isbirliksiz klasik oligopol modelleri ve oyun ...nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/tez/41456.pdftez...

195
T.C. Istanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Iktisat Anabilim Dali Iktisat Teorisi Bilim Dali Yüksek Lisans Tezi ISBIRLIKSIZ KLASIK OLIGOPOL MODELLERI ve OYUN TEORISI KAPSAMINDA MODERN YAKLASIMLAR A.Gözde Eren 2501030020 Tez Danismani Prof. Dr. Kaya Ardiç Istanbul, 2006

Upload: others

Post on 11-Feb-2021

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • T.C. Istanbul Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Enstitüsü Iktisat Anabilim Dali

    Iktisat Teorisi Bilim Dali

    Yüksek Lisans Tezi

    ISBIRLIKSIZ KLASIK OLIGOPOL MODELLERI ve OYUN TEORISI KAPSAMINDA MODERN

    YAKLASIMLAR

    A.Gözde Eren 2501030020

    Tez Danismani Prof. Dr. Kaya Ardiç

    Istanbul, 2006

  • T.C. ISTANBUL ÜNIVERSITESI

    SOSYAL BILIMLER ENSTITÜSÜ

    TEZ ONAYI IKTISAT TEORISI Bilim Dalinda 2501030020 Numarali A.GÖZDE EREN’in hazirladigi “ISBIRLIKSIZ KLASIK OLIGOPOL MODELLERI ve OYUN TEORISI KAPSAMINDA MODERN YAKLASIMLAR” konulu YÜKSEK LISANS / DOKTORA TEZI ile ilgili TEZ SAVUNMA SINAVI, Lisansüstü Ögretim Yönetmeligi’nin 15.Maddesi uyarinca …………………….., …………………….. günü saat …../…..’de yapilmis, sorulan sorulara alinan cevaplar sonunda adayin tezinin ..............................’ne* OYBIRLIGI /OYÇOKLUGUYLA karar verilmistir.

    JÜRI ÜYESI KANAATI (*) IMZA PROF.DR. KAYA ARDIÇ

    PROF.DR. TARGAN ÜNAL

    PROF.DR. DOGAN KARGÜL

    PROF.DR. IZZETTIN ÖNDER

    DOÇ.DR. HAKAN ONGAN

    YÜKSEK LISANS TEZ SAVUNMA TUTANAGI

    ¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯

    Besim Ömer Pasa Caddesi Beyazit-34452-Istanbul Tel: 0212 526 13 38 – 0212 514 01 35 Fax: 0212 520 85 04

  • iii

    ISBIRLIKSIZ KLASIK OLIGOPOL MODELLERI ve OYUN TEORISI KAPSAMINDA MODERN YAKLASIMLAR

    A.Gözde Eren

    ÖZ

    Oligopolcü yapi ve bu yapidaki firma davranisi monopolcü ve tam rekabetçi yapidaki

    durumdan oldukça farklidir. Firmalar arasinda karsilikli etkilesim söz konusudur ve

    dolayisiyla her bir firma karar alirken rakibinin tepkisini de hesaba katmak

    durumundadir. Bu türden yapilarda bireysel ve bagimsiz davranis kabul edilemez.

    Bu çalisma oligopolcü bir firmanin nasil davrandigini ve karsilikli bagimlilik durumu

    altinda rakibinin davranisina karsi nasil bir tepki verdigi üzerine yogunlasmistir.

    Fakat oligopolcü davranisi öngören ve açiklayan tek bir genel denge modeli yoktur.

    Bu baglamda, farkli kosullar altindaki tepkisel ve rekabetçi yapilari tartismak üzere,

    her birinin kendi yapisal varsayimlarina dayandigi alti klasik oligopol modelinden

    faydalanilmis ve belirli davranis kaliplari üretilmeye çalisilmistir. Bir modelin

    benimsedigi varsayim degistirildiginde, denge sonucu da farklilasacaktir. O halde

    tek bir model ileri sürmek mümkün degildir. Çalismanin sonunda, klasik modellerin

    yaninda, oligopole modern bir yaklasim olarak Oyun Teorisi’ne basvurulmustur.

    ABSTRACT

    Oligopolistic structure and the behaviour of the firm in this structure is very different

    from the case of the monopolistic and perfect competitive structure. There is mutual

    interaction among firms and so each firm has to take the reaction of its rival into

    account when making decision. The individualistic and independent behaviour is not

    acceptable in this kind of structures. This study focuses on how an oligopoly firm

    behaves and reacts to its competitor’s behaviour in the situation of interdependence.

    But there is not only one general equilibrium model predicting and explaining

    oligopolistic behaviour. In this context, to discuss the reactive and competitive

    structures under the different circumstances, it’s benefited from six different classic

    models of oligopoly based on its own structural assumption and tried to produce

    certain behaviour patterns. When an assumption that a model has approved is

    changed, the equilibrium outcome also becomes different. Therefore, it is not

    impossible to put forward only one model. At the end of the study, besides the

    classic models, it’s applied to Game Theory as a modern approach to oligopoly.

  • iv

    ÖNSÖZ

    Bu çalisma oligopolistik özellik gösteren piyasa yapilarindaki firma davranislarini ve

    bu davranislar uzantisinda sekillenen üretim miktari ve piyasa fiyatlarini ele

    almaktadir. Analizin bütününde isbirlikçi olmayan piyasa modelleri üzerine

    yogunlasilmistir. Firmalarin belirli kosul ve varsayimlara bagli olarak davranislarinin

    nasil degistigini vurgulayabilmek üzere irdelenen Cournot, Bertrand, Chamberlin,

    Edgeworth, Stackelberg ve Sweezy Klasik Oligopol Modelleri ile oligopolcü firma

    davranis kaliplari vurgulanmis ve modellerin eksik yönleri elestirel bir bakis açisi ile

    incelenmistir. Çalismanin sonunda oligopolcü davranisin modern bir yorumu olmasi

    nedeniyle Oyun Teorisi önce genel hatlari ile incelenmis, daha sonra oligopolistik

    davranislara birer iktisadi oyun kapsaminda yeniden göz atilmistir. Çalisma bu

    yönüyle Oyun Teorisi odakli bir arastirmanin ürünü olmaktan öteye, Klasik Oligopol

    Modelleri üzerine yogunlasmis ve Oyun Teorisine bir araç olarak basvuruda

    bulunmustur.

    Bu tez çalismasi esnasinda danismanligimi üstlenerek bana yol gösteren, degerli

    tecrübe ve bilgilerinden faydalandigim Sayin Hocam Prof. Dr. Kaya Ardiç’a, gerek

    egitim gerekse çalisma hayatim boyunca destegi yadsinamaz Degerli Hocam Prof.

    Dr. Targan Ünal’a ve özveri ile bizleri egiten ve bilgiyle donatan Istanbul

    Üniversitesi Iktisat Fakültesi Iktisat Anabilim Dali’ndaki tüm hocalarima tesekkür

    ederim.

