issn: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / tdbd 003 y›l› sonunda türkiye; onlarca masum insa-n›n...

75
ISSN: 1303-9784

Upload: lydat

Post on 25-Jan-2019

242 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

ISSN: 1303-9784

Page 2: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 8

16‹Ç‹NDEK‹LER

2433

7085

90

TDB Genel Baflkan› Celal Y›ld›r›m göreve gelmelerinin üzerindengeçen bir y›l› de¤erlendirdi. Y›ld›r›m, diflhekimli¤inde uzmanl›ksorunu, yeni diflhekimli¤i fakülteleri ve haz›rlanmakta olan GenelSa¤l›k Sigortas› tasar›s› hakk›nda TDB’nin görüfllerini veçal›flmalar›n› aktard›.

Y›llar geçiyor, iktidarlar de¤ifliyor, mant›k de¤iflmiyor. ‘Bizim vilayete debir fakülte’ kolayc›l›¤›yla kurulan yeni fakülteler, hem diflhekimli¤i e¤iti-minin hem de diflhekimlerinin sorunlar›na yeni sorunlar ekliyor. Busay›m›zda bilimsel veriler ›fl›¤›nda yeni fakültelerin hangi ‘ihtiyaca’yan›t verece¤ini araflt›rd›k.

Geride kalan bir y›l

Bitmeyen flark›: Yeni diflhekimli¤i fakülteleri

Hükümet, y›llard›r gündemde olan bir projeyi somutlaflt›rmayönünde baz› ad›mlar atarken sa¤l›k alan›n›n taraflar› da gün-demdeki tasla¤›n olumlu-olumsuz yanlar›n› ve uygulamadaç›kabilecek sorunlar› tart›fl›yor. Diflhekimli¤i hizmetlerinin yeri dedahil olmak üzere bu ciddi dönüflüm projesini çeflitli aç›lardan elealan yaz› ve röportajlar› kapsaml› bir dosya olarak sunuyoruz.

Dosya: Genel Sa¤l›k Sigortas›

Diflhekimleri gerek tekrarlayan zorlay›c› yaralanmalar veya kü-mülatif travmalar, gerekse afl›r› kullan›ma ba¤l› omuz eklemi pa-tolojileriyle karfl›lafl›r. Baz› patolojiler istirahat ile düzelirken baz›durumlarda tedavi edici egzersizler kullan›lmal›d›r

Yüksek h›zl› döner aletlerin gürültüsünün neden olabilece¤i za-rarlardan son y›llarda s›kça söz ediliyor. Dr. J.M. Hyson, JADA’dayer alan Hava türbinleri ve iflitme kayb› bafll›kl› yaz›s›nda olas›tehlikeleri ve bugüne dek konuyla ilgili yap›lm›fl çal›flmalar›nortaya ç›kard›¤› bulgular› s›ral›yor.

15 ve 20 Kas›m tarihlerinde ‹stanbul dört bombayla sars›ld›.Sald›r›lara karfl› TDB’nin de aralar›nda bulundu¤u sivil toplumörgütleri ortak bir tepki örgütlerken diflhekimli¤i bileflenleri desald›r›lar› lanetledi. Diflhekimli¤i firmalar›n›n yo¤unlaflt›¤›Galatasaray da bombalar›n hedeflerinden biriydi.

Terör diflhekimli¤ini de vurdu

Diflhekimleri tehlikede mi?

Diflhekimli¤inde omuz patolojileri ve egzersiz

T D B D A r a l › k 2 0 0 3 7 8 . S a y › 1 7 . 0 0 0 a d e t b a s › l m › fl t › r . T D B ü y e l e r i n e ü c r e t s i z d i r . 2 a y d a b i r , y › l d a 6 s a y › y a y › m l a n › r .

TDBD / 78

Sahibi TDB Yönetim Kurulu Ad›na Genel BaflkanCelal Korkut Y›ld›r›mSorumlu Yaz› ‹flleri MüdürüGenel SekreterMurat ErsoyTDB Yay›n Kurulu SorumlusuTatyos BebekTDBD Yay›n KuruluRecep ErdöndüNefle Dursun ‹nceo¤luSertaç PekerTDBD Bilimsel Dan›flma Kurulu TDB E¤itim Komisyonu’durEditörHakan Sürmen Görsel Yönetmenfieref KartalReklam için baflvuruTel: (212) 327 84 41 (pbx)Fax: (212) 327 84 43Ofset Haz›rl›k StudioBask›-Cilt Stil Matbaas›Editöryal üretim ve yap›mNisan ‹letiflimCihannüma Mah. Salihefendi Sok. No:4/9 K:6 Mistafl ‹flhan› Befliktafl/‹stanbul [email protected]: 0212. 327 84 41 Fax: 0212. 327 84 43Yönetim Yeri ve Yaz›flma AdresiZiya Gökalp Caddesi No: 37/11Yeniflehir-ANKARATel: (312) 435 93 94Fax: (312) 430 29 59www.tdb.org.tre mail: [email protected]: 1303-9784

REKLAM ‹NDEKS‹ (Alfabetik)APRANAX...................................................... 03

AKADEM‹K DENTAL.................................. 14-15

BRAUN.......................................................... 05

CAN MED‹KAL .............................................. 55

COLGATE........................................ Ön kapak içi

DENTANET................................................ 50-51

DENTOSAN ................................................... 06

DMS ............................................................. 63

EDAD ............................................................ 32

GÜLO⁄UZ D‹fi DEPOSU ............................... 31

GÜNEY D‹fi .............................................. 28-73

‹PANA ....................................... Arka kapak içi

METCO........................................................... 21

M‹CRON.................................................... 37-41

ORAL B ......................................................... 04

ÖNCÜ DENTAL ............................................. 45

RF SYSTEM .................................................. 27

S‹GNAL ........................................... Arka kapak

SÖNMEZ MED‹KAL ....................................... 49

UN‹MED........................................................ 07

3M................................................................. 67

Page 3: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

9 / TDBD

003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-

n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan

katliam sonras› iktidar›n suçlular›n ad›n› koyma

konusundaki karars›zl›¤›, muhalefetin yaflan›lan

vahfletten prim toplama gayreti Türkiye’de siyaset yap-

ma anlay›fl›n›n olgunluk düzeyini gösterdi.

Sa¤l›k hizmetlerinde temel yaklafl›m hastan›n rahats›zl›-

¤›n› teflhis edip nedenlerini ortadan kald›rmakt›r. E¤er

tan›da yan›l›rsan›z tedavi sürecinde hastaya baflka za-

rarlar vermeniz kaç›n›lmazd›r.

Ayn› flekilde terörün nedenlerini, sonuçlar›n› do¤ru tahlil

edemezseniz; kestirme yoldan emniyet tedbirleri ve öz-

gürlükleri k›s›tlayarak terörü önleyece¤inizi düflünürse-

niz eylemi yapanlar›n -yapt›ranlar›n- amac›na hizmet et-

mifl olursunuz. Yap›lmas› gereken, toplumsal duyarl›l›¤›

sa¤layarak ideolojik ba¤nazl›¤a düflmeden terörün gücü-

ne ve gücün terörüne karfl› ortak ak›lla tepki göstermek-

tir.

Diflhekimli¤i günü haftas› etkinlikleri içerisinde ortak ak-

l›n kullan›m›n›n en güzel örne¤ini yaflad›k. Diflhekimleri-

nin iflsiz kalmas›n›n ana nedeni olan yeni diflhekimli¤i

fakültelerinin aç›lmas›n›n durdurulmas›na karfl› diflheki-

mi milletvekilleri, diflhekimli¤i fakültesi dekanlar›yla or-

tak bir bas›n toplant›s› düzenledik.

Diflhekimli¤i bileflenleri güçlerini ortaklaflt›rd›klar› za-

man sorunlar›n en k›sa zamanda çözülebilece¤i görüle-

cektir.

19 000 kiflilik bir kitlenin yani bizlerin gücümüzü, sesi-

mizi birlefltirdi¤i zaman önümüzdeki sorunlar›n, engelle-

rin bir bir kald›r›labilece¤ini bilmeliyiz. Yani gücümüzün

fark›na varmal›y›z. Yaz döneminde haz›rlanan çeflitli yö-

netmelik, genelge ve kanuni düzenlemelerle sa¤l›k hiz-

metlerinin özel sa¤l›k kurum ve kurulufllar›ndan al›nma-

s›na olanak tan›nd›. Diflhekimli¤i hizmetlerinin kapsam i-

çerisinde olup olmad›¤› ve diflhekimli¤i hizmetlerinin ne-

relerden al›naca¤› ile ilgili karars›zl›k Ekim ay›ndaki uygu-

lamalarla netleflmeye bafllad›. Maliye Bakanl›¤›, Özel

Sa¤l›k Kurulufllar› Derne¤i ile yapt›¤› protokolde hizmet-

leri özel hastaneler, dal merkezleri ve polikliniklerden a-

l›nmak üzere s›n›rland›rd›. Muayenehaneleri kapsam d›-

fl›na b›rakt›.

Muayenehaneleri hizmet sunumu d›fl›na tutan bu uygu-

laman›n yanl›fll›¤›n›, haks›z rekabete yol açt›¤›n› ve adil

olmad›¤›n› Sa¤l›k ve Maliye Bakanl›¤› yetkililerine millet-

vekili meslektafllar›m›zla birlikte de olmak üzere defalar-

ca anlatt›k.

TDB sorunlar›n çözümünü her zaman diyalog içerisinde;

ikna etme ve ikna olma anlay›fl› içerisinde sürdürmüfl-

tür.

Bu sürecin ifllemedi¤i noktada da tepkisini gösterme

rüfltünü ispatlam›fl bir kurum olarak gere¤ini yapma ka-

rarl›¤› içerisinde oldu¤umuzu herkesin bilmesini isteriz.

Yeni y›l›n ülkemize, insanl›¤a ve mesle¤imize esenlik ge-

tirmesi dile¤iyle.

merhaba

2

Celal K. Y›ld›r›mTDB Genel Baflkan›

gücün terörüne karfl›terörün gücüne ve

Page 4: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 10

1219 de¤iflikli¤i çal›flmalar›Di¤er sa¤l›k mevzuat› gibi 1219 say›l› Ta-babet ve fiuabat› Sanatlar›n›n Tarz› ‹cras›-na Dair Kanun’un de¤ifltirilmesi hüküme-tin gündemindedir. Bu de¤iflikli¤e haz›r-l›k olmas› amac› ile haz›rlanan taslak Ga-ziantep’te yap›lan TDB Baflkanlar Konseyitoplant›s›nda tart›fl›lm›flt›. Baflkanlar Kon-seyi’nde gelen görüfl ve önerilerle yenidendüzenlenen tasar› tasla¤› yeniden Odalar›-m›za ve fakültelere gönderildi. Al›nacakde¤erlendirmelerle 1219 say›l› yasa tasla-¤›na son flekli verilecek.

Tüketiciyi Koruma Protokolünde yeni ad›mTDB ile D‹fiS‹AD aras›nda Haziran ay›ndaimzalanan Tüketiciyi Koruma Protoko-lü’nün hayata geçirilmesinde önemli birifllevi bulunan hakem heyeti oluflturuldu.Heyette flu isimler yer al›yor:Ayhan Berk (TDB)Bülent Çelik (TDB)Prof.Dr. Serdar Çintan (Üniversite)Ferizan Peker (D‹fiS‹AD)Ali Çak›r (D‹fiS‹AD)Tüketiciyi Koruma Protokolü’ne göre difl-hekimiyle firma aras›nda bir sorun ç›kt›-¤›nda çözümü için -taraflar›n yasal hakla-r› sakl› kalmak kofluluyla- bilirkifli olarakhakem heyeti karar verecek. Hakem he-yetinin karar› ba¤lay›c› nitelikte olacak.

Asgari ÜcretTarifesi Haz›rl›klar›2004 y›l› AÜT haz›rl›k-lar› sürüyor. HacettepeÜniversitesi ö¤retim ü-yesi Doç. Dr. Çetin A-kar taraf›ndan sürdürü-len ve AÜT’nin bilim-sel metotlarla yeniden

belirlenmesi çal›flmalar› ve Odalar›m›zdangelen de¤erlendirmeler do¤rultusundahaz›rlanan 2004 y›l› AÜT Sa¤l›k Bakanl›-¤›’na gönderildi. Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n ona-y›ndan sonra Resmi Gazete’de yay›mlana-cak AÜT, merkezî olarak bast›r›larak O-

dalar›m›za gönderi-lecek.

Difl Koruma Günleri sona erdi6-25 Kas›m 2003 ta-rihlerinde gerçeklefl-tirilen Difl KorumaGünleri kampanyas›tamamland›. 3126meslektafl›m›z›n ka-t›ld›¤› kampanyan›n

geri dönüflleri sürüyor. Odalar›m›zdan dagörüfllerini istedi¤imiz kampanyaMYK’m›zda da yeniden de¤erlendirilecekve önümüzdeki y›llara yönelik politika-m›z belirlenecek.

Genel Sa¤l›k Sigortas› tart›flmas›Hükümetin 2004 y›l›nda uygulamayabafllamay› hedefledi¤i GSS tasar›s›na yö-nelik de¤erlendirmelerimizi Çal›flma veSosyal Güvenlik Bakanl›¤›’na göndermifl-tik.GSS kapsam›nda Temel Teminat Paketi i-çinde yer almas› düflünülen diflhekimli¤ihizmetlerinin ne olaca¤› konusunda An-kara’da genifl kapsaml› bir toplant› yap›l-d›. Sa¤l›k Bakanl›¤› Tedavi Hizmetleri Ge-nel Müdür Yard›mc›s› diflhekimi YavuzYenidünya, Prof.Dr. ‹nci Oktay, Çal›flmave Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› MüsteflarYard›mc›s› Mustafa Gür, Dr. Gökhan Y›l-d›r›mkaya, Maliye Bakanl›¤›’ndan Abdur-rahman Vargül ve TDB yöneticilerinin ka-t›ld›¤› iki gün süren toplant›da ‹stanbul’dauzun zamand›r sürdürülen temel teminatpaketinde yer alacak koruyucu ve tedaviedici diflhekimli¤i hizmetlerinin neler ol-du¤u ve kapsam› çal›flmalara kat›lan Ba-kanl›klar›n temsilcilerine sunuldu. Olum-lu bir havada geçen toplant›lar›n sonundaortak çal›flmalar›n sürdürülmesine kararverildi.

22 Kas›m’›n ana konusu yeni diflhekimli¤i fakülteleriydi22 Kas›m Diflhekimli¤i Günü ve A¤›z DiflSa¤l›¤› Haftas›n›n ana konusu yeni diflhe-kimli¤i fakültelerinin aç›lmamas› olarakbelirlenmiflti. Bu konuda MYK üyemiz vekomisyon sorumlumuz Tuncer Taflk›n ta-

raf›ndan ayr›nt›l› bir dosya haz›rland›. 17 Kas›m 2003 Pazartesi günü TDB yöne-ticileri ‹stanbul’da diflhekimi milletvekil-leri Prof.Dr. Muzaffer Gülyurt, RemziyeÖztoprak, Süleyman Gündüz ve SeyfiTerzibafl›o¤lu, M.Ü. Diflhekimli¤i Fak.Dekan› Prof.Dr. Funda Yan›ko¤lu, Yedite-pe Ünv. D.F. Dekan› Prof.Dr. Türker San-dall› ve ‹DO Baflkan› Rifat Yüzbafl›o¤-lu’nun kat›ld›¤› bir bas›n toplant›s› yap›l-d›. Çok say›da bas›n mensubunun kat›ld›-¤› bas›n toplant›s›nda yeni diflhekimli¤ifakültelerinin neden aç›lmamas› gerekti¤iayr›nt›l› olarak anlat›ld›. 10 diflhekimli¤ifakültesi dekan› da mesajlar›yla bas›n top-lant›s›na destek verdiler.Haz›rlanan dosya yapt›klar› yerel bas›ntoplant›lar›nda kullan›lmak üzere tüm O-dalar›m›za gönderildi.

TDB’nin çeflitli kurullarda temsiliBirli¤imiz, de¤ifltirilen 4077 say›l› Tüketi-cinin Korunmas› Kanunu’nda yer alanReklam Kurulu ve Tüketici Konseyindetemsil edilmektedir. Reklam Kurulunda Birli¤imizi bundanböyle diflhekimi Eser Cilasun temsil ede-cek. GSS kurumu kanununda yer alanSosyal Güvenlik Yüksek Dan›flma Kuru-lunda da Birli¤imiz temsil edilmektedir.Birli¤imizi burada da diflhekimi Nezih Ya-vuz Tan temsil edecektir.Türkiye ‹sraf› Önleme Vakf› toplant›lar›n-da da Birli¤imizi Tüketici Haklar› Komis-yon üyemiz Serap Akp›nar temsil ediyor.

Döner sermaye uygulamas›1. ve 2. basamak sa¤l›k kurulufllar›nda ça-l›flan sa¤l›k personeline çal›flma flartlar›,süresi, hizmete katk›s›, performans›, ser-best çal›fl›p çal›flmamas›, kurumlarda ya-p›lan muayene vb. unsurlar dikkate al›na-rak döner sermaye gelirlerinden ek ödemeyap›lmas›na iliflkin çal›flmalar sürüyor.Sa¤l›k Bakanl›¤›’na ba¤l› sa¤l›k kuruluflla-r›nda sa¤l›k hizmetlerinin iyilefltirilmesi,kaliteli ve verimli hizmet sunumunun tefl-vik edilmesi amac›yla 2004 y›l› bafl›ndanitibaren döner sermayeli kurulufllarda gö-revli personele ek ödeme yap›lacak. Halen 11 ildeki (Bolu, ‹stanbul, Manisa,Afyon, Bal›kesir, Ad›yaman, Erzurum, To-kat, Mu¤la) sa¤l›k kurulufllar›nda sürdü-rülen pilot uygulaman›n sonucu haz›rla-nan yönerge taslaklar› Sa¤l›k Bakanl›-¤›’nca tart›flmaya aç›ld›.Bu amaçla önce Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n websitesinde yay›nlanan yönerge taslaklar› 4Aral›k 2003 tarihinde yap›lan toplant›dade¤erlendirildi.

TDB Gündemi

Page 5: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

11 / TDBD

N isan ay›ndan bugüne kadar geçensüreçte, devlet memurlar› ve e-

mekli sand›¤›na ait yasa ve yönetmelik-ler, memur ve emeklilerin özel sa¤l›kkurulufllar›ndan hizmet almas›n› sa¤la-mak amac›yla de¤ifltirilmifl, tamamlay›-c› genelge, tebli¤ ve protokoller ç›kar›-larak bu hizmetlerin hangi flartlarda vehangi kurulufllarca verilece¤i tan›mlan-m›flt›r.TDB, en bafl›ndan itibaren gerek MaliyeBakanl›¤›’n›n gerekse Sa¤l›k Bakanl›-¤›’n›n konuyla ilgili üst düzey bürokrat-lar› ile defalarca görüflmüfl olup, onlarayeni mevzuatlarda diflhekimli¤iyle ilgilibelirsizlikler oldu¤u, di¤er sa¤l›k alan-lar›ndaki gibi diflhekimli¤i hizmetleri-nin de özelden al›nmas›n›n gereklili¤iniifade etmifltir. Bürokratlar ise diflhekim-li¤i hizmetlerinin hiçbir flekilde özeldenal›nmas›n›n düflünülmedi¤ini, bu çal›fl-malar›n sadece di¤er sa¤l›k alanlar›n›kapsad›¤›n› belirtmifller ve hiçbir kuru-lufla diflhekimli¤i hizmetlerine yöneliködeme yap›lmayaca¤›n› ›srarla bildir-mifllerdir. Bunun üzerine TDB hukuk-sal yola baflvurarak diflhekimli¤i hiz-metlerinin özelden verilmesini engelle-meye çal›flan mevzuatla ilgili iptal veyürütmeyi durdurma davas› açm›flt›r.Bu arada TDB, özel sa¤l›k kurulufllar›-

n›n ve özellikle de muayenehanelerin,resmi kurum hastalar›na bakabilmeleriiçin, bir yandan gerekli giriflimleri ya-parken, di¤er yandan da bu hizmetlerinnas›l verilece¤ine ve maliyetlerine yöne-lik çal›flmas›n› bitirmek üzeredir. Genelsa¤l›k sigortas›na geçilse de geçilmesede diflhekimli¤i hizmetlerinin sunumu-nun tamamen de¤iflmesi gerekti¤i görü-flünde olan TDB, ça¤dafl bir a¤›z ve diflsa¤l›¤› sisteminin nas›l olmas› gerekti¤i-ne yönelik çal›flmas›n› k›sa bir süre içe-risinde sonuçland›racak ve yetkili ma-kamlara önerilerini sunacakt›r. Bu çal›fl-malar›n içerisinde, Sa¤l›k, Maliye, Ça-l›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› bü-rokratlar› da yer almakta ve çal›flman›nher aflamas›ndan bilgileri bulunmakta-d›r.Nisan ay›ndan Eylül’e gelindi¤inde difl-hekimli¤i hizmetlerinin muayenehane-ler d›fl›nda kalan baz› özel poliklinik vemerkezler taraf›ndan verildi¤i ve baz›kurulufllar›n hizmet bedellerini tahsiletti¤i haberleri üzerine Maliye Bakanl›¤›yetkilileri ile yap›lan görüflmede flimdi-ye kadar hiçbir ödeme yap›lmad›¤› be-lirtildi. TDB de, yetkililere; diflhekimli-¤i hizmetlerinin özelden al›nmamas›uygulamas›n›n yanl›fl bir uygulama ol-du¤u, ama bu hizmetlerin muayeneha-neleri d›fllayarak di¤er sa¤l›k kuruluflla-r›ndan al›nmas›n›n ise çok daha büyükbir yanl›fl olaca¤›, bu sürecin muayene-hane hastalar›n› poliklinik ve di¤ermerkezlere yönlendirece¤i, zaten zor-lukla ayakta duran serbest diflhekimle-rinin ise muayenehanelerini kapatmaktehlikesi ile karfl› karfl›ya kalabilecekleriuyar›s›n› yapt›.Kas›m ay› içerisinde, muayenehanelerhariç olmak üzere diflhekimli¤i hizmet-lerinin özelden al›nmas›na karar veril-di¤i haberi üzerine Maliye Bakanl›¤›Müsteflar› ile bir görüflme yap›ld›. Gö-rüflmede AKP’li milletvekillerinden Difl-hekimi Remziye Öztoprak ve Diflheke-mi Orhan Seyfi Terzibafl›o¤lu’da yer al-d›. Görüflmede TDB Baflkan› Celal Y›l-d›r›m’›n "neden muayenehaneler sistemd›fl›nda b›rak›l›yor, bu iflin mant›¤› ne-dir lütfen bize anlat›n, biz de diflhekim-lerine bunu izah edebilelim" sorusuna

Say›n Müsteflar; "t›p doktorlar›n›n mua-yenehanelerinin de sistem d›fl›nda kal-d›¤›, muayenehane say›lar›n›n çok ol-du¤u, bu yüzden kontrolün zor oldu-¤u, halbuki poliklinik say›lar›n›n dahaaz oldu¤u, diflhekimlerinin de polikli-nik açabilecekleri, zaten muayenehane-lere halen sevk hakk›n›n oldu¤u, gere-kirse bekleme sürelerinin 90 gündendaha afla¤›ya çekilebilece¤i" fleklindeyan›tlar vermifltir. Toplant›da Say›n Müsteflara, t›p doktor-lar› ile diflhekimlerini karfl›laflt›rman›nyanl›fl olaca¤›, hekimlerin % 90’›n›nresmi kurumlarda çal›flt›¤› halde, resmikurumlar›n yetersiz oldu¤unun ifade e-dilip özelden hizmet al›nmas›n›n devle-tin bir hatas› oldu¤u, diflhekimli¤i hiz-metlerinde ise durumun tam tersi oldu-¤u, diflhekimlerinin % 25’inin ancakkamuda çal›flabildi¤i ve hizmetlerin bü-yük bir k›sm›n›n tüm ülkeye yay›lm›flmuayenehanelerde verildi¤i, diflhekim-lerini poliklinikleflmeye itmenin ülke-nin kaynaklar›n› heba etmek anlam›nagelece¤i, yar›n bu uygulamadan vazge-çilirse diflhekimlerinin yapt›klar› yat›-r›mlar›n borcuyla baflbafla kalaca¤›, ay-r›ca muayenehane say›lar›n›n fazla ol-du¤u gerekçesi ile kontrolünün zor ola-ca¤› iddias›na karfl›l›k, eczanelerin desay›s›n›n çok oldu¤u ve istenirseTDB’nin de aynen TEB gibi kendi kon-trol mekanizmalar›n› kurabilece¤i veMaliye Bakanl›¤›’n›n ifl yükünü üzerin-den alabilece¤i, son olarak da muayene-hanelerin uygulama d›fl›nda b›rak›lmas›karar› kesinleflirse, bu durumu diflhe-kimlerinin kabul etmesinin mümkün o-lamayaca¤› söylenmifltir.Diflhekimi milletvekilleri de TDB Bafl-kan› Celal Y›ld›r›m’›n görüfllerine des-tek vererek bu durumun mutlaka çö-zülmesi gerekti¤ini ifade etmifllerdir.Toplant› sonucunda, 2004 y›l›na yöne-lik olarak çal›flma yapmak üzere bütçeçal›flmalar›n›n yo¤unlu¤u sebebi ile A-ral›k ay›n›n ikinci yar›s›nda tekrar top-lanmaya karar verilmifltir. Bu arada daTDB’nin, konuyu iletmek üzere Baflba-kan Recep Tayyip Erdo¤an ve MaliyeBakan› Kemal Unak›tan’dan randevutalebi sürmektedir.

TDB’nin Kamunun muayenehanelerden hizmet almas›na yönelik çal›flmalar› sürüyor

TDB yetkililere; diflhekimli¤i hizmetlerinin özelden al›nmamas› uygulamas›n›n yanl›flbir uygulama oldu¤u, ama buhizmetlerin muayenehanelerid›fllayarak di¤er sa¤l›k kurulufllar›ndan al›nmas›n›n iseçok daha büyük bir yanl›fl olaca¤› uyar›s›n› yapt›.

Page 6: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 12

Sa¤l›k Bakanl›¤›, personele hizme-te katk›s› oran›nda döner serma-ye ek ödemesi yap›lmas›na iliflkin

olarak, Bakanl›¤a ba¤l› on kurumdayaklafl›k 8 ayd›r sürdürdü¤ü uygulama-y›, yeni y›ldan itibaren tüm Sa¤l›k Ba-kanl›¤› kurumlar›nda bafllatmay› planl›-yor. Buna yönelik olarak Bakanl›k 1. ve2. basamak sa¤l›k kurumlar›nda uygu-lanacak ek ödeme yönerge tasla¤›n›haz›rlayarak 4 Aral›k 2003 tarihinde a-ralar›nda Türk Diflhekimleri Birli¤i,Türk Tabipleri Birli¤i, Türk Eczac›larBirli¤i, Sa¤l›k ve Sosyal Hizmet Emekçi-leri Sendikas›, Türk Sa¤l›k-Sen, Sa¤l›kve Sosyal Hizmet Çal›flanlar› Sendikas›,Türk Hemflireler Derne¤i, Türkiye Fiz-yoterapistler Derne¤i, Türk PsikologlarDerne¤i, Sosyal Hizmet Uzmanlar› Der-ne¤i, Biyologlar Derne¤i, DiyetisyenlerDerne¤i ve Ankara’da bulunan baz› has-

tanelerin temsilcilerinin de bulundu¤ubir toplant› düzenledi.TDB, toplant›yla ilgili daveti al›r almazodalara bir duyuru ç›kararak, üyeleri-nin bu konuyla ilgili görüfllerini bildir-mesini istedi. Odalardan gelen veriler,Özlük Haklar› Komisyonu’nca de¤er-lendirildi ve ç›kan sonuç TDB görüflüolarak toplant›da belirtildi.Öncelikli olarak maafl art›fl› talebindebulunuldu, fakat ek ödeme yoluyla ge-lir art›fl›na da s›cak bak›ld›¤› belirtildi.Taslak üzerinde TDB’nin düzeltilmesiniistedi¤i uygulamalar ise flöyle s›raland›:• Taslaktaki puanlama sistemi hekimle-re göre düflünüldü¤ünden bu puanla-ma sisteminde diflhekimi ma¤dur ol-maktad›r. Bir hekim günde 800-1000puan toplayabilmekteyken ayn› kurum-da çal›flan diflhekimi çok az bir puantoplayabilmektedir. Bu durum baz› yer-lerde diflhekimlerinin kendi yanlar›ndaçal›flan personelden bile daha düflük birek ödeme almas›na neden olmaktad›r.• Diflhekiminin yapt›¤› tedavi ve mua-yene hizmetleri taslakta yaz›ld›¤› gibi12 adetle s›n›rl› de¤ildir. Diflhekimininyapt›¤› bütün giriflimlerin puanland›r›l-mas› gereklidir. Puanland›rmada 2 kri-tere dikkat edilmesi gereklidir.a) Diflhekimi di¤er hekimlerle beraberçal›fl›yorsa, bir gün içerisinde maksi-mum kapasiteyle çal›flt›¤›nda di¤er he-kimlerin ulaflt›¤› puana ulaflabilmelidir.b) Diflhekimi sadece diflhekimlerininoldu¤u bir kurumda çal›fl›yorsa, farkl›bölümlerde çal›flan diflhekimleri aras›n-da ifl yo¤unlu¤u-puan iliflkisi aç›s›ndanbir denge sa¤lanmal›d›r.• Ayr›ca koruyucu a¤›z difl sa¤l›¤› hiz-metlerine yönelik okul ve halk e¤itimigibi baz› uygulamalar da puanland›r›l-mal›d›r. Bu elefltiri ve önerilerimiz top-lant›y› düzenleyen Sa¤l›k Bakanl›¤›Müsteflar Yard›mc›s› Prof.Dr. Sabahat-tin Ayd›n taraf›ndan yerinde bulunmuflolup TDB’nin buna yönelik puanlamaönerisini dikkate alaca¤›n› bildirmifltir.• ‹zinlerin kullan›lmas›nda bir miktar

esneklik getirilmesi aç›s›ndan hekiminnet performans puan›n›n hesaplanma-s›nda t›pk› 2. basamak tasla¤›nda oldu-¤u gibi 1. basamak tasla¤›nda da aktifçal›fl›lan gün katsay›s› kullan›lmamal›-d›r. • Geçici görevlendirmelerde, gidilenkurumda döner sermaye yoksa kiflilerinkendi kurumundan döner sermaye al-mas› gerekti¤i,• Serbest meslek katsay›s› diye bir kat-say› uygulaman›n yanl›fl olaca¤›, çal›-flanlar›n motivasyonunu azalt›p, huzu-ru bozabilece¤ini, (bu arada katsay›n›n0.5’ten 0.7’ye ç›kar›ld›¤› bildirildi)• Ek 1’deki ek ödeme tavan tutar›na e-sas teflkil eden farkl› katsay› tablosununyanl›fl oldu¤u ve çal›flanlar aras›ndakiuçurumu iyice artt›raca¤›,• 1. basamak yönerge tasla¤›nda dönersermaye komisyonunda diflhekimininde olmas› gerekti¤i,• 2. basamak kurumlar bölümünde sa-dece yatakl› tedavi kurumlar›ndan bah-sedildi¤i, halbuki ba¤›ms›z a¤›z difl sa¤-l›¤› merkezlerinin bunun d›fl›nda oldu-¤u ifade edildi. Di¤er kat›l›mc›lar genel olarak kendi ü-yeleriyle ilgili benzer sorunlar› günde-me getirdiler. Toplant›ya kat›lan sendi-ka temsilcileri ve TTB üyesi, çal›flanla-r›n alacaklar› ek ödeme miktarlar› ara-s›nda büyük farklar oluflabilece¤ini vetasla¤›n bu haliyle ç›kmas› halinde çal›-flanlar aras›ndaki huzuru bozabilece¤iuyar›s›n› yapt›lar. Yine TTB üyesi, ek ö-deme uygulamas›n›n do¤ru bir uygula-ma olmad›¤›n› bunun yerine maafl art›-fl› istediklerini ve kararl› olduklar›n› ifa-de etti.Sonuç olarak Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n, tümSa¤l›k Bakanl›¤› çal›flanlar›n› ilgilendi-ren bir uygulama için, çal›flanlar›n tem-silcilerinin kat›ld›¤› bir toplant› organi-ze etmesi ve birçok konuda kat›l›mc›la-r›n görüflü do¤rultusunda tasla¤›n dü-zeltilece¤inin ifade edilmesi bundansonraki geliflmeler konusunda umutverdi.

Döner sermaye uygulamas› ve baz› sorunlarSa¤l›k Bakanl›¤›, personele hizmete katk›s› oran›nda dönersermaye ek ödemesi yap›lmas›nailiflkin olarak 1. ve 2. basamaksa¤l›k kurumlar›nda uygulanacakek ödeme yönerge tasla¤›n› haz›rlayarak 4 Aral›k 2003 tarihinde Türk Diflhekimleri Birli¤i’nin de aralar›nda bulundu¤u örgütlerin davet edildi¤i bir toplant› düzenledi.Toplant›da TDB uygulaman›nsorunlu yanlar›na iliflkin elefltirilerini gündeme getirdi.

Page 7: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

13 / TDBD

Çanakkale Diflhekimleri Odas›’n›ndüzenledi¤i 6.Bilimsel Sempoz-

yum 26 Ekim 2003 tarihinde gerçek-lefltirildi. 2000 y›l›nda kurulan Çanak-kele Diflhekimleri Odas› bu sempoz-yum kapsam›nda ilk kez uygulamal›kurslara yer verdi. "Doldurma Teknik-ler ile Kanal Tedavisi Uygulanm›fl Difl-lere Kompozit Restorasyon" ve "Dö-ner Aletlerle Kök Kanal› fiekillendir-me" konulu kurslar Prof.Dr.Raif Eri-flen taraf›ndan verildi.Çanakkale Diflhekimleri Odas›, Bilim-sel Diflhekimli¤i’nin 95.y›l›n› çeflitli et-kinliklerle kutlad›. A¤›z ve Difl sa¤l›¤›Haftas›’n›n bafllang›c›nda Oda yetkili-leri Çanakkale Valisi Süleyman Kam-ç›’y› ziyaret ederek, etkinliklerle ilgilibilgi verdiler ve yeni diflhekimli¤i fa-kültesi aç›lmamas› konusunda görüfl-lerini anlatt›lar. Ayr›ca Çanakkale’de Ramazan ay› bo-

yunca Çanakkale Sanayici ve ‹fladam-lar› Derne¤i’nin çad›rda yoksullara ve-rilecek yeme¤in bir geceli¤ini de Ça-nakkale Diflhekimleri Odas›’n›n ver-mesi teklifi kabul edilerek Oda üyele-rinin de deste¤i ile 21 Kas›m’da yok-sullara yemek verildi ve yeme¤e kat›-lanlara difl macunu ve broflür da¤›t›ld›.Yine bu etkinlikler çerçevesinde Kiraz-l› Yat›l› Bölge Okulu, Turgutreis ‹lkö¤-retim Okulu ve Atatürk ‹lkö¤retim O-kulu’nda a¤›z,difl sa¤l›¤› e¤itimi verile-rek ö¤rencilere Türk Diflhekimleri Bir-li¤i’nin göndedi¤i difl macunlar› ve diflf›rçalar› da¤›t›ld›.A¤›z Difl Sa¤l›¤› Haftas› etkinlikleri, 22Kas›m günü Atatürk An›t›’na çelenkkonularak sayg› duruflunda bulunul-mas› ve akflam geleneksel yemek ilemeslekte 25.y›l›n› dolduran diflhe-kimlerine plaketleri verilerek sona er-di.

IDEX 2003 fuar› 16-19 Ekim 2003 ta-rihleri aras›nda ‹stanbul Yeflilköy’deki

CNR Kongre Merkezi’nde gerçeklefltiril-di. D‹fiS‹AD’›n CNR’la birlikte organizeetti¤i fuar›n aç›l›fl›na TDB Genel Baflkan›Celal K. Y›ld›r›m da kat›ld›. 16 Ekim 2003 günü gerçeklefltirilen aç›-l›fl töreninde D‹fiS‹AD Baflkan› Yusuf Ar-

pac›o¤lu, TDB Genel Baflkan› Celal K.Y›ld›r›m, Erzurum Milletvekili Diflheki-mi Prof.Dr. Muzaffer Gülyurt ve CNRFuarlar Direktörü Gülek Da¤lar birerkonuflma yapt›. Türkiye’den ve yurtd›fl›ndan çok say›dafirman›n kat›ld›¤› fuar dört gün süreylediflhekimlerini a¤›rlad›.

1953 Fatsa do¤um-lu olan Köseo¤lu

1978 y›l›nda Hacette-pe Üniversitesi Diflhe-kimli¤i Fakültesindenmezun oldu. Ayn› y›lfakültenin A¤›z-Difl-Çene Hastal›klar› veCerrahisi AnabilimDal›na asistan olarak girdi. Almanya,Nürnberg-Erlangen Üniversitesi Maksil-lofasiyal Cerrahi Klini¤inde 2 y›l klinikasistan› olarak çal›flt›. 1983 y›l›nda dok-toras›n› verdi. DAAD bursuyla, Köln Ü-niversitesi Maksillofasiyal Cerrahi Klini-¤inde araflt›rma asistan› olarak çal›flt›.1987 y›l›nda doçent, 1995 y›l›nda profe-sör oldu. Doktora Dan›flmanl›¤› ve Araflt›rma Pro-je Yöneticili¤i yan›nda çeflitli idari görev-lerde yer ald›. Ankara Diflhekimleri Oda-s› ve TDB’nin çeflitli aktivasyonlar›ndaçal›flmalara kat›ld›. 2001-2003 y›llar› a-ras›nda H.Ü. Mezunlar Derne¤i Baflkan-l›¤›, 1999-2003 y›llar› aras›nda Diflhe-kimli¤i Fakültesi ‹flletme Koordinatörlü-¤ü ve 1997-2003 y›llar› aras›nda DekanYard›mc›l›¤› görevlerinde bulundu.Diflhekimi Zehra (Köylü) Köseo¤lu’nunefli, Naz Köseo¤lu’nun babas›d›r.

Çanakkale Diflhekimleri Odas› 6. Bilimsel Sempozyumu

Hacettepe Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi dekanl›¤›naProf.Dr. Osman Taha

Köseo¤lu atand›

IDEX 2003 fuar› CNR

Expo’dayap›ld›

Page 8: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 16

TDB Genel Kurulu’ndan bu yana yak-lafl›k 1 y›ll›k bir zaman geçti. Göreviald›¤›n›zda diflhekimli¤inin yo¤unlafl-m›fl baz› sorunlar› vard›. Bunlar›n birtanesi diflhekimli¤inde uzmanl›¤›ngeldi¤i noktayd›. Uzmanl›k konusun-da gözlemledi¤imiz kadar›yla oldukçamesafe al›nd›. ‹sterseniz oradan baflla-yal›m. Diflhekimli¤inde uzmanl›k ko-nusunda ilerleme nas›l sa¤land›? Diflhekimli¤i bileflenleri aras›nda bu ko-nuyla ilgili olarak yanl›fl ve eksik bilgi-lenmekten kaynaklanan sorunlar vard›.Bu sorunun tart›fl›lmas›yla birlikte birbi-rimizi etkileme süreci çok h›zl› yafland›.fiimdi bir uzlaflma noktas› yakalanm›fldurumda. Sorunun çözümünde hemparlamentodaki milletvekillerimizin hemde konuyla ilgili olan bilimsel dernekbaflkanlar› ve fakülte dekanlar›m›z›n çokciddi çabalar› oldu. TDB bu konuyla ilgi-li olarak Diflhekimli¤inde Uzmanl›k ku-rulunu oluflturdu. Bu kurul TDB’nin ko-nuyla ilgili komisyonuna ek olarak bilimdernekleri temsilcilerinden oluflan birkurul. Uzman diflhekimine hangi alan-larda ihtiyaç oldu¤u ve uzmanl›k e¤iti-minin ilgili temel kriterleri üzerine birçal›flma yapacak.

Hangi dallarda uzmal›k olmas› gerek-ti¤i yönünde bir sonuç var m›?Antalya’daki kurultayda ortodonti ve o-

ral-maksillofasiyal cerrahinin uzmanl›kolmas›na karar verdik. Bizim o kurultay-daki karar›m›z di¤er dallarda uzmanl›k-lar kesinlikle olmas›n fleklinde bir yakla-fl›m de¤il. Biliyorsunuz AB direktifleri sa-dece iki dalda uzmanl›¤› alm›fl olanlaraserbest dolafl›m› olanakl› k›l›yor. Biz debu sürecin d›fl›nda kalmamak için uz-manl›¤›n o iki dalda olmas› konusundabir mutabakat sa¤lad›k. Baflka dallardauzmanl›¤›n olup olmamas› konusunda i-se bahsetti¤im Kurulun çal›flmalar› biziyönlendirecek.

Bu çal›flmalar›n sonuçlar›n›n ne kadarbir zaman içerisinde al›nmas›n› bekli-yorsunuz?Bu çal›flma dinamik bir çal›flma. Yani bu-gün Türk Diflhekimli¤inin bileflenleri o-turup x say›da karar verirler ama 5 senesonra oturup tekrar süreci sorgularlar vediyebilirler ki ‘art›k flu dallarda uzmanl›-¤a ihtiyac›m›z yoktur, flu dallarda vard›r’. fiu anda uzmanl›k tüzü¤ünün hukuksalolarak durumu nedir diye sorarsan›z, da-n›fltay›n ald›¤› kararlarla uzmanl›k tüzü-¤ünün ana iskeletini oluflturan kurul vekomisyonlar geçersiz kald›¤› için art›kortada bir uzmanl›k tüzü¤ü yok. Sa¤l›kBakanl›¤›’n›n bu konuyla ilgili bir çal›fl-mas› var. Bu, tüzük fleklinde mi olacak,yeni bir yasa fleklinde mi olacak henüznet de¤il. Biz bu konuyla ilgili mutaba-

kat›m›z› Sa¤l›k Bakanl›¤›’na sunduk.

Önceki hükümet döneminde aç›lmas›-na karar verilen 2 fakülteye ilavetengeçti¤imiz aylarda da KTÜ bünyesin-de bir Diflhekimli¤i Fakültesi aç›lmas›karar› al›nd›. Bu geliflmeyi nas›l yo-rumluyorsunuz? Türkiye’de insan gücünün nicelik ve ni-teli¤i konusunda karar veren bir yap›yok. Ne kadar diflhekime ihtiyac›m›z vardiye bir sorgulama yap›lm›yor. fiu andakamuda ve özelde çal›flan diflhekimleri-nin ifl verimlilikleri nedir? Bunlar›n ve-rimliklerini art›rmak için ne yapmak la-z›m? Gelecekteki diflhekimli¤i hizmetle-rine talebin art›fl› ne düzeyde olacak flek-linde bir çal›flma yok. TDB ve diflhekim-li¤i fakülteleri olarak y›llard›r biz Türki-ye’nin yeni diflhekimli¤i fakültesine ihti-yac› olmad›¤›n›, insan gücü planlamas›yap›ld›ktan sonra karar verilmesi gerek-ti¤ini ifade ettik. Art›k öyle bir noktayageldi ki ifl, bardak taflmaya bafllad›. Türkiye’de sa¤l›k bilinci ve sat›n almagücü gibi nedenlerden dolay› toplumdiflhekimi hizmetlerini kullanm›yor, kul-lanam›yor. O zaman yap›lmas› gerekenhizmetin kullan›labilirli¤ini gözlemleyipinsan gücünü ona göre planlamak. Tür-kiye’de flu anda toplumun diflhekimli¤ihizmetini kullanma s›kl›¤› y›lda 0.7. Ge-liflmifl ülkelerde ise bu say› 5. Yani 7 ka-

‘Sorunlar›m›z› önceliklediyalogla çözmeye çal›fl›yoruz’

Türk Diflhekimleri Birli¤i Genel Baflkan›

Celal K. Y›ld›r›m göreve gelmelerinden bu

yana geçen bir y›l› dergimiz için

de¤erlendirdi. De¤erlendirmelerini son bir

y›l›n öne ç›kan konular› olan uzmanl›k

sorunu, yeni diflhekimli¤i fakülteleri ve

Genel Sa¤l›k Sigortas› tasar›s› üzerinde

yo¤unlaflt›ran Y›ld›r›m meslektafllar›m›za da

sorunlara müdahil olmalar› için ça¤r› yapt›:

Page 9: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

17 / TDBD

t› bir farkl›l›k söz konusu. Diflhekimleri-nin muayenehanedeki günlük hasta sir-külasyonlar› ortalama 6-7 civar›nda. Ge-liflmifl ülkelerde örne¤in ‹ngiltere, Al-manya gibi ülkelerde bu say› 30-50 ara-s›nda. Bu, flunu gösteriyor, diflhekimleriverimli çal›flam›yor. Diflhekimli¤i fakültelerinin aç›lmamas›konusunda özellikle diflhekimi milletve-killerimizden çok ciddi bir destek al›yo-ruz. Bunun yan› s›ra diflhekimli¤i fakül-telerinin konuyla ilgili duyarl›l›klar› çokçok iyi. Yapt›¤›m›z bas›n toplant›s›nda 4tane milletvekilimiz yan›m›zdayd›.Prof.Dr. Muzaffer Gülyurt, Seyfi Terziba-fl›o¤lu, Remziye Öztoprak ve SüleymanGündüz. Yine o toplant›da iki dekan›-m›z, Marmara Üniversitesi Diflhekimli¤iFakültesi Dekan› Prof.Dr. Funda Yan›-ko¤lu ve Yeditepe Üniversitesi Diflhe-kimli¤i Fakültesi Dekan› Prof.Dr. TürkerSandall› yan›m›zdayd›. Di¤er 10 fakülte-nin dekan›n›n yaz›l› deste¤ini ald›k. Sü-leyman Demirel Üniversitesi ve SelçukÜniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi de-kanlar›yla yapt›¤›m›z telefon görüflmele-rinde görüfllerimizi uygun bulmalar›nara¤men fakslar› elimize ulaflmad›.

TDB bu konuyla ilgili kendi üyeleriniharekete geçirme yönünde bir çal›flmayapt› m›?Türkiye çap›nda yapt›¤›m›z bir imzakampanyas› var. ‹mza kampanyas›n› Ga-ziantep’te yapt›¤›m›z Baflkanlar Konseyitoplant›s›nda kararlaflt›rm›flt›k. Arzu edi-len imzalar› toplad›k. Baz› odalar›m›zgerçekten çok iyi çal›flt›. Denizli, Diyar-bak›r, Zonguldak çok çok iyi çal›flt›. Baz›Odalar›m›zsa gerekli duyarl›l›¤› göster-mediler. fiimdi biz bu imzalar›m›zla Sa¤-l›k Bakanl›¤› ve YÖK nezdinde giriflim-lerde bulunaca¤›z. Odalar›m›z›n ayn› zamanda bizim diflhe-kimi milletvekilleriyle kurdu¤umuz ilifl-kiye benzer bir iliflkiyi kendi bölge mil-letvekilleriyle de kurmas› laz›m. Kendibölgelerinden seçilen milletvekillerinedosyam›z› sunarak diflhekimli¤i fakülte-lerinin aç›lmas›n› önlemeleri gerekmek-tedir. Diflhekimlerinin yaflam koflullar›-n›n düzelmesi ve muayenehanelerin ve-rimli çal›flmas›n›n yolu Türkiye’nin eko-nomik koflullar›n›n düzeltilmesi ve hastasirkülasyonun artmas›yla mümkün. Tür-kiye’nin ekonomik koflullar›n› düzelt-mek TDB’yi aflan bir fley. Fakat TDB veDiflhekimleri Odalar› olarak biz diflhe-kimli¤i fakültelerinin aç›lmas›n› önleye-biliriz. Bunun hem diflhekimlerine hemde ülkeye faydas› var. Nedeni flu; bir difl-hekimli¤i fakültesinin aç›lmas›n›n bedelitrilyonlar. Bir diflhekimli¤i ö¤rencisinin

y›ll›k e¤itim maliyeti 5000-7500 dolar.Yani bir kiflinin devlete maliyetini ortala-ma 30 bin dolar. O kiflinin ayn› flekildeailesine de bir maliyeti var. Toplad›¤›n›zzaman 50 bin dolar gibi bir rakam yapar.Siz her sene yüzlerce ö¤renciyi fakülte-lerden mezun ederek ve kamuda istih-dam edemeyerek onlara zorunlu olarakmuayenehane açt›r›yorsunuz. Bir mua-yenehanenin aç›lmas› için de milyarlarcaharcama yaparak o paray› da topra¤a gö-müyorsunuz. Oysa bu paray› çok rahat-l›kla sa¤l›k hizmetlerinde kullanabilirsi-niz. Ak›ll› devlet, ak›ll› yönetici bunuyapmak zorunda.

Klasik siyaset tarz›n›n bu dönemde debir flekilde egemen oldu¤unu gördük.Bu neden bir türlü k›r›lam›yor?Türkiye’de sivil toplum örgütleri siyaset-çilerden çok daha fazla öngörülü. Amakral ç›plak demek biraz cesaret ister,flimdi bu cesareti gösteren insanlar var.Milletvekili meslektafllar›m›z bu cesaretigösteriyor. Örne¤in geçen hafta MuzafferGülyurt hocam›z›n parlamentoda yapt›¤›bir konuflma var. Bugüne kadar birilerikalk›p da o kürsüden diflhekimli¤i fakül-tesi veya üniversite aç›lmamal›d›r fleklin-de konuflma yapmam›flt›. Bütün siyaset-çilerin -genel olarak söylüyorum- ucuzyöntemlerle kendi illerinde fakülteler ve-ya üniversiteler açarak oran›n ekonomi-sini canland›rmak gibi bir düflüncelerivar. Oran›n ekonomisini canland›r›rkenTürkiye’nin ekonomisini çökerttiklerinidüflünmezler. Ama bunu parlamentoda-ki milletvekili meslektafllar›m›z yapt›lar.Giderek bu yayg›nlaflacak. Yani Türkiyegücün yönlendirdi¤i de¤il akl›n, bilgininyönlendirdi¤i bir toplum olmak zorun-da. Ayn› flekilde gücün yönlendirdi¤i si-yasetçilerin de¤il akl›n yönlendirdi¤i si-yasetçilerin hakim oldu¤u bir parlamen-toya sahip olmak zorunda. Bu oldu¤u za-

man zaten Türkiye’nin önü aç›lacakt›r. Yeni aç›lan fakültelerle ilgili öneriniznedir?Varolan fakültelerin kapat›lmas›, huku-ken mümkün olmakla birlikte siyasetenbunu yapabileceklerine inanm›yorum.Ama flunu çok rahatl›kla yapabilirler. Ba-z› fakültelerimiz hem ö¤renci kontenjan›aç›s›ndan hem ö¤retim üyeleri aç›s›ndançok fazla dolu. Buralar›n kontenjanlar›-n›n bir k›sm› yeni aç›lan fakültelere kay-d›r›labilir. Bu yap›ld›¤› zaman bu fakül-telerdeki e¤itimimizin kalitesi de arta-cakt›r. Eski fakültelerin de kontenjan›düflürüldü¤ü için onlar›n kalitesi de arta-cakt›r. Burada en büyük sorun ö¤retimgörevlisinin kayd›r›lmas›yla ilgili prob-lem ortaya ç›kar. ‹kamet yeriyle ilgili çokciddi s›k›nt›lar› olmayan insanlar› o böl-gelere teflvik ederek göndermek müm-kün olabilir. Bunun yöntemlerini bul-mak zorunday›z. ‹stendikten sonra yap›-labilir.

Maliye Bakanl›¤›’n›n Sa¤l›k Bakanl›-¤›’yla mutab›k kalarak yapt›¤› bir dü-zenleme var. Ekim ay›ndan itibarenuygulamaya konan, diflhekimli¤i hiz-metlerini Emekli Sand›¤› mensuplar›-na ve 657’ye ba¤l› olan kiflilerin vebakmakla yükümlü olduklar› yak›nla-r›n›n diflhekimli¤i hizmetlerini özelhastane ve polikliniklerden alabilme-leri gibi bir karar› var. Muayenehane-lerin bu karar›n d›fl›nda b›rak›lmas›n›nas›l de¤erlendiriyorsunuz?TDB Eylül ay›ndan beri bu uygulaman›nadil olmad›¤›, diflhekimleri aras›nda ay-r›flmaya yol açt›¤› ve hizmetin daha kali-teli sunulmas›n› engelleyece¤i konusun-da Sa¤l›k Bakanl›¤›’n› ve özellikle MaliyeBakanl›¤›’n› bilgilendirme ve karar› de-¤ifltirme yönünde giriflimlerde bulundu.Geçti¤imiz ay milletvekillerimizle birlik-te Maliye Bakanl›¤› müsteflar›yla yapt›¤›-

‘diflhekimi hizmetleri d›flardan al›nacaksa

bu sadece özel hastaneler ve polikliniklerle s›n›rl›

kalmamal›, muayenehanelerdeki diflhekimlerine de aç›lmal›d›r’

Page 10: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 18

m›z görüflmede ‘diflhekimi hizmetleri d›-flardan al›nacaksa bu sadece özel hasta-neler ve polikliniklerle s›n›rl› kalmamal›,muayenehanelerdeki diflhekimlerine deaç›lmal›d›r’ fleklinde görüfllerimizi ifadeettik. Buna yönelik gerekçelerimizi ken-dilerine sunduk. Bunun en k›sa zamandaçözümlenmesini talep ediyoruz. E¤er ta-lebimiz kabul edilmezse toplumu bilgi-lendirmeye ve siyasi iktidar›n bu konu-daki yanl›fl›n› topluma anlatmaya yöne-lik etkinliklerimiz olacakt›r.

Genel Sa¤l›k Sigortas› tasar›s› flu andagündemde. Tasar›y› genel olarak nas›lde¤erlendiriyorsunuz, temel elefltirile-riniz neler?Dünyada sa¤l›k hizmetlerinin finansma-n› konusunda de¤iflik modeller var. Birtanesi, bütçeden sa¤l›¤a ayr›lan paylakarfl›lanmas›, bir di¤eri bireylerden top-lanan primlerle karfl›lanmas› ve bir di¤e-ri de cepten ödeme yap›lmas›d›r. Hiçbirülkede tek bir sistem yok. Birinin daha a-¤›rl›kl› oldu¤u uygulamalar var. Türki-ye’ye bakt›¤›n›z zaman flu anda her biriuygulan›yor. Türkiye’de sa¤l›k hizmetle-rinin sunumu ve finansman›yla ilgili birçok bafll›l›k var. Bunu sona erdirecek o-lan sistemin bizim aç›m›zdan Genel Sa¤-l›k Sigortas› olmas› veya devlet bütçelibir sistem olmas› tart›flmas› çok teknikbir tart›flmad›r. Genel Sa¤l›k Sigortas›’nakarfl› ç›kan kurumlar ve kifliler var. Ge-rekçelerinin hakl› taraflar› da var. TDB o-larak bizim flu anda kendimizi kilitledi-¤imiz nokta; diflhekimli¤i hizmetlerininde d›flardan sat›n al›nmas›na yönelik birsistem kurulmas› ve kamuda çal›flanmeslektafllar›m›z›n çal›flma alanlar›n›nbelirlenmesi. Bize göre bir diflhekimi e-me¤ini ya kamuda kullanmal› ya da özel-de. Hem kamuda çal›fl›p hem özel mua-yenehanecilik yap›lmamas› laz›m. Kamuçal›flanlar›na sosyal yaflamlar›n› sürdüre-bilecekleri bir ücret verdi¤imizde ben i-nan›yorum ki hiçbir kamu çal›flan› özelalanda eme¤ini de¤erlendirmeyecektir.E¤er böylesi bir düzenleme söz konusuolursa o zaman kamu alan›nda çal›flanmeslektafllar›m›z›n daha verimli hizmetüretmesi söz konusu olacakt›r. Kamuda çal›flan sa¤l›k çal›flanlar› ile ö-zelde emeklerini kullananlar›n birbirinisinerjik anlamda tamamlayacak bir reka-bet içerisinde olmalar› laz›m. Bunun içinde hizmet kullan›c›lar›n›n her iki alan-dan da hizmeti alabilmesine yönelik birdüzenleme gereklidir. Bu ister GenelSa¤l›k Sigortas›, ister baflka bir fley olur.Biz böyle bir sistem kurulmas› gereklili-¤ine inan›yoruz. Yani kamuda çal›flanAhmet Varol ile kendi muayenehanesine

sahip olan Mehmet Varol’un hizmetinkalitesi konusunda ayn› koflullarda yar›fl-mas›n› sa¤lamak laz›m. ‹smi ne olursaolsun böyle bir sistem kurulmas›n›n sa¤-l›k sisteminin olmazsa olmaz ç›k›fl yoluolarak görüyoruz. Çünkü sa¤l›k sektörüflu anki yap›lanmas›yla tükenmifl durum-dad›r. Sa¤l›k sektöründeki sorunlar›nçözümü insanlar›n vicdan›na b›rak›la-maz. Kurallar› konmufl bir sistem gerek-lidir.

Genel Sa¤l›k Sigortas› sistemi prim-lerle mi yoksa devlet bütçesinden ay-r›lan payla m› finanse edilecek?fiuanki taslakta hem kiflilerden prim top-lanacak hem de vergi gelirinin belli biryüzdesinin sisteme aktar›laca¤› yaz›l›. Bi-risinde ad›n› koyuyorsun. Diyorsun ki;ben senden flu kadar paray› sa¤l›k harca-malar›nda kullanmak için al›yorum. Ö-tekisinde diyorsun ki ben senin kazanc›-n›n yüzde bilmem kaç›n› al›yorum, ifltebu kazançla e¤itim, ulafl›m, sa¤l›k gibihizmetleri verece¤im diyorsun. O hiz-metleri verip vermedi¤in neye ba¤l›?Toplumsal muhalefetin bu konuyla ilgilibask›s›na ba¤l›. Genel Sa¤l›k Sigorta-s›’nda ne diyorsun? Ben senden flu para-y› sa¤l›kla ilgili alaca¤›m diyorsun. Bu-nun için ödeme yapan insanlar›n bununhesab›n› sormas› daha do¤rudan olacak-t›r.

Genel Sa¤l›k Sigortas›’nda insanlar pa-ray› kendi sa¤l›k hizmetleri için ödü-yorlar. Bütçeye vergi öderken ise yurt-tafl olarak baflkalar›n›n da yararlanaca-¤› sa¤l›k hizmetlerine katk› yap›yor... Genel Sa¤l›k Sigortas›’nda da insanlar›nkazanc›na göre prim toplan›yor. Siste-min mant›¤› çok kazanan›n daha çok pa-ras›n› almak, az kazanan›n daha az para-s›n› almak. Zenginden yoksula, gençten

yafll›ya, sa¤l›kl›dan hastaya do¤ru bir sis-tem kuruluyor. Genel Sa¤l›k Sigortas› için endiflelerdenbiri flu: ‘Türkiye’de insanlardan primtoplayamazs›n›z.’ Gerçekçi bir kayg›. Ozaman flöyle bir durum gündeme geliyorTürkiye’de zaten kay›t d›fl› ekonomi%60’lara varm›fl, vergi de toplanm›yor.Türkiye’nin a¤›rl›kl› vergi geliri dolayl›vergilerden olufluyor. Yani KDV. Bu ver-giyi de kimden al›yorsun? Türkiye’ninyoksulundan al›yorsun. Yani tüketicidenal›yorsun. Zaten Türkiye’de adil bir vergisistemi yok. O zaman ya bu noktada du-racaks›n veya sistemi de¤ifltirmek zorun-das›n. Burada en büyük problem, GenelSa¤l›k Sigortas› olarak toplad›¤›n primle-rin sa¤l›k harcamalar›n› karfl›layamad›¤›noktada devletin flu veya bu flekilde sa¤-l›k harcamalar›n› sübvanse etmesi laz›m.Tasar›da böyle bir düzenleme var. Amatasar›da böyle bir fleyin olmas› devletinsosyal devlet görevini yerine getirmesinisa¤lamayabilir. Bu noktada hizmet kulla-n›c›lar›n›n, onlar›n örgütlerinin, sendi-kalar›n, sivil toplum kurulufllar›n›n, tü-ketici derneklerinin vs. siyasi iktidar›zorlamas› gerekli. Yani devletin kaynak-lar›n›n sosyal amaçl› kullan›lmas›na yö-nelik zorlamas› laz›m. Zorlamad›¤› nok-tada iktidar› elinde tutan gücün yapaca¤›çok aç›kt›r. fiu anda ne yap›yorsa o za-man da ayn› fleyi yapacakt›r.Oradaki pa-ray› keserek baflka bir noktada kullana-cakt›r.

Koruyucu hizmetlerin durumu ne ola-cak?Sa¤l›k hizmetlerinin temeli koruyucusa¤l›k hizmetleridir. Buna öncelik ver-meyecekler fleklinde bir endifle var. Bunabiz de kat›l›yoruz. Ama akl› bafl›ndaki si-yasetçi flunu görmek zorundad›r. Sa¤l›khizmetlerindeki harcamay› düflürmenin

Bize göre bir diflhekimi eme¤ini

ya kamuda kullanmal› ya da özel-

de. Hem kamuda çal›fl›p hem özel

muayenehanecilik yap›lmamas›

laz›m. Kamu çal›flanlar›na sosyal

yaflamlar›n› sürdürebilecekleri

bir ücret verdi¤imizde ben inan›-

yorum ki hiçbir kamu çal›flan› ö-

zel alanda eme¤ini de¤erlendir-

meyecektir.

Page 11: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

19 / TDBD

yolu koruyucu sa¤l›k uygulamalar›naöncelik verilmesinden geçer. Biz geçenhaftalar içerisinde devletin ilgili kurum-lar›yla, Maliye Bakanl›¤›, Sa¤l›k Bakanl›-¤›, Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›ile yapt›¤›m›z toplant›da kendilerine ö-nerdi¤imiz Genel Sa¤l›k Sigortas›’yla ilgi-li olmazsa olmaz koflul koruyucu a¤›z diflsa¤l›¤› hizmetleriyle ilgili projemiz oldu.Bunu yapmad›¤› sürece devletin a¤›z vedifl sa¤l›¤› harcamalar›n› düflürmesimümkün de¤ildir.

Geçti¤imiz bir y›ll›k sürede siyasi ikti-darla ve Sa¤l›k Bakanl›¤›’yla iliflkileri-niz nas›l seyretti?Türkiye’de muhalefet dedi¤iniz zamanne olursa olsun karfl› taraf›n›n tezlerinefarkl› alternatif sunmakt›r. Ne olursa ol-sun muhalif olmakt›r. Bizim böyle biranlay›fl›m›z yok. Önce kendimizi tan›m-l›yoruz. Kendimizin konuyla ilgili istek-lerimizin ne oldu¤unu tarif edip, bu tarifçerçevesinde e¤er iktidar farkl› bir öner-me içerisinde bulunuyorsa önceliklekendi uyar›lar›m›z› ve önerilerimizi su-nuyoruz. Bir ilerleme sa¤lanmad›¤› za-man muhalefetimizi tabii ki yap›yoruz.Ama onlar›n önerileri uygunsa körleme-sine muhalefet gibi bir duruflumuz yok. fiu bir gerçeklik, Türkiye’de iktidarla di-yalog içerisinde olan insanlar elefltirileri-ni yöneltmek konusunda çekinceli dav-ran›yor. Böyle bir kültürümüz var. Amabu anlay›fl›, bu kültürü de¤ifltirmek la-z›m. Yani ben Ahmet’le yak›n olabilirimama onun yanl›fllar› ve eksikliklerini onaifade etmek zorunday›m. ‹yi dost böyleolmak zorunda. ‹yi bir muhalefet de ikti-dar›n yanl›fllar›n› ifade eden, onun do¤ruyapmas›n› sa¤layan ve yapamad›¤› nok-tada da toplumu bu konuyla ilgili bilgi-lendiren bir yap›d›r. TDB’nin politikas›bu. Bu anlamda biz hiçbir dönem hiçbirsiyasi iktidara karfl› ne uzakt›k ne yak›n-d›k. Türkiye’de siyaset yapma anlay›fl› çokzor de¤ifliyor. Sivil toplum örgütlerine,yerele, topluma aç›k olma süreci çok ya-vafl iflliyor. Maliye Bakanl›¤›’yla BütçeUygulama Talimat› ve hizmetlerin d›flar›-dan sat›n al›nmas›yla ilgili s›k›nt›lar›m›znedeniyle baz› sorunlar var. Di¤er üç ba-kanl›kla Sa¤l›k Bakanl›¤›, Çal›flma veSosyal Güvenlik Bakanl›¤› ve Milli E¤i-tim Bakanl›¤› ile iliflkilerimiz iyi. Siyasetietkilemek ve de¤ifltirmek zorunday›z.Biz onlar› kendi sorunlar›m›zla ilgili du-yarl›laflt›rd›k. fiimdi, duyarl›l›¤› bilgiyledesteklemek laz›m. Bilgiyle destekleme-nin ard›ndan bilginin bilince ç›kmas›mümkün olur. E¤er biz bunlar› bilinceç›kartabilirsek sorunlar›m›z› çözebiliriz.

Uluslararas› iliflkiler konusunda budönemde bir geliflme sa¤land› m›? Geçmiflten gelen kurumsal iliflkilerimizoldukça iyi bir noktada. Son FDI SidneyKongresi’nde Türkiye’den kat›lan mes-lektafllar›m›z çal›flma gruplar›nda yer ala-rak çok iyi bir performans gösterdiler.Nermin Yamal›k hocam›z›n projeleri ka-bul edildi. Biz henüz bu projenin önemi-ni çok iyi kavram›fl de¤iliz. Türkiye’denbir akademisyenin FDI’›n komisyonundabir projesinin kabul edilmesi ve ondanbaflka projelerin istenmesi Türkiye’de a-kademik alandaki insan kalitesinin belir-li bir düzeye geldi¤ini gösteriyor. Biz bunitelikteki insanlar›n uluslararas› aç›l›m›-na yönelik her türlü deste¤i sunma h›z›-m›z› ve sunma olanaklar›m›z› art›rd›¤›-m›z sürece Türkiye’nin hem yurtd›fl›nda-ki tan›nabilirli¤i hem de FDI’›n uluslara-ras› kongresinin Türkiye’de yap›lmas›n›nalt yap›s›n› oluflturmufl oluyoruz. TDB’nin kendisini kilitledi¤i noktalardanbir tanesi de Dünya Diflhekimleri Birli-¤i’nin kongresinin Türkiye’de en k›sa za-manda organize edilmesi. Burada en bü-yük s›k›nt›lardan bir tanesi Türkiye’debu konuyla ilgili fiziki alt yap› yetersiz.‹stanbul’da kongre vadisi olarak adland›-r›lan alanda birtak›m de¤iflikler olmas›söz konusu. Bu de¤iflikliklere yönelik o-larak biz de önerilerimizi haz›rl›yoruz.Dosyam›z› sunaca¤›z.

