Güvenliği Uzmanlığı, Beta

Yayınları, İstanbul, Temmuz 2006, ss.11-14. Ekmekçi, Ömer, 4857 Sayılı İş Kanunu’na Göre İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda

İşyeri Örgütlenmesi, Legal Yayıncılık, İstanbul, Ekim 2005. Ekmekçi, Ömer, “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı Taslağı’nın

Değerlendirilmesi”, MESS Sicil İş Hukuku Dergisi, sy.5, İstanbul, Mart 2007.

Ekmekçi, Ömer, “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik

Birimlerine İlişkin Genel Esaslar”, MESS Sicil İş Hukuku Dergisi, sy.16, İstanbul, Aralık 2009.

Erkan, Cahit, İş Kazaları Sorunu Dünyada’ki ve Türkiye’deki Gelişmeler, MPM

Yayınları, No:284, Ankara, 1983. Erkan, Cahit, İş Sağlığı ve Meslek Hastalıkları, Ankara Ünv. Tıp Fakültesi

Yayınları, sy.441, Ankara, 1984. Gençler, Ayhan, “İş Sağlığı ve İş Güvenliği Alanında Mevzuatımızda Bulunan

Düzenlemelerden Doğan Yükümlülükler”, ÇSGB İş Sağlığı ve İş Güvenliği Dergisi, sy.35, Ankara, 2005.

Gerek, Nüvit, Türkiye’de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği, Türk-Metal Sendikası

Yayını, sy.12, Ankara, 1998. Güney, Salih, “İş Kazalarının Davranışsal Boyutları”, U.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi, c.XIII,

sy.1, Bursa, Mart-Kasım 1992. Güven, Ercan, İş Kazası Yönünden Sosyal Politika Sorunları, Eskişehir İktisadi

Ticari ve İlimler Akademisi, Sevinç Matbaası, Ankara, Ocak 1970. Güvercinci, Murat, “İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda Yeni Dönem”, İşveren Dergisi,

c.43, sy.9, Ankara, Haziran 2005.

Page 113: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

105

Güzel, Ali - Okur, Ali Rıza, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayını, 7. Basım, İstanbul, 1999.

Karakaş, İsa, SGK İş Kazası Uygulamaları ve İş Kazası Davaları, Adalet Yayınevi,

Ankara, 2009. Keleş, Rüstem, “İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kavramı ve Kavramla İlgili Yeni

Perspektifler”, İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, sy.22, Yıl 4, Ankara, Kasım-Aralık 2004.

Kılıç, Leyla, İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliğini Sağlama Hükümlülüğü ve

Sorumluluğu, Yetkin Yayınları, Ankara, 2006. Kılıçoğlu, Mustafa, Tazminat Esasları ve Hesap Yöntemleri, Adil Yayınevi, Ankara,

1998. Kırçak, Çağlar, Toplum Sağlığı Açısından İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları, MPM

Yayınları, No:284, Ankara, 1983. Kuru, Onan, “İş Sağlığı ve Güvenliğinde Yeni Oluşumlar”, İşveren Dergisi,

Ankara, Mayıs 2000. Manço, Altay, ”İş Kazaları Tanımı Nedenleri”, Dokuz Eylül Ünv. İ.İ.B.F. Dergisi,

c.9, sy.1, İzmir, 1994. Orhun, Haluk, İş Kazalarının İş Yerindeki Fiziksel Etmenlere Bağlı Olarak

İncelenmesi, MPM Yayınları, No:284, Ankara, 1983. Sabancı, Alaettin, “İş Sağlığı-İş Güvenliği ve Ergonomi”, TMMOB, İş Sağlığı İş

Güvenliği Kongresi Bildiriler Kitabı, Adana, 2001. Seyyar, Ali, Sosyal Siyaset Terimleri, Beta Yayınları, İstanbul, 1997. Sınav, Tahsin, “İş Güvenliği Uzmanlığı”, İşveren Dergisi, Nisan 2007. Tekin, Bedri, “İstihdam Paketi ve İş Güvenliği Mühendisliğinin Mevzuattaki

Yeri”, Mühendis ve Makine Dergisi, c.49, sy.579, Ankara, Nisan 2008.

TMMOB, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde İşyeri Hekimliğinin ve İş Güvenliği

Mühendisinin Yeri ve Önemi, ISBN: 975-395-612-6, Ankara, Haziran 2003.

Topçu, Umut, ”İşyerinde Sağlık ve Güvenlik Birimi Oluşturma Zorunluluğu ve

İşverene Getirilen Yükümlülükler”, Sosyal Güvenlik Dünyası, İş Hukuku Dergisi, Yıl 12, sy.65, Ankara, Kasım 2009.

Page 114: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

106

Tufan, Beril, Göçmen İşçilerde İş Kazaları, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel

Müdürlüğü Yayın No:556, Ankara, 1994. Tuncay, A.Can, “ILO ve AB Normları Işığında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

Tasarısı Taslağının Değerlendirilmesi”, MESS Sicil İş Hukuku Dergisi, sy.12, İstanbul, Aralık 2008.

Tuncay, A.Can, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta Yayını, 9. Basım, İstanbul,

2000. Tuncay, A.Can - Ekmekçi, Ömer, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta Yayını,

İstanbul, 2005. Turan, Güngör, “Bağ-Kur Kanunu Açısından İş Kazası Kavramı ve Hukuki

Sorunları”, Kamu-İş Sendikası, İş Hukuku ve İçtihat Dergisi, c.3, Ankara, Temmuz 1994.