    Son olarak ögrenim hayatim boyunca destegini esirgemeyen aileme sonsuz

    tesekkürlerimle…

    A.Gözde EREN

  • v

    IÇINDEKILER

    Sayfa No

    ÖZ ( ABSTRACT )…………………………………………………………………………iii

    ÖNSÖZ…………...…………………………………………………………………………iv

    IÇINDEKILER……………………………………………………………………………….v

    TABLOLAR LISTESI……………………………………………………………………....x

    SEKILLER LISTESI……………………………………………………………………….xi

    KISALTMALAR LISTESI………………………………………………………………..xiii

    GIRIS…………………………………………………………………………………….…..1

    Birinci Bölüm

    1. OLIGOPOL PIYASALARININ KAVRAMSAL ÇERÇEVESI

    1.1. Oligopolist Yapinin Tanimi……………………………………………………….5

    1.2. Eksik Rekabet Kosullarini Doguran Nedenler ve Oligopolist Yapinin

    Özellikleri……………………………….…………………………………………..7

    1.2.1. Sinirli Firma Sayisi………………………….………………………..…...7

    1.2.2. Piyasaya Giris Engelleri……….………………………………..………...9

    1.2.3. Ölçek Ekonomilerinde Büyüklük………….…….………………..………9

    1.2.3.1. Uzun Dönem Firma Dengesi ve Üretim Ölçegi Karari……...10

    1.2.3.2. Oligopolde Ölçek Büyüklügü…………………...……………...14

    1.2.4. Oligopolde Homojen ve Farklilastirilmis Mallar ve Çapraz

    Esneklik…………………………………………………………………...17

    1.2.5. Karsilikli Bagimlilik ve Stratejik Davranis………………...…….…..…19

    1.2.6. Oligopolcü Firmanin Talep Egrisi.…………….………………………..21

    1.2.7. Oligopolde Fiyat Kontrolü ve Fiyati Hedef Almayan Rekabet...........25

    1.2.8. Oligopolde Rekabet Kavrami…………….………………………….....26

  • vi

    1.3. Oligopolde Fiyat Olusumu………….…….………..…………………….…27

    1.4. Oligopolist Yapinin Tespiti Ve Oligopol Derecesi…………………….…..30

    1.4.1. Mallarin Homojenlik Derecesi…………………........………………….31

    1.4.2. Firmalar Arasi Karsilikli Bagimlilik……………………….……………..32

    1.4.3 Piyasaya Giris Serbestligi…………………….…………...………………33

    1.4.4. Oligopolde Yogunlasma………………….…..….………………..……...33

    1.4.1.1. N-Firma Yogunlasma Endeksi…………...…..………...……...34

    1.4.1.2. Herfindahl-Hirschman Endeksi………………...…...…………35

    Ikinci Bölüm

    2. ISBIRLIKSIZ KLASIK OLIGOPOL MODELLERI

    2.1. Rekabetin Ve Karsilikli Bagimliligin Dikkate Alinmadigi Isbirliksiz

    Klasik Oligopol Modelleri…………………………………………………….37

    2.1.1. Esanli Üretim Miktari Rekabetine Dayali Simetrik

    Düopol: Cournot Modeli………….…………………………………….37

    2.1.1.1. Cournot Modelinin Dayandigi Temel Varsayimlar……….....37

    2.1.1.2. Sifir Maliyetli Klasik Cournot Çözümü……………….………..39

    2.1.1.3. Cournot Çözümünde Beklenen Tepkiler ve

    Konjonktürel Varyasyonlar……………………..……………...48

    2.1.1.4. Es-Kar Ve Tepki Egrileri Yaklasimi…………..……………….53

    2.1.1.4.1. Es-Kar Egrileri Analizi………………………………….54

    2.1.1.4.2. Cournot Modeli Tepki Egrileri………………………....58

    2.1.2. Esanli Fiyat Saptanmasina Dayali Simetrik Düopol:

    Bertrand Modeli…………………………………………………………63

    2.1.2.1. Bertrand Modeli’nin Temel Varsayimlari……………………..63

    2.1.2.2. Bertrand Modeli Denge Süreci………………………………...64

    2.1.2.3. Bertrand Modeli’nde Düopolist FirmaninTalep Egrisi….……69

    2.1.2.4. Modelin Degerlendirilmesi…………..…………………………72

    2.1.3. Fiyat Tespitine Dayali Düopolcü Modellerde Kapasite Sinirlari:

    Edgeworth Modeli…………………………………………………….....76

  • vii

    2.1.3.1. Edgeworth Modeli’nin Temel Varsayimlari…………….….…76

    2.1.3.2. Edgeworth Süreci…………………...……………………….….77

    2.1.3.3. Edgeworth Modeli’nin Sonuçlari…………..…………………..81

    2.2. Rekabetin Ve Karsilikli Bagimliligin Dikkate Alindigi Isbirliksiz

    Modeller…………………………………………………………………….....82

    2.2.1. Paylasilmis Monopol Çözümü Altinda “Küçük Grup” Modeli:

    Chamberlin Modeli……………..………………………………………..82

    2.2.1.1. Chamberlin Modeli’nin Varsayimlari ve Firma ve

    “Grup” Talep Egrileri……………………………………..…….82

    2.2.1.2. Chamberlin Modeli’nde Denge Olusumu……………….….…85

    2.2.1.3. Chamberlin Modeli’nin Yorumu……………..…………………88

    2.2.2. Lider Firma/ Takipçi Firma Asimetrik Oligopol Analizi:

    Stackelberg Modeli………………………………………………….…89

    2.2.2.1. Lider Firma/ Takipçi Firma Ayrimi…………………………….90

    2.2.2.2. Stackelberg Dengesi ve Modelin Sonuçlari…………….…....91

    2.2.3. Oligopolde Fiyat Katiligi: Sweezy’nin Dirsekli Talep Egrisi

    Modeli…………………………………………………….……….………98

    2.2.3.1. Sweezy Modeli’nin Temel Varsayimlari……………………...98

    2.2.3.2. Sweezy Modeli’nin Dayandigi Talep Ve Marjinal

    Gelirin Yapisi….………………………………………….….101

    2.2.3.2.1. Dirsekli Talep Egrisinin Yapisi…………….………..101

    2.2.3.2.2. Marjinal Gelir Egrisi…………………………………...104

    2.2.3.3. Sweezy Modeli’nde Kar Maksimizasyonu……………………....107

    2.2.3.4. Talep ve Maliyet Degisimleri Karsisinda Fiyat Katiligi……......109

    2.2.3.4.1. Marjinal Maliyetteki Dalgalanmalara

    Karsi Reaksiyonlar……………………………………109

    2.2.3.4.2. Talep Egrisindeki Kaymalara Karsi Reaksiyonlar...111

    2.2.3.5. Dirsekli Talep Egrisi Modeli’ne Alternatif Yaklasimlar…....113

    2.2.3.5.1. Müsteri Bagliligi

    (Customer Attachments) Yaklasimi……...………….113

    2.2.3.5.2. Fiyat Degisimlerine Gösterilen

    Farkli Tepkiler…………………..……………………..115

    2.2.3.6. Sweezy Modeli’nin Degerlendirilmesi……………..…….….117

  • viii

    Üçüncü Bölüm

    3. OYUN TEORISINE KAVRAMSAL YAKLASIM ve ISBIRLIKSIZ

    KLASIK OLIGOPOL MODELLERINE OYUN TEORISI

    PENCERESINDEN BAKIS

    3.1. Oyun Teorisine Genel Bakis……………………………………………….120

    3.1.1. Oyun Teorisi’nin Temel Unsur ve Varsayimlari………………...…..121

    3.1.1.1. Bireysel Davranis ve Isbirligi…………………...…………….121

    3.1.1.2. Rasyonalite ve Rasyonel Tercihler Teorisi…………………123

    3.1.1.3. Fayda……...…………………………..………………………..124

    3.1.1.4. Bilgi Düzeyi……………………………………………………..125

    3.1.1.5. Karsilikli Bagimlilik ve Etkilesim………………..…………...126

    3.1.2. Iktisadi Oyunlarin Siniflandirilmasi…………………………...………127

    3.1.2.1. Oyuncu Sayisi……………………………………………….…127

    3.1.2.2. Isbirlikçi ve Isbirliksiz Oyunlar…….……………………..……127

    3.1.2.3. Sifir Toplamli ( Sabit Toplamli Oyunlar ) ve

    Sifir Toplamli Olmayan Oyunlar……………………………..128

    3.1.2.4. Tam Bilgili ( Kusursuz ) Oyunlar ve Eksik Bilgiye

    Dayali Oyunlar…………………………………………………129

    3.1.2.5. Statik/ Dinamik Oyunlar ve Esanli/ Ardisik

    Hamleli Oyunlar……………………………….……………….129

    3.1.2.6. Tek Periyotluk Oyunlar ve Tekrarli Oyunlar………………...130

    3.1.2.7. Simetrik/ Asimetrik Oyunlar……………………………..……131

    3.1.3. Iktisadi Oyunlarin Tanimlanmasi/ Ifadesi……………………..……..131

    3.1.3.1. Oyun Matrisleri, Stratejiler ve Normal Form

    (Stratejik Form) Oyunlar…………………………..……….....132

    3.1.3.2. Oyun Agaçlari ve Yaygin Form Oyunlar………………..…...134

    3.1.4. Iktisadi Oyunlarin Çözüm Teknikleri……………………...…………..135

    3.1.4.1. Dominant Stratejiler ve Mahkumlar Açmazi………….……..135

    3.1.4.1.1. Mahkumlar Açmazi’nin Stratejik Form

    Gösterimi………………………………………………………135

  • ix

    3.1.4.1.2. Mahkumlar Açmazi’nin Yaygin Form Gösterimi

    ve Oyun Agaçlari………………..……………………139

    3.1.4.2. Nash Dengesi………………………………………………….142

    3.1.4.2.1. Dominant Stratejiler ve Tek Nash Dengeli

    Oyunlar: Saf Stratejiler………………………………142

    3.1.4.2.2. Nash Dengesi’nde Üstün Gelinen Stratejiler Kavrami

    ve Mevcut Stratejilerin Elenmesi………………...….145

    3.1.4.2.3. Çoklu Nash Dengesi………………………………….148

    3.2. Oyun Teorisi ve Klasik Oligopol Modelleri………………….…..………..151

    3.2.1. Cournot Oyunu: Cournot-Nash Dengesi……………………………..151

    3.2.2. Stackelberg Oyunu……………………………………..……………...161

    3.2.3. Bertrand Oyunu……………………………………….………………..166

    SONUÇ……………………………………………………………………………………168

    KAYNAKÇA…………...…………………………………………………………………172

  • x

    TABLOLAR LISTESI

    Tablo-2.1 : Klasik Cournot Çözümü Dengeye Gelis Süreci

    Tablo-3.1 : Mahkumlar Açmazi Strateji ve Kazançlar Matrisi

    Tablo-3.2 : Tek Nash Dengeli Oyunlar

    Tablo-3.3 : Üstün Gelinen Stratejiler Matrisi

    Tablo 3.4 : Üstün Gelinen Stratejilerin Elenmesi

    Tablo-3.5 : Karma Stratejiler ve Cinsiyetler Savasi

  • xi

    SEKILLER LISTESI

    Sekil-1.1: Uzun Dönem ve Kisa Dönem Ortalama Maliyet Egrileri Arasindaki Iliski

    Sekil-1.2: Minimum Etkin Ölçek Büyüklügü

    Sekil-1.3: Piyasa Yapilari ve Ölçek Büyüklügü

    Sekil-1.4: Oligopolde Çapraz Esneklik

    Sekil-1.5: Homojen ve Heterojen Oligopolde Talep Egrileri

    Sekil-1.6: Oligopolde Fiyat Olusumu

    Sekil-2.1 : Klasik Cournot Çözümü

    Sekil-2.2: Düopolcü A Firmasinin Es-kar Egrisi

    Sekil-2.3: Düopolcü B Firmasinin Es-kar Egrisi

    Sekil-2.4: Konjonktürel Varyasyonlara Bagli Reaksiyon Egrileri

    Sekil-2.5: Düopolist A ve B FirmalarininTepki Egrileri

    Sekil-2.6: Tepki Egrileri ve Cournot Dengesi Süreci

    Sekil-2.7: Bertrand Modeli Firma Talep Egrisi

    Sekil-2.8 : Kapasite Sinirlari Altinda Edgeworth Süreci

    Sekil-2.9 : Edgeworth Modeli

    Sekil-2.10: Chamberlin Modeli’nde Firma ve Grubun Talep Egrileri

  • xii

    Sekil-2.11 : Chamberlin Modeli’nde Denge Olusumu

    Sekil-2.12: Chamberlin Modeli’nde Paylasilmis Monopol Kar Maksimizasyonu

    Sekil-2.13: Es-Kar ve Reaksiyon Egrileri ve Stackelberg Dengesi

    Sekil-2.14 : Dirsekli Talep Egrisi

    Sekil-2.15 : Dirsekli Talep Egrisi’ne Bagli Marjinal Gelir Egrisi

    Sekil-2.16 : Sweezy Modeli’nde Kar Maksimizasyonu Denge Hali

    Sekil-2.17: Maliyet Egrilerindeki Kaymalarin Denge Fiyat ve Miktari Üzerindeki

    Etkisizligi

    Sekil-2.18: Talep Egrilerindeki Kaymalara Karsi Fiyat Katiligi

    Sekil-2.19: Dirsekli Talep Egrisi ve Müsteri Bagimliligi

    Sekil-2.20: Alternatif Dirsekli Talep Egrisi

    Sekil-3.1 : Mahkumlar Açmazi’nin Yaygin Formda Oyun Agaçlari ile Gösterimi

    Sekil-3.2: Cournot Dengesi Yaygin Form Oyun Gösterimi

    Sekil-3.3: Cournot-Nash Dengesi Dinamikleri

    Sekil-3.4 : Nash Dengesi ve Es-kar egrileri analizi

    Sekil-3.5: Cournot-Nash Dengesi ve Pareto Etkinsizligi

    Sekil-3.6: Stackelberg-Nash Dengesi

  • xiii

    KISALTMALAR LISTESI

    C (Cost) : Maliyet

    D (Demand) : Talep

    E (Elasticity) : Esneklik

    LRATC (Long Run Average Total Cost) : Uzun Dönem Ortalama Toplam

    Maliyet

    LRMC (Long Run Marginal Cost) : Uzun Dönem Marjinal Maliyet

    M (Monopoly) : Monopol

    MC (Marginal Cost) : Marjinal Maliyet

    MR (Marginal Revenue) : Marjinal Gelir

    Q (Quantitiy) : Üretim miktari

    P (Price) : Fiyat

    S (Supply) : Arz

    SRATC (Short Run Average Total Cost) : Kisa Dönem Ortalama Toplam

    Maliyet

    SRMC ( Short Run Marginal Cost) : Kisa Dönem Marjinal Maliyet

    TR : Tam Rekabet

  • 1

    GIRIS

    Iktisat teorisinde firma dengesi analizi, firmalarin içerisinde faaliyet gösterdikleri

    piyasanin yapisal özelliklerine odakli olarak sürdürülen çalismalar paralelinde

    sekillenmektedir. Bu yapisal özellikler, alici ve satici sayisina bagli olarak sekillenen

    rekabet düzeyinin, piyasa paylarinin ve yogunlasma derecesinin dogru ve tam

    olarak tespitine bagimli olarak sekillenmektedir.

    Literatürde piyasa modelleri için baslica iki referans piyasa yapisindan sözedilir.

    Bunlar tam rekabetçi ve monopolcü piyasa olusumlaridir. Tam rekabetten monopole

    dogru yogunlasma ve piyasa paylarinin arttigi gözlenirken, uygulamada firma

    sayisinin ne tam rekabette oldugu gibi sonsuza yakinsadigi, ne de monopol

    gücünün teorik anlamda kurulabildigi gözlemlenmektedir. Uygulamada karsilasilan

    ise, genelde baskin bir firmanin yaninda küçük ölçekte diger firmalarin da yer aldigi,

    ya da bir firmanin digerine üstünlük saglayamadigi az sayida esit büyüklükteki

    firmalarin bir arada faaliyet gösterdikleri piyasa yapilaridir. Bu tür piyasa yapilarinin

    oligopolistik özellik gösterdigi söylenir.

    Oligopol piyasalari da kendi içinde birbirinden farkli oligopol derecesine sahip ve

    farkli kosullar altinda sekillenen piyasa yapilari olarak karsimiza çiktigindan, piyasa

    dengesini açiklayici tek bir modelin varligi mümkün olmamaktadir. Öyle ki, tam

    rekabetçi yapilarda, mallarin homojen ve firma büyüklüklerinin birbirine esit olmasi,

    piyasaya giris-çikis serbestisi ve tam bilgiye sahip olma avantajlari nedeni ile

    kusursuz rekabetin yasandigi bir piyasa ortami sekillenmektedir. Böylesi bir ortamda

    piyasa dengesini açiklayici kesin ve tek bir model olusumu mümkündür. Yine

    monopolistik piyasalarda, piyasaya hakim olan tek bir firmanin tek basina fiyat ya da

    miktari belirleyen bir denge modeli olusturulabilmektedir.

    Üç bölümden olusan bu çalismada, dogrudan isbirliginin ihmal edildigi klasik oligopol

    modelleri üzerine yogunlasilmis ve oligopol teorilerine alternatif bir bakis açisi ileri

    süren Oyun Teorisi kapsaminda bu modeller yeniden ele alinmistir.