Sanayi ile ilgili iliflkilerde gelinen nok-ta nedir? Biliyorsunuz sanayiyi biz ikiye ay›r›yo-ruz. A¤›z ve difl bak›m ürünleri endüstri-si ve bizim muayenehanelerde kulland›-¤›m›z cihaz ve malzemelere yönelik üre-tim ve pazarlamada bulunan kesim. A¤›z difl sa¤l›¤› bak›m ve ürünleri endüs-trisiyle projelerimiz sürüyor. Her biriylefarkl› farkl› çal›flmalar yap›yoruz. Bizimy›llard›r ifade etti¤imiz bir hedefimizvard›. Türkiye’de resmi ve özel kurum-lar, toplumu a¤›z difl sa¤l›¤› konusundabilgilendirmek üzere çal›flmalar yaparlar.Bu çal›flmalara harcanan emek ve kulla-n›lan maddi kaynaklar ne yaz›k ki yap›-lan çal›flman›n sonucuyla de¤erlendiril-di¤i zaman çok da olumlu de¤il. Biz heminsan gücünün hem de kaynaklar›n tekkanaldan kullan›labilmesi amac›yla 1999y›l›nda Ulusal A¤›z Difl Sa¤l›¤› konseyikurulmas› konusunda bir karar alm›flt›k.Bu karar›n içerisinde her iki endüstri,devletin ilgili yap›lar›, sivil toplum kuru-lufllar› ve TDB vard›. Bu y›l bunun sonu-cunu almaya çal›fl›yoruz. Zannediyorumki 2004 y›l› içinde Ulusal A¤›z Difl Sa¤l›-¤› Konseyi kurularak Türkiye’de topluma¤›z difl sa¤l›¤› e¤itimi konusunda ortak

projeleri üretmek ve uygulamak üzereçal›flmalar bafllayacak.‹kinci alan›m›z ise özel muayenehanede-ki cihaz ve malzemeleri satan firmalarlageçmiflte yanl›fl anlamadan kaynaklananbir problem vard›. Bu problemler Antal-ya’daki kongreyle birlikte afl›ld›. D‹fiS‹-AD ile birlikte Türkiye’yi bu co¤rafyan›nbilim ve fuar merkezi yapma yönündebir mutabakat›m›z var. S›k s›k toplant›laryap›yoruz. Endüstri d›flar›ya aç›lma; ü-rünlerimizi ihraç etme konusunda ken-dilerini daha haz›rl›kl› hissediyorlar. Sa-n›yorum bu noktada da çok iyi geliflme-ler olacak.

Son olarak geçti¤imiz haftalarda ‹stan-bul’da yaflanan bombal› sald›r›lara il-gili düflüncelerinizi alabilir miyiz?Terörün gücü ve gücün terörünü reddet-mek laz›m. Güç odaklar› egemenliklerinidünya ülkelerine kabul ettirmek için zorkullan›yor. Kendine uymayan birtak›mülkelere flu veya bu flekilde fliddet uygu-larsan ve bunu da demokrasi ad›na yap-t›¤›n› ifade edersen kimseyi inand›ra-mazs›n. Bu aç›kças› gücün terörüdür.Buna karfl› birtak›m insanlar›n terörü biraraç olarak kullanmas› ve bunun sonu-cunda masum onlarca, yüzlerce insan›nölmesini de kabullenmek mümkün de-¤il. TDB geçmiflte oldu¤u gibi günümüz-de de hem devletlerin terörüne hem debireylerin terörüne karfl› ç›km›flt›r. Türkiye’ye yönelik yap›lan son terör ey-leminin arkas›nda Türkiye’yi daha çokistikrars›zlaflt›rmak gibi bir hedef var. Bu anlamda Türkiye Devleti, Türkiye’de-ki siyasetçiler, sivil toplum örgütleri busenaryoyu çok iyi okuyup buna görekendi politikalar›n› üretmek zorundad›r-lar. Foto¤raf› çok iyi de¤erlendirmek la-z›m. Bana göre bu foto¤raf›n arkas›ndasermayenin küresel dünyas›n› kurmakisteyenler var. Bu küresel sermayeye kar-fl› insanl›¤›n küresel dayan›flmas›n› gün-deme getirmek laz›m. E¤er dünya nüfusunun %10’u dünya ge-lirinin %80’ine sahipse veya Türkiye’de12 milyonluk nüfus günde 1 dolar, 13milyonluk nüfus da günde 2 dolar kaza-n›yorsa ve di¤er taraftan 2 veya 3 mil-yonluk nüfus günde bilmem kaç bin do-lar kazan›yorsa bu ülkede de, bu dünya-da da huzurun olmas› mümkün de¤ildir.Sosyal adalet sa¤lanmad›¤› sürece bu türolaylar›n olmas›na zemin haz›rlan›r. Bu-nu polisiye önlemlerle, birtak›m demok-ratik haklar› k›s›tlayarak çözme olana¤›-na sahip de¤iliz. Bunun için yap›lmas›gereken, ülkeler aras›ndaki ve ülke içeri-sindeki sosyoekonomik farkl›l›klar›n or-tadan kald›r›lmas›d›r.

Page 12: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 20

TDBD: Kongre tarihlerinde bir de¤i-fliklik gerçekleflti san›r›z. Kongreninkesin tarih ve mekan›n› sizden ö¤re-nebilir miyiz?Kongremizi 17-22 May›s 2004 tarihle-rinde, yine Lütfi K›rdar Kongre FuarMerkezi’nde gerçeklefltirece¤iz. ‹lk üçgün her zamanki gibi yine oda yönetici-lerinin ve yetkililerin kat›laca¤› mesleksempozyumu, son üç gün de bilimselbölüm ve fuar olacak.

TDBD: Kongrenin içeri¤i hakk›ndabilgi alabilir miyiz? TDB kongreleri, ülkemizin her zamanen büyük kongreleri olmufltur. Bu sapta-ma, kongrenin üçlü sac aya¤›, yani bi-limsel, sosyal ve fuar için de geçerlidir.

11. Kongremizin de ‹stanbul’umuzunbir dünya kenti, k›talararas› metropol ö-zelli¤ine yak›fl›r biçimde gerçekleflece¤i-ni rahatl›kla söyleyebiliriz. Bildi¤iniz gi-bi bu kongreyle birlikte ‹stanbul’da ya-p›lan TDB kongrelerinin beflincisigerçekleflmifl olacak. Kongre Organizas-yon Komitesi içinde yer alan meslektafl-lar›m›z›n hepsi daha önceki kongre ça-l›flmalar›nda görev alm›fl meslektafllar›-m›z. Deneyimli bir ekiple birlikte ol-mak, yarat›c› fikirlerin uygulanmas›ndacesur ad›mlar›n at›lmas›n› da beraberin-de getiriyor. Kongre etkinli¤ine hakimbir ekiple 5. Kongremize haz›rlan›yoruz.‹nan›yoruz ki meslektafllar›m›z›n bek-lentilerinin üzerinde, unutulmaz tatlarve keyifler sunaca¤›m›z bir kongre ger-çeklefltirece¤iz

TDBD: Kongre tarihlerinde yap›lande¤iflikli¤in nedeni nedir?Bu kongremiz, hiç tahmin edilmeyen, e-

dilmesi mümkün olmayan bir engellekarfl›laflt›. Geleneksel olarak Haziranay›n›n ikinci yar›s›nda gerçekleflecekkongremizi, NATO toplant›s›n›n öne a-l›nmas› nedeniyle (ABD baflkan› Bush’unprogram› gere¤i) May›s ay›na almak zo-runda kald›k. ‹CEC (Lütfü K›rdar)’laHaziran 2004 için gerekli anlaflmalaryap›lm›fl olmas›na karfl›n, kongre tarihi-mizi öne almak zorunda kald›k. Çünkütüm yasalar›n› AB normlar›na uydurmaçabas›na karfl›n, hala devletin istedi¤i za-man istedi¤i toplant› salonuna el koymayetkisi var. Siz ne kadar uluslararas› birtoplant› organize ederseniz edin, ne ka-dar yurt d›fl›-yurt içi kat›l›mc›, ö¤retimüyesiyle anlaflma yap›n duyurular bast›-r›n, sonunda "her fleyin hakimi olan", si-zin toplant› salonunuza da el koyuyor vesiz bir anda bofllukta kal›yorsunuz. U-mar›m bunlar de¤iflecek ve yasalar›m›z,bizim onlar› ciddiye ald›¤›m›z kadar bi-zi ciddiye alacak.

17-22 May›s 2004tarihlerinde yap›lacak

TDB 11. Uluslararas›

Diflhekimli¤i Kongresi ve

Expodental 2004 bu y›l

‹stanbul Diflhekimleri

Odas›’n›n organizasyonuyla

‹stanbul Lütfi K›rdar Kongre

Merkezi’nde gerçekleflecek.

Son anda NATO toplant›s›n›n

Haziran’a al›nmas› nedeniyle

May›s ay›nda yap›lmak

zorunda kal›nan kongreyle

ilgili olarak ‹stanbul

Diflhekimleri Odas› Baflkan›

Rifat Yüzbafl›o¤lu’dan

bilgi ald›k.

TDB 11. Uluslararas› Diflhekimli¤i Kongresi

Rifat Yüzbafl›o¤lu

Page 13: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 22

TDBD: Görev aç›s›ndan geldi¤iniznoktay› nas›l de¤erlendiriyorsunuz?Tabii bir defa diflhekimli¤i meslek vetahsilini seçmek e¤itimde geçen y›llar,sapan ile alt›n› duvara sallama korkusu,ilk detertraj hastas›, ilk çekim, ilk dolguderken ilk protez ve mesle¤in verdi¤igüzel heyecanlarla hayata at›lmak, as-kerde geçen acemilik günleri ve Anado-lu Co¤rafyas›n›n Karl›ovas›nda depodabekletilen ünit, Cumhuriyet Tarihinindiflhekimi görmemifl insanlar›na hizmetulaflt›rmada görev alman›n gururu ih-mal edilmiflli¤in dayan›lmaz a¤›rl›¤› ilesorumlulu¤un verdi¤i yükü denklefltir-me gayreti, kamu hekimli¤inde geçen10 (on) y›l›n sonunda ülkemizin ikincidifl hastanesinde bafllayan idarecilik gö-revi ile geçen 5-6 y›l› ve sonunda devle-tin a¤›z ve difl sa¤l›¤› konusunda politi-kalar›n›n oluflturuldu¤u en yüksek nok-tada olmak her fleyden önce ulusuna,halk›na hizmette bir görev adam› olma-n›n verdi¤i mutluluk, onur gerçektengüzel fley. Gerek Say›n Bakan›m›n gerekMüsteflar›m›n uzun y›llar tüm kesimle-rin üst düzey yönetici talebi konusunude¤erlendirmeleri ve duyarl› davranma-lar›, bize verilmifl bir f›rsat olarak de¤er-lendirilmeli ve sorunlar›n çözümündegeç kal›nmadan gerekenin yap›lmas›

konusunda iyi bir noktad›r diye düflü-nüyorum. Gerek TDB gerek Üniversitecamias›ndan gerekse TBMM çat›s› alt›n-daki meslektafl vekillerimizden gelensevgi dolu sayg›n bir duruflla verilendestek ve sergilenen beraberlik her tür-lü takdirin üstünde olup ufkun görül-dü¤ü hissi ile daha sa¤l›kl› bir gelecekkuflak duygusunun mutlulu¤u ve heye-can› emek ve sevgimizin en temel daya-naklar› olarak bize bu noktada esas gü-cü vermekte ve sevinçli k›lmaktad›r. DiflDostlar›n›n dedi¤i gibi Difller Yolunda...

TDBD: Sa¤l›k Bakanl›¤›ndaki yap›-lanma nas›l olmal›?Bilindi¤i gibi Bakanl›¤›m›zda a¤›z ve diflsa¤l›¤› ile ilgili çal›flan 3 ana bölüm bu-lunmaktad›r. Birincisi, Temel Sa¤l›kHizmetleri Genel Müdürlü¤ü bünyesin-deki koruyucu ve birinci basamak hiz-metler, ikincisi, Ana Çocuk Sa¤l›¤› veAile Planlamas› Genel Müdürlü¤übünyesindeki gebe ve çocuk sa¤l›¤› veüçüncüsü Tedavi Hizmetleri Genel Mü-dürlü¤ü bünyesindeki ikinci basamaktedavi edici hizmetler gibi üç flube mü-dürlü¤ü ve bir Daire Baflkanl›¤› ile tem-sil edilmektedir. Organlar ve kanunlartabii ki önemlidir. Ama as›l olan emekve sevgi ile donat›lm›fl insan unsuru ö-

Sa¤l›k Bakanl›¤› Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yard›mc›s› Diflhekimi Yavuz Yenidünya:

‘Kaynaklar e¤itime ve koruyucuhekimli¤e yönlendirilmeli’

Sa¤l›k Bakanl›¤› Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yard›mc›s›Diflhekimi Yavuz Yenidünya 1958 Yusufeli do¤umlu.1981’de Marmara Ünv. Diflhekimli¤i Fakültesi’nden mezunolan Yenidünya 1984 y›l›nda Bingöl-Karl›ova’da kamudadiflhekimli¤ine bafllad›. 1994 y›l›nda Bursa Difl HastanesiBaflhekimli¤ine getirildi. Döner sermaye kaynakl› fiziki me-kan-donan›m ve otomasyonlu ek bir hastane yapt›. 1996’daArtvin Vakf›n› kurarak Kurucu Baflkan olarak alt› y›l görevyapt›. Almanca bilen Yenidünya evli ve 3 çocuk babas›d›r.

Sa¤l›k Bakanl›¤› Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yard›mc›l›¤›na meslektafl›m›zYavuz Yenidünya atand›.Yenidünya’n›n bu göreve gelmesi mesle¤imiz aç›s›ndan da önemli bir geliflme. Sa¤l›k Bakanl›¤›’ndadiflhekimli¤iyle ilgili kararlar›n al›nmas›nda mesle¤in sorunlar›n› bilen bir insan olarak Yenidünya’n›nönemli ad›mlar ataca¤›nainan›yoruz. Göreve atanmas› dolay›s›yla kendisiyle yapt›¤›m›z röportaj› sunuyoruz.

Yavuz Yenidünya

Page 14: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

23 / TDBD

zelli¤idir. Bu nedenle Bakanl›ktaki ya-p›lanma ve yönetmelikler konusundade¤iflik yaklafl›mlar ve görüfller olabilirve zamanla bu de¤iflikler de oluflturula-bilir. Kusuru yönetmelik ve organlardaaramay› sanki biraz tembellik ve kolay-l›k tercihi olarak görüyorum. Mistik ge-lebilir ama Yunus, bir dergahta ço¤un-lukla odun tafl›yan belki de aflta tuzubulunan bir emek insan› idi ama sevgi-nin ve aflk›n flahikas›n› hissetti ve yazd›.Samimi emek uygun teflkilatlanma yeniyönetmelikleri oluflturur kan›s›nday›m.Hiçbir yüzün böyle bir çal›flan karfl›s›n-da direnece¤ine inanmamaktay›m. O-nun için dillendirilen Ba¤›ms›z DaireBaflkanl›¤› veya yeni bir Genel Müdür-lük çat›s› alt›nda tüm organlar› toplay›ptek elden hizmet etmekte düflünülebi-lir. Bir üst kurul veya konsey de zaman-la gelifltirilen organlar olarak önümüzeç›kabilir.

TDBD: Hedefleriniz için neler söyle-yebilirsiniz?Göreve gelir gelmez önce durumumuzugörmeye çal›flt›m. Eldeki bilgi ve dene-yimlerden bir ç›k›fl yolu çal›flmas› bafl-latt›k. Yukar›da da aç›klad›¤›m gibi herçevreden gelen s›cak, samimi ve sevgidolu yaklafl›m birlik ve beraberli¤i ge-tirdi. Sorunlar›n tespitinde, durum de-¤erlendirilmesinde ve gelece¤in düzen-lenmesinde ulaflt›¤›m›z ortak çözümdüflünceleri hedeflerimizin gerçekleflti-rilmesinin hiç de zor olmad›¤› ve birfleylerin düzelip ifllerin yoluna girece¤ikonusunda bize derin ve gizli bir sevinçduygusu verdi. Bu hislerle e¤itimle bafl-layarak koruyucu hekimlikle devam e-decek ve biraz daha esnek bir çözümeb›rakma düflüncesinde oldu¤umuz te-davi edici hizmetlerin ekonomik kay-naklara uygun düzenlenmesi, gerçek veciddi hedeflerimiz aras›nda bulunmak-tad›r. Bizce devletimizin anayasas›n›n,sosyal devlet flemsiyesi alt›nda de¤er-lendirebilece¤imiz iki önemli görevivard›r. Birincisi, toplum ve bireylerin a-¤›z difl sa¤l›¤› e¤itim konusu, ikincisi i-se baflta okul öncesi çocuklar›, okul ça-¤› çocuklar›, gebeler ve ebeveynleremuhakkak koruyucu hekimlik hizmet-lerinin ulaflt›r›lmas› tart›flmas›z çok ö-nemlidir. Yak›n gelecekte kötüleflmenindurdurulmas›, uzak gelecekte tedavi e-dici hizmetlerin sorunlar›n çözümündeyeterli olmas›, ana hedefimizdir. Çok

ciddi bir haz›rl›k ve çal›flma içindeyiz.Gerek ‹ÜDHF’den çok k›ymetli ve say-g›de¤er ‹nci Oktay ve Gülçin Saydamhocalar›m›z›n, gerek ulus ve insan›na a-fl›k TDB Baflkan› Celal Y›ld›r›m ve di¤ersamimi deste¤ini esirgemeyen kuruluflve meslektafllar›m›zla ve tabii Say›n Ba-kan›m›z ve Müsteflar›m›z›n candan kat-k›lar› ile çözümleri uygulamaya koymakonusunda baflar›l› olaca¤›m›za inan-c›m tamd›r.

TDBD: TDB ile Sa¤l›k Bakanl›¤› ilifl-kileri hakk›nda ne düflünüyorsunuz?Asl›nda Birlik odalardan kaynaklanantats›z hat›ralar›n merkezi gibi ilk andaso¤uk bir durufl gösteriyor olsa da ge-rek Bakanl›ktaki arkadafllar›n olufltur-du¤u iyi iliflkiler gerekse karfl›l›k sami-mi ve sayg›n tav›r ve tabii ki çözümler-le de sa¤lanan büyük mutabakat hiçflüphesiz umutlar›n yeflerdi¤i, birlik veberaberli¤in düflünceden eyleme dö-nüflme olgusu mutlulu¤umuzdur. TDBve çok sayg›de¤er Baflkan›m›zla olufltu-rulan tam güven görevdeki paylafl›m vesorumluluk dolay›s›yla benzefliktir.Tespitte, de¤erlendirmede ve çözümdeortak hareket di¤er sorunlar›n ve sek-törlerin örnek alaca¤› bir boyutta geliflirve olgunlafl›r düflüncesiyle TDB tek ü-yesi meslektafl›mdan, yönetim organla-r›na, k›ymetli Baflkan›na önyarg›s›z sev-gi ve emek dolu tav›rlar›ndan dolay› te-flekkürü borç bilmekteyim.

TDBD: Sa¤l›kta dönüflüm projesindediflhekimli¤inin yeri nedir?Pek tabii a¤›z difl sa¤l›¤› hizmetleri ge-

nel sa¤l›k hizmetlerinin ayr›lmaz birparças›d›r. Sa¤l›kta dönüflüm hakkani-yet ölçüsü gözetilerek, organizasyon,finansman ve hizmet sunumunun etki-li ve verimli olmas› ile gerçekleflecekbir projedir. Diflhekimli¤i hizmetleri-nin en ac›nas› ve vahim taraf› Cumhu-riyet tarihi boyunca a¤›z difl sa¤l›¤› ileilgili toplumsal ve bireysel bazda e¤itimve koruyucu hizmetlerin hiç denecekkadar az verilmesidir. Bu hizmetlerineksikli¤i a¤›z difl sa¤l›¤› ölçümlerindeönemli bir de¤er olarak kabul edilenDMF indeksinin %83’e ulaflmas› gibikorkunç bir durum nedeniyle acil halsinyalleri verme noktas›na gelmifltir. Buacil durum tespit ve kabulü ile kaybe-dilmifl kuflaklar ve hizmetleri neresin-den tutup negatiften dura¤anl›¤a ve so-nunda da pozitife çevrilebilece¤idir.Tabii ülkemizin k›t kaynaklar›n›n el-verdi¤i ölçüde ciddi bir düzelme teminedilece¤i aç›kt›r. Kaynak kullanmadabugüne dek yap›lan eksik ve yanl›fl ter-cihlerin e¤itim ve koruyucu hekimli¤edönüfltürülmesi ile çok ciddi sa¤alt›mkazan›mlar›na ulaflaca¤›m›z ve gelecekkuflaklar›n kaybedilmeden yaflat›lmas›sa¤lanm›fl olacakt›r. Sa¤l›kta dönüflüm,plan, GSS, hakkaniyetli hizmet sunu-mu, insan gücü, bilim, geçerli tedavitan›m› ve kontrolü, hizmet sunumu, a-k›lc› ilaç ve tüm sistemin ifllevsel olarakkontrol edilebilir bir bilgi birikimiyleba¤lanmas› sonunda oluflaca¤› ve ayr›tutamad›¤›m›z a¤›z ve difl sa¤l›¤› hiz-metlerinin bu dönüflüme en kolay en-tegre edilebilecek bir esnekli¤e sahipolmas› en büyük flans›m›zd›r.

1999 y›l›nda ‹stanbul’da yap›lan 6.Uluslararas› Diflhekimli¤i Kongre-

si’nin Meslek Sorunlar› SempozyumuA¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Bak›m ÜrünleriKurultay› gündemi ile toplanm›flt›.Kurultayda Birli¤imizce önerilen vekabul gören, a¤›z ve difl sa¤l›¤›n›n ko-runmas›, bilgi düzeyinin yükseltilme-si, a¤›z ve difl sa¤l›¤› bilincinin olufl-turulmas› amac›yla A¤›z ve Difl Sa¤l›-¤› Konseyi kurulmas› önerilmiflti.Uzun zamand›r ifade etti¤imiz Kon-

seyin kurulufl aflamas›na gelmesiniçok önemli bir geliflme olarak kabulediyoruz. TDB, Sa¤l›k Bakanl›¤›,MEB, Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›, TSK,ESAM, endüstri gibi kurum ve kuru-lufllar›n yer ald›¤› Konseyin haz›rl›k-lar› büyük bir h›zla yürüyor. Konsey,ulusal çapta projeler üretilmesi, çal›fl-malar›n tek elden yürütülmesi ve ko-ordinasyonun sa¤lanmas›, tan›t›m vebilgilendirmenin do¤ru yap›lmas› gi-bi ifllevler üstlenecek.

A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Konseyi kuruluyor

Page 15: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 24

Arif Sönmez(Dentanet)

Patlama s›ras›nda bi-zim büroda asmakatta toplant› yap›-yorduk. Cam›n ö-nündeydim, kon-soloslu¤un kap›s›n›n

karfl›s›ndayd›m. Patlamay› benim kadar i-yi gören yoktur san›r›m. Görenlerin hepsihayatta de¤ildir yani. Kamyon geldi. Ka-p›ya yaklaflma aç›s›ndan normal olmad›¤›belliydi. ‹çeriye kadar girdi araba. Çok te-dirgin olmuflum hatta bir doktorla tele-fonda konufluyordum, eyvah demiflim.Polis niye bu kamyonu bu kadar sokuyordiye düflünüyordum. Sonra girdi¤ini gö-rünce demek izni falan var diye düflün-düm. Tam o s›rada da zaten patlama oldu.D›flar›ya alev topu ç›kt› araban›n arkas›n-dan. Sonra flok dalgalar› geldi. Cam çerçe-ve, arka duvarlar, alt bölmeler hepsi uçtu.Malzeme, masa, sandalye hiçbir fley kal-mad›. Hepsi havaya uçtu. Ben sadece bo-¤uldu¤umu hissettim. Çok kötü bir gazvard› içeride. Dedim herhalde bu seferhem bomba att›lar hem kimyasal bir gazverdiler.

Kay›plar›n maddi k›sm›n›n telafi edil-mesi anlam›nda devletin herhangi biryard›m› oldu mu?‹flyerinde baz› enkazlar vard›. Enkazdakiçavufla söyledim. Almalar›n› rica ettik.Yapmad›lar. Di¤er birine söyledim yap-mad›lar. Belediye Baflkan Yard›mc›s›nasöyledim gene ilgilenmediler. BelediyeBaflkan›n›n bizzat kendine söyledim. Yineilgilenmediler. Bakt›m, Anadolu Difl De-posu’ndaki enkaz› boflaltt›lar. Gittim sor-dum hikmeti nedir diye. 300 dolar paraverdim ben dedi. Deste¤i bu say›n Beledi-ye Baflkan›n›n. Kimse timsah gözyafl› dök-mesin. Devletten de belediyeden de birdestek görmedik. Olaca¤a da benzemiyor.

Diflhekimli¤i camias›ndan yeterli birdayan›flma gördünüz mü?Yeterli de¤il, yeterlinin de ötesinde büyükilgi gördük. Sa¤ olsun TDB Baflkan› bizzatolay yerine geldi. Bizzat bize geçmifl olsundileklerini iletti. Hastanedeyken konufla-m›yordum çünkü atardamar›m y›rt›lm›flt›,hareket etmemem gerekiyordu. Birçokinsan telefonla arad›, sa¤olsunlar. ‹DOBaflkan› R›fat Bey arad›. Bizim sektördenarkadafllar›m›z›n destekleri vard›. Tabii kiD‹fiS‹AD’›n büyük deste¤i vard›.

TerörTürkiye’yi sarsan bombalama

eylemlerinin ikinci dalgas›n›n

adreslerinden biri

Galatasaray’daki Britanya

Konsoloslu¤u’ydu.

Konsoloslu¤un bulundu¤u

Hamalbafl› Caddesi y›llard›r

diflhekimli¤i sektörünün

yo¤unlaflt›¤› bir bölgeydi.

Sald›r› sonras› -büyük bir flans

eseri can kayb› olmasa da

sektörümüzün birçok çal›flan›

yaraland›, birçok iflyeri yerle bir

oldu. Patlamalardan zarar gören

diflhekimli¤i firmalar›na

patlamay› ve sonras›n› sorduk.

diflhekimli¤ini de vurdu

Page 16: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

Ali Çak›r(ADT Dental)

Patlama an›nda benbinadan içeri girmifl-tim birinci kattakiflirketimizin kap›s›-na gelmifltim. Zili

çalmak üzereydim. ‹flte o anda bir patla-ma sesi ve arkas›ndan binan›n ana giriflin-den yukar› toz, toprak, çak›l, kimyasalfley birlikte bir ak›nt› halinde sel gibi böy-le üstümüze geldi. Kap› kendili¤inden a-ç›ld› zaten o anda. Elemanlar panik halin-de d›flar› ç›kt›lar. ‹çeriye bir göz att›k gözgözü görmüyor. Hemen o panikle biz ded›flar› att›k kendimizi zor bela. Tam mah-fler yeriydi. Çok büyük bir karmafla vard›.Hemen köflede 3-4 tane difl deposununoldu¤u bir bina vard›r. Oraya bakt›k. O-nun yan›nda zaten Dentanet var, onunyan›nda da Anadolu Difl Deposu var. Hiç-birisinin ön cephesi yoktu. Birçok arkadafl›m›z yaraland›. Bende çizikbile yok. En korumal› yerdeydim. Ancakbu kadar iyi bir tesadüf olabilir. 30 saniyeönce kap›n›n önündeydim. Orada olsamveya ofise gelip yerime oturmufl olsam kiyerim tam cam›n kenar›d›r, hiç kurtuluflflans›m olmazd›.

Binaya girerken bir tuhafl›k var m›yd›?Yok. Ben o gün arabam› tamirciye b›rak-t›m. Normalde erken gelirim. Yerimde o-turmufl olsayd›m yoktum zaten flimdi. Bukonuflma da olmazd›. ‹stiklal Cadde-si’nden öyle yürüyerek dükkanlara bakabaka geldim. Garip bir durum da gelmedibana. Asl›nda kamyon da oralardaym›fl.Galatasaray Lisesi taraf›ndan gelip buradabir süre durmufl, lasti¤i de inikmifl. Her-halde polis niye durdun falan der diyepatlat›p geldi buraya. ‹nikmifl lasti¤i. Hat-ta orada bir seyyar sat›c› senin lastik pat-lak demifl ama adam hiç bakmadan bas-m›fl gaza. Oraya birisi girdi herhalde arka-s›ndan bu da giriyor. Beton bariyeri var-d›r konsoloslu¤un içinde. Buraya vuruppatl›yor. O zaman iflte bu yandaki iki bi-na an›nda havaya uçuyor. Konsolos da oanda orada. Duvar dibinde ayakkab›c›vard›r orada ayakkab›s›n› boyatm›fl, Pa-no’cular ça¤›rm›fl gel çay iç diye. Ö¤ledensonra gelirim demifl. Cesedi karfl›daki A-nadolu Difl Deposu’ndan ç›kt›.

Devlet olay an›nda ve sonras›nda yeter-li hassasiyeti gösterdi mi?‹lk müdahale aç›s›ndan ben çok olumlugördüm her fleyi. Hemen an›nda herkesoraya ulaflt›. 15-20 dakika sonra bütün

sistem kurulmufltu. Ama aradan kaç güngeçti bugün ay›n 6’s›. 20’sinde oldu olay.‹ki haftada geldi¤imiz noktay› sorarsan›ztam bir hayal k›r›kl›¤›. ‹lk iki gün itibariy-le tutulan tespit tutanaklar›na flimdi bak›-yoruz hepsi d›flar›dan bak›p söylenmifl ifl-te: ‘cam çerçeve inik’. Cam çerçeve inik a-ma içerisi de yok. Mesela benim ofis po-lis tutana¤›mda cam çerçeve yok görünü-yor. Ama benim ofise gelin ofis yok flim-di. Tamamen duman olmufl. Sektöründurumu çok zor. Benim flah›s olarak fir-ma olarak sigortam var teröre karfl›. Baz›arkadafllar›n sigortas› da yok, ya da terörükapsam›yor. Biz yapt›rm›fl›z ama sigorta-da ne kadar›n› karfl›lar onu bilmiyorum. Diflhekimli¤i camias›na, D‹fiS‹AD olsunTDB olsun ve baz› tan›d›¤›m›z diflhekim-leri olsun hepsine çok teflekkür ediyo-rum. fiahs›m olarak beni hepsi arad›lar.D‹fiS‹AD zaten kendi örgütümüz, onlarkonta¤a geçtiler. TDB Baflkan› Celal Bey;kendisine çok teflekkür ediyorum, hemenarad› var m› bir fley diye. Arkas›ndan di-¤er Oda yetkilileri arad›lar. Sa¤olsun hep-si sordular. Tabii ilk gün arayan insanlaraöyle bir anlatm›fl›z ki olay›n flokuyla ay-nen ben de polis tutana¤› gibi cam çerçe-ve k›r›ld›, o kadar demiflim. Ben bile ha-sar› yeni yeni anlayabiliyorum.

Bombalamadan zarargören ve adres-telefon bilgileri de¤iflen firmalar

Gökay Saraçfiafak Difl Deposu

Ben o s›rada flirket-teydim. Vergi günüoldu¤undan kasadabir ifllem yap›yor-duk. Patlama esna-

s›nda bizi kasa korudu zaten, cam çerçe-ve sonra komple içeriye girdi. Kendimizegeldi¤imizde di¤er arkadafllara göre duru-muz iyiydi. D›flar›ya bakt›¤›m›zda herkessa¤a sola kaç›fl›yordu. Ciddi yaral›lar var-d›. Durumu iyi olan arkadafllar da onlar›tafl›mak için afla¤›ya indiler. Gördü¤ümüz kadar›yla Evre Difl Depo-su’ndan 4 tane arkadafl›m›z yaraland›. Be-yo¤lu Difl Deposu’ndan bir arkadafl›m›z›ngözlerinin birinin görmeme ihtimali var-d›. Ertu¤rul Difl Deposu’ndan GazanferBey’in ciddi bir yaras› vard›. Dentanet’tenArif Bey’in ciddi bir yaras› var. Zaten bizondan sonra da o yaral› arkadafllar›m›z›götürüldükleri hastanelerde ziyaret et-mek için ç›kt›k. Çok kötü, feci bir olayd›.

Dayan›flma çabalar› yeterli miydi? Böyle bir olayda bizleri sevindiren veyagurur veren flu oldu, gerek TDB Baflkan›Celal Bey, gerek ‹DO Baflkan› Rifat Bey,EDAD’›n Baflkan› Galip Gürel, müflterile-

rimiz ve ismini flu anda hat›rlamad›¤›mbir sürü insan telefonlarla bir ihtiyac›m›-z›n olup olmad›¤›n›, hastalar›n›n duru-munu sürekli ö¤renmek istediler. Böyleolaylar karfl›s›nda yaln›z olmad›¤›m›z›, ar-kam›zda böyle bir camian›n oldu¤unubilmek bizim için gurur vericiydi.

Bu sald›r›n›n mali ceremesini de firma-lar m› çekmek zorunda kal›yor?Tabii flu anda iflyeri sahipleri çekmek zo-runda kal›yor. Çeflitli sözler veriliyor amabunlar›n hepsi lafta kal›yor. Sigorta flir-ketlerinin herkesin hasar›n› ödeyece¤inidüflünmüyoruz çünkü o arkada yazan in-ce, ufak yaz›lar okunmadan imzalar at›l›-yor. Ço¤unun terör sigortas› olmad›¤› i-çin maalesef bu imkanlardan yararlana-mayacak. Ya da zarar›m›z 10 milyarsa 5milyar lira ödüyor. Maalesef kendi gücü-nüz, kendi imkan›n›z varsa aya¤a kalka-caks›n›z. Yoksa devletten beklerseniz u-zun süre iflyriniz kapal› kal›r. Zaten görü-yorsunuz, geldiniz, dolaflt›n›z, insanlaryavafl yavafl aya¤a kalk›yor. Hayat da de-vam ediyor, aya¤a kalmak zorunday›z.Onlar› beklersek aç kalaca¤›z. Onlar› bek-lemeden kendi gücümüzle kendi imkan-lar›m›zla aya¤a kalkaca¤›z. Tabii ki dahasonra haklar›m›z› aramak için olay›n bo-yutlar›n› araflt›raca¤›z.

ADT Bilgisayar ve Dental ÜrünlerSan. ve Tic. Ltd. fiti.

Adres : ‹stiklal Caddesi Dan›flmanGeçidi No:222/18 Galatasaray / ‹stanbulTelefon: 0212-251 90 80 / 251 90 79Faks : 0212-251 52 76

Dentanet T›bbi Gereçler Ltd.fiti.

Adres : Tarlabafl› Caddesi No:158Ku¤ulu Han Beyo¤lu / ‹stanbulTelefon: 0212-297 53 00Faks : 0212-297 53 03

Beyo¤lu Difl Deposu

Adres : Tadilat Halinde (18 Aral›k 2003 tarihinden sonra eskiyerinde ve ayn› telefonlarla faaliyetlerinedevam edeceklerdir.) fiu andaulafl›labilecek telefon numaralar›:Telefon:0533 214 60 75 Turan Yetim

0535 524 91 65 Bülent fienol0533 747 15 72 Bülent Karsl›

Olayda hasar görüp de adres, telefon bilgileri de¤iflmeyen depolar:

Anadolu Difl Deposu, Evre (Atlas) DiflDeposu, fiafak Difl Deposu, Temed A.fi.Eren Difl Deposu, Akplastik Suni Difl veLtd.fiti., Onur Difl Deposu

25 / TDBD

Page 17: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

Çeflitli sivil toplum örgütleri,düzenledikleri eylemlerle,

‹stanbul'daki bombal› sald›r›lar›protesto etti. Baflta ‹stanbul, An-kara, ‹zmir olmak üzere Türki-ye'nin bir çok ilinde bir araya ge-len göstericiler terörü k›nad›.‹stanbul Beyo¤lu'nun de¤ifliknoktalar›nda bir araya gelerekTaksim’de toplanan Türk-‹fl,Hak-‹fl, D‹SK, KESK, TürkiyeKamu-Sen, Memur-Sen, TürkTabipleri Birli¤i, Türk Diflhekim-leri Birli¤i Türk Mühendis ve Mimar O-dalar› Birli¤i ve T‹SK’in öncülü¤ündekiçok say›da meslek örgütü ve sivil top-lum kuruluflu baflkanlar›, daha sonraCumhuriyet An›t›'na çelenk koyarak,sald›r›larda hayat›n› kaybedenler içinsayg› duruflunda bulundular. Taksim Meydan›'nda düzenlenen ey-lemde ''fiiddete ve Teröre Karfl› Bar›fl''pankart› aç›l›rken, haz›rlanan ortak bil-diri ise sanatç› Mustafa Alabora taraf›n-dan okundu. ‹stanbul'daki sald›r›lar›n k›nand›¤› bil-diride, flu görüfllere yer verildi: ''Bu sald›r›lar, bilinmelidir ki dünyay›diledikleri gibi yönetmek, insanl›¤› di-ledikleri gibi sömürmek peflinde koflan-lar›n gizli politikalar›n›n sonuçlar›d›r veher zaman oldu¤u gibi bedeli, bu poli-tikalar›n oluflumunda en küçük rolü ol-

mayan masum insanlara ç›kar›lmakta-d›r. Bizler insan›z diyorsak, bu sald›r›la-ra ve alt›nda yatan kirli politikalara ses-siz kalamay›z, suskun olamay›z. Sus-mak, boyun e¤mek, teslim olmakt›r.Buradan tüm dünyaya ilan ediyoruz,teslim olmayaca¤›z, susturulmufl, y›ld›-r›lm›fl, korkutulmufl bir toplum olma-yaca¤›z. Bugün 'fliddete ve teröre karfl› bar›fl' di-yerek meydan okuyoruz. Hangi gerek-çeyle, hangi biçimde gelirse gelsin, ya-flam hakk›m›za, özgürlüklerimize, de-mokrasiye yönelmifl tehditlere karfl› du-raca¤›z. Ülkemizi, dünyay› kana bula-yan, çat›flmalar› körükleyen çifte stan-dartlar›n maskelenmifl oyunlar›n› boza-ca¤›z. Bugün ve her gün, özgür, de-mokratik bar›fl içinde bir ülke ve dünyaiçin haz›r›z.''

TDBD / 26

Son terör eylemi yeni can kay›pla-r›na, büyük yaralanmalara ve

maddi hasarlara yol açt›. Galatasa-ray'daki bombalamada diflhekimli¤isektöründen bir çok çal›flan›m›z a¤›r,orta ve hafif derecelerde yaraland›. Terörle çirkin emellerine varmak is-teyenler tarihte her zaman baflar›s›zolmufllard›r. Terörü ve teröristlerikullananlar er veya geç bu kör silah›nkendilerine dönece¤ini unutmamal›-d›rlar.Türkiye halk›n› y›lg›nl›¤a itmeye vetoplumda nifak tohumlar› yerlefltir-meye çal›flanlar, halk›m›z›n sa¤duyu-su ve sabr› karfl›s›nda baflar›s›z ola-caklard›r. Dinlerin, uluslar›n, etnik toplulukla-r›n ve kültürlerin topra¤› Türkiye; buzenginli¤ini ve birlikteli¤ini dünyadaegemen güç olmak için her türlü yo-la bafl vuranlara karfl› koruyacakt›r. Ülkemiz üzerinde oynanmak istenenoyuna karfl› toplumsal bir dayan›flmaiçerisinde olmak, hayata daha s›k› sa-r›lmak tüm sosyal kesimlerin göreviolmal›d›r.

• Türk Diflhekimleri Birli¤i• Ankara Ünv. Diflhek. Fak.• Atatürk Ünv. Diflhek. Fak.• Baflkent Ünv. Diflhek. Fak.• Cumhuriyet Ünv. Diflhek. Fak.• Çukurova Ünv. Diflhek. Fak.• Dicle Ünv. Diflhek. Fak.• Ege Ünv. Diflhek. Fak.• Gazi Ünv. Diflhek. Fak.• Hacettepe Ünv. Diflhek. Fak.• ‹stanbul Ünv. Diflhek. Fak.• Marmara Ünv. Diflhek. Fak.• Ondokuz May›s Ünv. Diflhek. Fak.• Selçuk Ünv. Diflhek. Fak.• Süleyman Demirel Ünv. Diflhek. Fak.• Yeditepe Ünv. Diflhek. Fak.• Difl Malzemeleri Sanayici ‹fladamlar›

Derne¤i (D‹fiS‹AD)

Türkiye halk›n› y›lg›nl›¤aitmeye ve toplumda nifaktohumlar› yerlefltirmeye

çal›flanlar, halk›m›z›n sa¤ duyusu

ve sabr› karfl›s›ndabaflar›s›z olacaklard›r!

Diflhekimli¤i bileflenlerininteröre karfl› ortak aç›klamas›

Sivil toplum örgütleri sald›r›lar› lanetledi

Page 18: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

29 / TDBD

TDBD: 1219 Say›l› Tababet ve fiuaba-t› Sanatlar›n›n Tarz› ‹cras›na Dair Ka-nunun de¤ifltirilme ihtiyac›n› ortayaç›karan nedenler nelerdir?Ülkemizde bilimsel Diflhekimli¤inin te-melleri 95 y›l önce at›lm›flt›r. Diflhekim-li¤i mesle¤ini yapabilmek için YüksekÖ¤renim al›nmas›n›n zorunlu hale geti-rilmesini sa¤layan kanun ise 75 y›l önce11.04.1928 tarih ve 863 say›l› Resmi Ga-zete’de yay›mlanarak yürürlü¤e girmifl-tir.1923 y›l›nda Cumhuriyeti kuran kadro-lar Tababet ve fiuabat› sanatlar›n› yaniTabiplik ve Dallar›n›n bir an önce ça¤’auygun hale getirilmesi konusunda ki ka-rarl›l›klar›n›, Cumhuriyetin ilan›ndan k›-

sa bir süre sonra bu kanunu ç›kar›p, yü-rürlü¤e koymalar›yla göstermifllerdir. Bukanun yürürlü¤e konuldu¤u dönemde,ça¤›n›n gerekleriyle örtüflen, ça¤dafl vemükemmel bir kanundu.Bu anlamda buyasay› haz›rlayan kadrolar› minnet, flük-ran ve sayg›yla an›yorum.Ama ne yaz›k ki zaman içinde kendinigelifltiremeyen kifliler veya zamana ayakuyduramayan mesleklerin ortadan kalk-mas› gibi kanunlar›n da zamana uyarlan-mamas› ve gelifltirilmemesi yok olup git-melerine veya ifllevsiz kalmalar›na nedenolmaktad›r. 1219 say›l› yasada Tababetve fiubat› Sanatlar›n›n çok büyük hiz-metler yapmas›na ra¤men gerekli de¤i-fliklikler ve güncellemeler yap›lmayarakbir çok alanda uygulamaya ters düflmedurumunda b›rak›lm›flt›r. Aradan geçen75 y›l içerisinde a¤›z-difl sa¤l›¤›n›n genelsa¤l›¤›n bir parças› oldu¤u ve bu alandahizmet veren diflhekimlerinin de t›bb›nönemli sa¤l›k hizmetleri veren klinisyen-leri oldu¤u gerçe¤i kabul edilmifltirAyr›ca yasan›n yap›lmas›nda kullan›landil gerekli güncellefltirmeler yap›lmad›¤›için günümüzde herkes taraf›ndan anla-fl›lamamaktad›r. Günümüz Türkçe’sin-den oldukça uzakt›r.Yasan›n kapsam›na ald›¤› terimler ya ta-mamen ortadan kalkm›fl veya günümüz-de karfl›l›¤› bulamam›flt›r.Yasan›n ele ald›¤› konular›n içeri¤i de za-man içinde genifllemifl, ekonomideki veteknolojideki geliflmeler bu alana yans›-m›fl, ayr›ca toplumun diflhekimlerindenbeklentilerinde de¤ifliklikler meydanagelmifltir.75 y›l önce haz›rlanm›fl mevcut yasa top-lumun ve diflhekimlerinin isteklerine vebeklentilerine cevap veremeyen, yaflam›ndinamizmine ayak uyduramayan statikbir metin olma durumunda b›rak›lm›flt›r.Bütün bu nedenlerden dolay› gerekli de-

¤ifliklikleri yapmak zorunluluk halini al-m›flt›r.

TDBD: De¤ifliklik haz›rl›klar› s›ras›n-da nas›l bir yöntem izlediniz? YasaTasar› Tasla¤› nas›l bir süreç izledi?Bir dönem önce de 1219 ve 3224 ile ilgi-li çal›flmalar›n içinde oldu¤umdan TDBMerkez Yönetim Kurulu bu görevi banaverdi. TDB’nin arflivinde bu konuda ya-p›lm›fl bir çok çal›flma ve haz›rl›k vard›.Öncelikle bu çal›flmalar› inceleyip bu gü-ne kadar olan çal›flmalar› tarad›m. Mev-cut kaynaklardan ve günümüz ihtiyaçla-r›ndan yola ç›karak bir yasa tasla¤› haz›r-lad›m. TDB Yönetimi olarak bu görüfller›fl›¤›nda yasay› tekrar elden geçirdik. Ka-leme al›nan bu tasar› tasla¤›, konu hak-k›nda bilgisi olan TDB ve Oda organla-r›nda görev alm›fl meslektafllar›m›za gön-derdik. Onlardan edindi¤imiz katk›larlaoldukça netleflen Tasar› Tasla¤› Antal-ya’da yapt›¤›m›z Kongre öncesi tüm oda-lar›m›za gönderildi. Antalya’da MeslekSorunlar› Sempozyumu kapsam›ndayapt›¤›m›z Oda Baflkanlar› toplant›s›n›ngündemine al›nd›. Ayr›ca Gaziantep’tekiOda Baflkanlar› toplant›s›nda Baflkanla-r›n görüflüne sunulan tasar› tasla¤› ol-dukça ilgi gördü. Baflkanlar›n hepsi bukonudaki duyarl›l›klar›n› tek tek yasamaddeleri konusundaki düflüncelerinisöyleyerek ve geç saatlere kadar sürentoplant›dan ayr›lmayarak gösterdiler.Bafltan beri de anlatt›¤›m gibi tasar› tasla-¤› oldukça demokratik bir süreçten geç-ti. Her düzeyde tart›fl›ld›. ‹lgili kesimle-rin hepsinin görüflü al›nd›, her kesimkatk›da bulundu. Tasar› tasla¤› yaz›mhatalar› ve hukuka ayk›r›l›klar› ay›klan-d›ktan sonra, yasan›n di¤er bir taraf› olandiflhekimli¤i fakültesi dekanlar›n›n gö-rüflleri al›nacak. Böylece tasar› tasla¤› il-gili her taraf›n katk›da bulundu¤u, fikri-

‘Tasar›n›n haz›rlanmas›nadiflhekimli¤inin bütün kesimleri katk›da bulundu’

1928’den beri yürürlükte olan1219 say›l› yasan›n gününkoflullar›na göre de¤ifltirilmesiamac›yla bir süredir TDBtaraf›ndan çal›flmalar yap›lmaktayd›. Bu çal›flmalarsonucunda bir yasa tasar›s›tasla¤› haz›rland› ve diflhekimli¤icamias›n›n bütün kesimlerininelefltiri ve katk›lar›yla son flekliniald›. Yak›nda TBMM’ye sunulacakolan tasar›yla ilgili olarak TDBad›na çal›flmay› yürüten MYKüyesi Salih Gül’den bilgi ald›k.

Page 19: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

nin al›nd›¤› bir taslak olarak diflhekimli-¤i camias›n›n yani Türk DiflhekimleriBirli¤i’nin ortak bir üretimi olacakt›r.

TDBD: Yasay› haz›rlarken belli bafll›hangi konulara a¤›rl›k verdiniz?Akademisyenlerin ve sahada çal›flanlar›nen çok ihtiyaç duydu¤u ve s›k›nt›s›n› ya-flad›¤› konu diflhekimi mesle¤inin görevve yetki tan›m›yd›. Mesle¤imizin çal›flmaalan›n s›n›rlar›n›n ve yetkilerinin belir-lenmesi her kesiminin ihtiyac›yd›. Mev-cut yasa a¤›zda yapt›¤›m›z herhangi bircerrahi müdahaleyi bile tart›flma konusuyap›yor, hatta geçmiflte yapt›¤› difl çeki-mi nedeniyle mahkemelere gitmek zo-runda kalan meslektafllar›m›z bulunu-yordu.Önemli konulardan biri de birkaç y›ld›rtart›flmas›n› yapt›¤›m›z diflhekimli¤indeuzmanl›k konusuydu. Bu tart›flmalar ta-raflar› üzecek ve k›racak boyutlara var-mak üzereydi. Bunun önlemleri bir anönce al›nmal›yd›. Bu nedenle Antalya’dayapt›¤›m›z "Diflhekimli¤inde Uzmanl›kKurultay›" bizim için çok önemliydi. Bukurultaydan da diflhekimli¤i camias› bü-yük bir olgunluk göstererek baflar›ylaç›kmas›n› bildi. Burada al›nan kararlar›n›fl›¤›nda 1219 say›l› yasan›n de¤ifliklik ö-nerileri taraflar›n uzlaflmas›yla daha ger-

çekçi olarak haz›rland›

TDBD: Bundan sonraki süreç nedir?Bundan sonraki süreç tasla¤›n diflhekim-li¤i fakültelerinin dekanlar›nca incelen-mesi ve Sa¤l›k Bakanl›¤›’na teslimi. Dahasonra da Bakanlar Kurulu, Meclis komis-yonlar› ve Mecliste görüflülmesi süreciy-le devam edecek.

TDBD: TDB’nin görevi burada bitiyormu ?Ne mümkün... TDB, yasan›n her kade-mesindeki de¤ifliklikleri ve ilaveleri izle-meye devam edecek. De¤ifliklik Tasla¤›yasalaflana kadar yaln›z TDB yönetimide¤il tüm meslektafllar›m›z›n yasan›ndüzgün ç›kmas› konusunda sorumluluk-lar› ve görevleri oldu¤unu unutmamala-r›n› rica ediyorum.

TDBD: Mevzuata yönelik baflka çal›fl-malar›n›z var m›?Toplu çal›flma yerlerinin tüm boyutlar›y-la incelenmesi ve disiplin yönetmeli¤ininyeniden düzenlenmesi ile ilgili komisyonçal›flmalar›m›z var.

TDBD: Bu komisyonlar›n çal›flmalar›nas›l gidiyor?Komisyonlarda çal›flma yöntemi olarak

öncelikle e-posta imkan›n› kullanmak is-tedik. Çünkü bu s›k s›k TDB Merkezin-de yap›lacak toplant›lara k›yasla daha e-konomik olacak hem de komisyon üye-lerinin katk›lar› ölçülebilecekti. Katk›yapmayan veya bu konuda birikimi ol-mayan kiflilerin komisyonlar› iflgal etme-si engellenmifl olacakt›. Ama komisyonüyesi olarak düflündü¤ümüz kiflileregönderdi¤imiz e-postalara ilgili birkaçkiflinin d›fl›nda cevap alamad›k. Bütünbunlara ra¤men komisyonlar› aktif halegetirmek için çabam›z sürüyor.Kamunun polikliniklerden, t›p merkez-lerinden ve özel hastanelerden hizmet al-maya bafllamas› toplu çal›flma yerlerininönemini biraz daha art›rd›. Bu anlamdabu çal›flma yerlerinin sorunlar›n›n sos-yal, ekonomik, mali, hukuki yönlerini a-raflt›r›p meslektafllar›m›za bir rehber ha-z›rlamam›z gerekiyor. Çal›flmalar›m›z›bu yönde sürdürmeye devam edece¤iz.Bu konularda katk› yapacak meslektaflla-r›m›z görüfllerini TDB’ye faks ya da e-mail yoluyla iletebilir.Disiplin yönetmeli¤inde de¤ifliklik öneri-leriyle ilgili çal›flmalar›m›z devam ediyor.‹stanbul Diflhekimleri Odas›’n›n bu ko-nudaki çal›flmas› elimizde. Di¤er Oda vekiflilerin önerileri al›nd›ktan sonra çal›fl-malar›m›z sonuçlanacak.

Page 20: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

Genel Sa¤l›k Sigortas›

Hükümet, y›llard›r gündemde olan bir projeyi somutlaflt›rma yönünde baz› ad›mlaratarken sa¤l›k alan›n›n taraflar› da gündemdeki tasla¤›n olumlu-olumsuz yanlar›n›ve uygulamada ç›kabilecek sorunlar› tart›fl›yor. Diflhekimli¤i hizmetlerinin yeri de

dahil olmak üzere bu ciddi dönüflüm projesini çeflitli aç›lardan ele alan yaz› veröportajlar› kapsaml› bir dosya olarak sunuyoruz.

Page 21: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 34

Sa¤l›k hizmetlerine olan talep ilebu hizmetlerin topluma maliyetidünyan›n her yerinde giderek

artmaktad›r. Bunun bafll›ca nedenleri,ortalama yaflam süresinin uzamas›, bi-limsel ve teknolojik geliflmeler ile hastabeklentilerinin artmas›d›r. Ortalama yaflam süresinin giderek uza-mas› sonucu, tan› ve tedavisi daha zorve pahal› olan kronik hastal›klar önemkazanmaktad›r. T›p alan›ndaki h›zl› bi-limsel ve teknolojik geliflmeler her günyeni tan› ve tedavi yöntemlerini hizme-te sunmaktad›r. Yeni bilgi ve teknoloji-lerin geliflmesi ile daha önce hiç talep e-dilmeyen baz› pahal› hizmetler ihtiyaçhaline gelmektedir. Bunlara ek olarakinsanlar aras› iletiflimin artmas› ve tüke-tici bilincinin geliflmesi, hastalar›n ihti-yaç duyduklar› her türlü sa¤l›k hizme-tine, en k›sa yoldan ulaflma istekleri ilesunulan hizmetin kalitesine iliflkin bek-lentilerini artt›rmaktad›r. Tüm bu etkenler bir araya gelince sa¤-l›k hizmetlerine olan talep, bunun so-nucu olarak ta yap›lan harcamalar art-makta ve bu hizmetlerin finansman› i-çin model ve kaynak aray›fllar› önemkazanmaktad›r.Sa¤l›k hizmetlerinin finansman›nda te-mel sorun, hizmetler için ihtiyaç duyu-lan paran›n hangi kaynaklardan ve na-s›l bulunaca¤› sorunudur.

Bu amaçla kullan›lan bafll›ca 4 kaynakbulunmaktad›r :1- Cepten yap›lan harcamalar 2- Özel sigorta 3- Sosyal sigorta4- Devletin vergi gelirleri

Böyle bir s›n›flama yap›lmakla birlikteneredeyse hiçbir ülkenin sa¤l›k sistemiiçin bu yöntemlerden birisi tek bafl›nayeterli olmay›p genellikle çeflitli yön-temlerin birlikte kullan›m› söz konusu-dur. Bu s›n›flama, “gönüllü’’ den ‘’zo-runlu’’ya do¤ru, ya da “bireyci’’den“devletçi’’ye do¤ru bir s›n›flama olarak

da ele al›nabilir.Cepten yap›lan harcamalar, finansmaniçin kullan›lan en eski yöntemdir. Bunagöre sa¤l›k hizmetleri, t›pk› di¤er malve hizmetler gibi al›n›p sat›labilen hiz-metlerdir. Bu ifl için al›c› ve sat›c›n›nkarfl›laflt›¤› bir piyasa vard›r. Sa¤l›k hiz-metine ihtiyac› olan her kifli cebindenharcayaca¤› paran›n gücü ölçüsündediledi¤i hizmeti bu piyasadan sat›n al-ma hakk›na sahiptir. Paras› çok olan›ndiledi¤i zaman her türlü sa¤l›k hizme-tinden s›n›rs›zca yararlanabilece¤i, pa-ras› az olan›n ise en temel sa¤l›k hiz-metlerinden bile mahrum kalabilece¤ibu finansman modelinde kiflilerin sa¤-l›k hizmetlerinden yararlanmas› konu-sunda eflitlik söz konusu de¤ildir. Cepten yap›lan harcamalar, ekonomikaç›dan zay›f olan ülkeler ile örgütsüztoplumlarda çok görülen bir kaynakt›r.Kiflilerin hangi sa¤l›k hizmetlerine, nezaman ve ne kadar ihtiyaç duyacaklar›-n›n genellikle bilinememesi nedeniylebeklenmedik bir hastal›k ya da kaza a-n›nda cepten yap›lmas› gereken harca-malar›n karfl›lanamayacak boyutlardaolabilmesi nedeniyle, zaman içerisinde“risk paylafl›m›’’ esas›na dayal› sa¤l›k si-gortac›l›¤› anlay›fl› ortaya ç›km›flt›r.Özel sigorta, kiflilerin sa¤l›kl› olduklar›dönemlerde prim ad› alt›nda bir kenaraay›rd›klar› miktar› belirli paralar ile, s›-n›rlar› ve miktar› önceden saptanm›fl o-lan çeflitli sa¤l›k hizmetlerini, ihtiyaçduyduklar› anda alabilmelerini sa¤lamaamac›n› tafl›maktad›r. Bu modele göregenellikle hizmeti sunanlar ile alanlar a-ras›nda üçüncü bir taraf olarak finans-man› sa¤layan bir kurulufl bulunmakta-d›r. Ancak baz› durumlarda hizmetlerinsunumu ve finansman sa¤lanmas› ayn›kurulufl taraf›ndan da yap›labilmekte-dir. Kifliler sa¤l›k durumlar› ve tafl›d›k-lar› sa¤l›k riskleri dikkate al›narak ken-dileri için belirlenen primler karfl›l›¤› si-gortalanmakta ve buna uygun sa¤l›khizmetinden yararlanabilmektedir. Ki-flinin sa¤l›k durumu ile ilgili risklere

göre ödeyece¤i prim miktar› de¤iflmek-te, hem sa¤l›k durumu hem de ödedi¤iprim miktar›na göre de yararlanaca¤›sa¤l›k hizmetinin boyutlar› farkl›l›kgöstermektedir. Özel sa¤l›k sigortas›n-da zorunluluk olmad›¤› gibi kiflilerinsa¤l›k hizmetlerinden eflit olarak yarar-lanmas›n› sa¤lamak gibi bir amaç dasöz konusu de¤ildir.Özel sa¤l›k sigortas›n›n en yayg›n oldu-¤u ülke ABD’dir.Gerek cepten yap›lan harcamalar, ge-rekse özel sa¤l›k sigortas›, zorunlu ol-mamalar› nedeniyle toplumun tümünükapsamamakta, kiflilerin ekonomik gü-cüne ba¤l› oldu¤u için de sa¤l›k hiz-metlerinden yararlanmada eflitsizli¤eneden olmaktad›r.Bat›da sanayi devrimi ile birlikte ortayaç›kan sosyal sigorta modeline göre, ö-zellikle baz› iflkollar›nda çal›flanlar›n ih-tiyaç duyaca¤› sa¤l›k hizmetleri iflverenveya iflveren/iflgören taraf›ndan ödene-cek primlerden oluflan gelirlerle finanseedilmelidir. Bu konuda iflverenler veçal›flanlar›n kat›l›m› sa¤lanmal›, topla-nan gelirlerden oluflan fonlar›n kullan›-m› devletin ya da kamu ad›na görev ya-pan ve kar amac› gütmeyen kuruluflla-r›n denetiminde olmal›d›r. Tarihsel ge-liflim içerisinde önce “hastal›k sand›kla-r›’’ fleklinde ortaya ç›kan sosyal sigortaanlay›fl›, ortaya ç›kacak sa¤l›k riskleri-nin paylafl›m› esas›na dayanmaktad›r.Genellikle çal›flan kiflilerin gelirlerindensa¤l›klar› için düzenli olarak ayr›lacakparalar›n, iflveren taraf›ndan da katk›sa¤lanarak, ilerde hastaland›klar›nda yada kaza geçirdiklerinde ihtiyaç duya-caklar› sa¤l›k hizmetlerini karfl›lamak a-mac›yla bir kenara ayr›lmas› bu mode-lin temelini oluflturmaktad›r. Bu flekil-de, sa¤l›¤› tehlikeye giren bir kifli, nor-malde kendi geliri ile alt›ndan kalkama-yaca¤› harcamalar›n karfl›lanabilmesi o-lana¤›na kavuflmufl olmaktad›r.Sosyal sigorta konusunda en köklü geç-mifle sahip olan ülke Almanya’d›r.Genellikle tedavi edici hizmetler için

Sa¤l›k hizmetleri için hangi kaynaklar kullan›lmal›?

Marmara Üniversitesi Sa¤l›k E¤itim Fakültesi Prof.Dr. Osman Hayran:

Page 22: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

gelifltirilmifl olan sosyal sigorta uygula-malar›, zorunlu ya da gönüllü olabil-mektedir. Toplumun belirli kesimleriniya da tümünü kapsayabilmektedir. ‹fl-veren ve iflçi katk›lar› farkl› oranlarda o-labilmekte, sigorta karfl›l›¤›nda yararla-n›labilecek hizmetlerin kapsam› dafarkl›l›k gösterebilmektedir. Toplumun ç›karlar›n› ve iyili¤ini önplanda tutan anlay›fla göre, sa¤l›k hiz-metlerinin finansman›ndan devlet so-rumludur. Devlet insanlar›n sa¤l›¤› içinkaynak yaratmal›, bulmal› ve kullanma-l›d›r. Bunu insanlar›n iste¤ine veya ter-cihlerine b›rakmadan ve herkes içinyapmal›d›r. Devletin bu ifli yapmas› içinkullanaca¤› bafll›ca kaynak vergi gelirle-ridir. Tüm vatandafllar›n ihtiyaç duya-ca¤› her türlü sa¤l›k hizmeti, talep edil-sin ya da edilmesin, devletin vergi gelir-lerinden finanse edilmelidir. Bu modelegöre sa¤l›k hizmetlerinden yararlanmakonusunda vergi verenler ile vermeyen-ler ya da az verenler ile çok verenler a-ras›nda fark yoktur. Sa¤l›k için özel birvergi al›nmas› söz konusu olmad›¤› gi-bi, kiflilere yap›lacak sa¤l›k harcamalar›konusunda da ço¤u zaman bir s›n›ryoktur. Var olan s›n›rlar, hizmetlerinkötüye kullan›m›n›, israf›n› önlemek a-mac›yla konulmufl, denetim amaçl› s›-n›rlard›r.Vergi gelirleri ile finansman konusundaen geliflmifl uygulamalar ‹ngiltere ile ‹s-kandinav ülkelerinde görülmektedir.Devletin vergi gelirleri ile finansman,talep etsinler ya da etmesinler, tüm va-tandafllar›n her türlü sa¤l›k hizmetin-den diledikleri anda yararlanabilmeleri-ni sa¤lamas› nedeniyle kapsay›c› ve e-flitlikçi bir finansman modeli olarak gö-rünmektedir.Sa¤l›k hizmetlerinin finansman›ndakullan›lan kaynaklar›n, toplumlara, za-mana ve sa¤l›k hizmetlerinin gelifliminegöre farkl›l›k gösterdi¤i hatta bir tür ev-rim geçirdi¤i dikkati çekmektedir. On dokuzuncu yüzy›la kadar egemenolan tar›m toplumlar›nda sa¤l›k hiz-metleri genellikle usta-ç›rak usulü ileyetiflmifl hekimlerin, genellikle evde ba-k›m fleklinde verdi¤i bireysel hizmetler-dir. Daha çok yoksullar ve kimsesizleriçin dini ya da yard›m kurulufllar›ncakurulan hastanelerin yap›s› ve ifllevi bu-günkü modern hastane anlay›fl›ndançok uzakt›r. On dokuzuncu yüzy›l›n ortalar›nda a-

nestezinin keflfi ve sepsis kavram›n› or-taya ç›k›fl› hastane anlay›fl›n› de¤ifltir-mifltir. Gene bu dönemde FlorenceNightingale’in hasta bak›m›n› ayr› birdisiplin haline getirmifl olmas›, yanihemflirelik mesle¤inin geliflmesi, ard›n-dan mikroskop ve mikroorganizmalarkonusunda kaydedilen geliflmeler, sa¤-l›k hizmetleri ve hastane kavramlar›ndaköklü de¤iflimlere yol açm›flt›r . Daha önce paral› ve sayg›n bireyler içinevlere giderek sa¤l›k hizmeti veren he-kimler, art›k çeflitli teknolojilerle dona-n›ml› hastanelerde baflka sa¤l›k meslek-leri ile birlikte ekip halinde sa¤l›k hiz-meti sunmaya bafllam›flt›r. On doku-zuncu yüzy›l›n ortalar›ndan itibarensöz konusu olan bir di¤er geliflme desanayi devrimidir. Sanayi devrimi, iflçi s›n›f›n›n ortaya ç›k-mas›n›, bir arada çal›flan insanlar ara-s›nda dayan›flma ruhunun geliflmesini,dolay›s›yla ifl kazalar› ve meslek hasta-l›klar›na karfl› sigorta anlay›fl›n›n gelifl-

mesi sonuçlar›n› do¤urmufltur. ÖnceBat› Avrupa’da, gönüllülük temelindedayan›flma ruhu ile ve belirli sa¤l›k so-runlar› karfl›s›nda risk paylafl›m› ama-c›yla oluflturulan ‘’hastal›k sand›klar›’’,yirminci yüzy›ll›n ilk yar›s›nda zorunlu‘’sa¤l›k sigortalar›’’na dönüflmüfl ve A-merika k›talar›na da yay›lm›flt›r. Bu dö-nemde iflçi s›n›f› ad›na mücadele edenbolfleviklerin iktidara gelerek kurdu¤uSovyetler Birli¤i’nde ise, sa¤l›k hizmet-leri tamamen devletin sorumlulu¤undasunulmaya ve finanse edilmeye bafllan-m›flt›r. ‹kinci Dünya Savafl›n›n hemen ard›n-

dan, daha önce sosyal sigorta modelinibenimsemifl olan ‹ngiltere, ‹rlanda ve‹skandinav ülkeleri, sa¤l›k hizmetleri-nin finansman›nda devletin vergi gelir-lerinden yararlanmaya bafllam›fllard›r .Sosyal sigorta uygulamas›n› 1883 y›l›n-dan beri sürdürmekte olan Almanyabaflta olmak üzere baz› Bat› Avrupa ül-keleri ise bu dönemde sosyal sigorta an-lay›fl›n› gelifltirerek ve dönüfltürereksürdürmüfllerdir. Ülkemizdeki ilk sosyal sigorta uygula-mas› say›lan (1921 y›l›ndaki Ere¤li ma-den iflçileri için yap›lan s›n›rl› düzenle-me d›fl›nda) 1950 tarihli ‘’Hastal›k ve A-nal›k Sigortas› Kanunu’’nun yay›nlan-mas› da bu döneme rastlamaktad›r.1960’l› y›llarda gelindi¤inde, daha öncefinansman› büyük ölçüde özel sigortayadayanan ABD ile özel sigortan›n nere-deyse hiç olmad›¤›, ancak cepten harca-malar›n yayg›n oldu¤u Türkiye’de sa¤-l›k hizmetlerinin finansman› konusun-da bir ‘’sosyalleflme’’ hamlesinin gerçek-leflti¤i görülmektedir. Ülkemizde önce 1961 y›l›nda ‘’Sa¤l›kHizmetlerinin Sosyallefltirilmesine DairKanun’’, daha sonra 1965 y›l›nda ‘’Sos-yal Sigortalar Kurumu Kanunu’’ ile sa¤-l›k hizmetlerinin sunumu ile finansma-n›nda devletin ve sosyal sigortan›n rolüartt›r›lm›flt›r. ABD’de ise ayn› dönemdeyoksullar için Medicaid, yafll›lar içinMedicare isimli düzenlemeler ile devlet,sa¤l›k hizmetleri finansman›nda varl›¤›-n› göstermeye bafllam›flt›r . Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›ndansonra, 1990’l› y›llarda Rusya ve Do¤uAvrupa ülkelerinde sa¤l›k hizmetleri fi-nansman› için sosyal sigorta a¤›rl›k ka-zanmaya bafllam›flt›r. Ayn› dönemdeABD’de sa¤l›k hizmetlerinde devletinrolünü artt›rmaya ve harcamalar› kon-trol alt›na almaya yönelik reform çaba-lar›, Bat› Avrupa’da ise gene devletin ro-lünü artt›rma amaçl› düzenlemeler dik-kati çekmektedir. Doksanl› y›llar Türkiye’de ‘’reform’’, ‘’ö-zellefltirme’’ ve ‘’genel sa¤l›k sigortas›’’tart›flmalar› ile geçmifl, ancak, 1990 y›-l›nda özel sa¤l›k sigortalar›n›n kurul-mas›na iliflkin düzenlemeler d›fl›ndakayda de¤er bir de¤ifliklik olmam›flt›r.Görüldü¤ü gibi sa¤l›k hizmetlerinin fi-nansman› aç›s›ndan, ülkeler için geçer-li olabilecek sihirli formüller ve mutlakdo¤rular bulunmamaktad›r. Eskininsosyalist ve devletçi Do¤u Avrupa

Türkiye’de cepten yap›lan harcamalar›n toplam sa¤l›k

harcamalar› içindeki pay› oran olarak neredeyse kapitalizmin

befli¤i say›lan ABD’nin iki kat›d›r.GSMH’dan sa¤l›¤a ayr›lan pay›n

düflüklü¤ü ve cepten yap›lan harcamalar›n fazlal›¤› aç›s›ndanTürkiye ile Rusya’n›n birbirine

çok benzedi¤i dikkati çekmektedir.