Ünver, Demet, “Almanya’da Çalışan Türkler: İş Sağlığı ve İş Güvenliği”, ÇSGB İş

Sağlığı ve İş Güvenliği Dergisi, sy.35, Ankara, 2007. YHGK, 05.06.1996 96/228- 454 Sayılı Kararı. Yıldırım, Gültekin, Galvano Sektöründe Meslek Hastalıkları Zehirlenmeler ve İlk

Yardım, Yüzey İşlemler Dergisi Yayını, y.y.2005. Yılmaz, Fatih, “Avrupa Birliği Ülkeleri ve Türkiye'de İş Sağlığı ve Güvenliği

Kurulları: Türkiye'de Kurulların Etkinliği Konusunda Bir Araştırma” Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, c.7, sy.1, Yıl 2010, www.insanbilimleri.com, Erişim: 10 Şubat 2010.

Yılmaz, Fatih, “Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri ve Örgütlenmesi:

Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin Eleştirisel Bir Değerlendirmesi”, Kamu-İş Sendikası, İş Hukuku ve İktisat Dergisi, c.1, sy.2, Ankara, 2010.

Yılmaz, Gürbüz, “İş Kazalarının Hukuksal Boyutu”, www.işgüvenliği.net, Aralık

2004, Erişim: 10 Eylül 2009. 10.06.2003 Tarih ve 25134 Sayılı Resmi Gazete, 4857 Sayılı İş Kanunu 09.12.2003 Tarih ve 25311 Sayılı Resmi Gazete, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği 16.12.2003 Tarih ve 25318 Sayılı Resmi Gazete, İşyeri Sağlık Birimleri ve İşyeri

Hekimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik.

Page 115: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

107

20.01.2004 Tarih ve 25352 Sayılı Resmi Gazete, İş Güvenliği ile Görevli Mühendis

veya Teknik Elemanların Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik.

07.04.2004 Tarih ve 25426 Sayılı Resmi Gazete, Çalışanların İSG Eğitimlerinin Usul ve

Esasları Hakkında Yönetmelik. 26.05.2008 Tarih ve26887 Sayılı Resmi Gazete, 5763 Sayılı İş Kanunu Ve Bazı

Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 11.10.2008 Tarih ve 27021 Sayılı Resmi Gazete. Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma

Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Hakkında Yönetmelik 15.08.2009 Tarih ve 27320 Sayılı Resmi Gazete, İşyeri Sağlık Ve Güvenlik Birimleri

(İSGB) İle Ortak Sağlık Ve Güvenlik Birimleri (OSGB) Hakkında Yönetmelik

09.12.2009 Tarih ve 27427 Sayılı Resmi Gazete, İşyeri Sağlık Ve Güvenlik Birimleri

İle Ortak Sağlık Ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Tebliğ

01.08.2010 Tarih ve 27659 Sayılı Resmi Gazete, 6009 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile

Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

http://www.hse.gov.uk/pubns/hsc13.pdf, Health and Safety Executive,s.1., Erişim:21

Mart 2010. http://www.ısguvenlığıuzmanı.com,, Erişim: 21.Kasım 2009. http://www.jisha.or.jp/english/about/index.html, Erişim: 20 Haziran 2010. http://www.tisk.org.tr/HUKUK/guncel.asp?id=15, Erişim: 21 Şubat 2010. http://www.sgk.gov.tr. SGK 2008 yılı istatistik verileri, Erişim: 20 Ekim 2009. http://www.tuik.gov.tr, TUİK Haber Bülteni, 25.03.2008 sy.50, Erişim: 15 Temmuz

2009.

Page 116: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDAsaglikcalisanisagligi.org/tezler/issagligi2.pdf · getirilmesinde iş güvenliği uzmanının yaşadığı sorunlar vurgulanarak

108

ÖZGEÇMİŞ

Doğum Yeri ve Yılı: Bursa – 07.08.1973 Öğr.Gördüğü Kurumlar : Başlama Yılı Bitirme Yılı Kurum Adı

Lise: 1987 1990 Gemlik Lisesi Lisans: 1990 1995 Uludağ Üniversitesi

Mühendislik Fakültesi Yüksek Lisans: 2001 ---- Uludağ Üniversitesi, İ.İ.B.F.

Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri

Doktora: Medeni Durum: Evli Bildiği Yabancı Diller ve Düzeyi:

:İngilizce İyi

Çalıştığı Kurum (lar) : Başlama ve Ayrılma Tarihleri

Çalışılan Kurumun Adı

1. 1996 2003 SKT A.Ş. 2. 2003 2007 ERMETAL GRUP

ŞİRKETLERİ 3. 2007 2009 TOFAŞ A.Ş 4. 2009 ÇOŞKUNÖZ HOLDİNG Yurtdışı Görevleri: Belçika 130 L Toyota Proje devreye alma çalışmaları Kullandığı Burslar: Aldığı Ödüller: Üye Olduğu Bilimsel ve Mesleki Topluluklar:

TMMOB, Makina Mühendisleri Odası

Editör veya Yayın Kurulu Üyelikleri:

Yurt İçi ve Yurt Dışında katıldığı Projeler:

Katıldığı Yurt İçi ve Yurt Dışı Bilimsel Toplantılar:

Yayımlanan Çalışmalar: Diğer : Tarih-İmza

Adı Soyadı E. Timuçin BIYIKCI