  • 2

    Çalismanin birinci bölümünde, oligopol piyasalari teorik çerçevede ele alinmis ve

    bütünüyle kavramsal bir inceleme yapilmistir. Bölüm oligopolistik yapinin detayli

    tanimi ve piyasalarin hangi kosullarda oligopolcü rekabete yaklastiklari üzerine

    odaklanmistir. Bu baglamda, eksik rekabet kosullarini doguran nedenler irdelenmis

    ve tam rekabet ve monopolden sapmaya sebep olan bu nedenler ile oligopolistik

    yapinin derecesi ortaya konmustur. Bu bölümde oligopolcü firmalarin talep

    egrisinden ve genel olarak fiyat olusumundan bahsedilmis, ancak analiz sadece

    oligopolde fiyat olusumuna yönelik olarak, monopolcü gücü kirilan firmanin tepkisel

    davranisi üzerine odakli bir analiz olmasi nedeniyle yüzeysel bir perspektif

    sunmakta, ancak genel bir denge modeli teskil etmemektedir. Birinci bölümün

    sonunda piyasalarin ne denli oligopolistik yapiya yaklastiklarinin ölçümü olarak

    oligopol derecesinden ve çok kisa olarak yogunlasma ölçüm tekniklerinden

    bahsedilmistir.

    Oligopolistik yapilar hakkinda genel bir izlenim kazandiran birinci bölümü takiben

    ikinci bölümde, isbirliksiz, iki firmali ve homojen üretim düzeni üzerine klasik oligopol

    modelleri incelenmistir. Bu bölümde oligopol piyasa yapilari çözümlemelerine yön

    veren alti temel klasik model incelenirken, bölüm rekabet ve isbirligi açisindan iki alt

    bölüme ayrilmistir. Öncelikle rekabetin ve karsilikli bagimliligin ihmal edildigi

    isbirliksiz modeller incelenmistir. Bu modellerden Cournot Modeli üretim miktari

    ayarlamasi üzerine kurulu bir rekabet süreci öne sürerken, Bertrand Modeli’nde

    fiyat dinamiklerinin yön verdigi bir denge modeli olusturulmustur. Rekabet ve

    karsilikli bagimliligin dikkate alinmadigi son klasik model olan Edgeworth Modeli ise

    Cournot ve Bertrand Modelleri’nin aksine üretim kapasitesinin sinirli oldugu

    durumlarda fiyat olusumunun nasil belirlendigine dair bir çözümleme sunmaktadir.

    Ikinci bölümün ikinci yarisinda firmalar rekabet ve karsilikli bagimliligin artik

    bilincindedir. Bu modellerden ilki olan Chamberlin Modeli’nde, diger modellere göre

    istisnai olarak homojen olmayan farklilastirilmis üretim kosullarinda denge

    dinamiklerinden bahsedilmis ve sonuç paylasilmis bir monopol denge piyasasi

    dengesine dönüsmüstür. Bir diger karsilikli bagimlilik modeli olan Stackelberg

    Modeli ise, Cournot Modeli’nden hareketle gelistirilmis ancak liderlik ve takipçi firma

    durumlarinin da analize dahil edildigi asimetrik sonuçlar üreten bir denge modeli ileri

    sürmüstür. Son olarak irdelenen Swezzy Modeli, oligopol piyasalarinda neden fiyat

  • 3

    üzerinden rekabet edilemeyecegini vurgulayan son derece önemli bir fiyat katiligi

    modelidir.

    Çalismanin üçüncü ve son bölümünde, klasik oligopol modellerine alternatif sunan

    ve modern bir çözümleme olan Oyun Teorisi’ne deginilmistir. Ancak bölüm Oyun

    Teorisi odakli olmak yerine, klasik modellerin Oyun Teorisi penceresinden yeniden

    incelenmesine ve zayif yönlerinin bu yeni teori kapsaminda revize edilmesine

    odaklanmistir. Bu açidan önce teorik çerçevede Oyun Teorisi’nin temel varsayim ve

    unsurlarindan, yararlandigi çözüm tekniklerinden ve temel Oyun Teorisi

    Modelleri’nden söz edilmistir. Daha sonra Cournot, Stackelberg ve Bertrand Klasik

    Oligopol Modelleri birer iktisadi oyun kapsaminda yeniden ele alinmistir.

    Çalismanin ulastigi temel sonuçlar her bir model içerisinde detayli olarak

    vurgulanmakta ve Sonuç bölümünde bütüncül bir bakis açisiyla karsilastirmali

    olarak tekrar özetlenmektedir.

  • 4

    Birinci Bölüm

    1. OLIGOPOL PIYASALARININ KAVRAMSAL ÇERÇEVESI

    En temel iktisadi anlamiyla piyasa tanimi, tüketim karari veren alicilar ile

    üretim politikasi belirleyen saticilarin karsi karsiya geldikleri bir uzlasma ortami

    olarak nitelendirilebilir. Endüstriyel organizasyon yapisi itibariyle piyasalar, içlerinde

    barindirdiklari mevcut üretici ve tüketici niteliklerine bagimli olarak sekillenir. Bir

    piyasanin yapisi konusunda bir fikre varabilmek ise söz konusu piyasanin

    tasiyabildigi firma sayisinin, üretilen mallarin homojenlik derecesinin ve yine firma

    sayisi ile bagintili olarak, her bir firmanin tek basina fiyati belirleyebilme ya da fiyata

    etki edebilme gücünün ne oldugunun dogru tespit edilmesine baglidir.

    Piyasalarda tek bir saticinin varligi, toplam piyasa talebinin tek bir elden arz

    edildigi bir monopol gücüne delalet ederken, firma elde etmeyi tasarladigi karlilik

    derecesine göre bir fiyat ve miktar politikasi belirleyebilir. Tek basina herhangi bir

    fiyat stratejisi olusturma gücünü tamamiyla ortadan kaldiracak sekilde, firma

    sayisinin teorik anlamda sonsuza yakinsadigi piyasalar ise kusursuz bir rekabet

    altinda faaliyet göstermektedir.

    Monopolcü ve tam rekabetçi piyasalarda denge durumunu anlamak bu

    piyasa yapilarinin gerektirdigi içsel dinamikler ve varsayimlar altinda çok da zor

    olmamaktadir. Ancak ne var ki, günümüz iktisadi kosullari altinda, gerek firma sayisi

    gerekse diger kriterler itibariyla piyasa yapisi bakimindan birer alt ve üst sinir

    olusturan saf monopolistik ve tam rekabetçi olusumlara rastlamak olanaksiz hale

    gelmistir. Sadece kuramsal birer referans noktasi teskil eden bu modellerin

    gerektirdigi kosullardan sapmalar ise bizi eksik rekabet oligopol piyasasi adi verilen

    yeni bir piyasa modeliyle karsi karsiya birakmaktadir.

  • 5

    1.1. Oligopolist Yapinin Tanimi

    Oligopolist piyasalara özgü isleyis yapisini ve denge durumunu anlayabilmek

    için öncelikli olarak oligopol ile ifade edilmek istenen piyasa yapisinin ne oldugunun

    irdelenmesi gereklidir. Asagida oligopol piyasalari ilgili çesitli tanimsal yaklasimlara

    yer verilmistir. Bu tanimlamalar içerdigi anlam bakimindan bir yönü ile birbirine

    benzemekle birlikte, oligopolist yapinin vurgulanmak istenen önemli özelliklerini ön

    plana çikarmasi açisindan yararli olacagina inanilmaktadir.

    ? Oligopol içerisinde az sayida satici ancak çok sayida alicinin bulundugu

    piyasa yapisi olarak tanimlanabilir1.

    ? Çok sayida tüketicinin yer aldigi bir mal veya hizmet piyasasinda, arz

    yalnizca ve yalnizca birkaç firma tarafindan gerçeklestiriliyorsa, bu tür

    piyasalara oligopol piyasalari denir2.

    ? Oligopolist piyasalar tam rekabet ile saf monopol arasinda yer alan melez

    market yapilaridir3.

    ? Oligopol az sayida firma, karsilikli bagimlilik ve yüksek giris engellerinin dikkat çektigi piyasa modelidir4.

    ? Oligopolistik piyasalar, üretimin büyük bir bölümünün ya da tamaminin

    sadece birkaç firma arasinda paylasildigi, giris engellerinin yeni firmalarin

    piyasaya girmesini güçlestirmesi nedeniyle, piyasadaki halihazirda mevcut

    sayili firmanin birkaçi ya da tamaminin uzun dönemde büyük karlar elde

    1 Alan Griffiths, Stuart Wall, Applied Economics: An Introductory Course , 8th ed., Pearson Education Inc., New York, 1999, p.115. 2 Ismail Bulmus, Mikroiktisat, 4. bsk., Cantekin Matbaasi, Ankara, 1998, s.395. 3 William J. Baumol, Alan S. Blinder, Economics: Principles and Policy, 7th. ed., The Dryden Press, USA, 1998, p.275. 4 Erdal M. Ünsal, Mikro Iktisat, Genisletilmis 5. bsk., Imaj Yayinevi, Ankara, 2004, s. 397.

  • 6

    ettigi, yapisal anlamda piyasa modelleri içerisinde geçerliligi olan yaygin

    modellerdir5.

    ? Oligopol “rekabet mücadelesinin” ve “rekabet politikalarinin” varoldugu,

    içerisinde yer alan firmalardan her birinin bir digerinin “fiyat ve miktar” ile ilgili

    kararlarini yakindan gözlemleyerek degerlendirdigi ve buna göre davranis

    olusturdugu piyasa tipidir6.

    ? Eger bir firma kendi kararlarindan dogacak sonuçlarin büyük ölçüde,

    piyasada yer alan, tespit edilebilir bir ya da daha fazla sayida firmanin aldigi

    kararlara bagli olduguna inaniyor ise oligopol olarak bilinen piyasa yapisi ile

    karsi karsiyayiz demektir7.

    ? Oligopol, piyasada bir grup rakibin yer aldigi, fakat rakip sayisinin, bu

    rakiplerden her birinin fiyat üzerinde kayda deger bir etkisinin olmadigini

    söyleyemeyecegimiz kadar çok sayida olmadigi piyasa türüdür8.

    ? Oligopol içerisindeki firma sayisinin, tek bir firmanin davranisinin piyasanin

    bütününü etkileyebilecegi ölçüde küçük oldugu ve bu nedenle her bir

    firmanin monopol gücüne belirli bir derecede sahip oldugu, ayrica firma

    davranislarinin potansiyel piyasa girisleri tehdidi altinda sekillendigi piyasa

    türüdür9.

    ? Oligopol, firma sayisinin her bir firmanin piyasa gücünün tamamini degil

    ancak önemli bir bölümünü elinde bulundurmasina olanak taniyacak ölçüde

    küçük oldugu, kararlarin her zaman rakiplerin davranislarini gözeterek

    alindigi, piyasada yer alan her bir firmanin kardan çok daha büyük bir pay

    almak üzere manevra yaptigi bir ortamda firmalarin, rakiplerinin hamlelerini 5 Robert S.Pindyck, Daniel L.Rubinfeld, Microeconomics, 5th ed., Prentice Hall International Inc., New Jersey, 2001, p.485. 6 Zekai Özdemir, Mikro Iktisadi Analiz: Mal Piyasasi, 1. Kitap, Der Yayinlari, Istanbul, 1997, s.282. 7 Hugh Gravelle, Ray Rees, Microeconomics, 2nd. Ed., Longman Group UK Limited, New York, 1992, p.298. 8 Hal R.Varian, Intermediate Microeconomics: A Modern Approach, 5th ed.,W.W. Norton&Company, New York, 1999, p.465. 9 Steven Landsburg, Price Theory and Applications, 5th ed., South-Western, USA, 2002, p.413.

  • 7

    tahmin etmeye çalistigi ve bu hamlelere reaktif davranislar gelistirdikleri

    piyasa türüdür10.

    ? Oligopol, bir firmanin piyasada rakiplerinin varoldugu ancak fiyati veri alan

    tam rekabetçi firmalar ölçüsünde rekabet ile karsilasmadiklari yani eksik

    rekabetin görüldügü ve tam rekabetçi firmalarin gerçekte olmadigi bir

    karsilikli bagimlilik durumu içerisinde bulunduklari ve bu karsilikli

    bagimliligin firma davranisina sekil verdigi piyasa modelidir11.

    ? Oligopolistik piyasalar rekabetin varoldugu ancak bu rekabetin hiçbir firmayi

    fiyati veri alir bir firma konumuna getirecek kadar siddetli ve siki bir rekabet

    olmadigi, firmalarin her birinin piyasa gücünü belli bir ölçüde elinde

    bulundurdugu, ancak bu gücün firmayi tek basina monopol konumuna

    getirecek kadar büyük olmadigi piyasa türüdür12.