35 / TDBD

Page 23: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 36

ülkeleri finansman modellerini özele deyer veren sosyal sigorta modeline dö-nüfltürmeye çal›fl›rken, kapitalist ve pekçok hizmeti özellefltirmifl olan baz› Bat›Avrupa ülkeleri sa¤l›k hizmetleri fi-nansman›nda genel vergi gelirlerinikullanmay›, yani devletin rolünü artt›r-may› tercih etmektedir. Bugünkü yap›s› ile özel sigortac›l›¤›n enyayg›n oldu¤u ülke olan ABD, sosyal si-gortac›l›¤›n anavatan› say›lan Almanya,finansman› a¤›rl›kl› olarak devletin ver-gi gelirleri ile sa¤lamay› benimseyen ‹n-giltere, komünist sistemden sosyal si-gorta sistemine geçifl sürecini yaflamak-ta olan Rusya, kendine özgü sa¤l›k sis-temleri olan Hindistan ile Türkiye’ninsa¤l›k harcamalar›na iliflkin baz› istatis-tiki bilgiler Tablo 1’de verilmifltir.

Tabloda da görüldü¤ü gibi Gayr› SafiMilli Has›ladan sa¤l›¤a ayr›lan pay›n enfazla oldu¤u ülke ABD’dir. Devlet büt-çesinden sa¤l›k için en fazla pay› ay›ranülke Almanya’d›r, ancak toplam sa¤l›kharcamalar› içerisinde devletin pay›n›nen yüksek oldu¤u ülke ‹ngiltere’dir.Cepten yap›lan harcamalar konusundaise Hindistan bafl› çekmektedir. Türki-ye’de cepten yap›lan harcamalar›n top-lam sa¤l›k harcamalar› içindeki pay› o-ran olarak neredeyse kapitalizmin befli-¤i say›lan ABD’nin iki kat›d›r.GSMH’dan sa¤l›¤a ayr›lan pay›n düflük-lü¤ü ve cepten yap›lan harcamalar›nfazlal›¤› aç›s›ndan Türkiye ile Rusya’n›nbirbirine çok benzedi¤i dikkati çek-mektedir.Ülkemizde sa¤l›k hizmetlerinin finans-man› konusu ço¤u kez sa¤l›kl› biçimdetart›fl›lamamaktad›r. ‘“Sa¤l›k sigortas›’’kavram› genellikle “özellefltirme’’ ile e-flanlaml› kullan›lmakta, konu tart›fl›l›r-

ken kavram kargaflas› yaflanmaktad›r.Özünde temel sa¤l›k hizmetleri ile ilkbasamak tedavi edici hizmetlerin sunu-mu için bir örgütlenme modeli olarakortaya ç›kan, daha uygulamaya f›rsatbulamadan pek çok maddesi de¤ifltiri-len ve tam 40 y›ld›r gündemde olan“sosyallefltirme’’, hala bir finansmanmodeli olarak alg›lanabilmekte ve ideo-lojik nedenlerle savunulmaktad›r. Özellikle meslek örgütlerinin ülke so-runlar› karfl›s›nda genellikle hükümet-lere muhalif olan tav›rlar› ile hükümet-lerin meslek örgütlerine olan her za-manki önyarg›l› tav›rlar›n›n yap›c› biretkileflime dönüflememifl olmas›, üni-versite akademisyenleri ile siyasi parti-ler aras›nda sa¤l›kl› bir iliflkinin kurula-mam›fl olmas›, sa¤l›k hizmetlerinin su-numu ve finansman› konular›nda ger-çekçi modellerin gelifltirilmesini engel-lemifltir.Asl›nda sa¤l›k hizmetleri, özellikleri ge-re¤i ne tamamen devlet taraf›ndan su-nulmas› ve finanse edilmesi, ne de ta-mamen piyasa koflullar›na b›rak›lmas›mümkün olmayan türde hizmetlerdir .Örne¤in, temiz içme suyu sa¤lanmas›ya da at›klar›n uzaklaflt›r›lmas› gibi çev-reye yönelik baz› koruyucu sa¤l›k hiz-metlerini piyasaya b›rakmak mümkünolmad›¤› gibi, AIDS, Tüberküloz gibitoplum sa¤l›¤›n› tehdit eden bulafl›c›hastal›klarla savafl konusunu da birey-lerin ödeme güçlerine b›rakmak do¤rude¤ildir. Sa¤l›k, temel insan haklar›ndan birisi,üstelik önde gelenidir. Üstelik bu temelhak di¤er haklar›n gerçekleflmesi içinön kofluldur. Buna hiç kimsenin itiraz›olamaz. Bu hakk›n tüm yurttafllar için,bir “toplum sözleflmesi’’ olan “devlet’’taraf›ndan sa¤lanmas›, korunmas›, gö-

zetilmesi gereklili¤ine de kimsenin iti-raz› olamaz. Ancak, her konuda oldu¤ugibi sa¤l›k konusunda da “ihtiyaçlarsonsuz, kaynaklar s›n›rl›’’d›r. Kifli bafl›-na düflen milli gelirin düflük, vergi ge-lirlerinin s›n›rl› oldu¤u ülkelerde, sa¤l›-¤›n genel bütçe içerisinde di¤er sektör-lerle rekabete girerek en fazla pay› ala-bilmesi ne yaz›k ki mümkün olama-maktad›r. Çünkü, maalesef sa¤l›k ko-nusu bu tür ülkelerde ne politikac›lar›nne de s›radan insanlar›n öncelikli konu-lar› aras›nda yer alamamaktad›r. Bu nedenlerle, sa¤l›k hizmetlerinin fi-nansman› konusuna teorik do¤rular ve-ya ideolojiler aç›s›ndan bakmak yerineülke koflullar› ve gerçekleri aç›s›ndanbakmak, daha h›zl› ve geçerli çözümlerüretilmesini sa¤layacakt›r.

KAYNAKLAR

1. Saltman RB, Figueras J. European health

care reform:Analysis of current strategies.

World Health Organization Regional Publicati-

ons, European Series, No.72, Copenhagen,

1997:115-116.

2. Wallace RB, Doebbeling BN (eds.). Public

Health &Preventive Medicine. Fourteenth edi-

tion, Appleton&Lange, 1998:1116.

3. Bodenheimer T, Grumbach K. Financing u-

niversal health insurance:taxes, premiums,

and the lessons of social insurance. Journal

of health politics, policy and law,

1992;17(3):438-462.

4. Roemer MI. National health systems of the

world. Oxford, Oxford University Press, 1991.

5. Taylor RJ, Taylor SB(eds.). The AUPHA Ma-

nual of Health Services Management. An As-

pen publication, Maryland,1994:286.

6. World Health Organization. Health econo-

mics, a WHO perspective. WHO Task Force

on Health Economics, 1995:5.

Ülke Gayr› Safi Devletin yapt›¤› Devletin yapt›¤› Cepten yap›lanMilli Has›ladan sa¤l›k harcamalar›n›n sa¤l›k harcamalar›n›n sa¤l›k harcamalar›n›nsa¤l›¤a ayr›lan toplam devlet bütçesi toplam sa¤l›k harcamalar› oplam sa¤l›k harcamalar›

pay (%) içindeki pay› (%) içindeki pay› (%) içindeki pay› (%)

Türkiye 5.0 9.0 71.1 28.8ABD 13.0 16.7 44.3 15.3Almanya 10.6 17.3 75.1 10.6‹ngiltere 7.3 14.9 81.0 10.6Rusya 5.3 14.5 72.5 23.4Hindistan 4.9 5.3 17.8 82.2* Dünya Sa¤l›k Örgütünün 2003 y›l›nda yay›nlad›¤› ülke sa¤l›k istatistiklerinden yararlan›larak haz›rlanm›flt›r (http://www3.who.int/whosis/country/indicators)

Tablo 1: Çeflitli ülkelerde sa¤l›k harcamalar›n›n durumu (2000)*

Page 24: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 38

1 fiubat 2003 tarihinde 2003 y›l› BütçeUygulama Talimat› resmi gazetede yay›m-lanarak yürürlü¤e girmifltir.Bu talimatla; memurlar›n, memur emekli-lerinin, yeflil kartl›lar›n ve Ba¤-Kurlular›ntedavilerine iliflkin esaslarla bu tedaviler i-çin 2003 y›l› boyunca ödenecek birim üc-retler aç›klanm›flt›r.Anayasaya ve 657 say›l› yasaya ayk›r›l›¤›mahkeme kararlar›yla sabit olmas›na ra¤-men, B.U.T.lar› her sene rakamlar› de¤ifl-tirilerek yeniden ç›kar›lmaktad›r.Anayasa Mahkemesi B.U.T.lar›n›n bütçekanununa konmas›n› anayasaya ayk›r›bulmaktayken, Dan›fltay da devlet me-murlar›n›n özel sa¤l›k kurulufllar›ndayapt›rd›klar› tedavileri için TDB tarifesinegöre ödeme yap›lmas› gerekti¤i haldeB.U.T. ile k›s›tlama getirilmesini yasayaayk›r› bulmaktad›r.TDB olarak B.U.T.taki ilgili maddeleriniptali ve yürütmesinin durdurulmas› içindava açt›k. Nitekim TDB ve di¤er baz› ku-rumlar›n açt›¤› davalar sonucunda dan›fl-tay 23 May›s 2003 ve 7 A¤ustos 2003 ta-rihlerinde, daha önceki senelerdeki karar-lara benzeyen yürütmeyi durdurma ka-rarlar›n› yine vermifltir.Ama maalesef idare hiçbir fley olmam›fl gi-bi bu talimat› uygulamaya hala devam et-mektedir.

***13 Nisan 2003 tarihinde Özel HastanelerYönetmeli¤i’nde de¤ifliklik yap›lmas›nadair yönetmelik Resmi Gazete’de yay›mla-narak yürürlü¤e girmifltir. Bu yönetmelik-le;• Vak›f üniversitelerine ait hastaneler deözel hastane kapsam›na al›nm›flt›r.• Hastanede tam gün çal›flt›r›lmak zorun-da olan hekimlerin baflka bir yerde çal›fl-malar› yasaklanm›flt›r.• Her difl üniti için bir adet diflhekimi bu-lunmak zorundad›r.• Hastanelerin a¤›z difl ve çene hastal›kla-r› ve cerrahisi, poliklini¤i ve ameliyatha-nelerinde bulunmas› gereken alet ve ekip-manlar ek 4’te belirtilmifltir.

***17 Nisan 2003 tarihinde devlet memurla-r›n›n tedavi yard›m› ve cenaze giderleriyönetmeli¤ine bir ek madde eklenmesinedair yönetmelik Resmi Gazete’de yay›mla-

narak yürürlü¤e girmifltir. Bu yönetmelik-le;• Devlet memurlar›n›n özel sa¤l›k kurumve kurulufllar›ndan hizmet almas› kolay-laflt›r›lm›flt›r.• Özel sa¤l›k kurumlar›nda yap›lacak pa-ket tedavi uygulamalar›na olanak sa¤lan-m›flt›r.• Özel sa¤l›k kurum ve kurulufllar›na ö-denecek tedavi bedeli ise B.U.T.da belir-lenen fiyatlarla s›n›rland›r›lm›flt›r.Yönetmeli¤in genel gerekçesi;• 1982 anayasas›n›n 56. maddesinde dev-letin herkesin hayat›n› beden ve ruh sa¤-l›¤› içinde sürdürmesini sa¤lamak, insanve madde gücünde tasarruf ve verimi art-t›rarak iflbirli¤ini gerçeklefltirmek amac›y-la sa¤l›k kurulufllar›n› tek elden planlay›phizmet vermesini düzenleyece¤i ve bu gö-revini kamu ve özel kesimlerdeki sa¤l›kkurumlar›yla sosyal kurumlardan yararla-narak ve onlar› denetleyerek yerine geti-rece¤i belirtilmifltir.• Devlet memurlar› ve bakmakla yüküm-lü olduklar› aile fertlerinin daha iyi im-kanlarla tedavilerinin sa¤lanmas› ve sa¤l›kkurumlar› aras›ndaki rekabetin sa¤lana-rak kalitenin artt›r›lmas› amac›yla t›bbidonan›m ve ekipman olarak belli seviyeyeulaflm›fl özel sa¤l›k kurumlar›na do¤ru-dan veya paket tedavi uygulamas› aç›s›n-dan hasta sevkinin yap›lmas› amaçlan-m›flt›r.Eklenen maddenin gerekçesi;• Yönetmelik kapsam›nda olanlar›n dahaiyi imkanlarla tedavilerinin sa¤lanmas› a-mac›yla resmi ve özel sa¤l›k kurumlar› a-ras›nda sa¤lanacak rekabetle kalitenin art-t›r›lmas› böylelikle sa¤l›k hizmetlerininverimlilik, etkinlik ve tutumluluk ilkeleriçerçevesinde yerine getirilmesinin sa¤lan-mas› amaçlanm›flt›r.Gerekçelerden de anlafl›laca¤› üzere dev-let, rekabet yolu ile daha iyi hizmeti sa¤-lamak ve böylelikle de tasarruf ve verimiartt›rmak amac›yla yönetmeli¤i de¤ifltir-mifltir.

***30 May›s 2003 tarihinde teflhis ve tedaviamac›yla özel sa¤l›k kurum ve kuruluflla-r›na hasta sevkine iliflkin usul ve esaslarhakk›nda tebli¤ Resmi Gazete’de yay›mla-narak yürürlü¤e girmifltir. Bu tebli¤le;

• Devlet memurlar› ve bakmakla yüküm-lü olduklar› aile fertleri tedavileri için özelsa¤l›k kurumlar› ve özel polikliniklere degidebileceklerdir.• Hizmeti veren kurum ve kurulufllar tür-lerine göre farkl› fiyatland›rmaya tabi tu-tulmufllard›r. 1. basamak kurulufllar›ndansay›lan özel poliklinikler bakt›klar› hasta-lar›n faturalar›n› B.U.T.dan %30 eksi¤inekeseceklerdir. 2. basamak sa¤l›k kurulufl-lar› ise B.U.T. fiyatlar›nda faturalama ya-pacakt›r. Do¤rudan 2. basama¤a gidenhasta için, özel sa¤l›k kurumuna ancak 1.basamak ücreti ödenecektir.

***05 Haziran 2003 tarihinde 30 May›s2003 tarihli tebli¤i aç›klamak amac›ylaMaliye Bakanl›¤›’nca bir genelge yay›m-lanm›flt›r.Bu genelgeyle tebli¤de eksik olan yerlereaç›klama getirilirken özel t›p merkezleri-nin faturalamas› ile ilgili olarak da B.U.T.fiyatlar›ndan % 30 düflük olaca¤› belirtil-mifltir.• 30 May›s 2003 tarihli tebli¤de muaye-nehanelerden ve diflhekimli¤i hizmetle-rinden bahsedilmemektedir. TDB olarak,Maliye ve Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n en üst dü-zeydeki yetkilileriyle defalarca görüflme-mize ra¤men, muayenehanelerden verile-cek diflhekimli¤i hizmetleriyle ilgili olarakherhangi bir sonuç alamamam›z üzerine,17 Nisan 2003 tarihli yönetmelik, 30 Ma-y›s 2003 tarihli tebli¤ ve 5 Haziran 2003tarihli genelgenin iptali ve yürütmesinindurdurulmas› davas›n› açt›k.

***25 Haziran 2003 tarihinde devlet memur-lar› kanunu ile Türkiye Cumhuriyeti E-mekli Sand›¤› Kanunu’nda de¤ifliklik ya-p›lmas›na dair kanun resmi gazetede ya-y›mlanarak yürürlü¤e girmifltir. Bu ka-nunla; • 657 say›l› kanunda memur ve bakmak-la yükümlü olduklar› aile fertlerinin özel-de tedavi olmalar› için eskiden resmi ku-rum raporu gerekliyken yeni düzenleme-de resmi laf› kald›r›larak sadece tabip iba-resi yeterli görülmüfltür.• Uzun süreli baz› hastal›klarda ilaç katk›pay› al›nmamas› için eskiden resmi sa¤l›kkurulu raporu gerekiyorken, yeni düzen-lemede sa¤l›k kurulu ifadesi yeterli görül-

Sa¤l›k mevzuat›nda neler de¤iflti?TDB Merkez Yönetim Kurulu üyesi U¤ur Yapar:

Sa¤l›kta dönüflüm projesinin hayata geçirilmesi yönünde çal›flmalar sürerken buna paralel olarak sa¤l›k mevzuat›nda da baz› de¤ifliklikler yap›ld›. Oldukça köklü dönüflümleri içeren bu de¤ifliklikleri kronolojik s›rayla derledik.

Page 25: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

39 / TDBD

müfltür.• Emeklilik kesenekleri % 15’ten % 16’yaç›kar›lm›flt›r.• Memurlar›n ayl›ks›z hizmetle ilgili öde-meleri eskiden ayl›ks›z izin süresinin bi-tim tarihini takip eden üç ay ile s›n›rl›y-ken, yeni düzenlemeyle bu süre emeklili-¤e ayr›lmadan alt› ay öncesine kadar uza-t›lm›flt›r.• Emekliler eskiden sadece resmi kurum-lar ile baz› kamuya yararl› vak›f ve der-neklere ait sa¤l›k kurulufllar›nda tüzükteyazan hükümlere göre tedavi olabilirler-ken, yeni düzenlemeyle özel sa¤l›k ku-rum ve kurulufllar›nda da yönetmelik hü-kümlerine göre tedavi olabileceklerdir.Kanunun genel gerekçesi; devlet memur-lar›yla emeklileri ve bakmakla yükümlübulunduklar› aile fertlerinin tedavileriresmi sa¤l›k kurumlar›nda yap›lmakta,ancak bu kurumlar›n say›lar›n›n yeterliolmamas› nedeniyle hastane poliklinikle-rinin önünde y›¤›lmalar ve uzun muayenekuyruklar› meydana gelmektedir. Bukuyruklar›n önlenmesi ve hastalar›n dok-tora ulaflmas›nda kolayl›k sa¤lanmas› içinhemen her mahallede bulunan ve t›bbiteknolojideki geliflmelere uygun olarakdonat›lm›fl bulunan t›p merkezlerindenfaydalan›lmas› amac›yla bu kanun haz›r-lanm›flt›r.1. ve 3. madde gerekçeleri; devlet me-murlar›yla emeklileri ve bakmakla yü-kümlü bulunduklar› aile fertlerinin teda-vilerinin, resmi kurumlar yan›nda Sa¤l›kBakanl›¤›’nca ruhsatland›r›lan ve denetle-nen özel sa¤l›k kurum ve kurulufllar›ndanda sa¤lanmas›n›n önünü açmak ve hasta-ya hastane ve hekim seçme özgürlü¤ü ta-n›nmas› amaçlanm›flt›r.

***10 Temmuz 2003 tarihinde ayakta teflhisve tedavi yap›lan özel sa¤l›k kurulufllar›hakk›nda yönetmelikte de¤ifliklik yap›l-mas›na dair yönetmelik Resmi Gazete’deyay›mlanarak yürürlü¤e girmifltir. Bu yö-netmelikle• Özel hastane poliklinikleri ayakta teflhisve tedavi yönetmeli¤i kapsam›na al›nm›fl-t›r.• Muayenehaneler ve poliklinikler birincibasamak sa¤l›k kurulufllar›, merkezler iseikinci basamak sa¤l›k kurulufllar› olarakbelirlenmifltir.• Merkezler t›p merkezi, özel dal merkezive teflhis merkezi olmak üzere s›n›fland›-r›lm›fllard›r. T›p merkezlerine en az birdifl üniti ve diflhekimi zorunlulu¤u getiril-mifltir.• Polikliniklerin, birden fazla uzmanl›k a-lan› veya birden fazla alanda hekimlikhizmeti veren kurulufllar oldu¤u tarifi ge-tirilmifltir.• Sa¤l›k kuruluflu müstakil binada de¤il i-se, kat maliklerinden al›nacak muvafakat

belgesi al›nmas› zorunlulu¤u getirilmifltir.• T›p merkezlerinde ve özel dal merkez-lerinde kadrolu hekimlerin çal›flma saat-leri resmi çal›flma günlerinde Valiliklercebelirlenen resmi mesa-i saatiyle uyumlu olacak. Poliklinikler iseçal›flma saatlerini kendileri belirleyerekMüdürlü¤e bildirecekler. • Sa¤l›k kurulufllar›nda nöbetçi hekimhariç olmak üzere adlar›na personel çal›fl-ma belgesi düzenlenmeyen hekim ve di-¤er sa¤l›k personeli çal›flt›r›lamayacakt›r.

***24 Temmuz 2003 tarihinde eleman temi-ninde güçlük çekilen yerlerde sözleflmelisa¤l›k personeli çal›flt›r›lmas›yla baz› ka-nun ve kanun hükmünde kararnamelerdede¤ifliklik yap›lmas› hakk›nda kanun Res-mi Gazete’de yay›mlanarak yürürlü¤e gir-mifltir. Bu kanunla;• Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek olan ilve ilçelerde aç›lacak olan kadrolarda çal›-flacak olan sa¤l›k personeli sözleflmeli ola-cakt›r.• Hizmet süreleri bir y›l ile s›n›rl›d›r. Ta-raflardan biri en geç bir ay önce karfl› ta-rafa yaz›l› olarak bildirmezse sözleflme biry›l daha uzar.• Sözleflme, iki ay öncesinde bildirmekkofluluyla tek tarafl› olarak her zaman fes-hedilebilecektir.• Sözleflmeli personel kazanç getirici bafl-ka bir ifl yapamayacakt›r.• Sözleflmeli personel ancak bofl bir söz-leflmeli personel kadrosuna atanabilecek. • Uzman tabip, tabip, eczac› ve diflhekim-leri kura ile atanacaklard›r.• Sözleflmeli personel istihdam edildi¤ihizmet biriminin oldu¤u yerde ikamet et-mek zorundad›r.• Sözleflmeli personelin haftal›k çal›flmasüresi 40 saattir. Ancak ilgili valilik farkl›çal›flma süreleri ve günlük çal›flma saatle-ri belirleyebilir. Bunlar için ek bir ücret ö-denmeyecektir.• Otuz günü aflan hastal›k izinlerinde ya-r›m ücret ödenecektir.• Kesintisiz on y›l süreyle sözleflmeli per-sonel olarak çal›flanlar bu süre içinde hiçceza almam›fllarsa sürekli sözleflmeli per-sonel olma hakk›n› elde etmifl say›lacak-lard›r.

***2 Eylül 2003 tarihinde sözleflmeli sa¤l›kpersoneli atama ve nakil yönetmeli¤i Res-mi Gazete’de yay›mlanarak yürürlü¤e gir-mifltir. Bu yönetmelikle;• S›nav ve kurayla yap›lacak atamalar›nnas›l olaca¤› ile sözleflmeli personelin na-kil usul ve esaslar› ayr›nt›l› bir flekilde a-ç›klanm›flt›r.• Sözleflmeli personel atamalar›nda efl,ö¤renim, sa¤l›k durumu ve di¤er hususlargöz önüne al›nmayacakt›r.• Halen memur olanlar kura için baflvura-

bileceklerken, herhangi bir sosyal güven-lik kuruluflundan emeklilik veya yafll›l›kayl›¤› alanlar sözleflmeli olarak çal›flama-yacaklard›r.• Kura ile atanm›fl olan sözleflmeli perso-nelin en az bir y›l çal›flt›ktan sonra istersebaflka bir sözleflmeli kadrosuna nakil iste-yebilece¤i ve sözleflmeli personel aras›ndakarfl›l›kl› yer de¤ifltirmelerin olabilece¤iyönetmelikte belirtilmifltir.

***06 Eylül 2003 tarihinde emekli ve malül-lük ayl›¤› ba¤lanm›fl olanlarla, bunlar›nkanunen bakmakla yükümlü bulunduk-lar› aile fertleri, dul ve yetim ayl›¤› alanla-r›n muayeneyle tedavileri hakk›nda yö-netmelik Resmi Gazete’de yay›mlanarakyürürlü¤e girmifltir. Bu yönetmelikle;• Emekli ve yak›nlar›n›n resmi kurum vekurulufllar d›fl›nda özel sa¤l›k kurum vekurulufllar›nda da muayene ve tedavileri-ne olanak sa¤lan›yor. • Özel ve resmi sa¤l›k kurum ve kurulufl-lar› birinci, ikinci ve üçüncü basamak o-larak grupland›r›l›yor. Resmi kurum tabiplikleri, belediyelere aittabiplikler ve poliklinikler, sa¤l›k ocakla-r›, sa¤l›k merkezleri, verem savafl dispan-serleri, ana çocuk sa¤l›¤› ve aile planlama-s› merkezleri, SSK sa¤l›k istasyonlar›, dis-panserler ve özel poliklinikler birinci ba-samak sa¤l›k kurulufllar› olarak de¤erlen-diriliyor. Hastalar sa¤l›k karneleri ile bi-rinci basamak sa¤l›k kurulufllar›na baflvu-racak. (Özel muayenehaneler kapsam d›-fl› b›rak›l›yor) Birinci basamak sa¤l›k kurulufllar› hasta-lar› gerekirse bu kurulufllardan ikinci veüçüncü basamak sa¤l›k kurumlar›na sevkedecekler. Kamuya ait yatakl› veya yataks›z e¤itimvermeyen genel ve özel dal hastaneleriyleözel hastaneler, t›p merkezleri ve özel dalmerkezleri, ikinci basamak sa¤l›k kurum-lar› olarak de¤erlendiriliyor. E¤itim hastaneleri ve üniversite hastane-leri ilk kez üçüncü basamak sa¤l›k ku-rumlar› olarak tan›mlan›yor. (Vak›f üni-versitelerine ba¤l› hastaneler ikinci basa-mak olarak de¤erlendiriliyor.)• Özel sa¤l›k kurum ve kurulufllar› sun-mufl olduklar› sa¤l›k hizmeti için fark ta-lep edeceklerse ilk baflvuruda hastay› bil-gilendirmek zorundad›rlar.• Madde 21’e göre ise difl tedavilerininbedeli talimatta belirlenen esas ve usulle-re ve talimatta belirlenen ücret tarifesi ü-zerinden ödenmektedir.Not: Bugün yap›lan uygulamada, muaye-nehaneler madde 21’e göre hasta bak-maktayken, di¤er özel sa¤l›k kurulufllar›ise do¤rudan hasta kabul edebilmektelerve hiçbir k›s›tlamaya tabi tutulmadanyapt›klar› tedavilerin ücretlerini sand›k-tan alabilmektelerdir. �

Page 26: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 40

• Kronik hastal›¤› olan hastalara düzenle-nen sa¤l›k kurulu raporlar› art›k süresizolarak geçerli olacak. Bu hastalara bir de-fa reçete düzenlenecek, reçetelerde sade-ce doz belirtilecek, kutu adedi yaz›lmaya-cak. Hastalar›n ilaçlar› bitti¤inde, eczac›-lar yeni reçete sayfas›na verilen ilac›n ad›-n› ve kutu say›s›n› yazarak hastaya ilaçla-r›n› verecek. Böylece kronik hastal›klardadoktorlar›n sürekli ayn› ilaçlar› reçetele-mesi uygulamas› kalk›yor.• Sa¤l›k kurum ve kurulufllar›, bir ay i-çinde tedavi yapt›klar› kiflilerin giderleri-ni ayr› bir cetvelde toplamak suretiyle iz-leyen ay içerisinde sand›¤a gönderirler vefatura bedelleri sand›¤a ulaflt›ktan itiba-ren 45 gün içinde kendilerine ödenir.

***09 Eylül 2003 tarihinde Maliye Bakanl›¤›tedavi giderleriyle ilgili bir genelge ya-y›mlam›flt›r. Bu genelgeyle;• Özel t›p merkezleri ve K›z›lay t›p mer-kezleri 05 Haziran 2003 tarihli genelgeuyar›nca B.U.T. fiyatlar›na göre % 30 in-dirimli fiyat uygulamas› uygulamaktay-ken, söz konusu indirim tutarlar› özel t›pmerkezlerinde %20, K›z›lay t›p merkez-lerinde ise % 15 olarak uygulanacakt›r.

***23 Eylül 2003 tarihinde memur, emeklive yak›nlar›n›n özel sa¤l›k kurum ve ku-rulufllar›nda muayene ve tedavi edilmele-riyle ilgili protokol imzalanarak yürürlü-¤e girmifltir. Bu protokol; Maliye Bakanl›-¤›, Emekli Sand›¤› ve özel sa¤l›k kurumve kurulufllar›n› temsil eden dernekler a-ras›nda imzalanm›flt›r. Bu protokolle;• Muayenehaneler hariç olmak üzere bü-tün özel kurum ve kurulufllar› sa¤l›k sis-temine entegre edilmifllerdir.• Sa¤l›k kurum ve kurulufllar›na baflvu-ran hastalar, bu kurum ve kurulufllardafull-time çal›flan ve kamuda çal›flmayanhekimler taraf›ndan muayene ve tedavi e-dileceklerdir.• Paket fiyat uygulanacak hizmetler,KDV mükellefi olmayan kurumlarda ay-nen, KDV mükellefi olan kurumlarda iseKDV ilave edilerek faturaland›r›lacakt›r.• Di¤er fiyatlama ve hasta kabul esaslar›daha önce ç›km›fl olan yasa, yönetmelik,tebli¤ ve genelgelere uygun olarak yap›la-cakt›r.

***30 Ekim 2003 tarihinde sözleflmeli sa¤l›kpersoneli atama ve nakil yönetmeli¤indede¤ifliklik yap›lmas›na dair yönetmelikResmi Gazete’de yay›mlanarak yürürlü¤egirmifltir. Bu yönetmelikle;• Kuraya baflvuracak olanlar sözleflmelipersonel pozisyonlar› aras›ndan en fazlaüç tercihte bulunabileceklerdir• Bakanl›k isterse kuralar› bilgisayar orta-m›nda yap›labilecektir.

TDBD: fiu anda ülkemizde kamu çal›-flanlar› ile emekliler ve bakmakla yü-kümlü oldu¤u kimseler diflhekimli¤ihizmetlerini özel muayenehanelerdensat›n alam›yorlar. Genel Sa¤l›k Sigor-tas› Sistemi içerisinde de ayn› uygula-man›n sürece¤i söylenmektedir. Bukonuda ne diyorsunuz?Öncelikle bu önyarg›n›n nereden kay-nakland›¤›n› bilmiyorum. 2004 y›l› Büt-çe Uygulama Talimat› ile ilgili flu andagerçekten yo¤un bir flekilde çal›flma sü-rüyor. Bu çal›flman›n ana tasla¤›n› temelolarak Sa¤l›k Bakanl›¤› o-larak biz yapt›k. Ancakflu anda esas sahibi Mali-ye Bakanl›¤›. Maliye Ba-kanl›¤›; Çal›flma ve Sos-yal Güvenlik Bakanl›¤›,SSK, Ba¤-Kur ve EmekliSand›¤› ile birlikte ayn›tasla¤›n üzerinde olgun-laflt›rma çal›flmalar›n› ya-p›yor. Henüz net olaraktaslak ortaya ç›kmad›.Dolay›s›yla bunun içindediflhekimlerinin veya birbaflka sa¤l›k hizmet gru-bunun eskisinden oldu-¤undan daha farkl› biryap›ya bürünece¤ine dairbir bilgi yok. En az›ndançal›flan ekibin bafl›nda o-lan biri olarak ben, böylebir bilgiye sahip de¤ilim.Dolay›s›yla bunun do¤ruolmad›¤›n› düflünüyorum öncelikle. A-ma bu bilgi flununla kar›flm›fl olabilirmi? 2004 y›l›nda tüm ülkeye yayg›nlafl-t›raca¤›m›z performansa dayal› dönersermaye uygulamalar›nda diflhekimli¤iuygulamalar›n›n bir s›n›r› oldu¤u ger-çek. Belki buradan ça¤r›fl›mla böyle biryanl›fl kan› oluflmufl olabilir. Hastanele-rimizde yap›lan, bütçe uygulama talima-t›nda da tan›m› yap›lan hizmetlerin pu-anlanmas› söz konusudur. Ben bu ko-nuda bütün sektör temsilcileriyle top-lant› yapt›m. Bu toplant›da Türk Diflhe-kimleri Birli¤i temsilcisi de vard›. Onla-ra da e¤er burada bir eksiklik varsa, ya-p›lan hizmetlerin, bütçe uygulama tali-

mat›nda tan›mlanan hizmetlerin eksik-leri varsa, bunlar› koyabilece¤imizi be-yan ettik. Dolay›s›yla bu tür bir de¤iflimflu anda söz konusu de¤il.

TDBD: Genel Sa¤l›k Sigortas› Sistemiiçerisinde sizce diflhekimli¤i hizmet-lerinin yeri ne olmal›d›r?‹sterseniz bunu iki kademeli olarak söy-leyeyim. Çünkü Genel Sa¤l›k Sigortas›bütün sa¤l›k hizmetlerini ve özellikle bi-reylerin ihtiyac› olan temel sa¤l›k hiz-metlerinin hepsini vermeyi taahhüt e-

den bir sigorta sistemi-dir. Onun içinde diflhe-kimli¤i hizmetlerinin,bugün için diflhekimle-rince lüks oldu¤u kabuledilen ya da olmasa da o-lur diye tan›mlanabile-cek hizmetler varsa,bunlar teminat paketinind›fl›na al›nabilir. Amabunun d›fl›ndaki hasta-l›klar›n teflhis edildi¤in-de tedavisini gerektire-cek bütün hizmetler te-minat paketinin içine a-l›nmal›d›r. Genel Sa¤l›kSigortas› içinde diflhe-kimli¤i hizmetlerinin ay-r›, di¤er genel tababethizmetlerinin ayr› olarakde¤erlendirilmesi, yanihastan›n ihtiyac› karfl›-s›nda bu hizmetlerin

farkl› de¤erlendirilmesi söz konusu ola-maz. Ama burada flöyle bir s›k›nt› var.Ben diflhekimleriyle çok s›k görüflmeleryapt›m. Türk Diflhekimleri Birli¤i Bafl-kan›yla bu konuda gerçekten çok s›k›bir diyalogumuz var. Fikir al›flveriflindebulunuyoruz. Koruyucu hekimlik için-de veya aile hekimli¤i içinde, diflhekim-li¤inin yeri konusunda, Türkiye’de çokbelirli bir tan›mlama yok. Bu konudabiz zorluk çekiyoruz. Bunu itiraf ediyo-rum ama diflhekimleri de zorluk çeki-yor. Diflhekimleri aile hekimli¤i hizme-tinin neresinde olmal›d›r sorusunu difl-hekimleri bize net olarak getirirlerse, bizher zaman kabul etmeye haz›r›z.

Genel Sa¤l›k Sigortas› tüm sa¤l›k hizmetlerini vermeyi taahhüt ediyor

Sa¤l›k Bakanl›¤› Müsteflar Yard›mc›s› Prof.Dr. Sabahattin Ayd›n

‘... hastal›klar›n teflhis edildi¤inde tedavisini gerektirecek bütün

hizmetler teminat paketininiçine al›nmal›d›r. Genel Sa¤l›k Sigortas› içinde

diflhekimli¤i hizmetlerininayr›, di¤er genel tababethizmetlerinin ayr› olarak de¤erlendirilmesi, yani

hastan›n ihtiyac› karfl›s›ndabu hizmetlerin farkl›

de¤erlendirilmesi söz konusu olamaz.’

� �

Page 27: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

‹nsan Haklar› Evrensel Bildirisi'nde veDünya Sa¤l›k Örgütü Anayasas›'ndasa¤l›k politikas›; "Irk, din, politik inanç

ve ekonomik güç ayr›cal›¤› olmaks›z›n,herkesin olabilen en yüksek düzeyde sa¤l›khizmetinden yararlanma hakk›" olarak vesa¤l›k ise; "yaln›z hastal›k ya da sakatl›¤›nbulunmay›fl› de¤il, bedensel, ruhsal ve sos-yal yönden tam iyilik hali" fleklinde tan›m-lanm›flt›r. Ülkelerde, sa¤l›k politikalar› vesa¤l›¤›n kurumsallaflmas›, tarih boyuncatoplumlar›n politik ve ekonomik koflullar›-na, toplumsal yap›lar›na, de¤er sistemleri-ne, sa¤l›k koflullar›ndaki toplumsal de¤iflimve gereksinimlerine göre flekil alm›flt›r. Ki-flilerin ve toplumlar›n sa¤l›klar›n› korumak,hastaland›klar›nda tedavilerini yapmak,tam olarak iyileflmeyip sakat kalanlar›nbaflkalar›na ba¤›ml› olmadan yaflayabilme-leri için rehabilitasyon yapmak ve toplum-lar›n sa¤l›k düzeyini yükseltebilmek içinyap›lan planl› çal›flmalar›n tümüne "sa¤l›khizmetleri" denilmektedir. Sa¤l›k sistemi baz› ülkelerde iyi ifllemektefakat di¤erlerinde zay›f kalmaktad›r. Bu sa-dece gelir ve giderlerdeki farkl›l›klar sebe-biyle de¤ildir, benzer sa¤l›k harcamalar›düzeyleri olan ülkelerde de performans,belirgin farkl›l›klar göstermektedir. Sa¤l›ksistemlerinin dizayn›, yönetimi ve finanseedilme flekilleri insanlar›n yaflam›n› ve ge-çimlerini etkilemektedir. ‹yi performansla‹yi bir sa¤l›k sistemi ne yapar? Bir sa¤l›ksistemini iyi yapan nedir? Bir sa¤l›k hizmetveren bir sa¤l›k sistemi ile kusurlu çal›flanbir sa¤l›k sistemi aras›ndaki farklar; ölüm,sakatl›k, yoksulluk ve umutsuzluk yönle-

rinden ölçülebilir. Dünya Sa¤l›k Örgütü ilkkez dünyadaki sa¤l›k sistemlerini analiz et-mifltir (21 Haziran 2000, Cenevre). 191 Ü-ye Ülke’ de 5 performans göstergesi kulla-n›larak yap›lan de¤erlendirmede en iyi ge-nel sa¤l›k hizmetini sa¤layan Fransa’y› ‹tal-ya, ‹spanya, Umman, Avusturya ve Japonyaizlemifltir. Bulgular, 21 Haziran’ da 2000 Dünya Sa¤-l›k Raporu:Sa¤l›k Sistemleri-Performans›Gelifltirme’ de yay›nlanm›flt›r. Rapora göreABD sa¤l›k sistemi, GDP’ sinden di¤er tümülkelerden daha büyük pay ay›rmas›na kar-fl›n performans olarak 191 ülke aras›nda37. s›rada bulunmaktad›r. Sa¤l›k hizmetle-rine GDP ’sinin sadece % 6’s›n› ay›ran ‹n-giltere s›ralamada 18incidir. Baz› küçük ül-keler-San Marina, Andorra, Malta ve Singa-pur ikinci s›radaki ‹talya’n›n hemen arka-s›nda yer almaktad›r. DSÖ’ nün de¤erlendirme sistemi 5 göster-geye dayanmaktad›r: toplumun genel sa¤-l›k seviyesi; toplumdaki sa¤l›k eflitsizlikleri(veya farkl›l›klar); sa¤l›k sisteminin genelkarfl›l›k verme seviyesi( hasta memnuniyetive sistemin ne kadar iyi iflledi¤i); karfl›l›kvermenin toplum içinde da¤›l›m›(çeflitli e-konomik statülerden insanlar›n sa¤l›k siste-minin verdi¤i hizmeti nas›l buldu¤u) vesa¤l›k sisteminin toplum üzerindeki finan-sal yükü (masraflar› kimin ödedi¤i). 2000 Dünya Sa¤l›k Raporunda , tüm dün-yada sa¤l›k sistemlerinin performans›n› ge-lifltirmek amac› ile, ilgi alanlar›n› halk sa¤-l›¤› ve kiflisel sa¤l›k hizmetleri sa¤lanmas›-n›n ötesinde, insan sa¤l›¤› üzerinde etkisiolan di¤er önemli halk politikalar› alanlar›-

na geniflletmek için nas›l bir sa¤l›k sistemidizayn edilece¤i tart›fl›lm›flt›r. Rapor sa¤l›ksistemlerinin amaçlar›n› anlamaya yard›mc›olmak yolunda yeni bir yön açmaktad›r.Bunlar›n tan›mlanma amaçlar› sa¤l›¤› gelifl-tirmek ve korumakt›r, fakat baflka esas a-maçlar› da bulunmaktad›r. Bunlar, insanla-r›n sa¤l›k bak›m› için ödedikleri ve sisteminkiflilerin nas›l tedavi edildikleri konusunda-ki beklentileri ile ilgili de¤erlendirmelerdir.Karmafl›k bir etkileflim setini anlaman›nbafllang›ç aflamalar›nda olmam›za ra¤men,baz› önemli sonuçlar ortaya ç›kmaktad›r:

• Bir ülkenin sa¤l›k sistemini performans›-n›n tüm sorumlulu¤u hükümette bulun-maktad›r. Toplumun sa¤l›¤›n›n dikkatli vesorumlu yönetimi iyi bir hükümetin özü-dür. ‹nsanlar›n sa¤l›¤› ulusal bir önceliktir:hükümetin sorumlulu¤u bunun devaml› vekal›c› olmas›n› sa¤lamakt›r.• Dolar olarak sa¤l›k harcamalar› yönün-den pek çok ülke performans potansiyelle-rinin alt›na düflmektedir. Sonuç, çok say›daönlenebilir ölüm ve sakatl›kla engellenmiflhayatlard›r. • Sa¤l›k sistemleri sadece insanlar›n sa¤l›¤›-n› gelifltirmekle ile de¤il onlar› hastal›klar›nfinansal masraf›ndan korumakla da ilgilen-mektedir.

Sa¤l›¤› gelifltirmek sa¤l›k sisteminin ana a-mac› olmas›na ra¤men, tek amac› de¤ildir.‹yi sa¤l›k hedefi iki tarafl›d›r: ulafl›labilenen iyi ortalama seviye-‹yilik- ve bireyler vegruplar aras›nda mümkün olan en az fark-l›l›k-Hakkaniyet. ‹yilik, sa¤l›k sisteminininsanlar›n beklentilerine iyi cevap vermesi;hakkaniyet ayr›m yapmaks›z›n herkese eflitkarfl›l›k vermesi anlam›na gelmektedir. Ra-por ayr›ca üç genel amaca ulaflma deneme-sinde ilk kez ulusal sa¤l›k sistemi perfor-mans› indeksi sunmaktad›r: iyi sa¤l›k, top-lumun beklentilerine karfl›l›k verilmesi vefinansal katk›n›n adaleti. Bu amaçlar›n hemseviyesi hem de da¤›t›m› önemlidir. Bun-larla ilgili ilerlemeler sistemin dört hayatifonksiyonu ne kadar iyi yürüttü¤üne ba¤l›-d›r: hizmet sa¤lanmas›, kaynak yarat›m›, fi-

TDBD / 42

Almanya 26570 10.4 1336 1318 5 73.6 79.9‹ngiltere 21410 5.1 1719 2100 6 74.0 79.0Fransa 24210 10.3 318 1390 5 74.5 82.5Belçika 25380 7.8 309 1245 6 73.0 80.0Avusturya 26830 8.0 2000 2600 5 74.5 81.5Çek Cumhuriyeti 5150 7.3 1350 1380 5 69.0 75.0ABD 29249 2.9 435 1810 7 75.9 75.9Kanada 19380 22.0 514 1834 5 75.0 81.0Türkiye 2986 2.4 1291 3600 35 66.2 70.9

Ülkeler Kiflibafl› Sa¤l›¤a Doktor Diflhekimi Bebek YaflamGSMH ayr›lan pay bafl›na bafl›na ölümleri beklentisi(USD) (%) düflen düflen (binde) (y›l)

nüfus nüfus Erkek Kad›n

*2000 y›l›ndaki de¤erlerdir.

Sa¤l›k sistemleriTDB D›fl ‹liflkiler Komisyonu taraf›ndan haz›rlanm›flt›r.

Page 28: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

43 / TDBD

Ülkeler Devlet kliniklerinde ücretsiz Ulusal sa¤l›k (sigorta) sistemi Ulusal sa¤l›k (sigorta) sistemi diflhekemli¤i hizmeti alanlar içinde diflhekemli¤i hizmeti alanlar içinde karfl›lanan tedaviler

Almanya Hiç kimse. Bu halk sa¤l›¤› Nüfusun genel olarak %92 si Yetiflkinler için ortodontik servisleri lokal olarak çal›fl›r ödentili, yasal sa¤l›k sigorta ve koruyucu tedaviler, ve yaln›zca hastalar› muayene sistemi üyesidir. Kalan %8 implantlar, her türlü yüksekve yönlendirme yetkileri gelir düzeyi düflüktür ve maliyetli kozmetik /estetikvard›r, tedavi yapamazlar. ald›klar› hizmetin bedeli tedaviler ve fonksiyonelAyr›ca okullarda ki koruyucu Eyalet taraf›ndan ödenir. olmayan tedaviler programlar› yürütürler, haricindekileri kapsar.hizmetler ücretsizdir.

‹ngiltere Yafll›, Özürlü, Özel Tüm populasyon Tüm tedavilerihtiyaçlar› olan kimsele

Fransa N/A Tüm populasyon % 75 Konservatif tedavi vecerrahi, protez ve ortodonti

Danimarka 3-18 yafl grubu populasyon Tüm populasyon Proflaktik ve temel tedavilerve özürlüler

Avusturya Tüm Populasyon Sa¤l›k sigortas› olan herkes Konservatif tedaviler, tak›p(yaklafl›k % 94) ç›kar›labilen protezler ve

ortodontik apereyler

Çek Cumhuriyeti - Tüm Populasyon Tüm tedaviler

ABD Medicade (yoksullar için) Medicare (yafll›lar için) -kapsam›ndaki hastalar - kapsam›ndakiler. Medicade; Eyaletlere göre de¤iflmekte. Federal fakirlik düzeyinin1-21 yafl grubunda (EPSDT) alt›ndaki populasyon uygulanacaklar. (Erken, (Eyaletlere göre farkl›l›kPeriodik, Tarama kapsam›nda gösterir)Diagnoz ve Tedavi)

Çeflitli ülkelerdeki a¤›z difl sa¤l›¤›sistemleri

nansman ve yöneticilik.Sa¤l›k sistemleri; geçen 100 y›l boyunca u-lusal sa¤l›k bak›m› sistemlerinin kurulma-s›n› ve sosyal güvence tasar›lar›n›n geniflle-mesini de içeren reformlar geçirmifltir. Da-ha sonra bunlar›, temel sa¤l›k hizmetleriningeliflmesiyle dünya genelini kapsayacak-herkes için sa¤l›k- amac› izlemifltir. Pek çoküstünlüklerine ra¤men, bu rota insanlar›nsa¤l›k bak›m› için taleplerine çok az dikkatgöstermesi ve onun yerine neredeyse yal-n›zca görünen ihtiyaçlara konsantre olmuflolmas› yönünden elefltirilmektedir. Ülke-nin sa¤l›k sisteminin tüm iflleyiflindeki as›lsorumluluk hükümetindir. Nufusün refa-h›na yönelik dikkatli ve titiz bir yönetim i-yi bir hükümet için as›l önemli oland›r. Bu-nun anlam›, her ülke için, en iyi ve en adilsa¤l›k sisteminin mümkün kaynakla kurul-mas›d›r. Halk›n sa¤l›¤› her zaman ulusalönceliktir ve bunun için hükümet sorum-lulu¤u sürekli ve daimidir. Sa¤l›k harcamalar› ve sa¤l›k hizmetleri arz›-n›n bir sonucu olarak yorumlanan ve "ha-yat kalitesi" göstergeleri ad› alt›nda da ta-n›mlanan "genel ölüm ve bebek ölüm oran-lar›" ile "do¤uflta hayatta kalma ümidi" gös-tergelerinin Türkiye'deki durumu dünya veAB ortalamas›yla karfl›laflt›r›ld›¤›nda; Tür-kiye'de sa¤l›k sektörünün geliflmifl ülkeleregöre geri kald›¤› görülmektedir. Kaba do-

¤um h›z› Türkiye'de (1999) binde 20.8 i-ken, AB'de (1989) binde 10-15, dünyada(1992) binde 26'd›r. Kaba ölüm h›z›, ayn›y›llar için, Türkiye'de binde 6,3 iken, AB'debinde 7-11 ve dünyada binde 9'dur. Yineayn› y›llar için, bebek ölüm h›z› Türkiye'debinde 36,3 iken, AB'de 10-15 ve dünyadabinde 53'dür. Do¤uflta hayatta kalma ümi-di göstergesi, Türkiye'de 69 y›l iken, AB'de75 y›l ve dünyada 66 y›ld›r (Sa¤l›k Bakan-l›¤›, 1990a; YILDIRIM, 1994:23; DPT,1999 Y›l› Program›:40). Bu verilerden degörüldü¤ü gibi, Türkiye sa¤l›k hizmetlerin-de, geliflmifl ülkelerin 1980'li y›llarda yaka-lad›¤› düzeyin bile çok gerisinde kalm›fl o-lup, dünya ortalamas›n›n biraz üstündedir.

Baz› Ülkelerin Sa¤l›k Sistemleri

KanadaEyalet hükümetlerince kurulmufl sa¤l›k si-gortalar› vard›r. Her eyalet kendi sa¤l›k sis-temini federal yasa ve yönetmeliklere ba¤l›olarak yürütür ve federal bütçeden bir mik-tar destek al›r. Sa¤l›k harcamalar›n›n %73'ükamu taraf›ndan finanse edilmekte, %20'siise cepten yap›lan harcamalardan oluflmak-tad›r. Hizmeti as›l sat›n alan›n hükümet ol-mas› nedeniyle bütçenin hastane ve hekim-lere da¤›l›m› kontrol alt›ndad›r. Eyalet yö-netimi, hastanelerin oluflturdu¤u bir kon-

sorsiyum ile meslek odalar›n›n görüflü do¤-rultusunda bütçeyi belirler. Kanada eyaletsa¤l›k sistemi, hastane hizmetlerinin, ayak-tan bak›m hizmetlerinin ve yafll›lar için ilaçsa¤lanmas› hizmetlerinin tamam›n› finanseetmektedir. Özel sigortan›n geçerli oldu¤ubafll›ca alanlar ise, hastane özel odalar›, am-bulans hizmetleri, evde hemflire bak›m› vebaz› eyaletlerde ilaç ücretleridir. Kanadal›-lar›n yaklafl›k %60'›n›n bu tür hizmetler i-çin özel sa¤l›k sigortas› vard›r. Kanada sa¤-l›k hizmetlerinin büyük k›sm› kar amac›gütmeyen hastaneler ile serbest çal›flan he-kimlerce sunulmaktad›r. Hastane yataklar›-n›n ancak %5’i kar amaçl› özel yataklar-d›r.Özel hastaneler kamu sigortas›ndan ya-rarlanamamaktad›r. Kamu finansman›n›n2/3’ü eyaletler, 1/3’ü ise federal hükümettaraf›ndan karfl›lanmaktad›r.

AlmanyaAlmanyadaki sa¤l›k sistemi sosyal sigortatemeline dayanmaktad›r. Alman toplumu-nun hemen hemen tamam›, birbiri ile reka-bet etmeyen, özel gruplara hedeflenmifl ya-sal statüsü olan hastal›k fonlar› ile özel si-gortalara tabidir. Mevcut 1200 hastal›k fo-nu toplumun yaklafl›k %88'ini kapsamak-tad›r. Bunlar iflçi veya iflverenden bordrokanal›yla yap›lan kesintilerle finanse edil-mektedir. Hastal›k fonuna tabi olan bi-�

Page 29: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 44

reylerin %9'u ayr›ca özel sigorta kapsam›n-dad›r. Hastal›k fonuna tabi olmaks›z›n sa-dece özel sigortadan yararlananlar›n oran›ise %10'dur. Tüm sa¤l›k harcamalar›n›n%73'ü hastal›k fonlar›nca, %11'i ise do¤ru-dan yap›lan cepten ödemelerle karfl›lan-maktad›r. Alman hastal›k fonlar› ilk iki haf-ta al›nan bir katk› pay› d›fl›nda tüm hastanemasraflar›n› karfl›lamaktad›r. Ayaktan ba-k›m hizmetlerinin %100'ü de hastal›k fon-lar›nca karfl›lanmakta, reçetelenen ilaçlar i-çin 2$ katk› pay› al›nmaktad›r. Almanya’daambulatuar hizmetler ile yatarak bak›mhizmetleri birbirinden ayr›d›r. Ambulatuarhizmette görev alan hekimlerin ücretlerihastal›k fonlar› ile yap›lan sözleflmelere uy-gun olarak ödenir. Özel hasta ücretleri sa-bit bir ödeme plan›na tabidir. Hastal›k fo-nuna ba¤l› hastalar›n hastane masraflar›sözleflme ile belirlenmifl günlük ödemelerfleklinde yap›l›r. Bu günlük ödemenin içeri-sinde kamudan hizmet alan hastan›n he-kim ücreti ile özel sigortas› olan hastalar›n"hizmet bafl›na ödeme" ücretleri yer almak-tad›r. Hastanelerin %50’si kamuya ait olup,%35’i gönüllü kurulufllar›n özel hastanele-ri, %14’ü ise hekimlere ait kar amaçl› özelhastanelerdir. Hastanede çal›flan hekimle-rin ço¤unlu¤u ücretli çal›flan statüsündedir.Ambulatuar hizmet hekimleri ise serbestçal›flmaktad›r.

JaponyaJaponya'daki finansman sistemi Almanya-daki sosyal sigorta sistemine benzemekte-dir. Japonya toplumunun tümü üç uygula-madan birisine ba¤l›d›r: ‹flçi Sa¤l›k Sigorta-s›, Toplum Sa¤l›k Sigortas›, Yafll›lar ‹çinSa¤l›k ve T›bbi Hizmetler. Tüm nüfusun%62'si ‹flçi Sa¤l›k Sigortas›n›n bir parças› o-lan ve iflverence desteklenen fonlara ba¤l›-d›r. Küçük iflletmeler, kendi iflinin sahibi o-lanlar ve çiftçiler Toplum Sa¤l›k Sigortas›naba¤l›d›r. Bu sigorta, yerel hükümet ile özelkurulufllar taraf›ndan birlikte yönetilmek-tedir. Yafll›lar ‹çin Sa¤l›k ve T›bbi Hizmetleruygulamas›n›n kaynaklar› ise di¤er fonlar-dan sa¤lanmaktad›r. Sistemin finansman›iflçi ve iflverenden al›nan gelire orant›l›primlerle sa¤lanmaktad›r. Japonya'da özelsigortac›l›k s›n›rl› olup, tüm sa¤l›k harca-malar›n›n %72'si kamu taraf›ndan, %12'siise cepten yap›lan ödemelerle karfl›lanmak-tad›r. Japonya nüfusunun %52'si ‹flçi sa¤l›kSigortas›na, %48'i ise di¤er iki sigortayaba¤l›d›r. ‹flçi say›s› 700'den fazla olan ifllet-melerin iflverenlerin, devlet sigortalar› d›-fl›nda ayr› bir sigorta oluflturmas› mümkün-dür. Japon sisteminde, hastane bak›m hiz-metlerinin, iflçiler için %90'›, ba¤›ml›lar› i-çin ise %80'i sigorta taraf›ndan karfl›lan-maktad›r. Toplum Sa¤l›k Sigortas›, hastanegiderlerinin %70'ini karfl›lamaktad›r. Ayak-tan bak›m hizmetlerinin karfl›lanma oran›,iflçi sigortalar›nda %70, Toplum Sigortala-r›nda da %70'dir. Yafll›lar›n %100'ü ayl›k6$ katk› pay› ile sigorta kapsam›ndad›r. Re-

çete edilen ilaçlar›n karfl›lanma oran› ise,‹flçi Sigortas›nda %90, Toplum Sigortas›n-da %70, yafll›lar için %100'dür. ‹flçi Sa¤l›kSigortalar›, bordro kanal›yla al›nan vergi-lerle finanse edilmektedir. Toplum Sa¤l›kSigortas›n›n %50'si federal ve yerel hükü-metin vergi gelirleri ile, geriye kalan› da ge-lire orant›l› primlerle finanse edilmektedir.Japonya’da hastane ve hekim ücretleri ülkeçap›nda yap›lm›fl sözleflmelere göre ödenir.Kamu hastanelerindeki hekimler maafll› o-lup özel çal›flan hekimlere hizmet bafl›na ö-deme yap›lmaktad›r. Japonya’da ilginç ola-rak hekimler ilaç reçeteleme ve da¤›t›m›n-dan önemli ölçüde gelir sa¤lamaktad›r. Ja-ponya’daki hastanelerin %80’i özel olup ge-nellikle hekimlere aittir. Bunlar›n d›fl›ndakar amaçl› hastane yoktur.

FransaFrans›z sa¤l›k sistemi de Almanlarda oldu-¤u gibi Bismarck modeli olarak bilinen sos-yal sigortac›l›¤a dayan›r. Tüm toplum zo-runlu sa¤l›k sigortas› kapsam›ndad›r. Bu si-gorta, sosyal güvenlik sistemi taraf›ndan fi-nanse edilmekte, ancak Almanya'daki has-tal›k fonlar›na benzer kurulufllarca yönlen-dirilmektedir. Bu amaçla kurulmufl olanbafll›ca üç büyük ve çok say›da küçük hü-kümet d›fl› özerk kurulufl faaliyet göster-mektedir. Sistem, iflveren ve iflçilerden al›-nan vergilerle finanse edilmektedir.Tümsa¤l›k harcamalar›n›n %74'ü kamuya ait o-lup, %17'si cepten yap›lan harcamalard›r.Toplumun %80'inden fazlas› kar amac›gütmeyen kurulufllar›n özel sigortas›ndanyararlanmaktad›r. Ticari amaçl› özel sigor-tadan yararlananlar›n oran› %2 kadard›r.Fransa’da kamu hastaneleri genel bütçedenfinanse edilmekte, özel hastanelerdeki öde-meler sözleflme ile belirlenmifl günlük üc-retlerden oluflmaktad›r. Hastane yataklar›-n›n %65’i kamuya, %35’i ise özel sektöre a-ittir. Özel yataklar›n yaklafl›k yar›s› kar a-maçl› di¤er yar›s› ise kar amac› gütmeyenkurulufllara aittir. Kamu hastanelerinde ça-l›flan hekimler maafll› olup, özel hastaneler-dekiler ise sözleflme ile belirlenmifl hizmetbafl›na ödeme ile ücretlendirilmektedir.Ambulatuar bak›mda çal›flan hekimlerinço¤unlu¤u ile özel hastanelerdeki hekimlerkendi iflinin sahibi iken, kamu hastaneleriile belediye sa¤l›k merkezlerinde görevlihekimler maafll›d›r.

‹ngiltere‹ngiltere'de toplumun neredeyse tamam›genel vergilerden finanse edilen bir siste-min kapsam›ndad›r. Maliyetlerin %85'i hü-kümet taraf›ndan, %15'i ise iflçi ve iflveren-lerden vergilendirme yoluyla Ulusal SigortaFonuna aktar›lmaktad›r. Hükümetin d›fl›n-da özel pazar olmakla birlikte bunun kap-sam› hayli küçüktür. Nüfusun %9'unun ö-zellikle elektif cerrahi ifllemler için ek bir ö-zel sigortas› vard›r. Özel sigortalar büyükölçüde iflverenlerce finanse edilmektedir.

Sistem, ayaktan bak›m hizmetlerinin tama-m›n›, hastane bak›m›n› ve reçetelenen ilaç-lar› kapsamaktad›r. Reçetelenen ilaçlar içinbir miktar katk› pay› söz konusudur. ‹ngil-tere’de hastane iflleten ve hekim çal›flt›ran190 yerel sa¤l›k bölgesi bulunmaktad›r.Hastane yataklar›n›n %90’› kamuya ya dagönüllü kurulufllara ait olup Ulusal Sa¤l›kSistemine dahildir. ‹ngiliz hekimler sa¤l›k-ta "pazar" ilkelerine ilgi göstermemektedir.Hastane hekimleri genellikle maafll›d›r. A-yaktan bak›m hizmetleri için kifli bafl›na ge-ri ödeme uygulanmakta, ücretler sözleflmeile belirlenmektedir. Hastanelerin ço¤unlu-¤una sahip olan Ulusal Sa¤l›k Hizmetlerisistemi bunlar için y›ll›k bütçe belirlemek-tedir. Pratisyen hekimler, ilk basamakta e-leme görevini üstlenmifltir.

‹sveç‹sveç'te toplumun tümü otomatik olarak ifl-leyen bir kamu sistemine tabidir. Fonlar›n%10'u iflverenden al›nan vergiler, %65'i ye-rel vergiler, %6.5'i ise federal vergilerden o-luflmaktad›r. Nüfusun %7'sinin ek olaraközel sektör iflverenlerince finanse edilen si-gortas› vard›r. ‹sveç'teki sistem, sigortal›n›ngünlük 10$ katk›s› -y›lda 150$'› aflmayacakflekilde- ile hastane masraflar›n›n %100'ü-nü, her muayene için 10$ katk› -y›lda150$' aflmayacak flekilde- ile ayaktan ba-k›m hizmetlerinin %100'ünü, reçetelenentemel ilaçlar›n da %100'ünü kapsamakta-d›r. ‹sveç Sa¤l›k Sistemi 23 Yerel Konsey i-le 3 Belediye Bölgesince yönetilmektedir.Yerel Konseylere ait ya da bunlar taraf›ndaniflletilen bölge hastaneleri geri ödemeye da-yanan bir y›ll›k bütçe ile çal›flmaktad›r. A-yaktan bak›m hizmetlerinin büyük k›sm›bölgesel ilk basamak kliniklerince yürütül-mektedir. Hastane hekimleri maafll›d›r. Ye-ni yap›lan düzenleme ile hastane ödemele-rinin operasyon bafl›na ya da tan› bafl›na ö-deme fleklinde yap›lmas› planlanmaktad›r.Halen koroner bypass, lens tak›lmas› vekalça protezi gibi ifllemler için uzun bekle-me listeleri bulunmaktad›r.