    1.2. Eksik Rekabet Kosullarini Doguran Nedenler ve

    Oligopolist Yapinin Özellikleri

    1.2.1. Sinirli Firma Sayisi

    Bir piyasanin mükemmel rekabet kosullari altinda faaliyet göstermesini

    saglayan birincil kosul piyasada sonsuz sayida alici ve saticinin yer alabilmesidir.

    Iktisadin arz yönü itibariyle bakilirsa, “sonsuzluk” ile kastedilmek istenen

    temel sey piyasada yer alan firma sayisinin tek basina fiyati etkileyemeyecek kadar

    10 B.Curtis Eaton, Diane F.Eaton, Douglas Ward Allen, Microeconomics, Prentice-Hall Canada Inc., Canada, 1999, p. 485. 11 N.Gregory Mankiw, Principles of Microeconomics, 2nd. ed., Harcourt College Publishers, USA, 2001, p.350. 12 Ibid.

  • 8

    çok sayida olmasidir ki buna “atomisite kosulu” da denilmektedir13. Oysa ki oligopol

    içerisinde az sayida firmaya yer veren bir piyasa olusumudur. Ancak bu tür

    piyasalarda firma sayisinin azligi kesinlestirilmis sayisal bir büyüklügü ifade

    etmekten yoksundur. Bir piyasada yer alan firma sayisi ne kadar çok ise o

    firmalardan her birine üretimden düsen pay o ölçüde azalmaktadir. Yani rekabetçi

    piyasa yapisina yaklasildikça firma sayisi artmakta ancak firma büyüklügü

    küçülmektedir. Bu durum firmalarin dogrudan birbirlerini ve dolayisiyla da piyasanin

    bütününü etkileme güçlerini zayiflatmaktadir. O halde oligopolist yapiyi ifade

    etmede kullanilan “azlik” kavrami salt sayisal bir büyüklük olmaktan öteye, etki

    edebilme gücünü de ifade etmektedir.

    Oligopolist piyasalarda yer alan firmalarin her birinin bireysel anlamda aldigi

    bir karar diger firmalarin davranislarindan etkileniyor ve o firmalarin da tepkilerine

    neden oluyor ise azlik durumu söz konusudur14. O halde oligopol firma sayisinin

    firma davranislarinin birbirlerini etki altina alabilecegi ölçüde az oldugu piyasadir.

    Oligopolde azlik ile vurgulanmak istenen bir diger önemli nokta ise piyasada

    gerçekte kaç firmanin yer aldigi degil, yer alan firmalardan yüzde kaçinin piyasayi

    kontrol gücünü elinde bulundurdugudur. Buna göre piyasada yüz firma faaliyet

    gösteriyorsa, ancak bunlardan yalnizca dördü piyasa payinin yüzde doksanini arz

    ediyorsa bu piyasa oligopolist özellik gösteriyor demektir. Öte yandan elli esit

    büyüklükte firmayi tasiyan bir piyasa daha çok tam rekabetçi özelik gösterir15.

    O halde toplam firma sayisinin azligi önemli bir gösterge olmakla birlikte

    yeterli degildir. Tek basina firma sayisi piyasa yapisi hakkinda yaniltici sonuçlar

    verebilir. Zira, piyasanin tasiyabildigi firma sayisi içinde hakim firma sayisinin da az

    olmasi gerekmektedir. Bu durumda “Oligopolde firma sayisinin azligi degil, baskin

    firma sayisinin azligi ayirt edici bir özelliktir” yönünde bir genelleme yapmak yanlis

    olmayacaktir.

    13 Ilker Parasiz, Mikro Ekonomi: Modern Mikro Ekonomik Analize Giris , 5. bsk., Ezgi Kitabevi Yayinlari, Bursa, 1991, s.245. 14 Zeynel Dinler, Mikro Ekonomi, Genisletilmis 14. bsk., Ekin Kitabevi Yayinlari, Bursa, 2002, s.281. 15 “Oligopol Piyasalari ve Rekabet”, (Çevrimiçi) http://www.ekonomist.8m.net/m9.html, 12 Aralik 2004.

  • 9

    1.2.2. Piyasaya Giris Engelleri

    Tam rekabet piyasalarinda sonsuz sayida alici ve saticinin varligi bu

    piyasalara giris ve çikista herhangi bir engel olmamasinin dogal bir sonucudur.

    Oysa ki oligopolde piyasaya giris engelleri üretimin birkaç elde yogunlasmasina

    sebep olmaktadir.

    Oligopolde piyasaya giris engellerinin varligi, piyasaya girislerin mümkün

    oldugu ancak bu girislerin kolay olmadigi anlamina gelmektedir.

    Piyasaya giris engelleri halihazirda faaliyet gösteren firmalarin sahip oldugu

    bir takim avantajlardan kaynaklanmaktadir. Piyasaya her an için giris yapabilecek

    potansiyel firmalar çogu kez ilgili endüstri ile alakali teknolojik üretim bilgisine ve

    diger üretim faktörlerine sahip olmayabilirler. Bunlari piyasada varolan firmalardan

    yüksek bedellerle satin almak durumunda kalan potansiyel firmalar bu durumun

    yükledigi maliyete katlanmayacak ve piyasanin disinda kalacaktir.

    1.2.3. Ölçek Ekonomilerinde Büyüklük

    Oligopolde firmalarin uzun dönemli dengelerini sagladiklari minimum etkin

    ölçek büyüklügüne tekabül eden üretim hacmi oldukça yüksektir. Çünkü oligopolist

    piyasalarda yer alan firmalar birim maliyetleri düsük tutabilmek amaciyla büyük

    ölçekli üretim kararlari alirlar. Eger toplam piyasa talebi sadece optimum

    büyüklükteki birkaç firmayi destekleyecek düzeyde ise, rekabet sadece bu birkaç

    firmanin hayatta kalmasini garanti altina alacaktir16.

    16 Milton H.Spencer, Orley M.Amos Jr., Contemporary Microeconomics, 8th. Ed., Worth Publishers, New York, 1993, p.247.

  • 10

    Firmalarin içerisinde yer aldigi endüstriyel yapinin ne oldugunu dogru tespit

    edebilmek, diger bir deyisle o piyasanin kaç firmayi tasiyabildigini belirleyebilmek

    firmalarin uzun dönemli üretim karalari ile yakindan iliskilidir. Çünkü, belirli bir piyasa

    talep hacmi ile firmanin dengeye gelecegi optimal tesis büyüklügü arasindaki

    oransal iliski piyasa yapisi hakkinda önemli ipuçlari sunmaktadir. Bir firmanin tek

    basina piyasa talebinin ne kadarini karsilayabildigi ise o firmanin minimum etkin

    ölçek büyüklügüne baglidir.

    Minimum Etkin Ölçek Büyüklügü, uzun dönem ortalama maliyet egrisinin

    minimum oldugu noktadaki üretim hacmini ifade etmektedir ki bu üretim hacmini

    saglayan firma büyüklügü optimal tesis büyüklügü olarak adlandirilir17.

    Tam rekabet, oligopol ya da monopol gibi firma yapilari arasindaki

    mukayeseli ayrimin nasil ortaya çiktigina deginmeden önce, genel anlamda

    firmalarin uzun dönemli dengelerini ve minimum etkin ölçek büyüklüklerini nasil

    belirlediklerine deginmek faydali olacaktir.

    1.2.3.1. Uzun Dönem Firma Dengesi ve Üretim Ölçegi

    Karari

    Firmalarin uzun dönem üretim kararlari gerçekte kisa dönem üretim

    kararlarinin bir bütünü olarak da düsünülebilir. Firma kisa dönemde sabit bir üretim

    ölçeginde faaliyet gösterirken, uzun dönemli üretim kapasite degisimine olanak

    taniyan bir süreç olarak nitelendirilebilir. Buna göre azalan verimlere konu olan kisa

    dönemli üretim, uzun dönemde ölçege göre getirilerin dikkate alindigi bir üretim

    planlamasina dönüsecektir. Zira kisa dönemden uzun döneme geçiste ölçek

    degistirmenin altinda yatan temel mantik da minimum maliyetli üretimin

    gerçeklestirildigi optimal ölçek büyüklügünü yakalayabilmektir.

    17 Ünsal, Op.cit., s.268.

  • 11

    Oligopol piyasalarindaki firmalarin üretim konusunda ihtiyaç duyduklari

    girdileri tam rekabetçi faktör piyasasindan tedarik ettikleri varsayilmis ve böylelikle

    firmalarin maliyet egrilerinin diger piyasalarda faaliyet gösteren firmalarin maliyet

    egrilerinden farksiz oldugu kabul edilmistir18.

    Sekil-1.1: Uzun Dönem ve Kisa Dönem Ortalama Maliyet Egrileri Arasindaki

    Iliski

    Firmalarin “Kisa Dönem Ortalama Toplam Maliyet (SRATC= Short-Run

    Average Total Cost)” egrilerinin her birini firmalarin uzun dönemde sahip olabilecegi

    alternatif tesis büyüklükleri olarak düsünürsek, firma maliyet minimizasyonu mantigi

    altinda bu alternatif SRATC egrileri arasindan çiktinin en düsük maliyetle

    üretilmesini saglayan SRATC egrisini yani belli bir ölçek büyüklügünü seçecektir19.

    18 Muammer Yaylali, Mikroiktisat, 3. bsk., Beta Basim A.S., Kirklareli, s.348. 19 Ünsal, Op.cit., s.265.

  • 12

    Bu ölçek büyüklügü ise gerçekte uzun dönem üretim kararindan baska bir sey

    degildir.

    Sekil-1.1 firmanin Kisa Dönem Ortalama Toplam Maliyet egrileri ile “Uzun

    Dönem Ortalama Toplam Maliyet (LRATC= Long-Run Average Total Cost)” egrisi

    arasindaki iliskiyi göstermektedir. Buna göre SRATC1 ile ifade edilen 1 nolu üretim

    ölçeginde faaliyet gösteren firma kisa dönemde SRATC1A egrisi üzerinde kalmak

    kisiti altinda (0;Q1] üretim araliginda bir üretim karari olusturacaktir. Ancak üretimini

    Q1’in üzerine çikarmak isteyen firma ya ayni üretim ölçeginde daha düsük bir verim,

    daha yüksek bir maliyetle üretimini arttiracak ya da uzun dönemde ölçek degisimine

    gidecektir.

    Sekil-1.1’de de görüldügü üzere Q1’in üzerinde sözgelimi bir Q2 üretim

    hacmini üretebilecegi 2 alternatif ölçek büyüklügüne sahip bir firmayi düsünelim.

    SRATC1 ile ifade edilen 1 nolu üretim ölçeginin firmaya yükledigi birim maliyet |

    OC1 | kadardir. Halbuki firmanin ayni büyüklükte üretimi SRATC2 ile gösterilen 2 nolu

    üretim ölçeginde sadece | OC2 | kadar birim maliyetle üretebilme olanagi vardir. O

    halde rasyonel davranan firma (Q1;Q3] üretim araliginda 2 nolu üretim ölçegini tercih

    ederken, Q3 üretim düzeyinin üzerine çikmak isterse tekrar bir ölçek degisimi

    yasayacaktir.

    Sekil-1.1’de basitlik saglamak amaciyla ölçek büyüklükleri az sayida

    SRATC egrileri ile ifade edilmis ve uzun dönem ortalama maliyet egrisi

    SRATC1ABC.......... olarak ifade edilmistir. Ancak kisa dönemde sonsuz sayida

    ölçek büyüklügü tanimlayabilecegimiz düsünülürse uzun dönem ortalama maliyet

    egrisini LRATC olarak tanimlamak daha dogru olacaktir.

    Kisa dönem ortalama maliyet egrileri uygulamaya konulmus egriler iken

    uzun dönem ortalama maliyet egrileri firmanin üretim planlamasini yansitan

    gelecege yönelik egrilerdir. Firmalarin bir üretim ölçeginden bir diger ölçege geçis

    asamasi uzun dönemli bir olgu iken, belli bir üretim ölçeginde karar kilan firma yine

    kisa dönemli üretim süreci içerisine girmis demektir. O halde her bir kisa dönem

    maliyet egrisi bir önceki kisa dönem maliyet egrilerinden hareket eden firmanin uzun

  • 13

    dönemli kararinin bir sonucudur20. O halde uzun dönemli üretim dinamik bir süreç

    iken, kisa dönem bütünsel olarak düsünülen uzun dönemin statik bir anini ifade

    etmektedir. Çünkü Sekil-1.1 den de görüldügü üzere kisa dönem üretim egrileri uzun

    dönem üretim egrisine sadece tek bir noktada teget olmakta ve asla bu egriyi

    kesmemektedir.

    P

    Q

    Qoptimal

    Sekil-1.2: Minimum Etkin Ölçek Büyüklügü

    Tüm bu açiklamalar uzantisinda denilebilir ki LRATC egrisi SRATC

    egrilerinin hepsini kavrayan zarf egrisidir. LRATC egrisinin SRATC egrilerine teget

    oldugu bu noktalar, bütün girdilerin degisir olmasi durumunda belirli bir çikti

    düzeyinin saglanmasinda katlanilan birim maliyetlerin minimum oldugu düzeyi

    gösterir. Ancak LRATC egrisinin SRATC egrisine teget oldugu noktalar tek bir nokta

    disinda SRATC’nin minimum oldugu nokta degildir. Hem SRATC hem de

    20 Bulmus, Op.cit. s.203.

    SRATC

    LRMC SRMC LRATC

  • 14

    LRATC’nin esanli olarak minimum oldugu tek bir nokta vardir ki o noktada yapilan

    üretim daha önce belirtilen minimum etkin ölçek büyüklügünü ifade etmektedir.

    Çünkü firmalar belirli bir ölçek büyüklügünün minimum oldugu noktada olusan üretim

    düzeyinden daha çok , belirli bir üretimi minimum maliyetle saglayan ölçek

    büyüklügünü ararlar21. Sekil-1.2’de Minimum Etkin Ölçek Büyüklügünde saglanan

    üretim Q optimal olarak gösterilmistir. O halde firmalar veri bir üretimden yola çikip bu

    üretime uygun bir ölçek büyüklügü olusturmaya çalisirlar. Önemli olan ölçek

    büyüklügünün degil üretim düzeyinin minimum maliyetidir. Bu durum her piyasa

    yapisiyla uyumlu oldugu gibi oligopolist yapi için de geçerlidir. Çünkü zaten tek

    basina belli bir üretim karari belirleyebilme gücünden yoksun olan oligopolcü

    kabullenmek durumunda kaldigi veri bir üretim hacmini nasil en düsük maliyetle

    üretirim sorunsali ile ilgilenmektedir.

    Buraya kadar yapilan analizde firmalarin uzun dönem ölçek büyüklüklerini

    hangi kriterler paralelinde olusturduklari incelenmeye çalisilmistir. Ancak farkli

    piyasa yapilari içerisinde faaliyet gösteren firmalarin optimal üretim büyüklükleri de

    birbirinden farklilasmaktadir. Birbirinden farkli optimal üretim büyüklüklerinin piyasa

    yapilarinda nasil farklilasmaya yol açtigi asagida açiklanmaya çalisilmistir.

    1.2.3.2. Oligopolde Ölçek Büyüklügü

    Daha önce de vurgulandigi üzere oligopolde firmalarin minimum etkin ölçek

    büyüklügü diger piyasa yapilarina göre oldukça yüksek bir üretim düzeyinde

    belirlenmekte ve bu durum oligopolistik yapinin temel karakteristigini

    olusturmaktaydi.

    Firmalarin minimum etkin ölçek büyüklügü piyasanin yapini belirleyen temel

    bir faktör olup , minimum etkin ölçek arttikça piyasada yer alan firma sayisi

    21 Yüksel Ülken, Fiyat Teorisi , Filiz Kitabevi, Istanbul, 1999, s.142-143.

  • 15

    azalacaktir22. Bu durum ölçek ekonomisinin büyüklügü ile toplam piyasa talebi

    arasindaki oransal iliskinin bir sonucudur. En temel anlamiyla ölçek ekonomisi

    firmanin piyasada olusturdugu üretim hacmi olarak ifade edilirse, piyasanin o

    hacimde kaç firmayi tasiyabildiginin tespiti piyasa yapisinin da ne oldugunun

    çözümlemesi olacaktir.

    Sekil-1.3: Piyasa Yapilari ve Ölçek Büyüklügü

    Sekil-1.3’te temel piyasa yapilari olarak karsimiza çikan tam rekabet, tekel

    ve oligopolist piyasalar karsilastirmali olarak açiklanmaya çalisilmistir. Homojen tek

    bir mal üretildigi varsayimi altinda D(endüstri) ile adlandirilan egri söz konusu mala

    yönelik toplam piyasa talebini vermektedir. Uzun Dönem Ortalama Maliyet egrisi

    LRATC ise sadece tek bir minimum noktasina sahip bir egri olarak degil, birden

    fazla firmanin uzun önem denge halini esanli olarak görüntüleyebilmek amaciyla 22 David Begg, Stanley Fischer, Rudiger Dornbusch, Mikro Iktisat, Çev. Vildan Serin, Alkim Yayinlari, Istanbul, 2000, s.149.

    P

    Q0

  • 16

    [Q(TR);Q(M)] araliginda yatay eksene paralel bir egri olarak çizilmistir. Q(TR), tam

    rekabetçi firmanin minimum etkin ölçek büyüklügündeki, Q(M) ise monopolcü

    firmanin minimum etkin ölçek büyüklügündeki üretim hacmini göstermektedir.

    Piyasalara giris ve çikis konusunda hiçbir engelin bulunmadigi kusursuz

    rekabet kosullarinda piyasadaki mevcut bütün firmalarin minimum maliyetle üretim

    yaptiklari etkin ölçek büyüklügü SRATC(TR) olsun. Bu sekilde bütün firmalarin

    toplam arzi S(endüstri) ile gösterilsin. Endüstri arz ve talebinin birlikte belirledigi E

    denge noktasinda olusan piyasa satis fiyati ve piyasa üretim hacmi sirasiyla ¦ O

    P(P)¦ , ¦ O Q(P)¦ ’dir. Bu fiyat miktar bilesimi ayni zamanda tam rekabetçi endüstri

    dengesine de esit olmaktadir. Buna göre ¦ O P(P)¦ piyasa fiyatini veri alan tam

    rekabetçi bir firmanin etkin ölçek büyüklügünü olusturdugu piyasa payi Q(TR) olarak

    karsimiza çikmaktadir. Görüldügü üzere ¦ O Q(TR)¦ üretim düzeyi Q(P) piyasa

    talebinin oldukça küçük bir payini olusturmaktadir. O halde piyasaya çok sayida

    firma girebilecektir. Bu da tam rekabet kosullarinca desteklenen dogal bir sonuçtur.

    Minimum etkin ölçek büyüklügünün son derece yüksek oldugu SRATC(M)

    egrisine sahip dogal monopolcü bir firmayi ele alalim. Bu durumda D(endüstri)

    dogrudan monopolcünün malina yönelik olan talep egrisini göstermekte ve firma ¦ O

    Q(M)¦ piyasa talebinin tamamini karsilayan mal miktarini ¦ O P(M) ¦ monopol

    fiyatindan arz etmektedir. Bu durumda S(endüstri) gibi firmalar arz toplamini

    yansitan toplulastirilmis bir egriden söz etmek mümkün degildir.

    Analizimizde Q(TR) ve Q(M) sirasiyla tam rekabetçi ve monopolcü ölçek

    ekonomilerinin büyüklüklerini göstermektedir. Q(TR) ölçek büyüklügü teorik olarak

    sonsuz sayida firmayi piyasaya alabilecek bir potansiyel saglarken, Q(M) ölçek

    hacmi sadece bir firmanin egemenligine olanak tanimaktadir.

    Minimum etkin ölçek büyüklügü arttikça piyasadaki üretici firmalarin sayisi

    azalacaktir. Çünkü piyasaya girmeye çalisan firmalar ancak büyük ölçekli üretim

    yapabilme kosulu altinda piyasada yer alabileceklerdir23. Oligopolist olusumlar da

    bu seklide sadece sinirli sayida firmanin büyük ölçekli üretim yaptigi piyasa

    modelleri olarak karsimiza çikmaktadir. Buna göre oligopolde minimum etkin ölçek

    23 Ibid., s.148,149.

  • 17

    büyüklügü monopol durumuna yaklasmakla birlikte daha küçük ancak tam rekabetçi

    ölçek büyüklügünden oldukça yüksektir.

    Sekil-1.3’teki SRATC1, SRATC2 ve SRATC3 ölçek büyüklüklerinde faaliyet

    gösteren firmalar birbirlerine yakin ya da es büyüklükte üretim hacimlerine sahiptir.

    Bu üretim büyüklüklerinde piyasanin tasiyabilecegi üç firma mevcuttur. Ancak

    oligopolist piyasalarda bu üç ölçek büyüklügünün altinda bir ölçekte sözgelimi

    Q(TR)’de faaliyet göstermenin olanaksiz oldugu yönünde bir genelleme yapilamaz.

    Çünkü oligopolde firma sayisinin azligi üzerine yapilan açiklamalarda da

    vurgulandigi üzere azlik ile ifade edilmek istenen piyasaya hakim olan yani piyasa

    payinin önemli kismini arz etme gücünü elinde tutan firma sayisinin sinirli olmasidir.

    Buna göre daha sonra detayli olarak irdelenecegi üzere oligopolde fiyat katiligi

    varsayimi altinda, sözgelimi bir Po fiyatinda her bir firma piyasa talebinin belli bir

    bölümünü karsilayacaktir.

    1.2.4. Oligopolde Homojen ve Farklilastirilmis Mallar ve

    Çapraz Esneklik

    Oligopolde firmalar tarafindan üretilen mallar homojen ise yani üretilen

    mallar tamamiyla birbirinin aynisi ise “tam oligopol”, “saf (pür) oligopol” veya

    “homojen oligopol” durumundan söz edilir24. Bu durumda farkli firmalar tarafindan

    üretilen mallar arasinda tam bir ikamenin oldugundan söz edilir.

    Oligopolde firmalar tarafindan üretilen mallarin homojenlik derecesi

    azalmissa, yani mallar farklilastirilmis ise bu durumda mallar yine ikame edilebilirlik

    özelliklerini tasimakla birlikte bu kez “noksan oligopol”, “farklilastirilmis oligopol” ya

    da “heterojen oligopol” den söz edilir25.

    24 Dinler, Op. cit. s.352. 25 Ibid.

  • 18

    Piyasada bulunan A, B ve C gibi üç oligopolist firmadan A ve B firmalarinin

    kendi aralarinda homojen mal ürettiklerini C firmasinin ise bu iki firmaya göre

    farklilastirilmis mal ürettigini farzedelim. B firmasi fiyatlar üzerinden bir rekabete

    soyunup fiyatini düsürmüs olsun. Bu durumda kendisiyle tam ve yakin ikame mal

    üreten A ve C firmalarinin mallarinin talep edilen miktarlarinda bir azalma gözlenir.

    Ancak A firmasinin mallari ile B firmasinin mallari aralarinda homojen, C firmasinin

    mali ise farklilastirilmis mal oldugundan A ve C firmalarinin mallarinin taleplerindeki

    azalma es büyüklükte olmayacaktir.

    Sekil-1.4: Oligopolde Çapraz Esneklik

    A ve C firmalarinin talep esnekliklerinin farkli olmasindan kaynaklanan

    etkilerin daha net ortaya konulabilmesi amaciyla Sekil-1.4’te baslangiç talep

    eBC

    eBA

    PB1

    PB2

    PB

    QA , QC QA2 QC2QA1 QC1

  • 19

    hacimleri birbirine esit kabul edilmistir ( QA1 = QC1 ). B firmasinin fiyatini PB1’den PB2

    ‘ye düsürmesi sonucu A ve C firmalarinin tüketicileri bu kez B malini tercih

    edeceklerdir. Ancak A mali C malina göre B malinin daha yakin ikamesi

    oldugundan, A malinin talebi çok daha fazla azalacaktir. Bu azalma sekilden de

    görülecegi üzere ¦ QA1 QA2¦ kadardir. C malinin talebi ise sadece ¦ QC1 QC2¦

    kadar azalmistir. Çünkü A ve B firmalarinin mallari arasindaki çapraz esneklik

    katsayisi eBA , B ve C firmalarinin mallari arasindaki çapraz esneklik katsayisi eBC’

    den daha yüksektir ( eBA > eBC).

    Bunun yaninda A, B ve C mallari gibi oligopol piyasalarinda üretilen tüm

    mallar birbirinin ikamesi oldugundan eBA ve eBC esneklik katsayilarinda oldugu gibi

    tüm mallar arasi çapraz esneklik katsayisi pozitif degerler almaktadir.