Kanada hastanelerinde yat›fl süreleri uzun-dur. Amerikan hastane ve hekimlerinin gir-dileri daha fazla olup maliyetleri de hayliyüksektir,. Almanya, sanayileflmifl ülkeleraras›nda sa¤l›k harcamalar›/GDP oran›n›düflüren belki de yegane ülkedir. 1980’de%8.4 olan bu oran 1990’da %8.1’e düfl-müfltür. Bunun olas› nedeni h›zla büyüyenekonomiye ba¤l› olarak GDP’nin sa¤l›k har-camalar›ndan daha h›zl› art›yor olmas›d›r.Japonya’n›n sa¤l›k harcamalar›/GDP oran›‹ngiltere’den sonra en düflük ikinci orand›r.Bu ülkedeki kifli bafl›na sa¤l›k harcamas›ABD’dekinin yar›s› kadard›r. ‹ngiltereGDP’sinden sa¤l›¤a ayr›lan pay› en az olansanayileflmifl ülkedir. Bu durum 1980’ler-den beri geçerli olup sa¤l›k harcamalar›n-daki art›fl, GDP’deki art›fl›n pek az üzerindeolmufltur. �

Page 30: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD: Genel Sa¤l›k Sigortas› nas›l bir ih-tiyaçtan do¤du?Genel Sa¤l›k Sigortas›, kuflkusuz flu anda ya-flad›¤›m›z sorunlardan ortaya ç›k›yor. San›-yorum Genel Sa¤l›k Sigortas›’ndan ilk kez1967 y›l›nda söz edildi. Bu tarihten sonrahaz›rlanan kalk›nma planlar›n›n ve hükü-met programlar›n›n bir k›sm›nda yer ald›.Ama bugün geldi¤imiz nokta itibariyle Sos-yal Güvenlik Sistemi’nin ve Sa¤l›k Siste-mi’nin mali sürdürülebilirli¤i ve hizmet ka-litesinin iyilefltirilmesi, vatandafl›n bu yön-deki taleplerinin karfl›lanmas› mümkün gö-rülmemektedir. Bu alanda kulland›¤›m›zkaynaklar› da s›n›rs›z flekilde art›rma imka-n›m›z olmad›¤›na göre, biz, artan sorunlar›ngiderilmesi, vatandafl›n bu anlamdaki bek-lentilerinin karfl›lanmas›, sistemin hazineye,maliyeye ba¤›ml›l›¤›n›n giderek azalt›labil-mesi için dünyan›n da bizden önce denedi-¤i ve büyük ölçüde baflard›¤› modelleri de-nemek istiyoruz, zorlamak istiyoruz.Asl›nda, tüm nüfusu kapsayan bir sa¤l›k si-gortas› sisteminin kurulmas› konusu ülke-mizde uzun y›llar çokça tart›fl›ld›. Ancak butart›flmalar özellikle son bir buçuk y›ld›r tar-t›flt›¤›m›z yo¤unlukta olmad›. Genel Sa¤l›kSigortas›, yeni hükümetin acil eylem plan›y-la çok büyük bir kararl›l›kla gündeme geldi.Yaklafl›k 11 ayd›r da bizim bakanl›¤›m›z so-rumlulu¤unda de¤iflik bakanl›klar›n, kuru-lufllar›n katk›lar›yla oldukça önemli bir nok-taya gelindi. Bu yöndeki düzenlemeler ba-kanl›klar›n, ilgili taraflar›n görüflüne sunul-du. fiimdi onlar› de¤erlendirme aflamas›nda-y›z. Amac›m›z nedir burada? Öncelikle sa¤-l›k, insan›n en temel ihtiyac›d›r. Sa¤l›k si-gortas› tüm nüfusu kapsas›n ki, herkese as-gari bir sa¤l›k sigortas› temin edelim ki, in-sanlar›m›z do¤um nedeniyle, ölüm nedeniy-le hastanelerde rehin kalmas›nlar. Sa¤l›kl›bir topluma ulaflal›m ve toplumun refah›n›sa¤layal›m. Bu alanda hiçbir flekilde kontroledemedi¤imiz kaynaklar› daha ak›ll›ca yö-netebilelim.

TDBD: Genel Sa¤l›k Sigortas› gibi bir sis-tem, sizce ülkemiz için uygun bir sistemmi?Bizim ülkemizde, kuflkusuz hem sektörel o-larak hem de bölgesel olarak çok dengesiz-likler var. Asl›nda,belki bu dengesizlikler deGenel Sa¤l›k Sigortas›’n› zorunlu k›l›yor.Çünkü siz bugün varl›kl›ya veya sadece sos-yal güvenlik sistemi içinde olanlara sa¤l›khizmeti verebilir konumdas›n›z. Oysa in-

sanlar toplum içinde bir arada yafl›yor so-nuçta. Toplumun bir k›sm› en acil, en önce-likli olan sa¤l›k hizmetini alamazken veyaçok k›s›tl› al›rken, di¤er k›sm›n›n bu hizme-ti al›yor olmas›, daha baflka sosyal dengesiz-liklerin, hatta çat›flmalar›n, huzursuzlukla-r›n oluflmas›na, vatandaflla devlet aras›ndakiiliflkilerin bozulmas›na, yozlaflmas›na nedenolabilir diye düflünüyoruz. Sa¤l›k, insanla-r›n en temel hakk›d›r. Anayasam›z da buhakk› çok net bir flekilde tan›mlamaktad›r.Ancak realite, Anayasada ve yasalarda yaz›-landan çok farkl› maalesef. Çünkü bu hak-k›n gerçekleflmesi bir mali yük ifli. Bunun damümkün olabildi¤ince hem hak ve yüküm-lülüklerde, hem de bu alandaki harcamalar-da bir norm birli¤inin sa¤lanmas› ile gerçek-leflebilece¤ini düflünüyorum. Dolay›s› ileGenel Sa¤l›k Sigortas› ülkemiz için uygunbir sistem. Yani, ülkenin dengesizlikleribence Genel Sa¤l›k Sigortas›’n› zorunlu k›l›-yor. Çünkü herkesin kendi imkanlar›ylasa¤l›k hizmetini alma imkan› yoktur. Bu so-runun arkas›nda san›yorum gizli bir soruvar. Yani Genel Sa¤l›k Sigortas›’n› devreyesoktu¤umuz zaman; bu kadar dengesizlik,bu kadar büyük nüfus var, talep çok arta-cak. Bu nas›l karfl›lanacak. Biz, sadece genelsa¤l›k sistemini de¤il, bütün sosyal güvenliksistemini yeniden tasarl›yoruz.Konuyu di¤erunsurlar›yla birlikte bütün olarak düflündü-¤ümüz zaman sistemin toplam›nda kay›pla-r›, mükerrerlikleri önlemeye yönelik tedbir-lerin de bize önemli ölçüde tasarruf sa¤laya-ca¤›n› düflünmekteyiz. Asl›nda kaynak yö-nünden, kamunun harcad›¤› toplam kayna-¤›n çok fazla abart›lmayaca¤›n› düflünüyo-ruz. fiu anda bizim k›s›tlamalar›m›z var. Ta-sar›lar› haz›rlarken dikkat etti¤imiz husus-lardan bir tanesi biliyorsunuz mevcut primoranlar›n›n art›r›lmamas›d›r. Mevcut primoranlar›n› artt›rmadan herkesi kapsayacakbir sa¤l›k sigortas› sistemi getirmek, elbettebiraz zor bir denklem. Zaten flu anda sa¤l›ksisteminin bir a盤› var. Bir de böyle hizmetgenifllemesiyle daha da artacak olan yükünnas›l karfl›lanaca¤› gibi bir soru çok s›k so-ruluyor bize. Ama biz, dedi¤imiz gibi, sade-ce sistemin mevzuat›n› de¤ifltirmekle yetin-miyoruz. Sistemin iyi ve etkin ifllemesi, har-camalarla, gelir ve giderler aras›ndaki trafi-¤in iyi kontrol edilebilmesi için, mutlakasa¤l›k ve sosyal güvenlik sisteminin iyi biraltyap›ya kavuflturulmas›n› da istiyoruz. Bu-nu en k›sa zamanda planl›yoruz. Böyle ol-du¤u zaman, bizim flu anda hiçbir flekilde

kontrol edemedi¤imiz mükerrer hizmetlerinve fazla harcamalar›n önüne büyük ölçüdegeçebilece¤imizi düflünüyoruz bir. ‹kincisi,zaten sistemde bu yönde, yani aç›klar›n› ka-pama yönünde ve hazineye ba¤›ml›l›¤›n› a-zaltma yönünde baz› tedbirler de var bili-yorsunuz. Sa¤l›k hizmeti, herkese verilebil-di¤i için, herkesten toplanan gelirlerden bu-nun karfl›lanmas› da mant›kl›d›r. Ancak bu,her zaman hazine kaynaklar›yla karfl›lanma-s› anlam›na da gelmiyor. Sistemin aç›klar›-n›n bir k›sm›n›n vergilerden al›nacak pay-larla karfl›lanmas›, ama bunun ucu aç›k, busadece s›n›rl› bir katk›d›r. Onunla ileriye yö-nelik projeksiyon yapabilmesini ve kendigelece¤ini planlayabilmesini ve kurumunkendi performans›na göre sa¤l›k sigortac›l›-¤›n› yönetmesini öngörmektedir.

TDBD: Sa¤l›k hizmetlerinin finansman›y-la, sunumu aras›nda kesin bir ayr›flma ol-du. Sizin bakanl›¤›n›z burada öne ç›kt›.Özellikle finansman konusunda. Sa¤l›khizmetlerinin finansman›yla sunumununaras›ndaki koordinasyonu kim sa¤laya-cak?Sa¤l›k sigortac›l›¤›nda, dünyada da pek çokülkede oldu¤u gibi bir tek yap›y› tan›mla-mak zorunlulu¤u var. Sa¤l›k sigortas›n›n tekelde toplanmas›yla, bir kere kaynak yöneti-minde biz önemli ölçüde etkinli¤e kavufl-tuk. Sa¤l›k hizmetinin sunumuyla finans-man›n› ay›rmakla, bu iki kesim aras›nda birihtisaslaflman›n olaca¤›n› ve bir ayr›flman›nolaca¤›n›, dolay›s›yla herkesin kendi alan›n-da yo¤unlaflmas›n›n sa¤lanabilece¤ini dü-flünmekteyiz. Buradan da hem hizmetin iyi-leflmesinden, hem de kayna¤›n kullan›m›n-dan bir beklentimiz var do¤rusu. Bu ikisi a-ras›ndaki koordinasyon meselesine gelince,kuflkusuz bu modeli uygulayan ülkelerdeoldu¤u gibi, sa¤l›¤› finanse eden ve sunankurulufllar›n sa¤l›k politikalar›n›n gelifltiril-mesinde, sa¤l›k hizmeti sunum standartlar›ile sa¤l›k hizmetiyle ilgili kalite ve fiyat nok-tas›nda kuflkusuz yak›n bir iflbirli¤i içindeolmas› ihtiyac› var. Bunun için ayr› bir yap›henüz tan›mlanm›fl de¤il, ama bu iki bakan-l›k flu anda çok iyi bir iflbirli¤i sergiliyor. Bu-nun belki sürekli k›l›nmas› gerekiyor. Reka-bete aç›k ortamda ülkenin bütün sa¤l›k te-sislerinin kullan›lmas› ama burada sa¤l›kpolitikalar›n›, normlar›n› belirleyenle sa¤l›-¤›n finansman›n› sa¤layan sigorta kurulufluaras›nda çok s›k› bir iliflki kurulmas›n› ge-rekti¤ini kabul ediyorum.

TDBD: GSS sanki daha çok özelden hiz-met alacakm›fl gibi bir düflünce var. Yenidüzenlemeden sonra varolan kamu ku-rum ve kurulufllar›n›n durumu ne ola-cak? Hastaneler, dispanserler gibi…Hizmet yönünden birbirlerinden hiçbir far-k› olmayacak. Bu ister SSK Hastanesi, isterdevlet hastanesi, ister ise özel hastane olsun.Hizmet sat›n al›n›rken birinden nas›l al›n›-yorsa di¤erinden de öyle al›nacak. Ama

TDBD / 46

Bütün sosyal güvenlik sistemini yenidentasarl›yoruz

Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› Müsteflar Yard›mc›s› Mustafa Gür:

Page 31: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

47 / TDBD

bunlar aras›nda geçifller için, basamaklar a-ras›nda geçifller için, elbette bir sevk sistemitan›mlanacak ve bu sisteme entegre olabilenyaflayacak daha do¤rusu. Yani burada gizlirekabet var. Gizli de¤il belki aç›k rekabetvar. Biz, bu rekabeti de istiyoruz. Buradakirekabette hastaya da biraz seçme özgürlü¤ütan›rsak rekabeti daha güçlendirebiliriz diyedüflünüyoruz. Buradan hem hasta yararla-nacak, hem biz finans sigorta kuruluflu ola-rak yararlanaca¤›z, hem de bu sa¤l›k kuru-lufllar›na kaynak aktaran kamu hazinesininönemli ölçüde yararlanaca¤›n› düflünmekte-yiz. Bizim sadece gelirleri artt›rma yönündede¤il, bu sistemi iyilefltirirken harcamalar›da azaltma yönünde de bir beklentimiz vardo¤rusu. Kurgumuz hep bu yönde.

TDBD: Kamu kurum ve kamu kuruluflla-r›n›n daha önceden sa¤l›k personeli var.Bunlar ne olacak? Siz diyorsunuz ki ‘bu i-fli baflarabilen personel kalacak’. Peki ba-flaramayanlar ne olacak?Ben flunu demek istedim asl›nda, flu ankisistemde kurum, hem sa¤l›k sigortas› sa¤l›-yor, hem de sa¤l›k hizmeti veriyor. Kuru-mun kendi hastanesi zora girdi¤i zaman bu-nu merkezdeki ödeneklerle takviye ediyo-ruz. Veya devlet hastanesini ele alal›m. Dev-let hastanesi bir hizmet veriyor, s›k›flt›¤› za-man Sa¤l›k Bakanl›¤› merkezinden ödenekal›yor. fiimdi bir vesileyle bunlar istisna ola-cak diyoruz. Senin yatak kapasitenle, dok-tor kapasitenle ben u¤raflmayaca¤›m. Bunla-r› sen büyük ölçüde planlayacaks›n ve per-sonel al›m›yla, bina yap›m›yla büyük ölçüdesen ilgileneceksin. Ve senin bu risklerini senüstleneceksin. Yeni durum için böyle. Varo-lanlar bu sisteme adapte olacaklar. Bu siste-me uyum sa¤lamaya çal›flacaklar. Yani bura-da personel meselesinde e¤er özerklik tan›r-sak zaten elbette belki özel modellerle veyayerinden yönetim modelleriyle sa¤layama-d›¤›m›z sa¤l›k hizmetleri olabilir.Baz› bölge-lerde bu hizmeti bu modelle sa¤layamayabi-lirsin. Onun için merkezde veya bakanl›ktabir miktar sa¤l›k tesisi yerinde bulunduru-luyor olabilir. Bunlar için anlayabilirim amabüyük ölçüde yetki ve sorumlu¤u aktard›¤›-m›z sa¤l›k tesislerine sonradan yeniden ye-niden himayeler, takviyeler, teflvikler olmaz.Bunun büyük ölçüde azalmas› gerekti¤inidüflünüyorum.

TDBD: Peki zarar ederse kapanacak m›bu tesisler?Di¤er sa¤l›k tesisleri bunu de¤erlendirecek.Orada beceremedi, baflka yerde becerecek.Ülkede flu anda bir nüfusu dikkate ald›¤›-m›z zaman, mevcut kapasite hem fizik ola-rak, hem personel olarak fazlad›r diyemiyo-ruz ki. Aralar›nda bölüflecekler veya iyilefle-cekler baflka bir fley yok. Ve bunu da kendi-leri büyük ölçüde belirleyecek.

TDBD: Basamakl› Sa¤l›k sisteminde difl-hekimli¤i hizmetlerinin yeri ne olacak?

Ben de o sorunun cevab›n› ar›yorum.

TDBD: Diflhekimli¤i hizmetleri GenelSa¤l›k Sigortas›’n›n neresinde olacak?Meslektafllar›m›z merak ediyorlar. fiimdi ben yukar›da da aç›klam›flt›m. GenelSa¤l›k Sigortas›’n› kurgulayanlar olarak bi-zim mant›¤›m›zda herkesi kapsayan bir sa¤-l›k sigortac›l›¤› yap›yorsak ülkedeki tüm ka-pasiteyi de¤erlendirmek zorunda oldu¤u-muzu düflünüyorum. Burada flu kapasite, flukurum hastaneleri önceliklidir, öteki kurumtesisleri ikinci önceliklidir anlay›fl›yla gider-sek biz tüm kapasiteyi tam olarak de¤erlen-diremeyiz. Buradan yararlanamay›z. Bura-dan rekabeti sa¤layamay›z. Buradan vatan-dafl›m›z›n bekledi¤i hizmeti bulamay›z. Ce-bimizde, kasam›zda param›z olsa bile yaka-layamay›z ki o paradan da tasarruf etmek i-çin bu rekabeti, bu bütün kapasiteyi devre-ye sokarak sa¤layabilece¤imizi düflünüyo-ruz. Dolay›s›yla burada diflhekimlerin sa¤l›ksigortas› sistemi ile yüz yüze gelmeleri ge-rekti¤ini düflünüyorum. Bu çerçevede kifli-ler bir kurum hastanesinde de çal›fl›yor ola-bilir, d›flar›da da çal›fl›yor olabilir ama verdi-¤i hizmet sa¤l›k hizmetiyse fark etmez. Veyao sa¤l›k hizmetini finanse eden kuruluflun

belirledi¤i standartta hizmet veriyorsa, o fi-yatta veriyorsa ona aç›k olacak olaca¤›nadüflünüyorum. Ama bu modelin do¤rusuben esas meslek örgütünden de özgün biryaklafl›mla olmas› gerekti¤i, gelifltirilebilece-¤ini ve bizim bunu dikkatle de¤erlendirebi-lece¤imizi söyleyebilirim.

TDBD: Teminat paketinde yer almaya-cak, paket d›fl›nda kalabilecek hizmetlervar m›?fiu anda haz›rland›¤› kadar›yla paket, flu an-da verilen paketlerin gerisinde de¤il. Sosyalgüvenlik kurulufllar›n›n verdi¤i hizmetleringerisinde de¤il. Ama yapt›¤›m›z hesaplama-lar, daha do¤rusu bu finans kurulufllar›n›n,özellikle yabanc› finans kurulufllar›n›n bi-zim tasar›lar› de¤erlendirme sürecinde, pa-ketin çok bonkör oldu¤u söylenmektedir.Ve bunun Genel Sa¤l›k Sigortas›’n› ülke ge-nelinde uygulamas›n› riske edebilece¤ini i-fade etmektedirler. Herkese uygulanan birsistem olarak çok genifl tutulmas› yerine ka-demelendirilmesi düflünülebilir mi fleklindetelkinler yap›lmaktad›r. Do¤rusu bunu de-¤erlendirece¤iz. Yani paketi çok genifl tuta-l›m diye Sa¤l›k Sigortas›n›n ülke genelindeuygulanmas›n› riske etmemek gerekti¤i-

SOSYAL

GÜVENL‹K

KURULU

GENEL

KURUL

Genel Sa¤l›k Sigortas› Sistemi

ve Kurumu

MEVCUT YAPI

SOSYAL GÜVENL‹⁄‹N TEK ÇATI ALTINDA TOPLANMASIve GENEL SA⁄LIK S‹GORTASININ OLUfiTURULMASI

ÖNGÖRÜLEN DÖNÜfiÜM

Emeklilik Sigortas›Kurumu

Hazine, Vak›f, Fon Gelirleri, SHÇEK

Türkiye ‹fl Kurumu

SSK

BA⁄-KUR

EMEKL‹ SANDI⁄I

BANKA SANDIKLARI

Sosyal Yard›mve

Hizmet Kurumu

(Hastal›k ve Anal›k Sigortas›uygulamalar›n› yapacak)

+ Yeflil Kart+ Kendi prim ödeyen+ Ad›na devletçe ödenen+ ‹flsizlik sigortas›ndan ayl›k alansisteme giriyor

(Yafll›l›k, ölüm, maluliyet,meslek hastal›klar›, ifl kazas›uygulamalar›n› yapacak)

Page 32: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

ni düflünüyorum. Ülke koflullar›, ülkeninsosyoekonomik koflullar› gelifltikçe, ilerle-dikçe kademeli olarak paketi açmak veyaönce bir küçük uygulamay› ülke genelindeyap›p ondan sonra sonuçlar›n› gördüktensonra açmak olabilir. Ama her durumda biz,flu anda vatandafllar›m›z›n bu anlamdakihaklar›nda bir geriye gidifli önlemeyi düflü-nüyoruz.

TDBD: Koruyucu hizmetlere ayr›lan pay%1 iken ilaca %55-60 civar› pay ay›r›l›-yor. Yeni düzenlemelerde koruyucu hiz-metlerin yeri ne olacak? ‹kinci sorum, e-limizdeki kaynaklar› kullan›rken öncelik-le neye yönelece¤iz? Bu konuda siyasi i-radenin ve sizin öncelikleriniz nedir?Tamamen hakl›s›n›z, kat›l›yorum bu de¤er-lendirmeye. Koruyucu sa¤l›k hizmetlerineönem verilerek, uzun vadede belki GenelSa¤l›k Sigortas›’n›n yüklerinin de azalt›labi-lece¤i düflünülebilir. Ben. Genel Sa¤l›k Si-gortas›’n›n bir boyutuyla koruyucu sa¤l›khizmetlerini desteklemesi ve teflvik etmesinikendi çal›flma gruplar›ma öneriyorum. Bu-nu de¤erlendiriyoruz, ama bir baflka gerçekde koruyucu sa¤l›k hizmetleriyle Sa¤l›k Ba-kanl›¤›m›z görevli. Bunun için hazinedenkaynak aktar›l›yor. fiimdi bu kaynakta dub-likasyonu önlememiz laz›m. Bu kaynakSa¤l›k Bakanl›¤›’na verilir, koruyucu Sa¤l›kHizmetlerinde aksama olur ve bu nedenlede Genel Sa¤l›k Sigortas›’n›n riskleri artt›r›-l›rsa hem kayna¤› harcam›fl oluyoruz hemGenel Sa¤l›k Sigortas›’n›n yükünü artt›rm›floluyoruz. Bunu garanti etmemiz laz›m.

TDBD: Genel Sa¤l›k Sigortas› içinde ko-ruyucu hekimlik hizmeti geri al›nacak,bunu Sa¤l›k Bakanl›¤› uygulamalar› m›belirleyecek diyorsunuz?Hay›r. fiu andaki realite o. fiu anda Sa¤l›kBakanl›¤› bunun için görevli ve koruyucusa¤l›k hizmetleri için bütçeden kaynak al›-yor. Ama bu bir biçimde yerine getirilmi-yorsa ki flu anda aksamalar var, Bu durum-da Genel Sa¤l›k Sigortas›’n› kurdu¤umuzzaman onun riskleri artacak, maliyetleri ar-tacak. Dolay›s›yla Genel Sa¤l›k Sigortas› ileKoruyucu Sa¤l›k Hizmetleri finansman› ara-s›nda bir iliflki kurmam›z laz›m diye düflü-nüyorum. Ya da Koruyucu Sa¤l›k Hizmetle-ri’nin verilmesini garanti etmemiz laz›m.Aksi halde biz Genel Sa¤l›k Sigortas›’n› be-lirsizli¤e tafl›m›fl olabiliriz. Beklenmedikrisklerle karfl›laflt›rabiliriz.Koruyucu Sa¤l›kHizmetlerinin finansman›n›n bir k›sm›n› yaGSS olarak üstlenece¤i, ki bu biraz GSS’ninyükünü, maliyetini artt›r›r ya da bu Sa¤l›kBakanl›¤›’n›n mutlak yerine getirece¤i gö-revleri aras›nda olmal›. Bakanl›¤›n bunun i-çin gerekli destekleri sa¤layarak yürütmesi-ni arzu etmekteyiz. Ya da GSS’ye muhatapolacak vatandafllar›n bu hizmetleri alma flar-t›n› getirmek durumunda kalaca¤›z.

TDBD: Diflhekimli¤i hizmetlerinde zaten

birçok uygulama koruyucu hekimlik uy-gulamas›. Bu GSS’nin içinde yer alacakm›?Bunun yer almas› gerekir diye düflünüyo-rum. Burada flu andaki primlerde bu öngö-rülmüyor. Sonuçta bu GSS’ye ilave yüktür,ama GSS’nin bunlar› üstlenmesi kendi lehi-ne. Kendi risklerini azaltaca¤› için, lehine, a-ma burada iki defa kaynak kullanmak ak›l-s›zl›¤›na düflmememiz laz›m. Sa¤l›k Bakan-l›¤› bu kayna¤› al›yorsa oradan beklememizlaz›m o hizmeti. Yok al›yor da o hizmet ak-s›yorsa o zaman bu kaynak kullan›m›nda et-kinli¤i sa¤lamam›z laz›m veya GSS’ye böylebir kaynak tarif etmemiz laz›m. Sa¤l›k Ba-kanl›¤›’ndan o kayna¤› tenkis etmek, düflür-mek laz›m gelir. GSS’nin sorumlulu¤una b›-rak›lmas› GSS’nin lehine bir fley. Biz bunuarzu ediyoruz. Bunu da düflünüyoruz amaflu andaki maliyetlerle ancak üstüne bir yükbiner.

TDBD: Diflhekimlerine bir mesaj›n›z varm›?Ben, diflhekimlerini di¤er meslek kuruluflla-r›ndan oldukça farkl› bir çal›flma temposun-da buldum do¤rusu. Meslektafllar›n›zdangeliyor bu. Meslektafllar bu anlay›flta olmasaörgüt de bu çizgide olmaz. Son derece tek-nik, son derece mesleki sorumluluk içindehareket eden ve bu anlamda kamuya da yolgösterici yönde katk›lar› olan, çal›flma sergi-liyorlar. Ben bu nedenle de tüm diflhekimle-rine ve onlar›n birli¤ine teflekkür etmek isti-yorum. Birlikte oldu¤umuz dönemlerde be-nim için en az›ndan yararl› görüflmeler ol-du. Belki diflhekimlerimiz daha çok özeldeçal›flt›klar› için olacak, iflin sürdürülebiliryan›n›, vatandafl›n, hastan›n memnun edile-bilir nitelikte hizmet boyutunu ve kamu so-rumlulu¤u içinde bir anlay›flta olduklar›n›görüyorum. Bu da çok önemli bir katk› diyedüflünüyorum.

TDBD: Son olarak eklemek istedi¤inizbir fley var m›?

fiu ana kadar konufltuklar›m›z daha çok Ge-nel Sa¤l›k Sigortas› aç›s›ndan belki ama sis-teme bütün unsurlar›yla bakt›¤›m›z zamansistemin hem GSS, emeklilik sigortalar›,hemde sosyal yard›m hizmetleri, yeflil kartlar vs.yeniden düzenleyen çok büyük bir dönü-flüm projesi ve bu ayaklar›n birbirinden et-kileflimi, yeniden tan›mlanmas› ve bu etkile-flimden ortaya ç›kacak art› ürün bütün a-yaklar için çok önemli. GSS’nin sistemin di-¤er ayaklar› olan sosyal güvenli¤in emeklisigortalar›, sosyal yard›m hizmetleri di¤er a-yaklar›yla birlikte ele al›nm›fl olmas›ndansa¤layaca¤› yararlarda var. Ve buradan me-sela bir yeflil kartta oldu¤u gibi kiflinin gelirtespiti yap›lmaks›z›n varl›kl›, yoksul mu ol-du¤una bak›lmaks›z›n veya bir kiflinin sa¤-l›k karnesi üzerinden baflkalar›n›n yararlan-mas›n› dikkate ald›¤›m›z zaman veya bir ki-fliyi sa¤l›k tesisine gönderip hangi ifllemlemuhatap oldu¤unu ve ne kadar bir faturay-la geri döndü¤ünü hiçbir flekilde takip ede-meyen bir sistemi düflündü¤ümüz zamanbunlar› hepsini karfl›l›kl› birbiriyle çek ede-cek, büyük ölçüde de di¤er ayaklarda dü-flündü¤ümüz önlemlerle kay›t d›fl›n› azalta-cak mekanizmalar› bir arada düflündü¤ü-müz zaman asl›nda sistemin a盤› daha az o-lacak çünkü kay›p iflini azaltt›¤›m›zda siste-mi bütün olarak dolay›s›yla GSS’nin de ge-lirlerini büyük ölçüde artt›rm›fl olaca¤›z.Dolay›s›yla GSS sisteminin ve di¤er sosyalgüvenlik sisteminin birlikte uygulanmas›ylayakalanacak bir sinerji var. Bu sinerji nede-niyle biz asl›nda çok fazla abart›l› maliyet ar-t›fllar› de¤il tam tersine abart›l› tasarruflarbeklemekteyiz. Biz üç y›ll›k bir deneme-uygulama süreci ta-n›mlamaktay›z. Ondan sonra sistemde Ba-kanlar Kurulu’nun üç y›lda bir vergilerdenayr›lan pay› (flu anda % 3.5) yeniden göz-den geçirip de¤ifltirme imkan› var. Dolay›-s›yla üç y›lda büyük ölçüde dengenin olufla-ca¤›n› düflünüyoruz. O üç buçukluk katk›-n›n ne olmas› gerekti¤ini gerçekte o zamangörece¤iz.

TDBD / 48

Genel Sa¤l›k Sigortas› Sistemi

ve Kurumu

EmeklilikSigortas›Kurumu

Sosyal Yard›mve

Hizmet Kurumu

Sosyal GüvenlikHizmet Kurumu

Çal›flma ve SosyalGüvenlik Bakanl›¤›

Sosyal Güvenlik Kurulu

GENEL MÜDÜR

Türkiye ‹fl Kurumu

Page 33: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 52

TDBD: Ülkeler sa¤l›k sistemlerini re-organize ederken hangi kriterleri dik-kate almal›d›r?Bir ülke sa¤l›k sistemini reorganize eder-ken, ilk olarak neden reorganizasyon so-rusunun cevab›n› verebilmelidir. Bu so-runun cevab›, o ülkenin sa¤l›k sistemi i-le ilgili temel problemlerinin neler oldu-¤unu ve reform çal›flmalar›n›n hanginoktalarda odaklanmas› gerekti¤ini orta-ya koyacakt›r. Bu sürecin mümkün ol-du¤u kadar ilgili taraflar›n kat›l›m›na a-ç›k olmas›, objektif kriterlere ve bilimselverilere dayal› olarak gerçekleflmesi, so-runlar›n do¤ru olarak belirlenmesini veolas› çözümlerin sa¤l›kl› olmas›n› sa¤la-yacakt›r.Bir sa¤l›k sistemini de¤erlendirirken üçana, dört de ara kriterden söz edilebilir.Ana kriterler; i) sa¤l›k sisteminin ülke-nin sa¤l›k düzeyine yapt›¤› katk›, ii) sis-temi kullananlar›n duydu¤u tatmin dü-zeyi, iii)mali risk korumas› olarak s›n›f-land›r›labilir. Ara kriterler ise verimlilik,eriflim, kalite ve eflitliktir. Sa¤l›k siste-minde yap›lan her de¤ifliklik bu kriterle-ri olumlu ya da olumsuz yönde etkileye-bildi¤i gibi, bazen bir kritere olumlu kat-k›da bulunurken di¤erini ise önceki ko-numundan daha kötü bir konuma geti-rebilir. Bu durumda kriterlerin hangisi-nin daha önemli ve öncelikli oldu¤u ko-nusunda politik ve toplumsal düzeydekarar verilmesi gerekir. Sorunuzu yan›t-layabilmek için bu kriterlerin ne oldu¤uüzerinde k›saca durmakta yarar bulun-maktad›r.Ana kriterlerden birincisi, sa¤l›k sistemi-nin ülkenin sa¤l›k düzeyine yapt›¤› kat-k›d›r. Bir ülkenin sa¤l›k düzeyine sa¤l›ksektörü veya daha spesifik olarak sa¤l›khizmetleri sistemi d›fl›nda bir çok baflkasektör veya ögenin katk›da bulundu¤utart›flmas›z bir gerçektir. Bunlar aras›ndaülkenin genel ekonomik düzeyi, e¤itim,beslenme durumu, çevre ve bunun gibibir çok alan say›labilir. Ancak sa¤l›k sis-teminin iflleyifli de sa¤l›k üzerinde büyüketkiye sahiptir. Bu nedenle, herhangi birreform çal›flmas›nda getirilen yeni dü-zenlemenin ülkenin sa¤l›k düzeyine neyönde katk›da bulunabilece¤inin ortayakonmas› gerekmektedir. Bu katk›n›n bo-yutuna iliflkin de¤erlendirmeler, alterna-

tif öneriler aras›ndan en iyisinin seçilme-si konusunda da politika belirleyicilererehberlik edecektir. ‹kinci ana kriter, sistemi kullananlar›nduydu¤u tatmin düzeyidir. Burada siste-mi kullananlar hem genel olarak toplu-mu hem de sistem içinde hizmet verentüm taraflar› içermektedir. Herhangi birreformun amac› göreceli olarak bir önce-ki konumdan daha iyi konuma ulaflmak-t›r. Ancak bu tüm taraflar›n efl zamanl›olarak verilen hizmetten tatmin düzeyi-nin artaca¤› anlam›na gelmez. Tatmindüzeyini art›rmak için yap›lan ya da ya-p›lmas› düflünülen reformlar, bazen afla-¤›da aç›klanacak olan ara kriterlerle deçeliflebilir. Örne¤in, sigorta kapsam›nda-ki bireylerde hizmet kullan›m› esnas›ndakatk› pay› alma yönünde yap›lan düzen-lemeler gereksiz kullan›m› kontrol alt›naalmay› ve dolay›s› ile verimlili¤i art›rma-y› amaçlarken, sigorta kapsam›ndaki bi-reyler bu düzenlemeden memnun kal-mayabilir. Üçüncü ana kriter mali risk korumas›-d›r. Birey aç›s›ndan bak›ld›¤›nda, sa¤l›khizmeti ihtiyac› hem nitel hem de nicelolarak belirsizdir ve yüz yüze kal›nabile-cek mali yük bireylerin ço¤unlu¤u içinkarfl›lanmas› güç ve hatta imkans›zd›r.Bu nedenle bireylerin hastaland›klar› yada sistemi kullanmak zorunda kald›klar›dönemlerde karfl› karfl›ya kald›klar› maliyükü optimize etmek için çeflitli finansaldüzenlemeler gelifltirilmifltir. Sa¤l›k si-gortas›n›n ortaya ç›k›fl nedeni de temel-de budur.Yukar›da sözü edildi¤i üzere bir sa¤l›ksistemini de¤erlendirirken ayr›ca göz ö-nünde bulundurulmas› gereken dört arakriter bulunmaktad›r: verimlilik, hiz-metlere eriflim, eflitlik ve kalite. Bu dörtkriter ço¤u zaman birbiri ile etkileflimdebulunup birbirini olumlu ya da olumsuzyönde etkileyebilir. Örne¤in ülke düze-yinde sa¤l›k hizmetlerini daha adil birbiçimde sunmak için yap›lan bir düzen-leme verimlilik ilkeleri ile çeliflebilir.Benzer flekilde, hizmetlere eriflim ile ilgi-li olarak yap›lan düzenlemeler hizmetle-rin daha adil sunulmas›n› olumlu yöndeetkileyebilir. Burada unutulmamas› gere-ken önemli bir nokta sa¤l›k sistemindereform çal›flmalar›nda yap›lacak her de-

¤iflikli¤in bu kriterleri de etkileyebilece-¤idir. Bu nedenle her türlü reform öneri-sinin bu kriterler aç›s›ndan etkisinin neolaca¤› ayr›nt›l› bir biçimde de¤erlendi-rilmelidir.Verimlilik, hem kuramsal hem de uygu-lama aç›s›ndan oldukça karmafl›k ve tar-t›flmal› bir kavramd›r. Temel olarak ikitür verimlilikten söz edilebilir: teknikverimlilik ve tahsis verimlili¤i. En yal›nanlat›m›yla teknik verimlilik herhangibir mal ya da hizmetin minimum mali-yetle üretilmesine iflaret eder. Temel ola-rak üretti¤imizi nas›l üretti¤imiz ile ilgi-lidir. Tahsis verimlili¤i ise önceden belir-lenen amaçlara ulaflabilmek için do¤ruç›kt›n›n üretilip üretilmedi¤i ile ilgilidir.Verimlilik kavram›n›n arkas›ndaki en ö-nemli motivasyon kayna¤› kaynaklar›nk›tl›¤› ve mevcut kaynaklar›n en iyi fle-kilde kullan›lma zorunlulu¤udur. Her-hangi bir reform çal›flmas›n›n verimliliküzerindeki etkisi göz önünde bulundu-rulmal›d›r. Ancak daha önce de belirtil-di¤i gibi bazen di¤er kriterleri gelifltir-mek için yap›lan düzenlemeler verimli-lik kriteri ile çeliflebilir. Bu durumda po-litika belirleyicilerin tercih yapmalar› ge-rekecektir.‹kinci ara kriter hizmetlere eriflimdir. E-riflim, en yal›n hali ile fiziksel ulafl›labi-lirlik ve kullan›m olarak ele al›nabilir.Fiziksel ulafl›labilirlik girdilerin nüfuslakarfl›laflt›rmal› olarak co¤rafi da¤›l›m› ileölçülebilir. E¤er bir co¤rafi alan sa¤l›kgirdileri anlam›nda, örne¤in (doktor,hastane yata¤› gibi) di¤er co¤rafi alanagöre daha dezavantajl› ise reform çal›fl-malar›nda bu konuda düzenlemelerinyap›lmas› da göz önüne al›nabilir. Fizik-sel ulafl›labilirlik sa¤lansa bile sa¤l›k hiz-metlerinin kullan›m› konusunda prob-lemler yaflanabilir. Bireyin sa¤l›k hizmet-lerini kullan›m karar›n› etkileyen çok çe-flitli faktörler aras›nda kullan›m s›ras›ndakarfl› karfl›ya kal›nacak mali yük, hizme-te ulafl›m süresi, kültürel faktörler, al›fl-kanl›klar ve davran›fl modelleri say›labi-lir. Reform önerileri, getirilen yenilikle-rin eriflimi hem fiziksel hem de kullan›manlam›nda ne yönde etkileyece¤ini orta-ya koymal›d›r.Üçüncü ara kriter kalitedir ve bu kavramgerek sa¤l›k sektöründe gerekse di¤er

Bu koflullarda GSS, vergiye dayanan bir sistemden daha eflitlikçi ve uygundur

Hacettepe Üniversitesi Sa¤l›k ‹daresi Yüksekokulu Ö¤retim Üyesi Prof.Dr. Mehtap Tatar:

Page 34: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

53 / TDBD

sektörlerde s›kl›kla kullan›lan bir kav-ram olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Kali-tenin klinik kalite ve hizmet kalitesi ola-rak iki boyutundan söz edilebilir. Klinikkalite, en yal›n anlat›m›yla, bireyin mev-cut teknoloji ve bilgi birikimi çerçevesin-de alabilece¤i en iyi hizmeti almas› ola-rak tan›mlanabilir. Hizmet kalitesi isesa¤l›k sistemi içinde verilen otelcilik hiz-metleri, yemek, yard›mc› sa¤l›k hizmet-lerinin kalitesi gibi ö¤elerden oluflur. Ge-nellikle bu ikinci boyut hastalar taraf›n-dan birincisine göre daha kolay de¤er-lendirilebilir. Dördüncü ve son kriter eflitliktir. Eflitlikkonusu da literatürde çeflitli boyutlar› ileele al›nan ve tart›fl›lan bir konudur. Eflit-lik en yal›n anlat›m› ile ikiye ayr›larak e-le al›nabilir: yatay eflitlik ve dikey eflitlik.Yatay eflitlik, ayn› sa¤l›k ihtiyac›na sahipbireylerin ayn› maliyetle karfl› kars›ya ol-mas› olarak tan›mlanabilir. Buna göre,örne¤in ayn› hastal›¤a sahip iki birey ay-n› hizmeti almal› ve ayn› maliyetle karfl›karfl›ya kalmal›d›r. Dikey eflitlikte ise ay-n› hastal›¤a sahip olmayan bireylerin eflitolmayan hizmeti almas› söz konusudur.Örne¤in kalp hastas› bir birey ile griphastal›¤› olan bir birey kaç›n›lmaz olarakfarkl› hizmetleri alacak ve farkl› maliyet-lerle karfl› karfl›ya kalacakt›r.Herhangi bir reformun temel amac›mevcut durumu daha iyiye götürmek vetoplumsal fayday› maksimize etmek ol-mal›d›r. Yukar›da say›lan kriterlerin tü-münün birbiri ile etkileflimi söz konusu-dur ve politika belirleyiciler herhangi birreform önerisini hayata geçirmeden öncebu önerilerin bu kriterleri ne yönde etki-leyebilece¤i konusunda objektif ve bi-limsel verilerle hareket emelidir. Re-formlar› hayata geçirmenin ön koflulla-r›ndan biri de bu reformdan etkilenecektaraflar›n katk› ve kat›l›m›n› sa¤lamakt›r.

TDBD: Sa¤l›k hizmetlerinin finans-man modellerini avantaj ve dezavan-tajlar› ile k›saca özetleyebilir misiniz?Genelde sa¤l›k hizmetlerinin finansmankaynaklar›n› kamu ve yar› kamu kay-naklar› ile özel finansman kaynaklar› o-larak ikiye ay›rmak mümkün. Kamu veyar› kamu kaynaklar› genel vergi gelirle-ri, aç›k finansman›, tahsisli vergiler vesosyal sigorta olarak s›n›fland›r›labilir.Bunlar aras›nda en önemlileri vergi vesosyal sigortad›r. K›saca, ulusal ve ulus-lar aras› borç alarak finansman olarak ta-n›mlanabilen aç›k finansman› ve sigaraalkol ve bunun gibi ürünlerden al›nanvergilerin bir bölümünün sa¤l›k hizmet-lerine aktar›lmas› olarak tan›mlanan tah-sisli vergiler tek bafllar›na finansman

kayna¤› olamayaca¤› için burada ele a-l›nmayacakt›r. Genel vergi gelirleri tüm dünyada sa¤l›khizmetlerinin çeflitli boyutlar›n› finanseetmek için kullan›lan önemli bir finans-man kayna¤›d›r. Özellikle geliflmekte o-lan ülkelerde vergiler sa¤l›k hizmetleri-nin finansman›nda daha önemli rol oy-namaktad›r. Dünya’da temel olarak ver-gilere dayal› bir finansman modelini be-nimsemifl ülkeye örnek olarak BirleflikKrall›k gösterilebilir. Ulusal Sa¤l›k Siste-mi (NHS) vergilerden finanse edilen vetemel olarak hizmetlerin kullan›m› nok-tas›nda herkese eflit ve minimum katk›pay› ile sa¤l›k hizmeti sunmay› amaçla-yan bir sa¤l›k sistemidir. Bu sistem ‘Be-veridge’ taraf›ndan gelifltirildi¤i için lite-ratürde ‘Beveridge’ sistemi olarak adlan-d›r›l›r. Vergilere dayal› sa¤l›k finansmanmodellerinin özellikle geliflmekte olanülkelerdeki en önemli problemleri, vergiyap›s›ndaki problemler ve toplanan ver-gilerin miktar›d›r. Genellikle bu ülkeler-de toplanan vergi miktar›, toplumunsa¤l›k ihtiyaçlar›n› karfl›layabilecek dü-zeyde olmamaktad›r. Bu ülkelerde vergi-ler genellikle katma de¤er vergisi gibi ge-lir ile do¤rudan iliflkili olmayan sat›fl ü-zerinden al›nan vergilerden toplanmak-tad›r. Tersine artan oranl› vergiler olaraknitelendirilen bu vergiler gelir düzeyi ileiliflkili olmad›¤› için özelikle toplumunyoksul kesimlerinin aleyhine önemli e-flitsizliklere neden olmaktad›r. Vergi ya-p›s›n›n adil olmad›¤› bir toplumda, ver-gilere dayal› bir finansman modeli top-lumda mevcut eflitsizliklerin daha da de-rinleflmesine yol açacakt›r. ‹kinci finansman kayna¤› sosyal sigorta-d›r. Sosyal sigorta genellikle sadece sa¤-l›k hizmeti de¤il, ayn› zamanda yafll›l›k,maluliyet gibi alanlarda da finansmansa¤lar. Sosyal sigorta, temel olarak hemiflçi hem de iflverenden iflçinin ücretinedayal› olarak al›nan belirli bir katk› pay›ile finanse edilir. Genelde devlet de busisteme ayr›ca katk›da bulunur. Esas ola-rak kiflinin ödedi¤i primler sa¤l›k hizme-tinin kullan›m› esnas›na herhangi birmaliyetle karfl›laflmamas› için al›nmaklabirlikte, özellikle afla¤›da k›saca de¤inile-cek olan "ahlaki tehlike" nedeniyle baz›hizmetler için kullan›c› katk›lar› söz ko-nusu olabilir. Sosyal sigortaya dayal› sis-temlerin en bilinen örne¤i Alman siste-midir ki Bismarck döneminde gelifltiril-di¤i için literatürde ‘Bismarck’ sistemi o-larak geçmektedir. Sosyal sigortay› özelsigortadan ay›ran en önemli fark sosyalsigortan›n ‘risk paylafl›m›’ esas›na dayan-mas›d›r. Risk paylafl›m›nda kiflilerin için-de bulunduklar› sa¤l›k sistemi göz önü-

ne al›nmaks›z›n gelirleri ile orant›l› ola-rak elde edilen primler bir havuzda top-lan›r ve bu havuzdan ihtiyac› olanlar içinkullan›l›r. Bu durumda sa¤l›k düzeyi iyiolanlardan kötü olanlara do¤ru bir süb-vansiyon söz konusudur ki bu da sosyalfayda aç›s›ndan son derece önemlidir.Sosyal sigorta, hizmet sunumunda baflkasa¤l›k kurumlar›ndan hizmet sat›n alabi-lece¤i gibi kendi kurumlar› arac›l›¤› ilede hizmet verebilir. Sigorta ile ilgili en ö-nemli iki konu gereksiz kullan›m ve ah-laki tehlikedir. Hizmet kullan›m an›ndakiflinin baz› durumlarda kullan›c› katk›-s› ödemesi ve hizmete eriflim için yapt›¤›harcamalar d›fl›nda karfl› karfl›ya oldu¤umaliyet s›f›ra yak›nd›r. Bu da kifliyi zatenprim olarak katk›da bulundu¤u bir sis-temden s›n›rs›z, bazen de gereksiz kul-lanmas› yönünde motive edebilir. Ge-reksiz kullan›m›n miktar› ve nedenlerikonusunda literatürde çeflitli çal›flmalarvard›r, ancak neyin gereksiz oldu¤ununtan›mlanmas› özellikle klinik anlamdaoldukça güçtür. Özellikle ilk uygulama-ya geçildi¤inde sigortan›n sa¤l›k hizmet-lerinin kullan›m miktar›n› art›rmas› do¤-rudan gereksiz kullan›m olarak nitelen-dirilmemelidir. Bunun temel nedeni ki-flilerin finansal bariyerler ortadan kalk-t›ktan sonra asl›nda ihtiyaç duyduklar›,ancak kullanamad›klar› hizmetleri kulla-nabilir hale gelmeler olabilir. Gereksizkullan›m ile yak›ndan ilgili bir baflkakavram "ahlaki tehlike"dir. Ahlaki tehli-ke, kiflinin normal zamanda talep etme-yece¤i bir hizmeti sigorta kapsam›ndaolmas› halinde talep etmesidir. Bu, hastataraf›ndan olabilece¤i gibi sa¤l›k hizme-tini sunanlar taraf›ndan da gerçekleflebi-lir. Yap›lan araflt›rmalar doktorlar›n sa¤-l›k güvencesine sahip oldu¤unu bildi¤ihastalara daha farkl› teflhis ve tedavi yak-lafl›mlar› benimsedi¤ini göstermektedir.Sigorta kurumlar›n›n bu durumlara kar-fl› önlem almas› ve gerekli kontrol meka-nizmalar›n› kurmalar› gerekir. Ancak,bazen bu kontrol mekanizmalar›n›n ma-liyeti ciddi düzeylere ulaflabilir.Üçüncü finansman kayna¤›, özel sigorta-d›r. Özel sigortay› sosyal sigortadan ay›-ran en önemli iki fark, sa¤l›k d›fl›nda e-meklilik ve maluliyet gibi alanlar› kapsa-mamas› ve sigortal›n›n riskini esas alanbir prim esas›n› benimsemesidir. Bu du-rumda kifliler sahip olduklar› sa¤l›k sta-tülerine ya da mevcut yaflam tarzlar›nagöre belirlenen bir prim öderler. Buradaen önemli problem ‘ters seçim’ proble-midir ki özel sigortac›l›¤›n genelde sa¤l›kihtiyac›/riskleri yüksek olanlar› sistemd›fl›na itme e¤ilimi olarak tan›mlanabilir.Yukar›da belirtilenlerin d›fl›nda kul-�

Page 35: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 54

lan›c› katk›lar› da sa¤l›k hizmetlerinde ö-nemli finansman kayna¤›d›r. Kullan›c›katk›lar›n›n hem talep hem de arz üze-rinde çeflitli etkileri söz konusudur kiayr›ca ve ayr›nt›l› bir flekilde ele al›nma-l›d›r.

TDBD: Türkiye’de sosyo-kültürel ve e-konomik eflitsizlikler ile bölgeler ara-s›nda geliflmifllik farkl›l›klar› var. Budurum göz önüne al›nd›¤›nda GSSTürkiye için uygun bir sistem midir?Türkiye’de de dünyan›n her ülkesindede¤iflen derecelerle mevcut olan ekono-mik eflitsizlikler ve bölgeler aras› farkl›-l›klar›n bulundu¤u bir gerçek. Öncelikleekonomik farkl›l›klar üzerinde durulabi-lir. Ekonomik eflitsizlikler ülkenin geçir-di¤i ekonomik kriz dönemlerinde dahaderinleflmekte ve toplumun daha büyükbir bölümünü etkilemektedir. Sa¤l›k sis-temimizin mevcut finansman flekli desa¤l›k alan›ndaki eflitsizliklerin derinlefl-mesine neden olmaktad›r. Temel olaraksa¤l›k güvencesi aç›s›ndan Türkiye’denüfus; Emekli Sand›¤›na ba¤l› olanlar,Sigortalar Kurumuna (SSK) ba¤l› olan-lar, Ba¤-Kur’a ba¤l› olanlar, devlet me-murlar›, özel sa¤l›k sigortas›na sahip o-lanlar, herhangi bir sa¤l›k güvencesinesahip olmayanlar ve Yeflil Kartl›lar olarakyedi gruba ayr›labilir. Toplumun farkl›kesimlerine sa¤l›k güvencesi sa¤layan bufarkl› kurumlar›n farkl› kat›l›m koflullar›ve farkl› teminat/fayda paketleri söz ko-nusudur. Sa¤l›k güvencesine sahip olangruplar aras›nda bile sa¤l›k hizmetlerikapsam›, hizmetlere eriflim, fayda pake-tinin niteli¤i gibi konularda önemli farl›-l›klar söz konusudur. Örne¤in; EmekliSand›¤› mensuplar› hizmet kullan›m› es-nas›nda kendi tercih ettikleri herhangibir sa¤l›k kurumunun hizmetlerindenfaydalanabilirken, SSK mensuplar› sondönemlere kadar öncelikle kendi ku-rumlar›n› kullanmak, ancak sevk edil-dikleri takdirde Sa¤l›k Bakanl›¤› ve di¤erkurumlar› kullanmak konumunda idi. ‹-çinde bulundu¤umuz y›l içerisinde Sa¤-l›k Bakanl›¤› ile Çal›flma Bakanl›¤› ara-s›nda imzalanan bir protokol gere¤inceSSK mensuplar›n›n Sa¤l›k Bakanl›¤› im-kanlar›n› da kullanabilmesi amaçlanm›fl-t›r. Bu gruplar aras›nda sa¤l›k hizmetle-rinin kapsam› ve eriflim aç›s›ndan en a-vantajl› konumda olan grup devlet me-murlar›d›r. Bilindi¤i üzere devlet me-murlar›n›n sa¤l›k harcamalar› ba¤l› bu-lunduklar› kurumun bütçesinden karfl›-lanmakta ve ilaçlardan al›nan katk› pay-lar› d›fl›nda devlet memurlar›n›n kendi-lerine sa¤lanan hizmetin finansman›nabir katk›s› bulunmamaktad›r. Yine bu y›l

içerisinde yap›lan önemli bir de¤ifliklikledevlet memurlar› özel sektörden de fay-dalanma olana¤› sa¤lanm›fl ve hizmetlereeriflimin kapsam› daha da geniflletilmifl-tir. GSS Türkiye için uygun bir sistem mi-dir? GSS’nin getirece¤i en önemli katk›,flu anda sa¤l›k güvencesine sahip olma-yanlar› kapsam alt›na almas›d›r. Ayr›caflu anda mevcut sistemlerin tek bir çat›alt›nda toplanmas› çal›flmalar›, yukar›dasözü edilen eflitsizliklerin giderilmesi veyönetsel verimlili¤i sa¤lamak konusundada önemli katk›larda bulunacakt›r.Yukar›da mevcut finansman modelleri-nin olumlu ve olumsuz yönleri konusuüzerinde durulmufltu. Türkiye’de mev-cut vergi sistemi ve toplanan vergilerinmiktar›, vergilere dayal› bir finansmanmodelinin benimsenmesini güçlefltir-mektedir. Ayr›ca mevcut yap› korunarakvergiye dayal› bir sisteme geçilmesi, ö-zellikle eflitlik kriterini olumsuz yöndeetkileme potansiyeli tafl›maktad›r. Bu ne-denle, bana göre GSS’ye dayal› bir sis-tem, Türkiye’nin bugünkü nesnel koflul-lar› düflünüldü¤ünde vergiye dayal› birsistemden daha eflitlikçi ve uygundur.Ancak sorunuzda belirtti¤iniz gibi, eri-flim ve hizmet kalitesi konusunda özel-likle bölgeler aras›nda bir dengenin sa¤-lanmas› gerekli. Bunun yan› s›ra, sigorta-n›n özellikle ahlaki tehlike ve gereksizkullan›m boyutlar› ile ilgili gerekli ön-lemlerin al›nmas› gerekir..

TDBD: GSS’nin sa¤l›k harcamalar›n›art›ran bir sistem oldu¤u söyleniyor,siz ne düflünüyorsunuz?Sa¤l›k sigortas›n›n sa¤l›k harcamalar›n›art›rmas›, beklenen bir sonuçtur. Bununtemel nedeni sigortaya ba¤l› olarak kul-lan›m›n artmas›d›r. Birçok ülkede yap›-lan araflt›rmalar sa¤l›k güvencesi olmas›durumunda, sa¤l›k hizmetlerinin hembireyler hem de doktorlar taraf›ndan da-ha çok kullan›ld›¤›n› ortaya koymakta-d›r. Bu nedenle sigortaya dayal› reform-lar planlan›rken mevcut kullan›m oran-lar› de¤il, kullan›mdaki potansiyel art›flgöz önüne al›nmal›d›r. Mevcut kullan›moranlar›na dayan›larak yap›lan hesapla-malar sa¤l›k finansman sisteminin yüzyüze kalaca¤› mali yük ile ilgili olarakyan›lt›c› rakamlar verebilir. Ayr›ca sa¤-l›k sektöründe arz›n talep yaratma özel-li¤i göz ard› edilmemeli ve sadece hiz-meti talep edenlerin de¤il, hizmeti su-nanlar›n da davran›fl modelleri göz önü-ne al›nmal›d›r.

TDBD: GSS içinde difl hekimli¤i hiz-metlerinin yeri ne olmal›d›r?

A¤›z ve difl sa¤l›¤› hem bireysel hem detoplumsal iyilik hali aç›s›ndan son dere-ce önemlidir. Yap›lan araflt›rmalar kiflile-rin a¤›z ve difl sa¤l›klar›n›n düzeyi ile ge-lir düzeyleri aras›nda do¤rusal bir iliflkioldu¤unu göstermektedir. Düflük gelirgrubundaki kifliler daha kötü a¤›z ve diflsa¤l›¤› statüsüne sahipken, gelir düzeyiartt›kça hem göstergeler hem de kulla-n›m artmaktad›r. Dünyan›n birçok ülke-sinde difl hekimli¤i hizmetlerinin hangidüzeyde kapsanmas› gerekti¤i konusun-da tart›flmalar ve farkl› yaklafl›mlar sözkonusudur. Özellikle özel sigortac›l›k a-ç›s›ndan a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetleri ge-nellikle genel sa¤l›k kapsam› d›fl›nda b›-rak›lmakta ve birey iste¤e ba¤l› olarakayr›ca özel sa¤l›k sigortas› sat›n alabil-mektedir. Ulusal sa¤l›k sistemine örnekolarak verilen Birleflik Krall›kta belirligruplar d›fl›nda kalanlar (belirli bir geli-rin alt›nda kalanlar, hamileler ve emzik-liler, ö¤renciler gibi) a¤›z ve difl sa¤l›¤›hizmetlerinden ücret ödeyerek yararla-nabilmektedir. Hollanda sa¤l›k sistemi i-se belirli bir yafl grubundan sonra kiflile-rin a¤›z ve difl sa¤l›klar›ndan kendileri-nin sorumlu oldu¤unu bu nedenle dekarfl› karfl›ya kald›klar› maliyetlere kat-lanmalar› gerekti¤ini benimsemifl ve ço-cukluk ça¤› ve koruyucu hizmetler d›-fl›nda a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerinin fi-nansman›n› bireylerin sorumlulu¤unab›rakm›flt›r.Türkiye’de a¤›z ve difl sa¤l›¤› statüsününher türlü de¤erlendirme alt›nda oldukçakötü oldu¤u bilinen bir gerçektir. Kötüa¤›z ve difl sa¤l›¤› yan›nda, koruyucu he-kimlik anlam›ndaki uygulamalar da gele-cek için çok ümit vaat etmemektedir. Bugerçekler ›fl›¤›nda eldeki s›n›rl› kaynaklarda göz önüne al›nd›¤›nda yukar›daki so-runun cevab›n›n ne kadar zor oldu¤u an-lafl›l›r. Kan›mca özellikle a¤›z ve difl sa¤-l›¤›n›n korunmas› ve gelifltirilmesine yö-nelik uygulamalar kesinlikle GSS kapsa-m›nda olmal›d›r. Ancak buna paralel ola-rak devletin toplumda a¤›z ve difl sa¤l›¤›-n›n gelifltirilmesi konusunda bireysel so-rumluluklara yönelik bilinçlendirme ça-balar›na da çok fazla önem vermesi ge-rekmektedir. K›sa dönemde özellikle be-lirli gelir düzeyinin alt›ndakileri, 0-15yafl grubundakilerin a¤›z ve difl sa¤l›¤›uygulamalar› ve koruyucu diflhekimli¤iuygulamalar› kapsam içerisine al›nmal›,ancak toplumsal bilinçlenme sa¤land›k-tan sonra sadece 0-15 yafl grubundakilerve koruyucu diflhekimli¤i uygulamalar›kapsam içine al›nmal›d›r. Burada devle-tin temel rolü, a¤›z ve difl sa¤l›¤› konu-sunda toplumsal bilinçlenmeyi sa¤layanpolitikalara a¤›rl›k vermek olmal›d›r. �

Page 36: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 56

TDBD: Genel Sa¤l›k Sigortas› Türkiyeiçin uygun bir proje mi?Ben gerek kamudaki gerek özel sektör-deki meslek yaflam›m›n nerdeyse 5/4’ü-ne yak›n bir bölümünü sa¤l›k reformlar›süreci içinde yaflayarak geçirdim. Ki-minde mutfa¤›nda, kiminde iflin bafl›n-da, kiminde özel sektör aya¤›nda. Amaflunu söylemek istiyorum; Türkiye’degerçekten Genel Sa¤l›k Sigortas› art›kvakit geçirilmeden geçilmesi gereken birfinansman modelidir. Bu finansman mo-delinde 10-15 senedir çok büyük mesa-feler katedilmifltir, çok güzel çal›flmalaryap›lm›flt›r. Görüyorum ki bugünkü si-yasi otorite de bu çal›flmalar›n üstüneyol almak istiyor. Bu anlamda GenelSa¤l›k Sigortas› Türkiye için uygun birmodeldir. Bir baflka nedeni de Türkiyegibi gelir da¤›l›m› uçurumlar› olan ülke-lerde, vergi adaletsizli¤i olan ülkelerde,vergi bazl› sa¤l›k hizmetlerinin finans-man› bugünkünden çok daha iyi olma-yacakt›r ama prim bazl› olup da ödemegücü olmayanlar› devletin finansa etti¤ibir sistem bugünkünden daha sa¤l›kl›,rasyonel iflleyen bir finansman alt yap›-s›nda sürdürülebilirli¤i de beraberindegetirecektir.

TDBD: Prime dayanan sigorta sistem-lerinde ödemeler aksad›¤›nda sistem-de bir t›kanma oluyor(SSK ve Ba¤-Kurörneklerinde oldu¤u gibi). Genel Sa¤-l›k Sigortas›nda da böyle bir t›kanmaolursa devlet kaynak aç›s›ndan nas›lbir çözüm düflünüyor? Prim tahsilat›nda bir tak›m önlemler al-may› dolay›s›yla herkesten prim tahsil e-debilmeyi düflündüklerini söylüyorlar.Bir di¤eri bu primi uygun yerlerde de-¤erlendirmeyi, gidip gayrimenkul alma-may›, sadece hizmete yönelik de¤erlen-dirmeyi düflünüyorlar. Ama tabi ki bu-günkü sistemdeki maliyetler üzerindentasar›mlanan yeni bir sistemde yanl›flöngörüler olabilir, belli aç›klar olabilir.Hatta Genel Sa¤l›k Sigortas›n›n tüm nü-fusu kapsamas›n›n beraberinde getirdi¤ibir talep art›fl› olabilir. Dolay›s›yla bu damaliyete yans›yacakt›r. Yine hem say›nMüsteflar Yard›mc›s›n›n hem yetkilileri-nin, Çal›flma Bakanl›¤›’n›n söyledi¤e gö-

re vergi bazl› bir destek düflünüyorlar. %3,5 oran›nda bir vergi bazl› destek ko-numuna getireceklerini söylüyorlar.Bence e¤er rasyonel düflünülürse kendikendine ayaklar› üzerinde durabilecekbir Genel Sa¤l›k Sigortas› yönetimi vesadece finansman›ndan sorumlu bir Ge-nel Sa¤l›k Sigortas› yönetimi oluflursa buyanl›fllar olsa bile, bu eksiklikler olsa bi-le zaman içinde tamamlanarak yürür di-ye düflünüyorum.

TDBD: ‹leriye yönelik bir projeksiyonhaz›rland›¤›na göre flu andaki talepmi yoksa oluflacak talep mi dikkate a-l›n›yor? ‹ki fleyi dikkate ald›klar›n› söylüyorlar.Birincisi; hem nüfusumuz yafllanacak,yafllanan nüfusun hizmet talebinde art›flolacak, dolay›s›yla maliyete yans›yan birart›fl olacak hem de bugün co¤rafi ve e-konomik ulafl›labilirli¤i olmayan hizme-te Genel Sa¤l›k Sigortas› geldi¤inde sis-tem içine girecek insanlar›n yaratt›¤› birtalep art›fl› olacak. Bugün 1993 çal›flma-s›na göre hizmet kullan›m s›kl›¤› 2,44yani insanlar›n sa¤l›k hizmetlerine bafl-vuru s›kl›¤› y›lda 2,44. Özel sa¤l›k sigor-talar›nda yap›lm›fl bir çal›flmada bu 6-7gibi rakamlarda oynuyor. Demek ki enaz iki üç misli talep art›fl› olabilecek bu-rada. Bu talep art›fl›na yönelik de haz›r-l›kl› olduklar›n› söylüyorlar. Dilerim ge-rek vergi bazl› bir sübvansiyon (% 3,5)gerek projeksiyonlar› dikkate almalar›bu sistemi daha aç›ks›z, daha rasyonelgötürebilir. Ama benim naçizane önerimolabildi¤ince pilot uygulamalarla bu hiz-meti ülkeye yayg›nlaflt›rabilirlerse gör-dükleri aç›klar› hemen ortadan kald›ra-rak götürme flanslar› olabilir.

TDBD: Genel Sa¤l›k Sigortas› hayatageçti¤inde Özel Sa¤l›k Sigortas›n›n dadevreye girebilece¤inden söz ediliyor.Bu konuda biraz aç›klama yapabilirmisiniz? Genel Sa¤l›k Sigortas› bir genel teminatpaketi tan›ml›yor. Diyor ki ben zorunluolarak tüm vatandafllara flu hizmeti, flupaketi verece¤im. Bu paketin sosyal si-gortac›l›k anlam›nda içermedi¤i baz› bö-lümler olabilir. Örne¤in tek kiflilik oda-

da yatma, yurtd›fl›na sevkler, baz› medi-kal, t›bbi endükasyondan çok baflka en-dükasyonlardan istenen hem sa¤l›k hemotelcilik hizmetleri, katk› paylar›ndapaylafl›m olabilir. Bunun içinde ÖzelSa¤l›k Sigortalar›n›n bütün dünyadayapt›¤› (özellikle Almanya ve Hollandaörnekleri burada çok belirgindir), bir ta-mamlay›c› sa¤l›k sigortas› modeli var.Bu model kamunun vermekte oldu¤uhizmetin kapsamad›¤› bölümleri, ta-mamlay›c› sa¤l›k sigortas› paketi ile özelsa¤l›k sigortalar›n›n hizmet verdi¤i kifli-lere sunabilmektedir. Zaten yaklafl›k 8-9ayd›r benim de içinde oldu¤um alt› kifli-den oluflan bir çal›flma grubu tamamla-y›c› sa¤l›k sigortas› paketi neleri içerme-lidir, nas›l yürürlü¤e konmal›d›r konu-sunda çal›flma yapmaktad›r. Asl›nda buAlmanya ve Hollanda baflta olmak üzerebütün dünyada uygulan›yor. Türkiye gi-bi cepten harcamalar›n çok yüksek o-randa oldu¤u bir ülkede Tamamlay›c›Sa¤l›k Sigortas› sa¤l›k riskini paylaflmaanlam›nda iyi bir sinerji yaratacak diyedüflünüyorum.