    1.2.5. Karsilikli Bagimlilik ve Stratejik Davranis

    Iktisat literatüründe firma davranislari üzerine genellemeler olusturmak

    amaciyla üretilen modeller içinde oligopol modellerini diger piyasa modellerinden

    ayiran bir diger temel fark firmalar arasi etkilesimin varligidir.

    Oligopol piyasalarinda firma sayisinin azligi ister istemez karsilikli bagimlilik

    durumu yaratmaktadir. Özellikle firma büyüklüklerinin birbirine yakin oldugu

    durumlarda, piyasada yer alan firmalardan birinin, fiyat ya da miktar ile ilgili alacagi

    her karar bir diger firmanin satis politikasi üzerinde etkili olacaktir.

    Oligopolde firmalar arasi bagimlilik firma sayisina bagli oldugu gibi

    piyasada üretilen mallarin homojenlik derecesine göre de degisim göstermektedir26.

    Firma sayisi azaldikça firmalar arasi etkilesim ve karsilikli bagimlilik artmaktadir.

    Benzer sekilde piyasada arza konu olan mallarin homojenlik derecesi ne kadar

    yükselirse mallarin ikame edilebilirlik gücü de o ölçüde artacagindan karsilikli

    bagimlilik güçlenecektir. 26 Yaylali, Op. cit. s. 347.

  • 20

    Karsilikli bagimlilik altinda üretim, fiyatlama, reklam, yatirim kararlari gibi

    firma faaliyetleri stratejik bir düsünce yapisini zorunlu kildigindan, oligopolcü

    firmanin yönetimi komplike bir planlama sürecine dönüsmektedir. Karar alma

    asamasinda her firma kendi rakibinin tepkisini tartabilmeli ve ayni zamanda

    rakiplerinin almis oldugu kararlara kendi verdigi tepkinin de yine rakiplerince

    tartildigini bilmelidir. Kararlar, tepkiler, tepkiye karsi verilen tepkiler ve sonrasi

    faaliyet akisi içerisinde dinamik bir süreci olusturur. Bu asamada firmalar

    kararlarinin potansiyel sonuçlarini degerlendirirken rakiplerinin de kendileri kadar

    rasyonel olduklarini ve akillica davrandiklarini varsaymalidir. O halde, firmalar

    kendilerini rakiplerinin yerine koyacak, onlarin nasil davranacaklari üzerinde

    düsünecek ve varsayimda bulunacaktir27.

    Her bir firmanin, gerçeklesecegini umdugu ve bunu bir denge çözümü

    bulmada kullandigi “rekabete dayali reaksiyonlarin dogasi” hakkinda özel bir

    hipotez formüle etmek oligopolcü firmanin sürekliligi konusunda dogal bir yol olarak

    gözükmektedir. Sözgelimi üretim planlamasi gibi bir konuda her bir alternatif karar

    için bir karlilik çiktisi saptamak ve bunlari derecelendirerek optimumu bulmak

    firmanin yüz yüze geldigi temel problemdir. Birer strateji niteligi tasiyan bu alternatif

    kararlar arasinda her firma söyle bir muhakeme sürecine girecektir: “ Eger ben

    firmam olarak A stratejisini seçersem ve rakibim B stratejisini seçerse, benim

    kazancim X olacak, eger ben C, rakibim D stratejisini seçerse bu kez kazancim Y

    olacak, eger……………………..” seklinde bir alternatifler kümesi olusturan ve

    böylelikle belli stratejiler karsisinda rakibin reaksiyonlarini tespit eden sorgulama

    halindeki firma, firmalarin tepkilerinin ne olacagina iliskin bir sonuç çikarmaya

    çalismalidir. O halde firma alternatif kararlar konusunda bir degerlendirmeye

    varmadan önce her bir rakibin hamlesi hakkinda bir bakis açisi olusturmalidir. O

    halde oligopol teorisi bu sekilde “karsilikli stratejik bagimlilik” durumunda bulunan

    saticilarin kararlarini anlama ve öngörebilme sorunu ile ilgilenmektedir28.

    Oligopol piyasalarinda ortaya çikan bu karsilikli bagimlilik hali oligopol

    çözümlemesini birer iktisadi oyuna indirgeme gerekliligini ortaya çikarmistir. Çünkü

    piyasada yer alan her bir aktör her ne kadar bir digerine bagimli oldugunun 27 Pyndick, Rubinfeld, Op. cit., p.429. 28 Gravelle, Rees, Op. cit., p.299.

  • 21

    bilincinde olsa ve ona göre sürekli olarak rakibin davranislarini gözetse de tam

    olarak dogru bir öngörüde bulunma sansindan yoksundur. Buna göre oligopol

    dengesi her birinin kazanci belli bir olasilik degerine sahip stratejilerden olusan bir

    oyun çözümlemesi olarak da düsünülebilir. Bu sebeple günümüzde oligopol

    dengesine Oyun Teorisi yaklasimi yaygin olarak kullanilmaktadir. Ancak en basit

    stratejik oyunlarin bile, oyuncularin alacagi kararlar uzantisinda olusacak birden

    fazla farkli çözümü oldugu düsünülürse, oligopolü bir denge zeminine oturtan tek bir

    teori olusturmak da mümkün olmayacaktir.

    1.2.6. Oligopolcü Firmanin Talep Egrisi

    Endüstri talep egrisi ile firma talep egrisi arasindaki iliski hiç süphesiz ki

    piyasa yapisi ile baglantili olarak ortaya çikmakta, bu piyasa yapisinin özelliklerine

    göre firma ve endüstri talep egrileri birbirine yaklasmakta ya da birbirinden

    farklilasmaktadir.

    Talep yönünden eksik rekabet kosullarinin varligindan bahsedilmedikçe,

    tüm piyasa yapilari için endüstri talep egrisinin sekil itibariyle sol yukaridan sag

    asagiya inen negatif egimli standart bir egri oldugundan söz edilir. Firma talep egrisi

    ise firmanin faaliyet gösterdigi endüstriyel yapiya baglidir.

    Monopolde egemen satici, piyasada olusan toplam talebin tek arz edicisi

    konumunda oldugundan firma talebi ile endüstri talebi arasinda herhangi bir farklilik

    bulunmamaktadir. Buna göre monopolcü istedigi fiyat ya da miktar üzerinden satis

    yapabilecektir.

    Tam rekabette tek bir firmanin kendi basina bir fiyat politikasi olamadigi için

    veri fiyat düzeyinde arz edebilecegi malin tamamini satabilecektir. Çünkü piyasada

    sonsuz sayida alicinin olusturdugu bir talep hacmi mevcuttur. Buna göre firma talep

    egrisi yatay eksene paralel, veri piyasa fiyati düzeyinde sabitlenmis bir dogru

    seklinde olacaktir.

  • 22

    Oligopol piyasalarina gelince, sinirli sayida üretici sonsuz sayida tüketicinin

    talebini karsilar. Ancak burada firmanin kendi talebini sembolize eden egrinin ne

    oldugunu belirleyebilmesi zordur. Çünkü oligopolcünün rakiplerinden bagimsiz fiyat

    ya da miktar politikasi belirleyebilme olanagi yoktur. Zira firmanin alacagi herhangi

    bir karar rakip firmalarin tepkilerine neden olacaktir. Firmanin talep konusunda

    yasadigi belirsizlik ise bu tepkileri tam olarak tahmin edememesinden

    kaynaklanmaktadir29. Firma karsi karsiya kaldigi talep egrisini net olarak

    öngörebiliyor ise oligopolcü firmanin denge durumu ile monopolcü firmanin denge

    durumu arsinda bir ayrimdan söz etmek de anlamli olmayacaktir30. Firmalarin üretim

    kararlarinda yasadiklari bu karsilikli bagimlilik sonucu firma negatif egimli bir talep

    egrisi tahmini disinda kendi payina düsen piyasa talebini net olarak

    belirleyememektedir31.

    Oligopol piyasalarinda yer alan firma sayisi arttikça firmanin talep egrisi

    tahmini de o ölçüde zorlasmaktadir. Çünkü talep fonksiyonunun bagimli oldugu

    degisken sayisi da artmaktadir. Fiyat disinda talebi etkileyen diger kosullarin sabit

    oldugu varsayimi altinda firmanin talebi diger firmalarin fiyatinin bir fonksiyonu

    haline gelecektir32.

    Oligopolist bir piyasada X, Y, Z ve T gibi dört firmanin yer aldigini

    düsünelim. Buna göre her bir firmanin talep fonksiyonu su sekilde gösterilebilir:

    DX = f ( PX, PY, PZ, PT )

    DY = f ( PY, PX, PZ, PT )

    DZ = f ( PZ, PX, PY, PT )

    DT = f ( PT, PX, PY, PZ )

    29 Dinler, Loc. cit. 30 Orhan Türkay, Iktisat Teorisine Giris: Mikroiktisat, 14. bsk., Imaj Yayinevi , Ankara, 2000, s.172. 31 Yaylali, Loc. cit. 32 Havva Tunç, Mikro Iktisat, Ed. Rana Gürtuna, Alfa Basim Yayim Dagitim Ltd. Sti., Istanbul, 2002, s.352.

  • 23

    O halde bu dört firmanin talep fonksiyonlari bütünüyle birbirine baglidir.

    Sözgelimi X firmasinin kendi fiyat ve talebini belirleyebilmesi, diger firmalarin

    fiyatlarina bagli iken, ayni sekilde Y, Z ve T firmalari da hem birbirlerine hem de X

    firmasina baglidirlar. Yani oligopolist bir firma hem “digerlerine bagimli” hem de

    “kendisine bagimli olunan” stratejik bir konumdadir.

    Oligopolde bireysel anlamda firmalar için belli bir talep tahmininde

    bulunmanin zorlugu bir yana, piyasada üretilen mallarin homojen olup olmamasina

    göre de firma talep egrileri farkli özellikler kazanmaktadir. Üretilen mallarin homojen

    oldugu durumda talep egrilerinin çok daha yüksek bir esneklige sahip oldugundan

    bahsedilir33. Bu durumda mallar arasinda tam ikame durumu söz konusu olacak ve

    tüketici açindan söz konusu malin hangi firmadan tedarik edildiginin hiçbir önemi

    kalmayacaktir. Böylelikle firmalardan birinin fiyatlarinda meydana gelecek bir

    degisim dogrudan diger firmalarin satislari üzerinde büyük ölçüde degisim

    yaratacaktir.

    Mallarin homojen ya da farklilastirilmis olmasina göre talebin çapraz

    esnekliginin farkli olusunun etkileri Sekil-1.4’te açiklanmaya çalisilmisti. Burada da

    yine ayni sekilde A ve B firmalarinin kendi aralarinda homojen mal ürettiklerini, C

    firmasinin ise farklilastirilmis mal ürettigini farzedelim. Oligopolde fiyat katiligi

    varsayimi altinda baslangiçta her bir firmanin esit bir denge fiyatinda bulundugunu (

    PA = PB = PC ) ve basitlik saglamak amaciyla A ve C firmalarinin es büyüklükte bir

    baslangiç talep hacmine sahip olduklarini ( QA1 = QC1 ) düsünelim.

    33 Ercan Eren, Murat Donduran, Mikro Iktisat, Genisletilmis 2. bsk., Avciol Basim Yayin, Istanbul, 2001, s.269.

  • 24

    Sekil-1.5: Homojen ve Heterojen Oligopolde Talep Egrileri

    B firmasi herhangi bir sebepten dolayi fiyat üzerinden rekabete girip fiyatini

    PB1’den PB2’ye yükseltmis olsun. Bu durumda B firmasi uyguladigi düsük fiyatin

    avantajlarindan yararlanarak, kendi ürettigi mal ile ikame niteligi tasiyan A ve C

    firmalarinin mallarina olan talebin bir bölümünü kendi üzerine çekecektir. Ancak A

    firmasinin mali B firmasinin mali ile homojen oldugundan ve C firmasinin malina

    göre ikame gücü daha yüksek oldugundan, A firmasinin talep egrisi daha çok

    kayacak ve piyasa payi kaybi daha yüksek olacaktir. Sekil-1.5’te de görüldügü gibi A

    firmasinin talebi ¦ QA1QA2 ¦ kadar azalirken C firmasinin talebi ¦ QC1QC2 ¦ kadar

    azalmaktadir.

    QA2 QA1 QC2 QC1

    QB1 QB2

    PB1

    PB2

    DB

    QQA QC

    DB1

    DB2

    PC = PA

    DA1 DA2

    PB PA

  • 25

    1.2.7. Oligopolde Fiyat Kontrolü ve Fiyati Hedef Almayan

    Rekabet

    Oligopolde firmalar genellikle fiyat konusunda rekabet etmekten kaçinmayi

    çok daha güvenli bulurlar. Bu firmalar piyasa paylarinda bir yükselis söz konusu

    degilse, en azindan mevcut paylarini korumak üzere reklam ve müsteri hizmetleri

    gibi fiyati hedef almayan formda çesitli faaliyetlere soyunmayi daha çok tercih

    ederler. Fiyat düsürme politikasi ise, sadece talep azalmasi gibi durumlardan

    kaynaklanan ciddi baskilar altinda ortaya çikmaktadir. Fiyati hedef almayan rekabet

    anlayisi bir çok oligopolistik endüstride “yasa ve yasamasina izin ver!” politikasina

    hiz kazandirmaktadir34.

    Oligopolde firmalarin fiyat üzerinden rekabete girmemeleri, firmalarin fiyat

    üzerinde bir etkilerinin olmadigi ya da fiyati veri aldiklari anlamina gelmez.

    Oligopolde fiyat olusumu konusunda görülen genel egilim oligopolist firmalar

    arasinda görece olarak daha büyük konumda olan lider firmanin fiyati belirleyip ve

    diger firmalarin da bu fiyati izledikleri yönündedir. Lider firma piyasada en düsük

    maliyetle faaliyet gösteren firma olabilecegi gibi piyasadaki talep ve maliyetlerde

    olusan degisimleri en iyi takip eden firma da olabilir35. Ancak piyasada bu sekilde

    olusan fiyat üzerine kurulan rekabet stratejileri çogu kez firmalar açisindan zarar

    verici olmaktadir.

    Oligopolcü firmalardan birinin satis fiyatini düsürdügünü varsayarsak,

    mevcut diger firmalar da müsterilerini fiyatini düsüren firmaya kaptirmamak için satis

    fiyatlarini indirecekler, hatta rakiplerinden daha büyük oranda fiyatlari düsürerek

    adeta bir savas baslatacaklardir36. Ayni sekilde oligopolde bir firmanin fiyatlari

    yükseltme yönünde bir politika uygulamasini beklemek de gerçekçi olmayacaktir. Bu

    sebeple oligopolde fiyatlarin kati oldugundan söz edilir. Çünkü negatif egimli bir

    talep egrisi uyarinca satislarini arttirmayi planlayan bir firma fiyat disinda bir politika

    uygulamayi hedeflemiyorsa dogrudan fiyatlarini yükseltecek bu da diger firmalarin

    34 Spencer, Orley, Op. cit. , p.248. 35 Yaylali, Op. cit. s.367. 36 Türkay, Op. cit. s.172.

  • 26

    tepkilerine neden olacaktir. Bu yüzden oligopolde firmalarin yaygin olarak fiyat

    konusunda anlasma yaptiklari isbirlikçi oligopollerden söz edilmektedir.

    Özellikle mallarin homojen oldugu saf oligopol durumlarinda, firmalarin fiyat

    konusunda belirleyecekleri politikalar tamamen birbirine bagimli hale gelmekte,

    böylelikle rakip firmalar tarafindan talep edilen fiyatlar ayni olmak durumunda

    kalmaktadir37. Ürün farklilastirilmasinin yasandigi heterojen oligopollerde ise, firma

    tüketicinin kendi ürününe olan baglilik derecesini tahmin etmek durumunda

    kalacaktir. Bu baglilik ne kadar yüksek boyutta ise tüketici talebi üzerinde fiyat

    degisikliklerinin etkisi de o denli az olacaktir38. Buna göre oligopolcü firma

    tüketicilerin fiyat degisimlerine duyarliligi konusunda dogru bir esneklik tahmini

    yapabildigi sürece fiyat üzerinde degisiklik yapabilecektir.

    1.2.8. Oligopolde Rekabet Kavrami

    Tam rekabet piyasasi adinda da vurgulandigi üzere, rekabetin aksaklik

    olmaksizin garanti altina alindigi piyasa modelidir. Ancak bu piyasalarda fiyati veri

    alan firmalar arasinda her hangi bir fiyat rekabeti oldugu söylenemeyecegi gibi, fiyat

    disi bir rekabet politikasi uygulandigi da görülmemektedir. Sözgelimi tam rekabetçi

    firma reklam faaliyetinde bulunmaz, satis konusunda dikkat çekici kampanyalara

    basvurmaz, hatta kendi rakiplerinin ve tüketici kitlesinin kim oldugunu bilmez. Fakat

    oligopolcüler piyasa güçlerine degil de dogrudan birbirlerine bagimli olduklarindan

    fiyat konusunda endise duyarlar, reklam üzerinde büyük harcamalar yaparlar ve tabii

    ki rakiplerinin davranis kaliplarini anlamaya çalisirlar. Çünkü tam rekabette firmalar

    cari piyasa fiyatindan istedikleri kadar satis yapabilirlerken, reklam üzerinde

    harcama yapmanin altinda hiçbir mantik görmezler. Tam rekabette mallar homojen

    oldugundan firmanin yapacagi reklam faaliyeti, tüketiciyi sadece kendi malina degil

    ayni zamanda tüm piyasa üretimine getirecektir. Halbuki oligopolcü negatif bir talep

    egrisi uyarinca, daha fazla satis yapmak istiyorsa ya fiyatini kiracak ya da talep

    37 Yaylali, Op. cit. s.347. 38 Griffiths, Wall, Op. cit., p.119.

  • 27

    egrisini saga kaydiracak sekilde daha çok reklam yapacaktir.39 Homojen oligopolde

    zaten fiyat rekabetine giremeyen firma, reklam kampanyalari ile sayili firma

    arasindan siyrilabilme sansini yakalayabilir. Heterojen oligopolde ise ürün

    farklilastirmasi yoluyla rekabet eden firma reklam yoluyla da tüketici dikkatlerini

    çekmeye çalismaktadir.

    Tam rekabetçi firmalar piyasa dinamiklerinin belirledigi dogal rekabet

    kosullari altinda faaliyet gösterir. Tam rekabetçi olusum gerçekte bir baska piyasa

    yapisi içerisinde rekabet edebilme gücüne sahip olmayan son derece küçük

    firmalarin hayatta kalmasini garanti altina almakta, ancak firma piyasa büyüklügü

    yaninda aktif bir rekabet politikasi belirleyememektedir. Oysa ki oligopolcü firmanin

    piyasadaki varligi kiyasiya bir rekabet gücünü olusturabilmesine baglidir. Zira eksik

    rekabet kosullarinda firmanin hayatta kalabilmesi piyasanin kendi dinamiklerince

    garanti altina alinmamistir.

    1.3. Oligopolde Fiyat Olusumu

    Piyasalarda sonsuz sayida alicinin bulundugu ancak bir malin yalnizca iki

    firma tarafindan üretildigi oligopol piyasalarina “düopol” adi verilir. Düopol, firma

    sayisi açisindan oligopol modelinin alt sinirini teskil eden özel bir durum olup,

    oligopolist yapinin kavranabilmesi açisindan basitlestirilmis bir model olarak

    düsünülebilir. Çünkü, düopol için geçerli olan tüm genellemeler oligopol için de

    geçerli olacaktir.

    Bir endüstride oligopolist olusumlar bir firmanin monopolist gücünün

    piyasaya giren bir diger firma tarafindan kirilmasi ile ortaya çikmaktadir. Buna göre

    monopolcü gücü kirilan firma ile piyasada yer alan ikinci firma gerçekte bir oligopol

    modeli olan düopolist yapiyi dogurmaktadir. Bu sebeple, oligopol piyasalarini

    açiklayabilmek için monopolistik yapinin referans alindigi oligopol modelleri

    olusturulmaya çalisilmistir. 39 Baumol, Blinder, Op. cit., p.282.

  • 28

    Sekil-1.6: Oligopolde Fiyat Olusumu

    Sekil-1.6’da oligopol piyasalarinin olusumuna iliskin genel bir model

    olusturulmaya çalisilmis olup, çalismanin ikinci bölümünde çesitli kosul ve

    varsayimlar altinda sekillenen farkli oligopol modellerine detayli olarak yer

    verilecektir40.

    Baslangiçta piyasada tek satici konumunda olan bir A firmasinin monopol

    dengesinden hareket edelim. TA ile ifade edilen dogru gerçekte piyasa talep dogrusu

    olup, monopol kosullarinda ayni zamanda firma talep dogrusuna da esit olmaktadir.

    40 Özdemir, Op. cit. s. 283 Aydin Türkbal, Mikroiktisat, 3. bsk., Filiz Kitabevi, Istanbul, 1997, s.573.

    TA?

    TA

    AC

    MC

    Q

    P

  • 29

    TA dogrusunun ifade ettigi marjinal gelir dogrusu ise MR A ile gösterilmistir. Firma AC

    ve MC egrileri ile ifade edilen ortalama ve marjinal maliyet yapisina göre dengeye

    gelmektedir.

    Marjinal gelirin marjinal maliyete esit oldugu MC=MRA kar maksimizasyonu

    kosulu E noktasinda saglanmakta olup, bu denge düzeyinde monopol fiyat ve miktar

    bilesimi sirasiyla PM ve QM olarak belirlenmistir. Firmanin elde ettigi kar ise PMYXZ

    dörtgeni ile ifade edilmektedir. Tam bu asamada yeni bir B firmasinin piyasaya

    girerek mal arzinda bulundugunu düsünelim. Bu durumda artik tek satici olma

    gücünü kaybeden A firmasi piyasa payinin bir bölümünü B firmasina kaptiracak ve

    TA dogrusu yine toplam piyasa talebini yansitirken, A firmasina yönelik talep dogrusu

    TA' olarak sola kayacaktir. Bu asamada piyasada sabit bir arz miktari ile varolan A

    firmasi talepteki azalma etkisiyle fiyatini PM' seviyesine düsürmek durumunda

    kalacaktir. Burada firma kisa dönemde veri bir maliyet yapisi ile hareket ettiginden

    fiyat düsüsleri de arz edilen miktarin azalmasina neden olacak, yani arz | QMQM' |

    kadar azalacaktir.

    Burada B firmasinin arz miktarini arttirdigini ya da bir 3. firmanin piyasaya

    girdigini düsünürsek, bu kez A firmasina yönelik talep egrisi T''A olarak tekrar sola

    kayacak, A firmasinin satis fiyat ve hacmi tekrar düsecek ve denge noktasi E??

    noktasinda olusacaktir. Bu durumda baslangiçta monopolcü konumunda olan firma

    piyasa talebini artik oligopolcü bir ortamda diger firmalarla paylasirken fiyatini da

    indirmek durumunda kalacaktir.

    Bir monopolcü firmanin piyasaya yeni girisler sonucunda olusan denge fiyat

    ve miktar bilesim noktalarini birlestiren egriye “tepki egrisi” ya da “reaksiyon egrisi”

    adi verilir. Monopol gücü kirilan firma, diger firmanin üretim miktarlarina bagli olarak

    sürekli degisen fiyat ve miktar bilesimlerini bu tepki egrisi üzerinde ayarlayacaktir.

    Düopolcü firmalardan biri piyasaya arz ettigi mal miktarini arttirirsa diger firma

    azalan piyasa payi nedeniyle fiyatlarini düsürmek zorunda kalacak ve böylelikle arz

    ettigi miktar azalacaktir. Böylelikle, iki firmadan birinin arzindaki artis digerinin arzini

    azaltacak ancak neticede veri piyasa talebini karsilayan mevcut toplam arzin

    firmalar arasinda paylasilarak degismesi önlenmis olacaktir41.

    41 Özdemir, Loc. cit.

  • 30

    Eger firma arz egrisi, bir firmanin çesitli fiyat düzeyleri karsisinda üretip

    satabilecegi mal miktarlarini gösteriyorsa reaksiyon egrisini de firmanin arz egrisi

    olarak nitelendirebiliriz. Bu durumda reaksiyon egrisi üzerindeki her noktadan

    oligopolist firmanin piyasadan alabildigi pay ölçüsünde buna uygun bir talep

    dogrusunun geçmesi olasidir.