TDBD: Sigorta flirketleri e¤er sigorta-ya kat›l›m say›s› fazla olmazsa bu ko-nuda baflar›l› olamayacaklar› söylü-yorlar. Devlet hiç kimseyi sigortas›zb›rakmayaca¤›na göre tamamlay›c› si-gorta paketi için özel sigortalara talepolacak m›? Sigorta flirketlerinin hep göz önündetuttuklar› bir oran var. O da hasar primoran› dedikleri oran. Yani ne kadar primtoplam›fls›n›z bunun ne kadar›n› hasaraödemiflsiniz. E¤er siz payday› yani topla-d›¤›n›z primi yani kapsam› art›rabilirse-niz dolay›s›yla riskinizi de azaltm›fl ola-caks›n›z ve sonuç olarak da hasar primoran›n›z düflük olacak. Devlet böyle birtemel teminat paketini üstlendi¤i zamanhele hele hem özelden de alabilirsin ka-mudan da alabilirsin bu hizmeti diyereküstlendi¤i zaman bunun d›fl›nda kalank›s›mlarda ben tamamlay›c› sa¤l›k sigor-tas›na çok ciddi talep olabilece¤ini dü-flünüyorum. Hem ödeme gücü aç›s›n-dan hem de hizmet farkl›l›¤›n› talep e-den insanlara da bir alternatif sunabilmeaç›s›ndan böyle bir hizmet verildi¤i anda

GSS sistemine bir an önce geçilmeliSa¤l›k Bakanl›¤› Eski Proje Koordinatörü Dr. Haluk Özsar›:

Page 37: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

57 / TDBD

kapsam›n›n giderek artaca¤›n› düflünü-yorum.

TDBD: Genel Sa¤l›k Sigortas› kavra-m› 1950’lerden beri Türkiye’de gün-demde olan bir kavram. Neden dahaönceki hükümetler bunu gerçekleflti-remediler? Bu hükümet bu konudaneden bu kadar iddial›? fiimdi olay›n iki boyutu var, bir teknikboyutu bir siyasi boyutu. Türkiye’de birfleyleri yapmaya bafllad›¤›n›zda bürokra-tik anlamda da teknik anlamda da bellibir haz›rl›¤›n olmas› gerekiyor. Son 10-15 y›lda gerçekten ülke gerek Çal›flmave Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›, gerek Ma-liye Bakanl›¤›, gerek Devlet PlanlamaTeflkilat› Hazine Müsteflarl›klar› ve ö-nemlisi Sa¤l›k Bakanl›¤› olarak bu ifleçok haz›rland›, çok kaynak harcad›. Okaynak sadece para de¤ildir. Bu kaynak,insanlar›n zaman›d›r, insanlar›n üretimi-dir o anlamda çok çal›flt› ve belli birnoktaya geldi. Görebildi¤im kadar›ylabu siyasi otoritenin de hem seçim bildir-gesinde hem hükümet program›ndahem acil eylem plan›nda bunlar çok ön-celikli yer alan bafll›klar. Kalk›nma plan-lar›na bakt›¤›n›zda neredeyse 70’li y›llar-dan beri her kalk›nma plan›nda yer al›-yor. Genel Sa¤l›k Sigortas›na geçiflte geç-miflte siyasi nedenlerle olabilir, ülkeninöncelikleri nedeniyle olabilir, haz›rlan-m›fl çal›flmalar›n yasalaflmas›nda baflar›l›olunamam›fl olabilir ama bu bir birikim-dir bir deneyimdir. Ama ben biliyorumki hiç olmazsa bu kadar birikimin üstü-ne böyle bir siyasi otorite varken ve ger-çekten de paylafl›larak gidilebilecek tek-nik bir süreç önümüzde aç›kken yani si-vil toplum kurulufllar›yla, meslek birlik-leriyle, hizmeti sunanlarla, kat›l›mla budizayn› yap›p Genel Sa¤l›k Sigortas›nageçmek için uygun bir zamand›r. Bir denüfus yap›s› demografik yap› aç›s›ndanbak›ld›¤›nda da 2015 y›l›nda Türkiyenüfusunun yafll›l›k oran› 65 yafl üstü o-ran bugünkünün nerdeyse bir mislineyak›n bir orana ulaflacak. Bugün %5,7-%6’larda olan 65 yafl üstü nüfus yap›lanprojeksiyonlara göre 2015 y›l›nda yanibundan 10-13 y›l sonra çok de¤il, 2013y›l›nda %10-%9,5’lara ulaflacak, bu çokönemli bir rakamd›r. Hem maliyetleri-miz artacak hem sa¤l›k sigortas›na girer-ken risklerimiz artacak dolay›s›yla o an-lamda bu süreci iyi de¤erlendirmemizgerekir.

TDBD: Genel Sa¤l›k Sigortas›na geçiflhizmetlerin kalitesini mi art›racak,maliyetini mi düflürecek? Avantaj vedezavantajlar› nedir?

Asl›nda çok objektif konuflmak gerekir-se bugün Türkiye’de herkes sa¤l›k hiz-metini bir biçimde al›yor. Kimi bunukötüyü kullanarak al›yor, emekli sand›-¤›, SSK karnesini baflkas›n›n karnesinikullanarak bu hizmetleri talep ediyor.Kimi kendi kurumu üzerinden al›yor.Belki de Genel Sa¤l›k Sigortas›na geçiflherkesin yerli yerine oturmas›n› sa¤laya-cak. Hizmeti finansa edenlerin de, hiz-meti sunanlar›n da, hizmeti alanlar›n daneyse bunun do¤ru yerleri oralara otur-mas›n› sa¤layacak. Ne olacak bir taraftafinansmanla sunum ayr›lacak. Finans-mandan sorumlu olanlar sa¤l›kla emek-lili¤i birbirinden ay›rtacaklar›n› söylü-yorlar ki y›llard›r zaten üzerinde çal›fl›-lan konu bu, do¤rusu da bu. Hizmetisunanlar›n hepsinden kamu özel ayr›m›gözetmeksizin hizmet alacaklar›n› söy-lüyorlar. Bu da son derece do¤ru. Hiz-met içinde rekabeti beraberinde getire-cek. Ama tüm bunlarda dikkat edilmesigereken nokta sa¤l›k hizmetinin sosyalolma vasf›n›n asla gözden ç›kar›lmama-s›d›r. Çünkü sa¤l›k hizmetinde talebi tü-ketici belirlemez. Çünkü sa¤l›k hizme-tinde karfl›n›zda hizmeti sunan profes-yoneller vard›r ki sa¤l›k ekonomistleribunun monopolleflmeye çok e¤ilimli ol-du¤unu hatta monopol oldu¤unu iddiaediyorlar. Sa¤l›k hizmetleri ikame edile-mez, yerine konulamaz. Devletin birsosyal sorumlulu¤u vard›r. Asl›nda Ge-nel Sa¤l›k Sigortas›’n›n ödeyebilendenprimini alarak ödeme gücü olmayan›nprimini ödeyerek bu risk paylafl›m›n›,bu sosyal toplumsal paylafl›m›, dayan›fl-may› getirmesi bence bugün için en uy-gun bir sistemdir. Ama tabi burada çokdikkat edilmesi gereken baflka bir noktavar. Önce finansman› düzelteyim öbürayaklar›n› sonra yapay›m dedi¤inizde i-flin birinci basama¤›n› organize etmedi-¤inizde iflin ikinci, üçüncü basama¤›n›organize etmedi¤inizde hastaneleri ö-zerklefltirmedi¤imizde ve bugün gibiAnkara’dan yönetmeye kalkt›¤›m›zdaher kurumun ayr› hastanesi olmas› özel-li¤ini devam ettirdi¤imizde ve özelle ka-muyu birbirine rakip gibi görmeye de-vam etti¤imizde bu hizmetin finansma-n›n› düzetti¤inizi zannedersiniz ama bu-günkü maliyetin çok daha üstünde bu-günkü kalitenin çok daha alt›nda sa¤l›khizmetine ulaflma gibi bir riski de bera-berinde getirirsiniz. Ben yak›n çevremdetan›d›¤›m bürokrat, teknokrat ve akade-misyenlerle flunu paylaflmaya çal›fl›yo-rum; bu ülkede yaklafl›k 15-20 y›ld›rsa¤l›k reformlar› tart›fl›l›yor. E¤er do¤rubir fley yap›lmazsa toplumun sa¤l›k re-formuna olan iyi niyeti, hevesi köreltile-

cek ve bir daha çok do¤ru bir fley yap-maya kalkt›¤›m›zda bile kimse size inan-mayacak. O anlamda bu sürecin kat›l›m-la götürmenin ve bu riskleri olabildi¤in-ce minimalize ederek götürmenin çokyararl› olaca¤›n› düflünüyorum.

TDBD: Son ç›kan yönetmelik ve teb-li¤lere bak›ld›¤›nda kamuda çal›flan-lar özel kurum ve kurulufllardan hiz-met al›rken muayenehanelerden ya-rarlanam›yor. Oysa diflhekimlerinin% 80’i muayenehanede çal›fl›yor. Budurumu nas›l de¤erlendiriyorsunuz?Ben bunu bir bafllang›ç olarak de¤erlen-diriyorum. Ama bu bafllang›c›n çok uza-mamas› gerekti¤ini ve gerçekten e¤erherkes her yerden hizmet sat›n alabil-sin, rekabet edilebilsin deniyorsa devle-tin minimumlar› belirleyerek yani asga-ri hizmet, kalite, fiyat standartlar›n› be-lirleyerek her yerden hizmet alabilmesi-ni bunun içinde muayenehanelerin deolmas› gerekti¤ini alt›n› çizerek düflü-nüyorum ancak diflhekimlerinin çokdaha özel bir profili oldu¤unu siz desöylediniz herkes söylüyor. Bugün ülke-de toplam diflhekimi say›s›n›n dörtte ü-çü sadece özel çal›flan diflhekimi e¤er sizbu hizmeti sadece kamu üzerinden al-maya devam ederseniz bu dörtte üçügörmezden gelirseniz hizmette rekabetisa¤layamayaca¤›n›z gibi kaliteyi de fi-yatla ilgili gelmesi gereken rasyonel ger-çekçi noktay› da yakalayamama riskinesahipsiniz. Ama ben bunu bir bafllang›çolarak görüyorum geçen sene bu za-manlar konuflsayd›k deseydik ki özelkurumlardan da hizmet sat›n al›nacakherhalde bunu bir hayal olarak görür-dük. Bence bunu gerçeklefltirmesi nede-ni ile siyasi otoriteyi kutlamak gerekir.Çok büyük de risk al›yorlar. Ama eksik-likleri ile girdiler bu ifle. Bürokratlarlada konufluldu¤unda söyledikleri evethakl›s›n›z biz bu ifli tamamlayarak gir-seydik bu ifl 6 ay 1 y›l gibi bir zaman a-lacakt›. Biz biran önce girmek istiyoruz,eksikliklerimizi de yolda düzeltiriz. Di-lerim yolda düzeltirler, dilerim devlet a-d›na bu kötüye kullan›lacak sa¤l›ktaçünkü kötüye kullan›m oran› hem hiz-met sunan hem hizmeti kullanan aç›s›n-dan ne yaz›k ki çok fazla. Hizmet fazlakötüye kullan›lmadan, gerçek amac›nahizmet edecek biçiminde yürür. Bu birbafllang›çt›r, ben bu bafllang›c›n diflhe-kimlerinin muayenehanelerinden dehizmet sat›n al›narak devam edece¤inisan›yorum. Herhalde Sa¤l›k Bakanl›¤› i-le Maliye Bakanl›¤› oturacak ve bunu ö-zel muayenehanelerden de alacak bi-çimde geniflletecek. �

Page 38: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 58

Ülkemizde ‘Genel Sa¤l›k Sigorta-s›’ (GSS) sistemine geçifl haz›r-l›klar›, a¤›z difl sa¤l›¤› aç›s›n-

dan, hem ulusal sa¤l›k politikam›z›nhem de bu yeni yap›lanmada difl he-kimlerinin nas›l yer alabilece¤i konusu-nu gündeme getirmifltir.1990’l› y›llardan bu yana yap›lan birçok çal›flmada ‘Ulusal Sa¤l›k 21’ politi-kalar›nda oldu¤u gibi ulusal hedefler veçözümleri üzerinde durulmufltur. An-cak günümüz koflullar›nda durum ye-niden de¤erlendirildi¤inde, ulusal he-deflerin iki ana noktada odaklanmas›gerekti¤ini görmekteyiz.1. ‹leri yafl gruplar›nda, fliddet ve yay-g›nl›k aç›s›ndan yüksek düzeylerde bu-lunan a¤›z difl hastal›klar›n›n azalt›lma-s›n› hedef alan, çocuk ve genç yafl grup-lar›n› kapsayan koruyucu a¤›rl›kl› sa¤-l›k kazan›m› projelerinin haz›rlanmas›,2. Varolan tedavi ihtiyaçlar›n›n karfl›-lanmas›nda; etkinlik, verimlilik ve ma-liyet yarar analizleri yap›lm›fl, kan›tadayal› difl hekimli¤i esasl›, önceli¤in bi-rinci basamak difl hekimli¤i hizmetleri-ne verildi¤i, hizmetlere olan talebin dedikkate al›nd›¤› bir hizmet planlamas›-n›n yap›lmas›.Ulusal sa¤l›k kazan›m› projeleri olarak;bilim dal›m›z taraf›ndan 5 y›l süreli, ül-kemiz koflullar›n› dikkate alan ve bir

model olma özelli¤ini tafl›yan ‘Okul A-¤›z Difl Sa¤l›¤›’ program› ile ‘Ulusal A¤›zDifl Sa¤l›¤› E¤itimi’ projesi önerilmekte-dir. Konunun detaylar› bir baflka yaz›daele al›nacak, araflt›rma sonuçlar› ve ge-rekçeleri bildirilecektir.Ancak, GSS aç›s›ndan henüz, toplum e-sasl› koruyucu programlar›n, hangi ku-rum taraf›ndan yürütülece¤inin karar›-na var›lmam›fl olmas› bütçe ve uygula-ma aç›s›ndan belirsizli¤e neden olmak-tad›r. Bu konu ayn› zamanda UlusalSa¤l›k Politikas› ile GSS çal›flmalar› ara-s›nda olmas› gereken uyumun nas›lsa¤lanabilece¤i aç›s›ndan da önem tafl›-maktad›r. GSS’nin topluma verece¤ihizmetlerin, ulusal hedeflere gösterece-¤i uyum, sa¤l›k düzeyinin yükseltilme-si aç›s›ndan dikkate al›nmas› gereken ö-nemli bir noktad›r. Zira baz› ülkelerde,politika haz›rlay›c›lar› ile uygulay›c›lar›-n›n farkl› olmas›ndan kaynaklanan pekçok sorunun çözümlenmesinde, ciddizorluklarla karfl›lafl›ld›¤› bilinmektedir.Varolan tedavi ihtiyac›n›n karfl›lanmas›planlamalar›nda bir yandan toplumuna¤›z difl sa¤l›¤› düzeyinin yükseltilebil-mesi için bu hizmetlerin tafl›mas› gere-ken özellikler, bir yandan da hizmetle-rin sat›n al›nmas› koflullar› önem tafl›-maktad›r.Örne¤in; sa¤l›¤›n korunmas› ve geliflti-

rilmesi aç›s›ndan birinci basamak sa¤l›khizmetleri özel bir önem tafl›makta vebu hizmetlerin tüm toplum kesimlerinekatk› pay› olmaks›z›n verilmesi gerek-mektedir. Araflt›rmalar, birinci basa-makta katk› pay› al›nmas›n›n talebi s›-n›rlay›c› bir faktör olarak rol oynad›¤›n›bildirmektedir. Oysa, birinci basamaksa¤l›k hizmetlerinin yayg›nlaflt›r›lmas›-n›n sa¤l›k düzeyinin yükseltilmesinde

ne kadar önemli oldu¤u aç›kça bilin-mektedir.Diflhekimli¤i hizmetlerinde karfl›laflt›¤›-m›z sorunlardan biri de birinci, ikincive üçüncü basamak hizmetlerin genelsa¤l›kta oldu¤u gibi kolayl›kla birbirin-de ayr›lamamas›d›r. A¤›z difl sa¤l›¤› hiz-metleri afla¤›da görüldü¤ü gibi a¤›rl›kl›olarak birinci basamakta yo¤unlaflmak-tad›r.Diflhekimli¤i hizmetlerinin s›n›flama-s›nda ve GSS kapsam›na entegrasyo-nunda karfl›laflt›¤›m›z sorunlardan biride birinci basamakta yer alan ancakmaliyetler aç›s›ndan çok yüksek boyut-lara ulaflan protezlerle ilgili olarak buhizmetlerde katk› pay›n›n al›nmas› zo-runlulu¤udur.GSS kapsam›na al›nacak hizmetlerinbelirlenmesinde, maliyetler kadar ihti-yaç-arz talep dengesinin de dikkate a-l›nmas› gerekmektedir. Hizmetlere olantalebin özellikle son y›llarda önemli bir

A¤›z difl sa¤l›¤› ve Genel Sa¤l›k Sigortas› tasar› tasla¤›

‹.Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi Toplum A¤›z Difl Sa¤l›¤› Bilim Dal›Ö¤retim Üyesi Prof.Dr. ‹nci Oktay

Birinci basamak hizmetler ‹kinci basamak hizmetler Üçüncü basamak hizmetler

Muayene Komplike konsevatif tedavi A¤›z difl bölgesindekiAcil tedavi Ortodonti tümör ve kanserlerKoruyucu uygulamalar Periodontal cerrahi Konjenital ve edinselDolgu A¤›z ve çene cerrahisi malformasyonlarEndodontiProfesyonel temizlikÇekim A¤›z hastal›klar›Yer tutucuKuronRadyografiKoruyucu ortodontiProtez

D‹fi HEK‹ML‹⁄‹ H‹ZMETLER‹

Yafl Grubu Tedavi Maliyeti($)04-05 26 520 00006-13 119 479 52514-19 107 272 62020-24 93 973 13425-29 97 922 70830-34 91 117 08035-44 148 080 78145-54 36 364 55555-64 13 315 40665+ 5 884 906Tüm yafl gruplar›nda, sadece difl çürükleri vegingivitis tedavisine öncelik verildi¤i ve tale-

bin %10 oldu¤u varsay›ld›¤›nda

Page 39: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

59 / TDBD

düflüfl içinde oldu¤u bilinmektedir. An-cak difl hekimli¤i hizmetlerinin GSSkapsam›na al›nmas›n›n, talebin yüksel-mesine etkili olabilece¤i düflünülmek-tedir. Önemli sorunlardan biri de tale-bin GSS’nin karfl›layabilece¤inin çoküstüne ç›kmas› endiflesidir. Bu durum-da kaynak yetersizli¤i ve difl hekimineödeme yap›lamamas› gibi bir durumlakarfl›lafl›labilecektir. Zira araflt›rmalaragöre ülkemizde a¤›z difl sa¤l›¤› harca-malar›n›n y›lda 600 milyon dolarla birmilyar dolar aras›nda oldu¤u ifade edil-mektedir. Oysa toplumun tümünün a-¤›z difl sa¤l›¤› sorunlar›n›n tedavi mali-yetinin 11 milyar dolar›n üzerine ç›ka-ca¤› tahmin edilmektedir.Yukar›daki bilgilerin ›fl›¤›nda, tedavihizmetleri aç›s›ndan her yafl grubu içinöncelikli hizmetlerin belirlenmesi ge-rekmektedir.Tüm yafl gruplar›nda, sadece difl çürük-leri ve gingivitis tedavisine öncelik ve-rildi¤i ve talebin %10 oldu¤u varsay›l-d›¤›nda, karfl›m›za ç›kan tablo yandagörülmektedir.Maliyetlerin hesaplanmas›nda TürkDiflhekimleri Birli¤i taraf›ndan yapt›r›-lan maliyet araflt›rmas› dikkate al›narakdolgu ücreti ortalama 25 $ olarak he-saplanm›flt›r. Ancak, haz›rlanan ana ra-porda maliyet hesaplar› daha detayl› o-larak dikkate al›nmaktad›r. Tablodakiharcamalar›n toplam›n› inceledi¤imiz-de maliyetlerin 739.930.709 $’a ulaflt›-¤› görülmektedir. Bir önemli nokta da, bu maliyet hesap-lar› içine sa¤l›k kazan›m› projelerninmaliyetlerinin de ilave edilmesi gerekli-li¤idir.Ayr›ca, tasar› ile ilgili önemli bir noktada Genel Sa¤l›k Sigortas› yönetiminde,hizmeti sat›n alan ve geri ödemeyi ya-pan kurumlar›n dikkate al›nmas›nakarfl›n, hizmet sunucular›n›n sistem i-çinde temsil edilmesinin söz konusu o-lamamas›d›r. Bu durum da sa¤l›k per-sonelini, sistem karfl›s›nda yaln›z b›rak-makta ve ileride, örnekleri di¤er ülke-lerde de görüldü¤ü gibi hekimlerinmeslek odalar› d›fl›nda yeni örgütlen-melere yönlenece¤i düflünülmektedir.Sonuç olarak; a¤›z difl sa¤l›¤› hizmetle-rinin GSS kapsam›na entegrasyonundabir çok sorunla karfl›lafl›lmas›na ra¤-men, tüm beklentilere cevap olabilecekortak bir yaklafl›m gelifltirme çabalar›-n›n yo¤un olarak devam etti¤ini ifadeedebiliriz.

Sa¤l›k hizmetlerinin finansman›bütün dünyada üzerinde önemledurulan ve tart›fl›lan bir konudur.

Çeflitli ülkelerde uygulanan bu sistem-leri üç grupta toplayabiliriz. Bunlar›n il-ki bütün sa¤l›k hizmetlerinin devlet ta-raf›ndan vatandafllara verilmesidir. Busistemde sa¤l›k giderleri tamamen dev-let taraf›ndan karfl›lanmakta, bireylerinkatk›s› bulunmamaktad›r. Sistemin fi-nans kayna¤› genel vergilerdir. ‹kincisitamamen pazar flartlar›na dayanan bi-reylerin do¤rudan cepten ödemelerleharcamada bulunarak hizmet sat›n al-malar›d›r. Üçüncü model ise sa¤l›k si-gortas› modelidir. Busistemde bireyler belirlimiktarda prim öderler,bir havuz oluflur sa¤l›kharcamalar› buradanyap›l›r. Endüstrileflmiflülkeler ço¤unlukla busistemi benimsemifl ol-salar da geliflmifl ülke-lerin ço¤unda bu üçsistem birlikte karmabir flekilde uygulan-maktad›r. Bu durum sa¤l›k hizmetleri-nin finansman›n›n karmafl›k yap›s›ndankaynaklanmaktad›r. Bu nedenle hiz-metler ne tamamen kifliler taraf›ndan ö-zel harcamalarla ne de tamamen kamuyarar›na baflka bir kurum taraf›ndan fi-nanse edilebilirler. Ancak tüm sistem-lerde devletin varl›¤› bir zorunluluk gi-bi görünmektedir.AB ülkelerinin sa¤l›k hizmetleri konu-sunda standart bir yap›lar› yoktur. Herülke sa¤l›k sorunlar›n› kendi koflullar›-na göre çözmeye çal›flmakta ve sistem i-le ilgili aray›fllar›n› sürdürmektedir.

Ülkemizde durumÜlkemizdeki sa¤l›k hizmetlerini de¤er-lendirirsek yaklafl›k 10 milyon kiflininsosyal güvenceden yoksun olmas›, hiz-metlerde çok bafll›l›k, finansmanda ay-r›flma, hizmeti sunan kurumlar›n koor-dinasyonsuzlu¤u, kaynak israf›, önce-liklere göre önlem al›nmamas›, hizmet-lerde eflitsizlik, hizmetlere ulafl›mdakigüçlükler ülkemizi sa¤l›k göstergeleri a-ç›s›ndan az geliflmifl ülkelerin konumu-na düflürmüfltür. Bu durum yetkilileriTürk sa¤l›k sisteminde yeni bir düzenaray›fl›na yöneltmifl olsa da birbirleriniizleyen iktidarlar aras›ndaki politik u-

yumsuzluklar ve istik-rars›zl›lar al›nm›fl olankararlar›n ve ç›kart›lanyasalar›n hayata geçiril-mesinde gecikmelerehatta geriye dönüfllereneden olmufltur.Mevcut iktidar, sa¤l›ksisteminin yeniden dü-zenlemesi, sa¤l›¤›n ge-lifltirilmesi, sa¤l›kla il-gili önlemlerin al›nmas›

devletin görev ve sorumlulu¤udur dü-flüncesiyle sa¤l›k sistemimiz sürecindeçeflitli aral›klarla gündeme gelen ancakneticelenemeyen Genel Sa¤l›k Sigortas›(GSS) sistemini hayata geçirmeyi amaç-lad›. Bu amaçla çal›flmalar sürdürül-mekte ve 2004 y›l› Haziran ay› öncesisistemin hayata geçirilece¤i yetkililer ta-raf›ndan ifade edilmektedir.

TDB yak›ndan izliyorTürk Diflhekimleri Birli¤i çal›flmalar›yak›ndan izliyor ve katk› vermeye çal›-fl›yor. GSS’ye ilk örnek uygulama

TDB Toplum A¤›z Difl Sa¤l›¤› Hizmetlerinin Örgütlenme, Finansman ve Sunumu Komisyonu Üyesi Necati Hilmi Küçüky›ld›z:

Sa¤l›k sisteminde yeni bir dönem:

Genel Sa¤l›k Sigortas›

GSS’nin

hedefi sa¤l›¤›

sosyallefltirmek

ve sa¤l›kta

sosyal güvenli¤i

sa¤lamak olmal›d›r.

� �

Page 40: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

Bismarck sigorta modelidir. Alman-ya’da uygulanmaya bafllam›flt›r ve haladevam eder durumdad›r. Model çeflitliülkelerce de benimsenmifltir ve baz›la-r›nda uygulanmaktad›r. GSS; sa¤l›k alan›nda ülke halk›n›n bu-gününü yar›n›n› güvence alt›na almay›amaçlayan hukuksal altyap›s› olufltu-rulmufl, birbirleri aras›nda koordinas-yon olan kurumlardan teflekkül eder.GSS’nin hedefi sa¤l›¤› sosyallefltirmekve sa¤l›kta sosyal güvenli¤i sa¤lamakolmal›d›r.Sa¤l›k sektöründe üretilen mal ve hiz-metler incelenirken bunlardan kimlerinyararland›klar›na bakarsak burada ikikesim mevcuttur: kamu ve özel. Tedaviedici hizmetlerde büyük oranda özel,koruyucu hizmetlerde genellikle kamua¤›rl›kl›d›r. Sistem, kamu ve özeli bir a-rada bulunduran koruyucu ve tedavi e-dici hizmetlerin birlikteli¤ini zedeleme-yecek bir yap›da olmal›d›r.Sa¤l›k hizmetlerinin felsefesi hizmetle-rin kiflinin bulundu¤u yerde aile ya datoplum içerisinde günlük yaflant›s›ndasunulmas›d›r. Bu nedenle hizmetlere u-laflabilirlik önemli bir boyuttur. Hiz-metler s›n›rs›z, kaynaklar devaml› s›n›r-l›d›r. Kaynak kullan›m›nda verimlilik e-sas al›nmal›d›r. Sa¤l›k hedeflerinin ger-çekleflmesi kaynaklar›n tam ve iyi kul-lan›labilirli¤ine ba¤l›d›r. Sistemde sa¤-l›k hizmetlerinin yönetimi önemli birkonudur. Geliflmifl ülkelerde desantra-lize yönetim, az geliflmifl ülkelerde isemerkeziyetçi yönetimler mevcuttur.Devletlerin rolü planlama, kontrol vedenetleme ile s›n›rl›d›r. Ülkemizde demevcut altyap› koflullar›na uygun biryönetim tarz› seçilmelidir.GSS’n›n tüzel kiflili¤i, özerk bir yap›s›olmal›d›r. Yeni sistem, hizmetlerdenyararlanmayan tüm toplum kesimlerinikapsamal› herkesin prim ödedi¤i zo-runlu bir sigortac›l›k fleklinde ifllemeli-dir. Sisteme girmemek bir hak olaraktan›nmamal›d›r. Bunun tersi sistemdekisosyal dayan›flmay› bozucu ve kat›lanbireylerin prim yükünü art›r›c› olur.Sistem zafiyete u¤rar. Sa¤l›k hizmetleri-ni finanse eden mevcut tüm kurumlarbaflta sosyal güvenlik kurumlar› sistemekaynak aktaracak bir rol üstlenmelidir.Sa¤l›k Bakanl›¤› hizmetleri planlay›c›,programlay›c› ve koruyucu hizmetlerinsunumu için sorumluluk üstlenmelidir.Sistem kamusal finansman› (sa¤l›¤a ay-r›lan pay›) dikkate almal› bunun katk›-

s›n› sa¤lamal›d›r. Aksi takdirde siste-min yükü tamamen bireylere kayd›r›la-cakt›r. Toplumun bir kesimi prim öde-meyecek duruma düflecektir.Sistem oluflturaca¤› teminat paketinin i-çeri¤ini genifl tutmal› mümkün oldu¤uölçüde tüm hizmetleri kapsamal›d›r. Bi-reylerin sisteme ve teminat paketinekarfl› sorumluluklar› belirlenmeli, hiz-met kullan›m›na düzenlilik getirilmeli-dir. Teminat paketinde hizmetlerde ön-celikler olmal›. Hizmetlerin ücretlendi-rilmesinde meslek birlikleri ile ortak ça-l›fl›lmal›d›r. Meslek birliklerinin hiz-metlerin ücretlendirilmesiyle ilgili yap-t›klar› maliyet esasl› çal›flmalar dikkateal›nmal›d›r. Prim sistemi asgari ücretle-

re uygunluk teflkil etmelidir. Mütevazibir prim karfl›l›¤›nda mütevazi hizmetanlay›fl› kalite ve standardizasyonu ze-deleyecektir. Hizmet sunucular›n eme-¤inin de bu bak›flla düzenlenmesi do¤-ru olmayacakt›r.Sözleflmelerde kurals›z ayr›mc›l›k yapa-rak hizmet almak, hizmet üretmek, e-flitlik ve hakkaniyet ilkeleri ile çeliflir.Mevcut durumda sa¤l›k hizmeti sunanve özel yasalarla kurulduklar›n› iddia e-den, genel yasalar›n önüne geçmek iste-yen vak›f, dernek gibi kurulufllara ayr›-cal›k tan›nmamal›d›r. Sistem iflleyiflindehasta, hekimini seçmede serbest olmal›-d›r. Sistem, kamu ve özelden (sektör-lerden) hizmet al›rken kalite için bunla-r›n rekabet koflullar›n› sa¤lamal› ancaktaraflardan birini zay›flatmak gibi uygu-lamalara yer verilmemelidir.

Sistemde hizmetlere eflit normlar geti-rilmeli, sevk zinciri basamaklar aras› u-yum, aile hekimli¤i uygulamas› olmal›,kullan›c› katk›lar›nda öncelikler göz ö-nüne al›nmal›d›r. Sistemin kontrolü vedenetimi belirli bir enformasyon siste-miyle yap›lmal› veya kamu hizmet su-numu içerisinde ayr› bir insan gücü is-tihdam› ile gerçeklefltirilmelidir.GSS, hizmeti sunan ve talep eden her i-ki kesimin özelliklerini saptamal›d›r.Mevcut demografik ölçütleri tespit ede-rek ihtiyaç-talep iliflkisini belirlemeli,finansal bedelleri hesaplamal›d›r.

A¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetleriSistem, difl ve difleti hastal›klar›n› birhalk sa¤l›¤› sorunu gibi alg›lamal›d›r.Bu hastal›klar›n genel sa¤l›k ile ilgili ya-ratt›¤› tahribatlar, a¤r› çekme, fonksi-yon bozukluklar›, sosyal yaflam ile ilgiliyaratt›¤› sorunlar bireylerin yaflam kali-tesini bozmaktad›r. Bu nedenle bu has-tal›klar› bireylerin sorumlulu¤una b›ra-karak önlenebilir rahats›zl›klar olaraktan›mlamak sa¤l›kl› bir tespit de¤ildir.Difl ve difleti hastal›klar›n›n teminat pa-keti kapsam›nda bulunmas› bir zorun-luluk olmal›d›r.Bu hizmetler teminat paketinin kapsa-m›na al›n›rken koruyucu ve tedavi edi-ci hizmetlerin birlikteli¤i gerçeklefltiril-meli, diflhekiminin eme¤ini ucuza sat-mas›, hizmetlerin ucuza sat›n al›n›p ka-litenin düflürülmesi gibi uygulamalaradüflülmemelidir.Teminat paketinin a¤›z ve difl sa¤l›¤›hizmetlerini kapsamas›n›n yararlar› ola-cakt›r. Birincisi, bireylerin hizmetlerikullan›m›nda bir art›fl olacakt›r. Bununsebebi prim ödeyen bireylerin bu hak-lar›n› kullanmay› bir sorumluluk olarakalg›lamalar›d›r. Yap›lan araflt›rmalarmevcut durumda sosyal güvencesi olankiflilerin hizmetleri cepten ödemelerlesat›n alanlara göre hizmetleri daha çokkulland›klar›n› aç›klamaktad›r. ‹kincisibireylere hekimini seçmesi gibi bir ser-besti getirecektir. Bu alan geniflletile-cektir. Bir di¤er yarar› diflhekimleri ara-s›nda kazanç farkl›l›klar›n›n azalmas›,kapat›lmas›n› sa¤layacakt›r. Ayr›ca difl-hekimlerinin da¤›l›m›n›n dengelenmesiile ilgili uygulamalar›n yarar› olacakt›r.

A¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerinde basa-makland›rma ve sevk sistemi büyük öl-çüde uygulanacak bir düzenleme olma-mal›d›r. Ancak belirli dallarda (uzman-

TDBD / 60

Sistem iflleyiflinde hasta,

hekimini seçmede

serbest olmal›d›r.

Sistem, kamu ve özelden

(sektörlerden) hizmet al›rken

kalite için bunlar›n rekabet

koflullar›n› sa¤lamal›

ancak taraflardan birini

zay›flatmak gibi uygulamalara

yer verilmemelidir.

Page 41: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

61 / TDBD

l›k alan›n›n) bu ifllem yürütülebilir. Bu-nun nedeni bu hizmetlerin büyük oran-da ayakta tedavi hizmeti veren kurumve kurulufllarda verilmekte ve hizmetle-rin büyük bir bölümü uzman olmayandiflhekimleri taraf›ndan verilmektedir.Bu durum genel sa¤l›k hizmetleriylebenzerlik teflkil etmedi¤inden sevk k›-s›tl› olmal›d›r. Geliflmifl ülkelerdeki a¤›zve difl sa¤l›¤› hizmetleri direkt baflvurufleklinde uygulama ile yürütülmektedir.

Koruyucu hekimlikGenel sa¤l›k hizmetlerinde oldu¤u gibia¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerinde de ön-celiklerin olmas› bir gerekliliktir. Sa¤l›khizmetlerinin genel felsefeside bireyinhastal›klara karfl› öncelikli korunmas› i-le ilgili düzenlemeleri yapmakt›r.Bu düzenlemeler sa¤l›k hizmetlerindes›k rastlanan, çok sakat b›rakan ,ölümoran› yüksek yaflam kalitesini en fazlabozan hastal›klar›n önlemesine öncelikverilmelidir.Difl ve difleti hastal›klar›n›n ortaya ç›k-madan önlenmesi oluflan hastal›klar›nbasit tedavi ve düflük maliyetlerle gide-rilmesi kiflilerin yaflam kalitesini boz-mayaca¤› gibi harcamalar›n büyük o-randa azalmas›n› sa¤layacakt›r. Bu ne-denlede a¤›z difl sa¤l›¤› hizmetlerindede öncelikli gruplar ve öncelikli tedavi-ler olmal›d›r.Öncelikli gruplar yafl grubu olarak 0-19yafl düflünülmelidir. Bunlara hamilelerve engelliler de ilave edilmelidir.Öncelikli tedaviler koruyucu olarak ko-ruyucu ortodontik vakalar difleti hasta-l›klar›n›n tedavisi, endodonti, dolgu-çekim tek kron röntgen ve baz› özel va-kalar öncelikle tedaviler olarak kabul e-dilmelidir.

Katk› paylar›Hizmetlerde katk› pay› genel sa¤l›k vea¤›z difl sa¤l›¤› hizmetlerinde hizmetinkullan›m›n› ihtiyaç d›fl› hizmet kullan›-m›n› önlemek kaynaklar›n verimli kul-lan›lmas›n› sa¤lamak amac›yla katk› pa-y› uygulamas› olmal›d›r. Ancak katk›paylar› hizmet kullan›m›n› önleyici biroranda düzenlenmemelidir. Çünkükatk› pay› cepten ödemedir. Toplumunbir kesimi söz konusu ödemeyi yapma-y›p hizmet almak istemeyecektir. A¤›zve difl sa¤l›¤› alan›nda katk› paylar› te-davi türleri ve yafl gruplar›nda farkl› ol-mal› örne¤in koruyucu hizmetler ve ço-cuk yafl gruplar›nda katk› paylar› daha

düflük tutulmal›d›r. Katk› paylar› hiz-metlerin ücretlendirilmesi ile iliflkili ol-du¤undan asgari ücrete uygunluk teflkiletmeli oran olarak hiçbir tedavi türün-de %50‚yi geçmemeli Katk› paylar›GSS‚nin finansman›, ihtiyaç ve talepduruma göre de¤iflebilir olmal›d›r. Kat-k› paylar› tespitinde meslek birli¤iningörüflüne baflvurmal›d›r.

A¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerinde katk›paylar›,Yafl grubu özellikli0-19 yafl grubu20-45 yafl grubu45 yafl üstü gibi grupland›r›labilir.

Tedavi türleri ile ilgiliDolgularKanal tedavisiÇekimTek kronDifl tafl› temizli¤i

0-6 yafl katk› pays›z (ücretsiz) 7-14 yaflaz ölçüde katk› pay› 15-19 biraz dahayüksek olabilir. Çekim katk›s›z, difl tafl›temizli¤i çok düflük bir katk› pay› ola-bilir. 19-45 yafl grubu katk› paylar› 15-19 yafl grubundan biraz daha yüksek o-labilir. Bu yafl grubundada çekim katk›pays›z olmal› , difl tafl› temizli¤i dol-gu+endodontik uygulamalarda düflükbir katk› pay› olmal›.45 yafl üstü- protez katk› paylar› düflüktutulmal› bunun yan› s›ra di¤er tedavitürlerinde katk› paylar› 19-45 yafl grup-lar›na göre daha yüksek olabilir. Çekimkatk›s›z olmal›d›r.

Hizmet sunucular›na ödemeTeminat paketinde hizmet sunucularanas›l bir ödeme flekli olmal›d›r. Sigortasistemlerinde uygulamalar;1.Maafl+prim, 2.Kiflibafl› ödeme, 3.Hiz-met bafl› ödeme fleklindedir. Kuflkusuzbunlar›n avantaj ve dezavantajlar› var-d›rMaafl+prim kamusal alan ve toplu hiz-met alanlar›nda uygulanmaktad›r. Te-minat paketi di¤er iki fl›kk›n uygulana-bilirli¤ini koflullara göre de¤erlendir-melidir. Sistemin bafllang›c›nda diflhe-kimi da¤›l›m›, istihdam, demografik so-runlar mevcut ihtiyaç göz önüne al›na-rak hizmet bafl› ödeme sistemi daha uy-gun olacakt›r. Sistemin iflleyifline belirlibir düzenlilik ve talep oran› belirlen-dikten sonra kiflibafl› ödeme sistemi uy-

gulanabilir. Koflullara göre her iki sis-tem karma bir flekildede uygulanabilir.

Kamunun durumuGSS sisteminde a¤›z ve difl sa¤l›¤› hiz-meti sunan kamu kurum ve kuruluflla-r›n›n çal›flmalar›na yeni düzenlemelergetirilebilir.Bunlardan birincisi bu kurumlar belirlibir yafl grubuna katk› pays›z hizmet ve-rebilir.‹kincisi koruyucu a¤›z ve difl sa¤l›¤›hizmetleri ile birlikte okul programlar›-na yönlendirilebilir. Bu kurumlar ayn›standart ve kriterlere sahip olmalar› ko-flulu ile a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmeti sunanözel sa¤l›k kurulufllar› ile eflit statüdeGSS’ye hizmet verebilirler.Sistemde koruyucu a¤›z ve difl sa¤l›¤›hizmetlerinin tan›m›, bu hizmetlerdeçal›flacak insan gücü için bir adland›r-ma yap›lmal›, bunlar›n e¤itimi verilme-li, bu hizmetleri GSS sözleflmeli diflhe-kimlerinden ve kamuda istihdam edile-cek e¤itici diflhekimlerinden almal›d›r.GSS hizmetlerin kontrolü için kamuhizmet sunumu içerisinde bir insan gü-cü oluflturmak yada Enformasyon siste-mi gibi bir iflleyifle baflvurmal› Enfor-masyon sisteminde meslek birli¤ininyer almas›da bir gerekliliktir. TDB‚ninEnformasyon sisteminde yetki ve so-rumluluklar› olmal›d›r.GSS’nin teminat paketinin tüm hizmet-leri kapsamad›¤› durumlarda tamamla-y›c› sa¤l›k sigortas› teminat paketlerideoluflturulabilir.GSS yapaca¤› sözleflmelerde TDB‚ninhizmet üreten birimlerinin standardi-zasyonu, sürekli diflhekimli¤i e¤itimigibi kurumsal düzenlemelerde önemliyetki ve sorumluluklar› olmal›, diflhe-kimlerinin kamu ve özelde co¤rafik da-¤›l›mlar› ile ilgili ortak hareket etmeli-dir.Sürekli Diflhekimli¤i E¤itimi uygulama-lar› GSS, TDB ve Sa¤l›k Bakanl›¤› üçlüiliflkilerinde sürdürülmelidir.Sonuç olarak; vatandafllar›na eflit, erifle-bilir sa¤l›k hizmeti verebilmenin fi-nansman ve sunum koflullar›n›n› olufl-turmak sosyal devlet olman›n gere¤i-dir..Yeni uygulanacak olan sistemi sektörelbir bak›flla de¤erlendirmeden sosyal da-yan›flma ve sa¤l›kta sosyal güvenlik il-kesiyle katk› verirsek, hizmet al›c› vehizmet sunucular› do¤ru bir noktadabuluflturabilece¤imizi ümit ediyorum. �

Page 42: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 62

GSS’nin Türkiye’nin içinde bulundu-¤u koflullarda baflar›l› olmas› güç-tür. Sosyal sigortaya dayal› "iyi kurulmufl"finansman sistemlerinin baflar›l› olarakyürütülebilmesi için afla¤›daki dört ko-flulun yerine getirilmesi gerekmektedir:a) Sosyal sigortay› toplumun tümünezorunlu k›larak sigorta riskinin yay›l-mas›,b) ‹flverenlerin tümünden sürekli vedüzenli olarak prim toplanmas›,c) Kamu ya da "kar amac› gütmeyen"kurulufllar arac›l›¤›yla sigorta sa¤lan-mas›,d) Düflük ve yüksek gelirli kifliler ara-s›nda dengeli gelir da¤›l›m›n› sa¤lamakiçin bir mekanizman›n gelifltirilmesi.Hükümetin GSS girifliminde bu dört il-keden (a) ve (c)’yi sa¤lamaya çal›flt›¤›gözlenmekle birlikte; (b) ve (d) için negibi önlemler ald›¤› aç›k de¤ildir. GSSprim ödemeye dayal› bir sistemdir.Türkiye, toplumun prim ödeme konu-sunda "istekli" olmad›¤› bir ülkedir vebu isteksizli¤in temelinde yoksulluk,populizm (sürekli ç›kar›lan prim aflar›)ve kötü yönetim yatmaktad›r. BugünBa¤-Kur’un prim alacaklar›n›n yaln›zca%15’ini toplayabildi¤i bilinmektedir.SSK’da bu oran daha yüksek olmaklabirlikte (%82) %100 düzeyinde de¤il-dir. Prim toplama zorlu¤u GSS’nin ö-nündeki önemli s›k›nt›lardan biridir veÇal›flma Bakanl›¤›’n›n GSS’yi bir seçe-nek olarak sunarken prim toplamay›nas›l güvence alt›na alaca¤›na iliflkintoplumu ikna etmesi gerekmektedir.TTB, Türkiye’de GSS için sürekli/dü-zenli olarak prim toplanamayaca¤›n›düflünmektedir."Düflük ve yüksek gelirli kifliler aras›n-da dengeli gelir da¤›l›m›n› sa¤lamak i-çin bir mekanizman›n gelifltirilmesi"konusu ise, Türkiye’nin önündeki enönemli sorunlardan biridir. Gelir da¤›-l›m› giderek bozulmakta, s›n›flar ara-s›ndaki gelir düzeyi farkl›l›klar› art-

maktad›r. AB ülkelerinde 0,21 düze-yinde olan Gini Katsay›s› Türkiye’de0.49 düzeyindedir. Gelirin bu kadar a-daletsiz da¤›ld›¤› bir ülkede, prime da-yal› bir sigorta sistemi ile sa¤l›k hizme-ti sunmay› zorunlu hale getirmek, top-lumun sa¤l›¤›n› olumsuz etkileyecektir.

Sa¤l›k hizmeti pahal›laflacakt›r. Biryandan GSS için kurulacak yeni ku-rumlarla birlikte yönetsel maliyetler ar-tacak, di¤er yandan GSS hizmet sat›nalmaya dayal› bir sistem oldu¤u içinsa¤l›k hizmetlerinin bedeli yükselecek-tir. Bu durum hem vatandafl›n cebin-den fazla para ç›kmas›na, hem de dev-

letin bütçeden ay›rd›¤› pay›n artmas›nayol açacakt›r.

Vatandafl›n yararland›¤› sa¤l›k hiz-meti "Temel Teminat Paketi" iledaralt›lmaktad›r. Temel teminat pa-keti d›fl›nda kalan sa¤l›k hizmetleri içinvatandafl ya ikinci bir prim ödeyerek ö-zel sa¤l›k sigortas› yapt›rmak, ya dasa¤l›k harcamalar›n› cebinden karfl›la-mak zorunda kalacakt›r. Yoksullar heriki seçenekten de yoksun kalaca¤› için,bu durum sa¤l›kta eflitsizlikleri art›ra-cakt›r.

Vatandafl›n bugüne kadar cebindenpara harcamad›¤› hizmetler için

"katk› pay›" al›nacakt›r. Sa¤l›¤› tica-reti yap›labilen bir meta olarak alg›la-yan anlay›fl, katk› pay› söz konusu ol-du¤unda da "arz/talep", "rekabet" ve"kar/zarar" kavramlar› üzerinden katk›paylar›n› saptamaya yönelebilir ve budurum da toplum sa¤l›¤› için tam bir"felaket" olabilir.

Primini ödeyemeyen hizmetten ya-rarlanamayacakt›r. Bu durum, sa¤l›-¤› en temel insan hakk› olmaktan ç›-karmakta, "Ticari bir ürün" niteli¤inebüründürmektedir. Kabul edilemez.

Emekliler prim ödemek zorunda ka-lacaklard›r. Zaten çok güç koflullardayaflam mücadelesi veren emeklilerdenprim kesilmesi kabul edilemez.

Sa¤l›k çal›flanlar› "sözleflmeli" sta-tüye zorlanacakt›r. Hükümetin GSSile birlikte yürütmeye çal›flt›¤› aile he-kimli¤i, yerel yönetimler ve kamu ida-re yasalar› bir arada ele al›nd›¤›nda; ka-mu çal›flanlar›n›n ifl güvencesindenyoksun ve sözleflmeli statüde çal›flt›r›l-malar›n›n hedeflendi¤i gözlenmekte-dir.

Prim ödeme gücü olan/olmayanla-r›n nas›l saptanaca¤› aç›k de¤ildir.Ülkemizde yaflayanlar›n gelir, menkulve gayr›menkullerinin bilinmemesi,prim ödemeye baz al›nacak s›n›r de¤e-rin belirlenmesini ve kimlerden prim a-l›naca¤›n›n saptanmas›n› neredeyse o-lanaks›z k›lmaktad›r. Yeflil Kart’›n ge-reksinimi olanlar yerine, vars›llar tara-f›ndan da kullan›lmas›n›n engellene-medi¤i bilinmektedir. Kay›t d›fl› ekono-mi yok edilmeden, prim toplamaya da-yal› bir sa¤l›k sigortas› sistemine geç-mek, primin yaln›zca geliri bilinen ki-flilerden toplanmas›na yol açabilir ki;bu da hem gelir da¤›l›m›n› daha da bo-zabilir hem de sa¤l›kta eflitsizlikleri ar-t›rabilir.

GSS’nin Türkiye’de baflar›l› olmas› güçTürk Tabipleri Birli¤i:

Prim toplama zorlu¤u

GSS’nin önündeki önemli

s›k›nt›lardan biridir ve Çal›flma

Bakanl›¤›’n›n GSS’yi bir seçenek

olarak sunarken prim toplamay›

nas›l güvence alt›na alaca¤›na

iliflkin toplumu ikna etmesi

gerekmektedir.

Page 43: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 64

20 y›l› aflk›n süredir Genel Sa¤l›kSigortas› (GSS) ülke gündemin-den düflmüyor.

Her gelen Sa¤l›k Bakan›’n›n ilk ele ald›-¤› konu GSS oluyor. Hesaplar yap›l›yor,demeçler veriliyor. Ç›kt›, ç›kacak di-yorsun. Bir bak›yorsun, ya iktidar git-mifl, ya bakan…Bu fasit daire yeni gelen Bakan’la tekrarbafll›yor…‹flte, GSS konusunda bugünlere kadargeldik. Yine gündemimizde.

GSS’de madalyan›n ön yüzü Sa¤l›k düzeyimizin Avrupa Birli¤i ülke-leri ile k›yasland›¤›nda, en az bir Avru-pa ülkesi insan›ndan 10 y›l daha az ya-fl›yoruz, bebek ölüm h›z›m›z onlardan4 kat daha fazla.Nüfusumuzun en az üçte biri, sa¤l›k a-ç›s›ndan sosyal güvenceden yoksun. ‹lk basamak sa¤l›k hizmetleri y›llarcaihmal edildi, gerekli önem verilmedi.‹kinci, üçüncü basamak sa¤l›k hizmet-lerinde ise hizmeti alman›n yolu; ya"gere¤ini" yerine getireceksin, paran o-lacak, ya da flans ifli.Özetle bugün ülkemizde, insanlar›m›-z›n büyük bir ço¤unlu¤u, ya yetersizbir sa¤l›k güvencesi kapsam›ndad›r yada sa¤l›k güvencesi yoktur. Ve bugünülkemizde, verimli, etkili, kalite güven-cesi olan, hakkaniyetle al›nan, bir sa¤l›khizmetinden bahsetmekten çok uza-¤›z…‹flte böyle bir ortamda;• Kim istemez; tüm insanlar›m›z›n sa¤-l›k aç›s›ndan sosyal güvence alt›nda ol-mas›n›,

• Kim istemez; Prim ödeyemeyecekle-rin primleri, k›smen ödeyebileceklerinde eksi¤inin, Genel Bütçe’den karfl›lan-mas›n›,• Kim istemez; Hasta ile hekim, hasta i-le hastane aras›nda, parasal iliflkinin ol-mas›n›…Bu sorular›n cevab›, "herkes ister" ola-cakt›r..O zaman bu sorunlar› çözmek için ,haydi hep birlikte Genel Sa¤l›k Sigorta-s›n› ç›kartal›m. Vatandafltan primleri

toplayal›m. Sa¤l›¤›m›z› güvence alt›naalal›m!Bu sat›rlar›n yazar› GSS’ ye karfl› de¤il-dir. Ama konuya bu flekilde bakmayakarfl›d›r…

GSS’de madalyan›n arka yüzüGenel Sa¤l›k Sigortas›, bir finansmankonusudur. Finansman sa¤lanmas› de-mek, sorunun çözümü demek de¤ildir.Yeterli kaynak sa¤lansa bile sistemi iyiçal›flt›ramazsan, o kaynak k›sa bir süre

sonra, yok olur gider.Sa¤l›kta sorunu finansman çözse idi,gayri safi milli has›las›ndan % 15 in ü-zerinde pay ay›ran ABD, dünyada sa¤-l›kta en baflar›l› ülke olurdu.Sa¤l›k sorunumuza, finansman sorunuolarak bakmak eksiktir, yanl›flt›r.Sa¤l›kta;• T›p e¤itiminden di¤er ve yard›mc›sa¤l›k personeli e¤itimine,• Uzmanl›k e¤itiminden mezuniyetsonras› e¤itimine,• ‹lk basamak sa¤l›k hizmetinden has-tane hizmetine,• Acil sa¤l›k hizmetinden hizmete ulafl-ma sorununa,• ‹laç konusundan sa¤l›k sarf malzeme-si konusuna,• Sa¤l›kta fiziksel kapasiteden sa¤l›kteknolojisine,kadar birçok sorunlar›n içinde yafl›yo-ruz. Bu sorunlar› burada ele al›p tek tekincelemek bana tan›nan hakk›n boyut-lar›n› aflar. Ama birkaç› üzerinde dura-ca¤›m.

‹lk basamak sa¤l›k hizmetleriY›llarca bu ülkede temel sa¤l›k hizmet-lerine yeterli ilgi gösterilmemifl, ilk ba-samak sa¤l›k hizmetleri ihmal edilmifl-tir.‹lk basamak sa¤l›k hizmetlerinin örgüt-lenme modeli olan ve yasalaflan Sa¤l›kHizmetlerinin Sosyalizasyonu, geliflipgüçlendirilece¤ine, alternatif modelleraranm›flt›r. Bulunan model "Aile He-kimli¤i" olmufltur.‹lk basamak sa¤l›k hizmeti ile koruyu-cu hekimlik hizmetinin bir arada veril-

GSS için öncelikle bütçeden yeterli pay ayr›lmal›d›r

Türk Tabipleri Birli¤i Merkez Konseyi eski Genel Sekreteri Dr. fiükrü Güner:

Hizmet verecek kadrolar›

tamamlamadan,

böyle bir ortamda

genel sa¤l›k sigortas›,

para toplamadan öteye

gidemeyecektir.

Page 44: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

65 / TDBD

mesi amaçland›¤› sa¤l›k ocaklar› ve sa¤-l›k evlerinin alternatifi, aile hekimli¤i o-lamaz.Burada aile hekimiyle aile hekimi uz-manl›¤›n› kar›flt›rmayal›m. Say›lar› çokaz da olsa, aile hekimi uzmanlar›ndan,temel sa¤l›k hizmetlerinde ve ilk basa-mak sa¤l›k hizmetlerinde çok önemlirol üstlenmelerinin gereklili¤ini düflü-nürüm. Ama bu düflüncenin de sa¤l›kocaklar›n›n alternatifi olmad›¤›n› vek›smen de bu örgütlenmenin içindedüflünülmesi gereklili¤ini savunuyo-rum. Bu aray›fllar sonuç vermedi¤i gibi uygu-lamada, sa¤l›k ocaklar›n›n ve sa¤l›k ev-lerinin de ihmal edilmesi sonucunu do-¤urmufltur. ‹flte sonuç; sa¤l›k ocaklar›n›n Do¤u A-nadolu’da % 20’si hekimsiz, sa¤l›k evle-rinin yine ayn› bölgede % 90’› ebesiz.Türkiye genelinde sa¤l›k evlerinin %75’inde ebe yok.1

Hizmet verecek kadrolar› tamamla-madan, böyle bir ortamda genel sa¤-l›k sigortas›, para toplamadan öteyegidemeyecektir.

T›p e¤itimiSon 20 y›lda, birbiri ard› s›ra aç›lan t›pfakülteleriyle -özel t›p fakülteleri de da-hil olmak üzere- say› 50’nin üzerineç›km›flt›r. Hiçbir Avrupa ülkesinde bu say›da t›pfakültesi yoktur. Nüfusu bizden fazlaAlmanya’da bile 33 t›p fakültesi vard›r. Sonuç; t›p e¤itiminde kalite sorununugündeme getirmektedir. E¤itim yeter-sizdir. Hekim say›m›z h›zla artm›fl ve95 bini aflm›flt›r.2

Geçmifl y›llarda ilk tercih olan t›p e¤iti-mi, flimdi ortalama 10. s›ralarda yer al›-yor.Hekim say›s›n›n art›fl›na oranla, yar-d›mc› sa¤l›k personeli say›s›, örne¤inhemflire say›m›z yetersizdir. Bir hekimekarfl›l›k 1 hemflire bile düflmemektedir.Ülkemizde hekim da¤›l›m› da dengesiz-dir. Hekimlerin üçte biri üç büyük ildetoplanm›flt›r. ‹stanbul, Ankara ve ‹z-mir’de bir hekime 500’ün alt›nda kiflidüflerken, Bitlis’te 2700, Mufl’ta 3000,fi›rnak'ta 4500 kifliye bir hekim düflü-yor.fiimdi soruyorum; t›p e¤itiminin ye-tersizliklerinin, yard›mc› sa¤l›k per-sonelinin eksikliklerinin yafland›¤›,hekim da¤›l›m›n›n dengesiz oldu¤ubir ortamda, insanlar› sigortalad›¤›-

n›zda hizmeti nas›l vereceksiniz?

‹laç sorunu Ülkemizde sa¤l›k harcamalar›nda ilac›npay› % 40’a kadar ç›kmaktad›r. Büyükbir ilaç tüketimi vard›r. ‹laçta KDV %18’dir.‹laç tüketimi konusunda yap›lan öne-riler de hep göz ard› edilmektedir.‹laçta KDV düflürülmelidir.Tane ile ilaç tüketimine geçilmelidir.

Di¤er ülkelerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda Tür-kiye ilaçta KDV oran› en yüksek ülke-lerden birisidir. Avrupa ülkelerinde i-laçta KDV oran›, ülkede uygulananstandart KDV oran›ndan düflüktür.‹laç zorunlu ve vazgeçilemez bir tüke-tim maddesi oldu¤u için, temel g›da

maddelerine uyguland›¤› gibi genelKDV oran›ndan daha düflük oranlar›nuygulanmas› sosyal aç›dan da bir gerek-liliktir. Bu nedenle, ilaçlarda KDV ora-n›n›n temel gereksinim maddelerindeoldu¤u gibi en az›ndan % 8’e indirilme-lidir‹laçta KDV ‹talya’da 10, Yunanistan,Finlandiya’da 8, Hollanda, Belçika’da 6,Portekiz’de 5, ‹spanya’da 4, Fransa’da2.1 – 5.5, ‹sveç ve ‹ngiltere’de 0’ d›r.3

Bugünkü ortamda, Genel sa¤l›k si-gortas› için toplanan primler, ilaçsektörünü ihya etmekten baflka ne i-fle yarayacakt›r?

Hekim seçme özgürlü¤üUzun zamandan beri alan›m›zda "he-kim seçme özgürlü¤ü"nden bahsedil-mektedir.Kula¤a hofl gelen bu kavram, gerçekçide¤ildir, fantezidir.Sa¤l›k hizmetinde sanki tüm sorunlar

bitti, ifl hekim seçme özgürlü¤üne kal-d›.Önemli olan iyi bir e¤itimle hekim veuzman hekim yetifltirmek. Sonra dahizmetin denetimini yapmakt›r.Yap›lan anketler, olanak bulsalar bile,insanlar›m›z›n hekim seçme konusun-da da objektif kriterleri kullanamad›¤›-n› göstermektedir. Hekim seçmede, gü-ler yüz, sempati, hemflerisi olmas› gibikriterler öne ç›kmakta, as›l olmas› gere-ken, hekimlik bilgisi gibi kriterler de-¤erlendirilmemektedir.4

Ülkemizde "hakim seçme" özgürlü¤üvar m›? Benim davama bu hakim bak-s›n diyebiliyor muyuz? Hekime ulafl›la-mayan bir ortamda, hekim seçme öz-gürlü¤ünden bahsetmek ne kadar ger-çekçidir? Belki 10. s›rada gündeme alaca¤›m›z birkonuyu, gündemin bafl maddesine tafl›-mak, aldatmacadan baflka bir fley de¤il-dir.

Sonsöz Genel Sa¤l›k Sigortas› gibi temel bir ko-nuya, ciddi yaklafl›mlar yapmak zorun-day›z. Kifli bafl›na y›lda 50 dolar topla-yarak hesaplar yapmak, bu giriflimi so-nuçsuz k›lar. ‹nsanlar›m›z›n paras›n›toplay›p ilaç, sarf malzemesi gibi alanla-ra kayd›rmaktan baflka bir ifle yaramaz.Sa¤l›k alan›m›zdaki temel sorunlarda i-yilefltirmeler yapmam›z laz›m. Genel Sa¤l›k Sigortas› konusunda Ülke-mizde güven sorunu vard›r. Bugüne ka-dar yap›lan hiçbir çal›flma, kaynak so-rununun çözümünü, gerçekçi olarakgösterememifltir. Prim ödeyemeyecek-lerin veya k›smen ödeyebileceklerin ö-dentileri nas›l karfl›lanacakt›r? Tüm va-tandafllar› sigortal›yorsunuz. Ülke ça-p›nda sa¤l›k hizmetlerini hangi kaynak-la yayg›nlaflt›racaks›n›z? Yoksa "eskitas, eski hamam" m› olacak?Her fleyden önce Genel Sa¤l›k Sigortas›-na samimi bakan bir siyasal iktidar, ge-nel bütçeden yeterli pay›, en az›ndanbafllang›çta % 7’yi ay›r›p, konuya ciddiolarak bakt›¤›n› göstermelidir.Böylece GSS hakk›nda güven ortam›-na bir bafllang›ç sa¤lans›n ve ödeye-bilecek kiflilerden prim istemeye deyüzü olsun…

KAYNAKLAR1. www.saglik.gov.tr

2. www.ssk.gov.tr

3. www.ieis.org.tr/101soru

Her fleyden önce Genel

Sa¤l›k Sigortas›na samimi

bakan bir siyasal iktidar,

genel bütçeden yeterli pay›,

en az›ndan bafllang›çta

% 7’yi ay›r›p,

konuya ciddi olarak

bakt›¤›n› göstermelidir.

Page 45: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 66

TDBD: Genel Sa¤l›k Sigortas› sistemihakk›ndaki görüfllerinizi alabilir mi-yiz?Ülkemizde sa¤l›k sistemindeki sistem-sizli¤e çözüm bulmak amac›yla dahaönce oldu¤u gibi son hükümet de çabasarfediyor. Bunun bir sonucu olarak ö-nerilen model GSS uygulamas›. Hedef-lenen, tüm nüfusu tek sosyal güvenlikçat›s› alt›nda toplayarak geliri olandanprim al›p, geliri olmayan›n primini isedevletin üstlenerek herkesin sa¤l›k hiz-metine ulaflmas›n› sa¤lamak.Tabii bu tan›mlamaya bak›nca herfleyçok güzel ve çok do¤ru. Ancak sorunbunun ayr›nt›land›r›lmas›nda. Öncelikle bu sistem için gerekli olan fi-nansman olup olmad›¤› tart›flmal›.Mevcut durumda sosyal güvenlik sis-temlerinde çok yüksek oranda aç›k varve bunun genel bütçeden kapat›lmas›gerekirken; GSS’nin uygulanmaya bafl-lamas›yla • hala sosyal güvenlik sistemini hiç kul-lanmay›p harcamalar›n› cebinden ya-pan bir kitle de GSS içinden pay alma-ya bafllayacak ve %18-20 civar›nda birart›fla yol açacak;• devlet hastanelerinde dostluk veya a-c›ma duygusu ile ihtiyac› olan insanlarafaturas›z hizmet verilirken, yap›lan tümhizmetler faturaland›r›lmaya bafllaya-cak. –kamu hastanelerinde performan-sa ba¤l› gelir uygulamas›n›n bafllama-s›yla kesilen fatura tutarlar›n›n 4-5 ka-t› artt›¤› söyleniyor- Finansman sorunu herkesçe kabul edil-di¤ine göre, o zaman GSS içeri¤i olarakverilecek olan hizmetin kapsam›n› tar-t›flmak gerek.• Türkiye’de 5,5 milyon kifli (aileleri iledüflünüldü¤ünde 22 milyon) asgari üc-retle geçiniyor -ülkemizdeki asgari üc-ret Dünya Bankas›’n›n kabul etti¤i yok-sulluk s›n›r›n›n biraz üzerinde-;• Türkiye’de iflsizlik oran› %11,5 civa-r›nda (2,5 milyon kifli, aileleri de kat›l-d›¤›nda 10 milyon kifli);• Ücretlilerin de asl›nda gerçek anlam-

da gelir kayb›na u¤ram›fl oldu¤unu dü-flünürsek;Y›lda 200 $ ortalama kifli bafl› sa¤l›kharcamas› ile OECD ortalamas› 2100$’›n çok uza¤›nda olan sa¤l›k harcama-lar›m›z› mevcut sosyal haklar›n gerisineçekme flans›m›z›n ve hakk›m›z›n olma-d›¤›n› düflünüyorum. Bana göre kamu sigortas› (GSS’deki Te-mel Teminat Paketi-TTP içeri¤i) insan›-m›z›n karfl›laflabilece¤i tüm sa¤l›k risk-lerini, lükse ve keyfiyete kaçmadan vesa¤l›¤›n› tehlikeye sokmayacak asgarikoflullar› sa¤layarak karfl›layacak bir i-çerikte olmak zorunda.

Bunu yaparken de herkesin geliri ile o-rant›l› olarak kat›laca¤› bir prim al›n-mal›, bunu veremeyecek durumda o-lanlar›n primi ise devlet güvencesi al-t›nda olmal›.

TDBD: Yeni sistemde Özel Sa¤l›k Si-gortalar›n›n (ÖSS) yeri ne olabilir?Tamamlay›c› Sa¤l›k Sigortas› (TSS) sony›llarda sigortal› say›s›n› artt›rmaktazorlanan ve patinaj çeken ÖSS için birç›k›fl gibi görünmekte. 10 y›ldan fazlabir süredir hizmet veriliyor olmas›nara¤men toplam ÖSS üyesi say›s›700.000’i aflamad›; yani toplumun %1’den daha az›. Benzer bir modelin uy-guland›¤› Almanya’da bu oran %10’lar-da .