    O halde, oligopolcü firma kendi piyasa dengesini belirlerken kendi ürettigi

    mala olan talebi dogru belirleyebilmelidir. Firma talep hacmi ise piyasa talebinin ne

    kadarini diger firmalarin aldigi ile ilgilidir. Diger bir deyisle her firma kendi arzi ile

    birlikte diger firmalarin arzini da dikkate almalidir. Bu sekilde oligopolde veri bir

    endüstri talebi dahilinde olusacak toplam piyasa arzi firmalar arasinda rekabet

    gücüne bagli olarak sürekli degisen oranlarda paylasilmaktadir.

    Oligopolde fiyat olusumuna yönelik olarak yapilan bu açiklamalar monopol

    gücü kirilan firmanin tepkisel davranislari sonucu ortaya çikan denge durumunu

    ortaya koymaktadir. Oysa ki piyasaya giren ikinci firmanin hangi kosullara göre ve

    nasil denge durumunu belirledigi izlenememektedir. Söz konusu firma piyasaya arz

    edecegi ürün miktarini ve satis fiyatini nasil tespit edecektir? “Oligopolde Fiyat

    Olusumu” basligi altinda irdelenen bu denge hali genel bir perspektif sunmakla

    birlikte, yeni denge durumlarinda ortaya çikan hem fiyat hem de üretim hacmi

    degisimlerini içermektedir. Oysa ki olusturulmaya çalisilan oligopol teorilerinde çogu

    kez firmalar tarafindan fiyat ve miktardan birini sabit tutup, digeri üzerinde ayarlama

    yapma üzerine birer politika izlendigi gözlenmektedir.

    1.4. Oligopolist Yapinin Tespiti ve Oligopol Derecesi

    Firmalarin ürettigi mallarin homojenlik derecesi, firmalar arasi karsilikli

    bagimlilik, piyasaya giris serbestligi ve yogunlasma derecesi bütün piyasa yapilari

    için ayirt edici nitelikler olmakla birlikte, bu özellikler birbirinden farkli piyasa yapilari

    için farkli ölçüm degerlerine sahip olmaktadir. Asagida oligopolist özellikte

  • 31

    piyasalarda bu kriterlerin ne yönde degisim gösterdigine yönelik genel bir bakis açisi

    olusturulmaya çalisilmistir.

    1.4.1. Mallarin Homojenlik Derecesi

    Daha önce de bahsedildigi üzere mallarin homojen ya da farklilastirilmis

    olmalari durumuna göre oligopolist yapi saf ve heterojen özellikler göstermektedir.

    Mallarin homojenlik derecesi yükseldikçe yani mallar birbirinin ne kadar aynisi ise

    oligopol siddeti de o ölçüde artmakta ve yapi saf oligopole yaklasmaktadir. Mallarin

    homojenligi ile kastedilen söz konusu mallarin birbiri yerine ikame edilebilirlik gücü

    olup, bunun ölçümü ise talebin çapraz fiyat esnekligi ile yapilmaktadir.

    Talebin Çapraz Fiyat Esnekligi, piyasada yer alan iki maldan birinin fiyatinda

    meydana gelecek yüzde degisimin, diger malin talep edilen miktarinda meydana

    getirecegi yüzde degisimi ifade etmektedir.

    ?QB - - - - QB ?QB PA ep = - - - - - - = - - - - - - - - ?PA QB ?PA - - - - PA

    Yukarida ep ile formülize edilen çapraz fiyat esnekligi üretilen ürünlerin

    birbirleri ile ne derece ikame edilebilir olduklarinin saptanmasinda kullanilan önemli

    bir göstergedir. Mallar ister homojen ister farklilastirilmis olsun, ikame edilebilir

    özellikteki tüm mallar arasindaki çapraz fiyat esnekligi ep 0 ile 8 aras inda yer alan

    pozitif bir deger alir. Mallar arasinda ikame edilebilirlik gücü azaldikça, yani ürün

  • 32

    farklilastirmasi kuvvetlendikçe ep sifira yaklasmakta ve oligopol derecesi de

    azalmaktadir42.

    1.4.2. Firmalar Arasi Karsilikli Bagimlilik

    Oligopolist piyasalarin ayirt edici özelliklerinden biri olan karsilikli

    bagimliligin derecesi talebin çapraz miktar esnekligi ile ölçülmektedir43. Talebin

    çapraz miktar esnekligi ikame mal üreten iki firmadan birinin üretim miktarinda

    meydana gelen yüzde degisimin, diger firmanin malinin fiyatinda meydana getirdigi

    yüzde degisimi ifade etmektedir.

    ?PB - - - - PB ?PB QA eq = - - - - - - = - - - - - - - - ?QA PB ?QA - - - - QA

    Çapraz miktar esnekligi de 0 ile 8 arasinda bir deger almakla birlikte, çapraz

    miktar esnekligi arttikça firmalar arasi bagimlilik ve oligopol derecesi de

    artmaktadir44.

    Çapraz fiyat ve çapraz miktar esnekliklerinden görüldügü üzere oligopolist

    firmalardan birinin fiyat ya da miktar ile ilgili aldigi bir karar diger firmalarin miktar ve

    fiyatlari üzerinde dogrudan bir etki yaratmaktadir.

    42 Eren, Donduran, Op.cit. s. 213. 43 Ibid, s. 218. 44 Ibid, s. 219.

  • 33

    1.4.3. Piyasaya Giris Serbestligi

    Piyasalara giris konusunda firmalarin ne denli serbesti içerisinde bulundugu

    J. Bain tarafindan gelistirilen “giris kosulu” ile ölçülmekte olup E ile ifade edilen giris

    kosulu asagida formülize edilmistir45.

    PA – PC Giris Kosulu = E = - - - - - - PC

    PA : Firmanin somutta elde ettigi fiyat

    PC : Tam rekabetçi piyasa fiyati

    Giris kosulu, piyasada varolan oligopolist firmalarin, potansiyel firmalarin

    piyasaya girisine olanak tanimaksizin, kendi fiyatlarini tam rekabetçi fiyatin ne kadar

    üzerine çikarabildiginin bir ölçütüdür46.

    Oligopolde E degeri pozitif olmakla birlikte, bu deger ne kadar yüksekse

    oligopol gücü de o denli yükselmektedir.

    1.4.4. Oligopolde Yogunlasma

    Yogunlasma orani bir endüstriye ait toplam satislarin (mallarin, üretimin, is

    gücünün ya da diger faktörlerin) yüzde kaçinin endüstrideki n sayida firma

    tarafindan karsilandigini ortaya koyan bir ölçümdür. Tanimlamadaki “n sayida

    firma” genellikle 4 ya da 8 olmakla birlikte, çogunlukla küçük bir rakama tekabül

    eden herhangi bir sayi da olabilir47.

    45 Ibid, s. 214. 46 Ibid. 47 Roger A. Arnold, Economics, 3rd. ed., West Publishing Company, USA, 1996, p.554.

  • 34

    Bir endüstrinin oligopol olup olmadigini ve oligopolist bir endüstrinin

    derecesini tespit etmede çok çesitli ölçüm teknikleri kullanilmakla birlikte, burada

    genel bir bakis açisi olusturmak amaciyla sadece iki endekse yer verilmistir.

    1.4.4.1. N-Firma Yogunlasma Endeksi (N-Firm

    Concentration Ratio = CRn )

    N-Firma Yogunlasma Endeksi, endüstrideki en büyük ilk n sayidaki firmanin

    piyasa paylari toplaminin hesaplanarak, endüstri üretim ve satisi içerisindeki bu

    paylarina göre piyasayi ne ölçüde kontrol edebildiklerinin bir göstergesidir48.

    n CRn = ? SI i=1

    n : Piyasadaki en büyük ilk n firma

    Si : Piyasadaki en büyük ilk n firmadan i. firmanin piyasa payi (toplam

    endüstri üretiminin yüzdesi olarak)

    Tam rekabette n sayida firmadan her birinin her bir firmanin piyasa payi

    teorik olarak sifira çok yakin oldugundan CRn de sifira yakin olmakta, monopolde ise

    firma piyasayi tek basina domine ettiginden CR1 in %100 oldugu görülmektedir.

    Oligopol derecesini ölçmede genellikle Dört-Firma Yogunlasma Endeksi

    kullanilir. Bu ölçüm piyasadaki en büyük ilk dört firma tarafindan karsilanan endüstri

    satislarinin yüzdesini ifade eder. Dört-Firma Yogunlasma Oraninin %40’tan büyük

    oldugu (CR4> %40) endüstriler oligopol olarak nitelendirilirken, bu oranin %60’tan

    küçük oldugu (CR4< %60) duruma zayif oligopol (loose oligopoly), dört-firma

    yogunlasma oraninin %60’tan büyük oldugu (CR4> %60) duruma ise siki oligopol 48 Dinler, Op. cit. s.382.

  • 35

    (tight oligopoly) denir49. Bunun yaninda oligopol piyasasinda en büyük ilk dört firma

    yaninda ufak ölçekte baska firmalar bulunmuyorsa, yani piyasa sadece dört

    firmadan olusuyorsa yogunlasma oraninin %100 olmasi beklenir50.

    N-firma yogunlasma oraninin yükselmesi bu n sayida firmanin piyasa

    güçlerinin arttigini ve oligopol derecesinin yükseldigini ifade etmektedir. Bu oranin

    %60’i astigi siki oligopol durumlarinda firmalarin birlesme yoluyla tekellesme

    egilimine girmeleri beklenir.

    1.4.4.2. Herfindahl-Hirschman Endeksi (Herfindahl-

    Hirschman Index = HHI)

    N-Firma Yogunlasma Endeksi, piyasa yapisini yansitmada kullanilan

    önemli, bir gösterge olmakla birlikte bazi eksiklikleri vardir. Sözgelimi tekelci bir

    endüstri ile sadece dört firmanin yer aldigi bir oligopolist endüstrinin Dört-Firma

    Yogunlasma Endeksleri %100 olarak saptanacaktir. Halbuki tekelci endüstrinin

    piyasa gücü ile oligopolist endüstrinin piyasa günü arasinda son derece belirgin bir

    fark vardir. Herfindahl-Hirschman Endeksi, N-Firma Yogunlasma Endeksinin bu

    eksigini gidermede kullanilan önemli bir ölçüm teknigidir51.

    Herfindahl-Hirschman Endeksi, endüstrideki her firmanin piyasa paylarinin

    kareleri toplami ile bulunmakla birlikte, firmalarin tek tek pazar paylarinin ön plana

    çikarilarak yogunlasmanin hesaplanmasini saglamaktadir. HHI ölçüm tekniginde

    endüstri içinde Pazar payi daha büyük olan firmalarin yogunluk içinde agirligi

    artmaktadir52.

    49 Ünsal, Op. cit. s.430. 50 Tümay Ertek, Mikroekonomiye Giris, Beta Basim Yayim Dagitim, Istanbul, 2003, s.382. 51 Türkay, Op. cit. s. 430,431. 52 Dinler, Loc. cit.

  • 36

    n HHI = ? S i2 = S12 + S22 + S32 + ……………….+ Sn2 I=1

    n : Piyasadaki firma sayisi

    Si : i. firmanin piyasa payi

    Herfindahl-Hirschman Endeksi, tekelci endüstriler için 10.000 degerini

    almaktadir. Uygulamada HHI Endeksi 1000’den küçükse tam rekabetçi, 1.000 ile

    1.800 arasinda ise tekelci rekabetten, 1.800’den büyükse oligopol gücünden

    bahsedilir53.

    Ancak Herfindahl-Hirschman Endeksi ile bulunan deger toplamsal bir

    yogunlugu ifade etmekle birlikte tek tek firmalarin büyüklügünü yansitmaz. Bu

    sebeple bu endeks genelde esit büyüklükte firmalardan olusan endüstriler için çok

    daha saglikli sonuçlar vermektedir54. Sözgelimi 2.500’lük bir HHI degeri her biri %25

    piyasa payina sahip 4 firmali bir oligopol ile bagdastirilabilir. Ancak bu durum

    tesadüfi bir genelleme olup dogrulugu tartismaya açiktir.

    53 Ünsal, Op. cit., s.431. 54 Sema Ergün, “Sanayide Yogunlasma ve Türkiye Uygulamasi”, (Basilmamis Yüksek Lisans Tezi, I.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1994), s.62.

  • 37

    Ikinci Bölüm

    2. ISBIRLIKSIZ KLASIK OLIGOPOL MODEL