Peki nedir tamamlay›c› sa¤l›k sigortas›? TSS, kamu sigortas› taraf›ndan karfl›lan-mayan ve bu nedenle kiflilerin kendi ü-zerinde kalan sa¤l›k risklerini teminatkapsam› veya teminat yüzdesi olarakkarfl›lamak üzere haz›rlanm›fl bir sigor-tad›r.Türkiye’deki Özel Sa¤l›k Sigortas› flir-ketlerinin bu konuda heyecan duy-makla birlikte gerçekleflmesini bekleye-cekleri durumlar› unutmamalar› gere-kir: • TTP’nin içeri¤i net olarak tan›mlan-mal›, kat›l›m paylar› belirlenmeli;• Mükerrer prim ödemesi ortadan kal-d›r›lmal›;• Sa¤l›k kurum ve kurulufllar›n›n ayn›ifllem için kamu sigortal›lar› ve özel si-gortal›lara farkl› fiyat uygulamas›na sonverilmeli;• Tan› tedavi protokolleri, kodlama sis-temleri, elektronik provizyon ve elek-tronik faturalama sistemlerinin mutlakakullan›lmal›.Önümüzdeki günlerde bu düzenleme-lerin bafllamas› ve hastanelerin ve hü-kümetin konuya yaklafl›m›n›n ortayaç›kmas›, bizlerin hangi h›zla konuyu sa-hiplenece¤imizi ve içine girece¤imizibelirleyecektir.Tamamlay›c› sigorta paketinde neler o-lacak ?• Kamu sigortas› taraf›ndan karfl›lan-mayan veya k›smen karfl›lanan teminat-lar;• Otelcilik hizmetleri;• Ö¤retim üyesi, servis flefi veya tan›m-lanmam›fl ücretle çal›flmay› kabullen-meyen doktorlar›n farklar›;• Hizmete ulaflmada sevk zincirine u-yulmayan durumlar;• Ameliyatta kullan›lan malzemede ve-ya ameliyat tekni¤indeki standart d›fl›uygulamalar;• Paket d›fl›nda kalan ilaçlar ve kat›l›mpaylar›; tan› tedavi protokolleri d›fl›nda-ki tetkik talepleri;• Kamunun fiyat› ile çal›flmayaca¤›n› i-lan etmifl kurumlardaki farklar.

Tamamlay›c› Sa¤l›k Sigortas›

‹sviçre Hayat Sigorta Genel Müdür Yard›mc›s› Kaspar Zakaryan

Kamu sigortas› (GSS’deki

Temel Teminat Paketi-TTP

içeri¤i) insan›m›z›n

karfl›laflabilece¤i tüm sa¤l›k

risklerini, lükse ve keyfiyete

kaçmadan ve sa¤l›¤›n› tehlikeye

sokmayacak asgari koflullar›

sa¤layarak karfl›layacak bir

içerikte olmak zorunda.

Page 46: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

Ülkemizde sa¤l›k hizmetlerindegeçerli olan tüm kurallar yeni-den yaz›lmaktad›r. 1989 y›l›nda

Devlet Planlama Teflkilat› taraf›ndanhaz›rlat›lan Price Waterhouse Sa¤l›kMaster Plan› ile bafllayan süreç, bugünsonuçlanma aflamas›ndad›r.

Çal›flmalar, vatandafllar›m›z›n sa¤l›k ya-flam standartlar›n›n yükseltilmesi ve ge-lecek nesillere daha yaflanabilir bir Tür-kiye b›rak›lmas› hedefini gözetmeli,kaynak tüketen de¤il, kaynak üretenbir sa¤l›k sektörü temel hedefler aras›n-da yer almal›d›r.

Bugün için sa¤l›k hizmetlerinde mevcutdurumun ne oldu¤u sorusunun bir ö-nemi kalmam›fl, bunun yerini, bizi ge-lecekte nas›l bir sa¤l›k sisteminin bekle-di¤i olgusu alm›flt›r. Art›k gelecek y›lla-r›n sa¤l›k sistemini öngörürken yenikurallar›n bilinmesine ve tart›fl›lmas›nagereksinim duyulmaktad›r.

Sa¤l›k Kurulufllar› Derne¤i olarak tümsa¤l›k sektörü yan›nda, Türkiye gene-linde yaklafl›k 600 üyemizi etkileyecekbu sürecin sonunda ortaya ç›kacak sa¤-l›k sistemi yak›ndan izlenmekte ve ko-nuyla ilgili görüfl ve önerilerimiz yetkilimercilerle paylafl›lmaktad›r. Bu yaz›-m›zda 59. Hükümet taraf›ndan olufltu-rulmaya çal›fl›lan sa¤l›k sisteminin te-mel bileflenlerine yer verilecek ve genelbir de¤erlendirmesi yap›lacakt›r. Sa¤l›khizmetlerinin bütününü etkileyen dö-nüflüm çal›flmalar› afla¤›daki bafll›klarlaözetlenebilir.

1. Kamu sa¤l›k hizmeti finansman›n›tek elde toplamak amac›yla Genel Sa¤-l›k Sigortas› (GSS) kurulmas› hedeflen-mektedir,2. Sa¤l›k hizmetlerinde norm birli¤i he-deflenmektedir,3. 1930’lu y›llardan kalma sa¤l›k mev-zuat›n›n tümüyle güncellenmesi hedef-

lenmektedir,4. Koruyucu sa¤l›k hizmetlerinin dahaefektif yürütülmesi amac›yla aile he-kimli¤i modelinin yaflama geçirilmesihedeflenmektedir,5. Kamu sa¤l›k hizmeti sunumundasa¤l›k tesislerinin tek elde toplanmas›ve bir sonraki aflamada yerel yönetimle-re devredilmesi hedeflenmektedir,6. Kamu sa¤l›k tesislerinin iflletmecilikilkelerine uygun, özerk bir yap› içeri-sinde yönetilmesi hedeflenmektedir,7. Kiflinin hekimini ve hastanesini seç-mesi önündeki engellerin kald›r›lmas›hedeflenmektedir.

Elbette bu çal›flmalar›n hiçbiri ilk defagündeme gelen hedefler de¤ildir. Önce-ki Hükümetler dönemlerinde de defa-larca yaflama geçirilmesi için çaba gös-terilmifl, büyük ölçüde siyasal istikrar›nsa¤lanamamas› nedeniyle yasalaflt›r›l-mas› mümkün olmam›flt›r. Ancak bu-günkü siyasi ve ekonomik koflullar tümkamuoyunda art›k reformlar›n uygula-ma zaman›n›n geldi¤i yönünde umutverici bir ortam yaratm›flt›r.

Yukar›da yer verdi¤imiz çal›flmalarabafll›klar› itibariyle de¤inerek, olufltu-rulmak istenen yap›n›n gelecekte ne türsonuçlar do¤uraca¤›n› k›saca irdeleme-ye çal›flaca¤›z.

1. Kamu sa¤l›k hizmeti finansman›n› tek elde toplamak amac›yla Genel Sa¤l›k Sigortas›(GSS) kurulmas› hedeflenmektedir.Genel sa¤l›k sigortas›, sistemin finans-man yap›s›n›n yönetimini kamu ad›natek elden yürütecek, hizmet sunan ka-mu ve özel tüm sa¤l›k kurumlar›n› hiz-met sat›n alma yöntemleriyle etkin birflekilde yönlendirme ve denetleme ola-na¤›na kavuflacakt›r. Bu yap› ile sa¤l›khizmetlerinin finasman›ndan tek bafl›naÇal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›(ÇSGB) yetkili olacakt›r. Sa¤l›k Bakanl›-

TDBD / 68

Her türlü iyilefltirmenin teflvikçisi olaca¤›z

Sedat Azak*Hüseyin Çelik**

Page 47: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

69 / TDBD

¤›’n›n da hizmet sunucu olarak görev a-laca¤› yap›da ÇSGB sözleflmeler arac›l›-¤› ile sa¤l›k hizmetlerinin fiyat›n›, kali-tesini, rekabet yap›s›n› önemli ölçüdebelirleme olana¤›na sahip olacakt›r. Bunedenle GSS yasas›n›n içeri¤i, yeni dü-zende oldukça önem tafl›maktad›r.

2. Sa¤l›k hizmetlerinde norm birli¤i hedeflenmektedir:Mevcut yap›da kiflilerin çal›flma statüle-rine bak›larak belirlenen sa¤l›k hizmetinormlar›, uluslararas› kurallara da uy-gun olarak vatandafll›k temeline dayal›ve eflit bir flekilde belirlenmektedir. Budurum ayn› zamanda sa¤l›k hizmetle-rindeki bürokrasiyi ve karmafl›kl›¤› dabelirgin ölçüde ortadan kald›racakt›r.Sunulacak sa¤l›k hizmeti normlar›n›nbelirlendi¤i temel teminat paketinin i-çeri¤i, özel sigorta flirketlerinin tamam-lay›c› sa¤l›k sigortas› gelifltirmesinde deönemli derecede etken olacakt›r.

3. 1930’lu y›llardan kalma sa¤l›k mevzuat›n›n tümüyle güncellenmesi hedeflenmektedir:Sa¤l›k hizmetleri alan›nda yer alan tümyasalar büyük ölçüde 1920 ve 1930’luy›llarda haz›rlanm›fl ve üzerinde ciddide¤ifliklikler yap›lmam›flt›r. Haz›rland›-¤› dönemde oldukça ça¤dafl kurallar i-çeren yasalar, günümüz koflullar›ndasa¤l›k hizmeti sunum ve denetimininetkin bir flekilde yürütülmesini sa¤la-makta yetersiz kalmaktad›r. Yasal de¤i-fliklikler ile sa¤l›k meslek çal›flanlar›n›n,t›p uygulamalar›n›n ve mülkiyetin ka-mu ya da özel sektör elinde olmas›nabak›lmaks›z›n sa¤l›k hizmetlerinin ça¤-dafl normlar› göre yürütülmesi hedef-lenmelidir.

4. Koruyucu sa¤l›k hizmetlerinin daha efektif yürütülmesi amac›ylaaile hekimli¤i modelinin yaflamageçirilmesi hedeflenmektedir:Tüm sa¤l›k hizmeti sistemlerinin en te-mel ve öncelikli hedefi, bireyin ve top-lumun sa¤l›kl› bir yaflam sürmesini sa¤-lamakt›r. Özellikle kaynaklar› k›t olanülkelerin koruyucu sa¤l›k hizmetlerineyönelik yapaca¤› her türlü çaba çokyüksek katma de¤er yaratmaktad›r. Ko-ruyucu sa¤l›k hizmetlerinin toplumayayg›nlaflt›r›lmas›nda uygulanacak ailehekimli¤i modelinin baflar›s›, zaman i-çinde tedavi edici sa¤l›k hizmetleri pa-zar›nda daralma yaratacakt›r. Bu ne-denle ülkemizdeki yat›r›m ve insangü-cü planlamas›nda aile hekimli¤i uygula-

mas›n›n sonuçlar› göz ard› edilmemeli-dir.

5. Kamu sa¤l›k hizmeti sunumundasa¤l›k tesislerinin tek elde toplanmas› ve bir sonraki aflamadayerel yönetimlere devredilmesi hedeflenmektedir:Kamu ad›na sa¤l›k hizmetinin sunu-munda yaflanan verimsizlikler bu uygu-lama ile büyük ölçüde ortadan kalka-cakt›r. Sa¤l›k hizmetlerine kiflilerin da-ha h›zl› ve daha az bürokrasi ile ulafl-mas›n›n önündeki engeller kald›r›lm›flolacakt›r. Sa¤l›k hizmetleri sunumunun tek elde toplanmas›, di¤er taraftanhizmet sunumunda kamu sa¤l›k ku-rumlar›n›n özel sektör sa¤l›k kurumlar›ile daha rahat rekabet etmesinin de te-melini oluflturmas› beklenmektedir.Dernek olarak, kamu sa¤l›k hizmeti su-numunda sa¤lanacak her türlü iyilefl-menin teflvikcisi olaca¤›m›z›, ancak buanlay›flla eflit rekabet koflullar›nda hal-k›m›z›n hak etti¤i kaliteli ve maliyet et-kin sa¤l›k hizmetinin sunulabilece¤inidüflünüyoruz.

6. Kamu sa¤l›k tesislerinin iflletmecilik ilkelerine uygun, özerk bir yap› içerisinde yönetilmesi hedeflenmektedir:Bugün itibariyle sübvansiyon gerçekanlamda buna gereksinim duyan kiflile-re de¤il, verimsiz ve hantal sa¤l›k ku-rumlar›na yap›lmaktad›r. Her türlü ko-flulda sübvanse edilen kamu sa¤l›k ku-rumlar› oldukça verimsiz koflullarda ça-l›flmakta, kaynak tüketen bir yap›ya dö-nüflmektedir. Ayr›ca hizmet sunumun-da hasta memnuniyetinin odak al›nd›¤›uygulamalar da hayata geçirilememek-tedir. Özerk sa¤l›k iflletmeleri ile ku-rumlar kendi gelirleri ile giderlerinikarfl›lamak durumunda kalacaklar, has-ta garantisi olmad›¤› için uygulamalarhasta memnuniyeti sa¤lamaya yönelikbir yap›ya dönüflecektir. Ayr›ca kamusa¤l›k tesisleri kendilerini yönetme er-kine sahip olacaklard›r. Bu yap›n›n et-kin bir flekilde çal›flabilmesi için hizmetfiyatlar›n›n maliyetlere uygun olarakbelirlenmesi, sa¤l›k hizmetlerinin kali-tesini riske etmemek için asgari fiyat ta-rifesinin haz›rlanmas›n› gerekli k›lmak-tad›r.

7. Kiflinin hekimini ve hastanesiniseçmesi önündeki engellerin kald›r›lmas› hedeflenmektedir:Kiflilerin hastaland›klar›nda en temel

haklar›ndan olan hekimini ve hastane-sini seçme özgürlü¤üne yönelik ilk so-mut uygulamalar Devlet Memurlar› veEmekli Sand›¤› hastalar› için hayata ge-çirilmifl bulunmaktad›r. Ayn› hakk›nkullan›m›n›n SSK ve Ba¤-Kur hastalar›-na da tan›nmas› gerekmeketedir. GSStaraf›ndan belirlenecek temel fiyat tari-fesi kadar›n›n ödenmesi suretiyle kifli-ler, istedikleri hekim ve sa¤l›k kurum-lar›nda tedavi olma olana¤› elde ede-ceklerdir. GSS’nin fiyat tarifesinin üze-rinde hizmet sunan sa¤l›k kurumlar›n-dan hizmet alan kifliler aradaki fark›kendi ödeyecek ya da buna yönelik ta-mamlay›c› sa¤l›k sigortas› yapt›rabile-cektir. Bu uygulama ile sa¤l›k hizmeti-nin kalitesi üzerinde var olan fiyat bas-k›s› kontrol edilmifl olacak, sa¤l›k hiz-meti sunan kamu ve özel sa¤l›k kurum-lar› fiyatlar›n› ve kalitesini sürekli iyilefl-tirmek bask›s› ile karfl› karfl›ya kalacak-lard›r.

Kurulacak hiçbir sistem mevcut sistemkadar kötü olamaz. Mevcut sistemdenmemnun olan hiçbir taraf bulunma-maktad›r. Yukar›da yer verilen bileflen-lerin biri di¤erine girdi-ç›kt› aç›s›ndankatma de¤er yaratmaktad›r. Bu nedenletüm reform bileflenlerinin ele al›narak,ulafl›lacak sa¤l›k hizmetleri yap›s›n›n a-naliz edilmesi gerekmektedir. Bu hedef-lerin gerçeklefltirilmesi halinde, sonuçtatüm taraflar›n mevcut durumdan dahakazançl› olaca¤› bir yap› ortaya ç›kmas›beklenmektedir. Kuflkusuz bu hedeflerde elefltiriye aç›k ve bir tak›m mahsur-lar› da beraberinde tafl›maktad›r. Ancakbugüne kadar hiçbirfley yapmayarakgeldi¤imiz nokta, çok daha fazla kamukayna¤›n›n yok olmas›na yol açm›flt›r.

Avrupa Birli¤ine üyelik sürecinin yo-¤unlaflt›¤› bu dönemde toplum olarakmevcuda raz› olma seçene¤imiz de yok-tur. Bu reformlar sadece kamunun gö-rev ve sorumlulu¤unda düflünülemez.Tüm sivil toplum kurulufllar›n›n yap›c›görüfl ve elefltirilerini kamuoyu ile pay-laflmas› daha sa¤l›kl› ve mutlu bir top-lum için hayati önem tafl›maktad›r.Dernek olarak üyelerimizi ve tüm sa¤l›ksektörünü Sa¤l›kta Dönüflüm progra-m›n›n hedef ve stratejilerini tart›flmayadavet ediyoruz.

* Dr., Sa¤l›k Kurulufllar› Derne¤i Genel Sekreteri

** Uzman, Sa¤l›k Kurulufllar› Derne¤i Üyesi

Page 48: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 70

Bilimsel Diflhekimli¤inin 95. Y›l› nedeniyle TürkDiflhekimleri Birli¤i ve ‹stanbul DiflhekimleriOdas› 17 Kas›m 2003 günü ortak bir bas›ntoplant›s› düzenlediler. Toplant›ya milletvekilimeslektafllar›m›z Prof.Dr. Muzaffer Gülyurt,Remziye Öztoprak, O.Seyfi Terzibafl›o¤lu,Süleyman Gündüz ve diflhekimli¤i fakülteleri ad›na Yeditepe Üniversitesi Diflhekim-li¤i Fakültesi Dekan› Prof.Dr. Türker Sandall› veMarmara Üniversitesi Diflhekimli¤i FakültesiDekan› Prof.Dr. Funda Yan›ko¤lu kat›ld›lar.Toplant›ya kat›lamayan 10 diflhekimli¤i fakültesidekan› da yaz›l› olarak desteklerini ilettiler.

TDB MYK üyesi Tuncer Taflk›n, Türkiye’de veAvrupa’da a¤›z difl sa¤l›¤› hizmetlerininkarfl›laflt›rmal› durumlar›n› ortaya koyarak yenidiflhekimli¤i fakültelerine neden ihtiyaçolmad›¤›n› aç›klad›. Fakülte dekanlar› ve milletvekilleri yapt›klar› konuflmalarda fakülte aç›lmamas› konusundafikir birli¤i içinde olduklar›n› ifade ettiler veTDB’nin bu konudaki çabalar›n› destekleyeceklerini söylediler.TDB’nin bu amaçla meslektafllar›m›z›n kat›l›m›naaçt›¤› imza kampanyas›nda toplanan 6 bin imza Sa¤l›k Bakanl›¤›’na ve YÖK’e iletilecek.

Yeni diflhekimli¤i fakülteleri ve Türkiye gerçekleri

‹llere göre kifli bafl›na GSMH

Page 49: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

D iyarbak›r’da kurulmas› düflünülenDiflhekimli¤i Fakültesi hakk›nda

Fakültemiz, Ö¤retim ÜyelerindenProf.Dr. Gazanfer Zembilci’ye gönderi-len mektup evvela Fakülte Yönetim Ku-rulunda görülmüfl ve durumun FakülteKuruluna intikali öngörülmüfltür. 12.6.1974 tarihinde toplanan FakülteKurulunda;1- Gerek Diyarbak›r’da ve gerekse bafl-ka bir flehirde kurulacak fakültenin neflekilde faydal› olaca¤›,2- Yard›m edilmesi gerekti¤inde dahaevvel kurulmufl olan fakültelere önceliktan›nmas›na, 3- Bir ö¤retim üyesinin konsantre dersveremeyece¤ine,4- Co¤rafi durum dolay›s›yla yard›m et-menin müflkül olaca¤›na, 5- Yeni fakülteler aç›lmadan önce, ö¤-retim üyesi ihtiyac›n› karfl›lamak üzere,yurtiçi ve d›fl› kurulufllara doktora ö¤-rencisi gönderilmesine, (Hangi fakülte-de görev alaca¤› önceden tespit edilmeküzere). 6- Memleketin diflhekimine ihtiyac›n›n

kati olarak hesapland›ktan sonra ihti-yaç tespit edilerek, ekonomik nedenle-rinde hesap edilmesi gerekti¤i, aksi tak-tirde insan gücünün israf edilece¤ine,7- Devlet Planlama Teflkilat›n›n 1969da yapt›¤› çal›flmada diflhekimi say›s›bak›m›ndan 1974 de ulafl›lmas› gere-ken rakama eriflildi¤inin tespit edilmiflbulunmas›,8- Bir fakülte kurulabilmesi için yeterlisay›da ö¤retim üyesi bulunmas› gerek-

ti¤ine, 9- Yaln›z teorik ders vermenin bir yar-d›m temin etmeyece¤i ve faydas› olma-yaca¤› düflünceleri belirtilmifl ve bu du-ruma göre yap›lan oylama neticesinde14 oyla bu kurumun sak›ncal› olaca¤›-na karar verilmifltir.Durumu sayg› ile arz eder, karar örne-¤inin de ekli olarak takdim eylerim.

DekanProf.Dr. Lem’i Belger

71 / TDBD

17 y›l önce1986’daHürriyetGazetesi’ninsa¤l›ksayfas›nda 22 Kas›m vesilesiyle yenidiflhekimli¤ifakültelerininyol açt›¤› sorunlardanbahsediliyor.

Y›l 1974, konu ayn›!TDB’nin yeni diflhekimli¤i fakültelerinin aç›lmalar›na karfl› düzenledi¤i bas›ntoplant›s›nda bir konuflma yapan Prof.Dr. Y›lmaz Manisal› hocam›z 30 y›l öncede ayn› popülist düflüncelerle fakültelerin aç›ld›¤›n› aktard›. 1974’te, kendilerinden bu konuda istenen görüfle karfl› verdikleri yan›t› da okuyanManisal›’dan söz konusu belgeyi yay›mlamak üzere rica ettik. Diyarbak›r’da kurulmas› düflünülen diflhekimli¤i fakültesi(flimdiki Dicle Ü. Diflhekimli¤iFakültesi) için ‹stanbul Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi’nden görüfl istenmesi üzerine fakülte taraf›ndan verilen yan›t› sunuyoruz.

Bir diflhekimine düflen nüfus

Page 50: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 72

ADANA 428 4,321 378 2,339

ADIYAMAN 32 19,494 21 918

AFYON 98 8,290 79 1,263

A⁄RI 27 19,583 12 568

AKSARAY 57 6,949 43 966

AMASYA 54 6,764 42 1,439

ANKARA 2,386 1,680 1,890 2,752

ANTALYA 585 2,940 598 2,192

ARDAHAN 6 22,293 2 842

ARTV‹N 36 5,332 21 2,137

AYDIN 247 3,849 238 2,017

BALIKES‹R 275 3,914 254 2,005

BARTIN 29 6,351 25 1,061

BATMAN 31 14,733 28 1,216

BAYBURT 13 7,489 7 1,017

B‹LEC‹K 29 6,701 16 2,584

B‹NGÖL 14 18,124 10 795

B‹TL‹S 24 16,195 17 646

BOLU 78 3,470 54 4,216

BURDUR 55 4,669 47 1,951

BURSA 541 3,928 565 2,507

ÇANAKKALE 107 4,346 106 2,335

ÇANKIRI 33 8,193 17 1,136

ÇORUM 102 5,854 67 1,654

DEN‹ZL‹ 286 2,972 288 2,133

D‹YARBAKIR 191 7,135 139 1,313

DÜZCE 51 6,162 44 1,142

ED‹RNE 92 4,376 87 2,403

ELAZI⁄ 68 8,377 67 1,704

ERZ‹NCAN 39 8,124 25 1,158

ERZURUM 167 5,613 106 1,061

ESK‹fiEH‹R 162 4,358 150 2,513

GAZ‹ANTEP 158 8,134 149 1,593

G‹RESUN 66 7,937 44 1,443

GÜMÜfiHANE 22 8,498 13 1,075

HAKKAR‹ 15 15,772 4 836

HATAY 252 4,975 219 1,757

I⁄DIR 17 9,920 10 855

ISPARTA 134 3,833 100 1,510

‹STANBUL 4,819 2,079 5,298 3,063

‹ZM‹R 1,938 1,739 1,407 3,215

K.MARAfi 107 9,368 97 1,584

KARABÜK 48 4,690 41 1,587

KARAMAN 47 5,175 36 2,012

KARS 28 11,608 18 886

KASTAMONU 61 6,155 23 1,781

KAYSER‹ 177 5,991 165 1,806

KIRIKKALE 46 8,337 32 2,725

KIRKLAREL‹ 89 3,691 76 3,590

KIRfiEH‹R 46 5,505 34 1,488

K‹L‹S 10 11,472 7 1,817

KOCAEL‹ 283 4,262 279 6,165

KONYA 507 4,324 378 1,554

KÜTAHYA 62 10,595 51 1,805

MALATYA 111 7,691 109 1,417

MAN‹SA 239 5,273 233 2,459

MARD‹N 41 17,198 30 983

MERS‹N 368 4,488 325 2,452

MU⁄LA 245 2,920 233 3,308

MUfi 15 30,244 10 578

NEVfiEH‹R 59 5,253 44 2,117

N‹⁄DE 41 8,490 28 1,781

ORDU 93 9,546 70 1,064

OSMAN‹YE 69 6,649 60 1,157

R‹ZE 63 5,809 52 1,897

SAKARYA 164 4,611 150 2,108

SAMSUN 324 3,732 250 1,680

S‹‹RT 25 10,547 13 1,111

S‹NOP 42 5,371 30 1,459

S‹VAS 129 5,853 62 1,399

fi.URFA 87 16,591 72 1,008

fiIRNAK 18 19,622 12 638

TEK‹RDA⁄ 162 3,849 152 2,498

TOKAT 102 8,118 54 1,370

TRABZON 169 5,770 151 1,506

TUNCEL‹ 16 5,849 6 1,584

UfiAK 77 4,186 67 1,436

VAN 44 19,944 31 859

YALOVA 47 3,587 43 3,463

YOZGAT 68 10,043 38 852

ZONGULDAK 135 4,560 130 2,969

TOPLAM 18,228 3,720 16,379 2,146

‹L TOPLAMD‹fiHEK.SAYISI

D‹fiHEK.DÜfiENNÜFUS

ODAYAKAYITLID‹fiHEK.SAYISI

K‹fi‹BAfiINADÜfiENGSMH(USD)

‹L TOPLAMD‹fiHEK.SAYISI

D‹fiHEK.DÜfiENNÜFUS

ODAYAKAYITLID‹fiHEK.SAYISI

K‹fi‹BAfiINADÜfiENGSMH(USD)

TÜRK‹YE'DE D‹fiHEK‹MLER‹N‹N DA⁄ILIMI

Page 51: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 74

Türkiye’de nüfus ve diflhekimi oranlar› ile sa¤l›k harcamas›Dünyada ve özellikle ülkemizde yafla-nan siyasi ve ekonomik krizlerin yans›-malar›n› ac› bir flekilde hissetmekteyiz.Halk›m›z al›m gücünün her geçen gündüflmesi sonucu; insanca yaflama koflul-lar›na ulaflamamaktad›r. Bu durumdansa¤l›k hizmetlerinin hem sunucular›(sa¤l›k çal›flanlar›) hem de kullan›c›lar›(vatandafllar) etkilenmektedir. Her iki kesimin de hoflnut olmad›¤›hizmet sektörlerinin bafl›nda diflhekim-li¤i hizmetleri gelmektedir. Halk›m›zdiflhekimli¤i hizmetine de¤iflik neden-lerle ulaflamamaktad›r. Buna karfl›l›kdiflhekimli¤i alan›nda yetiflmifl insangücü muayenehanelerinde sorunlarlabaflbafla kalmaktad›r. Ülke nüfusumuz 2000 y›l› nüfus say›-m›na göre 67.421.000’dir. 1970 y›l›n-dan günümüze nüfus art›fl h›z›nda dü-flüfl dikkat çekmektedir. Bugün Türki-ye’nin y›ll›k nüfus art›fl› % 1.5 civar›n-dad›r.

Buna karfl›l›k diflhekimli¤i fakülteleri-nin 1990’l› y›llardan itibaren h›zla ço-¤almas› ve kontenjan fazlal›¤› ile diflhe-kimi art›fl› y›ll›k % 6 civar›nda seyret-mektedir. (Tablo 1)

Di¤er yandan ülkelerin y›ll›k bütçele-rinden sa¤l›¤a ay›rd›klar› pay (Tablo 2)ve 2000 y›l› kifli bafl›na gayri safi millihas›la miktarlar› sa¤l›k sorunlar›nda ge-linen noktay› belirleyen kriterlerdir.Maalesef ülkemiz her iki aç›dan da ge-liflmifl ülkelerin oldukça gerisindedir.Genel sa¤l›¤a ayr›lan paydan (%2.4); a-¤›z difl sa¤l›¤›na düflecek miktar ile bu-lundu¤umuz noktadan ileriye ulaflmakolanakl› de¤ildir.

Diflhekimlerinin da¤›l›m› ve a¤›zdifl sa¤l›¤› durumuTürk Diflhekimleri Birli¤i’nin Ekim2003’de yapt›¤› çal›flmaya göre Türki-ye’de bilfiil olarak çal›flan 18.906 diflhe-kimi bulunmaktad›r. Buna göre bir difl-hekimine 3.566 kifli düflmektedir. Bu-na ra¤men bir diflhekimine ‹stanbul’da2.079, Tokat’›n Pazar ilçesinde 20.295,Gaziantep’in Nurda¤› ilçesinde38.429, fianl›urfa’n›n Viranflehir ilçe-sinde 93.853, ‹zmir’de 1739 ve Tunce-li Merkez’de 3032 kifli düflmektedir.Ülkemizin gerek sa¤l›k kültürü ve e¤i-tim düzeyinin düflüklü¤ü, gerekse hal-k›n al›m gücünün yetersizli¤i nedeniyle

diflhekimli¤i hizmetleri kullan›lmamak-tad›r/ kullan›lamamaktad›r. Halk›m›z›n % 47,11’i son bir y›lda difl-hekimine gitmemifltir. Yaflam› boyuncahiç diflhekimine gitmeyen nüfus oran›ise % 12,5’dur. (Tablo 3)

1992 y›l›nda Sa¤l›k Bakanl›¤› Sa¤l›kProjesi Koordinatörlü¤ü taraf›ndan ya-p›lan araflt›rma sonucuna göre; geliflmiflülkelerde nüfusun diflhekimine gitmes›kl›¤› 5 iken, ülkemizde bu oran0.7’dir. Yani diflhekimine baflvuru gelifl-mifl ülkelere göre 7 kat daha azd›r. Difl-hekimi bafl›na düflen nüfus ile Diflheki-minin y›ll›k müdahale say›s› karfl›laflt›-r›ld›¤›nda insan gücü planlamas›n›nyanl›fll›¤› ortaya ç›kmaktad›r. (Tablo 4)

Türkiye’de insanlar›n a¤›z difl sa¤l›¤› ileilgili mevcut durumuna bakt›¤›m›zda; • 6 yafl grubunda süt difli dizisinde çü-rüksüz kifli oran› %17’dir.

Yeni diflhekimli¤i fakülteleri hangi ihtiyaca yan›t verecek?

Nüfus art›fl oran› Diflhekimi art›fl oran›

ALMANYA BR‹TANYA FRANSA BELÇ‹KA AVUSTURYA ÇEK CUMH. ABD KANADA TÜRK‹YE

Tablo 1 - Türkiye’de nüfus ve diflhekimi art›fl oranlar›

Tablo 2 - Sa¤l›¤a ayr›lan pay

Tablo 3- Son bir y›lda diflhekimine giden nüfus

Diflhekimi bafl›na düflen nüfus

Diflhekiminin müdahale say›s›

Tablo 4- Diflhekimine düflen nüfus vehasta müdahale say›s›

Tuncer Taflk›n*

Page 52: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

• 35-44 yafl grubunda k›rsal kesimdeçürük prevalans› %95-98, flehir çevre-sinde %79, flehirlerde ise %76’d›r. • 20-24 yafl grubunda difl çürü¤ü nede-niyle kifli bafl›na tedavi edilmesi gere-ken difl say›s› 5.48’dir. Bu oran 25-29yafl grubunda ise 7’dir. • Bütün difl dizini a¤›zda yer alm›fl ola-rak kabul edilen 12-13 yafllar›nda her100 çocuktan 81-84’ünün difllerindeçürük bulunmaktad›r. 30-34 yafl gru-bunda ise 100 kifliden çürü¤ü olmayankifli say›s› yaln›zca 3’tür. Nüfus bafl›na düflen diflhekimi oran›n-daki dengesizlik Türkiye’nin bat›s›, do-¤usu, kuzeyi ve güneyinde ayn›d›r. Görüldü¤ü gibi koruyucu diflhekimli¤ihizmetlerini organize etmeden, diflhe-kimine gitme al›flkanl›¤› oluflturmadansadece diflhekimi say›s›n› artt›rmak, a-¤›z difl sa¤l›¤› sorunlar›n› çözmemekte-dir.Geliflmifl ülkeler uygulad›klar› genelsa¤l›k sistemleri ve ulusal projelerle va-tandafllar›n› a¤›z difl sa¤l›¤› konusundabilinçlendirmifl ve koruyucu diflhekim-li¤i hizmetlerini zorunlu hale getirereksorunlar›n› asgariye indirmifllerdir. Budurumda mevcut diflhekimli¤i fakülte-lerini kapatma veya ö¤renci kontenjan-lar›n› ciddi anlamda düflürme yolunagitmifllerdir.A¤›z difl sa¤l›¤›na yönelik ulusal politi-kalar oluflturulmad›¤› için toplumun a-¤›z ve difl sa¤l›¤› sorunlar› üçüncü dün-ya ülke insanlar› ile ayn› seviyededir.Sorunu diflhekimli¤i fakülteleri açarakve kontenjanlar› art›rarak çözme yolubir açmazd›r. (Tablo 5)

Ülkemizde diflhekimli¤i e¤itimi vesorunlarÜlkemizde Ekim 2003 itibariyle 15 difl-hekimli¤i fakültesi vard›r ve 14’ünde

diflhekimli¤i lisans e¤itimi verilmekte-dir. 4 yeni diflhekimli¤i fakültesinin a-ç›lma kararlar› al›nm›fl ve dekanlar› a-tanm›flt›r. Fakat bu fakültelerin alt yap›,e¤itim materyalleri ve ö¤retim kadrosukonusundaki endifleler ve belirsizliklerdevam etmektedir. Kald› ki 1993 y›l›n-da aç›lan Çukurova Üniversitesi Diflhe-kimli¤i Fakültesinde bir ö¤retim üyesi-ne 15.3 ö¤renci düflmektedir. Yine ayn›y›l aç›lan 19 May›s Üniversitesi Diflhe-kimli¤i Fakültesinde 10.5 ve 1995 y›-l›nda aç›lan Süleyman Demirel Üniver-sitesi Diflhekimli¤i Fakültesinde ise11.2 ö¤renci düflmektedir. (Tablo 6)Ünit bafl›na düflen ö¤renci say›s› bak›-m›ndan da fakültelerimiz di¤er ülkelereoranla yetersiz durumdad›r. ÇukurovaÜniversitesi Diflhekimli¤i fakültesindeünit bafl›na 8 ö¤renci düflmekte ve ülkeortalamas› 3.5 ö¤renci civar›ndad›r. Buoran Almanya’da 1, Macaristan’da 2 ,Fransa’da 1.5 ve ‹sviçre’de 0.5 olarakülkemiz flartlar›n›n oldukça üzerinde-dir. (Tablo 7)

Tüm bu veriler ›fl›¤›nda Özel ‹htisasKomisyonunun yukar›da belirtilen tes-piti ve önerisi daha gerçekçi olarak tek-rar de¤erlendirilmelidir. Diflhekimli¤i fakültelerimizin bu kadarsorununa paralel olarak mezunlar›n›nda sorunlar› artmaktad›r. Bir diflhekim-li¤i ö¤rencisinin devlete y›lda maliyeti 5bin $ d›r. Ayr›ca ailenin bu kadar olma-sa bile ciddi harcamalar› olmaktad›r.Oldukça pahal› bir e¤itimden geçendiflhekimlerini mezun olduklar›ndadaha zor flartlar beklemektedir. Tümzorluklar› aflarak muayenehanesindeçal›flan ve hiçbir gelecek garantisi olma-yan diflhekimlerinin s›k›nt›lar› gün geç-tikçe artmaktad›r. 2000 y›l›nda Marmara Üniversitesi Sa¤-l›k E¤itim Fakültesi Hizmet Politikalar›Uygulama ve Araflt›rma Merkezi tara-f›ndan gerçeklefltirilen çal›flma sonuçla-r› bu ifadeleri destekleyen verileri orta-ya koymufltur.Türkiye’de özellikle 1990 y›l›ndan iti-baren yeni diflhekimli¤i fakülteleri aç›l-mas› h›zlanm›flt›r.(Tablo 8) Hiçbir planve program olmaks›z›n, fakültelerinteknik ve fiziki alt yap›lar› haz›rlanma-dan ve ö¤retim elemanlar› yetersiz ola-rak aç›lan fakültelerimizin bugün ver-dikleri e¤itimin ve hizmetin de¤erlendi-rilmesi gerekmektedir. (Tablo 8)

75 / TDBD

Ankara Üniv.D.F. 85 573 198 6,7 3,3Atatürk Üniv.D.F. 33 272 117 8,2 2,6Baflkent Üniv.D.F. 2 - 17 - -Cumhuriyet Üniv.D.F. 16 160 100 10 1,8Çukurova Üniv.D.F. 12 184 25 15,3 7,8Dicle Üniv.D.F. 26 171 87 6,5 2,3Ege Üniv.D.F. 75 607 211 8,0 3,2Gazi Üniv.D.F. 79 487 160 6,1 3,5Hacettepe Üniv.D.F. 75 560 191 7,4 3,3‹stanbul Üniv.D.F. 108 768 265 7,1 3,3Marmara Üniv.D.F. 48 567 72 11,8 8,519 May›s Üniv.D.F. 20 210 74 10,5 3,1Selçuk Üniv.D.F. 30 301 127 10,0 2,6S. Demirel Üniv.D.F. 16 180 58 11,2 3,4Yeditepe Üniv.D.F. 24 266 100 11,0 2,9

FAKÜLTE Ö⁄RET‹M Ö⁄RENC‹ ÜN‹T Ö¤retim Ünit ADI ÜYES‹ SAYISI SAYISI Üyesine bafl›na

düflen düflenö¤renci ö¤rencisay›s› say›s›

Tablo 6 - Ülkemizde e¤itim veren diflhekimli¤i fakültelerinin de¤erlendirilmesi

Tablo 5 - Diflhekimi mezun say›lar›n›n y›llaragöre de¤erlendirilmesi

Tablo 7- Ünit bafl›na düflen ö¤renci say›s› �

Page 53: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 76

1990 y›l›ndan sonra aç›lan fakülteleri-mizin ciddi sorunlar› ö¤retim üyeleri-mizin bireysel yo¤un çabalar›na ra¤mençözümlenememektedir. Bugün içindebulunduklar› olumsuz flartlar; 8.BeflY›ll›k Kalk›nma Plan› Özel ihtisas rapo-runda belirtilmifl ve öneri haline getiril-mifltir:"E¤itim kurumlar› kapasitesine iliflkinkararlar›n 4-6 y›l gibi uzun sürede so-nuç verece¤i, bu nedenle rasyonel ol-mayan de¤iflikliklerin düzeltilmesi ola-naks›z sorunlar yarataca¤› da unutul-mamal›, sa¤l›k alan›nda insan gücüplanlamalar› gelece¤e yönelik yap›lma-l›d›r."

A¤›z difl sa¤l›¤› hizmetlerinin kullan›m›DSÖ (Dünya Sa¤l›k Örgütü) ve FDI(Dünya Diflhekimli¤i Birli¤i); günlükhasta say›s›n› 8-10 kifli, çal›flma saatiniise 8-10 saat olarak ön görmektedir. Ül-kemizde ise diflhekimi çal›flma saati ola-rak öngörüye uymakta ama hasta say›s›olarak yar› yar›ya düflmektedir. (Tablo9-10)

Son sözTüm dünya ülkelerinde oldu¤u gibi difl-hekimli¤i e¤itimi en pahal› e¤itimlerdenbirisidir. Diflhekimli¤i fakültesinden mezun olan-lar ya kamu sektöründe ya da özel sek-törde çal›flmaktad›r. Ne yaz›k ki kamu-da diflhekimi istihdam› yeterli de¤ildir.Muayenehane açan diflhekimleri onbin-lerce dolar yat›r›m yap›lmas›na ra¤menbofl oturmaktad›r. Yetiflmifl binlerce difl-hekiminin zaman›n› ve bilgisini bofla ge-çirerek ülke ve toplum sa¤l›¤› yarar›nakullanamamas› kabul edilir bir durumde¤ildir. Tüm dünya ülkelerinde diflhe-kimli¤i mesle¤ini icra edenler kendimesleklerinin, çocuklar› taraf›ndan dasürdürülmesini isterler ve yönlendirir-ler. Ancak 1997 y›l›nda ‹stanbul’da ya-p›lan bir çal›flmaya göre diflhekimlerinin% 59’u çocuklar›n›n diflhekimi olmas›n›istememektedir. Bu sonuç diflhekimleri-

nin mesleklerinden memnuniyetsizli¤i-ni ortaya koymaktad›r.

Öneriler• Yeni diflhekimli¤i fakültelerinin aç›l-mas› hemen durdurulmal›d›r.• Aç›lmas›na karar verilen Fakültelerinaç›lmamas› yönünde karar de¤iflikli¤inegidilmelidir.• Karar de¤iflikli¤ine gidilemez ise ülkekontenjan› sabit kalmak flart› ile fakül-telerin kontenjanlar› fizik, teknik ve ö¤-retim üyesi insan gücü koflullar›na göredüflürülerek yeni fakültelere da¤›t›m›yap›lmal›d›r.• Diflhekimli¤i alan›nda ihtiyaç ve talebide¤erlendiren bir insan gücü planlama-s› yap›lmal›d›r.Bu planlama çal›flmalar›, Türk Diflhe-kimleri Birli¤i ve Diflhekimli¤i Fakülte-lerinin de içinde bulundu¤u bir kurultaraf›ndan yap›lmal›d›r.

Tablo 8– Ülkemizde diflhekimli¤i fakültelerinin y›llara göre aç›lma s›kl›¤›

Tablo 9 – Diflhekiminin çal›flma saatleri

Tablo 10 – Günde baflvuran hasta say›s›

Ülkemizin diflhekimine ihtiyac› olma-d›¤›na yönelik bilimsel gerekçeleri vebuna iliflkin verileri geçmifl dönemler-deki ve bugün iflbafl›nda bulunan ikti-dara, Sa¤l›k Bakanlar›m›za ve ilgili ma-kamlara hem sözlü hem de yaz›l› ola-rak sunmam›za ve görüfllerimizin deuygun bulunmas›na ra¤men, halen ye-ni diflhekimli¤i fakültelerinin aç›lmas›-n› anlamakta zorluk çekiyoruz. fiu anda aç›lma karar› verilen 4 Diflhe-kimli¤i Fakültesinin hangi bilimsel vetoplumsal gerekçelere dayand›r›ld›¤›netleflmeden, Akdeniz ve Gaziantep Ü-niversiteleri de diflhekimli¤i fakültesi a-ç›lmas› yönünde senato karar› alm›fllar-d›r. Ülkemizde diflhekimli¤i hizmetlerininyaklafl›k %80’i özel sa¤l›k kuruluflla-r›nda verilmektedir. Ve son y›llarda gi-derek artan bir flekilde meslektafllar›-m›z, ifl yerlerinde ya bofl oturmakta yada muayenehanelerini kapat›p, baflkageçim alanlar› bulmaya çal›flmaktad›r-lar.Devletin ve ailelerin milyarlarca liraharcama yaparak 5 y›l e¤itim ald›rd›-¤› diflhekimlerinin resmi kurumda is-

tihdam edilememeleri-edilmemeleri yada milyarlarca lira yat›r›m yaparak aç-t›klar› muayenehanelerinde bofl otur-malar› ekonomik ve insani aç›dando¤ru de¤ildir. Yeni Diflhekimli¤i Fakültelerinin aç›l-mas›na; "Evet" demek, "diplomal› iflsizyaratmak" ve "devletin-halk›n cebin-den ç›kan de¤erin bofla gitmesi" de-mektir. Türkiye ve Türkiye halk›n›n, ça¤dafl ül-ke insanlar›n›n yaflam koflullar›na erifl-tirilmesi hedefinin yakalanabilmesi,geçmifl iktidarlar›n popülist politikala-r›ndan uzak durulmas› ile gerçeklefle-cektir. Hiçbir yetkilinin bu tespite kar-fl› ç›kmamas›na ra¤men yap›lanlar›nfarkl› olmas›, ülkemizin ve mesle¤imi-zin gelece¤i ile ilgili endiflelerimizin da-ha da artt›rmas›na neden olmaktad›r. Bu konudaki duyarl›l›¤›m›z meslektafl-lar›m›za, halk›m›za ve ülkemize karfl›sorumlulu¤umuzun gere¤idir. Endiflelerimize ve kayg›lar›m›za sadecekat›lmakla kalmay›p, bize ve halk›m›-za karfl› sorumluluk ve yetkilerinizi bi-limin ve akl›n yol göstericili¤inde kul-lanaca¤›n›z inanc› ile sayg›lar sunar›z.

‹htiyaç duyulmayan fakülte aç›lmas› ülke kaynaklar›n›n israf› demektir...Türk Diflhekimleri Birli¤i’nin 22 Kas›m Ulusal Diflhekimli¤i Günü’ndeyapt›¤› bas›n aç›klamas›n›n metnini yay›ml›yoruz.

Page 54: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

77 / TDBD

Baflkan – Gündem d›fl› üçüncü söz iste¤i. A-¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Haftas› münasebetiyle, Er-zurum Milletvekili Say›n Muzaffer Gülyurt’aaittir. Buyurun Say›n Gülyurt (AK Parti s›ralar›n-dan alk›fllar)Süreniz 5 dakika.

Muzaffer Gülyurt (Erzurum) – Say›n Bafl-kan, de¤erli milletvekilleri; Bilimsel DiflHekimli¤inin 95 inci y›ldönümü ve A¤›zve Difl Sa¤l›¤› Haftas› münasebetiyle gün-dem d›fl› söz alm›fl bulunuyorum; YüceMeclisimizi sayg›yla selaml›yorum.22 Kas›m 1908 y›l›nda ‹stanbul Üniversi-tesi, o zamanki Darülfünuna ba¤l› olarakt›p fakültesi bünyesinde difl tababeti oku-lu kurulmufl olup, o günden beri bilimselmanada diflhekimli¤i ve a¤›z ve difl sa¤l›¤›hizmetleri yürütülmüfl bulunmaktad›r.22 Kas›m 1908’de kuruldu¤u için, 22 Ka-s›m günü Diflhekimleri Günü ve bu haftada A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Haftas› olarak ülke-mizde y›llardan beri kutlanmaktad›r. Bu haftalarda yap›lan toplant›larda, genel-likle, diflhekimli¤inin mesleki sorunlar›,meslektafllar›m›z›n özlük haklar› konuflu-lur. Ülkemizdeki sa¤l›k politikalar› gün-deme getirilir ve ulusal sa¤l›k politikas›konusu üzerindeki görüfller tart›fl›l›r. Ay-r›ca, a¤›z ve difl sa¤l›¤›n›n e¤itimi ve ça¤-dafl bir hizmet anlay›fl›n›n nas›l olmas› ge-rekti¤i konusu gündeme gelir, meslektafl-lar›n sürekli e¤itimleri konusu tart›fl›larakçözüm yollar› araflt›r›l›r. Bunun yan›nda, ülkemizde önemsenmesigereken en önemli konulardan birisi olankoruyucu hekimlik ve koruyucu diflhe-kimli¤i konusu, yine bu hafta içerisindegündeme gelerek konuflulur ve uygula-malar› yap›l›r.Bu y›l da, bütün bu sorunlar yan›nda öneç›kan di¤er bir sorun, bir konu bulun-maktad›r; o da, ülkemizde yeni diflhekim-li¤i fakültelerinin aç›lmas› konusudur.1960’l› y›llara kadar sadece ‹stanbul Difl-hekimli¤i Fakültesi e¤itim ve ö¤reniminisürdürürken ve oradan diflhekimi mes-lektafllar›m›z yetiflirken, 1960’l› y›llardansonra diflhekimli¤i fakültelerinin say›s›artmaya bafllam›fl ve bugün 15 adet diflhe-kimli¤i fakültesi e¤itim ve ö¤retimini sür-

dürüyor bulunmaktad›r. Son al›nan ka-rarlar do¤rultusunda 4 yeni diflhekimli¤ifakültesinin aç›lmas› kararlaflt›r›lm›fl veburalara dekanlar atanm›fl; ama henüzö¤renci al›nmam›flt›r.fiimdi, burada, bir inceleme yapmak du-rumunday›z. Türk Diflhekimleri Birli-¤i’nin ve diflhekimli¤i fakültelerinin de-kanlar›n›n ortaklafla yapt›klar› toplant›dagörülen olay fludur; ülkemizde, bundansonra art›k diflhekimli¤i fakültelerinin a-ç›lmamas› gerekmektedir. Bizim de ayn›kanaati tafl›d›¤›m›z› burada ifade etmekistiyorum çünkü bir ö¤rencimizin devleti-mize maliyeti y›ll›k 5000 ila 7000 dolarcivar›ndad›r. Böylesine a¤›r bir yükümlü-lük ülkemizin bulundu¤u flu ekonomiks›k›nt› içerisinde yeni fakülteler açarakdevlete tekrar yeni bir yük getirmek ol-dukça s›k›nt›l› olmaktad›r.Bunun yan›nda, yeni fakülte aç›l›m›ndadikkat edilmesi gereken önemli konularflunlard›r; acaba ö¤retim üyesi say›m›z ye-terli midir? Ayr›ca ülkemizde hekim say›-s› ve hekimlerin da¤›l›m› ne orandad›r?Bunun yan›nda alet, gereç ve donan›m a-ç›s›ndan bakt›¤›m›z zaman diflhekimli¤ifakültelerinin aç›lmas› gerçekten s›k›nt›do¤urmaktad›r. Bütün bunlara bakt›¤›-m›zda elimizdeki veriler dikkate al›nd›-¤›nda yeni bir fakülte açman›n s›k›nt›lardo¤uraca¤› bir gerçektir. Ancak buradadiflhekimli¤i fakültesi aç›lmas›n› sadecegeçmifl hükümetlerin popülist yaklafl›m-lar›na yükleyemeyiz. Bununla beraber ü-niversitelerimizin senatolar›nda ald›¤› ka-rarlar bir de Yüksek Ö¤retim Kurumu-muzun ald›¤› kararlarda önemlidir çünküo kararlar al›nd›ktan sonra ancak üniver-sitelerde hükümetler diflhekimli¤i fakül-telerinin yenisi açma ihtiyac›n› duymak-tad›rlar. Bunlar›n d›fl›nda Avrupa Birli¤i ülkeleri-nin normlar›na bakt›¤›m›z zaman ülke-mizdeki sa¤l›¤a ayr›lan pay›n gayri safimilli has›lan›n ve diflhekimine insanlar›-m›z›n baflvuru oran›n›n düflük oldu¤unugörmekteyiz. Bugün ülkemizde diflheki-mine baflvuran insanlar›m›z›n oran› yüz-de 40 civar›ndad›r. Yani halk›m›z›n yüzde60’› hekime gitmemekte ve a¤›z ve diflsa¤l›¤› hizmetini alamamaktad›r.

(Mikrofon otomatik cihaz taraf›ndan kapa-t›ld›)Baflkan – Say›n Gülyurt, tamamlay›n efen-dim. Buyurun.Muzaffer Gülyurt (Devamla) – Tamaml›yo-rum Say›n Baflkan›m. Bu aç›dan düzenlemeler yap›lmal› ve yenidiflhekimli¤i fakültelerinin aç›lmas›yla is-tihdam edemedi¤imiz diflhekimi say›s›n›nart›r›lmamas› gerekmektedir. Bu aç›dan,Sa¤l›k Bakanl›¤›m›z›n yapm›fl oldu¤u ça-l›flmalar takdire sayand›r. Son olarak diflhekimi olmayan ilçelerimi-ze 160 adet diflhekimi kadro atamas› ya-p›lacakt›r. Ancak bunun da yeterli olma-d›¤›n›, daha diflhekimi olmayan 100’ünüzerinde ilçemizin bulundu¤unu ve bir-çok ilçemizde 1’den fazla diflhekimininolmad›¤› dikkate al›rsak Sa¤l›k Bakanl›¤›-m›z›n ve di¤er bakanl›klar›m›z›n da bukonu üzerinde biraz daha gayret göster-melerini ve istihdam› sa¤lay›c› tedbirler a-l›nmas› gerekti¤ini vurgulamak istiyo-rum.Cümlelerimi flu noktay› vurgulayarak ta-mamlamak istiyorum. Bugün ülkemizdediflhekimli¤i hizmeti üniversitelerimizde,devlet hastanelerimizde ve Sosyal Sigorta-lar Kurumu hastanelerimizde ayr›ca di¤ersa¤l›k kurulufllar›m›zda verilmektedir.Ancak a¤›z ve difl sa¤l›¤› en fazla yüzde 80oran›nda özel sa¤l›k kurulufllar› taraf›n-dan verilmektedir.Bu nedenle, Sa¤l›k Bakanl›¤›m›z ve Mali-ye Bakanl›¤›m›z hastalar›n özel sa¤l›k ku-rulufllar›na sevkini ve oradan sa¤l›k hiz-meti al›m›n› kolaylaflt›rmak için çeflitliyöntemler, çeflitli tedbirler alm›fllard›r.Ancak burada muayenehane hekimlerin-den de bu tür hizmetlerin al›nmas›n›n ge-rekli oldu¤unu, bunun hem hastalar›m›ziçin hem de meslektafllar›m›z için önemarz etti¤ini burada ifade etmek istiyorum. Bu vesileyle, sözlerimi bitiriyor BilimselDiflhekimli¤imizin 95. y›ldönümününmemleketimize, ulusumuza ve meslektafl-lar›m›za hay›rl› olmas›n› diliyor, hepinizisayg›yla selaml›yorum. (Alk›fllar)Baflkan – Teflekkür ediyoruz Say›n Gülyurt.Say›n milletvekilleri saat 18.00’de toplan-mak üzere birleflime ara veriyorum.Kapanma saati: 16.28

Yeni fakülteler s›k›nt› do¤urur

Meslektafl›m›z, Erzurum Milletvekili Prof.Dr. Muzaffer Gülyurt’un yeni diflhekimli¤i fakültelerinin aç›lmas›ylailgili olarak TBMM Genel Kurulu’nda 19 Kas›m 2003 günü yapt›¤› konuflman›n tutanaklar›n› sunuyoruz.

Page 55: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 78

TDBD: Yeni diflhekimli¤i fakültelerininaç›lmas›yla ilgili görüfllerinizi alabilirmiyiz?Bafl›ndan beri ben ülkemizde yeni bir fa-külte aç›lmas›n›n do¤ru olmad›¤› düflün-cesindeyim. Fakülteyi aç›yorsunuz amaö¤retim üyesi bulma s›k›nt›s› çekiyorsu-nuz. fiimdi Trabzon’da yeni diflhekimli¤ifakültesi aç›ld›. Dekan› atand›. Diflhekim-li¤i alan›nda bir hayli profesör hocam›zvar ama t›p fakültesinden bildi¤im kada-r›yla bir mikrobiyolog hocam›z dekan ola-rak atanm›fl. Daha dekan›n› mesle¤imiz-den bir kifli bulup da atayamad›k. Öyleysebundan sonra yeni aç›l›fllara mani olmayaçal›flal›m, mevcutlar için de fazla ö¤rencialan okullar›n kontenjan›n› azaltarak yeniaç›lanlara yaymak suretiyle belki bir ted-bir alabiliriz. Ö¤renci bulabilirsiniz ama ö¤retim üyesibulmak kolay de¤il. Bir de bizim fakülte-lerimiz sosyal bilimlerdeki aç›lan fakültegibi de¤il. Diflhekimli¤inde her bir ö¤ren-ciye düflecek bir ünit koyman›z laz›m. Bü-tün bunlar› dikkate ald›¤›m›z zaman, e¤i-timin kalitesini artt›rmak, iyi bir diflheki-mi yetifltirmek, onlar›n hasta üzerinde ça-l›flmalar›n› temin etmek gibi kriterlerdikkate al›nd›¤›nda yeni bir diflhekimli¤ifakültesinin aç›lmas›n›n do¤ru olmad›¤›n›

düflünüyorum. Ne yaz›k ki geçmiflte po-pülist düflüncelerle fakülte say›s› art›r›ld›.Bizim dönemimizde de bir-iki fakülteninaç›ld›¤›n› ben sonradan duydum. Bunlarakarar verildiyse art›k yeni bir karar veril-memeli diye düflünüyorum. Çünkü benbiliyorum ki meslektafllar›m›z›n büyükbir k›sm› ifl yapamaz durumdalar. Muaye-nehanesini kapat›p baflka ifllerde çal›flandiflhekimlerini ben biliyorum. Benim ö¤-rencilerimden de bizim ö¤rencimiz olma-yan di¤er meslektafllar›mdan da çok bü-yük talepler geliyor. Benim üniversiteden gelmem nedeniylebirçok ö¤rencimiz her gün bana geliyor.Geçenlerde Ankara’n›n Gölbafl› semtinde,20 y›l önce mezun olmufl bir ö¤rencimgeldi. Hocam dedi bundan sonra art›kdevlet dairesine girebilir miyim, bana yar-d›mc› olur musunuz? Niye dedim bu ka-dar zamand›r muayenehane çal›flt›r›yor-sun, art›k muayenehanen yerleflmifltir se-nin. Yok hocam dedi. Ben muayenehane-mi kapat›p, memur olmak istiyorum. Be-ni bir hastaneye tayin ettirir misiniz? 20y›ll›k bir diflhekimi bu. Devletin de yeterince eleman alma flans›yok. O nedenle, iflsiz diflhekimlerini art›r-man›n gere¤i yoktur. Ülkemizin ihtiyac›ne kadard›r, bir projeksiyon yap›lmal›.

Nas›l uzmanl›k alan›nda oturduk günler-ce çal›flt›k; uzmanl›kta durumumuz nedir,hangi branfllar uzmanl›k olmal›d›r, tart›fl-t›k ve neticede ülkenin ihtiyac›na göre birkarar al›nd›. Burada da diflhekimli¤iyle il-gili bir araflt›rma yap›lmal› bir projeksiyonortaya konmal›. Ona göre ihtiyaç varsa a-ç›lmal› ama flu anda görülen ihtiyac›n ol-mad›¤›d›r.

TDBD: Yeni hükümetin bu konuda her-hangi bir görüflü var m›? Siz yeni hükü-meti bu konuda etkileyebilir misiniz?fiöyle bir fley var. Herkes kendi iline bir ü-niversite veya yeni bir fakülte aç›lmas› ko-nusunda adeta bir yar›fl içerisinde. Ta-mam, ülkemizde üniversite say›s› ne ka-dar çok olursa okuyan insan say›s›n›n o o-randa art›fl› anlam›na gelir ve bu da oku-muflluk, kültürel düzeyin yükselmesi an-lam›na gelir ama diflhekimli¤i fakültesininbir ayr›cal›¤› var. Her bir ö¤rencinin dev-lete maliyeti y›lda en az befl bin dolardanbafll›yor. ‹htiyaç yokken devletin bu kadaryükün alt›na girmesi do¤ru de¤il. Baz› il-lerdeki üniversitelerimiz hemen karar al›-yorlar YÖK’e bildiriyorlar, YÖK de kabulediyor ama iflin bir de ekonomik yönünüdüflünmemiz laz›m. ‹nsanlar›n geçimleri-ni nas›l temin edece¤ini düflünmek laz›m.Yeni mezun olan ö¤rencilerimizi görüyo-rum, hepsi ille de üniversiteye veya birdevlet hastanesine girmeye çabal›yor. Obak›mdan yeni fakülte açmak bence do¤-ru de¤il. Tabii ki biz bu konuda bakanla-r›m›za ve gerekirse say›n Baflbakan›m›zabu konuyu arz ederiz. Bu durumu aç›kla-r›z. Onlar›n da bu konuyu anlay›flla karfl›-layaca¤›na ben inan›yorum.

‘Yeni aç›l›fllara mani olmaya çal›flaca¤›z’

Erzurum Milletvekili Prof.Dr. Muzaffer Gülyurt:

TDBD: ‹htiyaç olmad›¤› araflt›rmalarlaortaya konmas›na ra¤men neden yenifakülteler aç›l›yor sizce?Bana birçok yerde mesle¤iniz nedir diyesorduklar› zaman diflhekimi oldu¤umusöylüyorum ve bunu çok önemsiyorum.Çünkü Türkiye’de özellikle AB sürecindeen önemli sorunlar›m›zdan bir tanesimesleksiz insanlar›m›z›n çok fazla oluflu-dur. Sakarya Üniversitesi’nin de talepleri var.T›p fakültesi açmak istiyorlar, diflhekim-li¤i fakültesi açmak istiyorlar. Ben Sakar-ya milletvekiliyim. Dolay›s›yla seçmenimbu anlamda bana bask› yap›yor. Çünkümalumunuz ki Türkiye’de siyaset bu fle-kilde yap›l›yor. Siyaset zemini buna aç›k

çünkü esnaf her yeni aç›lan bir fakülteyeyeni bir para kazanma arac› olarak bak›-yor. Bir hat›ram› nakledece¤im. Sakarya Üni-versitesi’nde bir bilgisayar mühendisli¤ibölümü aç›lacakt›. Rektör diyor ki ‘50 ta-ne bilgisayar ald›k. ‹flte bir tane de odabulduk. Tamam kardeflim fakülteyi aç-t›k.’ Dolay›s›yla diflhekimli¤ine indirger-sek 100 tane ünit koydu¤umuz zaman iflbitmifl olacak. Yani her ö¤renciye bir taneünit temin etmemiz de mümkündür amafakülte bundan ibaret de¤il. Her aç›lan fa-külte ö¤retim üyesi s›k›nt›s›yla baflka birfakültenin alt›n› oyacak. Dolay›s›yla Tür-kiye’de benim ilk idrak etti¤im fleylerdenbir tanesi bilim insan›n yetifltirilmemifl ol-

mas›. Keflke ülkenin her taraf›na adil birda¤›l›m yapabilecek bir yapt›r›m gücü-müz olsayd› da çok yetenekli ve nitelikliinsanlar› yetifltirip o bölgelere göndere-bilseydik. Ama maalesef hem hekim hemö¤retim görevlisi da¤›l›m›n›n ne kadar a-daletsiz oldu¤unu ne kadar eflitsiz oldu-¤unu hep beraber görüyoruz.

TDBD: Bu sorun nas›l çözümlenebilir?Bugün güçlü bir tek parti iktidar› var. Bupartinin 6 tane diflhekimi milletvekili var.Bu çok önemli bir fley. Bak›n diflhekimle-ri sizden yap›lan bütün tekliflere aç›k. Bi-limsel diflhekimli¤inin 95. y›l›, Birli¤imi-zin de 18. y›l›d›r. ‹lk defa siyaset s›n›f›TDB ile ilgili her türlü düzenlemeye aç›k.Bunu da TDB çok iyi de¤erlendiriyor. Bizberaber oluyoruz ve bunlar› sürekli de-¤erlendiriyoruz. Ama tabii öncelikle üni-versite, TDB ve Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n eflgü-düm içinde olmas› ve koordinasyonunuda Birli¤in yapmas› gerekiyor. Nitekimbu konuda arkadafllar›m›z gerçekten çokbaflar›l› olarak çal›fl›yorlar.

‘Seçmen siyasetçiyebask› yap›yor’

Sakarya Milletvekili Süleyman Gündüz:

Page 56: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

79 / TDBD

TDBD: Diflhekimli¤i fakültelerinin va-rolan durumunu ve yeni fakülte aç›l-mas› kararlar›n› nas›l de¤erlendiryor-sunuz? Mesle¤imi çok sevdi¤im için milletvekiliolur olmaz sorunlar›n› çözmek için çaba-lamaya bafllad›m ve ilk iflim Sa¤l›k Baka-n›’yla konuflmak oldu. Diflhekimli¤i fa-kültelerinin aç›lmamas› konusunu da i-lettik. Her meslekte en önemli fley e¤i-timdir. E¤itimi tam olarak veremedi¤i-miz zaman o mesle¤i tam olarak icra et-tirmifl say›lmay›z. Sa¤l›¤a % 2.4 pay ayr›-labilen bir ülkede diflhekimli¤ine ne ka-dar pay ayr›l›r ve pay ayr›lmayan bir ül-kede diflhekimli¤inin hali ne olur? Difl-hekimli¤i çok masraf isteyen, emek iste-yen bir meslek. Fakültelerin teknik do-nan›m› tam olmal›, ö¤retim üyeleri mad-di yönden doyurulmal› ve belirli say›daö¤renciye iyi bir e¤itim verebilmelidir.Biz ne yapm›fl›z? Fakülteler kapasiteleri-ni, kontenjanlar›n› doldurmufl, her y›l100-150 ö¤renci al›yor. Mezun olan ö¤-rencilerimizin ço¤u mesle¤ini 3-5 y›l biryerlerde çal›fl›rken bir fleyler ö¤renerektamamlamaya çal›fl›yor. Bu böyle gelmiflama böyle gitmemeli diyorum. Fakülte-lerin aç›lmas›na bir dur denilmesi gere-kir diyorum. Bundan baflka mevcut fa-kültelerimizin de olanaklar›n›n düzeltil-mesi gerekir diyorum. Ö¤rencilerin kon-tenjan›n›n azalt›lmas› gerekir bence.

TDBD: Bu konuda siz hükümet nez-dinde neler yapabilirsiniz?Elbette yeni fakültelerin engellenmesi i-çin bizlerin de çaba göstermesi gereki-yor. fiimdi diyeceksiniz ki siz çaba gös-termediniz de mi bir fakülte aç›ld›? Biz-ler çaba gösterdik ama burada hüküme-tin de bir kabahati oldu¤unu ben düflün-müyorum. Hükümetimiz tamamen hemmesle¤imizle hem de di¤er mesleklerlebar›fl›k bir tutum sergiliyor. Ben BirlikBaflkan›m›z›n beni aramas› üzerine he-men Sa¤l›k Bakan›m›za gittim. Kendisiy-le uzun bir görüflme yapt›m. Bütün bun-lar› anlatt›m. Daha önce fakülte aç›lma-mas› gerekti¤ini söyledi¤imiz halde bufakültenin aç›ld›¤›na üzüldü¤ümüzüsöyledim. Ama kendisinin söyledi¤i fluy-du: Bu fakülteler bir anda aç›lm›yor. Ön-

ce karar veriliyor. Karar da sadece siyasiçevrelerde verilmiyor. Fakültelerde veri-liyor, üniversitelerde, YÖK’te veriliyor.Seçmenler siyasetçilerine bask› yap›yor.Siyasetçiler hükümetlerine bask› yap›-yor. Ve en sonunda Bakanlar Kurulu’nunönüne geliyor ve neticesinde dönüflü zorbir yola giriliyor. Bunun için biz hemen

Sa¤l›k Bakan›m›zla bir çal›flma yapt›k.Dedi ki meslek örgütü olarak kendi veri-lerinizi haz›rlay›n›z bize sununuz. Biz dekendimizde olan verileri bir araya getire-lim. Ve birlikte bir çal›flma yapal›m. Buçal›flman›n neticesinde biz elimize sa¤-lam sebepleri alal›m. Baflbakan›m›za gi-delim, bakanlara gidelim. Bundan sonrahiç kimseye söz vermeyiniz, bu mesle-¤in durumu budur, fakülte aç›lmamas›gerekir diye hem ben hem sizler bunubu flekilde söyleyelim ve bundan sonra-kiler için bafltan tedbir alm›fl olal›m dedi.Biz de Birlik baflkan›m›zla birlikte bu ça-l›flmalar› yapt›k. Çok baflar›l› oldu¤umu-za da inan›yorum. Ve inflallah bundansonrakileri de önleyece¤imizi tahmin e-diyorum.

TDBD: Yeni fakülte aç›lmas›yla ilgi-li görüfllerinizi alabilir miyiz?Türkiye’de yeni diflhekimli¤i fakülte-leri aç›l›yor, bu diflhekimli¤i fakültele-ri art›k ülkeye ihtiyaç olmayan fakül-telerdir. Fazlal›kt›r bunlar. Uygulama-l› bir meslek dal›nda fakülte açman›nzorluklar› vard›r. Diflhekimli¤i fakül-telerinde a¤›rl›kl› olarak alet edevata,cihazlara gereksinim vard›r. Diflhe-kimli¤i fakültesini açt›k iflte muhtelifyerlerden birkaç ö¤retim üyesi teminederiz, bu ifli yürütürüz diyemezsiniz.Özellikli bir fakültedir. Bir de Türkiye’deki rakamlara bakmaklaz›m. Ülkenin ekonomik durumunabakmak laz›m. Bir diflhekimi, devlete,yap›lan hesaplamalara göre; bir y›ldabefl bin dolara mal olmaktad›r. Bu dahat›r› say›l›r bir rakamd›r. Ülke kay-naklar›n›n israf edilmesine yol açar.Bugün ülkemizde onbefl diflhekimli¤ifakültesi var. Dört tane aç›lma karar›olan var. Bunlarla birlikle ondokuz o-luyor. Bu ihtiyac›n fevkindedir. Özel-likle flehir merkezlerimizde çok diflhe-kimi vard›r. Mesela bugün ‹stanbul,‹zmir, Ankara, Bursa, Adana, Antalyave hatta Mu¤la bile diflhekimli¤i yo-¤unlu¤u bak›m›ndan normalin üze-rindedir ve diflhekimi arkadafllar›m›zbugün yeterli hasta bulamad›klar› içinbaflka ifller yapmaktad›rlar. Bugün ül-kemizde on dokuz bin diflhekimi var.

Bu, ülke ihtiyac›n›n üstündedir. Ayr›-ca baflka bir problem de var. Türki-ye’de diflhekimine gitme al›flkanl›¤›çok düflük seviyede.

TDBD: Fakülte aç›l›m›nda hüküme-tin herhangi bir etkisi olmuyor mu?Hükümetin tabii ki etkisi oluyor amadaha önceden al›nm›fl karar bunlar.Üniversitelerin ald›¤› kararlar. O üni-versitelerin ›srarlar›yla bu fakülteler i-çin aç›lma karar› verilmifl. Ama bu a-flamadan sonra yap›labilecekler ifllervar. Mesela, e¤er bu fakültelerin aç›l›-fl› durdurulamazsa al›nacak ö¤rencikontenjanlar›n› düflürmek laz›m. Enaz›ndan bunlar yap›labilir.

TDBD: Mecliste bu konuda çabalar-›n›z olacak m›?Gayet tabii. Bu konuda mecliste ba-kan arkadafllar›m›z düzeyinde zatengiriflimlerimiz oluyor. Ben birebir ilifl-kilerde bu konuda arkadafllar›mla gö-rüfltüm. Ama kabinedeki arkadaflla-r›m›n bunun derinli¤ini bu derecebildiklerini zannetmiyorum çünküyeterli bilgilendirilmifl de¤iller. Bizbilgilendirmeye çal›flaca¤›z. Kötü ni-yet yok. ‹yi bilgilendirilme sa¤lan-mas›yla inan›n bunlar durur, konten-janlar k›s›tlan›r, bu flekilde halledile-bilir. Hiç olmazsa yirminciye mani o-labiliriz.

‘Bilgi eksikli¤inden kaynaklanan bir durum var’

Mu¤la Milletvekili O. Seyfi Terzibafl›o¤lu:

‘Kontenjanlar azalt›labilir’

Ankara Milletvekili Remziye Öztoprak:

Page 57: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD: Fakülteniz ne zaman kuruldu?Kuruldu¤u zaman nas›l bir alt yap›yasahipti?Dicle Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakülte-si, 1976 y›l›nda kuruldu. O zaman ad›Diyarbak›r Diflhekimli¤i Fakültesi’ydi.Kurucu Dekan› veteriner hekimi birprofesördü. ‹lk baflta 20 ö¤renci al›nd›.Laboratuvarlarla idari bina ve dershane-ler ayr› ayr› yerlerde idi. Fakülte, 1979 y›l›nda Diyarbak›r’da fleh-rin d›fl›na do¤ru, hibe edilen 3 katl› birbinaya tafl›nd›. Ben, 1979 y›l›n›n Kas›may›nda asistan olarak çal›flmaya baflla-d›m. O zamanlar Ankara Üniversite-si’nden 2 doçent (biri protezci, di¤eri te-davici) ayda bir gelerek dersler veriyor-du. Toplam 18 ö¤retim eleman›yd›k. Bi-lim doktoru olanlar›n 4-5 tanesi 1980-1981 y›llar›nda fakülteden ayr›ld›lar. Buy›llarda fakülte tekrar flehir içinde mül-kiyeti K›z›lay’a ait bir binaya tafl›nd›. Yi-ne 3-4 ay tafl›nma s›k›nt›lar› yafland›. Ve-teriner hekimi dekan›m›z yeni rektör ta-raf›ndan görevinden al›nd›, yerine biyo-log bir profesör atand›. Daha sonra bilindi¤i gibi 2547 Say›l›YÖK kanunu ç›kt› ve yeni bir rektör a-

tand›. Fakülte 1982 y›l›nda tekrar tafl›n-d›. Bu sefer flehirden 17 km uzakta olanT›p Fakültesi merkez binas›n›n zeminkat›nda klinikler, 5. kat›nda idari ve ö¤-retim üyelerinin odalar› ve tam ters k›s-m›nda bulunan zemin katta da dersha-neler olacak flekilde yerleflildi. Rotasyon-lar bafllad›. Gelenler gidenler, istifa e-denler oldu. 1984 y›l›nda flu anda bulundu¤umuz bi-nan›n temeli at›ld› ve 1987 y›l›nda dadiflhekimi bir Dekan›m›z oldu.1986–1987 y›llar›nda ö¤retim üyesi sa-y›s› 9’a düfltü. Fakültemizin kuruluflun-dan 11 y›l sonra yani 1993 y›l›nda yenibinam›za tafl›nabildik. fiimdi fakültemizde yeter say›da ünit, fo-töy var. Her klinikte, merkezi su, havave tüp (ancak her markada ve her çeflit-te) sistemimiz var. Cihazlar›n onar›m›n-da ve parça temininde zaman zaman s›-k›nt›lar yaflan›yor.Fakültemizde 171 ö¤renci var. Ö¤rencisay›s› çok olmad›¤›ndan ünit bafl›na 1ö¤renci düflüyor. Önceleri ö¤renci say›-m›z çok, ünit say›m›z azd›. Ö¤rencilerünit için sabah 6’dan itibaren s›raya giri-yorlard›.

TDBD: Teorik derslere kimler giri-yor? Laboratuarlar›n›z yeterli mi?Teorik derslere genellikle ö¤retim üyele-ri giriyor. Laboratuvarlar›m›z yeterli.Ancak teknik eleman eksi¤imiz var.TDBD: Fakültenizde kaç ö¤retim üye-si var? Bir ö¤retim üyesine düflen ö¤-renci say›s› kaçt›r? 26 ö¤retim üyemiz (4 prof., 9 doçent,13 Y.Doç.Dr.) var. 171 ö¤rencimiz var.Bir ö¤retim üyesine yaklafl›k 7 ö¤rencidüflüyor.Protez, ortodonti, cerrahi, pedodonti a-nabilim dallar›nda yeterli say›da ö¤retimüyesi var. Ancak, tedavi, periodontolojive oral diagnoz dallar›nda yeterli de¤il.Fakültemize her y›l 33 ö¤renci al›n›yor.Ö¤rencilerin % 70-80’i bu bölgede yafla-yanlar.

TDBD: Fakültenizin kuruluflundan buyana yaflanan s›k›nt›lar gözönüne a-l›nd›¤›nda yeni diflhekimli¤i fakülte-lerinin aç›lmas›n› nas›l karfl›l›yorsu-nuz?27 y›ll›k olan Dicle Üniversitesi Diflhe-kimli¤i Fakültesi henüz tamamen olufl-turulamam›flken yeni fakülteler açmakkabaca "ekmek bulam›yorsan pasta ye"demektir. Yaz›k bu ülkenin gençlerine.Hem de ne yaz›k ki bizim fakültemizkuruldu¤unda ülkenin 7. fakültesi idi.fiu anda 15 tane aktif olarak e¤itim-ö¤-retim veren fakülte, 5 tane de "kap› ar-kas›nda" bekleyen kanunu ç›km›fl fakül-te aday› bulunmaktad›r.

‘Ekmek bulamayana pasta ye demek gibi’

Dicle Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi Ö¤retim ÜyesiDoç.Dr. Kahraman Gündüz Güzel:

TDBD / 80

TDBD: Yeni fakültelerden bahsetme-den önce varolan yerleflik fakülteler-de durum nedir?Eski fakültelere olmas› gereken maddideste¤in yap›lmas› flartt›r çünkü ö¤ren-cilerimize özellikle e¤itim verebilmek i-çin mali aç›dan özgür olmal›y›z. Amabugün gerek döner sermayemiz gerekbütçemiz maliyeye ba¤l› durumda. fiuan gelen ö¤rencimiz uygulamal› e¤itim-de hasta bak›yor. Onlar›n bakt›¤› has-tayla fakülteler kazanç sa¤l›yor. Ve bukazançla tekrar malzeme alarak e¤itim-de kullan›yoruz. Mali aç›dan kendi kazand›¤›m›z paray›

kullanma özgürlü¤ümüz yok. En önem-lisi o. Her taraftan ba¤lanm›fl durumda-y›z. Bir de bu çark›n dönebilmesi içingerekli olan Emekli Sand›¤› anlaflmas›n›özel hastaneye de aç›yorsunuz; bu du-rumda hasta tabii ki özel hastaneyi dahakolay tercih edecek. Fakültelerde verileno kontrollü uygulaman›n, her bir aflama-n›n bir asistan ve ö¤retim üyesi taraf›n-dan bak›l›p kontrol edilmesinin çok bü-yük avantajlar›n› gözard› edebilenler o-labiliyordur tabii.

TDBD: Çözüm nedir sizce?Bugün ö¤renci say›s› azalt›lmal›d›r, uy-

gulamal› e¤itimin kaliteli verilebilmesiaç›s›ndan. Yeni fakülteler kesinlikle a-ç›lmamal›. Yeni uygulamalar düflünüle-bilir. Mezun olan hekim hemen muaye-nehane açmak yerine 2 y›l diyelim tec-rübeli hekimlerin yan›nda staj yapabilir.Bu TDB ve fakülteler taraf›ndan denetle-nebilir, ortak bir platformda. Yeni me-zunlar halk›n a¤›z difl sa¤l›¤› konusundabilinçlendirilmesinde görevlendirilebi-lir. Difl sa¤l›¤›yla ilgili sigorta anlaflmala-r› yap›labilir. Ama onun d›fl›nda gerçek-ten mevcut fakültelere gerekli deste¤inverilmesi gerekti¤ini düflünüyorum. Ye-nileri kesinlikle aç›lmamal›. Herkes bil-di¤im kadar›yla birbirine topu at›yor a-ma esas olarak görülen o ki her bir mil-letvekili ister istemez kendi flehrindengelen bask›yla üniversite aç›ls›n istiyor.Bunu meclise kabul ettiriyor. Devletinbir çok sektöründe oldu¤u gibi kimingörevinin ne oldu¤u net belli olmay›p,hiç kimse sahiplenmiyor.

‘Önce varolan fakültelerinproblemlerini çözelim’

Marmara Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi Dekan›Prof.Dr. Funda Yan›ko¤lu:

Page 58: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

81 / TDBD

TDBD: Yeni bir fakülte aç›lmas›n›nmali külfeti nedir?‹deal bir e¤itim yapabilmek için bir ö¤-rencinin bize maliyeti 10 bin dolar. A-ma biz idealini yapmaya çal›fl›yoruz.Yani fantomuyla, kompozit dolgu mad-desiyle, aletiyle edevat›yla, sterilizasyo-nuyla, maskesiyle, eldiveniyle bir ö¤-rencinin bize maliyeti 10 bin dolar. Ye-ni aç›lacak bir fakülteye 10 bin dolar-dan senede 40 ö¤renci al›rlarsa ne tutarmaliyeti? 400 bin dolar falan. 5 sene i-çin 5’le çarp›n, 2 milyon dolar. Dahabunun içerisinde binas› vs. hiçbir fleyiyok. Demek ki ihtiyaç olmadan aç›lacak4 tane yeni diflhekimli¤i fakültesinindevlete maliyeti 8 milyon dolar. Ailele-re maliyetleri ayr›. Devlet bizim gibi dede¤il. Biz yine 12 bin 500 dolar harç a-l›yoruz. Devlet para da alm›yor. Bununhepsi zarar.‹kincisi, bu fakülteleri kurduk, maliye-tini de ödedik; peki ö¤retim üyesini ne-reden bulaca¤›z. Bundan 7-8 sene önceaç›lan diflhekimli¤i fakültelerine ö¤re-tim üyesi bulamazken bir yard›mc› do-çent veya doktoras› olan asistan 3-4derse birden girerken ben orada idealbir e¤itim yapacak ö¤retim üyesini ne-reden bulaca¤›m?

Üçüncü problem; devlet dedi ki ‘bençok zenginim, ö¤retim üyesi önemli de-¤il, köy okullar›nda ben senelerce buflekilde idare ettim, diflhekimi¤i fakülte-lerin de bu flekilde e¤itim verdirece¤im’dedi ve 5 sene sonra esas felaketle baflbafla kald›k. Bu çocuklar› e¤ittik ve me-zun ettik. Nereden ifl bulacak? fiu andabenim pek çok meslektafl›m muayene-hanesini kapatmakla karfl› karfl›ya kal›-yor. Ben burada dekanl›k yap›yorum.Devlet fakültelerinin dekan›na gitmi-yorlar. Ben özel sektörüm diye banageldikleri için biliyorum. 10-15 senelikmuayenehanesini kapat›p da gözyaflla-r›yla ben ailemi geçindiremiyorum ho-cam ne olur bana bir ifl bul, bir asistan-l›¤a, ayda 700-800 milyon lira maaflabile raz›y›m diye her gün benim kap›m›çalan 4-5 tane meslektafl›m oluyor. On-lar›n üzüntüsü benim üzüntüm oluyor.Peki 10 senelik haz›r muayenehane ka-patan bu meslektafllara biz ifl bulamaz-ken yeni mezun etti¤imiz ö¤rencileri-mize nas›l ifl bulaca¤›z? ‹mkan› olanmuayenehane açacak, difl depolar› parakazanacak ama bizim meslektafllar›m›zmesle¤inden so¤uyup baflka ifller yapa-cak. Bu yaz›kt›r, günaht›r.

TDBD: Peki neden al›n›yor bu karar-lar?Politik nedenlerden dolay›. Bölge mil-letvekilleri seçmenlerden oy alacak. A-ma ben flunu anlam›yorum e¤er bu mil-letvekilleri hükümetlerini ve baflbakan›s›k›flt›rarak kendi flehirlerinde bir üni-versite açacaklarsa b›rak açs›nlar amabunun içerisine illa diflhekimli¤i fakül-tesi sokuflturmaya gerek yok ki. Seç-menleri onlardan hiçbir zaman illa difl-hekimli¤i fakültesi olacak, t›p fakültesiolacak diye diretmiyor ki. Onlar›n der-di kebapç›lar›n, tostçular›n, oradaki lo-kantac›lar›n, k›rtasiyecilerin ifllerinin a-ç›labilmesi için bir üniversite aç›lmas›.Ayr›ca e¤er diflhekimli¤i fakültesi kur-mak bu kadar rantabl olsayd› Koç Üni-versitesi ya da Sabanc› Üniversitesi difl-hekimli¤i fakültesi açard›. Sak›p Bey,benim çok iyi aile dostum olur. Kaç de-

fa söyledim buray› açmadan önce, ‘beno kadar ak›ls›z m›y›m hocam’ demifltirbana. ‘Diflhekimli¤i fakültesi her zamanzarara sokar’ demifltir.

TDBD: Aç›lm›fl olan fakültelerin ka-panmas› gibi bir durum sizce müm-kün olabilir mi? Bence mümkün. Ben milletvekilleriyleayn› görüflte de¤ilim. Bugün koskocaYÖK yasas›n› bile durduruyorlar. Üni-versite açarlar ama diflhekimli¤i fakül-tesini bunun ucuna ilave etmezler. Difl-hekimli¤i fakültesinden yoksun bir üni-versite aç›ls›n. fiart de¤il. Zaten do¤rudürüst ö¤retim üyesi bulamazken nas›lbir de tekrar KTÜ diflhekimli¤i fakülte-sine ö¤retim üyesi bulacaklar. Ne yapa-caklar? Eskiden bize yapt›klar› gibi ya-pacaklar. Bu sefer diyecekler ki Ankara,‹stanbul beslesin.

TDBD: Peki çözüm olarak bundansonras› için ne yap›lmal›? Bundan sonra yap›lacak tek bir fley var.Milletvekilleriyle, Odalarla, Birlikle vediflhekimli¤i fakültesi dekanlar›ylayumru¤umuzu masaya vuraca¤›z, sesi-mizi biraz daha gür ç›karaca¤›z. Baflkahiçbir çaremiz yok bizim. ‹cab›nda hepbirlikte toplanaca¤›z, gidece¤iz. Yanimilletvekilleri bize yol gösterecekler,biz de gidece¤iz parlamenterlerle top-lant› yapaca¤›z. Baflka yap›lacak bir fley-de göremiyorum. Medyay› arkam›za a-laca¤›z. Ne yaparsak yapaca¤›z sesimiziyükseltece¤iz baflka çaremiz yok. Bütündünyada böyle oluyor.

TDBD: Kontenjanlar› kayd›raraksabit tutmak bir çözüm olabilir mi?Kontenjan›n sabit tutulmas› de¤il sü-rekli düflürülmesi laz›m. Ben Üniversiteleraras› Kurul üyesiyim. Dolay›s›ylaYÖK’ün bir diretmesi yok. YÖK dekan-lara soruyor. Diyor ki önümüzdeki senekontenjan›n›z›n artmas›n› istiyor musu-nuz, istemiyor musunuz? Orada bütündekanlar kontenjan›n düflmesini istiyo-ruz deseler YÖK buna karfl› ç›km›yorki. Hiçbir flekilde diretmesi olmad›.

‘Sesimizi biraz daha gür ç›karmal›y›z’Yeditepe Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi Dekan› Prof.Dr. Türker Sandall›:

Page 59: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 82

Endodontik tedavinin hedefi, kökkanallar›n›n geniflletilmesi, irigas-yonu, dezenfeksiyonu ve s›zd›rmaz

bir flekilde kapat›lmas›d›r. Bu hedefi yeri-ne getirirken, kanal tedavisinin özellikledezenfeksiyon ve doldurma aflamalar›ndabirçok kimyasal madde kullan›lmaktad›r.Bunlar aras›nda özellikle fenol ve türevle-ri ile aldehitler dikkat çekmektedir. Bumaddelerin endodontik kullan›m›, Avru-pa ve Kuzey Amerika’daki diflhekimli¤iveya endodonti birlikleri taraf›ndan ya-saklanmakta veya diflhekimlerinin bilinç-lendirilmesi ile azalt›lmaktad›r. Ülkemiz-de ise, mezuniyet öncesi ve sonras› e¤itims›ras›nda bu konudaki bilgilendirilmenineksik olmas› nedeniyle, bu maddeler yay-g›n olarak kullan›lmaktad›r. Bu yaz›n›n a-mac›, fenol ve/veya aldehit içeren bumaddelerin kullan›m› sonucu ortaya ç›ka-bilecek komplikasyonlar ve yan etkilerkonusunda diflhekimlerini ve ilgili kuru-lufllar› bilgilendirmek ve uyarmakt›r.

Fenol ve türevleriFenol [(C6H5OH) (asit fenik) (karboksilikasit)], diflhekimli¤inde dezenfeksiyon a-mac› ile kullan›lan en eski bilefliklerdenbiridir. S›kl›kla kafur içinde suland›r›l›rve endodontide kafurlu fenol (%30 fenol;%60 kafur; %10 etil alkol) solüsyonu kul-lan›l›r.Monoklorfenol (C6H4OHCl), üç izomeresahip bir fenol türevidir. Bu üç izomer a-ras›nda en etkin olan› paramonoklorfe-noldür. Diflhekimli¤inde genellikle kafur-la beraber kullan›l›r (kafurlu paramonok-lorfenol [CMCP]- %35 paramonoklorfe-nol; %65 kafur). Yüksek toksisiteye ve i-ritatif özelli¤e sahiptir. CMCP, kök kanal-lar›na kondu¤unda, dentine ve periapikal

dokulara süratle difüze olur. Daha sonrasistemik da¤›l›m› gerçekleflir. 30 dakika-da sistemik sirkülasyondan, 2 saatte iseidrardan izole edilir.(1)

Timol ([C6H3]HCH3C3H7), önceleri birçokendodontik preparat içinde yer almaklaberaber, toksisitesi fenolden de yüksektir.Krezol (C6H4OHCH3-metilfenol), 3 izo-mere sahiptir ve bunlar aras›nda antisep-tik olarak en etkin olan› metakrezoldür.Endodontide kullan›lan bilefliklerde, üç i-zomerin kar›fl›m› bulunur (tri-krezol). Ens›k kullan›lan kar›fl›m ise formokrezoldür(%19 formaldehit; %35 krezol; %46 su vegliserin). Antimikrobiyal etkisi bakterisi-dal de¤il, bakteriyostatiktir.(2) Kök kanal-lar›nda kullan›m›, periapikal(3) ve perio-dontal(4) dokularda iyileflmenin ve rejene-rasyonun gecikmesine; hatta baz› durum-larda difl ve alveoler kemik kay›plar›naneden olur.(5) Formokrezol, dezenfektanolarak kullan›m›n›n yan› s›ra, süt diflle-rinde pulpotomi amac›yla da kullan›l-maktad›r. Ekspoze pulpalar üzerine uy-guland›ktan sonra yaln›zca alveoler ke-mikte de¤il, ayn› zamanda sistemik sirkü-lasyonda ve birçok organda formokrezolvarl›¤› gösterilmifltir.(6-8) Pulpotomi ajan›olarak kullan›ld›¤›nda, kromozomal sap-malar› art›rd›¤› ve baz› çocuk hastalardamutajenik özellik gösterdi¤i saptanm›fl-t›r.(9) ‹çeri¤indeki formaldehite ba¤l› ola-rak toksik, mutajenik ve karsinojenik ka-bul edilen bu maddenin, hala çocuklar›-m›zda kullan›l›yor olmas› ve diflhekimli¤ifakültelerinin gereken özeni göstermeme-si en hafif deyimiyle hayret vericidir.Fenol ve türevlerinin antimikrobiyal etki-lerinin düflük(10) ve k›sa süreli(11) oldu¤u,di¤er yandan yüksek oranda toksik ol-duklar› göz önüne al›nd›¤›nda, modernendodontide klinik kullan›mlar›n›n olma-mas› gerekti¤i aç›kça ortadad›r.

Aldehitler

Formaldehit (CH20)Formaldehit metanolün tam olarak yan-mamas›ndan oluflan bir gazd›r. Formalin(formol), a¤›rl›k olarak %37 formaldehitgaz›n›n sudaki solüsyonudur. Polimeri-zasyonu engellemek için %10-15 metanol

de eklenir. Bu kar›fl›m, s›kl›kla %40’l›kformalin olarak adland›r›l›r. Paraformal-dehit (trioksimetilen) ise, formaldehitin(%91-99) polimerik hidrat tozudur.Formaldehit içeren tüm bu formlar›n lo-kal veya sistemik yan etkileri bulunmak-tad›r. Formalinin topikal uygulanmas› lö-koplakiyi endükler ve karsinoma in si-tu’ya benzeyen lezyonlara neden olur.Formaldehit inhalasyonu solunum siste-minde tümör oluflumu için potansiyel birrisk faktörüdür ve inhalasyon sonras› na-zal, laringeal, bronkiyal veya pulmonerlezyonlar görülebilir. Hayvan çal›flmalar›formaldehitin üreme potansiyelini etkile-yebilece¤ini göstermektedir. Kütanöznekroz veya kontak dermatit gibi derma-tolojik lezyonlar, ya da rinit, ast›m, yay-g›n ürtiker ve anafilaktik flok gibi ani afl›-r›duyarl›l›k reaksiyonlar› ortaya ç›kabilir.Tüm bu etkilerden öte, formaldehitin in-sanlarda önemli mutajenik ve karsinoje-nik etkileri bulunmaktad›r.(12-15) Formal-dehit; protein, DNA ve RNA ile etkileflenson derece reaktif bir kimyasald›r ve mu-tajenik etkisini metilen köprüleri yolu ileadenin dimerleri oluflturarak gösterir.(16)

Glutaraldehit (C5H8O2)‹ki aldehit grubu içeren düflük molekül a-¤›rl›kl› renksiz bir solüsyondur. Güçlüfiksatif özelliklere sahiptir ve proteinlerlegeri dönüflümü olmayan ba¤lar yapar.Formaline oranla doku difüzyonu dahayavaflt›r, fakat en az formaldehit kadargen toksisitesi gösterir.(17) Solunum yollar›iritasyonu, potansiyel nörotoksisitesi vegeliflimsel etkileri, bu dialdehitin sistemiketkileri aras›nda say›labilir.

Genel Diflhekimli¤inde Kullan›mAldehit bileflikleri, diflhekimli¤inde genelolarak alet ve yüzeylerin so¤uk dezenfek-siyonunda kullan›lmaktad›r.Glutaraldehit veya formaldehiti alet veyüzey dezenfeksiyonunda kullanan yar-d›mc› dental personelin bu maddelerekarfl› normal bireylerden daha fazla aler-jik kontak dermatit (AKD) gelifltirdi¤i or-taya konmufl(19) ve glutaraldehit kökenliAKDnin uzun dönemli morbidite ile ilgilioldu¤u bildirilmifltir.(19-20) So¤uk kimyasal

Bilge Hakan fien*

Fenol ve aldehitler: Neden hala ›srar ediyoruz?

Page 60: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

83 / TDBD

sterilizasyon için birçok alternatifin oldu-¤u günümüzde, aldehit kökenli bileflikle-rin potansiyel ve kümülatif yan etkilerinera¤men hala kullan›lmas› diflhekimleri dedahil olmak üzere tüm diflhekimli¤i per-sonelinin sa¤l›¤›n› tehlikeye atmaktad›r.

Endodontik Kullan›mAldehitler, endodontide süt difllerininpulpotomisinde, pulpa devitalizasyonun-da, kök kanallar›n›n dezenfeksiyonundave en önemlisi, daimi ve geçici kök kanalpatlar›nda kullan›lmaktad›r.Aldehitler hapten özelli¤i tafl›d›klar› için,pulpotomi s›ras›nda uyguland›klar› pulpadokusunun antijenik hale gelmesine veperiapikal bölgede enflamasyona nedenolabilirler.(8) Kök kanallar›n›n geniflletil-mesini takiben kanallara yerlefltirilen for-maldehitin, baflta oral dokular olmak üze-re plazmada, idrarda ve tüm vücutta da¤›-l›m gösterdi¤i saptanm›flt›r.(21) Pulpay› de-vitalize etmek için kullan›lan paraformal-dehitli bileflikler (Tablo 1), yüksek toksi-site ve ani kimyasal iritasyon nedeniylegingival, periodontal ve alveoler dokula-r›n nekrozuna neden olmakta; dolay›s›yladifl kay›plar› ve komflu kemikte sekestras-yonlar ortaya ç›kmaktad›r.(22-24) Bu prepa-ratlar ayr›ca anafilaktik reaksiyonlar›n dakayna¤› olabilmektedir.(25-27)

Paraformaldehit, genellikle çinko oksit ö-jenol (ZOE) kökenli daimi kanal patlar›nakar›flt›r›larak kullan›lm›fl ve bu yaklafl›möjenol içeren kanal patlar›n› daha da tok-sik hale getirmifltir. Bu patlar içindeki pa-raformaldehit miktar› %2-8 aras›nda de-¤iflmektedir. Paraformaldehit içeren ZOEkökenli daimi kanal patlar› N2 (Ghimas,‹talya) ve Endomethasone’dur (Septo-dont, Fransa) (Tablo 2). Traitement SPAD(SPAD, Fransa) ve Forfenan (Septodont,Fransa) ise çinko oksit-rezorsinol kökenliolup paraformaldehit içerirler. Ayr›caAH26 (Dentsply, DeTrey, Almanya) gibiepoksi rezin kökenli olup sertleflme s›ra-s›nda formaldehit a盤a ç›karan kanal pat-lar› da mevcuttur.Endodontik patlar›n içinde formaldehitbilefliklerinin kullan›lmas› y›llarca popü-laritesini korumufltur, çünkü formaldehitperiapikal bölgedeki sinir hücresi sonlan-malar›n› nekroze eder ve böylece enfla-

matuvar süreçleri maskeler. Hasta dahaaz semptom verece¤i için gerçek zarar y›l-lar sonra ortaya ç›kar.(28)

Formaldehit içeren kanal patlar›n›n hemin vitro,(29) hem de in vivo(30) çal›flmalardaçok toksik oldu¤u belirlenmifltir. Dokutemas›n› takiben çok k›sa sürede koagü-lasyon nekrozu oluflur ve maksimum se-viyeye 3 günde ulafl›r. Doku, formaldehi-te doygun hale geldi¤i için oluflan nekro-zun tamiri aylar sürebilir. Bu istenmeyendoku reaksiyonu, klinik olarak, periapi-kal dokuda lokalize enflamatuvar reaksi-yonlar olarak gözlenebilir.(31) Köpeklerdeyap›lan bir çal›flmada, endodontik tedavi-de N2 veya Endomethasone kullan›m›n›ngenel bir ankiloz ve kök rezorpsiyonunaneden oldu¤u gösterilmifltir.(32)

Endodontik tedaviyi takiben, paraformal-dehitin sistemik da¤›l›m›na ba¤l› olarakhipersensitivite reaksiyonlar› ortaya ç›ka-bilmektedir.(33-35) Paraformaldehit içerenZOE kökenli kanal patlar›n›n özelliklemaksiller sinüste aspergilloz vakalar›naneden oldu¤u da bildirilmifltir.(36-37) Ayr›-ca, bu patlar›n fliddetli nörotoksik potan-siyele sahip oldu¤u ve mandibular kanalatafl›r›ld›¤›nda paresteziye neden oldu¤ubirçok olgu bildiriminde vurgulanm›fl-t›r.(38-42) Asl›nda mandibular kanala baflkabir kanal pat›n›n tafl›r›lmas› da parestezi-ye yol açar, ancak di¤er patlar›n neden ol-du¤u parestezi zamanla azal›p ortadan

kalkarken, paraformaldehite ba¤l› pares-tezi ömür boyu kal›c› olmaktad›r.(43)

Amerika Birleflik Devletleri’nde N2’nin it-hali 1980 y›l›nda yasaklanm›fl, ancak baz›diflhekimleri N2’nin muadilini (RC-2B)üreterek piyasaya sürmüfltür. AmerikaG›da ve ‹laç ‹daresi (FDA) ise bu kez, RC-2B’nin ve paraformaldehit içeren tüm ka-nal patlar›n›n sat›fl›n› yasaklam›fl ancaksorumluluk diflhekiminde olmak üzeremuayenehanelerde veya eczanelerde has-taya özel haz›rlanmas›na izin vermifltir.Bu uyar›lara ra¤men, bu patlar› kullana-rak komplikasyonlara neden olan diflhe-kimleri baz› vakalarda $250.000-$1.000.000 tazminat ödemek zorundakalm›fllard›r.(43) Amerika EndodontisterBirli¤i de bir bildiri yay›mlayarak parafor-maldehit içeren kanal patlar›n›n kullan›-m›na karfl› tav›r alm›flt›r (Bknz. Ek).Ülkemizde neler olup bitiyor? Dental vemedikal literatürde, fenol ve/veya formal-dehit içeren endodontik ajanlar, dezen-fektanlar ve kanal patlar›n›n neden ol-duklar› komplikasyonlarla ilgili yüzlerceyay›n varken, hep beraber "üç maymun"uoynuyoruz!!! Bu konuyla ilgili olarak difl-hekimlerini ve toplumu bilgilendirmedeen önde yer almas› gereken diflhekimli¤ifakültelerimizin baz›lar›n›n endodontikliniklerinde, Sa¤l›k Bakanl›¤›’na ba¤l› diflhastaneleri ve kliniklerinde ve hatta en-dodonti doktoras› yapm›fl diflhekimleri-nin muayenehanelerinde bu maddelerinkullan›l›yor olmas› karfl›s›nda "pes" diye-rek kenara m› çekilmeliyiz?Bu yaz›yla; Türk Endodonti Derne¤i’ne,Türk Diflhekimleri Birli¤i’ne ve Sa¤l›k Ba-kanl›¤›’na ça¤r›da bulunuyorum: "Lütfengere¤ini yap›n›z!".

* Doç.Dr., Ege Üniversitesi, Diflhekim-li¤i Fakültesi, Endodonti Bilim Dal› Ö¤retim Üyesi, ‹zmir

Marka ‹çerikToxavit (Lege Artis, Almanya) Paraformaldehit, lidokain,

m-krezol, öjenol, gliserolCaustinerf Forte (Septodont, Fransa) Paraformaldehit, lidokain, fenolCaustinerf Decidous (Septodont, Fransa) Paraformaldehit, lidokain, kafur,

paraklorofenolDepulpin (Voco, Almanya) Paraformaldehit, lidokain

Tablo 1. Pulpa devitalizasyonu için kullan›lan paraformaldehit içeren ajanlar

Marka ‹çerikN2 (Ghimas, ‹talya) Paraformaldehit, çinko oksit,

titanyum oksit, bizmut nitrat, öjenol, f›st›k ya¤›, gül ya¤›

Endomethasone (Septodont, Fransa) Paraformaldehit, deksametazon, hidrokortizon asetat, timol iyodür, çinko oksit, öjenol

Traitement SPAD (SPAD, Fransa) Formaldehit, çinko oksit, baryum sülfat, titanyum dioksit, hidrokortizon asetat, kalsiyum hidroksit, gliserin, rezorsinol, hidroklorik asit

Forfenan (Septodont, Fransa) Formaldehit, enoksolon, baryum sülfat, rezorsinol, hidroklorik asit

Tablo 2. Formaldehit içeren kanal patlar›

Page 61: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 84

KAYNAKLAR

1. Fager FK, Messer HH. Systemic distribution of camp-horated monochlorophenol from cotton pellets sealedin pulp chambers. J Endod 1986;12:225-30.2. Ellerbruch ES, Murphy RA. Antimicrobial activity of ro-ot canal medicament vapors. J Endod 1977;3:189-93.3. Yamasaki M, Nakamura H, Kameyama Y. Irritatingeffect of formocresol after pulpectomy in vivo. Int En-dod J 1994;27:245-51.4. Breault LG, Schuster GS, Billman MA et al. The ef-fects of intracanal medicaments, fillers, and sealers onthe attachment of human gingival fibroblasts to an ex-posed dentin surface free of a smear layer. J Periodon-tol 1995;66:545-51.5. Kawakami J, Muto T, Shigeo K, Takeda S, Kanaza-wa M. Tooth exfoliation and necrosis of the crestal bo-ne caused by the use of formocresol. Oral Surg OralMed Oral Pathol Oral Radiol Endod 2003;95:736-8.6. Myers DR, Shoaf HK, Dirksen TR, Pashley DH, Whit-ford GM, Reynolds KE. Distribution of 14C-formaldehy-de after pulpotomy with formocresol. J Am Dent Assoc1978;96:805-13.7. Pashley EL, Myers DR, Pashley DH, Whitford GM.Systemic distribution of 14C-formaldehyde from for-mocresol-treated pulpotomy sites. J Dent Res1980;59:602-8.8. Block RM, Lewis RD, Hirsch J, Coffey J, LangelandK. Systemic distribution of 14C-labeled Paraformal-dehyde incorporated within Formocresol following pul-potomies in dogs. J Endod 1983;9:176-89.9. Zarzar PA, Rosenblatt A, Takahashi CS, Takeuchi PL,Costa Junior LA. Formocresol mutagenicity following pri-mary tooth pulp therapy: an in vivo study. J Dent2003;31:479-85.10. Bystrom A, Claesson R, Sundqvist G. The antibac-terial effect of camphorated paramonochlorophenol,camphorated phenol and calcium hydroxide in the tre-atment of infected root canals. Endod Dent Traumatol1985;1:170-5.11. Messer HH, Feigal RJ. A comparison of the antibac-terial and cytotoxic effects of parachlorophenol. DentRes 1985;64:818-21.12. Lewis BB, Chestner SB. Formaldehyde in dentistry:a review of mutagenic and carcinogenic potential. J AmDent Assoc 1981;103:429-34.13. Lewis B. Formaldehyde in dentistry: a review for themillennium. J Clin Pediatr Dent 1998;22:167-77. 14. Goldmacher VS, Thilly WG. Formaldehyde is muta-genic for cultured human cells. Mutat Res1983;116:417-22.15. Swenberg JA, Kerns WD, Mitchell RI, Gralla EJ, Pav-kov KL. Induction of squamous cell carcinomas of therat nasal cavity by inhalation exposure to formaldehydevapor. Cancer Res 1980;40:3398-402.16. Auerbach C, Moutschen-Dahmen M, Moutschen J.Genetic and cytogenetical effects of formaldehyde andrelated compounds. Mutat Res 1977;39:317-61.17. Yue L, Wang M, Zhou Z. Usage of the geno-toxico-logical studies in the biological evaluation of dental ma-terials. Zhonghua Kou Qiang Yi Xue Za Zhi 1995;30:6-9, 63.18. Ravis SM, Shaffer MP, Shaffer CL, Dehkhaghani S,Belsito DV. Glutaraldehyde-induced and formaldehyde-induced allergic contact dermatitis among dental hygie-nists and assistants. J Am Dent Assoc2003;134:1072-8.19. Kiec-Swierczynska M, Krecisz B, Krysiak B, Kucho-wicz E, Rydzynski K.Occupational allergy to aldehydesin health care workers: Clinical observations and expe-riments. Int J Occup Med Environ Health 1998;11:349-58.20. Fowler JF Jr. Allergic contact dermatitis from gluta-raldehyde exposure. J Occup Med 1989;31:852-3.21. Hata GI, Nishikawa I, Kawazoe S, Toda T. Systemic

distribution of 14C-labeled formaldehyde applied in theroot canal following pulpectomy. J Endod1989;15:539-43.22. Di Felice R, Lombardi T. Gingival and mandibularbone necrosis caused by a paraformaldehyde-contai-ning paste. Endod Dent Traumatol 1998;14:196-8.23. Stabholz A, Blush MS. Necrosis of the crestal bo-ne caused by the use of Toxavit. J Endod 1983;9:110-3.24. Tal M, Kaufman AY, Buchner A. Bone necrosis anddentine resorption caused by Toxavit: a case report. JBr Endod Soc 1978;11:77-9.25. Wantke F, Hemmer W, Haglmuller T, Gotz M, Ja-risch R.Anaphylaxis after dental treatment with a for-maldehyde-containing tooth-filling material. Allergy1995;50:274-6.26. Sporcic Z, Paranos S. Allergy to a tooth root devita-lizing material. Allergy 2001;56:249.27. Ebner H, Kraft D. Formaldehyde-induced anaphyla-xis after dental treatment? Contact Dermatitis1991;24:307-9.28. Cohen S, Burns RC. Pathways of the pulp. 8th ed.Mosby, St. Louis, 2001.29. Spangberg L, Langeland K. Biologic effects of den-tal materials. 1. Toxicity of root canal filling materialson HeLa cells in vitro. Oral Surg Oral Med Oral Pathol1973;35:402-14.30. Spangberg L. Biologic effects of root canal fillingmaterials. The effect on bone tissue of two formaldehy-de-containing root canal filling pastes: N2 and Riebler'spaste. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1974;38:934-44.31. Engstrom B, Spangberg L. Effect of root canal fillingmaterial N2 when used for filling after partial pulpec-tomy. Sven Tandlak Tidskr 1969;62:815-29.32. Pitt Ford TR. Tissue reactions to two root canal se-alers containing formaldehyde. Oral Surg Oral Med OralPathol 1985;60:661-5.33. Forman GH, Ord RA. Allergic endodontic angio-oe-dema in response to periapical endomethasone. BrDent J 1986;160:348-50.34. Haikel Y, Braun JJ, Zana H, Boukari A, de Blay F,Pauli G. Anaphylactic shock during endodontic treat-ment due to allergy to formaldehyde in a root canal se-alant. J Endod 2000;26:529-31.35. el Sayed F, Seite-Bellezza D, Sans B, Bayle-LebeyP, Marguery MC, Bazex J. Contact urticaria from formal-dehyde in a root-canal dental paste. Contact Dermatitis1995;33:353.36. Beck-Mannagetta J, Necek D, Grasserbauer M.Dental aspects of solitary maxillary sinus aspergillosis.A clinical, microanalytical and experimental study. ZStomatol. 1986;83:283-315.37. Beck-Mannagetta J, Necek D. Radiologic findings inaspergillosis of the maxillary sinus. Oral Surg Oral MedOral Pathol 1986;62:345-9.38. Barkhordar RA, Nguyen NT. Paresthesia of themental nerve after overextension with AH26 and gutta-percha: report of case. J Am Dent Assoc1985;110:202-3.39. Dempf R, Hausamen JE. Lesions of the inferior al-veolar nerve arising from endodontic treatment. AustEndod J 2000;26:67-71.40. Fanibunda KB. Adverse response to endodonticmaterial containing paraformaldehyde. Br Dent J1984;157:231-5.41. Grossman LI, Tatoian J. Paresthesia from N2. Re-port of a case. Oral Surg Oral Med Oral Pathol1978;46:700-1.42. Kleier DJ, Averbach RE. Painful dysesthesia of theinferior alveolar nerve following use of a paraformal-dehyde-containing root canal sealer. Endod Dent Trau-matol 1988;4:46-8.43. Ingle JI, Bakland LK. Endodontics. 4th ed. Williams& Wilkins, Philadelphia, 1994.

Ek.Amerika Endodontistler Birli¤i’ninparaformaldehit içeren kanal dolgu maddeleri ve patlar› ile ilgili bildirisi

Amerika Endodontistler Birli¤i (AAE)endodonti prati¤inde en yüksek kalite-de hasta bak›m› sa¤lanmas›na kendiniadam›flt›r. AAE, buna ba¤l› olarak, kökkanal tedavisi ile ilgili etkin ve güvenlimateryallerin kullan›m›n› aktif olarakdesteklemektedir. AAE, ayr›ca, özelhasta veya özel durumlar için "güvenli"veya "en etkin" materyaller konusundaortaya ç›kabilecek profesyonel düflün-cedeki yasal farkl›l›klar› da göz önünealmaktad›r. Profesyonel düflüncedekibu yasal farkl›l›klar›n tan›nmas›nda, A-AE spesifik materyallerin kullan›m›n›onaylamamaktad›r. Bununla beraber,AAE etkin ve güvenli olmad›klar› ka-n›tlanan paraformaldehit içeren mater-yallerin kullan›m›na karfl› durmaktad›r.Paraformaldehit içeren endodontikdolgu maddeleri ve kanal patlar› gü-venli olmad›klar› için endodontik teda-vi s›ras›nda kullan›lmamal›d›r. Yo¤unbilimsel araflt›rmalar göstermifltir ki,paraformaldehit içeren kanal dolgumaddeleri ve patlar› kök kanal sistemi-ne komflu dokularda geri dönüflü olma-yan zararlar yaratmaktad›r. Bu zararlarflunlard›r: Ba¤ dokusu ve kemi¤in des-trüksiyonu, inatç› ve kontrol edilemi-yen a¤r›, mandibular ve maksiller sinir-lerde parestezi ve distezi, maksiller si-nüsün kronik enfeksiyonlar›. Ayr›ca,bilimsel bulgulara göre, paraformalde-hit içeren bu kanal dolgu maddeleri vepatlar›n›n neden oldu¤u zarar, yaln›zcakök kanal›na komflu dokularla s›n›rl›kalmamaktad›r. Bu materyallerin aktifiçeriklerinin vücuda da¤›ld›¤›, ve kan,lenf nodülleri, adrenal bezler, böbrek,dalak, karaci¤er ve beyine enfiltrasyongösterdi¤i bulunmufltur.Halk sa¤l›¤› ile ilgili endifleler ve bu ko-nudaki davalar, AAE’nin bu materyalle-rin kullan›m› sonucu zarar gören çoksay›daki hastadan haberdar olmas›n›sa¤lam›flt›r. fiüphesiz, zarar gören bafl-ka hastalar da vard›r ancak bunlar ka-muoyu önüne henüz ç›kmam›flt›r.Güvenli ve etkin kanal dolgu maddele-ri ve patlar› piyasada mevcuttur. Bu al-ternatiflerin olmas› nedeniyle; AmerikaEndodontistler Birli¤i, endodontik te-davi s›ras›nda standart hasta bak›m›n›ve özenini düflürdü¤ü için paraformal-dehit içeren kanal dolgu maddeleri vepatlar›n›n kullan›m›n› tavsiye etme-mektedir.

Fenol ve aldehit içeren ürünlerin komplikasyonlar› oldu¤u iddialar›yla ilgiliolarak TDB bu ürünleri üreten firmalara birer yaz› göndererek ürünlere

hakk›nda detayl› aç›klama istemifltir. Gelen yan›tlar dergimizdeyay›mlanacakt›r.

Page 62: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

Omuz eklemi vücudun en geniflhareket aç›kl›¤›na sahip eklem-dir. 3 ana ve 1 yard›mc› eklem

yap›s›ndan oluflan omuz ekleminin buafl›r› fleksibilitesi stabilitesinin de azal-mas›na neden olur (1,9,17). Eklem, anato-mik konumu gere¤i travmatik ve non-travmatik patolojilere aç›kt›r. Diflhe-kimleri gerek tekrarlayan zorlay›c› yara-lanmalar (repetetive strain injury-RSI-)veya kümülatif travmalar (cumulativetrauma disorder-CTD-); gerekse afl›r›kullan›ma ba¤l› omuz eklemi patoloji-leri ile karfl›lafl›rlar. Baz› patolojiler isti-rahat ile düzelirken baz› durumlarda te-davi edici egzersizler kullan›lmal›d›r(11,12,17).

Omuz s›k›flma sendromu ve rotatormanflet lezyonlar› meslek nedeniyleüst ekstremitelerini statik pozisyondauzun süre kullanan kiflilerde s›kl›klagörülür (5,7,17). Bunun d›fl›nda travma(mikro ve makro), donuk omuz, ten-dinöz olaylar, bursitler, osteoartritler vesubluksasyonlar omuza ait di¤er prob-lemlerdir (2,3,4,7,10,11,17).Omuz a¤r›s› kiflinin verimlili¤ini ve ya-flam kalitesini kötü yönde etkilemekte-dir (8).

Omuz patolojileri risk faktörleri• Yafl,• Genetik yatk›nl›k,• Vibrasyonlu veya darbeli aletlerin u-zun süreli kullan›m›,• Uygun olmayan postüral ve ergono-mik koflullar,• Omuz ve boynun yak›n iliflkisi gere¤irisk faktörleri de etkileflim içinde olacakt›r;

- Görüfl alan›n› art›rmak için boynun bir yöne do¤ru bükülmesi,- Uzun süreli statik boyun ve omuz fleksiyonu,- Uzun süreli omuz abduksiyonu ve fleksiyonu,- Üst ekstremite deste¤inin az olmas›,

• Üst ekstremite için risk faktörleri;- Yanl›fl dirsek ve bilek pozisyonu,- Vibrasyonlu alet kullan›m›,- Zay›f alet dizayn›,- Etkilenim süresi ve fliddetinin artmas› (5,7,12,14, 16,17,19).

Rotator manfletRotator manflet tendonlar› omuz etraf›-na yap›flan 4 kas› içine alan kas grubu-dur. Bu kaslardan supraspinatu omuzukald›r›r, subscapular kas omuzu içe do¤ru döndürür, infrasupinatus veteres minor kaslar› omuzu d›fla do¤rudöndürürler (1,5,17).

Rotator manflete ait patolojilede, za-manla kullanmamaya ba¤l› olarak hu-merus bafl› depresörlerinde atrofi olurve s›k›flma meydana gelir (1,5,11,12,17). O-muzun afl›r› kullan›m›nda rotator cufftendonunun inflamasyonu veya zorlan-mas› sonucu tendon y›rt›¤› da görülebi-lir (5,8,10,12).

Omuz patolojilerini önleme ve ko-runma stratejileri• Omuz esnekli¤i, kuvveti ve en önem-lisi endurans›n›n (dayan›kl›l›¤›n›n) ya-p›lan aktivitelerin gerektirdi¤i düzeyeulaflt›r›lmas›, • Kas güçlendirmesi,• Fleksibiliteyi gelifltirme,• Fleksibiliteyi art›r›rken stabiliteyi ko-ruma,• Propriyosepsiyon (eklemin durumuhakk›nda bilgimizi oluflturan duyular)e¤itimi,• Dayan›kl›l›k artt›rma,• Egzersiz öncesi iyi ›snma ve germe,• Tedavi s›ras›nda dinlenme ve egzersizaral›klar› verme,• ‹stirahat pozisyonlar›n›n uygun kulla-n›m›;

85 / TDBD

Diflhekimli¤inde omuz patolojileri ve egzersiz

Sevgi Sevi Subafl›*

fiekil 1. Omuz kaslar›.

fiekil 2. Rotator manflet y›rt›¤›.

Page 63: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 86

• Üst ekstremite rahatça vücut yan›nda,dirsekler aç›k ve parmaklar hafif fleksi-yonda.• Ergonomik koflullara uyma,• Uygun teknik kullanma, • Amaca yönelik ve ergonomik olarakdizayn edilmifl çal›flma koflullar›,• Uygun postür,• Tekrarlay›c› aktivitelere sebep olan vekan ak›m›n› bozan vibrasyonlu veyadarbeli aletlerin iki saatten fazla kulla-n›lmamas› (3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14).

Tedavi yaklafl›mlar›Omuzu zorlay›c› aktivitelerden tedavisürecince kaç›nmak gerekir. 15- 20 da-kikal›k so¤uk uygulama ödem duru-munda yararl› olacakt›r. A¤r›n›n azal-mas›yla beraber egzersizlere bafllanabi-lir. Skapular kaslar egzersiz program›nadahil edilir. ‹stirahat, aktivite modifi-kasyonu, nonsteroid antiinflamatuvar(NSA‹) ilaçlar ve egzersizin yeterli oma-d›¤› durumlarda cerrahi endikasyonvard›r. Konservatif tedaviye cevap al›-nam›yorsa akromionun trafllanmas›, ak-romioplasti s›k›fl›kl›¤› ortadan kald›r›r(3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,20).

EGZERS‹Z:

D‹KKAT!1. Egzersize engel bir durumunuz veyaakut a¤r›l› tan›s› kesinleflmifl bir patolo-jiniz varsa öncelikle doktorunuza vefizyoterapistinize dan›fl›n›z.2. Egzersizlerden önce ›s›nmak amac›y-la hafif terlemeye neden olacak düzey-de bir yürüyüfl, hafif koflu gibi bir eg-zersiz yap›n veya omuz bölgesine 10-15dakika s›cak uygulama (s›cak su torba-s›, s›cak suya bat›r›lm›fl bir havlu olabi-lir) ile yaral› bölge ›s›t›labilir. 3. Germe egzersizleri hiçbir flekilde a¤-r› oluflturmamal›d›r. 4. Yükü yavafl ve kontrollü art›r›n. A¤r›veya rahats›zl›k durumlar›nda yük mik-tar› veya tekrar say›s›n› azalt›rn.5. Ciddi bir problem varsa egzersizi b›-rak›n ve fizyoterapistinize baflvurun. 6. Egzersizin ard›ndan omuza 8-10 da-kika kadar buz uygulamas› yap›labilir.Buzu ›slak bir havluya sararak uygula-y›n.7. Egzersizlere günde 3 kez 10 tekrarl›olarak bafllanabilir. Tekrar say›s› 25’ ekadar ç›kabilir. Hareket yap›l›nca 5 sa-niye kadar bekleyiniz.8. Tekrar say›s› birkaç haftada bir 5 ka-dar, a¤›rl›k ise 500 gr. civar›nda art›r›la-bilir.9. Tedavi sonras› veya dinlenme arala-

r›nda da egzersiz yapabilirsiniz.

Sarkaç Egzersizleri (Pendulum-Codman Egzersizi):

fiekil 3. A¤r› ve spazml› durumlarda bi-le rahatça kullanabilece¤iniz, dokularazarar vermeden spazm› azaltan bu eg-zersizde;Bir kolla masa kenar›ndan tutup önedo¤ru e¤ilin, 500 gram kadar bir a¤›rl›ktutarak kolunuzu vücudun önünde; 1. Sa¤a sola2. Öne ve arkaya3. Çember çizerek sallay›n. Kol tama-men gevflek olmal› ve kendi a¤›rl›¤›ylabirkaç kez sallanmal›d›r. A¤›rl›k en faz-la 2 kg.’ da s›n›rlanabilir.

Aktif Omuz Hareketleri

Sopa egzersizleri yatarak tercihen ayak-ta;1. fiekil 4. Sopay› bafl›n›z›n üzerine ç›-kar›n ve yavaflça indirin.2. fiekil 5. Sopay› her iki yöne do¤rukolunuzu birer kere yana açt›racak fle-kilde itin.

fiekil 6. Duvar t›rmanma egzersizinde;elinizi duvara uzat›n ve yere paralel bir

biçimde yerlefltirin. Önden ve yandanolmak üzere kolunuzu, parmaklar›n›zlabirer birer ç›karak duvar yard›m›yla gö-türebildi¤iniz yere kadar kald›r›n.

Germe Egzersizleri

fiekil 7. Kollar›n›z› öne uzat›n ve yerekapan›n. Bu egzersizi masa üstünde deyapabilirsiniz. Gerginli¤i hissedip, 15’ekadar say›n.

fiekil 8. Dirsekler düz bir flekilde kolla-r›n›z› arkada birlefltirin. Kollar›n›z› yu-kar›ya ald›r›n ve germe yap›n, 15’e ka-dar say›n.

fiekil 9. Kollar vücut arkas›nda iken birhavluyu üstten sa¤lam elle alttan hastaelle tutun. Üstteki elle havluyu çekipalttaki eli yukar›ya do¤ru hareket etti-rin.

fiekil 10. Posterior kapsül germe; birkolu gö¤üse yap›flt›r›p, elle omuzdantutun. Di¤er elle dirsekten tutarak, dir-se¤inizi vücuda do¤ru itin, 15’e kadarsay›n.

fiekil 3.

fiekil 4. fiekil 5.

fiekil 6.

fiekil 7.

fiekil 8.

fiekil 9.

fiekil 10.

Page 64: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

87 / TDBD

Vücut A¤›rl›¤›yla Yap›lan Propriyosepsiyon ve GüçlendirmeEgzersizleri

1. fiekil 11.Skapula rotatorkaslar›n› güç-lendirme; kola-r›n›z› duvarakoyup flnavçekme hareketigibi bir öne birgeriye gidin. Buegzersizle prog-rama bafllan›pkaslar güçlen-dikçe s›rayla 2ve 3 numaral›egzersizlerle ge-çilir.

2. fiekil 12. Yüz üstü, diz ve dirsek bü-külerek yere yat›l›r, dirsek diklefltirile-rek kalk›l›r.

3. fiekil 13. Yüz üstü, dirsek bükülerekyere yat›l›r, diz düz tutulurken, dirsekdiklefltirilerek kalk›l›r.

fiekil 14. A¤›rl›¤›, dirse¤inizi düzelte-rek önden yukar› do¤ru kald›r›n, 5’ekadar say›p yavaflça indirin.

fiekil 15. A¤›rl›¤›, kol düz olarak yan-dan yukar›ya do¤ru kald›r›n, 5’e kadarsay›p yavaflça indirin.

fiekil 16. Butterfly olarak adland›r›lansupraspinatus kas›n› güçlendirme eg-zerszizinde her iki elinize a¤›rl›k al›n(1-2 kg ile bafllayabilirsiniz). Kollar›n›z›vücudunuzun iki yan›nda tutup, hafif-çe içe do¤ru çevirin ve kollar›n›z› ikiyanda omuz hizas›na kadar kald›r›n,5’e kadar say›p yavaflça indirin.

fiekil 17. Rotatorlar› güçlendirme; kap›koluna ba¤lad›¤›n›z lastik band› kol vü-cut yan›nda ike tutun. dirsek 900 bü-külü olarak flekildeki gibi yana çekin,5’e kadar say›p yavaflça b›rak›n.

fiekil 18. Deltoid kas›n› çal›flt›rmak içinkap›ya ba¤lad›¤›n›z lastik band›n karfl›-s›na geçin. Dirse¤iniz düz bir flekildelasti¤i geriye do¤ru çekin, 5’e kadar sa-y›p yavaflça b›rak›n(2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,

16,17,18).

* Fizyoterapist, Araflt›rma Görevlisi,‹zmir D.E.Ü. Fizik Tedavi veRehabilitasyon Yüksek Okulu

Kaynaklar

1. Michael J. DePalma, Ernest W. Johnson, De-tecting and Treating Shoulder ImpingementSyndrome. The Role of Scapulothoracic Dyski-nesis, The Physician And Sportsmedicine, July2003, 31(7): 25-322. Rick Sandor. Adhesive Capsulitis: OptimalTreatment Of 'Frozen Shoulder',The PhysicianAnd Sportsmedicine, September 2000, 28(9): 23-293. Rick Sandor, Scott Brone. Exercising TheFrozen Shoulder. The Physician And Sport-smedicine, September 2000, 28 (9) : 83-844. Alvin R. Loosli, June Quick. RecoveringFrom Shoulder Pain: Tips For Swimmers. ThePhysician And Sportsmedicine, February 96,24(2): 335. Preston M. Wolin, Joyce A. Tarbet. RotatorCuff Injury: Addressing Overhead Overuse.The Physician And Sportsmedicine, June 97,25(6): 546. Edward R. Laskowski, Karen Newcomer-A-ney, Jay Smith. Refining Rehabilitation WithProprioception Training: Expediting Return ToPlay. The Physician And Sportsmedicine, Oc-tober 97, 25 (10): 897. William W. Briner, Jr, Holly J. Benjamin. Vol-leyball Injuries: Managing Acute And OveruseDisorders. Physician And Sportsmedicine,March 1999, 27(3): 488. Fongemie AE., Buss DD, Rolnick SJ. Mana-gement of shoulder impingement synd- romeand rotator cuff tears. Am Fam Physician.1998; 57(4): 667-674.9. Hall C.: The shoulder girdle, In: Hall C.M.,Brody L.T. (eds.), Therapeutic exercise, Mo-ving toward function, Lippincott Williams &Wilkins, Philadelphia, 1999, 575- 62510. Mantone J.K., Burkhead W.Z.Jr., NoonanJ.Jr.: Nonoperative treatment of rotator cufftears, Friedman R.J. (ed.), Conservative ma-nagement of shoulder injuries. Orthop ClinNorth Am. W.B. Saunders Comp., Philadelphi-a, April 2000; 31(2), 295-312 11. Morrison D.S., Greenbaum B.S., EinhornA.: Shoulder impingement, Friedman R.J.(ed.), Conservative management of shoulderinjuries, The orthopedic clinics of North Ame-rica, W.B. Saunders Comp., Philadelphia, April2000; 31(2), 285-29412. W. Ben Kibler.: Rehabilitation of the Sho-ulder, Functional rehabilitation of sports andmusculoskeletal injuries, Aspen Publisher, Inc.,Gaithersburg, Maryland, 1998, 149-170.13. Wang CH, McClure P, Pratt NE, Nobilini R.Stretching And Strengthening Exercises: The-ir Effect On Three-Dimensional Scapular Kine-matics. Archives of Physical Medicine And Re-habilitation, 1999; 80(8):923-929.14. Ergonomics and the Dental Care Worker.Murphy DC, ed. Washington, DC:AmericanPublic Health Association 1998.15. Sports Injury Clinic, 2003. www.sportsin-juryclinic.net, 2003.16. Neer, C.S.II.: Impingement lesions. ClinOrthop 1983; 173:70-77.17. American Physical Therapy Asociation ‘’Taking Care of Your Shoulder ‘’ A PhysicalTherapist’ s Pespective- Brochure 1996.19. Gül Baltac›, Ayflenur Befller, Volga Bay-rakç›tunay, Nevin Ergun. Omuz S›k›flma Sen-dromunun Konservatif Tedavisinde Manupula-tif Yöntemlerin Etkisi. Journal Of Arthrop-lasty & Arthrosopic Surgery, 2002; 13 (1):27-33. 20. Avni Day›can, Cenk Öztürk, SüleymanPortakal, Güray Özkan, As›m C›l›z, Bülent Öz-kurt. Subakromial S›k›flma Sendromunda Cer-rahi Tedavi. Journal Of Arthroplasty & Art-hrosopic Surgery, 2002; 13 (2):73- 77.

fiekil 11.

fiekil 12.

fiekil 13.

fiekil 14.

fiekil 15.

fiekil 16.

fiekil 17.

Page 65: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 88

1- Klinik periodontitisin tan›m›na afla-¤›dakilerden hangisi dahil de¤ildir?

a) En çok eriflkinlerde görülürb) Çocuklarda da görülürc) Plak akümülasyonu ile iliflkilidird) Sadece 35 yafl üstündekilerde

görülüre) Hastal›¤›n ilerlemesinde sistemik

faktörler etkili olabilir

2- Kök kanal dolgusunun yap›lmas›n›geciktirmenin en önemli nedeni han-gisi olabilir?

a) Diflin asemptomatik olmas›b) Geçici dolguda oynamac) Kök kanal bofllu¤unun kuru

olmas›d) Fistül yolunun kaybolmas›e) Hepsi do¤ru

3- Befl yafl›ndaki bir çocukta kronikalveoler abse görülen bir süt az› difli-nin tedavisi ne olmal›d›r ?

a) Süt difli kal›c› difl gelene kadar a¤›zda tutulmal›d›r.

b) Süt difli geçici dolgu materyali ile kapat›lmal›d›r.

c) Süt difline kanal tedavisi uygulanmal›d›r.

d) Süt difli çekilip yerine yer tutucu uygulanmal›d›r.

e) Süt difli çekilmelidir ancak yer tutucuya gerek yoktur.

4- Dudak damak yar›kl› olarak do¤ançocuklarda;

a) Bebek hemen ameliyat edilmelidir.b) Bebe¤e hemen bir beslenme pla¤›

yap›lmal›d›r.c) Bebe¤e herhangi bir müdahale

yap›lmamal›d›r.d) Hepsi do¤rudur e) Hepsi yanl›flt›r.

5- Bir diflin hareketli bölümlü protezdeste¤i olarak de¤erlendirilmesindeafla¤›daki ifadelerden hangisi yanl›fl-t›r?

a) Silindir fleklindeki ve ince-sivri köklere sahip difller tork tipi streslere karfl› oldukça yüksek dirence sahiptir.

b) Alveoler kemik deste¤inin kalitesi ve miktar› önemlidir.

c) Kron-kök oran› 2:1 oldu¤unda destek ve stabilite özelli¤i uygundur.

d) Destek diflin ark üzerindeki konumu ve karfl›t oklüzyon tipi önemlidir.

e) Periodontal dokular› aç›s›ndan herhangi bir lezyon veya enfeksiyona sahip olmamas› gerekir.

6- Afla¤›dakilerden hangisi perio-dontal tedavi planlamas›n›n aflama-lar›ndand›r?

a) Acillerin tedavisib) Cerrahi fazc) Restorativ fazd) ‹dame faz›e) Hepsi

7- Afla¤›daki antibiyotiklerden hangi-sinin intravenöz yoldan verilirken,

enjeksiyon yerine infüzyon fleklindeuygulanmas› do¤rudur ?

a) Klindamisin 600 mgb) Ampisilin 500 mgc) Amoksisilin 500 mgd) Sultamisilin 500 mge) Ornidazol 500 mg

8- Yerinden f›rlam›fl kök ucu kapal›bir daimi difl replante edildikten son-ra nas›l splintlenmelidir?

a) Semi rijid splint ile iki hafta süreyle

b) Semi rijid splint ile alt› hafta süreyle

c) Semi rijid splintle alt› ay süreyled) Rijid splint ile üç ay süreylee) Rijid splint ile alt› ay süreyle

9- Afla¤›dakilerden hangisi orta dü-zeyli dezenfeksiyon için tercih edil-mez.

a) % 3 formaldehitb) % 2 gluteraldehit alkali solüsyon c) Quaterner amonyumd) % 1 klor bilefli¤ie) % 1 iyot

10- Hangisi ölçü maddelerinin seçi-minde etkili olan faktörlerden de¤il-dir?

a) Yumuflak dokular›n durumub) Alveol kretlerinin rezorpsiyon

miktar›c) Alveol kretlerinin fleklid) Yumuflak dama¤›n lokalizasyon

miktar›e) A¤›z taban›n›n durumu

Sürekli Diflhekimli¤i E¤itimi kredilendirilmifl sorular›

Sorular›n yan›tlar›n› en geç 24 Ocak 2004 tarihine kadar SDE Yüksek Kurulu Ziya Gökalp Caddesi No:37/11 K›z›lay/Ankara adresine mektupla, 0 312 430 29 59’a faksla ya da [email protected] adresine e-mail ile gönderen meslektafllar›m›zdan en az 7 soruyu do¤ru cevaplayanlar6 SDE kredisi almaya hak kazanacaklard›r.

Web sitemizdeki SDE bölümüne girmek için kullanaca¤›n›z flifre: kredi

1. a b c d e2. a b c d e3. a b c d e4. a b c d e5. a b c d e

6. a b c d e7. a b c d e8. a b c d e9. a b c d e

10. a b c d e

Ad› Soyad› :Adresi :

‹mzas› :

SDE CEVAP FORMU (Do¤ru cevab› daire içine al›n›z)

Page 66: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

Trabzon Diflhekimleri Odas› Tel: 0462.321 47 70Etkinli¤in Ad› : 22 Kas›m Diflhekimli¤i Haftas›

E¤itim SemineriEtkinli¤in Tarihi : 06.12.2003

Edirne Diflhekimleri Odas› Tel: 0284.212 09 81Etkinli¤in Ad› : Bilimsel Toplant›Etkinli¤in Tarihi : 07.12.2003

Bursa Diflhekimleri Odas› Tel: 0224.222 69 69Etkinli¤in Ad› : 13.Uluda¤ SempozyumuEtkinli¤in Tarihleri : 12-14.12.2003

Denizli Diflhekimleri Odas› Tel: 0258.264 41 03Etkinli¤in Ad› : Oral ‹mplantoloji Semineri ve

Kursu-2Etkinli¤in Tarihleri : 13-14.12.2003

Uflak Diflhekimleri Odas› Tel: 0276.224 13 32Etkinli¤in Ad› : Uflak Diflhekimli¤i GünleriEtkinli¤in Tarihleri : 13-14.12.2003

Samsun Diflhekimleri Odas› Tel: 0362.435 44 7878Etkinli¤in Ad› : Oral ‹mplantoloji Semineri ve Kursu-2Etkinli¤in Tarihi : 20.12.2003

Isparta Diflhekimleri Odas› Tel: 0246.218 19 93Etkinli¤in Ad› : 2003 Y›l› Bilimsel Toplant›lar›-5Etkinli¤in Tarihi : 28.12.2003

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212.296 21 05Etkinli¤in Ad› : KursEtkinli¤in Tarihi :: 05.01.2004

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212.296 21 05Etkinli¤in Ad› : SeminerEtkinli¤in Tarihi : 09.01.2004

Estetik Diflh. Akademisi Dern Tel: 0212.224 08 50Etkinli¤in Ad› : EDAD Sürekli E¤itim SeminerleriEtkinli¤in Tarihi : 12.01.2004

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212.296 21 05Etkinli¤in Ad› : KonferansEtkinli¤in Tarihi : 18.01.2004

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212.296 21 05Etkinli¤in Ad› : KursEtkinli¤in Tarihi : 19.01.2004

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212.296 21 05Etkinli¤in Ad› : SeminerEtkinli¤in Tarihi : 23.01.2004

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212.296 21 05Etkinli¤in Ad› : Klinik KursEtkinli¤in Tarihi : 30.01.2004

89 / TDBD

1. C Do¤ru cevap "c" seçene¤i olup, hastalar›n %86-%100’ünde ad› geçen organizma izole edilmifltir.

2. E Süt difllerinde tedavi seçene¤i pulpa aç›l›m›na göre be-lirlenmelidir. ‹¤ne uçundan küçük aç›l›mlarda sa¤l›kl› bir pulpa-n›n varl›¤› durumunda direkt pulpa kaplamas› yap›l›r. Pulpa aç›-l›m› daha büyük ve enfeksiyon belirtisi yoksa (durdurulabilenkanama varl›¤›) amputasyon, kanama durdurulam›yorsa tedavikanal tedavisi fleklinde olmal›d›r. Ancak bu kriterlere mutlakaradyografik bulgular eklenmelidir.

3. A Prokain ester grubu bir lokal anestezik olup, Einborntaraf›ndan sentezlenmifltir. Kimyasal olarak paraaminobenzoik a-sitin dietilaminoetanol ile esterleflmesinden oluflur. Alerjik reak-siyon oluflturabilme potansiyeli, k›sa yar› ömrü ve k›sa etki süre-si nedeniyle prokain günümüzde çok fazla kullan›lan bir lokal a-nestezik de¤ildir. Etki süresi oldukça k›sa (45-60 dakika) bir lo-kal anesteziktir. % 0,5 – 1 solüsyonlar› infiltrasyon anestezisin-de, % 1,5 – 2 solüsyonlar› ise sinir blokaj›nda kullan›labilir. Ö-nerilen maksimum doz 10 mg/kg d›r.

4. D RPI krofle bir bar krofle sistemidir. Bu krofle sistemi me-zial rest (R), distal proksimal plak (P) ce I fleklindeki bar krofle(I) parçalar›ndan oluflur. Bu nedenle cevap "d" seçene¤idir.

5. E Taflk›n kanal preparasyonunun önlenmesi için hepsi ö-nemli oldu¤undan do¤ru yan›t "e" fl›kk›d›r.

6. C Do¤ru cevap "c" fl›kk› olup, hamilelik gingivitisinde et-ken organizma P.intermedia, ANUG’da ise etken organizmalarP.intermedia ve orta boy spiroketlerdir.

7. D Plesentan›n seçici geçirgen olmas› nedeniyle hamilelikdöneminde florür tableti kullan›lmas› ile fötusa istenilen düzeydegeçifl olmamaktad›r. Bunun yan› s›ra tabletlerin postnatal dö-nemde kullan›m› topikal bir etki de sa¤layabilecektir.

8. A Tutucu (and›rkat) bölgesi meziolingualinde yer alan,normal konumundan devrilerek uzaklaflm›fl olan mandibularmolar difllerde ve meziobukkal yönde devrilen maksiller molardifllerde halka krofle kullan›lmas› uygundur. Maksiller molar ü-zerinde kullan›ld›¤›nda, krofle meziolingual yüzeyinden bafllaya-rak, meziobukkal yüzey üzerindeki and›rkatta sonlan›r. Halkakrofle yard›mc› uzun bir krofle oldu¤undan, kavrama kolu olma-dan kullan›lmamal›d›r. Mandibular molar difllerde ise mezial yü-zeyden bafllayarak, meziolingual yüzeydeki and›rkatta sonlan›r.Mezial ve distal fossada bulunan iki okluzal t›rna¤› bulunur. Bunedenle cevap "a" seçene¤idir.

9. D Dajani AS, Taubert K, Wilson W, ve arkadafllar›n›n1997 y›l›nda yapt›klar› bir çal›flmada ( Preventation of bacterialendocarditis recommendations by the American Heart Associati-on. Circulation 1997; 96: 358-366) dental yaklafl›m öncesindeönerilen antibiyotik proflaksilerinde ornidazol’ün yer almad›¤›gözlenmifltir.

10. D Kanal aletlerinin apikalden ç›kmas› sonucu oluflan api-kal perforasyonlarda; pat ve gütaperkan›n bölgeden ç›kmas›n›önlemek için ilk kanal boyutundan daha k›sa ve genifl bir aletlekanalda yeni bir dentin matriksi oluflturulmas›na Back-up denir.

TDBD 77. Say› CEVAP ANAHTARI

Kredilendirilen etkinliklerTDB – SDE Yüksek Kurulunun 03.12.2003 tarihli toplant›s›nda de¤erlendirilen etkinlikler:

Page 67: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 90

Diflhekimli¤i prati¤inde önce pe-dall› ve daha sonralar› elektirik-li döner aletlerin kullan›lmaya

bafllanmas› ve gelifltirilmesi mesle¤imiz-deki flüphesiz en önemli bulufllardanbiri olmufltur. 1914 y›l›nda devrim ola-rak görülen, dakikada 3000 devir h›-z›ndaki elektirikli döner aletlerin kefl-finden sonra, yüksek devirli aletler iletan›flt›¤›m›z 1950 lerin ortalar›na kadarbir duraklama devri yaflanm›flt›r.

ABD ordusunda çal›flan diflhekimi Dr.John Borden ve Robert Nelsen’in 1956y›l›nda hava türbinleriyle ilgili projeleri,tam anlam›yla diflhekimli¤inde yeni birdönemi açm›flt›r.Dakikada 300.000 devirli olan ‘BordenAirotor’, 1957 y›l›nda S.S. White firma-s› taraf›ndan piyasaya sürülen ilk havatürbinli el aleti olmufltur. Bu alet, dahasonralar› gelifltirilecek olan ultra h›zl›döner aletlerin öncüsü olmufltur.

HAVA TÜRB‹NLER‹N‹N SES‹YLE ‹LG‹L‹ ARAfiTIRMALAR

1959 y›l›nda New Yorklu diflhekimi Dr.J. Mittelman, hava türbinlerinin gürül-tüsünün neden olabilece¤i zararlarla il-gili olarak diflhekimlerini uyarm›flt›r.Dr. Mittelman’›n bu konuyla ilgili endi-flesi; her saniye olan titreflimlerin, bellibir süre sonra iflitme sistemine geri dö-nüflümsüz hasarlar verece¤i yolunda ol-mufl ve ayn› zamanda hava türbini veultrasonik kavitronlar›n kullan›m›n›ndiflhekimi ve yard›mc›lar›nda sebep o-labilece¤i iflitme kayb›n› kontrol etme-leri için düzenli olarak audiogram mu-ayenesi yapt›rmalar›n› tavsiye etmifltir.Ayn› zamanda korunma amaçl› zeytin-ya¤› içinde bekletilmifl ve fazla ya¤› s›-k›lm›fl pamuk tamponlar›n çal›flma es-nas›nda kulak t›kaç› olarak kullan›lma-s›n› tavsiye etmifltir.

Hava türbinleri kay›fll› döner elaletlerine karfl›1959 y›l›nda ABD Halk Sa¤l›¤› Birli¤itaraf›ndan desteklenen, Cantwell ve ar-kadafllar›n›n haz›rlad›¤› hava türbinleri-nin gürültüsünün etkisi ile ilgili araflt›r-ma projesinde Ritter R Borden Airotorhava türbini ile Page –Chayes kay›fll›döner aleti karfl›laflt›r›lm›flt›r.Hava Türbinin boflta (difl dokusu üs-tünde de¤il) 4800-9600 Hertz’de 84desibel ses ç›kard›¤›, kay›fll› döner el a-letinin ise iflitme sistemi için daha aztehlikeli oldu¤unu söylemifllerdir.Bunun sonunda Cantwell ve arkadaflla-r› iki el aletinin de ne meslek hayat› bo-yunca günde 8 saat çal›flan diflhekimle-ri, ne de hastalar için risk oluflturmad›-¤›n› belirtmifller, iflitme sistemi için ge-

çici rahats›zl›klar olabilece¤ini ama ka-l›c› rahats›zl›klar›n sözkonusu olmad›-¤›n› söylemifllerdir.

Audometrik kontroller için gereksinim:1960’larda diflhekimi Dr. H.Kessler difl-hekimli¤i muayenehanelerinde iflitmesisteminin korunmas› ile ilgili konula-r›n sözcüsü olmufltur. 1960 y›l›nda difl-hekimlerinin olas› iflitme kayb› ile ilgiliproblemlere dikkati çekmifl ve ayn› za-manda düzenli audiometrik kontrolleritavsiye etmifltir.

Kulak tamponlar›Ayn› zamanda dentofasiyal konuflmadan›flman› olan Dr. Kessler, iflitme vegörmenin befl duyumuz aras›nda en ö-nemli ikilisi oldu¤unu ve koku alma,tad ve dokunma duyular›ndan daha ça-buk bozulabildi¤ini belirtmifltir. ‹flitmekayb›n›n diflhekiminin mesleki aktivite-lerini engellemeyece¤ini, ama psikoloji-sini, özellikle korku ve yaln›zl›k duygu-lar›yla, kiflisel ve kiflilik problemleriyleolumsuz yönde etkileyece¤ini belirt-mifltir. Kessler ayr›ca baz› tip iflitme kay›plar›n-da bafl dönmesinin de tabloya eklenme-

Hava türbinleri ve iflitme kayb›

Diflhekimleri tehlikede mi?

Dr. J.M. Hyson*

Page 68: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

91 / TDBD

sinin difl hekimini olumsuz etkileyece-¤ini belirtmifltir. Ve diflhekimlerine bualetlerle çal›flmalar› esnas›nda tampon-lar› önermifltir.1962 y›l›nda Dr. Hopp, 64 CaliforniaÜniversitesi ö¤rencisi ile yapt›¤› çal›fl-mada ö¤rencilerde herhangi bir ‘Akus-tik Travma’ ya rastlamam›fl ama yinedekullan›lan aletlerin ses tonunun ve fre-kans spektrumunun akustik travma po-tansiyeli oldu¤unu göstermifltir.1963 y›l›nda Dr. Schubert ve Glorig, içkulak yap›s›n›n döner aletlerin olufltur-du¤u seslere çok uzun dönem maruzkalmas› sonucu daimi hasar görebilece-ce¤ini ve a¤r› duyular›n› uyaraca¤›n›belirtmifllerdir.1965 y›l›nda Dr. Taylor ve arkadafllar›,70 diflhekimi ve 29 ö¤retmende iflitmekayb›n› karfl›laflt›rd›klar› bir çal›flmayapm›fllard›r. Bu çal›flma sonunda, tri-bün sesine 2-3 y›l maruz kalan diflhe-kimlerinin iflitme efli¤inde belirgin birflekilde azalma tespit etmifllerdir. 1968 y›l›nda Dr. Von Krammer, türbin-lerin neden olabilece¤i Kronik AkustikTravmaya karfl› uyarm›fl ve kiflisel kulaktampon ve t›kaçlar› tavsiye etmifltir.1969 y›l›nda Dr. Ward ve Holmberg,Minnesota’da 156 gönüllü diflhekiminikontrol etmifl ve bunun sonunda yük-sek devirli aletlerin iflitme sistemine ve-rece¤i hasar›n az oldu¤unu ama önem-senmesi gerekti¤ini belirtmifltir. 1972’de Dr. Weatherton ve arkadafllar›,Tennessee Üniversitesi’nde 30 diflhe-kimli¤i ö¤rencisi ve klinik personeli ileyapt›klar› bir çal›flmada, klinik çal›flan-lar›n›n iflitme seviyelerinin ö¤rencile-rinden daha düflük oldu¤unu görmüfl-lerdir. Bunu yafl fark›na ve klinik için-deki gürültünün uzun süreli etkisineba¤lam›fllard›r. 1974 y›l›nda Amerikan DiflhekimleriBirli¤i Dental Materyaller ve AletlerKonseyi, ultra yüksek h›zl› döner aletle-rin sesine uzun süre maruz kalman›n i-flitme sisteminde hasara neden olabile-ce¤ini kabul etmifltir. Konsey diflheki-minin yafl ve fiziksel durumunun, sesemaruz kalma süresinin, s›kl›¤›n›n dabunu etkiledi¤ini belirtmifltir.

Eski model türbinler 8000 Hz’lik birses seviyesine sahipken, yeni modellerde bu seviye 2000-6000 Hz’e kadardüflmüfltür. 1000 Hz’den yüksek herses iflitme sistemi için tehlikelidir.Konsey korunma amac›yla döner aletle-rin optimum bak›m›n›, muayene-hanedeki di¤er gürültünün azalt›lmas›için gerekli yap›lanmay› (ses izolasyo-nu, uygun yer ve tavan döflemeleri,kompresörün ve di¤er ses ç›kartan alet-lerin uygun yerleflimi) ve kulak tam-ponlar› ile kiflisel korunmay› tavsiye et-mifltir.

1978 y›l›nda Dr. Park da yapt›¤› çal›fl-ma sonucunda, hekimin çal›flma pozis-yonuna göre bir kula¤›n di¤erinden da-ha fazla etkilenebilece¤ini belirtmifltir1978 de New York’da Dr. Franco ve ar-kadafllar› taraf›ndan iflitme kayb›n› de-¤erlendirmek amac›yla tek kanall› audi-ometer le yap›lan 72 diflhekimini kap-sayan bir çal›flma yap›lm›flt›r. Bu çal›fl-ma sonucunda ayn› yafl gruplar›ndakidiflhekimleri ve halktan insanlar karfl›-laflt›r›ld›¤›nda, iflitme dereceleri aç›s›n-dan istatiksel olarak bir farkl›l›k görül-memifltir. Araflt›rmac›lar diflhekimli¤iprati¤ini yapma süresi ve iflitme azal-mas› aras›nda do¤ru bir orant› oldu¤u-nu, diflhekimi olmayan toplulukla k›-yasland›¤›nda da bunun meslekten ba-¤›ms›z ve yaflla orant›l› oldu¤unu gös-termifllerdir.1980’li y›llar›n bafllar›nda t›p doktorlar›da yüksek seslere maruz kalman›n içkula¤a geçici veya daimi hasar verebile-ce¤ini kabul ettiler.1980 y›l›nda Dr. Zubick ve arkadafllar›,111’i türbin kullanan diflhekimi, 26’s›uzman diflhekimi ve 80 t›p doktoru ol-mak üzere toplam 217 kiflide yapt›klar›çal›flmada iki grup diflhekiminde de t›pdoktorlar›na göre iflitme kayb›nda an-laml› farkl›l›klar görmüfllerdir. Bu çal›fl-mada ayr›ca sa¤ elini kullanan diflhe-kimlerinin sol kulaklar›nda daha fazlaiflitme kayb› bulunurken, sa¤ elini kul-lanan t›p doktorlar›nda bir farkl›l›k gö-

rülmemifltir. Sol kula¤›n çal›flma esna-s›nda türbine daha yak›n oldu¤u ve buyüzden ‘toksik ses derecesi’ ‘ne dahaçok maruz kald›¤›n› belirtmifllerdir.1984 de Dr. Sheldon ve Sokol, ses ne-denli iflitme kayb›n›n fark›na var›lma-dan a¤r›s›z bir flekilde ilerledi¤ini ifadeetmifltir.1985’te Dr. Coles ve Hoare, iki diflheki-minde ses nedenli iflitme kayb› vakas›bildirmifllerdir. Ayr›ca kulak-burun-bo-¤az uzmanlar› ve iflitme uzmanlar›n›ndiflhekimli¤i muayenehanelerindekisesli ortam›n iflitme güçlü¤ü ve kulakç›nlamas›na neden olaca¤› görüflünekat›lmad›klar›n› belirtmifllerdir.1990 y›l›nda Dr. Wilson ve arkadafllar›-n›n yapt›klar› çal›flmada modern cihaz-lar›n do¤ru kullan›ld›klar› takdirde be-lirgin bir iflitme kayb› riski oluflturma-yacaklar› belirtilmifltir.1992’de Dr. Merrell ve Claggett, diflhe-kimlerinin düzenli olarak iflitme kayb›ile ilgili muayene olmalar›n› ve kulakkoruyucular› kullanmalar›n› tavsiye et-mifltir.1995 y›l›nda Dr. Fabry, diflhekimleri-nin halktan farkl› olarak bir risk tafl›y›ptafl›mad›¤›n› araflt›rm›fl ve türbinler ve i-flitme kayb› aras›nda sebep-sonuç iliflki-si oldu¤una dikkat çekmifltir.Amerikan Mesleki Güvenlik ve Sa¤l›kKanunu (OSHA) rehberinde, türbinle-rin 100 desibel gürültüye sahip olduk-lar› ve buna da günlük 8 saatten fazlamaruz kalman›n tehlikeli olabilece¤ibelirtilmifltir. Daha eski türbinlerin ise100 desibelden fazla sese sahip olduk-lar› ve bunlarla da 2 saaten fazla çal›fl›l-mamas› gerekti¤i tavsiye edilmifltir.1999 y›l›ndaHinze ve arka-dafllar› da yap-t›klar› çal›flmasonucu diflhe-kimlerine kulakt a m p o n l a r › n ›tavsiye etmifller-dir.

Çeviren: Sertaç Peker* JADA 2002/133 den çevrilmifltir

‹flitme ile ilgili detayl› bilgiyi ve baz› iflitme testlerini afla¤›daki sitelerden inceleyebilirsiniz.http://www.hearthisorg.com/http://www.healthyhearing.comhttp://www.hei.org/http://www.westernhearing.com.au/http://www.jarrettsville.org/myhearing/

Page 69: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 92

Gün geçtikçe kalabal›klaflan birtoplulu¤a yön veren GNU Felse-fesini ve Özgür Yaz›l›m Ak›m›'n›

duymad›ysan›z bu yaz›ya bir göz gezdir-menizde fayda var.Bu yaz›y› okumak ve bahsedilen düflün-celeri özümseyebilmek için bilgisayarkonusunda uzman olman›z kesinliklegerekmemektedir. Fakat, bafllamadanönce, kavramlar›n ayn› anlamlar›n› kul-land›¤›m›zdan emin olmak için afla¤›da-ki baz› bilgisayar terimlerin tan›mlar›n›yapmak yerinde bir hat›rlatma olacakt›r:Donan›m (Hardware): Bir bilgisayar›nveya baflka bir benzer sistemin fiziksel,dokunulabilir, gerçek parçalar› (ses kar-t›n›z, ifllemciniz, disk sürücüleriniz,monitörünüz, yaz›c›n›z gibi).Yaz›l›m (Software): Donan›mlar üzerin-de elektronik olarak saklanabilen bilgi-sayar programlar› ya da verilerin tümü-ne verilen isim (iflletim sisteminiz, mp3dosyalar›n›z, mp3 çal›c› program›n›z,metin belgeleriniz gibi).Kaynak Kod (Source Code): Bir progra-m›n, herhangi bir programlama dili ileyaz›lm›fl, insana yak›n orijinal formu.Programlar, kaynak kodlar›n çeflitli der-leyicilerden geçirilerek bilgisayar›n anla-yabilece¤i bir forma dönüfltürülmüfl hal-leridir. Örne¤in mp3 çal›c› program›n›-z› bilgisayar›n›zda çal›flt›rabilirsiniz fa-kat onun nas›l çal›flt›¤›n› anlayabilmeniziçin kaynak koduna bakman›z gerekir.En ilkel hali ile kaynak kod için, ait ol-du¤u program›n bilgisayara ne yapt›rd›-¤›n› ve nas›l çal›flt›¤›n› tam olarak anla-yabilmemizi sa¤layan yaz›l› halidir diye-biliriz.

Stallman: Bilgi paylafl›lmal›d›rBu çok k›sa ve genel bilgilendirmeninard›ndan, "Bilim ancak kolektif olarakgeliflir ve bilgi paylafl›lmal›d›r" diyenRichard M. Stallman'›n öncülü¤ünü ger-çeklefltirdi¤i GNU'nun ne anlama geldi-¤ini aç›klayarak bafllayal›m ve Stall-man'›n söyledi¤i, kimsenin hay›r diye-

meyece¤i bu söz ile 1984 y›l›nda baflla-yan GNU hareketi aras›nda nas›l bir ba¤oldu¤undan bahsedelim.GNU'nun aç›l›m›, 'GNU is Not Unix'tir.Yani GNU, 'GNU, Unix de¤ildir' anla-m›na gelmekte olan özyinelemeli (re-kürsif) bir kelimedir. Richard M. Stall-man, 1970'li y›llarda MIT (Massachu-setts Institute of Technology)'nin YapayZeka laboratuarlar›nda serbest yaz›l›m›bir yaflam flekli olarak benimsemifl birgrupla beraber 1980'li y›llar›n bafl›nakadar yaz›l›m gelifltirici olarak çal›flm›fl-t›r. Bu grup ile olan birlikteli¤inin sonaeriflinin ard›ndan kendisini o dönemler-de ivme kazanan baz› ak›mlardan dola-y› benimsenmeye bafllan›lm›fl yeni birsosyal sistem içerisinde bulmufltur,Stallman bir röportaj›nda* o günleri fluflekilde nitelendirmekte: "Kendimi öz-gür olmayan (kaynak kodu kapal› olan)yaz›l›mlar›n hakim oldu¤u ve kullan›c›-lar›n yard›ms›z b›rak›ld›¤›, parçalanm›flve birlikte çal›flman›n korsanl›k olaraknitelendirildi¤i çirkin bir sosyal sisteminiçinde buldum. Bu tür bir yaflant›y› red-dettim. Ancak iflimi özgürlü¤e ve birlik-te çal›flmaya adad›¤›m zaman yapt›kla-r›mdan gurur duyabilece¤ime karar ver-dim."

Özgür yaz›l›m ücretsiz mi olmal›d›r?Ve 1984 y›l›nda tamamen özgür yaz›-l›mlar›n meydana getirdi¤i bir iflletimsistemi ve iflletim sisteminin araçlar›n›ngelifltirilmesi çal›flmas› böylece bafllam›floldu, iflte bu çal›flman›n ad› GNU idi.Yaz›lan özgür yaz›l›mlar›n bir flemsiyealt›nda toplanmas› için 1985 y›l›nda yi-ne Stallman taraf›ndan FSF (Free Soft-ware Foundation) kuruldu ve GNU ya-z›l›mlar› korumak üzere GPL (GeneralPublic Licence) ad› verilen yaz›l›m lisan-s› duyuruldu. GPL lisans› ile lisanslananözgür yaz›l›mlar›n amaçlar› özgürlükle-rini korumaktan baflka bir fley de¤ildir.Özgür yaz›l›mlar hakk›nda s›k rastlanan

A. Murat Eren*

GNU felsefesi özet olarak yaz›l›malan›nda yap›lan üretimleriniinsanl›¤›n ortak mal› olarakdüflünen insanlar›n gelifltirdi¤i birak›m. Bugünün insan›n›n, bir yaz›l›m› kullanan kiflinin, kulland›¤› yaz›l›m üzerinde, yaz›l›m› üreten kifli kadar hakkasahip olmas›n› kabul etmektegüçlük çekmesi çok do¤al... Özgür yaz›l›m ak›m› ile beraber,GPL flemsiyesi alt›nda gelifltirilenbir yaz›l›m özel bir çaba sarf etmeye gerek b›rakmadan, bafllang›c›ndan sonuna de¤in top-lumun ve bilimin yarar›na gelifltirilmifl oluyor.

GNU felsefesi ve Linux iflletim sistemi

Page 70: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

bir yanl›fl anlama, özgür yaz›l›mlar›n üc-retsiz oldu¤udur; genellikle böyle ol-makla beraber, özgür yaz›l›mlar ücretliolabilirler, fakat kaynak kodlar› ücret-lendirilmelerinden ba¤›ms›z olarak a-ç›kt›r. Bir yaz›l›m›n, 'özgür yaz›l›m' ola-rak de¤erlendirilebilmesi için yaz›l›m›nkullan›c›s›na neleri sa¤lamas› gerekir?

• Yaz›l›m› kullanan kifli onu her türlü a-maç için çal›flt›rmakta özgürdür. Özgüryaz›l›mlar kullan›c›lar› k›s›tlamazlar.• Yaz›l›m› kullanan kifli yaz›l›m›n nas›lçal›flt›¤›n› incelemekte ve kendi özel ih-tiyaçlar›na daha iyi cevap verebilmesi i-çin yaz›l›m üzerinde de¤ifliklik yapmak-ta özgürdür. Kendisi yeterli bilgiye sa-hip de¤ilse bunu bir baflkas›na da yapt›-rabilir.• Yaz›l›m› kullanan kifli elindeki yaz›l›-m› da¤›tmakta ve toplum ile paylaflmak-ta özgürdür.• Yaz›l›m› kullanan kifli yaz›l›m› ge-lifltirmekte ve gelifltirdi¤i yeni halinitoplum ile paylaflmakta özgürdür.

GPL'nin bu hükümlerine bak›ld›-¤›nda 'yaz›l›m› yazan' kifli ile 'yaz›l›-m› kullanan' kifli sanki birbirine ka-r›flt›r›lm›fl gibi görünüyor. ‹nsan›n, -özellikle günümüz koflullar›nda- biryaz›l›m› kullanan kiflinin, kulland›¤›yaz›l›m üzerinde, yaz›l›m› üreten ki-fli kadar hakka sahip olmas›n› kabuletmekte güçlük çekmesi çok do¤al...Özgür yaz›l›m ak›m› ile beraber,GPL flemsiyesi alt›nda gelifltirilen biryaz›l›m özel bir çaba sarf etmeye ge-rek b›rakmadan, bafllang›c›ndan so-nuna de¤in toplumun ve bilimin ya-rar›na gelifltirilmifl olur. Çünkü bu li-sans ve yaklafl›m sayesinde, • Yaz›l›m gelifltiricileri tekerle¤i yenidenkeflfetmekle vakit harcamaz, daha önce-den üretilmifl olan araçlar› yaz›l›mlar›naekleyerek bunlar üzerine yeni fleyler in-fla edebilir.• Ayn› ifli yapan yaz›l›mlar›n en iyi yön-leri al›narak kullan›c›lara optimum çal›-flan, kaliteli yaz›l›mlar h›zla sunulabilir.Kullan›c›lar var olan yaz›l›mlar aras›n-dan istedi¤ini deneyerek kendi ihtiyac›-n› rahatça seçebilir.• Kullan›c›lar özgür yaz›l›mlara çok ma-kul fiyatlar ile ya da -ço¤unlukla- s›f›rmaliyetle sahip olabilir, dolay›s›yla yaz›-l›m ücretlerine ay›rd›klar› kaynaklar›n›donan›ma ya da di¤er ihtiyaçlar›na ay›-rabilir, yaflam ve çal›flma standartlar›n›yükseltebilirler.• Yaz›l›m›n kaynak koduna da sahip ol-

duklar›ndan, kullan›c›lar kritik yaz›l›m-lar›n nas›l çal›flt›¤›n› anlamak için kay-nak kodlar›na bakabilir, isteklerine göreözellefltirebilir ve kaynak tasarrufu sa¤-layabilir. Elbette kullan›c›lar yaz›l›m ü-retimi konusunda bilgili olmak zorundade¤ildir, ne bir programc› kiralamakkullan›c› için, ne de var olan bir yaz›l›m

üzerinde de¤ifliklik yapmak bir prog-ramc› için zordur.Bütün bunlar göz önünde bulundurul-du¤unda, özgür yaz›l›m ak›m› biliflimdünyas›n›n ac›mas›z çarklar› aras›nda a-çan bir çiçek gibidir. GPL'nin zekice dü-flünülmüfl hükümleri sayesinde bu ak›-m›n önü kendi menfaatlerinden dolay›kapal› kaynak kodu savunan, küçük birkitleyi doyuran egoist yaz›l›m devleri ta-raf›ndan bir türlü kesilememektedir veFree Software Foundation'un kuruldu-¤u 1985 y›l›ndan bu yana internet tek-nolojisinin de h›zla yay›lmas› ile bu a-k›m bütün ülkelere s›çram›fl durumda-d›r. Aç›k kaynak kodlu özgür yaz›l›mlaryukarda bahsedilen özellikleri ile flu a-vantajlar› da beraberinde getirmektedir:• Güvenilirlik: Aç›k kaynak kodlu ya-z›l›mlar›n belki de en büyük art›s› olangüvenilir olufllar›, kimi çevreler taraf›n-

dan do¤ru olmayan bir mant›kla bir de-zavantaj gibi gösterilmeye çal›fl›lmaktave topluma 'Aç›k kaynak kodlu bir yaz›-l›m›n tam olarak nas›l çal›flt›¤› kaynakkoduna bak›larak bilinebildi¤i için yaz›-l›m›n bar›nd›rd›¤› güvenlik problemlerisald›rganlar taraf›ndan kolayl›kla tespitedilip kullan›labilmektedir' gibi bir dü-flünce yerlefltirilmeye çal›fl›lmaktad›r.Fakat aç›k kaynak kodlu bir yaz›l›m,do¤as› gere¤i gelifltirilmesi sürecindenkullan›m› zaman›na de¤in on binlercegöz taraf›ndan denetlenmektedir. Varolmas› muhtemel bir güvenlik problemiya da kötü niyetli bir programc› taraf›n-dan bilinçli olarak yerlefltirilebilecek birkod parças› yaz›l›m sizin elinize ulaflma-dan tespit edilmekte ve h›zla düzeltil-mekte ya da size ulaflmas› engellenmek-tedir. Ayr›ca kimse, binlerce insan›n ko-lektif bir flekilde gelifltirdi¤i bir yaz›l›-m›n güvenilmez oldu¤unu iddia eder-

ken, s›n›rl› say›da kiflinin gelifltirdi¤ive kaynak kodunu kapatt›¤› bir ya-z›l›m›n güvenilirli¤ini kimin, nas›lgaranti edece¤i sorusuna yan›t vere-mez.• Sa¤laml›k: Yine aç›k kaynak kod-lu yaz›l›mlar›n do¤al gelifltirme süre-ci içerisinde çok say›da insan tara-f›ndan denenmeleri ve kaynak kod-lar›n›n gözden geçirilmesi sonucun-ca ortaya yüksek kalitede, stabil vekuvvetli yaz›l›mlar ç›kmaktad›r.• Esneklik: Kaynak kodu aç›k biryaz›l›m h›zla ve kolayl›kla yeni birsistem üzerinde çal›flacak flekilde ye-niden yap›land›r›labilmekte, bir k›s-m› ç›kar›larak kapsam› daralt›labil-mekte ya da eklenen yeni fonksi-

yonlarla kapsam› geniflletilebilmektedir.• Uygulama Deste¤i: Çok genifl bir yel-pazede ve çeflitlilikteki bir çok aç›k kay-nak kodlu özgür yaz›l›m her gün duyu-rulmaktad›r. Herhangi bir konudaki ih-tiyaç aç›k kaynak kodlu yaz›l›mlarla h›z-l› ve kaliteli bir flekilde çözüme kavufltu-rulabilmektedir.

Hepsinden ötesi, bahsedilen yaz›l›m si-zin kendi mal›n›z olmaktad›r. Yukar›dada bahsedilen GPL lisans› uyar›nca üre-tilmifl bir yaz›l›m üzerinde, onu haz›rla-yan kifli kadar hakka sahip olman›z ina-n›lmas› güç bir fleydir. ‹nsanlar›n bu du-rum karfl›s›nda flu flekilde bir de¤erlen-dirme yapmas› çok s›k rastlanan bir du-rumdur: 'Bir yaz›l›m›n kaynak kodununaç›k ya da kapal› olmas›, özgür olmas›ya da olmamas› benim için neyi de¤iflti-rir?'

93 / TDBD

Siz kabul etmeseniz de, özgür yaz›l›mlarve Linux sizin kullanman›z için

hiç bir karfl›l›k beklemeden size sunulmuflbirer hediyedir. Sizin mal›n›zd›rlar,

ve onlara sahip ç›kmak ya da ç›kmamaközgürlü¤ü de di¤er tüm özgürlükleriniz

gibi sizin elinizdedir. Bu ak›m vebu ak›m›n ürettikleri, toplumlar›n refah

seviyesini yükseltmek için çal›flan bilime ve gelecek nesillere bir mirast›r.

Page 71: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

Asl›nda çok fleyi de¤ifltirmektedir.Bu flekilde düflünen kiflilerin bir k›sm›,bilgisayarlar›nda lisans bedelleri öden-memifl, kopya yaz›l›mlar kullanmakta-d›rlar, dolay›s›yla ellerindeki yaz›l›mla-r›n yasal k›s›tlamalar› ve hükümlerin-den dolay› h›rs›z durumuna düflmekteve yasalar› çi¤nemektedirler; s›rf ihtiyaç-lar›n› karfl›lamak istedikleri için hayatla-r› boyunca yapmay› ak›llar›ndan bile ge-çirmeyecekleri suçlar› ifllemifl say›lmak-tad›rlar.Bir k›sm› da bilgisayarlar›nda kulland›k-lar› yaz›l›mlar›n lisans bedellerini öde-mekte, fakat kulland›klar› yaz›l›m›n li-sans hükümleri uyar›nca lisans bedeli ö-denmifl yaz›l›mlar›n›n bir kopyas›n› çokyak›n arkadafllar› dahi istese ona 'hay›r'demek durumunda kalmaktad›rlar. De-medikleri taktirde de arkadafllar›n› ilkk›s›mdaki insanlar genellemesine itmek-tedirler. Yani lisans bedelini ödedikleritaktirde dahi bir yaz›l›ma sahip olama-makta, yaz›l›m› özgürce kullanamamak-ta, özgür olamamaktad›rlar. ‹flte bu du-rum, Richard M. Stallman'›n "bu yaflamfleklini reddettim" dedi¤i yaflam fleklidir.Peki bunca kofluflturma aras›nda Li-nux'un yeri nerededir? (Linux, linuksfleklinde telaffuz edilir).

GNU hareketinin meyvesi: LinuxLinux, Linus Torvalds ad›nda Finlandi-yal› bir bilgisayar mühendisinin 1991y›l›nda Helsinki Üniversitesi'nde bir ö¤-renci iken kiflisel bilgisayar›nda kullan-mak üzere gelifltirmeye bafllad›¤› bir ifl-letim sistemi çekirde¤idir (iflletim siste-minin çekirde¤i, iflletim sisteminin bey-ni diye tabir edebilece¤imiz k›sm›d›r).‹nternet'te yapt›¤› duyuru sonucundatüm dünyadan bir çok programc›n›n dadeste¤iyle h›zla geliflmifl ve halen ayn›destek ile geliflmekte olan aç›k kaynakkodlu, özgür bir yaz›l›md›r. H›zl› bir sü-recin sonunda Linus'un gelifltirdi¤i çe-kirdek, GNU hareketinin bir meyvesi veayn› zamanda tafl›y›c›s› haline gelmifltir.GNU için yaz›lm›fl özgür yaz›l›mlar çokk›sa süre içerisinde Linux çekirde¤i ileuyumlu çal›flabilecek hale getirilmifl ve

ortaya güçlü, esnek ve aç›k kaynak kod-lu bir iflletim sistemi ç›km›flt›r. GNU/Li-nux olarak an›lmas› gereken iflletim sis-temi zaman içerisinde telaffuz kolayl›k-lar›ndan ötürü Linux olarak an›lmayabafllanm›flt›r. fiu anda GNU yaz›l›mlar›-n› ve di¤er özgür yaz›l›mlar› bir arayagetiren ve tüm bunlar› bir Linux çekir-de¤i ile beraber toplu, derlenmifl ve ku-rulumu çok kolay bir iflletim sistemi o-larak piyasaya süren irili ufakl› bir çokçal›flma mevcuttur. Fedora, Debian, Su-Se, Mandrake, Slackware bunlardan çokbilinen bir kaç›d›r. Her biri, normal birbilgisayar kullan›c›s›n›n biraz dikkat e-derek bilgisayar›na kurabilece¤i ve nere-deyse hiç yabanc›l›k çekmeden kullana-bilece¤i kadar rahat bir kurulum arayü-züne sahip bir flekilde da¤›t›lmaktad›r.Bu da¤›t›mlar üniversitelerin Bilgi ‹fllemDairesi baflkanl›klar›ndan, bilgisayarmühendislikleri bölümlerinden ya dasadece da¤›t›m iflini üstlenmifl internetsitelerinden çok cüzi miktarlar karfl›l›-¤›nda temin edilebilmektedirler.Türkiye'de de dünyan›n her yerinde ol-du¤u gibi Linux ile tan›flmak isteyen veyukarda vaad edilen flekilde bir bilgisa-yar yaflant›s›na ad›m atmak isteyen kifli-leri bir araya getirmek ve desteklemekvazifesini üstlenmifl ciddi ve özverili or-ganizasyonlar mevcuttur. LKD (LinuxKullan›c›lar› Derne¤i), tüm Linux cami-as›n›n buluflma noktas› olmay› hedefle-yen ve bütün özgür yaz›l›m hareketleri-ne kucak açm›fl bir dernektir. Her y›ldüzenlenen ve 4 gün süren Linux fien-likleri ile 3-4 paralel salonda yap›lan se-miner oturumlar› ile insanlar Linux ileilgili çeflitli konularda bilgilendirilmek-te, hiç bilmeyenlerden profesyonel bil-gisayar kullan›c›lar›na kadar herkesinfaydalanabilece¤i etkinliklere Türki-ye'nin dört yan›ndan konuflmac›lar veizleyiciler kat›lmaktad›r. E-posta listele-rinde özgür yaz›l›m ve linux konusundayard›m almak isteyen kiflilere yard›m e-dilmekte, düzenli ve gezici seminerler i-le kitleler ücretsiz bilgilendirilmektedir.Türkçelefltirme, yeni özgür yaz›l›mlar›ngelifltirilmesi gibi çal›flmalara destek ve-

rilmektedir.fiu anda nerede ise tüm üniversite bilgiifllem merkezlerinin yan› s›ra, NASA,IBM, HP, Boeing, HSBC, CityBank, Son-yEricsson, Nokia, Siemens, Samsung,General Motors, Hyundai, Oracle, E-Toys gibi çok büyük kurulufllar Linuxkullanmakta ve bir flekilde özgür yaz›-l›mlara destek olmaktad›rlar.

'Özgür yaz›l›m kullanmay› hak ediyorsunuz'Peki, flu anda nas›l linux sahibi olabilirve onu kullanmaya bafllayabilirsiniz? Busorunun yan›t› da çok basit:• En yak›n üniversitenin bilgi ifllem da-iresine 3 adet bofl CD ile gidip size tav-siye ettikleri bir Linux da¤›t›m›n› çek-melerini rica edin.• http://liste.linux.org.tr/ adresine girip‘linux-baslangic’ isimli e-posta listesineüye olun ve listeye 'ben linux kullanmakistiyorum, bana yardim edin' diyin.Sonras›n›n nas›l geldi¤ine siz de flafl›ra-caks›n›z.Bütün bunlar sanki bir pazarlama flirke-tinin serzeniflleri gibi görünmekte, insa-n›n akl›na 'Peki bunca insan neden bufikrin peflinden koflturuyor? Bu kiflilerinmenfaati nedir?' sorular› tak›lmaktad›r.Siz kabul etmeseniz de, özgür yaz›l›mlarve Linux sizin kullanman›z için hiç birkarfl›l›k beklemeden size sunulmufl bi-rer hediyedir. Sizin mal›n›zd›rlar, ve on-lara sahip ç›kmak ya da ç›kmamak öz-gürlü¤ü de di¤er tüm özgürlüklerinizgibi sizin elinizdedir. Bu ak›m ve bu a-k›m›n ürettikleri, toplumlar›n refah se-viyesini yükseltmek için çal›flan bilimeve gelecek nesillere bir mirast›r.Richard M. Stallman'›n söyledi¤i gibi,'Özgür yaz›l›m kullanmay› hak ediyor-sunuz'.

Bilg. Müh., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi,Bilgisayar Mühendisli¤i Bölümü.e-mail: [email protected]

Linkler:www.lkd.org.tr Türkiye Linux Kullan›c›lar›Derne¤i.www.linux.org.tr Özgür yaz›l›m kullan›c›-lar›n›n buluflma noktas›.www.belgeler.org Linux ve özgür yaz›l›m-lar hakk›nda derlenmifl bir çok Türkçe belge.www.gnu.org GNU resmi web sitesi.

*Bahsi geçen röportaj, 2000 y›l› Aral›k ay›n-da Umut Gökbayrak taraf›ndan gerçekleflti-rilmifltir. Röportaj›n tamam›, http://www.u-mutgokbayrak.com/ showdoc.php?do-cid=12 adresinde yer almaktad›r.

TDBD / 94

Linux Kullan›c›lar› Derde¤i

Türkiye'de de Linux ile tan›flmakisteyeneri bir araya getirmek ve

desteklemek vazifesini üstlenmiflciddi ve özverili organizasyonlarmevcut. LKD (Linux Kullan›c›lar›

Derne¤i), bu örgütlerden biri.

Page 72: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

95 / TDBD

Ülkemizin ekonomik yap›s›ndaortaya ç›kan de¤iflimler sonra-s›nda her alanda oldu¤u gibi

sa¤l›k alan›nda da rekabet istekleri ilekarfl›lafl›lm›flt›r. Rekabet için de, di¤ersa¤l›k kurulufllar›n›n önüne geçebilmekiçin ilk yap›lan fley reklam olmufltur.Kimi zaman aç›k kimi zaman gizli rek-lamlar her türlü ortam kullan›larak "tü-keticiye" ulaflt›r›lmaya çal›fl›lm›flt›r. Türk Diflhekimleri Birli¤i ilgili hukuk-sal düzenlemelerden gelen yetkilerinikullanarak diflhekimlerinin ve diflhe-kimli¤i alan›nda faaliyet gösteren özelsa¤l›k kurulufllar›n›n reklam yapmas›-n›n önüne geçmeye çal›flm›flt›r/çal›fl-maktad›r. Bu çaban›n iki gerekçesi bu-lunmaktad›r: Birincisi hukuksal düzen-lemelerin reklam› yasaklam›fl olmas› i-kincisi ise sa¤l›k hizmeti sunanlar›nreklam yar›fl›na girmelerinin yarataca¤›k›s›r döngünün önlenmesi gayretidir. Hukuksal düzenlemelere bakt›¤›m›zdadiflhekimlerinin, diflhekimli¤i alan›ndafaaliyet sunan özel sa¤l›k kurum ve ku-rulufllar›n›n reklam yapmalar›n›n yasakoldu¤u görülmektedir. Ülkemizde difl-hekimli¤i uygulamalar›n›n esaslar›n›

belirleyen temel yasa 1219 say›l› Taba-bet ve fiuabat› Sanatlar›n›n Tarz› ‹cras›-na Dair Kanundur. An›lan Yasa’n›n40.maddesi "‹cray› sanat eden difl ta-bipleri ve diflçiler hasta kabul ettiklerimahal ile muayene saatlerini bildiren i-lânlar tertibine mezun olup di¤er suret-lerle reklâm ve saire yapmalar› memnu-dur." hükmünü içermektedir. Görül-dü¤ü gibi hükümde diflhekimlerininyapaca¤› ilanlarda uyulmas› gerekenkurallar hiçbir kuflkuya ve yoruma yerb›rakmayacak derecede aç›k olarak dü-zenlenmifltir.Uyulmas› gereken etik kurallar ise T›b-bi Deontoloji Nizamnamesinde belir-lenmifltir. An›lan Tüzükte de Yasadakihükme paralel bir düzenleme getiril-mifltir: Madde 8 - Tabiplik ve difl tabipli¤i mes-leklerine ve tedavi müesseselerine, tica-ri bir veçhe verilemez. / Tabip ve difl ta-bibi, yapaca¤› yay›nlarda tababet mesle-¤inin flerefini üstün tutmaya mecbur o-lup, ne suretle olursa olsun, yaz›lar›ndakendi reklâm›n› yapamaz. / Tabip vedifl tabibi, gazetelerde ve di¤er neflir va-s›talar›nda, reklâm mahiyetinde teflek-kür ilânlar› yazd›ramaz.Madde 9 - Tabip ve difl tabibi, gazete vesair neflir vas›talar› ile yapaca¤› ilânlar-da ve reçete k⤛tlar›nda, ancak ad vesoyad› ile adresini, Tababet ‹htisas Ni-zamnamesine göre kabul edilmifl olanihtisas flubesini, akademik ünvan›n› vemuayene gün ve saatlerini yazabilir.Her iki düzenleme de diflhekimli¤imesle¤ine ve tedavi kurumlar›na ticaribir görünüm verilmesi ile insan sa¤l›¤›ile ilgili bir alanda çal›flan diflhekimleri-nin reklam yapmalar›n› yasaklamakta-d›r. Reklam bir mal ya da hizmetin talebiniartt›rmak yada insanlar›n mal ya da hiz-mete talebini yaratmak üzere yap›lanher türlü yay›n olarak tan›mlanabilir.Sa¤l›k alan›nda reklam›n yarataca¤› o-lumsuz etkileri öngören yasa koyucubunu yasaklamay› uygun görmüfl ve

bunu mümkün olan en aç›k bir biçim-de kaleme alm›flt›r. Yaflam deneyimlerimizden bilmekteyizki, bütün bu düzenlemelerdeki yasakla-malardan kaç›nmak ve daha etkili ola-bilmek için son zamanlarda haber ad›alt›nda yay›nlanan gizli reklamlar tercihedilmektedir. Bu sebeple televizyonla-r›n ana haber bültenleri içinde özelliklesa¤l›k kurulufllar›n›n ismi de verilmeksuretiyle haber/reklamlar yay›nlanmak-ta, bas›nda da özellikle gazete eklerindehaber görünümlü yaz›lar yazd›r›lmak-tad›r. Ortaya ç›kan bu yönelim özelsa¤l›k hizmeti sunumu alan›nda dakendini göstermifltir. Özel poliklinik,merkez veya hastanesine bir yer edin-me, edindi¤i yeri geniflletme amac›yladiflhekimlerinin aç›k-örtülü reklamlar›iletiflim mecralar›nda yerini alm›flt›r. Buflekilde yay›nlanan gizli reklamlar›n dasonuçta reklam olarak de¤erlendirildi¤ive gerekli yapt›r›mlarla karfl›land›¤›n›nunutulmamas› gerekir.Ayr›ca bir özel sa¤l›k kuruluflu veyadiflhekiminin reklam yapmaya baflla-mas› di¤erlerinde kendilerinin de rek-lam yapmalar› gerekti¤ine dair düflün-ceyi yaratmakta; diflhekimli¤i alan›ndasunulan hizmetlerin reklamlar› her ge-çen gün daha yo¤un, daha maliyetli birflekilde sunulmaktad›r. Reklamlar iletoplumun bilinçlendirilmesi suretiylediflhekimine baflvuran hasta say›s› vebaflvuru s›kl›¤›n›n artt›r›lmas› de¤ilmevcut hastalar›n baflvuru adreslerininde¤ifltirilmesi amaçlanmaktad›r. Bu fle-kilde, daha fazla kâr elde etmek için ya-p›lan faaliyet bir süre sonra diflhekimle-rinin bütünü düflünüldü¤ünde y›k›c›etkiler ortaya koymaktad›r.Bütün bu sebeplerle diflhekimli¤i hiz-metinin sunumunda mesleki rekabetd›fl›nda bir rekabetin olmamas› için hertürlü çaban›n gösterilmesi diflhekimli¤imesle¤i ve toplum sa¤l›¤› için büyük ö-nem tafl›maktad›r.

Hukuk Sorunlar›

Reklam... Nereye kadar?

Mustafa Güler*

* Avukat, TDB Hukuk Dan›flman›

Page 73: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 96

4958 Say›l› Kanuna göre SSK’ dauygulanmakta olan idari para ce-zalar›nda de¤iflikli yap›lm›flt›r. A-

na bafll›klar halinde yap›lan de¤ifliklik-ler.

‹flyerini bildirmeyen;Bilanço esas›na göre defter tutmak zo-runda olanlar Asgari Ücretin 3 kat›918.000.000.TLDi¤er defter tutmak zorunda olanlarAsgari Ücretin 2 kat› 612.000.000.TLDefter tutmakla yükümlü olmayanlarAsgari Ücret Tutar›nda 306.000.000 TL

Sigortal›y› bildirmeyen;Sigortal›y› Bildirmeyen Asgari ÜcretTutar›nda 306.000.000 TLSigortal›y› Bildirmeyen (Çal›flma izni-

nin olmamas› durumunda) Asgari Üc-retin 2 kat› 612.000.000 TL

Bildirge vermeyen;As›l nitelikte olmas› halinde belgede ka-y›tl› sigortal› bafl›na Asgari Ücretin 1/5tutar›nda 61.200.000 TLEk belge niteli¤inde olmas› halinde si-gortal› say›s›na bak›lmaks›z›n AsgariÜcretin 1/8 tutar›nda 38.250.000 TLHiç belge vermeyenlere ise sigortal› sa-y›s›na bak›lmaks›z›n her ay için AsgariÜcretin 3 kat› 918.000.000 TL

Belge ibraz etmeyen; Bilanço esas›na göre defter tutmakla yü-kümlü iseler Asgari Ücretin 12 kat›3.672.000.000 TLDi¤er defter tutmakla yükümlü iselerAsgari Ücretin 6 kat› 1.836.000.000.TLDi¤er defter tutmakla yükümlü de¤il i-seler Asgari Ücretin 3 kat› 918.000.000TLBelgenin iflçiler taraf›ndan da görülebi-lecek bir yere as›lmamas› halinde asgariücretin 2 kat› 612.000.000 TLVizite ka¤›d›n›n verilmemesi halindeasgari ücret tutar›nda 306.000.000 TLtutar›nda iflverenler idari para cezas› ö-demek zorunda kal›rlar.

1479 Say›l› Kanunun 20.Maddesinin1. f›kras› 02.08.2003 tarih 25187 Sa-y›l› Resmi Gazetede yay›nlanan 4956Say›l› Kanunla de¤ifltirilmifltir. 4956Say›l› Kanunun 44. Maddesine göre;Ba¤-Kur ve Di¤er Sosyal GüvenlikKanunlar›na göre yafll›l›k ve mallül-lük ayl›¤› ba¤lananlar tekrar ticari fa-aliyet dolay›s›yla ifle bafllad›klar› tak-dirde, ifle bafllad›klar› ay› takip edenay bafl›ndan itibaren Ba¤-Kur’a 12.ba-samak piriminin %10’u üzerinden

(fiu anda 17.405.000.TL) Sosyal Gü-venlik Destek Pirimi ödeyecekler.

Di¤er kanunlarda yap›lan de¤ifliklikler

12.11.2003 tarih ve 25287 say›l› ResmiGazete’ de yay›mlanan 03.11.2003 ta-rih ve 2003/6345 say›l› Bakanlar Kuru-lu Karar› ile 6183 say›l› Amme Alacak-lar›n›n Tahsil Usulü Hakk›nda Kanu-nun 48 ve 51. maddesine göre y›ll›k te-cil faizi oran› ile ayl›k gecikme zamm›nispetleri yeniden düzenlenmifltir.6183 say›l› Amme Alacaklar›n›n TahsilUsulü Hakk›nda Kanunun 48. Madde-sine göre halen y›ll›k %60 olarak uygu-lanmakta olan Tecil Faizi y›ll›k % 36olarak belirlendi.

Yine ayn› kanunun 51. maddesine göreayl›k % 7 olarak uygulanmakta olanGecikme Faizi her ay için % 4 olarakbelirlendi.

12/11/2003 tarihinden önce vadesi gel-di¤i halde bu tarihe kadar ödenmemiflolan amme alacaklar›n›n bu tarihten iti-baren ödenecek k›s›mlar›na yukar›dabelirtilen nispetlerde gecikme zamm›uygulanacakt›r.

Mükelleflere vergi dairelerine gelmeksi-zin, vergilerini bankalar arac›l›¤›yla ö-denmesi konusunda bir zorunluluk ge-tirilmesi planlanmaktad›r.Pilot olarakilk aflamada tahsilata iliflkin altyap›n›nhaz›rlanm›fl olmas›n›n bir sonucu ola-rak Ankara Büyükflehir Belediyesi s›n›r-lar› içerisinde bulunan gelir ve kurum-lar vergisi mükelleflerinden bafllat›ld›.

* TDB Mali Müflaviri

‹dari para cezalar›ve mevzuatlardaki son de¤ifliklikler

Baset Demirbu¤a*

Page 74: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

97 / TDBD

HealOzone teknolojisi sayesinde birçok vakada difl çürüklerinin deline-

rek temizlenmesine gerek kalmam›flt›r.OZON gaz› herhangi bir virüsü, bakte-riyi, mantar› an›nda yok eden bir gazd›r.Devrimseldir çünkü ilk defa bir diflheki-mi sizi tedavi ederken diflinizin bir k›s-m›n› delmek zorunda de¤ildir. Difliniz-de çürük oluflturan mikro organizmalarsize veya diflinize hiçbir zarar vermedenyok edilirler. Dikkat edilmesi gerekenhusus ise mikro organizmalardan ar›n-d›r›lm›fl diflin remineralize olmas›d›r.Kendi kendini tedavi etmektedir! Diflte çürümüfl bir alan varsa ve OZONile tedavi edildi¤inde herhangi bir dol-durmaya ya da delmeye dolay›s›yla a-nesteziye de ihtiyaç yoktur.

Bütün diflhekimli¤i vakalar›nda kullan›labilir mi?Queen’s Üniversitesi taraf›ndan yay›m-lanan araflt›rmalar ve diflhekimlerinindenemelerle yapt›¤› araflt›rmalar göster-mifltir ki bu teknoloji ›s›rma bölgesindebafllam›fl olan ve diflin difl eti ile birleflti-¤i yerde bafllam›fl olan çürük bölgelerdeçok iyi sonuçlar elde etmifltir. Di¤er a-raflt›rmalarla ilgili raporlar s›ras›yla ya-y›mlanmaktad›r ve çok önemli bulgularelde edildi¤i, diflhekimli¤inde de t›pk›t›pta elde edildi¤i gibi önemli tedavi a-lanlar›na ulafl›labilece¤i ispatlanm›flt›r.Çünkü OZON gaz› temasa geçti¤i tümmikro organizmalar› yok etmektedir do-lay›s›yla bu teknolojiden yararlanmaya-cak hiçbir diflhekimli¤i ve t›p alan› bu-lunmamaktad›r.

OZON gaz› bizleri korumaktad›r!OZON f›rt›nalar s›ras›nda atmosferde o-luflan do¤al bir gazd›r. Günefl’ten gelenzararl› radyasyonu engelleyerek derimi-zi korur ve hayati bir rol oynar. Ayn› za-manda Dünya’daki hayat›n düzenleyici-lerindendir. HealOzone OZON gaz› ü-retir ve tamamen güvenlidir. Cihaz ak›l-l›ca tasarland›¤›ndan hiçbir flekilde mü-hür tam yerine oturtulmad›¤› sürece O-ZON gaz› difle verilmez. Difl bir keretam olarak mühürlendi¤inde OZON 10ile 40 saniye aras› difle uygulan›r (çürü-¤ün durumuna göre). Özel mineral kat-k› içeren s›v› bu uygulamadan sonra di-fle uygulan›r ve hasta evde diflhekimininverece¤i hasta kitini kullanarak tetiklen-mifl ve h›zland›r›lm›fl olan reminerali-zasyon safhas›n›n süreklili¤ini sa¤lar.

Güney Difl DeposuTel: 0.212. 346 04 04

Dental hassasiyetin uzun süreli olarak or-tadan kald›r›lmas›n› hedeflemektedir.

Restoratif ifllemler öncesinde veya dental iri-tanlar›n (so¤uk,s›cak gibi fiziksel etkenlerin,asit gibi kimyasal ajanlar›n ve abrazyon gibifizyolojik etkenler) neden olabilece¤i dentalhiperesteziyi tedavi etmek amac›yla kullan›l-maktad›r.http://www.septodontinc.com/frame.php?prod=iso

IsodanEflsiz olarak tasarlanm›fl olan In-Office Beyazlatma

Sistemi di¤er sistemlere k›yasla yar› sürede be-yazlatma sa¤lamaktad›r. Niveous difl beyazlatma sis-temi bir hastaya uygulanacak olan ampuller fleklindepaketlenmifltir. Önceden kar›flt›r›lm›fl olan jel hidro-jen peroksit ve portakal pigmenti kar›fl›m›ndan olufl-maktad›r. Set içersinde "Booster" f›rçalar› bulun-makta olup difl üzerine sürülecek olan jelin da¤›t›l-mas›n› sa¤layarak beyazlatma etkisinin h›zlanmas›n›sa¤lamaktad›r. Her bir Niveous kit içersinde 10 adetbeyazlatma ampulü, 30 adet "Booster" brushes, Ni-veous S›v› ‹zolasyon Materyali içermektedir. http://www.shofu.com/operative_esthetics.html

ProPex geliflen elektronik teknoloji-lerinin getirdi¤i yenilikleri kullana-rak ve endodonti alan›ndaki uzunsüreli deneyler sonras› oluflturul-mufl modern bir apex locaterd›r. ProPex dizayn edilirken hekimlerinkullan›m s›ras›ndaki ihtiyaçlar› gözönüne al›narak ergonomik, kom-pakt, sa¤lam ve kolay kullan›m›sa¤layacak flekilde yap›lm›flt›r.Propex'te ulafl›lan çok frekansl›l›khangi kanal koflulunda olursa olsun(›slak-kuru) her durumda apikalforemeni net bir flekilde tesbitineimkan verir. Propex'in genifl ekran› e¤enin kanaliçindeki kullan›m yönünü gösteri-rir. Ayr›ca hekim ekran› göremedi-¤i zaman, sesli uyar› sistemi Pro-pex'i kullanmas›na olanak sa¤lar.Propex apikale yaklaflt›¤›nda 2-3mm kala 2 bip sinyali ile hekimi u-yar›r. Ayr›ca 1 mm sonras›da mili-metrenin 1/10 hassasiyet ile gerekgörsel gerek iflitsel bir flekilde kanaliçindeki apikale göre e¤enin konu-munu tespit eder.Dentsply MailleferTel: 0.216. 445 76 48

Delme yok, doldurma yok, i¤ne yok

Ac›s›z, çürük tedavi sistemi

HealOzone

ProPexapex locater

Niveous Ofis Beyazlatma Sistemi

hassasiyet giderici

Page 75: ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · 9 / TDBD 003 y›l› sonunda Türkiye; onlarca masum insa-n›n ölümü ve yaralanmas›yla sars›ld›. Yaflanan katliam sonras› iktidar›n

TDBD / 98

Kurs

Kongre,

Sempozyum

Belarus Diflhekimleri Birli¤i

3.Uluslararas› Konferans›

24 – 26 fiubat 2004

Minsk, Belarus

tel: +375 17 223 33 91

fax: +375 17 223 33 86

[email protected]

www.tc.by

139. K›fl Toplant›s›

25 – 28 fiubat 2004

fiikago Diflhekimleri Birli¤i

tel: +1 3128367300

fax: +1 3128367339

[email protected]

Konuflmac›lar:

Dr. Galip Gürel / EDAD Baflkan› Kron Köprü Protezleri ‹çin Difl Kesimi Ölçü Teknikleri Estetik Diflhekimli¤inde En Son YeniliklerSerbest Diflhekimli¤inde Muayenehane Yöntemi

Prof.Dr. Cüneyt OralAnesteziler, Teknikler ve KomplikasyonlarRezeksiyon, Reimplantasyon Muayenehane fiartlar›nda Cerrahi ile ‹lgili Sorunlar

Konuflmac›lar:

M. Torabincjad (USA)1. MTA’n›n klinik kullan›m›2. MTAD yeni endodontik y›kama solüsyonu

Larz Spangberg (USA)1- Hatal› endodontik tedavilerde tedavi tekrar›

problemler ve çözümleri2- Klinik endodontide hayaller ve gerçekler

S. Kim (USA)1- Endodontik mikrocerrahide Operasyon

mikroskobu kullan›m›R. Nair (‹sviçre)

1- Apikal periodontitisin etyolojisi ve patolojisi2- Difllerin innrevasyonu, hipersensitivite ve

endodontik orijinli a¤r›P. Wesselink (Hollanda)

1- Yeni kök kanal› flekillendirme yöntemleri: Eksik sorunlar gerilerde mi kald›?

2- Kök kanallar›n›n dezenfeksiyonu ve t›kanmas›: Ne kadar gerçek?

W. Pertot (Fransa)1- Son y›llarda Endodontide geliflmeler

P. Calas (Fransa)1- (HERO shaper) kök kanal› flekillendirme

aletlerinde son geliflme: Klinik kullan›m

Dubai Dünya Diflhekimli¤iToplant›s›28 fiubat –1 Mart 2004Novotel, Dubai Dünya TicaretMerkezi, Dubai, Birleflik Arap Emirlikleriwww.aeedc.com/courses.htm

IDEM 2004 Uluslararas› Diflhekimli¤i Fuar› ve Toplant›s›2 – 4 Mart 2004Singapurtel: +49 221 8212374fax: +49 221 [email protected] .com

FDI Sürekli E¤itim 20046 – 7 Mart 2004Kuala Lumpur, MalezyaMalezya Diflhekimleri Birli¤itel: +603 42571542

Türk Diflhekimleri Birli¤i 11. Uluslararas› Diflhekimli¤i Kongresi 17 -22 May›s 2004 ‹stanbul

tel: 0212 219 66 45fax: 0212 232 05 60www.ido.org.tr

26. ASYA Pasifik Diflhekimli¤iKongresi28 May›s - 1 Haziran 2004 Hong Kong Kongre ve Fuar MerkeziHong Kong Diflhekimleri Birli¤i tel:+852 2871 8787fax:+852 2871 [email protected]

Avrupa Pediatrik Diflhekimli¤iAkademisi 7. Avrupa Kongresi Haziran 2004 Barcelona, ‹spanyatel: +34 93 206 46 46fax:: +34 93 204 97 32www.eapd.gr

FDI 2004 Yeni DelhiDünya Diflhekimli¤i Birli¤i KongresiPragati Maidan Konferans Merkezi,Yeni Delhi10-13 Eylül [email protected]

Türk Endodonti Derne¤i9. Uluslararas› Endodonti Kongresi

Çanakkale Diflhekimleri Odas›

7. Bilimsel Sempozyum 22-24 Nisan 2004

10-11 Ocak 2004

Çanakkale Kolin Hotel Kongre Merkezi Toplant› Salonu

Tel – Fax : 0286 214 03 76e-mail : [email protected]

SDE Yüksek Kuruluna kredilendirme için baflvurulmufltur.